Sosyal Bilgiler 4

Transcription

Sosyal Bilgiler 4
KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI
ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
TG – 4
ÖABT –
SOSYAL BİLGİLER
Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa
uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
AÇIKLAMA
DİKKAT!
ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz.
2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız.
3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz.
2015 – ÖABT / SOS
1.
TG – 4
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
Hitit kralları genellikle Labarna unvanını
kullanırken kraliçeler Tavananna unvanını
kullanmışlardır.
4.
Rubatum ise Asur ticaret kolonileri devrinde kendi krallığını idare eden kraliçeler
tarafından kullanılan bir unvandır.
A B C D E
I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1204 yılında
verem hastalığından hayatını kaybeden
kız kardeşi, Gevher Nesibe Sultan’dır.
Gevher Nesibe Sultan ölmeden önce I.
Gıyaseddin Keyhüsrev’den kendi adına
bir şifahane yapılmasını dilemiş, I. Gıyaseddin Keyhüsrev de onun adına 1204’te
şifahanenin yapımını başlatmıştır. 1206’da
da Gevher Nesibe Şifahanesi hizmete
açılmıştır. 1210 - 1214 yılları arasında da
İzzeddin Keykavus tarafından şifahanenin
doğusuna tıp medresesi yaptırılmıştır.
7.
A B C D E
Seçeneklerde verilen Volkan gazetesi
1908 - 1909 yılları arasında Derviş Vahdeti
tarafından yayımlanan siyasi bir gazetedir.
İngilizler tarafından finanse edilen bu gazete Meşrutiyet karşıtı bir tutum sergilemiş,
yer yer ademimerkeziyetçi görüşlere de yer
vermiştir. İttihad-ı Muhammediye Cemiyeti’nin yayın organı durumuna gelen gazete
özellikle İttihat ve Terakki Cemiyetinin uygulamalarından zarar gören alaylı subaylar
üzerinde etkili olmuştur. 13 Nisan 1909’da
Meşrutiyet’i yıkmaya yönelik isyanda da
(31 Mart Olayı) bu gazetede yayımlanan
yazıların kışkırtıcı etkisi büyüktür.
A B C D E
5.
2.
İslamiyet Öncesi Türk hükümdarlarının
hükümdarlık sembolü olarak başlıklarına
taktıkları yabani sığır ya da at kılına sorguç
veya kotuz adı verilirdi.
Sû ya da börü; süvari ağırlıklı Türk ordularına verilen addır.
Tuğ, hükümdarlık sembolü olarak kabul
edilen sancak için kullanılmıştır.
Kün ise halk anlamına gelen bir kavramdır.
A B C D E
Türkiye Cumhuriyeti bayrağında yer alan
hilâl ve yıldız şeklinin günümüze yakın ilk
kullanımı III. Selim Dönemi’ne denk gelir.
Ancak bu bayrakta hilâl ile birlikte sekiz
köşeli yıldız kullanılmıştır. Osmanlı hükümdarlarından Sultan Abdülmecit Dönemi’nde
ise günümüz Türk bayrağı gibi hilâl ile birlikte yıldız beş köşeli hâliyle kullanılmaya
başlanmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde 29
Mayıs 1936 tarihinde bayrağın şekli kesin
olarak belirlenmiş, 28 Temmuz 1937’de de
Türk Bayrağı Kararnamesi ile bayrağın kullanış biçimi düzenlenmiştir.
8.
A B C D E
6.
3.
Hz. Muhammed Dönemi’nde yaşamış, onu
görmüş ve sohbet etmiş kimselere verilen
ad ashabdır.
Halif, Cahiliye Dönemi’nde Araplar arasında dostluk ve dayanışma metnini onaylayan kişiye denir.
Mecusi, İran’da kurulmuş olan Med Krallığı
Dönemi’ndeki rahip sınıfına verilen addır.
Mevali, Emevilerin Araplar dışındaki Müslüman halk için kullandıkları aşağılama
maksatlı bir sıfattır.
Zımmî, İslam devletlerinde gayrimüslim
halk için kullanılan bir kavramdır.
A B C D E
Özellikleri verilen ve Osmanlı Devleti tarihinde iz bırakan Valide Sultan mahpeyker
Kösem Sultan’dır. Mahpeyker Kösem Sultan eşi Sultan I. Ahmet’in genç yaşta ölmesi ile birlikte ülke yönetimi sorumluluğunu
sırtlamış; oğlu IV. Murat , oğlu İbrahim ve
torunu IV. Mehmet yönetimde söz sahibi olmuştur. Kendisi yönetimdeki etkililiği nedeniyle Osmanlı Devleti tarihinde iz bırakan
valide sultanların başında gelmektedir.
Rönesans sanatçıları ile ilgili seçeneklerde verilen eşleştirmelerden “Montaigne - Toplum Sözleşmesi” eşleştirmesi
yanlıştır. “Toplum Sözleşmesi” adlı eser
Aydınlanma Çağı düşünürlerinden J.J.
Rousseau’ya aittir. Bu eser halk egemenliğini yani demokrasiyi işleyen ve Fransız
İhtilali’nin yaşanmasında kitleler üzerinde
etkili olan önemli bir eserdir. Rönesansın
ünlü Fransız edebiyatçılarından biri olan
Montaigne’nin en önemli eserleri arasında “Denemeler”i yer alır. Bunun yanında;
“Dahinin Dedikleri”, “Yazmak”, “Mutluluk ve
Yaşamak Sanatı” Montaigne’ye ait eserlerden bazılarıdır.
A B C D E
Hürrem Sultan; Kanuni Sultan Süleyman’ın
eşidir.
Hümaşah Sultan; Damat Mehmet Ferhat
Paşa (birinci eşi) ve Damat Gazi Mehmet
Paşa (ikinci eşi)nin eşi olup Kanuni Sultan
Süleyman’ın torunudur.
Turhan Sultan; I. İbrahim’in eşidir.
Safiye Sultan, III. Murat’ın eşidir. Devlet
yönetiminde etkili olan valide sultanlardan
biridir.
A B C D E
9.
Soru öncülünde bir kısmı verilen, 1911’de
dünya tarihinde uçaktan atılan ilk bildiri
özelliğini taşıyan belge İtalya’ya aittir. İtalya
bu bildirileri Trablusgarp Savaşı sırasında
Osmanlı Devleti’ne karşı bölgedeki Arapları kışkırtmak için kullanmıştır.
A B C D E
3
Diğer sayfaya geçiniz.
2015 – ÖABT / SOS
10.
TG – 4
Atatürk’ün Sovyet rejisör Sergei Yutkevich’e 1934 yılında çektirdiği film “Türkiye”nin
Kalbi Ankara” adlı belgesel yapımdır. Filmin
senaristleri Lev Oskaroviç Arnstom ve Sergei Yutkevich’tir. Filmin müzikleri ise Cemal
Reşit Rey ve Ekrem Zeki Ün tarafından
yapılmıştır. Siyah beyaz çekilen 56 dakikalık bu filmde dil olarak Rusça ve Türkçe
kullanılmıştır. Atatürk bu filmi Cumhuriyetin
10. yıl kutlamaları dolayısı ile SSCB film yapımcılarına sipariş etmiştir.
13.
A B C D E
Eğitmen kursları öğretmen eksikliğini
gidermek için 1935 yılında Millî Eğitim
Bakanlığı yapmış olan Saffet Arıkan’ın
tespit ve önerileri ile Atatürk’ün direktifleri
doğrultusunda 1936’da faaliyete geçmiş
kurumlardır. Eğitmen kursları vasıtasıyla
10 yıl içerisinde 8543 öğretmen yetiştirilmiş, 6598 okul açılmıştır. Köylerde eğitimin
geliştirilmesi yönünde çok önemli bir adım
olan bu proje 1940’ta açılmaya başlanan
Köy Enstitülerinin ilham kaynağı ve ilk örneği olarak kabul edilir.
17.
Bağıl nem, mutlak nemin maksimum neme
oranıdır. Diğer bir deyişle havadaki nemin
doyma noktasına oranıdır. Bağıl nemi artıran faktörler mutlak nemin artması veya
sıcaklığın düşmesidir. Hepsindeki mutlak
nem (havada bulunan nem) aynı olduğuna
göre sıcaklığın en düşük olduğu yerdeki
bağıl nem de en yüksek olur.
A B C D E
A B C D E
11.
Seçeneklerde verilenlerden “Bekir Sami
Bey”in İtilaf Devletleri temsilcileri ile ikili görüşmelerde bulunması” gelişmesi Sakarya
Savaşı’ndan sonra yaşanan bir gelişme
değildir. Bekir Sami Bey I. İnönü Muharebesi’nin ardından İstanbul Hükûmeti ile
birlikte TBMM Hükûmetinin de çağrıldığı
Londra Konferansı’nda TBMM’yi temsil
eden devlet adamıdır. Kendisi konferansta
bağımsızlığa aykırı birçok öneriyi reddetmiş fakat yaptığı ikili görüşmeler ve antlaşmalar ile bağımsızlığa aykırı bir tutum sergilemiştir. Bu nedenle de TBMM tarafından
görevinden alınmıştır. Diğer seçeneklerde
yer alan ifadeler Sakarya Savaşı’ndan sonra yaşanan gelişmeler arasındadır.
18.
14.
İki savaş arası dönemde ortaya çıkan,
metafiziğe karşı çıkarak somut yaşantıyı
temel alan Edmund Husserl’in kurucusu olduğu felsefi görüş “fenomonoloji”dir. Fenomonoloji, metafiziği sona erdirerek somut
yaşantıya dönmek ve böylece felsefeye
yeni bir başlangıç yapmak iddiasıyla ortaya çıkmıştır.
Mudanya Ateşkes Antlaşması Kurtuluş
Savaşı’nı fiilen bitiren ve Lozan Barış
Konferansı’na ortam hazırlayan ateşkes
antlaşmasıdır. Büyük Taarruz’un başarı ile
sonuçlanmasının ardından İngiltere, Fransa, İtalya ve TBMM temsilcilerinin bir araya
geldiği bu ateşkeste Yunanistan da İngiltere tarafından temsil edilmiştir. Ateşkeste
yapılacak olan kesin barışın konu başlıkları
ile ilgili herhangi bir karara yer verilmemiştir. Ateşkeste;
19.
15.
●● Boğazlar, İstanbul ve Doğu Trakya
TBMM’nin temsil ettiği Türk Devleti’ne
bırakılması,
Türkiye Güney Yarım Küre’de yer alsaydı
en sıcak ayları ocak ve şubat olurdu. En
uzun gölgeler güneş ışınlarının en küçük
açıyla düştüğü 21 Haziran’da oluşurdu.
Yer aldığı paralel sayısı değişmeyeceğinden kuzeyi ile güneyi arasındaki kuş uçuşu
uzaklık değişmezdi (6x111 = 666 km). Doğusu ile batısı arasındaki meridyen sayısı
aynı kalacağından, aradaki yerel saat farkı
da (19x4 = 76′) aynı kalırdı. Yer aldığı paralel ve meridyen dereceleri aynı olduğundan
iz düşüm alanı değişmezdi.
A B C D E
●● Doğu Trakya’nın boşaltılmasında İtilaf
Devletleri’nin aracı olması,
●● Türk ordularının kesin barışa kadar
Boğazlara girmemesi ve belli bir hatta
kalması
yönünde kararlara yer verilmiştir.
16.
Tundra, kutup altı iklim bölgesinin bitki
örtüsüdür. Tayga, Sibirya ve Kanada’da
görülen düşük sıcaklıklara dayanıklı ormanlardır. Maki, Akdeniz iklim bölgesinde kızılçam ormanlarının yok edilmesiyle
ortaya çıkan çalılıklardır. Bozkır, ılıman
karasal iklim bölgesinin bitki örtüsüdür.
Savan, yazları yağışlı tropikal iklimin bitki
örtüsüdür. Bu bölgedeki yıllık sıcaklık ortalaması seçeneklerde verilen yerlerden
daha yüksektir.
A B C D E
20.
Haritalardaki ayrıntı, ölçeğe göre değişmektedir. Ölçeği aynı olan haritaların ayrıntısı aynı olur. Buna göre her üç haritanın
da ölçeği 1/1.500.000 olduğuna göre bu
haritaların ayrıntısı Ağrı = Türkiye = Asya
olur. Ayrıntının farklı olması için ölçeğin
farklı olması gerekir. Ölçek büyüdükçe ayrıntı artar.
15 - 64 yaş arasındaki nüfus çalışma çağında olan nüfustur. Bu çağda bulunup bir
işte çalışan nüfusa aktif nüfus denir. Buna
göre verilere bakılarak aktif nüfusun ne kadar olduğu anlaşılamaz. Veriler, nüfusun
miktarı değil yaş gruplarına oranıdır. Buna
göre oranlara bakarak toplam nüfus anlaşılamaz. Nüfusun yaş gruplara dağılışına bakılarak gelişmişlik düzeyi hakkında yorum
yapılabilir. Çocuk nüfus oranı yüksek, yaşlı
nüfus oranı düşük olan ülkeler gelişmemiştir. Gelişmiş ülkelerde çocuk nüfus oranı
az, yaşlı nüfus oranı fazladır. Verilere göre,
belirtilen ülke gelişmekte olan bir ülkedir.
A B C D E
A B C D E
●● Türk - Yunan sınırının Meriç Nehri olması ve iki tarafın güçleri arasında İtilaf
Devletleri’nin yerleşeceği bir tampon
bölge oluşturulması,
●● İstanbul’un kesin barışın imzalanmasından sonra boşaltılması,
A B C D E
A B C D E
A B C D E
12.
Mantar kaya rüzgâr aşındırmasıyla oluşan
yer şeklidir. Bu tür şekillere çöllerde rastlanır. Buna göre çöllerin bulunduğu Asya,
Okyanusya, Afrika ve Amerika’da bu tür
şekillere rastlanabilir. Avrupa’da çöl bulunmadığından bu kıtada bu tür şekillere
rastlanmaz.
A B C D E
4
Diğer sayfaya geçiniz.
2015 – ÖABT / SOS
21.
TG – 4
Orman yangını ve solunum sırasında oksijen tükenmekte, karbondioksit açığa çıkmaktadır. Fotosentez ve deniz canlılarının
kabuk oluşumunda ise karbondioksit tüketilmektedir.
25.
Bilginin sınırına ilişkin felsefi yaklaşımlar
şunlardır:
28.
●● Pozitivizm
Grup, belirli bir sürede, belirli hedeflere
varmak amacıyla rolleri devrederek sosyal
ilişkilerin sürekliliğini sağlayan kişilerden
oluşan topluluktur. Her topluluk grup olarak
nitelendirilemez. Grup olarak nitelendirilen
topluluklar şu özelliklere sahiptir:
●● Rasyonalizm
●● Ortak davranış güdüsü vardır.
●● Ampirizm
●● Kişiler arası ilişkileri düzenleyen ortak
kurallar vardır.
●● İdealizm
●● Realizm
A B C D E
●● Sezgicilik
●● Grup içindeki üyelerin durumlarını bildiren rol ayrımları vardır.
●● Pragmatizm
22.
Bilginin sınırının deneyimsel verilerin akıl
yürütme yoluyla bilgi hâline getirilmesi olduğunu savunan yaklaşım pozitivizmdir.
Pozitivistler bilim dışında hiçbir bilgi elde
etme yöntemini kabul etmezler. Dolayısıyla bilgi, bilimsel olarak kanıtlanabilendir.
Pozitivizmin en önemli temsilcisi Auguste
Comte’tur.
Buğday, arpa ve kırmızı mercimek kuraklığa dayanıklı ürünlerdir. Bu nedenle yağışın az, sulama olanaklarının sınırlı olduğu
yerlerde kuru tarım tekniğiyle yetiştirilir.
Pamuk ve mısır ise büyüme döneminde su
ister. Bu ürünlerin bir bölgede yetiştirilmeye
başlanması, o bölgede sulu tarıma geçildiğini gösterir.
İnsanların kimi gereksinimleri bir grubun
üyesi olduklarında daha iyi karşılandığından insanlar, sürekli bir grubun üyesi olmak isterler. Kişinin grubun üyesi olması
davranışlarının değişmesine neden olur.
Kişi, grubun birçok kuralını kabul edip benimser ve grupla aynı dili konuşmaya başlar. Grup şeklinde alınan kararlar bireysel
alınan kararlara oranla daha sağlıklı ve
yerindedir.
A B C D E
A B C D E
A B C D E
23.
Türkiye’nin Orta Doğu ülkeleri ile Avrupa
ülkeleri arasında yer alması jeopolitik önemini artırmaktadır. Boğazların her dönemde Türkiye’nin jeopolitik önemini artıran
etkisi olmuştur. Türkiye’nin Kuzey Yarım
Küre’de ve ılıman kuşakta bulunmasının
jeopolitik konumuna etkisi diğerlerine göre
çok azdır.
26.
A B C D E
Geleneksel felsefe; doğa felsefesi ve teolojik felsefe şeklinde ikiye ayrılır. Doğa
felsefesi, varlığın ilkesini açıklamaya çalışır. Doğa felsefecilerine göre varlığın ana
maddesi doğadaki farklı maddeler olarak
görülmüştür. Kimilerine göre su, kimilerine
göre ateş, kimilerine göre toprak varlığın
ana maddesidir.
29.
İletişim sırasında uyulması gereken temel
ilkeler hem verdiğimiz mesajın alıcı tarafından doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar
hem de iletişim sürecinin sağlıklı işleyişi
açısından önemlidir. Bu ilkeleri şu şekilde
sınıflandırabiliriz:
●● Saygı
●● Saydamlık
A B C D E
●● Somutluk
●● Empati
’’ Karşıdaki kişinin rolüne girmek
’’ Karşıdaki kişinin duygularını anlamak
’’ Kişiyi anladığını hissettirmek
24.
Tarihin sonu teorisine göre dünya ideal sistem olan kapitalizme geçtiğine göre artık
çatışmalar sona ermiş, tarihin sonu gelmiştir. Satranç tahtası teorisine göre dünya
bir satranç tahtasına benzetilmekte ve en
stratejik alan Avrasya görülmektedir. Baş
oyuncu ABD; Fransa, Almanya, Rusya,
Çin ve Hindistan ise aktör devletler olarak
kabul edilmektedir. Medeniyetler çatışması teorisine göre dünyadaki en önemli çatışma kültürel farklılıklardan, özellikle dinî
ayrılıklardan ortaya çıkacaktır. Fransa’da
bir yayınevinin basılarak 12 kişinin öldürülmesi bu görüşü destekler niteliktedir. Kara
hâkimiyeti teorisine göre “kalpgah” olarak
adlandırılan Avrasya’yı ele geçiren dünyayı
ele geçirir. Deniz hâkimiyeti teorisine göre
dünyaya hâkim olmanın yolu denizlere hâkim olmaktır.
A B C D E
27.
En önemli özelliği ise karşıdaki kişinin rolüne girmek ve onu anlamaktır. Seçenekler
incelendiğinde yalnızca C seçeneğinde
empatiden söz edilmediği, model almanın
var olduğu görülmektedir.
Organizmacı kurama göre toplumlar tüm
canlılar gibi doğar, büyür, gelişir ve kaybolurlar. Kaybolmaktan kasıt; bir başka
toplumun içerisinde erimek, kendine özgü
özellikleri kaybetmektir. Dolayısıyla yok olmaktan farklıdır. Toplumlar için yok olmak
gibi bir ifade kullanılamaz. Zira hiçbir şey
yoktan var olmaz, varken de yok olmaz.
İbn-i Haldun, toplumları bedevi ve hazari
olmak üzere ikiye ayırır. Bedevi toplumlar
cemaat bağları yüksek, birlik ruhu olan toplumlardır. Hazari toplumlar ise iş bölümüne, gelişmiş üretim yöntemlerine dayanır.
Bu ayrım Durkheim’ın mekanik toplum ve
organik toplum sınıflandırmasına da yakındır.
A B C D E
5
A B C D E
30.
Belli bir kültür içinde bulunan, tanımlanabilen ve çözümlenebilen en küçük birime
kültür ögesi adı verilir. Yani kültür ögeleri
kültürün parçalarıdır. Herhangi bir kültür
parçasının özelliği, o kültürü bir diğerinden
ayırır. Kültür ögesi, maddi (binalar, araç gereçler) ya da manevi (inançlar, gelenekler)
olabilir.
A B C D E
Diğer sayfaya geçiniz.
2015 – ÖABT / SOS
31.
TG – 4
Hristiyan felsefesinin ilk dönemine Patristik felsefe adı verilir. Bu felsefe kilise babalarının felsefesidir. Kilise babaları II - VI.
yüzyıllar arasında yaşayıp Hristiyan öğretisinin temellerini oluşturmak için çalışmış
din bilginleridir. Orta Çağ filozofu kendisini
bir dünya görüşünün yaratıcısı saymaz.
Çünkü o üzerinde çalıştığı sistemin bir işçisidir. Kişiliği, işinin arkasında silinmiştir.
Dolayısıyla III numaralı öncüldeki ifade
yanlıştır. Orta Çağ felsefesini tümüyle yansıtan en önemli filozof Aquinolu Thomas’tır.
Thomas’a göre estetik orantı herhangi bir
orantı değildir. Bir varlığa uygun gelendir.
Yani bir şey olması gerektiği gibi olursa güzeldir. İnsan vücudunun güzelliği konusunda kol, bacak, baş ve ayakların çok orantılı olmaları dışında bunlara asıl güzellik
kazandıran unsurun fonksiyonları olduğu
görüşündedir. Dolayısıyla I numaralı öncül
doğrudur. Thomas, güzelliğin uyandırdığı
izlenim üzerinde durmuştur. Ona göre güzel, bakılması hoşa giden şeydir. Dolayısıyla II numaralı öncüldeki ifade doğrudur.
İnsan aklı, yetkin olan şeyden hoşlanır.
Çünkü aklın kendisi yetkin ve güzeldir.
33.
Cumhurbaşkanının yargı ile ilgili görev ve
yetkileri şunlardır:
36.
●● Yargıtay cumhuriyet başsavcısı ve Yargıtay cumhuriyet başsavcı vekilini seçer.
Türkiye’de ilk kez 1968 yılında sosyal bilgiler dersi okutulmaya başlatılmıştır. Ülkemizdeki uygulaması, günümüz de dâhil
olmak üzere sosyal bilgiler dersinin ağırlıklı
olarak tarih, coğrafya ve vatandaşlık alanlarından oluşmaktadır. Sosyal bilgiler öğretiminin amaçları şunlardır:
●● Askerî Yargıtay ile Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi üyelerini seçer.
●● Öğrencilerin vatandaşlık bilincini kuvvetlendirmek
●● HSYK’ye 4 üye seçer.
●● Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmek
●● Anayasa Mahkemesine üye seçer.
●● Danıştay üyelerinin 1/4’ünü seçer.
Görüldüğü üzere cumhurbaşkanı Uyuşmazlık Mahkemesine üye seçmez.
●● Öğrencilerin etkileşim içinde olduğu
çevrenin özelliklerinin kavramasını sağlamak
A B C D E
●● Hukuk kurallarının adil ve bağlayıcı olduğunu benimsetmek
●● Türk kültürünü öğretmek
●● Bilgiyi kullanmayı öğretmek
●● Bilimsel düşünmeyi öğretmek
●● Öğrencilerin toplumsallaşma sürecine
katılımını gerçekleştirmek
34.
A B C D E
●● Öğrencilerin ülkesini ve dünyayı ilgilendiren konulara duyarlı olmasını sağlamak
Sigmund Neumann, işlevlerini esas alarak partileri temsil ve bütünleşme partileri
olarak ikiye ayırmıştır. Temsil partileri seçimlerde çok oy almak ve seçime yönelik
siyaset yapmak amacıyla varlık gösteren
partilerdir. Bütünleşme partileri ise temsilin
ötesinde seçmenleri siyasi olarak bilinçlendirmeyi ve siyasi kültürlerini benimsetmeyi
amaçlar.
Görüldüğü üzere öğrencilerin ahlaklı bir
insan olarak yetişmesini sağlamak, sosyal
bilgiler öğretiminin amaçları arasında yer
almaz.
A B C D E
A B C D E
37.
32.
Sınırlı ehliyetsizler, ayırt etme gücüne sahip, ergin olmayan veya ayırt etme gücüne
sahip, hakkında kısıtlılık kararı bulunan kişilerdir. Bu kişiler için ehliyetsizlik asıl, ehliyet istisnadır. Sınırlı ehliyetsiz kişilerin ayırt
etme gücü olduğu için haksız fiil ehliyeti
vardır. Sınırlı ehliyetsizler, yasal temsilcinin
onayı ile bazı işlemleri yapabilirler. Sınırlı
ehliyetsiz kişi ergin değilse velisi, ergin
ancak kısıtlı ise vasisi yasal temsilcisidir.
Bu kişiler aşağıdaki işlemleri yasal temsilcisinin onayıyla dahi yapamazlar, zira bu
işlemler yasak işlem kapsamındadır:
●● Vakıf kurma
●● Önemli bağışlamada bulunma
●● Kefil olma
Görüldüğü üzere I ve III numaralı öncülün
bir arada yer aldığı D seçeneği doğrudur.
A B C D E
35.
3 Eylül 1953 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilan edilmiştir. Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi ile insan hakkı ihlallerini uluslararası yaptırıma bağlamıştır. Bu
yönüyle son derece önemlidir. 1987 yılında
bireysel başvuru hakkı, 1990 yılında ise
zorunlu yargı yetkisi getirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin önemli yanları
şunlardır:
●● Zorunlu bir yargısal denetim kurulması
●● Bireye sağlanan güvencenin mali ve hukuki yaptırıma bağlanması
●● İnsan hakları korumasının uluslararası
güvenceye bağlanması
Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin en önemli özelliği, insan haklarını
uluslararası yaptırıma bağlamasıdır.
A B C D E
6
Buharlı makinelerin icat edilmesiyle birlikte, tarımsal üretim ve kentsel ticaret ağları
yerini, hızlıca seri üretime ve küresel pazarlar meydana getirilmesine bırakmıştır.
Fabrikalar hızla çoğalmış ve sermaye sahibi burjuvalar, bundan böyle kendi emeğiyle kazanmayı bırakıp emrinde çalışan
kişilerin ürettiklerini pazarlamak suretiyle
para kazanmaya başlamışlardı. Bu yeni
yapı işçi sınıfının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Köylerden birçok insan kente göçerek bu fabrikalarda düşük ücretle kötü
çalışma şartlarında çalışmaya başlamıştır. Sanayi İnkılabı, günümüzde büyük bir
problem olarak karşımızda duran, gelir dağılımındaki adaletsizliğin temel sebebi olmuştur. Batılı ülkeler bu devrim sayesinde
kurdukları sistemle müthiş bir zenginliğe
ulaşırken sömürge hâline getirdikleri dünyanın kalan kısmı büyük bir sefaletin içine
itilmiştir. Değerli madenlerin zenginliğin
temel ölçütü olarak görüldüğü dönem ise
Rönesans Dönemi’dir.
A B C D E
Diğer sayfaya geçiniz.
2015 – ÖABT / SOS
38.
TG – 4
Eş ürün eğrileri, aynı çıktı miktarını veren
farklı mal bileşimlerinin geometrik yeridir.
Eş ürün eğrilerinin özellikleri şunlardır:
40.
Toprak kirliliğine neden olan tarımsal faaliyetler şunlardır:
42.
●● Bitkisel üretim
●● Negatif eğimlidir.
●● Organik ve mineral gübre kullanımı
●● Orijinden uzaklaştıkça daha yüksek bir
üretim düzeyini gösterir.
●● Sulama
●● Anız yakılması
●● Orijine göre dışbükeydir.
●● Yanlış arazi kullanımı
●● Birbirini kesmez.
●● Hayvansal üretim
Tüketicinin parasal geliriyle alabileceği
maksimum mal miktarını gösteren ise bütçe doğrusudur.
●● Gübre ve işletme atıkları
●● Aşırı otlatma
●● Orman kesimleri
A B C D E
●● Su ve rüzgâr erozyonu
Arıtma tesisi atıkları ise endüstri faaliyetleri
nedeniyle toprak kirliliğine sebep olan bir
durumdur.
“Bilimsellik” değeri 6. sınıfta yer alan “Birey
ve Toplum” öğrenme alanı kapsamındaki
“Sosyal Bilgiler Öğreniyorum” ve 7. sınıfta
yer alan “Bilim, Teknoloji ve Toplum” öğrenme alanı kapsamındaki “Zaman İçinde
Bilim” üniteleri kapsamında verilmektedir.
Seçeneklerde yer alan “İletişim ve İnsan
İlişkileri” ünitesi kapsamında “farklılıklara
saygı” değeri; “Ülkemizde Nüfus” ünitesi
kapsamında “vatanseverlik” değeri; “Yeryüzünde Yaşam” ünitesi kapsamında “doğal çevreye duyarlılık” değeri; “Haklarımı
Öğreniyorum” ünitesi kapsamında “sorumluluk” değeri; “Gerçekleşen Düşler” ünitesi
kapsamında “akademik dürüstlük” değeri;
“Elektronik Yüzyıl” ünitesi kapsamında “çalışkanlık” değeri verilmektedir.
A B C D E
A B C D E
39.
Arkeolojik çalışmada kullanılan yöntemler
şunlardır:
●● Kaynak araştırması
●● Yüzey araştırması
●● Hava fotoğrafı
●● Kazı
●● Analiz
Laboratuvar deneyi ise arkeolojinin kullandığı yöntemler arasında yer almaz.
A B C D E
41.
Sosyal bilgiler dersi sarmal programa göre
hazırlanmış bir derstir. Sosyal bilgiler dersinde öğrenme alanları ve öğrenme alanlarına göre sınıflar düzeyinde üniteler vardır.
“Bilim, Teknoloji ve Toplum” öğrenme alanının 5. sınıftaki ünitesinin adı “Gerçekleşen
Düşler”dir. “Gerçekleşen Düşler” ünitesinin
yani “Bilim, Teknoloji ve Toplum” öğrenme
alanının 5. sınıftaki kazanımları şu şekildedir:
●● Toplumun temel ihtiyaçlarıyla bu ihtiyaçlara hizmet eden kurumları ilişkilendirir.
●● Kurumların insan yaşamındaki yeri konusunda görüş oluşturur.
●● Sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin
sonuçlarını değerlendirir.
●● Sivil toplum kuruluşlarını etkinlik alanlarına göre sınıflandırır.
●● Bireylerin rolleri açısından sivil toplum
kuruluşlarını resmî kurum ve kuruluşlarla karşılaştırır.
43.
Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nda “Üretim, Dağıtım ve Tüketim” öğrenme alanının
ünitelere göre becerileri aşağıdaki tabloda
verilmiştir:
Sınıf
Ünite adı
Beceri
5. sınıf
Ürettiklerimiz
Basit istatistiksel verileri
okuma
6. sınıf
Ülkemizin
Kaynakları
Girişimcilik
7. sınıf
Ekonomi ve
Sosyal Hayat
Tarihsel
empati
“Bölgemizi Tanıyalım” ünitesi 5. sınıf “İnsanlar, Yerler ve Çevreler” öğrenme alanı
kapsamındadır. “Ülkemiz ve Dünya” ünitesi
6. sınıf “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanı
kapsamındadır.
A B C D E
Buna göre A, B, C ve D seçeneklerinde
verilen ifadeler 5. sınıfta “Bilim, Teknoloji
ve Toplum” öğrenme alanı kazanımlarındandır. Fakat E seçeneğinde verilen “Telif
ve patent hakları saklı ürünlerin yasal yollardan temin edilmesinin gerekliliğini savunur.” kazanımı “Bilim, Teknoloji ve Toplum”
öğrenme alanının 6. sınıfta “Elektronik
Yüzyıl” ünitesi kapsamında verilen kazanımlarındandır.
A B C D E
7
Diğer sayfaya geçiniz.
2015 – ÖABT / SOS
44.
TG – 4
Sosyal bilgiler; insanların yaşadığı çevrenin ve yaşama biçimlerinin geçmiş, günümüz ve gelecek açısından incelenerek
açıklandığı bir derstir. Sosyal bilgiler eğitimi alan öğrenci; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak vatanını ve milletini seven,
haklarının bilincinde olan ve bunları kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, millî
bilince sahip bir yurttaş olarak gelişir. İşte
bu dersin tarihsel gelişimi ile ilgili A, C, D ve
E seçeneklerinde verilen bilgiler doğrudur.
B seçeneğinde verilen “Türkiye’de 1962
yılında tarih, coğrafya, yurt bilgisi dersleri
‘sosyal bilgiler’ dersi adını almıştır.” ifadesi
yanlıştır. Çünkü 1962 yılında tarih, coğrafya ve yurt bilgisi dersleri “Toplum ve Ülke
İncelemeleri” dersi adını almıştır.
47.
Eğitim durumları 3 aşamadan oluşmaktadır. Bunlar; giriş, geliştirme ve sonuçtur.
Giriş, öğrencilerin öğrenmeye hazır hâle
getirildiği bölümdür. Geliştirme, öğrenmenin gerçekleştirildiği bölümdür. Sonuç,
öğrenmenin kontrol edildiği, özetlendiği
bölümdür. Giriş bölümü 4 aşamadan oluşmaktadır. Bunlar; dikkat çekme, güdüleme,
gözden geçirme ve derse geçiştir. Gamze
Öğretmen bu bölümlerden dikkat çekme
sürecindedir. Dikkat çekme sürecinde
Gamze Öğretmen, öğrencilerine okuduğu
metinle onların derse olan ilgilerini artırmayı sağlamak istemiştir.
49.
Bloom’un bilişsel alan sınıflaması en alt
düzeyden en üst düzeye doğru; bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirmedir. I. öncül, sentez; II. öncül, bilgi; III.
öncül, kavrama; IV. öncül, analiz; V. öncül,
değerlendirmedir.
A B C D E
A B C D E
A B C D E
45.
Öncülde de belirtildiği gibi ara disiplin,
öğrencilerin gerçek hayatla ders arasında
bağ kurmalarını sağlamaktadır. Sosyal bilgiler dersinin ara disiplinleri;
48.
Portfolyo değerlendirme, öğrencilerin bir
süreç içerisinde hazırladığı etkinlikleri bir
araya getirmesiyle oluşturduğu ürün dosyasıdır.
Otantik durum belirleme, öğrencilerin temel
bilgi ve becerilerini gerçek yaşam görevleri
üzerinde anlamlı şekilde uygulamalarını isteyen yöntemdir.
●● Girişimcilik eğitimi,
●● Rehberlik eğitimi
●● Temel afet eğitimi,
●● Kariyer eğitimi,
●● Sağlık kültürü eğitimi,
●● İnsan hakları ve vatandaşlık eğitimi,
●● Özel eğitim,
●● Spor kültürü ve olimpik eğitimdir.
A B C D E
Performans değerlendirme, hedef doğrultusunda bir işi ortaya çıkarırken göstermiş
olduğu aşamaların izlenmesi ve bu aşamalara belli puanların verildiği süreç değerlendirmesidir. Daha çok psikomotor becerileri
ölçer.
Akran değerlendirme, öğrencilerin sınıf
arkadaşlarının çalışmalarını belirli ölçütler
doğrultusunda değerlendirmesidir.
Öz değerlendirme, öğrencilerin kendi çalışma ve öğrenmelerinin niteliğini açıkça belirten kriterler kullanarak değerlendirdikleri
durum belirleme sürecidir.
Buna göre Ramazan Öğretmen’in yapmış
olduğu değerlendirmenin portfolyo değerlendirme olduğu söylenebilir.
A B C D E
46.
Beyin fırtınası; öğrencilerin bir olay, durum
veya bir problem hakkında az zamanda
çok fikir üretmesi esasına dayanır. Bu doğrultuda öğretmenin uyguladığı teknik beyin
fırtınasıdır.
A B C D E
8
50.
Rol oynama, öğrencilerin kendi hazırladıkları ya da öğretmenleri tarafından verilen
bir senaryoyu sınıfın önünde canlandırmaları esasına dayanır. Bu teknikte öğrenciler
senaryoda yer alan kişilerin yerine kendilerini koyarak onların duygu ve düşüncelerini
yansıtmaya çalışır. Böylece rol oynama
tekniği öğrencilerde empati becerisini geliştirir.
A B C D E

Similar documents

The Issue of Epistemology in Context of Pragmatists Philosophy in

The Issue of Epistemology in Context of Pragmatists Philosophy in Tertemiz, Kalaycı (2000) ‘İlköğretim Programları’ çalışmaları incelendiğinde, programların konu (ünite) içeriklerine dayalı olduğu, amaçların öğretim kademesi veya birkaç dersi kapsayan genel amaçl...

More information