Kur`an-ı Kerim Sözlüğü - Understand Quran Academy

Transcription

Kur`an-ı Kerim Sözlüğü - Understand Quran Academy
Kur’an-ı Kerim Sözlüğü
‫ﺍﺣﻤﺪ ﺳﺪﺍﺩ ﺍﻭﺳﺘﻮﻥ‬
١٤٣٢ - 2011
Takdim
Bu sözlükte Kur’an-ı Kerim’de geçen kelimelerin tamamına yakını
Kur’an’da kullanıldıkları biçimleriyle yer almaktadır. Kelimelerin manaları
hem köklerine hem de ayetlerde aldıkları anlamlara göre düzenlenmiştir.
Sözlüğün özellikleri aşağıda açıklandığı gibidir:
- Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir.
- Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu zaman dikkate
alınmamıştır.
- Sözlük, Arapça harf sırasında düzenlenmiştir.
- Kitabın genel düzeni soldan sağa şeklindedir.
- Bazı hallerde aynı kelimenin değişik yazılışları yan yana verilmiştir.
Aranan kelimenin bulunamaması halinde aşağıdaki değişiklikleri yaparak
yeniden arayın:
- Kelimenin başında yer alan bağlaçları ve benzeri harfleri (‫ ل‬،‫ ف‬،‫)و‬
çıkarın,
- Kelimenin sonunda bulunan zamirleri (3‫ آ‬،3‫ ه‬،6‫ ه‬،7) çıkarın,
- Kelimenin başında ve sonunda bulunun te’kid harflerini ( ‫ن‬
ّ ،‫)ل‬
çıkarın.
Buna rağmen bulunmayan kelimeler olursa kelimenin ortasında veya
sonunda geçen (‫ ) ي‬veya ( ‫ )ى‬harflerinin yerine (‫ ) ا‬elif harfi koyarak veya
bunun tersini yaparak tekrar arayın. Gerekirse (‫ ) ا‬elif ve (‫ ) ء‬hemze
harflerini birbiriyle değiştirerek arama yapın.
Kullanılan kısaltmalar:
Er: Eril (Müzekker)
Dş: Dişil (Müennes)
Çğ: Çoğul
Tesbit ettiğiniz hataları, eksiklikleri, fazlalıkları aşağıdaki posta adresine
bildirin: [email protected]
Tevfik Allah’tandır.
Telif Hakkı © Copyright: Ahmet Sedat Üstün, 2011
Rev AA
‫ﺍ ‪1..................................‬‬
‫ﺏ ‪135............................‬‬
‫ﺕ ‪155............................‬‬
‫ﺙ ‪220............................‬‬
‫ﺝ ‪223.............................‬‬
‫ﺡ ‪234.............................‬‬
‫ﺥ ‪248.............................‬‬
‫ﺩ ‪260..............................‬‬
‫ﺫ ‪267..............................‬‬
‫ﺭ ‪272.............................‬‬
‫ﺯ ‪286.............................‬‬
‫ﺱ ‪291............................‬‬
‫ﺵ ‪313............................‬‬
‫ﺹ ‪321...........................‬‬
‫ﺽ ‪331...........................‬‬
‫ﻁ ‪335.............................‬‬
‫ﻅ ‪341.............................‬‬
‫ﻉ ‪345.............................‬‬
‫ﻍ ‪366.............................‬‬
‫ﻑ ‪373............................‬‬
‫ﻕ ‪399.............................‬‬
‫ﻙ ‪415.............................‬‬
‫ل ‪430.............................‬‬
‫ﻡ ‪478..............................‬‬
‫ﻥ ‪527.............................‬‬
‫ﻫﺎ‪559.............................‬‬
‫ﻭ ‪564.............................‬‬
‫ﻱ ‪579.............................‬‬
‫ﺍ‬
َ‫َء–أ‬
- mi? mı?
‫ءاﻟﻬﺘﻨﺎ‬
َ ُ َ َِٰ
‫ءاﺗﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ َ
‫ءارﺑﺎب‬
ٌ َ ََْ
Đlahlarımız mı
Edinir miyim
Rabler mi
‫ءاﺳﻠﻤﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ ْ ََ
‫ءاﺷﻔﻘﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ ْ ََ
Teslim oldunuz mu, Müslüman oldunuz mu
Korktunuz mu
‫ءاﺷﻜﺮ‬
ُ ُ ْ ََ
ْ َِ
ً ‫ءاﻓﻜﺎ‬
‫ءاﻗﺮرﺗﻢ‬
ْ ُ ْ َََْ
‫ءاﻟﺪ‬
ُ ََِ
ِ ُْ
‫ءاﻟﻘﻰ‬
َ َ
َ َِ
ٌ ‫ءاﻟﻪ‬
ِ
‫ءاﻣﻨﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
ِ ِْ
‫اﺋﺖ‬
Şükreder miyim
Đftira mı
Kabul ettiniz mi
Doğurur muyum
Atıldı mı
Bir ilah mı
Emin mi oldunuz
Git, gel, getir, ver
‫اﺋﺘﻠﻲ‬
ََ ِْ
ِ
‫اﺋﺘﻤﺮ‬
ْ
َ
ََ
ِ َ ِْ
‫اﺋﺘﻤﺮوا‬
ُ
Yemin etti
Đstişare etti
Birbirinize emredin
ِ
‫اؤﺗﻤﻦ‬
َ ُ ُْ
ِ
‫اﺋﺘﻨﺎ‬
َِْ
ِ َ ِِْ
‫اﺋﺘﻨﺎﺑـ‬
Güvenilen
Bize gel, getir
Bize getir
‫ُْاﺋُﺘﻮا‬
Gelin
1
ِ ُ ُْ
‫اﺋﺘﻮاﺑـ‬
‫اﺋﺘﻮﻧﺎ‬
َ ُ ُْ
Getirin
Bize getirin
ِ ُْ
‫اﺋﺘﻮﻧﻲ‬
ُ
ِِْ
‫اﺋﺘﻴﺎ‬
َ
ِِْ
ُ3‫اﺋﺘﻴﺎ‬
َ
‫اءذا‬
َ َِ
َ ِ َ 4‫اﺋﺬا‬
Bana gelin
Gelin, gidin (ikil)
Ona gidin (ikil)
O zaman mı
‫اﺋﺬن‬
ْ َ ِْ
‫اﺋﻔﻜﺎ‬
ً َِْ
Đzin ver
Đftira mı
ِْ َ
‫اءﻟﻘﻲ‬
َ ُ
ً‫اﺋﻤﺔ‬
َّ ِ َ
‫َِاﺋﻦ‬
Atıldı mı, verildi mi
Önderler, imamlar
Eğer olursa mı
‫اﺋﻦ‬
َّ ِ َ
َّ ِ َ 4‫اﺋﻨﺎ‬
‫اءﻧﺎ‬
َّ ِ َ
Gerçekten mi
Gerçekten biz mi
ِ
‫اؤﻧﺒﺌﻜﻢ‬
ْ ُ َُّ َُ
‫ااﺳﺠﺪ‬
ُ ُ ْ ََ
Size haber vereyim mi
Secde eder miyim
‫اءﻧﺰل‬
َ ِ َُ
‫اءﻧﻚ‬
َ َّ ِ َ
Đndirildi mi
Gerçekten sen mi
‫اﺋﻨﻜﻢ‬
ُ َّ ِ َ
ٌ‫ٰ َاﺑﺎء‬
Gerçekten siz mi
Babalar, atalar, cedler
‫اﺑﺎﺋﻚ‬
َ ِ َٰ
‫اﺑﺎﺋﻜﻢ‬
ُ ِ َ ٰ 4‫اﺑﺎؤﻛﻢ‬
ُ ُ َ ٰ 4‫اﺑﺎءﻛﻢ‬
ُ َ َٰ
‫اﺑﺎﺋﻨﺎ‬
َ ُ َ ٰ 4‫اﺑﺎءﻧﺎ‬
ََ َٰ
َ ِ َ ٰ 4‫اﺑﺎؤﻧﺎ‬
Ataların
Atalarınız
Atalarımız
2
ِ ِ َ ٰ 4‫اﺑﺎءﻫﻢ‬
‫اﺑﺎﺋﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َٰ
ُ ُ َ َ ٰ 4‫اﺑﺎؤﻫﻢ‬
‫اﺑﺎﺋﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ٰ َ ٰ
Onların ataları
Babaları (dş, çğ)
َٰٰ
‫اﺑﺎﺋِﻲ‬
ٍ ٰ
‫ات‬
Atalarım
Gelen, gelecek
ِ ٰ
‫ات‬
Ver
‫َٰاﺗﺎ‬
Verdi
‫اﺗﺎك‬
َ َٰ
Sana verdi
‫اﺗﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َٰ
ِ َٰ
‫اﺗﺎن‬
Size verdi
Bana verdi
‫اﺗﺎﻧﺎ‬
َ َٰ
ِ َٰ
‫اﺗﺎﻧﻲ‬
Bize verdi
Bana verdi
ِ َٰ
‫اﺗﺎﻧﻲ‬
َ
ُ3‫ٰ َاﺗﺎ‬
Bana verdi
Ona (er) verdi
‫اﺗﺎﻫﺎ‬
َ َٰ
Ona (dş) verdi
‫اﺗﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َٰ
‫اﺗﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ َٰ
Onlara verdi
O ikisine verdi
‫اﺗﺖ‬
ْ َٰ
‫اﺗﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ ٰ
O verdi (dş)
Edinirim
ِ
‫اﺗﻨﺎ‬
َ ٰ
ِ
‫اﺗﻬﻢ‬
ِْ ٰ
‫ُٰاﺗﻮا‬
Bize ver
Onlara ver
Verin
‫اﺗﻮا‬
ْ َ ٰ 4‫اﺗﻮا‬
ُ َ ٰ 4‫َٰاﺗﻮا‬
Verdiler
3
ِ ُٰ
‫اﺗﻮﻧﻲ‬
Bana verin
ُ3‫اﺗﻮ‬
َْٰ
‫اﺗﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُٰ
Onu verdiler
Onlara (er) verin
‫اﺗﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ٰ
‫َٰاﺗﻰ‬
‫ِٰاﺗﻲ‬
Onlara (dş) verin
Verdi
Ver
‫اﺗﻴﺖ‬
َ َْٰ
‫اﺗﻴﺖ‬
ُ َْٰ
ِ
ٌ‫اﺗﻴﺔ‬
َ ٰ
‫اﺗﻴﺘﻚ‬
َ ُ َْٰ
Sen verdin
Ben verdim
Gelen, gelir, gelecek
Sana verdim
‫اﺗﻴﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْٰ
‫اﺗﻴﺘﻢ‬
ْ ُ َْٰ
Size verdim
Verdiniz
‫اﺗﻴﺘﻤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َ ٰ
‫اﺗﻴﺘﻨﺎ‬
َ َ َْٰ
ِ َٰ
‫اﺗﻴﺘﻨﻲ‬
َْ
‫اﺗﻴﺘﻬﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ ٰ
‫اﺗﻴﻚ‬
َ ِٰ
Onlara (dş, çğ) verdiniz
Bize verdin
Bana verdin
Onlara (dş, çğ) verdin
Sana vereceğim (verenim)
‫اﺗﻴﻜﻢ‬
ُْ ِ ٰ
ِ
‫اﺗﻴﻦ‬
َ ٰ
‫اﺗﻴﻨﺎ‬
َ َْٰ
Size vereceğim (verenim)
Verirler (dş, çğ)
Verdik
‫اﺗﻴﻨﺎك‬
َ َ َْٰ
‫اﺗﻴﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْٰ
Sana verdik
Size verdik
4
ُ3‫اﺗﻴﻨﺎ‬
َ َْٰ
‫اﺗﻴﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ َْٰ
Ona (er) verdik
Ona (dş) verdik
‫اﺗﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ َْٰ
‫اﺗﻴﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ َ َْٰ
ِ
‫اﺗﻴﻨﻬﻢ‬
ُْ َّ َ ٰ
ِ ِٰ
‫اﺗﻴﻪ‬
Onlara verdik
O ikisine verdik
Mutlaka onlara gelirim, sokulurum
Ona gelir, gelecek
ِ
‫اﺗﻴﻬﻢ‬
ِْ ٰ
ِ َٰ
‫اﺛﺎرا‬
ً َ ٰ 4‫اﺛﺎر‬
Onlara gelir, gelecek
Eserler, izler
ِ ِ َ ٰ 4‫ﺎرﻫﻢ‬
‫اﺛﺎرﻫﻢ‬
ْ ُ َ َ‫ٰاﺛ‬
ِ
‫اﺛﺎرﻫﻤﺎ‬
َ ِ َٰ
‫اﺛﺮ‬
ََٰ
Onların eserleri, izleri
O ikisinin eserleri, izleri
Seçti, tercih etti, üstün kıldı
‫اﺛﺮك‬
َ ََٰ
ِ ِٰ
‫اﺛﻤﺎ‬
ٌ
ً ٰ 4‫اﺛﻢ‬
ِِ
‫اﺛﻤﻴﻦ‬
َ ٰ
Seni üstün kıldı
Günahkar
Günahkarlar
‫اﺧﺬ‬
َ َٰ
‫اﺧﺬ‬
ٌ ِٰ
Ceza verdi
Tutan, yakalayan, tutar, yakalar
ِ ِ
‫اﺧﺬﻳﻦ‬
َ ٰ
ِ ِ ِٰ
‫اﺧﺬﻳﻪ‬
Yakalayanlar
Onu alan, alacak
ِ
ِٰ
‫اﺧﺮ‬
َ ٰ 4‫اﺧﺮ‬
ُ
ِ َ ٰ 4‫اﺧﺮ‬
‫اﺧﺮ‬
ََٰ
ُ َ ٰ 4‫اﺧﺮ‬
ِ َٰ
‫اﺧﺮان‬
َ
ِ
ٌ‫اﺧﺮة‬
َ ٰ
Son, ahiret
Diğer
Diğer iki
Ahiret, son
5
‫اﺧﺮﻧﺎ‬
َِ ِ ٰ
3‫اﺧﺮ‬
َُِٰ
‫اﺧﺮون‬
َ َُٰ
Sonumuz, sonuncumuz
Onun sonu
Diğerleri
‫ﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ٰ‫ا‬
ِ
‫اﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ ٰ
‫َٰاد‬
Diğerleri
Sonrakiler, arkadan gelenler
Yordu
َ ٰ 4‫ادم‬
َ ‫ادم‬
ُ َٰ
‫اذان‬
َ َ ٰ 4‫اذان‬
ٌ َٰ
Adem
Kulaklar
‫اذاﻧﻨﺎ‬
َِ ٰ
ِ
‫اذاﻧﻬﻢ‬
ِْ َٰ
Kulaklarımız
Onların kulakları
Ben izin veririm
‫اذن‬
َ َٰ
Đlan etti, bildirdi
‫اذن‬
َ َٰ
Bildirdik
َّ َ ٰ
‫اذﻧﺎ‬
‫اذﻧﺎك‬
َ َّ َ ٰ
Sana bildirdik
‫اذﻧﺖ‬
ُ َْ ٰ
‫اذﻧﺘﻜﻢ‬
ُْ ُ َٰ
Bildirdim
Size bildirdim
‫ُٰاذو‬
Đncitin, eziyet edin
‫اذوا‬
َْٰ
‫اذوﻫﻤﺎ‬
َُ ُٰ
Eziyet ettiler
O ikisine eziyet edin
‫َٰاذى‬
Zarar verdi, rahatsız etti
‫اذﻳﺘﻢ‬
ُ ُ َْ ٰ
‫اذﻳﺘﻤﻮﻧﺎ‬
َ ُ ُ َْ ٰ
Eziyet ettiniz
Bize eziyet ettiniz
6
‫ارﺑﺎب‬
ٌ َ ْ َٰ
‫َٰازر‬
Rabler
Kuvvetlendirdi
‫ازر‬
ََٰ
3‫ازر‬
ََُٰ
Azer
Onu kuvvetlendirdi
َِٰ
ُ‫ازﻓﺔ‬
Yaklaşan
‫ااﺳﺠﺪ‬
ُ ُ ْ ََ
‫اﺳﺠﺪ‬
ُ ُ ْ َٰ
Secde eder miyim
Secde ederim
‫اﺳﻒ‬
َ َٰ
‫اﺳﻔﻮﻧﺎ‬
َ َُٰ
Kızdırdı, öfkelendirdi
Bizi kızdırdılar
‫اﺳﻠﻤﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ ْ َٰ
ٍ ِٰ
‫اﺳﻦ‬
Teslim oldunuz
Bozulan
‫اﺳﻰ‬
َٰ
‫اﺷﻔﻘﺘﻢ‬
ُ ْ َ ْ َٰ
Üzülürüm, acırım
Korktunuz
‫اﺷﻜﺮ‬
ُ ُ ْ َٰ
ِ َٰ
‫اﺻﺎل‬
Şükrederim
Akşamlar
ِ
‫اﻋﺠﻤﻲ‬
ٌّ َ ْ ٰ
‫اﻓﺎق‬
ٌ َٰ
ِِ
‫اﻓﻠﻴﻦ‬
َ ٰ
‫اﻗﺮرﺗﻢ‬
ُ ْ َ ْ َٰ
Yabancı dilde
Ufuklar
Batanlar
Đkrar ettiniz, kabul ettiniz
‫اﻛﻠﻮن‬
َ ُِ ٰ
Yiyenler
ِ ٰ 4‫ال‬
‫ال‬
َ ٰ 4‫ال‬
ُ ٰ
َِ ٰ
‫اﻻء‬
َ َ ٰ 4‫اﻻء‬
Aile, akrabalar, insanlar, ümmet
Nimetler
7
ٍ َ ٰ
‫اﻻف‬
Binlerce
‫اﻻن‬
ََ ٰ
‫اﻟﺪ‬
ُ ِ َٰ
Şimdi mi
doğururum
‫اﻟﺬﻛﺮﻳ ِﻦ‬
ْ َ َ َّ ٰ
Đki erkek mi
َّ ٰ
ُ Q‫ا‬
‫اﻟﻬﺔ‬
َ َ ِٰ
Allah
Đlahlar
ِ ٌ ِٰ
ً‫اﻟﻬﺔ‬
َ ٰ 4‫اﻟﻬﺔ‬
َ
‫اﻟﻬﺘﻚ‬
َ َ َ ِٰ
ِ
‫اﻟﻬﺘﻜﻢ‬
ُ ِ َ ِ ٰ 4‫اﻟﻬﺘﻜﻢ‬
ُْ ََ ٰ
Đlahlar
Senin ilahların
Sizin ilahlarınız
‫اﻟﻬﺘﻨﺎ‬
َ َ َ ِ ٰ 4‫اﻟﻬﺘﻨﺎ‬
َ ِ َ ِٰ
ِ
ِ ِ َ ِ ٰ 4‫اﻟﻬﺘﻬﻢ‬
‫اﻟﻬﺘﻬﻢ‬
ُ َُُ ٰ
Bizim ilahlarımız
Onların ilahları
ِ َ ِٰ
‫اﻟﻬﺘﻰ‬
‫َٰاﻟﻲ‬
Benim ilahlarım
Yemin etti
‫اﻣﺮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ُ ٰ
3‫اﻣﺮ‬
ُُُٰ
Mutlaka onlara emredenim, emrederim
Onu emredenim, emrederim
‫اﻣﺮون‬
َ ُِٰ
‫اﻣﻦ‬
َ َٰ
Emredenler
Đman etti, inandı, emin kıldı
‫اﻣﻦ‬
ُ َٰ
ِ
‫اﻣﻦ‬
ْ ٰ
Güvenirim, inanırım
Đman et
‫اﻣﻨﺎ‬
َّ َ ٰ
ً ‫ٰ ِاﻣﻨﺎ‬
Đman ettik
Emniyet içinde
‫اﻣﻨﺖ‬
ْ ََٰ
Đman etti (dş)
8
‫اﻣﻨﺖ‬
ُ َٰ
‫اﻣﻨﺔ‬
ًَِٰ
Đman ettim
Emniyet içinde
ِ
‫اﻣﻨﺘﻢ‬
ُ َٰ
‫اﻣﻨﺘﻢ‬
ْ ُ َٰ
Emin oldunuz
Đman ettiniz
‫اﻣﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َُٰ
‫اﻣﻨﻬﻢ‬
ُ ََٰ
Size güvenirim
Onları emin kıldı
‫اﻣﻨﻮا‬
َُٰ
ِ
‫اﻣﻨﻮا‬
ُ ٰ
Đman ettiler
Đman edin
‫اﻣﻨﻮن‬
َ ُِٰ
ِِ
‫اﻣﻨﻴﻦ‬
َ ٰ
Emin olanlar, emniyet içinde olanlar
Emin olanlar, emniyet içinde olanlar
ِ
‫اﻣﻴﻦ‬
َ ّٰ
‫ٍٰان‬
Gelenler
Kaynar su
ِ َ ٰ 4‫ٰ َاﻧﺎء‬
‫اﻧﺎﺋﻲ‬
َ
Saatler, vakitler
‫اﻧﺖ‬
َ ْ َٰ
Sen
‫اﻧﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َٰ
‫اﻧﺬرﺗﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ َٰ
Siz
Onları uyardın
‫اﻧﺲ‬
َ َٰ
‫اﻧﺴﺖ‬
ُ ْ َٰ
Gördü, hissetti, anladı
Gördüm, hissettim
‫اﻧﺴﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َٰ
ً ‫ٰ ِاﻧﻔﺎ‬
ٍ‫ٰ ِاﻧﻴﺔ‬
َ
‫اواﻛﻢ‬
ْ ُ َٰ
Gördünüz, hissettiniz
Az önce, demin
Kaynayan
Sizi barındırdı, sığındırdı
9
‫اووا‬
ْ َٰ
‫ِٰاوي‬
Barındırdılar
Barındıran, sığındıran
‫اوي‬
ٰ ٰ 4‫َٰاوى‬
Sığındırdı, sığınma sağladı
‫اوﻳﻨﺎ‬
ََْٰ
ٰ‫اوﻳﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ ََْٰ
Sığındırdık
O ikisini sığındırdık
‫اﻳﺎت‬
ٌ َٰ
‫اﻳﺎت‬
ٌ َٰ
Ayetler
Ayetler, işaretler
‫اﻳﺎﺗﻚ‬
َ ِ َٰ
ِ
‫اﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َ َٰ
ِ
‫اﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َ َ ٰ 4‫اﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َُ َٰ
Senin ayetlerin
Ayetlerimiz, işaretlerimiz
Bizim ayetlerimiz
ِ ِ ٰ 4‫اﻳﺎﺗﻪ‬
‫اﻳﺎﺗﻪ‬
َ ُ ُ َٰ
ِ
‫اﻳﺎﺗﻬﺎ‬
َ َٰ
Onun ayetleri
Onun ayetleri, işaretleri
ِ
ِ ٰ 4‫اﻳﺎﺗﻰ‬
‫اﻳﺎﺗﻲ‬
َ َ َٰ
ٌ‫ٰ َاﻳﺔ‬
Benim ayetlerim
Ayet, işaret, delil
‫اﻳﺘﻚ‬
َ َُٰ
‫اﻳﺘﻴ ِﻦ‬
ََْٰ
Senin ayetin
Đki ayet
‫ًَاﺑﺎ‬4‫اب‬
ٌ َ
‫ًَّاﺑﺎ‬
Baba
Ot, mera
‫اﺑﺎﺋﻨﺎ‬
َِ ََ
ِ ََ
َ ‫اﺑﺎﺑﻴﻞ‬
Babamız
Sürüler halinde
‫اﺑﺎرﻳﻖ‬
َ ِ ََ
‫اﺑﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََ
Đbrikler, sürahiler
Babanız, atanız
10
ِQ‫اﺑﺎ‬
َّ ِ َ
Allah’a mı
‫اﺑﺎن‬
َ ََ
‫اﺑﺎﻧﺎ‬
َ ََ
Açıkladı
Atamız, babamız
ُ3‫َ َاﺑﺎ‬
Onun babası
‫اﺑﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََ
ِ ََ
‫اﺑﺖ‬
‫اﺑﺘﺎس‬
ََ َ ْ ِ
ِ
‫اﺑﺘﺪع‬
َ َ َْ
Onların babası
Babacığım
Üzüldü
Đcat etti, uydurdu, yarattı
‫اﺑﺘﺪﻋﻮﻫﺎ‬
َ ُ ََ
‫اﺑﺘﺮ‬
ُ َ َْ
‫اﺑﺘﻎ‬
ِ َِْ
ِ
‫اﺑﺘﻐﺎء‬
َ َ ْ
Onu uydurdular
Soyu kesik
Yol tut
Arama, isteme
ِ
‫اﺑﺘﻐﺎؤﻛﻢ‬
ْ ُ َُٰ ْ
ِ
‫اﺑﺘﻐﻮا‬
َُْ
ِ
‫اﺑﺘﻐﻮا‬
ُ َ ْ 4‫ﺑﺘﻐﻮا‬
ُ َ َ ْ‫ا‬
‫اﺑﺘﻐﻰ‬
َ َِْ
ِ َ
‫اﺑﺘﻐﻲ‬
َْ
ِ
‫اﺑﺘﻐﻴﺖ‬
َ َْ َْ
َ َْ
ُ3‫اﺑﺘﻼ‬
َُِْ
ْ‫اﺑﺘﻠﻮا‬
ِ ُ
‫اﺑﺘﻠﻲ‬
َ ُْ
‫اﺑﺘﻼ‬
َ َ ْ ِ 4‫اﺑﺘﻠﻰ‬
ََْ
Đstemeniz
Arayın
Aradılar, istediler
Aradı, istedi
Ararım
Aradın
Onu denedi
Deneyin, imtihan edin
Đmtihan edildi
Denedi, sınadı
11
ِ
َ َْ
َ ‫اﺑﺘﻬﻞ‬
ٍ ُ َْ
‫اﺑﺤﺮ‬
Dua etti, niyaz etti
Denizler
‫اﺑﺪا‬
ً ََ
َ ‫اﺑﺪا‬
َ َْ
Ebediyen, sonsuza kadar
Yarattı, başlattı
‫اﺑﺪي‬
ٰ َْ
‫اﺑﺪل‬
َ َ َْ
َ ِّ َ ُ
ُ ‫اﺑﺪﻟﻪ‬
َ‫اﺑﺮئ‬
ََ
Gösterdi, açığa vurdu
Değiştirdi
Ben değiştiririm
Đyileştirdi
ِّ َ ُ
ُ ‫اﺑﺮئ‬
ِ ُْ
ُ ‫اﺑﺮئ‬
Temize çıkarırım
Temize çıkarırım, iyileştiririm
ِ َ َْ
‫اﺑﺮار‬
ِ ِ
‫اﺑﺮاﻫﻴﻢ‬
ُ ْ
‫اﺑﺮح‬
َ َ َْ
Đyiler
Đbrahim
Benim durmam, dinlenmem
‫اﺑﺮح‬
ُ َ َْ
‫اﺑﺮص‬
َ َ َْ
Dururum, dinlenirim
Cüzzamlı
َ ‫اﺑﺮم‬
َ َْ
‫اﺑﺮﻣﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
ُ ‫ُ ْاﺑﺴﻞ‬
‫اﺑﺴﻠﻮا‬
ُ ِ ُْ
Güçlendirdi, belirledi, karar verdi
Karar verdiler
Mahrum edildi
Mahrum edildiler
‫اﺑﺸﺮ‬
َ َ َْ
‫اﺑﺸﺮا‬
ٌ َ ََ
ً َ َ َ 4‫اﺑﺸﺮ‬
ِ ُ َّ َ َ
‫اﺑﺸﺮﺗﻤﻮﻧﻰ‬
ُ ْ
Müjdelendi
Bir insan mı
Bana müjde mi veriyorsunuz
12
ِ َ
‫اﺑﺸﺮوا‬
ُ ْ
‫اﺑﺼﺎرا‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﺑﺼﺎر‬
Müjdelenin
Gözler
‫اﺑﺼﺎرﻛﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﺑﺼﺎرﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
‫اﺑﺼﺎرﻧﺎ‬
َ ُ َ َْ
Gözleriniz
Gözlerimiz
‫اﺑﺼﺎرﻫﺎ‬
َ ُ َ َْ
ِ ِ َ
‫اﺑﺼﺎرﻫﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﺑﺼﺎرﻫﻢ‬
ُ ُ َ ْ َ 4‫اﺑﺼﺎرﻫﻢ‬
َ ْ
‫اﺑﺼﺎرﻫﻦ‬
َّ ِ ِ َ ْ َ
Onun gözleri (dş)
Onların gözleri
Onların (dş, çğ) gözleri
‫اﺑﺼﺮ‬
َ َ َْ
ِ
‫اﺑﺼﺮ‬
ْ َْ
Gördü, gözetti
Gör
‫اﺑﺼﺮﻧﺎ‬
َ ْ َ َْ
ِ
‫اﺑﺼﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ْ َْ
Gördük
Onları gözet
َ َْ
َ ‫اﺑﻄﻞ‬
‫اﺑﻌﺚ‬
َ َ ََ
Boşa çıkardı, iptal etti
Gönderdi mi
‫اﺑﻌﺚ‬
ُ َ ُْ
‫اﺑﻌﺚ‬
ْ َ ِْ
ِ
‫اﺑﻌﺜﻮا‬
َُْ
ِ َ
‫اﺑﻐﻲ‬
ْ
‫اﺑﻐﻴﻜﻢ‬
ُْ ِ ْ َ
Diriltilirim
Gönder
Gönderin
Ararım, isterim
Sizin için ararım
‫اﺑﻖ‬
َ ََ
‫اﺑﻘﻰ‬
َ َْ
Kaçtı
Bıraktı, baki kıldı
‫اﺑﻘﻰ‬
َ َْ
ِ َ ِْ
‫اﺑﻜﺎرا‬
ً َ ْ َ 4‫اﺑﻜﺎر‬
Daha kalıcı, baki
Sabah, bakire
13
‫اﺑﻜﻢ‬
ُ َ َْ
‫اﺑﻜﻰ‬
َ َْ
ٌِ ِ
‫اﺑﻞ‬
Dilsiz
Ağlattı
Deve, bulut
‫اﺑﻠﺲ‬
َ َ َْ
ِ َِْ
‫اﺑﻠﻌﻲ‬
‫اﺑﻠﻎ‬
َ َ َْ
Ümit kesti
Yut
Tebliğ etti, bildirdi
‫اﺑﻠﻎ‬
َ ُ َْ
Benim ulaşmam
‫اﺑﻠﻎ‬
ُ ُ َْ
‫اﺑﻠﻎ‬
ْ ِ َْ
‫اﺑﻠﻎ‬
ُ ِّ َ ُ
Ulaşırım, erişim
Ulaştır
Tebliğ ederim
‫اﺑﻠﻐﺖ‬
ُ ْ َ َْ
‫اﺑﻠﻐﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ْ َ َْ
ِ
‫اﺑﻠﻐﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َُّ
ْ ِ َْ
ُ ‫اﺑﻠﻐﻪ‬
Tebliğ ettim
Size tebliğ ettim
Size tebliğ ederim
Onu ulaştır
‫اﺑﻠﻐﻮا‬
ُ َ َْ
‫اﺑﻠﻲ‬
َ َْ
ِ ِ
‫اﺑﻠﻴﺲ‬
ُ ْ
ِ
‫اﺑْ ِﻦ‬4‫اﺑﻦ‬
َ ْ 4‫اﺑﻦ‬
ُْ
‫ِاﺑْﻦِﻟﻰ‬
ِ َ 4‫ َاﺑﻨﺎء‬4‫اﺑﻨﺎؤا‬
‫اﺑﻨﺎء‬
َ ْ َ َ ْ ُ َ َْ
Tebliğ ettiler
Denedi, imtihan etti
Đblis
Oğul
Benim için bina et, inşa et
Oğullar
ِ
‫اﺑﻨﺎﺋﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﺑﻨﺎؤﻛﻢ‬
ُْ ُ َ
ُ ُ َ ْ َ 4‫اﺑﻨﺎءﻛﻢ‬
‫اﺑﻨﺎﺋﻨﺎ‬
ََ َ َْ
َ ِ َ ْ َ 4‫اﺑﻨﺎءﻧﺎ‬
Oğullarınız
Oğullarımız
14
‫اﺑﻨﺎءﻫﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫اﺑﻨﺎﺋﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ْ َ
ِ
ِ
‫اﺑﻨﺖ‬
َ َ ْ 4‫اﺑﻨﺔ‬
َْ
ِ
‫اﺑﻨﺘﻲ‬
َّ َ َ ْ
‫اﺑﻨﻚ‬
َ َِْ
ِ
ُ ‫اﺑﻨﻪ‬
َْ
ِ
‫اﺑﻨﻬﺎ‬
َ َْ
‫اﺑﻨﻮا‬
ُ ُْ
ِ ِ
‫اﺑﻨﻰ‬
ْ
ِ
‫اﺑﻨﻲ‬
َْ ْ
Onların oğulları
Onların (dş, çğ) oğulları
Kız, kız evlat
Kızlarım (ikil)
Senin oğlun
Onun (er) oğlu
Onun (dş) oğlu
Đnşa edin
Oğlum
Đki oğlu (ikil)
ِ
‫اﺑﻲ‬
َ َ 4‫َُاﺑﻮ‬
ْ َ 4‫اﺑﺎ‬
‫اﺑﻮا‬
ََْ
Baba
Reddettiler
‫اﺑﻮاﺑﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﺑﻮاب‬
‫اﺑﻮاﺑﻬﺎ‬
َ ِ َ َْ
َ ُ َ ْ َ 4‫اﺑﻮاﺑﻬﺎ‬
Kapılar
Onu kapıları
ُ3‫اﺑﻮا‬
َ ََ
ِ َ
‫اﺑﻮك‬
ُ
‫اﺑﻮﻧﺎ‬
َ َُ
Onun ana-babası, ebeveyni
Baban
Babamız
‫اﺑﻮﻫﻢ‬
ُ َُ
‫اﺑﻮﻫﻤﺎ‬
َ ُ َُ
Onların babası
O ikisinin babası
‫اﺑﻮﻳﻚ‬
َ ْ َ ََ
‫اﺑﻮﻳﻜﻢ‬
ْ ُ ْ َ ََ
ِ َ
‫اﺑﻮﻳﻪ‬
ََْ
Senin anan-baban, ebeveynin
Sizin ana-babanız, ebeveyniniz
Onun ana-babası, ebeveyni
15
‫اََﺑﻰ‬
‫َِاﺑﻲ‬
Reddetti
Baba
ٍ َ َ َِ
‫اﺑﻲﻟﻬﺐ‬
ْ
‫اﺑﻴﺾ‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﺑﻴﺾ‬
َّ َ ْ
ِ
‫اﺑﻴﻀﺖ‬
ْ َّ َ ْ
Ebu leheb (Alevin babası)
Beyaz
Ağardı
Ağardı (dş)
ِ
‫اﺑﻴﻜﻢ‬
ُْ َ
‫اﺑﻴﻦ‬
َ ََْ
‫اﺑﻴﻦ‬
ُ ِّ َ ُ
‫اﺑﻴﻨﺎ‬
َ َِ
ِ َِ
‫اﺑﻴﻪ‬
Babanız
Reddettiler (dş, çğ)
Beyan ederim
Babamız
Onun babası
ِ َِ
‫اﺑﻴﻬْﻢ‬
ِ َ
‫ات‬
Onların babası
Ver
‫ََاﺗﺎ‬
Geldi
‫اﺗﺄﺗﻮن‬
َ ََُْ
Gelir misiniz
َ ُ ُ ََْ
ُ ‫اﺗﺎﺧﺬوﻧﻪ‬
‫اﺗﺎك‬
َ ََ
Onu edinir misiniz
Sana geldi
‫اﺗﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََ
‫اﺗﺎﻣﺮون‬
َ ُ ُ ََْ
Size geldi
Emreder misiniz
Bize geldi
‫اﺗﺎﻧﺎ‬
َ ََ
Ona (dş) geldi
‫اﺗﺎﻫﺎ‬
َ ََ
‫اﺗﺎﻫﻢ‬
ُ ََ
Onlara geldi
16
ِ
ٌ‫اﺗﺒﺎع‬
َّ
Tabi olma, uyma
‫اﺗﺒﻊ‬
َ َ َْ
‫اﺗﺒﻊ‬
ُ ِ َّ َ
ِ
‫اﺗﺒﻊ‬
َ َ َّ
ِ
‫اﺗﺒﻊ‬
َ َ َّ
ِ
‫اﺗﺒﻊ‬
ْ ِ َّ
ِ
‫اﺗﺒﻌﺖ‬
َ ْ َ َّ
ِ
‫اﺗﺒﻌﺖ‬
ُ ْ َ َّ
‫اﺗﺒﻌﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ َّ
Takip etti
Tabi olurum
Takip etti, tabi oldu, uydu
Uydu, takip etti
Tabi ol
Tabi oldun
Tabi oldum
Tabi oldunuz
ِ َّ
‫اﺗﺒﻌﺘﻨﻰ‬
ََْ
‫اﺗﺒﻌﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ْ َ َ َّ
Bana tabi oldun
Onlara tabi oldu
‫اﺗﺒﻌﻚ‬
َ ُ ِ َّ َ
‫اﺗﺒﻌﻚ‬
َ َ َ َّ
Sana tabi olurum
Sana tabi oldu
‫اﺗﺒﻌﻜﻤﺎ‬
َ ُ َ َ َّ
ِ
‫اﺗﺒﻌ ِﻦ‬
َ َ َّ
‫اﺗﺒﻌﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
Siz ikinize tabi oldu
Bana tabi oldu
Ardı ardına getirdik
‫اﺗﺒﻌﻨﺎ‬
َ ْ َ َّ
‫اﺗﺒﻌﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ ْ َ َّ
Tabi olduk
Size tabi olduk
‫ﺒﻌﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َ ْ َ ‫َْاﺗ‬
ِ َّ
‫اﺗﺒﻌﻨﻰ‬
ََ
Onlara tabi olduk
Bana tabi oldu
ُ ‫اﺗﺒﻌﻪ‬
َ َ َْ
ُ ‫اﺗﺒﻌﻪ‬
ْ ِ َّ َ
Onu takip etti
Ben ona tabi olayım
17
‫اﺗﺒﻌﻬﺎ‬
َ ْ ِ َّ
Ona uy
‫اﺗﺒﻌﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫اﺗﺒﻌﻮ‬
ُ َ َْ
‫اﺗﺒﻌﻮا‬
ُ ِ ُْ
Onları takip etti
Takip ettiler
Takip edildiler, peşlerine takıldı
‫اﺗﺒﻌﻮا‬
ُ ِ ُّ ُ
ِ
‫اﺗﺒﻌﻮا‬
ُ َ َّ
ُِ َّ ِ
‫اﺗﺒﻌﻮا‬
ِ
‫اﺗﺒﻌﻮا‬
ُ ِ َّ
‫اﺗﺒﻌﻮك‬
َ ُ َ َّ
ِ ِ َّ ِ
ِ ِ َّ 4‫اﺗﺒﻌﻮن‬
‫اﺗﺒﻌﻮﻧﻰ‬
ُ
ُ
ُ3‫اﺗﺒﻌﻮ‬
ُ َ َّ
Tabi olundular
Tabi oldular
Tabi olun
Uyun, takip edin
Sana tabi oldular
Bana tabi olun
Ona tabi oldular
ُ3‫اﺗﺒﻌﻮ‬
ُ ِ َّ
Ona tabi olun
‫اﺗﺒﻌﻮﻫﻢ‬
ُ ُ َ َْ
‫اﺗﺒﻌﻮﻫﻢ‬
ُ ُ َ َّ
Onları takip ettiler
Onlara tabi oldular
‫اﺗﺒﻨﻮن‬
َ ُ ََْ
‫اﺗﺖ‬
ْ ََ
‫اﺗﺘﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ َ
‫اﺗﺘﺨﺬﻧﺎ‬
َ ُ ِ َّ َ َ
Bina eder misiniz
O geldi (dş)
Edinir misin
Bizi edinir misin
‫اﺗﺘﺮﻛﻮن‬
َ ُ َ َُْ
‫اﺗﺘﻚ‬
َ ََْ
Terk edilir misiniz
Sana geldi
‫اﺗﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ََْ
‫اﺗﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ََْ
Size geldi
Onlara geldi
18
َِ ُ ِ َُ
‫اﺗﺠﺎدﻟﻮﻧﻨﻲ‬
َ
Benime mücadele eder misiniz
َ ْ ََ
ُ ‫اﺗﺠﻌﻞ‬
‫اﺗﺤﺎﺟﻮﻧﻨﺎ‬
َ َ ُّ َ ُ َ
Kılar mısın
Bizimle tartışır mısınız
ِّ ُ ّ ُ َ
‫اﺗﺤﺎﺟﻮﻧﻲ‬
َ
ِ
‫اﺗﺤﺪﺛﻮﻧﻬﻢ‬
ُ َ ُ ّ َ َُ
ِ َ ِّ ِ
‫اﺗﺨﺎذ‬
‫اﺗﺨﺎذﻛﻢ‬
ُُ ِ َ ِّ
‫اﺗﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ
‫اﺗﺨﺬ‬
ْ ِ َّ َ
Benimle tartışır mısınız
Söyler misiniz
Edinme
Edinmeniz
Ben edinirim
Benim edinmem
‫اﺗﺨﺬ‬
َ َ َّ ِ
Edindi, benimsedi
‫اﺗﺨﺬت‬
ْ َ َ َّ
O (dş) edindi
‫اﺗﺨﺬت‬
َ ْ َ َّ
Sen edindin
‫اﺗﺨﺬت‬
ُ ْ َ َّ
Ben edindim
‫اﺗﺨﺬﺗﻢ‬
ْ ُ ْ َ َّ
ُ3‫اﺗﺨﺬﺗﻤﻮ‬
ُ ُ ْ َ َّ
Siz edindiniz
Onu edindiniz
‫اﺗﺨﺬﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ ْ َ َّ
َّ َ ِ َّ َ
‫اﺗﺨﺬن‬
Onları edindiniz
Mutlaka alırım, edinirim
َ ْ َ َّ َ
ُ3‫اﺗﺨﺬﻧﺎ‬
Onu edinirdik
‫اﺗﺨﺬﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َ َّ َ
ْ ِ َّ
ُ3‫اﺗﺨﺬ‬
Onları edindik, tuttuk
Onu edin, tut
‫اﺗﺨﺬﻫﺎ‬
َ َ َ َّ
‫اﺗﺨﺬوا‬
ُ َ َّ ِ
Onu aldı, tuttu
Edindiler
19
‫اﺗﺨﺬوا‬
ُ ِ َّ ِ
Edinin
‫اﺗﺨﺬوك‬
َ ُ َ َّ
ِ ُ ِ َّ
‫اﺗﺨﺬوﻧﻰ‬
Seni edindiler
Beni edinin
ُ َ َّ
ُ3‫اﺗﺨﺬو‬
ُ ِ َّ
ُ3‫اﺗﺨﺬو‬
Onu edindiler
Onu (er) edinin
‫اﺗﺨﺬوﻫﺎ‬
َ ُ َ َّ
Onu (dş) edindiler
‫اﺗﺨﺬوﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َ َّ
ِ ِ َّ
‫اﺗﺨﺬى‬
Onları edindiler
Edin, tut (dş)
‫اﺗﺨﺸﻮﻧﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ ْ ََ
‫اﺗﺪﻋﻮن‬
َ ُ ْ ََ
Onlardan korkar mısınız
Çağırır mısınız, dua eder misiniz
‫اﺗﺬر‬
ُ َ ََ
‫اﺗﺮاﺑﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﺗﺮاب‬
Bırakır mısın
Yaşıt
‫اﺗﺮف‬
َ َ َْ
‫اﺗﺮف‬
ُ ِ ُْ
Nimet verdi
Nimet verildi, şımartıldı
‫اﺗﺮﻓﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ِ ُْ
‫اﺗﺮﻓﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
Size nimet verildi
Nimet verdik
‫اﺗﺮﻓﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َ َْ
‫اﺗﺮﻓﻮا‬
ُ ِ ُْ
Onlara nimet verdik
Onlara nimet verildi
‫اﺗﺮك‬
ْ ُ ُْ
ِ ْ
‫اﺗﺮك‬
ُ
ِ َُ
‫اﺗﺮُﻳﺪ‬
Terk et
Terk et (dş)
Đster misin
‫اﺗﺮﻳﺪون‬
َ ُ ِ َُ
Đster misiniz
20
‫اﺗﺴﺘﺒﺪﻟﻮن‬
َ ُ ِ ْ َ ْ ََ
‫اﺗﺴﻖ‬
َ َ َّ
Değiştirmek ister misiniz
Derlendi, toplandı, dolunay oldu
‫اﺗﺼﺒﺮون‬
َ ُ ِ ْ ََ
‫اﺗﻌﺒﺪون‬
َ ُ ُ ْ ََ
Sabreder misiniz
Kulluk eder misiniz
‫اﺗﻌﺠﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ ْ ََ
ِِ َ ِ ََ
‫اﺗﻌﺪاﻧﻨﻲ‬
Şaşıyor musun (dş)
Beni tehdit mi ediyorsunuz (ikil)
‫اﺗﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ َ ْ ََ
‫اﺗﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ َ
ِ َّ ِ
‫اﺗﻖ‬
Bilir misiniz
Öğretir misiniz
Kork, sakın
‫اﺗﻘﺎ‬
َ َْ
En takvalı
‫اﺗﻘﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫اﺗﻘﺘﻠﻮن‬
َ ُ ُ ْ ََ
En takvalınız
Öldürür müsünüz
‫اﺗﻘﻦ‬
َ َ َْ
‫اﺗﻘﻦ‬
َ َ َْ
‫اﺗﻘﻮا‬
ُ َّ ِ
Mükemmel yaptı
Sağlam, muhkem
Korunun, sakının
‫اﺗﻘﻮا‬
ْ َ َّ
‫اﺗﻘﻮا‬
َْ َّ 4‫اﺗﻘﻮا‬
َ َّ ِ
‫اﺗﻘﻮﻟﻮن‬
َ ُ ُ ََ
ِ ُ َّ ِ
‫اﺗﻘﻮن‬
Sakınmaları
Korundular, sakındılar
Der misiniz
Benden korkun, sakının
ُ َّ
ُ3‫اﺗﻘﻮ‬
Ondan sakının
‫اﺗﻘﻰ‬
َ َْ
En takvalı
‫اﺗﻘﻰ‬
َ َّ
Korundu, sakındı, korudu
21
‫اﺗﻘﻴﺘﻦ‬
َّ ُ ْ َ َّ ِ
ِ ِ
‫اﺗﻘﻴﻦ‬
َ َّ
َ َّ ِ
َ ‫اﺗﻜﺎ‬
Sakındınız (dş, çğ)
Korkun, sakının (dş, çğ)
Yaslandı
ُ ‫َ ْاﺗﻞ‬
ُ ‫ُ ْاﺗﻞ‬
Benim okumam
Oku
‫اﺗﻠﻮ‬
َ ُ َْ
‫اﺗﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُْ
Ben okurum
Onu okuyun
‫اﺗﻢ‬
َّ َ َ
‫اﺗﻢ‬
َّ ِ ُ
‫اﺗﻤﺪوﻧَ ِﻦ‬
ُّ ِ ُ َ
ِ
ْ‫أﺗﻤﺮوا‬
ُ َْ
ِ
‫اﺗﻤﻢ‬
ْ َْ
Tamamladı
Tamamlarım
Bana yardım mı edersiniz
Anlaşın
Tamamla
‫اﺗﻤﻤﺖ‬
َ ْ َ َْ
‫اﺗﻤﻤﺖ‬
ُ ْ َ َْ
Tamamladın
Tamamladım
‫اﺗﻤﻤﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
‫اﺗﻤﻤﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َ َْ
Tamamladık
Onu tamamladık
‫اﺗﻤﻬﺎ‬
َ َّ َ َ
‫اﺗﻤﻬﻦ‬
َّ ُ َّ َ َ
‫اﺗﻤﻮا‬
ُّ ِ َ
ِ
‫أﺗﻨﺎ‬
َ ْ
Onu (dş) tamamladı
Onları (dş, çğ) tamamladı
Tamamlayın
Bize gel
‫اﺗﻨﺒﺌﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ َ
‫اﺗﻨﻬﺎﻧﺎ‬
َ َ ََْ
Haber verir misiniz
Bizi yasaklar mısın
22
ِ ََ
‫اﺗﻬﺘﺪي‬
َْ
ِ
‫اﺗﻬﻠﻜﻨﺎ‬
َ ُ ْ َُ
‫اﺗﻮا‬
ََْ
Hidayete erer misin
Bizi helak eder misin
Geldiler
‫ُُاﺗﻮا‬
Verildiler
ِ ََ
‫اﺗﻮاﺑـ‬
ْ
ِ ْ ُُ
‫اﺗﻮاﺑـ‬
Getirdiler, yaptılar
Verildiler
‫اﺗﻮاﺻﻮا‬
ْ َ َ ََ
‫اﺗﻮب‬
ُ َُ
Tavsiyeleştiniz mi
Ben tevbe ederim
‫اﺗﻮك‬
َ ََْ
َّ َ َ َ
ُ ‫اﺗﻮﻛﺎ‬
Sana geldiler
Dayanırım, yaslanırım
3‫اﺗﻮ‬
ُ ََْ
‫ََاﺗﻰ‬
Ona geldiler
Geldi
ِ ََ
‫اﺗﻰﺑـ‬
Getirdi
‫اﺗﻴﺎ‬
َ ََ
‫اﺗﻴﺖ‬
َ ََْ
Geldiler (ikil)
Sen geldin
‫اﺗﻴﻦ‬
َ ََْ
‫اﺗﻴﻨﺎ‬
َ ََْ
Geldiler (dş, çğ)
Geldik
‫اﺗﻴﻨﺎك‬
َ َ ََْ
‫ﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َ ْ َ‫َاﺗ‬
Sana geldik
Onlara getirdik
‫اﺛﺎب‬
َ ََ
‫اﺛﺎﺑﻜﻢ‬
ْ ُ َ ََ
Mükafatlandırdı, ödül verdi
Sizi mükafatlandırdı
‫اﺛﺎﺑﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََ
Onları mükafatlandırdı
23
ً ‫َ َاﺛﺎﺛﺎ‬
Eşya, mal
‫اﺛﺎر‬
َ ََ
ٍ ََ
‫اﺛﺎرة‬
َ
Tarla sürdü
Kalıntı
‫اﺛﺎروا‬
ُ ََ
ِ
‫اﺛﺎﻗﻠﺘﻢ‬
ُْ ْ َ َّ
ً ‫َ َاﺛﺎﻣﺎ‬
Sürdüler, aktardılar
Çakılıp kaldınız
Ağır ceza
‫اﺛﺒﺖ‬
َ َ َْ
‫اﺛﺒﺘﻮا‬
ُ ُ ُْ
Sabitledi, bağladı
Sebat edin
‫اﺛﺨﻦ‬
َ َ َْ
‫اﺛﺨﻨﺘﻢ‬
ُ ُ َ َْ
Sindirdi, yendi
Vurup sindirdiniz
‫اﺛﺨﻨﺘﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َ َْ
ِ ََ
‫اﺛﺮ‬
Onları vurup sindirdiniz
Eser, iz
‫اﺛﺮن‬
َ ََْ
ِ ََ
‫اﺛﺮي‬
Savurdular, toz çıkardılar
Benim izim, eserim
َ ْ َ 4‫اﺛﻘﺎل‬
ً ‫اﺛﻘﺎﻻ‬
ٌ َ َْ
Ağırlıklar
‫اﺛﻘﺎﻟﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫اﺛﻘﺎﻟﻬﺎ‬
َ َ َ َْ
Sizin ağırlıklarınız
Onun (dş) ağırlıkları
ِ ِ َ ْ َ 4‫اﺛﻘﺎﻟﻬﻢ‬
‫اﺛﻘﺎﻟﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Onların ağırlıkları
‫اﺛﻘﻠﺖ‬
ْ َ َ َْ
Ağırlaştı, ağır geldi (dş)
ٍ َْ
‫اﺛﻞ‬
Ilgın ağacı
‫اﺛﻢ‬
َّ ُ َ
ِ ِ
‫اﺛﻤﺎ‬
ً ْ 4‫ْاﺛٌﻢ‬
Sonra mı
Günah
24
‫اﺛﻤﺮ‬
َ َ َْ
‫اﺛﻤﻚ‬
َ ِ ِْ
Meyve verdi
Senin günahın
ِ
‫اﺛﻤﻪ‬
ْ
ُُ
ِ
‫اﺛﻤﻬﻤﺎ‬
َُ ُ ْ
ِ ِْ
‫اﺛﻤﻲ‬
ِ ْ 4‫ِ ْاﺛﻨﺎ‬
‫اﺛﻨﺎن‬
َ
َ
ِ
‫اﺛﻨﺘﻴ ِﻦ‬
َْ ْ 4‫اﺛﻨﺘﺎ‬
َْ َ ْ 4ِ‫اﺛﻨﻴﻦ‬
ََْ
Onun günahı
O ikisinin günahı
Benim günahım
Đki
Đki
‫اﺛﻨﻲ‬
ْ َ ْ 4‫اﺛﻨﺘﻲ‬
ْ ََْ
ِ
ِ
‫اﺛﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫اﺛﻴﻢ‬
‫اﺟﺌﺘﻨﺎ‬
ََْ َِ
Đki
Çok günahkâr
Bize mi geldin, getirdin
‫اﺟﺎء‬
َ ََ
‫اﺟﺎءﻫﺎ‬
ََََٰ
Getirdi, yöneltti
Onu (dş) yöneltti
‫اﺟﺎب‬
َ ََ
‫اﺟﺎﺟﺎ‬
ٌ َُ
ً َ ُ 4‫اﺟﺎج‬
Cevap verdi
Acı su
‫اﺟﺎر‬
َ ََ
‫اﺟﺒﺘﻢ‬
ََُُْ
Korudu, sığındırdı
Cevap verdiniz
ِ
‫اﺟﺒﺘﻢ‬
ُْْ ُ
ِ
‫اﺟﺘﺒﺎ‬
ََ ْ
ِ
‫اﺟﺘﺒﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََ ْ
ِ
ُ3‫اﺟﺘﺒﺎ‬
ََ ْ
ِ
‫اﺟﺘﺒﻲ‬
َٰ ْ
ِ
‫اﺟﺘﺒﻴﺖ‬
َ ََْ ْ
Size cevap verildi
Seçti
Sizi seçti
Onu seçti
Seçti, derledi
Derledin, seçtin
25
‫اﺟﺘﺒﻴﺘﻬﺎ‬
َ َََْ ْ
ِ
‫اﺟﺘﺒﻴﻨﺎ‬
َََْ ْ
ِ
‫اﺟﺘﺒﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َ ْ َ َ ْ
َّ َ ْ ِ
‫اﺟﺘﺚ‬
‫اﺟﺘ ّﺜ َْﺖ‬
ُْ
ِ
‫اﺟﺘﺮح‬
َ ََ ْ
ِ
ْ‫اﺟﺘﺮﺣﻮا‬
ُ ََ ْ
ِ
‫اﺟﺘﻤﻊ‬
َََْ
ِ
‫اﺟﺘﻤﻌﺖ‬
ْ َََْ
ِ
‫اﺟﺘﻤﻌﻮا‬
ْ
َ
َُ
ِ
‫اﺟﺘﻨﺐ‬
َ
ْ
َ
َ
ِ
‫اﺟﺘﻨﺒﻮا‬
َُ َ ْ
ِ ِ
‫اﺟﺘﻨﺒﻮا‬
ُ َْ
Onu (dş) seçtin
Derledik, seçtik
Onları seçtik
Söktü, çekti
Söküldü (dş)
Kötülük işledi
Kötülük işlediler
Toplandı
Toplandı (dş)
Toplandılar
Kaçındı
Kaçındılar
Kaçının
ِ
ُ3‫اﺟﺘﻨﺒﻮ‬
ُ َْ
‫اﺟﺪ‬
َ َِ
Ondan kaçının
Benim bulmam
‫اﺟﺪ‬
ُ َِ
Bulurum
‫اﺟﺪاث‬
َ َْ
‫اﺟﺪر‬
َُ َْ
Mezarlar
Daha yatkın
َّ َ ِ َ
‫اﺟﺪن‬
Mutlaka bulurum
‫اﺟﺮ‬
َََ
‫اﺟﺮا‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫اﺟﺮ‬
ِ ِ
‫اﺟﺮاﻣﻲ‬
َْ
Ücretle tuttu, ücretle çalıştı
Karşılık, ücret, ödül, mükafat
Suçum
26
‫اﺟﺮم‬
َ ََْ
‫اﺟﺮﻣﻨﺎ‬
َََْْ
Günah işledi
Suç işledik
‫ﺟﺮﻣﻮا‬
ُ َ ْ َ‫ا‬
3‫اﺟﺮ‬
َُِْ
Suç işlediler
Ona aman ver
3‫اﺟﺮ‬
ُ َ ْ َ 43‫اﺟﺮ‬
َُُْ
‫اﺟﺮﻫﺎ‬
َ ََْ
Onun (er) ücreti, karşılığı
Onun (dş) ücreti, karşılığı
‫اﺟﺮﻫﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫اﺟﺮﻫﻢ‬
ُْ َُْ
‫اﺟﺮي‬
َ ِ َْ
Onların ücreti, karşılığı
Benim ücretim, karşılığım
‫اﺟﺰﻋﻨﺎ‬
َْ ِ َ َ
ُ ‫اﺟﺴﺎم‬
َ َْ
Sızlandık mı
Cisimler
‫اﺟﺴﺎﻣﻬﻢ‬
ُُْ َ َْ
َََ
َ‫اﺟﻌﻞ‬
Onların cisimleri, kalıpları
Yaptı mı
َ َْ
ُ ‫اﺟﻌﻞ‬
َ َْ
ْ‫اﺟﻌﻞ‬
ِ
َ ْ
ْ‫اﺟﻌﻞ‬
‫اﺟﻌﻠﺘﻢ‬
َُْ َ َ
Yaparım, kılarım
Yapayım
Yap, kıl
Yaptınız mı
‫اﺟﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ َ َ
‫اﺟﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ ْ
Yaptık mı
Bizi kıl, bize ver
‫اﺟﻌﻠﻨﻚ‬
َ َّ َ َ ْ َ
ِْ ِ
‫اﺟﻌﻠﻨﻰ‬
َ ْ
َْ ْ ِ
ُ ‫اﺟﻌﻠﻪ‬
َُ ْ ِ
ْ‫اﺟﻌﻠﻮا‬
Mutlaka seni kılarım
Beni kıl, bana ver
Onu kıl, ona ver
Kılın, yapın, verin
27
‫اﺟﻞ‬
َّ َ
ِ
َ ‫َاﺟﻞ‬
Ecel tayin etti, süre belirledi
Süre tayin etti
‫اﺟ ِﻞ‬
َْ
-dan dolayı, için
َّ َ
َ ‫اﺟﻞ‬
ً ‫اﺟﻼ‬
َ َ 4‫اﺟﻞ‬
ٌ ََ
Tayin etti, belirledi
Ecel, süre
‫اﺟﻠََﺐ‬
َْ
ِ
‫اﺟﻠﺐ‬
ْ َْ
‫اﺟﻠﺖ‬
َ ْ َّ َ
‫اﺟﻠﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Saldırdı
Bağır, haykır
Tayin ettin, belirledin
Tecil edildi, ertelendi (dş)
‫اﺟﻠﺪوا‬
ُِْ
ِ ِ
‫اﺟﻠﺪوﻫﻢ‬
ُْ ُ ْ
‫اﺟﻠﻨﺎ‬
ََ َ َ
َِِ َ
َ َ َ 4‫اﺟﻠﻪ‬
ُ ‫اﺟﻠﻪ‬
‫اﺟﻠﻬﺎ‬
َ َ َ َ‫ا‬
َ ُ َ َ 4‫ﺟﻠﻬﺎ‬
Değnek vurun
Onlara değnek vurun
Bizim ecelimiz, süremiz
Onun (er) eceli, süresi
Onun (dş) eceli, süresi
‫اﺟﻠﻬﻢ‬
ََُُْ
‫اﺟﻠﻬﻦ‬
َّ ُ َ َ َ 4‫اﺟﻠﻬﻦ‬
َّ ُ ُ َ َ
Onların (er) eceli, süresi
Onların (dş) eceli, süresi
‫اﺟﻠﻴ ِﻦ‬
َْ َ َ
Đki süre, iki ecel
‫اﺟﻤﻊ‬
ََ َْ
‫اﺟﻤﻌﻮا‬
َُ َْ
Birleşti
Topladılar
ِ
‫اﺟﻤﻌﻮا‬
ُ َْ
‫اﺟﻤﻌﻮن‬
َ َُ َْ
Toplayın, toplanın
Hepsi, tamamı
ِ
‫اﺟﻤﻌﻴﻦ‬
َ َ َْ
Hepsi, tamamı
28
ِ ُ
‫اﺟﻨﺒﻨﻲ‬
ُْ ْ
ٌ‫اﺟﻨﺔ‬
َّ ِ َ
ِ
‫اﺟﻨﺢ‬
ْ َْ
ٍ‫اﺟﻨﺤﺔ‬
ِ
َ َْ
ِ
‫اﺟﻬﺮوا‬
َُ ْ
‫اﺟﻮر‬
ُُ
Beni uzak tut
Ceninler
Yanaş, meylet
Kanatlar
Açığa vurun
Ücretler, karşılıklar, ödüller, mehirler
‫اﺟﻮرﻛﻢ‬
ُْ َ ُُ
‫اﺟﻮرﻫﻢ‬
َُْ ُُ
Sizin ücretleriniz, karşılıklarınız
Onların (er) ücretleri, karşılıkları
‫اﺟﻮرﻫﻦ‬
َّ ُ َ ُ ُ
ِ
‫اﺟﻴﺐ‬
ُ ُ
Onların (dş) ücretleri, karşılıkları
Đcabet ederim, karşılık veririm
‫اﺟﻴﺒﺖ‬
ْ َ ُِ
َِ
‫اﺟﻴﺒﻮا‬
ُ
ِ َ
‫اﺣﺎدﻳﺚ‬
َ
‫ﺎط‬
َ ‫اﺣ‬
ََ
Đcabet olundu, kabul edildi
Đcabet edin, uyun
Konuşmalar, haberler
Kuşattı, çevreledi, kavradı
‫اﺣﺎﻃﺖ‬
ْ َ ََ
‫اﺣﺐ‬
َّ َ َ
ِ
‫اﺣﺐ‬
ُّ ُ
‫اﺣﺐ‬
َّ َ َ 4‫اﺣﺐ‬
ُّ َ َ
ُ َّ ِ َ
ُ3‫اﺣﺒﺎؤ‬
‫اﺣﺒﺎر‬
ُ ََْ
Kuşattı, çevreledi, kavradı (dş)
Sevdi
Ben severim
Daha sevimli, daha sevgili
Sevdikleri, sevgili kulları
Rahipler
‫اﺣﺒﺎرﻫﻢ‬
َُْ ََْ
‫اﺣﺒﺒﺖ‬
َ َْ ْ َ
Onların rahipleri
Sen sevdin
29
‫اﺣﺒﺒﺖ‬
ُ َْ ْ َ
‫اﺣﺒﻂ‬
َ ََْ
‫اﺣﺘﺮق‬
َ ََ ْ ِ
‫اﺣﺘﺮﻗﺖ‬
ْ َََ ْ
ِ
‫اﺣﺘﺴﺐ‬
ْ
َ
َ
َ
ِ
َ ‫اﺣﺘﻤﻞ‬
ََْ
‫اﺣﺘﻤﻠﻮا‬
َُ َ ْ ِ
‫اﺣﺘﻨﻚ‬
َ ََ ْ ِ
Ben sevdim
Boşa çıkardı, heder etti
Yaktı
Yaktı (dş)
Ümit etti, bekledi
Taşıdı, yüklendi
Yüklendiler
Sürükledi, kontrol altına aldı
‫ﺣﺘﻨﻜﻦ‬
َّ َ ِ َ ْ َ ‫ا‬
‫اﺣﺪا‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫اﺣﺪ‬
‫اﺣﺪا‬
َ ِْ
ِ
‫اﺣﺪاﻫﻤﺎ‬
َُ َ ْ
‫اﺣﺪاﻫﻦ‬
َّ ُ َ ْ ِ
‫اﺣﺪث‬
َ َ َْ
‫اﺣﺪث‬
َ ِ ُْ
‫اﺣﺪﻛﻢ‬
ُ َ َ َ 4‫اﺣﺪﻛﻢ‬
ُْ ُ ََ
Mutlaka sürüklerim
Bir, tek, bir kimse
Bir, birisi (dş)
Đkisinden biri (dş)
Onlardan biri (dş)
Meydana getirdi
Benim anlatmam
Sizden biri
‫ﺪﻛﻤﺎ‬
ََ
َ ُ ُ ‫اﺣ‬
‫اﺣﺪﻧﺎ‬
ََ ََ
ِِ
‫اﺣﺪﻫﻢ‬
ُ ُ َ َ 4‫اﺣﺪﻫﻢ‬
ْ ََ
ُ ُ َ َ َ 4‫اﺣﺪﻫﻢ‬
ِِ
‫اﺣﺪﻫﻤﺎ‬
َ َ َ 4‫اﺣﺪﻫﻤﺎ‬
َُ ُ ََ
‫اﺣﺪى‬
َ ِْ
ِ
‫اﺣﺬر‬
َْ ْ
Đkinizden biri
Bizden biri
Onlardan biri
O ikisinden biri
Bir, birisi (dş)
Sakın, çekin
30
ِ
‫اﺣﺬرﻫﻢ‬
ُْ ْ َ ْ
ِ
ْ‫اﺣﺬروا‬
َُ ْ
َُ ْ ِ
ُ3‫اﺣﺬرو‬
ِ
‫اﺣﺬروﻫﻢ‬
ُْ ُ َ ْ
‫اﺣﺮص‬
َ ََْ
Onlardan sakın
Sakının
Ondan sakının
Onlardan sakının
En hırslı
‫اﺣﺰاب‬
ُ ََْ
‫اﺣﺲ‬
َّ َ َ
ِ ُ
ِ
‫اﺣﺴﺎﻧﺎ‬
ً َ ْ 4‫اﺣﺴﺎن‬
َْ
ِ
‫اﺣﺴﺐ‬
َ ََ
Hizipler, gruplar, topluluklar
Hissetti
Đhsan, iyilik
Sandı mı
‫اﺣﺴﻦ‬
َ َ َْ
‫اﺣﺴﻦ‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﺣﺴﻦ‬
ْ َْ
‫اﺣﺴﻨﺘﻢ‬
ُْ َ َْ
Đyilik etti, güzelleştirdi
Daha güzel, en güzel
Đyilik yap
Đyilik yaptınız
ُ ‫اﺣﺴﻨﻪ‬
ََ َْ
ِ
‫اﺣﺴﻨﻬﺎ‬
َ َ َْ
Onun en güzeli
Onun en güzeli
‫اﺣﺴﻨﻮا‬
َُ َْ
ِ
ْ‫اﺣﺴﻨﻮا‬
َُ َْ
ْ‫اﺣﺴﻮا‬
ُّ َ َ
Đyilik ettiler
Đyilik edin
Hissettiler
‫اﺣﺸﺮوا‬
ُُ ُْ
‫اﺣﺼﺎ‬
َ َْ
Toplayın
Saydı
ُ3‫اﺣﺼﺎ‬
َ َْ
Onu (er) saydı
‫ﺼﺎﻫﺎ‬
َ َ ‫اﺣ‬
َْ
Onu (dş) saydı
31
‫اﺣﺼﺎﻫﻢ‬
ُْ َ َْ
‫اﺣﺼﻲ‬
ٰ َْ
Onları saydı
Saydı, hesapladı
‫اﺣﺼﺮ‬
ََ َْ
ِ
‫اﺣﺼﺮ‬
ُ ُْ
Engelledi, kapadı
Engellendi, kapandı
‫اﺣﺼﺮﺗﻢ‬
ُْ ْ ِ ْ ُ
ِ
ْ‫اﺣﺼﺮوا‬
ُ ُ
Engellendiniz
Engellendiler
‫اﺣﺼﺮوﻫﻢ‬
ُْ ُُ ُْ
‫اﺣﺼﻦ‬
َ َ َْ
Onları engelleyin, hapsedin
Korudu
ِ ُْ
‫اﺣﺼَّﻦ‬
‫اﺣﺼﻨﺖ‬
ْ ََ َْ
Evlendiler (dş, çğ)
Namusunu korudu (dş)
‫اﺣﺼﻮا‬
ُ َْ
‫اﺣﺼﻰ‬
َ َْ
Sayın
Saydı
‫اﺣﺼﻴﻨﺎ‬
ََْ َْ
ُ3‫اﺣﺼﻴﻨﺎ‬
ََْ َْ
Saydık
Biz onu saydık
‫اﺣﻀﺮ‬
ََ َْ
‫اﺣﻀﺮت‬
ْ ََ َْ
‫اﺣﻀﺮت‬
ْ َِ ُْ
‫اﺣﻄﺖ‬
ُ ْ ََ
Getirdi, hazır etti
Hazırladı, getirdi
Hazırlandı, getirildi
Đhata ettim, kuşattım
‫اﺣﻄﻨﺎ‬
َْ َ َ
َْٰ
‫اﺣﻔﻲ‬
‫اﺣﻔﻈﻮا‬
ْ ُ َِْ
‫اﺣﻖ‬
ٌّ َ َ
Đhata ettik, kuşattık
Sıkıştırdı, zorladı
Gözetin, koruyun
Gerçek mi, hak mı
32
‫اﺣﻖ‬
َّ َ َ
‫اﺣﻖ‬
َّ َ َ 4‫اﺣﻖ‬
ُّ َ َ
Yerleştirdi, gerçekleştirdi
Daha fazla hak eden, daha layık
ََْ
ً ‫اﺣﻘﺎﺑﺎ‬
Çağlar, devirler, çok uzun süreler
‫اﺣﻘﺎف‬
ََْ
‫اﺣﻜﻢ‬
ُ ُْ
Kum tepeleri
Hüküm ver
‫اﺣﻜﻢ‬
ََ َْ
‫اﺣﻜﻢ‬
َُ َْ
Destekledi, tahkim etti
En hikmetli, en iyi hükmeden
‫اﺣﻜﻢ‬
ُُ َْ
‫اﺣﻜﻤﺖ‬
ْ َ ِ ُْ
‫اﺣﻞ‬
َّ َ َ
ُِ
َّ ‫اﺣﻞ‬
ٍَ ْ َ
‫اﺣﻼم‬
Hükmederim
Sağlamlaştırıldı, açıklandı
Helal kıldı, bekletti, yerleşti, çözdü
Helal kılındı
Karışık rüyalar
‫اﺣﻼﻣﻬﻢ‬
ْ ُ َُ ْ َ
‫اﺣﻠﺖ‬
ْ َّ ِ ُ
Onların rüyaları
Helal kılındı
ُُْ
ْ‫اﺣﻠﻞ‬
‫اﺣﻠﻠﻨﺎ‬
َ َْ ْ َ
Çöz
Helal kıldık
‫اﺣﻠﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
ُّ َ َ
ْ‫اﺣﻠﻮا‬
Bizi yerleştirdi
Yerleştirdiler
ِ َ َْ
‫اﺣﻤﺎل‬
‫اﺣﻤﺪ‬
َُ َْ
Yükler
Ahmed
ِ َْ
ُ ‫اﺣﻤﻞ‬
ِ ِْ
ْ‫اﺣﻤﻞ‬
Ben yüklerim, taşırım
Yükle
33
ِ
‫اﺣﻤﻠﻜﻢ‬
ُْ ُ َْ
‫اﺣﻮى‬
ََْ
Sizi yüklerim, bindiririm
Kara, toz rengi
‫اﺣﻲ‬
ِ ُْ
Diriltirim
‫اﺣﻴﺎ‬
ََْ
ٍ َ 4‫ َاﺣﻴﺎء‬4‫َاﺣﻴﺎء‬
‫اﺣﻴﺎء‬
َْ ً َْ ٌ َْ
Diriltti, yaşattı, hayat verdi
Diri, canlı (çğ)
‫اﺣﻴﺎﻛﻢ‬
ُْ ََْ
‫اﺣﻴﺎﻫﺎ‬
َ ََْ
Sizi diriltti
Onu (dş) diriltti
‫اﺣﻴﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ
‫اﺣﻴﻂ‬
َ ُِ
Onları diriltti
Đstila edildi, kuşatıldı
ُِْ
‫اﺣﻴﻲ‬
Yaşatırım, diriltirim
‫اﺣﻴﻴﺘﻨﺎ‬
َََْ ْ َ
‫اﺣﻴﻴﻨﺎ‬
ََْ ْ َ
Bizi yaşattın, dirilttin
Yaşattık, hayat verdik
ُ3‫اﺣﻴﻴﻨﺎ‬
ََْ ْ َ
Onu dirilttik, canlandırdık
‫اﺣﻴﻴﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََْ ْ َ
‫اخ‬
ِ َ 4‫اﺧﺎ‬
َ َ 4‫اخ‬
ٌ َ
Onu dirilttik, canlandırdık
Erkek kardeş
‫اﺧﺎف‬
ُ ََ
ِ
‫اﺧﺎﻟﻔﻜﻢ‬
ُْ َ َُ
Korkarım
Size muhalefet ederim
Erkek kardeşimiz
‫اﺧﺎﻧﺎ‬
َ ََ
Onun erkek kardeşi
3‫اﺧﺎ‬
ُ ََ
‫اﺧﺎﻫﻢ‬
ُْ ََ
‫اﺧﺒﺎرﻛﻢ‬
ُ ِ َ ْ َ 4‫اﺧﺒﺎرﻛﻢ‬
ُْ َ ََْ
Onların erkek kardeşi
Haberleriniz
‫ﺎرﻫﺎ‬
َ َ ‫اﺧﺒ‬
ََْ
Onun haberleri
34
‫اﺧﺒﺖ‬
َ ََْ
‫اﺧﺒﺘﻮا‬
َُْ َْ
Saygı duydu, boyun eğdi
Gönülden boyun eğdiler
‫اﺧﺖ‬
ٌ ُْ
ِ
‫اﺧﺘﺎر‬
ََ ْ
‫اﺧﺘﺎن‬
َ َِْ
ِ
‫اﺧﺘﺮت‬
ُ َْ ْ
‫اﺧﺘﺮﺗﻚ‬
َ ُ َْ ْ ِ
‫اﺧﺘﺮﻧﺎ‬
َ َْ ْ ِ
ِ
‫اﺧﺘﺮﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ َْ ْ
ِ
‫ﺺ‬
َْ
َّ ‫اﺧﺘ‬
ِ
‫اﺧﺘﺼﻢ‬
ََ َ ْ
ِ
‫اﺧﺘﺼﻤﻮا‬
ُ َ َْ
‫اﺧﺘﻚ‬
َ ُُْ
Kız kardeş
Seçti
Đhanet etti
Seçtim
Seni seçtim
Seçtik
Onları seçtik
Seçti, has kıldı
Tartıştı, çekiştik
Tartıştılar
Kız kardeşin
‫اﺧﺘﻼﻓﺎ‬
ً َ ِ ْ 4‫اﺧﺘﻼف‬
ٌ َ ِْ
‫اﺧﺘﻼق‬
ٌَ ِ ْ
Art arda gelmesi, çelişki, ihtilaf
Uydurma
‫اﺧﺘﻠﻂ‬
َ ََ ْ ِ
ِ
‫اﺧﺘﻠﻒ‬
َ ُُْ
ِ
‫اﺧﺘﻠﻒ‬
َ ََ ْ
ِ
‫اﺧﺘﻠﻔﺘﻢ‬
ْ ُ ََْ ْ
ََُ ْ ِ
ْ‫اﺧﺘﻠﻔﻮا‬
ُِِْ
‫اﺧﺘﻪ‬
Birbirine karıştı
Đhtilaf edildi, ayrılığa düşüldü
Đhtilaf etti, farklı oldu
Đhtilaf ettiniz
Đhtilaf ettiler
Onun (er) kız kardeşi
‫اﺧﺘﻬﺎ‬
َُِْ
َ َ ْ ُ 4‫اﺧﺘﻬﺎ‬
Onun (dş) kız kardeşi
35
‫اﺧﺘﻴ ِﻦ‬
َْ ْ ُ
ٍ َ َْ
‫اﺧﺪان‬
Đki kız kardeş
Gizli dostlar
ِ ُ ُْ
‫اﺧﺪود‬
Hendek
‫اﺧﺬ‬
َ ََ
‫اﺧﺬ‬
ُ ُِ
Aldı, tuttu, yakaladı
Yakalandı
‫اﺧﺬا‬
ُ َْ
ً ْ َ 4‫اﺧﺬ‬
Yakalama
‫اﺧﺬت‬
ْ َ ََ
Tuttu, yakaladı (dş)
‫اﺧﺬت‬
ُ ْ ََ
Tuttum, yakaladım
َ َْ
ً‫اﺧﺬة‬
Yakalama, yakalayış
‫اﺧﺬﺗﻜﻢ‬
ُ ُ َْ َ َ
‫اﺧﺬﺗﻢ‬
ُْْ ََ
Sizi yakaladı
Yakaladınız, edindiniz
َْ َ َ
ُ ‫اﺧﺬﺗﻪ‬
‫اﺧﺬﺗﻬﺎ‬
َُْ ََ
Onu (er) yakaladı
Onu (dş) yakaladım
‫اﺧﺬﺗﻬﻢ‬
ُ َُْ َ َ
‫اﺧﺬﺗﻬﻢ‬
ُُْْ ََ
Onları yakaladı
Onları yakaladım
Tuttular, aldılar (dş, çğ)
‫اﺧﺬن‬
َ ْ ََ
Yakaladık
‫اﺧﺬﻧﺎ‬
َْ ََ
َْ ََ
ُ3‫اﺧﺬﻧﺎ‬
Onu yakaladık, aldık
‫اﺧﺬﻧﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ ََ
َ ََ
ُ3‫اﺧﺬ‬
Onları yakaladık, aldık
Onu yakaladı
َ َْ
ُ3‫اﺧﺬ‬
Onu yakalaması
‫اﺧﺬﻫﻢ‬
ُُ َ ََ
Onları yakaladı
36
ِِ َْ
‫اﺧﺬﻫﻢ‬
ُ
ُ ُِ
ْ‫اﺧﺬوا‬
Onların yakalanması
Yakalandılar
ِ ِ َِ
‫اﺧﺬﻳﻪ‬
Onu tutan, alan
‫اﺧﺮ‬
َ َّ َ
‫اﺧﺮ‬
ََُ
ُ َ ُ 4‫اﺧﺮ‬
Tehir etti, erteledi, süre verdi
Diğer, başka
‫اﺧﺮا‬
َُْ
ِ
ِ 4‫اﺧﺮاج‬
ِ
‫اﺧﺮاﺟﺎ‬
ٍ
ْ
ْ
ً َ ْ 4‫اﺧﺮاج‬
ُ َ
َ
‫اﺧﺮاﺟﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ْ ِ
ِ
‫اﺧﺮاﺟﻬﻢ‬
ُْ ُ َْ
‫اﺧﺮاﻛﻢ‬
ُْ َُْ
Diğer (dş)
Çıkarma
Sizin çıkarılmanız
Onların çıkarılması
Sonrakileriniz, arkanız
‫اﺧﺮاﻫﻢ‬
ُْ َُْ
‫اﺧﺮب‬
َ ََْ
Sonrakileri
Harap etti, yıktı
‫اﺧﺮت‬
ْ َ َّ َ
‫اﺧﺮت‬
َ ْ َّ َ
Erteledi
Erteledin
ِ َ َّ َ 4ِ‫اﺧﺮﺗَﻦ‬
‫اﺧﺮﺗﻨﻲ‬
ْ
ْ َّ َ
‫اﺧﺮﺗﻨﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
Beni erteledin
Bizi erteledin
‫اﺧﺮج‬
َ ََْ
‫اﺧﺮج‬
َ ََْ
Çıkardı
Çıkardı, ileri getirdi
‫اﺧﺮج‬
ْ ِ َْ
‫اﺧﺮج‬
َ َُْ
Çıkar
Benim çıkarılmam
‫اﺧﺮج‬
ُ َُْ
‫اﺧﺮج‬
ْ ُُْ
Çıkarılırım
Çık
37
‫اﺧﺮج‬
َ ِ ُْ
Çıkarıldı
‫اﺧﺮﺟﺖ‬
ْ َ ََْ
‫اﺧﺮﺟﺖ‬
ْ َ ِ ُْ
Dışarı çıkardı
Çıkarıldı
‫ﺘﻚ‬
َ ْ ‫اﺧﺮﺟ‬
َ ََْ
‫اﺧﺮﺟﺘﻢ‬
ُْْ ِ ُْ
Seni çıkardı
Çıkarıldınız
‫اﺧﺮﺟﻚ‬
َ َ ََْ
‫اﺧﺮﺟﻜﻢ‬
ُ َ ََْ
Seni çıkardı
Sizi çıkardı
‫اﺧﺮﺟﻨﺎ‬
َْ ََْ
‫اﺧﺮﺟﻨﺎ‬
َْ ِ َْ
Çıkardık
Bizi çıkar
‫اﺧﺮﺟﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ ََْ
َِ َْ
‫اﺧﺮﺟﻨﻲ‬
َ
ِ ِ َْ
‫اﺧﺮﺟﻨﻲ‬
ْ
َ ََْ
ُ ‫اﺧﺮﺟﻪ‬
Onları çıkardık
Beni çıkardı
Beni çıkar
Onu çıkardı
‫ﺟﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ ‫اﺧﺮ‬
ََْ
‫اﺧﺮﺟﻮا‬
ُ ُْ
O ikisini çıkardı
Çıkın
ْ‫اﺧﺮﺟﻮا‬
ُ ِ َْ
Çıkarın
ْ‫اﺧﺮﺟﻮا‬
ُ ِ ُْ
Çıkarıldılar
‫اﺧﺮﺟﻮﻛﻢ‬
ُْ ُ ََْ
‫اﺧﺮﺟﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ ِ َْ
Sizi çıkardılar
Onları çıkarın
‫اﺧﺮﻗﺘﻬﺎ‬
َ ََْ َ َ
‫اﺧﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫اﺧﺮﻧﺎ‬
َ ْ ِّ َ
Onu deldin mi
Erteledik, geciktirdik, tehir ettik
Bizi ertele, geciktir
38
‫اﺧﺮى‬
َُْ
‫اﺧﺰى‬
ََْ
Diğer (dş)
Rezil etti
‫اﺧﺰﻳﺖ‬
َ َْ َْ
ُ ‫اﺧﺰﻳﺘﻪ‬
ََْ َْ
ِ
‫اﺧﺴﺆوا‬
َُ ْ
‫اﺧﺴﺮ‬
ََ َْ
Rezil ettin
Onu rezil ettin
Sinin, kalın
Azalttı
‫اﺧﺴﺮون‬
َ َُ َْ
‫اﺧﺴﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ َْ
ِ
‫اﺧﺸﻮا‬
َْ ْ
ِ َ ِْ
ِ ‫اﺧﺸ‬
‫ﻮﻧﻲ‬
َْ ْ 4‫اﺧﺸﻮن‬
ْ
ِ
‫اﺧﺸﻮﻫﻢ‬
ُْ ْ َ ْ
ِ َ َْ
‫اﺧﻀﺮ‬
Ziyana uğrayanlar
Ziyana uğrayanlar
Korkun
Benden korkun
Onlardan korkmanız
Yeşil
َ َْ
َ ‫اﺧﻄﺎ‬
Hata etti
‫اﺧﻄﺄﺗﻢ‬
َُْ ْ َ
Hata ettiniz
‫اﺧﻄﺄﻧﺎ‬
ََْ ْ َ
ِ ِْ
‫اﺧﻔﺾ‬
ْ
‫اﺧﻔﻰ‬
ََْ
ِ ُْ
‫اﺧﻔﻲ‬
Hata ettik
Đndir
Daha gizli
Gizlerim
ِ ُْ
‫اﺧﻔﻲ‬
َ
‫اﺧﻔﻴﺘﻢ‬
َُْْ َْ
ِ
‫اﺧﻔﻴﻬﺎ‬
َ ُْ
َّ ِ َ
ُ‫اﺧﻼء‬
Saklandı, gizlendi
Gizlediniz
Ben onu gizlerim
Dostlar
39
‫اﺧﻠﺪ‬
َََْ
Ebedi kıldı
َََْ
ُ3‫اﺧﻠﺪ‬
Onu ebedi kıldı
‫اﺧﻠﺺ‬
َ ََْ
‫اﺧﻠﺼﻨﺎ‬
َ ْ ََْ
Đhlasla yaptı, has kıldı
Temizledik, halis kıldık
‫اﺧﻠﺼﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َ ْ ََْ
‫اﺧﻠﺼﻮا‬
ُ ََْ
ِ
‫اﺧﻠﻊ‬
َْْ
Onları ihlaslı kıldık
Halis kıldılar
Çıkar
‫اﺧﻠﻒ‬
َ ََْ
‫اﺧﻠﻔﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْ ْ َ
Sözünden döndü
Size olan sözümden döndüm
‫اﺧﻠﻔﺘﻢ‬
ْ ُ َْ ْ َ
‫اﺧﻠﻔﻨﺎ‬
َ َْ ْ َ
ِ ُْ ْ ُ
‫اﺧﻠﻔﻨﻲ‬
Sözünüzden döndünüz
Sözümüzden döndük
Benim yerime geç
‫اﺧﻠﻔﻮا‬
َُ ْ َ
Vaadlerinden döndüler
‫اﺧﻠﻖ‬
ُُ ْ َ
Ben yaratırım
ُ ‫اﺧﻨﻪ‬
َُْ
ِ َ 4‫اﺧﺎ‬
‫اﺧﻲ‬
َ َ 4 4‫اﺧﻮ‬
َُ
Benim ona ihanet etmem
Erkek kardeş
‫اﺧﻮات‬
َََ
‫اﺧﻮاﺗﻜﻢ‬
ُ ِ َ َ َ 4‫اﺧﻮاﺗﻜﻢ‬
ُ ُ َََ
‫اﺧﻮاﺗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ َ َ
ِ
‫اﺧﻮاﻟﻜﻢ‬
ُْ َ َْ
ِ ُ ِ
‫اﺧﻮاﻧﺎ‬
ً َ ْ 4‫اﺧﻮان‬
َ ْ
ِ
‫اﺧﻮاﻧﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ ِ 4‫اﺧﻮاﻧﻜﻢ‬
ُ ِ َ ْ ِ 4‫اﺧﻮاﻧﻜﻢ‬
ُْ ُ َ
Kız kardeşler
Kız kardeşleriniz
Onların kız kardeşleri
Dayılarınız
Erkek kardeşler
Sizin erkek kardeşleriniz
40
ِ
‫اﺧﻮاﻧﻨﺎ‬
َِ َ ْ
ِ
ِ
ِ ِ
‫اﺧﻮاﻧﻬﻢ‬
ُ َ َ ْ 4‫اﺧﻮاﻧﻬﻢ‬
ُُ َ ْ
ْ ِ َ ْ 4‫اﺧﻮاﻧﻬﻢ‬
‫اﺧﻮاﻧﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ْ ِ
ِ
ٌ ‫اﺧﻮة‬
َْ
‫اﺧﻮﺗﻚ‬
َ َِ ِْ
ِِ ْ ِ
‫اﺧﻮﺗﻪ‬
َ
ِ ِْ
‫اﺧﻮﺗﻲ‬
َ
Bizim erkek kardeşlerimiz
Onların (er) erkek kardeşleri
Onların (dş) erkek kardeşleri
Erkek kardeşler
Senin erkek kardeşlerin
Onun erkek kardeşleri
Benim erkek kardeşlerim
‫اﺧﻮك‬
َ َُ
Senin erkek kardeşin
َُ
ُ3‫اﺧﻮ‬
Onun erkek kardeşi
‫اﺧﻮﻫﻢ‬
ُْ َُ
‫اﺧﻮﻳﻜﻢ‬
ُْ َْ ََ
َِ
‫اﺧﻲ‬
Onların erkek kardeşi
Kardeşleriniz
Erkek kardeş, kardeşim
ِ ََْ
‫اﺧﻴﺎر‬
‫ﺧﻴﻚ‬
َ ِ َ‫ا‬
Hayırlılar
Senin erkek kardeşin
ِ َِ
‫اﺧﻴﻪ‬
ً ‫ِ ّادا‬
Onun erkek kardeşi
Felaketli
ٌ‫َ َاداء‬
‫ادار‬
َ ََ
ِ
َ ‫ادارا‬
َ َّ
ِ
‫ادارأﺗﻢ‬
ُْ ْ َ َّ
Ödeme, eda etme
Đcra etti
Atıştı, çekişti
Birbirinizle atıştınız
‫ادارك‬
َ َ َّ
‫ادارﻛﻮا‬
ُ َ َّ ِ
Art arda gelip toplandı
Art arda gelip toplandılar
41
‫ادﺑﺎر‬
َ ََْ
ِ
‫ادﺑﺎر‬
َ َْ
‫ادﺑﺎرﻛﻢ‬
ْ ُ ِ ََْ
Arkalar
Batış
Arkalarınız
‫ادﺑﺎرﻫﺎ‬
َ ِ ََْ
Onların arkaları
ِ ِ ْ َ 4‫ادﺑﺎرﻫﻢ‬
‫ادﺑﺎرﻫﻢ‬
ُ َ ََْ
ْ َ
‫ادﺑﺮ‬
َََْ
Onların (er) arkaları
Geri döndü, geri çekildi
‫ادﺣﺾ‬
َ َ َْ
‫ادﺧﺮ‬
ََ َّ ِ
َ َْ
َ‫ادﺧﻞ‬
Reddetti
Sakladı, depoladı
Girdirdi, soktu
َ َْ
َ‫ادﺧﻞ‬
ِ
ْ‫َ ْادﺧﻞ‬
Soktu
Girdir, sok
ُ ُْ
ْ‫ادﺧﻞ‬
ِ
َ‫ُ ْادﺧﻞ‬
Gir
Sokuldu
َ ‫ادﺧﻼ‬
ُ ْ
‫ادﺧﻠﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
ِ
‫ادﺧﻠﻨﺎ‬
َْ َْ
Girin (ikil)
Mutlaka sokarım
Bizi sok
3‫ادﺧﻠﻨﺎ‬
ُ َْ َ َْ
Onu soktuk
‫ادﺧﻠﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َْ َ َْ
ِ
‫ادﺧﻠﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ ُ
ِ
‫دﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ ُ ‫ا‬
ِْ ِ َْ
‫ادﺧﻠﻨﻰ‬
Onları soktuk
Mutlaka sizi sokarım
Mutlaka onları sokarım
Beni sok
ِ
‫ادﺧﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ْ َْ
Onları sok
42
‫ادﺧﻠﻮا‬
ُ ِ َْ
Sokun
‫ادﺧﻠﻮا‬
ُ ُ ُْ
‫ادﺧﻠﻮا‬
ُ ِ ُْ
Girin
Sokuldular
‫ادﺧﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُُ ْ
ِ ُ ُْ
‫ادﺧﻠﻲ‬
Ona girin
Gir (dş)
َِْ
‫ادر‬
‫ادرؤوا‬
َُِْ
‫ادرا‬
َ َْ
Benim bilmem
Savın
Bildirdi
‫ادراك‬
َ َ َْ
‫ادراﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Sana bildirdi
Size bildirdi
‫ادري‬
َْٰ
Bildirdi
‫ادرك‬
َ َ َْ
َ َ َْ
ُ ‫ادرﻛﻪ‬
Anladı, kavradı, yetişti, yakaladı
Ona yetişti, yakaladı
َِْ
‫ادري‬
ِ
ِ
‫ادرﻳﺲ‬
ْ
َ
ُ‫ُ ْادع‬
‫ادﻋﻲ‬
ٰ َّ ِ
Bilirim
Đdris (AS)
Dua et, çağır
Đstedi, iddia etti
‫ادﻋﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ْ
Onları (dş) çağırın
‫ادﻋﻮ‬
ُ َْ
Ben dua ederim
‫ادﻋﻮا‬
ُ ُْ
Dua edin, çağırın, davet edin
‫ادﻋﻮﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ُ ُ ُ َْ ََ
‫ادﻋﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
Onları çağırdınız mı
Ben sizi çağırırım
43
ِ ُ ْ
‫ادﻋﻮﻧﻲ‬
Bana dua edin
ُ3‫ادﻋﻮ‬
ُ ْ
Ona dua edin, onu çağırın
‫ادﻋﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ ْ
ِ
‫ﻛﻢ‬
َ َ َْ
ْ ُ ‫ادﻋﻴﺎء‬
ِْ ِ َ ِ ْ َ
‫ادﻋﻴﺎﺋﻬﻢ‬
ِ
‫ادﻓﻊ‬
َْْ
‫ادﻓﻌﻮا‬
َُ ْ ِ
‫ادﻛﺮ‬
ََ َّ ِ
ُ‫ادل‬
ّ َُ
‫ادﻟﻚ‬
َ ُّ ُ َ
Onları çağırın
Evlatlıklarınız
Onların evlatlıkları
Sav, savuştur, savun
Savunun
Hatırladı
Göstereyim, delil olayım
Sana göstereyim
ُ
‫ادﻟﻜﻢ‬
ْ َُّ
‫ادﻟﻲ‬
ََْ
Size göstereyim
Saldı, indirdi, sundu
َْٰ
‫ادﻧﻲ‬
Yaklaştı, alçaldı
‫ادﻧﻰ‬
ََْ
Daha yakın, daha alçak, az
‫ادﻫﻦ‬
َ َ َْ
Küçümsedi
‫ادﻫﻦ‬
َ َ َْ
‫ادﻫﻰ‬
َ َْ
Taviz verdi, yağcılık yaptı
Daha müthiş
‫َُّادوا‬
Teslim edin
‫ََّادي‬
‫ِْاذ‬
Đade etti, geri verdi, teslim etti
O zaman (geçmiş)
‫َِاذا‬
ً ‫ِاذا‬
O zaman (gelecek)
Öyleyse, o zaman
44
َ‫َ َاذاع‬
Yaydı
ْ‫اذاﻋﻮا‬
ُ ََ
Yaydılar
‫اذاق‬
َ ََ
Tattırdı
‫اذاﻗﻬﺎ‬
ََ ََ
‫اذاﻗﻬﻢ‬
َُْ ََ
Onu tattırdı
Onlara tattırdı
‫اذان‬
ٌ ََ
Bildiri
‫اذاﻫﻢ‬
ُْ ََ
‫اذﺑﺢ‬
ُ ََْ
Onların eziyeti
Boğazlarım, keserim
‫اذﺑﺤﻚ‬
َ ُ ََْ
‫اذﺑﺤﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
Seni boğazlarım
Mutlaka keserim
َّ َ َ ْ َ
ُ ‫اذﺑﺤﻨﻪ‬
ِ ََْ
‫اذﻗﺎن‬
Onu boğazlarım
Çeneler
‫اذﻗﻨﺎ‬
َََْ
Tattırdık
‫اذﻗﻨﺎك‬
َ َََْ
3‫اذﻗﻨﺎ‬
ُ َََْ
Sana tattırdık
Ona tattırdık
‫اذﻛﺮ‬
ُُ َْ
‫اذﻛﺮ‬
ُْ ُْ
Zikrederim, anarım
Zikret, an
‫اذﻛﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ُْ َْ
‫اذﻛﺮن‬
َ ُْ ُْ
ِ ُ ُْ
‫اذﻛﺮﻧﻲ‬
ْ
3‫اذﻛﺮ‬
ُ َُ َْ
Sizi anayım
Zikrederler, anarlar (dş, çğ)
Beni zikret, an
Onu anayım
‫اذﻛﺮوا‬
ُُ ُْ
Zikredin, anın
45
ِ ُ ْ
‫اذﻛﺮوﻧﻲ‬
ُ
3‫اذﻛﺮو‬
ُ ُُ ْ
Beni zikredin, anın
Onu zikredin, anın
َ‫اذل‬
ّ ََ
En düşkün, alçak
Zelil etti, alçalttı
Alçak gönüllü, aşağılanmış, küçük düşürülmüş
Şunun gibi mi
َ‫اذل‬
ّ ََ
‫اذﻟﺔ‬
ٌ َّ ِ َ
ً َّ ِ َ 4‫اذﻟﺔ‬
‫اذﻟﻚ‬
َ َِ َ
ِ
‫اذﻟﻴﻦ‬
َ َّ َ
‫اذن‬
َ َِ
En alçaklar
Đzin verdi
‫اذن‬
َ َّ َ
‫اذن‬
ْ ِّ َ
Bildirdi, ilan etti
Bildir, ilan et
‫اذن‬
ٌ ُُ
‫اذن‬
َ ُِ
Kulak
Đzin verildi
‫ذن‬w
ْ َ ْ‫ا‬
ِ ْ ِ 4‫اذن‬
‫اذن‬
ٌ ِْ
‫اذﻧﺖ‬
َ َِْ
Đzin ver
Đzin
Đzin verdin
‫ﻧﺖ َﻟﻪ‬
ْ َ ‫َِاذ‬
ِِْ ِ
‫اذﻧﻪ‬
Onu dinledi
Onun izni
ْ‫أذﻧﻮا‬
َُ ْ
ِِْ
‫اذﻧﻰ‬
Bilin
Benim iznim
ِ َُ ُ
‫اذﻧﻴﻪ‬
ْ
‫اذﻫﺐ‬
َ َ َْ
ِ
‫اذﻫﺐ‬
ْ َْ
Đki kulağı
Giderdi
Git
46
ِ
‫اذﻫﺒﺎ‬
ََ ْ
‫اذﻫﺒﺘﻢ‬
ْ َُْ َْ
Đkiniz gidin
Giderdiniz, tükettiniz
ْ‫اذﻫﺒﻮا‬
َُْ
Gidin
‫اذوﻫﻤﺎ‬
َ ُ َُ
‫ًَاذى‬
O ikisine eziyet edin
Eza, sıkıntı
‫ََاذى‬
Eziyet
‫ارءﻳﺖ‬
َ َْ َ َ
‫ارءﻳﺘﻚ‬
َ َ َْ َ َ
Gördün mü
Seni gördün mü
‫ارءﻳﺘﻜﻢ‬
ُ َ َْ َ َ
‫ارءﻳﺘﻢ‬
ُ َْ َ َ
Sizi gördün mü
Onları gördün mü
ِ ِ َ
‫اراﺋﻚ‬
َ
‫اراح‬
َ ََ
Tahtlar, kerevetler
Akşam eve getirdi
‫اراد‬
َ ََ
‫ارادا‬
َ ََ
Niyet etti, istedi, irade etti
Đstediler (ikil)
َِ َ
‫ارادﻧﻰ‬
َ َ
‫ارادوا‬
ُ ََ
ِ
‫اراذﻟﻨﺎ‬
َُ ََ
ِ َ
‫اراﻏﺐ‬
ٌ َ
Beni irade etti, benim için istedi
Đstediler
En rezillerimiz
Đsteyen mi, ister mi
‫اراك‬
َ ََ
‫اراﻛﻢ‬
ْ ُ ََ
Sana gösterdi
Size gösterdi
‫اراﻛﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََ
ِ َ
‫اراﻧﻲ‬
َ
Sana onları gösterdi
Bana gösterdi
47
3‫ارا‬
ُ ََ
‫َٰاري‬
Ona gösterdi
Gösterdi
‫اراﻳﺖ‬
َ َْ َ َ
‫اراﻳﺘﻚ‬
َ َ َْ َ َ
Gördün mü
Kendini gördün mü (düşündün mü)
‫اراﻳﺘﻜﻢ‬
ُ َ َْ َ َ
‫اراﻳﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ َ
Kendinizi gördünüz mü (düşündünüz mü)
Gördünüz mü
‫ارﺑﺎﺑﺎ‬
ٌ ََْ
ً َ ْ َ 4‫ارﺑﺎب‬
‫ارﺑﻲ‬
َْٰ
ِ ِ
‫ارﺑﺔ‬
َْ
‫ارﺑﻊ‬
ٍ َ ْ َ 4‫ارﺑﻊ‬
َ ََْ
ُ َ ْ َ 4‫ارﺑﻊ‬
Rabler
Arttırdı
Fiziki arzu
Dört
‫ارﺑﻌﺔ‬
َ َ َ ْ َ 4‫ارﺑﻌﺔ‬
ٌ َََْ
ِ
‫ارﺑﻌﻴﻦ‬
َ ََْ
Dört
Kırk
‫ارﺑﻰ‬
ََْ
ِ
‫ارﺗﺎب‬
َ َْ
ِ
‫ارﺗﺎﺑﺖ‬
ْ َ َْ
Daha çok, daha fazla
Şüphe etti
Şüphe etti
‫ارﺗﺎﺑﻮا‬
ُ َْ
ِ
‫ارﺗﺒﺘﻢ‬
ُْ ْ َ ْ
َّ َ ْ ِ
‫ارﺗﺪ‬
Şüphe ettiler
Şüphe ettiniz
Geri döndü, dinden çıktı
َّ َ ْ
‫ارﺗﺪا‬
‫ارﺗﺪوا‬
ُّ َ ْ
‫ارﺗﻀﻰ‬
ٰ َِْ
َ َ ْ 4‫ارﺗﻀﻲ‬
َٰ ِ
‫ارﺗﻘﻲ‬
Geri döndüler (ikil)
Döndüler, dinden çıktılar
Razı oldu
Yükseldi
48
ِ
‫ارﺗﻘﺐ‬
َ
َ
َ ْ
َِ ِ
‫ارﺗﻘﺐ‬
ْ ْ
َِ ِ
‫ارﺗﻘﺒﻬﻢ‬
ُْْ ْ
َِ ِ
‫ارﺗﻘﺒﻮا‬
ُ ْ
ِ
‫ارﺟﺎﺋﻬﺎ‬
َ َ َْ
Bekledi, gözetledi
Gözetle, bekle
Onları gözetleyin
Gözetleyin, bekleyin
Onun kenarları
‫ارﺟﻲ‬
ٰ َْ
‫ارﺟﻊ‬
َ َ َْ
Geri bıraktı
Geri gönderdi, geri aldı
ِ
‫ارﺟﻊ‬
ُ َْ
ِ ِ
‫ارﺟﻊ‬
ْ ْ
ِ
‫ارﺟﻌﻨﺎ‬
َْ ِ ْ
ِ ِ
‫ارﺟﻌﻮا‬
ُ ْ
ِ ِ ِ
‫ارﺟﻌﻮن‬
ُ ْ
ِ ِ ِ
‫ارﺟﻌﻲ‬
ْ
ُ َْ
ٌ ‫ارﺟﻞ‬
Dönerim
Dön, geri dön
Bizi döndür
Dönün
Beni geri döndürün
Dön (dş)
Ayaklar
‫ارﺟﻠﻜﻢ‬
ُ ِ ُ ْ َ 4‫ارﺟﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َ ُ َْ
ِ ِ ُ ْ َ 4‫ارﺟﻠﻬﻢ‬
‫ارﺟﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
‫ارﺟﻠﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ُ ْ َ
Ayaklarınız
Ayakları
Ayakları (dş, çğ)
‫ارﺟﻤﻨﻚ‬
َ َّ َ ُ ْ َ
ِ َ
ْ‫ارﺟﻪ‬
ْ
Mutlaka seni taşlarım
Onu beklet
‫ارﺟﻮا‬
ُ ُْ
َ َْ
ُ ‫ارﺣﺎم‬
Umun
Rahimler
‫ارﺣﺎﻣﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Rahimleriniz
49
‫ارﺣﺎﻣﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ْ َ
‫ارﺣﻢ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ارﺣﻢ‬
َْ ْ
ِ
‫ارﺣﻤﻨﺎ‬
َْ َ ْ
ِ
‫ارﺣﻤﻬﻤﺎ‬
َُ ْ َ ْ
‫ارداﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Onların rahimleri
En merhametli
Merhamet et
Bize merhamet et
O ikisine merhamet et
Sizi mahvetti
‫َْاردٰي‬
Mahvetti, helak etti
‫اردت‬
ُ ََْ
‫اردﺗﻢ‬
ََُْْ
Đstedim, irade ettim
Đstediniz, irade ettiniz
‫اردن‬
َ ََْ
‫اردﻧﺎ‬
َََْ
Đstediler (dş, çğ)
Đstedik
3‫اردﻧﺎ‬
ُ َََْ
ِ َ َْ
‫ارذل‬
Onu istedik
Daha, en düşük, alçak
‫ارذﻟﻮن‬
َ َُ َْ
‫ارزق‬
ْ ُ ُْ
En düşükler
Rızık ver
‫ارزﻗﻨﺎ‬
َُْ ُْ
‫ارزﻗﻬﻢ‬
ْ ُ ُْ ُْ
Bize rızık ver
Onlara rızık ver
‫ارزﻗﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ ُْ
‫ارﺳﺎ‬
َ َْ
Onları rızıklandırın
Sabitleştirdi, sağlamlaştırdı
‫ارﺳﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
‫ارﺳﻲ‬
ٰ َْ
Onu sabitleştirdi
Sabitledi, oturttu
‫ارﺳﻞ‬
َ َ َْ
Gönderdi
50
ِ
ْ‫َ ْارﺳﻞ‬
ِ
َ ‫ُ ْارﺳﻞ‬
Gönder
Gönderildi
‫ارﺳﻠﺖ‬
ْ َ َ َْ
‫ارﺳﻠﺖ‬
َ ْ َ َْ
‫ارﺳﻠﺖ‬
ُ ْ ِ ُْ
ِ
‫ارﺳﻠﺘﻢ‬
ْ ُْ ُْ
O (dş) gönderdi
Gönderdin
Gönderildim
Gönderildiniz
‫ارﺳﻠﻨﺎ‬
َْ َ َْ
‫ارﺳﻠﻨﺎ‬
َْ ِ ُْ
Gönderdik
Gönderildik
‫ارﺳﻠﻨﺎك‬
َ َْ َ َْ
3‫ارﺳﻠﻨﺎ‬
ُ َْ َ َْ
ْ ِ َْ
ُ ‫ارﺳﻠﻪ‬
َ ِ ُْ
ُ ‫ارﺳﻠﻪ‬
Seni gönderdik
Onu gönderdik
Onu gönder
Onu gönderirim
‫ارﺳﻠﻮا‬
ُ َ َْ
‫ارﺳﻠﻮا‬
ُ ِ ُْ
ِ ُِ َ
‫ارﺳﻠﻮن‬
ْ
ِ
ً ‫ارﺻﺎدا‬
َ ْ
Gönderdiler
Gönderildiler
Bana gönderin
Üs, gözetleme
‫ارﺿﺎ‬
ً ْ َ 4‫ارض‬
ٌ َْ
‫ارﺿﻲ‬
ٰ َْ
Yeryüzü, dünya, toprak, yer, yurt
Razı etti
‫ارﺿﻊ‬
َ َ َْ
‫ارﺿﻌﺖ‬
ْ َ َ َْ
Emzirdi
Emzirdi (dş)
‫ارﺿﻌﻦ‬
َ ْ َ َْ
‫ارﺿﻌﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َْ َ َْ
Emzirdiler (dş, çğ)
Sizi emzirdiler
51
ِ ِِ َ
‫ارﺿﻌﻴﻪ‬
ْ
ِ
‫ارﺿﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
‫ارﺿﻨﺎ‬
َ ِ َْ
‫ارﺿﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Onu emzir (dş)
Sizin yeriniz, yurdunuz
Yerimiz, yurdumuz
Onların yeri, yurdu
ِ َ
‫ارﺿﻰ‬
ْ
ِ
‫ارﺿﻴﺘﻢ‬
ُ ََ
ِ
‫ارﻋﻮا‬
َْ ْ
‫ارﻏﺐ‬
َْ ْ ِ
ِ
‫ارﻛﺐ‬
ْ َ ْ
َُ ْ ِ
ْ‫ارﻛﺒﻮا‬
Yerim, yurdum
Razı oldunuz mu
Otlatın
Yönel, yaklaş, yalvar
Bin (emir)
Binin
‫ارﻛﺲ‬
َ َ َْ
‫رﻛﺴﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ ْ َ‫ا‬
ِ
ْ‫ارﻛﺴﻮا‬
ُ ُْ
‫ارﻛﺾ‬
ْ ُ ُْ
ِ
‫ارﻛﻌﻮا‬
َُ ْ
َِ ِ
‫ارﻛﻌﻲ‬
ْ
ِ
َ ‫َارم‬
‫ارﻧﺎ‬
ََِ
Ters çevirdi, baş aşağı etti
Onları baş aşağı etti
Baş aşağı atıldılar
Çarp, vur
Rüku edin
Rüku et (dş)
Đrem
Bize göster
ِ َِ
‫ارﻧﻲ‬
Bana göster
‫ارﻫﺐ‬
َ َ َْ
ِ َ ِ
‫ارﻫﺒﻮن‬
ُ ْ
ِ ْ َ
‫ارﻫﻄﻲ‬
َ
Korkuttu
Benden korkun
Benim ailem mi
52
‫ارﻫﻖ‬
َ َ َْ
ِ َ
ِ َ 4‫اروﻧﻲ‬
‫اروﻧﻲ‬
ُ
ُ
َ
‫ََارى‬
Güçlük çıkardı
Bana gösterin
Görürüm
‫ََارى‬
‫ارﻳﺪ‬
َ ُِ
Gösterdi
Đstendi
‫ارﻳﺪ‬
ُ ُِ
Đsterim
‫ارﻳﻜﻢ‬
ْ ُ ُِ
‫ارﻳﻨﺎ‬
َََْ
Size gösteririm
Gösterdik
‫ارﻳﻨﺎك‬
َ َََْ
‫ارﻳﻨﺎﻛﻬﻢ‬
ْ ُ َ َََْ
Sana gösterdik
Sana onları gösterdik
3‫ارﻳﻨﺎ‬
ُ َََْ
‫ََّاز‬
Onu gösterdik
Tahrik etti, oynattı
ً ‫َ ّازا‬
Oyun, tahrik
‫ازاغ‬
َ ََ
Kaydırdı, saptırdı, döndürdü
‫ازﺟﻲ‬
ٰ َْ
ِ
‫ازداد‬
َ َْ
ِ
‫ازدادوا‬
ُ َْ
ُِِْ
‫ازدﺟﺮ‬
َ
‫ازدري‬
َٰ ْ ِ
Yürüttü
Arttırdı, çoğalttı
Arttırdılar
Vazgeçirildi
Hor gördü
ِ َْ
‫ازري‬
Arkam
‫ازف‬
َ َِ
‫ازﻓﺖ‬
ْ ََِ
Yaklaştı, aniden geldi
Yaklaştı (dş)
53
‫ازﻛﻰ‬
َ َْ
Daha temiz
َ‫ازل‬
ّ ََ
Kaydırdı, saptırdı
‫ازﻻم‬
ِ َْ
Oklar
‫ازﻟﻒ‬
َ ََْ
‫ازﻟﻔﺖ‬
ْ َُِْ
Yaklaştırdı
Yaklaştırıldı
‫ازﻟﻔﻨﺎ‬
َ َْ َْ
‫ازﻟﻖ‬
َََْ
Yaklaştırdık
Kaydırdı, düşürdü
َ
‫ازﻟﻬﻤﺎ‬
َ ُ ََّ
O ikisini kaydırdı
‫ازواﺟﺎ‬
ٌ ََْ
ً َ ْ َ 4‫ازواج‬
‫ازواﺟﻚ‬
َ ِ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻚ‬
َ َ ََْ
Eşler
Senin eşlerin
‫ازواﺟﻜﻢ‬
ُ ِ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
ُ ُ َ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻜﻢ‬
‫ازواﺟﻨﺎ‬
َ ِ ََْ
Sizin eşleriniz
Bizim eşlerimiz
ِ ِ ْ َ 4‫ازواﺟﻪ‬
‫ازواﺟﻪ‬
ُ ُ ََْ
َ ُ َ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻪ‬
ِ ِ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻬﻢ‬
‫ازواﺟﻬﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫ازواﺟﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
Onun eşleri
Onların eşleri
‫ازواﺟﻬﻦ‬
َّ ُ َ َ ْ َ
‫ازﻳﺪ‬
َ َِ
Onların (dş, çğ) eşleri
Benim arttırışım, arttırmam
َّ َ ِ َ
‫ازﻳﺪن‬
Mutlaka arttırırım
‫ازﻳﺪﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ِ َ
‫ازﻳﻨﺖ‬
ْ َ َّ َّ
‫ازﻳﻨﻦ‬
َّ َ ِّ َ ُ
Mutlaka sizi arttırırım
Süslendi
Mutlaka süslerim
‫اﺳﺌﻠﻚ‬
َ ََ ْ َ
‫اﺳﺌﻠﻜﻢ‬
ُ َُ ْ َ
Benim sana sormam, istemem
Benim size sorarım, istemem
54
‫اﺳﺎء‬
َ ََ
‫اﺳﺎؤا‬
ُ ََ
Kötülük yaptı, zarar verdi
Kötülük yaptılar
‫اﺳﺄﺗﻢ‬
ْ ُْ َ َ
‫اﺳﺎرى‬
َ َُ
ِ َ
‫اﺳﺎﻃﻴﺮ‬
ُْ َ
‫اﺳﺎغ‬
َ ََ
Kötülük yaptınız
Esirler
Masallar
Yuttu
َ‫اﺳﺎل‬
ََ
ََْ
ُ‫اﺳﺎل‬
ِ
‫اﺳﺎل‬
َْْ
‫اﺳﺎﻟﻚ‬
َ ََ ْ َ
Akıttı, döktü
Sorarım, isterim
Sor
Sana sorarım
َْ ْ
ُ ‫اﺳﺎﻟﻪ‬
‫اﺳﺎﻟﻮا‬
َُ ْ ِ
Ona sor
Sorun
‫اﺳﺎﻟﻮﻫﻢ‬
ْ ُ َُ ْ
‫اﺳﺎﻟﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ َ ْ
Onlara sorun
Onlara (dş, çğ) sorun, isteyin
َ ‫اﺳﺎم‬
ََ
‫اﺳﺎور‬
َِ ََ
Otlattı
Bilezikler
‫اﺳﺒﺎب‬
ٌ ََْ
ِ َ
‫اﺳﺒﺎط‬
َْ
‫اﺳﺒﻎ‬
َََْ
ِ
‫اﺳﺘﺎﺟﺮ‬
ََ ْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺄﺟﺮت‬
َ ْ َ َْ ْ
Sebep, yol, akraba
Torunlar, kabileler
Akıttı, tamamladı
Kiraladı, ücretle çalıştırdı
Ücretle tuttun
ِ
ُ3‫اﺳﺘﺄﺟﺮ‬
ْ َْ ْ
Onu ücretle tut
55
‫اﺳﺘﺄﺧﺮ‬
ََ ْ َ ْ ِ
‫اﺳﺘﺄذن‬
َ َ َْ ِ
‫اﺳﺘﺄذﻧﻚ‬
َ ََ َْ ْ
‫اﺳﺘﺄذﻧﻮك‬
َ َُ َْ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﺎﻧﺲ‬
َ
ْ
َ
َ
‫اﺳﺘﺒﺎن‬
َ ََ ْ ِ
َ ِْ ْ ِ
َ‫اﺳﺘﺒﺪال‬
َ َْ ْ ِ
َ‫اﺳﺘﺒﺪل‬
‫اﺳﺘﺒﺮق‬
ٌ ََْ ْ ِ
‫اﺳﺘﺒﺸﺮ‬
ََ ْ َ ْ ِ
ِ ِ
‫اﺳﺘﺒﺸﺮوا‬
ُ َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺒﻖ‬
َََ ْ
‫اﺳﺘﺒﻘﺎ‬
َََ ْ ِ
‫اﺳﺘﺒﻘﻮا‬
ََُ ْ ِ
‫اﺳﺘﺒﻘﻮا‬
ُ َِ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﺘﺮ‬
َََ ْ
‫اﺳﺘﺜﻨﻲ‬
َْٰ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﺠﺎب‬
َ َ َْ
ِ
ْ‫اﺳﺘﺠﺎﺑﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﺳﺘﺠﺎر‬
َ
َ
َ ْ
‫اﺳﺘﺠﺎرك‬
َ َ َ َْ
Geciktirdi
Đzin istedi
Senden izin istedi
Senden izin istediler
Đzin istedi, af istedi
Açıkladı, açığa çıktı
Değiştirme
Değiştirmek istedi
Kalın ipek
Sevindi
Sevinin
Yarıştı
Yarıştılar (ikil)
Yarıştılar, koştular
Yarışın
Örtündü
Đstisna yaptı
Kabul etti, cevap verdi
Cevap verdiler
Sığındı, yakına gelmek istedi
Sana sığındı
ِ
‫اﺳﺘﺠﺐ‬
ْ ََْ
Cevap vereyim, kabul edeyim
56
ِ َ ِ
‫اﺳﺘﺠﺐ‬
ْ ْ
‫اﺳﺘﺠﺒﺘﻢ‬
َُْْ َ ْ
Kabul et
Kabul ettiniz
‫اﺳﺘﺠﺒﻨﺎ‬
ََْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺠﻴﺐ‬
َ ُُْ
ِ َ ِ
‫اﺳﺘﺠﻴﺒﻮا‬
ُ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺤﺐ‬
ُّ َ َ ْ
ِ
ْ‫اﺳﺘﺤﺒﻮا‬
ُّ َ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺤﺴﺮ‬
َ
ْ
ْ
ََ
‫اﺳﺘﺤﻔﻆ‬
َ َْ َِْ
ُ ِ ْ ُُْ
ْ‫اﺳﺘﺤﻔﻈﻮا‬
‫اﺳﺘﺤﻖ‬
َّ َ َ ْ ِ
َّ َ َ ْ ِ
‫اﺳﺘﺤﻘﺎ‬
‫اﺳﺘﺤﻮذ‬
ََْ َِْ
ٍ ِ
‫اﺳﺘﺤﻴﺎء‬
َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺤﻴﻲ‬
ْٰ َْ
ِ
‫اﺳﺘﺤﻴﻮا‬
ُْ َْ
ِ
‫اﺳﺘﺨﺮج‬
َ َ َْْ
ِ
‫اﺳﺘﺨﺮﺟﻬﺎ‬
َ َ َ َْْ
ِ
‫اﺳﺘﺨﻒ‬
َّ َ َ ْ
ٰ َِْْ
‫اﺳﺘﺨﻔﻲ‬
ِ
‫اﺳﺘﺨﻠﺺ‬
َ
ْ
َ
ْ
َ
ِ
ُ ‫اﺳﺘﺨﻠﺼﻪ‬
ْ ََْْ
Kabul ettik
Cevap verildi, uyuldu
Cevap verin, uyun
Sevdi, tercih etti
Sevmek istediler, tercih ettiler
Yoruldu
Korudu
Korumaları
Hak sahibi oldu, hak etti
Hak ettiler (ikil)
Hakim oldu, etkisi altına aldı
Utanma
Utandı, çekindi
Sağ bırakın
Çıkardı
Onu çıkardı
Küçümsedi, küçük düşürdü
Gizlendi
Seçti
Onu seçerim
57
ِ
‫اﺳﺘﺨﻠﻒ‬
َ
ْ
َ
ْ
َ
ِ
‫اﺳﺘﺪرج‬
َ ََْْ
ِ
‫اﺳﺘﺮﺿﻊ‬
ََ ْ َ ْ
‫اﺳﺘﺮق‬
َ ََ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﺮﻫﺐ‬
َ
َ
ْ
َ ْ
Yerine bıraktı, halife etti
Derece derece yaklaştırdı
Emzirtti
Çaldı
Korku saldı
‫اﺳﺘﺮﻫﺒﻮﻫﻢ‬
ْ ُ َُ َْ ْ
ِ
َّ‫اﺳﺘﺰل‬
ََ ْ
َ
‫اﺳﺘﺰﻟﻬﻢ‬
ُ ُ ََّ ْ
ِ
‫اﺳﺘﺴﺨﺮ‬
ََ َْْ
‫اﺳﺘﺴﻘﺎ‬
َ َِْْ
Onlara korku saldılar
Kaydırdı, saptırdı
Onları saptırdı
Alay etti
Su istedi
3‫اﺳﺘﺴﻘﺎ‬
ُ َ َْْ
‫اﺳﺘﺴﻘﻰ‬
َ َْْ
‫اﺳﺘﺸﻬﺪ‬
ََ َِْْ
ِ
ْ‫اﺳﺘﺸﻬﺪوا‬
ُِ َْْ
ِ
‫اﺳﺘﺼﺮخ‬
َ َ ْ َْ
ِ
‫اﺳﺘﻀﻌﻒ‬
ْ
َ َ َْ
Ondan su istedi
Su istedi
Şahit tuttu
Şahit tutun
Yardım için bağırdı
Zayıf oldu, zayıf görüldü
‫اﺳﺘﻀﻌﻔﻮا‬
ُِ ْ ُ ُْ
ِ ُ ْ َ ِ
‫اﺳﺘﻀﻌﻔﻮﻧﻲ‬
َ ْ
َ َِْ
َ‫اﺳﺘﻄﺎع‬
ِ
‫اﺳﺘﻄﺎﻋﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﺳﺘﻄﻌﺖ‬
َ َْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻄﻌﺖ‬
ُ َْ َ ْ
Zayıf görüldüler
Beni zayıf gördüler
Yapabildi
Yapabildiler
Yapabildin
Yapabildim
58
‫اﺳﺘﻄﻌﺘﻢ‬
ْ َُْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻄﻌﻢ‬
ََْ َ ْ
‫اﺳﺘﻄﻌﻤﺎ‬
ََْ َ ْ
Yapabildiniz
Yiyecek istedi
Yiyecek istediler (ikil)
‫اﺳﺘﻄﻌﻨﺎ‬
ََْ َ ْ
‫اﺳﺘﻌﺎذ‬
َ ََ ِ
‫اﺳﺘﻌﺎن‬
َ ََِْ
ِ
‫ﺘﻌﺘﺐ‬
‫اﺳ‬
َ
َ
ْ
َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﺠﺎﻟﻬﻢ‬
َُْ َ ْ ْ
ِ
َ ‫اﺳﺘﻌﺠﻞ‬
َ َْ ْ
‫اﺳﺘﻌﺠﻠﺘﻢ‬
ُْ َ ْ َ ْ ِ
‫اﺳﺘﻌﺬ‬
َََِْ
‫اﺳﺘﻌﺬ‬
َِْ ِْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﺼﻢ‬
َ
َ َ ْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﻒ‬
َّ َ َ ْ
Yapabildik
Sığındı
Yardım istedi
Đstedi, diledi
Acele istemeleri
Acele etti
Acele istediniz
Sığındı
Sığın
Đffet gösterdi, kaçındı, korundu
Đffetli oldu, iffet gösterdi
‫اﺳﺘﻌﻠﻰ‬
ََْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﻤﺮ‬
ََ َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﻤﺮ‬
َ
ْ
ْ
ََ
Üstün geldi
Yaşattı, ömür verdi
Yerleştirdi, imara görevlendirdi
‫اﺳﺘﻌﻤﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ََ َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻌﻦ‬
َََْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻌﻴﻨﻮا‬
ُ َْ
‫اﺳﺘﻐﺎث‬
َ ََِْ
َ ََِْ
ُ ‫اﺳﺘﻐﺎﺛﻪ‬
Sizi yerleştirdi, imara görevlendirdi
Yardım istedi
Yardım dileyin
Yardım istedi
Ondan yardım istedi
59
‫اﺳﺘﻐﺸﻲ‬
ٰ َْ ِْ
ِ
‫اﺳﺘﻐﺸﻮا‬
ْ َ َْ ْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻐﻔﺎر‬
َ
ْ
ُ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ُ َْ َْ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ََ ْ َ ْ ِ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ْ َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮت‬
َ ََْْ ْ
َّ َ ِ ْ َ ‫ِْاﺳ‬
‫ﺘﻐﻔﺮن‬
ِ
3‫اﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ُ ِْ ْ َ ْ
ِْ ِ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮوا‬
ُ َْ
َُ ْ َ ْ ِ
ْ‫اﺳﺘﻐﻔﺮوا‬
ِ
3‫اﺳﺘﻐﻔﺮو‬
ُ ُِ َْ ْ
َِِْ ْ
‫اﺳﺘﻐﻔﺮي‬
‫اﺳﺘﻐﻠﻆ‬
َ ََْ ْ ِ
‫اﺳﺘﻐﻨﻰ‬
ََْ ْ
‫اﺳﺘﻔﺘﻲ‬
َْٰ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﻔﺘﺢ‬
َ َ َْ ْ
Büründü, örtündü
Büründüler
Đstiğfar, af dileme
Mağfiret dilerim
Mağfiret diledi, bağışlanma diledi
Mağfiret dile
Mağfiret diledin
Mutlaka mağfiret dilerim
Ondan mağfiret dile
Mağfiret dileyin
Mağfiret dilediler
Ondan mağfiret dileyin
Benden mağfiret dile
Kalınlaştı
Kendini yeterli gördü, zengin oldu, kaçındı
Fetva istedi
Zafer istedi, açılış istedi
ْ‫اﺳﺘﻔﺘﺤﻮا‬
ُ َ َْ ْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻔﺘﻬﻢ‬
ْ ِ َْ ْ
‫اﺳﺘﻔﺰ‬
َّ َ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻔﺰز‬
ْ ِ َْ ْ
ََ ِْ
َ ‫اﺳﺘﻘﺎم‬
Zafer istediler, açılış istediler
Onlara sor, fetva iste
Çıkardı, yerinden oynattı
Yerinden oynat
Doğru oldu, doğru gitti
60
ِ
ْ‫اﺳﺘﻘﺎﻣﻮا‬
ُ ََ ْ
َ َْ ْ ِ
َ ‫اﺳﺘﻘﺪم‬
ِ
‫اﺳﺘﻘﺮ‬
َّ َ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻘﺴﻢ‬
ْ
َ
ْ
َ َ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻘﻢ‬
ْ َْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻘﻴﻤﺎ‬
َ َْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻘﻴﻤﻮا‬
ُ َْ
‫اﺳﺘﻜﺎن‬
َ َ َِْ
ِ
‫اﺳﺘﻜﺎﻧﻮا‬
ُ َ َْ
َْ ِ ْ ِ
ً ‫اﺳﺘﻜﺒﺎرا‬
ِ
‫اﺳﺘﻜﺒﺮ‬
ْ
َ
ْ
ََ
Doğru oldular, doğru gittiler
Önceden geldi, önden gönderdi
Karar buldu, yerinde durdu
Bölüştü, kura çekti
Dosdoğru ol
Dosdoğru olun (ikil)
Dosdoğru olun
Boyun eğdi
Boyun eğdiler
Büyüklenme
Tekebbür etti, büyüklendi
‫اﺳﺘﻜﺒﺮت‬
َ َْْ َ ْ َ
ِ
‫اﺳﺘﻜﺒﺮﺗﻢ‬
ُْ ْ َ ْ َ ْ
ِ
ْ
ْ‫اﺳﺘﻜﺒﺮوا‬
َ
ْ
َُ
‫اﺳﺘﻜﺜﺮ‬
ََ ْ َ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﻜﺜﺮت‬
ُ َْْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻜﺜﺮﺗﻢ‬
ُ َْْ َ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻤﺘﻊ‬
َََْْ
ِ
‫اﺳﺘﻤﺘﻌﺘﻢ‬
ََُْْ ْ
ِ
ْ‫اﺳﺘﻤﺘﻌﻮا‬
َُ ْ َ ْ
‫اﺳﺘﻤﺴﻚ‬
َ َ َِْْ
ِ ِ
‫ﻚ‬
ْ ‫اﺳﺘﻤﺴ‬
َْْ
Büyüklendin
Büyüklendiniz
Büyüklendiler
Çoğaldı, çokluk istedi
Çok ettin
Çok ettiniz, çok uğraştınız
Faydalandı
Faydalandınız
Faydalandılar
Yapıştı, tuttu
Yapış, tut
61
ِ
‫اﺳﺘﻤﻊ‬
َََْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻤﻊ‬
ْ َْ
ِ
‫اﺳﺘﻤﻌﻮ‬
ََُْ
ِ ِ
‫اﺳﺘﻤﻌﻮا‬
ُ َْ
ُ3‫اﺳﺘﻤﻌﻮ‬
ََُْ
ِ
َ ‫اﺳﺘﻨﺒﺎ‬
ََْ ْ
‫اﺳﺘﻨﺒﻂ‬
َ ََْ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﻨﺴﺦ‬
َ َ َْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻨﺼﺮ‬
َ َ َْ ْ
ِ
3‫ﺳﺘﻨﺼﺮ‬
ُ َ َ َْ ْ ‫ا‬
‫اﺳﺘﻨﺼﺮوﻛﻢ‬
ُْ ُ َ َ ْ ِ
‫اﺳﺘﻨﻘﺬ‬
َ َ َْ ْ ِ
‫اﺳﺘﻨﻜﺢ‬
ََ ْ َ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﻨﻜﻒ‬
َ
َ
ْ
ْ
َ
َُ َ ِْ
ْ‫اﺳﺘﻨﻜﻔﻮا‬
Dinledi
Dinle
Dinlediler
Dinleyin
Onu dinlediler
Haber sordu
Sonuç çıkartı, tahlil etti
Kaydetti
Yardım istedi
Ondan yardım istedi
Sizden yardım istediler
Kurtardı, geri aldı
Nikahladı
Çekindi
Çekindiler
ُِْ ُْ
َ ‫اﺳﺘﻬﺰئ‬
ْ‫اﺳﺘﻬﺰﺋﻮا‬
َُِْ ِْ
ِ
َ ‫اﺳﺘﻬﺰا‬
ََْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻬﻮت‬
ْ ََْْ
ِ
ََْْ ْ
ُ ‫اﺳﺘﻬﻮﺗﻪ‬
ِ
‫اﺳﺘﻬﻮي‬
ََْْ
ِ
‫اﺳﺘﻮي‬
َٰ ْ
Alay edildi
Alay edin
Alay etti
Ayarttı, şaşırttı (dş)
Onu ayarttı
Ayarttı, şaşırttı
Eşit oldu, durdu, oturdu
62
ِ
‫اﺳﺘﻮت‬
ْ ََ ْ
‫اﺳﺘﻮﻓﻲ‬
َ َْ ْ ِ
‫اﺳﺘﻮﻗﺪ‬
ََ َْ ْ ِ
Durdu, oturdu (dş)
Tam ölçtü
Yaktı, tutuşturdu
‫اﺳﺘﻮى‬
ََ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻮﻳﺖ‬
َ ََْ ْ
‫اﺳﺘﻮﻳﺘﻢ‬
ْ ََُْ ْ
Eşit oldu, durdu, oturdu
Yerleştin, kuruldun
Yerleştiniz
‫اﺳﺘﻴﺌﺲ‬
َ ََْ ْ
‫اﺳﺘﻴﺌﺴﻮا‬
ُ ََْ ْ
ِ
‫اﺳﺘﻴﺴﺮ‬
َ َ َْ ْ
‫اﺳﺘﻴﻘﻦ‬
ََ ْ َ ْ ِ
ِ
‫اﺳﺘﻴﻘﻨﺖ‬
ْ ََ َْ ْ
‫اﺳﺘﻴﻘﻨﺘﻬﺎ‬
َ ََْ َْ ْ
Ümit kesti
Ümit kestiler
Kolaylaştı
Emin oldu, yakin elde etti
Kanaat getirdi
Ona kanaat getirdi
‫اﺳﺠﺪ‬
َ ُ َْ
‫اﺳﺠﺪ‬
ُ ُ َْ
Benim secde etmem
Secde ederim
‫اﺳﺠﺪ‬
ُْ ُْ
‫اﺳﺠﺪوا‬
ُ ُ ُْ
ِ
‫اﺳﺠﺪي‬
ُ ْ
ِ َ َْ
‫اﺳﺤﺎر‬
‫اﺳﺤﺎق‬
َ َ ِْ
ِ
‫اﺳﺤﺮ‬
ٌْ َ
Secde et
Secde edin
Secde et (dş)
Seherler
Đshak (AS)
Sihir mi
‫اﺳﺨﻂ‬
َ َ َْ
‫اﺳﺮ‬
َََ
Kızdırdı, öfkelendirdi
Esir aldı
63
ِ َْ
‫اﺳﺮ‬
‫اﺳﺮ‬
َّ َ َ
ِ ِ
‫اﺳﺮاﺋﻴﻞ‬
ُ َْ
ِ
‫اﺳﺮار‬
ْ
َ َ
ِ
ً ‫اﺳﺮارا‬
َْ
ِ
‫اﺳﺮارﻫﻢ‬
َُْ َْ
ِ
ً ‫اﺳﺮاﻓﺎ‬
َْ
ِ
‫اﺳﺮاﻓﻨﺎ‬
ََ َ ْ
Yürüt
Sakladı, gizledi
Đsrail
Sırlar
Gizli gizli
Onların sırları
Đsraf
Đsrafımız
‫اﺳﺮي‬
َْٰ
‫اﺳﺮﺣﻜﻦ‬
َّ ُ ْ ِ ّ َ ُ
Geceleyin yürüttü
Sizi serbest bırakayım
‫اﺳﺮرت‬
ُ ََْْ
ُ‫اﺳﺮع‬
ََْ
Gizledim, gizli söyledim
En seri, en çabuk
‫اﺳﺮف‬
َ ََْ
‫اﺳﺮﻓﻮا‬
ََُْ
Đsraf etti, aştı, aşırılık yaptı
Aşırı gittiler
‫اﺳﺮﻫﺎ‬
َ َّ َ َ
‫اﺳﺮﻫﻢ‬
ُْ ََْ
Onu sakladı
Bağları, yapıları
‫اﺳﺮوا‬
ُّ َ َ
‫اﺳﺮوا‬
ُّ ِ َ
Sakladılar, gizlediler
Saklayın, gizleyin
ُ3‫اﺳﺮو‬
ُّ َ َ
Onu sakladılar
‫اﺳﺮى‬
ََْ
‫اﺳﺮى‬
ََْ
Esirler
Yürüttü, seyahat ettirdi
‫اﺳﺲ‬
َ َّ َ
Kurdu, bina etti
64
ِ
‫اﺳﺲ‬
َ ُّ
ِ
‫اﺳﻄﺎﻋﻮا‬
ُ َ ْ
ِ
‫اﺳﻌﻮا‬
َْ ْ
Kuruldu, tesis edildi
Güç yetirdiler
Koşun
Üzgün
‫اﺳﻔﺎ‬
ًَِ
Üzüntü
ً ‫اﺳﻔﺎ‬
ََ
ِ َ ْ َ 4‫اﺳﻔﺎرا‬
‫اﺳﻔﺎر‬
ً ََْ
‫اﺳﻔﺎرﻧﺎ‬
َِ َ َْ
Seferler, kitaplar
Seferlerimiz
‫اﺳﻔﺮ‬
ََ َْ
ََْ
ُ ‫اﺳﻔﻞ‬
ِ
‫اﺳﻔﻠﻴﻦ‬
َ ََْ
‫اﺳﻔﻰ‬
َََ
Parladı, sonuçlandı, ağardı, açtı
Alçak, en alçak
En alçaklar
Vah, yazık
َْٰ
‫اﺳﻘﻲ‬
‫اﺳﻘﻂ‬
َ َ َْ
‫اﺳﻘﻂ‬
ْ ِ َْ
‫اﺳﻘﻴﻨﺎ‬
ََْ َْ
Suladı, su verdi
Düşürdü
Düşür
Suladık, su verdik
‫اﺳﻘﻴﻨﺎﻛﻢ‬
ُ ََْ َْ
ُ3‫اﺳﻘﻴﻨﺎﻛﻤﻮ‬
ُ ُ ََْ َْ
Size su verdik
Size onunla su verdik
‫اﺳﻘﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُ ََْ َْ
‫اﺳﻜﻦ‬
ََ َْ
Onlara su verdik
Yerleştirdi
‫اﺳﻜﻦ‬
ُْ ُْ
‫اﺳﻜﻨﺎ‬
َّ َ ْ َ
Yerleş
Yerleştirdik
َّ َ ْ َ
ُ3‫اﺳﻜﻨﺎ‬
Onu yerleştirdik
65
‫اﺳﻜﻨﺖ‬
ُ َْ َْ
ْ‫اﺳﻜﻨﻮا‬
ُُ ُْ
‫اﺳﻜﻨﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ َ
َ ِْ
ُ ‫اﺳﻼم‬
‫اﺳﻼﻣﻜﻢ‬
ُْ َ َ ْ ِ
ِ ِ
‫اﺳﻼﻣﻬﻢ‬
ِْ َ ْ
‫اﺳﻠﺤﺎت‬
َ َ َِْ
‫اﺳﻠﺤﺘﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِ ْ َ
ِ
‫اﺳﻠﺤﺘﻬﻢ‬
ََُْ َْ
‫اﺳﻠﻒ‬
َ ََْ
Yerleştirdim
Yerleşin
Onları iskan edin, yerleştirin
Đslam, emniyet, barış
Sizin Đslamınız, Müslümanlığınız
Onların Đslamı, Müslümanlığı
Silahlar
Silahlarınız
Onların silahları
Geçmişte yaptı
‫ﺳﻠﻔﺖ‬
ْ َ َ ْ َ‫ا‬
‫اﺳﻠﻔﺘﻢ‬
ْ ُ َْ ْ َ
Geçmişte yaptı
Geçmişte yaptınız
‫اﺳﻠﻚ‬
ْ ُُْ
ُ ُُْ
ُ3‫اﺳﻠﻜﻮ‬
ُِ ُ
‫اﺳﻠﻜﻰ‬
ْ
‫اﺳﻠﻢ‬
َََْ
ِ
‫اﺳﻠﻢ‬
ْ َْ
ِ ُ
‫اﺳﻠﻢ‬
َ ْ
Yolundan git, bindir, bağla
Onu bağlayın
Yolundan git (dş)
Teslim oldu, Müslüman oldu
Teslim ol
Benim teslim olmam
‫اﺳﻠﻤﺎ‬
َََْ
‫اﺳﻠﻤﺖ‬
ُ ََْْ
Teslim oldular (ikil)
Teslim oldum
‫اﺳﻠﻤﻨﺎ‬
َََْْ
‫اﺳﻠﻤﻮا‬
ََُْ
Teslim olduk
Teslim oldular
66
ِ َ
‫اﺳﻠﻤﻮا‬
ُ ْ
‫اﺳﻠﻨﺎ‬
ََْ َ
ِ
‫اﺳﻢ‬
ٌ ْ
ٌ‫اﺳﻤﺎء‬
َ َْ
Teslim olun
Sel gibi akıttık
Đsim, ad
Đsimler
ِِ َ
‫اﺳﻤﺎﺋﻪ‬
َ ْ
ِ
‫اﺳﻤﺎﺋﻬﻢ‬
ِْ َ َْ
ِ ِ
‫اﺳﻤﺎﻋﻴﻞ‬
ُ َ ْ
‫اﺳﻤﻊ‬
ََ َْ
Onun isimleri
Onların isimleri
Đsmail
Đşittirdi
‫اﺳﻤﻊ‬
َُ َْ
ِ
‫اﺳﻤﻊ‬
ْ َْ
ِ
‫اﺳﻤﻊ‬
َْ ْ
‫اﺳﻤﻌﻬﻢ‬
ََُْ َْ
ِ
‫اﺳﻤﻌﻮا‬
َُ ْ
ِ
ِ
‫اﺳﻤﻌﻮن‬
َُ ْ
Đşitirim
Đşit
Đşit
Onlara işittirdi
Đşitin
Beni işitin
‫اﺳﻤﻦ‬
َ َ َْ
ُ ‫اﺳﻤﻪ‬
ُ ْ
Besledi
Đsmi
َ ‫اﺳﻮا‬
َ َْ
En kötüsü
ِ َ
‫اﺳﻮاق‬
َ ْ
ٌ ‫اﺳﻮة‬
َ ُْ
ِ َ
‫اﺳﻮد‬
َ ْ
‫اﺳﻮد‬
َّ َ ْ ِ
ِ
‫اﺳﻮدت‬
ْ َّ َ ْ
Çarşılar
Numune, örnek
Siyah, kara
Karardı
Karardı (dş)
67
ٌ ‫اﺳﻮرة‬
َِ َْ
َِ
‫اﺳﻲ‬
َ
‫اﺳﺮى‬
ً َِ
َ ْ َ 4‫اﺳﻴﺮا‬
‫اﺳﻴﻐﺎث‬
َ ََِْ
ََ
ُ‫اﺷﺎء‬
Bilezik
Üzüldü
Esir
Yağmur istedi, yardım için yalvardı
Dilerim
‫اﺷﺎر‬
َ ََ
‫اﺷﺎرت‬
ْ َ ََ
Đşaret etti
Đşaret etti
‫اﺷﺘﺎﺗﺎ‬
ً ََْ
َّ َ ْ ِ
‫اﺷﺘﺪ‬
ِ
‫اﺷﺘﺪت‬
ْ َّ َ ْ
ِ
ُ3‫اﺷﺘﺮا‬
ََ ْ
ِ
‫اﺷﺘﺮي‬
َٰ ْ
ِ
‫اﺷﺘﺮوا‬
4
‫اﺷﺘﺮوا‬
ْ
ْ
َ
َ
َْ
َُ
ِ
ََْ
َ ‫اﺷﺘﻌﻞ‬
ٰ َِْ
‫اﺷﺘﻜﻲ‬
ِ
‫اﺷﺘﻤﻞ‬
ْ
َ ََ
‫اﺷﺘﻤﻠﺖ‬
ْ ََ َ ْ
ِ
‫اﺷﺘﻬﻲ‬
َْٰ
ِ
‫اﺷﺘﻬﺖ‬
ْ ََْ
ً‫اﺷﺤﺔ‬
َّ ِ َ
َّ ُ َ
‫اﺷﺪ‬
Ayrı ayrı, parça parça, bölükler halinde
Şiddetlendi, kuvvetlendi
Şiddetlendi
Onu satın aldı
Satın aldı
Satın aldılar
Alev aldı, parladı, tutuştu (ağardı)
Şikayet etti
Đçerdi, içinde bulundurdu
Đçerdi
Đstedi, arzu etti, canı çekti
Đstedi, arzuladı
Kıskanç, cimri
Güç, rüşt
ِ ّ َ َ 4‫اﺷﺪ‬
َّ َ َ 4‫اﺷﺪ‬
‫اﺷﺪ‬
ُّ َ َ
Daha şiddetli, en şiddetli
68
َّ ِ َ
ُ‫اﺷﺪاء‬
‫اﺷﺪد‬
ُْ ُْ
Çok çetin, katı, sert
Kuvvetlendir
‫اﺷﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َّ ُ َ
َّ ُ َ
ُ3‫اﺷﺪ‬
Güçlü çağınız
Güçlü çağı
‫اﺷﺪﻫﻤﺎ‬
َ ُ َّ ُ َ
ِ
‫اﺷﺮ‬
ٌ َ
O ikisinin güçlü çağı
Küstah
‫اﺷﺮ‬
ٌّ َ َ
ِ ََْ
‫اﺷﺮار‬
Şer mi, kötülük mü
Kötüler, şerliler
‫اﺷﺮاط‬
ََْ
‫اﺷﺮاﻃﻬﺎ‬
َُ ََْ
ِ ِْ
‫اﺷﺮاق‬
َ
‫اﺷﺮب‬
َ ََْ
Şartlar
Onun şartları
Kuşluk, sabah
Đçirdi
‫اﺷﺮﺑﻮا‬
ُِ ُْ
ِ
‫اﺷﺮﺑﻮا‬
َُْ
ِ ِْ
‫اﺷﺮﺑﻲ‬
َ
ِ
‫اﺷﺮح‬
ْ
ْ َ
‫اﺷﺮق‬
َََْ
Đçirildi
Đçin (emir)
Đç (emir, dş)
Genişlet
Parladı, aydınlandı
‫اﺷﺮﻗﺖ‬
ْ َََْ
‫اﺷﺮك‬
َ ََْ
Parladı, aydınlandı
Ortak koştu
‫اﺷﺮك‬
َ ِ ُْ
Benim ortak koşmam
‫اﺷﺮك‬
ُ ِ ُْ
Ortak koşarım
‫اﺷﺮك‬
ْ ِ ُْ
Benim ortak koşmam
69
‫اﺷﺮﻛﺖ‬
َ ْ ََْ
‫اﺷﺮﻛﺘﻢ‬
ُْْ ََْ
Ortak koştun
Ortak koştunuz
ِ ْ َْ
‫اﺷﺮﻛﺘﻤﻮن‬
ُُ َ
‫اﺷﺮﻛﻨﺎ‬
َْ ََْ
Bana ortak koştunuz
Ortak koştuk
ْ ِ َْ
ُ ‫اﺷﺮﻛﻪ‬
‫اﺷﺮﻛﻮا‬
ُ ََْ
Onu ortak kıl
Ortak koştular
َّ َ َ
‫اﺷﻂ‬
Adaletsizlik yaptı
‫اﺷﻌﺎرﻫﺎ‬
َ ِ َ َْ
‫اﺷﻌﺮ‬
ََ َْ
Onların kılları, yapağıları
Bildirdi, şuuruna vardırdı
‫اﺷﻔﻖ‬
َََْ
Korktu
‫اﺷﻔﻘﻦ‬
َ َْ َْ
‫اﺷﻖ‬
ُّ َ َ
Korktular (dş, çğ)
Daha zor, daha çetin
‫اﺷﻖ‬
َّ ُ َ
Zorlarım
En azgınlar
‫اﺷﻘﺎ‬
َ َْ
En azgınları
‫اﺷﻘﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
‫اﺷﻘﻰ‬
َ َْ
En şaki, bedbaht
‫ﺷﻜﺮ‬
َ ُ ْ َ‫ا‬
‫اﺷﻜﺮ‬
ُُ َْ
Benim şükretmem
Şükrederim
‫اﺷﻜﺮ‬
ُْ ْ ُ
‫اﺷﻜﺮوا‬
ُُ ُْ
Şükret
Şükredin
‫اﺷﻜﻮ‬
ُ َْ
‫اﺷﻤﺎز‬
َّ َ َ ْ ِ
Şikayet ederim
Ürktü, burkuldu, sıkıldı
70
‫اﺷﻤﺎزت‬
ْ َّ َ َ ْ
‫اﺷﻤﺖ‬
َ َ َْ
Ürktü
Sevindi
‫اﺷﻬﺎد‬
ُ َ َْ
‫اﺷﻬﺪ‬
ََ َْ
Şahitler
Şahit tuttu
‫اﺷﻬﺪ‬
َُ َْ
‫اﺷﻬﺪ‬
ُِ ُْ
ِ
‫اﺷﻬﺪ‬
َْ ْ
‫اﺷﻬﺪت‬
ُ َْ َْ
Ben şehadet ederim
Ben şahit tutarım
Şahit ol
Ben şahit tuttum
‫اﺷﻬﺪﺗﻬﻢ‬
َُُْْ َْ
‫اﺷﻬﺪﻫﻢ‬
ُْ ََ َْ
Onları şahit tuttum
Onlara şahit oldu
‫اﺷﻬﺪوا‬
ُِ ََ
‫اﺷﻬﺪوا‬
ُِ َْ
ِ
ْ‫اﺷﻬﺪوا‬
َُ ْ
‫اﺷﻬﺮ‬
ٌُ َْ
Şahit oldular mı
Şahit tutun
Şahit olun
Aylar
‫ﺎء‬
َ ‫اﺷﻴ‬
ََْ
Eşya, şeyler
‫اﺷﻴﺎءﻫﻢ‬
َُْ ََْ
‫اﺷﻴﺎع‬
ِ ََْ
Onların eşyaları
Gruplar, hizipler
‫اﺷﻴﺎﻋﻜﻢ‬
ُْ َ ََْ
ِِ ََْ
‫اﺷﻴﺎﻋﻬﻢ‬
‫اﺻﺎب‬
َ ََ
Sizin hizipleriniz
Onların hizipleri
Đsabet etti, başına geldi
‫اﺻﺎﺑﺖ‬
ْ َ ََ
‫اﺻﺎﺑﺘﻜﻢ‬
ْ ُ َْ َ َ
Đsabet etti
Size isabet etti
71
ُ ‫اﺻﺎﺑﺘﻪ‬
َْ َ َ
‫اﺻﺎﺑﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َْ َ َ
Ona isabet etti
Onlara isabet etti
ِ
‫اﺻﺎﺑﻌﻬﻢ‬
َُْ َْ
‫اﺻﺎﺑﻚ‬
َ َ ََ
Onların parmakları
Sana isabet etti
‫اﺻﺎﺑﻜﻢ‬
ُْ َ ََ
ُ ‫اﺻﺎﺑﻪ‬
َ ََ
Size isabet etti
Ona isabet etti
‫اﺻﺎﺑﻬﺎ‬
ََ ََ
Ona (dş) isabet etti
‫اﺻﺎﺑﻬﻢ‬
َُْ ََ
ِ َ ٰ 4‫اﺻﺎل‬
ِ ََ
‫اﺻﺎل‬
Onlara isabet etti
Akşam
‫اﺻُﺐ‬
َْ
‫اﺻﺒﺎح‬
ِ َ ِْ
Meylederim
Tan, sabah
‫اﺻﺒﺘﻢ‬
ُْْ ََ
‫اﺻﺒﺢ‬
َ َ َْ
Đsabet ettiniz, başına getirdiniz
Oldu, sabahladı
‫اﺻﺒﺤﺖ‬
ْ َ َ َْ
‫اﺻﺒﺤﺘﻢ‬
ُْْ َ َْ
Oldu
Oldunuz
‫اﺻﺒﺤﻮا‬
ُ َ َْ
ِ ِْ
‫اﺻﺒﺮ‬
ْ
‫اﺻﺒﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ََ ْ َ
ِ ِْ
‫اﺻﺒﺮوا‬
ُ
‫اﺻﺒﻨﺎ‬
َْ َ َ
Oldular
Sabret
Ne kadar sabırlılar
Sabredin
Đsabet ettirdik, başına getirdik
‫اﺻﺒﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ َ َ
‫اﺻﺤﺎب‬
ٌ َ َْ
Onlara isabet ettirdik, başına getirdik
Arkadaşlar, halk, topluluk
72
ِ
‫اﺻﺤﺎﺑﻬﻢ‬
ِْ َ َْ
‫اﺻﺪر‬
ََ َْ
ِ
‫اﺻﺪع‬
ْ َ ْ
‫اﺻﺪق‬
َُ َْ
Onların arkadaşları
Çıktı, aldı, serbest bıraktı
Đlan et, beyan et
Daha doğru
‫ﺻﺪق‬
َ َّ َّ َ ‫ا‬
‫اﺻﺪﻗﺖ‬
َ َْ ََ
Sadaka veririm
Doğru söyledin mi
‫اﺻﺮ‬
َّ َ َ
ِ
ِ
‫اﺻﺮا‬
ًْ 4‫اﺻﺮ‬
ٌْ
ِ
‫اﺻﺮف‬
ْ ِ ْ
ِ
‫اﺻﺮﻫﻢ‬
ُْ َ ْ
‫اﺻﺮوا‬
ُّ َ َ
ِ ِْ
‫اﺻﺮي‬
ِ
‫اﺻﻄﺎد‬
َ َ ْ
ِ
‫اﺻﻄﺎدوا‬
ُ َ ْ
ِ
‫اﺻﻄﺒﺮ‬
ََ َ ْ
َِ ْ ِ
‫اﺻﻄﺒﺮ‬
ْ
ِ
‫اﺻﻄﺮخ‬
َ ََ ْ
‫اﺻﻄﻔﺎ‬
ََ ْ ِ
ِ ََ
‫اﺻﻄﻔﺎك‬
ْ
Israr etti
Ağır yük
Uzaklaştır, sav
Onların yükleri
Israr ettiler
Benim yüküm
Avlandı
Avlanın
Sabretti
Sabırlı ol
Yardım için bağırdı
Seçti
Seni (dş) seçti
3‫اﺻﻄﻔﺎ‬
ُ ََ ْ
َٰ ْ ِ
‫اﺻﻄﻔﻰ‬
َ َ ْ 4‫اﺻﻄﻔﻲ‬
‫اﺻﻄﻔﻴﺖ‬
ُ ََْ ْ
Onu seçti
Seçti
Seçtim
73
‫اﺻﻄﻔﻴﺘﻚ‬
َ ُ ََْ ْ
‫اﺻﻄﻔﻴﻨﺎ‬
َََْ ْ
Seni seçtim
Seçtik
3‫اﺻﻄﻔﻴﻨﺎ‬
ُ َََْ ْ
‫اﺻﻄﻠﻲ‬
ََ ْ ِ
ِ
‫اﺻﻄﻨﻊ‬
َ ََ ْ
ِ
‫اﺻﻄﻨﻌﺖ‬
ُ ََْ ْ
‫اﺻﻄﻨﻌﺘﻚ‬
َ ََُْ ْ
Onu seçtik
Isındı
Yaptı, yarattı, geliştirdi
Yetiştirdim, hazırladım
Seni yetiştirdim
‫اﺻﻌﺪ‬
ََ َْ
‫اﺻﻐﺮ‬
َُ ْ َ
Yükseltti
Daha küçük
ِ َ َ
‫اﺻﻔﺎد‬
ْ
‫اﺻﻔﺎﻛﻢ‬
ُْ َ َْ
Zincirler
Sizi seçti
ٰ َْ
‫اﺻﻔﻲ‬
‫ﺻﻔﺢ‬
َْ ْ ‫ِا‬
ِ
‫اﺻﻔﺤﻮا‬
ُ َ ْ
Seçti, tercih etti
Hoş gör
Hoş görün
‫اﺻ ِﻞ‬
َْ
Kök, dip
‫اﺻﻼب‬
ٌ َْ
ِ
‫اﺻﻼﺑﻜﻢ‬
ُْ َ َْ
Sulbler, zürriyetler
Soyunuz, zürriyetiniz
‫اﺻﻼﺗﻚ‬
َ َُ َ َ
ِ َ ِ
‫اﺻﻼﺣﺎ‬
ٌ ْ
ً َ ْ 4‫اﺻﻼح‬
ِ ِ
‫اﺻﻼﺣﻬﺎ‬
َ َ ْ
‫اﺻﻠﺒﻨﻜﻢ‬
ُْ َّ َ ِّ َ ُ
‫اﺻﻠﺢ‬
ََ َْ
Namazın mı
Islah, düzeltme
Onun ıslahı
Mutlaka sizi asarım
Đyileştirdi, ıslah etti, düzeltti
74
ِ
‫اﺻﻠﺢ‬
ْ َْ
‫اﺻﻠﺤﺎ‬
َ َ َْ
Islah et
Islah ettiler (ikil)
‫اﺻﻠﺤﻨﺎ‬
ََْ َْ
‫اﺻﻠﺤﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﺻﻠﺤﻮا‬
ُ َْ
‫اﺻﻠﻬﺎ‬
َُ َْ
ِ
‫اﺻﻠﻮﻫﺎ‬
َ َْ ْ
‫اﺻﻠﻲ‬
َ َْ
Islah ettik
Islah ettiler
Islah edin
Kökü
O ateşe girin
Ateşe soktu, yaktı
‫اﺻﻢ‬
َّ َ َ
‫اﺻﻢ‬
ِّ َ َ
Sağır etti
Sağır
‫اﺻﻤﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ
‫اﺻﻨﺎﻣﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﺻﻨﺎم‬
Onları sağır etti
Putlar
‫اﺻﻨﺎﻣﻜﻢ‬
ُْ َ َ َْ
‫اﺻﻨﻊ‬
َِ ِْ
‫اﺻﻮات‬
ُ َ َْ
Putlarınız
Yap, imal et
Sesler
‫اﺻﻮاﺗﻜﻢ‬
ُْ َ َ َْ
‫اﺻﻮاﺗﻬﻢ‬
َُْ َ َْ
Sesleriniz
Onların sesleri
‫اﺻﻮاﻓﻬﺎ‬
َِ َ َْ
ِ
‫اﺻﻮﻟﻬﺎ‬
َ ُُ
Onların yünleri
Kökleri
ِ
‫اﺻﻴﺐ‬
ُ ُ
َِ
ً ‫اﺻﻴﻼ‬
Đsabet ettiririm
Akşam
‫اﺿﺎء‬
َ َ َ
Aydınlattı
75
‫اﺿﺎءت‬
ْ َ َ
Aydınlattı
َ َ
َ‫اﺿﺎع‬
Zayi etti, kaybetti
‫اﺿﺎﻋﻮا‬
ُ َ َ
Zayi ettiler, kaybettiler
‫اﺿﺤﻚ‬
َ َ ْ َ
ِ
‫اﺿﺮب‬
ْ ِ ْ
ْ‫اﺿﺮﺑﻮا‬
ُِ ْ
Güldürdü
Vur, misal ver
Vurun, misal verin
ُ3‫اﺿﺮﺑﻮ‬
ُِ ْ
‫اﺿﺮﺑﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ
ِ
َ‫اﺿﺮع‬
َّ َّ
‫اﺿﻄﺮ‬
َّ َ ْ َ
ِ
‫اﺿﻄﺮ‬
َّ ُ ْ
ِ
‫اﺿﻄﺮرﺗﻢ‬
ُُِْْ ْ
Onu dövün, ona vurun, misal verin
Onları (dş, çğ) dövün, misal verin
Tazarru etti, yalvardı
Zorladı
Zorda kalırsa, mecbur olursa
Zorda kaldınız, mecbur oldunuz
3‫اﺿﻄﺮ‬
ُ ُّ َ ْ َ
‫اﺿﻌﺎًﻓﺎ‬
َ ْ َ
Onu zorlarım
Kat kat
‫اﺿﻌﻒ‬
ُ َ ْ َ
‫اﺿﻐﺎث‬
ُ َ ْ َ
Daha zayıf
Karışık
‫اﺿﻐﺎن‬
َ ْ َ
Kötü niyet
‫اﺿﻐﺎﻧﻜﻢ‬
ُْ َ َ ْ َ
‫اﺿﻐﺎﻧﻬﻢ‬
َُْ َ ْ َ
Kötü niyetiniz
Kötü niyetleri
َّ‫اﺿﻞ‬
َ َ
Hatada bıraktı, saptırdı
َّ‫اﺿﻞ‬
َ َ
Hatada bıraktı, saptırdı
ُّ‫اﺿﻞ‬
َ َ
Daha sapık
76
ِ َ
ُّ‫اﺿﻞ‬
Saparım
‫اﺿﻼﻧﺎ‬
َ َّ َ َ
Bizi saptırdılar (ikil)
‫اﺿﻠﻠﺘﻢ‬
ْ ُ َْ ْ َ
‫اﺿﻠﻠﻦ‬
َ َْ ْ َ
Saptırdınız
Saptırdılar (dş, çğ)
‫اﺿﻠﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
َِ
‫اﺿﻠﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ ّ ُ
ِ َّ َ َ
‫اﺿﻠﻨﻲ‬
َّ َ َ
ُ ‫اﺿﻠﻪ‬
Bizi saptırdı
Mutlaka onları saptırırım
Beni saptırdı
Onu saptırdı
َ
‫اﺿﻠﻬﻢ‬
َُُّ َ
ُّ َ َ
‫اﺿﻠﻮا‬
Onları saptırdı
Saptırdılar
‫اﺿﻠﻮﻧﺎ‬
َ ُّ َ َ
Bizi saptırdılar
‫اﺿﻤﻢ‬
ُْ ُْ
ِ
‫اﺿﻴﻊ‬
ُ ُ
Koy, bastır, çek
Zayi ederim, kaybederim
‫اﻃﺎع‬
َ َ َ
Đtaat etti
‫اﻃﺎﻋﻮ‬
ُ َ َ
‫اﻃﺎﻋﻮﻧﺎ‬
َ ُ َ َ
Đtaat ettiler
Bize itaat ettiler
ُ3‫اﻃﺎﻋﻮ‬
ُ َ َ
Ona itaat ettiler
‫اﻃﺎق‬
َ َ َ
Gücü yetti
‫اﻃﺮاف‬
َ َْ َ
‫اﻃﺮاﻓﻬﺎ‬
َ ِ َْ َ
ِ
‫اﻃﺮﺣﻮ‬
ُ َْ
ُ3‫اﻃﺮﺣﻮ‬
ُ َْ
Taraflar, kenarlar, uçları
Onun etrafı, kenarları
Atın
Onu atın
77
‫اﻃﻊ‬
ََ َ
ِ
ٌ ‫اﻃﻌﺎم‬
َْ
‫اﻃﻌﺘﻢ‬
َُْ َ
Đtaat etti
Doyurma, yiyecek verme
Đtaat ettiniz
‫اﻃﻌﺘﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َُْ َ
‫اﻃﻌﻢ‬
ََْ َ
Onlara itaat ettiniz
Doyurdu, besledi
ُ ‫اﻃﻌﻤﻪ‬
ََْ َ
‫ﻃﻌﻤﻬﻢ‬
ُ َ َ ْ َ‫ا‬
Onu doyurdu
Onları doyurdu
ِ
‫اﻃﻌﻤﻮا‬
ُ َْ
‫اﻃﻌﻦ‬
َ َْ َ
ِ
‫اﻃﻌﻦ‬
َ ْ َ
‫اﻃﻌﻨﺎ‬
ََْ َ
Doyurun
Đtaat ettiler (dş, çğ)
Đtaat edin (dş, çğ)
Đtaat ettik
‫اﻃﻌﻨﻜﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
ْٰ َ
‫اﻃﻐﻲ‬
Size itaat ettiler (dş, çğ)
Azdırdı
‫اﻃﻐﻰ‬
َْ َ
Daha azgın
‫اﻃﻐﻴﺖ‬
ُ َْْ َ
ُ ‫اﻃﻐﻴﺘﻪ‬
َُْْ َ
Azdırdım
Onu azdırdım
َْ َ
َ ‫اﻃﻔﺎ‬
Söndürdü
َْ َ
ُ‫اﻃﻔﺎل‬
‫اﻃﻔﺎﻫﺎ‬
َََْ َ
Çocuklar
Onu söndürdü
Anlattı, açıkladı
Ulaştı mı, yükseldi mi; Benim ulaşmam, yükselmem
‫اﻃﻠﻊ‬
َ َْ َ
‫اﻃﻠﻊ‬
َ َ َّ َ
ِ
‫اﻃﻠﻊ‬
ُ َّ َ
Ulaşırım, yükselirim
78
ِ
‫اﻃﻠﻊ‬
َ َ َّ
ِ
‫اﻃﻠﻌﺖ‬
َ ْ َ َّ
َّ َ َ ْ ِ
‫اﻃﻤﺎن‬
Bilgi edindi, anladı, yükseldi
Muttali oldun, anladın
Huzur buldu, mutmain oldu
‫اﻃﻤﺄﻧﻨﺘﻢ‬
ْ ُ ََْ ْ
ُّ َ َ ْ
ْ‫اﻃﻤﺎﻧﻮا‬
ِ ِ
‫اﻃﻤﺲ‬
ْ ْ
‫اﻃﻤﻊ‬
ََُْ
Mutmain oldunuz, güven buldunuz
Tatmin oldular
Sil süpür
Ümit ederim
‫اﻃﻬﺮ‬
َُ ْ َ
‫اﻃﻬﺮوا‬
ْ ُ َّ َّ ِ
ً ‫اﻃﻮارا‬
َْ َ
ِ
‫اﻃﻴﺮ‬
ََ ّ َّ
‫اﻃﻴﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َّ ِ
ِ
‫اﻃﻴﻌﻮا‬
ُ َ
ِ َِ
‫اﻃﻴﻌﻮن‬
ُ
Daha temiz
Tam temizlenin
Tavırdan tavıra
Uğursuz saydı
Uğursuzluğa uğradık
Đtaat edin
Bana itaat edin
‫اﻇﻔﺮ‬
ََْ َ
‫اﻇﻔﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
Zafer verdi
Size zafer verdi
‫اﻇﻠﻢ‬
َ َْ َ
‫اﻇﻠﻢ‬
ُ َْ َ
Karardı, zulmetti
Daha zalim
‫اﻇﻦ‬
ُّ ُ َ
‫اﻇﻨﻚ‬
َ ُّ ُ َ
Zannederim, inanırım
Seni zannederim
ُّ ُ َ
ُ ‫اﻇﻨﻪ‬
‫اﻇﻬﺮ‬
ََ ْ َ
Onu zannederim
Açtı, açıkladı, bildirdi, gösterdi
79
ُ3‫اﻇﻬﺮ‬
ََ ْ َ
Onu gösterdi
‫اﻋﺎد‬
َ ََ
Geri getirdi, geri verdi
‫اﻋﺎذ‬
َ ََ
Sığındırdı
‫اﻋﺎن‬
َ ََ
Yardım etti
َ ََ
ُ ‫اﻋﺎﻧﻪ‬
‫اﻋﺒﺪ‬
ََُْ
Ona yardım etti
Benim tapmam
‫ﺒﺪ‬
ُ ُ ‫َْاﻋ‬
‫اﻋﺒﺪ‬
ُُْْ
Taparım, kulluk ederim
Tap, ibadet et
ِْ ْ
‫اﻋﺒﺪﻧﻰ‬
ُ
ُْْ
ُ3‫اﻋﺒﺪ‬
Bana tap
Ona tap
‫اﻋﺒﺪوا‬
ُُُْ
ِ ُ ُْ
ِ ُ ْ 4‫اﻋﺒﺪون‬
‫اﻋﺒﺪوﻧﻲ‬
ُ
ُ
Tapın
Bana ibadet edin
ُُْ
ُ3‫اﻋﺒﺪو‬
ِ
‫اﻋﺘﺒﺮ‬
ْ
َ
ََ
َِْ ِ
‫اﻋﺘﺒﺮوا‬
ُ
‫اﻋﺘﺪ‬
َََْ
َّ َ ْ ِ
‫اﻋﺘﺪ‬
‫اﻋﺘﺪي‬
َْٰ ِ
Ona ibadet edin
Đbret aldı
Đbret alın
Hazırladı
Saydı
Aşırı gitti
‫اﻋﺘﺪت‬
ْ َََْ
‫اﻋﺘﺪﻧﺎ‬
َََْْ
ْ‫اﻋﺘﺪوا‬
ََْ ِ
Hazırladı
Hazırladık
Haddi aştılar, saldırdılar
ْ‫اﻋﺘﺪوا‬
َُْ
Saldırın
80
‫اﻋﺘﺪى‬
ََْ ِ
ِ
‫اﻋﺘﺪﻳﻨﺎ‬
َََْْ
Haddi aştı, saldırdı
Haddi aştık
‫اﻋﺘﺬر‬
َ ََْ
‫ﺘﺮاك‬
َ َ َ ‫ْاﻋ‬
Özür diledi, mazeret gösterdi
Seni çarptı
‫اﻋﺘﺮي‬
َْٰ
Çarptı
‫اﻋﺘﺮف‬
َ ََْ
ِ
‫اﻋﺘﺮﻓﻨﺎ‬
َََْْ
‫اﻋﺘﺮﻓﻮا‬
ُ ََْ ِ
Đtiraf etti
Đtiraf ettik
Đtiraf ettiler
ََِْ
ُ‫اﻋﺘﺰل‬
ِ
ََْ
َ‫اﻋﺘﺰل‬
ِ
‫اﻋﺘﺰﻟﺖ‬
ُ ََْْ
Uzak dururum
Terk etti, ayrıldı, uzak durdu
Terk ettim, uzak durdum
‫اﻋﺘﺰﻟﺘﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ََُْْ
‫اﻋﺘﺰﻟﻜﻢ‬
ُْ ََُِْ
Onları terk ettiniz
Sizi terk ederim
‫اﻋﺘﺰﻟﻬﻢ‬
ْ ُ َََْ
َُِْ ِ
ْ‫اﻋﺘﺰﻟﻮا‬
Onları terk etti
Uzak durun, terk edin
‫اﻋﺘﺰﻟﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ََُْ
ِ ُِ ْ
‫اﻋﺘﺰﻟﻮن‬
َ
ِ
‫اﻋﺘﺼﻢ‬
ََ َ ْ
ِ
ْ‫اﻋﺘﺼﻤﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
ْ‫اﻋﺘﺼﻤﻮا‬
ُ َْ
Sizi terk ettiler, bıraktılar
Beni terk edin, bırakın
Yapıştı, tuttu
Sarıldılar, yapıştılar
Sarılın, yapışın
ََْ
َ ‫اﻋﺘﻞ‬
‫اﻋﺘﻠﻮ‬
ُِْ ِ
Sürükledi
Sürükleyin
81
ُِْ
ُ3‫اﻋﺘﻠﻮ‬
Onu sürükleyin
‫اﻋﺘﻤﺮ‬
ََ َْ
‫اﻋﺜﺮ‬
َََْ
Umre yaptı
Bildirdi, buldurdu
‫اﻋﺜﺮﻧﺎ‬
َ َْْ َ
‫اﻋﺠﺎز‬
ُ َ َْ
Haberdar ettik
Kütükler
‫اﻋﺠﺐ‬
َ َ َْ
‫ﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ْ ‫اﻋﺠﺒ‬
ََ َْ
Hoşa gitti, cezbetti
Sizin hoşunuza gitti (dş)
‫اﻋﺠﺒﻚ‬
َ ََ َْ
‫اﻋﺠﺒﻜﻢ‬
ُْ ََ َْ
Senin hoşuna gitti
Sizin hoşunuza gitti (er)
‫اﻋﺠﺰ‬
ََ َْ
‫اﻋﺠﺰت‬
ُ َْ ََ
Aciz bıraktı, kaçtı
Aciz mi oldum
َ ‫اﻋﺠﻞ‬
َ َْ
ِ
‫اﻋﺠﻠﺘﻢ‬
ُْ ََ
Acele ettirdi
Acele mi ettiniz
‫اﻋﺠﻠﻚ‬
َ ََ َْ
ِ ْ َ 4‫اﻋﺠﻤﻲ‬
ِ َْ
‫اﻋﺠﻤﻴﺎ‬
َ
ٌ
ً
ّ َ
Seni acele ettirdi
Yabancı
ِ
‫اﻋﺠﻤﻴﻦ‬
َ َ َْ
َّ َ َ
‫اﻋﺪ‬
َّ ِ ُ
‫اﻋﺪ‬
Yabancılar
Hazırladı
Hazırlandı
َ ْ َ 4‫اﻋﺪاء‬
ُ ََْ
ً‫اﻋﺪاء‬
ِ
‫اﻋﺪاﺋﻜﻢ‬
ُْ ََْ
‫اﻋﺪت‬
ْ َّ ِ ُ
Düşmanlar
Sizin düşmanlarınız
Hazırlandı
ِ
ُ‫َ ْاﻋﺪل‬
Adalet ederim
82
ُِ ْ
ْ‫اﻋﺪﻟﻮا‬
Adil olun
ُّ َ َ
ْ‫اﻋﺪوا‬
ُّ ِ َ
ْ‫اﻋﺪوا‬
Hazırlık yaptılar
Hazırlık yapın
ِّ َ ُ
‫اﻋﺬب‬
ُ
َّ َ ِ ّ َ ُ
ُ ‫اﻋﺬﺑﻨﻪ‬
ِ
ُ ‫اﻋﺬﺑﻪ‬
َُُّ
ِ
‫اﻋﺬﺑﻬﻢ‬
َُُُّْ
‫اﻋﺮاب‬
ُ ََْ
ِ
ً ‫اﻋﺮاﺿﺎ‬
َْ
ِ
‫اﻋﺮاﺿﻬﻢ‬
ُ
ْ
ُْ َ
ِ َ
‫اﻋﺮاف‬
َْ
‫اﻋﺮج‬
ِ ََْ
Azap ederim
Mutlaka ona azap ederim
Ona azap ederim
Onlara azap ederim
Bedeviler
Yüz çevirme
Onların yüz çevirmesi
A’raf
Topal
‫اﻋﺮض‬
َ ََْ
‫اﻋﺮض‬
ْ َِْ
Yüz çevirdi
Yüz çevir, vazgeç
‫اﻋﺮﺿﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََْ
‫اﻋﺮﺿﻮا‬
ُ ََْ
Yüz çevirdiniz
Yüz çevirdiler, vazgeçtiler
ْ‫اﻋﺮﺿﻮا‬
ُ َِْ
Yüz çevirin, vazgeçin
‫اﻋﺰ‬
َّ َ َ
Şeref verdi, aziz kıldı
‫اﻋﺰ‬
ُّ َ َ
َ‫اﻋﺰة‬
َّ ِ َ
َّ ِ َ 4‫اﻋﺰٍة‬
ِ
‫اﻋﺼﺎر‬
ٌ َ ْ
Daha aziz, daha kıymetli
Daha şerefli, daha güçlü
Kasırga
ِ َْ
‫اﻋﺼﺮ‬
ُ
Sıkarım (şarap)
83
ِ َْ
‫اﻋﺼﻲ‬
Đsyan ederim, karşı gelirim
ُ ُْ
ْ‫اﻋﻄﻮا‬
Onlara verilir
‫اﻋﻄﻰ‬
َ َْ
Verdi
‫اﻋﻄﻴﻨﺎ‬
َ َْ ْ َ
‫اﻋﻄﻴﻨﺎك‬
َ َ َْ ْ َ
‫اﻋﻈﻚ‬
َ ُ َِ
Verdik
Sana verdik
Sana öğüt veririm
‫اﻋﻈﻜْﻢ‬
ُ ُ َِ
‫اﻋﻈﻢ‬
ََ َْ
Size öğüt veririm
Yüceltti, büyüttü
‫اﻋﻈﻢ‬
َُ َْ
‫اﻋﻒ‬
ُ ُْ
Daha büyük
Affet
‫اﻋﻒﻋﻨﺎ‬
َّ َ ُ ْ ُ
‫اﻋﻔﻮا‬
ْ ُُْ
ِ ََْ
‫اﻋﻘﺎب‬
Bizi affet
Affedin
Ökçeler
ِ
‫اﻋﻘﺎﺑﻜﻢ‬
ُْ ََْ
‫اﻋﻘﺎﺑﻨﺎ‬
َِ َ ْ َ
Ökçeleriniz
Ökçelerimiz
‫اﻋﻘﺐ‬
َ ََْ
‫ﺒﻬﻢ‬
ََْ
ْ ُ َ ‫اﻋﻘ‬
Cezalandırdı, karşılık verdi
Onları cezalandırdı
‫اﻋﻼم‬
َِ ْ َ
Dağlar
‫اﻋﻠﻢ‬
َ َْ َ
‫اﻋﻠﻢ‬
ُ َْ َ
Benim bilmem
Bilirim
‫اﻋﻠﻢ‬
ُ َْ َ
ِ
‫اﻋﻠﻢ‬
َْْ
Daha iyi bilen, en iyi bilen
Bil
84
‫اﻋﻠﻤﻮا‬
َُ ْ ِ
‫اﻋﻠﻦ‬
َ َْ َ
Bilin
Đlan etti, açığa vurdu
‫اﻋﻠﻨﺖ‬
ُ َْ َ
Đlan ettim
‫اﻋﻠﻨﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﻮن‬
َ ْ َ‫َ ْاﻋﻠ‬
Açığa vurdunuz
Üstün olanlar (çğ)
‫اﻋﻠﻰ‬
َْ َ
Daha yüksek, üstün
ً ‫اﻋﻤﺎﻻ‬
ٌ ََْ
َ ْ َ 4‫اﻋﻤﺎل‬
Đşler, ameller, faaliyetler
‫اﻋﻤﺎﻟﻜﻢ‬
ُ ِ َ ْ َ 4‫اﻋﻤﺎﻟﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻋﻤﺎﻟﻜﻢ‬
ُ ُ ََْ
Đşleriniz
‫اﻋﻤﺎﻟﻨﺎ‬
َُ َ ْ َ
ِ ِ َ ْ َ 4‫اﻋﻤﺎﻟﻬﻢ‬
‫اﻋﻤﺎﻟﻬﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻋﻤﺎﻟﻬﻢ‬
ُُ ََْ
ِ
‫ﻋﻤﺎﻣﻜﻢ‬
ْ ُ َ ْ َ‫ا‬
َ ‫اﻋﻤﻞ‬
ََْ
Đşlerimiz
Onların işleri, amelleri
Amcalarınız
Benim yapmam
ُ ‫اﻋﻤﻞ‬
ََْ
ِ
َْ
ْ‫اﻋﻤﻞ‬
‫اﻋﻤﻠﻮا‬
َُ ْ ِ
Yaparım, işlerim
Yap, işle
Yapın, işleyin
‫اﻋﻤﻰ‬
ََْ
ٍ ََْ
‫اﻋﻨﺎﺑﺎ‬
ً َ ْ َ 4‫اﻋﻨﺎب‬
Kör, âmâ
Üzümler
ِ ََْ
‫اﻋﻨﺎق‬
Boyunlar
ِ
‫اﻋﻨﺎﻗﻬﻢ‬
ُُ ََْ
ْ ِ َ ْ َ 4‫اﻋﻨﺎﻗﻬﻢ‬
‫اﻋﻨﺖ‬
َ ََْ
Onların boyunları
Sıkıntıya soktu, zorladı
‫اﻋﻨﺘﻜﻢ‬
ُْ َََْ
َ َِ
ُ3‫اﻋﻨﺪ‬
Sizi sıkıntıya soktu
Onun katında mı
85
‫اﻋﻬﺪ‬
ََُْ
And veririm, ahit veririm
‫اﻋﻬﺪ‬
ََْْ
Benim ahitleşmem
ُ‫اﻋﻮذ‬
َُ
ِ
‫اﻋﻴﺐ‬
َ َ
ِ
‫اﻋﻴﺒﻬﺎ‬
ََ َ
‫اﻋﻴﺪوا‬
ُ ُِ
Sığınırım
Kusurlu yaparım, ayıplı yaparım
Onu kusurlu yaparım
Đade edilirler
‫اﻋﻴﺬ‬
ُ ُِ
‫اﻋﻴﺬﻫﺎ‬
َ ُ ُِ
Ismarlarım, sığındırırım
Onu sana sığındırırım
ٍ ُ ْ َ 4‫اﻋﻴﻦ‬
‫اﻋﻴﻦ‬
ٌ َُْ
ِ
‫اﻋﻴﻨﻜﻢ‬
ُ َُُْ
ْ ُ ُ ْ َ 4‫اﻋﻴﻨﻜﻢ‬
ِ
‫اﻋﻴﻨﻨﺎ‬
َ َُْ
ِ
‫اﻋﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َُُْ
ُ َ ُ ْ َ 4‫اﻋﻴﻨﻬﻢ‬
ْ ِ ُ ْ َ 4‫اﻋﻴﻨﻬﻢ‬
Gözler
Gözleriniz
Gözlerimiz
Onların (er) gözleri
‫اﻋﻴﻨﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َ
ِ َِ
‫اﻋﻴﻨﻮﻧﻲ‬
ُ
ِ
‫اﻏﺘﺎب‬
َ َْ
ِ
‫اﻏﺘﺮف‬
ْ
َ ََ
ِ
ََ ْ
َ ‫اﻏﺘﺴﻞ‬
Onların (dş) gözleri
Bana yardım edin
Gıybet etti
Avuçladı
Yıkandı, gusletti
‫اﻏﺪوا‬
ُُْ
Ayrılın, gidin
‫اﻏﺮي‬
َْٰ
‫اﻏﺮق‬
َ ََْ
Kışkırttı, tahrik etti, karıştırdı
Suda boğdu
‫اﻏﺮﻗﻨﺎ‬
َََْْ
ُ3‫اﻏﺮﻗﻨﺎ‬
َََْْ
Boğduk
Onu boğduk
86
‫اﻏﺮﻗﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َََْْ
‫اﻏﺮﻗﻮا‬
ُُِْ
Onları boğduk
Boğuldular
‫اﻏﺮي‬
ََْ
‫اﻏﺮﻳﻨﺎ‬
َََْْ
ُِِْ
ْ‫اﻏﺴﻠﻮا‬
Karıştırdı
Karıştırdık
Yıkanın, yıkayın
‫اﻏﺸﻲ‬
ٰ َْ
‫اﻏﺸﻴﺖ‬
ْ َِ ُْ
‫اﻏﺸﻴﻨﺎ‬
ََْ َْ
Örttü, sardı
Kaplandı, örtüldü
Kapladık
‫اﻏﺸﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َْ
‫اﻏﻀﺾ‬
ْ ُ ُْ
Onları kapattık, örttük
Alçalt, indir
‫اﻏﻄﺶ‬
َ َ َْ
ِِْ
‫اﻏﻔﺮ‬
ْ
ََْ
َ ‫اﻏﻔﻞ‬
Karardı, zayıfladı
Bağışla
Gaflete düşürdü
‫اﻏﻔﻠﻨﺎ‬
ََْْ َ
َ ْ َ 4‫اﻏﻼل‬
ً ‫اﻏﻼﻻ‬
َُ َْ
‫اﻏﻠﺒﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ
‫اﻏﻠﻆ‬
ْ ُُْ
Gafil bıraktık, alıkoyduk
Kelepçeler, halkalar, bukağılar
Mutlaka galip gelirim, yenerim
Kalın ol, sert ol
‫اﻏﻤﺾ‬
َ ََْ
‫اﻏﻨﺎ‬
ََْ
Gözünü yumdu, tenezzül etmedi
Zengin kıldı, ihtiyaçsız kıldı
‫اﻏﻨﺎﻫﻢ‬
ُ ُ ََْ
‫اﻏﻨﺖ‬
ْ ََْ
Onları zengin kıldı
Fayda verdi (dş)
‫اﻏﻨﻰ‬
ََْ
Zenginleştirdi, kurtardı, fayda verdi
87
ُِْ
‫اﻏﻨﻲ‬
ِ
ِ
‫ﻏﻨﻴﺎء‬
َ َ ْ َ ‫ا‬4‫اﻏﻨﻴﺎء‬
ُ َ َْ
‫اﻏﻮي‬
َْٰ
ِ َْ
‫اﻏﻮﻳﺘﻨﻲ‬
ََْ
‫اﻏﻮﻳﻨﺎ‬
َََْْ
Fayda veririm, savarım
Zenginler
Azdırdı
Beni azdırdın
Azdırdık
‫اﻏﻮﻳﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َََْْ
‫اﻏﻮﻳﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َََْْ
Sizi azdırdık
Onları azdırdık
‫اﻏﻮﻳﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ِ ْ ُ
‫اﻏﻴﺮ‬
ََْ َ
ٍ
‫اف‬
ّ ُ
ُ َ َِْ
ً‫اﻓﺌﺪة‬
َ ِ ْ َ 4‫اﻓﺌﺪة‬
Mutlaka onları azdırırım
Başka mı
Öf
Kalpler, sineler
ِ
ِ
‫اﻓﺌﺪﺗﻬﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻓﺌﺪﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
‫اﻓﺎء‬
َ ََ
Onların kalpleri
Ganimet verdi
‫اﻓﺎﺻﻔﺎﻛﻢ‬
ُ َ ْ َََ
‫اﻓﺎض‬
َ ََ
Sizi seçti mi
Aktı, akın etti, döndü
‫اﻓﺎق‬
َ ََ
ٍ َّ َ
‫اﻓﺎك‬
Ayıldı, kendine geldi
Yalancı, iftiracı
ِ
‫اﻓﺎﻣﻦ‬
َ َََ
ِ
‫اﻓﺎﻣﻨﺘﻢ‬
ُ َََ
ِ
‫اﻓﺎﻣﻨﻮا‬
ُ َََ
‫اﻓﺎﻧﺒﺌﻜﻢ‬
ُ ُ ِّ َ ُ َ َ
Emin mi oldu
Emin mi oldunuz
Emin mi oldular
Size haber vereyim mi
‫اﻓﺎﻧﺖ‬
َ َََ
Sen mi
88
‫اﻓﺎﻧﺘﻢ‬
ْ ُ َََ
ِ ْ ََِ
‫اﻓﺒﺎﻟﺒﺎﻃ ِﻞ‬
َ
‫اﻓﺒﻌﺬاﺑﻨﺎ‬
َِ َ َ ََِ
Siz mi
Batılı mı
Azabımızı mı
ِ ِ ََِ
‫اﻓﺒﻨﻌﻤﺔ‬
َْ
‫اﻓﺒﻬﺬا‬
َ َ ََِ
‫اﻓﺘﺆﻣﻨﻮن‬
َ ُِ ََُْ
‫اﻓﺘﺄﺗﻮن‬
َ َََُْ
Nimeti mi
Bunu mu
Đnanır mısınız
Gider misiniz
‫اﻓﺘﻲ‬
َْٰ
Fetva verdi, hüküm verdi
َ ُ ِ َّ َ َ َ
ُ ‫اﻓﺘﺘﺨﺬوﻧﻪ‬
ِ
‫اﻓﺘﺢ‬
َْ ْ
ِ
‫اﻓﺘﺪت‬
ْ َ َْ
ِ
‫اﻓﺘﺪوا‬
َْ َْ
‫اﻓﺘﺪى‬
َ َِْ
ِ
ً‫اﻓﺘﺮاء‬
َ ْ
ِ
ُ3‫اﻓﺘﺮا‬
ََ ْ
‫اﻓﺘﺮى‬
ََْ
Onu edinir misiniz
Aç
Feda etti, fidye verdi
Feda ettiler, fidye verdiler
Feda etti, fidye verdi
Đftira, uydurma
Onu uydurdu
Đftira etti, uydurdu
‫اﻓﺘﺮﻳﺖ‬
ُ ََْْ
ُ ‫اﻓﺘﺮﻳﺘﻪ‬
ََُْْ
Ben uydurdum
Onu ben uydurdum
‫اﻓﺘﺮﻳﻨﺎ‬
َََْْ
‫اﻓﺘﻄﻤﻌﻮن‬
َ ُ َ ْ َََ
Biz uydurduk
Ümit eder misiniz
‫اﻓﺘﻌﺒﺪون‬
َ ُ ُ َََْ
َ ُ َ ََُ
ُ ‫اﻓﺘﻤﺎروﻧﻪ‬
Kulluk eder misiniz
Ondan şüphe mi edersiniz
89
‫اﻓﺘﻨﺎ‬
َ َِْ
ِ
‫اﻓﺘﻬﻠﻜﻨﺎ‬
َُ ْ ََُ
Bize fetva ver, çözüm bildir
Bizi helak eder misin
ِ َْ
‫اﻓﺘﻮﻧﻲ‬
ُ
ِ
‫اﻓﺤﺴﺐ‬
َ َ ََ
ِ
‫اﻓﺤﺴﺒﺘﻢ‬
ُ ْ َ ََ
Bana fetva verin
Zannetti mi
Zannettiniz mi
‫اﻓﺤﻜﻢ‬
َ ْ ُ ََ
‫اﻓﺮءﻳﺖ‬
َ َْ َََ
Hükmü mü
Gördün mü
‫اﻓﺮءﻳﺘﻢ‬
ُ َْ َ َ َ
‫اﻓﺮغ‬
َ ََْ
Gördünüz mü
Döktü, yağdırdı, boşalttı
Boşalt, dök, yağdır
‫اﻓﺮغ‬
ْ ِ َْ
Boşaltayım, dökeyim
‫اﻓﺮغ‬
ْ ِ ُْ
‫اﻓﺮق‬
ْ ُُْ
ِ
‫اﻓﺴﺤﺮ‬
ٌ ْ ََ
ِ
‫اﻓﺴﺤﻮا‬
ُ َْ
Ayır
Sihir mi
Genişleyin
‫اﻓﺴﺪ‬
َ َ َْ
‫اﻓﺴﺪوﻫﺎ‬
َ ُ َ َْ
Đfsad etti, bozdu
Onu ifsad ettiler, bozdular
‫اﻓﺼﺢ‬
ُ َ َْ
‫ﺾ‬
َ َ‫َاﻓ‬
Daha fasih, güzel konuşan
Döküldü, hızla gitti
‫اﻓﻀﺎى‬
َ َْ
Cinsi temas
‫اﻓﻀﻰ‬
ٰ َ
َ ْ َ 4‫اﻓﻀﻲ‬
Kaynaştı, karıştı, katıldı, geçti
‫اﻓﻀﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
َ ََ
َ‫اﻓﻄﺎل‬
Yayıldınız, daldınız
Uzadı mı
90
‫اﻓﻌﺼﻴﺖ‬
َ ْ َ َََ
ِ
َْ
ْ‫اﻓﻌﻞ‬
‫اﻓﻌﻠﻮا‬
َُِْ
Đsyan mı ettin
Yap
Yapın
‫اﻓﻌﻴﻴﻨﺎ‬
َ َََِ
‫اﻓﻐﻴﺮ‬
ََََْ
Yorulduk mu
Başka mı
ِ ُُ
‫اﻓﻖ‬
Ufuk
‫اﻓﻚ‬
َ ََ
‫اﻓﻚ‬
َ ُِ
Đftira etti, uydurdu, geri çevirdi
Çevrildi
‫اﻓﻜﺎ‬
ً ْ ِ 4‫اﻓﻚ‬
ٌ ِْ
Yalan, uydurma, iftira
‫اﻓﻜﻠﻤﺎ‬
َ َّ ُ َ َ
ِ
ِ ِ ْ ِ 4‫اﻓﻜﻬﻢ‬
‫اﻓﻜﻬﻢ‬
ُْ ُ ْ
َ ‫َ َاﻓﻞ‬
Her ne zaman mı
Sizin iftiranız
Battı, kayboldu, yok oldu
َ ‫َ َاﻓﻼ‬
Değil mi
‫َ َاﻓﻠَْﺖ‬
Battı
‫اﻓﻠﺢ‬
َ ََْ
‫اﻓﻠﻢ‬
ْ َََ
Başardı, kurtuldu
Olmadı mı
‫اﻓﻤﺎ‬
َ ََ
‫اﻓﻤﻦ‬
َ ََ
ٍ َْ
‫اﻓﻨﺎن‬
َ
َ ْ َََ
ُ ‫اﻓﻨﺠﻌﻞ‬
Ne
Kim
Dallar
Kılar mıyız
‫اﻓﻨﻀﺮب‬
ُ ِ ْ َََ
‫اﻓﻬﻢ‬
ُ ََ
Vurur muyuz
Onlar mı
91
‫اﻓﻮاج‬
َ َْ
‫اﻓﻮاﺟﺎ‬
ً َ َْ
Bölükler, gruplar
Bölük bölük
3‫أﻓﻮا‬
َْ
‫اﻓﻮاﻫﻜْﻢ‬
ُ ِ َ َْ
ِْ ِ َ ْ َ
‫اﻓﻮاﻫﻬﻢ‬
Ağızlar
Ağızlarınız
Onların ağızları
‫اﻓﻮز‬
َ َُ
Benim başarmam
ِ
‫اﻓﻮض‬
ُ َُّ
‫َِاﻓﻲ‬
ْ‫اﻓﻴﻀﻮا‬
ُ َِ
Ismarlarım, bırakırım
Đçinde mi, var mı
Akın edin
‫اﻗﺎم‬
َ ََ
‫اﻗﺎم‬
ِ َِ
Yaptı, kıldı, ayağa kaldırdı
Kılma, kılınma
ِ ِ
‫اﻗﺎﻣﺘﻜﻢ‬
ُْ َ َ
ُ ‫اﻗﺎﻣﻪ‬
َ ََ
Đkametiniz, oturmanız
Onu kıldı
‫اﻗﺎﻣﻮا‬
ُ ََ
ِ ََ
‫اﻗﺎوﻳ ِﻞ‬
Kıldılar, doğru tuttular
Sözler, laflar
‫اﻗﺒﺮ‬
َ ََْ
3‫اﻗﺒﺮ‬
ُ َ ََْ
Gömdü, kabre koydu
Onu kabre koydu
َ ‫اﻗﺒﻞ‬
ََْ
َِْ
ْ‫اﻗﺒﻞ‬
Yüzünü döndü, yöneldi
Yüzünü dön
‫اﻗﺒﻠﺖ‬
َََْ
‫اﻗﺒﻠﻨﺎ‬
َ ََْْ
Yüzünü döndü (dş)
Yöneldik
‫اﻗﺒُﻠﻮا‬
ََْ
Yöneldiler
92
ِ
‫اﻗﺘﺒﺲ‬
ْ
َ
َ َ
‫اﻗﺘﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
ِ
‫اﻗﺘﺘﻞ‬
ْ
َ ََ
‫اﻗﺘﺘﻠﻮا‬
ََُِْ
ِ
‫اﻗﺘﺤﻢ‬
َ َ َْ
‫اﻗﺘﺪي‬
ٰ َِْ
ِ
3‫اﻗﺘﺪ‬
ِْ َْ
ِ
‫اﻗﺘﺮب‬
َ ََْ
ِ
‫اﻗﺘﺮب‬
ْ َِْ
ِ َ َْ
‫اﻗﺘﺮﺑﺖ‬
َ
ِ
‫اﻗﺘﺮف‬
َ ََْ
ِ
‫اﻗﺘﺮﻓﺘﻢ‬
ََُْْ
Ateş aldı
Vakti belirlendi
Savaştı, birbirini öldürdü
Savaştılar, birbirini öldürdüler
Atıldı, aştı, kendini attı
Uydu, taklit etti
Ona uy
Yaklaştı
Yaklaş
Yaklaştı
Günah işledi
Kazandınız
‫اﻗﺘﺮﻓﺘﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ََُْْ
ُ َْ
ْ‫اﻗﺘﻞ‬
Onları kazandınız
Öldüreyim
‫اﻗﺘﻠﺖ‬
َ َََْ
‫اﻗﺘﻠﻚ‬
َ َُ َْ
Öldürdün mü
Seni öldürürüm
‫اﻗﺘﻠﻨﻚ‬
َ َّ َ ُ ْ َ
ُُ ُْ
ْ‫اﻗﺘﻠﻮا‬
Mutlaka seni öldürürüm
Öldürün
ُُْ
ُ3‫اﻗﺘﻠﻮ‬
Onu öldürün
‫اﻗﺘﻠﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُُْ
َ َْ
َ ‫اﻗﺪام‬
Onları öldürün
Ayaklar
‫اﻗﺪاﻣﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Ayaklarınız
93
ِ
‫اﻗﺪاﻣﻨﺎ‬
َ َ ْ َ 4‫اﻗﺪاﻣﻨﺎ‬
َ َ َ َْ
Ayaklarımız
‫اﻗﺪﻣﻮن‬
َ ُ َ َْ
ِ ِ ِ ِْ
‫اﻗﺬﻓﻴﻪ‬
Eskiler
Onu koy, bırak
‫اﻗﺮ‬
َّ َ َ
‫اﻗﺮُؤوا‬
َْ ِ
َ ‫اﻗﺮا‬
ََْ
‫اﻗﺮأ‬
َِْْ
‫اﻗﺮب‬
َ َ ْ َ 4‫اﻗﺮب‬
ُ ََْ
Đkrar etti, kabul etti
Okuyun
Okuttu
Oku
Daha yakın
‫اﻗﺮﺑﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََْ
‫اﻗﺮﺑﻮن‬
َ ُ ََْ
‫اﻗﺮﺑﻴﻦ‬
َ ِ ََْ
‫اﻗﺮرﺗﻢ‬
ْ ُ ْ ََْ
Onların en yakınları
Yakın akrabalar
Yakın akrabalar
Kabul ettiniz, ikrar ettiniz
‫اﻗﺮرﻧﺎ‬
َ ْ ََْ
‫اﻗﺮض‬
َ ََْ
Kabul ettik, ikrar ettik
Ödünç verdi, borç verdi
‫اﻗﺮﺿﺘﻢ‬
ُ ُ ْ ََْ
‫اﻗﺮﺿﻮا‬
ُ ََْ
Borç verdiniz
Borç verdiler
‫اﻗﺮﺿﻮا‬
ُ ِ َْ
‫اﻗﺮﻳﺐ‬
ٌ ََِ
Borç verin
Yakın mı
‫اﻗﺴﻂ‬
َ َ َْ
‫اﻗﺴﻂ‬
ُ َ َْ
‫اﻗﺴﻄﻮا‬
ُ ِ َْ
Adil oldu
Adil, daha adil
Adaletli olun
‫اﻗﺴﻢ‬
َ َ َْ
Yemin etti
94
ِ
‫اﻗﺴﻢ‬
ُ ُْ
‫اﻗﺴﻤﺘﻢ‬
ُ ْ َ َْ
Yemin ederim, kasem ederim
Yemin ettiniz
‫اﻗﺴﻤﻮا‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﻗﺸﻌﺮ‬
َّ َ َ ْ
‫اﻗﺼﺎ‬
َ َْ
ِ
‫اﻗﺼﺪ‬
ْ ِ ْ
Yemin ettiler
Ürperdi, titredi
Uzak
Ölçülü ol
‫اﻗﺼﺮ‬
َ َ َْ
ِ ُ ُْ
‫اﻗﺼﺺ‬
Bıraktı, son verdi
Anlat
‫اﻗﺼﻰ‬
َ َْ
ِ ِْ
‫اﻗﺾ‬
Öbür ucu, uzak, en uzak
Đcra et
ْ‫اﻗﻀﻮا‬
ُ ُْ
Hükmünüzü uygulayın
ِ َ َْ
‫اﻗﻄﺎر‬
Uçlar, bucaklar, sınırlar
‫اﻗﻄﺎرﻫﺎ‬
َ ِ َ َْ
‫اﻗﻄﻌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
ِ
ْ‫اﻗﻄﻌﻮا‬
َُ ْ
Onun sınırları
Mutlaka keserim
Kesin
َّ َ ُ ْ َ
‫اﻗﻌﺪن‬
ْ‫اﻗﻌﺪوا‬
ُ ُ ُْ
Mutlaka otururum
Oturun
ََْ
ٌ‫اﻗﻔﺎل‬
‫اﻗﻔﺎﻟﻬﺎ‬
َ ُ ََْ
Kilitler
Onun kilitleri
ْ‫َ ُاﻗﻞ‬
َّ ‫َ َاﻗﻞ‬
Benim demem
Taşıdı
َ َ 4‫اﻗﻞ‬
َّ ‫اﻗﻞ‬
ُّ َ َ
Daha az
95
َ َْ
ٌ ‫اﻗﻼم‬
‫اﻗﻼﻣﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َْ
Kalemler
Onların kalemleri
‫اﻗﻠﺖ‬
ْ َّ َ َ
Taşıdılar
‫اﻗﻠﻊ‬
َ ََْ
ِ َِْ
‫اﻗﻠﻌﻰ‬
ْ
ِ
‫اﻗﻢ‬
ْ َ
Tuttu, durdu
Tut
Kıl, çevir, dosdoğru yap
‫اﻗﻤﺖ‬
َ ْ ََ
‫اﻗﻤﺘﻢ‬
ُ ُ ْ ََ
ِ
‫اﻗﻤﻦ‬
َ ْ َ
‫اﻗﻨﻲ‬
َْٰ
ِ ُْ
‫اﻗﻨﺘﻲ‬
ُ
‫اﻗﻨﻰ‬
ََْ
Kıldın
Kıldınız
Kıldılar (dş, çğ)
Memnun etti, ikna etti
Gönülden bağlan
Hoşnut etti
‫اﻗﻮات‬
َ َ َْ
‫اﻗﻮاﺗﻬﺎ‬
َ َ َ َْ
Kuvvetler, kuvvet alacak şeyler
Onun kuvvetleri
َ‫َ ُاﻗﻮل‬
ُ‫َ ُاﻗﻮل‬
Benim demem
Derim, söylerim
َ ‫اﻗﻮم‬
ُ َ َْ
َ ْ َ 4‫اﻗﻮم‬
ِ
‫اﻗﻴﻤﻮا‬
ُ َ
Daha doğru, en doğru
Dosdoğru kılın, ayağa kaldırın
‫اك‬
ُ َ
Olurum
ِ
‫اﻛﺎﺑﺮ‬
َ ََ
‫اﻛﺎد‬
ُ ََ
Büyükler, ileri gelenler
Neredeyse yapacağım
‫اﻛﺎﻟﻮن‬
َ ُ َّ َ
Çok yiyenler
96
‫اﻛﺎن‬
َ ََ
Oldu mu
‫اﻛﺒﺮ‬
ََ ْ َ
‫اﻛﺒﺮ‬
َُ ْ َ
Yüceltti
Daha büyük, en büyük
َ َْ ْ َ
ُ ‫اﻛﺒﺮﻧﻪ‬
ِ
َ‫اﻛﺘﺎل‬
َْ
Onu büyüttüler, büyüklüğünü anladılar
Ölçerek aldı
ُ َْ
ْ‫اﻛﺘﺎﻟﻮا‬
Ölçtüler
‫اﻛﺘﺐ‬
ْ ُُْ
‫اﻛﺘﺒﻨﺎ‬
َُْ ْ
Yaz (emir)
Bizi yaz
ُ3‫اﻛﺘﺒﻮ‬
ُُْ
ِ
‫اﻛﺘﺘﺐ‬
ْ
َ
َ
َ
ِ
‫اﻛﺘﺘﺒﻬﺎ‬
َ َََْ
Onu yazın
Yazdırdı
Onları yazdırdı
‫اﻛﺘﺴﺐ‬
َ ََْ
ِ
‫اﻛﺘﺴﺒﺖ‬
ْ َََْ
ِ
‫ﺒﻦ‬
ََ ْ
َ ْ ‫اﻛﺘﺴ‬
Đktisap etti, kazandı
Đktisap etti, kazandı
Đktisap ettiler, kazandılar (dş, çğ)
ْ‫اﻛﺘﺴﺒﻮا‬
ََُْ
Đktisap ettiler, kazandılar
‫اﻛﺜﺮ‬
ََ ْ َ
‫اﻛﺜﺮ‬
َ َ ْ َ 4‫اﻛﺜﺮ‬
َُ ْ َ
Çoğaldı
Çok, daha çok, en çok
‫اﻛﺜﺮت‬
َ َْ ْ َ
‫اﻛﺜﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َ ْ َ 4‫اﻛﺜﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ََ ْ َ
Çoğalttın, ileri gittin
Çoğunuz
ِ ِ ‫اﻛﺜ‬
‫ﺮﻫﻢ‬
َ ْ َ 4‫اﻛﺜﺮﻫﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻛﺜﺮﻫﻢ‬
ُ َُ ْ َ
Onların çoğu
‫اﻛﺜﺮوا‬
َُ ْ َ
‫اﻛﺪى‬
ََْ
Çoğalttılar, ileri gittiler
Cimrilik yaptı
97
‫اﻛﺬﺑﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ َ
‫اﻛﺮام‬
ِ َِْ
ِ
3‫اﻛﺮا‬
َ َْ
‫اﻛﺮاﻫﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ْ ِ
َ ‫اﻛﺮم‬
ََْ
Yalanladınız mı
Đkram, cömertlik, yücelik
Zorlama
Onların (dş, çğ) zorlanması
Đkram etti, şereflendirdi
ُ ‫ﻛﺮم‬
َ ْ َ‫ا‬
‫اﻛﺮﻣﻜﻢ‬
ُْ َََْ
En cömert, en kerim, en şerefli
En şerefliniz
‫اﻛﺮﻣ ِﻦ‬
َََْ
Bana ikram etti
ُ ‫اﻛﺮﻣﻪ‬
َََْ
َِِْ
‫اﻛﺮﻣﻲ‬
Ona ikram etti
Değer ver, ikram et (dş)
3‫اﻛﺮ‬
َََْ
3‫اﻛﺮ‬
َُِْ
Zorladı
Zorlandı
‫اﻛﺮﻫﺖ‬
َ ََْْ
‫اﻛﺮﻫﺘﻨﺎ‬
ََْ ََْ
Zorladın
Bizi zorladın
‫ﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ‫اﻛﺴ‬
ُ ُْ
ِ ِْ
‫اﻛﺸﻒ‬
ْ
Onları giydirin
Aç, kaldır, gider
‫اﻛﻔﺎرﻛﻢ‬
ُ ُ َّ ُ َ
‫اﻛﻔﺮ‬
ََُْ
Sizin kafirleriniz mi
Benim inkar etmem
‫اﻛﻔﺮ‬
َُُْ
‫اﻛﻔﺮ‬
ُْ ْ ُ
Nankörlük ederim, inkar ederim
Đnkar et, inanma
‫اﻛﻔﺮت‬
َ ََْ َ
‫اﻛﻔﺮﺗﻢ‬
ََُْ َ
Đnkar mı ettin
Đnkar mı ettiniz
98
ِ
‫اﻛﻔﺮَّن‬
ََُّ
Örterim
3‫اﻛﻔﺮ‬
َََُْ
ْ‫اﻛﻔﺮوا‬
ُُُْ
Ne kadar inkarcı
Đnkar edin
ََْ
َ‫اﻛﻔﻞ‬
ِ ِ
‫اﻛﻔﻠﻨﻴﻬﺎ‬
َ ْ َْ
Kefil etti, bıraktı
Onu bana bırak
ََ
َ ‫اﻛﻞ‬
ٍ ُُ
‫اﻛﻞ‬
Yedi
Yemiş
ََ
َ ‫اﻛﻼ‬
Yediler (ikil)
َْ
ً ‫اﻛﻼ‬
ِ
‫اﻛﻠﻢ‬
ََُّ
‫اﻛﻠﻢ‬
ُّ ِ َ ُ
Yeme, yiyiş
Benim konuşmam
Konuşurum
َََ
ُ ‫اﻛﻠﻪ‬
ُُُ
ُ ‫اﻛﻠﻪ‬
Onu yedi
Onun yenilmesi, yemişleri
‫اﻛﻠﻬﺎ‬
َ َ ُ ُ 4‫اﻛﻠﻬﺎ‬
َُُُ
ُِ ِ ْ َ
‫اﻛﻠﻬﻢ‬
ََُ
ْ‫اﻛﻠﻮا‬
Onun yenilmesi, yemişleri
Onların yenmesi
Yediler
‫اﻛﻤﺎم‬
َ َْ
ِ
‫اﻛﻤﺎﻣﻬﺎ‬
َ َ َْ
Tomurcuklar, kabuklar, salkımlar
Onun salkımları
َ ‫اﻛﻤﻞ‬
َ َْ
‫اﻛﻤﻠﺖ‬
ُ َْ ْ َ
Tamamladı, mükemmel kıldı
Kemale erdirdim
َ ‫اﻛﻤﻪ‬
َ َْ
‫اﻛﻦ‬
ْ َُ
Doğuştan kör
Olurum, benim olmam
99
‫اﻛﻦ‬
َّ َ َ
ً ‫اﻛﻨﺎﻧﺎ‬
ََْ
‫اﻛﻨﺔ‬
ً َّ ِ َ
‫اﻛﻨﻨﺘﻢ‬
ُْ ََْ
Sakladı, gizledi
Barınaklar, örtüler
Örtüler
Sakladınız, içinizde tuttunuz
‫اﻛﻮاب‬
ٌ ََْ
‫اﻛﻮن‬
َ َُ
Kadehler, bardaklar
Benim olmam
‫أﻛﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ
‫اﻛﻴﺪ‬
ُ ِ َ
Mutlaka olurum
Düzen kurarım
َّ َ ِ َ
‫اﻛﻴﺪن‬
Mutlaka düzen kurarım
َ ‫َاﻻ‬
Dikkat edin
‫اﻻ‬
َ َ
ًّ ‫ِاﻻ‬
Geri durdu, başaramadı
Akrabalık
َّ ‫ِاﻻ‬
‫َِّاﻻاﷲ‬
-den başka, hariç
Allah'tan başka
‫اﻻانﻻ‬
َ ْ َ َّ َ
‫اﻻانﻻ‬
َ ْ ِ َّ ِ
Đçin, yapmaması için
Olmazsa
‫اﻻن‬
َ ٰ
ِ
‫اﻻﻣﻴﻦ‬
َ ِّ ّ ُ
‫اﻻن‬
ََ
Şimdi
Okuma bilmeyenler
Şimdi
‫اﻻن‬
ََ َ
Yumuşattı
ِ َْ
‫اﻟﺒﺎب‬
َ
‫اﻟﺖ‬
َ ََ
Anlayış, akıl
Azalttı
100
ِ
‫اﻟﺘﻒ‬
َّ َ ْ
ِ
‫اﻟﺘﻔﺖ‬
َ ََْ
ِ
‫اﻟﺘﻔﺖ‬
ْ َّ َ ْ
ِ
‫اﻟﺘﻘﺘﺎ‬
َََْ
‫اﻟﺘﻘﻂ‬
َ َ َِْ
Dolaştı
Arkaya baktı
Birbirine dolaştı
Karşılaştılar (ikil)
Aldı, kaldırdı, topladı
َ ََْ
ُ ‫اﻟﺘﻘﻄﻪ‬
‫اﻟﺘﻘﻢ‬
َ َ َ َْ
Onu aldı
Yuttu
ُ ‫اﻟﺘﻘﻤﻪ‬
َ ََْ
‫اﻟﺘﻘﻰ‬
ََْ
‫اﻟﺘﻘﻰ‬
َ َِْ
ِ
‫اﻟﺘﻘﻴﺘﻢ‬
ُْ ْ َ َ ْ
Onu yuttu
Karşılaştı
Karşılaştı, buluştu, birleşti
Karşılaştınız
‫اﻟﺘﻤﺲ‬
َ َ َْ
ِ َِْ
‫اﻟﺘﻤﺴﻮا‬
ُ
‫ﺘﻨﺎ‬
َ ْ َ‫َاﻟ‬
Aradı, istedi
Arayın
Eksilttik
‫اﻟﺘﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ََْ
ِ َّ
‫اﻟﺘﻲ‬
ٍ ِْ
‫اﻟﺤﺎد‬
َ
ِ
ً ‫اﻟﺤﺎﻓﺎ‬
َ ْ
Onları eksilttik
Ki o (dş), ki onlar (akılsız çoğul)
Haktan sapma, ilhad
Israrla isteyerek, yüzsüzlükle
‫اﻟﺤﺪ‬
َ َ َْ
‫اﻟﺤﻖ‬
َ َ َْ
Saptı, bozdu
Kavuşturdu, birleştirdi, kattı
‫اﻟﺤﻘﺘﻢ‬
ُ ْ َ َْ
‫اﻟﺤﻘﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
Kattınız
Kattık
101
ِ ْ ِ َْ
‫اﻟﺤﻘﻨﻲ‬
Beni kat
‫اﻟﺪ‬
ُّ َ َ
ِ َّ
‫اﻟﺬي‬
En sert
Ki o (er)
ِ
‫اﻟﺬﻳﻦ‬
َ َّ
‫اﻟﺬﻳ ِﻦ‬
ْ َ َّ
‫اﻟﺮﺑﻚ‬
َ ِّ َ ِ َ
‫اﻟﺰم‬
َ َ َْ
Ki onlar (er)
Ki onlar (ikil)
Rabbine mi
Yapıştırdı, birleştirdi, bağladı
‫اﻟﺰﻣﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
3‫اﻟﺰﻣﻨﺎ‬
ُ َ ْ َ َْ
Bağladık
Onu bağladık
‫ﻟﺰﻣﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ ْ َ‫ا‬
‫اﻟﺴﺖ‬
َ ْ ََ
Onları bağladı
Değil misin
‫اﻟﺴﺖ‬
ُ ْ ََ
ٍ‫اﻟﺴﻨﺔ‬
ِ
َ َْ
ِ
ِ ِ
‫اﻟﺴﻨﺘﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
ُ ُ ُ َ ْ َ 4‫اﻟﺴﻨﺘﻜﻢ‬
ِ
ِ
ِ ِ َ ِ ْ َ 4‫اﻟﺴﻨﺘﻬﻢ‬
‫اﻟﺴﻨﺘﻬﻢ‬
ُُ ُ َ ْ َ 4‫اﻟﺴﻨﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
ِ
‫اﻟﻌﻨﻬﻢ‬
ْ
ُ َْ
ِ
‫اﻟﻌﻨﻬﻢ‬
ُْ ْ َ ْ
ِ
‫اﻟﻐﻮا‬
َْْ
ِ
‫اﻟﻐﻮا‬
َْْ
َ
‫اﻟﻒ‬
َ َّ
ٍ ْ َ 4‫َ ْاﻟﻒ‬
‫اﻟﻔﺎ‬
ً ْ َ 4‫اﻟﻒ‬
ٌ
َ َْ
ً ‫اﻟﻔﺎﻓﺎ‬
Değil miyim
Diller, lisanlar
Dilleriniz
Onların dilleri
Onlara lanet et
Onları lanetle
Boş şeyler konuşun
Gürültü edin
Yakınlaştırdı, birleştirdi, bağladı
Bin (sayı)
Birbirine dolaşmış, sarmaş dolaş
102
ٰ َْ
‫اﻟﻔﻲ‬
‫اﻟﻔﺖ‬
َ ْ َّ َ
Buldu
Birleştirdin
‫اﻟﻔﻮا‬
ْ َ َْ
‫اﻟﻔﻰ‬
َ َْ
Buldular
Buldu
‫اﻟﻔﻴﺎ‬
َ َ َْ
‫اﻟﻔﻴ ِﻦ‬
ْ َ َْ
Buldular (ikil)
Đki bin
‫اﻟﻔﻴﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
ِ َْ
‫اﻟﻖ‬
Bulduk
At, bırak
‫اﻟﻘﺎ‬
َ َْ
Attı
Lakaplar
ِ َ َْ
‫اﻟﻘﺎب‬
Onu attı
3‫اﻟﻘﺎ‬
ُ َ َْ
‫اﻟﻘﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
Onu (dş) attı
‫اﻟﻘﺖ‬
ْ َ َْ
ِ َْ
ْ‫اﻟﻘﻪ‬
Attı (dş)
Onu at
ِ
‫اﻟﻘﻬﺎ‬
َ َْ
‫ﻟﻘﻮا‬
ْ َ ْ َ‫ا‬
Onu at
Attılar
Atın
‫اﻟﻘﻮا‬
ُ َْ
Atıldılar
‫اﻟﻘﻮا‬
ُ ُْ
ْ‫اﻟﻘﻮا‬
َْْ
ُ َ ْ َ 4‫أﻟﻘﻮا‬
Attılar
ُ َْ
ُ3‫اﻟﻘﻮ‬
Onu atın
‫اﻟﻘﻰ‬
َ َْ
ِ َْ
‫اﻟﻘﻲ‬
Attı, yerleştirdi
At (emir)
103
ِ
‫اﻟﻘﻲ‬
َ ُْ
ِ َْ
‫اﻟﻘﻴﺎ‬
َ
3‫اﻟﻘﻴﺎ‬
ُ َ ِ َْ
‫اﻟﻘﻴﺖ‬
ُ ْ َ َْ
Atıldı
Atın (ikil)
Onu atın (ikil)
Attım
‫اﻟﻘﻴﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
Attık
ِ ِ َْ
‫اﻟﻘﻴﻪ‬
Onu at
‫اﻟﻜﻢ‬
ُ ُ ََ
ِ َّ
‫اﻟﻼﺋﻲ‬
َِ
‫اﻟﻼﺗﻲ‬
Sizin mi
Ki onlar (dş, çğ)
Ki onlar (dş, çğ)
‫اﻟﻠﺬان‬
َ َ َّ
Ki onlar (ikil)
َّ َ
ُ Q‫ا‬
‫اﻟﻠﻬﻢ‬
َّ ُ َّ
Allah
Ey Allah’ım!
‫اﻟﻢ‬
ْ ََ
ِ
‫اﻟﻢ‬
َ َ
Olmadı mı
Acı çekti
‫اﻟﻢﺗﺮ‬
ََ ْ ََ
َ ْ َ ْ ََ
ْ‫اﻟﻢﻳﺠﻌﻞ‬
‫ََّاﻟﻦ‬
Görmedin mi?
Yapmadı mı
Olmayacağını mı
‫اﻟﻦ‬
ْ ََ
‫اﻟﻨﺎ‬
َّ َ َ
ِ
‫اﻟﻬﺎ‬
ًَ ِ 4‫اﻟﻪ‬
ٌَ
‫اﻟﻬﺎ‬
َ َْ
Olmayacak mı
Yumuşattık
Đlah
Oyaladı, alıkoydu
‫اﻟﻬﺎﻛﻢ‬
ُ ُ َ َْ
Sizi oyaladı
104
‫اﻟﻬﻲ‬
ٰ َْ
‫اﻟﻬﻚ‬
َ ِ َ ِ 4‫اﻟﻬﻚ‬
َ َ َِ
‫اﻟﻬﻜﻢ‬
ُُ ُ َ ِ 4‫اﻟﻬﻜﻢ‬
ُْ َ َ ِ
Oyaladı, alıkoydu
Senin ilahın
Sizin ilahınız
‫اﻟﻬﻢ‬
ْ ُ ََ
‫اﻟﻬﻢ‬
َ َ َْ
Onlar için mi
Đlham etti
‫اﻟﻬﻤﻬﺎ‬
َ َ َ َْ
ِ
‫اﻟﻬﻨﺎ‬
ََُ
ِ
ُ ‫اﻟﻬﻪ‬
ََ
ِ
‫اﻟﻬﻴ ِﻦ‬
ََْ
‫اﻟﻮاح‬
ٍ َ َْ
Ona ilham etti
Bizim ilahımız
Onun ilahı
Đki ilah
Levhalar
‫اﻟﻮان‬
ُ َ َْ
ِ
‫اﻟﻮاﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Renkler
Renkleriniz
ُ َ َْ
ُ ‫اﻟﻮاﻧﻪ‬
‫اﻟﻮاﻧﻬﺎ‬
َ ُ َ َْ
Onun renkleri
Onun renkleri
‫اﻟﻮف‬
ٌ ُُ
‫َِاﻟﻰ‬
Binlerce
-a doğru
ِ
‫اﻟﻲ‬
َّ َ
ِ
‫اﻟﻴﺎس‬
ْ
َ َ
ِ ِ
‫اﻟﻴﺎﺳﻴﻦ‬
َ َْ
Bana
Đlyas (AS)
Đlyas (AS)
‫اﻟﻴﺲ‬
َ ََْ
‫ﻟﻴﺴﻊ‬
َ َ َ ْ َ‫ا‬
‫اﻟﻴﻚ‬
َ َِْ
Değil mi
Elyesa (AS)
Sana (er)
105
ِ َِ
‫اﻟﻴﻚ‬
ْ
ِ
‫اﻟﻴﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
‫اﻟﻴﻜﻤﺎ‬
َُ ْ َ ِ
ِ
ِ
‫اﻟﻴﻤﺎ‬
ٌ َْ
ً َ 4‫اﻟﻴﻢ‬
ِ
‫اﻟﻴﻨﺎ‬
َ َْ
ِ َِ
‫اﻟﻴﻪ‬
ْ
ِ
‫اﻟﻴﻬﺎ‬
َ َْ
ِْ ْ َ ِ
‫اﻟﻴﻬﻢ‬
‫اﻟﻴﻬﻦ‬
َّ ِ ْ َ ِ
Sana (dş)
Size
Siz ikinize
Elim, acıklı, elemli
Bize
Ona (er)
Ona (dş)
Onlara
Onlara (dş, çğ)
َ ‫اﻟﻴﻮم‬
ْ َ َْ
ْ‫َام‬
Bugün
Yoksa, veya
َّ ‫َام‬
Aradı, yöneldi, geldi
َّ ‫ ُام‬4‫ام‬
ٌّ ُ
ُّ ُ 4‫ام‬
ّ ِ ُ 4‫ام‬
Anne
‫َ َّاﻣﺎ‬
‫َِّاﻣﺎ‬
‫اﻣﺎﺋﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِ
-e göre, -e gelince
Eğer, ne … ne de..
Cariyeleriniz
‫اﻣﺎت‬
َ ََ
َ ََ
ُ ‫اﻣﺎﺗﻪ‬
Öldürdü
Onu öldürdü
‫اﻣﺎذا‬
َ َّ َ
ٌ‫اﻣﺎرة‬
َ َّ َ
Yoksa ne
Emreden
َ ‫َ َاﻣﺎم‬
ِ ٍ ِ
‫اﻣﺎﻣﺎ‬
َ
ً َ 4‫اﻣﺎم‬
Önünde, önü
Önder, kitap, yol
106
ُ‫اﻣﺎﻣﻪ‬
َ ََ
ِ ِ
‫اﻣﺎﻣﻬﻢ‬
ِْ َ
Önünde
Önderleri
ِ َ‫َاﻣﺎﻧ‬
‫ﺎت‬
َ
ِ
‫اﻣﺎﻧﺎﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َ ََ
ِْ ِ َ َ َ
‫اﻣﺎﻧﺎﺗﻬﻢ‬
Emanetler
Emanetleriniz
Onların emanetleri
‫اﻣﺎﻧﺔ‬
ََ ََ
ُ ‫اﻣﺎﻧﺘﻪ‬
ََ ََ
Emanet
Onun emaneti
ِ
ِ
‫اﻣﺎﻧﻲ‬
ُّ َ َ
ِّ َ َ 4‫اﻣﺎﻧﻲ‬
ِِ
‫اﻣﺎﻧﻴﻜﻢ‬
ْ ُ ّ ََ
ِ
‫اﻣﺎﻧﻴﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ َ
ٌ‫َ َاﻣﺔ‬
Kuruntular
Kuruntularınız
Onların kuruntuları
Cariye
ٌ‫َُّاﻣﺔ‬
Topluluk, ümmet, zaman
‫اﻣﺘﺎ‬
ً َْ
ِ
‫اﻣﺘﺎز‬
َ َْ
ِ
‫اﻣﺘﺎزوا‬
ُ َْ
ِ
‫اﻣﺘﺤﻦ‬
َ َ َْ
ِ
‫اﻣﺘﺤﻨﻮﻫﻦ‬
ُ ُ ِ َْ
ِ
‫اﻣﺘﺮي‬
َْٰ
ِ ِ
‫اﻣﺘﻌﺘﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Tümsek
Ayrıldı
Ayrılın, çekilin
Đmtihan etti, sınadı
Onları (dş, çğ) imtihan edin
Şüphe etti
Eşyalarınız, mallarınız
‫اﻣﺘﻌﻜﻦ‬
َّ ُ ْ ّ ِ َ ُ
ِ
ُ ‫اﻣﺘﻌﻪ‬
ُ َُّ
Size boşanma bedeli vereyim
Onu faydalandırırım
‫اﻣﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َّ ُ
Sizin ümmetiniz
107
ِ َْ ِ
‫اﻣﺘﻸت‬
َْ
‫اﻣﺘﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
Doldun (dş)
Bizi öldürdün
َ َْ
ُ‫اﻣﺜﺎل‬
‫اﻣﺜﺎﻟﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻣﺜﺎﻟﻜﻢ‬
ُ ُ َ َْ
ِ
‫اﻣﺜﺎﻟﻬﺎ‬
َ ُ َ َْ
َ َ ْ َ 4‫اﻣﺜﺎﻟﻬﺎ‬
‫اﻣﺜﺎﻟﻬﻢ‬
ُ َ َ َْ
Misaller, örnekler
Sizin misaliniz
Onun, onların misali
Onların benzerleri
‫اﻣﺜﻠﻬﻢ‬
ْ ُ َُ َْ
َّ َ َ
‫اﻣﺪ‬
En akıllıları
Yardım etti
ً ‫اﻣﺪا‬
ُ ََ
َ َ 4‫اﻣﺪ‬
Mesafe, uzaklık, süre, mesafe
‫اﻣﺪدﻧﺎﻛﻢ‬
ُ َْ َ َْ
Size imkan verdik
‫اﻣﺪدﻧﺎﻫﻢ‬
ُ َْ َ َْ
‫اﻣﺪﻛﻢ‬
ُ َّ َ َ
Onlara imkan verdik
Size imdat etti, verdi
‫اﻣﺮ‬
َََ
‫ﻣﺮ‬w
ْ ُ ْ‫ا‬
Emretti
Emret
‫اﻣﺮ‬
ُّ َ َ
‫اﻣﺮا‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫اﻣﺮ‬
‫اﻣﺮؤ‬
ٌُِْ
ٍ ِ ِ
‫اﻣﺮئ‬
ْ
ِ
َ‫اﻣﺮا‬
َْ
ً ‫ِ ْاﻣﺮا‬
‫اﻣﺮات‬
ٌََِْ
ُ َ َ ْ 4‫اﻣﺮاة‬
ِ ََ
‫اﻣﺮاﺗﺎن‬
َْ
En acı
Đş, konu, emir
Kişi
Kişi
Kişi, adam
Şaşılacak iş
Kadın, karı
Đki kadın
108
‫اﻣﺮاﺗﻚ‬
َ ََ َ ْ
ُ َ َ ‫اﻣ‬
ُ ‫ﺮاﺗﻪ‬
ُ ََ َ ْ
ْ 4‫اﻣﺮاﺗﻪ‬
َِ
‫اﻣﺮاﺗﻲ‬
َْ
‫اﻣﺮاﺗﻴ ِﻦ‬
ََ َ ْ
Senin karın
Onun karısı
Benim karım
Đki kadın
‫اﻣﺮت‬
َ ََْ
‫اﻣﺮت‬
ُ ََْ
‫اﻣﺮت‬
َ ُِْ
‫اﻣﺮت‬
ُ ُِْ
Emrettin
Emrettim
Emrolundun
Emrolundum
‫اﻣﺮﺗﻚ‬
َ ُ ََْ
َِ َ
‫اﻣﺮﺗﻨﻲ‬
َْ
Sana emrettim
Bana emrettin
‫اﻣﺮﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََْ
‫اﻣﺮﻛﻢ‬
ُ ُ َََ
Onlara emrettin
Size emretti
‫اﻣﺮﻛﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫اﻣﺮﻛﻢ‬
ُ ُ ْ َ 4‫اﻣﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ِ َْ
‫اﻣﺮﻧﺎ‬
ََََ
Sizin işiniz, emriniz
Bize emretti
‫اﻣﺮﻧﺎ‬
َََْ
‫اﻣﺮﻧﺎ‬
َ ُِْ
Emrettik
Emrolunduk
‫اﻣﺮﻧﺎ‬
َ َ ْ َ 4‫اﻣﺮﻧﺎ‬
َ ِ ْ َ 4‫اﻣﺮﻧﺎ‬
َُ َْ
3‫اﻣﺮ‬
ُ َََ
ِ ِ َ 43‫اﻣﺮ‬
3‫اﻣﺮ‬
ْ ُ ُ َْ
ِ ْ َ 4‫اﻣﺮﻫﺎ‬
‫اﻣﺮَﻫﺎ‬
َ َ َْ
Đşimiz, emrimiz
Ona emretti
Onun emri
Onun (dş) emri
‫اﻣﺮﻫﻢ‬
ْ ُ َََ
ِ ِ َ 4‫اﻣﺮﻫﻢ‬
‫اﻣﺮﻫﻢ‬
ُ ُ َْ
ْ ْ ُ َ ْ َ 4‫اﻣﺮﻫﻢ‬
Onlara emretti
Onların işleri, emirleri
109
‫اﻣﺮوا‬
ََُ
ُِ
‫اﻣﺮوا‬
ُ
Emrettiler
Emrolundular
ِ َْ
‫اﻣﺮي‬
ِ ْ َ 4‫اﻣﺲ‬
‫اﻣﺲ‬
ُ َْ
‫اﻣﺴﺎك‬
ٌ َ ِْ
‫اﻣﺴﻲ‬
ٰ َْ
ِ
ْ‫اﻣﺴﺤﻮا‬
ْ
ُ َ
‫اﻣﺴﻚ‬
َ َ َْ
Đşim
Dün
Tutma, yakalama
Akşamladı
Mesh edin
Tuttu
‫اﻣﺴﻚ‬
َ َ َْ
‫اﻣﺴﻚ‬
ْ ِ َْ
‫اﻣﺴﻜﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ َْ
Tuttu, durdurdu
Tut
Tuttunuz
‫اﻣﺴﻜﻦ‬
َ ْ َ َْ
‫اﻣﺴﻜﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ َ َْ
‫اﻣﺴﻜﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ َ
‫اﻣﺸﺎج‬
ٍ َ َْ
Tuttular (dş, çğ)
O ikisini tuttu
Onları (dş, çğ) tutun
Karışık
‫اﻣﺸﻮا‬
ُ ُْ
‫اﻣﻀﻮا‬
ُ ُْ
Yürüyün
Geçin
ِ
‫اﻣﻀﻲ‬
َ َْ
‫اﻣﻄﺮ‬
ََ َْ
ِ
‫اﻣﻄﺮ‬
ْ َْ
‫اﻣﻄﺮت‬
ْ َ ِ ُْ
Geçiririm
Yağdı
Yağdır
Yağmura tutuldu
‫اﻣﻄﺮﻧﺎ‬
َ َْ َْ
Yağdırdık
110
‫اﻣﻌﺎء‬
َ َ َْ
‫اﻣﻌﺎءﻫﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Bağırsaklar
Onların bağırsakları
ِ ُُ
‫اﻣﻚ‬
َ ِّ ُ 4‫اﻣﻚ‬
ّ
‫اﻣﻜﺜﻮا‬
ُُ ُْ
Annen (dş)
Durun, bekleyin
‫اﻣﻜﻦ‬
َ َ َْ
َ‫َ َاﻣﻞ‬
Đmkan verdi
Ümit etti, umdu
َّ‫َ َاﻣﻞ‬
Yazdırdı
ً ‫اﻣﻼ‬
َ َ 4‫اﻣﻞ‬
ُ ََ
ٍ ِ
‫اﻣﻼق‬
ْ
َّ ْ َ
‫اﻣﻸن‬
Ümit
Fakirlik
Doldururum
‫اﻣﻠﻚ‬
ُ َِْ
‫اﻣﻠﻰ‬
ََْ
Malikim
Boş emellere düşürdü
‫اﻣﻠﻲ‬
ََْ
ِ ُ
‫اﻣﻠﻲ‬
ْ
‫اﻣﻠﻴﺖ‬
ُ ََْْ
Yazdırdı
Mühlet veririm
Mühlet verdim
‫اﻣﻤﺎ‬
ٌ َُ
ً َ ُ 4‫اﻣﻢ‬
ِ
‫اﻣﻦ‬
َ َ
Ümmetler, milletler, topluluklar
Emniyette oldu, güvendi
‫اﻣﻦ‬
ُ َْ
‫اﻣﻦ‬
ْ َّ َ
Emniyet
Yoksa kim
ً ‫َ ْاﻣﻨﺎ‬
Emniyet, barış, güvenlik
‫اﻣﻨﻲ‬
َْٰ
‫اﻣﻨﺔ‬
ًَََ
Attı
Emniyet, güvenlik
111
‫اﻣﻨﺖ‬
ُ َِ
ِ
‫اﻣﻨﺘﻜﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ
‫اﻣﻨﺘﻢ‬
ُْ َ
Güvendim
Size güvendim
Emin oldunuz
‫اﻣﻨﻦ‬
ْ ُ ُْ
َِِِ ُ
‫اﻣﻨﻴﺘﻪ‬
ّ ْ
Dağıt, ver
Temennisi, kuruntusu
ِ
‫اﻣﻨﻴﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ّ َ ُ
ِ ِ ُ 4‫اﻣﻪ‬
َّ ُ 4‫اﻣﻪ‬
ُ‫اﻣﻪ‬
ّ ُ ُّ ُ
Mutlaka onlara kuruntu veririm
Annesi
ِ
‫اﻣﻬﺎ‬
َ ُّ
‫اﻣﻬﺎت‬
ُ َ َّ ُ
Annesi (dş)
Anneler
ِ
‫اﻣﻬﺎﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َ َّ ُ 4‫اﻣﻬﺎﺗﻜﻢ‬
ُ ُ ُ َ َّ ُ
ِ ِ َ َّ ُ 4‫اﻣﻬﺎﺗﻬﻢ‬
‫اﻣﻬﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َّ ُ
َ َْ
َ ‫اﻣﻬﻞ‬
Anneleriniz
Onların anneleri
Süre verdi, mühlet verdi
‫اﻣﻬﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ِْ َْ
‫اﻣﻮاﺗﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﻣﻮات‬
Onlara mühlet ver
Ölüler
ً ‫اﻣﻮاﻻ‬
ٌ َ َْ
َ ْ َ 4‫اﻣﻮال‬
ِ
‫اﻣﻮاﻟﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻣﻮاﻟﻜﻢ‬
ُ ُ َ ْ َ 4‫اﻣﻮاﻟﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫اﻣﻮاﻟﻨﺎ‬
َ ِ َ ْ َ 4‫اﻣﻮاﻟﻨﺎ‬
َُ َ َْ
ِ ِ َ ْ َ 4‫اﻟﻬﻢ‬
‫اﻣﻮاﻟﻬﻢ‬
ُ ُ َ ْ َ 4‫اﻣﻮاﻟﻬﻢ‬
َ َْ
ُ ُ َ ‫اﻣﻮ‬
‫اﻣﻮت‬
ُ َُ
Mallar, zenginlikler
Mallarınız
Mallarımız
Onların malları
Ölürüm
‫اﻣﻮر‬
ُ ُُ
ِ
‫اﻣﻲ‬
َّ ّ ُ
Đşler, emirler
Okuma bilmeyen
‫اﻣﻴﺖ‬
ُ ُِ
Öldürürüm
112
ِ
‫اﻣﻴﻦ‬
ٌ َ
‫اﻣﻴﻮن‬
َ ُ ّ ِّ ُ
Emin, güvenilir
Okuma bilmeyenler
‫ان‬
َْ
‫ان‬
ِْ
Ki, --ması için
Şayet, eğer, değil
َّ َ
‫ان‬
َّ ِ
‫ان‬
Ki, --ması için
Mutlaka, gerçekten
ِ
‫اﻧﺆﻣﻦ‬
ُ َُْ
‫ََاﻧﺎ‬
Đman eder miyiz
Ben
‫ََّاﻧﺎ‬
‫َِّاﻧﺎ‬
Ki biz
Şüphesiz biz
‫اﻧﺎء‬
َ ََ
Saatler, kaplar
‫اﻧﺎب‬
َ ََ
‫اﻧﺎﺑﻮا‬
ُ ََ
‫اﻧﺎﺛﺎ‬
ٌ َِ
ً َ ِ 4‫اﻧﺎث‬
Tevbe etti, döndü, yöneldi
Yöneldiler
Dişi, dişiler
‫اﻧﺎس‬
ٌ َُ
ِ
‫ﺎﺳﻲ‬
َّ َ‫َاﻧ‬
Đnsanlar
Đnsanlar
Yaratıklar
َ
Parmak uçları
Vakti
Zamanı geldi
‫ََاﻧﺎم‬
ِ ََ
‫اﻧﺎﻣﻞ‬
ِ
ُ3‫َاﻧﺎ‬
‫َٰاﻧﻲ‬
ِ
‫اﻧﺒﺌﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ّ َُ
ِ
‫اﻧﺒﺌﻬﻢ‬
ُْْ َ
Size haber veririm
Onlara haber ver
113
ِ َُِ
‫اﻧﺒﺌﻮﻧﻲ‬
َ ‫اﻧﺒﺎ‬
َ َْ
Bana haber verin
Haber verdi
‫اﻧﺒﺎؤا‬
ُ َ َ 4‫اﻧﺒﺎء‬
ٌ َ َ
ِ َ
‫ﺎﺋﻜﻢ‬
ْ ُ ٰ ‫اﻧﺒ‬
َ
ِ
‫اﻧﺒﺎﺋﻬﺎ‬
َ َٰ َ
‫اﻧﺒﺎك‬
َ ََ َ
Haberler
Sizin haberleriniz
Onun haberleri
Sana haber verdi
‫اﻧﺒﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫اﻧﺒﺖ‬
َ َ َْ
Onlara haber verdi
Büyüttü
‫اﻧﺒﺘﺖ‬
ْ ََ َ
‫اﻧﺒﺘﻜﻢ‬
ُْ ََ َ
Büyüttü (dş)
Sizi büyüttü
‫اﻧﺒﺘﻨﺎ‬
ََْ َ
‫اﻧﺒﺘﻬﺎ‬
َ ََ َ
ِ
‫اﻧﺒﺠﺲ‬
ْ
َ َ َ
ِ
‫اﻧﺒﺠﺴﺖ‬
ْ َ َ َ
‫اﻧﺒﺬ‬
ِْ ِ
Bitirdik, büyüttük
Onu büyüttü
Aktı, akıttı, fışkırdı
Fışkırdı
Bozduğunu bildir
ِ
ِ
‫اﻧﺒﻌﺎﺛﻬﻢ‬
َ
ُْ َ
‫اﻧﺒﻌﺚ‬
َ َ َ ِْ
ٰ َ ِْ
‫اﻧﺒﻐﻲ‬
Gönderilmeleri
Gönderildi, ayaklandı
Uygun oldu, yaraştı
‫اﻧﺒﻨﺎ‬
َ ََْ
ِ
ٌ‫اﻧﺒﻴﺎء‬
َ َْ
Yöneldik
Peygamberler
‫اﻧﺖ‬
َ َْ
ِ َْ
‫اﻧﺖ‬
Sen (er)
Sen (dş)
114
‫ﻧﺘﺒﺬ‬
َ َ َ ْ ‫ِا‬
ِ
‫اﻧﺘﺒﺬت‬
ْ َََ
‫اﻧﺘﺜﺮ‬
ََ َ ْ ِ
ِ
‫اﻧﺘﺜﺮت‬
ْ َََ
‫اﻧﺘﺸﺮ‬
ََ َ ْ ِ
ِ ِ
‫اﻧﺘﺸﺮوا‬
ُ َ
ِ
‫اﻧﺘﺼﺮ‬
ََ َ ْ
ِ ِ
‫اﻧﺘﺼﺮ‬
ْ َ
ِ
ْ‫اﻧﺘﺼ ُﺮوا‬
َ َ
‫اﻧﺘﻈﺮ‬
ََ َ ْ ِ
ِ ِ
‫اﻧﺘﻈﺮ‬
ْ َ
ِ ِ
‫اﻧﺘﻈﺮوا‬
ُ َ
َ ِِْ
ٌ ‫اﻧﺘﻘﺎم‬
‫اﻧﺘﻘﻢ‬
ََ َ ْ ِ
ِ
‫اﻧﺘﻘﻤﻨﺎ‬
َََْ
‫اﻧﺘﻢ‬
ْ ُ َْ
Çekildi, geri çekildi
Çekildi, uzaklaştı
Saçıldı, düştü
Saçıldı, dağıldı
Yayıldı
Dağılın, yayılın
Yardım etti, zafer kazandı, intikam aldı
Yardım et
Zafer kazandılar
Bekledi, gözetti
Gözet, bak, bekle
Gözetleyin, bekleyin
Đntikam
Đntikam aldı
Đntikam aldık
Siz (er)
‫اﻧﺘﻤﺎ‬
َ ُ َْ
ِ
ِ
‫اﻧﺘﻬﻮا‬
ُ َ 4‫اﻧﺘﻬﻮا‬
َْ َْ
ِ
‫اﻧﺘﻬﻰ‬
َ َْ
Siz ikiniz (ikil)
Son verdiler, kaçındılar
Son verdi, kaçındı
‫اﻧﺜﻰ‬
َ ُْ
Dişi
‫اﻧﺜﻴﻴ ِﻦ‬
ََْ ُ
Đki dişi
‫اﻧﺠﺎﻛﻢ‬
ُْ َ َ
Sizi kurtardı
115
‫اﻧﺠﺎﻧﺎ‬
َ َ َ
ُ3‫اﻧﺠﺎ‬
َ َْ
Bizi kurtardı
Onu kurtardı
‫اﻧﺠﺎﻫﻢ‬
ُْ َ َ
‫اﻧﺠﻰ‬
َ َْ
Onları kurtardı
Kurtardı
‫اﻧﺠﻴﺘﻨﺎ‬
َََْ َ
ِ ِ
‫اﻧﺠﻴ ِﻞ‬
Sen bizi kurtardın
Đncil
‫اﻧﺠﻴﻨﺎ‬
ََْ َ
‫اﻧﺠﻴﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
Kurtardık
Sizi kurtardık
3‫اﻧﺠﻴﻨﺎ‬
ُ ْ َ َْ
‫اﻧﺠﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َ
ِ
‫اﻧﺤﺮ‬
َْ ْ
‫اﻧﺤﻦ‬
ُ ْ ََ
Onu kurtardık
Onları kurtardık
Kurban kes
Biz mi
َ َْ
ً ‫اﻧﺪادا‬
Eşler, ortaklar, denkler
‫اﻧﺪﻋﻮا‬
ُ ْ ََ
Çağırır mıyız, dua eder miyiz
‫ﻧﺬر‬
َ َ ْ َ‫ا‬
ِ
‫اﻧﺬر‬
ْ َ
ِ ُ
‫اﻧﺬر‬
َ
Đkaz etti, uyardı
Uyar
Uyarıldı
‫اﻧﺬرت‬
َ ْ َ َْ
‫اﻧﺬرت‬
ُ َْ َ
Uyardın
Uyardım
‫اﻧﺬرﺗﻜﻢ‬
ُْ َُْ َ
‫اﻧﺬرﺗﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ َْ
ِ
‫اﻧﺬرﻛﻢ‬
ُْ َ ُ
Sizi uyardım
Onları uyardın
Siz uyarmam için
116
‫اﻧﺬرﻧﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
‫اﻧﺬرﻫﻢ‬
ََُْ َ
ِ
‫ﻫﻢ‬
ْ َ
ْ ُ ‫اﻧﺬر‬
ِ َ
‫اﻧﺬروا‬
ُ
ِ
‫اﻧﺬروا‬
ُ ُ
‫اﻧﺰف‬
َ َ َْ
Sizi uyardık
Onları uyardı
Onları uyar
Uyarın
Uyarıldılar
Aklı giderildi, sarhoş oldu
َ َْ
َ‫اﻧﺰل‬
‫اﻧﺰل‬
ْ ِ َْ
Đndirdi, açıkladı
Đndir
ِ ُْ
َ‫اﻧﺰل‬
‫اﻧﺰﻟﺖ‬
َ َْ َ
Đndirildi, vahyedildi
Đndirdin
‫اﻧﺰﻟﺖ‬
ُ َْ َ
‫اﻧﺰﻟﺖ‬
ْ َِ ُ
Đndirdim
Đndirildi
ُ3‫اﻧﺰﻟﺘﻤﻮ‬
ُ ُ ْ َ َْ
Siz onu indirdiniz
‫اﻧﺰﻟﻨﺎ‬
ََْ َ
3‫اﻧﺰﻟﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
Đndirdik
Onu biz indirdik
‫اﻧﺰﻟﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َ َْ
ِِْ َ
‫اﻧﺰﻟﻨﻰ‬
Onu biz indirdik
Bana indir
ََ َ
ُ ‫اﻧﺰﻟﻪ‬
ِ
‫اﻧﺲ‬
ٌ
Onu indirdi
Đnsan
‫اﻧﺴﺎب‬
َ َ َ
‫اﻧﺴﺎن‬
ٌ َ ِْ
ِ َْ
ُ ‫اﻧﺴﺎﻧﻴﻪ‬
َ
Nesebler, soylar
Đnsan
Onu bana unutturdu
117
3‫اﻧﺴﺎ‬
ُ َ َْ
‫اﻧﺴﺎﻫﻢ‬
ُْ َ َ
Onu unutturdu
Onlara unutturdu
‫اﻧﺴﻲ‬
ٰ َْ
Unutturdu
‫اﻧﺴﺠﺪ‬
ُ ُ ْ ََ
ِ
‫اﻧﺴﻠﺦ‬
َ ََْ
‫اﻧﺴﻮﻛﻢ‬
ُ َْ َ
ِ ِ
ً ‫اﻧﺴﻴﺎ‬
ّ
َ َْ
َ ‫اﻧﺸﺎ‬
َ ِ
ً‫اﻧﺸﺎء‬
‫اﻧﺸﺄﺗﻢ‬
ْ ُْ َ َ
Secde eder miyiz
Sıyrıldı, geçti, çıktı
Size unutturdular
Đnsan
Yarattı, inşa etti, büyüttü
Üretme, yaratma
Yarattınız
‫اﻧﺸﺎﻛﻢ‬
َُْ َ َ
‫اﻧﺸﺄﻧﺎ‬
َْ َ َ
Sizi yarattı
Yarattık
َْ َ َ
ُ3‫اﻧﺸﺄﻧﺎ‬
Onu yarattık
‫اﻧﺸﺄﻧﺎﻫﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ َ
Onları (dş, çğ) yarattık
‫اﻧﺸﺎﻫﺎ‬
َ َ َ َْ
Onu yarattı
‫اﻧﺸﺮ‬
َ َ َْ
‫اﻧﺸﺮﻧﺎ‬
ََْ َ
Diriltti, kaldırdı
Dirilttik
3‫اﻧﺸﺮ‬
ََُ َ
‫اﻧﺸﺰ‬
َ َ َْ
Onu diriltti
Kaldırdı, birleştirdi
‫اﻧﺸﺰوا‬
ُ ُ ُْ
‫اﻧﺸﻖ‬
َّ َ ْ ِ
ِ
‫اﻧﺸﻘﺖ‬
ْ َّ َ
Kalkın
Yardı, yarıldı, ayırdı
Yarıldı
118
‫اﻧﺼﺎب‬
ُ َ َ
‫اﻧﺼﺎرا‬
ٌ َ َ
ً َ َ 4‫اﻧﺼﺎر‬
Dikili taşlar
Yardımcılar
ِ َ َ
‫اﻧﺼﺎري‬
ِ
‫اﻧﺼﺐ‬
َ
ْ
‫اﻧﺼﺖ‬
َ َ َْ
ِ
‫اﻧﺼﺘﻮا‬
ُ َْ
‫اﻧﺼﺢ‬
َ َ َ
Yardımcılarım
Doğrul, giriş, uğraş, işe koyul
Sustu, sessiz oldu
Sessiz olun
Benim nasihat etmem
‫اﻧﺼﺢ‬
ُ َ َ
‫اﻧﺼﺮ‬
ْ ُ ُْ
ِ
‫اﻧﺼﺮف‬
َ ََ ْ
‫اﻧﺼﺮﻓﻮا‬
ُ َ َ ِْ
Nasihat ederim
Yardım et
Döndü, ayrıldı, gitti
Savuştular
‫اﻧﺼﺮﻧﺎ‬
َ ْ ُ ُْ
ِ
‫اﻧﺼﺮﻧﻰ‬
ُْ
Bize yardım et
Bana yardım et
‫اﻧﺼﺮوا‬
ُُ ُ
ِ ْ َُ
‫اﻧﻄﻌﻢ‬
ُ
Yardım edin
Yedirir miyiz
‫اﻧﻄﻖ‬
َ َ َْ
Konuşturdu
‫اﻧﻄﻘﻨﺎ‬
َََ َ
ِ
‫اﻧﻄﻠﻖ‬
َََ ْ
‫اﻧﻄﻠﻘﺎ‬
َ ََ ِْ
Bizi konuşturdu
Gitti, ayrıldı, yola çıktı
Yola çıktılar (ikil)
‫اﻧﻄﻠﻘﺘﻢ‬
ْ ُ ََْ
‫اﻧﻄﻠﻘﻮا‬
ُ َِ ِ
Yola çıktınız
Gidin, fırlayın
‫اﻧﻄﻠﻘﻮا‬
ُ ََ
Yola çıktılar
119
‫اﻧﻈﺮ‬
َ َ َْ
‫اﻧﻈﺮ‬
ُْ َْ
Süre verdi
Bakayım
‫اﻧﻈﺮ‬
ْ ُ ُْ
‫اﻧﻈﺮﻧﺎ‬
َ ْ ُ ُْ
ِ ِ َْ
‫اﻧﻈﺮﻧﻲ‬
ْ
ْ‫اﻧﻈﺮوا‬
ُُ ْ
Bak, bekle
Bize bak
Bana süre ver
Bakın, bekleyin
‫اﻧﻈﺮوﻧﺎ‬
َ ُُ
‫اﻧﻌﺎﻣﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﻧﻌﺎم‬
ِ
‫اﻧﻌﺎﻣﻜﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اﻧﻌﺎﻣﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫اﻧﻌﺎﻣﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
Bize bakın
Hayvanlar, sığırlar
Hayvanlarınız
Onların hayvanları
‫اﻧﻌﻢ‬
َ َ َْ
‫اﻧﻌِﻢ‬
ُ َْ
Nimet verdi
Nimetler
‫اﻧﻌﻤﺖ‬
َ ْ َ َْ
‫اﻧﻌﻤﺖ‬
ُ ْ َ َْ
Nimet verdin
Nimet verdim
‫اﻧﻌﻤﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
ِ ِ َْ
‫اﻧﻌﻤﻪ‬
ُ
Nimet verdik
Onun nimetleri
‫اﻧﻌﻤﻬﺎ‬
َ َ َ َْ
‫اﻧﻐﺾ‬
َ َ َْ
Ona nimet verdi
Başını salladı
‫اﻧﻒ‬
ٌ َْ
ِ َ ِ
‫اﻧﻔﺎق‬
Burun
Đnfak, harcama
َ َْ
ُ‫اﻧﻔﺎل‬
ِ
‫اﻧﻔﺠﺮ‬
َ َ َْ
Harp ganimetleri
Yarıldı, fışkırdı
120
ِ
‫اﻧﻔﺠﺮت‬
ْ ََ َ
‫اﻧﻔﺦ‬
ُ ُ َ
Fışkırdı
Üflerim
‫اﻧﻔﺨﻮا‬
ُ ُ ُ
Üfleyin, körükleyin
‫اﻧﻔﺬوا‬
ُُ ُ
ِ ِ
‫اﻧﻔﺮوا‬
ُ
‫اﻧﻔﺲ‬
ُ ُ َْ
Geçin gidin
Sefere çıkın
Kişiler, canlar, kendileri
‫اﻧﻔﺴﻜﻢ‬
ُ َ ُ ْ َ 4‫اﻧﻔﺴﻜﻢ‬
ُ ِ ُ ْ َ 4‫اﻧﻔﺴﻜﻢ‬
ُ ُ ُ َْ
ِ
‫اﻧﻔﺴﻨﺎ‬
َ ُ َ 4‫اﻧﻔﺴﻨﺎ‬
ََ ُ َ
ِ ِ ُ ْ َ 4‫اﻧﻔﺴﻬﻢ‬
‫اﻧﻔﺴﻬﻢ‬
ُ َ ُ ْ َ 4‫اﻧﻔﺴﻬﻢ‬
ُ ُ ُ َْ
‫اﻧﻔﺴﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ُ َ
ِ ِ
َ ‫اﻧﻔﺼﺎم‬
َ ْ
ِ
‫اﻧﻔﺼﻢ‬
َ َ َْ
ِ
‫اﻧﻔﺾ‬
َ
ْ
َّ
‫اﻧﻔﻀﻮا‬
ُّ َ ْ ِ
‫اﻧﻔﻄﺮ‬
ََ َ ْ ِ
ِ
‫اﻧﻔﻄﺮت‬
ْ ََ َ
Kendiniz
Kendimiz
Kendileri
Kendileri (dş, çğ)
Kopma
Koptu, kırıldı
Dağıldı
Akın ettiler
Yarıldı, açıldı
Çatladı
‫اﻧﻔﻖ‬
ََ َ
Harcadı, infak etti
‫اﻧﻔﻘﺖ‬
َ َْ َ
Sarf ettin, infak ettin
‫اﻧﻔﻘﺘﻢ‬
َُْْ َ
‫اﻧﻔﻘﻮا‬
ُ َ َْ
‫اﻧﻔﻘﻮا‬
ُ ِ َْ
Đnfak ettiniz
Đnfak ettiler
Đnfak edin, harcayın
ِ
‫اﻧﻔﻠﻖ‬
َََْ
Yarıldı, açıldı, döndü, dönüştü
121
‫اﻧﻘﺬ‬
َ َ َْ
Kurtardı
‫اﻧﻘﺬﻛﻢ‬
ُْ ََ َ
‫اﻧﻘﺺ‬
ْ ُ ُ
Sizi kurtardı
Eksilt, noksanlaştır
‫ﻘﺾ‬
َ َ ‫َْاﻧ‬
ِ
‫اﻧﻘﺾ‬
َّ َ ْ
ِ
‫اﻧﻘﻠﺐ‬
َ ََْ
ِ
‫اﻧﻘﻠﺒﺘﻢ‬
ُْ ْ َ َ ْ
‫اﻧﻘﻠﺒﻮا‬
َُ َ ْ ِ
‫اﻧﻚ‬
َ َّ َ
‫اﻧﻚ‬
َ َّ ِ
Ağırlığı çöktü, çatırdattı
Yıkılmak üzere oldu
Döndü, geri döndü
Döndünüz
Döndüler
Ki sen
Muhakkak sen
ِ َّ ِ
‫اﻧﻚ‬
Muhakkak sen (dş)
َ َْ
ً ‫اﻧﻜﺎﺛﺎ‬
Bozarak
َ َْ
ً ‫اﻧﻜﺎﻻ‬
Bukağılar
‫اﻧﻜﺢ‬
َ َ َْ
‫اﻧﻜﺤﻚ‬
َ َ ِ ُْ
ِ
‫اﻧﻜﺤﻮا‬
ُ َْ
‫اﻧﻜﺤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ
ِ
‫اﻧﻜﺪر‬
َََ ْ
ِ
‫اﻧﻜﺪرت‬
ْ َََ
‫اﻧﻜﺮ‬
َ َ َْ
Nikahladı
Sana nikah edeyim
Nikah edin
Onları (dş, çğ) nikahlayın
Düştü, söndü, bulanıklaştı
Bulanıklaştı
En çirkin
‫اﻧﻜﺮ‬
َ َ َْ
‫اﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ
Đnkâr etti
Ki siz
122
‫اﻧﻜﻢ‬
ُْ َّ ِ
‫اﻧﻠﺰﻣﻜﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ ُ ِ َُْ
Muhakkak siz
Sizi ona zorlar mıyız
‫اﻧﻤﺎ‬
َ َّ َ
ََ ّ ِ
‫اﻧﻤﺎ‬
ِ
ِ
‫انﻣﺎ‬
َ َّ ‚ ‫اﻧﻤﺎ‬
َ َّ
Ki
Ancak, yalnız
Şüphesiz o
‫اﻧﻨﺎ‬
َ َّ َ
ِ
‫اﻧﻨﺎ‬
َ َّ
ِ َّ ِ
‫اﻧﻨﻲ‬
Ki biz
Muhakkak biz
Muhakkak ben
ُ ‫َ َّاﻧﻪ‬
ِ
ُ ‫َّاﻧﻪ‬
Ki o
Muhakkak o (er)
َ‫ْاﻧﻪ‬
‫اﻧﻬﺎ‬
َ َّ َ
ََ ّ ِ
‫اﻧﻬﺎ‬
ِ
‫اﻧﻬﺎر‬
َ َْ
Yasakla
Ki o (dş)
Şüphesiz o (dş)
Yıkıldı, dağıldı
‫اﻧﻬﺎرا‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اﻧﻬﺎر‬
‫اﻧﻬﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Nehirler
Sizi men ettim
‫اﻧﻬﻜﻤﺎ‬
َ ُ َ َْ
‫اﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ
ِ
‫اﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ
‫اﻧﻬﻤﺎ‬
َ ُ َّ َ
ِ
‫اﻧﻬﻤﺎ‬
َ ُ َّ
‫اﻧﻬﻦ‬
َّ ُ َّ ِ
Đkinizi men ettim
Ki onlar
Muhakkak onlar
Ki o ikisi
Muhakkak o ikisi
Muhakkak onlar (dş)
123
‫ََّاﻧﻰ‬
‫َِّاﻧﻲ‬
Nereden, nasıl, niçin
Ki ben
‫ِِّاﻧﻲ‬
ِ
‫اﻧﻴﺐ‬
ُ ُ
َِ
‫اﻧﻴﺒﻮا‬
ُ
ٍ‫َ ِاﻧﻴﺔ‬
َ
َِ ُ َ َ
‫اﻫﺆﻻء‬
Şüphesiz ben
Yönelirim, dönerim
Dönün, yönelin
Kaplar, kadehler
Bunlar mı
‫اﻫﺎن‬
َ ََ
Aşağıladı
‫َ َاﻫﺎﻧَ ِﻦ‬
Beni alçalttı
‫اﻫﺐ‬
َ ََ
‫اﻫﺒﻂ‬
ْ ِِْ
‫اﻫﺒﻄﺎ‬
َ ِِْ
Benim vermem
Đn
Đnin (ikil)
‫اﻫﺒﻄﻮا‬
ُ ِِْ
ْ‫اﻫﺘﺪوا‬
ََِْ
‫اﻫﺘﺪى‬
ََِْ
ِ
‫اﻫﺘﺪﻳﺖ‬
ُ ََْْ
‫اﻫﺘﺪﻳﺘﻢ‬
ْ ََُْْ
‫اﻫﺘﺰ‬
َّ َ ْ ِ
ِ
‫اﻫﺘﺰت‬
ْ َّ َ ْ
‫اﻫﺠﺮ‬
ُْ ُْ
Đnin
Hidayet buldular
Doğru yolu buldu
Hidayet buldum
Hidayet buldunuz
Sarstı
Titreşti, sarsıldı
Uzaklaştır, def et
ِ ْ
‫اﻫﺠﺮﻧﻰ‬
ُْ
‫اﻫﺠﺮﻫﻢ‬
ُْ ُْ ْ
Beni bırak
Onları bırak
124
‫اﻫﺠﺮوﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ ُ
‫اﻫﺪك‬
َ ِ َْ
Onları (dş, çğ) yalnız bırakın
Sana yol gösteririm
ِ
‫اﻫﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َْ
‫اﻫﺪﻧﺎ‬
َِ ْ ِ
Size yol gösteririm
Bizi ilet
‫اﻫﺪوﻫﻢ‬
ُْ ُْ
‫اﻫﺪى‬
َ َْ
‫اﻫﺪﻳﻚ‬
َ َِ َْ
‫اﻫﺪﻳﻜﻢ‬
ُْ ِ ْ َ
Onları iletin
Daha doğru yolda
Sana yol gösteririm
Size yol gösteririm
‫اﻫﺬا‬
َََ
Bu mu
‫اﻫﺶ‬
ُّ ُ َ
‫اﻫﻜﺬا‬
ََ ََ
Silkelerim
Böyle mi
ٌ ‫َ ْاﻫﻞ‬
َّ ‫َ َاﻫﻞ‬
َّ ‫ُ ِاﻫﻞ‬
ِ َّ ِ
‫أﻫﻠﺔ‬
Đnsanlar, akrabalar, ehil
Adına kesti
Adına kesildi
Hilaller
‫اﻫﻠﻚ‬
َ ََْ
‫اﻫﻠﻚ‬
َ َ ْ َ 4‫اﻫﻠﻚ‬
َ َِْ
Helak etti, yok etti
Senin ehlin, ailen
‫اﻫﻠﻜﺖ‬
ُ ْ ََْ
Helak ettim
ُ ‫اﻫﻠﻜﺘﻪ‬
َْ ََْ
‫اﻫﻠﻜﺘﻬﻢ‬
َُْْ ََْ
‫اﻫﻠﻜﻢ‬
ُْ ِ ْ َ
‫اﻫﻠﻜﻨﺎ‬
َْ ََْ
Onu helak etti (dş)
Sen onları helak ettin
Aileleriniz
Helak ettik
125
‫اﻫﻠﻜﻨﺎﻫﺎ‬
َ َْ ََْ
Onu helak ettik
‫اﻫﻠﻜﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َْ ََْ
َِ ََْ
‫اﻫﻠﻜﻨﻲ‬
َ
‫اﻫﻠﻜﻮا‬
ُ ُِْ
Onları helak ettik
Beni helak etti
Helak edildiler
ِ
‫اﻫﻠﻨﺎ‬
َ ْ َ 4‫اﻫﻠﻨﺎ‬
َََْ
Ehlimiz
ِ ِ ْ َ 4‫اﻫﻠﻪ‬
‫اﻫﻠﻪ‬
ُ َ ْ َ 4‫اﻫﻠﻪ‬
َُُْ
ِ
ِ
‫اﻫﻠﻬﺎ‬
َ َْ
َ ُ ْ َ 4‫اﻫﻠﻬﺎ‬
َ ْ َ 4‫اﻫﻠﻬﺎ‬
ِْ ِ ْ َ
‫اﻫﻠﻬﻢ‬
‫اﻫﻠﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ
‫اﻫﻠﻮﻧﺎ‬
َ َُْ
َِْ
‫اﻫﻠﻲ‬
Onun ehli
Onun (dş) ehli
Onların ehli, akrabaları
Onların (dş) ehli
Ehlimiz, ailelerimiz
Benim ailem, ehlim
ِ
‫اﻫﻠﻴﻜﻢ‬
ُْ َْ
ِ
‫اﻫﻠﻴﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
‫َُاﻫﻢ‬
Ehliniz, aileleriniz
Onların ehli, akrabaları
Onlar mı
‫اﻫﻤﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ َ
Onları kaygıya düşürdü
َ‫اﻫﻮاء‬
ََْ
‫اﻫﻮاءﻛﻢ‬
ُ َ ََْ
Hevalar, arzular
Sizin hevalarınız
ِ ِ َ ْ َ 4‫اﻫﻮاءﻫﻢ‬
‫اﻫﻮاﺋﻬﻢ‬
َُ ََْ
Onların hevaları
‫اﻫﻮن‬
ُ ََْ
‫اﻫﻮى‬
ََْ
Daha kolay
Yıktı, devirdi
‫ََاو‬
‫َْاو‬
Ve değil mi
Veya
126
‫اواب‬
ٌ َّ َ
‫اواﺑﻴﻦ‬
َ ِ َّ َ
Yönelen
Yönelenler
‫اواري‬
َ ِ َُ
‫اواﻛﻢ‬
ُ ََ
Örterim, gömerim
Sizi sığındırdı
ٌ3‫َّأوا‬
Yanık, içli, yumuşak kalpli, çok ah eden
‫َٰاوي‬
Sığındı
‫اوب‬
َ َّ َ
‫اوﺑﺎر‬
َ َْ
Tesbih etti
Tüyler, kıllar
‫اوﺑﺎرﻫﺎ‬
َ ِ َْ
ِ ِّ َ
‫اوﺑﻲ‬
Onların yünleri
Tesbih edin, çınlayın
‫اوت‬
َ ُ
Verildi
َ َْ
ً ‫اوﺗﺎدا‬
Direkler, kazıklar
‫اوﺗﻮا‬
ُ ُ
Onlara verildi
ُ ُ
ُ3‫اوﺗﻮ‬
ِ ُ
‫اوﺗﻲ‬
َ
‫اوﺗﻴﺖ‬
ْ َِ ُ
‫اوﺗﻴﺖ‬
َ ِ ُ
Onlara o verildi
Verildi
Verildi (dş)
Sana verildi
ِ
‫اوﺗﻴﺘﻢ‬
ُْ ُ
ِ
ُ ‫اوﺗﻴﺘﻪ‬
ُ ُ
‫اوﺗﻴﻦ‬
َّ َ َ ُ
ِ
‫اوﺗﻴﻨﺎ‬
َ ُ
ِ َ َ
‫اوﺛﺎﻧﺎ‬
ً َ ْ َ 4‫اوﺛﺎن‬
ْ
Size verildi
Onu sana verdim
Mutlaka bana verilir
Bize verildi
Putlar
127
‫اوﺛﻖ‬
ََ َْ
‫اوﺟﺲ‬
َ َ َْ
Bağladı
Korktu, çekindi
‫اوﺟﻒ‬
َ َ َْ
‫اوﺟﻔﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ َْ
Koşturdu
Koşturdunuz
‫اوﺣﻰ‬
َ َْ
ِ ُ
‫اوﺣﻲ‬
َ
‫اوﺣﻴﺖ‬
ُ ْ َ َْ
Vahyetti, ilham etti
Vahyolundu
Vahyettim
‫اوﺣﻴﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
ِ
ٌ‫اودﻳﺔ‬
َ َْ
ِْ ِ َ ِ ْ َ
‫اودﻳﺘﻬﻢ‬
Vahyettik
Vadiler
Onların vadileri
ُ ُ
ْ‫اوذوا‬
ِ
‫اوذي‬
َ ُ
ِ
‫اوذﻳﻨﺎ‬
َ ُ
Eziyet edildiler
Eziyet edildi
Bize eziyet edildi
‫اوري‬
ٰ َْ
‫اورث‬
َ َ َْ
Tutuşturdu, yaktı
Mirasçı kıldı
‫اورﺛﺘﻢ‬
ُ ُِْ ُ
‫اورﺛﺘﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُِْ ُ
Varis kılındınız
Ona varis kılındınız
‫اورﺛﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫اورﺛﻨﺎ‬
ََْ َْ
Sizi varis kıldı
Mirasçı kıldık
‫اورﺛﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََْ َْ
‫اورﺛﻮا‬
ُِ ُ
Ona mirasçı kıldık
Varis kılındılar
‫ورد‬
َ َ ْ َ‫ا‬
Önünde gitti, götürdü
128
‫اوردﻫﻢ‬
ُ ُ َ َ َْ
‫اوزارا‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫اوزار‬
Önlerinden gitti
Yükler
‫اوزارﻫﺎ‬
َ َ َ َْ
‫اوزارﻫﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Onun yükleri
Onların yükleri
َ َْ
َ‫اوزع‬
‫اوزع‬
ْ ِ َْ
Sevketti, yöneltti
Sevk et
ِْ ِ َ
‫اوزﻋﻨﻲ‬
ْ
Beni sevk et
‫اوﺳﻂ‬
ُ َ َْ
‫ﻄﻬﻢ‬
َ َْ
ْ ُ ُ ‫اوﺳ‬
ِ َ
‫اوﺻﺎﻧﻲ‬
َ ْ
‫اوﺻﻲ‬
ٰ َْ
Orta, mutedil
Ortaları, mutedilleri
Bana tavsiye etti
Tavsiye etti
‫اوﺿﻊ‬
َ َ َْ
‫اوﺿﻌﻮا‬
ُ َ َْ
Katkıda bulundu
Sokuldular
‫اوﻋﻲ‬
ٰ َْ
ِ
‫اوﻋﺠﺒﺘﻢ‬
ُ ْ َ ََ
Sakladı, yığdı
Şaşırdınız mı
‫اوﻋﺪ‬
َ َ َْ
‫اوﻋﻈﺖ‬
َ ْ َ ََ
Tehdit etti
Nasihat ettin mi
‫اوﻋﻰ‬
َ َْ
ِ ِ
‫اوﻋﻴﺘﻬﻢ‬
ْ ِ َ َْ
ِ َ
‫اوف‬
ْ
ِ ُ
‫اوف‬
Sakladı, yığdı
Yükleri, eşyaları
Tam ölç
Yerine getireyim
ٰ َْ
‫اوﻓﻲ‬
Ödedi, yerine getirdi
129
‫اوﻓﺾ‬
َ َ َْ
‫اوﻓﻮا‬
ُ َْ
Koştu
Ölçüyü tam yapın, yerine getirin
‫اوﻓﻰ‬
َ َْ
‫اوﻓﻰ‬
َ َْ
Đcra etti
Ödedi, yerine getirdi
‫اوﻓﻰ‬
َ َْ
ِ ُ
‫اوﻓﻲ‬
Tam olarak ödeme
Ben yerine getiririm
‫اوﻗﺪ‬
َ َ َْ
‫اوﻗﺪ‬
ْ ِ َْ
Tutuşturdu, yaktı
Tutuştur
‫اوﻗﺪوا‬
ُ َ َْ
‫اوﻗﻊ‬
َ َ َْ
Tutuşturdular
Attı, düşürdü
ٌ‫َ َّاول‬
‫اوﻟﺌﻚ‬
َ َِ ُ
Đlk, birinci
Şunlar, onlar (er/dş)
‫اوﻟﺌﻜﻢ‬
ُ َِ ُ
Đşte siz
َ ‫َ َاوﻻ‬
Değil mi
َِ ُ
‫اوﻻء‬
Ki onlar (çğ)
‫اوﻻت‬
ُ َ ُْ
‫اوﻻدا‬
ٌ َْ
ً َ ْ َ 4‫اوﻻد‬
Ki onlar (dş, çğ)
Çocuklar, evlatlar
‫اوﻻدﻛﻢ‬
ُ ِ َ ْ َ 4‫اوﻻدﻛﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اوﻻدﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
ِِ
‫اوﻻدﻫﻢ‬
ُ َ َ ْ َ 4‫اوﻻدﻫﻢ‬
ُ ُ َ ْ َ 4‫اوﻻدﻫﻢ‬
ْ َ َْ
Evlatlarınız
Onların evlatları
‫اوﻻدﻫﻦ‬
َّ ُ َ َ ْ َ
‫اوﻻﻫﻢ‬
َُْ ُ
Onların (dş, çğ) evlatları
Öncekileri
‫اوﻻﻫﻤﺎ‬
َُ ُ
O ikisinin birincisi
130
‫اوﻟﺞ‬
َ َ َْ
‫اوﻟﻢ‬
َ ََ
Soktu, girdirdi
Olmadı mı
‫اوﻟﻨﺎ‬
َ ِ َّ َ
‫اوﻟﻮ‬
َ ََ
Öncekilerimiz
Eğer
‫اوﻟﻮا‬
ُ ُ
Sahipleri
‫اوﻟﻮن‬
َ ُ َّ َ
‫اوﻟﻰ‬
َ َْ
Đlkler, öncekiler
Daha yakın, daha üstün, layık
‫اوﻟﻰ‬
َ ُ
ِ ُ
‫اوﻟﻲ‬
Đlk, birinci (dş)
Sahipleri
ِ
ِ ‫اوﻟﻰاﻻ‬
‫ﻟﺒﺎب‬
َ ْ ُْ
ِ
ِ
‫اوﻟﻴﺎء‬
َ َ ْ َ 4‫اوﻟﻴﺎء‬
ُ َ َْ
ِ ُُ ِ َ
ُ3‫اوﻟﻴﺎء‬
َ َ ْ َ 43‫اوﻟﻴﺎؤ‬
َ ْ
ِ ِ َ ِ ْ َ 4‫اوﻟﻴﺎؤﻫﻢ‬
‫اوﻟﻴﺎﺋﻬﻢ‬
ُ ُ َِ َْ
ِ
‫اوﻟﻴﺎﺋﻜﻢ‬
ُ ِ َ ِ ْ َ 4‫اوﻟﻴﺎؤﻛﻢ‬
ْ ُ َُٰ َْ
‫اوﻟﻴﺎؤﻫﻢ‬
ُُ ُ ٰ َ ِ ْ َ
ِ َ‫َاوﻟ‬
‫ﻴﺎن‬
َ ْ
‫اوﻟﻴﺲ‬
َ َْ ََ
Anlayış sahipleri
Dostlar, veliler
Onun dostları
Onların dostları
Dostlarınız
Onların velileri
Daha layık, daha yakın iki kişi
Ve değil mi
ِ
‫اوﻟﻴﻦ‬
َ َّ َ
‫اوﻫﻦ‬
َ َ َْ
Đlkler, öncekiler
En zayıf
‫ُْأووا‬
‫ََاوى‬
Sığının
Sığındı
‫اوﻳﻨﺎ‬
َْ ََ
Sığındık
131
‫ِاي‬
Evet
‫اي‬
َّ َ 4‫اي‬
ُّ َ
ِّ َ 4‫اي‬
‫َِّاﻳﺎ‬
Hangi, hangisi
Yalnız
ً ‫َ ّاﻳﺎ‬
ِ
‫اﻳﺎﺑﻬﻢ‬
ُْ َ َ
‫اﻳﺎك‬
َ َِّ
‫اﻳﺎﻛﻢ‬
ُْ َّ ِ
‫اﻳﺎﻣﺎ‬
ٌ َّ َ
ً َّ َ 4‫اﻳﺎم‬
Hangisi olursa
Dönüşleri
Seni, sana
Sizi, size
Günler
‫اﻳﺎﻣﻰ‬
َ َ َ 4‫اﻳﺎﻣﺎ‬
َ ََ
‫اﻳﺄﻣﺮﻛﻢ‬
ُ ُ ُ ََْ
Evli olmayan kadın
Size emreder mi
‫اﻳﺎن‬
َ َّ َ
‫اﻳﺎﻧﺎ‬
َ َّ ِ
ِ
ُ3‫َّاﻳﺎ‬
ِ
‫اﻳﺎﻫﻢ‬
ُْ َّ
ِ
‫اﻳﺎي‬
َ َّ
Ne zaman
Bizi, bize
Onu, ona
Onları, onlara
Beni, bana
‫اﻳﺒﺘﻐﻮن‬
َ ُ َ ََْ
ِ ِ 4‫ِاﻳﺘﺎء‬
‫اﻳﺘﺎء‬
َ َ َ
‫اﻳﺘﻬﺎ‬
َ ُ َّ َ
Đsterler mi, ararlar mı
Verme, veriş
Ey (dş)
ِ
‫اﻳﺤﺐ‬
ُّ ُ َ
‫اﻳﺤﺴﺐ‬
ُ َ ْ ََ
Sever mi
Sanar mı
‫اﻳﺤﺴﺒﻮن‬
َ ُ َ ْ ََ
ٍ َ
‫اﻳﺪ‬
ْ
Sanarlar mı
Eller
132
‫اﻳﺪ‬
َ َّ َ
‫اﻳﺪت‬
ُ ّ َّ َ
Destekledi
Destekledim
‫ﺗﻚ‬
َ ُّ ‫ََّاﻳﺪ‬
Seni destekledim
‫اﻳﺪك‬
َ َ َّ َ
‫اﻳﺪﻛﻢ‬
ُ َ َّ َ
Seni destekledi
Sizi destekledi
‫اﻳﺪﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
َ ْ َّ َ
ُ3‫اﻳﺪﻧﺎ‬
Destekledik
Onu destekledik
َ َّ َ
ُ3‫اﻳﺪ‬
Onu destekledi
‫اﻳﺪﻫﻢ‬
ْ ُ َ َّ َ
ِ
ِ
‫اﻳﺪي‬
َ ْ َ 4‫َ ْاﻳﺪي‬
‫اﻳﺪﻳﻜﻢ‬
ُ ِ َْ
ُ َ ِ ْ َ 4‫اﻳﺪﻳﻜﻢ‬
ِ
‫اﻳﺪﻳﻨﺎ‬
َ َْ
ِ
ِ ِ ْ َ 4‫اﻳﺪﻳﻬﻢ‬
‫اﻳﺪﻳﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
ِ
‫اﻳﺪﻳﻬﻤﺎ‬
َُ َ ْ َ
‫اﻳﺪﻳﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ 4‫اﻳﺪﻳﻬﻦ‬
َّ ُ َ ِ ْ َ
Onları destekledi
Eller
Sizin elleriniz
Bizim ellerimiz
Onların elleri
O ikisinin elleri
Onların (dş, çğ) elleri
‫اﻳﺸﺮﻛﻮن‬
َ ُ ِ ْ َُ
‫اﻳﻄﻤﻊ‬
ُ َ ْ ََ
Ortak koşarlar mı
Ümit eder mi
‫اﻳﻌﺪﻛﻢ‬
ُ ُ ِ ََ
‫ﺎﻇﺎ‬
ً ‫اﻳﻘ‬
َ َْ
Size vaad eder mi
Uyanık
‫اﻳﻘﻦ‬
َ َ َْ
َِ َ
‫اﻳﻜﺔ‬
ْ
Kesin olarak inandı
Eyke
‫اﻳﻜﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Hanginiz
133
‫اﻳﻼف‬
َ ِْ
ِ َِ ِْ
‫اﻳﻼﻓﻬﻢ‬
‫اﻳﻤﺎ‬
َ َّ َ
Ülfet, alıştırılma
Onların ülfeti, alıştırılması
Hangisi
‫اﻳﻤﺎن‬
ٌ َ َْ
ِ ٌ ِ
‫اﻳﻤﺎﻧﺎ‬
ً َ 4‫اﻳﻤﺎن‬
َْ
‫اﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُ ِ َ ْ َ ‫ا‬4‫اﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َ َْ
ُ َ َ ْ َ 4‫ﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
‫اﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُْ َ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُ ِ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َ ِ
ِِ ِ
َ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻪ‬
ُ ‫اﻳﻤﺎﻧﻪ‬
َ
ِ ِ ُ ِ
‫اﻳﻤﺎﻧﻬﺎ‬
َ َ
َ َ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻬﺎ‬
ِ
ِ ِ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻬﻢ‬
‫اﻳﻤﺎﻧﻬﻢ‬
َُ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻬﻢ‬
ُ
َ
ُْ َ
ِ ِ َ ِ 4‫اﻳﻤﺎﻧﻬﻦ‬
‫اﻳﻤﺎﻧﻬَّﻦ‬
َّ ُ ُ َ ْ َ
ُ ِ ْ َُ
ُ ‫اﻳﻤﺴﻜﻪ‬
Yeminler, sağlar, sağ eller
Đman
Yeminleriniz
Đmanınız
Onun imanı
Onun (dş) imanı
Onların imanı
Onların (dş, çğ) imanı
Onu tutar mı
‫اﻳﻤ ِﻦ‬
َ َ َْ
َ ْ َ 4‫اﻳﻤﻦ‬
Sağ taraf
‫اﻳﻦ‬
َ َْ
‫اﻳﻨﺎ‬
َ ُّ َ
Nerede?
Hangimiz
‫اﻳﻨﻤﺎ‬
َ َ َْ
َ‫َ ُّاﻳﻪ‬
Her nerede
Ey
‫اﻳﻬﺎ‬
َ ُّ َ
‫اﻳﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Ey
Onların hangisi
‫اﻳﻮب‬
َ ُّ َ
ُ‫اﻳﻮد‬
ّ َ ََ
Eyüp
Sever mi, ister mi
134
‫ﺏ‬
‫ِب‬
Đle, içinde, -de, -den
ٍ ِْ
‫ﺑﺌﺮ‬
ِ
‫ﺑﺌﺲ‬
َ ْ
‫ﺑﺌﺴﻤﺎ‬
َ َ ِْ
ٍ َِ
‫ﺑﺌﻴﺲ‬
Kuyu
Ne kötü
Ne kötüdür o ki
Şiddetli
‫ﺑﺎء‬
َ َ
ِ
‫ﺑﺎﺋﺲ‬
َ َ
Uğradı
Zayıf, zavallı
‫ﺑﺎءو‬
ُ َ
‫ﺑﺎب‬
ٌ َ
Uğradılar
Kapı
َِ
َ‫ﺑﺎﺑﻞ‬
‫ﺑﺎﺣﻜﻢ‬
ِ َ ْ َِ
ِ
‫ﺑﺎﺧﻊ‬
ٌ َ
ِ
‫ﺑﺎد‬
َ
Babil
En iyi hüküm veren
Tüketen
Ziyaretçi, bedevi
‫ﺑﺎدون‬
َ ُ َ
ِ
‫ﺑﺎدي‬
َ َ
ِ ْ ِِ
‫ﺑﺎذن‬
ِ ْ ِِ
‫ﺑﺎذﻧﻪ‬
Bedeviler
Basit
Đzniyle
O’nun izniyle
ِ َ
ُ‫ﺑﺎرئ‬
ِ
‫ﺑﺎرﺋﻜﻢ‬
ُْ ِ َ
Yaratıcı, yaratan
Yaratıcınız
‫ﺑﺎرد‬
ٌِ َ
ً‫ﺑﺎرزة‬
َِ َ
Soğuk
Açık, çırıl çıplak, açıkça
135
‫ﺑﺎرزون‬
َ ُِ َ
‫ﺑﺎرك‬
َ َ َ
Ortaya çıkanlar, çıkacaklar
Bereketlendirdi, mübarek kıldı
‫ﺑﺎرﻛﻨﺎ‬
َْ َ َ
‫ﺑﺎزﻏﺎ‬
ً ِ َ
Bereketlendirdik
Doğan, doğarken
Doğan, doğarken
Zorluk, cezalandırma, kuvvet, düşmanlık
َ ِ َ
ً‫ﺑﺎزﻏﺔ‬
‫ﺑﺄﺳﺎ‬
ً ْ َ 4‫َْﺑﺄس‬
ٌ‫ﺑﺄﺳﺎء‬
َ َْ
ِ
ٌ‫ﺑﺎﺳﺮة‬
َ َ
Yoksulluk, zorluk, darlık
Asık (yüz), üzüntülü
‫ﺑﺎﺳﻂ‬
ٌ ِ َ
‫ﺑﺎﺳﻄﻮا‬
ُ ِ َ
Uzatan
Uzatanlar
‫ﺑﺎﺳﻄﻮن‬
َ ُ ِ َ
ٍ َِ
‫ﺑﺎﺳﻘﺎت‬
َ
‫ﺑﺄﺳﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Uzatanlar
Yüksek
Gücünüz
‫ﺑﺎﺳﻢ‬
ِ ْ ِ
‫ﺑﺄﺳﻨﺎ‬
َ َ ْ َ 4‫ﺑﺄﺳﻨﺎ‬
َ ُ َْ
Đsmiyle, adıyla
Gücümüz
ُ ‫ﺑﺄﺳﻪ‬
ُ َْ
‫ﺑﺄﺳﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
‫ﺑﺎﺷﺮوﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ
ِ َ ْ َِ
‫ﺑﺎﺻﺤﺎب‬
ِ
ٌ ‫َﺑﺎﻃﻞ‬
ِ
ً ‫ﺑﺎﻃﻼ‬
َ
Onun gücü
Onların gücü
Kadınlara yaklaşın
Arkadaşları, topluluğu
Batıl, yanlış
Batıl olarak, boş yere
ِ
‫ﺑﺎﻃﻦ‬
ٌ َ
Gizli
136
ِ
ً‫ﺑﺎﻃﻨﺔ‬
َ َ
ِ
ِ
ُ‫ﺑﺎﻃﻨﻪ‬
َ َ 4‫ﺑﺎﻃﻨﻪ‬
ُُ َ
‫ﺑﺎﻋﺪ‬
ِْ َ
‫ﺑﺎغ‬
ٍ َ
Gizlice
Gizlisi, iç yüzü
Uzaklaştır
Ölçüyü aşarak
ٍ َ
‫ﺑﺎق‬
‫ﺑﺎﻗﻴﺎت‬
ُ َِ َ
Kalıcı, baki
Kalıcı olanlar, baki olanlar, kalacaklar
ٌ‫َﺑﺎﻗِ َﻴﺔ‬
ِ
‫ﺑﺎﻗﻴﻦ‬
َ َ
ُ‫َﺑﺎل‬
ِ َِ ِ
‫ﺑﺎﻷﺧﺮة‬
َ
ِ َ َْ ِ
‫ﺑﺎﻷﺳﺤﺎر‬
Kalıcı, baki olan
Geri kalanlar
Durum, hal, mesele
Ahirete
Seherlerde
‫ﺑﺎﻟﺘﻘﻮى‬
َ ْ َّ ِ
ِ َّ ِ
‫ﺑﺎﻟﺘﻲ‬
Takva ile
Onunla (dş)
ِّ َ ْ ِ
‫ﺑﺎﻟﺤﻖ‬
ِ
‫ﺑﺎﻟﺪﻳ ِﻦ‬
ّْ ِ
ِ َّ ِ
‫ﺑﺎﻟﺬي‬
ِ
‫ﺑﺎﻟﺬﻳﻦ‬
َ َّ ِ
ِ ُ َ ِ
‫ﺑﺎﻟﺮﺳﻮل‬
ّ
Hak ile
Dini
Onunla (er)
Onlarla (er)
Elçiye, elçi ile
ِ ُ ُّ ِ
‫ﺑﺎﻟﺰﺑﺮ‬
ِ ْ َّ ِ
‫ﺑﺎﻟﺼﺒﺮ‬
Sayfaları
Sabırla, sabrı
ِ ُ َّ ِ
‫ﺑﺎﻟﻄﺎﻏﻮت‬
‫ﺑﺎﻟﻎ‬
ٌَِ
Tağutu
Ulaşan, erişen, ulaşacak
137
ٌ‫ﺑﺎﻟﻐﺔ‬
َِ َ
ِِِ
‫ﺑﺎﻟﻐﻪ‬
َ
3‫ﺑﺎﻟﻐﻮ‬
ُ ُِ َ
Ulaşan, erişen, ulaşacak (dş)
Ona ulaşan, ulaşacak
Ona ulaşanlar, ulaşırlar
ِ َ ْ‫ِﺑﺎﻟ‬
‫ﻐﻴﺐ‬
ْ
ِ ِِ
‫ﺑﺎﻟﻐﻴﻪ‬
َ
‫ﺑﺎﻟﻘﻠﻢ‬
ِ ََْ ِ
Gaybe, görünmeyene
Ona ulaşanlar, ulaşırlar
Kalem ile
ِ َِِْ
‫ﺑﺎﻟﻜﺘﺎب‬
ِQ‫ِﺑﺎ‬
ّ
ِِ
‫ﺑﺎﻟﻤﺆﻣﻨﻴﻦ‬
َ ُْ ْ ِ
ِ ِ َ ِ
‫ﺑﺎﻟﻨﺎﺻﻴﺔ‬
َ ّ
‫ﺑﺎﻟﻨﺠﻢ‬
ِ ْ َّ ِ
Kitaba, kitap ile
Allah’a, Allah ile
Müminlere
Perçemden
Yıldızlarla
‫ﺑﺎﻟﻬﻢ‬
ََُْ
ِ
‫ﺑﺎﻟﻮاﻟﺪﻳ ِﻦ‬
َْ َْ ِ
Onların halleri, işleri
Ana-babaya
َِ
‫ﺑﺎﻟﻴ ِﻞ‬
ّْ
Geceleyin
‫ﺑﺎﻟﻴﻮم‬
ِ َْْ ِ
ٍ َ ِِ
‫ﺑﺎﻣﺎم‬
‫ﺑﺎن‬
ْ َِ
Güne, gününe
Önde
Şunun için
َّ َ ِ
‫ﺑﺎن‬
َّ َ ِ
‫ﺑﺎﻧﺎ‬
Şundan dolayı, çünkü
Çünkü biz
ِ
‫ﺑﺎﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ
‫ﺑﺎﻧﻨﺎ‬
َ َّ َ ِ
َّ َ ِ
ُ ‫ﺑﺎﻧﻪ‬
Çünkü siz
Çünkü biz
Çünkü o
138
ِ
‫ﺑﺎﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ
ِ
‫ﺑﺎي‬
ِّ َ
ِ
‫ﺑﺂﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َ َ ِ
Çünkü onlar
Hangi
Ayetlerimizi
‫ﺑﺎﻳﻌﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
‫ﺑﺎﻳﻌﻬﻦ‬
َّ ُ ْ ِ َ
ِ ِ
‫ﺑﺄﻳﻤﺎﻧﻬﻢ‬
ْ ِ َ َْ
َّ َ
‫ﺑﺚ‬
ٍ ِ َِ
‫ﺑﺜﺎﻟﺚ‬
Alış veriş yaptınız
Biatlarını (dş, çğ) al
Sağlarında
Yaydı
Üçüncü ile
‫َ ِّﺑﺜﻲ‬
ِ
‫ﺑﺤﺎر‬
ُ َ
Benim tasam
Denizler
ٍ ِِ
‫ﺑﺤﺠﺎرة‬
َ َ
ِ ْ َ 4‫ﺑﺤﺮ‬
‫ﺑﺤﺮ‬
َ ْ َ‫ﺑ‬
ُ ْ َ 4‫ﺤﺮ‬
ِ
‫ﺑﺤﺮان‬
ََْ
‫ﺑﺤﺮﻳ ِﻦ‬
َْ ْ َ
ِ ِ
‫ﺑﺤﻤﺪ‬
ْ َ
ٍ ِ
‫ﺑﺤﻴﺮة‬
َ َ
Taşları
Deniz, büyük nehir
Đki deniz
Đki deniz
Hamd ile
Uyduruk bir deve adı
‫ﺑﺨﺴﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﺑﺨﺲ‬
ِ
‫ﺑﺨﻞ‬
َ َ
Düşük, az
Cimrilik etti
ُْ
ٌ ‫ﺑﺨﻞ‬
َُِ
ْ‫ﺑﺨﻠﻮا‬
Cimrilik
Cimrilik ettiler
‫ﺑﺪؤ‬
ََُ
‫ﺑﺪءوﻛﻢ‬
ْ ُ ُ ََ
Başladılar
Size başladılar
139
‫ََﺑﺪا‬
َ‫ََﺑﺪأ‬
Göründü, ortaya çıktı
Başlattı, yarattı
ً ‫ِ َﺑﺪارا‬
ِِ َِ
3‫ﺑﺪار‬
Aceleye getirerek
Onun evini
‫َﻛﻢ‬
ْ ُ ‫َ َﺑﺪأ‬
‫ﺑﺪأﻧﺎ‬
ََْ َ
Size başladı
Başladık
‫ﺑﺪت‬
ْ ََ
ٍ َْ
‫ﺑﺪر‬
Ortaya çıktı
Bedir
ً ‫ِ ْﺑﺪﻋﺎ‬
Đlk
َّ َ
َ‫ﺑﺪل‬
ً ‫ﺑَ َﺪﻻ‬
Değiştirdi
Bedel, karşılık olarak
‫ﺑﺪﻟﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﺑﺪﻟﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
Değiştirdik
Onları değiştirdik
َ َّ َ
ُ ‫ﺑﺪﻟﻪ‬
ْ ِّ َ
ُ ‫ﺑﺪﻟﻪ‬
Onu değiştirdi
Onu değiştir
‫ﺑﺪﻟﻮا‬
ُ َّ َ
‫ﺑﺪن‬
ٌ ََ
Değiştirdiler
Beden
‫ﺑﺪن‬
َ ُْ
‫ﺑﺪﻧﻚ‬
َ ََِ
Büyükbaş kurbanlık
Senin bedenin
ِ َْ
‫ﺑﺪو‬
ِ
‫ﺑﺪﻳﻊ‬
ُ َ
ِ َِ
‫ﺑﺬات‬
Çöl
Örneksiz yaratan
Sahip olduğu
140
‫ﺑﺬﻟﻚ‬
َ َِِ
ِ ِ
‫ﺑﺬﻧﺒﻬﻢ‬
ِْ َ
ِِ
‫ﺑﺬي‬
Đşte böylece
Onların günahını
Sahip olana
ِ ّ َ 4‫َُّﺑﺮ‬
‫ﺑﺮ‬
ِ ّ ِ 4‫ﺑﺮ‬
‫ﺑﺮ‬
ُّ ِ 4‫َِّﺑﺮ‬
Kara, toprak
Đyilik, fazilet, doğruluk
‫ﺑﺮءاؤا‬
ُ َ َُ
ً ‫َ ّﺑﺮا‬
Beri oldular, uzak oldular
Karada
ٌ‫َ َﺑﺮاء‬
ٌ‫ُ َﺑﺮاء‬
Uzak
Uzak (çoğul)
ٌ‫َ َﺑﺮاءة‬
ِ
‫ﺑﺮآدى‬
ّ َِ
3‫ﺑﺮا‬
ُ َ َّ َ
‫ﺑﺮب‬
ِّ َ ِ
ِ ِ
‫ﺑﺮﺑﻜﻢ‬
ُْ َّ
Đhtar, uyarı
Verenler, iade edenler
Onu beraat ettirdi
Rabbine
Rabbinize
ِ ِ
‫ﺑﺮﺑﻬﻢ‬
ْ َِّ
ِِ ْ ِ
‫ﺑﺮﺣﻤﺘﻪ‬
َ َ
ٍ
‫ﺑﺮد‬
ََ
ً ‫َ ْﺑﺮدا‬
ٍ
‫ﺑﺮرة‬
َ ََ
‫ﺑﺮزت‬
ْ َ ِّ ُ
Onların rabbine
Onun rahmetiyle
Dolu (yağış cinsi)
Soğuk
Faziletli
Öne çıkarıldı
‫ﺑﺮزﺧﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫ﺑﺮزخ‬
ْ‫ﺑﺮزوا‬
ُ ََ
Perde, engel
Göründüler
141
ِِ ِ
‫ﺑﺮﺳﻮﻟﻪ‬
ُ َ
ِ ِ
‫ﺑﺮﺳﻮﻟﻰ‬
ُ َ
‫ﺑﺮق‬
َ َِ
Elçisi ile
Elçim ile
Parladı, gözü alındı, kamaştı
‫ﺑﺮق‬
ٌ َْ
ِِ
‫ﺑﺮﻗﻪ‬
َْ
Şimşek
Onun şimşeği
‫ﺑﺮﻛﺎت‬
ٌ َ ََ
ُ َ ََ
ُ‫ﺑﺮﻛﺎﺗﻪ‬
Bereketler
Onun bereketleri
‫ﺑﺮﻫﺎن‬
ٌ َ ُْ
ِ َ َ
‫ﺑﺮﻫﺎﻧﺎن‬
ُْ
Delil
Đki delil
‫ﺑﺮﻫﺎﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ ُْ
‫ﺑﺮوﺟﺎ‬
ٌ ُُ
ً ُ ُ 4‫ﺑﺮوج‬
Deliliniz
Burçlar
‫ﺑﺮﻳﺌﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﺑﺮيء‬
ٌ َِ
‫ﺑﺮﻳﺌﻮن‬
َ ُ َِ
َِِ
‫ﺑﺮﻳﺔ‬
ّ َ
ً ‫ﺑﺴﺎ‬
َّ
Uzak, suçsuz
Uzak olanlar, suçsuz olanlar
Yaratılanlar, halk
Parça parça
ِ
ً ‫ﺑﺴﺎﻃﺎ‬
َ
ٍ َِِ
‫ﺑﺴﺒﻴﻞ‬
‫ﺑﺴﺖ‬
ْ َّ ُ
Sergi
Yola, yol ile
Parçalandı
‫ﺑﺴﺮ‬
َََ
‫ﺑﺴﻂ‬
َ ََ
ِ
‫ﺑﺴﻂ‬
َْ
‫ﺑﺴﻄﺖ‬
َ ْ ََ
Kaşını çattı, yüzünü astı
Yaydı, genişletti, uzattı
Genişlik
Uzattın
142
َ َْ
ً‫ﺑﺴﻄﺔ‬
‫ﺑﺴﻢ‬
ِ ِْ
ِ
‫ﺑﺸﺮ‬
َّْ
ِّ
‫ﺑﺸَﺮ‬
ُ
Genişlik, büyüklük
Đsmiyle, adıyla
Müjde ver, müjdele
Müjdelendi
ٍ َِ
‫ﺑﺸﺮ‬
ّ
‫ﺑﺸﺮا‬
ٌََ
ً َ َ 4‫ﺑﺸﺮ‬
Şer ile
Đnsan, beşer
‫ﺑﺸﺮا‬
ً ُْ
‫ﺑﺸﺮاﻛﻢ‬
ُ ُ َ ُْ
Müjde
Müjdeniz
‫ﺑﺸﺮﻧﺎك‬
َ َ ْ َّ َ
3‫ﺑﺸﺮﻧﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
‫ﺑﺸﺮﻧﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
3‫ﺑﺸﺮ‬
ُ ْ ِّ َ
ِ
‫ﺑﺸﺮﻫﻢ‬
ُْ َّْ
Seni müjdeledik
Onu müjdeledik
Onu müjdeledik
Onu müjdele
Onları müjdele
3‫ﺑﺸﺮو‬
ُ ُ َّ َ
‫ﺑﺸﺮى‬
َ ُْ
Onu müjdelediler
Müjde
‫ﺑﺸﺮﻳ ِﻦ‬
َْ َ َ
ٍ َِ
‫ﺑﺸﻰء‬
ْ
ِ
ِ 4‫ﺑﺸﻴﺮ‬
‫ﺑﺸﻴﺮا‬
َ
ٌ َ
ً
Đki insan
Bir şey ile
Müjde veren
ِ
‫ﺑﺼﺎﺋﺮ‬
ٌ َ َ
ِِ ِ
‫ﺑﺼﺪﻫﻢ‬
ْ ّ َ
‫ﺑﺼﺮ‬
ٌَ َ
Gözler, görüşler, deliller
Onları alıkoymaları
Göz
‫ﺑﺼﺮت‬
ْ َُ َ
Gördü (dş)
143
‫ﺑﺼﺮت‬
ُ ُْ َ
‫ﺑﺼﺮك‬
َ َُ َ
ِ ِ ‫ﺑﺼ‬
3‫ﺮ‬
َ َ
َ ْ َ
ً‫ﺑﺼﻄﺔ‬
ِ
‫ﺑﺼﻠﻬﺎ‬
َ َ َ
ِ
ِ 4‫ﺑﺼﻴﺮ‬
‫ﺑﺼﻴﺮا‬
َ
َ
ٌ
ً
Gördüm
Gözün
Onun gözü
Genişlik, büyüklük
Onun soğanı
Gören
ِ
ٌ ‫ﺑﺼﻴﺮة‬
َ َ
Görüş, basiret
ٌ‫ﺑﻀﺎﻋﺔ‬
َ َ ِ
Ticaret malları
‫ﺑﻀﺎﻋﺘﻨﺎ‬
ََُ َ ِ
ِ
‫ﺑﻀﺎﻋﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َ
Ticaret mallarımız
Onların ticaret malları
ٍ ُ ِ
‫ﺑﻀﺮ‬
ّ
‫ﺑﻀﻊ‬
ِ ْ ِ 4‫ﺑﻀﻊ‬
َ ْ ِ
ِ
‫ﺑﻄﺎﺋﻨﻬﺎ‬
َُ َ َ
ً‫ﺑﻄﺎﻧﺔ‬
ََ ِ
Zarar ile
Birkaç, 3 ila 9
Onun koruyucuları
Sırdaş
َ َ
ً ‫ﺑﻄﺮا‬
‫ﺑﻄﺮت‬
ْ ََِ
‫ﺑﻄﺸﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﺑﻄﺶ‬
َ ْ َ
Böbürlenerek
Böbürlendi
Yakalama
‫ﺑﻄﺸﺔ‬
َ َْ َ
‫ﺑﻄﺸﺘﻢ‬
ُْ َْ َ
Yakalama
Yakaladınız
‫ﺑﻄﺸﺘﻨﺎ‬
ََ َ ْ َ
َ َ
َ ‫ﺑﻄﻞ‬
Bizi yakaladın
Batıl oldu, boş oldu
‫ﺑﻄﻦ‬
ََ َ
Saklı oldu, gizli oldu
144
‫ﺑﻄﻦ‬
ٌْ َ
ِ ِْ
‫ﺑﻄﻨﻪ‬
َ
ِْ
‫ﺑﻄﻨﻲ‬
َ
‫ﺑﻄﻮن‬
ٌ ُ ُ
Karın, göbek
Onun karnı
Benim karnım
Karınlar
ِِ ُ
‫ﺑﻄﻮﻧﻪ‬
ُ
ِ
‫ﺑﻄﻮﻧﻬﺎ‬
َ ُ ُ
ِ
‫ﺑﻄﻮﻧﻬﻢ‬
ِْ ُ ُ
‫ﺑﻈﻠﻢ‬
ٍ ُْ ِ
ٍ ِ
‫ﺑﻌﺎد‬
َ
‫ﺑﻌﺚ‬
َ ََ
Onun karınları
Onun (dş) karınları
Onların karınları
Zulüm ile
Ad kavmine
Kaldırdı, uyandırdı, diriltti, gönderdi
‫ﺑﻌﺚ‬
ٌ َْ
ِ
‫ﺑﻌﺜﺮ‬
َ ُْ
Gönderme, dirilme, diriltilme
Đçi dışına çıkarıldı
‫ﺑﻌﺜﺮت‬
ْ َُِْ
‫ﺑﻌﺜﻜﻢ‬
ْ ُ َُْ
Đçi dışına çıkarıldı
Diriltilmeniz
‫ﺑﻌﺜﻨﺎ‬
ََََ
‫ﺑﻌﺜﻨﺎ‬
َََْ
Bizi diriltti, kaldırdı
Gönderdik, dirilttik
‫ﺑﻌﺜﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َََْ
‫ﻫﻢ‬
َََْ
ْ ُ ‫ﺑﻌﺜﻨﺎ‬
Sizi dirilttik
Onları dirilttik, gönderdik
َََ
ُ ‫ﺑﻌﺜﻪ‬
‫ﺑﻌﺪ‬
َ ُْ
Onu diriltti, gönderdi
Uzaklık
ِ 4‫ﺑﻌﺪ‬
‫ﺑﻌﺪ‬
َ َْ
ْ َ ُ ْ َ 4‫ﺑﻌﺪ‬
ً ‫ُ ْﺑﻌﺪا‬
Sonra
Uzak olsun
145
‫ﺑﻌﺪت‬
ْ ََُ
‫ﺑﻌﺪت‬
ْ َ َِ
‫ﺑﻌﺪك‬
َ ِ َْ
ِ
‫ﺑﻌﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َْ
Uzak geldi
Uzaklaştı
Senden sonra
Sizden sonra
‫ﺑﻌﺪﻣﺎ‬
َ َ َْ
ِ ِ 43ُ‫ﺑﻌﺪ‬
3‫ﺑﻌﺪ‬
َْ َ َْ
-den sonra
Ondan sonra
‫ﺑﻌﺪﻫﺎ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﺑﻌﺪﻫﺎ‬
َ َ َْ
ِِ
‫ﺑﻌﺪﻫﻢ‬
ْ َْ
Ondan (dş) sonra
Onlardan sonra
‫ﺑﻌﺪﻫﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
ِ
‫ﺑﻌﺪي‬
َْ
‫ﺑﻌﺰﺗﻚ‬
َ ِ َّ ِ ِ
Onlardan (dş, çğ) sonra
Benden sonra
Senin izzetin için
ٍ َِِ
‫ﺑﻌﺰﻳﺰ‬
‫ﺑﻌﺼﻢ‬
ِ َ ِِ
Zor, güç, güçlü
Đsmeti, namusu
ٍ ْ َ‫ﺑ‬4‫ﺑﻌﺾ‬
‫ﺑﻌﻀﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﻌﺾ‬
َ ْ َ 4‫ﺑﻌﺾ‬
ُ َْ
‫ﺑﻌﻀﻜﻢ‬
ُ ِ ْ َ 4‫ﺑﻌﻀﻜﻢ‬
ُ ُ ْ َ 4‫ﺑﻌﻀﻜﻢ‬
ُ َ َْ
Bazı
Sizin bazılarınız
‫ﺑﻌﻀﻨﺎ‬
َ ُ َْ
َ َْ
ُ ‫ﺑﻌﻀﻪ‬
Bazılarımız
Onun bir kısmı
ِ
‫ﺑﻌﻀﻬﺎ‬
َ َ َْ
َ ُ ْ َ 4‫ﺑﻌﻀﻬﺎ‬
َ ْ َ 4‫ﺑﻌﻀﻬﺎ‬
‫ﺑﻌﻀﻬﻢ‬
ُ ُ ْ َ 4‫ﺑﻌﻀﻬﻢ‬
ُ َ َْ
Onun (dş) bir kısmı
Onların bazıları
ٌ ‫َ ْﺑﻌﻞ‬
ً ‫َ ْﺑﻌﻼ‬
ِ
‫ﻌﻠﻬﺎ‬
َ ْ َ‫ﺑ‬
Koca, eş
Put adı
Kocası
146
ِ
‫ﺑﻌﻠﻲ‬
َْ
ِ ِ
‫ﺑﻌﻬﺪ‬
َْ
Kocam
Ahdi, sözü
‫ﺑﻌﻮﺿﺔ‬
ً َ َُ
‫ﺑﻌﻮﻟﺘﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ُ ُ 4‫ﺑﻌﻮﻟﺘﻬﻦ‬
َّ ُ ُ َ ُ ُ
Sivrisinek
Onların (dş, çğ) kocaları
‫ﺑﻌﻴﺪا‬
ٌ َِ
ً ِ َ 4‫ﺑﻌﻴﺪ‬
ٍ َِ
‫ﺑﻌﻴﺮ‬
Uzak
Deve
ِ َِ
‫ﺑﻐﺎء‬
‫ﺑﻐﺎل‬
َ َِ
Fuhuş
Katırlar
‫ﺑﻐﺖ‬
ْ ََ
‫ﺑﻐﺘﺔ‬
ًََْ
Haddi aştı (dş)
Aniden
َ َْ
ٌ‫ﺑﻐﻀﺎء‬
‫ﺑﻐﻮا‬
ََْ
Kin
Đstediler, aradılar, haddi aştılar
‫ََﺑﻐﻰ‬
ِ
‫ﺑﻐﻲ‬
َ ُ
‫ﺑﻐﻲ‬
4 ‫ﺑﻐﻲ‬
ِ ْ َ 4‫ﺑﻐﻲ‬
ُ َْ َ َْ
ِ
ً ‫ﺑﻐﻴﺎ‬
ّ َ
ً ‫َ ْﺑﻐﻴﺎ‬
Azdı, istedi, aradı, haddi aştı
Aşırı gidildi
Aşırılık
Đffetsiz, asi
Aşırılıkla
‫ﺑﻐﻴﻜﻢ‬
ْ ُ َُْ
ِ
‫ﺑﻐﻴﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
ٍ ِ َِ
‫ﺑﻘﺎدر‬
Azgınlığınız
Onların azgınlığı
Gücü yeter
‫ﺑﻘﺮ‬
ٌََ
ٍ َ
‫ﺑﻘﺮات‬
َ َ
Sığır, inek
Sığırlar, inekler
147
ٌ‫ﺑﻘﺮة‬
َََ
ِ ْ
‫ﺑﻘﻌﺔ‬
َ ُ
ِ
‫ﺑﻘﻠﻬﺎ‬
َ َْ
Sığır, inek
Çalılık yer
Onun sebzeleri
ِ
‫ﺑﻘﻲ‬
َ َ
ٌ‫ﺑﻘﻴﺔ‬
َّ ِ َ
‫ﺑﻘﻴﺖ‬
ُ َّ ِ َ
ٍ ِِ
‫ﺑﻘﻴﻌﺔ‬
َ
‫ﺑﻚ‬
َ ِ
ٍ َ ِ
‫ﺑﻜﺎف‬
Baki kaldı, geriye kaldı
Bakiye, geriye kalan
Bakiye, geriye kalan
Düz arazide
Seni, sana, senin için
Yeter, kâfi gelir
‫ﺑﻜﺖ‬
ْ َ َ
‫ﺑﻜﺔ‬
َ َّ َ
Ağladı (dş)
Mekke
ِ
‫ﺑﻜﺮ‬
ٌْ
ً‫ﺑﻜﺮة‬
َْ ُ
Körpe
Sabah, erken, evvel
ِ ِ
‫ﺑﻜﻔﺮﻫﻢ‬
ْ ِ ُْ
ُ ِ
ّ‫ﺑﻜ ِﻞ‬
َِ َ ِ
‫ﺑﻜﻼﻣﻲ‬
Küfürlerinden dolayı
Hepsini, tamamını
Konuşmamla
‫ﺑﻜْﻢ‬
ُ ِ
‫ﺑﻜﻤﺎ‬
ٌ ْ ُ 4‫ﺑﻜﻢ‬
ً ْ ُ 4‫ﺑﻜﻢ‬
ُ ْ ُ
ِ
ً ‫ﺑﻜﻴﺎ‬
ّ ُ
ْ‫َﺑﻞ‬
Sizi, size, sizin için
Dilsiz
Ağlayarak
Aksine, hayır, fakat
َ َ 4 ٌ‫َ َﺑﻼء‬
ً‫ﺑﻼء‬
‫ﺑﻠﺆا‬
ٌَٰ
Đmtihan, deneme
Đmtihan, deneme
148
ِ َِ
‫ﺑﻼد‬
Şehirler
‫ﺑﻼﻏﺎ‬
ٌ َ َ
ً َ َ 4‫ﺑﻼغ‬
‫ﺑﻠﺪا‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﺑﻠﺪ‬
Tebliğ, duyurma, bildirme
Şehir, belde
ٌ ‫ﺑﻠﺪة‬
َ َْ
Belde
‫ﺑﻠﻎ‬
َ ََ
‫ﺑﻠﻎ‬
ْ ِّ َ
‫ﺑﻠﻐﺎ‬
َ ََ
Erişti, ulaştı
Bildir, tebliğ et
Ulaştılar (ikil)
‫ﺑﻠﻐﺖ‬
ْ َ ََ
‫ﺑﻠﻐﺖ‬
َ ْ ََ
Ulaştı, erişti (dş)
Ulaştın
‫ﺑﻠﻐﺖ‬
ُ ْ ََ
‫ﺑﻠﻐﺖ‬
َ ْ َّ َ
Ulaştım
Bildirdin
‫ﺑﻠﻐﻦ‬
َ ْ ََ
‫ﺑﻠﻐﻨﺎ‬
َ ْ ََ
ِ
‫ﺑﻠﻐﻨﻲ‬
َ َ ََ
‫ﺑﻠﻐﻮا‬
ُ ََ
Ulaştılar (dş, çğ)
Ulaştık
Bana ulaştı
Ulaştılar
‫ﺑﻠﻮﻧﺎ‬
َ ََْ
‫ﺑﻠﻮﻧﺎﻫﻢ‬
ُ َ ََْ
Đmtihan ettik
Onları imtihan ettik
‫ََﺑﻠﻰ‬
‫ﺑﻠﻴﻐﺎ‬
ً َِ
ٍ َِْ
‫ﺑﻠﻴﻞ‬
Evet
Ulaşan, etkili
Geceyi
ِ
‫ﺑﻢ‬
َ
‫ﺑﻤﺎ‬
َِ
Ne için
Neden dolayı, çünkü, şu sebepten
149
ٍ ِ
‫ﺑﻤﺎء‬
َ
‫ﺑﻤﺼﺎﺑﻴﺢ‬
َ ِ َ َِ
Suyu
Kandillerle
ٍ ِ‫ﺑﻤﻐﻔ‬
ِ
‫ﺮة‬
َ َْ
ِ
‫ﺑﻤﻠﻜﻨﺎ‬
َ َْ ِ
Bağışlama ile
Đrademizle
‫ﺑﻤﻦ‬
َِْ
‫ََﺑﻨﺎ‬
Kim ki
Bina etti
‫َِﺑﻨﺎ‬
ٌ‫َ َّﺑﻨﺎء‬
Bize
Bina ustası
ٌ‫ِ َﺑﻨﺎء‬
‫ﺑﻨﺎت‬
ٌ ََ
‫ﺑﻨﺎﺗﻚ‬
َ ِ ََ
‫ﺑﻨﺎﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ََ
ِ
‫ﺑﻨﺎﺗﻲ‬
ََ
ٍ
‫ﺑﻨﺎن‬
ََ
Bina
Kızlar, kız evlatlar
Senin kızların
Sizin kızlarınız
Kızlarım
Parmak uçları
َ ََ
ُ ‫ﺑﻨﺎﻧﻪ‬
‫ﺑﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََ
Onun parmak uçları
Onu bina etti
ِ ِِ
ِ ِ ِ 4 ‫ﺑﻨﻌﻤﺔ‬
‫ﺑﻨﻌﻤﺖ‬
َْ
َْ
‫َُﺑﻨﻮ‬
Nimet ile
Oğulları
‫ﺑﻨﻮا‬
ََْ
‫ﺑﻨﻮن‬
َ َُ
Bina ettiler
Oğullar
‫َِﺑﻨﻲ‬
ِ
‫ﺑﻨﻲ‬
َّ َ
Oğullar
Oğullarım
150
‫ﺑﻨﻲ‬
َّ َ ُ
‫ﺑﻨﻴﺎﻧﺎ‬
ٌ َ ُْ
ً َ ْ ُ 4 ‫ﺑﻨﻴﺎن‬
Oğulcuğum
Binalar
َ َ ُْ
ُ ‫ﺑﻨﻴﺎﻧﻪ‬
‫ﺑﻨﻴﺎﻧﻬﻢ‬
ُ َ َ ُْ
ُ ُ ُ َ ْ ُ 4‫ﺑﻨﻴﺎﻧﻬﻢ‬
Onun binaları
Onların binaları
ِ
‫ﺑﻨﻴﻦ‬
َ َ
‫ﺑﻨﻴﻨﺎ‬
َََْ
Oğullar
Bina ettik
‫ﺑﻨﻴﻨﺎﻫﺎ‬
َ َََْ
ِ ِ
‫ﺑﻨﻴﻪ‬
َ
Onu bina ettik
Oğlu
‫ِِﺑﻪ‬
Onunla, onu
‫ﺑﻬﺎ‬
َِ
‫ﺑﻬﺖ‬
َ ُِ
Onunla, onu (dş)
Şaşırıp kaldı
‫ﺑﻬﺘﺎﻧﺎ‬
ٌ َُْ
ً َ ْ ُ 4 ‫ﺑﻬﺘﺎن‬
ٍ‫ﺑﻬﺠﺔ‬
َ َْ
Bühtan, iftira
Güzellik
ِ
‫ﺑﻬﺪاﻫﻢ‬
ُُ َُ
ِ
‫ﺑﻬﻢ‬
ِْ
‫ﺑﻬﻤﺎ‬
َ ِِ
Onların hidayetleri
Onları, onlarla
Onları, onlarla (ikil)
‫ﺑﻬﻦ‬
َّ ِ ِ
‫ﺑﻬﻴﺞ‬
ٍ َِ
Onları, onlarla (dş, çğ)
Güzel
ِ ِ
‫ﺑﻬﻴﻤﺔ‬
َ َ
ٍ ِ
‫ﺑﻮاد‬
َ
ِ ََ
‫ﺑﻮار‬
Hayvan
Bir vadiye
Helak, imha, yok olma
‫ﺑﻮاﻛﻢ‬
ْ ُ َ َّ َ
Sizi yerleştirdi
151
‫ﺑﻮأﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
ً ‫ُﺑﻮرا‬
Belirledik, yerleştirdik
Vahşi, helaki hak eden
‫ﺑﻮرك‬
َ ِ ُ
ِ ِ
‫ﺑﻲ‬
َ 4‫ﺑﻲ‬
Mübarek kılındı
Beni, bana, benimle
ً ‫َ َﺑﻴﺎﺗﺎ‬
Gecelerken
‫ﺑﻴﺎن‬
ٌ ََ
َ ََ
ُ ‫ﺑﻴﺎﻧﻪ‬
Beyan, bildiri, açıklama
Onun açıklanması
‫ﺑﻴﺖ‬
َ َّ َ
‫ﺑﻴﺘﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﺑﻴﺖ‬
‫ﺑﻴﺘﻚ‬
َ ِ َْ
ِِ
‫ﺑﻴﺘﻪ‬
َْ
Geceledi, geceleyin kurdu, planladı
Ev, mesken
Senin evin
Onun evi
‫ﺑﻴﺘﻬﺎ‬
َ ِ َْ
ِ َ
‫ﺑﻴﺘﻲ‬
َ ْ
ِ ِ
‫ﺑﻴﺪ‬
َ
‫ﺑﻴﺪك‬
َ ِ َِ
ِِ ِ
3‫ﺑﻴﺪ‬
َ
‫ﺑﻴﺾ‬
ٌ َْ
Onun (dş) evi
Benim evim
Elden, el ile
Senin elinde, senin elin ile
Onun eliyle, onun elinde
Yumurta
ِ
‫ﺑﻴﺾ‬
ٌ
َ َْ
ٌ‫ﺑﻴﻀﺎء‬
‫ﺑﻴﻊ‬
ٌ َِ
‫ﺑﻴﻊ‬
َ َْ
ٌ ْ َ 4‫ﺑﻴﻊ‬
ُ ْ َ 4‫ﺑﻴﻊ‬
ِ
‫ﺑﻴﻌﻜﻢ‬
ُ ُ َْ
Beyaz
Beyaz
Kiliseler
Alış-veriş, satış
Alış-verişiniz
152
ٍ ِّ َ
‫ﺑﻴﻦ‬
‫ﺑﻴﻦ‬
ْ ِّ َ
‫ﺑﻴ ِﻦ‬
َ َْ
ْ َ 4 ‫ﺑﻴﻦ‬
ِ َ
‫ﺑﻴﻦﻳﺪي‬
ْ َ َْ
ْ َ َ َ ْ َ 4 ‫ﺑﻴﻦاﻳﺪي‬
ِْ ِ ْ َ َ ْ َ
‫ﺑﻴﻦاﻳﺪﻳﻬﻢ‬
ِ َ
‫ﺑﻴﻦﻳﺪﻳﻪ‬
ْ َ َ َْ
‫ﺑﻴﻨﺎ‬
َّ َّ َ
Açık
Beyan et, açıkla
Arasında
Ön, önünde
Önlerinde
Önünde
Açıkladık
‫ﺑﻴﻨﺎت‬
ٌ َ ِّ َ
3‫ﺑﻴﻨﺎ‬
ُ َّ َّ َ
ٍ ِ 4‫ﺑﻴﻨﺔ‬
‫ﺑﻴﻨﺖ‬
َ ّ َ ٌ َ ِّ َ
‫ﺑﻴﻨﻚ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﺑﻴﻨﻚ‬
َ َ َْ
‫ﺑﻴﻨﻜﻢ‬
ُ ِ ْ َ 4‫ﺑﻴﻨﻜﻢ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﺑﻴﻨﻨﺎ‬
َ ْ َ 4‫ﺑﻴﻨﻨﺎ‬
َ َ َْ
Apaçık ayetler, deliller
Onu açıkladık
Apaçık ayet, delil
Seninle arasında
Aranızda
Aramızda
ُ ‫ﺑﻴﻨﻪ‬
َ َْ
‫ﺑﻴﻨﻬﺎ‬
َ َ َْ
Onunla (er) arasında
Onunla (dş) arasında, onlarla arasında
ِ
‫ﺑﻴﻨﻬﻢ‬
ْ ِ ْ َ 4‫ﺑﻴﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
ِ
‫ﺑﻴﻨﻬﻤﺎ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﺑﻴﻨﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ َْ
Onların (er) arasında
O ikisinin arasında
‫ﺑﻴﻨﻬﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
‫ﺑﻴﻨﻮا‬
ُ َّ َ
Onların (dş) arasında
Açıkladılar
ِ
‫ﺑﻴﻨﻲ‬
َْ
‫ﺑﻴﻮﺗﺎ‬
ٌ ُُ
ً ُ ُ 4‫ﺑﻴﻮت‬
Benimle arasında
Evler
‫ﺑﻴﻮﺗﻜﻢ‬
ُ ِ ُ ُ 4‫ﺑﻴﻮﺗﻜﻢ‬
ُ َ ُُ
Evleriniz
153
‫ﺑﻴﻮﺗﻜﻦ‬
َّ ُ ِ ُ ُ
‫ﺑﻴﻮﺗﻨﺎ‬
ََ ُُ
Evleriniz (dş, çğ)
Evlerimiz
‫ﺑﻴﻮﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ُ ُ 4 ‫ﺑﻴﻮﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُُ
‫ﺑﻴﻮﺗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ُ ُ
Onların evleri
Onların (dş, çğ) evleri
154
‫ﺕ‬
‫ﺗﺆاﺧﺬﻧﺎ‬
َ ْ ِ َُ
ِ ْ ِ َُ
‫ﺗﺆاﺧﺬﻧﻰ‬
Bizi sorumlu tutarsın
Beni sorumlu tutarsın
‫ﺗﺆﺗﻮا‬
ُ ُْ
Vermeniz
‫ﺗﺆﺗﻮن‬
َ ُ ُْ
Verirsiniz
‫ﺗﺆﺗﻮﻧﻬﻦ‬
َّ ُ َ ُ ُْ
ُ3‫ﺗﺆﺗﻮ‬
َْ ُْ
Onlara (dş, çğ) verirsiniz
O size verilir
‫ﺗﺆﺗﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُْ
ِ ُْ
‫ﺗﺆﺗﻲ‬
Onu verirsiniz
Verirsin
‫ﺗﺆﺛﺮون‬
َ ُِ ُْ
‫ﺗﺆدوا‬
ُّ َ ُ
Tercih edersiniz
Teslim etmeniz
‫ﺗﺆدون‬
َ ُّ ُ
Verirsiniz, teslim edersiniz
‫ﺗﺆذوا‬
ُ ُْ
Eziyet vermeniz
‫ﺗﺆذون‬
َ ُ ُْ
َِ ُ ُْ
‫ﺗﺆذوﻧﻨﻲ‬
Eziyet verirsiniz
Bana eziyet edersiniz
‫ﺗﺆزﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
‫ﺗﺆﻓﻜﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Onları tahrik eder
Çevrilirsiniz
‫ﺗﺆﻣﺮ‬
ُ َ ُْ
‫ﺗﺆﻣﺮون‬
َ َ ُْ
ِ
‫ﺗﺆﻣﻦ‬
َ ُْ
ِ
‫ﺗﺆﻣﻦ‬
ُ ُْ
Emrolunursun
Emrolunursunuz
Đman etmesi
Đman edersin
ِ
‫ﺗﺆﻣﻦ‬
ْ ُْ
Đnanmaman
155
‫ﺗﺆﻣﻨﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ
ِ
‫ﺗﺆﻣﻨﻮا‬
ُ ُْ
‫ﺗﺆﻣﻨﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Kesinlikle inanırsın
Đman etmeniz
Đnanırsınız
ِ ُْ
‫ﺗﺌﻮي‬
ِ ِ ُْ
‫ﺗﺌﻮﻳﻪ‬
Barındırır
Onu barındırır
ٍ ِ َ
‫ﺗﺎﺋﺒﺎت‬
َ
‫ﺗﺎﺋﺒﻮن‬
َ ُِ َ
Tevbe eden kadınlar
Tevbe eden erkekler
‫ﺗﺎب‬
َ َ
‫ﺗﺎﺑﺎ‬
ََ
Tevbe etti, tevbeyi kabul etti, döndü
Tevbe ettiler (ikil)
‫ﺗﺎﺑﻊ‬
ٍِ َ
ِ
‫ﺗﺎﺑﻌﻴﻦ‬
َ ِ َ
Tabi olan
Tabi olanlar
‫ﺗﺎﺑﻮا‬
ُ َ
‫ﺗﺎﺑﻮت‬
ُْ َ
Tevbe ettiler
Tabut, sandık
‫ﺗﺎﺑﻰ‬
ََْ
ِ
‫ﺗﺎﺗﻨﺎ‬
َ َْ
ََُِْ
‫ﺗﺎﺗﻨﻨﻲ‬
ّ
ِ
‫ﺗﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
‫ﺗﺎﺗﻮا‬
َُْ
Reddeder (dş)
Bize gelirsin, gelir (dş)
Mutlaka bana getirirsiniz
Onlara gelir
Gelmeniz
‫ﺗﺎﺗﻮن‬
َ َُْ
Gelirsiniz
‫ﺗﺎﺗﻮﻧﻨﺎ‬
ََ َُْ
ِ َُْ
‫ﺗﺎﺗﻮﻧﻲ‬
Bize gelirsiniz
Bana gelirsiniz
َِْ
‫ﺗﺄﺗﻲ‬
Gelirsin, gelir (dş)
156
ِ
‫ﺗﺄﺗﻲ‬
َ َْ
ِ
‫ﺗﺎﺗﻴﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ِ
‫ﺗﺎﺗﻴﻨﺎ‬
َ َْ
ِ
‫ﺗﺎﺗﻴﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ َ
ِ
ِْ ِ ْ َ
‫ﺗﺄﺗﻴﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ 4 ‫ﺗﺎﺗﻴﻬﻢ‬
ِ
ِ
‫ﺗﺄﺛﻴﻤﺎ‬
ً ْ َ 4 ‫َ ْﺗﺎﺛﻴﻢ‬
ِ َْ
‫ﺗﺎﺟﺮﻧﻲ‬
َُ
Gelirsin, gelir (dş)
Size gelir
Bize gelir
Mutlaka size gelir
Onlara gelir
Günaha sokma
Bana ücretle çalışırsın
‫ﺗﺎﺧﺬ‬
ُ ُ َْ
Tutarsın, yakalarsın, tutar, yakalar (dş)
‫ﺗﺎﺧﺬ‬
ْ ُ َْ
Tutman, tutması
‫ﺗﺎﺧﺬﻛﻢ‬
ْ ُ ْ ُ َْ
3‫ﺗﺎﺧﺬ‬
ُ ُ ُ َْ
Sizi yakalaması
Onu tutar
‫ﺗﺎﺧﺬﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
ُ ُ َْ
ْ‫ﺗﺎﺧﺬوا‬
Onları tutar
Tutmanız, edinmeniz
‫ﺗﺎﺧﺬون‬
َ ُ ُ َْ
Tutarsınız
َ ُ ُ َْ
ُ ‫ﺗﺎﺧﺬوﻧﻪ‬
‫ﺗﺎﺧﺬوﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ ُ َْ
Onu tutarsınız
Onu tutarsınız
‫ﺗﺎﺧﺬوﻫﺎ‬
َ ُ ُ َْ
Onu tutmanız
‫ﺗﺎﺧﺮ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﺎذن‬
َ َّ َ َ
Erteledi, tehir etti
Đlan etti, bildirdi
ً‫ﺗﺎرة‬
َ َ
Kere, defa
‫ﺗﺎرك‬
ٌ ِ َ
Terk eden
‫ﺗﺎرﻛﻮا‬
ُ ِ َ
Terk edenler, terk edecekler
157
ِ ِ َ
‫ﺗﺎرﻛﻲ‬
Terk edenler, terk edecekler
‫ﺗﺎس‬
َ َْ
‫ﺗﺎﺳﺮون‬
َ ُ ِ َْ
Üzülmen
Esir alırsınız
‫ﺗﺎﺳﻮا‬
ْ َ َْ
‫ﺗﺎﻓﻚ‬
ُ َِْ
Üzülürsünüz
Çevirirsin, vazgeçirirsin, vazgeçirir (dş)
‫ﺗﺎﻓﻜﻨﺎ‬
ََ َِْ
ُ َْ
ُ ‫ﺗﺎﻛﻞ‬
Bizi çevirmen
Yersin, yer (dş)
ُ َْ
ْ‫ﺗﺎﻛﻞ‬
ُ ُ َْ
ُ ‫ﺗﺎﻛﻠﻪ‬
Yemen
Onu yersin
Yemeniz
‫ﺗﺎﻛﻠﻮا‬
ُ ُ َْ
Yersiniz
‫ﺗﺎﻛﻠﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﺗﺎﻛﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ َْ
ِQ‫َﺗﺎ‬
ّ
Onu yersiniz
Allah adına, Allah’a and olsun
‫ﺗﺎﻟﻤﻮن‬
َ ُ ََْ
ِ َِ
‫ﺗﺎﻟﻴﺎت‬
َ
‫ﺗﺎﻣﺮ‬
َُُْ
Elem çekersiniz
Okuyanlar
Emredersin, emreder (dş)
‫ﺗﺎﻣﺮك‬
َ َُُْ
‫ﺗﺎﻣﺮﻧﺎ‬
ََُُْ
Sana emreder
Bize emredersin, emreder
‫ﺗﺎﻣﺮﻫﻢ‬
ْ ُ َُُْ
‫ﺗﺎﻣﺮون‬
َ َُُْ
Onlara emredersin, emreder
Emredersiniz
‫ﺗﺎﻣﺮوﻧﻨﺎ‬
ََ َُُْ
ِّ ْ َ
‫ﺗﺎﻣﺮوﻧﻲ‬
ُُ
Bize emredersiniz
Bana emredersiniz
158
‫ﺗﺎﻣﺮﻳﻦ‬
َ ِ َُْ
Emredersin (dş)
‫ﺗﺎﻣﻨﺎ‬
َّ َ ْ َ
Bize güvenirsin, güvenir (dş)
ُ‫ﺗﺎﻣﻨﻪ‬
ََْْ
َِْ
ِ ْ َ 4 ‫ﺗﺎوﻳﻞ‬
ً ‫ﺗﺄوﻳﻼ‬
ِِ َِْ
ُ ِ ْ َ 4‫ﺗﺄوﻳﻠﻪ‬
ُ ‫ﺗﺄوﻳﻠﻪ‬
ُ َ ِ ْ َ 4 ‫ﺗﺎوﻳﻠﻪ‬
‫ﺗﺎﻳﺌﺴﻮا‬
ُ َْ َ
Emanet edersin
Tevil, açıklama, yorum
Onun tevili
Ümit kesmeniz
‫ﺗﺐ‬
ْ ُ
‫ﺗﺐ‬
َّ َ
Tevbe et, tevbemizi kabul et
Kurusun, kurudu
ٍ َ
‫ﺗﺒﺎب‬
َ
ً ‫َ َﺗﺒﺎرا‬
Boş, yıkım
Helak, yıkım
‫ﺗﺒﺎرك‬
َ َ ََ
‫ﺗﺒﺎﺷﺮوﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ ُ
Mübarektir
Onlara (dş, çğ) yaklaşmanız
‫ﺗﺒﺎﻳﻌﺘﻢ‬
ْ َُْ ََ
‫ﺗﺒﺖ‬
ْ َّ َ
Alış-veriş yaptınız
Kurusun, kurusun
‫ﺗﺒﺖ‬
ُ ُْ
ِ
‫ﺗﺒﺘﺌﺲ‬
ْ َ َْ
Tevbe ettim, döndüm
Üzülmen
‫ﺗﺒﺘﻐﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﻐﻮن‬
َ ُ ‫ﺗﺒﺘ‬
َ َْ
ِ َ
ِ َ 4 ‫ﺗﺒﺘﻐﻲ‬
‫ﺗﺒﺘﻐﻲ‬
َْ
َ
ْ
َ
َّ َ َ
ْ‫ﺗﺒﺘﻞ‬
Đstemeniz, aramanız
Đstersiniz
Đstersin, ister (dş)
Kendini ada, yönel
‫ﺗﺒﺘﻢ‬
ْ ُ ُْ
ِ َ
ً ‫ﺗﺒﺘﻴﻼ‬
ْ
Tevbe ettiniz, döndünüz
Yöneliş
159
‫ﺗﺒﺨﺴﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺒﺨﺴﻮن‬
َ ُ َ َْ
Eksik vermeniz
Eksik verirsiniz
‫ﺗﺒﺨﻠﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺒﺨﻠﻮن‬
َ ُ َ َْ
Cimrilik yapmanız
Cimrilik yaparsınız
‫ﺗﺒﺪ‬
َ ُْ
َّ َ َ
َ‫ﺗﺒﺪل‬
Açıklanır, gösterilir
Değiştirmesi
َّ َ َ
ُ‫ﺗﺒﺪل‬
َّ َ ُ
ُ‫ﺗﺒﺪل‬
Dönüştürür, değiştirir
Dönüştürülür, değiştirilir
‫ﺗﺒﺪوا‬
ُ ُْ
‫ﺗﺒﺪون‬
َ ُ ُْ
Açığa vurmanız
Açığa vurursunuz
‫ﺗﺒﺪوﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ ُْ
ُ ُْ
ُ3‫ﺗﺒﺪو‬
ِ ُ
‫ﺗﺒﺪي‬
ْ
ِ َ
ِ َ 4‫ﺗﺒﺪﻳﻞ‬
ً ‫ﺗﺒﺪﻳﻼ‬
ْ
ْ
ِ
‫ﺗﺒﺬر‬
ْ ّ َُ
ِ َ
ً ‫ﺗﺒﺬﻳﺮا‬
ْ
Onu açığa vurursunuz
Onu açığa vurmanız
Açar, açığa vurur (dş)
Dönüştürme, değiştirme
Saçıp savurman
Saçıp savurma
ِ ُْ
ُ ‫ﺗﺒﺮئ‬
Đyileştirirsin
‫ﺗﺒﺮءوا‬
ُ َّ َ َ
َ‫ﺗﺒﺮا‬
َّ َ َ
Uzaklaştılar
Uzaklaştı
‫ﺗﺒﺮأﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
‫ﺗﺒﺮَج‬
َّ َ َ
Uzaklaştık
Açılıp saçıldı
‫ﺗﺒﺮج‬
َ ُّ َ َ
Açılıp saçılma, süslenme
160
‫ﺗﺒﺮﺟﻦ‬
َ ْ َّ َ َ
‫ﺗﺒﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Açılıp saçıldılar (dş, çğ)
Kırıp geçirdik
‫ﺗﺒﺮوا‬
ُّ َ َ
‫ﺗﺒﺮون‬
َ ُّ َ َ
Đyilik etmeniz
Đyilik ettiniz
‫ﺗﺒﺮوﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ َ َ
‫ﺗﺒﺴﻂ‬
ُ ُ َْ
Onlara iyilik edersiniz
Açarsın
‫ﺗﺒﺴﻄﻬﺎ‬
َ ْ ُ َْ
َ‫ﺗﺒﺴﻞ‬
َ ُْ
Onu açman
Tehlikeye atması
‫ﺗﺒﺴﻢ‬
َ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﺒﺸﺮ‬
َ ّ َُ
ِّ ُ
‫ﺗﺒﺸﺮ‬
ُ َ
‫ﺗﺒﺸﺮون‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ
ً‫ﺗﺒﺼﺮة‬
َ َْ
‫ﺗﺒﺼﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
ُ ِ ُْ
ْ‫ﺗﺒﻄﻠﻮا‬
‫ﺗﺒﻄﻠﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﺗﺒﻊ‬
َ َِ
Gülümsedi
Müjdelemen
Müjdelersin
Müjdelersiniz
Gözünü açma
Görürsünüz
Đptal etmeniz
Đptal edersiniz, boşa çıkarırsınız
Takip etti, tabi oldu
‫ﺗﺒﻊ‬
ٍ َّ ُ
ً ‫َ َﺗﺒﻌﺎ‬
Tubba kavmi
Tabi olarak
‫ﺗﺒﻌﺘﻢ‬
ُ ََُْ
‫ﺗﺒﻌﺜﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ
Tabi oldunuz
Muhakkak diriltilirsiniz
‫ﺗﺒﻌﺜﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Diriltilirsiniz
161
‫ﺗﺒﻌﻚ‬
َ َ َِ
Sana tabi oldu
‫ﺗﺒﻌﻨﺎ‬
َََْ
ِ َِ
‫ﺗﺒﻌﻨﻲ‬
َ
‫ﺗﺒﻌﻮا‬
ُ َِ
Tabi olduk
Bana tabi oldu
Tabi oldular
‫ﺗﺒﻎ‬
ِ َْ
‫ﺗﺒﻐﻮا‬
ُ َْ
Đstemen, araman
Đstemeniz
‫ﺗﺒﻐﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﺗﺒﻐﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ َْ
ِ َ
‫ﺗﺒﻐﻲ‬
ْ
ِ ُ
‫ﺗﺒﻘﻲ‬
ْ
Đstersiniz
Onu istersiniz
Haddi aşar (dş)
Bırakır, baki kılar (dş)
‫ﺗﺒﻜﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﺗﺒﻠﻎ‬
َ َُْ
Ağlarsınız
Ulaşman, ulaşması (dş)
‫ﺗﺒﻠﻐﻮا‬
ُ َُْ
‫ﺗﺒﻠﻮا‬
َُْ
Ulaşmanız
Dener, sınar (dş)
َّ ُ َ ْ ُ
‫ﺗﺒﻠﻮن‬
‫ﺗﺒﻠﻰ‬
َ ُْ
Đmtihan edilirsiniz
Denenir, sınanır
‫ﺗﺒﻨﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﺗﺒﻬﺖ‬
ُ َ َْ
Bina edersiniz
Şaşırtır
‫ﺗﺒﻬﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
َ‫َ ُﺗﺒﻮء‬
Onları şaşırtır
Yüklenmen
ِّ َ ُ
ُ ‫ﺗﺒﻮئ‬
Hazırlarsın, yerleştirirsin
‫ﺗﺒﻮءا‬
َ َّ َ َ
Yerleştiler (ikil)
162
‫ﺗﺒﻮؤوا‬
ُ َّ َ َ
َ‫َُﺗﺒﻮأ‬
Yerleşin
Yüklenmen
‫ﺗﺒﻮر‬
َ َُ
ِ
ً ‫ﺗﺒﻴﺎﻧﺎ‬
َْ
‫ﺗﺒﻴﺪ‬
َ َِ
Ziyan olur, batar
Açıklama
Yok olması (dş)
‫ﺗﺒﻴﺾ‬
ُّ َ ْ َ
ً ‫َ ِﺗﺒﻴﻌﺎ‬
Ağarır (dş)
Arka çıkan
‫ﺗﺒﻴﻦ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﺒﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﺗﺒﻴﻨﺖ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﺒﻴﻨﻦ‬
َّ ُ ّ ِ َ ُ
َّ ُ ّ ِ َ ُ
ُ ‫ﺗﺒﻴﻨﻨﻪ‬
Açığa çıktı, açıklandı
Açıklandı
Açığa çıktı (dş)
Mutlaka size açıklanır
O mutlaka size açıklanır
‫ﺗﺒﻴﻨﻮا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﺘﺒﺪﻟﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
‫ﺗﺘﺒﻊ‬
َ ِ َّ َ
Araştırın
Değiştirmeniz
Uyman, tabi olman
‫ﺗﺘﺒﻊ‬
ْ ِ َّ َ
‫ﺗﺘﺒﻌﺎن‬
ّ ِ َ ِ َّ َ
Uyman, tabi olman
Tabi olmanız
‫ﺗﺘﺒﻌ ِﻦ‬
َ ِ َّ َ
Bana tabi olman
‫ﺒﻌﻬﺎ‬
َ ُ َ ‫َْﺗﺘ‬
‫ﺗﺘﺒﻌﻮا‬
ُ ِ َّ َ
‫ﺗﺘﺒﻌﻮن‬
َ ُ ِ َّ َ
Takip edersin, eder (dş)
Takip etmeniz
Tabi olursunuz
‫ﺗﺘﺒﻌﻮﻧﺎ‬
َ ُ ِ َّ َ
Bize tabi olmanız
163
ٍ َِْ
‫ﺗﺘﺒﻴﺐ‬
َِْ
ً ‫ﺗﺘﺒﻴﺮا‬
Ziyan
Đmha, yok etme
‫ﺗﺘﺠﺎﻓﻰ‬
َ َ ََ
‫ﺗﺘﺨﺬ‬
َ ِ َّ َ
‫ﺗﺘﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ
‫ﺗﺘﺨﺬوا‬
ُ ِ َّ َ
‫ﺗﺘﺨﺬون‬
َ ُ ِ َّ َ
َ ُ ِ َّ َ َ
ُ ‫ﺗﺘﺨﺬوﻧﻪ‬w
‫ﺗﺘﺬﻛﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
Uzaklaşır (ikil)
Edinmen
Edinirsin, edinir (dş)
Edinmeniz
Edinirsiniz
Onu edinirsiniz
Öğüt alırsınız
‫ﺗﺘﺮى‬
َ ْ َ 4‫ﺗﺘﺮا‬
َ َْ
‫ﺗﺘﺮك‬
ُ َْ
Ardı ardına
Terk edersin, terk eder (dş)
ْ ُ َْ
ُ ‫ﺗﺘﺮﻛﻪ‬
ُ َ ُْ
ْ‫ﺗﺘﺮﻛﻮا‬
Onu terk etmen
Terk edilmeniz
‫ﺗﺘﺮﻛﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﺗﺘﻔﺮﻗﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
َ
‫ﺗﺘﻔﻜﺮوا‬
ُّ َََ
‫ﺗﺘﻔﻜﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
َ
‫ﺗﺘﻘﻠﺐ‬
ُ َََّ
‫ﺗﺘﻘﻮا‬
ُ َّ َ
Terk edilirsiniz
Ayrılığa düşmeniz
Tefekkür etmeniz
Tefekkür edersiniz
Ters döner
Sakınmanız
‫ﺗﺘﻘﻮن‬
َ ُ َّ َ
Korunursunuz, sakınırsınız
‫ﺗﺘﻜﺒﺮ‬
َ َّ َ َ َ
َّ َ َ َ
‫ﺗﺘﻠﻘﺎ‬
Büyüklenmen
Karşılarlar
164
َ
‫ﺗﺘﻠﻘﺎﻫﻢ‬
ُ ُ َََّ
‫ﺗﺘﻠﻮ‬
َُْ
َ ُ ْ َ 4‫ﺗﺘﻠﻮ‬
Onlarla karşılaşırlar
Okursun
‫ﺗﺘﻠﻮا‬
َُْ
‫ﺗﺘﻠﻮن‬
َ َُْ
Okumanız
Okursunuz
‫ﺗﺘﻠﻰ‬
َ ُْ
‫ﺗﺘﻤﺎرى‬
َ َ ََ
Okunur
Şüphe edersin
‫ﺗﺘﻤﻨﻮا‬
ْ َّ َ َ َ
‫ﺗﺘﻨﺎﺟﻮا‬
ْ َ َََ
Arzu etmeniz
Gizli konuşmanız
َّ َ َ َ
ُ‫ﺗﺘﻨﺰل‬
‫ﺗﺘﻮﺑﺎ‬
َ َُ
Akın akın iner
Đkinizin tevbe etmesi
َ
‫ﺗﺘﻮﻓﺎﻫﻢ‬
ُ ُ ّ َََ
َ
‫ﺗﺘﻮﻟﻮا‬
ّْ َ ََ
َِْ
ً ‫ﺗﺜﺒﻴﺘﺎ‬
Onları vefat ettirirler
Dönmeniz
Sabitleştirme
‫ﺗﺜﺮﻳﺐ‬
َ ِْ َْ
‫ﺗﺜﻘﻔﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ ْ َ
ِ
‫ﺗﺜﻴﺮ‬
ُْ ُ
‫ﺗﺠﺌﺮوا‬
َُ ْ َ
Kınama
Onları yakalarsın
Tarla sürer
Yalvarmanız
‫ﺗﺠﺌﺮون‬
َ َُ ْ َ
ِ ُ
ُ‫ﺗﺠﺎدل‬
َ
ِ
‫ﺗﺠﺎدل‬
ْ َُ
‫ﺗﺠﺎدﻟﻚ‬
َ ُِ َ ُ
‫ﺗﺠﺎدﻟﻮا‬
ُِ َ ُ
Yalvarırsınız
Mücadele edersin
Mücadele etmen
Seninle mücadele eder (dş)
Mücadele etmeniz
165
َِ ُِ ُ
‫ﺗﺠﺎدﻟﻮﻧﻨﻰ‬
َ
Benimle mücadele etmeniz
‫ﺗﺠﺎر‬
َُ ْ َ
ِ
‫ﺗﺠﺎرة‬
َ َ
ِ
‫ﺗﺠﺎرﺗﻬﻢ‬
َُُْ َ
‫ﺗﺠﺎﻫﺪون‬
َ ُِ َُ
ِ
ْ‫ﺗﺠﺘﻨﺒﻮا‬
ُ ََْ
Yalvarırsın
Ticaret
Ticaretleri
Cihad edersiniz
Kaçınmanız
‫ﺗﺠﺪ‬
َ َِ
‫ﺗﺠﺪ‬
ُ َِ
Bulman
Bulursun, bulur (dş)
َّ َ ِ َ
‫ﺗﺠﺪن‬
‫ﺗﺠﺪوا‬
ُ َِ
Mutlaka bulursun
Bulmanız
‫ﺗﺠﺪون‬
ُ َِ
ُ َِ
ُ3‫ﺗﺠﺪو‬
Bulursunuz
Onu bulmanız
‫ﺗﺠﺮﻣﻮن‬
َ ُِ ُْ
ِ َْ
‫ﺗﺠﺮى‬
َ ِ ْ َ 4‫ﺗﺠﺮي‬
Suç işlersiniz
Akar
ِ ِ َ
‫ﺗﺠﺮﻳﺎن‬
َ ْ
‫ﺠﺰون‬
َ ْ َ ْ ُ‫ﺗ‬
Akarlar (ikil)
Eşleştirilirsiniz
‫ﺗﺠﺰى‬
َُْ
َِْ
‫ﺗﺠﺰي‬
Karşılığı verilir
Karşılığını verir
‫ﺗﺠﺴﺴﻮا‬
ُ َّ َ َ
َ َْ
َ ‫ﺗﺠﻌﻞ‬
Araştırmanız
Yapman
َ َْ
ُ ‫ﺗﺠﻌﻞ‬
َ َْ
ْ‫ﺗﺠﻌﻞ‬
Yaparsın
Yapman
166
‫ﺗﺠﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ ْ َ
ِْ َ
‫ﺗﺠﻌﻠﻨﻲ‬
َ ْ
‫ﺗﺠﻌﻠﻮا‬
َُ ْ َ
Bizi yapman
Beni yapman
Yapmanız
‫ﺗﺠﻌﻠﻮن‬
َ َُ ْ َ
Yaparsınız
َ َُ ْ َ
ُ ‫ﺗﺠﻌﻠﻮﻧﻪ‬
َّ َ َ
‫ﺗﺠﻠﻰ‬
Onu yaparsınız
Tecelli etti, kendini gösterdi
‫ﺗﺠﻤﻌﻮا‬
َُ َْ
‫ﺗﺠﻬﺮ‬
َْ ْ َ
Toplamanız, bir araya getirmeniz
Sesini yükseltmen
‫ﺗﺠﻬﺮوا‬
َُ ْ َ
‫ﺗﺠﻬﻠﻮن‬
َ َُ ْ َ
Sesinizi yükseltmeniz
Cahillik edersiniz
َ‫ﺗﺠﻮع‬
ُ َ
Acıkman
‫ﺗﺤﺂﺟﻮن‬
َ ُّ َ ُ
‫ﺗﺤﺎﺟﻮﻧﻨﺎ‬
َ َ ُّ َ ُ
Mücadele edersiniz, çekişirsiniz
Bizimle çekişirsiniz
ِّ ُ ّ ُ
‫ﺗﺤﺎﺟﻮﻧﻰ‬
َ
Benimle çekişirsiniz
‫ﺗﺤﺎﺿﻮن‬
َ ُّ َ َ
‫ﺗﺤﺎورﻛﻤﺎ‬
َ ُ َُ َ َ
Birbirinizi teşvik edersiniz
Đkinizin konuşması
‫ﺗﺤﺒﺮون‬
َ َُ ْ ُ
‫ﺗﺤﺒﺴﻮﻧﻬﻤﺎ‬
ََُ ُ َِْ
Ağırlanırsınız
O ikisini alıkoyarsınız
‫ﺗﺤﺒﻂ‬
َ ََْ
‫ﺗﺤﺒﻮا‬
ُّ ِ ُ
‫ﺗﺤﺒﻮن‬
َ ُّ ِ ُ
ِ
‫ﺗﺤﺒﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُّ ُ
Yok olması
Sevmeniz
Seversiniz
Onu seversiniz
167
ِ
‫ﺗﺤﺒﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ
ِ َ 4 ‫ﺗﺤﺖ‬
‫ﺗﺤﺖ‬
َ َْ
ْ
ِ َ
‫ﺗﺤﺘﻚ‬
َْ
ُ ‫ﺗﺤﺘﻪ‬
ََْ
Onları seversiniz
Aşağı, alt
Senin altında
Onun altında
‫ﺗﺤﺘﻬﺎ‬
َََْ
َ ِ ْ َ 4 ‫ﺗﺤﺘﻬﺎ‬
ِ َ
‫ﻬﻢ‬
ْ
ْ ِ ‫ﺗﺤﺘ‬
Onun (dş) altında
Onların altında
ِ َ
‫ﺗﺤﺘﻲ‬
ْ
‫ﺗﺤﺪث‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﺤﺬرون‬
َ َُ َْ
Benim altımda
Söylersin, söyler (dş)
Çekinirsiniz
‫ﺗﺤﺮﺛﻮن‬
َ ُُ ْ َ
‫ﺗﺤﺮص‬
ْ ِ َْ
Ekersiniz
Haris olman, istemen
‫ﺗﺤﺮك‬
ْ ِّ َ ُ
ِّ َ ُ
ُ ‫ﺗﺤﺮم‬
Hareket ettirmen
Haram kılarsın
ْ‫ﺗﺤﺮﻣﻮا‬
ُ ِّ َ ُ
Haram kılmanız
‫ﺗﺤﺮْوا‬
َّ َ َ
‫ﺗﺤﺮﻳﺮ‬
ُ ِ َْ
Ararlar
Hürriyet verme
‫ﺗﺤﺰن‬
ْ ََْ
Hüzünlenmen
‫ﺗﺤﺰﻧﻮا‬
َُْ َ
‫ﺗﺤﺰﻧﻮن‬
َ َُْ َ
Hüzünlenmeniz
Hüzünlenirsiniz
َِ َ
‫ﺗﺤﺰﻧﻲ‬
ْ
ِ
‫ﺗﺤﺲ‬
ُّ ُ
Hüzünlenmen (dş)
Hissedersin
‫ﺗﺤﺴﺐ‬
ُ َ َْ
Sanarsın
168
‫ﺗﺤﺴﺒﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
‫ﺗﺤﺴﺒﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ ْ َ
Sanman
Onları sanarsın
‫ﺗﺤﺴﺒﻬﺎ‬
ََُ َْ
‫ﺗﺤﺴﺒﻬﻢ‬
َُُْ َْ
Onu sanarsın
Onları sanarsın
َ َُ َْ
ُ ‫ﺗﺤﺴﺒﻮﻧﻪ‬
ُ3‫ﺗﺤﺴﺒﻮ‬
َُ َْ
Onu sanarsınız
Onu sanmanız
‫ﺗﺤﺴﺪوﻧﻨﺎ‬
ََ ُ ُ ْ َ
ْ‫ﺗﺤﺴﺴﻮا‬
ُ َّ َ َ
ِ
ْ‫ﺗﺤﺴﻨﻮا‬
ُ ُْ
‫ﺗﺤﺴﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ َ
Bize haset edersiniz
Hislerinizle araştırın
Đyilik yapmanız, geçinmeniz
Onları kırıp geçirirsiniz
‫ﺗﺤﺸﺮون‬
َ َُ ُْ
ِ
‫ﺗﺤﺼﻦ‬
ُ ُْ
Haşrolunursunuz, toplanırsınız
Korur
ُّ َ َ
ً ‫ﺗﺤﺼﻨﺎ‬
ِ
‫ﺗﺤﺼﻨﻜﻢ‬
ُْ َ ُْ
‫ﺗﺤﺼﻨﻮن‬
َ ُِ ُْ
Namuslu
Siz koruması
Korudunuz, sakladınız
ُ3‫ﺗﺤﺼﻮ‬
ُ ُْ
Onu saymanız, sayıp bitirmeniz
‫ﺗﺤﺼﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُْ
‫ﺗﺤﻂ‬
ْ ُِ
Onu (dş), onları saymanız
Kuşatman, anlaman
‫ﺗﺤﻜﻢ‬
ُُ َْ
ْ‫ﺗﺤﻜﻤﻮا‬
ُُ َْ
Hüküm verirsin
Hüküm vermeniz
‫ﺗﺤﻜﻤﻮن‬
َ ُُ َْ
ُّ ‫ﺗﺤﻞ‬
ُ َ
Hüküm verirsiniz
Yerleşir, iner
169
َِ
ُّ ‫ﺗﺤﻞ‬
‫ﺗﺤﻠﺔ‬
َ َّ ِ َ
Helal olur
Bozma, çözme
‫ﺗﺤﻠﻘﻮا‬
ُِْ َ
ُّ ِ ُ
‫ﺗﺤﻠﻮا‬
ِ
‫ﺗﺤﻤﻞ‬
ّ َ ُ
ِ َ
ْ
ُ ‫ﺗﺤﻤﻞ‬
Tıraş etmeniz
Hürmetsizlik etmeniz
Yüklemen
Yüklersin
ِ َ
ْ‫ﺗﺤﻤﻞ‬
ْ
‫ﺗﺤﻤﻠﻨﺎ‬
َ ْ ِّ َ ُ
ُِ ْ َ
ُ ‫ﺗﺤﻤﻠﻪ‬
ِ
‫ﺗﺤﻤﻠﻬﻢ‬
َُْ َْ
Yüklemen
Bize yüklemen
Onu taşır
Onları bindirmen
‫ﺗﺤﻤﻠﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Yüklenirsiniz
‫ﺗﺤﻨﺚ‬
ْ ََْ
ِ َْ
ِ ْ َ 4‫ﺗﺤﻮﻳﻞ‬
ً ‫ﺗﺤﻮﻳﻼ‬
‫ﺗﺤﻲ‬
ِ ُْ
‫ﺗﺤﻴﺔ‬
َّ ِ َ
‫ﺘﻬﻢ‬
َّ ِ َ
ْ ُ ُ ‫ﺗﺤﻴ‬
‫ﺗﺤﻴﺪ‬
ُ َِ
Yeminini bozman
Değişiklik, dönüşme
Yaşatırsın, hayat verirsin
Selamlama
Onların selamlamaları
Kaçarsın
‫ﺗﺤﻴﻄﻮا‬
ُ ُِ
Kavramanız
‫ﺗﺤﻴﻮن‬
َ َْ ْ َ
‫ﺗﺨﺎﺻﻢ‬
ُ ُ ََ
Yaşarsınız
Düşmanlık
ِ ِ َُ
‫ﺗﺨﺎﻃﺒﻨﻲ‬
ْ
‫ﺗﺨﺎف‬
ُ ََ
Bana hitap etmen
Korkarsın
170
‫ﺗﺨﺎﻓﺎ‬
َ ََ
‫ﺗﺨﺎﻓﺖ‬
ْ ِ َُ
Korkmanız (ikil)
Gizlemen
‫ﺗﺨﺎﻓﻦ‬
َّ َ َ َ
‫ﺗﺨﺎﻓ ُﻮا‬
ََ
Korkarsın
Korkmanız
‫ﺗﺨﺎﻓﻮن‬
َ ُ ََ
Korkarsınız
‫ﺗﺨﺎﻓﻮﻧﻬﻢ‬
َُْ ُ ََ
‫ﺗﺨﺎﻓﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ ََ
ِ ََ
‫ﺗﺨﺎﻓﻲ‬
Onlardan korkarsınız
Onlardan korkmanız
Korkman (dş)
ِ
‫ﺗﺨﺎﻟﻄﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ َُ
‫ﺗﺨﺒﺖ‬
َ ُِْ
Onlarla karışmanız
Saygı duysun
‫ﺗﺨﺘﺎﻧﻮن‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﺗﺨﺘﺼﻤﻮا‬
ُ َ َْ
ِ َْ
‫ﺗﺨﺘﺼُﻤﻮن‬
َ
‫ﺗﺨﺘﻠﻔﻮن‬
َُِ ْ َ
ِ
‫ﺗﺨﺮ‬
ُّ َ
Đhanet edersiniz
Çekişmeniz
Çekişirsiniz
Đhtilaf edersiniz
Yıkılır
‫ﺗﺨﺮج‬
ُ َْ
‫ﺗﺨﺮج‬
َ ُ َْ
Çıkarılman
Çıkman
‫ﺗﺨﺮج‬
ُ ُ َْ
‫ﺗﺨﺮج‬
ْ ُ َْ
Çıkarsın, çıkar (dş)
Çıkman
‫ﺗﺨﺮج‬
َ ِ ُْ
Çıkarman
‫ﺗﺨﺮج‬
ُ ِ ُْ
Çıkarırsın
‫ﺗﺨﺮﺟﻨﺎ‬
ََ ِ ُْ
Bizi çıkarman
171
‫ﺗﺨﺮﺟﻮا‬
ُ ُ َْ
‫ﺨﺮﺟﻮا‬
ُ ِ ْ ُ‫ﺗ‬
Çıkmanız
Çıkarmanız
‫ﺗﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﺗﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Çıkarsınız
Çıkarılırsınız
‫ﺗﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
ُ3‫ﺗﺨﺮﺟﻮ‬
ُ ِ ُْ
Çıkarırsınız
Onu çıkarmanız
‫ﺗﺨﺮﺟﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ ُ
‫ﺗﺨﺮﺻﻮن‬
َ ُ ُ َْ
Onları (dş, çğ) çıkarmanız
Saçmalarsınız
‫ﺗﺨﺮق‬
َِ َْ
Yırtman, delmen
‫ﺗﺨﺰﻧﺎ‬
َِ ُْ
ِِ ُْ
‫ﺗﺨﺰﻧﻲ‬
Bizi rezil etmen
Beni rezil etmen
ِ ُْ
‫ﺗﺨﺰون‬
ُ
ِ
‫ﺗﺨﺴﺮوا‬
ُ ُْ
ٍ ِ َْ
‫ﺗﺨﺴﻴﺮ‬
Beni rezil etmeniz
Eksiltmeniz
Ziyan, kayıp
‫ﺗﺨﺸﺎ‬
َ َْ
Korkarsın
َ َْ
ُ3‫ﺗﺨﺸﺎ‬
Ondan korkarsın
‫ﺗﺨﺸﻊ‬
َ َ َْ
Saygı duyman, ürpermen
‫ﺗﺨﺸﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺨﺸﻮن‬
َ َْ َْ
Korkmanız
Korkarsınız
‫ﺗﺨﺸﻮﻧﻬْﻢ‬
ََُْ َْ
ُ3‫ﺗﺨﺸﻮ‬
َْ َْ
Onlardan korkarsınız
Ondan korkmanız
‫ﺗﺨﺸﻮﻫﻢ‬
ُْ َْ َْ
Onlardan korkmanız
172
‫ﺗﺨﺸﻰ‬
َ َْ
Korkarsın
‫ﺗﺨﻀﻌﻦ‬
َ ْ َ َْ
َُ ْ َ
ُ ‫ﺗﺨﻄﻔﻪ‬
Yumuşak söylemeniz (dş, çğ)
Onu kapar
ُّ ُ َ
ُ ‫ﺗﺨﻄﻪ‬
‫ﺗﺨﻒ‬
ْ ََ
Onu yazarsın
Korkman
‫ﺗﺨﻔﻮا‬
ُ ُْ
Gizlemeniz
‫ﺗﺨﻔﻮن‬
َ ُ ُْ
Gizlersiniz
ُ ُْ
ُ3‫ﺗﺨﻔﻮ‬
Onu gizlemeniz
‫ﺗﺨﻔﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُْ
Onu gizlemeniz
‫ﺗﺨﻔﻰ‬
َ َْ
ِ ُْ
‫ﺗﺨﻔﻲ‬
Gizli kalır
Gizler
ِ
‫ﺗﺨﻔﻴﻒ‬
ٌ َْ
‫ﺗﺨﻠﺖ‬
ْ َّ َ َ
Hafifletme
Boşaldı
‫ﺗﺨﻠﺪون‬
َ ُُ َْ
ِ
‫ﺗﺨﻠﻒ‬
ُ ُْ
ََ ْ ُ
ُ ‫ﺗﺨﻠﻔﻪ‬
Ebedi yaşarsınız
Sözünden dönersin
Ondan dönülmez
‫ﺗﺨﻠﻖ‬
ُُ ْ َ
Yaratırsın
‫ﻮن‬
َ ‫ﺗﺨﻠﻘ‬
ُُ ْ َ
Yaratırsınız
َ ُُ ْ َ
ُ ‫ﺗﺨﻠﻘﻮﻧﻪ‬
ٍ ََ
‫ﺗﺨﻮف‬
ُّ
Onu yaratırsınız
Korkutarak
‫ﺗﺨﻮﻧﻮا‬
ُ َُ
Đhanet etmeniz
ِ َْ
ً ‫ﺗﺨﻮﻳﻔﺎ‬
Korkutma
173
‫ﺗﺨﻴﺮون‬
َ ُ َّ َ َ
َ َ ََ
ُ ‫ﺗﺪارﻛﻪ‬
Seçersiniz
Ona yetişti
‫ﺗﺪاﻳﻨﺘﻢ‬
ُ َ ََ
‫ﺗﺪﺑﺮ‬
َ َّ َ َ
ِ َّ َ
‫ﺗﺪﺧﺮون‬
ُ
ِ ُْ
‫ﺗﺪﺧ ِﻞ‬
Borçlandınız
Derin düşündü
Biriktirirsiniz
Sokman
‫ﺗﺪﺧﻠﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ
‫ﺗﺪﺧﻠﻮا‬
ُُ َْ
Mutlaka girersin
Girmeniz
‫ﺗﺪﺧﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُُ َْ
Ona girmeniz
‫ﺗﺪرﺳﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﺗﺪرك‬
َ ِ ُْ
Ders görürsünüz
Yetişmesi, idrak etmesi
ُ ِ ُْ
ُ ‫ﺗﺪرﻛﻪ‬
‫ﺗﺪرون‬
َ ُ َْ
Ona yetişir
Bilirsiniz
ِ َْ
‫ﺗﺪري‬
Bilirsin
ُ‫َ ْﺗﺪع‬
‫ﺗﺪﻋﻬﻢ‬
ُُْ َْ
Çağırman, dua etmen, dua etmesi (dş)
Onları çağırman
‫ﺗﺪﻋﻮا‬
ُ ْ َ 4‫ﺗﺪﻋﻮ‬
ُ َْ
Çağırmanız, dua etmeniz
‫ﺗﺪﻋﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﺗﺪﻋﻮن‬
َ ُ َّ َ
Çağırırsınız
Đstersiniz
‫ﺗﺪﻋﻮن‬
َ َْ ُْ
‫ﺗﺪﻋﻮﻧﺎ‬
َ ُ َْ
Çağırılırsınız
Bizi çağırmanız
‫ﺗﺪﻋﻮﻧﻨﺎ‬
ََ ُ َْ
Bizi çağırırsınız
174
َِ ُ َْ
‫ﺗﺪﻋﻮﻧﻨﻲ‬
Beni çağırırsınız
َ ُ َْ
ُ ‫ﺗﺪﻋﻮﻧﻪ‬
‫ﺗﺪﻋﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
Onu çağırırsınız
Onları çağırırsınız
‫ﺗﺪﻋﻰ‬
َ ُْ
Çağırılır
‫ﺗﺪﻟﻮا‬
ُُْ
َّ َ َ
‫ﺗﺪﻟﻰ‬
Atmanız, vermeniz, rüşvet vermeniz
Sarktı
ِ
‫ﺗﺪﻣﺮ‬
ُّ َُ
ِ َْ
ً ‫ﺗﺪﻣﻴﺮا‬
ِ
‫ﺗﺪﻫﻦ‬
ُ ُْ
‫ﺗﺪور‬
ُ َُ
ِ
‫ﺗﺪﻳﺮوﻧﻬﺎ‬
ََ ُ ُ
‫ﺗﺬﺑﺤﻮا‬
ُ ََْ
Yıkar, mahveder
Yıkma, mahvetme
Yağcılık yapasın, yumuşak davranasın
Dönerler
Onu döndürürsünüz
Kesmeniz, boğazlamanız
‫ﺗﺬر‬
ََُ
‫ﺗﺬر‬
ََْ
Bırakır
Bırakması
َّ ُ َ َ
‫ﺗﺬرن‬
ِ ََ
‫ﺗﺬرﻧﻲ‬
ْ
Bırakmanız
Beni bırakman
‫ﺗﺬرﻫﻢ‬
ُْ ََْ
‫ﺗﺬرون‬
َ ََُ
Onları bırakman
Bırakırsınız
ُ3‫ﺗﺬرو‬
ُ َْ
Onu savurur
‫ﺗﺬروﻫﺎ‬
َ ََُ
َ
‫ﺗﺬﻛﺮ‬
َّ ََ
Onu bırakmanız
Öğüt aldı, düşündü, hatırladı
‫ﺗﺬﻛﺮ‬
ُُ َْ
Anarsın, zikredersin
175
ِ
‫ﺗﺬﻛﺮ‬
َّ َُ
ِ َْ
‫ﺗﺬﻛﺮة‬
َ
َ
‫ﺗﺬﻛﺮوا‬
ُّ ََ
‫ﺗﺬﻛﺮوا‬
ُُ َْ
َّ َ َ
‫ﺮون‬
َ ُ ‫ﺗﺬﻛ‬
ِ ِ َْ
‫ﺗﺬﻛﻴﺮي‬
ُِ
ُّ‫ﺗﺬل‬
َِْ
ً ‫ﺗﺬﻟﻴﻼ‬
Hatırlatıldı
Hatırlatma, öğüt
Öğüt aldılar, iyice düşündüler
Anmanız, zikretmeniz
Öğüt alırlar, iyice düşünürler
Öğüdüm, hatırlatmam
Zelil edersin, alçaltırsın
Đndirilmiş, eğilmiş, zelil edilmiş
‫ﺗﺬﻫﺐ‬
َ َ َْ
‫ﺗﺬﻫﺐ‬
ْ َ َْ
Gitmen
Gitmen
ْ‫ﺗﺬﻫﺒﻮا‬
َُ َْ
Gitmeniz
‫ﺗﺬﻫﺒﻮن‬
َ َُ َْ
َ َْ
ُ ‫ﺗﺬﻫﻞ‬
Gidersiniz
Geçer, vazgeçer
‫ﺗﺬودان‬
َ َُ
Men ederler (ikil)
ُ َُ
ْ‫ﺗﺬوﻗﻮا‬
Tatmanız
‫ََﺗﺮ‬
‫ََﺗﺮاء‬
ِ ِ َ
‫ﺗﺮاﺋﺐ‬
َ
ِ َ
‫ﺗﺮاءت‬
َ
Görmen
Görürler (ikil)
Kaburga kemikleri
Birbirini gördü
‫ََﺗﺮاءى‬
‫ﺗﺮاﺑﺎ‬
ً َ ُ 4 ‫َُﺗﺮاب‬
Birbirini gördü
Toprak
‫ﺗﺮاث‬
َ َُ
Miras
176
ٍ َ
‫ﺗﺮاض‬
َ
‫ﺮاﺿﻮا‬
ْ َ َ َ‫ﺗ‬
Rıza ile
Anlaştılar, rızalaştılar
‫ﺗﺮاﺿﻴﺘﻢ‬
ُ ْ َ ََ
ِ
‫ﺗﺮاﻗﻲ‬
َ ََ
ِ َ
‫ﺗﺮاﻧﻲ‬
َ
3‫ﺗﺮا‬
ُ ََ
Anlaştınız, rızalaştınız
Boğaz, gırtlak
Sen beni görürsün
Sen onu görürsün
‫ﺗﺮاﻫﻢ‬
ْ ُ ََ
‫ﺗﺮاود‬
ُ ِ َُ
Sen onları görürsün
Şehvetle arzular (dş)
‫ﺗﺮﺑﺺ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﺮﺑﺺ‬
ُ ُّ َ َ
Bekledi, fırsat bekledi
Bekleme
‫ﺗﺮﺑﺼﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ َ
‫ﺗﺮﺑﺼﻮا‬
ُ َّ َ َ
Beklediniz
Bekleyin
‫ﺗﺮﺑﺼﻮن‬
َ ُ َّ َ َ
‫ﺗﺮﺗﺎﺑﻮا‬
ُ َ َْ
Beklersiniz
Şüphe etmeniz
‫ﺗﺮﺗﺪوا‬
ُّ َ ْ َ
ِ َ
ً ‫ﺗﺮﺗﻴﻼ‬
ْ
‫ﺗﺮﺛﻮا‬
َُِ
Arkanıza dönmeniz
Tane tane, ağır ağır
Mirasçı olmanız
‫ﺗﺮﺟﻊ‬
ُ َ ُْ
ِ
‫ﺗﺮﺟﻌﻮ‬
ُ َْ
‫ﺗﺮﺟﻌﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﺗﺮﺟﻌﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﺗﺮﺟﻌﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ ِ َْ
Döndürülürsün, döndürülür (dş)
Döndürmeniz
Döndürürsünüz
Döndürülürsünüz
Onu döndürürsünüz
177
‫ﺗﺮﺟﻌﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ َ
‫ﺗﺮﺟﻒ‬
ُ ُ َْ
ِ
‫ﺗﺮﺟﻤﻮن‬
ُ ُ َْ
‫ﺗﺮﺟﻮ‬
ُ َْ
Onları döndürürsünüz
Sarsılır
Beni taşlamanız
Umman, ümit etmen
‫ﺗﺮﺟﻮا‬
ُ َْ
‫ﺗﺮﺟﻮن‬
َ ُ َْ
Ummanız, ümit etmeniz
Umarsınız
‫ﺗﺮﺟﻮﻫﺎ‬
َ ُ َْ
ِ ُ
‫ﺗﺮﺟﻲ‬
ْ
Onu ummanız
Geri bırakırsın
‫ﺗﺮﺣﻤﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
ِ َ َ
‫ﺗﺮﺣﻤﻨﻲ‬
ْ ْ
Bize merhamet etmen
Bana merhamet etmen
‫ﺗﺮﺣﻤﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﺗﺮد‬
َّ َ ُ
Merhamet olunursunuz
Reddedilmesi
‫ﺗﺮدن‬
َ ُِْ
Đstersiniz (dş, çğ)
‫ﺗﺮدون‬
َ ُّ َ ُ
‫ﺗﺮدى‬
َّ َ َ
Döndürülürsünüz
Aşağı düşer
‫ﺗﺮدى‬
َ َْ
ِ ُ
‫ﺗﺮدﻳ ِﻦ‬
ْ
‫ﺗﺮزق‬
ُ ُ َْ
Helak olursun
Beni helak edersin
Rızık verirsin
ِِ ََ ُ
‫ﺗﺮزﻗﺎﻧﻪ‬
ْ
‫ﺗﺮﺿﺎ‬
َ َْ
Ondan rızıklandırılırsınız
Razı olursun
3‫ﺗﺮﺿﺎ‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺮﺿﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
Ondan razı olursun
Ondan razı olursun
178
‫ﺗﺮﺿْﻮا‬
َ َْ
‫ﺗﺮﺿﻮن‬
َ ْ َ َْ
Razı olmanız
Razı olursunuz
‫ﺗﺮﺿﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ْ َ َْ
‫ﺗﺮﺿﻰ‬
َ َْ
Ondan razı olursunuz
Razı olursun
‫ﺗﺮﻏﺒﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﺗﺮﻓﻊ‬
َ َ ُْ
Đstersiniz
Yükseltilmesi
‫ﺗﺮﻓﻌﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺮﻗﺐ‬
ْ ُ َْ
Yükseltmeniz
Tutman, uyman
‫ﺗﺮﻗﻰ‬
َ َْ
‫ﺗﺮك‬
َ ََ
Çıkarsın, yükselirsin
Terk etti
‫ﺗﺮﻛﺒﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
‫ﺗﺮﻛﺒﻮا‬
ُ َ َْ
Mutlaka binersiniz, geçersiniz
Binmeniz
‫ﺗﺮﻛﺒﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﺗﺮﻛﺒﻮﻫﺎ‬
َ ُ َ َْ
Binersiniz
Ona binmeniz
‫ﺗﺮﻛﺖ‬
ُ ْ ََ
‫ﺗﺮﻛﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
Terk ettim
Terk ettiniz, bıraktınız
‫ﺗﺮﻛﺘﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ ْ ََ
‫ﺗﺮﻛﻀﻮا‬
ُ ُ َْ
Onu terk ettiniz
Kaçmanız
‫ﺗﺮﻛﻦ‬
َ ْ ََ
‫ﺗﺮﻛﻦ‬
ُ َ َْ
Terk ettiler, bıraktılar (dş, çğ)
Yanaşırsın, meyl edersin
‫ﺗﺮﻛﻨﺎ‬
َ ْ ََ
‫ﺗﺮﻛﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ ََ
Terk ettik
Onu terk ettik
179
ْ‫ﺗﺮﻛﻨﻮا‬
ُ َ َْ
Yanaşmanız, meyl etmeniz
َ ََ
ُ ‫ﺗﺮﻛﻪ‬
‫ﺗﺮﻛﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََ
Onu terk etti
Onları terk etti
ُ ََ
ْ‫ﺗﺮﻛﻮا‬
Terk ettiler
‫ﺗﺮﻛﻮك‬
َ ُ ََ
ِ َ
‫ﺗﺮﻣﻲ‬
ْ
ِ ِ َْ
‫ﺗﺮﻣﻴﻬﻢ‬
ِ َ
‫ﺗﺮن‬
َ
‫ﺗﺮﻫﺒﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﺗﺮﻫﻖ‬
ُ َ َْ
ِِْ ُ
‫ﺗﺮﻫﻘﻨﻲ‬
ْ
‫ﺗﺮﻫﻘﻬﺎ‬
َ ُ َ َْ
Seni terk ettiler
Atarsın, atar (dş)
Onlara atar
Beni görmen
Bağlanıp beslenir
Sarar
Bana güçlük çıkarman
Onu sarar
‫ﺗﺮﻫﻘﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
‫ﺗﺮوا‬
ْ ََ
Onları sarar
Görmeniz
‫ﺗﺮون‬
َ ْ ََ
َّ ُ ‫ََﺗﺮ‬
‫ون‬
Görürsünüz
Mutlaka görürsünüz
‫ﺗﺮوﻧﻬﺎ‬
َ َّ ُ َ َ
‫ﺗﺮوﻧﻬﺎ‬
َ َ ْ ََ
Mutlaka onu görürsünüz
Onu görürsünüz
‫ﺗﺮوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ْ ََ
‫ﺗﺮوﻫﺎ‬
َ ْ ََ
Onları görürsünüz
Onu görürsünüz
‫ََﺗﺮى‬
‫ﺗﺮﻳﺤﻮن‬
َ ُ ُِ
Görürsün
Akşam getirirsiniz
180
‫ﺗﺮﻳﺪ‬
ُ ُِ
Đstersin, ister (dş)
‫ﺗﺮﻳﺪون‬
َ ُ ُِ
‫ﺗﺮﻳﻦ‬
َّ ِ َ َ
ِ
‫ﺗﺮﻳﻨﻲ‬
َُِّ
Đstersiniz
Görürsün (dş)
Bana gösterirsin
ُ‫َ َﺗﺰال‬
‫ﺗﺰاور‬
ُ َ ََ
ِ َِ
‫ﺗﺰد‬
Olup durursun (R ile)
Ziyaret eder
Arttırman
‫ﺗﺰداد‬
ُ َ َْ
ِ َ َْ
‫ﺗﺰدري‬
Arttırır
Hor gördü
‫ﺗﺰر‬
ُ َِ
‫ﺗﺰرﻋﻮن‬
َ ُ َ َْ
Yüklenirsin, yüklenir (dş)
Bitirirsiniz, büyütürsünüz
َ ُ َ َْ
ُ ‫ﺗﺰرﻋﻮﻧﻪ‬
‫ﺗﺰﻋﻤﻮن‬
َ ُ ُ َْ
Onu büyütürsünüz
Sanarsınız
‫ﺗﺰغ‬
ْ ُِ
ُّ َ ُ
‫ﺗﺰﻛﻮا‬
Kaydırman
Temize çıkarmanız
َّ َ َ
‫ﺗﺰﻛﻰ‬
ِّ َ ُ
‫ﺗﺰﻛﻲ‬
Temizlenir
Temizlersin
ِْ ِ ّ َ ُ
‫ﺗﺰﻛﻴﻬﻢ‬
َ‫ﺗﺰل‬
ّ َِ
Onları temizlersin
Kayması
‫ﺗﺰﻫﻖ‬
َ َ َْ
Çıkması, yok olması
‫ﺗﺰودوا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﺰول‬
َ َُ
Azıklanın
Zeval bulması, yok olması
181
َ ‫َ ُﺗﺰوﻻ‬
Zeval bulmaları, yok olmaları (ikil)
َِ ُ َِ
‫ﺗﺰﻳﺪوﻧﻨﻲ‬
Beni arttırırsınız
‫ﺗﺰﻳﻠﻮا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﺴﺆﻛﻢ‬
ُْ َُْ
Birbirinden ayrılırlar
Sizi üzer
َ ُْ
ُ ‫ﺗﺴﺌﻞ‬
ِ ْ َ َ 4ِ‫ﺗﺴﺌﻠﻦ‬
‫ﺗﺴﺌﻠﻨﻲ‬
َْ ْ َ
ْ
Sorulursun, sorulur
Bana sorman
‫ﺌﻠﻬﻢ‬
ُ ُ َ ‫ﺗﺴ‬
َْ
‫ﺗﺴﺌﻠﻮا‬
َُ ْ َ
Onlardan istersin, sorarsın
Sormanız
‫ﺗﺴﺌﻠﻮن‬
َ َُ ْ ُ
‫ﺗﺴﺌﻤﻮا‬
َُ َْ
Sorulursunuz
Üşenmeniz
‫ﺗﺴﺆﻫﻢ‬
ُ َُْ
‫ﺗﺴﺆﻫﻢ‬
ُْ َُْ
Onları üzer
Onları üzer
َ ََ
َ‫ﺗﺴﺎﺋﻞ‬
‫ﺗﺴﺎﺋﻠﻮن‬
َ َُ َ َ
‫ﺗﺴﺎﻗﻂ‬
ْ ِ َُ
‫ﺗﺴﺎل‬
َ َْ
Soruştu, birbirine sordu
Soruştular
Dökülmesi
Sorman
َ َْ
ُ‫ﺗﺴﺎل‬
َ ُْ
ُ‫ﺗﺴﺎل‬
Sorarsın, istersin
Sorulursun, sorulur
‫ﺗﺴﺎﻟﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ
‫ﺗﺴﺎﻟﻨﻰ‬
ْ َ ْ َ 4ِ‫ﺗﺴﺎﻟْﻦ‬
َ َْ
Mutlaka sorulursunuz
Bana sorman, benden istemen
‫ﺗﺴﺎﻟﻬﻢ‬
ْ ُ َُ ْ َ
َُ ْ َ
ْ‫ﺗﺴﺎﻟﻮا‬
Onlardan istersin, sorarsın
Đstemeniz, sormanız
182
‫ﺗﺴﺎﻟﻮن‬
َُ ْ َ
‫ﺗﺴﺎﻟﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Sorarsınız, istersiniz
Sorulursunuz
‫ﺗﺴﺎﻣﻮا‬
َُ ْ َ
‫ﺗﺴﺒﺢ‬
ُ ِّ َ ُ
Üşenmeniz
Tesbih edersin
‫ﺗﺴﺒﺤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
ُ3‫ﺗﺴﺒﺤﻮ‬
ُ ِّ َ ُ
Tesbih edersiniz
Onu tesbih edersiniz
‫ﺗﺴﺒﻖ‬
َُِْ
‫ﺗﺴﺒﻮا‬
ُّ ُ َ
Geçer
Sövmeniz
ُ ‫ﺗﺴﺒﻴﺤﻪ‬
َ َِْ
ِ
‫ﺗﺴﺒﻴﺤﻬﻢ‬
ُْ َ َْ
‫ﺗﺴﺘﺌﺨﺮون‬
َ ُ ِ َْ ْ َ
ِ
‫ﺗﺴﺘﺄﻧﺴﻮا‬
ُ َْ ْ َ
‫ﺗﺴﺘﺒﺪﻟﻮن‬
َ ُِ َْ ْ َ
‫ﺗﺴﺘﺒﻴﻦ‬
َ َِ ْ َ
Onun tesbih etmesi
Onların tesbih etmesi
Geri kalırsınız
Đzin istemeniz
Değişmek istersiniz
Belli olması
‫ﺗﺴﺘﺘﺮون‬
َ َُِ ْ َ
‫ﺗﺴﺘﺠﻴﺒﻮن‬
َ ُ ِ َ َْ
Sakınırsınız, gizlenirsiniz
Đcabet edersiniz
‫ﺗﺴﺘﺨﺮﺟﻮا‬
ُ ِ َْ َْ
‫ﺗﺴﺘﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ ِ َْ َْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﺨﻔﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُّ َ ْ َ
ِ
‫ﺗﺴﺘﺮﺿﻌﻮا‬
ُ َْ ْ َ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻄﻊ‬
ْ َ َْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻄﻴﻊ‬
َ َ َْ
Çıkarmanız
Çıkarırsınız
Onu hafifçe taşırsınız
Emzirtmeniz
Gücün yetmesi
Gücün yetmesi
183
ِ
‫ﺗﺴﺘﻄﻴﻌﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺴﺘﻄﻴﻌﻮن‬
َ ُ َِ َْ
ِ َْ َ
ْ‫ﺗﺴﺘﻌﺠﻞ‬
ْ
ِ ُِ َ
‫ﺗﺴﺘﻌﺠﻠﻮن‬
َْ ْ
ُ ِ َْ َْ
ُ3‫ﺗﺴﺘﻌﺠﻠﻮ‬
ِ
‫ﺗﺴﺘﻐﻔﺮ‬
ُ َْ َْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻐﻔﺮ‬
ْ َْ َْ
‫ﺗﺴﺘﻐﻔﺮون‬
َ ُِ َْ ْ َ
‫ﺗﺴﺘﻐﻴﺚ‬
ُ َِ َْ
‫ﺗﺴﺘﻐﻴﺜﻮن‬
َ ُ َِ َْ
ِ َْ َ
‫ﺗﺴﺘﻔﺖ‬
ْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻔﺘﺤﻮا‬
ُ َْ ْ َ
ِ ِْ َ
‫ﺗﺴﺘﻔﺘﻴﺎن‬
َ َ ْ
‫ﺗﺴﺘﻘﺪﻣﻮن‬
َ ُِ َْ َْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻘﺴﻤﻮا‬
ُ َْ َْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻜﺒﺮ‬
ُ ْ َ َْ
‫ﺗﺴﺘﻜﺒﺮون‬
َ ُِْ َ َْ
ِ ْ َ‫ﺗ‬
‫ﺴﺘﻜﺜﺮ‬
ُ َ ْ
ِ
‫ﺗﺴﺘﻤﻊ‬
ُ َ َْ
Gücünüzün yetmesi
Gücünüz yeter
Acele istemen
Acele istersiniz
Onu acele istemeniz
Đstiğfar edersin, bağışlanma dilersin
Đstiğfar etmen, bağışlanma dilemen
Đstiğfar edersiniz, bağışlanma dilersiniz
Yardım istersin
Yardım istersiniz
Sorman, fetva istemen
Fetih istemeniz
Fetva istersiniz (ikil)
Đleri geçersiniz
Paylaşmanız
Büyüklük taslarsın
Büyüklük taslarsınız
Çok bulursun
Dinlersin
‫ﺗﺴﺘﻤﻌﻮن‬
َ َُِ َْ
َِْ َْ
ُ ‫ﺗﺴﺘﻬﺰئ‬
Dinlersiniz
Alay edersin
‫ﺗﺴﺘﻬﺰﺋﻮن‬
َ َُِْ َْ
Alay edersiniz
184
‫ﺗﺴﺘﻮوا‬
َُ َْ
َِ َْ
‫ﺗﺴﺘﻮي‬
Yerleşmeniz
Eşit olur, bir olur
‫ﺗﺴﺠﺪ‬
َ ُ َْ
‫ﺗﺴﺠﺪ‬
ُ ُ َْ
Secde etmen
Secde edersin
‫ﺗﺴﺠﺪوا‬
ُ ُ َْ
‫ﺗﺴﺤﺮ‬
ََ َْ
Secde etmeniz
Büyülemen
‫ﺗﺴﺤﺮ‬
َُ ُْ
‫ﺗﺴﺤﺮﻧﺎ‬
َََ َْ
Büyülenirsin, sihirlenirsin
Bizi büyülemen
‫ﺗﺴﺤﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﺗﺴﺨﺮوا‬
َُ َْ
Büyülenirsiniz
Alay etmeniz
‫ﺗﺴﺨﺮون‬
َ َُ َْ
‫ﺗﺴﺮ‬
ُّ ُ َ
ِ
‫ﺗﺴﺮ‬
ُّ ُ
‫ﺗﺴﺮح‬
ُ َ َْ
Alay edersiniz
Sevindirir, içini açar
Gizlersin
Salıverirsin
‫ﺗﺴﺮﺣﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﺗﺴﺮﻓﻮا‬
ُِ ُْ
‫ﺗﺴﺮون‬
َ ُّ ِ ُ
‫ﺗﺴﺮﻳﺢ‬
ٌ ِ َْ
ِ
‫ﺗﺴﻄﻊ‬
ْ َْ
ِ
ِ
‫ﺗﺴﻌﺎ‬
ٌ ْ
ً ْ 4‫ﺗﺴﻊ‬
‫ﺗﺴﻌﺔ‬
َُ ِْ
‫ﺗﺴﻌﻮن‬
َ ُ ِْ
Salıverirsiniz
Đsraf etmeniz
Gizlersiniz
Bırakma
Gücünün yetmesi
Dokuz
Dokuz
Doksan
185
‫ﺗﺴﻌﻰ‬
َ َْ
‫ﺗﺴﻔﻜﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﺗﺴﻘﻂ‬
ُ ُ َْ
‫ﺗﺴﻘﻂ‬
َ ِ ُْ
‫ﺗﺴﻘﻰ‬
َ ُْ
ِ َ
‫ﺗﺴﻘﻲ‬
ْ
‫ﺗﺴﻜﻦ‬
ُُ َْ
Çalışır, koşar (dş)
Dökersiniz
Düşer
Düşürülür
Sulanır
Sular
Dinlenirsin, sakinleşirsin
‫ﺗﺴﻜﻦ‬
َْ ُْ
‫ﺗﺴﻜﻨﻮا‬
ُُ َْ
Meskun olması
Dinlenmeniz, sakinleşmeniz
Dinlenirsiniz, sakinleşirsiniz
Gitmeniz
Selam vermeniz
Selamete erersiniz, Müslüman olursunuz
Selam, teslimiyet
Đşitmen
‫ﺗﺴﻜﻨﻮن‬
َ ُُ َْ
‫ﺗﺴﻠﻜﻮا‬
ُ َُْ
ِ
‫ﺗﺴﻠﻤﻮا‬
َُُّ
‫ﺗﺴﻠﻤﻮن‬
َ ُُِْ
ِ َ
ً ‫ﺗﺴﻠﻴﻤﺎ‬
ْ
‫ﺗﺴﻤﻊ‬
َ َْ
‫ﺗﺴﻤﻊ‬
َُ َْ
ِ
‫ﺗﺴﻤﻊ‬
ُ ُْ
Đşitirsin
Đşittirirsin
‫ﺗﺴﻤﻌﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
ْ‫ﺗﺴﻤﻌﻮا‬
َُ َْ
Đşitirsiniz
Đşitmeniz
‫ﺗﺴﻤﻌﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﺗﺴﻤﻰ‬
َّ َ ُ
Đşitirsiniz
Đsim verildi
‫ﺗﺴﻤﻴﺔ‬
ََِ َْ
Đsim verme
186
‫ﺗﺴﻨﻴﻢ‬
ٍ ِْ َْ
‫ﺗﺴﻮد‬
ُّ َ ْ َ
Cennette bir pınar
Kararır
‫ﺗﺴﻮر‬
ُ َّ َ َ
ْ‫ﺗﺴﻮروا‬
ُ َّ َ َ
Duvarı aşar
Duvarı aşmaları
‫ﺗﺴﻮى‬
َّ َ ُ
ِ
‫ﺗﺴﻴﺮ‬
ُ َ
ِ
‫ﺗﺴﻴﻤﻮن‬
ُ ُ
Düzeltilirler, yerle bir edilirler
Yürür
Otlatırsınız
ََ
ُ‫ﺗﺸﺎء‬
‫ﺗﺸﺎؤون‬
َ ُ ََ
Đstersin
Đstersiniz
َ‫ﺗﺸﺎﺑﻪ‬
َ ََ
‫ﺗﺸﺎﺑﻬﺖ‬
ْ ََ ََ
Benzedi
Benzedi
‫ﺗﺸﺎﻗﻮن‬
َ ُّ َ ُ
Düşmanlık ettiniz, muhalefet ettiniz
‫ﺗﺸﺎور‬
ََ ََ
ٍُ ََ
‫ﺗﺸﺎور‬
Danıştı, istişare etti
Danışma, istişare
‫ﺗﺸﺘﺮوا‬
َُ َْ
ِ َْ
‫ﺗﺸﺘﻜﻲ‬
َ
َِ َْ
‫ﺗﺸﺘﻬﻲ‬
Değişmeniz
Şikayet eder (dş)
Đster, iştihası çeker
ِ ‫ﺗﺸﺘﻬ‬
َِ َْ
‫ﻴﻪ‬
Onu canı çeker
‫ﺗﺸﺨﺺ‬
ُ َ َْ
‫ﺗﺸﺮﺑﻮن‬
َ َُ َْ
Donup kalır, belerir
Đçersiniz
‫ﺗﺸﺮك‬
َ ِ ُْ
Şirk koşman
‫ﺗﺸﺮك‬
ُ ِ ُْ
Şirk koşarsın
187
‫ﺗﺸﺮك‬
ْ ِ ُْ
Şirk koşman
ُ ِ ُْ
ْ‫ﺗﺸﺮﻛﻮا‬
Şirk koşmanız
‫ﺗﺸﺮﻛﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﺗﺸﻄﻂ‬
ْ ِ ُْ
Şirk koşarsınız
Zulmetmen, aşırı gitmen
‫ﺗﺸﻌﺮون‬
َ ُُ ْ َ
‫ﺗﺸﻘﻖ‬
ُ َّ َ َ
Şuur edersiniz, anlarsınız
Parçalanır
‫ﺗﺸﻘﻰ‬
َ َْ
Güçlük çekmen, sıkıntı çekmen
‫ﺗﺸﻜﺮ‬
ُُ َْ
ْ‫ﺗﺸﻜﺮوا‬
ُُ َْ
Şükredersin
Şükretmeniz
‫ﺗﺸﻜﺮون‬
َ ُُ َْ
‫ﺗﺸﻤﺖ‬
ْ ِ ُْ
Şükredersiniz
Sevindirmen
‫ﺗﺸﻬﺪ‬
ََ َْ
‫ﺗﺸﻬﺪ‬
َُ َْ
Şahit olman, görmen
Şahit olursun, görürsün
‫ﺗﺸﻬْﺪ‬
َ َْ
Şahit olman, görmen
‫ﺗﺸﻬﺪون‬
َ َُ َْ
ِ ُ َْ
‫ﺗﺸﻬﺪون‬
َ
ِ
‫ﺗﺸﻴﻊ‬
َ َ
ِ ِ ُ
‫ﺗﺼﺎﺣﺒﻨﻲ‬
ْ َ
ِ
‫ﺗﺼﺐ‬
ْ ُ
Şahit olursunuz, görürsünüz
Bana şahit olmanız
Yayılması
Benimle arkadaşlık yapman
Đsabet etmesi
‫ﺗﺼﺒﺢ‬
َ ِْ ُ
‫ﺗﺼﺒﺢ‬
ُ ِْ ُ
Olması
Olur
ْ‫ﺗﺼﺒﺤﻮا‬
ُ ِْ ُ
Olmaları
188
‫ﺗﺼﺒﺤﻮن‬
َ ُ ِْ ُ
ِ
‫ﺗﺼﺒﺮ‬
ُ ْ َ
ِ
ْ‫ﺗﺼﺒﺮوا‬
ُ ْ َ
‫ﺗﺼﺒﺮون‬
َ ُِ ْ َ
‫ﺗﺼﺒﻚ‬
َ ِْ ُ
ِ
‫ﺗﺼﺒﻜﻢ‬
ُْ ْ ُ
ِ
‫ﺗﺼﺒﻬﻢ‬
ُْْ ُ
Olurlar
Sabredersin
Sabretmeniz
Sabredersiniz
Sana isabet etmesi
Size isabet etmesi
Onlara isabet etmesi
َّ َ َ
‫ﺗﺼﺪق‬
‫ﺗﺼﺪق‬
َ َّ َ َ
Sadaka vermesi
Tasadduk etti, sadaka verdi
‫ﺗﺼﺪق‬
ْ َّ َ َ
Tasadduk et, sadaka ver
ُ َّ َ َ
ْ‫ﺗﺼﺪﻗﻮا‬
‫ﺗﺼﺪﻗﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﺼﺪون‬
َ ُّ ُ َ
Tasadduk etmeniz, sadaka vermeniz
Tasdik edersiniz, doğrularsınız
Çevirirsiniz, engellersiniz
‫ﺗﺼﺪوﻧﺎ‬
َ ُّ ُ َ
Bizi çevirmeniz
َّ َ َ
‫ﺗﺼﺪى‬
ِ
ً‫ﺗﺼﺪﻳﺔ‬
َ ْ َ
‫ﺗﺼﺪﻳﻖ‬
َ ِ ْ َ
Yönelirsin
El çırpma
Tasdik, doğrulama
‫ﺗﺼﺮف‬
ْ ِ ْ َ
‫ﺗﺼﺮﻓﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Savman, çevirmen, bertaraf etmen
Çevrilirsiniz
‫ﺗﺼﺮﻳﻒ‬
ٌ ِْ ْ َ
ِ ِ ْ َ
‫ﺗﺼﺮﻳﻒ‬
Döndürülme
Döndürülmesi
‫ﺗﺼﻄﻠﻮن‬
َُ ْ َ
Isınırsınız
189
‫ﺗﺼﻌﺪون‬
ُِ ْ ُ
ِ
‫ﺗﺼﻌﺮ‬
ّ َ ُ
‫ﺗﺼﻐﻰ‬
َ ْ َ 4‫ﺗﺼﻐﺎى‬
َ ْ َ
Tırmanırsınız
Övünerek dönmen
Meyletmen
ِ
‫ﺗﺼﻒ‬
ُ َ
‫ﺗﺼﻔﺢ‬
ُ َ ْ َ
Vasıflandırırsın
Hoş görürsün
‫ﺗﺼﻔﺤﻮا‬
ُ َ ْ َ
‫ﺗﺼﻔﻮن‬
َ ُِ َ
Hoş görmeniz
Vasıflandırırsınız
ِ
ُ ‫َﺗﺼﻞ‬
َ ُ
ّ ‫ﺗﺼ ِﻞ‬
ِ
‫ﺗﺼﻠﺢ‬
ُ ْ ُ
ِ
ْ‫ﺗﺼﻠﺤﻮا‬
ُ ْ ُ
Uzatır, ulaşır
Namaz kılman
Islah edersin, düzeltirsin
Islah etmeniz, düzeltmeniz
‫ﺗﺼﻠﻰ‬
َْ َ
ِ
ُ‫ﺗﺼﻠﻴﺔ‬
َ ْ َ
‫ﺼﻨﻊ‬
َ َ ْ ُ‫ﺗ‬
Ateşe girer
Atılma
Yetiştirilmen
‫ﺗﺼﻨﻌﻮن‬
َُ ْ َ
‫ﺗﺼﻮﻣﻮا‬
ُ ُ َ
Yaparsınız
Oruç tutmanız
ِ
‫ﺗﺼﻴﺐ‬
ُ ُ
ِ ُ
‫ﺗﺼﻴﺒﻜﻢ‬
ْ َ
‫ﺗﺼﻴﺒﻦ‬
َّ َ ِ ُ
ِ
‫ﺗﺼﻴﺒﻨﺎ‬
ََ ُ
Đsabet eder
Size isabet etmesi
Mutlaka isabet eder
Bize isabet etmesi
ِ
‫ﺗﺼﻴﺒﻬﻢ‬
َُ ُ
ِ
‫ﺗﺼﻴﺒﻬﻢ‬
ُُ ُ
Onlara isabet etmesi
Onlara isabet eder
190
ِ
‫ﺼﻴﺒﻮا‬
ُ ُ‫ﺗ‬
ِ َ
‫ﺗﺼﻴﺮ‬
ُ
Đsabet etmeniz
Varır, döner
‫ﺗﻀﺎر‬
َّ َ ُ
‫ﺗﻀﺎرو‬
ُّ َ ُ
Zarara uğratılma
Zarara uğratılmaları
‫ﺗﻀﺎروﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ّ َ ُ
‫ﺗﻀﺤﻜﻮن‬
َ ُ َ ْ َ
Onların (dş, çğ) zarara uğratılmaları
Gülersiniz
‫ﺗﻀﺤﻰ‬
َ ْ َ
Güneşten yanarsın
‫ﺗﻀﺮﺑﻮا‬
ُِ ْ َ
Vurmanız, misal vermeniz
َ‫ﻀﺮع‬
َّ َ َ ‫ﺗ‬
Yalvardı
ً ‫ﺗﻀﺮﻋﺎ‬
ُّ َ َ
Yalvararak
‫ﺗﻀﺮﻋﻮا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﻀﺮون‬
َ ُّ ُ َ
Yalvarmanız
Zarar verirsiniz
َ ُّ ُ َ
ُ ‫ﺗﻀﺮوﻧﻪ‬
ُ3‫ﺗﻀﺮو‬
ُّ ُ َ
Ona zarar verirsiniz
Ona zarar vermeniz
‫ﺗﻀﻊ‬
َ َ َ
‫ﺗﻀﻊ‬
ُ َ َ
Doğurması, koyması
Doğurur, koyar (dş)
‫ﺗﻀﻌﻮا‬
ُ َ َ
Bırakmanız
‫ﺗﻀﻌﻮن‬
َ ُ َ َ
ِ َ
َّ ‫ﺗﻀﻞ‬
Bırakırsınız
Yanılması, şaşırması (dş)
ِ ُ
ُّ ‫ﺗﻀﻞ‬
ُّ ِ َ
‫ﺗﻀﻠﻮا‬
Saptırırsın
Sapmanız
ٍ ِْ َ
‫ﺗﻀﻠﻴﻞ‬
Sapıklık, hiçlik
191
‫ﺗﻀﻴﻘﻮا‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﻄﺌﻮﻫﺎ‬
َ َُ َ
Sıkıştırmanız
Ona ayak basmanız
‫ﺗﻄﺌﻮﻫﻢ‬
ْ ُ َُ َ
َ‫ﺗﻄﺎول‬
َ َ َ
ِ ْ َ
‫ﺗﻄﺮد‬
ُ
‫ﺗﻄﺮدﻫﻢ‬
ْ ُ َ ُْ َ
ِ ُِِ
‫ﺗﻄﻊ‬
ْ ُ 4‫ﺗﻄﻊ‬
‫ﺗﻄﻌﻤﻮن‬
َ ُ ِْ ُ
ِ
ُ ‫ﺗﻄﻌﻪ‬
ْ ُ
ِ
‫ﺗﻄﻌﻬﻤﺎ‬
َُْ ُ
Onlara ayak basmanız
Geçti, birbirini takip etti, uzadı
Kovman
Onları kovman
Đtaat etmen
Yedirirsiniz
Ona itaat etmen
O ikisine itaat etmen
‫ﺗﻄﻐﻮا‬
َْْ َ
‫ﺗﻄﻠﻊ‬
ُ ُْ َ
ِ
‫ﺗﻄﻠﻊ‬
ُ َّ َ
‫ﺗﻄﻤﺌﻦ‬
َّ ِ َ ْ َ
‫ﺗﻄﻤﺌﻦ‬
ُّ ِ َ ْ َ
‫ﺗﻄﻤﻌﻮن‬
َ َُْ َ
Aşmanız
Doğar, yükselir, çıkar
Çıkar, yetişir, yükselir
Mutmain olması, huzur bulması
Mutmain olur, huzur bulur
Ümit edersiniz
ِ
‫ﺗﻄﻬﺮ‬
َُّ ُ
‫ﺗﻄﻬﺮن‬
َ ْ َّ َ َ
Temizlersin
Temizlenirler (dş, çğ)
‫ﺗﻄﻬﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ِّ َ ُ
ِْ َ
ً ‫ﺗﻄﻬﻴﺮا‬
Onları temizlersin
Tertemiz yapma
َّ َ َ
َ‫ﺗﻄﻮع‬
Gönüllü yaptı
‫ﺗﻄﻴﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
Uğursuzluğa uğradık
192
ِ
‫ﺗﻄﻴﻊ‬
ُ ُ
ِ
ْ‫ﺗﻄﻴﻌﻮا‬
ُ ُ
ِ
ُ3‫ﺗﻄﻴﻌﻮ‬
ُ ُ
Uyarsın, itaat edersin
Uymanız, itaat etmeniz
Ona uymanız, itaat etmeniz
‫ﺗﻈﺎﻫﺮ‬
َُ َ َ
‫ﺗﻈﺎﻫﺮا‬
ََ َ َ
Birbirini destekledi
Birbirini destekledi (ikil)
‫ﺗﻈﺎﻫﺮون‬
َ َُ َ َ
‫ﺗﻈﺎﻫﺮون‬
َ ُِ َ ُ
ِْ َ
‫ﺗﻈﻠﻢ‬
ِ
‫ﺗﻈﻠﻢ‬
ُ ْ َ
‫ﺗﻈﻠﻢ‬
ُ َْ ُ
ِْ َ
ْ‫ﺗﻈﻠﻤﻮا‬
ُ
‫ﺗﻈﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِْ َ
Birbirinizi desteklediniz
Zihar yaptınız
Zulmetmen
Zulmedersin, zulmeder
Zulmedilirsin, zulmedilir
Zulmetmeniz
Zulmedersiniz
‫ﺗﻈﻠﻤﻮن‬
َ ُ َْ ُ
‫ﺗﻈﻤﺆا‬
َُْ َ
ُ َ ْ َ 4‫ﺗﻈﻤﺄ‬
Zulmedilirsiniz
Susuzluk çekmen
‫ﺗﻈﻦ‬
ُّ ُ َ
‫ﺗﻈﻨﻮن‬
َ ُّ ُ َ
Zannedersin
Zannedersiniz
‫ﺗﻈﻬﺮون‬
َ ُِْ ُ
‫ﺗﻌﺎرﻓﻮا‬
َُ ََ
Öğle zamanına girersiniz
Tanışmanız, birbirinizi bilmeniz
‫ﺗﻌﺎﺳﺮﺗﻢ‬
ُ َ ََ
‫ﺗﻌﺎﻃﻰ‬
َ ََ
Zorluk çektiniz
Bıçak aldı
‫ﺗﻌﺎﻟﻮا‬
َْ ََ
‫ﺗﻌﺎﻟﻰ‬
َ ََ
Gelin
Yüce, yüksek
193
‫ﺗﻌﺎﻟﻴﻦ‬
َ َْ َ َ
‫ﻌﺎون‬
َ َ َ َ‫ﺗ‬
Gelin (dş, çğ)
Yardımlaştı
‫ﺗﻌﺎوﻧﻮا‬
َُ ََ
‫ﺗﻌﺒﺜﻮن‬
َ ََُْ
Yardımlaşın
Eğlenirsiniz
‫ﺗﻌﺒﺪ‬
ُ َُْ
ِ َ
‫ﺗﻌﺒﺪ‬
ُْ
ْ‫ﺗﻌﺒﺪوا‬
ُ َُْ
Taparsın, ibadet edersin
Tapman
Tapmanız, ibadet etmeniz
‫ﺗﻌﺒﺪون‬
َ ُ َُْ
‫ﺗﻌﺒﺮون‬
َ َُُْ
Taparsınız, ibadet edersiniz
Tabir edersiniz
‫ﺗﻌﺘﺪوا‬
ُ ََْ
‫ﺗﻌﺘﺪون‬
َ ُّ َ ْ َ
Aşırı gitmeniz
Sayarsınız
‫ﺗﻌﺘﺪوﻧﻬﺎ‬
َ َ ُّ َ ْ َ
‫ﺗﻌﺘﺪوﻫﺎ‬
َ ُ ََْ
ِ َ
‫ﺗﻌﺘﺬروا‬
ُ َْ
‫ﺗﻌﺜﻮا‬
ََْْ
Onu sayarsınız
Onda aşırı gitmeniz
Özür dilemeniz
Bozgunculuk yapman
‫ﺗﻌﺠﺐ‬
ْ َ َْ
‫ﺗﻌﺠﺒﻚ‬
َ ُ ِ ُْ
Şaşırman
Seni hoşlandırır, hoşuna gider
‫ﺗﻌﺠﺒﻚ‬
َ ْ ِ ُْ
‫ﻌﺠﺒﻮن‬
َ ُ َ ْ َ‫ﺗ‬
‫ﺗﻌﺠﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ َْ
Hoşuna gitmesi
Şaşarsınız
Şaşarsın (dş)
َّ َ َ
َ ‫ﺗﻌﺠﻞ‬
َ َ َْ
َ ْ َ 4‫ﺗﻌﺠﻞ‬
ْ‫ﺗﻌﺠﻞ‬
Acele etti
Acele etmen
194
‫ﺗﻌﺪ‬
ُ َْ
ِِ َ ِ َ
‫ﺗﻌﺪاﻧﻨﻲ‬
Ayırman, çevirmen
Bana vaad ediyorsunuz (ikil)
ِ
‫ﺗﻌﺪل‬
ْ َْ
‫ﺗﻌﺪﻟﻮا‬
ُِ َْ
‫ﺗﻌﺪﻧﺎ‬
َُ َِ
Denkleştirmen
Adalet yapmanız
Bize vaad edersin
‫ﺗﻌﺪوا‬
ُّ ُ َ
ْ‫ﺗﻌﺪوا‬
ُ َْ
Saymanız
Aşmanız
‫ﺗﻌﺪون‬
َ ُّ ُ َ
ِ
‫ﺗﻌﺬب‬
َ َُّ
ِ
‫ﺗﻌﺬب‬
ُ َُّ
ِ
‫ﺗﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ُْ ْ ّ َ ُ
‫ﺗﻌﺮج‬
ُ َُْ
Sayarsınız
Azap etmen
Azap edersin, cezalandırırsın
Onlara azap etmen
Yükselirsin, yükselir (dş)
‫ﺗﻌﺮض‬
ُ َُْ
ِ ُْ
‫ض‬
ُ ‫ﺗﻌﺮ‬
Arz olunursun, arz olunur (dş)
Yüz çevirirsin
‫ﺗﻌﺮض‬
ْ ِ ُْ
‫ﺗﻌﺮﺿﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Yüz çevirmen
Yüz çevirirsin
ْ‫ﺗﻌﺮﺿﻮا‬
ُ ِ ُْ
Yüz çevirmeniz
‫ﺗﻌﺮﺿﻮن‬
َ ُ َُْ
‫ﺗﻌﺮف‬
ُ َِْ
Arz olunursunuz
Bilirsin, tanırsın
‫ﺗﻌﺮﻓﻬﻢ‬
َُُِْ
‫ﺗﻌﺮﻓﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ َُِْ
Onları tanırsın
Onu tanırsınız
‫ﺗﻌﺮى‬
ََْ
Çıplak kalman
195
‫ﺗﻌﺰ‬
ُّ ِ ُ
‫ﺗﻌﺰرو‬
ُ ِّ َ ُ
Aziz edersin
Desteklemeniz
3‫ﺗﻌﺰرو‬
ُ ُ ِّ َ ُ
ْ‫ﺗﻌﺰﻣﻮا‬
ُ َِْ
Onu desteklemeniz
Azmetmeniz
‫ﺗﻌﺴﺎ‬
ً َْ
‫ﺗﻌﻀﻠﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َ
‫ﺗﻌﻈﻮن‬
َ ُ َِ
Yıkım
Onlara engel olmanız
Öğüt verirsiniz, vaaz edersiniz
‫ﺗﻌﻔﻒ‬
ُ َّ َ َ
ِ ُّ َ َ
‫ﺗﻌﻔﻒ‬
Đffetli oldu, iffetinden dolayı vazgeçti
Đffetlilik
‫ﺗﻌﻔﻮا‬
َُْ
‫ﺗﻌﻘﻠﻮن‬
َ َُِْ
Affetmeniz
Akledersiniz
َ
‫ﺗﻌﻠﻢ‬
َ ََّ
‫ﺗﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
Öğrendi
Bilmen
‫ﺗﻌﻠﻢ‬
ُ ََْ
‫ﺗﻌﻠﻢ‬
ََْْ
ِ
‫ﺗﻌﻠﻤ ِﻦ‬
َ َُّ
‫ﺗﻌﻠﻤﻬﺎ‬
َ ُ ََْ
Bilirsin
Bilmen
Bana öğretmen
Sen onu bilirsin
‫ﺗﻌﻠﻤﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
ْ‫ﺗﻌﻠﻤﻮا‬
ُ ََْ
Sen onları bilirsin
Bilmeniz
‫ﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ َ ْ َ‫ﺗ‬
‫ﺗﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﻌﻠﻤﻮﻧﻬﻢ‬
ُ ُ َ ُ ََْ
Bilirsiniz
Öğretirsiniz
Onları bilirsiniz
196
‫ﺗﻌﻠﻤﻮﻧﻬﻦ‬
َّ ُ َ ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﻌﻠﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
Onlara (dş, çğ) öğretirsiniz
Onlar bilmeniz
‫ﺗﻌﻠﻦ‬
َّ ُ ْ َ
‫ﺗﻌﻠﻨﻮن‬
َ ُُِْ
‫ﺗﻌﻠﻮا‬
َُْ
Yükselirsin
Açığa vurursunuz
Büyüklenmeniz
‫ﺗﻌﻤﺪْت‬
َ َّ َ َ
Đstedi, taammüden yaptı
ُ ‫ﺗﻌﻤﻞ‬
َ َْ
ْ‫ﺗﻌﻤﻞ‬
َ َْ
Yaparsın
Yapman
‫ﺗﻌﻤﻠﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﺗﻌﻤﻰ‬
َ َْ
Yaparsınız
Kör olur
َّ ُ ُ َ
‫ﺗﻌﻮدن‬
‫ﺗﻌﻮدوا‬
ُ َُ
Mutlaka dönersiniz
Dönmeniz
‫ﺗﻌﻮدون‬
َ ُ َُ
‫ﺗﻌﻮﻟﻮا‬
ُ َُ
‫ﺗﻌﻴﻬﺎ‬
َ ََِ
‫َ َﺗﻐﺎﺑ ُ ِﻦ‬
Dönersiniz
Adaletten ayrılmanız
Onu bellesin
Aldanış
‫ﺗﻐﺎﻣﺰ‬
ََ ََ
‫ﺗﻐﺘﺴﻠﻮا‬
ُ ِ ََْ
‫ﺗﻐﺮب‬
ُ َُْ
Kaş-göz işareti yaptı
Yıkanmanız
Batar
‫ﺗﻐﺮق‬
َ ُِْ
Batırman, boğman
‫ﺗﻐﺮﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َّ ُ َ
َّ َ َ
‫ﺗﻐﺸﺎ‬
Sizi mutlaka aldatır
Sarıp örter
197
‫ﺗﻐﺸﺎﻫﺎ‬
َ َّ َ َ
Onu sarıp örter
‫ﺗﻐﺸﻰ‬
َ َْ
ِ
‫ﺗﻐﻔﺮ‬
َ َْ
ِ
‫ﻐﻔﺮ‬
ْ ْ َ‫ﺗ‬
ِ َْ
‫ﺗﻐﻔﺮوا‬
ُ
‫ﺗﻐﻔﻠﻮن‬
َ َُُْ
‫ﺗﻐﻠﺒﻮن‬
َ َُِْ
‫ﺗﻐﻠﻮا‬
َُْ
‫ﺗﻐﻤﻀﻮا‬
ُ ِ ُْ
Kaplar, sarıp örter
Bağışlaman
Bağışlaman
Bağışlamanız
Gafil olursunuz
Baskın çıkarsınız, galip gelirsiniz
Aşırı gitmeniz
Gözünüzü yummanız
‫ﺗﻐﻦ‬
َ َْ
‫ُْﺗﻐ ِﻦ‬
Şenlenmesi, süslenmesi
Fayda vermesi
ِ ْ ُ 4‫ﺗﻐﻨﻲ‬
ُِْ
‫ﺗﻐﻨﻲ‬
َ
َِ
‫ﺗﻐﻴﺾ‬
ُ
Fayda verir
Eksiltir
ً ‫ﺗﻐﻴﻈﺎ‬
ُّ َ َ
Gürleme
‫ﺗﻔﺎﺧﺮ‬
ٌ ُ ََ
‫ﺗﻔﺎدوﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َُ
ٍ ََ
‫ﺗﻔﺎوت‬
ُ
‫ﺗﻔﺘﺆا‬
َُ َْ
ُ َ ْ َ 4‫ﺗﻔﺘﺄ‬
Öğünme
Onlarla fidyeleşirsiniz
Aykırılık, uygunsuzluk
Durman
‫ﺗﻔﺘﺢ‬
ُ َّ َ ُ
‫ﺗﻔﺘﺮو‬
َُ َْ
Açılır
Đftira etmeniz, uydurmanız
‫ﺗﻔﺘﺮون‬
َ َُ َْ
‫ﺗﻔﺘﺮي‬
َ َِْ
Đftira edersiniz, uydurursunuz
Đftira etmen
198
‫ﺗﻔﺘﻨﻮن‬
َ ُ َ ُْ
ِ
‫ﺗﻔﺘﻨﻲ‬
ّ ِ َْ
Đmtihan edilirsiniz, sınanırsınız
Beni fitneye düşürmen
‫ﺗﻔﺜﻬﻢ‬
ْ ُ َََ
‫ﺗﻔﺠﺮ‬
َ ُ َْ
Onların işleri, kirleri
Fışkırtman, akıtman
ِ
‫ﺗﻔﺠﺮ‬
َ ّ َُ
ِ َْ
ً ‫ﺗﻔﺠﻴﺮا‬
Fışkırtman, akıtman
Fışkırma, yarılma
‫ﺗﻔﺮح‬
َ َْ
‫ﺗﻔﺮح‬
ُ َ َْ
Sevinmen, öğünmen
Sevinirsin, öğünürsün
ْ‫ﺗﻔﺮﺣﻮا‬
ُ َ َْ
Sevinmeniz, öğünmeniz
‫ﺗﻔﺮﺣﻮن‬
َ ُ َ َْ
ْ‫ﺗﻔﺮﺿﻮا‬
ُ ِ َْ
Sevinirsiniz, öğünürsünüz
Farz kılmanız, belirlemeniz
‫ﺗﻔﺮق‬
َ َّ َ َ
ُ َّ َ َ
ْ‫ﺗﻔﺮﻗﻮا‬
‫ﺗﻔﺮون‬
َ ُّ ِ َ
ِ َْ
ً ‫ﺗﻔﺮﻳﻘﺎ‬
Ayrılığa düştü
Ayrılığa düşmeniz
Kaçarsınız, firar edersiniz
Ayrılık
ْ‫ﺗﻔﺴﺤﻮا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﻔﺴﺪ‬
ُ ِ ُْ
Yer açın, genişleyin
Bozgunculuk yaparsın
َّ ُ ِ ْ ُ
‫ﺗﻔﺴﺪن‬
ْ‫ﺗﻔﺴﺪوا‬
ُ ِ ُْ
Bozgunculuk yaparsınız
Bozgunculuk yapmanız
‫ﺗﻔﺴﻘﻮن‬
َ ُ ُ َْ
ِ َْ
‫ﺗﻔﺴﻴﺮا‬
ًْ
َ ‫َْﺗﻔ َﺸﻼ‬
Fasıklık yaparsınız
Tefsir, açıklama
Çözülme, korkma
199
ُ َ َْ
ْ‫ﺗﻔﺸﻠﻮا‬
ِ
ِ ْ َ 4‫ﺗﻔﺼﻴﻞ‬
ً ‫ﺗﻔﺼﻴﻼ‬
َ َْ
ِ َ َْ
‫ﺗﻔﻀﺤﻮن‬
ُ
Çözülmeniz
Tafsil, açıklama
Beni mahcup etmeniz
ِ َْ
ً ‫ﺗﻔﻀﻴﻼ‬
Faziletlilik, lutfetme
َ َْ
ُ ‫ﺗﻔﻌﻞ‬
َ َْ
ْ‫ﺗﻔﻌﻞ‬
Yaparsın
Yapman
َُ َْ
ْ‫ﺗﻔﻌﻠﻮا‬
Yapmanız
‫ﺗﻔﻌﻠﻮن‬
َ َُ َْ
3‫ﺗﻔﻌﻠﻮ‬
ُ َُ َْ
Yaparsınız
Onu yapmanız
‫ﺗﻔﻘﺪ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﻔﻘﺪون‬
َ ُ ِ َْ
Teftiş etti
Kaybedersiniz
‫ﺗﻔﻘﻬﻮن‬
َ ُ َ َْ
َ
‫ﺗﻔﻜﺮ‬
َّ ََ
Anlarsınız
Düşündü, tefekkür etti
‫ﺗﻔﻜﻬﻮن‬
َ ُ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﻔﻠﺤﻮا‬
ُ ُْ
ِ
‫ﺗﻔﻠﺤﻮن‬
ُ ُْ
‫ﺗﻔﻨﺪ‬
ُ ِّ َ ُ
ِ ُ َُِ
‫ﺗﻔﻨﺪون‬
ّ
Şaşarsınız
Kurtuluşa ermeniz
Kurtuluşa erersiniz
Zayıf görürsün
Beni zayıf görmeniz
‫ﺗﻔﻮر‬
ُ َُ
‫َ ِﺗﻔﻲء‬
Kaynar
َ
َِ
‫ﺗﻔﻴﺾ‬
ُ
‫ﺗﻔﻴﻀﻮن‬
َ ُ ُِ
Dönmesi
Dolar, taşar, akar
Taşkınlık yaparsınız, dalarsınız
200
َِ
‫ﺗﻖ‬
Koruman
ً‫ُ َﺗﻘﺎة‬
ِ َُ
‫ﺗﻘﺎﺗﻞ‬
Korunma
ُ
ُِ َُ
ْ‫ﺗﻘﺎﺗﻠﻮا‬
‫ﺗﻘﺎﺗﻠﻮن‬
َ ُِ َُ
Savaşırsın, savaşır
Savaşmanız
Savaşırsınız
ِ
‫ﻘﺎﺗﻠﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُ َ ُ‫ﺗ‬
ِ
‫ﺗﻘﺎﺗﻠﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َُ
ِِ َُ
‫ﺗﻘﺎﺗﻪ‬
Onlarla savaşırsınız
Onlarla savaşmanız
Sakınılması
‫ﺗﻘﺎﺳﻤﻮا‬
ُ َ ََ
َّ َ َ
َ‫ﺗﻘﺒﻞ‬
Yeminleştiler
Kabul etti
َّ َ َ
ْ‫ﺗﻘﺒﻞ‬
ِ
َ‫ﺗﻘﺒﻞ‬
ُُّ
َ‫ﺗﻘﺒﻞ‬
َ ُْ
Kabul et
Kabul edildi
Kabul edilir
‫ﺗﻘﺒﻠﻬﺎ‬
َ َ َّ َ َ
‫ﺗﻘﺒُﻠﻮا‬
ََْ
Onu kabul etti
Kabul etmeniz
ُ َْ
ُ ‫ﺗﻘﺘﻞ‬
َِ َْ
‫ﺗﻘﺘﻠﻨﻲ‬
ُ
Öldürürsün
Beni öldürmen
ُُ َْ
ْ‫ﺗﻘﺘﻠﻮا‬
Öldürmeniz
‫ﺗﻘﺘﻠﻮن‬
َ ُُ َْ
ُُ َْ
ُ3‫ﺗﻘﺘﻠﻮ‬
Öldürürsünüz
Onu öldürmeniz
‫ﺗﻘﺘﻠﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُُ َْ
َِْ
ً ‫ﺗﻘﺘﻴﻼ‬
Onları öldürmeniz
Katletme
201
ِ َْ
‫ﺗﻘﺪروا‬
ُ
َّ َ َ
َ ‫ﺗﻘﺪم‬
ِ
‫ﺗﻘﺪﻣﻮا‬
ُ ّ َُ
ِ
ِ
‫ﺗﻘﺪﻳﺮا‬
ُْ َْ
ً ْ َ 4‫ﺗﻘﺪﻳﺮ‬
Kadir olmanız, elde etmeniz
Önden geldi
Önden göndermeniz
Ölçü, kader, takdir
‫ﺗﻘﺮ‬
َّ َ َ
َ‫ﺗﻘﺮا‬
ََْ
Aydınlanır
Okursun
3‫ﺗﻘﺮا‬
َََُْ
‫ﺗﻘﺮب‬
ُ ََْ
Onu okursun
Yaklaşırsın
‫ﺗﻘﺮب‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﺗﻘﺮﺑﺎ‬
َََْ
Yaklaştırır
Yaklaşmanız (ikil)
‫ﺗﻘﺮﺑﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ِّ َ ُ
ْ‫ﺗﻘﺮﺑﻮا‬
ََُْ
ِ َْ
‫ﺗﻘﺮﺑﻮن‬
َُ
‫ﺗﻘﺮﺑﻮﻫﺎ‬
َ ََُْ
Size yaklaştırır
Yaklaşmanız
Bana yaklaşmanız
Ona yaklaşmanız
‫ﺗﻘﺮﺑﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ َ ْ َ
‫رض‬w
ُ ِ ‫ﺗَ ْ ْﻖ‬
Onlara (dş, çğ) yaklaşmanız
Keser
‫ﺗﻘﺮض‬
ُ ِ ُْ
‫ﺗﻘﺮﺿﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ِ َْ
ْ‫ﺗﻘﺮﺿﻮا‬
ُ ِ ُْ
Borç vermen
Onları geçer, gider
Borç vermeniz
‫ﺗﻘﺴﻄﻮا‬
ُ ِ ُْ
ِ ُْ
‫ﺗﻘﺴﻤﻮا‬
ُ
‫ﺗﻘﺸﻌﺮ‬
ُّ ِ َ ْ َ
Adaletli davranmanız
Yemin etmeniz
Ürperir
202
ْ‫ﺗﻘﺼﺮوا‬
ُ ُ َْ
Kısaltmanız
‫ﺗﻘﺼﺺ‬
ْ ُ َْ
ِ َْ
‫ﺗﻘﻀﻲ‬
‫ﺗﻘﻄﻊ‬
َ َّ َ َ
Anlatman
Đcra edersin, hüküm verirsin
Koptu, ayrıldı
‫ﺗﻘﻄﻊ‬
َ َّ َ ُ
‫ﺗﻘﻄﻌﺖ‬
ْ َ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﻘﻄﻌﻮا‬
ُّ َُ
ْ‫ﺗﻘﻄﻌﻮا‬
ُ َّ َ َ
Kesilir
Koptu, ayrıldı
Koparmanız, kesmeniz
Kestiler
‫ﺗﻘﻄﻌﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﺗﻘﻊ‬
َ ََ
Kesersiniz
Düşmesi
‫ﺗﻘﻌﺪ‬
َ ُ َْ
‫ﺗﻘﻌﺪ‬
ُْ َْ
Oturman
Oturman
ْ‫ﺗﻘﻌﺪوا‬
ُ ُ َْ
Oturmanız
‫ﺗﻘﻒ‬
ُ َْ
‫َُﺗﻘﻞ‬
َ
‫ﺗﻘﻠﺐ‬
ُ ََّ
ُ
‫ﺗﻘﻠﺐ‬
َ ََّ
ُ
‫ﺗﻘﻠﺐ‬
ُ ََّ
َ
‫ﺗﻘﻠﺐ‬
ُ َُّ
‫ﺗﻘﻠﺒﻚ‬
َ َ ُّ َ َ
ُ
ِ ِ ُّ َ َ 4‫ﺗﻘﻠﺒﻬﻢ‬
‫ﺗﻘﻠﺒﻬﻢ‬
ْ ُ ََُّ
Ardına düşmen
Demen
Çevrilir, döner
Çevrilmesi
Dolaşır, gezinir
Döndürülür, çevrilir
Dolaşman, gezmen
Onların dolaşması, gezmesi
‫ﺗﻘﻠﺒﻮن‬
َ َُُْ
Döndürülürsünüz, çevrilirsiniz
203
‫ﺗﻘﻢ‬
ْ َُ
‫ﺗﻘﻨﻄﻮا‬
ُ ََْ
Ayakta durman, namaz kılman
Ümit kesmeniz
‫ﺗﻘﻬﺮ‬
َْ َْ
‫ﺗﻘﻮا‬
َ َْ
Üzmen, ezmen, küçümsemen
Takva, sakınma
‫ﺗﻘﻮاﻫﺎ‬
َ َ َْ
‫ﺗﻘﻮاﻫﻢ‬
ْ ُ ََُ
Onun takvası
Onların takvası
‫ﺗﻘﻮل‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﻘﻮل‬
َ َُ
Söz uydurdu
Demen
ُ‫َ ُﺗﻘﻮل‬
‫ﺗﻘﻮﻟﻦ‬
َّ َ ُ َ
Dersin, söylersin
Muhakkak dersin, söylersin
َ َّ َ َ
ُ ‫ﺗﻘﻮﻟﻪ‬
‫ﺗﻘﻮﻟﻮا‬
ُ َُ
O sözü uydurdu
Demeniz
‫ﺗﻘﻮﻟﻮن‬
َ ُ َُ
Dersiniz, söylersiniz
َ ‫َ ُﺗﻘﻮم‬
ُ ‫َ ُﺗﻘﻮم‬
Ayağa kalkman, kalkması
Ayağa kalkarsın, kalkar, gelir, olur
ْ‫ﺗﻘﻮﻣﻮا‬
ُ َُ
Ayağa kalkmanız, olmanız
‫ﺗﻘﻮى‬
َ َْ
‫ﺗﻘﻮﻳﻢ‬
ٍ ِ َْ
ِ
ً ‫ﺗﻘﻴﺎ‬
ّ َ
ِ
‫ﺗﻘﻴﻜﻢ‬
ُْ َ
ُِ
ْ‫ﺗﻘﻴﻤﻮا‬
ُ
‫ﺗﻚ‬
ُ َ
Takva, korkma, koruma, sakınma
Biçim, şekil
Takva sahibi, sakınan
Sizi korur
Đkame etmeniz, icra etmeniz
Olursun
204
‫ﺗﻜﺎﺛﺮ‬
ٌُ َ َ
‫ﺗﻜﺎد‬
ُ َ َ
Çokluk, çokluk kuruntusu
Neredeyse olur
‫ﺗﻜﺒﺮ‬
َ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﻜﺒﺮوا‬
َُّ ُ
Büyüklendi
Yüceltmeniz
ِْ َ
ً ‫ﺗﻜﺒﻴﺮا‬
Büyüklenme, tekbir
‫ﺗﻜﺘﺒﻮن‬
ُُْ َ
ُ3‫ﺗﻜﺘﺒﻮ‬
ُُْ َ
Yazarsınız
Onu yazmanız
‫ﺗﻜﺘﺒﻮﻫﺎ‬
َ ُُْ َ
‫ﺗﻜﺘﻢ‬
ُُْ َ
Onu yazmanız
Saklarsın, gizlersin
ْ‫ﺗﻜﺘﻤﻮا‬
ُُْ َ
Saklamanız
‫ﺗﻜﺘﻤﻮن‬
َ ُُْ َ
َ ُُْ َ
ُ ‫ﺗﻜﺘﻤﻮﻧﻪ‬
ِ
‫ﺗﻜﺬب‬
ُ ْ َ
ِّ َ ُ
‫ﺗﻜﺬب‬
ُ
ِ ِّ َ ُ
‫ﺗﻜﺬﺑﺎن‬
َ
ِّ َ ُ
ْ‫ﺗﻜﺬﺑُﻮا‬
‫ﺗﻜﺬﺑﻮن‬
َ ُِ ْ َ
‫ﺗﻜﺬﺑﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
ٍ ِْ َ
‫ﺗﻜﺬﻳﺐ‬
Saklarsınız
Onu saklarsınız
Yalan söylersin, söyler
Yalanlarsın, yalanlar
Yalanlarsınız (ikil)
Yalanlamanız
Yalan söylersiniz
Yalanlarsınız
Yalanlama
‫ﺗﻜﺮﻣﻮن‬
َ ُِْ ُ
Đkram edersiniz
3‫ﺗﻜﺮ‬
ُِْ ُ
Zorlaman
‫ﺗﻜﺮﻫﻮا‬
ُِْ ُ
Zorlamanız
205
ْ‫ﺗﻜﺮﻫﻮا‬
ُ َْ َ
ِْ َ
‫ﺗﻜﺴﺐ‬
ُ
‫ﺗﻜﺴﺒﻮن‬
َ ُ ِْ َ
Hoşlanmamanız
Kazanırsın
Kazanırsınız
‫ﻔﺮ‬
ْ َ
ُ ُ ‫ﺗﻜ‬
‫ﺗﻜﻔﺮ‬
ُْْ َ
Đnkar edersin
Đnkar etmen
‫ﺗﻜﻔﺮوا‬
ُُْ َ
‫ﺗﻜﻔﺮون‬
َ ُُْ َ
ِ ُْ َ
‫ﺗﻜﻔﺮون‬
ُ
َ
‫ﺗﻜﻠﻒ‬
ُ َّ ُ
َ
‫ﺗﻜﻠﻢ‬
ُ َّ َ
‫ﺗﻜﻠﻢ‬
َّ ِ َ ُ
‫ﺗﻜﻠﻢ‬
ُّ ِ َ ُ
ِ
‫ﺗﻜﻠﻤَﻨﺎ‬
ُ َّ ُ
ِ
‫ﺗﻜﻠﻤﻬﻢ‬
ُْ ُ ّ َ ُ
ِ ِّ َ ُ
‫ﺗﻜﻠﻤﻮن‬
ُ
ِْ َ
ً ‫ﺗﻜﻠﻴﻤﺎ‬
Đnkar etmeniz
Đnkar edersiniz
Beni inkar etmeniz
Yüklenmesi, teklif edilmesi
Konuşur
Senin konuşman
Konuşursun, konuşur
Bize konuşur
Onlara konuşur
Bana konuşursunuz
Konuşma
‫ﺗﻜﻤﻠﻮا‬
ُِ ْ ُ
Tamamlamanız
‫ﺗﻜﻦ‬
ُْ َ
‫ﺗﻜﻦ‬
ُّ ِ ُ
‫ﺗﻜﻨﺰون‬
َ ُِْ َ
Olman, olması
Gizler
Biriktirirsiniz
‫ﺗﻜﻮا‬
َْ ُ
Dağlanır
‫ﺗﻜﻮن‬
َ ُ َ
Olmanız
206
Olursunuz
‫ﺗﻜﻮن‬
ُ ُ َ
Olmanız (ikil)
‫ﺗﻜﻮﻧﺎ‬
َ ُ َ
‫ﺗﻜﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ َ
‫ﺗﻜﻮﻧﻮا‬
ُ ُ َ
Mutlaka olman
Olmanız
‫ﺗﻜﻮﻧﻮن‬
َ ُ ُ َ
Olursunuz
‫ﺗﻜﻮى‬
َْ ُ
َّ‫َﺗﻞ‬
Dağlanır
Alıkoydu
‫ََﺗﻼ‬
Okudu
َِ َ
‫ﺗﻼق‬
Buluşma
‫ﺗﻼﻫﺎ‬
ََ َ
ِِ َ ِ
‫ﺗﻼوﺗﻪ‬
َ
‫َٰﺗﻠﻰ‬
Onu izledi
Onun okuması
Takip etti, izledi
‫ﺗﻠﺒﺜﻮا‬
ُ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﻠﺒﺴﻮا‬
ُ َْ
‫ﺗﻠﺒﺴﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﺗﻠﺒﺴﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ َ َْ
ُّ َ َ
‫ﺗﻠﺬ‬
Kalmaları, durmaları
Karıştırmanız
Karıştırırsınız
Onu giyersiniz
Hoşlanma, lezzet alma
َّ َ َ
‫ﺗﻠﻈﻰ‬
ِ
‫ﺗﻠﻔﺘﻨﺎ‬
َ َ َْ
‫ﺗﻠﻔﺢ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﺗﻠﻘﺎء‬
َ َْ
َ
‫ﺗﻠﻘﺎﻫﻢ‬
ُ ُ ّ ََ
Alev saçar
Bizi çevirmen
Yalar
Taraf
Onları aldı
207
‫ﺗﻠﻘﻒ‬
ُ َ َْ
‫ﺗﻠﻘﻒ‬
ْ َ َْ
Yutar
Yutması
‫ﺗﻠﻘﻮا‬
ُ ْ ُ 4‫ﺗﻠﻘﻮ‬
ُ ُْ
Atmanız
‫ﺗﻠﻘﻮن‬
َ ُ ُْ
َ ْ َّ َ َ
ُ ‫ﺗﻠﻘﻮﻧﻪ‬
Atarsınız
Onu alırsınız, karşılarsınız
3‫ﺗﻠﻘﻮ‬
ُ ْ َ َْ
َّ َ َ
‫ﺗﻠﻘﻰ‬
Onunla karşılaşmanız
Aldı
َّ َ ُ
‫ﺗﻠﻘﻰ‬
Verildi
‫ﺗﻠﻘﻰ‬
َ ُْ
ِ
‫ﺗﻠﻘﻲ‬
َ ُْ
‫ﺗﻠﻚ‬
َ ِْ
‫ﺗﻠﻜﻢ‬
ُ ِْ
Atılır
Senin atman
Şu, o (dş), şunlar, onlar
Đşte sizin için
ِ
‫ﺗﻠﻜﻤﺎ‬
َُ ْ
ِ
‫ﺗﻠﻤﺰوا‬
ُ َْ
Đşte siz ikiniz için
Ayıplamanız
ُ ‫َ َّﺗﻠﻪ‬
‫ﺗﻠﻬﻜﻢ‬
ْ ُ ِ ُْ
Alnı üzerine yatırdı
Sizi alıkoyması
‫ﺗﻠﻬﻰ‬
َّ َ َ
Ondan gafil olursun
‫ﺗﻠﻬﻴﻬﻢ‬
ْ ِ ِ ُْ
‫ﺗﻠﻮا‬
ُ َْ
Onları oyalar, alıkoyar
Sapmanız, eğip bükmeniz
ُ ََْ
ُ ‫ﺗﻠﻮﺗﻪ‬
ِ َُ
‫ﺗﻠﻮﻣﻮﻧﻲ‬
ُ
Onu okudum
Beni kınamanız
ْ‫ﺗﻠﻮوا‬
ُ َْ
Dönüp bakmanız
208
‫ﺗﻠﻮن‬
َ ُ ْ َ 4‫ﺗﻠﻮون‬
َ ُ َْ
‫ﺗﻠﻴﺖ‬
ْ َ ُِ
ِ
‫ﺗﻠﻴﻦ‬
ُ َ
‫ﺗﻢ‬
َّ َ
ِ َ
ٌ ‫ﺗﻤﺎﺛﻴﻞ‬
َ
ِ َُ
‫ﺗﻤﺎر‬
Dönüp bakarsınız
Okundu
Yumuşar
Tamam oldu, bitti, yerine geldi
Heykeller, semboller
Tartışman
‫ﺗﻤﺎروا‬
َْ ََ
‫ﺗﻤﺎرون‬
َ ُ َُ
Tartıştılar
Şüphe edersiniz
َ ُ َ َُ
ُ ‫ﺗﻤﺎروﻧﻪ‬w
‫ﺗﻤﺎرى‬
َ ََ
Ondan şüphe edersiniz
Şüphe edersin
ً ‫ﺗﻤﺎﻣﺎ‬
ََ
Tamamen, tamamlamak için
‫ﺗﻤﺖ‬
ْ َُ
‫ﺗﻤﺖ‬
ْ َّ َ
Ölmesi
Tamam oldu
َّ َ ْ َ
‫ﺗﻤﺘﺮن‬
ُ
‫ﺗﻤﺘﺮون‬
َ ََُْ
Şüphe edersiniz
Şüphe edersiniz
‫ﺗﻤﺘﻊ‬
َّ َ َ
‫ﺗﻤﺘﻊ‬
َ َّ َ َ
Faydalanması
Faydalandı
‫ﺗﻤﺘﻊ‬
ْ َّ َ َ
‫ﺗﻤﺘﻌﻮا‬
ُ َّ َ َ
Faydalanması
Faydalanın
‫ﺗﻤﺘﻌﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ
َ ‫ﺗﻤ ّﺜَﻞ‬
ََ
Faydalandırılırsınız
Göründü, temessül etti
َّ َّ ُ َ
‫ﺗﻤﺪن‬
Sakın dikme
209
‫ﺗﻤﺪوﻧَ ِﻦ‬
ُّ ِ ُ
Bana imdat edersiniz
‫ﺗﻤﺮ‬
ُّ ُ َ
‫ﻮن‬
َ ‫ﺗﻤﺮﺣ‬
ُ ََْ
Geçer
Böbürlenirsiniz
‫ﺗﻤﺮون‬
َ ُّ ُ َ
‫ﺗﻤﺲ‬
َّ َ َ
Geçersiniz
Dokunur
‫ﺗﻤﺴﺴﻜﻢ‬
ُْ ْ َ َْ
ُ ‫ﺗﻤﺴﺴﻪ‬
ْ َ َْ
‫ﺗﻤﺴﻚ‬
ُ ِ ُْ
‫ﺗﻤﺴﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ َ
ُ ِ ُْ
ْ‫ﺗﻤﺴﻜﻮا‬
‫ﺗﻤﺴﻜﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ ُ
Size dokunması
Ona dokunması
Tutarsın
Size dokunması
Tutmanız
Onları tutmanız
‫ﺗﻤﺴﻨﺎ‬
َّ َ َ
‫ﺴﻮن‬
َ ُ ‫ﺗﻤ‬
ُْ
Bize dokunması
Akşam edersiniz, gecelersiniz
‫ﺗﻤﺴﻮﻫﺎ‬
َ ُّ َ َ
‫ﺗﻤﺴﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ّ َ َ
Ona dokunmanız
Onlara (dş, çğ) dokunmanız
ِ َْ
‫ﺗﻤﺶ‬
‫ﺗﻤﺸﻮن‬
َ ُ َْ
ِ َ
‫ﺗﻤﺸﻲ‬
ْ
‫ﺗﻤﻜﺮون‬
َ ُُ َْ
‫ﺗﻤﻠﻚ‬
َ َِْ
‫ﺗﻤﻠﻚ‬
ُ َِْ
ِ
‫ﺗﻤﻠﻜﻬﻢ‬
ُُْ َْ
Yürümen
Yürürsünüz
Yürürsün
Tuzak kurarsınız
Malik olman
Malik olursun, malik olur (dş)
Onlara malik olursun
210
‫ﺗﻤﻠﻜﻮن‬
َ ُ َِْ
‫ﺗﻤﻠﻰ‬
َُْ
Malik olursunuz
Yazdırılır
‫ﺗﻤﻦ‬
ُّ ُ َ
‫ﺗﻤﻨﻰ‬
‡ََ
Başa kakmanız
Temenni etti, istedi
‫ﺗﻤﻨﻌﻬﻢ‬
ََُُْ
‫ﺗﻤﻨﻦ‬
َُْ
Onları men eder
Başa kakman
‫ﺗﻤﻨﻬﺎ‬
َ ُّ ُ َ
ْ‫ﺗﻤﻨﻮا‬
ْ َّ َ َ
ُ َّ َ َ 4‫ﺗﻤﻨﻮ‬
Onu başa kakman
Temenni etmeniz, istemeniz
‫ﺗﻤﻨﻮا‬
ُ َّ َ َ
‫ﺗﻤﻨﻮا‬
ُّ ُ َ
Temenni edin
Başa kakmanız
‫ﺗﻤﻨﻮن‬
َ ْ َّ َ َ
‫ﺗﻤﻨﻮن‬
َ ُُْ
Temenni edersiniz, istersiniz
Dökersiniz
‫ﺗﻤﻨﻰ‬
َّ َ َ
‫ﺗﻤﻨﻰ‬
َُْ
Temenni etti
Döküldü, atıldı
َِْ
ً ‫ﺗﻤﻬﻴﺪا‬
Döşeyiş
‫ﺗﻤﻮت‬
َ َُ
‫ﺗﻤﻮت‬
ُ َُ
Ölmen
Ölürsün, ölür
‫ﺗﻤﻮﺗﻦ‬
َّ ُ ُ َ
‫ﺗﻤﻮﺗﻮن‬
َ ُ َُ
Mutlaka ölmeniz
Ölürsünüz
‫ﺗﻤﻮر‬
ُ َُ
‫ﺗﻤﻴﺪ‬
َ َِ
Çalkalanır
Çalkalar, sarsar
‫ﺗﻤﻴﺰ‬
ُ َّ َ َ
Çatlar
211
ُ َِ
ْ‫ﺗﻤﻴﻠﻮا‬
Meyletmeniz
‫ﺗﻨﺎﺑﺰوا‬
َُ ََ
‫ﺗﻨﺎﺟﻮا‬
ْ َ ََ
Birbirini çağırmanız
Fısıldamanız, gizli konuşmanız
‫ﺗﻨﺎﺟﻴﺘﻢ‬
ْ ُْ َ ََ
ِ َ
‫ﺗﻨﺎد‬
َ
‫ﺗﻨﺎدوا‬
َ ََ
ْ َ َ َ 4‫ﺗﻨﺎدوا‬
Fısıldaştınız
Çağırışma
Birbirine seslendiler
‫ﺗﻨﺎزﻋﺘﻢ‬
ْ ُْ َ ََ
‫ﺗﻨﺎزﻋﻮا‬
ُ َ ََ
Çekiştiniz
Çekişmeniz
‫ﺗﻨﺎﺻﺮون‬
َ ُ َ ََ
ُ‫َ َﺗﻨﺎل‬
Yardımlaşırsınız
Erişir, erişirsin
ُ ََ
ُ ‫ﺗﻨﺎﻟﻪ‬
ُ ََ
ْ‫ﺗﻨﺎﻟﻮا‬
Ona erişir
Erişmeniz
‫ﺗﻨﺎوش‬
ُ ُ ََ
َّ ُ َّ َ ُ
‫ﺗﻨﺒﺆن‬
Uzanma, erişme, elde etme
Haber verilirsiniz
‫ﺗﻨﺒﺌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
ِ
‫ﺗﻨﺒﺌﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ّ َ ُ
ِ
‫ﺗﻨﺒﺌﻬﻢ‬
ْ ُ َُُّ
‫ﺗﻨﺒﺌﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
َ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﺗﻨﺒﺌﻮﻧﻪ‬
‫ﺗﻨﺒﺖ‬
ُ ُ َ
‫ﺗﻨﺒﺖ‬
ُ ِ ُ
Muhakkak haber verirsin
Onlara haber verirsin
Onlara haber verirsin
Haber verirsiniz
Onu haber verirsiniz
Biter, yetişir, çıkar
Bitirir, çıkarır
‫ﺗﻨﺒﺘﻮا‬
ُِ ُ
Bitirmeniz
212
‫ﺗﻨﺘﺸﺮون‬
َ ُِ َ َ
ِ ِ َ
‫ﺗﻨﺘﺼﺮان‬
َ َ
ِ َ
‫ﺗﻨﺘﻪ‬
َ
Yayılırsınız
Yardımlaşmanız, başarmanız (ikil)
Son vermen, vazgeçmen
‫ﺗﻨﺘﻬﻮا‬
َُ َ
‫ﺗﻨﺠﻴﻜﻢ‬
ُ ِ ُ
Son vermeniz
Sizi kurtarır
‫ﺗﻨﺤﺘﻮن‬
َ ُ ِ َْ
ِ
‫ﺗﻨﺬر‬
َ ُ
ِ
‫ﺗﻨﺬر‬
ُ ُ
ِ
‫ﺗﻨﺬرﻫﻢ‬
ُْ ْ ُ
ِ َْ
ُ‫ﺗﻨﺰع‬
Yontarsınız
Uyarman
Uyarırsın, korkutursun
Onları uyarman
Çekip alırsın
َّ َ َ
ُ‫ﺗﻨﺰل‬
‫ﺗﻨﺰل‬
َ َّ َ ُ
Đner
Đndirilmeleri
‫ﺗﻨﺰل‬
َ ِّ َ ُ
Đndirmen
‫ﺗﻨﺰﻟﺖ‬
ْ َ َّ َ َ
Đndirdi
ِ َ 4‫ﺗﻨﺰﻳﻞ‬
ً ‫ﺗﻨﺰﻳﻼ‬
ٌ ِ َْ
Đndirme
‫ﺗﻨﺲ‬
َ َ
ْ‫ﺴﻮا‬
ُ َ ‫َْﺗﻨ‬
Unutman
Unutmanız
‫ﺗﻨﺴﻮن‬
َ َْ َ
‫ﺗﻨﺴﻰ‬
َ َْ
Unutursunuz
Unutursun
‫ﺗﻨﺴﻰ‬
َ ُْ
‫ﺗﻨﺸﻖ‬
ُّ َ ْ َ
Unutulursun
Yarılır
‫ﺗﻨﺼﺮ‬
ُ ُ َْ
Yardım edersin
213
‫ﺗﻨﺼﺮ‬
ُ َ ُْ
ْ‫ﺗﻨﺼﺮوا‬
ُ ُ َْ
Yardım olunursun
Yardım etmeniz
‫ﺗﻨﺼﺮون‬
َ ُ َ ُْ
ُ3‫ﺗﻨﺼﺮو‬
ُ ُ َْ
‫ﺗﻨﻄﻘﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﺗﻨﻈﺮون‬
َ ُُ َْ
ِ ِ ُ
‫ﺗﻨﻈﺮون‬
ُ
‫ﺗﻨﻔﺦ‬
ُ ُ َ
Yardım olunursunuz
Ona yardım etmeniz
Konuşursunuz
Bakarsınız
Bana mühlet vermeniz
Üflersin
‫ﻔﺪ‬
َ َ ‫َْﺗﻨ‬
Tükenmesi
‫ﺗﻨﻔﺬوا‬
ُ ُ َْ
Geçip gitmeniz
‫ﺗﻨﻔﺬون‬
ُُ َ
ِ َ
‫ﺗﻨﻔﺮ‬
ُ ْ
ِ
ْ‫ﺗﻨﻔﺮوا‬
ُ َ
َ
‫ﺗﻨﻔﺲ‬
َ ََّ
‫ﺗﻨﻔﻊ‬
ُ َ َْ
Geçip gidersiniz
Sefere çıkarsın
Sefere çıkın
Nefes aldı
Fayda verir
‫ﻔﻌﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ ‫َْﺗﻨ‬
ُ‫ﺗﻨﻔﻌﻪ‬
َ َ َْ
Size fayda vermesi
Ona fayda vermesi
‫ﺗﻨﻔﻌﻬﺎ‬
َ ُ َ َْ
‫ﺗﻨﻔﻌﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
Ona fayda verir
Onlara fayda verir
ِ ‫ُﺗﻨ‬
‫ق‬wُ ‫ﻒ‬
ْ
ُ ِ ُْ
ْ‫ﺗﻨﻔﻘﻮا‬
‫ﺗﻨﻔﻘﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Đnfak edersin, harcarsın
Đnfak etmeniz
Đnfak edersiniz
214
‫ﺗﻨﻘﺬ‬
ُ ِ ُْ
Kurtarırsın
‫ﻘﺺ‬
ُ ُ ‫َْﺗﻨ‬
ْ‫ﺗﻨﻘﺼﻮا‬
ُ ُ َْ
Eksik tutarsın, eksiltirsin
Eksiltmeniz
‫ﺗﻨﻘﺾ‬
ُ ُ َْ
ْ‫ﺗﻨﻘﻀﻮا‬
ُ ُ َْ
ِ
‫ﺗﻨﻘﻠﺐ‬
ُ َ َ
ِ
‫ﺗﻨﻘﻠﺒﻮا‬
ُ َ َْ
ِ َ
‫ﺗﻨﻘﻢ‬
ُ ْ
‫ﺗﻨﻘﻤﻮن‬
َ ُ ِ َْ
ِ
‫ﺗﻨﻜﺢ‬
َ َْ
ِ
‫ﺗﻨﻜﺢ‬
ُ َ
ِ ُ
‫ﺗﻨﻜُﺤﻮا‬
ِ
‫ﺗﻨﻜﺤﻮا‬
ُ ُْ
‫ﺗﻨﻜﺤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ
ِ ُ
‫ﺗﻨﻜﺮ‬
ُ
‫ﺗﻨﻜﺮون‬
َ ُِ ُ
‫ﺗﻨﻜﺼﻮن‬
َ ُ ِ َ
ِ َ
ً ‫ﺗﻨﻜﻴﻼ‬
Bozarsın
Bozmanız
Dönersin
Dönmeniz
Đntikam alırsın
Đntikam alırsınız
Nikah etmen
Nikah edersin
Nikah etmeniz
Nikah etmeniz
Onları (dş, çğ) nikah etmeniz
Đnkar edersin
Đnkar edersiniz
Dönersiniz
Ceza, bastırma
‫ﺗﻨﻬﺎﻧﺎ‬
َ َ َْ
‫ﺗﻨﻬﺮ‬
َْ َْ
Bizi yasaklarsın
Azarlaman
‫ﺗﻨﻬﺮﻫَﻤﺎ‬
ُ َْ َْ
‫ﺗﻨﻬﻮن‬
َ َْ َْ
O ikisini azarlaman
Yasaklarsınız
215
‫ﺗﻨﻬﻮن‬
َ ْ َ ُْ
‫ﺗﻨﻬﻰ‬
َ َْ
Yasaklanırsınız
Yasaklar, alıkoyar (dş)
ُ‫َ ُﺗﻨﻮء‬
‫ﺗﻨﻮر‬
ُ ْ ُّ َ
Bastırır
Tandır
َِ
‫ﺗﻨﻴﺎ‬
َ
ِ
‫ﺗﻬﺎﺟﺮوا‬
ُ َُ
Gevşemeniz (ikil)
Hicret etmeniz
‫ﺗﻬﺘﺪوا‬
ََُْ
Hidayet bulmanız
‫ﺗﻬﺘﺪون‬
َ ََُْ
ِ َ
‫ﺗﻬﺘﺪي‬
َْ
‫ﺗﻬﺘﺰ‬
ُّ َ ْ َ
Hidayet bulursunuz
Tanır (dş)
Titrer, hareket eder (dş)
‫ﺗﻬﺠﺪ‬
ْ َّ َ َ
‫ﺗﻬﺠﺮون‬
َ ُُ َْ
Teheccüde kalk
Saçmalarsınız
‫ﺗﻬﺪوا‬
َُْ
ِ َ
‫ﺗﻬﺪي‬
ْ
‫ﺗﻬﻠﻚ‬
ُ ُِْ
Hidayet etmeniz
Hidayet edersin
Helak edersin
‫ﺗﻬﻠﻜﺔ‬
َ َُْ
ِ
‫ﺗﻬﻠﻜﻨﺎ‬
َُ ُْ
‫ﺗﻬﻦ‬
ُ َِ
Tehlike
Bizi helak edersin
Zayıf olman, gevşemen
‫ﺗﻬﻨﻮا‬
َُِ
‫ﺗﻬﻮى‬
ََْ
Gevşemeniz
Hoşlanır, ister
Sürükler
Çok tevbe eden, tevbeleri çok kabul eden
216
َِْ
‫ﺗﻬﻮي‬
‫ﺗﻮاﺑﺎ‬
ٌ َّ َ
ً َّ َ 4‫ﺗﻮاب‬
‫ﺗﻮاﺑﻴﻦ‬
َ ِ َّ َ
‫ﺗﻮارت‬
ْ َ ََ
Tevbe edenler
Gizlendi
‫ﺗﻮاﺻﻮا‬
ْ َ ََ
‫ﺗﻮاﻋﺪﺗﻢ‬
ْ َّ َ َ َ
‫ﺗﻮاﻋﺪوﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ ُ
ِ َ
‫ﺗﻮب‬
ْ
Birbirine tavsiye ettiler
Vaadleştiniz, sözleştiniz
Onlarla (dş, çğ) sözleşmeniz
Tevbe
ٌ‫ﺗﻮﺑﺔ‬
َ َْ
Tevbe
‫ﺗﻮﺑﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َُ َْ
‫ﺗﻮﺑﻮا‬
ُ ُ
Onların tevbeleri
Tevbe edin
َ َْ
ْ‫ﺗﻮﺟﻞ‬
َّ َ َ
َ‫ﺗﻮﺟﻪ‬
Korkman
Yöneldi
‫ﺗﻮد‬
ُّ َ َ
‫ﺗﻮدوَن‬
ُّ َ َ
Đster, sever (dş)
Đstersiniz
َ‫ﺗﻮراة‬
َ َْ
Tevrat
‫ﺗﻮرون‬
َ ُ ُ
‫ﺗﻮﺳﻮس‬
ُ ِ ْ َُ
Tutuşturursunuz, çakarsınız
Vesvese verir (dş)
‫ﺗﻮﺻﻮن‬
َ ُ ُ
‫ﺗﻮﺻﻴﺔ‬
ً َ ِ َْ
Vasiyet edersiniz
Tavsiye
‫ﺗﻮﻋﺪون‬
َ َُ ُ
‫ﺗﻮﻋﺪون‬
َ ُِ ُ
Vaad olunursunuz
Tehdit edersiniz
‫ﺗﻮﻋﻈﻮن‬
َ ُ َ ُ
َ
‫ﺎﻫﻢ‬
ُ ُ ّ‫َ َﺗﻮﻓ‬
Size öğüt verilir
Onları öldürür
217
ُ ‫ﺗﻮﻓﺘﻪ‬
ْ َّ َ َ
َ
‫ﺗﻮﻓﺘﻬﻢ‬
ُ ُ ّْ ََ
‫ﺗﻮﻓﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
ِ َّ َ
‫ﺗﻮﻓﻨﻲ‬
َ
Onu öldürdü
Onları öldürdü
Bizi öldür
Beni öldür
‫ﺗﻮﻓﻮن‬
َ ْ َّ َ ُ
َّ َ ُ
‫ﺗﻮﻓﻰ‬
ِ َّ َ
‫ﺗﻮﻓﻴﺘﻨﻲ‬
َْ َ
‫ﺗﻮﻓﻴﻘﺎ‬
ً ِ َْ
Tam olarak ödenir
Öldürülür, ifa edilir, ödenir
Beni öldürdün
Ara bulmak, uyum, başarı
ِ ِ َ
‫ﺗﻮﻓﻴﻘﻲ‬
ْ
‫ﺗﻮﻗﺪون‬
َ ُِ ُ
ِ
ُ3‫ﺗﻮﻗﺮو‬
ُّ َُ
‫ﺗﻮﻗﻨﻮن‬
َ ُِ ُ
َّ َ َ
َ ‫ﺗﻮﻛﻞ‬
Başarım
Yakarsınız, tutuşturursunuz
Ona saygı göstermeniz
Kesin inanırsınız
Vekil etti, tevekkül etti
َّ َ
ْ‫ﺗﻮﻛﻞ‬
‫ﺗﻮﻛﻠﺖ‬
ُ ْ َّ َ َ
Tevekkül et
Tevekkül ettim
‫ﺗﻮﻛﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
‫ﺗﻮﻛﻠﻮا‬
ُ َّ َ َ
ِ ُ
‫ﺗﻮﻛﻴﺪ‬
ْ ْ
ِ ِ َ
‫ﺗﻮﻛﻴﺪ‬
ْ
‫ﺗﻮﻛﻴﺪﻫﺎ‬
َ ِ ِ َْ
َّ‫َ َﺗﻮل‬
Tevekkül ettik
Tevekkül edin
Teyit edilir
Pekiştirme, te’kid
Onun pekiştirilmesi
Dön
َّ َ َ
ُ3‫ﺗﻮﻻ‬
Ona dost olur
218
ِ
‫ﺗﻮﻟﺞ‬
ُ ُ
َّ َ
‫ﺗﻮﻟﻮا‬
َ
َّ ُ
‫ﺗﻮﻟﻮا‬
َ
Sokarsın
Yüz çevirmeniz, dönmeniz
Döndürmeniz
‫ﺗﻮﻟﻮن‬
َ ُّ َ ُ
َ
‫ﺗﻮﻟﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ّْ ََ
Dönersiniz
Onları dost edinmeniz
ُ
‫ﺗﻮﻟﻮﻫﻢ‬
ُ ُ َُّ
َّ َ
‫ﺗﻮﻟﻰ‬
َ
Onlara arkanızı dönmeniz
Yüz çevirdi
َ
‫ﺗﻮﻟﻴﺘﻢ‬
ْ ُ ّْ ََ
‫ﺗﻴﺎﺳﻮا‬
ُ َ َْ
Yüz çevirdiniz
Ümit kesmeniz
‫ﺗﻴﺴﺮ‬
َ َّ َ َ
‫ﺗﻴﻤﻤﻮا‬
ُ َّ َ َ
ِ
‫ﺗﻴﻦ‬
ٌ
Kolay gelir
Teyemmüm edin
Đncir
219
‫ﺙ‬
‫ﺛﺎﺑﺖ‬
ٌ َِ
ِ
‫ﺎﻗﺐ‬
ٌ َ‫ﺛ‬
‫ﺛﺎﻟﺚ‬
ٌ َِ
ٌ‫ﺛﺎﻟﺜﺔ‬
َِ َ
Sabit
Delici
Üçüncü
Üçüncü
ِ
‫ﺛﺎﻣﻨﻬﻢ‬
ُُْ َ
ِ
‫ﺛﺎﻧﻲ‬
َ َ
َِ
‫ﺛﺎﻧﻲ‬
َ
ِ َ
ً ‫ﺛﺎوﻳﺎ‬
Onların sekizincisi
Eğip büken
Đkinci
Yaşayan, bulunan
‫ﺛﺒﺎت‬
ٌ َُ
‫ﺛﺒﺖ‬
ْ ِّ َ
Birlikler
Sabit kıl
‫ﺛﺒﺘﻨﺎك‬
َ َ ْ َّ َ
‫ﺛﺒﺘﻮا‬
ُ ِّ َ
Seni sabit kıldık
Sabitleştirin
‫ﺛﺒﻄﻬْﻢ‬
ُ َ َّ َ
ِ
‫ﺛﺒﻮﺗﻬﺎ‬
َ ُُ
Onları geri bıraktı
Onun sabitliği
ً ‫ُ ُﺛﺒﻮرا‬
Yok oluş
‫ﺛﺠﺎﺟﺎ‬
ً َّ َ
‫ََﺛﺮى‬
Bol yağış
Toprak, yer
‫ﺛﻌﺒﺎن‬
ٌ َُْ
ِ
َ ِ 4‫ﺛﻘﺎل‬
ً ‫ﺛﻘﺎﻻ‬
َ َ
‫ﺛﻘﻔﺘﻤﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ ُ ْ ِ َ
Yılan
Ağırlık
Onları yakaladınız
‫ﺛﻘﻔﻮا‬
ُُِ
Bulundular, yakalandılar
220
َِ ََ
‫ﺛﻘﻼن‬
Cinler ve insanlar
‫ﺛﻘﻠﺖ‬
ْ ََُ
ً ‫َ ِﺛﻘﻴﻼ‬
Ağır geldi (dş)
Ağır
Üç
‫ﺛﻼث‬
ٌ َ َ
Üçer
‫ﺛﻼث‬
َ َ ُ
Üç
ََ َ
ٌ‫ﺛﻼﺛﺔ‬
‫ﺛﻼﺛﻮن‬
َ َُ َ
ِ
‫ﺛﻼﺛﻴﻦ‬
َ َ َ
ٌ‫ُ َّﺛﻠﺔ‬
Otuz
Otuz
Çok sayıda
Üçte biri
‫ﺛﻠﺚ‬
ُ ُُ
Üçte ikisi
‫ﺛﻠﺜﺎ‬
َُُ
ِ َُُ
‫ﺛﻠﺜﺎن‬
Üçte ikisi
َُُ
ُ ‫ﺛﻠﺜﻪ‬
َُُ
ُ ‫ﺛﻠﺜﻪ‬
Üçte biri
Onun üçte biri
‫ﺛﻠﺜﻲ‬
ِ َُُ
Üçte ikisi
‫ﺛﻢ‬
َّ َ
‫ﺛﻢ‬
َّ ُ
Orada, nerede
Sonra
ِ َ
‫ﺛﻤﺎﻧﻲ‬
َ َ
ِ
ٌ‫ﺛﻤﺎﻧﻴﺔ‬
َ ََ
ِ
‫ﺛﻤﺎﻧﻴﻦ‬
َ ََ
‫ﺛﻤﺮ‬
ٌََ
Sekiz
Sekiz
Seksen
Meyve
‫ﺛﻤﺮات‬
ٌ َََ
Meyveler
221
ٍ َ
‫ﺛﻤﺮة‬
ََ
ِِ َ
3‫ﺛﻤﺮ‬
َ
ٍ ََ
‫ﺛﻤﻦ‬
Meyveler
Onun meyveleri
Fiyat, değer, paha
‫ﺛﻤﻦ‬
ُ ُُ
‫ﺛﻤﻨﺎ‬
ًََ
Sekizde bir
Fiyat, değer, paha
‫ﺛﻤﻮدا‬
َ ُ َ 4‫ﺛﻤﻮد‬
َ ُ َ‫ﺛ‬
ُ ُ َ 4‫ﻤﻮد‬
‫ﺛﻮاﺑﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﺛﻮاب‬
Semud kavmi
Ödül, mükafat
‫ﺛﻮب‬
َ ِّ ُ
ِ
ِ
‫ﺛﻴﺎﺑﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺛﻴﺎب‬
‫ﺛﻴﺎﺑﻚ‬
َ َ َِ
‫ﺛﻴﺎﺑﻜﻢ‬
ُْ َ َ ِ
ِ
‫ﺛﻴﺎﺑﻬﻢ‬
َُْ َ
‫ﺛﻴﺎﺑﻬﻦ‬
َّ ُ َ َ ِ
ٍ َِ
‫ﺛﻴﺒﺎت‬
َّ
Karşılığı verildi
Elbiseler
Elbiselerin
Elbiseleriniz
Onların elbiseleri
Onların (dş, çğ) elbiseleri
Dullar
222
‫ﺝ‬
‫ﺟﺌﺖ‬
َ ِْ
‫ﺟﺌﺖ‬
ُ ِْ
Geldin
Geldim
ِ ِْ
‫ﺟﺌﺖ‬
‫ﺟﺌﺘﻚ‬
َ ُِْ
ِ
‫ﺟﺌﺘﻜﻢ‬
ُْ ُْ
Geldin (dş)
Sana geldim
Size geldim
ِ
‫ﺟﺌﺘﻜﻢ ِب‬
ُْ ُْ
Size getirdim
ِ
‫ﺟﺌﺘﻢ‬
ُْْ
‫ﺟﺌﺘﻤﻮﻧﺎ‬
َ ُُِْ
‫ﺟﺌﺘﻨﺎ‬
ََْ ِ
Geldiniz
Bize geldiniz
Bize geldin
ِ
‫ﺟﺌﺘﻬﻢ‬
َُْْ
‫ﺟﺌﻨﺎ‬
َِْ
Onlara geldin
Geldik
‫ﺟﺌﻨﺎك‬
َ َِْ
‫ﺟﺌﻨﺎﻛﻢ‬
ُ َِْ
Sana geldik
Size geldik
ِ
‫ﺟﺌﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ
Onlara geldik
‫ﺟﺎء‬
َ َ
َِ َ
‫ﺟﺎءﺑـ‬
Geldi
Getirdi
‫ﺟﺎءت‬
ْ َ َ
‫ﺟﺎءﺗﻚ‬
َ َْ َ
Geldi (dş)
Sana geldi
‫ﺟﺎءﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﺟﺎءﺗﻨﺎ‬
َ َْ َ
Size geldi
Bize geldi
َْ َ
ُ‫ﺟﺎءﺗﻪ‬
Ona geldi
223
‫ﺟﺎءﺗﻬﺎ‬
َ َْ َ
‫ﺟﺎءﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َْ َ
Ona (dş) geldi, onlara geldi
Onlara geldi
ِ
‫ﺟﺎﺋﺮ‬
ٌ َ
‫ﺟﺎءك‬
َ َ َ
Sapan yol
Sana geldi
‫ﺟﺎءﻛﻢ‬
ُْ َ َ
‫ﺟﺎءﻧﺎ‬
ََ َ
ِ َ
‫ﺟﺎءﻧﻲ‬
Size geldi
Bize geldi
Bana geldi
3‫ﺟﺎء‬
َُ َ
‫ﺟﺎءﻫﺎ‬
ََ َ
Ona geldi
Ona (dş) geldi
‫ﺟﺎءﻫﻢ‬
َُْ َ
‫ﺟﺎؤوا‬
ُ َ 4‫ﺟﺎءو‬
ُ َ
Onlara geldi
Geldiler
‫ﺟﺎءوك‬
َ ُ َ
‫ﺟﺎءوﻛﻢ‬
ُْ ُ َ
Sana geldiler
Size geldiler
‫ﺟﺎءوﻫﺎ‬
َ ُ َ
‫ﺟﺎءوﻫﻢ‬
ُ ُ َ
Ona (onlara) geldiler
Onlara geldiler
‫ﺟﺎﺑﻮا‬
ُ َ
ِِ َ
‫ﺟﺎﺛﻤﻴﻦ‬
َ
‫ﺟﺎﺛﻴﺔ‬
ً َِ َ
Yonttular
Diz üstü olanlar
Diz çökmüş
‫ﺟﺎدﻟﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
‫ﺟﺎدﻟﺘﻨﺎ‬
َ ََْ َ
ِ
‫ﺟﺎدﻟﻬﻢ‬
ُْ ْ َ
‫ﺟﺎدﻟﻮا‬
َُ َ
Tartıştınız, mücadele ettiniz
Bizimle tartıştın
Onlarla mücadele et
Tartıştılar, mücadele ettiler
224
‫ﺟﺎدﻟﻮك‬
َ َُ َ
‫ﺟﺎر‬
ٌ َ
ِ ِ
‫ﺟﺎرﻳﺎت‬
َ َ
ٌ‫ﺟﺎرﻳﺔ‬
َِ َ
Seninle tartıştılar
Komşu, yakın
Akanlar
Akan
ٍ َ
‫ﺟﺎز‬
‫ﺟﺎﺳﻮا‬
ُ َ
ِ
ٌ ‫َﺟﺎﻋﻞ‬
‫ﺟﺎﻋﻠﻚ‬
َ ُِ َ
‫ﺟﺎﻋﻠﻚ‬
َ ُِ َ
‫ﺟﺎﻋﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ُِ َ
ُ3‫ﺟﺎﻋﻠﻮ‬
‫ﺟﺎﻟﻮت‬
َ ُ َ
Veren
Girdiler, sokuldular
Yapan, koyan, kılan
Seni kılanız, kılacağız, yapacağız
Seni öyle yapar
Yapanlar
Onu yapanlar
Calut
ً‫ﺟﺎﻣﺪة‬
َِ َ
ِ
‫ﺟﺎﻣﻊ‬
ٌ َ
ٌّ َ
‫ﺟﺎن‬
Donmuş, sabit
Toplayan
Cinler
ِ
‫ﺟﺎﻧﺐ‬
ٌ َ
ِ ِِ َ
‫ﺟﺎﻧﺒﻪ‬
Yan, taraf
Yanı, yan tarafı
‫ﺟﺎﻫﺪ‬
ََ َ
‫ﺟﺎﻫﺪاك‬
َ ََ َ
ِ
‫ﺟﺎﻫﺪﻫﻢ‬
ُْ ْ َ
‫ﺟﺎﻫﺪوا‬
َُ َ
‫ﺟﺎﻫﺪوا‬
ُِ َ
Cihat etti, mücadele etti
Seninle mücadele etti (ikil)
Onlarla mücadele et
Cihat ettiler
Cihat edin
225
ِ
ٌ ‫َﺟﺎﻫﻞ‬
‫ﺟﺎﻫﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ِ ِِ
‫ﺟﺎﻫﻠﻴﺔ‬
َّ َ
ِِ
‫ﺟﺎﻫﻠﻴﻦ‬
َ
َ
Cahil
Cahiller
Cahiliye
Cahiller
‫ﺟﺎوزا‬
َ َ َ
‫ﺟﺎوزﻧﺎ‬
َْ َ َ
Geçtiler (ikil)
Geçtik
3‫ﺟﺎوز‬
َُ َ َ
ِ ُ
‫ﺟﺐ‬
ّ
Onu geçti
Kuyu
‫ﺟﺒﺎر‬
ُ َّ َ
‫ﺟﺒﺎرﻳﻦ‬
َ ِ َّ َ
Çok güçlü, Cebbâr
Zorbalar
ِ
ٌ‫ﺟﺒﺎل‬
َ
ِ
‫ﺟﺒﺎﻫﻬﻢ‬
ُُْ َ
Dağlar
Onların alınları
ِ ِ
‫ﺟﺒﺖ‬
ْ
ِِْ
ُ ‫ﺟﺒﺮﻳﻞ‬
Put
Cebrail
ٍ ََ
‫ﺟﺒﻞ‬
ِِ
ًّ ‫ﺟﺒﻼ‬
Dağ
Nesil, kuşak
‫ﺟﺒﻠﺔ‬
َ َّ ِ ِ
Nesiller
ِ
‫ﺟﺒﻴﻦ‬
ُ ْ َ
ِ
‫ﺟﺜﻴﺎ‬
ًّ ِ
Alın
Diz çökmüş
‫ﺟﺤﺪوا‬
ُ َ َ
ِ َ 4‫ﺟﺤﻴﻢ‬
ِ َ
‫ﺟﺤﻴﻤﺎ‬
ٌ ْ
ً
Đnkâr ettiler
Cehennem
‫ﺟﺪ‬
ُّ َ
Şan
226
ِ
ِ
‫ﺟﺪارا‬
ُ َ
ً َ 4‫ﺟﺪار‬
َ ِ
َ‫ﺟﺪال‬
Duvar
Tartışma
‫ﺟﺪاﻟﻨﺎ‬
ََ َ ِ
‫ﺟﺪد‬
ٌَ ُ
Tartışmamız
Yollar
ٍُ ُ
‫ﺟﺪر‬
ً ‫ﺟﺪﻻ‬
َ َ
ٍ ِ
‫ﺟﺪﻳﺪا‬
ً ِ َ 4‫ﺟﺪﻳﺪ‬
َ
َ ُ
ً ‫ﺟﺬاذا‬
Duvarlar
Tartışma, tartışma bakımından
Yeni
Paramparça
ْ ِ
ٌ‫ﺟﺬع‬
Ağaç gövdesi
ٍ ْ
‫ﺟﺬوة‬
َ َ
‫ﺟﺬوع‬
ِ ُ ُ
Kor
Dallar
‫ﺟﺮاد‬
ٌ ََ
‫ﺟﺮﺣﺘﻢ‬
ُْْ ََ
Çekirge
Đşlediniz, kazandınız
‫ﺟﺮز‬
ٌُُ
ٍ
‫ﺟﺮف‬
ُُ
Kuru
Uçurum
َ ‫ﺟﺮم‬
ََ
َ ‫ﺟﺮم‬
ََ
Suç işledi
Şüphe yok (‫ ﻻ‬ile)
‫ﺟﺮوح‬
ٌ ُُ
‫ﺟﺮﻳﻦ‬
َ َْ َ
Yaralamalar
Akarlar (dş, çğ)
‫ﺟﺰءا‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4‫ﺟﺰء‬
ََ
ٌ‫ﺟﺰاء‬
Parça
Karşılık
‫ﺟﺰاؤا‬
ُ ََ
Karşılıklar
227
‫ﺟﺰاؤﻛﻢ‬
ُْ ُ ََ
ُ ََ
ُ3‫ﺟﺰاؤ‬
Karşılıkları
Onun karşılıkları
‫ﺟﺰاؤﻫﻢ‬
ُْ ُ ََ
‫ﺟﺰاﻫﻢ‬
ُْ ََ
Onların karşılıkları
Onlara karşılıklarını verdi
‫ﺟﺰوﻋﺎ‬
ً َُ
‫ﺟﺰﻳﺔ‬
ََْ ِ
Sızlanarak
Cizye
‫ﺟﺰﻳﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َُْ َ
‫ﺟﺰﻳﻨﺎ‬
ََْ َ
Onlara karşılığını verdim
Karşılığını verdik
‫ﺟﺰﻳﻨﺎﻫﻢ‬
ُ ََْ َ
ً ‫ﺟﺴﺪا‬
َ َ
Onlara karşılığını verdik
Ceset
‫ﺟﺴﺲ‬
َ َّ َ
ِ
‫ﺟﺴﻢ‬
ٌ ْ
Gizli hallerini araştırdı, casusluk yaptı
Cisim
ََ
َ‫ﺟﻌﻞ‬
ِ
َ‫ُﺟﻌﻞ‬
Yaptı, koydu, yarattı, kıldı
Yapıldı
َ ‫ﺟﻌﻼ‬
ََ
Yaptılar (ikil)
‫ﺟﻌﻠﺖ‬
ْ ََ َ
‫ﺟﻌﻠﺖ‬
ُ َْ َ
Yaptı (dş)
Yaptım
‫ﺟﻌﻠﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
ُ ‫ﺟﻌﻠﺘﻪ‬
ََْ َ
Yaptınız
Onu yaptı (dş)
‫ﺟﻌﻠﻜﻢ‬
ْ ُ ََ َ
‫ﺟﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ َ
Sizi yaptı
Yaptık
‫ﺟﻌﻠﻨﺎك‬
َ ََْ َ
Seni yaptık
228
‫ﺟﻌﻠﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
3‫ﺟﻌﻠﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
Sizi yaptık
Onu yaptık
‫ﺟﻌﻠﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََْ َ
‫ﺟﻌﻠﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
Onu (dş), (onları) yaptık
Onları yaptık
‫ﺟﻌﻠﻨﺎﻫﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ َ
َِ َ
‫ﺟﻌﻠﻨﻰ‬
َ
Onları (dş, çğ) yaptık
Beni yaptı
ََ َ
ُ‫ﺟﻌﻠﻪ‬
‫ﺟﻌﻠﻬﺎ‬
َ ََ َ
Onu yaptı
Onu (dş), (onları) yaptı
‫ﺟﻌﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َ
‫ﺟﻌﻠﻮا‬
َُ َ
Onları yaptı
Yaptılar
‫ﺟﻔﺎء‬
ً َُ
ٍ َِ
‫ﺟﻔﺎن‬
Köpük
Leğenler, çanaklar
‫ﺟﻼء‬
ََ َ
‫ﺟﻼﺑﻴﺒﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ِ َ َ
Sürgün
Örtüleri (dş, çğ)
ِ َ
‫ﺟﻼل‬
‫ﺟﻼﻫﺎ‬
َ َّ َ
Celal, yücelik
Onu açtı
ً‫ﺟﻠﺪة‬
ََْ
Değnek
‫ﺟﻠﻮد‬
ٌ ُْ ُ
‫ﺟﻠﻮدﻛﻢ‬
ُْ ُ ُُ
Deriler
Derileriniz
‫ﺟﻠﻮدﻫﻢ‬
ُُْ ُُ
‫ﺟﻤﺎ‬
ًّ َ
Onların derileri
Şiddetli
ٌ‫ﺟﻤﺎل‬
َ َ
Güzellik
229
‫ﺟﻤﺎﻟﺖ‬
ٌ َ َ ِ
‫ﺟﻤﻊ‬
ََ َ
Deve yavrusu
Topladı
ِ
‫ﺟﻤﻊ‬
َ ُ
‫ﺟﻤﻊ‬
ِ ْ َ 4‫ﺟﻤﻊ‬
ُ ْ َ
Toplandı
Topluluk
ً ‫ﺟﻤﻌﺎ‬
ْ َ
Toplu olarak
ِ
‫ﺟﻤﻌﺎن‬
َْ َ
ِ
‫ﺟﻤﻌﺔ‬
َُ ُ
‫ﺟﻤﻌﻜﻢ‬
ُْ ُْ َ
Đki topluluk
Cuma
Topluluğunuz, çokluğunuz
‫ﺟﻤﻌﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
‫ﺟﻤﻌﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َ
Sizi topladık
Onları topladık
ُ ‫ﺟﻤﻌﻪ‬
َْ َ
‫ﺟﻤﻌﻬﻢ‬
ََُْ َ
Onun toplanması
Onları topladı
ِ
‫ﺟﻤﻌﻬﻢ‬
ِْ ْ َ
‫ﺟﻤﻌﻮا‬
َُ َ
Onların toplanması
Toplandılar
ٌ ‫ﺟﻤﻞ‬
َ َ
‫ﺟﻤﻠﺔ‬
ًَْ ُ
ِ
ِ
‫ﺟﻤﻴﻌﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﺟﻤﻴﻊ‬
ِ
ِ َ 4‫ﺟﻤﻴﻞ‬
ً ‫ﺟﻤﻴﻼ‬
ٌ َ
Deve
Topluca
Hepsi, herkes, tamamı, topluca
Güzel
‫ﺟﻦ‬
َّ َ
‫ﺟﻦ‬
ُّ ِ
Örttü, gizledi
Cin
‫ﺟﻨﺎت‬
ٌ َّ َ
ِ
‫ﺟﻨﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َّ َ
Bahçeler, cennetler
Onların bahçeleri
230
‫ﺟﻨﺎح‬
ٌ ََ
‫ﺟﻨﺎح‬
ٌ َُ
Kanat
Günah
‫ﺟﻨﺎﺣﻚ‬
َ ِ َ َ 4‫ﻚ‬
َ ‫ﺟﻨﺎﺣ‬
َ ََ
ِ َ ََ
‫ﺟﻨﺎﺣﻴﻪ‬
ْ
Kanadın
Đki kanadı
‫ﺟﻨﺐ‬
ٌ َْ
‫ﺟﻨﺐ‬
ٌ ُُ
Yan
Uzak
ً ‫ﺟﻨﺒﺎ‬
ُُ
ِِ َ
‫ﺟﻨﺒﻪ‬
Cünüp
Yanı üzerinde
َّ َ ْ
ُ‫اﻟﺠﻨﺔ‬
Cennet
ٌ‫ﺟﻨﺔ‬
َّ َ
Bahçe,
َّ ُ
ً‫ﺟﻨﺔ‬
ٌ‫ﺟﻨﺔ‬
َّ ِ
Kalkan, sığınak
Cinler
ٌ‫ﺟﻨﺔ‬
َّ ِ
Cinnet, delilik
ِ َ
‫ﺟﻨﺘﺎن‬
َّ َ
‫ﻨﺘﻚ‬
َ ِ َّ ‫ﺟ‬
َ َ َّ َ
َ 4‫ﺟﻨﺘﻚ‬
Đki cennet
Senin bahçen
ُ ‫ﺟﻨﺘﻪ‬
َ َّ َ
ِ َّ َ
‫ﺟﻨﺘﻲ‬
Onun bahçesi
Benim bahçem, cennetim
‫ﺟﻨﺘﻴ ِﻦ‬
ْ َ َّ َ
Đki cennet
ِ ْ َ َّ َ
‫ﺟﻨﺘﻴﻬﻢ‬
‫ﺟﻨﺤﻮا‬
ُ ََ
Onların bahçeleri (ikil)
Yanaştılar
ٍ 4‫ﺟﻨﺪا‬4‫ﺟﻨﺪ‬
‫ﺟﻨﺪ‬
ُ ً ُ ٌ ُ
‫ﺪﻧﺎ‬
َ َ ‫ﺟﻨ‬
ُْ
Ordu
Ordumuz
231
ً ‫ﺟﻨﻔﺎ‬
ََ
Adaletsiz
‫ﺟﻨﻮب‬
ٌ ُْ ُ
ِ ُُ
‫ﻮﺑﻜﻢ‬
ْ ُ ‫ﺟﻨ‬
Yanlar
Yanlarınız
‫ﺟﻨﻮﺑﻬﺎ‬
َُ ُُ
ِ ِ ُ ُ 4‫ﺟﻨﻮﺑﻬﻢ‬
‫ﺟﻨﻮﺑﻬﻢ‬
ُُْ ُُ
Onların yanları
Onların yanları
‫ﺟﻨﻮد‬
ٌ ُُ
ِ ِ 43‫ﺟﻨﻮد‬
3‫ﺟﻨﻮد‬
ُُ ُ ُ
ُ ُ ُ َ ُ ُ 43‫ﺟﻨﻮد‬
Ordular
Onun orduları
‫ﺟﻨﻮدﻫﻤﺎ‬
ََُ ُُ
‫ﺟﻨﻰ‬
ََ
O ikisinin orduları
Devşirdi, topladı
ِ
‫ﺟﻨﻴﺎ‬
ًّ َ
‫ﺟﻬﺎد‬
ٌ َ ِ
ِِ ِ
3‫ﺟﻬﺎد‬
َ
Meyve, hurma
Cihad, mücadele
Onun cihadı
ً ‫ﺟﻬﺎرا‬
َ ِ
Açıkça
ِ
‫ﺟﻬﺎزﻫﻢ‬
ْ ِ َ َ
ٍ‫ﺟﻬﺎﻟﺔ‬
َ َ َ
‫ﺟﻬﺪ‬
َْ َ
Onların hazırlıkları
Cehalet, cahillik
Olanca gücüyle
‫ﺟﻬﺪﻫﻢ‬
ُْ َْ ُ
‫ﺟﻬﺮ‬
ََ َ
Güçleri
Açığa vurdu, yüksek sesle konuştu
‫ﺟﻬﺮ‬
َْ َ
ً‫ﺟﻬﺮة‬
َ ْ َ 4‫ﺟﻬﺮا‬
ًْ َ
Açıktan, açıkça, açık
Açıktan, açıkça, açık
‫ﺟﻬﺮﻛﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﺟﻬﺰﻫﻢ‬
ْ ُ َ َّ َ
Açığınız, açığa vurduğunuz
Onları donattı
232
‫ﺟﻬﻨﻢ‬
ُ َّ َ َ
ً ‫ﺟﻬﻮﻻ‬
ُ َ
Cehennem
Çok cahil
ِّ َ
‫ﺟﻮ‬
‫ﺟﻮاب‬
َ ََ
Hava, uzay
Cevap
ِ ََ
‫ﺟﻮار‬
‫ﺟﻮارح‬
ٌ ِ ََ
ِ ِ ُ
‫ﺟﻮدى‬
ّ ْ
ٌ‫ُﺟﻮع‬
Akanlar
Avcı
Cudi dağı
Açlık
ِِ َ
‫ﺟﻮﻓﻪ‬
ْ
ِ
‫ﻲء‬
َ ‫ﺟ‬
Onun içinde
Getirildi
‫ﺟﻴﺎد‬
ُ َِ
‫ﺟﻴﺐ‬
ٌ َْ
Atlar
Sine, koyun
‫ﺟﻴﺒﻚ‬
َ ِْ َ
‫ﺟﻴﺪﻫﺎ‬
َِ ِ
Koynun, sinen
Onun (dş) boynu
‫ﺟﻴﻮﺑﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ُ ُ
Yakaları (dş, çğ)
233
‫ﺡ‬
‫ﺣﺎج‬
ٌّ َ
‫ﺣﺎج‬
َّ َ
Hacı
Tartıştı, çekişti
‫ﺣﺎﺟﺔ‬
ًَ َ
‫ﺣﺎﺟﺠﺘﻢ‬
ُْْ َ َ
Đhtiyaç, hacet
Tartıştınız
ِ َ
ً ‫ﺣﺎﺟﺰا‬
ِ
‫ﺎﺟﺰﻳﻦ‬
َ ِ ‫َﺣ‬
‫ﺟﻚ‬
َ َّ ‫َﺣﺎ‬
Perde, engel
Engelleyenler
Seninle tartıştı
َّ َ
ُ‫ﺣﺎﺟﻪ‬
‫ﺣﺎﺟﻮك‬
َ ُّ َ
Onunla tartıştı
Seninle tartıştılar
‫ﺣﺎد‬
َّ َ
‫ﺣﺎذرون‬
َ ُِ َ
‫ﺣﺎرب‬
َ َ َ
Düşman oldu
Uyanıklar, tedbirliler
Harbetti, savaştı
‫ﺣﺎﺳﺒﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََْ َ
ِ
‫ﺣﺎﺳﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ
Onu hesaba çektik
Hesaba çekenler, hesap görenler
ٍ ِ
‫ﺣﺎﺳﺪ‬
َ
‫ﺣﺎش‬
َ َ
Haset eden
Hâşâ
ِ
‫ﺣﺎﺷﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ
‫ﺣﺎﺻﺒﺎ‬
ً َ
Toplayıcılar, toplayanlar
Kum fırtınası, taş yağdıran kasırga
ِ َ
ً ‫ﺣﺎﺿﺮا‬
ِ
ً‫ﺣﺎﺿﺮة‬
َ َ
ِِ َ
‫ﺣﺎﺿﺮي‬
Hazır
Günlük, hemen yapılan
Mevcut
234
ِ ِ
‫ﺣﺎﻓﺮة‬
َ َ
‫ﺣﺎﻓﻈﺎ‬
ٌ ِ َ
ً ِ َ 4‫ﺣﺎﻓﻆ‬
Eski hal
Koruyan
‫ﺣﺎﻓﻈﺎت‬
ٌ َ ِ َ
‫ﺣﺎﻓﻈﻮا‬
ُ ِ َ
Koruyanlar (dş, çğ)
Koruyun
‫ﺣﺎﻓﻈﻮن‬
َ ُ ِ َ
ِِ َ
‫ﺣﺎﻓﻈﻴﻦ‬
َ
ِ
‫ﺣﺎﻓﻴﻦ‬
َ ّ َ
Koruyanlar
Koruyanlar
Çevreleyen
‫ﺣﺎق‬
َ َ
‫ﺣﺎﻗﺔ‬
ُ َّ َ
Kuşattı, çevreledi
Gerçekleşecek olan
ِِ َ
‫ﺣﺎﻛﻤﻴﻦ‬
َ
‫ﺣﺎل‬
َ َ
Hüküm verenler
Araya girdi
ٍ َ
‫ﺣﺎم‬
‫ﺣﺎﻣﺪون‬
َ ُِ َ
ِ َ ِ
‫ﺣﺎﻣﻼت‬
َ
ِِ
‫ﺣﺎﻣﻠﻴﻦ‬
َ َ
Uyduruk aygır deve adı
Hamd edenler
Yüklenenler (dş, çğ)
Yüklenenler
‫ﺣﺎﻣﻴﺔ‬
ٌَِ َ
‫ﺣﺐ‬
ٌّ ُ
Kızgın
Sevgi
‫ﺣﺒﺎ‬
ًّ َ 4 ‫ﺣﺐ‬
ُّ َ
ً ‫ﺣﺒﺎ‬
َّ
Tane
Tane
ً ‫ﺣﺒﺎ‬
ُّ
ِ
ِ
‫ﺣﺒﺎﻟﻬﻢ‬
ُْ ُ َ 4 ‫ﺣﺒﺎﻟﻬﻢ‬
ُْ َ َ
‫ﺣﺒﺐ‬
َ َّ َ
Sevgi bakımından
Onların ipleri
Sevdirdi
235
ٍ‫ﺣﺒﺔ‬
َّ َ
‫ﺣﺒﻂ‬
َ َِ
Tane
Boşa gitti, heba oldu
‫ﺣﺒﻄﺖ‬
ْ َ َِ
‫ﺣﺒﻚ‬
ٌ ُُ
Boşa gitti
Yollar, yörüngeler
ٌ ‫ﺣﺒﻞ‬
َْ
ِِ
‫ﺣﺒﻪ‬
ُّ
Đp, damar
Onun sevgisi, severek
‫ﺣﺘﻤﺎ‬
ًَْ
‫ﺣﺘﻰ‬
َّ َ
َِ
ً ‫ﺣﺜﻴﺜﺎ‬
Kesin
Nihayet, -e kadar, ta ki
Çabucak
‫ﺣﺞ‬
َّ َ
‫ﺣﺞ‬
ُّ َ
‫ﺣﺞ‬
ُّ ِ
ِ
ِ
‫ﺣﺠًﺎﺑﺎ‬
َ 4 ‫ﺣﺠﺎب‬
ٌ َ
ِ
ً‫ﺣﺠﺎرة‬
َ َ
ٌ‫ﺣﺠﺔ‬
َّ ُ
Haccetti
Hac
Haccetme
Perde, örtü
Taşlar
Hüccet, delil
‫ﺣﺠﺘﻨﺎ‬
َ ُ َّ ُ
‫ﺣﺠﺘﻬﻢ‬
ُ ُ َّ ُ 4 ‫ﺣﺠﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َّ ُ
‫ﺣﺠﺞ‬
ٍ َ ِ
‫ﺣﺠﺮ‬
ٌَ َ
ِ
‫ﺣﺠﺮ‬
ٌْ
ِ
‫ﺣﺠﺮ‬
ٌْ
ِ
‫ﺣﺠﺮات‬
َُ ُ
Hüccetimiz
Onların hüccetleri
Sene
Taş
Delil, yemin
Dokunulmaz
Hücreler, odalar
236
‫ﺣﺠﻮرﻛﻢ‬
ُْ ِ ُ ُ
‫ﺣﺪاٌِﺋﻖ‬
َ َ
ٍ ِ
‫ﺣﺪاد‬
َ
Sineleriniz
Bahçeler
Keskin
ٍ َ َ
‫ﺣﺪب‬
‫ﺣﺪث‬
ْ ِّ َ
‫ﺣﺪود‬
ٌ ُ ُ
Yüksek yer
Anlat, söyle
Sınırlar, hudutlar
َ ُ ُ
ُ3‫ﺣﺪود‬
‫ﺣﺪﻳﺜﺎ‬
ٌ ِ َ
ً ِ َ 4 ‫ﺣﺪﻳﺚ‬
‫ﺣﺪﻳﺪ‬
ٌ ِ َ
Onun hudutları
Konuşma, haber, söz, yeni
Demir
‫ﺣﺬر‬
ََ َ
ِ
‫ﺣﺬر‬
َْ
ِ
‫ﻛﻢ‬
َْ
ْ ُ ‫ﺣﺬر‬
ِ
‫ﺣﺬرﻫﻢ‬
َُْْ
‫ﺣﺮ‬
ٌّ َ
Korku
Tedbir, hazırlık, korunma tedbirleri
Tedbiriniz
Onların tedbirleri
Sıcak
‫ﺣﺮ‬
ٌّ ُ
ً ‫ﺣﺮا‬
َّ
Hür
Sıcaklık bakımından
‫ﺣﺮاﻣﺎ‬
ً َ َ 4 ٌ ‫ﺣﺮام‬
ََ
‫ﺣﺮب‬
ٌ َْ
Haram, hürmetli
Savaş, harp
‫ﺣﺮث‬
ٌ َْ
ِ
‫ﺣﺮﺛﻜﻢ‬
ُ َ ْ َ 4 ‫ﺣﺮﺛﻜﻢ‬
ُْ َْ
ِِ َ
‫ﺣﺮﺛﻪ‬
ْ
Tarla, ekin
Tarlanız
Onun tarlası
‫ﺣﺮﺟﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4 ‫ﺣﺮج‬
Zorluk, itiraz
237
ٍ
‫ﺣﺮد‬
َْ
ً ‫ﺣﺮﺳﺎ‬
ََ
Önleme
Bekçi, nöbetçi
‫ﺣﺮﺻﺖ‬
َ ْ ََ
‫ﺣﺮﺻﺘﻢ‬
ُْ ْ ََ
Hırslandın, hırslı oldun
Hırslandınız, hırslı oldunuz
‫ﺣﺮض‬
ْ ِّ َ
ً ‫ﺣﺮﺿﺎ‬
ََ
ٍ
‫ﺣﺮف‬
َْ
3‫ﺣﺮﻗﻮ‬
ُ ُ ِّ َ
Teşvik et
Eriyerek, helake yüz tutarak
Kenardan
Onu yakın
َّ َ
َ ‫ﺣﺮم‬
ٌ ‫ﺣﺮم‬
ُُ
Haram kıldı
Đhramlı, hürmetli, haram
ِّ ُ
َ ‫ﺣﺮم‬
ً ‫ﺣﺮﻣﺎ‬
ََ
Haram kılındı
Harem, güvenli yer
ً ‫ﺣﺮﻣﺎ‬
ُُ
Đhramlı iken
‫ﺣﺮﻣﺎت‬
ٌ َُُ
‫ﺣﺮﻣﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Hürmetler, yasaklar
Haram kılındı
‫ﺣﺮﻣﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﺣﺮﻣﻬﺎ‬
َ َ َّ َ
Haram kıldık
Onu haram kıldı
‫ﺣﺮﻣﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ َّ َ
ْ‫ﺣﺮﻣﻮا‬
ُ َّ َ
O ikisini haram kıldı
Haram kıldılar
‫ﺣﺮور‬
ُ َُ
ِ
‫ﺣﺮﻳﺮا‬
ٌ َِ
ً َ 4‫ﺣﺮﻳﺮ‬
Sıcaklık
Đpek
‫ﺣﺮﻳﺺ‬
ٌ َِ
Hırslı, düşkün
238
‫ﺣﺮﻳﻖ‬
ٌ َِ
ِ
‫ﺣﺰب‬
ٌ ْ
ِ
ُ‫ﺣﺰﺑﻪ‬
َْ
ِ
‫ﺣﺰﺑﻴ ِﻦ‬
َْ ْ
‫ﺣﺰن‬
َ ََ
ِ
‫ﺣﺰن‬
ُْ
ً ‫ﺣﺰﻧﺎ‬
ََ
Yangın
Hizip, grup, taraf, topluluk
Onun hizbi
Đki grup
Hüzün
Hüzün
Üzüntüyle
ُِْ
‫ﺣﺰﻧﻲ‬
ِ
ِ
‫ﺣﺴﺎﺑﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﺣﺴﺎب‬
‫ﺣﺴﺎﺑﻚ‬
َ ِ َ ِ
ِ
ِ
ُ‫ﺣﺴﺎﺑﻪ‬
َ َ
ُ َ 4 ُ ‫ﺣﺴﺎﺑﻪ‬
ِ
ِ ِِ ِ
‫ﺣﺴﺎﺑﻬﻢ‬
ُ َ َ 4‫ﺣﺴﺎﺑﻬﻢ‬
ُ ُ َ 4‫ﺣﺴﺎﺑﻬﻢ‬
َ
ِ ِ
‫ﺣﺴﺎﺑﻴﻪ‬
َ َ
‫ﺣﺴﺎن‬
ٌ َ ِ
ِ
‫ﺣﺴﺐ‬
َ َ
ٍ
‫ﺴﺒﺎﻧﺎ‬
ً َ ْ ‫ﺣ‬
ُ 4 ‫ﺣﺴﺒﺎن‬
َ ْ ُ
‫ﺣﺴﺒﺖ‬
ْ َ ِ َ
‫ﺣﺴﺒﺖ‬
َ ِْ َ
ِ
‫ﺣﺴﺒﺘﻢ‬
ُْْ َ
ِ
ُ ‫ﺣﺴﺒﺘﻪ‬
َْ َ
ِ
‫ﺣﺴﺒﺘﻬﻢ‬
ُْ َ ْ َ
Hüznüm, üzüntüm
Hesap, ölçü, düşünce
Senin hesabın
Onun hesabı
Onların hesabı
Hesabım
Güzel
Düşündü, hesap etti, zannetti
Hesap, hesap ölçüsü
Zannetti
Düşündün, zannettin
Düşündünüz, zannettiniz
Onu zannetti
Onları zannettin
‫ﺣﺴﺒﻚ‬
َ َ ْ َ 4‫ﺣﺴﺒﻚ‬
َ ُ ْ َ
Sana yetecek olan
239
‫ﺣﺴﺒﻨﺎ‬
َُ ْ َ
ُ ‫ﺣﺴﺒﻪ‬
ُ ْ َ
Bize yetecek olan
Ona yetecek olan
‫ﺣﺴﺒﻬﻢ‬
ُُْ ْ َ
ِ
‫ﺣﺴﺒﻮا‬
ُ َ
ِ
‫ﺣﺴﺒﻲ‬
َ ْ َ
Onlara yetecek olan
Düşündüler, zannettiler
Bana yetecek olan
‫ﺣﺴﺪ‬
َ َ َ
ً ‫ﺣﺴﺪا‬
َ َ
Haset etti, kıskandı
Haset ederek
ٍ
‫ﺣﺴﺮات‬
ََ َ
ٌ‫ﺣﺴﺮة‬
َ ْ َ
Üzüntüler
Üzüntü
‫ﺣﺴﺮﺗﻨﺎ‬
َََ ْ َ
‫ﺣﺴﺮﺗﻰ‬
ََ ْ َ
Üzüntümüz
Yazık bana
‫ﺣﺴﻦ‬
َ ُ َ
‫ﺣﺴﻨﺎ‬
ً َ َ 4 ‫ﺣﺴﻦ‬
ٌ َ َ
Güzel oldu
Güzel, iyi, güzellikle, iyilikle
‫ﺣﺴﻨﺎ‬
ً ْ ُ 4 ‫ﺣﺴﻦ‬
ٌ ْ ُ
‫ﺣﺴﻨﺎت‬
ٌ ََ َ
Güzellik
Đyiler, güzeller, iyilikler, güzellikler
ٌ‫ﺣﺴﻨﺔ‬
ََ َ
Đyi, güzel, iyilik, güzellik
‫ﺣﺴﻨﺖ‬
ْ َُ َ
‫ﺣﺴﻨﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ْ ُ
Güzel oldu
Güzellikleri (dş, çğ)
‫ﺣﺴﻨﻰ‬
َ ْ ُ
‫ﺣﺴﻨﻴﻴ ِﻦ‬
ََْ ْ ُ
En güzel
Đki güzellik
‫ﺣﺴﻮﻣﺎ‬
ًُْ ُ
ِ
ً ‫ﺣﺴﻴﺒﺎ‬
َ
Devamlı, sürekli
Hesap görücü olarak
240
ِ
‫ﺣﺴﻴﺮ‬
ٌ َ
ِ
‫ﺣﺴﻴﺴﻬﺎ‬
َ ََ َ
‫ﺣﺸﺮ‬
ََ َ
Yorgun
Onun uğultusu
Topladı, bir araya getirdi, kaldırdı
‫ﺣﺸﺮ‬
ٌ ْ َ
ِ
‫ﺣﺸﺮ‬
َ ُ
‫ﺣﺸﺮت‬
ْ َِ ُ
Toplanma
Toplanıldı
Toplanıldı
َِ َ َ
‫ﺣﺸﺮﺗﻨﻲ‬
ْ
‫ﺣﺸﺮﻧﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َ
ِِ
3‫ﺣﺼﺎد‬
َ َ
‫ﺣﺼﺐ‬
ُ َ َ
Beni bir araya getirdin
Onları bir araya getirdik
Onun hasadı
Odun, atılan şey
‫ﺣﺼﺤﺺ‬
َ َ ْ َ
‫ﺣﺼﺪﺗﻢ‬
ُْْ َ َ
‫ﺣﺼﺮت‬
ْ َِ َ
ِ
َ ‫ﺣﺼﻞ‬
ّ ُ
Açığa çıktı
Hasat ettiniz, kestiniz
Kısıtladı, mani oldu
Gösterildi
ً ‫ﺣﺼﻮرا‬
ُ َ
Şerefli, nefsine hakim
‫ﺣﺼﻮﻧﻬﻢ‬
ُُْ ُ ُ
‫ﺣﺼﻴﺪ‬
ٌ ِ َ
Onların kaleleri
Biçilmiş, yıkılmış
ِ َ
ً ‫ﺣﺼﻴﺮا‬
Hisar, hapis
‫ﺣﺾ‬
َّ َ
‫ﺣﻀﺮ‬
ََ َ
Teşvik etti
Geldi, hazır oldu
ُ3‫ﺣﻀﺮو‬
َُ َ
Onun huzuruna geldiler
َ ُ
ً ‫ﺣﻄﺎﻣﺎ‬
Çöp
241
‫ﺣﻄﺒﺎ‬
ٌ َ َ
ً َ َ 4 ‫ﺣﻄﺐ‬
َّ ِ
ٌ‫ﺣﻄﺔ‬
Odun, yakıt
Günah yükümüzü kaldır
ٌ‫ﺣﻄﻤﺔ‬
ََ ُ
Hutame, parçalayan
ٌّ َ
ًّ َ 4 ‫ﺣﻆ‬
‫ﺣﻈﺎ‬
ً‫ﺣﻔﺪة‬
َََ
Hisse
Torun
ٌ‫ﺣﻔﺮة‬
َُْ
‫ﺣﻔﻆ‬
َ َِ
Çukur
Korudu
ِْ
ً ‫ﺣﻔﻈﺎ‬
Koruyarak
‫ﺣﻔﻈﺔ‬
ًَ َ َ
‫ﺣﻔﻈﻨﺎﻫﺎ‬
َ َْ ِ َ
ِ
‫ﺣﻔﻈﻬﻤﺎ‬
َُُ ْ
Koruyucular
Onu koruduk
O ikisinin korunması
‫ﺣﻔﻔﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ َََْ
ِ
‫ﺣﻔﻰ‬
ٌّ َ
ِ
‫ﺣﻔﻴﺎ‬
ًّ َ
‫ﺣﻔﻴﻈﺎ‬
ٌ َِ
ً ِ َ 4 ‫ﺣﻔﻴﻆ‬
O ikisinin etrafını çevirdik
Bilen, haberdar
Lütufkar, cömert, kuşatan
Koruyucu, muhafız
ٌّ َ
ّ َ 4 ‫ﺣﻖ‬
ً ‫ﺣﻘﺎ‬
Hak, gerçek, hak olarak
ُُ
ً ‫ﺣﻘﺒﺎ‬
‫ﺣﻘﺖ‬
ْ َّ َ
Uzun zamanlar
Hak oldu
‫ﺣﻘﺖ‬
ْ َّ ُ
َّ َ
ُ‫ﺣﻘﻪ‬
Layık kılındı, haklandı, yaraştı
Onun hakkı
‫ﺣﻘﻴﻖ‬
ٌ َِ
‫ﺣﻜﺎم‬
ِ َّ ُ
Görev, borç
Hakimler
242
‫ﺣﻜﻢ‬
ََ َ
‫ﺣﻜﻢ‬
ٌ ْ ُ
Hüküm verdi
Hüküm
‫ﺣﻜﻤﺎ‬
ٌَ َ
ً َ َ 4 ‫ﺣﻜﻢ‬
‫ﺣﻜﻤﺖ‬
َ َْ َ
ِ
ٌ‫ﺣﻜﻤﺔ‬
َْ
‫ﺣﻜﻤﺘﻢ‬
َُْْ َ
ِ ِ ْ 4‫ﺣﻜﻤﻪ‬
‫ﺣﻜﻤﻪ‬
ُ ُُ ْ ُ
ِ
‫ﺣﻜﻤﻬﻢ‬
ِْ ْ ُ
ِ
ِ
‫ﺣﻜﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﺣﻜﻴﻢ‬
ٌّ‫ِﺣﻞ‬
ًّ ‫ِﺣﻼ‬
Hakem
Hüküm verdin
Hikmet, sebepsiz iş yapmama
Hüküm verdiniz
Onun hükmü
Onların hükmü
Hakim, hikmet sahibi
Helal, oturan
Helal
َِ َ
ُ ‫ﺣﻼﺋﻞ‬
ٍ َّ
‫ﺣﻼف‬
َ
Zevceleri, eşleri
Çok yemin eden
َ َ 4‫ﺣﻼل‬
ً ‫ﺣﻼﻻ‬
ٌَ َ
Helal, helal olarak
‫ﺣﻠﻔﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
ُُْ
َ ‫ﺣﻠﻘﻮم‬
Yemin ettiniz
Gırtlak, boğaz
‫ﺣﻠﻠﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﺣﻠﻢ‬
َُُ
Đhramdan çıktınız
Erginlik çağı
ُّ ُ
‫ﺣﻠﻮا‬
ِ
ٌ‫ﺣﻠﻴﺔ‬
َْ
ِ 4 ‫ﺣﻠﻴﻢ‬
ِ
‫ﺣﻠﻴﻤﺎ‬
َ
ٌ ْ َ
ً
ِِ
‫ﺣﻠﻴﻬﻢ‬
ِّْ ُ
Süslendiler
Süs
Sabırlı, nezaketli, mühlet veren
Onların ziynetleri
243
ٍ‫ﺣﻤﺌﺔ‬
َِ َ
ٍ
ٍ َ 4 ‫ﺣﻤﺎ‬
‫ﺣﻤﺈ‬
َ َ
َ
ِ
‫ﺣﻤﺎر‬
ٌ َ
‫ﺣﻤﺎرك‬
َ ِ َ ِ
Balçıklı
Balçık
Eşek
Eşeğin
َ َّ َ
ٌ‫ﺣﻤﺎﻟﺔ‬
Taşıyıcı, hamal
‫ﺣﻤﺪ‬
ٌْ َ
‫ﺣﻤﺪك‬
َ ِ ْ َ
ِِ
3‫ﺣﻤﺪ‬
ْ َ
Hamd, övgü
Senin hamdin
Onun hamdi
‫ﺣﻤﺮ‬
ٌُ ُ
‫ﺣﻤﺮ‬
ٌْ ُ
Eşekler
Kırmızı
َ ‫ﺣﻤﻞ‬
َ َ
ٍ ْ َ
‫ﺣﻤﻞ‬
Taşıdı, yüklendi
Yük
ِ
َ ‫ﺣﻤﻞ‬
ّ ُ
ِ
ِ
ً ‫ﺣﻤﻼ‬
ُ ْ
ْ 4‫ﺣﻤﻞ‬
Yükletildi
Yük
ً ‫ﺣﻤﻼ‬
ْ َ
Yüklenerek
‫ﺣﻤﻠﺖ‬
ْ ََ َ
‫ﺣﻤﻠﺖ‬
ْ َِ ُ
ِ
‫ﺣﻤﻠﺘﻢ‬
ُْ ْ ّ ُ
ُ ‫ﺣﻤﻠﺘﻪ‬
ََْ َ
Yüklendi
Yükletildi
Size yükletildi
Onu yüklendi
ُ ‫ﺣﻤﻠﺘﻪ‬
ََْ َ
‫ﺣﻤﻠﻨﺎ‬
ََْ َ
Sen yükledin
Yükledik
‫ﺣﻤﻠﻨﺎ‬
َ ْ ِّ ُ
Bize yükletildi
244
‫ﺣﻤﻠﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
ُ3‫ﺣﻤﻠﻨﺎ‬
ََْ َ
Sizi yükledik, taşıdık
Onu yükledik, taşıdık
‫ﺣﻤﻠﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
ُْ َ
ُ ‫ﺣﻤﻠﻪ‬
Onları yükledik, taşıdık
Onun yükü
‫ﺣﻤﻠﻬﺎ‬
َََ َ
‫ﺣﻤﻠﻬﺎ‬
ََْ َ
ِ ِ
‫ﺣﻤﻠﻬﺎ‬
َ ْ
‫ﺣﻤﻠﻬﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
‫ﺣﻤﻠﻮا‬
ُ ِّ ُ
َ ُ َ
ً‫ﺣﻤﻮﻟﺔ‬
ٌ‫ﺣﻤﻴﺔ‬
َّ ِ َ
‫ﺣﻤﻴﺪا‬
ٌ ِ َ
ً ِ َ 4 ‫ﺣﻤﻴﺪ‬
ِ ِ َ
‫ﺣﻤﻴﺮ‬
Onu yüklendi
Onun (dş) yükü
Onun (dş) yükü
Onların (dş, çğ) yükleri
Onlara yükletildi
Yük taşıyan
Öfke ve gayret, koruyuculuk
Övülmeye layık
Eşek
ِ
ِ
‫ﺣﻤﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﺣﻤﻴﻢ‬
ِ ََ
‫ﺣﻨﺎﺟﺮ‬
ٌ
Kaynar su, yakın arkadaş
Boğazlar, gırtlaklar
ً ‫ﺣﻨﺎﻧﺎ‬
ََ
‫ﺣﻨﺚ‬
ٌ ِْ
‫ﺣﻨﻔﺎء‬
َ ََُ
ٍ ِ
‫ﺣﻨﻴﺬ‬
َ
ِ
‫ﺣﻨﻴﻔﺎ‬
ً ِ َ 4 ‫ﺣﻨﻴﻒ‬
ٌ ْ َ
Kalp yumuşaklığı
Günah
Düzler, doğrular
Kızarmış
Düz, dik, doğru
ٍ َْ ُ
‫ﺣﻨﻴﻦ‬
‫ﺣﻮارﻳﻦ‬
َ ُّ ِ َ َ
َ ِّ ِ َ َ 4‫ﺣﻮارﻳﻮن‬
Şefkat, Huneyn
Havariler
245
‫ﺣﻮاﻳﺎ‬
َ ََ
‫ﺣﻮًﺑﺎ‬
ُْ
Bağırsak
Günah
‫ﺣﻮت‬
ٌ ُ
‫ﺣﻮﺗﻬﻤﺎ‬
ََُ ُ
Balık
O ikisinin balığı
‫ﺣﻮر‬
ٌ ُ
ٌ‫ﺣﻮل‬
َْ
Huri
Güç, kuvvet
ِ َ
َ‫ﺣﻮل‬
ْ َ 4‫ﺣﻮل‬
ْ
ِ
ً ‫ﺣﻮﻻ‬
َ
Etraf
Çıkma, ayrılma
‫ﺣﻮﻟﻚ‬
َ َِْ
‫ﺣﻮﻟﻜﻢ‬
ُْ ََْ
Senin etrafın
Etrafınız
ََْ
ُ ‫ﺣﻮﻟﻪ‬
‫ﺣﻮﻟﻬﺎ‬
َََْ
Onun etrafı
Onun (dş) etrafı
ِ ِ ْ َ 4‫ﺣﻮﻟﻬﻢ‬
‫ﺣﻮﻟﻬْﻢ‬
ََُْْ
‫ﺣﻮﻟﻴ ِﻦ‬
َْ ْ َ
Onların etrafı
Đki yıl
‫ﺣﻲ‬
ٌّ َ
‫ﺣﻴﺎ‬
ًّ َ
ٌ‫ﺣﻴﺎة‬
ََ
‫ﺣﻴﺎﺗﻜﻢ‬
ُْ ِ َ َ
‫ﺣﻴﺎﺗﻨﺎ‬
َُ َ َ
ِ
‫ﺣﻴﺎﺗﻲ‬
ََ
ٌ‫ﺣﻴﺔ‬
َّ َ
ِ
‫ﺣﻴﺘﺎﻧﻬﻢ‬
ُُْ َ
Canlı, diri olarak, diri
Canlı, diri olarak, diri
Hayat
Sizin hayatınız
Bizim hayatımız
Benim hayatım
Yılan
Onların balıkları
246
‫ﺣﻴﺚ‬
ُ َْ
‫ﺣﻴﺮان‬
َ ََْ
ِ
َ‫ﺣﻴﻞ‬
َ ِ
ً‫ﺣﻴﻠﺔ‬
ِ
‫ﺣﻴﻦ‬
ٌ
ٍِ ِ
‫ﺣﻴﻨﺌﺬ‬
َ
Nerede, her nerede
Şaşkın
Perde çekildi
Çare
Zaman, süre, devir
O zaman
‫ﺣﻴﻮا‬
ُّ َ
‫ﺣﻴﻮان‬
ُ َََ
Selamlayın
Hayat
‫ﺣﻴﻮك‬
َ ْ َّ َ
‫ﺣﻴﻴﺘﻢ‬
ُ ْ ِّ ُ
Seni selamlıyorlar
Selamlandınız
247
‫ﺥ‬
ِ
‫ﺧﺎﺋﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ
ِ ِ َ
‫ﺧﺎﺋﻀﻴﻦ‬
َ
Ümitsizler
Dalanlar
ِ َ
ً ‫ﺧﺎﺋﻔﺎ‬
ِِ
‫ﺧﺎﺋﻔﻴﻦ‬
َ َ
‫ﺧﺎﺋﻨﺔ‬
َ َِ َ
ِِ
‫ﺧﺎﺋﻨﻴﻦ‬
َ َ
‫ﺧﺎب‬
َ َ
Korkarak
Korkanlar
Hainlik
Hainler
Perişan oldu, hüsrana uğradı
‫ﺧﺎﺗﻢ‬
ََ َ
ِ َ
‫ﺧﺎدع‬
Mühür, sonuncu
ُ
ِ
‫ﺧﺎدﻋﻬﻢ‬
ُْ ُ َ
Aldatan
Onları aldatan
‫ﺧﺎرج‬
ٍ ِ َ
ِ
‫ﺧﺎرﺟﻴﻦ‬
َ ِ َ
ِ
‫ﺧﺎزﻧﻴﻦ‬
َ ِ َ
Çıkan
Çıkanlar
Hazinelerde tutanlar
‫ﺧﺎﺳﺌﺎ‬
ًِ َ
ِِ َ
‫ﺧﺎﺳﺌﻴﻦ‬
َ
Aciz
Aşağılıklar
ِ
ٌ‫ﺧﺎﺳﺮة‬
َ َ
‫اﻟﺨﺎﺳﺮون‬
َ ُِ َْ
ِ
‫ﺧﺎﺳﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ
‫ﺧﺎﺷﻌﺎ‬
ً َ
‫ﺧﺎﺷﻌﺎت‬
ٌ َ ِ َ
Ziyan, ziyanda olan
Ziyanda olanlar
Ziyanda olanlar
Huşu duyan, baş eğmiş
Huşu duyan kadınlar
‫ﺧﺎﺷﻌﺔ‬
ٌَ ِ َ
Huşu duyan, baş eğmiş
248
‫ﺎﺷﻌﻮن‬
َ ُ ِ ‫َﺧ‬
ِ ِ َ
‫ﺧﺎﺷﻌﻴﻦ‬
َ
Huşu duyan, mütevazı erkekler
Huşu duyan, mütevazı erkekler
‫ﺧﺎﺻﺔ‬
ً َّ َ
ِِ َ
‫ﺧﺎﺿﻌﻴﻦ‬
َ
Özellikle, sadece
Boyun eğenler
‫ﺧﺎﺿﻮا‬
ُ َ
ٌ‫ﺧﺎﻃﺌﺔ‬
َِ َ
Daldılar
Günahkâr, hatalı, günah, hata
‫ﺧﺎﻃﺌﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ َ
‫ﺧﺎﻃﺌﻴﻦ‬
َ
‫ﺧﺎﻃﺒﻬﻢ‬
ُ ُ ََ َ
Günahkârlar, hatalılar
Günahkârlar, hatalılar
Onlara hitap etti
‫ﺧﺎف‬
َ َ
Korktu
‫ﺧﺎﻓﺖ‬
ْ َ َ
ٌ‫ﺧﺎﻓﻀﺔ‬
َ ِ َ
Korktu (dş)
Alçaltıcı
‫ﺧﺎﻓﻮا‬
ُ َ
Korktular
ِ ُ َ
‫ﺧﺎﻓﻮن‬
ِ َ
ٌ‫ﺧﺎﻓﻴﺔ‬
َ
‫ﺧﺎﻻﺗﻚ‬
َ َِ َ
Benden korkun
Gizli, saklı
Teyzelerin
‫ﺧﺎﻻﺗﻜﻢ‬
ُ ِ َ َ 4‫ﺧﺎﻻﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َُ َ
‫ﺧﺎﻟﺪا‬
ٌِ َ
ً ِ َ 4‫ﺧﺎﻟﺪ‬
Teyzeleriniz
Sonsuz, ebedi
‫اﻟﺨﺎﻟﺪون‬
َ ُِ َ ْ
ِِ
‫ﺧﺎﻟﺪﻳﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﺧﺎﻟﺪﻳ ِﻦ‬
َْ َ
Ebedi kalanlar
Ebedi kalanlar
Đki ebedi
ِ
ِ َ
‫ﺧﺎﻟﺼﺎ‬
ً َ 4‫ﺧﺎﻟﺺ‬
ٌ
Halis, saf, has, özel
249
ِ
ٌ‫ﺧﺎﻟﺼﺔ‬
َ َ
ِِ
‫ﺧﺎﻟﻔﻴﻦ‬
َ َ
‫ﺧﺎﻟﻖ‬
ٌِ َ
Halis, saf, has, özel
Geride kalanlar
Yaratıcı, yaratan
‫اﻟﺨﺎﻟﻘﻮن‬
َ ُِ َ ْ
ِِ َ ْ
‫ﻟﻘﻴﻦ‬
َ ‫اﻟﺨﺎ‬
‫ﺧﺎﻟﻚ‬
َ ِ َ
ِ ِ َ
‫ﺧﺎﻟﻴﺔ‬
َ
‫ﺧﺎﻣﺪون‬
َ ُِ َ
ِِ َ
‫ﺧﺎﻣﺪﻳﻦ‬
َ
‫ﺧﺎﻣﺴﺔ‬
ٌ َ ِ َ
Yaratanlar
Yaratanlar
Dayın
Geçmiş
Hareketsiz olanlar
Hareketsiz olanlar
Beşinci
‫ﺧﺎﻧﺘﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ ََ َ
‫ﺧﺎﻧﻮا‬
ُ َ
O ikisi o ikisine ihanet etti
Đhanet ettiler
ٌ‫ﺧﺎوﻳﺔ‬
َِ َ
Yere serilmiş
َ‫ﺧﺒﺊ‬
َْ
‫ﺒﺎﺋﺚ‬
َ ِ َ ‫َﺧ‬
Saklı, gizli
Pisler, kötüler
ً ‫ﺧﺒﺎﻻ‬
ََ
Fitne, bozgunculuk
‫ﺧﺒﺖ‬
ْ ََ
‫ﺧﺒﺚ‬
َ َُ
Dindi (dş)
Kötü oldu
‫ﺧﺒﺮ‬
ٌَ َ
ً ‫ﺧﺒﺮا‬
ُْ
Haber
Tecrübe, haber
‫ﺧﺒﺰا‬
ًُْ
‫ﺧﺒﻴﺚ‬
ٌ َِْ
Ekmek
Kötü, pis
250
‫ﺧﺒﻴﺜﺎت‬
ٌ َ َِ
ٌ‫ﺧﺒﻴﺜﺔ‬
َ َِ
Kötüler, pisler (dş)
Kötü, pis (dş)
‫ﺧﺒﻴﺜﻮن‬
َ ُ َِ
ِ
‫ﺧﺒﻴﺜﻴﻦ‬
َ َِ
Kötüler, pisler (er)
Kötüler, pisler (er)
ِ
ِ
‫ﺧﺒﻴﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺧﺒﻴﺮ‬
‫ﺧﺘﺎر‬
ٌ َّ َ
ِ
ُ‫ﺧﺘﺎﻣﻪ‬
ُ َ
‫ﺧﺘﻢ‬
َََ
Haberdar, bilen
Hain
Onun sonu, mührü
Mühürledi
‫ﺧﺪك‬
َ َّ َ
Yanağın
‫ﺧﺬ‬
ُْ
Al, tut
‫ﺧﺬﻫﺎ‬
َ ُْ
Onu tut, al
‫ﺧﺬوا‬
ُ ُ
Alın, tutun
ُ َ
ً ‫ﺧﺬوﻻ‬
Yardımcısız, yalnız
ُ ُ
ُ3‫ﺧﺬو‬
Onu alın, tutun
‫ﺧﺬوﻫﻢ‬
ُْ ُ ُ
‫ﺧﺮ‬
َّ َ
Onları alın, tutun
Yere kapandı, düştü
‫ﺧﺮاﺑﻬﺎ‬
َِ ََ
‫ﺧﺮاج‬
ُ ََ
Onların harap olması
Vergi
‫ﺧﺮاﺻﻮن‬
َ ُ َّ َ
‫ﺧﺮج‬
َ ََ
Yalancılar
Çıktı
ً ‫ﺧﺮﺟﺎ‬
َْ
Vergi
‫ﺧﺮﺟﺖ‬
َ ْ ََ
Çıktın
251
‫ﺧﺮﺟﺘﻢ‬
ُْْ ََ
‫ﺧﺮﺟﻦ‬
َ ْ ََ
Çıktınız
Çıktılar (dş, çğ)
‫ﺧﺮﺟﻨﺎ‬
َْ ََ
‫ﺧﺮﺟﻮا‬
ُ ََ
ٍَ َ
‫ﺧﺮدل‬
ْ
‫ﺧﺮﻃﻮم‬
ِ ُْ ْ ُ
Çıktık
Çıktılar
Hardal
Burun
‫ﺧﺮﻗﻬﺎ‬
ََََ
‫ﺧﺮﻗﻮا‬
ََُ
Onu deldi
Uydurdular
‫ﺧﺮوا‬
ُّ َ
‫ﺧﺮوج‬
ٍ ُُ
ِ
‫ﺧﺰاﺋﻦ‬
ٌ ََ
ِ
ُ ‫ﺧﺰاﺋﻨﻪ‬
ُ ََ
Yere kapandılar
Çıkış
Hazineler, muhafızlar
Onun muhafızları
‫ﺧﺰﻧﺘﻬﺎ‬
َ ََُ َ
ِ
‫ﺧﺰى‬
ٌ ْ
ً ‫ﺧﺴﺎرا‬
َ َ
ِ
‫ﺧﺴﺮ‬
َ َ
ٍ ْ ُ
‫ﺧﺴﺮا‬
ً ْ ُ 4‫ﺧﺴﺮ‬
‫ﺧﺴﺮاﻧﺎ‬
ُ َ ْ ُ
ً َ ْ ُ 4‫ﺧﺴﺮان‬
ِ َ
‫ﺧﺴﺮوا‬
ُ
‫ﺧﺴﻒ‬
َ َ َ
Onun muhafızları
Rezillik, rezil etmek
Ziyan, zarar
Kaybetti, ziyan etti
Ziyan, kayıp
Kayıp
Kaybettiler
Batırdı, yere geçirdi
‫ﺧﺴﻔﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﺧﺸﺐ‬
ٌ ُ ُ
Yere geçirdik
Tahta, ahşap
252
َّ ُ
ً ‫ﺧﺸﻌﺎ‬
Düşük, düşkün
‫ﺧﺸﻌﺖ‬
ْ َ َ َ
ُ ُ
ً ‫ﺧﺸﻮﻋﺎ‬
ِ
‫ﺧﺸﻲ‬
َ َ
‫ﺧﺸﻴﺖ‬
ُ ِ َ
Alçaldı, düştü
Huşu
Korktu
Korktum
ٌ‫ﺧﺸﻴﺔ‬
َ ْ َ
ِِ ْ َ
‫ﺧﺸﻴﺘﻪ‬
َ
ِ
‫ﺧﺸﻴﻨﺎ‬
َ َ
Korku
Onun korkusu
Korktuk
ٌ‫ﺧﺼﺎﺻﺔ‬
َ َ َ
‫ﺧﺼﺎم‬
ِ َ ِ
‫ﺧﺼﻢ‬
ِ ْ َ
ِ
‫ﺧﺼﻤﺎن‬
َ ْ َ
‫ﺧﺼﻤﻮن‬
َ ُ ِ َ
Đhtiyaç
Düşmanlık
Hasım
Đki hasım
Kavgacı
ِ
ِ
‫ﺧﺼﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺧﺼﻴﻢ‬
‫ﺧﻀﺘﻢ‬
ُْ ْ ُ
Hasım, düşman
Daldınız
‫ﺧﻀﺮا‬
ٌ ْ ُ
ً ْ ُ 4‫ﺧﻀﺮ‬
ِ َ
ً ‫ﺧﻀﺮا‬
Yeşil
Yeşillik
َ َ
ً ‫ﺧﻄﺌﺎ‬
ِ
‫ﺧﻄﺌﺎ‬
ًْ
َ ِ 4‫ﺧﻄﺎب‬
َ ِ
ً ‫ﺧﻄﺎﺑﺎ‬
Hata ile
Hata, günah, suç
Konuşma
‫ﺧﻄﺎﻳﺎﻛﻢ‬
ُْ ََ َ
‫ﺧﻄﺎﻳﺎﻧﺎ‬
َََ َ
Sizin hatalarınız
Bizim hatalarımız
253
‫ﺧﻄﺎﻳﺎﻫﻢ‬
ُْ ََ َ
ِ ْ ِ
‫ﺧﻄﺒﺔ‬
َ
‫ﺧﻄﺒﻚ‬
َ ُْ َ
Onların hataları
Konuşma
Görevin
‫ﺧﻄﺒﻜﻢ‬
ْ ُ ُْ َ
‫ﺧﻄﺒﻜﻤﺎ‬
َ ُ ُْ َ
Göreviniz
Đkinizin görevi, durumu
‫ﺧﻄﺒﻜﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ
ِ
‫ﺧﻄﻒ‬
َ َ
‫ﺧﻄﻔﺔ‬
ٌ َْ َ
ِ ُ ُ
‫ﺧﻄﻮات‬
َ
ِ ِ
‫ﺧﻄﻴﺌﺎﺗﻜﻢ‬
ُْ َ َ
ِْ ِ َ ِ َ
‫ﺧﻄﻴﺌﺎﺗﻬﻢ‬
ٌ‫ﺧﻄﻴﺌﺔ‬
َ ِ َ
ِ
ُ ‫ﺧﻄﻴﺌﺘﻪ‬
َُ َ
َِ ِ َ
‫ﺧﻄﻴﺌﺘﻰ‬
َِ
ً ‫ﺧﻔﺎﻓﺎ‬
Sizin (dş, çğ) durumunuz
Kaptı, aldı
Söz kapma
Adımlar
Hatalarınız
Onların hataları
Hata, günah
Onun hatası
Benim hatam
Hafif olarak
‫ﺧﻔﺖ‬
ْ َّ َ
‫ﺧﻔﺖ‬
ُ ِْ
Hafif geldi (dş)
Korktum
ِ ِْ
‫ﺧﻔﺖ‬
ِ
‫ﺧﻔﺘﻜﻢ‬
ُْ ُْ
ِ
‫ﺧﻔﺘﻢ‬
ُْْ
Korktun (dş)
Sizden korktum
Korktunuz
‫ﺧﻔﻒ‬
َ َّ َ
ِ
‫ﺧﻔﻴﺎ‬
ٍّ ِ َ
ًّ َ 4‫ﺧﻔﻲ‬
Hafifletti
Gizli, saklı
254
‫ﺧﻔﻴﺔ‬
ًَُْ
ِ َ
ً ‫ﺧﻔﻴﻔﺎ‬
Gizlice
Hafif
َ ‫َﺧﻼ‬
Baş başa kaldı
ِ
‫ﺧﻼﺋﻒ‬
ٌ ََ
ِ
‫ﺧﻼف‬
َ َ
‫ﺧﻼﻓﻚ‬
َ ََ ِ
Halifeler
Çaprazlama
Senin ardından
‫ﺧﻼق‬
ٌ َّ َ
Hakkıyla yaratan
‫ﺧﻼق‬
ٌَ َ
ِ
‫ﺧﻼﻗﻜﻢ‬
ُْ َ َ
ِ
‫ﺧﻼﻗﻬﻢ‬
ِْ َ َ
َ ِ
ٌ‫ﺧﻼل‬
َ ِ
ٌ‫ﺧﻼل‬
ِ
‫ﺧﻼﻟﻜﻢ‬
ْ ُ ََ
ِ َِ ِ
‫ﺧﻼﻟﻪ‬
ِ
‫ﺧﻼﻟﻬﺎ‬
ََ
ِ
‫ﺧﻼﻟﻬﻤﺎ‬
ََُ
Pay, hisse
Sizin payınız
Onların payı
Ara, arası
Dostluk
Sizin aranız
Onun arası
Onun (dş) arası
O ikisinin arası
َّ ُ
ٌ‫ﺧﻠﺔ‬
Dostluk
‫ﺧﻠﺖ‬
ْ ََ
Geçti (dş)
‫ﺧﻠﺪ‬
َُْ
Ebedilik
‫ﺧﻠﺼﻮا‬
ُ ََ
َ َُ
ٌ‫ﺧﻠﻄﺎء‬
Çekildiler
Ortaklar
‫ﺧﻠﻄﻮا‬
ُ ََ
Karıştırdılar
255
‫ﻒ‬
َ َ‫َﺧﻠ‬
‫ﺧﻠﻒ‬
ٌ َْ
Arkasından geldi
Halef, arka, arkadan gelen
ََ ُ
ٌ‫ﺧﻠﻔﺎء‬
‫ﺧﻠﻔﺔ‬
ًَِْ
Halifeler
Birbiri ardınca gelen
ِ َْ َ
‫ﺧﻠﻔﺘﻤﻮﻧﻰ‬
ُُ
‫ﺧﻠﻔﻚ‬
َ ََْ
Bana halef oldunuz
Arkan
‫ﺧﻠﻔﻜﻢ‬
ْ ُ ََْ
‫ﺧﻠﻔﻨﺎ‬
َََْ
َِِْ
‫ﺧﻠﻔﻪ‬
Arkanız
Arkamız
Arkası
‫ﺧﻠﻔﻬﺎ‬
َ ََْ
Arkası (dş)
ِْ ِ ْ َ 4‫ﻔﻬﻢ‬
‫ﺧﻠﻔﻬﻢ‬
َْ
ْ ُ َ ‫ﺧﻠ‬
‫ﺧﻠﻔﻮا‬
ُ ِّ ُ
Arkaları
Geri bırakıldılar
‫ﺧﻠﻖ‬
ٌُ ُ
‫ﺧﻠﻖ‬
َُِ
Ahlak
Yaratıldı
‫ﺧﻠﻖ‬
ٌَْ
Yaratış, yaratılış, yaratık
‫ﺧﻠﻖ‬
ََ َ
Yarattı
‫ﺧﻠﻘﺎ‬
ًَْ
‫ﺧﻠﻘﺖ‬
ْ َُِ
Yaratış, yaratılış, yaratık
Yaratıldı
‫ﺧﻠﻘﺖ‬
ُ َْ َ
Yarattım
‫ﺧﻠﻘﺖ‬
َ َْ َ
Yarattın
‫ﻚ‬
َ ‫ﺧﻠﻘﺘ‬
َُْ َ
ِ َْ َ
‫ﺧﻠﻘﺘﻨﻲ‬
َ
Seni yarattım
Beni yarattın
256
ُ ‫ﺧﻠﻘﺘﻪ‬
ََْ َ
‫ﺧﻠﻘﻚ‬
َ ََ َ
Onu yarattın
Seni yarattı
‫ﺧﻠﻘﻜﻢ‬
ْ ُ ََ َ
ِ
‫ﺧﻠﻘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ْ َ 4‫ﺧﻠﻘﻜﻢ‬
ْ ُ َ ْ َ 4‫ﺧﻠﻘﻜﻢ‬
ُْ َْ
Sizi yarattı
Sizin yaratılışınız
‫ﺧﻠﻘﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﺧﻠﻘﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
Yarattık
Sizi yarattık
3‫ﺧﻠﻘﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
Onu yarattık
‫ﺧﻠﻘﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
‫ﺧﻠﻘﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ ََْ َ
ََِ َ
‫ﺧﻠﻘﻨﻲ‬
Onları yarattık
O ikisini yarattık
Beni yarattı
ََ َ
ُ‫ﺧﻠﻘﻪ‬
ََْ
ُ‫ﺧﻠﻘﻪ‬
Onu yarattı
Onun yaratılışı
َِِْ
‫ﺧﻠﻘﻪ‬
Yaratılışı
‫ﺧﻠﻘﻬﺎ‬
َ ََ َ
Onu yarattı
‫ﺧﻠﻘﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َ
‫ﺧﻠﻘﻬﻢ‬
ََُْْ
Onları yarattı
Onların yaratılışı
‫ﺧﻠﻘﻬﻦ‬
َّ ُ َ َ َ
‫ﺧﻠﻘﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ
‫ﺧﻠﻘﻮا‬
ُُِ
Onları (dş, çğ) yarattı
Onların (dş, çğ) yaratılışı
Yaratıldılar
‫ﺧﻠﻘﻮا‬
ََُ
ُّ َ
‫ﺧﻠﻮا‬
Yarattılar
Serbest bırakın
‫ﺧﻠﻮا‬
َْ َ
Yalnız kaldılar
257
ِ ُُ
‫ﺧﻠﻮد‬
‫ﺧﻠﻴﻔﺔ‬
ً َِْ َ
ِ
ِ َ 4‫ﺧﻠﻴﻞ‬
ً ‫ﺧﻠﻴﻼ‬
ٌ َ
Ebedilik
Halife
Dost
ٍْ َ
‫ﺧﻤﺮا‬
ً ْ َ 4‫ﺧﻤﺮ‬
‫ﺧﻤﺮﻫﻦ‬
َّ ِ ِ ُ ُ
Şarap, içki, örtü
Onların (dş, çğ) başörtüleri
ٌ‫ﺧﻤﺴﺔ‬
َ ْ َ
Beş
ُ ‫ﺧﻤﺴﻪ‬
َ ُ ُ
ِ
‫ﺧﻤﺴﻴﻦ‬
َ ْ َ
ٍ َ
‫ﺧﻤﻂ‬
ْ
‫ﺧﻨﺎزﻳﺮ‬
َ ِ ََ
Beşte biri
Elli
Acı, buruk meyve
Domuzlar
‫ﺧﻨﺎس‬
ٌ َّ َ
ِ
‫ﺧﻨﺰﻳﺮ‬
ٌْ ِ ْ
ِ َّ ُ
‫ﺧﻨﺲ‬
Sinsi
Domuz
Görünüp sinenler
‫ﺧﻮار‬
ٌ َُ
ِ ِ َ
‫ﺧﻮاﻟﻒ‬
َ
ٍ ََ
‫ﺧﻮاﻧﺎ‬
ً َّ َ 4‫ﺧﻮان‬
ّ
Böğürme
Geride kalanlar
Hain
ٍ َْ
‫ﺧﻮض‬
ِ
‫ﺧﻮﺿﻬﻢ‬
ِْ َْ
Batak
Batakları
‫ﺧﻮﻓﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﺧﻮف‬
ٌ َْ
ِ
‫ﺧﻮﻓﻬﻢ‬
ِْ َْ
Korku
Korkuları
‫ﺧﻮﻟﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
ُ3‫ﺧﻮﻟﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Size verdik
Ona verdik
258
َ َّ َ
ُ ‫ﺧﻮﻟﻪ‬
ِ ِ
‫ﺧﻴﺎط‬
َ
‫ﺧﻴﺎم‬
ِ َِ
‫ﺧﻴﺎﻧﺔ‬
ًَ َ ِ
ِ
‫ﺘﻚ‬
َ َ َ‫ﺧﻴﺎﻧ‬
َ
‫ﺧﻴﺮا‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫ﺧﻴﺮ‬
Ona verdi
Đğne
Çadırlar
Hainlik
Senin hainliğin
Hayır, daha hayırlı, iyi, daha iyi
‫ﺧﻴﺮات‬
ٌ ََْ
ِ
ُ‫ﺧﻴﺮة‬
ََ
‫ﺧﻴﻂ‬
ٌ َْ
‫ﺧﻴﻔﺔ‬
ًَ ِ
Hayırlar, hayırlılar
Seçme hakkı
Đplik
Korkarak
‫ﺧﻴﻔﺘﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِ
َِِ ِ
‫ﺧﻴﻔﺘﻪ‬
Sizin korkunuz
Onun korkusu
ٌ ‫ﺧﻴﻞ‬
َْ
‫ﺧﻴﻠﻚ‬
َ ِْ َ
At, atlı
Atlıların
259
‫ﺩ‬
ِ
‫داﺋﺒﻴﻦ‬
َ َْ َ
ِ
ٌ‫داﺋﺮة‬
َ َ
ِ
‫داﺋﻢ‬
ٌ َ
‫داﺋﻤﻮن‬
َ َُِ
ِ َْ
‫دأب‬
Đki görevli
Felaket
Devamlı, sürekli
Devamlı olanlar
Durum, gidiş
ً ‫َ َداﺑﺎ‬
Adet üzere
ٌ‫داﺑﺔ‬
َّ َ
Canlı, hareket eden
ِ
‫داﺑﺮ‬
ٌ َ
ٌ‫داﺣﻀﺔ‬
َ ِ َ
Arka, art
Batıl
‫داﺧﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
‫داﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
‫داﺧﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ َ
‫داﺧﻠﻴﻦ‬
َ
‫دار‬
ٌ َ
Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler
Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler
Girenler
Girenler
Ev, yurt
‫دارﻛﻢ‬
ُْ ِ َ
ِ
‫دارﻫﻢ‬
ْ ِ َ
ِ َ ِ َ
ً ‫داﻋﻴﺪاﻋﻴﺎ‬
َ
‫داﻓﻊ‬
ٌِ َ
Eviniz
Evleri
Davetçi, çağıran, davet eden
Uzaklaştıran, savan
ٍِ َ
‫داﻓﻖ‬
Atılan
َ ‫َدام‬
‫داﻣﺖ‬
ْ َ َ
Durdukça, oldukça
Durdukça, oldukça (dş)
260
‫داﻣﻮا‬
ُ َ
ٍ َ
‫دان‬
Durdukça, oldukça (çğ)
Yakın
ِ
ٌ‫داﻧﻴﺔ‬
َ َ
Yakın
‫داوود‬
َ ُ َ 4‫داود‬
ُُ َ
Davud (AS)
‫دﺑﺮ‬
ٌُُ
3‫دﺑﺮ‬
ُ َُُ
Arka, art
Arkası, ardı
‫دﺣﺎﻫﺎ‬
َ َ َ
Onu döşedi, yaydı
ً ‫دﺣﻮرا‬
ُ ُ
Kovulanlar, kovulurlar
‫دﺧﺎن‬
ٌ َُ
Duman
َ َ
َ‫دﺧﻞ‬
ً ‫دﺧﻼ‬
َ َ
Girdi
Vasıta, hile
‫دﺧﻠﺖ‬
ْ ََ َ
Girdi (dş)
‫دﺧﻠﺖ‬
َ َْ َ
‫دﺧﻠﺖ‬
ْ َُِ
Girdin
Girildi
‫دﺧﻠﺘﻢ‬
َُْْ َ
ُ3‫دﺧﻠﺘﻤﻮ‬
ُ َُْ َ
Girdiniz
Ona girdiniz
ََ َ
ُ‫دﺧﻠﻪ‬
‫دﺧﻠﻮا‬
َُ َ
Ona girdi, onun yanına girdi
Girdiler
3‫دﺧﻠﻮ‬
ُ َُ َ
ِْ ِ َ َ ِ
‫دراﺳﺘﻬﻢ‬
ِ َ
‫دراﻫﻢ‬
َ َ
Ona girdiler
Onların dersleri
Dirhemler
‫درﺟﺎت‬
ٌ َ ََ
Dereceler
261
ٌ‫درﺟﺔ‬
َ ََ
Derece
‫درﺳﺖ‬
َ ْ ََ
‫درﺳﻮا‬
ُ ََ
ِ َ
‫درك‬
ْ
ً ‫درﻛﺎ‬
ََ
Ders aldın
Ders aldılar, okudular
Tabaka
Yetişilme
‫دري‬
ٌّ ِّ ُ
‫دﺳﺎﻫﺎ‬
َ َّ َ
Đnci
Onu örttü
ٍُُ
‫دﺳﺮ‬
Çiviler
‫دع‬
ْ َ
‫دﻋﺎ‬
ََ
Bırak, aldırma
Çağırdı, dua etti
ً ‫دﻋﺎ‬
َّ
Đtiliş, kakılış
َُ
ٌ‫دﻋﺎء‬
‫دﻋﺎؤا‬
ُ َُ
Dua, çağrı
Duası, duaları
‫دﻋﺎﺋﻚ‬
َ ِ َُ
Duan
‫دﻋﺎؤﻛﻢ‬
ُ ُ َ ُ 4‫دﻋﺎءﻛﻢ‬
ُْ َ َُ
Duanız
3‫دﻋﺎء‬
َُ َ ُ
ِ
‫دﻋﺎﺋﻬﻢ‬
ِْ َُ
Onun duası
Onların duası
ِ َُ
‫دﻋﺎﺋﻲ‬
Duam
‫دﻋﺎﻛﻢ‬
ُ ََ
ِ ََ
‫دﻋﺎن‬
Siz çağırdı
Beni çağırdı, bana dua etti
‫ﻋﺎﻧﺎ‬
َ َ ‫َد‬
Bizi çağırdı, bize dua etti
3‫دﻋﺎ‬
ُ ََ
Onu çağırdı, ona dua etti
262
‫دﻋﻮا‬
ُُ
Çağırıldılar
‫دﻋﻮا‬
َُ َ
Dua ettiler
‫دﻋﻮا‬
ََ َ
‫دﻋﻮا‬
َْ َ
Dua ettiler (ikil)
Dua ettiler, çağırdılar, isnat ettiler
‫دﻋﻮاﻫﻢ‬
ُْ ََْ
‫دﻋﻮت‬
ُ َْ َ
Onların duası
Çağırdım
ٌ ‫دﻋﻮة‬
ََْ
Davet, çağrı
‫دﻋﻮﺗﻚ‬
َ َََْ
Senin davetin, duan
‫دﻋﻮﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْ َ
‫دﻋﻮﺗﻜﻤﺎ‬
َُ ََُْ
Sizin davetiniz, duanız
Đkinizin daveti, duası
‫دﻋﻮﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ َ
‫دﻋﻮﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َْ َ
Onları çağırdınız
Onları çağırdım
‫دﻋﻮﻫﻢ‬
ْ ُ َْ َ
ِ
‫دﻋﻲ‬
َ ُ
ِ
‫دﻋﻴﺘﻢ‬
ُْ ُ
ِ
ٌ ‫د ْﻓﺊ‬
‫دﻓﻊ‬
ُ َْ
Onları çağırdılar
Çağırıldı
Çağırıldınız
Isınma, ısınacak şey
Def etme, savma
‫دﻓﻌﺘﻢ‬
ْ ََُْ
ًّ َ
‫دﻛﺎ‬
Verdiniz
Parça parça, dümdüz
‫دﻛﺎء‬
َ َّ َ
‫دﻛﺔ‬
ً َّ َ
Parça parça, dümdüz
Çarpma
‫دﻛﺖ‬
ْ َّ ُ
Çarptırıldı
263
‫دﻛﺘﺎ‬
َ َّ ُ
‫دﻻﻫﻤﺎ‬
َ ُ َّ َ
Çarptırıldı (ikil)
O ikisine yol gösterdi
َ
‫دﻟﻬﻢ‬
ْ ُ َّ
ِ ُُ
‫دﻟﻮك‬
Onlara rehberlik yaptı
Sarkma, zeval, aşağıya inme
3‫دﻟﻮ‬
ُ َ َْ
ِ َ 4‫دﻟﻴﻞ‬
ِ
ً ‫دﻟﻴﻼ‬
ٌ َ
Kovası
Delil
‫دﻣﺎ‬
َُ
ً َ 4‫دم‬
ِ
‫دﻣﺎء‬
َ
ِ ِ
‫دﻣﺎءﻛﻢ‬
ُ َ َ ِ 4‫دﻣﺎءﻛﻢ‬
ُْ َ
ِ
‫دﻣﺎؤﻫﺎ‬
َ ُ َ
Kan
Kanlar
Kanlarınız
Onun (dş) kanları
‫دﻣﺖ‬
ُ ُْ
Ben oldukça
‫دﻣﺖ‬
َ ُْ
‫دﻣﺘﻢ‬
ُُْْ
Sen oldukça
Siz oldukça
َ َْ
َ ‫دﻣﺪم‬
‫دﻣﺮ‬
َ َّ َ
Azabı başlarına geçirdi, mahvetti
Yıktı
‫دﻣﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫دﻣﺮﻧﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
Yıktık
Onu yıktık, helak ettik
‫دﻣﺮﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
‫دﻣﻊ‬
َِْ
Onları yıktık, helak ettik
Gözyaşı
‫دﻧﺎ‬
ََ
Yaklaştı
‫دﻧﻴﺎ‬
َ ُْ
ِ
ً ‫دﻫﺎﻗﺎ‬
َ
Dünya, yakın
Dopdolu, temiz
264
ِ ‫ِدَﻫ‬
‫ﺎن‬
Kırmızı deri, kızaran yağ
‫دﻫﺮ‬
ٌَْ
‫دﻫ ِﻦ‬
ُْ
Zaman
Yağ
ِ
‫دواﺋﺮ‬
َ ََ
‫دواب‬
ٌّ َ َ
Belalar
Canlılar
‫دوﻟﺔ‬
ًَ ُ
Dolaşan şey
ِ ُ 4‫دون‬
‫دون‬
َ ُ
‫دوﻧﻚ‬
َ ِ ُ
-den başka
Senden başka
ِ
‫دوﻧﻜﻢ‬
ُْ ُ
‫دوﻧﻨﺎ‬
َِ ُ
Sizden başka
Bizden başka
ِِ ُ
‫دوﻧﻪ‬
ِ
‫دوﻧﻬﺎ‬
َ ُ
ِ
‫دوﻧﻬﻢ‬
ِْ ُ
Ondan başka
Ondan başka
Onlardan başka
ِ
‫دوﻧﻬﻤﺎ‬
َِ ُ
ِ ُ
‫دوﻧﻲ‬
ِ َِ
‫دﻳﺎر‬
َّ َ
ً ‫دﻳﺎرا‬
‫دﻳﺎرﻛﻢ‬
ُْ ِ َ ِ
‫دﻳﺎرﻧﺎ‬
َِ َِ
ِ ِ ِ ِ
‫دﻳﺎرﻫﻢ‬
ُْ َ َ 4‫دﻳﺎرﻫﻢ‬
ْ َ
‫دﻳﺔ‬
ٌَِ
‫ِدﻳ ِﻦ‬
O ikisinden başka
Benden başka
Evler, yurtlar
Kişi, yaşayan
Evleriniz
Evlerimiz
Evleri
Diyet, kan parası
Benim dinim
265
‫ِ‬
‫ِ‬
‫دﻳﻨﺎ‬
‫دﻳﻦ‪ً 4‬‬
‫ٌ‬
‫دﻳﻦ‬
‫َْ ٌ‬
‫ِ َ ٍ‬
‫دﻳﻨﺎر‬
‫دﻳﻨﻜﻢ‬
‫دﻳﻨﻜﻢ‪ُ ِ ِ 4‬‬
‫دﻳﻨﻜﻢ‪ُ ُ ِ 4‬‬
‫ِ َ ُْ‬
‫ِ ِِ‬
‫دﻳﻨﻪ‬
‫‪Din‬‬
‫‪Borç‬‬
‫‪Dinar‬‬
‫‪Dininiz‬‬
‫‪Onun dini‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫دﻳﻨﻬﻢ‪ِ ِ ِ 4‬‬
‫دﻳﻨﻬﻢ‬
‫دﻳﻨﻬﻢ‪ُ َ 4‬‬
‫ُُْ‬
‫ِ ِ‬
‫دﻳﻨﻲ‬
‫‪Onların dini‬‬
‫‪Benim dinim‬‬
‫‪266‬‬
‫ﺫ‬
‫ذﺋﺐ‬
ُْ ِ
‫ِذي‬4‫َذا –ُذو‬
‫ذاﺋﻘﺔ‬
َُِ َ
Kurt
Sahibi (er)
Tadan, tadacak
‫ذاﺋﻘﻮ‬
ُِ َ
‫ذاﺋﻘﻮن‬
َ ُِ َ
Tadanlar, tadacaklar
Tadanlar, tadacaklar
ِ َ 4‫ذات‬
‫ذات‬
َ َ
ُ َ 4‫ذات‬
ِ ِ َ
‫ذارﻳﺎت‬
َ
‫ذاق‬
َ َ
Sahibi (dş)
Savuranlar
Tattı
‫ذاﻗﺎ‬
َ َ
Tattılar (ikil)
‫ذاﻗﺖ‬
ْ َ َ
Tattı (dş)
‫ذاﻗﻮا‬
ُ َ
‫ذاﻛﺮات‬
ٌ َِ َ
ِ
‫ذاﻛﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
‫ذاﻟﻚ‬
َ ِ
Tattılar
Zikredenler (dş, çğ)
Zikredenler
Şu, o (er)
‫ذاﻧﻚ‬
َ َِ
ِ
‫ذاﻫﺐ‬
ٌ َ
‫ذﺑﺎﺑﺎ‬
ٌ َُ
ً َ ُ 4‫ذﺑﺎب‬
Şu ikisi
Giden
Sinek
‫ذﺑﺢ‬
َ ََ
‫ذﺑﺢ‬
َ ُِ
‫ذﺑﺢ‬
ٍ ِْ
‫ذﺑﺤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ََ
Boğazladı, kesti
Boğazlandı, kesildi
Kurbanlık, kesilecek hayvan
Onu kestiler
267
‫ذﺣﻔﺎ‬
ًَْ
‫ذر‬
َْ
Savaşa gitme
Bırak
َ‫ذرأ‬
ََ
ِ
ً ‫ذراﻋﺎ‬
َ
ِ َ ِ
‫ذراﻋﻴﻪ‬
ْ َ
Yarattı, yaydı, çoğalttı
Uzunluk
Đki kolu
‫ذراﻛﻢ‬
ْ ُ َََ
‫ذرأﻧﺎ‬
ََْ َ
ٍََ
‫ذرة‬
ّ
‫ذرﻋﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ذرع‬
Sizi yarattı
Yarattık
Zerre
Çaresizlik
‫ذرﻋﻬﺎ‬
َُ َْ
‫ذرﻧﺎ‬
ََْ
ِ َ
‫ذرﻧﻲ‬
ْ
‫ذرﻫﻢ‬
ْ ُ َْ
Onun çaresizliği
Bizi bırak
Beni bırak
Onları bırak
‫ذروا‬
ًَْ
ِ َ
‫ذروﻧﻲ‬
ُ
Savurma
Beni bırakın
3‫ذرو‬
ُ َُ
‫ذروﻫﺎ‬
َ َُ
ِ
‫ذرﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َ َّ ّ ِ ُ
ِ
‫ذرﻳﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َّ ّ ِ ُ
Onu bırakın
Onu bırakın
Nesillerimiz
Onların nesilleri
ٌ‫ذرﻳﺔ‬
َّ ّ ِ ُ
‫ذرﻳﺘﻨﺎ‬
َ ِ َّ ّ ِ ُ
Zürriyet, nesil
Neslimiz
ِ ِ َ ِ ُ 4‫ذرﻳﺘﻪ‬
‫ذرﻳﺘﻪ‬
ّ ّ ُ َ َّ ّ ِ ُ
Onun nesli
268
‫ذرﻳﺘﻬﺎ‬
َ َ َّ ّ ِ ُ
‫ذرﻳﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َّ ِّ ُ 4‫ذرﻳﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َّ ّ ِ ُ
ِ
‫ذرﻳﺘﻬﻤﺎ‬
َ ِ َّ ّ ِ ُ
َِ ُِ
‫ذرﻳﺘﻲ‬
ّّ
Onun nesli
Onların nesli
O ikisinin nesli
Benim neslim
‫ذق‬
ُْ
ِ
‫ذﻛﺮ‬
َ ُ
‫ذﻛﺮ‬
ٌَ َ
Tat (emir)
Anıldı, hatırlandı
Erkek
‫ذﻛﺮ‬
ََ َ
ِ
‫ذﻛﺮ‬
ّْ َ
ِ
‫ذﻛﺮ‬
َّ ُ
َ
‫ذﻛﺮ‬
َّ َ
‫ذﻛﺮا‬
ًْ ِ 4‫ذﻛﺮ‬
ٌْ ِ
‫ذﻛﺮاﻧﺎ‬
َ َُْ
ً َ ْ ُ 4‫ذﻛﺮان‬
ِ
‫ذﻛﺮاﻫﺎ‬
َ َْ
ِ
‫ذﻛﺮاﻫﻢ‬
ُْ َْ
Hatırladı, andı
Hatırlat, öğüt ver
Hatırlatıldı
Hatırlattı
Zikir, hatırlama, öğüt
Erkekler
Onun söylenmesi
Onarın uyarılması
‫ذﻛﺮت‬
َ َْ َ
‫ذﻛﺮﺗﻢ‬
ُ ْ ِّ ُ
‫ذﻛﺮك‬
َ َْ ِ
ِ
‫ذﻛﺮﻛﻢ‬
ُْ ُْ
‫ذﻛﺮﻧﺎ‬
َِ ْ ِ
Zikrettin, andın
Size öğüt verildi
Senin şanın, anılman
Sizin şanınız, anmanız
Bizim şanımız, anmamız
3‫ذﻛﺮ‬
ََُ َ
ِ
‫ذﻛﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ّْ َ
Onu andı
Onlara hatırlat
269
ِِْ ِ
‫ذﻛﺮﻫﻢ‬
ْ
‫ذﻛﺮوا‬
َُ َ
ِ
‫ذﻛﺮوا‬
ُُّ
‫ذﻛﺮى‬
َْ ِ
ِْ ِ
‫ذﻛﺮي‬
Onların şanı, anması
Andılar, zikrettiler
Onlara öğüt verildi
Zikir, hatırlama, öğüt
Benim zikrim
‫ذﻛﺮﻳ ِﻦ‬
ََْ َ
Đki erkek
‫ذﻛﻮر‬
ٌ ُ ُ
‫ذﻛﻮرﻧﺎ‬
َِ ُ ُ
Erkekler
Erkeklerimiz
َّ َ
‫ذﻛﻲ‬
Temizledi
‫ذﻛﻴﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ
َ‫ذل‬
ّ ُ
‫ذﻟﺔ‬
ٌ َّ ِ
Temizlediniz
Tevazu, alçak gönüllülük
Zillet, alçaklık
‫ذﻟﻚ‬
َ َِ
ِ
‫ذﻟﻜﻢ‬
ُْ َ
ِ
‫ذﻟﻜﻤﺎ‬
َُ َ
‫ذﻟﻜﻦ‬
َّ ُ ِ َ
ُُ
ً ‫ذﻟﻼ‬
‫ذﻟﻠﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Şu
Sizin için şu
Siz ikiniz için şu
Onlar (dş, çğ) için şu
Zillet, boyun eğme
Boyun eğdirildi, alçaltıldı
‫ذﻟﻠﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
ُ َ 4‫ذﻟﻮل‬
ً ‫ذﻟﻮﻻ‬
ٌ َُ
‫ذﻣﺔ‬
ٌ َّ ِ
‫ذﻧﺐ‬
ٌ َ
Ona boyun eğdirdik, alçalttık
Zillet, boyun eğme
Sorumluluk
Günah
270
ِ ِ َ
‫ذﻧﺒﻚ‬
Senin (dş) günahın
‫ﺒﻚ‬
َ ِ ‫َْذﻧ‬
ِ ِ ‫َْذﻧ‬
‫ﺒﻪ‬
Senin günahın
Onun günahı
ِ
‫ﺒﻬﻢ‬
ْ ِ ‫َْذﻧ‬
‫ذﻧﻮﺑﺎ‬
ٌ ُُ
ً ُ َ 4‫ذﻧﻮب‬
ِ
‫ذﻧﻮﺑﻜﻢ‬
ْ ُ ُُ
‫ذﻧﻮﺑﻨﺎ‬
َ َ ُ ُ 4‫ذﻧﻮﺑﻨﺎ‬
َِ ُُ
ِ
‫ذﻧﻮﺑﻬﻢ‬
ُ ِ ُُ
ٍ ََ
‫ذﻫﺎب‬
Onların günahı
Günahlar
Sizin günahlarınız
Bizim günahlarımız
Onların günahları
Giderme
‫ذﻫﺐ‬
َ ََ
ً ‫ذﻫﺒﺎ‬
َ َ 4‫ذﻫﺐ‬
ٌ ََ
Gitti, giderdi
Altın
‫ذﻫﺐﻋﻦ‬
َْ َ ََ
‫ذﻫﺒﺖ‬
ْ َََ
Ayrıldı
Gitti, giderdi
‫ذﻫﺒﻨﺎ‬
َََْ
‫ذﻫﺒﻮا‬
ََُ
Gittik
Gittiler
‫ذﻫﻞ‬
َ ََ
‫ُذو‬
Unuttu, geçti
Sahibi (er)
‫ذوي‬
َ َ 4‫ذوا‬
ََ
‫ذواﺗﻲ‬
َ َ َ 4 ‫ذواﺗﺎ‬
َ ََ
Sahibi (er, ikil)
Sahibi (dş, ikil)
‫ذوﻗﻮا‬
ُ ُ
Tadın
ُ ُ
ُ3‫ذوﻗﻮ‬
ِ َ 4‫ِذي‬
‫ذوي‬
Onu tadın
Sahibi (er, çoğul)
271
‫ﺭ‬
ٌ‫ِرﺋَﺎء‬
‫رءوس‬
ٌ ُْ ُ
Riya, gösteriş
Başlar, kafalar
ِ
‫رءوﺳﻜﻢ‬
ْ ُ َ ُ ُ 4‫رؤوﺳﻜﻢ‬
ُْ ُُ
ِ
‫رءوﺳﻬﻢ‬
ُْ َ ُُ
ْ ِ ُ ُ 4‫رءوﺳﻬﻢ‬
Başlarınız
Onların başları
‫رؤوف‬
ٌ َُ
‫رؤﻳﺎ‬
َُْ
Şefkatli
Rüya
ِْ
ً ‫رﺋﻴﺎ‬
Gösteriş, gösterişçe
‫رؤﻳﺎك‬
َ َُْ
‫ﻳﺎي‬
ُْ
َ َ ‫رؤ‬
‫راﺑﻄﻮا‬
ُ ِ َ
Rüyan
Rüyam
Bağlanın, birbirinizi kuvvetlendirin
ِ
‫راﺑﻌﻬﻢ‬
ُُْ َ
ِ َ
ً ‫راﺑﻴﺎ‬
Dördüncüleri
Üste çıkan
ِ
ً‫راﺑﻴﺔ‬
َ َ
َْ َ
ُ ‫راﺗﻪ‬
Gittikçe artan
Onu gördü (dş)
‫راﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫راﺟﻌﻮن‬
َ ُ ِ َ
Onları gördü (dş)
Dönenler, dönecekler
‫راﺟﻔﺔ‬
َُِ َ
ِ ِ
‫راﺣﻤﻴﻦ‬
َ
َ
‫راد‬
َّ َ
‫رادﻓﺔ‬
َُِ َ
‫رادك‬
َ ُّ َ
Sarsıntı, sarsılan
Merhametliler
Geri çevirdi
Gürültü
Seni döndüren, döndürecek
272
3‫رادو‬
ُ ُّ َ
ِ
‫رادي‬
ّ َ
ِ
‫رازﻗﻴﻦ‬
َ ِ َ
Onu döndürenler, döndürecek
Geri verenler, verecekler
Rızık verenler
‫رأس‬
ٌ َْ
‫راﺳﺨﻮن‬
َ ُ ِ َ
Baş, kafa
Đlimde ileri gidenler
ِِْ
‫رأﺳﻪ‬
َ
ِْ
‫رأﺳﻲ‬
َ
Başı, kafası
Başım
‫راﺳﻴﺎت‬
ٌ َِ َ
‫راﺷﺪون‬
َ ُ ِ َ
ِ
ٌ‫راﺿﻴﺔ‬
َ َ
ِ
‫راﻋﻨﺎ‬
َ َ
Sabit olanlar
Doğru yolda olanlar
Hoşnut edici
Bizi dinle
‫راﻋﻮن‬
َ ُ َ
‫راغ‬
َ َ
ِ
‫راﻏﺐ‬
ٌ َ
ِ
‫راﻏﺐﻋﻦ‬
َْ ٌ َ
Riayet edenler, uyanlar
Gizlice gitti
Đstekli
Đsteksiz
‫راﻏﺒﻮن‬
َ ُِ َ
‫رأﻓﺔ‬
ٌََْ
Đstekliler
Acıma, şefkat
ِ
‫راﻓﻊ‬
ُ َ
‫راﻓﻌﺔ‬
ٌَِ َ
Yükselten
Yükselten
‫راﻓﻌﻚ‬
َ ُِ َ
ٍ
‫راق‬
َ
Seni yükselten, yükseltecek
Tedavi eden, iyileştiren
‫راك‬
َ ََ
Seni gördü
273
ِ
ً ‫راﻛﻌﺎ‬
َ
‫راﻛﻌﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫راﻛﻌﻴﻦ‬
َ
َ
Rükû ederek
Rükû edenler
Rükû edenler
‫ران‬
َ َ
3‫را‬
ََُ
Pas
Onu gördü
‫راﻫﺎ‬
َََ
‫راوا‬
ْ َ َ 4‫راوا‬
ُ َ َ –‫راوا‬
ََُ
Onu (dş) gördü
Gördüler
‫راود‬
ََ َ
‫راودت‬
ْ ََ َ
Baştan çıkarmak istedi
Baştan çıkarmak istedi (dş)
‫راودت‬
ُ َْ َ
‫راودﺗﻦ‬
َّ ُ ْ َ َ
Baştan çıkarmak istedim
Baştan çıkarmak istediniz (dş, çğ)
َِْ
‫راودﺗﻨﻰ‬
َ َ
ْ َ َ ‫َرا‬
ُ ‫ودﺗﻪ‬
Beni baştan çıkarmak istedi
Onu baştan çıkarmak istedi
ُْ َ َ
ُ ‫راودﺗﻪ‬
‫راودو‬
ُ َ َ
Onu baştan çıkarmak istedim
Baştan çıkarmak istediler
ُ َ َ
ُ3‫راودو‬
Onu baştan çıkarmak istediler
‫راوك‬
َ ََْ
ُ3‫راو‬
ََْ
Seni gördüler
Onu gördüler
‫راوﻫﺎ‬
َ ََْ
‫راوﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ
Onu (dş) gördüler
Onları gördüler
‫َرأَى‬4‫راى‬
ََ
Gördü
‫رأي‬
َ َْ
Görme, görüş, rey
274
‫راﻳﺖ‬
ُ َْ َ
‫راﻳﺖ‬
َ َْ َ
Ben gördüm
Sen gördün
‫راﻳﺘﻢ‬
ُ ُ َْ َ
ُ3‫راﻳﺘﻤﻮ‬
ُ ُ َْ َ
Siz gördünüz
Onu gördünüz
ُ ‫راﻳﺘﻪ‬
َ َْ َ
‫راﻳﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َْ َ
Onu gördün
Onları gördüm
‫راﻳﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ َ
ُ ‫راﻳﻨﻪ‬
َ َْ َ
Onları gördün
O kadınlar onu gördü
‫رﺑﺎ‬
ًّ َ 4‫رب‬
ٌّ َ
ً ‫ِرﺑﺎ‬
Rab, efendi, sahip
Artma, faiz
ِ
‫رﺑﺎﺋﺒﻜﻢ‬
ُ ُ ُ ََ
ِ ِ
‫رﺑﺎط‬
َ
َ‫رﺑﺎع‬
َُ
Üvey kızlarınız
Bağlı, bağlanan
Dörder
ِ
‫رﺑﺎﻧﻴﻦ‬
َ ّ ِ َّ َ
‫رﺑﺎﻧﻴﻮن‬
َ ُ ّ ِ َّ َ
Ruhbanlar
Ruhbanlar
‫رﺑﺖ‬
ْ ََ
‫رﺑﺤﺖ‬
ْ َ َِ
Kabardı
Kâr etti
‫رﺑﻄﻨﺎ‬
َْ ََ
‫رﺑﻊ‬
ُُُ
Bağladık
Dörtte bir
‫رﺑﻚ‬
َ ِّ َ 4‫رﺑﻚ‬
َ َّ َ 4‫رﺑﻚ‬
َ ُّ َ
‫رﺑﻜﻢ‬
ُ ِّ َ 4‫رﺑﻜﻢ‬
ُ َّ َ 4‫رﺑﻜﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Rabbin
Rabbiniz
‫رﺑﻜﻤﺎ‬
َ ُ ِّ َ 4‫رﺑﻜﻤﺎ‬
َ ُ ُّ َ
Đkinizin rabbi
275
‫رﺑﻤﺎ‬
ََُ
‫رﺑﻨﺎ‬
َ ِّ َ 4‫رﺑﻨﺎ‬
َ ُّ َ 4‫رﺑﻨﺎ‬
َ َّ َ
ِ ِ 4‫رﺑﻪ‬
‫رﺑﻪ‬
ُ َّ َ
ّ َ ُ ُّ َ 4‫رﺑﻪ‬
Belki, her halde, bir zaman
Rabbimiz
Onun Rabbi
‫رﺑﻬﺎ‬
َ ُّ َ 4‫رﺑﻬﺎ‬
َ ِّ َ
ِ ِّ َ 4‫رﺑﻬﻢ‬
‫رﺑﻬﻢ‬
ُ َّ َ 4‫رﺑﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Onun (dş) Rabbi
Onların rabbi
‫رﺑﻬﻤﺎ‬
َ ُ َّ َ 4‫رﺑﻬﻤﺎ‬
َ ُ ُّ َ
ٍ
‫رﺑﻮة‬
ََْ
O ikisinin Rabbi
Yüksek yer
‫رﺑﻰ‬
ََ
ِ
ِّ َ
‫رﺑﻲ‬
َ ّ َ 4‫رﺑﻲ‬
ِ َ
‫رﺑﻴﺎﻧﻲ‬
ََّ
‫رﺑﻴﻮن‬
َ ُ ّ ِّ ِ
َْ
ً ‫رﺗﻘﺎ‬
ِّ
ْ‫رﺗﻞ‬
َ
3‫رﺗﻠﻨﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
Arttı, çoğaldı
Rabbim
Beni terbiye ettiler (ikil)
Rabbaniler, erenler
Bitişik
Tane tane oku
Onu tane tane okuduk
‫رج‬
َّ ُ
ً ‫رﺟﺎ‬
ّ َ
Sarsıldı
Sarsıntı
ً ‫رﺟﺎﻻ‬
َ ِ 4‫رﺟﺎل‬
ٌ َ ِ
‫رﺟﺎﻟﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِ
‫رﺟﺖ‬
ْ َّ ُ
Adamlar
Adamlarınız
Sarsıldı
w‫رﺟ َ ٌﺰ‬
ْ ُ
Pis, pislik
‫رﺟﺰا‬
ٌْ ِ
ً ْ ِ 4‫رﺟﺰ‬
‫ﺟﺴﺎ‬
ٌ ْ َ
ً ْ ‫ِر‬4‫رﺟﺲ‬
Azap, ceza
Pis, pislik
276
ِ
‫رﺟﺴﻬﻢ‬
ِْ ْ ِ
‫رﺟﻊ‬
ٌ ْ َ
Onların pislikleri
Dönüş
‫رﺟﻊ‬
َ َ َ
‫رﺟﻌﺖ‬
ُ ْ ُِ
Geri döndü, döndürdü
Döndürüldüm
‫رﺟﻌﺘﻢ‬
َُْْ َ
‫رﺟﻌﻚ‬
َ ََ َ
Döndünüz
Sana geri döndü
‫رﺟﻌﻨﺎ‬
َْ َ َ
‫رﺟﻌﻨﺎك‬
َ َْ َ َ
Döndük
Sana geri döndük
ِِ ْ
‫رﺟﻌﻪ‬
َ
‫رﺟﻌﻮا‬
ُ َ َ
Onun döndürülmesi
Döndüler
‫رﺟﻌﻰ‬
َ ْ ُ
‫رﺟﻔﺔ‬
ٌَْ َ
Dönüş
Zelzele, deprem
ً ‫رﺟﻼ‬
ُ َ 4‫رﺟﻞ‬
ٌ ُ َ
َِ
‫رﺟﻼن‬
ُ َ
‫رﺟﻠﻚ‬
َ ِِ َ
Adam
Đki adam
Ayağın
‫رﺟﻠﻴ ِﻦ‬
َْ ُ َ
Đki adam
‫رﺟﻠﻴ ِﻦ‬
َْ ْ ِ
Đki ayak
ً ‫رﺟﻤﺎ‬
ْ َ
Taşlama
‫رﺟﻤﻨﺎك‬
َ َْ َ َ
ً ‫رﺟﻮﻣﺎ‬
ُ ُ
Seni taşladık
Taşlamalar, taş atma yerleri
ِ
‫رﺟﻴﻢ‬
ٌ َ
ِ
‫رﺣﺎﻟﻬﻢ‬
ِْ َ ِ
Kovulmuş, taşlanmış
Onların torbaları
277
‫رﺣﺐ‬
َ ُ َ
‫رﺣﺒﺖ‬
ْ َُ َ
Karşıladı, ağırladı
Karşıladı, ağırladı
‫رﺣ ِﻞ‬
ْ َ
Torba
‫رﺣﻠﺔ‬
ََ ْ ِ
ِِ ْ
‫رﺣﻠﻪ‬
َ
ِ
‫رﺣﻢ‬
َ َ
Yolculuk, seyahat
Torbası
Merhamet etti
ً ‫رﺣﻤﺎ‬
ْ ُ
Merhametçe
ُ‫رﺣﻤﺎء‬
َ َ ُ
‫رﺣﻤﺎن‬
ُ ْ َ
Merhametli olanlar
Rahman, şefkatli
‫رﺣﻤﺖ‬
ٌَ ْ َ
َ ْ َ 4‫رﺣﻤﺔ‬
‫رﺣﻤﺘﻚ‬
َ َِ ْ َ
Rahmet
Senin rahmetin
‫رﺣﻤﺘﻨﺎ‬
ََِ ْ َ
ِ ِِ
ُ ‫رﺣﻤﺘﻪ‬
ُ َ ْ َ 4‫رﺣﻤﺘﻪ‬
ُ َ ْ َ 4‫رﺣﻤﺘﻪ‬
َ ْ َ
ِ ْ
‫رﺣﻤﺘﻲ‬
َ َ
Bizim rahmetimiz
Onun rahmeti
Benim rahmetim
‫رﺣﻤﻦ‬
ُ َ ْ َ
ِ
‫رﺣﻤﻨﺎ‬
َْ َ
ِ
‫رﺣﻤﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ َ
ِ
ُ ‫رﺣﻤﻪ‬
َ َ
ٍ ِ َ
‫رﺣﻴﻖ‬
Rahman, şefkatli
Merhamet ettik
Onlara merhamet ettik
Ona merhamet etti
Saf içecek
ِ
ِ
‫رﺣﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫رﺣﻴﻢ‬
‫رﺧﺎء‬
ً َ ُ
Rahim, merhametli
Yumuşak
‫رد‬
َّ َ
Đade etti, geri verdi
278
ً ‫ردءا‬
ِْ
Yardımcı olarak
‫ردا‬
ًِ
Yardımcı
‫ردت‬
ْ َّ ُ
ِ
‫رددت‬
ُ ْ ُ
‫رددﻧﺎ‬
ََْ َ
Đade edildi
Döndürüldüm, çevrildim
Geri verdik, geri çevirdik
3‫رددﻧﺎ‬
ُ ََْ َ
ِ
‫ردف‬
َ َ
‫ردﻣﺎ‬
ًَْ
Onu geri çevirdik
Arkasından geldi
Sağlam duvar
‫ردﻫﺎ‬
َ َّ َ
‫ردﻫﻦ‬
َّ ِ ّ ِ َ
‫ردوا‬
ُّ َ
Onun geri çevrilmesi
Geri alınmaları
Geri çevirdiler
‫ردوا‬
ُّ ُ
3‫ردو‬
ُ ُّ ُ
Geri çevrildiler
Ona götürün
3‫ردو‬
ُ ُّ َ
‫ردوﻫﺎ‬
َ ُّ ُ
Onu götürdüler
Onu iade edin, karşılık verin
‫رزاق‬
ُ َّ َ
‫رزق‬
َََ
Bol rızık veren
Rızık verdi
ٌِْ
ً ‫رزﻗﺎ‬
ْ ِ 4‫رزق‬
Rızık
‫رزﻗﻜﻢ‬
ُ َََ
‫رزﻗﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ْ ِ 4‫رزﻗﻜﻢ‬
ُْ َِْ
‫رزﻗﻨﺎ‬
َِْ ُ
Size rızık verdi
Sizin rızkınız
Bize rızık verildi
‫رزﻗﻨﺎ‬
َُ ْ ِ
Bizim rızkımız
279
‫رزﻗﻨﺎﻛْﻢ‬
ُ ََْ َ
3‫رزﻗﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
Size rızık verdik
Ona rızık verdik
‫رزﻗﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
َِ َ
‫رزﻗﻨﻲ‬
َ
Onlara rızık verdik
Bana rızık verdi
ِ ِ ْ ِ 4‫رزﻗﻪ‬
‫رزﻗﻪ‬
َُِْ
ُ ُ ْ ِ 4‫رزﻗﻪ‬
‫رزﻗﻬﺎ‬
َُِْ
َ َ ْ ِ 4‫رزﻗﻬﺎ‬
Onun rızkı
Onun (dş) rızkı
‫رزﻗﻬﻢ‬
َََُْ
ِ
‫زﻗﻬﻢ‬
ُ ُ ْ ‫ِر‬4‫رزﻗﻬﻢ‬
ُ َ ْ ِ 4‫رزﻗﻬﻢ‬
ِْ ِْ
Onlara rızık verdi
Onların rızkı
‫رزﻗﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ْ ِ
‫رزﻗﻮا‬
ُُِ
Onların (dş, çğ) rızkı
Rızıklandırıldılar
ِّ َ
‫رس‬
‫رﺳﺎﻻت‬
ٌ َ َ ِ
َِِ ِ
‫رﺳﺎﻻﺗﻪ‬
َ
َِ ِ
‫رﺳﺎﻻﺗﻲ‬
َ
Res, bir yer adı
Vahiyler, mesajlar
Onun vahiyleri
Benim vahiylerim
‫رﺳﺎﻟﺔ‬
ٌَ َ ِ
ُ ‫رﺳﺎﻟﺘﻪ‬
ََ َ ِ
Elçilik
Onun risaleti
ً ‫رﺳﻼ‬
ُ ُ 4‫رﺳٌﻞ‬
ُ ُ
‫رﺳﻠﻚ‬
َ ُِ ُ
‫رﺳﻠﻜﻢ‬
ُْ ُُ ُ
Peygamberler, elçiler
Senin elçilerin
Sizin elçileriniz
ِ
‫رﺳﻠﻨﺎ‬
َ ُ ُ 4‫رﺳﻠﻨﺎ‬
َ ُ ُ ُ 4‫رﺳﻠﻨﺎ‬
ََ ُ ُ
ِِ
َ ُ ُ 4‫رﺳﻠﻪ‬
ُ ‫رﺳﻠﻪ‬
ُ ُ
Bizim elçilerimiz
Onun elçileri
‫رﺳﻠﻬﻢ‬
ُُُْ ُ
Onların elçileri
280
ِ
‫رﺳﻠﻲ‬
ُ ُ
َ ‫رﺳﻮﻻ‬
ٌ ُ َ
ُ َ 4‫رﺳﻮل‬
Benim elçilerim
Peygamber, elçi
‫رﺳﻮﻟﻜﻢ‬
ُْ َ ُ َ
‫رﺳﻮﻟﻨﺎ‬
َ ِ ُ َ 4‫رﺳﻮﻟﻨﺎ‬
َُ ُ َ
Peygamberiniz
Peygamberimiz
ِ ِ 4‫رﺳﻮﻟﻪ‬
‫رﺳﻮﻟﻪ‬
ُُ ُ َ
ُ َ ُ َ ُ َ 4‫رﺳﻮﻟﻪ‬
‫رﺳﻮﻟﻬﺎ‬
َُ ُ َ
Onun Peygamberi
Onun (dş) elçisi
ِ ِ ُ َ 4‫رﺳﻮﻟﻬﻢ‬
‫رﺳﻮﻟﻬﻢ‬
ُ َ ُ َ 4‫رﺳﻮﻟﻬﻢ‬
ُُْ ُ َ
‫رﺷﺎد‬
ٌ َ َ
Onların elçileri
Doğruluk
‫رﺷﺪا‬
ُْ
ً ْ ُ 4‫رﺷﺪ‬
َ َ
ً ‫رﺷﺪا‬
Doğruluk
Doğrulukla
3‫رﺷﺪ‬
َُ ُْ
‫رﺷﻴﺪ‬
ٌ ِ َ
Doğruluğu
Doğru
ً ‫رﺻﺪا‬
َ َ
Gözetleme yeri
ٌ‫رﺿﺎﻋﺔ‬
َ َ َ
‫رﺿﻮا‬
ُ َ
Süt emzirmek
Razı oldular
‫رﺿﻮاﻧﺎ‬
ٌ َ ْ ِ
ً َ ْ ِ 4‫رﺿﻮان‬
َ َ ْ ِ
ُ ‫رﺿﻮاﻧﻪ‬
Rıza, razılık
Onun rızası
ِ
‫رﺿﻲ‬
َ َ
ِ
ً ‫رﺿﻴﺎ‬
ّ َ
Razı oldu
Razı olarak
‫رﺿﻴﺖ‬
ُ ِْ َ
ِ
‫رﺿﻴﺘﻢ‬
ُْْ َ
Razı oldum
Razı oldunuz
ٍ ْ َ
‫رﻃﺐ‬
Islak, yaş
281
َ ُ
ً ‫رﻃﺒﺎ‬
Hurma
َ ِ
ٌ‫رﻋﺎء‬
‫رﻋﺎﻳﺘﻬﺎ‬
َ َِ َ ِ
Çobanlar
Riayeti, uygunluğu
‫رﻋﺒﺎ‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4‫رﻋﺐ‬
‫رﻋﺪ‬
ٌْ َ
Korku
Gök gürültüsü
‫رﻋﻮﻫﺎ‬
َ َْ َ
َ َ
ً ‫رﻏﺒﺎ‬
Ona riayet ettiler
Rağbet, umma
‫رﻏﺪا‬
ًَ َ
‫رﻓﺎﺗﺎ‬
ٌ َُ
ً َ ُ 4‫رﻓﺎت‬
Serbestçe
Toz
‫رﻓﺚ‬
ٌ ََ
‫رﻓﺪ‬
ُِْ
Kadınlara yaklaşmak
Hediye
‫رﻓﺮف‬
ٌ ََْ
‫رﻓﻊ‬
َََ
‫رﻓﻌﺖ‬
ْ َُِ
‫رﻓﻌﻨﺎ‬
ََْ َ
Yastık
Yükseltti, kaldırdı
Yükseltildi
Yükselttik
3‫رﻓﻌﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
ُ‫رﻓﻌﻪ‬
َََ
Onu yükselttik
Onu yükseltti
‫رﻓﻌﻬﺎ‬
َ َََ
ِ
‫رﻓﻴﻊ‬
ُ َ
Onu (dş) yükseltti
Yükselten, yükseltecek
‫رﻓﻴﻘﺎ‬
ً ِ َ 4‫رﻓﻴﻖ‬
ٌ ِْ َ
ٍّ
‫رق‬
َ
Arkadaş
Sayfa
ِ َِ
‫رﻗﺎب‬
Boyunlar, esirler
282
ٍ َ
‫رﻗﺒﺔ‬
َ َ
‫رﻗﻮد‬
ٌ ُُ
ِ
ِ
‫رﻗﻴﺒﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫رﻗﻴﺐ‬
‫رﻗﻴﻚ‬
َ ِّ ِ ُ
Boyun, esir
Uyuyanlar
Gözetleyen
Göğe çıkman
ِ
‫رﻗﻴﻢ‬
ٌ ْ َ
‫رﻛﺎب‬
ٌ َ ِ
Yazılmış
Deve, binek
َ ُ
ً ‫رﻛﺎﻣﺎ‬
Yığarak
‫رﻛﺐ‬
ُ ْ َ
ِ
‫رﻛﺒﺎ‬
َ َ
Kervan
Đkisi bindi
‫رﻛﺒﺎﻧﺎ‬
ٌ َْ ُ
ً َ ْ ُ 4‫رﻛﺒﺎن‬
‫رﻛﺒﻚ‬
َ َ َّ َ
ِ
‫رﻛﺒﻮا‬
ُ َ
‫رﻛﺰا‬
ًْ ِ
Binen
Seni terkip etti, şekil verdi, ekledi
Bindiler
Fısıltı
‫رﻛﻊ‬
ِ َّ ُ
َّ ُ
ً ‫رﻛﻌﺎ‬
Rükû eden
Rükû ederek
ٍ ْ ُ
‫رﻛﻦ‬
ِِْ
‫رﻛﻨﻪ‬
ُ
Destek
Onun desteği
‫رﻛﻮﺑﻬﻢ‬
ُُْ ُ َ
‫ﻜﻢ‬
ُ َِ
ْ ُ ‫رﻣﺎﺣ‬
ٍ
‫رﻣﺎد‬
ََ
‫رﻣﺎن‬
َ َّ ُ
Onların binekleri
Mızraklarınız
Kül
Nar
‫رﻣﺰا‬
ًَْ
Đşaret
283
‫رﻣﻀﺎن‬
َ َ ََ
‫رﻣﻰ‬
ََ
Ramazan
Attı
‫رﻣﻴﺖ‬
َ َْ َ
ِ
‫رﻣﻴﻢ‬
ٌ ْ َ
Attın
Çürümüş, toz
‫رﻫﺎن‬
ٌ َ ِ
Rehin
‫رﻫﺐ‬
َ ََ
‫رﻫﺐ‬
ٌ َْ
Korktu
Korku
ً ‫رﻫﺒﺎ‬
ََ
Korkarak
ِ ْ
‫رﻫﺒﺎﻧﺎ‬
ً َ ْ ُ 4‫رﻫﺒﺎن‬
َ ُ
‫ﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ‫رﻫﺒﺎ‬
َُْ
Rahip, ruhban
Onların rahipleri
ً‫رﻫﺒﺎﻧﻴﺔ‬
َّ ِ َ ْ َ
‫رﻫﺒﺔ‬
ًََْ
Ruhbanlık
Korku
‫رﻫﻂ‬
ٌ َْ
‫رﻫﻄﻚ‬
َ ُ َْ
ِ ْ
‫رﻫﻄﻲ‬
َ
ً ‫رﻫﻘﺎ‬
ََ
Aile, kabile
Senin ailen, kabilen
Benim ailem, kabilem
Örtü
‫رﻫﻮا‬
ًَْ
ِ
‫رﻫﻴﻦ‬
ٌ َ
ِ
ٌ‫رﻫﻴﻨﺔ‬
َ َ
Đki kenarı su olan yol
Rehin
Rehin
‫رواﺣﻬﺎ‬
َ ُ ََ
ِ
‫رواﺳﻲ‬
َ ََ
Onun akşam esişi
Dağlar
‫رواﻛﺪ‬
َِ ََ
Hareketsiz
284
‫روح‬
ٌ َْ
‫روﺣﺎ‬
ٌ ُ
ً ُ 4‫روح‬
ِ
‫روﺣﻨﺎ‬
َ َ ُ 4‫روﺣﻨﺎ‬
َ ُ
ِِ
‫روﺣﻪ‬
ُ
ِ
‫روﺣﻲ‬
ُ
ِ َ
‫روﺿﺎت‬
َْ
Rahatlık, rahmet
Ruh
Ruhumuz
Onun ruhu
Ruhum
Bahçeler
ٌ‫روﺿﺔ‬
َ َْ
Bahçe, otlak
ُ‫روع‬
َْ
ُ ‫ُروم‬
Korku
Roma
ً ‫روﻳﺪا‬
َُْ
Biraz
‫رﻳﺎح‬
ٌ َِ
‫رﻳﺐ‬
ٌ َْ
Rüzgârlar
Şüphe
ٌ‫رﻳﺒﺔ‬
َ ِ
Şüphe
ِ
‫رﻳﺒﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
‫رﻳﺢ‬
ٌ ِ
Onların şüpheleri
Rüzgâr, kuvvet
‫رﻳﺤﺎن‬
ٌ َ َْ
‫رﻳﺤﻜﻢ‬
ُْ ُ ِ
Reyhan, hoş kokulu bitki
Rüzgarınız, kuvvetiniz
ً ‫ِرﻳﺸﺎ‬
Süs, güzellik
‫رﻳﻊ‬
ٌ ِْ
Yüksek yer
285
‫ﺯ‬
ِ ِ َ
‫زاﺟﺮات‬
َ
‫زاد‬
َ َ
Sürenler
Arttı, arttırdı
‫َزاد‬
Azık
‫زادت‬
ْ َ َ
Arttırdı (dş)
َْ َ
ُ ‫زادﺗﻪ‬
‫زادﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َْ َ
Onu arttırdı (dş)
Onları arttırdı (dş)
‫زادﻛﻢ‬
ُْ َ َ
3‫زاد‬
َُ َ
Sizi arttırdı
Onu arttırdı
‫زادﻫﻢ‬
َُْ َ
‫زادوﻛﻢ‬
ُْ ُ َ
Onları arttırdı
Sizi arttırdılar
‫زادوﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
‫زارﻋﻮن‬
َ ُ ِ َ
Onları arttırdılar
Ekin bitirenler
‫زاغ‬
َ َ
Şaştı
‫زاﻏﺖ‬
ْ َ َ
Şaştı
‫زاﻏﻮا‬
ُ َ
Şaştılar
‫زاﻟﺖ‬
ْ ََ
Son buldu
‫زاﻟﺘﺎ‬
ََ َ
ٍ َ
‫زان‬
Son buldu (ikil)
Zina eden erkek
ِ َ
‫زاﻧﻲ‬
ِ َ
ٌ‫زاﻧﻴﺔ‬
َ
ِِ َ
‫زاﻫﺪﻳﻦ‬
َ
Zina eden erkek
Zina eden kadın
Zahidler
286
‫زاﻫﻖ‬
ٌِ َ
ِ ََ
ٌ‫زﺑﺎﻧﻴﺔ‬
َ
‫زﺑﺪا‬
ٌََ
ً َ َ 4‫زﺑﺪ‬
Yok olan
Zebani
Köpük
‫زﺑﺮ‬
ََُ
‫زﺑﺮا‬
ُُ
ً ُ ُ 4‫زﺑﺮ‬
Kütle
Kitaplar, kütleler
‫زﺑﻮرا‬
ٌ َُ
ً ُ َ 4‫زﺑﻮر‬
‫زﺟﺎﺟﺔ‬
ٌَ َ ُ
Zebur
Cam
‫زﺟﺮا‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫زﺟﺮ‬
ٌ‫زﺟﺮة‬
ََْ
‫زﺣﺰح‬
َ ِْ ُ
Zorlayıcı
Zorlayıcı
Uzaklaştırıldı
ً ‫زﺣﻔﺎ‬
ْ َ
Toplu halde
‫زﺧﺮﻓﺎ‬
ً ُ ْ ُ 4‫زﺧﺮف‬
ٌ ُُْ
‫زﺧﺮﻓﻬﺎ‬
ََُُْ
‫زد‬
ِْ
Altın
Süsleri
Arttır
‫زدﻧﺎ‬
َِْ
‫زدﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َِْ
Bizi arttır
Onları arttırdık
ِِْ
‫زدﻧﻲ‬
3‫زد‬
ُِْ
Beni arttır
Onu arttır
‫زراﺑﻰ‬
ُّ ِ َ َ
َّ ُ
َ‫زراع‬
Halılar
Ekinciler
‫زرﺗﻢ‬
ُُُْ
‫زرﻋﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫زرع‬
Ziyaret ettiniz
Bitki, ekin
287
‫زرﻗﺎ‬
ًُْ
‫زروع‬
ٍ ُُ
Gök gözlü, kör
Ekinler
‫زﻋﻢ‬
ََ َ
‫زﻋﻤﺖ‬
َ َْ َ
Đddia etti, zannetti
Zannettin
‫زﻋﻤﺘﻢ‬
َُْْ َ
ِ
‫زﻋﻤﻬﻢ‬
ِْ َْ
Zannettiniz
Zanları
ِ
‫زﻋﻴﻢ‬
ٌ َ
ِ
ِ
‫زﻓﻴﺮا‬
ٌْ َ
ً َ 4‫زﻓﻴﺮ‬
Zanneden
Ateşin sesi
‫زﻗﻮم‬
ِ ْ ُّ َ
ٌ‫زﻛﺎة‬
َ َ
Zakkum ağacı
Zekât
‫زﻛﺎﻫﺎ‬
َ َّ َ
Onu temizledi
‫زﻛﺮﻳﺎ‬
َّ ِ َ َ
َ‫زﻛﻮاة‬
َ َ
Zekeriya (AS)
Zekât
‫زﻛﻰ‬
َ َ
ِ
‫زﻛﻴﺎ‬
ًّ َ
‫زﻛﻴﺔ‬
ً َّ ِ َ
Temizlendi
Temiz
Temiz
‫زﻟﺘﻢ‬
ْ ُِْ
ً ‫زﻟﺰاﻻ‬
َِْ
Son verdiniz
Zelzele, sarsıntı
‫زﻟﺰاﻟﻬﺎ‬
َ َ َِْ
‫زﻟﺰل‬
َ ََْ
Onun sarsıntısı
Sarsıldı
‫زﻟﺰﻟﺖ‬
ْ َُِْ
Sarsıldı
‫زﻟﺰﻟﺔ‬
ٌَ ََْ
Zelzele, sarsıntı
288
‫زﻟﺰﻟﻮا‬
ُ ُِْ
Sarsıldılar
‫زﻟﻔﺎ‬
ًُْ
Yakın vakit
‫زﻟﻔﺔ‬
ً َُْ
Yakın
‫زﻟﻔﻰ‬
َُْ
Yakın
‫زﻟﻘﺎ‬
ًََ
Yalçın
‫زﻟﻠﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
ً ‫زﻣﺮا‬
َُ
Kaydınız
Bölük bölük
ِ
‫زﻣﻬﺮﻳﺮا‬
ً َ َْ
ِ
ً ‫زﻧﺠﺒﻴﻼ‬
ْ َ َْ
Şiddetli soğuk
Zencefil
‫زﻧﻰ‬
َِ
‫زﻧﻴﻢ‬
ِ ِْ َ
ٌ‫زﻫﺮة‬
ََْ
Zina
Soysuz
Süs
‫زﻫﻖ‬
َََ
Çıktı, yok oldu
ً ‫زﻫﻮﻗﺎ‬
َُ
Yok olan
ٌ‫زوال‬
ََ
‫زوﺟﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫زوج‬
ِ َ
‫زوﺟﺎن‬
َ ْ
‫زوﺟﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Son bulma
Eş, karı veya koca
Đki eş
Eşleştirildi
‫زوﺟﻚ‬
َ َ ْ َ 4‫زوﺟﻚ‬
َ ُ َْ
‫زوﺟﻨﺎﻛﻬﺎ‬
َ َ َ ْ َّ َ
Eşin
Onu seninle evlendirdik
‫زوﺟﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
ِ ِ َ 4‫زوﺟﻪ‬
‫زوﺟﻪ‬
ْ ُ َ َْ
Onları evlendirdik
Onun eşi
289
‫زوﺟﻬﺎ‬
َ ِ َْ
َ َ ْ َ 4‫زوﺟﻬﺎ‬
Onun (dş) eşi
‫زوﺟﻴ ِﻦ‬
ْ َ َْ
Đki eş
ِ ُ
‫زورا‬
ً ُ 4‫زور‬
ٌ‫زﻳﺎدة‬
َ َِ
Yalan, kötü söz, tezvir
Artış
‫زﻳﺘﻬﺎ‬
َ َُْ
‫زﻳﺘﻮﻧﺎ‬
ٌ َُْ
ً ُ ْ َ 4‫زﻳﺘﻮن‬
ٍ‫زﻳﺘﻮﻧﺔ‬
َ َُْ
‫زﻳﺪ‬
ٌ َْ
Onun yağı
Zeytin
Zeytin özellikli
Zeyd
‫زﻳﻎ‬
ٌ َْ
‫زﻳﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Eğrilik
Ayırdık
‫زﻳﻦ‬
َ َّ َ
‫زﻳﻦ‬
َ ِّ ُ
Süsledi
Süslendi
‫زﻳﻨﺎ‬
َّ َّ َ
‫ﻨﺎﻫﺎ‬
َ َّ َّ‫َزﻳ‬
Süsledik
Onu süsledik
ٌ‫زﻳﻨﺔ‬
َ ِ
Süs, ziynet
‫زﻳﻨﺘﻜﻢ‬
ُْ ََ ِ
َِِ ِ
‫زﻳﻨﺘﻪ‬
Ziynetleriniz
Onun ziyneti
‫زﻳﻨﺘﻬﺎ‬
َ ََ ِ
َ ُ َ ِ 4‫زﻳﻨﺘﻬﺎ‬
‫زﻳﻨﺘﻬﻦ‬
َّ ُ َ َ ِ 4 ‫زﻳﻨﺘﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ِ
Onun (dş) ziyneti
Onları (dş, çğ) ziyneti
ُ ‫زﻳﻨﻪ‬
َ َّ َ
‫زﻳﻨﻮا‬
ُ َّ َ
Onu süsledi
Süslediler
290
‫ﺱ‬
ِ َُ
‫ﺳﺆال‬
ََ
َ‫ﺳﺌﻞ‬
Sual, soru, istek
Sordu, istedi
ِ
‫ﺳﺌﻞ‬
َ ُ
‫ﺳﺌﻠﺖ‬
ْ َِ ُ
Soruldu
Soruldu (dş)
‫ﺳﺆﻟﻚ‬
َ َُْ
‫ﺳﺌﻠﻮا‬
ُِ ُ
Đsteğin
Soruldular
‫ﺳﺎء‬
َ َ
ٌ‫ة‬w‫ﺐ‬
َ َ ‫َﺳﺎﺋ‬
Kötü oldu
Serbest bırakılmış deve
‫َﺳﺎﺋَْﺖ‬
ٍ ِ
‫ﺳﺎﺋﺤﺎت‬
َ َ
‫ﺳﺎﺋﺤﻮن‬
َ ُ ِ َ
Kötü oldu
Oruç tutan kadınlar
Oruç tutan erkekler
‫ﺳﺎﺋﻐﺎ‬
ٌِ َ
ً ِ َ 4‫ﺳﺎﺋﻎ‬
‫ﺳﺎﺋﻖ‬
ٌِ َ
Đçimi kolay
Sevk eden, süren
ِ
ٌ ‫َﺳﺎﺋﻞ‬
ِِ
‫ﺳﺎﺋﻠﻴﻦ‬
َ َ
Đsteyen
Đsteyenler
ِ ِ
‫ﺳﺎﺑﺤﺎت‬
َ َ
ٍ َِ
‫ﺳﺎﺑﻐﺎت‬
َ
‫ﺳﺎﺑﻖ‬
ََ َ
Yüzenler
Zırhlar
Yarıştı
‫ﺳﺎﺑﻖ‬
ٌِ َ
ِ َِ
‫ﺳﺎﺑﻘﺎت‬
َ
Öne geçen, yarışan
Yarışanlar, geçenler
‫ﺳﺎﺑﻘﻮا‬
ُِ َ
Yarışın
291
‫ﺑﻘﻮن‬
َ ُ ِ ‫َﺳﺎ‬
ِ
‫ﺳﺎﺑﻘﻴﻦ‬
َ ِ َ
Önde gidenler, öncekiler
Önde gidenler, öncekiler
‫ﺳﺎﺗﻠﻮ‬
ُ َْ َ
‫ﺳﺄﺗﻴﻜﻢ‬
ُ َِ َ
ِ
ً ‫ﺳﺎﺟﺪا‬
َ
Okuyacağım
Size gelecek
Secde ederek
‫ﺳﺎﺟﺪون‬
َ ُ ِ َ
ِ ِ
‫ﺳﺎﺟﺪﻳﻦ‬
َ
َ
ِ
‫ﺳﺎﺣﺘﻬﻢ‬
ِْ َ َ
ِ
‫ﺳﺎﺣﺮ‬
ٌ َ
ِ ِ
‫ﺳﺎﺣﺮان‬
َ َ
‫ﺳﺎﺣﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
ٌ ‫َﺳﺎﺣﻞ‬
ِ
‫ﺳﺎﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
‫ﺳﺎدﺗﻨﺎ‬
َََ َ
ِ
‫ﺳﺎدﺳﻬﻢ‬
ُْ ُ َ
‫ﺳﺎر‬
َ َ
Secde edenler
Secde edenler
Onların yurtları
Sihirbaz
Đki sihirbaz
Sihirbazlar
Sahil, kıyı
Alay edenler
Beylerimiz, efendilerimiz
Onların altıncısı
Yola çıktı, yürüdü, seyir yaptı
‫ﺳﺎرب‬
ٌ ِ َ
‫ﺳﺎرﻋﻮا‬
ُ ِ َ
Görünen
Koşun
‫ﺳﺎرق‬
ُِ َ
ِ َ
‫ﺳﺎرﻗَُﺔ‬
Hırsız
Hırsız
‫ﺳﺎرﻗﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﺳﺎرﻗﻴﻦ‬
َ ِ َ
Hırsızlar
Hırsızlar
292
ُ ِ ُْ َ
ُ ‫ﺳﺄرﻫﻘﻪ‬
‫ﺳﺄرﻳﻜﻢ‬
ُ ُِ َ
Onu sardıracağım
Size göstereceğim
‫ﺳﺄرﻳﻜﻢ‬
ْ ُ ُِ َ
ِ
‫ﺳﺎﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ُ َْ َْ َ
‫ﺳﺎﺻﺮف‬
ُ ِ ََْ
ِ ُ
‫ﺳﺄﺻﻠﻲ‬
ْ َ
ِ ِ ُ
‫ﺳﺄﺻﻠﻴﻪ‬
ْ َ
Size göstereceğim
Đstiğfar edeceğim
Döndüreceğim
Ateşe sokacağım
Onu ateşe sokacağım
ٌ‫ﺳﺎﻋﺔ‬
َ َ
‫ﺳﺎﻓﻠﻬﺎ‬
َ َِ َ
ِِ
‫ﺳﺎﻓﻠﻴﻦ‬
َ َ
Kıyamet saati, zaman, saat
Onun alt, aşağı tarafı
Aşağılar
‫ﺳﺎق‬
ُ َ
ِ
ً ‫ﺳﺎﻗﻄﺎ‬
َ
Ayak, bacak
Düşen
‫ﺳﺎﻗﻴﻬﺎ‬
َ َْ َ
‫ﺳﺎﻛﺘﺒﻬﺎ‬
َ َُُْ َ
ِ
ً ‫ﺳﺎﻛﻨﺎ‬
َ
‫ﺳﺎل‬
َ َ
Onun (dş) iki ayağı
Onu yazacağım
Sakin, hareketsiz
Aktı, sel oldu
‫ﺳﺎل‬
َََ
‫ﺳﺎﻟﺖ‬
َ َْ َ
Sordu, istedi
Sordun
‫ﺳﺎﻟﺖ‬
ُ َْ َ
‫ﺳﺎﻟﺖ‬
ْ َ َ
Sordum, istedim
Sel aktı (dş)
‫ﺳﺎﻟﺘﻚ‬
َ ُ َْ َ
‫ﺳﺎﻟﺘﻜﻢ‬
ُ ُ َْ َ
Sana sordum, senden istedim
Size sordum, sizden istedim
293
‫ﺳﺎﻟﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
ُ3‫ﺳﺎﻟﺘﻤﻮ‬
ُ ُ َْ َ
Sordunuz, istediniz
Ona sordunuz
‫ﺳﺎﻟﺘﻤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َ َ
‫ﺳﺎﻟﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ َ
ِ ُْ
‫ﺳﺄﻟﻘﻲ‬
َ
‫ﺳﺎﻟﻚ‬
َ ََ َ
Onlara (dş, çğ) sordunuz
Onlara sordun
Atacağım
Sana sordu
‫ﺳﺎﻟﻤﻮن‬
َ ُِ َ
‫ﺳﺎﻟﻬﺎ‬
َ ََ َ
Sağlamlar
Ona (dş) sordu
‫ﺳﺎﻟﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َ
‫ﺳﺎﻟﻮا‬
َُ َ
‫ﺳﺎﻣﺪون‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﺳﺎﻣﺮا‬
ً َ
Onlara sordu
Sordular
Gaflet içindekiler
Hezeyan savuran, saçma konuşan
‫ﺳﺎﻣﺮي‬
ُّ ِ ِ َ
ِ
ُ ‫ﺳﺄﻧﺒﺊ‬
َُّ َ
Samiri
Haber vereceğim
‫ﺳﺄﻧﺒﺌﻚ‬
َ ُ ِّ َ ُ َ
ُْ َ
ُ‫ﺳﺄﻧ ِﺰل‬
ِ ِ
‫ﺳﺎﻫﺮة‬
َ َ
‫ﺳﺎﻫﻢ‬
ََ َ
Sana haber vereceğim
Đndireceğim
Uyanık
Kura çekti
‫ﺳﺎﻫﻮن‬
َ ُ َ
‫ﺳﺎوى‬
َ َ
Gafil, ihmalkâr
Eşitlenecek
ََِ
‫ﺳﺄوي‬
w‫ﺳﺒ ٍِﺎ‬
ََ
Sığınacağım
Sebe
294
ً ‫ﺳﺒﺎﺗﺎ‬
َُ
ٍ
‫ﺳﺒﺒﺎ‬
ً َ َ 4‫َﺳ َﺒﺐ‬
‫ﺳﺒﺖ‬
ُ َْ
Đstirahat
Sebep, yol, akraba
Cumartesi, tatil günü
ِ
‫ﺳﺒﺘﻬﻢ‬
ِْ َْ
‫ﺳﺒﺢ‬
َ َّ َ
Onların tatil günü
Tesbih etti, yüceltti, yüzdü
‫ﺳﺒﺢ‬
ْ ِّ َ
ً ‫ﺳﺒﺤﺎ‬
َْ
Tesbih et
Yüzüş, yüzme
‫ﺳﺒﺤﺎن‬
َ َ ُْ
ِQ‫ﺳﺒﺤﺎنا‬
َّ َ َ ْ ُ
Subhan, münezzeh, yüce
Allah münezzehtir, yücedir
‫ﺳﺒﺤﺎﻧﻚ‬
َ َ َ ُْ
َ َ ُْ
ُ ‫ﺳﺒﺤﺎﻧﻪ‬
Sen münezzehsin, yücesin
O münezzehtir, yücedir
ُ ‫ﺳﺒﺤﻪ‬
ْ ِّ َ
‫ﺳﺒﺤﻮا‬
ُ ِّ َ
Onu tesbih et
Tesbih edin
ُ3‫ﺳﺒﺤﻮ‬
ُ ِّ َ
Onu tesbih edin
‫ﺳﺒﻊ‬
َُُ
‫ﺳﺒﻌﺎ‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫ﺳﺒﻊ‬
ٌ‫ﺳﺒﻌﺔ‬
ََْ
Vahşi hayvanlar
Yedi (sayı)
Yedi (sayı)
‫ﺳﺒﻌﻮن‬
َ َُْ
ِ
‫ﻴﻦ‬
َ ‫ﺳﺒﻌ‬
َْ
Yetmiş
Yetmiş
‫ﺳﺒﻖ‬
ََ َ
ً ‫ﺳﺒﻘﺎ‬
َْ
Önceden geldi, geçti
Yarışarak
‫ﺳﺒﻘﺖ‬
ْ َََ
Geçti (dş)
295
‫ﺳﺒﻘﻜﻢ‬
ُْ َََ
ََُ
ْ‫ﺳﺒﻘﻮا‬
Sizi geçti
Geçtiler
‫ﺳﺒﻘﻮﻧﺎ‬
َ ََُ
ً ‫ﺳﺒﻼ‬
ُُ
ُ ُ 4 ٌ ‫ﺳﺒﻞ‬
Bizi geçtiler
Yollar
‫ﺳﺒﻠﻨﺎ‬
ََُ ُ
ِ َ 4‫ﺳﺒﻴﻞ‬
ً ‫ﺳﺒﻴﻼ‬
ٌ َِ
‫ﺳﺒﻴﻠﻚ‬
َ ِ َِ
‫ﺒﻴﻠﻨﺎ‬
َ َ ِ ‫َﺳ‬
Bizim yollarımız
Yol
Senin yolun
Bizim yolumuz
َ ِ َ 4‫ﺳﺒﻴﻠﻪ‬
ُ ‫ﺳﺒﻴﻠﻪ‬
َُ َِ
ِ
‫ﺳﺒﻴﻠﻬﻢ‬
َُْ َ
ِ ِ
‫ﺳﺒﻴﻠﻲ‬
َ
ِ
‫ﺳﺘﺒﺼﺮ‬
ُ ُْ َ
َِ ِ
‫ﺳﺘﺔ‬
ّ
‫ﺳﺘﺠﺪ‬
ُ ِ ََ
Onun yolu
Onların yolu
Benim yolum
Göreceksin
Altı
Bulacaksın
ُِ ِ َ
‫ﺳﺘﺠﺪﻧﻲ‬
َ
‫ﺳﺘﺠﺪون‬
َ ُ ِ ََ
Beni bulacaksın
Bulacaksınız
‫ﺳﺘﺪﻋﻮن‬
َ َْ ُْ َ
‫ﺳﺘﺬﻛﺮون‬
َ ُُ ََْ
Çağırılacaksınız
Anacaksınız
‫ﺳﺘﺬﻛﺮوﻧﻬﻦ‬
َّ ُ َ ُ ُ ْ َ َ
ً ‫ﺳﺘﺮا‬
ِْ
Onları (dş, çğ) anacaksınız
Örtülü
‫ﺳﺘﺮدون‬
َ ُّ َ ُ َ
ِ
‫ﺳﺘﺮﺿﻊ‬
ُ ُْ َ
Döndürüleceksiniz
Emzirteceksin
296
‫ﺳﺘﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ََْ َ
‫ﺳﺘﻐﻠﺒﻮن‬
َ َُُْ َ
Bileceksiniz
Yenileceksiniz
‫ﺳﺘﻜﺘﺐ‬
ُ َْ َُ
ِِ
‫ﺳﺘﻴﻦ‬
َ ّ
Yazılacak (dş)
Altmış
‫ﺳﺠﺎ‬
َ َ
‫ﺳﺠﺪ‬
َ َ َ
Karardı, sakinleşti
Secde etti
َّ ُ
ً ‫ﺳﺠﺪا‬
Secde ederek
‫ﺳﺠﺪوا‬
ُ َ َ
‫ﺳﺠﺮت‬
ْ َ ِّ ُ
Secde ettiler
Kaynatıldı (dş)
ِ ِ
ّ ‫ﺳﺠ ِﻞ‬
ِ
‫ﺳﺠﻦ‬
ٌ ْ
Yazı tomarı
Zindan, hapis
ِ
‫ﺳﺠﻮد‬
ُ ُ
‫ﺳﺠﻰ‬
َ َ
Secde
Karardı, sakinleşti
ٍ ِّ ِ
‫ﺳﺠﻴﻞ‬
ِ ِ
‫ﺳﺠﻴﻦ‬
ٌ ّ
Pişmiş balçık
Siccin
‫ﺳﺤﺎﺑﺎ‬
ٌ َ َ
ً َ َ 4‫ﺳﺤﺎب‬
ٍ َّ َ
‫ﺳﺤﺎر‬
Bulut
Sihirbaz
‫ﺳﺤﺖ‬
ُ ْ ُ
ٍَ َ
‫ﺳﺤﺮ‬
Yasak
Seher vakti
‫ﺳﺤﺮ‬
ََ َ
ِ
‫ﺳﺤﺮ‬
ٌْ
Sihirledi
Sihir
ِ ِ
‫ﺳﺤﺮان‬
َْ
Đki sihir
297
ُ‫ﺳﺤﺮة‬
ََ َ
‫ﺳﺤﺮك‬
َ ِ ْ ِ
ِِ ِ
3‫ﺳﺤﺮ‬
ْ
Sihirbazlar
Senin sihrin
Onun sihri
ِ ِ
‫ﺳﺤﺮﻫﻢ‬
ْ ِ ْ
ِ ِ
‫ﺳﺤﺮﻫﻤﺎ‬
َ ِ ْ
ْ‫ﺳﺤﺮوا‬
َُ َ
Onların sihri
O ikisinin sihri
Sihirlediler
ً ‫ﺳﺤﻘﺎ‬
ْ ُ
ٍ ِ َ
‫ﺳﺤﻴﻖ‬
ِ
‫ﺳﺨﺮ‬
َ َ
Uzak olsunlar
Uzak
Alay etti, maskara etti
‫ﺳﺨﺮ‬
َ َّ َ
‫ﺳﺨﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Boyun eğdirdi, kontrol altına aldı
Boyun eğdirdik
‫ﺳﺨﺮﻧﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
‫ﺳﺨﺮﻫﺎ‬
َ َ َّ َ
ِ
‫ﺳﺨﺮوا‬
ُ َ
‫ﺳﺨﺮﻳﺎ‬
ًّ ِ ْ ِ
Ona boyun eğdirdik
Ona boyun eğdirdi
Alay ettiler
Alay
ً ‫ﺳﺨﺮﻳﺎ‬
ِّ ْ َ
Alay
ً ‫ﺳﺨﺮﻳﺎ‬
ِّ ْ ُ
ٍ َ
‫ﺳﺨﻂ‬
َ
‫ﺳﺨﻂ‬
َ ِ َ
Kontrol altında
Kızgınlık
Kızdı, hoşlanmadı
ً ‫ﺳﺪا‬
ّ َ
ٍْ ِ
‫ﺳﺪر‬
Sed
Sedir ağacı
ِ
ٌ‫ﺳﺪرة‬
َْ
Sedir ağacı
298
‫ﺳﺪس‬
ُ ُ ُ
‫ﺳﺪى‬
ً ُ
‫ﺳﺪﻳﺪا‬
ً ِْ َ
‫ﺳﺪﻳ ِﻦ‬
ْ َّ َ
Altıda bir
Başıboş
Doğru
Đki sed
‫ﺳﺮ‬
ٌّ ِ
ِ
ً ‫ﺳﺮا‬
ّ
Gizli, saklı, sır
Gizlice
َّ َ
ُ‫ﺳﺮاء‬
ِ
‫ﺳﺮاﺋﺮ‬
ُ ََ
Bolluk
Sırlar
ٍ
‫ﺳﺮاﺑﺎ‬
ً َ َ 4‫ﺳﺮاب‬
ََ
ِ
َ ‫ﺳﺮاﺑﻴﻞ‬
ْ ََ
Serap
Gömlek
‫ﺳﺮاﺑﻴﻠﻬﻢ‬
ُُ ِ ََ
ِ
‫ﺳﺮاﺟﺎ‬
ً َ
Gömlekleri
Lamba
ً ‫ﺳﺮاﺣﺎ‬
ََ
ِ
‫ﺳﺮادﻗﻬﺎ‬
َُ َُ
ِ
ً ‫ﺳﺮاﻋﺎ‬
َ
Salıverme, bırakma
Onun duvarları
Hızla
ً ‫ﺳﺮﺑﺎ‬
ََ
Yol
ِّ َ
‫ﺣﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ‫ﺳﺮ‬
ِ
‫ﺳﺮد‬
َْ
‫ﺳﺮرا‬
ٌُُ
ً ُ ُ 4‫ﺳﺮر‬
Onları (dş, çğ) serbest bırakın
Zırh baklası
Sevinç
‫ﺳﺮق‬
َََ
ِ
‫ﺳﺮﻛﻢ‬
ْ ُ َّ
Çaldı, hırsızlık yaptı
Sizin sırrınız, gizliniz
‫ﺳﺮﻣﺪا‬
ًََْ
Sonsuz, ebedi
299
ِ
‫ﺳﺮﻫﻢ‬
ْ ُ َّ
ً ‫ﺳﺮورا‬
ُُ
Onların sırrı, gizlisi
Sevinçli
‫ﺳﺮﻳﺎ‬
ًِّ َ
‫ﺳﺮﻳﻊ‬
ُ ِْ َ
Su arkı
Çabuk, hızlı
ِ
‫ﺳﻄﺢ‬
َّ ُ
‫ﺳﻄﺤﺖ‬
ْ َ ِ ُ
‫ﺳﻌﺎ‬
ََ
Yayıldı
Yayıldı
Koştu, çalıştı
‫ﺳﻌﺔ‬
ًَ َ
ِِ
‫ﺳﻌﺘﻪ‬
ََ
Genişlik
Onun genişliği, zenginliği
‫ﺳﻌﺪوا‬
ُُِ
ٍُ ُ
‫ﺳﻌﺮ‬
Mutlu kılındılar
Çılgınlık
‫ﺳﻌﺮت‬
ْ َ ِّ ُ
‫ﺳﻌﻮا‬
ََ
ْ َ َ 4‫ﺳﻌﻮ‬
Alevlendirildi
Koştular
‫ﺳﻌﻰ‬
ََ
‫ﺳﻌﻴﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﺳﻌﻲ‬
ُ َْ
ً ‫ﺳﻌﻴﺎ‬
َْ
‫ﺳﻌﻴﺪ‬
ٌ ِْ َ
ِ ِ ِ
ً ‫ﺳﻌﻴﺮا‬
َ
ْ َ 4‫ﺳﻌﻴﺮ‬
Koştu, çalıştı
Çalışma
Koşarak, çalışarak
Mutlu
Çılgın ateş
‫ﺳﻌﻴﻜﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﺳﻌﻴﻜﻢ‬
ُ َُْ
ِِ
ُ ‫ﺳﻌﻴﻪ‬
َْ
َ ْ َ 4‫ﺳﻌﻴﻪ‬
Çalışmanız
Onun çalışması
‫ﺳﻌﻴﻬﺎ‬
ََْ َ
‫ﺳﻌﻴﻬﻢ‬
َُُْْ
Onun (dş, çğ) çalışması
Onların çalışması
300
ٌ‫ﺳﻔﺎﻫﺔ‬
َ ََ
Sersemlik, akılsızlık
ٍََ
‫ﺳﻔﺮا‬
ً َ َ 4‫ﺳﻔﺮ‬
ٍ َ
‫ﺳﻔﺮة‬
َ َ
Sefer, yolculuk
Yazıcılar
‫ﺳﻔﺮﻧﺎ‬
َِ َ َ
‫ﺳﻔﻠﻰ‬
َُْ
ِ
َ‫ﺳﻔﻪ‬
َ
ََ
ً ‫ﺳﻔﻬﺎ‬
Seferimiz, yolculuğumuz
Alt, aşağı
Sefih oldu, beyinsiz oldu
Sersemlik
‫ﺳﻔﻬﺎء‬
َ َ َ ُ 4‫ﺳﻔﻬﺎء‬
ُ ََُ
ٍ‫ﺳﻔﻴﻨﺔ‬
ِ
َ َ
ِ
ِ
‫ﺳﻔﻴﻬﺎ‬
ً َ 4 ٌ ‫َﺳﻔﻴﻪ‬
ِ
‫ﺳﻔﻴﻬﻨﺎ‬
َُ َ
Beyinsizler
Gemi
Sersem, sersemlikle
Bizim sersemimiz
‫ﺳﻘﺎ‬
ََ
‫ﺳﻘﺎﻫﻢ‬
ُْ ََ
Su verdi
Onları suladı
4‫ﺳﻘﺎﻳﺔ‬
ََ َ ِ
Sulama, su verme
‫ﺳﻘﺮ‬
ٌَ َ
َ َ َ 4‫ﺳﻘﺮ‬
ُ َ َ 4‫ﺳﻘﺮ‬
‫ﺳﻘﻂ‬
َ ََ
‫ﺳﻘﻂ‬
َ ُِ
‫ﺳﻘﻄﻮا‬
ُ ََ
Cehennem
Düştü
Düşürüldü
Düştüler
‫ﺳﻘﻔﺎ‬
ً ْ َ 4 ‫ﺳﻘﻒ‬
ٌ َْ
ُُ
ً ‫ﺳﻘﻔﺎ‬
Tavan
Tavanlar
‫ﺳﻘﻨﺎ‬
َُْ
3‫ﺳﻘﻨﺎ‬
ُ َُْ
Suladık
Onu suladık
301
‫ﺳﻘﻮا‬
ُُ
‫ﺳﻘﻰ‬
ََ
Sulandılar
Suladı, su verdi
‫ﺳﻘﻴﺎﻫﺎ‬
َ َُْ
‫ﺳﻘﻴﺖ‬
َ َْ َ
ِ
‫ﺳﻘﻴﻢ‬
ٌ ْ َ
‫ﺳﻜﺎراى‬
َ َ ُ
Onun sulanması
Suladın
Hasta
Sarhoşlar
‫ﺳﻜﺖ‬
َ َ َ
‫ﺳﻜﺮا‬
ً َ َ
Sakinleşti
Đçki
‫ﺳﻜﺮة‬
َُْ َ
ِ ْ
‫ﺳﻜﺮت‬
َ َ
‫ﺳﻜﺮت‬
ْ َ ِّ ُ
ِ
‫ﺳﻜﺮﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َْ َ
Sarhoşluk
Sarhoşluk
Döndürüldü, sarhoş edildi
Onların sarhoşluğu
‫ﺳﻜﻦ‬
ٌ َ َ
‫ﺳﻜﻦ‬
ََ َ
Sükûnet
Yerleşti, yaşadı
َ َ
ً ‫ﺳﻜﻨﺎ‬
Dinlenme yeri/zamanı
‫ﺳﻜﻨُﺘﻢ‬
َْ َ
ِّ ِ
ً ‫ﺳﻜﻴﻨﺎ‬
ِ
ٌ‫ﺳﻜﻴﻨﺔ‬
َ َ
ِ
ُ ‫ﺳﻜﻴﻨﺘﻪ‬
ََ َ
Yerleştiniz
Bıçak
Sükûnet, huzur
Onun sükuneti
ْ‫َﺳﻞ‬
‫ﺳﻼح‬
َ ِ
Sor
Silah
ِ
‫ﺳﻼﺳﻼ‬
َ ِ َ َ 4‫ﺳﻼﺳﻞ‬
ُ ََ
Zincirler
302
ٍ‫ﺳﻼﻟﺔ‬
ََ ُ
‫ﺳﻼﻣﺎ‬
ٌَ َ
ً َ َ 4‫ﺳﻼم‬
ِ َْ
ً ‫ﺳﻠﺴﺒﻴﻼ‬
َ
ٍ‫ﺳﻠﺴﻠﺔ‬
َِِْ
Öz
Selam, huzur, selamet veren
Selsebil, cennete bir pınar
Zincir
‫ﺳﻠﻂ‬
َ َّ َ
‫ﺳﻠﻄﺎﻧﺎ‬
ٌ َ ُْ
ً َ ْ ُ 4‫ﺳﻠﻄﺎن‬
Yetki verdi
Saltanat, kuvvet, delil, yetki
ُْ
ُ َ ‫ﺳﻠ‬
ُ ‫ﻄﺎﻧﻪ‬
َِ ْ
ْ‫ﺳﻠﻄﺎﻧﻴﻪ‬
ُ
Onun saltanatı
Saltanatım
َ
‫ﺳﻠﻄﻬﻢ‬
َُْ َّ
‫ﺳﻠﻒ‬
َ ََ
Onlara yetki verdi
Geçti, geçmişte kaldı
ََ
ً ‫ﺳﻠﻔﺎ‬
Geçmiş, selef
‫ﺳﻠﻖ‬
ََ َ
‫ﺳﻠﻘﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ََُ
Kızgınlıkla baktı
Sana kızgınlıkla baktılar
‫ﺳﻠﻚ‬
َ ََ
‫ﺳﻠﻜﻜﻢ‬
ُْ َ ََ
Soktu
Sizi soktu
3‫ﺳﻠﻜﻨﺎ‬
ُ َْ ََ
َ ََ
ُ ‫ﺳﻠﻜﻪ‬
Onu soktuk
Onu soktu
‫ﺳﻠﻢ‬
َََ
‫ﺳﻠﻢ‬
َِْ
Teslimiyet, barış
Barış
َ
‫ﺳﻠﻢ‬
ََّ
‫ﺳﻠﻢ‬
ِِْ
Kurtardı
Barış, güvenlik, Đslam
َ
َ
‫ﺳﻠﻤﺎ‬
ٌُّ
ً ّ ُ 4‫ﺳﻠﻢ‬
Merdiven
303
ََ
ً ‫ﺳﻠﻤﺎ‬
‫ﺳﻠﻤﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
Selametle
Teslim ettiniz
ِ
‫ﺳﻠﻤﻮا‬
َُّ
‫ﺳﻠﻬﻢ‬
َُْ
Selam edin
Onlara sor
‫ﺳﻠﻮاى‬
ََْ
‫ﺳﻠﻴﻢ‬
ٍ َِ
‫ﺳﻠﻴﻤﺎن‬
ُ َ َْ ُ
Bıldırcın
Temiz, sağlam
Süleyman (AS)
‫ﺳﻢ‬
ِّ َ
ُ‫ﺳﻤﺎء‬
َ َ
Đğne deliği, sıcak rüzgâr
Gök
‫ﺳﻤﺎﻋﻮن‬
َ ُ َّ َ
‫ﺳﻤﺎﻛﻢ‬
ُ ُ َّ َ
ٍ ِ
‫ﺳﻤﺎن‬
َ
‫ﺳﻤﺎوات‬
ٌ َ َ َ
Dinleyenler
Sizi isimlendirdi
Besili, şişman
Gökler
ِ
‫ﺳﻤﻊ‬
َ َ
‫ﺳﻤﻊ‬
ٌ ْ َ
Đşitti, duydu
Đşitme, kulak
ً ‫ﺳﻤﻌﺎ‬
ْ َ
‫ﺳﻤﻌﺖ‬
ْ َِ َ
ِ
‫ﺳﻤﻌﺘﻢ‬
ُْ ْ َ
Duyarak
Duydu (dş)
Duydunuz
ِ
ُ3‫ﺳﻤﻌﺘﻤﻮ‬
ُُْ َ
Onu duydunuz
‫ﺳﻤﻌﻜﻢ‬
ُْ َْ َ
‫ﺳﻤﻌﻨﺎ‬
َِْ َ
Kulaklarınız
Duyduk, işittik
ِ
ُ ‫ﺳﻤﻌﻪ‬
َ َ
Onu duydu
304
ِِ
‫ﺳﻤﻌﻪ‬
ْ َ
ِ
‫ﺳﻤﻌﻬﻢ‬
ُ ُ ْ َ 4‫ﺳﻤﻌﻬﻢ‬
ِْ ْ َ
ِ
‫ﺳﻤﻌﻮا‬
ُ َ
Onun kulağı
Onların kulakları
Duydular
‫ﻜﻬﺎ‬
َ َ ‫ﺳﻤ‬
ْ َ
ٍ ُ َ
‫ﺳﻤﻮم‬
Onun yüksekliği, boyu
Kavurucu, dumansız, zehirli
‫ﺳﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
‫ﺳﻤﻰ‬
َّ َ
Onları isimlendirin
Đsim verdi
ِ
ً ‫ﺳﻤﻴﺎ‬
ّ َ
Adaş
‫ﺳﻤﻴﺖ‬
ُ ْ َّ َ
‫ﺳﻤﻴﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
Đsim verdim
Đsim verdiniz, adlandırdınız
‫ﺳﻤﻴﺘﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ ْ َّ َ
‫ﺳﻤﻴﺘﻬﺎ‬
َ ُ ْ َّ َ
Ona isim verdiniz
Ona isim verdim
ِ
‫ﺳﻤﻴﻊ‬
ٌ َ
ِ
ً ‫ﺳﻤﻴﻌﺎ‬
َ
Semî, her şeyi işiten
Đşiten
ٍ ِ َ
‫ﺳﻤﻴﻦ‬
‫ِﺳ ِّﻦ‬
ِْ
‫ﺳﻨﺆﺗﻲ‬
َُ
ِْ ِ ْ ُ َ
‫ﺳﻨﺆﺗﻴﻬﻢ‬
Semiz
Diş
Vereceğiz
Onlara vereceğiz
‫ﺳﻨﺎ‬
ََ
ِ ََ
َ‫ﺳﻨﺎﺑﻞ‬
Parıltı
Başaklar
ٍ َ
‫ﺳﻨﺒﻼت‬
ُ ُ
ٍ‫ﺳﻨﺒﻠﺔ‬
َُ ُ
Başaklar
Başak
305
ِِ
‫ﺳﻨﺒﻠﻪ‬
ُ ُ
ٌ‫ﺳﻨﺔ‬
َِ
Başakları
Uyuklama
‫ﺳﻨﺖ‬
ُ َّ ُ
َ َّ ُ 4‫ﺳﻨﺔ‬
ٍ 4‫ﺳﻨﺔ‬
‫ﺳﻨﺔ‬
ٌََ
َ َ ً َ َ 4‫ﺳﻨﺔ‬
‫ﺳﻨﺘﻨﺎ‬
َ ِ َّ ُ
ِْ ََ
‫ﺳﻨﺠﺰي‬
Sünnet, yol, kural
Sene, yıl
Bizim sünnetimiz
Karşılıklarını vereceğiz
ِ
‫ﺳﻨﺪﺧﻠﻬﻢ‬
ُُْ َُْ
ٍ ُُْ
‫ﺳﻨﺪس‬
Onları sokacağız
Sündüs, ince ipek
ََْ
ُ‫ﺳﻨﺪع‬
‫ﺳﻨﺮاود‬
ُ ِ َُ َ
Çağıracağız
Đsteyeceğiz
َُِ
‫ﺳﻨﺮي‬
‫ﺳﻨﺮﻳﻬﻢ‬
ْ ِ َُِ
Göstereceğiz
Onlara göstereceğiz
‫ﺳﻨﺰﻳﺪ‬
ُ َِ َ
‫ﺳﻨﺴﺘﺪرﺟﻬﻢ‬
ُْ ُ َِْ ََْ
Arttıracağız
Onları yavaş yavaş yaklaştıracağız
ِ
‫ﺳﻨﺴﻢ‬
ُ ََ
ِ
ُ ‫ﺳﻨﺴﻤﻪ‬
ُ ََ
‫ﺳﻨﺸﺪ‬
ُّ ُ َ َ
ِ
‫ﺳﻨﻄﻴﻊ‬
ُ َُ
ِ
‫ﺳﻨﻄﻴﻌﻜﻢ‬
ُْ ُ َُ
ِ
‫ﺳﻨﻌﺬب‬
ُ ََُّ
ِ
‫ﺳﻨﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ََُُُّ
‫ﺳﻨﻌﻴﺪ‬
ُ َُِ
Damgalayacağız, işaretleyeceğiz
Onu damgalayacağız
Kuvvetlendireceğiz
Đtaat edeceğiz
Size itaat edeceğiz
Azap edeceğiz
Onlara azap edeceğiz
Döndüreceğiz, iade edeceğiz
306
‫ﺳﻨﻌﻴﺪﻫﺎ‬
َ ُ َُِ
‫ﺳﻨﻔﺮغ‬
ُ َُْ َ
Onu döndüreceğiz, iade edeceğiz
Boş kalacağız
ِّ َ ُ َ
ُ ‫ﺳﻨﻘﺘﻞ‬
‫ﺳﻨﻘﺮؤ‬
ُُِْ َ
Öldüreceğiz
Okutacağız
‫ﺳﻨﻘﺮﺋﻚ‬
َ ُُِْ َ
ََُ
ُ‫ﺳﻨﻘﻮل‬
Seni okutacağız
Diyeceğiz
‫ﺳﻨﻜﺘﺐ‬
ُ ُْ ََ
ِْ
‫ﺳﻨﻠﻘﻲ‬
َُ
ِ
‫ﺳﻨﻤﺘﻊ‬
ََُُّ
ِ
‫ﺳﻨﻤﺘﻌﻬﻢ‬
ََُُُّْ
Yazacağız
Atacağız, bırakacağız
Faydalandıracağız
Onları faydalandıracağız
‫ﺳﻨﻦ‬
ٌ َُ
‫ﻈﺮ‬
َْ َ
ُ ُ ‫ﺳﻨﻨ‬
ِ
‫ﺳﻨﻴﺴﺮ‬
ُ ّ َُ َ
3‫ﺳﻨﻴﺴﺮ‬
ُ ُ ِّ َ ُ َ
Hayat yolları, sünnetler
Bakacağız
Kolaylaştıracağız
Onu kolaylaştıracağız
ِِ
‫ﺳﻨﻴﻦ‬
َ
‫ﺳﻬﻮل‬
ُْ ُ
Seneler, yıllar
Ovalar
ِ
‫ﺳﻬﻮﻟﻬﺎ‬
َ ُ ُ
ٍ
‫ﺳﻮء‬
َْ
ِ
‫ﺳﻮء‬
َ ُ
ُ ُ 4‫ ُﺳﻮء‬4‫ﺳﻮء‬
ٍ 4‫ﺳﻮءا‬4‫ﺳﻮء‬
‫ﺳﻮء‬
ُ ً ُ ٌ ُ
َ‫ﺳﻮءة‬
َْ
Onun ovaları
Kötülük
Kötülük
Kötülük
Ceset
‫ﺳﻮا‬
َّ َ
Düzenledi
307
ٌ ََ
ً‫ﺳﻮاء‬
َ َ 4‫ﺳﻮاء‬
ِ
‫ﺗﻜﻢ‬
َْ
ْ ُ َ‫ﺳﻮا‬
ِ
‫ﺳﻮاﺗﻬﻤﺎ‬
َُ ََْ
‫ﺳﻮاﻋﺎ‬
ً َُ
Aynı, eşit
Edep yerleriniz
O ikisinin edep yerleri
Put adı
‫ﺳﻮاك‬
َ َّ َ
َّ َ
ُ3‫ﺳﻮا‬
Seni düzenledi
Onu düzenledi
‫ﺳﻮاﻫﺎ‬
َ َّ َ
‫ﺳﻮاﻫﻦ‬
َّ ُ َّ َ
Onu (dş) düzenledi
Onları (dş, çğ) düzenledi
‫ﺳﻮاى‬
َ ُ
‫ﺳﻮد‬
ٌ ُ
Daha kötü
Siyah, kara
ٍ ُ
‫ﺳﻮر‬
ٍَُ
‫ﺳﻮر‬
Sur, duvar
Sureler
ٌ‫ﺳﻮرة‬
َ ُ
Sure
‫ﺳﻮط‬
َ َْ
‫ﺳﻮف‬
َ َْ
Kısım
… cak, …cek (uzak gelecek)
ِ
‫ﺳﻮق‬
ُ
ِِ
‫ﺳﻮﻗﻪ‬
ُ
Bacak
Gövdesi, sapı
َّ َ
َ‫ﺳﻮل‬
‫ﺳﻮﻟﺖ‬
ْ َ َّ َ
Peşinden sürükledi
Peşinden sürükledi (dş)
‫ﺳﻮى‬
َّ َ
‫ﺳﻮى‬
ًُ
Düzenledi
Denk, orta
‫ﺳﻮي‬
ِّ ِ َ
Düz
308
ً ‫ﺳﻮﻳﺎ‬
ِّ َ
Düzgün
‫ﺳﻮﻳﺖ‬
ُ ْ َّ َ
ُ ‫ﺳﻮﻳﺘﻪ‬
ُ ْ َّ َ
Düzenledim
Onu düzenledim
ِ
‫ﺳﻲء‬
َ
Üzüldü
ِ
ُ ‫ﺳﻴﺊ‬
َّ
‫ﺳﻴﺌﺎ‬
ً ِّ َ
‫ﺳﻴﺌﺎت‬
ٌ َ ِّ َ
‫ﺳﻴﺌﺎﺗﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِّ َ
ِ
‫ﺳﻴﺌﺎﺗﻨﺎ‬
َ َ ِّ َ
ِِ َِ
‫ﺳﻴﺌﺎﺗﻪ‬
َّ
ِْ ِ َ ِّ َ
‫ﺳﻴﺌﺎﺗﻬﻢ‬
ٌ‫ﺳﻴﺌﺔ‬
َ ِّ َ
‫ﺳﻴﺌﺖ‬
ْ َ ِ
Kötü
Kötü
Kötülükler, çirkinlikler
Sizin kötülükleriniz
Bizim kötülüklerimiz
Onun kötülükleri
Onların kötülükleri
Kötülük, çirkinlik, günah
Kötüleşti
ِْ
‫ﺳﻴﺆﺗﻲ‬
َُ
ِ
‫ﺳﻴﺆﺗﻴﻨﺎ‬
َ ُْ َ
ِ ِْ
‫ﺳﻴﺆﺗﻴﻪ‬
َُ
ُ ِّ َ
ُ ‫ﺳﻴﺌﻪ‬
ِْ
‫ﺳﻴﺄﺗﻲ‬
ََ
ِ
‫ﺳﻴﺄﺗﻴﻬﻢ‬
ْ ِ َْ َ
ٌ‫ﺳﻴﺎرة‬
َ َّ َ
ِ
‫ﺳﻴﺒﻄﻞ‬
ُ ُْ َ
ُ ِ ُْ َ
ُ ‫ﺳﻴﺒﻄﻠﻪ‬
Verecek
Bize verecek
Ona verecek
Onun kötüsü
Gelecek
Onlara gelecek
Kervan
Đptal edecek
Onu iptal edecek
309
‫ﺳﻴﺠﺰون‬
َ َْْ َُ
ِْ ََ
‫ﺳﻴﺠﺰي‬
Karşılıkları verilecek
Karşılığını verecek
ِ ِْ ََ
‫ﺳﻴﺠﺰﻳﻬﻢ‬
‫ﺳﻴﺠﻌﻞ‬
ُ َ ْ ََ
Onlara karşılığını verecek
Yapacak
‫ﺳﻴﺠﻨﺐ‬
ُ َّ َ ُ َ
‫ﺳﻴﺠﻨﺒﻬﺎ‬
َ ُ َّ َ ُ َ
‫ﺳﻴﺤﺒﻂ‬
ُ ِْ َُ
‫ﺳﻴﺤﺸﺮ‬
ُُ ْ ََ
Uzaklaştırılacak
Ondan uzaklaştırılacak
Boşa çıkaracak
Toplayacak
‫ﺳﻴﺤﺸﺮﻫﻢ‬
ُْ ُُ ْ ََ
‫ﺳﻴﺤﻠﻔﻮن‬
َ ُِ ْ َ َ
ِ
‫ﺳﻴﺤﻮا‬
ُ
Onları toplayacak
Yemin edecekler
Dolaşın, seyahat edin
‫ﺳﻴﺪا‬
ً ِّ َ
ِ ْ
ُ ‫ﺳﻴﺪﺧﻞ‬
َُ
ِ
‫ﺳﻴﺪﺧﻠﻬﻢ‬
ُُ ُ ْ ُ َ
‫ﺳﻴﺪﺧﻠﻮن‬
َ ُُ ََْ
‫ﺳﻴﺪﻫﺎ‬
َ َ ِّ َ
َ َ
‫ﺳﻴﺬﻛﺮ‬
ُّ ََّ
Efendi, başkan
Sokacak
Onları sokacak
Girecekler
Efendisi
Öğüt alacak
‫ﺳﻴﺮا‬
ََْ
ً ْ َ 4‫ﺳﻴﺮ‬
‫ﺳﻴﺮت‬
ْ َ ِّ ُ
‫ﺳﻴﺮت‬
َ َ ِ
‫ﺳﻴﺮﺗﻬﺎ‬
ََ َِ
Yürüyüş, gidiş
Yürütüldü (dş)
Durum, suret
Onun durumu
‫ﺳﻴﺮﺣﻢ‬
ُ َ َْ َ
Merhamet edecek
310
‫ﺳﻴﺮﺣﻤﻬﻢ‬
ُ ُ ُ َ َْ َ
ِ
‫ﺳﻴﺮوا‬
ُ
Onlara merhamet edecek
Gezin, dolaşın
‫ﺳﻴﺮى‬
ََ َ
َُِ
‫ﺳﻴﺮي‬
Görecek
Gösterecek
‫ﺳﻴﺮﻳﻜﻢ‬
ُْ َُِ
‫ﺳﻴﺼﻠﻮن‬
َ َْ ْ َ َ
Size gösterecek
Ateşe girecekler
‫ﺳﻴﺼﻠﻰ‬
َْ ََ
ِ
‫ﺳﻴﺼﻴﺐ‬
ُ َُ
Ateşe girecek
Đsabet edecek
ِ
‫ﺳﻴﺼﻴﺒﻬﻢ‬
ُُْ َُ
‫ﺳﻴﻄﻮﻗﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ َ
Onlara isabet edecek
Boyunlarına dolanacak
‫ﺳﻴﻌﻠﻢ‬
ُ ََْ َ
‫ﺳﻴﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ََْ َ
Bilecek
Bilecekler
‫ﺳﻴﻐﻔﺮ‬
َُُْ َ
‫ﺳﻴﻐﻠﺒﻮن‬
َ َُِْ َ
‫ﺳﻴﻖ‬
َ ِ
Bağışlanacak
Galip gelecekler
Sevk edildi
‫ﺳﻴﻘﻮل‬
ُ ََُ
‫ﺳﻴﻘﻮﻟﻮن‬
َ ُ ََُ
Diyecek
Diyecekler
‫ﺳﻴﻜﻔﺮون‬
َ ُُْ ََ
ِْ
‫ﺳﻴﻜﻔﻲ‬
ََ
ِ
‫ﺳﻴﻜﻔﻴﻜﻬﻢ‬
َُُ ْ ََ
Đnkar edecekler
Yetecek
Onlara karşı sana yetecek
‫ﺳﻴﻜﻮن‬
ُ ُ ََ
َ‫ﺳﻴﻞ‬
َْ
Olacak
Akmak, sel
311
ِ
‫ﺳﻴﻤﺎ‬
َْ
ِ
‫ﺳﻴﻤﺎﻫﻢ‬
ُْ َ
Đşaret
Đşaretleri
‫ﺳﻴﻨﺎء‬
َ ََْ
‫ﺳﻴﻨﺎﻟﻬﻢ‬
ُُْ ََ َ
‫ﺳﻴﻨﻐﻀﻮن‬
َ ُ ِ ُْ َ
‫ﺳﻴﻨﻔﻘﻮن‬
َ ُِ ُ َ
ِ
‫ﺳﻴﻨﻔﻘﻮﻧﻬﺎ‬
ََ ُ َُ
ِ ِ
‫ﺳﻴﻨﻴَﻦ‬
ِ
‫ﺳﻴﻬﺪﻳ ِﻦ‬
ََْ
ِ
‫ﺳﻴﻬﺪﻳﻬﻢ‬
ِْ ََْ
Sina dağı
Onlara erişecekler
Sallayacaklar
Đnfak edecekler
Onu infak edecekler
Sina dağı
Bana yol gösterecek
Onlara yol gösterecek
َُْ َ
ُ ‫ﺳﻴﻬﺰم‬
ِ
ُ‫ﺳﻴﻰء‬
َّ
Yenilecek
Kötü
312
‫ﺵ‬
‫ﺷﺌﺖ‬
َ ِْ
ِ
‫ﺷﺌﺘﻢ‬
ُْ
ِ
‫ﺷﺌﺘﻤﺎ‬
َُْ
Đstedin
Đstediniz
Siz ikiniz istediniz
ِ
‫ﺷﺌﻨﺎ‬
َْ
Đstedik
‫ﺷﺎء‬
َ َ
Đstedi, diledi
‫ﺷﺎءاو‬
َ َ
ِ
ٌ‫ﺷﺎﺧﺼﺔ‬
َ َ
‫ﺷﺎرﺑﻮن‬
َ ُِ َ
Đstediler
Donakalmış
Đçenler
‫ﺷﺎرﺑﻴﻦ‬
َ ِِ َ
‫ﺷﺎرك‬
ْ ِ َ
Đçenler
Ortak ol
‫ﺷﺎرﻛﻬﻢ‬
ُْ ْ ِ َ
ِ ِ َ
‫ﺷﺎﻃﺊ‬
Onlara ortak ol
Taraf
ِ َ
‫ﺷﺎﻋﺮ‬
ٌ
ِِ
‫ﺷﺎﻓﻌﻴﻦ‬
َ َ
ُّ َ
‫ﺷﺎﻗﻮا‬
Şair
Şefaat edenler
Karşı geldiler
ِ
ِ
‫ﺷﺎﻛﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺷﺎﻛﺮ‬
‫ﺷﺎﻛﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﺷﺎﻛﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
‫ﺷﺎﻛﻠﺔ‬
َِ َ
ِ َِِ َ
‫ﺷﺎﻛﻠﺘﻪ‬
Şükreden
Şükredenler
Şükredenler
Yapı, kabiliyet
Yapısı
ٍ َ ِ َ
‫ﺷﺎﻣﺨﺎت‬
Yüce
313
‫ﺷﺄن‬
ٌ َْ
ِ َ
‫ﺷﺎﻧﺊ‬
Đş
َ
‫ﺷﺎﻧﺌﻚ‬
َ َِ َ
ِ
‫ﺷﺄﻧﻬﻢ‬
ِْ َْ
‫ﺷﺎﻫﺪا‬
ٌِ َ
ً ِ َ 4‫ﺷﺎﻫﺪ‬
‫ﺷﺎﻫﺪون‬
َ ُِ َ
Düşman, kin besleyen
Sana kin besleyen
Onların işleri
Şahit, gören
Şahitler
ِِ َ
‫ﺷﺎﻫﺪﻳﻦ‬
َ
‫ﺷﺎور‬
ََ َ
Şahitler
Đstişare etti, müşavere etti, danıştı
‫ﺷﺎور‬
ِْ َ
‫ﺷﺎورﻫﻢ‬
ُْ ِْ َ
Müşavere et, danış
Onlarla istişare et
ِ
َ‫ﺷﺒﻪ‬
ُّ
ِ ِ
‫ﺷﺘﺎء‬
َ
Benzetildi
Kış
‫ﺷﺘﻰ‬
َّ َ
‫ﺷﺠﺮ‬
ٌَ َ
Dağınık
Ağaç, ot
‫ﺷﺠﺮ‬
ََ َ
‫ﺷﺠﺮت‬
ٌََ َ
َ َ َ َ 4‫ﺷﺠﺮة‬
Anlaşmazlık çıktı
Ağaç
‫ﺷﺠﺮﺗﻬﺎ‬
ََََ َ
‫ﺷﺠﺮﻫﺎ‬
َ ََ َ
Onun ağacı
Onun ağaçları
‫ﺷﺢ‬
َّ َ
‫ﺷﺢ‬
ُّ ُ
Cimri oldu, aç gözlü oldu
Bencillik
‫ﺷﺤﻮم‬
ُْ ُ
‫ﺷﺤﻮﻣﻬﻤﺎ‬
ََُ ُ ُ
Đç yağları
Onların iç yağları
314
َّ َ
‫ﺷﺪ‬
‫ﺷﺪادا‬
ٌ َ ِ
ً َ ِ 4‫ﺷﺪاد‬
Bağladı, kuvvetlendirdi
Şiddetli, çetin
‫ﺷﺪدﻧﺎ‬
َْ َ َ
Bağladık
‫ﺷﺪوا‬
ُّ ُ
ِ َ
‫ﺷﺪﻳﺪا‬
ً ِ َ 4‫ﺷﺪﻳٌﺪ‬
Bağlayın
Şiddetli
‫ﺷﺮا‬
ٌّ َ
ًّ َ 4‫ﺷﺮ‬
‫ﺷﺮاﺑﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﺷﺮاب‬
‫ﺷﺮاﺑﻚ‬
َ ِ ََ
ُ ‫ﺷﺮاﺑﻪ‬
ُ ََ
Kötü, şer, daha kötü, kötülük
Đçecek
Đçeceğin
Onun içeceği
‫ﺷﺮب‬
َ َِ
‫ﺷﺮب‬
َ ُْ
Đçti
Đçiş, içme
ِ
‫ﺷﺮب‬
ٌ ْ
ْ‫ﺷﺮﺑﻮا‬
ُِ َ
Su içme hakkı
Đçtiler
‫ﺷﺮح‬
َ ََ
‫ﺷﺮد‬
َ ِّ َ
Açtı, genişletti
Dağıttı
‫ﺷﺮد‬
ْ ِّ َ
‫ﺷﺮذﻣﺔ‬
ٌَِِْ
ٍ َ
‫ﺷﺮر‬
َ
Dağıt
Küçük topluluk
Kıvılcım
َ‫ﺷﺮع‬
ََ
Kanun koydu, yol belirledi
ً ‫ﺷﺮﻋﺎ‬
َّ ُ
‫ﺷﺮﻋﺔ‬
ًَ ِْ
‫ﺷﺮﻋﻮا‬
ُ ََ
Akın akın
Şeriat, kanun
Din olarak kabul ettiler
315
‫ﺷﺮﻗﻴﺎ‬
ًّ ِ ْ َ
ٍ‫ﺷﺮﻗﻴﺔ‬
َّ ِ ْ َ
‫ﺷﺮك‬
ٌ ِْ
‫ﺷﺮﻛﺎء‬
َ َ َُ
ُ َ َ ُ 4‫ﺷﺮﻛﺎء‬
Doğulu, doğuda
Doğulu, doğuda
Şirk, ortak koşma
Ortaklar
‫ﺷﺮﻛﺎؤﻛﻢ‬
ُ ُ ُ َ َ ُ 4‫ﺷﺮﻛﺎءﻛﻢ‬
ُ ُ َ َ َُ
‫ﺷﺮﻛﺎﺋﻨﺎ‬
َُ َ َُ
َ ِ َ َ ُ 4‫ﺷﺮﻛﺎؤﻧﺎ‬
ِ ِ َ َ ُ 4‫ﺷﺮﻛﺎؤﻫﻢ‬
‫ﺷﺮﻛﺎﺋﻬﻢ‬
ُ ُ َ َُ
ِ َ ُ
‫ﺷﺮﻛﺎءي‬
َ
ِ ِ
‫ﺷﺮﻛﻜﻢ‬
ُْ ْ
3‫ﺷﺮ‬
ُ ُّ َ
Ortaklarınız
Ortaklarımız
Onların ortakları
Benim ortaklarım
Sizin şirkiniz
Onun şerri, kötülüğü
‫ﺷﺮوا‬
ََْ
3‫ﺷﺮو‬
ُ ََْ
Satın aldılar
Onu sattılar
ٍ َِ
‫ﺷﺮﻳﻌﺔ‬
َ
‫ﺷﺮﻳﻚ‬
ٌ َِ
Şeriat, kanun, yol
Ortak
3‫ﺷﻄﺎ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﺷﻄﺌﻪ‬
ُ َْ َ
Filizi
‫ﺷﻄﺮ‬
َْ َ
3‫ﺷﻄﺮ‬
ُ َْ َ
Yön, taraf
Onun tarafı, yönü
َ َ
ً ‫ﺷﻄﻄﺎ‬
ِ
‫ﺷﻌﺎﺋﺮ‬
ٌ ََ
‫ﺷﻌﺐ‬
ٌ َْ
ٍ َُ
‫ﺷﻌﺐ‬
Adaletsizlik
Nişaneler, şiarlar
Millet, dal, grup
Kollar, dallar, gruplar
‫ﺷﻌﺮ‬
ََ َ
Anladı, şuur etti
316
ِ
‫ﺷﻌﺮ‬
َْ
ُ‫ﺷﻌﺮاء‬
ََ ُ
ِ
‫ﺷﻌﺮى‬
َْ
ً ‫ﺷﻌﻮﺑﺎ‬
ُُ
Şiir
Şairler
Şi’ra yıldızı
Milletler, dallar
‫ﺷﻌﻴﺒﺎ‬
ٌ َْ ُ
ً ْ َ ُ 4‫ﺷﻌﻴﺐ‬
‫ﺷﻐﻔﻬﺎ‬
َ ََ َ
Şuayb (AS)
Onu etkiledi
َ َ
َ‫ﺷﻐﻞ‬
ٍُ ُ
‫ﺷﻐﻞ‬
Alıkoydu, meşgul etti
Meşguliyet
‫ﻠﺖ‬
َ َ
ْ َ ‫ﺷﻐ‬
Alıkoydu, meşgul etti
‫ﺷﻐﻠﺘﻨﺎ‬
َ ََْ َ
Bizi meşgul etti
‫ﺷﻔﻰ‬
َ َ 4 ‫ﺷﻔﺎ‬
ََ
َِ
ٌ‫ﺷﻔﺎء‬
ٌ‫ﺷﻔﺎﻋﺔ‬
َ ََ
Kenar
Şifa
Şefaat, tavsiye, yol
‫ﺷﻔﺎﻋﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َُ َ َ
‫ﺷﻔﺘﻴ ِﻦ‬
ََْ َ
Onların şefaati
Đki dudak
‫ﺷﻔﻊ‬
َََ
‫ﺷﻔﻊ‬
َِْ
Şefaat etti
Çift
‫ﺷﻔﻌﺎء‬
ُ ََُ
َ َ َ ُ 4‫ﺷﻔﻌﺎؤا‬
‫ﺎءﻛﻢ‬
ََُ
ُ ُ َ ‫ﺷﻔﻌ‬
Şefaatçiler
Onların şefaatçileri
‫ﺷﻔﻌﺎؤﻧﺎ‬
َُ ََُ
Şefaatçilerimiz
Şafak
ِ ََ
‫ﺷﻔﻖ‬
Đyileştirdi, şifa verdi
‫ﺷﻔﻰ‬
ََ
317
ِ
‫ﺷﻔﻴﻊ‬
ٌ َ
‫ﺷﻖ‬
َّ َ
ِّ ِ
‫ﺷﻖ‬
Şefaatçi
Yarıldı
Tüketme
َّ
ً ‫ﺷﻘﺎ‬
ٍ َ ِ
‫ﺷﻘﺎق‬
Yarma, yarış
Muhalefet, anlaşmazlık
ِ َ ِ
‫ﺷﻘﺎﻗﻲ‬
Bana karşı gelmeniz
‫ﺷﻘﺔ‬
ُ َّ ُ
Zorluk, meşakkat
‫ﺷﻘﻘﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﺷﻘﻮا‬
َُ
ِ
‫ﺷﻘﻮﺗﻨﺎ‬
َُ َ ْ
ِ
ِ
‫ﺷﻘﻴﺎ‬
ًّ َ 4‫ﺷﻘﻲ‬
ٌّ َ
Yardık
Kötü oldular, mutsuz oldular
Azgınlığımız
Kötü, mutsuz
ٌّ َ
‫ﺷﻚ‬
Şüphe
َّ َ
‫ﺷﻚ‬
Şüphe etti
‫ﺷﻜﺮ‬
ََ َ
‫ﺷﻜﺮا‬
ً ْ ُ 4‫ﺷﻜﺮ‬
ٌْ ُ
Şükretti
Şükür
‫ﺷﻜﺮﺗﻢ‬
ُْ َْ َ
‫ﺷﻜ ِﻞ‬
ْ َ
ِِْ َ
‫ﺷﻜﻠﻪ‬
Şükrettiniz
Yapı, kabiliyet, şekil
Onun şekli
‫ﺷﻜﻮرا‬
ً ُ َ 4‫ﺷﻜﻮر‬
ٌ ُ َ
‫ﺷﻤﺎﺋ ِ ِﻞ‬
َ َ
ِ ِِ َ َ
‫ﺷﻤﺎﺋﻠﻬﻢ‬
Çok şükreden, şükrün karşılığını veren
Sollar
Onların solları
ٍ ِ
‫ﺷﻤﺎل‬
َ
Sol
318
ِِ ِ
‫ﺷﻤﺎﻟﻪ‬
َ
‫ﺷﻤﺴﺎ‬
ٌ ْ َ
ً ْ َ 4 ‫ﺷﻤﺲ‬
Onun solu
Güneş
‫ﺷﻨﺌﺎن‬
ُ ََ َ
ِ
ِ
‫ﺷﻬﺎﺑﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺷﻬﺎب‬
ٍ َ َ
‫ﺷﻬﺎدات‬
َ
ِِ َ َ َ
‫ﺷﻬﺎداﺗﻬﻢ‬
Nefret
Alev
Şehadetler
Onların şehadetleri
‫ﺷﻬﺎدة‬
َ َ َ
Görünen, şahitlik
‫ﺷﻬﺎدﺗﻨﺎ‬
ََُ َ َ
‫ﺷﻬﺎدﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َُ َ َ
ِ
‫ﺷﻬﺎدﺗﻬﻤﺎ‬
َِ َ َ َ
ً ‫ﺷﻬﺒﺎ‬
ُ ُ
Bizim şahitliğimiz
Onların şahitliği
O ikisinin şahitliği
Alevler
‫ﺷﻬﺪ‬
َِ َ
Şahit oldu, gördü
ِ َ ‫ ُﺷ‬4‫ﺷﻬﺪاء‬
‫ﻬﺪاء‬
َ
َ َ َ ُ 4‫ﺷﻬﺪاء‬
ُ ََ ُ
‫ﺷﻬﺪاءﻛﻢ‬
ُ َ ََ ُ
Şahitler, mevcutlar, şehitler
Şahitleriniz
‫ﺷﻬﺪت‬
ُّ ِ َ
Şahit oldum, gördüm
‫ﺷﻬﺪﺗﻢ‬
ْ ُّ ِ َ
‫ﺷﻬﺪﻧﺎ‬
َِْ َ
Şahit oldunuz, gördünüz
Şahit olduk, gördük
‫ﺷﻬﺪوا‬
ُِ َ
Şahit oldular, gördüler
‫ﺷﻬﺮا‬
ٌْ َ
ً ْ َ 4‫ﺷﻬﺮ‬
‫ﺷﻬﺮﻳ ِﻦ‬
َْْ َ
ِ َ
‫ﺷﻬﻮات‬
ََ
ً‫ﺷﻬﻮة‬
َْ َ
Ay (zaman)
Đki ay
Şehvetler
Şehvet
319
‫ﺷﻬﻮدا‬
ٌ ُ ُ
ً ُ ُ 4‫ﺷﻬﻮد‬
Şahit olanlar, şahitler
ِ ُ ُ
‫ﺷﻬﻮر‬
‫ﺷﻬﻴﺪا‬
ٌ ِ َ
ً ِ َ 4‫ﺷﻬﻴﺪ‬
Aylar
Şahit, mevcut
‫ﺷﻬﻴﺪﻳ ِﻦ‬
َْ ِ َ
‫ﺷﻬﻴﻘﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﺷﻬﻴﻖ‬
ٌِْ َ
Đki şahit
Kükreyen
‫ﺷﻮاظ‬
ٌ َُ
ً ‫ﺷﻮﺑﺎ‬
َْ
Alev
Karışık içecek
‫ﺷﻮرى‬
َ ُ
ٌ‫ﺷﻮﻛﺔ‬
َ َْ
Şura, danışma, istişare
Silah
‫ﺷﻮى‬
ََ
‫ﺷﻴﺌﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﺷﻲء‬
ٌ ْ َ
Yakma
Şey
ِ َ
‫ﺷﻴﺎﻃﻴﻦ‬
ْ َ
ِ ِ
‫ﺷﻴﺎﻃﻴﻨﻬﻢ‬
ِْ ََ
ِ
‫ﺷﻴﺒﺎ‬
ً 4 ‫ﺷﻴﺒﺎ‬
ًَْ
‫ﺷﻴﺒﺔ‬
ًََْ
‫ﺷﻴﺔ‬
ََ ِ
‫ﺷﻴﺨﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﺷﻴﺦ‬
Şeytanlar
Onların şeytanları
Ak saçlı
Ak saçlılık
Alaca
Đhtiyar, yaşlı
‫ﺷﻴﻄﺎن‬
َ َْ
ِ ِ ِ
‫ﺷﻴﻌﺎ‬
ً َ 4‫ﺷﻴﻊ‬
َ
ٍ‫ِﺷﻴﻌﺔ‬
َ
ِِ ِ
‫ﺷﻴﻌﺘﻪ‬
َ
Şeytan
Bölüm, grup, ayrılık
Bölüm, grup, ayrılık
Onun topluluğu
ً ‫ﺷﻴﻮﺧﺎ‬
ُُ
Đhtiyarlar
320
‫ﺹ‬
‫ﺻﺎﺋﻤﺎت‬
ٌ َِ َ
ِِ
‫ﺻﺎﺋﻤﻴﻦ‬
َ
َ
Oruç tutan kadınlar
Oruç tutan erkekler
‫ﺻﺎﺑﺌﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﺻﺎﺑﺌﻴﻦ‬
َ ِ َ
Sabiîler
Sabiîler
ِ َ
ً ‫ﺻﺎﺑﺮا‬
‫ﺻﺎﺑﺮات‬
ٌ َِ َ
ِ
ٌ‫ﺻﺎﺑﺮة‬
َ َ
Sabırlı, sabırla
Sabırlı kadınlar
Sabırlı (dş)
ِ
‫ﺻﺎﺑﺮوا‬
ُ َ
‫ﺻﺎﺑﺮون‬
َ ُِ َ
‫ﺻﺎﺑﺮﻳﻦ‬
َ ِِ َ
Sabredin
Sabırlı erkekler
Sabırlı erkekler
‫ﺻﺎﺣﺐ‬
َ َ َ
ِ
‫ﺻﺎﺣﺐ‬
ٌ َ
‫ﺻﺎﺣﺒﺔ‬
ٌَِ َ
ِِ ِ
‫ﺻﺎﺣﺒﺘﻪ‬
َ َ
ِ
‫ﺻﺎﺣﺒﻜﻢ‬
ُ ِِ َ
ْ ُ ُ َ 4‫ﺻﺎﺣﺒﻜﻢ‬
ِ
ِ ِ ِ 4‫ﺻﺎﺣﺒﻪ‬
‫ﺻﺎﺣﺒﻪ‬
َ ُُ َ
ِ
ِِِ َ
‫ﺻﺎﺣﺒﻬﻢ‬
ُْ َ َ 4‫ﺻﺎﺣﺒﻬﻢ‬
ِ
‫ﺻﺎﺣﺒﻬﻤﺎ‬
َُْ َ
‫ﺻﺎﺣﺒﻲ‬
ِ َِ َ
‫ﺻﺎﺧﺔ‬
ُ َّ َ
Arkadaş edindi
Arkadaş, grup
Arkadaş, eş
Eşi, arkadaşı
Arkadaşınız
Onun arkadaşı
Onların arkadaşı
O ikisine iyi davran
Arkadaşlarım
Sağır edici ses
‫ﺻﺎد‬
َ َ
Avlandı
321
‫ﺻﺎدﻗﺎ‬
ٌِ َ
ً ِ َ 4‫ﺻﺎدق‬
‫ﺻﺎدﻗﺎت‬
ٌ َِ َ
‫ﺻﺎدﻗﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫ﺻﺎدﻗﻴﻦ‬
َ
َ
Sadık, doğru
Doğru kadınlar
Doğru erkekler
Doğru erkekler
ِ
‫ﺻﺎرﻣﻴﻦ‬
َ ِ َ
‫ﺻﺎﻋﻘﺔ‬
ٌَِ َ
ِ
‫ﺻﺎﻏﺮ‬
ُ َ
Devşirenler, kesenler
Yıldırım
Küçük düşmüş
‫ﺻﺎﻏﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﺻﺎﻏﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ٍ َّ
‫ﺻﺎﻓﺎت‬
َ
ِ َّ
‫ﺻﺎﻓﺎت‬
َ
‫ﺻﺎﻓﻨﺎت‬
ٌ َِ َ
‫ﺻﺎﻓﻮن‬
َ ُّ َ
Küçük düşmüşler
Küçük düşmüşler
Saf saf, saflar halinde
Saflar halinde
Cins at
Saf dizilenler
ِ َ
‫ﺻﺎل‬
ِ
‫ﺻﺎﻟﺢ‬
ُ َ
Ateşe giren, girecek olan
Salih, iyi, ıslah olan
ِ
ِ
‫ﺻﺎﻟﺤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﺻﺎﻟﺢ‬
‫ﺻﺎﻟﺤﺎت‬
ٌ َِ َ
Salih (AS)
Salih işler, saliha kadınlar
‫ﺻﺎﻟﺤﻮن‬
َ ُ ِ َ
ِ
‫ﺻﺎﻟﺤﻴ ِﻦ‬
َْ َ
ِِ
‫ﺻﺎﻟﺤﻴﻦ‬
َ
َ
‫ﺻﺎﻟﻮا‬
ُ َ
‫ﺻﺎﻣﺘﻮن‬
َ ُِ َ
Salih erkekler
Đki salih kişi
Salih erkekler
Ateşe girenler, girecek olanlar
Sessizler
322
‫ﺻﺐ‬
َّ َ
ً ‫ﺻﺒﺎ‬
ّ َ
Döktü
Dökme
‫ﺻﺒﺎح‬
ُ َ َ
ٍ َّ َ
‫ﺻﺒﺎر‬
Sabah
Çok sabırlı
‫ﺻﺒﺒﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﺻﺒﺢ‬
َ َّ َ
Döktük
Sabahladı, sabahleyin oldu
‫ﺻﺒﺢ‬
ٌ ُْ
ً ‫ﺻﺒﺤﺎ‬
ُْ
Sabah
Sabahleyin
‫ﺻﺒﺤﻬﻢ‬
ُ َ َّ َ
‫ﺻﺒﺮ‬
ََ َ
Onlara sabahleyin geldi
Sabretti
‫ﺻﺒﺮا‬
َْ
ً ْ َ 4‫ﺻﺒٌﺮ‬
‫ﺻﺒﺮﺗﻢ‬
ْ ُ َْ َ
Sabır
Sabrettiniz
‫ﺻﺒﺮك‬
َ ُْ َ
‫ﺻﺒﺮﻧﺎ‬
َ َْ َ
Sabrın
Sabrettik
‫ﺻﺒﺮﻧﺎ‬
ََْ َ
‫ﺻﺒﺮوا‬
َُ َ
Sabrımız
Sabrettiler
‫ﺻﺒﻎ‬
ٍِْ
‫ﺻﺒﻐﺔ‬
ًَْ ِ
Katık
Renk, boya
‫ﺻﺒﻮا‬
ُّ ُ
‫ﺻﺒﻰ‬
َ َ
Dökün
Meyletti
ِ
‫ﺻﺒﻴﺎ‬
ًّ ِ َ 4‫ﺻﺒﻲ‬
ّ َ
ٍ ِ
‫ﺻﺤﺎف‬
َ
Çocuk
Tepsi, sayfa
323
‫ﺤﻔﺎ‬
ً ُ ‫ﺻ‬
ُ 4‫ﺻﺤﻒ‬
ٌ ُ ُ
‫ﺻﺨﺮ‬
َ ْ َ
ٍ ْ
‫ﺻﺨﺮة‬
َ َ
ٌّ َ
‫ﺻﺪ‬
Sayfalar
Kayalar
Kayalar
Dönme
َّ َ
‫ﺻﺪ‬
ِّ
‫ﺻﺪ‬
َ
َّ ُ
‫ﺻﺪ‬
Geri döndürdü, engelledi, alıkoydu
Alıkoyma
Engellendi, döndürüldü
‫ﺻﺪدﺗﻢ‬
ْ ُّ َ َ
‫ﺻﺪدﻧﺎ‬
َْ َ َ
Engellediniz
Engelledik
‫ﺻﺪدﻧﺎﻛﻢ‬
ُْ َ َ َ
‫ﺻﺪرا‬
ٌْ َ
ً ْ َ 4‫ﺻﺪر‬
Sizi engelledik
Sine, kalp
‫ﺻﺪرك‬
َ ِ ْ َ 4‫ﺻﺪرك‬
َ ُ ْ َ 4‫ﺻﺪرك‬
َ َْ َ
3‫ﺻﺪر‬
َُْ َ
Sinen, kalbin
Onun sinesi, kalbi
ِْ َ
‫ﺻﺪري‬
َ َ
َ‫ﺻﺪع‬
Sinem, kalbim
Açıkça söyledi
‫ﺻﺪع‬
ِ ْ َ
‫ﺻﺪف‬
َ َ َ
Çatlak
Döndürdü
‫ﺻﺪﻓﻴ ِﻦ‬
َْ َ َ
Đki dağ, iki yamaç
‫ﺻﺪق‬
ََ َ
‫ﺻﺪق‬
َ َّ َ
Doğru oldu, doğru söyledi
Doğruladı
‫ﺻﺪﻗﺎ‬
ٌ ْ ِ
ً ْ ِ 4 ‫ﺻﺪق‬
Sıdk, doğruluk
‫ﺻﺪﻗﺎت‬
ٌ ََ َ
Sadakalar
324
‫ﺻﺪﻗﺎﺗﻜﻢ‬
ُ ََِ َ
‫ﺻﺪﻗﺎﺗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ُ َ
‫ﺻﺪﻗﺔ‬
ًَ َ َ
Sadakalarınız
Mehirleri
Sadaka
‫ﺻﺪﻗﺖ‬
ْ ََ َ
‫ﺻﺪﻗﺖ‬
َ َْ َ
Doğru söyledi (dş)
Doğru söyledin
‫ﺻﺪﻗﺖ‬
ْ َ َّ َ
‫ﺻﺪﻗﺖ‬
َ ْ َّ َ
Doğruladı, tasdik etti (dş)
Doğruladın, tasdik ettin
‫ﻗﺘﻨﺎ‬
َ َ
َ َ ْ ‫ﺻﺪ‬
‫ﺻﺪﻗﻜﻢ‬
ُُ ََ َ
Bize doğru söyledin
Size doğru söyledi
‫ﺻﺪﻗﻨﺎ‬
ََ َ َ
‫ﺻﺪﻗﻨﺎﻫﻢ‬
ُ ُ ََْ َ
ِ
ِ ِ ْ ِ 4‫ﺻﺪﻗﻬﻢ‬
‫ﺻﺪﻗﻬﻢ‬
ُُْْ
‫ﺻﺪﻗﻮا‬
َُ َ
Bize doğru söyledi
Onlara sözümüzü yerine getirdik
Onların doğruluğu
Doğru söylediler
‫ﺻﺪﻫﺎ‬
َ َّ َ
‫ﺻﺪﻫﻢ‬
ْ ُ َّ َ
Onu alıkoydular
Onları alıkoydular
‫ﺻﺪوا‬
ُّ َ
‫ﺻﺪوا‬
ُّ ُ
Alıkoydular
Alıkonuldular
ً ‫ﺻﺪودا‬
ُ ُ
Uzaklaşma
‫ﺻﺪور‬
ٌ ُْ ُ
‫ﺻﺪورﻛﻢ‬
ُْ ِ ُ ُ
Sineler, kalpler
Sineleriniz, kalpleriniz
ِ ِ ُ 4‫ﺻﺪورﻫﻢ‬
‫ﺻﺪورﻫﻢ‬
ُ ُُ ُ ُ
ْ
‫ﺻﺪوﻛﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Sineleri, kalpleri
Sizi alıkoydular
325
ٍ ِ
‫ﺻﺪﻳﺪ‬
َ
ٍ ِ َ
‫ﺻﺪﻳﻖ‬
‫ﺻﺪﻳﻘﺎ‬
ً ِ ّ ِ 4‫ﺻﺪﻳﻖ‬
ُ ِّ ِ
ِّ ِ
ً ‫ﺻﺪﻳﻘﺎ‬
Đrinli
Dost
Sıddık, tasdik eden, doğrulayan
Doğrulukla
ٌ‫ﺻﺪﻳﻘﺔ‬
َ ِّ ِ
ِ ِ
‫ﺻﺪﻳﻘﻜﻢ‬
ُْ َ
‫ﺻﺪﻳﻘﻮن‬
َ ُ ِّ ِ
ِ ِ ِ
‫ﺻﺪﻳﻘﻴﻦ‬
َ ّ
‫ﺻﺮ‬
ُْ
Doğru kadın
Dostunuz
Doğru erkekler
Doğru erkekler
Alıştır
‫ﺻﺮ‬
ٌّ ِ
‫ﺻﺮاﻃﺎ‬
ٌ َِ
ً َ ِ 4‫ﺻﺮاط‬
‫ﺻﺮاﻃﻚ‬
َ َ َِ
ِ ِ
‫ﺻﺮاﻃﻲ‬
َ
ٍ
‫ﺻﺮة‬
َّ َ
‫ﺻﺮﺣﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﺻﺮح‬
Soğuk
Yol
Senin yolun
Benim yolum
Çığlık
Saray, kule
ٍ َ َ
‫ﺻﺮﺻﺮا‬
ْ
ً َ ْ َ 4‫ﺻﺮﺻﺮ‬
‫ﺻﺮﻋﻰ‬
َ َْ
Şiddetli rüzgâr
Yere serilmiş
‫ﺻﺮف‬
َ َ َ
‫ﺻﺮف‬
َ َّ َ
Döndürdü, sevk etti
Açıkladı
ً ‫ﺻﺮﻓﺎ‬
َْ
Döndürme, çevirme
‫ﺻﺮﻓﺖ‬
ْ َِ ُ
‫ﺻﺮﻓﻜﻢ‬
ُْ ََ َ
Döndürüldü
Sizi döndürdü
326
‫ﺻﺮﻓﻨﺎ‬
ََْ َ
Yönelttik
‫ﺻﺮﻓﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
3‫ﺻﺮﻓﻨﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
Açıkladık
Onu açıkladık
َ ‫ﺻﺮم‬
َ َ
‫ﺻﺮﻫﻦ‬
َّ ُ ْ ُ
Devşirdi, hasat etti
Onları alıştır
‫ﺻﺮﻳﺦ‬
َ ِ َ
‫ﺻﺮﻳﻢ‬
ِْ َ
Đmdat çağrısı, feryatçı
Siyah kül
‫ﺻﻌﺪ‬
َِ َ
ً ‫ﺻﻌﺪا‬
َ َ
Yükseldi
Yükselerek
‫ﺻﻌﺮ‬
َ َّ َ
‫ﻌﻖ‬
َ ِ ‫َﺻ‬
Avurdunu şişirdi, böbürlendi
Bayıldı
‫ﺻﻌﻘﺎ‬
ًِ َ
ً ‫ﺻﻌﻮدا‬
ُ َ
Baygın
Yokuş
ِ
ً ‫ﺻﻌﻴﺪا‬
َ
Toprak
‫ﺻﻐﺎر‬
ٌ َ َ
‫ﺻﻐﺖ‬
ْ َ َ
Küçüklük
Saptı, eğildi
ِ
‫ﺻﻐﻲ‬
َ َ
َ َ 4‫ﺻﻐﻰ‬
ِ 4‫ﺻﻐﻴﺮ‬
ٍ ِ َ
‫ﺻﻐﻴﺮا‬
َ
ً
ِ
ً‫ﺻﻐﻴﺮة‬
َ َ
Meyletti
Küçük, aşağılanmış
Küçük, aşağılanmış
‫ﺻﻔﺎ‬
َ َ
ًّ َ
‫ﺻﻔﺎ‬
Safa tepesi
Saf saf
‫ﺻﻔﺢ‬
َ َ َ
Hoşgördü
327
‫ﺻﻔﺢ‬
َ َْ
َْ
ً ‫ﺻﻔﺤﺎ‬
Hoşgörü
Hoş görerek
‫ﺻﻔﺮ‬
ٌُْ
‫ﺻﻔﺮاء‬
ُ ََْ
Sarı
Sarı
‫ﺻﻔﺼﻔﺎ‬
ًَ َْ
ٍ ْ
‫ﺻﻔﻮان‬
َ َ
َّ َ
‫ﺻﻚ‬
Dümdüz
Kaya
Tokat attı, vurdu
‫ﺻﻜﺖ‬
ْ َّ َ
َّ‫َﺻﻞ‬
Tokat attı, vurdu
Namaz kıldı
ّ‫َﺻ ِﻞ‬
ٌ‫ﺻﻼة‬
َ َ
Namaz kıl, dua et
Namaz, dua
‫ﺻﻼﺗﻚ‬
َ ِ َ َ 4‫ﺻﻼﺗﻚ‬
َ ََ َ
ََ َ
ُ ‫ﺻﻼﺗﻪ‬
ِ َِ َ
‫ﺻﻼﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ َ 4‫ﺻﻼﺗﻬﻢ‬
َِ
‫ﺻﻼﺗﻲ‬
َ
Namazın
Onun namazı
Onların namazı
Namazım
‫ﺻﻠﺐ‬
َ ََ
َ
‫ﺻﻠﺐ‬
َ َّ
Astı
Astı
ِ ُْ
‫ﺻﻠﺐ‬
‫ﺻﻠﺒﻮ‬
َُ َ
Sulb, zürriyet
Astılar
ُ3‫ﺻﻠﺒﻮ‬
َُ َ
Onu astılar
‫ﺻﻠﺢ‬
َََ
‫ﺻﻠﺤﺎ‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4‫ﺻﻠﺢ‬
Islah oldu, düzeldi,
Sulh, barış
328
‫ﺻﻠﺪا‬
ًَْ
ٍ َ َْ
‫ﺻﻠﺼﺎل‬
Düz, çıplak
Balçık
ُّ َ
‫ﺻﻠﻮا‬
‫ﺻﻠﻮات‬
ٌ ََ َ
Salat edin
Namazlar, dualar
َ َ 4 ٌ‫ﺻﻠﻮاة‬
ََ
ٌ‫ﺻﻠﻮة‬
Namaz
‫ﺻﻠﻮاﺗﻚ‬
َ َ ََ َ
ِ
‫ﺻﻠﻮاﺗﻬﻢ‬
ْ ِ ََ َ
3‫ﺻﻠﻮ‬
ُ ُّ َ
Namazın
Namazları
Onu ateşe atın
َّ َ
‫ﺻﻠﻰ‬
ِِ
ً ‫ﺻﻠﻴﺎ‬
ّ
‫ﺻﻤﺎ‬
ًّ ُ 4‫ﺻﻢ‬
ٌّ ُ
Namaz kıldı
Giriş
Sağır
‫ﺻﻤﺪ‬
َُ َ
‫ﺻﻤﻮا‬
ُّ َ
Samed
Sağır oldular
‫ﺻﻨﻌﺎ‬
َُْ
ً ْ ُ 4‫ﺻﻨﻊ‬
‫ﺻﻨﻌﺔ‬
ََْ َ
Đş, yapma
Sanat, iş
‫ﺻﻨﻌﻮا‬
َُ َ
ٍ ِ 4‫ﺻﻨﻮان‬
‫ﺻﻨﻮان‬
ٌ َِْ
َْ
Yaptılar
Dallı, benzer
ِ
‫ﺻﻬﺮا‬
ًْ
ً ‫ﺻﻮاﺑﺎ‬
َ َ
Evlilik yakınlığı
Doğru, doğru olarak
َ‫ﺻﻮاع‬
َ ُ
‫ﺻﻮاﻋﻖ‬
ٌِ َ َ
‫ﺻﻮاف‬
َّ َ َ
Kadeh
Şimşekler
Saflar, saf saf
329
ِ
‫ﺻﻮاﻣُﻊ‬
َ َ
‫ﺻﻮت‬
ٌ ْ َ
‫ﺻﻮﺗﻚ‬
َ ِْ َ
‫ﺻﻮر‬
َ َّ َ
Manastırlar
Ses
Sesin
Şekillendirdi
‫ﺻﻮر‬
ََ ُ
ِ ُ
‫ﺻﻮر‬
Şekiller
Sur
ٌ‫ﺻﻮرة‬
َ ُ
Şekil, suret
‫ﺻﻮرﻛﻢ‬
ْ ُ َ َّ َ
‫ﺻﻮرﻛﻢ‬
ُْ ََ ُ
Sizi şekillendirdi
Şekilleriniz
‫ﺻﻮرﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﺻﻮرﻧﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
Şekillendirdik
Sizi şekillendirdik
‫ﺻﻮًﻣﺎ‬
ْ َ 4‫ﺻﻮم‬
ْ َ
ِ
‫ﺻﻴﺎﺻﻲ‬
َ َ
Oruç
Kale
ِ
‫ﺻﻴﺎﺻﻴﻬﻢ‬
ِْ َ َ
ِ ٌ ِ
‫ﺻﻴﺎﻣﺎ‬
ً َ 4‫ﺻﻴﺎم‬
َ
Kaleleri
Oruç
ِ
‫ﺻﻴﺐ‬
ٌ ّ َ
ٌ‫ﺻﻴﺤﺔ‬
َ َْ
Yağmur, sağanak
Çığlık
‫ﺻﻴﺪ‬
ٌَْ
‫ﺻﻴﻒ‬
ٌ َْ
Avlanma, av
Yaz (mevsim)
330
‫ﺽ‬
‫ﺿﺎﺋﻖ‬
ٌِ َ
‫ﺿﺎﺣﻜﺎ‬
ً ِ َ
Daralan
Gülen, gülerek
َ ِ َ
ٌ‫ﺿﺎﺣﻜﺔ‬
Gülen
‫ﺿﺎر‬
ِّ َ
ِ ِ َ
‫ﺿﺎرﻫْﻢ‬
ّ
Zarar veren
Onlara zarar veren
‫ﺿﺎرﻳﻦ‬
َ ِّ َ
‫ﺿﺎﻋﺔ‬
ًَ َ
Zarar verenler
Ticaret malı
‫ﺿﺎﻋﺘﻨﺎ‬
ََُ َ
‫ﺿﺎﻋﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ََ َ
Mallarımız
Onların malları
‫ﺿﺎق‬
َ َ
Daraldı
‫ﺿﺎﻗﺖ‬
ْ َ َ
ًّ ‫َﺿﺎﻻ‬
Daraldı
Şaşkın, sapmış
‫ﺿﺎﻟﻮن‬
َ ُّ َ
ِ
‫ﺿﺎﻟﻴﻦ‬
َ ّ َ
ٍِ َ
‫ﺿﺎﻣﺮ‬
Sapıtanlar, sapıklar
Sapıtanlar, sapıklar
Deve, seyahat aracı
َِْ
‫ﺿﺄن‬
Koyun (hayvan)
‫ﺿﺒﺤﺎ‬
ً َْ
‫ﺿﺤﺎ‬
َ ُ
Şiddetle soluyarak
Kuşluk, gündüz
‫ﺿﺤﺎﻫﺎ‬
َ َ ُ
‫ﺿﺤﻚ‬
َ ِ َ
Onun kuşluğu
Güldü
‫ﺿﺤﻜﺖ‬
ْ َ ِ َ
Güldü
331
‫ﺿﺤﻰ‬
ً ُ
ً ‫ﺿﺪا‬
ّ ِ
Gün ışığı, gündüz, kuşluk
Zıt, aksi, ters, rakip
‫ﺿﺮ‬
َّ َ
‫ﺿﺮ‬
ٌّ ُ
Zarar verdi
Dert, sıkıntı
‫ﺿﺮا‬
ً ّ َ 4‫ﺿﺮ‬
ُّ َ
ِ َ 4‫َﺿﺮاء‬
‫ﺿﺮاء‬
َّ
ُ َّ
ِ
ً ‫ﺿﺮارا‬
َ
‫ﺿﺮب‬
َ ََ
Zarar
Sıkıntı
Zarar vererek
Vurdu, misal verdi, dolaştı
‫ﺿﺮب‬
َ َْ
‫ﺿﺮب‬
َ ُِ
Vuruş, vurma
Vuruldu
ً ‫ﺿﺮﺑﺎ‬
َْ
Vurarak
‫ﺿﺮﺑﺖ‬
ْ َِ ُ
‫ﺿﺮﺑﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
Vuruldu
Sefere çıktınız
‫ﺿﺮﺑﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﺿﺮﺑﻮا‬
ََُ
Vurduk
Vurdular
3‫ﺮﺑﻮ‬
ُ ُ َ ‫َﺿ‬
‫ﺿﺮر‬
ٌََ
Onu misal verdiler
Zarar
3‫ﺿﺮ‬
ُ ُّ َ
3‫ﺿﺮ‬
ُ َّ ُ
ِِ ُ
3‫ﺿﺮ‬
ّ
‫ﺿﺮﻳﻊ‬
ٍ َِ
ً ‫ﺿﻌﺎﻓﺎ‬
َ ِ
Zararı
Sıkıntısı, derdi
Sıkıntısı, derdi, zararı
Kuru diken
Zayıf
332
‫ﺿﻌﻒ‬
َ ُ َ
ِ
‫ﺿﻌﻒ‬
ٌ ْ
Zayıf oldu
Kat kat
‫ﺿﻌﻔﺎ‬
ً ْ َ 4 ‫ﺿﻌﻒ‬
ٌ َْ
‫ﺿﻌﻔﺎ‬
ًْ َ
Zaaf, zayıflık
Kat kat
ِ َ ُ 4‫ﺿﻌﻔﺎء‬
‫ﺿﻌﻔﺎء‬
َ
ُ ََ ُ
Zayıflar
‫ﺿﻌﻔﻮا‬
ُُ َ
ِ
‫ﺿﻌﻔﻴ ِﻦ‬
َْْ
َِ
ً ‫ﺿﻌﻴﻔﺎ‬
Zayıflık gösterdiler
Đki kat
Zayıf
Demet
َ
Kurbağa
Saptı, şaştı, yanıldı
ِْ
ً ‫ﺿﻐﺜﺎ‬
ِ ََ
‫ﺿﻔﺎدع‬
َّ‫َﺿﻞ‬
ٍَ َ
‫ﺿﻼﻻ‬
ً َ َ 4‫ﺿﻼل‬
Sapıklık
ََ َ
ٌ‫ﺿﻼﻟﺔ‬
ِ
‫ﺿﻼﻟﺘﻬﻢ‬
ِْ َ َ
‫ﺿﻼﻟﻚ‬
َ َِ َ
Sapıklık
Onların sapıklıkları
Senin şaşkınlığın
‫ﺿﻠﻠﺖ‬
ُ َْ َ
Ben saptım
‫ﺿﻠﻠﻨﺎ‬
َ َْ َ
ُّ َ
‫ﺿﻠﻮا‬
Biz saptık
Onlar saptılar
‫ﺿﻨﻜﺎ‬
ً َْ
ٍ َِْ
‫ﺿﻨﻴﻦ‬
Zor, sıkıntılı
Gizleyen
ِ
ً‫ﺿﻴﺎء‬
َ
‫ﺿﻴﺮ‬
ََْ
Işık
Zarar
333
‫ﺿﻴﺰى‬
َ ِ 4‫ﺿﻴﺰا‬
َِْ
‫ﺿﻴﻒ‬
ٌ َْ
ِِ َ
‫ﺿﻴﻔﻪ‬
ْ
ِ َ
‫ﺿﻴﻔﻲ‬
ْ
ٍ َ
‫ﺿﻴﻖ‬
ْ
ِ
ً ‫ﺿﻴﻘﺎ‬
َّ
Adaletsiz
Misafir
Onun misafiri
Benim misafirim
Darlık, sıkıntı
Darlık veren, sıkıntılı
334
‫ﻁ‬
ٍِ َ
‫ﻃﺎﺋﺮ‬
Uçan, kuş, kader, hesap
ِ
‫ﻃﺎﺋﺮﻛﻢ‬
ُْ ُ َ
3‫ﻃﺎﺋﺮ‬
ُ َِ َ
Uğursuzluğunuz
Kuşu, hesabı
‫ﻃﺎﺋﺮﻫﻢ‬
ُْ ُ ِ َ
ِِ
‫ﻃﺎﺋﻌﻴﻦ‬
َ َ
Onların uğursuzluğu
Đsteyenler
ِ
‫ﻃﺎﺋﻒ‬
ٌ َ
‫ﻃﺎﺋﻔﺔ‬
ٌ َِ َ
Ziyaret, vesvese, kuruntu
Taife, topluluk
ِ َِ َ
‫ﻃﺎﺋﻔﺘﺎن‬
َ
ِ
‫ﻃﺎﺋﻔﺘﻴ ِﻦ‬
ََْ َ
ِِ
‫ﻃﺎﺋﻔﻴﻦ‬
َ َ
‫ﻃﺎب‬
َ َ
Đki taife, iki topluluk
Đki taife, iki topluluk
Tavaf edenler
Temiz oldu, helal oldu
‫ﻃﺎر‬
َ َ
ِِ َ
‫ﻃﺎرد‬
Uçtu
Uzaklaştıran, kovan
‫ﻃﺎرق‬
ٌِ َ
Gece yolcusu
ٌ‫ﻃﺎﻋﺔ‬
َ َ
‫ﻃﺎﻋﻢ‬
ٍ ِ َ
Taat, itaat
Yiyen, yiyecek olan
‫ﻃﺎﻏﻮت‬
ٌ ُ َ
Tağut
‫ﻃﺎﻏﻮن‬
َ ُ َ
ِ ِ َ
‫ﻃﺎﻏﻴﺔ‬
َ
ِ
‫ﻃﺎﻏﻴﻦ‬
َ َ
Azgınlar
Azgın vaka, korkunç ses
Azgınlar
‫ﻃﺎف‬
َ َ
Sardı, dolaştı, tavaf etti
335
Takat, güç
‫ﻃﺎﻗﺔ‬
ََ َ
Uzadı
‫ﻃﺎل‬
َ َ
ِ
‫ﻃﺎﻟﺐ‬
ُ َ
‫ﻃﺎﻟﻮت‬
ُ َُ
Talep eden, isteyen
Talut
‫ﻃﺎﻣﺔ‬
ُ َّ َ
ِ
ً ‫ﻃﺒﺎﻗﺎ‬
َ
Felaket
Tabakalar halinde, uyum içinde
ِ
‫ﻃﺒﺘﻢ‬
ُْْ
‫ﻃﺒﻊ‬
َ ََ
Temiz oldunuz, iyi oldunuz
Mühürledi
‫ﻃﺒﻊ‬
َ ُِ
ٍ ََ
‫ﻃﺒﻘﺎ‬
ً َ َ 4‫ﻃﺒﻖ‬
ِ
‫ﻃﺒﻦ‬
َ ْ
‫ﻃﺤﺎ‬
َ َ
Mühürlendi
Tabaka, hal
Bağışladılar (dş)
Yaydı
‫ﻃﺤﺎﻫﺎ‬
َ َ َ
‫ﻃﺮاﺋﻖ‬
َِ ََ
Onu yaydı
Yollar, tarikatlar
‫ﻃﺮد‬
َ ََ
‫ﻃﺮدت‬
ُّ َ َ
Uzaklaştırdı, kovdu
Uzaklaştırdım
‫ﻃﺮدﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ َ
ٍ َ 4‫َﻃﺮف‬
‫ﻃﺮف‬
ُ ْ
ْ
Onları uzaklaştırdım
Bakış, nazar
‫ﻃﺮﻓﺎ‬
ً َ َ 4 ‫ﻃﺮف‬
ٌ ََ
‫ﻃﺮﻓﻚ‬
َ ُ َْ
Kısım, kenar
Bakışın
‫ﻃﺮﻓﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
‫ﻃﺮﻓﻲ‬
ِ َ ََ
Bakışları
Đki tarafı
336
‫ﻃﺮﻳﺎ‬
ًّ ِ َ
ٍ َِ
‫ﻃﺮﻳﻘﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻃﺮﻳﻖ‬
Taze
Yol
‫ﻃﺮﻳﻘﺔ‬
ًَ َِ
ِ
‫ﻃﺮﻳﻘﺘﻜﻢ‬
ُ ُ َ َِ
‫ﻃﻌﺎﻣﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻃﻌﺎم‬
‫ﻃﻌﺎﻣﻚ‬
َ ِ ََ
‫ﻃﻌﺎﻣﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ََ
ِ ِ َ 4‫ﻃﻌﺎﻣﻪ‬
‫ﻃﻌﺎﻣﻪ‬
َ ُُ ََ
ِ
‫ﻃﻌﻤﺘﻢ‬
ُْْ َ
Yol
Yollarınız
Yiyecek
Yiyeceğin
Yiyeceğiniz
Onun yiyeceği
Yemek yediniz
ُ ‫ﻃﻌﻤﻪ‬
ُ َْ
ِ
ْ‫ﻃﻌﻤﻮا‬
ُ َ
Tadı
Yediler
‫ﻃﻌﻦ‬
َ ََ
‫ﻃﻌﻨﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﻃﻌﻦ‬
ٌ َْ
Alay etti, sataştı, kınadı
Alay
‫ﻃﻌﻨﻮا‬
ََُ
Alay ettiler
‫ﻃﻐﺎ‬
ََ
Azdı, isyan etti
‫ﻃﻐﻮا‬
ََْ
‫ﻃﻐﻮاﻫﺎ‬
َ ََْ
Azdılar
Azgınlığı
‫ﻃﻐﻰ‬
ََ
Azdı, isyan etti
‫ﻃﻐﻴﺎﻧﺎ‬
ٌ َُْ
ً َ ْ ُ 4‫ﻃﻐﻴﺎن‬
ِ
‫ﻃﻐﻴﺎﻧﻬﻢ‬
ْ ِ َُْ
‫ﻃﻔﻖ‬
ََِ
Azgınlık, tuğyan
Azgınlıkları
Başladı
‫ﻃﻔﻘﺎ‬
ََِ
Başladılar (ikil)
337
ِ
ْ ِ 4‫ﻃﻔﻞ‬
ً ‫ﻃﻔﻼ‬
ٌ ْ
Çocuk, bebek
ٌّ‫َﻃﻞ‬
Hafif yağmur, çisenti
‫ﻃﻼق‬
ُ َ
Boşama
‫ﻃﻠﺐ‬
َ ََ
‫ﻃﻠﺒﺎ‬
ًََ
Đstedi, aradı
Arama, isteme
‫ﻃﻠﺢ‬
ٍ َْ
Muz
‫ﻃﻠﻊ‬
َ ََ
‫ﻃﻠﻊ‬
ٌ َْ
Yükseldi, doğdu
Meyve, tomurcuk
‫ﻃﻠﻌﺖ‬
ْ َ ََ
‫ﻃﻠﻌﻬﺎ‬
َ ُ َْ
Doğdu
Meyvesi
‫ﻃﻠﻖ‬
َ َّ َ
َ
‫ﻃﻠﻘﺘﻢ‬
ُ ُ َّْ
‫ﻃﻠﻘﺘﻤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َّ َ
Boşadı
Boşadınız
Onları (dş, çğ) boşadınız
‫ﻃﻠﻘﻜﻦ‬
َّ ُ َ َّ َ
‫ﻃﻠﻘﻬﺎ‬
َ َ َّ َ
‫ﻃﻠﻘﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِّ َ
‫ﻃﻠﻮع‬
ِ ُُ
Sizi (dş) boşadı
Onu (dş) boşadı
Onları boşayın
Doğuş
‫ﻃﻤﺲ‬
َ ََ
‫ﻃﻤﺴﺖ‬
ْ َ ُِ
Kör etti
Silindi (dş)
‫ﻃﻤﺴﻨﺎ‬
َ ََْ
ِ
‫ﻃﻤﻊ‬
َ َ
Sildik
Umdu, ümit etti
ً ‫ﻃﻤﻌﺎ‬
ََ
Ümitle
338
‫ﻃﻬﺮ‬
ََُ
‫ﻃﻬﺮ‬
َ َّ َ
Temiz oldu
Temizledi
‫ﻃﻬﺮ‬
ْ ِّ َ
‫ﻃﻬﺮا‬
َ ِّ َ
Temizle
Temizleyin (ikil)
ِ ََ
‫ﻃﻬﺮك‬
َّ
ً ‫ﻃﻬﻮرا‬
َُ
Seni temizledi
Tertemiz
‫ﻃﻮاﻓﻮن‬
َ ُ َّ َ
‫ﻃﻮﺑﻰ‬
َ ُ
Dolaşanlar
Tuba, mutluluk
‫ﻃﻮد‬
َ َْ
‫ﻃﻮر‬
َ ُ
Dağ
Dağ
ً ‫ﻃﻮﻋﺎ‬
َْ
Đsteyerek
‫ﻃﻮﻋﺖ‬
ْ َ َّ َ
‫ﻃﻮﻓﺎن‬
َ َ ُ
ِ َ
ً ‫ﻃﻮﻻ‬
ْ َ 4‫ﻃﻮل‬
ْ
ً ‫ُﻃﻮﻻ‬
Kolay gösterdi
Tufan
Servet, zenginlik, uzun, yeterli
Uzunluk
‫ﻃﻮى‬
ًُ
ِ َ 4 ٌ ‫ﻃﻮﻳﻞ‬
َِ
ً ‫ﻃﻮﻳﻼ‬
Tuva
Uzun
‫ﻃﻲ‬
ِّ َ
ِ
ِ
‫ﻃﻴﺒﺎ‬
ٌ َّ
ً ّ َ 4‫ﻃﻴﺐ‬
Dürme
Đyi, temiz, güzel
‫ﻃﻴﺒﺎت‬
ٌ َ ِّ َ
‫ﻃﻴﺒﺎﺗﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِّ َ
ِ
ٌ‫ﻃﻴﺒﺔ‬
ََّ
Đyi, temiz şeyler
Temiz şeyleriniz
Đyi, temiz, güzel
339
‫ﻃﻴﺒﻮن‬
َ ُ ِّ َ
‫ﻃﻴﺒﻴﻦ‬
َ ِ ِّ َ
Đyiler, temizler
Đyiler, temizler
‫ﻃﻴﺮا‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﻃﻴﺮ‬
ِ ٍ ِ
‫ﻃﻴﻨﺎ‬
ً 4‫ﻃﻴﻦ‬
Kuş, kader
Balçık, kil
340
‫ﻅ‬
ِ
‫ﻇﺎﻟﻢ‬
ٌ َ
‫ﻇﺎﻟﻤﺔ‬
ًََِ
Zalim
Zalim
‫ﻇﺎﻟﻤﻮن‬
َ َُِ
َِِ
‫ﻇﺎﻟﻤﻰ‬
Zalimler
Zalimler
ِِ
‫ﻇﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﻇﺎﻧﻴﻦ‬
َ َّ
ِ َ 4‫ﻇﺎﻫﺮ‬
ِ َ
‫ﻇﺎﻫﺮا‬
ٌ
ً
ِ
ً‫ﻇﺎﻫﺮة‬
َ َ
3‫ﻇﺎﻫﺮ‬
ُُِ َ
‫ﻇﺎﻫﺮوا‬
َُ َ
Zalimler
Zannedenler
Açıkta olan, görünen
Açıkta olan, görünen
Açıkta olanı
Yardım ettiler
‫ﻇﺎﻫﺮوﻫﻢ‬
ُ َُ َ
ِ
‫ﻇﺎﻫﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
‫ﻇﻌ ِﻦ‬
َْ
ِ
‫ﻇﻌﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ٍ ُُ
‫ﻇﻔﺮ‬
Onlara yardım ettiler
Üste çıkanlar, üstün gelenler
Seyahat
Seyahatiniz
Tırnak
‫ﻇﻞ‬
َّ َ
ًّ ‫ ِﻇﻼ‬4‫ﻇﻞ‬
ٌّ ِ
Gölge etti, oldu, başladı
Gölge
ِ
ٍ َ ِ 4‫ﻇﻼل‬
‫ﻇﻼل‬
َُ
َُ ِ
ُ ‫ﻇﻼﻟﻪ‬
Gölgeler
Onun gölgeleri
ِ
‫ﻇﻼﻟﻬﺎ‬
َ َُ
ِ
‫ﻇﻼﻟﻬﻢ‬
ُُ
Onun (dş) gölgeleri
Onların gölgeleri
341
Çok zalim, zulümkar
ٍ َّ َ
‫ﻇﻼم‬
Oldun, kesildin
‫ﻇﻠﺖ‬
َ َْ
‫ﻇﻠﺖ‬
ْ َّ َ
َّ ُ
ٌ‫ﻇﻠﺔ‬
Oldu, kesildi (dş)
Gölgelik
‫ﻇﻠﺘﻢ‬
ْ ُ َْ
َُ
ٌ ‫ﻇﻠﻞ‬
Kaldınız
Gölgeler
‫ﻇﻠﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﻇﻠﻢ‬
َ ََ
ِ
‫ﻇﻠﻢ‬
َ ُ
‫ﻇﻠﻤﺎ‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4‫ﻇﻠﻢ‬
Gölgelendirdik
Zulmetti
Zulmedildi
Zulüm
‫ﻇﻠﻤﺎت‬
ٌ َ ُُ
‫ﻇﻠﻤﺖ‬
ْ َ ََ
Karanlıklar
Zulmetti (dş)
‫ﻇﻠﻤﺖ‬
ُ ْ ََ
‫ﻇﻠﻤﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
Zulmettim
Zulmettiniz
‫ﻇﻠﻤﻚ‬
َ َ ََ
‫ﻇﻠﻤﻨﺎ‬
َ ْ ََ
Sana zulmetti
Zulmettik
‫ﻇﻠﻤﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ ََ
ِ ِ ُْ
‫ﻇﻠﻤﻪ‬
Onlara zulmettik
Onun zulmü
‫ﻇﻠﻤﻬﻢ‬
ُ ُ َ ََ
ِ
‫ﻇﻠﻤﻬﻢ‬
ْ ِ ُْ
Onlara zulmetti
Onların zulmü
‫ﻇﻠﻤﻮا‬
ُ ََ
ِ
‫ﻇﻠﻤﻮا‬
ُ ُ
Zulmettiler
Zulmedildiler
342
‫ﻇﻠﻤﻮﻧﺎ‬
َ ُ ََ
ِ
‫ﻇﻠﻬﺎ‬
َ ُّ
Bize zulmettiler
Onun gölgesi
ُّ َ
‫ﻇﻠﻮا‬
Devam ettiler, olakaldılar
‫ﻇﻠﻮﻣﺎ‬
ٌ َُ
ً ُ َ 4‫ﻇﻠﻮم‬
ِ َ 4‫ﻇﻠﻴﻞ‬
ٍ َِ
ً ‫ﻇﻠﻴﻼ‬
Çok zalim
Gölge yapan
‫ﻇﻤﺌﺎن‬
ُ ََْ
ٌ ‫ﻇﻤﺎ‬
ََ
Susamış olanlar
Susuzluk
‫ﻇﻦ‬
َّ َ
‫ﻇﻨﺎ‬
ًّ َ 4 ‫ﻇﻦ‬
ٌّ َ
Düşündü, zannetti
Zan
‫ﻇﻨﻜﻢ‬
ُ ُ ُّ َ
‫ﻇﻨﻨﺎ‬
َّ َ َ
Sizin zannınız
Zannettik
‫ﻇﻨﻨﺖ‬
ُ ََ
‫ﻇﻨﻨﺘﻢ‬
ْ ُ ََ
Zannettim
Zannettiniz
َّ َ
ُ ‫ﻇﻨﻪ‬
‫ﻇﻨﻮا‬
ُّ َ
Onun zannı
Zannettiler
‫ﻇﻨﻮﻧﺎ‬
َ ُُ
‫ﻇﻬﺮ‬
َََ
Zanlar
Birbirini destekledi
‫ﻇﻬﺮ‬
َََ
‫ﻇﻬﺮ‬
ٌَْ
Göründü, belirdi
Sırt
‫ﻇﻬﺮك‬
َ ََْ
ِِ َ
3‫ﻇﻬﺮ‬
ْ
‫ﻇﻬﺮﻫﺎ‬
ََِْ
Sırtın
Onun sırtı
Onun (dş) sırtı
343
ِ
ً ‫ﻇﻬﺮﻳﺎ‬
ِّْ
Arkaya
‫ﻇﻬﻮر‬
ُُ
‫ﻇﻬﻮرﻛﻢ‬
ُْ ِ ُُ
ِِ ُ
3‫ﻇﻬﻮر‬
ُ
‫ﻇﻬﻮرﻫﺎ‬
َ ِ ُ ُ 4‫ﻇﻬﻮرﻫﺎ‬
َُ ُُ
ِ ِ ُ 4‫ﻇﻬﻮرﻫﻢ‬
‫ﻇﻬﻮرﻫﻢ‬
ُ
ُُْ ُُ
‫ﻇﻬﻮرﻫﻤﺎ‬
َُُ ُُ
Sırtlar
Sırtlarınız
Onun sırtları
Onların sırtları
Onların sırtları
O iki cinsin sırtları
ِ ٌ َِ
‫ﻇﻬﻴﺮا‬
ً َ 4‫ﻇﻬﻴﺮ‬
ِ َِ
‫ﻇﻬﻴﺮة‬
َ
Destekçi
Öğle
344
‫ﻉ‬
‫ﻋﺎﺋﺪون‬
َ ُِ َ
ِ َ
ً ‫ﻋﺎﺋﻼ‬
Geri dönenler
Fakir
‫ﻋﺎب‬
َ َ
‫ﻋﺎﺑﺪ‬
ٌِ َ
Ayıplı kıldı, kusurlu kıldı
Tapıcı, tapan, kul
‫ﻋﺎﺑﺪات‬
ٌ َِ َ
‫ﻋﺎﺑﺪون‬
َ ُِ َ
Đbadet eden kadınlar
Đbadet eden erkekler
ِ
‫ﻋﺎﺑﺪﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِِ َ
‫ﻋﺎﺑﺮي‬
Đbadet eden erkekler
Geçenler
ٍ ِ َ ِِ َ
‫ﻋﺎﺑﺮيﺳﺒﻴﻞ‬
ٍ‫ﻋﺎﺗﻴﺔ‬
ِ َ
َ
ِ َ
‫ﻋﺎﺟﻠََﺔ‬
Yolcular, yoldan geçenler
Azgın, şiddetli
Çabuk olan, peşin olan, acil
‫ﻋﺎد‬
َ َ
Geri döndü, iade etti
‫ﻋﺎدا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻋﺎد‬
Ad kavmi
‫ﻋﺎدوا‬
ُ َ
Geri döndüler
‫ﻋﺎدون‬
َ ُ َ
ِ ِ َ
‫ﻋﺎدﻳﺎت‬
َ
Haddi aşanlar
Koşanlar
‫ﻋﺎدﻳﺘﻢ‬
َُْ َ
ِ
‫ﻋﺎدﻳﻦ‬
َ ّ َ
‫ﻋﺎذ‬
َ َ
Düşman oldunuz
Sayanlar
Sığındı
‫ﻋﺎرﺿﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻋﺎرض‬
ٌ ِ َ
‫ﺷﺮوﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ‫َﻋﺎ‬
Bulut
Onlarla iyi geçinin
345
ِ
‫ﻋﺎﺻﻒ‬
ٌ َ
ِ َِ َ
‫ﻋﺎﺻﻔﺎت‬
‫ﻋﺎﺻﻔﺔ‬
ًَِ َ
Şiddetli rüzgâr, fırtına
Esip savuranlar
Şiddetli rüzgâr, fırtına
‫ﻋﺎﺻﻢ‬
ٍ ِ َ
ِ
‫ﻋﺎﻓﻴﻦ‬
َ َ
ِ
ٌ‫ﻋﺎﻗﺒﺔ‬
َ َ
Koruyucu, kurtarıcı
Affedenler
Son, akıbet
‫ﻋﺎﻗﺒﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
ِ
‫ﻋﺎﻗﺒﺘﻬﻤﺎ‬
َ ُ ََ َ
Ceza verdiniz
O ikisinin akıbeti
ِ
ْ‫ﻋﺎﻗﺒﻮا‬
ُ َ
ِ
ِ
‫ﻋﺎﻗﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻋﺎﻗﺮ‬
ِ
‫ﻋﺎﻛﻔﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻋﺎﻛﻒ‬
ٌ َ
Ceza verin
Kısır
Đtikâfa giren, saygı gösteren
‫ﻋﺎﻛﻔﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ َ
‫ﻋﺎﻛﻔﻴﻦ‬
َ
ٍ َ
‫ﻋﺎل‬
Đtikâfa girenler, saygı gösterenler
Đtikâfa girenler, saygı gösterenler
Yüksek, büyüklük taslayan
‫ﻋﺎل‬
َ َ
Adaletsizlik yaptı
‫ﻋﺎﻟﻢ‬
َ َ
ِ
‫ﻋﺎﻟﻢ‬
ٌ َ
‫ﻋﺎﻟﻤﻮن‬
َ ُِ َ
َِ َ
‫ﻋﺎﻟﻤﻴﻦ‬
Dünya, alem
Âlim, bilen
Âlimler, bilenler
Dünyalar, alemler
ِِ
‫ﻋﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َ
ِ َ
ً ‫ﻋﺎﻟﻴﺎ‬
ٍ‫ﻋﺎﻟﻴﺔ‬
ِ
َ َ
Âlimler, bilenler
Üstün
Üstün
346
ِ
‫ﻋﺎﻟﻴﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﻋﺎﻟﻴﻬﺎ‬
ََ َ
ِ
‫ﻋﺎﻟﻴﻬﻢ‬
َُْ َ
Büyüklenen, yüksek
Üstü, üst tarafı
Onların üstü
‫ﻋﺎﻣﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻋﺎم‬
ِ
ٌ ‫َﻋﺎﻣﻞ‬
Yıl, sene
Đş yapan, çalışan
َِ َ
ٌ‫ﻋﺎﻣﻠﺔ‬
‫ﻋﺎﻣﻠﻮن‬
َ ُِ َ
Đş yapan, çalışan
Đş yapanlar, çalışanlar
ِِ
‫ﻋﺎﻣﻠﻴﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﻋﺎﻣﻬﻢ‬
ِْ َ
Đş yapanlar, çalışanlar
Yılınız, seneniz
‫ﻋﺎﻣﻴ ِﻦ‬
َْ َ
Đki sene
‫ﻋﺎﻫﺪ‬
ََ َ
Ahitleşti
‫ﻋﺎﻫﺪت‬
َّ َ َ
Ahitleştin
‫ﻋﺎﻫﺪﺗﻢ‬
ْ ُّ َ َ
‫ﻋﺎﻫﺪوا‬
َُ َ
‫ﻋﺒﺎدا‬
ٌ َِ
ً َ ِ 4‫ﻋﺒﺎد‬
ٌ‫ﻋﺒﺎدة‬
َ َِ
ِ ِ
‫ﻋﺒﺎدﺗﻜﻢ‬
ُْ َ َ
َِِ ِ
‫ﻋﺒﺎدﺗﻪ‬
َ
ِ ِ
‫ﻋﺒﺎدﺗﻬﻢ‬
ِْ َ َ
َِ ِ
‫ﻋﺒﺎدﺗﻲ‬
َ
ِ ِ 4‫ﻋﺒﺎدك‬
ِ 4‫ﻋﺒﺎدك‬
ِ
‫ﻋﺒﺎدَك‬
َ
َ
َ
ُ
َ
َ
َ
ِ ِ
‫ﻋﺒﺎدﻛﻢ‬
ُْ َ
Ahitleştiniz
Ahitleştiler
Kullar, köleler
Đbadet
Đbadetiniz
Onun ibadeti
Onların ibadeti
Benim ibadetim
Kulların
Sizin köleleriniz
347
‫ﻋﺒﺎدﻧﺎ‬w
َِ َِِ
ِ ِ ِ 43‫ﻋﺒﺎد‬
ِ
3‫ﻋﺒﺎد‬
َ َُ َ
ِ ِ
ِ ِ
‫ﻋﺒﺎدي‬
َ َ 4‫ﻋﺒﺎدي‬
َ
Kullarımız
Onun kulları
Kullarım
‫ﻋﺒﺚ‬
َ َِ
Abesle uğraştı, boş şeylerle eğlendi
ٌ ََ
ً ‫ﻋﺒﺜﺎ‬
َ َ 4 ‫ﻋﺒﺚ‬
Abes, boş yere
‫ﻋﺒﺪ‬
َ ََ
‫ﺒﺪا‬
ٌ َْ
ً ْ َ‫ﻋ‬4‫ﻋﺒﺪ‬
Taptı, ibadet etti
Kul, köle
‫ﻋﺒﺪت‬
َّ َّ َ
‫ﻋﺒﺪﺗﻢ‬
ْ ُّ َ َ
Köle yaptın
Siz taptınız
‫ﻋﺒﺪﻧﺎ‬
َََْ
‫ﻋﺒﺪﻧﺎ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﻋﺒﺪﻧﺎ‬
ََ َْ
Biz taptık
Kulumuz
‫ﻋﺒﺪﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َََْ
ِ ِ َ 43‫ﻋﺒﺪ‬
3‫ﻋﺒﺪ‬
ْ ُ َ َْ
Biz onlara taptık
Onun kulu
‫ﻋﺒﺪﻳ ِﻦ‬
َْ َْ
Đki kul
‫ﻋﺒﺮ‬
َََ
ِ
ٌ‫ﻋﺒﺮة‬
َْ
‫ﻋﺒﺲ‬
َ ََ
Tabir etti, yordu
Đbret
Kaş çattı, yüz ekşitti
ٍ َِ َ
‫ﻋﺒﻘﺮى‬
ّ ْ
ً ‫ﻋﺒﻮﺳﺎ‬
َُ
ِ َِ
‫ﻋﺒﻴﺪ‬
Halı
Asık suratlı
Kullar
‫ﻋﺘﺖ‬
ْ ََ
Azdı
ََ
َ ‫ﻋﺘﻞ‬
Sürükledi
348
ٍ ُُ
ّ ‫ﻋﺘﻞ‬
‫ﻋﺘﻮا‬
ْ َ َ 4‫ﻋﺘﻮ‬
ََْ
Zorba, kaba
Azdılar, dışına çıktılar, karşı geldiler
ٍّ ُ ُ
‫ﻋﺘﻮا‬
ًّ ُ ُ 4‫ﻋﺘﻮ‬
‫ﻋﺘﻰ‬
ََ
ِِ
ً ‫ﻋﺘﻴﺎ‬
ّ
‫ﻋﺘﻴﺪ‬
ٌ َِ
ِ َِْ
‫ﻋﺘﻴﻖ‬
‫ﻋﺜﺮ‬
َََ
ِ
‫ﻋﺜﺮ‬
َ ُ
ِ
‫ﻋﺜﻲ‬
َ َ
Azgınlık
Đsyan etti, azdı
Son, en fazla
Hazır
Eski
Anladı
Anlaşıldı, ortaya çıktı
Karışıklık çıkardı
‫ﻋﺠﺎب‬
ٌ َ ُ
ِ
‫ﻋﺠﺎف‬
ٌ َ
ِ
‫ﻋﺠﺐ‬
َ َ
Çok tuhaf
Zayıf, ince
Şaşırdı
‫ﻋﺠﺒﺎ‬
ٌ َ َ
ً َ َ 4‫ﻋﺠﺐ‬
‫ﻋﺠﺒﺖ‬
َ َِْ
ِ
‫ﻋﺠﺒﺘﻢ‬
ُْْ َ
ِ
‫ﻋﺠﺒﻮا‬
ُ َ
Acayip, garip
Sen şaşırdın
Siz şaşırdınız
Onlar şaşırdılar
‫ﻋﺠﺰ‬
ََِ
Aciz kaldı
‫ﻋﺠﺰت‬
ُ َْ َ
ٍ َ َ
‫ﻋﺠﻞ‬
Aciz kaldım
Acele
ِ
َ ‫َﻋﺠﻞ‬
َّ َ
َ ‫ﻋﺠﻞ‬
Acele etti
Acele ettirdi, çabuklaştırdı
349
ِ
ْ‫ﻋﺠﻞ‬
ّ َ
ِ
ِ
ً ‫ﻋﺠﻼ‬
ٌ ْ
ْ 4‫ﻋﺠﻞ‬
Acele et
Buzağı
‫ﻋﺠﻠﺖ‬
ُ َِْ
ِ
‫ﻋﺠﻠﺘْﻢ‬
ُْ َ
‫ﻋﺠﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Acele ettim
Acele ettiniz
Acele ettik
‫ﻋﺠﻮزا‬
ٌ ُ َ
ً ُ َ 4‫ﻋﺠﻮز‬
ً ‫ﻋﺠﻮﻻ‬
ُ َ
Yaşlı, kocakarı
Çok aceleci
ِ
‫ﻋﺠﻴﺐ‬
ٌ َ
‫ﻋﺪ‬
ِْ
Çok şaşılacak şey
Vaad et
َّ َ
‫ﻋﺪ‬
Saydı
ً ‫ﻋﺪا‬
َّ
Sayma, tek tek sayma
ٌ ‫ﻋﺪاوة‬
َ ََ
Düşmanlık
َّ ُ
ً‫ﻋﺪة‬
َّ ِ
ٌ ‫ﻋﺪة‬
Hazırlık
Sayı, süre
‫ﺪﺗﻢ‬
ْ ُ ّ ُ‫ﻋ‬
ِ ِ ِ َّ ِ
‫ﻋﺪﺗﻬﻢ‬
ُ َ َّ 4‫ﻋﺪﺗﻬﻢ‬
‫ﻋﺪﺗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َّ ِ
Döndünüz
Onların süresi
Onların (dş, çğ) iddeti, süresi
‫ﻋﺪد‬
َ َّ َ
Saydı
‫ﻋﺪدا‬
َََ
ً َ َ 4‫ﻋﺪد‬
Sayı, adet
َ َّ َ
ُ3‫ﻋﺪد‬
‫ﻋﺪﺳﻬﺎ‬
َ ِ ََ
Onu saydı
Onun mercimeği
ً ‫ﻋﺪﻻ‬
ْ َ 4‫ﻋﺪل‬
ٌ َْ
Adalet, denge
350
‫ﻋﺪﻟﻚ‬
َ َََ
ٍ َْ
‫ﻋﺪن‬
Seni adil biçimde düzenledi
Adn cenneti
‫ﻋﺪﻧﺎ‬
َُْ
‫ﻋﺪﻫﻢ‬
ُ َّ َ
‫ﻋﺪﻫﻢ‬
ُ ِْ
Döndük
Onları saydı
Onlara vaad et
‫ﻋﺪوا‬
ٌّ ُ َ
ًّ ُ َ 4‫ﻋﺪو‬
ً ‫ﻋﺪوا‬
َْ
Düşman
Taşkınlıkla
‫ﻋﺪواﻧﺎ‬
َ َُْ
ً َ ْ ُ 4‫ﻋﺪوان‬
ِ ْ
‫ﻋﺪوة‬
َ ُ
Düşmanlık
Yan, taraf
‫ﻋﺪوﻛﻢ‬
ُ َّ ُ َ 4‫ﻋﺪوﻛﻢ‬
ْ ُ ِّ ُ َ
ِ ِ ‫ﻋﺪ‬
3‫و‬
َُّ
Sizin düşmanınız
Onun düşmanı
ِ
‫ﻋﺪوﻫﻢ‬
ْ ِّ ُ َ
ِّ ُ َ
‫ﻋﺪوي‬
Onların düşmanı
Benim düşmanım
‫ﻋﺬاﺑﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻋﺬاب‬
ِ
‫ﻋﺬاﺑﻜﻢ‬
ُْ ََ
ُ ‫ﻋﺬاﺑﻪ‬
َُ ََ
ُ َ َ 4‫ﻋﺬاﺑﻪ‬
Azap
Sizin azabınız
Onun azabı
‫ﻋﺬاﺑﻬﺎ‬
َِ ََ
Onun (dş) azabı
‫ﻋﺬاﺑﻬﻤﺎ‬
ََُ ََ
ِ ََ
‫ﻋﺬاﺑﻲ‬
O ikisinin azabı
Azabım
‫ﻋﺬب‬
ٌ َْ
‫ﺬب‬
َ َّ ‫َﻋ‬
Tatlı
Azap etti, cezalandırdı
‫ﻋﺬﺑﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Azap ettik
351
‫ﻋﺬﺑﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
َ
‫ﻋﺬﺑﻬﻢ‬
ََُّْ
‫ﻋﺬت‬
ُ ُْ
Ona azap ettik
Onlara azap ettik
Sığındım
‫ﻋﺬرا‬
ُْ
ً ْ ُ 4‫ﻋﺬر‬
ِ َ
‫ﻋﺮاء‬
َ
Mazeret, özür
Boş sahil, ıssız yer
ً ‫ﻋﺮﺑﺎ‬
ُُ
‫ﻋﺮﺑﻴﺎ‬
ًّ ِ َ َ 4‫ﻋﺮﺑﻲ‬
ٌّ ِ َ َ
ِ ُ‫ﻋ‬
‫ﺮﺟﻮن‬
ُْ ْ
Seven, tutkun
Arapça
Kuru hurma dalı
‫ﻋﺮش‬
ٌ َْ
ِ ُ َ
‫ﻋﺮﺷﻚ‬
ْ
Arş, taht
Senin (dş) tahtın
ُ َْ
ُ ‫ﻋﺮﺷﻪ‬
ِ
‫ﻋﺮﺷﻬﺎ‬
َ َ َْ
َ ْ َ 4‫ﻋﺮﺷﻬﺎ‬
‫ﻋﺮض‬
َ ََ
Onun tahtı, arşı
Onun (dş) tahtı
Arz etti, sundu
‫ﻋﺮض‬
ٌ َْ
‫ﻋﺮض‬
َ ُِ
Genişlik
Arz edildi
‫ﻋﺮض‬
ٌ ََ
َ َ َ 4‫ﻋﺮض‬
ً ‫ﻋﺮﺿﺎ‬
ََ
Meta, menfaat
Menfaat
ً ‫ﻋﺮﺿﺎ‬
َْ
Arz etme, gösterme
‫ﻋﺮﺿﺔ‬
ً َ ُْ
‫ﻋﺮﺿﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
Engel
Üstü kapalı bildirdiniz
‫ﻋﺮﺿﻨﺎ‬
َ ْ ََ
‫ﻋﺮﺿﻬﺎ‬
َ ُ َْ
Arz ettik
Onun genişliği
352
‫ﻋﺮﺿﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََ
‫ﻋﺮﺿﻮا‬
ُ ُِ
Onları arz etti
Arz edildiler
‫ﻋﺮف‬
َ ََ
‫ﻋﺮف‬
َ َّ َ
ِ ‫ﻋﺮ‬
‫ف‬
ُْ
ً ‫ﻋﺮﻓﺎ‬
ُْ
Bildi, tanıdı
Bildirdi, açıkladı, tarif etti, tanıttı
Đyilik, örf
Birbiri ardınca
ٍ َ
‫ﻋﺮﻓﺎت‬
ََ
‫ﻋﺮﻓﺖ‬
َ ْ ََ
Arafat
Bildin, tanıdın
‫ﻋﺮﻓﻬﺎ‬
َ َ َّ َ
‫ﻋﺮﻓﻬﻢ‬
ْ ُ َ ََ
Onu tarif etti
Onları bildi
‫ﻋﺮﻓﻮا‬
ُ ََ
‫ﻋﺮم‬
َِِ
Bildiler
Şiddetli sel
‫ﻋﺮوة‬
َ ُْ
ِ
‫ﻋﺮوﺷﻬﺎ‬
َ ُُ
Kulp
Onun çatıları
ٍ َِ
‫ﻋﺮﻳﺾ‬
‫ﻋﺰا‬
ًّ ِ
‫ﻋﺰب‬
َ ََ
ٌ‫ﻋﺰة‬
َّ ِ
‫ﻋﺰر‬
َ َّ َ
Geniş
Đzzet, güç
Gizlendi, gizli kaldı
Đzzet, güç
Saygı gösterdi
‫ﻋﺰرﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ ْ َّ َ
3‫ﻋﺰرو‬
ُ ُ َّ َ
Onlara saygı gösterdiniz
Ona saygı gösterdiler
‫ﻋﺰزﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Kuvvetlendirdik, üstün kıldık
353
‫ﻋﺰل‬
َ ََ
Azletti, kenara bıraktı
‫ﻋﺰﻟﺖ‬
َ ََْ
Uzak durdun, bıraktın
َ ‫ﻋﺰم‬
ََ
‫ﻋﺰﻣﺎ‬
ِ َْ
ً ْ َ 4‫ﻋﺰم‬
Azmetti
Azim, azim isteyen
‫ﻋﺰﻣﺖ‬
َ ْ ََ
Azmettin
‫ﻋﺰﻣﻮا‬
ُ ََ
ِ َّ َ
‫ﻋﺰﻧﻲ‬
Azmettiler
Bana üstün geldi
‫ﻋﺰى‬
َّ ُ
‫ﻋﺰﻳﺮ‬
ٌَُْ
Put
Uzeyir
‫ﻋﺰﻳﺰا‬
ٌ َِ
ً ِ َ 4‫ﻋﺰﻳﺰ‬
ِ
‫ﻋﺰﻳﻦ‬
َ ِ
َِ
‫ﻋﺴﺮ‬
ٌ
‫ﻋﺴﺮ‬
ٌ ُْ
Aziz, üstün, güçlü, zor
Grup
Zor
Zorluk
ٍ ُْ
‫ﻋﺴﺮا‬
ً ْ ُ 4‫ﻋﺴﺮ‬
ٍ
‫ﻋﺴﺮة‬
َ ُْ
Zor
Zorluk
‫ﻋﺴﺮى‬
َ ُْ
‫ﻋﺴﻌﺲ‬
َ َ َْ
Zorluk
Gece geldi
ٍ ََ
‫ﻋﺴﻞ‬
Bal
‫ﻋﺴﻰ‬
ََ
‫ﻋﺴﻴﺘﻢ‬
ََُْْ
ِ َ 4‫ﻋﺴﻴﺮ‬
َِ
‫ﻋﺴﻴﺮا‬
ٌ
ً
ِ
ِ
‫ﻋﺸﺎء‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻋﺸﺎء‬
Ola ki
Ola ki siz
Zor
Akşam
354
ِ
‫ﻋﺸﺎر‬
ُ َ
ٍ ْ َ 4 ‫ﻋﺸﺮا‬
‫ﻋﺸﺮ‬
َََ
ُ ْ َ 4‫ﻋﺸﺮ‬
ً ْ َ 4‫ﻋﺸﺮ‬
Gebe develer
On
ٌ‫ﻋﺸﺮة‬
َََ
ِ
‫ون‬
َ ‫ﻋﺸﺮ‬
ُ ْ
ِ َ 4‫ﻋﺸﻰ‬
َِ
ِ
ً ‫ﻋﺸﻴﺎ‬
ّ
ّ
‫ﻋﺸﻴﺔ‬
ً َّ ِ َ
ِ
‫ﻋﺸﻴﺮ‬
ُ َ
َِ
‫ﻋﺸﻴﺮة‬
َ
‫ﻋﺸﻴﺮﺗﻚ‬
َ ََ ِ َ
ِ
ِ
‫ﻋﺸﻴﺮﺗﻬﻢ‬
ُ َ َ َ 4‫ﻋﺸﻴﺮﺗﻜﻢ‬
ُْ َُ َ
ِ
‫ﻋﺸﻴﺮﺗﻬﻢ‬
ُْ َ َ َ
On
Yirmi
Akşam
Akşam
Yardımcı, yardakçı
Kabile, aşiret
Kabilen, aşiretin
Kabileniz, aşiretiniz
Onların kabilesi, aşireti
‫ﻋﺼﺎ‬
َ َ
‫ﻋﺼﺎك‬
َ َ َ
Âsa
Âsan
ِ َ
‫ﻋﺼﺎﻧﻲ‬
َ
Bana isyan etti
ُ3‫ﻋﺼﺎ‬
َ َ
Onun asası
‫ﻋﺼﺎي‬
َ َ َ
ٌ‫ﻋﺼﺒﺔ‬
َ ْ ُ
Benim asam
Zor, sıkıntılı
‫ﻋﺼﺮ‬
ٌ ْ َ
‫ﻋﺼﻒ‬
َ َ َ
Asır, zaman, ikindi vakti
Fırtına esti
ِ ْ َ
‫ﻋﺼﻒ‬
Ekin yaprakları
ً ‫ﻋﺼﻔﺎ‬
ْ َ
Şiddetli rüzgâr
‫ﻋﺼﻢ‬
َ َ َ
Korudu, kurtardı
355
‫ﻋﺼﻢ‬
ِ َ ِ
‫ﻋﺼﻮا‬
َ َ
َ َ 4‫ﻋﺼﻮا‬
ْ َ َ 4‫ﻋﺼُﻮا‬
Nikâh
Đsyan ettiler
‫ﻋﺼﻮك‬
َ َْ َ
ِ َ
‫ﻋﺼﻮﻧﻲ‬
َْ
Sana isyan ettiler
Bana isyan ettiler
‫ﻋﺼﻰ‬
َ َ
ِ
ً ‫ﻋﺼﻴﺎ‬
ّ َ
‫ﻋﺼﻴﺎن‬
َ َ ْ ِ
ِ َ
‫ﻋﺼﻴﺐ‬
ٌ
‫ﻋﺼﻴﺖ‬
َ َْ َ
Asi oldu, isyan etti
Âsi
Đsyan
Zor, sıkıntılı
Sen isyan ettin
‫ﻋﺼﻴﺖ‬
ُ َْ َ
‫ﻋﺼﻴﺘﻢ‬
َُْ َ
Ben isyan ettim
Đsyan ettiniz
ُ ‫ﻋﺼﻴﺘﻪ‬
َُْ َ
‫ﻋﺼﻴﻨﺎ‬
ََْ َ
ِ ِ
ِ ِ
‫ﻋﺼﻴﻬﻢ‬
ُ َّ 4‫ﻋﺼﻴﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ
‫ﻋﺾ‬
َّ َ
Ben ona isyan ettim
Đsyan ettik
Sopaları, değnekleri
Isırdı
‫ﻋﻀﺪا‬
ً ُ َ
Kol
‫ﻋﻀﺪك‬
َ َ ُ َ
Kolun
‫ﻋﻀﻮا‬
ُّ َ
ِ ِ
‫ﻋﻀﻴﻦ‬
َ
َ َ 4‫ﻋﻄﺎء‬
ُ َ َ
ً‫ﻋﻄﺎء‬
Isırdılar
Parça parça
Verme, mükâfat
‫ﻋﻄﺎؤﻧﺎ‬
َُ َ َ
ِ ِ ْ ‫ِﻋ‬
‫ﻄﻔﻪ‬
Mükafatımız
Onun boynu, kibri
356
َّ َ
َ ‫ﻋﻄﻞ‬
‫ﻋﻄﻠﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
ِ
‫ﻋﻈﺎﻣﺎ‬
َ ِ
ً َ 4 ٌ ‫ﻋﻈﺎم‬
ِ
ُ ‫ﻋﻈﺎﻣﻪ‬
َ َ
Terk etti
Terk edildi, bırakıldı
Kemikler
Onun kemikleri
‫ﻋﻈﻢ‬
ٌْ َ
َ
‫ﻋﻈﻢ‬
َّ َ
ِ
‫ﻋﻈﻬﻢ‬
ُْْ
‫ﻋﻈﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ
ِ
ِ
‫ﻋﻈﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﻋﻈﻴﻢ‬
Kemik
Saygı gösterdi, ululadı
Onlara öğüt ver
Onlara öğüt ver (dş, çğ)
Büyük, yüce, azametli
‫ﻋﻔﺎ‬
ََ
‫ﻋﻔﺮﻳﺖ‬
ٌ ِْ
Affetti
Zeki, uyanık, ifrit
‫ﻋﻔﻮ‬
َ َْ
‫ﻋﻔﻮا‬
ٌّ ُ َ
ًّ ُ َ 4‫ﻋﻔﻮ‬
Af
Çok affedici
ََ
ْ‫ﻋﻔﻮا‬
Affetmeleri
‫ﻋﻔﻮﻧﺎ‬
َََْ
ُِ
‫ﻋﻔﻲ‬
َ
ٍ َِ
‫ﻋﻘﺎب‬
Affettik
Affedildi
Cezalandırma
َ
‫ﻋﻘﺐ‬
َ َّ
ُْ
ً ‫ﻋﻘﺒﺎ‬
Arkaya baktı
Sonuç, akıbet
‫ﻋﻘﺒﺎﻫﺎ‬
َ َُْ
‫ﻋﻘﺒﺔ‬
َََُ
َِِِ
‫ﻋﻘﺒﻪ‬
Onun sonucu
Sarp yokuş
Ardından
357
‫ﻋﻘﺒﻰ‬
َُْ
ِ َِ
‫ﻋﻘﺒﻴﻪ‬
َْ
Sonuç, akıbet
Onun topukları
‫ﻋﻘﺪ‬
َََ
Akdetti, bağladı, düğümledi
‫ﻋﻘﺪ‬
ٌَُ
‫ﻋﻘﺪت‬
ْ َََ
Düğümler
Düğümledi, bağladı, akdetti
ٌ ‫ﻋﻘﺪة‬
َ ُْ
Düğüm
َ
‫ﻋﻘﺪﺗﻢ‬
ُ ُّ ّ َ
‫ﻋﻘﺮ‬
َََ
Akdettiniz
Kesti, boğazladı
‫ﻋﻘﺮوا‬
ََُ
‫ﻋﻘﺮوﻫﺎ‬
َ ََُ
Kestiler, boğazladılar
Onu kestiler, boğazladılar
ََ
َ‫ﻋﻘﻞ‬
‫ﻋﻘﻠﻮ‬
ََُ
Anladı, akletti
Aklettiler, anladılar
ََُ
ُ3‫ﻋﻘﻠﻮ‬
ِ ُ
‫ﻋﻘﻮد‬
ُ
ِ
ِ
‫ﻋﻘﻴﻤﺎ‬
ٌ ْ َ
ً َ 4‫ﻋﻘﻴﻢ‬
Onu aklettiler, anladılar
Akitler
Kısır, sonuçsuz
‫ﻜﻒ‬
َ َ ‫َﻋ‬
َ ‫َﻋﻼ‬
Đbadet etti
Üstün oldu, büyüklendi
َّ َ
ُ ‫ﻋﻼم‬
ٍ
‫ﻋﻼﻣﺎت‬
َ َ
Çok bilen
Alametler, belirtiler
ِ
ً‫ﻋﻼﻧﻴﺔ‬
ََ َ
Açıkça
ٍ ََ
‫ﻋﻠﻖ‬
Asılı olan, embriyo
ٌ‫ﻋﻠﻘﺔ‬
َََ
Asılı olan, embriyo
358
َِ
‫ﻋﻠﻢ‬
َ
َ
‫ﻋﻠﻢ‬
َ َّ
ِ ِْ
‫ﻋﻠﻤﺎ‬
ٌ
ً ْ 4‫ﻋﻠﻢ‬
‫ﻋﻠﻤﺎؤا‬
ُ َ َُ
‫ﻋﻠﻤﺖ‬
ْ َ َِ
‫ﻋﻠﻤﺖ‬
َ ْ َِ
‫ﻋﻠﻤﺖ‬
ُ ْ َِ
‫ﻋﻠﻤﺖ‬
ُ ْ َّ َ
‫ﻋﻠﻤﺖ‬
َ ْ ِّ ُ
‫ﻋﻠﻤﺘﻚ‬
َ ُ ْ َّ َ
Bildi
Öğretti
Đlim
Alimler
Bildi (dş)
Bildin
Bildim
Ben öğrettim
Sen öğretildin
Sana öğrettim
‫ﻋﻠﻤﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
ِ
‫ﻋﻠﻤﺘﻢ‬
ُ ْ ُّ
ِ
‫ﻋﻠﻤﺘﻢ‬
ُْْ َ
‫ﻋﻠﻤﺘﻤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ ِ َ
‫ﻋﻠﻤﺘﻨﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
ِ َّ َ
‫ﻋﻠﻤﺘﻨﻲ‬
َْ
ِ
ُ ‫ﻋﻠﻤﺘﻪ‬
َْ َ
Siz öğrettiniz
Siz öğretildiniz
Siz bildiniz
Onları (dş, çğ) bildiniz
Sen bize öğrettin
Bana öğrettin
Onu bildin
‫ﻋﻠﻤﻚ‬
َ َ َّ َ
‫ﻋﻠﻤﻜﻢ‬
ُ َ َّ َ
Sana öğretti
Size öğretti
ِ
‫ﻋﻠﻤﻨﺎ‬
َْ َ
ِ
‫ﻋﻠﻤﻨﺎ‬
َ ْ ُّ
ُ3‫ﻋﻠﻤﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Bildik
Biz öğretildik
Ona öğrettik
359
ِ َّ َ
‫ﻋﻠﻤﻨﻲ‬
َ
ِ
ُ ‫ﻋﻠﻤﻪ‬
َ َ
ُ ‫ﻋﻠﻤﻪ‬
َ َّ َ
ِِ ِْ
‫ﻋﻠﻤﻪ‬
Bana öğretti
Onu bildi
Ona öğretti
Onun ilmi
ِ
‫ﻋﻠﻤﻬﺎ‬
َُْ
ِ
‫ﻋﻠﻤﻬﻢ‬
ُُْْ
ِ
‫ﻋﻠﻤﻮا‬
ُ َ
ِ ِْ
‫ﻋﻠﻤﻲ‬
Onun ilmi
Onların ilmi
Bildiler
Benim ilmim
‫ﻋﻠﻮا‬
ََْ
ً ‫ﻋﻠﻮا‬
ُُّ
Üstün geldi
Yükseliş
‫ﻋﻠﻰ‬
ََ
Üzerinde, üzerine
‫ﻋﻠﻰ‬
َُ
‫ﻋﻠﻲ‬
َّ َ َ
ِ َ 4 ‫ﻋﻠﻲ‬
َِ
ً ‫ﻋﻠﻴﺎ‬
ٌ
ّ
ّ
‫ﻋﻠﻴﺎ‬
َ ُْ
‫ﻋﻠﻴﻚ‬
َ ََْ
Yüce
Benim üzerime
Yüksek, yüce
En yüce
Senin üzerine
ِ ََ
‫ﻋﻠﻴﻚ‬
ْ
‫ﻋﻠﻴﻜﻢ‬
ْ ُ ََْ
Senin (dş) üzerine
Sizin üzerinize
‫ﻋﻠﻴﻜﻤﺎ‬
َ ُ ََْ
ِ
ِ
‫ﻋﻠﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻋﻠﻴﻢ‬
‫ﻋﻠﻴﻨﺎ‬
َ ََْ
ِ ََ
‫ﻋﻠﻴﻪ‬
ْ
Đkinizin üzerine
Alim, bilen
Bizim üzerimize
Onun üzerine
360
‫ﻋﻠﻴﻬﺎ‬
َ ََْ
‫ﻋﻠﻴﻬﻢ‬
ْ ِ ََْ
Onun üzerine (dş)
Onların üzerine
‫ﻋﻠﻴﻬﻤﺎ‬
َ ِ ََْ
‫ﻋﻠﻴﻬﻦ‬
َّ ِ ْ َ َ
ِ ِ َ ِّ ِ
‫ﻋﻠﻴﻴﻦ‬
ُّ
َ ِّ ّ 4 ‫ﻋﻠﻴﻮن‬
‫ﻋﻢ‬
َّ َ
Đkisinin üzerine
Onların üzerine (dş, çğ)
Đlliyyun
Ne hakkında, neyden
‫ﻋﻤﺎ‬
َّ َ
‫ﻋﻤﺎﺗﻚ‬
َ ِ َّ َ
Ne hakkında, neyden
Halaların
‫ﻋﻤﺎﺗﻜﻢ‬
ُ ِ َّ َ 4‫ﻋﻤﺎﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َّ َ
ِ ِ
‫ﻋﻤﺎد‬
َ
ِ
َ‫ﻋﻤﺎرة‬
َ َ
ٍ
‫ﻋﻤﺪ‬
ََ
Halalarınız
Direkler
Đmar edilme, bakım ve onarım
Direk
‫ﻋﻤﺮ‬
َ َّ َ
‫ﻋﻤﺮا‬
ٌُُ
ً ُ ُ 4 ‫ﻋﻤﺮ‬
‫ﻋﻤﺮان‬
َ َْ ِ
ٌ ‫ﻋﻤﺮة‬
َُْ
Ömür verdi
Ömür, hayat
Đmran
Umre
‫ﻋﻤﺮك‬
َ َُْ
‫ﻋﻤﺮك‬
َ ُُِ
ِِ ُ
3‫ﻋﻤﺮ‬
ُ
‫ﻋﻤﺮو‬
ََُ
Ömrüne andolsun
Senin ömrün
Onun ömrü
Đmar ettiler
‫ﻋﻤﺮوﻫﺎ‬
َ ََُ
‫ﻋﻤﻚ‬
َ ِّ َ
Onu imar ettiler
Amcan
361
ِ
َ ‫َﻋﻤﻞ‬
ً ‫ﻋﻤﻼ‬
ٌ ََ
َ َ 4‫ﻋﻤﻞ‬
Çalıştı, yaptı, işledi
Đş, amel, faaliyet
ً ‫ﻋﻤﻼ‬
ََ
‫ﻋﻤﻠﺖ‬
ْ ََِ
Amel olarak, iş bakımından
Çalıştı, yaptı, işledi
ِ
‫ﻋﻤﻠﺘﻢ‬
ُْ ْ َ
ِ
ُ ‫ﻋﻤﻠﺘﻪ‬
َْ َ
Yaptınız
Onu yaptı
‫ﻋﻤﻠﻚ‬
َ َُ َ
‫ﻋﻤﻠﻜﻢ‬
ُ َ َ َ 4‫ﻋﻤﻠﻜﻢ‬
ُْ َُ َ
ِ ِ َ 4‫ﻋﻤﻠﻪ‬
‫ﻋﻤﻠﻪ‬
َ َُُ َ
ِ ِ َ َ 4‫ﻋﻤﻠﻬﻢ‬
‫ﻋﻤﻠﻬﻢ‬
ْ ََُ َ
‫ﻋﻤﻠﻮا‬
َُِ
Senin amelin
Sizin ameliniz
Onun ameli
Onların ameli
Yaptılar
ِ َ
‫ﻋﻤﻠﻲ‬
َ
‫ﻋﻤﻮا‬
َُ
Benim amelim
Kör oldular
‫ﻋﻤﻮن‬
َ َُ
َِ
‫ﻋﻤﻲ‬
َ
Körler
Kör oldu
‫ﻋﻤﻰ‬
َ َ 4 ‫ﻋﻤﻰ‬
ًَ
‫ﻋﻤﻰ‬
ََ
ً َ 4‫ﻋﻤﻰ‬
Körlük
Kör
‫ﻋﻤﻲ‬
ِ ْ ُ 4‫ﻋﻤﻲ‬
َ ُْ
ً ‫ﻋﻤﻴﺎ‬
ْ ُ 4‫ﻋﻤﻲ‬
ٌ ُْ
Kör, körlük
Kör
ً ‫ﻋﻤﻴﺎﻧﺎ‬
َُْ
‫ﻋﻤﻴﺖ‬
ْ ََِ
‫ﻋﻤﻴﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Körlük yapanlar
Kör oldu
Kör oldu
362
ٍ َِ
‫ﻋﻤﻴﻖ‬
ِ
‫ﻋﻤﻴﻦ‬
َ َ
‫ﻋﻦ‬
َْ
Derin
Kör
-den, hakkında
‫ﻋﻨﺎ‬
َّ َ
ِ ٍ ِ
‫ﻋﻨﺒﺎ‬
ًَ 4‫ﻋﻨﺐ‬
َ
‫ﻋﻨﺖ‬
َ ََ
Bizden
Üzüm
Sıkıntı
‫ﻋﻨﺖ‬
ْ ََ
‫ﻋﻨﺖ‬
َ َِ
Boyun eğdi
Sıkıntıya düştü
ِ
‫ﻋﻨﺘﻢ‬
ْ ُّ َ
ِ ِ 4‫ﻋﻨﺪ‬
‫ﻋﻨﺪ‬
َِْ
‫ﻋﻨﺪك‬
َ َ ِ 4‫ﻋﻨﺪك‬
َ ِ ِ
‫ﻋﻨﺪﻛﻢ‬
ُ َ ِ
Sıkıntıya uğradınız
Katında
Senin katında
Sizin katınızda
‫ﻋﻨﺪﻧﺎ‬
َ َ ِ 4‫ﻋﻨﺪﻧﺎ‬
َِ ِ
ِِ ِ
َ ِ 43‫ﻋﻨﺪ‬
ُ3‫ﻋﻨﺪ‬
Bizim katımızda
Onun katında
‫ﻋﻨﺪﻫﺎ‬
َ َ ِ
ِ
‫ﻋﻨﺪﻫﻢ‬
ُْ َ
ِ ِ
‫ﻋﻨﺪي‬
Onun (dş) katında
Onların katında
Benim katımda
‫ﻋﻨﻖ‬
ٌُُ
‫ﻋﻨﻘﻚ‬
َ ُُِ
ِِ ُ
‫ﻋﻨﻘﻪ‬
ُ
‫ﻋﻨﻚ‬
َ َْ
Boyun
Senin boynun
Onun boynu
Senden
ِ َ َ
‫ﻋﻨﻜﺒﻮت‬
ُْ ْ
Örümcek
363
‫ﻋﻨﻜﻢ‬
ُْ َ
ُ ‫ﻋﻨﻪ‬
َْ
Sizden
Ondan
‫ﻋﻨﻬﺎ‬
َ َْ
‫ﻋﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َْ
Ondan (dş)
Onlardan
‫ﻋﻨﻬﻤﺎ‬
َ ُ َْ
O ikisinden
‫ﻋﻨﻰ‬
ََ
ٍ ِ
‫ﻋﻨﻴﺪا‬
ً ِ َ 4‫ﻋﻨﻴﺪ‬
َ
Boyun eğdi
Đnatçı, rakip
‫ﻋﻬﺪ‬
ََِ
Ahit verdi, sözleşti
‫ﻋﻬﺪا‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫ﻋﻬﺪ‬
ِ
‫ﻋﻬﺪﻛﻢ‬
ُْ َْ
Ahid, söz
Ahdiniz
‫ﻋﻬﺪﻧﺎ‬
ََِْ
Ahdettik
ِ ِ َ 43‫ﻋﻬﺪ‬
3‫ﻋﻬﺪ‬
ْ ََُْ
ِ ِ َ 4‫ﻋﻬﺪﻫﻢ‬
‫ﻋﻬﺪﻫﻢ‬
ْ ُْ ََْ
ِ َ
‫ﻋﻬﺪي‬
ْ
ِ
‫ﻋﻬ ِﻦ‬
ْ
Onun ahdi
Onların ahdi
Benim ahdim
Renkli yün
‫ﻋﻮان‬
ٌ ََ
ِ ٍ ِ
‫ﻋﻮﺟﺎ‬
ً َ 4‫ﻋﻮج‬
َ
‫ﻋﻮرات‬
ٌ َ َْ
Orta
Eğrilik
Avret yerleri
ٌ ‫ﻋﻮرة‬
َ َْ
ِ
‫ﻋﻮﻗﺐ‬
َ ُ
ِ
‫ﻋﻮﻗﺒﺘﻢ‬
ُْ ُ
Açıkta, avret
Cezalandırıldı
Cezalandırıldınız
‫ﻋﻲ‬
َّ َ
Yoruldu
364
ً ‫ِﻋﻴﺪا‬
ِ
‫ﻋﻴﺮ‬
ٌْ
ِ
‫ﻋﻴﺴﻰ‬
َ
ٌ‫ﻋﻴﺸﺔ‬
َ ِ
Bayram
Kervan
Đsa
Hayat
ََْ
ٌ‫ﻋﻴﻠﺔ‬
Fakirlik
‫ﻋﻴﻦ‬
ٌ َْ
ِ
‫ﻋﻴﻦ‬
ٌ
ً ‫ﻋﻴﻨﺎ‬
َْ
Göz, pınar
Đri gözlü
Göz, pınar
‫ﻋﻴﻨﺎك‬
َ ََْ
ِ َ
‫ﻋﻴﻨﺎن‬
َْ
ُ3‫ﻋﻴﻨﺎ‬
ََْ
Đki gözün
Đki göz, iki pınar
Onun iki gözü
‫ﻋﻴﻨﻬﺎ‬
ُ َْ
ِ َ
‫ﻋﻴﻨﻲ‬
ْ
Onun (dş) gözü
Gözüm
‫ﻋﻴﻨﻴﻚ‬
َ ََْْ
‫ﻋﻴﻨﻴ ِﻦ‬
ََْْ
Senin iki gözün
Đki göz, iki pınar
‫ﻋﻴﻮﻧﺎ‬
ٌ ُُ
ً ُ ُ 4‫ﻋﻴﻮن‬
‫ﻋﻴﻴﻨﺎ‬
َ َِ
ٍ‫ﻏﺎﺋﺒﺔ‬
ِ
َ َ
Pınarlar
Yorulduk
Gizli, saklı
365
‫ﻍ‬
ِ
‫ﻏﺎﺋﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ
ِِ َ
‫ﻏﺎﺋﻂ‬
Gizliler, saklılar
Hela, tuvalet
‫ﻏﺎﺋﻈﻮن‬
َ ُ ِ َ
Kin besleyenler, öfkelenenler
ِ َ
‫ﻏﺎﺑﺮ‬
Geride kalan
‫ﻏﺎﺑﺮﻳﻦ‬
َ ِِ َ
‫ﻏﺎدر‬
ََ َ
Geride kalanlar
Ayrıldı, gitti, dışarıda bıraktı
‫ﻏﺎر‬
ُ َ
ِ َ
‫ﻏﺎرم‬
ِ
‫ﻏﺎرﻣﻴﻦ‬
َ ِ َ
ٍ ِ َ
‫ﻏﺎﺳﻖ‬
ِ
ٌ‫ﻏﺎﺷﻴﺔ‬
َ َ
ِِ َ
‫ﻏﺎﻓﺮ‬
ِ
‫ﻏﺎﻓﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ
ِ َ 4 ‫ﻏﺎﻓﻞ‬
ً ‫ﻏﺎﻓﻼ‬
ٌ َ
ِ َِ َ
‫ﻏﺎﻓﻼت‬
Mağara
Borçlu, yük
Borçlular
Gece
Kuşatan, saran
Bağışlayan
Bağışlayanlar
Gafil
Gafiller (dş, çğ)
‫ﻏﺎﻓﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫ﻏﺎﻓﻠﻴﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﻏﺎﻟﺐ‬
ٌ َ
‫ﻏﺎﻟﺒﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻏﺎﻟﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ
Gafiller
Gafiller
Galip
Galipler
Galipler
‫ﻏﺎوون‬
َ ُ َ
Azgınlar
366
‫ﻏﺎوﻳﻦ‬
َ ِ َ
ٌ‫ﻏﺒﺮة‬
َََ
Azgınlar
Toz
َُ
ً‫ﻏﺜﺎء‬
ٍَ
ً ‫ َﻏﺪا‬4‫ﻏﺪ‬
Çer-çöp
Yarın
‫ﻏﺪاء‬
ََ
Gıda, yemek
‫ﻏﺪآءﻧﺎ‬
ََ َ َ
ِ ََ
‫ﻏﺪاة‬
Gıdamız, yemeğimiz
Sabah
Bol
‫ﻏﺪﻗﺎ‬
ًََ
Sabahleyin ayrıldı
‫ﻏﺪو‬
ََ
ِّ ُ ُ
ً ‫ﻏﺪوا‬
ّ ُ ُ 4‫ﻏﺪو‬
Sabahleyin
‫ﻏﺪوا‬
ََْ
‫ﻏﺪوت‬
َ ََْ
ِ ََ
‫ﻏﺪوة‬
Sabah ayrıldılar
Sabahleyin ayrıldın
Sabah
‫ﻏﺪوﻫﺎ‬
َ ُّ ُ ُ
Sabah esişi
‫ﻏﺪى‬
ََ
Sabahleyin ayrıldı, gitti
‫ﻏﺮ‬
َّ َ
ِ ُ
‫ﻏﺮاﺑﺎ‬
ً َ ُ 4‫ﻏﺮاب‬
َ
ِ
‫ﻏﺮاﺑﻴﺐ‬
ُ ََ
ً ‫ﻏﺮاﻣﺎ‬
ََ
Aldattı
Karga
Yollar
Sargın, sürekli
‫ﻏﺮب‬
َ ََ
‫ﻏﺮﺑﺖ‬
ْ َََ
Battı (güneş, ay)
Battı
ِ
‫ﻏﺮﺑﻲ‬
ِّ ْ َ
Batıda
367
ٍ‫ﻏﺮﺑﻴﺔ‬
َّ ِ ْ َ
‫ﻏﺮت‬
ْ َّ َ
Batıda
Aldattı
‫ﻏﺮﺗﻜﻢ‬
ُ ُ ْ َّ
‫ﻏﺮﺗﻬﻢ‬
ُ ُ ْ َّ َ
Sizi aldattı
Onları aldattı
‫ﻏﺮﻓﺎ‬
ً َ ُ 4‫ﻏﺮف‬
ٌ َُ
ِ َ ُ
‫ﻏﺮﻓﺎت‬
ُ
Odalar
Yüksek köşkler
‫ﻏﺮﻓﺔ‬
ًَ ُْ
‫ﻏﺮق‬
ُ ََ
Oda, avuç, yüksek yer
Sel, boğma
ً ‫ﻏﺮﻗﺎ‬
َْ
Batma, boğulma
‫ﻏﺮك‬
َ َّ َ
‫ﻏﺮﻛﻢ‬
ُ َّ َ
Seni aldattı
Sizi aldattı
‫ﻏﺮﻫﻢ‬
ْ ُ َّ َ
ِ ُ
‫ﻏﺮوب‬
ُ
‫ﻏﺮوﺑﻬﺎ‬
َ ِ ُُ
‫ﻏﺮورا‬
ٌ ُُ
ً ُ ُ 4‫ﻏﺮور‬
Onları aldattı
Batma, batış
Onun batması
Aldanış
‫ﻏﺰﻟﻬﺎ‬
َ َ َْ
‫ﻏﺰى‬
ًّ ُ
Onun ipliği
Savaş
‫ﻏﺴﺎﻗﺎ‬
ٌ َّ َ
ً َّ َ 4‫ﻏﺴﺎق‬
ِ ََ
‫ﻏﺴﻖ‬
Đrin
Karanlık
َ ‫ﻏﺴﻞ‬
ََ
ٍ ِْ ِ
‫ﻏﺴﻠﻴﻦ‬
Yıkadı
Đrin
َّ َ
‫ﻏﺸﺎ‬
Örttü
368
‫ﻏﺸﺎﻫﺎ‬
َ َّ َ
ِ
ٌ ‫ﻏﺸﺎوة‬
َ َ
َّ َ
‫ﻏﺸﻰ‬
Onu örttü
Örtü
Örttü
ِ
‫ﻏﺸﻲ‬
َ َ
ُِ
‫ﻏﺸﻲ‬
َ
ِ
‫ﻏﺸﻴﻬﻢ‬
َُْ َ
Örttü, kuşattı, yuttu
Bayıldı
Onları örttü
‫ﻏﺼﺒﺎ‬
ً ْ َ
ٌ‫ﻏﺼﺔ‬
َّ ُ
Zorla
Boğazı tıkayan
‫ﻏﺾ‬
َّ َ
‫ﻏﻀﺐ‬
ٌ َ َ
ِ
‫ﻏﻀﺐ‬
َ َ
‫ﻏﻀﺒﺎن‬
َ َ ْ َ
ِ
‫ﻏﻀﺒﻮا‬
ُ َ
َِ َ
‫ﻏﻀﺒﻲ‬
ٍ َ ِ
‫ﻏﻄﺎء‬
Bakışını indirdi
Gazap, kızgınlık
Gazap etti, kızdı, öfkelendi
Kızgın, gazaplı
Gazap ettiler
Gazabım
Örtü
‫ﻏﻄﺎءك‬
َ َ َ ِ
‫ﻏﻔﺎرا‬
ٌ َّ َ
ً َّ َ 4‫ﻏﻔﺎر‬
Senin örtün
Çok bağışlayan
‫ﻏﻔﺮ‬
َََ
‫ﻏﻔﺮان‬
َ ُْ
Bağışladı, örttü
Bağışlama
‫ﻏﻔﺮاﻧﻚ‬
َ َ َ ُْ
‫ﻏﻔﺮﻧﺎ‬
َََْ
Senin bağışlaman
Bağışladık
ََ
َ‫ﻏﻔﻞ‬
Gafil oldu
369
ٍ‫ﻏﻔﻠﺔ‬
ََْ
Gaflet
‫ﻏﻔﻮرا‬
ٌ َُ
ً ُ َ 4‫ﻏﻔﻮر‬
ٍ ِ
ّ ‫ﻏﻞ‬
Çok bağışlayan
Kin
ًّ ‫ ِﻏﻼ‬4‫ﻏﻞ‬
َّ َ
Hıyanet etti, bağladı
‫ﻏﻼظ‬
ٌ َ ِ
Katı
‫ﻏﻼﻣﺎ‬
ٌَ ُ
ً َ ُ 4‫ﻏﻼم‬
ِ
‫ﻏﻼﻣﻴ ِﻦ‬w
َْ َُ
Oğlan çocuk
Đki oğlan çocuk
‫ﻏﻠﺐ‬
َ ََ
ُْ
ً ‫ﻏﻠﺒﺎ‬
Yendi, galip geldi
Đri, gür
‫ﻏﻠﺒﺖ‬
ْ َََ
ِ ُِ
‫ﻏﻠﺒﺖ‬
َ
ِ
‫ﻏﻠﺒﻬﻢ‬
ْ ِ ََ
Yendi (dş)
Yenildi
Onların yenilgisi
‫ﻏﻠﺒﻮا‬
ََُ
ُِ
‫ﻏﻠﺒﻮا‬
ُ
‫ﻏﻠﺖ‬
ْ َّ ُ
‫ﻏﻠﻈﺔ‬
ًَ ِْ
Yendiler
Yenildiler
Bağlandı
Sertlik
‫ﻏﻠﻒ‬
ٌ ُْ
‫ﻏﻠﻘﺖ‬
ْ َ َّ َ
‫ﻏﻠﻤﺎن‬
ٌ َ ِْ
ُّ ُ
ُ3‫ﻏﻠﻮ‬
Kılıf
Kapattı
Genç
Onu bağlayın
ِ َْ
‫ﻏﻠﻰ‬
‫ﻏﻠﻴﻈﺎ‬
ٌ َِ
ً ِ َ 4‫ﻏﻠﻴﻆ‬
Kaynama
Ağır, zor, sert
370
ٍّ َ
ً ‫ﻏﻤﺎ‬
ّ َ 4‫ﻏﻢ‬
Gam
ٌ ‫ﻏﻤﺎم‬
ََ
ً‫ﻏﻤﺔ‬
َّ ُ
Bulut
Dert
ِ َ
‫ﻏﻤﺮات‬
ََ
ٍ َ
‫ﻏﻤﺮة‬
َْ
ِ
‫ﻏﻤﺮﺗﻬﻢ‬
ِْ ََْ
Acılar, ızdıraplar
Gaflet, dalgınlık
Onların gafletleri
‫ﻏﻨﻢ‬
ٌ ََ
ِ
‫ﻏﻨﻤﺘﻢ‬
ُْ ْ َ
ِ ََ
‫ﻏﻨﻤﻲ‬
Koyun
Ganimet aldınız
Benim koyunum
ِ
ِ
‫ﻏﻨﻴﺎ‬
ًّ َ 4‫ﻏﻨﻰ‬
ٌّ َ
ٍ ََ
‫ﻏﻮاش‬
Zengin, ihtiyaçsız, bağımsız
Örtü
ٍ َّ َ
‫ﻏﻮاص‬
‫ﻏﻮى‬
َٰ
Dalgıç, dalan
Azdı
ً ‫ﻏﻮرا‬
َْ
Suyu çekilmek
ٌ‫ﻏﻮل‬
َْ
‫ﻏﻮى‬
ََ
Aklı giderme
Aldandı, azdı
‫ﻏﻮي‬
ٌّ ِ َ
‫ﻏﻮﻳﻨﺎ‬
َََْ
Azgın
Azdık
ً ‫ﻏﻴﺎ‬
ّ َ 4‫ﻏﻲ‬
ِّ َ
Sapıklık, hata, kötülük
‫ﻏﻴﺎﺑﺖ‬
َ ََ
‫ﻏﻴﺐ‬
ٌ َْ
ِِ َ
‫ﻏﻴﺒﻪ‬
ْ
Dip
Görünmeyen, gayb
Onun gaybi
371
ٍ َ
‫ﻏﻴﺚ‬
ْ
‫ﻏﻴﺮ‬
َ َّ َ
Yağmur
Değiştirdi
ِ ْ َ 4‫ﻏﻴﺮ‬
‫ﻏﻴﺮ‬
َ ْ َ 4‫ﻏﻴﺮ‬
َُْ
‫ﻏﻴﺮﻛﻢ‬
ُ ِ ْ َ 4‫ﻏﻴﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ
Değil, başka
Sizden başka
ِ ِ َ 43‫ﻏﻴﺮ‬
3‫ﻏﻴﺮ‬
ُ َُْ
ْ ُ َ ْ َ 43‫ﻏﻴﺮ‬
‫ﻏﻴﺮﻫﺎ‬
َ ََْ
Ondan başka
Ondan (dş) başka
ِ َْ
‫ﻏﻴﺮي‬
ِ
‫ﻏﻴﺾ‬
َ
Benden başka
Çekildi
‫ﻴﻆ‬
ٌ ْ ‫َﻏ‬
ِ
‫ﻏﻴﻈﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ِْ ِ ْ َ
‫ﻏﻴﻈﻬﻢ‬
ِ ُ
‫ﻏﻴﻮب‬
ُ
Kızgınlık, öfke
Öfkeniz
Onların öfkesi
Gaybler
372
‫ﻑ‬
‫ف‬
َ
‫ﻓﺌﺎﺗﺖ‬
ْ َ ََ
Öyleyse, bundan dolayı
Böylece geldi (dş)
‫ﻓﺌﺎﺗﻮا‬
ُ َ
Verin
‫ﻓﺆاد‬
ُ َُ
Kalp, sine
‫ﻓﺆادك‬
َ َ َُ
‫َِﻓﺌﺔ‬
Sinen, kalbin
Topluluk
ِ َِ
‫ﻓﺌﺘﺎن‬
َ
ِ
‫ﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ‫َﻓﺌ‬
ِ
‫ﻓﺌﺘﻴ ِﻦ‬
ََْ
Đki topluluk
Sizin topluluğunuz
Đki topluluk
‫ﻓﺎءْت‬
َ َ
‫ﻓﺎﺋﺰون‬
َ ُِ َ
Döndü (dş)
Kurtuluşa erenler, başaranlar
‫ﻓﺎءو‬
ُ َ
‫ﻓﺎﺑﺘﻐﻮا‬
َُْ َ
Geri döndüler, sığındılar
Öyleyse arayın
‫ﻓﺎﺑﻌﺜﻮا‬
َُْ َ
ِ َْ
‫ﻓﺄت‬
Öyleyse gönderin
Öyleyse gel, getir
ِ
ٌ‫ﻓﺎﺗﺒﺎع‬
َّ َ
‫ﻓﺎﺗﺒﻊ‬
ْ ِ َّ َ
O halde tabi olmak
O halde tabi ol
ِ ِ َّ َ
‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻨﻲ‬
ْ
‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻬﺎ‬
َ ْ ِ َّ َ
O halde bana tabi ol
O halde sen ona tabi ol
‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻮا‬
ُ َ َّ َ
‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻮا‬
ُ ِ َّ َ
Tabi oldular
O halde tabi olun
373
ِ ِ َّ َ
‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻮﻧﻲ‬
ُ
Öyleyse bana tabi olun
3‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻮ‬
ُ ُ َ َّ َ
3‫ﻓﺎﺗﺒﻌﻮ‬
ُ ُ ِ َّ َ
َِِ
‫ﻓﺎﺗﺤﻴﻦ‬
َ
‫ﻓﺎﺗﺨﺬ‬
َ َ َّ َ
Ona tabi oldular
Öyleyse ona tabi olun
Açanlar
Tuttu, edindi
‫ﻓﺎﺗﺨﺬت‬
ْ َ َ َّ َ
Tuttu, edindi (dş)
‫ﻓﺎﺗﺨﺬﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ُ ُ ُ ْ َ َّ َ
ْ ِ َّ َ
ُ3‫ﻓﺎﺗﺨﺬ‬
Onları tuttunuz
Öyleyse onu tut, edin
ُ ِ َّ َ
ُ3‫ﻓﺎﺗﺨﺬو‬
‫ﻓﺎﺗﻘﻮا‬
ُ َّ َ
Öyleyse onu tutun, edinin
O halde sakının
ِ ُ َّ َ
‫ﻓﺎﺗﻘﻮن‬
O halde benden sakının
‫ﻓﺎﺗﻜﻢ‬
ُْ ََ
‫ﻓﺎﺗﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُْ َ
ِ
‫ﻓﺄﺗﻨﺎ‬
َ َْ
ِِ
‫ﻓﺎﺗﻨﻴﻦ‬
َ َ
Sizden kaçtı, kaçırdınız
O halde onu okuyun
Öyleyse bize getir
Fitneye düşürenler
‫ﻓﺄﺗﻮا‬
َُْ
Öyleyse getirin
‫ﻓﺄﺗﻮﻧﺎ‬
َ َُْ
Öyleyse bize getirin
‫ﻓﺄﺗﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ
ِ
‫ﻓﺄﺗﻴﺎ‬
َ َْ
ِ
ُ3‫ﻓﺄﺗﻴﺎ‬
َ َْ
Onlara (dş, çğ) gelin, yaklaşın
Đkiniz gidin
Đkiniz ona gidin
‫ﻓﺎﺛﺒﺘﻮا‬
ُُْ َ
3‫ﻓﺎﺟﺘﺒﺎ‬
ُ ََ ْ َ
O halde sebat edin
Onu seçti
374
ِ
‫ﻓﺎﺟﺘﻨﺒﻮا‬
ُ َْ َ
ِ َ
ُ3‫ﻓﺎﺟﺘﻨﺒﻮ‬
ُ َْ
ِ َ
‫ﻓﺎﺟﺮا‬
ً
َ ْ َ
ْ‫ﻓﺎﺟﻌﻞ‬
‫ﻓﺎﺟﻠﺪوا‬
ُِْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺟﻠﺪوﻫﻢ‬
ُ ُ ْ َ
Öyleyse kaçının
Öyleyse ondan kaçının
Facir, ahlaksız
Öyleyse kıl, yap
Vurun
Onlara vurun
‫ﻓﺎﺟﻨﺢ‬
ْ َْ َ
‫ﻓﺎﺣﺘﺮﻗﺖ‬
ْ َََ ْ َ
Sen de yanaş
Ve yandı (dş)
َ ‫ﻓﺎﺣﺘﻤﻞ‬
ََْ َ
‫ﻓﺎﺣﺬروا‬
َُ ْ َ
Yüklendi
Sakının
3‫ﻓﺎﺣﺬرو‬
ُ َُ ْ َ
‫ﻓﺎﺣﺬروﻫﻢ‬
ُ َُ ْ َ
‫ﻓﺎﺣﺸﺔ‬
َ ِ َ
Ondan sakının
Onlardan sakının
Çirkinlik, ahlaksızlık
‫ﻓﺎﺣﻜﻢ‬
ُْ ْ َ
‫ﻠﻂ‬
َ َ ‫ﻓﺎﺧﺘ‬
َْ َ
O halde hüküm ver
Karıştı
‫ﻓﺎﺧﺘﻠﻒ‬
َ ََ ْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺧﺘﻠﻒ‬
َ ُْ َ
‫ﻓﺎﺧﺘﻠﻔﻮا‬
ََُ ْ َ
Ayrılığa düştü
Ayrılığa düşüldü
Ayrılığa düştüler
‫ﻓﺎﺧﺮج‬
ْ ُْ َ
‫ﻓﺎﺧﺸﻮﻫﻢ‬
ُ َْ ْ َ
O halde çık
Onlardan korkun
‫ﻓﺎﺧﻠﻊ‬
َْْ َ
‫ﻓﺈﺧﻮاﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َ ْ َِ
Çıkar
Kardeşlerinizdir
375
‫ﻓﺎدارءﺗﻢ‬
ُ ْ َ َّ َ
Atıştınız, çekiştiniz
‫ﻓﺎدﺧُﻠﻮا‬
ُ ْ َ
‫ﻓﺄدﺧﻠﻮا‬
ُ ِ َُْ
Girin
Sokuldular
‫ﻓﺎدﺧﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُُ ْ َ
ُِ ْ َ
‫ﻓﺎدﺧﻠﻲ‬
Ona girin
Gir (dş)
‫ﻓﺎدرءوا‬
َُْ َ
ْ َ
ُ‫ﻓﺎدع‬
O halde savın, savuşturun
O halde dua et, çağır
‫ﻓﺎدﻋﻮا‬
ُ ْ َ
Dua edin
3‫ﻓﺎدﻋﻮ‬
ُ ُ ْ َ
‫ﻓﺎدﻋﻮﻫﻢ‬
ُ ُُ ْ َ
Ona dua edin
Onları çağırın
‫ﻓﺎدﻓﻌﻮا‬
َُْ َ
‫َِﻓﺈذ‬
Verin
Bir zaman
‫ﻓﺈذا‬
ً َِ
‫ﻓﺈذا‬
َ َِ
O halde
O zaman
‫ﻓﺎذﻛﺮوا‬
ُُ ْ َ
ِ ُ ْ َ
‫ﻓﺎذﻛﺮوﻧﻲ‬
ُ
O halde anın
O halde beni anın
‫ﻓﺄذن‬
ْ َ َْ
Đzin ver
‫ﻓﺄذﻧﻮا‬
َُ َْ
Bildirilmiş olun
‫ﻓﺎذﻫﺐ‬
ْ َْ َ
‫ﻓﺎذﻫﺒﺎ‬
ََْ َ
O halde git
O halde ikiniz gidin
‫ﻓﺎر‬
َ َ
َّ َ ْ َ
‫ﻓﺎرﺗﺪ‬
Kaynadı
Geri döndü
376
َّ َ ْ َ
‫ﻓﺎرﺗﺪا‬
َِ َ
‫ﻓﺎرﺗﻘﺐ‬
ْ ْ
ِ
‫ﻓﺎرﺗﻘﺒﻬﻢ‬
ُ ْ َْ َ
‫ﻓﺎرﺟﻊ‬
ِ ِ ْ َ
‫ﻓﺎرﺟﻌﻨﺎ‬
َْ ِ ْ َ
ِ
‫ﻓﺎرﺟﻌﻮا‬
ُ ْ َ
Đkisi geri döndü
Bekle, gözetle
Onları bekle, gözetle
Döndür
Bizi döndür
Geri dönün
‫ﻓﺎرزﻗﻮﻫﻢ‬
ُ ُُ ْ َ
‫ﻓﺎرض‬
ٌ ِ َ
Öyleyse onları rızıklandırın
Yaşlı
ِ َ
ً ‫ﻓﺎرﻏﺎ‬
Boş, bomboş
‫ﻓﺎرﻏﺐ‬
ْ َ ْ َ
ِ َِ َ
‫ﻓﺎرﻗﺎت‬
Yönel, yaklaş
Ayıranlar, seçenler
‫ﻓﺎرﻗﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ
ِ َ َ
‫ﻓﺎرﻫﺒﻮن‬
ُ ْ
ِ
‫ﻓﺎرﻫﻴﻦ‬
َ ِ َ
Onlardan ayrılın
Öyleyse benden korkun
Ustalıkla
‫ﻓﺎز‬
َ َ
Başardı
‫ﻓﺎﺳﺘﺌﺬﻧﻮك‬
َ َُ َْ ْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﺒﺸﺮوا‬
ُ َْ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﺒﻘﻮا‬
ََُ ْ َ
Senden izin isterler
Öyleyse müjdelenin
Yarıştılar
‫ﻓﺎﺳﺘﺒﻘﻮا‬
ُ َِ ْ َ
Yarışsınlar
‫ﻓﺎﺳﺘﺠﺎب‬
َ َ َْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﺠﺒﺘﻢ‬
َُْ َ ْ َ
Cevap verdi
Cevap verdiniz, icabet ettiniz
‫ﻓﺎﺳﺘﺠﺒﻨﺎ‬
ََْ َ ْ َ
Cevap verdik, icabet ettik
377
‫ﻓﺎﺳﺘﺤﺒﻮا‬
ُّ َ َ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﺨﻒ‬
َّ َ َ ْ َ
Sevmek istediler, tercih ettiler
Küçümsedi
‫ﻓﺎﺳﺘﺸﻬﺪوا‬
ُِ َْْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻌﺬ‬
َِْ ْ َ
Şahit getirin
Öyleyse sığın
‫ﻓﺎﺳﺘﻌﺼﻢ‬
َ َ َْ ْ َ
َ ََْ َ
ُ‫ﻓﺎﺳﺘﻐﺎﺛﻪ‬
Namusunu korudu
Ondan yardım istedi
‫ﻓﺎﺳﺘﻐﻔﺮ‬
َََْ ْ َ
ِْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻐﻔﺮ‬
ْ َْ
‫ﻓﺎﺳﺘﻐﻔﺮوا‬
ََُْ ْ َ
3‫ﻓﺎﺳﺘﻐﻔﺮو‬
ُ ُِ َْ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻐﻠﻆ‬
َ ََْ ْ َ
ِ َِْ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻔﺘﻬﻢ‬
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﻘﻢ‬
ْ َْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﻘﻴﻤﺎ‬
َ َْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﻘﻴﻤﻮا‬
ُ َْ َ
Ve bağışlanma diledi
Öyleyse bağışlanma dile
Ve bağışlanma dilediler
Öyleyse ondan bağışlanma dileyin
Kalınlaştı, sertleşti
Onlara sor
Öyleyse dosdoğru ol
Öyleyse dosdoğru olun (ikil)
Öyleyse dosdoğru olun
‫ﻓﺎﺳﺘﻜﺒﺮﺗﻢ‬
ُ َْْ َ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻜﺒﺮوا‬
َُْ َ ْ َ
Sonra büyüklendiniz
Sonra büyüklendiler
‫ﻓﺎﺳﺘﻤﺘﻌﺘﻢ‬
ََُْْْ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻤﺘﻌﻮا‬
ََُْْ َ
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﻤﺴﻚ‬
َْْ َ
َِ َ
‫ﻓﺎﺳﺘﻤﻊ‬
ْ
ِ
‫ﻓﺎﺳﺘﻤﻌﻮا‬
ُ َْ َ
Faydalandınız
Faydalandılar
Sıkı tut, yapış
Dinle
Dinleyin
378
‫ﻓﺎﺳﺘﻮى‬
ََ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﺠﺪ‬
ُ ْ َ
Doğruldu, dikildi
O halde secde et
‫ﻓﺎﺳﺠﺪوا‬
ُ ُ ْ َ
‫ﻓﺎﺳﻌﻮا‬
َْ َ َ
‫ﻓﺎﺳﻘﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻓﺎﺳﻖ‬
ٌِ َ
O halde secde edin
Koşun
Yoldan çıkan, fasık
‫ﻓﺎﺳﻘﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ َ
‫ﻓﺎﺳﻘﻴﻦ‬
َ
‫ﻓﺎﺳﻠﻚ‬
ُْ َ
Fasıklar
Fasıklar
Sok, al
ُ ُْ َ
ُ3‫ﻓﺎﺳﻠﻜﻮ‬
ُِ َ
‫ﻓﺎﺳﻠﻜﻲ‬
ْ
ِ
‫ﻓﺎﺳﻤﻌﻮن‬
َُ ْ َ
Sokun
Gir, yürü
Beni dinleyin, işitin
‫ﻓﺎﺷﻬﺪوا‬
َُ ْ َ
ِ ْ َ
‫ﻓﺎﺻﺒﺮ‬
Şahit olun
Sabret
ِ
‫ﻓﺎﺻﺒﺮوا‬
ُ ْ َ
‫ﻓﺎﺻﺪع‬
َ ْ َ
Sabredin
Đlan et, açıkça söyle
‫ﻓﺎﺻﻄﺎُدوا‬
َ ْ َ
‫ﻓﺎﺻﻔﺢ‬
ْ َ ْ َ
ِِ َ
‫ﻓﺎﺻﻠﻴﻦ‬
َ
‫ﻓﺎﺿﺮب‬
ْ ِ ْ َ
Avlanın
Hoşgör, affet
Ayıranlar, ayırt edenler
O halde vur, misal ver
‫ﻓﺎﺿﺮﺑﻮا‬
ُِ ْ َ
ِ َ
‫ﻓﺎﻃﺮ‬
O halde vurun, misal verin
Yaratıcı, yaratan
ُ ‫ﻓﺈﻃﻌﺎم‬
َ ْ َِ
Doyurulması
379
‫ﻓﺎﻃﻠﻊ‬
َ َ َّ َ
َ
‫ﻓﺎﻃﻬﺮوا‬
ُ َّ ّ َ
Baktı
Temizlenin
‫ﻓﺎﻋﺒﺪ‬
ُْْ َ
ِْ ْ َ
‫ﻓﺎﻋﺒﺪﻧﻲ‬
ُ
Kulluk et
Bana kulluk et
ُْْ َ
ُ3‫ﻓﺎﻋﺒﺪ‬
Ona kulluk et
‫ﻓﺎﻋﺒﺪوا‬
ُُْ َ
ِ ُ ْ َ
‫ﻓﺎﻋﺒﺪون‬
ُ
Kulluk edin
Bana kulluk edin
ُُْ َ
ُ3‫ﻓﺎﻋﺒﺪو‬
ِ
‫ﻓﺎﻋﺘﺒﺮوا‬
ُ َْ َ
‫ﻓﺎﻋﺘﺪوا‬
َُْ َ
Ona kulluk edin
Đbret alın
Saldırın
‫ﻓﺎﻋﺘﺮﻓﻨﺎ‬
َََْْ َ
‫ﻓﺎﻋﺘﺮﻓﻮا‬
ُ ََْ َ
Đtiraf ettik
Đtiraf ettiler
‫ﻓﺎﻋﺘﺰﻟﻮا‬
َُِْ َ
ِ ُِ ْ َ
‫ﻓﺎﻋﺘﺰﻟﻮن‬
َ
Bırakın, uzak durun
Beni bırakın, uzak durun
ُِْ َ
ُ3‫ﻓﺎﻋﺘﻠﻮ‬
‫ﻓﺎﻋﺪﻟﻮا‬
ُِ ْ َ
Onu sürükleyin
Adil olun
ِ
‫ﻓﺄﻋﺬﺑﻬﻢ‬
ُ ُ ّ َ َُ
Onlara azap ederim
‫ﻓﺎﻋﻒ‬
ُ ْ َ
‫ﻓﺎﻋﻔﻮا‬
ُْ َ
ِ
ٌ ‫َﻓﺎﻋﻞ‬
‫ﻓﺎﻋﻠﻢ‬
ْ َْ َ
Affet
Affedin
Yapan
Bil ki
‫ﻓﺎﻋﻠﻤﻮا‬
ُ َْ َ
Bilin ki
380
‫ﻓﺎﻋﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫ﻓﺎﻋﻠﻴﻦ‬
َ َ
ْ‫ﻓﺎﻋﻤﻞ‬
َْ َ
‫ﻓﺎﻏﺴﻠﻮا‬
ُِْ َ
Yapanlar
Yapanlar
Yap
Öyleyse yıkayın
ِْ َ
‫ﻓﺎﻏﻔﺮ‬
ْ
‫ﻓﺎﻓﺘﺢ‬
ْ َْ َ
Öyleyse bağışla
Öyleyse aç
‫ﻓﺎﻓﺮق‬
ْ ُْ َ
‫ﻓﺎﻓﺴﺤﻮا‬
ُ َْ َ
Ayır
Açılın, genişleyin
‫ﻓﺎﻓﻌﻠﻮا‬
َُْ َ
‫ﻓﺎﻗﺘﻠﻮا‬
ُُْ َ
Yapın
Öldürün
‫ﻓﺎﻗﺘﻠﻮﻫﻢ‬
ُ ُُْ َ
ِ َِِْ
‫ﻓﺎﻗﺬﻓﻴﻪ‬
Onları öldürün
Ve onu bırak, at
‫ﻓﺎﻗﺮءوا‬
ُ َْ َ
ِ
ٌ‫ﻓﺎﻗﺮة‬
َ َ
Okuyun
Bel kemiği
ِ ُ َْ
‫ﻓﺎﻗﺼﺺ‬
ِ َْ
‫ﻓﺎﻗﺾ‬
Anlat
Öyleyse hüküm ver
‫ﻓﺎﻗﻄﻌﻮا‬
َُ ْ َ
‫ﻓﺎﻗﻊ‬
ٌِ َ
Kesin
Parlak sarı
‫ﻓﺎﻗﻌﺪوا‬
ُُْ َ
‫ﻓﺎﻛﺘﺒﻨﺎ‬
َُْ ْ َ
Oturun
O halde bizi yaz
ُ3‫ﻓﺎﻛﺘﺒﻮ‬
ُُْ َ
ِ
‫ﻓﺎﻛﻬﺔ‬
َ َ
O halde onu yazın
Meyve
381
‫ﻓﺎﻛﻬﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻓﺎﻛﻬﻴﻦ‬
َ ِ َ
Zevk edenler
Zevk edenler
‫ﻓﺎﻷن‬
ََ َ
ِ ِ َ َ
‫ﻓﺎﻟﺘﺎﻟﻴﺎت‬
َ ّ
َ ََْ َ
ُ ‫ﻓﺎﻟﺘﻘﻄﻪ‬
Şimdi ise
Okuyanlar
Onu aldı
ُ ‫ﻓﺎﻟﺘﻘﻤﻪ‬
َ ََْ َ
‫ﻓﺎﻟﺘﻘﻰ‬
ََْ َ
ِ
‫ﻓﺎﻟﺘﻤﺴﻮا‬
ُ َْ َ
‫ﻓﺎﻟﻖ‬
ُِ َ
Onu yuttu
Birleşti
Arayın
Yaran
َّ َ
ُ Q‫ﻓﺎ‬
َّ ِ َ
‫ﻓﺈﻟﻢ‬
O halde Allah
Öyle olmazsa
‫ﻓﺎﻣﺎ‬
َّ َ َ
‫ﻓﺎﻣﺘﺤﻨﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ ْ َ
O takdirde
Onları imtihan edin, deneyin
‫ﻓﺎﻣﺴﺤﻮا‬
ُ َ ْ َ
‫ﻓﺎﻣﺸﻮا‬
ُ ْ َ
Mesh edin
Yürüyün
‫ﻓﺎﻣﻨﻦ‬
ُْْ َ
ٍ َ
‫ﻓﺎن‬
Öyleyse ver
Fani
‫ﻓﺎﻧﺒﺠﺴﺖ‬
ْ َ َ َْ َ
‫ﻓﺎﻧﺒﺬ‬
ْ ِْ َ
Fışkırdı
At, bildir
‫ﻓﺎﻧﺘﺒﺬت‬
ْ َََْ َ
ِ َْ
‫ﻓﺎﻧﺘﺸﺮوا‬
ُ َ
ِ
‫ﺎﻧﺘﺼﺮ‬
ْ َ َ‫ﻓ‬
Çekildi
Yayılın
Yardım et
382
ِ
‫ﻓﺎﻧﺘﻈﺮوا‬
ُ َْ َ
‫ﻓﺎﻧﺘﻘﻤﻨﺎ‬
َََْ َ
Bekleyin
Đntikam aldık
‫ﻓﺎﻧﺘﻬﻮا‬
ُ َْ َ
‫ﻓﺎﻧﺘﻬﻰ‬
َ َْ َ
Vazgeçtiler
Vazgeçti
‫ﻓﺎﻧﺴﻠﺦ‬
َ َََْ
‫ﻓﺎﻧﺸﺰوا‬
َُُْ
Sıyrıldı
Kalkın
‫ﻓﺎﻧﺼﺐ‬
ْ َ َ
‫ﻓﺎﻧﺼﺮﻧﺎ‬
َُْ َ
Đşe başla
Bize yardım et
Yola çıktılar (ikil)
‫ﻓﺎﻧﻄﻠﻘﺎ‬
َ ََ َ
Yola çıktılar (çğ)
‫ﻓﺎﻧﻄﻠﻘﻮا‬
ُ ََ َ
‫ﻓﺎﻧﻈﺮ‬
ُ َ
Bak
‫ﻓﺎﻧﻈﺮوا‬
ُُ َ
ُِ َ
‫ﻓﺎﻧﻈﺮي‬
Bakın
Bak (dş)
‫ﻓﺎﻧﻔﺠﺮت‬
ََ َ َ
‫ﻓﺎﻧﻔﺬوا‬
ُُ َ
ِ
‫ﻓﺎﻧﻔﺮوا‬
ُ َ
‫ﻓﺎﻧﻔﻠﻖ‬
َََ َ
Fışkırdı
Geçip gidin, delin
Savaşa gidin, ilerleyin
Yarıldı
‫ﻓﺎﻧﻘﻠﺒﻮا‬
ََُ َ
‫ﻓﺈﻧﻚ‬
َ َّ ِ َ
ِ
‫ﻓﺎﻧﻜﺤﻮا‬
ُ َ
‫ﻓﺎﻧﻜﺤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِ َ
Geri döndüler
Ve mutlaka sen
Nikahlayın
Onları nikahlayın
‫ﻓﺎﻧﻬﺎر‬
َ ََْ
Düştü, yıkıldı
383
3‫ﻓﺎ‬
ُ َ
Ağız, ağzı
‫ﻓﺎﻫﺒﻂ‬
ْ ِْ َ
Şimdi in
‫ﻓﺎﻫﺠﺮ‬
ُْ ْ َ
‫ﻓﺎﻫﺪوﻫﻢ‬
ُ ُُْ َ
Uzak dur
Ve onları iletin
‫ﻓﺄوا‬
ُ َْ
ِ
‫ﻓﺒﺌﺲ‬
َ ْ َ
Öyleyse sığının
O halde ne kötü
‫ﻓﺒﺎؤ‬
ُ ََ
ِ
‫ﻓﺒﺄي‬
ِّ َ َ
Uğradılar
O halde hangisi
‫ﻓﺒﻐﻰ‬
َ ََ
ِ
‫ﻓﺒﻢ‬
َ َ
Ve azgınlık etti
O halde ne için, şunun için
‫ﻓﺒﻤﺎ‬
َ َِ
‫ﻓﺒﻬﺖ‬
َ ِ َُ
O halde ne için, şunun için
Şaşırıp kaldı
‫ََﻓﺘﺎ‬
‫ﻓﺘﺎب‬
َ ََ
Delikanlı
Ve tevbe etti, tevbesini kabul etti
‫ﻓﺘﺎح‬
ُ َّ َ
3‫ﻓﺘﺎ‬
ُ ََ
Açan, açıcı
Onun delikanlısı
‫ﻓﺘﺎﻫﺎ‬
َ ََ
‫ﻓﺘﺒﻬﺘﻬﻢ‬
ُ َُ ََْ
Onun (dş) delikanlısı
Ve onları şaşırtır
‫ﻓﺘﺢ‬
َ ََ
‫ﻓﺘﺤﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4 ‫ﻓﺘﺢ‬
Açtı, zafer verdi
Fetih, zafer, açma
‫ﻓﺘﺤﺖ‬
ْ َ ُِ
‫ﻓﺘﺤﻨﺎ‬
َ ْ ََ
Açıldı (dş)
Açtık
384
‫ﻓﺘﺤﻮا‬
ُ ََ
ٍ َ
‫ﻓﺘﺮة‬
َْ
‫ﻓﺘﻘﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ َ ََْ
Açtılar
Devir, dönem
O ikisini ayırdık
‫ﻓﺘﻨﺎ‬
َّ َ َ
ْ‫ﺎدوا‬
َََ
ْ َ ‫ﻓﺘﻨ‬
Đmtihan ettik
Birbirine seslendiler
ْ‫ﻓﺘﻨﺎزﻋﻮا‬
ُ َ َََ
Çekiştiler
‫ﻓﺘﻨﺎك‬
َ َّ َ َ
3‫ﻓﺘﻨﺎ‬
ُ َّ َ َ
Seni imtihan ettik
Onu imtihan ettik
‫ﻓﺘﻨﺔ‬
َ ِْ
‫ﻓﺘﻨﺘﻚ‬
َ ُ َ ِْ
Đmtihan, deneme, fitne
Senin fitnen
ِ
‫ﻓﺘﻨﺘﻜﻢ‬
ُْ ََْ
‫ﻓﺘﻨﺘﻢ‬
ُ ََ
ِ
‫ﻓﺘﻨﺘﻢ‬
ُ ُ
ُ ‫ﻓﺘﻨﺘﻪ‬
ََ ِْ
Sizin fitneniz
Kötülük ettiniz
Đmtihan edildiniz
Onun şaşırtılması
ِ
‫ﻓﺘﻨﺘﻬﻢ‬
ُْ َُْ
ْ‫ﻓﺘﻨﻮا‬
ََُ
ِ
ْ‫ﻓﺘﻨﻮا‬
ُ ُ
ً ‫ُ ُﻓﺘﻮﻧﺎ‬
Şaşırtılmaları, mazeretleri
Đşkence ettiler
Đşkence edildiler
Đmtihan, deneme
‫ًَﻓﺘﻰ‬
ِ
‫ﻓﺘﻴﺎﺗﻜﻢ‬
ُ ُ َََ
Genç
Genç kızlarınız
‫ﻓﺘﻴﺎن‬
َ َََ
ِِ ِِ
‫ﻓﺘﻴﺎﻧﻪ‬w
َْ
Gençler, hizmetçiler
Gençleri, hizmetçileri
385
ِ
‫ﻓﺘﻴﺔ‬
َْ
ً ‫َ ِﻓﺘﻴﻼ‬
Gençler
Hurma çekirdeğinin lifi
‫ﻓﺜﻢ‬
َّ َ َ
‫ﻓﺞ‬
ٍّ َ
ِ
ً ‫ﻓﺠﺎﺟﺎ‬
َ
‫ﻓﺠﺎر‬
َّ ُ
Nereye, neresi
Genişlik
Geniş
Facirler, günahkarlar
‫ﻓﺠﺮ‬
َْ
ُ‫ﻓﺠﺮة‬
َََ
‫ﻓﺠﺮت‬
ْ َ ِّ ُ
‫ﻓﺠﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
ٍ َ
‫ﻓﺠﻮة‬
َ ْ
‫ﻓﺠﻮرﻫﺎ‬
ََ ُُ
Fecir
Facirler, günahkarlar
Fışkırtıldı
Fışkırttık
Geniş yer
Onun bozukluğu
‫ﻓﺤﺸﺎء‬
َ َْ
ِ َّ َ
‫ﻓﺨﺎر‬
Ahlaksız, fuhuş
Pişmiş çamur
‫ﻓﺨﻮر‬
َُ
‫ﻓﺪاء‬
َِ
Övünen
Fidye
ِ
‫ﻓﺪﻳﺔ‬
َ َ
ُ3‫ﻓﺪﻳﻨﺎ‬
َََْ
Fidye
Ona fidye verdik
‫ﻓﺬو‬
َُ
O halde sahipleri
‫ﻓﺮاﺗﺎ‬
ٌ َُ
ً َ ُ 4 ‫ﻓﺮات‬
‫ﻓﺮَادا‬
َ َُ
َ ُ 4 ‫ﻓﺮادى‬
ِ
ِ
‫ﻓﺮارا‬
ٌ َ
ً َ 4 ‫ﻓﺮار‬
Tatlı su
Tek başına
Kaçış
386
w‫ش‬
ٌ ِ ‫َ َﻓﺮا‬
Pervane
ً ‫ِ َﻓﺮاﺷﺎ‬
Yayılan, yatak
‫ﻓﺮاغ‬
َ ََ
‫ﻓﺮاق‬
ُ َِ
Sonra gizlice gitti
Ayrılık
‫ﻓﺮت‬
ْ َّ َ
ٍ َ
‫ﻓﺮث‬
ْ
‫ﻓﺮﺟﺖ‬
ْ َ ُِ
Kaçtı (dş)
Fışkı
Yarıldı (dş)
‫ﻓﺮﺟﻬﺎ‬
َ َ َْ
‫ﻓﺮح‬
ٌ َِ
Edep yerini
Sevinçli
‫ﻓﺮح‬
َ َِ
‫ﺮﺣﻮا‬
ُ ِ َ‫ﻓ‬
Sevindi
Sevindiler
‫ﻓﺮﺣﻮن‬
َ ُ َِ
ِ
‫ﻓﺮﺣﻴﻦ‬
َ َِ
ً ‫َ ْﻓﺮدا‬
‫ﻓﺮدوس‬
َْ ِْ
‫ﻓﺮرت‬
ُ ْ ََ
Sevinenler
Sevinenler
Tek başına
Firdevs cenneti
Kaçtım
‫ﻓﺮرﺗﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
ٍ ُ
‫ﻓﺮش‬
ُ
Kaçtınız
Döşekler
ً ‫َ ْﻓﺮﺷﺎ‬
Sergi, yaygı
‫ﻓﺮﺷﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ ََ
‫ﻓﺮض‬
َ ََ
Onu döşedik
Farz oldu, vazife oldu
‫ﻓﺮﺿﺘﻢ‬
ْ ُ ْ ََ
Belirlediniz, farz kıldınız
387
‫ﻓﺮﺿﻨﺎ‬
َ ْ ََ
‫ﻓﺮﺿﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ ََ
Belirledik, farz kıldık
Onu farz kıldık
ً ‫ُ ُﻓﺮﻃﺎ‬
Aşırılık
‫ﻓﺮﻃﺖ‬
ُ ْ َّ َ
‫ﻓﺮﻃﺘﻢ‬
ْ ُ َّ َ
Kusur ettim
Kusur ettiniz
‫ﻓﺮﻃﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﻓﺮﻋﻬﺎ‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻓﺮﻋﻮن‬
َْ ْ
‫ﻓﺮﻏﺖ‬
َ ْ ََ
ٍ ِ
‫ﻓﺮق‬
ْ
‫ﻓﺮﻗﺎ‬
ً َْ
Kusur ettik
Onun dalları
Firavun
Boş kaldın
Parça
Ayırma
‫ﻓﺮﻗﺎﻧﺎ‬
ٌ َ ُْ
ً َ ْ ُ 4 ‫ﻓﺮﻗﺎن‬
‫ﻓﺮﻗﺖ‬
َ ْ َّ َ
Doğruyu yanlışı ayırt eden
Fark gözettin, ayırdın
‫ﻓﺮﻗﺖ‬
ُ ْ َّ َ
ٍَ ِ
‫ﻓﺮﻗﺔ‬
ْ
‫ﻓﺮﻗﻨﺎ‬
َْ ََ
Fark gözettim, ayırdım
Fırka, grup
Ayırdık, yardık
3‫ﻓﺮﻗﻨﺎ‬
ُ َْ ََ
ْ‫َ َّﻓﺮﻗُﻮا‬
Onu ayırdık, yardık
Ayırdılar
‫ﻓﺮﻫﺎن‬
ٌ َ َِ
‫ُِّﻓﺮوا‬
‫ُُﻓﺮوج‬
Öyleyse bir rehin
Koşun, kaçın
Irzlar
‫ﻓﺮوﺟﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُُ
Onların ırzları, edep yerleri
388
‫ﻓﺮوﺟﻬﻦ‬
َّ ُ َ ُ ُ
‫ﻓﺮوح‬
ٌ ْ ََ
Onların (dş, çğ) ırzları, edep yerleri
Ve rahatlık
ً ‫ﻓﺮﻳﺎ‬
َِّ
Çirkin, tuhaf
‫ﻓﺮﻳﻀﺔ‬
َ َِ
Görev, mehir
‫ﻓﺮﻳﻘﺎ‬
ً ِ َ 4 ‫َِﻓﺮﻳٌﻖ‬
ِ َ َِ
‫ﻓﺮﻳﻘﺎن‬
Bölük, grup, fırka
Đki grup
‫ﻓﺮﻳﻘﻴ ِﻦ‬
َْ َِ
Đki grup
‫ََﻓﺰع‬
َ‫َ ِﻓﺰع‬
Korku
Korktu
َ‫ُ ِّﻓﺰع‬
‫ﻓﺰﻋﻮا‬
ُ َِ
Korkusu giderildi
Korktular
‫ﻓﺴﺌﻞ‬
َ َْ
َْ ْ َ
ُ ‫ﻓﺴﺌﻠﻪ‬
Öyleyse sor
Öyleyse ona sor
‫ﻓﺴﺌﻠﻮا‬
َُ ْ َ
‫ﻓﺴﺌﻠﻮﻫﻢ‬
ُ َُ ْ َ
Öyleyse sorun
Öyleyse onlara sorun
‫ﻓﺴﺌﻠﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ َ ْ َ
‫ﻓﺴﺎء‬
َ ََ
Öyleyse onlara (dş, çğ) sorun
O halde ne kötü
‫ﻓﺴﺎدا‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻓﺴﺎد‬
‫ﻓﺴﺎﻟﺖ‬
ْ َ ََ
Bozgunculuk, fesat
Ve aktı, sel oldu
‫ﻓﺴﺎﻫﻢ‬
ََ ََ
‫ﻓﺴﺢ‬
َ ََ
ِ َ َ
‫ﻓﺴﺪت‬
َ
Ve kura çektiler
Yer açtı
Fesada gitti, bozuldu
389
‫ﻓﺴﺪﺗﺎ‬
ََ ََ
‫ﻓﺴﻖ‬
َ ََ
‫ﻓﺴﻘﺎ‬
ً ْ ِ 4 ‫ﻓﺴﻖ‬
ٌ ِْ
3‫ﻓﺴﻘﻨﺎ‬
ُ َْ َُ
Fesada gitti, bozuldu (ikil)
Günah işledi, isyan etti
Fısk, günah
Onu sevk ettik
‫ﻓﺴﻘﻮا‬
ُ ََ
‫ﻓﺴﻘﻰ‬
َ ََ
Günah işlediler
Ve suladı, su verdi
‫ﻓﺴﻮق‬
ُُ
‫ﻓﺴﻮى‬
َّ َ َ
ِ
‫ﻓﺸﻠﺘﻢ‬
ُْْ َ
ً ‫ﻓﺼﺎﻻ‬
َ ِ 4 ٌ‫ﻓﺼﺎل‬
َ ِ
Fısklar, günahlar
Düzenledi, düzeltti
Çözüldünüz, korktunuz
Ayırma
ُ َ ِ
ُ ‫ﻓﺼﺎﻟﻪ‬
‫ﻓﺼﻜﺖ‬
ْ َّ َ َ
Ayırılması
Ve tokat attı
‫ﻓﺼﻞ‬
ْ َ
‫ﻓﺼﻞ‬
َ َ َ
Ayırma, fark, ayırım, tafsilat
Ayırdı, ayrıldı
َّ َ
َ ‫ﻓﺼﻞ‬
َ َ
ّ ‫ﻓﺼ ِﻞ‬
Açıkladı
Öyleyse namaz kıl
‫ﻓﺼﻠﺖ‬
ْ ََ َ
‫ﻓﺼﻠﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Ayırdı, ayrıldı
Açıklandı
‫ﻓﺼﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
ْ َّ َ
ُ3‫ﻓﺼﻠ َﻨﺎ‬
Açıkladık
Onu açıkladık
َّ َ َ
‫ﻓﺼﻠﻰ‬
ِ َِ ِ َ
‫ﻓﺼﻴﻠﺘﻪ‬
Ve namaz kıldı
Bütün ailesi
390
‫ﻓﻀﺔ‬
َّ ِ
Gümüş
َّ َ
َ ‫ﻓﻀﻞ‬
ِّ ُ
ُ ‫ﻓﻀﻞ‬
Üstün kıldı, nimet verdi
Üstün kılındı
ً ‫ﻓﻀﻼ‬
ْ َ
ْ َ 4 ٌ ‫ﻓﻀﻞ‬
Fazl, ihsan
‫ﻓﻀﻠﺘﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ْ َّ َ
‫ﻓﻀﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َ َّ َ
Sizi üstün kıldım, nimet verdim
Sizi üstün kıldı, nimet verdi
‫ﻓﻀﻠﻨﺎ‬
َ َ َّ َ
Bizi üstün kıldı, nimet verdi
‫ﻓﻀﻠﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
َْ َ
ُ ‫ﻓﻀﻠﻪ‬
Onları üstün kıldık
Onun fazlı
ُّ َ َ
‫ﻓﻀﻠﻮا‬
‫ﻓﻀﻠﻮا‬
ُ ِّ ُ
Ve saptılar
Üstün kılındılar
‫ﻓﻄﺎف‬
َ َ َ
‫ﻓﻄﺮ‬
ََ َ
Ve sardı, dolaştı
Yarattı
ِ
‫ﻓﻄﺮت‬
َ َ ْ ِ 4 َ‫ﻓﻄﺮة‬
َْ
‫ﻛﻢ‬
ْ ُ ‫ﻓﻄﺮ‬
ََ َ
Yaratış, yaratılış
Sizi yarattı
‫ﻓﻄﺮﻧﺎ‬
َ ََ َ
ِ َ َ
‫ﻓﻄﺮﻧﻲ‬
َ
Bizi yarattı
Beni yarattı
‫ﻓﻄﺮﻫﻦ‬
َّ ُ َ َ
‫ﻓﻄﻔﻖ‬
ََِ َ
Onları (dş, çğ) yarattı
Ve başladı
ٍ ُ ُ
‫ﻓﻄﻮر‬
Çatlak
ّ َ
ً ‫ﻓﻈﺎ‬
Sert
‫ﻓﻈﻠﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
Ve kaldınız
391
َّ َ
ٌ‫ﻓﻌﺎل‬
‫ِْﻓﻌﻞ‬
Yapan, çok ve kuvvetli yapan
Fiil
‫ﻓﻌﻞ‬
َ ََ
ِ
َ‫ُﻓﻌﻞ‬
Yaptı
Yapıldı
‫ﻓﻌﻠﺖ‬
ْ َََ
‫ﻓﻌﻠﺖ‬
َ ََْ
Yaptı (dş)
Yaptın
‫ﻓﻌﻠﺘﻚ‬
َ َََْ
‫ﻓﻌﻠﺘﻢ‬
ْ ََُْ
Sana yaptın
Yaptınız
ُ ‫ﻓﻌﻠﺘﻪ‬
ََُْ
‫ﻓﻌﻠﺘﻬﺎ‬
َ ََُْ
Onu yaptım
Onu yaptım
‫ﻓﻌﻠﻦ‬
َ ََْ
‫ﻓﻌﻠﻨﺎ‬
َََْ
Yaptılar (dş, çğ)
Yaptık
َََ
ُ‫ﻓﻌﻠﻪ‬
‫ﻓﻌﻠﻮا‬
ََُ
Onu yaptı
Yaptılar
3‫ﻓﻌﻠﻮ‬
ُ ََُ
‫ﻓﻘﺪ‬
َ ََ
Onu yaptılar
Kaybetti
‫ﻓﻘﺪ‬
ََْ
Muhakkak, gerçekten
‫ﻓﻘﺮ‬
َ َْ
‫ﻓﻘﺮاء‬
ََُ
Fakirlik
Fakirler
‫ﻓﻘﻌﻮا‬
ُ ََ
َ‫َ َﻓﻘﻪ‬
ِ َ 4‫َ ِﻓﻘﻴﺮ‬
‫ﻓﻘﻴﺮا‬
ٌ
ً
Ve düşün, kapanın
Anladı
Fakir
392
‫ﻓﻚ‬
ُّ َ
َ
‫ﻓﻜﺮ‬
َّ َ
ِ
‫ﻓﻜﻬﻴﻦ‬
َ ِ َ
Serbest bırakma, çözme
Tefekkür etti, düşündü
Eğlenenler
َ ‫َﻓﻼ‬
Öyleyse değil, öyleyse yapma
‫ﻓﻸﻗﻄﻌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
ِ
ِ ِ ُ‫ﻓﻸ‬
‫ﻣﻪ‬
ّ َ
‫ﻓﻼﻧﺎ‬
ً ُ
‫ﻓﻼﻧﻔﺴﻜﻢ‬
ُ ِ ُ َْ ِ َ
Mutlaka keseceğim
Annesine, annesi için
Filan kişi
Kendiniz için
ِ ِ
‫ﻓﻼﻧﻔﺴﻬﻢ‬
ْ ِ ُ َْ َ
ِ
‫ﻓﻠﺒﺌﺲ‬
َ ْ ََ
Kendileri için
Ne kötü
‫ﻓﻠﺘﻘﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻓﻠﺢ‬
َ ََ
Kılsın
Başarılı oldu, kurtuldu
‫ﻠﺴﻮف‬
َ ْ َ َ َ‫ﻓ‬
‫ﻓﻠﻌﺮﻓﺘﻬﻢ‬
ُ َْ َ َ ََ
Ve olacak
Sen onları tanırdın, bilirdin
‫ﻓﻠﻌﻠﻚ‬
َ َّ َ َ َ
‫ﻓﻠﻌﻨﺔ‬
ُ َ ْ ََ
Ve ola ki sen
Ve lanet
‫ﻓﻠﻖ‬
َ ََ
ِ ََ
‫ﻓﻠﻖ‬
Yardı
Sabah
‫ﻓﻠﻘﺎﺗﻠﻮﻛﻢ‬
ُ َُ َ ََ
Sizinle savaşırlardı
‫ََﻓﻠﻚ‬
Yörünge
‫ُْﻓﻠﻚ‬
ِ َّ ِ َ
‫ﻓﻠﻠﻪ‬
Gemi
Öyleyse Allah için
393
‫ﻓﻠﻤﺎ‬
َّ َ َ
ُ3‫ﻓﻠﻤﺴﻮ‬
ُ َ ََ
O zaman
Ona dokunsalardı
‫ََﻓﻠﻦ‬
O halde olmayacak
‫ﻓﻠﻨﺄﺗﻴﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ َ َ َ
ِ
‫ﻓﻠﻨﺄﺗﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ َ َ َ
َّ َ ِ ْ ُ َ َ
ُ ‫ﻓﻠﻨﺤﻴﻴﻨﻪ‬
‫ﻓﻠﻨﺬﻳﻘﻦ‬
َّ َ ِ ُ َ َ
‫ﻓﻠﻨﺴﺌﻠﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ َ
ِ
‫ﻓﻠﻨﻌﻢ‬
َ ْ ََ
ِ ِ ْ َ َِ
‫ﻓﻠﻨﻔﺴﻪ‬
Mutlaka getiririz, getireceğiz
Mutlaka onlara geliriz
Mutlaka onu yaşatacağız
Mutlaka tattıracağız
Mutlaka soracağız
Ne güzel
Kendisi için
‫ﻓﻠﻨﻘﺼﻦ‬
َّ َّ ُ َ َ َ
‫ﻓﻠﻨﻨﺒﺌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ َ
‫ﻓﻠﻨﻮﻟﻴﻨﻚ‬
َ َّ َ ِّ َ ُ َ َ
‫ََﻓﻠﻮ‬
Mutlaka anlatacağız
Mutlaka haber vereceğiz
Seni mutlaka yönelteceğiz
Eğer
َ ‫ﻓﻠﻮﻻ‬
ََْ
O halde olmasaydı
ِ
‫ﻓﻠﻴﺆد‬
ّ َ ُ َْ
ِ ْ َْ
‫ﻓﻠﻴﺆﻣْﻦ‬
ُ
ِ ْ َْ
‫ﻓﻠﻴﺄت‬
َ
ِ
‫ﻓﻠﻴﺄﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ْ َ َْ
ِ
‫ﻓﻠﻴﺄﺗﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﺄﺗﻮا‬
ُ ْ َ َْ
Ödesin
Đman etsin
Gelsin, getirsin
Size gelsin
Bize gelsin
Gelsinler
ُ ْ َ َْ
ْ‫ﻓﻠﻴﺄﻛﻞ‬
Yesin
394
‫ﻓﻠﻴﺒﺘﻜﻦ‬
َّ ُ ّ ِ َ ُ َ َ
‫ﻓﻠﻴﺘﻘﻮا‬
ُ َّ َ ْ َ
Mutlaka yararlar, yaracaklar
Sakınsınlar, korunsunlar
ِ َ َ َ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﺘﻨﺎﻓﺲ‬
َّ َ َ ْ َ
‫ﻓﻠﻴﺘﻮﻛ ِﻞ‬
َ
Đmrensin, yarışsın
Tevekkül etsin
ِ َ ْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﺤﺬر‬
ْ َ َْ
ُ‫ﻓﻠﻴﺪع‬
Sakınsın, çekinsin
Çağırsın, dua etsin
‫ﻓﻠﻴﺬوﻗﻮ‬
ُ ُ َ َْ
ُ ُ َ َْ
ُ3‫ﻓﻠﻴﺬوﻗﻮ‬
Tatsınlar
Onu tatsınlar
‫ﻓﻠﻴﺮﺗﻘﻮا‬
ُ َ ْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﺲ‬
َ ََْ
‫ﻓﻠﻴﺴﺘﺄذﻧﻮا‬
ُ ِ ْ َ ْ َ َْ
ِ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﺴﺘﺠﻴﺒﻮا‬
ُ َْ
ِ
‫ﻓﻠﻴﺴﺘﻌﻔﻒ‬
ْ ْ َ ْ َ َْ
ُّ َ ْ َ
‫ﻓﻠﻴﺼﻠﻮا‬
ُ
Çıksınlar, yükselsinler
Ve değil
Đzin istesinler
Cevap versinler
Đffetli olsun
Namaz kılsınlar
ُ ‫ﻓﻠﻴﺼﻤﻪ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﻀﺤﻜﻮا‬
ُ َ ْ َ َْ
Onda oruç tutsunlar
Gülsünler
‫ﻓﻠﻴﻌﺒﺪوا‬
ُ ُ ْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﻌﻠﻤﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ َ
Đbadet etsinler, kulluk yapsınlar
Mutlaka bilir
ْ‫ﻓﻠﻴﻌﻤﻞ‬
َ ْ َ َْ
َّ ّ ِ َ َ َ
‫ﻓﻠﻴﻐﻴﺮن‬
ُ ُ
Yapsın, işlesin
Değiştirsinler
ْ‫ﻓﻠﻴﻔﺮﺣﻮا‬
ُ َ ْ َ َْ
ِ َ َْ
ْ‫ﻓﻠﻴﻘﺎﺗﻞ‬
ُ
Sevinsinler
Savaşsın
395
‫ﻓﻠﻴﻜﺘﺐ‬
ْ ُ ْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﻜﻔﺮ‬
ْ ُ ْ َ َْ
Yazsın
Kafir olsun
ْ‫ﻓﻠﻴﻜﻮﻧﻮا‬
ُ ُ َ َْ
ِ ِ ْ َْ
‫ﻓﻠﻴﻠﻘﻪ‬
ُ
‫ﻓﻠﻴﻤﺪد‬
ْ ُ ْ َ َْ
ِ َْ
ْ‫ﻓﻠﻴﻤﻠﻞ‬
ُْ
‫ﻓﻠﻴﻨﻈﺮ‬
ُْ َ َْ
‫ﻓﻠﻴﻨﻔﻖ‬
ْ ِ ُ َْ
‫ﻓﻤﺎ‬
ََ
Olsunlar
Onu bıraksın, atsın
Assın, uzansın
Yazsın
Baksın
Đnfak etsin
O halde ne
‫ﻓﻤﺎذا‬
َ ََ
ِ ََ
‫ﻓﻤﺎل‬
‫ﻓﻤﺎﻟﺌﻮن‬
َ ُِ َ َ
‫ﻓﻬﺐ‬
ْ ََ
O halde ne
Neyi var
Dolduranlar, dolduracaklar
O halde bağışla
‫ﻓﻬﻢ‬
َ َِ
‫ﻓﻬﻤﻨﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
ِ
‫ﻓﻮاﺣﺶ‬
َ ََ
ٍ َ
‫ﻓﻮاق‬
َ
ِ َ
‫ﻓﻮاﻛﻪ‬
َ
‫ﻓﻮت‬
َ َْ
Anladı
Onun anlaşılmasını sağladık
Ahlaksızlıklar
Gecikme
Meyveler, yemişler
Kaçma
‫ﻓﻮﺟﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﻓﻮج‬
‫ﻓﻮرب‬
ِّ َ َ َ
Bölük, grup, dalga
Rabbe andolsun
‫ﻓﻮرﺑﻚ‬
َ ِّ َ َ َ
Rabbine andolsun
396
ِ
‫ﻓﻮرﻫﻢ‬
ْ ِ َْ
‫ﻓﻮزا‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4 ‫ﻓﻮز‬
Onlar aniden
Başarı
3‫ﻓﻮﻓﺎ‬
ُ َّ َ َ
‫َْﻓﻮق‬
Ve onu tam öder
Yukarı, üst
3‫ﻓﻮﻗﺎ‬
ُ َ ََ
‫ﻓﻮﻗﺎﻫﻢ‬
ُ ُ َ ََ
ِ
‫ﻓﻮﻗﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ِِ َ
‫ﻓﻮﻗﻪ‬
ْ
‫ﻓﻮﻗﻬﺎ‬
َ ِ َْ
َ َ ْ َ 4 ‫ﻓﻮﻗﻬﺎ‬
ِ ِ ْ َ 4 ‫ﻓﻮﻗﻬﻢ‬
‫ﻓﻮﻗﻬﻢ‬
ُ ُ َ َْ
‫ﻓﻮﻗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ
ِ َ
ّ‫ﻓﻮل‬
َ
Onu korudu
Onları korudu
Üstünüz
Onun üstü
Onun (dş) üstü
Onların üstü
Onların (dş, çğ) üstü
Öyleyse yönünü dön
ُّ َ َ
ْ‫ﻓﻮﻟﻮا‬
ِ
‫ﻓﻮﻣﻬﺎ‬
َ ُ
ََْ
ٌ ‫ﻓﻮﻳﻞ‬
‫ِﻓﻲ‬
Öyleyse yönünüzü dönün
Onun sarımsağı
Öyleyse yazıklar olsun
Đçinde, içine
ِ
‫ﻓﻴﻜﻢ‬
ُْ
‫ﻓﻴﻜﻮن‬
ُ ُ َ
‫ِﻓﻴﻞ‬
Sizde, içinizde
Ve olur
Fil
ِ
‫ﻓﻴﻢ‬
َ
ِ
‫ﻓﻴﻤﺎ‬
َ
Neyde
Neyde
‫ﻓﻴﻨﺎ‬
َ ِ
Bizde
397
ِ ِ
‫ﻓﻴﻪ‬
Onda, onun içinde
‫ﻓﻴﻬﺎ‬
َ ِ
ِ
‫ﻓﻴﻬﻢ‬
ِْ
Onda, onun içinde
Onlarda, onların içinde
ِ
‫ﻓﻴﻬﻤﺎ‬
َِ
‫ﻓﻴﻬﻦ‬
َّ ِ ِ
Onlarda, onların içinde (ikil)
Onlarda, onların içinde (dş, çğ)
398
‫ﻕ‬
ِ
ٌ ‫َﻗﺎﺋﻞ‬
‫ﻗﺎﺋﻠﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫ﻗﺎﺋﻠﻴﻦ‬
َ َ
ِ
ِ
‫ﻗﺎﺋﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻗﺎﺋﻢ‬
ِ
ٌ‫ﻗﺎﺋﻤﺔ‬
َ َ
‫ﻗﺎﺋﻤﻮن‬
َ َُِ
ِِ
‫ﻗﺎﺋﻤﻴﻦ‬
َ َ
‫ﻗﺎب‬
َ َ
Söyleyen, diyen
Kaylule yapanlar
Söyleyenler
Ayakta duran, kılan, ayakta durarak
Ayakta duran, kılan
Ayakta duranlar, kılanlar
Ayakta duranlar, kılanlar
Aralık, mesafe
‫َﻗﺎﺑ ِ ِﻞ‬
Kabul eden
‫ﻗﺎﺗﻞ‬
َ ََ
ِ
ْ‫َﻗﺎﺗﻞ‬
َِ
َ ‫ﻗﺎﺗﻼ‬
Savaştı
Savaş (emir)
Savaşın (ikil)
‫ﻗﺎﺗﻠﻜﻢ‬
ُ ُ ََ َ
‫ﻗﺎﺗﻠﻬﻢ‬
ُ ُ ََ َ
Sizinle savaştı
Onlarla savaştı
‫ﻗﺎﺗﻠﻮا‬
َُ َ
‫ﻗﺎﺗﻠﻮا‬
ُِ َ
Savaştılar
Savaşın
‫ﻗﺎﺗﻠﻮﻛﻢ‬
ْ ُ َُ َ
ِ
‫ﻗﺎﺗﻠﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ َ
‫ﻗﺎدر‬
ٌ
‫ﻗﺎدرون‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻗﺎدرﻳﻦ‬
َ ِ َ
Sizinle savaştılar
Onlarla savaşın
Kâdir, kudretli
Kâdir olanlar, kudretliler
Kâdir olanlar, kudretliler
399
ِ َ
ٌ‫ﻗﺎر َﻋﺔ‬
Felaket, kapı çalan
‫ﻗﺎرون‬
ُ ُ َ
‫ﻗﺎﺳﻄﻮن‬
َ ُ ِ َ
Karun
Hak yoldan sapanlar
‫ﻗﺎﺳﻤﻬﻤﺎ‬
ََُ َ َ
ِ
ً‫ﻗﺎﺳﻴﺔ‬
َ َ
ِ َ
ً ‫ﻗﺎﺻﺪا‬
O ikisine yemin etti
Katılık
Orta
‫ﻗﺎﺻﺮات‬
ُ َِ َ
‫ﻗﺎﺻﻔﺎ‬
ً ِ َ
Kısa
Şiddetli
ٍ َ
‫ﻗﺎض‬
‫ﻗﺎﺿﻴﺔ‬
ََِ َ
‫ﻗﺎﻃﻌﺔ‬
ًَِ َ
Hüküm veren
Đşi bitiren
Kesip atan
‫ﺎﻋﺎ‬
ً َ‫ﻗ‬
ِ َ
ً ‫ﻗﺎﻋﺪا‬
Boş alan, çöl
Oturarak
‫ﻗﺎﻋﺪون‬
َ ُِ َ
ِ ِ
‫ﻗﺎﻋﺪﻳﻦ‬
َ َ
‫ﻗﺎل‬
َ َ
Oturanlar
Oturanlar
Dedi, söyledi
َ ‫َﻗﺎﻻ‬
Dediler (o ikisi)
‫ﻗﺎﻟﺖ‬
ْ ََ
Dedi (dş)
‫ﻗﺎﻟﺘﺎ‬
ََ َ
‫ﻗﺎﻟﻬﺎ‬
َََ
Dediler (ikil, dş)
Ona (dş) dedi
‫ﻗﺎﻟﻮا‬
َُ
ِ
‫ﻗﺎﻟﻴﻦ‬
َ َ
Dediler
Kızan, nefret eden
400
َ ‫ﻗَﺎم‬
‫ﻗﺎﻣﻮا‬
ُ َ
Ayağa kalktı, kıldı
Kalktılar, kıldılar
ِ
‫ﻗﺎﻧﺘﺎ‬
ٌ َِ
ً َ 4‫ﻗﺎﻧﺖ‬
‫ﻗﺎﻧﺘﺎت‬
ٌ َِ َ
‫ﻗﺎﻧﺘﻮن‬
َ ُِ َ
ِِ
‫ﻗﺎﻧﺘﻴﻦ‬
َ َ
ِِ
‫ﻗﺎﻧﻄﻴﻦ‬
َ َ
ِ
‫ﻗﺎﻧﻊ‬
َ َ
ِ َ
‫ﻗﺎﻫﺮ‬
ُ
‫ﻗﺎﻫﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
َ‫َ َﻗﺒﺎﺋﻞ‬
ِِ َ
3‫ﻗﺒﺮ‬
ْ
Đtaatkâr
Đtaatkâr kadınlar
Đtaatkâr erkekler
Đtaatkâr erkekler
Ümitsiz olanlar
Halinden memnun, istemeyen
Her şeye gücü yeten
Gücü yetenler
Kabileler
Onun kabri
ٍ ََ
‫ﻗﺒﺲ‬
ً ‫َ ْﻗﺒﻀﺎ‬
Kor, ateş
Tutuş
‫ﻗﺒﻀﺖ‬
ُ ْ ََ
‫ﻗﺒﻀﺔ‬
ً َ َْ
Tuttum
Avuç
ُ ‫ﻗﺒﻀﺘﻪ‬
ُ َ َْ
ُ3‫ﻗﺒﻀﻨﺎ‬
َ ْ ََ
Onun eli, avucu
Tuttuk, çektik
ِ‫ﻗﺒﻞ‬
ُ ْ َ 4 4َ‫َ ْﻗﺒﻞ‬
ْ َ 4‫ﻗﺒﻞ‬
Önce
ً ‫ُ ُﻗﺒﻼ‬
‫ﻗﺒﻠﺔ‬
ً َ ِْ
‫ﻗﺒﻠﺘﻚ‬
َ ََ ِْ
Ön, karşı
Kıble
Senin kıblen
401
ِ ِ
ِ
‫ﻗﺒﻠﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ََْ
ُ ِ َ ْ 4‫ﻗﺒﻠﺘﻬﻢ‬
‫ﻗﺒﻠﻚ‬
َ ََِ
ِ َ
‫ﻗﺒﻠﻚ‬
َ َ ْ َ 4‫ﻗﺒﻠﻚ‬
ْ
ِ
‫ﻗﺒﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ِ
‫ﻗﺒﻠﻨﺎ‬
َ َْ
ِ ِ َ 4‫ﻗﺒﻠﻪ‬
‫ﻗﺒﻠﻪ‬
ْ ُ َ َْ
ِ
‫ﻗﺒﻠﻬﺎ‬
َ َْ
ِ ِ ْ َ 4‫ﻗﺒﻠﻬﻢ‬
‫ﻗﺒﻠﻬﻢ‬
ُ َ َْ
ِ َ
‫ﻗﺒﻠﻲ‬
ْ
‫ﻗﺒﻮر‬
ٌ ُُ
ٍ َ
‫ﻗﺒﻮل‬
ُ
ً ‫َ ِﻗﺒﻴﻼ‬
Onların kıblesi
Sana doğru
Senden önce
Sizden önce
Bizden önce
Ondan önce
Ondan (dş) önce
Onlardan önce
Benden önce
Kabirler
Kabul
Ön, karşı
ُ َِ
ُ ‫ﻗﺒﻴﻠﻪ‬
‫ﻗﺘﺎﻻ‬
ً َ ِ 4‫ﻗﺘﺎل‬
ٌ َِ
Kabilesi
Savaş
‫ﻗﺘﺮ‬
ٌََ
ٌ‫ﻗﺘﺮة‬
َََ
Karalık, karanlık
Karalık, karanlık
َ‫َ َﻗﺘﻞ‬
ٌ ‫َ ْﻗﺘﻞ‬
Öldürdü
Öldürme
ِ
َ‫ُﻗﺘﻞ‬
‫ﻗﺘﻠﺖ‬
َ ََْ
Öldürüldü
Öldürdün
‫ﻗﺘﻠﺖ‬
ُ ََْ
‫ﻗﺘﻠﺖ‬
ْ َُِ
Öldürdüm
Öldürüldü (dş)
402
‫ﻗﺘﻠﺘﻢ‬
ْ ََُْ
ِ
‫ﻗﺘﻠﺘﻢ‬
ُْْ ُ
Öldürdünüz
Öldürüldünüz
‫ﻗﺘﻠﺘﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ََُْ
‫ﻗﺘﻠﻨﺎ‬
َََْ
‫ﻗﺘﻠﻨﺎ‬
َ ُِْ
Onları öldürdünüz
Öldürdük
Öldürüldük
َََ
ُ ‫ﻗﺘﻠﻪ‬
‫ﻗﺘﻠﻬﻢ‬
ْ ُ َََ
ُِ ِ ْ َ
‫ﻗﺘﻠﻬﻢ‬
ُْ َ ْ َ 4‫ﻗﺘﻠﻬﻢ‬
‫ﻗﺘﻠﻮا‬
ََُ
‫ﻗﺘﻠﻮا‬
ُ ُِ
Onu öldürdü
Onları öldürdü
Onların öldürülmesi
Öldürdüler
Öldürüldüler
‫ﻗﺘﻠﻮا‬
ُ ِّ ُ
ََُ
ُ3‫ﻗﺘﻠﻮ‬
Katledildiler
Onu öldürdüler
‫ﻗﺘﻠﻰ‬
َ َْ
ً ‫َ ُﻗﺘﻮرا‬
ِ
‫َﺎﺋﻬﺎ‬
َ ‫ﻗِ ّﺜ‬
Öldürmeler
Çok cimri
Onun salatalığı
‫ﻗﺪ‬
َْ
Mutlaka, gerçekten andolsun
َّ َ
‫ﻗﺪ‬
Yırttı
َّ ُ
‫ﻗﺪ‬
Yırtıldı
‫ﻗﺪت‬
ْ َّ َ
Yırttı (dş)
‫ﻗﺪﺣﺎ‬
ً َْ
َِ
ً ‫ﻗﺪدا‬
Vuran, çarpan
Dilim dilim
‫ﻗﺪر‬
ٌ ََ
Ölçü, miktar, kader
403
‫ﻗﺪر‬
َََ
Daralttı, azalttı
‫ﻗﺪر‬
َََ
‫ﻗﺪر‬
ََُ
Karar verdi, kadir oldu, ölçtü
Kader, ölçü, kıymet
‫ﻗﺪر‬
ٌ َْ
‫ﻗﺪر‬
ُ َْ
Kadir, kıymet
Kader, ölçü, kıymet
‫ﻗﺪر‬
َ َّ َ
‫ﻗﺪر‬
َ َّ َ
ِ
‫ﻗﺪر‬
َّْ
ِ
‫ﻗﺪر‬
َّْ
ِ
‫ﻗﺪر‬
َ ُ
ََ
ً ‫ﻗﺪرا‬
Ölçü koydu, takdir etti
Tayin etti, ölçtü
Ölçülü yap
Takdir et
Takdir edildi
Ölçü, yasa
ً ‫ﻗﺪرا‬
َْ
Ölçü
‫ﻗﺪرﻧﺎ‬
َََْ
‫ﻗﺪرﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Takdir ettik
Takdir ettik
3‫ﻗﺪرﻧﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
‫ﻗﺪرﻧﺎﻫﺎ‬
َ َ ْ َّ َ
Ona takdir ettik
Ona (dş) takdir ettik
3‫ﻗﺪر‬
ََُُ
ِِ َْ
3‫ﻗﺪر‬
Gücü, kudreti
Onun kadri, kıymeti
3‫ﻗﺪر‬
ُ َ َّ َ
ِ ِ ْ َ 43‫ﻗﺪر‬
3‫ﻗﺪر‬
ُُ َْ
Onu takdir etti, ona takdir etti,
Onun kadri
‫ﻗﺪرﻫﺎ‬
َ ََِ
Onun takdiri, ölçüsü
‫ﻗﺪرو‬
ُ َّ َ
Takdir ettiler
404
‫ﻗﺪروا‬
ََُ
‫ﻗﺪروﻫﺎ‬
َ ُ َّ َ
Kadrini bildiler
Onu takdir ettiler
ِ ُُ
‫ﻗﺪس‬
Kutsal, mukaddes
ََ
ٌ ‫ﻗﺪم‬
ََ
َ ‫ﻗﺪم‬
ِ
َ ‫َﻗﺪم‬
َّ َ
َ ‫ﻗﺪم‬
Ayak
Kademe, makam
Yöneldi, öne geçti
Đleri gönderdi, önden gönderdi
‫ﻗﺪﻣﺖ‬
ْ َ َّ َ
‫ﻗﺪﻣﺖ‬
ُ ْ َّ َ
Đleri gönderdi, önden gönderdi
Önden gönderdim
‫ﻗﺪﻣﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ
ُ3‫ﻗﺪﻣﺘﻤﻮ‬
ُ ُ ْ َّ َ
ِ
‫ﻗﺪﻣﻨﺎ‬
َْ َ
‫ﻗﺪﻣﻮا‬
ُ َّ َ
ِ
‫ﻗﺪﻣﻮا‬
َُّ
ٍ ُُ
‫ﻗﺪور‬
Önden gönderdiniz
Onu önden gönderdiniz
Vardık, geçtik
Önden gönderdiler
Önden gönderin
Kazanlar
‫ﻗﺪوس‬
ُ ُّ ُ
ِ
ِ
‫ﻗﺪﻳﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻗﺪﻳﺮ‬
َِ
‫ﻗﺪﻳﻢ‬
ٌ
Kuddûs, mukaddes
Kadîr, her şeye gücü yeten
Eski
‫ﻗﺬف‬
َ ََ
‫ﻗﺬﻓﻨﺎ‬
َْ ََ
Koydu, attı
Attık
‫ﻗﺬﻓﻨﺎﻫﺎ‬
َ َْ ََ
َ‫ُ ِﻗﺮئ‬
Onu attık
Okundu
405
َ‫َ َﻗﺮا‬
Okudu
ُْْٰ
‫اﻟﻘﺮان‬
‫ﻗﺮاﻧﺎ‬
ٌ ٰ ُْ
ً ٰ ْ ُ 4‫ﻗﺮان‬
Kur'an
Kur'an, okuma
َٰ ُْ
ُ ‫ﻗﺮاﻧﻪ‬
‫ﻗﺮات‬
َ ََْ
Onun okunması
Okudun
‫ﻗﺮارا‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻗﺮار‬
ِ َ
‫ﻗﺮاﻃﻴﺲ‬
َ
َ
Karar, sağlamlık
Kağıtlar
3‫ﻗﺮاﻧﺎ‬
ُ َََْ
3‫ﻗﺮا‬
َََُ
Onu okuduk
Onu okudu
‫ﻗﺮﺑﺎ‬
َ َّ َ
ٍ ُ
‫ﻗﺮﺑﺎت‬
َُ
ٍ ُ
‫ﻗﺮﺑﺎﻧﺎ‬
ً َ ْ ُ 4‫ﻗﺮﺑﺎن‬
َْ
‫ﻗﺮﺑﺔ‬
ٌ َ ُْ
Kurban sundular (ikil)
Yakınlıklar
Kurban
Yakınlık
3‫ﻗﺮﺑﻨﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
ُ‫ﻗﺮﺑﻪ‬
َ َّ َ
Onu yaklaştırdık
Onu yaklaştırdı
‫ﻗﺮﺑﻰ‬
َ ُْ
ٍ ُ ْ َ 4‫ﻗﺮة‬
‫اﻋﻴﻦ‬
َ َّ ُ
Yakınlık, yakınlar
Gözlerin aydınlığı
ٍ ْ َ 4‫ﻗﺮت‬
‫ﻋﻴﻦ‬
ُ َّ ُ
ِ ُ 4‫ﻗﺮة‬
‫ﻗﺮت‬
ُ َّ ُ 4‫ﻗﺮة‬
َّ َ َّ ُ
‫ﻗﺮح‬
ٌ َْ
Göz aydınlığı
Aydınlık
Yara
ٌ‫ﻗﺮدة‬
َ َِ
Maymun
‫ﻗﺮﺿﺎ‬
ً َْ
Ödünç
406
ٍ َ ِ
‫ﻗﺮﻃﺎس‬
ْ
ٍ َ
‫ﻗﺮﻧﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﻗﺮن‬
ْ
‫ﻗﺮﻧﺎء‬
َ َ َُ
Kâğıt
Arkadaş, nesil, zaman, boynuz
Yakın arkadaşlar
‫ﻗﺮﻧﻴ ِﻦ‬
َْ َْ
ٍ ُ
‫ﻗﺮوء‬
َُ
‫ﻗﺮوﻧﺎ‬
ٌ ُُ
ً ُ ُ 4‫ﻗﺮون‬
Đki zaman, iki nesil (Zülkarneyn)
Adet dönemi (çoğul)
Nesiller, çağlar
‫َِّﻗﺮي‬
‫ﻗﺮى‬
َ ُ 4‫ًُﻗﺮى‬
Aydın olsun
Köyler, şehirler
‫ﻗﺮﻳﺒﺎ‬
ٌ َِ
ً ِ َ 4‫ﻗﺮﻳﺐ‬
‫ﻗﺮﻳﺔ‬
ٌ َ َْ
Yakın
Köy, şehir
‫ﻗﺮﻳﺘﻚ‬
َ َِ َْ
ِ
‫ﻗﺮﻳﺘﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Senin şehrin
Şehriniz
‫ﺘﻨﺎ‬
َ ِ َ‫َ ْﻗﺮﻳ‬
‫ﻗﺮﻳﺘﻴ ِﻦ‬
ََْ َْ
Şehrimiz
Đki şehir
ٍ َُْ
‫ﻗﺮﻳﺶ‬
‫ﻗﺮﻳﻨﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻗﺮﻳﻦ‬
ٌ َِ
Kureyş aşireti
Arkadaş, nesil
ُ ‫ﻗﺮﻳﻨﻪ‬
ُ َِ
‫ﻗﺴﺖ‬
ْ ََ
Arkadaşı
Sertleşti, katılaştı
‫ﻗﺴﻂ‬
ٌ ِْ
ِ َ ِْ
‫ﻗﺴﻄﺎس‬
Adalet
Kıstas
‫ﻗﺴﻢ‬
ٌ ََ
ِ
ٌ‫ﻗﺴﻤﺔ‬
َ ْ
Yemin
Kısmet, pay
407
‫ﻗﺴﻤﻨﺎ‬
َْ ََ
ً‫ﻗﺴ َﻮة‬
َْ
Paylaştırdık
Sertlik, katılık
ٍ َ
‫ﻗﺴﻮرة‬
ََ ْ
ِ ِِ
‫ﻗﺴﻴﺴﻴﻦ‬
َ
ّ
‫ﻗﺺ‬
َّ َ
Aslan
Keşişler, papazlar
Anlattı
ِ
‫ﻗﺼﺎص‬
ٌ َ
‫ﻗﺼﺪ‬
ُ ْ َ
Kısas
Yön, istikamet
ٍ ْ َ
‫ﻗﺼﺮ‬
‫ﻗﺼﺼﺎ‬
ً َ َ 4‫ﻗﺼﺺ‬
ٌ َ َ
Saray, köşk
Kıssalar
‫ﻗﺼﺼﻨﺎ‬
َ ْ َ َ
‫ﻗﺼﺼﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َ ْ َ َ
ِ
‫ﻗﺼﺼﻬﻢ‬
ِْ َ َ
‫ﻗﺼﻤﻨﺎ‬
َْ َ َ
Anlattık
Onları anlattık
Onların kıssası
Helak ettik
‫ﻗﺼﻮا‬
َ ْ ُ
ً ‫ﻗﺼﻮرا‬
ُ ُ
Uzak taraf
Saraylar, köşkler
‫ﻗﺼﻮى‬
َ ْ ُ
ِ
ً ‫ﻗﺼﻴﺎ‬
ّ َ
ِ ِ ُ
‫ﻗﺼﻴﻪ‬
ّ
‫ﻗﻀﺎ‬
َ َ
Uzak
Uzak
Đzini takip et
Karar verdi, icra etti
‫ﻗﻀﺎﻫﺎ‬
َ َ َ
Onu icra etti, yaptı
‫ﻗﻀﺎﻫﻦ‬
َّ ُ َ َ
Onları icra etti, yaptı
ً ‫ﻗﻀﺒﺎ‬
ْ َ
Yonca, otlak
408
‫ﻗﻀﻮا‬
َْ َ
‫ﻗﻀﻰ‬
َ َ
ِ ُ
‫ﻗﻀﻲ‬
َ
ِ
‫ﻗﻀﻲ‬
َ ُ
Đcra ettiler
Karar verdi, icra etti
Đcra edildi
Đcra edildi
‫ﻋﻠﻰ‬
َ َ 4‫ﻗﻀﻰ‬
َ َ
Öldürdü
‫ﻗﻀﻴﺖ‬
َ َْ َ
‫ﻗﻀﻴﺖ‬
ُ َْ َ
‫ﻗﻀﻴﺖ‬
ْ َِ ُ
‫ﻗﻀﻴﺘﻢ‬
َُْْ َ
Đcra ettin
Đcra ettim
Đcra edildi
Đcra ettiniz, yaptınız
‫ﻗﻀﻴﻨﺎ‬
ََْ َ
ِ ِْ ِ
‫ﻗﻄﺮا‬
ً ْ 4‫ﻗﻄﺮ‬
ٍ َِ
‫ﻗﻄﺮان‬
َ
‫ﻗﻄﻊ‬
ََ َ
Yaptık
Erimiş bakır
Katran
Kesti
‫ﻗﻄﻊ‬
َ َّ َ
ِ
‫ﻗﻄﻊ‬
َ ُ
‫ﻗﻄﻊ‬
ٍْ ِ
Kesti
Kesildi
Kısım, parça
ِ ٌَ ِ
‫ﻗﻄﻌﺎ‬
ً َ 4‫ﻗﻄﻊ‬
‫ﻗﻄﻌﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Parça
Kesildi
‫ﻗﻄﻌﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
‫ﻗﻄﻌﻦ‬
َ ْ َّ َ
Kestiniz
Kestiler (dş)
‫ﻗﻄﻌﻨﺎ‬
ََْ َ
‫ﻗﻄﻌﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Kestik
Kestik
409
َ
‫ﻗﻄﻌﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َّْ َ
ٍ ِْ ِ
‫ﻗﻄﻤﻴﺮ‬
ْ
Onları kestik
Hurma çekirdeğindeki nokta
‫ﻗﻄﻨﺎ‬
َ َّ ِ
‫ﻗﻄﻮﻓﻬﺎ‬
َُ ُ ُ
Payımız
Onların salkımı
‫ﻗﻌﺪ‬
َََ
‫ﻗﻌﺪوا‬
ََُ
Oturdu, geride kaldı
Oturdular
‫ﻗﻌﻮا‬
َُ
‫ﻗﻌﻮد‬
ٌ ُُ
Düşün, kapanın
Oturanlar
ً ‫ﻗﻌﻮدا‬
ُُ
‫ﻗﻌﻴﺪ‬
ٌ َِ
Oturarak
Oturan
‫ﻗﻔﻴﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
ْ‫ُﻗﻞ‬
Takip ettirdik, arkasından gönderdik
De, söyle
َّ‫َﻗﻞ‬
Az
‫ﻗﻼﺋﺪ‬
َ َِ َ
Kurbanlık nişanı
‫ﻗﻠﺐ‬
ٌ َْ
‫ﻗﻠﺒﻚ‬
َ ِ َْ
Kalp
Kalbin
ِ ِ ْ َ 4‫ﻗﻠﺒﻪ‬
‫ﻗﻠﺒﻪ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﻗﻠﺒﻪ‬
ُ ُ َْ
Onun kalbi
‫ﻗﻠﺒﻬﺎ‬
َ ِ َْ
َ
‫ﻗﻠﺒﻮا‬
َُّ
Onun (dş) kalbi
Çevirdiler
Kalbim
ِ َْ
‫ﻗﻠﺒﻲ‬
Đki kalp
‫ﻗﻠﺒﻴ ِﻦ‬
ْ َ َْ
‫ﻗﻠﺖ‬
َ ُْ
Dedin
410
‫ﻗﻠﺖ‬
ُ ُْ
Dedim
‫ﻗﻠﺘﻢ‬
ُ ُْ
ُ ‫ﻗﻠﺘﻪ‬
ُ ُْ
Dediniz
Onu dedim
‫ﻗﻠﻢ‬
ٌ ََ
‫ﻗﻠﻦ‬
َ ُْ
Kalem
Dediler (dş, çğ)
‫ﻗﻠﻨﺎ‬
َ ُْ
‫ﻗﻠﻮب‬
ٌ ُُ
Dedik
Kalpler
‫ﻗﻠﻮﺑﻜﻢ‬
ُ ِ ُ ُ 4‫ﻗﻠﻮﺑﻜﻢ‬
ُ ُ ُُ
Kalpleriniz
‫ﻗﻠﻮﺑﻜﻤﺎ‬
َ ُ ُ ُُ
‫ﻗﻠﻮﺑﻨﺎ‬
َ ِ ُ ُ 4‫ﻗﻠﻮﺑﻨﺎ‬
َ ُ ُ ُ 4‫ﻗﻠﻮﺑﻨﺎ‬
ََ ُُ
Đkinizin kalpleri
Kalplerimiz
ِ ِ ُ ُ 4‫ﻗﻠﻮﺑﻬﻢ‬
‫ﻗﻠﻮﺑﻬﻢ‬
ُ ُ ُ ُ 4‫ﻗﻠﻮﺑﻬﻢ‬
ُ َ ُُ
Onların kalpleri
‫ﻗﻠﻮﺑﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ُ ُ
‫ََﻗﻠﻰ‬
ِ
‫ﻗﻠﻴﻼ‬
ً ِ َ 4‫ﻗﻠﻴﻞ‬
ٌ َ
َ َِ
ٌ‫ﻗﻠﻴﻠﺔ‬
‫ﻗﻠﻴﻠﻮن‬
َ ُ َِ
Onların (dş, çğ) kalpleri
Kızdı, darıldı
Az
Az
Az (çğ)
‫ﻗﻢ‬
ُْ
‫ﻗﻤﺘﻢ‬
ُُْْ
Kalk, kıl
Kalktınız, kıldınız
‫ﻗﻤﺮا‬
ََُ
ً َ َ 4‫ﻗﻤﺮ‬
ِ
‫ﻤﻄﺮﻳﺮا‬
ً َ ْ َ‫ﻗ‬
Ay
Çetin, zor
َّ ُ
ٌ ‫ﻗﻤﻞ‬
ِ ِ ِ َ 4‫ﻗﻤﻴﺼﻪ‬
‫ﻗﻤﻴﺼﻪ‬
ُ َ ِ َ 4‫ﻗﻤﻴﺼﻪ‬
ُ ُ َِ
Bit
Onun gömleği
411
ِ َِ
‫ﻗﻤﻴﺼﻲ‬
Benim gömleğim
‫َِﻗﻨﺎ‬
ٍ َ ِ
‫ﻗﻨﻄﺎر‬
Bizi koru
Hazine, yığın, kantarlar
َ ِ
ً ‫ﻗﻨﻄﺎرا‬
Kantar, yük, hazine
‫ﻗﻨﻄﻮا‬
ُ ََ
‫ﻗﻨﻮان‬
ٌ َ ِْ
Ümit kestiler
Salkım
‫ﻗﻨﻮط‬
ٌ َُ
‫ﻗﻬﺎر‬
ُ َّ َ
Ümitsiz
Kahhar, isteğini yaptıran
ِ
‫ﻗﻬﻢ‬
ِْ
‫ُﻗﻮا‬
Onları koru
Koruyun
‫ﻗﻮارﻳﺮ‬
َ ِ ََ
‫ﻗﻮاﻋﺪ‬
ٌ ِ ََ
ً ‫َ َﻗﻮاﻣﺎ‬
Billurlar
Temeller, oturanlar
Denk
‫ﻗﻮاﻣﻮن‬
َ ُ َّ َ
ِ
‫ﻗﻮاﻣﻴﻦ‬
َ َّ َ
Yöneticiler, koruyucular
Yöneticiler, koruyucular
ٌ‫ُ َّﻗﻮة‬
ِ
‫ﻗﻮﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َّ ُ
ِ
‫ﻗﻮﺗﻠﺘﻢ‬
ُْ ْ ُ
‫ﻗﻮﺗﻠﻮا‬
ُِ ُ
Kuvvet, güç
Kuvvetiniz
Sizle savaşıldı
Onlarla savaşıldı
‫ﻗﻮﺳﻴ ِﻦ‬
ْ َ َْ
Đki yay
‫ﻗﻮﻻ‬
ً ْ َ 4‫ﻗﻮل‬
ٌ َْ
َ ‫ُﻗﻮﻻ‬
Söz
Deyin (ikil)
412
‫ﻗﻮﻟﻚ‬
َ ِ َْ
‫ﻗﻮﻟﻜﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﻗﻮﻟﻜﻢ‬
ُ ُ َْ
Senin sözün
Sizin sözünüz
‫ﻗﻮﻟﻨﺎ‬
َُ َْ
ُ َْ
ُ ‫ﻗﻮﻟﻪ‬
ِ
‫ﻗﻮﻟﻬﺎ‬
َ َْ
ِ ِ ْ َ 4‫ﻗﻮﻟﻬﻢ‬
‫ﻗﻮﻟﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﻗﻮﻟﻬﻢ‬
ُ ُ َْ
Bizim sözümüz
Onun sözü
Onun (dş) sözü
Onların sözü
‫ﻗﻮﻟﻮا‬
ُ ُ
ِ َ
‫ﻗﻮﻟﻲ‬
ْ
ِ ُ
‫ﻗﻮﻟﻲ‬
Deyin
Sözüm
De (dş)
‫ﻗﻮﻣﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﻗﻮم‬
‫ﻗﻮﻣﻚ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﻗﻮﻣﻚ‬
َ ُ ْ َ 4‫ﻗﻮﻣﻚ‬
َ َ َْ
ِ
‫ﻗﻮﻣﻜﻤﺎ‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻗﻮﻣﻨﺎ‬
َ ْ َ 4‫ﻗﻮﻣﻨﺎ‬
َُ َْ
ِ ِ َ 4‫ﻗﻮﻣﻪ‬
‫ﻗﻮﻣﻪ‬
ُ ُ ‫َْﻗﻮ‬
ْ ُ َ ْ َ 4‫ﻣﻪ‬
‫ﻗﻮﻣﻬﺎ‬
َ َ َْ
ِ ِ َْ
‫ﻗﻮﻣﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﻗﻮﻣﻬﻢ‬
‫ﻗﻮﻣﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ ْ َ 4‫ﻗﻮﻣﻬﻤﺎ‬
َ ُ ُ َْ
Kavim, millet
Senin kavmin
Đkinizin kavmi
Kavmimiz
Onun kavmi
Onun (dş) kavmi
Onların kavmi
Đkisinin kavmi
‫ﻗﻮﻣﻮا‬
ُ ُ
ِ َ
‫ﻗﻮﻣﻲ‬
ْ
Kalkın, kılın
Benim kavmim
‫َُﻗﻮى‬
‫ﻗﻮﻳﺎ‬
ًّ ِ َ 4‫ﻗﻮي‬
ٌّ ِ َ
Kuvvetler
Kuvvetli, güçlü
ِ ٌ ِ
‫ﻗﻴﺎﻣﺎ‬
ً َ 4‫ﻗﻴﺎم‬
َ
Kalkmak, dirilmek
413
ً ‫ِ َﻗﻴﺎﻣﺎ‬
ِ ِ
‫ﻗﻴﺎﻣﺔ‬
َ َ
‫ﻗﻴﺾ‬
َ َّ َ
Ayakta
Kıyamet, dirilme
Tayin etti
‫ﻗﻴﻀﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
ٍ ِ
‫ﻗﻴﻌﺔ‬
َ
ِ
َ‫ﻗﻴﻞ‬
Tayin ettik
Düz arazi, çöl
Denildi
ً ‫ِﻗﻴﻼ‬
ِِ ِ
‫ﻗﻴﻠﻪ‬
Deyişçe, söyleyişçe
Onun demesi
ِ
ِ
‫ﻗﻴﻤﺎ‬
ٌ َّ
ً ّ َ 4‫ﻗﻴﻢ‬
ٌ‫ﻗﻴﻤﺔ‬
َ ِّ َ
Dosdoğru
Dosdoğru
‫ﻗﻴﻮم‬
ْ ُّ َ
Kayyum, ebedi, yöneten
414
‫ﻙ‬
‫َﻛـ‬
Gibi
ِ
ِ
‫ﻛﺎﺗﺒﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻛﺎﺗﺐ‬
‫ﻛﺎﺗﺒﻮن‬
َ ُِ َ
‫ﻛﺎﺗﺒﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ ِ َ
ِ
‫ﻛﺎﺗﺒﻴﻦ‬
َ ِ َ
ٍ ََ
‫ﻛﺎﺣﺪ‬
َ
‫ﻛﺎد‬
َ َ
Katip, yazıcı
Yazanlar, katipler
Mükatebe (serbest bırakma akdi) yapın
Yazanlar, katipler
Biri gibi
Neredeyse oldu, olayazdı
‫ﻛﺎد‬
َ َ
Tuzak kurdu
‫ﻛﺎدت‬
ْ َ َ
ِ
‫ﻛﺎدح‬
ٌ َ
‫ﻛﺎدوا‬
ُ َ
ِ
ِ
‫ﻛﺎذﺑﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻛﺎذب‬
‫ﻛﺎذﺑﺔ‬
ٌَِ َ
‫ﻛﺎذﺑﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻛﺎذﺑﻴﻦ‬
َ ِ َ
Olayazdı
Didinen
Neredeyse yaptılar
Yalancı
Yalancı
Yalancılar
Yalancılar
‫ﻛﺎرﻫﻮن‬
َ ُ ِ َ
ِ
‫ﻛﺎرﻫﻴﻦ‬
َ ِ َ
‫ﻛﺎﺳﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﻛﺎس‬
ٌ َْ
ِ
‫ﻛﺎﺷﻒ‬
َ َ
‫ﻛﺎﺷﻔﺎت‬
ُ َِ َ
‫ﻛﺎﺷﻔﺔ‬
ٌَِ َ
Hoşlanmayanlar
Hoşlanmayanlar
Bardak, kadeh, kase
Açan, gideren
Kaldıranlar, giderenler
Açan, gideren (dş)
415
‫ﻛﺎﺷﻔﻮ‬
ُِ َ
ِ ِ َ
‫ﻛﺎﻇﻤﻴﻦ‬
َ
ٍ َ
‫ﻛﺎف‬
Açanlar, kaldıranlar, giderenler
Tutanlar, yutkunanlar
Yeter
‫ﻛﺎﻓﺔ‬
ً َّ َ
ِ
‫ﻛﺎﻓﺮ‬
ٌ َ
ِ
ٌ‫ﻛﺎﻓﺮة‬
َ َ
‫ﻛﺎﻓﺮون‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻛﺎﻓﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
Tamamen
Kâfir
Kâfir
Kâfirler
Kâfirler
ُ َ
ً ‫ﻛﺎﻓﻮرا‬
Kâfur
‫ﻛﺎﻻﻋﻼم‬
َِ ْ َ َ
Dağlar gibi
‫ﻛﺎﻻﻋﻤﻰ‬
ََْ َ
‫ﻛﺎﻷﻧﺜﻰ‬
ٰ َ ُْ َ
Kör gibi
Dişi gibi
‫ﻛﺎﻻﻧﻌﺎم‬
ِ َ َْ َ
ِ َّ َ
‫ﻛﺎﻟﺘﻰ‬
Hayvan gibi
Şunlar gibi ki onlar
ِ ِْ َ
‫ﻛﺎﻟﺠﺒﺎل‬
َ
ِ َ ْ َ
‫ﻛﺎﻟﺠﻮاب‬
َ
ِ ِ ْ‫َﻛﺎﻟ‬
‫ﺤﺠﺎرة‬
َ َ
‫ﻛﺎﻟﺤﻮن‬
َ ُ ِ َ
ِ َ ِّ َ
‫ﻛﺎﻟﺪﻫﺎن‬
Dağlar gibi
Cevabı gibi
Taşlar gibi
Sırıtanlar
Kırmızı deri gibi, kızaran yağ gibi
ِ َّ َ
‫ﻛﺎﻟﺬى‬
ِ
‫ﻛﺎﻟﺬﻳﻦ‬
َ َّ َ
‫ﻛﺎﻟﺮﻣﻴﻢ‬
ِ ِ َّ َ
Şunun gibi ki o
Şunlar gibi ki onlar
Toz gibi
416
‫ﻛﺎﻟﺼﺮﻳﻢ‬
ِ ِ َّ َ
ِ َّ َ
‫ﻛﺎﻟﻄﻮد‬
ْ
ُّ َ
‫ﻛﺎﻟﻈﻠَ ِﻞ‬
Siyah kül gibi
Dağ gibi
Gölgelikler gibi
ِ ‫َﻛﺎﻟﻌﺮ‬
‫ﺟﻮن‬
ُ ُْ
ِ
‫ﻛﺎﻟﻌﻬ ِﻦ‬
ْ ْ َ
Eski hurma yaprağı gibi
Atılmış yün gibi
ِ َْ َ
‫ﻛﺎﻟﻒ‬
Bin gibi
ِ َّ ُ ْ َ
‫ﻛﺎﻟﻔﺠﺎر‬
ِ َّ َ ْ َ
‫ﻛﺎﻟﻔﺨﺎر‬
Yoldan çıkanlar gibi
Pişmiş çamur gibi
ِ ََْ َ
‫ﻛﺎﻟﻔﺮاش‬
ِ ْ َْ َ
‫ﻛﺎﻟﻘﺼﺮ‬
Pervaneler gibi
Saray gibi
ِ
‫ﻛﺎﻟﻤﺠﺮﻣﻴﻦ‬
َ ِ ْ ُْ َ
ِ َ َّ ْ َ
‫ﻛﺎﻟﻤﻌﻠﻘﺔ‬
َُ
ِ ِ ْ ْ َ
‫ﻛﺎﻟﻤﻔﺴﺪﻳﻦ‬
َ
ُ
Suçlular gibi
Askıda gibi
Bozguncular gibi
‫ﻛﺎﻟﻤﻬ ِﻞ‬
ُْْ َ
Erimiş maden gibi
‫ﻛﺎﻟﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ َ َْ َ
‫ﻛﺎﻣﺜﺎل‬
Onlara ölçtüler
Emsali gibi
ِ
ٌ ‫َﻛﺎﻣﻞ‬
َِ َ
ٌ‫ﻛﺎﻣﻠﺔ‬
ِ
‫ﻛﺎﻣﻠﻴ ِﻦ‬
َْ َ
‫ﻛﺎن‬
َ َ
Tamam, olgun
Tamam, olgun
Đki tam
Oldu, -dır, -dir
‫ﻛﺄن‬
َ َ 4‫ﻛﺎن‬
ََ
Sanki
َّ َ َ 4‫ﻛﺎن‬
َّ َ َ
‫ﻛﺄن‬
Sanki
417
‫ﻛﺎﻧﺎ‬
َ َ
Oldular (ikil)
‫ﻛﺎﻧﺖ‬
ْ َ َ
Oldu (dş)
‫ﻛﺎﻧﺘﺎ‬
ََ َ
‫ﻛﺎﻧﻚ‬
َ َّ َ َ
Oldular (ikil, dş)
Sanki sen
‫ﻛﺎﻧﻤﺎ‬
َ َّ َ َ
َّ َ َ
ُ ‫ﻛﺎﻧﻪ‬
Sanki
Sanki o
‫ﻛﺎﻧﻬﺎ‬
َ َّ َ َ
Sanki o (dş)
‫ﻛﺎﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ
‫ﻛﺎﻧﻬﻦ‬
َّ ُ َّ َ َ
Sanki onlar
Sanki onlar (dş, çğ)
‫َﻛﺎﻧُﻮا‬
ٍ ِ َ
‫ﻛﺎﻫﻦ‬
Oldular
Kahin
ِّ َ َ
‫ﻛﺎﻳﻦ‬
‫ﻛﺐ‬
َّ ُ
Nice
Atıldı
ِ
‫ﻛﺒﺎﺋﺮ‬
َ ََ
ً ‫ﻛﺒﺎرا‬
َّ ُ
ِ ِ َ
‫ﻛﺒﺎﺳﻂ‬
َ
‫ﻛﺒﺖ‬
َ ُِ
Büyükler
Büyük büyük
Uzatan gibi
Çarpıldı
‫ﻛﺒﺖ‬
ْ َّ ُ
ْ‫ﻛﺒﺘﻮا‬
ُُِ
ٍ َ
‫ﻛﺒﺪ‬
َ
‫ﻛﺒﺮ‬
ََُ
Yıkıldı, atıldı
Çarpıldılar
Zorluk
Büyüdü, büyük oldu
ِ
‫ﻛﺒﺮ‬
ّْ َ
Yücelt
418
َُِ
‫ﻛﺒﺮ‬
ِ
‫ﻛﺒﺮ‬
ٌْ
En büyükleri
Büyüklük taslama, kibir
ِ
ِ
‫ﻛﺒﺮ‬
َ َ 4‫ﻛﺒﺮ‬
َُ
‫ﻛﺒﺮاﺋََﻨﺎ‬
ََُ
Đhtiyarlık
Büyüklerimiz
‫ﻛﺒﺮت‬
ْ ََُ
3‫ﻛﺒﺮ‬
ُ ْ ِّ َ
3‫ﻛﺒﺮ‬
ُ َِْ
‫ﻛﺒﺮى‬
َُْ
ِ
َِْ
ُ‫ﻛﺒﺮﻳﺎء‬
ِ
‫ﻛﺒﻜﺐ‬
ُ ُْ
ِ ُ
‫ﻛﺒﻜﺒﻮا‬
ُ ْ
ِ
ِ
‫ﻛﺒﻴﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻛﺒﻴﺮ‬
Büyüdü, büyük oldu
Onu yücelt
Büyüğü
Büyük (dş), daha büyük
Kibriya, büyüklük
Kafa üstü atıldı
Kafa üstü atıldılar
Büyük
ِ
ً‫ﻛﺒﻴﺮة‬
َ َ
ِ
‫ﻛﺒﻴﺮﻛﻢ‬
ُ ُ ُ َ
ِ
‫ﻛﺒﻴﺮﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ
ِ
‫ﻛﺘﺎﺑﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻛﺘﺎب‬
‫ﻛﺘﺎﺑﻚ‬
َ َ ََ
Büyük
Sizin büyüğünüz
Onların büyüğü
Kitap
Kitabın
‫ﻛﺘﺎﺑﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ِ
ِ
‫ﻛﺘﺎﺑﻨﺎ‬
َُ َ
ِ
ُ ‫ﻛﺘﺎﺑﻪ‬
َ َ
ِ
‫ﻛﺘﺎﺑﻬﺎ‬
َِ َ
Kitabınız
Kitabımız
Onun kitabı
Onun (dş) kitabı
ِ
‫ﻛﺘﺎﺑﻬﻢ‬
َُْ َ
Onların kitabı
419
ِ َِ
‫ﻛﺘﺎﺑﻰ‬
ِ
ْ‫ﻛﺘﺎﺑﻴﻪ‬
َ
َ
Benim kitabım
Benim kitabım
‫ﻛﺘﺐ‬
َ ََ
‫ﻛﺘﺐ‬
ٌ ُُ
Yazdı
Kitaplar
ِ
‫ﻛﺘﺐ‬
َ ُ
‫ﻛﺘﺒﺖ‬
ْ َََ
Yazıldı
Yazdı (dş)
‫ﻛﺘﺒﺖ‬
َ َْ َ
‫ﻛﺘﺒﻨﺎ‬
ََْ َ
Yazdın
Yazdık
‫ﻛﺘﺒﻨﺎﻫﺎ‬
َ ََْ َ
ُِ ُ
‫ﻛﺘﺒِﻪ‬
Onu yazdık
Onun kitapları
‫ﻛﺘﻢ‬
َََ
‫ﻛﺜﺮ‬
ََُ
Sakladı, gizledi
Çoğaldı
‫َﻛ ّﺜ ََﺮ‬
‫ﻛﺜﺮت‬
ْ ََُ
Çoğalttı
Çoğaldı
ُ‫ﻛﺜﺮة‬
ََْ
Çokluk
‫ﻛﺜﺮﺗﻜﻢ‬
ُْ ََُْ
‫َﺮﻛﻢ‬
ْ ُ َ ‫َﻛ ّﺜ‬
َِ
‫ﻛﺜﻴﺒﺎ‬
ًْ
ِ َ 4‫ﻛﺜﻴﺮ‬
َِ
‫ﻛﺜﻴﺮا‬
ٌ
ً
ِ
ٌ‫ﻛﺜﻴﺮة‬
َ َ
ِْ َ َ
‫ﻛﺠﻬﺮ‬
Çokluğunuz
Sizi çoğalttı
Yığın
Çok
Çok
Bağırdığı gibi
ِ ُ ‫َﻛ‬
‫ﺤﺐ‬
ّ
Sevgisi gibi
420
ِ ْ َ َ
‫ﻛﺨﺸﻴﺔ‬
َ
َِِْ َ
‫ﻛﺨﻠﻘﻪ‬
ِ ِ
‫ﻛﺨﻴﻔﺘﻜﻢ‬
ُْ َ َ
ِ َْ َ
‫ﻛﺪاب‬
‫ﻛﺪت‬
َّ ِ
Korkusu gibi
Yaratılışı gibi
Korkunuz gibi
Durumu gibi
Neredeyse edecektin
َْ
ً ‫ﻛﺪﺣﺎ‬
Didinme, didinerek
‫ﻛﺪﻋﺎء‬
َ َُ
‫ﻛﺪﻧﺎ‬
َِْ
Duası gibi
Çare öğrettik
‫ﻛﺬاب‬
ٌ َّ َ
َّ ِ
ً ‫ﻛﺬاﺑﺎ‬
Çok yalancı
Yalanladıkça yalanlama
‫ﻛﺬب‬
َ ََ
‫ﻛﺬب‬
َ َّ َ
ِ
‫ﻛﺬب‬
َ ُّ
ِ َ 4‫ﻛﺬب‬
ِ
ً ‫ﻛﺬﺑﺎ‬
ٌ َ
Yalan söyledi
Yalanladı
Yalanlandı
Yalan
‫ﻛﺬﺑﺖ‬
ْ َََ
‫ﻛﺬﺑﺖ‬
ْ َ َّ َ
Yalan söyledi (dş)
Yalanladı (dş)
‫ﻛﺬﺑﺖ‬
َ ْ َّ َ
‫ﻛﺬﺑﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
‫ﻛﺬﺑﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
Yalanladın
Yalanlandı (dş)
Yalanladınız
‫ﻛﺬﺑﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
ِ
ُ ‫ﻛﺬﺑﻪ‬
ُ َ
‫ﻛﺬﺑﻮا‬
ََُ
Yalanladık
Onun yalanı
Yalan söylediler
421
‫ﻛﺬﺑﻮا‬
ُ َّ َ
ِ
‫ﻛﺬﺑﻮا‬
ُ ُ
ِ
‫ﻛﺬﺑﻮا‬
ُُّ
Yalanladılar
Yalanlandılar
Yalanlandılar
‫ﻛﺬﺑﻮك‬
َ ُ َّ َ
َ
‫ﻛﺬﺑﻮﻛﻢ‬
ُْ َُّ
ِ َّ َ
‫ﻛﺬﺑﻮن‬
ُ
ُ3‫ﻛﺬﺑﻮ‬
ُ َّ َ
Seni yalanladılar
Sizi yalanladılar
Beni yalanladılar
Onu yalanladılar
‫ﻛﺬﺑﻮﻫﻤﺎ‬
َ ُ ُ َّ َ
ِ
‫ﻛﺬﻛﺮﻛﻢ‬
ُْ ِْ َ
‫ﻛﺬﻟﻚ‬
َ َِ َ
ِ
‫ﻛﺬﻟﻜﻢ‬
ُْ ََ
ِ ٍ ِ
‫ﻛﺮاﻣﺎ‬
ً َ 4‫ﻛﺮام‬
َ
O ikisini yalanladılar
Anmanız gibi
Đşte böyle, şunun gibi
Đşte sizin için şunun gibi
Değerli, şerefli olanlar
ٍ َ
‫ﻛﺮب‬
ْ
‫ﻛﺮة‬
ٌ َّ َ
ً َّ َ 4‫ﻛﺮة‬
Sıkıntı
Tekrar, kere
‫ﻛﺮﺗﻴ ِﻦ‬
ْ َ َّ َ
Đki kere
ِ ُ
‫ﻛﺮﺳﻲ‬
ّ ْ
ِ ِ ِ ُ 4‫ﻛﺮﺳﻴﻪ‬
ِ
‫ﻛﺮﺳﻴﻪ‬
ّ ْ ُ ُّ ْ ُ
ٍ َ
‫ﻛﺮﻣﺎد‬
ََ
‫ﻛﺮﻣﺖ‬
َ ْ َّ َ
Kürsü
Onun kürsüsü
Kül gibi
Şerefli kıldın
‫ﻛﺮﻣﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
3‫ﻛﺮ‬
ََِ
Şerefli kıldık
Hoşlanmadı
3‫ﻛﺮ‬
َ َّ َ
Çirkin gösterdi
422
‫ﻛﺮﻫﺎ‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 43‫ﻛﺮ‬
ً ‫ﻛﺮﻫﺎ‬
َْ
Hoşnutsuzluk, isteksizlik
Đstemeden
ً ‫ﻛﺮﻫﺎ‬
ُْ
Zahmetle
‫ﻛﺮﻫﺘﻢ‬
َُُِْ
ُ3‫ﻛﺮﻫﺘﻤﻮ‬
َُُِْ
Hoşlanmadınız, tiksindiniz
Ondan tiksindiniz
‫ﻛﺮﻫﺘﻤﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ ِ َ
‫ﻛﺮﻫﻮا‬
َُِ
Onlardan (dş, çğ) hoşlanmadınız
Hoşlanmadılar, tiksindiler
‫ﻛﺮﻳﻤﺎ‬
ٌ ِْ َ
ً ِ َ 4‫ﻛﺮﻳﻢ‬
‫ﻛﺰرع‬
ٍ ََْ
Şerefli, asil, cömert
Ekin gibi
‫ﻛﺴﺎد‬
َ َ
‫ﻛﺴﺎدﻫﺎ‬
ََ َ َ
Kesat
Onun kesadı
‫ﻛﺴﺎﻟﻰ‬
َ َ ُ
‫ﻛﺴﺐ‬
َ َ َ
Tembeller
Kazandı
‫ﻛﺴﺒﺎ‬
ََ َ
‫ﻛﺴﺒﺖ‬
ْ ََ َ
Kazandılar (ikil)
Kazandı (dş)
‫ﻛﺴﺒﺘﻢ‬
َُْْ َ
‫ﻛﺴﺒﻮا‬
َُ َ
ٍ َ
‫ﻛﺴﺮاب‬
ََ
‫ﻛﺴﻔﺎ‬
ًَِ
‫ﻛﺴﻔﺎ‬
ً ِْ
ِ
‫ﻛﺴﻮة‬
َ ْ
Kazandınız
Kazandılar
Serap gibi
Parça parça
Parça
Giyim
ِ
‫ﻛﺴﻮﺗﻬﻢ‬
َُُْ ْ
Onların giyimleri
423
‫ﻛﺴﻮﺗﻬﻦ‬
َّ ُ ُ َ ْ ِ
‫ﻛﺴﻮﻧﺎ‬
ََْ َ
ٍ َ َ
‫ﻛﺸﺠﺮة‬
َ
‫ﻛﺸﻂ‬
َ ِ ُ
‫ﻛﺸﻄﺖ‬
َ ِ ُ
Onların (dş, çğ) giyimleri
Giydirdik
Ağaç gibi
Açıldı
Açıldı
‫ﻛﺸﻒ‬
َ َ َ
‫ﻛﺸﻔﺖ‬
ْ ََ َ
Açtı, ortaya çıkardı, giderdi
Açtı (dş)
‫ﻛﺸﻔﺖ‬
َ َْ َ
Açtın
‫ﻛﺸﻔﻨﺎ‬
ََْ َ
ِ ِ َ َ
‫ﻛﺼﺎﺣﺐ‬
ٍ َِ َ
‫ﻛﺼﻴﺐ‬
ّ
Açtık, giderdik
Sahibi gibi
Yağmur gibi
ِ
‫ﻛﻄﻰ‬
َّ َ
ٍ ُُ َ
‫ﻛﻈﻠﻤﺎت‬
َ
ِ
‫ﻛﻈﻴﻢ‬
ٌ َ
‫ﻛﻌﺒﺔ‬
َََْ
Dürülmesi gibi
Karanlıklar gibi
Kederli
Kâbe
‫ﻛﻌﺒﻴﻦ‬
َ َْْ َ
ِ َََ
‫ﻛﻌﺬاب‬
Ayak bileği
Azabı gibi
ِ َْ َ
‫ﻛﻌﺮض‬
ٍ ََ
‫ﻛﻌﺼﻒ‬
ْ
Genişliği gibi
Ekin yaprağı gibi
ِ َْ َ
‫ﻛﻐﻠﻰ‬
Kaynaması gibi
‫ﻛﻒ‬
َّ َ
‫ﻛﻔﺎ‬
ََ
Çekti
Yeter
424
‫ﻛﻔﺎﺗﺎ‬
ً َِ
‫ﻛﻔﺎر‬
ٌ َّ ُ
Toplayan
Kâfirler
‫ﻛﻔﺎرا‬
ٌ َّ َ
ً َّ ُ 4‫ﻛﻔﺎر‬
ٌ‫ﻛﻔﺎرة‬
َ َّ َ
Çok nankör
Kefaret
ُ َ َّ َ
ُ‫ﻛﻔﺎرﺗﻪ‬
‫ﻛﻔﺮ‬
َََ
Onu kefareti
Đnkâr etti, Đnanmadı, örttü, nankörlük etti
َ
‫ﻛﻔﺮ‬
ََّ
ِّ َ
‫ﻛﻔﺮ‬
ْ
ِ
‫ﻛﻔﺮ‬
َ ُ
Örttü
Ört
Nankörlük edildi
ْ ُ 4‫ﻛﻔﺮ‬
ً ‫ﻛﻔﺮا‬
ٌُْ
Küfür, nankörlük
‫ﻛﻔﺮان‬
َ َُْ
ُ‫ﻛﻔﺮة‬
َََ
Küfran, inkar
Kafirler
‫ﻛﻔﺮت‬
ْ َََ
‫ﻛﻔﺮت‬
ُ ََْ
Kafir oldu (dş)
Kafir oldum
‫ﻛﻔﺮﺗﻢ‬
ََُْْ
‫ﻛﻔﺮك‬
َ ُِْ
Kafir oldunuz, inkâr ettiniz
Senin küfrün
‫ﻛﻔﺮﻧﺎ‬
َََْ
‫ﻛﻔﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Kafir olduk, inkâr ettik
Örttük
3‫ﻛﻔﺮ‬
ُُُْ
ِ ِ ْ ُ 4‫ﻛﻔﺮﻫﻢ‬
‫ﻛﻔﺮﻫﻢ‬
ُْ ُُْ
Onun küfrü
Onların küfrü
‫ﻛﻔﺮوا‬
ََُ
‫ﻛﻔﻔﺖ‬
ُ ََْ
Kafir oldular, inkâr ettiler
Çektim, def ettim
425
َّ َ
َ‫ﻛﻔﻞ‬
ِْ
ٌ ‫ﻛﻔﻞ‬
Sorumluluğunu aldı
Hisse
‫ﻛﻔﻠﻬﺎ‬
َ َ َّ َ
ِ
‫ﻛﻔﻠﻴ ِﻦ‬
َْ ْ
Onun sorumluluğunu aldı
Đki hisse
Çekin
ُّ ُ
‫ﻛﻔﻮا‬
Denk, benzer
ُُ
ً ‫ﻛﻔﻮا‬
‫ﻛﻔﻮرا‬
ٌ َُ
ً ُ ُ 4 ‫ﻛﻔﻮر‬
‫ﻛﻔﻰ‬
ََ
َِ
ِ َ 4‫ﻛﻔﻴﻞ‬
ً ‫ﻛﻔﻴﻼ‬
Çok nankör
Yeter, yetti
Kefil
‫ﻛﻔﻴﻨﺎك‬
َ َََْ
ِ َّ َ
‫ﻛﻔﻴﻪ‬
ْ
Biz sana yeteriz
Đki eli
ٌّ‫َﻛﻞ‬
Yük
‫ﻛﻞ‬
ُ 4‫ﻛﻞ‬
ٌّ ُ 4‫ﻛﻞ‬
َّ ُ 4ِّ‫ﻛﻞ‬
ُّ ُ
ّ ٍ ُ 4‫ﻛﻞ‬
َ ‫ُﻛﻼ‬
Herkes, hepsi
Yiyin (ikil)
Hayır, asla
َّ ‫َﻛﻼ‬
Hepsi, tamamı
ًّ ‫ُﻛﻼ‬
ِ َ َ َ 4‫ﻛﻼﻟﺔ‬
‫ﻛﻼﻟﺔ‬
ًَ َ
Çocuğu ve ana-babası olmayan
َ َ
َ ‫ﻛﻼم‬
ِ
‫ﻛﻼﻫﻤﺎ‬
َ َُ
Kelam, konuşma
Her ikisi
‫ﻛﻠﺐ‬
ٌ َْ
‫ﻛﻠﺒﻬﻢ‬
ْ ُ َُْ
ِ
‫ﻛﻠﺘﺎ‬
َْ
Köpek
Onların köpeği
Đkisi
426
ِ
‫ﻛﻠﺘﻢ‬
ُْْ
َ
‫ﻛﻠﻢ‬
ََّ
ِ
‫ﻛﻠﻢ‬
َُّ
ِ
ِ
‫ﻛﻠﻢ‬
َ َ 4‫ﻛﻠﻢ‬
ُ َ
Ölçtünüz
Konuştu
Konuşturuldu
Kelimeler
‫ُﻛﻠََّﻤﺎ‬
‫ﻛﻠﻤﺎت‬
ٌ ََِ
ِِ َِ
‫ﻛﻠﻤﺎﺗﻪ‬
َ
‫ﻛﻠﻤﺖ‬
ٌََِ
ُ َ ِ َ 4‫ﻛﻠﻤﺔ‬
ِ
‫ﻛﻠﻤﺘﻨﺎ‬
ََُ َ
ِ
ُ ‫ﻛﻠﻤﺘﻪ‬
َُ َ
Her ne zaman
Kelimeler
Onun kelimeleri
Kelime
Bizim kelimemiz
Onun kelimesi
‫ﻛﻠﻤﺢ‬
ٍ ََْ
ُ ‫ﻛﻠﻤﻪ‬
َ َّ َ
Göz kırpması gibi
Onunla konuştu
َ
‫ﻛﻠﻤﻬﻢ‬
ُُ ََّ
ِ ِّ ُ 4‫ﻛﻠﻪ‬
ُ 4‫ﻛﻠﻪ‬
ُ‫ﻛ َّﻠﻪ‬
ُ ُّ ُ
‫ﻛﻠﻬﺎ‬
َ َّ ُ
َ َّ ُ 4‫ﻛﻠﻬﺎ‬
Onlarla konuştu
Hepsi, tamamen
Hepsi, tamamen
ُ
‫ﻛﻠﻬﻢ‬
ُُّْ
‫ﻛﻠﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ّ ُ
Onların hepsi
Onların (dş) hepsi
‫ﻛﻠﻮا‬
ُُ
Yiyin
ُُ
ُ3‫ﻛﻠﻮ‬
ُِ
‫ﻛﻠﻲ‬
Onu yiyin
Ye (dş)
‫ﻛﻢ‬
َْ
‫ﻛﻤﺎ‬
َ َ
Kaç tane, ne kadar
Gibi
427
ٍ َ
‫ﻛﻤﺎء‬
َ
‫ﻛﻤﺜ ِﻞ‬
ََ َ
ِِِْ َ
‫ﻛﻤﺜﻠﻪ‬
Su gibi
Misali gibi
Onun benzeri gibi
ٍ َ ِْ َ
‫ﻛﻤﺸﻜﻮاة‬
Kandil
‫ﻛﻤﻦ‬
َْ َ
‫ﻛﻦ‬
ْ ُ
Onun gibi
Ol
‫ﻛﻦ‬
َّ ُ
‫ﻛﻨﺎ‬
َّ ُ
Oldular (dş)
Olduk
‫ﻛﻨﺖ‬
َ ُْ
‫ﻛﻨﺖ‬
ُ ُْ
Oldun
Oldum
ِ ُْ
‫ﻛﻨﺖ‬
‫ﻛﻨﺘﻢ‬
ُُْْ
Oldun (dş)
Oldunuz
‫ﻛﻨﺘﻦ‬
َّ ُ ْ ُ
‫ﻛﻨﺰ‬
ٌَْ
Oldunuz (dş, çğ)
Hazine
‫ﻛﻨﺰﺗﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﺰﻫﻤﺎ‬
َْ
َ ُ َ ‫ﻛﻨ‬
Biriktirdiniz
O ikisinin hazinesi
ِ َّ ُ
‫ﻛﻨﺲ‬
ٍ َْ َ
‫ﻛﻨﻔﺲ‬
Saklanan, sinen
Bir kişi gibi, bir can gibi
‫ﻛﻨﻮد‬
ٌ َُْ
‫ﻛﻨﻮز‬
ٌ ُُ
‫ﻛﻬﺸﻴﻢ‬
ِ ِ َ َ
ِ َْ
‫ﻛﻬﻒ‬
Nankör
Hazineler
Çalı çırpı gibi
Mağara
428
ِ
‫ﻛﻬﻔﻬﻢ‬
ِْ َْ
ً ‫ﻛﻬﻼ‬
َْ
َِ َ
‫ﻛﻬﻴﺌﺔ‬
َْ
ِ
‫ﻛﻮاﻋﺐ‬
َ ََ
Onların mağarası
Yetişkin
Şekli gibi
Eşler, arkadaşlar
ِِ َ َ
‫ﻛﻮاﻓﺮ‬
ِ
‫ﻛﻮاﻛﺐ‬
ٌ ََ
Kafirler
Yıldızlar
‫ﻛﻮﺛﺮ‬
ََ ْ َ
‫ﻛﻮرت‬
ْ َ ِّ ُ
Kevser
Dürüldü
‫ﻛﻮﻛﺒﺎ‬
ٌ َ َْ
ً َ ْ َ 4‫ﻛﻮﻛﺐ‬
ْ‫ﻛﻮﻧﻮا‬
ُ ُ
ِ ُ
‫ﻛﻮﻧﻲ‬
Yıldız, gezegen
Olun
Ol (dş)
‫ﻛﻲ‬
ْ َ
‫ﻛﻴﺪا‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫ﻛﻴﺪ‬
Ki
Tuzak, düzen, plan
‫ﻛﻴﺪﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ
‫ﻛﻴﺪﻛﻦ‬
َّ ُ ِ ْ َ 4‫ﺪﻛﻦ‬
َّ ُ َ ‫ﻛﻴ‬
َْ
Sizin tuzağınız
Sizin (dş, çğ) tuzağınız
ُ ْ َ 43‫ﻛﻴﺪ‬
ُ3‫ﻛﻴﺪ‬
ََُْ
Onun (er) tuzağı
‫ﻛﻴﺪﻫﻢ‬
ُ َ ْ َ 4‫ﻛﻴﺪﻫﻢ‬
ُ َُْ
‫ﻛﻴﺪﻫﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ 4‫ﻛﻴﺪﻫﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ
ِ ُ ِ
‫ﻛﻴﺪوﻧﻲ‬
ِ َ
‫ﻛﻴﺪي‬
ْ
‫ﻛﻴﻒ‬
َ َْ
Onların tuzağı
Onların (dş, çğ) tuzağı
Bana tuzak kurun
Benim tuzağım, planım
Nasıl
ٌ ‫ﻛﻴﻞ‬
َْ
Ölçü
429
‫ل‬
Gerçekten, muhakkak, mutlaka, şüphesiz
‫َل‬
‫ِل‬
Đçin
‫ﻟﺆﻟﺆ‬
ٌُ ُْ
َّ ‫ِ َﻟﺌﻼ‬
Đnci
Eğer olmazsa
ِ
‫ﻟﺌﻦ‬
ْ َ
َ‫ﻻ‬
Eğer
Değil, yok, olumsuzluk edatı
‫ﻻﺋﻢ‬
ٍ َِ
ِ ِٰ
‫ﻻﺑﺎﺋﻬﻢ‬
ِْ َ
ٍ َٰ
‫ﻻت‬
Kınayan, kınayıcı
Atalarına ait, babalarına ait olarak
Mutlaka gelecektir
‫ﻻﺗﻮﻫﺎ‬
َ ََْٰ
ِٰ
ٌ‫ﻻﺗﻴﺔ‬
َ َ
‫ﻻﺗﻴﻨﺎ‬
َ ََْٰ
‫ﻻﺗﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َ ََْٰ
ِ
‫ﻻﺗﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ٰ َ
َِٰ
َ ‫ﻻدم‬
‫ﻻﻛﻠﻮن‬
َ ُِ َٰ
Onu yaparlardı
Mutlaka gelecektir
Verirdik
Onlara verirdik
Mutlaka onlara geleceğim
Adem’e, Adem için (AS)
Elbette yiyenlerdir, yiyeceklerdir
‫ﻻﻣﻦ‬
َ َ َٰ
ٍ َٰ
‫ﻻﻳﺎت‬
َ
ِ ِ
‫ﻻﻳﺎﺗﻨﺎ‬
َ َٰ
ً‫ﻻﻳﺔ‬
ََٰ
Đman ederdi
Elbette ayetler, işaretler, deliller
Bizim ayetlerimize
Elbette bir işaret
‫ﻻﺑﺘﻐﻮا‬
ْ َ َ َْ
Elbette aradılar
430
ِ
‫ﻻﺑﺜﻴﻦ‬
َ َِ
ِ ِِ
‫ﻻﺑﺮاﻫﻴﻢ‬
َ َْ
ِِ ِ
‫ﻻﺑﻨﻪ‬
ْ
Kalanlar, duranlar
Đbrahim’e, Đbrahim için (AS)
Oğluna
‫ﻷﺑﻮﻳِﻪ‬
ْ َََ
َِ ِ
‫ﻻﺑﻲ‬
Ana-babası için
Babamı
‫ﻷﺑﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
ِ َِ ِ
‫ﻻﺑﻴﻪ‬
Açıklamam için
Babasına, babası için
‫ﻻت‬
َ َ
Lat, put adı
‫ﻻﺗﺒﻌﺘﻢ‬
ُ ُ ْ َ َّ َ
‫ﻻﺗﺒﻌﻨﺎﻛﻢ‬
ُ َ ْ َ َّ َ
Uydunuz (uyardınız)
Size uyduk (uyardık)
‫ﻻﺗﺒﻌﻮك‬
َ ُ َ َّ َ
َّ َ ِ َّ َ َ
‫ﻻﺗﺨﺬن‬
Sana uydular (uyarlardı)
Mutlaka edinirim, edineceğim
َ ْ َ َّ ‫َﻻ‬
ُ3‫ﺗﺨﺬﻧﺎ‬
Edinirdik
‫ﻻﺗﺨﺬوك‬
َ ُ َ َّ َ
‫ﻷﺗﻢ‬
َّ ِ ُ
‫ﻻﺛﻢ‬
ٍ ِِْ
‫ﺟﺪ‬
ُ ِ َ ‫َﻻ‬
Seni edinirlerdi
Tamamlamam
Günaha, günah için
Mutlaka bulurum, alırım
َّ َ ِ َ ‫َﻻ‬
‫ﺟﺪن‬
Mutlaka bulurum, alırım
َ
‫ﻷﺟﺮ‬
ُْ
‫ﻻﺟﺮا‬
ً ََْ
Karşılığı, ecri
Elbet bir mükafat
‫ﻻﺟﻌﻠﻨﻚ‬
َ َّ َ َ ْ َ َ
ٍ َ َ ‫ِﻻ‬
‫ﺟﻞ‬
Mutlaka seni kılarım
Bir süre için
431
‫ﻻﺣﺘﻨﻜﻦ‬
َّ َ ِ َ ْ َ َ
ٍ َِ
‫ﻻﺣﺪ‬
َ
ِِ ِ
‫ﻻﺣﺪﻫﻤﺎ‬
َ ََ
‫ﻻﺣﺪى‬
َ ْ َِ
ُِ
َّ‫ﻷﺣﻞ‬
Mutlaka yok edeceğim
Birisi için, bir kişi için, birisine
Đkisinden birine
Gerçekten birisi
Helal etmem için
‫ﻻﺧﺘﻠﻔﺘﻢ‬
ْ ُ ََْ ْ َ
ُِِْ
Œ‫ﻻﺧﺘﻪ‬
Đhtilafa düşerdiniz
Kız kardeşine
‫ﻻﺧﺬﻧﺎ‬
َْ َََ
ِ
‫ﻻﺧﺮﻳﻬﻢ‬
ُْ ُْٰ
‫ﻹﺧﻮاﻧﻨﺎ‬
َِ َ ْ ِ
ِِ َ ْ ِِ
‫ﻻﺧﻮاﻧﻬﻢ‬
َِ
‫ﻷﺧﻲ‬
Tutardık, yakalardık
Sonrakilerine
Kardeşlerimiz için
Kardeşlerine, kardeşleri için
Kardeşim için
ِ Œَِ
‫ﻻﺧﻴﻪ‬
Kardeşi için kardeşine
‫ﻠﻨﺎﻫﻢ‬
َ َْ
ُ َ ْ ‫ﻷدﺧ‬
‫ﻷدﺧﻠﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻷدﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ ُ
َّ َ َ ْ َ َ
ُ ‫ﻻذﺑﺤﻨﻪ‬
Onları sokardık
Mutlaka sizi sokacağım
Mutlaka onları sokacağım
Mutlaka onu boğazlayacağım
‫ﻻذﻗﻨﺎك‬
َ ََََْ
‫ﻻرﺗﺎب‬
َ َْ َ
Sana tattırırdık
Şüphe ederlerdi
‫ﻻرﺟﻤﻨﻚ‬
َ َّ َ ُ ْ َ َ
‫رﻳﻨﺎﻛﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ ْ َ َ ‫َﻻ‬
ٍ َِ
‫ﻻزب‬
Mutlaka seni taşlarım
Onları sana gösterirdik
Yapışkan
432
‫ﻻزواﺟﻚ‬
َ ِ َ َْ ِ
ِ ِ
‫ﻻزواﺟﻬﻢ‬
ْ ِ َ َْ
‫ﻷزﻳﺪﻧﻜﻢ‬
ُ َّ َ ِ َ
Eşlerine, hanımlarına
Eşleri için, hanımları için
Elbette sizi/size arttırırım
‫ﻻزﻳﻨﻦ‬
َّ َ ِّ َ ُ َ
َّ َ ِ ْ َ ْ َ َ
‫ﻻﺳﺘﻐﻔﺮن‬
Elbette süsleyeceğim
Elbette bağışlama dileyeceğim
‫ﻻﺳﺘﻜﺜﺮت‬
ُ َْْ َ ْ َ
‫ﻻﺳﺠﺪ‬
َ ُ َِْ
‫ﻻﺳﻘﻴﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ ََْ
Çoğaltırdım
Benim secde etmem
Onları sulardık
‫ﻻﺳﻤﻌﻬﻢ‬
ََُْ ََْ
ِ َ َِْ
‫ﻻﺻﺤﺎب‬
َٰ ْ َ
‫ﻻﺻﻄﻔﻰ‬
ِ
‫ﻻﺻﻠﺒﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ّ َ ُ َ
ِ
‫ﻷﺿﻠﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َّ ُ
Onlara işittirirdi
Arkadaşları için, ehli için
Seçerdi
Elbette sizi asacağım
Mutlaka onları saptıracağım
‫ﻻﻇﻨﻚ‬
َ ُّ ُ َ َ
ُّ ُ َ َ
ُ ‫ﻻﻇﻨﻪ‬
ِ
‫ﻻﻋﺒﻴﻦ‬
َ Œ َ
َِِْ
َ‫ﻻﻋﺪل‬
Mutlaka ben seni sanıyorum
Mutlaka ben onu sanıyorum
Oyuncular olarak, oyun için
Adalet yapmam için, adalet yapmakla
‫ﻻﻋﺪوا‬
ُّ َ َ َ
َّ َ ِّ َ ُ ‫َﻻ‬
ُ ‫ﻋﺬﺑﻨﻪ‬
‫ﻻﻋﻨﺘﻜﻢ‬
ُْ ََََْ
‫ﻻﻋﻨﻮن‬
َ ُ َِ
‫ﻻﻏﻠﺒﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ َ
Hazırlık yaparlardı
Elbette ona azap edeceğim
Sizi sıkıntıya sokardı
Lanet edenler
Elbette galip geleceğim
433
‫ﻻﻏﻮﻳﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ﻻﻏﻴﺔ‬
ًََِ
Elbette onları azdıracağım
Boş söz
‫ﻻﻓﺘﺪت‬
ْ َ َْ َ
‫ﻻﻓﺘﺪوا‬
َْ َْ َ
‫ﻗﺘﻠﻚ‬
َ َ ُ ْ َ ‫ِﻻ‬
‫ﻻﻗﺘﻠﻨﻚ‬
َ َّ َ ُ ْ َ َ
ِ
‫ﻗﺮب‬
‫ﻻ‬
ْ
َ
َ َ
‫ﻻﻗﻄﻌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
Fidye olarak verirdi
Fidye olarak verirlerdi
Seni öldürmem için
Seni mutlaka öldüreceğim
Daha yakına
Mutlaka keseceğim
َّ َ ُ ْ َ َ
‫ﻻﻗﻌﺪن‬
ِ َِ
‫ﻻﻗﻴﻪ‬
ََِِِْ
‫ﻻﻛﺜﺮﻫﻢ‬
ْ
‫ﻻﻛﻔﺮ‬
َُ ْ َ ِ
َّ َ ِ ّ َ ُ َ
‫ﻻﻛﻔﺮن‬
‫ﻻﻛﻠﻮا‬
َََُ
Mutlaka oturacağım
Ona kavuşan, kavuşacak olan
Onların çoğunda
Đnkar etmem için
Elbette örteceğim
Yerlerdi
‫ﻻﻛﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ َ َ
َّ َ Œ َ َ
‫ﻻﻛﻴﺪن‬
‫ﻻﻟﻰ‬
ََِ
Olurdum
Elbette tuzak kuracağım
Mutlaka ona
ٌ‫ﻻﻣﺎرة‬
َ َّ َ َ
ِ ِ
‫ﻻﻣﺎﻧﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َ ََ
ٌ‫ﻷﻣﺔ‬
ََ
Mutlaka emredendir, emreder
Emanetlerine
Gerçekten bir cariye
ِ َْ ِ
‫ﻻﻣﺮ‬
َِ ِ
Œ‫ﻻﻣﺮاﺗﻪ‬
َْ
Emrine
Karısına, hanımına
434
Mutlaka onlara emredenim, emredeceğim
Dokundunuz, temas ettiniz
‫ﻷﻣﺮﻧﻬﻢ‬
ُ َّ َ ُ َ
‫ﻻﻣﺴﺘﻢ‬
ُ ُ ْ ََ
‫ﻟﻤﺴﺘﻢ‬
ُ ُ ْ َٰ
‫ﻻﻣﺴﻜﺘﻢ‬
ْ ُ ْ َ َْ َ
Dokundunuz, temas ettiniz
Tutardınız
‫ﻠﺌﻦ‬
َّ َ َ ‫ﻻﻣ‬
َْ َ
ِ
‫ﻷﻣﻨﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ّ َ ُ
‫ﻻن‬
َِْ
Mutlaka dolduracağım
Mutlaka onlara kuruntu vereceğim
Olması için, olmak için
‫ﻻﻧﺖ‬
َ َْ َ
Gerçekten sen
‫ﻻﻧﺘﺼﺮ‬
َ َ َْ َ
‫ﻻﻧﺘﻢ‬
ْ ُ َْ َ
‫ﻻﻧﺬرﻛﻢ‬
ُْ َ ِ ْ ُ ِ
‫ﻻﻧﺰل‬
َ َ َْ َ
‫ﻷﻧﻌﺎﻣﻜﻢ‬
ُ ِ َ َْ
ِ َْ ِ
Œ‫ﻻﻧﻌﻤﻪ‬
ُ
ِ ِ
‫ﻻﻧﻔﺴﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
ِ َُِِ
‫ﻻﻧﻔﺴﻬﻢ‬
Elbette intikam alırdı
Gerçekten siz
Sizi uyarmam için
Đndirirdi
Hayvanlarınız için
Onun nimetlerine, nimetleri için
Kendiniz için
Kendileri için
‫ﻻﻧﻔﻀﻮا‬
ُّ َ ْ َ
ِ
‫ﻻﻫﺐ‬
َ
َ
َ
ِ
‫ﻻﻫ ِﻞ‬
َْ
َِِِْ
‫ﻻﻫﻠﻪ‬
Dağılırlardı
Sana bağışlamam için
Ehli için, halkı için
Ailesine
َِ
ً‫ﻻﻫﻴﺔ‬
َ
َّ َ َ
ٌ3‫ﻻوا‬
Oyunda, eğlencede
Gerçekten çok ah eden, yalvaran
435
‫ﻻوﺗﻴﻦ‬
َّ َ َ ُ َ
ِ َّ َ ِ
‫ﻻول‬
ِ
‫ﻻوﻟﻴﻬﻢ‬
ُْ ٰ ُ
ِ
‫ﻻوﻟﻨﺎ‬
َ ِ َّ َ
ِ ُِ
‫ﻻوﻟﻰ‬
ِ َِ
‫ﻻى‬
ّ
ِ َ Œِ
‫ﻻﻳﻼف‬
‫ﻻﻳﻤﺎﻧﻜﻢ‬
ُْ ِ َ ْ َ ِ
ِ
‫ﻟﺒﺌﺲ‬
َ ْ َ
Elbette bana verilecek
Birincide
Öncekilerine
Öncekilerimiz için
Sahipleri için
Hangisine
Alıştırma, ısındırma
Yeminleriniz için
Gerçekten ne kötü
‫َِﻟﺒﺎس‬
ِ
‫ﻟﺒﺎﺳﻬﻢ‬
ُ ُ َ
Elbise
Onların elbisesi
ِ
‫ﻟﺒﺎﺳﻬﻤﺎ‬
َُ َ َ
ِ ِ ْ َِ
‫ﻟﺒﺎﻟﻤﺮﺻﺎد‬
َ ْ
ٍ َ َِِ
‫ﻟﺒﺎﻣﺎم‬
‫ﺒﺚ‬
َ ِ َ‫ﻟ‬
O ikisinin elbisesi
Elbette gözetleme yerindedir
Ana yol üzerinde
Kaldı, durdu, gecikti
‫ﻟﺒﺜﺖ‬
َ ْ َِ
‫ﻟﺒﺜﺖ‬
ُ ْ َِ
Kaldın, durdun
Kaldım, durdum
‫ﻟﺒﺜﺘﻢ‬
ُ ْ َِ
‫ﻟﺒﺜﻨﺎ‬
َ ْ َِ
Kaldınız, durdunuz
Kaldık, durduk
‫ﻟﺒﺜﻮا‬
ُ َِ
Kaldılar, durdular
‫ﻟﺒﺪا‬
ً َُ
‫ﻟﺒﺪا‬
ً َِ
Bol, çok
Sıkışmış kütle
436
‫ﻟﺒﺮز‬
َ َََ
ٍ َْ
‫ﻟﺒﺲ‬
Çıkardı
Şüphe
ٍ ِ َ َِ
‫ﻟﺒﺴﺒﻴﻞ‬
ٍ َ َِ
‫ﻟﺒﺸﺮ‬
ِ
‫ﻟﺒﺸﺮﻳ ِﻦ‬
َْ َ َ
‫ﻟﺒﻌﺜﻨﺎ‬
َ َْ ََ
Gerçekten bir yol
Đnsan için, beşer için
Đki insana
Gönderirdik,
ِ
‫ﻟﺒﻌﺾ‬
َْ
‫ﻟﺒﻌﻮﻟﺘﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َ ُ ُ ِ
Bazısına, bazılarına, bazıları için
Kocalarına
‫ﻟﺒﻐﻮا‬
َْ ََ
‫ﻟﺒﻼﻏﺎ‬
ً َ ََ
ٍَ ِ
‫ﻟﺒﻠﺪ‬
َ
‫ََﻟﺒﻦ‬
ِ ِ
‫ﻟﺒﻨﻲ‬
َ
ِ ِ ِ
‫ﻟﺒﻨﻴﻪ‬
َ
Azgınlık ederlerdi
Gerçekten açıklama, tebliğ
Bir beldeye
Süt
Oğulları için
Oğullarına
ٍ َ
‫ﻟﺒﻮس‬
ُ
‫ﻟﺒﻴﺖ‬
ُ ََْ
ِِ ُِ
‫ﻟﺒﻴﻮﺗﻬﻢ‬
ُ
‫ﻟﺘﺆﻣﻨﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﺘﺆﻣﻨﻮا‬
ُ ُْ
َُِْ َ
‫ﻟﺘﺄﺗﻨﻨﻲ‬
ّ َ
Elbise, zırh
Şüphesiz evi
Evlerine
Mutlaka iman edeceksiniz
Đnanmanız için
Mutlaka bana getireceksiniz
‫ﺄﺗﻮن‬
َ ُ ْ ‫ََﻟﺘ‬
‫ﻟﺘﺄﺗﻴﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ َ َ
Mutlaka gelirsiniz, yanaşırsınız
Mutlaka size gelir, gelecek
437
‫ﻟﺘﺄﺧﺬوﻫﺎ‬
َ ُ ُ َِْ
‫ﻟﺘﺎرﻛﻮا‬
ُ ِ ََ
Onları almanız için
Gerçekten terk edenler
‫ﻟﺘﺄﻓﻜﻨﺎ‬
ََ َِِْ
‫ﻟﺘﺄﻛﻠﻮا‬
ُ ُ َِْ
‫ﻟﺘﺒﺘﻐﻮا‬
ُ َ َِْ
ِ َ
‫ﻟﺘﺒﺪي‬
ُْ
ِ ِ
‫ﻟﺘﺒﺸﺮ‬
َ ّ َُ
‫ﻟﺘﺒﻌﺜﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ َ
Bizi çevirmen için
Yemeniz için
Aramanız için
Açıklardı
Müjdelemen için
Mutlaka diriltileceksiniz
Ulaşmanız için, erişmeniz için
Mutlaka imtihan edileceksiniz, sınanacaksınız
‫ﻟﺘﺒﻠﻐﻮا‬
َُُِْ
َّ ُ َ ْ ُ َ
‫ﻟﺘﺒﻠﻮن‬
ِ
‫ﻟﺘﺒﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
َّ ُ ّ ِ َ ُ َ
ُ ‫ﻟﺘﺒﻴﻨﻨﻪ‬
‫ﻟﺘﺘﻘﻮا‬
ُ َّ َ ِ
ِ
‫ﻟﺘﺘﻠﻮا‬
ََُْ
Açıklaman için
Onu mutlaka açıklayacaksınız
Sakınmanız için
Okuman için
َّ َ ِ َ َ
‫ﻟﺘﺠﺪن‬
َّ َ ِ َ َ
‫ﻟﺘﺠﺪن‬
Mutlaka bulursun
Mutlaka bulursun
ِ
‫ﻟﺘﺠﺪﻧﻬﻢ‬
ُ َّ َ َ َ
ِ
‫ﻟﺘﺠﺮي‬
َ ِ ْ َ
Mutlaka onları bulursun
Akması için
‫ﻟﺘﺠﺰى‬
َ ْ ُِ
ِ
ُ3‫ﻟﺘﺤﺴﺒﻮ‬
َُ ْ َ
Karşılığının verilmesi için
Onu sanmanız için
‫ﻟﺘﺤﺼﻨﻜﻢ‬
ُ َ ِ ْ ُِ
ِ
‫ﻟﺘﺤﻜﻢ‬
َُ ْ َ
Sizi koruması için
Hüküm vermen için
438
ِ ِ
‫ﻟﺘﺤﻤﻠﻬﻢ‬
َُ ْ َ
‫ﻟﺘﺨﺬت‬
َ ْ َ َّ َ
Onları bindirmen için
Alırdın
ِ
‫ﻟﺘﺨﺮج‬
َ ِ ُْ
‫ﻟﺘﺨﺮﺟﻨﺎ‬
َ َ ِ ْ ُِ
Çıkarman için
Bizi çıkarman için
ِ
‫ﻟﺘﺨﺮﺟﻮا‬
ُ ِ ُْ
‫ﻟﺘﺪﺧﻠﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ َ
Çıkarmaları için
Mutlaka girersiniz, gireceksiniz
‫ﻟﺘﺪﻋﻮﻫﻢ‬
ُ ُ ْ ََ
ِ ْ َ
ٌ‫ﻟﺘﺬﻛﺮة‬
َ َ
Onları çağırırsın
Şüphesiz bir öğüt
ِ
‫ﻟﺘﺬﻫﺒﻮا‬
َُ َْ
ِ َ
‫ﻟﺘﺮدﻳ ِﻦ‬
ُْ
ِ
‫ﻟﺘﺮﺿﻮا‬
ْ َ َْ
Götürmeniz için
Beni alçaltacaktın
Razı olmanız için
‫ﻟﺘﺮﺿﻰ‬
َ َِْ
‫ﻟﺘﺮﻛﺒﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ َ
ِ
‫ﻟﺘﺮﻛﺒﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﻟﺘﺮﻛﺒﻮﻫﺎ‬
َ ُ َ َِْ
Razı olman için
Şüphesiz binip geçeceksiniz
Binmeniz için
Ona binmeniz için
َّ ُ َ َ َ
‫ﻟﺘﺮون‬
‫ﻟﺘﺮوﻧﻬﺎ‬
َ َّ ُ َ َ َ
Mutlaka görürsünüz, göreceksiniz
Mutlaka onu görürsünüz, göreceksiniz
ِ
َ‫ﻟﺘﺰول‬
َُ
‫ﻟﺘﺴﺌﻠﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ َ
Kaldırması, yerinden oynatması
Mutlaka sorulursunuz
ِ
‫ﻟﺘﺴﺘﺒﻴﻦ‬
َ َِ ْ َ
ِ
‫ﻟﺘﺴﺘﻮا‬
َُ َْ
Seçilmesi için, açığa çıkması için
Yerleşmeniz için, kurulmanız için
‫ﻟﺘﺴﺤﺮﻧﺎ‬
ََ َ ْ َِ
Bizi sihirlemen için
439
ِ
‫ﻟﺘﺴﻜﻨﻮا‬
ُُ ْ َ
‫ﻟﺘﺴﻠﻜﻮا‬
ُ ُ ْ َِ
Sakinleşmeniz için
Yollara girebilmeniz için
‫ﻟﺘﺴﻤﻌﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ َ
‫ﻟﺘﺸﺮك‬
َ ِ ْ ُِ
Mutlaka işiteceksiniz
Şirk koşman için
‫ﻟﺘﺸﻘﻰ‬
َ ْ َِ
‫ﻟﺘﺸﻬﺪون‬
َ ُ َ ْ ََ
Güçlük çekmen için
Şahitlik edersiniz
‫ﻟﺘﺼﻐﻰ‬
َ ْ َِ
ِ
‫ﻟﺘﺼﻨﻊ‬
ََ ْ ُ
Meyletmesi için, akması için
Yetiştirilmen için
‫ﻟﺘﻀﻴﻘﻮا‬
ُ ِّ َ ُ ِ
‫ﻟﺘﻄﻤﺌﻦ‬
َّ ِ َ ْ َ ِ
‫ﻟﺘﻌﺎرﻓﻮا‬
ُ َ َ َِ
‫ﻟﺘﻌﺘﺪوا‬
ُ َ َِْ
Sıkıştırmanız için
Mutmain olması için
Tanışmanız için
Azgınlık yapmanız için
ِ
َ ‫ﻌﺠﻞ‬
َ ْ ‫َﻟﺘ‬
‫ﻟﺘﻌﺮﺿﻮا‬
ُ ِ ُِْ
Acele etmen için
Bırakmanız için
‫ﻟﺘﻌﺮﻓﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ َ َ
‫ﻟﺘﻌﻠﻢ‬
ُ َََْ
Onları tanırdın
Bilirdin
ِ
‫ﻟﺘﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
‫ﻟﺘﻌﻠﻤﻦ‬
َّ ُ َ ْ َ َ
Bilmen için, bilmesi için
Bilirsiniz, bileceksiniz
ِ
‫ﻟﺘﻌﻠﻤﻮا‬
ُ ََْ
‫ﻟﺘﻌﻠﻦ‬
َّ ُ ْ َ َ
Bilmeniz için
Büyükleneceksiniz
َّ ُ ‫ﻟﺘﻌﻮ‬
‫دن‬
ُ ََ
‫ﻟﺘﻐﺮق‬
َ ِ ُِْ
Kesinlikle dönmeniz
Boğman için
440
ِ ِ
‫ﻟﺘﻐﻔﺮ‬
َ َْ
‫ﻟﺘﻔﺘﺮوا‬
َُ ْ َ ِ
ِ
‫ﻟﺘﻔﺘﺮي‬
َ َِ َْ
َّ ُ ِ ْ ُ َ
‫ﻟﺘﻔﺴﺪن‬
َِ ْ ِ
‫ﻟﺘﻘﺘﻠﻨﻲ‬
ُ َ
ِ
3َُ ‫ﻟﺘﻘﺮأ‬
ََْ
Bağışlaman için
Uydurmanız için
Uydurman için
Mutlaka bozgunculuk yapacaksınız
Beni öldürmen için
Onu okuman için
‫ﻟﻮن‬
َ ُ ‫ﻟﺘﻘﻮ‬
ُ ََ
ِ ِ
‫ﻟﺘﻜﺒﺮوا‬
َُّ ُ
‫ﻟﺘﻜﻔﺮون‬
َ ُ ُ ْ ََ
‫ﻟﺘﻜﻤﻠﻮا‬
ُِ ْ ُِ
‫ﻟﺘﻜﻮن‬
َ ُ َِ
Gerçekten söylersiniz
Yüceltmeniz için
Gerçekten inkar edersiniz
Tamamlamanız için
Olman için
‫ﻟﺘﻜﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ َ َ
‫ﻟﺘﻜﻮﻧﻮا‬
ُ ُ َِ
ِ
‫ﻟﺘﻠﻔﺘﻨﺎ‬
ََ َِْ
َّ َ ُ َ
‫ﻟﺘﻠﻘﻰ‬
Mutlaka olursunuz
Olmanız için
Bizi döndürmen için
Veriliyorsun
‫ﻟﺘﻤﺮون‬
َ ُّ ُ َ َ
‫ﻟﺘﻨﺎزﻋﺘﻢ‬
ُْ َ َََ
Geçersiniz
Çekişirdiniz
َّ ُ َّ َ ُ َ
‫ﻟﺘﻨﺒﺆن‬
‫ﻟﺘﻨﺒﺌﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ّ ِ َ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﺘﻨﺬر‬
َ ُ
ََْ
ُ ‫ﻟﺘﻨ ِﺰﻳﻞ‬
Haber verilirsiniz
Elbette onlara haber vereceksin
Uyarman için
Gerçekten indirmesi
َّ ُ ُ ْ َ َ
ُ ‫ﻟﺘﻨﺼﺮﻧﻪ‬
Ona mutlaka yadım edeceksiniz
441
‫ﻔﻘﻮا‬
ُ ِ ‫ﻟﺘﻨ‬
ُِْ
ُ‫ﻟﺘﻨﻮأ‬
ََُ
Harcamanız için
Ağır gelirdi
‫ﻟﺘﻬﺘﺪوا‬
ُ َ ْ َِ
ِ َ
‫ﻟﺘﻬﺪي‬
َْ
َ
‫ﻟﺘﻮﻟﻮا‬
ّْ َ ََ
Yolunuzu bulmanız için
Mutlaka iletirsin
Yüz çevirirlerdi
‫ﻟﺜﻤﻮد‬
َ ُ َِ
‫ﻟﺠﺎءﻫﻢ‬
َُُ ََ
‫ﻟﺠﺎﻋﻠﻮن‬
َ ُِ َ َ
‫ﻟﺠﺎﻟﻮت‬
َ ُ َِ
ِِِْ
َ ‫ﻟﺠﺒﺮﻳﻞ‬
‫ﻟﺠﺔ‬
ً َّ ُ
Semud kavmi için
Gelirdi
Kılanlar, kılacak
Calut’a
Cebrail’e
Derin su
َ ََ
َ ‫ﻟﺠﻌﻞ‬
‫ﻟﺠﻌﻠﻜﻢ‬
ُ ََ َ َ
Kılardı, yapardı
Sizi kılardı, yapardı
‫ﻟﺠﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ َ َ
ُ3‫ﻟﺠﻌﻠﻨﺎ‬
ََْ َ َ
Kılardık, yapardık
Onu kılardık, yapardık
ََ َ َ
ُ ‫ﻟﺠﻌﻠﻪ‬
‫ﻟﺠﻌﻠﻬﻢ‬
ُ ََ َ َ
ِ ُ ِ
‫ﻟﺠﻠﻮدِﻫﻢ‬
ُ
‫ﻟﺠﻤﻌﻬﻢ‬
ََُ ََ
Onu kılardı, yapardı
Onları kılardı, yapardı
Onların derilerine, ciltlerine
Onları toplardı
ِ
‫ﻟﺠﻤﻴﻊ‬
ٌ ََ
ِ ِ ‫ِﻟﺠﻨ‬
‫ﺒﻪ‬
َْ
Topluluk, cemaat
Yan tarafı, yanı üstünde
ِ
‫ﻟﺠﻬﻨﻢ‬
َ َّ َ َ
Cehenneme, cehennem için
442
‫ﻟﺠﻮا‬
ُّ َ
‫ﻟﺠﻲ‬
ٍّ ّ ِ ُ
‫ﻟﺤﺎﻓﻈﻮن‬
َ ُ ِ ََ
ِِ َ
‫ﻈﻴﻦ‬
َ
َ ‫ﻟﺤﺎﻓ‬
Direnip durdular
Derin
Gerçekten koruyanlar
Gerçekten koruyanlar
ِ ُ ِ
‫ﻟﺤﺐ‬
ّ
‫ﻟﺤﺒﻂ‬
َ ََِ
Sevgisi için
Boşa giderdi
ِ ُ ِ
‫ﻟﺤﺪود‬
ُ
ٍ ِ ِ
‫ﻟﺤﺪﻳﺚ‬
َ
ٌ‫ﻟﺤﺴﺮة‬
َ ْ ََ
Hudutlarına, sınırlarına
Söz için
Gerçekten üzüntü, pişmanlık
‫ﻟﺤﺴﻦ‬
َ ْ ُ َ
‫ﻟﺤﻖ‬
ٌّ َ َ
ُّ َ َ 4‫ﻟﺤﻖ‬
Elbette güzel
Elbette hak, gerçek
‫ﻟﺤﻜﻢ‬
ِ ْ ُ ِ
ِ ِ ‫ﻟﺤﻜ‬
‫ﻤﻪ‬
ْ ُ ِ
ِِْ ُ ِ
‫ﻟﺤﻜﻤﻬﻢ‬
ِ
‫ﻟﺤﻠﻴﻢ‬
ٌ ََ
Hükmüne
Onun hükmüne
Onların hükmüne
Yumuşak davranan
‫ﻟﺤﻢ‬
ٌ َْ
‫ﻟﺤ ِﻦ‬
َْ
Et
Ses, ses tonu
‫ﻟﺤﻮم‬
ُُ
‫ﻟﺤﻮﻣﻬﺎ‬
َُ ُُ
ِ ِ
‫ﻟﺤﻴﺎﺗﻲ‬
ََ
ِ
ٌ‫ﻟﺤﻴﺔ‬
َْ
Etler
Onların etleri
Hayatım için
Sakal
ِ ِ
‫ﻟﺤﻴﺘﻲ‬
َْ
Sakalım
443
‫ﻟﺨﺎﺳﺮون‬
َ ُِ ََ
ِِ ََ
‫ﻟﺨﺎﻃﺌﻴﻦ‬
َ
Kaybedenler
Hata edenler
ِ
‫ﻟﺨﺒﻴﺮ‬
ٌ ََ
‫ﻟﺨﺮﺟﻨﺎ‬
َْ َََ
َِ َ ِ
‫ﻟﺨﺰﻧﺔ‬
َ
Haberdar olan
Çıktık
Bekçilere
‫ﻟﺨﺴﻒ‬
َ َ ََ
‫ﻟﺨﻠﻖ‬
ََُْ
Yere geçirirdi
Yaratış, yaratılış
َِِْ
‫ﻟﺨﻠﻖ‬
Yaratışı için
‫ََﻟﺪا‬
Yanında
ً ‫ُ ّﻟﺪا‬
Đnatçı
‫ﻟﺪار‬
ُ ََ
‫ﻟﺪاود‬
َ ُ َِ
Şüphesiz evi
Davud’a (AS)
‫ﻟﺪد‬
En sert
ِ ُ ‫ِ ُﻟﺪﻟ‬
‫ﻮك‬
Kayması, sarkması
‫ﻟﺪن‬
ْ َُ
Katında
َّ ُ َ
‫ﻟﺪﻧﺎ‬
Bizim katımızda
‫ﻟﺪﻧﻚ‬
َ َُْ
Senin katında
َُْ
ُ ‫ﻟﺪﻧﻪ‬
ِّ ُ َ
‫ﻟﺪﻧﻲ‬
Onun katında
Benim katında
‫ََﻟﺪى‬
Katında
‫ﻟﺪي‬
َّ َ َ
‫ﻟﺪﻳﻨﺎ‬
َََْ
Benim katında
Bizim katımız, yanımız, katımızda
444
ِ ََ
‫ﻟﺪﻳﻪ‬
ْ
Onun katı, yanı, katında
‫ﻟﺪﻳﻬﻢ‬
ْ ََِْ
‫ﻟﺬاﺋﻘﻮا‬
ُِ ََ
Onların katında
Mutlaka tadanlar, tadacaklar
‫ﻟﺬاﺋﻘﻮن‬
َ ُِ ََ
ٍ َّ َ
‫ﻟﺬة‬
Mutlaka tadanlar, tadacaklar
Lezzet
ِْ ِِ
‫ﻟﺬﻛﺮ‬
ِ
ِ
‫ﻟﺬﻛﺮ‬
ٌْ َ
ُ ْ َ 4 ‫ﻟﺬﻛﺮ‬
‫ﻟﺬﻛﺮى‬
َْ ِ َ
ِْ ِِ
‫ﻟﺬﻛﺮي‬
Anılması için
Gerçekten öğüt, zikir
Öğüt, hatırlama
Anılmam için, zikrim için
‫ﻟﺬﻛﻮرﻧﺎ‬
َِ ُ ُِ
‫ﻟﺬﻟﻚ‬
َ َِِ
Erkeklerimize
Şunun için
‫ﻟﺬﻧﺒﻚ‬
َ ِ َِ
ِ ِ َِ
‫ﻟﺬﻧﺒﻚ‬
Günahın için
Günahın için (dş)
ِِ ُُِ
‫ﻟﺬﻧﻮﺑﻬﻢ‬
Onların günahları için
‫ﻟﺬﻫﺐ‬
َ َ ََ
‫َُﻟﺬو‬
‫ِِﻟﺬي‬
Giderirdi
Gerçekten sahibi
Sahibi olanlara
‫ﻟﺮؤف‬
ٌ ُ ََ
‫ﻟﺮادك‬
َ ُّ َ َ
Gerçekten şefkatli
Seni döndürendir, döndürecektir
ُ ‫َ َﻟﺮأ ْ ََﻳﺘﻪ‬
ِ
‫ﻟﺮب‬
ِّ َ
Onu görürdün
Rabbim için, rab için
‫ﻟﺮﺑﻚ‬
َ ِّ َ ِ
Rabbin için
445
ِ ِ ِ
‫ﻟﺮﺑﻚ‬
َّ
‫ﻟﺮﺑﻜﻢ‬
ُ ِّ َ ِ
ِِ ِ
‫ﻟﺮﺑﻪ‬
َّ
ِ
‫ﻟﺮﺑﻬﺎ‬
َ ِّ َ
Rabbin için (dş)
Rabbiniz için
Onun rabbi için
Onun rabbi için (dş)
ِْ ِّ َ ِ
‫ﻟﺮﺑﻬﻢ‬
ٍ ُ َِ
‫ﻟﺮﺟﻞ‬
Onların rabbi için
Bir adam için
‫ﻟﺮﺟﻤﻨﺎك‬
َ َ ْ َ ََ
‫ﻟﺮﺣﻤﺔ‬
ً َ ْ ََ
Seni taşlardık
Gerçekten rahmet
‫ﻟﺮزﻗﻨﺎ‬
َُ ْ َِ
ُِِ ِ
‫ﻟﺮﺳﻠﻬﻢ‬
ُ
ٍ ِ 4‫ﻟﺮﺳﻮل‬
‫ﻟﺮﺳﻮل‬
ُ َ ُ ُ ََ
Gerçekten rızkımız
Peygamberleri için
Gerçekten peygamber
ِ ِ ِ 4 ُ ‫ﻟﺮﺳﻮﻟﻪ‬
‫ﻟﺮﺳﻮﻟﻪ‬
ُ َ ُ ُ ََ
3‫ﻨﺎ‬
ُ َ ‫ﻟﺮﻓﻌ‬
َْ ََ
Gerçekten onun peygamberi
Onu yüceltirdik
‫ﻟﺮﻗﻴﻚ‬
َ ِّ ِ ُ ِ
ً ‫ِ َﻟﺰاﻣﺎ‬
Senin göğe çıkmana
Yapışan
‫ﻟﺰﻟﻔﻰ‬
َْ َُ
‫ﻟﺰوﺟﻚ‬
َ ِ ْ َِ
ِ َ
‫ﻟﺴﺎﺣﺮ‬
ٌ َ
ِ ِ َ
‫ﻟﺴﺎﺣﺮان‬
َ َ
Yakınlık
Eşine, eşin için
Gerçekten sihirbaz
Gerçekten iki sihirbaz
‫ﻟﺴﺎرﻗﻮن‬
َ ُِ ََ
‫ﻟﺴﺎﻧﺎ‬
ٌ َِ
ً َ ِ 4‫ﻟﺴﺎن‬
‫ﻟﺴﺎﻧﻚ‬
َ ِ َ ِ 4 ‫ﻟﺴﺎﻧﻚ‬
َ َ َِ
Gerçekten hırsızlar
Dil, lisan
Senin dilin
446
ِ ِ
‫ﻟﺴﺎﻧﻲ‬
َ
ٍ ِ
‫ﻟﺴﺒﺈ‬
ََ
Benim dilim
Sebe için
‫ﻟﺴﺖ‬
َ َْ
‫ﻟﺴﺖ‬
َ َْ
Değilsin
Değilsin
‫ﻟﺴﺖ‬
ُ َْ
‫ﻟﺴﺖ‬
ُ َْ
Değilim
Değilim
‫ﻟﺴﺘﻢ‬
ُْ َْ
‫ﻟﺴﺘﻢ‬
ُْ َْ
Değilsiniz
Değilsiniz
‫ﻟﺴﺘﻦ‬
َّ ُ ْ َ
‫ﻟﺴﺘﻦ‬
َّ ُ ْ َ
ِ
‫ﻟﺴﺤﺮ‬
ٌْ َ
‫ﻟﺴﺮﻳﻊ‬
ُ ِ ََ
ِِ ِ
‫ﻟﺴﻌﻴﻪ‬
ْ َ
ِ
‫ﻟﺴﻌﻴﻬﺎ‬
َ ِْ َ
Değilsiniz (dş, çğ)
Değilsiniz (siz kadınlar)
Gerçekten sihir, büyü
Gerçekten çabuk, hızlı
Çalışması için
Çalışması için
‫ﻟﺴﻠﻄﻬﻢ‬
ُ َ َّ َ َ
‫ﻟﺴﻠﻴﻤﺎن‬
َ َ َْ ُ ِ
ِ
ِ
‫ﻟﺴﻤﻴﻊ‬
ٌ ََ
ُ َ َ 4‫ﻟﺴﻤﻴﻊ‬
َِ ِ
ِ َّ ِ 4‫ﻟﺴﻨﺔ‬
‫ﻟﺴﻨﺖ‬
ُّ
ُ
‫ﻟﺴﻨﺘﻨﺎ‬
َ ِ َّ ُ ِ
‫ﻟﺴﻮف‬
َ ََْ
ٍِ َِ
‫ﻟﺸﺎﻋﺮ‬
Onları musallat kılardı
Süleyman’a (AS)
Gerçekten işiten
Kanununda, sünnetinde
Kanunumuzda, sünnetimizde
Gerçekten olacak
Şaire, şair için
‫ﻟﺸﺘﻰ‬
َّ َ َ
Çeşitli, dağınık
447
‫ﻟﺸﺪﻳﺪ‬
ٌ ِ ََ
ُ ِ َ َ 4‫ﻟﺸﺪﻳﺪ‬
Gerçekten şiddetli
‫ﻟﺸﺮ‬
َّ َ َ
‫ﻟﺸﺮذﻣﺔ‬
ٌََِِْ
‫ﺮﻛﺎﺋﻨﺎ‬
ُِ
َ ِ َ َ ‫ﻟﺸ‬
ِِ َ َ ُِ
‫ﻟﺸﺮﻛﺎﺋﻬﻢ‬
‫ﻟﺸﻬﺎدﺗﻨﺎ‬
ََُ َ َ َ
Mutlaka en kötü
Gerçekten küçük topluluk
Ortaklarımız için
Onların ortakları için
Gerçekten bizim şahitliğimiz
‫ﻟﺸﻬﻴﺪ‬
ٌ ِ ََ
Gerçekten şahit
‫ﻟﺸﻮﺑﺎ‬
ًََْ
ٌ‫ﻟﺸﻲء‬
ْ ََ
ٍ َِ
‫ﻟﺸﻲء‬
ْ
ِِِ ِ
‫ﻟﺼﺎﺣﺒﻪ‬
َ
‫ﺎدق‬
ٌ ِ ‫ﻟﺼ‬
َ َ
‫ﻟﺼﺎدﻗﻮن‬
َ ُِ َ َ
Gerçekten bir karışım
Gerçekten bir şey
Bir şey için
Arkadaşına
Gerçekten doğru, doğru söyleyen
Gerçekten doğrular, doğru söyleyenler
‫ﻟﺼﺎﻟﻮا‬
ُ َ َ
‫ﻟﺼﻮت‬
ُ َْ َ
Mutlaka ateşe girecekler
Gerçekten ses
‫ﻟﻀﺎﻟﻮن‬
َ ُّ َ َ
Gerçekten sapkınlar
‫ﻟﻄﻤﺴﻨﺎ‬
َ ََْ َ
ِ
‫ﻟﻄﻴﻔﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻟﻄﻴﻒ‬
ٌ َ
‫ﻟﻈﺎ‬
َ َ
Silerdik, kör ederdik
Latif, lütuf sahibi, incelikleri bilen
Alevli ateş
‫ﻟﻈﺎﻟﻤﻮن‬
َ َُِ َ
ِِ
‫ﻟﻈﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َ َ
Gerçekten zalimler
Gerçekten zalimler
‫ﻟﻈﻠﻢ‬
ٌ ُْ َ
Gerçekten zulüm
448
ُّ َ َ
‫ﻟﻈﻠﻮا‬
Devam ederlerdi
َُ َ
ٌ ‫ﻟﻈﻠﻮم‬
‫ﻟﻈﻰ‬
َ َ
ٍ ِ
‫ﻟﻌﺎد‬
َ
‫ﻟﻌﺎدوا‬
ُ ََ
Gerçekten çok zalim
Alevli ateş
Ad kavmine
Dönerlerdi
ٍ ََ
‫ﻟﻌﺎل‬
ِ
ِ
‫ﻟﻌﺒﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻟﻌﺐ‬
َِِ ِِ
‫ﻟﻌﺒﺎدﺗﻪ‬
َ
‫ﻟﻌﺒﺎدﻧﺎ‬
َِ َِِ
ِِ ِِ
3‫ﻟﻌﺒﺎد‬
َ
ِ ِِ
‫ﻟﻌﺒﺎدي‬
َ
Yücelik taslayan
Oyun, eğlence
Onun kulluğuna, ibadetine
Kullarımıza, kullarımız için
Onun kullarına, kulları için
Kullarıma, kullarım için
‫ﻟﻌﺒﺪ‬
ٌ ََْ
ِ
ً‫ﻟﻌﺒﺮة‬
َْ َ
Gerçekten kul
Gerçekten ibret
َّ َ َ
َ ‫ﻟﻌﺠﻞ‬
‫ﻟﻌﺪﺗﻬﻦ‬
َّ ِ ِ َّ ِ ِ
Acele ederdi, çabuk verirdi
Đddetlerini
‫ﻟﻌﺬاب‬
ُ َََ
‫ﻟﻌﺬﺑﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
Gerçekten azap
Azap ederdik
‫ﻟﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ُ َ َّ َ َ
‫ﻟﻌﻔﻮ‬
ٌّ ُ َ َ
Azap ederdi
Gerçekten çok affeden
َّ‫َ َﻟﻌﻞ‬
Belki, ola ki
‫ﻟﻌﻼ‬
َََ
‫ﻠﻚ‬
َ َّ ‫ََﻟﻌ‬
Mutlaka üstün gelir
Ola ki sen
449
َ
‫ﻟﻌﻠﻜﻢ‬
ْ ُ ََّ
ِ
‫ﻟﻌﻠﻢ‬
ٌْ َ
ِ
ُ ‫ﻟﻌﻠﻤﻪ‬
َ ََ
‫ﻟﻌﻠﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
Ola ki siz
Gerçekten bilgisi
Onu bilirdi
Ola ki biz
َّ َ َ
ُ ‫ﻟﻌﻠﻪ‬
َ
‫ﻟﻌﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ََّ
Ola ki o
Ola ki onlar
‫ﻟﻌﻠﻰ‬
َََ
‫ﻟﻌﻠﻲ‬
ِّ َ َ
ِ
‫ﻟﻌﻠﻲ‬
ٌّ َ َ
ِ
‫ﻟﻌﻠﻴﻢ‬
ٌ ََ
‫ﻟﻌﻤﺮك‬
َ ُْ ََ
‫ﻟﻌﻤﻠﻜﻢ‬
ُ َِ َِ
‫ﻟﻌﻦ‬
َ ََ
Gerçekten üzerinde
Ola ki ben
Gerçekten yüce
Gerçekten bilen
Ömrüne andolsun
Amelleriniz için, işleriniz için
Lanetledi, lanet etti
ِ
‫ﻟﻌﻦ‬
َ ُ
‫ﻟﻌﻨﺎ‬
َّ َ َ
Lanetlendi, lanet edildi
Lanetledik
ً ‫َ ْﻟﻌﻨﺎ‬
Lanetleyerek
‫ﻟﻌﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َّ َ َ
‫ﻟﻌﻨﺖ‬
ْ َََ
Onları lanetledik
Lanet etti
ٌ‫َْﻟﻌ َﻨﺔ‬
Lanet
‫ﻟﻌﻨﺖ‬
ًََْ
َ َ ْ َ 4‫ﻟﻌﻨﺔ‬
‫ﻟﻌﻨﺘﻢ‬
ُّ ِ َ َ
Lanet
Sıkıntıya düşerdiniz
َِ َ
‫ﻟﻌﻨﺘﻲ‬
ْ
Benim lanetim
450
ُ ‫ﻟﻌﻨﻪ‬
َََ
‫ﻟﻌﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َََ
Onu lanetledi
Onları lanetledi
ِ
‫ﻟﻌﻨﻮا‬
ُ ُ
ِ
‫ﻟﻌﻨﻮا‬
ُ ُ
‫ﻟﻐﺎﺋﻈﻮن‬
َ ُ ِ ََ
Lanetlendiler
Lanetlendiler
Şüphesiz öfkeliler
‫ﻟﻐﺎﻓﻠﻮن‬
َ ُِ ََ
ِِ
‫ﻟﻐﺎﻓﻠﻴﻦ‬
َ ََ
ٍ َِ
‫ﻟﻐﺪ‬
Gerçekten gafiller
Gerçekten gafiller
Yarın için
‫ﻟﻐﻔﺎر‬
ٌ َّ َ َ
‫ﻟﻐﻔﻮر‬
ٌ ََُ
Çok bağışlayan
Çok bağışlayan
ِ
‫ﻟﻐﻼﻣﻴ ِﻦ‬
ََْ ُ
Đki çocuğun
ِ
‫ﻟﻐﻨﻲ‬
ٌّ َ َ
‫ﻟﻐﻮا‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﻟﻐﻮ‬
Đhtiyaçsız
Boş
‫ﻟﻐﻮب‬
ٌ ُُْ
‫ﻟﻐﻮي‬
ٌّ ِ َ َ
Yorgunluk, bıkkınlık, usanç
Gerçekten azgın
ِ ْ َ ِ‫ﻟ‬
‫ﻐﻴﺮ‬
‫ﻟﻔﺎﺳﻘﻮن‬
َ ُ ِ ََ
ِ ِ ََ
‫ﻟﻔﺎﺳﻘﻴﻦ‬
َ
‫ﻟﻔﺎﻋﻠﻮن‬
َ ُ ِ ََ
3‫ﻟﻔﺘﺎ‬
ُ َ َِ
Başkası için
Gerçekten fasıklar, günahkarlar
Gerçekten fasıklar, günahkarlar
Gerçekten yapanlar
Gencine, yardımcısına
‫ﻟﻔﺘﺤﻨﺎ‬
َ ْ َ ََ
ِِ ِِ
‫ﻟﻔﺘﻴﺎﻧﻪ‬
َْ
Açardık
Uşaklarına
451
‫ﻟﻔﺮح‬
ٌ ِ ََ
ِِ
‫ﻋﻮن‬
َ ْ َ ‫ﻟﻔﺮ‬
ْ
ِ ِ ُِ
‫ﻟﻔﺮوﺟﻬﻢ‬
ُ
Çok sevinen
Firavuna
Edep yerlerini
‫ﻟﻔﺮﻳﻘﺎ‬
ً ِ ََ
Bir grup
ِ َ ََ
‫ﻟﻔﺴﺪت‬
َ
‫ﻟﻔﺴﺪﺗﺎ‬
َ َ َ ََ
‫ﻟﻔﺴﻖ‬
ٌ ْ َِ
ِ
‫ﻟﻔﺸﻠﺘﻢ‬
ُْ ََ
ِِ ْ َِ
‫ﻟﻔﻀﻠﻪ‬
Bozulurdu
Bozulurdu (ikil)
Gerçekten fısk, günah
Korkardınız
Onun lütfu için
‫َِﻟﻔﻲ‬
ً ‫َ ِﻟﻔﻴﻔﺎ‬
Elbette içinde, var
Bir arada
ِ َ ِ 4‫ﻟِ َﻘﺎء‬
‫ﻟﻘﺎء‬
َ
‫ﻟﻘﺎءﻧﺎ‬
ََ َِ
ِِ َِ
‫ﻟﻘﺎﺋﻪ‬
ِ َِ
‫ﻟﻘﺎءي‬
Karşılaşma, toplanma
Bizim karşılaşmamıza, karşılaşmaya
Onun karşılaşmasına, karşılaşmaya
Benim karşılaşmama, karşılaşmaya
ِ
‫ﻟﻘﺎدر‬
ٌ ََ
‫ﻟﻘﺎدرون‬
َ ُ ِ ََ
‫ﻟﻘﺎل‬
َ ََ
Elbette gücü yeten
Elbette gücü yetenler
Derdi, söylerdi
‫ﻟﻘﺎﻟﻮا‬
ُ ََ
Derlerdi, söylerlerdi
‫ﻟﻘﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َّ َ
ٍ َِِ
‫ﻟﻘﺘﺎل‬
Onlara verdi
Savaşa, savaş için
‫ﻟﻘﺪ‬
ََْ
Mutlaka, muhakkak
452
ِ ََ
‫ﻟﻘﺪﻳﺮ‬
ٌ
‫ﻟﻘﺮءان‬
ٌ َ َُْ
Gerçekten gücü yeten
Gerçekten Kur’an
‫ﻟﻘﺴﻢ‬
ٌ َ ََ
ِ
‫ﻟﻘﻀﻲ‬
َ َُ
Gerçekten bir yemin
Yapılmış olurdu, bitirilirdi
‫ﻘﻄﻌﻨﺎ‬
َ ْ َ َ َ‫ﻟ‬
‫ﻟﻘﻠﻨﺎ‬
ََُْ
Keserdik
Derdik, söylerdik
‫ﻟﻘﻠﻮﺑﻜﻢ‬
ُ ِ ُُِ
Kalplerinize, kalpleriniz için
‫ﻟﻘﻤﺎن‬
َ َ ُْ
‫ﻟﻘﻮا‬
ُ َ 4‫ﻟﻘﻮا‬
َُْ
Lokman (AS)
Karşılaştılar
‫ﻟﻘﻮﻛﻢ‬
ُ َُ
Sizinle karşılaştılar
‫ﻟﻘﻮل‬
ََْ
َِِِْ
‫ﻟﻘﻮﻟﻬﻢ‬
ٍ َِْ
‫ﻟﻘﻮم‬
‫ﻟﻘﻮﻣﻚ‬
َ ِ َِْ
ِ ِ
‫ﻟﻘﻮﻣﻜﻤﺎ‬
َ ُ َْ
ِِ َِ
‫ﻟﻘﻮﻣﻪ‬
ْ
ِ ِ َِْ
‫ﻟﻘﻮﻣﻬﻢ‬
‫ﻟﻘﻮي‬
ٌّ ِ َ َ
ِ
‫ﻟﻘﻴﺎ‬
َ َ
ِ
‫ﻟﻘﻴﺘﻢ‬
ُْ َ
ِ
‫ﻟﻘﻴﻨﺎ‬
َ َ
‫ﻟﻚ‬
َ َ
Gerçekten sözü
Onların sözüne
Bir kavme, millete
Senin kavmine
Siz ikinizin kavmine
Onun kavmine
Onların kavmine
Güçlü
Karşılaştılar (ikil)
Karşılaştınız
Yorgun düştük
Senin için
453
‫ﻟﻚ‬
َ َ
ِ َ
‫ﻟﻚ‬
Senin için
Senin için (kadın)
‫ﻟﻜﺎذﺑﻮن‬
َ ُِ َ َ
‫ﻟﻜﺎرﻫﻮن‬
َ ُ ِ َ َ
Gerçekten yalancılar
Kesinlikle isteksizler
‫ﻟﻜﺎﻓﺮون‬
َ ُِ َ َ
‫ﻟﻜﺎن‬
َ َ َ
ِ
‫ﻟﻜﺒﻴﺮة‬
َ َ َ
ِ
‫ﻟﻜﺒﻴﺮﻛﻢ‬
ُ ُ ُ َ َ
ِ
‫ﻟﻜﺘﺎب‬
ٌ َ َ
ٍ ِ ‫ﻟﻜ‬
‫ﺜﻴﺮ‬
َ ِ
Gerçekten kafirler
Olurdu
Şüphesiz büyüktür, ağırdır
Şüphesiz büyüğünüz
Gerçekten kitap
Çoğu için, çoğuna
‫ﻟﻜﻔﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
‫ﻟﻜﻔﻮر‬
ٌ َُ َ
ٍ ُ ِ
ُ ِ 4 ّ‫ﻟﻜﻞ‬
ّ‫ﻟﻜ ِﻞ‬
ِ َِ ِ
‫ﻟﻜﻠﻤﺎت‬
َ
ِِ َِ ِ
‫ﻟﻜﻠﻤﺎﺗﻪ‬
َ
‫ﻟﻜﻢ‬
ُْ َ
Örterdik
Gerekten çok nankör
Hepsi için
Kelimelere, kelimeler için
Onun kelimelerine, kelimeleri için
Sizin için
‫ﻟﻜﻢ‬
ُْ َ
‫ﻟﻜﻤﺎ‬
َُ َ
‫ﻟﻜﻦ‬
َّ ِ
ِ
‫ﻟﻜﻦ‬
َّ ِ َ 4 ‫ﻟﻜﻦ‬
ْ
Sizin için
Siz ikiniz için
Fakat, lakin
Fakat, lakin
‫ﻟﻜﻨﺎ‬
َّ ُ َ
‫ﻟﻜﻨﺎ‬
َّ ِ َ
Oluruz, olurduk
Fakat biz
454
‫ﻟﻜﻨﺖ‬
ُ ُ َ
Olurum, olurdum
‫ﻟﻜﻨﺘﻢ‬
ُ ُ َ
‫ﻟﻜﻨﻜﻢ‬
ُ َّ ِ َ
َّ ِ َ
ُ ‫ﻟﻜﻨﻪ‬
Olursunuz, olurdunuz
Fakat siz
Fakat o
‫ﻟﻜﻨﻮد‬
ٌ َُ َ
ِِ
‫ﻟﻜﻨﻲ‬
ّ َ
ِ
‫ﻟﻜﻲ‬
ْ َ
Çok nankör
Fakat ben
Olması için
‫ﻟﻜﻴﻼ‬
ََْ ِ
ِ ََْ ِ
‫ﻟﻸﺑﺮار‬
َِ
َِ
َ‫ﻟﻸﺧﺮة‬
َ َ 4 ُ‫ﻟﻸﺧﺮة‬
َ َ
ِ ِ
‫ﻟﻸﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ ََْ ِ
‫ﻟﻸذﻗﺎن‬
ِ َْ ِ
‫ﻟﻸرض‬
‫ﻟﻺﺳﻼم‬
َِ ْ ِ ِ
ِِ ِ
‫ﻟﻸﻛﻠﻴﻦ‬
َ َ
َ ِ
‫ﻟﻸﻧَِﺎم‬
Olmaması için
Đyiler için
Gerçekten ahiret
Sonrakiler için
Çenelere
Yere, yer için
Đslam için, Đslam’a
Yiyenler için
Yaratıklar için
ِ ِ ِ
‫ﻟﻺﻧﺴﺎن‬
َ
ِ
‫ﻟﻸواﺑﻴﻦ‬
َ ِ َّ َ
ِ ِ ِ
‫ﻟﻺﻳﻤﺎن‬
َ
‫ﻟﻠﺒﺚ‬
َ ََِ
Đnsan için
Yönelenler, tevbe edenler
Đmana, iman için
Kalırdı, dururdu
‫ﻟﻠﺒﺴﻨﺎ‬
َ ْ َََ
ِ َ َ ِْ
‫ﻟﻠﺒﺸﺮ‬
Karıştırırdık, şüpheye düşürürdük
Beşer için, insan için
455
ِ
‫ﻟﻠﺘﻘﻮى‬
َ ْ َّ
ِ َّ ِ
‫ﻟﻠﺘﻲ‬
ِ
‫ﻟﻠﺠﺒ ِﻞ‬
ََ ْ
ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﺠﺒﻴ ِﻦ‬
Takva için, sakınma için
Ki onlar için (dş)
Dağa
Alnına
‫ﻟﻠﺠﻮا‬
ُّ َ َ
ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﺤﺮب‬
ْ
Kalırlardı, bocalarlardı
Harp için, savaş için, savaşa
‫ﻟﻠﺤﺴﻨﻰ‬
َ ْ ُ َْ
‫ﻟﻠﺤﻖ‬
ُّ َ ْ َ
Şüphesiz daha güzel
Elbette haktır, gerçektir
ِّ َ ْ ِ
‫ﻟﻠﺤﻖ‬
ِ
‫ﺤﻮارﻳﻦ‬
َ ِّ ِ َ َ ‫ْﻟﻠ‬
ِ
‫ﻟﻠﺤﻲ‬
ِّ َ ْ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﺨﺎﺋﻨﻴﻦ‬
َ َْ
ِ َ ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﺨﺒﻴﺜﺎت‬
Hak için, hakka
Havarilere
Diri olan için
Hainler için
Pisler için (dş)
ِ ِ
‫ﻟﻠﺨﺒﻴﺜﻴﻦ‬
َ َِْ
‫ﻟﻠﺨﺮوج‬
ِ ُ ُ ِْ
ِ ْ َ ِْ
‫ﻟﻠﺨﻴﺮ‬
Pisler için
Çıkış için
Hayır için
‫ﻟﻠﺪار‬
ُ َّ َ
ِّ ِ
‫ﻟﻠﺪﻳ ِﻦ‬
Ev için
Din için
ِ ِ
‫ﻟﻠﺬاﻛﺮﻳﻦ‬
َ ِ َّ
ِ َ َّ ِ
‫ﻟﻠﺬﻛﺮ‬
ِ ْ ِّ ِ
‫ﻟﻠﺬﻛﺮ‬
Zikredenler için
Erkek için
Zikir için, anma için, öğüt için
ِ َّ َ
‫ﻟﻠﺬي‬
Muhakkak ki o
456
ِ َّ ِ
‫ﻟﻠﺬي‬
ِ
‫ﻟﻠﺬﻳﻦ‬
َ َّ َ
ِ ِ
‫ﻟﻠﺬﻳﻦ‬
َ َّ
ِ
‫ﻟﻠﺮؤﻳﺎ‬
َ ْ ُّ
ِ َ ِ ِ
‫ﻟﻠﺮﺟﺎل‬
ّ
Ki onun için
Muhakkak ki onlar
Ki onlar için
Rüya için, rüya
Adamlar için, erkekler için
‫ﻟﻠﺮﺣَﻤ ِﻦ‬
ْ َّ ِ
Rahman için, Rahman’a
ِ
‫ﻟﻠﺮﺳ ِﻞ‬
ُ ُّ
Peygamberler için
ِ ُ َ ِ
‫ﻟﻠﺮﺳﻮل‬
ّ
ِ َ َ ِ
‫ﻟﻠﺰﻛﺎة‬
ّ
‫ﻟﻠﺴﺎﺋ ِ ِﻞ‬
َّ ِ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﺴﺎﺋﻠﻴﻦ‬
َ َّ
َِ َ ِ
‫ﻟﻠﺴﺎﻋﺔ‬
ّ
Peygamber için
Zekat için, zekata
Đsteyen için, isteyici için
Đsteyenler için, isteyiciler için
Kıyamet saati için
ِ ُ ِ
‫ﻟﻠﺴﺤﺖ‬
ْ ّ
‫ﻟﻠﺴﻠﻢ‬
ِ ْ َّ ِ
‫ﻟﻠﺴﻤﻊ‬
ِ ْ َّ ِ
ِ َ ِ
‫ﻟﻠﺴﻴﺎرة‬
َ َّ ّ
Haramı
Barışa
Dinlemek için
Yolcular için
ِ
‫ﻟﻠﺸﺎرﺑﻴﻦ‬
َ ِ ِ َّ
ِ ْ َّ ِ
‫ﻟﻠﺸﻤﺲ‬
ِ َ َّ ِ
‫ﻟﻠﺸﻬﺎدة‬
َ
ِ
‫ﻟﻠﺸﻮى‬
َ َّ
Đçenler için
Güneş için, güneşe
Şahitlik için
Yakmaya
ِ َّ ِ
‫ﻟﻠﺸﻴﺎﻃﻴ ِﻦ‬
َ
ِ َ َّ ِ
‫ﻟﻠﺸﻴﻄﺎن‬
ْ
Şeytanlar için
Şeytan için
457
Sabredenler için
Namaz için, namaza
Tavaf edenler için
Azgınlar için
Temizler kadınlar için, temizler kadınlara
Temizler için, temizlere
Zalimler için
Abidler için, kulluk edenler için
Alemler için, alemlere
Alimler için, bilenler için
Kullar için, kullara
Kullar için, kullara
Zorluk için, zorluğa
‫ﺑﺮﻳﻦ‬
َّ ِ
َ ِ ِ ‫ﻟﻠﺼﺎ‬
َِ َ ِ
‫ﻟﻠﺼﻼة‬
ّ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻄﺎﺋﻔﻴﻦ‬
َ َّ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻄﺎﻏﻴﻦ‬
َ َّ
ِ ِ َّ ِ
‫ﻟﻠﻄﻴﺒﺎت‬
َّ
ِ
‫ﻟﻠﻄﻴﺒﻴﻦ‬
َ ِ ّ َِ ّ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻈﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َّ
ِ ِ
‫ﻌﺎﺑﺪﻳﻦ‬
َ ِ َ ‫ْﻟﻠ‬
ِ ِ
‫ﻟﻠﻌﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َ َْ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻌﺎﻟﻤﻴﻦ‬
َ َْ
ِ ِ ِْ
‫ﻟﻠﻌﺒﺎد‬
َ
ِ ِ ِْ
‫ﻟﻠﻌﺒﻴﺪ‬
َ
ِ
‫ﻠﻌﺴﺮى‬
َ ْ ُ ْ‫ﻟ‬
ِ
‫ﻟﻠﻐﺎوﻳﻦ‬
َ ِ َْ
ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﻐﻴﺐ‬
ْ
ِ َ ُ ِْ
‫ﻟﻠﻔﻘﺮاء‬
َ
ِ ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﻘﺎﺳﻴﺔ‬
َ
ِ َ ِ ِْ
‫ﻟﻠﻘﺘﺎل‬
ِ َ َ ِْ
‫ﻟﻠﻘﻤﺮ‬
‫ﻟﻠﻘﻮم‬
ِ ْ َ ِْ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻜﺎﻓﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ْ
ِ ُ ُ ِْ
‫ﻟﻠﻜﺘﺐ‬
Azgınlar için
Gayb için, gaybe
Fakirler için, fakirlere
Katılığı için
Savaş için
Ay için
Kavim için, topluluk için
Kafirler için
Kitaplar için, kitaplara
458
ِ ِ ‫ﻟﻠﻜ‬
‫ﺬب‬
َ ِْ
Yalan için, yalana
ِ ْ ُ ِْ
‫ﻟﻠﻜﻔﺮ‬
ِ ِ ْ ِْ
‫ﻟﻠﻤﺆﻣﻨﺎت‬
َ ُ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻤﺆﻣﻨﻴﻦ‬
َ ُْ ْ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻤﺘﻘﻴﻦ‬
َ َّ ُ ْ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺘﻜﺒﺮﻳﻦ‬
َ ِ ِّ َ َ ُ ْ
ِ ِ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺘﻮﺳﻤﻴﻦ‬
َ ّ ََُْ
ِ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺠﺮﻣﻴﻦ‬
َ ِ ْ ُْ
ِ ِ ِْ
‫ﻟﻠﻤﺤﺴﻨﺎت‬
َ ْ ُ
ِ ِ ِْ
‫ﻟﻠﻤﺤﺴﻨﻴﻦ‬
ْ ُ
َ
ِ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺨﻠﻔﻴﻦ‬
َ َّ َ ُ ْ
ِ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺴﺮﻓﻴﻦ‬
َ ِ ُْْ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻤﺴﻠﻤﻴﻦ‬
َ ُْْ
ِ
ِ
‫ﻟﻠﻤﺸﺮﻛﻴﻦ‬
َ ِ ُْْ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻤﺼﻠﻴﻦ‬
َ َّ ُْ
ِِ ِ
‫ﻟﻠﻤﻄﻔﻔﻴﻦ‬
َ َّ ُ ْ
ِ َ َّ َ ْ ِ
‫ﻟﻠﻤﻄﻠﻘﺎت‬
ُ
ِ
‫ﻟﻠﻤﻘﻮﻳﻦ‬
َ ُِْْ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻤﻜﺬﺑﻴﻦ‬
َ َِّ ُْ
ِ َ ِْ
‫ﻟﻠﻤﻺ‬
ِ َ َِ ِْ
‫ﻟﻠﻤﻼﺋﻜﺔ‬
َ
ِِ ِْ
‫ﻟﻠﻤﻮﻗﻨﻴﻦ‬
َ
ُ
Küfür için, küfre
Mümin kadınlar için
Müminler için
Sakınanlar için
Büyüklenenler için
Đşaretten anlayanlar
Suçlular için
Đyilik yapan kadınlar için
Đyilik yapanlar için
Geride bırakılanlara
Đsraf edenler için
Müslümanlar için
Müşrikler için
Namaz kılanlar için
Hile yapanlara
Boşanmışlar için
Issız yerlerde yaşayanlar
Yalanlayanlar için
Đleri gelene
Meleklere, melekler için
Kesin inananlar için
459
ِ َّ ِ
‫ﻟﻠﻨﺎس‬
ِ ِ
‫ﻟﻠﻨﺎﻇﺮﻳﻦ‬
َ ِ َّ
Đnsanlar için, insanlara
Bakanlar için
‫ﻟﻠﻨﺒﻲ‬
ِّ ِ َّ ِ
ِ ِِ
‫ﻟﻠﻨﺴﺎء‬
َّ
ِQَ ِ
ّ
Peygamber için
Kadınlar için
Allah için, Allah’a ait
‫ﻟﻠﻬﺪى‬
َ ُ َْ
ِ ِ
‫ﻟﻠﻮاﻟﺪﻳ ِﻦ‬
َْ َْ
‫ﻟﻠﻴﺘﺎﻣﻰ‬
َ َ َ ِْ
ِ
‫ﻟﻠﻴﺴﺮى‬
َ ْ ُْ
Gerçekten hidayet, doğru yol
Ana-baba için
Yetimler için
Kolaylık için, kolaylığa
‫َْﻟﻢ‬
ِ
‫ﻟﻢ‬
َ
Değil, olmadı (geçmiş zaman)
Niçin, neden
ِ
‫ﻟﻢ‬
َ
ٍ ِ ُْ ِ
‫ﻟﻤﺆﻣﻦ‬
Niçin? Neden?
Bir mümin için
‫ﻟﻤﺎ‬
ًّ َ
‫ﻟﻤﺎ‬
َّ َ
Hepsini, toptan, hep beraber
O zaman ki
ِ
‫ﻟﻤﺎ‬
َ
‫لﻣﺎ‬
َ َ ‚ ‫ﻟﻤﺎ‬
ََ
Niçin, şunun için ki
Gerçekten o şey
‫ﻟﻤﺎذا‬
َ َِ
ِ
‫ﻟﻤﺒﺘﻠﻴﻦ‬
َ ََُْ
Niçin? Neden?
Gerçekten imtihan edenler
‫ﻟﻤﺒﻌﻮﺛﻮن‬
َ ُ ََُْ
ِِ
‫ﻟﻤﺒﻠﺴﻴﻦ‬
َ َُْ
َِ ُ
‫ﻟﻤﺘﻨﻨﻲ‬
ُّْ
Elbette diriltilenler
Ümit kesmiş olanlar
Beni kınadınız
460
‫ﻟﻤﺜ ِﻞ‬
ِِْ
ِِِِْ
‫ﻟﻤﺜﻠﻪ‬
Benzerine, benzeri için
Onun benzerine
ٌ‫ﻟﻤﺜﻮﺑﺔ‬
َ ََُ
Gerçekten sevap
‫ﻟﻤﺠﻤﻮﻋﻮن‬
َ ُ ُ ْ ََ
‫ﻟﻤﺠﻨﻮن‬
ٌ ُْ ََ
Mutlaka toplananlar, toplanacaklar
Gerçekten mecnun, deli
‫ﻟﻤﺢ‬
ِ َْ
‫ﻟﻤﺤﺠﻮﺑﻮن‬
َ ُ ُ ْ ََ
Göz kırpması
Gerçekten perdelenmişler
Hazır bulundurulanlar, bulundurulacaklar
Gerçekten dirilten, yaşatan
Muhakkak kuşatan, kuşatacak
Mutlaka çıkarılanlar, çıkarılacaklar
‫ﻟﻤﺤﻀﺮون‬
َ َُ ْ َُ
‫ﻟﻤﺤﻲ‬
ِ ْ َُ
ِ َ
َ ‫ﻟﻤﺤ‬
ٌ‫ﻴﻄﺔ‬
ُ
‫ﻟﻤﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ َ َُْ
‫ﻟﻤﺪرﻛﻮن‬
َ ُ ََُْ
ِ
‫ﻟﻤﺪﻳﻦ‬
َََْ
‫ﻟﻤﺪﻳﻨﻮن‬
َ ُ ََِ
‫ﻟﻤﺮدودون‬
َ ُ ُ ََْ
Mutlaka yetişilenler, yetişilecekler
Medyen’e
Hesaba çekilenler, çekilecekler
Döndürülenler
‫ﻟﻤﺮﺳﻠﻮن‬
َ ُ َ ُْ َ
ٍ ُ
‫ﻟﻤﺰة‬
ََ
‫ﻟﻤﺲ‬
َ ََ
ِ
ِ
‫ﻟﻤﺴﺎﻛﻴﻦ‬
َ َ َ
ٍََ ْ ُِ
‫ﻟﻤﺴﺘﻘﺮ‬
ّ
Gerçekten gönderilenler, elçiler
Gözü kaşı ile eğlenen
Dokundu
Miskinler için
Karar yerine
‫ﻟﻤﺴﺘﻢ‬
ُُ ََْ
‫ﻟﻤﺴﺠﺪ‬
ٌ ِ ََْ
Dokundunuz
Gerçekten mescid
461
‫ﻟﻤﺴﺨﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َ ْ َ ََ
‫ﻟﻤﺴﺮﻓﻮن‬
َ ُِ َُْ
Başka yaratıklara dönüştürürdük
Gerçekten israf edenler
‫ﻟﻤﺴﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ
‫ﻟﻤﺴﻨﺎ‬
َ ََْ
Size dokunurdu
Dokunduk
ُ3‫ﻟﻤﺴﻮ‬
ُ ََ
‫ﻟﻤﺸﺮﻛﻮن‬
َ ُ ِ َُْ
Ona dokundular
Gerçekten müşriklerdir
Şüphesiz birlikte, beraber
Gerçekten azledilmişler, uzaklaştırılmışlar, men
edilmişler
‫ﻟﻤﻊ‬
َََ
‫ﻟﻤﻌﺰوﻟﻮن‬
َ ُ ََُْ
‫ﻟﻤﻌُﻜﻢ‬
َََ
Mutlaka sizinle
Gerçekten kayıpta olanlar, borçta olanlar
Gerçekten bağışlanma
Gerçekten yapılır
‫ﻟﻤﻐﺮﻣﻮن‬
َ ُ ََُْ
ِْ َ
ٌ‫ﻟﻤﻐﻔﺮة‬
َ َ
ً ‫ﻟﻤﻔﻌﻮﻻ‬
ُ ََْ
‫ﻟﻤﻘﺖ‬
ُ ََْ
‫ﻟﻤﻜﺮ‬
ٌْ ََ
‫ﻟﻤﻠﺌﺖ‬
َ ُِْ َ
‫ﻟﻤﻢ‬
َََ
Gerçekten azabı, kızması
Gerçekten tuzak, hile
Dolardı
Küçük kusur
ِ
ِ
‫لﻣﻦ‬
ْ َ ‚‫َﻟﻤﻦ‬
‫لﻣﻦ‬
ْ َ َ ‚‫ﻟﻤﻦ‬
ََْ
Gerçekten şunlardan
Gerçekten kim
ِ
‫لﻣﻦ‬
ْ َ ِ ‚‫ﻟﻤﻦ‬
َ
‫ﻟﻤﻨﺠﻮﻫﻢ‬
ُ ُّ َ ُ َ
‫ﻟﻤﻨﻘﻠﺒﻮن‬
َ َُِ ُ َ
ِ
‫لﻣﻨﻜﻢ‬
ُ َِْ
ْ ُ ْ َ ‚‫ﻟﻤﻨﻜﻢ‬
O kişi için ki
Onları kurtaran
Dönenler
Gerçekten sizden
462
‫ﻟﻤﻬﺘﺪون‬
َ ََُُْ
ِ
ِ ِ ِ ‫ﻟﻤﻬ‬
‫ﻠﻜﻬﻢ‬
َْ
‫ﻟﻤﻮﺳﻌﻮن‬
َ ُ ِ َُ
ِ
‫ﻟﻤﻮﺳﻰ‬
َ ُ
‫ﻟﻤﻮﻋﺪﻫﻢ‬
ُ ُ ِ ََْ
Elbette doğru yolu bulanlar, bulacaklar
Onların helaki için
Elbette genişletenler, gücü yetenler
Musa’ya (AS)
Onların vaad edilmiş yeri
‫ﻟﻤﻮﻓﻮﻫﻢ‬
ُ ُّ َ ُ َ
‫ﻟﻤﻴﺘﻮن‬
َ ُ ِّ َ َ
ِ َ ِِ
‫ﻟﻤﻴﻘﺎت‬
Onlara tamamen ödeyenler, ödeyecek
Muhakkak ölüler, ölecekler
Tayin edilen vakte
ِ
‫ﻟﻤﻴﻘﺎﺗﻨﺎ‬
َ َ ِِ
‫ﻟﻦ‬
َْ
‫ﻟﻨﺆﻣﻨﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ََﻟﻨﺎ‬
‫ﻟﻨﺎﺻﺤﻮن‬
َ ُ ِ ََ
‫ﻟﻨﺎﻛﺒﻮن‬
َ ُِ ََ
Tayin ettiğimiz vakte
Olmayacak, değil
Mutlaka inanacağız
Bize, bizim için
Elbette öğüt verenler, nasihat edenler
Elbette sapanlar
‫ﻟﻨﺒﺬ‬
َ َُِ
‫ﻟﻨﺒﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ُ َّ َ ُ ْ َ َ
Elbette atılırdı
Mutlaka sizi deneriz, sınarız
‫ﻟﻨﺒﻠﻮﻫﻢ‬
ُ ََُِْ
‫ﻟﻨﺒﻮﺋﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ِ ّ َ ُ َ
Onları denememiz için
Elbette onları yerleştiririz
‫ﻟﻨﺒﻲ‬
ٍّ ِ َ ِ
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
ُ ‫ﻟﻨﺒﻴﺘﻨﻪ‬
Bir nebi için, bir peygamber için
Elbette ona gece baskını yapacağız
ِ
‫ﻟﻨﺒﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻟﻨﺒﻴﻨﻪ‬
َ ِّ َ ُ ِ
Açıklamamız için
Onu açıklamamız için
463
‫ِْﻟﻨَﺖ‬
َّ َ ِ َّ َ َ
‫ﻟﻨﺘﺨﺬن‬
‫ﻟﻨﺜﺒﺖ‬
َ ِّ َ ُ ِ
Yumuşak davrandın
Mutlaka ediniriz, edineceğiz
Sağlamlaştırmamız için
‫ﻟﻨﺠﺰﻳﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ َ
‫ﻟﻨﺠﺰﻳﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ َ َ
Elbette karşılığını vereceğiz
Mutlaka onlara karşılığını vereceğiz
‫ﻟﻨﺠﻌﻠﻚ‬
َ ََ ْ َِ
ََ ْ َِ
ُ ‫ﻟﻨﺠﻌﻠﻪ‬
ِ
‫ﻟﻨﺠﻌﻠﻬﺎ‬
َ ََ ْ َ
َّ َ ِ ّ َ ُ َ
ُ ‫ﻟﻨﺤﺮﻗﻨﻪ‬
Seni kılmamız için
Onu kılmamız için
Onu kılmamız için
Elbette onu yakacağız
‫ﻟﻨﺤﺸﺮﻧﻬﻢ‬
ُ َّ َ ُ ْ َ َ
ِ
‫ﻟﻨﺤﻀﺮﻧﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ ُ َ
Mutlaka onları toplayacağız
Mutlaka onları hazır edeceğiz
‫ﻟﻨﺤﻦ‬
ُ ْ ََ
ِ ْ ُِ
‫ﻟﻨﺤﻴﻰ‬
َ
ِ
‫ﻟﻨﺨﺮج‬
َ ِ ُْ
Gerçekten biz
Diriltmemiz için
Çıkarmamız için
‫ﻟﻨﺨﺮﺟﻦ‬
َّ َ ُ ْ َ َ
‫ﻟﻨﺨﺮﺟﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ ُ َ
Mutlaka çıkarız
Mutlaka seni çıkarırız
‫ﻟﻨﺨﺮﺟﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ﻟﻨﺨﺮﺟﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ ُ َ
ِ
‫ﻟﻨﺪﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ ُ َ
‫ﻟﻨﺬﻫﺒﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ
ِ
‫ﻟﻨﺬﻳﻘﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﻨﺬﻳﻘﻬﻢ‬
َُ ُ
Mutlaka sizi çıkarırız
Mutlaka onları çıkarırız
Mutlaka onları sokarız
Giderirdik, ortadan kaldırırdık
Elbette tattıracağız
Onlara tattırmamız için
464
‫ﻟﻨﺮاك‬
َ َََ
‫ﻟﻨﺮاﻫﺎ‬
َ َََ
Gerçekten seni görürüz
Gerçekten onu görürüz
‫ﻟﻨﺮﺟﻤﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ ُ ْ َ َ
ِ ُِ
َ‫ﻟﻨﺮﺳﻞ‬
ْ
Mutlaka sizi taşlarız
Göndermemiz için
‫ﻟﻨﺮﺳﻠﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ﻟﻨﺮﻳﻚ‬
َ َُِِ
ِ
ُ ‫ﻟﻨﺮﻳﻪ‬
َُِ
‫ﻟﻨﺰﻟﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ َ
Mutlaka göndereceğiz
Sana göstermemiz için
Ona göstermemiz için
Đndirirdik
‫ﻟﻨﺴﺌﻠﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ
‫ﻟﻨﺴﺌﻠﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ َ ْ َ َ
Elbette soracağız
Elbette onlara soracağız
‫ﻟﻨﺴﻔﻌﺎ‬
ً َ ْ ََ
‫ﻟﻨﺴﻜﻨﻨﻜﻢ‬
ُُ َّ َ ِ ْ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﻨﺴﻠﻢ‬
َ ُْ
Elbette sürükleyeceğiz
Elbette sizi yerleştireceğiz
Teslim olmamız için
َّ َ ِ ْ َ َ
‫ﻟﻨﺼﺒﺮن‬
‫ﻟﻨﺼﺪﻗﻦ‬
َّ َ َّ َّ َ َ
Elbette sabrederiz
Mutlaka sadaka veririz
‫ﻟﻨﺼﺮف‬
َ ِ ْ َِ
‫ﻟﻨﻈﻨﻚ‬
َ ُّ ُ َ َ
Çevirmemiz için
Gerçekten seni sanıyoruz
‫ﻟﻨﻌﺒﺪ‬
َ ُ َِْ
‫ﻟﻨﻌﻠﻢ‬
ُ َََْ
Kulluk etmemiz için
Elbette biliriz
ِ
‫ﻟﻨﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
ِ ِ
ُ ‫ﻟﻨﻌﻠﻤﻪ‬
َ َُّ
ِ
‫ﻟﻨﻌﻢ‬
َْ َ
Bilmemiz için
Ona öğretmemiz için
Ne güzel
465
‫ﻟﻨﻐﺮﻳﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﻨﻔﺘﻨﻬﻢ‬
ُ َ َْ
‫ﻟﻨﻔﺪ‬
َ ِ ََ
ٍ َِْ
‫ﻟﻨﻔﺲ‬
‫ﻟﻨﻔﺴﺪ‬
َ ِ ُِْ
ِ ِ َِْ
‫ﻟﻨﻔﺴﻪ‬
ِ ْ ِ
‫ﻟﻨﻔﺴﻲ‬
َ
‫ﻟﻨﻘﻮﻟﻦ‬
َّ َ ُ َ َ
َّ َ ِ ّ َ ُ َ
‫ﻟﻨﻜﻔﺮن‬
‫ﻟﻨﻜﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ َ َ
Elbette seni onlara musallat ederiz
Onları sınamamız için
Biterdi, tükenirdi
Bir kişi için
Bozgunculuk yapmamız için
Kendisi için
Kendim için
Mutlaka deriz, diyeceğiz
Mutlaka örteceğiz
Mutlaka oluruz, olacağız
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
ُ ‫ﻟﻨﻨﺠﻴﻨﻪ‬
‫ﻟﻨﻨﺰﻋﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ َ
َّ َ ِ ‫ﻟﻨﻨ‬
ُ ‫ﺴﻔﻨﻪ‬
ََْ
‫ﺼﺮ‬
ََْ
ُ ُ ‫ﻟﻨﻨ‬
Elbette onu kurtaracağız
Mutlaka çekip çıkarırız
Mutlaka onu savuracağız
Mutlaka yardım ederiz, edeceğiz
‫ﻟﻨﻨﺼﺮﻧﻜﻢ‬
ُ َّ َ ُ ْ َ َ
ِ
‫ﻟﻨﻨﻈﺮ‬
َُ َْ
ِ ِ
‫ﻟﻨﻬﺘﺪي‬
َ ََْ
ِ
‫ﻟﻨﻬﺪﻳﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ َ َ
‫ﻟﻨﻬﻠﻜﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ َ
ِِ ِ
3‫ﻟﻨﻮر‬
ُ
Mutlaka size yardım ederiz
Bakmamız için, görmemiz için
Hidayete ermiş olmamız
Mutlaka ileteceğiz
Mutlaka helak edeceğiz
Nuruna
Onun için, ona
Onun için, ona (kadın), onlar için, onlara (çoğul)
466
ُ ‫َﻟﻪ‬
‫ﻟﻬﺎ‬
ََ
ِ َ
‫ﻟﻬﺎد‬
َ
ٍ ََ
‫ﻟﻬﺐ‬
Mutlaka ileten, yol gösteren, iletir
Alev
‫ﻟﻬﺪاﻛﻢ‬
ُ َََ
ِ
‫ﻟﻬﺪﻣﺖ‬
ََُّ
‫ﻟﻬﺪى‬
َََ
Sizi doğruya iletirdi
Yıkılırdı
Doğruya iletirdi
‫ﻟﻬﺪى‬
ًَُ
‫ﻟﻬﺪﻳﻨﺎﻛﻢ‬
ُ ََََْ
Şüphesiz yol gösterici
Sizi doğruya iletirdik
‫ﻟﻬﺪﻳﻨﺎﻫﻢ‬
ُ ََََْ
‫ﻟﻬﺬا‬
ََِ
Onları doğruya iletirdik
Bunun için
‫ﻟﻬﻢ‬
َُْ
‫ﻟﻬﻤﺎ‬
ََُ
Onlar için, onlara
O ikisi için, o ikisine
‫ﻟﻬﻤﺖ‬
ْ َّ َ َ
‫ﻟﻬﻦ‬
َّ ُ َ
Düşünürdü, kurardı
Onlar için, onlara (kadınlar)
‫ﻟﻬﻮا‬
َ ْ َ 4 ‫ﻟﻬﻮ‬
ٌَْ
ً ْ َ 4‫ﻟﻬﻮ‬
ِ
‫ﻟﻬﻲ‬
َ َ
Eğlence
Gerçekten o
ِ َ 4 ‫َْﻟﻮ‬
‫ﻟﻮ‬
Eğer
ٌ‫ﻟﻮاﺣﺔ‬
َ َّ َ
‫ﻟﻮاﺣﺪ‬
ٌ ِ ََ
‫ﻟﻮاذا‬
ً َِ
Yakan, kavuran
Gerçekten tek, bir
Korunmuş
ِ
‫ﻟﻮاﻗﺢ‬
َ ََ
‫ﻟﻮاﻗﻊ‬
ٌ ِ ََ
Aşılayıcılar, döllendiriciler
Gerçekten olan, olacak
‫ﻟﻮاﻟﺪي‬
َّ َ ِ َ ِ
Ana-babaya
467
‫ﻳﻚ‬
َِ َِ
َ ْ ‫ﻟﻮاﻟﺪ‬
ِ َِ ِ
‫ﻟﻮاﻟﺪﻳﻪ‬
ْ َ
ِ ََ
‫ﻟﻮاﻣﺔ‬
َ ّ
‫ﻟﻮﺟﺪوا‬
ُ َ ََ
ِْ ِ
‫ﻟﻮﺟﻪ‬
َ
‫ﻟﻮح‬
ٍ َْ
Senin ana-babana
Onun ana-babasına
Kınayan
Bulurlardı
Yüzü için, rızası için
Levha
‫ﻟﻮﻃﺎ‬
ٌ ُ
ً ُ 4 ‫ﻟﻮط‬
ِ
‫ﻟﻮﻗﺘﻬﺎ‬
َ ِْ َ
ِ
‫ﻟﻮﻗﻌﺘﻬﺎ‬
َ َِْ َ
Lut (AS)
Onun zamanına, zamanı için
Onun oluşuna
َ ‫َ ْﻟﻮﻻ‬
َ
‫ﻟﻮﻟﻮا‬
ََُّ
َ
‫ﻟﻮﻟﻮا‬
ّْ ََ
Olmasaydı, olması gerekmez mi
Dönerlerdi
Dönerlerdi
‫ﻟﻮﻟﻴﺖ‬
َ ْ َّ َ َ
ِ ِِ ِ
‫ﻟﻮﻟﻴﻪ‬
ّ َ
Dönerdin
Onun velisine
‫ﻟﻮﻣﺔ‬
َ َ َْ
‫ﻟﻮﻣﻮا‬
ُ ُ
Kınama
Kınayın
‫ﻟﻮﻧﻬﺎ‬
َ ُ َْ
‫ﻟﻮوا‬
ْ َّ َ
Onun rengi
Çevirdiler
ِ 4‫ِﻟﻲ‬
‫ﻟﻲ‬
َ
‫ﻟﻴﺆذن‬
َ َ ُِْ
‫ﻟﻴﺆﻣﻨﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ﻟﻴﺆﻣﻨﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ َ
Bana, beni, benim için
Đzin verilmesi için
Mutlaka iman eder, edecek
Mutlaka iman ederler, edecekler
468
ِ ِ
‫ﻟﻴﺆﻣﻨﻮا‬
ُ ُْ
‫ﻟﻴﺌﻮس‬
ٌ ََُ
Đman etmesi için
Gerçekten ümitsiz
‫ًَّﻟﻴﺎ‬
ِ
‫ﻟﻴﺄﺗﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ َ َ
ِ ِ
‫ﻟﻴﺄﺗﻴﻨﻲ‬
َّ ََْ
‫ﻟﻴﺄﺧﺬ‬
َ ُ َِْ
Eğip bükerek
Mutlaka onlara gelirdi
Mutlaka bana getirir
Alması için, tutması için
ُ ُ َِْ
ُ3‫ﻟﻴﺄﺧﺬو‬
‫ﻟﻴﺄﻛﻠﻮا‬
ُ ُ َِْ
‫ﻟﻴﺄﻛﻠﻮن‬
َ ُ ُ ََْ
ٍ َ
‫ﻟﻴﺎل‬
َ
ِ
‫ﻟﻴﺎﻟﻲ‬
َ ََ
ِ ِ
‫ﻟﻴﺒﺘﻠﻲ‬
َ ََْ
‫ﻟﻴﺒﺘﻠﻴﻜﻢ‬
ُ ََِ َِْ
ِ
‫ﺒﺪﻟﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ّ َ ‫َُﻟﻴ‬
ِ ِ
‫ﻟﻴﺒﺪي‬
َ ُْ
‫ﻟﻴﺒﻄﺌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
‫ﻟﻴﺒﻌﺜﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ
ِ َ
‫ﻟﻴﺒﻐﻲ‬
َْ
‫ﻟﻴﺒﻠﻎ‬
َ َُِْ
ِ
‫ﻟﻴﺒﻠﻮا‬
ََُْ
‫ﻟﻴﺒﻠﻮﻛﻢ‬
ُ ََُِْ
Onu almaları için, tutmaları için
Yemeleri için
Gerçekten yerler
Geceler
Geceleri
Denemek için
Sizi denemek için
Onları mutlaka değiştirir
Açması için
Çok ağır davranır
Mutlaka gönderecek
Haksızlık eder
Ulaşması için
Denemesi için
Sizi denemesi için
‫ﻧﻜﻢ‬
َََُْ
ُ ُ َّ ‫ﻟﻴﺒﻠﻮ‬
Mutlaka sizi deneyecek
469
ِ ُ ِ
‫ﻟﻴﺒﻠﻮﻧﻲ‬
َ َْ
ِ ِ
‫ﻟﻴﺒﻠﻲ‬
َ ُْ
ِ
‫ﻟﻴﺒﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
Beni denemek için
Denemek için
Açıklaması için
‫ﻟﻴﺒﻴﻨﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
َِ ِ
‫ﻟﻴﺘﺒﺮوا‬
ُّ ُ
‫ﻟﻴﺘﺨﺬ‬
َ ِ َّ َ ِ
َ ِ
‫ﻟﻴﺘﺬﻛﺮ‬
َّ َََ
‫ﻟﻴﺘﺴﺎءﻟﻮا‬
َُ َ ََِ
ِ
‫ﻟﻴﺘﻔﻘﻬﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
‫ﻟﻴﺘﻢ‬
َّ ِ ُ ِ
ِ
‫ﻟﻴﺘﻤﺘﻌﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
ِ َ
‫ﻟﻴﺘﻨﻲ‬
َْ
ِ
‫ﻟﻴﺘﻮﺑﻮا‬
ُ َُ
Elbette açıklayacak
Yıkmaları için, harap etmeleri için
Edinmesi için
Öğüt alması için
Birbirlerine sormaları için
Đyice anlamaları için
Tamamlaması için
Faydalanmaları için
Keşke ben
Tevbe etmeleri için
‫ﻟﻴﺜﺒﺖ‬
َ ِّ َ ُ ِ
ِ
‫ﻮك‬
َ ‫ﻟﻴﺜﺒﺘ‬
ُُِْ
‫ﻟﻴﺠﺎدﻟﻮﻛﻢ‬
ُ ُِ َ ُِ
ِ
‫ﻟﻴﺠﺰي‬
َ ِْ َ
Sabitleştirmesi için
Seni bağlamaları için
Sizinle mücadele etmeleri için
Karşılığını vermesi için
‫ﻟﻴﺠﺰﻳﻚ‬
َ َِ ْ َِ
ِ
‫ﻟﻴﺠﺰﻳﻬﻢ‬
ُ َُِ ْ َ
Sana karşılığını vermesi için
Onlara karşılığını vermesi için
ِ
َ ْ َ
َ ‫ﻟﻴﺠﻌﻞ‬
‫ﻟﻴﺠﻤﻌﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ َ ْ َ َ
Kılması için
Mutlaka sizi toplayacak
‫ﻟﻴﺤﺎﺟﻮﻛﻢ‬
ُ ُّ َ ُ ِ
Size delil getirmeleri için
470
‫ﻟﻴﺤﺒﻄﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ
‫ﻟﻴﺤﺰن‬
َ ُ ْ َِ
Elbette boşa çıkar
Üzmesi için
‫ﻟﻴﺤﺰﻧﻚ‬
َ ُ ُ ْ ََ
ُِ َ
‫ﻟﻴﺤﺰﻧﻨﻲ‬
ُْ َ
‫ﻟﻴﺤﻖ‬
َّ ِ ُ ِ
‫ﻟﻴﺤﻜﻢ‬
ُ ُ ْ ََ
‫ﻟﻴﺤﻜَﻢ‬
ُ ْ َِ
‫ﻟﻴﺤﻠﻔﻦ‬
َّ ُ ِ ْ َ َ
Elbette seni üzer
Gerçekten beni üzer
Hakkı gerçekleştirmek için
Hüküm verecek
Hüküm vermesi için
Mutlaka yemin ederler
‫ﻟﻴﺤﻤﻠﻦ‬
َّ ُ ِ ْ َ َ
‫ﻟﻴﺤﻤﻠﻮا‬
ُِ ْ َِ
ِ
‫ﻟﻴﺨﺮج‬
َ ِ ُْ
‫ﻟﻴﺨﺮﺟﻜﻢ‬
ُ َ ِ ْ ُِ
Yüklenecekler
Yüklenmeleri için
Çıkarması için
Sizi çıkarması için
‫ﻟﻴﺨﺮﺟﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ َ
‫ﻟﻴﺨﺮﺟﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ َ
‫ﺨﺮﺟﻮك‬
َ ُ ِ ْ ‫ُِﻟﻴ‬
ِ
‫ﻟﻴﺨﺰي‬
َ ِ ُْ
ِ
‫ﻟﻴﺪﺑﺮوا‬
ُ َّ َّ َ
‫ﻟﻴﺪﺣﻀﻮا‬
ُ ِ ْ ُِ
ِ ْ ِ
َ ‫ﻟﻴﺪﺧﻞ‬
ُ
ِ
‫ﻟﻴﺪﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ ُ َ
‫ﻟﻴﺪﺧﻠﻮا‬
ُ ُ ْ َِ
ِ
‫ﻟﻴﺬر‬
َََ
Mutlaka çıkacaklar
Mutlaka çıkaracak
Seni çıkarmaları için
Rezil etmesi için
Đyice düşünmeleri için
Yok etmek için
Sokması için
Onları mutlaka sokacak
Girmeleri için
Bırakması, terk etmesi
471
َ َ ِ
‫ﻟﻴﺬﻛﺮ‬
َّ َّ
‫ﻟﻴﺬﻛﺮوا‬
ُُ ْ َ ِ
َ َ ِ
‫ﻟﻴﺬﻛﺮوا‬
ُّ َّ
ِ ِ
‫ﻟﻴﺬﻫﺐ‬
َ ُْ
‫ﻟﻴﺬوق‬
َ ُ َِ
‫ﻟﻴﺬوﻗﻮا‬
ُ ُ َِ
‫ﻟﻴﺬﻳﻘﻜﻢ‬
ُ َ ِ ُِ
ِ ِ
‫ﻟﻴﺬﻳﻘﻬﻢ‬
َُ ُ
‫ﻟﻴﺮﺑﻂ‬
َ ِ َِْ
‫ﻟﻴﺮﺑﻮا‬
َُ ََْ
Öğüt alması için
Anmaları için
Öğüt almaları için
Gidermek için
Tatması için
Tatmaları için
Size tattırmak için
Onlara tattırmak için
Bağlamak için, sağlamlaştırmak için
Artması için
‫ﻟﻴﺮدوﻫﻢ‬
ُ ُ ُِْ
‫ﻟﻴﺮزﻗﻨﻬﻢ‬
ُ ُ َّ َ ُ ْ َ َ
‫ﻟﻴﺮﺿﻮﻛﻢ‬
ُ ُ ُِْ
3‫ﻟﻴﺮﺿﻮ‬
ُ ْ َ َِْ
ِ
‫ﻟﻴﺮوا‬
َُْ
‫ﻴﺮﻳﻜﻢ‬
ُ َ ِ ُ ِ‫ﻟ‬
ِ
ُ ‫ﻟﻴﺮﻳﻪ‬
َُِ
ِ
‫ﻟﻴﺮﻳﻬﻤﺎ‬
َ ُ َُِ
Onları helak etmeleri için
Mutlaka onları rızıklandıracak
Sizi razı etmek için
Ondan razı olsunlar için
Görmeleri için
Size göstermesi için
Ona göstermesi için
O ikisine göstermesi için
‫ﻟﻴﺰدادوا‬
ُ َ َِْ
‫ﻟﻴﺰﻟﻘﻮﻧﻚ‬
َ َ ُِ َُْ
Arttırsınlar
Seni devirmek için
َّ َ ِ َ َ
‫ﻟﻴﺰﻳﺪن‬
‫ﻟﻴﺲ‬
َ َْ
Mutlaka arttıracak
Değil
472
َ ْ َِ
َ ‫ﻟﻴﺴﺌﻞ‬
‫ﻟﻴﺴﺌﻠﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ َ
Sorması için
Elbette sorulurlar, sorulacaklar
‫ﻟﻴﺴﺌﻮا‬
ُ ُ َِ
‫ﻟﻴﺴﺖ‬
ْ َ َْ
Kötüleştirsinler
Değil
‫ﻟﻴﺴﺘﺌﺬﻧﻜﻢ‬
ُُ ِ ْ َ ْ َ ِ
‫ﻟﻴﺴﺘﺨﻔﻮا‬
ُ ْ َ ْ َِ
ِ
‫ﻟﻴﺴﺘﺨﻠﻔﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ْ َ ْ َ َ
‫ﻟﻴﺴﺘﻔﺰوﻧﻚ‬
َ َ ُّ ِ َ ْ َ َ
ِ
ِ
‫ﻟﻴﺴﺘﻴﻘﻦ‬
َ َْ ْ َ
‫ﻟﻴﺴﺠﻨﻦ‬
َّ َ َ ْ ُ َ
Sizden izin istesinler
Gizlemek için
Onların yerine mutlaka getirecek
Mutlaka seni korkutmak isteyecekler
Kesin bilmeleri için
Mutlaka zindana atılacak
َّ ُ ُ ْ َ َ
ُ ‫ﻟﻴﺴﺠﻨﻨﻪ‬
ِ
‫ﻟﻴﺴﻜﻦ‬
َُ َْ
Mutlaka onu zindana atacaklar
Sükunet bulması için
ِ
‫ﻟﻴﺴﻜﻨﻮا‬
ُُ ْ َ
‫ﻟﻴﺴﻤﻮن‬
َ ُّ َ ُ َ
Sükunet bulmaları için
Đsim verirler
‫ﻟﻴﺴﻮا‬
ُ َْ
‫ﺘﺮوا‬
ْ َِ
ُ َ ‫ﻟﻴﺸ‬
‫ﻟﻴﺸﻬﺪوا‬
ُ َ ْ َِ
‫ﻟﻴﺼﺒﺤﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ َ
Değiller
Değişmeniz için
Şahit olmaları için
Mutlaka olurlar
‫ﻟﻴﺼﺪوا‬
ُّ ُ َ ِ
‫ﻟﻴﺼﺪوﻧﻬﻢ‬
ُ َ ُّ ُ َ َ
Saptırmaları için
Onları saptırırlardı
‫ﻟﻴﺼﺮﻣﻨﻬﺎ‬
َ َّ ُ ِ ْ َ َ
ِ ِ
َّ ‫ﻟﻴﻀﻞ‬
ُ
Elbette onu devşirmeleri
Saptırması için
473
‫ﻟﻴﻀﻠﻨﺎ‬
َ ُّ ِ ُ َ
ُّ ِ ِ
‫ﻟﻴﻀﻠﻮا‬
ُ
‫ﻟﻴﻀﻠﻮن‬
َ ُّ ِ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻀﻴﻊ‬
َ ُ
Gerçekten bizi saptırır
Saptırmaları için
Gerçekten saptırırlar
Zayi etmek için
َ ُِ
َ‫ﻟﻴﻄﺎع‬
Đtaat edilmek için
‫ﻟﻴﻄﻐﻰ‬
َ ْ ََ
‫ﻟﻴﻄﻔﺌﻮا‬
ُِ ْ ُِ
‫ﻟﻴﻄﻠﻌﻜﻢ‬
ُ َ ِْ ُِ
‫ﻟﻴﻄﻤﺌﻦ‬
َّ ِ َ ْ َ ِ
‫ﻟﻴﻄﻬﺮﻛﻢ‬
ُ َ ِّ َ ُ ِ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻈﻠﻤﻬﻢ‬
َُ ْ َ
َِ ْ ِ
ُ3‫ﻟﻴﻈﻬﺮ‬
ُ
‫ﻟﻴﻌﺒﺪوا‬
ُ ُ َِْ
ِ ُ ِ
‫ﻟﻴﻌﺒﺪون‬
َُْ
Gerçekten azgınlık yapar
Söndürmek için
Size bildirmek için
Mutmain olması için
Sizi temizlemek için
Onlara zulmetmek için
Onu üstün kılmak için
Kulluk etmeleri için
Bana kulluk etmeleri için
3‫ﻟﻴﻌﺠﺰ‬
ُ َ ِ ُِْ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻌﺬب‬
َ َُّ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ََُُّ
Onu aciz bırakması için
Azap etmesi için
Onlara azap etmesi için
‫ﻟﻴﻌﻠﻢ‬
ُ َََْ
ِ
‫ﻟﻴﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
ِ
‫ﻟﻴﻌﻠﻢ‬
َ َُْ
‫ﻟﻴﻌﻠﻤﻦ‬
َّ َ َ ْ َ َ
Elbette bilir
Bilmesi için
Bilinmesi için
Elbette bilir
ِ
‫ﻟﻴﻌﻠﻤﻮا‬
ُ ََْ
Bilmeleri için
474
‫ﻟﻴﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ َََْ
ِْ ِ
‫ﻟﻴﻐﻔﺮ‬
َ َ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻐﻴَﻆ‬
َ
Elbette bilirler
Bağışlaması için
Öfkelenmesi için
Fidye vermeleri için
Seni şaşırtmaları için, fitneye düşürmeleri için
‫ﻟﻴﻔﺘﺪوا‬
ُ َ َِْ
‫ﻟﻴﻔﺘﻨﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ ََْ
ِ
‫ﻟﻴﻔﺠﺮ‬
َ ُ َْ
‫ﻟﻴﻔﺴﺪ‬
َ ِ ُِْ
‫ﻟﻴﻔﺴﺪوا‬
ُ ِ ُِْ
‫ﻟﻴﻘﺘﺮﻓﻮا‬
ُ ِ َ َِْ
‫ﻟﻴﻘﺘﻠﻮك‬
َ ُُ َِْ
‫ﻟﻴﻘﺮﺑﻮﻧﺎ‬
َ ُ ِّ َ ُ ِ
ِ
ِ ْ ِ 4‫ﻟﻴﻘﺾ‬
ِ
‫ﻟﻴﻘﻀﻲ‬
ْ
َ
َ َ
Đnkar etmesi için
Bozgunculuk yapması için
Bozgunculuk yapmaları için
Günah işlemeleri için
Seni öldürmeleri için
Bizi yaklaştırmaları için
Hükmetsin, hükmetmesi için
‫ﻟﻴﻘﻀﻮا‬
ُ َْْ
‫ﻟﻴﻘﻀﻰ‬
َ ُِْ
Yerine getirsinler
Yerine getirilmesi için
‫ﻟﻴﻘﻄﻊ‬
َ َْْ
ِ
‫ﻟﻴﻘﻄﻊ‬
ََ َْ
َ‫َِﻟﻴ ُﻘﻮل‬
‫ﻟﻴﻘﻮﻟﻦ‬
َّ َ ُ َ َ
Kessin
Kesmesi için
Demesi için
Mutlaka der, diyecek
‫ﻟﻴﻘﻮﻟﻦ‬
َّ ُ ُ َ َ
‫ﻟﻴﻘﻮﻟﻮا‬
ُ ُ َِ
Mutlaka derler, diyecekler
Demeleri için
‫ﻟﻴﻘﻮﻟﻮن‬
َ ُ ُ ََ
ُ َِ
َ ‫ﻟﻴﻘﻮم‬
Mutlaka derler
Yapsınlar, yerine getirsinler
475
ِ ِ
‫ﻟﻴﻘﻴﻤﻮا‬
ُ ُ
‫ﻟﻴﻜﺘﻤﻮن‬
َ ُ ُ ْ ََ
ِ ِ
‫ﻜﻔﺮ‬
َ ّ َ ‫ُﻟﻴ‬
ِ
‫ﻟﻴﻜﻔﺮوا‬
ُُْ َ
‫ﻟﻴﻜﻮن‬
َ ُ َِ
‫ﻟﻴﻜﻮﻧﺎ‬
َ ُ َِ
Kılmaları için
Saklamaları için
Örtmesi için
Đnkar etmeleri için
Olması için
Olmaları için
‫ﻟﻴﻜﻮﻧﻦ‬
َّ ُ ُ َ َ
‫ﻟﻴﻜﻮﻧﻮا‬
ُ ُ َِ
Mutlaka olurlar, olacaklar
Olmaları için
ٌ ‫َ ْﻟﻴﻞ‬
ً ‫َ ْﻟﻴﻼ‬
Gece
Geceleyin, gece vakti
ِ ِ
‫ﻟﻴﻠﺒﺴﻮا‬
ُ َْ
‫َْﻟﻴَﻠﺔ‬
Karıştırmaları için
Gece
‫ﻟﻴﻠﻬﺎ‬
َ َ َْ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻤﺤﺺ‬
َ ّ َُ
Onun gecesi
Arındırması için
Mutlaka dokunacak
Mutlaka size dokunacak
Tuzak kurmaları için
Mutlaka yerleştirecek, sağlamlaştıracak
‫ﻟﻴﻤﺴﻦ‬
َّ َّ َ َ َ
‫ﻟﻴﻤﺴﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َّ َ َ َ
ِ
‫ﻟﻴﻤﻜﺮوا‬
ُُ ْ َ
‫ﻟﻴﻤﻜﻨﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ َ
‫ﻟﻴﻤﻴﺰ‬
َ ِ َِ
‫ﻟﻴﻨﺎ‬
ً ِّ َ
Ayırt etmesi için
Yumuşak, nazik
َّ َ َ ْ َ
‫ﻟﻴﻨﺒﺬن‬
ُ
ٍ‫ِﻟﻴﻨﺔ‬
َ
Mutlaka atılır, atılacak
Hurma ağacı
476
ِ ِ
‫ﻟﻴﻨﺬر‬
َ ُْ
‫ﺬرﻛﻢ‬
ُ َ ِ ‫ﻟﻴﻨ‬
ُِْ
ِ
‫ﻟﻴﻨﺬروا‬
ُ َ ُْ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻨﺬروا‬
ُ ُ
َّ َ ُ َ َ
‫ﻟﻴﻨﺼﺮن‬
Uyarması için
Sizi uyarması için
Uyarılmaları için
Uyarmaları için
Mutlaka yardım eder
َّ َ ُ ‫ﻟﻴﻨ‬
ُ ‫ﺼﺮﻧﻪ‬
ََْ
ِ ِ
‫ﻔﺮوا‬
َْ
ُ ‫ﻟﻴﻨ‬
‫ﻟﻴﻨﻔﻖ‬
ِْ ُِْ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻬﺪﻳﻬﻢ‬
َُ َْ
‫ﻟﻴﻬﻠﻚ‬
َ ِْ َِ
‫ﻟﻴﻬﻠﻚ‬
َ ِْ ُِ
‫ﻟﻴﻮاﻃﺌﻮا‬
ُ ِ َُِ
‫ﻟﻴﻮﺣﻮن‬
َ ُ َُ
Mutlaka ona yardım eder
Sefere çıkmaları
Harcasın, nafaka versin
Onları doğru yola iletmesi
Helak olması için
Helak etmesi için
Ayarlamaları için
Fısıldarlar, ilham ederler
‫ﻟﻴﻮﺳﻒ‬
ُ ُ َُ
ِ
‫ﻟﻴﻮﺳﻒ‬
َ ُ ُ
Gerçekten Yusuf (AS)
Yusuf’a, Yusuf için (AS)
ِ
‫ﻟﻴﻮﻓﻴﻨﻬﻢ‬
ُ َّ َ ّ َ ُ َ
ِ ِ
‫ﻟﻴﻮﻓﻴﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َُ
Onlara karşılığını tam olarak verecektir
Karşılığını tam olarak vermesi için
‫ﻟﻴﻮﻟﻦ‬
َّ ُ ّ َ ُ َ
ٍ َِْ
‫ﻟﻴﻮم‬
ِ ْ َ ِ 4 ‫ﻟﻴﻮم‬
Mutlaka kaçarlar
Bir gün için, günü için, bir günde
477
‫ﻡ‬
‫ﻣﺌﺎﺑﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4 ‫ﻣﺌﺎب‬
‫ﻣﺌﺎرب‬
ُ ِ ََ
Dönüş yeri, dönülecek yer
Kullanış, iş
ٌ‫ﻣﺌﺔ‬
َِ
Yüz (sayı)
‫ﻣﺆﺗﻔﻜﺎت‬
ٌ َ َِ ُْ
‫ﻣﺆﺗﻔﻜﺔ‬
ََ َِ ُْ
‫ﻣﺆﺗﻮن‬
َ ُ ُْ
Alt-üst olanlar (şehirler)
Alt-üst olan
Verenler
ِ
‫ﻣﺌﺘﻴ ِﻦ‬
َْ َ
Đki yüz
َّ َ ُ
ً ‫ﻣﺆﺟﻼ‬
‫ﻣﺆذن‬
ٌ ِّ َ ُ
ٌ‫ﺆﺻﺪة‬
َ َ ْ ‫ُﻣ‬
ِ َ َّ َ
‫ﻣﺆﻟﻔﺔ‬
ُ
ِ
‫ﻣﺆﻣﻦ‬
ٌ ُْ
Zamanı belirlenmiş
Müezzin, seslenen
Kapatılmış
Isındırılan alıştırılan
Mü’min, iman eden, emniyet veren
ِ ْ
ً ‫ﻣﺆﻣﻨﺎ‬
ُ
‫ﻣﺆﻣﻨﺎت‬
ٌ َِ ُْ
ِ
ٌ‫ﻣﺆﻣﻨﺔ‬
َ ُْ
Mü’min olarak
Mümin kadınlar
Mümin kadın
‫ﻣﺆﻣﻨﻮن‬
َ ُِ ُْ
ِ ْ
‫ﻨﻴﻦ‬
ُ
َ ْ َ ‫ﻣﺆﻣ‬
Mümin erkekler
Mümin erkekler
‫َﻣﺎ‬
‫ﻣﺎﻟﻜﻢ‬
ُْ َ َ
Ne, değil, o şey ki
Size ne oluyor, sizin için yoktur
ٌ‫َﻣﺎء‬
‫ﻣﺎﺋﺔ‬
ٌَ ِ
Su
Yüz (sayı)
478
ِ
‫ﻣﺎﺋﺘﻴ ِﻦ‬
ََْ
Đki yüz
ً‫ﻣﺎﺋﺪة‬
َِ َ
ِ
‫ﻣﺎءك‬
َ َ
‫ﻣﺎؤﻛﻢ‬
ُ ُ َ
Sofra
Senin suyun
Suyunuz
‫ﻣﺎؤﻫﺎ‬
َ ُ َ 4‫ﻣﺎءﻫﺎ‬
ََ َ
ٍ َٰ
‫ﻣﺎب‬
Onun suyu
Varılacak yer
‫ﻣﺎرب‬
ُ َِٰ
‫ﻣﺎت‬
َ َ
Hacetler, işler, kullanışlar
Öldü
‫ﻣﺎﺗﻮا‬
ُ َ
ِ
ً ‫ﻣﺎﺗﻴﺎ‬
ّ َْ
‫ﻣﺎﺟﻮج‬
ُ ُ َْ
Öldüler
Yerine gelen
Mecuc
‫ﻣﺎذا‬
َ َ
‫ﻣﺎرج‬
ٍ ِ َ
ٍِ
‫ﻣﺎرد‬
َ
‫ﻣﺎروت‬
َ ُ َ
Ne
Dumansız ateş
Đsyankar
Marut
‫ﻣﺎﻋﻮن‬
َ ُ َ
‫ﻣﺎﻛﺜﻮن‬
َ ُِ َ
Küçük yardımlar
Kalanlar, bekleyenler
ِِ
‫ﻴﻦ‬
َ ‫َﻣﺎﻛﺜ‬
ِ
‫ﻣﺎﻛﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
Kalanlar, bekleyenler
Plan yapanlar, düzen kuranlar
‫ﻣﺎﻛﻮل‬
ُْ َْ
ً ‫ َﻣﺎﻻ‬4 ٌ‫َﻣﺎل‬
Yenilmiş
Mal
‫ﻣﺎﻟﺆون‬
َ ُِ َ
Dolduranlar
479
Malik, sahip
‫ﻣﺎﻟﻚ‬
ٌ ِ َ
Malik (Cehennem Meleği)
‫ﻚ‬
 ‫ﻟ‬‫ﺎ‬‫ﻣ‬
‫ﻣﺎﻟﻜﻮن‬
َ ُ ِ َ
َ َ
ُ َ 4 ُ ‫ﻣﺎﻟﻪ‬
ُ‫ﻣﺎﻟﻪ‬
ِ َ
‫ﻣﺎﻟﻰ‬
َ
‫ﻣﺎﻟﻴﻪ‬
ْ َِ َ
ُ‫ﻣﺎﻣﻨﻪ‬
َََْ
ٍ ْ
‫ﻣﺎﻣﻮن‬
ُ َ
ِ
‫ﻣﺎﻧﻌﺘﻬﻢ‬
ُْ َُ َ
‫ﻣﺎﻫﺪون‬
َ ُِ َ
‫ﻣﺎوا‬
ََْ
Malikler
Onun malı
Bana ne oluyor
Malım
Güven yeri, emniyet yeri
Emin olunan
Onların engelleri
Döşeyenler
Ev, barınak, sığınak
‫ﻣﺎواﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ
ُ3‫ﻣﺎوا‬
ََْ
Eviniz, sığınağınız
Onun evi, sığınağı
‫ﻣﺎواﻫﻢ‬
ُ ُ ََْ
‫ﻣﺎوى‬
ََْ
Onların evi, sığınağı
Ev, barınak
‫ﻣﺒﺎرﻛﺎ‬
ً َ َ ُ 4 ‫ﻣﺒﺎرك‬
ٌ َ َُ
‫ﻣﺒﺎرﻛﺔ‬
ٌ َ َ َُ
ِ
‫ﻣﺒﺘﻠﻴﻜﻢ‬
ْ ُ َُْ
ِ
‫ﻣﺒﺘﻠﻴﻦ‬
َ َُْ
ِ ُ
‫ﻣﺒﺜﻮث‬
َْ
ِ ُ
‫ﻣﺒﺜﻮث‬
َْ
Mübarek
Mübarek
Sizi imtihan edendir, edecektir
Đmtihan edenler
Diriltilenler, diriltilecek olanlar
Serilmiş
َ َُْ
ٌ‫ﻣﺒﺜﻮﺛﺔ‬
Serilmiş
480
ِ
‫ﻣﺒﺪل‬
َ َُّ
ِ ِ
‫ﻣﺒﺪﻳﻪ‬
ُْ
ِ
‫ﻣﺒﺬرﻳﻦ‬
َ َُِّ
Değiştiren, değiştirecek olan
Onu açığa çıkaran, çıkaracak olan
Savurganlar, müsrifler
‫ﻣﺒﺮؤن‬
َ ُ َّ َ ُ
‫ﻣﺒﺮﻣﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Uzak olanlar
Karar verenler
ِ َ
‫ﻣﺒﺴﻮﻃﺘﺎن‬
َ ُ َْ
ِ
ِ
‫ﻣﺒﺸﺮا‬
ٌ ّ َُ
ً ّ َ ُ 4 ‫ﻣﺒﺸﺮ‬
‫ﻣﺒﺸﺮات‬
ٌ َ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻣﺒﺸﺮﻳﻦ‬
َ ِ ّ َُ
ِ
ِ
‫ﻣﺒﺼﺮا‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4‫ﻣﺒﺼﺮ‬
Açık, uzatılmış (ikil)
Müjdeci
Müjdeciler (dş)
Müjdeciler
Gören, gösteren
ِ
ً‫ﻣﺒﺼﺮة‬
َ ُْ
‫ﻣﺒﺼﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻣﺒﻄﻠﻮن‬
َ ُِ ُْ
Gören, gösteren
Görenler
Batılda olanlar, iptal edenler
‫ﻣﺒﻌﺪون‬
َ ُ َ ُْ
‫ﻣﺒﻌﻮﺛﻮن‬
َ ُ ُ َْ
ِ
‫ﻣﺒﻌﻮﺛﻴﻦ‬
َ ُ َْ
‫ﻣﺒﻠﺴﻮن‬
َ ُ ُِْ
Uzaklaştırılmış olanlar
Diriltilenler, diriltilecek olanlar
Diriltilenler, diriltilecek olanlar
Ümitlerini kaybedenler
‫ﻣﺒﻠﻐﻬﻢ‬
ْ ُ ََُْ
ٌ‫ﻣﺒﻨﻴﺔ‬
َّ ِ ْ َ
Onların sınırı, erişme yeri
Bina edilmiş, yapılmış
َ ‫ﻣﺒﻮا‬
َّ َ ُ
‫ﻣﺒﻴﻨﺎ‬
ً ِ ُ 4 ‫ﻣﺒﻴﻦ‬
ٌ ُِ
ٍ ِ
‫ﻣﺒﻴﻨﺎت‬
ََُّ
Yerleşme yeri
Apaçık, açıklayan
Apaçık olanlar (dş, çğ)
481
ٍ‫ﻣﺒﻴﻨﺔ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻣﺖ‬
َّ ِ
‫ﻣﺖ‬
ُّ ِ
Apaçık (dş)
Öldün
Öldüm
ِ ََ
‫ﻣﺘﺎﺑﺎ‬
ً َ َ 4 ‫ﻣﺘﺎب‬
‫ﻣﺘﺎﻋﺎ‬
ً َ َ 4 ٌ‫ﻣﺘﺎع‬
ََ
ِ
‫ﻣﺘﺎﻋﻨﺎ‬
َ ََ
‫ﻣﺘﺎﻋﻬﻢ‬
َُْ ََ
Tevbe makamı
Mal, meta, eğlence, kâr
Malımız
Onların malları
‫ﻣﺘﺒﺮ‬
ٌ َّ َ ُ
ٍ ِ ‫ﻣﺘﺒ‬
‫ﺮﺟﺎت‬
َ ََُّ
Yok olan
Gösterişli (dş, çğ)
‫ﻣﺘﺒﻌﻮن‬
َ ُ َ َّ ُ
‫ﻣﺘﺒﻌﻮن‬
َ ُ ِ َّ ُ
Takip edilenler, edilecek olanlar
Takip edenler
ِ
‫ﻣﺘﺘﺎﺑﻌﻴ ِﻦ‬
َْ ََُ
Art arda gelen iki
ٍ ِ َ
‫ﻣﺘﺠﺎﻧﻒ‬
َ ُ
‫ﻣﺘﺠﺎورات‬
ٌ َِ َ َُ
Günaha yönelen
Birbirine komşu olanlar (dş, çğ)
ِّ َ َ ُ
ً ‫ﻣﺘﺤﺮﻓﺎ‬
ِ
ً ‫ﻣﺘﺤﻴﺰا‬
ّ َ َُ
‫ﻣﺘﺨﺬ‬
َ ِ َّ ُ
ِ َ ِ َ
‫ﻣﺘﺨﺬات‬
ُّ
ِ ِ َ
‫ﻣﺘﺨﺬي‬
ُّ
ِ
ً ‫ﻣﺘﺮاﻛﺒﺎ‬
ََُ
ٍ
‫ﻣﺘﺮﺑﺔ‬
َََْ
Bir tarafa dönme, çekilme
Birliğe katılma, mevki alma
Edinen, edinmiş
Edinenler (dş, çğ)
Edinenler (çğ)
Birbirinin üzerine binmiş
Yer, toprak (yatağı yer olan)
ِ
‫ﻣﺘﺮﺑﺺ‬
ٌ ََُّ
Bekleyen
482
‫ﺑﺼﻮن‬
َ ُ ِّ ‫ﻣﺘﺮ‬
ََُ
ِ
‫ﻣﺘﺮﺑﺼﻴﻦ‬
َ ِّ َ َ ُ
ِ
‫ﻣﺘﺮدﻳﺔ‬
َّ ََُ
Bekleyenler
Bekleyenler
Düşerek ölen
‫ﻣﺘﺮﻓﻴﻬﺎ‬
َ ُ َُْ
َ ِ َ ْ ُ 4‫ﻣﺘﺮﻓﻮﻫﺎ‬
ِ
‫ﻣﺘﺮﻓﻴﻦ‬
َ َُْ
Onun zenginleri
Zenginler
ِ
‫ﻣﺘﺮﻓﻴﻬﻢ‬
ْ ِ َُْ
ٍِ َ
‫ﻣﺘﺸﺎﺑﻬﺎ‬
َُ
ً ِ َ َ ُ 4‫ﻣﺘﺸﺎﺑﻪ‬
‫ﻣﺘﺸﺎﺑﻬﺎت‬
ٌ َِ َ َُ
‫ﻣﺘﺸﺎﻛﺴﻮن‬
َ ُ ِ َ َُ
ِ
‫ﻣﺘﺼﺪﻋﺎ‬
ً ّ َ َُ
ِ َ ِّ
‫ﻣﺘﺼﺪﻗﺎت‬
َ َُ
ِِ
‫ﻣﺘﺼﺪﻗﻴﻦ‬
َ ّ َ َُ
Onların zenginleri
Benzer
Müteşabihler, anlamı kesin olmayanlar
Birbiriyle çekişenler
Çatlamış
Sadaka veren kadınlar
Sadaka veren erkekler
‫ﻣﺘﻄﻬﺮﻳﻦ‬
َ ِ ِّ َ َ ُ
‫ﻣﺘﻊ‬
َ َّ َ
Temizlenen erkekler
Nimet verdi, faydalandırdı
ِ ََُ
‫ﻣﺘﻌﺎل‬
‫ﻣﺘﻌﺖ‬
َ ْ َّ َ
Çok yüce
Nimet verdin, faydalandırdın
‫ﻣﺘﻌﺖ‬
ُ ْ َّ َ
‫ﻣﺘﻌﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
Nimet verdim, faydalandırdım
Onları faydalandırdın
‫ﻣﺘﻌﻤﺪا‬
ً ِّ َ َ َ
‫ﻣﺘﻌﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Đsteyerek, taammüden
Nimet verdik, faydalandırdık
3‫ﻣﺘﻌﻨﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
‫ﻣﺘﻌﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
Onu faydalandırdık
Onları faydalandırdık
483
‫ﺘﻌﻮﻫﻦ‬
َّ ُ ُ ِّ ‫َﻣ‬
ٍََِ
‫ﻣﺘﻔﺮﻗﺔ‬
ّ َُ
‫ﻣﺘﻔﺮﻗﻮن‬
َ ُ ِّ َ َ ُ
ِ
‫ﻣﺘﻘﺎﺑﻠﻴﻦ‬
َ ِ ََُ
َ
‫ﻣﺘﻘﻠﺒﻜﻢ‬
ْ ُ َََُّ
Onları faydalandırın
Birbirinden ayrı, farklı
Birbirinden ayrı, farklı (çğ)
Karşılıklı
Dolaştığınız yer
‫ﻣﺘﻘﻮن‬
َ ُ َّ ُ
ِ
‫ﻣﺘﻘﻴﻦ‬
َ َّ ُ
Sakınanlar, korunanlar
Sakınanlar, korunanlar
‫ﻣﺘﻜﺌﺎ‬
ً َ َّ ُ
‫ﻣﺘﻜﺆن‬
َ ُ ِ َّ ُ
ِِ
‫ﻣﺘﻜﺌﻴﻦ‬
َ َّ ُ
Yaslanacak yer
Yaslananlar
Yaslananlar
ِ
‫ﻣﺘﻜﺒﺮ‬
ٌَّ َُ
‫ﻣﺘﻜﺒﺮﻳﻦ‬
َ ِ ِّ َ َ ُ
ِِ
‫ﻣﺘﻜﻠﻔﻴﻦ‬
َ َّ َُ
ِ ِّ َ
‫ﻣﺘﻠﻘﻴﺎن‬
َ َُ
Mütekebbir, büyüklenen
Mütekebbirler, büyüklenenler
Đddia edenler, yükümlülüğe girenler
Đki alıcı melek
‫ﻣﺘﻢ‬
ْ ُّ ُ
ِ
‫ﻣﺘﻢ‬
ْ ُّ
Öldünüz
Öldünüz
ِ
‫ﻣﺘﻨﺎ‬
َْ
‫ﻣﺘﻨﺎﻓﺴﻮن‬
َ ُ ِ ََُ
Öldük
Đmrenenler, yarışanlar
ِ ِ
‫ﻣﺘﻮﺳﻤﻴﻦ‬
َ ّ ََُ
‫ﻣﺘﻮﻓﻴﻚ‬
َ ِّ َ َ ُ
‫ﻣﺘﻮﻛﻠﻮن‬
َ ُ ِّ َ َ ُ
ِِ
‫ﻣﺘﻮﻛﻠﻴﻦ‬
َ ّ ََُ
Anlayabilenler
Seni vefat ettireceğim, öldüreceğim
Tevekkül edenler
Tevekkül edenler
484
‫َﻣﺘﻰ‬
َِ
‫ﻣﺘﻴٌﻦ‬
ْ
Ne zaman?
Sağlam, kuvvetli
‫ﻣﺜﺎﺑﺔ‬
ًَ ََ
ِ
ِ ََ
‫ﻣﺜﺎﻧﻲ‬
َ َ َ 4‫ﻣﺜﺎﻧﻲ‬
Sevap için toplanma yeri
Đkili
‫ﻣﺜﺒﻮرا‬
ٌ َُْ
ً ُ ْ َ 4 ‫ﻣﺜﺒﻮر‬
َِْ
ٌ‫ﻣﺜﻘﺎل‬
Harap olmuş, mahvolmuş
Ağırlık
ََ ُْ
ٌ‫ﻣﺜﻘﻠﺔ‬
‫ﻣﺜﻘﻠﻮن‬
َ َُ ُْ
ِْ
ٌ ‫ﻣﺜﻞ‬
ً ‫ﻣﺜﻼ‬
َ َ 4 ٌ ‫ﻣﺜﻞ‬
ََ
Yükü ağır olan
Yükü ağır olanlar
Gibi
Benzetme, misal, örnek
‫ﻣﺜﻼت‬
ُ َ َُ
ِ
‫ﻣﺜﻠﻜﻢ‬
ُ ُ ْ ِ 4 ‫ﻣﺜﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
ِ ِ َ ْ ِ 4 ‫ﻣﺜﻠﻨﺎ‬
ِ
‫ﻣﺜﻠﻨﺎ‬
َ ْ 4‫ﻣﺜﻠﻨﺎ‬
َ
َُْ
ََُ
ُ ‫ﻣﺜﻠﻪ‬
ِ ِِِْ
َ ْ ِ 4‫ﻣﺜﻠﻪ‬
ُ‫ﻣﺜﻠﻪ‬
ُ ُ ْ 4 ‫ﻣﺜﻠﻪ‬
ِ ِ
ِ
ِ
‫ﻣﺜﻠﻬﺎ‬
َُْ
َ َ ْ 4 ‫ﻣﺜﻠﻬﺎ‬
َ ْ 4‫ﻣﺜﻠﻬﺎ‬
Benzerler
Sizin gibi
Bizim gibi
Onun örneği
Onun gibi
Onun (dş) gibi
ِ
‫ﻣﺜﻠﻬﻢ‬
ُ ُ َ َ 4 ‫ﻣﺜﻠﻬﻢ‬
َُْ
‫ﻣﺜﻠﻬﻦ‬
َّ ُ َ ْ ِ
Onlar gibi
Onlar (dş, çğ) gibi
‫ﻣﺜﻠﻰ‬
َُْ
ِ
‫ﻣﺜﻠﻴﻬﺎ‬
َ َْْ
ِْ ْ َ ْ ِ
‫ﻣﺜﻠﻴﻬﻢ‬
‫ﻣﺜﻨﻰ‬
ََْ
Üstün
Onun iki katı
Onların iki katı
Đkişer
485
‫ﻣﺜﻮا‬
ََْ
‫ﻣﺜﻮاﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ
Ev, yer, durak, konaklama yeri
Sizin eviniz
ُ3‫ﻣﺜﻮا‬
ََْ
Onların evi
‫ﻣﺜﻮاي‬
َ ََْ
ً‫ﻣﺜﻮﺑَﺔ‬
َُ
Benim evim
Mükafat, ödül
‫ﻣﺜﻮى‬
ََْ
ً ْ َ 4‫ﻣﺜﻮى‬
ِ ِ َ َ
‫ﻣﺠﺎﻟﺲ‬
Ev, yer, durak, konaklama yeri
Meclisler
‫ﻣﺠﺎﻫﺪون‬
َ ُِ َ ُ
ِِ
‫ﻣﺠﺎﻫﺪﻳﻦ‬
َ ُ
َ
‫ﻣﺠﺘﻤﻌﻮن‬
َ َُِْ ُ
Cihat edenler
Cihat edenler
Toplananlar
‫ﻣﺠﺮاﻫﺎ‬
َ َْ َ
‫ﻣﺠﺮﻣﺎ‬
ٌِ ْ ُ
ً ِ ْ ُ 4‫ﻣﺠﺮم‬
Onun gitmesi
Suçlu
‫ﻣﺠﺮﻣﻮن‬
َ ُِ ْ ُ
ِِ
‫ﻴﻦ‬
َ ‫ﻣﺠﺮﻣ‬
ْ ُ
Suçlular
Suçlular
ِ
‫ﻣﺠﺮﻣﻴﻬﺎ‬
َ ِ ْ ُ
‫ﻳﻬﺎ‬
َ ‫ﻣﺠﺮ‬
َْ َ
Onun suçluları
Onun akıp gitmesi, akış yeri
‫ﻣﺠﻤﻊ‬
ََ ْ َ
ٌ‫ﻣﺠﻤﻮع‬
ُ ْ َ
Birleşme yeri, toplanma yeri
Toplanmış olan, toplanacak
‫ﻣﺠﻤﻮﻋﻮن‬
َ ُ ُ ْ َ
‫ﻣﺠﻨﻮن‬
ٌ ُْ َ
Toplanmışlar
Cinlenmiş, deli
‫ﻣﺠﻮس‬
َ ُْ َ
ِ
‫ﻣﺠﻴﺐ‬
ٌ ُ
Mecusi, ateşe tapan
Đcabet eden, kabul eden
486
‫ﻣﺠﻴﺒﻮن‬
َ ُ ِ ُ
‫ﻣﺠﻴﺪ‬
ٌِْ َ
Đcabet edenler
Şerefli, yüce
‫ﻣﺤﺎرﻳﺐ‬
َ ِ َ َ
ِ َ ِ
‫ﻣﺤﺎل‬
Mihrablar, kaleler
Güçlü
ً‫ﻣﺤﺒﺔ‬
َّ َ َ
‫ﻣﺤﺘﻀﺮ‬
ٌَ َْ ُ
َِِْ ُ
‫ﻣﺤﺘﻈﺮ‬
‫ﻣﺤﺠﻮﺑﻮن‬
َ ُ ُ ْ َ
Sevgi, muhabbet
Hazır bulunan
Ağıl bekçisi
Perdelenmiş olanlar
ً ‫ﻣﺤﺠﻮرا‬
ُ ْ َ
ٍ َ
‫ﻣﺤﺪث‬
ْ ُ
ُ ْ َ
ً ‫ﻣﺤﺬورا‬
ِ ْ ِ
‫ﻣﺤﺮاب‬
َ
ً ‫ﻣﺤﺮرا‬
َّ َ ُ
Yasaklanmış, haram
Yeni
Sakınılacak, korkunç
Mihrab, mabed
Azatlı, hür kılınmış
‫ﻣﺤﺮﻣﺎ‬
ٌ َّ َ ُ
ً َّ َ ُ 4‫ﻣﺤﺮم‬
‫ﻣﺤﺮﻣﺔ‬
ٌ َ َّ َ ُ
Haram, yasak, hürmetli
Haram, yasak, hürmetli
ٌ ‫ﻣﺤﺮوم‬
ُْ َ
‫ﻣﺤﺮوﻣﻮن‬
َ ُ ُْ َ
ِ
‫ﻣﺤﺴﻦ‬
ٌ ْ ُ
ِ ِ
‫ﻣﺤﺴﻨﺎت‬
َ ْ ُ
‫ﻣﺤﺴﻨﻮن‬
َ ُ ِ ْ ُ
ِِ
‫ﻣﺤﺴﻨﻴﻦ‬
ْ ُ
َ
Mahrum
Mahrum olanlar
Đyilik yapan, ihsan eden
Đyilik yapanlar, ihsan edenler (dş, çğ)
Đyilik yapanlar, ihsan edenler
Đyilik yapanlar, ihsan edenler
ً ‫ﻣﺤﺴﻮرا‬
ُ ْ َ
Çaresiz, hasret çeken
487
ً‫ﻣﺤﺸﻮرة‬
َ ُ ْ َ
Toplanmış
‫ﻣﺤﺼﻨﺎت‬
ٌ ََ ْ ُ
ٍ‫ﻣﺤﺼﻨﺔ‬
َ َّ َ ُ
ِِ
‫ﻣﺤﺼﻨﻴﻦ‬
ْ ُ
َ
Evli, iffetli kadınlar
Kaleli, kale içinde
Namuslu
‫ﻣﺤﻀﺮا‬
ًَ ْ ُ
‫ﻣﺤﻀﺮون‬
َ َُ ْ ُ
Hazır
Hazır olanlar
‫ﻣﺤﻀﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ْ ُ
‫ﻣﺤﻈﻮرا‬
ً ُ ْ َ
Hazır olanlar
Kapalı, yasaklı
‫ﻣﺤﻔﻮﻇﺎ‬
ٌ ُْ َ
ً ُ ْ َ 4 ‫ﻣﺤﻔﻮظ‬
‫ﻣﺤﻜﻤﺎت‬
ٌ ََ ْ ُ
Korunmuş
Muhkem olanlar, sağlamlaştırılmış
‫ﻣﺤﻜﻤﺔ‬
ٌََ ْ ُ
ِ
َّ‫ﻣﺤﻞ‬
َ
ِِ
‫ﻣﺤﻠﻘﻴﻦ‬
َ َّ ُ
َّ ِ َ
ُ ‫ﻣﺤﻠﻪ‬
ِ
‫ﻣﺤﻠﻬﺎ‬
َ ُّ َ
‫ﻣﺤﻠﻲ‬
ِّ ِ ُ
Muhkem olan, sağlamlaştırılmış
Yer, mahal
Tıraş olmuş
Onun yeri
Onun, onların yeri
Helal edilen
ٍ َ 4 ‫ﻣﺤﻤﺪ‬
‫ﻣﺤﻤﺪ‬
ّ َ ُ ٌ َّ َ ُ
ً ‫ﻣﺤﻤﻮدا‬
ُ ْ َ
Muhammed (SAV)
Öğülmüş
‫ﻣﺤﻮﻧﺎ‬
ََْ َ
ِ ْ ُ
‫ﻣﺤﻰ‬
Mahvettik, sildik, yok ettik
Dirilten, yaşatan
‫ﻣﺤﻴﺎ‬
َْ َ
‫ﻣﺤﻴﺎﻫﻢ‬
ُْ َْ َ
Yaşama, hayat
Onların yaşamaları, hayatları
488
‫ﻣﺤﻴﺎى‬
َ َْ َ
ِ
ٍ ِ َ
‫ﻣﺤﻴﺼﺎ‬
ً َ 4 ‫ﻣﺤﻴﺺ‬
ِ ِ َ
‫ﻣﺤﻴﺾ‬
Hayatım, yaşamam
Kaçış
Ay hali
‫ﻣﺤﻴﻄﺎ‬
ٌ ِ ُ
ً ِ ُ 4‫ﻣﺤﻴﻂ‬
َ ِ ُ
ٌ‫ﻣﺤﻴﻄﺔ‬
Kuşatan, kaplayan
Kuşatan, kaplayan
ِْ ُ
‫ﻣﺤﻴﻲ‬
‫ﻣﺨﺎض‬
ُ َ َ
Yaşatan
Doğum sancısı
ِ
‫ﻣﺨﺒﺘﻴﻦ‬
َ ُِْ
ٍ َ ُْ
ً ‫ﻣﺨﺘﺎﻻ‬
َ ْ ُ 4‫ﻣﺨﺘﺎل‬
ِ
‫ﻣﺨﺘﻠﻔﺎ‬
ً ِ َ ْ ُ 4 ‫ﻣﺨﺘﻠﻒ‬
ٌ َ ُْ
‫ﻣﺨﺘﻠﻔﻮن‬
َ َُِ ْ ُ
ِِ
‫ﻣﺨﺘﻠﻔﻴﻦ‬
َ َ ُْ
ٍ ُ َْ
‫ﻣﺨﺘﻮم‬
Alçak gönüllüler
Öğünen
Farklı
Farklı olanlar, ihtilaf edenler
Farklı olanlar, ihtilaf edenler
Mühürlü
ُ َْ
ً ‫ﻣﺨﺬوﻻ‬
Unutulmuş
‫ﻣﺨﺮج‬
َ َ ُْ
‫ﻣﺨﺮج‬
ٌ ِ ُْ
Çıkış
Çıkaran
ً ‫ﻣﺨﺮﺟﺎ‬
َ َْ
Çıkış yeri
‫ﻣﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ َ ُْ
ِ
‫ﻣﺨﺮﺟﻴﻦ‬
َ َ ُْ
Çıkarılanlar
Çıkarılanlar
ِ ُْ
‫ﻣﺨﺰي‬
ِ
‫ﻣﺨﺴﺮﻳﻦ‬
َ ِ ُْ
ً‫ﻣﺨﻀﺮة‬
َّ َ ْ ُ
Rezil eden
Eksik verenler
Yemyeşil
489
ٍ
‫ﻣﺨﻀﻮد‬
ُْ َْ
‫ﻣﺨﻠﺪون‬
َ ُ َّ َ ُ
Dikensiz
Ebedi olanlar
َُْ
ً ‫ﻣﺨﻠﺼﺎ‬
ِْ
ً ‫ﻣﺨﻠﺼﺎ‬
ُ
‫ﻣﺨﻠﺼﻮن‬
َ ُ ُِْ
Đhlasa erdirilmiş
Halis kılarak
Đhlaslılar, gönülden bağlı olanlar
ِ
‫ﻣﺨﻠﺼﻴﻦ‬
َ َُْ
ِ
‫ﻣﺨﻠﻒ‬
َ ُْ
‫ﻣﺨﻠﻔﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ
ٍ‫ﻣﺨﻠﻘﺔ‬
َ َّ َ ُ
ٌ‫ﻣﺨﻤﺼﺔ‬
َ َ َْ
Đhlasa erdirilmiş olanlar
Sözünden dönen
Geride bırakılanlar
Biçimlendirilmiş
Açlık
َّ َ
‫ﻣﺪ‬
ً ‫ﻣﺪا‬
َّ
Yaydı
Süre
َٰ َ
‫ﻣﺪاﺋ ِ ِﻦ‬
Şehirler
َِ
ً ‫ﻣﺪادا‬
ُِْ
ً ‫ﻣﺪﺑﺮا‬
Mürekkep
Arkasına dönerek
ِ َِ
‫ﻣﺪﺑﺮات‬
َّ ُ
‫ﻣﺪﺑﺮﻳﻦ‬
َ ِِ ُْ
Yönetenler, idare edenler
Arkasına dönenler
‫ﻣﺪت‬
ْ َّ ُ
ِ
‫ﻣﺪﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َّ ُ
ِ
‫ﻣﺪﺛﺮ‬
ُ ّ َّ ُ
Dümdüz edildi
Süreleri, müddetleri
Örtüsüne bürünen
ِ
‫ﻣﺪﺣﻀﻴﻦ‬
َ َ ُْ
ً ‫ﻣﺪﺣﻮرا‬
ُ َْ
Kurada kaybedenler
Kovulmuş
490
ً ‫ﻣﺪﺧﻼ‬
َ ُْ
َ ْ ُ 4 َ‫ﻣﺪﺧﻞ‬
Giriş
ً ‫ﻣﺪﺧﻼ‬
َ َّ ُ
Girecek yer
ََ
ً ‫ﻣﺪدا‬
Yardım
‫ﻣﺪدﻧﺎ‬
َْ َ َ
‫ﻣﺪدﻧﺎﻫﺎ‬
َ َْ َ َ
Yaydık
Onu yaydık
ِ
ً ‫ﻣﺪرارا‬
َْ
Bol bol
‫ﻣﺪرﻛﻮن‬
َ ُ َُْ
ٍ ِ َّ ُ
‫ﻣﺪﻛﺮ‬
Yetişilenler
Düşünen
ِ َ ‫ﻣﺪﻫ‬
‫ﺎﻣﺘﺎن‬
َّ َ ُْ
‫ﻣﺪﻫﻨﻮن‬
َ ُِ ُْ
Yemyeşil (ikil)
Küçümseyenler
‫ﻣﺪﻳﻦ‬
َََْ
ِ
ٌ‫ﻣﺪﻳﻨﺔ‬
َْ َ
‫ﻣﺪﻳﻨﻮن‬
َ ُ َِ
ِ ِ
‫ﻣﺪﻳﻨﻴﻦ‬
َ َ
‫ﻣﺬءوﻣﺎ‬
ً ُ َْ
Medyen
Şehir
Hesaba çekilenler
Hesaba çekilenler
Yerilmiş
‫ﻣﺬﺑﺬﺑﻴﻦ‬
َ ََُِْ
ِِ
‫ﻣﺬﻋﻨﻴﻦ‬
َ ُْ
ِّ َ
‫ﻣﺬﻛﺮ‬
ٌ ُ
Bocalayanlar
Đtaatli olanlar
Zikreden
‫ﻣﺬﻛﻮرا‬
ً ُ َْ
‫ﻣﺬﻣﻮﻣﺎ‬
َُْ
ً ُ ْ َ 4 ٌ ‫ﻣﺬﻣﻮم‬
Anılan, zikredilen
Kınanmış
‫ﻣﺮ‬
َّ َ
‫ﻣﺮﻋﻠﻰ‬
َ َ َّ َ
Geçti
Uğradı
491
ٌ‫ﻣﺮء‬
َْ
‫ﻣﺮؤاء‬
َِْ
Adam
Lezzetli
ِ
ً‫ﻣﺮاء‬
َ
ٍ
‫ﻣﺮات‬
َّ َ
Tartışma, münakaşa
Kereler
‫ﻣﺮاﺿﻊ‬
َ ِ ََ
‫ﻣﺮاﻏﻤﺎ‬
ً َ َُ
ِ ِ ََ
‫ﻣﺮاﻓﻖ‬
‫ﺮت‬
ْ َّ ‫َﻣ‬
ٍ ِ
‫ﻣﺮة‬
َّ
ٍ
ً‫ﻣﺮة‬
َّ َ
َّ َ 4 ‫ﻣﺮة‬
Süt emme
Sığınma yeri
Dirsekler
Geçti
Akıl, kuvvet
Kere
‫ﻣﺮﺗﺎب‬
ٌ َ ُْ
ِ ََ
‫ﻣﺮﺗﺎن‬
َّ
ََ ُْ
ً ‫ﻣﺮﺗﻔﻘﺎ‬
‫ﻣﺮﺗﻘﺒﻮن‬
َ َُِ ُْ
‫ﻣﺮﺗﻴ ِﻦ‬
ْ َ َّ َ
Şüpheci
Đki kere
Yaslanacak yer
Gözetleyenler
Đki kere
‫ﻣﺮج‬
َ ََ
‫ﻣﺮﺟﺎن‬
ُ َ َْ
Salıverdi, akıttı
Mercan
ِ َ
‫ﻣﺮﺟﻊ‬
ْ
ِ
‫ﻣﺮﺟﻌﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
ِ
ِ
‫ﻣﺮﺟﻌﻬﻢ‬
ُ َ ْ َ 4 ‫ﻣﺮﺟﻌﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
‫ﻣﺮﺟﻔﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Dönüş, dönüş yeri
Dönüş yeriniz
Onların dönüş yeri
Kötü haber yayanlar
ً ‫ﻣﺮﺟﻮا‬
ّ ُ َْ
Ümit beslenen
492
ِ
‫ﻣﺮﺟﻮﻣﻴﻦ‬
َ ُ َْ
‫ﻣﺮﺟﻮن‬
َ ْ َ ُْ
Taşlananlar
Bırakılanlar
‫ﻣﺮح‬
َ َِ
ً ‫ﻣﺮﺣﺎ‬
ََ
Böbürlendi
Böbürlenerek
ً ‫ﻣﺮﺣﺒﺎ‬
َ َْ
Rahat, huzur
ِ
‫ﻣﺮﺣﻤﺔ‬
َ َ َْ
‫ﻣﺮد‬
َ ََ
Merhamet
Israr etti, sebat etti
ٍ
‫ﻣﺮد‬
َّ َ َ
ّ َ َ 4 ‫ﻣﺮد‬
ِِ
‫ﻣﺮدﻓﻴﻦ‬
َ ُْ
Dönüş yeri
Art arda gelenler
‫ﻣﺮدﻧﺎ‬
َ َّ َ َ
ْ‫ﻣﺮدوا‬
ُ ََ
Dönüş yerimiz
Alışmıştılar, direndiler
ٍ
‫ﻣﺮدود‬
ُ َْ
‫ﻣﺮدودون‬
َ ُ ُ َْ
Döndürülen, geri çevrilen
Döndürülenler
‫ﻣﺮﺳﺎ‬
َ ُْ
‫ﻣﺮﺳﺎﻫﺎ‬
َ َ ُْ
Dağ, bağlantı, gelip çatma
Onun durması, demirlemesi
ِ
َ‫ﻣﺮﺳﻞ‬
ُْ
ً ‫ﻣﺮﺳﻼ‬
َ ْ ُ 4 ٌ ‫ﻣﺮﺳﻞ‬
َ ُْ
ِ َ
‫ﻣﺮﺳﻼت‬
َ ُْ
‫ﻣﺮﺳﻠﺔ‬
ٌَ ِ ُْ
‫ﻣﺮﺳﻠﻮا‬
ُ ِ ُْ
‫ﻣﺮﺳﻠﻮن‬
َ ُ َ ُْ
ِ
‫ﻣﺮﺳﻠﻴﻦ‬
َ َ ُْ
Gönderen
Gönderilen
Gönderilenler
Gönderen
Gönderenler
Gönderilenler
Gönderilenler
493
ِِ
‫ﻣﺮﺳﻠﻴﻦ‬
َ ُْ
ِ
ً ‫ﻣﺮﺷﺪا‬
ُْ
ِ ِ
‫ﻣﺮﺻﺎدا‬
ً َ ْ ِ 4‫ﻣﺮﺻﺎد‬
َ ْ
ٍ
‫ﻣﺮﺻﺪ‬
َ َْ
Gönderenler
Yol gösteren, mürşit
Gözetleme yeri
Gözetleme yeri
‫ﻣﺮﺻﻮص‬
ٌ ْ ُ َْ
‫ﻣﺮض‬
َ َِ
Örülmüş, bağlanmış
Hasta oldu
‫ﻣﺮﺿﺎ‬
ً َ َ 4 ‫ﻣﺮض‬
ٌ ََ
َ‫ﻣﺮﺿﺎة‬
َ َ َْ
َ ْ َ 4‫ﻣﺮﺿﺎت‬
ِ َ
‫ﻣﺮﺿﺎﺗﻲ‬
َْ
‫ﻣﺮﺿﺖ‬
ُ ْ َِ
ٍ ِ
‫ﻣﺮﺿﻌﺔ‬
َ ُْ
‫ﻣﺮﺿﻰ‬
َ َْ
‫ﻣﺮﺿﻴﺎ‬
ًّ ِ ْ َ
‫ﻣﺮﺿﻴﺔ‬
ً َّ ِ ْ َ
Hastalık
Rıza
Benim rızam
Hasta oldum
Emziren
Hastalar
Razı olunmuş
Razı olunmuş
‫ﻣﺮﻋﻰ‬
َ ْ َ 4‫ﻣﺮﻋﺎ‬
َ َْ
‫ﻣﺮﻋﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
Mera, otlak
Onun merası
َ ِْ
ً ‫ﻣﺮﻓﻘﺎ‬
Fayda, kolaylık
‫ﻣﺮﻓﻮد‬
ُ ُ َْ
‫ﻣﺮﻓﻮع‬
ِ ُ َْ
Destek
Yükseltilmiş
ٌ‫ﻣﺮﻓﻮﻋﺔ‬
َ ُ َْ
َِ
‫ﻣﺮﻗﺪ‬
َْ
‫ﻣﺮﻗﺪﻧﺎ‬
َِ َ َْ
Yükseltilmiş
Uyuma yeri
Uyuma yerimiz
494
ُ َْ
ٌ ‫ﻣﺮﻗﻮم‬
ُ َْ
ٌ ‫ﻣﺮﻛﻮم‬
Yazılmış
Üst üste yığılmış
‫ﻣﺮوا‬
ُّ َ
َ‫ﻣﺮوة‬
َ َْ
Geçtiler
Merve tepesi
َِ
ً ‫ﻣﺮﻳﺌﺎ‬
ٍ ُِ
‫ﻣﺮﻳﺐ‬
Kolayca
Şüphe eden
ٍ ِ
‫ﻣﺮﻳﺔ‬
َْ
‫ﻣﺮﻳﺞ‬
ٍ ِْ َ
ٍ ِ
‫ﻣﺮﻳﺪا‬
ً ِ َ 4‫ﻣﺮﻳﺪ‬
َ
ِ َِ
‫ﻣﺮﻳﻀﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻣﺮﻳﺾ‬
Şüphe
Karışık
Azgın
Hasta
‫ﻣﺮﻳﻢ‬
ُ َ َْ
ِ
ُ ‫ﻣﺰاﺟﻪ‬
ُ َ
Meryem
Onun karışımı
ِ
‫ﻣﺰاﺟﻬﺎ‬
َ ُ َ
ٍ
‫ﻣﺰﺟﺎة‬
َ ُْ
‫ﻣﺰﺣﺰح‬
َ ِ ْ َُ
Onun (dş) karışımı
Darlık, fakirlik
Çıkaran
ِِ ِْ َ
‫ﻣﺰﺣﺰﺣﻪ‬
ُ
‫ﻣﺰدﺟﺮ‬
ٌ َ َ ُْ
Onu çıkaran
Caydırıcı tehdit
‫ﻣﺰق‬
َ َّ َ
‫ﻣﺰق‬
َ ِّ ُ
Dağıttı
Dağıldı
‫ﺘﻢ‬
ْ ِّ ُ
ْ ُ ‫ﻣﺰﻗ‬
‫ﻣﺰﻗﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Dağıldınız
Dağıttık
‫ﻣﺰﻗﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ْ َّ َ
Onları dağıttık
495
ِ
ّ َّ ُ
ُ‫ﻣﺰﻣﻞ‬
ِ
‫ﻣﺰن‬
ُْ
Örtüsüne bürünen
Yağmur bulutu
ٍ ِ 4 ‫ﻣﺰﻳﺪ‬
‫ﻣﺰﻳﺪ‬
َ ٌ َِ
‫ﻣﺲ‬
َّ َ
Daha çok
Dokundu
ِّ َ
‫ﻣﺲ‬
ً ‫ﻣﺴﺌﻮﻻ‬
ُ َْ
Dokunma
Sorumlu, sorulan, mesul
‫ﻣﺴﺌﻮﻟﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻣﺴﺎﺟﺪ‬
ُ ِ ََ
Sorumlular, sorulanlar, mesuller
Mescitler
ِ
‫ﻣﺴﺎس‬
َ َ
ٍ ِ
‫ﻣﺴﺎﻓﺤﺎت‬
َ َُ
Dokunma
Zinakarlar, ahlaksızlar
ِِ
‫ﻣﺴﺎﻓﺤﻴﻦ‬
َ
َُ
‫ﻣﺴﺎق‬
ُ ََ
ِ
‫ﻣﺴﺎﻛﻦ‬
ُ ََ
ِِ
‫ﻣﺴﺎﻛﻨﻜﻢ‬
ُ َ ِ َ َ 4 ‫ﻣﺴﺎﻛﻨﻜﻢ‬
ََ
ُْ
ِ
ِ ِ ِ َ َ 4 ‫ﻣﺴﺎﻛﻨﻬﻢ‬
‫ﻣﺴﺎﻛﻨﻬﻢ‬
ُُْ ََ
ِ
‫ﻣﺴﺎﻛﻴﻦ‬
ُ ََ
Zinakarlar, ahlaksızlar
Sevk edilen yer
Meskenler
Meskenleriniz
Onların meskenleri
Miskinler
‫ﻣﺴﺒﺤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻣﺴﺒﺤﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
Tesbih edenler
Tesbih edenler
ِ
‫ﻣﺴﺒﻮﻗﻴﻦ‬
َ ُ َْ
ِِ
‫ﻣﺴﺘﺌﻨﺴﻴﻦ‬
َ َْ ْ ُ
ِ
‫ﻣﺴﺘﺎﺧﺮﻳﻦ‬
َ ِ َْ ْ ُ
ِ
ٌ‫ﻣﺴﺘﺒﺸﺮة‬
َ َْ ْ ُ
Önüne geçilenler
Söze dalanlar
Geri kalanlar
Sevinçli
496
ِ
‫ﻣﺴﺘﺒﺼﺮﻳﻦ‬
َ ِ َْ ْ ُ
‫ﻣﺴﺘﺒﻴﻦ‬
َ َِ ْ ُ
ٍ َْ
‫ﻣﺴﺘﺨﻒ‬
ُْ
َِ ْ
‫ﻣﺴﺘﺨﻠﻔﻴﻦ‬
َ ُْ
‫ﻣﺴﺘﺴﻠﻤﻮن‬
َ َُِْ ُْ
Görenler, gözü açıklar
Açık ifadeli
Gizleyen
Yetkili kılınanlar
Teslim olanlar
‫ﻣﺴﺘﻀﻌﻔﻮن‬
َ َُ ْ َ ْ ُ
ِ
‫ﻣﺴﺘﻀﻌﻔﻴﻦ‬
َ َ ْ َ ُْ
‫ﻣﺴﺘﻄﺮ‬
ٌَ َ ْ ُ
ِ
ً ‫ﻣﺴﺘﻄﻴﺮا‬
َ ُْ
‫ﻣﺴﺘﻌﺎن‬
ُ ََ ُْ
ِ
‫ﻣﺴﺘﻐﻔﺮﻳﻦ‬
َ ِ َْ ُْ
َِْ ُ
َ‫ﻣﺴﺘﻘﺒﻞ‬
ْ
ِِ
‫ﻣﺴﺘﻘﺪﻣﻴﻦ‬
َ َْ ْ ُ
‫ﻣﺴﺘﻘﺮا‬
ٌّ َ َ ْ ُ
ًّ َ َ ْ ُ 4 ‫ﻣﺴﺘﻘﺮ‬
ِ
‫ﻣﺴﺘﻘﺮا‬
ٌّ ِ َ ْ ُ
ًّ َ ْ ُ 4 ‫ﻣﺴﺘﻘﺮ‬
‫ﻣﺴﺘﻘﺮﻫﺎ‬
َ َّ َ َ ْ ُ
ِ
ِ
‫ﻣﺴﺘﻘﻴﻤﺎ‬
ٌ ْ َ ُْ
ً َ ْ ُ 4 ‫ﻣﺴﺘﻘﻴﻢ‬
ِ
‫ﻣﺴﺘﻜﺒﺮا‬
ً ْ َ ُْ
Zayıf düşürülenler
Zayıf düşürülenler
Satır satır yazılmış
Yayılmış, sarmış
Yardımına sığınılan
Đstiğfar edenler
Gelen, yaklaşan
Önce geçenler
Karar yeri
Kararlaşmış
Onun karar yeri
Doğru, dosdoğru
Büyüklenen
‫ﻣﺴﺘﻜﺒﺮون‬
َ ُِْ َ ْ ُ
‫ﻣﺴﺘﻤﺮ‬
ٌّ ِ َ ْ ُ
‫ﻣﺴﺘﻤﺴﻜﻮن‬
َ ُ ِ َْ ُْ
ِ
‫ﻣﺴﺘﻤﻌﻬﻢ‬
ُُ َ ُْ
Büyüklenenler
Devam eden, süregelen
Tutunanlar
Onların işitenleri
497
‫ﻣﺴﺘﻤﻌﻮن‬
َ َُِ ُْ
ِ
ٌ‫ﻣﺴﺘﻨﻔﺮة‬
َ َ ُْ
ُ‫ﻣﺴﺘﻪ‬
ْ َّ َ
Đşitenler
Ürkmüş
Ona dokundu
َِْ ُْ
‫ﻣﺴﺘﻬﺰء‬
‫ﻣﺴﺘﻬﺰءون‬
َ ُ َِْ ُْ
ِ
‫ﻣﺴﺘﻬﺰءﻳﻦ‬
َ َِْ ُْ
‫ﻣﺴﺘﻬﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ
Alaycı, alay eden
Alay edenler
Alay edenler
Onlara dokundu (dş)
َ َْ ْ ُ
ٌ‫ﻣﺴﺘﻮدع‬
Ayrılma zamanı-yeri
‫ﻣﺴﺘﻮدﻋﻬﺎ‬
َ َ َ َْ ْ ُ
‫ﻣﺴﺘﻮرا‬
ً ُْ ْ َ
Onun ayrılma zamanı-yeri
Örtülü, gizli
ِِ
‫ﻣﺴﺘﻴﻘﻨﻴﻦ‬
َ َْ ْ ُ
‫ﻣﺴﺠﺪا‬
ٌ ِ َْ
ً ِ ْ َ 4 ‫ﻣﺴﺠﺪ‬
Yakin edinmiş, emin olmuş
Mescit, secde yeri
ِ ُ َْ
‫ﻣﺴﺠﻮر‬
ِ
‫ﻣﺴﺠﻮﻧﻴﻦ‬
َ ُ َْ
Kaynatılmış
Zindana atılanlar
‫ﻣﺴﺢ‬
َ ََ
ً ‫ﻣﺴﺤﺎ‬
َْ
Sildi
Eliyle silerek, mesh ederek
‫ﻣﺴﺤﺮﻳﻦ‬
َ ِ َّ َ ُ
‫ﻣﺴﺤﻮرا‬
ً ُ َْ
Büyülenenler
Sihirlenmiş
‫ﻣﺴﺤﻮرون‬
َ ُ ُ َْ
‫ﺴﺦ‬
َ َ ‫َﻣ‬
Büyülenenler
Dönüştürdü, şeklini değiştirdi
ِ َّ َ ُ
‫ﻣﺴﺨﺮ‬
‫ﻣﺴﺨﺮات‬
ٌ َ َّ َ ُ
Tabi olan, emir altına alınan
Emir altına alınanlar (dş, çğ)
498
‫ﻣﺴﺨﻨﺎ‬
َ ْ ََ
‫ﻣﺴﺨﻨﺎﻫﻢ‬
ُْ َ ْ ََ
ٍ
‫ﻣﺴﺪ‬
ََ
‫ﻣﺴﺮف‬
ٌ ِ ُْ
Dönüştürdük
Onları dönüştürdük
Hurma lifi, halat
Müsrif, israf eden
‫ﻣﺴﺮﻓﻮن‬
َ ُِ ُْ
ِ
‫ﻣﺴﺮﻓﻴﻦ‬
َ ِ ُْ
Müsrifler
Müsrifler
ً ‫ﻣﺴﺮورا‬
ُ َْ
ٍ ُ َْ
‫ﻣﺴﻄﻮرا‬
ً ُ ْ َ 4‫ﻣﺴﻄﻮر‬
ٍ َ
‫ﻣﺴﻐﺒﺔ‬
َ َْ
ِ
ٌ‫ﻣﺴﻔﺮة‬
َ ُْ
ُ َْ
ً ‫ﻣﺴﻔﻮﺣﺎ‬
Sevinçli
Yazılmış, satır satır
Açlık
Parıldayan
Dökülen, akan
‫ﻣﺴﻚ‬
َ ََ
‫ﻣﺴﻚ‬
َ َّ َ
Yapıştı, tuttu, yakaladı
Sarıldı, tutundu
‫ﻣﺴﻚ‬
ٌ ِْ
‫ﻣﺴﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ
Misk
Size dokundu
‫ﻣﺴﻜ ِﻦ‬
َ َْ
Mesken, yurt, ev
‫ﻣﺴﻜﻨﺔ‬
ََُ ْ َ
ِْ ِ َ ْ َ
‫ﻣﺴﻜﻨﻬﻢ‬
Miskinlik
Onların meskeni
‫ﻣﺴﻜﻮب‬
ُْ ْ َ
ٍ‫ﻣﺴﻜﻮﻧﺔ‬
َ ُ َْ
ِ ِ
ِ ِ
‫ﻣﺴﻜﻴﻨﺎ‬
ً ْ 4‫ﻣﺴﻜﻴﻦ‬
ٌ ْ
ِ
ِ
‫ﻣﺴﻠﻤﺎ‬
ٌ ُْ
ً ْ ُ 4 ‫ﻣﺴﻠﻢ‬
Çağlayan, akan
Meskun, içinde yaşanan
Yoksul, miskin
Müslüman, teslim olmuş
499
ٍ ِ
‫ﻣﺴﻠﻤﺎت‬
َ ُْ
ٌ‫ﻣﺴﻠﻤﺔ‬
َ َّ َ ُ
ِ
ٌ‫ﻣﺴﻠﻤﺔ‬
َ ُْ
‫ﻣﺴﻠﻤﻮن‬
َ ُُِْ
ِ
‫ﻣﺴﻠﻤﻴ ِﻦ‬
َْ ْ ُ
ِ
‫ﻣﺴﻠﻤﻴ ِﻦ‬
َْ ْ ُ
Müslüman kadınlar
Sağlam, teslim edilen
Müslüman kadın
Müslümanlar
Đki Müslüman
Müslümanlar
‫ﻣﺴﻤﻊ‬
ٍَ ُْ
‫ﻣﺴﻤﻊ‬
ٍِ ُْ
Đşitilen
Đşittiren
‫ﻣﺴﻤﻰ‬
َّ َ ُ 4 ‫ﻣﺴﻤﻰ‬
ًّ َ ُ
‫ﻣﺴﻨﺎ‬
َ َّ َ
Belirli, tayin edilmiş, belli, isim verilmiş
Bize dokundu
ٌ‫ﻣﺴﻨﺪة‬
َ َّ َ ُ
Destekli, iyi giyimli
ٍ
‫ﻣﺴﻨﻮن‬
ُ َْ
َِ
‫ﻣﺴﻨﻲ‬
َ َّ
Değişmiş
Bana dokundu
َّ َ
ُ‫ﻣﺴﻪ‬
‫ﻣﺴﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ
Ona dokundu
Onlara dokundu
ً ‫ﻣﺴﻮدا‬
َّ ُْ
Kararmış
َّ َ ْ ُ
ٌ‫ﻣﺴﻮدة‬
Kararmış
‫ﻣﺴﻮﻣﺔ‬
ً َ َّ َ ُ
ِِ
‫ﻴﻦ‬
َ ‫ﻣﺴﻮﻣ‬
ّ َُ
Nişanlı, işaretli
Nişanlı, işaretli (çğ)
ِ
‫ﻣﺴﻲء‬
ُ ُ
ِ
‫ﻣﺴﻴﺢ‬
ُ ْ َ
ٍِ َُ
‫ﻣﺴﻴﻄﺮ‬
ْ
Kötülük yapan
Mesih, eliyle silen
Zorba
500
‫ﻣﺴﻴﻄﺮون‬
َ ُِ َُْ
ِ
ِ َ ْ 4‫ﻣﺸﺌﻤﺔ‬
‫ﻣﺸﺎﻣﺔ‬
َ َ َ َْ
ٍ َّ
‫ﻣﺸﺎء‬
َ
Zorbalar
Sol taraf
Gezen
‫ﻣﺸﺎرب‬
ُ ِ ََ
‫ﻣﺸﺎرق‬
َِ ََ
َِ ْ ُ
ً ‫ﻣﺸﺘﺒﻬﺎ‬
Đçecekler
Doğular
Benzer
‫ﻣﺸﺘﺮﻛﻮن‬
َ ُ َِ ُْ
ِ ْ
‫ﻣﺸﺤﻮن‬
ُْ َ
‫ﻣﺸﺮﺑﻬﻢ‬
ََُْ َْ
Ortaklar, müşterekler
Yüklü, dolu
Onların içme yeri
‫ﻣﺸﺮق‬
ُِ َْ
‫ﻣﺸﺮﻗﻴ ِﻦ‬
َْ ِ ْ َ
Doğu
Đki doğu
ِ
‫ﻣﺸﺮﻗﻴﻦ‬
َ ِ ُْ
‫ﻣﺸﺮك‬
ٌ ِ ُْ
Üzerlerine güneş doğanlar, doğarken
Müşrik, şirk koşan
ِ َ ِ ْ
‫ﻣﺸﺮﻛﺎت‬
ُ
‫ﻣﺸﺮﻛﺔ‬
ًَ ِ ُْ
Müşrik kadınlar
Müşrik, şirk koşan kadın
‫ﻣﺸﺮﻛﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
ِ
‫ﻣﺸﺮﻛﻴﻦ‬
َ ِ ُْ
Müşrikler, şirk koşanlar
Müşrikler, şirk koşanlar
َِ ْ َ
‫ﻣﺸﻌﺮ‬
‫ﻣﺸﻔﻘﻮن‬
َ ُِ ْ ُ
ِِ
‫ﻣﺸﻔﻘﻴﻦ‬
َ ُْ
ٍ َ ِْ
‫ﻣﺸﻜﻮاة‬
Meş’ar, gösterge
Korkanlar
Korkanlar
Kandil
ُ َْ
ً ‫ﻣﺸﻜﻮرا‬
Şükredilmiş, şükrü eda edilmiş
501
ِ ْ
‫ﻣﺸﻬﺪ‬
َ َ
‫ﻣﺸﻬﻮدا‬
ٌ ُ َْ
ً ُ ْ َ 4 ‫ﻣﺸﻬﻮد‬
Şahit olma zamanı, görme zamanı
Şahid olunan, görülen
‫ﻣﺸﻮا‬
ََْ
‫ﻣﺸﻰ‬
ََ
ٍ ِ
‫ﻣﺸﻴﺪ‬
َ
ٍَ َ
‫ﻣﺸﻴﺪة‬
َّ ُ
Yürüdüler
Yürüdü
Yüksek
Yükseltilmiş
‫ﻣﺸﻴﻚ‬
َ َِْ
‫ﻣﺼﺎﺑﻴﺢ‬
َ ِ َ َ
Yürüyüşün
Lambalar
ِ
‫ﻣﺼﺎﻧﻊ‬
َ َ َ
ِ
‫ﻣﺼﺒﺎح‬
ٌ َ ْ
Sanat yapıları
Lamba, çıra
ِ
‫ﻣﺼﺒﺤﻴﻦ‬
َ ِْ ُ
‫ﻣﺼﺪﻗﺎ‬
ٌ ِّ َ ُ
ً ِ ّ َ ُ 4‫ﻣﺼﺪق‬
ِ َ ِّ َ
‫ﻣﺼﺪﻗﺎت‬
ّ ُ
ِِ
‫ﻣﺼﺪﻗﻴﻦ‬
َ ّ َ ُ
ِِ
‫ﻣﺼﺪﻗﻴﻦ‬
َ ّ َّ ُ
Sabaha çıkanlar, olanlar
Doğrulayan, tasdik eden
Sadaka veren kadınlar
Doğrulayanlar, tasdik edenler
Sadaka veren erkekler
ِ
ِ
‫ﻣﺼﺮا‬
ًْ 4‫ﻣﺼﺮ‬
َ ْ
ِ
‫ﻣﺼﺮﺧﻜﻢ‬
ُْ ِ ْ ُ
Şehir, Mısır
Yardımcınız
ِ
‫ﻣﺼﺮﺧﻲ‬
َّ ِ ْ ُ
ِ ْ َ
ً ‫ﻣﺼﺮﻓﺎ‬
Benim yardımcım
Dönecek yer
ً ‫ﻣﺼﺮوﻓﺎ‬
ُ ْ َ
Çevrilen
‫ﻣﺼﻄﻔﻴﻦ‬
َ ََْ ْ ُ
ً ‫ﻣﺼﻔﺮا‬
َّ ْ ُ
Seçkinler (çoğul)
Sararmış
502
َ ُ ْ َ
ٌ‫ﻣﺼﻔﻮﻓﺔ‬
Dizilmiş
ًّ َ ُ
‫ﻣﺼﻔﻰ‬
‫ﻣﺼﻠﺢ‬
ِِْ ُ
‫ﻣﺼﻠﺤﻮن‬
َ ُ ِْ ُ
ِِ
‫ﻣﺼﻠﺤﻴﻦ‬
ْ ُ
َ
ًّ َ ُ
‫ﻣﺼﻠﻰ‬
ِ
‫ﻣﺼﻠﻴﻦ‬
َ َّ ُ
‫ﻣﺼﻮر‬
ُ ِّ َ ُ
Süzme
Islah eden
Islah edenler
Islah edenler
Namazgah
Namaz kılanlar
Musavvir, şekil veren
ِ
ٌ‫ﻣﺼﻴﺒﺔ‬
َ ُ
ِ
‫ﻣﺼﻴﺒﻬﺎ‬
َُ ُ
ِ
ِ
‫ﻣﺼﻴﺮا‬
ُ َ
ً َ 4‫ﻣﺼﻴﺮ‬
Musibet
Ona (dş) isabet eden
Dönüş yeri, gidilecek yer
ِ
‫ﻣﺼﻴﺮﻛﻢ‬
ُْ َ َ
ٍِ َ ُ
‫ﻣﺼﻴﻄﺮ‬
ْ
‫ﻣﺼﻴﻄﺮون‬
َ ُِ َْ ُ
Dönüşünüz
Zorba, zorlayan
Zorbalar, zorlayanlar
‫ﻣﺾ‬
َ َ
‫ﻣﻀﺎﺟﻊ‬
ِ ِ َ َ
ِ ِ
‫ﻣﻀﺎﺟﻌﻬﻢ‬
ِْ َ َ
‫ﻣﻀﺎر‬
ٍّ َ ُ
Geçti
Yatak, ölüm yeri
Onların ölüm yerleri
Zarar veren
‫ﻣﻀﺎﻋﻔﺔ‬
ً ََ َ ُ
‫ﻣﻀﻰ‬
ٰ َ
Kat kat
Geçti (zaman)
‫ﻣﻀﺖ‬
ْ َ َ
‫ﻣﻀﻄﺮ‬
َّ َ ْ ُ
Geçti (dş)
Zorda kalmış
503
‫ﻣﻀﻌﻔﻮن‬
َ ُِ ْ ُ
ٍ‫ﻣﻀﻐﺔ‬
َ ْ ُ
ِ
ٌّ‫ﻣﻀﻞ‬
ُ
ِِ
‫ﻣﻀﻠﻴﻦ‬
َ ّ ُ
‫ﻣﻀﻰ‬
َ َ
Kat kat arttırılmış olanlar
Çiğnem et
Saptıran
Saptıranlar
Geçti
ِ
ً ‫ﻣﻀﻴﺎ‬
ّ ُ
Geçen
‫ﻣﻄﺎع‬
ٍ َ ُ
‫ﻣﻄﺮا‬
ٌَ َ
ً َ َ 4 ‫ﻣﻄﺮ‬
ِِ
‫ﻣﻄﻔﻔﻴﻦ‬
َ ْ َّ ُ
ِ
‫ﻣﻄﻠﻊ‬
َ ْ َ
‫ﻣﻄﻠﻌﻮن‬
َ ُ ِ َّ ُ
‫ﻣﻄﻠﻘﺎت‬
ُ َ َّ َ ُ
Đtaat edilen
Yağmur
Tartıda eksik tartan
Doğuş, doğuş yeri, doğuş zamanı
Haberdar olanlar
Boşanmış kadınlar
‫ﻣﻄﻠﻮب‬
ُ ُْ َ
‫ﻣﻄﻤﺌﻦ‬
ٌّ ِ َ ْ ُ
‫ﻣﻄﻤﺌﻨﺔ‬
ً َّ ِ َ ْ ُ
ِِ
‫ﻣﻄﻤﺌﻨﻴﻦ‬
َ ّ َْ ُ
Talep edilen, istenen
Mutmain, huzurlu
Mutmain, huzurlu
Mutmain, huzurlu (çğ)
ِ
‫ﻣﻄﻬﺮ‬
َُّ ُ
ٌ‫ﻣﻄﻬﺮة‬
َ َّ َ ُ
Tertemiz yapan
Temiz, tertemiz
‫ﻣﻄﻬﺮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻣﻄﻬﺮون‬
َ ُ َّ َ ُ
‫ﻣﻄﻬﺮﻳﻦ‬
َ ِ ّ ِ َّ ُ
Seni tertemiz yapan, yapar
Temizlenenler (edilgen)
Temizlenenler
ِ
‫ﻣﻄﻮﻋﻴﻦ‬
َ ِ ّ َّ ُ
Gönüllü verenler
504
‫ﻣﻄﻮﻳﺎت‬
ٌ َّ ِ ْ َ
ِْ
ً ‫ﻣﻈﻠﻤﺎ‬
ُ
‫ﻣﻈﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِْ ُ
Dürülenler
Karanlık
Karanlık olanlar
ُْ َ
ً ‫ﻣﻈﻠﻮﻣﺎ‬
Mazlum, haksız yere
‫ﻣﻊ‬
ََ
ِ
‫ﻣﻌﺎﺟﺰﻳﻦ‬
َ ِ َُ
ٍ
‫ﻣﻌﺎد‬
ََ
ِQ‫ﻣﻌﺎذا‬
‡ َ ََ
ِ
3‫ﻣﻌﺎذﻳﺮ‬
َُ ََ
‫ﻣﻌﺎرج‬
َ ِ ََ
Đle, birlikte
Aciz bırakanlar, bırakmaya çalışanlar
Dönüş yeri
Allah korusun, Allah’a sığınırım
Mazeretleri, özürleri
Merdivenler
ً ‫ﻣﻌﺎﺷﺎ‬
ََ
ِ ََ
‫ش‬w
َ w‫ﻣﻌﺎي‬
‫ﻣﻌﺘﺒﻴﻦ‬
َ َُِْ
ٍ
‫ﻣﻌﺘﺪ‬
َُْ
‫ﻣﻌﺘﺪون‬
َ َُُْ
ِ
‫ﻣﻌﺘﺪﻳﻦ‬
َ َُْ
‫ﻣﻌﺘﺮ‬
َّ َ ْ ُ
Geçimlik
Hayat
Kabul edilenler
Haddi aşan
Haddi aşanlar
Haddi aşanlar
Đsteyen
ٍ ِ ُْ
‫ﻣﻌﺠﺰ‬
ِ ِ ُْ
‫ﻣﻌﺠﺰي‬
Aciz bırakan
Aciz bırakanlar
ِ
‫ﻣﻌﺠﺰﻳﻦ‬
َ ِ ُْ
ٍ
‫ﻣﻌﺪود‬
َُْ
ٍ َ
‫ﻣﻌﺪودات‬
َُْ
Aciz bırakanlar
Sayılı, sayılan
Sayılı, sayılanlar (dş, çğ)
505
ٍَ
‫ﻣﻌﺪودة‬
َُْ
ِ
‫ﻣﻌﺬب‬
َ َُّ
ِ
ِّ
‫ﻣﻌﺬﺑﻬﻢ‬
َُ
ُ ُ ‫ﻣﻌﺬ‬
ْ ُ َ ّ َ ُ 4‫ﺑﻬﻢ‬
‫ﻣﻌﺬﺑﻮﻫﺎ‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻣﻌﺬﺑﻴﻦ‬
َ َُِّ
ِ
ً‫ﻣﻌﺬرة‬
َ َْ
ِ
‫ﻣﻌﺬرﺗﻬﻢ‬
َُُْ َْ
‫ﻣﻌﺬرون‬
َ ُ ِّ َ ُ
ٌ‫ﻣﻌﺮة‬
َّ َ َ
Sayılı, sayılan
Azap eden
Onlara azap eden
Ona azap edenler
Azap edenler
Mazeret
Onların mazereti
Mazeret gösterenler
Eziyet, utanç
‫ﻣﻌﺮﺿﻮن‬
َ ُ ُِْ
ِ
‫ﻣﻌﺮﺿﻴﻦ‬
َ ُِْ
Yüz çevirenler
Yüz çevirenler
ٍ َ
‫ﻣﻌﺮوﺷﺎت‬
َُْ
‫ﻣﻌﺮوﻓﺎ‬
ً ُ ْ َ 4‫ﻣﻌﺮوف‬
ٌ َُْ
Asmalı
Bilinen, iyi, adet olan
‫ﻣﻌﺮوﻓﺔ‬
ٌَ َُْ
َِْ
‫ﻣﻌﺰ‬
Bilinen, iyi, adet olan
Keçi
ٍ َِْ
‫ﻣﻌﺰل‬
‫ﻣﻌﺰوﻟﻮن‬
َ ُ َُْ
ِ
‫ﻣﻌﺸﺎر‬
َ َ ْ
‫ﻣﻌﺸﺮ‬
َ َ َْ
ِ ِ
‫ﻣﻌﺼﺮات‬
َ ُْ
ِ ِ َ
‫ﻣﻌﺼﻴﺖ‬
َ ْ
Kenar
Uzaklaştırılanlar
Onda bir
Topluluk
Sıkışanlar (bulutlar)
Đsyan
ِ ِ َ
‫ﻣﻌﺼﻴﺖ‬
َ ْ
Đsyan
506
ٍ َ َّ
‫ﻣﻌﻄﻠﺔ‬
َُ
ِّ
‫ﻣﻌﻘﺐ‬
َ َُ
Terk edilmiş, bırakılmış
Takip eden
‫ﻣﻌﻘﺒﺎت‬
ٌ َ ِّ َ ُ
‫ﻣﻌﻚ‬
َ ََ
Takip edenler
Seninle
‫ﻣﻌﻜﻢ‬
ُْ ََ
‫ﻣﻌﻜﻤﺎ‬
َُ ََ
Sizinle
Sizin ikinizle
ُ َْ
ً ‫ﻣﻌﻜﻮﻓﺎ‬
‫ﻣﻌﻠﻘﺔ‬
ٌ َ َّ َ ُ
Alıkonulan
Asılı
َ
‫ﻌﻠﻢ‬
ٌ ّ َ ‫ُﻣ‬
َُْ
ٌ ‫ﻣﻌﻠﻮم‬
Öğretilmiş
Bilinen
‫ﻣﻌﻠﻮﻣﺎت‬
ٌ َ َُْ
ٍ َّ َ ُ
‫ﻣﻌﻤﺮ‬
Bilinenler
Yaşatılan, ömür verilen
ِ ُ َْ
‫ﻣﻌﻤﻮر‬
‫ﻣﻌﻨﺎ‬
َََ
Đmar edilmiş
Bizimle
ُ‫ﻣﻌﻪ‬
ََ
‫ﻣﻌﻬﺎ‬
َََ
Onunla
Onunla (dş)
‫ﻣﻌﻬﻢ‬
ََُْ
ِ
‫ﻣﻌﻮﻗﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
Onlarla
Alıkoyanlar
َِ
‫ﻣﻌﻲ‬
َ
‫ﻣﻌﻴﺸًﺔ‬
َ َِ
‫ﻣﻌﻴﺸﺘﻬﺎ‬
ََ َ َِ
Benimle
Geçim
Onun geçimi
ِ
‫ﻣﻌﻴﺸﺘﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ َّ
Onların geçimi
507
ٍ َِْ
‫ﻣﻌﻴﻦ‬
ٍ َ
‫ﻣﻐﺎرات‬
َ َ
ِ ِ ََ
‫ﻣﻐﺎرب‬
Su pınarı
Mağaralar
Batılar
‫ﻣﻐﺎرﺑﻬﺎ‬
ََِ ََ
ِ َ
ً ‫ﻣﻐﺎﺿﺒﺎ‬
ُ
Onun batıları
Öfkeli
ِ
‫ﻣﻐﺎﻧﻢ‬
ُ ََ
ٌ ‫ﻣﻐﺘﺴﻞ‬
َ َُْ
Ganimetler
Yıkanılacak
‫ﻣﻐﺮب‬
ٌ َِْ
‫ﻣﻐﺮﺑﻴ ِﻦ‬
َِْ ْ َ
Batı
Đki batı
‫ﻣﻐﺮﻗﻮن‬
َ َُُْ
ِ
‫ﻣﻐﺮﻗﻴﻦ‬
َ َُْ
Batırılanlar, boğulanlar
Batırılanlar, boğulanlar
ٍََْ
‫ﻣﻐﺮﻣﺎ‬
ً َ ْ َ 4‫ﻣﻐﺮم‬
‫ﻣﻐﺮﻣﻮن‬
َ ُ َُْ
‫ﻣﻐﺸﻲ‬
ِّ ِ ْ َ
ِ ُ َْ
‫ﻣﻐﻀﻮب‬
ِ
ٌ‫ﻣﻐﻔﺮة‬
َ َْ
‫ﻣﻐﻠﻮب‬
ٌ َُْ
Borç, ziyan
Borçlular, ziyanda olanlar
Bayılan
Gazaba uğramış
Mağfiret, bağışlanma
Mağlup, yenilmiş
َ َُْ
ٌ‫ﻣﻐﻠﻮﻟﺔ‬
Bağlı, asılı
‫ﻣﻐﻨﻮن‬
َ ُُْ
ِ
ً ‫ﻣﻐﻴﺮا‬
َُّ
ِ ِ
‫ﻣﻐﻴﺮات‬
َ ُ
ِ
‫ﻣﻔﺎﺗﺢ‬
ُ ََ
Bertaraf edenler
Değiştiren
Baskın yapanlar
Anahtarlar
508
ِ
ُ ‫ﻣﻔﺎﺗﺤﻪ‬
َ ََ
‫ﻣﻔﺎزا‬
ً ََ
ٍَ َ
‫ﻣﻔﺎزة‬
َ
ِ
‫ﻣﻔﺎزﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َ ََ
Onun anahtarları
Kurtuluş, başarı
Kurtuluş, başarı
Onların kurtuluşu
ً‫ﻣﻔﺘﺤﺔ‬
َ َّ َ ُ
ٍَ ُْ
‫ﻣﻔﺘﺮ‬
Açılmış
Uyduran, iftira eden
‫ﻣﻔﺘﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﻣﻔﺘﺮى‬
ًَ ُْ
Uyduranlar, iftira edenler
Uydurulmuş
ٍ
‫ﻣﻔﺘﺮﻳﺎت‬
َََ ُْ
‫ﻣﻔﺘﺮﻳﻦ‬
َ َِ ُْ
Uydurulanlar
Uyduranlar, iftira edenler
‫ﻣﻔﺘﻮن‬
ُ ُ َْ
‫ﻣﻔﺮ‬
ُّ َ َ
Fitnelenmiş, delirmiş
Kaçacak yer
‫ﻣﻔﺮﻃﻮن‬
َ ُ َُْ
ً ‫ﻣﻔﺮوﺿﺎ‬
َُْ
‫ﻣﻔﺴﺪ‬
َ ِ ُْ
‫ﻣﻔﺴﺪون‬
َ ُ ِ ُْ
ِ ِ ْ
‫ﻣﻔﺴﺪﻳﻦ‬
ُ
َ
َّ َ ُ
ً ‫ﻣﻔﺼﻼ‬
ٍ َ َ َ
‫ﻣﻔﺼﻼت‬
ّ ُ
ً ‫ﻣﻔﻌﻮﻻ‬
ُ َْ
‫ﻣﻔﻠﺤﻮن‬
َ ُ ُِْ
ِِ
‫ﻣﻔﻠﺤﻴﻦ‬
َ ُْ
Önde gidenler, sürülenler
Farz kılınmış
Đfsad eden, bozan
Đfsad edenler, bozanlar
Đfsad edenler, bozanlar
Açıklanmış
Açıklanmış (dş, çğ)
Yapılan
Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler
Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler
509
ِ
‫ﻣﻘﺎﺑﺮ‬
َ ََ
‫ﻣﻘﺎﻋﺪ‬
َ ِ ََ
‫ﻣﻘﺎﻟﻴﺪ‬
ُ ِ ََ
Kabirler
Mevkiler, yerler, oturma yerleri
Anahtarlar
‫ﻣﻘﺎﻣﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻣﻘﺎم‬
‫ﻣﻘﺎﻣﺎ‬
َ َُ
ً َ ُ 4‫ﻣﻘﺎم‬
ِ َ
‫ﻣﻘﺎﻣﺔ‬
َ ُ
ِ
‫ﻣﻘﺎﻣﻊ‬
ُ ََ
Makam
Duracak yer
Kalma, durma
Sopa, kamçı
‫ﻣﻘﺎﻣﻚ‬
َ ِ ََ
‫ﻣﻘﺎﻣﻬﻤﺎ‬
ََُ ََ
Senin makamın
O ikisinin makamı
ِ َ
‫ﻣﻘﺎﻣﻰ‬
َ
ِ
‫ﻣﻘﺒﻮﺣﻴﻦ‬
َ َُْ
Makamım
Đğrenç olanlar
‫ﻣﻘﺒﻮﺿﺔ‬
ٌ َ َُْ
‫ﻣﻘﺘﺎ‬
ً ْ َ 4‫ﻣﻘﺖ‬
ٌ َْ
ِ
‫ﻣﻘﺘﺤﻢ‬
ٌ َُْ
ِ
ِ
‫ﻣﻘﺘﺪرا‬
ٌ َُْ
ً َ ْ ُ 4‫ﻣﻘﺘﺪر‬
‫ﻣﻘﺘﺪرون‬
َ ُِ َُْ
‫ﻣﻘﺘﺪون‬
َ َُُْ
Alınmış
Kızma, gazap
Tıkılan
Kudret sahibi, muktedir
Kudret sahipleri, muktedirler
Uyanlar, takip edenler
ُِِْ
‫ﻣﻘﺘﺮ‬
‫ﻣﻘﺘﺮﻓﻮن‬
َ َُُِْ
Eli dar, zengin olmayan
Kazananlar
ِ
‫ﻣﻘﺘﺮﻧﻴﻦ‬
َ َُِْ
ِ َِْ
‫ﻣﻘﺘﺴﻤﻴﻦ‬
ُ
َ
‫ﻣﻘﺘﺼﺪ‬
ٌ ِ َُْ
Yanında gelenler
Bölücüler, paylaştırıcılar
Orta, ılımlı
510
ٌ ‫ﻣﻘﺘﺼﺪة‬
َ ِ َُْ
ِ
‫ﻣﻘﺘﻜﻢ‬
ُْ َْ
ِ
‫ﻣﻘﺪار‬
ُ َْ
3‫ﻣﻘﺪار‬
ُُ َِْ
ِ َّ َ ُ
‫ﻣﻘﺪس‬
Orta, ılımlı
Gazaplanmanız, kızmanız
Miktar
Onun miktarı
Mukaddes, kutsal
‫ﻣﻘﺪﺳﺔ‬
َ َ َّ َ ُ
ً ‫ﻣﻘﺪورا‬
ُ َْ
ٍ ْ
‫ﻣﻘﺮﺑﺔ‬
ََ َ
‫ﻣﻘﺮﺑﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ
Mukaddes, kutsal
Takdir edilmiş
Yakınlık
Yakın olanlar
‫ﻣﻘﺮﺑﻴﻦ‬
َ ِ َّ َ ُ
ِ
‫ﻣﻘﺮﻧﻴﻦ‬
َ َّ َ ُ
Yakın olanlar
Bağlanmış (çğ)
ِ
‫ﻣﻘﺮﻧﻴﻦ‬
َ ُِْ
ِ ِْ
‫ﻣﻘﺴﻄﻴﻦ‬
ُ
َ
ِ َِ
‫ﻣﻘﺴﻤﺎت‬
َ ّ ُ
Yanaştıranlar
Adaletli olanlar
Taksim edenler
ٌ ‫ﻣﻘﺴﻮم‬
ُ َْ
ِ
‫ﻣﻘﺼﺮﻳﻦ‬
َ ِ ّ َُ
Ayrılmış
Kısaltılmış
‫ﻣﻘﺼﻮرات‬
ٌ َ ُ َْ
ِ
ً ‫ﻣﻘﻀﻴﺎ‬
ّ َْ
Kapanmış
Hükme bağlanmış
ُ َْ
ٌ‫ﻣﻘﻄﻮع‬
Kesilmiş
ٍ‫ﻣﻘﻄﻮﻋﺔ‬
َ ُ َْ
ِ ْ
‫ﻣﻘﻌﺪ‬
َ َ
ِِ
‫ﻣﻘﻌﺪﻫﻢ‬
ْ ََْ
Kesilmiş
Oturma yeri
Onların oturma yeri
511
‫ﻣﻘﻤﺤﻮن‬
َ ُ َ ُْ
ِ َ َ
‫ﻣﻘﻨﻄﺮة‬
َ ْ ُ
ِِْ
‫ﻣﻘﻨﻌﻰ‬
ُ
Başı yukarı kaldırılmış olanlar
Kantar kantar yığılmış
Dikerek
‫ﻣﻘﻮﻳﻦ‬
َ ُِْ
ِ
ِ 4‫ﻣﻘﻴﺖ‬
ً ‫ﻣﻘﻴﺘﺎ‬
ُ ٌ ْ ُ
ِ
ً ‫ﻣﻘﻴﻼ‬
َ
ِ
‫ﻣﻘﻴﻢ‬
ٌ ُ
ِ ِ
‫ﻣﻘﻴﻤﻲ‬
ُ
Gelip geçenler, yolcular
Gücü yeten
Dinlenme yeri
Namaz kılan, sürekli
Namaz kılanlar
ِ ِ
‫ﻣﻘﻴﻤﻴﻦ‬
ُ
َ
‫ﻣﻜﺎء‬
ً َ ُ
ٍ َ
‫ﻣﻜﺎﻧﺎ‬
ً َ َ 4‫ﻣﻜﺎن‬
َ
‫ﻣﻜﺎﻧﺔ‬
َ َ َ
Namaz kılanlar
Islık
Mekân, yer
Mekân, yer
ِ
‫ﻣﻜﺎﻧﺘﻜﻢ‬
ُْ َ َ َ
ِ
‫ﻣﻜﺎﻧﺘﻬﻢ‬
ِْ َ َ َ
Sizin yeriniz
Onların yeri
‫ﻧﻜﻢ‬
َ َ
ْ ُ َ ‫ﻣﻜﺎ‬
َ َ َ
ُ‫ﻣﻜﺎﻧﻪ‬
ِ
ً ‫ﻣﻜﺒﺎ‬
ّ ُ
‫ﻣﻜﺔ‬
َ َّ َ
Sizin yeriniz
Onun yeri
Kapanarak
Mekke
‫ﻣﻜﺘﻮﺑﺎ‬
ٌ ُْ َ
ً ُ ْ َ 4‫ﻣﻜﺘﻮب‬
‫ﻣﻜﺚ‬
َ َ َ
ٍ ْ
‫ﻣﻜﺚ‬
ُ
‫ﻣﻜﺬﺑﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
Yazılmış
Kaldı, durdu
Dura dura
Yalanlayanlar
512
ِ
‫ﻣﻜﺬﺑﻴﻦ‬
َ َِّ ُ
ٍ ُْ َ
‫ﻣﻜﺬوب‬
Yalanlayanlar
Yalanlanan
‫ﻣﻜﺮ‬
ََ َ
‫ﻣﻜﺮا‬
ٌْ َ
ً ْ َ 4‫ﻣﻜﺮ‬
Düzen kurdu, plan yaptı
Düzen, plan
‫ﻣﻜﺮﺗﻢ‬
ُ ُ َْ َ
3‫ﻣﻜﺮﺗﻤﻮ‬
ُ ُ ُ َْ َ
Tuzak kurdunuz
Ona tuzak kurdunuz
ٍِْ ُ
‫ﻣﻜﺮم‬
ٍ َ
‫ﻣﻜﺮﻣﺔ‬
َ َّ ُ
Đkram eden, şeref veren
Şerefli, değer verilen
‫ﻣﻜﺮﻣﻮن‬
َ َُْ ُ
ِ
‫ﻣﻜﺮﻣﻴﻦ‬
َ َْ ُ
Đkram edilenler, değer verilenler
Đkram edilenler, değer verilenler
ِ ِ ْ 4‫ﻣﻜﺮﻫﻢ‬
‫ﻣﻜﺮﻫﻢ‬
ُ ُْ َ
َ ْ ُ َ ْ َ 4‫ﻣﻜﺮﻫﻢ‬
‫ﻣﻜﺮﻫﻦ‬
َّ ِ ِ ْ َ
Onların düzeni, tuzağı
Onların (dş, çğ) planları
‫ﻣﻜﺮوا‬
َُ َ
ً ‫ﻣﻜﺮوﻫﺎ‬
ُْ َ
Tuzak kurdular
Sevimsiz, hoş görülmeyen
ُ ْ َ
ٌ ‫ﻣﻜﻈﻮم‬
ِ
‫ﻣﻜﻠﺒﻴﻦ‬
َ ْ َِّ ُ
Kahırlı, acılı, kızgın
Avcı hayvanlar
‫ﻣﻜﻦ‬
َّ َ َ
ِ
‫ﻣﻜﻨﺎ‬
ّ َّ َ
Yerleştirdi
Yerleştirdik
َ
‫ﻣﻜﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َّ ّ َ
‫ﻣﻜﻨﺎﻫﻢ‬
ُ َّ َّ َ
Sizi yerleştirdik
Onları yerleştirdik
‫ﻣﻜﻨﻮن‬
ٌ ُْ َ
ِ
‫ﻣﻜﻨﻲ‬
ّ َّ َ
Saklı, saklanmış
Beni yerleştirdi, imkan verdi
513
ِ
‫ﻣﻜﻴﺎل‬
َ َْ
‫ﻣﻜﻴﺪون‬
َ ُ َِ
ِ
ٍ ِ َ 4‫ﻣﻜﻴﻦ‬
‫ﻣﻜﻴﻦ‬
ٌ َ
Tartı, ölçü
Tuzağa düşenler
Sağlam
ِ
ُ ‫ْﻣﻠﺊ‬
‫ﻣﻠﺌﺖ‬
ْ َُِ
‫ﻣﻠﺌﺖ‬
َ ُِْ
ِ َِ
‫ﻣﻠﺌﻪ‬
َ
ِ
‫ﻣﻠﺌﻬﻢ‬
ْ ِ ََ
ٌ‫َﻣﻸ‬
Dolu
Dolduruldu
Doldun
Onun ileri gelenleri
Onun ileri gelenleri
Başkanlar, liderler
َ ِ ََ
ٌ‫ﻣﻼﺋﻜﺔ‬
ِ ِ َ ِ َ 4‫ﻣﻼﺋﻜﺘﻪ‬
‫ﻣﻼﺋﻜﺘﻪ‬
ُ َ َ َِ َ
َ ُ ُ َ ِ َ َ 4‫ﻣﻼﺋﻜﺘﻪ‬
ٍَ
‫ﻣﻼق‬
ُ
Melekler
Onun melekleri
Kavuşan
‫ﻣﻼﻗﻮا‬
َُ ُ
َُ ُ
ُ3‫ﻣﻼﻗﻮ‬
ِ
‫ﻣﻼﻗﻴﻜﻢ‬
ُْ َُ
ِ َِ
‫ﻣﻼﻗﻴﻪ‬
ُ
Kavuşanlar
Ona kavuşanlar
Size kavuşan
Ona kavuşan
ِ ِ 43‫ﻣﻼ‬
‫ﻣﻺﻳﻪ‬
َ َُ َ
ِ ِ َ
‫ﻣﻺﻳﻬﻢ‬
ِ َّ ِ 4‫ﻣﻠﺔ‬
‫ﻣﻠﺔ‬
َ َّ ِ
Onun ileri geleni
Onların ileri geleni
Millet, din
ً ‫ﻣﻠﺘﺤﺪا‬
َ َُْ
‫ﻣﻠﺘﻜﻢ‬
ُْ ِ َّ ِ
ِ
‫ﻣﻠﺘﻨﺎ‬
َ ِ َّ
Sığınacak yer
Sizin milletiniz, dininiz
Bizim milletimiz, dinimiz
514
َِِ
‫ﻣﻠﺘﻬﻢ‬
ِْ ّ
ٍ ْ َ 4‫ﻣﻠﺠﺄ‬
‫ﻣﻠﺠﺈ‬
ً َ َْ
َ
ِ
‫ﻣﻠﺢ‬
ٌ ْ
‫ﻣﻠﻌﻮﻧﺔ‬
ََ ُ َْ
ِ
‫ﻣﻠﻌﻮﻧﻴﻦ‬
َ ُ َْ
‫ﻣﻠﻘﻮن‬
َ ُ ُْ
ِ ِْ
‫ﻣﻠﻘﻴﺎت‬
َ ُ
ِ
‫ﻣﻠﻘﻴﻦ‬
َ ُْ
Onların milleti, dini
Sığınma yeri
Tuzlu
Lanet edilmiş (dş)
Lanet edilmişler
Atanlar
Bırakanlar, atanlar
Atanlar
‫ﻣﻠﻚ‬
َ ََ
‫ﻣﻠﻚ‬
َ ََ
Sahip oldu
Sahip oldu
‫ﻣﻠﻜﺎ‬
ً َ َ 4‫ﻣﻠﻚ‬
ٌ ََ
‫ﻣﻠﻜﺎ‬
ً ِ َ 4‫ﻣﻠﻚ‬
ٌ ََ
‫ﻣﻠﻜﺎ‬
ً ْ ُ 4‫ﻣﻠﻚ‬
ُ ُْ
Melek
Hükümdar, melik
Hükümranlık, mülk
‫ﻣﻠﻜﺖ‬
ْ َ ََ
‫ﻣﻠﻜﺘﻢ‬
ُْ ََ
ِ
‫ﻣﻠﻜﻨﺎ‬
َ َْ
ِ ِ ْ 4 ُ ‫ﻣﻠﻜﻪ‬
‫ﻣﻠﻜﻪ‬
ُ َ ُْ
Sahip oldu, malik oldu (dş)
Sahip oldunuz
Hükmümüz
Onun mülkü, hükümranlığı
‫ﻣﻠﻜﻮت‬
ُ ُ ََ
‫ﻣﻠﻜﻴ ِﻦ‬
َْ ََ
Melekut, hükümranlık
Đki melek
‫ﻣﻠﻮﻛﺎ‬
ً ُ ُ 4 ‫ﻣﻠﻮك‬
ٌ ُُ
ٍ َُ
ُ َ 4‫ﻣﻠﻮم‬
ً ‫ﻣﻠﻮﻣﺎ‬
ِ
‫ﻣﻠﻮﻣﻴﻦ‬
َ َُ
Melikler, hükümdarlar
Kınanmış
Kınanmış olanlar
515
ِ
ً ‫ﻣﻠﻴﺎ‬
ّ َ
ٍ ِ
‫ﻣﻠﻴﻚ‬
َ
ِ
‫ﻣﻠﻴﻢ‬
ٌ ُ
Uzun süre
Melik, hükümdar
Kendini kınayan
‫ﻣﻢ‬
َّ ِ
‫ﻣﻤﺎ‬
َّ ِ
Neyden
Neyden
‫ﻣﻤﺎت‬
ُ ََ
‫ﻣﻤﺎﺗﻬﻢ‬
ُُْ ََ
ِ
‫ﻣﻤﺎﺗﻰ‬
ََ
‫ﻣﻤﺘﺮﻳﻦ‬
َ َُِْ
ٍ َ َّ
‫ﻣﻤﺪدة‬
َُ
‫ﻣﻤﺪﻛﻢ‬
ُ ُّ ِ ُ
ٍ
‫ﻣﻤﺪودا‬
َُْ
ً ُ ْ َ 4‫ﻣﻤﺪود‬
‫ﻣﻤﺮد‬
ٌ َّ َ ُ
Ölüm
Onların ölümü
Ölümüm
Şüphe edenler
Uzatılmış, bağlanmış
Size yardım eden
Uzatılmış
Cilalanmış
ٍ َّ
‫ﻣﻤﺰق‬
َُ
‫ﻣﻤﺴﻚ‬
َ ِ ُْ
‫ﻣﻤﺴﻜﺎت‬
ُ َ ِ ُْ
ِ
‫ﻣﻤﻄﺮ‬
ُ ُْ
‫ﻣﻤﻄﺮﻧﺎ‬
َُِ ُْ
Darmadağın
Tutan, kısan
Tutanlar, engelleyenler
Yağmur yağdıran
Bizim yağmur getirenimiz
َُْ
ً ‫ﻣﻤﻠﻮﻛﺎ‬
ِ
‫ﻣﻤﻦ‬
ْ َّ
ٍ‫ﻣﻤﻨﻮﻋﺔ‬
َ َُْ
ٍ
‫ﻣﻤﻨﻮن‬
َُْ
Sahip olunan
Kimden
Yasaklanmış
Kesilen
516
‫ﻣﻦ‬
َْ
ِ
‫ﻣﻦ‬
ْ
Kim? Ki o
-den, -dan, hiç, bazıları
‫ﻣﻦ‬
َّ َ
‫ﻣﻦ‬
َّ َ
Kudret helvası
Lutfetti
‫ﻣﻨﺎ‬
ًّ َ 4ِ‫َﻣ ّﻦ‬
‫ﻣﻨﺎ‬
َّ ِ
Karşılıksız, başa kakmak
Bizden
َ‫ﻣﻨﺎة‬
ََ
ِ
‫ﻣﻨﺎد‬
َُ
ِ
‫ﻣﻨﺎدﻳﺎ‬
ً َُ
Put adı
Nida eden, seslenen
Nida eden, seslenen
‫ﻣﻨﺎزل‬
َ ِ ََ
‫ﻣﻨﺎﺳﻚ‬
ُ ِ ََ
Menziller, evler
Kurban, yakınlaşma yolları
ِ
‫ﻣﻨﺎﺳﻜﻜﻢ‬
ُْ َ ََ
‫ﻣﻨﺎﺳﻜﻨﺎ‬
ََ ِ ََ
Sizin yollarınız
Bizim yollarımız
ٍ ََ
‫ﻣﻨﺎص‬
‫ﻣﻨﺎع‬
ٍ َّ َ
Kaçma zamanı-yeri
Mani olan, engel olan
ِ
‫ﻣﻨﺎﻓﻊ‬
ُ ََ
ِ َ
‫ﻣﻨﺎﻓﻖ‬
ُ
Faydalar, menfaatler
Münafık
‫ﻣﻨﺎﻓﻘﺎت‬
ُ َِ َُ
‫ﻣﻨﺎﻓﻘﻮن‬
َ ُِ َُ
ِِ
‫ﻨﺎﻓﻘﻴﻦ‬
َ َ ‫ُﻣ‬
ِ
‫ﻣﻨﺎﻛﺒﻬﺎ‬
َ ِ ََ
Münafık kadınlar
Münafıklar
Münafıklar
Onun omuzları, yolları
‫ﻣﻨﺎم‬
ََ
Uyku
517
‫ﻣﻨﺎﻣﻚ‬
َ ِ ََ
‫ﻣﻨﺎﻣﻜﻢ‬
ُ ُ ََ
Uykun
Uykunuz
ِ
‫ﻣﻨﺎﻣﻬﺎ‬
َ ََ
َُّْ
ً ‫ﻣﻨﺒﺜﺎ‬
ِ
‫ﻣﻨﺘﺸﺮ‬
ٌ َ ُ
ِ
ِ 4‫ﻣﻨﺘﺼﺮ‬
‫ﻣﻨﺘﺼﺮا‬
َ ُ
َ
ُ
ٌ
ً
Onun uykusu
Dağılmış
Yayılan
Yardımlaşan, muzaffer
ِ
‫ﻣﻨﺘﺼﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ُ
‫ﻣﻨﺘﻈﺮون‬
َ َُِ ُ
ِ
‫ﻣﻨﺘﻈﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ُ
Yardımlaşanlar, muzafferler
Bekleyenler, gözetleyenler
Bekleyenler, gözetleyenler
‫ﻣﻨﺘﻘﻤﻮن‬
َ ُ َِ ُ
‫ﻣﻨﺘﻬﺎ‬
ََ ُ
Đntikam alanlar
Son
‫ﻣﻨﺘﻬﺎﻫﺎ‬
َ ََ ُ
‫ﻣﻨﺘﻬﻮن‬
َ َُ ُ
Onun sonu
Son verenler
‫ﻣﻨﺘﻬﻰ‬
ََ ُ
ً ‫ﻣﻨﺜﻮرا‬
ُ َ
Nihayet, en son
Saçılmış
‫ﻣﻨﺠﻮك‬
َ ُّ َ ُ
‫ﻣﻨﺠﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ َ ُ
Seni kurtaran
Onları kurtaran
َ ِ َ ُْ
ُ‫ﻣﻨﺨﻨﻘﺔ‬
ِ
‫ﻣﻨﺬر‬
ٌ ُ
‫ﻣﻨﺬرون‬
َ ُِ ُ
Boğularak ölmüş
Uyaran, korkutan
Uyaranlar, korkutanlar
‫ﻣﻨﺬرﻳﻦ‬
َ َِ ُ
ِ
‫ﻣﻨﺬرﻳﻦ‬
َ ِ ُ
Uyarılanlar, korkutulanlar
Uyaranlar, korkutanlar
518
َّ َ ُ
ٌ‫ﻣﻨﺰل‬
ِّ َ ُ
ُ‫ﻣﻨﺰل‬
Đndirilen
Đndiren
ُِْ
ُ‫ﻣﻨﺰل‬
ً ‫ﻣﻨﺰﻻ‬
َُْ
Đndiren
Đniş
‫ﻣﻨﺰﻟﻬﺎ‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻣﻨﺰﻟﻮن‬
َ ُِ ُ
Onu indiren
Đndirenler
ِ
‫ﻣﻨﺰﻟﻴﻦ‬
َ ِ ُ
ََ َ ِ
ُ ‫ﻣﻨﺴﺄﺗﻪ‬
Đndirenler
Asası, değneği
ً ‫ﻣﻨﺴﻜﺎ‬
َ َْ
ِ
ً ‫ﻣﻨﺴﻴﺎ‬
ّ َ
‫ﻣﻨﺸﺌﺎت‬
ُ َ َ ُْ
‫ﻣﻨﺸﺌﻮن‬
َ ُِ ُ
ً‫ﻣﻨﺸﺮة‬
َ َّ َ ُ
Kurban ibadeti
Unutulmuş
Gemiler
Yaratanlar
Açılmış
‫ﻨﺸﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ ‫ُﻣ‬
ٍ ُ َ
‫ﻣﻨﺸﻮرا‬
ً ُ َ 4‫ﻣﻨﺸﻮر‬
Diriltilenler
Açılmış
ً ‫ﻣﻨﺼﻮرا‬
ُ َْ
Yardım olunmuş
‫ﻣﻨﺼﻮرون‬
َ ُ ُ َ
ٍ
‫ﻣﻨﻀﻮد‬
ُ َ
‫ﻣﻨﻄﻖ‬
َِ َ
Yardım olunanlar
Küme küme
Konuşma
‫ﻣﻨﻈﺮون‬
َ َُ ُ
‫ﻣﻨﻈﺮﻳﻦ‬
َ َِ ُ
Mühlet verilenler, süre verilenler
Mühlet verilenler, süre verilenler
‫ﻣﻨﻊ‬
َ ََ
Yasakladı, men etti, mani oldu
519
ِ
‫ﻣﻨﻊ‬
َ ُ
‫ﻣﻨﻌﻚ‬
َ َََ
Mani olundu
Seni men etti
‫ﻣﻨﻌﻨﺎ‬
ََََ
‫ﻣﻨﻌﻬﻢ‬
ُْ َََ
ِ َ
‫ﻣﻨﻔﻄﺮ‬
ٌ ُ
ِِ
‫ﻣﻨﻔﻘﻴﻦ‬
ُ
َ
ِ
‫ﻣﻨﻔﻜﻴﻦ‬
َ ّ َ ُ
ِ ُ َ
‫ﻣﻨﻔﻮش‬
Bizi men etti
Onları men etti
Yarılan, çatlayan
Đnfak edenler
Ayrılanlar
Atılmış
ٍَِ ُْ
‫ﻣﻨﻘﻌﺮ‬
ٍ ََ ُ
‫ﻣﻨﻘﻠﺐ‬
Kökünden sökülmüş
Dönüş, değişim
ََ ُ
ً ‫ﻣﻨﻘﻠﺒﺎ‬
‫ﻣﻨﻘﻠﺒﻮن‬
َ َُِ ُ
ٍ َُْ
‫ﻣﻨﻘﻮص‬
‫ﻣﻨﻚ‬
َ ِْ
ِ
‫ﻣﻨﻜﺮ‬
ٌ ُْ
Yerine, mukabil
Dönenler
Eksiltilmiş
Senden
Đnkar eden
‫ﻣﻨﻜﺮا‬
ٌَ ُْ
ً َ ُ 4 ‫ﻣﻨﻜﺮ‬
ِ
ٌ‫ﻣﻨﻜﺮة‬
َ ُْ
Kötülük
Đnkar eden
‫ﻣﻨﻜﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﻣﻨﻜﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
ِ
‫ﻣﻨﻜﻢ‬
ُْ ْ
Tanınmayanlar
Đnkar edenler
Sizden
‫ﻣﻨﻨﺎ‬
َّ َ َ
ِ
ُ ‫ﻣﻨﻪ‬
ْ
Lütufta bulunduk, lutfettik
Ondan
520
ِ
‫ﻣﻨﻬﺎ‬
َْ
ِ
‫ﻣﻨﻬﺎﺟﺎ‬
ً َْ
Ondan (dş)
Yol
‫ﻣﻨﻬﻜﻦ‬
َّ ُ ْ ِ
ِ
‫ﻣﻨﻬﻢ‬
ُْ
Sizden (dş, çğ)
Onlardan
ِ
‫ﻣﻨﻬﻤﺎ‬
َُْ
ٍ ِ َ ُْ
‫ﻣﻨﻬﻤﺮ‬
Onlardan (ikil)
Dökülen, boşalan
‫ﻣﻨﻬﻦ‬
َّ ُ ْ ِ
ً ‫ﻣﻨﻮﻋﺎ‬
َُ
ِ
‫ﻣﻨﻮن‬
َُ
ِِ
‫ﻣﻨﻲ‬
ّ
Onlardan (dş, çğ)
Cimri, kıskanç
Ölüm, felaket
Benden
ِ
‫ﻣﻨﻲ‬
ٍّ َ
ِ
ِ 4‫ﻣﻨﻴﺐ‬
‫ﻣﻨﻴﺒﺎ‬
ُ
ٌ ْ ُ
ً
ِ
‫ﻣﻨﻴﺒﻴﻦ‬
َ ِ ُ
Meni
Çok tevbe eden
Çok tevbe edenler
ِ ٍ ِ
‫ﻣﻨﻴﺮا‬
ً ُ 4‫ُﻣﻨﻴﺮ‬
ِ َ 4‫ﻣﻬﺎﺟﺮ‬
ِ َ
‫ﻣﻬﺎﺟﺮا‬
ُ
ٌ ُ
ً
ٍ ِ
‫ﻣﻬﺎﺟﺮات‬
َ َُ
ِ
‫ﻣﻬﺎﺟﺮﻳﻦ‬
َ ِ َُ
Aydınlatan, nur veren
Muhacir, göç eden
Muhacirler (dş, çğ)
Muhacirler
‫ﻣﻬﺎد‬
ٌ َِ
ً ‫ﻣﻬﺎﻧﺎ‬
َُ
ٍ
ِ 4‫ﻣﻬﺘﺪ‬
‫ﻣﻬﺘﺪ‬
َُْ َُْ
‫ﻣﻬﺘﺪون‬
َ َُُْ
ِ
‫ﻣﻬﺘﺪي‬
َُْ
Döşek
Horlanmış
Doğru yola ermiş
Doğru yola ermiş olanlar
Doğru yola ermiş
521
ِ
‫ﻣﻬﺘﺪﻳﻦ‬
َ َُْ
ً ‫ﻣﻬﺠﻮرا‬
ُ َْ
Doğru yola ermiş olanlar
Terk edilmiş
‫ﻣﻬًﺪا‬
ٌَْ
ْ َ 4‫ﻣﻬﺪ‬
Beşik, döşek
‫ﻣﻬﺪت‬
ُ ّ َّ َ
ٌ ‫ﻣﻬﺰوم‬
َُْ
ِِ
‫ﻣﻬﻄﻌﻴﻦ‬
َ ُْ
ِّ َ
ْ‫ﻣﻬﻞ‬
Döşedim, imkan verdim
Bozguna uğratılan
Koşanlar
Mühlet ver
‫ﻣﻬ ِﻞ‬
ُْ
‫ﻣﻬﻠﻚ‬
َ ِْ َ
‫ﻣﻬﻠﻚ‬
َ ِْ ُ
ِ ِ ِْ َ
‫ﻣﻬﻠﻜﻬﻢ‬
ِ
‫ﻣﻬﻠﻜﻬﻢ‬
ُُْ ُْ
‫ﻣﻬﻠﻜﻮا‬
ُ ِْ ُ
‫ﻣﻬﻠﻜﻮﻫﺎ‬
َ ُ ِْ ُ
ِِ
‫ﻣﻬﻠﻜﻲ‬
ُْ
ِ
‫ﻣﻬﻠﻜﻴﻦ‬
َ َُْ
Erimiş maden, mühlet vermek
Helak olması
Helak eden
Onların helaki
Onları helak eden
Helak edenler
Onu helak edenler
Helak edenler
Helak edilenler
‫ﻣﻬﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ْ ِّ َ
‫ﻣﻬﻤﺎ‬
ََْ
Onlara süre ver
Her ne
ِ َ 4‫ﻣﻬﻴﻞ‬
ً ‫ﻣﻬﻴﻼ‬
ٌ َِْ
ِ
ِ
‫ﻣﻬﻴﻤﻨﺎ‬
ً ْ َ ُ 4‫ﻣﻬﻴﻤﻦ‬
ُ َْ ُ
‫ﻣﻬﻴﻦ‬
ٌ َِ
Akan kum, dağılmış
Müheymin, gözetip koruyan
Zayıf
‫ﻣﻬﻴﻨﺎ‬
ً ِ ُ 4‫ﻣﻬﻴﻦ‬
ٌ ُِْ
Zavallı, alçaltıcı
522
ُ‫ﻣﻮؤدة‬
َ ُ َْ
ِ َ
ً ‫ﻣﻮﺋﻼ‬
ْ
ِ
‫ﻣﻮاﺧﺮ‬
َ ََ
Diri diri gömülen kız
Sığınak, kurtuluş çaresi
Yaran (çğ)
‫ﻣﻮازﻳﻦ‬
َ ِ ََ
ُ ‫ﻣﻮازﻳﻨﻪ‬
ُ ِ ََ
Tartılar
Onun tartıları
‫ﻣﻮاﺿﻊ‬
ِ ِ ََ
ِِ ِ
‫ﻣﻮاﺿﻌﻪ‬
ََ
Yerler
Onun yerleri
ِ
‫اﻃﻦ‬
َ ‫ﻣﻮ‬
ََ
‫ﻣﻮاﻗﻊ‬
ِِ ََ
ِ
‫ﻣﻮاﻗﻌﻮ‬
ُ َُ
‫ﻣﻮاﻗﻌﻮﻫﺎ‬
َ ُِ َُ
Mevkiler, savaş yerleri, harp sahası
Yerler, mevkiler
Düşenler
Ona düşenler
‫ﻣﻮاﻗﻴﺖ‬
ُ ِ ََ
ِ َ
‫ﻣﻮاﻟﻲ‬
َ َ
Vakit ölçüleri, takdir edilmiş zaman
Dostlar
ِ
‫ﻣﻮاﻟﻴﻜﻢ‬
ُْ ََ
ِ َ
ً ‫ﻣﻮﺑﻘﺎ‬
ْ
‫ﻣﻮﺗﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4 ‫ﻣﻮت‬
Dostlarınız
Uçurum
Ölüm
‫ﻣﻮﺗﺔ‬
َََْ
‫ﻣﻮﺗﺘﻨﺎ‬
َ َ َ ْ َ 4‫ﻣﻮﺗﺘﻨﺎ‬
ََُ َْ
ِ
‫ﻣﻮﺗﻜﻢ‬
ُْ َْ
ِِ
‫ﻣﻮﺗﻪ‬
َْ
ِ
‫ﻣﻮﺗﻬﺎ‬
َ َْ
‫ﻣﻮﺗﻮا‬
ُ ُ
Ölüm
Ölümümüz
Ölümünüz
Onun ölümü
Onun (dş) ölümü
Ölün
523
‫ﻣﻮﺗﻰ‬
ََْ
‫ﻣﻮﺛﻘﺎ‬
ً ِ ْ َ 4 ‫ﻣﻮﺛﻖ‬
ٌِ َْ
ِ
‫ﻣﻮﺛﻘﻬﻢ‬
ُْ َ َْ
Ölüler
Sağlam söz, misak, teminat
Onların misakı, sözü
‫ﻣﻮج‬
ٌ َْ
َّ َ َ
ٌ‫ﻣﻮدة‬
Dalga
Sevgi, muhabbet
ً ‫ﻣﻮرا‬
َْ
Çalkalanış
‫ﻣﻮرود‬
ُ ُ َْ
ِ ِ
‫ﻣﻮرﻳﺎت‬
َ ُ
ٍ ُ
‫ﻣﻮزون‬
َْ
‫ﻣﻮﺳﻊ‬
ِ ِ ُ
Varılan
Ateş saçanlar
Ölçülü, ölçülmüş
Genişleten
‫ﻣﻮﺳﻌﻮن‬
َ ُ ِ ُ
‫ﻣﻮﺳﻰ‬
َ ُ
Genişletici olanlar
Musa (AS)
ٍ ُ
‫ﻣﻮص‬
ٌ‫ﻣﻮﺿﻮﻋﺔ‬
َ ُ َْ
ٍ‫ﻮﻧﺔ‬
َ ْ ‫ﻣﻮﺿ‬
ُ َْ
ِ
ً ‫ﻣﻮﻃﺌﺎ‬
َْ
‫ﻣﻮﻋﺪا‬
ٌ ِ َْ
ً ِ ْ َ 4‫ﻣﻮﻋﺪ‬
ٍَِ
‫ﻣﻮﻋﺪة‬
َْ
‫ﻣﻮﻋﺪك‬
َ َ ِ َْ
ِ
‫ﻣﻮﻋﺪﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
ُ ِ َْ
ُ3‫ﻣﻮﻋﺪ‬
ِ
‫ﻣﻮﻋﺪﻫﻢ‬
ُ ُ ِ َْ
ُ ُ َ ْ َ 4‫ﻣﻮﻋﺪﻫﻢ‬
Vasiyet eden
Konulmuş
Đşlenmiş
Yol, yer, mevki
Vaad edilmiş yer
Söz, vaad
Sözün, vaadin
Buluşma zamanınız
Onun vaadi, sözü
Onların vaadi, sözü
524
ِ ِ
‫ﻣﻮﻋﺪي‬
َْ
َ ِ َْ
ٌ‫ﻣﻮﻋﻈﺔ‬
ِ
‫ﻣﻮﻋﻮد‬
ُ َْ
Benim vaadim, sözüm
Öğüt, nasihat, vaaz
Vaad edilmiş
ُ َْ
ً ‫ﻣﻮﻓﻮرا‬
ُّ َ ُ
‫ﻣﻮﻓﻮن‬
Tam, mükemmel
Tam olarak verenler
‫ﻣﻮﻓﻮن‬
َ ُ ُ
ُ
‫ﻣﻮﻓﻮﻫﻢ‬
ُْ َُّ
Đfa edenler, yerine getirenler
Onlara tam olarak verenler
ٌ ‫ﻣﻮﻗﺪة‬
ََ ُ
‫ﻣﻮﻗﻨﻮن‬
َ ُِ ُ
ِِ
‫ﻣﻮﻗﻨﻴﻦ‬
َ ُ
Tutuşturulmuş
Kesin inananlar
Kesin inananlar
ُ َْ
ً ‫ﻣﻮﻗﻮﺗﺎ‬
Vakti belirlenmiş
ٌ‫ﻣﻮﻗﻮذة‬
َ ُْ َْ
Dövülerek öldürülmüş
‫ﻣﻮﻗﻮﻓﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻣﻮﻟﻰ‬
َ ْ َ 4‫ﻣﻮﻻ‬
َ َْ
Durdurulanlar
Mevla, dost
‫ﻣﻮﻻﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻣﻮﻻﻧﺎ‬
ََ ْ َ
Dostunuz
Dostumuz
3‫ﻣﻮﻻ‬
َُ َْ
‫ﻣﻮﻻﻫﻢ‬
ُ َُ َْ
Onun dostu
Onların dostu
‫ﻣﻮﻟﻮد‬
ٌ َُْ
ِّ
‫ﻣﻮﻟﻲ‬
َُ
Doğurulan
Dönen
‫ﻣﻮﻟﻰ‬
َ ْ َ 4‫ﻣﻮﻟﻰ‬
ًَْ
ِ
‫ﻣﻮﻟﻴﻬﺎ‬
َ َُّ
Dost
Ona dönen
525
ِ
‫ﻣﻮﻫﻦ‬
ُ ُ
‫ﻣﻴﺘﺎ‬
ٌ ِّ َ
ً ْ َ 4‫ﻣﻴﺖ‬
ٌ‫ﻣﻴﺘﺔ‬
ََْ
Zayıflatan
Ölü
Leş, ölü
‫ﻣﻴﺘﻮن‬
َ ُ ِّ َ
ِ
‫ﻣﻴﺘﻴﻦ‬
َ ِّ َ
Ölüler
Ölüler
‫ﻣﻴﺜﺎﻗﺎ‬
ٌ َِْ
ً َ ِ 4‫ﻣﻴﺜﺎق‬
‫ﺎﻗﻜﻢ‬
َ ِ
ْ ُ َ ‫ﻣﻴﺜ‬
ِ
ِ ِ َ ِ 4‫ﻣﻴﺜﺎﻗﻪ‬
‫ﻣﻴﺜﺎﻗﻪ‬
َُ َ
ِ
ِ ِ َ ِ 4‫ﻣﻴﺜﺎﻗﻬﻢ‬
‫ﻣﻴﺜﺎﻗﻬﻢ‬
َُْ َ
‫ﻣﻴﺮاث‬
ُ َ ِ
‫ﻣﻴﺰان‬
ٌ َ ِ
Misak, yemin, söz, anlaşma
Misakınız, sözünüz
Onun misakı
Onların misakı
Miras
Ölçü, mizan
ِ
‫ﻣﻴﺴﺮ‬
ُ َْ
ٍ
‫ﻣﻴﺴﺮة‬
َ َ َْ
Kumar
Kolaylık
ً ‫ﻣﻴﺴﻮرا‬
ُ َْ
‫ﻣﻴﻌﺎد‬
ٌ َ ِ
‫ﻣﻴﻘﺎﺗًﺎ‬
َ ِ 4‫ﻣﻴﻘﺎت‬
ُ َ ِ
ِ ِ
‫ﻣﻴﻘﺎﺗﻨﺎ‬
َ َ
ِ
‫ﻣﻴﻘﺎﺗﻬﻢ‬
ُْ ُ َ
Kolay, yumuşak
Vaad, söz
Belirlenen vakit
Bizim belirlenen vaktimiz
Onların belirlenen vakti
ِ
‫ﻣﻴﻜﺎل‬
َ َ ْ
ً ‫ﻣﻴﻼ‬
َْ
ْ َ 4ِ‫ﻣﻴﻞ‬
Mikail
Meyletmek, meyil
ََْ
ً‫ﻣﻴﻠﺔ‬
ِ
‫ﻣﻴﻤﻨﺔ‬
ََ َْ
Baskın
Sağdakiler
526
‫ﻥ‬
ِِ ُْ
‫ﻧﺆﺗﻪ‬
ِ
‫ﻧﺆﺗﻬﺎ‬
َ ُْ
‫ُْﻧﺆَﺗﻰ‬
ِ ُْ
‫ﻧﺆﺗﻲ‬
Onu veririz
Onu (dş) veririz
Bize verilir
Veririz
ِ ِ ُْ
‫ﻧﺆﺗﻴﻪ‬
ِ
‫ﻧﺆﺛﺮ‬
َ ُْ
‫ﻧﺆﺛﺮك‬
َ َِ ُْ
‫ﻧﺆﺧﺮ‬
ُّ ِ َ ُ
3‫ﻧﺆﺧﺮ‬
ُ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻧﺆﻣﻦ‬
َ ُْ
ِ
‫ﻧﺆﻣﻦ‬
ُ ُْ
Onu veririz
Tercih etmemiz
Seni tercih etmemiz
Erteleriz
Onu erteleriz
Đman etmemiz
Đman ederiz
‫ﻧﺆﻣﻨﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻮن‬
َ ‫ﻧﺎﺋﻤ‬
ُ َ
ِ َْ
‫ﻧﺎت‬
Mutlaka iman ederiz
Uyuyanlar
Gelmemiz
ِ ِ َْ
‫ﻧﺎتﺑـ‬
َِْ
‫ﻧﺎﺗﻲ‬
Getirmemiz
Geliriz
‫ﻧﺎﺗﻴﻜﻢ‬
ُْ َ ِ ْ َ
‫ﻧﺎﺗﻴﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ
‫ﻧﺎج‬
ٍ َ
Size getiririz
Mutlaka geliriz
Kurtulan
‫ﻧﺎﺟﻴﺘﻢ‬
َُُْ َ
‫ﻧﺎﺧﺬ‬
َ ُ َْ
Baş başa konuştunuz
Tutmamız
527
‫ﻧﺎدا‬
َ َ
Seslendi
‫ﻧﺎداﻧﺎ‬
ََ َ
Bize seslendi, nida etti
3‫ﻧﺎدا‬
ُ َ َ
Ona seslendi
‫ﻧﺎداﻫﺎ‬
َ َ َ
Ona (dş) seslendi
‫ﻧﺎداﻫﻤﺎ‬
َُ َ َ
َْ َ
ُ‫ﻧﺎدﺗﻪ‬
ِِ َ
‫ﻧﺎدﻣﻴﻦ‬
َ
‫ﻧﺎدوا‬
ُ َ
O ikisine seslendi
Ona seslendi, seslendiler
Pişman olanlar
Seslenin, çağırın
‫ﻧﺎدوا‬
ُ َ
ْ َ َ 4‫ﻧﺎدوا‬
‫ﻧﺎدى‬
َ َ
Seslendiler
Seslendi, çağırdı, nida etti
‫ﻧﺎدﻳﺘﻢ‬
ْ َُْ َ
‫ﻧﺎدﻳﻜﻢ‬
ُُ ِ َ
‫ﻧﺎدﻳﻨﺎ‬
ََْ َ
Siz seslendiniz
Toplantılarınız
Seslendik, nida ettik
3‫ﻧﺎدﻳﻨﺎ‬
ُ ََْ َ
ِ
ُ‫ﻧﺎدﻳﻪ‬
َ َ
‫ﻧﺎرا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻧﺎر‬
ِ َ ِ َ
‫ﻧﺎزﻋﺎت‬
Ona seslendik, nida ettik
Onun topluluğu
Ateş
Çekenler
‫ﻧﺎس‬
ُ َ
ُ ِ َ
ُ3‫ﻧﺎﺳﻜﻮ‬
ِ َ
‫ﺌﺔ‬
َ َ ‫ﻧﺎﺷ‬
Đnsanlar
Ona uyanlar
Kalkış, kalkma
ِ ِ َ
‫ﻧﺎﺷﺮات‬
َ
ِ َ ِ َ
‫ﻧﺎﺷﻄﺎت‬
Yayanlar
Çekip alanlar
528
ِ
ٌ‫ﻧﺎﺻﺒﺔ‬
َ َ
ِ
‫ﻧﺎﺻﺢ‬
ٌ َ
‫ﻧﺎﺻﺤﻮن‬
َ ُ ِ َ
Yorgun
Nasihat eden
Nasihat edenler
ِ ِ َ
‫ﻧﺎﺻﺤﻴﻦ‬
َ
ٍ ِ َ
‫ﻧﺎﺻﺮ‬
Nasihat edenler
Yardımcı
ِ
‫ﻧﺎﺻﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ
ٌ‫ﻧﺎﺻﻴﺔ‬
َ َ
Yardımcılar
Perçem
ِ
‫ﻧﺎﺻﻴﺘﻬﺎ‬
َ َِ َ
ِ
ٌ‫ﻧﺎﺿﺮة‬
َ َ
‫ﻧﺎﻇﺮة‬
ٌَِ َ
ِ
‫ﻧﺎﻇﺮﻳﻦ‬
َ ِ َ
ِ
ٌ‫ﻧﺎﻋﻤﺔ‬
َ َ
‫ﻧﺎﻓﻖ‬
ََ َ
Onun perçemi
Parlak
Bakan, bekleyen
Bekleyenler, bakanlar
Mes’ut, mutlu
Đkiyüzlü oldu, münafık oldu
‫ﻧﺎﻓﻘﻮا‬
َُ َ
‫ﻧﺎﻓﻠﺔ‬
ً َِ َ
Đkiyüzlü oldular, münafık oldular
Hediye, fazla
َ َ
ٌ‫ﻧﺎﻗﺔ‬
Dişi deve
ِ ُ َ
‫ﻧﺎﻗﻮر‬
ِ َ
‫ﻧﺎﻛﺐ‬
Boru, öttürme aleti
Yoldan çıkan
‫ﻧﺎﻛﺒﻮن‬
َ ُِ َ
ِ
‫ﻧﺎﻛﺴﻮا‬
ُ َ
ُ َْ
َ‫ﻧﺎﻛﻞ‬
Yoldan sapanlar
Büktüler, eğdiler
Yememiz
‫ﻧﺎﻫﻮن‬
َ ُ َ
Yasaklayanlar, nehyedenler
529
‫ََﻧﺎى‬
ِ
ْ‫َ ّﻧﺒﺊ‬
‫ﻧﺒﺌﻨﺎ‬
َ ْ ِّ َ
‫ﻧﺒﺌﻬْﻢ‬
ُ ْ ِّ َ
ِ ُ َِ
‫ﻧﺒﺆوﻧﻲ‬
ّ
Yüz çevirdi, yan çizdi, yan döndü
Haber ver
Bize haber ver
Onlara haber ver
Bana haber verin
َ ‫َ َّﻧﺒﺎ‬
ٍ َ
َ‫ﻧﺒﺄ‬
ٌ َ َ 4‫ﻧﺒﺈ‬
َ َ 4‫ﻧﺒﺆ‬
َ
‫ﻧﺒﺎت‬
ْ َ َّ َ
Haber verdi
Haber
Haber verdi (dş)
‫ﻧﺒﺎت‬
ُ ْ َّ َ
‫ﻧﺒﺎﺗﺎ‬
ٌ ََ
ً َ َ 4 ‫ﻧﺒﺎت‬
Haber verdim
Bitki, nebat
‫ﻧﺒﺎﺗﻜﻤﺎ‬
َ ُ ُ ْ َّ َ
ُ ََ
ُ ‫ﻧﺒﺎﺗﻪ‬
Đkinize haber verdim
Onun bitkisi
‫ﺒﺎﻧﺎ‬
َ َ َّ َ‫ﻧ‬
ِ
‫ﻧﺒﺎﻧﻲ‬
َ َ َّ َ
Bize haber verdi
Bana haber verdi
3‫ﻧﺒﺎ‬
َُ ََ
‫ﻧﺒﺎﻫﺎ‬
َ َ َّ َ
Onun haberi
Onu haber verdi
‫ﻧﺒﺎﻫﻢ‬
َََُ
‫ﻧﺒﺖ‬
َ ََ
ِ َ
‫ﻧﺒﺘﻐﻲ‬
َْ
ِ ِ َ
‫ﻧﺒﺘﻠﻴﻪ‬
َْ
Onların haberi
Büyüdü
Ararız, isteriz
Onu imtihan ederiz
ِ َ َْ
ْ‫ﻧﺒﺘﻬﻞ‬
ِّ ُ
َ‫ﻧﺒﺪل‬
َ
Dua edelim
Değiştirmemiz
530
‫ﻧﺒﺬ‬
َ ََ
‫ﻧﺒﺬ‬
َ ُِ
Bozdu
Bozuldu
‫ﻧﺒﺬت‬
ُ ََْ
‫ﻧﺒﺬﺗﻬﺎ‬
َ ُ ََْ
Bozdum
Onu bozdum
‫ﻧﺒﺬﻧﺎ‬
َ ََْ
َ ََْ
ُ3‫ﻧﺒﺬﻧﺎ‬
Bozduk
Onu bozduk
‫ﻧﺒﺬﻧﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ ََْ
َ ََ
ُ3‫ﻧﺒﺬ‬
Onları bozduk
Onu bozdu
‫ﻧﺒﺬوا‬
ُ ََ
Bozdular
ُ ََ
ُ3‫ﻧﺒﺬو‬
Onu bozdular
َ‫ﻧﺒﺮا‬
َ َْ
Meydana getiririz
ٰ‫ﻧﺒﺮ َ َاﻫﺎ‬
َ َْ
Onu yaratırız
‫ﻧﺒﺮح‬
َ َ َْ
ِّ ُ
‫ﻧﺒﺸﺮ‬
ُ َ
‫ﻧﺒﺸﺮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻧﺒﻄﺶ‬
ُ َْ
‫ﻧﺒﻌﺚ‬
َ َ َْ
Vazgeçeriz
Müjdeleriz
Seni müjdeleriz
Yakalarız
Göndermemiz, diriltmemiz
‫ﻧﺒﻌﺚ‬
ُ َ َْ
‫ﻧﺒﻎ‬
ِ َْ
ِ َ
‫ﻧﺒﻐﻲ‬
ْ
‫ﻧﺒﻠﻮ‬
ََُْ
Göndeririz, diriltiriz
Aramamız
Ararız
Đmtihan ederiz, sınarız
‫ﻧﺒﻠﻮﻛﻢ‬
ُ َُْ
Sizi imtihan ederiz, sınarız
531
‫ﻧﺒﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ُ ْ َ
‫ﻧﺒﻠﻮﻫﻢ‬
ُ َُْ
Mutlaka sizi imtihan ederiz, sınarız
Onları imtihan ederiz, sınarız
‫ﻧﺒﻠﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ََُْ
‫ﻧﺒﻮﺋﻦ‬
َّ َ ِ ّ َ ُ
Onları imtihan etmemiz
Mutlaka yerleştiririz
‫ﻧﺒﻮﺋﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ِ ّ َ ُ
َ‫ﻧﺒﻮة‬
َّ ُ ُ
Mutlaka onları yerleştiririz
Nübüvvet, peygamberlik
‫ﻧﺒﻴﺎ‬
ًّ ِ َ 4 ‫ﻧﺒﻲ‬
ٌّ ِ َ
‫ﻧﺒﻴﺘﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
َّ َ ّ ِ َ ُ
ُ ‫ﻧﺒﻴﺘﻨﻪ‬
‫ﻧﺒﻴﻦ‬
َ ِّ ِ َ
‫ﻧﺒﻴﻦ‬
ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻧﺒﻴﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
‫ﻧﺒﻴﻮن‬
َ ُّ ِ َ
َ ‫ﻧﺘﺒﺮا‬
َّ َ َ َ
‫ﻧﺘﺒﻊ‬
ُ ِ َّ َ
Peygamber, nebi
Mutlaka gece baskın yaparız
Mutlaka ona gece baskın yaparız
Peygamberler, nebiler
Beyan ederiz, açıklarız
Onların peygamberi
Peygamberler, nebiler
Uzaklaşırız
Tabi oluruz, takip ederiz
‫ﻧﺘﺒﻊ‬
ُ ُِْ
‫ﻧﺘﺒﻊ‬
ِ ِ َّ َ 4‫ﻧﺘﺒﻊ‬
َ ِ َّ َ
ِ
‫ﻧﺘﺒﻌﻜﻢ‬
ْ ُ ْ َّ َ
ُ ‫ﻧﺘﺒﻌﻪ‬
ُ ِ َّ َ
ِ
‫ﻧﺘﺒﻌﻬﻢ‬
ُ ُ ُ ُْ
ُ‫ﻧﺘﺒﻮأ‬
َّ َ َ َ
Takip ettiririz
Tabi olmamı, takip etmemiz
Sizi takip etmemiz
Onu takip ederiz
Onlara tabi kılarız
Otururuz, yerleşiriz
‫ﻧﺘﺠﺎوز‬
ُ َ ََ
Geçeriz
532
‫ﻧﺘﺨﺬ‬
َ ِ َّ َ
َّ َ ِ َّ َ
‫ﻧﺘﺨﺬن‬
َ ِ َّ َ
ُ3‫ﻧﺘﺨﺬ‬
Edinmemiz
Muhakkak ediniriz
Onu edinmemiz
َ
‫ﻧﺘﺨﻄﻒ‬
ْ ّ َ َُ
‫ﻧﺘﺮﺑﺺ‬
ُ َّ َ َ َ
Atılmamız, çıkarılmamız
Bekleriz
‫ﻧﺘﺮك‬
َ ُ َْ
‫ﻧﺘﻖ‬
َََ
Terk etmemiz
Kaldırdı
َّ َ َ َ
ُ ‫ﻧﺘﻘﺒﻞ‬
‫ﻧﺘﻘﻨﺎ‬
َََْ
َ
‫ﻧﺘﻜﻠﻢ‬
َ َّ ََ
‫ﻧﺘﻠﻮا‬
َُْ
Kabul ederiz
Kaldırdık
Konuşmamız
Okuruz
َُْ
ُ3‫ﻧﺘﻠﻮ‬
Onu okuruz
‫ﻧﺘﻠﻮﻫﺎ‬
َ َُْ
َّ َ َ َ
ُ‫ﻧﺘﻨﺰل‬
Onları okuruz
Đndiririz
‫ﻧﺘﻮﻓﻴﻨﻚ‬
َ َّ َ َّ َ َ َ
َّ َ َ َ
َ ‫ﻧﺘﻮﻛﻞ‬
‫ﻧﺜﺒﺖ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻧﺠﺎ‬
َ َ
Seni mutlaka vefat ettiririz
Tevekkül etmemiz
Sabit kılarız
Kurtuldu
‫ﻧﺠﺎ‬
َّ َ
ِ َ
‫ﻧﺠﺎة‬
َ
Kurtardı
Kurtuluş
ِ َ ُ
‫ﻧﺠﺎزي‬
Cezalandırırız
‫ﻧﺠﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َّ َ
Sizi kurtardı
533
‫ﻧﺠﺎﻧﺎ‬
َ َّ َ
Bizi kurtardı
‫ﻧﺠﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َّ َ
ِ
‫ﻧﺠﺐ‬
ْ ُ
Onları kurtardı
Uymamız
‫ﻧﺠﺪ‬
ْ َِ
Bulmamız
‫ﻧﺠﺪﻳ ِﻦ‬
َْ ْ َ
َِْ
‫ﻧﺠﺰي‬
Đki ana yol
Karşılığını veririz
ُِْ
‫ﻧﺠﺰي‬
‫ﻧﺠﺰﻳﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ
Bize karşılığı verilir
Muhakkak karşılığını veririz
ِ ِ َ
‫ﻧﺠﺰﻳﻪ‬
ْ
‫ﻧﺠﺲ‬
ٌ َ َ
Ona karşılığını veririz
Pis
َ َْ
ُ ‫ﻧﺠﻌﻞ‬
َ ْ َ 4 ْ‫ﻧﺠﻌﻞ‬
َ َْ
َ‫ﻧﺠﻌﻞ‬
Yaparız
Yapmamız
‫ﻧﺠﻌﻠﻬﺎ‬
َ ََ ْ َ
‫ﻧﺠﻌﻠﻬﺎ‬
َ َُ ْ َ
Onu yapmamız
Onu yaparız
‫ﻧﺠﻌﻠﻬﻢ‬
ْ ُ ََ ْ َ
‫ﻧﺠﻌﻠﻬﻤﺎ‬
َ ُ َْ ْ َ
Onları yapmamız
O ikisini yapmamız
‫ﻧﺠﻢ‬
ُ َْ
‫ﻧﺠﻤﻊ‬
ََ َْ
‫ﻧﺠﻨﺎ‬
َ ِّ َ
َِِ
‫ﻧﺠﻨﻲ‬
ّ
Yıldız, ot
Toplamamız
Bizi kurtar
Beni kurtar
‫ﻧﺠﻮا‬
َ َْ
‫ﻧﺠﻮاﻛﻢ‬
ُْ َ َْ
Gizli konuşma
Gizli konuşmanız
534
‫ﻧﺠﻮاﻫﻢ‬
ُ َ َْ
‫ﺠﻮت‬
َ ْ َ َ‫ﻧ‬
Onların gizli konuşması
Kurtuldun
َ ‫ﻧﺠﻮم‬
ُ ُ
‫ﻧﺠﻮى‬
َ َْ
Yıldızlar
Gizli konuşma
‫ﻧﺠﻰ‬
َّ َ
ُِ
‫ﻧﺠﻲ‬
ّ
َ
Kurtardı
Kurtarıldı
ِ
ً ‫ﻧﺠﻴﺎ‬
ّ َ
Münacaat ederek, yalvararak
‫ﻧﺠﻴﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫ﻧﺠﻴﻨﺎك‬
َ َ ْ َّ َ
Kurtardık
Seni kurtardık
‫ﻧﺠﻴﻨﺎﻛﻢ‬
ُ َ ْ َّ َ
ُ3‫ﻧﺠﻴﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
Sizi kurtardık
Onu kurtardık
‫ﻴﻨﺎﻫﻢ‬
َّ َ
ْ ُ َ ْ ‫ﻧﺠ‬
‫ﻧﺠﻴﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ َ ْ َّ َ
Onları kurtardık
O ikisini kurtardık
‫ﻧﺤﺎس‬
ٌ َ ُ
‫ﻧﺤﺐ‬
َ َْ
Erimiş bakır, kızıl duman
Söz
ُ ‫ﻧﺤﺒﻪ‬
ََْ
‫ﻧﺤﺖ‬
َ َ َ
Adağı, sözü
Yonttu
‫ﻧﺤﺮ‬
ََ َ
‫ﻧﺤﺮﻗﻦ‬
َّ َ ِ ّ َ ُ
Kurban kesti
Mutlaka yakarız
َّ َ ِ ّ َ ُ
ُ ‫ﻧﺤﺮﻗﻨﻪ‬
ٍ َْ
‫ﻧﺤﺲ‬
Onu mutlaka yakarız
Kara, uğursuz
ٍ َِ
‫ﻧﺤﺴﺎت‬
َ
Kara, uğursuz
535
‫ﻧﺤﺸﺮ‬
ُُ َْ
‫ﻧﺤﺸﺮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ُ ْ َ
Toplarız, diriltiriz
Mutlaka onları toplarız
3‫ﻧﺤﺸﺮ‬
ُُُ َْ
‫ﻧﺤﺸﺮﻫﻢ‬
ُْ ُُ َْ
Mutlaka onu toplarız
Onları toplarız
َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻧﺤﻀﺮن‬
ِ
‫ﻧﺤﻀﺮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ ُ
Muhakkak bulundururuz
Muhakkak onları bulundururuz
‫ﻔﻆ‬
ُ َ ‫ﻧﺤ‬
َْ
Koruruz
‫ﻧﺤ ِﻞ‬
َْ
Bal arısı
َِْ
ً‫ﻧﺤﻠﺔ‬
Hediye
‫ﻧﺤﻦ‬
ُ َْ
‫ﻧﺤﻴﺎ‬
ََْ
Biz
Yaşarız
ُِْ
‫ﻧﺤﻲ‬
ِ ْ ُ 4‫ﻧﺤﻴﻲ‬
‫ﻧﺤﻴﻴﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Diriltiriz, hayat veririz
Muhakkak diriltiriz, hayat veririz
‫ﻧﺨﺎف‬
ُ ََ
ِ َْ
‫ﻧﺨﺘﻢ‬
ُ
ِ
ً‫ﻧﺨﺮة‬
َ َ
Korkarız
Mühürleriz
Çürümüş
‫ﻧﺨﺮج‬
ُ ِ ُْ
Çıkarırız
‫ﻧﺨﺮﺟﻜﻢ‬
ُْ ُ ِ ُْ
‫ﻧﺨﺮﺟﻦ‬
َّ َ ُ ْ َ
Sizi çıkarırız
Mutlaka çıkarırız
‫ﻧﺨﺮﺟﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ ُ
Mutlaka seni çıkarırız
‫ﻧﺨﺮﺟﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻧﺨﺰى‬
َ َْ
Mutlaka sizi çıkarırız
Rezil oluruz
536
ِ
‫ﻧﺨﺴﻒ‬
ْ َْ
‫ﻧﺨﺸﻰ‬
َ َْ
ِ ُْ
‫ﻧﺨﻔﻲ‬
Geçiririz
Korkarız
Gizleriz, saklarız
‫ﻧﺨﻼ‬
ً ْ َ 4‫ﻧﺨﻞ‬
ٌ َْ
َِ ْ َ
‫ﻧﺨﻠﺔ‬
Hurma ağacı
Hurma ağacı
ُِ ْ ُ
ُ ‫ﻧﺨﻠﻔﻪ‬
‫ﻧﺨﻠﻖ‬
ُ َْ
Ondan döneriz, cayarız
Yaratırız
ُّ ُ ْ َ
‫ﻧﺨﻠﻘﻜﻢ‬
Sizi yaratmamız
‫ﻧﺨﻮض‬
ُ َُ
‫ﻧﺨﻮف‬
ُ ِّ َ ُ
Boş şeylere dalarız
Korkuturuz
‫ﻧﺨﻮﻓﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ِّ َ ُ
ٍ ِ َ
‫ﻧﺨﻴﻞ‬
Onları korkuturuz
Hurma ağacı
ِ
ً‫َﻧﺪاء‬
‫ﻧﺪاﻣﺔ‬
ََ ََ
Bağırmak, nida
Pişmanlık, nedamet
ِ َُ
ُ‫ﻧﺪاول‬
‫ﻧﺪاوﻟﻬﺎ‬
َُِ َُ
Döndürürüz, devrederiz
Onu döndürürüz, devrederiz
ِ
ُ ‫ُ ْﻧﺪﺧﻞ‬
‫ﻧﺪﺧﻠﻜﻢ‬
ُْ ْ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻧﺪﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ ُ
‫ﻧﺪﺧﻠﻬﺎ‬
ََُ َْ
ِ
‫ﻧﺪﺧﻠﻬﻢ‬
ُْ ُ ْ ُ
ِ َْ
‫ﻧﺪري‬
Sokarız
Sizi sokmamız
Mutlaka onları sokarız
Ona sokmamız
Onları sokarız
Biliriz
537
ُ‫ﻧَ ْﺪع‬
‫ﻧﺪﻋﻮا‬
ُ َْ
ْ ُ ْ َ 4‫ﻧﺪﻋﻮ‬
Dua etmemiz
Çağırırız, dua ederiz
ُ3‫ﻧﺪﻋﻮ‬
ُ َْ
Ona dua ederiz
ُّ‫َ ُﻧﺪل‬
ُ
‫ﻧﺪﻟﻜﻢ‬
ُْ َُّ
ِ
َ ‫َﻧﺪم‬
ِ
ً ‫ﻧﺪﻳﺎ‬
ّ َ
‫ﻧﺬر‬
َََ
Gösteririz, delil oluruz
Size gösteririz
Pişman oldu
Mevki, meclis
Adadı
‫ﻧﺬر‬
َََ
‫ﻧﺬر‬
ََُ
Adadı
Bırakırız
ٍ َْ
‫ﻧﺬر‬
Adak
‫ﻧﺬر‬
ُُُ
ُُِ
‫ﻧﺬر‬
Uyarılar
Uyarılarım
ً ‫ُ ْﻧﺬرا‬
Uyarma
‫ﻧﺬرت‬
ُ ََْ
‫ﻧﺬرﺗﻢ‬
ََُْْ
Adadım
Adadınız
‫ﻧﺬرﻫﻢ‬
ُْ ََُ
ُِْ
ُ ‫ﻧﺬﻗﻪ‬
‫ﻧﺬﻛﺮ‬
َُ َْ
Onları bırakırız
Ona tattırmamız
Analım, zikredelim
‫ﻧﺬﻛﺮك‬
َ َُ َْ
َِ
َّ‫ﻧﺬل‬
‫ﺬﻫﺒﻦ‬
َّ َ َ ْ َ‫ﻧ‬
Seni analım, zikredelim
Zillete düşmemiz
Gideriz
538
ِ َّ َ ْ َ
‫ﻧﺬﻫﺒﻦﺑـ‬
َ
‫ﻧﺬور‬
َ ُُ
Gideririz
Adaklar
‫ﻧﺬورﻫﻢ‬
ُْ َ ُُ
ِ َ 4‫ﻧﺬﻳﺮ‬
َِ
‫ﻧﺬﻳﺮا‬
ٌ
ً
‫ﻧﺬﻳﻖ‬
ُ ُِ
‫ﻧﺬﻳﻘﻦ‬
َّ َ ِ ُ
ُ ُِ
ُ ‫ﻧﺬﻳﻘﻪ‬
ِ
‫ﻧﺬﻳﻘﻬﻢ‬
ُْ َ ُ
‫اك‬
َ ‫ََﻧﺮ‬
Onların adakları
Đkaz eden, uyaran
Tattırırız
Muhakkak tattırırız
Ona tattırırız
Onlara tattırırız
Seni görürüz
3‫ﻧﺮا‬
ُ ََ
‫ﻧﺮاﻫﺎ‬
َ ََ
‫ﻧﺮﺑﻚ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻧﺮث‬
ُ َِ
Onu görürüz
Onu (dş) görürüz
Seni yetiştiririz
Varis oluruz
َُِ
ُ ‫ﻧﺮﺛﻪ‬
‫ﻧﺮﺟﻤﻦ‬
َّ َ ُ ْ َ
Ona varis oluruz
Mutlaka taşlarız
‫ﻧﺮﺟﻤﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ُ ْ َ
‫ﻧﺮد‬
ُّ َ ُ
Mutlaka sizi taşlarız
Döndürülürüz
‫ﻧﺮدﻫﺎ‬
َ َّ ُ َ
‫ﻧﺮزق‬
ُ ُ َْ
Onu döndürmemiz
Rızık veririz
‫ﻧﺮزﻗﻚ‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻧﺮزﻗﻜﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
Sana rızık veririz
Size rızık veririz
‫ﻧﺮزﻗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
Onlara rızık veririz
539
ِ
َ‫ُ ْﻧﺮﺳﻞ‬
ِ
ُ ‫ُ ْﻧﺮﺳﻞ‬
Göndermemiz
Göndeririz
‫ﻧﺮﺳﻠﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻧﺮﻓﻊ‬
ُ َ َْ
Mutlaka göndeririz
Yükseltiriz
‫ََﻧﺮى‬
‫ﻧﺮى‬
َ ِ ُ 4‫ُِﻧﺮي‬
Görürüz
Gösteririz
‫ﻧﺮﻳﺪ‬
ُ ُِ
Đsteriz, irade ederiz
‫ﻧﺮﻳﻚ‬
َ َُِ
Sana gösteririz
‫ﻧﺮﻳﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ُ
ُ ‫ﻧﺮﻳﻪ‬
َُِ
Mutlaka sana gösteririz
Ona gösteririz
ِ ُِ
‫ﻧﺮﻳﻬﻢ‬
Onlara gösteririz
‫ﻧﺰاﻋﺔ‬
ً َ َّ َ
‫ﻧﺰد‬
ْ َِ
Soyan, dağıtan
Arttırmamız
‫ﻧﺰداد‬
ُ َ َْ
Arttırırız
َ‫َ َﻧﺰع‬
Çıkardı, elinden aldı, giderdi
‫ﻧﺰﻋﻨﺎ‬
َْ ََ
‫ﻧﺰﻋﻨﺎﻫﺎ‬
َ َْ ََ
Elinden aldık
Onu çıkarıp aldık
‫ﻧﺰغ‬
َ ََ
‫ﻧﺰغ‬
ٌ َْ
Kışkırttı
Kışkırtma
‫ﻧﺰل‬
َ ََ
Đndi
‫ﻧﺰل‬
َ َّ َ
‫ﻧﺰل‬
َ َّ َ
Đndirdi
Đndirdi
540
‫ﻧﺰل‬
َ ِّ ُ
Đndirildi
‫ﻧﺰﻻ‬
ً ُ ُ 4‫ﻧﺰل‬
ٌ ُُ
‫ﻧﺰﻟﺔ‬
ً َ َْ
Đndirilme, iniş, ikram
Đniş
‫ﻧﺰﻟﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
Đndirildi
‫ﻧﺰﻟﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
3‫ﻧﺰﻟﻨﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
Đndirdik
Onu indirdik
َ َّ َ
ُ ‫ﻧﺰﻟﻪ‬
‫ﻧﺰﻟﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ُُ
Onu indirdi
Onların inişi
‫ﻧﺰﻳﺪ‬
َ َِ
Arttırmamız
‫ﻧﺰﻳﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َ َِ
َ ُْ
ُ ‫ﻧﺴﺌﻞ‬
Sizi arttırmamız
Soruluruz
‫ﻧﺴﺌﻠﻚ‬
َ َُ ْ َ
ِ
ٌ‫ﻧﺴﺎء‬
َ
Sana sorarız
Kadınlar
‫ﻧﺴﺎءﻛﻢ‬
ُ َ َ ِ 4‫ﻧﺴﺎؤﻛﻢ‬
ُ ُ َِ
‫ﻧﺴﺎءﻧﺎ‬
ََ َ ِ
Kadınlarınız
Kadınlarımız
ِ ِّ
‫ﻧﺴﺎءﻫﻢ‬
ُ َ َ ِ 4‫ﺋﻬﻢ‬
َ
ْ ِ ‫ﻧﺴﺎ‬
‫ﻧﺴﺎﺋﻬﻦ‬
َّ ِ ِ ٰ َ ِ
Onların kadınları
Onların (dş, çğ) kadınları
ِ َُ
ُ‫ﻧﺴﺎرع‬
َ ُْ
ُ‫ﻧﺴﺎل‬
Koşarız
Bize sorulur
‫ﻧﺴﺎﻟﻚ‬
َ َُ ْ َ
‫ﻧﺴﺎﻟﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
Sana sorarız
Mutlaka sorarız
‫ﻧﺴﺎﻟﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ ْ َ
Mutlaka onlara sorarız
541
‫ﻧﺴﺒﺎ‬
ًََ
‫ﻧﺴﺒﺢ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻧﺴﺒﺤﻚ‬
َ َ ِّ َ ُ
‫ﻧﺴﺘﺒﻖ‬
ُ َِ ْ َ
‫ﻧﺴﺘﺤﻮذ‬
ِْ ْ َ َْ
Nesep, kan akrabalığı
Tesbih ederiz
Seni tesbih etmemiz
Yarışırız
Üstünlük sağlamamız, yenmemiz
‫ﻧﺴﺘﺤﻲ‬
ِ ْ َ َْ
ِ
‫ﻧﺴﺘﻌﻴﻦ‬
ُ َ َْ
‫ﻧﺴﺘﻨﺴﺦ‬
ُ ِ َ َْ
‫ﻧﺴﺦ‬
َ ََ
ِ َ ُ
‫ﻧﺴﺨﺖ‬
ْ
‫ﻧﺴﺨﺘﻬﺎ‬
ََِ ُْ
Sağ bırakırız
Yardım isteriz
Yazarız, kaydederiz
Yürürlükten kaldırdı
Yazı
Onun yazısı
‫ﻧﺴﺨﺮ‬
َُ َْ
‫ﻧﺴﺮا‬
ً َْ
Alay ederiz
Put adı
‫ﻧﺴﻔﺎ‬
ً َْ
‫ﻧﺴﻔﺖ‬
ْ َ ُِ
Toz etmek
Savruldu, dağıldı
َ َْ
ً ‫ﻧﺴﻔﻌﺎ‬
‫ﻧﺴﻘﻂ‬
ْ ِ ُْ
ِ َ
‫ﻧﺴﻘﻲ‬
ْ
ِ
‫ﻧﺴﻘﻴﻜﻢ‬
ُْ ُْ
ِ
ُ ‫ﻧﺴﻘﻴﻪ‬
َ ُْ
ٍ ُ
‫ﻧﺴﻚ‬
ُ
‫ﻧﺴﻜﻨﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Mutlaka yakalarız
Düşürürüz
Sularız
Sizi sularız
Onu sularız
Kurban, yakınlaşma yolları
Mutlaka yerleştiririz
542
ِ ُ
‫ﻧﺴﻜﻲ‬
ُ
َ‫ﻧﺴﻞ‬
َْ
Kurbanım
Nesil
‫ﻧﺴﻠﺦ‬
ُ ََْ
‫ﻧﺴﻠﻚ‬
ُ َُْ
Çekip alırız
Sokarız
ُ َُْ
ُ ‫ﻧﺴﻠﻜﻪ‬
ِ
‫ﻧﺴﻠﻢ‬
َ ُْ
Onu sokarız
Teslim olmamız
ََْ
ُ ‫ﻧﺴﻠﻪ‬
‫ﻧﺴﻤﻊ‬
َُ َْ
Onun nesli
Đşitiriz
‫ﻧﺴﻮا‬
َُ
ِ
ٌ ‫ﻧﺴﻮة‬
َ ْ
Unuttular
Kadınlar
‫ﻧﺴﻮق‬
ُ َُ
ُ3‫ﻧﺴﻮ‬
َُ
Sevk ederiz
Onu unuttular
‫ﻧﺴﻮي‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻧﺴﻮﻳﻜﻢ‬
ْ ُ ِّ َ ُ
Bir tutmamız, eşit tutmamız
Sizi eşit tutmamız
َِ
‫ﻧﺴﻲ‬
َ
َِ
ُ‫ﻧﺴﻰء‬
ْ
ِ
‫ﻧﺴﻴﺎ‬
َ َ
Unuttu
Erteleme
Unuttular (ikil)
ً ‫ﻧﺴﻴﺎ‬
َْ
‫ﻧﺴﻴﺖ‬
َ َِ
Unutulan, unutan
Unuttun
‫ﻧﺴﻴﺖ‬
ُ َِ
ِ
‫ﻧﺴﻴﺘﻢ‬
ُْ َ
ِ
‫ﻧﺴﻴﺘﻬﺎ‬
ََ َ
Unuttum
Unuttunuz
Onu unuttun
543
ِ
‫ﻧﺴﻴﺮ‬
ُّ َ ُ
ِ
‫ﻧﺴﻴﻨﺎ‬
َ َ
ِ
‫ﻧﺴﻴﻨﺎﻛﻢ‬
ُْ َ َ
ِ
‫ﻧﺴﻴﻬﻢ‬
َُْ َ
ََ
ْ‫ﻧﺸﺎ‬
Yürütürüz
Unuttuk
Sizi unuttuk
Onları unuttu
Đstememiz
ََ
ُ‫ﻧﺸﺎء‬
َ‫ﻧﺸﺎة‬
َ َْ
Đsteriz
Yaratma
ِ َ ْ َ‫ﻧ‬
‫ﺸﺘﺮي‬
َْ
ً ‫ﻧﺸﺮا‬
‫ﻧﺸﺮت‬
ْ َُِ
‫ﻧﺸﺮح‬
ْ َ َْ
Değişiriz
Açma
Açıldı
Genişletmemiz
‫ﻧﺸﺮك‬
َ ِ ُْ
Şirk koşmamız
َْ
ً ‫ﻧﺸﻄﺎ‬
Çekip alma, serbest bırakmak
‫ﻧﺸﻬﺪ‬
َُ َْ
Şehadet ederiz
ُ ُ 4‫ﻧﺸﻮر‬
ً ‫ﻧﺸﻮرا‬
ُ ُُ
Diriltme, kabirden çıkarma
ُُ
ً ‫ﻧﺸﻮزا‬
Huysuzluk, kötü muamele
‫ﻧﺸﻮزﻫﻦ‬
َّ ُ َ ُ ُ
‫ﻧﺼﺎرى‬
َ َ َ
Onların (dş, çğ) huysuzluğu
Hıristiyan
‫ﻧﺼﺐ‬
ٌ َ َ
ٍ ُ ُ
‫ﻧﺼﺐ‬
Yorgunluk
Dikili taşlar
ٍ ْ ُ
‫ﻧﺼﺐ‬
Yorgunluk
ً ‫ﻧﺼﺒﺎ‬
َ َ
Yorgun
544
‫ﻧﺼﺒﺖ‬
ْ َِ ُ
ِ
‫ﻧﺼﺒﺮ‬
َ ْ َ
َّ َ ِ ْ َ
‫ﻧﺼﺒﺮن‬
‫ﻧﺼﺢ‬
َ َ َ
Dikildi
Sabrederiz
Muhakkak sabrederiz
Nasihat etti, öğüt verdi
‫ﺤﺖ‬
ُ ْ ‫ﻧﺼ‬
َ َ
‫ﻧﺼﺤﻮا‬
ُ َ َ
Nasihat ettim
Nasihat ettiler
ِ ُ
‫ﻧﺼﺤﻲ‬
ْ
Nasihatim
‫ﻧﺼﺪﻗﻦ‬
َّ َ َّ َّ َ
‫ﻧﺼﺮ‬
ََ َ
Muhakkak sadaka veririz
Yardım etti, kurtardı
‫ﻧﺼﺮا‬
ٌ ْ َ
ً ْ َ 4‫ﻧﺼﺮ‬
ِ
ً ‫ﻧﺼﺮاﻧﻴﺎ‬
ّ َ ْ َ
Yardım
Hıristiyan
‫ﻧﺼﺮف‬
َ ِ ْ َ
‫ﻧﺼﺮف‬
ُ ِّ َ ُ
Uzaklaştırmamız
Açıklarız
‫ﻧﺼﺮﻛﻢ‬
ُ ُ ََ َ
‫ﻧﺼﺮﻧﺎ‬
ََْ َ
Size yardım etti
Yardım ettik
‫ﻧﺼﺮﻧﺎ‬
َُ ْ َ
3‫ﻧﺼﺮﻧﺎ‬
ُ ََْ َ
Yardımımız
Ona yardım ettik
‫ﻧﺼﺮﻧﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َ
3‫ﻧﺼﺮ‬
ََُ َ
ِِ َ
3‫ﻧﺼﺮ‬
ْ
‫ﻧﺼﺮﻫﻢ‬
ُُ ََ َ
Onlara yardım ettik
Ona yardım etti
Onun yardımı
Onlara yardım etti
ِ ِ َ 4‫ﻧﺼﺮﻫﻢ‬
‫ﻧﺼﺮﻫﻢ‬
ْ ُْ َ ْ َ
Onların yardımı
545
‫ﻧﺼُﺮوا‬
َ َ
ُ3‫ﻧﺼﺮو‬
َُ َ
Yardım ettiler
Ona yardım ettiler
‫ﻧﺼﺮوﻫﻢ‬
ُْ َُ َ
ِ
‫ﻧﺼﻒ‬
ُ ْ
Onlara yardım ettiler
Yarım, yarı
َ ْ ِ
ُ ‫ﻧﺼﻔﻪ‬
ِِ ُ
ِ ِ ُ 4‫ﻧﺼﻠﻪ‬
‫ﻧﺼﻠﻴﻪ‬
ْ
ْ
ِ
‫ﻧﺼﻠﻴﻬﻢ‬
ِْ ْ ُ
ً ‫ﻧﺼﻮﺣﺎ‬
ُ َ
ِ َ 4‫ﻧﺼﻴﺐ‬
ِ َ
‫ﻧﺼﻴﺒﺎ‬
ٌ
ْ
ً
‫ﻧﺼﻴﺒﻚ‬
َ َ ِ َ
ِ
ِ
‫ﻧﺼﻴﺒﻬﻢ‬
ُ َ َ 4‫ﻧﺼﻴﺒﻬﻢ‬
ُُ َ
ِ َ 4 ‫ﻧﺼﻴﺮ‬
ِ َ
‫ﻧﺼﻴﺮا‬
ٌ
ً
ِ َ َّ َ
‫ﻧﻀﺎﺧﺘﺎن‬
َ
ِ
‫ﻧﻀﺞ‬
َ َ
Onun yarısı
Onu ateşe atarız
Onları ateşe atarız
Yürekten, ciddi
Nasip, pay
Nasibin, payın
Onların nasibi, payı
Yardımcı
Kaynayan, fışkıran (ikil)
Đyice yandı
‫ﻧﻀﺠﺖ‬
ْ َ ِ َ
‫ﻧﻀﺮب‬
ُ ِ ْ َ
Đyice yandı
Vururuz, misal veririz
‫ﻧﻀﺮﺑﻬﺎ‬
َُِ ْ َ
Onu misal veririz
ً‫ﻧﻀﺮة‬
َ ْ َ
Parlak
‫ﻧﻀﻄﺮ‬
ُّ َ ْ َ
‫ﻧﻀﻄﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ َ ْ َ
Maruz bırakırız
Onları maruz bırakırız
‫ﻧﻀﻊ‬
ُ َ َ
‫ﻧﻀﻴﺪ‬
ٌ ِ َ
Koyarız, kurarız
Kat kat, dizilmiş
546
ِ
‫ﻧﻀﻴﻊ‬
ُ ُ
Zayi ederiz, kaybederiz
‫ﻧﻄﺒﻊ‬
ُ َْ َ
ِ
‫ﻧﻄﻌﻢ‬
ُ ْ ُ
Mühürleriz
Yediririz
ِ
‫ﻧﻄﻌﻤﻜﻢ‬
ُْ ُ ْ ُ
ٌ‫ﻧﻄﻔﺔ‬
َْ ُ
ِ
‫ﻧﻄﻤﺲ‬
َ ْ َ
‫ﻧﻄﻤﻊ‬
َُْ َ
Sizi yediririz
Damla, meni, sperm
Silmemiz, ters çevirmemiz
Umarız, ümit ederiz
ِْ َ
‫ﻧﻄﻮي‬
ِ
ُ‫ﻧﻄﻴﺤﺔ‬
َ ْ َ
ِ
‫ﻧﻄﻴﻊ‬
ُ ُ
Düreriz
Boynuzlanarak ölmüş
Đtaat ederiz
‫ﻧﻈﺮ‬
ََ َ
‫ﻧﻈﺮة‬
ٌََِ
ً‫ﻧﻈﺮة‬
َْ َ
Baktı, bekledi
Mühlet, süre
Bakış
َ َ
ُّ ‫ﻧﻈﻞ‬
Devam ederiz
‫َﻧﻈُُّﻦ‬
‫ﻧﻈﻨﻚ‬
َ ُّ ُ َ
Zannederiz
Seni zannederiz
‫ﻧﻈﻨﻜﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
ِ ِ ِ
‫ﻧﻌﺎﺟﻪ‬
َ
Sizi zannederiz
Onun koyunları
‫ﻧﻌﺎﺳﺎ‬
ً َ ُ 4‫ﻧﻌﺎس‬
َ َُ
‫ﻧﻌﺒﺪ‬
ََُْ
Uyuklama
Tapmamız
‫ﻧﻌﺒﺪ‬
ُ َُْ
‫ﻧﻌﺒﺪﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َُْ
Taparız
Onlara taparız
547
ٌ‫ﻧﻌﺠﺔ‬
َ َْ
‫ﻧﻌﺠﺘﻚ‬
َ ِ َ َْ
‫ﻧﻌﺠﺰ‬
َِ ُ
Koyun
Senin koyunun
Aciz bırakmamız
3‫ﻧﻌﺠﺰ‬
ُ َ ِ ُْ
Onu aciz bırakmamız
‫ﻧﻌﺪ‬
َُْ
‫ﻧﻌﺪ‬
ُّ ُ َ
Dönmemiz
Sayarız
‫ﻧﻌﺪﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
ِ
‫ﻧﻌﺪﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ
‫ﻧﻌﺬب‬
ْ َُّ
ِ
ُ ‫ﻧﻌﺬﺑﻪ‬
َُُّ
Onları sayarız
Onlara vaad ederiz
Azap etmemiz
Ona azap ederiz
‫ﻧﻌﻒ‬
ُ َْ
ِ
ُ ‫َ ْﻧﻌﻘﻞ‬
Affetmemiz
Aklederiz, anlarız
‫ﻧﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
‫ﻧﻌﻠﻢ‬
ُ ََْ
‫ﻧﻌﻠﻢ‬
ُّ ِ َ ُ
‫ﻧﻌﻠﻤﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
ِ
‫ﻧﻌﻠﻦ‬
ُ ُْ
‫ﻧﻌﻠﻴﻚ‬
َ ََْْ
Bilmemiz
Biliriz
Öğretiriz
Onları biliriz
Đlan ederiz
Đki ayakkabını
‫ﻧﻌﻢ‬
ِ ََ
‫ﻧﻌﻢ‬
ََْ
Hayvan
Evet
ِ
‫ﻧﻌﻢ‬
َْ
‫ﻧﻌﻤﺎ‬
َّ ِ ِ
Ne iyi, ne güzel
Ne güzel
548
‫ﻧﻌﻤﺎء‬
َ َ َْ
ِ ِ
‫ﻧﻌﻤﺖ‬
َْ
Nimet
Nimet
‫ﻧﻌﻤﺘﻚ‬
َ ََ ِْ
ٍ‫ﻧﻌﻤﺔﻧﻌﻤﺔ‬
ِ
َ ٌَْ َ ْ
Senin nimetin
Nimet
ِ ِ ِ 4‫ﻧﻌﻤﺘﻪ‬
ِ
‫ﻧﻌﻤﺘﻪ‬
َ ْ ََُ ْ
ِ ِ
ِ ِ 4‫ﻧﻌﻤﺘﻲ‬
‫ﻧﻌﻤﺘﻰ‬
ْ
َْ
َ
َ
ِ
‫ﻧﻌﻤﺮ‬
ّ َُ
ِ
‫ﻧﻌﻤﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ّْ َُ
3‫ﻧﻌﻤﺮ‬
ُ ْ ِّ َ ّ
Onun nimeti
Nimetim
Ömür vermemiz
Size ömür veririz
Ona ömür veririz
ُ ‫ﻧﻌﻤﻞ‬
َ َْ
َ َ َْ
ْ‫ﻧﻌﻤﻞ‬
َ ْ َ 4‫ﻧﻌﻤﻞ‬
Yaparız, işleriz
Yapmamız
ُ ‫ََّﻧﻌ َﻤﻪ‬
ِ
ُ ‫ﻧﻌﻤﻪ‬
ََ
Ona bol nimet verdi
Onun nimetleri
‫ﻧﻌﻮد‬
َ َُ
‫ﻧﻌﻴﺪ‬
ُ ُِ
Dönmemiz
Đade ederiz
ِ
‫ﻧﻌﻴﺪﻛﻢ‬
ُْ ُ ُ
3‫ﻧﻌﻴﺪ‬
ُ ُ ُِ
Sizi iade ederiz
Onu iade ederiz
ِ
ِ
‫ﻧﻌﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻧﻌﻴﻢ‬
ِ
‫ﻧﻐﺎدر‬
ْ َُ
Nimetler
Ayrılmamız, gitmemiz
‫ﻧﻐﺮﻗﻬﻢ‬
ْ ُ ُِْْ
‫ﻧﻐﺮﻳﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Onları boğarız
Teşvik ederiz
‫ﻧﻐﺮﻳﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ ُ
Seni mutlaka boğarız
549
ِ
‫ﻧﻐﻔﺮ‬
ُ َْ
ِ َ َّ َ
‫ﻧﻔﺎﺛﺎت‬
ٍ ََ
‫ﻧﻔﺎد‬
Bağışlarız
Üfleyenler (dş, çğ)
Tükenme
ٌ َِ
َ ِ 4 ‫ﻧﻔﺎق‬
ً ‫ﻧﻔﺎﻗﺎ‬
ِ
‫ﻧﻔﺘﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻧﻔﺦ‬
َ ََ
‫ﻧﻔﺦ‬
َ ُِ
Nifak, iki yüzlülük
Onları deneriz
Üfledi
Üflendi
‫ﻧﻔﺨﺖ‬
ُ ْ ََ
Üfledim
ٌ‫ﻧﻔﺨﺔ‬
َ َْ
Üfleme, nefes
‫ﻧﻔﺨﻨﺎ‬
َ ْ ََ
‫ﻧﻔﺪ‬
ََِ
Üfledik
Tükendi, bitti
‫ﻧﻔﺪت‬
ْ ََِ
Tükendi, bitti
‫ﻧﻔﺮا‬
ٌََ
ً َ َ 4‫ﻧﻔﺮ‬
‫ﻧﻔﺮق‬
ُ ِّ َ ُ
Topluluk, grup
Ayırt ederiz
‫ﻧﻔﺴﺎ‬
ٌ َْ
ً ْ َ 4‫ﻧﻔﺲ‬
‫ﻧﻔﺴﺪ‬
َ ِ ُْ
Kişi, can, kendi
Đfsad etmemiz
‫ﻧﻔﺴﻚ‬
َ ِ ْ َ 4‫ﻧﻔﺴﻚ‬
َ ُ ْ َ 4‫ﻧﻔﺴﻚ‬
َ َ َْ
ِ ِ ْ َ 4‫ﻧﻔﺴﻪ‬
‫ﻧﻔﺴﻪ‬
ُ ُ ْ َ 4‫ﻧﻔﺴُﻪ‬
َ َْ
‫ﻧﻔﺴﻬﺎ‬
َ َ َْ
ِ َْ
‫ﻧﻔﺴﻲ‬
Senin kendin
Onun kendisi
Onun (dş) kendisi
Kendim
‫ﻧﻔﺸﺖ‬
ْ َ ََ
ِ َُ
ّ
ُ ‫ﻧﻔﺼﻞ‬
Otladı
Açıklarız
550
ِّ َ ُ
ُ ‫ﻧﻔﻀﻞ‬
‫ﻧﻔﻊ‬
ٌ ََ
Üstün kılarız
Fayda
‫ﻧﻔﻊ‬
َ ََ
ِ َ ََ
‫ﻧﻔﻌﺖ‬
Fayda verdi
Fayda verdi
َ َْ
َ‫ﻧﻔﻌﻞ‬
َ َْ
ُ ‫ﻧﻔﻌﻞ‬
Yapmamız
Yaparız
ً ‫ﻧﻔﻌَﻨ ْﻔﻌﺎ‬
ٌ َْ
ِ ِ َْ
‫ﻧﻔﻌﻪ‬
Fayda, menfaat
Onun faydası
‫ﻧﻔﻌﻬﺎ‬
َ َ ََ
ِ
‫ﻧﻔﻌﻬﻤﺎ‬
َ ِ َْ
Ona fayda verdi
O ikisinin faydası
ً ‫َ َﻧﻔﻘﺎ‬
Tünel, delik, geçit
‫ﻧﻔﻘﺎت‬
ُ َ ََ
Nafakalar, harcamalar
‫ﻧﻔﻘﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ُ ُ َ ََ
ٍَ ََ
‫ﻧﻔﻘﺔ‬
ً َ َ َ 4‫ﻧﻔﻘﺔ‬
Onların nafakaları
Nafaka, harcama
‫ﻧﻔﻘﺪ‬
ُ ِ َْ
Kaybederiz
َ َْ
ُ‫ﻧﻔﻘﻪ‬
ٍ ُُ
‫ﻧﻔﻮرا‬
ً ُ ُ 4‫ﻧﻔﻮر‬
Anlarız
Nefret, kaçış
‫ﻧﻔﻮس‬
ٌ ُُ
ِ
‫ﻧﻔﻮﺳﻜﻢ‬
ْ ُ ُُ
ً ‫َ ِﻧﻔﻴﺮا‬
Nefisler, kalpler, canlar
Kendileriniz
Aşiret, cemiyet, savaşçı
ِ
ِ
‫ﻧﻘﺎﺗﻞ‬
َ َ ُ 4 ْ‫ُ َﻧﻘﺎﺗﻞ‬
Savaşmamız
ً ‫َ ْﻧﻘﺒﺎ‬
Delme
551
َ
‫ﻧﻘﺒﻮا‬
َُّ
ََِْ
‫ﻧﻘﺘﺒﺲ‬
ِ
‫ﻧﻘﺪر‬
َ َْ
ِ
‫ﻧﻘﺪس‬
ُ ّ َُ
ِ
‫ﻧﻘﺬف‬
ُ َْ
ِ
‫ﻧﻘﺮ‬
َ ُ
Gezip dolaştılar
Almamız
Güç yetirmemiz
Takdis ederiz
Atarız
Öttürüldü
ِ
‫ﻧﻘﺮ‬
ُّ ُ
‫ﻧﻘﺮؤ‬
ُ ََْ
Tutarız
Okuruz
3‫ﻧﻘﺮؤ‬
ُ ُ ََْ
ٍ َْ
‫ﻧﻘﺺ‬
Onu okuruz
Azalma, kayıp
‫ﻧﻘﺺ‬
ُّ ُ َ
‫ﻧﻘﺼﺺ‬
ْ ُ َْ
Anlatırız
Anlatmamız
‫ﻧﻘﺼﺼﻬﻢ‬
ْ ُ ْ ُ َْ
‫ﻘﺼﻦ‬
َّ َّ ُ َ‫ﻧ‬
Onları anlatmamız
Mutlaka anlatırız
ُّ ُ َ
ُ ‫ﻧﻘﺼﻪ‬
‫ﻧﻘﺾ‬
َ ََ
Onu anlatırız
Bozdu, sözünden döndü
‫ﻧﻘﻀﺖ‬
ْ َ ََ
ِ
‫ﻧﻘﻀﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
‫ﻧﻘﻌﺎ‬
ً َْ
Bozdu, sözünden döndü
Bozmaları
Toz
‫ﻧﻘﻌﺪ‬
ُ ُ َْ
‫ﻧﻘﻠﺐ‬
ُّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻧﻘﻠﺒﻬﻢ‬
ْ ُ َُُّ
Otururuz
Çeviririz
Onları çeviririz
552
‫ﻧﻘﻤﻮا‬
ُ ََ
‫ﻘﻮل‬
َ ُ َ‫ﻧ‬
Đntikam aldılar
Dememiz
ُ‫َ ُﻧﻘﻮل‬
‫ﻧﻘﻮﻟﻦ‬
َّ َ ُ َ
ً ‫َ ِﻧﻘﻴﺒﺎ‬
Deriz, söyleriz
Mutlaka söyleriz
Kabile şefleri
ِ َ 4 ‫َ ِﻧﻘﻴﺮ‬
‫ﻧﻘﻴﺮا‬
ٌْ
ً
ِ
‫ﻧﻘﻴﺾ‬
ْ َُّ
ُِ
‫ﻧﻘﻴﻢ‬
ُ
‫ﻧﻚ‬
ُ َ
ِ
ِ
‫ﻧﻜﺎﺣﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻧﻜﺎح‬
َ َ 4‫ﻧﻜﺎل‬
ً ‫ﻧﻜﺎﻻ‬
َ َ َ
Hurma çekirdeğindeki nokta
Sardırırız, musallat ederiz
Kurarız, kılarız
Oluruz, olmamız
Nikah
Đbret, kelepçe
‫ﻧﻜﺘﺐ‬
ُ ُْ َ
َْ َ
ُ ‫ﻧﻜﺘﻞ‬
Yazarız
Ölçeriz
‫ﻧﻜﺘﻢ‬
ُُْ َ
‫ﻧﻜﺚ‬
َ َ َ
Gizleriz
Bozdu, sözünden döndü
‫ﻧﻜﺜﻮا‬
َُ َ
Bozdular, sözlerinden döndüler
‫ﻧﻜﺢ‬
َ َ َ
Nikahladı
‫ﻧﻜﺤﺘﻢ‬
ُْْ َ َ
‫ﻧﻜﺪا‬
ً َِ
Nikahladınız
Az
ِ
‫ﻧﻜﺬب‬
َ َّ ُ
ِ
‫ﻧﻜﺬب‬
ُ َّ ُ
ِ
‫ﻧﻜﺮ‬
َ َ
Yalanlamamız
Yalanlarız
Beğenmedi
553
ِ
‫ﻧﻜﺮ‬
َ َ
ٍُ ُ
‫ﻧﻜﺮ‬
Kötülük, reddetmek
Tanınmamış
ْ ُ
ً ‫ﻧﻜﺮا‬
ِ
‫ﻧﻜﺮﻫﻢ‬
ُْ َ َ
‫ﻧﻜﺮوا‬
ُّ ِ َ
ِ
‫ﻧﻜﺲ‬
ُ ُ
‫ﻧﻜﺴﻮ‬
ُ ْ َ
ُِ
‫ﻧﻜﺴﻮا‬
ُ
‫ﻧﻜﺴﻮﻫﺎ‬
َ ُ ْ َ
Çirkin, kötü
Onları beğenmedi
Tanınmaz hale getirin
Tersine çevrildi
Giydiririz
Döndüler
Ona giydiririz
‫ﻧﻜﺺ‬
َ َ َ
‫ﻧﻜﻔﺮ‬
َُْ َ
Arkasını döndü
Đnkar etmemiz
‫ﻧﻜﻔﺮ‬
ُُْ َ
ِ
‫ﻧﻜﻔﺮ‬
َُّ ُ
َّ َ ِ ّ َ ُ
‫ﻧﻜﻔﺮن‬
ِ
‫ﻧﻜﻠﻒ‬
ُ َّ ُ
ِ
‫ﻧﻜﻠﻢ‬
ُ َّ ُ
Đnkar ederiz
Örteriz
Mutlaka örteriz
Sorumlu tutarız
Konuşuruz
‫ﻧﻜﻮن‬
َ ُ َ 4‫ﻧﻜﻦ‬
ُْ َ
Olmamız
‫ﻧﻜﻮن‬
ُ ُ َ
Oluruz
‫ﻧﻜﻮﻧﻦ‬
َّ َ ُ َ
ٍ َِ
ِ ِ َ 4‫ﻧﻜﻴﺮ‬
‫ﻧﻜﻴﺮ‬
Muhakkak oluruz
Đnkar, inkarım
ِ ُْ
ُ ‫ﻧﻠﺰم‬
‫ﻧﻠﺰﻣﻜﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ ُ ِ ُْ
Zorlarız
Sizi ona zorlarız
554
‫ﻧﻠﻌﺐ‬
ُ َ َْ
‫ﻧﻠﻌﻦ‬
َ َ َْ
Oynarız
Lanetleriz
‫ﻧﻠﻌﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
‫ﻧﻤﺎرق‬
ُِ ََ
Onları lanetleriz
Yastıklar
ِ
‫ﻧﻤﺘﻌﻬﻢ‬
َُُُّْ
‫ﻧﻤﺪ‬
ُّ ُ َ
‫ﻧﻤﺪ‬
ُّ ِ ُ
Onları faydalandırırız
Uzatırız
Đmdat ederiz
ِ
‫ﻧﻤﺪﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ
ِ
‫ﻧﻤﻜﻦ‬
َّ َُ
ٌ ‫ﻧﻤﻞ‬
َْ
Onlara imdat ederiz
Đmkan veririz
Karınca
ََْ
ٌ‫ﻧﻤﻠﺔ‬
ِ ُ
‫ﻧﻤﻠﻲ‬
ْ
‫ﻧﻤﻦ‬
َّ ُ َ
Karınca
Mühlet veririz
Lütfedelim
‫ﻧﻤﻨﻊ‬
ََُْ
‫ﻧﻤﻨﻌﻜﻢ‬
ُْ ََْْ
Men ederiz
Sizi men ederiz
‫ﻧﻤﻮت‬
ُ َُ
‫ﻧﻤﻴﺖ‬
ُ ُِ
Ölürüz
Öldürürüz
َِ
‫ﻧﻤﻴﺮ‬
ُْ
‫ﻧﻤﻴﻢ‬
ٍ َِ
ِ
ُ ‫ﻧﻨﺒﺊ‬
َُّ
ِ
‫ﻧﻨﺒﺌﻜﻢ‬
ْ ُ َُُّ
Yiyecek getiririz
Söz taşıyan
Haber veririz
Size haber veririz
‫ﻧﻨﺒﺌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
Muhakkak haber veririz
555
ِ
‫ﻧﻨﺒﺌﻬﻢ‬
ْ ُ َُُّ
‫ﻧﻨﺞ‬
ِ ُ
ِ
‫ﻧﻨﺠﻲ‬
ّ َُ
ِ ُ
‫ﻧﻨﺠﻲ‬
Onlara haber veririz
Kurtarmamız
Kurtarırız
Kurtarırız
‫ﻧﻨﺠﻴﻚ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻧﻨﺠﻴﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
Seni kurtarırız
Muhakkak kurtarırız
َّ َ ّ ِ َ ُ
ُ ‫ﻧﻨﺠﻴﻨﻪ‬
‫ﻧﻨﺰﻋﻦ‬
َّ َ ِ ْ َ
Muhakkak onu kurtarırız
Muhakkak çekip ayırırız
ِّ َ ُ
ُ‫ﻧﻨﺰل‬
‫ﻧﻨﺰل‬
ْ ِّ َ ُ
Đndiririz
Đndiririz
ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻧﻨﺰﻟﻪ‬
‫ﻧﻨﺴﺎ‬
َ َْ
Onu indiririz
Unuturuz
‫ﻧﻨﺴﺎﻛﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻧﻨﺴﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Sizi unuturuz
Onları unuturuz
‫ﻧﻨﺴﺦ‬
َ َ
َّ َ ِ ْ َ
ُ ‫ﻧﻨﺴﻔﻨﻪ‬
ِ
‫ﻧﻨﺴﻬﺎ‬
َ ُْ
ِ
َ‫ُ ْﻧﻨﺸﺊ‬
ِ
‫ﻧﻨﺸﺌﻜﻢ‬
ُْ َ ُ
‫ﻧﻨﺸﺰﻫﺎ‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻧﻨﺼﺮ‬
ُ ُ َْ
Nesh ederiz, sileriz
Mutlaka onu savuracağız
Onu unuttururuz
Yaratırız
Sizi yaratırız
Onu bir araya getiririz
Yardım ederiz
‫ﻧﻨﺼﺮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ُ ْ َ
Size mutlaka yardım ederiz
556
‫ﻧﻨﻈﺮ‬
ُُ َْ
‫ﻧﻨﻘﺼﻬﺎ‬
َ ُ ُ َ
ِ
ُ ‫ﻧﻨﻜﺴﻪ‬
ْ ّ َُ
‫ﻧﻨﻬﻚ‬
َ َ َْ
Bakarız, bekleriz
Onu eksiltiriz
Onu tersine çeviririz
Seni yasaklarız
‫ﻧﻬﺎ‬
ََ
‫ﻧﻬﺎرا‬
ٌ ََ
ً َ َ 4‫ﻧﻬﺎر‬
Yasakladı
Gündüz
‫ﻧﻬﺎﻛﻢ‬
ُْ ََ
‫ﻧﻬﺎﻛﻤﺎ‬
َ ُ ََ
Sizi yasakladı
Đkiniz yasakladı
‫ﻧﻬﻰ‬
َٰ
Yasakladı
ِ َ
‫ﺪي‬
َْ
َ ‫ﻧﻬﺘ‬
ِ َ
‫ﻧﻬﺪي‬
ْ
ِ
‫ﻧﻬﺪﻳﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ َ
Hidayete ereriz
Yol gösteririz, hidayet ederiz
Mutlaka onlara hidayet ederiz
ٍََ
‫ﻧﻬﺮا‬
ً َ َ 4‫ﻧﻬﺮ‬
‫ﻧﻬﻠﻚ‬
َ ُِْ
ْ ِ ْ ُ 4‫ﻧﻬﻠﻚ‬
‫ﻧﻬﻠﻜﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻧﻬﻮا‬
ََْ
Nehir
Helak etmemiz
Mutlaka helak ederiz
Yasakladılar
‫ﻧﻬﻮا‬
ُُ
Yasaklandılar
‫ﻧﻬﻰ‬
ََ
‫ﻧﻬﻰ‬
َُ
Yasakladı
Anlayış, akıl
‫ﻧﻬﻴﺖ‬
ُ ُِ
Yasaklandım, nehy olundum
‫ ََﻧﻮى‬4 ‫ََﻧﻮا‬
ِ َ
‫ﻧﻮاﺻﻲ‬
َ
Çekirdek
Perçemler
557
‫ﻧﻮﺣﺎ‬
ٌ ُ
ً ُ 4‫ﻧﻮح‬
ِ ُ
‫ﻧﻮﺣﻲ‬
Nuh (AS)
Vahyederiz
ِ ِ ُ
‫ﻧﻮﺣﻴﻪ‬
ِ
‫ﻧﻮﺣﻴﻬﺎ‬
َ ُ
‫ﻧﻮدوا‬
ُ ُ
ِ
‫دي‬
َ ‫ُﻧﻮ‬
‫ﻧﻮرا‬
ٌ ُ
ً ُ 4‫ﻧﻮر‬
Ona vahyederiz
Ona vahyederiz
Seslenildiler, nida olundular
Seslenildi, nida olundu
Nur, ışık, aydınlık
‫ﻧﻮرث‬
ُ ِ ُ
Varis kılarız
‫ﻧﻮرﻛﻢ‬
ُْ ِ ُ
‫ﻧﻮرﻧﺎ‬
ََ ُ
Nurunuz
Nurumuz
ِ ِ ُ 43‫ﻧﻮر‬
3‫ﻧﻮر‬
َُ ُ
Onun nuru
ِ ِ ُ 4‫ﻧﻮرﻫﻢ‬
‫ﻧﻮرﻫﻢ‬
ُُْ ُ
ِ
‫ﻧﻮف‬
ّ َُ
ِ ِّ ُ
‫ﻧﻮﻟﻪ‬
َ
‫ُ َﻧﻮﻟِّﻲ‬
ِ
‫ﻧﻮﻟﻴﻦ‬
ّ َّ َُ
Onların nuru
Tamamen öderiz
Onu döndürürüz
Döndürürüz
Mutlaka döndürürüz
ٌ ‫َ ْﻧﻮم‬
‫ﻧﻮﻣﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
ِ ُ
‫ﻧﻮن‬
Uyku
Uykunuz
Nun (Zunnun)
ِ
‫ﻧﻴﺴﺮ‬
ُ ّ َُ
‫ﻧﻴﺴﺮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
ً ‫َ ْﻧﻴﻼ‬
Kolaylaştırırız
Sana kolaylaştırırız
Elde edilen
558
‫ﻫﺎ‬
َِ ُ َ
‫ﻫﺆﻻء‬
‫َﻫﺎ‬
Bunlar
Đşte
ُ َ
ُ ‫ﻫﺎؤم‬
‫ﻫﺎاﻧﺘﻢ‬
ُْ َ َ
Alın
Đşte siz
‫ﻫﺎﺗﻮا‬
ُ َ
‫ﻫﺎﺗﻴ ِﻦ‬
َْ َ
Getirin
Şu ikisi
‫ﻫﺎﺟﺮ‬
ََ َ
‫ﻫﺎﺟﺮن‬
َ َْ َ
Göç etti, hicret etti
Hicret ettiler (dş, çğ)
‫ﻫﺎﺟﺮوا‬
َُ َ
ٍ
‫ﻫﺎد‬
َ
‫ﻫﺎدوا‬
ُ َ
ِ 4‫ﻫﺎدي‬
ِ
ِ
ً ‫ﻫﺎدﻳﺎ‬
َ َ َ 4 ‫َﻫﺎدي‬
ٍ َ
‫ﻫﺎر‬
Hicret ettiler
Yol gösteren
Yahudi
Yol gösterici
Çatlayan
‫ﻫﺎروت‬
َ ُ َ
‫ﻫﺎرون‬
ُ ُ َ
‫ﻫﺎﻟﻚ‬
ٌ ِ َ
Harut
Harun (AS)
Helak olan
ِِ َ
‫ﻫﺎﻟﻜﻴﻦ‬
َ
‫ﻫﺎﻣﺎن‬
ُ َ َ
ً‫ﻫﺎﻣﺪة‬
َِ َ
Helak olanlar
haman, firavunun veziri
Kupkuru
‫ﻫﺎﻫﻨﺎ‬
َُ َ
ٌ‫ﻫﺎوﻳﺔ‬
َِ َ
Đşte burada
Haviye, uçurum
559
‫ﻫﺐ‬
ْ َ
ً‫ﻫﺒﺎء‬
ََ
ً ‫ﻫﺠﺮا‬
ْ َ
Ver
Toz
Ayrılış
َّ َ
‫ﻫﺪا‬
‫ﻫﺪا‬
َُ
Yıkılma, parçalanma
Hidayet
‫ﺪاﻛﻢ‬
ْ ُ َ ‫َﻫ‬
ِ ََ
‫ﻫﺪان‬
Size yol gösterdi
Bana yol gösterdi
‫ﻫﺪاﻧﺎ‬
َ ََ
ِ ََ
‫ﻫﺪاﻧﻲ‬
Bize yol gösterdi
Bana yol gösterdi
ََ
ُ3‫ﻫﺪا‬
‫ﻫﺪاﻫﺎ‬
َ َُ
Ona yol gösterdi
Onun hidayeti
‫ﻫﺪاﻫﻢ‬
ُْ ََ
‫ﻫﺪاﻫﻢ‬
ُْ َُ
Onlara yol gösterdi
Onların hidayeti
‫ﻫﺪاي‬
َ َُ
‫ﻫﺪﻣﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
‫ﻫﺪﻧﺎ‬
َُْ
Hidayetim
Yıkıldı
Hidayet edildik
‫ﻫﺪﻫﺪ‬
َُ ُْ
‫ﻫﺪوا‬
ُُ
Đbibik kuşu
Hidayet edildiler
‫ﻫﺪى‬
ََ
‫ﻫﺪي‬
ٌ َْ
ِ
‫ﻫﺪي‬
َ ُ
‫ﻫﺪى‬
َ ُ 4‫ﻫﺪى‬
ًُ
Hidayet etti, yol gösterdi
Kurban, kurbanlık
Yol gösterildi
Hidayet, yol gösterici
560
َْ
ً ‫ﻫﺪﻳﺎ‬
ٍ‫ﻫﺪﻳﺔ‬
َّ ِ َ
‫ﺪﻳﺘﻜﻢ‬
ُْ ِ َّ ِ ‫َﻫ‬
Kurban, kurbanlık
Hediye
Sizin hediyeniz
‫ﻫﺪﻳﺘﻨﺎ‬
َََْ َ
‫ﻫﺪﻳﻨﺎ‬
ََْ َ
Sen bize yol gösterdin
Yol gösterdik
‫ﻫﺪﻳﻨﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
ُ3‫ﻫﺪﻳﻨﺎ‬
ََْ َ
Size yol gösterdik
Ona yol gösterdik
‫ﻫﺪﻳﻨﺎﻫﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
‫ﻫﺪﻳﻨﺎﻫﻤﺎ‬
َ ُ ََْ َ
ِ ََ
‫ﻫﺬان‬
Onlara yol gösterdik
O ikisine yol gösterdik
Bu ikisi
َِ
3ِ‫ﻫﺬ‬
Bu (dş), (akılsız çoğul)
ً ‫ﻫﺮﺑﺎ‬
ََ
ِ َْ
‫ﻫﺰل‬
Kaçış
Şaka, oyun
‫ﻫﺰﻣﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ََ
ً ‫ﻫﺰوا‬
ُُ
Onları yendiler
Eğlence, alay
ِّ ُ
‫ﻫﺰي‬
ِ َ
‫ﻫﺸﻴﻤﺎ‬
ً
‫ﻫﻀﻤﺎ‬
ً ْ َ
ِ
‫ﻫﻀﻴﻢ‬
ٌ َ
Silkele (emir, dş)
Kuru çöp
Çiğnenme, mahrum edilme
Ağır, dolu
ْ‫َﻫﻞ‬
‫ﻫﻠﻚ‬
َ ََ
Soru edatı - mi? mı?
Helak oldu
‫ﻫﻠﻢ‬
َّ ُ َ
Gelin
561
‫ﻫﻠﻮﻋﺎ‬
ً َُ
‫ﻫﻢ‬
ُْ
Sabırsız
Onlar (er)
‫ﻫﻢ‬
َّ َ
‫ﻫﻤﺎ‬
َُ
Düşündü, kurdu, yıldı
O ikisi (ikil)
ٍ َّ َ
‫ﻫﻤﺎز‬
‫ﻫﻤﺖ‬
ْ َّ َ
Kötüleyen, gammaz
Düşündü, kurdu, yıldı
ِ َ
‫ﻫﻤﺰات‬
ََ
ٍ
‫ﻫﻤﺰة‬
ََ ُ
‫ﻫﻤﺴﺎ‬
ً َْ
Vesvese
Arkadan çekiştiren
Hafif ses
‫ﻫﻤﻮا‬
ُّ َ
‫ﻫﻦ‬
َّ ُ
Düşündüler, kurdular, yıldılar
Onlar (dş)
‫ﻫﻨﺎ‬
َُ
‫ﻫﻨﺎﻟﻚ‬
َ ِ َُ
َِ
ً ‫ﻫﻨﻴﺌﺎ‬
Burada, burası
Đşte orada
Afiyetle
‫ﻫﻮ‬
َُ
ٌ‫ﻫﻮاء‬
ََ
O (er)
Hava, boş
ُ3‫ﻫﻮا‬
ََ
‫ﻫﻮد‬
ٌ ُ
Hevası
Hud
ً ‫ُﻫﻮدا‬
ٍ
‫ﻫﻮن‬
ُ
ِ ُ
‫ﻫﻮن‬
Yahudi
Hakaret
Alçaltma
ً ‫ﻫﻮﻧﺎ‬
َْ
Tevazu ile
562
‫ﻫﻮى‬
ََ
ِ
‫ﻫﻲ‬
َ
ِ
ْ‫ﻫﻴﺊ‬
َّ
َِ َ
‫ﻫﻴﺌﺔ‬
ْ
Heva, arzu, boş, yok olma
O (dş) ,onlar (akılsız çoğul)
Hazırla
Şekil
‫ﻫﻴﺖ‬
َ َْ
‫ﻫﻴﻢ‬
ِ ِ
Haydi gel
Susamış develer
ِ ٌ َِ
ً ‫ﻫﻴﻨﺎ‬
ّ َ 4‫ﻫﻴﻦ‬
ّ
ِ
ْ‫ﻫﻴﻪ‬
َ
‫ﻫﻴﻬﺎت‬
َ َ َْ
Kolay, kolaylıkla
Ne olduğu, mahiyet
Heyhat
563
‫ﻭ‬
‫َو‬
ٌ ‫َوا ِﺑﻞ‬
Ve (ayrıca yemin harfi)
Bol yağmur
Konuşup anlaşın, birbirinize emredin
Gelin, girin
ِ
‫وأﺗﻤﺮوا‬
ُ ََْ
‫وأﺗﻮا‬
َُْ
ِ َُْ
‫وأﺗﻮﻧﻲ‬
‫واﺛﻖ‬
ََ َ
Bana getirin
Bağladı
‫واﺛﻘﻜﻢ‬
ُ ََ َ
ٌ‫واﺟﻔﺔ‬
َِ َ
‫واﺣﺪ‬
ٌ ِ َ
ٌ ‫واﺣﺪة‬
َ ِ َ
ٍ
ِ
ِ
‫وادﻳﺎ‬
ً َ 4‫ َوادي‬4‫َواد‬
‫وادﻛﺮ‬
َ َ َّ َ
Sizi bağladı
Atan, atar, hoplar
Tek, bir
Bir
Vadi
Ve hatırladı
‫وارث‬
ُ ِ َ
‫وارﺛﻮن‬
َ ُِ َ
Varis
Varisler
ِ
‫وارﺛﻴﻦ‬
َ ِ َ
‫وارد‬
ُِ َ
Varisler
Varan, varacak
‫واردﻫﺎ‬
َُِ َ
‫واردﻫﻢ‬
َُِْ َ
Ona varacak
Sucuları
‫واردون‬
َ ُِ َ
ٌ‫وازرة‬
َِ َ
Varanlar, varacaklar
Yük taşıyan
ِ
‫واﺳﻌﺎ‬
ٌ ِ َ
ً َ 4‫واﺳﻊ‬
Kuşatan, geniş
564
ٌ‫واﺳﻌﺔ‬
َ ِ َ
Geniş
‫واص‬
َّ َ
ِ
ِ
‫واﺻﺒﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫واﺻﺐ‬
‫واﻋﺪ‬
ََ َ
Tavsiye etti
Devamlı, sürekli
Sözleşti, vaatleşti
‫واﻋﺪﻧﺎ‬
ََْ َ
‫واﻋﺪﻧﺎﻛﻢ‬
ْ ُ ََْ َ
ِ ِ
‫واﻋﻈﻴﻦ‬
َ
َ
ِ
ٌ‫واﻋﻴﺔ‬
َ َ
Sözleştik
Sizinle sözleştik
Öğüt verenler, vaizler
Belleyen
ٍ
‫واق‬
َ
ِ
‫واﻗﺢ‬
َ َ
Koruyan
Aşılayıcı
‫واﻗﻊ‬
ٌِ َ
‫واﻗﻌﺔ‬
َُِ َ
Đnen, düşen, vuku bulan
Olacak olan, vakıa
ٍ َ
‫وال‬
‫واﻟﺪ‬
ٌِ َ
Sığınacak yer
Baba
‫واﻟﺪات‬
ُ َِ َ
ِ َِ
‫واﻟﺪان‬
َ
ٌ ‫واﻟﺪة‬
َِ َ
‫واﻟﺪﺗﻚ‬
َ َِِ َ
َِِ
‫واﻟﺪﺗﻰ‬
َ
ِِِ
3‫واﻟﺪ‬
َ
‫واﻟﺪي‬
َّ َ ِ َ
Anneler
Ana-baba
Ana
Annen
Annem
Annesi
Anam-babam
‫واﻟﺪﻳﻚ‬
َ َِْ َ
Anan-baban
565
ِ
‫واﻟﺪﻳ ِﻦ‬
َْ َ
Ana-baba
ِ َِ
‫واﻟﺪﻳﻪ‬
ْ َ
ِQ‫وا‬
َّ َ
‫وأﻣﺮ‬
َُْ
Ana-babası
Allah’a and olsun
Ve emret
‫واﻧﺤﺮ‬
َ ْ َ
ْ َ
َ ‫واﻧﻪ‬
‫واﻫﺪﻧﺎ‬
َِ ْ َ
ِ
ٌ‫واﻫﻴﺔ‬
َ َ
Ve kurban kes
Ve yasakla
Ve bizi ilet
Zayıf
َ‫وﺑﺎل‬
ََ
َِ
ً ‫وﺑﻴﻼ‬
Vebal
Ağır, şiddetli
َِْ
‫وﺗﺮ‬
ِ
‫وﺗﻴﻦ‬
َ ْ َ
‫وﺛﺎق‬
َ ََ
Tek (sayı)
Atardamar, şah damarı
Bağ
َ ََ
ُ ‫وﺛﺎﻗﻪ‬
‫وﺛﻘﻰ‬
َُْ
Bağı
En sağlam
‫وﺟﺒﺖ‬
ْ ََ َ
‫وﺟﺪ‬
َ َ َ
Düştü (dş)
Buldu
‫وﺟﺪ‬
َ ِ ُ
‫وﺟﺪا‬
َ َ َ
Bulundu
O ikisi buldu
‫وﺟﺪت‬
ُّ َ َ
‫وﺟﺪﺗﻢ‬
ُّ َ َ
Buldum
Buldunuz
‫وﺟﺪﺗﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُّ َ َ
Onları buldunuz
566
‫وﺟﺪﺗﻬﺎ‬
َ ُّ َ َ
‫وﺟﺪك‬
َ َ َ َ
ِ
‫وﺟﺪﻛﻢ‬
ُْ ْ ُ
‫وﺟﺪﻧﺎ‬
ََْ َ
Onu buldum
Seni buldu
Đmkanlarınız
Bulduk
ََْ َ
ُ3‫وﺟﺪﻧﺎ‬
Onu bulduk
‫وﺟﺪﻧﺎﻫﺎ‬
َ ََْ َ
‫وﺟﺪﻫﺎ‬
َ َ َ َ
Onu bulduk
Onu buldu
ْ‫وﺟﺪوا‬
ُ َ َ
ِ
َ w‫َوﺟﻞ‬
َِ َ
ٌ‫وﺟﻠﺔ‬
Buldular
Korku doldu, ürperdi
Ürperen
‫وﺟﻠﺖ‬
ْ َِ َ
‫وﺟﻠﻮن‬
َ ُِ َ
Korku doldu, ürperdi
Korkanlar
ُ ‫وﺟﻪ‬
ْ َ
َّ َ
َw‫وﺟﻪ‬
Yüz
Yüzünü döndü
‫وﺟﻬﺖ‬
ُ ْ َّ َ
ٌ‫وﺟﻬﺔ‬
َ ْ ِ
Yüzümü döndüm
Yöneldiği yön
‫وﺟﻬﻚ‬
َ ِ ْ َ 4‫وﺟﻬﻚ‬
َ َ ْ َ
ِِ ْ
ُ ‫وﺟﻬﻪ‬
ُ ُ ْ َ 4‫وﺟﻬﻪ‬
َ
َ ْ َ 4‫وﺟﻬﻪ‬
Senin yüzün
Onun yüzü
‫وﺟﻬﻬﺎ‬
ََ ْ َ
َ ِ ْ َ 4‫وﺟﻬﻬﺎ‬
ِ
‫وﺟﻬﻲ‬
َ ْ َ
‫وﺟﻮﻫﺎ‬
ٌ ُ ُ
ً ُ ُ 43‫وﺟﻮ‬
Onun (dş) yüzü
Benim yüzüm
Yüzler
‫وﺟﻮﻫﻜﻢ‬
ُ ِ ُ ُ 4 ‫وﺟﻮﻫﻜﻢ‬
ُْ َ ُ ُ
Yüzleriniz
567
ِ
‫وﺟﻮﻫﻬﻢوﺟﻮﻫﻬﻢ‬
ِْ ُ ُ
ُ ُ َ ُ ُ ُ ُ ُ ُ 4‫وﺟﻮﻫﻬﻢ‬
ِ َ
ً ‫وﺟﻴﻬﺎ‬
Onların yüzleri
Đtibarlı
َ ْ َ
ُ3‫وﺣﺪ‬
Kendisi, tek başına
‫وﺣﻮش‬
ُ ُْ ُ
‫وﺣﻴﺎ‬
ً ْ َ 4‫وﺣﻲ‬
ٌ ْ َ
ِ
ً ‫وﺣﻴﺪا‬
َ
‫وﺣﻴﻨﺎ‬
َِْ َ
Vahşi hayvanlar
Vahiy
Kendisi, tek başına
Vahyimiz
ُ ‫وﺣﻴﻪ‬
ُْ َ
‫ود‬
َّ َ
Onun vahyi
Sevdi, istedi
ً ‫ودا‬
َّ
Put adı
ً ‫ودا‬
ُّ
Sevgi
‫ودت‬
َّ َ
‫ودع‬
ْ ََ
Đstedi
Ve aldırma
‫ودﻋﻚ‬
َ َ َّ َ
‫ودق‬
ََْ
Seni bıraktı
Yağmur
‫ودوا‬
ُّ َ
‫ودود‬
ٌ ُ َ
Đstediler
Çok seven
‫وذر‬
ََ َ
َِ َ
‫وذر‬
Bıraktı
Ve bırak
ِ َ َ
‫وذرﻧﻲ‬
ْ
‫وذروا‬
َُ َ
Ve beni bırak
Ve bırakın
‫ورﺋﺎَء‬
ََِ
Gösteriş, riya
568
َ ‫ورا‬
ََ
Ve gördü
ِ 4‫وراء‬
‫وراء‬
ََ َ ََ
‫وراﺋﻜﻢ‬
ُ ِ َ َ 4‫وراءﻛﻢ‬
ُ َ ََ
Arka
Arkanız
ِ ِ 43‫وراء‬
‫وراﺋﻪ‬
َ َ َُ َ َ
ِ ِ َ َ 4‫وراءﻫﻢ‬
‫وراﺋﻬﻢ‬
َُ ََ
ِ
‫وراءي‬
ََ
‫وراوا‬
ْ َ َ َ 4‫وراوا‬
ََُ َ
Onun arkası
Onların arkaları
Arkam
Ve gördüler
‫ورث‬
َ َِ
َِ
‫ورﺛﺔ‬
ََ
ََِ
ُ ‫ورﺛﻪ‬
Miras aldı
Varisler
Ona varis oldu
َُِ
ْ‫ورﺛﻮا‬
Varis oldular
‫ورد‬
َََ
‫ورد‬
ُِْ
Geldi, vardı
Varış yeri
‫ورد‬
َّ َ َ
ً ‫وردا‬
ِْ
Ve geri çevirdi
Susuz
ً‫وردة‬
ََْ
Gül
‫وردو‬
ََُ
‫وردوﻫﺎ‬
َ ََُ
Vardılar, geldiler
Ona vardılar
ِ َ
‫ورق‬
َ
ٍ‫ورﻗﺔ‬
َََ
ِ
‫ورﻗﻜﻢ‬
ُْ َِ
Yaprak
Yaprak
Gümüş paranız
‫وري‬
َ ُِ
Gizlenmiş
569
ِ ِ
‫ورﻳﺪ‬
َ
‫وزر‬
ََ َ
Şah damarı
Yükünü taşıdı
‫وزرا‬
َِْ
ً ْ ِ 4‫وزر‬
‫وزرك‬
َ َِْ
Yük
Senin yükün
‫وزﻧﺎ‬
ُ َْ
ً ْ َ 4‫وزن‬
‫وزﻧﻮ‬
َُ َ
Ölçü, tartı
Ölçtüler, tarttılar
‫وزﻧﻮا‬
ُِ َ
‫وزﻧﻮﻫﻢ‬
ْ ُ َُ َ
Ölçün, tartın
Onları ölçtüler
ِ ٌ ِ َ
‫وزﻳﺮا‬
ً َ 4‫وزﻳﺮ‬
َْ َ
ْ‫وﺳﺌﻞ‬
Vezir, yardımcı
Ve sor
‫وﺳﺌﻠﻬﻢ‬
ْ ُ َْ ْ َ
‫وﺳﺌﻠﻮا‬
َُ ْ َ
Ve onlara sor
Ve sorun
‫وﺳﻄﺎ‬
ً َ َ
‫وﺳﻄﻦ‬
َْ َ َ
Orta
Ortasına girdiler
‫وﺳﻄﻰ‬
َ ْ ُ
‫وﺳﻊ‬
َ ِ َ
Orta
Kuşattı, içine aldı, anladı
‫وﺳﻊ‬
َ ْ ُ
‫وﺳﻌﺖ‬
ْ َ ِ َ
Takat
Kuşattı, içine aldı, anladı
‫وﺳﻌﻬﺎ‬
ََ ْ ُ
‫ﺳﻖ‬
َ َ ‫َو‬
Onun takatı
Topladı, bir araya getirdi
‫وﺳﻘﻮا‬
ُُ َ
ِ َ ْ َ
‫وﺳﻮاس‬
Ve içirildiler
Vesvese veren
570
‫وﺳﻮس‬
َ َ ْ َ
‫وﺳﻴﻖ‬
َ ِ َ
Vesvese verdi
Ve sevk edildi
‫وﺳﻴﻠﺔ‬
ََْ ِ َ
‫وﺻﺎ‬
َّ َ
Vesile, Allah’a yaklaşma yolları
Tavsiye etti
‫وﺻﺎﻛﻢ‬
ُ ُ َّ َ
w‫ﻒ‬
َ َ ‫وﺻ‬
َ َ
Size tavsiye etti
Vasfetti, tarif etti, atfetti
‫وﺻﻔﻬﻢ‬
َُْ ْ َ
َw‫وﺻﻞ‬
َ َ
Vasıfları
Ulaştı, birleşti, bileştirdi
‫وﺻﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫وﺻﻰ‬
َّ َ
Ekledik, uladık
Tavsiye etti
ٌ‫وﺻﻴﺔ‬
َّ ِ َ
‫وﺻﻴﺪ‬
ُِْ َ
َْ ِ َ
ٌ‫وﺻﻴﻠﺔ‬
Vasiyet, tavsiye
Giriş
Putlara adanmış deve
‫وﺻﻴﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫وﺿﻊ‬
َ َ َ
‫وﺿﻊ‬
َ ِ ُ
‫وﺿﻌﺖ‬
ْ َ َ َ
Tavsiye ettik
Koydu, yerleştirdi, doğurdu
Konuldu, yerleştirildi
Koydu, yerleştirdi, doğurdu (dş)
‫وﺿﻌﺖ‬
ُ َْ َ
ُ ‫وﺿﻌﺘﻪ‬
َْ َ َ
Koydum, doğurdum
Onu koydu, doğurdu
‫وﺿﻌﺘﻬﺎ‬
َ َْ َ َ
‫وﺿﻌﺘﻬﺎ‬
َُْ َ َ
Onu (dş) koydu, doğurdu
Onu (dş) doğurdum
‫وﺿﻌﻨﺎ‬
َْ َ َ
Koyduk
571
‫وﺿﻌﻬﺎ‬
ََ َ َ
‫وﻃﺌﺎ‬
ًْ َ
Onu koydu
Kalkma
‫وﻃﺮا‬
ًَ َ
ِ َ ِ
‫وﻋﺎء‬
Gerekli iş
Yük, torba
‫وﻋﺪ‬
ََ َ
‫وﻋﺪ‬
َُِ
‫وﻋﺪا‬
ٌْ َ
ً ْ َ 4‫وﻋﺪ‬
Vaat etti, tesbit etti
Vaad edildi
Vaad, söz
‫وﻋﺪت‬
َّ َ َ
‫وﻋﺪت‬
ُّ َ َ
Vaat ettin
Vaat ettim
‫وﻋﺪﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ُّ َ َ
‫وﻋﺪﺗﻨﺎ‬
َ َّ َ َ
Size vaat ettim
Bize vaat ettin
‫وﻋﺪﺗﻬﻢ‬
ْ ُ َّ ْ َ َ
‫وﻋﺪك‬
َ َْ َ
Onlara vaat ettin
Senin vaadin
‫وﻋﺪﻛﻢ‬
ُ ُ ََ َ
‫وﻋﺪﻧﺎ‬
َََ َ
‫وﻋﺪﻧﺎ‬
َِْ ُ
3‫وﻋﺪﻧﺎ‬
ُ ََْ َ
Size vaad etti
Bize vaad etti
Vaad olunduk
Ona vaad ettik
‫وﻋﺪﻧﺎﻫﻢ‬
ُْ ََْ َ
ِ ِ ْ 43‫وﻋﺪ‬
3‫وﻋﺪ‬
َُْ َ
َ ُ ُ ْ َ 43‫وﻋﺪ‬
Onlara vaad ettik
Onun vaadi
‫وﻋﺪﻫﺎ‬
َ ََ َ
‫وﻋﺪﻫﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ
ِ
‫وﻋﺪﻫﻢ‬
ُْ ْ َ
Ona (dş) vaad etti
Ve onları saydı
Ve onlara vaad et
572
َُ َ
ُ3‫وﻋﺪو‬
Ona vaad ettiler
w‫ﻆ‬
َ َ َ‫َوﻋ‬
Öğüt verdi
‫وﻋﻈﺖ‬
َ ْ َ َ
ِ
‫وﻋﻈﻬﻢ‬
ُْْ َ
ِ ِ
‫وﻋﻴﺪ‬
َ
Öğüt verdin
Onlara vaaz et, öğüt ver
Tehdit, vaid, tehdidim
َِ
ً ‫وﻓﺎﻗﺎ‬
3‫وﻓﺎ‬
ُ َّ َ
Uygun
Ona hesabını tamamen ödedi
َْ
ً ‫وﻓﺪا‬
َّ َ
‫وﻓﻰ‬
Misafir
Vefa gösterdi
‫وﻓﻴﺖ‬
ْ َ ِّ ُ
ََ
ً ‫وﻗﺎرا‬
Tamamen ödendi
Vakar, saygı
‫وﻗﺎﻧﺎ‬
َََ
3‫وﻗﺎ‬
ُ ََ
Bizi korudu
Onu korudu
‫وﻗﺎﻫﻢ‬
ُْ ََ
‫وﻗﺐ‬
َ ََ
Onları korudu
Karanlık çöktü, kapladı
‫وﻗﺖ‬
ٌ َْ
‫وﻗﺘﻬﺎ‬
َ ِْ َ
Vakit, takdir edilmiş zaman
Onun vakti
‫وﻗﺮا‬
ٌْ َ
ً ْ َ 4‫وﻗﺮ‬
Ağırlık, ciddiyet
ِْ
ً ‫وﻗﺮا‬
Yüklü, ağır
‫وﻗﻊ‬
َََ
‫وﻗﻌﺖ‬
ْ ََ َ
ِ ََْ
‫وﻗﻌﺖ‬
Düştü, vaki oldu, vazife oldu
Düştü, vaki oldu
Vaki olması
573
‫وﻗﻌﺘﻬﺎ‬
َ َِْ َ
‫وﻗﻒ‬
َ ََ
Onun vaki olması
Durdu, dikildi
ِ
‫وﻗﻒ‬
ُ ُ
‫وﻗﻔﻮ‬
ُِ َ
Duruldu, dikilindi
Durdurun
‫وﻗﻔﻮا‬
ُِ ُ
ِ
‫وﻗﻔﻮﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
Durduruldular
Onları durdurun
ِ
‫وﻗﻬﻢ‬
ُ ِ َ
‫وﻗﻮد‬
ٌ ُْ َ
Ve onları koru
Yakıt
‫وﻗﻮدﻫﺎ‬
َُ َُ
‫وﻗﻰ‬
َََ
Onun yakıtı
Sakındı, korundu, kurtardı
‫وﻛﺰ‬
ََ َ
3‫وﻛﺰ‬
ََُ َ
Yumruk attı
Ona yumruk attı
ِّ
َ ‫وﻛﻞ‬
ُ
َ ‫وﻛﻼ‬
ُ َ
Vekil edildi
Ve yiyin (ikil)
‫وﻛﻠﻨﺎ‬
َ ْ َّ َ
‫وﻛُﻠﻮا‬
ُ
Vekil kıldık
Ve yiyin
ِ
ٌ ‫َوﻛﻴﻞ‬
ِ َ
ّ‫ول‬
Vekil, birisi adına iş yapan
Dön
ِ
‫وﻟﺌﻦ‬
ْ ََ
َ ‫َوﻻ‬
Ve eğer gerçekten
Ve değil
‫وﻻﻫﻢ‬
ُ َّ َ
‫وﻻﻳﺔ‬
ُ ََ َ
Onları çevirdi
Velayet, koruyuculuk
574
ِ ِ َٰ َ
‫وﻟﻴﺘﻬﻢ‬
ِ ْ ْ
‫وﻟﺘﺄت‬
َ َ
‫وﻟﺘﻜﻦ‬
ْ ُ ََْ
Onların velayeti
Ve gelsin
Olsun
‫وﻟﺘﻨﻈﺮ‬
ُْ َْْ َ
‫وﻟﺪ‬
َََ
Baksın
Doğurdu
‫وﻟﺪ‬
َُِ
‫وﻟﺪا‬
ٌََ
ً َ َ 4‫وﻟﺪ‬
Doğuruldu
Çocuk
‫وﻟﺪان‬
ٌ َ ِْ
‫وﻟﺪت‬
ُّ ِ ُ
‫وﻟﺪن‬
َ ََْ
Gençler
Doğdum
Doğurdular (dş, çğ)
‫وﻟﺪﻧﻬﻢ‬
ْ َََُْ
ِ ِ َ 43‫وﻟﺪ‬
3‫وﻟﺪ‬
َ ََُُ
‫وﻟﺪﻫﺎ‬
َََِ
ِ
‫وﻟﻜﻦ‬
َّ ِ َ َ 4‫وﻟﻜﻦ‬
ْ َ
‫وﻟﻜﻨﺎ‬
َّ ِ َ َ
ِ
‫وﻟﻜﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ
َّ ِ َ َ
ُ ‫وﻟﻜﻨﻪ‬
ِ
‫وﻟﻜﻨﻬﻢ‬
ُْ َّ َ َ
ِِ
‫وﻟﻜﻨﻲ‬
ّ ََ
ِ
‫وﻟﻨﺤﻤﻞ‬
ْ ْ ََْ
Onları doğurdular
Onun çocuğu
Onun (dş) çocuğu
Ve lakin, fakat
Fakat biz
Fakat siz
Fakat o
Fakat onlar
Fakat ben
Yüklenelim
‫وﻟﻮ‬
َْ َ
ُّ َ
ْ‫وﻟﻮا‬
Şayet, eğer
Dönün
575
َ
َ
‫وﻟﻮا‬
ّْ َ
ُ ّ َ 4‫وﻟﻮا‬
َ ‫وﻟﻮﻻ‬
َْ َ
Döndüler
Olmasaydı
‫َو َّﻟﻰ‬
َ
ِ
‫وﻟﻴﺎ‬
ًّ ِ َ 4‫وﻟﻲ‬
ٌّ َ
Döndü
Dost, koruyucu
ِ
‫وﻟﻴﺆﻣﻨﻮا‬
ُ َُْْ
‫وﻟﻴﺄﺧﺬوا‬
ُ ُ ََْْ
Đman etsinler
Tutsunlar
‫وﻟﻴﺒﻜﻮا‬
ُ ََْْ
‫وﻟﻴﺖ‬
َ ْ َّ َ
Ağlasınlar
Döndün
ِ َّ َ ْ َ
‫وﻟﻴﺘﻖ‬
َ
‫وﻟﻴﺘﻠﻄﻒ‬
ْ ّ ََََْ
Sakınsın
Dikkatli olsun, inceliklere baksın
‫وﻟﻴﺘﻢ‬
ُ ْ َّ َ
َِ
ً‫وﻟﻴ َﺠﺔ‬
Döndünüz
Sırdaş
‫وﻟﻴﺠﺪوا‬
ُ ِ ََْ
‫وﻟﻴﺤﻜﻢ‬
ْ ُ ْ ََْ
Bulsunlar
Hüküm versin
‫وﻟﻴﺨﺶ‬
َ ْ ََْ
َِ
ً ‫وﻟﻴﺪا‬
Korksun
Çocukken
ََْْ
ُ‫وﻟﻴﺪع‬
‫وﻟﻴﺴﺎﻟﻮا‬
َُ ْ َ ْ َ
ِ َِْ َْ
‫وﻟﻴﺴﺘﻌﻔﻒ‬
َْ
‫وﻟﻴﺸﻬﺪ‬
َْ ْ ََْ
Dua etsin, çağırsın
Sorsunlar
Đffetli olsunlar
Şahit olsunlar
‫وﻟﻴﺼﻔﺤﻮا‬
ُ َ ْ ََْ
‫وﻟﻴﻀﺮﺑﻦ‬
َ ِْ ْ ََْ
Hoş görsünler
Vursunlar (dş, çğ)
576
‫وﻟﻴﻄﻮﻓﻮا‬
ُ َّ َّ َ ْ َ
‫وﻟﻴﻌﻔﻮا‬
ََُْْ
Tavaf etsinler
Affetsinler
‫وﻟﻴﻌﻠﻢ‬
َ َََْْ
‫وﻟﻴﻘﻮﻟﻮا‬
ُ ََُْ
Bilsin
Desinler
‫وﻟﻴﻜﺘﺐ‬
ُْ ََْ
ِ
‫وﻟﻴﻜﻢ‬
ُ ُ ُّ َ
‫وﻟﻴﻤﻠِ ِﻞ‬
ْ َُْ
‫وﻟﻴﻨﺎ‬
َ ُّ ِ َ
Yazsın
Dostunuz, veliniz
Yazdırsın
Dostumuz, velimiz
ِ ِِ
‫وﻟﻴﻪ‬
ّ َ
ِ
‫وﻟﻴﻬﻢ‬
ْ ُ ُّ َ
Onun dostu, velisi
Onların dostu, velisi
ِ
‫وﻟﻴﻬﻤﺎ‬
َ ُ ُّ َ
‫وﻟﻴﻮﻓﻮا‬
ُ َُْ
ِِ
ِِ
‫وﻟﻴﻲ‬
َّ َ 4‫وﻟﻴﻰ‬
ّ َ
‫وﻧﺌﺎ‬
َََ
َ َ َ 4‫وﻧﺎى‬
O ikisinin dostu, velisi
Yerine getirsinler
Benim velim, dostum
Ve yan çizdi, er
‫وﻫﺎب‬
ُ َّ َ
‫وﻫﺎﺟﺎ‬
ً َّ َ
Karşılıksız veren
Yanan, ışık veren
‫وﻫﺐ‬
َ َ َ
‫وﻫﺒﺖ‬
ْ ََ َ
Karşılıksız verdi
Verdi (dş)
‫وﻫﺒﻨﺎ‬
ََْ َ
‫وﻫﻦ‬
َ َ َ
Verdik
Zayıfladı
ٍ ْ َ
‫وﻫﻨﺎ‬
ً ْ َ 4‫وﻫﻦ‬
‫وﻫﻨﻮا‬
َُ َ
Zayıflık
Gevşediler
577
‫ووري‬
َ ِ ُ
َّ َ َ ْ َ
‫وﻳﻜﺎن‬
Gizlendi
Vay
َّ َ َ ْ َ
ُ ‫وﻳﻜﺎﻧﻪ‬
َْ
ٌ ‫وﻳﻞ‬
Vay ona
Vay haline, yazıklar olsun
‫ﻳﻠﺘﺎ‬
َ َ ْ ‫َو‬
‫وﻳﻠﻨﺎ‬
َ َ ْ َ 4‫وﻳﻠﺘﻨﺎ‬
ََََْ
Yazıklar olsun bana
Yazıklar olsun bize
‫وﻳﻠﺘﻰ‬
َََْ
‫وﻳﻠﻚ‬
َ ََْ
Yazıklar olsun bana
Yazıklar olsun sana
‫وﻳﻠﻜﻢ‬
ْ ُ ََْ
Yazıklar olsun size
578
‫ﻱ‬
‫ﻳﺆاﺧﺬ‬
ُ ِ َُ
ِ
‫ﻳﺆاﺧﺬﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َُ
ِ
‫ﺬﻫﻢ‬
ُْ ُ ‫ُ َﻳﺆاﺧ‬
Sorumlu tutar, muaheze eder
Sizi sorumlu tutar
Onları sorumlu tutar
‫ﻳﺆت‬
َ ُْ
ِ ْ
‫ﻳﺆت‬
ُ
ِ
‫ﻳﺆﺗﻜﻢ‬
ْ ُ ُْ
Verilmesi
Vermesi, verir
Size vermesi
‫ﻳﺆﺗﻮا‬
ُ ُْ
‫ﻳﺆﺗﻮن‬
َ َْ ُْ
Vermeleri
Verilirler
‫ﻳﺆﺗﻮن‬
َ ُ ُْ
‫ﻳﺆﺗﻰ‬
َ ُْ
ِْ
‫ﻳﺆﺗﻲ‬
ُ
ِ
‫ﻳﺆﺗﻴ ِﻦ‬
َ ُْ
ِْ
ُ ‫ﻳﺆﺗﻴﻪ‬
َ ُ
ِ ِْ
‫ﻳﺆﺗﻴﻪ‬
ُ
ِ
‫ﻳﺆﺗﻴﻬﻢ‬
ُ ُ َ ُْ
ِ
‫ﻳﺆﺗﻴﻬﻢ‬
ْ ِ ُْ
Verirler
Verilir
Verir
Bana verir
Ona verir
Onu verir
Onlara vermesi
Onlara verir
‫ﻳﺆﺛﺮ‬
َُ ُْ
‫ﻳﺆﺛﺮون‬
َ ُِ ُْ
‫ﻳﺆﺧﺬ‬
ُ َ ُْ
Nakledilir
Tercih ederler
Alınır, yakalanır
‫ﻳﺆﺧﺬ‬
ْ َ ُْ
‫ﻳﺆﺧﺮ‬
ُ َّ َ ُ
Alınması
Tehir edilir, ertelenir
579
‫ﻳﺆﺧﺮ‬
َّ ِ َ ُ
‫ﻳﺆﺧﺮ‬
ُّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻳﺆﺧﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ْ ّ َُ
ِ
‫ﻳﺆﺧﺮﻛﻢ‬
ُ ْ ِّ َ ُ 4‫ﻳﺆﺧﺮﻛﻢ‬
ْ ُ َ ّ َُ
ِ
‫ﻳﺆﺧﺮﻫﻢ‬
ُْ ُ ّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺆد‬
ّ َُ
ِ ِّ َ
3‫ﻳﺆد‬
ُ
Tehir etmesi
Tehir eder, erteler
Sizi tehir etmesi
Sizi tehir etmesi
Onları erteler
Emanet eder
Onu emanet eder
‫ﻳﺆذن‬
َ َ ُْ
‫ﻳﺆذن‬
ُ َ ُْ
Đzin verilmesi
Đzin verilir
‫ﻳﺆذون‬
َ ُ ُْ
ِْ
‫ﻳﺆذي‬
ُ
‫ﻳﺆذﻳﻦ‬
َ َْ ُْ
ِ
‫ﻳﺌﺲ‬
َ َ
ِ
‫ﻳﺌﺴﻦ‬
َ ْ َ
Eziyet ederler
Zarar verir, rahatsız eder
Eziyet edilmeleri (dş, çğ)
Yeise düştü, ümitsizliğe düştü
Ümitsizliğe düştüler (dş, çğ)
ِ
‫ﻳﺌﺴﻮا‬
ُ َ
‫ﻳﺆﻓﻚ‬
ُ َ ُْ
Ümitsizliğe düştüler
Çevrilir
‫ﻳﺆﻓﻜﻮن‬
َ ُ َ ُْ
ِّ َ
‫ﻳﺆﻟﻒ‬
ُ ُ
Çevrilirler
Birleştirir, yakınlaştırır
‫ﻳﺆﻟﻮن‬
َ ُ ُْ
‫ﻳﺆﻣﺮون‬
َ ُ َ ُْ
Karısına yaklaşmama yemini eder
Emrolunurlar
ِ
‫ﻳﺆﻣﻦ‬
ُ ُْ
‫ﻳﺆﻣﻦ‬
َّ ِ ْ ُ
Đman eder, inanır, emin kılar
Đman ederler (dş, çğ)
580
ِ
ِ
‫ﻳﺆﻣﻦ‬
َ ُْ
ْ ْ ُ 4‫ﻳﺆﻣﻦ‬
‫ﻳﺆﻣﻨﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Đman etmesi
Elbette iman eder
‫ﻳﺆﻣﻨﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻳﺆﻣﻨﻮا‬
ُ ُْ
Elbette iman ederler
Đman etmeleri
‫ﻳﺆﻣﻨﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﺆود‬
ُ َُ
Đman ederler
Zor gelir, yorar
ُ َُ
ُ3‫ﻳﺆود‬
Onu yorar
‫ﻳﺌﻮﺳﺎ‬
ً ُ َ 4‫ﻳﺆوس‬
ٌ َُ
‫ﻳﺆﻳﺪ‬
ُ ِّ َ ُ
Mey’us, ümitsiz
Destekler
‫َﻳﺎ‬
‫ﻳﺎرب‬
ِّ َ َ
Ey
Ey Rabbim
‫ﻳﺎﻗﻮم‬
ِ َْ َ
‫ﻳﺎﻗﻮﻣﻨﺎ‬
ََ َْ َ
Ey kavmim
Ey kavmimiz
‫ﻳﺎﻟﻴﺖ‬
َ َْ َ
‫ﺘﻨﺎ‬
َ َ ‫ﻳﺎﻟﻴ‬
َْ َ
ِ َ
‫ﻳﺎﻟﻴﺘﻨﻲ‬
َْ َ
‫ﻳﺎﻟﻴﺘﻬﺎ‬
َ َ َْ َ
Keşke
Keşke biz
Keşke ben
Keşke o
‫ﻳﺎوﻳﻠﺘﻨﺎ‬
ََََْ َ
‫ﻳﺎوﻳﻠﺘﻰ‬
َََْ َ
Yazık bize
Yazık olsun
‫ﻳﺎوﻳﻠﻨﺎ‬
َََْ َ
‫ﻳﺎﻳﺤﻴﻰ‬
ََْ َ
Yazık bize
Ey Yahya (AS)
‫َﻳﺘﻬﺎ‬
َ ُ َّ ‫َﻳﺎأ‬
Ey
581
َ‫َﻳﺎأ َُّﻳﻪ‬
‫ﻳﺎاﻳﻬﺎ‬
َ ُّ َ َ
Ey
Ey
‫ﻳﺎب‬
َ َْ
ٍ ِ َ
‫ﻳﺎﺑﺲ‬
Kaçınması, reddetmesi
Kuru
ٍ ِ
‫ﻳﺎﺑﺴﺎت‬
َ َ
‫ﻳﺎﺑﻰ‬
ََْ
ِ ْ
‫ﻳﺎت‬
َ
ِ ِ َْ
‫ﻳﺎتﺑـ‬
‫ﻳﺎﺗﻚ‬
َ َِْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻜﻢ‬
ْ ُ َْ
Kurular
Kaçınır, reddeder
Gelmesi
Getirmesi
Sana gelir
Size gelir
‫َ ْﻳﺎﺗَ ِﻞ‬
‫ﻳﺎﺗﻤﺮون‬
َ ُ ِ ََْ
ِِْ
‫ﻳﺎﺗﻪ‬
َ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻬﻢ‬
ْ ِ َْ
‫ﻳﺎﺗﻮا‬
َُْ
Yemin etmesi
Görüşürler, konuşurlar
Ona gelmesi
Onlara gelmesi
Gelmeleri
‫ﻳﺎﺗﻮك‬
َ َُْ
‫ﻳﺎﺗﻮﻛﻢ‬
ْ ُ َُْ
Sana gelmeleri
Size gelmeleri
‫ﻳﺎﺗﻮن‬
َ َُْ
‫ﻳﺎﺗﻮﻧﻚ‬
َ َ َُْ
Gelirler
Sana gelirler
‫ﻳﺎﺗﻮﻧﻨﺎ‬
ََ َُْ
ِ ُْ
‫ﻳﺄﺗﻮﻧﻲ‬
َ
ِْ
‫ﻳﺎﺗﻲ‬
َ
Bize gelirler
Bana gelirler
Gelir
582
ِْ
‫ﻳﺎﺗﻲ‬
َ
ِْ
‫ﻳﺄﺗﻲ‬
َ َ
ِ َِْ
‫ﻳﺎﺗﻲﺑـ‬
ِ ِ‫ْﻳﺎﺗ‬
‫ﻴﺎن‬
َ َ
ِ ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﺎﻧﻬﺎ‬
َ َ َْ
‫ﻳﺎﺗﻴﻚ‬
َ ََِْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻜﻢ‬
ُ ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻜﻤﺎ‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻦ‬
َ َْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﺎ‬
َ َْ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻚ‬
َ َ َِْ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ َ
ِ ِْ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻰ‬
َ َ
ِ ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻲ‬
َّ َْ
ِ ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻲ‬
َّ َْ
ِ ِْ
‫ﻳﺎﺗﻴﻨﻲ‬
َ
ِ ِْ
‫ﻳﺎﺗﻴﻪ‬
َ
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻬﺎ‬
َ َْ
ِ َِْ
‫ﻳﺄﺗﻴﻬﻢ‬
ِ
‫ﻳﺎﺗﻴﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻳﺎﺟﻮج‬
َ ُ َْ
Gelir
Gelir
Getirir
Gelirler (ikil)
Ona gelirler (ikil)
Sana gelir
Size gelir
Size (ikil) gelir
Gelirler (dş, çğ)
Bize gelir
Sana gelirler (dş, çğ)
Size mutlaka gelir
Bana gelir
Bana mutlaka gelir
Elbette bana gelir
Bana gelir
Ona gelir
Ona (dş) gelir
Onlara gelir
Onlara gelir
Yecüc
‫ﻳﺎﺧُﺬ‬
ُ َْ
Tutar, yakalar
583
‫ﻳﺎﺧﺬﻛﻢ‬
ْ ُ َ ُ َْ
3‫ﻳﺎﺧﺬ‬
ُ ْ ُ َْ
Sizi tutması
Onu tutması
‫ﻳﺎﺧﺬﻫﻢ‬
ْ ُ َ ُ َْ
‫ﻳﺎﺧﺬوا‬
ُ ُ َْ
Onları tutması
Tutmaları
‫ﻳﺎﺧﺬون‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﺎﺧﺬوﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ ُ َْ
Tutarlar
Onu tutarlar
ُ ُ َْ
ُ3‫ﻳﺎﺧﺬو‬
Onu tutmaları
‫ﻳﺎذن‬
َ ََْ
‫ﻳﺄذن‬
ْ َ َْ
Đzin vermesi
Đzin vermesi
‫ﻳﺎس‬
َ َْ
‫ﻳﺎﻓﻜﻮن‬
َ ُ َِْ
Yeis, ümitsizlik
Uydururlar
‫ﻳﺎﻗﻮت‬
ُ ُ َ
ُ َْ
ُ ‫ﻳﺎﻛﻞ‬
Yakut
Yer
ُ َْ
َ ‫ﻳﺄﻛﻞ‬
َِ ُ ْ
‫ﻳﺎﻛﻼن‬
َ
Yemesi
O ikisi yerler
‫ﻳﺎﻛﻠﻦ‬
َ ُْ َْ
َُ َْ
ُ ‫ﻳﺎﻛﻠﻪ‬
Onlar yerler (dş, çğ)
Onu yemesi
ُ ُ َْ
ُ ‫ﻳﺎﻛﻠﻪ‬
‫ﻳﺎﻛﻠﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ُ ْ َ
Onu yer
Onları (dş) yer
‫ﻳﺎﻛﻠﻮا‬
ُ ُ َْ
‫ﻛﻠﻮن‬
َ ُ ُ ْ‫َﻳﺎ‬
Yemeleri
Onlar yerler
‫ﻳﺎﻟﻢ‬
ُ ََْ
Acı duyar, elem duyar
584
‫ﻳﺎﻟﻤﻮن‬
َ ُ ََْ
‫ﻳﺎﻟﻮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َ َُْ
Elem duyarlar
Geri kalırlar
‫ﻳﺎﻣﺮ‬
َُُْ
‫ﻳﺎﻣﺮﻛﻢ‬
ُ َُُْ
Emreder
Size emreder
‫ﻳﺄﻣﺮﻛﻢ‬
ُ َ ُ َْ
‫ﻳﺄﻣﺮﻫﻢ‬
ُ ُ ُ َْ
Size emretmesi
Onlara emreder
‫ﻳﺎﻣﺮون‬
َ َُُْ
‫ﻳﺎﻣﻦ‬
ُ ََْ
Emrederler
Emin olur, emniyette olur, güvenir
ْ‫ﻳﺎﻣﻨﻮا‬
ََُْ
Emin olmaları
‫ﻳﺎﻣﻨﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ََُْ
ِْ
‫ﻳﺎن‬
َ
‫ﻳﺒﺎﻳﻌﻨﻚ‬
َ َِْ َُ
‫ﻳﺒﺎﻳﻌﻮن‬
َ ُِ َُ
‫ﻳﺒﺎﻳﻌﻮﻧﻚ‬
َ َ ُِ َُ
‫ﻳﺒﺘﻎ‬
ِ َ َْ
Sizden emin olmaları
Vakti gelir
Sana biat ederler (dş, çğ)
Biat ederler
Sana biat ederler
Araması, istemesi
‫ﻮن‬
َ ‫ﻳﺒﺘﻐ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺒﺘﻐﻲ‬
َ َْ
‫ﻳﺒﺘﻜﻦ‬
َّ ُ ّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻳﺒﺘﻠﻲ‬
َ َ َْ
ِ
‫ﻳﺒﺘﻠﻴﻜﻢ‬
ْ ُ َ َ َْ
Ararlar, isterler
Arar, ister
Mutlaka yaracaklar
Đmtihan etmesi
Sizi imtihan etmesi
ُّ ُ َ
‫ﻳﺒﺚ‬
‫ﻳﺒﺤﺚ‬
ُ َ َْ
Yayar
Eşeler, arar
585
‫ﻳﺒﺨﺲ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺒﺨﺲ‬
ْ َ َْ
Eksiltir
Eksiltmesi
‫ﻳﺒﺨﺴﻮن‬
َ ُ َ ُْ
َ ْ َ‫ﻳ‬
ُ ‫ﺒﺨﻞ‬
Eksiltilirler
Cimrilik eder
َ َْ
ْ‫ﻳﺒﺨﻞ‬
‫ﻳﺒﺨﻠﻮن‬
َ ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺒﺪ‬
ُْ
ِ
ُ ‫ﻳﺒﺪئ‬
ُْ
Cimrilik etmesi
Cimrilik ederler
Açığa vurması
Başlatır
‫ﻳﺒﺪؤا‬
ُ َ َْ
َّ َ ُ
ُ‫ﻳﺒﺪل‬
ِّ
َ‫ﻳﺒﺪل‬
َُ
ِّ
ُ‫ﻳﺒﺪل‬
َُ
ِ
َ‫ُ ْﻳﺒﺪل‬
ِ
‫ﻳﺒﺪﻟﻨﺎ‬
ََ ُْ
َِ ُْ
ُ ‫ﻳﺒﺪﻟﻪ‬
ِ
‫ﻳﺒﺪﻟﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ ُْ
ُ ِّ َ ُ
ْ‫ﻳﺒﺪﻟﻮا‬
َ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺒﺪﻟﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺒﺪﻫﺎ‬
َ ِ ُْ
‫ﻳﺒﺪون‬
َ ُ ُْ
ِ
‫ﻳﺒﺪى‬
َ ُْ
ِ
‫ﻳﺒﺪﻳﻦ‬
َ ُْ
Başlatır
Değiştirilir
Değiştirmesi
Değiştirir
Değiştirmesi
Bizim değiştirmesi
Onu değiştirmesi
O ikisini değiştirmesi
Değiştirmeleri
Onu değiştirirler
Onu açığa vurması
Açığa vururlar
Açığa vurur
Açığa vururlar (dş, çğ)
586
‫ا‬w‫ﻳﺒﺪ ُٶ‬
َ َْ
Başlarlar
ً ‫َ َﻳﺒﺴﺎ‬
Kuru
‫ﻳﺒﺴﻂ‬
ُ ُ َْ
ُ ُ َْ
ُ ‫ﻳﺒﺴﻄﻪ‬
Yayar, genişletir, uzatır
Onu genişletir
ُ ُ َْ
ْ‫ﻳﺒﺴﻄﻮا‬
ِ
‫ﻳﺒﺸﺮ‬
َ ّ َُ
ِ
‫ﻳﺒﺸﺮ‬
ُ ّ َُ
‫ﻳﺒﺸﺮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ ِّ
‫ﻳﺒﺸﺮك‬
ُ َُ
ِّ
‫ﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ‫ﻳﺒﺸ‬
َُ
ِ
‫ﻳﺒﺼﺮ‬
ُ ُْ
Genişletmeleri, açmaları
Müjdelemesi
Müjdeler
Seni müjdeler
Seni (dş) müjdeler
Onları müjdeler
Görür, gözetir
ْ‫ﻳﺒﺼﺮوا‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺒﺼﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﺒﺼﺮوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُ َّ َ ُ
Görmeleri
Görürler
Birbirlerine gösterilirler
‫ﻳﺒﺼﻂ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺒﻄﺌﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻳﺒﻄﺶ‬
َ َْ
ِ
‫ﻳﺒﻄﺶ‬
ُ َْ
‫ﻄﺸﻮن‬
َ ُ ِ ‫َْﻳﺒ‬
ِ
َ ‫ُ ْﻳﺒﻄﻞ‬
ِ
ُ ‫ُ ْﻳﺒﻄﻞ‬
Genişletir
Yavaş davranır, ağırdan alır
Yakalaması
Yakalar
Yakalarlar
Đptal etmesi
Đptal eder, boşa çıkarır
‫ﻳﺒﻌﺚ‬
َ َ َْ
Diriltmesi, göndermesi
587
‫ﻳﺒﻌﺚ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺒﻌﺚ‬
ُ َ ُْ
Diriltir, gönderir
Diriltilir, gönderilir
‫ﻳﺒﻌﺜﻚ‬
َ ََ َْ
‫ﻳﺒﻌﺜﻜﻢ‬
ْ ُ َُ َْ
Seni diriltmesi, göndermesi
Sizi diriltir, gönderir
‫ﺒﻌﺜﻦ‬
َّ َ َ ْ َ ‫ﻳ‬
‫ﻳﺒﻌﺜﻬﻢ‬
ُ ُ َُ َْ
Mutlaka diriltir
Onları diriltir, gönderir
ْ‫ﻳﺒﻌﺜﻮا‬
ُ َ ُْ
Diriltilmeleri, gönderilmeleri
‫ﻳﺒﻌﺜﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﻳﺒﻐﻮن‬
َ ُ َْ
Diriltilirler, gönderilirler
Ararlar, isterler
‫ﻳﺒﻐﻮﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َ ُ َْ
‫ﻳﺒﻐﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺒﻐﻲ‬
َْ
ِ ِ
‫ﻳﺒﻐﻴﺎن‬
َ َْ
Sizin için isterler
Onu isterler
Arar
Tecavüz ederler, karışırlar (ikil)
‫ﻳﺒﻘﻰ‬
َ َْ
‫ﻳﺒﻜﻮن‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺒﻠﺲ‬
ُ ُْ
‫ﻳﺒﻠﻎ‬
َ َُْ
Baki kalır
Ağlarlar
Ümit keser
Ulaşması
‫ﻳﺒﻠﻎ‬
ُ َُْ
‫ﻳﺒﻠﻎ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺒﻠﻐﺎ‬
َ َُْ
Ulaşır
Tebliğ eder
Ulaşması (ikil)
‫ﻳﺒﻠﻐﻦ‬
َّ َ ُ ْ َ
ْ‫ﻳﺒﻠﻐﻮا‬
ُ َُْ
Mutlaka ulaşır
Ulaşmaları
588
‫ﻳﺒﻠﻐﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺒﻠﻮ‬
َُْ
Tebliğ ederler
Đmtihan eder
‫ﻳﺒﻠﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ََُْ
ُ ُ ُ ْ َ 4‫ﻳﺒﻠﻮﻛﻢ‬
‫ﻳﺒﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ ُ ْ َ
Sizi imtihan eder
Sizi mutlaka imtihan eder
ِ ُ
‫ﻳﺒﻠﻮﻧﻲ‬
َ َْ
‫ﻳﺒﻠﻰ‬
ََْ
ِ
‫ﻳﺒﻠﻲ‬
َ ُْ
ِ ِ
‫ﻳﺎاﺑﻦاﻣﻲ‬
َُ َْ
ّ ُ َ ْ َ ‚َّ ‫ﻳﺒﻨﺆم‬
Beni imtihan eder
Yok olur
Đmtihan etmesi
Ey anamın oğlu
‫ﻳﺒﻮر‬
ُ َُ
‫ﻳﺒﻴﺘﻮن‬
َ ُ َِ
Bozulur
Gecelerler
‫ﻳﺒﻴﺘﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺒﻴﺾ‬
ُّ َ ْ َ
Gecelerler, geceleyin kurarlar
Ağarır
‫ﻳﺒﻴﻦ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻳﺒﻴﻦ‬
ُ ِّ َ ُ
Açıklaması
Açıklar
‫ﻳﺒﻴﻦ‬
ْ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺒﻴﻦ‬
ُ ُ
Açıklaması
Söz anlatır
‫ﻳﺒﻴﻨﻬﺎ‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺘﺎﺧﺮ‬
َ َّ َ َ َ
Onu açıklar
Geri kalır, erteler
‫ﻳﺘﺎﻣﻰ‬
َ ََ
‫ﻳﺘﺐ‬
ْ َُ
Yetimler
Tevbe etmesi
ِ َّ َ َ
‫ﻳﺘﺒﺪل‬
َ
ِ
‫ﻳﺘﺒﺮ‬
َُُّ
Değişmesi, değiştirmesi
Mahveder
589
‫ﻳﺘﺒﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺘﺒﻊ‬
ُ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺒﻊ‬
ْ ِ َّ َ
Takip eder, arkasından gelir
Takip eder
Takip etmesi
‫ﻳﺘﺒﻊ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﺘﺒﻊ‬
ُ َ َّ ُ
Takip edilir, arkasından gelinir
Takip edilir
‫ﻳﺘﺒﻌﻬﺎ‬
َ ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺘﺒﻌﻬﻢ‬
ُ ُ ُ َّ َ
Onu takip eder
Onları takip eder
ِ
‫ﻳﺘﺒﻌﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َّ َ
‫ﻳﺘﺒﻌﻮن‬
َ ُ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺒﻌﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Sizi takip etmeleri
Takip ederler
Takip edilirler
ُ‫ﻳﺘﺒﻮأ‬
َّ َ َ َ
Konaklar, yerleşir
‫ﻳﺘﺒﻴﻦ‬
َ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺒﻴﻦ‬
ُ َّ َ َ َ
Açığa çıkması
Açığa çıkar
‫ﺠﺎف‬
َ َ ‫ََﻳﺘ‬
ُ‫ﻳﺘﺠﺮع‬
َّ َ َ َ
Uzak durur
Yudumlar
ُ َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﺠﺮﻋﻪ‬
‫ﻳﺘﺠﻨﺐ‬
ُ َّ َ َ َ
Onu yudumlar
Kaçınır
‫ﻳﺘﺠﻨﺒﻬﺎ‬
َ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺤﺎﺟﻮن‬
َ ُّ َ َ َ
Ondan kaçınır
Tartışırlar
‫ﻳﺘﺤﺎﻛﻢ‬
ُ َ َ ََ
‫ﻳﺘﺤﺎﻛﻤﻮا‬
ُ َ َ ََ
Muhakeme olur
Muhakeme olmaları
‫ﻳﺘﺨﺎﻓﺖ‬
ُ َ َ ََ
Fısıldar
590
‫ﻳﺘﺨﺎﻓﺘﻮن‬
َ َُ َ ََ
‫ﻳﺘﺨﺒﻂ‬
ُ َّ َ َ َ
Fısıldarlar
Çarpar
ُ َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﺨﺒﻄﻪ‬
‫ﻳﺘﺨﺬ‬
َ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺨﺬ‬
ُ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺨﺬ‬
ْ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺨﺬﻫﺎ‬
َ َ ِ َّ َ
ُ ِ َّ َ
ْ‫ﻳﺘﺨﺬوا‬
‫ﻳﺘﺨﺬون‬
َ ُ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﺨﺬوﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ َّ َ
ُ ِ َّ َ
ُ3‫ﻳﺘﺨﺬو‬
َ
‫ﻳﺘﺨﻄﻒ‬
ُ ّ َ ََ
Onu çarpar
Edinmesi
Edinir, benimser
Edinmesi
Onu edinmesi
Edinmeleri
Edinirler
Seni edinirler
Onu edinmeleri
Kapıp götürür
َ
‫ﻳﺘﺨﻄﻒ‬
ُ ّ َ َُ
َ
‫ﻳﺘﺨﻄﻔﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ ََ
Kapılıp götürülür
Sizi kapıp götürür
َ
‫ﻳﺘﺨﻠﻒ‬
ُ ّ َ ََ
ُ َّ َ َ َ
ْ‫ﻳﺘﺨﻠﻔﻮا‬
Geri kalır
Geri kalmaları
‫ﻳﺘﺨﻴﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺪﺑﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
َ
‫ﻳﺘﺬﻛﺮ‬
ُ ّ َ ََ
‫ﺘﺬﻛﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ ‫ﻳ‬
Seçerler
Gereği gibi düşünürler
Öğüt alır, hatırlar
Öğüt alırlar, hatırlarlar
‫ﻳﺘﺮاﺟﻊ‬
ُ َ َََ
‫ﻳﺘﺮاﺟﻌﺎ‬
َ َ َََ
Geri döner
Geri döner (ikil)
591
‫ﻳﺘﺮﺑﺺ‬
ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺮﺑﺼﻦ‬
َ ْ َّ َ َ َ
Bekler, fırsat bekler
Beklerler (dş, çğ)
‫ﻳﺘﺮﺑﺼﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺮددون‬
َ ُ َّ َ َ َ
Beklerler
Bocalarlar, tereddüt ederler
َ
‫ﻳﺘﺮﻗﺐ‬
ُ ّ َََ
‫ﻳﺘﺮك‬
ُ ُ َْ
Kontrol eder, gözetler
Terk eder
‫ﻳﺘﺮك‬
َ َ ُْ
‫ﻳﺘﺮك‬
ُ َ ُْ
Terk edilmesi
Terk edilir
ِ
‫ﻳﺘﺮﻛﻢ‬
ُْ َ َ
‫ﻳﺘﺮﻛﻮا‬
ُ َ ُْ
Sizi zayi etmesi, eksiltmesi
Terk edilmeleri
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﺰﻛﻰ‬
ُ‫ﻳﺘﺴﺎءل‬
َ َ ََ
Arınır, temizlenir
Soruşur
‫ﻳﺘﺴﺂءﻟﻮا‬
َُ َ ََ
‫ﻳﺘﺴﺎءﻟﻮن‬
َ ُ َ ََ
Soruşmaları
Soruşurlar
‫ﻳﺘﺴﻠﻠﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
َّ َ َ َ
ْ‫ﻳﺘﺴﻨﻪ‬
Sıvışıp giderler
Bozulması
ُ‫ﻳﺘﻀﺮع‬
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻀﺮﻋﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
Yalvarır
Yalvarırlar
‫ﻳﺘﻄﻬﺮ‬
ُ َّ َ َ َ
ْ‫ﻳﺘﻄﻬﺮوا‬
ُ َّ َ َ َ
Temizlenir
Temizlenmeleri
‫ﻳﺘﻄﻬﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻌﺎرﻓﻮن‬
َ ُ َ َ ََ
Temizlenirler
Birbirini bilirler, tanışırlar
592
َّ َ ‫ََﻳﺘ‬
‫ﻌﺪ‬
‫ﻳﺘﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
Aşması, geçmesi
Öğrenirler
‫ﻳﺘﻐﺎﻣﺰ‬
َُ َ ََ
‫ﻳﺘﻐﺎﻣﺰون‬
َ َُ َ ََ
Kaş-göz işareti yapar
Kaş-göz işareti yaparlar
‫ﻳﺘﻐﻴﺮ‬
ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻔﺠﺮ‬
ُ َّ َ َ َ
Bozulur, değişir
Çatlar
‫ﻳﺘﻔﺮﻗﺎ‬
َ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻔﺮﻗﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
Ayrılırlar (ikil)
Ayrılırlar
َّ َ َ َ
َ ‫ﻳﺘﻔﻀﻞ‬
َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻔﻀﻞ‬
Üstünlük taslaması
Üstünlük taslar
‫ﻳﺘﻔﻄﺮن‬
َ ْ َّ َ َ َ
َّ َ َ َ ِ
ُ‫ﻳﺘﻔﻘﻪ‬w
Çatlarlar (dş, çğ)
Đyice anlar
ْ‫ﻳﺘﻔﻘﻬﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
َ
‫ﻳﺘﻔﻜﺮ‬
ُّ َََ
َ
ْ‫ﻳﺘﻔﻜﺮوا‬
ُّ َََ
Đyice anlamaları
Düşünür, tefekkür eder
Düşünmeleri
‫ﻳﺘﻔﻜﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
ُ‫ﻔﻴﺄ‬
ُ َّ َ َ َ
َّ َ ‫ﻳﺘ‬
َ َ 4‫ﻳﺘﻔﻴﺆا‬
Düşünürler
Dönmeleri
ِ َّ َ
‫ﻳﺘﻖ‬
َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻘﺒﻞ‬
Sakınır
Kabul eder
َّ َ َ ُ
َ‫ﻳﺘﻘﺒﻞ‬
َّ َ َ َ
َ ‫ﻳﺘﻘﺪم‬
Kabul edilmesi
Öne geçmesi
َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻘﺪم‬
Đleri gider, öne geçer
593
َِْ
‫ﻳﺘﻘﻪ‬
َّ
‫ﻳﺘﻘﻮن‬
َ ُ َّ َ
Ondan sakınması
Korunurlar, korurlar, sakınırlar
َِ
‫ﻳﺘﻘﻲ‬
َّ
‫ﻳﺘﻜﺌﻮن‬
َ ُ ِ َّ َ
‫ﻳﺘﻜﺒﺮ‬
ُ َّ َ َ َ
Korunur, korur, sakınır
Yaslanırlar
Büyüklenir
‫ﻳﺘﻜﺒﺮون‬
َ ُ َّ َ َ َ
َ
‫ﻳﺘﻜﻠﻢ‬
ُ َّ ََ
Büyüklenirler
Konuşur
‫ﻳﺘﻜﻠﻤﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻼوﻣﻮن‬
َ ُ ََ َ َ
Konuşurlar
Birbirlerini kınarlar
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻠﻘﻰ‬
ُ ْ َ 4‫ﻳﺘﻠﻮ‬
َُْ
ْ‫ﻳﺘﻠﻮا‬
Kaydeder, yazar
Okur
‫ﻳﺘﻠﻮن‬
َ َُْ
َُْ
ُ ‫ﻳﺘﻠﻮ َﻧﻪ‬
Okurlar
Onu okurlar
َُْ
ُ3‫ﻳﺘﻠﻮ‬
Onu okur
‫ﻳﺘﻠﻰ‬
َ ُْ
‫ﻳﺘﻢ‬
َّ ِ ُ
Okunur
Tamamlaması
‫ﻳﺘﻢ‬
ُّ ِ ُ
‫ﻳﺘﻤﺎﺳﺎ‬
َّ َ َ َ
Tamamlar
Birbirine dokunurlar
‫ﻳﺘﻤﺘﻊ‬
ُ َّ َ َ َ
ْ‫ﻳﺘﻤﺘﻌﻮا‬
ُ َّ َ َ َ
Yararlanır, faydalanır
Faydalanmaları
‫ﻳﺘﻤﺘﻌﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻤﻄﻰ‬
Faydalanırlar
Böbürlenir
594
‫ﻤﻨﻮ‬
ْ َّ َ ‫ََﻳﺘ‬
‫ﻳﺘﻤﻨﻮن‬
َ ْ َّ َ َ َ
Đstemeleri
Đsterler
َ َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻤﻨﻮﻧﻪ‬
ُ3‫ﻳﺘﻤﻨﻮ‬
ْ َّ َ َ َ
Onu isterler
Onu istemeleri
‫ﻳﺘﻨﺎﺟﻮن‬
َ ْ َ َََ
‫ﻳﺘﻨﺎزﻋﻮن‬
َ ُ َ َََ
Gizlice konuşurlar, fısıldaşırlar
Çekişirler, tartışırlar
‫ﻳﺘﻨﺎﻫﻮن‬
َ َْ َََ
َََ
ُ‫ﻳﺘﻨ َّﺰل‬
Birbirini vazgeçirirler, yasaklarlar
Đnip durur
‫ﻳﺘﻮارى‬
َ َََ
‫ﻳﺘﻮب‬
َ َُ
Gizlenir, saklanır
Tevbe etmesi
‫ﻳﺘﻮب‬
ُ َُ
‫ﻳﺘﻮباﻟﻰ‬
َِ ُ َُ
Tevbe eder
Tevbe eder
‫ﻳﺘﻮبﻋﻠﻰ‬
ََ ُ َُ
‫ﻳﺘﻮﺑﻮا‬
ُ َُ
Tevbeyi kabul eder
Tevbe etmeleri
‫ﻳﺘﻮﺑﻮن‬
َ ُ َُ
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻮﻓﺎ‬
Tevbe ederler
Öldürür, vefat ettirir
‫ﻳﺘﻮﻓﺎﻛﻢ‬
ُ َّ َ َ َ
Sizi öldürür
‫ﻳﺘﻮﻓﺎﻫﻦ‬
َّ ُ َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻮﻓﻮن‬
َ ْ َّ َ َ َ
Onları (dş, çğ) öldürür
Öldürürler
‫ﻳﺘﻮﻓﻮن‬
َ ْ َّ َ َ ُ
َ
‫ﻳﺘﻮﻓﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ّْ َ ََ
Öldürülürler, ölürler
Onları öldürürler
َّ َ َ َ
‫ﻳﺘﻮﻓﻰ‬
Öldürür
595
َّ َ َ ُ
‫ﻳﺘﻮﻓﻰ‬
َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻮﻛﻞ‬
Öldürülür
Vekil eder, tevekkül eder
َّ َ َ َ
ْ‫ﻳﺘﻮﻛﻞ‬
‫ﻳﺘﻮﻛﻠﻮن‬
َ ُ َّ َ َ َ
Tevekkül etmesi
Tevekkül ederler
َّ‫ﻳﺘﻮل‬
َََ
َ
‫ﻳﺘﻮﻟﻬﻢ‬
ْ ُ َََّ
َّ َ َ
َ
‫ﻳﺘﻮﻟﻮا‬
َ
ْ ّ َ َ َ 4‫ﻳﺘﻮﻟﻮا‬
Yüz çevirir, dost edinir
Onları dost edinir
Dönerler, dönüp giderler, yüz çevirirler
‫ﻳﺘﻮﻟﻮن‬
َ ْ َّ َ َ َ
َ ْ َّ َ َ َ
ُ ‫ﻳﺘﻮﻟﻮﻧﻪ‬
Yüz çevirirler
Onu dost edinirler
َّ َ َ
‫ﻳﺘﻮﻟﻰ‬
َ
ِ
ِ
‫ﻳﺘﻴﻤﺎ‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻳﺘﻴﻢ‬
Dost edinir
Yetim
ِ
‫ﻳﺘﻴﻤﻴ ِﻦ‬
َْ َ
Đki yetim
ِ
ُ ‫ﻳﺘﻴﻪ‬
ْ َ
‫ﻳﺘﻴﻬﻮن‬
َ ُ َِ
Gezinir
Gezinirler
‫ﻳﺜﺒﺖ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻳﺜﺒﺖ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺜﺒﺖ‬
ْ ِّ َ ُ
‫ﻳﺜﺒﺖ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﺜﺒﺘﻮك‬
َ ُ ِ ُْ
Sabit kılması
Sabit kılar, sağlamlaştırır
Sabit kılması
Sabit kılar, tutar, bağlar
Seni bağlamaları
ِ
‫ﻳﺜﺨﻦ‬
َ ُْ
‫ﻳﺜﺮب‬
َ ِ َْ
Hakim olması
Medine şehri
‫ﻳﺜﻘﻒ‬
ُ َ َْ
Yener, ele geçirir
596
‫ﻳﺜﻘﻔﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َ َْ
‫ﻳﺜﻨﻮن‬
َ ُْ َْ
ِ
‫ﻳﺜﻴﺮ‬
ُ َ
‫ﻳﺠﺌﺮ‬
َُ ْ َ
Sizi yenmeleri
Gizler
Tercih eder, tarla sürer
Bağırır, yardım ister
‫ﻳﺠﺌﺮون‬
َ َُ ْ َ
ِ
ُ‫ﻳﺠﺎدل‬
َُ
ِ
‫ﻳﺠﺎدﻟﻨﺎ‬
َُ َ ُ
‫ﻳﺠﺎدﻟﻮﻛﻢ‬
ُْ ُ ِ َ ُ
‫ﻳﺠﺎدﻟﻮن‬
َ ُِ َ ُ
‫ﻳﺠﺎدﻟﻮﻧﻚ‬
َ َ ُِ َ ُ
‫ﻳﺠﺎر‬
ُ َُ
Bağırırlar
Mücadele eder
Bizimle mücadele eder
Sizinle mücadele etmeleri
Mücadele ederler
Seninle mücadele ederler
Korunur
‫ﻳﺠﺎرون‬
َ َُ ْ َ
‫ﻳﺠﺎﻫﺪ‬
ُِ َُ
ْ‫ﻳﺠﺎﻫﺪوا‬
ُِ َُ
‫ﻳﺠﺎﻫﺪون‬
َ ُِ َُ
‫ﻳﺠﺎور‬
ُِ َُ
Feryat ederler
Cihad eder, mücahede eder
Cihad etmeleri
Cihad ederler
Komşu olur
‫ﻳﺠﺎوروﻧﻚ‬
َ َ ُِ َُ
ِ
‫ﻳﺠﺐ‬
ُ ُ
Seninle komşu olurlar
Uyar, icabet eder
ِ
‫ﻳﺠﺐ‬
ْ ُ
‫ﻳﺠﺒﻰ‬
َُْ
Đcabet etmesi
Toplanır, getirilir
َِ ْ َ
‫ﻳﺠﺘﺒﻲ‬
‫ﻳﺠﺘﺒﻴﻚ‬
َ َِ ْ َ
Seçer
Seni seçer
597
‫ﻳﺠﺘﻨﺒﻮن‬
َ َُِ ْ َ
‫ﻳﺠﺤﺪ‬
ُ َ َْ
Uzak dururlar, kaçınırlar
Đnkâr eder
‫ﻳﺠﺤﺪون‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﺠﺪ‬
ُ َِ
Đnkâr ederler
Bulur
‫ﻳﺠﺪ‬
ْ َِ
‫ﻳﺠﺪك‬
َ ْ َِ
Bulması
Seni bulması
ْ َِ
ُ3‫ﻳﺠﺪ‬
‫ﻳﺠﺪوا‬
ُ َِ
Onu bulması
Bulmaları
‫ﻳﺠﺪون‬
َ ُ َِ
َ ُ َِ
ُ ‫ﻳﺠﺪوﻧﻪ‬
Bulurlar
Onu bulurlar
ِ
‫ﻳﺠﺮ‬
ُ ُ
‫ﻳﺠﺮ‬
ُّ ُ َ
Kurtarır, korur
Çeker
ِ
‫ﻳﺠﺮﻛﻢ‬
ُْ ْ ُ
ِ َْ
ُ ‫ﻳﺠﺮم‬
Sizi kurtarması
Suç işler
‫ﻳﺠﺮﻣﻨﻜﻢ‬
ُ َّ َ ِ ْ َ
3‫ﻳﺠﺮ‬
ُ ُّ ُ َ
Sizi adaletsizliğe sevk eder
Onu çeker
ِ َْ
‫ﻳﺠﺮي‬
‫ﻳﺠﺰ‬
َُْ
Akar, gider
Karşılığı verilmesi
ُ3‫ﻳﺠﺰا‬
َُْ
Ona karşılığı verilir
‫ﻳﺠﺰون‬
َ َُْْ
‫ﻳﺠﺰى‬
َُْ
Onlara karşılığı verilir
Karşılığı verilir
‫ﻳﺠِﺰي‬
َْ
Karşılığını verir
598
‫ﻳﺠﺰي‬
َ َِْ
‫ﻳﺠﺰﻳﻚ‬
َ َِ ْ َ
Karşılığını verir
Sana karşılığını vermesi
‫ﻳﺠﺰﻳﻬﻢ‬
ُ َُِ ْ َ
َ َْ
َ ‫ﻳﺠﻌﻞ‬
Onlara karşılığını vermesi
Yapması, kılması
َ َْ
ُ ‫ﻳﺠﻌﻞ‬
َ َْ
ْ‫ﻳﺠﻌﻞ‬
Yapar, yerleştirir, kurar, kılar
Yapması, kılması
‫ﻳﺠﻌﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َُ ْ َ
‫ﻳﺠﻌِْﻠﻨﻲ‬
َ َْ
Sizi kılar
Beni kılması
ََ ْ َ
ُ ‫ﻳﺠﻌﻠﻪ‬
َُ ْ َ
ُ ‫ﻳﺠﻌﻠﻪ‬
Onu kılması
Onu kılar
َْ ْ َ
ُ ‫ﻳﺠﻌﻠﻪ‬
‫ﻳﺠﻌﻠﻮن‬
َ َُ ْ َ
Onu kılması
Yaparlar, kılarlar
َُ ْ َ
ُ3‫ﻳﺠﻌﻠﻮ‬
ِ
‫ﻳﺠﻠﺲ‬
ُ َْ
‫ﻳﺠﻠﻲ‬
ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺠﻠﻴﻬﺎ‬
َ َُّ
‫ﻳﺠﻤﺢ‬
ُ َ َْ
Onu yapmaları
Oturur
Ortaya çıkarır
Onu ortaya çıkarır
Koşar
‫ﻳﺠﻤﺤﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﺠﻤﻊ‬
َُ َْ
Koşarlar
Toplar, bir araya getirir
‫ﻳﺠﻤﻌﻜﻢ‬
ُْ َُ َْ
‫ﻳﺠﻤﻌﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ َ ْ َ
Sizi toplar
Mutlaka sizi toplar
‫ﻳﺠﻤﻌﻮن‬
َ َُ َْ
Toplarlar
599
َ َْ
ُ ‫ﻳﺠﻬﻞ‬
‫ﻳﺠﻬﻠﻮن‬
َ َُ ْ َ
ِ
ُ‫َﻳﺠﻲء‬
ِ
‫ﻳﺠﻴﺐ‬
ُ ْ ُ
Cahillik eder
Cahillik ederler
Gelir
Cevap verir, icabet eder
ِ
‫ﻳﺠﻴﺮ‬
ُ ُ
ِ ِ
‫ﻳﺠﻴﺮﻧﻰ‬
َ ُ
Kurtarır
Beni kurtarır
‫ﻳﺤﺎج‬
ُّ َ ُ
‫ﻳﺤﺎﺟﻮﻛﻢ‬
ُ ُّ َ ُ
Tartışır, delil getirir
Sizinle tartışmaları, delil getirmeleri
‫ﻳﺤﺎﺟﻮن‬
َ ُّ َ ُ
‫ﻳﺤﺎد‬
ُّ َ ُ
ِِ
‫ﻳﺤﺎدد‬
َ ُ
‫ﻳﺤﺂدون‬
َ ُّ َ ُ
Tartışırlar, delil getirirler
Karşı gelir
Karşı gelmesi
Karşı gelirler
‫ﻳﺤﺎرب‬
ُ ِ َ ُ
‫ﻳﺤﺎرﺑﻮن‬
َ ُِ َ ُ
Harbeder, savaşır
Harbederler, savaşırlar
‫ﻳﺤﺎﺳﺐ‬
ُ َ َ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺎﺳﺐ‬
ُ َ ُ
Hesaba çekilir
Hesaba çeker
ِ
‫ﻳﺤﺎﺳﺒﻜﻢ‬
ُْ ْ َ ُ
‫ﻳﺤﺎط‬
َ َ ُ
Sizi hesaba çekmesi
Kuşatılması
‫ﻳﺤﺎط‬
ُ َ ُ
‫ﻳﺤﺎﻓﻆ‬
ُ ِ َ ُ
‫ﻳﺤﺎﻓﻈﻮن‬
َ ُ ِ َ ُ
‫ﻳﺤﺎور‬
ُِ َ ُ
Kuşatılır
Muhafaza eder
Muhafaza ederler
Konuşur
600
ُ3‫ﻳﺤﺎور‬
ُِ َ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺐ‬
ُّ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺒﺒﻜﻢ‬
ُُ ْ ُْ
Onunla konuşur
Sever
Sizi sevsin
‫ﻳﺤﺒﺮون‬
َ َُ ْ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺒﺲ‬
ُ َْ
Neş'elendirilirler
Tutar, hapseder
ِ
ُ ‫ﻳﺤﺒﺴﻪ‬
ُ َْ
‫ﻳﺤﺒﻄﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
ِ
‫ﻳﺤﺒﻬﻢ‬
ُْ ُّ ُ
‫ﻳﺤﺒﻮن‬
َ ُّ ِ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺒﻮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ
َ ُّ ِ ُ
ُ ‫ﻳﺤﺒﻮﻧﻪ‬
Onu hapseder
Muhakkak boşa gider
Onları sever
Severler
Sizi severler
Onu severler
ِ
‫ﻳﺤﺒﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ
ِ
‫ﻳﺤﺘﺴﺐ‬
ُ ََْ
ِ
ْ‫ﻳﺤﺘﺴﺒﻮا‬
ُ ََْ
‫ﻳﺤﺘﺴﺒﻮن‬
َ ُ ََِْ
‫ﻳﺤﺘﻨﻚ‬
َ َِ ْ َ
‫ﻳﺤﺪث‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺤﺪث‬
ُ ِ ُْ
Onları severler
Hesap eder, bekler, umar
Hesap etmeleri
Hesap ederler
Kontrol altına alır
Bahseder, icat eder
Ortaya çıkarır, ihdas eder
‫ﻳﺤﺬر‬
َُ َْ
ِ
‫ﻳﺤﺬر‬
ُّ َ ُ
‫ﻳﺤﺬرﻛﻢ‬
ُُ ُ ِّ َ ُ
Korkar, çekinir
Sakındırır
Sizi sakındırır
‫ﻳﺤﺬرون‬
َ َُ َْ
Korkarlar, çekinirler
601
‫ﻳﺤﺮف‬
ُ ِّ َ
‫ﻳﺤﺮﻓﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
Tahrif eder, bozar
Tahrif ederler, bozarlar
َ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺤﺮﻓﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺤﺮك‬
ُ ِّ َ ُ
Onu tahrif ederler, bozarlar
Hareket ettirir
ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺤﺮم‬
‫ﻳﺤﺮﻣﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
Haram kılar, haram sayar
Haram kılarlar, haram sayarlar
َ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺤﺮﻣﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺤﺰن‬
ُ ََْ
Onu haram sayarlar
Hüzünlenir
‫ﻳﺤﺰن‬
ُ َُْ
َّ َ ْ َ
‫ﻳﺤﺰن‬
Üzer, incitir
Üzülürler (dş, çğ)
‫ﻚ‬
َ ‫ﻳﺤﺰﻧ‬
ُْ ْ َ
ُِ
‫ﻳﺤﺰﻧﻨﻲ‬
َُْ
‫ﺰﻧﻬﻢ‬
َْ
ُ ُ ُ ُ ‫ﻳﺤ‬
Seni üzmesi
Beni üzer
Onları üzer
‫ﻳﺤﺰﻧﻮن‬
َ َُْ َ
‫ﻳﺤﺴﺐ‬
ُ َ َْ
Üzülürler
Düşünür, hesabeder
‫ﻳﺤﺴﺒﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
ُ ‫ﻳﺤﺴﺒﻪ‬
َُ َْ
Zannetmesi
Onu zanneder
‫ﻳﺤﺴﺒﻬﻢ‬
َُُُ َْ
‫ﻳﺤﺴﺒﻮن‬
َ َُ َْ
Onları zanneder
Zannederler
‫ﻳﺤﺴﺪون‬
َ ُ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺤﺴﻦ‬
ُ ُْ
‫ﻳﺤﺴﻨﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Haset ederler, kıskanırlar
Đyilik eder, iyilik yapar
Đyilik ederler
602
‫ﻳﺤﺸﺮ‬
ُُ َْ
‫ﻳﺤﺸﺮ‬
ََ ُْ
Haşreder, bir araya toplar
Bir araya toplanması
‫ﻳﺤﺸﺮ‬
َُ ُْ
‫ﻳﺤﺸﺮﻫﻢ‬
ُْ ُُ َْ
Bir araya toplanır
Onları bir araya toplar
ْ‫ﻳﺤﺸﺮوا‬
َُ ُْ
Toplanmaları
‫ﻳﺤﺸﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﻳﺤﺼﻮ‬
ُ ُْ
Toplanırlar
Sayar, hesaplar
‫ﻳﺤﺾ‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﺤﻀﺮ‬
ُُ َْ
Teşvik eder
Huzura gelir
ِ ُ
‫ﻳﺤﻀﺮون‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﺤﻀﻦ‬
َ ْ َ
ِ
‫ﻳﺤﻄﻢ‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﺤﻄﻤﻨﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ َ
Huzura gelirler
Adet görürler
Ezer
Mutlaka sizi ezer
‫ﻳﺤﻔﻆ‬
ُ ََْ
‫ﻳﺤﻔﻈﻦ‬
َْ ََْ
Korur
Korurlar (dş, çğ)
ُ ََْ
ْ‫ﻳﺤﻔﻈﻮا‬
Korumaları
َ ُ ََْ
ُ ‫ﻳﺤﻔﻈﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺤﻔﻜﻢ‬
ُْ ِ ْ ُ
Onu korurlar
Sizi sıkıştırması
‫ﻳﺤﻖ‬
َّ ِ َ
‫ﻳﺤﻖ‬
ُّ ِ َ
‫ﻳﺤﻖ‬
َّ ِ ُ
‫ﻳﺤﻖ‬
ُّ ِ ُ
Hak olması
Hak olur
Hakkı ortaya çıkarması
Hakkı ortaya çıkarır
603
‫ﻳﺤﻜﻢ‬
َُ َْ
‫ﻳﺤﻜﻢ‬
ُُ َْ
Hükmetmesi
Hükmeder, hüküm verir
‫ﻳﺤﻜﻢ‬
ُْ َْ
ِ
‫ﻳﺤﻜﻢ‬
ُّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺤﻜﻢ‬
ُ ُْ
Hükmetmesi
Seni hakem yapar
Sağlamlaştırır
ِ ُ
‫ﻳﺤﻜﻤﺎن‬
َ َْ
‫ﻳﺤﻜﻤﻮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺤﻜﻤﻮن‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﺤﻜﻤﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِّ َ ُ
ِ
َّ ‫ﻳﺤﻞ‬
َ
Hüküm verirler (ikil)
Seni hakem yapmaları
Hüküm verirler
Seni hakem yaparlar
Helal olması
ِ
ُّ ‫ﻳﺤﻞ‬
َ
ِ
ُّ ‫ﻳﺤﻞ‬
ُ
ِ
‫ﻳﺤﻠﻒ‬
ُ َْ
‫ﻳﺤﻠﻔﻮن‬
َ ُِ ْ َ
‫ﻳﺤﻠُِﻖ‬
َْ
ِ
ْ‫ﻳﺤﻠﻞ‬
َْ
ُّ ِ ُ
ْ‫ﻳﺤﻠﻮا‬
‫ﻳﺤﻠﻮن‬
َ ُّ ِ َ
‫ﻳﺤﻠﻮن‬
َ ْ َّ َ ُ
َ ُّ ِ ُ
ُ ‫ﻳﺤﻠﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺤﻤﺎ‬
َ ُْ
Helal olur, iner
Helal kılar, bekletir
Yemin eder
Yemin ederler
Tıraş olur
Helal olması
Helal kılmaları
Helal olurlar
Takınırlar
Onu helal kılarlar
Kızdırılır
‫ﻳﺤﻤﺪ‬
َُ ُْ
Medholunur, övülür
604
‫ﻳﺤﻤﺪوا‬
َُ ُْ
‫ﻳﺤﻤﻞ‬
َ ُْ
Övülmeleri
Yükletilmesi
ِ
َْ
ُ ‫ﻳﺤﻤﻞ‬
ُ ‫ﻳﺤﻤﻞ‬
َ ُْ
Taşır, yüklenir
Yükletilir
ِ
‫ﻳﺤﻤﻠﻦ‬
َْ َْ
ِ
‫ﻳﺤﻤﻠﻨﻬﺎ‬
َ َْ ْ َ
‫ﻳﺤﻤﻠﻮا‬
ُِ ْ َ
‫ﻳﺤﻤﻠﻮن‬
َ ُِ ْ َ
‫ﻳﺤﻤﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُِ ْ َ
ٍ ُ َْ
‫ﻳﺤﻤﻮم‬
Yüklenirler (dş, çğ)
Onu yüklenmeleri (dş, çğ)
Yüklenmeleri
Yüklenirler
Onu yüklenmeleri
Kara duman
‫ﻳﺤﻤﻰ‬
َ ُْ
‫ﻳﺤﻮر‬
ُ ُ َ
Kızdırılır
Döner
ُ‫ﻳﺤﻮل‬
ُ َ
‫ﻳﺤﻲ‬
َ ُْ
Girer, perde olur
Yaşatması, diriltmesi
‫ﻳﺤﻲ‬
ِ ُْ
‫ﻳﺤﻴﺎ‬
ََْ
Yaşatır, diriltir
Yaşar, selamlar
‫ﻳﺤﻴﺪ‬
َُِْ
‫ﻳﺤﻴﻂ‬
ُ ُِ
‫ﻳﺤﻴﻄﻮا‬
ُ ُِ
‫ﻳﺤﻴﻄﻮن‬
َ ُ ُِ
ِ
‫ﻳﺤﻴﻒ‬
ُ ْ َ
ِ
‫ﻳﺤﻴﻒ‬
َ َ
Kaçar
Kuşatır, anlar
Kuşatmaları, anlamaları
Kuşatırlar, anlarlar
Haksızlık eder
Haksızlık etmesi
605
‫ﻳﺤﻴﻖ‬
ُ َِ
‫ﻳﺤﻴﻚ‬
َ ِّ َ ُ
‫ﻳﺤﻴﻰ‬
ََْ
Kuşatır
Seni selamlarlar
Yahya (AS)
‫ﻳﺤﻴﻰ‬
ََْ
ُِْ
‫ﻳﺤﻴﻲ‬
Yaşar, hayat bulur
Yaşatır, diriltir
ِ
‫ﻳﺤﻴﻴﻜﻢ‬
ُْ ُْ
ُِْ
‫ﻳﺤﻴﻴ ِﻦ‬
Sizi diriltir
Beni diriltir
‫ﻳﺤﻴﻴﻬﺎ‬
َ ُِْ
ِ َ
ُ‫ﻳﺨﺎدع‬
ُ
ِ َ
‫ﻮن‬
َ ُ‫ﻳﺨﺎدﻋ‬
ُ
Onu diriltir
Aldatmaya çalışır
Aldatmaya çalışırlar
‫ﻳﺨﺎف‬
ُ ََ
‫ﻳﺨﺎﻓﺎ‬
َ ََ
Korkar
Korkarlar (ikil)
ُ ََ
ُ ‫ﻳﺨﺎﻓﻪ‬
‫ﻳﺨﺎﻓﻮا‬
ُ ََ
Ondan korkar
Korkmaları
‫ﻳﺨﺎﻓﻮن‬
َ ُ ََ
ِ
‫ﻳﺨﺎﻟﻒ‬
ُ َُ
Korkarlar
Muhalefet eder, aykırı davranır
‫ﻳﺨﺎﻟﻔﻮن‬
َ ُِ َ ُ
‫ﻳﺨﺘﺎر‬
ُ َ َْ
Muhalefet ederler
Seçer
‫ﻳﺨﺘﺎن‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺨﺘﺎﻧﻮن‬
َ ُ َ َْ
Hainlik eder
Hainlik ederler
‫ﻳﺨﺘﺺ‬
ُّ َ ْ َ
‫ﻳﺨﺘﺼﻤﻮن‬
َ ُ ِ َ َْ
Seçer
Çekişirler
606
ِ ْ
‫ﻳﺨﺘﻠﻒ‬
ُ َ َ
‫ﻳﺨﺘﻠﻔﻮن‬
َ َُِ ْ َ
ِ
‫ﻳﺨﺘﻢ‬
ُ َْ
Đhtilaf eder, farklı olur
Đhtilaf ederler, anlaşamazlar
Mühürler
ِ
‫ﻳﺨﺘﻢ‬
ْ َْ
َ َْ
ُ‫ﻳﺨﺪع‬
Mühürlemesi
Hile yapar, aldatır
‫ﻳﺨﺪﻋﻮك‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﺨﺪﻋﻮن‬
َ ُ َ َْ
Seni aldatmaları
Hile yaparlar, aldatırlar
ُ َْ
ُ‫ﻳﺨﺬل‬
‫ﻳﺨﺬﻟﻜﻢ‬
ْ ُ ُْ ْ َ
ِ
‫ﻳﺨﺮ‬
ُّ َ
‫ﻳﺨﺮب‬
ُ ِ ُْ
Bırakır, terk eder
Sizi terketmeleri
Düşer, kapanır
Harap eder
‫ﻳﺨﺮﺑﻮن‬
َ ُِ ْ ُ
‫ﻳﺨﺮج‬
ُ ُ َْ
Harap ederler
Çıkar
‫ﻳﺨﺮج‬
ْ ُ َْ
‫ﻳﺨﺮج‬
ُ َ ُْ
Çıkması
Çıkarılır
‫ﻳﺨﺮج‬
َ ِ ُْ
‫ﻳﺨﺮج‬
ُ ِ ُْ
Çıkarması
Çıkarır
‫ﻳﺨﺮج‬
ْ ِ ُْ
‫ﻳﺨﺮﺟﺎﻛﻢ‬
ُ َ ِ ُْ
Çıkarması
O ikisinin sizi çıkarması
‫ﻳﺨﺮﺟﻜﻢ‬
ُْ َ ِ ُْ
‫ﻳﺨﺮﺟﻜﻢ‬
ُْ ُ ِ ُْ
Sizi çıkarması
Sizi çıkarır
‫ﻳﺨﺮﺟﻦ‬
َ ْ ُ َْ
Çıkarlar (dş, çğ)
607
‫ﻳﺨﺮﺟﻦ‬
َّ ُ ُ ْ َ
‫ﻳﺨﺮﺟﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
Muhakkak çıkarlar
Muhakkak çıkarır
‫ﻳﺨﺮﺟﻨﻜﻤﺎ‬
َ ُ َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻳﺨﺮﺟﻬﻢ‬
ُْ ُ ِ ُْ
Muhakkak ikinizi çıkarır
Onları çıkarır
ُ ‫ﻳﺨﺮﺟﻮا‬
ُ ُ َْ
Çıkmaları
‫ﻳﺨﺮﺟﻮك‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﺨﺮﺟﻮﻛﻢ‬
ُْ ُ ِ ُْ
Seni çıkarmaları
Sizi çıkarmaları
‫ﻳﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Çıkarlar
Çıkarılırlar
‫ﻳﺨﺮﺟﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﺨﺮﺟﻮﻧﻬﻢ‬
َُْ ُ ِ ُْ
Çıkarırlar
Onları çıkarırlar
‫ﻳﺨﺮص‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺨﺮﺻﻮن‬
َ ُ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺨﺮوا‬
ُّ َ
‫ﻳﺨﺮون‬
َ ُّ ِ َ
ِ
‫ﻳﺨﺰﻫﻢ‬
ْ ِ ُْ
ِ ُْ
‫ﻳﺨﺰي‬
Yalan uydurur
Yalan uydururlar
Yere kapanmaları
Yere kapanırlar
Onları rezil etmesi
Rezil eder, utandırır
ِ ِ ْ
‫ﻳﺨﺰﻳﻪ‬
ُ
‫ﻳﺨﺰﻳﻬﻢ‬
ِْ ِ ُْ
Onu rezil eder
Onları rezil eder
‫ﻳﺨﺴﺮ‬
َُ َْ
ِ ْ
‫ﻳﺨﺴﺮ‬
ُ ُ
‫ﻳﺨﺴﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
Kaybeder
Azaltır, eksiltir
Eksiltirler
608
ِ
‫ﻳﺨﺴﻒ‬
َ َْ
ِ
‫ﻳﺨﺴﻒ‬
ُ َْ
‫ﻳﺨﺶ‬
َ َْ
Batırması, yere geçirmesi
Batırır, yere geçirir
Korkması
‫ﻳﺨﺸﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
‫ﻳﺨﺸﻮن‬
َ َْ َْ
Ondan korkar
Korkarlar, saygı duyarlar
ََْ َْ
ُ ‫ﻳﺨﺸﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺨﺸﻰ‬
َ َْ
Ondan korkarlar
Korkar, saygı duyar
ِ ْ
‫ﻳﺨﺼﻒ‬
َ
ُ
ِ َِ ْ
‫ﻳﺨﺼﻔﺎن‬
َ
‫ﻳﺨﺼﻤﻮن‬
َ ُ ِّ ِ َ
‫ﻳﺨﻀﻊ‬
ُ َ َْ
Örter
Örterler (ikil)
Çekişirler
Yumuşak söz söyler
ُّ ُ َ
‫ﻳﺨﻂ‬
‫ﻳﺨﻄﻒ‬
ُ َ َْ
Yazar, hat çeker
Kapar
‫ﻳﺨﻔﻒ‬
ُ َّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺨﻔﻒ‬
َ ّ َُ
ِ
‫ﻳﺨﻔﻒ‬
َ ّ َُ
ِ
‫ﻳﺨﻔﻒ‬
ْ ّ َُ
‫ﻳﺨﻔﻮ‬
ُ ُْ
Hafifletilir
Hafifletir
Hafifletmesi
Hafifletmesi
Saklar
‫ﻳﺨﻔﻮن‬
َ َْ َْ
‫ﻳﺨﻔﻮن‬
َ ُ ُْ
Saklanırlar, gizli kalırlar
Gizlerler, saklarlar
‫ﻳﺨﻔﻰ‬
َ َْ
ِ ْ
‫ﻳﺨﻔﻲ‬
ُ
Gizlenir, saklanır
Gizler, saklar
609
ِ
‫ﻳﺨﻔﻴﻦ‬
َ ُْ
َْ
ُ ‫ﻳﺨﻞ‬
Gizlerler (dş, çğ)
Kalsın
‫ﻳﺨﻠﺪ‬
ُُ َْ
‫ﻳﺨﻠﺪ‬
ُْ َْ
ِْ
‫ﻳﺨﻠﻒ‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﺨﻠﻒ‬
َ ُْ
ِ
‫ﻳﺨﻠﻒ‬
ُ ُْ
ُِ ْ ُ
ُ ‫ﻳﺨﻠﻔﻪ‬
Ebedi olur
Ebedi olması
Halef olur, yerine geçer
Sözünden dönmesi
Sözünden döner
Ona halef verir, yerine başka verir
‫ﻳﺨﻠﻔﻮن‬
َ ُُ ْ َ
‫ﻳﺨﻠﻖ‬
َُْ
Halef olurlar, yerine geçerler
Yaratılması
‫ﻳﺨﻠﻖ‬
َُ ْ َ
‫ﻳﺨﻠﻖ‬
ُُ ْ َ
Yaratması
Yaratır
‫ﻳﺨﻠﻖ‬
َُ ْ ُ
‫ﻳﺨﻠﻘﻜﻢ‬
ْ ُ ُُ ْ َ
Yaratılır
Sizi yaratır
‫ﻳﺨﻠﻘﻮا‬
ُُ ْ َ
‫ﻳﺨﻠﻘﻮن‬
َ ُُ ْ َ
Yaratmaları
Yaratırlar
‫ﻳﺨﻠﻘﻮن‬
َ َُ ُْ
‫ﻳﺨﻮض‬
ُ َُْ
Yaratılırlar
Boş konuşur, konuşmaya geçer
‫ﻳﺨﻮﺿﻮا‬
ُ َُ
‫ﻳﺨﻮﺿﻮن‬
َ ُ َُ
Boş konuşmaları
Boş konuşurlar
‫ﻳﺨﻮف‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺨﻮﻓﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِّ َ ُ
Korkutur
Sizi korkuturlar
610
َّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺨﻴﻞ‬
ٍ 4‫ُﻳﺪ‬
‫ﻳﺪ‬
َ َ
Tahayyül edilir
El
‫ََﻳﺪا‬
ِ
‫ﻳﺪاﻓﻊ‬
ُ َُ
Đki el
Korur, savunur
‫ﻳﺪاك‬
َ ََ
ُ3‫َ َﻳﺪا‬
Senin iki elin
Onun iki eli
‫ﻳﺪﺑﺮ‬
ُ َّ َّ َ
ِ
‫ﻳﺪﺑﺮ‬
ُّ َ ُ
Đyice düşünür
Tedbir alır, düzenler
‫ﻳﺪﺑﺮوا‬
ُ َّ َّ َ
ِ
‫ﻳﺪﺣﺾ‬
ُ ُْ
ْ‫ﻳﺪﺣﻀﻮا‬
ُ ِ ُْ
Đyice düşünmeleri
Giderir
Gidermeleri
ُ َْ
َ ‫ﻳﺪﺧﻞ‬
ُ َْ
ُ ‫ﻳﺪﺧﻞ‬
Girmesi
Girer
‫ﻳﺪﺧ ِﻞ‬
ُ َْ
Girmesi
َ ُْ
َ ‫ﻳﺪﺧﻞ‬
َ ُْ
ُ ‫ﻳﺪﺧﻞ‬
ِ
ُ ‫ُ ْﻳﺪﺧﻞ‬
‫ﻳﺪﺧﻠﻜﻢ‬
ُ َ ِ ُْ
‫ﻳﺪﺧﻠﻜﻢ‬
ُ ِْ ُْ
‫ﻳﺪﺧﻠﻦ‬
َّ َ ُ ْ َ
ِ
‫ﻳﺪﺧﻠﻨﺎ‬
ََ ُْ
‫ﻳﺪﺧﻠﻨﻬﺎ‬
َ َّ َ ُ ْ َ
Sokulması
Sokulur
Girdirir, sokar
Sizi sokması
Sizi sokması
Mutlaka girer
Bizi sokması
Ona mutlaka girerler
611
ِ
‫ﻳﺪﺧﻠﻨﻬﻢ‬
ُْ َّ َ ْ ُ
ِْ ُْ
ُ ‫ﻳﺪﺧﻠﻪ‬
ِ
‫ﻳﺪﺧﻠﻬﻢ‬
ُُ ُْ
Onları mutlaka sokar
Onu sokması
Onları sokar
‫ﻳﺪﺧﻠﻮن‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﺪﺧﻠﻮﻧﻬﺎ‬
ََ ُُ َْ
Girerler
Ona girerler
‫ﻳﺪﺧﻠﻮﻫﺎ‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﺪرؤا‬
َُ َْ
Ona girmeleri
Savmaları
‫ﻳﺪرؤون‬
َ َُ َْ
ُ‫ﻳﺪرأ‬
َ َْ
Savarlar, def ederler
Savar, def eder
‫ﻳﺪرﺳﻮن‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﺪرﺳﻮﻧﻬﺎ‬
ََ ُ ُ َْ
Ders alırlar, öğrenirler
Onu ders alırlar
‫ﻳﺪرك‬
ُ ِ ُْ
ُ
‫ﻳﺪرﻛﻜﻢ‬
ُ ّ ِ ُْ
Đdrak eder, yetişir
Size yetişir
ْ ِ ُْ
ُ ‫ﻳﺪرﻛﻪ‬
‫ﻳﺪرﻳﻚ‬
َ ِ ُْ
Ona yetişir
Sana bildirir
‫ﻳﺪس‬
ُّ ُ َ
ُّ ُ َ
ُ ‫ﻳﺪﺳﻪ‬
Gömer
Onu gömer
ُ‫َ ْﻳﺪع‬
ُّ‫َ ُﻳﺪع‬
Dua etmesi, çağırması
Đtip kakar
‫ﻳﺪﻋﻨﺎ‬
َُ َْ
‫ﻳﺪﻋﻮا‬
ُ ْ َ 4‫ﻳﺪﻋﻮ‬
ُ َْ
Bize yalvarması, dua etmesi
Dua eder, davet eder, çağırır
‫ﻳﺪﻋﻮك‬
َ ُ َْ
Seni çağırır
612
‫ﻳﺪﻋﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
‫ﻳﺪﻋﻮن‬
َ ُ َْ
Sizi çağırır
Dua ederler, çağırırlar
‫ﻳﺪﻋﻮن‬
َ ُ َّ َ
‫ﻳﺪﻋﻮن‬
َ ُّ َ ُ
Đddia ederler, talep ederler
Kakılırlar, sürüklenirler
‫ﻳﺪﻋﻮن‬
َ َْ ُْ
‫ﻳﺪﻋﻮﻧﻨﺎ‬
ََ ُ َْ
Çağırılırlar, davet edilirler
Bize dua ederler
َِ ُ ْ
‫ﻳﺪﻋﻮﻧﻨﻲ‬
َ
َ ُ َْ
ُ ‫ﻳﺪﻋﻮﻧﻪ‬
Beni çağırırlar
Ona dua ederler, çağırırlar
ُ3‫ﻳﺪﻋﻮ‬
ُ َْ
Ona dua etmesi, çağırması
‫ﻳﺪﻋﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
‫ﻳﺪﻋﻰ‬
َ ُْ
Onları çağırması
Çağırılır, davet edilir
‫ﻳﺪك‬
َ ََ
ُ َ ْ َ‫ﻳ‬
ُ ‫ﺪﻣﻐﻪ‬
Senin elin
Beynini parçalar
ِ
‫ﻳﺪﻧﻴﻦ‬
َ ُْ
ُ3‫َ َﻳﺪ‬
‫ﻳﺪﻫﻨﻮن‬
َ ُِ ُْ
ِ ََ
‫ﻳﺪي‬
Salsınlar, indirsinler (dş, çğ)
Onun eli
Yağcılık yaparlar
Benim elim
‫ﻳﺪي‬
ْ ََ
‫ﻳﺪي‬
ْ ََ
Đki el
Đki el
‫ﻳﺪى‬
َّ َ َ
‫ﻳﺪﻳﻨﻮن‬
َ ُ َِ
ِ َ
‫ﻳﺪﻳﻪ‬
ْ َ
Đki elim
Din edinirler
Đki eli
613
‫ﻳﺪﻳﻬﺎ‬
َََْ
‫ﻳﺬﺑﺢ‬
ُ ِّ َ ُ
Đki eli (dş)
Boğazlar
‫ﻳﺬﺑﺤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺬر‬
ََُ
Boğazlarlar
Geride bırakır
‫ﻳﺬرؤ‬
َُ َْ
‫ﻳﺬرؤﻛﻢ‬
ْ ُ َُ َْ
Üretir, çoğaltır
Sizi çoğaltır
‫ﻳﺬرك‬
َ َََ
‫ﻳﺬرﻫﺎ‬
َ ََُ
Seni bırakması
Onu bırakır
‫ﻳﺬرﻫﻢ‬
ُْ ََُ
‫ﻳﺬرون‬
َ ََُ
Onları bırakır
Bırakırlar
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
ُُ َْ
َ َ
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
َّ َّ
Hatırlar, anar, zikreder
Öğüt alması
َ َ
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
ُّ َّ
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
ََ ُْ
Öğüt alır
Hatırlanması, anılması
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
َُ ُْ
ِ َ ُْ
‫ﻳﺬﻛﺮ‬
Hatırlanır, anılır
Hatırlanması, anılması
‫ﻳﺬﻛﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ُُ َْ
ْ‫ﻳﺬﻛﺮوا‬
ُُ َْ
Onları anar
Anmaları
‫ﻳﺬﻛﺮون‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﺬﻛﺮون‬
َ ُ َّ َّ َ
Anarlar
Öğüt alırlar
‫ﻫﺐ‬
ُ َ ‫َْﻳﺬ‬
ِ
‫ﻳﺬﻫﺐ‬
َ ُْ
Gider
Gidermesi
614
ِ
‫ﻳﺬﻫﺐ‬
ُ ُْ
ِ ْ
‫ﻳﺬﻫﺐ‬
ْ ُ
‫ﻳﺬﻫﺒﺎ‬
ََ َْ
ِ
‫ﻳﺬﻫﺒﻜﻢ‬
ْ ُ ْ ُْ
ِ
‫ﻳﺬﻫﺒﻦ‬
َ ْ ُْ
‫ﻳﺬﻫﺒﻦ‬
َّ َ ِ ْ ُ
ْ‫ﻳﺬﻫﺒﻮا‬
َُ َْ
Giderir
Gidermesi
Giderler (ikil)
Sizi gidermesi
Giderirler, ortadan kaldırırlar (dş, çğ)
Mutlaka giderir
Gitmeleri
َ َْ
ُ ‫ﻳﺬﻫﻞ‬
‫ﺬوق‬
ُ ْ ُ َ‫ﻳ‬
Unutur
Tadar
ُ َُ
ْ‫ﻳﺬوﻗﻮا‬
Tatmaları
‫ﻳﺬوﻗﻮن‬
َ ُ َُ
‫ﻳﺬﻳﻖ‬
َ ُِ
‫ﻳﺬﻳﻖ‬
ُ ُِ
ِ
‫ﻳﺬﻳﻘﻬﻢ‬
ُْ َ ُ
‫ََﻳﺮ‬
Tadarlar
Tattırması
Tattırır
Onlara tattırması
Görmesi
ُ‫ُ َﻳﺮآء‬
‫ﻳﺮاؤون‬
َ ُ َُ
Riya eder
Riya ederler
‫ﻳﺮاﺑﻂ‬
ُ ِ َُ
‫ﻳﺮاد‬
ُ َُ
Bağlanır
Đstenir, murad edilir
‫ﻳﺮاك‬
َ ََ
‫ﻳﺮاﻛﻢ‬
ْ ُ ََ
Seni görür
Sizi görür
‫ﻳﺮاﻫﺎ‬
َ ََ
Onu görür
615
‫ﻳﺮﺑﺺ‬
ُ ُّ َ َ
‫ﻳﺮﺑﻂ‬
ُ ِ َْ
Bekler
Bağlar, sağlamlaştırır
‫ﻳﺮﺑﻮ‬
ُ َْ
ِ ُ
‫ﻳﺮﺑﻲ‬
ْ
Artar
Arttırır
‫ﻳﺮﺗﺎب‬
َ َ َْ
‫ﻳﺮﺗﺎب‬
ُ َ َْ
Şüpheye düşmesi
Şüpheye düşer
ْ‫ﻳﺮﺗﺎﺑﻮا‬
ُ َ َْ
Şüpheye düşmeleri
َّ َ ْ َ
‫ﻳﺮﺗﺪ‬
‫َ ْﻳﺮﺗَُّﺪ‬
‫ﻳﺮﺗﺪد‬
ْ ِ َ َْ
‫ﻳﺮﺗﻊ‬
ُ َ َْ
Geri dönmesi
Geri döner
Geri dönmesi
Eğlenir
‫ﻳﺮﺗﻊ‬
ْ َ َْ
‫ﻳﺮث‬
ُ َِ
ُِ ِ
‫ﻳﺮﺛﻨﻰ‬
َ
‫ﻳﺮﺛﻬﺎ‬
ََُِ
Eğlenmesi
Miras alır
Bana varis olur
Ona varis olur
‫ﻳﺮﺛﻮن‬
َ َُِ
‫ﻳﺮﺟﻊ‬
َ ِ َْ
Miras alırlar, varis olurlar
Geri dönmesi
ِ
‫ﻳﺮﺟﻊ‬
ُ َْ
‫ﻳﺮﺟﻊ‬
ُ َ ُْ
Geri döner
Geri gönderilir, geri alınır
ِ
‫ﻳﺮﺟﻊ‬
ُ ُْ
‫ﻳﺮﺟﻌﻮن‬
َ ُ ِ َْ
Geri gönderir, geri alır
Geri dönerler
‫ﻳﺮﺟﻌﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Geri gönderilirler
616
‫ﻳﺮﺟﻢ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺮﺟﻤﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
Recmeder, taşlar
Sizi taşlamaları
‫ﻳﺮﺟﻮ‬
ُ َْ
ْ‫ﻳﺮﺟﻮا‬
ُ َْ
Ümit eder
Ümit etmeleri
‫ﻳﺮﺟﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﻳﺮﺣﻢ‬
ُ َ َْ
Ümit ederler
Merhamet eder
‫ﻳﺮﺣﻤﻜﻢ‬
ُ َ َ َْ
‫ﻳﺮﺣﻤﻜﻢ‬
ُ ْ َ َْ
Size merhamet etmesi
Size merhamet etmesi
‫ﻳﺮﺣﻤﻨﺎ‬
َ ْ َ َْ
‫ﻳﺮد‬
ُ ُِ
Bize merhamet etmesi
Đrade eder, ister
‫ﻳﺮد‬
ُِْ
‫ﻳﺮد‬
ُّ ُ َ
Đrade etmesi
Đade eder, geri verir, geri çevirir
‫ﻳﺮد‬
ُّ َ ُ
‫ﻳﺮدك‬
َ ُِْ
Đade edilir, geri gönderilir
Sana dilerse
ِِْ
‫ﻳﺮدن‬
ُ
‫ﻳﺮدوﻛﻢ‬
ُ ُّ ُ َ
Bana dilerse
Sizi döndürmeleri
‫ﻳﺮدون‬
َ ُّ َ ُ
‫ﻳﺮدوﻧﻜﻢ‬
ُ َ ُّ ُ َ
Đade edilirler, kakılırlar
Sizi döndürürler
‫ﻳﺮدوﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُْ
‫ﻳﺮزق‬
ُ ُ َْ
Onları mahvederler
Rızık verir
‫ﻳﺮزق‬
ُ َ ُْ
‫ﻳﺮزﻗﻜﻢ‬
ُ ُ ُ َْ
Rızıklanır
Size rızık verir
617
‫ﻳﺮزﻗﻨﻬُﻢ‬
ُ َّ َ ُ ْ َ
ْ ُ َْ
ُ‫ﻳﺮزﻗﻪ‬
Mutlaka onlara rızık verir
Ona rızık vermesi
‫ﻳﺮزﻗﻬﺎ‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﺮزﻗﻮن‬
َ ُ َ ُْ
Ona (dş) rızık verir
Rızıklanırlar
َ ُْ
ُ ‫ﻳﺮﺳﻞ‬
ِ
َ‫ُ ْﻳﺮﺳﻞ‬
Gönderilir
Göndermesi
ِ
ُ ‫ُ ْﻳﺮﺳﻞ‬
‫ﻳﺮﺷﺪ‬
ُ ُ َْ
Gönderir
Doğru olur
‫ﻳﺮﺷﺪون‬
َ ُ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺮﺿﻊ‬
ُ ُْ
Doğru olurlar
Süt emzirir
ِ
‫ﺮﺿﻌﻦ‬
َ ْ ْ ُ‫ﻳ‬
َ َْ
ُ‫ﻳﺮﺿﻪ‬
Emzirirler (dş, çğ)
Ondan razı olur
‫ﻳﺮﺿﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ ُْ
‫ﻳﺮﺿﻮﻧﻜﻢ‬
ُ َ ُ ُْ
Sizi razı etmeleri
Sizi razı ederler
َ ْ َ َْ
ُ ‫ﻳﺮﺿﻮﻧﻪ‬
3‫ﻳﺮﺿﻮ‬
ُ ُ ُْ
Ondan razı olurlar
Ondan razı olmaları
‫ﻳﺮﺿﻰ‬
َ َْ
‫ﻳﺮﺿﻴﻦ‬
َ ْ َ َْ
Razı olur
Razı olurlar (dş, çğ)
‫ﻳﺮﻏﺐ‬
ُ َ َْ
ِ َ َ
‫ﻳﺮﻏﺐﺑـ‬
ُ ْ
Đster, beğenir
Rağbet eder
‫ﻳﺮﻏﺐﻋﻦ‬
ْ َ ُ َ َْ
ْ‫ﻳﺮﻏﺒﻮا‬
ُ َ َْ
Yüz çevirir
Rağbet etmeleri
618
‫ﻳﺮﻓﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺮﻓﻊ‬
ِ َ َْ
Yükselir, yükseltir
Yükseltmesi
ُ‫ﻳﺮﻓﻌﻪ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺮﻗﺐ‬
ُ ُ َْ
Onu yükseltir
Gözetir
ْ‫ﻳﺮﻗﺒﻮا‬
ُُ َْ
Gözetmeleri
‫ﻳﺮﻗﺒﻮن‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﺮﻛﺒﻮن‬
َ ُ َ َْ
Gözetirler
Binerler
‫ﻳﺮﻛﺾ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺮﻛﻀﻮن‬
َ ُ ُ َْ
Kaçar
Kaçarlar
‫ﻳﺮﻛﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺮﻛﻌﻮن‬
َ ُ َ َْ
Rüku eder
Rüku ederler
‫ﻳﺮﻛﻢ‬
ُ ُ َْ
ُ ‫ﻳﺮﻛﻤﻪ‬
َ ُ َْ
Yığar
Onu yığması
‫ﻳﺮم‬
ِ َْ
‫ﻳﺮﻣﻮن‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﺮﻣﻲ‬
ْ
3‫ﻳﺮ‬
ُ ََ
Atması
Atarlar
Atar
Onu görmesi
‫ﻳﺮﻫﺒﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﺮﻫﻖ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺮﻫﻖ‬
َ ِ ُْ
ِ
‫ﻳﺮﻫﻘﻬﻤﺎ‬
َ ُ َ ُْ
Korkarlar
Sürülür, bulaşır
Örter
O ikisini örter
‫ﻳﺮوا‬
ُ ََ
Görmeleri
619
‫ﻳﺮون‬
َ ْ ََ
َ ْ ََ
ُ ‫ﻳﺮوﻧﻪ‬
Görürler
Onu görürler
‫ﻳﺮوﻧﻬﺎ‬
َ َ ْ ََ
‫ﻳﺮوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ْ ََ
Onu (dş) görürler
Onları görürler
‫ََﻳﺮى‬
‫َُﻳﺮى‬
Görür
Görülür
‫ﻳﺮﻳﺪ‬
ُ ُِ
‫ُِﻳﺮَﻳﺪا‬
Đrade eder, niyet eder, ister
O ikisinin istemesi
ِ َ ِ
‫ﻳﺮﻳﺪان‬
ُ
‫ﻳﺮﻳﺪوا‬
ُ ُِ
Đsterler (ikil)
Đstemeleri
‫ﻳﺮﻳﺪون‬
َ ُ ُِ
‫ﻳﺮﻳﻜﻢ‬
ُ ُِ
Đsterler
Size gösterir
‫ﻳﺮﻳﻜﻤﻮﻫﻢ‬
ْ ُ ُ ُ ُِ
‫ﻳﺮﻳﻜﻬﻢ‬
ُ َ ُِ
Onları size gösterir
Onları sana gösterir
ُ ‫ﻳﺮﻳﻪ‬
َُِ
‫ﻳﺮﻳﻬﻢ‬
ُ ِ ُِ
Onu gösterir
Onlara gösterir
‫ﻳﺮﻳﻬﻤﺎ‬
َ ُ َُِ
O ikisine gösterir
ُ‫َ َﻳﺰال‬
‫ﻳﺰاﻟﻮن‬
َ ُ ََ
Son bulur
Son bulurlar
‫ﻳﺰاور‬
ُ َ ََ
ِ ْ
‫ﻳﺰﺟﻲ‬
ُ
Uzaklaşır
Yürütür
‫ﻳﺰد‬
ْ َِ
Arttırması
620
‫ﻳﺰداد‬
َ َ َْ
‫ﻳﺰداد‬
ُ َ َْ
Arttırması
Arttırır
ْ‫ﻳﺰدادوا‬
ۤ ُ َ َْ
Artmaları
ِ َ َْ
‫ﻳﺰدرى‬
‫ﻳﺰدﻛﻢ‬
ْ ُ ْ َِ
Hor görür
Sizi arttırması
3‫ﻳﺰد‬
ُ ْ َِ
‫ﻳﺰدﻫﻢ‬
ْ ُ ْ َِ
Onu arttırması
Onları arttırması
‫ﻳﺰر‬
ُ َِ
‫ﻳﺰرون‬
َ ُ َِ
Yükünü taşır, yüklenir
Yüklenirler
‫ﻳﺰﻋﻢ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﺰﻋﻤﻮن‬
َ ُ ُ َْ
Đddia eder, zanneder
Zannederler
‫ﻳﺰغ‬
ْ َِ
‫ﻳﺰف‬
ُّ ِ َ
Kayması
Koşar
‫ﻳﺰﻓﻮن‬
َ ُّ ِ َ
‫ﻳﺰﻛﻮن‬
َ ُّ َ ُ
Koşarlar
Temize çıkarırlar
َّ َّ َ
‫ﻳﺰﻛﻰ‬
ِّ َ
‫ﻳﺰﻛﻲ‬
ُ
Temizlenir
Temize çıkarır
‫ﻳﺰﻛﻴﻜﻢ‬
ُْ ِ ّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺰﻛﻴﻬﻢ‬
ْ ِ ّ َُ
‫ﻳﺰﻟﻖ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﺰﻟﻘﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ ُْ
Sizi temize çıkarır
Onları temize çıkarır
Devirir
Seni devirirler
‫ﻳﺰﻧﻮن‬
َ ُ َْ
Zina ederler
621
ِ
‫ﻳﺰﻧﻴﻦ‬
َ َْ
‫ﻳﺰوج‬
ُ ِّ َ ُ
Zina ederler (dş, çğ)
Çift yapar, eşleştirir
ِّ َ ُ
‫ﺟﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ‫ﻳﺰو‬
‫ﻳﺰﻳﺪ‬
ُ َِ
Onları eşleştirir
Artar, arttırır
‫ﻳﺰﻳﺪﻫﻢ‬
ُ َ َِ
‫ﻳﺰﻳﺪﻫﻢ‬
ُ ُ َِ
Onları arttırması
Onları arttırır
‫ﻳﺰﻳﺪون‬
َ ُ َِ
‫ﻳﺰﻳﻎ‬
ُ َِ
Artarlar
Kayar
ِ
‫ﻳﺰﻳﻦ‬
ُ ّ َُ
َ َْ
ُ ‫ﻳﺴﺌﻞ‬
Süslenir
Sorar
َ ُْ
ُ ‫ﻳﺴﺌﻞ‬
‫ﻳﺴﺌﻠﻚ‬
َ َُ ْ َ
Sorulur
Sana sorar
‫ﻳﺴﺌﻠﻜﻢ‬
ُ َُ ْ َ
‫ﻠﻜﻢ‬
ُ ْ ‫ﻳﺴﺌ‬
َ َْ
Size sorar
Size sorması
‫ﻳﺴﺌﻠﻜﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ َْ ْ َ
َُ ْ َ
ُ ‫ﻳﺴﺌﻠﻪ‬
Onu size sormaları
Ona sorması
‫ﻳﺴﺌﻠﻮن‬
َ َُ ْ َ
‫ﻳﺴﺌﻠﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Sorarlar
Sorulurlar
‫ﻳﺴﺌﻠﻮﻧﻚ‬
َ َ َُ ْ َ
‫ﻳﺴﺌﻢ‬
َُ َْ
Sana sorarlar
Usanır
‫ﻳﺴﺌﻤﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﻳﺴﺎرﻋﻮن‬
َ ُ ِ َُ
Usanırlar
Yarışırlar, koşarlar
622
‫ﻳﺴﺎﻗﻮن‬
َ ُ َُ
َ َْ
ُ‫ﻳﺴﺎل‬
Sevk olunurlar
Sorar, ister
َ ُْ
ُ‫ﻳﺴﺎل‬
‫ﻳﺴﺎﻟﻚ‬
َ َُ ْ َ
Sorulur
Sana sorar
‫ﻳﺴﺎﻟﻜﻢ‬
ْ ُ َْ ْ َ
‫ﻳﺴﺎﻟﻜﻤﻮﻫﺎ‬
َ ُ ُ َْ ْ َ
Size sorar, sizden ister
Sizden onu ister
‫ﻳﺴﺎﻟﻦ‬
َّ ُ َ ْ ُ
َُ ْ َ
ُ ‫ﻳﺴﺎﻟﻪ‬
Mutlaka sorulur
Ona sorar
‫ﻳﺴﺎﻟﻮن‬
َ َُ ْ َ
‫ﻳﺴﺎﻟﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Sorarlar
Sorulurlar
‫ﻮﻧﻚ‬
َ َْ
َ َ ُ ‫ﻳﺴﺎﻟ‬
Sana sorarlar
ُ ‫ﻳﺴﺄم‬
َْ
‫ﻳﺴﺎﻣﻮن‬
َ َُ ْ َ
Kaçınır, usanır
Usanırlar
‫ﻳﺴﺐ‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﺴﺒﺘﻮن‬
َ َُِْ
‫ﻳﺴﺒﺢ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺴﺒﺤﻦ‬
َ ْ ِّ َ ُ
Söver
Cumartesi (tatil) yaparlar
Tesbih eder, adına hareket eder, över
Tesbih ederler (dş, çğ)
‫ﻳﺴﺒﺤﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﺴﺒﺤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
َ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﺴﺒﺤﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﺴﺒﻖ‬
َُِْ
Yüzerler
Tesbih ederler
Onu tesbih ederler
Geçer
‫ﻳﺴﺒﻘﻮﻧﺎ‬
َ َُِْ
Bizi geçer
623
َ َُِْ
ُ ‫ﻳﺴﺒﻘﻮﻧﻪ‬
ْ‫ﻳﺴﺒﻮا‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﺴﺘﺌﺨﺮون‬
َ ُ ِ ْ َ ْ َ 4‫ﻳﺴﺘﺄﺧﺮون‬
َ ُ ِ َْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺌﺬن‬
ُ ِ ْ َ ْ َ 4‫ﻳﺴﺘﺄذن‬
ُ َِْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺌﺬﻧﻚ‬
َ ُ ِ ْ َ ْ َ 4‫ﺴﺘﺄذﻧﻚ‬
َ ُ ِ ْ َ ْ َ‫ﻳ‬
ِ
‫ﻳﺴﺘﺄذﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺌﺬﻧﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ ْ َ ْ َ 4‫ﻳﺴﺘﺄذﻧﻮﻧﻚ‬
َ َ َُِْ ْ َ
ِ
ُ ِ ْ َ ْ َ 43‫ﻳﺴﺘﺄذﻧﻮ‬
ُ3‫ﻳﺴﺘﺌﺬﻧﻮ‬
ُ ُ َْ ْ َ
ِ
‫ﻳﺴﺘﺒﺪل‬
َْ ْ َ
ِ
ُ‫ﻳﺴﺘﺒﺪل‬
َْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺒﺸﺮون‬
َ ُ ِ َْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺒﻖ‬
ُ َِ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺜﻨﻮن‬
َ َُْ ْ َ
ِ
‫ﻳﺴﺘﺠﻴﺐ‬
ُ َ َْ
ِ َ َ
ْ‫ﻳﺴﺘﺠﻴﺒﻮا‬
ُ ْ
‫ﻳﺴﺘﺠﻴﺒﻮن‬
َ ُ ِ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﺤﺒﻮن‬
َ ُّ ِ َ ْ َ
‫ﺤﺴﺮون‬
َ ُ ِ ْ ‫ﻳﺴﺘ‬
َ َْ
ِ ْ َ َْ
ُ‫ﻳﺴﺘﺤﻮذ‬
Onu geçerler
Onların sövmesi
Geri kalırlar, geciktirirler
Đzin ister
Senden izin ister
Sizden izin ister
Senden izin isterler
Ondan izin istemeleri
Değiştirmesi
Değiştirir, yerine başkasını getirir
Sevinirler
Yarışır
Đstisna yaparlar
Kabul eder, cevap verir
Cevap vermeleri
Kabul ederler, cevap verirler
Severler
Yorulurlar
Üstünlük sağlar
‫ﻳﺴﺘﺤﻲ‬
ِ ْ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﺤﻴﻮن‬
َ ُْ َ َْ
Çekinir, utanır
Sağ bırakırlar
‫ﻳﺴﺘﺨﺮج‬
ُ ِ َْ َْ
Çıkarır, çıkarmak ister
624
‫ﻳﺴﺘﺨﺮﺟﺎ‬
َ ِ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﺨﻒ‬
ُ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﺨﻔﻨﻚ‬
َ َّ َّ ِ َ ْ َ
ُ َْ َْ
ْ‫ﻳﺴﺘﺨﻔﻮا‬
Çıkarmak ister (ikil)
Saklanmaya çalışır
Seni hafifliğe düşürmesi
Saklanmaya çalışması
‫ﻳﺴﺘﺨﻔﻮن‬
َ ُ َْ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﺨﻠﻒ‬
ُ َْ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﺨﻠﻒ‬
ْ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﺨﻠﻔﻜﻢ‬
ُْ َ ِ ْ َ ْ َ
ِ
‫ﻳﺴﺘﺨﻠﻔﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ْ َ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﺴﺨﺮون‬
َ ُِ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﺴﻘﻲ‬
َ َْ َْ
Saklanmaya çalışırlar
Halife kılar, arkasından getirmesi
Halife kılması, arkasından getirmesi
Sizi halife kılması
Mutlaka onları halife kılar
Alay ederler
Su ister
‫ﻳﺴﺘﺼﺮخ‬
ُ ِ ْ َ َْ
ُ ِ ْ َ َْ
ُ ‫ﻳﺴﺘﺼﺮﺧﻪ‬
Feryat eder
Ona feryat eder
ِ
‫ﻳﺴﺘﻀﻌﻒ‬
ُ ْ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﻀﻌﻒ‬
ُ َ ْ َ ُْ
Zayıflatır, ezer
Zayıflatılır, ezilir
‫ﻳﺴﺘﻀﻌﻔﻮن‬
َ َُ ْ َ ُْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻄﻊ‬
ْ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻄﻴﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﻄﻴﻌﻮن‬
َ ُ َِ َْ
‫ﻳﺴﺘﻌﺘﺐ‬
ُ ََْ ُْ
Zayıflatılırlar, ezilirler
Yapabilmesi
Yapabilir
Yapabilirler
Đyi amel yapar ister
ِ
ْ‫ﻳﺴﺘﻌﺘﺒﻮا‬
ُ َْ َْ
Đyi amel yapmak istemeleri
‫ﻳﺴﺘﻌﺘﺒﻮن‬
َ ََُْ ُْ
Đyi amel yaptırılırlar
625
ِ َْ َ
ُ ‫ﻳﺴﺘﻌﺠﻞ‬
ْ
‫ﻳﺴﺘﻌﺠﻠﻮن‬
َ ُ ِ َْ َْ
ِ ُِ
‫ﻳﺴﺘﻌﺠﻠﻮن‬
َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﻌﺠﻠﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﻌﺬ‬
َُِ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻌﻔﻔﻦ‬
َ ْ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﻐﺚ‬
ُ َِ َْ
‫ﻳﺴﺘﻐﺸﻮن‬
َ ُ َْ َْ
ِْ
‫ﻳﺴﺘﻐﻔﺮ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻐﻔﺮ‬
ْ َْ َْ
ِ ‫ﻳﺴﺘﻐ‬
ْ‫ﻔﺮوا‬
ُ َْ َْ
‫ﻳﺴﺘﻐﻔﺮون‬
َ ُِ َْ ْ َ
َ ُِ َْ ْ َ
ُ ‫ﻳﺴﺘﻐﻔﺮوﻧﻪ‬
ِ َ ِ
‫ﻳﺴﺘﻐﻴﺜﺎن‬
َ َْ
‫ﻳﺴﺘﻐﻴﺜﻮا‬
ُ َِ َْ
‫ﻳﺴﺘﻔﺘﺤﻮن‬
َ ُ َِْ ْ َ
Acele ister
Acele isterler
Benden acele istemeleri
Senden acele isterler
Sığınır
Đffetle sakınırlar (dş, çğ)
Sığınır, yardım ister
Bürünürler
Bağışlanma diler
Bağışlanma dilemesi
Bağışlanma dilemeleri
Bağışlanma dilerler
Ondan bağışlanma dilerler
Yardım isterler (ikil)
Yardım istemeleri
Fetih isterler
‫ﻳﺴﺘﻔﺘﻮن‬
َ ُ َْ ْ َ
‫ﺘﻔﺘﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ْ َ ‫ﻳﺴ‬
َْ
‫ﻳﺴﺘﻔﺰ‬
َّ ِ َ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﻔﺰﻫﻢ‬
ُ َّ ِ َ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﻔﺰوﻧﻚ‬
َ َ ُّ ِ َ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﻘﺪﻣﻮن‬
َ ُِ َْ َْ
Fetva isterler
Senden fetva isterler
Çıkarmak ister
Onları çıkarmak ister
Seni çıkarmak isterler
Öne geçerler
626
ِ
‫ﻳﺴﺘﻘﻴﻢ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻜﺒﺮ‬
ُ ْ َ َْ
Doğru olur, doğru gider
Tekebbür eder, büyüklenir
ِ َ
‫ﺘﻜﺒﺮ‬
ْ
ْ ْ َ ‫ﻳﺴ‬
‫ﻳﺴﺘﻜﺒﺮون‬
َ ُِْ َ َْ
Büyüklenmesi
Tekebbür ederler, büyüklenirler
ِ
‫ﻳﺴﺘﻤﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﻤﻊ‬
َِِ َْ
Dinler
Dinlemesi
‫ﻳﺴﺘﻤﻌﻮن‬
َ َُِ َْ
‫ﻳﺴﺘﻨﺒﺌﻮﻧﻚ‬
َ َ ُِ َ َْ
‫ﻳﺴﺘﻨﺒﻂ‬
ُ َِْ ْ َ
‫ﻳﺴﺘﻨﺒﻄﻮن‬
َ ُ ِ َ َْ
َِْ َ
َ ُ‫ﻳﺴﺘﻨﺒﻄ‬
ُ ‫ﻮﻧﻪ‬
ْ
‫ﻳﺴﺘﻨﻘﺬ‬
ُِ َ َْ
ُِ َ َْ
ُ3‫ﻳﺴﺘﻨﻘﺬو‬
ِ
‫ﻳﺴﺘﻨﻜﺢ‬
َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻨﻜﺤﻬﺎ‬
َ َ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻨﻜﻒ‬
َْ ْ َ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻨﻜﻒ‬
َ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻨﻜﻒ‬
ْ َ َْ
Dinlerler
Senden haber sorarlar
Hüküm çıkarır
Hüküm çıkarırlar
Ondan hüküm çıkarırlar
Kurtarır
Onu kurtarmaları
Nikahlamak istemesi
Onu nikahlamak ister
Çekinir
Çekinmesi
Çekinmesi
َِْ َْ
ُ ‫ﻳﺴﺘﻬﺰئ‬
َِْ َْ
‫ءون‬
َ ُ ‫ﻳﺴﺘﻬﺰ‬
Alay eder
Alay ederler
ُ‫ﻳﺴﺘﻬﺰأ‬
ََْ ُْ
Alay edilir
‫ﻳﺴﺘﻮﻓﻮن‬
َ ُ َْ َْ
Tam yaparlar
627
‫ﻳﺴﺘﻮون‬
َ َُ َْ
َِ َْ
‫ﻳﺴﺘﻮي‬
Eşit olurlar
Eşit olur
ِ ِ
‫ﻳﺴﺘﻮﻳﺎن‬
َ َ َْ
ِ
‫ﻳﺴﺘﻴﻘﻦ‬
َ َْ ْ َ
Eşit olurlar (ikil)
Kesin olarak bilirler
‫ﻳﺴﺠﺪ‬
ُ ُ َْ
ِ َ
‫ﻳﺴﺠﺪان‬
ُ َْ
Secde eder
Secde ederler (ikil)
ْ‫ﺴﺠﺪوا‬
ُ ُ ْ َ‫ﻳ‬
Secde etmeleri
‫ﻳﺴﺠﺪون‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﺴﺠﺮ‬
َُ ُْ
Secde ederler
Yakılır
‫ﻳﺴﺠﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﻳﺴﺠﻦ‬
َ َ ُْ
Yakılırlar
Hapse atılması
‫ﻳﺴﺠﻨﻦ‬
َّ َ َ ْ ُ
َّ ُ ُ ْ َ
ُ ‫ﻳﺴﺠﻨﻨﻪ‬
Mutlaka hapse atılır
Mutlaka onu hapse atarlar
‫ﻳﺴﺤﺒﻮن‬
َ َُ ُْ
ِ
‫ﻳﺴﺤﺘﻜﻢ‬
ُْ َ ُْ
‫ﻳﺴﺤﺮ‬
َُ َْ
Sürüklenirler
Sizi yok eder
Sihirler
‫ﻳﺴﺨﺮ‬
َ َْ
‫ﻳﺴﺨﺮ‬
َُ َْ
ِّ
‫ﻳﺴﺨﺮ‬
ُ َُ
‫ﻳﺴﺨﺮون‬
َ َُ َْ
Alay etmesi
Alay eder
Kontrol altına alır
Alay ederler
‫ﻳﺴﺨﻄﻮ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺴﺨﻄﻮن‬
َ ُ َ َْ
Kızar, hoşlanmaz
Kızarlar, hoşlanmazlar
628
ِ َْ
‫ﻳﺴﺮ‬
‫ﻳﺴﺮ‬
َ َّ َ
ِ
‫ﻳﺴﺮ‬
َّْ
‫ﻳﺴﺮ‬
َ ُْ
Kolay
Kolaylaştırdı
Kolaylaştır
Kolay
‫ﻳﺴﺮ‬
ُّ ُ َ
ِ
‫ﻳﺴﺮ‬
ُّ ُ
ً ‫ﻳﺴﺮا‬
ْ ُ 4‫ﻳﺴﺮ‬
َ ُْ
Hoşuna gider
Saklar
Kolay
ِ ُْ
‫ﻳﺴﺮف‬
‫ﻳﺴﺮف‬
ُ ِ ُْ
Đsraf etmesi
Aşırılık yapar, israf eder
ُِ ُْ
ْ‫ﻳﺴﺮﻓﻮا‬
Đsraf etmeleri
ِ َْ
‫ﻳﺴﺮق‬
‫ﻳﺴﺮق‬
ُِ َْ
Çalması
Çalar
‫ﻳﺴﺮﻗﻦ‬
َ ِْ َْ
‫ﻳﺴﺮﻧﺎ‬
َ ْ َّ َ
Çalarlar (dş, çğ)
Kolaylaştırdık
3‫ﻳﺴﺮﻧﺎ‬
ُ َ ْ َّ َ
3‫ﻳﺴﺮ‬
ُ َ َّ َ
‫ﻳﺴﺮون‬
َ ُّ ِ ُ
‫ﻳﺴﺮى‬
َ ُْ
Onu kolaylaştırdık
Onu kolaylaştırdı
Saklarlar
Kolaylık
‫ﻳﺴﻄﺮون‬
َ ُُ ْ َ
‫ﻳﺴﻄﻮن‬
َ ُ َْ
Satır satır yazarlar
Saldırırlar
‫ﻳﺴﻌﻮن‬
َ َْ ْ َ
‫ﻳﺴﻌﻰ‬
َ َْ
Koşarlar, çalışırlar
Koşar, çalışır
629
‫ﻳﺴﻔﻊ‬
َُ َْ
‫ﻳﺴﻔﻚ‬
ُ ِ َْ
‫ﻳﺴﻘﻂ‬
ُ ُ َْ
Yakalar
Kan döker, saçar
Düşer
‫ﻳﺴﻘﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﻳﺴﻘﻮن‬
َ َْ ُْ
Sularlar
Sulanırlar
‫ﻳﺴﻘﻰ‬
َ ُْ
ِ
‫ﻳﺴﻘﻲ‬
َْ
Sulanır
Sular
ِ
‫ﻳﺴﻘﻴ ِﻦ‬
َْ
Bana su içirir
‫ﻳﺴﻜﻦ‬
ُُ َْ
ِ
‫ﻳﺴﻜﻦ‬
ُ ُْ
ِ
‫ﻳﺴﻜ ِﻦ‬
ُْ
Yerleşir, yaşar, istirahat eder
Sakinleştirir
Sakinleştirmesi
ْ‫ﻳﺴﻜﻨﻮا‬
ُُ َْ
Yerleşmeleri, sakinleşmeleri
‫ﻳﺴﻠﺐ‬
ُ َُْ
‫ﻳﺴﻠﺒﻬﻢ‬
ُ ُ ُْ ْ َ
‫ﻳﺴﻠﻂ‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺴﻠﻚ‬
ُ َُْ
Kapar
Onları kapması
Üstün getirir
Sokar
ْ َُْ
ُ ‫ﻳﺴﻠﻜﻪ‬
‫ﻳﺴﻠﻢ‬
ُّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻳﺴﻠﻢ‬
ُ ُْ
ِ
‫ﻳﺴﻠﻢ‬
ْ ُْ
‫ﻳﺴﻠﻤﻮا‬
ُّ ِ َ ُ
‫ﻳﺴﻠﻤﻮن‬
َ ُُِْ
Onu sokması
Teslim olur
Teslim olur
Teslim olması
Teslim olmaları
Teslim olurlar
630
‫ﻳﺴﻤﻊ‬
ََ َْ
‫ﻳﺴﻤﻊ‬
َُ َْ
Đşitmesi
Đşitir
ِ
‫ﻳﺴﻤﻊ‬
ُ ُْ
‫ﻳﺴﻤﻌﻬﺎ‬
ََْ َْ
Đşittirir
Onu işitmesi
ْ‫ﻳﺴﻤﻌﻮا‬
َُ َْ
Đşitmeleri
‫ﻳﺴﻤﻌﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﻳﺴﻤﻌﻮن‬
َ ُ َّ َّ َ
Đşitirler
Kulak verirler, dinlerler
‫ﻳﺴﻤﻌﻮﻧﻜﻢ‬
ُْ َ َُ َْ
ِ
‫ﻳﺴﻤﻦ‬
ُ ُْ
Sizi dinlerler
Besler
‫ﻳﺴﻤﻮن‬
َ ُّ َ ُ
ُ‫ﻳﺴﻮء‬
َُ
Đsim verirler
Kötü olur
ْ‫ﻳﺴﻮؤوا‬
ُ َُ
Kötü olurlar
ُ‫ﻳﺴﻮد‬
َّ َْ
ُ ‫ﻳﺴﻮم‬
َُ
Kararır
Maruz bırakır
‫ﻳﺴﻮﻣﻬﻢ‬
ُُْ َُ
‫ﻳﺴﻮﻣﻮﻧﻜﻢ‬
ُْ َ ُ َُ
ِ
‫ﺴﻴﺢ‬
ُ ْ َ‫ﻳ‬
ِ
‫ﻳﺴﻴﺮ‬
ُ َ
Onları maruz bırakır
Sizi maruz bırakırlar
Seyahat eder
Seyahat eder, dolaşır
ِ
‫ﻳﺴﻴﺮ‬
ُّ َ ُ
ِ
ِ
‫ﻳﺴﻴﺮا‬
ٌ َ
ً َ 4‫ﻳﺴﻴﺮ‬
ِ
‫ﻳﺴﻴﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ُّ َ ُ
ِ
ْ‫ﻳﺴﻴﺮوا‬
ُ َ
Dolaştırır, gezdirir
Kolay
Sizi dolaştırır, gezdirir
Dolaşmaları, gezmeleri
631
‫ﻳﺴﻴﻎ‬
ُُِْ
ُ ُِ
ُ ‫ﻳﺴﻴﻐﻪ‬
‫ﻳﺴﻴﻖ‬
ُ َِ
Kolay yutulur
Onu boğazından geçirir
Sevk eder
ِ َ 4‫ﻳﺸﺄ‬
‫ﻳﺸﺎء‬
َ ََْ
َ َ َ 4‫ﻳﺸﺎ‬
ََ
ُ‫ﻳﺸﺎء‬
Đstemesi, dilemesi
Đster, diler
‫ﻳﺸﺎءون‬
َ ُ ََ
ِّ َ ‫ﻳ‬
‫ﺸﺎق‬
ُ
Đsterler
Karşı gelir
ِِ َُ
‫ﻳﺸﺎﻗﻖ‬
‫ﻳﺸﺘﺮ‬
َُ َْ
Karşı gelmesi
Değişmesi, satması
ْ‫ﻳﺸﺘﺮوا‬
َُ َْ
Değişmeleri
‫ﻳﺸﺘﺮون‬
َ َُ َْ
َِ َْ
‫ﻳﺸﺘﺮي‬
Değişirler, satarlar
Değişir, satar
‫ﻳﺸﺘﻬﻮن‬
َ َُ َْ
‫ﻳﺸﺨﺺ‬
ُ َ َْ
Canları çeker
Bakakalır
‫ﻳﺸﺮب‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺸﺮﺑﻮن‬
َ َُ َْ
Đçer
Đçerler
‫ﻳﺸﺮح‬
َ َْ
Açması
‫ﻳﺸﺮح‬
ُ َ َْ
‫ﻳﺸﺮك‬
َ ُْ
Açar, genişletir
Ortak koşulması
‫ﻳﺸﺮك‬
َ ُْ
ِ ُْ
‫ﻳﺸﺮك‬
Ortak koşulur
Ortak koşması
‫ﻳﺸﺮك‬
َ َ ُْ
Ortak koşması
632
‫ﻳﺸﺮك‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﺸﺮﻛﻦ‬
َ ْ ِ ُْ
Ortak koşar
Şirk koşarlar (dş, çğ)
‫ﻳﺸﺮﻛﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﺸﺮون‬
َ ُ َْ
Şirk koşarlar
Satarlar
ِ َْ
‫ﻳﺸﺮي‬
‫ﻳﺸﻌﺮ‬
ُُ ْ َ
Satar
Anlar, şuur eder
ِ
‫ﻳﺸﻌﺮ‬
ُ ُْ
ِ
‫ﻳﺸﻌﺮﻛﻢ‬
ُْ ُ ُْ
Bildirir, farkına vardırır
Size bildirir
َّ َ ِ ْ ُ
‫ﻳﺸﻌﺮن‬
‫ﻳﺸﻌﺮون‬
َ ُُ ْ َ
Bildirmesi, sezdirmesi
Anlarlar ederler, şuur ederler
ِ َْ
‫ﻳﺸﻒ‬
‫ﻳﺸﻔﻊ‬
َ َْ
Đyileştirmesi, şifa vermesi
Şefaat etmesi
‫ﻳﺸﻔﻊ‬
َُ َْ
ْ‫ﺸﻔﻌﻮا‬
ُ َ ْ َ‫ﻳ‬
Şefaat eder
Şefaat etmeleri
‫ﻳﺸﻔﻌﻮن‬
َ َُ َْ
ِ ْ
‫ﻳﺸﻔﻴ ِﻦ‬
َ
‫ﻳﺸﻘﻖ‬
ُ َّ َّ َ
Şefaat ederler
Bana şifa verir
Yarılır, ayrılır
‫ﻳﺸﻘﻰ‬
َ َْ
‫ﻳﺸﻜﺮ‬
ُ َْ
Bedbaht olur, şaki olur
Şükretmesi
‫ﻳﺸﻜﺮ‬
ُُ َْ
‫ﻳﺸﻜﺮون‬
َ ُُ َْ
Şükreder
Şükrederler
‫ﻳﺸﻜﻮا‬
ُْ َْ
Şikâyet eder
633
ِ ْ
‫ﻳﺸﻤﺖ‬
ُ
‫ﻳﺸﻬﺪ‬
ََ َْ
Sevindirir
Şahit olması
‫ﻳﺸﻬﺪ‬
َُ َْ
‫ﻳﺸﻬﺪ‬
ُِ ُْ
Şahit olur
Şahit tutar
َُ َْ
ُ3‫ﻳﺸﻬﺪ‬
Ona şahit olur
ْ‫ﻳﺸﻬﺪوا‬
َُ َْ
Şahit olmaları
‫ﻳﺸﻬﺪون‬
َ َُ َْ
ِ َْ
‫ﻳﺸﻮي‬
Şahitlik ederler
Yanar
ِ
‫ﻳﺼﺐ‬
ْ ُ
‫ﻳﺼﺐ‬
ُّ َ ُ
Đsabet etmesi
Dökülür
‫ﻳﺼﺒﺢ‬
َ ِْ ُ
‫ﻳﺼﺒﺢ‬
ُ ِْ ُ
Olması
Olur
‫ﻳﺼﺒﺤﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ
‫ﻳﺼﺒﺤﻮا‬
ُ ِْ ُ
Mutlaka olur
Olmaları
ِ
‫ﻳﺼﺒﺮ‬
ُ ْ َ
ِ
‫ﻳﺼﺒﺮ‬
ْ ْ َ
Sabreder
Sabretmesi
ِ
‫ﻳﺼﺒﺮوا‬
ُ ْ َ
‫ﻳﺼﺒﻜﻢ‬
ُْ ْ ِ ُ
ِ
‫ﻳﺼﺒﻬﺎ‬
َْ ُ
‫ﻳﺼﺤﺒﻮن‬
َ َُ ْ ُ
Sabretmeleri
Size isabet etmesi
Ona isabet etmesi
Desteklenirler, sahip çıkılırlar
َّ ُ َ
‫ﻳﺼﺪ‬
‫ﻳﺼﺪ‬
ُّ ُ َ
Alıkoyması
Alıkoyar, engeller
634
‫ﻳﺼﺪر‬
ُُ ْ َ
ِ
‫ﻳﺼﺪر‬
َ ْ ُ
‫ﻳﺼﺪﻋﻮن‬
َ ُ َّ َّ َ
Çıkar
Çekip gitmesi
Bölük bölük ayrılırlar
‫ﻳﺼﺪﻋﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ
ِ
‫ﻳﺼﺪف‬
ُ ْ َ
‫ﻳﺼﺪﻓﻮن‬
َ ُِ ْ َ
Başları ağrıtılır
Döner, yüz çevirir
Yüz çevirirler
‫ﻳﺼﺪق‬
ُُ ْ َ
‫ﻳﺼﺪق‬
ُ َّ َّ َ
‫ﺪق‬
ُ ِ ّ ‫ﻳﺼ‬
َ ُ
ِ ُ ِّ
‫ﻳﺼﺪﻗﻨﻲ‬
َ ُ
Doğru olur, doğru söyler
Tasadduk eder, sadaka verir
Doğrular, tasdik eder
Beni tasdik eder
‫ﻳﺼﺪﻗﻮا‬
ُ َّ َّ َ
‫ﻳﺼﺪﻗﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﺼﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َّ ُ َ
Sadaka vermeleri
Tasdik ederler
Sizi çevirmeleri
‫ﻳﺼﺪﻧﻚ‬
َ َّ ُ ّ ُ َ
‫ﻳﺼﺪﻧﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َّ ُ َ
Mutlaka seni çevirirler
Mutlaka sizi çevirirler
‫ﻳﺼﺪوا‬
ُّ ُ َ
‫ﺪون‬
َ ُّ ‫ﻳﺼ‬
ُ َ
Çevirmeleri
Alıkoyarlar, çevirirler, engellerler
‫ﻳﺼﺪون‬
َ ُّ ِ َ
‫ﻳﺼﺪوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ َ
ِ
‫ﻳﺼﺮ‬
ُّ ُ
‫ﻳﺼﺮف‬
ُ ِ ْ َ
Yaygara yaparlar
Onları çeviriler, döndürürler
Israr eder, direnir
Çevirir, döndürür
‫ﻳﺼﺮف‬
ُ َ ْ ُ
Çevrilir, saptırılır
635
‫ﻳﺼﺮف‬
ْ َ ْ ُ
ُِ ْ َ
ُ ‫ﻳﺼﺮﻓﻪ‬
Çevrilmesi,
Onu çevirir, döndürür
‫ﻳﺼﺮﻓﻮن‬
َ َُ ْ ُ
‫ﻳﺼﺮﻣﻦ‬
َّ ُ ِ ْ َ
Çevrilirler, saptırılırlar
Devşirirler
‫ﻳﺼﺮﻣﻨﻬﺎ‬
َ َّ ُ ِ ْ َ
ِ
ْ‫ﻳﺼﺮوا‬
ُّ ُ
Onu devşirirler
Israr etmeleri
‫ﻳﺼﺮون‬
َ ُّ ِ ُ
‫ﻳﺼﻄﺮﺧﻮن‬
َ ُ َِ ْ َ
َِ
‫ﻳﺼﻄﻔﻲ‬
ْ َ
‫ﻳﺼﻌﺪ‬
َُ ْ َ
Israr ederler
Feryat ederler
Seçer
Yükselir
‫ﻳﺼﻌﺪ‬
ُ َّ َّ َ
‫ﻳﺼﻌﺪ‬
ُِ ْ ُ
Tırmanır, çıkar, yükselir
Yükseltir
‫ﻳﺼﻌﻘﻮن‬
َ َُ ْ ُ
ِ
‫ﻳﺼﻒ‬
ُ َ
Bayılırlar, çarpılırlar
Vasfeder, tarif eder, atfeder
‫ﻳﺼﻔﺢ‬
ُ َ ْ َ
‫ﻳﺼﻔﻮن‬
َ ُِ َ
Bağışlar, hoş görür
Vasfederler, nitelerler
ِ
ُ ‫َﻳﺼﻞ‬
‫ﻳﺼﻼﻫﺎ‬
ََ ْ َ
Ulaşır
Ona (ateşe) girer
َ
‫ﻳﺼﻠﺐ‬
ُ َّ ُ
‫ﻳﺼﻠﺐ‬
ُ َْ ُ
Asılır
Asılır
َ
‫ﻳﺼﻠﺒﻮا‬
ُّ َ ُ
‫ﻳﺼﻠﺢ‬
ُ َْ َ
Asılmaları
Doğru hareket eder
636
ِ
‫ﻳﺼﻠﺢ‬
ُ ْ ُ
ِ
‫ﻳﺼﻠﺢ‬
ْ ْ ُ
ِ
‫ﻳﺼﻠﺤﺎ‬
َ ْ ُ
‫ﻳﺼﻠﺤﻮن‬
َ ُ ِْ ُ
‫ﻳﺼﻠﻮ‬
ُْ َ
‫ﻳﺼﻠﻮا‬
ُِ َ
ُّ َ ُ
‫ﻳﺼﻠﻮا‬
‫ﻳﺼﻠﻮن‬
َ ُِ َ
‫ﻳﺼﻠﻮن‬
َ ُّ َ ُ
Islah eder
Islah etmesi
Islah ederler (ikil)
Islah ederler
Ateşe girmeleri
Ulaşmaları
Namaz kılmaları
Ulaşırlar
Salat ederler, destekler, namaz kılarlar
Ona (ateşe) girerler
Ateşe girer
Salat eder, destekler, namaz kılar, bağışlanma
diler
Yapar, imal eder
‫ﻳﺼﻠﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ َْ ْ َ
‫ﻳﺼﻠﻰ‬
َْ َ
‫ﻳﺼﻠﻲ‬
ِّ َ ُ
‫ﻳﺼﻨﻊ‬
َُ ْ َ
‫ﻳﺼﻨﻌﻮن‬
َ َُ ْ َ
‫ﻳﺼﻬﺮ‬
َُ ْ ُ
Yaparlar
Eritilir
‫ﺼﻮر‬
ُ ِّ َ ُ‫ﻳ‬
‫ﻳﺼﻮرﻛﻢ‬
ْ ُ ُ ِّ َ ُ
Şekil verir
Sizi şekillendirir
ِ
‫ﻳﺼﻴﺐ‬
ُ ُ
‫ﻳﺼﻴﺒﻜﻢ‬
ُ َ ِ ُ
ِ
‫ﻳﺼﻴﺒﻨﺎ‬
ََ ُ
ِ
‫ﻳﺼﻴﺒﻬﻢ‬
َُ ُ
Đsabet eder, başına gelir
Size isabet
Bize isabet
Onlara isabet etmesi
ِ
‫ﻳﺼﻴﺒﻬﻢ‬
ُُ ُ
Onlara isabet eder
637
‫ﻳﻀﺎر‬
َّ َ ُ
‫ﻳﻀﺎﻋﻒ‬
ُ َ َ ُ
Zarara uğratılması
Katlanır, iki kat arttırılır
‫ﻳﻀﺎﻋﻒ‬
ْ َ َ ُ
ِ
‫ﻳﻀﺎﻋﻒ‬
ُ َ ُ
َِ َ ُ
ُ ‫ﻳﻀﺎﻋﻔﻪ‬
ِْ َ ُ
ُ ‫ﻳﻀﺎﻋﻔﻪ‬
ِ
‫ﻳﻀﺎﻋﻔﻬﺎ‬
َ ْ َ ُ
‫ﻳﻀﺎﻫﺌﻮن‬
َ ُِ َ ُ
‫ﻳﻀﺤﻚ‬
ُ َ ْ َ
Katlanması, iki kat arttırılması
Katlar, kat kat öder
Onu katlar
Onu katlaması
Onu katlaması
Benzerler
Güler
‫ﻳﻀﺤﻜﻮن‬
َ ُ َ ْ َ
‫ﻳﻀﺮ‬
َّ ُ َ
Gülerler
Zarar vermesi
‫ﻳﻀﺮ‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﻀﺮب‬
َ ِ ْ َ
Zarar verir
Vurması, gezmesi, misal vermesi
‫ﻳﻀﺮب‬
ُ ِ ْ َ
‫ﻳﻀﺮﺑﻦ‬
َ ِْ ْ َ
Vurur, gezer, misal verir
Vururlar (dş, çğ), vursunlar
‫ﻳﻀﺮﺑﻮن‬
َ ُِ ْ َ
‫ﻳﻀﺮﻋﻮن‬
َ ُ َّ َّ َ
Vururlar
Yalvarırlar, tazarru ederler
‫ﻳﻀﺮك‬
َ ُّ ُ َ
‫ﻳﻀﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
Sana zarar verir
Size zarar verir
‫ﻳﻀﺮﻧﺎ‬
َ ُّ ُ َ
3‫ﻳﻀﺮ‬
ُ ُّ ُ َ
Bize zarar verir
Ona zarar verir
‫ﻳﻀﺮﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
Onlara zarar verir
638
‫ﻳﻀﺮوا‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﻀﺮوك‬
َ ُّ ُ َ
Zarar vermeleri
Sana zarar vermeleri
‫ﻳﻀﺮوﻛﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
‫ﻳﻀﺮون‬
َ ُّ ُ َ
Size zarar vermeleri
Zarar verirler
‫ﻳﻀﺮوﻧﻚ‬
َ َ ُّ ُ َ
‫ﻳﻀﻄﺮ‬
ُّ َ ْ َ
Sana zarar verirler
Mecbur eder
‫ﻳﻀﻊ‬
ُ َ َ
‫ﻳﻀﻌﻦ‬
َ ْ َ َ
Koyar, yerleştirir
Doğururlar (dş, çğ)
ِ َ
ُّ ‫ﻳﻀﻞ‬
ِ
َّ ‫ﻳﻀﻞ‬
ُ
ِ
ُّ ‫ﻳﻀﻞ‬
ُ
Hata eder, yanılır, sapar, şaşar
Saptırması, şaşırtması
Hatada bırakır, saptırır, şaşırtır
‫ﻳﻀﻠﻚ‬
َ َّ ِ ُ
‫ﻳﻀﻠﻚ‬
َ َّ ِ ُ
ِْ
‫ﻳﻀﻠِ ِﻞ‬
ْ ُ 4 ْ‫ﻳﻀﻠﻞ‬
ُ
ِْ ْ ُ
ُ ‫ﻳﻀﻠﻠﻪ‬
‫ﻳﻀﻠﻨﺎ‬
َ ُّ ِ ُ
َّ ِ ُ
ُ ‫ﻳﻀﻠﻪ‬
ُّ ِ ُ
ُ ‫ﻳﻀﻠﻪ‬
َِ
‫ﻳﻀﻠﻬﻢ‬
ُّْ ُ
ُّ ِ ُ
‫ﻳﻀﻠﻮا‬
‫ﻳﻀﻠﻮك‬
َ ُّ ِ ُ
‫ﻳﻀﻠﻮن‬
َ ُّ ِ ُ
Seni saptırır
Seni saptırması, şaşırtması
Saptırması
Onu saptırması
Bizi saptırır
Onu saptırması
Onu saptırır
Onları saptırması
Saptırmaları
Seni saptırmaları
Saptırırlar, şaşırtırlar
639
ُِ
‫ﻳﻀﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ُْ َ ّ ُ
ُِ
‫ﻳﻀﻠﻮﻧﻬﻢ‬
َُْ ّ ُ
ِ
ُ‫ُﻳﻀﻲء‬
ِ
‫ﻳﻀﻴﻊ‬
ُْ ُ
Sizi saptırırlar
Onları saptırırlar
Işık verir
Zayi eder, kaybeder
ِ
‫ﻳﻀﻴﻒ‬
ُ َّ ُ
‫ﻳﻀﻴﻔﻮﻫﻤﺎ‬
َ ُ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻀﻴﻖ‬
ُ ِ َ
Misafir eder
O ikisini misafir etmeleri
Daralır
‫ﻳﻄﺆون‬
َ َُ َ
َ ُ
ُ‫ﻳﻄﺎع‬
Çiğnerler, zapt ederler
Đtaat edilir, sözü dinlenir
‫ﻳﻄﺎف‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻄﺄون‬
َ َُ َ
Dolaşılır, dolaştırılır
Adım atarlar
‫ﻳﻄﺒﻊ‬
ُ َْ َ
‫ﻳﻄﺮح‬
َْ َ
Mühürler
Atar, fırlatır
‫ﻳﻄﺮد‬
ْ ُْ َ
‫ﻳﻄﻊ‬
ُِِ
‫ﻳﻄﻌﻢ‬
َُْ َ
Uzaklaştırması
Đtaat etmesi
Yer, beslenir
‫ﻳﻄﻌﻢ‬
َُْ ُ
ِ
‫ﻳﻄﻌﻢ‬
ُ ْ ُ
Yedirilir, beslenilir
Yedirir, besler
ِ ِْ
‫ﻳﻄﻌﻤﻨﻲ‬
ُ ُ
ُ ‫ﻳﻄﻌﻤﻪ‬
َُْ َ
Beni besler
Onu yer
ُ ‫ﻳﻄﻌﻤﻪ‬
َْْ َ
‫ﻳﻄﻌﻤﻬﺎ‬
َ َُْ َ
Onu yemesi
Onu yer
640
ِ ِْ
‫ﻳﻄﻌﻤﻮن‬
ُ ُ
ِ ِْ
‫ﻳﻄﻌﻤﻮن‬
ُ ُ
‫ﻳﻄﻐﻰ‬
َْ َ
‫ﻳﻄﻔﺆوا‬
ُِْ ُ
‫ﻳﻄﻠﺐ‬
ُ ُْ َ
Beni beslemeleri
Beslerler, yedirirler
Azar, azgınlık yapar
Söndürürler
Đster, arar
ُ ‫ﻄﻠﺒﻪ‬
ُ ُ ْ َ‫ﻳ‬
ِ
‫ﻳﻄﻠﻊ‬
ُ َّ َ
ِ
‫ﻳﻄﻠﻊ‬
َ ْ ُ
ِ
‫ﻳﻄﻠﻌﻜﻢ‬
ُْ َ ْ ُ
Onu ister, talep eder
Çıkar, yükselir
Açıklar, bildirir
Size açıklar
‫ﻳﻄﻤﺊ‬
َْ َ
‫ﻳﻄﻤﺌﻦ‬
َّ ِ َ ْ َ
‫ﻳﻄﻤﺚ‬
ُ ِْ َ
‫ﻳﻄﻤﺜﻬﻦ‬
َّ ُ ْ ِ ْ َ
ِ
‫ﻳﻄﻤﺲ‬
ْ ْ َ
‫ﻳﻄﻤﻊ‬
ََْ َ
Mutmain olur
Mutmain olur
Dokunur, temas eder
Onlara dokunması
Silmesi, yok etmesi
Ümit etmesi, tamah etmesi
‫ﻳﻄﻤﻊ‬
َُْ َ
‫ﻳﻄﻤﻌﻮن‬
َ َُْ َ
Ümit eder, tamah eder
Ümit ederler
‫ﻳﻄﻬﺮ‬
َ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻄﻬﺮ‬
َُّ ُ
Temizlemeleri
Temizler
‫ﻳﻄﻬﺮﻛﻢ‬
ْ ُ َ ِّ َ ُ
‫ﻳﻄﻬﺮن‬
َ ُْ ْ َ
Sizi temizlemesi
Temizlenirler (dş, çğ)
‫ﻳﻄﻮف‬
ُ ُ َ
Dolanır, tavaf eder
641
‫ﻳﻄﻮف‬
َ َّ َّ َ
‫ﻳﻄﻮف‬
ُ َّ َّ َ
Tavaf etmesi
Tavaf eder
‫ﻳﻄﻮﻓﻮن‬
َ ُ ُ َ
ِْ َ
‫ﻳﻄﻮى‬
ِ
‫ﻳﻄﻴﺮ‬
ُ َ
َ
‫ﻳﻄﻴﺮوا‬
ُ َّ ّ َ
ِ
‫ﻳﻄﻴﻊ‬
ُ ُ
‫ﻳﻄﻴﻌﻜﻢ‬
ُْ ُ ِ ُ
‫ﻳﻄﻴﻌﻮن‬
َ ُ ُِ
‫ﻳﻄﻴﻖ‬
ُُِْ
‫ﻳﻄﻴﻘﻮن‬
َ ُ ُِ
َ ُ ُِ
ُ ‫ﻳﻄﻴﻘﻮﻧﻪ‬
ِ
‫ﻳﻈﺎﻫﺮ‬
ُ َ ُ
ِ
‫ﻳﻈﺎﻫﺮوا‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻈﺎﻫﺮون‬
َ ُِ َ ُ
‫ﻳﻈﻠﻠﻦ‬
َ َْْ َ
ِ
‫ﻳﻈﻠﻢ‬
ُ ْ َ
ِْ
‫ﻳﻈﻠﻢ‬
ْ َ
Dolanırlar, tavaf ederler
Katlar, yuvarlar
Uçar
Uğursuz sayarlar
Đtaat eder
Size itaat eder
Đtaat ederler
Zorlanır
Zorlanırlar
Onda zorlanırlar
Zihar yapar, arka çıkar
Zihar yapmaları
Zihar yaparlar
Durakalırlar (dş, çğ)
Zulmeder
Zulmetmesi
‫ﻳﻈﻠﻢ‬
ُ َْ ُ
‫ﻳﻈﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِْ َ
‫ﻳﻈﻠﻤﻮن‬
َ ُ َْ ُ
Zulmedilir
Zulmederler
Zulmedilirler
‫ﻳﻈﻦ‬
ُّ ُ َ
Düşünür, zanneder, inanır
642
‫ﻳﻈﻨﻮن‬
َ ُّ ُ َ
‫ﻳﻈﻬﺮ‬
َُ ْ َ
Zannederler, inanırlar
Çıkar, yükselir
‫ﻳﻈﻬﺮ‬
َِْ ُ
ِ
‫ﻳﻈﻬﺮ‬
ُ ْ ُ
Açığa çıkarması
Üstünlük sağlar, açığa çıkarır
ُ3‫ﻳﻈﻬﺮ‬
َِْ ُ
Onu üstün kılması
‫ﻳﻈﻬﺮوا‬
َُ ْ َ
‫ﻬﺮون‬
ْ َ
َ ُ َ ‫ﻳﻈ‬
Üstün gelmeleri
Üstün gelirler
ُ3‫ﻳﻈﻬﺮو‬
َُ ْ َ
Ona üstün gelmeleri
‫ﻳﻌﺒﺆا‬
ََُْ
ُ َ ْ َ 4‫ﻳﻌﺒﺄ‬
‫ﻳﻌﺒﺪ‬
ُ َُْ
Kıymet verir, ilgilenir
Tapar, ibadet eder
‫ﻳﻌﺒﺪ‬
ُ َُْ
‫ﻳﻌﺒﺪوا‬
ُ َُْ
Tapılır, ibadet edilir
Tapmaları
‫ﻳﻌﺒﺪون‬
َ ُ َُْ
‫ﻳﻌﺒﺪون‬
َ ُ َُْ
Taparlar
Tapılırlar
َِ ُ
‫ﻳﻌﺒﺪوﻧﻨﻲ‬
َُْ
‫ﻳﻌﺒﺪوﻫﺎ‬
َ ُ َُْ
Bana taparlar
Ona tapmaları, onlara tapmaları
‫ﻳﻌﺘﺪ‬
ُ ََْ
‫ﻳﻌﺘﺪون‬
َ ُ ََْ
‫ﻳﻌﺘﺬرون‬
َ ُ ِ ََْ
ََِْ
ُ‫ﻳﻌﺘﺰل‬
Haddi aşar
Aşırı giderler, haddi aşarlar
Özür dilerler
Ellerini çeker
‫ﻳﻌﺘﺰﻟﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ََُِْ
ِ
‫ﻳﻌﺘﺼﻢ‬
ْ ََْ
Sizden ellerini çekmeleri
Yapışması, kuvvetle tutması
643
ِ
‫ﻳﻌﺠﺐ‬
ُ ُْ
‫ﻳﻌﺠﺒﻚ‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﻌﺠﺰ‬
ُ ِ ُْ
3‫ﻳﻌﺠﺰ‬
ُ َ ِ ُْ
Hoşa gider
Hoşuna gider
Aciz bırakır
Onu aciz bırakması
‫ﻳﻌﺠﺰون‬
َ ُ ِ ُْ
ِ
ّ َُ
ُ ‫ﻳﻌﺠﻞ‬
Aciz bırakırlar
Acele verir
‫ﻳﻌﺪ‬
ُ َِ
‫ﻳﻌﺪ‬
ُّ ُ َ
Vaad eder
Sayar
‫ﻳﻌﺪ‬
ُّ ِ ُ
ِ
‫ﻳﻌﺪﻛﻢ‬
ُْ ْ َ
‫ﻳﻌﺪﻟﻮن‬
َ ُِ َْ
ِ
‫ﻳﻌﺪﻫﻢ‬
ُْ ُ َ
Hazırlar
Size vaad etmesi
Adalet yaparlar, eşit tutarlar, saparlar
Onlara vaad eder
‫ﻳﻌﺪون‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﻌﺬب‬
َ َُّ
ِ
‫ﻳﻌﺬب‬
ُ َُّ
‫ﻳﻌﺬﺑﻜﻢ‬
ُ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻌﺬﺑﻜﻢ‬
ُ ْ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻌﺬﺑﻨﺎ‬
َُ ّ َُ
ِ
ُ ‫ﻳﻌﺬﺑﻪ‬
َُُّ
ِ
ُ ‫ﻳﻌﺬﺑﻪ‬
َُّْ
ِ
‫ﻳﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ََُُّ
ِ
‫ﻳﻌﺬﺑﻬﻢ‬
َُُُّ
Haddi aşarlar, aşırı giderler
Azap etmesi
Azap eder
Size azap eder
Size azap etmesi
Bize azap eder
Ona azap eder
Ona azap etmesi
Onlara azap etmesi
Onlara azap eder
644
ِ
‫ﻳﻌﺬﺑﻬﻢ‬
ُُ ْ ّ َ ُ
‫ﻳﻌﺮج‬
ُ َُْ
Onlara azap etmesi
Yukarıya çıkar, yükselir
‫ﻳﻌﺮﺟﻮن‬
َ ُ َُْ
‫ﻳﻌﺮﺷﻮن‬
َ ُ َِْ
Yukarıya çıkarlar, yükselirler
Yükseltirler, dikerler
‫ﻳﻌﺮض‬
ُ َُْ
‫ﻳﻌﺮض‬
ُ ِ ُْ
Sunulur, arz edilir
Yüz çevirir
‫ﻳﻌﺮض‬
ْ ِ ُْ
‫ﻳﻌﺮﺿﻮا‬
ُ ِ ُْ
Yüz çevirmesi
Yüz çevirmeleri
‫ﻳﻌﺮﺿﻮن‬
َ ُ َُْ
‫ﻳﻌﺮف‬
ُ َِْ
Sunulurlar, arz edilirler
Bilir, tanır
‫ﻳﻌﺮف‬
ُ َُْ
‫ﻳﻌﺮﻓﻦ‬
َ ْ َُْ
Bilinir, tanınır
Tanınırlar (dş, çğ)
‫ﻳﻌﺮﻓﻮا‬
َُِْ
‫ﻌﺮﻓﻮن‬
َ ُ ِ ْ َ‫ﻳ‬
Tanımaları
Tanırlar
َ َُِْ
ُ ‫ﻳﻌﺮﻓﻮﻧﻪ‬
‫ﻳﻌﺮﻓﻮﻧﻬﺎ‬
َ َ َُِْ
Onu tanırlar
Onu (dş) tanırlar
‫ﻳﻌﺮﻓﻮﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ َُِْ
‫ﻳﻌﺮى‬
ََْ
Onları tanırlar
Çıplak
‫ﻳﻌﺰب‬
ُ َُْ
‫ﻳﻌﺶ‬
ُ َْ
Saklar
Çekmesi, görmezden gelmesi
ِ َْ
‫ﻳﻌﺺ‬
‫ﻳﻌﺼﺮون‬
َ ُ ِ َْ
Đsyan etmesi
Suyunu sıkarlar
645
ِ
‫ﻳﻌﺼﻢ‬
ُ َْ
‫ﻌﺼﻤﻚ‬
َ ُ ِ ْ َ‫ﻳ‬
ِ
‫ﻳﻌﺼﻤﻜﻢ‬
ْ ُ ُ َْ
ِ ِ
‫ﻳﻌﺼﻤﻨﻲ‬
ُ َْ
Korur
Seni korur
Sizi korur
Beni korur
‫ﻳﻌﺼﻮن‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﻌﺼﻴﻦ‬
َ َْ
Đsyan ederler, karşı gelirler
Đsyan ederler (dş, çğ)
‫ﻳﻌﺼﻴﻨﻚ‬
َ َ ِ َْ
‫ﻳﻌﺾ‬
ُّ َ َ
Sana isyan ederler (dş, çğ)
Isırır
ُ َْ
ُ ‫ﻳﻌﻀﻞ‬
‫ﻳﻌﻄﻮا‬
َْ ُْ
Engel olur
Verilmesi
‫ُ ْﻳﻌﻄُﻮا‬
ِ
‫ﻳﻌﻄﻲ‬
ُْ
‫ﻳﻌﻄﻴﻚ‬
َ ِ ُْ
Verirler
Verir
Sana verir
‫ﻳﻌﻆ‬
ُ َِ
ِ
‫ﻳﻌﻈﻜﻢ‬
ُْ ُ َ
ِ
‫ﻳﻌﻈﻢ‬
ّْ َُ
ِ
‫ﻳﻌﻈﻢ‬
ْ ُْ
Öğüt verir
Size öğüt verir
Saygı göstermesi, yüceltmesi
Büyütmesi
ُ َِ
ُ ‫ﻳﻌﻈﻪ‬
‫ﻳﻌﻒ‬
ُ َْ
Ona öğüt verir
Affetmesi
‫ﻳﻌﻔﻮ‬
َُْ
‫ﻳﻌﻔﻮا‬
َ ُ ْ َ 4‫ﻳﻌﻔﻮ‬
ََُْ
Affeder
Affetmesi
‫ﻳﻌﻔﻮن‬
َ َُْ
Affederler, vazgeçerler
646
ِ
‫ﻳﻌﻘﺐ‬
ْ َُّ
ِ
ُ ‫َ ْﻳﻌﻘﻞ‬
Geri dönmesi, arkasına bakması
Akleder, anlar
ِ
‫ﻳﻌﻘﻠﻬﺎ‬
َ ُ َْ
‫ﻳﻌﻘﻠﻮن‬
َ َُِْ
Onu akleder
Aklederler
‫ﻳﻌﻘﻮب‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﻌﻜﻔﻮن‬
َ ُُ َْ
Yakup (AS)
Đtikafa girerler, saygı gösterirler
‫ﻳﻌﻠﻢ‬
َ ََْ
‫ﻳﻌﻠﻢ‬
ُ ََْ
Bilmesi
Bilir
‫ﻳﻌﻠﻢ‬
ََْْ
ِ
‫ﻳﻌﻠﻢ‬
ُ َُّ
‫ﻳﻌﻠﻢ‬
ُ َُْ
ِ ِّ
‫ﻳﻌﻠﻤﺎن‬
َ َُ
‫ﻳﻌﻠﻤﻚ‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻌﻠﻤﻜﻢ‬
ُ ُ ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﻌﻠﻤﻪ‬
َ ََْ
Bilmesi
Öğretir
Bilinir
Öğretirler (ikil)
Sana öğretir
Size öğretir
Onu bilmesi
ُ ‫ﻳﻌﻠﻤﻪ‬
ُ ََْ
ُ ‫ﻳﻌﻠﻤﻪ‬
ََْْ
ِ
ُ ‫ﻳﻌﻠﻤﻪ‬
ُ َُّ
‫ﻳﻌﻠﻤﻬﺎ‬
َ ُ ََْ
Onu bilir
Onu bilmesi
Ona öğretir
Onu (dş) bilir
‫ﻳﻌﻠﻤﻬﻢ‬
ْ ُ ُ ََْ
ِ
‫ﻳﻌﻠﻤﻬﻢ‬
ُُ ُ ّ َ ُ
‫ﻳﻌﻠﻤﻮا‬
ُ ََْ
Onları bilir
Onlara öğretir
Bilmeleri
647
‫ﻳﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ََْ
‫ﻳﻌﻠﻤﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻌﻠﻦ‬
ُ ُْ
‫ﻳﻌﻠﻨﻮن‬
َ ُُِْ
‫ﻳﻌﻤﺮ‬
ُُ َْ
Bilirler
Öğretirler
Đlan eder
Đlan ederler
Đmar eder
‫ﻳﻌﻤﺮ‬
َ َّ َ ُ
‫ﻳﻌﻤﺮ‬
ُ َّ َ ُ
Ömür verilmesi
Ömür verilir, ömür sürer
‫ﻳﻌﻤﺮوا‬
ُُ َْ
ُ ‫ﻳﻌﻤﻞ‬
َ َْ
Đmar etmeleri
Çalışır, yapar
ْ‫ﻳﻌﻤﻞ‬
َ َْ
‫ﻳﻌﻤﻠﻮن‬
َ َُ َْ
Çalışması, yapması
Çalışırlar, yaparlar
ُ ‫ﻳﻌﻤﻪ‬
َ َْ
‫ﻳﻌﻤﻬﻮن‬
َ ُ َ َْ
Başıboş dolaşır
Bocalarlar, şaşkınlık içinde gezinirler
ْ‫ﻳﻌﻮدوا‬
ُ َُ
Dönmeleri
‫ﻳﻌﻮدون‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻌﻮذ‬
ُ َُ
Dönerler
Sığınır
‫ﻳﻌﻮذون‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻌﻮق‬
َ َُ
Sığınırlar
Put adı
ُ‫َ ُﻳﻌﻮل‬
‫َ ْﻳﻌﻰ‬
َ
‫ﻳﻌﻴﺪ‬
ُ ُِ
‫ﻳﻌﻴﺪﻛﻢ‬
ُ ُ ُِ
Adaletsizlik yapar
Yorulur
Geri getirir, geri gönderir
Sizi döndürür
648
ِ
‫ﻳﻌﻴﺪﻛﻢ‬
ُْ َ ُ
‫ﻳﻌﻴﺪﻧﺎ‬
َُ ُِ
3‫ﻳﻌﻴﺪ‬
ُ ُ ُِ
‫وﻛﻢ‬
ُ ُِ
ْ ُ ‫ﻳﻌﻴﺪ‬
Sizi döndürmesi
Bizi döndürür
Onu döndürür
Sizi döndürmeleri
‫ﻳﻌﻴﺪون‬
ُ ُِ
‫ﻳﻐﺎث‬
ُ َُ
Geri döndürürler
Sulanır
‫ﻳﻐﺎﺛﻮا‬
ُ َُ
ِ
‫ﻳﻐﺎدر‬
ُ َُ
‫ﻳﻐﺘﺐ‬
ْ ََْ
ِ
‫ﻳﻐﺮ‬
ُّ َ
‫ﻳﻐﺮر‬
ْ َُْ
Sulanmaları
Bırakıp gider
Gıybet etmesi
Aldatır, saptırır
Aldatması
‫ﻳﻐﺮرك‬
َ ْ َُْ
‫ﻳﻐﺮق‬
ُ ُِْ
Seni aldatması
Boğar
‫ﻳﻐﺮﻗﻜﻢ‬
ُ َُِْ
‫ﻳﻐﺮﻧﻚ‬
َ َّ َّ ُ َ
Sizi boğması
Mutlaka seni aldatması
‫ﻳﻐﺮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َّ َّ ُ َ
‫ﻳﻐﺸﺎ‬
َ َْ
Mutlaka sizi aldatması
Sarar, örter, bürür
3‫ﻳﻐﺸﺎ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻐﺸﺎﻫﺎ‬
َ َ َْ
Onu sarar
Onu (dş) sarar
‫ﻳﻐﺸﺎﻫﻢ‬
ُ ُ َ َْ
‫ﻳﻐﺸﻰ‬
َ َْ
Onları sarar
Kaplar, sarar, örter, bürür
‫ﻳﻐﺸﻰ‬
َ ُْ
Kaplanır, sarılır, örtülür
649
ِ ْ
‫ﻳﻐﺸﻲ‬
ُ
‫ﻳﻐﺸﻴﻜﻢ‬
ُُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻐﺾ‬
ُّ ُ َ
Örter, bürür
Sizi örter, bürür
Đndirir
‫ﻳﻐﻀﻀﻦ‬
َ ْ ُ َْ
‫ﻳﻐﻀﻮا‬
ُّ ُ َ
Đndirirler (dş, çğ), indirsinler
Đndirmeleri
‫ﻳﻐﻀﻮن‬
َ ُّ ُ َ
ِ
‫ﻳﻐﻔﺮ‬
َ َْ
ِْ
‫ﻳﻐﻔﺮ‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﻐﻔﺮ‬
ْ َْ
‫ﻳﻐﻔﺮ‬
َُْْ
ِْ
‫ﻳﻐﻔﺮوا‬
ُ َ
‫ﻳﻐﻔﺮون‬
َ ُِ َْ
Đndirirler
Bağışlaması
Bağışlar
Bağışlaması
Bağışlanması
Bağışlamaları
Bağışlarlar
ُ ‫َ ْﻳﻐﻞ‬
َّ‫َ ُﻳﻐﻞ‬
ِْ
‫ﻳﻐﻠﺐ‬
ْ َ
ِ
‫ﻳﻐﻠﺒﻮا‬
ُ َْ
Aşırı gider
Emanete hıyanet etmesi
Galip gelmesi
Galip gelmeleri
‫ﻳﻐﻠﺒﻮن‬
َ َُُْ
َُْ
ْ‫ﻳﻐﻠﻞ‬
ِْ
‫ﻳﻐﻠﻲ‬
َ
ِ
‫ﻳﻐﻤﺾ‬
ُ ُْ
Yenilirler
Emanete hıyanet etmesi
Kaynar
Gözünü kapar
‫ُْﻳﻐ ِﻦ‬
Zenginleştirir
ِ
‫ﻳﻐﻨﻬﻢ‬
ُ ِ ُْ
Onları zenginleştirir
650
‫ﻳﻐﻨﻮا‬
ََْْ
‫ﻳﻐﻨﻮا‬
ُُْ
Yaşamaları, oturmaları
Fayda vermeleri
ِْ
‫ﻳﻐﻨﻲ‬
ُ
ِ
‫ﻳﻐﻨﻴﺎ‬
َ ُْ
Zenginleştirir, kurtarır, fayda verir
Fayda vermeleri (ikil)
‫ﻳﻐﻨﻴﻜﻢ‬
ُُ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻳﻐﻨﻴﻨﺎ‬
َ ُْ
ِ ِْ
‫ﻳﻐﻨﻴﻪ‬
ُ
ِ
‫ﻳﻐﻨﻴﻬﻢ‬
ُُ َ ْ ُ
Sizi zenginleştirir
Bize fayda verir
Onu zenginleştirir, ona yeter
Onları zenginleştirir
‫ﻳﻐﻮث‬
َ َُ
‫ﻳﻐﻮص‬
ُ َُْ
Put adı
Suya dalar
‫ﻳﻐﻮﺻﻮن‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻐﻮﻳﻜﻢ‬
ْ ُ َِ ُْ
Dalgıçlık yaparlar
Sizi azdırması
ِ
‫ﻳﻐﻴﺮ‬
َُُّ
َّ ّ ِ َ ُ
‫ﻳﻐﻴﺮن‬
ُ
ِ
‫ﻳﻐﻴُﺮوا‬
َُّ
‫ﻳﻐﻴﻆ‬
ُ َِ
‫ﻳﻐﻴﻆ‬
ُ ُِ
Değiştirir
Mutlaka değiştirirler
Değiştirmeleri
Öfkelenir
Öfkelendirir
‫ﻳﻔﺘﺆ‬
َُ َْ
‫ﻳﻔﺘﺢ‬
ُ َ َْ
Son verir
Açar, zafer verir
‫ﻳﻔﺘﺢ‬
ْ َ َْ
ْ‫ﻳﻔﺘﺪوا‬
ُ َ َْ
ِ ْ
‫ﻳﻔﺘﺪي‬
َ َ
Açması
Fidye vermeleri
Fidye verir
651
‫ﻳﻔﺘﺮ‬
ُ َّ َ ُ
‫ﻳﻔﺘﺮون‬
َ َُ َْ
Gevşetilir, azaltılır
Đftira ederler, uydururlar
‫ﺮون‬
َ ُ ‫ﻳﻔﺘ‬
ُ َْ
‫ﻳﻔﺘﺮى‬
ََ ُْ
Ara verirler, bıkarlar
Uydurulur
ِ َ َْ
‫ﻳﻔﺘﺮي‬
ُ ‫ﻳﻔﺘﺮﻳﻨﻪ‬
َ ِ َ َْ
Đftira eder, uydurur
Onu uydururlar
ِ َْ
‫ﻳﻔﺘﻦ‬
ِ
‫ﻳﻔﺘﻨﻜﻢ‬
ُ ُ َ َْ
Kötülük yapar
Size kötülük yapar, fitne yapar
ِ
‫ﻳﻔﺘﻨﻨﻜﻢ‬
ُ ُ َّ َ ْ َ
ِ
‫ﻳﻔﺘﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Sizi aldatması, fitne yapması
Onlara kötülük yapar, fitne yapar
Sana kötülük yapmaları, fitne yapmaları
Đmtihan edilirler, fitneye tabi tutulurlar
‫ﻳﻔﺘﻨﻮك‬
َ ُ ِ َْ
‫ﻳﻔﺘﻨﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﻳﻔﺘﻨﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِ َْ
ِْ
‫ﻳﻔﺘﻲ‬
ُ
Sana kötülük yaparlar, fitne yaparlar
Fetva verir
ِ
‫ﻳﻔﺘﻴﻜﻢ‬
ْ ُ ُْ
‫ﻳﻔﺠﺮ‬
َ ُ َْ
Size fetva verir
Yalanlaması
‫ﻳﻔﺠﺮون‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻔﺠﺮوﻧﻬﺎ‬
َ َ ُ ِّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻔﺮ‬
ُّ َ
‫ﻳﻔﺮح‬
ُ َ َْ
Fışkırtıp akıtır
Onu fışkırtıp akıtır
Kaçar, firar eder
Sevinir
‫ﻳﻔﺮﺣﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻔﺮﺣﻮن‬
َ ُ َ َْ
Sevinmeleri
Sevinirler
652
‫ﻳﻔﺮط‬
َ ُ َْ
‫ﻳﻔﺮﻃﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
Aşırı davranması
Đhmal ederler
‫ﻳﻔﺮق‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﺮق‬
ُ َ ‫ُْﻳﻔ‬
Ayırır
Ayırt edilir
‫ﻳﻔﺮﻗﻮا‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻔﺮﻗﻮن‬
َ ُ َ َْ
Ayırmaları
Korkarlar
‫ﻳﻔﺮﻗﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻔﺴﺢ‬
ُ َّ َ َ
Ayırırlar
Yer açar
‫ﻳﻔﺴﺢ‬
ِ َ َْ
‫ﻳﻔﺴﺪ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﻔﺴﺪوا‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﻔﺴﺪون‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﻔﺴُﻖ‬
ُ َْ
Genişlik verir
Fesat çıkarır, bozgunculuk yapar
Bozgunculuk yapmaları
Bozgunculuk yaparlar
Günah işler, fasıklık eder
‫ﻳﻔﺴﻘﻮن‬
َ ُ ُ َْ
ِ
ُ ‫َ ْﻳﻔﺼﻞ‬
ِ َ
ّ ُ
ُ ‫ﻳﻔﺼﻞ‬
‫ﻳﻔﻀﺢ‬
ُ َ َْ
Günah işlerler, fasıklık ederler
Ayırır
Açıklar
Rezil eder
‫ﻳﻔﻌﻞ‬
َ َْ
َ َْ
ُ ‫ﻳﻔﻌﻞ‬
Yapması
Yapar
َ ُْ
َ‫ﻳﻔﻌﻞ‬
َ ُْ
ُ ‫ﻳﻔﻌﻞ‬
Yapılması
Yapılır
َْ َْ
ُ‫ﻳﻔﻌﻠﻪ‬
Onu yapması
653
‫ﻳﻔﻌﻠﻮا‬
َُ َْ
‫ﻳﻔﻌﻠﻮن‬
َ َُ َْ
Yapmaları
Yaparlar
‫ﻳﻔﻘﺪ‬
ُ ِ َْ
َ َْ
ُ‫ﻳﻔﻘﻪ‬
Kaybeder
Anlar
‫ﻳﻔﻘﻬﻮا‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻔﻘﻬﻮن‬
َ ُ َ َْ
Anlamaları
Anlarlar
ُ3‫ﻳﻔﻘﻬﻮ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﻔﻠﺢ‬
ُ ُْ
‫ﻳﻔﻠﺤﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Onu anlamaları
Kurtuluşa erer, başarır
Kurtuluşa ererler, başarırlar
‫ﻳﻔﻮز‬
ُ َُ
ِ
‫ﻳﻔﻮض‬
ُ ّ َُ
ِ َ
‫ﻳﻘﺎﺗﻞ‬
ُ
ِ
ُ ‫ُ َﻳﻘﺎﺗﻞ‬
ُِ َُ
ْ‫ﻳﻘﺎﺗﻠﻮا‬
ِ
‫ﻳﻘﺎﺗﻠﻮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ َُ
Başarır
Görevlendirir
Savaşması
Savaşır
Savaşmaları
Sizinle savaşmaları
‫ﻳﻘﺎﺗﻠﻮن‬
َ َُ َُ
‫ﻳﻘﺎﺗﻠﻮن‬
َ ُِ َُ
‫ﻳﻘﺎﺗﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ُْ َ ُ ِ َ ُ
Savaşılırlar
Savaşırlar
Sizinle savaşırlar
ُ‫ُ َﻳﻘﺎل‬
ِ
‫ﻳﻘﺒﺾ‬
ُ َْ
Denir, söylenir
Kısar, tutar
‫ﻳﻘﺒﻀﻦ‬
َ ْ َِْ
‫ﻳﻘﺒﻀﻮن‬
َ ُ َِْ
Kapatırlar (dş, çğ)
Kapatırlar, sıkı tutarlar
654
ُ ‫ﻳﻘﺒﻞ‬
ََْ
َ‫ﻳﻘﺒﻞ‬
َ ُْ
Kabul eder
Kabul edilmesi
ُ ‫ﻳﻘﺒﻞ‬
َ ُْ
َِ ِ ْ
‫ﻳﻘﺘﺘﻼن‬
َ َ
Kabul edilir
Savaşırlar, dövüşürler (ikil)
‫ﻳﻘﺘﺮ‬
ُُ َْ
ََِْ
‫ﻳﻘﺘﺮف‬
Cimrilik eder
Elde etmesi
‫ﻳﻘﺘﺮف‬
ُ ََِْ
‫ﻘﺘﺮﻓﻮن‬
َ ُ ِ َ ْ َ‫ﻳ‬
Elde eder, kazanır
Elde ederler, kazanırlar
‫ﻳﻘﺘﺮوا‬
ُُ َْ
َ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
ُ َْ
Cimrilik etmeleri
Öldürülmesi
ُ َْ
ُ ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
ُ َْ
ْ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
Öldürür
Öldürmesi
َّ َ ُ
ُ ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
Katledilir
Öldürür, katleder
َ ُْ
ُ ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
َ ُْ
ْ‫ﻳﻘﺘﻞ‬
Öldürülür
Öldürülmesi
‫ﻳﻘﺘﻠﻦ‬
َ ُْ َْ
‫ﻳﻘﺘﻠﻮا‬
ُ َّ َ ُ
Öldürürler (dş, çğ)
Katledilmeleri
‫ﻳﻘﺘﻠﻮك‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﻘﺘﻠﻮن‬
َ َُ ُْ
Seni öldürmeleri
Öldürürler
َِ ُ ْ
‫ﻳﻘﺘﻠﻮﻧﻨﻲ‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﻘﺪر‬
َ َْ
Beni öldürürler
Güç yetirmesi
655
ِْ
‫ﻳﻘﺪر‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﻘﺪر‬
ُ ّ َُ
‫ﻳﻘﺪرون‬
َ ُ ِ َْ
Karar verir, kadir olur, kısar
Takdir eder, ölçer
Kadir olurlar
ُ َْ
ُ ‫ﻳﻘﺪم‬
ِّ َ
ُ ‫ﻳﻘﺪم‬
ُ
ِ
‫ﻳﻘﺬف‬
ُ َْ
‫ﻳﻘﺬﻓﻮن‬
َ ُ ِ َْ
Önde gider
Đleri gönderir
Koyar, atar
Koyarlar, atarlar
‫ﻳﻘﺬﻓﻮن‬
َ ُ َ ُْ
‫ﻳﻘﺮءون‬
َ ُ ََْ
Atılırlar
Okurlar
ُ‫ﻳﻘﺮأ‬
ََْ
Okur
‫ﻳﻘﺮب‬
ُ ََْ
‫ﻳﻘﺮب‬
ُ ِّ َ ُ
Yaklaşır
Yaklaştırır
‫ﻳﻘﺮﺑﻮا‬
ََُْ
‫ﻳﻘﺮﺑﻮﻧَﺎ‬
ُ ِّ َ ُ
Yaklaşmaları
Bizi yaklaştırmaları
‫ﻳﻘﺮض‬
ُ ِ ُْ
ِ
‫ﻳﻘﺴﻢ‬
ُ ُْ
ِ ِْ
‫ﻳﻘﺴﻤﺎن‬
َ ُ
‫ﻳﻘﺴﻤﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﻳﻘﺸﻌﺮ‬
ُّ ِ َ ْ َ
Borç verir
Yemin eder, kasem eder
Yemin eder, kasem eder (ikil)
Bölüştürürler, taksim ederler
Titrer
‫ﻳﻘﺺ‬
ُّ ُ َ
‫ﻳﻘﺼﺮ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﻘﺼﺮون‬
َ ُ ِ ُْ
Anlatır
Kısaltır
Bırakırlar
656
‫ﻳﻘﺼﻮن‬
َ ُّ ُ َ
ِ ‫َْﻳﻘ‬
‫ﺾ‬
Anlatırlar
Hüküm vermesi, yapması
‫ﻳﻘﻀﻮا‬
ُ َْ
‫ﻳﻘﻀﻮن‬
َ ُ َْ
Hüküm vermeleri, yapmaları
Hüküm verirler, icra ederler
‫ﻳﻘﻀﻰ‬
َ ُْ
ِ َْ
‫ﻳﻘﻀﻲ‬
Yerine getirilir
Karar verir, icra eder, hüküm verir
‫ﻳﻘﻄﻊ‬
َ َ َْ
‫ﻳﻘﻄﻊ‬
ُ َ َْ
Kesmesi
Keser
‫ﻳﻘﻄﻌﻮن‬
َ َُ َْ
ٍ ِ َْ
‫ﻳﻘﻄﻴﻦ‬
‫ﻳﻘﻊ‬
ُ ََ
Keserler
Asma kabağı
Vaki olur
‫ﻳﻘﻌﺪ‬
ُ ُ َْ
ْ‫َ ُﻳﻘﻞ‬
‫ﻳﻘﻠﺐ‬
ُّ ِ َ ُ
ِّ َ ُ
ُ ‫ﻳﻘﻠﻞ‬
ِ
‫ﻳﻘﻠﻠﻜﻢ‬
ْ ُ َُُّ
‫ﻳﻘﻨﺖ‬
ْ ُ َْ
Oturur, geride kalır
Demesi
Döndürür, dolaştırır
Azaltır, az gösterir
Sizi azaltır, az gösterir
Gönülden inanması
‫ﻳﻘﻨﻂ‬
ُ ََْ
‫ﻳﻘﻨﻄﻮن‬
َ ُ ََْ
Ümit keser
Ümit keserler
‫ﻳﻘﻮل‬
َ َُ
ُ‫َ ُﻳﻘﻮل‬
Demesi
Der, söyler
َ ‫َ ُﻳﻘﻮﻻ‬
Derler (ikil)
657
‫ﻳﻘﻮﻟﻦ‬
َّ ُ ُ َ
‫ﻳﻘﻮﻟﻮا‬
ُ َُ
Mutlaka derler
Demeleri
‫ﻳﻘﻮﻟﻮن‬
َ ُ َُ
ُ ‫َ ُﻳﻘﻮم‬
Derler
Ayağa kalkar
‫ﻳﻘﻮﻣﺎن‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻘﻮﻣﻮن‬
َ ُ َُ
Dururlar, dikilirler (ikil)
Kalkarlar
‫َِﻳﻘﻲ‬
ِ
‫ﻳﻘﻴﻢ‬
ُ ُ
Korur, kurtarır
Kaldırır, dosdoğru kılar, yapar, düzeltir
Kaldırmaları, dosdoğru kılmaları, yapmaları (ikil)
Kaldırmaları, kılmaları
Dosdoğru kılarlar, ayağa kaldırırlar
ِ
‫ﻳﻘﻴﻤﺎ‬
َ ُ
ِ
‫ﻳﻘﻴﻤﻮا‬
ُ ُ
‫ﻳﻘﻴﻤﻮن‬
َ ُ ُِ
ِ ٍ ِ
‫ﻳﻘﻴﻨﺎ‬
َ
ً َ 4‫ﻳﻘﻴﻦ‬
‫ﻳﻚ‬
ُ َ
Kesin, kesinlik
Olur, olması
‫ﻳﻜﺎد‬
ُ َ َ
‫ﻳﻜﺎدون‬
َ ُ َ َ
Yakın olur, ola yazar
Neredeyse yaparlar
‫ﻳﻜﺒﺖ‬
َ ِْ َ
ِ
‫ﻳﻜﺒﺘﻬﻢ‬
َُْ ْ َ
Perişan etmesi
Onları perişan etmesi
‫ﻳﻜﺒﺮ‬
ُُْ َ
ْ‫ﻳﻜﺒﺮوا‬
َُْ َ
Büyür
Büyümeleri
‫ﻳﻜﺘﺐ‬
َ ُْ َ
‫ﻳﻜﺘﺐ‬
ُ ُْ َ
Yazması
Yazar
‫ﻳﻜﺘﺒﻮن‬
َ ُُْ َ
Yazarlar
658
‫ﻳﻜﺘﻢ‬
ُُْ َ
‫ﻳﻜﺘﻤﻦ‬
َ ُْْ َ
Saklar, gizler
Saklarlar (dş, çğ)
‫ﻳﻜﺘﻤﻬﺎ‬
َ ُْْ َ
‫ﻳﻜﺘﻤﻮن‬
َ ُُْ َ
Onu saklaması
Saklarlar
‫ﻳﻜﺪ‬
َْ َ
ِ
‫ﻳﻜﺬب‬
ُ ْ َ
ِ
‫ﻳﻜﺬب‬
ُ َّ ُ
‫ﻳﻜﺬﺑﻚ‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻜﺬﺑﻮك‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻜﺬﺑﻮن‬
َ ُِ ْ َ
‫ﻳﻜﺬﺑﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
ِ ِّ َ ‫ﻳ‬
‫ﻜﺬﺑﻮن‬
ُ ُ
‫ﻳﻜﺬﺑﻮﻧﻚ‬
َ َ ُ ِّ َ ُ
Neredeyse olur, olayazar
Yalan söyler
Yalanlar
Seni yalanlar
Seni yalanlamaları
Yalan söylerler
Yalanlarlar
Beni yalanlamaları
Seni yalanlarlar
3‫ﻳﻜﺮ‬
َُْ َ
3‫ﻳﻜﺮ‬
ُِْ ُ
Hoşlanmaz
Zorlar
‫ﻳﻜﺮﻫﻬﻦ‬
َّ ُ ِ ْ ُ
‫ﻳﻜﺮﻫﻮن‬
َ ُ َْ َ
ِْ
‫ﻳﻜﺴﺐ‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﻜﺴﺐ‬
ْ ْ َ
ِ
ُ ‫ﻳﻜﺴﺒﻪ‬
ُ ْ َ
‫ﻳﻜﺴﺒﻮن‬
َ ُ ِْ َ
Onları (dş, çğ) zorlaması
Hoşlanmazlar
Kazanır
Kazanması
Onu kazanır
Kazanırlar
‫ﻳﻜﺸﻒ‬
ُ َ ْ ُ
Açılır, giderilir
659
ِ ْ
‫ﻳﻜﺸﻒ‬
ُ
ُ
ِ ْ َ
‫ﻳﻜﻒ‬
Açar, giderir, kaldırır
Yetmesi, kafi gelmesi
‫ﻳﻜﻒ‬
َّ ُ َ
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
ُُْ َ
Çekmesi, def etmesi
Đnanmaz, nankörlük eder, örter
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
ُْْ َ
ِ
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
ََّ ُ
ِ
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
َُّ ُ
ِّ َ
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
ْ ُ
‫ﻳﻜﻔﺮ‬
َُْ ُ
Nankörlük etmesi, kafir olması
Örtmesi
Örter
Örtmesi
Đnkar edilir
ْ‫ﻳﻜﻔﺮوا‬
ُُْ َ
Đnkar etmeleri
‫ﻳﻜﻔﺮون‬
َ ُُْ َ
3‫ﻳﻜﻔﺮو‬
ُ َُْ ُ
Đnkar ederler, kafir olurlar
Onu inkar etmeleri
ُْ َ
ُ ‫ﻳﻜﻔﻞ‬
ُُْ َ
ُ ‫ﻳﻜﻔﻠﻪ‬
Kefil olur
Ona kefil olur
َ ُُْ َ
ُ ‫ﻳﻜﻔﻠﻮﻧﻪ‬
ِ
‫ﻳﻜﻔﻬﻢ‬
ِْ ْ َ
Ona kefil olurlar
Onlara yetmesi
ُّ ُ َ
‫ﻳﻜﻔﻮا‬
‫ﻳﻜﻔﻮن‬
َ ُّ ُ َ
ِْ
‫ﻳﻜﻔﻲ‬
َ
ِ
‫ﻳﻜﻔﻴﻜﻢ‬
ُْ َ ْ َ
Çekmeleri
Çekerler, atarlar, def ederler
Yeter
Size yeter
‫ﻳﻜﻠﺆ‬
َُْ َ
‫ﻳﻜﻠﺆﻛﻢ‬
ُ َُْ َ
Korur
Sizi korur
660
َِ
‫ﻳﻜﻠﻒ‬
ّ
ُ ُ
‫ﻳﻜﻠﻢ‬
ُّ ِ َ ُ
ِ
‫ﻳﻜﻠﻤﻨﺎ‬
َُ َّ ُ
ِ
ُ ‫ﻳﻜﻠﻤﻪ‬
َ َّ ُ
ِ
‫ﻳﻜﻠﻤﻬُﻢ‬
ُ ُ َّ ُ
Teklif eder, yükler
Konuşur
Bizimle konuşur
Onunla konuşur
Onlarla konuşur
‫ﻳﻜﻦ‬
َّ ُ َ
‫ﻳﻜ ِﻦ‬
ُ َ 4‫ﻳﻜﻦ‬
ُْ َ
Olmaları (dş, çğ)
Olması
ِ
‫ﻳﻜﻨﺰ‬
ُ ْ َ
‫ﻳﻜﻨﺰون‬
َ ُِْ َ
Hazine biriktirir
Hazine biriktirirler
‫ﻳﻜﻮر‬
ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻜﻮن‬
َ ُ َ
Dürer
Olması
‫ﻳﻜﻮن‬
ُ ُ َ
‫ﻳﻜﻮﻧﺎ‬
َ ُ َ
Olur
Olurlar (ikil)
‫ﻳﻜﻮﻧﻦ‬
َّ ُ ُ َ
‫ﻳﻜﻮﻧﻮا‬
ُ ُ َ
Mutlaka olurlar
Olmaları
‫ﻳﻜﻮﻧﻮن‬
َ ُ ُ َ
‫ﻳﻜﻴﺪ‬
ُ َِ
ْ‫ﻳﻜﻴﺪوا‬
ُ َِ
‫ﻳﻜﻴﺪون‬
َ ُ َِ
‫ﻳﻼق‬
ُ َُ
Olurlar
Tuzak kurar
Tuzak kurmaları
Tuzak kurarlar
Kavuşur
َُ ُ
ْ‫ﻳﻼﻗﻮا‬
Kavuşmaları
‫ﻳﻠﺒﺚ‬
ُ َ َْ
Kalır, durur
661
‫ﻳﻠﺒﺜﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﻠﺒﺜﻮن‬
َ ُ َ َْ
Kalırlar, dururlar
Kalmaları
ِ
‫ﻳﻠﺒﺲ‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﻠﺒﺴﻜﻢ‬
ْ ُ َ َْ
Örter, katar, karıştırır
Sizi karıştırır
ِ
‫ﻳﻠﺒﺴﻮا‬
ُ َْ
‫ﻳﻠﺒﺴﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﻠﺒﺴﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﻳﻠﺖ‬
ْ َِ
‫ﻳﻠﺘﻔﺖ‬
ْ ِ َ َْ
ِ ْ
‫ﻳﻠﺘﻘﻂ‬
َ َ
ْ ِ َ َْ
ُ ‫ﻳﻠﺘﻘﻄﻪ‬
ِ ِ ْ
‫ﻳﻠﺘﻘﻴﺎن‬
َ َ َ
‫ﻳﻠﺘﻜﻢ‬
ُ َِْ
ِ
‫ﻳﻠﺞ‬
َ َ
ِ
‫ﻳﻠﺞ‬
ُ َ
‫ﻳﻠﺤﺪ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﻠﺤﺪون‬
َ ُ ِ ُْ
‫ﻳﻠﺤﻖ‬
ُ َ َْ
Karıştırmaları
Giyerler
Karıştırırlar
Azaltması
Arkasına dönüp bakması
Alır, çıkarır
Onu alır
Birbirine kavuşur (ikil)
Sizi eksiltmesi, azaltması
Girmesi
Girer
Eğriliğe sapar, sapıtır
Sapıtırlar
Kavuşur, ulaşır
ُ َ َْ
ْ‫ﻳﻠﺤﻘﻮا‬
‫ﻳﻠﺪ‬
ُ َِ
‫ﻳﻠﺪ‬
ْ َِ
‫ﻳﻠﺪوا‬
ُ َِ
Kavuşmaları
Doğurur
Doğurması
Doğurmaları
662
ِ ُْ
ُ ‫ﻳﻠﺰم‬
‫ﻳﻠﻌﺐ‬
ُ َ َْ
Zorlar, yapışır
Oynar
‫ﻳﻠﻌﺐ‬
ْ َ َْ
ْ‫ﻳﻠﻌﺒﻮا‬
ُ َ َْ
Oynaması
Oynamaları
‫ﻳﻠﻌﺒﻮن‬
َ ُ َ َْ
‫ﻳﻠﻌﻦ‬
ُ َ َْ
Oynarlar
Lanet eder
‫ﻳﻠﻌ ِﻦ‬
َ َْ
Lanet etmesi
‫ﻳﻠﻌﻨﻬﻢ‬
ُ ُ َُ َ
‫ﻳﻠﻔﺖ‬
َ ِ َْ
‫ﻳﻠﻔﺢ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻠﻔﻆ‬
ُ ِ َْ
‫ﻳﻠﻖ‬
َ َْ
Onlara lanet eder
Döndürür
Yakar
Söyler
Karşılaşması
َّ َ ُ
‫ﻳﻠﻘﺎ‬
Kavuşturulur
3‫ﻳﻠﻘﺎ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻠﻘﺎﻫﺎ‬
َ َّ َ ُ
Onunla Karşılaşır
Ona kavuşturulur
ُ ُْ
ْ‫ﻳﻠﻘﻮا‬
Atmaları
‫ﻳﻠﻘﻮن‬
َ ْ َ َْ
‫ﻳﻠﻘﻮن‬
َ ْ َّ َ ُ
Kavuşurlar
Karşılanırlar
‫ﻳﻠﻘﻮن‬
َ ُ ُْ
َ ْ َ َْ
ُ ‫ﻳﻠﻘﻮﻧﻪ‬
Atarlar
Ona kavuşurlar
‫ﻳﻠﻘﻰ‬
َ ُْ
ِ
‫ﻳﻠﻘﻲ‬
ُ
Atılır
Atar, yerleştirir
663
ِ
‫ﻳﻠﻤﺰ‬
ُ َْ
‫ﻳﻠﻤﺰك‬
َ ُ ِ َْ
‫ﻳﻠﻤﺰون‬
َ ُ ِ َْ
ِْ
‫ﻳﻠﻪ‬
ُ
Alay eder, çekiştirir
Senine alay eder
Alay ederler
Oyalar
‫ﻳﻠﻬﺚ‬
ْ َ َْ
‫ﻳﻠﻬﻬﻢ‬
ُ ِ ِ ُْ
Dili dışarıda solur
Onları oyalar
‫ﻳﻠﻮ‬
ُ َْ
‫ﻳﻠﻮن‬
َ َُ
Dönüp bakar, döndürür
Yakın olurlar
‫ﻳﻠﻮن‬
َ ُ َْ
‫ﻳﻠﻮﻧﻜﻢ‬
ْ ُ َ َُ
Eğip bükerler
Size yakın olurlar
‫ﻳﻠﻮون‬
َ ُ َْ
‫ﻳﻢ‬
ِّ َ 4‫ﻳﻢ‬
ُّ َ
Eğip bükerler
Nehir, deniz
‫ﻳﻤﺎرون‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻤﺖ‬
ْ َُ
Tartışırlar
Ölmesi
‫ﻳﻤﺘﺮون‬
َ ََُْ
ِ
‫ﻳﻤﺘﻊ‬
َُّْ
Şüphe ederler
Faydalandırır
ِ
‫ﻳﻤﺘﻌﻜﻢ‬
ُْ َُّْ
‫ﻳﻤﺘﻌﻮن‬
َ ُ َّ َ ُ
Sizi faydalandırması
Faydalandırılırlar
‫ﻳﻤﺢ‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﻤﺤﺺ‬w
ّ َ ُِ
‫ﻳﻤﺤﻖ‬
ََ َْ
Siler
Arındırır
Mahvetmesi
‫ﻳﻤﺤﻖ‬
َُ َْ
Mahveder
664
Mahveder, yok eder, siler
Yayar, müddet verir, yardım eder katılır
‫ﻳﻤﺤﻮ‬
ُ َْ
‫ﻳﻤﺪ‬
ُّ ُ َ
َّ ِ ُ
‫ﻳﻤﺪ‬
‫ﻳﻤﺪد‬
ِْ ُْ
‫ﻳﻤﺪدﻛﻢ‬
ُْ ْ ِ ْ ُ
ِ
‫ﻳﻤﺪﻛﻢ‬
ْ ُ َّ ُ
ُ ّ ُ َ‫ﻳ‬
ُ3‫ﻤﺪ‬
Đmdat eder, yardım eder
Đmdat etmesi
Size imdat etmesi
Size imdat etmesi
Ona eklenir
‫ﻳﻤﺪﻫﻢ‬
ْ ُ ُّ ُ َ
‫ﻳﻤﺪوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُّ ُ َ
Onlara mühlet verir
Onları çekerler
‫ﻳﻤﺮون‬
َ ُّ ُ َ
‫ﻳﻤﺲ‬
ُّ َ َ
Geçerler
Dokunur
‫ﻳﻤﺴﺲ‬
ْ َ َْ
‫ﻳﻤﺴﺴﻚ‬
َ ْ َ َْ
Dokunması
Sana dokunması
‫ﻳﻤﺴﺴﻜﻢ‬
ُْ ْ َ َْ
ِ
‫ﻳﻤﺴﺴﻨﻲ‬
ْ َ َْ
Size dokunması
Bana dokunması
‫ﻳﻤﺴﺴﻬﻢ‬
ُْ ْ َ َْ
ِ
‫ﻳﻤﺴﻚ‬
ُْ
‫ﻳﻤﺴﻚ‬
َ َّ َ َ
‫ﻳﻤﺴﻚ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﻤﺴﻜﻬﻦ‬
َّ ُ ُ ِ ْ ُ
‫ﻳﻤﺴﻜﻮن‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻤﺴﻦ‬
َّ َّ َ َ
Onlara dokunması
Tutması
Sana dokunur
Tutar
Onları (dş, çğ) tutar
Sımsıkı sarılırlar
Mutlaka dokunur
665
‫ﻳﻤﺴﻨﺎ‬
َ ُّ َ َ
ُّ َ َ
ُ ‫ﻳﻤﺴﻪ‬
Bize dokunur
Ona dokunur
‫ﻳﻤﺴﻬﻢ‬
ُ ُ ُّ َ َ
‫ﻳﻤﺸﻮن‬
َ ُ َْ
ِ
‫ﻳﻤﺸﻲ‬
َْ
‫ﻳﻤﻜﺚ‬
ُ ُ َْ
Onlara dokunur
Yürürler
Yürür
Kalır, durur
‫ﻳﻤﻜﺮ‬
ُُ َْ
‫ﻳﻤﻜﺮوا‬
ُُ َْ
Tuzak kurar, plan yapar
Tuzak kurmaları
‫ﻳﻤﻜﺮون‬
َ ُُ َْ
‫ﻳﻤﻜﻨﻦ‬
َّ َ ّ ِ َ ُ
ِ
َّ ‫ﻳﻤﻞ‬
ُ
‫ﻳﻤﻠﻚ‬
ُ َِْ
‫ﻳﻤﻠﻜﻮن‬
َ ُ َِْ
ِ
ْ‫ﻳﻤﻠﻞ‬
ُْ
‫ﻳﻤﻦ‬
ُّ ُ َ
Tuzak kurarlar, plan yaparlar
Muhakkak kuracak, sağlamlaştıracak
Yazdırması
Malik olur, gücü yeter
Malik olurlar
Yazdırması
Đhsan eder, lutfeder
‫ﻳﻤﻨﻊ‬
ََُْ
‫ﻳﻤﻨﻌﻮن‬
َ ََُْ
Mani olur
Mani olurlar
‫ﻳﻤﻨﻮن‬
َ ُّ ُ َ
‫ﻳﻤﻨﻰ‬
َُْ
Başa kakarlar
Atılır, dökülür
ِ
‫ﻳﻤﻨﻲ‬
َُّ
ِْ ِّ َ ُ
‫ﻳﻤﻨﻴﻬﻢ‬
Kuruntu verir
Onlara kuruntu verir
‫ﻳﻤﻬﺪون‬
َ َُ َْ
Hazırlık yapar
666
‫ﻳﻤﻮت‬
ُ َُ
ْ‫ﻳﻤﻮﺗﻮا‬
ُ َُ
Ölür
Ölmeleri
‫ﻳﻤﻮﺗﻮن‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻤﻮج‬
ُ َُ
Ölürler
Dalgalanır
‫ﻳﻤﻮر‬
ُ َُْ
‫ﻳﻤﻴﺖ‬
ُ ُِ
Çalkalanır, sallanır
Öldürür
ِ
‫ﻳﻤﻴﺘﻜﻢ‬
ُْ ُ ُ
ِ ِ
‫ﻳﻤﻴﺘﻨﻲ‬
ُ ُ
Sizi öldürür
Beni öldürür
‫ﻳﻤﻴﺰ‬
َ َِ
ِ
ُ ‫ﻳﻤﻴﻞ‬
ْ َ
Ayırt etmesi, seçmesi
Meyleder
‫ﻳﻤﻴﻠﻮن‬
َ ُ َِ
ِ
‫ﻳﻤﻴﻦ‬
ٌ ْ َ
Meylederler, hücum ederler
Sağ, yemin
‫ﻳﻤﻴﻨﻚ‬
َ ِ ِ َ 4‫ﻳﻤﻴﻨﻚ‬
َ ُ َِ
ِِ ِ
‫ﻳﻤﻴﻨﻪ‬
َ
Sağ elin, sağ tarafın
Sağ eli, sağ tarafı
‫ﻳﻦء‬
َ َْ
‫ﻳﻨﺌﻮن‬
َ َْ َْ
Uzağa gider
Uzak kalırlar
‫ﻳﻨﺎﺑﻴﻊ‬
َ ِ ََ
ِ
‫ﻳﻨﺎد‬
َُ
‫ﻳﻨﺎدون‬
َ َْ َُ
Kaynaklara ulaştırması
Nida etmesi, bağırması
Seslenilirler
‫ﻳﻨﺎدون‬
َ ُ َُ
‫ﻳﻨﺎدوﻧﻚ‬
َ َ ُ َُ
Seslenirler
Sana seslenirler
‫ﻳﻨﺎدوﻧﻬﻢ‬
ْ ُ َ ُ َُ
Onlara seslenirler
667
ِ
‫ﻳﻨﺎدي‬
َُ
ِ
‫ﻳﻨﺎدﻳﻬﻢ‬
ْ ِ َُ
‫ﻳﻨﺎزﻋﻦ‬
َّ ُ ِ َ ُ
Çağırır, nida eder
Onlara seslenir
Çekişirler
‫ﻳﻨﺎزﻋﻨﻚ‬
َ َّ ُ ِ َ ُ
‫ﻳﻨﺎﻓﻖ‬
ُِ َُ
Seninle çekişirler
Đkiyüzlü olur
‫ﻳﻨﺎل‬
َ ََ
ُ‫َ َﻳﻨﺎل‬
Ulaşması, erişmesi
Ulaşır, erişir
ُ ََ
ُ ‫ﻳﻨﺎﻟﻪ‬
‫ﻳﻨﺎﻟﻬﻢ‬
ُ ُ ُ ََ
Ona erişir
Onlara erişir
‫ﻳﻨﺎﻟﻮا‬
ُ ََ
‫ﻳﻨﺎﻟﻮن‬
َ ُ ََ
Erişmeleri
Ulaşırlar
‫ﻳﻨﺎون‬
َ َْ َْ
ِ ِ ‫ُ ْﻳﻨ‬
ُ‫ء‬ww‫ﺐ‬
Uzak kalırlar
Haber verir
ِ
ُ ‫ﻳﻨﺒﺊ‬
َُّ
‫ﻳﻨﺒﺆا‬
ُ َّ َ ُ
‫ﻳﻨﺒﺌﻚ‬
َ ُ ِّ َ ُ
‫ﻳﻨﺒﺌﻜﻢ‬
ُ ُ ِّ َ ُ
Haber verir
Haber verilir
Sana haber verir
Size haber verir
ِ
‫ﻳﻨﺒﺌﻬﻢ‬
ْ ُ َُُّ
ُ‫ﻳﻨﺒﺄ‬
َّ َ ُ
Onlara haber verir
Haber verilir
‫ﻳﻨﺒﺖ‬
ُ ِ ُْ
‫ﻳﻨﺒﺬ‬
َ ُْ
Büyütür
Atılır
َّ َ َ ْ ُ
‫ﻳﻨﺒﺬن‬
Mutlaka atılır
668
ِ
‫ﻳﻨﺒﻐﻲ‬
َ َ
ً ‫ﻳﻨﺒﻮﻋﺎ‬
ُ َْ
Yakışır, yaraşır
Akan, pınardan akan
‫ﻳﻨﺘﺼﺮون‬
َ ُِ َ َ
ِ
‫ﺘﻈﺮ‬
ُ َ ‫َْﻳﻨ‬
‫ﻳﻨﺘﻈﺮون‬
َ ُ ِ َ َْ
ِ
‫ﻳﻨﺘﻘﻢ‬
ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﻨﺘﻪ‬
َ َْ
Kendilerine yardım ederler
Bekler, bakar
Beklerler, bakarlar
Đntikam alır
Vazgeçmesi
ْ‫ﻳﻨﺘﻬﻮا‬
ُ َ َْ
Vazgeçmeleri
‫ﻳﻨﺘﻬﻮن‬
َ ُ َ َْ
ِ َ َْ
‫ﻳﻨﺘﻬﻲ‬
Vazgeçerler
Kaçınır, son verir
ِ
‫ﻳﻨﺠﻲ‬
ّ َُ
ِ ْ
‫ﻳﻨﺠﻲ‬
ُ
Kurtarır
Kurtarır
‫ﻳﻨﺠﻴﻜْﻢ‬
ُ ِّ َ ُ
ِ ِ
‫ﻳﻨﺠﻴﻪ‬
ُ
‫ﻳﻨﺤﺘﻮن‬
َ ُ ِ َْ
ِ
‫ﻳﻨﺬر‬
َ ُْ
ِ
‫ﻳﻨﺬر‬
ُ ُْ
‫ﻳﻨﺬرﻛﻢ‬
ُْ َ ِ ُ
Sizi kurtarır
Onu kurtarır
Yontarlar
Đkaz etmesi, uyarması
Đkaz eder, uyarır
Sizi uyarması
‫ﻳﻨﺬرون‬
َ َُ ُ
ِ
‫ﻳﻨﺬروﻧﻜﻢ‬
ُْ َ ُ ُ
ِ َْ
ُ‫ﻳﻨﺰع‬
Uyarılırlar
Sizi uyarırlar
Elinden alır, giderir
‫ﻳﻨﺰغ‬
ُ ََْ
Kışkırtır
669
‫ﻳﻨﺰﻏﻦ‬
َّ َ َ ْ َ
‫ﻳﻨﺰﻏﻨﻚ‬
َ َّ َ َ َ َ
Mutlaka dürter
Mutlaka seni dürter
‫ﻳﻨﺰف‬
ُ َ ُْ
‫ﻳﻨﺰف‬
ُ ِ ُْ
Sarhoş edilir
Sarhoş olur
‫ﺰﻓﻮن‬
َ ُ َ ‫ُْﻳﻨ‬
‫ﻳﻨﺰﻓﻮن‬
َ ُ ِ ُْ
Sarhoş edilirler
Sarhoş olurlar
ِ َْ
ُ‫ﻳﻨﺰل‬
‫ﻳﻨﺰل‬
َ َّ َ ُ
Đner
Devamlı indirilmesi
َّ َ ُ
ُ‫ﻳﻨﺰل‬
ِّ َ ُ
ُ‫ﻳﻨﺰل‬
Devamlı indirilir
Devamlı indirir
‫ﻳﻨﺰل‬
ْ ِّ َ ُ
ِ ُْ
ُ‫ﻳﻨﺰل‬
Devamlı indirilmesi
Đndirilir, açıklanır
‫ﻳﻨﺴﺦ‬
ُ َ َ
ِ
‫ﻳﻨﺴﻒ‬
ُ َ
ِ
‫ﻳﻨﺴﻔﻬﺎ‬
َ ُ َْ
‫ﻳﻨﺴﻠﻮن‬
َ ُِ َ
‫ﻳﻨﺴﻰ‬
َ َْ
ِ
‫ﻳﻨﺴﻴﻦ‬
َّ ُ
‫ﻳﻨﺴﻴﻨﻚ‬
َ َّ َ ِ ْ ُ
ِ
ُ ‫ُﻳﻨﺸﺊ‬
‫ﻳﻨﺸﺆا‬
ُ َّ َ ُ
ُ َّ َ ُ 4‫ﻳﻨﺸﺄ‬
Siler, giderir
Toz eder, savurur
Onu savurur
Akın ederler
Unutur
Mutlaka unutturur
Mutlaka sana unutturur
Đnşa eder, yapar, yaratır, büyütür
Yetiştirilir
‫ﺸﺮ‬
ُ ُ ‫َْﻳﻨ‬
Kaldırır, diriltir
670
‫ﻳﻨﺸﺮ‬
ْ ُ َْ
‫ﻳﻨﺸﺮون‬
َ ُِ ُ
ِ
‫ﻳﻨﺸﺰ‬
ُ ُْ
Kaldırması, diriltmesi
Kaldırırlar, diriltirler
Bir araya getirir
‫ﻳﻨﺼﺮ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﻨﺼﺮ‬
ُ َ ُْ
Yardım eder, kurtarır
Yardım edilir
‫ﻳﻨﺼﺮك‬
َ َ ُ َْ
‫ﻳﻨﺼﺮﻛﻢ‬
ُ ْ ُ َْ
Sana yardım etmesi
Size yardım etmesi
‫ﻳﻨﺼﺮﻛﻢ‬
ْ ُ ُ ُ َْ
‫ﻳﻨﺼﺮﻧﺎ‬
َ ُ ُ َْ
Size yardım eder
Bize yardım eder
َّ َ ُ ْ َ
ُ ‫ﻳﻨﺼﺮﻧﻪ‬
ِ ْ
‫ﻳﻨﺼﺮﻧﻲ‬
ُُ َ
Mutlaka ona yardım eder
Bana yardım eder
ُ3‫ﻳﻨﺼﺮ‬
َ ُ َْ
Ona yardım etmesi
ُ3‫ﻳﻨﺼ ُﺮ‬
ُ َْ
Ona yardım eder
‫ﻳﻨﺼﺮون‬
َ ُ ُ َْ
‫ﻳﻨﺼﺮون‬
َ ُ َ ُْ
Yardım ederler
Yardım edilirler
‫ﻳﻨﺼﺮوﻧﻜﻢ‬
ُْ َ ُُ َ
َ ُُ َ
ُ ‫ﻳﻨﺼﺮوﻧﻪ‬
Size yardım ederler
Ona yardım ederler
‫ﻳﻨﺼﺮوﻧﻬﻢ‬
َُْ ُُ َ
‫ﻳﻨﻄﻖ‬
ُ ِ َْ
‫ﻳﻨﻄﻘﻮن‬
َ ُ ِ َْ
‫ﻳﻨﻄﻠﻖ‬
ُ َِ َْ
‫ﻈﺮ‬
َ ُ ‫َْﻳﻨ‬
Onlara yardım ederler
Konuşur
Konuşurlar
Gider, açılır
Bakması, beklemesi
671
‫ﻳﻨﻈﺮ‬
ُُ َ
‫ﻳﻨﻈﺮ‬
َُ ُْ
Bakar, bekler
Bakılır, fırsat verilir
‫ﻳﻨﻈﺮوا‬
ُُ َْ
‫ﻳﻨﻈﺮون‬
َ ُُ َْ
Bakmaları, beklemeleri
Bakarlar, beklerler
‫ﻳﻨﻈﺮون‬
َ َُ ُْ
‫ﻳﻨﻊ‬
َ ََ
Bakılırlar, fırsat verilirler
Olgunlaşır
‫ﻳﻨﻌﻖ‬
ُ ِ َْ
ِ
‫ﻳﻨﻌﻢ‬
ُ ُْ
Bağırır
Nimet verir
ِِ
‫ﻳﻨﻌﻪ‬
َْ
ِ
‫ﻳﻨﻐﺾ‬
ُ ُْ
‫ﻳﻨﻔﺦ‬
ُ َ َْ
Olgunlaşması
Sallar
Üfler
‫ﻳﻨﻔﺦ‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻨﻔﺪ‬
َُ َ
Üflenir
Biter, tükenir
‫ﻳﻨﻔﺬ‬
ُ ُ َْ
ِ
‫ﻳﻨﻔﺮ‬
ُ َْ
ِ
ْ‫ﻳﻨﻔﺮوا‬
ُ َ
Ötesine geçer
Savaşa gider
Savaşa gitmeleri
‫ﻳﻨﻔﺾ‬
ُّ َ َ
ُّ َ ْ َ
ْ‫ﻳﻨﻔﻀﻮا‬
Dağılır
Dağılmaları
‫ﻳﻨﻔﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻨﻔﻌﻚ‬
َ ُ َ ْ َ‫ﻳ‬
Fayda verir
Sana fayda verir
‫ﻳﻨﻔﻌﻜﻢ‬
ُ ُ َ َْ
‫ﻳﻨﻔﻌﻜﻢ‬
ُُ ََ َ
Size fayda verir
Size fayda vermesi
672
‫ﻳﻨﻔﻌﻨﺎ‬
ََ َ َْ
‫ﻳﻨﻔﻌﻨﺎ‬
َُ َ َ
Bize fayda vermesi
Bize fayda verir
ُ‫ﻳﻨﻔﻌﻪ‬
َُ َ
‫ﻳﻨﻔﻌﻬﻢ‬
َُُْ َ
Ona fayda verir
Onlara fayda verir
‫ﻳﻨﻔﻌﻮﻧﻜﻢ‬
ُْ َ َُ َ
‫ﻳﻨﻔﻖ‬
ُ ِ ُْ
ُ ِ ُْ
ْ‫ﻳﻨﻔﻘﻮا‬
‫ﻳﻨﻔﻘﻮن‬
َ ُِ ُ
ِ
‫ﻳﻨﻔﻘﻮﻧﻬﺎ‬
ََ ُ ُ
Size fayda verirler
Harcar, infak eder
Đnfak etmeleri
Harcarlar, infak ederler
Onu infak ederler
‫ﻳﻨﻔﻮا‬
ْ َ ُْ
‫ﻳﻨﻘﺬ‬
ُ ِ ُْ
Sürgüne gönderilmeleri
Kurtarır
‫ﻳﻨﻘﺬ‬
َُ ُ
‫ﻳﻨﻘﺬون‬
َ َُ ُ
‫ﻳﻨﻘﺬون‬
َ ُِ ُ
‫ﻳﻨﻘﺺ‬
ُ ُ َ
Kurtarılır
Kurtarılırlar
Kurtarırlar
Eksiklik yapar
‫ﻳﻨﻘﺺ‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻨﻘﺼﻮﻛﻢ‬
ُْ ُ ُ َ
Eksiltilir
Size eksiklik yapmaları
‫ﻳﻨﻘﺾ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﻨﻘﺾ‬
َّ َ ْ َ
Bozar, sözünden döner
Yıkılır
‫ﻘﻀﻮن‬
َ ُ ُ ‫َْﻳﻨ‬
َِ
‫ﻳﻨﻘﻠﺐ‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﻨﻘﻠﺐ‬
َ َ َ
Bozarlar
Döner, geri döner
Geri dönmesi
673
َِ
‫ﻳﻨﻘﻠﺐ‬
ْ َ
َِ
ْ‫ﻳﻨﻘﻠﺒﻮا‬
ُ َ
‫ﺒﻮن‬
َ َ
َ ُ ِ‫ﻳﻨﻘﻠ‬
Geri dönmesi
Dönmeleri
Dönerler, geri dönerler
‫ﻳﻨﻜﺚ‬
ُ ُ َْ
‫ﻳﻨﻜﺜﻮن‬
َ ُُ َ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺢ‬
ُ َْ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺢ‬
َ َ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺤﻦ‬
َ ْ َ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺤﻬﺎ‬
َ ُ َ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺮ‬
ُ ُْ
ِ
‫ﻳﻨﻜﺮوﻧﻬﺎ‬
ََ ُ ُ
Bozar, sözünden döner
Bozarlar, sözünden dönerler
Nikahlar
Nikahlaması
Nikah ederler (dş, çğ)
Onu nikahlar
Đnkâr eder
Onu inkar ederler
‫ﻳﻨﻬﺎ‬
َ َْ
‫ﻳﻨﻬﺎﻛﻢ‬
ُ ُ َ َْ
Yasaklar
Sizi yasaklar
‫ﻳﻨﻬﺎﻫﻢ‬
ْ ُ َ َْ
‫ﻳﻨﻬﻮن‬
َ َْ َْ
Onları yasaklar
Yasaklarlar
‫ﻳﻨﻬﻰ‬
َ َْ
ُ‫َ ُﻳﻨﻮء‬
Yasaklar
Ağır gelir
ِ
‫ﻳﻨﻴﺐ‬
ُ ُ
ِ َ
‫ﻳﻬﺎﺟﺮ‬
ُ ُ
Yönelir, döner
Göç eder
ِ
‫ﻳﻬﺎﺟﺮ‬
ْ َُ
ِ
‫ﻳﻬﺎﺟﺮوا‬
ُ َُ
Göç etmesi
Göç etmeleri
‫ﻳﻬﺐ‬
ُ ََ
Karşılıksız verir
674
‫ﻳﻬﺒﻂ‬
ُ َِْ
‫ﻳﻬﺘﺪوا‬
ََُْ
Aşağı iner
Hidayete ermeleri
‫ﻳﻬﺘﺪون‬
َ ََُْ
ِ
‫ﻳﻬﺘﺪي‬
ََْ
‫ﻳﻬﺠﻊ‬
ُ َ َْ
Hidayete ererler
Doğru yolu bulur
Uyur
‫ﻳﻬﺠﻌﻮن‬
َ ُ َ َْ
ِ
‫ﻳﻬﺪ‬
َْ
ِِ
‫ﻳﻬﺪﻧﻲ‬
َْ
Uyurlar
Hidayet etmesi
Bana hidayet etmesi
‫ﻳﻬﺪون‬
َ َُْ
‫ﻳﻬﺪوﻧﻨﺎ‬
ََ ُ َْ
Doğru yola götürürler
Bizi doğru yola götürürler
‫ﻳﻬﺪى‬
َُْ
ِ
‫ﻳﻬﺪي‬
َْ
ِ
ِّ ِ
‫ﻳﻬﺪي‬
َ
َ ّ ِ َ 4‫ﻳﻬﺪي‬
‫ﻳﻬﺪﻳﻚ‬
َ َِ َْ
ِ
‫ﻳﻬﺪﻳﻜﻢ‬
ُ َِ َْ
ْ ُ ْ َ 4‫ﻳﻬﺪﻳﻜﻢ‬
ِ
‫ﻳﻬﺪﻳ ِﻦ‬
َْ
ِ
ِ ِ 4ِ‫ﻳﻬﺪﻳﻦ‬
‫ﻳﻬﺪﻳﻨﻲ‬
َ َْ َ َْ
ِ
ِ ِ 4‫ﻳﻬﺪﻳﻪ‬
‫ﻳﻬﺪﻳﻪ‬
َْ َُ َْ
ِ
‫ﻳﻬﺪﻳﻬﻢ‬
ِْ َْ
ُ‫ﻳﻬﺮع‬
َُْ
Yol gösterilir, hidayet edilir
Yol gösterir
Doğru yolu bulur
Seni doğru yola iletir
Sizi doğru yola iletir
Beni doğru yola iletir
Beni doğru yola iletir
Onu doğru yola iletir
Onları doğru yola iletir
Acele eder, koşar
‫ﻳﻬﺮﻋﻮن‬
َ ُ َُْ
‫ﻳﻬﺶ‬
ُّ ُ َ
Koşarlar
Yaprak silker
675
‫ﻳﻬﻠﻚ‬
ُ َِْ
‫ﻳﻬﻠﻚ‬
ُ َُْ
‫ﻳﻬﻠﻚ‬
َ ُِْ
‫ﻳﻬﻠﻚ‬
ُ ُِْ
ِ
‫ﻳﻬﻠﻜﻨﺎ‬
َُ ُْ
‫ﻳﻬﻠﻜﻮن‬
َ ُ ُِْ
Helak olur
Helak edilir
Helak etmesi
Helak eder
Bizi helak eder
Helak ederler
‫ُِﻳﻬ ِﻦ‬
Aşağılatır, zelil kılar
‫ﻳﻬﻮد‬
َ ُ َ 4‫ﻳﻬﻮد‬
ُ َُ
‫ﻳﻬﻮدﻳﺎ‬
ًّ ِ ُ َ
Yahudi
Yahudi
‫ﻳﻬﻮي‬
ََْ
ِ
‫ﻳﻬﻴﺊ‬
َُّ
Arzu eder, boş olur, yok olur
Hazırlar
‫ﻳﻬﻴﺞ‬
ُ َِ
‫ﻳﻬﻴﻢ‬
ُ َِْ
Kurur
Şaşkınlık içinde dolaşır
‫ﻳﻬﻴﻤﻮن‬
َ ُ َِ
‫ﻳﻮادون‬
َ ُّ َ ُ
Şaşkınlık içinde dolaşırlar
Severler
ِ َُ
‫ﻳﻮاري‬
‫ﻳﻮاﻃﺆ‬
ُ ِ َُ
Örter, gömer
Yol açar
‫ﻳﻮﺑﻘﻬﻦ‬
َّ ُ ْ ِ ُ
‫ﻳﻮﺛﻖ‬
ُِ ُ
‫ﻳﻮﺟﻪ‬
ِّ َ ُ
Onları helake sürükler
Bağlar, bağ vurur
Gönderir, yöneltir
ُّ ‫ﻳﻮﺟﻬﻪ‬
ِّ َ ُ
Ona yöneltir
‫ﻮح‬
َ ُ‫ﻳ‬
Vahyolunması
676
‫ﻳﻮﺣﻮن‬
َ ُ ُ
‫ﻳﻮﺣﻰ‬
َ ُ
ِ
‫ﻳﻮﺣﻲ‬
ُ
ِ
‫ﻳﻮﺣﻲ‬
َ ُ
Đlham verirler, fısıldarlar
Vahyolunur
Vahyeder, ilham eder
Vahyeder, ilham eder
ُ‫ﻳﻮد‬
ّ ََ
‫ﻳﻮدوا‬
ُّ َ َ
Sever, ister
Đsterler
‫ﻳﻮرث‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻮرث‬
ُ ِ ُ
Mirasına konulur
Mirasçı kılar
‫ﻳﻮرﺛﻬﺎ‬
َُِ ُ
‫ﻳﻮزﻋﻮن‬
َ ُ َ ُ
Ona mirasçı kılar
Sevk olunurlar
‫ﻳﻮﺳﻊ‬
ُ َ َْ
‫ﻳﻮﺳﻒ‬
ُ ُ ُ
Kapsar, anlar
Yusuf
‫ﻳﻮﺳﻮس‬
ُ ِ ْ َُ
َ ُْ
ُ ‫ﻳﻮﺻﻞ‬
Vesvese verir
Birleştirilir
َ ‫ﻳﻮﺻﻞ‬
َ ُ
‫ﻳﻮﺻﻰ‬
َ ُ
Birleştirilmesi
Vasiyet edilir
ِ
‫ﻳﻮﺻﻲ‬
ُ
‫ﻳﻮﺻﻴﻜﻢ‬
ُُ ِ ُ
ِ
‫ﻳﻮﺻﻴﻦ‬
ُ
َ
‫ﻳﻮﻋﺪون‬
َ َُ ُ
Vasiyet eder
Size vasiyet eder
Vasiyet ederler (dş, çğ)
Vaad olunurlar
‫ﻳﻮﻋﻆ‬
ُ َ ُ
‫ﻳﻮﻋﻈﻮن‬
َ ُ َ ُ
Öğüt verilir
Öğüt verilirler
677
‫ﻳﻮﻋﻮن‬
َ ُ ُ
‫ﻳﻮف‬
َّ َ ُ
Saklarlar
Tamamen ödenir
ِ
‫ﻳﻮﻓﺾ‬
ُ ُْ
‫ﻳﻮﻓﻀﻮن‬
َ ُ ِ ُ
ِ ِّ َ ُ
‫ﻳﻮﻓﻖ‬
‫ﻳﻮﻓﻮن‬
َ ُ ُ
Akın akın gider
Akın akın giderler
Birleştirmesi, uyumlaştırması
Vefa ederler, yerine getirirler
َّ َ ُ
‫ﻳﻮﻓﻰ‬
ِ
‫ﻳﻮﻓﻲ‬
ُ
Tamamen ödenir
Đcra eder
ِ
‫ﻳﻮﻓﻴﻨﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َ ّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻮﻓﻴﻬﻢ‬
ْ ُ َّ َُ
Mutlaka onlara tamamen öder
Onlara tamamen öder
‫ﻳﻮق‬
َ ُ
‫ﻳﻮﻗﺪ‬
َُ ُ
Korunur
Tutuşturulur
‫ﻳﻮﻗﺪون‬
َ ُِ ُ
‫ﻳﻮﻗﻊ‬
َِ ُ
Tutuştururlar
Düşürmesi
‫ﻳﻮﻗﻨﻮن‬
َ ُِ ُ
ِ
‫ﻳﻮﻟﺞ‬
ُ ُ
Kesin inanırlar
Sokar
‫ﻳﻮﻟﺪ‬
ُ َ ُْ
‫ﻳﻮﻟﺪ‬
َْ ُ
Doğurulur
Doğurulması
‫ﻳﻮﻟﻦ‬
َّ ُ ّ َ ُ
ِ
‫ﻳﻮﻟﻬﻢ‬
ْ َُِّ
Mutlaka arkalarını dönerler
Onları döndürür
ُ
‫ﻳﻮﻟﻮﻛﻢ‬
ُ ُ َُّ
‫ﻳﻮﻟﻮن‬
َ ُّ َ ُ
Sizi döndürürler
Dönerler
678
ِّ
‫ﻳﻮﻟﻲ‬
َُ
َ ‫اﻟﻴﻮم‬
َْْ
Döner
Bu gün
ٌ ‫َ ْﻳﻮم‬
ٍِ
‫ﻳﻮﻣﺌﺬ‬
َ َْ
Gün
O gün
ً ‫َْﻳﻮﻣﺎ‬
Gün, bir gün
‫ﻳﻮﻣﻜﻢ‬
ُ ِ ْ َ 4‫ﻳﻮﻣﻜﻢ‬
ُ ُ ُ َْ
ِ
‫ﻳﻮﻣﻬﻢ‬
ُ ِ ْ َ 4‫ﻳﻮﻣﻬﻢ‬
ُ ُ َ َْ
Gününüz
Onların günü
‫ﻳﻮﻣﻴ ِﻦ‬
َْ َْ
Đki gün
‫ﻳﻮﻧﺲ‬
َ ُ ُ
‫ﻳﻴﺎس‬
ُ َ َْ
Yunus (AS)
Ümitsizliğe düşer, yeise düşer
679

Similar documents