ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ

Transcription

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Mevlüt DİNLER
ALMAN ALACA X KIL MELEZİ SÜTÇÜ KEÇİLERDE VÜCUT
KONDÜSYON PUANI İLE CANLI AĞIRLIK VE DÖL VERİMİ
ARASINDAKİ
İLİŞKİLERİN
BELİRLENMESİ
ÜZERİNE
BİR
ARAŞTIRMA
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2005
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
MELEZ SÜTÇÜ KEÇİLERDE VÜCUT KONDÜSYON PUANI İLE CANLI
AĞIRLIK VE DÖL VERİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN BELİRLENMESİ
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Mevlüt DİNLER
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
Danışman: Prof. Dr. Okan GÜNEY
Yıl
: 2005, Sayfa: 44
Jüri
: Prof. Dr. Okan GÜNEY
Prof. Dr. Osman TORUN
Prof. Dr. Osman BİÇER
Bu çalışmada, Alman Alaca x Kıl melezi hayvanlarda (%75 Alman Alaca
Asil + %25 Kıl Keçi) vücut kondüsyon puanlaması yapılarak bunun bazı
karakterlerle ilişkileri araştırılmıştır. Dört fizyolojik dönem için canlı ağırlık
ortalama değerleri sırasıyla 50.20, 55.51, 52.10 ve 53.91 kg olarak bulunmuştur.
Birinci ve ikinci gözlemci bakımından kondüsyon puanı ortalamaları 4
fizyolojik dönemde sırasıyla 2.65, 2.83, 2.06 ve 2.63; 2.72, 2.92, 2.11 ve 2.63 olarak
gerçekleşmiştir. Teke katımı ve gebelik döneminde CA ve kondüsyon puanı
arasındaki ilişki her iki gözlemci bakımından önemli (p<0.01), doğum için; birinci
gözlemci bakımından önemli (p<0.05), İkinci gözlemci bakımından önemsiz
(p>0.05), sütten kesimde ise her iki gözlemci bakımından önemli (p<0.01)
bulunmuştur.
Döl verimi ve KP arasındaki ilişki incelendiğinde Birinci gözlemci
bakımından sadece Doğumdaki ilişki istatistiki açıdan önemli (p<0.05), ikinci
gözlemci bakımından ise doğum ve sütten kesimde önemli (p<0.05) bulunmuştur.
Yaş grupları bazında oğlak sayıları ve keçi canlı ağırlıkları arasındaki ilişki
incelendiğinde en yüksek oğlaklama oranı 3 ve 5 yaşlı keçilerde (1.75), en düşük
oğlaklama oranı ise 2 yaşlı keçilerde (1.10), kondüsyon puanı grupları bazında ise
her iki gözlemci bakımından 3.5 kondüsyona sahip keçilerde döl verimi en yüksek
düzeyde bulunmuştur (1.80 ve 2.0).
Anahtar Kelimeler: Vücut Kondüsyon Puanı, Canlı Ağırlık, Döl Verimi,
Alman Alaca Asil Keçi , Kıl keçi.
I
ABSTRACT
MSc THESIS
A STUDY ON RELATION BETWEEN LIVE WEIGHT,
REPRODUCTIVE AND BODY CONDITION SCORE IN CROSSBRED
DAIRY GOATS
Mevlüt DİNLER
DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE
INSTITUE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Prof.Dr. Okan GÜNEY
Year
: 2005, Pages:44
Jury
: Prof. Dr. Okan GÜNEY
Prof. Dr. Osman TORUN
Prof. Dr. Osman BİÇER
In this study, body condition score (BCS) and its relation with some productive
characteristics of (German Fawn X Hair) crossbred goats are investigated, which
were improved within a macro project of Research Farm of Cukurova University
Agriculture Faculty. The primary objectives of this study were reflected the results to
productivity of this enterprise and make a contribution to the scientific subject of
BCS. Totally 120 heads of German Fawn x Hair first back cross goats were used as
animal material. Goats were equally assigned into 3 different groups according to
their ages (3, 4, 5 years old).
Average live weight at mating, mid-pregnancy, kidding and weaning time were
calculated as, 50.20, 55.51, 52.10 and 53.91 kg, respectively. Body condition scores
were 2.65, 2.83, 2.06 and 2.63 point of first expert while 2.72, 2.92, 2.11 and 2.63
point of second one, respectively. Correlation between live weight and BCS were
found significantly important (p< 0.01) at mating, weaning and mid-pregnancy for
both experts. While these were found significant by first expert and not significant by
second expert at birth.
Correlation between litter size and BCS at kidding were found significantly
important by two experts while these were found significant only by the first expert
at weaning time. Relation between litter size and live weight were determined. The
highest kidding ratio was found in 3 and 5 years old goats. The highest litter size
were found in group scoring 3,5 by both experts.
Key words: Body condition score, Live weight, Litter size, German Fawn and
Hair goat
II
TEŞEKKÜR
Araştırmanın başlangıcından sonuçlanmasına kadar, planlama dahil her
aşamada sağladığı destek ve gösterdiği anlayıştan dolayı danışman hocam, sayın
Prof. Dr. Okan GÜNEY’e, yüksek lisans eğitimim süresince yardım ve destekleri
için Doç. Dr. Nazan DARCAN, Prof. Dr. Zeynel CEBECİ, Ar. Gör. Sezen OCAK,
Ar. Gör. Soner ÇANKAYA ve Ar. Gör. Gökhan GÖKÇE’ye, tezimin yürütülmesi
için verdikleri maddi katkıdan dolayı Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Birimi ve Çukurova Üniversitesi Araştırma Uygulama Çiftliği Keçicilik Personeline,
çalışmam süresince maddi ve manevi katkılarını esirgemeyen aileme teşekkür
ederim.
III
İÇİNDEKİLER
SAYFA
ÖZ…………………………………………………………………………..…………I
ABSTRACT……………………………………………………………….…………II
TEŞEKKÜR…………………………………………………………...…………….III
İÇİNDEKİLER……………………………………………………………..….……IV
ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………..……..…V
ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………………………………..…..VI
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ……………………………………………………...…..VII
KISALTMALAR DİZİNİ………………………………………………………....VIII
1.GİRİŞ……………………………………………………………………………….1
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR……………………………….…………………………7
3. MATERYAL VE METOT…………………………….…………………………16
3.1.Materyal…………………………………………………………………16
3.2.Metot…………………………………………………………………….17
3.3. İstatistiki Analizler……………………………...………………………20
4. BULGULAR VE TARTIŞMA………………………….………………………..22
5. SONUÇ VE ÖNERİLER…………………………………………………….…...36
KAYNAKLAR……………………………………………………………………...39
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………..……….…….44
EKLER ..................................................................................................................... .45
IV
ÇİZELGELER DİZİNİ
SAYFA
Çizelge 1.1.
Türkiye’de Keçi Sayısındaki Değişim…………………………
2
Çizelge 2.1.
Koç Katımı Döneminde Canlı Ağırlık Ve Vücut Kondüsyonu İle
Ovulasyon Oranı ve Doğan Kuzu Sayısı Gibi Bazı Döl Verim
Özellikleri Arasındaki İlişkiler……………………………………..
10
Çizelge 2.2.
Vücut Kondüsyon Puanı İle Karkas Yağ İçeriği Arasındaki İlişki...
14
Çizelge 4. 1.
Farklı Fizyolojik Dönemlerdeki Canlı Ağırlık Ortalamaları ………
22
Çizelge 4. 2.
Farklı Fizyolojik Dönemlerdeki Kondüsyon Puanları (Birinci
gözlemci) ………………………………………………………….
Çizelge 4. 3.
Farklı
Fizyolojik
Dönemlerdeki
Kondüsyon
Puanları
23
(İkinci
gözlemci) ………………………………………………………….
24
Çizelge 4. 4.
Teke Katımı İçin Canlı Ağırlık İle Kondusyon Puanı Arasındaki ...
28
Çizelge 4. 5.
Gebelik Ortası İçin Canlı Ağırlık İle Kondusyon Puanı arasındaki .
29
Çizelge 4. 6.
Doğum İçin Canlı Ağırlık ile Kondusyon Puanı Arasındaki …….
30
Çizelge 4. 7.
Sütten Kesim İçin Canlı Ağırlık ile Kondusyon Puanı Arasındaki .
31
Çizelge 4. 8.
Döl verimi ile Kondüsyon Puanı Arasındaki İlişki ………………..
32
Çizelge 4. 9.
Teke Katımı Döneminde Yaş Gruplarına Göre Oğlak Sayıları ve
Canlı Ağırlık Arasındaki Farklılık ……………………………….
33
Çizelge 4. 10.
Kondüsyon Puan Gruplarına Göre Oğlak Sayıları ve Canlı Ağırlık
33
Çizelge 4.11.
Kondüsyon Puan Gruplarına Göre Oğlak Sayıları ve Canlı Ağırlık
34
V
ŞEKİLLER DİZİNİ
SAYFA
Şekil 3.1. Kondüsyon Puanı 1………………………………………………………18
Şekil 3.2. Kondüsyon Puanı 2………………………………………………………18
Şekil 3.3. Kondüsyon Puanı 3………………………………………………………19
Şekil 3.4. Kondüsyon Puanı 4………………………………………………………19
Şekil 3.5. Kondüsyon puanı 5………………………………………………………20
Şekil 4.1. Yaş faktörü dikkate alınmaksızın farklı fizyolojik devrelerde saptanan
kondüsyon puanı ile canlı ağırlığın değişimi (1. gözlemcinin aldığı
sonuçlara göre)………………………………………………………..….26
Şekil 4.2.Yaş faktörü dikkate alınmaksızın farklı fizyolojik devrelerde saptanan
kondüsyon puanı ile canlı ağırlığın değişimi. (2. gözlemcinin aldığı
sonuçlara göre)……………………………………...……………….……27
VI
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ
SAYFA
Fotoğraf 1.1. Denemenin yürütüldüğü süt keçiciliği işletmesi………………..16
Fotoğraf 1.2. Deneme materyali Alman Alaca keçisi…………….....…….…..16
VII
KISALTMALAR DİZİNİ
CA: Canlı Ağırlık
BCS: Body Condition Score
KP: Kondüsyon Puanı
MLC: Meat and Livestock Commission
VIII
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
1.GİRİŞ
Hayvancılık dünyanın birçok bölgesinde tarımın bir sektörü konumundadır. Bu
bağlamda birçok ülkede küçükbaş hayvancılık sektörü süt, et, yapağı, kıl, deri ve
gübre üretimi bakımından tüm hayvancılık dalları içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Afrika, Orta ve Güney Amerika, Asya ve Akdeniz kıyı şeridinde keçi eti
üretimi ve tüketimi çok yüksek düzeydedir. Diğer taraftan Asya kıtasının keçi eti
üretimi Dünya üretiminin %63’ünü karşılamakta olup dünya keçi populasyonunun
%45’i bu kıtada bulunmaktadır. Keçi eti fiyatının kuzu ve koyun etine göre düşük
olması gelişmekte olan ülkelerde keçi eti tüketiminin daha fazla olmasına neden
olmaktadır (Güney, 1993).
Keçi türüne özgü olarak keçi populasyonları özellikle orman içi, orman kenarı
ve yetersiz vejetasyona sahip bölgelerde yoğunlaşmıştır. Dünyada yetiştirilen 743
milyon baş keçi populasyonunun büyük bir dilimi (%70) tropik ve subtropik
bölgelerde yetiştirilmektedir (FAO, 2004). Ülkemizde ise kıl keçi yetiştiriciliği sert
yapraklı meşe türlerinin ve sedir ağaçlarının yetişme alanları olan Akdeniz,
Güneydoğu ve Ege bölgelerimizde yoğunlaşmıştır.
Keçi yetiştiriciliğinin Türkiye sosyo-ekonomik yapısında özel bir önemi olup,
üretim geleneksel bir sistem çerçevesinde gerçekleşmektedir. Ülkemizde toplam et
üretiminin %4.35, toplam süt üretiminin %2.25’i keçilerden sağlanmaktadır
(Anonim, 2001).
Türkiye’nin iklim koşulları ve coğrafi yapısı yurdun birçok yerinde keçi
yetiştiriciliğine olanak sağlamaktadır. Ülkemizde keçi yetiştiriciliği diğer çiftlik
hayvanlarınca değerlendirilemeyen, yerleşim yerlerinden uzak, dağlık ve engebeli
alanların seyrek ve kısa otlarının değerlendirilmesi bakımından da önem
kazanmaktadır. Keçi ırklarının birçoğunda sürü halinde yaşama içgüdüsü bulunması,
600–1000 baş gibi çok sayıda hayvanın bir arada bakılıp beslenmesi yanında küçük
gruplar halinde aile işletmelerinde, bağ ve bahçe alanlarında yetiştirme olanağı
vardır. Bu nedenle keçi yetiştiriciliğinin varolan yapısal durumu ve sorunlarının
ortaya konulması büyük önem taşımaktadır.
1
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
Keçi yetiştiriciliği yapılan bölgelerimizde keçilerden elde edilen ürünler yöre
insanlarının geçiminde önemli bir paya sahiptir. Ancak son yıllarda keçi
yetiştiriciliğinden yeterli kazanç sağlayamayan üreticiler bu faaliyetten vazgeçme
eğilimine girmişlerdir.
Türkiye’de keçilerden hayvan başına elde edilen verim düzeyi düşüktür.
Üreticilerin yeterli düzeyde verim alamamalarının birinci nedeni mevcut yerli
hayvanların genetik yapılarının yetersiz olması, diğeri de bakım besleme gibi
çevresel koşulların yeterince sağlanamamasıdır.
Türkiye’de dominant ırk olan Kıl keçilerinin sayısal varlığı 1993 yılında
9.192.000 baş iken 2000 yılında 6.828.000 başa gerilemiştir. Tiftik keçisi varlığı ise
941.000 baş iken 373.000 başa düşmüştür. Oransal olarak 1993- 2000 yılları arasında
kıl keçi sayısı %25.71, tiftik keçi sayısı ise %60.36 düzeyinde azalış göstermiştir.
Buna bağlı olarak keçi eti, sütü, tiftik ve kıl üretimi de düşmüştür (Anonim, 2001).
Keçi yetiştiriciliğinin gerek dünyada gerekse ülkemizde ormanlık ve dağlık
bölgeler ile marjinal tarım alanlarında yaygın olan ekstansif bir üretim dalı olması,
dolayısı
ile
girdilerin
minimum
düzeyde
tutulması,
bu
bölgelerde
keçi
yetiştiriciliğinin daha çok tercih edilmesinin nedeni olmaktadır. Keçinin döl
veriminin diğer hayvan türlerine göre daha yüksek olması, aldıkları yem çeşitlerinin
fazla olması ve hastalıklara karşı dayanıklılıklarının yüksek olması tercih faktörleri
arasındadır (Darcan, 2000). Bu faktörlerin dışında sosyo ekonomik etmenler
dünyanın birçok ülkesinde keçi yetiştiriciliğine geleneksel bir yapı kazandırmıştır.
Ülkemizde kıl ve tiftik keçisi sayısında her yıl bir önceki yıla göre bir azalma
söz konusudur. Buna ilişkin değerler Çizelge 1 ‘de verilmiştir.
Çizelge 1.1. Yıllara Göre Türkiye’de Keçi Sayısındaki Değişim ( Anonim, 2001 ).
Yıllar
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
Kıl Keçi
9192
8767
8397
8242
7761
7523
7284
6828
941
797
714
709
615
534
490
373
(milyon/baş)
Tiftik Keçi
(milyon/baş)
Türkiye’de gerek kıl gerekse tiftik keçilerinden elde edilen verimler miktar ve
kalite olarak oldukça düşüktür. Bunlar yerli ırklara özgü olarak düşük verime sahip
2
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
hayvanlardır. Ülkemiz koşullarında keçiciliğin entansif olarak yapıldığını söylemek
mümkün değildir. Üreticilerin örgütsüz, yetersiz donanımlı ve teknolojik
olanaklardan mahrum oluşu gibi birçok faktör genetik yapı eksikliği ile bir araya
gelince ülke koşullarına uygun ekstansif bir üretim biçimi ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin en önde gelen sorunlarından
birisi beslenmedir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği genellikle meraya dayalı olup,
mera olarak tanımlanan alanlar, zamansız ve aşırı otlatma baskısı altında büyük
oranda mera vasfını yitirmiştir.
Ülkemiz keçi populasyonunun büyük bir bölümü düşük verim potansiyeline
sahip olmasına karşın, keçi populasyonları üzerinde yapılacak genetik ıslah
çalışmaları ile verim düzeyleri önemli oranda artırılabilecektir.
Ekonomik verimler ele alındığında döl verimi açısından hayvanın vücudundaki
yağ doku rezervleri önem arzetmektedir. Çiftlik hayvanlarında maliyeti önemli
düzeyde etkileyen döl verimini maksimum düzeyde tutmak için hayvanların
optimum bir vücut kondüsyonuna sahip olmaları gerekmektedir. İyileştirme
çalışmaları vücut kondüsyon puanı ile birlikte ele alınıp verim artırılmaya
çalışılmalıdır. Böylece döl verimi bakımından yapılacak çalışmalarda seleksiyon ve
BCS (Body Condition Score) birlikte ele alındığında rantabilite yükselecektir.
Sürülerde genetik iyileştirmeler yanında manejmanla ilgili denetimler çerçevesinde
verimin artırılması olasıdır. Doğumda ki elde edilecek oğlak sayısının maksimum
düzeyde olması ekonomik verimliliğin artırılmasına neden olan önemli bir faktördür.
Bu verimliliği sağlama açısından anaç keçilerin teke katımı öncesindeki vücut
kondüsyonlarının saptanması gerekmektedir. Çünkü sütten kesilmiş oğlak sayısı ile
vücut kondüsyon puanı (BCS) arasında önemli bir ilişki söz konusudur.
Çiftlik hayvanlarında vücuttaki yağlanmanın subjektif olarak tahmini
konusundaki çalışma ve uygulamalar oldukça eski tarihlere dayanmaktadır. Bu
sistem pratikte yetiştiriciler tarafından yaygın üretim (ekstansif) koşulları içerisinde
geniş bir kullanım alanı bulmuş ve daha çok hayvan pazarlarında hayvanların besi
durumunu saptamaya yönelik olmuştur. BCS konusundaki ilk bilimsel çalışmalar
1960’lı yıllardan sonra başlamıştır. Bu bağlamda Jefferies (1961), canlı hayvan
üzerinde vücutta bel bölgesinin elle muayenesi (palpasyon) ile vücut kondüsyonunun
3
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
değerlendirildiği 6 ayrı puandan oluşan (0-6 puan) bir sistem geliştirmiştir. Vücut
kondüsyonunu tahmin etme yöntemi BCS ( Body Condition Scoring) Russel ve ark.
(1969)’nın tarifinden sonra 1975 yılında MLC (Meat and Livestock Commission)
tarafından yeniden ele alınarak 0.5 puan aralıklı olacak şekilde 11 kategoriye ayrılıp
modifiye edilmiştir. Bu arada karkas çalışmaları ile puantaj arasındaki ilişkiler
konusunda yapilan çalışmalar konuya biraz daha objektif yaklaşım getirmiş,
dolayısıyla güvenilir boyut kazandırmıştır.
Bir yılı kapsayan yetiştirme takvimi sürecinde tüm çiftlik hayvanlarında olduğu
gibi keçilerinde içinde bulundukları fizyolojik evreler dikkate alınarak rasyonel bir
beslenme programı çerçevesinde
yem kaynaklarının daha etkin kullanılması
ekonomik yönden büyük önem taşımaktadır. Canlı ağırlık artışı ve kondüsyon, farklı
fizyolojik evrelerde uygulanan manejman ve beslenme rejimi ile yakından ilgilidir.
Vücut kondüsyonunun bilinmesi ile hayvanın dış görünüşünden farkedilmesi güç
olan değişikliklerin ve kondüsyondaki ani kayıpların vakit kaybedilmeden tespit
edilmesi mümkün olabilmektedir. Ayrıca sürünün besin madde ihtiyacının bilinmesi
hayvanın gelişme ve döl verim gücü hakkında da ipuçları vermektedir. Küçükbaş
hayvanlarda vücut kondüsyonu ile döl verimi arasında yüksek düzeyde pozitif bir
ilişki vardır. Koç veya teke katımında iyi kondüsyon puanına (3-3.5) sahip hayvanlar
döl verim özellikleri bakımından diğerlerine nazaran daha yüksek bir performans
göstermektedir (Biçer, 1991). Bunun için koyun ve keçilere, koç veya teke
katımından 8 hafta önce kondüsyon puanlaması (BCS) yapılmalı ve hayvanlar
gruplara ayrılmalı kondüsyonu zayıf hayvanlara teşvik yemlemesi (Flushing)
uygulanarak uygun puana (3-3.5) getirilmeli ve puanlamada 4 puandan yüksek olan
hayvanlara enerjice düşük yemler verilerek bunların optimum 3-3.5 puan düzeyine
ulaşmaları sağlanmalıdır. Konuya ilişkin olarak yüksek döl verimi sağlanması için
küçükbaş hayvanlarda teke veya koç katımı öncesinde, gebeliğin ortasında ve
sonunda yapılacak vücut kondüsyon puanlaması (BCS) sonuçları teorik olarak
hedeflenen puanlara yakın olmalıdır. Örneğin, İngiliz Tarım Bakanlığının katımdan 8
hafta önce hedeflediği puanlar 3-3.5; gebeliğin ortasında 3; gebeliğin sonunda ise 33.5’tur. Bu uygulamalar sonucunda sürüdeki kısırlık oranı minimize edilmekte,
ikizlik oranı artmaktadır. Kısacası sürü bazında döl verimi yükselmektedir. Bu
4
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
uygulama ülke bazında gerçekleştiğinde, döl veriminin artması ile ülke ekonomisine
önemli katkılar getirebilmektedir. Ülkemiz açısından böyle bir sistemin yasal bir
zemine
oturtulması
ülkemiz
ekonomisine
katkılar getirecektir. Kondüsyon
puanlaması yapılmazsa sürü içerisinde zayıf keçiler ile (2 puandan düşük), aşırı
yağlanmış anaçlarda (4 puandan yüksek) döl verimi yönünden sorunlar yaşanmakta
bu da ekonomik yönden olumsuzluklara neden olmaktadır. Diğer taraftan özellikle
doğum döneminde doğal olarak kondüsyon skoru bakımından ırklar arasında
farklılıklar olabilmektedir, örneğin bu değer Suffolk melezlerinde 4 iken yarım kanlı
ırklarda 3.5 olarak saptanmıştır (Anonim, 1984). Vücut kondüsyonunun döl verimi
açısından önemi birçok araştırıcı tarafından ayrıntılı şekilde incelenmiştir (Gunn ve
ark. 1969; Russel ve ark. 1969; Gunn ve Rhind, 1984; Teixeira ve ark. 1989; Gunn
ve Doney, 1979). Koç katımı döneminde canlı ağırlık ve vücut kondüsyonu ile
ovulasyon (yumurtlama) oranı ve doğan kuzu sayısı gibi bazı döl verim özellikleri
arasında pozitif ilişki olduğu bildirilmektedir (Gunn ve Doney, 1979; Gunn ve ark.
1969). Araştırıcılar koç katımı döneminde küçükbaş hayvanların optimum vücut
kondüsyonunda olmalarının ovulasyon (yumurtlama) oranını artırmasının yanında
bir
veya
birden
fazla
salınan
yumurtalardaki
kayıpları
azaltacağını
da
bildirmektedirler (Gunn ve Doney, 1979).
Thomson ve Bahhady (1988) İvesi koyunları üzerinde yaptıkları bir çalışmada
koç katımında, canlı ağırlık ile döl verimi arasında pozitif ilişki (r = 0.98) olduğunu
bildirmişlerdir.
Aynı
araştırıcılar
koç
katımı
öncesinde
koyunların
vücut
kondüsyonunun artarak yükselmesinin (3’e ve 51–55 kg) ikizlik oranını artırdığını
ancak daha ağır koyunlarda bu oranın düştüğünü ortaya koymuşlardır.
Russel ve ark. (1969), İskoç siyah başlı koyunları üzerinde yaptıkları bir
çalışmada vücut kondüsyonu ile karkastaki yağ içeriği arasında yüksek bir ilişki
olduğunu ortaya koymuşlardır. Jefferies (1961), tarafından geliştirilen sistem
vücudun kabuk yağı ile örtülme derecesinin tahminine dayanmaktadır. Vücut
kondüsyonundaki bir birim değişmeye karşılık vücudun yağ depolarındaki değişiklik
vücut kondüsyonu ile yağlılık arasındaki ilişkiyi yansıtabilmektedir. Yapılan
çalışmalarda toplam vücut yağının tahmininde vücut kondüsyon puanının canlı
5
1. GİRİŞ
Mevlüt DİNLER
ağırlıktan daha iyi sonuç veren bir kriter olduğu ortaya konulmuştur (Teixeira ve
ark. 1989; Russel ve ark. 1969; Milligan ve Broadbent, 1974) .
Diğer taraftan son yıllarda kondüsyon puanı saptanırken (BCS) puanlama
aralığı konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Ülkemizde yaygın üretimin hakim
olduğu büyük bir bölümde meraların yetersiz olması nedeniyle küçükbaş
hayvanlarda kondüsyon yetersizliği söz konusudur. Bu durumdaki hayvanlara BCS
uygulaması ile üretimin artırılması olasıdır. Hayvanların hedef puana erişmesi ile
rantabilitenin artırılması mümkün olabilecektir.
Daha önce belirtildiği üzere ülkemizde pratik olarak küçükbaşlarda BCS
uygulamasına geçilmeli, hatta bu konuda yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ziraat
Fakülteleri bünyelerinde bulunan Zootekni bölümlerinde ve Tarım Bakanlığının ilgili
birimlerinde BCS eğitimi uygulamalı olarak verilmeli, bu konuda bilimsel
araştırmalar yapılmalı ve uzmanlar yetiştirilmelidir. BCS uygulaması sonucunda
üreticilerin ürettiği kuzu ve oğlak sayısı artacak ve dolayısıyla ekstansif sistemde
rantabilite yükselecektir.
Yukarıdaki görüşlerden hareketle bu çalışmada Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma
Uygulama Çiftliği bünyesinde faaliyet gösteren süt keçiciliği işletmesinde
yetiştirilmekte olan Zootekni Bölümünün makro düzeyde yürüttüğü projeler
çerçevesinde geliştirilen melez keçilerde vücut kondüsyon puantajı yapılarak bunun
bazı karakterlerle ilişkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın öncelikli amaçlarından
birisi elde edilecek sonuçlara ilişkin olarak ortaya çıkacak önerilerin işletmedeki
verimliliğe yansıtılmasıdır. Ayrıca bu sonuçların BCS konusundaki literatür
çalışmalarına bilimsel yönden katkılar getirdiği yadsınamaz bir gerçektir.
6
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Ülkemizde, vücut kondüsyon puanlaması (BCS) hakkında yapılan çalışmalar
sınırlı düzeydedir. Bu bölümde, gerek ülkemizde gerek yurt dışında küçükbaşlar
üzerinde konuya ilişkin olarak yapılan çalışmalar özetlenmiştir.
Absy ve ark. (2001), keçilerde oğlaklama mevsimi ile vücut kondüsyon
skorunun doğum sonrası yumurtalıkta aktivitenin devamlılığına olan etkisini
belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada, hayvanlarda yumurtlama oranını
doğumdan sonraki 8 hafta içinde %41.67, %54.5, %70 ve %83.33 olarak saptamışlar,
sonbahar ve yaz aylarında yumurtlama oranının (P<0.01) kış veya ilkbahar aylarına
göre daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.
Atti ve ark. (2001), iki farklı sürüde yağlı kuyruklu Barbarine ırkı koyunlarda
koç katımında vücut kondüsyonu ile üreme performansı arasındaki ilişkiyi
inceledikleri araştırmada yağışlı mevsimde, koç katımı öncesi dönemde hayvanların
vücut kondüsyonun yüksek olduğunu ortaya koymuşlardır. Her iki sürüde doğurma
oranını sırasıyla % 75 ve %92–96 olarak belirlemişler, kondüsyon puanı 1.5 puandan
düşük olan hayvanların doğum oranını sürünün diğer hayvanlarının doğum oranından
düşük bulmuşlardır (%86’ya karşı %91-95). Sürüdeki koyun başına doğan kuzu
sayısının 1.0’dan 1.3’e ve 1.2’ den 1.8’e kadar değişiklik gösterdiğini saptamışlardır.
Lincoln koyunları üzerinde yürütülen bir çalışmada canlı ağırlık ile
kondüsyon puanı arasında önemli bir ilişki (r=0.55) saptanmış, ikiz kuzulama
oranının aşım dönemindeki kondüsyon puanının artması ile birlikte önemli düzeyde
(P<0.05) yükseldiği belirlenmiştir (Becerril ve ark., 1988).
Biçer (1991), koyunlarda vücut kondüsyonu ile hayvanın gelişme durumu ve
döl verimi arasında pozitif bir ilişki olduğunu, koç katımında iyi kondüsyonda olan
koyunların döl verim özellikleri bakımından diğerlerine göre daha yüksek bir
performans gösterdiğini bildirmiştir. Araştırıcı tarafından sürüdeki koyunlarda vücut
kondüsyonunun saptanması ve koyunların koç katımında kondüsyon bakımından
optimum seviyeye getirilmesinin sayısal olarak kuzu veriminde artışa neden olacağı
öne sürülmüştür.
7
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
Burke ve ark. (2002), çayır otu üretimindeki mevsimsel değişimin koyunlarda
gebelik, kuzulama oranı, vücut kondüsyon skoru ve vücut ağırlığına olan etkisini
belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada bu üretime bağlı olarak yaz aylarında
canlı ağırlık, kondüsyon skoru, gebelik ve kuzulama oranlarının düştüğünü, bahar
aylarında ise vücut ağırlığı, kondüsyon skoru, gebelik ve kuzulama oranlarının yaz
aylarına göre önemli düzeyde arttığını (P<0.01) saptamışlardır.
Cabiddu ve ark. (1999), keçilerde vücut kondüsyon skoru, süt verimi, sütün
kompozisyonu arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla yaptıkları araştırmada, vücut
kondüsyon skoru ve süt verimi arasında negatif bir ilişki tespit etmişlerdir (r=0.24,
P<0.05). Süt üretimi ve sütteki yağ arasında ters bir ilişki olduğunu, laktasyon
başında ve ortasında sütteki protein içeriğinin daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.
Castro ve ark. (2002), koyunlarda Recombinant Somatotropin’in yumurtlama
ve vücut kondüsyon skoruna olan etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada
Recombinant Somatotropin’in, yumurtlamaya etkili olmadığını ancak vücut
kondüsyon skorunu etkilediğini belirlemişlerdir.
Cisse ve ark. (2002), keçilerde vücut kondüsyonunda mevsimsel değişimler ve
verimde devamlılığa dair ilişkileri belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada,
gebelik oranının dengeli yemleme ve vücut kondüsyonu ile ilişkili olduğunu
saptamışlar ve keçilerin kurak mevsim meralarında vücut kondüsyonunu
kaybedebileceğini ve yağışlı mevsimde ise kazanacağını belirtmişlerdir. Vücut
kondüsyonunun
yeterli
ve
dengeli
bir
yemlemeyle
optimum
seviyeye
getirilebileceğini saptamışlardır, ayrıca vücut ağırlığındaki değişimlerin her zaman
vücut kondüsyon skoru ile paralel gitmediğini belirtmişlerdir.
Dapoza ve ark. (1995), Rasa Aragonesa koyunlarında sütten kesimde vücut
kondüsyon skorunun kızgınlık aktivitesinin yeniden başlamasına olan etkisini
belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada, koyunların östrus aktivitesi yüzdesini
hormonal (progesteron) etkiyle yüksek ölçmüşler ve vücut kondüsyon skorunu 2
grupta araştırmışlardır. Araştırıcılar birinci grupta vücut kondüsyon skorunu 2.5’e
eşit veya 2.5 den büyük,diğer grupta ise 2.25’e eşit veya 2.25 den daha küçük tespit
etmişlerdir.
8
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
Delfa ve ark. (1991), vücut kondüsyon skoru tahmini yolu ile Rasa Aragonesa
koyunlarının karkas kompozisyonunun tespiti için soğuk karkas ağırlığı, yağ
kalınlığı, karkas sınıflandırmada C sınıfı (yağ oranı düşük) karkasın ve longissimus
dorsi kas derinliği arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Araştırma sonucunda, karkasta
kasarası yağ oranının belirlenmesinde soğuk karkas ağırlığından yararlanılması
gerektiğine işaret edilmiştir (r=+0.94). Çalışmada C sınıfı karkasın çoklu
regresyonda soğuk karkas ağırlığı hesaplarına dahil edilmesinin kabuk yağı ile
birlikte mümkün olabileceğini (r=+0.91) saptamışlardır. Araştırıcılar leğen ve böbrek
yağının soğuk karkas ağırlığı hesaplamaları ile birlikte çoklu regresyonda yağ
kalınlığı veya vücut kondüsyon skoru ile aynı oranda etkili olduğunu, soğuk karkas
olarak karkas sınıflandırmada en iyi karkasın C sınıfı karkas olduğunu
belirtmişlerdir.
Delfa ve ark (1991), aynı vücut kondüsyon skorundaki Rasa Aragonesa
koyunlarında yağ kalınlığı, longissimus dorsi kas derinliğinin yüksek frekanslı
hesaplamalarını tespit etmek amacıyla yaptıkları araştırmada yüksek frekanslı
tahminlerin toplam karkas yağ ve kası hakkında bilgi edinmede kullanılabileceğini
belirtmişlerdir.
Delfa ve ark. (1995), Blanca Celtiberica ırkı keçilerde vücut depo yağları,
karkas kompozisyonu, canlı ağırlık ve vücut kondüsyon skoru arasındaki ilişkileri
belirlemişlerdir. Araştırmada bel ve göğüs bölgesinden saptanacak subjektif
değerlendirmenin canlı ağırlık, karkas ve vücut depo yağlarından daha belirgin bir
şekilde tayin edilebileceğini saptamışlardır. Araştırıcılar bel bölgesinde saptanacak
vücut kondüsyon skorunun 2.5’ten 3.5’a ve 3.5’ten 4.5’a yükselmesi durumunda
subcutaneous (kabuk yağı) ve omental (iç yağ) depolarının tahmini hakkında net
bilgi verdiğini belirlemişlerdir.
Frutos ve ark. (1995), Churra ve Merina Koyun ırklarında vücut kondüsyonu ve
depo yağları arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada vücut
kondüsyon skoru ile yağ depoları arasındaki ilişki bakımından ırklar arasında
farklılığın olmadığını saptamışlar ve Churra koyunlarında iç yağın Merina
koyunlarından farklı bir dağılım gösterdiğini belirtmişlerdir.
9
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
Gunn ve Doney (1979), araştırmalar sonucunda koç katımı döneminde canlı
ağırlık, vücut kondüsyon puanlaması ile ovulasyon (yumurtlama) oranı ve doğan
kuzu sayısı gibi bazı döl verim özellikleri arasında yüksek oranda pozitif ilişki
olduğu saptanmışlardır. Koç katımı döneminde koyunların optimum (3-3.5)
kondüsyon puanında olmalarının yumurtlama oranını artırmasının yanında bir ve
birden fazla salınan yumurtaların doku kayıplarını azaltacağını bildirmişlerdir.
Çizelge 2.1. Koç katımı döneminde canlı ağırlık ve vücut kondüsyonu ile ovulasyon
oranı ve doğan kuzu sayısı gibi bazı döl verim özellikleri arasındaki ilişkiler (Gunn
ve Doney,1979).
Ort
S.h.
Ort.
S.h.
Koç katımında vücut kondüsyonu
Öngörülen
Gerçekleşen
3
2
2.92
0.025
1.97
0.032
Koç Katımından 3 hafta önce
65.5
1.29
54.0
1.21
Koç Katımında
66.1
1.23
52.2
1.13
Can Ağırlık
Toplam Corpus Luteum sayısı
54
34
Toplam Corpus Luteum Kaybı (%)
24
44
1.80
1.21
Aşılan Koyuna Göre
1.37
0.68
Gebe Koyuna Göre
1.46
1.06
Yumurtlama Oranı
Kuzu Verimi
İvesi koyunları üzerinde yapılan bir çalışmada aşım dönemindeki kondüsyon
puanı ile koyunların kuzulama ve kırkım dönemlerindeki canlı ağırlıkları arasında
pozitif bir ilişkinin (r=0.93) olduğunun saptandığı, kuzulama dönemindeki canlı
ağırlık, toplam süt üretimi ve laktasyon uzunluğu bakımından da, kondüsyon puanı
ve yaş arasında önemli (P<0.01) bir ilişkinin tespit edildiği bildirilmektedir (Hosamo
ve ark., 1986).
Lopez ve ark. (1995), koyunlarda vücut kondüsyonundaki değişim ile döl ve
süt verimi için farklı verimlilik yollarını belirlemişlerdir. Araştırıcılar yıl boyunca
vücut rezervlerinin gelişmesinin üreme performansı üzerine olumlu bir etki yaptığını
fakat bu değişimin süt verimi üzerine etkili olmadığını saptamışlardır.
10
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
Vücut kondüsyon skorunun mevsimsel değişimlere çok duyarlı olmasından
dolayı çiftlik hayvanları bakımından bir yetiştirme aracı olarak kullanılabileceği
bildirilmiştir (Luginbuhl ve ark., 2002).
Majele-Sibanda ve ark. (2000), Matebele ırkı keçilerinin yarı kurak koşullarda
canlı ağırlık ve vücut kondüsyon değişimlerini incelemişlerdir. Araştırmada
mevsimsel faktörlerin canlı ağırlık ve vücut kondüsyon değişimleri üzerine önemli
derecede etki yaptığını saptamışlardır.
Mellado ve ark. (1994), düşük ve yüksek vücut kondüsyonundaki melez
keçilerin teke katımındaki üreme performanslarını inceledikleri araştırmada optimum
vücut kondüsyonuna (3-3.5) sahip hayvanlarda yüksek bir oğlaklama oranı elde
edildiğini yüksek veya düşük kondüsyonda bu oranın düştüğünü saptamışlar ve teke
faktörünün, melez keçilerde oğlaklama oranı ve doğan oğlak sayısı üzerine etkili
olmadığını belirtmişlerdir.
Mellado ve ark. (1996), Meksikanın kurak bölgelerinde ekstansif koşullarda
yetiştirilen keçilerde oğlaklama oranı üzerine vücut kondüsyon skoru, teke katım
periyodu uzunluğu ve teke katım ayının etkilerini inceledikleri araştırmada kurak
dönemlerde keçilerin teke katımı ve gebelik dönemlerindeki düşük vücut kondüsyon
faktörünün oğlaklama oranını yağışlı döneme göre yaklaşık olarak % 50 oranında
azalttığını saptamışlardır. Aynı zamanda kondüsyon puanı 5 olan tekelerle çiftleşen
keçilerden yüksek bir oğlaklama oranı elde edildiğini, teke katım periyodunun yaz
veya sonbaharda en az 21 gün olması gerektiğini, ayrıca dişi ve erkek hayvanların
her ikisinde de vücut kondüsyon skoru azaldıkça verimsizliğin (kısırlık) arttığını
belirlemişlerdir.
Toplam vücut yağının tahmininde vücut kondüsyon puanının canlı ağırlık
saptamasına göre daha iyi sonuç veren bir kriter olduğu belirlenmiştir (Milligan ve
Broadbent, 1974).
Molina ve ark. (1991), Manchega ırkı koyunlarda vücut kondüsyon skorunun
kuzulama mevsimi ve doğum tipine göre değişimi ve kuzu gelişmesine olan etkilerini
inceledikleri araştırmada, tek doğuran koyunlarda kuzulamadaki vücut kondüsyonu
ile doğum ağırlığı, günlük canlı ağırlık artışı ve sütten kesim ağırlığı arasında bir
ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmada korelasyon katsayıları tek kuzularda
11
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
sırasıyla 0.931, 0.634 ve 0.955 olarak, ikiz kuzularda ise; 0.744, 0.467 ve 0.668
olarak hesaplamışlardır. Kuzulama döneminde vücut kondüsyonunun kuzulama
mevsimi ve doğum tipine göre farklı değerler verdiğini saptamışlardır. Aynı zamanda
vücut kondüsyon skorunun, sütten kesimde, kuzulama mevsimi ve doğum tipine göre
değiştiğini belirtmişlerdir (P<0.01).
Nsoso ve ark. (2003), keçilerde kurak ve yağışlı mevsimde vücut kondüsyon
skoru, vücut ağırlığı ve göğüs çevresini belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada,
vücut kondüsyon skoru üzerine mevsime bağlı besinsel etkilerin vücut ağırlığı veya
göğüs çevresi değerlerine göre daha sağlıklı bilgiler verdiğini saptamışlardır.
Araştırıcılar en düşük vücut kondüsyon skorlarının kurak mevsimde 2.17 ± 0.10 ile
2.65 ± 0.10 arasında değiştiğini, yağışlı mevsimde ise 3.17 ± 0.10 ile 3.79 ± 0.11
arasında olduğunu belirtmişlerdir. Vücut ağırlığı ve vücut kondüsyon skoru
arasındaki korelasyon katsayılarını kuru ve yağışlı mevsimlerde sırasıyla - 0.54 ve 0.40 olarak bulmuşlardır.
Oregui ve ark. (1991), Latxa koyunlarında vücut kondüsyon skoru ve canlı
ağırlık arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada, vücut
kondüsyon skorunun koyun yaşı ile değiştiğini ancak kondüsyon skorunun fizyolojik
durum, yıl, sürü ve ırk gibi etmenlerle ters orantı oluşturduğunu bildirmektedirler.
Araştırıcılar kondüsyon skorundaki bir birim değişmenin canlı ağırlığında yaklaşık
olarak 5 kg’lık bir değişim meydana getirdiğini belirlemişlerdir.
Gerçekleştirilen diğer bir araştırmada canlı ağırlık ve kondüsyon puanı
arasındaki korelasyon katsayısının +0.45 olduğu bildirilirken kondüsyon puanının
koyunlarda
fertilitenin
tahmininde
başarılı
bir
şekilde
kullanılabileceği
vurgulanmıştır (Özder ve ark., 1997)
Özder ve ark. (1997), Türkgeldi koyunlarında canlı ağırlık ve kondüsyon puanı
arasındaki
ilişkileri
belirlemek
amacıyla
yaptıkları
araştırmada
kondüsyon
puanındaki her ünitelik değişimin canlı ağırlıkta aşım dönemi için 10.961 kg,
kuzulama dönemi için 10.376 kg ve sütten kesim dönemi içinde 7.310 kg’lık bir
değişimle sonuçlandığını saptamışlardır.
Piasentier ve ark. (1995), laktasyondaki koyunlarda karkastaki kabuk yağı
kalınlığı değişimlerini inceledikleri araştırmada laktasyonun ilk 11 gününde
12
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
koyunlarda yoğun bir kabuk yağı birikimi olduğunu saptamışlar ve yağ hücre
kalınlığının hayvanlar arasında farklı vücut kondüsyonlarının ortaya çıkmasında
etkili olduğunu belirtmişlerdir.
Vücut kondüsyon skorunun hayvanlar için vücut kompozisyonuyla yakından
ilişkisi olan basit işlevsel bir göstergeye dayalı, kullanışlı bir tanım olduğu
belirtilmiştir (Rae, 2002).
İskoç siyah başlı koyunlar üzerinde yapılan bir araştırmada vücut kondüsyonu
ile vücuttaki yağ içeriği arasında yüksek bir ilişki olduğu ortaya konulmuştur (Russel
ve ark., 1969).
Sanson ve ark. (1993), koyunlarda kondüsyon skoru, canlı ağırlık ve vücut
kompozisyonu arasındaki ilişkileri inceledikleri çalışmalarında canlı ağırlık ve
kondüsyon skorunun birlikte karkas ağırlığı, karkas kompozisyonu ve karkas
parçalarını belirlemede önemli kriterler olduğunu saptamışlardır. Canlı ağırlık ve
kondüsyon skoru arasında yüksek oranda ilişki (korelasyon), kondüsyon skorundaki
bir birim artışın canlı ağırlıkta 5.1 kg’lık değişime neden olduğu belirtilmiştir. Bunun
yanında karkas lipidlerinin (yağları) yüksek oranda kondüsyon skoru ile ilişkili
olduğunu
ve
lipidlerin
koyunlar
için
hazır
enerji
kaynağı
olarak
tanımlanabileceklerini belirlemişlerdir.
Susmel ve ark. (1995), laktasyondaki koyunlarda vücut yağının, kabuk yağ
hücrelerinde veya vücut kondüsyon skorunun tahmininde kullanılmak amacıyla
yaptıkları araştırmada vücut yağı ile vücut skoru değişimini, yağlılık derecesi ile
farklı laktasyon arasındaki ilişkiyi saptamışlardır. Araştırıcılar vücut yağ içeriği ile
aynı kondüsyon arasında bir ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Laktasyon
aşamalarının vücut kondüsyon skorunun düşmesinde önemli bir faktör olduğunu
belirlemişlerdir.
Tswana ırkı keçi yavruları oranının kurak sezonda % 36 - % 42 aralığında,
yağışlı mevsimde % 42 - % 46 aralığında değiştiği bildirilmiştir (Tadubana, 2002).
Koyunlarda vücut kondüsyon puanının 2’den 1’e düşmesi halinde ilk olarak
kas arası yağ içeriğinin azalacağı, 3’ten 4’e veya 4’ten 5’e yükselmesi durumunda ise
yağ artışının kabuk yağı ve omental yağda olacağı bildirilmektedir (Teixeira ve ark.,
1989)
13
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
Çizelge 2.2. Vücut Kondüsyon Puanı İle Karkastaki Yağ İçeriği Arasındaki İlişkiler
(Teixeira ve ark.,1989).
Dokular
Vücut Kondüsyon puanındaki değişiklikler
1’den 2’ye 2’den 3’e 3’den 4’e 4’den 5’e
Omental yağ (gr)
231
689
1432
2481
Mesentrik yağ (gr)
258
462
505
701
Böbrek ve leğen yağı (gr)
181
590
1304
2368
Kabuk yağı (gr)
270
1070
1272
5492
Kasarası yağ (gr)
652
1108
1572
2042
Toplam vücut yağı (gr)
1700
4000
6300
11100
Thompson ve Meyer (1994), keçilerde yüksek oranda döl verimi elde etmek
için optimum vücut kondüsyon skorlarının teke katımında 3-4 arasında, gebeliğin
başı ve ortasında 2.5-4, tek doğuran keçiler için doğumda 3-3.5, ikiz doğuran keçiler
için doğumda 3.5-4 sütten kesimde keçilerin 2 ve üstü puanda olması gerektiğini
bildirmektedirler.
İvesi koyunları üzerinde yapılan bir araştırmada, koç katımında canlı ağırlık ile
döl verimi arasında yüksek bir pozitif ilişki (r=0.98) olduğu saptanmıştır.
Araştırmada koç katımı öncesi koyunların vücut kondüsyonlarının artarak 3’e ( iyi
kondüsyon) yükselmesinin (51-55 kg) ikizlik oranını artırdığı ancak daha yüksek
kondüsyondaki koyunlarda bu oranın düştüğü ortaya konmuştur (Thomson ve
Bahhady, 1988).
Torre ve ark. (1991), kondüsyon uygulaması ile flushing’in ilkbaharda koç
katımında Ripollesa ırkı koyunların döl verim performanslarının devamlılığına olan
etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları araştırmada koç katımında vücut kondüsyon
skorunun ortalama değerini 3.32, kuzulama oranını %85.1 ve doğuran koyun başına
kuzu verimini 1.38 olarak saptamışlardır.
Treacher ve Filo (1995), İvesi koyunlarında depo yağları, kondüsyon skoru ve
canlı ağırlık arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada,
kondüsyon puanındaki her ünitelik değişimin canlı ağırlıkta 11.8 kg’lık bir değişim
14
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Mevlüt DİNLER
meydana getirdiğini, vücut kondüsyon skorunda; kabuk yağı, kas içi ve kas arası
yağın daha önemli olduğunu belirtmişlerdir.
15
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
3.MATERYAL VE METOT
3.1. Materyal
Araştırmada kullanılan materyal, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama
Çiftliğinde süt keçiciliği işletmesinde diğer araştırma projeleri kapsamında
geliştirilen Alman Alaca x Kıl birinci geriye melez (%75 Alman Alaca Asil Keçisi +
%25 Kıl Keçi) keçilerden seçilmiştir. Keçi materyali, söz konusu genotipten 2 yaşlı
40 baş, 3 yaşlı 40 baş, 4 yaşlı 40 baş, 5 yaşlı 40 baş ve 6 yaşlı 15 baş olmak üzere
toplam 120 baş anaç keçiden oluşmuştur. Doğan oğlaklarda denemeye dahil
edilmiştir. Ancak bu sayısal varlık elde olmayan nedenlerle azalma göstermiştir.
(Fotoğraf 1.1. ve 1.2.).
Fotoğraf 1.1. Denemenin yürütüldüğü süt keçiciliği işletmesi
Fotoğraf 1.2. Deneme materyali Alman Alaca Keçide muayene (palpasyon)
bölgesinin görünümü.
16
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
3.2. Metot
Yoğun yetiştiricilik ve yarı açık ağıl koşullarında yürütülen çalışmada
hayvanlara 8 aylık bir meralanma dönemi ve buna ek olarak verime göre ortalama
500-700 gr/baş/gün kesif yem, kuru yonca otu ve silaj verilmiştir. Bu çalışmada canlı
ağırlık ve kondüsyon puanına ilişkin olarak; araştırma süresince vücut kondüsyon
puanı ve canlı ağırlık için yapılan değerlendirmeler teke katımı başlangıcında,
gebelik ortasında, doğumda ve oğlakların sütten kesiminde yapılmıştır.
Konuya ilişkin ölçümlerde iki gözlemci kullanılmıştır. Çalışmayı yürüten
araştırmacı (1. gözlemci) ve diğer bir gözlemcinin (2. gözlemci) aynı deney
günlerinde çalışması uygulaması ile doğruluk derecesi hakkında daha sağlıklı
sonuçlar elde edilmiştir.
Tartımların elektronik baskül ile gerçekleştirildiği çalışmada vücut kondüsyon
puan uygulaması için 0 dan 5’e kadar yapılacak puanlamada puanlama aralığı 0.5
olarak kabul edilmiştir. Ayrıca keçiler 2, 3, 4, 5 ve 6 yaşlı olmak üzere 5 farklı gruba
ayrılmış her grup kendi içerisinde 0.5 puan aralığına göre sınıflandırılmıştır. Konuya
ilişkin uygulama Russel ve ark. (1969), ile Thompson ve Meyer (1994), tarafından
belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmıştır. Bu sistemde subjektif olarak vücut
kondüsyon puanlaması bel bölgesinde son kaburga kemiğinin hemen arkasında yer
alan omurun etrafı ve üzerindeki kas ve yağ dokusuna deri üzerinden dokunarak ve
parmak uçlarının anılan bölgede gezdirilmesi (handling) ile yapılmaktadır.
Küçükbaş hayvanlarda vücut kondüsyon puanlaması 6 sınıfta incelenmekle
birlikte bunlardan pratikte 5 tanesi önem taşımaktadır. Bu çalışmada kondüsyon
puanlamasına temel oluşturan sınıflar ve puanlamaya ilişkin ayrıntılar her bir puan
sınıfı bazında aşağıda verilmiştir.
Puan 0: Deri ve kemik arası boş olup et ve yağ dokusu hiç yoktur. Hayvan
ölüm durumundadır. Bu durum hastalık ve yetersiz besleme koşullarında
oluşmaktadır.
Puan
1
(Zayıf
Kondüsyon):
Kondüsyon
bakımından
1
puanla
değerlendirilen hayvanlar çok zayıf durumdadır. Bel kası zayıf ve yağ birikimi söz
konusu değildir. Bel bölgesindeki her kemik parçası kolaylıkla hissedilebilmektedir.
17
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
Omurga çıkıntısı ve yatay çıkıntılar keskin olarak hissedilir ve parmaklar omur
çıkıntılarının altına kolaylıkla sokulabilir ve kemiklerin arası kolaylıkla hissedilebilir.
Göz kası çok zayıftır ve üzerinde yağ örtüsü yoktur. Deri çok ince olup, iyi yönetilen
sürülerde hayvanlar hiçbir zaman bu kondüsyon düzeyine düşmemektedir.
Şekil 3.1. Kondüsyon Puanı 1
Puan 2 (Orta Kondüsyon): Bu kondüsyondaki hayvanlarda sırt kemiği
belirgin olmakla beraber kas birikimi başlamıştır, omurga çıkıntısı yumuşaktır. Yatay
çıkıntılar yumuşak ve yuvarlak olup çıkıntıların alt tarafına parmakla bastırmak
mümkündür. Kemikler arasındaki boşluklar hissedilebilir, ancak henüz yumuşak bir
yapıdadır. Göz kası orta derinliktedir ve çok az miktarda yağ doku ile örtülüdür.
Deri bu hayvanlarda da çok incedir. Bu kondüsyondaki hayvanlar zaman
kaybetmeksizin beslenme açısından iyi koşullara alınmalıdır.
Şekil 3.2. Kondüsyon Puanı 2
Puan 3 (İyi Kondüsyon): Sırt kemiğinin üzeri etle örtülmüş olup yumuşaktır.
Parmakla bastırıldığında kemikler zorlukla hissedilirler. Omurga yumuşak ve
18
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
yuvarlaktır. Yatay çıkıntılar yumuşak ve yuvarlaktır. Kaslar dolu ve yağ tabakası
vardır. Göz kası orta kalınlıkta yağ tabakası ile kaplıdır deri orta kalınlıktadır.
Damızlık keçiler ve gelişmekte olan genç hayvanların bu kondüsyonda olması söz
konusudur.
Şekil 3.3. Kondüsyon Puanı 3
Puan 4 (Yağlı Kondüsyon): Omurga çizgi gibi hissedilmektedir.Yatay
çıkıntılar kalın bir et tabakası ile kaplı olduğu için bastırmakla dahi hissedilmez. Bel
kasları dolgun olup kalın bir yağ tabakası hissedilir. Başka bir ifadeyle göz kası kalın
bir yağ tabakası ile örtülü ve deri kalın olarak hissedilir. Gebeliğin ileri dönemindeki
keçiler genellikle bu kondüsyondadır. Gelişmekte olan genç hayvanların ilkbahardaki
kondisyonlarının 4 olması istenir.
Şekil 3.4. Kondüsyon Puanı 4
Puan 5 (Çok Yağlı Kondüsyon ): Palpasyon pozisyonunda omurlar basınçla
dahi hissedilmeyebilir. Omurganın olması gereken yerde çukur vardır. Yatay
19
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
çıkıntıların uçları yağ ile örtülü olduğu için hissedilmez. Bel kasları çok dolgun ve
kalın yağ tabakası vardır. Göz kası kalın bir yağ tabakası ile örtülüdür. Deri oldukça
kalındır. Bu kondüsyon sağlıksız ve yem tüketimi bakımından istenmeyen bir
durumdur. Gebeliğin ileri dönemindeki hayvanlar bu kondüsyona ulaştıklarında,
vücutta aşırı yağ depolanması sonucu yem alım kapasitesi önemli ölçüde
düşmektedir. Bu kondüsyona sahip gebe keçilerde gebelik zehirlenmesi ve güç
doğum gibi problemlerle karşılaşmak olasıdır.
Şekil 3.5. Kondüsyon puanı 5
3.3. İstatistiki Analizler
Elde edilen verilerin istatistiki analizi SPSS paket programı kullanılarak
değerlendirilmiş muamele etkisi önemli bulunanlar için faklılık Duncan çoklu
karşılaştırma testi ile hesaplanmıştır. Çalışmada kullanılan matematik model ile
sembollerin anlamları aşağıda verilmiştir.
Yij= µ+αi+eij
Yij = i’inci yaştaki j’inci hayvana ait canlı ağırlık
µ= populasyon ortalaması
αi= i’inci yaşın etkisi
eij = deneme hatası
20
3. MATERYAL VE METOT
Mevlüt DİNLER
Regresyon analizleri için kullanılan matematik modeli aşağıda verilmiştir.
Ŷi= a+bXi
Ŷi =i’inci hayvana ait tahmini canlı ağırlık
a= regresyon sabiti olup, kondüsyon puanı sıfır olduğunda canlı ağırlığın
alacağı değer
Xi = i’inci hayvanın kondüsyon puanı
b= regresyon katsayısı olup kondüsyon puanındaki bir birim artışa karşılık
canlı ağırlıkta görülecek olan değişikliği ifade etmektedir.
21
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Konu ile ilgili yapılan literatür taramalarında 2–6 yaşlı keçilerde vücut
kondüsyon puanlaması ile canlı ağırlık ve döl verimi arasındaki ilişkinin
incelenmesine yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Dolayısıyla bu
çalışma bu alanda yapılan ilk araştırma olma özelliğini taşımaktadır.
Çalışmada teke katımı, gebelik ortası, oğlaklama ve oğlakların sütten kesimi
dönemlerinde elde edilen canlı ağırlık ve vücut kondüsyon puanlarına ilişkin
tanımlayıcı istatistikler, yaş gruplarına göre çizelge 4.1’de gösterildiği gibi
saptanmıştır.
Çizelge 4.1. Farklı fizyolojik dönemde saptanan canlı ağırlık ortalamaları (kg).
Teke Katımı
Gebelik Ortası
Doğum
Sütten Kesim
Dönem
Yaş
2
n
21
_
x±sx
43.48±1.00 a
n
17
_
x±sx
48.88 ±1.31 a
n
16
3
28
48.39±1.27 b
24
53.96 ±1.41 b
22
4
21
52.71±1.14 c
21
57.00 ±1.44 bc
5
14
55.79 ±1.62 c 13
6
11
55.73±2.24 c
95
50.20±0.76
Genel
_
x±sx
46.69 ± 1.38 a
n
15
_
x±sx
49.6 ± 1.61 a
50.55 ± 1.64 ab
24
51.96 ± 1.84 ab
18
52.78 ± 1.79 b
18
55.78 ± 1.43 bc
61.31 ±1.47 c
14
55.43 ± 1.15 bc
13
58.46 ± 0.95 c
9
60.33 ±1.76 c
10
58.30 ± 1.68 c
9
56.00 ± 1.72 bc
84
55.51 ± 0.80
80
52.10 ± 0.82
79
53.91 ± 0.82
* Farklı harflerle gösterilen değerler arasındaki fark istatistiki olarak önemlidir (P<0.05).
Alman Alaca x Kıl birinci geriye melezi keçilerin farklı dönemlerdeki canlı
ağırlık ortalamaları Çizelge 4. 1.’de verilmiştir. Çizelgede görüldüğü gibi teke katım
döneminde keçilerin, canlı ağırlık ortalaması 50.2 ± 0.76 kg olarak bulunmuştur.Yine
bu dönemde en düşük canlı ağırlık 43.48 ± 1.00 kg ile 2 yaşlı hayvanlardan oluşan
grupta, en yüksek canlı ağırlık ise 55.79 ± 1.62 kg ile 5 yaşlı hayvanlardan oluşan
grupta elde edilmiştir. Gebelik ortasında canlı ağırlık ortalaması 55.51 ± 0.80 kg
olarak bulunmuştur. Bu dönem içerisinde en düşük canlı ağırlık 48.88 ± 1.31 kg ile
2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek canlı ağırlık ise 61.31 ± 1.47 kg ile 5
22
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Doğumda canlı ağırlık ortalaması
52.10 ± 0.82 kg olarak bulunmuştur. Bu dönem içerisinde en düşük canlı ağırlık
46.69 ± 1.38 kg ile 2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek canlı ağırlık ise
58.30 ± 1.68 kg ile 6 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Oğlakların
sütten kesim döneminde anaçların canlı ağırlık ortalaması 53.91 ± 0.82 kg olarak
bulunmuştur. Bu dönem içerisinde en düşük canlı ağırlık 49.6 ± 1.61 kg 2 yaşlı
hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek canlı ağırlık ise 58.46 ± 0.95 kg 5 yaşlı
hayvanlardan oluşan grupta saptanmıştır.
Keçiler üzerinde konuya ilişkin çalışmalar bulunmadığından bir karşılaştırma
yapılamamıştır.
Çizelge 4.2. Farklı fizyolojik dönemlerdeki kondüsyon puan ortalamaları
(1.gözlemci)
Teke Katımı
Gebelik Ortası
Doğum
Sütten Kesim
Dönem
Yaş
2
_
_
_
n
x±sx
n
x±sx
n
x±sx
n
21 2.40 ± 0.16 17 2.71 ± 0.25 16 2.31 ± 0.24 15
_
x±sx
2.90 ± 0.29
3
28 2.75 ± 0.13 24 2.88 ± 0.17 22 2.09 ± 0.16 24
2.73 ± 0.18
4
21 2.81 ± 0.17 21 3.19 ± 0.16 18 2.14 ± 0.17 18
2.86 ± 0.22
5
14 2.68 ± 0.19 13 2.69 ± 0.18 14 1.79 ± 0.11 13
2.38 ± 0.17
6
11 2.55 ± 0.20
9
1.78 ± 0.21
95 2.65 ± 0.07 84 2.83 ± 0.09 80 2.06 ± 0.08 79
2.63 ± 0.11
Genel
9
2.33 ± 0.17 10 1.80 ± 0.17
Farklı fizyolojik dönemlerdeki kondüsyon puan ortalamaları Çizelge 4.2’de
verilmiştir. Teke katımı döneminde ortalama vücut kondüsyon puanı 2.65 ± 0.07
olarak bulunmuştur. Yine bu dönem içerisinde en düşük vücut kondüsyon puanı 2.40
± 0.16 2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek kondüsyon puanı ise 2.81 ±
0.17 4 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Gebelik ortası dönemde
ortalama vücut kondüsyon puanı 2.83 ± 0.09, en düşük kondüsyon puanı 2.33 ± 0.17
6 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek vücut kondüsyon puanı ise 3.19 ± 0.16
4 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Doğum döneminde ortalama
23
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
vücut kondüsyon puanı 2.06 ± 0.08 olarak bulunmuştur. Bu dönemde en düşük
kondüsyon puanı 1.79 ± 0.11 5 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek
kondüsyon puanı ise 2.31 ± 0.24 ile 2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde
edilmiştir. Oğlakların sütten kesim döneminde ise ortalama vücut kondüsyon puanı
2.63 ± 0.11 olarak hesaplanmıştır. Bu dönemde en düşük kondüsyon puanı 1.78 ±
0.21 6 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek kondüsyon puanı ise 2.90 ± 0.29
2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta saptanmıştır.
Çizelge 4.3. Farklı fizyolojik dönemlerde hesaplanan kondüsyon puan ortalamaları
(2.gözlemci).
Teke Katımı
Gebelik Ortası
Doğum
Sütten Kesim
Dönem
Yaş
2
_
n
x±sx
21 2.60 ± 0.17
n
17
_
_
x±sx
n
x±sx
2.82 ± 0.24 16 2.25 ± 0.28
n
15
_
x±sx
2.93 ± 0.29
3
28 2.79 ± 0.14
24
2.96 ± 0.14 22 2.09 ± 0.16
24
2.69 ± 0.17
4
21 2.81 ± 0.19
21
3.21 ± 0.17 18 2.33 ± 0.16
18
2.92 ± 0.21
5
14 2.71 ± 0.19
13
2.77 ± 0.18 14 1.89 ± 0.14
13
2.27 ± 0.18
6
11 2.64 ± 0.20
9
2.50 ± 0.19 10
1.80 ± 0.2
9
1.94 ± 0.23
Genel
95 2.72 ± 0.08
84
2.92 ± 0.09 80 2.11 ± 0.09
79
2.63 ± 0.10
Farklı fizyolojik dönemlerdeki kondüsyon puan ortalamaları Çizelge 4.3’de
verilmiştir. Teke katımı döneminde ortalama vücut kondüsyon puanı 2.72 ± 0.08
olarak bulunmuştur. Yine bu dönem içerisinde en düşük vücut kondüsyon puanı 2.60
± 0.17 ile 2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek vücut kondüsyon puanı 2.81
± 0.19 ile 4 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Gebelik ortasında
ortalama vücut kondüsyon puanı 2.92 ± 0.09, en düşük vücut kondüsyon puanı 2.50
± 0.19 ile 6 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek vücut kondüsyon puanı 3.21
± 0.17 ile 4 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta elde edilmiştir. Doğum döneminde
genel ortalama vücut kondüsyon puanı 2.11 ± 0.09 olarak saptanmış olup, en düşük
vücut kondüsyon puanı 1.8 ± 0.2 ile 6 yaşlı hayvanlarda oluşan grupta , en yüksek
vücut kondüsyon puanı 2.33 ± 0.16 ile 4 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta
24
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
hesaplanmıştır. Oğlakların sütten kesim döneminde genel ortalama vücut kondüsyon
puanı 2.63 ± 0.10 olarak belirlenmiş olup, en düşük vücut kondüsyon puanı 1.94 ±
0.23 ile 6 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta, en yüksek vücut kondüsyon puanı 2.93 ±
0.29 ile 2 yaşlı hayvanlardan oluşan grupta saptanmıştır. Thompson ve Meyer (1994)
keçilerden yüksek bir döl verimi elde etmek için optimum vücut kondüsyon
puanlarının teke katımında 3-4 puan arasında, gebeliğin başı ve ortasında 2.5-4 puan,
tek doğuran keçiler için doğumda 3-3.5 puan, ikiz doğuran keçiler için doğumda 3.54 puan, sütten kesimde ise keçilerin 2 puan ve üstü olması gerektiğini bildirmişlerdir.
Birinci ve ikinci gözlemcinin gebelik ortası ve sütten kesim dönemlerindeki bulduğu
değerler verilen bu değerlerle paralellik arz etmektedir. Ancak teke katımı ve
doğumda saptanan değerler biraz daha düşük düzeydedir. Cisse (2002), bu durumu
keçilerin kurak mevsimde vücut kondüsyonlarının düşmesine ve yağışlı mevsimde
yükselmesine bağlamıştır. Dapoza ve ark. (1995), koyunlarda iki grupta araştırdığı
vücut kondüsyon skorunu 1. grupta 2.5 eşit veya 2.5’tan büyük diğer grupta ise 2.25
eşit veya 2.25’ten daha küçük tespit etmişlerdir. Luginbuhl ve ark, (2002) tarafından
belirtildiği gibi vücut kondüsyon skorunun mevsimsel değişimlerden etkilenmesi bu
durumun çiftliklerde manejmandan sorumlu yöneticiler tarafından duyarlılıkla
izlenmesi gerekmektedir. Şekil 4.1 ve 4.2 de yaş faktörü dikkate alınmaksızın 1. ve
2. gözlemcinin saptadığı değerlere göre farklı fizyolojik evrelerde kondüsyon puanı
ile canlı ağırlığın trendleri verilmiştir.
25
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Şekil 4.1. Yaş faktörü dikkate alınmaksızın farklı fizyolojik devrelerde saptanan
kondüsyon puanı ile canlı ağırlığın değişimi. (1. gözlemcinin sonuçlarına
göre).
26
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Şekil 4.2.Yaş faktörü dikkate alınmaksızın farklı fizyolojik devrelerde saptanan
kondüsyon puanı ile canlı ağırlığın değişimi. (2. gözlemcinin sonuçlarına
göre).
27
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Çizelge 4. 4. Teke katımı için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler.
Gözlemciler
Yaş
Grubu
2
Birinci
Gözlemci
3
4
5
6
GENEL
2
İkinci
Gözlemci
3
4
5
6
GENEL
* (p<0.05), ** (p<0.01)
n
R2
Regresyon Denklemi
P
21
28
21
14
11
95
21
28
21
14
11
95
0.001
0.252
0.291
0.363
0.239
0.15
0.008
0.170
0.296
0.408
0.518
0.14
CA = 43.09 + 0.162 KP
CA = 35.65 + 4.666 KP
CA = 42.69 + 3.599 KP
CA = 41.75 + 5.24 KP
CA = 41.50 + 5.591 KP
CA = 40.03 + 3.836 KP
CA = 42.10 + 0.532 KP
CA = 38.07 + 3.704 KP
CA = 43.40 + 3.315 KP
CA = 40.78 + 5.528 KP
CA = 33.48 + 8.759 KP
CA = 40.08 + 3.719 KP
Önemsiz
**
*
*
Önemsiz
**
Önemsiz
*
*
*
*
**
Çizelge 4.4’de teke katımı için canlı ağırlık ve kondüsyon puanı arasındaki
ilişkiler için verilen regresyon denkleminin tahmin edildiği Scatter dağılım grafikleri
Ek I’de verilmiştir.
Teke katımı için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler Çizelge
4. 4’te verilmiştir. Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler değerlendirildiğinde, yaş
grupları itibarıyla 2 ve 6 yaşlı hayvanlardan oluşan gruplarda canlı ağırlık ile
kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05), 3, 4 ve 5 yaşlı
hayvanların oluşturduğu gruplarda ise canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişki istatistiki açıdan önemli bulunmuştur (P<0.01, P<0.05). Tüm grupların geneli
dikkate alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki
açıdan önemli bulunmuştur ( P<0.01). Birinci gözlemcinin genel olarak oluşturduğu
denklemde kondüsyon puanının sıfır olması halinde canlı ağırlığın 40.03; kondüsyon
puanı 1 birim artarsa canlı ağırlık değeri 3.836 artacak anlamını taşımaktadır. Diğer
denklemler için aynı yorum yapılabilir. Ayrıca Spearman’ın sıra korelasyonuna göre
yapılan birinci gözlemci için kondüsyon puanı ile canlı ağırlık arasında 0.428’lik,
İkinci gözlemci için ise 0.383’lük bir ilişki vardır (p<0.05).
İkinci gözlemci verilerine göre, 3, 4, 5 ve 6 yaşlı hayvanlardan oluşan
gruplarda canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki önemli (P<0.05), 2 yaşlı
hayvanlardan oluşan grupta ise canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki
28
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
istatistiki açıdan önemsiz bulunmuştur (P>0.05). Tüm grupların geneli dikkate
alındığında 1. gözlemcinin bulgularına paralel olarak canlı ağırlık ile kondüsyon
puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli bulunmuştur(P<0.01).
Çizelge 4.5. Gebelik ortası için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler.
Gözlemciler
Yaş Grubu
2
3
4
5
6
GENEL
2
İkinci
Gözlemci
3
4
5
6
GENEL
* (p<0.05), ** (p<0.01)
Birinci
Gözlemci
n
R2
Regresyon Denklemi
p
17
24
21
13
9
84
17
24
21
13
9
84
0.39
0.15
0.20
0.09
0.51
0.11
0.47
0.24
0.24
0.15
0.26
0.14
CA = 40.17 + 3.22 KP
CA = 44.60 + 3.26 KP
CA = 44.52 + 3.94 KP
CA = 54.80 + 2.42 KP
CA = 42.83 + 7.5 KP
CA = 47.04 + 3.003 KP
CA = 38.18 + 3.79 KP
CA = 39.90 + 4.75 KP
CA = 43.79 + 4.11 KP
CA = 52.74 + 3.09 KP
CA = 48.33 + 4.8 KP
CA = 45.14 + 3.557 KP
**
Önemsiz
*
Önemsiz
*
**
**
*
*
Önemsiz
Önemsiz
**
Çizelge 4.5’de gebelik ortası için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişkiler için verilen regresyon denkleminin tahmin edildiği Scatter dağılım grafikleri
Ek I’de verilmiştir.
Gebelik ortası için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler
Çizelge. 4.5’te verilmiştir. Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler incelendiğinde, yaş
grupları itibarıyla 2, 4 ve 6 yaşlı hayvanlardan oluşan gruplarda canlı ağırlık ile
kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.05, P<0.01), 3 ve 5
yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda ise canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05) bulunmuştur. Tüm grupların
geneli dikkate alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki
istatistiki açıdan önemli bulunmuştur (P<0.01).
İkinci gözlemci verilerine göre, 2, 3 ve 4 yaşlı hayvanlardan oluşan gruplarda
canlı ağırlık ve kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.05,
P<0.01), 5 ve 6 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda ise canlı ağırlık ile
kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05) bulunmuştur.
29
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Tüm grupların geneli dikkate alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.01) bulunmuştur.
Çizelge 4.6. Doğum için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler.
Gözlemciler Yaş
n
R2
Grubu
2
16
0.35
Birinci
Gözlemci
3
22
0.17
4
18
0.18
5
14
0.01
6
10
0.30
GENEL 80
0.05
2
16
0.23
İkinci
Gözlemci
3
22
0.04
4
18
0.15
5
14
0.01
6
10
0.72
GENEL 80
0.04
* (p<0.05), ** (p<0.01)
Regresyon Denklemi
p
CA = 38.88 +3.38 KP
CA = 41.42 + 4.37 KP
CA = 43.15 + 4.50 KP
CA = 56.73 – 0.73 KP
CA = 48.54 + 5.42 KP
CA = 47.30 + 2.33 KP
CA = 41.31 + 2.39 KP
CA = 46.32 + 2.02 KP
CA = 42.91 + 4.23 KP
CA = 54.23 + 0.60 KP
CA = 45.5 + 7.11 KP
CA = 48.11 + 1.90 KP
*
*
Önemsiz
Önemsiz
Önemsiz
*
*
Önemsiz
Önemsiz
Önemsiz
**
önemsiz
Çizelge 4.6 ’da doğum için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişkiler için verilen regresyon denkleminin tahmin edildiği Scatter dağılım grafikleri
Ek II’de verilmiştir.
Doğum için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler Çizelge 4.
6’da verilmiştir. Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler değerlendirildiğinde, yaş
grupları itibarıyla 2 ve 3 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda canlı ağırlık ve
kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.05), 4, 5 ve 6 yaşlı
hayvanların oluşturduğu gruplarda canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki
istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05) bulunmuştur. Tüm grupların geneli dikkate
alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan
önemli (P<0.05) bulunmuştur.
İkinci gözlemci verilerine göre 2 ve 6 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda
canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.05,
P<0.01), 3, 4 ve 5 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda canlı ağırlık ve
kondüsyon
puanı
arasındaki
ilişki
istatistiki
açıdan
önemsiz
(P>0.05)
bulunmuştur.Tüm grupların geneli dikkate alındığında doğumda yapılan saptamalar
çerçevesinde canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan
30
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
önemsiz (P>0.05) bulunmuştur. Burada enteresan olan bir konu 1. gözlemcinin
değerlendirmelerinin aksine bir sonucun elde edilmesidir.
Çizelge 4.7. Oğlakların sütten kesimi için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişkiler.
Gözlemciler
Birinci
Gözlemci
Yaş Grubu
2
3
4
5
6
GENEL
İkinci
2
Gözlemci
3
4
5
6
GENEL
* (p<0.05), ** (p<0.01)
n
R2
Regresyon Denklemi
P
15
24
18
13
9
79
15
24
18
13
9
79
0.65
0.34
0.04
0.092
0.07
0.12
0.47
0.39
0.11
0.092
0.01
0.13
CA = 36.80 + 4.41 KP
CA = 35.98 + 5.85 KP
CA = 51.98 + 1.33 KP
CA = 54.45 + 1.68 KP
CA = 57.13 – 0.24 KP
CA = 46.76 + 2.721 KP
CA = 38.54 + 3.78 KP
CA = 34.15 + 6.73 KP
CA = 49.24 + 2.24 KP
CA = 54.74 + 1.64 KP
CA = 56.34 – 0.04 KP
CA = 46.36 + 2.869 KP
**
**
Önemsiz
Önemsiz
Önemsiz
**
**
**
Önemsiz
Önemsiz
Önemsiz
**
Çizelge 4.7’de oğlakların sütten kesimi için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişkiler için verilen regresyon denkleminin tahmin edildiği scatter dağılım
grafikleri Ek II’de verilmiştir.
Oğlakların sütten kesim dönemi için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişkiler Çizelge 4. 7’de verilmiştir. Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler
değerlendirildiğinde, yaş grupları itibarıyla 2 ve 3 yaşlı hayvanlardan oluşan
gruplarda canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli
(P<0.01), 4, 5 ve 6 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda canlı ağırlık ile
kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05) bulunmuştur.
Tüm grupların geneli dikkate alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.01) bulunmuştur.
İkinci gözlemci verilerine göre 2 ve 3 yaşlı keçilerden oluşan gruplarda canlı
ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemli (P<0.01), 4, 5
ve 6 yaşlı hayvanların oluşturduğu gruplarda canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişki istatistiki açıdan önemsiz (P>0.05) bulunmuştur. Tüm grupların
geneli dikkate alındığında canlı ağırlık ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki
istatistiki açıdan önemli (P<0.01) bulunmuştur. Ayrıca kondüsyon puanındaki her
ünitelik değişimin canlı ağırlıkta birinci ve ikinci gözlemci için sırasıyla teke
31
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
katımında 3.836 kg ve 3.719 kg; gebelik ortasında 3.003 kg ve 3.557 kg; doğumda
2.33 kg ve 1.90 kg; sütten kesimde ise 2.721 kg ve 2.869 kg’lık bir değişimle
sonuçlandığı saptanmıştır. Özder ve ark (1997) koyunlarda yaptıkları araştırmada
bunu aşım dönemi için 10.961 kg, kuzulama dönemi için 10.376 kg, sütten kesim
dönemi içinde 7.310 kg olarak bulmuşlardır. Sanson ve ark (1993) kondüsyon
puanındaki bir birim artışın canlı ağırlıkta 5.1 kg’lık bir artış meydana getirdiğini
bulmuşlardır.Teke katımı, gebelik ortası, doğum ve sütten kesim dönemlerinde
birinci ve ikinci gözlemci için regresyon katsayıları sırasıyla; 0.15, 0.14; 0.11, 0.14;
0.05, 0.04; 0.12, 0.13 olarak bulunmuştur. Bu durum Nsoso ve ark (2003) tarafından
kurak ve yağışlı mevsimler için sırasıyla –0.54 ve –0.40 olarak hesaplanmıştır.
Çizelge 4.8. Döl verimi ile kondüsyon puanı arasındaki ilişki
Gözlemciler Dönemler
Birinci
Gözlemci
İkinci
Gözlemci
Teke Katımı
Gebelik Ortası
Doğum
Sütten Kesim
Teke Katımı
Gebelik Ortası
Doğum
Sütten Kesim
n
R2
Regresyon
Denklemi
p
95
84
80
79
95
84
80
79
0.001
0.01
0.07
0.03
0.001
0.01
0.07
0.05
CA =0.84 + 0.026 KP
CA = 1.17– 0.088 KP
CA = 1.66– 0.312 KP
CA = 1.36– 0.153 KP
CA = 1.08– 0.065 KP
CA = 1.21– 0.098 KP
CA = 1.64– 0.291 KP
CA = 1.54– 0.222 KP
Önemsiz
Önemsiz
*
Önemsiz
Önemsiz
Önemsiz
*
*
* (p<0.05)
Çizelge 4.8’de döl verimi ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler için verilen
regresyon denkleminin tahmin edildiği scatter dağılım grafikleri Ek III ve IV’de
verilmiştir.
Döl verimi ile kondüsyon puanı arasındaki ilişkiler Çizelge 4.8’de verilmiştir.
Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler değerlendirildiğinde döl verimi ile kondüsyon
puanı arasındaki ilişki istatistiki açıdan doğum döneminde önemli (P<0.05), teke
katımı, gebelik ortası ve oğlakların sütten kesim dönemde önemsiz (P>0.05)
bulunmuştur.
İkinci gözlemci verilerine göre ise döl verimi ile kondüsyon puanı arasındaki
ilişki istatistiki açıdan doğum ve oğlakların sütten kesim dönemde önemli (P<0.05),
teke katımı ve gebelik ortası dönemde ise önemsiz (P>0.05) bulunmuştur.
32
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Çizelge 4. 9. Teke katımı döneminde yaş gruplarına göre oğlak sayıları ve
canlı ağırlık arasındaki farklılık
Kondüsyon YAŞ
n
Bir Doğuma Düşen
Ortalama CANLI Ağırlık (kg)
puanı
Oğlak Sayısı
2.40±0.16
2
11
1,10 ± 0.10a
43.20 ± 1.13a
2.75±0.13
3
24
1.75 ± 0.12 b
48.63 ± 1.34 b
2.81±0.17
4
18
1.44 ± 0.12 ab
52.78 ± 1.33 bc
2.68±0.19
5
12
1.75 ± 0,18 b
55.58 ± 1.32 c
2.55±0.20
6
10
1.50 ± 0.70 ab
56.70 ± 2.23 c
* Aynı sütun üzerinde farklı harflerle gösterilen değerler arasındaki fark istatistiki olarak
önemlidir. Ana yaşı döl verimi üzerine etkilidir (p<0.05).
Yaş gruplarına göre veriler incelendiğinde ortalama oğlak sayıları ve keçi
canlı ağırlıkları çizelge 4.9.’da verilmiştir. Çizelge 4. 9’da görüldüğü gibi en düşük
oğlak verimi 2 yaşlı keçilerde (1.10) gerçekleşirken, en yüksek oğlak verimi 5 yaşlı
ve 3 yaşlı keçilerde (1.75) görülmüştür. Keçilerin yaşlarına bağlı olarak ortaya çıkan
bu farklılık tüm gruplar için istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Yani ana
yaşının döl verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. En yüksek ortalama canlı
ağırlık 6 yaşlı keçilerde tespit edilirken (56.70 kg.), en düşük canlı ağırlık 2 yaşlı
keçilerde tespit edilmiştir (43.20 kg).
Çizelge 4.10. Kondüsyon puan gruplarına göre oğlak sayıları ve canlı ağırlık
arasındaki farklılık.
K.P
n
Bir Doğuma Düşen
Ortalama Canlı Ağırlık (kg)
Oğlak Sayısı
1.5
4
Birinci
1.25 ± 0.25
44.75 ± 3.82 a
Gözlemci
2.0
17
1.41 ± 0.12
47.59 ± 1.54 ab
2.5
22
1.50 ± 0.14
51.55 ± 1.24 ab
3.0
12
1.58 ± 0.15
51.58 ± 2.06 ab
3.5
15
1.80 ± 0.14
53.13 ± 1.96 bc
4.0 ve üzeri 5
1.60 ± 0.24
59.00 ± 1.82 c
* Aynı sütun üzerinde farklı harflerle gösterilen değerler arasındaki fark istatistiki olarak
önemsizdir (P>0.05).
33
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
Çizelge 4.11. Kondüsyon puan gruplarına göre oğlak sayıları ve canlı ağırlık
arasındaki farklılık.
Bir Doğuma Düşen
Ortalama Canlı Ağırlık (kg)
Oğlak Sayısı
1.5
5
1.20 ± 0.20 a
45.40 ± 2.94 a
2.0
15
1.67 ± 0.16ab
48.87 ± 1.59 a
2.5
17
1.41 ± 0.15 ab
50.65 ± 1.69 ab
3.0
21
1.43 ± 0.11 ab
51.24 ± 1.27 ab
3.5
11
2.00 ± 0.13 b
51.73 ± 2.12 ab
4.0
3
1.33 ± 0.33 ab
64.33 ± 3.93 c
4.5 ve üzeri 3
1.67 ± 0.33 ab
58.00 ± 3.00 bc
* Aynı sütun üzerinde farklı harflerle gösterilen değerler arasındaki fark istatistiki olarak önemlidir
(p<0.05).
İkinci
Gözlemci
K.P
N
Çizelge 4.10 ve 4.11’de kondüsyon puanı gruplarına göre sürü genelindeki
ortalama oğlak sayıları ve keçi canlı ağırlıkları arasındaki ilişkiler gösterilmiştir.
Birinci gözlemcinin elde ettiği verilerin analizi sonucunda kondüsyon puanı 3.5
olan keçilerdeki ortalama oğlak sayısı en yüksek 1.80, 1.5 kondüsyonlu keçilerde ise
en düşük ortalama oğlak sayısı (1.25) tespit edilmiştir. Kondüsyon puanı 4 olan
hayvanların az olması ve bu hayvanlardan yüksek döl veriminin elde edilmiş olması
ortalamayı çok yüksek tutmuştur. Birinci gözlemcinin elde ettiği veriler ışığında
kondüsyon puanı 3.5 olan keçilerde ortalama oğlak sayısının (1.80) yüksek olması
dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu durum Thompson ve Meyer (1994) ve Gunn ve
Doney’in (1979), bildirdiği yüksek döl verimi için optimum puanın 3-3.5 olması
gerektiği gerçeği ile örtüşmektedir. Kondüsyon puan gruplarına göre oğlak sayıları
ile canlı ağırlık arasında istatistiki açıdan önemli bir fark bulunmamıştır (P>0.05).
İkinci gözlemcinin elde ettiği verilerin analizi sonucunda 3.5 kondüsyona
sahip keçilerdeki ortalama oğlak sayısı en yüksek (2.00), 1.5 kondüsyonlu keçilerde
ise en düşük ortalama oğlak sayısı (1.20) tespit edilmiştir Birinci gözlemci için
gözlenen durum ikinci gözlemci içinde geçerlidir 4.5 kondüsyonlu keçilerden yüksek
döl veriminin elde edilmiş olması yine hayvan sayısının azlığı ile ilgilidir. Burada da
3.5 kondüsyonlu hayvanlardan yüksek döl verimi (2.00) elde edilmiş olması önemli
bir bulgudur. Kondüsyon puan gruplarına göre oğlak sayıları ile canlı ağırlık
arasındaki bu farklılık istatistiki açıdan önemlidir bulunmuştur (P<0.05). Atti ve ark.
(2001) koyunlarda, koyun başına doğan kuzu sayısının 1.0’dan 1.3’e ve 1.2’den 1.8’e
34
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Mevlüt DİNLER
kadar değişiklik gösterdiğini bildirmişlerdir. Torre ve ark. (1991), koç katım
dönemindeki vücut kondüsyon skorunun ortalama değerini 3.32 ve doğuran koyun
başına kuzu verimini 1.38 olarak hesaplamışlardır.
35
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Mevlüt DİNLER
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Keçilerde subjektif olarak vücut kondüsyon puanının saptanmasına yönelik
olarak yürütülen çalışmada elde edilen kondüsyon puanı değerlerinin canlı ağırlık ve
döl verimi ile olan ilişkileri üzerinde durulmuştur. Araştırmada elde edilen sonuçlar
ve bu sonuçlar çerçevesinde özellikle pratiğe yönelik olarak gereken hususlar aşağıda
özetlenmiştir.
1- Araştırmada kondüsyon puanının saptanması amacıyla iki gözlemci
çalışmıştır. Teke katım öncesinde her iki gözlemcinin saptadığı genel ortalamalar
(2.65 ve 2.72) koyunlar için Anonim (1984) tarafından bildirilen puan 3’ün biraz
altında gerçekleşmiştir. Her iki gözlemcinin kondüsyon puanı için saptadığı
değerlerden yaşlar arasında önemli bir farklılığın olmadığı ortaya çıkmıştır.
2- Gebelik ortasında saptanan genel ortalama KP değerleri (2.83 ve 2.92)
Anonim (1984) tarafından önerilen hedef puan 3’e çok yakın değerlerdir. Kondüsyon
puanının gebelik ortasında teke katımına göre daha yüksek bulunması doğal bir
sonuçtur. Keçiler üzerinde bu konuya ilişkin olarak gerçekleşmiş çalışma olmaması
bir karşılaştırma yapma olanağını vermemiştir. Çizelge 4.2 ve 4.3’de her iki
gözlemci tarafından saptanan ortalama kondüsyon puanlarının paralel bir durum arz
ettiği ve bu çizelgelerde yer alan doğumda saptanan ortalama değerlerin diğer
fizyolojik dönemlere göre en düşük değerde olduğu (2.06 ve 2.11) belirlenmiştir. Bu
da doğum zorlanımının getirdiği bir sonuçtur. Sütten kesim döneminde kondüsyon
puanları yükselişe geçerek her iki gözlemci için 2.63 ± 0,11 ve 2,63 ± 0,10
değerlerine erişmiştir.
3- Kondüsyon puanı ile canlı ağırlık arasında fizyolojik evrelere göre
belirlenen değerlere ilişkin trendler aynı tablo üzerinde işlenerek şekil 4.1 ve 4.2’ de
gösterilmiştir. Bu grafikten anlaşılacağı üzere canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasında paralel bir durum söz konusudur. Bu değerlendirmeler sonucunda gerek
canlı ağırlık gerekse kondüsyon puanının kırılma noktasının gebelik ortasında
gerçekleştiği ortaya çıkmıştır. Bu konuda gerek 1. gerekse 2. gözlemcinin
saptamaları birbirini destekler niteliktedir. Diğer taraftan muhtelif fizyolojik evreler
için gözlemcilerin saptadığı kondüsyon puan ortalamalarının karşılaştırılması
36
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Mevlüt DİNLER
sonucunda farklılığın istatistiksel olarak önemli olmadığı ortaya çıkmıştır.
Sonuçlardan gözlemcilerin Alman Alaca x kıl birinci melezi keçiler üzerinde
yaptıkları çalışmada canlı ağırlık ile vücut kondüsyon puanındaki değişimin paralel
bir durum arz ettiği anlaşılmıştır.
4- Kondüsyon puan tespit çalışmalarında birden fazla gözlemci ile gözlemci
kullanma ile güvenilirlik düzeyinin arttığı yadsınamaz bir gerçektir.
5- Kondüsyon puanı değerlendirmelerinde kullanılacak eksper kişilerin gerek
teorik gerekse pratik yönden iyi bir şekilde eğitilmeleri büyük önem taşımaktadır.
Ülkelerde bu organizasyon özel kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Kondüsyon puan uygulamasının önemi ilgili çevrelere bu gibi araştırmalardan elde
edilen sonuçların ışığında yansıtılmalıdır. Geçmişte her ne kadar objektif bir tespit
olan canlı ağırlık veya göğüs çevresi gibi ölçülerin saptanmasına öncelik verilmekte
ise de subjektif bir yöntem olmasına karşın yapılan araştırmalar vücut kondüsyon
puanlamasının canlı ağırlık ve göğüs çevresinin saptanması gibi ölçülerden daha
güvenli olduğu ortaya çıkmıştır (Nsoso, 2003).
4.4, 4.5, 4.6 ve 4.7 sayılı çizelgelerde farklı fizyolojik evreler için
gözlemcilerin tespitleri çerçevesinde canlı ağırlık ve kondüsyon puanı arasındaki
regresyon denklemleri ve belirtme katsayıları verilmiştir. Bu tablolardan istatistiksel
yönden yapılan tespitler önem kontrolü yönünde gözlemciler arasında benzerlikler
söz konusudur.
Çalışmamızda elde edilen dikkat çekici sonuçlardan bir diğeri çizelge 4.9’ da
özetlenmiştir. Bu çizelgede teke katımı döneminde saptanan kondüsyon puanı
değerlerinin yaş bazında bir doğuma düşen oğlak sayısı ile karşılaştırılması
yapılmıştır. Bu değerlendirmede bir doğuma düşen oğlak sayısı bakımından en
yüksek değerin 1.75 ± 0.18, 2.68 ± 0.19 puanlı 5 yaşlı ve bunları 3 yaşlı keçilerin
izlediği en düşük kondüsyon puanı değerine ise 2 yaşlı 2.40±0.16 puanlı keçilerin
sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Aynı çizelgede anılan gruplara ait canlı ağırlık
ortalamaları verilmiştir. Sonuç olarak teke katımında 2.68 – 2.75 arasında saptanacak
kondüsyon puanları ile döl verimi bakımından olumlu sonuçların alınabileceği ortaya
çıkmaktadır. Bu değerler Özder ve ark. (1997) tarafından kuzular için koç katımında
hedef puan olarak önerilen 2.5 - 3.0 değeri ile büyük bir yaklaşım içerisindedir. Aynı
37
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Mevlüt DİNLER
araştırmada kuzularda 2.0 ile 3.0 arasında ki kondüsyon puanının sütten kesim
ağırlığına olumlu etki yaptığı bildirilmektedir.
Bu araştırmadan çıkan sonuçlar da göstermiştir ki, teke ve koç katımı
öncesinde ülkemizdeki küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin Kondüsyon puanlaması
uygulamasına geçmeleri karlı bir üretimin gereğidir. Bu konuda özellikle ırklar
bazında karkas çalışmalarını da içeren araştırmaların yapılmasına gerek vardır.
Ayrıca Kondüsyon puanlaması uygulamasının ilgili Bakanlık tarafından önemle ve
ciddi bir şekilde ele alınma zorunluluğu bulunmaktadır.
38
KAYNAKLAR
ABSY, G., ABUZEAD, S.M.M., ZEIDAN, A.E., 2001. Resumption of Post partum
Ovarian Activity in Goats are Affected by Kidding Season and BCS Under
Egiptian Conditions. IND. J. Anim. SCİ. 71 (10): 922-926
ANONİM, 2001. Türkiye İstatistik Yıllığı, DİE Yayını, Ankara.
ANONYMOUS, 1984. Leaflet 787.Ministry of Agriculture, Fisheries and Food.
Printed in UK.
ATTI, N., THERIEZ, M. ve ABDENNEBI, L., 2001. Relationship between ewe
body condition at mating and reproductive performance in the fat-tailed
Barbarine breed. Anim. Res. 50 ;135-144.
BECERRIL, B.J., TREJO, G.A. ve GOMEZ, E.G., 1988. Reproductive traits in
lincoln longwool sheep. 1. Fertility and prolificy. Congreso Nacional de
Production Ovina, 119-122. Mexico.
BİÇER, O., 1991. Koyunlarda Vücut Kondüsyon Puanlaması ve Koyun
Yetiştiriciliğinde Önemi. Ç.Ü. Ziraat Fak. Derg. 6, (4): 81-88
BURKE, J.M., JACKSON, W.G., ROBSON, G.A., 2002. Seasonal Changes in body
weight and condition, and pregnancy and lambing rates of sheep on endophyteinfected tall fescue in the South-eastern United States. Small Ruminant
Research 44 ;141-151.
CABİDDU, A., BRANCA, A., DECANDİA, M., PES, A., SANTUCCİ, PM.,
MASOERO, F., CALAMARİ, L., 1999. Relationship between body condition score,
metabolic profile, milk yield and milk composition in goats browsing a
Mediterranean Shrubland. Livestock Production Science 61 (2-3): 267-273 .
CASTRO, A.A.P., NORO, M., CECİM, M., 2002. Bovine recombinant somatotropin
an ovulation, body condition score and cholesterol and glucose serum levels
in sheep. Cienc. Rural vol. 32 no.3 Santa Maria.
CISSE, M. BAYE. M.M., SANE, I., CORREA, A. ve DİAYE, I.N., 2002. Seasonal
Changes in body condition of the Senegalese Sahel goat: relationship to
reproductive performance.
http://www.ıao.org/waırdocs//ıırı/x54/2b/x54/260y.htm.
39
DAPOZA, C., ZARAGOZA, L., CASTRİLLO, C., FORCADA, F., 1995. The effect
of body condition at weaning and its subsequent evolution on the resumption of
oestrus activity of Rasa Aragonesa ewes. Zaragosa: CIHEAM-IAMZ, p.
101-107.
DARCAN, N., 2000. Çukurova Bölgesi Subtropik İklim Koşullarında Geliştirilen
Bazı Keçi Genotiplerinin Bu Koşullardaki Adaptasyon Mekanizmaları
Üzerine Karşılaştırmalı Araştırmalar. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora
Tezi, Adana.
DELFA, R., TEİXEİRA, A., COLOMER-ROCHER, F., 1991. Cold carcass weight,
fat thickness, C measurement and longissimus dorsi depth for predicting the
carcass composition of Rosa Aragonesa ewes with different body condition
score. Zaragosa: CIHEAM – IAMZ, p. 19-24.
DELFA, R., TEİXEİRA, A., BLASCO, I., COLOMER-ROCHER, F., 1991.
Ultrasonic estimates of fat thickness, C measurement and longissimus dorsi
depth in rasa aragonesa ewes with same body condition score. Zaragosa:
CIHEAM – FAMZ, p. 25-30.
DELFA, R., GONZALES, C., TEİXEİRA, A., GOSALVEZ, L.F., TOR, M., 1995.
Relationships between body fat depots, carcass composition, live weight and
body condition scores in Blanca Celtiberica goats. Zaragosa: CIHEAM –
IAMZ, p. 109-119.
FAO, 2004. http://www.fao.org/ag/aga/glipha/index.jsp
FRUTOS, P., MANTECON, A.R., REVESADO, P.R., GONZALEZ, J.S., 1995.
Body fat depots and body condition score relationship: a comparison of two
Spanish sheep breeds (Churra vs Merina). Zaragosa: CIHEAM – IAMZ, p.
19-23.
GUNN, R.G., DONEY, J.M.
ve RUSSEL, A.J.F., 1969. Fertility in Scottish
Blackface ewes as influenced by nutrition and body condition at mating. J.
Agric. Sci. Canb. 73: 289-294.
GUNN, R.G. ve DONEY, J.M., 1979. Fertility in Cheviot ewes. 1. The effect of
body condition at mating on ovulation rate and early embryo mortality in North
and South Country Cheviot ewes. Anim. Prod., 29: 11-16.
40
GUNN, R.G. ve S.M. RHIND., 1984. Manipulation of ovulation rate and lambing
rate in the ewe. HFRO, Biennial report 19982-83.
GÜNEY, O., 1993. Keçi Yetiştiriciliğinde Et Üretimi, Ders Notu, Adana.
HOSAMO, H.E., OWEN, J.B. ve FARID, M.F.A., 1986. Body condition score and
production in fat tailed Awassi sheep under range conditions. Research and
development in Agriculture, 3:2 99-104.
JEFFERIES, B.C., 1961.Body condition scoring and its use in manegement. Tasm. J.
Agric.32, 19-21.
LOPEZ, F., ESPEJO, M., VİLLAR, A., 1995. Evolution of ewe body condition and
the production of lamb and milk in different productive strategies. Zaragosa:
CIHEAM-IAMZ, p.53-58.
LUGINBUHL, J.M.L., POORE, M.H. ve MUELLER, J.P., 2002. Managing body
condition:
A
key
to
successful
management.
http://www.cals.ncsu.edu/an_SCI/extension/animal/meatgoat/MB-BCS.html
MEJELE – SİBANDA, L., BRYANT, M.J., NALOVU, L.R., 2000. Live weight and
bdy condition changes of matebele does during their breeding cycle in a semiarid environment. Small Ruminant Research 35 :271-275.
MELLADO, M., VERA, A., LOERA, H., 1994. Reproductive performance of
crossbred goats in good or poor body condition exposed to bucks before
breeding. Small Ruminant Recearch 14 :45-48
MELLADO, M., CANTU, L., SUAREZ, J.E., 1996. Effects of body condition,
length of
breeding period, buck: doe ratio, and month of breeding on kidding
rates in goats under extensive conditions in arid zones of Mexico. Small
Ruminant Research 23; 29-35.
MILLIGAN, K.E. ve BROADBENT, J.S., 1974. Condition scoring of sheep. Proc. of
the N.Z. Soc. Anim. Prod., 34:114 (abstract)
41
MOLINA, A., GALLEGO, L., PLAZA, M., GOMEZ, C., 1991. The evolution of
body condition score of Manchega breed ewes according to lambing season
and birth type, and its effect on lamb growth. Zaragosa: CIHEM – IAMZ, p.
77-84.
NSOSO, J.S., AGANGA, A.A., MOGANETSİ, B.P., TSHWENYANE., 2003. Body
weight, body condition score and heart girth in indigenous Tswana goats
during the dry and wet seasons in southeast Botswana. Livestock Research for
Rural Development (15) 4.
OREGUI, L.M., VICENTE, M.S., GARROJ., BRAVO, M.V., 1991. The
relationship between body condition score and body weight in Latxa ewes.
Zaragosa: CIHEAM-IAMZ, p. 109-112.
ÖZCAN, L., 1990. Koyunculuk, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Meslek
Yayınları No, Genel: 343 seri 15, Ankara.
ÖZDER, M., ARIK, Z.İ., YURTMAN, İ.Y. ve ÖZDÜVEN, M.L., 1997. Türkgeldi
Koyunlarında Canlı Ağırlık ve Kondüsyon Puanı Arasındaki İlişkiler. Akdeniz
Üniversitesi Zir. Fak. Derg. 10. 120-135.
PİASENTIER, E., BOVOLENTA, S., FILACORDA, S., SUSMEL, P., 1995.
Subcutaneous adipocyte diameter variations during lactation in sheep.
Zaragosa: CIHEAM – IAMZ, p. 67-73.
RAE, D.O. 2002. Managing for profit: Nutritional priorities - Cow age and Body
condition. http://gnv.ifas.ufl.edu/~animal/short95/rae.htm
RUSSEL, J.F., DONEY, J.M. ve GUNN, R.G., 1969. Subjective assement of body
fat in live sheep. J. Agric. Sci., 72: 451- 454.
SANSON, D.W., WEST, T.R., TATMAN, W.R., RELEY, M.L., JUDKİNS, M.B.,
ve MOSS, G.E., 1993. Relationship of Body Composition of Mature Ewes with
Condition Score and Body weight. J. Anim. Sci. 71: 1112-1116.
SUSMEL, P., CANAVESE, B., FİLACORDA, S., PİASENTİER, E., 1995.
Prodoctin of body fat in lactating ewes using the diameter of subcutaneous
adipocyte cells or body condition score Zaragoza: CIHEAM – IAMZ, p. 59-66
42
TADUBANA, T.T., 2002. The effect of methods of castration on live weight and
carcass composition of indigenous Tswana goats. Dissertation submitted in
partial fulfillment of Bachelor of Science in Agricultural. Botswana College of
Agriculture. Botswana
TEIXEIRA, A., DELFA, R.ve COLOMER-ROCHER, F., 1989. Relationships
between fat depots and body condition score or tail fattness in the rasa Aragonesa
breed. Anim. Prod. 49: 275-280.
THOMSON E.F. ve BAHHADY, F.A., 1988. A note on the effect of live weight at
mating on fertility of Awassi ewes in semi-arid north-west Syria. Anim. Prod.,
47: 505-508.
THOMPSON, J. ve MEYER, H., 1994. Body Condition Scoring of Sheep. Oregan
State University Extension Servise, 4s.
TORRE, C., CASALS, R., CAJA, G., PARAMIO, M.T., FERRET, A., 1991. The
effects of body condition score and flushing on the reproductive performances of
Ripollesa
breed ewes mated in spring. Zaragosa: CIHEAM –IAMZ, p .85-90.
TREACHER, T., ve FILO, S., 1995. Relationships between fat depots and body
condition score or live weight in Awassi Ewes. Zaragosa: CIHEAM – IAMZ, p.
13-17.
43
ÖZGEÇMİŞ
1975 yılında Ürgüp’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kayseri’de tamamladı.
1995 yılında girdiği Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünden
2000 yılında mezun oldu. 2002 yılında Küçükbaş Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bilim
Dalında yüksek lisans öğrenimine başladı. Adana Besi ve Yem San.Tic.A.Ş.’de
Ziraat Mühendisi olarak çalışmaktadır.
44
EK I
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre teke katımı için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre gebelik ortası için canlı ağırlık ile kondüsyon
puanı arasındaki regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
EK II
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre doğum için canlı ağırlık ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişkiler arasındaki regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre sütten kesim için canlı ağırlık ile kondüsyon
puanı arasındaki ilişkiler arasındaki regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
EK III
1. ve 2.gözlemcinin elde ettiği verilere göre teke katımı için döl verimi ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişki için regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre gebelik ortası için döl verimi ile kondüsyon
puanı arasındaki ilişki için regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
EK IV
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre doğum için döl verimi ile kondüsyon puanı
arasındaki ilişki için regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.
1. ve 2. gözlemcinin elde ettiği verilere göre sütten kesim için döl verimi ile kondüsyon puanı
arsındaki ilişki için regresyon denklemlerinin tahmin edildiği grafikler.

Similar documents

indir - Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü

indir - Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü rotavirus enfeksiyonuna karşı aşılama yapılmamış olması nedeniyle, saptanan seropozitiflik değerlerinin erişkin hayvanlarda doğal enfeksiyonlara, genç hayvanlarda ise doğal enfeksiyonlara yada mate...

More information