Sayı 47: 24 Kasım – 1 Aralık 2013

Transcription

Sayı 47: 24 Kasım – 1 Aralık 2013
Ziraat Bankası, 150.
kuruluş yıl dönümünü
Sofya’da kutladı
Gribe yakalanmamak
için vücut
ısınızı koruyun
EKONOMİ 05
SAĞLIK 07
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXI SAYI: 47 (1083) 0.70 LV
Bulgaristan’a 7 yıl için 7
milyar Euro tarım yardımı
1çerçevesinde Bulgaristan tarımına 7 milAvrupa Birliği’nin 2014-2020 Programı
250 dekardan az tarla çalışan çiftçilerin, diğerlerine göre daha fazla destek almaları planlanıyor. Avrupa bütçesinde maddi kaynak yetersizliği yaşandığından dekar başına verilen yardımlar kısıtlanacak. Bu kısıtlama 2 bin Euro’ya kadar yardım alan küçük çiftçileri etkilemeyecek.
İDRİS ALİ
1Umre ve o mukaddes me-
Bir önceki yazıda yolculuk,
kanlara ilk defa ayak basmakla ilgili izlenimlerimi aktarmaya çalıştım. Bu yazıda ise Hac ve bazı yerlerle ilgili bilgileri paylaşmayı düşünüyorum. Hac; kasdetme ve yönelme anlamına gelir. Bir de Hac,
hususi bir zamanda bir kısım yerleri belirli usullerle ziyaret etmeye
denir ki; senenin belli günlerinde,
hac niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta
vakfede bulunmak ve Kâbe’yi tavaf
etmekten ibaret sayılmıştır. Vakfe;
bir yerde bir süre durmak veya beklemek anlamına gelir. 1İZLENİM 09
Yeni tütün çeşitleri –
az emek, bol verim
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
Mukaddes
Topraklara
Yolculuk (2)
yar Euro verilmesi öngörülüyor. Avrupa Komisyonu (AK) temsilciliğinin Sofya’da düzenlediği forumda açıklanan bilgilere göre, Bulgaristan 2007-2013 dönemine kıyasla 2 milyar leva daha fazla yardım kullanma imkanı elde ediyor. Avrupa Birliği bütçesinin yaklaşık yüzde
40’ı her yıl tarıma destek olarak veriliyor. Buna
göre, Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar çiftçilerine yılda ortalama 50 milyar Euro destek verecek. Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova,
Bulgaristan’a verilen parasal desteğin 5,5 milyar
Euro’nun doğrudan ödemeler şeklinde yapılacağını, 1,5 milyar Euro’nun ise Kırsal Alanları Kalkındırma Programı için ayırılacağını kaydetti. Zlatanova, Bulgaristan tarımı için arttırılan yardımların, AB’nin orta dereceli çiftçileriyle Bulgar çiftçilere ayırılan yardımların denkleşmesi politikasının bir parçası olduğunu savundu. Her kişiye özel bir program varyantı sunma imkanı olmadığını dile getiren Zlatanova, vatandaşları aktif olmaya ve AB fonları hakkında sürekli detaylı bilgi araştırmaya
davet etti. Yeni program döneminde 150 bin
Euro’nun üzerinde doğrudan yardım alan tarım
üreticileri, bu rakamın üstünde alınacak paralar için sınırlamaya tabi tutulacak. 1HABERLER 02
BEYNUR SÜLEYMAN RAZGRAD
1
Şirketle 3 yıl anlaşma karşılığında üreticiye yeni sera ücretsiz veriliyor.
Gazetenizle ilgili dağıtım ve diğer problemler için bizi arayınız! (02) 832 31 11, [email protected]
Tütün piyasasının serbestleşmesiyle birlikte ihracatın esneklik kazanması, tütün üreticilerinin yabancı tütün çeşitlerine de ağırlık vermesine olanak tanıdı. “Katerini” tütün
cinsi oryantal çeşitlerden biri olmakla birlikte birkaç yıldan beri ülkenin
farklı yerlerinde deneniyor. Razgrad’a
bağlı Toçilari köyünün tütün üreticileri, bu yeni çeşitten yararlananlardan
sayılır. Köye girince evlerin önündeki seralar dikkat çekiyor. 70-80 hanelik köyde, gençlerin çok olması göze çarpıyor. Bu da tütünle olan istihdamdan kaynaklanıyor. 1HABERLER 03
Müslüman oldu, şimdi
de hacca gitti
İslam karşıtlığıyla tepki çeken
‘Fitne’ adlı filmin yapımcılarından Arnoud van Doorn, Müslümanlığa geçiş yaptıktan sonra
hacca gitmiş ve kısa bir süre önce
ülkesine dönmüştü. 1MAGAZİN 06
Limon suyunun 11 faydası –
neden ve ne şekilde içmeli?
Limon, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine destek olmaya, viral enfeksiyonlardan iltihap azaltmaya varıncaya kadar sağlığınız için oldukça
önemlidir. 1AİLE & SAĞLIK 07
Kusur yüze vurulmalı mı, yoksa
sahabe gibi çare bulunmalı mı?
Bir ayıp ve kusura maruz kalanın
başvuracağı ilk çare, o kusur ve
günahının altında ezilmek, derin
pişmanlık duyarak bir daha böyle
bir yanlışa düşmeme azminde ve
kararında olmaktır. 1AHLÂK 08
02 HABERLER
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Bulgaristan’a 7 yıl için 7
milyar Euro tarım yardımı
AB’nin, 2014-2020 yıllarını kapsayan dönemde tarım sektörüne yönelik politikasında ciddi değişiklikler yaşanacak. Paraların daha rantabl kullanılacak şekilde dağıtılması planlanıyor, yani sadece belirli çiftçileri desteklemek amaçlı değil, bir bütün olarak AB’nin tüm vatandaşlarını destekleyecek şekilde dağıtılması öngörülüyor.
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1genç çiftçilerin 5 yıl süreyle
AB milletvekili İvaylo Kalfin,
AB milletvekili
İvaylo Kalfin, genç
çiftçilerin 5 yıl süreyle yüzde 25 daha fazla teşvik alabileceklerini söyledi. En çok teşvik
alan çiftçilerin kayıt listesinin yapılması da öngörülüyor. Kalfin, doğrudan yardımların
yüzde 80’inin çok
az sayıda çiftçiler
tarafından alındığının altını çizdi.
yüzde 25 daha fazla teşvik alabileceklerini söyledi. En çok teşvik alan
çiftçilerin kayıt listesinin yapılması da öngörülüyor. Kalfin, doğrudan yardımların yüzde 80’inin çok
az sayıda çiftçiler tarafından alındığının altını çizdi.
Yeni dönemde meyvecilere, besicilere, tahıl üreticilerine vb. ayırılan doğrudan yardımların bir kısmına da sınırlama getirilmesi öngörülüyor. Bu sınrılama sayesinde doğal afet ve kuraklık gibi durumlarda
çiftçilere tazminat ödenecek. Eğer
söz konusu olaylar vuku bulmazsa ayırılan miktar tarım üreticilerine
ertesi yıl için transfer edilecek.
Avrupa’nın tarımcılar için öngördüğü bütçeyi sınırlandırmaya başladığına değinen Kalfin, 2016 yılında
AB’nin dönem bütçesini tekrar gözden geçirerek ekonomik durumun
iyileşme gösterdiği takdirde şu an
belirlenen bütçenin üzerinde maddi kaynak sağlamasının planlandığını kaydetti. Kalfin, “AB’nin yüzde
77’si kırsal bölgedir. Bunların yüzde 47’si tarım arazileri. Avrupa’da
tam iş gününde istihdam olunan tarım üreticileri 12 milyon civarında
olup Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 6’sını üretiyor. Almanya’da bir
tarım üreticisi ortalama 50 bin Euro alıyor, bizde ise teşviklerin yüzde
80’i birkaç büyük üretici tarafından
paylaşılıyor.” sözlerini kullandı.
Zlatanova, Tarım Bakanlığının
mümkün olduğunca daha hızlı ve
daha çok program açmasını teklif
ederek, Avrupa fonlarının elden kaçırılmaması çağrısında bulundu. Ülkedeki tüm bölgelerin AB fonlarına
Zinaida Zlatanova, Türk heyetini kabul etti
ulaşmalarının çok önemli olduğunu
aktaran Zlatanova, daha fazla çiftçinin yardım almasının öngörüldüğünü söyledi. 250 dekardan az tarla çalışan çiftçilerin, diğerlerine göre
daha fazla destek almaları planlanıyor. Avrupa bütçesinde maddi kaynak yetersizliği yaşandığından dekar başı verilen yardımlar kısıtlanacak. Bu kısıtlama 2 bin Euro’ya kadar yardım alan küçük çiftçileri etkilemeyecek. Yeni dönemde aktif tarım üreticisi kriterleri de değişiyor.
Bundan maksat tarım fonlarını kullanarak golf kompleksi veya timsah
çiftliği gibi ekzotik şeyler yapanların önüne geçmek.
Avrupa milletvekili Filiz Hüsmenova, onaylanan yeni dönem bütçesinde her ülkenin ‘kırsal alan’ tabirini kendi yorumlayacağını kaydetti. Hüsmenova, “Bu, bizde daha çok
sayıda belediyenin Avrupa fonlarından istifade etmesini sağlayacak.
Kırsal bölgeleri kalkındırma programı, tarımın dışında da yardımcı
oluyor. Bundan sonra 2020 stratejisinde belirlenen hedefleri tutturmak için tüm Avrupa fonları istihdam edilecek.” cümlelerini kullandı.
Kocaeli’de ilk
Bulgarca
kursu açıldı
1diyesi ve Balkan Türkle-
Kocaeli Büyükşehir Bele-
Bulgaristan’ın, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova, devlet sınırına olan mülteci baskısından endişesini dile getirdi.
1Türkiye-Bulgaristan ParlamentolaraTürkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)
rası Dostluk Grubu Başkanı Sayın Mustafa
Öztürk ve Türkiye-Bulgaristan Parlamentolararası Dostluk Grubu üyesi Sayın Bülent Belen’in, TBMM ve AB tarafından birlikte düzenlenmekte olan “Parlamentolararası Değişim ve Diyalog Projesi” kapsamın-
da 20-21 Kasım tarihinde Sofya’yı ziyaret
etti. Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova, Türkiye’den gelen meclis heyetini kabul
etti. Bulgaristan’ın, Türkiye’nin AB üyeliğini
desteklediğini kaydeden Zlatanova, devlet
sınırına olan mülteci baskısından da endişesini dile getirdi. Zlatanova, şu anki mülteci sorununun Avrupa Birliği ile Türkiye ara-
sında ‘yeniden kabul’ anlaşmasının gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade etti. Öte yandan Mustafa Öztürk, Bulgaristan’da eğitim
gören Türk üniversite öğrencileri baz alındığında, ülkede artış gösteren ırkçılık olaylarından rahatsızlık duyduklarını ifade etti.
30 dakika süren görüşme sonrası Öztürk,
Zlatanova’yı Türkiye’ye davet etti. ZAMAN
ri Kültür ve Dayanışma Derneği ile faaliyetler yürütülen Balkan Kültür Evi’nde ilk Bulgarca
kursu açıldı. Geçen yıl Balkan
Kültür Evi’nde Bulgarca kursuna gelen kursiyerler bu yıl ikinci düzeye devam ediyor. Bu dönem aynı zamanda birinci düzeyde yeni bir Bulgarca sınıfı da
ders başı yaptı. Her iki grubun
dersleri de haftada dört ders saati esası ile devam ediyor. İkinci düzey kursiyerleri salı günleri 19.00’da; birinci düzey kursiyerleri ise perşembe günleri yine 19.00’da derse başlıyor ve
dört saat kurs görüyor. Bulgarca kursunun başarılı öğretmeni ise Nadejda Vasileva. Bulgaristan Vatandaşı olan Vasileva aynı zamanda Sakarya Üniversitesi’nde doktora yapıyor.
Bulgarca Başlangıç kursunda
ikinci sınıfın da açılması için kayıt alınmaya devam ediliyor. İHA
03 HABERLER
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN
İki yıldır “Katerini” denilen yeni tütün çeşidinden 4 dekar eken Lütvi Mehmet, şimdi bunu 20 dekara çıkardığını ve belki de ileriye doğru tamamen bu çeşide geçeceğini kaydediyor. “Katerini”nin işlenmesinin daha kolay olduğuna vurgu yapıyor.
Yeni tütün çeşitleri –
az emek, bol verim
Yapılan aynı giderlere rağmen zahmetin kat kat daha az olduğunu ve daha yüksek fiyat aldıkları için Katerini tütün çeşidine yöneldiklerini belirten tütüncülere göre, daha az miktardan eski tütün çeşitlerinden elde edilen para
yine kazanılıyor. Yeni çeşidin alım fiyatı ortalama 7 levanın üstünde seyrediyor. Birinci kalitesi ise 11 levayı geçiyor.
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1çilari köyünde tütünle meşgul oluLütvi Mehmet, 30 seneden beri To-
yor. 1990’lı yıllarda 1,70 ve 2 levaya da
tütün sattıklarını belirten Mehmet, 2 yıldan beri “Socotob” şirketiyle çalıştıklarını ve piyasada bir ümit ışığı gördüklerini
anlatıyor. Bu yüzden bu yıl işlediği tütün
alanını büyütmüş. 4 kişilik ailesiyle birlikte kampanya boyunca işe 10-12 kişi iştirak ediyor. İşçileri yakın köyden buluyor, zira kendi köyünde herkes tütüncülükle meşgul. Bu köyün insanlarını, 2 yıldan beri köyde test olarak yetiştirilen Katerini tütün çeşidi ümitlendiriyor. İki yıldır Kateriniden 4 dekar eken Lütvi Mehmet, şimdi bunu 20 dekara çıkardığını ve
belki de ileriye doğru tamamen bu çeşide
geçeceğini kaydediyor. Katerininin işlenmesinin daha kolay olduğuna vurgu yapıyor. Bunun dışında Eleni tütün çeşidi
ve birkaç dekar da Han Krum çalışıyor.
Lütvi Mehmet, “Tütüncülüğün kolay olduğunu söylemek zor. Sırasına göre gece saat 1’de ve 2’de kalkıyoruz. Zahmetini zaten hesaba katmıyorum. Önceden
Kuzeydoğu Bulgaristan’da yetişen tütün
çeşitlerini çalıştık. Kilogramını 1,70 ve 2
levaya sattığımız oldu. Bazı yerlerde ki-
lodan, bazen de kaliteden vurdular. Son
bir iki yıldır rekabetin önü açılmasıyla işlerin doğru ve dürüst yapıldığına ve hak
edilenin verildiğine şahit oluyoruz.” sözlerine yer veriyor.
Köylüler, şu anda verilen ve 3 yıl ortalama baz alınan yardımların geçmiş periyoda göre değil, işlenen yıl periyoduna
göre hesaplanıp verilmesini talep ediyor.
Bu konuda en büyük istekleri de çalışıldığı yılki primin verilmesidir.
Sera naylonunu kireçlemiş
Köyde kişi başına en çok tütün üretildiği
için yazın uzmanlar sürekli burada üreticilere danışmanlık yapıyor. Lütvi Mehmet, yapılan tavsiyeler üzerine kurutmak
için kullanılan seraların en tepesine dizi
yerleştirmekten vazgeçtiğini ve sera naylonunun üzerini kireçlediğini aktarıyor.
Bu şekilde kurutma esnasında tütünlerin
yanmaları önlenip daha kaliteli verim elde edildiği biliniyor. Bu yıl deneme amaçlı
birkaç kişiye özel açık seraların da verildiğini kaydeden üretici, bu şekilde tütünlerin daha çabuk kurutulduğunu ve renginin biraz daha farklı olduğunu kaydediyor.
Tütün seralarında domates yetiştiriyor
Fikri ve Sezgin, 20’inin üzerinde olan se-
ra sayesinde toplam 3 aile ile birlikte 75
dekar tütün çalışıyorlar. İkisi de Katerini çeşidi için geçen yıl iyi fiyat aldıklarını
söylüyorlar. Yapılan aynı giderlere rağmen zahmetin kat kat daha az olduğunu ve daha yüksek fiyat aldıkları için bu
çeşide yöneldiklerini belirten genç tütüncüler, seraları tütün kurutma zamanı dışında domates ve biber yetiştirmek için
de kullanıyorlar. Bu vesileyle Hollanda
çeşidi erken domates eken girişimciler,
hasadı topladıktan sonra seraları tütün
için hazırlıyorlar.
Habib Ahmet de Kateriniden memnun. Geçen senelere göre bu yıl daha az
tarla işleyen Ahmet, tütünlerin 1,70-1,80
metreye ulaştığını ve toplanmasının kolay olduğunu belirtiyor. İki kişi çalıştıkları 7 dekar tütünden bu yıl 7-8 bin leva
gelir bekliyor.
Köyde 2 bin dekar tütün işleniyor
Toçilari Muhtarı Şuayb Mehmet, köyde 2
bin dekar tütün işlendiğini, bunun yüzde
80’inin ise Katerini çeşidi olduğunu vurguluyor. Bu tütün çeşidinden dekar başına 160-170 kg. verim elde ediliyor. Bazen 200 kg. üzerine de çıkabiliyor, ama
kalite düşüyor. Kendisi de her yıl 40 dekar tütün çalışan muhtar, “Şimdiye ka-
dar tanınan bir çeşit olmadığı için Kateriniden az miktarda ektik. Ne tür ilgi
istiyor, hangi koşulları gerektiriyor gibi
teknik meselelere vakıf olmadığımız için
deneme amaçlı kısıtlı miktarda yetiştirdik. Tedbirli davrandık. Şu anda köydeşlerimin teknolojiyi kavradıklarını zannediyorum. Aldıkları fiyattan da memnun
insanlar. Bu vesileyle belki önümüzdeki birkaç yıl içinde köyde ekilen tütünün
tamamı Katerini olabilir. Çünkü yeni çeşitle daha az miktardan belki aynı parayı
alabiliyoruz. Zahmetimiz azalıyor.” diye
bahsediyor. Yeni çeşidin alım fiyatı ortalama 7 levanın üstünde seyrediyor. Birinci kalitesi ise 11 levayı geçiyor.
Köydeki tütünün kalan yüzde 20’ye
yakınını da Han Tervel çeşidi teşkil ediyor. Han Tervel dekar başı 300 kg. veriyor, fakat fiyatı 4-4,50 levadan alınıyor.
Anlaşması olan şirket, deneme amaçlı birkaç yere yeni açık seralardan tedarik etmiş. Buradaki tütün çok daha çabuk kuruyor ve kalitesinde de düşme olmuyor. Şirketle 3 yıl anlaşma karşılığında
bu yeni seralar üreticiye ücretsiz veriliyor.
Tütüncülere kolaylık olsun diye şirket kaşon veriyor. Eski usul balyalama yerine
üreticiler dizileri doğrudan kaşonlara
yerleştirip satışa hazır vaziyete getiriyor.
04 HABERLER
Hiç kooperatif
(TKZS) kurulmayan
köy – Snyagovo
İLHAN ŞENOL
1
Rivayetlere göre Burgas ilinin Ruen Belediyesi’ne bağlı Snyagovo
(Resuller) köyünün kuruluş tarihi bundan yaklaşık 400 sene öncelerine dayanıyor. Köyü kuran ilk aileler, önce güney
yurt denilen yere yerleşmiş. Bunların 7 aile oldukları rivayet ediliyor. Bu aileler, geçimlerini tarımcılık ve hayvancılıkla temin
ediyormuş.Yıllar geçtikçe güney yurt sakinlerinin sayısı artmış. Sayı artınca pınardaki su yetmez olmuş, bulundukları
yerin elverişsizliği yüzünden ise kış aylarında zorluk çekmeye başlamışlar. Bu durum, kendilerini yeni bir mesken arayışına sevketmiş. O esnada köyün çobanı suların daha bol olduğu bir yeri haber vermiş köylülere ve bir kısmı oraya göç etmiş. Yeni yerleştikleri yere Konacık adını
vermişler. Konacık’a yerleşenler mera ve
su problemi çekmeseler de burada da kışın ağır şartlarına dayanamamış ve yazın
gelmesiyle kendilerine başka yer aramışlar. O zamanki köy imamı, yeni bir köy
yeri aramaya koyulmuş. Keşif sonrası köylülerin yanına dönen imam, en uygun yerin şu anki okulun alt tarafında bulunan
ve “Hoca Mahallesi” diye anılan yeri tarif
etmiş. Bu fikre katılan Konacık sakinleri,
Hoca Mahallesi’ne yerleşmiş. Bu insanların İslamiyeti kılı kırk yararcasına yaşadıklarından dolayı, daha sonra etraf köylerin
insanlarının buraya Resuller adını verdiği rivayet ediliyor. Daha sonra köyün ismi halk arasında “Eresiller” diye anılmaya başlamış ve böyle de kalmış.
Resuller köyü, 1880-1900 yıllarında tahmini olarak 25 hane imiş. Köyden ilk göç
1903 yılında olmuş. Balkan Savaşları başlayınca köyden eli silah tutan herkes savaşa gitmiş. Hatta köyden 2 kişi şehit bile düşmüş. 1936 göçünde 5-6 aile, 195152’de 10 aile, 1968-78 yıllarında 7-8 aile ve
en son 1989 yılında 350 kişi Türkiye’ye göç
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Ortada oturan muhtar Ferit Bey, sağ tarafında Mehmet Ali, Mehmet Hüseyin ve imam Hüseyin Çavuş, sol tarafında ise köyün en yaşlısı Ali Macur, Ramadan Mehmet ve Cevdet Hüseyin bulunuyor. FOTOĞRAF: İLHAN ŞENOL
etmiş. Bunlardan yaklaşık 200’ü geri dönmüş. Göç sebebiyle köyün nüfusu 1023 kişiye düşmüş. Günümüzde köyün nüfusu
ise bin 220 kişi. Az da olsa köyün nüfusunda artış yaşanıyor. Snyagovo’da hiç kooperatif (TKZS) kurulmamış ve köylü sahip olduğu toprakları hep kendi çalışmış, sahip
oldukları hayvanlara da kendileri bakmış.
Köyde, 1993’te eski cami yıkılıp, aynı temeller üzerine yeni bir cami inşa
edilmiş. Cami 2 yılda tamamlanmış ve
1995’te hizmete açılmış. Caminin kapasitesi 700 kişilik. Köyde, her yıl Kur’an
kursları düzenleniyor ve 2 yılda bir hatim merasimi yapılıyor.
Köyde, 1927 yılına kadar dersler Arapça ağırlıklı okutuluyormuş. 1927’de, ilk defa Hafız Mustafa Bulgarca dersi okutmaya başlamış. 1959’da, Arapça kaldırılmış ve
haftada 4 saat Türkçe dersi konulmuş, diğer
dersler ise Bulgarca okutulmaya başlamış.
Günümüzde ise okulda 114 öğrenci okuyor.
Genç Kalemler Şiir Yarışması’nın sonuçları belli oldu
NURTEN REMZİ
1
“Anadilimizi Koruyalım, Geliştirelim” sloganı ile düzenlenen, 16 kasım 2013 tarihinde Şumen Kültür Evi ve
Şumen Nazım Hikmet 1881 Okuma Evi
ekipleri sayesinde gerçekleşen, Şumen
Belediyesi ve Deliorman Edebiyat Derneği tarafından desteklenen Genç Kalemler
Şiir Yarışması Ödül Töreni, yeniden büyük küçük demeden, Türk Edebiyatına ilgisi olan herkesi bir araya topladı ve duygu dolu anlar yaşattı. Bu yıl, şiir yarışmasına katılanlar arasında Burgas, Şumen, Tırgovişte (Eski Cuma), Kırcali, Sofya, Varna ve Razgrad illerinden çocuk ve gençler
yer aldı. Bazı öğretmen ve öğrenciler, Anadilimiz Türkçeyi öğrenmek ve geliştirmek
için ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyor ve zorluklardan yılmadan, çekinmeden çalışıyorlar.
Şumen Genç Kalemler Şiir Yarışma-
Bu yıl, şiir yarışmasına katılanlar arasında Burgas, Şumen, Tırgovişte (Eski Cuma), Kırcali, Sofya, Varna ve Razgrad illerinden çocuk ve gençler yer aldı. Bazı öğretmen ve öğrenciler, Anadilimiz Türkçeyi öğrenmek ve geliştirmek için ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyor ve zorluklardan yılmadan, çekinmeden çalışıyorlar. FOTOĞRAF: NURTEN REMZİ
sı’nın başlıca konuları, Memleketim, Ailem, Türk Olmak, Okulum, Şehrim/Köyüm, Sevgi, Arkadaşlarım, Doğa, Şumen Kültür Evi, Barış ve Ümit idi. 12,
18, 32 yaş gruplarına ayrılan çocuk ve
gençlerin şiirleri juriyi oldukça etkiledi.
Doç. Dr. İbrahim Yalımov, araştırmacı
ve gazeteci-yazar Dr. İsmail Cambazov,
Türkçe öğretmeni Nurten Kırcalı ve şair Mehmet Keçici tarafından oluşan jüri,
genç kalemlerin şiirlerini inceledi, değerlendirdi ve birincileri seçti.
12 yaşına kadar olan grupta Venets
Belediye’sinin Yasenkovo köyünden
Mehmet Beyramov Köyüm şiiriyle birinci, Ruen Belediyesi’nin Snyagovo köyünden Ayşe Hüseyin ikinci, yine aynı köyden Fatma Raşit üçüncü oldu.
18 yaşına kadar olan gurpta Kaolinovo’nun (Bohçalar) Georgi Stoykov Rakovski Lisesi 8. sınıf öğrencisi Sinem Ridvan Anadilim şiiriyle birinci, Ruen’in Snyagovo köyünden Nazife Ahmet ikinci, Kaolinovolu Didem Alaeddin üçüncü oldu.
32 yaşına kadar olan grupta Kaolinovo’nun Tıkaç (Çuhalar) köyünden Sibel Eşref Sevgi şiiriyle birinci, Varnalı
Fatme İbrahim ikinci olurken, Şumenli
Çiğdem Emin ile Varnalı Sibel Solak ise
üçüncülüğü paylaştı.
(Bazı kısaltmalarla. Başlık gazeteye aittir.)
05 EKONOMİ
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
FOTOĞRAF: İVO RADOYKOV
Ziraat Bankası, 150. kuruluş yıl
dönümünü Sofya’da kutladı
1963’te, Mithat Paşa tarafından Pirot kasabasında bugünkü Ziraat Bankası’nın temelini oluşturan
Memleket Sandıkları kuruldu
(20 Kasım). Ziraat
Bankası, 150. kuruluş yıl dönümünü 15 yıldır hizmet
verdiği Bulgaristan’da da kutladı.
1ruluş yıl dönümü dolayısıyla
Ziraat Bankası’nın 150. ku-
Sofya’da düzenlenen resepsiyonda konuşan bankanın Bulgaristan
Genel Müdürü Kazım Gündoğar, bankanın geçmişi ile ilgili bilgi verdi. Gündoğar, başta çiftçiler
olmak üzere bankanın herkesin
kara gün dostu olarak bilindiğini,
eğitime, sanata, kültüre ve spora
destek çıktığını ifade etti. Kazım
Gündoğar, “150 yaşındaki bu ulu
çınarın tohumları, 1863 yılında, o
zamanlar Osmanlı toprağı olan
ve bugun Sırbistan sınırları içerisinde kalan Pirot kasabasında zamanın Niş Valisi Mithat Paşa tarafindan Memleket Sandıkları adıyla atılmıştır.” cümlelerini kullandı.
1998 yılında Sofya şubesi açıldı
Bulunduğu her ülkede, Bulgaristan dahil, bankanın daha etkili
olmayı hedeflediğini ifade eden
Gündoğar, etkili ve dinamik bir
banka olacaklarını söyledi. Kazım Gündoğar, “16 ülkede, bazı yerlerde kar etmediğimiz halde, banka vatandaşlarımıza hizmet etmek için vardır. Uluslararası alanda en yaygın Türk bankasıdır. Osmanlının son zamanlarına tanıklık etmiş, Cumhuriyetle birlikte büyümüş, gelişmiş
ve ülkemizin en değerli markalarından birisi olmuştur.” dedi.
Dragomir Stoynev:
15 yıl sonra
elektik ithal
edeceğiz
1da demeç veren Ekonomi ve Ener-
Washington’a yaptığı ziyaret sırasın-
ji Bakanı Dragomir Stoynev, önümüzdeki
5-6 yıl içerisinde Kozloduy Atom Santrali reaktörlerinin kapatılmasının gündemde olduğunu ve Bulgaristan’ın sadece su
santrallerine güvenemeyeceğini belirtti.
Stoynev, “15 yıl sonra nükleer güçlerimiz
olmayacak. Bu dönemden sonra termik
santrallerin yarısı da kapatılacak. O zaman ne yapıyoruz? Sadece su ve yenilenebilir enerjiye mi kalacağız? Yeni nükleer enerji inşaatının tam zamanıdır.” dedi.
Belene Atom Santrali’nin şu an gündemde olmadığının altını çizen Enerji Bakanı,
buna sebep olarak ise Rusya ile olan mahkemenin sonuçlanmamış olmasını öne
sürdü. Kozloduy’da yeni reaktör inşaatı
için inceleme yaptıklarını ifade eden Stoynev, yeni enerji güçlerinin Amerikan teknolojisyle yapılması planlandığını aktardı.
Ünal Lütfi ‘Petrol’ü denetleyecek
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
1kili
Eski
HÖH milletveÜnal Lütfi, Petrol Holding’in yeni Denetim
Kurulu üyesi olacak. Şirketin
yüzde 52,5 hisselerini elinde
bulunduran ve aynı zamanda Dünya Satranç Fedarasyonu Başkanı Kirsan Ilyumzhinov, Sofya’da düzenlediği basın toplantısında Ünal
Lütfi ile birlikte kurulda Fransız Jan Fransoa’nın da yer alacağını açıkladı. Hissedarların
16 Aralık’ta yapacağı toplantı sonrası, teklif edilen isimlerin onaylanması bekleniyor. Ünal Lütfi, Petrol’e girerek kendisinin Asya, Afrika
ve Avrupa’daki irtibatları sayesinde petrol şirketine yardımcı olabileceğini kaydetti.
Küçük ölçekli şirketlere faizsiz kredi
1ve orta ölçekli firmalara faizsiz kredi
Bulgar Kalkınma Bankası’nın küçük
verdiğini açıklayan ekonomiden sorumlu Bakan Daniela Bobeva, faizlerin Avrupa Birliği’nin Rekabet Programından sağlanacağını ifade etti. Küçük firmalar, yeni açılan firmalar, ihracata yönelik firmalar ve gençlere istihdam sağlayan firmalar öncelikli sayılacak. Bankanın bir birimi olan Mikrofinans Kurumu bankaya
dahil edilecek, ihracat kredileri için ayrı
bir birim açılacak. Ülke genelinde Mikrofinans Kurumu’nun paralarını salan “Jobs” programının ofisleri, bankanın şubeleri olarak çalışacak, fakat kredi vermekten ziyade danışmanlık ofisleri olarak faaliyet gösterecekler. Piyasaya gelecek yıl
sürülecek olan yeni bir ürün daha geliştiriliyor. Ekonomik kalkınmanın çok düşük
olduğu ve işsizliğin yüksek olduğu bölgelerde faiz oranları düşük olacak, gelişen bölgelerde ise daha yüksek olacak.
Bir bankadan daha fazlası
150. YIL
06MAGAZİN
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Osmanlı’nın torunları
belgesellerini izledi
1selin Aya İrini’de yapılan gala gecesine Osmanlı to-
Yönetmenliğini Kerime Senyücel’in üstlendiği belge-
Henüz iki yaşındayken günde iki paket sigara
içen ve tüm dünyayı şoke eden Aldi Rizal adlı
Endonezyalı çocuk, bağımlılığından kurtuldu.
Dünyanın en küçük
tiryakisi, sigarayı bıraktı
runları katıldı. Galada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç
ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de yer aldı. Fatih
Sultan Mehmet dönemini detaylı olarak anlatan belgesel,
Türkiye’de ve dünyada Fatih Sultan Mehmet’in kişiliğini de
belgeleyen bir nitelik taşıyor. Her biri 30 dakikalık 8 bölümden oluşan belgesel, aralık ayından itibaren gösterilecek.
Belgeselde Fatih’in 14’üncü kuşak torunu Orhan Osmanoğlu, Fatih’in gençlik yıllarını canlandırdı. Son padişah Sultan Vahdettin’in torunu Hanzade Özbaş, Osmanlı’ya artan
ilginin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi. İHA İSTANBUL
Ön hazırlık ve
çekim süreci 4
yıl süren “Fatih;
Avrupa’nın Kaderini Değiştiren
Adam” belgeseli
tamamlandı.
1garayı bırakabilmesi için başkent
Şu an 5 yaşında olan Rizal’in si-
Cakarta’da terapi seanslarına katıldığı
belirtiliyor. Psikiyatristlerden Kak Seto, Rizal ve ailesi ile hâlâ görüştüğünü ve minik çocuğun yeniden sigaraya
başlamaması için elinden geleni yaptıklarını ifade ediyor. Rizal’in annesi Diane Rizal, etraflarındaki pek çok
kişinin Rizal’e sigara uzattığını; ancak
oğlunun kabul etmediğini dile getiriyor. 28 yaşındaki anne Rizal, oğlunun
o kişilere şu şekilde cevap verdiğini
kaydediyor: “Eğer sigara içersem hasta
olurum ve doktorum Kak Seto üzülür.
Ben onu çok seviyorum.” MAGAZİN SERVİSİ
Brezilya’da üretilen ilk
AIDS aşısı maymunlarda
test edilecek
1
Geçtiğimiz aylarda Sao Paulo
Üniversitesi’nde (USP) ülkenin
ilk AIDS aşısı geliştirilmişti. Bir grup
bilim adamının uzun süredir üzerinde
çalıştığı ve test aşamasına gelinen aşı,
daha önce HIV virüsü enjekte edilen
4 maymun üzerinde denenecek. Elde
edilecek sonuçlara göre aşı insanlarda
da kullanılabilecek. Kendi geliştirdikleri aşıda kullanılan modifiye edilmiş
virüsün, gen özelliği çok değişim göstermeyen bölgelerde yaşayan deneklerden seçildiğini söyleyen doktorlar,
bu aşının birçok insanda etkili olmasını
umduklarını belirtti. KAMİL ERGİN SAO PAULO
Aşırı kilolu diye uçağa almadılar
1Fransız aile, British Airways’in aşıTedavi amacıyla ABD’ye gelen bir
rı kilolu olduğu gerekçesiyle çocuklarını uçağa almaması üzerine büyük mağduriyet yaşadığını ileri sürdü. 226 kiloya kadar çıkan 22 yaşındaki oğlu Kevin Chenais’nin Mayo Clinic’te 1,5 yıldır hormon bozukluğu tedavisi gördü-
ğünü söyleyen gözü yaşlı anne, İngiliz havayolu şirketinin tutumu yüzünden bir süre ülkelerine dönemediklerini ifade etti. Anne Christian Chenais, “British Airways’i suçluyoruz, çünkü
bizi buraya getirdiler ama dönüşte yüzüstü bıraktılar.” dedi. Meselenin çözümü için havalimanına yakın bir otelde
bir hafta kaldıklarını ifade eden Chenais, paralarının tükenmesi üzerine trenle New York’a, oradan da gemiyle ülkelerine dönmeye karar verdiklerini söyledi. 24 saat burundan oksijen alması
gereken Kevin Chenais ise, “Benim gibi birçok insan aynı problemden dolayı seyahat edemiyor.” diye konuştu. İHA
İslam karşıtı ‘Fitne’ filmini çekmişti
Müslüman oldu, şimdi de hacca gitti
1düşmanı Özgürlük Partisi’nin
Hollanda’da aşırı sağcı ve İslam
İslam karşıtlığıyla tepki çeken ‘Fitne’
adlı filmin yapımcılarından Arnoud van
Doorn, Müslümanlığa geçiş yaptıktan
sonra hacca gitmiş
ve kısa bir süre önce
ülkesine dönmüştü.
eski yöneticilerinden olan Doorn,
hacdan döndükten sonra duygularını paylaştı. Bir zamanlar İslam’a
karşı düşmanlık beslediği için vicdan azabı çektiğine işaret eden Doorn, “Böyle bir yapımda yer aldığım için pişmanım. Günahlarımın
af olması için kutsal topraklara git-
tim. Umarım Allah beni bağışlar ve
tövbemi kabul eder.” ifadelerini kullandı. Hac ibadetini yerine getirirken huzur bulduğuna işaret eden
Doorn, hayatının en güzel günlerini
Mekke ve Medine’de geçirdiğini dile
getirdi. Yaklaşık bir yıl önce Müslüman olan Doorn, Twitter’da “hayata yeni bir başlangıç yaptığını” söyleyerek, kelime-i şehadet getirmişti.
Steven Seagal, Romanya’da
sokak köpeğini sahiplendi
1sonuçlanan köpek saldırısından sonra parlamenRomanya’da 4 yaşındaki bir çocuğun ölümüyle
Google hafızayı köreltiyor
1gunluk, depresyon gibi faktörler yanına, arama
Unutkanlığın temel nedenleri; stres, zihinsel yor-
motoru Google da eklendi. Harvard Üniversitesi’nde
yapılan yeni bir araştırmada Goggle’nin unutkanlığa
neden olduğu belirlendi. Psikologlar Daniel Wegner
ve Adrian Ward araştırma yapmak veya rapor yazmak
için insanların saatlerce vakit ayırmak yerine kolaya kaçarak bilgileri Google’den elde ettiğine dikkat çekti. Psikologlar, enerji harcamayan beynin tembelliğe alıştığını
ve bu durumdaki insanların da yakın tarihte neler olduğunu bile hatırlamakta zorluk çektiğini kaydetti. CİHAN
to bir yasa çıkarmıştı. Yasa ile sahipsiz sokak köpeklerinin uyutulması için belediyelere izin verilmişti. Bunun ardından hayvan severler ülkedeki köpekleri sahiplenmek için kampanya başlattı. Kampanyaya ünlü aktör
Steven Seagal da katıldı. Film çekimleri için bulunduğu
Romanya’da hayvan barınağında 7 aylık bir köpeği sahiplenen Seagal, yavru köpeğin aylık giderleri için 18 Euro verecek. Kamuoyundaki farkındalığı artırmak için yardımı yaptığını söyleyen Seagal, üzücü bir olayla karşılaşılmaması temennisinde bulundu. ÖMER SAİD BURGAZLI BÜKREŞ
İbrahim Tatlıses, müzesini
gözyaşlarıyla açtı
1hallesi’nde yapılan içerisinde eski enstrümanlar
Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, Harran Kapı Ma-
ile Şanlıurfalı müzik adamlarının balmumundan heykellerinin bulunduğu İbrahim Tatlıses Müzik Müzesi’ni
açtı. Müzenin 17-18 yaşında gelip çay içtiği, Kazancı
Bedih ile Seyfettin Sucu’yu dinlediği yer olduğunu belirten Tatlıses, “Kimin aklına gelir, 30 yıl sonra İbo şöhret olacak, gelecek burada müze açacak? İnkar etmem
ciğerci Ahmet’in oğluyum. Burnum havaya, kafam da
Kafdağı’na gitmez.” diye konuştu. FETHİ ALTUN ŞANLIURFA
07 AİLE & SAĞLIK
Gribe yakalanmamak için
vücut ısınızı koruyun
25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN
1si Kulak Burun Boğaz Uz-
Özel Memorial Hastane-
manı Op Dr. Murat Koç, yaklaşan kış ayları ile birlikte gribal virüslerin artacağını söyleyerek vatandaşlara dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.
Mevsim geçişlerinde görünen solunum yolu enfeksiyonlarının iki
ana başlıkta değerlendirildiğinin
altını çizen Koç, “Basit soğuk algınlığı hastalıkları ve gribal hastalıklar, gribin neden olduğu diğer kulak burun boğaz hastalıkları, boğaz enfeksiyonu, faranjit
ya da bademcik iltihabıdır. Toplumda yaygın olarak görülen soğuk algınlığı halidir. Bunu yapan
çok sayıda etken mevcuttur. Etkenlerin yüzde 90’ının dan fazlası virüslerdir. Soğuk algınlığı yapan virüsler, özellikle vücut ısısındaki ani değişimlere çok duyarlıdır. Vücut ısısındaki ani düşüşler, bizde enfeksiyon yapmasını kolaylaştırıyor. Bu mevsim
geçişlerinde hem gün içerisindeki ısı değişiklikleri hem de 1 aylık
periyodu ele aldığımızda, günler
bazında yaşadığımız ani ısı değişiklikleri vücudun direncini ciddi
anlamda düşürüyor ve soğuk algınlığına sebebiyet veriyor. Gribal hastalıklarda, vücut ısısının
değişimi kadar beslenme de çok
Kulak burun boğaz uzmanı Op.
Dr. Murat Koç,
kış aylarında vücut ısısı korunduğu takdirde
gribe yakalanma
riskinin azalacağını söyledi.
Limon suyunun
11 faydası
1yemeye doyamadığınız limonun birçok faydaYemeklerde, çorbalarınızda, balığın üzerinde
önemlidir çünkü gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlığına yol açan
diğer enfeksiyonlardan biraz daha ağır geçiyor. Bunda da vücudun besin desteğini iyi yapmamız
gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“GRİP AŞISINI HERKESE
ÖNERMİYORUZ”
Grip aşısının kullanımı hakkında
da bilgi veren Murat Koç, şunları kaydetti: “Grip aşısı toplumda yaygın olarak hemen herkese önerebileceğimiz bir aşı değil. Aşı her yıl enfeksiyon ya-
sı olduğunu biliyor muydunuz?
Limon, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine destek olmaya, viral enfeksiyonlardan iltihap
azaltmaya varıncaya kadar sağlığınız için oldukça önemlidir. Limon aynı zamanda C vitamini, B
kompleks vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve lifle dolu bir gıda.
Elmadan ya da üzümden daha fazla potasyum
içeriyor. Limon, doğrudan dişlerinizin mine tabakasına zarar verebileceği için bunu bir miktar sıcak, ılık ya da soğuk suyla seyreltmeniz gerekiyor.
Sabah bir bardak ılık limon suyu içtikten 15 ya da
30 dakika sonra kahvaltıya başlayın. Böylece limonun tüm faydalarını kazanılabilir.
pan 2 veya 3 virüs ajanına karşı bizi koruyor. Oysa ki biz onlarca virüs etkeni ile karşı karşıyayız. Grip aşısının içeriğinde
olmayan, herhangi farklı bir virüs bizi enfekte edebilir. Aşıdan
yüzde 100 koruyuculuk beklememek gerekiyor. Bizim aşıları
önerdiğimiz hasta grubu 65 yaş
üstü yaşlılar, genç erişkin grupta kronik hastalığı olan, herhangi
bir nedenle kemoterapi görmüş
kanser hastaları, kronik akciğer
hastaları ve düşkün vaziyette
olan yaşlı hastalara bakanlar.” İHA
İŞTE LİMONUN 11 FAYDASI...
Kış aylarında televizyon
seyrederken şişmanlamayın
1kışın verilen kiloların alın-
Yaza doğru hızla kilo verip,
masının istenilmeyen bir durum
olduğunu belirten uzmanlar, kış
aylarında günlerin kısalması ve
gecelerin uzaması ile beslenmenin önemli bir boyut kazandığını ifade etti. Yazdan kışa geçişte
bağışıklık sisteminin de zayıfladığını anlatan Doruk Sağlık Grubu Beslenme Uzmanı Sevhan Uygun, daha çok enerjiye ihtiyaç duyulabileceğini söyledi. Soğuk havalardan korunmak ve metabolizmayı hızlandırmak adına, kış
aylarında daha fazla tatlı tüketimi ve karbonhidrat oranı yüksek yiyeceklerin tüketiminin arttığını kaydeden Uygun, “Kış aylarında düzensiz olarak yenilen yemek ve tatlıların sonucunda, kişilerde kilo artışı ve sağlık problemleri ortaya çıkar. Kış aylarında televizyon karşısında geçen zaman,
daha fazla olduğu için hareketlerimiz daha kısıtlıdır. Bu yüzden
“abur cubur” diye nitelendirilen
yiyecekler daha fazla tüketilir.
Yağlı, şekerli, hamurlu yiyecekler yerine, taze sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Bunlar ceviz, badem, kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm gibi hem vita-
Neden ve ne şekilde içmeli?
Kış gecelerinde
televizyon karşısında geçen zamanın artması ile birlikte, kişinin daha fazla
yeme isteği duyacağını belirten Doruk Sağlık
Grubu Beslenme
Uzmanı Sevhan
Uygun, bunun
sonucunda ise kilo artışı ve sağlık
problemlerinin
ortaya çıkabileceğini söyledi.
min, hem de mineral açısından
zengin olan besinlerle tatlı ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Enfeksiyonlara yakalanmamak için, vitamin ve minerallerden zengin beslenmeli. Özellikle A, C, B6, E vitamini ve çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, Brüksel lahanası, kırmızı lahana, karnıbahar, havuç, marul, yeşilbiber,
roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçı günlük beslenmemizde yer almalı” diye konuştu. Yemekleri
pişirirken dikkat edilmesi gerektiğini de belirten Uygun, “Yağda kızartmalardan olabildiğince kaçınılmalıdır. Cips, kola gibi
yiyecek ve içeceklerin yerine etli
veya peynirli sandviç, ayran yoğurt ve süt gibi içecekler tüketilmelidir. Etli yemeklerde de, yağsız et kullanılmalı. Kızartma yerine ızgara veya buğulama veya fırında pişirme tercih edilmeli. Güneşten mahrum kaldığımız
için, D vitamini ve Omega-3 vitamini için ise haftada 1-2 defa balık tüketimi sağlanmalıdır”
şeklinde tavsiyelerde bulundu.
n Bağışıklık sisteminizi destekler: C vitamini bağışıklık
sistemimizi destekler, limon da C vitaminiyle doludur. Sistemdeki C vitamini seviyesi stresli olduğunuz zamandaki tüketmeniz gereken ilk gıdalardan biridir.
n Mükemmel bir potasyum kaynağıdır: Bahsedildiği gibi,
potasyum açısından zengin olan limon kalp, beyin
ve sinir fonksiyonlarının sağlığı için faydalıdır.
n Sindirime yardım eder: Limon suyu sindirim sistemindeki toksinlerden temizleyip sağlıklı bir sindirim sağlamasının yanı sıra mide yanması, şişkinlik
ve geğirme gibi hazımsızlık belirtilerini hafifletir.
n Sistemi temizler: Enzim fonksiyonunu geliştirerek ve
karaciğerinizi harekete geçirerek vücuttaki toksinleri atmaya yardım eder.
n Nefesinizi tazeler: Diş ağrısını ve dişeti iltihabını hafifletmeye yardım eder. Fakat sitrik asit diş minesini
aşındırabilir, bu nedenle limonu suyu içtikten sonra
dişlerinizi fırçalayın.
n Cildinizi lekelerden uzak tutar: Limon suyundaki antioksidanlar, sadece lekeleri azaltmakla kalmaz, cildinizdeki kırışıklıkları da azaltır. Ayrıca limon suyunu yara izlerine ve yaşlanma lekelerinin üzerine uygulayıp görünümlerini azaltabilirsiniz.
n Kilo vermenize yardım eder: Limonun içerisinde bulunan pektin lifi açlıkla savaşmanıza yardım eder.
İltihabı azaltır: Düzenli olarak limon suyu içerseniz
vücudunuzdaki hastalık haline yol açan asitlik derecesi azalacaktır. Ayrıca iltihabın nedenlerinden biri
olan eklemlerinizdeki ürik asit limonla yok olur.
n Enerji desteği verir: Limon suyu sindirim sistemine
girdiğinde size enerji verir, aynı zamanda endişeyi ve depresyonu azaltmaya yardım eder. Hatta limon kokusunun sinir sisteminde sakinleştirici bir
etkisi vardır.
n Kafeini kesmeye yardım eder: Sabahları kahve yerine bir
fincan sıcak limon suyu çok faydalıdır. Kendinizi yenilenmiş hissedersiniz ve öğleden sonra yaşadığınız
yorgunluk halini dağıtmaya yardım eder.
n Viral enfeksiyonlarla savaşmaya yardım eder: Ilık limon suyu viral enfeksiyonları ve boğaz ağrısını hafifletmenin en etkili yollardan biridir.
25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Kusur yüze vurulmalı mı, yoksa
sahabe gibi çare bulunmalı mı?
AHMED ŞAHİN
1nın başvuracağı ilk çare, o kuBir ayıp ve kusura maruz kala-
sur ve günahının altında ezilmek, derin pişmanlık duyarak bir daha böyle
bir yanlışa düşmeme azminde ve kararında olmaktır.
Böyle kimsenin dostlarına, yakınlarına düşen de onun hata ve kusurunu yüzüne vurmamak, anlayış ve
hoşgörü ile bakarak dostluğu devam
ettirmektir.
Zaten işlediği günah ve hatasından dolayı vicdan azabı çekip derin
pişmanlık duyan kimse, Allah’ın affedip bağışlamasına layık olan kimse demektir.
Böyle İlahi affa layık kimselerin
hatasını yüzüne vurup ilan etmek ise
insani de İslami de değildir. Çünkü
Rabb’imiz, derin mahcubiyet duyan
bu kimsenin tövbesini kabul edip bağışlayabilir. Kullar ise bu affı bilmediklerinden ilan edilmiş günahın
kullar arasındaki menfi tesiri devam
eder. Rabb’imiz affettiği halde kullar
affetmemiş olurlar. Vebal söz konusu
olur Allah’ın affettiği yanlışları kulların affetmeyişlerinden dolayı. Bu ihtimalden dolayı hatalar ilan edilip de
yüze vurulmamalıdır.
Bugün, maruz kaldığı bir hatayı
yüzüne vurmama konusunda sahabe gibi büyüklerden iki önemli örnek
arz etmek istiyorum sizlere. Bakalım
bir ayıbı ilan edip de yüzüne vurmamak için sahabe nasıl bir çare buluyor,
Halife Hazreti Ömer de, bu çareyi nasıl bir takdirle karşılayıp bizlere ayıp
örtme örneği veriyor görelim.
Medine’de bir sahabe topluluğu içinde çölden gelen bir bedevi de
oturmaktadır. Ne var ki, bedevinin
karnında bir gaz sıkışması vardır. Bu
sebeple bir ara karnında sıkışan bu
gazı tutamaz, topluluğun içinde sesli
şekilde dışarı çıkarmaktan da kurtulamaz. Tabii bu çirkin sesi duyanlarda
bir şaşkınlık olur. Ama kimse kimseye
şüpheyle bakma görüntüsü vermez.
Bu sırada bir ses yükselir:
- Karnından yel çıkaran kim ise gitsin, abdestini tazeleyip gelsin!
Kimse kalkıp da abdestini tazelemeye gitmez. Çünkü kalkan kimse,
utandırıcı fiilin sahibi kendi olduğunu
ilan etmiş olacak. Bu utandırıcı duruma ise kimse sahip çıkmak istemez.
Cemaatin içinde Yemenli kabile reisi meşhur Cerir de vardır. Cerir,
hemen atılır:
- Ya Emir el Müminin der, hepimiz kalkıp abdestimizi tazelesek ne
olur?
Hazreti Ömer’in cevabı anında gelir:
- Ne olacak, nur’un âlâ nur olur.
Abdest üstüne abdest almak, nur üstüne nur almak demektir!
Bunun üzerine hep birlikte çıkıp
abdest alırlar. Kimseyi töhmet altında bırakmadan da gelip sohbetlerine
NAMAZ VAKİTLERİ
Günler
25 Pazartesi
26 Salı
27 Çarşamba
28 Perşembe
29 Cuma
30 Cumartesi
1 Pazar
İmsak Güneş Öğle
5.45
5.46
5.47
5.48
5.49
5.50
5.51
7.25
7.26
7.27
7.28
7.30
7.31
7.32
12.21
12.21
12.21
12.21
12.22
12.22
12.23
İkindi Akşam Yatsı
14.42
14.41
14.41
14.41
14.40
14.40
14.40
17.04
17.03
17.03
17.02
17.02
17.05
17.01
18.33
18.33
18.32
18.32
18.32
18.31
18.31
SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo,
Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora
10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol
13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos,
Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.
devam ederler.
Bulunan bu tedbiri pek beğenen
Halife Hazreti Ömer ise hep müşkül halletmesiyle bilinen Cerir’e şöyle der:
- Ya Cerir! Sen eskiden de böyle
arif insan idin, şimdi de yine öyle arif
insan işi yaptın. Ne güzel mesele hallediyor, ne güzel çareler buluyorsun.
Kimseyi incitmeden, utandırmadan
hallettin zor bir meseleyi.
Hazreti Ömer’in takdir ettiği durum, bir hatayı yüze vurmadan çare
bulma durumudur.
Demek bu olay bizlere de örnektir. Dostlarımızın, muhataplarımızın,
belki de günün birinde bizzat kendimizin maruz kalabileceğimiz hataları, günahları yüzümüze vurmamak
gerekmektedir. Ta ki, yüzümüzdeki
o utanma perdesi yırtılmasın, dostlarımızın arasında bulunma imkânı elimizden alınmasın, köşe bucak kaçma durumunda kalınmasın.
İşte büyük veli Hatem-i Asam’ın
237’de Belh’te verdiği bir ayıp örtme örneği de sahabenin verdiği bu
özel ve güzel örnekten sonra yaşanmıştır.
Huzurunda karnındaki yeli tutamayıp da kaçıran adamın utandığını
anlayan şarkın büyük velisi:
- Evlad der, yaşlandığımdan kulağım ağır duyuyor, sesini yükselterek
konuş benimle.
Utancından kıpkırmızı kesilen ziyaretçi ise bu defa, kusurunun işitilmediğini düşünerek rahat bir nefes
alır.
Ne var ki, bu işitmeme örneğinden sonra Hatem’e, kusurları işitmeyen sağır Hatem manasına gelen
“Hatem-i Asam” ismi verilir, tarih
boyunca hep “Hatem-i Asam” diye
yâd edilir Belh’in büyük velisi.
Bilmem bu örnekler bizlere kusuru yüze vurmama konusunda bir
şeyler ifade etmiş oluyor mu?
Şeytanı haneye
sokmayan sûre
1“Kur’an’ın en faziletli ayeti hangisidir?” diye sorar.
Adamın biri Peygamber Efendimiz (sas)’e gelip
Resulullah (sas) şöyle buyurur: “Allahu La ilahe illa huve’lHayyu’l Kayyum...” Bir hadiste de “Kur’an’ın en faziletli ayeti Bakara Sûresi’ndeki Ayetü’l-Kürsi’dir. Bu ayet bir
evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır.” buyurmuştur. Başka hadis-i şerifte ise şöyle demiştir Allah Rasulü (sas): “Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur’an’ın zirvesi
de Bakara Sûresi’dir. Onda öyle bir ayet vardır ki o ayet
Kur’an ayetlerinin efendisidir. O da Ayetü’l-Kürsi’dir.”
09 İZLENİM
FOTOĞRAF: NEDRET LÜTFİ
FOTOĞRAFLAR: İDRİS ALİ
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Mukaddes Topraklara Yolculuk (2)
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1
Haccın bir çok faydasından başlıca şunlar sayılabilir; Hac, ferdin
günahlarının bağışlanmasını,
kalbinin günahlardan arınmasını sağlar.
Sevgili Peygamber Efendimiz (sallallahu
aleyhi ve sellem) bir hadislerinde: “Kim
Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa,
annesinden doğduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner.” buyurur. Bir
diğer hadislerinde: “Makbul haccın karşılığı cennetten başkası değildir.”, “Umre de, diğer bir umre ile arasında işlenen
günahları siler.” buyurur.
Evet, umre vazifesini yaptıktan yaklaşık bir hafta sonra hacı adayları tüm hazırlıklarını yapıp ihram ve hac için niyetlerini yaparak yola koyuldular.
Arefe gününe bağlayan geceyi Mina’da
geçirmek ve Arefe günü güneş doğduktan
sonra Arafat’a hareket etmek, hac adayları
için ayrı bir zaman dilimi ve gündür.
Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatu vesselam) “Hac Arafat’tan ibarettir.”
beyanı, Arafat vakfesinin hac için ne kadar önemli olduğunu bildirmekte ve kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu itibarla hac esnasında Arafat’ı
kaçıran insanlar, onu bir yıl sonra ancak
yakalayabilir.
Bulgaristan’dan giden hacıların Arafat’ta vakfe duasını bizzat Başmüftü Mustafa Aliş Hacı yaptı.
Akşam güneşin batışından sonra Arafat’ta bulunan tüm hacılar Müzdelife’ye
doğru hareket etmeye başladıklarında,
bizler de otobüslere binip Müzdelife’ye
doğru hareket ettik.
Müzdelife, Mina ile Arafat arasında
bulunan bir bölgedir. Hac’da Arafe gününü Bayram gününe bağlayan geceyi bu
bölgede geçirmek sünnet, vakfe yapmak
ise vaciptir. Bizim kafile de aynen diğer
hacılar gibi geceyi orada geçirdi. Birinci,
ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri şeytan taşlamada kullanacağımız taşları da
(70 adet) buradan aldık.
Kurban Bayramı sabahı Müzdelife’de
vakfe duamızı yaptıktan sonra şeytan ma-
Mekke, İslam güneşinin doğduğu yerdir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim Mekke için “Ümmü’l
Kurâ” (Şehirlerin anası) demiştir. Son Nebi ve Rahmet Peygamberi Muhammedü’l-Emin
burada dünyaya teşrif etti. Bu teşrifiyle sadece bu şehri, bu bölgeyi değil, bütün bir insanlığı
şereflendirdi. Efendiler Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s.) elli üç yıl burada hayat sürdü.
halline (cemerat bölgesine) doğru hareket
edildi. Burada halk arasında küçük şeytan
(Küçük cemre), orta şeytan (Orta cemre)
ve büyük şeytan (Akabe cemresi) diye tabir edilen ve taştan müteşekkil birer sütun
olan cemrelere, usulüne göre taşların atılmasıdır. Bayramın birinci günü, yalnız büyük şeytan (Akabe) taşlanır. Ve diğer günlerde Küçük, Orta ve Akabe cemresine atılır. Sırasıyla bu ve diğer hac (kurban, tıraş,
farz tavafı) ile ilgili görevlerimizi yerine getirdik. Bundan sonra sadece son gün yapacağımız Veda tavafı kalmıştı.
Şimdi de gezip gördüğmüz bazı yerlerden kısaca bahsetmek istiyorum. Mekke, İslam güneşinin doğduğu yerdir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim Mekke için
“Ümmü’l Kurâ” (Şehirlerin anası) demiştir. Son Nebi ve Rahmet Peygamberi Muhammedü’l-Emin burada dünyaya teşrif etti. Bu teşrifiyle sadece bu şehri, bu bölgeyi değil, bütün bir insanlığı
şereflendirdi. Efendiler Efendisi Hazreti
Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)
elli üç yıl burada hayat sürdü. Son on üç
yılı ise çok çileli, zorluklarla dolu bir hayat ve bir peygamber olarak İslam’a davetle geçti.
Buralara kadar gelip de ilk vahyin indiği Nur Dağı’nı ya da Nur Sultanlığı’nı
uzaktan dahi olsa görmeden geçemezdik.
Gönüller Sultanı Efendimiz’in bulunduğu yer ve mekanlar ancak sultanlık olabilir! Orada bulunan Hira Sultanlığı’na çı-
kıp da görme imkanı bulamasak da, en
azından uzaktan bir nazar eyledik. Vahiy meleği Cebrail (a.s.) Sevgili Peygamberimize ilk vahyi burada tebliğ etmişti.
İşte bizler de asırlar evvel meydana gelmiş o hadisenin cereyan ettiği mekanın
karşısında duruyorduk. O güzel anıları
ve mekanı devamlı hatırlamak için hatıra
fotoğrafı çekmeği de unutmadık. Arafat
bölgesinde bulunan Rahmet Dağı’na çıkıp dua edip ve son kez o mübarek beldeye göz gezdirdikten sonra, Hz. Aişe
Validemiz’in adını taşıyan mescide urayıp yolumuza devam ettik.
Bir cuma günü hep birlikte Mekke’den
Medine’ye doğru hareket ettik.
Bir diğer yazıda buluşmak üzere...
10 SPOR
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Dünya Kupası yolcuları tamam
Brezilya’nın ev sahipliğini yaptığı 2014 Dünya Kupası’na katılacak 32 ülke kesinleşti. 736 futbolcunun
ter dökeceği kupada ev sahibi Brezilya ile birlikte İspanya ve Almanya favoriler arasında gösteriliyor.
HASAN CÜCÜK
1
Euro 2008 şampiyonluğuna,
2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’yi ekleyen İspanya’nın ‘altın kuşağı’ Brezilya’da son kez sahne alacak. Aralarında Arda Turan’ın
da bulunduğu Zlatan İbrahimoviç,
Gareth Bale, Robert Lewandowski ve Marek Hamsik gibi yetenekler, Dünya Kupası’nı ülkeleri katılamadığı için televizyon ekranlarından
seyredecek.
Kupaya adını yazdıran isimlerden
en dikkat çeken ülke ise tarihinde ilk
kez bir uluslararası turnuvada mücadele edecek olan Bosna-Hersek.
32 yıl aradan sonra ilk kez bir Dünya Kupası’nda İskandinavya’dan
temsilci olmayacak. Türkiye’nin yine evinden heyecanına ortak olduğu bir Dünya Kupasına daha şahitlik edeceğiz.
Elemelerde en büyük sürpriz Avrupa kıtasında yaşandı. Favoriler finallere gidiş biletini rahat alırken BosnaHersek ve Belçika’nın gruplarını lider
tamamlaması geniş yankı uyandırdı.
Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Saffet Susiç yönetiminde BosnaHersek milli takımı, Edin Dzeko, İbiseviç, Lucic, Pjanic, Begovic, Spahic
gibi yıldızlarıyla elemelere damgasını vurdu. Grupta Yunanistan’ı geride
bırakan Boşnaklar turnuvanın yolunu
direkt geçti. Keza Bosna-Hersek benzeri bir başarıya Belçika da imza attı.
2000’li yıllarda sessizliğe bürünen
Belçika futbolu, son yıllarda yetiştirdiği genç yıldızlarla dikkati çekiyordu. Jan Vertonghen, Thomas Vermaelen, Vincente Kompany, Axel Witsel,
Moussa Dembele, Marouane Fellaini Eden Hazard, Kevin Mirallas, Christian Benteke ve Romelu Lukaku
gibi rakiplerin korkulu rüyası olurken, Belçika kupanın ‘gizli kahramanı’ arasında gösteriliyor.
Dünya Kupası’nın en fazla şans
tanınanlar sıralamasında ilk üçte,
Brezilya, İspanya ve Almanya bulunuyor. Ev sahibinin avantajı olmasına rağmen Sambacıların son dönemde yıldız oyuncu çıkaramaması handikap olarak görülüyor. FİFA
Konfederasyon Kupası’nı kazanarak güçlü rakiplerine gözdağı veren
Brezilya, 2002 Dünya Kupası’ndaki
şampiyonluğundan sonra adeta kayıplara karışmıştı.
Üst üste 3 uluslararası turnuvada
şampiyon olan tek ülke unvanıyla
Brezilya’ya gidecek olan İspanya’da
kupayla birlikte bir dönemde kapanacak. Xavi Hernandez, Xavi Alonso, Fernando Torres, İker Casillas,
David Villa gibi yıldızlar son kez
bir Dünya Kupası’nda sahne alacak. İspanya’nın yaş ortalamasının
yükselmesi olumsuzluk şeklinde görülürken, oturmuş oyun sistemi ve
oyuncu kalitesiyle favoriler arasında
üst sıraya yazılmayı hak ediyor.
Futbolda yeni bir yapılanmaya giden Almanya için ayrı bir parantez
açmak gerekiyor. Futbol için ‘sonunda Almanların kazandığı oyun’ yorumu yapılsa da milli takım düzeyinde
son başarısını 1990 Dünya Kupası ve
1996 Avrupa Şampiyonası’nı kazanarak elde etti. Panzerler, uzun bir aradan sonra ilk kez kupanın favorileri arasında gösterilirken, bunda kurdukları güçlü kadro kadar teknik patronları Joachim Löw’ün tecrübesi de
etkili. Neuer, Lahm, Mesut Özil, İlkay Gündoğan, Mario Götze, Marco
Reus, Toni Kroos, Bastian Schweinsteiger gibi yıldızlara sahip Amanlar
teknik ve fizik gücünü kombine ederek rakipleri tedirgin edecek bir takım oldu. Adı favoriler arasında fazla
zikredilmeyen Arjantin’de ise Messi’nin varlığı bu ülkeyi ister istemez kupayı kazanacaklar arasına sokuyor.
KATILACAK ÜLKELER
1. KATEGORİ: Brezilya, İspanya,
Almanya, Arjantin, Kolombiya,
Belçika, Uruguay, İsviçre.
2. KATEGORİ: Hollanda, İtalya,
İngiltere, Portekiz, Yunanistan,
Bosna-Hersek, Hırvatistan, Rusya.
3. KATEGORİ: Şili, Fildişi Sahili, Fransa,
Ekvador, Gana, Cezayir, Nijerya,
Kamerun.
4. KATEGORİ: ABD, Meksika, Kosta
Rika, Honduras, Japonya, İran,
Güney Kore, Avustralya.
(Gruplar, 6 Aralık’ta Brezilya’nın
Costa do Sauipe şehrinde
çekilecek kurayla belli olacak.)
Kupaya adını
yazdıran isimlerden en dikkat çeken ülke ise tarihinde ilk kez bir
uluslararası turnuvada mücadele edecek olan
Bosna-Hersek.
Messi , “Altın Ayakkabı”nın sahibi oldu
1ne Messi oldu. İspanya liginde kay-
Avrupa’nın gol kralı üçüncü kez yi-
dettiği 46 gol ile Altın Ayakkabı yarışında
92 puan toplayan Arjantilinli futbolcu, rakibi
Ronaldo’yu 12 gol ile geride bıraktı. Üç kez
“Altın ayakkabı” ödülüne layık görülen Messi böylece futbol tarihine de geçti. Daha önce
2009-10 ve 2011-12 sezonlarında Avrupa’nın
en golcü futbolcusu olan Messi’ye ödülünü
1988/1989 ödülün sahibi Hristo Stoiçkov takdim etti. Stoiçkov’a hitaben ‘Maestro’ diyen
Messi, ilk kez bu ödülü yine Stoiçkov’un elinden almıştı. Mütevazı kişiliğiyle bilinen Messi, daha önce topladığı ödüllerde olduğu gibi,
bir kez daha ailesine ve takım arkadaşlarına
teşekkür etti. 1989’da, ÇSKA ekibiyle attığı 38
gol sayesinde Altın Ayakkabı’yı alan Stoiçkov, Hugo Sanches ile birinciliği paylaşmıştı.
Brezilya’da sprey
kullanılacak
Dört büyüklerin
gözü Mevlüt’te
1yapacağı 2014 Dünya KupaBrezilya’nın
ev
sahipliğini
sı’nda, hakemlerin işini kolaylaştırmak için sadece gol çizgisi teknolojisi kullanılmayacak. FIFA, serbest
vuruşlarda 9 metre 15 santimetrelik
baraj mesafesinin bozulmaması için
sprey de kullanılacağını açıkladı. FIFA yetkilileri, sıkıldıktan sonra yaklaşık 1 dakika içinde ortadan kaybolan uçucu sprey sayesinde, oyuncuların baraj mesafesine çok daha fazla dikkat ettiklerini vurguladı.
1yen milli forvet Mevlüt ErSaint Etienne’de forma gi-
Messi’ye, ödülünü 1988/1989 ödülün sahibi Hristo Stoiçkov takdim etti.
dinç, dört büyüklerin radarına
girdi. Mevlüt’ün, gol attığı Kuzey İrlanda maçı sonrası, Süper
Lig’de oynamak istediğini söylemesi başta Fenerbahçe olmak
üzere Galatasaray, Beşiktaş ve
Trabzonspor’u harekete geçirdi.
11 EĞLENCE
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
PETEK BULMACA
ANAGRAM BULMACA
1. “... Buğra” (yazar). 2. Yumuşak başlı, itaat
olma. 9. Sıvı. 10. Ahize, reseptör. 11. Kalmış, art-
eden. 3. Kış mevsiminde. 4. Sadeyağ ile pişirilen
mış. 12. Rize’de bir yayla. 13. Su düzeyindeki
bir tür kabak ya da patlıcan yemeği. 5.
sıra kayalar. 14. Başka, diğer. 15. Antik zaman
Gökkuşağı. 6. Düzgün ve güzel konuşan. 7. Bir
testisi. 16. Un konulan yer. 17. İlkel bir ayakkabı.
borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek
18. Türk müziğinde bir makam adı. 19. Dönme,
üzere yapılan kısmı ödeme. 8. Altüst etme, altüst
dönüş. 20. Zikreden, söyleyen.
KATIR
SELEK
IŞKIN
YALAK
KALIM
1
2
3
4
5
KUTAN
KOTAN
BATUM
TİLKİ
ÇALMA
6
7
8
9
10
AKLIK
DERYA
SEFİR
AYGIR
FORMA
11
12
13
14
15
KULUN
KIRAÇ
HURMA
DAVET
KİRAZ
16
17
18
19
20
N
O
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
R
20
İ
N
E
B
U
Y
N
I
İ
L
A
İ
T
D
M
A
R
U
T
O
A
S
S
E
N
F
L
S
İ
O
Z
İ
G
Ç
P
İ
M
E
H
A
A
İ
Ç
S
R
R
İ
A
N
M
E
K
D
R
M
İ
D
İ
U
T
R
L
İ
D
İ
E
Y
G
A
A
L
F
N
İ
İ
K
I
T
Z
R
C
D
L
A
H
L
A
H
R
O
N
L
L
E
A
E
S
A
B
I
R
E
Ş
E
T
İ
İ
V
I
M
V
H
E
P
L
G
Ç
Ö
Z
N
N
N
Y
A
Ş
V
L
E
A
R
D
I
M
Y
O
A
D
İ
N
M
A
E
D
İ
K
E
B
İ
L
K
E
N
D
E
Ş
L
A
A
Ş
T
V
T
O
I
A
R
A
G
Z
I
R
M
N
A
S
R
K
I
L
O
L
D
U
R
N
E
V
R
U
Z
İ
Y
Ü
R
E
Ğ
E
İ
R
I
G
N
A
M
M
K
E
İ
N
B
P
A
T
L
A
K
M
E
D
İ
Aşağıdaki sözükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini
karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.
AMORTİ
DEVRİK
HALHAL
LİNYİT
PATLAK
BERRAK
ELERKİ
IZGARA
MANGIR
REVNAK
CEVVAL
FURGON
İSPARİ
NEVRUZ
SABIR
ÇENTİK
GRAFİK
KOLONİ
OTLAMA
TURA
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya,
1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu
bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
ÇÖZÜMLER
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
A
ORTA
O
ZOR
K
ÇOK ZOR
Y
KOLAY
SUDOKU
SÖZCÜK AVI
ANAGRAM BULMACA
Tek kanatla karga uçmaz.
5
4
PETEK BULMACA
1. Pardon. 2. Anklav. 3. Kalite. 4. Geleni. 5. Galeri. 6. Kadran. 7.
Kavara. 8. Rakibe. 9. Hamile. 10. Kahire. 11. Piknik. 12. İkamet. 13.
Bezeme. 14. Semavi. 15. Slovak. 16. Ketçap. 17. Terane. 18. Rezene.
19. Karesi. 20. Kolera. 21. Turuç. 22. Bunama. 23. Mengen. 24.
Gramer. 25. Marina. 26. Kurmay. 27. Zambak. 28. Kaknem. 29.
Ressam. 30. Korsan.
4
3
1. “Affedersin” anlamında bir sözcük.
2. Bir ülkenin kendi sınırları içinde
kalan ve kendi mülkiyetinde bulunmayan alan. 3. Nitelik. 4. Büyük fare.
5. Sanat eserleri sergilenen salon. 6. Saat, pusula vb. araçlarda üzerinde yazı, rakam ya
da başka işaretler bulunan düzlem. 7. Balı alınmış petek. 8. Kadın rakip. 9. Gebe. 10.
Mısır’ın başkenti. 11. Kır yemeği. 12. Bir yerde oturma. 13. Süsleme. 14. Göksel. 15. Bir
Slav halkı. 16. İngiliz salçası. 17. Çok tekrarlanmaktan bıktırıcı bir durum alan söz. 18.
Bebeklerde gaz giderici olarak kullanılan bir bitki çayı. 19. Balıkesir’in eski adı. 20.
Tehlikeli, bulaşıcı bir hastalık. 21. Reçeli yapılan bir narenciye türü. 22. Hafızasını yitirme,
ateh getirme. 23. Bolu’nun bir ilçesi. 24. Dilbilgisi. 25. Yat limanı. 26. Erkanıharp. 27. Bir
süs bitkisi. 28. Çirkin, huysuz. 29. Resim yapan sanatçı. 30. Deniz haydudu.
A N A H TA R C Ü M L E
3
2
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l›
dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan
okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
2
A
1
D
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri
1
P
25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN

Similar documents

Untitled

Untitled Çağımızdaki bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler birçok alanı etkilediği gibi eğitim alanını da yakından etkilemektedir. Bu hızlı değişim ve gelişmeler eğitimin yeniden yapılandırılmasına duyula...

More information