Doğu Akdeniz Bölgesi`nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması

Transcription

Doğu Akdeniz Bölgesi`nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve
Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve
Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları
T.C.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI
TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ
TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ
TEPGE
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve
Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve
Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları
Dr. Arzu SEÇER
Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ
Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi ABD’nda yürütülmüş
“Doktora Tezi” dir
TEPGE YAYIN NO: 206
ISBN: 978-605-4672-05-9
© TEPGE
Her Hakkı Saklıdır.
Temmuz 2012
TEPGE’nin izni olmaksızın basılamaz, basılı veya elektronik materyal olarak çoğaltılamaz ve/veya
dağıtılamaz.
Kaynak gösterilmek şartı ile alıntı yapılabilir.
Yayın içerisindeki her türlü yorum ve değerlendirmeler yazarlara aittir ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın ya da TEPGE’nin görüşlerini yansıtmaz.
ÖNSÖZ
Türkiye, dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde ve dış ticaretinde pay alan önemli ülkelerden
birisidir. Son yıllarda, bu ürünlerin sağlık açısından öneminin daha iyi anlaşılması ve dünyada oluşan
eğilimin de etkisiyle, zeytincilik sektöründe üretim ve kaliteyi artırmaya yönelik oldukça önemli
destekler verilmeye başlanmış, bu desteklerin sonucu olarak dikim alanlarında hızlı bir artış
sağlanmıştır. Bu artış başlıca üretici bölgeler arasında olan Akdeniz Bölgesinde –diğer üretici bölgeler
olan Ege ve Marmara Bölgesi ile kıyaslandığında-daha büyük oranda meydana gelmiştir. Hem
Türkiye genelinde hem Doğu Akdeniz Bölgesinde zeytin alanlarındaki artışla beraber üreticilerin
verim artırıcı uygulamalara yönelmesiyle gelecekte zeytin üretiminde önemli artışların olacağı tahmin
edilmektedir. Üretim miktarında meydana gelecek artışa karşılık talep miktarının benzer şekilde
artmaması durumunda, oluşacak arz fazlasının etkin bir şekilde pazarlanması sektörün geleceğinde
önemli rol oynayacaktır.
Çalışmanın temel amacı, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde gün geçtikçe daha önemli hale gelmekte olan
zeytincilik sektöründe zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminin ve pazarlama
organizasyonlarının değerlendirilerek, belirlenen yetersizlikler için çözüm önerileri getirilmesi ve
zeytincilik sektörünün geliştirilmesi olanaklarının ortaya konulmasıdır.
Çalışmamın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen yapıcı ve yönlendirici fikirleri ile bana daima
yol gösteren danışmanım Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Çalışmamın son
halini almasındaki önemli katkılarından dolayı Prof. Dr. M. Necat ÖREN, Prof. Dr. Cuma AKBAY,
Doç. Dr. Erdal DAĞISTAN ve Yrd. Doç Dr. Ufuk GÜLTEKİN’e teşekkür ederim.Tezim süresince
bana destek veren bölüm hocalarıma ve çalışma arkadaşlarıma, Yrd. Doç. Dr. Renan TUNALIOĞLU,
Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇELİ ve Dr. Kemalettin TAŞDAN’a, anket çalışmam sırasında yardımlarını
esirgemeyen Hatay, Adana, Mersin ve Osmaniye İl Tarım Müdürlükleri yetkililerine, anket sorularını
büyük bir sabır ve içtenlikle cevaplandıran değerli üreticiler ile diğer sektör paydaşlarına teşekkürü bir
borç bilirim. Ayrıca, bu projenin finansmanını sağlayan Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel
Araştırma Projeleri Birimine ve basımını üstlenen Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme
Enstitüsü’ne (TEPGE) çok teşekkür ederim. Eğitimimin her aşamasında destek sağlayan ve yol
gösteren aileme sonsuz teşekkür ederim.
i
ÖZET
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ,
PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde hızla artan zeytin dikim alanları sonucunda gelecekte zeytin, zeytinyağı ve
sofralık zeytin ürünlerinde önemli üretim artışlarının ortaya çıkması beklenmektedir. Gelecekteki
üretim potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi ancak mevcut sorunların çözümü ve geleceğe
yönelik önlemlerin bugünden alınması ile mümkün olacaktır. Bu çalışmada, Doğu Akdeniz
Bölgesi’nde zeytincilik sektörü bir bütün halinde incelenerek, sektör ürünlerinin üretim ve pazarlama
aşamalarındaki mevcut sorunları saptanmış ve geleceğe yönelik öneriler geliştirilmiştir. Araştırmanın
ana materyalini, Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana illerindeki zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin
üreticileri ve bu ürünlerin pazarlamasında faaliyet gösteren aracılar ile yapılan anketler sonucunda elde
edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda, zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin
üretiminde ve pazarlama organizasyonunda etkinliği azaltıcı bazı aksaklıkların olduğu belirlenmiştir.
Önümüzdeki yıllarda artması beklenen üretimin pazarda etkin olarak değerlendirilmesi için, zeytin
üretim tekniğinin iyileştirilmesi, pazarlama organizasyonundaki aksaklıkların giderilmesi, hedef
pazarların belirlenerek pazarlama stratejilerinin oluşturulması ve markalaşma çalışmalarına hız
verilmesi gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Zeytin, Zeytinyağı, Sofralık Zeytin, Pazarlama Organizasyonu, Doğu Akdeniz
Bölgesi.
ii
ABSTRACT
OLIVE AND OLIVE OIL PRODUCTION AND MARKETING IN EAST
MEDITERRANEAN REGION AND THE POSSIBILITIES TO IMPROVE OLIVE
SECTOR IN THE REGION
As a result of the rapidly increasing olive plantation areas in East Mediterranean Region,
important increases are expected in olive, olive oil and table oil products. The best evaluation of the
future production potential is only possible through the solution of the current problems and taking the
future precautions at the present time. In this study, all aspects of oil production sector are investigated
and current problems in the production and marketing stages are determined and thus necessary
recommendations are developed. The main material of the study consists of the primary data obtained
through questionnaires with olive, olive oil and table oil producers and intermediary dealers in the
marketing of these products in Hatay, Mersin, Osmaniye and Adana provinces. In conclusion, some
deficiencies are determined in the study, which decrease the efficiency in production and marketing
organizations of olive, olive oil and table oil products. In order to effectively evaluate the production
expected to increase in the forthcoming years, olive production technique should be improved,
deficiencies in the marketing organization should be eliminated, marketing strategies should be
developed by determining target markets and branding efforts should be increased.
Keywords: Olive, Olive Oil, Table Olive, Marketing Organization, East Mediterranean Region.
iii
İÇİNDEKİLER
Özet …….………………………………………...…………………………………………. iii
Abstract ..................................................................................................................................... iii
İçindekiler ................................................................................................................................. iv
Tablo dizini .............................................................................................................................. vii
Şekil dizini ................................................................................................................................ ix
Simgeler ve kısaltmalar ............................................................................................................. xi
1.Giriş ..........................................................................................................................................1
2. Literatür özeti ..........................................................................................................................2
3. Materyal ve yöntem ................................................................................................................8
3.1. Materyal ...............................................................................................................................8
3.2. Yöntem .................................................................................................................................8
3.2.1. Örnek Seçiminde Kullanılan Yöntem ...............................................................................8
3.2.1.1. Tarım İşletmelerinde Örnekleme ...................................................................................8
3.2.1.2. Aracılarda Örnekleme ....................................................................................................9
3.2.1.3. İşleme Sanayinde Örnekleme.......................................................................................10
3.2.2. Verilerin Analizinde Kullanılan Yöntem ........................................................................11
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ...............................................................................................14
4.1. Dünyada, Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler .......14
4.1.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ...........................................................14
4.1.2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ........................................................17
4.1.4. Türkiye’de Zeytin Fiyatları .............................................................................................23
4.1.5. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu .......................24
4.2. Dünyada Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti ....................................................25
4.2.1. Üretim .............................................................................................................................25
4.2.2. Tüketim ...........................................................................................................................26
4.2.3. İhracat..............................................................................................................................27
4.2.4. İthalat ..............................................................................................................................29
4.3. Türkiye’de Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti .................................................30
4.3.1. Üretim .............................................................................................................................30
4.3.2. Tüketim ...........................................................................................................................31
4.3.3. Dış Ticaret .......................................................................................................................32
4.3.4. Fiyatlar ............................................................................................................................35
4.3.5. Türkiye’de Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu ..................................36
iv
4.4 Dünyada Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti.............................................. 37
4.4.1. Üretim ............................................................................................................................. 37
4.4.2.Tüketim............................................................................................................................ 38
4.4.3. İhracat ............................................................................................................................. 39
4.4.4. İthalat .............................................................................................................................. 40
4.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti ......................................... 42
4.5.1. Üretim ............................................................................................................................. 42
4.5.2. Tüketim........................................................................................................................... 42
4.5.3. Dış Ticaret ...................................................................................................................... 43
4.5.4. Fiyatlar ............................................................................................................................ 45
4.5.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu .......................... 45
4.6. Türkiye’de Zeytincilik Sektörüne Verilen Destekler ........................................................ 46
4.6.1. Zeytin Üretimine Verilen Destekler ............................................................................... 46
4.6.2. Zeytinyağı Sektörüne Verilen Destekler ........................................................................ 48
4.6.2.1. Zeytinyağı Üretimine Verilen Destekler ..................................................................... 48
4.6.2.2. Zeytinyağı İhracatına Verilen Destekler...................................................................... 50
4.6.2.3. Zeytinyağı İthalatına Uygulanan Kısıtlamalar ............................................................ 51
4.6.3. Sofralık Zeytin Sektörüne Verilen Destekler ................................................................. 51
4.7. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Yetiştirilen İşletmelere İlişkin Bulgular .................... 52
4.7.1. İşletme Büyüklükleri, Parsel Sayıları ve Parsel Büyüklükleri ....................................... 52
4.7.2. Arazi Mülkiyet Durumu ................................................................................................. 53
4.7.3. Arazi Sulama Durumu .................................................................................................... 54
4.7.4. Arazi Kullanım Durumu ................................................................................................. 55
4.7.5. Üreticilerin Yaş, Deneyim ve Eğitim Durumu ............................................................... 55
4.7.6. Zeytincilik Dışı Tarımsal ve Tarım Dışı Ekonomik Faaliyetler ..................................... 57
4.7.7. İşletmelerde Zeytin Üretim Tekniği ............................................................................... 57
4.7.7.1. Mevcut Çeşitler ........................................................................................................... 57
4.7.7. 2. Fidan Temini .............................................................................................................. 59
4.7.7.3. Gübreleme ................................................................................................................... 59
4.7.7.4. İlaçlama ....................................................................................................................... 62
4.7.7.5. Sulama ......................................................................................................................... 63
4.7.7.6. Diğer Bakım İşlemleri ................................................................................................. 64
4.7.7.7. Hasat ............................................................................................................................ 64
4.7.8. Üreticilerin Mevcut Desteklerden Yararlanma Durumları ve Görüşleri…….……… 66
v
4.7.9. Üreticilerin Kooperatifleşme Durumları ve Kooperatifleşme İle İlgili Düşünceleri ......67
4.7.10. Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikimi Konusunda Düşünceleri ....................................68
4.7.11. Üreticilerin Zeytin Üretiminde Karşılaştıkları Sorunlar ...............................................69
4.8. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin, Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Pazarlama
Organizasyonu ..........................................................................................................................70
4.8.1. Zeytin Pazarlama Organizasyonu ...................................................................................70
4.8.1.1. Zeytinin Değerlendirilmesi ..........................................................................................70
4.8.1.2. Üreticilerin Zeytin Pazarlamasında Karşılaştıkları Sorunlar .......................................71
4.8.2. Zeytinyağı Pazarlama Organizasyonu ............................................................................71
4.8.2.1. Pazarlama Kanalları .....................................................................................................71
4.8.2.2. Aracılar.........................................................................................................................73
4.8.2.3. Fiyat Oluşumu ..............................................................................................................74
4.8.2.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi ....................................75
4.8.2.4.(1). Pazarlama Hizmetleri .............................................................................................75
4.8.2.4.(2). Pazarın Saydamlığı .................................................................................................80
4.8.2.4.(3). Rekabet ...................................................................................................................81
4.8.2.4.(4). Pazarlama Marjı .....................................................................................................81
4.8.2.5. Zeytinyağı Üretim ve Pazarlama Sorunları ..................................................................83
4.8.3. Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu .....................................................................84
4.8.3.1. Pazarlama Kanalları .....................................................................................................85
4.8.3.2. Aracılar.........................................................................................................................85
4.8.3.3. Fiyat Oluşumu ..............................................................................................................87
4.8.3.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi ....................................87
4.8.3.4.(1). Pazarlama Hizmetleri .............................................................................................87
4.8.3.4.(2). Pazarın Saydamlığı .................................................................................................90
4.8.3.4.(3). Rekabet ...................................................................................................................91
4.8.3.4.(4). Pazarlama Marjı .....................................................................................................91
4.8.3.5. Sofralık Zeytin Üretim ve Pazarlama Sorunları ...........................................................92
4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ile
Değerlendirilmesi ......................................................................................................................92
5. Sonuç ve Öneriler…………………………………………………………………………..96
Kaynaklar ................................................................................................................................100
Ekler ……………………………………………………………………………….……… 106
vi
TABLO DİZİNİ
Tablo 3.1. Örnek İşletmelerin Zeytin Dikim Alanı Genişlik Gruplarına Göre Dağılımı …… 9
Tablo 3.2. Örnek İşletmelerin İllere ve İlçelere Göre Dağılımı ............................................... 10
Tablo 3.3. Anket Yapılan Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin İşleme Tesislerinin Dağılımı (2008)11
Tablo 4.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ................................................... 14
Tablo 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Verimi (kg/da) ...................................................................... 16
Tablo 4.3. Ülkelere Göre Zeytin Üretim Miktarı (1,000 ton)................................................... 17
Tablo 4.4. Bölgelere Göre Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı ………...19
Tablo 4.5. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler (ton) ........................... 23
Tablo 4.6. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu (bin ton).24
Tablo 4.7. Türkiye’nin Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (%).................................. 35
Tablo 4.8. Türkiye’nin Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton) ...... 37
Tablo 4.9. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Tüketim Miktarı (1,000 ton) .................................. 38
Tablo 4.10. Türkiye’nin Siyah ve Yeşil Zeytin Ortalama İhraç Fiyatları ($/kg)...................... 44
Tablo 4.11. Türkiye’nin Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (bin ton) . 45
Tablo 4.12. Türkiye’de Zeytinde Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri ................................... 46
Tablo 4.13. Sertifikalı Zeytin Fidanı Destek Bir. Fiy., Dest. Alan ve Toplam Destek Miktarı47
Tablo 4.14. Zeytin Üreticilerinin Yararlandıkları Mazot ve Gübre Desteği Miktarları ........... 48
Tablo 4.15. Yıllar İtibariyle Zeytinyağı Prim Ödemeleri ........................................................ 49
Tablo 4.16. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisi Genişliği ..................... 52
Tablo 4.17. İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisinin Parsel Sayısı ve Genişlikleri 53
Tablo 4.18. İncelenen İşletmelerde İşletme Başına ve Dekara Ortalama Zeytin Ağaç Sayısı . 53
Tablo 4.19. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazilerinin Mülkiyet Durumu ........................... 54
Tablo 4.20. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Mülkiyet Durumu ............................. 54
Tablo 4.21. İncelenen İşletmelerde Arazi Sulama Durumu ..................................................... 54
Tablo 4.22. İncelenen İşletmelerde Arazi Kullanım Durumu (da)…..……………………….56
Tablo 4.23. İncelenen İşletmelerde Arazi Kullanım Durumu (%) ……………………….….56
Tablo 4.24. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Yaş ve Deneyimleri (yıl) ............................. 55
Tablo 4.25. İncelenen İşletmelerde İşletmecilerin Eğitim Durumları (%) ............................... 55
Tablo 4.26. İncelenen İşletmelerde Zeytin Varlığının Çeşitlere Göre Dağılımı ……………. 58
Tablo 4.27. İncelenen İşletmelerde Zeytin Fidanlarının Temin Yerlerine Göre Dağılımı ....... 59
Tablo 4.28. Zeytin Tarımında Ağaç Başına Gübre Miktarları (gr/ağaç) .................................. 60
Tablo 4.29. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Gübre Kullanımı ..................................... 60
vii
Tablo 4.30. İncelenen İşletmelerde 10 Yaşından Küçük Ağaçlarda Kimyasal Gübre Kullanım
Durumu ……………………………………………………………………………………… 61
Tablo 4.30. İncelenen İşletmelerde 10 Yaşından BüyükAğaçlarda Kimyasal Gübre Kullanım
Durumu ……………………………………………………………………………………… 61
Tablo 4.32. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Çiftlik Gübresi Kullanımı ...................... 61
Tablo 4.33. İncelenen İşletmelerde Çiftlik Gübresi Kullanım Miktarları................................ 62
Tablo 4.34. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak İlaçlama Yapan İşletmelerin Dağılımı ... 62
Tablo 4.35. İncelenen İşletmelerde Mücadele Edilen Zararlıların Dağılımı ........................... 63
Tablo 4.36. İncelenen İşletmelerde Sulama Yöntemleri .......................................................... 63
Tablo 4.37. İncelenen İşletmelerde Hasat Yöntemleri ............................................................. 65
Tablo 4.38. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Destekler
Hakkında Bilgi Sahibi Olma Durumu ...................................................................................... 66
Tablo 4.39. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Desteklerden
Faydalanma Durumu ................................................................................................................ 67
Tablo 4. 40. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri …………….68
Tablo4.41.İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Dikim Alanlarını Genişletme Nedenleri………. 68
Tablo 4.42. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikim Alanlarında
Genişleme Düşünmesinin Nedenleri ........................................................................................ 69
Tablo 4.43. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Yetiştiriciliğinde Karşılaştıkları
Sorunlar .................................................................................................................................... 69
Tablo 4.44. İncelenen İşletmelerde Zeytin Değerlendirme Durumu (%) ................................ 71
Tablo 4.45. İncelenen İşletmelerde Zeytinyağı Değerlendirme Durumu (%) ......................... 71
Tablo 4.46. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytinyağı Satış Yerleri (%) ........................ 73
Tablo 4.47. Fabrikalarda Zeytinyağının Satış Yerleri (%) ....................................................... 74
Tablo 4.48. Zeytinyağı Pazarlama Marjı (2008) ……………………….……………………82
Tablo 4.49. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Hammadde Sorunları ......................................... 83
Tablo 4.50. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde İşleme Sorunları ................................................. 84
Tablo 4.51. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Pazarlama Sorunları ........................................... 84
Tablo 4.52. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Satış Yerleri (%) ............................... 85
Tablo 4.53. Sofralık Zeytin İşletmelerinde Zeytin Satış Yerleri (%)....................................... 87
Tablo 4.54. Sofralık Yeşil Zeytin Pazarlama Marjı (2008) ..................................................... 91
Tablo 4.55. Sofralık Siyah Zeytin Pazarlama Marjı (2008) ..................................................... 92
Tablo 4.56. Sofralık Zeytin İşletmelerinde İşleme ve Pazarlama Sorunları ............................ 92
Tablo 4.57. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ................... 93
viii
ŞEKİL DİZİNİ
Şekil 3.1. SWOT Analizi Tablosu ........................................................................................................ 13
Şekil 4.1. Dünya Zeytin Dikim Alanı Verim ve Üretimde Gelişmeler ................................................ 15
Şekil 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı .............................................................. 15
Şekil 4.3. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanının Gelişimi........................................................................ 17
Şekil 4.4. Türkiye’de Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi ........................................................................ 18
Şekil 4.5. Bölgelere Göre Zeytin Ağaç Sayısının Dağılımı ................................................................. 18
Şekil 4.6. Türkiye’de Zeytin Üretim ve Veriminin Gelişimi ............................................................... 20
Şekil 4.7. Bölgelere Göre Zeytin Üretiminin Dağılımı ........................................................................ 20
Şekil 4.8. İllere Göre Zeytin Üretimi ................................................................................................... 21
Şekil 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi ......................................... 21
Şekil 4.10. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde İllere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı .................... 22
Şekil 4.11. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi ............................................... 22
Şekil 4.12. Türkiye’de Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi ...................................................................... 24
Şekil 4.13. Dünya Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi ............................................................................... 26
Şekil 4.14. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (2009) .................................................. 27
Şekil 4.15. Dünya Zeytinyağı İhracatının Gelişimi ................................................................................ 28
Şekil 4.16. Dünya Zeytinyağı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı........................................................ 28
Şekil 4.17. Dünya Zeytinyağı İthalatının Gelişimi................................................................................. 29
Şekil 4.18. Dünya Zeytinyağı İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı ........................................................ 30
Şekil 4.19. Türkiye’de Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi ........................................................................ 30
Şekil 4.20. Türkiye’de Kişi Başına Zeytinyağı Tüketiminin Gelişimi ................................................... 31
Şekil 4.21. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Gelişimi ......................................................................... 32
Şekil 4.22. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Üretime Oranı ............................................................... 33
Şekil 4.23. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı ................................................. 34
Şekil 4.24. Türkiye’nin Zeytinyağı Ortalama İhracat Fiyatları ($/kg) ................................................... 35
Şekil 4.25. TARİŞ Zeytinyağı Alım Fiyatları ........................................................................................ 36
Şekil 4.26. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi ........................................................................ 37
Şekil 4.27. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Ülkelere Göre Dağılımı ................................................ 38
Şekil 4.28. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Sofralık Zeytin Tüketimi (2007-2009).................................. 39
Şekil 4.29. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi ......................................................................... 40
Şekil 4.30. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ................................................. 40
Şekil 4.31. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Gelişimi .......................................................................... 41
Şekil 4.32. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı ................................................. 41
Şekil 4.33. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi ................................................................. 42
Şekil 4.34. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi ............................................ 43
ix
Şekil 4.35. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi ........................................... 43
Şekil 4.36. Türkiye’de Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi ................................................................. 44
Şekil 4.37. Türkiye’de Sofralık Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi ....................................................... 45
Şekil 4.38. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinde Sulama Durumu ........................................... 554
Şekil 4.39. Doğu Akdeniz Bölgesi'nde Zeytinyağı Pazarlama Kanalları…….......................................72
Şekil 4.40. İki ve Üç Fazlı Kontinü Sistem Akışı ................................................................................. 76
Şekil 4.41. Doğu Akdeniz Bölgesi'nde Sofralık Zeytin Pazarlama Kanalları..................................…..86
x
SİMGELER VE KISALTMALAR
AB
ABD
ÇKS
DFİF
DGD
DİR
DTÖ
EİB
FAO
GDO
IMF
IOOC
KOSGEB
RG
STB
SWOT
TBMM
TÜGEM
TÜİK
UZK
: Avrupa Birliği
: Amerika Birleşik Devletleri
: Çiftçi Kayıt Sistemi
: Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu
: Doğrudan Gelir Desteği
: Dahilde İşleme Rejimi
: Dünya Ticaret Örgütü
: Ege İhracatçılar Birliği
: Food and Agriculture Organization
: Genetiği Değiştirilmiş Organizma
: Uluslararası Para Fonu
: International Olive Oil Council
: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı
: Resmi Gazete
: Sanayi ve Ticaret Bakanlığu
: Strengths, Weakness, Opportunities, Threats
: Türkiye Büyük Millet Meclisi
: Tarımsal Üretim ve Geliştirme Müdürlüğü
: Türkiye İstatistik Kurumu
: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi
xi
1. GİRİŞ
Son yıllarda, nüfusun artışı ile sağlıklı beslenme bilinci ve yerel ürünlerin tüketim eğiliminin artması
sonucu dünyada zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketimi artış göstermiştir. Dünya talebinin artması,
üretici ülkelerde zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim ve dış ticaretinde önemli gelişmelerin
yaşanmasına yol açmıştır.
Dünya zeytin üretiminin tamamına yakın bölümü Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde gerçekleşmektedir.
Bu ülkelerin arasında İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yanı sıra
Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas gibi ülkeler de yer almaktadır. Özellikle Türkiye’nin de aralarında
bulunduğu bazı ülkelerde, zeytin yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak amacıyla yoğun destekler verilmekte
ve bu destekler sonucu yakın zamanda dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminin hızla artacağı
düşünülmektedir.
Dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketimine bakıldığında, yine Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin ön
plana çıktığı görülmektedir. Ancak son yıllarda, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya,
Japonya gibi birçok sağlık bilinci ve gelir düzeyi yüksek ülkede de bu ürünler hızlı şekilde beslenme
alışkanlığı içerisinde yer almaya başlamıştır. Tüketimdeki hızlı artışın gelecekte de devam edeceği
tahmin edilmektedir. Önümüzdeki yıllarda dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin arzının ve paralelinde
talebinin hızla artacağı düşünüldüğünde, dış ticarette pay sahibi olmak daha önemli hale gelecektir.
Türkiye, dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde ve dış ticaretinde pay alan önemli ülkelerden
birisi olmasına rağmen, kişi başı tüketim açısından diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça
geri düzeydedir. Bu ürünlerin sağlık açısından öneminin daha iyi anlaşılması ve dünyada oluşan
eğilimin de etkisiyle, Türkiye’de son yıllarda zeytincilik sektöründe üretim ve kaliteyi artırmaya
yönelik oldukça önemli destekler verilmeye başlanmıştır. Bu desteklerin sonucu olarak dikim
alanlarında hızlı bir artış sağlanmıştır. Zeytin alanlarındaki artışla beraber üreticilerin yoğun şekilde
yoğun şekilde verim artırıcı uygulamalara yönelmesi sonucu zeytin üretiminde oldukça önemli artışlar
olacağı tahmin edilmektedir. Üretim miktarında meydana gelecek hızlı artışa karşılık yurt içi talep
miktarının benzer şekilde artmaması durumunda, önemli düzeyde arz fazlası meydana gelecek, bu arz
fazlasının etkin bir şekilde pazarlanması oldukça önemli bir hal alacaktır.
Türkiye’de zeytin yoğun olarak Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde yetiştirilmektedir. Desteklerin
başlamasından bu yana geçen sürede zeytin dikim alanlarındaki artış Ege Bölgesi’nde %12.83,
Marmara Bölgesi’nde %4.85 iken, Akdeniz Bölgesi’nde %72.27’dir (TÜİK, 2011a). Aynı dönemde,
Doğu Akdeniz Bölgesi’nin dikim alanlarında %74.32 artış meydana gelmiştir. Dolayısıyla yakın
zamanda zeytin üretiminde önemli ölçüde artış sağlanacaktır.
Türkiye genelinde zeytin ve buna bağlı olarak zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim artışının etkin bir
şekilde pazarlanması gerekmektedir. Pazarlamadan kaynaklanacak aksaklıklar Doğu Akdeniz
Bölgesi’nde (üretim artışından dolayı) daha şiddetli bir şekilde hissedileceğinden, ortaya çıkabilecek
pazarlama sorunlarının çözümü bu bölge için oldukça büyük önem taşımaktadır.
Çalışmanın temel amacı, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde gün geçtikçe daha önemli hale gelmekte olan
zeytincilik sektöründe zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlama organizasyonlarının
etkinliğinin değerlendirilmesi, bunun yanı sıra zeytin üretiminin yapısını ortaya koyulması ve
belirlenen yetersizlikler için çözüm önerileri getirilmesidir. Dolayısıyla bu çalışmada;
1. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün gelişimi incelenerek mevcut
durumun ortaya koyulması ve geleceğe yönelik projeksiyonların yapılması,
2. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama (hizmetler, kanallar
ve aracıların özellikleri) organizasyonlarının etkinliğinin ortaya koyulması,
3. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün güçlü ve zayıf yanları ile pazardaki
tehditler ve fırsatların belirlenmesi,
4. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün gelişmesine katkı sağlayacak önlemlerin
belirlenmesi amaçlanmaktadır.
1
2. LİTERATÜR ÖZETİ
Işıklı ve ark (1988), “Küçük Menderes Havzasındaki Önemli Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Sistemi,
Tarımsal Sanayinin Durumu ve Pazarlama Sorunları” başlıklı çalışmalarında süt, tütün, incir ve
zeytinin pazarlama yapılarını ve pazarlama marjlarını ortaya koymuşlardır. Araştırma alanında elde
edilen zeytinin ortalama %39’u sofralık, %61’i yağlık olarak değerlendirilmektedir. Zeytinyağında
nispi pazarlama marjı %27 olarak bulunmuştur.
Olgun (1988), “Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının Türkiye’de ve Özellikle Ege
Bölgesi’nde Zeytin ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli Etkileri Üzerinde Bir Araştırma” başlıklı
çalışmasında, uygulanmakta olan destekleme politikalarının Türkiye’de ve özellikle Ege Bölgesi’nde
zeytin ve zeytinyağı üretimi, üretim maliyetleri ve zeytinyağı pazarlama yapısı üzerine etkilerini
incelemiştir. Elde edilen bulgulara göre zeytin ilkel metotlarla işlenmekte ve uygun olmayan
koşullarda depolanmaktadır. Bu ürünler üreticiden tüketiciye ulaşana kadar çok sayıda aracı faaliyet
göstermekte, bu durum toplam pazarlama marjlarında artışa neden olmaktadır. Zeytinyağı üreticiden
tüketiciye ulaşıncaya kadar fiyatı %41.80 oranında artmaktadır.
Oktay ve ark (1994), “Aydın Vakıf Zeytinlikleri İşletmesinin Daha Rasyonel ve Rantabl Hale
Getirilmesi” başlıklı çalışmalarında, işletmenin mevcut durumunu incelemiş, mali durumunu ve
pazarlama faaliyetlerinin yeterliliğini değerlendirmişlerdir. İşletmede karşılaşılan en önemli sorunlar,
pazarlama konusunda faaliyet gösteren ayrı bir birimin ve uzmanlaşmış personelin olmaması,
piyasadaki firmaların kalite, ambalajlama ve satışlar konusunda takip edilememesi ile ürünlerde
istenilen seviyede kaliteye ulaşılamaması olarak ifade edilmiştir.
Emeksiz (1994), “Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin
Değerlendirilmesi” konulu çalışmasında üretici ve tüccarlardan anket yoluyla topladığı verilerle Adana
ilinde yerfıstığı pazarlama organizasyonunun etkinliğini değerlendirmiş ve belirlenen yetersizlikler
için çözüm önerileri sunmuştur. Araştırma sonucunda, işleme, paketleme, depolama ve dereceleme
hizmetlerinin yetersiz, perakendeci marjlarının yüksek ve üreticilerin pazar gücünün yetersiz olduğu
saptanmıştır.
Yercan (1996), “İzmir Yöresinde Seçilmiş Bazı Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde Kaynak Kullanımı
ve Kooperatif İşletmelerde Etkinliğin Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma” başlıklı çalışmasında 22
zeytin kooperatifi yöneticisi ve bu kooperatiflere ortak 86 zeytin üreticisi ile anket görüşmesi yaparak,
bu kooperatiflerin ortaklarına yönelik faaliyetlerini ve finansal performanslarını ortaya koymuştur. Bu
kooperatiflerde ortalama stok devir hızı 4.26, duran varlıkların devir hızı 6.33, aktif varlıkların devir
hızı ise 1.53 olarak hesaplanmıştır. İşletmelerin sermaye yapıları incelendiğinde ise toplam aktif
sermaye içerisinde sabit sermayenin oranı %95.10, pasif sermaye içerisinde borçların oranı ise %3.30
bulunmuştur.
Belletti ve Marescotti (1997), “The Reorganisation of Trade Channels of a Typical Product: The
Tuscan Extra Virgin Olive Oil” konulu çalışmalarında İtalya’nın Tuscan bölgesinde sızma zeytinyağı
üreten 18 imalathane ile görüşerek, tüketicilerin satın alma davranışlarındaki değişimi incelemişlerdir.
Elde edilen bulgulara göre, tüketici davranışlarında önemli sayılabilecek değişimler yaşanmıştır.
1990’lı yılların başında, tüketiciler doğrudan üreticiye giderek, yıllık ihtiyaçları olan zeytinyağını
dökme halde varillerle veya damacanalarla satın almaktadır. Ancak, son yıllarda sosyo-ekonomik
özelliklerdeki değişmelerden dolayı (ev hanımlarının iş yaşamında yer alması, insanların yemek
yapmaya daha az zaman ayırması ve tüketicilerin sağlıklı yaşama endişesinin artması) tüketiciler
zeytinyağını daha çok süpermarketlerden satın almakta, satın alımlarda küçük ambalajlı ve gıda
güvenlik sertifikasına sahip ürünleri tercih etmektedir.
Konak ve ark. (1998), “Aydın İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Üretim ve Pazarlaması” konulu
makalelerinde Aydın’da zeytin ve ürünleri pazarlamasında yer alan başlıca aktörleri üreticiler,
tüccarlar, TARİŞ ve Aydın Vakıf Zeytinlikleri İşletmeleri olarak belirlemişlerdir.
Emeksiz (1999), “Orta Toroslarda Kiraz Üretim ve İhracatını Geliştirme Olanakları” isimli
çalışmasında üreticilerle ve pazarlamada faaliyet gösteren aracılarla yüz yüze görüşmeler yaparak
kiraz pazarlama organizasyonunu ortaya koymuş ve sektörü SWOT analizi ile değerlendirmiştir.
2
Araştırma sonucunda üretim ve pazarlama aşamalarında yapılacak bazı iyileştirmelerle, bölgede
üretim ve ihracatın hızlı bir şekilde geliştirilebileceği ifade edilmiştir.
Siskos ve ark. (2001) tarafından yapılan “Multicriteria Analysis in Agricultural Marketing: The Case
of French Olive Oil Market” başlıklı çalışmada Paris’te 205 zeytinyağı tüketicisi ile anket görüşmesi
yapılarak zeytinyağında tüketici tercihleri ortaya koyulmuştur. Tüketicilerin zeytinyağı satın
alımlarında etkili faktörler sırasıyla marka imajı (%80), renk (%77), paketleme (%70) ve fiyat (%64)
olarak belirlenmiştir.
Tunalıoğlu ve Gökçe (2002), “Ege Bölgesi’nde Optimal Zeytin Yayılış Alanlarının Tespitine Yönelik
Bir Araştırma” başlıklı çalışmalarında 126 zeytin üreticisiyle anket çalışması yaparak, zeytinciliğin
yayılış alanlarını ve bu yayılışın önündeki engelleri tespit etmişlerdir. Araştırma sonucunda,
işletmelerde ortalama arazi genişliği 63.10 da, parsel sayısı 5.00 adet, parsel genişliği ise 12.80 da
bulunmuştur. Üreticilerin bahçe tesisinde fidan temini ve çeşit seçimi konularında, bakım işlemlerinde
ise ilaçlama, gübreleme, sulama ve sürüm işlemlerinde sıkça sorun yaşadıkları belirlenmiştir.
Işın ve Koçak (2003), “İzmir İlinde Farklı Üretim Teknikleri Uygulayan Zeytin Sıkma Tesislerinin
Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmalarında, farklı üretim teknikleri uygulayan zeytinyağı işleme
tesislerini ekonomik açıdan karşılaştırmıştır. Elde edilen bulgulara göre kontinü sisteme yapılacak
yatırım tutarı, sulu ve kuru sisteme göre daha yüksektir. Ancak bu sistem, daha yüksek net kar ve öz
sermaye karlılığı sağlamaktadır.
Gökçe (2003), “Türkiye’de Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sektörünün Üretim Öncesi Sorunları
Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalesinde zeytinyağı sektörünün üretim öncesi sorunlarını
belirleyerek, bu sorunların çözümü için öneriler sunmuştur. Yapılan incelemede en önemli sorunun
yeterli, düzenli ve kaliteli hammadde temininde yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Mevcut zeytinliklerin
iyileştirilmesi ve amaç dışı kullanımın engellenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Özkaya (2003), “Türkiye’de Zeytin Fidancılığının Durumu ve Sorunları” isimli makalesinde
Türkiye’de zeytin fidanı üretiminde karşılaşılan sorunları incelemiş ve çözüm önerilerinde
bulunmuştur. Çalışmada, üreticilerin karşılaştıkları başlıca sorunların fidan üretimi ve yöreye uygun
fidan çeşitlerinin seçimiyle ilgili bilgi yetersizliği olduğu ifade edilmiştir.
Dizdaroğlu ve ark. (2003) tarafından yapılan “Ege ve Güney Marmara Bölgelerinde Yağlık Zeytin ve
Sofralık Zeytin Yetiştiriciliğinin Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmada Ege ve Güney Marmara
bölgelerinde uygulanan anketler (toplam 256 anket) sonucunda yağlık ve sofralık zeytinin üretim
maliyetleri, karlılık oranları ve işletme düzeyinde pazarlama kanalları belirlenmiştir. Araştırma
sonucunda net karlılık oranı; yağlık zeytinde %6.20 iken sofralık zeytinde %129.60 olarak
bulunmuştur. Piyasadaki en önemli alıcılar ise sofralık zeytinde Marmarabirlik (%47), yağlık zeytinde
ise zeytinyağı işleme tesisleridir (%57).
Migdalas ve ark. (2004) tarafından yapılan “Sector Modeling for the Prediction and Evaluation of
Cretan Olive Oil” isimli çalışmada, üreticilere yapılan desteklerdeki değişikliklerin, üretici ve tüketici
rantı üzerine olası etkileri incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, zeytinyağı sektörüne verilen
desteklerde en önemli belirleyicinin üretim masrafları olduğu saptanmıştır.
Lazaridis (2004), “Olive Oil Consumption in Greece: A Microeconometric Analysis” başlıklı
makalesinde Yunanistan’da zeytinyağı, bitkisel yağ ve margarin tüketimini etkileyen etmenleri Linear
Approximation of Almost Ideal Linear System (LA/AIDS) modeli kullanarak belirlemiştir.
Araştırmada, “Hanehalkı Bütçe Araştırması” sonuçlarına dayanarak elde edilen veriler 2 aşamada
incelenmiştir. Birinci aşamada zeytinyağı tüketimi ile gıda harcamaları ve yaş arasında pozitif; aile
büyüklüğü, eğitim seviyesi ve ev - satın alma yeri arasındaki mesafe arasında negatif ilişki olduğunu
tespit edilmiştir. İkinci aşamada ise tüketimde etkili en önemli faktörün alışkanlıklar olduğunu ortaya
koyulmuştur.
Koç ve ark. (2004), “Olive and Olive Oil Sector in Turkey: Market Structure and the Role of
Agricultural Cooperatives” isimli çalışmalarında kooperatiflerin zeytin ve zeytinyağı fiyatları üzerine
etkisini ekonometrik olarak ortaya koymuşlardır. Söz konusu ürünlerde kooperatiflerin pazar
paylarının üretici fiyatları üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmış, Türkiye koşulları
3
dikkate alınarak üretimden tüketime kadar tüm aşamaları içine alan uzun vadeli politikalar
geliştirilmesi ve istikrarlı biçimde uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.
Mili (2004), “Prospects for Olive Oil Marketing in Non-Traditional Markets” başlıklı makalesinde
dünyada zeytinyağı üretim ve ticaretinin durumunu ve piyasada özellikle yeni pazarlar açısından
beklentileri incelemiştir. Çalışmada, dünya zeytinyağı dış ticaretindeki gelişmelerin 2 temel çerçevede
şekillendiğini ifade etmiştir. Bunlardan birincisi zeytinyağının üretici ülkelerin dışında (tüketici
davranışlarında değişiklikler, dış ticarette serbestleşme çabaları, Ortak Tarım Politikası uygulamaları
vb. sebeplerle) tüketilmeye başlanması, ikincisi üretici ülkelerin yeni pazarları ele geçirmek amacıyla
güçlü pazarlama stratejileri oluşturma çabalarıdır.
Anaç, (2005), “Balıkesir İli Edremit İlçesi Yağlık Zeytin Üreten İşletmelerin Ekonomik Analizi”
başlıklı çalışmasında bölgede 96 zeytin üreticisinden yüz yüze görüşme yoluyla veri toplayarak, zeytin
üretim faaliyetinin ekonomik analizini yapmıştır. Çalışma sonucunda, zeytin üreticilerinin üretim ve
pazarlamadan kaynaklanan sorunlara sahip oldukları, bu sorunlara çözüm bulunabilmesi için
kooperatifleşmeye ve üretici birlikleri gibi çiftçi örgütlerine ağırlık verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Tiryaki ve Akbay (2005), “Türkiye’de Ailelerin Sosyo-ekonomik Gruplar İtibariyle Zeytinyağı
Tüketimi” başlıklı makalelerinde Türkiye’de ailelerin zeytinyağı tüketim yapısını, 2003 yılında TÜİK
tarafından hazırlanan “Hanehalkı Bütçe Anket Verileri”ni kullanarak ortaya koymuşlardır. Gelir
grupları, yerleşim yerleri ve bölgeler itibariyle aylık ortalama zeytinyağı tüketim miktarları ve
harcama değerleri incelendiğinde, gruplar arasında istatistiksel olarak farklılık olduğu görülmüştür.
Mili (2006), “Market Dynamics and Policy Reforms in the EU Olive Oil Industry: An Exploratory
Assessment” başlıklı çalışmasında devam eden pazar ve politika değişimi sürecinde AB zeytinyağı
sektörünü SWOT (strengths, weakness, opportunities, threats) analizi ile incelemiştir. AB zeytinyağı
pazarının başlıca güçlü yanları; ürün özellikleri, ürünlerin kalitesi ve zeytinyağı işletmelerinin
pazarlama stratejileridir. Sektörün temel zayıflıkları ise arz miktarının artmaya devam etmesine
rağmen talebin sabit bir özellik göstermesi, pazarlama masraflarının yüksek olması ve pazar
saydamlığının iyi bir şekilde sağlanmasına olanak verecek güvenilir ikincil verilerin yetersizliğidir.
Piyasadaki başlıca fırsatlar, dünyada sağlık endişesi sonucu tüketicilerin zeytinyağı tüketiminde artış
olması, zeytinyağı için Ortak Tarım Politikası’nın son reformunun kaliteli ürün üretimini teşvik etmesi
ve uluslararası tarım ürünleri ticaretinde korumacılığın azalması şeklinde ifade edilmiştir. AB
zeytinyağı sektörünün gelişmesi önündeki başlıca tehditler ise diğer bitkisel sıvı yağların fiyatının
daha ucuz olması, dünya zeytinyağı arzındaki artış ve üreticilerin desteklere bağımlılığı olarak ifade
edilmiştir.
Ergin (2006), “Ulusal Tarım Politikamız ve Zeytin-Zeytinyağı Politikamız Nasıl Olmalı?” başlıklı
makalesinde zeytin ve zeytinyağı sektöründeki sorunları üretim, işleme ve pazarlama başlıkları altında
incelemiş ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunmuştur. Çalışmada, sektörde üretim ve
işlemeden kaynaklanan kalite sorunları ve pazarlamadan kaynaklanan zayıflıklar olduğuna dikkat
çekilerek sektördeki destekleme politikası araçlarının yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Sektörün
geliştirilmesi için kalite artırıcı uygulamaların üreticilere benimsetilmesi ve yurtiçi tüketimi artırılması
için uzun vadeli ve istikrarlı politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Tetik (2006), “Sofralık Zeytinin Kalitesine Etki Eden Faktörler” başlıklı çalışmasında kaliteyi
etkileyen faktörleri hammadde, zeytinyağı işleme tesislerinin yapısı ve bu tesislerde yapılan işlemler
olarak 3 ana başlık altında toplamıştır. Çalışmada, zeytin hasat zamanı, hasat şekli ve zeytinin bekleme
süresinin zeytinin kalitesi üzerine doğrudan etkisi olduğu vurgulanmış, sofralık zeytin işleme
tesislerinin genellikle küçük ölçekli ve altyapı olarak yetersiz olduğu, ayrıca bu işletmelerde
çalıştırılacak kalifiye eleman temininde zorluklar yaşandığı ifade edilmiştir.
Korukluoğlu (2006), “Hasattan Tüketime Sofralık Zeytin Teknolojisi ve Sorunları” başlıklı
makalesinde sofralık zeytin sektörünün sorunlarını ele alarak, bu sorunları üretim, işleme ve pazarlama
başlıkları altında gruplandırmış, ihracatta dezavantajlı olduğumuzu belirterek, bunun sebeplerini
ürünlerimizin yurtdışı talebi karşılayamaması, teknolojik gerilik ve fiyatların rekabet etmeyi
engelleyecek şekilde pahalı olması şeklinde ifade etmiştir.
4
Tunalıoğlu (2006), “Dünya Zeytinyağı Tüketimindeki Gelişmelerin Türkiye Açısından
Değerlendirilmesi” başlıklı makalesinde dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı tüketiminde meydana
gelen gelişmeleri ortaya koymuştur. Makalede, dünyada Türkiye hariç başlıca üretici ülkelerin aynı
zamanda tüketici durumda olduğu, Türkiye’nin kişi başına zeytinyağı tüketim miktarının oldukça
düşük düzeyde olduğu ve bu miktarı artırabilmek için sektörü aynı çatı altında toparlayan bir
organizasyona ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştır.
Anania ve D’Andrea (2007), “The Global Market for Olive Oil: Actors, Trends, Policies, Prospects
and Research Needs” başlıklı çalışmalarında dünyada zeytinyağı üretimi ve ticaretinde son gelişmeleri
incelemişlerdir. Çalışmada gerek üretim gerek dış ticaret açısından özellikle 1990’lardan sonra
geleneksel yapının değiştiği (AB odaklı üretim ve dış ticaret) vurgulanmış, gelecekte tüketimde
yaşanacak gelişmelerin ve endüstrideki rekabet unsurlarının piyasa üzerindeki etkisinin artacağı
sonucuna ulaşılmıştır.
Matsatsinis ve ark. (2007) tarafından yapılan “Comparing Distributors’ Judgements to Buyers’
Preferences a Consumer Value Analysis in the Greek Olive Oil Market” konulu çalışmada, Yunanistan
zeytinyağı sektörüyle ilgili olarak, tüketicilerin ve pazarlama kanallarındaki aracıların farklı ürün
özelliklerine (kalite, tat, koku, fiyat) karşı tutumları incelenmiştir. Araştırma sonucunda, satın almada
etkili faktörün kalite olduğu bulunmuştur.
Özgürsoy ve Akdemir (2007) tarafından yapılan “Hatay İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün
Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmada zeytin ve zeytinyağı işletmelerinin ekonomik analizini yapmak
ve üreticilerin pazarlamada karşılaştıkları sorunları ortaya koymak amacıyla 61 adet zeytin ve 7 adet
zeytinyağı üreticisinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Çalışma sonucunda, ortalama zeytin üretim
alanı 78.00 da, öz sermaye karlılığı %32.90 ve yatırım sermayesi karlılığı ise %34.10 olarak
hesaplanmıştır. Bakım işlemlerinde yapılan hatalı uygulamalara ve yıldan yıla yaşanan periyodisiteye
rağmen zeytin yetiştiriciliğinin bölgenin en önemli gelir kaynağı olduğu vurgulanmıştır.
Türkekul ve ark. (2007), “A Market Share Analysis of Virgin Olive Oil Producer Countries with
Special Respect to Competitiveness” başlıklı çalışmalarında “Sabit Pazar Payı Analizi” yöntemini
kullanarak Türkiye’nin ve diğer üretici ülkelerin (İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Tunus)
geleneksel olmayan zeytinyağı pazarlarındaki (A.B.D, Avustralya, Kanada, Brezilya ve Japonya)
rekabet durumunu incelemişlerdir. Sonuç olarak, söz konusu pazarlarda bu ülkeler arasında rekabet
açısından en güçlü ülkenin İtalya olduğu ve bu ülkeyi Yunanistan ve Türkiye’nin takip ettiği
bulunmuştur.
Karray (2008), “Olive Oil World Market Dynamics and Policy Reforms: Implications for Tunisia”
başlıklı çalışmasında, zeytinyağı sektörünün değişik aşamalarında faaliyet gösteren 23 kişiden yüz
yüze görüşme yoluyla veri toplayarak, Tunus’un zeytinyağı sektörünü SWOT analizi ile
değerlendirmiştir. Elde edilen bulgulara göre Tunus’un zeytinyağı sektörünün başlıca güçlü yanları
zeytin çeşitlilerinin fazlalığı, diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında üretim maliyetinin nispeten
düşük olması ve üreticilerin yetiştiricilik konusunda deneyimli olmasıdır. Sektörün zayıf yanları,
zeytin ağaçlarının kurak ve yarı kurak alanlarda yoğunlaşması, düşük verimlilik ve depolama
olanaklarının yetersizliğidir. Pazardaki fırsatlar ise Avrupa’da zeytinyağı talebinde artış olması ve
Tunus’un zeytinyağı üreticisi ve ihracatçısı olarak sağlam bir imaja sahip olmasıdır.
Harp ve Keçeli (2008), “Sofralık Zeytinde Kaliteyi Etkileyen Faktörler” başlıklı makalelerinde
sofralık zeytinde kaliteyi etkileyen faktörleri hasat öncesi, hasat sırası ve hasat sonrası faktörler olmak
üzere 3 bölüme ayırmışlardır. Hasat öncesi faktörler; çeşit, budama, sulama, gübreleme, danenin
olgunluk durumu ile hastalık ve zararlıların etkileridir. Hasat sırasında etkili faktörler; hasat zamanı,
hasat yöntemi, zeytinin taşınması ve depolanmasındaki koşullardır. Hasat sonrasında ise boylama ve
ayıklama işlemi, zeytin işleme yöntemleri ve ambalajlama son ürün kalitesini etkilemektedir. Ayrıca,
zeytin işleme tesislerinin geleneksel sistemlere sahip küçük ölçekli ve dağınık işletmeler olması,
altyapı eksikliği ve işletmecilerin eğitim düzeylerinin düşüklüğünden kaynaklanan birçok uygulama da
sofralık zeytin kalitesini etkilemektedir.
Kendirlioğlu (2008), “Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Faaliyetlerinin
Değerlendirilmesi ve Üretici Memnuniyetinin Belirlenmesi: Aydın İli Örneği” başlıklı çalışmasında
Aydın’da TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin faaliyetleri konusunda
5
üretici memnuniyetini belirlemiştir. Çalışmada üreticiler küçük ölçekli (ağaç sayısı 0-500 adet), orta
ölçekli ( ağaç sayısı 501-1,000 adet) ve büyük ölçekli (ağaç sayıları 1001 ve daha fazla) olarak
gruplandırılmıştır. Küçük ölçekli işletmeler TARİŞ’in teknik destek yardımını yeterli bulmazken, orta
ve büyük ölçekli işletmeler bu yardımın yeterli olduğunu düşünmektedir. Küçük işletmelerde üreticiler
TARİŞ’ten yetiştiricilik için nakit yardımına ihtiyaç duyarken, diğerleri para yardımına daha az ihtiyaç
duymaktadır. Ayrıca üreticiler elde ettikleri zeytinyağının %60.00’ını TARİŞ’e, ve %11.00’ini
tüccarlara satmakta ve %29.00’unu ise aile tüketimi için ayırmaktadır.
Olgun ve ark. (2008) tarafından yapılan “Konvansiyonel Zeytin Üreticilerinin Organik Üretimine
Geçme Konusundaki Eğilimleri Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışmada üreticilerin organik zeytin
üretimine geçme eğilimleri belirlenmiştir. Görüşülen üreticilerin %69.35’inin ürünün daha yüksek
fiyatla pazarlanma garantisinin olması durumunda organik zeytinyağı üretimine geçme eğiliminde
oldukları ve bu eğilimin en fazla küçük ve orta büyüklükte işletmelerde olduğu saptanmıştır.
Akbay ve ark. (2008), “Türkiye’de Önemli Gıda Ürünlerinin Talep Esneklikleri” başlıklı
çalışmalarında zeytinyağının ve sofralık zeytinin de aralarında bulunduğu, önemli 42 gıda ürününün
gelir ve fiyat esnekliklerini Heckman iki aşamalı tahmin yöntemi ile hesaplamışlardır. Analiz
sonuçlarına göre, birçok üründe gelir-talep esnekliğinin pozitif ve birden küçük; fiyat-talep
esnekliğinin ise birden küçük olduğu belirlenmiştir. Zeytinyağının (-1.35) ve sofralık zeytinin (-1,10)
fiyat esneklerinin birden büyük olduğu bulunmuştur.
Taşkır ve Şimşek (2008), “Ayvalık ve Yöresinde Yasam Biçimi Olan Zeytin Üreticiliğinin
Kurumsallaşma Süreçleri Getirisi Olarak Zeytinciliğin Markalaşması ve Örnek Uygulamaları” başlıklı
makalelerinde bazı bölgelerde geleneksel bir ürün olan zeytin üretiminin genellikle aile şirketi olarak
nitelendirilebilecek işletmeler tarafından yapıldığını belirterek, kurumsallaşma önündeki engelleri
incelemiş ve çözüm önerileri sunmuşlardır. Bu işletmelerde, kurumsallaşma önündeki en önemli
engeller, markalaşma ve reklam stratejisinde ciddi sıkıntılarla karşılaşılması şeklinde ifade edilmiştir.
Tunalıoğlu (2008), “New Approaches and Changes in Olive Oil Marketing in Turkey” başlıklı
çalışmasında Türkiye’de zeytinyağı piyasasında meydana gelen gelişmeleri ve bu gelişmelerin
nedenlerini incelemiştir. Zeytincilik sektöründeki gelişmelerin en önemli nedenlerinden birisinin
verilen destekler olduğunu vurgulamış ve gıda güvenilirliği konusunda oldukça önemli gelişmeler
yaşandığını ifade etmiştir.
Tunalıoğlu (2009) tarafından yapılan “Türkiye’de Zeytincilik ve Pazarlama Politikaları: 2000-2010”
başlıklı çalışmada Türkiye’de uygulanan zeytincilik politikalarıyla birlikte ciddi değişimlerin
yaşandığı bir dönem olan 2000-2010 yılları arasında zeytincilik sektöründe uygulanan politikalar
incelenmiştir. Söz konusu dönemde üretime, ihracata ve ithalata yönelik politikaların uygulandığını,
ancak yurt içi tüketimi artırmaya yönelik herhangi bir destekleme olmadığı ifade edilmiştir.
Kavallari ve ark (2009) tarafından yapılan “Evolution of Olive Oil Import Demand Structure in
Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK” başlıklı çalışmalarında son yıllarda
zeytinyağı tüketimi büyük bir hızla artan Almanya ve İngiltere’de, zeytinyağı tüketimini etkileyen
faktörler incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre AB üyesi olmayan ancak Akdeniz’e kıyısı olan
ülkelerden Almanya ve İngiltere’ye yapılan zeytinyağı ihracatı üzerinde en önemli faktörler, bölgesel
ticaret anlaşmaları (Barcelona anlaşması) ve doğrudan pazarlama stratejileridir.
Özkaya ve ark. (2010) tarafından hazırlanan “Türkiye Zeytinciliğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri”
başlıklı çalışmada Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretim ve dış ticaretinde yaşanan sorunlar ve
ülkemizin zeytincilik sektöründe sahip olduğu hedefler ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Türkiye’de bu
sektörün geleneksel yapısından çıkıp modern uygulamalara yöneldiği belirtilerek, zeytin ve zeytinyağı
pazarının gelişmesindeki en önemli faktörlerin teknolojide yaşanan gelişmeler, bölgeleriyle özdeşleşen
ve markalaşan zeytin çeşitleri, butik zeytincilik, coğrafi işaretlemeler, tadım panelleri, lisanslı
depoculuk çalışmaları olduğu ifade edilmiştir.
Günden ve ark. (2010), “The Turkish Olive Oil Sector’s Priorities Related To the Factors Affecting
Domestic and International Competition” başlıklı makalelerinde 117 zeytinyağı üreticisi ve
ihracatçısından anket yoluyla veri toplayarak yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda rekabet açısından önemli
6
bulunun faktörleri ortaya koymuşlardır. Araştırma bulgularına göre hem yurtiçi hem yurtdışı pazarda
rekabet açısından en önemli faktörler sırasıyla marka, gıda kalitesi ve güvenliği, fiyat, desteklerdir.
Uruç (2010), “Türkiye’de Zeytin ve Zeytinyağının Ekonometrik Analizi” başlıklı yüksek lisans
tezinde dünyada ve Türkiye’de zeytin ve zeytinyağının üretim ve dış ticareti hakkında bilgi vererek,
ekonomik modellemeler yardımıyla Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağının üretim ve dış ticareti ile ilgili
geleceğe yönelik tahminlerde bulunmuştur. Araştırma sonucunda, Türkiye’nin yakın gelecekte bu
ürünlerin üretiminde ve ihracatında artış sağlayacağı, 2020 yılı itibariyle zeytin üretiminin 1 milyon
875 bin ton, zeytinyağı üretiminin 165 bin ton ve zeytinyağı ihracatının 80 bin ton olacağı tahmin
edilmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin zeytin üretiminde ve dış ticaretinde önemli sorunların bulunduğu ve
miktar olarak artışın yanı sıra kalitede de iyileşme sağlanması gerektiği vurgulanmıştır.
7
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
Araştırmanın ana materyalini, araştırma bölgesinde zeytin üretiminin yoğun olduğu illerde (Hatay,
Mersin, Osmaniye ve Adana) zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üreticileri ve bu ürünlerin
pazarlamasında faaliyet gösteren aracılarla yapılan anketler sonucunda elde edilen birincil veriler
oluşturmaktadır. Anket formları, benzer konularda yapılmış çalışmalardan faydalanılarak ve uzman
kişilerin görüşleri alınarak araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanmıştır. Ankette yer alan
soruların uygunluğu ve yeterliliğini test edebilmek amacıyla pilot anket çalışması yapılmış, gerekli
düzeltmeler sonucunda ankete son şekli verilmiştir. Üreticilerle, 1-15 Mart 2009 tarihleri arasında
görüşme yapılmıştır. Bu tarihler arasında aracılarla ve işleme tesislerinin yetkilileriyle görüşme
yapılması planlanmış, ancak hasat döneminin sona ermiş olmasından dolayı bu tesislerin üretim
faaliyetine ara vermesi sebebiyle ilgili kişilere ulaşmada zorluk yaşanmıştır. Bu sebeple, aracılarla ve
işleme tesislerinin yetkilileriyle 15-30 Kasım 2009 tarihleri arasında görüşme yapılarak alan çalışması
tamamlanmıştır
Anket formları, üreticiler, aracılar ve işleme sanayinde faaliyet gösteren işletmeler (sofralık zeytin
işletmeleri ve zeytinyağı üretim tesisleri) için ayrı ayrı hazırlanmıştır. Üretici anket formlarında;
üreticilerin üretim desenlerini, zeytin üretim tekniklerini (fide temini, gübreleme, ilaçlama, sulama,
vb.), pazarlama yapılarını (ürünün satış şekli, ürünün pazarlandığı yerler, satış fiyatı, vb.), yaşadıkları
sorunları ve gelecekte zeytin üretimiyle ilgili davranışlarını öğrenmeye yönelik sorulara yer
verilmiştir. Aracılar ile yapılan görüşmelerde aracıların ürün alım ve satım faaliyetlerine ilişkin
bilgiler üzerinde durulmuştur. İşleme sanayinde faaliyet gösteren işletmeler ile ilgili yapılan
görüşmelerde bu işletmelerin faaliyet şekilleri ile ilgili bilgiler alınmasının yanı sıra SWOT analizine
kaynak oluşturacak verilerin elde edilmesini sağlayacak sorular yöneltilmiştir.
Çalışma, konuyla ilgili ikincil verilerle de desteklenmiştir. Bu amaçla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana İl ve İlçe Müdürlükleri, Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK), Tarımsal Üretim ve Geliştirme Müdürlüğü (TÜGEM) Food and Agriculture Organization
(FAO), International Olive Oil Council (IOOC) ve Ege İhracatçılar Birliği (EİB) istatistiksel
verilerinden faydalanılmış, bu amaçla konuyla ilgili daha önce yapılan çalışmalardan da
yararlanılmıştır.
3.2. Yöntem
3.2.1. Örnek Seçiminde Kullanılan Yöntem
3.2.1.1. Tarım İşletmelerinde Örnekleme
Araştırma alanı olarak, Türkiye zeytin üretiminin %19.50’sini (2006-2007 yılları ortalamasına göre)
sağlayan Doğu Akdeniz Bölgesi seçilmiştir (TÜİK, 2011a). TÜİK tarafından yapılan sınıflandırmaya
göre, Doğu Akdeniz Bölgesi; Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin ve Kahramanmaraş illerini
kapsamaktadır. Örnek kapsamına alınacak illerin ve ilçelerin seçimi, ağaç sayıları ve üretim miktarları
dikkate alınarak “Gayeli Örnekleme Yöntemi” ile yapılmıştır. Bu şekilde, 2006-2007 yılları
ortalamasına göre, Doğu Akdeniz Bölgesi zeytin ağaç varlığının %95.23’ünü, zeytin üretiminin ise
%97.47’sini sağlayan Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana illeri araştırma kapsamına alınmıştır.
Kahramanmaraş’ın payı ihmal edilebilecek düzeyde olduğundan araştırma kapsamı dışında
bırakılmıştır.
Örnek kapsamına alınacak ilçeler, il üretimine katkılarının yanı sıra İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri
yetkililerinin görüşleri dikkate alınarak, üretim ve pazarlama açısından illeri temsil edecek şekilde
seçilmiştir. Bu yöntemle, Hatay’da zeytin üretiminin %56.29’unu oluşturan Merkez, Altınözü ve
İskenderun ilçeleri; Mersin’de üretimin %50.15’ini sağlayan Mut ve Tarsus ilçeleri; Adana’da
üretimin %52.13’ünü sağlayan Ceyhan ve Yüreğir ilçeleri örneğe dahil edilmiştir. Osmaniye’de ise
Merkez ilçe üretimin %45.28’ini sağladığından, sadece bu ilçenin seçilmesi yeterli görülmüştür. Bu
şekilde, 4 ilden toplam 8 ilçe örneğe dahil edilmiştir. Köylerin seçiminde ise Çiftçi Kayıt Sistemi
(ÇKS) verilerinden faydalanılarak seçilen ilçelerde, zeytin dikim alanlarının yoğun olduğu 18 köy
8
tespit edilmiş ve seçilen köylerde bulunan zeytin üreticilerinin listesi çalışmanın çerçeve listesini
oluşturmuştur. Çerçeve listeye “Tabakalı Örnekleme Yöntemi” uygulanarak anket yapılacak üretici
sayısı aşağıda belirtilen formül yardımıyla hesaplanmıştır (Çiçek ve Erkan, 1996).
( Σ Nh Sh )2
n =
N2 D2 + Σ Nh (Sh)2
Formülde;
n; örnek hacmi,
Nh; h. tabakanın birim sayısı,
Sh; ; h. tabakanın standart sapması,
N; toplam işletme sayısını,
D; d/Z’yi,
d; ortalamadan sapmayı,
Z; t-dağılım Tablosinde %95 güven düzeyine ait t değerini ifade etmektedir.
Buna göre, belirlenen 18 köyde, %95 güven aralığı ve ortalamadan %5 sapma ile örnek işletme sayısı
130 olarak bulunmuştur. Elde edilen örnek hacmi, tabakalara oransal olarak dağıtılmıştır. Örnek
işletmelerin tabakalara dağıtımına ilişkin bilgiler Tablo 3.1’de verilmektedir.
Tablo 3.1. Örnek İşletmelerin Zeytin Dikim Alanı Genişlik Gruplarına Göre Dağılımı
Sınıf
Sınırları (da)
1-10
11-30
31-60
Toplam
Frekans
(Nh)
641
729
350
1720
Ortalama
6.30
18.66
52.22
22.83
Standart
Sapma (Sh)
2.73
5.64
18.18
26.55
nh*sh
1,747.57
4,111.96
6,363.00
12,222.54
Varyans
(sh2)
7.43
31.82
330.51
369.76
nh*sh2
4,764.43
23,193.76
115,679.34
143,637.54
Örnek
Sayısı (ni)
48
55
27
130
Anketlerin, ilçelere dağılımı zeytin üretim miktarındaki, köylere dağılımı ise (resmi kayıtlarda üretim
miktarına ilişkin veriler bulunmadığından) dikim alanlarındaki payları dikkate alınarak yapılmış ve
Tablo 3.2’de gösterilmiştir. Bu kapsamda, Hatay ilinde 64, Mersin ilinde 43, Osmaniye ilinde 18 ve
Adana’da 7 anket olmak üzere toplam 130 anket yapılmıştır.
3.2.1.2. Aracılarda Örnekleme
Zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama kanallarında faaliyet gösteren aracıların faaliyet
şekillerini ortaya koyabilmek amacıyla, bu kişilerden yüz yüze görüşme yoluyla veri elde edilmiş ve
değerlendirilerek yorumlanmıştır. Anket yapılan aracıların seçimi, zeytin üreticileriyle ve işleme
sanayinde faaliyet gösteren kişilerle yapılan görüşmeler sırasında elde edilen bilgiler doğrultusunda
gayeli olarak yapılmış ve toplam 27 aracı ile görüşülmüştür. Bu aracılardan 18’i zeytin, 9’u zeytinyağı
ticaretiyle uğraşmaktadır.
9
Tablo 3.2. Örnek İşletmelerin İllere ve İlçelere Göre Dağılımı
İller
İlçeler
Altınözü
Hatay
Merkez
İskenderun
Köyler
- Sarıbük
- Yolağzı
- Yiğityolu
- Yoncakaya
- Hanyolu
- Madenli
- Derekuyu
Toplam
32
20
12
64
- Yapıntı
- Evren
- Yeşilköy
- Beylice
- Karadirlik
Mut
Mersin
Tarsus
Toplam
Osmaniye
Anket
Sayıları
34
9
43
- Akyar
- Kayalı
Merkez
Toplam
16
16
- Gümürdülü
- Yellibel
- Baklalı
- Göztepe
Ceyhan
Adana
Yüreğir
Toplam
Genel Toplam
4
3
7
130
3.2.1.3. İşleme Sanayinde Örnekleme
Araştırma Bölgesi’nde zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama organizasyonunu tam olarak ortaya
koyabilmek amacıyla bu ürünleri işleyen tesislerle de görüşmeler yapılmıştır. Araştırma alanında
bulunan zeytinyağı fabrikaları ve sofralık zeytin işleme tesisleri, İl Tarım Müdürlükleri Koruma
Kontrol Şubesi kayıtlarından faydalanılarak belirlenmiştir. Örnek işletmeler ise İl Tarım
Müdürlükleri’nden ilgili kişilerin ve üreticilerin verdiği bilgiler ışığında bölgeyi temsil edecek şekilde
gayeli örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmanın başlangıcında, işletme sayısı fazla ve
bu işletmelerin homojen yapıda olmasından dolayı zeytinyağı fabrikalarının en az %25’i; işletme
sayısının az ve bu işletmelerin heterojen yapıda olmasından dolayı sofralık zeytin işleme tesislerinin
en az %50’si ile görüşülmesi hedeflenmiştir. Saha çalışmasının sonucunda, Hatay’da 20 adet,
Mersin’de 7 adet ve Osmaniye’de 6 adet olmak üzere toplam 33 adet zeytinyağı fabrikası ile görüşme
yapılmıştır (Tablo 3.3). Sofralık zeytin işletmeleri ile anket uygulamasında ise Hatay’da 3 adet ve
Mersin’de 6 adet olmak üzere toplam 9 adet işletmeye ulaşılabilmiştir. Anket yapılan işletmeler,
araştırma alanında faaliyet gösteren zeytinyağı fabrikalarının %28.45’ini, sofralık zeytin işletmelerinin
%60.00’ını oluşturmaktadır. Örnek işletmelerin illere dağılımında ise Hatay’daki işletmeler nispeten
homojen olduklarından hedeflenenden daha az, Mersin ve Osmaniye’deki işletmeler ise nispeten
heterojen olduklarından hedeflenenden daha fazla sayıda işletme ile görüşülmüştür. Adana’daki zeytin
üretim miktarının düşük seviyede olması sebebiyle, bu ilde az sayıdaki (5 adet) zeytinyağı fabrikaları
düşük kapasite ile düzensiz olarak faaliyet göstermektedir. Bu nedenle, araştırma kapsamı dışında
bırakılmıştır.
10
Tablo 3.3. Anket Yapılan Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin İşleme Tesislerinin Dağılımı (2008)
Zeytinyağı İşleme Tesisleri
Sofralık Zeytin İşletmeleri
Toplam İşletme Sayısı
Anket Sayısı
Toplam İşletme Sayısı
Anket Sayısı
Adet
Oran (%)
Adet Oran (%)
Adet
Oran (%)
Adet Oran (%)
Hatay
86
74.14
20
60.61
5
33.33
3
33.33
Mersin
19
16.38
7
21.21
10
66.67
6
66.67
Osmaniye
11
9.48
6
18.18
0
0.00
0
0.00
Toplam
116
100.00
33
100.00
15
100.00
9
100.00
*Anket sayısının toplam işletme sayısına oranını göstermektedir.
Kaynak: TKB, 2009.
İller
Bölge’de kayıt altında bulunan sofralık zeytin işletmelerinin yanı sıra çok sayıda küçük ölçekli, kendi
imkânlarıyla ve ilkel metotlarla sofralık zeytin üretimi yapan işletmenin bulunduğu bilinmektedir.
Ancak bu işletmeler, kayıt altında bulunmamaları nedeniyle araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır.
3.2.2. Verilerin Analizinde Kullanılan Yöntem
Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesinde Kullanılan Yöntem: Üreticiler,
aracılar, zeytinyağı ve sofralık zeytin işleme tesislerinin yetkilileri ile yapılan yüz yüze görüşmeler
sonucunda elde edilen veriler paket programlar vasıtasıyla değerlendirilmiş, frekans ve yüzdeler
hesaplanarak irdelenmiştir.
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama organizasyonunda
etkinliğin değerlendirilmesi amacıyla pazarlama hizmetlerinin yerine getirilişi ve pazarlama
unsurlarından pazar saydamlığı, pazarlama marjı ve rekabet incelenmiştir. Pazarlama hizmetlerinin
etkinliğinin tam olarak ortaya konulması için fonksiyonel ve kurumsal yaklaşımlardan
faydalanılmıştır.
Fonksiyonel yaklaşım tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye akışı sırasında yapılan hizmetlere göre
pazarlama organizasyonunun incelenmesidir. Pazarlama hizmetlerini 3 grupta toplamak mümkündür
(İnan, 2006).
Değişim (mübadele) ile ilgili fonksiyonlar; satın alma ve satış gibi faaliyetlerdir. Satın alma
ve satış fonksiyonları pazarlamanın yerine getirmesi beklenen en önemli faaliyetler olarak
düşünülmektedir.
Fiziksel fonksiyonlar; işleme, depolama ve taşıma gibi teknik hizmetlerdir. Pazarlamanın
etkin bir şekilde yerine getirilmesi için bu hizmetlere önem vermek gerekmektedir.
Pazarlamayı kolaylaştırıcı fonksiyonlar ise finansman, dereceleme ve standardizasyon ile
reklam ve pazar haberlerini yayma hizmetleridir. Bu hizmetlerin yerine getirilmesi
pazarlamanın etkinliğini yükseltmektedir.
Kurumsal yaklaşımda ise pazarlamada görev alan kişilerin ya da işletmelerin faaliyetleri incelenir.
Bunlar çeşitli aracılar ve aracı kurumlar ile tarım ürünlerini işleyen ve pazarlamada görev alan
kuruluşlardır (İnan, 2006).
Araştırmada, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ele alınan ürünlerin;

Pazarlamasında yer alan aracıların (komisyoncu, tüccar, işleme tesisleri, perakendeci)
faaliyette bulunma şekilleri,
 Pazarlamada önemli görülen pazarlama hizmetleri ile (toplama, işleme, dağıtım,
paketleme ve ambalajlama, taşıma, depolama, dereceleme ve standardizasyon)
 Pazarlama unsurları (pazar saydamlığı, rekabet ve pazarlama marjı) incelenerek pazarlama
organizasyonun etkinliği ortaya koyulmuştur.
11
Pazarlama Marjlarının Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem: Çalışmada, çeşitli pazarlama
aşamalarında sofralık zeytin ve zeytinyağı pazarlama marjları belirlenmiştir. Pazarlama hizmetlerini
gerçekleştirenlerin bu hizmetlere karşılık aldıkları pay, marj olarak ifade edilmektedir. Marjlar ürüne
eklenen hizmetlerin miktarına, niteliğine, etkinlik derecesine ve pazarlama hizmetlerinin yapılmasında
kullanılan kaynakların maliyetine bağlı olarak farklılık göstermektedir (Işıklı, 1981’den aktaran
Olgun, 1988).
Pazarlama marjı İnan (2006) tarafından “Tüketicilerin satın aldığı son ürüne ödeyecekleri fiyat ile
üreticilerin ürettikleri hammaddeler için elde ettikleri fiyat arasındaki fark” olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanım pazarlama kanalında yer alan aracının ürün alışı ile satışı arasındaki farkı ifade etmektedir.
Literatürde pazarlama marjının hesaplanmasında 3 yöntemden bahsedilmektedir (Aboot, 1966 ve
Mittendorf, 1967’den aktaran Emeksiz, 1994).
 Bir parti ürün, seçilen tipik bir pazarlama kanalından geçip son tüketiciye ulaşıncaya
kadar izlenir.
 Temsil edici bir pazarlama kanalı seçilerek, her pazarlama aşamasındaki aracının satış
tutarından tedarik masrafları çıkarılır. Aradaki fark miktara bölünür. Bu şekilde elde
edilen marjlar toplanarak toplam pazarlama marjı bulunur.
 Her pazarlama aşamasındaki temsil edici fiyat serilerinden yararlanılarak, değişik
pazarlama aşamalarındaki fiyatlar karşılaştırılır.
Bu çalışmada söz konusu yöntemlerden sonuncusu uygulanmıştır.
Pazarlama marjları genel olarak iki şekilde hesaplanmaktadır. Bunlardan birincisi mutlak marj, ikincisi
ise marjın yüzde olarak ifadesini gösteren nispi marjdır (Olgun, 1988; Fafchams ve ark, 2004). Mutlak
marj, bir ürünün farklı pazarlama aşamalarındaki alış ve satış fiyatları arasındaki farktır. Nispi marj ise
alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farkın satış fiyatına oranlanması ile hesaplanmaktadır.
SWOT Analizi: Bölgede zeytincilik sektörünü geliştirme olanaklarının belirlenmesine yönelik plan ve
stratejilerin ortaya koyulmasında SWOT (Strengths, Weakness, Opportunities, Threats) analizinden
faydalanılmıştır.
Pazarlamada SWOT analizi, bir ülkenin, bölgenin veya kurumun iç ve dış durum analizini içeren ve
analize konu olan faktörlerin geniş çaplı araştırılmasına olanak sağlayan bir analiz tekniğidir (Aktan,
2007). Bu analiz tekniği ülkenin, bölgenin veya kurumun kendi yapısal durumu ile rakiplerin ve
piyasanın durumunun ayrıntılı şekilde ortaya koyulduğu, rekabet gücünün ölçüldüğü ve çıkan sonuca
göre stratejilerin belirlendiği bir yöntemdir (Emeksiz, 1999).
Analizde kullanılan güçlü ve zayıf yönler “içsel”, fırsatlar ve tehditler ise “dışsal” faktörler olarak
ifade edilmektedir (Bakker, 2010). İçsel ve dışsal faktörlerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesi;
pazarlamada daha iyi bir etkinliğe ulaşmak amacıyla bölgenin sahip olduğu potansiyel ile dışsal
faktörler arasındaki uyumu optimize etmek isteyen işletme sahipleri veya politikacılar için rehber
niteliği taşımaktadır (Mili, 2006).
SWOT analizinde ilk olarak, güçlü ve zayıf yönler ile fırsatlar ve tehditlerin her biri için ayrı bölüm
olacak şekilde bir tablo hazırlanmaktadır (Şekil 3.1). Daha sonra elde edilen verilere dayanarak
sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile karşılaşılan fırsatlar ve tehditler ilgili başlıkların altında
listelenmektedir. Son olarak, tabloda yer alan veriler bir bütünlük içerisinde ve neden-sonuç ilişkisi de
göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada, SWOT analizine kaynak oluşturan veriler, zeytin üreticileri, zeytinyağı işleme tesisleri
ve sofralık zeytin işleme tesislerinin yetkilileriyle yapılan görüşmeler ile daha önce yapılmış
çalışmalardan faydalanılarak elde edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler geleceğe yönelik
beklentiler de göz önüne alınarak güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler başlıkları altında
toplanmış, son olarak sektör, bu faktörler arasındaki neden – sonuç ilişkisi de dikkate alınarak
değerlendirilmiştir.
12
Şekil 3.1. SWOT Analizi Tablosu
Kaynak: Çelik ve Murat, 2008.
Geleceğe Yönelik Tahminlerin Yapılmasında Kullanılan Yöntem: Çalışmada, Türkiye’de,
gelecekteki zeytin üretim miktarını görmek amacıyla tahmin (projeksiyon) yapılmıştır. Projeksiyon,
trend analizi yöntemi kullanılarak yapılmış, trend denklemini belirlemek için ise basit doğrusal
regresyon analizinden yararlanılmıştır.
Regresyon analizi, aralarında ilişki bulunan iki veya daha fazla değişkenin (biri bağımlı değişken,
diğerleri bağımsız değişken) aralarındaki ilişkinin yönünün ve büyüklüğünün açıklanması sürecidir.
Bu analiz, bilinen bulgulardan gelecekteki bilinmeyen olaylarla ilgili tahminler veya kestirimler
yapılmasına imkan veren bir istatistiksel yöntemdir (Büyüköztürk, 2010).
Trend denklemleri, biri bağımlı biri bağımsız iki değişkenin söz konusu olduğu durumlarda kullanılır
ve aşağıdaki eşitlikle ifade edilen basit doğrusal regresyon modeli denklemi kullanılarak en küçük
kareler yöntemi ile hesaplanır. Eşitlikte bağımlı değişken olarak zamana bağımlı değişim, bağımsız
değişken olarak ise zaman alınmıştır.
y= a +bx
y
: bağımlı değişken
a, b
: katsayılar
x
: bağımsız değişken
(1)
Projeksiyon çalışmalarında regresyon denklemi oluşturulurken çeşitli fonksiyon tipleri (doğrusal
logaritmik, inverse vb.) kullanılabilir. Zeytin üretimini tahmin etmek için yapılan analizlerde bazı
fonksiyon tipleri denenmiş, ancak periyodisiteden dolayı anlamlı sonuçlar elde edilememiştir. Zaman
serisindeki verilerin dalgalanmalar gösterdiği hallerde serinin hareketli ortalaması alınır. Hareketli
ortalama, lineer olmayan trendlerin tanıtılmasında sıkça kullanılan yöntemlerden bir tanesidir (Güneş
ve Arıkan, 1988). Bu nedenle, hesaplamalarda hareketli ortalamaların alınması uygun görülmüştür.
Hareketli ortalamalar kullanılarak yapılan analizlerin sonucunda, elde edilen parametrelerin anlamlı
bulunması sebebiyle doğrusal fonksiyon kullanılmıştır.
Zeytin üretimine ilişkin trend analizi sonucu elde edilen tahmin sonuçları esas alınarak, gelecekteki
zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim, tüketim ve ihracatına yönelik tahminlerde bulunulmuştur. Bu
tahminlere ilişkin ayrıntılı bilgi, 4.3.5 ve 4.5.5 numaralı konu başlıkları altında verilmiştir.
13
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
4.1. Dünyada, Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler
4.1.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi
Dikim Alanı: Günümüzde yaklaşık 9.5 milyon ha civarında olan dünya zeytin dikim alanları, son 20
yılda %28 oranında artarak 7.4 milyon ha’dan (1990 yılı) bu seviyeye ulaşmıştır. Bu dönemde oldukça
düzenli bir artış görülmektedir. (Tablo 4.1 ve Şekil 4.1).
Tablo 4.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi
Dikim Alanı
(1,000 ha)
1990
7,410
1991
7,439
1992
7,480
1993
7,588
1994
7,557
1995
7,657
1996
7,974
1997
7,706
1998
7,949
1999
8,302
2000
8,350
2001
8,418
2002
8,432
2003
8,796
2004
9,154
2005
9,657
2006
10,007
2007
9,575
2008
10,068
2009
9,467
Kaynak: FAO, 2011.
Yıllar
İndeks
(1990=100)
100
100
101
102
102
103
108
104
107
112
113
114
114
119
124
130
135
129
136
128
Verim
(kg/da)
122
172
146
144
151
133
193
196
182
171
187
184
185
209
197
165
186
177
179
209
İndeks
(1990=100)
100
141
120
118
124
109
158
161
149
140
153
151
152
171
161
135
152
145
147
171
Üretim
(1,000 ton)
9,024
12,817
10,928
10,929
11,392
10,209
15,378
15,098
14,460
14,210
15,623
15,480
15,630
18,393
18,011
15,968
18,591
16,984
18,045
19,799
İndeks
(1990=100)
100
142
121
121
126
113
170
167
160
157
173
172
173
204
200
177
206
188
200
219
Dünyada zeytin üretimi büyük oranda Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yoğunlaşmıştır. Dünya zeytin
dikim alanlarının %94’ü, üretimin %95’i Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde bulunmaktadır (FAO, 2011).
Dikim alanlarının en yoğun olduğu ülkeler İspanya (2,500 bin ha), Tunus (1,500 bin ha), İtalya (1,190
bin ha) ve Yunanistan’dır (815 bin ha). Bu ülkeleri 728 bin ha ile Türkiye takip etmektedir (Ek Tablo
1). Zeytin dikim alanlarına sahip diğer önemli ülkeler ise Suriye ve Fas’tır.
İncelenen dönemde dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin ve Tunus’un aldıkları
paylarda değişim meydana gelirken, Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar hemen hemen aynı
kalmıştır. Dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin aldığı pay dönem başında %52
iken dönem sonunda %47’ye, Tunus’un payı ise %19’dan %16’ya düşmüştür (Şekil 4.2). Dönem
sonunda Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar sırasıyla %8, %7 ve %7 şeklindedir. Geriye kalan
çok sayıda diğer ülkenin payı ise %15’dir.
14
Dikim Alanı
Üretim
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
0
2000
Verim (kg/da)
50
1999
5,000
1998
100
1997
10,000
1996
150
1995
15,000
1994
200
1993
20,000
1992
250
1991
25,000
1990
Dikim Alanı (1,000 ha).
Üretim (1,000 ton)
Şekil 4.1. Dünya Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretiminindeki Gelişmeler
0
Verim
Kaynak. FAO, 2011.
Şekil 4.2. Dünya Zeytin Dikim Alanlarının Ülkelere Göre Dağılımı
Fas
%5
Diğer
%12
1990
Diğer
%15
Fas
%7
Suriye
%5
Türkiye
%7
2009
AB
%47
Suriye
%7
AB
%52
T ürkiye
%8
Tunus
%19
T unus
%16
* Portekiz, Fransa, Hırvatistan, Kıbrıs ve Slovenya’nın katkılarının küçük olması sebebiyle AB
sınıflamasında değerlendirilmeye alınmamıştır.
Kaynak: Ek Tablo 1.
Dünyada hemen hemen tüm ülkelerin zeytin dikim alanlarında artış meydana gelmiştir. Bu artış (19902009 döneminde) İspanya’da %21, Yunanistan’da %18 ve İtalya’da %5 olarak gerçekleşirken,
Tunus’ta %8, Suriye’de %63, Fas’da %82 ve Türkiye’de %36 oranındadır (Ek Tablo 1). Tunus, Fas ve
Suriye’nin zeytin dikim alanlarında görülen artışlar, geleneksel zeytin üreticisi ülkeler olarak ifade
edilen AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek seviyelerdedir. Bu ülkelerde, birtakım
destekleme politikaları ve ulusal projeler ile zeytin dikim alanlarının artırılmasına yönelik çalışmalar
yapılmaktadır. Örneğin; Fas, zeytin üretim miktarını artırmak amacıyla “Ulusal Zeytin Üretimi Planı”
(National Olive Production Plan) adı verilen ve 1998-2010 yılları arasını kapsayan bir program
uygulamıştır. Suriye ve Tunus’da da benzer programlar uygulanmaktadır. Bu ülkelerde, mevcut zeytin
ağaçlarının yaşlarının incelenmesiyle de yeni dikimlerin önemi hakkında yorum yapılabilir. Mevcut
zeytinliklerin Tunus’da %17’sinin, Suriye’de %21’inin ve Fas’da %40’ının 15 yaşın altında olduğu
görülmektedir. Bu durum söz konusu ülkelerde yüksek miktarda yeni dikimlerin olduğunu
göstermektedir (IOOC, 2011b).
15
Dünyada, 1990’lardan bu yana Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda, Şili, Brezilya, Meksika, Güney
Afrika, ABD ve Çin gibi ülkeler de zeytin dikim alanlarını genişletme çabasındadır. Bu ülkelerin
dikim alanları Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyelerdedir. Ancak
üretim maliyetleri açısından avantaja sahip olmaları ve bu sektöre verilen destekler neticesinde zeytin
yetiştiriciliğinin önemi hızlı bir şekilde artmaktadır (Mili, 2004).
Verim: Dünya zeytin verimi periyodisite nedeniyle yıldan yıla önemli ölçüde dalgalanmaktadır.
Zeytinde periyodisite şiddetinin yüksekliği, tüm üretici ülkeler için ortak bir sorun olup yıllara göre
verimin dolayısıyla da üretimin büyük ölçüde değişim göstermesine sebep olmaktadır. Verim miktarı
ve periyodisitenin şiddeti ülkeler arasında önemli farlılıklar göstermektedir. Bu farklılıkları doğuran
temel nedenler ise iklim koşulları (iklim düzensizlikleri ve bitki isteğine uygunluk), tercih edilen
çeşitler ve kültürel uygulamalardaki (çeşit seçimi, budama, gübreleme, sulama, hasat ve toprak
işlemenin tekniğine uygun yapılmaması) farklılıklardır. Zeytinin, bu özelliğinden dolayı verim
miktarları 2 yıllık ortalamalar alınarak yorumlanmıştır.
Dünyada 1990-1991 yıllarında ortalama zeytin verimi 147 kg/da iken dalgalı bir seyir izleyerek %31
artışla 2008-2009 yıllarında 194 kg/da’a yükselmiştir (Tablo 4.2). AB üyesi ülkeler ile diğer üretici
ülkelerin verim düzeyleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. 2008-2009 yılları ortalaması
dikkate alındığında, Yunanistan’da 300 kg/da, İspanya’da 272 kg/da ve İtalya’da 285 kg/da verim elde
edilirken Türkiye’de 192 kg/da, Fas’ta 134 kg/da ve Suriye’de 137 kg/da verim sağlanmaktadır. Dikim
alanları bakımından dünyada önemli bir pay alan Tunus’ta ise zeytin verimi dekara sadece 51 kg’dır.
Tablo 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Verimi (kg/da)
Yıllar
İspanya
1990-1991
154
1992-1993
145
1994-1995
107
1996-1997
239
1998-1999
176
2000-2001
248
2002-2003
246
2004-2005
187
2006-2007
239
2008-2009
272
Kaynak: FAO, 2011.
İtalya
217
239
267
257
281
251
291
356
286
285
Yunanistan
217
246
293
292
297
313
302
303
297
300
Türkiye
Fas
162 131
120
99
175 111
207 169
196 114
202
75
217 134
220 105
213 122
192 134
Suriye
87
104
115
119
128
141
147
153
147
137
Tunus
77
60
23
69
73
25
55
45
52
51
Dünya
147
145
142
194
177
185
197
181
182
194
Üretim: Dünya zeytin üretimi son yıllarda 18 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Dikim alanı ve
verimdeki gelişmelere bağlı olarak üretim son 20 yılda (dönem başı ve dönem sonu ortalamaları
itibariyle) %73 oranında artmıştır (Tablo 4.3). Üretim artışının daha çok dikim alanındaki gelişmeden
kaynaklandığı, verimin etkisinin nispeten az olduğu söylenebilir.
Dünya zeytin üretimi içerisinde AB’nin payı %67’dir (İspanya %36, İtalya %18, Yunanistan %13).
Diğer önemli üretici ülkeler olan Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas’ın payları sırasıyla %7, %5, %5 ve
%4’dür. Geriye kalan çok sayıda ülkelerin payı ise %12’dir.
İncelenen dönemde, zeytin üretiminde genel bir artış eğiliminin olduğu görülmektedir. Dünya zeytin
üretiminde meydana gelen artışın sebebi özellikle İspanya (%112), Suriye (%150), Fas (%71),
Yunanistan (%60) ve Türkiye’de (%58) meydana gelen artışlardır. Türkiye, Fas, Tunus ve Suriye’nin
dikim alanlarında meydana gelen artış eğilimi ve verim artırıcı uygulamaları artırma çabaları dikkate
alındığında dünya zeytin üretiminin önümüzdeki yıllarda önemli derecede artacağı tahmin
edilmektedir.
16
Tablo 4.3. Ülkelere Göre Zeytin Üretim Miktarı (1,000 ton)
Yıllar
İspanya İtalya
1990-1991
3,176 2,429
1992-1993
2,994 2,680
1994-1995
2,247 2,964
1996-1997
5,198 2,869
1998-1999
3,870 3,157
2000-2001
5,853 2,919
2002-2003
5,984 3,389
2004-2005
4,611 4,155
2006-2007
5,910 3,333
2008-2009
6,747 3,380
Kaynak: FAO, 2011.
Yunanistan Türkiye Tunus Suriye Fas Diğer Dünya
1,517
870 1,075
343 473 1,037 10,920
1,764
650
863
422 399 1,157 10,929
2,101
958
325
471 468 1,266 10,800
2,109
1,155 1,025
525 713 1,644 15,238
2,244
1,125 1,038
593 592 1,716 14,335
2,426
1,200
350
682 410 1,712 15,552
2,314
1,325
875
747 643 1,735 17,012
2,394
1,400
850
820 625 2,135 16,990
2,369
1,421 1,108
843 645 2,159 17,788
2,430
1,377
967
856 808 2,357 18,922
4.1.2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi
Dikim Alanı: Türkiye’de zeytin dikim alanları zaman içerisinde özellikle de son yıllarda oldukça
önemli bir gelişme göstermiştir. İşlenen tarım alanları 2000-2009 yılları arasında %5.55 azalırken,
zeytin dikili alanlar %22.56 artış göstermiştir. Böylelikle, toplam tarım alanları içerisinde zeytin
alanlarının payı ise %2.27’den %3.16’ya yükselmiştir. Toplam meyve üretim miktarının %7.28’sini,
üretim değerinin ise %13.25’ini zeytinin oluşturması bu ürünün önemini ayrıca göstermektedir.
Zeytin dikim alanları son yıllarda ortalama 700 bin ha’dır (Şekil 4.3). Ele alınan dönemde (1990-2009
yılları) dikim alanlarında düzenli bir artış olduğu ve 537 bin ha’dan %36 artışla bu seviyeye yükseldiği
görülmektedir. Özellikle, 2004 yılından sonra zeytinciliğin desteklenmesi ile zeytin dikim alanlarının
daha hızlı bir şekilde arttığı söylenebilir. Zeytinciliğin geliştirilmesi amacıyla verilen destekler, 4.6.1
numaralı konu başlığı altında ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
800
700
600
500
400
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
300
200
100
0
1990
Dikim Alanı (1,000 ha).
Şekil 4.3. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanının Gelişimi
Kaynak: Ek Tablo 2.
Zeytin ağaç varlığına bakıldığında ise, ağaç sayısının 1990 yılında toplam 85.7 milyon adet iken 1.79
kat artışla 2009 yılında 153.7 milyon adete ulaştığı görülmektedir (Şekil 4.4). İncelenen dönemde
meyve vermeyen ağaç sayısında 7.14 kat artış meydana gelirken, meyve veren ağaç sayısında sadece
1.37 kat artış gerçekleşmiştir. Dönem başında, ağaç varlığının %93’ü meyve veren ağaçlardan
17
oluşurken, dönem sonunda bu oran %71’e düşmüştür. Buna karşılık, bu dönemde meyve vermeyen
ağaçların oranı %7’den %29’a yükselmiştir. Meyve vermeyen ağaç sayısında, özellikle 2004 yılından
sonra oldukça önemli bir artış olduğu görülmektedir. Bu oranlar, yeni dikimlerin önemini açık şekilde
ortaya koymaktadır.
Meyve Veren
Meyve Vermeyen
2008
2006
2004
2002
2000
1998
1996
1994
1992
180,000
160,000
140,000
120,000
100,000
80,000
60,000
40,000
20,000
0
1990
Ağaç Sayısı (1,000 adet).
Şekil 4.4. Türkiye’de Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi
Toplam
Kaynak: Ek Tablo 3.
Bölgeler itibariyle incelendiğinde zeytin ağaç varlığının büyük bölümü Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi
ve Akdeniz Bölgesi’nde bulunduğu görülmektedir. 2009 yılında toplam ağaç varlığının %51’i Ege
Bölgesi’nde, %23’ü Akdeniz Bölgesi’nde, geriye kalanı ise Marmara Bölgesi (%19) ile diğer
bölgelerde (%7) bulunmaktadır (Şekil 4.5). Dönem başında ise bölgelerin ağaç varlığının dağılımı
farklı bir yapı göstermektedir. 1991 yılında Ege Bölgesi’nin payı %59 iken, Marmara Bölgesi’nin
%26, Akdeniz Bölgesi’nin %10 ve diğer bölgelerin %5’dir. Bölgelerin toplam ağaç varlığının bölgeler
itibariyle dağılımının zaman içerisinde değiştiği, Akdeniz Bölgesi’nin zeytin ağaç sayısının Ege
Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nden daha hızlı bir şekilde arttığı görülmektedir.
Şekil 4.5. Bölgelere Göre Zeytin Ağaç Sayısının Dağılımı
100%
%5
90%
%7
%10
80%
%23
70%
%26
60%
%19
50%
40%
%59
30%
%51
20%
10%
0%
1991
Ege Bölgesi
2009
Marmara Bölgesi
Akdeniz Bölgesi
Diğer Bölgeler*
*Diğer: Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Batı Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi.
Kaynak: TUİK, 2011.
18
Bölgelere göre meyve veren ve vermeyen ağaç sayıları önemli farklılıklar göstermektedir. Toplam
ağaç sayısının (2009 yılında) Akdeniz Bölgesi’nde %49’u, Ege Bölgesi’nde %24’ü, Marmara
Bölgesi’nde %10’u, diğer bölgelerde ise %51’i meyve vermeyen ağaçlardan oluşmaktadır (Tablo 4.4).
Bu oranlar, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerde (özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde) yeni
dikimlerin oldukça yaygın olduğunu ve önümüzdeki yıllarda üretim miktarlarında önemli artışlar
meydana geleceğini göstermektedir.
Tablo 4.4. Bölgelere Göre Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı (2009)
Meyve Veren
(1,000 adet) Oran (%)
Ege
59,452
76
Marmara Bölgesi
25,929
90
Akdeniz
18,288
51
Diğer
5,458
49
Toplam
109,127
71
Kaynak: TÜİK, 2011a.
Bölgeler
Meyve Vermeyen
(1,000 adet) Oran (%)
18,530
24
2,839
10
17,558
49
5,669
51
44,596
29
Toplam
(1,000 adet) Oran (%)
77,982
100
28,768
100
35,846
100
11,127
100
153,723
100
Ege Bölgesi, Türkiye zeytin ağacı varlığının önemli bir bölümüne sahip bulunmaktadır. Körfez
Bölgesi olarak ifade edilen Ayvalık, Burhaniye, Edremit ve Havran'ı içine alan havza oldukça önemli
kapama zeytinliklere sahiptir. Akdeniz Bölgesi’nde zeytinciliğin geçmişi çok eski olup, özellikle
Hatay ve çevresinde yayılım göstermiştir. Marmara Bölgesi’nde, zeytin ağaçları daha çok İznik ve
Gemlik Körfezi gibi rüzgârlara kapalı yerlerde yoğun olarak bulunmaktadır. Gemlik körfezi ve
Mudanya'da zeytinlikler aşırı meyilli alanlara yayılmıştır. İznik Gölü çevresinde zengin topraklar
ağaçların iyi bir şekilde gelişmesine imkân vermektedir. Edincik yöresinde ise zeytinlikler genelde
yaşlı ağaçlardan meydana gelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde zeytincilik yönünden önemli
iller Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'tır. Mardin ilinde de son yıllarda zeytin dikim alanlarında
artış gözlenmektedir. Diğer yandan Şanlıurfa'nın eğimli, eşik arazilerinde büyük bir potansiyel
bulunmaktadır. Kilis ve Nizip önemli zeytin üreticisi yöreleri oluşturmaktadır. Bölge alan bakımından
büyük bir zeytin üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, yüksek sıcaklık ve yetersiz yağışlar
üretim miktarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir (DPT, 2001).
Verim: Üretimi etkileyen en önemli faktörlerden birisi olup, Türkiye’de zeytin veriminin olması
gerekenden düşük seviyede gerçekleşmesi ve periyodisitenin şiddetli olmasından dolayı ayrıca önem
arz etmektedir. Dekara verim, dönem başında (1990-1991) ortalama 162 kg iken %19 artış göstererek
dönem sonunda (2008-2009) 192 kg’a ulaşmıştır (Şekil 4.6). Türkiye’de zeytin verimi yıllar itibariyle
dalgalı bir seyir izlemektedir. Nitekim bazı yıllarda zeytin veriminin 120 kg/da’a düştüğü (1992-1993
ortalaması), bazı yıllarda ise 220 kg/da’a yükseldiği (2004-2005 yılları ortalaması) görülebilmektedir.
Son yıllarda yeni zeytin fidanlarının dikimi ile birlikte uygun bakım işlemleri (bakım, hasat ve sulama)
ve girdi kullanımı konularında yapılan çalışmalar sonucunda zeytin veriminde artış görülmüştür.
Bunun yanı sıra var-yok yılları arasındaki makasın daraldığı da bilinmektedir.
Verim miktarları bölgeden bölgeye önemli değişiklikler göstermektedir. Türkiye geneli itibariyle
zeytin ağacı başına ortalama verim 14.50 kg’dır. Son yıllar ortalaması (2008-2009 yılları) dikkate
alındığında, ağaç başına zeytin verimi 17.50 kg ile en yüksek Akdeniz Bölgesi’nde, en düşük 3.50 kg
ile Karadeniz Bölgesi’ndedir (TUİK, 2011).
Üretim: Dikim alanı ve verimdeki artışlara paralel olarak üretimde de gelişmeler yaşanmıştır. Dönem
başında 870 bin ton olan üretimin %58 artışla son yıllarda 1.4 milyon tona yükseldiği görülmektedir
(Şekil 4.6). Türkiye’de dikim alanlarında %36, ağaç sayısında %79 artış olduğu dikkate alındığında
üretim artışının verimden ziyade dikim alanlarındaki artıştan kaynaklandığı söylenebilir.
19
250
200
150
100
50
Verim (kg/da).
1600
1400
1200
1000
800
600
400
200
0
Üretim
2008-2009
2006-2007
2004-2005
2002-2003
2000-2001
1998-1999
1996-1997
1994-1995
1992-1993
0
1990-1991
Üretim (1000 ton).
Şekil 4.6. Türkiye’de Zeytin Üretim ve Veriminin Gelişimi
Verim
Kaynak: Ek Tablo 2.
Zeytin ağacının özelliğinden kaynaklanan periyodisiteden dolayı zeytin üretimi dalgalı bir seyir
izlemektedir. 1994 yılına kadar kuraklık ve don zararı gibi iklim etkilerinin yanı sıra ekonomik
faktörlerin etkisiyle de üretim düşük seviyelerde seyretmiştir. 2004 yılına kadar ise periyodisite
özelliğine uygun olarak dalgalı bir şekilde üretim devam etmiş ancak ekstrem bir artış ya da azalışa
rastlanmamıştır. 2004 yılından sonra iklim koşullarının genellikle ihtiyaç duyulan özellikleri
karşılaması, yeni zeytin fidanlarının dikimi ve üreticinin zeytin üretimine özendirilmesiyle birlikte
verim artırıcı uygulamalarda (uygun bakım, hasat ve sulama konularına yönelik çalışmalar) görülen
iyileşmelerden dolayı zeytin üretimi artış göstermiştir (ISO, 2006).
İncelenen dönemde (1991-1992 ile 2008-2009 yılları arası) söz konusu bölgelerin üretim içerisinde
aldıkları paylarda önemli değişiklikler olmuştur. Marmara Bölgesi’nin toplam üretim içerisindeki payı
azalırken, Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerin payında artış gerçekleşmiştir. Dönem
sonu itibariyle üretimin yarısı (%51) Ege Bölgesi’nden sağlanmaktadır (Şekil 4.7). Diğer önemli
üretici bölgeler olan Akdeniz Bölgesi %23, Marmara Bölgesi ise %22 oranında üretime katkıda
bulunmaktadır. Geriye kalan bölgelerin katkısı ise %4’tür.
Şekil 4.7. Bölgelere Göre Zeytin Üretiminin Dağılımı
100%
%2
%15
90%
%4
80%
%23
70%
%40
%22
60%
50%
40%
30%
%51
%43
20%
10%
0%
1991-1992
Ege
Marmara Bölgesi
2008-2009
Akdeniz Bölgesi
Kaynak: TÜİK, 2011a.
20
Diğer Bölgeler*
Türkiye’de, 2009 yılı itibariyle zeytin üretimi yoğun olarak Manisa (%16), Aydın (%13), Balıkesir
(%12) ve İzmir (%10) illerinde yapılmaktadır (TUİK, 2011). Doğu Akdeniz Bölgesi’nde bulunan
illere bakıldığında ise toplam zeytin üretiminden, Hatay’ın %10 Mersin’in %8, Adana ve
Osmaniye’nin ise %2’şer pay aldıkları görülmektedir (Şekil 4.8).
Şekil 4.8. İllere Göre Zeytin Üretimi
Kaynak: TÜİK, 2011b.
4.1.3. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi
Dikim Alanı: Bölgede zeytin dikim alanları dönem başında 36 bin ha iken 3.08 kat artarak 111 bin
ha’a ulaşmıştır (Şekil 4.9). Dikim alanları 2000’li yılların başına kadar yavaş bir seyirle artarken
2000’li yıllardan sonra özellikle de 2005 yılından sonra çok hızlı bir artış eğilimi göstermiştir. Artış
oranları iller arasında önemli farklılık göstermekte olup en büyük artış Osmaniye’de (9.62 kat) ve
Mersin’de (7.58 kat) gerçekleşmiştir. Diğer illerde artış oranları ise, Adana’da 4.09 kat, Hatay’da 1.92
kat ve Kahramanmaraş’ta 1.75 kattır. İller arasında dikim alanlarındaki gelişim hızının farklı
olmasından dolayı, dönem içinde illerin toplam dikim alanlarındaki payları da değişmiştir.
Şekil 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi
Dikim Alanları (ha).
120,000
100,000
80,000
60,000
40,000
20,000
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Kaynak: Ek Tablo 4.
21
Kahramanmaraş
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
-
Toplam
Bölgenin toplam dikim alanı içerisinde 1997 yılında Hatay % 71, Mersin %12, Osmaniye %3, Adana
%5 ve Kahramanmaraş %9 pay alırken, 2009 yılında bu oranlar sırasıyla %43, %34, %8, %10 ve %5
olarak değişmiştir (Şekil 4.10).
Şekil 4.10. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde İllere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı
Adana
%5
K.M araş
%5
1997
K.M araş
%9
2009
Adana
%10
Osmaniye
%3
Osmaniye
%8
M ersin
%12
Hatay
%71
Hatay
%43
M ersin
%34
Kaynak: Ek Tablo 4.
Ele alınan dönemde ağaç sayısında önemli değişim meydana gelmiştir. Dönem başında zeytin ağaç
sayısı 6.0 milyon adet iken 4.83 kat artış göstererek dönem sonunda 31.7 milyon adete yükselmiştir
(Şekil 4.11). Ancak meyve veren ve vermeyen ağaç sayılarının artış hızları oldukça farklıdır. Bu
dönem içerisinde meyve veren ağaç sayısında 2.60 kat artış görülürken, meyve vermeyen ağaç
sayısında 29.24 kat artış meydana gelmiştir. Artış hızındaki bu farklılık, dönem içerisinde toplam ağaç
sayısı içerisinde meyve veren ve vermeyen ağaç sayılarının paylarının değişmesine yol açmıştır.
Şekil 4.11. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi
Ağaç Sayısı (1,000 adet). .
35,000
30,000
25,000
20,000
15,000
10,000
5,000
M. Veren
M. Vermeyen
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
1990
-
Toplam
Kaynak: TÜİK, 2012.
Dönem başında toplam ağaç sayısı içerisinde meyve veren ağaç sayısının payı %92, meyve vermeyen
ağaç sayısının payı %8 olup, dönem sonunda bu paylar sırasıyla %49 ve %51’dir (Ek Tablo 5).
Türkiye’de ise (2009 yılında) bu oranlar %70 ve %30’dur. Türkiye’de diğer önemli bölgelere
22
bakıldığında meyve vermeyen ağaç sayısının oranı Ege Bölgesi’nde %24 ve Marmara Bölgesi’nde
%10’dur. Türkiye geneliyle ve diğer önemli üretici bölgelerle kıyaslandığında bu oranın yüksek
olması, Doğu Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir üretim potansiyeline sahip olduğu ve bölgeler arasında
önemli üretim farklılıklarının ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır.
İller itibariyle bakıldığında ise, toplam ağaçlar içerisinde meyve vermeyen ağaçların oranının en
yüksek Mersin’de (%65), en düşük Hatay’da (%38) olduğu görülmektedir. Bu oran Adana’da %58,
Kahramanmaraş’ta %48 ve Osmaniye’de %47’dir.
Verim: İstatistiklerde, dönem boyunca bölgede dekara zeytin verimini gösteren veriler mevcut
değildir. Zeytin verimi Türkiye geneli için hesaplanırken toplam zeytin üretiminin toplam alana
bölünmesiyle elde edilmektedir. Bu yöntemin bölge için uygulanması, bölgede oldukça önemli
miktarda meyve vermeyen ağaç olduğundan yanıltıcı sonuç vermektedir. Bundan dolayı, bölgede
dekara zeytin verimi, meyve vermeyen ağaçların oranının Türkiye geneline yakın olduğu 2002-2003
yıllarında ortalama üretimin ve dikim alanına bölünmesiyle elde edilmiştir.
Bölgede, 2002-2003 yıllarında ortalama dekara zeytin verimi 190 kg bulunmuştur (TÜİK, 2011a).
Türkiye’de aynı yıllarda verim 167 kg/da’dır. Bölgede zeytin veriminin Türkiye genelinden yüksek
olduğu görülmektedir.
Üretim: Bölgede zeytin üretimi, 1990-1991 yıllarında yaklaşık 83 bin ton iken 3.10 kat artışla 20082009 yılında 257 bin tona yükselmiştir (Tablo 4.5). İller arasında üretimin artış hızında farklılıklar
olup, artış en yüksek Osmaniye’de (7.93), en düşük Adana’da (1.48) gerçekleşmiştir.
Tablo 4.5. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler (ton)
Yıllar
Hatay
Mersin
1990-1991
42,344
25,170
1992-1993
42,581
28,404
1994-1995
43,646
27,763
1996-1997
44,857
43,689
1998-1999
67,864
54,003
2000-2001
95,674
70,405
2002-2003
95,559
73,743
2004-2005
118,616
75,977
2006-2007
135,747
100,638
2008-2009
124,885
86,507
*Sadece, 1997 yılına ait veridir.
Kaynak: TÜİK, 2012.
Osmaniye
2,798*
3,061
3,851
6,132
8,051
16,693
22,204
Adana
12,571
10,822
10,723
10,459
10,051
10,655
12,457
10,857
16,894
18,619
Kahramanmaraş
2,777
2,047
2,256
2,027
4,199
6,193
2,643
5,178
7,111
5,003
Toplam
82,862
83,853
84,388
102,430
139,177
186,777
190,533
218,678
277,082
257,216
Bölgede üretimin illere göre dağılımında ise -dikim alanlarındaki ve ağaç sayılarındaki artışlarla
kıyaslandığında- önemli değişiklikler olmamıştır. Dönem sonunda (2008-2009 yıllarında ortalama)
toplam üretimin %49’u Hatay’da, %34’ü Mersin’de, %9’u Osmaniye’dedir. Başka bir ifadeyle bu üç il
toplam üretimin %92’sini oluşturmaktadır. Toplam üretim içerisinde Adana ve Kahramanmaraş’ın
payı ise sırasıyla %7 ve %2’dir. Ancak, yoğun olarak yeni dikimlerin yapılması sonucu özellikle
Mersin, Osmaniye, Adana ve Kahramanmaraş’ta meyve vermeyen ağaç sayısının büyük oranda
artması sebebiyle gelecekte bu dağılımın değişeceği tahmin edilmektedir.
4.1.4. Türkiye’de Zeytin Fiyatları
Piyasada zeytin fiyatını etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. Bu unsurlardan başlıcaları zeytin
çeşidi, hasat şekli (dip, ağaçtan, vb.) ve ürünün değerlendirilme amacıdır (yağlık-sofralık olarak).
Zeytin, sofralık olarak değerlendirilecek ise kalibrasyon, renk, temizlik gibi kalite unsurları; yağlık
23
olarak değerlendirilecekse organoleptik özellikler, bölgesel ve yöresel farklılıklar gibi pek çok özellik
fiyatı etkilemektedir. Sözü edilen bir özellik ya da özellik grubuna göre piyasada farklı fiyatlar
oluşabilmektedir. Ancak sofralık olarak değerlendirilen zeytinlerin yağlığa ayrılanlara oranla daha
yüksek fiyat bulduğu söylenebilir (DPT, 2001).
Türkiye’de zeytin piyasasında tüccarlar, yağ fabrikaları, TARİŞ (Ege Bölgesi’nde),
MARMARABİRLİK (Marmara Bölgesi’nde), GÜNEYDOĞUBİRLİK (Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde) ve bazı yerlerde ticaret borsaları etkili olmaktadır. Bu aracılar içerisinde, kooperatifler
faaliyet gösterdikleri bölgelerde etkili olurken, kooperatiflerin bulunmadığı bölgelerde fiyatlar serbest
piyasa koşulları altında belirlenmektedir (TBMM, 2008).
Türkiye’de 1994-2009 yılları arasında yağlık ve sofralık zeytin reel fiyatlarının gelişimi Şekil 4.12’de
gösterilmiştir. Ele alınan dönemde, (2003 yılında aynı seviyede oluşması hariç) sofralık zeytin
fiyatları, yağlık zeytin fiyatlarından yüksek seyretmiş ancak bu iki tip zeytin arasındaki fiyat makası
giderek daralmıştır. Sofralık zeytin fiyatı 2.92 TL/kg iken dalgalı şekilde azalarak 2.61 TL/kg’a
düşmüştür. Yağlık zeytin fiyatında ise daha küçük dalgalanmalarla 1.82 TL/kg’dan 2.20 TL/kg’a
yükselmiştir.
Yağlık Zeytin
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
4.00
3.50
3.00
2.50
2.00
1.50
1.00
0.50
0.00
1994
Fiyat (TL/kg).
Şekil 4.12. Türkiye’de Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi
Sofralık Zeytin
Kaynak: Ek Tablo 6.
4.1.5. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu
Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üretimi için geleceğe yönelik tahminlerin yapılması
oldukça önemlidir. Tahminler ile gelecekte oluşabilecek piyasa yapısına yönelik uygulanması gereken
politikalar ile alınması gereken önlemler önceden belirlenebilir. Bu amaçla, 1990-2009 dönemi verileri
kullanılarak trend analizi yapılmış ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde zeytin üretiminde meydana gelecek
gelişmeler tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 4.6’da sunulmuştur.
Tablo 4.6. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu (1,000 ton)
Gerçekleşme
Projeksiyon(3)
Artış
(2008-2009)
(2018-2019)
Oran (%)
1,805
31
Türkiye
1,378(1)
(2)
377
47
Doğu Akdeniz Bölgesi
257
(1)
FAO, 2011, (2) TÜİK, 2012, (3) Trend analizi sonuçlarına göre yapılan tahminlerdir. Trend analizi ile
elde edilen eşitlik Ek Tablo 7’de verilmiştir.
24
Türkiye’de, 2018-2019 yıllarında ortalama 1,805 bin ton üretim yapılacağı tahmin edilmektedir.
Böylelikle, üretimde 2008-2009 yıllarında göre %31 artış meydana gelecektir. Elde edilen bulgular
benzer çalışmalarla da paralellik göstermektedir. Uruç (2010) tarafından Türkiye’de zeytin ve
zeytinyağına ilişkin projeksiyonların yapıldığı bir çalışmada, zeytin üretiminin 2018-2019 yıllarında
ortalama 1,806 bin tona ulaşacağı tahmin edilmiştir.
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ise 2018-2019 yıllarında elde edilecek zeytin üretim miktarının ortalama
377 bin ton olacağı tahmin edilmektedir. Bu rakam, 2008-2009 yıllarıyla karşılaştırıldığında, üretimde
%47 artış meydana gelecektir.
Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üretiminde meydana gelebilecek bu artışların
sebepleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
1. Geride bıraktığımız yıllarda, çok sayıda üretici, zeytinciliğin geliştirilmesi amacıyla verilen
desteklerden faydalanmış ve zeytin dikim alanları önemli ölçüde genişlemiştir. Söz konusu bu
desteklerin devam etmesi ile dikim alanlarının daha da artacağı tahmin edilmektedir. Zeytin
dikim alanlarında meydana gelen artışın, üretimi büyük ölçüde artıracağı düşünülmektedir.
Zeytincilik sektörünün gelişmesini sağlamak amacıyla verilen destekler, 4.6.1 numaralı bölümde
“Zeytin Üretimine Yönelik Verilen Destekler” başlığı altında ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.
2. Türkiye’de, zeytin bitkisi klasik üretim bölgelerinin dışına çıkarak daha önce zeytin üretimi
yapılmayan bölgelerde de (Karadeniz bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi gibi) yetiştirilmeye
başlanmıştır. Gelecekte, bu bölgelerde zeytinciliğin daha da yaygınlaşacağı ve mevcut üretim
bölgelerine yenilerinin katılacağı düşünülmektedir.
3. Üreticiler, yeni zeytin bahçelerinin tesis edilmesi sırasında (kapama bahçe tesisi desteğinde
çeşit ayrımına gidilmiş olmasının da etkisiyle de) yüksek verimli çeşitlere yönelmektedir.
4. Üreticilerin, yeni tesis edilen bahçelerde gübreleme, ilaçlama, budama, hasat vb. konularda
daha hassas davrandıkları gözlenmektedir. Özellikle üreticilerin, modern tarım tekniklerine
yönelerek bahçelerini sulamaya başlaması ve özellikle damla sulama yöntemini tercih etmeleri
verimi artırıcı önemli unsurlardan birisidir. Bu uygulamaların artması ve bilinçli bir şekilde
yapılması verim artışı sağlayacaktır.
Özetle, son yıllarda zeytincilik sektörüne verilen desteklerin de etkisiyle zeytin yetiştiriciliğinde klasik
üretimden modern yetiştiriciliğe geçilmesi yönünde çabaların artması, çok sayıda kapama bahçenin
tesis edilmesi ve yüksek verimli çeşitlerin dikilmesi sonucunda üretimin tahminler doğrultusunda
artacağı hatta beklentinin üzerinde olabileceği söylenebilir.
4.2. Dünyada Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti
4.2.1. Üretim
Son yıllarda dünyada zeytinyağı üretimi 2.8 milyon ton civarındadır. 1990-1991 yıllarında bu rakam
1.8 milyon ton iken, %54 artışla bugünkü seviyesine gelmiştir (Şekil 4.13). Dünyada önemli
zeytinyağı üreticisi ülkeler, AB üyesi ülkelerden İspanya, İtalya, Yunanistan’dır. Bu ülkelerin dünya
üretimindeki payları sırasıyla %43, %17 ve %11’dir. Dünya zeytinyağı üretiminin çok büyük bir kısmı
(%71) AB üyesi ülkeler tarafından karşılanmaktadır. Diğer önemli üretici ülkeler ise sırasıyla Tunus
(%6), Suriye (%5), Türkiye (%5) ve Fas’tır (%4). Türkiye dünya zeytinyağı üretiminde 139 bin ton ile
6. sırada yer almaktadır. Geriye kalan çok sayıda ülkede ise dünya zeytinyağı üretiminin %9’unu
karşılamaktadır.
İncelenen dönemde (1990-1991 ve 2008-2009 yılları arasında) zeytinyağı üretiminde en fazla artış
sağlayan ülkeler Fas (2.63 kat), Suriye (2.22 kat), Türkiye (1.99 kat) ve İspanya’dır (1.97 kat) (Ek
Tablo 8). Tunus’ta ise zeytin üretimindeki düşüşe bağlı olarak zeytinyağı üretiminde de önemli bir
azalma (%37 azalma) olmuştur. AB üyesi diğer ülkelerde ise (İtalya 1.16 ve Yunanistan 1.13) daha
düşük oranda artış gerçekleşmiştir.
25
Şekil 4.13. Dünya Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi
Üretim (1,000 ton).
3000
Diğer
2500
Türkiye
2000
Tunus
1500
Suriye
1000
Fas
500
AB
0
19901991
19921993
19941995
19961997
19981999
20002001
20022003
20042005
20062007
20082009
Kaynak: Ek Tablo 8.
Zeytinyağı üretiminde önemli yer teşkil eden AB üyesi ülkeler ile Fas, Tunus, Suriye ve Türkiye
zeytinyağı sektörü bakımından karşılaştırıldığında önemli farklılıkların bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bunların en önemlilerinden birisi elde edilen zeytinyağının kalitesidir. AB üyesi ülkelerde işleme
aşamasında büyük ve modern tesislerde, gıda güvenliği konusunda gerekli önlemler alınarak, bilinçli
işletmeciler tarafından yüksek kalitede yağ elde etmek amaçlanmaktadır. Ancak zeytinyağı sektöründe
modernleşme çabası içerisinde olan Fas, Tunus, Suriye ve Türkiye’de ise daha küçük ölçekli tamamı
modern olmayan tesislerde yağ elde edilmekte ve işletmecilerin gerekli uygulamaları yerine
getirmeleri konusunda eksikliklerin olduğu bilinmektedir. Ancak bu ülkelerde, Türkiye’de de olduğu
gibi, zeytinyağı üretimini miktar ve kalite olarak artırabilmek amacıyla zeytinyağı fabrikalarında
modernleşme, kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması, üretim maliyetlerinin azaltılmasını amaçlayan
programlar uygulamakta ve yurtdışında yeni pazarlara ürün sunabilmek için tanıtım faaliyetlerinin
yapılmasına önem verilmektedir (IOOC, 2011b).
4.2.2. Tüketim
Dünyada toplam zeytinyağı tüketimi yaklaşık 2.9 milyon tondur. Tüketim miktarı dönem başında
yaklaşık 1.7 milyon ton iken %74 artarak bu seviyeye ulaşmıştır. Toplam zeytinyağı tüketimi dikkate
alındığında, önemli ülkeler İtalya (%23), İspanya (%19) ve ABD (%9) olup tüketimin yarısı bu üç
ülkede gerçekleşmektedir (Ek Tablo 9). Diğer önemli tüketici ülkeler sırasıyla Yunanistan (%8),
Suriye (%4), Fransa (%4), Türkiye (%4) ve Fas’tır (%3). Geriye kalan ülkelerin tüketimdeki payı ise
%26’dır. Bu verilerden de görüleceği üzere tüketimin büyük bölümü -ABD hariç- aynı zamanda
üretici olan ülkeler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Dünyada kişi başına zeytinyağı tüketimi 0.42 kg/kişidir (Şekil 4.14). Ülkeler itibariyle bakıldığında
2009 yılında kişi başı zeytinyağı tüketimi, Yunanistan’da 20.16 kg, İspanya’da 12.25 kg, İtalya’da
11.27 kg ve Portekiz’de 8.17 kg’dır. Kişi başı zeytinyağı tüketiminin yüksek olduğu diğer ülkeler ise
Suriye, Tunus, Fas ve Avustralya ve Fransa’dır. Türkiye ise, kişi başı 1.47 kg zeytinyağı tüketim
miktarıyla dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır. Bu ülkelerin yanı sıra ABD, Kanada ve
Japonya’da da oldukça düşük miktarlarda da olsa zeytinyağı tüketilmektedir.
26
Şekil 4.14. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (2009)
Japonya
0.32
Dünya
0.42
0.82
ABD
1.10
Kanada
Ülkeler
Türkiye
1.47
1.82
Fransa
2.07
Avustralya
2.81
Fas
3.89
Tunus
5.48
Suriye
8.17
Portekiz
İtalya
11.27
İspanya
12.25
20.16
Yunanistan
0
5
10
15
20
25
Zeytinyağı Tüketimi (kg/kişi)
Kaynak. Ek Tablo 10.
Tüketimdeki artışın sebebi ülkeler 2 gruba ayrılarak açıklanabilir. Bunlardan birincisi, geleneksel
üretici ülkeler arasında olan Suriye, Türkiye ve Fas’ta meydana gelen hızlı tüketim artışları; ikincisi,
üretici olmayan ve zeytinyağı tüketim alışkanlığını 1990’lardan sonra edinmiş, sağlıklı beslenmeye
önem veren ve gelir düzeyi yüksek olan Japonya, Fransa, Kanada, Avustralya ve ABD gibi ülkelerin
tüketim miktarındaki artışlardır. Bu ülkelerin tüketimlerindeki artışlar dünyadaki genel artış oranının
üzerinde gerçekleşmiştir. Nitekim, 1990-2009 yılları arasında kişi başı tüketim miktarı Japonya’da
10.66 kat, Fransa 3.71 kat, Kanada 3.05 kat, Avustralya’da 2.62 kat ve ABD’de 2.34 kat artmıştır.
Zeytinyağı tüketimini artırmaya yönelik çabalar ilk kez 1970’li yılların sonuna doğru İtalya’nın
zeytinyağı tüketiminde düşüş yaşanmasıyla gündeme gelmiştir. AB zeytinyağı tüketimini tekrar
artırabilmek amacıyla tüketim yardımı şeklinde bir düzenlenme yapmıştır. Bu düzenleme Dünya
Ticaret Örgütü taahhütleri çerçevesinde 1998-2004 kampanya dönemlerinde yürürlükten kaldırılıncaya
dek uygulanmıştır. AB, hem üretici hem tüketici konumunda olan üye ülkelerindeki tüketim
gerilemesini çözümlemeye çalışırken, diğer yandan da üretici olmayan üye ülkelerde tüketimi arttırma
çalışmalarını başlatmıştır. Bu nedenle, AB özellikle 1980 sonrasında tüketimin artırılması için, farklı
ülkelerde ve kademeli olarak artan fonlarla promosyon programları gerçekleştirmiştir. Uluslararası
Zeytinyağı Konseyi (UZK) ise dünyada zeytinyağı tüketimini artırabilmek amacıyla 1984 yılından bu
yana alım gücü yüksek olan piyasalarda özendirici faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. UZK tarafından
başlatılan bu tüketim kampanyası, seçilmiş bazı ülkelerde (ABD, Brezilya, Tayland, Tayvan, Japonya,
Kanada, Arjantin ve Çin) yapılmıştır. Bu çabalar sonucunda dünya zeytinyağı tüketiminde artış
sağlanmıştır (Tunalıoğlu, 2006).
4.2.3. İhracat
Dünyada toplam zeytinyağı ihracatı, son 20 yılda 1.97 kat artış göstererek 631 bin ton olmuştur (Şekil
4.15). Önemli ihracatçı ülkeler sırasıyla İtalya (186 bin ton), İspanya (175 bin ton), Tunus (120 bin
ton) ve Portekiz’dir (33 bin ton) (Şekil 4.12). Türkiye ise 27 bin ton ihracatla 5. sırada yer almaktadır.
Önemli üretici ülkelerin aynı zamanda ihracatçı ülkeler olduğu görülmektedir. Ancak Yunanistan
yurtiçi tüketiminin oldukça yüksek olmasından dolayı ihracat miktarı (10 bin ton) düşük seviyelerde
seyretmektedir.
27
İhracat (1,000 ton)
Şekil 4.15. Dünya Zeytinyağı İhracatının Gelişimi
700
Diğer
600
Fas
500
400
Suriye
Türkiye
300
Portekiz
200
Tunus
100
İspanya
İtalya
0
1990- 1992- 19941991 1993 1995
1996- 1998- 2000- 20021997 1999 2001 2003
2004- 2006- 20082005 2007 2009
Kaynak: Ek Tablo 11.
Dünya zeytinyağı ihracatı içerisinde İtalya %29, İspanya %28, Tunus %19 pay almaktadır (Şekil
4.16). Dünya zeytinyağı ihracatında bir yoğunlaşmanın olduğu, bu üç ülkenin dünya zeytinyağı
ihracatının %76’sını gerçekleştirdiği görülmektedir. Diğer ülkelerin katkıları ise oldukça düşük
düzeylerdedir. Türkiye ise dünya zeytinyağı ihracatında %4 pay almaktadır. İncelenen dönemde
İspanya ve Tunus’un paylarındaki değişimler dikkat çekicidir. İspanya’nın payı %20’den %28’e
yükselirken, Tunus’un payı %40’dan 20’ye düşmüştür. Tunus’un zeytin ve zeytinyağı üretimindeki
azalış ihracata yansımış ve dünya zeytinyağı ihracatı içerisinde payının azalmasına sebep olmuştur.
Şekil 4.16. Dünya Zeytinyağı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı
100
Oran (%)
80
60
40
40
24
29
28
20
19
20
2
5
3
4
10 10
0
3
1
2
0
İtalya
İspanya
Tunus
Portekiz
1990-1991
Türkiye
2008-2009
Kaynak: Ek Tablo 11.
28
Suriye
Fas
Diğer
4.2.4. İthalat
Dünyada son yıllarda zeytinyağı ithalatı 626 bin ton civarındadır (Şekil 4.17). En önemli ithalatçı
ülkeler ABD (257 bin ton), İtalya (68 bin ton) ve Brezilya’dır (46 bin ton). Son 20 yılda, ABD’nin
zeytinyağı ithalatının büyük miktarda artarak 89 bin tondan 257 bin tona yükseldiği görülmektedir.
ABD özellikle son yıllarda tüketimini oldukça önemli şekilde arttırmış olup, zeytin üretimi yapılan
alanları oldukça kısıtlı olduğundan zeytin ve zeytinyağı ihtiyacını ithalatla karşılamaktadır. Diğer
önemli ithalatçı ülkeler ise önem sırasıyla Japonya, Kanada ve Avustralya’dır.
Şekil 4.17. Dünya Zeytinyağı İthalatının Gelişimi
800
İthalat (1,000 ton)
700
Diğer
600
Avustralya
500
Kanada
400
Japonya
300
Brezilya
İtalya
200
ABD
100
0
19901991
19921993
19941995
19961997
19981999
20002001
20022003
20042005
20062007
20082009
Kaynak: Ek Tablo 12.
İncelenen dönemde (1990-1991 ve 2008-2009 yılları arası) dünya zeytinyağı ithalatı yaklaşık 2 kat
artış göstermiştir. Bu dönemde en önemli artış Japonya’da meydana gelmiştir (8.75 kat). Zeytinyağı
ithalatlarında önemli sayılabilecek artışlar yaşanan diğer ülkeler ise sırasıyla Brezilya (3.83 kat),
Kanada (3.40 kat) ve ABD’dir (2.88 kat). Hem üretici-ihracatçı hem de ithalatçı olan İtalya’da ise
yıldan yıla büyük dalgalanmalar olduğu görülmektedir.
Dönem sonu itibariyle dünya zeytinyağı ithalatı içerisinde ABD %41, İtalya %11, Brezilya %7 ve
Japonya %6 pay almaktadır (Şekil 4.18). Dönem başına göre, en önemli değişim ABD ve İtalya’da
yaşanmıştır. Dönem başında dünya zeytinyağı ithalatı içerisinde ABD’nin payı %27, İtalya’nın payı
ise %28’dir. Brezilya, Japonya, Kanada ve Avustralya ise dünya ithalatındaki paylarını artıran diğer
önemli ithalatçı ülkelerdir.
Önemli ithalatçı ülkelerin ürün tedariklerini büyük oranda AB’den yapmayı tercih ettikleri
görülmektedir. Bu durum AB menşeli ürünlerin kalite imajından ve maliyet avantajından
kaynaklanmaktadır (Borris, 2006). En büyük ithalatçı konumunda olan ABD’nin zeytinyağı ithalinde
tercih ettiği başlıca ülkeler AB üyesi ülkeler (%80), Tunus (%10), Arjantin (%3), Yunanistan (%2) ve
Türkiye’dir (%1). İtalya ise, ithalatında diğer AB üyesi ülkeleri (%62), Tunus’u (%20) ve Suriye’yi
(%2) tercih etmektedir. Türkiye, İtalya’nın ithal ettiği zeytinyağının oldukça küçük bir kısmını
karşılamaktadır (%0.2) (FAO, 2011).
AB’nin oldukça önemli bir üretici olmasına rağmen aynı zamanda büyük miktarlarda ithalat yapması
dikkat çekicidir. Ancak, bu ithalat yüksek oranda dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında
gerçekleştirilmektedir. AB’de zeytinyağı üretiminin yetersiz olduğu dönemlerde, dış pazarların
kaybedilmemesi amacıyla dahilde isleme rejimi kapsamında ithalat yapılmaktadır. Yani, AB düşük
fiyatla dökme olarak temin ettiği ürünü yurtiçi tüketime sunmak yerine ambalajlayarak yeniden ihraç
etmektedir. AB ithalatının %60-65’ini DİR kapsamında yapılan ithalat oluşturmaktadır (Bakırlıoğlu,
2006).
29
Şekil 4.18. Dünya Zeytinyağı İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı
Oran (%)
45
40
35
30
25
41
33
28
27
25
20
15
10
11
7
6
4
5
0
ABD
İtalya
3
1
Brezilya
Japonya
1990-1991
5
Kanada
4
5
Avustralya
Diğer
2008-2009
Kaynak: Ek Tablo 12.
AB, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle (Mısır, İsrail, Sudan, Suriye, Lübnan, Fas, Tunus Filistin ve
Türkiye) zeytinyağı ticaretini düzenlemek için uzun yıllardır bir global politika oluşturma amacıyla
çeşitli anlaşmalar yapmaktadır (Malevolti, 1999). Bu anlaşmalar ile zeytinyağı ticaretinde esas
alınacak kurallar belirlenerek, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden, özellikle Fas, Tunus ve Suriye’den,
belirli miktarlarda (kotalarda) zeytinyağı ihracatı için gümrük vergisi indirimi hakkı tanınmıştır.
Ancak, ikili anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’nin, Akdeniz’e kıyısı olan diğer ülkelere kıyasla
dezavantajlı durumda olduğu görülmektedir.
4.3. Türkiye’de Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti
4.3.1. Üretim
Türkiye’de zeytinyağı üretimi son 20 yılda yaklaşık 2 kat artarak 2008-2009 yıllarında ortalama 139
bin ton civarında gerçekleşmiştir (Şekil 4.19). Son yıllarda yeni zeytin dikimlerinin üretime yansımaya
başlamasıyla zeytinyağı üretim miktarında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yıllar tek tek ele
alındığında, periyodisite sebebiyle ciddi yıllık dalgalanmalar olduğu ancak son yıllarda var-yok yılları
arasındaki makasın daraldığı bilinmektedir (ISO, 2006).
Üretim (1,000 ton).
Şekil 4.19. Türkiye’de Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi
160
140
120
100
80
60
40
20
-
120
120
120
110
19961997
19981999
20002001
20022003
129
139
119
100
70
52
19901991
19921993
19941995
Kaynak: Ek Tablo 8.
30
20042005
20062007
20082009
Son yıllarda zeytinyağı işleme tesislerinin modernleşmesi, kapasitelerinin artması ve yeni zeytinyağı
işleme tesislerinin açılması, zeytinyağı üretimi ve kalitesinde ilerleme kaydedilmesine yol açmıştır
(Anaç, 2005). Sektörün kendini yenileme ve geliştirme çabasında olduğu ve kaliteli zeytinyağı üretimi
için yeni yatırımların yapıldığı gözlenmektedir.
Türkiye’de 2003 yılı itibariyle çeşitli ölçeklerde 1005 adet zeytinyağı fabrikası bulunduğu, yıllık
üretim kapasitesinin 343,000 tonu aştığı bilinmektedir. Bu fabrikaların kapasite kullanım oranı
ortalama %40 civarındadır. Bu oran var yıllarında %78.20’ye kadar yükselirken, yok yıllarında
%13.30’a kadar düşebilmektedir (Tunalıoğlu, 2006; DPT, 2007). Modern sistemle (santrifüjlemeye
dayalı) çalışan kontinü zeytinyağı fabrikalarının sayısında son yıllarda önemli oranlarda artışlar
meydana gelmiş, bu olumlu gelişme doğal olarak zeytinyağı kalitesinin artmasına neden olmuştur.
1980’li yılların başında sadece 1 adet olan kontinü fabrika sayısının günümüzde 500’ü aştığı ifade
edilmektedir. Modern teknolojinin kullanıldığı kontinü fabrika sayısındaki bu artış nitelikli işleme
teknolojisinin kullanımının yaygınlaşması konusunda iyi bir gösterge teşkil etmektedir (Köseoğlu ve
Ünal, 2006’dan aktaran Bakırlıoğlu, 2006).
4.3.2. Tüketim
Türkiye’de 2008-2009 yıllarında zeytinyağı tüketimi ortalama 109 bin ton civarındadır (Ek Tablo 9).
İncelenen dönemde (1990-2009 yılları arasında) zeytinyağı tüketiminde dalgalı bir artış trendi söz
konusudur. Tüketim rakamları yorumlanırken, üretim ve ihracat miktarı da dikkate alınmalıdır.
Tüketim miktarı, üretim miktarından ihracat miktarının çıkarılması sonucu elde edilmekte olup,
üretimdeki ve ihracattaki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu şekilde bakıldığında
son yıllardaki iç tüketim artışının, bu yıllardaki ihracat azalmasından kaynaklandığı söylenebilir.
Türkiye’de kişi başına düşen zeytinyağı tüketim miktarının -yıldan yıla dalgalanmalar gözlense de1990-2005 yılları arasında 1 kg civarında olduğu, son yıllarda ise yukarıda açıklanan nedenlerle 1.5
kg’a yaklaştığı görülmektedir (Şekil 4.20). Tüketimde bölgeler arasında çok önemli farklılıklar vardır.
Nitekim, zeytinyağının, üretimin yoğun olarak yapıldığı başta Ege Bölgesi olmak üzere Marmara ve
Akdeniz bölgelerinde, diğer bölgelere göre, daha fazla tüketildiği bilinmektedir. Özellikle, Ege
Bölgesi’ndeki zeytinyağı tüketimi (kişi basına 5-6 kg), diğer bölgelerin ve Türkiye ortalamasının
oldukça üzerindedir (Genç, 2004).
Şekil 4.20. Türkiye’de Kişi Başına Zeytinyağı Tüketiminin Gelişimi
1.47
1.60
Tüketim (kg/kişi).
1.40
1.20
0.98
1.00
0.80
0.60
0.40
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
0.00
1990
0.20
Kaynak: Ek Tablo 10.
Türkiye’de kişi başına zeytinyağı tüketimi, diğer zeytinyağı üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında
oldukça düşük seviyededir. Ülkemizde zeytinyağı tüketiminin düşük düzeylerde olmasının pek çok
sebebi bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
31
1. Tüketiciler, zeytinyağı fiyatı, diğer bitkisel yağların fiyatlarından nispeten yüksek olduğu için,
tercihlerini diğer yağlardan yana kullanmaktadır. Zeytinyağı fiyatı genel itibariyle diğer bitkisel
yağların fiyatlarının üzerindedir. Zeytinyağı, ayçiçek yağı ve mısır yağının reel fiyatları 1994-1997
yıllarında sırasıyla 13.61 TL/kg, 6.06 TL/kg ve 7.01 TL/kg’dır (Ek Tablo 13). Bu yağların fiyatları
2006-2009 yıllarında ise sırasıyla 11.73 TL/kg, 4.59 TL/kg, 5.37 TL/kg olarak gerçekleşmiştir. Zaman
içerisinde zeytinyağı fiyatları dalgalı bir seyir izlemesine rağmen önemli değişim göstermezken, diğer
bitkisel yağların fiyatları belirgin şekilde azalmıştır. Fiyat paritelerine bakıldığında dönem başında 1
kg zeytinyağı ile 2.35 kg ayçiçek yağı, 1.99 kg mısır yağı satın alınırken, dönem sonunda 2.63 kg
ayçiçek yağı, 2.24 kg mısır yağı satın alınabildiği görülmektedir. Bu rakamlar zeytinyağının, ikamesi
ürünler karşısında fiyat açısından dezavantajlı olduğunu göstermektedir.
2. Türkiye’de tüketicilerin zeytinyağı fiyatlarına karşı duyarlı olduğu bilinmektedir. Nitekim, Akbay
ve ark. (2008) tarafından yapılan bir çalışmada zeytinyağı fiyat-talep esnekliği -1.35 bulunmuştur.
Bulunan bu esneklik, fiyatta meydana gelecek küçük bir değişimin, tüketici talebinde önemli
değişikliğe yol açacağını ifade etmektedir.
3. Kişi başına zeytinyağı tüketim miktarı Türkiye geneli için hesaplanmaktadır. Üretici bölgeler göz
önüne alındığında bu miktar oldukça yüksek seviyelere çıkmaktadır. Üretim yapılmayan bölgelerde ise
beslenme alışkanlığı içerisinde zeytinyağına yer vermeyen çok sayıda tüketici mevcuttur.
4. Zeytinyağı kendine has tat, koku ve rayihası nedeniyle bazı tüketicilerin damak zevkine hitap
etmemektedir.
5. Açıkta yağ satan kişilerin yaptıkları hileler (zeytinyağının içerisine ayçiçek ya da soya yağı
karıştırmak gibi) tüketiciler arasında güvensizliğe sebep olmaktadır.
4.3.3. Dış Ticaret
Türkiye’de zeytinyağı ithalatı, sadece bazı yıllarda (1992, 1998 ve 1999 yıllarında) yok denilecek
kadar az miktarlarda (0.5-1.5 ton arası) yapılmaktadır (IOOC, 2011a). Bu nedenle zeytinyağı dış
ticareti sadece ihracat ele alınarak incelenecektir.
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 1990-1991 yıllarında ortalama 10 bin ton iken, düzenli bir artış
göstererek 2004-2005 yıllarında 83 bin tonla en yüksek seviyesine ulaşmış, takip eden yıllarda ise
şiddetli bir şekilde azalarak dönem sonunda (2008-2009) 27 bin ton olarak gerçekleşmiştir (Şekil
4.21).
İhracat (1000 ton) .
Şekil 4.21. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Gelişimi
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
83
60
60
51
37
38
30
10
7
19901991
19921993
19941995
19961997
19981999
Kaynak: Ek Tablo 11.
32
20002001
20022003
20042005
20062007
27
20082009
Zeytinyağı ihracatının üretime oranı özellikle bazı yıllarda önemli dalgalanmalar göstermiştir. Bu
oran, 1990-1991 yıllarında %15 iken 2004-2005 yıllarına kadar artarak %65’e yükselmiş, bu yıldan
itibaren gerileyerek %19’a düşmüştür (Şekil 4.22). İhracatın üretime oranındaki bu azalışın başlıca
sebebi ihracat miktarında meydana gelen azalmadır.
Şekil 4.22. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Üretime Oranı
160
140
120
100
80
60
40
20
0
19901991
19921993
19941995
Üretim
19961997
19981999
İhracat
20002001
20022003
20042005
20062007
20082009
İhr/Üret. Oranı
Kaynak: IOOC, 2011a.
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında istikrarlı bir artış söz konusu olmayıp ihracat miktarı istenilen
seviyenin altında gerçekleşmektedir. Bunun başlıca sebepleri; zeytinyağı maliyetlerinin rakip ülkelerin
üzerinde olması, başta AB’de üreticilere verilen desteklerin Türkiye’de uygulanan desteklerin
üzerinde seyretmesi, AB’nin zeytinyağı ithalatında Türkiye’ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri ve
AB’nin AB üyesi olmayan birçok ülkeye tanıdığı imtiyazlardır. Bununla beraber ihracatta son yıllarda
(özellikle 2006 yılından sonra) görülen azalma ise, dünya piyasalarında oluşan fiyatların Türkiye’deki
üreticilerin beklentilerinin altında olması, istenilen fiyatta yurt dışında pazar bulunamaması ve ağırlıklı
olarak gelişmiş ülkelerde etkisini sürdüren küresel ekonomik kriz ile ilgilidir (EİB, 2011).
Türkiye, çok sayıda ülkeye zeytinyağı ihraç etmektedir. Son yıllar ortalamasına bakıldığında
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı yaptığı başlıca ülkeler ABD (%24), İtalya (%16), Suudi Arabistan
(%10) ve Japonya’dır (%9) (Ek Tablo 14). Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının %59’u bu dört ülkeye
yapılmaktadır. İhracat yapılan diğer önemli ülkeler ise sırasıyla İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri,
Kanada ve Avustralya’dır. Bu ülkelerin yanı sıra birçok ülkeye de düşük miktarlarda ihracat
yapılmaktadır.
Dünyada zeytinyağına yönelik talebin artması Türkiye için yeni ihraç pazarlarının ortaya çıkmasını
sağlamış ve son yıllarda zeytinyağı ihracatı yapılmaya başlanılan ülkeler Türkiye’ye yeni fırsatlar
sunmuştur. İhracat yapılan ülkeler içerisinde İtalya ve İspanya hariç tutulduğunda, ihraç pazarlarımızın
geleneksel olarak zeytinyağı tüketicisi olmayan, son yıllarda tüketim miktarları hızla artan ve
gelecekte artma potansiyeli olan ülkeler olduğu söylenebilir. AB ülkeleri ise, Türkiye için hem büyük
bir pazar oluşturmakta, hem de diğer pazarlarda en büyük rakip ülkeler olarak yer almaktadır. Bu
ülkelerin üretimlerinin düşük gerçekleştiği yıllarda ihracat artmakta, ancak genellikle dökme formda
ihracat yapıldığından dolayı ihraç edilen ürün daha sonra ambalajlanarak diğer pazarlarda İspanyol ve
özellikle İtalyan markaları altında satılmaktadır (ISO, 2006). Nitekim, ihraç fiyatları
karşılaştırıldığında bu durumun önemi daha net bir şekilde anlaşılabilmektedir. İtalya’ya ve
İspanya’ya satılan zeytinyağı genellikle dökme formda olup, ihraç fiyatları sırasıyla 2.72 $/kg ve 2.56
$/kg civarındadır. Buna karşılık, ihraç fiyatları Japonya için 4.10 $/kg, Suudi Arabistan için 3.45 $/kg,
ABD için ise 3.18 $/kg’dır.
33
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı ambalaj şekillerine göre dökme, varilli ve kutulu şekilde
yapılmaktadır. Özellikle 2006 yılından sonra görülen toplam zeytinyağı ihracatındaki azalma, daha
çok dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki gerilemeden kaynaklanmıştır. 2001-2002 ile 2008-2009
yılları ortalamaları karşılaştırıldığında dökme ihracatta %78, varillide %60 azalış yaşanırken, kutulu
ihracatta %59 artış gerçekleşmiştir (Ek Tablo 15). Ele alınan dönemde, ambalaj şekillerine göre
zeytinyağı ihracatında, büyük bir oransal değişim söz konusudur. 2001 yılında ihracatın %49’u
dökme, %24’ü varilli şekilde yapılırken sadece %27’si kutulu olarak pazara sunulmaktadır (Şekil
4.23). 2009 yılında ise dökme ihracatın payı %26’ya, varilli ihracatın payı %10’a düşerken, kutulu
olarak ihracatın payı %64’e yükselmiştir. Bu durum, ihracatın fiyatı ve katma değeri düşük
zeytinyağından, fiyatı ve katma değeri yüksek zeytinyağına kaydığını göstermektedir. Nitekim, 2009
yılı itibariyle zeytinyağı fiyatları dökme formda 2.75 $/kg, varilli olarak 3.20 $/kg iken kutulu olarak
3.84 $/kg olarak gerçekleşmiştir (EİB, 2011). Zeytinyağı ihracatında meydana gelen bu değişim hem
yurtdışı pazarlarda Türk malı imajının yayılması ve benimsenmesi, hem de daha yüksek ihracat
gelirlerinin elde edilmesi bakımından önemli bir gelişmedir.
Şekil 4.23. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı
27
17
31
Oran (%)
13
23
37
10
12
24
24
56
21
71
64
Varilli
22
70
57
49
67
14
55
41
Kutulu
18
Dökme
10
30
26
2008
2009
11
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
Kaynak: Ek Tablo 15.
Burada değinilmesi gereken bir başka konu ise AB’nin yerli üreticisini üçüncü ülkeler karşısında
korumak amacıyla uyguladığı ithalat politikalarıdır. AB, Türkiye menşeli zeytinyağı ithalatında
kalitesine göre değişmek kaydıyla 1,103.4-1,278.7 Euro/ton spesifik gümrük vergisi uygulanmaktadır.
Aynı zamanda, 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) kapsamında AB tarafından Türkiye
menşeli zeytinyağları için spesifik vergiler üzerinden, ham yağlarda %10, diğer yağlarda ise %5
oranında gümrük vergisi indirimi uygulanmaktadır (TBMM, 2008). AB, zeytinyağı ithalatını DİR
kapsamında gerçekleştirdiğinden, Türkiye’den yaptığı ithalatta genellikle kutulu zeytinyağı yerine
düşük fiyatlı dökme zeytinyağını tercih etmektedir.
Zeytinyağı kalite sınıflarına göre 5 gruba ayrılmakta olup, bunlar sızma, natürel birinci, natürel ikinci,
rafine ve riviera şeklinde adlandırılmaktadır. Türkiye zeytinyağı ihracatını büyük bir oranda sızma
(%31), riviera (%29) ve rafine (%28), az miktarda da natürel birinci (%10) ve natürel ikinci (%2)
şeklinde yapmaktadır (Tablo 4.7). Natürel ikinci tipte zeytinyağı, 2010 yılında Zeytinyağı ve Pirina
Yağı Tebliği’nde yapılan değişiklikle kalite sınıfları arasından çıkarılmıştır (RG, 2010). Son yıllarda
sızma zeytinyağı ihracatında hem mutlak hem oransal olarak artış yaşanmıştır. Riviera tipi zeytinyağı
ihracatında ise mutlak olarak azalma yaşansa da oransal olarak artış mevcuttur. Sızma ve riviera hariç,
diğer kalite sınıflarındaki tüm yağlarda hem mutlak hem oransal olarak azalış söz konusudur.
Zeytinyağı ihracat miktarındaki değişmelere bağlı olarak ihracat değeri önce artış eğilimi göstermiş,
sonrasında azalarak bugünkü seviyelerine gelmiştir. Zeytinyağı ihracat değeri 2001 yılında yaklaşık 46
milyon $ iken artarak 2004 yılında en yüksek seviyesine ulaşmış ve 297 milyon $ olarak
34
gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra azalma eğilimine girerek 2009 yılında yaklaşık 82 milyon $
olmuştur.
Tablo 4.7. Türkiye’nin Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (%)
Kalite Sınıfları
2001
2002
2003
2004
2005
2006
Sızma
25
10
19
25
22
44
Natürel Birinci
14
8
9
16
10
10
Natürel İkinci
0
1
0
3
3
0
Rafine
39
38
39
26
30
20
Riviera
22
43
33
30
35
26
Toplam
100
100
100
100
100
100
Kaynak: Ek Tablo 16.
2007
42
9
4
20
25
100
2008
30
8
2
24
36
100
2009
31
10
2
28
29
100
Türkiye’de zeytinyağı ihracat fiyatı 2009 yılında ortalama 3.49 $/kg olarak gerçekleşmiştir (Şekil
4.24). İhracat fiyatları, 2001-2005 yılları arasında genel bir artış eğiliminde olup, bu tarihten sonra
dalgalanmalar yaşanmıştır. Bu dalgalanmaların sebebi, özellikle AB üyesi ülkeler başta olmak üzere,
dünyada zeytin üretiminde meydana gelen değişime bağlı olarak, zeytinyağı arzında meydana gelen
dalgalanmadır. Nitekim dünyada diğer önemli zeytinyağı ihracatçısı ülkelerin ihraç fiyatlarında da
benzer şekilde dalgalanmalar olmuştur. Ayrıca, Türkiye’de kutulu zeytinyağı ihracatında meydana
gelen artışın da ortalama ihracat fiyatlarının artışı üzerinde etkisinin olduğu söylenebilir.
Fiyat ($/kg) .
Şekil 4.24. Türkiye’nin Zeytinyağı Ortalama İhracat Fiyatları ($/kg)
5.00
4.50
4.00
3.50
3.00
2.50
2.00
1.50
1.00
0.50
0.00
4.53
4.27
3.43
3.33
3.22
3.49
2.73
1.82
2001
2.12
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Kaynak: EİB, 2011.
Zeytinyağı ihracatında olumlu sayılabilecek pek çok gelişme yaşanmıştır. Ancak, bu gelişmelere
rağmen zeytinyağı sektörünün gerek üreticiden gerek işleme sanayinden kaynaklanan birtakım
sorunları mevcuttur. Bu sorunların yol açtığı kalite kayıpları, uluslararası standartlarda zeytinyağı
üretimini ve gıda güvenliği kriterlerine uyumu güçleştirmektedir. Bu nedenle ülkemiz koşulları
dikkate alınarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi “Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği’ndeki mevcut bazı
kriterler Avrupa Birliği direktiflerinin yanı sıra Kodeks Alimentarius ve Uluslararası Zeytinyağı
Konseyi standartlarına uyumlu hale getirilmiştir. Bu durum, zeytinyağının dünya piyasalarında pazar
payını büyütebilmesi adına oldukça önemli bir adım olarak düşünülmektedir (Tunalıoğlu, 2006).
4.3.4. Fiyatlar
Türkiye’de, iki türlü fiyat oluşumu görülmektedir. Bunlardan biri birlik alım fiyatları, diğeri ise önemli
ölçüde bu fiyatların etkisiyle piyasada oluşan fiyatlardır. Özellikle 1994 yılından bu yana devletin fiyat
35
belirlememesine (destekleme alımları kapsamında) rağmen Ege Bölgesi’nde TARİŞ ve diğer bölgesel
birlikler olan MARMARABİRLİK ile GÜNEYDOĞUBİRLİK, faaliyet gösterdikleri bölgelerde fiyat
oluşumunu önemli ölçüde etkilemektedir. Böyle bir birliğin bulunmadığı bölgelerde ise fiyatlar serbest
piyasa koşullarında oluşmaktadır. Özellikle Ege Bölgesi’nde oldukça önemli bir kooperatif olan
TARİŞ alımlarının, toplam zeytinyağı üretimi içerisindeki payı 2000 yılında %19 iken zaman
içerisinde hem mutlak hem de oransal olarak azalarak, 2009 yılında yaklaşık %6’ya gerilemiştir (STB,
2010). Son yıllarda birliğin satın aldığı ürün miktarı azalmasına rağmen piyasada oluşan fiyatlar
üzerinde etkisini sürdürmektedir. Dolayısıyla, Türkiye’de zeytinyağı fiyatları hakkında fikir vermesi
açısından 2000-2009 yılları arasında TARİŞ zeytinyağı alım fiyatlarının gelişimi verilmiştir.
Zeytinyağı reel fiyatı dönem başında 5.41 TL/kg iken dalgalı olarak azalan bir seyirle 4.03 TL/kg’a
düşmüştür (Şekil 4.25). Üretim miktarıyla fiyat arasında istisnaları olmakla birlikte (2003 ve 2009
yılları hariç) genel olarak ters yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Fiyatlar üretim miktarının yüksek
olduğu dönemlerde düşmüş, üretimin düşük olduğu dönemlerde yükselmiştir.
6.00
5.00
4.15
3.70 4.03 4.00
5.00
150
3.20
2.50
100
3.85
3.35
2.80
50
Zeytinyağı Üretimi
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
1.11
2000
0
2001
Üretim (1,000 ton).
200
3.00
2.00
1.00
0.00
Fiyat (TL/kg).
Şekil 4.25. TARİŞ Zeytinyağı Alımı Reel Fiyatları
Alım Fiyatı*
Kaynak: Ek Tablo 17.
4.3.5. Türkiye’de Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu
Çalışmanın bu bölümünde, Türkiye’de 2018-2019 yıllarında ortalama zeytinyağı üretim, tüketim ve
ihracat miktarları tahmin edilmiştir.
Üretim tahmini yapılırken, 2018-2019 yıllarına ait tahmini zeytin üretim miktarını esas alan bir
senaryo kullanılmıştır. Bu senaryoda, trend analizi sonucu elde edilen zeytin üretim miktarının yanı
sıra ortalama yağlık zeytin oranından ve yağ randımanından faydalanılmıştır. Hesaplamalarda ilk
olarak, 2006-2009 yıllarında zeytin üretiminden yağlık olarak ayrılan pay hesaplanmış ve bu payın
gelecekte de aynı olacağı varsayılarak, 2018-2019 yıllarında tahmin edilen ortalama zeytin
üretiminden yağlık olarak ayrılacak miktar hesaplanmıştır. Ardından, 2008-2009 yıllarında elde edilen
yağ randımanı dikkate alınarak zeytinyağı üretim miktarı bulunmuştur. Türkiye’de 2018-2019
yıllarında ortalama 1,805 bin ton zeytin üretileceği tahmin edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.1.5). 2006-2009
yıllarında üretilen zeytinin ortalama %64’ü yağlık olarak değerlendirilmektedir (TÜİK, 2011a). Buna
göre gelecekte elde edilecek zeytinin 1,155 bin tonu yağlık zeytin olarak ayrılacaktır. 2008-2009
yıllarında 6.2 kg yağlık zeytinden 1 kg yağ elde edilmiştir. Böylece gelecekteki yağ miktarı 1,155 bin
ton/6.2 kg = 186 bin ton olarak hesaplanmıştır (Tablo 4.8).
Zeytinyağı tüketim miktarı, 2018-2019 yıllarında ortalama nüfus ve kişi başına tüketim miktarı esas
alınarak hesaplanmıştır. 2018-2019 yıllarında ortalama nüfus, FAO tarafından hazırlanan
projeksiyonlardan yararlanılarak belirlenmiştir. FAO tarafından, 2018-2019 yıllarında ortalama
36
nüfusun 79,680 bin kişi olacağı tahmin edilmektedir. Gelecekte, kişi başına tüketim miktarı
bulunurken ise, 1998-1999 yıllarından (10 yıllık bir periyod için projeksiyon yapılmak istendiğinden)
2008-2009 yıllarına ortalama artış oranı dikkate alınarak, bu oranın önümüzdeki 10 yıl için de aynı
olacağı varsayılmıştır. 2008-2009 yıllarında ortalama zeytinyağı tüketimi ortalama 1.47 kg/kişi olup
son 10 yılda (1998-1999 yılına göre) %31 artış göstermiştir. Bu artışın önümüzdeki 10 yıl içinde aynı
olacağı varsayıldığında kişi başına ortalama zeytinyağı tüketimi 1.93 kg/kişi olacaktır. Bu şekilde elde
edilen nüfus ve kişi başına zeytinyağı tüketim miktarı çarpıldığında, 2018-2019 yıllarında ortalama
zeytinyağı tüketimi 154 bin ton olacaktır.
İhracat tahmini, gelecekte tahmin edilen üretim miktarından, tüketim miktarı çıkarılarak elde
edilmiştir. Gelecekteki üretimin 186 bin ton, yurt içi tüketimin 154 bin ton olacağı varsayımıyla ihraç
edilebilir ürün miktarının ortalama 32 bin ton olacağı tahmin edilmektedir. Yapılan hesaplamalar
doğrultusunda, 2008-2009 yılları ortalaması ile karşılaştırıldığında, 10 yıl sonra Türkiye’nin
zeytinyağı üretiminin %34, tüketiminin %41, ihracatının ise %19 oranında artacağı tahmin
edilmektedir.
Tablo 4.8. Türkiye’nin Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton)
Projeksiyon (2018-2019)
Parametreler
Gerçekleşme(1) (2008-2009)
Üretim
139
186
Tüketim
109
154
İhracat
27
32
(1)
IOOC, 2011a.
Uruç tarafından yapılan çalışmada, aynı yıllarda zeytinyağı üretiminin 170 bin ton, ihracatının ise 75
bin olacağı tahmin edilmektedir.
4.4 Dünyada Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti
4.4.1. Üretim
Dünyada sofralık zeytin üretimi 1990-1991 yıllarında 959 bin ton iken düzenli bir şekilde artarak
2008-2009 yıllarında 2.2 milyon tona ulaşmıştır (Şekil 4.26). Bu dönemde sofralık zeytin üretiminde
2.32 kat artış meydana gelmiştir.
Şekil 4.26. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi
2500
Miktar (1,000 ton)
Diğer
2000
Yunanistan
Cezayir
1500
Süriye
Arjantin
1000
Türkiye
Mısır
500
0
19901991
İspanya
19921993
19941995
19961997
19981999
20002001
Kaynak. Ek Tablo 18.
37
20022003
20042005
20062007
20082009
Dünya sofralık zeytin üretiminde bir yoğunlaşmadan söz edilebilir. Üretimde en önemli ülkeler
İspanya (%22), Mısır (%19) ve Türkiye (%16) olup, bu üç ülke toplam sofralık zeytin üretiminin
%57’sini gerçekleştirmektedir (Şekil 4.27). Üretimin geriye kalan kısmı başta Arjantin, Suriye,
Cezayir ve Yunanistan olmak üzere çok sayıda ülkeye dağılmıştır.
İncelenen dönemde, geleneksel üretici ülkelerin paylarında azalma yaşanırken, üretimleri az olan
ülkelerin paylarında önemli artışlar meydana gelmiştir. Dünya toplam üretimi içerisinde, Mısır’ın payı
%3’den %19’a, Arjantin’in payı %3’den %7’ye, Cezayir’in payı ise %2’den %5’e yükselmiştir.
4.4.2.Tüketim
Dünya sofralık zeytin tüketimi son 20 yılda düzenli bir şekilde 2.25 kat artarak 956 bin tondan 2.2
milyon tona yükselmiştir (Tablo 4.9). Dünyada sofralık zeytin, genellikle üretici ülkelerde (ABD
haricinde) tüketilmekte olup tüketimin en yüksek olduğu ülkeler Mısır (%16), Türkiye (%12), ABD
(%10) ve İspanya’dır (%6). Tüketimin fazla olduğu diğer önemli ülkeler ise, İtalya, Cezayir ve
Suriye’dir.
Şekil 4.27. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Ülkelere Göre Dağılımı
38
40
35
Oran (%)
30
25
25
22
21
19
20
14 15
15
7
10
3
3
5
7
6
5
8
5
2
0
İspanya
Mısır
Türkiye
Arjantin
1990-1991
Suriye
Cezayir
Yunanistan
Diğer
2008-2009
Kaynak. Ek Tablo 18.
Tablo 4.9. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Tüketim Miktarı (1,000 ton)
Yıllar
Mısır
1990-1991
25
1992-1993
44
1994-1995
47
1996-1997
31
1998-1999
60
2000-2001
66
2002-2003
164
2004-2005
185
2006-2007
325
2008-2009
350
Kaynak: IOOC, 2011a.
Türkiye
104
90
132
130
140
113
105
198
185
250
ABD
161
173
158
176
180
195
208
213
230
207
İspanya
105
123
117
107
164
190
199
191
214
128
38
İtalya
141
130
119
113
113
148
150
143
122
130
Cezayir
15
15
11
13
28
40
62
80
84
116
Suriye
65
77
73
73
80
92
144
132
121
105
Diğer
341
337
384
427
449
500
667
689
824
869
Dünya
956
987
1,041
1,069
1,214
1,343
1,699
1,830
2,105
2,155
Söz konusu dönemde, hemen hemen bütün ülkelerin tüketimlerinde artış gerçekleşmiş olup, en büyük
değişim Mısır’da (14.00 kat) yaşanmıştır. Tüketimde artış görülen diğer ülkeler ise Cezayir (7.73 kat),
Suriye (1.62 kat) ve Türkiye’dir (2.40 kat). ABD ve İspanya’da ise daha düşük oranlı artışlar
gerçekleşmiştir. İtalya’da ise farklı bir durum söz konusu olup, toplam tüketim miktarında azalma
görülmektedir.
Dünyada 2007-2009 yılları arasında kişi başı sofralık zeytin tüketimi yılda ortalama 0.32 kg’dır (Şekil
4.28). Son 3 yılın ortalamasına göre kişi başına tüketimin en fazla olduğu ülkeler Lübnan, Suriye,
Mısır ve Ürdün gibi Ortadoğu ülkeleridir. Bu ülkelerin yanı sıra AB’nin önemli zeytin üreticisi
ülkelerinde (İspanya İtalya ve Yunanistan) ve Akdeniz’e kıyısı olan bazı ülkelerde (Fas, Tunus ve
Cezayir) kişi başına tüketim önemli düzeylerde olup dünya ortalamasının üzerindedir. Türkiye ise 3.11
kg/kişi ile dünyada sofralık zeytin tüketiminde 6. sırada yer almaktadır. Dünyada sofralık zeytin
tüketimi ele alınan tüm ülkelerde artış eğilimi içerisindedir. Ancak Rusya 1990’lı yılların başında
oldukça düşük miktarda tüketime sahipken, son yıllarda bu miktar hızlı bir şekilde artmıştır. Gelecekte
Rusya, sofralık zeytin ihracatçısı ülkeler için cazip bir pazar haline gelebilecek durumdadır.
Türkiye’nin, birçok tarım ürünü ihracatında önemli bir pazar konumunda olan Rusya, sofralık zeytinde
de iyi bir alıcı olabilecektir.
Şekil 4.28. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Sofralık Zeytin Tüketimi (2007-2009)
Japonya
0.02
Dünya
Brezilya
Rusya
ABD
Kanada
Fransa
Avustralya
Fas
0.32
0.39
0.56
0.70
0.80
0.85
0.93
1.02
Tunus
1.57
Yunanistan
1.92
İtalya
2.14
Cezayir
3.07
Türkiye
3.11
İspanya
3.30
Ürdün
4.06
Mısır
4.29
Suriye
4.77
Lübnan
4.81
0.00
1.00
2.00
3.00
4.00
5.00
6.00
Sofralık Zeytin Tüketimi (kg/kişi)
Kaynak: Kaynak: IOOC, 2011a.
4.4.3. İhracat
Dünya sofralık zeytin üretiminin ortalama %30’u ihracata konu olmaktadır. Son 20 yıl içerisinde
sofralık zeytin ihracatı 3.07 kat artışla 2008-2009 yıllarında ortalama 639 bin tona ulaşmıştır (Şekil
4.29).
39
Şekil 4.29. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi
700
Diğer
Miktar (1,000 ton)
600
Suriye
500
Yunanistan
400
Fas
300
Türkiye
Mısır
200
Arjantin
100
İspanya
0
1990- 19921991 1993
1994- 1996- 19981995 1997 1999
2000- 2002- 20042001 2003 2005
2006- 20082007 2009
Kaynak: Ek Tablo 19.
Dünyada sofralık zeytin ihracatında bir yoğunlaşma mevcut olup, 2008-2009 yıllarında İspanya,
Arjantin, Mısır, Türkiye ve Fas ihracatın %77’sini karşılamaktadır (Şekil 4.30). Diğer önemli ülkeler
ise Yunanistan ve Suriye’dir. Ele alınan dönemde İspanya ve Fas’ın payları önemli şekilde azalırken,
Arjantin ve Türkiye’nin payları artmıştır. Mısır ve Suriye ise dönem başında ihracatçı değil iken
dönem sonunda ihracattan önemli oranda pay almaktadır.
Şekil 4.30. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı
Diğer
%11
1990-1991
Yunanis
tan %8
İspanya
%43
Suriye
%4
Yunanist
an %8
Diğer
%11
2008-2009
İspanya
%31
Fas %10
Fas %23
Türkiye
%5
Türkiye
%10
Arjantin
%10
M ısır
%12
Arjantin
%14
Kaynak. Ek Tablo 19.
4.4.4. İthalat
Dünya sofralık zeytin ithalatı dönem başında 214 bin ton iken 2.75 kat artışla son yıllarda yaklaşık 590
bin tona yükselmiştir (Şekil 4.31). İthalatta en önemli ülkeler ABD (156 bin ton), Rusya (79 bin ton)
ve Brezilya (74 bin ton) olup bu ülkeleri Kanada, Suudi Arabistan ve Fransa takip etmektedir. Söz
konusu dönemde, bu ülkelerden Rusya’nın sofralık zeytin ithalatında, tüketim alışkanlıklarında
yaşanan değişime bağlı olarak önemli artış (26 kat) yaşanmıştır. Rusya’nın ithal ettiği miktar özellikle
2002-2003 yıllarına kadar oldukça düşük düzeylerde iken, bu yıldan itibaren hızlı bir şekilde artarak
bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Diğer önemli ülkelerdeki artışlar ise dünyadaki genel artış oranına
yakındır.
40
Şekil 4.31. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Gelişimi
İthalat (1,000 ton)
700
Diğer
600
Fransa
500
Suudi Arabistan
400
Kanada
300
Brezilya
200
Rusya
100
ABD
0
1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009
Kaynak. Ek Tablo 20.
İncelenen dönemde, dünya sofralık zeytin ithalatının ülkelere göre dağılımında önemli değişiklikler
yaşanmıştır. ABD’nin payı %34’den %26’ya, Brezilya’nın payı %16’dan %13’e, Fransa’nın payı
%13’den %4’e düşmüştür (Şekil 4.32). Buna karşılık, Rusya’nın payı %1’den %16’ya, Suudi
Arabistan ithalat yapan bir ülke değilken payı %5’e yükselmiştir.
Şekil 4.32. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı
40
35
Oran (%)
30
34
33
30
26
25
20
13
15
16
13
13
10
6
5
5
1
5
5
0
0
ABD
Rusya
Brezilya
1990-1991
Kanada
2008-2009
Kaynak. Ek Tablo 20.
41
Suudi
Arabistan
Fransa
Diğer
4.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti
4.5.1. Üretim
Türkiye sofralık zeytin üretimi, dönem başında 130 bin ton iken dönem sonunda 345 bin tona
yükselmiştir (Şekil 4.33). Türkiye’de sofralık zeytin üretimi bazı yıllarda (2002-2003 ve 2006-2007
yılları) azalma yaşanmasına rağmen genel bir artış eğilimindedir.
Şekil 4.33. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi
400
345
Üretim (1,000 ton).
350
300
260
220
250
200
150
130
100
19901991
19921993
150
155
164
155
145
19961997
19981999
20002001
20022003
100
50
0
19941995
20042005
20062007
20082009
Kaynak: Ek Tablo 18.
Türkiye’de sofralık zeytin üretiminde birtakım sorunlar mevcuttur. Sofralık zeytin işletmelerinin
büyük bir çoğunluğu küçük aile işletmelerinden oluşmakta ve bu durum istenilen kalite ve standartta
ürün elde etmede sorun yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra az sayıdaki modern sofralık
zeytin işletmesinde, standart kalitede sürekli ürün sunulabilmesi için gerekli olan kaliteli hammadde
temininde sorun yaşanmaktadır. Sofralık zeytinin kalitesinin, zeytin yetiştiriciliği, işleme şekli ve
işlenen ürünün stoklanma şartları ile doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu gibi
hususlardaki eksiklikler, Türkiye’deki iç ve dış pazarın talepleri doğrultusunda ürün üretimini ve
pazarlanmasını önemli ölçüde etkilemektedir (Özkaya ve ark, 2010).
4.5.2. Tüketim
Türkiye’de sofralık zeytin tüketimi son yıllarda 250 bin ton civarındadır. Sofralık zeytin tüketimi
dönem başında (1990-1991 yılları ortalaması) 104 bin ton iken 2.40 kat artışla günümüzdeki
seviyesine ulaşmıştır (Şekil 4.34). Türkiye’de, üretimin ortalama %80’i yurtiçinde tüketilmektedir.
Türkiye’de kişi başı sofralık zeytin tüketimi 1990 yılında 1.96 kg iken dalgalı bir şekilde artış
göstererek 2009 yılında 3.48 kg’a ulaşmıştır (Şekil 4.35). Ancak bu rakam istatistiklere yansıyan
tüketim miktarını göstermektedir. Bunun yanı sıra, özellikle, zeytin üreticisi bölgelerde resmi kayıtlara
yansımayan (ev tüketimi) sofralık zeytin tüketimi de mevcuttur. Üretimin yoğun olmadığı yörelerde
zeytin tüketimi satın alma yoluyla karşılanmaktadır.
Kişi başına sofralık zeytin tüketim miktarı bakımından (4.2.2 numaralı bölümde verildiği üzere)
Türkiye dünya ortalamasının üzerinde olmasına karşılık Suriye, Lübnan, Sudan ve Mısır gibi birçok
Ortadoğu ülkesinden geridedir.
42
Şekil 4.34. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi
Tüketim (1,000 ton).
300
250
250
198
200
132
150
104
185
140
130
113
90
105
100
50
0
1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009
Kaynak: IOOC, 2011a.
Şekil 4.35. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi
3.00
2.50
2.00
1.50
3.48
1.96
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
1.00
0.50
0.00
1990
Tüketim (kg/kişi).
4.00
3.50
Kaynak.: Ek Tablo 21.
4.5.3. Dış Ticaret
Türkiye’de sofralık zeytin üretimi iç tüketimi karşılamakta, geriye kalanı da ihracata yönlendirilerek
değerlendirilmektedir. Yapılan incelemelerde istatistiklere yansımış önemli bir ithalat miktarına
rastlanmamıştır. Bu nedenle Türkiye’nin sofralık zeytin dış ticareti sadece ihracat incelenerek ele
alınacaktır.
Türkiye’de sofralık zeytin ihracatı son yıllar itibariyle 65 bin tondur ve dönem başına kıyasla 6.50 kat
artmıştır (Şekil 4.36). Sofralık zeytin ihracatının üretime oranı, incelenen dönemin başında %8 iken
düzenli olarak artarak 2002-2003 yıllarında %41’e kadar yükselmiş, sonraki yıllarda azalma eğilimine
girerek dönem sonunda %26 olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye sofralık zeytin ihracatının yaklaşık %85’ini (2008-2009 yılları ortalaması) siyah zeytin, geriye
kalanını ise yeşil zeytin oluşturmaktadır. Siyah ve yeşil zeytin, farklı ülkelere ihraç edilmektedir.
Siyah zeytin, sırasıyla Bulgaristan (%28), Romanya (%22), Almanya (%17), Irak (%11) ve ABD’ye
(%6); yeşil zeytin ise sırasıyla, İran (%24), Irak (%16), Almanya (%19), ABD (%7) ve Romanya’ya
43
(%6) ihraç edilmektedir. Bu ülkelerin yanı sıra düşük miktarda zeytin diğer Ortadoğu ve Avrupa
ülkelerine de ihraç edilmektedir.
Şekil 4.36. Türkiye’de Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi
İhracat (1,000 ton).
70
65
56
60
44
50
43
38
40
26
30
25
14
20
10
27
10
0
1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009
Kaynak: Ek Tablo 19.
Türkiye’de, sofralık zeytin işleme tekniğindeki farklılıklardan dolayı yurt dışı pazarlarda istenilen
başarı genellikle yakalanamamaktadır. Genellikle üretilen sofralık zeytinlerin yüksek tuz
konsantrasyonu içermesi nedeniyle, başta AB üyesi ülkeler (İtalya ve İspanya) olmak üzere büyük
tüketici ve ithalatçı konumunda olan birçok ülkedeki tüketicilerin damak zevkine hitap edilememekte
ve bu ülkelere ihracat yapılamamaktadır (Özkaya ve ark, 2010).
Sofralık zeytin ihracat değeri 2000 yılında 28 milyon $ iken düzenli bir şekilde artarak 2009 yılında
117 milyon $’a yükselmiştir. Son yıllarda bu değerin %80’i siyah zeytin, geriye kalanı ise yeşil zeytin
ihracatından elde edilmektedir (EİB, 2011). Türkiye’nin siyah ve yeşil sofralık zeytin ihraç fiyatları,
yıldan yıla gösterdiği dalgalanmayla beraber artış eğilimindedir. Uluslararası pazarda yeşil zeytinin,
siyah zeytinden daha yüksek fiyata satıldığı görülmektedir. 2000 yılında siyah zeytin fiyatı 0.71 $/kg,
yeşil zeytin fiyatı 0.94 $/kg iken sırasıyla 2.22 ve 1.90 kat artarak, 1.58 $/kg ve 1.79 $/kg’a
yükselmiştir (Tablo 4.10).
Tablo 4.10. Türkiye’nin Siyah ve Yeşil Zeytin Ortalama İhraç Fiyatları ($/kg)
Yıllar
Siyah Zeytin
2000
0.71
2001
0.77
2002
0.97
2003
1.24
2004
1.07
2005
1.37
2006
1.29
2007
1.71
2008
1.52
2009
1.58
Kaynak: EİB, 2011.
44
Yeşil Zeytin
0.94
1.13
1.22
1.63
2.02
1.99
1.82
2.57
1.99
1.79
4.5.4. Fiyatlar
Sofralık zeytin fiyatlarıyla ilgili sağlıklı istatistikî bilgiye ulaşılamamıştır. Bu yüzden fiyatlar hakkında
fikir vermesi bakımından 2005-2009 yılları arasında TUİK verilerinden elde edilen zeytin fiyatlarının
yorumlanması uygun görülmüştür. TUİK tarafından hazırlanan bu fiyatlar 1994-2004 yılları arasında
siyah ve yeşil zeytin olarak verilirken, daha sonra sadece zeytin başlığı altında verilmeye
başlandığından bu fiyatların sunumunda daha önceki yıllara ait bilgi verilememiştir.
Türkiye’de sofralık zeytin reel fiyatları 2005 yılında 10.69 TL/kg iken düzenli olarak azalarak 2009
yılında 9.33 kg’a gerilemiştir (Şekil 4.37).
Şekil 4.37. Türkiye’de Sofralık Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi
11.00
10.69
Fiyatlar (TL/kg).
10.50
10.00
9.43
9.50
9.10
9.17
9.33
2008
2009
9.00
8.50
8.00
2005
2006
2007
Kaynak: Ek Tablo 22.
4.5.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu
Sofralık zeytin üretim projeksiyonu, gelecekteki zeytin üretiminden sofralık olarak ayrılacak oran esas
alınarak yapılmıştır. 2006-2009 yılları arasında toplam zeytin üretiminde sofralık zeytine ayrılan pay
%36 olarak hesaplanmış ve bunun gelecekte de aynı olacağı varsayılmıştır (TÜİK, 2011a). Buna göre,
Türkiye’de 2018-2019 yıllarında beklenen 1,805 bin ton zeytinin 1,805 binx0.36=650 bin tonunun
sofralık olarak değerlendirileceği tahmin edilmektedir. Yine 2006-2009 yıllarında sofralık olarak
ayrılan zeytinden evde tüketim, fabrika dışı (ev tipi) üretim ve fire çıktıktan sonra %57’sinin tüketime
hazır sofralık zeytine dönüştüğü hesaplanmıştır. Bu durumda, 2018-2019 yıllarında tahmini sofralık
zeytin üretim miktarının 650 binx0.57=371 bin ton olması beklenmektedir (Tablo 4.11).
Tablo 4.11. Türkiye’nin Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton)
Parametreler
Gerçekleşme(1) (2008-2009)
Projeksiyon (2018-2019)
Üretim
345
371
(2)
Tüketim
250
272
İhracat
65
99
(1)
IOOC, 2011a.
(2)
Kişi başı sofralık zeytin tüketimi ile nüfusun çarpılmasıyla hesaplanmıştır. Kişi başı sofralık zeytin
tüketimi trend analizi sonucu tahmin edilmiştir. Trend analizi ile elde edilen eşitlik Ek Tablo 23’de
verilmiştir.
Gelecekteki tüketim miktarı, gelecekteki tahmini nüfus ve gelecekteki tahmini kişi başına tüketim
miktarı çarpılarak bulunmuştur. Gelecekteki nüfusun (2018-2019) FAO tarafından 79,680 bin kişi
olarak tahmin edilmektedir. Gelecekteki kişi başına tüketim ise trend analizi sonucunda 3.41 olarak
45
hesaplanmıştır. Bu veriler ışığında, 2018-2019 yıllarındaki tahmini sofralık zeytin tüketim miktarının
79,680 bin kişix3.41 kg = 272 bin ton olması beklenmektedir.
Gelecekteki ihracat miktarı, gelecekteki üretimden gelecekteki tüketim miktarı çıkarılarak elde
edilmiştir. Üretimin 371 bin ton, yurt içi tüketimin 272 bin bin ton olacağı tahmininden hareketle,
2018-2019 yıllarında ihracat edilebilir ürün fazlasının 99 ton olması beklenmektedir.
4.6. Türkiye’de Zeytincilik Sektörüne Verilen Destekler
Türkiye’de uzun yıllardır zeytincilik sektörü, çok sayıda ailenin geçim kaynağını oluşturmaktadır. Bu
sektörün temel ürünleri olan zeytinyağı ve sofralık zeytinin, temel gıda maddesi niteliği taşıması, ürün
arzında büyük dalgalanmaların olması, yetiştiriciliğinin belirli bölgelerde yapılıyor olması ve önemli
bir ihracat ürünü olması ile gelecekte daha geniş dışsatım olanaklarının bulunması sebebiyle, bu
ürünler çeşitli politika araçlarıyla desteklenmektedir. Zeytincilik sektörünün geliştirilmesi ve
düzenlenmesi amacıyla oldukça geniş bir yelpazede uygulanan bu araçlar zaman içerisinde bazı
değişiklikler göstermiştir. Çalışmanın bu bölümünde, zeytincilik sektörüne sağlanan destekler, zeytin
üretiminin artırılmasına yönelik politikalar ile zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimi ve dış ticaretine
yönelik politikalar olarak sınıflandırılarak incelenmiştir.
4.6.1. Zeytin Üretimine Verilen Destekler
Zeytin üretimine verilen destekler, geçmişte uygulananlar ve günümüzde uygulananlar olmak üzere
ikiye ayrılarak incelenmiştir. Geçmişte uygulanan destekler kapsamında doğrudan gelir desteği (20002008 yılları arası), günümüzde uygulanan desteklerden ise bahçe tesisi desteği ile mazot ve gübre
destekleri ele alınmıştır. Bunların yanı sıra zeytin üreticileri organik tarım, iyi tarım uygulamaları,
kırsal kalkınma, tarım sigortası ve çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunması desteklerinden
faydalanabilmektedir. Ancak bu desteklerden burada bahsedilmemiştir.
Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri: Türkiye’de uygulanan tarımsal destekleme politikaları,
hazineye yük getirdiği ve üreticiler, sanayiciler, kamu yöneticileri ile tüketiciler tarafından birtakım
eleştirilere maruz kaldığı için, alternatif politika uygulamalarına yönelme olmuştur. Bu bakımdan 19
Ocak 2000’de Uluslararası Para Fonu (IMF) ile imzalanan yapısal uyum programı kapsamında
ekonominin çeşitli sektörlerinde yeniden yapılanmanın gerekliliğine karar verilmiştir. Bu reformların
en önemlilerinden biri, mevcut girdi sübvansiyonu, kredi ve ürün fiyat destekleme sistemini aşamalı
olarak tamamen kaldırmayı ve gelire doğrudan destek uygulamasına geçilmesini öneren
düzenlemelerdir. Doğrudan gelir desteği ile üreticilere, üretimden bağımsız doğrudan gelir ödemesi
yapılmaktadır (Bayaner ve ark, 2001).
Bu bağlamda, zeytin üreticilerine 2000/2001 ve 2007/2008 yılları arasında genel bir destekleme
sistemi olan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemesi yapılmıştır. 2003/2004 üretim döneminden
itibaren doğrudan gelir desteğinden yararlanan üretici sayısı, desteklenen arazi miktarı ve verilen
destek miktarı Tablo 4.12’de verilmiştir. Tablodan de anlaşılacağı üzere, bu ödemeler 2003/2004 ve
2005/2006 dönemleri arasında 16 TL/da iken, 2006/2007 döneminde 10 TL/da ve son olarak
2007/2008 dönemimde ise 7 TL/da olarak yapılması uygun görülmüştür. Ele alınan dönemde üretici
sayısı 173 binden yaklaşık 200 bine, desteklenen alan 352 bin ha’dan 421 bin ha’a yükselmiştir. Bu
dönem içinde verilen toplam destek miktarı ise 5,628 bin TL’den 2,944 bin TL’ye düşmüştür.
Tablo 4.12. Türkiye’de Zeytinde Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri
Yıllar
Birim Destek
Miktarı (TL/da)
2003/2004
2004/2005
2005/2006
2006/2007
2007/2008
Kaynak: TÜGEM, 2011.
16
16
16
10
7
Üretici
Sayısı
173,120
175,214
182,299
186,257
199,599
46
Desteklenen
Alan (ha)
351,737
362,211
370,201
385,488
420,520
Toplam Destek
Miktarı (1,000 TL)
5,628
5,795
5,923
3,855
2,944
Sertifikalı Fidan ile Kapama Bahçe Tesisine Yönelik Destekler: Türkiye’de, gün geçtikçe daha çok
ihtiyaç duyulan bir ürün olan zeytin üretiminin artırılması, modern bahçeler tesis edilmesi ve sektöre
düzenli hammadde sağlanabilmesi amacıyla kapama bahçe tesis eden üreticilere alana göre değişen
miktarlarda destek verilmektedir.
Sertifikalı zeytin fidanı dikiminin yaygınlaştırılmasına dair destekler ilk olarak, 15.04.2005 tarihinde
Resmi Gazete’de yayınlanan “Sertifikalı Tohumluk ve Fidan Desteği ile Patates Siğili Görülen
Alanlarda Alternatif Ürün Desteği Hakkında Tebliğ” ile başlatılmış olup her yıl gerekli düzenlemeler
yapılarak söz konusu desteğin kapsamı belirlenmiştir. Son olarak 2011 yılında, sertifikalı fidan ile
kapama bağ/bahçe tesis eden çiftçilerin desteklenmesi amacıyla yapılacak ödemelere ilişkin usul ve
esaslar “Yurt İçi Sertifikalı Fidan/Çilek Fidesi ve Standart Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkında
Tebliğ” ile belirlenmiştir. Bu tebliğe göre 2011 yılında zeytinde kapama bahçe tesis edenlere standart
fidan kullanmaları durumunda 50 TL/da, sertifikalı fidan kullanmaları durumunda ise 100 TL/da
destek verilmektedir. Ayrıca desteklerde en az 10 da araziye dikim yapma zorunluluğu mevcuttur.
Tebliğ kapsamında belirlenen usuller çerçevesinde gerekli belgelerini tamamlamış olan üreticilere
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, Ziraat Bankası aracılığıyla ödemeleri yapılmaktadır.
Bu destekleme ile kapama bahçe tesisinde sertifikalı zeytin fidanı kullanımının yaygınlaştırılması
amaçlanmaktadır. Bu amaçla, sertifikalı fidan için uygulanan destek miktarı, standart fidandan daha
yüksek seviyede tutulmuştur. Sertifikalı fidan ile kapama bahçe tesisinin desteklenmesiyle beraber, İl
Özel İdarelerince düşük ücretli fidan dağıtımına başlanmış ve bu dağıtımlarda gemlik çeşidine ağırlık
verilmiştir. Gemlik çeşidi hızlı vejetatif büyüme gösterdiğinden dolayı kolay bir şekilde
çoğaltılabildiği için tercih edilen bir çeşittir. Ancak, çeşit seçiminde bölgesel adaptasyonun önemli
olduğu, coğrafi bölge ile özdeşleşmiş ticari öneme sahip çeşitlerin desteklenmesi gerektiği, gemlik
çeşidinin bu şekilde yayılmasının genetik kaynakların devamlılığı açısından tehlike arz ettiği sık sık
tartışma konusu olmuştur (TBMM, 2008). Bu tartışmaların neticesinde 2008 yılından itibaren destek
miktarının belirlenmesinde çeşit seçimi dikkate alınmaktadır. Dekara destekleme miktarı 2005’de
(uygulamanın başladığı yıl) 30 TL iken, 2006 yılında 250 TL’ye yükseltilmiştir. 2007 yılında çeşit
ayrımı yapılmış, diğer çeşitlere verilen destek miktarı 250 TL/da olarak devam ederken Gemlik’e 45
TL/da verilmesi uygun görülmüştür. Daha sonraki yıllarda ise destek miktarında değişiklikler
yapılmış, 2011 yılına gelindiğinde ise verilecek destek miktarı diğer çeşitler için 100 TL/da, Gemlik
çeşidi için 40 TL/da olarak belirlenmiştir.
Desteklerin verilmeye başlanmasından bu yana sertifikalı fidan ile bahçe tesis edilen alan ve
destekleme ödemeleri Tablo 4.13’de görülmektedir. Bu dönemde sertifikalı fidan desteği ile toplam
356,411 da bahçe tesis edilmiş ve 71.9 milyon TL ödeme yapılmıştır. En fazla desteğin verildiği yıl
olan 2006 yılında 240,000 da bahçe tesis edilmiş ve 60 milyon TL ödeme yapılmıştır.
Tablo 4.13. Sertifikalı Zeytin Fidanı Destek Birim Fiyatları, Desteklenen Alan ve Toplam Destek
Miktarı
Yıllar
Birim Destek Miktarı (TL/da) Alan Miktarı (da) Toplam Destek Miktarı (bin TL)*
2005
30
16,000
480
2006
250
240,000
60,000
2007
250 (Gemlik çeşidinde 45)
43,000
7,000
2008
90 (Gemlik çeşidinde 36)
29,000
2,200
2009
100 (Gemlik çeşidinde 50)
16,500
1,300
2010
100 (Gemlik çeşidinde 40)
11,911
924
2011
100(Gemlik çeşidinde 40)
Toplam
356,411
71,904
*Birim alana verilen destek miktarı ile desteklenen alan miktarı çarpılarak hesaplanmıştır.
Kaynak: TÜGEM, 2011.
47
Mazot Desteği ve Kimyevi Gübre Desteği: Üretim maliyetlerini düşürmek için verilen girdi
destekleridir. Dünya fiyatlarının veya tüketicinin alım gücünün üzerinde üretim maliyeti bulunan
ülkelerde, ürün fiyatını azaltıcı yönde olması ve verimlilik ile kalitenin artırılmasındaki rolü sebebiyle
rekabet gücüne olumlu etki yapacak bir üretici yardımı olarak algılanmaktadır (Kıymaz, 2008). Üretim
girdileri içerisinde ise gübrenin ve mazotun önemi, modern tarım tekniklerini uygulama yönündeki
çabaların ve tarımdaki makineleşme düzeyinin artışına paralel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Son
yıllarda dünya petrol fiyatlarının, tarihi süreç içerisinde en yüksek seviyelerine ulaşmış olması ve
tüketicilerin ödediği vergiler sebebiyle Türkiye’nin dünyanın en pahalı tarımsal girdi kullanan
ülkelerinden biri olması bu girdilerin önemini artırmıştır (Dellal ve ark, 2007).
Türkiye’de mazot desteğine, 02.05.2003 tarihinde “Tarımsal Faaliyette Kullanılan Mazot İçin
Çiftçilere Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Karar”ın yayınlanmasıyla başlanmıştır. Tarımsal
faaliyette kullanılan mazot desteği miktarı (tüm tarımsal ürünlerde kullanılan mazot miktarının aynı
olduğu kabul edilerek) 2003 yılında ÇKS’ye kayıt yaptırılmış tarım arazisi için dekar başına 3.90
TL/da olarak açıklanmıştır. Mazot desteğinin ikincisi 2005 yılında yapılmış olup, bu yıldan itibaren
verilecek destek miktarı (2003 yılından farklı olarak) kullanılan mazot miktarı dikkate alınarak ürün
gruplarına göre hesaplanmıştır. Son olarak, 2011 yılında ise 4.75 TL/da ödeme yapılması uygun
görülmüştür.
Gübre desteğine ise Çiftçilere Kimyevi Gübre Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair 2005/9321
Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 07 Eylül 2005 tarih ve 25929 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmesiyle başlamıştır. Söz konusu karara göre, üreticilere 2004 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi
bilgilerine göre ve ürün grupları üzerinden, kimyevi gübre destekleme ödemesi yapılmıştır. Gübre
desteğine 2005/2006 sezonunda dekara 1.00 TL verilerek başlanmış, daha sonra yıldan yıla bu miktar
artırılarak 2011 yılında 3.75 TL olarak ödeme yapılması kararlaştırılmıştır (Tablo 4.14).
Tablo 4.14. Türkiye’de Zeytin Üreticilerinin Yararlandıkları Mazot ve Gübre Desteği Miktarları
Yıllar
Gübre Desteği (TL/da)
─
─
1.00
1.55
3.83
4.25
4.25
4.75
2003/2004
2004/2005
2005/2006
2007/2007
2008/2008
2009/2008
2010/2011 (1)
2011/2001(2)
* RG, 2010.
* RG, 2011.
Kaynak: TÜGEM, 2011.
Mazot Desteği
(TL/da)
3.90
─
1.50
1.80
2.93
3.25
3.25
3.75
4.6.2. Zeytinyağı Sektörüne Verilen Destekler
4.6.2.1. Zeytinyağı Üretimine Verilen Destekler
Türkiye’de, zeytinyağı üretimini artırmak için uzun yıllar boyunca destekleme alımları uygulanmış, bu
destek şekli 1990’lı yılların sonunda yerini prim ödemelerine bırakmıştır. Bu bölümde zeytinyağında
destekleme alımları ve prim ödemelerinin uygulanma şekillerine ilişkin bilgi verilmiştir.
Zeytinyağı Destekleme Alımları: Türkiye’de zeytinyağına yönelik ilk politika uygulamaları 1966
yılında destekleme alımları ile başlamıştır. Destekleme alımlarındaki amaç, üreticiler aleyhine ortaya
çıkabilecek olası fiyat dalgalanmalarını önlemek ve zeytinyağının hem iç pazarda, hem de dış pazarda
değer fiyatla satışını sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda 4.10.1966 tarih ve 6/7148
sayılı kararname ile İzmir Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri, zeytinyağı destekleme
48
alımları için görevlendirilmişlerdir (Artukoğlu, 2001’den aktaran Özden, 2006). Zeytinyağı
destekleme alımları 1966 yılında başlamış, (1973/1974 ve 1979/1980 dönemleri dışında) 1987/1988
dönemine kadar aralıksız devam etmiştir. Bu ürün 1987/1988-1990/1991 dönemleri arasında
destekleme alımları kapsamından çıkarılmış, 1991/1992 döneminde ise tekrar dahil edilmiştir. 5 Nisan
1994 Ekonomik İstikrar Paketi çerçevesinde destekleme alımlarının kaldırılmasıyla da fiyatlar
nispeten serbest piyasada oluşmaya başlamıştır. Devlet tarafından destekleme alımlarının yapılmadığı
dönemlerde, birlikler alımlarını barem fiyat uygulaması ile sürdürmüştür (Arpazlı, 2008; Gençler,
2009).
Zeytinyağı Primleri: Türkiye’de, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yükümlülükleri ve AB politikalarına
uyum sağlamak, üretici ve sanayiciyi teşvik etmek, ekonomiyi kayıt altına alarak vergi gelirlerini
arttırmak, tarımsal kayıt ve envanter tutulmasını sağlamak, üretici ve sanayiciyi aynı zamanda koruyup
üretimi teşvik etmek, sanayiye dünya fiyatlarından hammadde sağlamak gibi amaçlarla, 26.11.1998
tarih ve 98/12122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile zeytinyağında destekleme primi uygulaması
başlatılmıştır. Zeytinyağında prim ödemelerine ilişkin usul ve esaslar Tarımda Yeniden Yapılanma ve
Destekleme Kurulunca belirlenmekte ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkarılan
genelgelerle duyurulmaktadır.
Prim ödemelerine ilişkin son olarak, 2011 yılı ürününe ait prim miktarları “Türkiye Tarım Havzaları
Üretim ve Destekleme Modeline Göre 2011 Yılı Ürünü Yağlı Tohumlu Bitkiler, Hububat ve Baklagil
Fark Ödemesi Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği” ile yayınlanmıştır. Bu
tebliğ ile destekleme miktarının 50 Kr/kg olması kararlaştırılmıştır.
Zeytinyağı prim miktarı ve prim ödemesi yapılan üretici sayısı, 1998 yılından itibaren dalgalı bir seyir
izlemiştir. Ödeme miktarları uygulanmaya başlandığı ilk iki yıl Euro olarak açıklanmış, sonraki
yıllarda ise Türk Lirası olarak açıklanması uygun görülmüştür. 2009 yılında prim ödemesi miktarı 28
cent/kg olarak belirlenerek, toplam 15,748 üreticiye, 11.8 milyon TL ödemede bulunulmuştur (Tablo
4.15). Zeytinyağına prim uygulamasına başlandığı ilk yıl (1998) ise kg başına 40 cent olarak verilen
prim miktarı 2005 yılında 10 Kr’ye kadar düşmüştür. 1999 yılında ise, zeytinyağı rekoltesinin düşük
olması gerekçesiyle prim ödemesi yapılmamıştır.
Tablo 4.15. Yıllar İtibariyle Zeytinyağı Prim Ödemeleri
Üretici
Sayısı
1998
1999
2000
51,600
2001
7,738
2002
4,604
2003
10,819
2004
37,652
2005
12,029
2006
20,345
2007
5,126
2008
17,566
2009
15,748
Kaynak: TÜGEM, 2011.
Yıllar
Prime Esas Miktar
(1,000 ton)
115.0
11.8
97.2
31.5
94.3
36.3
61.0
13.9
49.4
47.1
Prime Esas Fiyat
40.00 cent/kg
28.0 cent/kg
15.0 Kr/kg
17.5 Kr/kg
20.0 Kr/kg
25.0 Kr/kg
10.0 Kr/kg
11.0 Kr/kg
20.0 Kr/kg
18.9 Kr/kg
25.0 Kr/kg
Toplam Prim Miktarı
(milyon TL)
18.0
48.5
1.8
17.4
6.3
23.6
3.6
6.7
2.8
9.4
11.8
Prim sisteminin birçok olumlu özellikleri bulunmaktadır. Ancak, Türkiye’de fiyatların düşük
seviyelerde belirlenmesi ve geç açıklanması (üreticinin hasadı izleyen dönemde ne kadar prim
alacağını bilememesi) bu uygulamanın etkinliğinin sorgulanmasına yol açmaktadır (TBMM, 2008).
49
4.6.2.2. Zeytinyağı İhracatına Verilen Destekler
Zeytinyağı sektörü, ihracata başlandığı günden bu yana devamlı olarak dış ticaret politikası araçlarıyla
çeşitli şekillerle korunan bir sektör olma özelliği taşımaktadır. Zeytinyağı ihracatındaki başlıca
uygulamalar; ihracat iadesi ve bir dönem uygulanan Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)
Ödemeleri olarak incelenebilir. İthalata yönelik uygulamalar ise gümrük vergileri ve zeytinyağının
DİR kapsamında işlem görmesini kısıtlayıcı kurallar ve DFİF kesintileri şeklinde ele alınabilir.
İhracat İadesi: İhracatı geliştirme amacıyla uygulanan teşvik araçlarından olan vergi iadesi, ihraç
edilen ürünlerin ihracatına kadar alınmış olan vergi, resim ve harçlar ile benzeri etki yapan eklerin
hesaplanarak, belirlenen oranda ihracattan sonra ihracatçıya iade edilmesidir (Özden, 2006).
Türkiye’de tarımsal ürünlerde ihracat iadesi uygulaması ilk olarak 1963 yılında çıkarılan bir
kararname ile başlamıştır. Bu tarihten itibaren zeytinyağı ihracatı zaman zaman teşvik kapsamına
alınmış, zaman zaman da bu kapsamdan çıkarılmıştır. Örneğin 10 Şubat 1984 tarihine kadar ihracat
iadesi kapsamında değerlendirilen zeytinyağı, bu tarihten itibaren ihracat iadesi verilecek ürünler
listesinden çıkarılmıştır. 29 Eylül 1985 tarihinde ise 1 kg’lık ambalajlarda yapılacak zeytinyağı
ihracatı teşvik kapsamına alınmış ancak 1987 yılında tekrar teşvik kapsamı dışında bırakılmıştır
(Akay, 1993’den aktaran Arpazlı, 2008). 1990’lı yılların sonuna kadar zeytinyağı ihracatını teşvik
etmeye yönelik herhangi bir vergi iade sistemi bulunmamakla birlikte, bu dönemde DFİF kesintileri ve
bu fondan ihracat ödemeleri söz konusu olmuştur. DFİF kesintileri ilerleyen bölümde açıklanacaktır.
Zeytinyağında ihracat iadesi uygulamasına 1998 yılında tekrar başlanmıştır. Ancak bu ödemeler
mahsup sistem kapsamında yapılmıştır. Buna göre, ihraç edilen ürünlerin miktar ve değeri göz önüne
alınarak hesaplanan tutarlar ihracatçıların vergi, SSK primi, haberleşme ve enerji giderlerinden
mahsup edilmiştir. Bu kapsamda Para Kredi Koordinasyon Kurulu Kararı ile ton başına 200 ABD
doları ihracat iadesi verilmesi kararlaştırılmıştır. İhracat iadesi miktarında, 2002 yılında değişiklik
yapılması uygun görülmüş ve bu miktar 200 $’dan 180 $’a düşürülmüş, ayrıca zeytinyağının net
ağırlığı azami 5kg’a kadar ambalajlarda ihraç edilmesi halinde mahsup hesabına dahil edileceği
belirtilmiştir.
2005 yılına gelindiğinde, uygulamada değişikliğe gidilmiş, markalı ve ambalajlı zeytinyağının
ihracatının artırılması amacıyla dökme ve varilli ihracat teşvik dışı bırakılarak, ambalajların
büyüklüklerine göre ihracat iadesi verilmeye başlanmıştır. Ambalaj büyüklüklerine göre verilecek
ihracat iadesi miktarları Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı ile belirlenerek, 15.03.2005 tarihli
resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu kararda 2006 yılında bazı değişiklikler yapılmış ve bu haliyle 2010
yılına kadar uygulanmaya devam etmiştir.
15.04.2010 tarihli ve 27553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi
Yardımlarına İlişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 2010/5 No’lu Tebliği uyarınca; ihraç
edilen ürünlerden daha yüksek katma değer sağlanması, ihracatta markalaşmanın teşvik edilmesi ve
kutulu ihracatın arttırabilmesi amacıyla, küçük ambalajlarda ve markalı olarak yapılan ihracatlarda
daha yüksek oranda ihracat iadesi yapılması kararlaştırılmıştır. Bu tebliğe göre, “Tescilli Türk
Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi ile ihraç edilen zeytinyağı için ödenecek ihracat iadesi
miktarları, net ağırlığı 2-5 kg arasında (5 kg dahil) olan ambalajlar için 175 $/ton; 1-2 kg arasında (2
kg dahil) olan ambalajlar için 320 $/ton; 1 kg’a kadar (1 kg dahil) ambalajlar için 550 $/ton’dur. Aynı
zamanda, 5 kg’a kadar kutulu ambalajda, “Tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi
olmadan ihraç edilen zeytinyağına 80 $/ton ihracat iadesi ödemesi yapılmaktadır
Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Ödemeleri: Belli ihraç ürünlerinde doğrudan ödeme yaparak bu
malların ihracatını, pazarlamasını ve ihracata yönelik yatırımlarını desteklemek amacıyla 1980 yılında
kurulmuştur (Özden, 2006). Tarım ürünlerinde, DFİF ödemesine ise 03.12.1986 tarih ve 86/23 sayılı
Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu kararı ile başlanmıştır. Bu tarihte, Para ve Kredi Kurulu
tarafından azami 5 kg’lık kutularda zeytinyağı ihracatına DFİF’ten 75 ABD $ ödeme yapılmasına
karar verilmiş, 16 Ocak 1988 tarihinde ise bu miktar ekstra natürel zeytinyağı ihracatında (azami 5
kg’lık ambalajlarda) 200 ABD $’na çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra, 5 kg’lık ambalajlarda ekstra natürel,
ince natürel, rafine ve karma (rafine edilmiş ve natürel zeytinyağı karışımı) zeytinyağı ihracatında
Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’ndan 75 $/ton ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu ödeme miktarları, 1991
tarihine kadar aynı şekilde uygulanmış, ancak 11.02.1991 tarihli ve 91/2 sayılı Para ve Kredi Kurulu
50
kararıyla ekstra natürel, ince natürel, rafine ve karma olmak üzere en fazla 1 kg’lık ambalajlarda
yapılacak zeytinyağı ihracatına yapılan ödemenin 200 $/ton olması uygun görülmüştür. 18.8.1993 –
31.12.1994 tarihleri arasında ise 5 kg’lık ve daha küçük ambalajlarla ihraç edilen zeytinyağı için 150
$/ton ödeme yapılmasına karar verilmiş, bu kararında uygulanmasının ardından zeytinyağına
uygulanan DFİF ödemeleri tamamen kaldırılmıştır (Arpazlı, 2008).
4.6.2.3. Zeytinyağı İthalatına Uygulanan Kısıtlamalar
Türkiye’de zeytinyağı ithalatı, 1985 yılına kadar izne bağlı şekilde gerçekleştirilirken, 24 Ocak 1980
ile uygulamaya konulan piyasaların serbestleştirilmesine yönelik politikalar çerçevesinde serbest
bırakılmıştır. Bu tarihten sonra ise uygulanan politika araçları, gümrük vergileri, dâhilde işleme rejimi
ile destekleme ve fiyat istikrar fonu kesintileri olmuştur. Bu bölümde uygulanan politika araçlarının
içeriği ve zaman içerisindeki değişimleri incelenmiştir.
Gümrük Vergisi Uygulaması: Dış ticaret politikasının en yaygın araçlarından birisi gümrük
vergileridir. Bu vergiler ithal edilen malların ülke sınırlarından girişi sırasında devlet tarafından
alınmaktadır. Gümrük vergilerinin uygulanmasında temel olarak iki amaç gözetilmektedir. Bunlardan
birisi hazineye gelir sağlamak, diğeri ise yurt içi piyasaları dış rekabetten korumaktır (Seyidoğlu,
2003).
Türkiye’de yerli üreticiyi korumak amacıyla zeytinyağı ithalatında uygulanan gümrük tarifesi oranları
2000 yılında %34.7 iken zaman içerisinde aşamalı olarak azalarak 2004 yılında %31.2’ye indirilmiştir.
Bu tarihten itibaren gümrük vergisi oranında bir değişiklik yapılmamıştır ve halen aynı oranla
uygulanmaktadır (STB, 2010).
Dahilde İşleme Rejimi Uygulamaları: Türkiye’de zeytinyağı ithalatı bazı yıllarda oldukça sınırlı
miktarlarda yapılmaktadır. Zeytinyağı tüketiminin düşük seviyelerde olması, kendine yeten bir ülke
olmamız sonucunu doğurmaktadır. Üretimin yetersiz kaldığı bazı dönemlerde, kazanılmış dış
pazarların kaybedilmemesi amacıyla, düşük miktarlarda ithalat gerçekleşebilmektedir. Ancak, bazı
yıllarda DİR kapsamında yapılacak zeytinyağı ithalatı yasaklanabilmektedir. Türkiye’de ithalatın
genellikle kayıtlara geçmeyecek kadar düşük düzeyde olmasına karşın, yurtiçindeki üreticinin maliyet
dezavantajından dolayı mağduriyetini engellemek amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı yayınladığı bir
genelge ile 25.12.2007’den itibaren geçerli olmak üzere zeytinyağının DİR kapsamında ithalatını
yasaklamıştır (DTM, 2011). Son zamanlarda, zeytinyağının DİR kapsamında ithalatının serbest
bırakılmasıyla ilgili tartışmalar sıkça gündeme gelmektedir. Bu uygulama ile dünya piyasa
fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası
piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek mümkün olabilmektedir (EİB,
2011). Ancak DİR’in sağlamış olduğu avantajların yanı sıra eleştirilen noktaları da bulunmaktadır.
DİR kapsamında ithalat, kamu gelirlerinin bir kısmından vazgeçiliyor olması, yerli hammadde ve ara
malı üreten işletmelerin bu ürünlerine yönelik ülke içi talebin daralması nedeniyle zor durumda
kalmaları şeklinde eleştirilmektedir (Sayılgan ve Şenol, 2010).
Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Kesintisi: 1985 yılından itibaren zeytinyağı ithalatında DFİF için
%3 kesinti yapılmaya başlanmıştır. 1988 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla ekstra natürel, ince
natürel, lampant, natürel zeytinyağı ithalatında 120 $/ton, rafine ve karma zeytinyağı ithalatında 200
$/ton Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’na ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. 24 Mayıs 1989
tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile zeytinyağı fon ödenerek ithal edilecek maddeler
listesinden çıkarılmıştır. Aynı yılın son günlerinde ise yine bir Bakanlar Kurulu kararı ile dökme rafine
zeytinyağı ithalatında 200 $/ton karşılığı fona ödeme yapılmasına karar verilmiştir (Akay, 1991’den
aktaran Özden, 2006). Son olarak, 19 Mart 1997 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar ile
zeytinyağı ithalatında fon kesintisi yapılması zorunluluğu tamamıyla kaldırılmıştır.
4.6.3. Sofralık Zeytin Sektörüne Verilen Destekler
Türkiye’de zeytin üretiminden sofralık zeytine ayrılan kısmının düşük oranda olması ve sofralık
zeytinin dış ticaret açısından zeytinyağına göre daha az öneme sahip olması sebebiyle sofralık zeytin
51
üretim ve dış ticaretine yönelik politikalar zeytinyağı kadar yoğun değildir. Öncelikle belirtmek
gerekir ki sofralık zeytinde üretimi nitelik veya nicelik olarak artırmayı hedefleyen bir politika mevcut
değildir. Şu anda üretime doğrudan verilen bir destek yoktur. Ancak, dış ticarete yönelik ihracat iadesi
uygulaması mevcuttur.
İhracat İadesi: Yabancı piyasalarda, sofralık zeytinde Türk malı imajını sağlamlaştırmak ve dökme
sofralık zeytin ihracatı yerine küçük kutulu ve ambalajlı ihracatı yaygınlaştırmak amacıyla ihracat
iadesi uygulanmaktadır. Sofralık zeytine ödenecek ihracat iadeleri miktarları, 15.04.2010 tarihli ve
27553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin
Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 2010/5 nolu Tebliği uyarınca belirlenmiştir. Bu kapsamda
“tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi ile ihraç edilecek sofralık zeytine verilecek
ihracat iadesi miktarı, net ağırlığı 2-5 kg (5 kg dahil) olan ambalajlarda 125 $/ton; 1-2 kg arasında (2
kg dahil) olan ambalajlarda 175 $/ton; 1 kg’a kadar (1 kg dahil) olan ambalajlarda 250 $/ton olarak
belirlenmiştir. Bununla beraber, 18 kg’a (net ağırlık) kadar kutulu ambalajlarda “tescilli Türk
Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi olmadan ihraç edilen sofralık zeytine de 75 $/ton ihracat
iadesi ödemesi yapılmaktadır.
4.7. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Yetiştirilen İşletmelere İlişkin Bulgular
4.7.1. İşletme Büyüklükleri, Parsel Sayıları ve Parsel Büyüklükleri
Araştırma kapsamında ele alınan işletmelerde, ortalama işlenen arazi genişliği 53.95 da, ortalama
zeytin arazisi 26.57 da’dır (Tablo 4.16). İşletmelerde zeytin arazisinin işlenen arazi içerisindeki payı
%49.25 olarak hesaplanmıştır.
Ortalama işletme genişliği en yüksek Adana’da (235.86 da), en düşük Osmaniye’dedir (32.13 da).
Ortalama zeytin arazisi Hatay’da 25.70 da, Mersin’de 27.81 da, Osmaniye’de 15.75 da ve Adana’da
51.57 da olarak belirlenmiştir. Toplam işletme arazisi içerisinde zeytin arazisinin payının ise en
yüksek Hatay’da (%61.31), en düşük Adana’da (%21.87) olduğu görülmektedir.
Tablo 4.16. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisi Genişliği
İller
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Ortalama
İşletme
Arazisi (da)
41.92
49.93
32.13
235.86
53.95
Zeytin
Arazisi (da)
25.70
27.81
15.75
51.57
26.57
Zeytin Arazisinin
Payı (%)
61.31
55.69
49.01
21.87
49.25
İzmir İlinde yapılan bir çalışmada zeytin işletmelerinde ortalama işlenen arazi genişliği 40.90 da,
ortalama zeytin arazisi genişliği 27.73 da ve işlenen arazi içerisinde zeytin arazisinin payı %67.80
olarak belirlenmiştir (Artukoğlu ve Miran, 2009). Doğu Akdeniz Bölgesi, İzmir’le karşılaştırıldığında,
ortalama işletme genişliğinin daha büyük, ortalama zeytin arazisi genişliğinin benzer ve işlenen arazi
içerisinde zeytin arazisinin payının daha düşük olduğu görülmektedir.
İncelenen işletmelerde ortalama parsel sayısı ve parsel genişliği Tablo 4.17’de verilmiştir. Bölgede
ortalama parsel sayısı 5.00 adet ve ortalama parsel genişliği 10.79 da olarak belirlenmiştir. Parsel
sayısının en düşük olduğu il Osmaniye (3.13 adet) iken en yüksek olduğu il Adana’dır (6.29 adet).
Ortalama parsel genişliği en düşük Hatay’da (8.68 da), en yüksek Adana’dadır (37.50 da).
İşletmelerin, zeytin arazileri dikkate alındığında ise ortalama parsel sayısı 2.38 adettir. Bu sayının en
yüksek Mersin’de (2.55 adet), en düşük Adana’da (1.57 adet) olduğu görülmüştür. Zeytin bahçelerinde
ortalama parsel genişliği ise 11.16 da olup, en düşük Osmaniye’de (8.16 da) en yüksek Adana’da
(32.85 da) bulunmuştur. Zeytin arazisi genişliği, parsel sayısı ve parsel genişliği Hatay, Osmaniye ve
52
Mersin’de benzerlik gösterirken, Adana tüm bu özellikler bakımından diğer illerden oldukça farklıdır.
Hatay ve Mersin’de zeytin üretimi çok uzun süredir yürütülmekte olan tarımsal bir faaliyettir. Zeytin
arazilerinin büyük kısmının miras hukuku gereği bölünerek aktarılmış olması nedeniyle parsel sayısı
fazladır ve parseller küçüktür. Adana’da ise zeytincilik faaliyetine yeni başlanmıştır ve yeni bahçeler,
tekniğine uygun olarak kurulan geniş kapama bahçeler şeklindedir. Bununla birlikte, zeytin, 4. sınıf ve
üzerindeki toprak sınıflarında dikimi yapılması önerilen bir ağaç olmasına rağmen, yeni tesislerinin
(özellikle Adana’da) 4. sınıf altı kıymetli arazilerde kurulduğu bilinmektedir. Bu ağacın taban araziye
dikiminin yapılması, bu arazilerde toprak açısından daha seçici olan ve nispeten daha yüksek katma
değer sağlayacak ürünlerin yetiştirilmesini engellemektedir.
İncelenen işletmelerde işletme başına ortalama 628 adet ağaç, dekar başına 24 adet ağaç saptanmıştır.
İşletme başına ortalama ağaç sayısının en yüksek Adana’da (2,139 adet), en düşük Osmaniye’de (343
adet) olduğu görülmektedir. Dekara ortalama ağaç sayısı Hatay (22 adet), Mersin (21 adet) ve
Osmaniye’de (21 adet) benzerlik gösterirken, Adana’da (41 adet) ise bu illerin yaklaşık 2 katıdır
(Tablo 4.18). Bu durum, Adana’daki yeni tesis edilen bahçelerde sık dikim yapılmasından
kaynaklanmaktadır.
Tablo 4.18. İncelenen İşletmelerde İşletme Başına ve Dekara Ortalama Zeytin Ağaç Sayısı
İller
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Ortalama
İşletme Başına Ağaç Sayısı
564
587
343
2,129
628
Dekara Ağaç Sayısı
22
21
22
41
24
4.7.2. Arazi Mülkiyet Durumu
İşletme arazisi; mülk araziye, kiracılık ve ortakçılık şekillerinde işlenen arazi miktarı eklenerek ve bu
değerden işletme dışına kira, ortak ya da diğer şekillerde verilen arazilerin çıkarılmasıyla
belirlenmektedir. İncelenen işletmelerde kira, ortak ve diğer şekillerde işletme dışına verilen araziye
rastlanmadığı için işletme arazisi; mülk araziye kira ve ortakçılık ile işlenen arazi eklenerek
hesaplanmıştır.
İşletmelerde ortalama mülk arazi genişliği 48.14 da, kiraya tutulan arazi genişliği 3.30 da ve ortak
işlenen arazi genişliği 2.51 da olarak belirlenmiştir (Tablo 4.19). Toplam işletme arazisi içerisinde
mülk arazilerin oranı %89.23, kira arazilerin oranı %6.12 ve ortak arazilerin oranı %4.65’dir. Hatay’da
toplam işletme arazisi içerisinde mülk arazinin payı diğer illere göre nispeten düşüktür.
Zeytin bahçelerinde arazi mülkiyet durumu benzer bir yapı göstermektedir. Toplam zeytin arazisinin
%91.63’ü mülk, %5.16’sı kira ve %3.21’i ortak araziden oluşmaktadır. Osmaniye’de kiraya tutulan
araziye rastlanmazken, ortakçılıkla işlenen arazinin nispeten yüksek olduğu görülmektedir (Tablo
4.20).
53
Tablo 4.19. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazilerinin Mülkiyet Durumu
Mülk
Kira
Ortak
İller
da
%
da
%
da
%
Hatay
35.39
84.42
3.19
7.61
3.34
7.97
Mersin
45.90
91.93
2.05
4.11
1.98
3.97
Osmaniye
29.00
90.26
2.33
7.25
0.80
2.49
Adana
219.71
93.15
14.29
6.06
1.86
0.79
Ortalama
48.14
89.23
3.30
6.12
2.51
4.65
Toplam
da
41.92
49.93
32.13
235.86
53.95
%
100.00
100.00
100.00
100.00
100.00
Tablo 4.20. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Mülkiyet Durumu
Mülk
Kira
Ortak
İller
da
%
da
%
da
%
23.89
92.98
1.48
5.78
0.33
1.25
Hatay
25.38
91.26
1.00
3.60
1.43
5.14
Mersin
14.49
92.00
0.00
0.00
1.26
8.00
Osmaniye
47.81
92.71
2.41
4.67
1.35
2.62
Adana
24.35
91.63
1.37
5.16
0.85
3.21
Ortalama
Toplam
da
25.70
27.81
15.75
51.57
26.57
%
100.00
100.00
100.00
100.00
100.00
4.7.3. Arazi Sulama Durumu
İncelenen işletmelerde 53.95 olan işletme arazisinin %33.77’si (18.22 da) sulu, %66.23’ü (35.73 da)
kuru olarak işlenmektedir. Sulanan arazilerin toplam arazi içerisinde payı ilden ile farklılık
göstermektedir. Bu pay Hatay, Osmaniye ve Adana’da %20 civarında iken, Mersin’de %80
civarındadır. Mersin’de sulamanın yoğun olmasının sebebi olarak bahçe bitkileri yetiştiriciliğinin ön
planda olması gösterilebilir (Tablo 4.21).
Tablo 4.21. İncelenen İşletmelerde Arazi Sulama Durumu
Sulu
Kuru
İller
da
%
da
Hatay
9.32
22.23
32.60
Mersin
39.97
80.05
9.96
Osmaniye
6.13
19.08
26.00
Adana
51.57
21.87
184.29
Ortalama
18.22
33.77
35.73
%
77.77
19.95
80.92
78.13
66.23
Toplam
da
41.92
49.93
32.13
235.86
53.95
%
100.00
100.00
100.00
100.00
100.00
Şekil 4.38. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Sulanma Durumu
100.00
18.67
27.20
80.00
47.50
60.00
95.83
40.00
Sulu
100.00
Kuru
81.33
72.80
52.50
20.00
4.17
0.00
Hatay
Mersin
Osmaniye
54
Adana
Ortalama
Zeytin arazilerinde sulama durumu ise farklı bir yapı göstermektedir. İncelenen işletmelerde zeytin
arazilerinin yaklaşık yarısı (%47.50) sulanmaktadır (Şekil 4.38). Bu durum zeytin bahçelerinin
Adana’da tamamının, Mersin’de tamamına yakınının (%95.83) sulanmasından kaynaklanmaktadır.
Hatay (%27.20) ve Osmaniye’de (%18.67) sulama oranı daha düşük düzeydedir.
4.7.4. Arazi Kullanım Durumu
İncelenen işletmelerin ürünler itibariyle arazi kullanım durumları Tablo 4.22 ve Tablo 4.23’de
görülmektedir. İşletmelerde zeytini (26.57 da; %49.25) takiben yetiştirilen en önemli ürünler buğday
(14.97 da; %27.75) başta olmak üzere kayısı (2.92 da; %5.41) ve arpadır (2.72 da; %5.04). Bu ürünleri
ayçiçeği, fiğ, limon, bağ ve diğer ürünler izlemektedir.
Yetiştirilen ürünler bakımından ilden ile bazı farklılıklar görülmektedir. Zeytin hariç tutulduğunda,
Hatay’da ve Osmaniye’de buğday, Mersin’de kayısı, Adana’da buğday, arpa, ayçiçeği yetiştiriciliği
yapılan başlıca ürünlerdir.
4.7.5. Üreticilerin Yaş, Deneyim ve Eğitim Durumu
Araştırma kapsamında görüşülen üreticilerin ortalama yaşları 53.72 olup zeytin yetiştiriciliğinde
deneyim süreleri 28.66 yıldır (Tablo 4.24). İşletmecilerin ortalama yaşı en yüksek Adana’da, en düşük
Hatay’da bulunmuştur. Zeytin yetiştiriciliğinde deneyim süresi açısından ise ilden ile büyük
farklılıklar göze çarpmaktadır. Bu süre zeytin üretim faaliyetini yıllardır sürdüren Hatay’ da 37.27 yıl
iken, Adana’da 8.43 yıldır.
Tablo 4.24. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Yaş ve Deneyimleri (yıl)
İller
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Ortalama
Yaş
56.53
49.91
51.53
56.57
53.72
Deneyim Süresi
37.27
23.16
17.53
8.43
28.66
Araştırma kapsamında görüşme yapılan işletmecilerin eğitim durumlarına ilişkin bilgiler Tablo
4.25’de verilmiştir. Elde edilen verilere göre, işletmecilerin %65.38’i ilkokul mezunu, %11.54’ü okuryazar, %7.69’u ortaokul mezunu ve %7.69’u lise mezunudur. Üniversite eğitimine sahip olanların payı
ise %3.85’dir. Ancak iller arasında karşılaştırma yapılacak olunursa Adana’da üniversite eğitimine
sahip olanların oranı diğer illere göre oldukça yüksektir.
Tablo 4.25. İncelenen İşletmelerde İşletmecilerin Eğitim Durumları (%)
İller
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Ortalama
Okur-yazar
olmayan
7.81
0.00
0.00
0.00
3.85
Okur-yazar
İlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
17.19
6.82
6.67
0.00
11.54
67.18
68.18
46.66
71.43
65.38
3.13
15.91
6.67
0.00
7.69
4.69
6.82
26.67
0.00
7.69
0.00
2.27
13.33
28.57
3.85
100.00
100.00
100.00
100.00
100.00
55
56
4.7.6. Zeytincilik Dışı Tarımsal ve Tarım Dışı Ekonomik Faaliyetler
İncelenen işletmelerde, üreticilerin %55.40’ı sadece bitkisel üretim yaparken, geri kalanı bitkisel
üretimin yanı sıra hayvansal üretim de yapmaktadır. Hayvansal ürünler üreten üreticilerin %65.50’si
sadece öz tüketime yönelik, %31.10’u hem öz tüketim hem pazara yönelik ve %3.40’ı sadece pazara
yönelik olarak faaliyet göstermektedir.
Görüşme yapılan işletmecilerin %21.50’si tarım dışında gelire sahiptir. Bunların %37.00’si çeşitli
kamu kuruluşlarından emekli durumda olup, diğerleri ise serbest meslek kapsamındaki işlerde
çalışmaktadır.
4.7.7. İşletmelerde Zeytin Üretim Tekniği
4.7.7.1. Mevcut Çeşitler
Çeşit seçimi yöreden yöreye değişmekte ve zeytinin değerlendirilme amacına göre yapılmaktadır.
İncelenen işletmelerin sahip oldukları ağaç varlığının %47.18’i gemlik, %25.83’ü halhalı, %18.97’si
ayvalık çeşitleridir (Tablo 4.26). Geriye kalan %8.02 ise karamani, saurani ve sarıulak çeşitlerinden
oluşmaktadır. İller itibariyle bakıldığında Hatay’da zeytin ağacı varlığının %64.32’si yerel çeşitler
olan halhalı, saurani ve karamani çeşitlerinden oluşmakta olup geriye kalan %35.68’i ise yörede yeni
dikimlerle görülmeye başlayan gemlik çeşididir. Mersin’de hakim olarak ayvalık (%47.94) ve gemlik
(%37.44), bunların yanı sıra halhalı (%9.24) ve sarıulak (%5.38) çeşitleri görülmektedir. Osmaniye’de
ayvalık (%76.70) ve gemlik (%23.30) çeşitleri, Adana’da ise sadece gemlik (%100.00) çeşidi
mevcuttur.
Araştırma bölgesinde görülen zeytin çeşitlerinin bazı özellikleri aşağıda verilmiştir. Hatay ilinin
kendine has çeşitleri halhalı, karamani ve sauranidir. Mersin’de ise ayvalık ve sarı ulak yaygın görülen
ve yöreye özgü kabul edilen çeşitlerdir. Mersin ilinde bu çeşitlerin yanı sıra gemlik çeşidi de
bulunmaktadır. Destekleme kapsamında dağıtılan zeytin fidanlarının gemlik çeşidi olması sebebiyle
son yıllarda bu çeşit de zeytin bahçelerinde oldukça sık görülmeye başlanmıştır.
Halhalı çeşidinin orijini Mardin’in Derik ilçesidir. Hatay, Mardin, Gaziantep ve Kahramanmaraş
illerinde coğrafi dağılım göstermekte ve bu alan içerisinde 2 milyon adet ağaç bulunmaktadır. Orta
kuvvette bir ağaç olup orta büyüklükte bir taç oluşturur. Bu çeşide ait meyveler yuvarlağa yakın, enine
ve boyuna simetrik olup orta büyüklüktedir. Yeşil meyve puslu açık-yeşil, olgun meyve koyu-vişne
renkte olup orta sertliktedir. Kuvvetli periyodisite gösteren bu çeşidin yağ oranı %21.11 olup,
literatürde sofralık olarak nitelendirilmektedir (Özkaya, 2003).
Saurani çeşidinin orijini Hatay’ın Altınözü ilçesidir. Hatay ve civarında yaygın olarak görülmektedir.
Orta derecede kuvvetli bir ağaç olup, orta büyüklükte geniş, yuvarlak bir taç oluşturur. Küçük ve
silindirik, enine ve boyuna asimetrik ve en geniş yeri orta kısmıdır. Yeşil meyveler tipik zeytin yeşili
renginde olup olgun meyveler parlak koyu siyahtır. Yağ oranı %29.18’dir ve yağlık olarak
değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir (Bülbül, 2008).
Karamani ise orijini Hatay olan ve yağlık olarak kabul edilen bir çeşittir.
57
58
Ayvalık çeşidinin orijini Edremit olarak bilinmektedir. Çanakkale, Ege Bölgesi Körfez Yöresi, İzmir,
İçel, Antalya, Adana, Kahramanmaraş ve Mardin’e kadar uzanmaktadır. Ülkemiz toplam ağaç
varlığının %19.00’unu, Ege Bölgesi ağaç varlığının %25.30’ unu oluşturur. Büyük ağaç oluşturur
ancak dallanma az ve seyrek yoğunluktadır. Meyve şekline bakıldığında yuvarlağa yakın, silindirik
ucu düz ve yuvarlak olup orta büyüklükte bir meyve yapısı vardır. Yağ oranı 24.72’dir ve hem yağlık
hem sofralık olarak değerlendirilmesi tavsiye edilebilen bir çeşittir (Bülbül, 2008).
Sarıulak çeşidinin orijini Tarsus’tur. Mersin’in Merkez, Erdemli, Gülnar, Adana’nın Seyhan, Kozan ve
Yumurtalık ilçelerinde yaygın olarak görülmektedir. Bu bölgede 500,000 adet ağaç bulunmaktadır ve
Akdeniz Bölgesi ağaç varlığının %6’sını oluşturmaktadır. Kuvvetli bir ağaç olup büyük, yayvan ve
dağınık bir taç oluşumu vardır. Meyveleri uzun, orta irilikte enine ve boyuna simetriktir. Yağ oranı
%18.84’dür ve sofralık olarak tavsiye edilen bir çeşittir (Özkaya, 2003).
Gemlik çeşidine bakıldığında orijininin Balıkesir’in Gemlik ilçesi olduğu görülmektedir. Bursa,
Tekirdağ, Kocaeli, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın,
İçel, Adana, Antalya ve Adıyaman illerini içine alan geniş bir coğrafyada yetiştirilmektedir. Marmara
Bölgesi’ndeki ağaç varlığının %80’ini, toplam ağaç varlığının %11’ini oluşturur. Orta kuvvette bir
ağaç olup orta büyüklükte, düzgün ve yuvarlak bir taç oluşturur. Meyveleri, yuvarlağa yakın, boyuna
ve enine simetrik ve orta büyüklüktedir. Yağ oranı %29.98 olup, ürün değerlendirilmesi bakımından
sofralık olarak nitelenen bir çeşittir (Bülbül, 2008)
4.7.7. 2. Fidan Temini
İncelenen işletmelerde zeytin fidanlarının %44.60’ı İl Tarım Müdürlüğü’nden temin edilmiş, %40.08’i
miras yoluyla edinilmiş ve %15.32’si özel fidancılardan alınmıştır (Tablo 4.27). Çeşitler itibariyle
bakıldığında gemlik fidanlarının %93.69’unun İl Tarım Müdürlüğü’nden alındığı görülmektedir.
Gemlik fidanının diğer temin edilme şekilleri özel fidancılar (%5.15) ve miras yoluyladır (%1.15).
Yerel çeşitler olan saurani (%97.51), karamani (%96.93), halhalı (%95.97) ve sarı ulak (%81.25)
büyük ölçüde miras yoluyla edinilmiş bahçelerde bulunmaktadır. Esasında Ege Bölgesi’nin yerel
çeşidi olarak bilinen ayvalık ise özel fidancılardan (%59,93) alınmanın yanı sıra miras yoluyla (38,00)
edinilmiş bahçelerde yer almaktadır.
Tablo 4.27. İncelenen İşletmelerde Zeytin Fidanlarının Temin Yerlerine Göre Dağılımı
Çeşitler
Gemlik
Halhalı
Ayvalık
Karamani
Saurani
Sarıulak
Toplam
İl Tarım Müdürlüğü
Ağaç
Oran (%)
Sayıları
36,093
93.69
320
2.07
36,413
44.60
Miras Yoluyla
Ağaç
Oran (%)
Sayıları
444
1.15
20,240
95.97
5,885
38.00
3,160
96.93
1,960
97.51
1,040
81.25
32,729
40.08
Özel Fidancılar
Ağaç
Oran (%)
Sayıları
1,985
5.15
850
4.03
9,281
59.93
100
3.07
50
2.49
240
18.75
12,506
15.32
Toplam
Ağaç
Oran (%)
Sayıları
38,522
100.00
21,090
100.00
15,486
100.00
3,260
100.00
2,010
100.00
1,280
100.00
81,648
100.00
4.7.7.3. Gübreleme
Zeytin bahçelerinde gübreleme, verim ve kaliteyi artırıcı kültürel önlemler içerisinde önemli bir yer
tutmaktadır. Etkin bir gübreleme ile ürünün miktar ve kalitesinde önemli artışlar sağlanarak her yıl
düzenli ürün elde edilebilmektedir. Zeytin ağaçlarına verilecek gübre miktarı; ağacın yaşına, meyve
miktarına, toprağın bitki besin madde içeriğine ve kullanılan gübrenin besin madde kapsamına göre
değişiklik göstermektedir.
Zeytin ağaçlarının meyve gözlerinin farklılaştığı Şubat-Mart,
59
çiçeklenmenin başladığı Mayıs, meyve bağlama zamanı olan Haziran ve çekirdeklerin sertleşme
zamanı olan Temmuz-Ağustos aylarında besin maddelerine gereksinimi vardır.
Zeytin ağaçları özellikle çiçeklenme ve ağacın meyve bağlama döneminde azota aşırı derecede ihtiyaç
duyarlar. Bu ihtiyaç ağacın büyüklüğüne ve toprağın yapısına göre değişir. Azotlu gübreler, sulama
yapılan arazilerde çiçeklenmeden 3-4 hafta önce, meyve tutumunda (Mayıs) ve çekirdek sertleşme
zamanı olmak üzere 3 parçada yapılmalıdır. Sulama imkanının olmadığı durumlarda ise Şubat
sonunda uygulanır. Azotlu gübreler gövdeden 50-70 cm uzağa taç iz düşümüne serpilerek çapa gibi
aletlerle toprağa karıştırılarak verilmelidir.
Fosforlu ve potaslı gübreler Şubat ayı içerisinde verilmelidir. Bu gübreler, düz zeytinliklerde ağacın
etrafına tam daire yapılarak gövdeden 70 cm uzağa taç iz düşümüne serpilerek yapılır. 7-10 yaşındaki
ağaçlarda 300 gr/ağaç verilmesi uygun görülmektedir. 15-15-15 Kompoze gübre Ocak-Şubat aylarında
ağaç tacı iz düşümündeki daire çevresine açılacak 15-20 cm derinlikteki çiziye verilerek üzeri toprakla
örtülür. Kalsiyum Amonyum Nitrat (CAN) gübresi Nisan Mayıs aylarında ağaç tacı altında gövdeden
50 cm çapındaki alan dışına toprak yüzeyine serpilir, tırmık veya çapa ile işlenip, toprak altına
karışması sağlanır (Bülbül, 2008). Zeytin ağaçlarının çeşitli gelişme dönemlerinde ihtiyaç duyduğu
gübre miktarları Tablo 4.28’da ayrıntılı olarak verilmiştir.
Tablo 4.28. Zeytin Tarımında Ağaç Başına Gübre Miktarları (gr/ağaç)
Gelişme Dönemi
1 yaş
2 yaş
3 yaş
4 yaş
5-7 yaş
7-10 yaş
N
45
85
155
210
355
480
30-40 kg/ağaç
40-60 kg/ağaç
60-80 kg/ağaç
Kaynak: Bülbül, 2008.
580
680
780
P2O5
45
60
105
135
225
300
Verim Dönemi
375
450
525
K20
45
60
105
135
225
300
15.15.15 Kompoze
300
400
700
900
1,500
2,000
CAN
100
200
300
500
700
375
450
525
2,500
3,000
3,500
800
900
1,000
Araştırma kapsamında ele alınan işletmelerin %73.08’sinde her yıl düzenli olarak gübreleme
yapılmaktadır (Tablo 4.29). İller itibariyle işletmelerin Hatay ve Osmaniye’de %81.25’i, Mersin’de
%67.44’ü, Adana’da %14.29’u düzenli olarak gübreleme yapmaktadır. Adana’da düzenli gübre
kullanımının düşük olmasının nedeni ağaçların henüz oldukça küçük yaşta olmasıdır.
Tablo 4.29. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Gübre Kullanımı
Gübreleme
Durumu
Evet
Hayır
Toplam
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam
Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%)
52
81.25
29
67.44
13
81.25
1
14.29
95
73.08
12
18.75
14
32.56
3
18.75
6
85.71
35
26.92
64
100.00
43
100.00
16
100.00
7
100.00 130
100.00
Zeytin bahçelerinde kimyasal gübre uygulaması yapan üreticilerin ağaç başına ve dekara uyguladıkları
gübre miktarı Tablo 30 ve Tablo 31’de verilmektedir. Hesaplamalar 10 yaş altı ve üzeri ağaçlar için
ayrı Tabloler halinde ve sadece gübre uygulamasında bulunan işletmeler dikkate alınarak yapılmıştır.
60
Gübre miktarı, 10 yaşından küçük ağaçlarda ağaç başına ortalama 1.04 kg, dekara 22.38 kg’dır (Tablo
4.30). Gübre kullanım miktarı iller arasında farklılık göstermektedir. Ağaç başına ortalama gübre
kullanımı Osmaniye’de 1.92 kg, Adana’da 1.40 kg, Mersin’de 0.97 kg iken Hatay’da 0.78 kg’dır.
Hatay’da 20-20-0, Mersin’de 15-15-15 ve 20-20-0, Osmaniye’de 15-15-15 ve 18-46, Adana’da ise 1515-15 uygulaması ön plana çıkmaktadır.
10 yaşından büyük ağaçlarda ise kimyasal gübre kullanımı ortalama 2.93 kg/ağaç’dır. Farklı bir
ifadeyle söylemek gerekirse dekara gübre kullanımı 62.02 kg’dır (Tablo 4.31). Hatay ilinde kimyasal
gübre kullanımı nispeten yüksektir. İller itibariyle gübre kullanımı Hatay’da 3.26 kg/ağaç,
Osmaniye’de 2.56 kg/ağaç ve Mersin’de 2.55 kg/ağaç olarak belirlenmiştir. Ele alınan tüm illerde en
yoğun kullanılan gübreler 15-15-15 ve 20-20-20’dir. Gübre çeşitleri itibariyle bakıldığında sırasıyla
ağaç başına 1.17 kg 15-15-15, 1.02 kg 20-20-20, 380 gr 33-21 ve 330 gr 18-46 kullanılmaktadır.
Adana’da zeytin ağaçları henüz 10 yaşın altında olduğu için Tabloda yer verilmemiştir.
İşletmelerde çiftlik gübresi kullanımı da mevcuttur. İşletmelerin %68.46’sı düzenli olarak çiftlik
gübresi kullanmaktadır (Tablo 4.32). Çiftlik gübresi kullanımının en fazla olduğu iller Mersin
(%93.02) ve Adana’dır (%85.71).
Tablo 4.32. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Çiftlik Gübresi Kullanımı
Gübreleme
Durumu
Evet
Hayır
Toplam
Hatay
Adet
38
26
64
Oran
(%)
59.38
40.63
100.00
Mersin
Oran
Adet
(%)
40
93.02
3
6.98
43 100.00
Osmaniye
Oran
Adet
(%)
5
31.25
11
68.75
16 100.00
61
Adana
Adet
6
1
7
Oran
(%)
85.71
14.29
100.00
Toplam
Oran
Adet
(%)
89
68.46
41
31.54
130 100.00
İşletmelerde ortalama çiftlik gübresi kullanım miktarı ağaç başına 25.85 kg; dekara 562.71 kg’dır
(Tablo 4.33). İller bazında değerlendirildiğinde çiftlik gübresi uygulamasının en yoğun Mersin’de
(28.48 kg/ağaç) olduğu, bu ili Hatay (25.93 kg/da) ve Osmaniye’nin (%24.00 kg/da) takip ettiği
görülmektedir. Çiftlik gübresi kullanımının en düşük olduğu il, ağaçların yaşlarının küçük olmasından
dolayı yine Adana’dır.
Tablo 4.33. İncelenen İşletmelerde Çiftlik Gübresi Kullanım Miktarları
Ağaç başına
(kg/ağaç)
25.93
28.48
24.00
9.33
25.85
İller
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Ortalama
Dekara (kg/da)
558.54
610.35
590.00
250.83
562.71
4.7.7.4. İlaçlama
Görüşme yapılan işletmelerin %36.92’si her yıl düzenli olarak ilaçlama yapmaktadır (Tablo 4.34).
İller bazında incelendiğinde Osmaniye (%87.50) ve Adana’da (%71.43) işletmelerin büyük
çoğunluğunun düzenli ilaçlama yaptığı görülmektedir. Hatay ve Mersin’de bulunan işletmeler ise
farklı bir durum sergilemektedir. Bu işletmelerin Mersin’de %39.53’ü, Hatay’da ise sadece %18.75’i
ilaçlama yapmaktadır.
Tablo 4.34. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak İlaçlama Yapan İşletmelerin Dağılımı
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam
İlaçlama
Durumu
Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%)
Evet
Hayır
Toplam
12
52
64
18.75
81.25
100.00
17
26
43
39.53
60.47
100.00
14
2
16
87.50
12.50
100.00
5
2
7
71.43
28.57
100.00
48
82
130
36.92
63.08
100.00
İncelenen işletmelerde üreticilerin mücadele ettikleri zararlı etmenleri Tablo 4.35’de sunulmuştur.
Bölgede toplam 48 işletme zararlılarla mücadele ettiğini ifade etmiştir. Genel olarak işletmelerin
%56.25’inde zeytin kurdu önemli bir sorun olarak görülmektedir. Bu zararlıya en sık Hatay (%83.34)
ve Osmaniye (%71.42) illerinde rastlanmaktadır. Zeytin kurdu, zeytinin spesifik ve çok önemli bir
zararlısı olarak bilinmektedir. Zeytin bahçelerinde görülen önemli bir diğer zararlı ise zeytin
pamuklubitidir. Bu zararlıyla özellikle Mersin’de bulunan bahçelerde karşılaşılmaktadır. Araştırma
alanında görülen diğer zararlılar ise zeytin kırlangıç böceği (%10.42) ve zeytin sineğidir (%6.25).
Ayrıca zeytinde zirai mücadele konusunda uzman kişilerle görüşmeler yapılmış ve bölgede zirai
mücadele gerektiren başlıca zeytin zararlıları ve hastalıkları konusunda bilgi alınmıştır. Yukarıda
belirtilen zararlılara ek olarak, bölgede zeytin fidantırtılı, zeytin güvesi, virgül kabuklu biti ve sarıağaç
kurduna da rastlanmaktadır. Karşılaşılan başlıca hastalıklar ise Verticillium solgunluğu, zeytin halkalı
leke hastalığı ve zeytin dal kanseridir. Üreticiler bu zararlılarla mücadelede genellikle ilaç bayilerinin
ve İl Tarım Müdürlüklerinin tavsiye ettikleri kimyasal ilaçları kullanmayı tercih etmektedir.
62
Tablo 4.35. İncelenen İşletmelerde Mücadele Edilen Zararlıların Dağılımı
Hatay
Oran
Adet
(%)
10 83.34
Zararlı
Etmenleri
Zeytin Kurdu
Zeytin
Pamuklubiti
Kırlangıç
Böceği
Zeytin Sineği
Toplam
Mersin
Oran
Adet
(%)
6 33.33
Osmaniye
Oran
Adet
(%)
10
71.42
Adana
Oran
Adet
(%)
1 25.00
Toplam
Oran
Adet
(%)
27 56.25
1
8.33
7
38.89
2
14.29
3
75.00
13
27.08
0
0.00
5
27.78
0
0.00
0
0.00
5
10.42
0
0.00
18 100.00
2
14
14.29
100.00
1
8.33
12 100.00
0
0.00
4 100.00
3
6.25
48 100.00
4.7.7.5. Sulama
Birçok kültür bitkisinde olduğu gibi zeytinde de su, verim ve kaliteyi artıran önemli etkenlerden
birisidir. Zeytin yıllık 650-700 mm yağış isteyen bir bitkidir. Daha az yağış alan veya yağışın düzensiz
olduğu bölgelerde bitkinin su ihtiyacının sulama ile karşılanması gerekmektedir.
Zeytin bitkisi suya en çok çiçeklenme-dane tutma dönemi (Haziran) ile çekirdeğin sertleşmeye
başladığı dönemde (Ağustos-Eylül) gereksinim gösterir. Bu dönemde toprakta yeterli suyun bulunması
hem dane tutumunu artırır hem de danenin irileşmesini sağlar. Bu nedenle Mayıs ve Ağustos ayları
zeytin sulaması için uygundur. Zeytinin bol çiçek vermesine rağmen çok az dane tutması veya dane
dökülmesinin en büyük nedeni topraktaki suyun yetersiz olmasıdır (Bülbül, 2008).
Ülkemizde zeytin bahçelerinde sulama yöntemleri, yüzey sulama (karık), yağmurlama ve mikro
sulama olarak adlandırılan damla sulamadır. Yüzey sulama sistemleri, çok su harcanan, her yıl karık,
tava hazırlığı için yüksek işçilik maliyeti gerektiren yöntemlerdir. Diğerlerinde ise tesis masraflarının
yüksekliği sorun olabilmektedir ancak işçilik maliyeti açısından avantaj sağlamaktadır (DPT, 2001).
Görüşme yapılan işletmecilerin %49.23’ü her yıl düzenli olarak sulama yapmaktadır. İller itibariyle
düzenli olarak sulama yapılan işletmelerin oranı Hatay’da %26.56, Mersin’de %86.05, Osmaniye’de
18.75 ve Adana’da %100’dür.
Sulama yöntemlerinden en yaygın olanı %53.13 ile damla sulamadır (Tablo 4.36). Bunu, %37.50 ile
çanak, %9.37 ile salma sulama takip etmektedir. Çanak sulama Adana (%85.71), Hatay (%70.59) ve
Osmaniye’de (%66.67) ağırlıklı olarak tercih edilirken, Mersin’de damla sulama en fazla rastlanan
sulama yöntemidir (%78.38).
Tablo 4.36. İncelenen İşletmelerde Sulama Yöntemleri
Sulama
Yöntemleri
Damla
Çanak
Salma
Toplam
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam
Oran
Adet
Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%)
(%)
3 17.65
29
78.38
1
33.33
1
14.29
34
53.13
12 70.59
4
10.81
2
66.67
6
85.71
24
37.50
2 11.76
4
10.81
0
0.00
0
0.00
6
9.37
17 100.00
37
100.00
3
100.00
7
100.00
64
100.00
Bir üretim periyodunda sulama sayısı ortalama 4.78’dir. Bu sayı, Mersin’de 5.66, Osmaniye’de 4.67,
Hatay’da 3.41 ve Adana’da 3.29’dur.
63
4.7.7.6. Diğer Bakım İşlemleri
Budama: Zeytinde kaliteli ürün elde edebilmek amacıyla periyodik olarak yapılan uygulamalardan
biridir. Bu işlem muhtelif zaman ve yaşlarda değişik amaçlarla ağacın bazı sürgün ve dallarının
kesilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım içinde, farklı yaş ve biçimlerde yapılacak budamalar
çeşitli isimler almaktadır. Zeytin uzun ömürlü bir bitkidir ve hayat devreleri, “Gençlik Devresi” (4-10
yıl), Verimlilik Devresi” (11-50 yıl) ve Yaşlılık Devresi” (50< yıl) olmak üzere 3’e ayrılmaktadır.
Zeytin ağacının budanması, hayat devrelerine uygun olarak; şekil budaması, verimlilik budaması ve
mahsul budaması olmak üzere 3 grupta incelenebilir.
Yeni dikilen zeytin fidanları ilk iki yıl budanmamalı ve 2. yılın sonunda hafif bir şekil budaması
yapılmalıdır. İki yıl sonunda 40-90 cm yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan çıkan 3
ana dal bırakılır. Öteki dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru
eğilerek bağlanır. Ayrıca dip sürgünleri ve diğer dallar çıkartılır (DAZB, 2010).
Verime yatmış ağaçlarda, yıldan yıla düzenli verim alınabilmesi için her yıl yapılan hafif budama
mahsul budaması olarak isimlendirilmektedir. Bu budamada belirli bir kural yoktur. Ağacın yaşı, ürün
durumu ve gelişmesi gibi özellikler göz önüne alınarak yapılır. Kural olarak mahsul budaması ürün
yılının basında (Mart-Nisan) yapılır. Yukarıya doğru büyüyen taç yan dallarının uçları alınmaktadır.
Sürgün gelişmesi kuvvetli ise, bunların uçları alınır ya da bir bölümü dipten çıkarılır. Böylece
seyreltme tamamlandığında o yıl ürünün kalitesi artar, ayrıca gelecek yıl ürün verecek sürgünler iyi
gelişeceğinden ertesi yılda bir miktar ürün alınması sağlanır.
Zamanla ürün verimi azalmış, taç kısmı dağılmış ve muhtelif sebeplerden zarar görmüş ağaçların
yeniden şekillendirilmesine “gençleştirme budaması” adı verilmektedir. Gençleştirme budaması
ağacın kök/gövde dengesini bozmadan, yaşlanmış ve odun kısmı çoğalmış dalların kesilerek yerlerine
yenilerinin oluşturulmasıdır.
Budama işi yörede budamacı olarak nitelendirilen kişiler tarafından yapılmaktadır. Ancak üreticilerin
bu kişilerin tam olarak konu uzmanı olmaları ile ilgili endişeleri bulunmaktadır. Budama işlemini,
üreticilerin %54.03’ü Şubat- Mart, %45.97’si Kasım-Aralık aylarında yapmaktadır.
Toprak İşleme: Zeytin ağaçlarında dane verim ve kalitesini artıran kültürel işlemlerden birisi de
toprak işlemedir. Hasat sonu kış yağmurlarının toprağa daha iyi işlemesi için sıra araları pullukla 2025 cm derinlikte işlenebilir. Ağır topraklar kumlu topraklara göre daha derin işlenmelidir. İlkbaharda
ise kazayağı, diskaro, kombine tırmık gibi aletlerle yüzeysel sürüm yapılır. Bu dönemdeki toprak
işlemenin çiçek tutumu başlangıcından birkaç hafta önce bitirilmiş olması gerekir. Yüzeysel toprak
işleme, sulamadan sonra yüzeysel toprağın yapısını iyileştirmekte ve yabancı ot kontrolü
sağlamaktadır.
Araştırma alanında görüşülen işletmelerin %96.15’inde her yıl düzenli olarak toprak işleme
yapmaktadır. Toprak işleme yapan üreticilerin %25.60’ı 1 kez, %46.40’ı 2 kez, %28.00’ı ise 3 kez
sürüm yapmaktadır. İşletmelerde toprak işleme ilk olarak Mart, ikinci olarak Nisan, üçüncü olarak ise
Mayıs aylarında yapılmaktadır. Bu işlem, işletmelerin %60.80’inde kazayağı veya diskarovla,
%39.20’sinde çapa ile sadece ağaçların taç izdüşümlerini kapsayacak şekilde yapılmaktadır.
4.7.7.7. Hasat
Zeytin ağaçlarında hasat olgunluğu ve hasat dönemi danenin değerlendirme şekline bağlı olarak
farklılık göstermektedir. Genellikle salamura yeşil zeytine işlenecek danelerin (sarımsı-yeşil bir renge
ulaştığında) hasadı Eylül-Ekim aylarında yapılmaktadır. Daneler siyah salamuralık ve yağlık olarak
işlenecekse, hasada Kasım-Aralık aylarında başlanmalıdır. Ancak meyve etinde yumuşama
olmamasına da dikkat edilmelidir (Kayahan ve Tekin, 2006).
Zeytinlerin hasadında tercih edilecek yöntemler, zeytinliklerin taban yapısı, ağaçların şekil ve
büyüklüğü ve arazinin düz ve meyilli olma durumu gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir.
Zeytin hasadında yararlanılan başlıca yöntemler aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir (Saraçoğlu, 2008).
a) Geleneksel Hasat Yöntemleri
64
- Ağacın kendi haline bırakılması
- Ağaçtan elle toplama
- Ağacın silkelenmesi ve sarsılması
- Ağacın sırıklanması
b) Mekanik Hasat Yöntemleri
- Basit el aletleri
- Elde-omuzda-sırtta taşınan zeytin hasat makineleri
- Traktör ile kullanılan zeytin hasat makineleri
Geleneksel Hasat Yöntemleri; Türkiye’de yoğun bir şekilde uygulanan bu hasat yönteminde,
meyvelerin ağaçtan alınması elle toplayarak, silkeleyerek veya sırıklarla vurarak yapılmaktadır. Bunun
yanı sıra bazı yörelerde, dallardaki meyveler sırıklarla çırpılarak, toprak yüzeyine veya yere serilmiş
yaygılar üzerine düşürülmektedir. Ağaçtaki meyveler düşürüldükten sonra zeytinler yaygı ya da
sıkıştırılmış zemin üzerinden elle toplanarak, kasalar ya da çuvallar ile işletmelere taşınmaktadır.
Zeytinleri ağaç üzerinden sıyırma, genellikle danelerin sağlam yapıda, dalların bol meyve yüklü ve
aşağıya doğru sarkık olması halinde, iyi kalitede yağ elde edilmesine olanak vermektedir. Ancak
sıyırma sırasında, bir sonraki yılda meyveye yatacak olan filizlerin kırılmaması ya da zedelenmemesi
ve dane oluşumunu etkileyecek yaprakların dökülmemesine de özen gösterilmelidir. Bu tür
uygulamalarda görülen hatalar zeytinde periyodisiteye bağlı verim düşüklüğünün bir sonraki yıl daha
şiddetli bir şekilde yaşanmasına sebep olacaktır. Zeytinlerin ağaç üzerinden elle toplanması, elde
dilecek yağın yüksek kalitede olmasını sağlarsa da yoğun bir işgücünü gerektirdiğinden, ürün
maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır (Kayahan ve Tekin, 2006).
Makineli Hasat Yöntemleri: Zaman içerisinde, ağaç üzerinden elle yapılan hasada alternatif olarak
çıkmıştır. Zeytin hasat mekanizasyonu çalışmalarında ilk zamanlarda basit el aletleri kullanılmıştır.
Bunlar ağaçtan elle toplama sırasında kullanılan yardımcı aletlerdir. İşgücü masraflarının azaltılması
açısından avantaj sağlayamamışlardır. Elde-omuzda-sırtta taşınan hasat makineleri, zeytin
yetiştiriciliğinin düz plantasyonlar dışında eğimli arazilerde yapılması durumunda traktörün
giremediği yerlerde kullanılan makinelerdir. Traktör ile kullanılan hasat makineleri ise genellikle düz
bahçelerde ve yeni plantasyonlarda kullanılmaktadır. Bu makinelerle (elde-omuzda-sırtta taşınan ve
traktöre ile kullanılan hasat makinelerinde), ağaç gövdesine veya ana dallarına tutturulmuş sarsıcılar
kullanılarak olgunlaşmış zeytin danelerinin en az zedelenmeyle dökülmesi sağlanmaktadır. Bu
makinelerin çalışmasında ortak prensip, zeytin ağacının ya da dalların titreştirilerek, olgunlaşmış
danelerin en az seviyede zedelenerek ağaçtan dökülmesini sağlamaktır. Makineli hasatta, ağaçlar irilik
ve şekil bakımından, sarsıcılar tarafından uygulanan titreşimi doğru ve yeterli düzeyde dallara
ulaşmasını sağlamaya uygun olmalıdır.
Araştırma alanında üreticilerin %43.09’u zeytin hasadını elle toplayarak gerçekleştirmektedir (Tablo
4.37). Bunu sırıkla çırparak (%26.83) ve el ile sıyırma (%21.14) yöntemleri takip etmektedir. Bu
yöntemlerin yanı sıra az sayıda üretici tarakla sıyırarak ve makineyle hasat yapmaktadır. Hatay’da
hasat yoğun olarak sırıkla çırparak (%48.44) yapılırken, Mersin’de el ile toplama (%53.49) ve
Osmaniye’de tarakla sıyırma (%56.25) yöntemleri daha fazla tercih edilmektedir. Adana’daki ağaçlar
10 yaşın altında olduğu için henüz hasat yapılmamaktadır. Bu nedenle değerlendirmeye alınmamıştır.
Tablo 4.37. İncelenen İşletmelerde Hasat Yöntemleri
Hasat Yöntemleri
El ile toplama
Sırıkla çırpma
El ile sıyırma
Tarakla sıyırma
Makine ile hasat
Toplam
Hatay
Mersin
Osmaniye
Toplam
Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%)
23
35.94
23
53.49
7
43.75
53
43.09
31
48.44
2
4.65
0
0.00
33
26.83
8
12.50
18
41.86
0
0.00
26
21.14
1
1.56
0
0.00
9
56.25
10
8.13
1
1.56
0
0.00
0
0.00
1
0.81
64
100.00
43
100.00
16
100
123
100.00
65
Hasat yönteminin seçiminde etkili olan başlıca unsur, ürünün pazarda değerlendirilme şeklidir.
Hatay’da üreticiler, zeytinin daha çok yağa işlenerek değerlendirildiğini, bundan dolayı ürünün
zedelenmesinin önemli olmadığını ve bu yüzden sırıkla çırpmada bir sakınca görmediklerini
belirtmişlerdir. Mersin’de ise ürün daha çok sofralık olarak değerlendirildiğinden dane görüntüsü
önem kazanmakta ve üreticiler, ürün hasadını el ile toplayarak ya da sıyırarak yapmaktadır.
Osmaniye’ye bakıldığında üreticiler, ağaçların henüz genç olması sebebiyle verim açısından ağaç
bakımlarının önemli olduğunu ve yanlış hasadın genç omcalara zarar vereceği konusunda endişeli
olduklarını ifade etmişlerdir.
4.7. 8. Üreticilerin Mevcut Desteklerden Yararlanma Durumları ve Destekler Hakkındaki
Görüşleri
Tarımsal üretimin doğa koşullarına olan bağımlılığı, tarım sektöründe çalışanların gelirlerinde, fiyat
mekanizmasında ve bununla ilişkisi bulunan diğer alanlarda istikrarsızlıklara neden olarak, gerek
mikro anlamda çiftçilerin, gerekse makro anlamda ekonominin genelinde çeşitli sorunları beraberinde
getirmektedir. Aynı zamanda, tarım sektörünün toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılaması ve diğer
sektörlere hammadde temininde bulunması, sektörü bir derece daha ön plana çıkararak tarım
sektörünün korunması konusunda gereklilikleri ortaya çıkarmaktadır (Acar ve Bulut, 2009).
Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı sektörü gerek istihdam açısından gerek yarattığı katma değer
açısından önem arz etmesi ve bu önemin gün geçtikçe artması sebebiyle çeşitli destekleme politikası
araçlarıyla desteklenmektedir. Bu politika araçları 4.6 numaralı bölümde incelenmiştir.
Çalışmanın bu bölümünde, üreticilerin, özel olarak zeytincilik sektörünün geliştirilmesine yönelik
verilen destekleme araçları (düşük ücretli fidan desteği, bahçe tesisi desteği ve zeytinyağı primi
desteği) konusunda bilgi düzeyi, yararlanma durumları ve desteklemelerden faydalanırken
karşılaştıkları sorunlarla ilgili elde edilen veriler sunulmuştur.
Araştırma bölgesinde üreticilerin %80.77’sinin düşük ücretli fidan desteği, %52.31’inin zeytinyağı
primi ve %50.00’sinin bahçe tesisi desteğinden haberdar oldukları saptanmıştır (Tablo 4.38).
Üreticilerin %19.23’ü ise zeytin ve zeytinyağı sektörüne verilen destekleme araçları konusunda
herhangi bir bilgiye sahip değildir.
Tablo 4.38. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Destekler Hakkında
Bilgi Sahibi Olma Durumu
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam*
Oran
Oran
Oran
Oran
Oran
Desteklemeler
Adet
(%) Adet
%) Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%)
(n/64)
(n/43)
(n/16)
(n/7)
(n/130)
Düşük ücretli fidan desteği
49 76.56
36 83.72
13 81.25
7 100.00 105 80.77
Zeytinyağı primi
41 64.06
9 20.93
11 68.75
7 100.00
68 52.31
Bahçe tesisi
25 39.06
23 53.49
10 62.50
7 100.00
65 50.00
*Birden fazla seçenek işaretlenmiştir.
Bölgedeki üreticilerin %71.54’ü düşük ücretli fidan desteği, %15.38’i kapama bahçe tesisi desteği ve
%13.85’i zeytinyağı primlerinden faydalanırken, %28.46’sı ise herhangi bir destekten
faydalanmamaktadır (Tablo 4.39).
Kapama bahçe tesisi desteğinden 10 dekardan büyük tapulu arazisi olan üreticiler
faydalanabilmektedir. Oysa, bölgedeki zeytin bahçeleri genellikle küçük ölçeklidir veya arazilerin tapu
sorunu söz konusudur. Özellikle Mersin’in Mut ilçesinde ve Hatay’da zeytincilik atadan gelen bir
tarımsal faaliyet olduğu için bahçeler miras yoluyla bölünerek aktarılmış ve bu her iki sorunu da
66
beraberinde getirmiştir. Nitekim bahçe desteğinden yararlanma
karşılaştırıldığında Hatay’da daha düşük olduğu görülmektedir.
oranının
diğer
illerle
Tablo 4.39. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Desteklerden
Faydalanma Durumu
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam*
Oran
Oran
Oran
Oran
Oran
Desteklemeler
Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%)
(n/64)
(n/43)
(n/16)
(n/7)
(n/130)
Düşük ücretli fidan
43
67.19
33 76.74
10 62.50
7 100.00
93 71.54
Bahçe tesisi
1
1.56
12 27.91
1
6.25
6 85.71
20 15.38
Zeytinyağı primi
15
23.44
3
6.97
0
0.00
0
0.00
18 13.85
*Birden fazla seçenek işaretlenmiştir.
Zeytinyağı priminden faydalanmak isteyen üreticiler, en az 1,000 kg satış yapmak ve bu satış işlemini,
üretim sezonu içerisinde (hasat tarihi ile son başvuru tarihi arasındaki süreyi içeren) bir alım satım
belgesi (müstahsil makbuzu veya fatura) ile belgelendirmek zorundadır. Üreticiler, bu konuda
bürokratik işlemleri yerine getirmede sıkıntı yaşadıklarını sıkça dile getirmişlerdir. İşletmelerin küçük
ölçekli olması, sıkımın zeytin olgunlaştıkça yapılması, fiyat avantajı nedeniyle satışların tüccara
yapılması ve tüccarların bu satışları faturalandıramaması nedenleriyle üreticiler bu primden
faydalanma konusunda zorluklar yaşamaktadır.
4.7.9. Üreticilerin Kooperatifleşme Durumları ve Kooperatifleşme İle İlgili Düşünceleri
Tarım sektörü çok sayıda küçük ölçekli işletmenin faaliyette bulunduğu bir sektördür. Bu üreticilerin,
tek başlarına üretim ve pazarlama hizmetlerini yerine getirmeleri oldukça büyük bir sorun olarak
ortaya çıkmaktadır. Tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşımında pazarlama hizmetlerinin yerine
getirilmesi amacıyla üreticilerin bir arada ve toplu olarak hareket etmelerine olanak sağlayan
organizasyonlardan biri de pazarlama kooperatifleridir. Pazarlama kooperatifleri ürünlerin üreticiden
tüketiciye ulaşmasında bir takım hizmetlerin karşılanmasına yardımcı olmaktadır. Bu hizmetler;
ürünlerin toplanması, derecelere ayrılması, standardizasyonu, ambalajlanması, depolanması, işlenmesi,
taşınması, mali işlerin halledilmesi, toptancı düzeyinde dağıtılması ya da satılmasıdır. Pazarlama
kooperatifleri pazarlama karının ürün üreticisine yöneltilmesi, pazarlama masraflarının azaltılması ve
pazarlama hizmetlerinin düzenlenmesi bakımından oldukça büyük faydalar sağlamaktadır (Güneş,
1996).
Çalışma kapsamında üreticilerin kooperatiflere üyelik durumları ve bu konuda beklentileri
incelenmiştir. Üreticilerin sadece %10.76’sı Tarım Kredi Kooperatifi üyesi olup, başka bir kooperatife
üyelikleri bulunmamaktadır.
Araştırma bölgesinde zeytincilik sektörüyle ilgili sadece Mersin’in Mut ilçesinde 2 adet kooperatifin
kurulduğu ancak bir takım aksaklıklar nedeniyle düzensiz olarak ve önemsiz ölçekte faaliyette
bulundukları tespit edilmiştir.
Zeytinyağı üretim ve pazarlaması ile ilgili bir kooperatife duyulan ihtiyacın düzeyini belirmek
amacıyla “Zeytin ve zeytinyağı üretim ve pazarlaması ile ilgili bir pazarlama kooperatifi sizin için
faydalı olabilir mi?” sorusu yöneltilmiştir ve bu soruya olumlu yanıt verenlere ihtiyaç duyulan
hizmetlerin neler olduğu sorulmuştur. Üreticilerin %91.54’ü böyle bir kooperatifin faydalı olacağını
düşünürken, %5.38’i herhangi bir faydasının olmayacağı görüşündedir. Geriye kalan üreticiler ise
fikirleri olmadığını belirtmiştir.
Bir kooperatif kurulmasının faydalı olacağını düşünen üreticiler, böyle bir kooperatifin kurulması
halinde alıcı bulmada kolaylık (%57.69), ürünlerini daha iyi fiyata satma olanağı (%43.08) ve girdi
67
temini (%21.54) konularında fayda sağlamasını beklediklerini ifade etmişlerdir (Tablo 4.40).
Kooperatiften beklenen diğer hizmetler ise markalaşmada öncülük ve kolaylık, salamura işleme tesisi,
güvenilir alıcı bulma imkânı ve fiyat garantisidir. İller itibariyle bakıldığında da tüm illerde üreticilerin
kooperatiflerden en önemli beklentileri alıcı bulmada kolaylık, daha iyi fiyat olanağı ve girdi
temininde kolaylıktır. Bir pazarlama kooperatifinin faydalı olmayacağını ifade eden üreticiler ise, bu
konuda güven eksikliği olmasını sebep olarak göstermişlerdir.
Sonuç olarak üreticiler büyük oranda bölgede bir pazarlama kooperatifinin faydalı olacağını
düşünmektedir. Üreticiler, özellikle satış olanaklarının artması ve piyasada fiyat konusunda tüccara
alternatif bir fiyat bulma beklentisi içerisindedir. Bu durum hali hazırda zeytin, zeytinyağı ve sofralık
zeytin pazarlanmasında bir takım sorunların yaşandığını, gelecek yıllarda üreticilerde artan üretim
miktarı ile beraber bu sorunların da artacağı endişesinin olduğunu göstermektedir.
4.7.10. Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikimi Konusunda Düşünceleri
Ülkemizde, zeytinyağı üretim miktarını artırabilmek amacıyla zeytin üretiminde artış hedeflenmiştir.
Bir tarımsal ürünün üretim miktarında artış, üretim alanlarında genişleme ya da verimde iyileşme
sağlanarak gerçekleştirilebilir. 2004 yılından itibaren zeytin ve zeytinyağı sektörünün geliştirmesi
amacıyla uygulanan destekleme politikalarının dikim alanlarında genişlemeye yol açtığı
görülmektedir. Bu bölümde, üreticilerin zeytin alanlarında meydana gelen değişiklikler, gelecekte
beklenen gelişmeler ve bunların sebepleri ortaya koyulmuştur.
Görüşülen üreticilerin %67.69’u son 5 yılda dikim alanlarında artış gerçekleştiğini, geriye kalanı ise
herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etmiştir. Zeytin dikim alanlarında artış meydana gelen
üreticilerin yarıya yakını bu değişikliğin en önemli sebebini son yıllarda uygulanan destekleme
politikaları olarak açıklamıştır. Dikim alanlarında artış meydana gelmesini sağlayan diğer faktörler ise
zeytinin toprak için ideal bir bitki olduğunun ve diğer bitkilerle karşılaştırıldığında daha yüksek gelir
sağlandığının düşünülmesidir (Tablo 4.41).
Tablo 4.41. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Dikim Alanlarını Genişletme Nedenleri
Nedenler
Adet
Oran (%)
Desteklemelerden dolayı
37
42.05
Toprak için ideal bir bitki olması
27
30.68
Gelirinin iyi olması
21
23.86
Diğer*
3
3.41
Toplam
88
100.00
*Satışının kolay ve masrafının az olması.
Üreticilere gelecekte zeytin dikim alanlarında nasıl bir değişiklik yapmayı düşündükleri sorulduğunda,
%61.54’ü genişletmeyi, %28.46’sı azaltmayı düşündüğünü, %10.00’u ise herhangi bir değişiklik
planlamadığını ifade etmişlerdir. Gelecekte dikim alanlarında genişleme düşünen üreticiler bunun
nedenlerini; zeytinin gelirinin iyi, toprak için ideal bitki, satışının kolay ve masrafının az olması
şeklinde sıralamışlardır (Tablo 4.42).
68
Tablo 4.42. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikim Alanlarında Genişleme
Düşünmesinin Nedenleri
Nedenler
Adet
Oran (%)
Gelirinin iyi olması
26
32.50
Toprak için ideal bir bitki olması
22
27.50
Satışının kolay olması
15
18.75
Masrafının az olması
12
15.00
Desteklemelerden dolayı
5
6.25
Toplam
80
100.00
Zeytin dikim alanlarını daraltmayı düşünen üreticilerin sebepleri ise maddi imkânlarının yetersiz
kalması (%81.08), beklenen üretim artışından dolayı fiyatın düşme olasılığı (%10.81) ve gelecek
kuşaklar içerisinde bakım işlemlerini gerçekleştirebilecek kişilerin bulunmamasıdır (%8.11).
Değişiklik yapmayı düşünmeyen üreticiler ise bunun sebeplerini şu anda sahip oldukları ağaç
varlığının kendileri için yeterli olması (%60.65), maddi imkânlarının yetersiz olması (%20.43) ve
gelecekte üretim miktarında meydana gelecek artıştan dolayı yaşanabilecek pazarlama
problemlerinden endişe etmeleri (%18.92) olarak ifade etmişlerdir.
4.7.11. Üreticilerin Zeytin Üretiminde Karşılaştıkları Sorunlar
Araştırma alanında zeytinciliğin geliştirilmesi mevcut sorunların ve ihtiyaçların tam olarak ortaya
koyulması ile mümkündür. Zeytincilik sektöründe kaliteli ve standart ürün üretiminin sağlanması,
üretimde karşılaşılan sorunların belirlenip, bu sorunlara çözüm getirilmesi ile mümkündür. Bu amaçla,
bu bölümde, zeytin üretiminde karşılaşılan sorunlar irdelenmiştir.
Üreticilere “Zeytin yetiştiriciliğinde en çok sorun yaşadığınız konu nedir?” sorusu sorulmuş ve
yanıtları değerlendirilmiştir. Görüşme yapılan üreticiler en önemli sorunlarını sulama (%33.85), hasat
(%33.85) ve gübreleme (%13.85) olarak ifade etmişlerdir (Tablo 4.43). Bunun yanı sıra üreticiler
ilaçlama ve fidan temini konularında da sorunla karşılaşmaktadır. İller itibariyle değerlendirildiğinde
bu sorunların önem sırası değişmektedir. Hatay’da ve Osmaniye’de en önemli sorun hasat iken,
Mersin’de sulama, Adana’da gübrelemedir.
Tablo 4.43. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Yetiştiriciliğinde Karşılaştıkları Sorunlar
Hatay
Mersin
Osmaniye
Adana
Toplam
Oran
Oran
Oran
Oran
Oran
Sorunlar
Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%) Adet
(%)
(n/64)
(n/43)
(n/16)
(n/7)
(n/130)
Sulama
15
23.44
27
62.79
2
12.50
0
0.00
44
33.85
Hasat
17
26.56
11
25.58
14
87.50
2
28.57
44
33.85
Gübreleme
10
15.63
4
9.30
0
0.00
4
57.14
18
13.85
Fidan temini
12
18.75
0
0.00
0
0.00
1
14.29
13
10.00
İlaçlama
10
15.63
1
2.33
0
0.00
0
0.00
11
8.46
Toplam
64 100.00
43 100.00
16 100.00
7 100.00
130
100.00
Sulama konusunda üreticilerin en sık yaşadıkları problemler sulama suyunun yetersizliği ve sulama
maliyetinin fazlalığı olduğunu ifade etmiştir. Sulama suyunun yetersizliği Hatay, Osmaniye ve
Adana’da; sulama maliyetinin yüksekliği Mersin’de ise ön plana çıkmaktadır. Üreticiler ayrıca, damla
sulama sisteminin öneminin farkında olduklarını ancak arazilerin eğimli olmasının sorun yarattığını ve
arazinin uygun olması durumunda ise damla sulama tesis maliyetini karşılama konusunda yetersiz
olduklarını ifade etmişlerdir.
69
Hasatla ilgili olarak, üreticilerin karşılaştıkları en önemli sorun hasat işçiliği ücretinin pahalı olmasıdır.
Hasat ücreti olarak özellikle Hatay ve Mersin illerinde ayni ödeme yapılması oldukça yaygın bir
uygulamadır. Elle toplayarak hasatta işçilik masrafı yaklaşık 1/4 kadar olabilmektedir. Bu yüksek
bedele katlanmak istemeyen kimi üreticiler elle toplamanın yerine sırıkla toplamayı tercih etmektedir.
Hasat sırasında karşılaşılan diğer sorunlar ise, istenilen zamanda ve miktarda işçi bulunamaması ile
hasat makinesinin yaygınlaşmamış olmasıdır.
Gübreleme sırasında, üreticilerin karşılaştıkları en önemli problemler gübre fiyatlarının yüksekliği ve
gübreleme konusunda bilgi yetersizliğidir. Gübre fiyatlarının yüksek oluşu tüm illerde karşılan en
önemli sorundur ancak Mersin’ de üreticiler ayrıca gübre konusunda bilgi yetersizliğinin de sorun
yarattığını dile getirmişlerdir. Ayrıca, üreticilerin arasında toprak analizi yaptıranların oranı (%11.54)
oldukça düşüktür. Üreticiler bu durumun sebebini, analiz ücretlerinin yüksek olması ve Tarım İl
Müdürlüğü’nden geç yanıt alınması olarak belirtmişlerdir. Analiz yaptıran üreticiler ise laboratuarların
uzak olması, analiz sonuçlarının gecikmesi ve ücretlerin yüksekliği ile ilgili sıkıntı yaşamaktadır.
Fidan temininde karşılaşılan en önemli sorunlar ise sırasıyla çeşitlerin ismine doğru çıkmaması,
hastalıklardan ari fidan temininde sorun yaşanması, kaliteli fidan temininin zorluğu ve fidan
fiyatlarının yüksek olmasıdır. Bu konuda, özellikle Mersin’de sorun yaşanmakta olup karşılaşılan en
büyük sorun hastalıklardan ari fidan teminidir. Hatay ve Adana’da az sayıda üretici sorunla
karşılaşırken, Osmaniye’de sorun yaşadığını bildiren olmamıştır.
İlaçlama sırasında herhangi bir sorunla karşılaşıp karşılaşmadıkları sorulduğunda üreticilerin yarıya
yakını çeşitli problemler yaşadıklarını ifade etmişlerdir. İşletmecilerin karşılaştıkları en önemli
sorunlar, ilaç fiyatlarının yüksek oluşu, kimyasal mücadele konusunda bilgi yetersizliği ve alet-makine
temininde zorluklarla karşılaşılmasıdır. İller itibariyle bakıldığında Hatay’da ve Osmaniye’de ilaç
fiyatlarının yüksekliği en önemli problem olarak belirlenirken, Mersin’de ve Adana’da kimyasal
mücadele konusunda bilgi yetersizliği öne çıkmaktadır.
Diğer bakım işlemleriyle ilgili olarak üreticilerin yoğun olarak karşılaştıkları sorunlar işçilik
ücretlerinin fazla olması, alet-ekipman yetersizliği ve mazotun pahalı olmasıdır. İller bazında
değerlendirildiğinde en önemli sorunlar Hatay’da alet-ekipman yetersizliği ve mazotun pahalı olması,
Mersin’de işçilik ücretlerinin fazla olması, Osmaniye’de alet-ekipman yetersizliği ve Adana’da ise
bakım işlemleri konusunda bilgi yetersizliğidir.
4.8. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin, Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu
4.8.1. Zeytin Pazarlama Organizasyonu
4.8.1.1. Zeytinin Değerlendirilmesi
İncelenen işletmelerde işletme başına ortalama 7,152 kg dane zeytin elde edilmektedir. Bu rakam,
Hatay’da 6,972 kg, Mersin 7,662 kg ve Osmaniye’de 6,502 kg’dır. Elde edilen zeytinin büyük bir
bölümü (%69.05) zeytinyağına işlenirken, %23.96’sı dane zeytin olarak satılmakta, %5.58’i hasat
işçiliği ücreti olarak işçilere verilmekte, %1.41’i ise öz tüketimde kullanılmaktadır (Tablo 4.44).
Adana’da ise ağaçlardan henüz tam olarak verim alınmadığından, pazarlama organizasyonun
değerlendirilmesinde bu ile yer verilmemiştir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde dane zeytinin
değerlendirilme şekli Türkiye geneliyle büyük benzerlik göstermektedir. Türkiye genelinde (20082009 yılları ortalaması) dane zeytinin %64.71’i zeytinyağına işlenerek, %35.29’u sofralık zeytin
olarak değerlendirilmektedir (TUİK, 2011).
Zeytin üretiminin değerlendirilmesinde iller arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Üretilen
zeytin, Hatay’da ve Osmaniye’de sırasıyla %89.31’i ve %94.74’ü zeytinyağına işlenmektedir.
Mersin’de ise yağa işlenme oranı %29.25 olup, üretimin %63.08’i dane zeytin halinde pazara
sunulmaktadır. İşçilere hasat işçiliği ücreti olarak verilen dane zeytin miktarı %1.47 ile %6.86 arasında
değişmektedir. Bu miktarın Hatay’da ve Mersin’de nispeten yüksek olmasının sebebi, bu illerde zeytin
hasadında işgücü ücretlerinin pahalı olması ve işçilerin hasat edilen ürünün %20-25’ini talep
etmeleridir. Öz tüketime ayrılan miktar ise %0.95 ile %1.44 arasında değişmekte olup, ilden ile büyük
farklılıklar yoktur.
70
Tablo 4.44. İncelenen İşletmelerde Zeytin Değerlendirme Durumu (%)
Değerlendirme Durumu
Hatay
Mersin
Osmaniye
Yağa işlenen
89.31
29.25
94.74
Satılan
2.39
63.08
2.84
İşçilere verilen
6.86
6.15
1.47
Öz tüketim
1.44
1.52
0.95
Toplam
100.00
100.00
100.00
* Adana’da ağaçlar henüz meyve veren yaşta olmadığından Tabloda yer verilmemiştir.
Ortalama*
69.05
23.96
5.58
1.41
100.00
Zeytinyağına ait pazarlama kanalları ve uygulanan pazarlama hizmetleri Bölüm 4.8.2’de, sofralık
zeytin işletmelerinde işlenen zeytine ait pazarlama kanalları ve uygulanan pazarlama hizmetleri Bölüm
4.8.3’de ayrıntılı olarak verilmiştir.
4.8.1.2. Üreticilerin Zeytin Pazarlamasında Karşılaştıkları Sorunlar
Üreticiler zeytin pazarlamasında bir takım problemler yaşamaktadır. Zeytin pazarlamasıyla ilgili 34
üretici sorunla karşılaştığını bildirmiştir. Bu üreticiler, zeytin fiyatlarının düşüklüğü, alıcıların azlığı,
ürünü hemen satma zorunluluğu ve tüccarlar karşısında pazarlık güçlerinin az olması nedeniyle sorun
yaşadıklarını ifade etmişlerdir.
4.8.2. Zeytinyağı Pazarlama Organizasyonu
4.8.2.1. Pazarlama Kanalları
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üreticileri hasat ettikleri zeytinleri, bölgede faaliyet gösteren fabrika
ve preselerde zeytinyağına işleyerek, elde ettikleri yağın bir kısmını (%7-8) sıkım ücreti (hak yağ)
olarak bu işleme tesislerine bırakmaktadır (Şekil 4.39). Kalan yağ ise çeşitli şekillerde
değerlendirilmek üzere işletmeye getirilmektedir. Bu şekilde değerlendirilecek zeytinyağı miktarı
işletme başına 1,150 kg’dır. Bu miktar Hatay (1,548 kg) ve Osmaniye’de (1,296 kg) benzerlik
gösterirken Mersin’de (505 kg) nispeten düşüktür. Mersin’deki rakamın düşük olması, üreticilerin
ürünlerini genellikle sofralık zeytin olarak değerlendirmeyi tercih etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Zeytin işletmelerindeki yağın %88.24’ü pazara sunulurken, öz tüketime ayrılan ve hediye olarak
verilen zeytinyağının oranı sırasıyla %10.45 ve %1.31’dir (Tablo 4.45). Pazarlama oranı, Hatay
(%90.39) ve Osmaniye’de (%92.62) Mersin’e göre (%74.24) daha yüksektir. Bunun sebebi, Mersin’de
diğer illere göre işletme başına daha az miktarda yağ üretilmesinden dolayı öz tüketime ayrılan oranın
yüksek olmasıdır.
Ege Bölgesi’nde önemli zeytinyağı üreticisi illerde yapılan bir çalışmada pazarlama oranı %96.30
olarak hesaplanmıştır (Olgun, 1988). Aydın ilinde yapılan başka bir çalışmada ise bu oran %78.00
olarak bulunmuştur (Konak ve ark., 1998). Buna göre, araştırma alanında incelenen illerde belirlenen
zeytinyağı pazarlama oranlarının Türkiye’de önemli zeytinyağı üretim bölgesi olan Ege Bölgesi ile
benzerlik gösterdiği söylenebilir.
Tablo 4.45. İncelenen İşletmelerde Zeytinyağı Değerlendirme Durumu (%)
Değerlendirme Durumu
Pazara sunulan
Ailede tüketilen
Hediye verilen
Toplam
Hatay
90.39
8.13
1.48
100.00
Mersin
74.24
24.06
1.70
100.00
Osmaniye
92.62
7.28
0.10
100.00
Araştırma bölgesinde zeytinyağı pazarlama kanalları Şekil 4.39’da gösterilmiştir.
71
Ortalama
88.24
10.45
1.31
100.00
72
Üreticilerin zeytinyağı satışlarında önem sırasıyla tüccarlar, doğrudan tüketiciler ve fabrikalar olmak
üzere başlıca üç pazar alternatifleri bulunmaktadır. Bunların yanı sıra oldukça az miktarda ürün
preselere satılmaktadır. Üreticilerin satış yerlerinin önem dereceleri ilden ile farklılık göstermektedir.
Hatay’da ve Mersin’de tüccarlara, Osmaniye’de ise doğrudan tüketicilere yapılan satışların ağırlıkta
olduğu görülmektedir. Bu durumun sebebi, Osmaniye’de üretim miktarının az olmasından dolayı
aracılara ihtiyaç duyulmamasıdır (Tablo 4.46).
Tablo 4.46. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytinyağı Satış Yerleri (%)
Satış Yerleri
Tüccar
Tüketici
Fabrikalar
Preseler
Toplam
Hatay
50.08
14.25
30.07
5.60
100.00
Mersin
61.76
19.62
18.62
0.00
100.00
Osmaniye
20.96
79.04
0.00
0.00
100.00
Ortalama
47.24
24.93
23.83
4.00
100.00
Tüccarlar, üreticiden zeytinyağını toplayarak, herhangi bir işleme tabi tutmadan, aynı şekilde işleme
tesislerine satmaktadır. Preseler de ise, hak yağ karşılığı toplanan ve az miktarda da satın alınan
zeytinyağı, çoğunlukla tüketicilere satılmakta, geriye kalan az miktardaki ürün ise tüccarlara veya
fabrikalara pazarlanmaktadır.
Fabrikalar, hak yağ olarak elde ettikleri ve satın aldıkları yağın haricinde bir de kendi bahçelerinden
elde ettikleri zeytinleri işleyerek yağ temin etmektedir. Fabrikalarda farklı şekillerde elde edilen
zeytinyağı belirli pazarlama hizmetlerine tabi tutulduktan sonra (dereceleme, standardizasyon,
paketleme, ambalajlama vs.) ağırlıklı olarak doğrudan tüketicilere, bunun yanı sıra perakendecilere ve
toptancılara satılmaktadır. Toptancılar, satın aldıkları ürünü perakendeciler vasıtasıyla tüketicilere
ulaştırmaktadır. Bunların haricinde, fabrikaların önemli sayılabilecek bir oranda zeytinyağını dış
pazarda değerlendirdikleri görülmektedir.
4.8.2.2. Aracılar
Tüccarlar:Bölgede yerel tüccarlar ve yöre dışından gelen tüccarlar olmak üzere iki farklı tüccar tipi
söz konusudur. Yerel tüccarlar satın aldıkları zeytinyağını yine yörede faaliyet gösteren fabrikalara
satmaktadır. Diğer tüccarlar ise satın aldıkları ürünü genellikle yöre dışındaki fabrikalara satarak
faaliyet göstermektedir. Yapılan görüşmeler sonucunda tüccarların zeytinyağı satışlarının %45’inin
bölge dışına olduğu belirlenmiştir.
Preseler:Zeytinyağı pazarlama kanalı içinde yer alan aracılardan birisi de preselerdir. Günlük 25 ile
50 ton/gün zeytinyağı işleme kapasitesine sahip küçük ölçekli olarak nitelendirilebilecek bu
işletmelerin faaliyet gösterdikleri alan genellikle birkaç köyü kapsar. Üreticilerin, preselere getirdikleri
zeytinden elde edilen zeytinyağının belli bir yüzdesi bu işletmeler tarafından işleme ücreti (hak yağ)
olarak alınmaktadır. Preselerin, bunun yanı sıra küçük miktarlarda da olsa üreticilerden zeytinyağı
satın alımı söz konusudur. Bu işletmelerde satışlar büyük oranda doğrudan tüketicilere yapılmakta,
geriye kalan az miktarda ürün ise zeytinyağı fabrikalarına ya da tüccarlara pazarlanmaktadır.
Fabrikalar:Araştırma bölgesinde tüccarlardan sonra en önemli yere sahip aracı tipi fabrikalardır.
Görüşülen fabrikaların kapasiteleri genellikle 50-120 ton/gün arasında değişmektedir. Zeytin bitkisinin
gösterdiği periyodisiteden dolayı kapasite kullanım oranları yıldan yıla değişim göstermektedir. Bu
fabrikalarda kapasite kullanım oranı 2007 yılında %46.97 iken 2008 yılında %59.39 olarak
gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde kapasite kullanım oranının ortalama %41.80 civarında olduğu göz
önüne alındığında, bölgedeki fabrikalarda kapasite kullanımının Türkiye ortalaması ile benzerlik
gösterdiği söylenebilir.
73
Fabrikalar pazarlayacakları zeytinyağını genellikle kendi yörelerinde bulunan üreticilerden –sıkma
ücreti karşılığı olarak ve doğrudan satın alma yoluyla- (%47.17), preselerden (%24.00), tüccarlardan
(%14.50) ve bunların dışında kendi bahçelerinden (%14.33) temin ettikleri zeytinleri işleyerek elde
etmektedir. Fabrikalarda sıkma bedeli, değişik şekillerde ücretlendirilmektedir. Bunlardan en önemlisi
hak yağ şeklinde olup bunun yanı sıra işlenen zeytin veya elde edilen zeytinyağı miktarı da
ücretlendirilebilmektedir.
Fabrikaların tamamına yakını zeytinyağı alımlarında kalite unsuru olarak asit derecesini (%84.85)
dikkate almaktadır. Zeytinyağı satın alırken dikkate alınan diğer özellikler ise duyusal özelliklerdir
(%15.15). İşletmelerde elde edilen zeytinyağı büyük oranda natürel birinci (%32.33) olarak
satılmaktadır. Geriye kalan zeytinyağı ise önem sırasına göre natürel ikinci (%27.73), riviera (%23.33)
ve natürel sızma (%16.61) şeklinde pazara sunulmaktadır.
Fabrikaların satışlarını yurtiçi ve yurtdışı satışlar olarak ayırmak mümkündür. Yurtiçi satışlarda en
önemli yeri doğrudan tüketiciye (%39.50) satışlar almakta olup bunu perakendecilere (%15.58) ve
toptancılara (%13.27) yapılan satışlar takip etmektedir. Perakendeciler ise kendilerine çeşitli şekillerde
gelen ürünü tüketicilere sunmaktadır. Geriye kalan %31.65 oranında zeytinyağı ise ihraç edilmektedir.
Ürün pazarlamasında aracı tiplerinin önem dereceleri ilden ile farklılık göstermektedir. Elde edilen
ürünün Osmaniye’de tamamı, Mersin ve Hatay’da üçte biri doğrudan tüketicilere satılmaktadır (Tablo
4.47). Zeytinyağı dışsatımı yapan işletmelerin tamamı Hatay’da bulunmaktadır. Görüşme yapılan
işletmelerde zeytinyağının yarıya yakını (%42.22) dış pazarda değerlendirilmekte ve genellikle
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, İran, Irak gibi Ortadoğu ülkeleri tercih
edilmektedir. Ayrıca, bu işletmelerden Amerika Birleşik Devletleri ve AB üyesi ülkelerden Romanya,
Litvanya ve İtalya’ya da düşük miktarlarda da olsa ihracat mevcuttur.
Tablo 4.47. Fabrikalarda Zeytinyağının Satış Yerleri (%)
Satış Yerleri
Tüketici
İhracatçı
Perakendeci
Toptancı
Toplam
Hatay
31.11
42.22
7.50
19.17
100.00
Mersin
33.40
0.00
54.00
12.60
100.00
Osmaniye
100.00
0.00
0.00
0.00
100.00
Ortalama
39.50
31.65
15.58
13.27
100.00
Araştırma alanında bulunan bazı fabrikalar yan tesisleri sayesinde aynı zamanda dolum faaliyetini de
yerine getirmektedir. Bu işletmeler genellikle büyük veya ihracatçı fabrikalara ait olup sadece
zeytinyağının paketlenmesi işlemini gerçekleştirmektedir. Hatay’da 9 adet, Mersin’de 2 adet olmak
üzere bölgede toplam 11 adet dolum tesisi bulunmaktadır. Bu işletmelerin kapasiteleri 140 ton/yıl ile
5,200 ton/yıl arasında değişmekle beraber ortalama 2,500 tondur.
Toptancılar:Bu aracı tipi, fabrikalardan aldıkları ürünleri herhangi bir işleme tabi tutmadan
perakendecilere ulaştırarak faaliyet göstermektedir. Bu kişiler fabrikalar ile toptancılar arasında
faaliyet göstermektedir.
Perakendeciler:Nihai tüketiciye satışlar süpermarketler, bakkallar vb. perakendeci satıcılar vasıtasıyla
olmaktadır. Bunun yanı sıra fabrikalar kendilerine ait olan satış birimleri aracılığıyla da doğrudan satış
gerçekleştirmektedir.
4.8.2.3. Fiyat Oluşumu
Görüşülen üreticilere, tüccarlara, fabrika ve prese sahiplerine zeytinyağı satış fiyatlarını etkileyen
etmenler sorulmuştur.
74
Üretici satışlarında fiyatı belirleyen faktörler sırasıyla ürün kalitesi (%87.06), ödeme zamanı (%11.76)
ve ürün miktarıdır (%1.18). Tüccar, prese ve küçük ölçekli fabrika satışlarında fiyat oluşumunda en
etkili faktörün bölgede faaliyet gösteren büyük kapasiteli ve önemli miktarda alım yapan fabrikalar
olduğu belirlenmiştir. Fiyat oluşumunda önemli rol oynayan büyük fabrikalar sezon başında (1-15
Eylül) rekolte tahmini yaparak her asit düzeyi için fiyat belirlemekte, sezon boyunca arzdaki
değişikliklere göre küçük farklılıklarla bu fiyatlar esas alınmaktadır. Fiyat oluşumunda etkili diğer
faktörler ise önem sırasıyla rekolte, arz-talep dengesi, Ege Bölgesi’nde belirlenen fiyatlar, Hatay
Ticaret Borsası’nda oluşan fiyatlar ve ihracat miktarı olarak sıralanmıştır.
4.8.2.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi
4.8.2.4.(1). Pazarlama Hizmetleri
Toplama:Üreticiler, hasat ettikleri zeytinleri fabrikaya taşıyarak sıkma işlemini gerçekleştirmekte ve
elde ettikleri zeytinyağının bir kısmını (%27.83) sıkım işlemi yapılan fabrikalara veya preseye bırakıp
(sıkım ücreti ve satış) kalanını işletmelerine getirmektedir. Bu şekilde elde edilen zeytinyağının
%24.93’ü işletme avlusunda doğrudan tüketicilere satılmakta ve kalan %47.24’ü tüccarlar tarafından
yine üretici işletmelerinden alınarak toplama hizmeti yerine getirilmektedir.
Toplama hizmetinin etkin olarak yerine getirilmesi başlıca 4 faktöre bağlıdır (Emeksiz, 1994).
Birincisi, tarım işletmelerinin pazarla olan yol bağlantısının durumudur. Araştırma kapsamına giren
işletmelerin ulaşım durumu iyi olup, etkinliği azaltıcı bir durumla karşılaşılmamıştır. İkincisi, pazara
olan uzaklıktır. Bölgede zeytinyağı fabrikalarda toplanmakta olup, toplama işlemi tüccarlar,
komisyoncular ve üreticiler tarafından gerçekleştirilmektedir. İşletmelerin fabrikalara oldukça yakın
olduğu ve pazar uzaklığının verimliliği azaltıcı bir faktör olmadığı söylenebilir. Üçüncüsü işletme
başına arz miktarıdır. İşletmelerde pazara arz edilen ortalama zeytinyağı miktarı 1,150 kg’dır.
Zeytinyağının çabuk bozulabilir bir ürün olmadığı göz önüne alındığında pazarlama miktarının
etkinliği azaltıcı bir unsur olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Dördüncüsü, nakliyede kullanılan araçların
cinsi ve bulunabilirliği olup bu bakımdan herhangi bir problem söz konusu değildir.
Özetlenecek olursa toplama hizmeti sırasında etkinliği azaltacak bir durum söz konusu değildir.
İşleme (Pazara Hazırlama):Zeytinyağı işleme teknolojisinin prensibi; zeytinin mezokarp
hücrelerinde oluşan yağı açığa çıkarmak ve bu yağı zeytinin diğer bileşenlerinden ayırmaktır. Zeytin
meyvesinin yaklaşık %40-55’i zeytin özsuyu, %18-31’i yağ, %14-22’si çekirdekten oluşmaktadır.
Zeytin daneleri, yağ randımanı ve kalitesi açısından optimum olgunluğa geldiğinde hasat edilerek
sıkma tesislerine getirilmektedir. Burada zeytinlerin oksidatif ve mikrobiyel bozulmaya yol
açmayacak şekilde kısa sürede işlenmesi gerekmektedir.
Zeytinyağı üretiminde klasik ve modern sistemler kullanılmaktadır. Klasik sistemi mengeneler, kuru
sistem (süper presler) ve sulu sistem (torbalı, hidrolik presler) olarak gruplandırmak mümkündür
(Kayahan ve Tekin, 2006).
Modern (Kontinü Santrifüjlüme) sistemler ise 2 fazlı ve 3 fazlı kontinü, perkolasyon, kombine
perkolasyon ve santrifüjleme (sinoleo) sistemi olarak gruplandırılabilir. Son yıllarda zeytinyağı
sektöründe klasik sistemlerin terk edilerek modern sistemlere geçilmiş olması, bu sistemlerin
içerisinde de 2 ve 3 fazlı kontinü sistemin ülke genelinde ve araştırma bölgesinde yaygınlaşmış olması
sebebiyle bu bölümde sadece kontinü sistemlerin çalışma esasları üzerinde durulmuştur.
Modern sistemlerin çalışma prensibi temel hatlarıyla Şekil 4.40’da gösterilmiştir. Bu sistemde
işlenmeye gelen zeytinlerin taş, toprak ve yabancı maddelerden arındırılması ve mutlaka yıkanması
gerekmektedir. Yabancı maddelerden arındırılan zeytinler, hücrelerinde bulunan yağ damlacıklarının
açığa çıkarılması için kırma ve ezme işlemine tabi tutulmaktadır. Bu işlem katı/sıvı fazların ayrılması
için hamurun hazırlanmasında önemli bir aşamadır. Yoğurma işlemi tamamlanan zeytin hamurunun
bünyesinde bulunan yağ fazının ayrılması için dekantör kullanılmaktadır. Kontinü sistemlerde
kullanılan dekantörler iki veya üç çıkışlı olabilmektedir. Bu sistemlerden yağ, karasu ve pirina (zeytin
meyvesinin fiziksel işlemler uygulanarak yağının ve suyunun büyük kısmı alınmış küspesi) çıkan
75
sistemler “üç fazlı” olarak adlandırılırken, sadece yağ ve yüksek nem içeriğine sahip pirina çıkan
sistemler “iki fazlı” olarak adlandırılmaktadır.
Katı/sıvı faz ayrımından sonra, elde edilen yağ, bünyesinde bir miktar karasu içerdiğinden sıvı/sıvı faz
ayrımı için separatörlerden geçirilerek, kimyasal ve duyusal özelliklerine göre depolanmaktadır. Elde
edilen yağ, natürel zeytinyağı özellikleri taşıyorsa natürel olarak depolamak, kimyasal ve duyusal
bakımdan uygun özellikler taşımıyor ise rafinasyon işlemine tabii tutmak gerekmektedir (TBMM,
2008).
Şekil 4.40. İki ve Üç Fazlı Kontinü Sistem Akışı
İki Faz
Üç Faz
Zeytin Kabulü
Zeytin Kabulü
Yaprak Ayırma
Yaprak Ayırma
Yıkama
Yıkama
Kırma
Kırma
Yoğurma
Yoğurma
Dekantasyon
Karasu+Pirina
Dekantasyon
Zeytinyağı
Zeytinyağı
Seperatör
Seperatör
Zeytinyağı
Zeytinyağı
Karasu
Kaynak: TBMM, 2008.
76
Pirina
Karasu
Zeytinyağı, Türk Gıda Kodeksi tarafından 2010 yılında yürürlüğe konulan ve Resmi Gazete’de
yayınlanan “Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği”nde belirlenen kriterlere göre 4 sınıfa ayrılmaktadır
(RG, 2010).
Natürel zeytinyağı: Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir
ısıl ortamda, sadece yıkama, dekantasyon, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel
işlemler uygulanarak elde edilen yağları ifade etmektedir. Natürel zeytinyağları; natürel sızma, natürel
birinci ve ham zeytinyağı/rafinajlık olarak ayrılmaktadır.
 Natürel sızma zeytinyağı; Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit
cinsinden her 100 gramda 0.8 gramdan fazla olmayan yağlardır.
 Natürel birinci zeytinyağı; Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit
cinsinden her l00 gramda 2.0 gramdan fazla olmayan yağlardır.
 Ham zeytinyağı/Rafinajlık: Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 2.0
gramdan fazla olan veya duyusal ve karakteristik özellikleri bakımından doğrudan
tüketime uygun olmayan, rafinasyon veya teknik amaçlı kullanıma uygun yağlar olarak
tanımlanmaktadır.
Rafine zeytinyağı: Ham zeytinyağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metotlarla
rafine edilmeleri sonucu elde edilen ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 0.3
gramdan fazla olmayan yağdır.
Riviera zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğrudan tüketime uygun natürel zeytinyağları karışımından
oluşan ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda l.0 gramdan fazla olmayan yağdır.
Çeşnili zeytinyağı: Zeytinyağlarına değişik baharat, bitki, meyve ve sebzelerin ilave edilmesi ile elde
edilen ve diğer özellikleri açısından kendi kategorisindeki ürünlerin özelliklerini taşıyan yağdır.
Zeytinyağının pazarlanmasında anahtar unsurlardan birisi yüksek kalitede ürün elde etmektir.
Zeytinyağı kalitesi üzerinde hammadde olarak kullanılan zeytinin özelliklerinin oldukça önemli bir
yeri vardır. Türk Gıda Kodeksi’nde kullanılacak hammadde ile ilgili olarak uyulması gereken
uygulamaların bazıları şu şekilde belirlenmiştir. Ürünün imal edilmesinde kullanılacak hammaddeler;
yabancı maddeler, parazitler, mikroorganizmalar veya bunların toksinleri açısından kabul edilebilir
düzeyde olmalıdır. Hammadde, yardımcı madde ve katkı maddeleri bozulmanın ve zararın en aza
indirilebileceği koşullarda muhafaza edilmelidir.
Zeytinin bileşiminde bulunan enzimlerin (özellikle lipaz enzimi) ve suyun etkisiyle hidrolitik,
oksidatif, ve mikrobiyal bozulmalar nedeniyle meyve bünyesinde bulunan yağ, hızla bozulmaya
başlamaktadır (TBMM, 2008).
Bölgede zeytinyağının hammaddesi olan dane zeytinin hasadından işlenmesine kadar bir takım
aksaklıklar mevcuttur. Zeytin doğası gereği farklı zamanlarda olgunlaşan bir üründür. Özellikle,
Hatay’da ve Mersin’de bulunan bahçelerin küçük parseller halinde genellikle eğimli arazilerde
bulunması makineli hasat yapılmasını güçleştirmektedir. Bu bahçelerde zeytin olgunlaştıkça, küçük
miktarlarda ve genellikle sırıklarla çırpılarak hasat edilmekte, çuvallarla işletme avlusuna taşınarak
yaklaşık 1 hafta bu şekilde bekletilmektedir. Elde edilen yığınlar ancak belirli miktarlara ulaştığında
fabrikalara taşınmaktadır. Bu durum danede bozulmalara yol açarak asitliğin artmasına sebep
olmaktadır. Ayrıca, bazı üreticiler topladıkları zeytinin içerisine dip zeytin olarak adlandırılan yerden
toplanan kötü kalitede zeytini de karıştırdıklarını ifade etmişlerdir. Fabrikaya gelen zeytinler ise yine
uygun olmayan koşullarda (fabrika avlusunda ısı ve ışığa maruz kalarak) yaklaşık 3-4 gün daha
bekletilmekte, sonrasında zeytinyağına işlenmektedir. Özellikle ürünün var yıllarında üretimin artması
nedeniyle fabrikalara getirilen zeytinin bekleme süresi uzamaktadır. Nitekim, fabrikalarda görüşülen
kişiler ürünün var yıllarında özellikle de Kasım ayının 15’inden Aralık ayının 15’ine kadar sık sık
bekletme zorunluluğunun doğduğunu belirtmişlerdir. Bu faktörler bir arada düşünüldüğünde zeytinde
kalite bozulmaları ortaya çıkmakta, buna bağlı olarak da zeytinyağın kalitesinde düşmeler
gerçekleşmektedir.
Araştırma bölgesinde dane zeytinin zeytinyağına işlenmesi modern tekniklerle yapılmaktadır.
Zeytinyağı fabrikalarının ve preselerinin tamamında kontinü sistem olarak adlandırılan zeytinyağı
77
işleme sistemleri mevcuttur. Ancak işleme sırasında yapılan bir takım yanlış uygulamaların kaliteyi
olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Kaliteli zeytinyağı elde etmek için işleme sırasında dikkat
edilmesi gereken önemli faktörlerden birisinin zeytin hamurunun yoğurulma sıcaklığı olduğu sıkça
ifade edilmekte ve yoğurma işlemi için en uygun sıcaklığın 28-35 ºC olduğu belirtilmektedir
(Giovacchino ve ark, 2002). Ancak yapılan görüşmelerde, sıcaklığın 45 ºC’ye kadar yükseldiği
saptanmıştır. Sıcaklık artışının yağ randımanı üzerindeki olumlu etkisi sebebiyle fabrika sahipleri daha
yüksek sıcaklıkta su kullanmayı tercih etmektedir.
Bölgede, kaliteli hammadde temininde yaşanan sorunlar, işleme tesislerinden genellikle modern
sistemler kullanılmasına rağmen özellikle küçük ölçekli fabrika ve preselerdeki teknik elemanların
bilgi yetersizliği sonucu yapılan birtakım hatalı uygulamalar nedeniyle zeytinyağı işleme hizmetinin
etkin bir şekilde yerine getirilemediği söylenebilir.
Dağıtım: Elde edilen ürünlerin toplanıp, tüketime hazır hale getirildikten sonra tüketicilerin satın
alacağı yerlere sevk edilmesidir. Ürünlerin dağıtımı, toptan ve perakende satış birimlerine ve
tüketicilere dağıtımı içermektedir. Bu hizmet, ürünlerin sunulacağı potansiyel pazarların bulunmasını,
bu pazarların ne kadar ürünü mas edebileceğini hesaplamayı ve ürünlerin hangi fiyatla satılabileceğini
incelemeyi içine almaktadır (İnan, 2006).
Zeytinyağının üreticilerden alınıp bölge içinde ve bölge dışında bulunan fabrikalara dağıtımı tüccarlar
tarafından yapılmaktadır. Bu hizmet, fabrikalardan satışlarda ise fabrikalar veya toptancılar vasıtasıyla
yerine getirilmektedir. Dağıtımda pazarlama etkinliğini azaltıcı bir unsurla karşılaşılmamıştır.
Paketleme ve Ambalajlama: Zeytinyağının ambalajlanmasında kullanılan materyal zeytinyağı
kalitesini etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Ambalajlama sonrası ambalaj materyaline ve çevre
koşullarına bağlı yağda istenmeyen bir takım kimyasal değişiklikler ve duyusal özelliklerde azalmalar
meydana gelmektedir. Zeytinyağları için genellikle kullanılan ambalaj materyalleri, değişen
kapasitelerdeki teneke kutular, cam ve plastik şişelerdir (Keçeli, 2008).
Zeytinyağının ambalajlanması konusundaki kriterler Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin
Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü’nde yer almaktadır. Söz konusu yönetmelikte
ambalajlamada kullanılacak materyalin, ürünü sıcaklık değişimleri, nem, hava, ışık gibi olumsuz dış
etkenlerden koruması gerektiği belirtilmiştir. Bu materyaller ürünün bileşiminde istenmeyen
değişikliklere ve organoleptik (duyusal) özelliklerinde bozulmalara neden olmamalıdır. Başka bir
ifadeyle, ambalaj malzemesi gıda maddesiyle etkileşim göstermeyen nitelikte olmalıdır.
Araştırma bölgesinde, üreticilerden ve preselerden doğrudan tüketiciye yapılan satışlarda genellikle
plastik kaplar (mavi bidon) ve pet şişeler kullanılmaktadır. Söz konusu kaplar, ürünün havayla
temasını, ısıya ve ışığa maruz kalmasını engellememekte, bu durum kalitede bozulmalara neden
olmaktadır. Dolayısıyla üreticilerden ve preselerden doğrudan tüketicilere satışlarda, ambalajlama ve
paketleme hizmeti etkin bir şekilde yerine getirilmemektedir.
Preselerden fabrikalara yapılan satışlarda nispeten de olsa ürünün sağlıklı bir şekilde korunmasını
sağlayacak nitelikte kaplar kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada işletmelerde kısmen bir etkinlik
söz konusudur. Fabrikalarda ise paketleme sırasında çeşitli büyüklükte cam, teneke ve plastik ambalaj
malzemeleri kullanılmaktadır. Hem yurt içi hem yurt dışı satışlarda piyasada ağırlıklı olarak kullanılan
ambalaj malzemeleri teneke kutular ve plastik şişelerdir. Zeytinyağı fabrikalar tarafından cam
şişelerde satışa sunulmak istenmekte ancak maliyeti önemli ölçüde artırdığı için sıkça tercih
edilememektedir. Araştırma alanındaki bazı fabrikalar kendi ambalajlama tesislerine sahiptir.
Fabrikalar açısından paketleme konusunda kaliteyi ve dolayısıyla pazarlama organizasyonunu
olumsuz etkileyebilecek faktörlere pek rastlanmamıştır.
Dış ticaret açısından ambalajlama, daha büyük önem taşımakta olup dışsatımda uyulması gereken usul
ve esaslar Türk Standartları Enstitüsü, “TS 341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı ve TS 342 Yemeklik
Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış Ticarette Zorunlu Uygulamaya
Konulmasına İlişkin Tebliği” ile belirlenmiştir. Bu tebliğe göre; teneke kutu ambalajlar yeni,
paslanmamış ve besin maddesi kapları yapımı için uygun özellikte tenekeden yapılmış olmalıdır.
Büyük teneke ambalajlar pres teneke kapsülle, daha küçük tenekeler, teneke kapsülle veya plastikle,
bu tenekelerin alt ve üst kapakları ise özel kapatma aletleri ile lehimsiz olarak kapatılmalıdır. Teneke
78
kutuların dolum hacimleri 250 ml’den 18,000 ml’ye kadar değişebilmektedir (250 ml, 500 ml, 1,000
ml, 2,000 ml, 3,000 ml, 4,000 ml, 5,000 ml, 10,000 ml, 18,000 ml). Şişeler ise cam ve plastik olabilir.
Şişeler doldurulmadan önce dikkatle temizlenmeli ve ağızları hava sızdırmayacak ve kapak
bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılmış olmalıdır. Vidalı metal kapakların kullanılması
durumunda yağ ile temas eden iç yüzeyi mantar veya alüminyum folyo ile kaplanmış olmalıdır. Plastik
veya cam şişelerin dolum hacimleri ise 100 ml ile 500 ml arasındadır (100 ml, 250 ml, 500 ml, 750 ml,
1,000 ml, 1,500 ml, 2,000 ml, 3,000 ml, 4,000 ml, 5,000 ml) (TSE, 2004).
Araştırma alanında görüşülen fabrikalarda, 2008 yılında ihraç edilen zeytinyağının %43.24’ü kutulu
şekildedir. Ancak, ambalajın niteliği ve büyüklüğü ihracat yapılan ülkelerin tüketici taleplerine göre
değişmektedir. AB üyesi ülkelere ve ABD’ye yapılan ihracatta genellikle 500 ml veya 1,000 ml
büyüklüğünde cam ve plastik şişeler tercih edilirken, Orta Doğu ve Arap ülkelerine yapılan satışlarda
ise büyük oranda 250 ml’den başlamak üzere çeşitli büyüklükte teneke kutular kullanılmaktadır.
Dışsatımda paketleme-ambalajlama hizmetlerinde etkinliğin azalmasına yol açacak herhangi bir
uygulamaya rastlanmamıştır.
Taşıma: Taşıma hizmeti iki aşamada yerine getirilmektedir. Biri hammadde olarak kullanılacak
zeytinin bahçeden işletme avlusuna taşınması, diğeri elde edilen zeytinyağının üretici işletmelerinden
ve işleme tesislerinden tüketim merkezlerine taşınmasıdır.
Hammadde olarak kullanılacak zeytinler, hasattan sonra bahçeden işletme avlusuna küçük partiler
halinde taşınmaktadır. Taşıma aracı olarak genellikle traktör kullanılmakta olup, bunun yanı sıra
arabayla ve hayvanla taşıma da mevcuttur. Bu durum zeytinlerin zedelenmesine sebep olarak kimyasal
bozulmaları artırmakta ve zeytinyağının kalitesinde düşmelere sebep olabilmektedir. Böylece bölgede
zeytinyağının hammaddesi olarak kullanılacak dane zeytinin taşınması sırasında bir takım sorunların
mevcut olduğu söylenebilir.
Zeytinyağında taşıma hizmeti üreticiden, preselerden ve fabrikalardan satışlarda farklı şekillerde
yapılmaktadır. Üreticiden satışlarda, üreticilerin büyük bir kısmı (%72.17) zeytinyağını kendi
işletmesinde teslim etmekte ve taşıma işlemi tamamıyla alıcı tarafından gerçekleştirilmektedir. Ürünü
üreticiden alan tüccarlar, taşıma işlemini kendilerine ait kamyonet gibi araçlarla yapmaktadır. Taşıma
mesafesi, yerel tüccarlar için oldukça kısa iken, bölge dışından gelen tüccarlar için daha uzundur ve
değişkenlik göstermektedir. Preselerden fabrikalara taşıma genellikle, preseler tarafından varille
yapılmakta olup taşıma mesafesiyle ilgili herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Fabrikalardan
satışlarda ise taşıma işlemi büyük oranda fabrikalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Fabrikalardan
satışlar, taşımaya elverişli büyük ve modern araçlarla yapılmaktadır. Fabrikaların yanı sıra, az
miktarda ürün de toptancılar vasıtasıyla perakendecilere ulaştırılmakta olup bu aşamada da herhangi
bir sorunla karşılaşılmamaktadır. Sonuç olarak, araştırma alanında zeytinyağı pazarlama
organizasyonunun taşıma açısından etkin olduğu söylenebilir.
Depolama: Zeytinyağının elde edilmesinden tüketiciye sunulmasına kadar geçen sürede uygun
şartlarda muhafaza edilmemesi durumunda (yağın içindeki tortu maddesi, kabın cinsi, çevre şartları
vd.) kalitesinde bozulmalar meydana gelebilir. Bu bozulmalar asitliğin artması, sabunlaşma olayı,
ekşime, oksidasyonlar, peroksit sayısının artması ve duyusal kalitenin bozulması şeklinde
olabilmektedir. Bozulmaları engellemek için dikkat edilecek başlıca unsurlar, sıcaklığın 10 ºC
üzerinde olmaması, yağın ışıkla ve havayla temas etmemesidir. Muhafaza için en uygun yöntem ise
paslanmaz çelik tanklarda azot gazı altında saklanmasıdır (Kayahan ve Tekin, 2006; Keçeli, 2008).
Bölgede depolama hizmeti üreticiler, preseler ve fabrikalar tarafından yapılmaktadır. Üreticiler
ellerinde bulunan zeytinyağlarını genellikle plastik kaplarda (mavi bidonlarda) işletmenin
kullanılmayan karanlık bir odasında muhafaza etmektedir. Preselerde de toplanan ürünler büyük
ölçüde plastik kaplarda bekletilmektedir. Fabrikalarda ise depolamada krom tank (%57.58), plastik
gıda tankı (%21.21), çelik tank (%12.12) ve beton kuyular (%9.09) kullanmaktadır.
Zeytinyağı bir süre bekletildikten sonra posası çökmekte ve bu posanın zeytinyağına teması kalitede
düşmelere sebep olmaktadır. Depolama sırasında dikkat edilecek unsurlardan birisi de yağın posadan
mümkün olduğunca arındırılmış olmasıdır (Göğüş ve ark, 2009). Üreticilerin ve preselerin genellikle
bu konuda herhangi bir uygulaması bulunmamaktadır. Ancak fabrikalarda görüşülen kişilerin bu
konuda daha bilinçli oldukları görülmüştür. Zeytinyağı depolanmasında kullanılan tankların alt
79
kısımlarının huni şeklinde yapılmış olması, posanın burada birikmesine ve belirli aralıkla
temizlenmesine olanak sağlamaktadır. Bu posanın, ayda 1 defa temizlenmesi yeterli görülmektedir.
Zeytinyağını tanklarda depolayan fabrikaların yarısından fazlası (%58.82) temizleme işlemini ayda 1,
geriye kalanı ise ayda 2-3 defa yapmaktadır.
Özetle, depolama hizmetinin etkinliği üreticiler ve preseler açısından yetersizdir. Ancak fabrikalarda,
depolama hizmetinin etkinliğini azaltıcı bir unsura rastlanmamıştır.
Dereceleme ve Standardizasyon: Tarımsal ürünler genellikle hasat edilip toplandıktan sonra
derecelere ayrılarak sınıflandırılır. Dereceleme, ağırlık, hacim, renk, tat, koku gibi derece açısından
aynı kalitede olan ürünlerin seçilerek gruplar haline getirilmesidir (İnan, 2006). Pazarda talep edilen
ürünün tüketiciler tarafından kolay bir şekilde bulunmasının sağlanması ve pazarlama masraflarının
azalmasına yardımcı olması bakımlarından önemli bir pazarlama hizmetidir.
Elde edilen yağların belirli kalite özelliklerine göre sınıflara ayrılması yağın kimyasal ve duyusal
özelliklerinin korunması yönünden önemlidir. Değişik kaliteye sahip ve farklı özellikler gösteren
yağların sınıflandırılması ve bu sınıfların birbirlerine karıştırılmadan depolanmaları gerekmektedir.
Aksi takdirde düşük kalitedeki yağların yüksek kaliteli yağlarla karıştırılması, yüksek kaliteli yağlarda
kalite kayıplarına neden olmaktadır (Kayahan ve Tekin, 2006).
Bölgede dereceleme işlemi genellikle büyük fabrikalar tarafından zeytinyağında bulunan asit oranına
göre yapılmaktadır. Bu fabrikalarda asitlik tayini ustabaşı olarak nitelendirilen kişiler tarafından, eter
alkol vb. çözeltilerden faydalanılarak yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, çeşide veya organoleptik
özelliklere göre de sınıflandırma da mevcuttur. Görüşülen fabrikalarda laboratuara rastlanmamıştır.
Türkiye’de zeytinyağında standardizasyon hizmeti, biri iç piyasada diğeri dış piyasada uygulanmak
üzere 2 ayrı mevzuata göre yapılmaktadır. Yurtiçi satışlarda geçerli olan Yemeklik Zeytinyağı
Standardı ilk olarak 1967 yılında zorunlu uygulamaya koyulmuş olup 25.04.1998, 03.08.2007 ve
07.08.2010 tarihlerinde yapılan değişikliklerle son halini alarak “Yemeklik Zeytinyağı ve Pirina Yağı
Tebliği” şeklinde uygulanmaya devam edilmektedir. İhracatta ise “TS 341 Yemeklik Zeytinyağı
Standardı” ve “TS 342 Yemeklik Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış
Ticarette Zorunlu Uygulamaya Konulmasına İlişkin Tebliğ” zorunlu olarak uygulanmaktadır.
Araştırma bölgesinde üreticilerin ve preselerin zeytinyağı satışlarında herhangi bir dereceleme ve
standardizasyon söz konusu değildir. Fabrikaların standardizasyon hizmetini yerine getirmelerinde ise
herhangi bir aksaklık görülmemiştir.
4.8.2.4.(2). Pazarın Saydamlığı
Pazarın saydamlığı, pazara katılan herkes tarafından pazar koşullarının erişilebilir olmasıdır.
Herhangi bir ürünün pazarında saydamlığın olması, aşağıdaki bilgilere ulaşılabilmesiyle mümkündür.
 Söz konusu ürünün ve ikame maddelerin değişik bölgeler itibariyle arz ve talep miktarları,
 Depolanabilir ürünler için arz ve talebin gelecekteki gelişimi (Plate ve Böckenhoff, 1984’den
aktaran Emeksiz, 1994).
Pazar bilgilerinin tam olarak bulunduğu hallerde pazarla ilgili sorunlar daha net ve sağlıklı
şekilde çözümlenebilir. Pazar bilgileri orijinal olarak arz açısından üreticilerden, pazarlama ile ilgili
olarak pazarlama kanallarında yer alan firmalardan ve tüketicilerden sağlanır. Piyasanın geleceği ile
ilgili bilgiler uzun dönemde yapılacak plan ve programlar, çiftçiler, pazarlama firmaları ve
kooperatifler için son derece önemlidir. Ancak bu şekilde, pazarlama kuruluşlarının tüketici
tercihlerine göre ürünü işlemeye ve pazarlamaya yön vermeleri mümkün olabilir (İnan, 1998).
Saydam bir pazar için temel koşul, Türk Gıda Kodeksi tarafından belirlenen dereceleme ve
standardizasyon ile ilgili kurallara uyulmasıdır (Emeksiz, 1994). Zeytinyağı pazarlama organizasyonu,
bu yönden, Bölüm 4.8.2.4.(1)’de değerlendirilmiştir. İkinci önemli koşul, pazar haberlerinin etkin bir
şekilde toplanması ve yayılmasıdır. Bölgede zeytinyağı pazarlamasında, pazar haberlerinin toplanması
ve yayılmasının ne şekilde gerçekleştiğini belirlemek amacıyla pazar katılımcılarına (üretici, tüccar,
prese ve fabrikalar) çeşitli sorular sorulmuş ve alınan yanıtlar değerlendirilmiştir. Alınan yanıtlar
80
büyük fabrikalar hariç diğerlerinin pazarla ilgili sadece fiyatlar hakkında kısıtlı bilgiye sahip olduğu
şeklindedir. Üreticilerin fiyat hakkında bilgi edindikleri başlıca kaynaklar tüccarlar, diğer üreticiler ve
yörelerindeki yağ fabrikalarıdır. Tüccarların bilgi kaynakları ise önem sırasıyla diğer tüccarlar,
yöredeki ve yöre dışındaki yağ fabrikalarıdır (özellikle Ege Bölgesi ve Gaziantep). Preseler ve küçük
ölçekli fabrikalar yöredeki büyük fabrikalardan bilgi edinirken büyük fabrikalar pazar bilgilerine
erişmede daha geniş imkanlara sahiptir. Nitekim, bölge düzeyinde veya ulusal düzeyde, günlük,
haftalık ve aylık olarak zeytinyağında üretim, arz, talep, stoklama ve fiyat hareketleri ile ilgili mevcut
ve geleceğe ilişkin bilgileri içeren bir haber bülteni (basılı veya elektronik ortamda) bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, pazarlama organizasyonunun pazar saydamlığı bakımından yetersiz olduğu söylenebilir.
4.8.2.4.(3). Rekabet
Pazarlama organizasyonunun rekabet açısından değerlendirilmesi, üreticilerin pazar karşısındaki
durumlarının (pazar pozisyonu ve pazar gücü) ve toptancı aşamasındaki rekabet yoğunluğunun
incelenmesi ile olanaklıdır (Emeksiz, 1994).
Üreticilerin pazarda güçlü olması kullanabilecekleri pazarlama kanallarının çokluğuna bağlıdır.
Araştırma alanında zeytinyağı üreticileri için genel itibariyle 4 pazarlama kanalı mevcuttur. Yapılan
görüşmeler sırasında üreticiler, fiyatın belirlenmesinde tüccar karşısında rekabet güçlerinin
zayıflığının önemli bir sorun olduğunu ifade etmişlerdir. Üreticilerin rekabet güçlerinin zayıf
olmasının sebepleri, Hatay’da üretim miktarının fazlalığı, Mersin’de ve Osmaniye’de alıcı sayısının az
olmasıdır.
Tüccar aşamasında rekabetin yoğunluğu tüccarların pazara giriş serbestilerinin olması durumu ve
tüccarların davranış biçimleri ile belirlenmektedir. Tüccarların pazara girişlerinde herhangi bir engel
yoktur. Tüccarların rekabetle ilgili davranışlarını belirlemek amacıyla başvurdukları temel
uygulamalar zamanında ödeme, peşin ödeme ve üretici işletmesinde alım yapmaktır. Satışla ilgili
başvurdukları aktiviteler ise ihtiyaç duyulan ürünün zamanında temin edilmesi ve kaliteli ürün
vermektir. Bu sorulara verilen yanıtlar, çeşitlilik göstermemekte ve temel rekabet unsurlarını
içermemektedir. Bunun yanı sıra tüccarlara aralarındaki rekabetin şiddeti hakkında düşünceleri
sorulmuş, 4 kişi herhangi bir şekilde rekabet yaşamadıklarını, 3 kişi kısmen ve 2 kişi şiddetli rekabet
yaşadıklarını ifade etmiştir.
Bu bulgular sonucunda, tüccarlar arasında düşük düzeyde rekabet olduğu söylenebilir.
Fabrika aşamasında ise rekabetin yoğunluğu ve şekli biraz daha farklıdır. Piyasada fabrikaların fiyatlar
konusunda belirleyici rol oynadığı ve fabrikalar arasında fiyatta rekabetin olmadığı rahatlıkla
söylenebilir. Ancak, oldukça az sayıda fabrika satın alacakları ürün miktarını artırabilmek amacıyla
hizmette rekabet edebilmektedir.
4.8.2.4.(4). Pazarlama Marjı
Bu bölümde, fiyat verileri elverdiği ölçüde bölgede en önemli pazarlama kanalı olan üretici-tüccarzeytinyağı işleme tesisi-perakendeci-tüketici kanalı izlenerek zeytinyağı pazarlama marjı hakkında
fikir edinilmeye çalışılmıştır. Zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatını hesaplarken üretici anketlerinden
tüccara yapılan satışlarda ürün teslim fiyatları dikkate alınmıştır. Tüccarlarla ve fabrikalarla yapılan
görüşmeler sonucunda ise bu aracıların satış fiyatları belirlenmiştir. Perakende fiyatları ise Hatay’da
15, Mersin’de 7 perakendeciye ait verilerden derlenmiştir. Bu şekilde elde edilen fiyatlar kullanılarak,
Hatay ve Mersin illeri için pazarlama marjları hesaplanmıştır. Osmaniye’de pazarlamada herhangi bir
aracı faaliyeti söz konusu olmadığı için (üreticilerin satışları doğrudan tüketicilere yapılmaktadır)
pazarlama marjı hesaplamalarında bu il dikkate alınmamıştır.
Yapılan hesaplamalar sonucunda Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytinyağı satış fiyatları üretici
aşamasında 4.50 TL iken tüketiciye ulaşıncaya kadar %68.88 artarak 7.60 TL’ye ulaşmaktadır (Tablo
4.48). Perakende fiyatları içerisinde üretici fiyatlarının payı %59.21’dir. Diğer bir ifadeyle perakende
fiyatı içerisinde marjların payı %40.79’dur. Aracılar düzeyinde en yüksek marj zeytinyağı
fabrikalarında (1.51 TL/kg; %23.77) ortaya çıkmıştır. Fabrikalarda toplanan zeytinyağları çeşitli
işlemlere tabi tutularak (dereceleme, standardizasyon, depolama, paketleme ve ambalajlama) satışa
81
82
sunulduğundan bu aşamada marjlar nispeten yüksek olmaktadır. Tüccarların satış fiyatı 4.84 TL/kg
olup, mutlak marj 0.34 TL/kg, nispi marj %7.02 olarak hesaplanmıştır.
Zeytinyağı fiyatları ve pazarlama marjları iller arasında farklılık göstermektedir. Üretici fiyatı
Hatay’da 4.10 TL/kg iken Mersin’de 6.22 TL/kg olarak belirlenmiştir. Mersin’de fiyatın daha yüksek
olmasının sebebi pazara arz edilen miktarın diğer illere göre az olmasından kaynaklanmaktadır.
Tüketicinin ödediği fiyat ise Hatay’da 7.50 TL/kg iken Mersin’de 8.95 TL/kg’dır.
Olgun (1988) tarafından, Türkiye’nin önemli üretici illeri olan Muğla, Aydın, İzmir ve Balıkesir’de
yapılan bir çalışmada tüketici fiyatlarının üretici fiyatlarından %41.80 fazla olduğu, perakende
fiyatının ise %37.67’sinin marjlardan oluştuğu bulunmuştur.
4.8.2.5. Zeytinyağı Üretim ve Pazarlama Sorunları
Zeytinyağı üretimi ve pazarlaması ile ilgili sorunları belirlemek amacıyla işleme tesislerine üretim ve
pazarlama sırasında karşılaştıkları sorunlar sorulmuş, alınan yanıtlar, hammadde temini, işleme ve
pazarlamadan kaynaklanan sorunlar ile diğer sorunlar olmak üzere sınıflandırılarak sunulmuştur.
Hammadde temini ile ilgili karşılaşılan başlıca problemler önem sırasıyla hasat şekli, yöresel çeşitlerin
azalması, dip zeytinlerin işlemeye getirilmesi, zeytinlerin çuvallar içinde taşınıyor olması ve hasattan
işlemeye kadar bekleme süresinin uzunluğudur (Tablo 4.49). Bunların yanı sıra üreticilerin bilgi
yetersizliği, parsellerin küçüklüğü, bakım işlemlerindeki yetersizlikler ve yanlışlıklar, zeytinlerin
içerisinde yabancı maddelerin (dal, yaprak, toprak vb.) bulunması kaliteli zeytinyağı elde edilmesini
olumsuz etkileyen diğer unsurlardır.
Tablo 4.49. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Hammadde Sorunları
Sorunlar
Hasat şekli
Yöresel çeşitlerin azalması
Dip zeytinin işlemeye getirilmesi
Zeytinlerin uzun süre bekletilmesi
Üretici işletmesinde zeytinlerin bekletilmesi
Üreticilerin bilgi yetersizliği
Parsellerin küçük olması
Bakım işlemlerinin yeterince yapılmaması
Zeytinlerin içerisinde yabancı maddelerin bulunması
Adet
17
14
13
12
11
10
10
9
8
Oran (%) (n/33)
51.52
42.42
39.39
36.36
33.33
30.30
30.30
27.27
24.24
Zeytinyağının işlenmesi ile ilgili en önemli sorunlar kalifiye eleman kıtlığı ile taklit ve tağşişdir (Tablo
4.50). Bölgedeki işleme tesislerinin büyük bölümünde, nitelikli ve deneyimli makine operatörü
bulunmasında zorluk yaşanmaktadır. Bazı durumlarda, bu operatörler Ege Bölgesi’nden
getirilmektedir. İşletmelerde sorun olarak sıkça dile getirilen taklit ve tağşiş, tüm sektör paydaşlarınca
en çok tartışılan ve önlenmesi için çaba sarf edilen konulardan birisidir. Taklit ve tağşişin tanımları,
5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun”da yapılmıştır. Taklit, gıda maddesini ve gıda ile temasta
bulunan madde ve malzemelerini şekil, bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri
haiz gibi göstermek; tağşiş ise gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin,
mevzuata veya izin verilen özelliklere aykırı olarak üretilmesi olarak tanımlanmıştır (RG, 2004). Bu
sorunu ortaya çıkaran başlıca uygulamalar, natürel zeytinyağına, rafine zeytinyağı ilave edilerek
natürel zeytinyağı adı altında satışa sunulması veya zeytinyağına diğer bitkisel yağların
karıştırılmasıdır. İl Tarım Müdürlükleri tarafından yapılan analizlerde (teknik imkansızlıklardan
dolayı) ilave yağların tamamına ait kontrol yapılamamakta, sadece bazı yağlar (genellikle fındık yağı)
tespit edilebilmektedir. Bu nedenle, mevcut kontroller taklit ve tağşişe tam olarak çözüm
83
sağlayamamaktadır. Tüketici açısından bakıldığında ise tağşişli ürünlerle ilgili haberlerden dolayı,
tüketicilerin güven kaybına uğraması sektörü olumsuz yönde etkilemektir.
Zeytinyağının işlenmesi sırasında karşılaşılan diğer sorunlar ise maliyetin (özellikle elektrik
masrafının) yüksekliği, ürün kalite özelliklerinin belirleneceği laboratuarların azlığı ve tahlil ücretlerin
yüksekliği, bölgede rafinasyon tesisi olmaması, ambalaj malzemelerinin pahalı olması ve dolum
tesislerinin azlığıdır.
Tablo 4.50. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde İşleme Sorunları
Sorunlar
Kalifiye elemanın azlığı
Taklit ve tağşiş
Maliyetin yüksekliği
Laboratuarların azlığı ve tahlil ücretlerin yüksekliği
Bölgede rafinasyon tesisi olmaması
Ambalaj malzemelerinin pahalı olması
Dolum tesislerinin azlığı
Adet
12
11
10
8
3
3
3
Oran (%) (n/33)
36.36
33.33
30.30
24.24
9.09
9.09
9.09
Pazarlamadan kaynaklanan en belirgin sorun pazar bulmada zorluk yaşanmasıdır (Tablo 4.51).
Görüşülen kişiler, zeytinyağına pazar bulmada sıkıntı yaşadıklarını, yeni fidan dikimleri ile artacak
olan üretim miktarını sunabilecekleri yeni pazarların arayışında olduklarını ve bu pazarlara yönelmek
istediklerini sıkça dile getirmişlerdir. Bunların yanı sıra zeytinyağı fiyatlarının düşük olması, organik
zeytinyağına sertifika almada zorluk ve maliyetin yüksekliğinden dolayı diğer ülkelerle rekabet
edememe karşılan diğer sorunlardır.
Tablo 4.51. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Pazarlama Sorunları
Sorunlar
Pazar bulmada zorluk yaşanması
Zeytinyağı fiyatlarının düşük olması
Organik zeytinyağına sertifika almada zorluk
Maliyet açısından diğer ülkelerle rekabet edememe
Adet
12
10
7
5
Oran (%) (n/33)
36.36
30.30
21.21
15.15
Tüm bu sorunların yanı sıra, zeytinyağı işletmelerini etkileyen diğer sorunlar ise sermayenin yetersiz
oluşu ve kredi alımlarında bürokratik işlemlerin fazlalığıdır.
4.8.3. Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu
Sofralık zeytin, zeytin ağacı (Olea europaea L. spp. Sativa) meyvelerinin tekniğine uygun olarak
acılığı giderilip, laktik asit fermantasyonuna tâbi tutularak (veya tutulmayarak) gerektiğinde laktik asit
ve/veya diğer katkı maddeleri ilâve edilen, pastörizasyon veya sterilizasyon işlemine tâbi tutularak
veya tutulmadan elde edilen meyve bütünlüğü bozulmamış ürün olarak tanımlanmaktadır (RG, 2008).
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde, özellikle bazı yörelerde, zeytinciliğin geleneksel bir üretim dalı olarak
kabul edilmesi sebebiyle sofralık zeytin üretimi, öz kaynakların değerlendirilmesi, istihdam
yaratılması ve alternatif bir gelir kaynağı olarak üretici gelirlerinin artırılması ve stabil hale getirilmesi
açısından önemli bir yere sahiptir. Bu açılardan, bölgede önümüzdeki yıllarda artacağı düşünülen
zeytin üretimine paralel olarak artacak olan sofralık zeytin üretiminin gerek yurt içi gerek yurt dışı
pazarda tüketiciye etkin bir şekilde ulaştırılması gerekmektedir. Bu da, sofralık zeytinin uygun
84
yöntemlerle işlenmesini, standartlara uygun ve tüketici talepleri doğrultusunda pazara sunulmasını
gerekli kılmaktadır.
Çalışmanın bu bölümünde Doğu Akdeniz Bölgesi’nde sofralık zeytin pazarlama kanalları ve
pazarlama aracıları ortaya koyularak pazarlama hizmetlerinin yerine getirilişi incelenmiş, sofralık
zeytin işleme tesislerinin üretim ve pazarlamada karşılaştıkları sorunlar ortaya koyulmuştur.
4.8.3.1. Pazarlama Kanalları
Araştırma alanında, sofralık zeytin pazarlamasında üreticilerin başlıca 3 pazar partneri bulunmaktadır.
Üretici satışlarının %65.23’ü sofralık zeytin işleme tesislerine, %20.22’si tüccarlara, %12.47’si
toplayıcılara yapılmaktadır (Tablo 4.52). Geriye kalan az miktarda ürün ise doğrudan tüketicilere
(%2.08) satılarak değerlendirilmektedir. İller itibariyle incelendiğinde, üreticilerin en önemli satış
yerleri Hatay’da toplayıcılar, Mersin’de sofralık zeytin işleme tesisleridir. Osmaniye’de ise sadece
doğrudan tüketicilere satış yapılmaktadır.
Tablo 4.52. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Satış Yerleri (%)
Satış Yerleri
Hatay
Mersin
Sofralık Zeytin İşletmesi
14.08
68.78
Tüccar
32.02
21.64
Toplayıcı Tüccar
41.52
9.58
Tüketici
312.38
0.00
Toplam
100.00
100.00
Osmaniye
0.00
0.00
0.00
100.00
100.00
Ortalama
65.23
20.22
12.47
2.08
100.00
Toplayıcı tüccarlar ve tüccarlar temin ettikleri zeytini büyük ölçüde sofralık zeytin işleme tesislerine
satmaktadır (Şekil 4.41). Bu işletmelerde işlenen zeytinin bir bölümü ihraç edilmekte geriye kalanı ise
doğrudan ya da toptancı ve perakendeciler vasıtasıyla yurtiçi tüketicilere ulaştırılmaktadır. Pazarlama
kanallarında yer alan aracıların faaliyet şekilleri izleyen bölümde ayrıntılı olarak verilmiştir.
4.8.3.2. Aracılar
Toplayıcı Tüccarlar: Yerel tüccarlar olarak da adlandırılabilen küçük ölçekli bu aracılar, genellikle
küçük miktarlarda üretim yapan üreticilerin ürününü köylerden toplayarak elde ettikleri ürünü ağırlıklı
olarak sofralık zeytin işleme tesisine satarlar. Geriye kalan az miktarda ürünün satışı ise tüccarlara
yapılır. Sabit işyerleri yoktur.
Tüccarlar: Büyük ölçekli ürün alım satımı yaparlar. Sabit işyerleri vardır ve genellikle zeytini
(toplayıcı tüccardan farklı olarak) buralarda teslim alırlar. Ürün alımlarını büyük ölçüde üreticilerden
ve az miktarda toplayıcı tüccarlardan yaparlar. Satışlar ise genellikle yörede bulunan salamura işleme
tesislerine (%90.00) ve az miktarda doğrudan tüketicilere (%10.00) yapılır. Tüccarlar, alım-satım
faaliyeti sırasında dereceleme hizmetini yerine getirirler.
Bunların yanı sıra seyrek olarak yöre dışından (genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Ege
Bölgesi’nden) gelen tüccarlara da satış yapılmaktadır. Bu satışlar düzensiz ve oldukça düşük
miktarlarda olduğundan pazarlama kanalları şeması içerisinde yer verilmemiştir.
Bölgede zeytin ticaretinin en yoğun yapıldığı yerler arasında olan Mersin’in Mut ve Tarsus
ilçelerindeki tüccarların büyük çoğunluğu, genellikle sadece zeytin ticaretinin yapıldığı, hasat sezonu
boyunda her gün açık bulunan ve “zeytin pazarı” olarak adlandırılan pazarlarda faaliyet
göstermektedir. Belediye tarafından kendilerine tahsis edilmiş bir alanda bir arada bulunan bu
tüccarlar, hem perakende hem toptan olarak zeytin ticareti yapabilmektedir. Bu pazarlarda zeytin daha
çok işlenmeden satılmakta, 3-4 gün içerisinde satışı yapılamayan az miktarda ürün kırılarak salamura
zeytin haline getirilmektedir. Salamuraya uygun olmayan ve bekleme sonucu bozulmaya başlayan
daneler ise zeytinyağı fabrikasına gönderilerek yağa işlenmektedir. Hatay, Osmaniye ve Adana’da bu
85
86
şekilde faaliyet gösteren bir pazar bulunmamakta olup bu illerde -küçük miktarlarda da olsa- doğrudan
tüketiciye satışlar, üretici işletmesinde ya da semt pazarlarında yapılmaktadır.
Sofralık Zeytin İşletmeleri: Bu işletmeler, ihtiyaçları olan ürünü tüccarlardan (%55.56), üreticilerden
(%41.11) ve küçük bir kısmını ise kendi üretimlerinden (%3.33) elde etmektedir (Tablo 4.53).
İşlenerek tüketime hazır hale getirilen bu zeytinler iç pazarda, toptancılara (%56.67), perakendecilere
(%13.33) ve doğrudan tüketicilere (%4.44) satılmakta, geriye kalan ürün ise (%25.56) ihraç
edilmektedir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nden sofralık zeytin ihracatı genellikle Ortadoğu ülkelerine
(özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri) ve az miktarda Amerika Birleşik
Devletleri’ne yapılmaktadır.
Sofralık zeytin işletmelerinin satış yerlerinin önem derecesi ilden ile değişiklik göstermektedir. Satış
yerleri içerisinde en önemli payı, Mersin’de toptancılar, Hatay’da ise ihracat almaktadır. Ayrıca,
bölgedeki sofralık zeytin işletmeleri büyüklükleri, kapasite kullanım oranları ve işletmelerde
kullanılan teknolojileri bakımından farklılık göstermektedir. Mersin’deki işletmeler, Hatay’dakilere
göre, daha büyük ölçekli olup, genellikle daha modern teknolojiler kullanmaktadır.
Tablo 4.53. Sofralık Zeytin İşletmelerinde Zeytin Satış Yerleri (%)
Satış Yerleri
Toptancı
İhracat
Tüketici
Perakendeci
Toplam
Mersin
75.00
5.00
5.00
15.00
100.00
Hatay
20.00
66.67
3.33
10.00
100.00
Toplam
56.67
25.56
4.44
13.33
100.00
Toptancılar: İşleme tesisleri ile perakendeciler arasında önemli bir aracı konumundadır. Sofralık
zeytin işleme tesislerinin işlediği ve ambalajladığı ürünün önemli miktarını alırlar. Ürüne herhangi bir
işlem yapmazlar, sadece dağıtım ve taşıma hizmetlerini yerine getirirler.
Perakendeciler: Nihai tüketiciye satışlar süpermarketler, bakkallar vb. satıcılar vasıtasıyla
olabilmektedir. Bununla beraber, sofralık zeytin işletmelerinin genellikle kendilerine ait olan satış
birimleri mevcuttur ve tüketiciye bu satış birimleri sayesinde ulaşılabilmektedir.
4.8.3.3. Fiyat Oluşumu
Görüşülen üreticilere, toplayıcılara, tüccarlara ve salamura işleme tesislerine satış fiyatlarını etkileyen
etmenler sorulmuştur. Üreticiler, toplayıcılar ve tüccarlar fiyatların belirlenmesinde büyük ölçekli
sofralık zeytin işleme tesislerinin sahiplerinin etkili olduğunu belirterek, fiyatların dönem başında
tespit edildiğini, dönem boyunca da arz-talebe göre bu fiyatın etrafında geliştiğini ifade etmişlerdir.
İşleme tesislerinde görüşülen kişiler ise fiyat oluşumunda etkili faktörleri başta Ege Bölgesi’nde
oluşan fiyatlar (%55.56), yörede faaliyet gösteren büyük kapasiteli sofralık zeytin işleme tesisleri
(%33.33) ve arz-talep dengesi (%11.11) olarak sıralamışlardır. Bunun yanı sıra, üreticiler satış
sırasında, fiyatı belirleyen faktörleri sırasıyla ürün kalitesi (%87.80), ödeme zamanı (%9.76) ve ürün
miktarı (%2.44) olarak ifade etmişlerdir.
4.8.3.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi
4.8.3.4.(1). Pazarlama Hizmetleri
Toplama: Bölgede toplama hizmeti toplayıcı tüccarlar ve tüccarlar tarafından yerine getirilmektedir.
Toplama hizmetinin etkin olarak yerine getirilmesinin başlıca 4 faktöre bağlı olduğu daha önce
belirtilmiştir. Bunlardan birincisi olan tarım işletmelerinin pazarla yol bağlantısının iyi olduğu ve
etkinliği azaltıcı bir faktör bulunmadığı görülmüştür. İkinci faktör, pazara uzaklıkla ilgilidir. Bölgede
87
zeytin işletmelerinin, işleme tesislerine genellikle yakın olduğu ve pazar uzaklığının etkinliği azaltıcı
bir faktör olmadığı söylenebilir. Üçüncü faktör, işletme başına arz miktarıdır. Bu rakam 1,713 kg olup
bu miktarın etkinliği ciddi anlamda olumsuz etkilemediği söylenebilir. Dördüncüsü, nakliyede
kullanılan araçların cinsi ve bulunabilirliğidir. Bu bakımdan da üreticiler ya da aracılar tarafından dile
getirilen bir sorun mevcut değildir. Özetle, bölgede toplama hizmetinin, etkin olarak yerine getirildiği
söylenebilir.
İşleme (Pazara Hazırlama): Zeytinin aromatik maddelerinden biri olan ve acılık şeklinde kendini
gösteren Oleuropein, zeytinin hasattan sonra olduğu gibi tüketilmesini engeller. Zeytine yenebilme
özelliği kazandırılması için çeşitli işlemlere (laktik asit fermantasyonu ya da kostik ile hidrolize
edilme) tabi tutulması gerekmektedir. Bu acılığın, laktik asit fermantasyonu veya kostik ile hidrolize
edilmesi sonucunda değişikliğe uğradığı ve yerine aromatik maddeler oluştuğu görülür (Aktan ve
Kalkan, 1999).
Her çeşit zeytin sofralık olarak işlenebilir ancak genellikle et oranı fazla, çekirdeği küçük, etinden
kolay ayrılabilir, kabuğu ince ve esnek, şeker oranı yüksek ve yağ oranı düşük çeşitlerin sofralık
olarak işlenmesi tercih edilmektedir (TBMM, 2008). Sofralık zeytin gerek siyah, gerek yeşil, gerekse
de rengi dönük olsun işlenmesinde farklı yöntemler uygulanır. Bu yöntemler temel olarak, salamura ve
kostikle tatlandırma olarak sınıflandırılır.
Salamura yönteminde zeytinler, elekler vasıtasıyla ön elemeye tabi tutularak iriliklerine göre farklı
havuzlara sevk edilir ve üzerine %8-9 oranında tuz içeren salamura uygulanır. Fermantasyon
başlamasından sonra her 2-3 günde bir salamuraya %1-2 tuz eklenerek tuz konsantrasyonu gereken
düzeyde tutulabilir. Bu yöntemde tatlanma süresi yüksek tuz konsantrasyonuyla fermantasyona
başlanıldığında 6-8 ay; daha düşük mesela %6-8 tuz konsantrasyonu ile fermantasyona başlandığında
3 ay sürmektedir. Türk Gıda Kodeksi tarafından 2008/24b sayılı Sofralık Zeytin Tebliği’nde salamura
zeytin yapımında kullanılması gereken tuz oranı fermente siyah zeytinde en az %7, doğal fermente
siyah zeytinde en az %4 ve yeşil zeytin ve rengi dönük siyah zeytinde en az %5 olarak belirlenmiştir
(RG, 2008). Çeşitli kaynaklarda ise zeytinlerin salamura yöntemiyle tatlandırılmasında uygulanacak
salamuranın tuz konsantrasyonu en fazla %8-9 olarak ifade edilmektedir (Tetik, 2006). Bu zeytinler
salamurasız açıkta veya naylon torbalarda karton kolilerde satışa sunulacaksa, tuz oranı %9-10
seviyelerine getirilmelidir. Zeytinler tenekeler ve ya cam kavanozlar içinde salamura halinde pastörize
edilerek pazara sunuluyor ise o zaman zeytinlerin tuz oranı en çok %7 olmalıdır.
Kostik (NaOH) ile tatlandırılmak istendiğinde ise kalibre edilmiş zeytinlerin %1.5-2.0’lik kostik
(NaOH) içeren su içinde kostik danenin 2/3’üne veya en fazla 3/4’üne işleyene kadar bekletildikten
sonra hemen yıkanarak salamuraya alınması esasına dayanır. Yeşil zeytinler tanklara alınarak
üzerlerine %1.5-2.0 oranlı kostik çözeltisi doldurulur. Danelerin büyüklüğü ve ortamın sıcaklığı
dikkate alınarak kostiğin daneye işleme oranı 8-12 saat sonrasından itibaren izlenir. Kostik danenin
etli kısmının 2/3’üne kadar işlemiş ise zeytinler çeşme suyu ile yıkanarak kostik tamamen giderilir ve
yıkanan zeytinler fermantasyon için salamuraya alınır. Salamuranın tuz konsantrasyonu çeşide göre
değişmekle beraber %6-8 olarak ayarlanır. Fermantasyon, optimum koşullarda 21-30 gün sürer ve
fermantasyon sonucunda zeytin ambalajlanarak piyasaya arz edilir.
Sofralık zeytinlerin işlenmesi sırasında yapılan uygulamalar, işletmelerin hijyenik koşulları,
ambalajlamada kullanılan materyallerin niteliği ve ambalajlama yöntemi, işleme sırasında asitlik, pH,
tuz konsantrasyonu ve maya - küf büyümesi kontrolü son ürün kalitesi üzerinde oldukça etkilidir.
Sofralık zeytinlerin ambalajlanmasında genellikle laklı tenekeler ve vakumlu plastik kaplar
kullanılmaktadır. İyi laklanmamış tenekeler ürünün raf ömrünün azalmasına ve kalitesiz malzemeden
üretilmiş olan plastik ambalajlar ürün tadının değişmesine sebep olmaktadır. Ambalajlama sonrasında
ise zeytinler rutubetsiz ortamda saklanmalıdır. Ayrıca, sofralık zeytin işletmelerinde çalışan
personelinde gerekli niteliklere ve bilgi birikimine sahip olması işleme sırasında hataların azaltılması
ve kalite kayıplarının önlenmesi bakımından oldukça önem kazanmaktadır (Harp ve Keçeli, 2008;
Tetik, 2006).
Araştırma Bölgesi’nde dane zeytin büyük oranda sofralık zeytin işleme tesislerinde işlenmektedir.
Bunun yanı sıra üretici işletmelerinde sınırlı miktarda da olsa salamura zeytin yapımının mevcut
88
olduğu bilinmektedir. Ancak bu işletmelere ait sağlıklı bilgi bulunmadığından çalışma kapsamı dışında
bırakılmıştır.
Görüşme yapılan salamura zeytin işletmelerinde, zeytinin %70.00’i yeşil, %30.00’u siyah olarak
işlenmektedir. Yeşil zeytinlerin %85.00’i salamura, %15.00’i kostikle işlem görerek tatlandırılmaktan
sonra %50.00’si kırma, %45.00’i çizikli ve %5.00’i dolgulu zeytin olarak pazara sunulmaktadır.
Siyah zeytinlerin ise %70.00’i salamurayla, %30.00’u kostikle tatlandırılmaktadır. Bölgede
tatlandırma işleminde yoğun şekilde salamura tekniği kullanılmakta olup, görüşülen kişiler kimyasal
kullanılmadığından dolayı bu yöntemin daha çok tercih edildiğini ancak acılığın giderilmesi için uzun
süre gerektirdiğinden işletme sermayesi açısından sakıncalar yarattığını ifade etmişlerdir.
İşleme sırasında, salamura suyunun tuz konsantrasyonu genellikle %10-12 oranında olup, bazı
işletmelerde bu oran %20’ye kadar yükselebilmektedir. Bu durum özellikle ihracat yapan firmalar
dikkate alındığında istenmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi
AB üyesi ülkelere ihracat düşünüldüğünde yüksek tuz oranlı ürünlerin tüketicilerin damak zevkine
hitap etmemesi, ürünlerimizin yurt dışı pazarlarda değerlendirilmesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Görüşme yapılan işletmelerin 2 tanesi beton kuyularda, 3 tanesi çelik tanklarda, 4 tanesi ise polietilen
tanklarda tatlandırma işlemini gerçekleştirmektedir. İşletmelerde zeytinlerin işlenmesi sırasında hijyen
açısından uygun olmayan pek çok uygulamanın mevcut olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin, işletmelerde
salamura tanklarının üstlerini kapatmak amacıyla naylon örtülerin kullanıldığı ve bu örtülerin üzerine
ağırlık olarak (tuğla, briket v. b.) hijyen açısından uygun olmayan malzemelerin koyulduğu
gözlemlenmiştir. Hatta bazı işletmelerde salamura kaplarının açık havada yağmur suyuyla ve güneş
ışığıyla temas halinde bırakılması da söz konusudur. Salamura suyunun üzerinde oluşan maya-küf
tabakasının kontrolü genellikle çalışanlar tarafından düzensiz olarak tekniğine uygun olmayan şekilde
yapılmaktadır. İşletme sahipleri de, bu tür yanlış uygulamaların farkında olduklarını ancak gerekli
niteliklere sahip personelin bulunması ve çalıştırılması konularında sıkıntılarla karşılaştıklarını sıkça
dile getirmişlerdir.
Yapılan görüşmeler ve gözlemler sonucunda bölgede sofralık zeytinlerin işlenmesinde işleme tekniği,
hijyen gereklilikleri, kalifiye personel gereksinimi vb. birçok konuda eksiklikler olduğu ve pazarlama
organizasyonunun bu açıdan büyük oranda etkin olmadığı rahat bir şekilde söylenebilir.
Dağıtım: Sofralık zeytinin bölge içi ve bölge dışına dağıtımı toptancılar tarafından yapılmaktadır.
Ürünün tüketicilere ulaştırılmasında ise sofralık zeytin işletmeleri ve çeşitli tipteki perakendeciler rol
oynamaktadır. Bu aşamalarda etkinliği azaltıcı bir faktöre rastlanmamıştır.
Paketleme ve Ambalajlama: Sofralık zeytinin ambalajlanması, etiketlenmesi ve işaretlenmesi, Türk
Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü ile Türk Gıda
Kodeksi – Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları
Tebliği’nde yer alan kurallara uygun olarak yapılmalıdır (bu kriterler daha önce zeytinyağı pazarlama
hizmetleri-paketleme-ambalajlama başlığı altında verilmiştir). Anılan yönetmeliklere ek olarak Türk
Gıda Kodeksi tarafından 2008 yılında yürürlüğe konulan “Sofralık Zeytin Tebliği”nde de bazı kriterler
bulunmaktadır (RG, 2008).
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü’nde, gıda
maddelerini ambalajlamada kullanılacak ambalaj materyalinin ürünü sıcaklık değişimleri, nem, hava,
ışık gibi olumsuz dış etkenlerden koruması gerektiği ifade edilmiştir. Bu materyaller ürün bileşiminde
istenmeyen değişikliklere ve organoleptik özelliklerinde bozulmalara neden olmamalı ve gıda
maddesiyle etkileşim göstermemelidir (RG, 2008).
İhracat esnasında uyulması gereken usul ve esaslar ise Türk Standartları Enstitüsü, “Sofralık Zeytin”
standardında belirlenmiştir. Bu tebliğe göre; zeytinler kuru veya ambalaj salamura suyunda zeytinin
kalitesini bozmayacak şekil ve şartlardaki cam kavanoz, teneke kutu, plastik torba ve benzeri
ambalajlarda piyasaya arz edilmelidir. Bu tebliğde ayrıca, ambalaj olarak kullanılan kapların yeni ve
temiz olması gerektiği, zeytine yabancı tat ve koku vermemesi ve içindeki zeytini iyi bir şekilde
koruyabilen özellikte olması gerektiği belirtilmiştir. Sofralık zeytinde ambalaj malzemesi olarak metal
teneke, cam kaplar ve plastik materyalden yapılmış ambalajlar kullanılabilmektedir.
89
Sofralık zeytin işletmelerinde tüketime hazır hale gelmiş zeytinlerin satışlarında kullanılan ambalajın
niteliği zeytinlerin tipine göre değişmektedir. Bölgede genellikle yeşil zeytinler cam ve pet
kavanozlarda, siyah zeytinler teneke kutularda, cam ve pet kavanozlarda satışa sunulmaktadır. Bu
ambalaj materyallerinin nitelik bakımından kullanıma uygun olduğu görülmektedir. Pazarlama
organizasyonunun ambalajlama ve paketleme hizmetlerinin yerine getirilmesinde etkin olduğunu
söylenebilir.
Taşıma: Taşıma işlemi iki aşamada gerçekleşmektedir. Birincisi üretim yerinden sofralık zeytin
işleme tesisine taşıma olup, üreticilerin %18.96’sı kendi işletmesinde, %81.04’ü işletme dışında
ürünlerini teslim etmektedir. Bu aşamada büyük ölçüde plastik kasalar kullanılmakta ve genellikle
kamyon ve kamyonet gibi araçlarla taşıma gerçekleşmektedir. İkincisi sofralık zeytin işleme
tesislerinden tüketicilere taşıma olup, taşımaya elverişli kaplar ve araçlar kullanılmaktadır. Taşıma
mesafesinin genellikle kısa oluşu ve taşıma kaplarının ve araçlarının niteliği dikkate alındığında taşıma
hizmetinin etkin olduğu söylenebilir.
Depolama: Bu hizmetin, “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği”nin Gıdaların Taşınması ve Depolanması
Bölümü’ndeki kurallara uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Bu yönetmelikte gıdaların
depolanması ile ilgili olarak çeşitli maddelerde, gıdaların her türlü dış etkenden zarar görmeyecek,
bozulmayacak şekilde korunması gerektiği vurgulanmıştır. Depolarla ilgili olarak gerekli koşullar;
zemin pürüzsüz, duvarlar düzgün, kolay temizlenebilir nitelikte, sıvası dökülmemiş, ürünlere olumsuz
etkide bulunmayacak özellikte olması gerektiği ve depo üstü tavanın ve çatıların akmayı, sızmayı
önlemesi, sıcaklık değişmelerinden etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olması gerektiği şeklinde
sıralanmıştır.
Fermantasyonunu tamamlamış zeytinler pazara hemen arz edilmeyip bir süre depolanmaları
gerekebilir. Ambalajlanmış ürünlerin bekletileceği depoların ürünlerin ısı ve ışıktan korunmasını
sağlayacak şekilde fabrikaların kuzey cephesinde, güneş görmeyen, az pencereli bir şekilde olması
uygun görülmektedir (Aktan ve Kalkan, 1999).
Fermantasyonunu tamamlayan ürünler, sofralık zeytin işleme tesislerinin karanlık bir odasında
bekletilmektedir. Tesislerde depo olarak kullanılan bu odaların sıcaklık ve hijyen açısından gereken
koşullara tam olarak sahip olduğu söylenemez.
Dereceleme ve Standardizasyon: TSE Sofralık Zeytin Standardında sofralık zeytin; zeytin sınıfları
(zeytin kalite sınıflarına göre), zeytin tipleri (renklerine göre) ve zeytin türleri (sanayideki işleme
şekillerine göre) olarak 3 farklı şekilde sınıflandırılmaktadır (TSE, 2003).
Zeytinde dereceleme işlemi dane iriliği ve rengi dikkate alınarak yapılmaktadır. Araştırma alanında
dereceleme işlemi genellikle tüccarların işyerlerinde zeytinlerin değişik genişlikteki eleklerden
geçirilmesi ile yapılmaktadır. İriliklere göre sınıflandırma yapıldığında, farklı iriliklerde sofralık zeytin
grupları ve çok küçük danelerden oluşan ve elek altı olarak tabir edilen yağlık zeytin sınıfı
oluşmaktadır. Renklere göre sınıflandırmanın yapılması ise insan becerisine dayanmaktadır.
Standardizasyonda herhangi bir problem yoktur. Özetlenecek olursa bölgede sofralık zeytin pazarlama
organizasyonunun dereceleme ve standardizasyon bakımından etkin olduğu söylenebilir.
4.8.3.4.(2). Pazarın Saydamlığı
Pazar saydamlığıyla ilgili açıklamalar zeytinyağının “Pazarlama Organizasyonun Etkinliğinin
Değerlendirilmesi” başlığı altında Bölüm 4.8.2.4. (2)’de verilmiştir. Bölgede, sofralık zeytin
pazarlamasında dereceleme ve standardizasyonla ilgili kurallara büyük ölçüde uyulması bakımından
pazar saydamlığıyla ilgili bir sorun yoktur. Pazarın saydamlığını, pazar haberlerinin toplanması ve
yayılmasıyla ilgili olarak değerlendirmek amacıyla üreticilere, toplayıcı tüccarlara, tüccarlara ve
sofralık zeytin işletmelerine, pazarla ilgili bilgi sahibi oldukları konular ve bilgi kaynakları
sorulmuştur. Bölgede, üreticiler ve aracılar genellikle fiyat hakkında bilgi sahibi olup, arz ve talep
miktarlarıyla ilgili oldukça kısıtlı ölçüde bilgiye ulaşabilmektedir. Üreticilerin fiyat hakkında bilgi
edindikleri başlıca kaynaklar; tüccarlar, semt pazarındaki satıcılar ve diğer üreticilerdir. Toplayıcı
tüccarlar ve tüccarlar ise bilgi kaynaklarını; yöredeki ve Ege Bölgesi’ndeki büyük ölçekli sofralık
90
zeytin işleme tesisleri ve diğer tüccarlar olarak sıralamışlardır. Sofralık zeytin işleme tesislerinin
başlıca bilgi kaynakları ise yöredeki büyük ölçekli işletmelerdir. Bu işlemeler fiyatın yanı sıra, yurtiçi
ve yurtdışı arz ve talep miktarları vb. konularda da bilgi sahibi olduklarını ifade etmişlerdir. Sonuç
olarak, pazarlama organizasyonu pazar saydamlığı hususunda, üreticiler ve aracılar açısından yetersiz
iken, sofralık zeytin işleme tesisleri açısından yeterli olduğu söylenebilir.
4.8.3.4.(3). Rekabet
Bölgede, üreticiler için 4 pazarlama kanalı mevcut olup, bunlar sırasıyla sofralık zeytin işleme
tesisleri, toplayıcı tüccarlar, tüccarlar ve doğrudan tüketicilerdir. Pazarda, alıcıların gerek çeşitlilik
gerek nitelik bakımından yetersiz olmasından dolayı fiyatın belirlenmesinde üreticilerin pazarlık
gücünün oldukça düşük ve dolayısıyla pazar pozisyonun zayıf olduğu söylenebilir.
Toplayıcı tüccar ve tüccarların pazara girişlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu aracıların,
pazarda rekabet avantajı kazanabilmek amacıyla yaptıkları temel uygulamalar, ürün alımında
zamanında ödeme ve peşin ödeme; ürün satımında ise kaliteli ürün teminidir. Bu kişilerin, rekabet
avantajı kazanabilmek için yaptıkları uygulamaların çeşitlilik göstermediği ve temel rekabet
unsurlarını içermediği görülmektedir. Bununla beraber, tüccarlara pazardaki rekabetin şiddeti ile ilgili
düşünceleri sorulduğunda, bu soruya tüccarların %55.56’sı kısmen, %33.33’ü şiddetli rekabet olduğu
ve %11.11’i ise hiçbir şekilde rekabet yaşanmadığı şeklinde cevap vermişlerdir. Sofralık zeytin
işletmeleri ise sadece bazı yok yıllarında rekabetin yaşandığını, diğer yıllarda ise rekabet düzeyinin
oldukça düşük olduğunu ifade etmiştir.
4.8.3.4.(4). Pazarlama Marjı
Marjlar, siyah ve yeşil zeytin olmak üzere 2 farklı zeytin tipi için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Marjların
hesaplanmasında pazarlama kanalı olarak üretici-tüccar-sofralık zeytin işleme tesisi-perakendecitüketici kanalı dikkate alınmıştır. Bölgede sofralık zeytin üretim ve ticareti yoğun olarak Mersin’de
yapıldığından, hesaplamalarda sadece Mersin’de oluşan fiyatlar esas alınmıştır. Yapılan hesaplamalar
sonucunda, üreticilerin sofralık yeşil zeytin satış fiyatı ortalama 1.65 TL/kg olarak belirlenmiştir
(Tablo 4.54). Sofralık zeytin işleme tesisine gelen ürünler işlendikten ve paketlendikten sonra 2.95
TL/kg’a satılmaktadır. Perakendecilerin satış fiyatı ise 3.60 TL/kg’dır. Zeytinin üreticinin bahçesinden
çıkıp, tüketicinin sofrasına gelene kadar tüm aşamalarda 1.95 TL/kg mutlak marj ortaya çıktığı
görülmektedir. Marj artışı her bir aracı düzeyinde farklı şekillerde oluşmaktadır. Marj, en yüksek
işleme ve paketlemenin de yapıldığı sofralık zeytin işleme tesislerinde; en düşük tüccar düzeyinde
gerçekleşmektedir. Perakende fiyatı içinde üretici fiyatının payı %45.21 iken pazarlama marjlarının
payı %54.79’dur.
Tablo 4.54. Sofralık Yeşil Zeytin Pazarlama Marjı (2008)
Aracılar
Üretici
Tüccar
Sofralık Zeytin İşleme Tesisi
Perakendeci
Toplam pazarlama marjı
Perakende fiyatı içinde üretici
Fiyatlarının payı (%)
Satış Fiyatı (TL/kg)
1.65
2.10
2.95
3.60
-
Mutlak Marj (TL/kg)
0.45
0.85
0.65
1.95
Nispi Marj (%)
21.42
28.81
18.05
-
45.21
Sofralık siyah zeytinde ise, üreticiden 1.75 TL/kg fiyatla satılan siyah zeytin, tüccardan 2.20 TL/kg,
sofralık zeytin işleme tesislerinden 3.10 TL/kg, perakendeciden ise 3.90 TL/kg’a satılmaktadır (Tablo
91
4.55). Bunun sonucunda 2.05 TL/kg toplam marj ortaya çıkmaktadır. Perakende fiyatı içinde üretici
fiyatının payı 47.44 iken pazarlama marjlarının payı ise %55.13’dür.
Tablo 4.55. Sofralık Siyah Zeytin Pazarlama Marjı (2008)
Aracılar
Üretici
Tüccar
Sofralık Zeytin İşleme Tesisi
Perakendeci
Toplam pazarlama marjı
Perakende fiyatı içinde üretici
Fiyatlarının payı (%)
Satış Fiyatı (TL/kg)
1.85
2.20
3.10
3.90
-
Mutlak Marj (TL/kg)
0.35
0.90
0.80
2.05
Nispi Marj (%)
15.90
29.03
20.51
-
47.44
4.8.3.5. Sofralık Zeytin Üretim ve Pazarlama Sorunları
Sofralık zeytin işleme tesislerinde görüşme yapılan kişilere, üretim ve pazarlama sırasında
karşılaştıkları sorunlar sorulmuş, alınan yanıtlar hammadde temini ile işleme ve pazarlamadan
kaynaklanan sorunlar olarak 2 grup halinde sunulmuştur. Sofralık zeytin üretiminde hammaddeyle
ilgili en önemli sorunlar kaliteli ürün temini (%33.33), yerel çeşitlerin azalması (%22.22) ve yok
yıllarında yeterli miktarda zeytin temin etmede zorluk (%22.22) yaşanmasıdır (Tablo 56).
Görüşülen işletmelerde, işleme ve pazarlamadan kaynaklanan en önemli sorun kalifiye personel
bulmada zorluk yaşanması ve bazı durumlarda bu kişilerin Ege Bölgesi’nden getirilmesidir.
Karşılaşılan diğer sorunlar ise ihracatta diğer ülkelere maliyet dezavantajının olması, işletmeler arası
rekabetten dolayı sofralık zeytin satış fiyatlarının düşüklüğü, işçi masraflarının yüksekliği ve ambalaj
maliyetinin pahalılığı olarak sıralanmaktadır. Bunların yanı sıra, markalaşmada zorluk yaşanması ve
sofralık zeytin üretimine ilişkin destek olmaması da dile getirilen sorunlar arasındadır.
Tablo 4.56. Sofralık Zeytin İşletmelerinde İşleme ve Pazarlama Sorunları
Sorunlar
Adet
Kalifiye personel bulmada zorluk
6
Uluslararası pazarda diğer ülkelerle rekabet edilememesi
6
İşletmeler arasında satış fiyatı konusunda rekabet
3
İşçi masraflarının yüksekliği
3
Ambalaj maliyetinin pahalılığı
2
Markalaşma
2
Sofralık zeytin için destek olmaması
2
Oran (%) (n/9)
66.67
66.67
33.33
33.33
22.22
22.22
22.22
4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ile Değerlendirilmesi
Çalışmanın bu bölümünde, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörü, SWOT analizi kullanılarak
değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede, bölgeye özel unsurların yanı sıra, diğer üretici bölgeler içinde
geçerli olabilecek unsurlara yer verilmiştir. Analiz kapsamında, zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin
ürünleri bir arada incelenerek sektör bir bütün olarak ele alınmıştır. (Tablo 4.57).
92
Tablo 4.57. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi
Güçlü yönler
1. Dikim alanı ve verimde hızlı artış
2. Modern zeytinyağı fabrikası ve dolum
tesislerinin bulunması
3. Zeytinyağı fabrikası sayısındaki artış
4. Potansiyel pazarlara yakınlık
1.
2.
3.
4.
Zayıf yönler
1. Bakım işlemlerindeki yetersizlikler
2. İşleme tesislerindeki teknik elamanların eğitim
eksikliği
3. Zeytinyağı rafinasyon tesislerinin eksikliği
4. Özel laboratuar sayısının azlığı ve analiz
ücretlerinin yüksekliği
5. Coğrafi işaretlemeyle ilgili girişimlerin yetersizliği
6. Üretici organizasyonlarının eksikliği
7. Sofralık zeytinlerin yurtdışı pazar talebine uygun
olmaması
8. Markalaşma ve imaj
9. Sofralık zeytin işletmelerindeki yetersizlikler
10. Zeytinyağı depolama olanaklarının yetersizliği
Fırsatlar
Tehditler
Dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı 1. Diğer üretici ülkelere tanınan imtiyazlar
tüketimin artış eğiliminde olması
2. Uygulanan teşviklerin diğer önemli zeytinyağı
Tüketicilerin Genetiği Değiştirilmiş üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında düşük seviyede
Organizmalı (GDO) ürünlerle ilgili olması
endişeleri
3. Gen kaynaklarındaki çeşitliliğin azalması endişesi
AB standartlarına uyum çalışmaları
4. Artan pazar istekleri
Yurtiçi üreticileri koruma çabaları
5. Kayıt dışı işletmeler
Güçlü Yönler
1. Dikim alanı ve verimde hızlı artış: Dikim alanı özellikle 2000’li yıllardan sonra önemli derecede
artış göstermiştir. Bölgede yeni kurulan kapama bahçeler büyük ölçüde sertifikalı fidanlarla,
modern üretim tekniğine uygun olarak tesis edilmektedir. Bu bahçelerde bakım işlemleri daha
bilinçli şekilde yapılmakta ve verimde artış olduğu gözlenmektedir. Dikim alanlarında ve verimde
meydana gelen hızlı artış neticesinde yakın zamanda önemli üretim artışları meydana gelecektir.
2. Modern zeytinyağı fabrikası ve dolum tesislerinin bulunması: Bölgede özellikle Hatay ve Mersin’de
uzun süredir faaliyet gösteren ve büyük kapasiteye sahip modern işleme ve dolum tesisleri
bulunmaktadır. Bu tesisler, birçok pazarlama hizmetinin (özellikle depolama, ambalajlama,
dereceleme ve standardizasyon) yerine getirilmesine olanak sağlamaktadır
3. Zeytinyağı fabrikası sayısındaki artış: Son yıllarda, özellikle Adana ve Osmaniye’de çok sayıda
yeni zeytinyağı fabrikası faaliyete girmiştir. Modern işleme teknolojisi kullanmakta olan bu
işletmeler, bölgede önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak üretimin işlenmesinde ve pazarlama
hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli rol oynayacaktır.
4. Potansiyel pazarlara yakınlık: Potansiyel pazarlar niteliği taşıyan Ortadoğu ülkeleri ile Rusya gibi
ülkelere yakınlık bölgeye avantaj sağlamaktadır.
Zayıf Yönler
1. Bakım işlemlerindeki yetersizlikler: İşletmelerin genellikle küçük ve çok parçalı olmasının yanı
sıra, zeytin üreticilerinin yaptıkları birtakım hatalı veya eksik bakım uygulamaları üretim ve
pazarlamada önemli verim ve kalite kayıplarına yol açmaktadır.
2. İşleme tesislerindeki teknik elamanların eğitim eksikliği: Zeytinyağı fabrikalarında ve sofralık
zeytin işleme tesislerinde eğitimli teknik elemanların azlığı ve mevcut elemanların eğitim
yetersizliği nihai ürünün kalitesini ve pazarlama hizmetlerinin ekinliğini olumsuz yönde
etkileyecek bazı hatalı uygulamaların yapılmasına yol açmaktadır.
93
3. Zeytinyağı rafinasyon tesislerinin eksikliği: Doğrudan tüketime uygun olmayan zeytinyağının
rafinasyona tabi tutulması gerekmektedir. Araştırma alanında, sadece bir adet rafinasyon tesisi
bulunmakta olup, bu tesis fiilen faaliyet göstermemektedir. Rafinasyona tabi tutulacak yağlar
genellikle bölge dışına gönderilmektedir. Bu durum sanayiciler açısından maliyet dezavantajı
yaratmaktadır.
4. Özel laboratuar sayısının azlığı ve analiz ücretlerinin yüksekliği: Zeytinyağında kimyasal analizler
İl Tarım Müdürlükleri’nin bünyesinde veya özel laboratuarlarda yapılmaktadır. Bölgede, İl Tarım
Müdürlükleri bünyesinde, yeter büyüklükte ve ihtiyaca cevap verecek nitelikte az sayıda
laboratuar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, bölgede az sayıdaki özel laboratuarlarda yapılan
analizlerin maliyeti İl Tarım Müdürlükleri’nde yapılan analizlere göre yüksektir. Bu durum
ürünleri denetlemede yetersizliklere veya pazara hazırlamada gecikmelere yol açmaktadır.
5. Coğrafi işaretlemeyle ilgili girişimlerin yetersizliği: Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı konusunda
şimdiye kadar alınmış 4 adet coğrafi işaret tescili bulunmaktadır. Buna ek olarak, 2011 yılı
itibariyle sektörde (Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde olmak üzere)
değerlendirme aşamasında olan toplam 7 adet coğrafi işaret tescil belgesi başvurusu mevcuttur.
Ancak Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin veya zeytinyağında coğrafi işaretlemeyle ilgili herhangi
bir girişim söz konusu değildir. Bu durum bölge ürününün, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında
markalaşmasında ve bölge imajının oluşmasında bir eksikliktir.
6. Üretici organizasyonlarının eksikliği: Üreticilerin örgütlenmemiş olması özellikle işletmelerin
küçük olduğu yörelerde ürünlerin işlenmesinde ve pazarlanmasında önemli aksaklıkların ortaya
çıkmasına sebep olmaktadır. Bölgede, üreticilere başta ürünlerinin işlenmesi olmak üzere çeşitli
pazarlama hizmetlerini sunacak, markalaşma ve pazar bulma konularında yardım sağlayacak,
üreticilerin de karar alma ve uygulama sürecine katılabilecekleri organizasyonlara ihtiyaç
duyulmaktadır.
7. Sofralık zeytinlerin yurtdışı pazar talebine uygun olmaması: Bölgede, Türkiye genelinde olduğu
gibi yüksek tuz konsantrasyonu içeren işleme tekniği yaygındır. Bu durum, başta AB üyesi
ülkelerden olmak üzere yurtdışı talebi olumsuz yönde etkilemektedir.
8. Markalaşma ve imaj: Bölge ürününe yönelik imaj oluşturma ve markalaşma çalışmaları
yetersizdir.
9. Sofralık zeytin işletmelerindeki yetersizlikler: Sofralık zeytin işletmelerinde kurulu kapasite
eksikliğinin yanı sıra mevcut işletmelerde altyapı eksikliği, teknik personelin eğitimsizliği ve
özellikle ürünün işlenmesi aşamasındaki standart dışı uygulamalar önemli kalite kayıplarına yol
açmaktadır.
10. Zeytinyağı depolama olanaklarının yetersizliği: Üreticilerin ve preselerin, zeytinyağının
standartlara uygun şekilde depolanmasıyla ilgili yapmış oldukları birtakım yanlış uygulamalar
kalitede düşmelere yol açmaktadır.
11. Kayıt dışı işletmeler: Bölgede ve ülke genelinde, kayıt altında olmayan çok sayıda zeytinyağı ve
sofralık zeytin işletmesi bulunması sektörde haksız rekabete yol açmaktadır.
Fırsatlar
1. Dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin artış eğiliminde olması: Bölgeden zeytinyağı
ihracatının büyük oranda yapıldığı Ortadoğu ülkelerinin ve bunların yanı sıra ABD, Kanada,
Japonya ve Avustralya gibi ülkelerin zeytinyağı tüketimlerinde önemli artış gözlenmekte ve bu
artışın gelecekte de devam edeceği düşünülmektedir. Bu durum, zeytinyağının yurtdışı pazarlarda
değerlendirilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, Türkiye’de kişi başına
tüketim miktarı artış eğilimdedir. Bu durum yurtdışı pazarlara bağımlılığı azaltarak üretimin
yurtiçinde pazarlanması açısından oldukça önemli bir gelişmedir.
2. Tüketicilerin GDO’lu ürünlerle ilgili endişeleri: Dünyada GDO’lu ürünlerin başında mısır, soya ve
pamuk bitkileri gelmektedir. Türkiye’nin bitkisel yağ tüketiminin büyük bölümü bu bitkilerden
94
elde edilen yağlarla karşılanmaktadır. Tüketicilerin GDO’lu ürün tüketiminden endişe duydukları
şu günlerde diğer bitkisel yağlarla ikame ilişkisi bulunan zeytinyağında yapılacak reklam ve
kampanyalar, zeytinyağı tüketiminin artmasına olanak sağlayacaktır.
3. AB standartlarına uyum çalışmaları: AB, üretimin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde yapılması
ve pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmesinde standartlara uyulması konusunda oldukça
hassastır. Türkiye’de zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimi ve pazarlanmasıyla ilgili standartlar AB
normları dikkate alınarak hazırlanmakta ve sıkça düzenlemeler yapılmaktadır.
4. Yurtiçi üreticileri koruma çabaları: Zeytinyağı ve sofralık zeytinde uygulanan gümrük vergisi ve
zeytinyağının DİR kapsamında ithalatının kısıtlanması sektörde faaliyet gösteren işletmeler
açısından oldukça önemlidir.
Tehditler
1. Diğer üretici ülkelere tanınan imtiyazlar: Suriye, Tunus ve Fas gibi ülkelerde de zeytincilik
sektörüne destekler verilmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu ülkeler uluslararası zeytinyağı
pazarlarında daha güçlü rakipler olarak karşımıza çıkabilecektir. Başta AB üyesi ülkeler olmak
üzere birçok ülkenin bu üretici ülkelere imtiyazlar tanıması Türkiye ve bölge açısından
olumsuzluk yaratabilecektir.
2. Uygulanan teşviklerin diğer önemli zeytinyağı üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında düşük
seviyede olması: AB üyesi ülkelerde (özellikle İspanya, İtalya, Yunanistan) üreticilere önemli
düzeylerde destekler vermektedir. Türkiye’deki destek miktarları AB üyesi ülkelerle
karşılaştırıldığında düşük düzeyde olup rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.
3. Genetik çeşitliliğin azalması endişesi: Son yıllarda, bahçe tesisinde genellikle gemlik çeşidi
fidanların tercih ediliyor olması; sektörde genetik çeşitliliğin ve yerel çeşitlerin oransal öneminin
azalmasına neden olmaktadır.
4. Artan pazar istekleri: Gelişmiş ülke pazarlarında kimyasal ve duyusal özelliklerle ilgili yeni
kurallar belirlenmektedir. Bu kuralların yeterince hızlı izlenememesi Türkiye için pazar
kayıplarına yol açabilecektir.
95
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye, dünya zeytin üretimi ile zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim ve dış ticaretinde önemli bir yere
sahiptir. Özellikle, son yıllarda sektöre verilen destekler, zeytinyağı sanayinde modernleşme,
uluslararası standartlara uyum ve dış pazarda daha büyük pay alma çabaları bu üretim ve kalitede artış
sağlamıştır. Kişi başı zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketiminin -son yıllarda artmış olmasına rağmendiğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyede olması gelecekte arz fazlasına neden
olacak ve yeni ihracat olanakları yaratılması gerekecektir. Ancak ihracatta bir takım sorunlarla (kalite,
maliyet, markalaşma vb.) karşılaşılmakta ve arzulanan gelişme sağlanamamaktadır.
Türkiye’de zeytin dikim alanları yoğun olarak Ege, Marmara ve Akdeniz Bölge’lerinde
bulunmaktadır. Ancak son yıllarda Akdeniz Bölgesi’nde dikim alanlarında önemli derecede artış
gerçekleşmesi sonucu, gelecekte bölgenin üretiminin önemli ölçüde artması beklenmektedir. Akdeniz
Bölgesi’nde zeytin yetiştiriciliği büyük oranda Doğu Akdeniz Bölgesi’nde (Hatay, Mersin, Osmaniye,
Adana ve Kahramanmaraş) yapılmaktadır. Bu bölgede, bazı yörelerin zeytin yetiştiriciliğine henüz
başladığı da göz önüne alındığında, zeytin ve buna bağlı olarak zeytinyağı ve sofralık zeytinde kaliteli
ürün üretilmesi ve bu ürünlerin etkin bir şekilde pazarlanması oldukça önemli hale gelmektedir. Bu
nedenle, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde, zeytinyağı ve sofralık zeytinin üretiminden pazarlanmasına kadar
her aşamada karşılaşılan sorunların tespiti oldukça önemlidir. Önümüzdeki yıllarda, zeytinyağı ve
sofralık zeytin arzında meydana gelecek artışın gerek yurtiçinde gerek yurtdışında etkin bir şekilde
pazarlanması, mevcut sorunların çözümü ve sektörde geleceğe yönelik iyileştirmeler yapılması ile
mümkün olabilir. Bölgede zeytin üretiminin yapıldığı başlıca iller olan Hatay, Mersin, Osmaniye ve
Adana’da zeytincilik sektörünün geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülen öneriler zeytin üretimi
ile zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlanmasına yönelik olarak iki ana başlık altında sunulmuştur.
Zeytin üretiminde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri;
1. Üreticilerin bilgi düzeylerinin düşüklüğü, bakım işlemlerinin çoğunu olumsuz yönde etkileyerek,
ürün ve kalite kayıplarına sebep olmaktadır. Bölgede, bakım işlemlerinde karşılaşılan sorunlar
ilden ile ve hatta ilçeden ilçeye farklılık göstermektedir. Bakım işlemleriyle ilgili geliştirilmesi
gereken hususlar alt bölgeler itibariyle belirlenmeli, sorunların giderilmesi için gerekli çalışmalar,
önceliklileri de dikkate alınarak belirli plan ve programlar çerçevesinde yapılmalıdır.
2. Bölgeye hali hazırda adapte olmuş çok sayıda zeytin çeşidi (saurani, halhalı, sarıulak vd.)
bulunmaktadır. Ancak, yeni tesis edilen bahçelerde genellikle gemlik çeşidinin tercih edilmesi,
çok çeşitliliğin kaybolmasına veya ortaya çıkabilecek bir hastalık ve zararlı salgını durumunda
sektörün olumsuz etkilenmesine yol açabilecektir. Ayrıca, çeşit seçiminde bölgesel adaptasyonun
önemi ve coğrafi bölge ile özdeşleşmiş ticari öneme sahip çeşitlerin desteklenmesi gerekmektedir.
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin gen kaynakları koruma altına alınarak devamlılığı sağlanmalı,
mevcut çeşitlerin genetik özellikleri belirlenmeli ve fidan üretiminde yerel çeşitler ihmal
edilmemelidir.
3. Zeytin hasadı ürün kalitesini ve verimini etkileyen en önemli unsurlardan birisidir. Bölgede,
özellikle de Hatay’da ürün hasadı büyük oranda sırıkla çırparak yapılmaktadır. Hasat edilen
zeytinin çuvallarla taşınması ve bekletilmesi zeytin kalitesini dolayısıyla da nihai ürünün kalitesini
olumsuz etkilemektedir. Hasat sırasında, ağaçların zarar görmesini engelleyecek modern hasat
tekniklerinin –en azından taraklar gibi basit el aletlerinin- kullanımı yaygınlaştırılmalı, kasalarla
taşıma teşvik edilmelidir. Bu noktada, işleme tesislerinin randevu usulüyle çalışması ve bu
tesislerin üreticilere hasat makinesi veya kasa temininde yardımcı olması nihai ürünün kalitesini
arttırmada etkili olacaktır.
4. Mevcut koşullarda bazı üreticiler kimyasal girdi kullanmamaktadır. Bu durum göz önünde
bulundurulduğunda gerekli sertifikasyon işlemlerinin yapılması halinde bölgenin organik zeytin
üretim potansiyelinin bulunduğu söylenebilir. Üreticilere, bu ürünlerin organik olarak
sertifikalandırılmasını sağlamakla ilgili teknik destek sağlandığı takdirde elde edilen ürünler
pazarda organik olarak değerlendirilebilecektir.
96
Zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlanmasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri;
1. Bölgede, zeytinyağı veya sofralık zeytinin işlenmesi ve pazarlanmasında etkin olarak faaliyet
gösteren üretici örgütü veya kooperatifleri bulunmamaktadır. Böyle organizasyonların
bulunmaması, pazarlama hizmetlerinin etkinliğini azaltmakta ve üreticilerin alıcılar karşısında
pazar pozisyonunu zayıflatmaktadır. Bölgede kurulacak, pazarlama kooperatifleri veya benzeri
organizasyonlarla, işleme ve pazarlamadan kaynaklanan sorunlar azaltılabilecek ve pazarlama
hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yerine getirilmesi sağlanabilecektir. Bunun yanı sıra sektörün
çeşitli nitelikte ve ölçekte çok sayıda işletmeden meydana gelmesinin ortaya çıkardığı
olumsuzlukları çözebilmek için dikey ve yatay entegrasyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgede
entegrasyonun sağlanması, üretim ve pazarlamadan kaynaklanan sorunların azalmasına katkıda
bulunacaktır.
2. Markalaşmaya ve bölge imajının oluşturulmasına önem verilmelidir. Bölgedeki işletmelerin
dağınık ve küçük ölçekli yapısı göz önüne alındığında, girişimciler ortak bir ticari marka
oluşturulması ve yönetilmesi konularında bilinçlendirilmeli, özendirilmeli ve desteklenmelidir.
Bölgede bu şekilde ortak bir markanın oluşturulması hem ürün kalitesinin artırılmasına hem de
pazarlama hizmetlerinin daha etkin şekilde yerine getirilmesine katkı sağlayacaktır.
3. İşleme tesislerinin çoğunda, gerekli altyapının kurulmuş olmasına ve modern teknolojiler
kullanılmasına rağmen eğitimli ara eleman eksikliği veya mevcut elemanların eğitim yetersizliği
nedeniyle yapılan yanlış uygulamalar önemli kalite kayıplarına neden olabilmektedir. Bu
tesislerde teknik personel, kaliteli ürün üretiminin önemi ve işlemede dikkat edilmesi gereken
hususlarla ilgili eğitilmelidir.
4. Bölgede rafinasyon hizmetini yerine getirecek bir tesis yoktur. Yemeklik özelliğe sahip olmayan
lampant zeytinyağı rafinasyona tabi tutulmak üzere bölge dışına -genellikle Ege Bölgesinegönderilmektedir. Bir rafinasyon tesisinin kurulması zeytinyağı fabrikaları için büyük avantaj
sağlayacağı gibi bölgede istihdam yaratılmasına da katkıda bulunacaktır.
5. Bölgede -çoğunluğu Mersin’de olmak üzere- az sayıda sofralık zeytin işleme tesisi mevcuttur.
Zeytin üretiminde meydana gelecek artış göz önüne alındığında önümüzdeki yıllarda bu tesislere
önemli derecede ihtiyaç duyulacaktır. Bu noktada, yeni tesislerin iller itibariyle üretim potansiyeli
dikkate alınarak ihtiyaç doğrultusunda kurulması gerekmektedir.
6. Bölgede, kayıt dışı çalışan çok sayıda sofralık zeytin işleyen işletme mevcut olup, bu işletmelerde
zeytin standartlara uygun olmayan şekilde işlenmekte ve pazara sunulmaktadır. Yapılan yanlış
uygulamalar, insan sağlığı açısından risk taşıdığı gibi haksız rekabete de yol açmaktadır. Bu
sakıncaların giderilmesi için denetimler titizlikle yapılmalı ve caydırıcı cezai müeyyideler
uygulanmalıdır.
7. Ürünler itibariyle hedef pazarlar belirlenmeli ve pazarlama stratejileri bu hedef pazarlar dikkate
alınarak geliştirilmelidir. Hedef pazar olarak öncelikle bölgede tüketimin az olduğu pazarlar
seçilmeli, sonrasında tüketimin düşük olduğu diğer yurtiçi pazarlar değerlendirilmelidir. Ulusal
pazarlardan elde edilen tecrübe sonucunda da uluslararası pazarlara ürün sunulmalı, mevcut
(Ortadoğu ülkeleri ve AB üyesi bazı ülkeler) ve gelecekte tüketim artışı beklenen (ABD, Kanada,
Japonya, Avustralya, Almanya, İngiltere vd.) yurtdışı pazarlarda kapsamlı pazar araştırmaları
yapılmalıdır.
8. Coğrafi işaretleme, bölge ürününün ulusal ve uluslararası pazarda değerini artıracak ve bölge
ürünü imajının oluşmasına katkıda bulunacaktır. Ancak, şu anda bölgeye özgü zeytin çeşitleri ve
bu çeşitlerden elde edilen zeytinyağı veya sofralık zeytin için coğrafi işaret tescili
bulunmamaktadır. Yerel çeşitlerde coğrafi işaret tescil çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
9. Bölgede özel gıda analizi laboratuarının eksikliği hissedilmektedir. Gıda analizi yapan
akreditasyonu sağlanmış, özel laboratuarların sayısı artırılmalıdır. Aynı zamanda, son yıllarda
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)
tarafından zeytinyağı fabrikalarına, analiz yapılması için gerekli cihazların teminiyle ilgili
teşvikler verilmektedir. Zeytinyağı işleme tesislerinin bu teşvikten faydalanmaları
yaygınlaştırılmalıdır.
97
10. Tağşiş, zeytinyağında tüketici güvenini sarsan ve tüketim miktarının artışını engelleyen
unsurlardan birisidir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personeli, bu konuyla ilgili
denetimlerini sürdürmekte ve laboratuarlarında analizler yaparak, cezai müeyyideler
uygulamaktadır. Taklit ve tağşişin engellenmesi amacıyla bakanlığa bağlı laboratuarlar alet,
ekipman ve kalifiye eleman hususlarında iyileştirilmelidir. Aynı zamanda, denetimler artırılmalı,
titizlikle yerine getirilmeli ve uygulanacak cezai yaptırımların haksız rekabeti önleyecek nitelikte
olmasına özen gösterilmelidir.
11. Bölgede faaliyet gösteren zeytinyağı işleme tesislerinin kapasite kullanım oranı var-yok yılları
ortalaması dikkate alındığında %50 civarındadır. Bu işletmelerin ortaya çıkacak zeytin arzındaki
artışın işlenmesi sırasında yakın gelecekte yeterli olacağı söylenebilir. Uzun vadede yeni
kurulacak tesislerin konumu ve kapasitesi belirlenirken alt bölgelerin ihtiyaçları doğrultusunda ve
ayrıntılı fizibilite çalışmalarının sonucunda tesis edilmeleri gerekmektedir. Yeni tesislerin
kurulması sırasında, bu noktalara dikkat edilerek teşvikler verilmelidir.
12. Bölgede, -Mustafa Kemal Üniversitesi Zeytin Araştırma Merkezi haricinde- sadece zeytincilik
sektörüyle ilgili araştırmaların yapıldığı araştırma enstitüsü veya üretim istasyonu niteliğinde bir
araştırma kurumu bulunmamakta olup, elde edilen zeytin ve zeytinyağlarının özellikleriyle ilgili
az sayıda bilimsel çalışma mevcuttur. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini, sektörü bir bütün
olarak ele alacak şekilde inceleyen araştırma birimleri kurulmalı ve bunlar arasında koordinasyon
sağlanmalıdır. Bu kurumlar tarafından elde edilen araştırma sonuçları sektörün diğer aktörleriyle
paylaşılmalıdır.
13. İşleme sanayine ilişkin sağlıklı verilere ulaşmada ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Bu durum uzun
vadeli projeksiyonların yapılmasında ve politikaların geliştirilmesinde aksaklıklara yol
açmaktadır. Sektörde faaliyet gösteren işletmeler kayıt altına alınmalı ve bu işletmelere ilişkin
ayrıntılı envanter (işletme sayıları, kapasiteleri, kapasite kullanım oranları vs.) çalışması yapılarak,
bir veritabanında toplanmalıdır.
14. Pazar saydamlığı açısından yetersizlikler mevcuttur. Piyasada arz ve talep edilen ürün miktarı
açısından bilginin toplanması ve yayılmasında sorunlar önemli şekilde hissedilmektedir. Yurtiçi ve
yurtdışı pazar bilgilerini toplayıp, tüm sektör paydaşlarına yayacak etkin bir haberleşme ve bilgi
ağı oluşturulmalıdır.
15. Son yıllarda, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmaya yönelik birçok destek uygulanmasına
karşılık sofralık zeytin üretimine ilişkin herhangi bir destek söz konusu değildir. Sofralık zeytin
üreticileri de desteklenerek artan üretimin sofralık olarak değerlendirilmesi teşvik edilmelidir.
Araştırma sırasında karşılaşılan kısıtlar ise şöyledir;
Bölgede alan çalışması sırasında anket yapılacak üretici sayısının belirlenmesi amacıyla yapılan
örneklemede İl Tarım Müdürlüğü Kayıtları ve Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilere ilişkin bilgiler
esas alınmıştır. ÇKS’ne kayıtlı üreticilere ait zeytin dikim alanı, bölgenin zeytin dikim alanının %40’ı
civarındadır. Bölgede zeytin üreticilerinin tamamına ilişkin bilgilerin edinilebileceği bir kaynak henüz
mevcut değildir. Örnek büyüklüğünün belirlenmesi sırasında böyle bir verinin olmaması çalışmanın
önemli kısıtlarından birini oluşturmaktadır.
Zeytincilik sektörüne ilişkin yeterli düzeyde resmi kaydın olmaması sıkıntı yaratmaktadır. Sektörde
aktif olarak faaliyet gösteren zeytinyağı fabrikalarının ve sofralık zeytin işletmelerinin sayıları, üretim
kapasiteleri ve kapasite kullanım oranları, zeytinyağı ve sofralık zeytin fiyatları, vb. konularda resmi
kayıtların daha sağlıklı ve düzenli bir şekilde toplanması ve kamuoyuyla paylaşılması önemli bir
ihtiyaçtır. Çalışmada, bölgede zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde faaliyet gösteren işleme
tesislerinin sayılarına ve kapasitelerine ilişkin bilgi edinilirken İl Tarım Müdürlüğü ve Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği kayıtlarından yararlanılmıştır. Ancak az sayıda işleme tesisinin Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği’ne kayıtlı olması ve alan uygulaması sırasında bu listelerin yetersiz olduğuna karar
verilmesi üzerine İl Tarım Müdürlüğü kayıtları esas alınarak işleme tesislerine ulaşılmıştır. Bu noktada
ise İl Tarım Müdürlüğü kayıtlarında işleme tesislerinin niteliklerinin (kapasitelerinin, çalışma
prensiplerinin, vb. özelliklerinin) tam olarak kayıt altına alınmamış olması örnek sayısının
98
belirlenmesinde sıkıntı yaşanmasına sebep olmuştur. Bu durum, özellikle, bölge için projeksiyonların
ve uzun vadeli planların yapılmasını güçleştiren önemli bir unsurdur.
Türkiye genelinde ve bölgede yapılacak başka çalışmalar zeytincilik sektörünün daha hızlı, planlı ve
ihtiyaç doğrultusunda gelişmesini sağlayabilir. Yapılan literatür incelemesi sonucunda Doğu Akdeniz
Bölgesi’nin tamamını kapsayan ve iller arasındaki farklılıkları ortaya koyan bir maliyet çalışmasına
rastlanmamıştır. Maliyet çalışmaları, işletme faaliyetlerinin ekonomik sonucunu saptama, üretim
girdilerinin üretime katılma düzeylerini belirleme ve satış fiyatını saptama açısından oldukça
önemlidir. Bu sebeple bölgenin tamamını kapsayan bir çalışmanın yapılması, bölge üreticileri,
sanayicileri ve politika uygulayıcıları açısından bir ihtiyaçtır. Ayrıca, bölgede bazı yörelerin zeytin
yetiştiriciliğiyle henüz tanıştığı unutulmamalıdır. Bu konuda üreticilerin bilgi düzeylerinin ve
ihtiyaçlarının konu uzmanları tarafından yetiştiriciliğin her aşamasında özel olarak belirlendiği
çalışmalar zeytin dolayısıyla zeytinyağı ve sofralık zeytin kalitesinin artırılması açısından oldukça
önemlidir.
Türkiye’de son yıllarda zeytin dikim alanlarında önemli artış yaşanmıştır. Bu alanlardan verim
alınmaya başlanmasıyla, zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde de önemli artışlar yaşanmaktadır.
Zeytin üretiminin belirli bölgelerde yapılıyor olması ve son gelişmelerle Doğu Akdeniz Bölgesi’nde
dikim alanlarının diğer bölgelere göre daha hızlı artış kaydetmesi sonucu gelecekte bu bölge önemli
bir üretim potansiyeline sahip olacaktır. Ancak, zeytin üretiminde, zeytinyağı ve sofralık zeytinin
işlenmesinde ve pazarlama hizmetlerinin etkin şekilde yerine getirilmesinde bir takım sorunlar
mevcuttur. Elde edilen ürünün hem bölgesel hem de ulusal ve uluslararası düzeyde pazarlanması
ancak mevcut sorunlara çözüm getirilmesi ve ileriye dönük pazarlama stratejilerinin oluşturulmasıyla
mümkündür. Böylece sektörün bir bütün olarak gelişmesi ile bölgesel ve ulusal düzeyde katma değer
artışı sağlanabilecektir.
99
KAYNAKLAR
ABBOTT, J. CV., 1966. Marketing Problems and Improvement Programs, FAO Marketing Guide No.
1. Rome. Aktaran: EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve
Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210.
ACAR, M., BULUT, E., 2009. Türkiye’de ve Dünyada Tarımsal Destekleme Politikalarında Son
Gelişmeler. Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 17: 1-19.
AKAY, Z., 1991. Türkiye’de ve Avrupa Topluluğu’nda Zeytinyağı İçin Uygulanan Destekleme
Politikalarının Çeşitli Yönlerden Karşılaştırılması. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir. Aktaran: ÖZDEN, F., 2006.
Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti, Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm
Önerileri. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek
Lisans Tezi. 144s.
AKAY. Z., 1993. Türkiye’de ve Avrupa Topluluğu’nda Zeytinyağı için Uygulanan Destekleme
Politikalarının Çeşitli Yönlerden Karşılaştırılması, İzmir: Zeytincilik Araştırma Enstitüsü
Yayınları, 58, Bornova. Aktaran: ARPAZLI, T., 2008. Türkiye’de Uygulanan Zeytinyağı
Politikaları. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı. Yüksek
Lisans Tezi. Manisa. 95 s.
AKBAY, C., BİLGİÇ, A., ve MİRAN, B., 2008. Türkiye’de Önemli Gıda Ürünlerinin Talep
Esneklikleri. Tarım Ekonomisi Dergisi, 14(2): s. 55-65.
AKTAN, N., KALKAN, H., 1999. Sofralık Zeytin Teknolojisi. Ege Üniversitesi Basımevi. İzmir.
122s.
AKTAN,
C.
C.,
2007.
Stratejik
Yönetim
ve
SWOT
Analizi.
http://www.canaktan.org/yonetim/stratejik-yonetim/swot.htm. (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2007)
ANAÇ, H., 2005. Balıkesir İli Edremit İlçesi Yağlık Zeytin Üreten İşletmelerin Ekonomik Analizi.
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans
Tezi. Ankara. 87s.
ANANIA, G., D’ANDREA, M. R. P., 2007. The Global Market for Olive Oil: Actors, Trends,
Policies, Prospects and Research Needs. The103rd EAAE Seminar on “Adding Value to the
Agro-Food Supply Chain in the Future EuroMediterranean Space”. 23-25 April. Barcelona Spain. 43 p.
ARPAZLI, T., 2008. Türkiye’de Uygulanan Zeytinyağı Politikaları. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Manisa. 95 s.
ARTUKOĞLU, M., 2001. Türkiye’de Son Yıllarda Zeytinyağında İzlenen Destekleme Politikalarının
Üreticilere Yansıması Üzerine Bir Araştırma: İzmir İli Örneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği
Yayını, No: 212, Ankara. Aktaran: ÖZDEN, F., 2006. Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti,
Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Ege Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 144s.
ARTUKOĞLU, M.M., MİRAN, B., 2009. Determining The Farmer Demand For Olive Oil Premium
Support: The Case of Izmir, Turkey. Agric. Econ., 55(1): pp.51–57.
BAKIRLIOĞLU, F., 2006. Avrupa Birliği’ndeki Önemli Zeytinyağı İhracatçıları ve Türkiye. Dokuz
Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 152s.
BAKKER, J., 2010. “Marketing of Organic Products” Kursu Ders Notları. Zaragoza, İspanya.
BAYANER, A., KOÇ, A., TANRIVERMİŞ, H., GÜNDOĞMUŞ, E., ÖREN N. ve ÖZKAN B., 2001.
Doğrudan Gelir Desteği Pilot Uygulamasının İzleme ve Değerlendirilmesi. Tarım Ekonomisi
Araştırma Enstitüsü Yayınları, Yayın No: 57. Ankara. 32s.
100
BELLETTI, G., MARESCOTTI, A., 1997. The Reorganisation of Trade Channels of a Typical
Product: The Tuscan Extra Virgin Olive Oil. 52nd EAAE Seminer-Parma. 19-21 Haziran. s.
271-286.
BORRIS, H., 2006. Commodity Profile: Olives. Agricultural Marketing Research Center.
(http://aic.ucdavis.edu/profiles/Olives_2006.pdf) (Erişim Tarihi: 10 Şubat 2011.
BÜLBÜL, E., 2008. Her Yönüyle Zeytincilik. İnkılâp Yayınevi. İstanbul. 240s.
BÜYÜKÖZTÜRK, Ş., 2010. Sosyal Bilimler için Veri Analizi El Kitabı. Pegem Akademi Yayıncılık.
Ankara. 201s.
ÇELİK, N., MURAT, G., 2008. Sayısallaştırılmış SWOT Analiziyle Bartın İlinin Ekonomik Yapısının
Değerlendirilmesi. 2. Ulusal İktisat Kongresi. 20-22 Şubat. İzmir. s. 199-212.
ÇİÇEK, A., ERKAN, O., 1996. Tarım Ekonomisinde Araştırma ve Örnekleme Yöntemleri,
Gaziosmanpasa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:12, Tokat. 118s.
DAZB, 2010. Zeytinde Budama Tekniği.
(http://www.dazb.org.tr/upload/zeytin_budama_teknigi.pdf). (Erişim Tarihi: 10 Şubat 2010).
DELLAL. İ., ÖZAT, H. E. ve ÖZÜDOĞRU, T., 2007. Tarımda Mazot Kullanımı Ve Mazot
Destekleri. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Yayın No:163. Ankara. 19s.
DİZDAROĞLU, T., AKSU, B. ve DÖNMEZ, S., 2003. Ege ve Güney Marmara Bölgelerinde Yağlık
Zeytin ve Sofralık Zeytin Yetiştiriciliğinin Ekonomik Analizi. Tarım Ekonomisi Araştırma
Enstitüsü. Ankara.
DPT, 2001. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı. Meyvecilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu.
Ankara. s. 686-751.
DPT, 2007. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı. Gıda Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu.
Ankara. 94 s.
DTM, 2011. www.dtm.org. (Erişim Tarihi: 10 Mayıs 2011)
EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin
Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210.
EMEKSİZ, F., 1999. Orta Toroslarda Kiraz Üretim ve İhracatını Geliştirme Olanakları, Ç.Ü.Z.F.
Dergisi, 14(4): s. 37-46.
EİB, 2011. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2010/2011 Sezonu Çalışma Raporu. Ege
İhracatçı Birlikleri. 43s.
ERGİN, G., 2006. Ulusal Tarım Politikamız ve Zeytin-Zeytinyağı Politikamız Nasıl Olmalı? Ulusal
Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s. 11-18.
FAFCHAMPS, M., GABRE-M. E. and MINTEN, B., 2004. Increasing Returns and Market Efficiency
in Agricultural Trade. Journal of Development Economics. Vol. 78(2): 406-442.
FAO, 2011. Food and Agriculture Organization of the United Nations. (www.fao.org)
GENÇ, Ö. 2004. Zeytinyağı Sektör Araştırması. Türkiye Kalkınma Bankası A.S. Yayınları. Ankara.
50s.
GENÇLER. F. F., 2009. AB ve Türkiye’de Sürdürülebilir Tarım Uygulamalarının İncelenmesi ve
Türkiye’de Sürdürülebilir Tarıma Yönelik Politikaların Geliştirilmesi Üzerine Bir Araştırma:
Zeytin Örneği. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı.
Doktora Tezi. İzmir. 249s.
GIOVACCHINO, L. D., SESTILI, S., DI VINCENZO, D. 2002. Influence of Olive Processing on
Virgin Olive Oil Quality. European Journal of Lipid Science and Technology. V:104: s. 587601.
101
GÖKÇE, O., 2003. Türkiye’de Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sektörünün Üretim Öncesi Sorunları
Üzerine Bir İnceleme. Türkiye I. Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sempozyumu Bildirileri. Çiğliİzmir. s. 18-23.
GÖĞÜŞ, F., ÖZKAYA, M. T. ve ÖTLEŞ, S., 2009. Zeytinyağı. Eflatun Yayınevi. 270s.
GÜNDEN, C., TÜRKEKUL, B., MİRAN, B. and ABAY, C., 2010. The Turkish Olive Oil Sector’s
Priorities Related To The Factors Affecting Domestic And İnternational Competition. African
Journal of Agricultural Research. 5(10): s.955-961.
GÜNEŞ, T., 1996. Tarımsal Pazarlama. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, Yayın
No:1467, Ankara. 339s.
GÜNEŞ. T., ARIKAN, R., 1988. Tarım Ekonomisi İstatistiği. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayınları: 1049. Ders Kitabı: 305. Ankara. 293s.
HARP, F., KEÇELİ, T., 2008 Sofralık Zeytinde Kaliteyi Etkileyen Faktörler. I. Ulusal Zeytin Öğrenci
Kongresi. 17-18 Mayıs. Balıkesir. s. 82-84.
IŞIKLI, E., 1981. Tarımsal Pazarlama II Ders Notları. Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Ders Notları.
Bornova.
IŞIKLI, E., ANGIN, N., KONAK, K., OLGUN, A., GÜRER, O. ve SANER, G., 1988. Küçük
Menderes Havzasındaki Önemli Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Sistemi, Tarımsal Sanayinin
Durumu ve Pazarlama Sorunları. Ege Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fonu, 005 No’lu
Proje Raporu. Aktaran: OLGUN, A., 1988. Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının
Türkiye’de Ve Özellikle Ege Bölgesinde Zeytin Ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli
Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi
Anabilim Dalı. Doktora Tezi. 267s.
IŞIN, Ş., KOÇAK, E., 2003. İzmir İlinde Farklı Üretim Teknikleri Uygulayan Zeytin Sıkma
Tesislerinin Ekonomik Analizi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 40(1): s. 127-134
IOOC, 2011a. International Olive Oil Counsil (www.internationaloliveoil.org).
IOOC, 2011b. “Country Reports (Tunusia, Morocco, Syria)”. (www.ıooc.org). (Erişim Tarihi: 10
Şubat 2010).
ISO, 2006. Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör
Stratejileri
Geliştirilmesi
Projesi.
Gıda
Sektörü.
İstanbul.
(http://www.iso.org.tr/tr/documents/yayinlar/gida%20sektoru.pdf).
(Erişim
Tarihi.
22.04.2011).
İNAN, İ. H., 1998. Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği, Güncellenmiş 4. Baskı, Trakya Üniversitesi
Tekirdağ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Tekirdağ. 275s.
İNAN, İ. H., 2006. Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği, Güncellenmiş 7. Baskı, Avcı Ofset, İstanbul.
KARRAY, B., 2008. Olive Oil world Market Dynamics and Policy Reforms: Implications for Tunisia.
http://eumed-agpol.iamm.fr/html/publications/partners/karray%20olive.pdf. 15.11.2010.
KAVALLARI, A., MAAS, S. and SCHMITZ, P. M., 2009. Evolution of Olive Oil Import Demand
Structures in Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK. 113th Seminar,
September 3-6, Chania, Crete, Greece. (Evolution of Olive Oil Import Demand Structures in
Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK).
KAYAHAN, M., TEKİN A., 2006. Zeytinyağı Üretim Teknolojisi. TMMOB Gıda Mühendisleri
Odası. Kitaplar Serisi :15 Ankara. 198s.
KEÇELİ, T., 2008. Zeytinyağının Depolanması ve Ambalajlanmasının Yağ Kalitesine Etkileri.
Türkiye 10. Gıda Kongresi. 21-23 Mayıs, Erzurum. 625-628.
KENDİRLİOĞLU, Ö., 2008. Taris Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği
Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi ve Üretici Memnuniyetinin Belirlenmesi: Aydın İli Örneği.
102
Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı.
Yüksek Lisans Tezi. Aydın. 57s.
KIYMAZ, T., 2008. Dünya Tarım Piyasalarında Serbestleşmenin Türk Tarımına Fiyat ve Gelir
Yönünden Yansıması. http://ekutup.dpt.gov.tr/tarim/kiymazt/politika.pdf . 187s. (Erişim
Tarihi: 18 Mayıs 2011).
KOÇ, A.A., TUNALIOGLU, R. and KARAHOCAGİL, P., 2004. Olive and Olive Oil Sector in
Turkey: Market Structure and the Role of Agricultural Cooperatives, 5th International
Symposium on Olive Growing, 27 Eylül - 2 Ekim. Izmir.
KONAK, K., ARMAĞAN, M. ve TAN, M., 1998. Aydın İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Üretim ve
Pazarlaması. Ege Bölgesi 1. Tarım Kongresi. Aydın. s.608-615.
KÖSEOGLU, O., ÜNAL, M. K., 2006. Zeytinyağı Üretim Sistemlerinin
Zeytinyagı
Kalitesi
Üzerine Etkileri. Zeytinyağı ve Prina Yağı Sempozyumu
ve Sergisi Bildirileri, İzmir. s.
425,426. Aktaran: BAKIRLIOĞLU, F., 2006. Avrupa Birliği’ndeki Önemli Zeytinyağı
İhracatçıları ve Türkiye. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim
Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 152s.
KORUKLUOĞLU, M., 2006. Hasattan Tüketime Sofralık Zeytin teknolojisi ve Sorunları. Ulusal
Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. 435-438.
LAZARIDIS, P., 2004. Olive Oil Consumption in Greece: A Microeconometric Analysis. Journal of
Family and Economic Issues. 25(3): s. 411-430.
MALEVOLTİ, I., 1999. Final Report on Olive and Olive Oil Sub-Sector. FAO/Government of Italy
Cooperative Programme Food and Agriculture Organization of the United Nations Italian
Cooperation Ministry of Agriculture and Agrarian Reform Project GCP/SYR/006/ITA. 72 s.
MATSATSINIS, N.F., GRIGOROUDIS, E. and SAMARAS, A.P., 2007. Comparing distributors’
judgements to buyers’ preferences A consumer value analysis in the Greek olive oil market.
International Journal of Retail & Distribution Management. 35(5): s. 342-362.
MIGDALAS, A., BAOURAKIS, G., KALOGERAS, N. and MERIEM, H.B., 2004. Sector Modeling
For The Prediction And Evaluation Of Cretan Olive Oil. European Journal of Operational
Research, 152: s. 454–464.
MILI, S., 2004. Prospects for Olive Oil Marketing in Non-Traditional Markets. Sustainable
Development and Globalisation of Agri-Food Markets. AIEA2 International Conference.
Laval
University,
Quebec,
Canada.
August
23-24.
(http://eumedagpol.iamm.fr/html/publications/partners/olive_oil_paper.pdf)
MILI, S., 2006. Market Dynamics And Policy Reforms İn The EU Olive Oil İndustry: An Exploratory
Assessment. 98th Seminar of European Association of Agricultural Economists. June 29-July
2. Crete/Greece. 15 s.
OKTAY, E., BOZTOK, Ş., KARATURHAN, B., BOYACI, M., KARACAN, A. R., OLGUN, A.,
ARTUKOĞLU, M., AKTAN, N., YÜCEL, U. ve SAVRAN, F., 1994. Aydın Vakıf
Zeytinlikleri İşletmesinin Daha Rasyonel ve Rantabl Hale Getirilmesi. Ege Üniversitesi
tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi. Bornova-İzmir. 176 s.
OLGUN, A., 1988. Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının Türkiye’de Ve Özellikle Ege
Bölgesinde Zeytin Ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli Etkileri Üzerinde Bir Araştırma.
Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi.
267s.
OLGUN, A., ARTUKOĞLU, M. M. ve ADANACIOĞLU, H., 2008. Konvansiyonel Zeytin
Üreticilerinin Organik Üretimine Geçme Konusundaki Eğilimleri Üzerine Bir Araştırma. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 45(2):95-101.
103
ÖZDEN, F., 2006. Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti, Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar
Ve Çözüm Önerileri. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim
Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 144s.
ÖZGÜRSOY, S., AKDEMİR, Ş., 2007. Hatay İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Ekonomik
Analizi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi.
16(7): s. 84-95.
ÖZKAYA, M. T., 2003. Türkiye’de Zeytin Fidancılığının Durumu ve Sorunları. Türkiye I. Zeytinyağı
ve Sofralık Zeytin Sempozyumu Bildirileri. Çiğli-İzmir. 25-31.
ÖZKAYA, M. T., EKEN, Ş., ULAŞ, M., TAN, M., DANACI, A., İNAN. N. ve TİBET, Ü., 2010.
Türkiye Zeytinciliğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri. Türkiye Ziraat Mühendisliği VII.
Teknik Kongresi, 11-15 Ocak. Ankara.
PLATE, R., BÖCKEMHOFF, E., 1984. Grundlagen der Agrarmarktpolitik, München. Aktaran:
EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin
Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210.
RG, Çeşitli Yıl ve Sayılar. RESMİ GAZETE. http://rega.basbakanlik.gov.tr
SARAÇOĞLU, 2008. Ege Bölgesi Bazı Yağlık Zeytin Çeşitlerinin Mekanik Hasat Kriterlerinin
Belirlenmesi, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Makinaları Anabilim Dalı,
İzmir.
SAYILGAN, G., ŞENOL, C., 2010. Dahilde İşleme Rejimi ve Türk İşletmelerinin İhracatı Üzerindeki
Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, 35: s. 37-53.
SEYİDOĞLU, H., 2003. Uluslar arası İktisat, Geliştirilmiş 15. Baskı. Güzem Can Yayınları. Yayın
No: 20. İstanbul. 820s.
SISKOS Y., MATSATSINIS, N.F. and BAOURAKIS, G., 2001. Multicriteria Analysis İn
Agricultural Marketing: The Case Of French Olive Oil Market. European Journal of
Operational Research, 130: 315-331.
STB, 2010. 2010 Yılı Zeytin ve Zeytinyağı Raporu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Teşkilatlandırma
Genel Müdürlüğü.
http://tgm.sanayi.gov.tr/Files/Documents/internette-yayinlananzeyt-23082010102100.doc.
(Erişim Tarihi: 15 Mayıs 2011).
TAŞKIR, T. B., ŞİMŞEK, H., 2008. Ayvalık ve Yöresinde Yasam Biçimi Olan Zeytin Üreticiliğinin
Kurumsallaşma Süreçleri Getirisi Olarak Zeytinciliğin Markalaşması ve Örnek Uygulamaları.
3. Aile İsletmeleri Kongresi. İstanbul. 18 – 19 Nisan. s. 203-212.
TATLI, A., 2009. Zeytin Bahçelerinde Zirai Mücadele. Adana. 276s.
TBMM, 2008. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların
Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin
Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu. Ankara. 312s.
TETİK, D., 2006. Sofralık Zeytin Kalitesine Etki Eden Faktörler. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı
Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s. 43-46.
TİRYAKİ, G. Y., AKBAY, C., 2005. Türkiye’de Ailelerin Sosyo-ekonomik Gruplar İtibariyle
Zeytinyağı Tüketimi. Zeytinyağı ve Pirina Yağı Sempozyum ve Sergisi. 10-12 Kasım. İzmir.
s. 381-390.
TKB, 2009. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kayıtları.
TSE, 2003. Türk Standardları Enstitüsü. TSE 774 Sofralık Zeytin. Ankara
TSE, 2004. Türk Standartları Enstitüsü. TS 341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı ve TS 342 Yemeklik
Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış Ticarette Zorunlu Uygulamaya
Konulmasına İlişkin Tebliği. Ankara.
104
TUNALIOĞLU, R., GÖKÇE, O., 2002. Ege Bölgesinde Optimal Zeytin Yayılış Alanlarının Tespitine
Yönelik Bir Araştırma. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü. Ankara. 59s.
TUNALIOĞLU, R., 2006. Dünya Zeytinyağı Tüketimindeki Gelişmelerin Türkiye Açısından
Değerlendirilmesi. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s.
517-528.
TUNALIOĞLU, R., ÖZDOĞAN Y.G., 2008. New Approaches And Changes In Olive Oil Marketing
in Turkey,VI. International Symposium on Olive Growing.12 Ekim. Colegio/Portekiz.
TUNALIOĞLU, 2004. Zeytinyağı Ve Sofralık Zeytin Durum Ve Tahmin: 2003/2004. Tarımsal
Ekonomi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Yayın No: 118. Ankara. 76 s.
TUNALIOĞLU, R., 2009. Türkiye’de Zeytincilik ve Pazarlama Politikaları: 2000-2010. Tarım 2015
Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu. 29 Mayıs. İzmir. s.143-154.
TÜİK, 2011a. Türkiye İstatistik Kurumu. www.tuik.gov.tr.
TÜİK, 2011b. Tarım İstatistikleri Özeti.
(2000-2009). (http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0020549.pdf).
TÜİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu. www.tuik.gov.tr.
TÜGEM, 2011. Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Kayıtları. Ankara.
TÜRKEKUL, B., GÜNDEN, C., ABAY, C. ve MİRAN, B., 2007. A Market Share Analysis of Virgin
Olive Oil Producer Countries with Special Respect to Competitiveness. European Association
of Agricultural Economists, 103rd Seminar, April 23-25, Barcelona, Spain.
URUC, H., 2010. Türkiye’de Zeytin Ve Zeytinyağı’nın Ekonometrik Analizi. Namık Kemal
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı.
Tekirdağ. Yüksek Lisans Tezi. 40s.
YERCAN, M., 1996. İzmir Yöresinde Seçilmiş Bazı Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde Kaynak
Kullanımı ve Kooperatif İşletmelerde Etkinliğin Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma. Ege
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi.
105
EKLER
106
EK 1. Ek Tabloler
Ek Tablo 1. Ülkelere Göre Zeytin Dikim Alanları (1,000 ha)
Yıllar
İspanya
1990
2,064
1991
2,074
1992
2,051
1993
2,092
1994
2,094
1995
2,119
1996
2,126
1997
2,208
1998
2,194
1999
2,200
2000
2,300
2001
2,400
2002
2,431
2003
2,440
2004
2,465
2005
2,465
2006
2,484
2007
2,470
2008
2,450
2009
2,500
Kaynak: FAO, 2011.
Tunus
1,392
1,395
1,400
1,455
1,363
1,460
1,624
1,200
1,332
1,500
1,387
1,378
1,378
1,652
1,664
2,100
2,400
1,900
2,300
1,500
İtalya Yunanistan Türkiye
1,134
691
537
1,115
705
543
1,125
713
542
1,119
719
545
1,119
726
548
1,107
709
543
1,104
717
555
1,124
729
572
1,115
739
572
1,128
772
580
1,162
781
594
1,165
767
599
1,170
765
611
1,163
765
614
1,166
794
633
1,169
785
644
1,168
797
652
1,161
796
695
1,181
807
708
1,190
815
728
107
Fas
365
360
395
412
430
415
419
427
520
520
540
550
477
481
590
600
523
531
548
665
Suriye
391
406
415
389
402
422
438
445
460
470
478
489
502
517
531
545
565
600
617
636
Diğer
836
841
839
857
875
882
991
1,001
1,017
1,132
1,108
1,070
1,098
1,164
1,311
1,349
1,418
1,422
1,457
1,433
Dünya
7,410
7,439
7,480
7,588
7,557
7,657
7,974
7,706
7,949
8,302
8,350
8,418
8,432
8,796
9,154
9,657
10,007
9,575
10,068
9,467
Ek Tablo 2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretim Miktarı
Dikim Alanı
Verim
Üretim
İndeks
İndeks
İndeks
(1,000 ha)
(kg/da)
(1,000 ton)
(1990=100)
(1990=100)
(1990=100)
1990
537
100
205
100
1,100
100
1991
543
101
118
58
640
58
1992
542
101
138
67
750
68
1993
545
101
101
49
550
50
1994
548
102
255
124
1,400
127
1995
543
101
95
46
515
47
1996
555
103
325
159
1,800
164
1997
572
107
89
43
510
46
1998
572
107
289
141
1,650
150
1999
580
108
103
50
600
55
2000
594
111
303
148
1,800
164
2001
599
112
100
49
600
55
2002
611
114
295
144
1,800
164
2003
614
114
138
67
850
77
2004
633
118
253
123
1,600
145
2005
644
120
186
91
1,200
109
2006
652
121
271
132
1,767
161
2007
695
129
155
76
1,076
98
2008
708
132
207
101
1,464
133
2009
728
136
177
86
1,291
117
Kaynak: FAO, 2011.
Yıllar
108
Ek Tablo 3. Türkiye’de Meyve Veren, Vermeyen ve Toplam Zeytin Ağacı Sayısı
Meyve Veren
Meyve Vermeyen
Toplam
Pay
(%)
Pay (%)
(1,000 adet) Pay (%) (1,000 adet)
(1,000 adet)
1990
79,460
93
6,250
7
85,710
100
1991
81,520
93
6,185
7
87,705
100
1992
81,260
93
5,828
7
87,088
100
1993
81,703
94
5,460
6
87,163
100
1994
82,192
93
5,955
7
88,147
100
1995
81,437
93
6,144
7
87,581
100
1996
83,200
93
6,540
7
89,740
100
1997
85,780
90
9,950
10
95,730
100
1998
85,850
92
7,600
8
93,450
100
1999
87,130
91
8,370
9
95,500
100
2000
89,200
91
8,570
9
97,770
100
2001
90,000
91
9,000
9
99,000
100
2002
91,700
90
9,900
10
101,600
100
2003
92,250
90
10,500
10
102,750
100
2004
94,950
89
12,150
11
107,100
100
2005
96,625
85
16,555
15
113,180
100
2006
97,773
76
31,492
24
129,265
100
2007
104,219
72
40,110
28
144,329
100
2008
106,139
70
45,491
30
151,630
100
2009
109,127
71
44,596
29
153,723
100
Kaynak: TÜİK, 2011a.
Yıllar
109
Ek Tablo 4. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi (ha)
Yıllar
Hatay
Mersin
Osmaniye*
Adana
Kahramanmaraş
1995
25,152
4,908
2,594
3,419
1996
25,400
5,368
2,784
3,446
1997
26,129
4,415
943
1,987
3,431
1998
27,690
6,480
1,028
2,233
3,429
1999
27,619
6,466
1,160
2,342
3,429
2000
29,149
6,571
1,253
3,011
3,559
2001
31,036
6,666
1,409
3,541
3,556
2002
35,905
7,162
2,487
4,076
3,607
2003
37,381
7,288
2,963
4,826
3,887
2004
42,243
8,586
3,052
5,389
4,448
2005
44,807
9,796
3,533
6,159
4,881
2006
45,601
23,296
6,399
8,886
5,204
2007
46,317
30,150
6,956
9,206
5,729
2008
46,982
36,726
8,436
10,230
5,829
2009
48,187
37,227
9,070
10,612
5,980
* Osmaniye, 1997 yılında il olduğundan dolayı veriler bu tarihten itibaren verilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2012.
110
Toplam
36,073
36,998
36,905
40,860
41,016
43,543
46,208
53,237
56,345
63,718
69,176
89,386
98,358
108,203
111,076
Ek Tablo 5. İllere İtibariyle Zeytin Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı (%)
Hatay
Meyve
Meyve
Yıllar
Veren Vermeyen
1990
96
4
1991
96
4
1992
96
4
1993
97
3
1994
92
8
1995
94
6
1996
94
6
1997
93
7
1998
91
9
1999
85
15
2000
80
20
2001
79
21
2002
78
22
2003
78
22
2004
75
25
2005
73
27
2006
62
38
2007
59
41
2008
59
41
2009
62
38
Kaynak: TÜİK, 2012.
Mersin
Meyve
Meyve
Veren
Vermeyen
88
12
88
12
89
11
89
11
88
12
89
11
85
15
86
14
80
20
75
25
76
24
76
24
76
24
77
23
76
24
56
44
35
65
38
62
33
67
35
65
Osmaniye
Meyve
Meyve
Veren Vermeyen
69
31
63
37
56
44
56
44
55
45
43
57
35
65
40
60
35
65
31
69
33
67
46
54
53
47
111
Adana
Meyve
Meyve
Veren
Vermeyen
92
8
92
8
91
9
90
10
90
10
89
11
88
12
94
6
84
16
79
21
95
5
59
41
57
43
47
53
43
57
40
60
31
69
37
63
34
66
42
58
Kahramanmaraş
Meyve
Meyve
Veren
Vermeyen
68
32
68
32
68
32
68
32
69
31
70
30
69
31
69
31
69
31
68
32
68
32
67
33
68
32
64
36
59
41
56
44
53
47
52
48
52
48
52
48
Toplam
Meyve
Meyve
Veren
Vermeyen
92
8
92
8
92
8
92
8
89
11
90
10
90
10
89
11
85
15
80
20
78
22
76
24
74
26
72
28
70
30
63
37
47
53
48
52
46
54
49
50
Ek Tablo 6. Türkiye’de Yağlık ve Sofralık Zeytin Fiyatlarının Gelişimi (TL/kg)
Cari Fiyatlar (1)
Reel Fiyatlar (2)
Yıllar
Yağlık
Sofralık
Yağlık
Sofralık
Zeytin
Zeytin
Zeytin
Zeytin
1994
0.02
0.03
1.82
2.92
1995
0.03
0.05
1.68
3.19
1996
0.06
0.10
2.04
3.59
1997
0.08
0.18
1.59
3.48
1998
0.13
0.27
1.48
3.11
1999
0.19
0.39
1.42
2.88
2000
0.32
0.71
1.58
3.45
2001
0.61
0.93
1.83
2.81
2002
0.99
1.40
2.00
2.82
2003
1.45
1.45
2.32
2.32
2004
1.42
1.82
2.05
2.63
2005
2.10
2.51
2.80
3.34
2006
2.04
2.46
2.47
2.98
2007
2.24
2.60
2.56
2.97
2008
2.25
2.69
2.28
2.72
2009
2.20
2.61
2.20
2.61
(1)
Yıl ortalaması değeri alınmıştır.
(2)
Cari fiyatların 1994=100 bazlı ÜFE ile 2009 yılı fiyatlarına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2011a
Ek Tablo 7. Türkiye ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nin Zeytin Üretim Tahmini için Yapılan Trend Analizi
Sonucu Elde Edilen Eşitlik
Eşitlik
R2
F
p
Y=779.667 + 36.63x1
Türkiye
0.79
65.63
0.00
(15.12)
(8.10)
Y=38,115.51 + 12,093.96x1
Doğu Akdeniz Bölgesi
0.93
244.81
0.00
(4.32)
(15.65)
Not: Parantez içinde verilen değerler (t) istatistikleridir.
Ek Tablo 8. Ülkelere Göre Zeytinyağı Üretimi (1,000 ton)
İspanya İtalya Yunanistan Tunus Suriye
1990-1991
616
419
278
213
63
1992-1993
587
478
282
178
76
1994-1995
438
534
375
80
83
1996-1997
1,012
495
383
182
98
1998-1999
731
569
447
213
98
2000-2001
1,193
583
394
83
129
2002-2003
1,137
660
361
176
138
2004-2005
908
758
430
175
138
2006-2007
1,174
500
349
165
127
2008-2009
1,216
485
313
155
140
Kaynak: IOOC, 2011a.
112
Türkiye
70
52
100
120
120
120
110
129
119
139
Fas Diğer
43
128
39
126
40
115
90
150
53
158
48
146
73
180
63
192
80
226
113 261
Dünya
1,830
1,818
1,765
2,530
2,389
2,696
2,835
2,793
2,740
2,822
Ek Tablo 9. Ülkelere Göre Zeytinyağı Tüketimi (1,000 ton)
Yıllar İtalya İspanya ABD Yunanistan Suriye Fransa Türkiye
1990
540
394
88
204
62
28
55
1991
630
419
79
203
66
35
50
1992
641
421
104
197
67
44
50
1993
692
421
116
196
69
44
54
1994
675
420
116
210
78
42
55
1995
653
352
101
230
78
49
63
1996
675
470
131
240
85
59
75
1997
698
550
143
240
95
76
86
1998
705
529
151
245
88
79
85
1999
714
503
170
265
90
82
60
2000
729
581
195
270
110
92
73
2001
735
631
189
270
86
95
55
2002
770
591
184
270
128
97
50
2003
785
614
217
270
150
94
46
2004
840
616
216
283
135
97
60
2005
848
478
223
265
79
100
50
2006
730
539
248
270
110
102
80
2007
705
546
246
264
80
102
85
2008
710
534
256
229
110
114
108
2009
676
539
258
229
121
115
110
Kaynak: IOOC, 2011a.
113
Fas
Diğer Dünya
37
259
1667
49
326
1857
40
340
1904
46
347
1985
43
356
1995
25
302
1853
50
457
2242
55
439
2382
55
476
2413
55
504
2443
45
496
2591
60
486
2607
60
528
2678
70
637
2883
38
639
2924
55
593
2691
65
655
2799
65
662
2755
70
701
2832
90
764
2902
Ek Tablo 10. Ülkelere Göre Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (kg/kişi)*
Yıllar
Yunanistan İspanya
İtalya
Portekiz Suriye
Tunus
Fas Avustralya
Fransa Türkiye Kanada ABD Japan
1990
20.08
10.15
9.47
2.71
4.87
6.63 1.49
0.79
0.49
0.98
0.36 0.35
0.03
1991
19.81
10.75
11.04
4.51
5.04
7.16 1.94
0.72
0.61
0.88
0.36 0.31
0.03
1992
19.03
10.79
11.23
5.00
4.97
7.04 1.56
0.91
0.76
0.86
0.46 0.40
0.04
1993
18.72
10.75
12.11
5.90
4.98
6.46 1.74
0.93
0.76
0.91
0.42 0.44
0.05
1994
19.85
10.69
11.80
5.79
5.48
5.22 1.62
1.06
0.72
0.91
0.52 0.43
0.07
1995
21.55
8.94
11.41
5.82
5.34
3.86 0.93
0.91
0.84
1.03
0.48 0.37
0.13
1996
22.33
11.91
11.81
6.16
5.68
7.73 1.83
1.17
1.01
1.2
0.64 0.48
0.21
1997
22.20
13.90
12.22
6.86
6.20
5.68 1.98
0.94
1.29
1.35
0.59 0.51
0.27
1998
22.55
13.30
12.36
6.52
5.60
5.29 1.96
1.28
1.34
1.32
0.61 0.54
0.23
1999
24.30
12.58
12.52
6.54
5.59
6.41 1.93
1.35
1.38
0.92
0.76 0.60
0.21
2000
24.68
14.42
12.76
5.92
6.66
6.14 1.56
1.62
1.56
1.09
0.80 0.68
0.24
2001
24.60
15.51
12.83
5.98
5.07
2.94 2.06
1.42
1.60
0.82
0.77 0.65
0.25
2002
24.55
14.33
13.37
6.27
7.34
3.12 2.03
1.60
1.62
0.73
0.80 0.63
0.24
2003
24.50
14.66
13.55
6.43
8.36
5.77 2.35
1.73
1.56
0.66
0.82 0.73
0.25
2004
25.63
14.49
14.41
7.10
7.29
4.49 1.26
1.61
1.60
0.85
1.00 0.72
0.25
2005
23.95
11.10
14.46
6.79
4.13
3.85 1.80
1.69
1.63
0.7
0.93 0.74
0.24
2006
24.31
12.36
12.38
7.25
5.56
4.51 2.11
2.30
1.66
1.11
1.00 0.81
0.24
2007
23.76
12.40
11.89
7.12
3.90
4.97 2.08
1.68
1.65
1.16
0.88 0.80
0.23
2008
20.56
11.99
11.91
8.20
5.18
2.07 2.21
1.76
1.83
1.46
0.90 0.82
0.24
2009
20.16
12.25
11.27
8.17
5.48
3.89 2.81
2.07
1.82
1.47
1.10 0.82
0.32
*Toplam tüketim miktarlarının, ülke nüfuslarına bölünmesi ile hesaplanmıştır. Ülke nüfusları FAO verilerinden elde edilmiştir.
Kaynak: IOOC, 2011a.
114
Dünya
0.32
0.35
0.35
0.36
0.35
0.32
0.39
0.41
0.41
0.4
0.42
0.42
0.43
0.45
0.45
0.41
0.42
0.41
0.42
0.42
Ek Tablo 11. Ülkelere Göre Zeytinyağı İhracatı (1,000 ton)
Yıllar
İtalya İspanya Tunus Portekiz Türkiye Suriye
1990-1991
78
64
129
6
10
0
1992-1993
98
53
144
9
7
0
1994-1995
98
51
65
12
37
8
1996-1997
127
71
116
17
38
5
1998-1999
154
76
144
15
51
3
2000-2001
178
100
59
17
60
8
2002-2003
179
111
125
15
60
29
2004-2005
187
105
107
17
83
36
2006-2007
183
129
153
26
30
30
2008-2009
186
175
120
33
27
17
Kaynak: IOOC, 2011a.
Fas
Ek Tablo 12. Ülkelere Göre Zeytinyağı İthalatı (1,000 ton)
Yıllar
ABD
İtalya
Brezilya Japonya Kanada Avustralya
1990-1991
89
93
12
4
10
13
1992-1993
110
79
16
6
13
17
1994-1995
113
77
21
13
15
18
1996-1997
142
98
27
30
18
20
1998-1999
165
119
24
28
21
24
2000-2001
197
76
24
30
25
28
2002-2003
209
127
22
31
26
31
2004-2005
227
140
26
31
31
29
2006-2007
248
133
37
30
31
34
2008-2009
257
68
46
35
34
32
Kaynak: IOOC, 2011a.
115
3
0
8
21
8
0
12
26
3
12
Diğer Dünya
30
320
27
338
34
313
28
423
24
475
26
448
39
570
58
619
58
612
61
631
Diğer
107
110
106
95
134
97
132
153
157
154
Dünya
328
351
363
430
515
477
578
637
670
626
Ek Tablo 13. Türkiye’de Zeytinyağı, Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı Fiyatları ve Pariteler
Reel Fiyatlar (2)
Cari Fiyatlar (1)
Pariteler
Zeytinyağı
Zeytinyağı
Yıllar
Ayçiçeği Mısırözü
Ayçiçeği Mısırözü
Zeytinyağı
Zeytinyağı
/Ayçiçeği /Mısırözü
Yağı
Yağı
Yağı
Yağı
Yağı (3)
Yağı (4)
1994
0.07
0.05
0.06
10.63
7.12
8.41
1.40
1.17
1995
0.17
0.08
0.10
12.77
6.04
7.28
2.13
1.70
1996
0.44
0.12
0.14
18.46
5.26
6.08
3.67
3.14
1997
0.55
0.25
0.28
12.56
5.80
6.25
2.20
1.96
1998
0.75
0.52
0.55
9.22
6.39
6.76
1.44
1.36
1999
1.18
0.71
0.80
8.81
5.31
5.94
1.66
1.48
2000
2.30
0.96
1.06
11.09
4.64
5.13
2.40
2.17
2001
3.23
1.64
1.74
10.08
5.13
5.44
1.97
1.86
2002
5.74
2.73
2.92
12.35
5.88
6.29
2.10
1.97
2003
6.42
3.03
3.38
11.02
5.21
5.81
2.12
1.90
2004
7.12
2.91
3.48
11.07
4.52
5.41
2.45
2.05
2005
8.08
2.91
3.48
11.39
4.11
4.91
2.78
2.32
2006
10.42
3.05
3.66
13.30
3.89
4.67
3.42
2.85
2007
9.85
3.46
4.08
11.56
4.06
4.78
2.85
2.41
2008
10.60
5.40
6.11
11.26
5.73
6.49
1.96
1.73
2009
10.81
4.69
5.55
10.81
4.69
5.55
2.30
1.95
(1)
Yıl ortalaması değeri alınmıştır.
(2)
Cari fiyatların 1994=100 bazlı TÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir.
(3)
Zeytinyağı /Ayçiçeği Yağı Paritesi= Zeytinyağı Reel Fiyatı /Ayçiçeği Yağı Reel Fiyatı formülü ile
hesaplanmıştır.
(4)
Zeytinyağı /Mısırözü Yağı Paritesi Zeytinyağı Reel Fiyatı /Mısırözü Yağı Reel Fiyatı formülü ile
hesaplanmıştır.
Kaynak: TÜİK, 2011a.
Ek Tablo 14. Türkiye’nin Zeytinyağı İhracatı Yaptığı Başlıca Ülkeler
Ülkeler
ABD
İtalya
Suudi Arabistan
Japonya
İspanya
Birleşik Arap Emirlikleri
Kanada
Avustralya
Irak
İsrail
Diğer
Toplam
Kaynak: EİB, 2011
Miktar (ton)
6,047
4,112
2,469
2,208
1,013
952
979
761
583
394
6,042
25,561
%
23.66
16.09
9.66
8.64
3.96
3.72
3.83
2.98
2.28
1.54
23.64
100.00
116
Tablo 15. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı
Dökme
Varilli
Kutulu
Toplam
Miktar Değer
Miktar Değer
Miktar Değer
Yıllar Miktar Değer
(1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton
kg)
$)
kg)
$)
kg)
$)
kg)
$)
2001 12,392 21,765
2002 52,227 109,895
2003 26,294 69,594
2004 61,271 195,399
2005 26,295 108,708
2006 17,300 55,152
2007 1,789
6,858
2008 8,242 22,554
2009 6,211 17,071
Kaynak: EİB, 2011.
1.76
2.10
2.65
3.19
4.13
3.18
3.83
2.74
2.75
6,007
9,672
5,588
9,360
9,949
9,600
2,748
3,971
2,252
10,317
20,003
15,520
30,648
43,655
31,378
11,083
12,340
7,210
1.72
2.07
2.78
3.27
4.39
3.26
4.03
3.11
3.20
117
6,767
12,357
14,152
21,597
11,324
15,469
11,293
15,452
14,995
13,693
27,429
40,534
70,558
50,580
58,916
53,770
57,238
57,532
2.02
2.22
2.86
3.27
4.47
3.77
4.76
3.70
3.84
25,166
74,256
46,034
92,228
47,568
42,369
15,830
27,665
23,458
45,775
157,327
125,648
296,605
202,943
145,446
71,711
92,132
81,813
1.82
2.12
2.73
3.22
4.27
3.43
4.53
3.33
3.49
Ek Tablo 16. Türkiye’de Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı
Sezon
Yıllar
Miktar (ton) Değer (1,000 $) Fiyat ($/kg)
Sızma
6,215
11,468
1.85
Naturel Birinci
3,545
5,944
1.68
Naturel İkinci
12
23
1.97
2001
Rafine
9,933
18,046
1.82
Riviera
5,461
10,293
1.88
Toplam
25,167
45,774
1.82
Sızma
7,713
18,355
2.38
Naturel Birinci
6,262
13,338
2.13
Naturel İkinci
432
924
2.14
2002
Rafine
28,253
56,108
1.99
Riviera
31,596
68,602
2.17
Toplam
74,256
157,327
2.12
Sızma
8,645
25,304
2.93
Naturel Birinci
4,175
10,846
2.60
Naturel İkinci
168
380
2.27
2003
Rafine
17,921
46,324
2.58
Riviera
15,125
42,794
2.83
Toplam
46,034
125,648
2.73
Sızma
22,598
77,577
3.43
Naturel Birinci
15,250
46,002
3.02
Naturel İkinci
3,105
10,918
3.52
2004
Rafine
23,790
73,819
3.10
Riviera
27,485
88,290
3.21
Toplam
92,228
296,605
3.22
Sızma
10,271
45,244
4.40
Naturel Birinci
4,632
18,994
4.10
Naturel İkinci
1,341
5,910
4.41
2005
Rafine
14,508
60,753
4.19
Riviera
16,812
72,448
4.31
Toplam
47,565
203,349
4.27
Sızma
18,441
65,185
3.53
Naturel Birinci
4,078
12,915
3.17
Naturel İkinci
194
654
3.37
2006
Rafine
8,434
28,254
3.35
Riviera
11,221
38,439
3.43
Toplam
42,368
145,446
3.43
118
Ek Tablo 16. Türkiye’de Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (devam)
Yıllar
Sızma
Naturel Birinci
Naturel İkinci
2007
Rafine
Riviera
Toplam
Sızma
Naturel Birinci
Naturel İkinci
2008
Rafine
Riviera
Toplam
Sızma
Naturel Birinci
Naturel İkinci
2009
Rafine
Riviera
Toplam
Kaynak: EİB, 2011.
Sezon
Miktar (ton)
6,718
1,466
567
3,113
3,969
15,833
8,232
2,180
695
6,544
10,012
27,664
7,279
2,431
382
6,622
6,744
23,458
Değer (1,000 $)
32,167
6,327
2,458
12,829
17,952
71,733
32,381
7,406
2,269
19,935
30,142
92,132
30,810
8,216
1,394
21,238
20,154
81,812
Fiyat ($/kg)
4.79
4.32
4.34
4.12
4.52
4.53
3.93
3.40
3.26
3.05
3.01
3.33
4.23
3.38
3.65
3.21
2.99
3.49
Ek Tablo 17. TARİŞ Zeytinyağı Alım Fiyatları (TL/kg) (1)
Yıllar
Cari Fiyat
Reel Fiyat (2)
2000
1.11
5.41
2001
2.50
7.54
2002
2.80
5.63
2003
3.20
5.12
2004
3.35
4.83
2005
5.00
6.66
2006
3.85
4.67
2007
4.15
4.74
2008
3.70
3.75
2009
4.03
4.03
(1)
Alım fiyatlarında 5 asit zeytinyağı fiyatları baz alınmıştır.
(2)
Cari fiyatların 1994=100 bazlı ÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir.
Kaynak: EİB, 2011.
119
Ek Tablo 18. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Üretimi (1,000 ton)
İspanya Mısır Türkiye Arjantin Suriye Cezayir Yunanistan Diğer Dünya
Yıllar
1990-1991
249
25
130
34
68
16
75
362
959
1992-1993
214
47
100
40
75
13
60
397
946
1994-1995
219
55
150
40
75
13
65
352
969
1996-1997
277
38
155
45
75
12
73
419 1,094
1998-1999
395
63
164
55
89
33
93
384 1,276
2000-2001
496
103
155
34
111
41
100
368 1,408
2002-2003
514
218
145
60
145
61
105
440 1,688
2004-2005
479
197
260
73
160
77
120
441 1,807
2006-2007
527
434
220
88
150
86
102
513 2,120
2008-2009
489
425
345
158
128
117
106
458 2,226
Kaynak: IOOC, 2011a.
Ek Tablo 19. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin İhracatı (1,000 ton)
Yıllar
İspanya Arjantin
Mısır Türkiye Fas Yunanistan Suriye Diğer Dünya
1990-1991
88
20
0
10 49
18
0
23
208
1992-1993
85
25
3
14 48
14
0
19
208
1994-1995
76
24
7
26 66
22
4
22
247
1996-1997
99
32
7
27 60
27
2
36
290
1998-1999
129
36
9
25 73
35
3
28
338
2000-2001
169
27
19
44 62
33
12
27
393
2002-2003
179
40
63
43 61
29
12
34
461
2004-2005
186
56
11
56 61
44
29
49
492
2006-2007
196
80
105
38 62
35
26
60
602
2008-2009
195
92
80
65 63
51
24
69
639
Kaynak: IOOC, 2011a.
Ek Tablo 20. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin İthalatı (1,000 ton)
Yıllar
ABD
1990-1991
72
1992-1993
73
1994-1995
71
1996-1997
83
1998-1999
94
2000-2001
112
2002-2003
116
2004-2005
122
2006-2007
144
2008-2009
156
Kaynak: IOOC, 2011a.
Rusya
3
3
3
3
4
4
4
45
75
79
Brezilya
Kanada
34
36
46
48
49
48
49
56
67
74
13
13
15
18
19
21
24
24
26
27
120
Suudi
Arabistan
0
0
0
14
15
17
20
20
27
27
Fransa
29
21
25
26
25
25
30
31
28
27
Diğer
63
65
90
102
115
102
202
190
185
197
Dünya
214
211
250
294
321
329
445
488
552
587
Ek Tablo 21. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketimi
Tüketim Miktarı
Yıllar
(kg/kişi)
1990
1.96
1991
1.72
1992
1.55
1993
1.51
1994
2.24
1995
2.11
1996
2.12
1997
2.01
1998
2.31
1999
1.99
2000
1.88
2001
1.48
2002
1.67
2003
1.38
2004
2.49
2005
3.11
2006
2.50
2007
2.60
2008
3.25
2009
3.48
Kaynak: IOOC, 2011a
Ek Tablo 22. Türkiye’de Sofralık Zeytin Fiyatlarının Gelişimi (TL/kg)
Yıl
Cari Fiyat
Reel Fiyat*
2005
7.90
11.14
2006
7.77
9.92
2007
7.95
9.33
2008
8.66
9.20
2009
9.33
9.33
* Cari fiyatların 2003=100 bazlı TÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir.
Kaynak. TÜİK, 2012
Ek Tablo 23. Türkiye’nin Kişi Başına Sofralık Zeytin Tahmini İçin Yapılan Trend Analizi Sonucu
Elde Edilen Eşitlik
Eşitlik
R2
F
p
Y=1.481 + 0.065x1
0.42
13.12
0.00
(6.84) (3.62)
Not: Parantez içinde verilen değerler (t) istatistikleridir.
121
EK 2. Anketler
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI
VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
ÜRETİCİ ANKET FORMU
A. ANKET BİLGİLERİ
İl:
Tarih:
İlçe:
Anketör:
Köy:
B. İŞLETME İLE İLGİLİ BİLGİLER
1. Arazi Durumu
Yetiştirilen
Ürün
Alanı
(da)
Parsel
Sayısı
Tasarruf
Şekli (*)
Sulama
Durumu
(S, K)
(*) Mülk-1, Kira-2, Ortak-3
Ortak ise Ortakçılık Koşulları:...................................................
2. Hayvancılık ile uğraşıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
C. İŞLETMECİ İLE İLGİLİ BİLGİLER
1. İşletmecinin yaşı
2. İşletmecinin eğitim durumu
3. Aile genişliği
4. Kaç yıldır zeytin üretimi yapıyor
5. Tarımla ilgili eğitimi var mı?
6. Tarım dışı iş yapıyor mu?
:
:
:
:
:
( ) Hayır
122
( ) Evet ise nedir:..........
Arazi’nin
özelliği
(düz, meyilli)
D. ZEYTİN ÜRETİM TEKNİĞİ VE GİRDİ KULLANIMI İLE İLGİLİ BİLGİLER
Fidan Temini (Zeytin Varlığı)
1. Kapalı Bahçede Zeytin Varlığı;
Ağaçların
Yaşı
Fidan
Çeşidi*
Temin
Yeri**
Parsel
Sayısı
Alan
Üretim
2007
2008
1 da arazide
bulunan
ağaç sayısı
* Ayvalık, nizip, gemlik, sarı ulak, domat, memecik, yamalak sarısı, uslu
** Kendisi bahçesi, özel fidanlık, il veya ilçe müdürlüğü, diğer zeytin üreticileri…
2. Dağınık Zeytin Varlığı;
Ağaç Sayısı
Ağaçların Yaşı
Fidan Çeşidi*
Üretim
2007
2008
3. Fide temininde karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) Kaliteli fidan temininde sorun yaşanması
b) Fidan fiyatlarının yüksek oluşu
c) Çeşitlerin ismine doğru olmaması
d) Yüksek verimli fidelerin temininde sorun yaşanması
e) Hastalıklardan arı fidan temininde sorun yaşanması
f) Diğer……………………………………………………………………………………………………
Gübreleme
4. Her yıl düzenli olarak gübreleme yapıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
Evet ise; Gübreleme ile ilgili bilgiler;
Uygulama
Gübre
Miktar
Zamanı
Çeşidi
(kg/ağaç)
(Ay)
Kullanılan
Ekipman
123
5. Her yıl düzenli olarak çiftlik gübresi kullanıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
Evet ise; Çiftlik gübresi kullanımı ile ilgili bilgiler;
Uygulama
Zamanı (Ay)
Miktar
(kg/ağaç)
6. Gübrelemede Karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) Gübrenin zamanında temin edilememesi
b) Gübre fiyatlarının yüksek oluşu
c) Gübreleme konusunda bilgi yetersizliği (zaman, çeşit vs .......)
d) Alet- makina sorunu
e) Diğer......................................................................................................................................................
İlaçlama
7. Her yıl düzenli olarak ilaçlama yapıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
Evet ise; İlaçlama ile ilgili bilgiler;
Amacı*
Uygulama
Sayısı
Uygulama
Zamanı (Ay)
Kullanılan
Ekipman
8. İlaçlamada karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) İlaçların zamanında temin edilememesi
b) İlaç fiyatlarının yüksek oluşu
c) Mücadele konusunda yetersiz bilgi
d) Alet-makina sorunu
e) Diğer......................................................................................................................................................
124
Sulama
9. Her yıl düzenli olarak sulama yapıyor musunuz?
b) Hayır
a) Evet
Evet ise; Sulama ile ilgili bilgiler;
Sulama
Sayısı
Uygulama
Zamanı (Ay)
Temin
Şekli**
Sulama Şekli*
* Salma, çanak, yağmurlama, damla sulama……
** Devlet sulama kanalı, artezyen, nehir-dere, vs.
10. Sulamada karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) Sulama suyunun zamanında temin edilememesi
b) Su maliyetinin fazla oluşu
c) Alet-ekipman yetersizliği
e) Diğer..........................................................
d) Suyun yetersizliği
Bakım İşlemleri
11. Her yıl düzenli olarak bakım işlemi (çapa, ot yolma) yapıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
Evet ise; Bakım işlemi ile ilgili bilgiler;
Yapılan
Ne ile
Uygulama
İşlem
Zamanı (Ay)
yapıldığı
*Budama, çapa, ot yolma, ........vb.
12. Bakım işlemleri sırasında karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) Bakım işlemlerinin zamanında yapılamaması
b) İşçilik ücretlerinin fazla oluşu
c) Alet-ekipman yetersizliği
d) Bakım işlemleri konusunda bilgi yetersizliği
e) Diğer..........................................................
13. Ürün hasadını nasıl yapıyorsunuz?
a) El ile toplama
b) El ile sıyırma
c) Sarsma
d) Sırıkla çırpma
e) Makine ile hasat
125
14. Hasat sırasında karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
a) Zamanında hasat yapılamaması
b) Hasat ücretinin pahalı oluşu
c) Hasat/toplama makinesinin olmaması
d) Hasat kaybı
e) Diğer.............................................................................................
15.Sizce
zeytin
üretimi
sırasında
karşılaşılan
en
önemli
sorun
nedir?
…………………………………………………………………………………………………...……….
………………………………………………………………………………………
16. Zeytin üretimi konusunda bilgi edindiğiniz kaynaklar nelerdir?
a) Tarım İl Müdürlüğü, (Neden................................................................)
b)
İlaç bayileri, (Neden............................................................................)
c) Araştırma kuruluşları, (Neden..............................................................)
d) Diğer (...................................................................................................)
E. PAZARLAMA YAPISI
17. Ürün satışlarınız nasıl gerçekleşmektedir?
a) Kabala
 Kendim hasat ediyorum
 Alıcı tarafından gerçekleşiyor
b) Kilo ile
18. Ürün Hasadı
Hasat Edilen Miktar (kg)
Satış Fiyatı (TL/kg)
19. Zeytin Üretimin Değerlendirilmesi
Evde Tüketilen Zeytin
İşçilere Verilen Zeytin
Satılan Zeytin
Yağa Çekilen Zeytin
Elde Edilen Zeytinyağı
Ailede Tüketilen Zeytinyağı
Satılan Zeytinyağı
Hediye verilen Zeytinyağı
20. Zeytinin Pazarlanması
Kime satıldığı (1)
Satış Zamanı
Satış Yeri (2)
Satış Şekli (3)
Taşıma Materyali (4)
(1) Kime satıldığı (Toplayıcı, tüccar, fabrika…..)
dışında
(4) Çuval, kasa, vs.
(3) Peşin, Vadeli
126
(2) İşletmede, işletme
21. Zeytinyağının Pazarlanması
Kime satıldığı (1)
Satış Zamanı
Satış Yeri (2)
Satış Şekli (3)
Taşıma Materyali (4)
(1) Kime satıldığı (Toplayıcı, tüccar, fabrika…..)
(2) İşletmede, işletme dışında
(3) Peşin, Vadeli
( ) Çuval, kasa, vs.
4
22. Pazarlama sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar nelerdir?
a) Zeytin fiyatlarının düşük oluşu
b) Depolama imkânının olmaması
c) Taşıma masraflarının yüksek oluşu
d) Aracıların fazlalığı
e) Borç nedeniyle hasat sonu ürünü hemen satma zorunluluğu
f) Diğer.........................................................
F. PAZARLAMA HİZMETLERİ
Dereceleme-Standardizasyon
23.Ürüne satıştan önce sınıflandırma (dereceleme) yapıyor musunuz?
a) Evet
Hangi kriterlere göre yapılıyor?........................................................................
Haç sınıf ayrılıyor?.............................................................................................
b) Hayır
24. Satıştan önce zeytin içerisindeki yabancı maddeleri (ot, yaprak, dal) ayırıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
25. Satıştan önce zeytine herhangi bir işlem uyguluyor musunuz?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
Taşıma
26. Nakliye/taşımada kullanılan aracın, (Ürünü işletme dışında satan üreticilere sorulacak)
1) Traktör
a) Cinsi
2) Kamyon
3) Diğer (...........................)
1) Kendinin
b) Kime ait
2) Değil (...............................)
c) Pazarın uzaklığı
.................................km.
127
Zeytinde Depolama (Bekletme)
27. Depolama yapıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
28. Her yıl düzenli olarak depolama yapar mısınız?
a) Evet
b) Hayır
Hayır ise, hangi yıllarda?............................................................
2008 yılında depolama ile ilgili bilgiler;
29. Depolama süresi ne kadardır? ………..................................................................................................
30. Depolanan miktar?.................................................................ton
31. Depolama işleminde nelere dikkat ediyorsunuz?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
32. Depolamadan sonra satışlar
a) Kime....................................
b) Nereye.................................
c) Satış zamanı.........................
d) Satış fiyatı............................
Zeytinyağında Depolama
33. Depolama yapıyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
34. Her yıl düzenli olarak depolama yapar mısınız?
a) Evet
b) Hayır
Hayır ise, hangi yıllarda?............................................................
2008 yılında depolama ile ilgili bilgiler;
35. Depolama süresi ne kadardır?..................................................................................................
36. Depolanan miktar?.................................................................ton
37. Depolama işleminde nelere dikkat ediyorsunuz?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
128
38. Depolamadan sonra satışlar
e) Kime....................................
f) Nereye.................................
g) Satış zamanı.........................
h) Satış fiyatı............................
Zeytin Fiyatı
39. Ürünü satarken üreticiler arasında fiyat bakımından rekabet yaşanıyor mu?
b) Hayır
a) Evet
40. Satış döneminde pazar fiyatını hangi kaynaktan öğreniyorsunuz?
a) Düzenli olarak pazara (ilçeye) giderek
b) Arkadaş ve tanıdıklardan
c) Tüccardan(Alıcıdan)
d) Diğer..................................
41. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir?
Önem
Sırası
Faktörler
a) Ödeme zamanı
b) Ürün miktarı
c) Ürün kalitesi
d) İşletmenin yeri (konumu)
f) Diğer…………………………...
42. Satışta ürün kalitesi nasıl belirleniyor? Herhangi bir araç kullanılıyor mu?
.....................................................................................................................................................
43. Satış döneminde size kaç alıcı gelir(veya siz kaç alıcıya gidersiniz)
.....................................................................................................................................................
44. Alıcının önerdiği fiyatı yetersiz bulmanız durumunda ne yapıyorsunuz?
.....................................................................................................................................................
Zeytinyağı Fiyatı
45. Ürünü satarken üreticiler arasında fiyat bakımından rekabet yaşanıyor mu?
a) Evet
b) Hayır
46. Satış döneminde pazar fiyatını hangi kaynaktan öğreniyorsunuz?
a) Düzenli olarak pazara (ilçeye) giderek
b) Arkadaş ve tanıdıklardan
c) Tüccardan(Alıcıdan)
d) Diğer..................................
129
47. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir?
Önem
Sırası
Faktörler
a) Ödeme zamanı
b) Ürün miktarı
c) Ürün kalitesi
d) İşletmenin yeri (konumu)
f) Diğer…………………………...
48. Satış döneminde size kaç alıcı gelir (veya siz kaç alıcıya gidersiniz)
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
49. Tüccardan (alıcıdan) avans (kredi) alıyor musunuz? a) Evet
b) Hayır
Evet ise a) Neden?..............................................................
b) Hangi sıklıkta?
(1) Her yıl
(2) Sıkça
(3) Çok seyrek
c) Koşulları?...............................................................................................
Zeytin Alanlarında Değişiklikler
50. Son 5 yılda zeytin dikim alanlarınızda nasıl bir değişiklik oldu?
a) Artış gerçekleşti, Neden?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Azalış gerçekleşti, Neden?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
c) Değişmedi
51. Gelecekte üretim alanlarınızda değişiklik yapma olanağınız olsa, zeytin alanlarında nasıl bir
değişiklik yaparsınız
a) Genişletirim, Neden?.................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Azaltırım, Neden? ....................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
c) Değişiklik yapmam....................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
130
G. ÜRETİCİLERİN POLİTİKALAR VE KOOPERATİFLERLE İLGİLİ DÜŞÜNCE VE
TUTUMLARI
Kooperatiflerle İlgili Düşünceleri
52. Herhangi bir kooperatife üye misiniz?
a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Hayır
53. Bu hizmetleri yeterli buluyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
54. Zeytin yağı üretim ve pazarlaması ile ilgili herhangi bir kooperatife üye misiniz?
a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Hayır
Bir pazarlama kooperatifi yok ise;
55. Bir pazarlama kooperatifi pazarlama konusunda sizin için faydalı olabilir mi?
a) Evet ise, böyle bir kooperatifin kurulması halinde faydalanmak istediğiniz hizmetler
nelerdir?...............................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Hayır ise, neden?.............................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
56. Bir pazarlama kooperatifi kurulması konusunda engeller nelerdir?
....................................................................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
Zeytincilik Politikaları ile ilgili Düşünceleri
57. Zeytin üretimine yönelik herhangi bir teşvik veya destek destek var mı?
a) Evet
Evet ise ne tür teşvik veya destekler var
1…………………………………………………………………….
2…………………………………………………………………….
3…………………………………………………………………….
b) Hayır
58. Siz, zeytin üretimine yönelik hangi teşvik ve desteklerden faydalandınız?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
131
59. Zeytin üretimine teşvik ve desteklere yönelik yaşadığınız sorunlar nelerdir?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
60. Bu sorunların çözümüne yönelik önerileriniz ve tavsiyeleriniz nelerdir?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
61. Doğu Akdeniz Zeytinciler Birliğine üye misiniz?
a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
b) Hayır
132
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI
VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
ARACI (ZEYTİN) ANKET FORMU
İl:
Tarih:
İlçe:
Anketör:
Köy:
1. Kendiniz tarımsal üretimde bulunuyor musunuz?
a) Evet
 Bitkisel Üretim
 Hayvansal Üretim
b) Hayır
2. Kendiniz zeytin üretiminde bulunuyor musunuz?
b) Hayır
a) Evet
3. Zeytini hangi şekilde temin ediyorsunuz?
Satın Alınan
Kişilerin Payı
a) Üreticiden
b) Toplayıcı (yerel) tüccardan
c) Komisyoncudan
d) Diğer
:
:
:
:
%
%
%
%
Ürün teslim
Yerlerin Payı
%
%
%
%
4. Zeytinde satışlarınız kimlere oluyor?
Alıcı*
Faaliyet
gösterdiği yer**
Ürün teslim şekli
(kasalı, çuvallı)
Teslim Yeri
(işl. İçi, işl dışı)
Toplam satılan miktar
içindeki payı
*Diğer tüccarlar, yağ fabrikası, salamura zeytin işletmesi
**Bölge içi, bölge dışı, il, ilçe
5. Zeytin alım-satımlarınızda;
Alıma başlama tarihi:...…………………………
Alım bitiş tarihi:………...………………………
Alımın en yoğun olduğu dönem:……………….
Satışa başlama tarihi……………………
Satış bitiş tarihi…………………………
Satışın en yoğun olduğu dönem:……….
6. Satın aldığınız zeytine temizleme, yıkama veya paketleme gibi herhangi bir işlem yapıyor
musunuz?
a) Evet, Hangi işlemleri uyguluyorsunuz?................................................................................................
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
b) Hayır
133
7. Satın aldığınız zeytini satıncaya kadar;
Ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz? ……………………………………………………..
Ne oranda kayıplar oluyor? %....................................................................................................
Kayıp nedenleri?..........................................................................................................................
8. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir?
Önem
Sırası
Faktörler
a) Ödeme zamanı
b) Ürün miktarı
c) Ürün kalitesi
d) İşletmenin yeri (konumu)
f) Diğer…………………………...
9. Satın alacağınız zeytinin kalitesini nasıl belirliyorsunuz (Önem sırasını yazınız)?
Önem
Sırası
Faktörler
f) Ürünün rengi
g) Temizlik
h) Danelerin iriliği
ı) Yağ oranı
i) Danelerin zedelenmemiş olması
10. Zeytin alım-satımında diğer tüccarların rekabeti söz konusu oluyor mu?
a) Hiç olmuyor
b) Kısmen oluyor
c) Şiddetli rekabet var
11. Daha fazla müşteri gelmesini sağlamak için ne tür uygulamalarda bulunuyorsunuz (önem sırasına
göre yazınız)?
Ürün alımında………………………………………………………………………………… …………
……………………………………………………………………………………………………………
Ürün satımında……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
12. Zeytin pazarlaması ile ilgili sorunlarınız nelerdir?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
13. Bu sorunların çözümü için neler yapılabilir?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
14. Alım satım işlerinizi gerçekleştirdiğiniz bir büronuz var mı? a) Evet
b) Hayır
15. Yıllık ortalama zeytin ticaretiniz ne kadardır?............................................................ton/yıl
16. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satın alıyorsunuz?.................................................TL/kg
17. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz?........................................................TL/kg
134
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI
VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
ARACI (ZEYTİNYAĞI) ANKET FORMU
İl:
Tarih:
İlçe:
Anketör:
Köy:
1. Kendiniz tarımsal üretimde bulunuyor musunuz?
a) Evet
 Bitkisel Üretim
 Hayvansal Üretim
b) Hayır
2. Kendiniz zeytin üretiminde bulunuyor musunuz?
b) Hayır
a) Evet
3. Zeytinyağını hangi şekilde temin ediyorsunuz?
Satın Alınan
Kişilerin Payı
a) Üreticiden
b) Toplayıcı (yerel) tüccardan
c) Komisyoncudan
d) Diğer
:
:
:
:
%
%
%
%
Ürün teslim
Yerlerin Payı
%
%
%
%
4. Zeytinyağında satışlarınız kimlere oluyor?
Alıcı*
Faaliyet
gösterdiği yer**
Ürün teslim şekli
(kasalı, çuvallı)
Teslim Yeri
(işl. İçi, işl dışı)
Toplam satılan miktar
içindeki payı
*Diğer tüccarlar, yağ fabrikası, salamura zeytin işletmesi
**Bölge içi, bölge dışı, il, ilçe
5. Zeytinyağı alım-satımlarınızda;
Alıma başlama tarihi:...…………………………
Alım bitiş tarihi:………...………………………
Alımın en yoğun olduğu dönem:……………….
Satışa başlama tarihi……………………
Satış bitiş tarihi…………………………
Satışın en yoğun olduğu dönem:……….
6. Satın aldığınız zeytine temizleme, yıkama veya paketleme gibi herhangi bir işlem yapıyor
musunuz?
a) Evet, Hangi işlemleri uyguluyorsunuz?.................................................................................
……………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
b) Hayır
7. Satın aldığınız zeytinyağını satıncaya kadar;
Ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz? ……………………………………………………..
Ne oranda kayıplar oluyor? %....................................................................................................
Kayıp nedenleri?..........................................................................................................................
135
8. Zeytinyağını alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir?
Önem
Sırası
Faktörler
a) Ödeme zamanı
b) Ürün miktarı
c) Ürün kalitesi
d) İşletmenin yeri (konumu)
f) Diğer…………………………...
9. Satın alacağınız zeytinyağının kalitesini nasıl belirliyorsunuz (Önem sırasını yazınız)?
Önem
Sırası
Faktörler
f) Ürünün rengi
g) Temizlik
h) Danelerin iriliği
ı) Yağ oranı
i) Danelerin zedelenmemiş olması
10. Zeytinyağı alım-satımında diğer tüccarların rekabeti söz konusu oluyor mu?
a) Hiç olmuyor
b) Kısmen oluyor
c) Şiddetli rekabet var
11. Daha fazla müşteri gelmesini sağlamak için ne tür uygulamalarda bulunuyorsunuz (önem sırasına
göre yazınız)?
Ürün alımında…………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
Ürün satımında…………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
12. Zeytinyağı pazarlaması ile ilgili sorunlarınız nelerdir?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………
13. Bu sorunların çözümü için neler yapılabilir?
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………
14. Alım satım işlerinizi gerçekleştirdiğiniz bir büronuz var mı? a) Evet
b) Hayır
15. Yıllık ortalama zeytinyağı ticaretiniz ne kadardır?.....................................................ton/yıl
16. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satın alıyorsunuz?................................................. TL/kg
17. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz?........................................................ TL/kg
136
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI
VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
ZEYTİNYAĞI FABRİKASI ANKET FORMU
A. Anket Bilgileri
İl:
Tarih:
İlçe:
Anketör:
B. İşletme İle İlgili Bilgiler
1. İşletmenin kuruluş tarihi:…………………………………………………………………......
2. İşlemenin statüsü:…………………………………………………………………………...
a) Kooperatif
b) Limited şirket
c) Anonim şirket
d) Şahıs veya aile şirketi
e)Diğer……………………..
3. İşletmenin Kapasitesi……………………….ton/yıl
Kapasite Kullanım Oranı (%)…………………………..(2007 yılı için)
Kapasite Kullanım Oranı (%)…………………………..(2008 yılı için)
C. İşletmelerde Pazarlama Faaliyeti İle İlgili Bilgiler
1. Zeytinyağını kimden temin ediyorsunuz?
Satın Alınan
Zeytinyağı
Kişilerin Payı
a) Kendi zeytin bahçemden
%
a) Kendi zeytin bahçemden
a) Üreticiden
%
a) Üreticiden
b) Toplayıcı (yerel) tüccardan %
b) Toplayıcı (yerel) üccardan
d) Büyük tüccardan alıyorum %
d) Büyük tüccardan alıyorum
c) Komisyoncudan alıyorum
%
c) Komisyoncudan alıyorum
d) Diğer
%
d) Diğer
Toplam üretimde, hammadde olarak zeytin temininizin payı ne kadardır?
Zeytin
Satın Alınan
Kişilerin Payı
%
%
%
%
%
%
2. Zeytini öncelikli olarak hangi ilçelerden veya yörelerden almayı tercih ediyorsunuz?
İlçe ya da yöre
Nedeni
3. Hammadde alım fiyatınız ne kadardır?
Zeytin
2008
Fiyat (TL/kg)
Zeytinyağı
2008
137
Fiyat (TL/kg)
4. Zeytinyağı alımınızda alış fiyatınızı belirleyen faktörler nelerdir (ödeme zamanı, ürün miktarı, ürün
kalitesi...)? Önem sırasına göre sıralayınız.
1………………………………………………………………………………………………
2………………………………………………………………………………………………
3.………………………………………………………………………………………………
4.………………………………………………………………………………………………
5. Kaliteli ve yeterli hammadde temininde yaşadığınız sorunlar oluyor mu?
a) Evet,
Neden?…………………………………………………………………………………………….
b) Hayır
6. Zeytinyağı alımınızda dikkat ettiğiniz kalite unsurları nelerdir (renk, zeytin çeşidi, koku, asitlik
derecesi….)? Önem sırasına göre sıralayınız.
1………………………………………………………………………………………………
2………………………………………………………………………………………………
3.………………………………………………………………………………………………
4.………………………………………………………………………………………………
7. İşletmenize gelen zeytinde bekletme yapıyor musunuz?
a) Evet, ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz?
…………………………………………………………...
b) Hayır
8. Hangi tür zeytinyağı üretiyorsunuz?
a) Natürel (Sızma) Zeytinyağı, (≤0.8) %...................
b) Natürel Birinci (≤2.0), %................
c) Natürel İkinci (≤3.3), %................
d) Rafine Zeytinyağı (≤0.3), %................
9. Zeytinyağını hangi şekilde satıyorsunuz?
a) Natürel (Sızma) Zeytinyağı, (≤0.8) %...................
b) Natürel Birinci (≤2.0), %................
c) Natürel İkinci (≤3.3), %................
d) Rafine Zeytinyağı (≤0.3), %................
e) Riviera (≤0.1), %................
10. Zeytinyağını hangi şekilde elde ediyorsunuz?
a) Torbalı Hidrolik Presler
b) İki fazlı kontinü Santrifüjleme sistemi
c) Üç fazlı kontinü santrifüjleme sistemi
d) Perkolasyon Sistemi
e) Kombine (Sinolea) sistemi
11. Zeytinyağını hangi sıcaklıkta elde ediyorsunuz? ……………………………………………
138
12. Elde ettiğiniz zeytinyağını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Değerlendirme Şekli
Aile Tüketimi
Tüketici
Toptancı
Perakendeci
İhracatçı
Toplam
Miktar
Ambalaj Şekli
(teneke kutulu,
cam şişe, plastik
şişe, varille…)
%
%
%
%
%
13. Zeytinyağı satışlarınız içinde bölge dışına yaptığınız satışların oranı ne kadardır?
%...……………………………………………………………………………………………
14. Zeytinyağında ortalama ne kadar süre depolama
yapıyorsunuz?...................................................................
15. Depolama süresini neler
belirliyor?................................................................................................................
…………………………………………………………………………………………………21.
Zeytinyağını hangi şekilde depoluyorsunuz? (çelik tanklar, bidonlar…….)
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
16. Ürettiğiniz zeytinyağını satıncaya kadar kalitede bozulmalar yaşıyor musunuz?
a) Evet, Neden?…………………………………………………………………………………………
b) Hayır
17. Zeytin üretiminde en önemli sorunlar (çiftçi açısından) ve bu sorunların çözümü için önerileriniz
nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
18. Zeytinyağı üretimi sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar ve bu sorunların çözümü için
önerileriniz nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
19. Zeytinyağı pazarlaması sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar ve bu sorunların çözümü için
önerileriniz nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
139
20. Zeytinyağında uygulanmakta olan politikalarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
........................................................................................................
21. Zeytinyağını ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz?
Zeytinyağı Çeşitleri
Natürel (Sızma) Zeytinyağı
Natürel Birinci
Natürel İkinci
Rafine Zeytinyağı
Riviera
Fiyat (TL)
D. İşletmelerde Swot Analizi
1. Zeytinyağı üretiminde bölgenin güçlü gördüğünüz noktaları hangileridir?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
2. Zeytinyağı üretiminde bölgenin zayıf gördüğünüz noktaları hangileridir?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
3. Zeytinyağı üretiminde bölgede fırsat olarak gördüğünüz noktaları hangileridir?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
4. Zeytinyağı üretiminde bölgede tehdit olarak gördüğünüz noktaları hangileridir?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
140
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI
VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI
SOFRALIK ZEYTİN İŞLETMESİ ANKET FORMU
A. Anket Bilgileri
İl:
Tarih:
İlçe:
Anketör:
B. İşletme İle İlgili Bilgiler
1. İşletmenin kuruluş tarihi:……………………………………………………………
2. İşlemenin statüsü:…………………………………………………………………...
a) Kooperatif
b) Limited şirket
c) Anonim şirket
d) Şahıs veya aile şirketi
e)Diğer……………………..
3. İşletmenin Kapasitesi……………………….ton/yıl-gün
İşlenen miktar………………………..…………ton/yıl-gün
Kapasite Kullanım Oranı (%)…………………………..
C. İşletmelerde Üretim ve Pazarlama Faaliyeti İle İlgili Bilgiler
1. Zeytini hangi şekilde temin ediyorsunuz?
Satın Alınan
Kişilerin Payı
a) Kendi zeytin bahçemden elde ediyorum
a) Üreticiden alıyorum
b) Toplayıcı (yerel) tüccardan alıyorum
d) Büyük tüccardan alıyorum
c) Komisyoncudan alıyorum
d) Diğer
:
:
:
:
:
:
%
%
%
%
%
%
2. Zeytini öncelikli olarak hangi ilçelerden veya yörelerden almayı tercih ediyorsunuz?
İlçe ya da yöre
Nedeni
3. Kaliteli ve yeterli miktarda zeytin bulabiliyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır, ………………………………………………………………………………
141
4. Zeytin alımınızda alış fiyatınızı belirleyen faktörler nelerdir (ürün kalitesi, ödeme zamanı, ürün
miktarı, ödeme koşulları...)? Önem sırasına göre sıralayınız.
1……………………………………………………………………………………………
2……………………………………………………………………………………………
3.…………………………………………………………………………………………
4.…………………………………………………………………………………………
5. Satın alacağınız zeytinde dikkat ettiğiniz kalite unsurları nelerdir (ürünün rengi, temizlik, danelerin
iriliği, danelerin zedelenmemiş olması)? Önem sırasına göre sıralayınız.
1……………………………………………………………………………………………
2……………………………………………………………………………………………
3.…………………………………………………………………………………………
4.…………………………………………………………………………………………
6. Zeytinlerde ayıklama işlemini nasıl yapıyorsunuz?
Elle………………………………………………………………………………………..………………
……………………………………………………….......................
Makine ile…………………………………………………………………………………...
.........................................................................................................................................
7. Zeytinlerde boylama işlemini nasıl yapıyorsunuz?
Elle……………………………………………………………………………………..…..……………
………………………………………………………….......................
Makine ile…………………………………………………………………...................
.........................................................................................................................................
8. Zeytinlerin tatlandırılmasında hangi tatlandırma tekniğini kullanıyorsunuz (salamura, sele,
kalamata; kırma-çizikli)?
.........................................................................................................................................
.........................................................................................................................................
.........................................................................................................................................
9. Salamura yapım aşamasında hazırladığınız suda tuz oranı nedir? %......................
10. 2008 yılı zeytin alım fiyatınız ortalama ne kadardır?…………..…………TL/kg
11. Elde ettiğiniz zeytini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Değerlendirme Şekli
Aile Tüketimi
Tüketici
Toptancı
Perakendeci
İhracatçı
Toplam
Miktar
Ambalaj Şekli
(Kutulu, Cam kavanoz, plastik
kutu, bidon…)
%
%
%
%
%
142
12. Zeytin satışlarınız içinde bölge dışına yaptığınız satışların oranı ne kadardır?
%...……………………………………………………………………………………………
13. Salamura zeytin satış fiyatınız ortalama ne kadardır?
2008 yılı için….…………………………….. TL/kg
14. Zeytin üretimiyle ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
15. Zeytinin işlenmesiyle ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
16. Pazarlama ile ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir?
Öneriler
Sorunlar
17. Zeytin üretimi ve pazarlaması konusunda uygulanmakta olan politikalarla ilgili düşünceleriniz
nelerdir?
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
............................................................................................................................................................
D. İşletmelerde SWOT Analizi
1. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgenin güçlü gördüğünüz noktaları hangileridir
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
2. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgenin zayıf gördüğünüz noktaları hangileridir?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
143
3. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgede fırsat olarak gördüğünüz noktalar hangileridir?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
4. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgede tehdit olarak gördüğünüz noktalar hangileridir?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
144
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve
Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve
Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları
TEPGE YAYIN NO: 206
ISBN: 978-605-4672-05-9
TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ
TEPGE
http://www.tepge.gov.tr
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kampüsü
1 Nolu Giriş (Eski APK Binası)
Eskişehir Yolu 9. Km
Lodumlu / ANKARA
Telefon: 0. 312. 287 58 33
Faks: 0. 312. 287 54 58

Similar documents

kırmızıetdurumtahmin14

kırmızıetdurumtahmin14 Tablo 1.Dünya Büyükbaş Arz ve Kullanım………………………………………………………… Tablo 2.Dünya Dana Eti Arz ve Kullanımı…………………………………………………………. Tablo 3.Türkiye Kırmızı Et Arz ve Kullanımı……………………………………………………… Tablo 4....

More information