Doğu Akdeniz Bölgesi`nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması
Transcription
Doğu Akdeniz Bölgesi`nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması
Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları Dr. Arzu SEÇER Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi ABD’nda yürütülmüş “Doktora Tezi” dir TEPGE YAYIN NO: 206 ISBN: 978-605-4672-05-9 © TEPGE Her Hakkı Saklıdır. Temmuz 2012 TEPGE’nin izni olmaksızın basılamaz, basılı veya elektronik materyal olarak çoğaltılamaz ve/veya dağıtılamaz. Kaynak gösterilmek şartı ile alıntı yapılabilir. Yayın içerisindeki her türlü yorum ve değerlendirmeler yazarlara aittir ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ya da TEPGE’nin görüşlerini yansıtmaz. ÖNSÖZ Türkiye, dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde ve dış ticaretinde pay alan önemli ülkelerden birisidir. Son yıllarda, bu ürünlerin sağlık açısından öneminin daha iyi anlaşılması ve dünyada oluşan eğilimin de etkisiyle, zeytincilik sektöründe üretim ve kaliteyi artırmaya yönelik oldukça önemli destekler verilmeye başlanmış, bu desteklerin sonucu olarak dikim alanlarında hızlı bir artış sağlanmıştır. Bu artış başlıca üretici bölgeler arasında olan Akdeniz Bölgesinde –diğer üretici bölgeler olan Ege ve Marmara Bölgesi ile kıyaslandığında-daha büyük oranda meydana gelmiştir. Hem Türkiye genelinde hem Doğu Akdeniz Bölgesinde zeytin alanlarındaki artışla beraber üreticilerin verim artırıcı uygulamalara yönelmesiyle gelecekte zeytin üretiminde önemli artışların olacağı tahmin edilmektedir. Üretim miktarında meydana gelecek artışa karşılık talep miktarının benzer şekilde artmaması durumunda, oluşacak arz fazlasının etkin bir şekilde pazarlanması sektörün geleceğinde önemli rol oynayacaktır. Çalışmanın temel amacı, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde gün geçtikçe daha önemli hale gelmekte olan zeytincilik sektöründe zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminin ve pazarlama organizasyonlarının değerlendirilerek, belirlenen yetersizlikler için çözüm önerileri getirilmesi ve zeytincilik sektörünün geliştirilmesi olanaklarının ortaya konulmasıdır. Çalışmamın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen yapıcı ve yönlendirici fikirleri ile bana daima yol gösteren danışmanım Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Çalışmamın son halini almasındaki önemli katkılarından dolayı Prof. Dr. M. Necat ÖREN, Prof. Dr. Cuma AKBAY, Doç. Dr. Erdal DAĞISTAN ve Yrd. Doç Dr. Ufuk GÜLTEKİN’e teşekkür ederim.Tezim süresince bana destek veren bölüm hocalarıma ve çalışma arkadaşlarıma, Yrd. Doç. Dr. Renan TUNALIOĞLU, Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇELİ ve Dr. Kemalettin TAŞDAN’a, anket çalışmam sırasında yardımlarını esirgemeyen Hatay, Adana, Mersin ve Osmaniye İl Tarım Müdürlükleri yetkililerine, anket sorularını büyük bir sabır ve içtenlikle cevaplandıran değerli üreticiler ile diğer sektör paydaşlarına teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca, bu projenin finansmanını sağlayan Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Birimine ve basımını üstlenen Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’ne (TEPGE) çok teşekkür ederim. Eğitimimin her aşamasında destek sağlayan ve yol gösteren aileme sonsuz teşekkür ederim. i ÖZET DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI Doğu Akdeniz Bölgesi’nde hızla artan zeytin dikim alanları sonucunda gelecekte zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin ürünlerinde önemli üretim artışlarının ortaya çıkması beklenmektedir. Gelecekteki üretim potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi ancak mevcut sorunların çözümü ve geleceğe yönelik önlemlerin bugünden alınması ile mümkün olacaktır. Bu çalışmada, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörü bir bütün halinde incelenerek, sektör ürünlerinin üretim ve pazarlama aşamalarındaki mevcut sorunları saptanmış ve geleceğe yönelik öneriler geliştirilmiştir. Araştırmanın ana materyalini, Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana illerindeki zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üreticileri ve bu ürünlerin pazarlamasında faaliyet gösteren aracılar ile yapılan anketler sonucunda elde edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda, zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde ve pazarlama organizasyonunda etkinliği azaltıcı bazı aksaklıkların olduğu belirlenmiştir. Önümüzdeki yıllarda artması beklenen üretimin pazarda etkin olarak değerlendirilmesi için, zeytin üretim tekniğinin iyileştirilmesi, pazarlama organizasyonundaki aksaklıkların giderilmesi, hedef pazarların belirlenerek pazarlama stratejilerinin oluşturulması ve markalaşma çalışmalarına hız verilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Zeytin, Zeytinyağı, Sofralık Zeytin, Pazarlama Organizasyonu, Doğu Akdeniz Bölgesi. ii ABSTRACT OLIVE AND OLIVE OIL PRODUCTION AND MARKETING IN EAST MEDITERRANEAN REGION AND THE POSSIBILITIES TO IMPROVE OLIVE SECTOR IN THE REGION As a result of the rapidly increasing olive plantation areas in East Mediterranean Region, important increases are expected in olive, olive oil and table oil products. The best evaluation of the future production potential is only possible through the solution of the current problems and taking the future precautions at the present time. In this study, all aspects of oil production sector are investigated and current problems in the production and marketing stages are determined and thus necessary recommendations are developed. The main material of the study consists of the primary data obtained through questionnaires with olive, olive oil and table oil producers and intermediary dealers in the marketing of these products in Hatay, Mersin, Osmaniye and Adana provinces. In conclusion, some deficiencies are determined in the study, which decrease the efficiency in production and marketing organizations of olive, olive oil and table oil products. In order to effectively evaluate the production expected to increase in the forthcoming years, olive production technique should be improved, deficiencies in the marketing organization should be eliminated, marketing strategies should be developed by determining target markets and branding efforts should be increased. Keywords: Olive, Olive Oil, Table Olive, Marketing Organization, East Mediterranean Region. iii İÇİNDEKİLER Özet …….………………………………………...…………………………………………. iii Abstract ..................................................................................................................................... iii İçindekiler ................................................................................................................................. iv Tablo dizini .............................................................................................................................. vii Şekil dizini ................................................................................................................................ ix Simgeler ve kısaltmalar ............................................................................................................. xi 1.Giriş ..........................................................................................................................................1 2. Literatür özeti ..........................................................................................................................2 3. Materyal ve yöntem ................................................................................................................8 3.1. Materyal ...............................................................................................................................8 3.2. Yöntem .................................................................................................................................8 3.2.1. Örnek Seçiminde Kullanılan Yöntem ...............................................................................8 3.2.1.1. Tarım İşletmelerinde Örnekleme ...................................................................................8 3.2.1.2. Aracılarda Örnekleme ....................................................................................................9 3.2.1.3. İşleme Sanayinde Örnekleme.......................................................................................10 3.2.2. Verilerin Analizinde Kullanılan Yöntem ........................................................................11 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ...............................................................................................14 4.1. Dünyada, Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler .......14 4.1.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ...........................................................14 4.1.2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ........................................................17 4.1.4. Türkiye’de Zeytin Fiyatları .............................................................................................23 4.1.5. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu .......................24 4.2. Dünyada Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti ....................................................25 4.2.1. Üretim .............................................................................................................................25 4.2.2. Tüketim ...........................................................................................................................26 4.2.3. İhracat..............................................................................................................................27 4.2.4. İthalat ..............................................................................................................................29 4.3. Türkiye’de Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti .................................................30 4.3.1. Üretim .............................................................................................................................30 4.3.2. Tüketim ...........................................................................................................................31 4.3.3. Dış Ticaret .......................................................................................................................32 4.3.4. Fiyatlar ............................................................................................................................35 4.3.5. Türkiye’de Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu ..................................36 iv 4.4 Dünyada Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti.............................................. 37 4.4.1. Üretim ............................................................................................................................. 37 4.4.2.Tüketim............................................................................................................................ 38 4.4.3. İhracat ............................................................................................................................. 39 4.4.4. İthalat .............................................................................................................................. 40 4.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti ......................................... 42 4.5.1. Üretim ............................................................................................................................. 42 4.5.2. Tüketim........................................................................................................................... 42 4.5.3. Dış Ticaret ...................................................................................................................... 43 4.5.4. Fiyatlar ............................................................................................................................ 45 4.5.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu .......................... 45 4.6. Türkiye’de Zeytincilik Sektörüne Verilen Destekler ........................................................ 46 4.6.1. Zeytin Üretimine Verilen Destekler ............................................................................... 46 4.6.2. Zeytinyağı Sektörüne Verilen Destekler ........................................................................ 48 4.6.2.1. Zeytinyağı Üretimine Verilen Destekler ..................................................................... 48 4.6.2.2. Zeytinyağı İhracatına Verilen Destekler...................................................................... 50 4.6.2.3. Zeytinyağı İthalatına Uygulanan Kısıtlamalar ............................................................ 51 4.6.3. Sofralık Zeytin Sektörüne Verilen Destekler ................................................................. 51 4.7. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Yetiştirilen İşletmelere İlişkin Bulgular .................... 52 4.7.1. İşletme Büyüklükleri, Parsel Sayıları ve Parsel Büyüklükleri ....................................... 52 4.7.2. Arazi Mülkiyet Durumu ................................................................................................. 53 4.7.3. Arazi Sulama Durumu .................................................................................................... 54 4.7.4. Arazi Kullanım Durumu ................................................................................................. 55 4.7.5. Üreticilerin Yaş, Deneyim ve Eğitim Durumu ............................................................... 55 4.7.6. Zeytincilik Dışı Tarımsal ve Tarım Dışı Ekonomik Faaliyetler ..................................... 57 4.7.7. İşletmelerde Zeytin Üretim Tekniği ............................................................................... 57 4.7.7.1. Mevcut Çeşitler ........................................................................................................... 57 4.7.7. 2. Fidan Temini .............................................................................................................. 59 4.7.7.3. Gübreleme ................................................................................................................... 59 4.7.7.4. İlaçlama ....................................................................................................................... 62 4.7.7.5. Sulama ......................................................................................................................... 63 4.7.7.6. Diğer Bakım İşlemleri ................................................................................................. 64 4.7.7.7. Hasat ............................................................................................................................ 64 4.7.8. Üreticilerin Mevcut Desteklerden Yararlanma Durumları ve Görüşleri…….……… 66 v 4.7.9. Üreticilerin Kooperatifleşme Durumları ve Kooperatifleşme İle İlgili Düşünceleri ......67 4.7.10. Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikimi Konusunda Düşünceleri ....................................68 4.7.11. Üreticilerin Zeytin Üretiminde Karşılaştıkları Sorunlar ...............................................69 4.8. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin, Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu ..........................................................................................................................70 4.8.1. Zeytin Pazarlama Organizasyonu ...................................................................................70 4.8.1.1. Zeytinin Değerlendirilmesi ..........................................................................................70 4.8.1.2. Üreticilerin Zeytin Pazarlamasında Karşılaştıkları Sorunlar .......................................71 4.8.2. Zeytinyağı Pazarlama Organizasyonu ............................................................................71 4.8.2.1. Pazarlama Kanalları .....................................................................................................71 4.8.2.2. Aracılar.........................................................................................................................73 4.8.2.3. Fiyat Oluşumu ..............................................................................................................74 4.8.2.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi ....................................75 4.8.2.4.(1). Pazarlama Hizmetleri .............................................................................................75 4.8.2.4.(2). Pazarın Saydamlığı .................................................................................................80 4.8.2.4.(3). Rekabet ...................................................................................................................81 4.8.2.4.(4). Pazarlama Marjı .....................................................................................................81 4.8.2.5. Zeytinyağı Üretim ve Pazarlama Sorunları ..................................................................83 4.8.3. Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu .....................................................................84 4.8.3.1. Pazarlama Kanalları .....................................................................................................85 4.8.3.2. Aracılar.........................................................................................................................85 4.8.3.3. Fiyat Oluşumu ..............................................................................................................87 4.8.3.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi ....................................87 4.8.3.4.(1). Pazarlama Hizmetleri .............................................................................................87 4.8.3.4.(2). Pazarın Saydamlığı .................................................................................................90 4.8.3.4.(3). Rekabet ...................................................................................................................91 4.8.3.4.(4). Pazarlama Marjı .....................................................................................................91 4.8.3.5. Sofralık Zeytin Üretim ve Pazarlama Sorunları ...........................................................92 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ile Değerlendirilmesi ......................................................................................................................92 5. Sonuç ve Öneriler…………………………………………………………………………..96 Kaynaklar ................................................................................................................................100 Ekler ……………………………………………………………………………….……… 106 vi TABLO DİZİNİ Tablo 3.1. Örnek İşletmelerin Zeytin Dikim Alanı Genişlik Gruplarına Göre Dağılımı …… 9 Tablo 3.2. Örnek İşletmelerin İllere ve İlçelere Göre Dağılımı ............................................... 10 Tablo 3.3. Anket Yapılan Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin İşleme Tesislerinin Dağılımı (2008)11 Tablo 4.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi ................................................... 14 Tablo 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Verimi (kg/da) ...................................................................... 16 Tablo 4.3. Ülkelere Göre Zeytin Üretim Miktarı (1,000 ton)................................................... 17 Tablo 4.4. Bölgelere Göre Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı ………...19 Tablo 4.5. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler (ton) ........................... 23 Tablo 4.6. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu (bin ton).24 Tablo 4.7. Türkiye’nin Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (%).................................. 35 Tablo 4.8. Türkiye’nin Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton) ...... 37 Tablo 4.9. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Tüketim Miktarı (1,000 ton) .................................. 38 Tablo 4.10. Türkiye’nin Siyah ve Yeşil Zeytin Ortalama İhraç Fiyatları ($/kg)...................... 44 Tablo 4.11. Türkiye’nin Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (bin ton) . 45 Tablo 4.12. Türkiye’de Zeytinde Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri ................................... 46 Tablo 4.13. Sertifikalı Zeytin Fidanı Destek Bir. Fiy., Dest. Alan ve Toplam Destek Miktarı47 Tablo 4.14. Zeytin Üreticilerinin Yararlandıkları Mazot ve Gübre Desteği Miktarları ........... 48 Tablo 4.15. Yıllar İtibariyle Zeytinyağı Prim Ödemeleri ........................................................ 49 Tablo 4.16. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisi Genişliği ..................... 52 Tablo 4.17. İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisinin Parsel Sayısı ve Genişlikleri 53 Tablo 4.18. İncelenen İşletmelerde İşletme Başına ve Dekara Ortalama Zeytin Ağaç Sayısı . 53 Tablo 4.19. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazilerinin Mülkiyet Durumu ........................... 54 Tablo 4.20. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Mülkiyet Durumu ............................. 54 Tablo 4.21. İncelenen İşletmelerde Arazi Sulama Durumu ..................................................... 54 Tablo 4.22. İncelenen İşletmelerde Arazi Kullanım Durumu (da)…..……………………….56 Tablo 4.23. İncelenen İşletmelerde Arazi Kullanım Durumu (%) ……………………….….56 Tablo 4.24. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Yaş ve Deneyimleri (yıl) ............................. 55 Tablo 4.25. İncelenen İşletmelerde İşletmecilerin Eğitim Durumları (%) ............................... 55 Tablo 4.26. İncelenen İşletmelerde Zeytin Varlığının Çeşitlere Göre Dağılımı ……………. 58 Tablo 4.27. İncelenen İşletmelerde Zeytin Fidanlarının Temin Yerlerine Göre Dağılımı ....... 59 Tablo 4.28. Zeytin Tarımında Ağaç Başına Gübre Miktarları (gr/ağaç) .................................. 60 Tablo 4.29. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Gübre Kullanımı ..................................... 60 vii Tablo 4.30. İncelenen İşletmelerde 10 Yaşından Küçük Ağaçlarda Kimyasal Gübre Kullanım Durumu ……………………………………………………………………………………… 61 Tablo 4.30. İncelenen İşletmelerde 10 Yaşından BüyükAğaçlarda Kimyasal Gübre Kullanım Durumu ……………………………………………………………………………………… 61 Tablo 4.32. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Çiftlik Gübresi Kullanımı ...................... 61 Tablo 4.33. İncelenen İşletmelerde Çiftlik Gübresi Kullanım Miktarları................................ 62 Tablo 4.34. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak İlaçlama Yapan İşletmelerin Dağılımı ... 62 Tablo 4.35. İncelenen İşletmelerde Mücadele Edilen Zararlıların Dağılımı ........................... 63 Tablo 4.36. İncelenen İşletmelerde Sulama Yöntemleri .......................................................... 63 Tablo 4.37. İncelenen İşletmelerde Hasat Yöntemleri ............................................................. 65 Tablo 4.38. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Destekler Hakkında Bilgi Sahibi Olma Durumu ...................................................................................... 66 Tablo 4.39. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Desteklerden Faydalanma Durumu ................................................................................................................ 67 Tablo 4. 40. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri …………….68 Tablo4.41.İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Dikim Alanlarını Genişletme Nedenleri………. 68 Tablo 4.42. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikim Alanlarında Genişleme Düşünmesinin Nedenleri ........................................................................................ 69 Tablo 4.43. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Yetiştiriciliğinde Karşılaştıkları Sorunlar .................................................................................................................................... 69 Tablo 4.44. İncelenen İşletmelerde Zeytin Değerlendirme Durumu (%) ................................ 71 Tablo 4.45. İncelenen İşletmelerde Zeytinyağı Değerlendirme Durumu (%) ......................... 71 Tablo 4.46. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytinyağı Satış Yerleri (%) ........................ 73 Tablo 4.47. Fabrikalarda Zeytinyağının Satış Yerleri (%) ....................................................... 74 Tablo 4.48. Zeytinyağı Pazarlama Marjı (2008) ……………………….……………………82 Tablo 4.49. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Hammadde Sorunları ......................................... 83 Tablo 4.50. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde İşleme Sorunları ................................................. 84 Tablo 4.51. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Pazarlama Sorunları ........................................... 84 Tablo 4.52. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Satış Yerleri (%) ............................... 85 Tablo 4.53. Sofralık Zeytin İşletmelerinde Zeytin Satış Yerleri (%)....................................... 87 Tablo 4.54. Sofralık Yeşil Zeytin Pazarlama Marjı (2008) ..................................................... 91 Tablo 4.55. Sofralık Siyah Zeytin Pazarlama Marjı (2008) ..................................................... 92 Tablo 4.56. Sofralık Zeytin İşletmelerinde İşleme ve Pazarlama Sorunları ............................ 92 Tablo 4.57. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ................... 93 viii ŞEKİL DİZİNİ Şekil 3.1. SWOT Analizi Tablosu ........................................................................................................ 13 Şekil 4.1. Dünya Zeytin Dikim Alanı Verim ve Üretimde Gelişmeler ................................................ 15 Şekil 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı .............................................................. 15 Şekil 4.3. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanının Gelişimi........................................................................ 17 Şekil 4.4. Türkiye’de Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi ........................................................................ 18 Şekil 4.5. Bölgelere Göre Zeytin Ağaç Sayısının Dağılımı ................................................................. 18 Şekil 4.6. Türkiye’de Zeytin Üretim ve Veriminin Gelişimi ............................................................... 20 Şekil 4.7. Bölgelere Göre Zeytin Üretiminin Dağılımı ........................................................................ 20 Şekil 4.8. İllere Göre Zeytin Üretimi ................................................................................................... 21 Şekil 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi ......................................... 21 Şekil 4.10. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde İllere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı .................... 22 Şekil 4.11. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi ............................................... 22 Şekil 4.12. Türkiye’de Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi ...................................................................... 24 Şekil 4.13. Dünya Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi ............................................................................... 26 Şekil 4.14. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (2009) .................................................. 27 Şekil 4.15. Dünya Zeytinyağı İhracatının Gelişimi ................................................................................ 28 Şekil 4.16. Dünya Zeytinyağı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı........................................................ 28 Şekil 4.17. Dünya Zeytinyağı İthalatının Gelişimi................................................................................. 29 Şekil 4.18. Dünya Zeytinyağı İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı ........................................................ 30 Şekil 4.19. Türkiye’de Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi ........................................................................ 30 Şekil 4.20. Türkiye’de Kişi Başına Zeytinyağı Tüketiminin Gelişimi ................................................... 31 Şekil 4.21. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Gelişimi ......................................................................... 32 Şekil 4.22. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Üretime Oranı ............................................................... 33 Şekil 4.23. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı ................................................. 34 Şekil 4.24. Türkiye’nin Zeytinyağı Ortalama İhracat Fiyatları ($/kg) ................................................... 35 Şekil 4.25. TARİŞ Zeytinyağı Alım Fiyatları ........................................................................................ 36 Şekil 4.26. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi ........................................................................ 37 Şekil 4.27. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Ülkelere Göre Dağılımı ................................................ 38 Şekil 4.28. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Sofralık Zeytin Tüketimi (2007-2009).................................. 39 Şekil 4.29. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi ......................................................................... 40 Şekil 4.30. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ................................................. 40 Şekil 4.31. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Gelişimi .......................................................................... 41 Şekil 4.32. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı ................................................. 41 Şekil 4.33. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi ................................................................. 42 Şekil 4.34. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi ............................................ 43 ix Şekil 4.35. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi ........................................... 43 Şekil 4.36. Türkiye’de Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi ................................................................. 44 Şekil 4.37. Türkiye’de Sofralık Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi ....................................................... 45 Şekil 4.38. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinde Sulama Durumu ........................................... 554 Şekil 4.39. Doğu Akdeniz Bölgesi'nde Zeytinyağı Pazarlama Kanalları…….......................................72 Şekil 4.40. İki ve Üç Fazlı Kontinü Sistem Akışı ................................................................................. 76 Şekil 4.41. Doğu Akdeniz Bölgesi'nde Sofralık Zeytin Pazarlama Kanalları..................................…..86 x SİMGELER VE KISALTMALAR AB ABD ÇKS DFİF DGD DİR DTÖ EİB FAO GDO IMF IOOC KOSGEB RG STB SWOT TBMM TÜGEM TÜİK UZK : Avrupa Birliği : Amerika Birleşik Devletleri : Çiftçi Kayıt Sistemi : Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu : Doğrudan Gelir Desteği : Dahilde İşleme Rejimi : Dünya Ticaret Örgütü : Ege İhracatçılar Birliği : Food and Agriculture Organization : Genetiği Değiştirilmiş Organizma : Uluslararası Para Fonu : International Olive Oil Council : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı : Resmi Gazete : Sanayi ve Ticaret Bakanlığu : Strengths, Weakness, Opportunities, Threats : Türkiye Büyük Millet Meclisi : Tarımsal Üretim ve Geliştirme Müdürlüğü : Türkiye İstatistik Kurumu : Uluslararası Zeytinyağı Konseyi xi 1. GİRİŞ Son yıllarda, nüfusun artışı ile sağlıklı beslenme bilinci ve yerel ürünlerin tüketim eğiliminin artması sonucu dünyada zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketimi artış göstermiştir. Dünya talebinin artması, üretici ülkelerde zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim ve dış ticaretinde önemli gelişmelerin yaşanmasına yol açmıştır. Dünya zeytin üretiminin tamamına yakın bölümü Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde gerçekleşmektedir. Bu ülkelerin arasında İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yanı sıra Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas gibi ülkeler de yer almaktadır. Özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde, zeytin yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak amacıyla yoğun destekler verilmekte ve bu destekler sonucu yakın zamanda dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminin hızla artacağı düşünülmektedir. Dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketimine bakıldığında, yine Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin ön plana çıktığı görülmektedir. Ancak son yıllarda, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Japonya gibi birçok sağlık bilinci ve gelir düzeyi yüksek ülkede de bu ürünler hızlı şekilde beslenme alışkanlığı içerisinde yer almaya başlamıştır. Tüketimdeki hızlı artışın gelecekte de devam edeceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki yıllarda dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin arzının ve paralelinde talebinin hızla artacağı düşünüldüğünde, dış ticarette pay sahibi olmak daha önemli hale gelecektir. Türkiye, dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde ve dış ticaretinde pay alan önemli ülkelerden birisi olmasına rağmen, kişi başı tüketim açısından diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça geri düzeydedir. Bu ürünlerin sağlık açısından öneminin daha iyi anlaşılması ve dünyada oluşan eğilimin de etkisiyle, Türkiye’de son yıllarda zeytincilik sektöründe üretim ve kaliteyi artırmaya yönelik oldukça önemli destekler verilmeye başlanmıştır. Bu desteklerin sonucu olarak dikim alanlarında hızlı bir artış sağlanmıştır. Zeytin alanlarındaki artışla beraber üreticilerin yoğun şekilde yoğun şekilde verim artırıcı uygulamalara yönelmesi sonucu zeytin üretiminde oldukça önemli artışlar olacağı tahmin edilmektedir. Üretim miktarında meydana gelecek hızlı artışa karşılık yurt içi talep miktarının benzer şekilde artmaması durumunda, önemli düzeyde arz fazlası meydana gelecek, bu arz fazlasının etkin bir şekilde pazarlanması oldukça önemli bir hal alacaktır. Türkiye’de zeytin yoğun olarak Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde yetiştirilmektedir. Desteklerin başlamasından bu yana geçen sürede zeytin dikim alanlarındaki artış Ege Bölgesi’nde %12.83, Marmara Bölgesi’nde %4.85 iken, Akdeniz Bölgesi’nde %72.27’dir (TÜİK, 2011a). Aynı dönemde, Doğu Akdeniz Bölgesi’nin dikim alanlarında %74.32 artış meydana gelmiştir. Dolayısıyla yakın zamanda zeytin üretiminde önemli ölçüde artış sağlanacaktır. Türkiye genelinde zeytin ve buna bağlı olarak zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim artışının etkin bir şekilde pazarlanması gerekmektedir. Pazarlamadan kaynaklanacak aksaklıklar Doğu Akdeniz Bölgesi’nde (üretim artışından dolayı) daha şiddetli bir şekilde hissedileceğinden, ortaya çıkabilecek pazarlama sorunlarının çözümü bu bölge için oldukça büyük önem taşımaktadır. Çalışmanın temel amacı, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde gün geçtikçe daha önemli hale gelmekte olan zeytincilik sektöründe zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlama organizasyonlarının etkinliğinin değerlendirilmesi, bunun yanı sıra zeytin üretiminin yapısını ortaya koyulması ve belirlenen yetersizlikler için çözüm önerileri getirilmesidir. Dolayısıyla bu çalışmada; 1. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün gelişimi incelenerek mevcut durumun ortaya koyulması ve geleceğe yönelik projeksiyonların yapılması, 2. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama (hizmetler, kanallar ve aracıların özellikleri) organizasyonlarının etkinliğinin ortaya koyulması, 3. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün güçlü ve zayıf yanları ile pazardaki tehditler ve fırsatların belirlenmesi, 4. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörünün gelişmesine katkı sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. 1 2. LİTERATÜR ÖZETİ Işıklı ve ark (1988), “Küçük Menderes Havzasındaki Önemli Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Sistemi, Tarımsal Sanayinin Durumu ve Pazarlama Sorunları” başlıklı çalışmalarında süt, tütün, incir ve zeytinin pazarlama yapılarını ve pazarlama marjlarını ortaya koymuşlardır. Araştırma alanında elde edilen zeytinin ortalama %39’u sofralık, %61’i yağlık olarak değerlendirilmektedir. Zeytinyağında nispi pazarlama marjı %27 olarak bulunmuştur. Olgun (1988), “Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının Türkiye’de ve Özellikle Ege Bölgesi’nde Zeytin ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli Etkileri Üzerinde Bir Araştırma” başlıklı çalışmasında, uygulanmakta olan destekleme politikalarının Türkiye’de ve özellikle Ege Bölgesi’nde zeytin ve zeytinyağı üretimi, üretim maliyetleri ve zeytinyağı pazarlama yapısı üzerine etkilerini incelemiştir. Elde edilen bulgulara göre zeytin ilkel metotlarla işlenmekte ve uygun olmayan koşullarda depolanmaktadır. Bu ürünler üreticiden tüketiciye ulaşana kadar çok sayıda aracı faaliyet göstermekte, bu durum toplam pazarlama marjlarında artışa neden olmaktadır. Zeytinyağı üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar fiyatı %41.80 oranında artmaktadır. Oktay ve ark (1994), “Aydın Vakıf Zeytinlikleri İşletmesinin Daha Rasyonel ve Rantabl Hale Getirilmesi” başlıklı çalışmalarında, işletmenin mevcut durumunu incelemiş, mali durumunu ve pazarlama faaliyetlerinin yeterliliğini değerlendirmişlerdir. İşletmede karşılaşılan en önemli sorunlar, pazarlama konusunda faaliyet gösteren ayrı bir birimin ve uzmanlaşmış personelin olmaması, piyasadaki firmaların kalite, ambalajlama ve satışlar konusunda takip edilememesi ile ürünlerde istenilen seviyede kaliteye ulaşılamaması olarak ifade edilmiştir. Emeksiz (1994), “Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi” konulu çalışmasında üretici ve tüccarlardan anket yoluyla topladığı verilerle Adana ilinde yerfıstığı pazarlama organizasyonunun etkinliğini değerlendirmiş ve belirlenen yetersizlikler için çözüm önerileri sunmuştur. Araştırma sonucunda, işleme, paketleme, depolama ve dereceleme hizmetlerinin yetersiz, perakendeci marjlarının yüksek ve üreticilerin pazar gücünün yetersiz olduğu saptanmıştır. Yercan (1996), “İzmir Yöresinde Seçilmiş Bazı Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde Kaynak Kullanımı ve Kooperatif İşletmelerde Etkinliğin Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma” başlıklı çalışmasında 22 zeytin kooperatifi yöneticisi ve bu kooperatiflere ortak 86 zeytin üreticisi ile anket görüşmesi yaparak, bu kooperatiflerin ortaklarına yönelik faaliyetlerini ve finansal performanslarını ortaya koymuştur. Bu kooperatiflerde ortalama stok devir hızı 4.26, duran varlıkların devir hızı 6.33, aktif varlıkların devir hızı ise 1.53 olarak hesaplanmıştır. İşletmelerin sermaye yapıları incelendiğinde ise toplam aktif sermaye içerisinde sabit sermayenin oranı %95.10, pasif sermaye içerisinde borçların oranı ise %3.30 bulunmuştur. Belletti ve Marescotti (1997), “The Reorganisation of Trade Channels of a Typical Product: The Tuscan Extra Virgin Olive Oil” konulu çalışmalarında İtalya’nın Tuscan bölgesinde sızma zeytinyağı üreten 18 imalathane ile görüşerek, tüketicilerin satın alma davranışlarındaki değişimi incelemişlerdir. Elde edilen bulgulara göre, tüketici davranışlarında önemli sayılabilecek değişimler yaşanmıştır. 1990’lı yılların başında, tüketiciler doğrudan üreticiye giderek, yıllık ihtiyaçları olan zeytinyağını dökme halde varillerle veya damacanalarla satın almaktadır. Ancak, son yıllarda sosyo-ekonomik özelliklerdeki değişmelerden dolayı (ev hanımlarının iş yaşamında yer alması, insanların yemek yapmaya daha az zaman ayırması ve tüketicilerin sağlıklı yaşama endişesinin artması) tüketiciler zeytinyağını daha çok süpermarketlerden satın almakta, satın alımlarda küçük ambalajlı ve gıda güvenlik sertifikasına sahip ürünleri tercih etmektedir. Konak ve ark. (1998), “Aydın İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Üretim ve Pazarlaması” konulu makalelerinde Aydın’da zeytin ve ürünleri pazarlamasında yer alan başlıca aktörleri üreticiler, tüccarlar, TARİŞ ve Aydın Vakıf Zeytinlikleri İşletmeleri olarak belirlemişlerdir. Emeksiz (1999), “Orta Toroslarda Kiraz Üretim ve İhracatını Geliştirme Olanakları” isimli çalışmasında üreticilerle ve pazarlamada faaliyet gösteren aracılarla yüz yüze görüşmeler yaparak kiraz pazarlama organizasyonunu ortaya koymuş ve sektörü SWOT analizi ile değerlendirmiştir. 2 Araştırma sonucunda üretim ve pazarlama aşamalarında yapılacak bazı iyileştirmelerle, bölgede üretim ve ihracatın hızlı bir şekilde geliştirilebileceği ifade edilmiştir. Siskos ve ark. (2001) tarafından yapılan “Multicriteria Analysis in Agricultural Marketing: The Case of French Olive Oil Market” başlıklı çalışmada Paris’te 205 zeytinyağı tüketicisi ile anket görüşmesi yapılarak zeytinyağında tüketici tercihleri ortaya koyulmuştur. Tüketicilerin zeytinyağı satın alımlarında etkili faktörler sırasıyla marka imajı (%80), renk (%77), paketleme (%70) ve fiyat (%64) olarak belirlenmiştir. Tunalıoğlu ve Gökçe (2002), “Ege Bölgesi’nde Optimal Zeytin Yayılış Alanlarının Tespitine Yönelik Bir Araştırma” başlıklı çalışmalarında 126 zeytin üreticisiyle anket çalışması yaparak, zeytinciliğin yayılış alanlarını ve bu yayılışın önündeki engelleri tespit etmişlerdir. Araştırma sonucunda, işletmelerde ortalama arazi genişliği 63.10 da, parsel sayısı 5.00 adet, parsel genişliği ise 12.80 da bulunmuştur. Üreticilerin bahçe tesisinde fidan temini ve çeşit seçimi konularında, bakım işlemlerinde ise ilaçlama, gübreleme, sulama ve sürüm işlemlerinde sıkça sorun yaşadıkları belirlenmiştir. Işın ve Koçak (2003), “İzmir İlinde Farklı Üretim Teknikleri Uygulayan Zeytin Sıkma Tesislerinin Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmalarında, farklı üretim teknikleri uygulayan zeytinyağı işleme tesislerini ekonomik açıdan karşılaştırmıştır. Elde edilen bulgulara göre kontinü sisteme yapılacak yatırım tutarı, sulu ve kuru sisteme göre daha yüksektir. Ancak bu sistem, daha yüksek net kar ve öz sermaye karlılığı sağlamaktadır. Gökçe (2003), “Türkiye’de Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sektörünün Üretim Öncesi Sorunları Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalesinde zeytinyağı sektörünün üretim öncesi sorunlarını belirleyerek, bu sorunların çözümü için öneriler sunmuştur. Yapılan incelemede en önemli sorunun yeterli, düzenli ve kaliteli hammadde temininde yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Mevcut zeytinliklerin iyileştirilmesi ve amaç dışı kullanımın engellenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Özkaya (2003), “Türkiye’de Zeytin Fidancılığının Durumu ve Sorunları” isimli makalesinde Türkiye’de zeytin fidanı üretiminde karşılaşılan sorunları incelemiş ve çözüm önerilerinde bulunmuştur. Çalışmada, üreticilerin karşılaştıkları başlıca sorunların fidan üretimi ve yöreye uygun fidan çeşitlerinin seçimiyle ilgili bilgi yetersizliği olduğu ifade edilmiştir. Dizdaroğlu ve ark. (2003) tarafından yapılan “Ege ve Güney Marmara Bölgelerinde Yağlık Zeytin ve Sofralık Zeytin Yetiştiriciliğinin Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmada Ege ve Güney Marmara bölgelerinde uygulanan anketler (toplam 256 anket) sonucunda yağlık ve sofralık zeytinin üretim maliyetleri, karlılık oranları ve işletme düzeyinde pazarlama kanalları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda net karlılık oranı; yağlık zeytinde %6.20 iken sofralık zeytinde %129.60 olarak bulunmuştur. Piyasadaki en önemli alıcılar ise sofralık zeytinde Marmarabirlik (%47), yağlık zeytinde ise zeytinyağı işleme tesisleridir (%57). Migdalas ve ark. (2004) tarafından yapılan “Sector Modeling for the Prediction and Evaluation of Cretan Olive Oil” isimli çalışmada, üreticilere yapılan desteklerdeki değişikliklerin, üretici ve tüketici rantı üzerine olası etkileri incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, zeytinyağı sektörüne verilen desteklerde en önemli belirleyicinin üretim masrafları olduğu saptanmıştır. Lazaridis (2004), “Olive Oil Consumption in Greece: A Microeconometric Analysis” başlıklı makalesinde Yunanistan’da zeytinyağı, bitkisel yağ ve margarin tüketimini etkileyen etmenleri Linear Approximation of Almost Ideal Linear System (LA/AIDS) modeli kullanarak belirlemiştir. Araştırmada, “Hanehalkı Bütçe Araştırması” sonuçlarına dayanarak elde edilen veriler 2 aşamada incelenmiştir. Birinci aşamada zeytinyağı tüketimi ile gıda harcamaları ve yaş arasında pozitif; aile büyüklüğü, eğitim seviyesi ve ev - satın alma yeri arasındaki mesafe arasında negatif ilişki olduğunu tespit edilmiştir. İkinci aşamada ise tüketimde etkili en önemli faktörün alışkanlıklar olduğunu ortaya koyulmuştur. Koç ve ark. (2004), “Olive and Olive Oil Sector in Turkey: Market Structure and the Role of Agricultural Cooperatives” isimli çalışmalarında kooperatiflerin zeytin ve zeytinyağı fiyatları üzerine etkisini ekonometrik olarak ortaya koymuşlardır. Söz konusu ürünlerde kooperatiflerin pazar paylarının üretici fiyatları üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmış, Türkiye koşulları 3 dikkate alınarak üretimden tüketime kadar tüm aşamaları içine alan uzun vadeli politikalar geliştirilmesi ve istikrarlı biçimde uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Mili (2004), “Prospects for Olive Oil Marketing in Non-Traditional Markets” başlıklı makalesinde dünyada zeytinyağı üretim ve ticaretinin durumunu ve piyasada özellikle yeni pazarlar açısından beklentileri incelemiştir. Çalışmada, dünya zeytinyağı dış ticaretindeki gelişmelerin 2 temel çerçevede şekillendiğini ifade etmiştir. Bunlardan birincisi zeytinyağının üretici ülkelerin dışında (tüketici davranışlarında değişiklikler, dış ticarette serbestleşme çabaları, Ortak Tarım Politikası uygulamaları vb. sebeplerle) tüketilmeye başlanması, ikincisi üretici ülkelerin yeni pazarları ele geçirmek amacıyla güçlü pazarlama stratejileri oluşturma çabalarıdır. Anaç, (2005), “Balıkesir İli Edremit İlçesi Yağlık Zeytin Üreten İşletmelerin Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmasında bölgede 96 zeytin üreticisinden yüz yüze görüşme yoluyla veri toplayarak, zeytin üretim faaliyetinin ekonomik analizini yapmıştır. Çalışma sonucunda, zeytin üreticilerinin üretim ve pazarlamadan kaynaklanan sorunlara sahip oldukları, bu sorunlara çözüm bulunabilmesi için kooperatifleşmeye ve üretici birlikleri gibi çiftçi örgütlerine ağırlık verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Tiryaki ve Akbay (2005), “Türkiye’de Ailelerin Sosyo-ekonomik Gruplar İtibariyle Zeytinyağı Tüketimi” başlıklı makalelerinde Türkiye’de ailelerin zeytinyağı tüketim yapısını, 2003 yılında TÜİK tarafından hazırlanan “Hanehalkı Bütçe Anket Verileri”ni kullanarak ortaya koymuşlardır. Gelir grupları, yerleşim yerleri ve bölgeler itibariyle aylık ortalama zeytinyağı tüketim miktarları ve harcama değerleri incelendiğinde, gruplar arasında istatistiksel olarak farklılık olduğu görülmüştür. Mili (2006), “Market Dynamics and Policy Reforms in the EU Olive Oil Industry: An Exploratory Assessment” başlıklı çalışmasında devam eden pazar ve politika değişimi sürecinde AB zeytinyağı sektörünü SWOT (strengths, weakness, opportunities, threats) analizi ile incelemiştir. AB zeytinyağı pazarının başlıca güçlü yanları; ürün özellikleri, ürünlerin kalitesi ve zeytinyağı işletmelerinin pazarlama stratejileridir. Sektörün temel zayıflıkları ise arz miktarının artmaya devam etmesine rağmen talebin sabit bir özellik göstermesi, pazarlama masraflarının yüksek olması ve pazar saydamlığının iyi bir şekilde sağlanmasına olanak verecek güvenilir ikincil verilerin yetersizliğidir. Piyasadaki başlıca fırsatlar, dünyada sağlık endişesi sonucu tüketicilerin zeytinyağı tüketiminde artış olması, zeytinyağı için Ortak Tarım Politikası’nın son reformunun kaliteli ürün üretimini teşvik etmesi ve uluslararası tarım ürünleri ticaretinde korumacılığın azalması şeklinde ifade edilmiştir. AB zeytinyağı sektörünün gelişmesi önündeki başlıca tehditler ise diğer bitkisel sıvı yağların fiyatının daha ucuz olması, dünya zeytinyağı arzındaki artış ve üreticilerin desteklere bağımlılığı olarak ifade edilmiştir. Ergin (2006), “Ulusal Tarım Politikamız ve Zeytin-Zeytinyağı Politikamız Nasıl Olmalı?” başlıklı makalesinde zeytin ve zeytinyağı sektöründeki sorunları üretim, işleme ve pazarlama başlıkları altında incelemiş ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunmuştur. Çalışmada, sektörde üretim ve işlemeden kaynaklanan kalite sorunları ve pazarlamadan kaynaklanan zayıflıklar olduğuna dikkat çekilerek sektördeki destekleme politikası araçlarının yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Sektörün geliştirilmesi için kalite artırıcı uygulamaların üreticilere benimsetilmesi ve yurtiçi tüketimi artırılması için uzun vadeli ve istikrarlı politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Tetik (2006), “Sofralık Zeytinin Kalitesine Etki Eden Faktörler” başlıklı çalışmasında kaliteyi etkileyen faktörleri hammadde, zeytinyağı işleme tesislerinin yapısı ve bu tesislerde yapılan işlemler olarak 3 ana başlık altında toplamıştır. Çalışmada, zeytin hasat zamanı, hasat şekli ve zeytinin bekleme süresinin zeytinin kalitesi üzerine doğrudan etkisi olduğu vurgulanmış, sofralık zeytin işleme tesislerinin genellikle küçük ölçekli ve altyapı olarak yetersiz olduğu, ayrıca bu işletmelerde çalıştırılacak kalifiye eleman temininde zorluklar yaşandığı ifade edilmiştir. Korukluoğlu (2006), “Hasattan Tüketime Sofralık Zeytin Teknolojisi ve Sorunları” başlıklı makalesinde sofralık zeytin sektörünün sorunlarını ele alarak, bu sorunları üretim, işleme ve pazarlama başlıkları altında gruplandırmış, ihracatta dezavantajlı olduğumuzu belirterek, bunun sebeplerini ürünlerimizin yurtdışı talebi karşılayamaması, teknolojik gerilik ve fiyatların rekabet etmeyi engelleyecek şekilde pahalı olması şeklinde ifade etmiştir. 4 Tunalıoğlu (2006), “Dünya Zeytinyağı Tüketimindeki Gelişmelerin Türkiye Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı makalesinde dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı tüketiminde meydana gelen gelişmeleri ortaya koymuştur. Makalede, dünyada Türkiye hariç başlıca üretici ülkelerin aynı zamanda tüketici durumda olduğu, Türkiye’nin kişi başına zeytinyağı tüketim miktarının oldukça düşük düzeyde olduğu ve bu miktarı artırabilmek için sektörü aynı çatı altında toparlayan bir organizasyona ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştır. Anania ve D’Andrea (2007), “The Global Market for Olive Oil: Actors, Trends, Policies, Prospects and Research Needs” başlıklı çalışmalarında dünyada zeytinyağı üretimi ve ticaretinde son gelişmeleri incelemişlerdir. Çalışmada gerek üretim gerek dış ticaret açısından özellikle 1990’lardan sonra geleneksel yapının değiştiği (AB odaklı üretim ve dış ticaret) vurgulanmış, gelecekte tüketimde yaşanacak gelişmelerin ve endüstrideki rekabet unsurlarının piyasa üzerindeki etkisinin artacağı sonucuna ulaşılmıştır. Matsatsinis ve ark. (2007) tarafından yapılan “Comparing Distributors’ Judgements to Buyers’ Preferences a Consumer Value Analysis in the Greek Olive Oil Market” konulu çalışmada, Yunanistan zeytinyağı sektörüyle ilgili olarak, tüketicilerin ve pazarlama kanallarındaki aracıların farklı ürün özelliklerine (kalite, tat, koku, fiyat) karşı tutumları incelenmiştir. Araştırma sonucunda, satın almada etkili faktörün kalite olduğu bulunmuştur. Özgürsoy ve Akdemir (2007) tarafından yapılan “Hatay İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Ekonomik Analizi” başlıklı çalışmada zeytin ve zeytinyağı işletmelerinin ekonomik analizini yapmak ve üreticilerin pazarlamada karşılaştıkları sorunları ortaya koymak amacıyla 61 adet zeytin ve 7 adet zeytinyağı üreticisinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Çalışma sonucunda, ortalama zeytin üretim alanı 78.00 da, öz sermaye karlılığı %32.90 ve yatırım sermayesi karlılığı ise %34.10 olarak hesaplanmıştır. Bakım işlemlerinde yapılan hatalı uygulamalara ve yıldan yıla yaşanan periyodisiteye rağmen zeytin yetiştiriciliğinin bölgenin en önemli gelir kaynağı olduğu vurgulanmıştır. Türkekul ve ark. (2007), “A Market Share Analysis of Virgin Olive Oil Producer Countries with Special Respect to Competitiveness” başlıklı çalışmalarında “Sabit Pazar Payı Analizi” yöntemini kullanarak Türkiye’nin ve diğer üretici ülkelerin (İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Tunus) geleneksel olmayan zeytinyağı pazarlarındaki (A.B.D, Avustralya, Kanada, Brezilya ve Japonya) rekabet durumunu incelemişlerdir. Sonuç olarak, söz konusu pazarlarda bu ülkeler arasında rekabet açısından en güçlü ülkenin İtalya olduğu ve bu ülkeyi Yunanistan ve Türkiye’nin takip ettiği bulunmuştur. Karray (2008), “Olive Oil World Market Dynamics and Policy Reforms: Implications for Tunisia” başlıklı çalışmasında, zeytinyağı sektörünün değişik aşamalarında faaliyet gösteren 23 kişiden yüz yüze görüşme yoluyla veri toplayarak, Tunus’un zeytinyağı sektörünü SWOT analizi ile değerlendirmiştir. Elde edilen bulgulara göre Tunus’un zeytinyağı sektörünün başlıca güçlü yanları zeytin çeşitlilerinin fazlalığı, diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında üretim maliyetinin nispeten düşük olması ve üreticilerin yetiştiricilik konusunda deneyimli olmasıdır. Sektörün zayıf yanları, zeytin ağaçlarının kurak ve yarı kurak alanlarda yoğunlaşması, düşük verimlilik ve depolama olanaklarının yetersizliğidir. Pazardaki fırsatlar ise Avrupa’da zeytinyağı talebinde artış olması ve Tunus’un zeytinyağı üreticisi ve ihracatçısı olarak sağlam bir imaja sahip olmasıdır. Harp ve Keçeli (2008), “Sofralık Zeytinde Kaliteyi Etkileyen Faktörler” başlıklı makalelerinde sofralık zeytinde kaliteyi etkileyen faktörleri hasat öncesi, hasat sırası ve hasat sonrası faktörler olmak üzere 3 bölüme ayırmışlardır. Hasat öncesi faktörler; çeşit, budama, sulama, gübreleme, danenin olgunluk durumu ile hastalık ve zararlıların etkileridir. Hasat sırasında etkili faktörler; hasat zamanı, hasat yöntemi, zeytinin taşınması ve depolanmasındaki koşullardır. Hasat sonrasında ise boylama ve ayıklama işlemi, zeytin işleme yöntemleri ve ambalajlama son ürün kalitesini etkilemektedir. Ayrıca, zeytin işleme tesislerinin geleneksel sistemlere sahip küçük ölçekli ve dağınık işletmeler olması, altyapı eksikliği ve işletmecilerin eğitim düzeylerinin düşüklüğünden kaynaklanan birçok uygulama da sofralık zeytin kalitesini etkilemektedir. Kendirlioğlu (2008), “Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi ve Üretici Memnuniyetinin Belirlenmesi: Aydın İli Örneği” başlıklı çalışmasında Aydın’da TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin faaliyetleri konusunda 5 üretici memnuniyetini belirlemiştir. Çalışmada üreticiler küçük ölçekli (ağaç sayısı 0-500 adet), orta ölçekli ( ağaç sayısı 501-1,000 adet) ve büyük ölçekli (ağaç sayıları 1001 ve daha fazla) olarak gruplandırılmıştır. Küçük ölçekli işletmeler TARİŞ’in teknik destek yardımını yeterli bulmazken, orta ve büyük ölçekli işletmeler bu yardımın yeterli olduğunu düşünmektedir. Küçük işletmelerde üreticiler TARİŞ’ten yetiştiricilik için nakit yardımına ihtiyaç duyarken, diğerleri para yardımına daha az ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca üreticiler elde ettikleri zeytinyağının %60.00’ını TARİŞ’e, ve %11.00’ini tüccarlara satmakta ve %29.00’unu ise aile tüketimi için ayırmaktadır. Olgun ve ark. (2008) tarafından yapılan “Konvansiyonel Zeytin Üreticilerinin Organik Üretimine Geçme Konusundaki Eğilimleri Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışmada üreticilerin organik zeytin üretimine geçme eğilimleri belirlenmiştir. Görüşülen üreticilerin %69.35’inin ürünün daha yüksek fiyatla pazarlanma garantisinin olması durumunda organik zeytinyağı üretimine geçme eğiliminde oldukları ve bu eğilimin en fazla küçük ve orta büyüklükte işletmelerde olduğu saptanmıştır. Akbay ve ark. (2008), “Türkiye’de Önemli Gıda Ürünlerinin Talep Esneklikleri” başlıklı çalışmalarında zeytinyağının ve sofralık zeytinin de aralarında bulunduğu, önemli 42 gıda ürününün gelir ve fiyat esnekliklerini Heckman iki aşamalı tahmin yöntemi ile hesaplamışlardır. Analiz sonuçlarına göre, birçok üründe gelir-talep esnekliğinin pozitif ve birden küçük; fiyat-talep esnekliğinin ise birden küçük olduğu belirlenmiştir. Zeytinyağının (-1.35) ve sofralık zeytinin (-1,10) fiyat esneklerinin birden büyük olduğu bulunmuştur. Taşkır ve Şimşek (2008), “Ayvalık ve Yöresinde Yasam Biçimi Olan Zeytin Üreticiliğinin Kurumsallaşma Süreçleri Getirisi Olarak Zeytinciliğin Markalaşması ve Örnek Uygulamaları” başlıklı makalelerinde bazı bölgelerde geleneksel bir ürün olan zeytin üretiminin genellikle aile şirketi olarak nitelendirilebilecek işletmeler tarafından yapıldığını belirterek, kurumsallaşma önündeki engelleri incelemiş ve çözüm önerileri sunmuşlardır. Bu işletmelerde, kurumsallaşma önündeki en önemli engeller, markalaşma ve reklam stratejisinde ciddi sıkıntılarla karşılaşılması şeklinde ifade edilmiştir. Tunalıoğlu (2008), “New Approaches and Changes in Olive Oil Marketing in Turkey” başlıklı çalışmasında Türkiye’de zeytinyağı piyasasında meydana gelen gelişmeleri ve bu gelişmelerin nedenlerini incelemiştir. Zeytincilik sektöründeki gelişmelerin en önemli nedenlerinden birisinin verilen destekler olduğunu vurgulamış ve gıda güvenilirliği konusunda oldukça önemli gelişmeler yaşandığını ifade etmiştir. Tunalıoğlu (2009) tarafından yapılan “Türkiye’de Zeytincilik ve Pazarlama Politikaları: 2000-2010” başlıklı çalışmada Türkiye’de uygulanan zeytincilik politikalarıyla birlikte ciddi değişimlerin yaşandığı bir dönem olan 2000-2010 yılları arasında zeytincilik sektöründe uygulanan politikalar incelenmiştir. Söz konusu dönemde üretime, ihracata ve ithalata yönelik politikaların uygulandığını, ancak yurt içi tüketimi artırmaya yönelik herhangi bir destekleme olmadığı ifade edilmiştir. Kavallari ve ark (2009) tarafından yapılan “Evolution of Olive Oil Import Demand Structure in Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK” başlıklı çalışmalarında son yıllarda zeytinyağı tüketimi büyük bir hızla artan Almanya ve İngiltere’de, zeytinyağı tüketimini etkileyen faktörler incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre AB üyesi olmayan ancak Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden Almanya ve İngiltere’ye yapılan zeytinyağı ihracatı üzerinde en önemli faktörler, bölgesel ticaret anlaşmaları (Barcelona anlaşması) ve doğrudan pazarlama stratejileridir. Özkaya ve ark. (2010) tarafından hazırlanan “Türkiye Zeytinciliğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı çalışmada Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretim ve dış ticaretinde yaşanan sorunlar ve ülkemizin zeytincilik sektöründe sahip olduğu hedefler ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Türkiye’de bu sektörün geleneksel yapısından çıkıp modern uygulamalara yöneldiği belirtilerek, zeytin ve zeytinyağı pazarının gelişmesindeki en önemli faktörlerin teknolojide yaşanan gelişmeler, bölgeleriyle özdeşleşen ve markalaşan zeytin çeşitleri, butik zeytincilik, coğrafi işaretlemeler, tadım panelleri, lisanslı depoculuk çalışmaları olduğu ifade edilmiştir. Günden ve ark. (2010), “The Turkish Olive Oil Sector’s Priorities Related To the Factors Affecting Domestic and International Competition” başlıklı makalelerinde 117 zeytinyağı üreticisi ve ihracatçısından anket yoluyla veri toplayarak yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda rekabet açısından önemli 6 bulunun faktörleri ortaya koymuşlardır. Araştırma bulgularına göre hem yurtiçi hem yurtdışı pazarda rekabet açısından en önemli faktörler sırasıyla marka, gıda kalitesi ve güvenliği, fiyat, desteklerdir. Uruç (2010), “Türkiye’de Zeytin ve Zeytinyağının Ekonometrik Analizi” başlıklı yüksek lisans tezinde dünyada ve Türkiye’de zeytin ve zeytinyağının üretim ve dış ticareti hakkında bilgi vererek, ekonomik modellemeler yardımıyla Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağının üretim ve dış ticareti ile ilgili geleceğe yönelik tahminlerde bulunmuştur. Araştırma sonucunda, Türkiye’nin yakın gelecekte bu ürünlerin üretiminde ve ihracatında artış sağlayacağı, 2020 yılı itibariyle zeytin üretiminin 1 milyon 875 bin ton, zeytinyağı üretiminin 165 bin ton ve zeytinyağı ihracatının 80 bin ton olacağı tahmin edilmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin zeytin üretiminde ve dış ticaretinde önemli sorunların bulunduğu ve miktar olarak artışın yanı sıra kalitede de iyileşme sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. 7 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Araştırmanın ana materyalini, araştırma bölgesinde zeytin üretiminin yoğun olduğu illerde (Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana) zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin üreticileri ve bu ürünlerin pazarlamasında faaliyet gösteren aracılarla yapılan anketler sonucunda elde edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Anket formları, benzer konularda yapılmış çalışmalardan faydalanılarak ve uzman kişilerin görüşleri alınarak araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanmıştır. Ankette yer alan soruların uygunluğu ve yeterliliğini test edebilmek amacıyla pilot anket çalışması yapılmış, gerekli düzeltmeler sonucunda ankete son şekli verilmiştir. Üreticilerle, 1-15 Mart 2009 tarihleri arasında görüşme yapılmıştır. Bu tarihler arasında aracılarla ve işleme tesislerinin yetkilileriyle görüşme yapılması planlanmış, ancak hasat döneminin sona ermiş olmasından dolayı bu tesislerin üretim faaliyetine ara vermesi sebebiyle ilgili kişilere ulaşmada zorluk yaşanmıştır. Bu sebeple, aracılarla ve işleme tesislerinin yetkilileriyle 15-30 Kasım 2009 tarihleri arasında görüşme yapılarak alan çalışması tamamlanmıştır Anket formları, üreticiler, aracılar ve işleme sanayinde faaliyet gösteren işletmeler (sofralık zeytin işletmeleri ve zeytinyağı üretim tesisleri) için ayrı ayrı hazırlanmıştır. Üretici anket formlarında; üreticilerin üretim desenlerini, zeytin üretim tekniklerini (fide temini, gübreleme, ilaçlama, sulama, vb.), pazarlama yapılarını (ürünün satış şekli, ürünün pazarlandığı yerler, satış fiyatı, vb.), yaşadıkları sorunları ve gelecekte zeytin üretimiyle ilgili davranışlarını öğrenmeye yönelik sorulara yer verilmiştir. Aracılar ile yapılan görüşmelerde aracıların ürün alım ve satım faaliyetlerine ilişkin bilgiler üzerinde durulmuştur. İşleme sanayinde faaliyet gösteren işletmeler ile ilgili yapılan görüşmelerde bu işletmelerin faaliyet şekilleri ile ilgili bilgiler alınmasının yanı sıra SWOT analizine kaynak oluşturacak verilerin elde edilmesini sağlayacak sorular yöneltilmiştir. Çalışma, konuyla ilgili ikincil verilerle de desteklenmiştir. Bu amaçla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana İl ve İlçe Müdürlükleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Üretim ve Geliştirme Müdürlüğü (TÜGEM) Food and Agriculture Organization (FAO), International Olive Oil Council (IOOC) ve Ege İhracatçılar Birliği (EİB) istatistiksel verilerinden faydalanılmış, bu amaçla konuyla ilgili daha önce yapılan çalışmalardan da yararlanılmıştır. 3.2. Yöntem 3.2.1. Örnek Seçiminde Kullanılan Yöntem 3.2.1.1. Tarım İşletmelerinde Örnekleme Araştırma alanı olarak, Türkiye zeytin üretiminin %19.50’sini (2006-2007 yılları ortalamasına göre) sağlayan Doğu Akdeniz Bölgesi seçilmiştir (TÜİK, 2011a). TÜİK tarafından yapılan sınıflandırmaya göre, Doğu Akdeniz Bölgesi; Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin ve Kahramanmaraş illerini kapsamaktadır. Örnek kapsamına alınacak illerin ve ilçelerin seçimi, ağaç sayıları ve üretim miktarları dikkate alınarak “Gayeli Örnekleme Yöntemi” ile yapılmıştır. Bu şekilde, 2006-2007 yılları ortalamasına göre, Doğu Akdeniz Bölgesi zeytin ağaç varlığının %95.23’ünü, zeytin üretiminin ise %97.47’sini sağlayan Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana illeri araştırma kapsamına alınmıştır. Kahramanmaraş’ın payı ihmal edilebilecek düzeyde olduğundan araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. Örnek kapsamına alınacak ilçeler, il üretimine katkılarının yanı sıra İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri yetkililerinin görüşleri dikkate alınarak, üretim ve pazarlama açısından illeri temsil edecek şekilde seçilmiştir. Bu yöntemle, Hatay’da zeytin üretiminin %56.29’unu oluşturan Merkez, Altınözü ve İskenderun ilçeleri; Mersin’de üretimin %50.15’ini sağlayan Mut ve Tarsus ilçeleri; Adana’da üretimin %52.13’ünü sağlayan Ceyhan ve Yüreğir ilçeleri örneğe dahil edilmiştir. Osmaniye’de ise Merkez ilçe üretimin %45.28’ini sağladığından, sadece bu ilçenin seçilmesi yeterli görülmüştür. Bu şekilde, 4 ilden toplam 8 ilçe örneğe dahil edilmiştir. Köylerin seçiminde ise Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verilerinden faydalanılarak seçilen ilçelerde, zeytin dikim alanlarının yoğun olduğu 18 köy 8 tespit edilmiş ve seçilen köylerde bulunan zeytin üreticilerinin listesi çalışmanın çerçeve listesini oluşturmuştur. Çerçeve listeye “Tabakalı Örnekleme Yöntemi” uygulanarak anket yapılacak üretici sayısı aşağıda belirtilen formül yardımıyla hesaplanmıştır (Çiçek ve Erkan, 1996). ( Σ Nh Sh )2 n = N2 D2 + Σ Nh (Sh)2 Formülde; n; örnek hacmi, Nh; h. tabakanın birim sayısı, Sh; ; h. tabakanın standart sapması, N; toplam işletme sayısını, D; d/Z’yi, d; ortalamadan sapmayı, Z; t-dağılım Tablosinde %95 güven düzeyine ait t değerini ifade etmektedir. Buna göre, belirlenen 18 köyde, %95 güven aralığı ve ortalamadan %5 sapma ile örnek işletme sayısı 130 olarak bulunmuştur. Elde edilen örnek hacmi, tabakalara oransal olarak dağıtılmıştır. Örnek işletmelerin tabakalara dağıtımına ilişkin bilgiler Tablo 3.1’de verilmektedir. Tablo 3.1. Örnek İşletmelerin Zeytin Dikim Alanı Genişlik Gruplarına Göre Dağılımı Sınıf Sınırları (da) 1-10 11-30 31-60 Toplam Frekans (Nh) 641 729 350 1720 Ortalama 6.30 18.66 52.22 22.83 Standart Sapma (Sh) 2.73 5.64 18.18 26.55 nh*sh 1,747.57 4,111.96 6,363.00 12,222.54 Varyans (sh2) 7.43 31.82 330.51 369.76 nh*sh2 4,764.43 23,193.76 115,679.34 143,637.54 Örnek Sayısı (ni) 48 55 27 130 Anketlerin, ilçelere dağılımı zeytin üretim miktarındaki, köylere dağılımı ise (resmi kayıtlarda üretim miktarına ilişkin veriler bulunmadığından) dikim alanlarındaki payları dikkate alınarak yapılmış ve Tablo 3.2’de gösterilmiştir. Bu kapsamda, Hatay ilinde 64, Mersin ilinde 43, Osmaniye ilinde 18 ve Adana’da 7 anket olmak üzere toplam 130 anket yapılmıştır. 3.2.1.2. Aracılarda Örnekleme Zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama kanallarında faaliyet gösteren aracıların faaliyet şekillerini ortaya koyabilmek amacıyla, bu kişilerden yüz yüze görüşme yoluyla veri elde edilmiş ve değerlendirilerek yorumlanmıştır. Anket yapılan aracıların seçimi, zeytin üreticileriyle ve işleme sanayinde faaliyet gösteren kişilerle yapılan görüşmeler sırasında elde edilen bilgiler doğrultusunda gayeli olarak yapılmış ve toplam 27 aracı ile görüşülmüştür. Bu aracılardan 18’i zeytin, 9’u zeytinyağı ticaretiyle uğraşmaktadır. 9 Tablo 3.2. Örnek İşletmelerin İllere ve İlçelere Göre Dağılımı İller İlçeler Altınözü Hatay Merkez İskenderun Köyler - Sarıbük - Yolağzı - Yiğityolu - Yoncakaya - Hanyolu - Madenli - Derekuyu Toplam 32 20 12 64 - Yapıntı - Evren - Yeşilköy - Beylice - Karadirlik Mut Mersin Tarsus Toplam Osmaniye Anket Sayıları 34 9 43 - Akyar - Kayalı Merkez Toplam 16 16 - Gümürdülü - Yellibel - Baklalı - Göztepe Ceyhan Adana Yüreğir Toplam Genel Toplam 4 3 7 130 3.2.1.3. İşleme Sanayinde Örnekleme Araştırma Bölgesi’nde zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama organizasyonunu tam olarak ortaya koyabilmek amacıyla bu ürünleri işleyen tesislerle de görüşmeler yapılmıştır. Araştırma alanında bulunan zeytinyağı fabrikaları ve sofralık zeytin işleme tesisleri, İl Tarım Müdürlükleri Koruma Kontrol Şubesi kayıtlarından faydalanılarak belirlenmiştir. Örnek işletmeler ise İl Tarım Müdürlükleri’nden ilgili kişilerin ve üreticilerin verdiği bilgiler ışığında bölgeyi temsil edecek şekilde gayeli örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmanın başlangıcında, işletme sayısı fazla ve bu işletmelerin homojen yapıda olmasından dolayı zeytinyağı fabrikalarının en az %25’i; işletme sayısının az ve bu işletmelerin heterojen yapıda olmasından dolayı sofralık zeytin işleme tesislerinin en az %50’si ile görüşülmesi hedeflenmiştir. Saha çalışmasının sonucunda, Hatay’da 20 adet, Mersin’de 7 adet ve Osmaniye’de 6 adet olmak üzere toplam 33 adet zeytinyağı fabrikası ile görüşme yapılmıştır (Tablo 3.3). Sofralık zeytin işletmeleri ile anket uygulamasında ise Hatay’da 3 adet ve Mersin’de 6 adet olmak üzere toplam 9 adet işletmeye ulaşılabilmiştir. Anket yapılan işletmeler, araştırma alanında faaliyet gösteren zeytinyağı fabrikalarının %28.45’ini, sofralık zeytin işletmelerinin %60.00’ını oluşturmaktadır. Örnek işletmelerin illere dağılımında ise Hatay’daki işletmeler nispeten homojen olduklarından hedeflenenden daha az, Mersin ve Osmaniye’deki işletmeler ise nispeten heterojen olduklarından hedeflenenden daha fazla sayıda işletme ile görüşülmüştür. Adana’daki zeytin üretim miktarının düşük seviyede olması sebebiyle, bu ilde az sayıdaki (5 adet) zeytinyağı fabrikaları düşük kapasite ile düzensiz olarak faaliyet göstermektedir. Bu nedenle, araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. 10 Tablo 3.3. Anket Yapılan Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin İşleme Tesislerinin Dağılımı (2008) Zeytinyağı İşleme Tesisleri Sofralık Zeytin İşletmeleri Toplam İşletme Sayısı Anket Sayısı Toplam İşletme Sayısı Anket Sayısı Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Hatay 86 74.14 20 60.61 5 33.33 3 33.33 Mersin 19 16.38 7 21.21 10 66.67 6 66.67 Osmaniye 11 9.48 6 18.18 0 0.00 0 0.00 Toplam 116 100.00 33 100.00 15 100.00 9 100.00 *Anket sayısının toplam işletme sayısına oranını göstermektedir. Kaynak: TKB, 2009. İller Bölge’de kayıt altında bulunan sofralık zeytin işletmelerinin yanı sıra çok sayıda küçük ölçekli, kendi imkânlarıyla ve ilkel metotlarla sofralık zeytin üretimi yapan işletmenin bulunduğu bilinmektedir. Ancak bu işletmeler, kayıt altında bulunmamaları nedeniyle araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. 3.2.2. Verilerin Analizinde Kullanılan Yöntem Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesinde Kullanılan Yöntem: Üreticiler, aracılar, zeytinyağı ve sofralık zeytin işleme tesislerinin yetkilileri ile yapılan yüz yüze görüşmeler sonucunda elde edilen veriler paket programlar vasıtasıyla değerlendirilmiş, frekans ve yüzdeler hesaplanarak irdelenmiştir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlama organizasyonunda etkinliğin değerlendirilmesi amacıyla pazarlama hizmetlerinin yerine getirilişi ve pazarlama unsurlarından pazar saydamlığı, pazarlama marjı ve rekabet incelenmiştir. Pazarlama hizmetlerinin etkinliğinin tam olarak ortaya konulması için fonksiyonel ve kurumsal yaklaşımlardan faydalanılmıştır. Fonksiyonel yaklaşım tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye akışı sırasında yapılan hizmetlere göre pazarlama organizasyonunun incelenmesidir. Pazarlama hizmetlerini 3 grupta toplamak mümkündür (İnan, 2006). Değişim (mübadele) ile ilgili fonksiyonlar; satın alma ve satış gibi faaliyetlerdir. Satın alma ve satış fonksiyonları pazarlamanın yerine getirmesi beklenen en önemli faaliyetler olarak düşünülmektedir. Fiziksel fonksiyonlar; işleme, depolama ve taşıma gibi teknik hizmetlerdir. Pazarlamanın etkin bir şekilde yerine getirilmesi için bu hizmetlere önem vermek gerekmektedir. Pazarlamayı kolaylaştırıcı fonksiyonlar ise finansman, dereceleme ve standardizasyon ile reklam ve pazar haberlerini yayma hizmetleridir. Bu hizmetlerin yerine getirilmesi pazarlamanın etkinliğini yükseltmektedir. Kurumsal yaklaşımda ise pazarlamada görev alan kişilerin ya da işletmelerin faaliyetleri incelenir. Bunlar çeşitli aracılar ve aracı kurumlar ile tarım ürünlerini işleyen ve pazarlamada görev alan kuruluşlardır (İnan, 2006). Araştırmada, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ele alınan ürünlerin; Pazarlamasında yer alan aracıların (komisyoncu, tüccar, işleme tesisleri, perakendeci) faaliyette bulunma şekilleri, Pazarlamada önemli görülen pazarlama hizmetleri ile (toplama, işleme, dağıtım, paketleme ve ambalajlama, taşıma, depolama, dereceleme ve standardizasyon) Pazarlama unsurları (pazar saydamlığı, rekabet ve pazarlama marjı) incelenerek pazarlama organizasyonun etkinliği ortaya koyulmuştur. 11 Pazarlama Marjlarının Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem: Çalışmada, çeşitli pazarlama aşamalarında sofralık zeytin ve zeytinyağı pazarlama marjları belirlenmiştir. Pazarlama hizmetlerini gerçekleştirenlerin bu hizmetlere karşılık aldıkları pay, marj olarak ifade edilmektedir. Marjlar ürüne eklenen hizmetlerin miktarına, niteliğine, etkinlik derecesine ve pazarlama hizmetlerinin yapılmasında kullanılan kaynakların maliyetine bağlı olarak farklılık göstermektedir (Işıklı, 1981’den aktaran Olgun, 1988). Pazarlama marjı İnan (2006) tarafından “Tüketicilerin satın aldığı son ürüne ödeyecekleri fiyat ile üreticilerin ürettikleri hammaddeler için elde ettikleri fiyat arasındaki fark” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım pazarlama kanalında yer alan aracının ürün alışı ile satışı arasındaki farkı ifade etmektedir. Literatürde pazarlama marjının hesaplanmasında 3 yöntemden bahsedilmektedir (Aboot, 1966 ve Mittendorf, 1967’den aktaran Emeksiz, 1994). Bir parti ürün, seçilen tipik bir pazarlama kanalından geçip son tüketiciye ulaşıncaya kadar izlenir. Temsil edici bir pazarlama kanalı seçilerek, her pazarlama aşamasındaki aracının satış tutarından tedarik masrafları çıkarılır. Aradaki fark miktara bölünür. Bu şekilde elde edilen marjlar toplanarak toplam pazarlama marjı bulunur. Her pazarlama aşamasındaki temsil edici fiyat serilerinden yararlanılarak, değişik pazarlama aşamalarındaki fiyatlar karşılaştırılır. Bu çalışmada söz konusu yöntemlerden sonuncusu uygulanmıştır. Pazarlama marjları genel olarak iki şekilde hesaplanmaktadır. Bunlardan birincisi mutlak marj, ikincisi ise marjın yüzde olarak ifadesini gösteren nispi marjdır (Olgun, 1988; Fafchams ve ark, 2004). Mutlak marj, bir ürünün farklı pazarlama aşamalarındaki alış ve satış fiyatları arasındaki farktır. Nispi marj ise alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farkın satış fiyatına oranlanması ile hesaplanmaktadır. SWOT Analizi: Bölgede zeytincilik sektörünü geliştirme olanaklarının belirlenmesine yönelik plan ve stratejilerin ortaya koyulmasında SWOT (Strengths, Weakness, Opportunities, Threats) analizinden faydalanılmıştır. Pazarlamada SWOT analizi, bir ülkenin, bölgenin veya kurumun iç ve dış durum analizini içeren ve analize konu olan faktörlerin geniş çaplı araştırılmasına olanak sağlayan bir analiz tekniğidir (Aktan, 2007). Bu analiz tekniği ülkenin, bölgenin veya kurumun kendi yapısal durumu ile rakiplerin ve piyasanın durumunun ayrıntılı şekilde ortaya koyulduğu, rekabet gücünün ölçüldüğü ve çıkan sonuca göre stratejilerin belirlendiği bir yöntemdir (Emeksiz, 1999). Analizde kullanılan güçlü ve zayıf yönler “içsel”, fırsatlar ve tehditler ise “dışsal” faktörler olarak ifade edilmektedir (Bakker, 2010). İçsel ve dışsal faktörlerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesi; pazarlamada daha iyi bir etkinliğe ulaşmak amacıyla bölgenin sahip olduğu potansiyel ile dışsal faktörler arasındaki uyumu optimize etmek isteyen işletme sahipleri veya politikacılar için rehber niteliği taşımaktadır (Mili, 2006). SWOT analizinde ilk olarak, güçlü ve zayıf yönler ile fırsatlar ve tehditlerin her biri için ayrı bölüm olacak şekilde bir tablo hazırlanmaktadır (Şekil 3.1). Daha sonra elde edilen verilere dayanarak sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile karşılaşılan fırsatlar ve tehditler ilgili başlıkların altında listelenmektedir. Son olarak, tabloda yer alan veriler bir bütünlük içerisinde ve neden-sonuç ilişkisi de göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, SWOT analizine kaynak oluşturan veriler, zeytin üreticileri, zeytinyağı işleme tesisleri ve sofralık zeytin işleme tesislerinin yetkilileriyle yapılan görüşmeler ile daha önce yapılmış çalışmalardan faydalanılarak elde edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler geleceğe yönelik beklentiler de göz önüne alınarak güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler başlıkları altında toplanmış, son olarak sektör, bu faktörler arasındaki neden – sonuç ilişkisi de dikkate alınarak değerlendirilmiştir. 12 Şekil 3.1. SWOT Analizi Tablosu Kaynak: Çelik ve Murat, 2008. Geleceğe Yönelik Tahminlerin Yapılmasında Kullanılan Yöntem: Çalışmada, Türkiye’de, gelecekteki zeytin üretim miktarını görmek amacıyla tahmin (projeksiyon) yapılmıştır. Projeksiyon, trend analizi yöntemi kullanılarak yapılmış, trend denklemini belirlemek için ise basit doğrusal regresyon analizinden yararlanılmıştır. Regresyon analizi, aralarında ilişki bulunan iki veya daha fazla değişkenin (biri bağımlı değişken, diğerleri bağımsız değişken) aralarındaki ilişkinin yönünün ve büyüklüğünün açıklanması sürecidir. Bu analiz, bilinen bulgulardan gelecekteki bilinmeyen olaylarla ilgili tahminler veya kestirimler yapılmasına imkan veren bir istatistiksel yöntemdir (Büyüköztürk, 2010). Trend denklemleri, biri bağımlı biri bağımsız iki değişkenin söz konusu olduğu durumlarda kullanılır ve aşağıdaki eşitlikle ifade edilen basit doğrusal regresyon modeli denklemi kullanılarak en küçük kareler yöntemi ile hesaplanır. Eşitlikte bağımlı değişken olarak zamana bağımlı değişim, bağımsız değişken olarak ise zaman alınmıştır. y= a +bx y : bağımlı değişken a, b : katsayılar x : bağımsız değişken (1) Projeksiyon çalışmalarında regresyon denklemi oluşturulurken çeşitli fonksiyon tipleri (doğrusal logaritmik, inverse vb.) kullanılabilir. Zeytin üretimini tahmin etmek için yapılan analizlerde bazı fonksiyon tipleri denenmiş, ancak periyodisiteden dolayı anlamlı sonuçlar elde edilememiştir. Zaman serisindeki verilerin dalgalanmalar gösterdiği hallerde serinin hareketli ortalaması alınır. Hareketli ortalama, lineer olmayan trendlerin tanıtılmasında sıkça kullanılan yöntemlerden bir tanesidir (Güneş ve Arıkan, 1988). Bu nedenle, hesaplamalarda hareketli ortalamaların alınması uygun görülmüştür. Hareketli ortalamalar kullanılarak yapılan analizlerin sonucunda, elde edilen parametrelerin anlamlı bulunması sebebiyle doğrusal fonksiyon kullanılmıştır. Zeytin üretimine ilişkin trend analizi sonucu elde edilen tahmin sonuçları esas alınarak, gelecekteki zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim, tüketim ve ihracatına yönelik tahminlerde bulunulmuştur. Bu tahminlere ilişkin ayrıntılı bilgi, 4.3.5 ve 4.5.5 numaralı konu başlıkları altında verilmiştir. 13 4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1. Dünyada, Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler 4.1.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi Dikim Alanı: Günümüzde yaklaşık 9.5 milyon ha civarında olan dünya zeytin dikim alanları, son 20 yılda %28 oranında artarak 7.4 milyon ha’dan (1990 yılı) bu seviyeye ulaşmıştır. Bu dönemde oldukça düzenli bir artış görülmektedir. (Tablo 4.1 ve Şekil 4.1). Tablo 4.1. Dünyada Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi Dikim Alanı (1,000 ha) 1990 7,410 1991 7,439 1992 7,480 1993 7,588 1994 7,557 1995 7,657 1996 7,974 1997 7,706 1998 7,949 1999 8,302 2000 8,350 2001 8,418 2002 8,432 2003 8,796 2004 9,154 2005 9,657 2006 10,007 2007 9,575 2008 10,068 2009 9,467 Kaynak: FAO, 2011. Yıllar İndeks (1990=100) 100 100 101 102 102 103 108 104 107 112 113 114 114 119 124 130 135 129 136 128 Verim (kg/da) 122 172 146 144 151 133 193 196 182 171 187 184 185 209 197 165 186 177 179 209 İndeks (1990=100) 100 141 120 118 124 109 158 161 149 140 153 151 152 171 161 135 152 145 147 171 Üretim (1,000 ton) 9,024 12,817 10,928 10,929 11,392 10,209 15,378 15,098 14,460 14,210 15,623 15,480 15,630 18,393 18,011 15,968 18,591 16,984 18,045 19,799 İndeks (1990=100) 100 142 121 121 126 113 170 167 160 157 173 172 173 204 200 177 206 188 200 219 Dünyada zeytin üretimi büyük oranda Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yoğunlaşmıştır. Dünya zeytin dikim alanlarının %94’ü, üretimin %95’i Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde bulunmaktadır (FAO, 2011). Dikim alanlarının en yoğun olduğu ülkeler İspanya (2,500 bin ha), Tunus (1,500 bin ha), İtalya (1,190 bin ha) ve Yunanistan’dır (815 bin ha). Bu ülkeleri 728 bin ha ile Türkiye takip etmektedir (Ek Tablo 1). Zeytin dikim alanlarına sahip diğer önemli ülkeler ise Suriye ve Fas’tır. İncelenen dönemde dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin ve Tunus’un aldıkları paylarda değişim meydana gelirken, Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar hemen hemen aynı kalmıştır. Dünya zeytin dikim alanları içerisinde AB üyesi ülkelerin aldığı pay dönem başında %52 iken dönem sonunda %47’ye, Tunus’un payı ise %19’dan %16’ya düşmüştür (Şekil 4.2). Dönem sonunda Türkiye, Suriye ve Fas’ın aldıkları paylar sırasıyla %8, %7 ve %7 şeklindedir. Geriye kalan çok sayıda diğer ülkenin payı ise %15’dir. 14 Dikim Alanı Üretim 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 0 2000 Verim (kg/da) 50 1999 5,000 1998 100 1997 10,000 1996 150 1995 15,000 1994 200 1993 20,000 1992 250 1991 25,000 1990 Dikim Alanı (1,000 ha). Üretim (1,000 ton) Şekil 4.1. Dünya Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretiminindeki Gelişmeler 0 Verim Kaynak. FAO, 2011. Şekil 4.2. Dünya Zeytin Dikim Alanlarının Ülkelere Göre Dağılımı Fas %5 Diğer %12 1990 Diğer %15 Fas %7 Suriye %5 Türkiye %7 2009 AB %47 Suriye %7 AB %52 T ürkiye %8 Tunus %19 T unus %16 * Portekiz, Fransa, Hırvatistan, Kıbrıs ve Slovenya’nın katkılarının küçük olması sebebiyle AB sınıflamasında değerlendirilmeye alınmamıştır. Kaynak: Ek Tablo 1. Dünyada hemen hemen tüm ülkelerin zeytin dikim alanlarında artış meydana gelmiştir. Bu artış (19902009 döneminde) İspanya’da %21, Yunanistan’da %18 ve İtalya’da %5 olarak gerçekleşirken, Tunus’ta %8, Suriye’de %63, Fas’da %82 ve Türkiye’de %36 oranındadır (Ek Tablo 1). Tunus, Fas ve Suriye’nin zeytin dikim alanlarında görülen artışlar, geleneksel zeytin üreticisi ülkeler olarak ifade edilen AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek seviyelerdedir. Bu ülkelerde, birtakım destekleme politikaları ve ulusal projeler ile zeytin dikim alanlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin; Fas, zeytin üretim miktarını artırmak amacıyla “Ulusal Zeytin Üretimi Planı” (National Olive Production Plan) adı verilen ve 1998-2010 yılları arasını kapsayan bir program uygulamıştır. Suriye ve Tunus’da da benzer programlar uygulanmaktadır. Bu ülkelerde, mevcut zeytin ağaçlarının yaşlarının incelenmesiyle de yeni dikimlerin önemi hakkında yorum yapılabilir. Mevcut zeytinliklerin Tunus’da %17’sinin, Suriye’de %21’inin ve Fas’da %40’ının 15 yaşın altında olduğu görülmektedir. Bu durum söz konusu ülkelerde yüksek miktarda yeni dikimlerin olduğunu göstermektedir (IOOC, 2011b). 15 Dünyada, 1990’lardan bu yana Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda, Şili, Brezilya, Meksika, Güney Afrika, ABD ve Çin gibi ülkeler de zeytin dikim alanlarını genişletme çabasındadır. Bu ülkelerin dikim alanları Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyelerdedir. Ancak üretim maliyetleri açısından avantaja sahip olmaları ve bu sektöre verilen destekler neticesinde zeytin yetiştiriciliğinin önemi hızlı bir şekilde artmaktadır (Mili, 2004). Verim: Dünya zeytin verimi periyodisite nedeniyle yıldan yıla önemli ölçüde dalgalanmaktadır. Zeytinde periyodisite şiddetinin yüksekliği, tüm üretici ülkeler için ortak bir sorun olup yıllara göre verimin dolayısıyla da üretimin büyük ölçüde değişim göstermesine sebep olmaktadır. Verim miktarı ve periyodisitenin şiddeti ülkeler arasında önemli farlılıklar göstermektedir. Bu farklılıkları doğuran temel nedenler ise iklim koşulları (iklim düzensizlikleri ve bitki isteğine uygunluk), tercih edilen çeşitler ve kültürel uygulamalardaki (çeşit seçimi, budama, gübreleme, sulama, hasat ve toprak işlemenin tekniğine uygun yapılmaması) farklılıklardır. Zeytinin, bu özelliğinden dolayı verim miktarları 2 yıllık ortalamalar alınarak yorumlanmıştır. Dünyada 1990-1991 yıllarında ortalama zeytin verimi 147 kg/da iken dalgalı bir seyir izleyerek %31 artışla 2008-2009 yıllarında 194 kg/da’a yükselmiştir (Tablo 4.2). AB üyesi ülkeler ile diğer üretici ülkelerin verim düzeyleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. 2008-2009 yılları ortalaması dikkate alındığında, Yunanistan’da 300 kg/da, İspanya’da 272 kg/da ve İtalya’da 285 kg/da verim elde edilirken Türkiye’de 192 kg/da, Fas’ta 134 kg/da ve Suriye’de 137 kg/da verim sağlanmaktadır. Dikim alanları bakımından dünyada önemli bir pay alan Tunus’ta ise zeytin verimi dekara sadece 51 kg’dır. Tablo 4.2. Ülkelere Göre Zeytin Verimi (kg/da) Yıllar İspanya 1990-1991 154 1992-1993 145 1994-1995 107 1996-1997 239 1998-1999 176 2000-2001 248 2002-2003 246 2004-2005 187 2006-2007 239 2008-2009 272 Kaynak: FAO, 2011. İtalya 217 239 267 257 281 251 291 356 286 285 Yunanistan 217 246 293 292 297 313 302 303 297 300 Türkiye Fas 162 131 120 99 175 111 207 169 196 114 202 75 217 134 220 105 213 122 192 134 Suriye 87 104 115 119 128 141 147 153 147 137 Tunus 77 60 23 69 73 25 55 45 52 51 Dünya 147 145 142 194 177 185 197 181 182 194 Üretim: Dünya zeytin üretimi son yıllarda 18 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Dikim alanı ve verimdeki gelişmelere bağlı olarak üretim son 20 yılda (dönem başı ve dönem sonu ortalamaları itibariyle) %73 oranında artmıştır (Tablo 4.3). Üretim artışının daha çok dikim alanındaki gelişmeden kaynaklandığı, verimin etkisinin nispeten az olduğu söylenebilir. Dünya zeytin üretimi içerisinde AB’nin payı %67’dir (İspanya %36, İtalya %18, Yunanistan %13). Diğer önemli üretici ülkeler olan Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas’ın payları sırasıyla %7, %5, %5 ve %4’dür. Geriye kalan çok sayıda ülkelerin payı ise %12’dir. İncelenen dönemde, zeytin üretiminde genel bir artış eğiliminin olduğu görülmektedir. Dünya zeytin üretiminde meydana gelen artışın sebebi özellikle İspanya (%112), Suriye (%150), Fas (%71), Yunanistan (%60) ve Türkiye’de (%58) meydana gelen artışlardır. Türkiye, Fas, Tunus ve Suriye’nin dikim alanlarında meydana gelen artış eğilimi ve verim artırıcı uygulamaları artırma çabaları dikkate alındığında dünya zeytin üretiminin önümüzdeki yıllarda önemli derecede artacağı tahmin edilmektedir. 16 Tablo 4.3. Ülkelere Göre Zeytin Üretim Miktarı (1,000 ton) Yıllar İspanya İtalya 1990-1991 3,176 2,429 1992-1993 2,994 2,680 1994-1995 2,247 2,964 1996-1997 5,198 2,869 1998-1999 3,870 3,157 2000-2001 5,853 2,919 2002-2003 5,984 3,389 2004-2005 4,611 4,155 2006-2007 5,910 3,333 2008-2009 6,747 3,380 Kaynak: FAO, 2011. Yunanistan Türkiye Tunus Suriye Fas Diğer Dünya 1,517 870 1,075 343 473 1,037 10,920 1,764 650 863 422 399 1,157 10,929 2,101 958 325 471 468 1,266 10,800 2,109 1,155 1,025 525 713 1,644 15,238 2,244 1,125 1,038 593 592 1,716 14,335 2,426 1,200 350 682 410 1,712 15,552 2,314 1,325 875 747 643 1,735 17,012 2,394 1,400 850 820 625 2,135 16,990 2,369 1,421 1,108 843 645 2,159 17,788 2,430 1,377 967 856 808 2,357 18,922 4.1.2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi Dikim Alanı: Türkiye’de zeytin dikim alanları zaman içerisinde özellikle de son yıllarda oldukça önemli bir gelişme göstermiştir. İşlenen tarım alanları 2000-2009 yılları arasında %5.55 azalırken, zeytin dikili alanlar %22.56 artış göstermiştir. Böylelikle, toplam tarım alanları içerisinde zeytin alanlarının payı ise %2.27’den %3.16’ya yükselmiştir. Toplam meyve üretim miktarının %7.28’sini, üretim değerinin ise %13.25’ini zeytinin oluşturması bu ürünün önemini ayrıca göstermektedir. Zeytin dikim alanları son yıllarda ortalama 700 bin ha’dır (Şekil 4.3). Ele alınan dönemde (1990-2009 yılları) dikim alanlarında düzenli bir artış olduğu ve 537 bin ha’dan %36 artışla bu seviyeye yükseldiği görülmektedir. Özellikle, 2004 yılından sonra zeytinciliğin desteklenmesi ile zeytin dikim alanlarının daha hızlı bir şekilde arttığı söylenebilir. Zeytinciliğin geliştirilmesi amacıyla verilen destekler, 4.6.1 numaralı konu başlığı altında ayrıntılı olarak ele alınmıştır. 800 700 600 500 400 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 300 200 100 0 1990 Dikim Alanı (1,000 ha). Şekil 4.3. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanının Gelişimi Kaynak: Ek Tablo 2. Zeytin ağaç varlığına bakıldığında ise, ağaç sayısının 1990 yılında toplam 85.7 milyon adet iken 1.79 kat artışla 2009 yılında 153.7 milyon adete ulaştığı görülmektedir (Şekil 4.4). İncelenen dönemde meyve vermeyen ağaç sayısında 7.14 kat artış meydana gelirken, meyve veren ağaç sayısında sadece 1.37 kat artış gerçekleşmiştir. Dönem başında, ağaç varlığının %93’ü meyve veren ağaçlardan 17 oluşurken, dönem sonunda bu oran %71’e düşmüştür. Buna karşılık, bu dönemde meyve vermeyen ağaçların oranı %7’den %29’a yükselmiştir. Meyve vermeyen ağaç sayısında, özellikle 2004 yılından sonra oldukça önemli bir artış olduğu görülmektedir. Bu oranlar, yeni dikimlerin önemini açık şekilde ortaya koymaktadır. Meyve Veren Meyve Vermeyen 2008 2006 2004 2002 2000 1998 1996 1994 1992 180,000 160,000 140,000 120,000 100,000 80,000 60,000 40,000 20,000 0 1990 Ağaç Sayısı (1,000 adet). Şekil 4.4. Türkiye’de Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi Toplam Kaynak: Ek Tablo 3. Bölgeler itibariyle incelendiğinde zeytin ağaç varlığının büyük bölümü Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde bulunduğu görülmektedir. 2009 yılında toplam ağaç varlığının %51’i Ege Bölgesi’nde, %23’ü Akdeniz Bölgesi’nde, geriye kalanı ise Marmara Bölgesi (%19) ile diğer bölgelerde (%7) bulunmaktadır (Şekil 4.5). Dönem başında ise bölgelerin ağaç varlığının dağılımı farklı bir yapı göstermektedir. 1991 yılında Ege Bölgesi’nin payı %59 iken, Marmara Bölgesi’nin %26, Akdeniz Bölgesi’nin %10 ve diğer bölgelerin %5’dir. Bölgelerin toplam ağaç varlığının bölgeler itibariyle dağılımının zaman içerisinde değiştiği, Akdeniz Bölgesi’nin zeytin ağaç sayısının Ege Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nden daha hızlı bir şekilde arttığı görülmektedir. Şekil 4.5. Bölgelere Göre Zeytin Ağaç Sayısının Dağılımı 100% %5 90% %7 %10 80% %23 70% %26 60% %19 50% 40% %59 30% %51 20% 10% 0% 1991 Ege Bölgesi 2009 Marmara Bölgesi Akdeniz Bölgesi Diğer Bölgeler* *Diğer: Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Batı Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi. Kaynak: TUİK, 2011. 18 Bölgelere göre meyve veren ve vermeyen ağaç sayıları önemli farklılıklar göstermektedir. Toplam ağaç sayısının (2009 yılında) Akdeniz Bölgesi’nde %49’u, Ege Bölgesi’nde %24’ü, Marmara Bölgesi’nde %10’u, diğer bölgelerde ise %51’i meyve vermeyen ağaçlardan oluşmaktadır (Tablo 4.4). Bu oranlar, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerde (özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde) yeni dikimlerin oldukça yaygın olduğunu ve önümüzdeki yıllarda üretim miktarlarında önemli artışlar meydana geleceğini göstermektedir. Tablo 4.4. Bölgelere Göre Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı (2009) Meyve Veren (1,000 adet) Oran (%) Ege 59,452 76 Marmara Bölgesi 25,929 90 Akdeniz 18,288 51 Diğer 5,458 49 Toplam 109,127 71 Kaynak: TÜİK, 2011a. Bölgeler Meyve Vermeyen (1,000 adet) Oran (%) 18,530 24 2,839 10 17,558 49 5,669 51 44,596 29 Toplam (1,000 adet) Oran (%) 77,982 100 28,768 100 35,846 100 11,127 100 153,723 100 Ege Bölgesi, Türkiye zeytin ağacı varlığının önemli bir bölümüne sahip bulunmaktadır. Körfez Bölgesi olarak ifade edilen Ayvalık, Burhaniye, Edremit ve Havran'ı içine alan havza oldukça önemli kapama zeytinliklere sahiptir. Akdeniz Bölgesi’nde zeytinciliğin geçmişi çok eski olup, özellikle Hatay ve çevresinde yayılım göstermiştir. Marmara Bölgesi’nde, zeytin ağaçları daha çok İznik ve Gemlik Körfezi gibi rüzgârlara kapalı yerlerde yoğun olarak bulunmaktadır. Gemlik körfezi ve Mudanya'da zeytinlikler aşırı meyilli alanlara yayılmıştır. İznik Gölü çevresinde zengin topraklar ağaçların iyi bir şekilde gelişmesine imkân vermektedir. Edincik yöresinde ise zeytinlikler genelde yaşlı ağaçlardan meydana gelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde zeytincilik yönünden önemli iller Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'tır. Mardin ilinde de son yıllarda zeytin dikim alanlarında artış gözlenmektedir. Diğer yandan Şanlıurfa'nın eğimli, eşik arazilerinde büyük bir potansiyel bulunmaktadır. Kilis ve Nizip önemli zeytin üreticisi yöreleri oluşturmaktadır. Bölge alan bakımından büyük bir zeytin üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, yüksek sıcaklık ve yetersiz yağışlar üretim miktarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir (DPT, 2001). Verim: Üretimi etkileyen en önemli faktörlerden birisi olup, Türkiye’de zeytin veriminin olması gerekenden düşük seviyede gerçekleşmesi ve periyodisitenin şiddetli olmasından dolayı ayrıca önem arz etmektedir. Dekara verim, dönem başında (1990-1991) ortalama 162 kg iken %19 artış göstererek dönem sonunda (2008-2009) 192 kg’a ulaşmıştır (Şekil 4.6). Türkiye’de zeytin verimi yıllar itibariyle dalgalı bir seyir izlemektedir. Nitekim bazı yıllarda zeytin veriminin 120 kg/da’a düştüğü (1992-1993 ortalaması), bazı yıllarda ise 220 kg/da’a yükseldiği (2004-2005 yılları ortalaması) görülebilmektedir. Son yıllarda yeni zeytin fidanlarının dikimi ile birlikte uygun bakım işlemleri (bakım, hasat ve sulama) ve girdi kullanımı konularında yapılan çalışmalar sonucunda zeytin veriminde artış görülmüştür. Bunun yanı sıra var-yok yılları arasındaki makasın daraldığı da bilinmektedir. Verim miktarları bölgeden bölgeye önemli değişiklikler göstermektedir. Türkiye geneli itibariyle zeytin ağacı başına ortalama verim 14.50 kg’dır. Son yıllar ortalaması (2008-2009 yılları) dikkate alındığında, ağaç başına zeytin verimi 17.50 kg ile en yüksek Akdeniz Bölgesi’nde, en düşük 3.50 kg ile Karadeniz Bölgesi’ndedir (TUİK, 2011). Üretim: Dikim alanı ve verimdeki artışlara paralel olarak üretimde de gelişmeler yaşanmıştır. Dönem başında 870 bin ton olan üretimin %58 artışla son yıllarda 1.4 milyon tona yükseldiği görülmektedir (Şekil 4.6). Türkiye’de dikim alanlarında %36, ağaç sayısında %79 artış olduğu dikkate alındığında üretim artışının verimden ziyade dikim alanlarındaki artıştan kaynaklandığı söylenebilir. 19 250 200 150 100 50 Verim (kg/da). 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 Üretim 2008-2009 2006-2007 2004-2005 2002-2003 2000-2001 1998-1999 1996-1997 1994-1995 1992-1993 0 1990-1991 Üretim (1000 ton). Şekil 4.6. Türkiye’de Zeytin Üretim ve Veriminin Gelişimi Verim Kaynak: Ek Tablo 2. Zeytin ağacının özelliğinden kaynaklanan periyodisiteden dolayı zeytin üretimi dalgalı bir seyir izlemektedir. 1994 yılına kadar kuraklık ve don zararı gibi iklim etkilerinin yanı sıra ekonomik faktörlerin etkisiyle de üretim düşük seviyelerde seyretmiştir. 2004 yılına kadar ise periyodisite özelliğine uygun olarak dalgalı bir şekilde üretim devam etmiş ancak ekstrem bir artış ya da azalışa rastlanmamıştır. 2004 yılından sonra iklim koşullarının genellikle ihtiyaç duyulan özellikleri karşılaması, yeni zeytin fidanlarının dikimi ve üreticinin zeytin üretimine özendirilmesiyle birlikte verim artırıcı uygulamalarda (uygun bakım, hasat ve sulama konularına yönelik çalışmalar) görülen iyileşmelerden dolayı zeytin üretimi artış göstermiştir (ISO, 2006). İncelenen dönemde (1991-1992 ile 2008-2009 yılları arası) söz konusu bölgelerin üretim içerisinde aldıkları paylarda önemli değişiklikler olmuştur. Marmara Bölgesi’nin toplam üretim içerisindeki payı azalırken, Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve diğer bölgelerin payında artış gerçekleşmiştir. Dönem sonu itibariyle üretimin yarısı (%51) Ege Bölgesi’nden sağlanmaktadır (Şekil 4.7). Diğer önemli üretici bölgeler olan Akdeniz Bölgesi %23, Marmara Bölgesi ise %22 oranında üretime katkıda bulunmaktadır. Geriye kalan bölgelerin katkısı ise %4’tür. Şekil 4.7. Bölgelere Göre Zeytin Üretiminin Dağılımı 100% %2 %15 90% %4 80% %23 70% %40 %22 60% 50% 40% 30% %51 %43 20% 10% 0% 1991-1992 Ege Marmara Bölgesi 2008-2009 Akdeniz Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2011a. 20 Diğer Bölgeler* Türkiye’de, 2009 yılı itibariyle zeytin üretimi yoğun olarak Manisa (%16), Aydın (%13), Balıkesir (%12) ve İzmir (%10) illerinde yapılmaktadır (TUİK, 2011). Doğu Akdeniz Bölgesi’nde bulunan illere bakıldığında ise toplam zeytin üretiminden, Hatay’ın %10 Mersin’in %8, Adana ve Osmaniye’nin ise %2’şer pay aldıkları görülmektedir (Şekil 4.8). Şekil 4.8. İllere Göre Zeytin Üretimi Kaynak: TÜİK, 2011b. 4.1.3. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretimi Dikim Alanı: Bölgede zeytin dikim alanları dönem başında 36 bin ha iken 3.08 kat artarak 111 bin ha’a ulaşmıştır (Şekil 4.9). Dikim alanları 2000’li yılların başına kadar yavaş bir seyirle artarken 2000’li yıllardan sonra özellikle de 2005 yılından sonra çok hızlı bir artış eğilimi göstermiştir. Artış oranları iller arasında önemli farklılık göstermekte olup en büyük artış Osmaniye’de (9.62 kat) ve Mersin’de (7.58 kat) gerçekleşmiştir. Diğer illerde artış oranları ise, Adana’da 4.09 kat, Hatay’da 1.92 kat ve Kahramanmaraş’ta 1.75 kattır. İller arasında dikim alanlarındaki gelişim hızının farklı olmasından dolayı, dönem içinde illerin toplam dikim alanlarındaki payları da değişmiştir. Şekil 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi Dikim Alanları (ha). 120,000 100,000 80,000 60,000 40,000 20,000 Hatay Mersin Osmaniye Adana Kaynak: Ek Tablo 4. 21 Kahramanmaraş 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 - Toplam Bölgenin toplam dikim alanı içerisinde 1997 yılında Hatay % 71, Mersin %12, Osmaniye %3, Adana %5 ve Kahramanmaraş %9 pay alırken, 2009 yılında bu oranlar sırasıyla %43, %34, %8, %10 ve %5 olarak değişmiştir (Şekil 4.10). Şekil 4.10. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde İllere Göre Zeytin Dikim Alanlarının Dağılımı Adana %5 K.M araş %5 1997 K.M araş %9 2009 Adana %10 Osmaniye %3 Osmaniye %8 M ersin %12 Hatay %71 Hatay %43 M ersin %34 Kaynak: Ek Tablo 4. Ele alınan dönemde ağaç sayısında önemli değişim meydana gelmiştir. Dönem başında zeytin ağaç sayısı 6.0 milyon adet iken 4.83 kat artış göstererek dönem sonunda 31.7 milyon adete yükselmiştir (Şekil 4.11). Ancak meyve veren ve vermeyen ağaç sayılarının artış hızları oldukça farklıdır. Bu dönem içerisinde meyve veren ağaç sayısında 2.60 kat artış görülürken, meyve vermeyen ağaç sayısında 29.24 kat artış meydana gelmiştir. Artış hızındaki bu farklılık, dönem içerisinde toplam ağaç sayısı içerisinde meyve veren ve vermeyen ağaç sayılarının paylarının değişmesine yol açmıştır. Şekil 4.11. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Ağaç Sayısının Gelişimi Ağaç Sayısı (1,000 adet). . 35,000 30,000 25,000 20,000 15,000 10,000 5,000 M. Veren M. Vermeyen 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 - Toplam Kaynak: TÜİK, 2012. Dönem başında toplam ağaç sayısı içerisinde meyve veren ağaç sayısının payı %92, meyve vermeyen ağaç sayısının payı %8 olup, dönem sonunda bu paylar sırasıyla %49 ve %51’dir (Ek Tablo 5). Türkiye’de ise (2009 yılında) bu oranlar %70 ve %30’dur. Türkiye’de diğer önemli bölgelere 22 bakıldığında meyve vermeyen ağaç sayısının oranı Ege Bölgesi’nde %24 ve Marmara Bölgesi’nde %10’dur. Türkiye geneliyle ve diğer önemli üretici bölgelerle kıyaslandığında bu oranın yüksek olması, Doğu Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir üretim potansiyeline sahip olduğu ve bölgeler arasında önemli üretim farklılıklarının ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır. İller itibariyle bakıldığında ise, toplam ağaçlar içerisinde meyve vermeyen ağaçların oranının en yüksek Mersin’de (%65), en düşük Hatay’da (%38) olduğu görülmektedir. Bu oran Adana’da %58, Kahramanmaraş’ta %48 ve Osmaniye’de %47’dir. Verim: İstatistiklerde, dönem boyunca bölgede dekara zeytin verimini gösteren veriler mevcut değildir. Zeytin verimi Türkiye geneli için hesaplanırken toplam zeytin üretiminin toplam alana bölünmesiyle elde edilmektedir. Bu yöntemin bölge için uygulanması, bölgede oldukça önemli miktarda meyve vermeyen ağaç olduğundan yanıltıcı sonuç vermektedir. Bundan dolayı, bölgede dekara zeytin verimi, meyve vermeyen ağaçların oranının Türkiye geneline yakın olduğu 2002-2003 yıllarında ortalama üretimin ve dikim alanına bölünmesiyle elde edilmiştir. Bölgede, 2002-2003 yıllarında ortalama dekara zeytin verimi 190 kg bulunmuştur (TÜİK, 2011a). Türkiye’de aynı yıllarda verim 167 kg/da’dır. Bölgede zeytin veriminin Türkiye genelinden yüksek olduğu görülmektedir. Üretim: Bölgede zeytin üretimi, 1990-1991 yıllarında yaklaşık 83 bin ton iken 3.10 kat artışla 20082009 yılında 257 bin tona yükselmiştir (Tablo 4.5). İller arasında üretimin artış hızında farklılıklar olup, artış en yüksek Osmaniye’de (7.93), en düşük Adana’da (1.48) gerçekleşmiştir. Tablo 4.5. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretiminde Gelişmeler (ton) Yıllar Hatay Mersin 1990-1991 42,344 25,170 1992-1993 42,581 28,404 1994-1995 43,646 27,763 1996-1997 44,857 43,689 1998-1999 67,864 54,003 2000-2001 95,674 70,405 2002-2003 95,559 73,743 2004-2005 118,616 75,977 2006-2007 135,747 100,638 2008-2009 124,885 86,507 *Sadece, 1997 yılına ait veridir. Kaynak: TÜİK, 2012. Osmaniye 2,798* 3,061 3,851 6,132 8,051 16,693 22,204 Adana 12,571 10,822 10,723 10,459 10,051 10,655 12,457 10,857 16,894 18,619 Kahramanmaraş 2,777 2,047 2,256 2,027 4,199 6,193 2,643 5,178 7,111 5,003 Toplam 82,862 83,853 84,388 102,430 139,177 186,777 190,533 218,678 277,082 257,216 Bölgede üretimin illere göre dağılımında ise -dikim alanlarındaki ve ağaç sayılarındaki artışlarla kıyaslandığında- önemli değişiklikler olmamıştır. Dönem sonunda (2008-2009 yıllarında ortalama) toplam üretimin %49’u Hatay’da, %34’ü Mersin’de, %9’u Osmaniye’dedir. Başka bir ifadeyle bu üç il toplam üretimin %92’sini oluşturmaktadır. Toplam üretim içerisinde Adana ve Kahramanmaraş’ın payı ise sırasıyla %7 ve %2’dir. Ancak, yoğun olarak yeni dikimlerin yapılması sonucu özellikle Mersin, Osmaniye, Adana ve Kahramanmaraş’ta meyve vermeyen ağaç sayısının büyük oranda artması sebebiyle gelecekte bu dağılımın değişeceği tahmin edilmektedir. 4.1.4. Türkiye’de Zeytin Fiyatları Piyasada zeytin fiyatını etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. Bu unsurlardan başlıcaları zeytin çeşidi, hasat şekli (dip, ağaçtan, vb.) ve ürünün değerlendirilme amacıdır (yağlık-sofralık olarak). Zeytin, sofralık olarak değerlendirilecek ise kalibrasyon, renk, temizlik gibi kalite unsurları; yağlık 23 olarak değerlendirilecekse organoleptik özellikler, bölgesel ve yöresel farklılıklar gibi pek çok özellik fiyatı etkilemektedir. Sözü edilen bir özellik ya da özellik grubuna göre piyasada farklı fiyatlar oluşabilmektedir. Ancak sofralık olarak değerlendirilen zeytinlerin yağlığa ayrılanlara oranla daha yüksek fiyat bulduğu söylenebilir (DPT, 2001). Türkiye’de zeytin piyasasında tüccarlar, yağ fabrikaları, TARİŞ (Ege Bölgesi’nde), MARMARABİRLİK (Marmara Bölgesi’nde), GÜNEYDOĞUBİRLİK (Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde) ve bazı yerlerde ticaret borsaları etkili olmaktadır. Bu aracılar içerisinde, kooperatifler faaliyet gösterdikleri bölgelerde etkili olurken, kooperatiflerin bulunmadığı bölgelerde fiyatlar serbest piyasa koşulları altında belirlenmektedir (TBMM, 2008). Türkiye’de 1994-2009 yılları arasında yağlık ve sofralık zeytin reel fiyatlarının gelişimi Şekil 4.12’de gösterilmiştir. Ele alınan dönemde, (2003 yılında aynı seviyede oluşması hariç) sofralık zeytin fiyatları, yağlık zeytin fiyatlarından yüksek seyretmiş ancak bu iki tip zeytin arasındaki fiyat makası giderek daralmıştır. Sofralık zeytin fiyatı 2.92 TL/kg iken dalgalı şekilde azalarak 2.61 TL/kg’a düşmüştür. Yağlık zeytin fiyatında ise daha küçük dalgalanmalarla 1.82 TL/kg’dan 2.20 TL/kg’a yükselmiştir. Yağlık Zeytin 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 4.00 3.50 3.00 2.50 2.00 1.50 1.00 0.50 0.00 1994 Fiyat (TL/kg). Şekil 4.12. Türkiye’de Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi Sofralık Zeytin Kaynak: Ek Tablo 6. 4.1.5. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üretimi için geleceğe yönelik tahminlerin yapılması oldukça önemlidir. Tahminler ile gelecekte oluşabilecek piyasa yapısına yönelik uygulanması gereken politikalar ile alınması gereken önlemler önceden belirlenebilir. Bu amaçla, 1990-2009 dönemi verileri kullanılarak trend analizi yapılmış ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde zeytin üretiminde meydana gelecek gelişmeler tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 4.6’da sunulmuştur. Tablo 4.6. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Üretim Projeksiyonu (1,000 ton) Gerçekleşme Projeksiyon(3) Artış (2008-2009) (2018-2019) Oran (%) 1,805 31 Türkiye 1,378(1) (2) 377 47 Doğu Akdeniz Bölgesi 257 (1) FAO, 2011, (2) TÜİK, 2012, (3) Trend analizi sonuçlarına göre yapılan tahminlerdir. Trend analizi ile elde edilen eşitlik Ek Tablo 7’de verilmiştir. 24 Türkiye’de, 2018-2019 yıllarında ortalama 1,805 bin ton üretim yapılacağı tahmin edilmektedir. Böylelikle, üretimde 2008-2009 yıllarında göre %31 artış meydana gelecektir. Elde edilen bulgular benzer çalışmalarla da paralellik göstermektedir. Uruç (2010) tarafından Türkiye’de zeytin ve zeytinyağına ilişkin projeksiyonların yapıldığı bir çalışmada, zeytin üretiminin 2018-2019 yıllarında ortalama 1,806 bin tona ulaşacağı tahmin edilmiştir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ise 2018-2019 yıllarında elde edilecek zeytin üretim miktarının ortalama 377 bin ton olacağı tahmin edilmektedir. Bu rakam, 2008-2009 yıllarıyla karşılaştırıldığında, üretimde %47 artış meydana gelecektir. Türkiye’de ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üretiminde meydana gelebilecek bu artışların sebepleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir: 1. Geride bıraktığımız yıllarda, çok sayıda üretici, zeytinciliğin geliştirilmesi amacıyla verilen desteklerden faydalanmış ve zeytin dikim alanları önemli ölçüde genişlemiştir. Söz konusu bu desteklerin devam etmesi ile dikim alanlarının daha da artacağı tahmin edilmektedir. Zeytin dikim alanlarında meydana gelen artışın, üretimi büyük ölçüde artıracağı düşünülmektedir. Zeytincilik sektörünün gelişmesini sağlamak amacıyla verilen destekler, 4.6.1 numaralı bölümde “Zeytin Üretimine Yönelik Verilen Destekler” başlığı altında ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. 2. Türkiye’de, zeytin bitkisi klasik üretim bölgelerinin dışına çıkarak daha önce zeytin üretimi yapılmayan bölgelerde de (Karadeniz bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi gibi) yetiştirilmeye başlanmıştır. Gelecekte, bu bölgelerde zeytinciliğin daha da yaygınlaşacağı ve mevcut üretim bölgelerine yenilerinin katılacağı düşünülmektedir. 3. Üreticiler, yeni zeytin bahçelerinin tesis edilmesi sırasında (kapama bahçe tesisi desteğinde çeşit ayrımına gidilmiş olmasının da etkisiyle de) yüksek verimli çeşitlere yönelmektedir. 4. Üreticilerin, yeni tesis edilen bahçelerde gübreleme, ilaçlama, budama, hasat vb. konularda daha hassas davrandıkları gözlenmektedir. Özellikle üreticilerin, modern tarım tekniklerine yönelerek bahçelerini sulamaya başlaması ve özellikle damla sulama yöntemini tercih etmeleri verimi artırıcı önemli unsurlardan birisidir. Bu uygulamaların artması ve bilinçli bir şekilde yapılması verim artışı sağlayacaktır. Özetle, son yıllarda zeytincilik sektörüne verilen desteklerin de etkisiyle zeytin yetiştiriciliğinde klasik üretimden modern yetiştiriciliğe geçilmesi yönünde çabaların artması, çok sayıda kapama bahçenin tesis edilmesi ve yüksek verimli çeşitlerin dikilmesi sonucunda üretimin tahminler doğrultusunda artacağı hatta beklentinin üzerinde olabileceği söylenebilir. 4.2. Dünyada Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti 4.2.1. Üretim Son yıllarda dünyada zeytinyağı üretimi 2.8 milyon ton civarındadır. 1990-1991 yıllarında bu rakam 1.8 milyon ton iken, %54 artışla bugünkü seviyesine gelmiştir (Şekil 4.13). Dünyada önemli zeytinyağı üreticisi ülkeler, AB üyesi ülkelerden İspanya, İtalya, Yunanistan’dır. Bu ülkelerin dünya üretimindeki payları sırasıyla %43, %17 ve %11’dir. Dünya zeytinyağı üretiminin çok büyük bir kısmı (%71) AB üyesi ülkeler tarafından karşılanmaktadır. Diğer önemli üretici ülkeler ise sırasıyla Tunus (%6), Suriye (%5), Türkiye (%5) ve Fas’tır (%4). Türkiye dünya zeytinyağı üretiminde 139 bin ton ile 6. sırada yer almaktadır. Geriye kalan çok sayıda ülkede ise dünya zeytinyağı üretiminin %9’unu karşılamaktadır. İncelenen dönemde (1990-1991 ve 2008-2009 yılları arasında) zeytinyağı üretiminde en fazla artış sağlayan ülkeler Fas (2.63 kat), Suriye (2.22 kat), Türkiye (1.99 kat) ve İspanya’dır (1.97 kat) (Ek Tablo 8). Tunus’ta ise zeytin üretimindeki düşüşe bağlı olarak zeytinyağı üretiminde de önemli bir azalma (%37 azalma) olmuştur. AB üyesi diğer ülkelerde ise (İtalya 1.16 ve Yunanistan 1.13) daha düşük oranda artış gerçekleşmiştir. 25 Şekil 4.13. Dünya Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi Üretim (1,000 ton). 3000 Diğer 2500 Türkiye 2000 Tunus 1500 Suriye 1000 Fas 500 AB 0 19901991 19921993 19941995 19961997 19981999 20002001 20022003 20042005 20062007 20082009 Kaynak: Ek Tablo 8. Zeytinyağı üretiminde önemli yer teşkil eden AB üyesi ülkeler ile Fas, Tunus, Suriye ve Türkiye zeytinyağı sektörü bakımından karşılaştırıldığında önemli farklılıkların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunların en önemlilerinden birisi elde edilen zeytinyağının kalitesidir. AB üyesi ülkelerde işleme aşamasında büyük ve modern tesislerde, gıda güvenliği konusunda gerekli önlemler alınarak, bilinçli işletmeciler tarafından yüksek kalitede yağ elde etmek amaçlanmaktadır. Ancak zeytinyağı sektöründe modernleşme çabası içerisinde olan Fas, Tunus, Suriye ve Türkiye’de ise daha küçük ölçekli tamamı modern olmayan tesislerde yağ elde edilmekte ve işletmecilerin gerekli uygulamaları yerine getirmeleri konusunda eksikliklerin olduğu bilinmektedir. Ancak bu ülkelerde, Türkiye’de de olduğu gibi, zeytinyağı üretimini miktar ve kalite olarak artırabilmek amacıyla zeytinyağı fabrikalarında modernleşme, kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması, üretim maliyetlerinin azaltılmasını amaçlayan programlar uygulamakta ve yurtdışında yeni pazarlara ürün sunabilmek için tanıtım faaliyetlerinin yapılmasına önem verilmektedir (IOOC, 2011b). 4.2.2. Tüketim Dünyada toplam zeytinyağı tüketimi yaklaşık 2.9 milyon tondur. Tüketim miktarı dönem başında yaklaşık 1.7 milyon ton iken %74 artarak bu seviyeye ulaşmıştır. Toplam zeytinyağı tüketimi dikkate alındığında, önemli ülkeler İtalya (%23), İspanya (%19) ve ABD (%9) olup tüketimin yarısı bu üç ülkede gerçekleşmektedir (Ek Tablo 9). Diğer önemli tüketici ülkeler sırasıyla Yunanistan (%8), Suriye (%4), Fransa (%4), Türkiye (%4) ve Fas’tır (%3). Geriye kalan ülkelerin tüketimdeki payı ise %26’dır. Bu verilerden de görüleceği üzere tüketimin büyük bölümü -ABD hariç- aynı zamanda üretici olan ülkeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Dünyada kişi başına zeytinyağı tüketimi 0.42 kg/kişidir (Şekil 4.14). Ülkeler itibariyle bakıldığında 2009 yılında kişi başı zeytinyağı tüketimi, Yunanistan’da 20.16 kg, İspanya’da 12.25 kg, İtalya’da 11.27 kg ve Portekiz’de 8.17 kg’dır. Kişi başı zeytinyağı tüketiminin yüksek olduğu diğer ülkeler ise Suriye, Tunus, Fas ve Avustralya ve Fransa’dır. Türkiye ise, kişi başı 1.47 kg zeytinyağı tüketim miktarıyla dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır. Bu ülkelerin yanı sıra ABD, Kanada ve Japonya’da da oldukça düşük miktarlarda da olsa zeytinyağı tüketilmektedir. 26 Şekil 4.14. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (2009) Japonya 0.32 Dünya 0.42 0.82 ABD 1.10 Kanada Ülkeler Türkiye 1.47 1.82 Fransa 2.07 Avustralya 2.81 Fas 3.89 Tunus 5.48 Suriye 8.17 Portekiz İtalya 11.27 İspanya 12.25 20.16 Yunanistan 0 5 10 15 20 25 Zeytinyağı Tüketimi (kg/kişi) Kaynak. Ek Tablo 10. Tüketimdeki artışın sebebi ülkeler 2 gruba ayrılarak açıklanabilir. Bunlardan birincisi, geleneksel üretici ülkeler arasında olan Suriye, Türkiye ve Fas’ta meydana gelen hızlı tüketim artışları; ikincisi, üretici olmayan ve zeytinyağı tüketim alışkanlığını 1990’lardan sonra edinmiş, sağlıklı beslenmeye önem veren ve gelir düzeyi yüksek olan Japonya, Fransa, Kanada, Avustralya ve ABD gibi ülkelerin tüketim miktarındaki artışlardır. Bu ülkelerin tüketimlerindeki artışlar dünyadaki genel artış oranının üzerinde gerçekleşmiştir. Nitekim, 1990-2009 yılları arasında kişi başı tüketim miktarı Japonya’da 10.66 kat, Fransa 3.71 kat, Kanada 3.05 kat, Avustralya’da 2.62 kat ve ABD’de 2.34 kat artmıştır. Zeytinyağı tüketimini artırmaya yönelik çabalar ilk kez 1970’li yılların sonuna doğru İtalya’nın zeytinyağı tüketiminde düşüş yaşanmasıyla gündeme gelmiştir. AB zeytinyağı tüketimini tekrar artırabilmek amacıyla tüketim yardımı şeklinde bir düzenlenme yapmıştır. Bu düzenleme Dünya Ticaret Örgütü taahhütleri çerçevesinde 1998-2004 kampanya dönemlerinde yürürlükten kaldırılıncaya dek uygulanmıştır. AB, hem üretici hem tüketici konumunda olan üye ülkelerindeki tüketim gerilemesini çözümlemeye çalışırken, diğer yandan da üretici olmayan üye ülkelerde tüketimi arttırma çalışmalarını başlatmıştır. Bu nedenle, AB özellikle 1980 sonrasında tüketimin artırılması için, farklı ülkelerde ve kademeli olarak artan fonlarla promosyon programları gerçekleştirmiştir. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK) ise dünyada zeytinyağı tüketimini artırabilmek amacıyla 1984 yılından bu yana alım gücü yüksek olan piyasalarda özendirici faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. UZK tarafından başlatılan bu tüketim kampanyası, seçilmiş bazı ülkelerde (ABD, Brezilya, Tayland, Tayvan, Japonya, Kanada, Arjantin ve Çin) yapılmıştır. Bu çabalar sonucunda dünya zeytinyağı tüketiminde artış sağlanmıştır (Tunalıoğlu, 2006). 4.2.3. İhracat Dünyada toplam zeytinyağı ihracatı, son 20 yılda 1.97 kat artış göstererek 631 bin ton olmuştur (Şekil 4.15). Önemli ihracatçı ülkeler sırasıyla İtalya (186 bin ton), İspanya (175 bin ton), Tunus (120 bin ton) ve Portekiz’dir (33 bin ton) (Şekil 4.12). Türkiye ise 27 bin ton ihracatla 5. sırada yer almaktadır. Önemli üretici ülkelerin aynı zamanda ihracatçı ülkeler olduğu görülmektedir. Ancak Yunanistan yurtiçi tüketiminin oldukça yüksek olmasından dolayı ihracat miktarı (10 bin ton) düşük seviyelerde seyretmektedir. 27 İhracat (1,000 ton) Şekil 4.15. Dünya Zeytinyağı İhracatının Gelişimi 700 Diğer 600 Fas 500 400 Suriye Türkiye 300 Portekiz 200 Tunus 100 İspanya İtalya 0 1990- 1992- 19941991 1993 1995 1996- 1998- 2000- 20021997 1999 2001 2003 2004- 2006- 20082005 2007 2009 Kaynak: Ek Tablo 11. Dünya zeytinyağı ihracatı içerisinde İtalya %29, İspanya %28, Tunus %19 pay almaktadır (Şekil 4.16). Dünya zeytinyağı ihracatında bir yoğunlaşmanın olduğu, bu üç ülkenin dünya zeytinyağı ihracatının %76’sını gerçekleştirdiği görülmektedir. Diğer ülkelerin katkıları ise oldukça düşük düzeylerdedir. Türkiye ise dünya zeytinyağı ihracatında %4 pay almaktadır. İncelenen dönemde İspanya ve Tunus’un paylarındaki değişimler dikkat çekicidir. İspanya’nın payı %20’den %28’e yükselirken, Tunus’un payı %40’dan 20’ye düşmüştür. Tunus’un zeytin ve zeytinyağı üretimindeki azalış ihracata yansımış ve dünya zeytinyağı ihracatı içerisinde payının azalmasına sebep olmuştur. Şekil 4.16. Dünya Zeytinyağı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı 100 Oran (%) 80 60 40 40 24 29 28 20 19 20 2 5 3 4 10 10 0 3 1 2 0 İtalya İspanya Tunus Portekiz 1990-1991 Türkiye 2008-2009 Kaynak: Ek Tablo 11. 28 Suriye Fas Diğer 4.2.4. İthalat Dünyada son yıllarda zeytinyağı ithalatı 626 bin ton civarındadır (Şekil 4.17). En önemli ithalatçı ülkeler ABD (257 bin ton), İtalya (68 bin ton) ve Brezilya’dır (46 bin ton). Son 20 yılda, ABD’nin zeytinyağı ithalatının büyük miktarda artarak 89 bin tondan 257 bin tona yükseldiği görülmektedir. ABD özellikle son yıllarda tüketimini oldukça önemli şekilde arttırmış olup, zeytin üretimi yapılan alanları oldukça kısıtlı olduğundan zeytin ve zeytinyağı ihtiyacını ithalatla karşılamaktadır. Diğer önemli ithalatçı ülkeler ise önem sırasıyla Japonya, Kanada ve Avustralya’dır. Şekil 4.17. Dünya Zeytinyağı İthalatının Gelişimi 800 İthalat (1,000 ton) 700 Diğer 600 Avustralya 500 Kanada 400 Japonya 300 Brezilya İtalya 200 ABD 100 0 19901991 19921993 19941995 19961997 19981999 20002001 20022003 20042005 20062007 20082009 Kaynak: Ek Tablo 12. İncelenen dönemde (1990-1991 ve 2008-2009 yılları arası) dünya zeytinyağı ithalatı yaklaşık 2 kat artış göstermiştir. Bu dönemde en önemli artış Japonya’da meydana gelmiştir (8.75 kat). Zeytinyağı ithalatlarında önemli sayılabilecek artışlar yaşanan diğer ülkeler ise sırasıyla Brezilya (3.83 kat), Kanada (3.40 kat) ve ABD’dir (2.88 kat). Hem üretici-ihracatçı hem de ithalatçı olan İtalya’da ise yıldan yıla büyük dalgalanmalar olduğu görülmektedir. Dönem sonu itibariyle dünya zeytinyağı ithalatı içerisinde ABD %41, İtalya %11, Brezilya %7 ve Japonya %6 pay almaktadır (Şekil 4.18). Dönem başına göre, en önemli değişim ABD ve İtalya’da yaşanmıştır. Dönem başında dünya zeytinyağı ithalatı içerisinde ABD’nin payı %27, İtalya’nın payı ise %28’dir. Brezilya, Japonya, Kanada ve Avustralya ise dünya ithalatındaki paylarını artıran diğer önemli ithalatçı ülkelerdir. Önemli ithalatçı ülkelerin ürün tedariklerini büyük oranda AB’den yapmayı tercih ettikleri görülmektedir. Bu durum AB menşeli ürünlerin kalite imajından ve maliyet avantajından kaynaklanmaktadır (Borris, 2006). En büyük ithalatçı konumunda olan ABD’nin zeytinyağı ithalinde tercih ettiği başlıca ülkeler AB üyesi ülkeler (%80), Tunus (%10), Arjantin (%3), Yunanistan (%2) ve Türkiye’dir (%1). İtalya ise, ithalatında diğer AB üyesi ülkeleri (%62), Tunus’u (%20) ve Suriye’yi (%2) tercih etmektedir. Türkiye, İtalya’nın ithal ettiği zeytinyağının oldukça küçük bir kısmını karşılamaktadır (%0.2) (FAO, 2011). AB’nin oldukça önemli bir üretici olmasına rağmen aynı zamanda büyük miktarlarda ithalat yapması dikkat çekicidir. Ancak, bu ithalat yüksek oranda dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirilmektedir. AB’de zeytinyağı üretiminin yetersiz olduğu dönemlerde, dış pazarların kaybedilmemesi amacıyla dahilde isleme rejimi kapsamında ithalat yapılmaktadır. Yani, AB düşük fiyatla dökme olarak temin ettiği ürünü yurtiçi tüketime sunmak yerine ambalajlayarak yeniden ihraç etmektedir. AB ithalatının %60-65’ini DİR kapsamında yapılan ithalat oluşturmaktadır (Bakırlıoğlu, 2006). 29 Şekil 4.18. Dünya Zeytinyağı İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı Oran (%) 45 40 35 30 25 41 33 28 27 25 20 15 10 11 7 6 4 5 0 ABD İtalya 3 1 Brezilya Japonya 1990-1991 5 Kanada 4 5 Avustralya Diğer 2008-2009 Kaynak: Ek Tablo 12. AB, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle (Mısır, İsrail, Sudan, Suriye, Lübnan, Fas, Tunus Filistin ve Türkiye) zeytinyağı ticaretini düzenlemek için uzun yıllardır bir global politika oluşturma amacıyla çeşitli anlaşmalar yapmaktadır (Malevolti, 1999). Bu anlaşmalar ile zeytinyağı ticaretinde esas alınacak kurallar belirlenerek, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden, özellikle Fas, Tunus ve Suriye’den, belirli miktarlarda (kotalarda) zeytinyağı ihracatı için gümrük vergisi indirimi hakkı tanınmıştır. Ancak, ikili anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’nin, Akdeniz’e kıyısı olan diğer ülkelere kıyasla dezavantajlı durumda olduğu görülmektedir. 4.3. Türkiye’de Zeytinyağı Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti 4.3.1. Üretim Türkiye’de zeytinyağı üretimi son 20 yılda yaklaşık 2 kat artarak 2008-2009 yıllarında ortalama 139 bin ton civarında gerçekleşmiştir (Şekil 4.19). Son yıllarda yeni zeytin dikimlerinin üretime yansımaya başlamasıyla zeytinyağı üretim miktarında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yıllar tek tek ele alındığında, periyodisite sebebiyle ciddi yıllık dalgalanmalar olduğu ancak son yıllarda var-yok yılları arasındaki makasın daraldığı bilinmektedir (ISO, 2006). Üretim (1,000 ton). Şekil 4.19. Türkiye’de Zeytinyağı Üretiminin Gelişimi 160 140 120 100 80 60 40 20 - 120 120 120 110 19961997 19981999 20002001 20022003 129 139 119 100 70 52 19901991 19921993 19941995 Kaynak: Ek Tablo 8. 30 20042005 20062007 20082009 Son yıllarda zeytinyağı işleme tesislerinin modernleşmesi, kapasitelerinin artması ve yeni zeytinyağı işleme tesislerinin açılması, zeytinyağı üretimi ve kalitesinde ilerleme kaydedilmesine yol açmıştır (Anaç, 2005). Sektörün kendini yenileme ve geliştirme çabasında olduğu ve kaliteli zeytinyağı üretimi için yeni yatırımların yapıldığı gözlenmektedir. Türkiye’de 2003 yılı itibariyle çeşitli ölçeklerde 1005 adet zeytinyağı fabrikası bulunduğu, yıllık üretim kapasitesinin 343,000 tonu aştığı bilinmektedir. Bu fabrikaların kapasite kullanım oranı ortalama %40 civarındadır. Bu oran var yıllarında %78.20’ye kadar yükselirken, yok yıllarında %13.30’a kadar düşebilmektedir (Tunalıoğlu, 2006; DPT, 2007). Modern sistemle (santrifüjlemeye dayalı) çalışan kontinü zeytinyağı fabrikalarının sayısında son yıllarda önemli oranlarda artışlar meydana gelmiş, bu olumlu gelişme doğal olarak zeytinyağı kalitesinin artmasına neden olmuştur. 1980’li yılların başında sadece 1 adet olan kontinü fabrika sayısının günümüzde 500’ü aştığı ifade edilmektedir. Modern teknolojinin kullanıldığı kontinü fabrika sayısındaki bu artış nitelikli işleme teknolojisinin kullanımının yaygınlaşması konusunda iyi bir gösterge teşkil etmektedir (Köseoğlu ve Ünal, 2006’dan aktaran Bakırlıoğlu, 2006). 4.3.2. Tüketim Türkiye’de 2008-2009 yıllarında zeytinyağı tüketimi ortalama 109 bin ton civarındadır (Ek Tablo 9). İncelenen dönemde (1990-2009 yılları arasında) zeytinyağı tüketiminde dalgalı bir artış trendi söz konusudur. Tüketim rakamları yorumlanırken, üretim ve ihracat miktarı da dikkate alınmalıdır. Tüketim miktarı, üretim miktarından ihracat miktarının çıkarılması sonucu elde edilmekte olup, üretimdeki ve ihracattaki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu şekilde bakıldığında son yıllardaki iç tüketim artışının, bu yıllardaki ihracat azalmasından kaynaklandığı söylenebilir. Türkiye’de kişi başına düşen zeytinyağı tüketim miktarının -yıldan yıla dalgalanmalar gözlense de1990-2005 yılları arasında 1 kg civarında olduğu, son yıllarda ise yukarıda açıklanan nedenlerle 1.5 kg’a yaklaştığı görülmektedir (Şekil 4.20). Tüketimde bölgeler arasında çok önemli farklılıklar vardır. Nitekim, zeytinyağının, üretimin yoğun olarak yapıldığı başta Ege Bölgesi olmak üzere Marmara ve Akdeniz bölgelerinde, diğer bölgelere göre, daha fazla tüketildiği bilinmektedir. Özellikle, Ege Bölgesi’ndeki zeytinyağı tüketimi (kişi basına 5-6 kg), diğer bölgelerin ve Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir (Genç, 2004). Şekil 4.20. Türkiye’de Kişi Başına Zeytinyağı Tüketiminin Gelişimi 1.47 1.60 Tüketim (kg/kişi). 1.40 1.20 0.98 1.00 0.80 0.60 0.40 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 0.00 1990 0.20 Kaynak: Ek Tablo 10. Türkiye’de kişi başına zeytinyağı tüketimi, diğer zeytinyağı üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyededir. Ülkemizde zeytinyağı tüketiminin düşük düzeylerde olmasının pek çok sebebi bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları aşağıdaki şekilde sıralanabilir. 31 1. Tüketiciler, zeytinyağı fiyatı, diğer bitkisel yağların fiyatlarından nispeten yüksek olduğu için, tercihlerini diğer yağlardan yana kullanmaktadır. Zeytinyağı fiyatı genel itibariyle diğer bitkisel yağların fiyatlarının üzerindedir. Zeytinyağı, ayçiçek yağı ve mısır yağının reel fiyatları 1994-1997 yıllarında sırasıyla 13.61 TL/kg, 6.06 TL/kg ve 7.01 TL/kg’dır (Ek Tablo 13). Bu yağların fiyatları 2006-2009 yıllarında ise sırasıyla 11.73 TL/kg, 4.59 TL/kg, 5.37 TL/kg olarak gerçekleşmiştir. Zaman içerisinde zeytinyağı fiyatları dalgalı bir seyir izlemesine rağmen önemli değişim göstermezken, diğer bitkisel yağların fiyatları belirgin şekilde azalmıştır. Fiyat paritelerine bakıldığında dönem başında 1 kg zeytinyağı ile 2.35 kg ayçiçek yağı, 1.99 kg mısır yağı satın alınırken, dönem sonunda 2.63 kg ayçiçek yağı, 2.24 kg mısır yağı satın alınabildiği görülmektedir. Bu rakamlar zeytinyağının, ikamesi ürünler karşısında fiyat açısından dezavantajlı olduğunu göstermektedir. 2. Türkiye’de tüketicilerin zeytinyağı fiyatlarına karşı duyarlı olduğu bilinmektedir. Nitekim, Akbay ve ark. (2008) tarafından yapılan bir çalışmada zeytinyağı fiyat-talep esnekliği -1.35 bulunmuştur. Bulunan bu esneklik, fiyatta meydana gelecek küçük bir değişimin, tüketici talebinde önemli değişikliğe yol açacağını ifade etmektedir. 3. Kişi başına zeytinyağı tüketim miktarı Türkiye geneli için hesaplanmaktadır. Üretici bölgeler göz önüne alındığında bu miktar oldukça yüksek seviyelere çıkmaktadır. Üretim yapılmayan bölgelerde ise beslenme alışkanlığı içerisinde zeytinyağına yer vermeyen çok sayıda tüketici mevcuttur. 4. Zeytinyağı kendine has tat, koku ve rayihası nedeniyle bazı tüketicilerin damak zevkine hitap etmemektedir. 5. Açıkta yağ satan kişilerin yaptıkları hileler (zeytinyağının içerisine ayçiçek ya da soya yağı karıştırmak gibi) tüketiciler arasında güvensizliğe sebep olmaktadır. 4.3.3. Dış Ticaret Türkiye’de zeytinyağı ithalatı, sadece bazı yıllarda (1992, 1998 ve 1999 yıllarında) yok denilecek kadar az miktarlarda (0.5-1.5 ton arası) yapılmaktadır (IOOC, 2011a). Bu nedenle zeytinyağı dış ticareti sadece ihracat ele alınarak incelenecektir. Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 1990-1991 yıllarında ortalama 10 bin ton iken, düzenli bir artış göstererek 2004-2005 yıllarında 83 bin tonla en yüksek seviyesine ulaşmış, takip eden yıllarda ise şiddetli bir şekilde azalarak dönem sonunda (2008-2009) 27 bin ton olarak gerçekleşmiştir (Şekil 4.21). İhracat (1000 ton) . Şekil 4.21. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Gelişimi 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 83 60 60 51 37 38 30 10 7 19901991 19921993 19941995 19961997 19981999 Kaynak: Ek Tablo 11. 32 20002001 20022003 20042005 20062007 27 20082009 Zeytinyağı ihracatının üretime oranı özellikle bazı yıllarda önemli dalgalanmalar göstermiştir. Bu oran, 1990-1991 yıllarında %15 iken 2004-2005 yıllarına kadar artarak %65’e yükselmiş, bu yıldan itibaren gerileyerek %19’a düşmüştür (Şekil 4.22). İhracatın üretime oranındaki bu azalışın başlıca sebebi ihracat miktarında meydana gelen azalmadır. Şekil 4.22. Türkiye’de Zeytinyağı İhracatının Üretime Oranı 160 140 120 100 80 60 40 20 0 19901991 19921993 19941995 Üretim 19961997 19981999 İhracat 20002001 20022003 20042005 20062007 20082009 İhr/Üret. Oranı Kaynak: IOOC, 2011a. Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında istikrarlı bir artış söz konusu olmayıp ihracat miktarı istenilen seviyenin altında gerçekleşmektedir. Bunun başlıca sebepleri; zeytinyağı maliyetlerinin rakip ülkelerin üzerinde olması, başta AB’de üreticilere verilen desteklerin Türkiye’de uygulanan desteklerin üzerinde seyretmesi, AB’nin zeytinyağı ithalatında Türkiye’ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri ve AB’nin AB üyesi olmayan birçok ülkeye tanıdığı imtiyazlardır. Bununla beraber ihracatta son yıllarda (özellikle 2006 yılından sonra) görülen azalma ise, dünya piyasalarında oluşan fiyatların Türkiye’deki üreticilerin beklentilerinin altında olması, istenilen fiyatta yurt dışında pazar bulunamaması ve ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde etkisini sürdüren küresel ekonomik kriz ile ilgilidir (EİB, 2011). Türkiye, çok sayıda ülkeye zeytinyağı ihraç etmektedir. Son yıllar ortalamasına bakıldığında Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı yaptığı başlıca ülkeler ABD (%24), İtalya (%16), Suudi Arabistan (%10) ve Japonya’dır (%9) (Ek Tablo 14). Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının %59’u bu dört ülkeye yapılmaktadır. İhracat yapılan diğer önemli ülkeler ise sırasıyla İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kanada ve Avustralya’dır. Bu ülkelerin yanı sıra birçok ülkeye de düşük miktarlarda ihracat yapılmaktadır. Dünyada zeytinyağına yönelik talebin artması Türkiye için yeni ihraç pazarlarının ortaya çıkmasını sağlamış ve son yıllarda zeytinyağı ihracatı yapılmaya başlanılan ülkeler Türkiye’ye yeni fırsatlar sunmuştur. İhracat yapılan ülkeler içerisinde İtalya ve İspanya hariç tutulduğunda, ihraç pazarlarımızın geleneksel olarak zeytinyağı tüketicisi olmayan, son yıllarda tüketim miktarları hızla artan ve gelecekte artma potansiyeli olan ülkeler olduğu söylenebilir. AB ülkeleri ise, Türkiye için hem büyük bir pazar oluşturmakta, hem de diğer pazarlarda en büyük rakip ülkeler olarak yer almaktadır. Bu ülkelerin üretimlerinin düşük gerçekleştiği yıllarda ihracat artmakta, ancak genellikle dökme formda ihracat yapıldığından dolayı ihraç edilen ürün daha sonra ambalajlanarak diğer pazarlarda İspanyol ve özellikle İtalyan markaları altında satılmaktadır (ISO, 2006). Nitekim, ihraç fiyatları karşılaştırıldığında bu durumun önemi daha net bir şekilde anlaşılabilmektedir. İtalya’ya ve İspanya’ya satılan zeytinyağı genellikle dökme formda olup, ihraç fiyatları sırasıyla 2.72 $/kg ve 2.56 $/kg civarındadır. Buna karşılık, ihraç fiyatları Japonya için 4.10 $/kg, Suudi Arabistan için 3.45 $/kg, ABD için ise 3.18 $/kg’dır. 33 Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı ambalaj şekillerine göre dökme, varilli ve kutulu şekilde yapılmaktadır. Özellikle 2006 yılından sonra görülen toplam zeytinyağı ihracatındaki azalma, daha çok dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki gerilemeden kaynaklanmıştır. 2001-2002 ile 2008-2009 yılları ortalamaları karşılaştırıldığında dökme ihracatta %78, varillide %60 azalış yaşanırken, kutulu ihracatta %59 artış gerçekleşmiştir (Ek Tablo 15). Ele alınan dönemde, ambalaj şekillerine göre zeytinyağı ihracatında, büyük bir oransal değişim söz konusudur. 2001 yılında ihracatın %49’u dökme, %24’ü varilli şekilde yapılırken sadece %27’si kutulu olarak pazara sunulmaktadır (Şekil 4.23). 2009 yılında ise dökme ihracatın payı %26’ya, varilli ihracatın payı %10’a düşerken, kutulu olarak ihracatın payı %64’e yükselmiştir. Bu durum, ihracatın fiyatı ve katma değeri düşük zeytinyağından, fiyatı ve katma değeri yüksek zeytinyağına kaydığını göstermektedir. Nitekim, 2009 yılı itibariyle zeytinyağı fiyatları dökme formda 2.75 $/kg, varilli olarak 3.20 $/kg iken kutulu olarak 3.84 $/kg olarak gerçekleşmiştir (EİB, 2011). Zeytinyağı ihracatında meydana gelen bu değişim hem yurtdışı pazarlarda Türk malı imajının yayılması ve benimsenmesi, hem de daha yüksek ihracat gelirlerinin elde edilmesi bakımından önemli bir gelişmedir. Şekil 4.23. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı 27 17 31 Oran (%) 13 23 37 10 12 24 24 56 21 71 64 Varilli 22 70 57 49 67 14 55 41 Kutulu 18 Dökme 10 30 26 2008 2009 11 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Kaynak: Ek Tablo 15. Burada değinilmesi gereken bir başka konu ise AB’nin yerli üreticisini üçüncü ülkeler karşısında korumak amacıyla uyguladığı ithalat politikalarıdır. AB, Türkiye menşeli zeytinyağı ithalatında kalitesine göre değişmek kaydıyla 1,103.4-1,278.7 Euro/ton spesifik gümrük vergisi uygulanmaktadır. Aynı zamanda, 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) kapsamında AB tarafından Türkiye menşeli zeytinyağları için spesifik vergiler üzerinden, ham yağlarda %10, diğer yağlarda ise %5 oranında gümrük vergisi indirimi uygulanmaktadır (TBMM, 2008). AB, zeytinyağı ithalatını DİR kapsamında gerçekleştirdiğinden, Türkiye’den yaptığı ithalatta genellikle kutulu zeytinyağı yerine düşük fiyatlı dökme zeytinyağını tercih etmektedir. Zeytinyağı kalite sınıflarına göre 5 gruba ayrılmakta olup, bunlar sızma, natürel birinci, natürel ikinci, rafine ve riviera şeklinde adlandırılmaktadır. Türkiye zeytinyağı ihracatını büyük bir oranda sızma (%31), riviera (%29) ve rafine (%28), az miktarda da natürel birinci (%10) ve natürel ikinci (%2) şeklinde yapmaktadır (Tablo 4.7). Natürel ikinci tipte zeytinyağı, 2010 yılında Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği’nde yapılan değişiklikle kalite sınıfları arasından çıkarılmıştır (RG, 2010). Son yıllarda sızma zeytinyağı ihracatında hem mutlak hem oransal olarak artış yaşanmıştır. Riviera tipi zeytinyağı ihracatında ise mutlak olarak azalma yaşansa da oransal olarak artış mevcuttur. Sızma ve riviera hariç, diğer kalite sınıflarındaki tüm yağlarda hem mutlak hem oransal olarak azalış söz konusudur. Zeytinyağı ihracat miktarındaki değişmelere bağlı olarak ihracat değeri önce artış eğilimi göstermiş, sonrasında azalarak bugünkü seviyelerine gelmiştir. Zeytinyağı ihracat değeri 2001 yılında yaklaşık 46 milyon $ iken artarak 2004 yılında en yüksek seviyesine ulaşmış ve 297 milyon $ olarak 34 gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra azalma eğilimine girerek 2009 yılında yaklaşık 82 milyon $ olmuştur. Tablo 4.7. Türkiye’nin Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (%) Kalite Sınıfları 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Sızma 25 10 19 25 22 44 Natürel Birinci 14 8 9 16 10 10 Natürel İkinci 0 1 0 3 3 0 Rafine 39 38 39 26 30 20 Riviera 22 43 33 30 35 26 Toplam 100 100 100 100 100 100 Kaynak: Ek Tablo 16. 2007 42 9 4 20 25 100 2008 30 8 2 24 36 100 2009 31 10 2 28 29 100 Türkiye’de zeytinyağı ihracat fiyatı 2009 yılında ortalama 3.49 $/kg olarak gerçekleşmiştir (Şekil 4.24). İhracat fiyatları, 2001-2005 yılları arasında genel bir artış eğiliminde olup, bu tarihten sonra dalgalanmalar yaşanmıştır. Bu dalgalanmaların sebebi, özellikle AB üyesi ülkeler başta olmak üzere, dünyada zeytin üretiminde meydana gelen değişime bağlı olarak, zeytinyağı arzında meydana gelen dalgalanmadır. Nitekim dünyada diğer önemli zeytinyağı ihracatçısı ülkelerin ihraç fiyatlarında da benzer şekilde dalgalanmalar olmuştur. Ayrıca, Türkiye’de kutulu zeytinyağı ihracatında meydana gelen artışın da ortalama ihracat fiyatlarının artışı üzerinde etkisinin olduğu söylenebilir. Fiyat ($/kg) . Şekil 4.24. Türkiye’nin Zeytinyağı Ortalama İhracat Fiyatları ($/kg) 5.00 4.50 4.00 3.50 3.00 2.50 2.00 1.50 1.00 0.50 0.00 4.53 4.27 3.43 3.33 3.22 3.49 2.73 1.82 2001 2.12 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kaynak: EİB, 2011. Zeytinyağı ihracatında olumlu sayılabilecek pek çok gelişme yaşanmıştır. Ancak, bu gelişmelere rağmen zeytinyağı sektörünün gerek üreticiden gerek işleme sanayinden kaynaklanan birtakım sorunları mevcuttur. Bu sorunların yol açtığı kalite kayıpları, uluslararası standartlarda zeytinyağı üretimini ve gıda güvenliği kriterlerine uyumu güçleştirmektedir. Bu nedenle ülkemiz koşulları dikkate alınarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi “Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği’ndeki mevcut bazı kriterler Avrupa Birliği direktiflerinin yanı sıra Kodeks Alimentarius ve Uluslararası Zeytinyağı Konseyi standartlarına uyumlu hale getirilmiştir. Bu durum, zeytinyağının dünya piyasalarında pazar payını büyütebilmesi adına oldukça önemli bir adım olarak düşünülmektedir (Tunalıoğlu, 2006). 4.3.4. Fiyatlar Türkiye’de, iki türlü fiyat oluşumu görülmektedir. Bunlardan biri birlik alım fiyatları, diğeri ise önemli ölçüde bu fiyatların etkisiyle piyasada oluşan fiyatlardır. Özellikle 1994 yılından bu yana devletin fiyat 35 belirlememesine (destekleme alımları kapsamında) rağmen Ege Bölgesi’nde TARİŞ ve diğer bölgesel birlikler olan MARMARABİRLİK ile GÜNEYDOĞUBİRLİK, faaliyet gösterdikleri bölgelerde fiyat oluşumunu önemli ölçüde etkilemektedir. Böyle bir birliğin bulunmadığı bölgelerde ise fiyatlar serbest piyasa koşullarında oluşmaktadır. Özellikle Ege Bölgesi’nde oldukça önemli bir kooperatif olan TARİŞ alımlarının, toplam zeytinyağı üretimi içerisindeki payı 2000 yılında %19 iken zaman içerisinde hem mutlak hem de oransal olarak azalarak, 2009 yılında yaklaşık %6’ya gerilemiştir (STB, 2010). Son yıllarda birliğin satın aldığı ürün miktarı azalmasına rağmen piyasada oluşan fiyatlar üzerinde etkisini sürdürmektedir. Dolayısıyla, Türkiye’de zeytinyağı fiyatları hakkında fikir vermesi açısından 2000-2009 yılları arasında TARİŞ zeytinyağı alım fiyatlarının gelişimi verilmiştir. Zeytinyağı reel fiyatı dönem başında 5.41 TL/kg iken dalgalı olarak azalan bir seyirle 4.03 TL/kg’a düşmüştür (Şekil 4.25). Üretim miktarıyla fiyat arasında istisnaları olmakla birlikte (2003 ve 2009 yılları hariç) genel olarak ters yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Fiyatlar üretim miktarının yüksek olduğu dönemlerde düşmüş, üretimin düşük olduğu dönemlerde yükselmiştir. 6.00 5.00 4.15 3.70 4.03 4.00 5.00 150 3.20 2.50 100 3.85 3.35 2.80 50 Zeytinyağı Üretimi 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 1.11 2000 0 2001 Üretim (1,000 ton). 200 3.00 2.00 1.00 0.00 Fiyat (TL/kg). Şekil 4.25. TARİŞ Zeytinyağı Alımı Reel Fiyatları Alım Fiyatı* Kaynak: Ek Tablo 17. 4.3.5. Türkiye’de Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu Çalışmanın bu bölümünde, Türkiye’de 2018-2019 yıllarında ortalama zeytinyağı üretim, tüketim ve ihracat miktarları tahmin edilmiştir. Üretim tahmini yapılırken, 2018-2019 yıllarına ait tahmini zeytin üretim miktarını esas alan bir senaryo kullanılmıştır. Bu senaryoda, trend analizi sonucu elde edilen zeytin üretim miktarının yanı sıra ortalama yağlık zeytin oranından ve yağ randımanından faydalanılmıştır. Hesaplamalarda ilk olarak, 2006-2009 yıllarında zeytin üretiminden yağlık olarak ayrılan pay hesaplanmış ve bu payın gelecekte de aynı olacağı varsayılarak, 2018-2019 yıllarında tahmin edilen ortalama zeytin üretiminden yağlık olarak ayrılacak miktar hesaplanmıştır. Ardından, 2008-2009 yıllarında elde edilen yağ randımanı dikkate alınarak zeytinyağı üretim miktarı bulunmuştur. Türkiye’de 2018-2019 yıllarında ortalama 1,805 bin ton zeytin üretileceği tahmin edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.1.5). 2006-2009 yıllarında üretilen zeytinin ortalama %64’ü yağlık olarak değerlendirilmektedir (TÜİK, 2011a). Buna göre gelecekte elde edilecek zeytinin 1,155 bin tonu yağlık zeytin olarak ayrılacaktır. 2008-2009 yıllarında 6.2 kg yağlık zeytinden 1 kg yağ elde edilmiştir. Böylece gelecekteki yağ miktarı 1,155 bin ton/6.2 kg = 186 bin ton olarak hesaplanmıştır (Tablo 4.8). Zeytinyağı tüketim miktarı, 2018-2019 yıllarında ortalama nüfus ve kişi başına tüketim miktarı esas alınarak hesaplanmıştır. 2018-2019 yıllarında ortalama nüfus, FAO tarafından hazırlanan projeksiyonlardan yararlanılarak belirlenmiştir. FAO tarafından, 2018-2019 yıllarında ortalama 36 nüfusun 79,680 bin kişi olacağı tahmin edilmektedir. Gelecekte, kişi başına tüketim miktarı bulunurken ise, 1998-1999 yıllarından (10 yıllık bir periyod için projeksiyon yapılmak istendiğinden) 2008-2009 yıllarına ortalama artış oranı dikkate alınarak, bu oranın önümüzdeki 10 yıl için de aynı olacağı varsayılmıştır. 2008-2009 yıllarında ortalama zeytinyağı tüketimi ortalama 1.47 kg/kişi olup son 10 yılda (1998-1999 yılına göre) %31 artış göstermiştir. Bu artışın önümüzdeki 10 yıl içinde aynı olacağı varsayıldığında kişi başına ortalama zeytinyağı tüketimi 1.93 kg/kişi olacaktır. Bu şekilde elde edilen nüfus ve kişi başına zeytinyağı tüketim miktarı çarpıldığında, 2018-2019 yıllarında ortalama zeytinyağı tüketimi 154 bin ton olacaktır. İhracat tahmini, gelecekte tahmin edilen üretim miktarından, tüketim miktarı çıkarılarak elde edilmiştir. Gelecekteki üretimin 186 bin ton, yurt içi tüketimin 154 bin ton olacağı varsayımıyla ihraç edilebilir ürün miktarının ortalama 32 bin ton olacağı tahmin edilmektedir. Yapılan hesaplamalar doğrultusunda, 2008-2009 yılları ortalaması ile karşılaştırıldığında, 10 yıl sonra Türkiye’nin zeytinyağı üretiminin %34, tüketiminin %41, ihracatının ise %19 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Tablo 4.8. Türkiye’nin Zeytinyağı Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton) Projeksiyon (2018-2019) Parametreler Gerçekleşme(1) (2008-2009) Üretim 139 186 Tüketim 109 154 İhracat 27 32 (1) IOOC, 2011a. Uruç tarafından yapılan çalışmada, aynı yıllarda zeytinyağı üretiminin 170 bin ton, ihracatının ise 75 bin olacağı tahmin edilmektedir. 4.4 Dünyada Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti 4.4.1. Üretim Dünyada sofralık zeytin üretimi 1990-1991 yıllarında 959 bin ton iken düzenli bir şekilde artarak 2008-2009 yıllarında 2.2 milyon tona ulaşmıştır (Şekil 4.26). Bu dönemde sofralık zeytin üretiminde 2.32 kat artış meydana gelmiştir. Şekil 4.26. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi 2500 Miktar (1,000 ton) Diğer 2000 Yunanistan Cezayir 1500 Süriye Arjantin 1000 Türkiye Mısır 500 0 19901991 İspanya 19921993 19941995 19961997 19981999 20002001 Kaynak. Ek Tablo 18. 37 20022003 20042005 20062007 20082009 Dünya sofralık zeytin üretiminde bir yoğunlaşmadan söz edilebilir. Üretimde en önemli ülkeler İspanya (%22), Mısır (%19) ve Türkiye (%16) olup, bu üç ülke toplam sofralık zeytin üretiminin %57’sini gerçekleştirmektedir (Şekil 4.27). Üretimin geriye kalan kısmı başta Arjantin, Suriye, Cezayir ve Yunanistan olmak üzere çok sayıda ülkeye dağılmıştır. İncelenen dönemde, geleneksel üretici ülkelerin paylarında azalma yaşanırken, üretimleri az olan ülkelerin paylarında önemli artışlar meydana gelmiştir. Dünya toplam üretimi içerisinde, Mısır’ın payı %3’den %19’a, Arjantin’in payı %3’den %7’ye, Cezayir’in payı ise %2’den %5’e yükselmiştir. 4.4.2.Tüketim Dünya sofralık zeytin tüketimi son 20 yılda düzenli bir şekilde 2.25 kat artarak 956 bin tondan 2.2 milyon tona yükselmiştir (Tablo 4.9). Dünyada sofralık zeytin, genellikle üretici ülkelerde (ABD haricinde) tüketilmekte olup tüketimin en yüksek olduğu ülkeler Mısır (%16), Türkiye (%12), ABD (%10) ve İspanya’dır (%6). Tüketimin fazla olduğu diğer önemli ülkeler ise, İtalya, Cezayir ve Suriye’dir. Şekil 4.27. Dünya Sofralık Zeytin Üretiminin Ülkelere Göre Dağılımı 38 40 35 Oran (%) 30 25 25 22 21 19 20 14 15 15 7 10 3 3 5 7 6 5 8 5 2 0 İspanya Mısır Türkiye Arjantin 1990-1991 Suriye Cezayir Yunanistan Diğer 2008-2009 Kaynak. Ek Tablo 18. Tablo 4.9. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Tüketim Miktarı (1,000 ton) Yıllar Mısır 1990-1991 25 1992-1993 44 1994-1995 47 1996-1997 31 1998-1999 60 2000-2001 66 2002-2003 164 2004-2005 185 2006-2007 325 2008-2009 350 Kaynak: IOOC, 2011a. Türkiye 104 90 132 130 140 113 105 198 185 250 ABD 161 173 158 176 180 195 208 213 230 207 İspanya 105 123 117 107 164 190 199 191 214 128 38 İtalya 141 130 119 113 113 148 150 143 122 130 Cezayir 15 15 11 13 28 40 62 80 84 116 Suriye 65 77 73 73 80 92 144 132 121 105 Diğer 341 337 384 427 449 500 667 689 824 869 Dünya 956 987 1,041 1,069 1,214 1,343 1,699 1,830 2,105 2,155 Söz konusu dönemde, hemen hemen bütün ülkelerin tüketimlerinde artış gerçekleşmiş olup, en büyük değişim Mısır’da (14.00 kat) yaşanmıştır. Tüketimde artış görülen diğer ülkeler ise Cezayir (7.73 kat), Suriye (1.62 kat) ve Türkiye’dir (2.40 kat). ABD ve İspanya’da ise daha düşük oranlı artışlar gerçekleşmiştir. İtalya’da ise farklı bir durum söz konusu olup, toplam tüketim miktarında azalma görülmektedir. Dünyada 2007-2009 yılları arasında kişi başı sofralık zeytin tüketimi yılda ortalama 0.32 kg’dır (Şekil 4.28). Son 3 yılın ortalamasına göre kişi başına tüketimin en fazla olduğu ülkeler Lübnan, Suriye, Mısır ve Ürdün gibi Ortadoğu ülkeleridir. Bu ülkelerin yanı sıra AB’nin önemli zeytin üreticisi ülkelerinde (İspanya İtalya ve Yunanistan) ve Akdeniz’e kıyısı olan bazı ülkelerde (Fas, Tunus ve Cezayir) kişi başına tüketim önemli düzeylerde olup dünya ortalamasının üzerindedir. Türkiye ise 3.11 kg/kişi ile dünyada sofralık zeytin tüketiminde 6. sırada yer almaktadır. Dünyada sofralık zeytin tüketimi ele alınan tüm ülkelerde artış eğilimi içerisindedir. Ancak Rusya 1990’lı yılların başında oldukça düşük miktarda tüketime sahipken, son yıllarda bu miktar hızlı bir şekilde artmıştır. Gelecekte Rusya, sofralık zeytin ihracatçısı ülkeler için cazip bir pazar haline gelebilecek durumdadır. Türkiye’nin, birçok tarım ürünü ihracatında önemli bir pazar konumunda olan Rusya, sofralık zeytinde de iyi bir alıcı olabilecektir. Şekil 4.28. Seçilmiş Ülkelerde Kişi Başı Sofralık Zeytin Tüketimi (2007-2009) Japonya 0.02 Dünya Brezilya Rusya ABD Kanada Fransa Avustralya Fas 0.32 0.39 0.56 0.70 0.80 0.85 0.93 1.02 Tunus 1.57 Yunanistan 1.92 İtalya 2.14 Cezayir 3.07 Türkiye 3.11 İspanya 3.30 Ürdün 4.06 Mısır 4.29 Suriye 4.77 Lübnan 4.81 0.00 1.00 2.00 3.00 4.00 5.00 6.00 Sofralık Zeytin Tüketimi (kg/kişi) Kaynak: Kaynak: IOOC, 2011a. 4.4.3. İhracat Dünya sofralık zeytin üretiminin ortalama %30’u ihracata konu olmaktadır. Son 20 yıl içerisinde sofralık zeytin ihracatı 3.07 kat artışla 2008-2009 yıllarında ortalama 639 bin tona ulaşmıştır (Şekil 4.29). 39 Şekil 4.29. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi 700 Diğer Miktar (1,000 ton) 600 Suriye 500 Yunanistan 400 Fas 300 Türkiye Mısır 200 Arjantin 100 İspanya 0 1990- 19921991 1993 1994- 1996- 19981995 1997 1999 2000- 2002- 20042001 2003 2005 2006- 20082007 2009 Kaynak: Ek Tablo 19. Dünyada sofralık zeytin ihracatında bir yoğunlaşma mevcut olup, 2008-2009 yıllarında İspanya, Arjantin, Mısır, Türkiye ve Fas ihracatın %77’sini karşılamaktadır (Şekil 4.30). Diğer önemli ülkeler ise Yunanistan ve Suriye’dir. Ele alınan dönemde İspanya ve Fas’ın payları önemli şekilde azalırken, Arjantin ve Türkiye’nin payları artmıştır. Mısır ve Suriye ise dönem başında ihracatçı değil iken dönem sonunda ihracattan önemli oranda pay almaktadır. Şekil 4.30. Dünya Sofralık Zeytin İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı Diğer %11 1990-1991 Yunanis tan %8 İspanya %43 Suriye %4 Yunanist an %8 Diğer %11 2008-2009 İspanya %31 Fas %10 Fas %23 Türkiye %5 Türkiye %10 Arjantin %10 M ısır %12 Arjantin %14 Kaynak. Ek Tablo 19. 4.4.4. İthalat Dünya sofralık zeytin ithalatı dönem başında 214 bin ton iken 2.75 kat artışla son yıllarda yaklaşık 590 bin tona yükselmiştir (Şekil 4.31). İthalatta en önemli ülkeler ABD (156 bin ton), Rusya (79 bin ton) ve Brezilya (74 bin ton) olup bu ülkeleri Kanada, Suudi Arabistan ve Fransa takip etmektedir. Söz konusu dönemde, bu ülkelerden Rusya’nın sofralık zeytin ithalatında, tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişime bağlı olarak önemli artış (26 kat) yaşanmıştır. Rusya’nın ithal ettiği miktar özellikle 2002-2003 yıllarına kadar oldukça düşük düzeylerde iken, bu yıldan itibaren hızlı bir şekilde artarak bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Diğer önemli ülkelerdeki artışlar ise dünyadaki genel artış oranına yakındır. 40 Şekil 4.31. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Gelişimi İthalat (1,000 ton) 700 Diğer 600 Fransa 500 Suudi Arabistan 400 Kanada 300 Brezilya 200 Rusya 100 ABD 0 1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 Kaynak. Ek Tablo 20. İncelenen dönemde, dünya sofralık zeytin ithalatının ülkelere göre dağılımında önemli değişiklikler yaşanmıştır. ABD’nin payı %34’den %26’ya, Brezilya’nın payı %16’dan %13’e, Fransa’nın payı %13’den %4’e düşmüştür (Şekil 4.32). Buna karşılık, Rusya’nın payı %1’den %16’ya, Suudi Arabistan ithalat yapan bir ülke değilken payı %5’e yükselmiştir. Şekil 4.32. Dünya Sofralık Zeytin İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı 40 35 Oran (%) 30 34 33 30 26 25 20 13 15 16 13 13 10 6 5 5 1 5 5 0 0 ABD Rusya Brezilya 1990-1991 Kanada 2008-2009 Kaynak. Ek Tablo 20. 41 Suudi Arabistan Fransa Diğer 4.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretimi, Tüketimi ve Dış Ticareti 4.5.1. Üretim Türkiye sofralık zeytin üretimi, dönem başında 130 bin ton iken dönem sonunda 345 bin tona yükselmiştir (Şekil 4.33). Türkiye’de sofralık zeytin üretimi bazı yıllarda (2002-2003 ve 2006-2007 yılları) azalma yaşanmasına rağmen genel bir artış eğilimindedir. Şekil 4.33. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretiminin Gelişimi 400 345 Üretim (1,000 ton). 350 300 260 220 250 200 150 130 100 19901991 19921993 150 155 164 155 145 19961997 19981999 20002001 20022003 100 50 0 19941995 20042005 20062007 20082009 Kaynak: Ek Tablo 18. Türkiye’de sofralık zeytin üretiminde birtakım sorunlar mevcuttur. Sofralık zeytin işletmelerinin büyük bir çoğunluğu küçük aile işletmelerinden oluşmakta ve bu durum istenilen kalite ve standartta ürün elde etmede sorun yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra az sayıdaki modern sofralık zeytin işletmesinde, standart kalitede sürekli ürün sunulabilmesi için gerekli olan kaliteli hammadde temininde sorun yaşanmaktadır. Sofralık zeytinin kalitesinin, zeytin yetiştiriciliği, işleme şekli ve işlenen ürünün stoklanma şartları ile doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu gibi hususlardaki eksiklikler, Türkiye’deki iç ve dış pazarın talepleri doğrultusunda ürün üretimini ve pazarlanmasını önemli ölçüde etkilemektedir (Özkaya ve ark, 2010). 4.5.2. Tüketim Türkiye’de sofralık zeytin tüketimi son yıllarda 250 bin ton civarındadır. Sofralık zeytin tüketimi dönem başında (1990-1991 yılları ortalaması) 104 bin ton iken 2.40 kat artışla günümüzdeki seviyesine ulaşmıştır (Şekil 4.34). Türkiye’de, üretimin ortalama %80’i yurtiçinde tüketilmektedir. Türkiye’de kişi başı sofralık zeytin tüketimi 1990 yılında 1.96 kg iken dalgalı bir şekilde artış göstererek 2009 yılında 3.48 kg’a ulaşmıştır (Şekil 4.35). Ancak bu rakam istatistiklere yansıyan tüketim miktarını göstermektedir. Bunun yanı sıra, özellikle, zeytin üreticisi bölgelerde resmi kayıtlara yansımayan (ev tüketimi) sofralık zeytin tüketimi de mevcuttur. Üretimin yoğun olmadığı yörelerde zeytin tüketimi satın alma yoluyla karşılanmaktadır. Kişi başına sofralık zeytin tüketim miktarı bakımından (4.2.2 numaralı bölümde verildiği üzere) Türkiye dünya ortalamasının üzerinde olmasına karşılık Suriye, Lübnan, Sudan ve Mısır gibi birçok Ortadoğu ülkesinden geridedir. 42 Şekil 4.34. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi Tüketim (1,000 ton). 300 250 250 198 200 132 150 104 185 140 130 113 90 105 100 50 0 1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 Kaynak: IOOC, 2011a. Şekil 4.35. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketiminin Gelişimi 3.00 2.50 2.00 1.50 3.48 1.96 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1.00 0.50 0.00 1990 Tüketim (kg/kişi). 4.00 3.50 Kaynak.: Ek Tablo 21. 4.5.3. Dış Ticaret Türkiye’de sofralık zeytin üretimi iç tüketimi karşılamakta, geriye kalanı da ihracata yönlendirilerek değerlendirilmektedir. Yapılan incelemelerde istatistiklere yansımış önemli bir ithalat miktarına rastlanmamıştır. Bu nedenle Türkiye’nin sofralık zeytin dış ticareti sadece ihracat incelenerek ele alınacaktır. Türkiye’de sofralık zeytin ihracatı son yıllar itibariyle 65 bin tondur ve dönem başına kıyasla 6.50 kat artmıştır (Şekil 4.36). Sofralık zeytin ihracatının üretime oranı, incelenen dönemin başında %8 iken düzenli olarak artarak 2002-2003 yıllarında %41’e kadar yükselmiş, sonraki yıllarda azalma eğilimine girerek dönem sonunda %26 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye sofralık zeytin ihracatının yaklaşık %85’ini (2008-2009 yılları ortalaması) siyah zeytin, geriye kalanını ise yeşil zeytin oluşturmaktadır. Siyah ve yeşil zeytin, farklı ülkelere ihraç edilmektedir. Siyah zeytin, sırasıyla Bulgaristan (%28), Romanya (%22), Almanya (%17), Irak (%11) ve ABD’ye (%6); yeşil zeytin ise sırasıyla, İran (%24), Irak (%16), Almanya (%19), ABD (%7) ve Romanya’ya 43 (%6) ihraç edilmektedir. Bu ülkelerin yanı sıra düşük miktarda zeytin diğer Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine de ihraç edilmektedir. Şekil 4.36. Türkiye’de Sofralık Zeytin İhracatının Gelişimi İhracat (1,000 ton). 70 65 56 60 44 50 43 38 40 26 30 25 14 20 10 27 10 0 1990- 1992- 1994- 1996- 1998- 2000- 2002- 2004- 2006- 20081991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 Kaynak: Ek Tablo 19. Türkiye’de, sofralık zeytin işleme tekniğindeki farklılıklardan dolayı yurt dışı pazarlarda istenilen başarı genellikle yakalanamamaktadır. Genellikle üretilen sofralık zeytinlerin yüksek tuz konsantrasyonu içermesi nedeniyle, başta AB üyesi ülkeler (İtalya ve İspanya) olmak üzere büyük tüketici ve ithalatçı konumunda olan birçok ülkedeki tüketicilerin damak zevkine hitap edilememekte ve bu ülkelere ihracat yapılamamaktadır (Özkaya ve ark, 2010). Sofralık zeytin ihracat değeri 2000 yılında 28 milyon $ iken düzenli bir şekilde artarak 2009 yılında 117 milyon $’a yükselmiştir. Son yıllarda bu değerin %80’i siyah zeytin, geriye kalanı ise yeşil zeytin ihracatından elde edilmektedir (EİB, 2011). Türkiye’nin siyah ve yeşil sofralık zeytin ihraç fiyatları, yıldan yıla gösterdiği dalgalanmayla beraber artış eğilimindedir. Uluslararası pazarda yeşil zeytinin, siyah zeytinden daha yüksek fiyata satıldığı görülmektedir. 2000 yılında siyah zeytin fiyatı 0.71 $/kg, yeşil zeytin fiyatı 0.94 $/kg iken sırasıyla 2.22 ve 1.90 kat artarak, 1.58 $/kg ve 1.79 $/kg’a yükselmiştir (Tablo 4.10). Tablo 4.10. Türkiye’nin Siyah ve Yeşil Zeytin Ortalama İhraç Fiyatları ($/kg) Yıllar Siyah Zeytin 2000 0.71 2001 0.77 2002 0.97 2003 1.24 2004 1.07 2005 1.37 2006 1.29 2007 1.71 2008 1.52 2009 1.58 Kaynak: EİB, 2011. 44 Yeşil Zeytin 0.94 1.13 1.22 1.63 2.02 1.99 1.82 2.57 1.99 1.79 4.5.4. Fiyatlar Sofralık zeytin fiyatlarıyla ilgili sağlıklı istatistikî bilgiye ulaşılamamıştır. Bu yüzden fiyatlar hakkında fikir vermesi bakımından 2005-2009 yılları arasında TUİK verilerinden elde edilen zeytin fiyatlarının yorumlanması uygun görülmüştür. TUİK tarafından hazırlanan bu fiyatlar 1994-2004 yılları arasında siyah ve yeşil zeytin olarak verilirken, daha sonra sadece zeytin başlığı altında verilmeye başlandığından bu fiyatların sunumunda daha önceki yıllara ait bilgi verilememiştir. Türkiye’de sofralık zeytin reel fiyatları 2005 yılında 10.69 TL/kg iken düzenli olarak azalarak 2009 yılında 9.33 kg’a gerilemiştir (Şekil 4.37). Şekil 4.37. Türkiye’de Sofralık Zeytin Reel Fiyatlarının Gelişimi 11.00 10.69 Fiyatlar (TL/kg). 10.50 10.00 9.43 9.50 9.10 9.17 9.33 2008 2009 9.00 8.50 8.00 2005 2006 2007 Kaynak: Ek Tablo 22. 4.5.5. Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu Sofralık zeytin üretim projeksiyonu, gelecekteki zeytin üretiminden sofralık olarak ayrılacak oran esas alınarak yapılmıştır. 2006-2009 yılları arasında toplam zeytin üretiminde sofralık zeytine ayrılan pay %36 olarak hesaplanmış ve bunun gelecekte de aynı olacağı varsayılmıştır (TÜİK, 2011a). Buna göre, Türkiye’de 2018-2019 yıllarında beklenen 1,805 bin ton zeytinin 1,805 binx0.36=650 bin tonunun sofralık olarak değerlendirileceği tahmin edilmektedir. Yine 2006-2009 yıllarında sofralık olarak ayrılan zeytinden evde tüketim, fabrika dışı (ev tipi) üretim ve fire çıktıktan sonra %57’sinin tüketime hazır sofralık zeytine dönüştüğü hesaplanmıştır. Bu durumda, 2018-2019 yıllarında tahmini sofralık zeytin üretim miktarının 650 binx0.57=371 bin ton olması beklenmektedir (Tablo 4.11). Tablo 4.11. Türkiye’nin Sofralık Zeytin Üretim, Tüketim ve İhracat Projeksiyonu (1,000 ton) Parametreler Gerçekleşme(1) (2008-2009) Projeksiyon (2018-2019) Üretim 345 371 (2) Tüketim 250 272 İhracat 65 99 (1) IOOC, 2011a. (2) Kişi başı sofralık zeytin tüketimi ile nüfusun çarpılmasıyla hesaplanmıştır. Kişi başı sofralık zeytin tüketimi trend analizi sonucu tahmin edilmiştir. Trend analizi ile elde edilen eşitlik Ek Tablo 23’de verilmiştir. Gelecekteki tüketim miktarı, gelecekteki tahmini nüfus ve gelecekteki tahmini kişi başına tüketim miktarı çarpılarak bulunmuştur. Gelecekteki nüfusun (2018-2019) FAO tarafından 79,680 bin kişi olarak tahmin edilmektedir. Gelecekteki kişi başına tüketim ise trend analizi sonucunda 3.41 olarak 45 hesaplanmıştır. Bu veriler ışığında, 2018-2019 yıllarındaki tahmini sofralık zeytin tüketim miktarının 79,680 bin kişix3.41 kg = 272 bin ton olması beklenmektedir. Gelecekteki ihracat miktarı, gelecekteki üretimden gelecekteki tüketim miktarı çıkarılarak elde edilmiştir. Üretimin 371 bin ton, yurt içi tüketimin 272 bin bin ton olacağı tahmininden hareketle, 2018-2019 yıllarında ihracat edilebilir ürün fazlasının 99 ton olması beklenmektedir. 4.6. Türkiye’de Zeytincilik Sektörüne Verilen Destekler Türkiye’de uzun yıllardır zeytincilik sektörü, çok sayıda ailenin geçim kaynağını oluşturmaktadır. Bu sektörün temel ürünleri olan zeytinyağı ve sofralık zeytinin, temel gıda maddesi niteliği taşıması, ürün arzında büyük dalgalanmaların olması, yetiştiriciliğinin belirli bölgelerde yapılıyor olması ve önemli bir ihracat ürünü olması ile gelecekte daha geniş dışsatım olanaklarının bulunması sebebiyle, bu ürünler çeşitli politika araçlarıyla desteklenmektedir. Zeytincilik sektörünün geliştirilmesi ve düzenlenmesi amacıyla oldukça geniş bir yelpazede uygulanan bu araçlar zaman içerisinde bazı değişiklikler göstermiştir. Çalışmanın bu bölümünde, zeytincilik sektörüne sağlanan destekler, zeytin üretiminin artırılmasına yönelik politikalar ile zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimi ve dış ticaretine yönelik politikalar olarak sınıflandırılarak incelenmiştir. 4.6.1. Zeytin Üretimine Verilen Destekler Zeytin üretimine verilen destekler, geçmişte uygulananlar ve günümüzde uygulananlar olmak üzere ikiye ayrılarak incelenmiştir. Geçmişte uygulanan destekler kapsamında doğrudan gelir desteği (20002008 yılları arası), günümüzde uygulanan desteklerden ise bahçe tesisi desteği ile mazot ve gübre destekleri ele alınmıştır. Bunların yanı sıra zeytin üreticileri organik tarım, iyi tarım uygulamaları, kırsal kalkınma, tarım sigortası ve çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunması desteklerinden faydalanabilmektedir. Ancak bu desteklerden burada bahsedilmemiştir. Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri: Türkiye’de uygulanan tarımsal destekleme politikaları, hazineye yük getirdiği ve üreticiler, sanayiciler, kamu yöneticileri ile tüketiciler tarafından birtakım eleştirilere maruz kaldığı için, alternatif politika uygulamalarına yönelme olmuştur. Bu bakımdan 19 Ocak 2000’de Uluslararası Para Fonu (IMF) ile imzalanan yapısal uyum programı kapsamında ekonominin çeşitli sektörlerinde yeniden yapılanmanın gerekliliğine karar verilmiştir. Bu reformların en önemlilerinden biri, mevcut girdi sübvansiyonu, kredi ve ürün fiyat destekleme sistemini aşamalı olarak tamamen kaldırmayı ve gelire doğrudan destek uygulamasına geçilmesini öneren düzenlemelerdir. Doğrudan gelir desteği ile üreticilere, üretimden bağımsız doğrudan gelir ödemesi yapılmaktadır (Bayaner ve ark, 2001). Bu bağlamda, zeytin üreticilerine 2000/2001 ve 2007/2008 yılları arasında genel bir destekleme sistemi olan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemesi yapılmıştır. 2003/2004 üretim döneminden itibaren doğrudan gelir desteğinden yararlanan üretici sayısı, desteklenen arazi miktarı ve verilen destek miktarı Tablo 4.12’de verilmiştir. Tablodan de anlaşılacağı üzere, bu ödemeler 2003/2004 ve 2005/2006 dönemleri arasında 16 TL/da iken, 2006/2007 döneminde 10 TL/da ve son olarak 2007/2008 dönemimde ise 7 TL/da olarak yapılması uygun görülmüştür. Ele alınan dönemde üretici sayısı 173 binden yaklaşık 200 bine, desteklenen alan 352 bin ha’dan 421 bin ha’a yükselmiştir. Bu dönem içinde verilen toplam destek miktarı ise 5,628 bin TL’den 2,944 bin TL’ye düşmüştür. Tablo 4.12. Türkiye’de Zeytinde Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri Yıllar Birim Destek Miktarı (TL/da) 2003/2004 2004/2005 2005/2006 2006/2007 2007/2008 Kaynak: TÜGEM, 2011. 16 16 16 10 7 Üretici Sayısı 173,120 175,214 182,299 186,257 199,599 46 Desteklenen Alan (ha) 351,737 362,211 370,201 385,488 420,520 Toplam Destek Miktarı (1,000 TL) 5,628 5,795 5,923 3,855 2,944 Sertifikalı Fidan ile Kapama Bahçe Tesisine Yönelik Destekler: Türkiye’de, gün geçtikçe daha çok ihtiyaç duyulan bir ürün olan zeytin üretiminin artırılması, modern bahçeler tesis edilmesi ve sektöre düzenli hammadde sağlanabilmesi amacıyla kapama bahçe tesis eden üreticilere alana göre değişen miktarlarda destek verilmektedir. Sertifikalı zeytin fidanı dikiminin yaygınlaştırılmasına dair destekler ilk olarak, 15.04.2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “Sertifikalı Tohumluk ve Fidan Desteği ile Patates Siğili Görülen Alanlarda Alternatif Ürün Desteği Hakkında Tebliğ” ile başlatılmış olup her yıl gerekli düzenlemeler yapılarak söz konusu desteğin kapsamı belirlenmiştir. Son olarak 2011 yılında, sertifikalı fidan ile kapama bağ/bahçe tesis eden çiftçilerin desteklenmesi amacıyla yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar “Yurt İçi Sertifikalı Fidan/Çilek Fidesi ve Standart Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkında Tebliğ” ile belirlenmiştir. Bu tebliğe göre 2011 yılında zeytinde kapama bahçe tesis edenlere standart fidan kullanmaları durumunda 50 TL/da, sertifikalı fidan kullanmaları durumunda ise 100 TL/da destek verilmektedir. Ayrıca desteklerde en az 10 da araziye dikim yapma zorunluluğu mevcuttur. Tebliğ kapsamında belirlenen usuller çerçevesinde gerekli belgelerini tamamlamış olan üreticilere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, Ziraat Bankası aracılığıyla ödemeleri yapılmaktadır. Bu destekleme ile kapama bahçe tesisinde sertifikalı zeytin fidanı kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, sertifikalı fidan için uygulanan destek miktarı, standart fidandan daha yüksek seviyede tutulmuştur. Sertifikalı fidan ile kapama bahçe tesisinin desteklenmesiyle beraber, İl Özel İdarelerince düşük ücretli fidan dağıtımına başlanmış ve bu dağıtımlarda gemlik çeşidine ağırlık verilmiştir. Gemlik çeşidi hızlı vejetatif büyüme gösterdiğinden dolayı kolay bir şekilde çoğaltılabildiği için tercih edilen bir çeşittir. Ancak, çeşit seçiminde bölgesel adaptasyonun önemli olduğu, coğrafi bölge ile özdeşleşmiş ticari öneme sahip çeşitlerin desteklenmesi gerektiği, gemlik çeşidinin bu şekilde yayılmasının genetik kaynakların devamlılığı açısından tehlike arz ettiği sık sık tartışma konusu olmuştur (TBMM, 2008). Bu tartışmaların neticesinde 2008 yılından itibaren destek miktarının belirlenmesinde çeşit seçimi dikkate alınmaktadır. Dekara destekleme miktarı 2005’de (uygulamanın başladığı yıl) 30 TL iken, 2006 yılında 250 TL’ye yükseltilmiştir. 2007 yılında çeşit ayrımı yapılmış, diğer çeşitlere verilen destek miktarı 250 TL/da olarak devam ederken Gemlik’e 45 TL/da verilmesi uygun görülmüştür. Daha sonraki yıllarda ise destek miktarında değişiklikler yapılmış, 2011 yılına gelindiğinde ise verilecek destek miktarı diğer çeşitler için 100 TL/da, Gemlik çeşidi için 40 TL/da olarak belirlenmiştir. Desteklerin verilmeye başlanmasından bu yana sertifikalı fidan ile bahçe tesis edilen alan ve destekleme ödemeleri Tablo 4.13’de görülmektedir. Bu dönemde sertifikalı fidan desteği ile toplam 356,411 da bahçe tesis edilmiş ve 71.9 milyon TL ödeme yapılmıştır. En fazla desteğin verildiği yıl olan 2006 yılında 240,000 da bahçe tesis edilmiş ve 60 milyon TL ödeme yapılmıştır. Tablo 4.13. Sertifikalı Zeytin Fidanı Destek Birim Fiyatları, Desteklenen Alan ve Toplam Destek Miktarı Yıllar Birim Destek Miktarı (TL/da) Alan Miktarı (da) Toplam Destek Miktarı (bin TL)* 2005 30 16,000 480 2006 250 240,000 60,000 2007 250 (Gemlik çeşidinde 45) 43,000 7,000 2008 90 (Gemlik çeşidinde 36) 29,000 2,200 2009 100 (Gemlik çeşidinde 50) 16,500 1,300 2010 100 (Gemlik çeşidinde 40) 11,911 924 2011 100(Gemlik çeşidinde 40) Toplam 356,411 71,904 *Birim alana verilen destek miktarı ile desteklenen alan miktarı çarpılarak hesaplanmıştır. Kaynak: TÜGEM, 2011. 47 Mazot Desteği ve Kimyevi Gübre Desteği: Üretim maliyetlerini düşürmek için verilen girdi destekleridir. Dünya fiyatlarının veya tüketicinin alım gücünün üzerinde üretim maliyeti bulunan ülkelerde, ürün fiyatını azaltıcı yönde olması ve verimlilik ile kalitenin artırılmasındaki rolü sebebiyle rekabet gücüne olumlu etki yapacak bir üretici yardımı olarak algılanmaktadır (Kıymaz, 2008). Üretim girdileri içerisinde ise gübrenin ve mazotun önemi, modern tarım tekniklerini uygulama yönündeki çabaların ve tarımdaki makineleşme düzeyinin artışına paralel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Son yıllarda dünya petrol fiyatlarının, tarihi süreç içerisinde en yüksek seviyelerine ulaşmış olması ve tüketicilerin ödediği vergiler sebebiyle Türkiye’nin dünyanın en pahalı tarımsal girdi kullanan ülkelerinden biri olması bu girdilerin önemini artırmıştır (Dellal ve ark, 2007). Türkiye’de mazot desteğine, 02.05.2003 tarihinde “Tarımsal Faaliyette Kullanılan Mazot İçin Çiftçilere Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Karar”ın yayınlanmasıyla başlanmıştır. Tarımsal faaliyette kullanılan mazot desteği miktarı (tüm tarımsal ürünlerde kullanılan mazot miktarının aynı olduğu kabul edilerek) 2003 yılında ÇKS’ye kayıt yaptırılmış tarım arazisi için dekar başına 3.90 TL/da olarak açıklanmıştır. Mazot desteğinin ikincisi 2005 yılında yapılmış olup, bu yıldan itibaren verilecek destek miktarı (2003 yılından farklı olarak) kullanılan mazot miktarı dikkate alınarak ürün gruplarına göre hesaplanmıştır. Son olarak, 2011 yılında ise 4.75 TL/da ödeme yapılması uygun görülmüştür. Gübre desteğine ise Çiftçilere Kimyevi Gübre Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair 2005/9321 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 07 Eylül 2005 tarih ve 25929 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle başlamıştır. Söz konusu karara göre, üreticilere 2004 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi bilgilerine göre ve ürün grupları üzerinden, kimyevi gübre destekleme ödemesi yapılmıştır. Gübre desteğine 2005/2006 sezonunda dekara 1.00 TL verilerek başlanmış, daha sonra yıldan yıla bu miktar artırılarak 2011 yılında 3.75 TL olarak ödeme yapılması kararlaştırılmıştır (Tablo 4.14). Tablo 4.14. Türkiye’de Zeytin Üreticilerinin Yararlandıkları Mazot ve Gübre Desteği Miktarları Yıllar Gübre Desteği (TL/da) ─ ─ 1.00 1.55 3.83 4.25 4.25 4.75 2003/2004 2004/2005 2005/2006 2007/2007 2008/2008 2009/2008 2010/2011 (1) 2011/2001(2) * RG, 2010. * RG, 2011. Kaynak: TÜGEM, 2011. Mazot Desteği (TL/da) 3.90 ─ 1.50 1.80 2.93 3.25 3.25 3.75 4.6.2. Zeytinyağı Sektörüne Verilen Destekler 4.6.2.1. Zeytinyağı Üretimine Verilen Destekler Türkiye’de, zeytinyağı üretimini artırmak için uzun yıllar boyunca destekleme alımları uygulanmış, bu destek şekli 1990’lı yılların sonunda yerini prim ödemelerine bırakmıştır. Bu bölümde zeytinyağında destekleme alımları ve prim ödemelerinin uygulanma şekillerine ilişkin bilgi verilmiştir. Zeytinyağı Destekleme Alımları: Türkiye’de zeytinyağına yönelik ilk politika uygulamaları 1966 yılında destekleme alımları ile başlamıştır. Destekleme alımlarındaki amaç, üreticiler aleyhine ortaya çıkabilecek olası fiyat dalgalanmalarını önlemek ve zeytinyağının hem iç pazarda, hem de dış pazarda değer fiyatla satışını sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda 4.10.1966 tarih ve 6/7148 sayılı kararname ile İzmir Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri, zeytinyağı destekleme 48 alımları için görevlendirilmişlerdir (Artukoğlu, 2001’den aktaran Özden, 2006). Zeytinyağı destekleme alımları 1966 yılında başlamış, (1973/1974 ve 1979/1980 dönemleri dışında) 1987/1988 dönemine kadar aralıksız devam etmiştir. Bu ürün 1987/1988-1990/1991 dönemleri arasında destekleme alımları kapsamından çıkarılmış, 1991/1992 döneminde ise tekrar dahil edilmiştir. 5 Nisan 1994 Ekonomik İstikrar Paketi çerçevesinde destekleme alımlarının kaldırılmasıyla da fiyatlar nispeten serbest piyasada oluşmaya başlamıştır. Devlet tarafından destekleme alımlarının yapılmadığı dönemlerde, birlikler alımlarını barem fiyat uygulaması ile sürdürmüştür (Arpazlı, 2008; Gençler, 2009). Zeytinyağı Primleri: Türkiye’de, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yükümlülükleri ve AB politikalarına uyum sağlamak, üretici ve sanayiciyi teşvik etmek, ekonomiyi kayıt altına alarak vergi gelirlerini arttırmak, tarımsal kayıt ve envanter tutulmasını sağlamak, üretici ve sanayiciyi aynı zamanda koruyup üretimi teşvik etmek, sanayiye dünya fiyatlarından hammadde sağlamak gibi amaçlarla, 26.11.1998 tarih ve 98/12122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile zeytinyağında destekleme primi uygulaması başlatılmıştır. Zeytinyağında prim ödemelerine ilişkin usul ve esaslar Tarımda Yeniden Yapılanma ve Destekleme Kurulunca belirlenmekte ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerle duyurulmaktadır. Prim ödemelerine ilişkin son olarak, 2011 yılı ürününe ait prim miktarları “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeline Göre 2011 Yılı Ürünü Yağlı Tohumlu Bitkiler, Hububat ve Baklagil Fark Ödemesi Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği” ile yayınlanmıştır. Bu tebliğ ile destekleme miktarının 50 Kr/kg olması kararlaştırılmıştır. Zeytinyağı prim miktarı ve prim ödemesi yapılan üretici sayısı, 1998 yılından itibaren dalgalı bir seyir izlemiştir. Ödeme miktarları uygulanmaya başlandığı ilk iki yıl Euro olarak açıklanmış, sonraki yıllarda ise Türk Lirası olarak açıklanması uygun görülmüştür. 2009 yılında prim ödemesi miktarı 28 cent/kg olarak belirlenerek, toplam 15,748 üreticiye, 11.8 milyon TL ödemede bulunulmuştur (Tablo 4.15). Zeytinyağına prim uygulamasına başlandığı ilk yıl (1998) ise kg başına 40 cent olarak verilen prim miktarı 2005 yılında 10 Kr’ye kadar düşmüştür. 1999 yılında ise, zeytinyağı rekoltesinin düşük olması gerekçesiyle prim ödemesi yapılmamıştır. Tablo 4.15. Yıllar İtibariyle Zeytinyağı Prim Ödemeleri Üretici Sayısı 1998 1999 2000 51,600 2001 7,738 2002 4,604 2003 10,819 2004 37,652 2005 12,029 2006 20,345 2007 5,126 2008 17,566 2009 15,748 Kaynak: TÜGEM, 2011. Yıllar Prime Esas Miktar (1,000 ton) 115.0 11.8 97.2 31.5 94.3 36.3 61.0 13.9 49.4 47.1 Prime Esas Fiyat 40.00 cent/kg 28.0 cent/kg 15.0 Kr/kg 17.5 Kr/kg 20.0 Kr/kg 25.0 Kr/kg 10.0 Kr/kg 11.0 Kr/kg 20.0 Kr/kg 18.9 Kr/kg 25.0 Kr/kg Toplam Prim Miktarı (milyon TL) 18.0 48.5 1.8 17.4 6.3 23.6 3.6 6.7 2.8 9.4 11.8 Prim sisteminin birçok olumlu özellikleri bulunmaktadır. Ancak, Türkiye’de fiyatların düşük seviyelerde belirlenmesi ve geç açıklanması (üreticinin hasadı izleyen dönemde ne kadar prim alacağını bilememesi) bu uygulamanın etkinliğinin sorgulanmasına yol açmaktadır (TBMM, 2008). 49 4.6.2.2. Zeytinyağı İhracatına Verilen Destekler Zeytinyağı sektörü, ihracata başlandığı günden bu yana devamlı olarak dış ticaret politikası araçlarıyla çeşitli şekillerle korunan bir sektör olma özelliği taşımaktadır. Zeytinyağı ihracatındaki başlıca uygulamalar; ihracat iadesi ve bir dönem uygulanan Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) Ödemeleri olarak incelenebilir. İthalata yönelik uygulamalar ise gümrük vergileri ve zeytinyağının DİR kapsamında işlem görmesini kısıtlayıcı kurallar ve DFİF kesintileri şeklinde ele alınabilir. İhracat İadesi: İhracatı geliştirme amacıyla uygulanan teşvik araçlarından olan vergi iadesi, ihraç edilen ürünlerin ihracatına kadar alınmış olan vergi, resim ve harçlar ile benzeri etki yapan eklerin hesaplanarak, belirlenen oranda ihracattan sonra ihracatçıya iade edilmesidir (Özden, 2006). Türkiye’de tarımsal ürünlerde ihracat iadesi uygulaması ilk olarak 1963 yılında çıkarılan bir kararname ile başlamıştır. Bu tarihten itibaren zeytinyağı ihracatı zaman zaman teşvik kapsamına alınmış, zaman zaman da bu kapsamdan çıkarılmıştır. Örneğin 10 Şubat 1984 tarihine kadar ihracat iadesi kapsamında değerlendirilen zeytinyağı, bu tarihten itibaren ihracat iadesi verilecek ürünler listesinden çıkarılmıştır. 29 Eylül 1985 tarihinde ise 1 kg’lık ambalajlarda yapılacak zeytinyağı ihracatı teşvik kapsamına alınmış ancak 1987 yılında tekrar teşvik kapsamı dışında bırakılmıştır (Akay, 1993’den aktaran Arpazlı, 2008). 1990’lı yılların sonuna kadar zeytinyağı ihracatını teşvik etmeye yönelik herhangi bir vergi iade sistemi bulunmamakla birlikte, bu dönemde DFİF kesintileri ve bu fondan ihracat ödemeleri söz konusu olmuştur. DFİF kesintileri ilerleyen bölümde açıklanacaktır. Zeytinyağında ihracat iadesi uygulamasına 1998 yılında tekrar başlanmıştır. Ancak bu ödemeler mahsup sistem kapsamında yapılmıştır. Buna göre, ihraç edilen ürünlerin miktar ve değeri göz önüne alınarak hesaplanan tutarlar ihracatçıların vergi, SSK primi, haberleşme ve enerji giderlerinden mahsup edilmiştir. Bu kapsamda Para Kredi Koordinasyon Kurulu Kararı ile ton başına 200 ABD doları ihracat iadesi verilmesi kararlaştırılmıştır. İhracat iadesi miktarında, 2002 yılında değişiklik yapılması uygun görülmüş ve bu miktar 200 $’dan 180 $’a düşürülmüş, ayrıca zeytinyağının net ağırlığı azami 5kg’a kadar ambalajlarda ihraç edilmesi halinde mahsup hesabına dahil edileceği belirtilmiştir. 2005 yılına gelindiğinde, uygulamada değişikliğe gidilmiş, markalı ve ambalajlı zeytinyağının ihracatının artırılması amacıyla dökme ve varilli ihracat teşvik dışı bırakılarak, ambalajların büyüklüklerine göre ihracat iadesi verilmeye başlanmıştır. Ambalaj büyüklüklerine göre verilecek ihracat iadesi miktarları Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı ile belirlenerek, 15.03.2005 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu kararda 2006 yılında bazı değişiklikler yapılmış ve bu haliyle 2010 yılına kadar uygulanmaya devam etmiştir. 15.04.2010 tarihli ve 27553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 2010/5 No’lu Tebliği uyarınca; ihraç edilen ürünlerden daha yüksek katma değer sağlanması, ihracatta markalaşmanın teşvik edilmesi ve kutulu ihracatın arttırabilmesi amacıyla, küçük ambalajlarda ve markalı olarak yapılan ihracatlarda daha yüksek oranda ihracat iadesi yapılması kararlaştırılmıştır. Bu tebliğe göre, “Tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi ile ihraç edilen zeytinyağı için ödenecek ihracat iadesi miktarları, net ağırlığı 2-5 kg arasında (5 kg dahil) olan ambalajlar için 175 $/ton; 1-2 kg arasında (2 kg dahil) olan ambalajlar için 320 $/ton; 1 kg’a kadar (1 kg dahil) ambalajlar için 550 $/ton’dur. Aynı zamanda, 5 kg’a kadar kutulu ambalajda, “Tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi olmadan ihraç edilen zeytinyağına 80 $/ton ihracat iadesi ödemesi yapılmaktadır Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Ödemeleri: Belli ihraç ürünlerinde doğrudan ödeme yaparak bu malların ihracatını, pazarlamasını ve ihracata yönelik yatırımlarını desteklemek amacıyla 1980 yılında kurulmuştur (Özden, 2006). Tarım ürünlerinde, DFİF ödemesine ise 03.12.1986 tarih ve 86/23 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu kararı ile başlanmıştır. Bu tarihte, Para ve Kredi Kurulu tarafından azami 5 kg’lık kutularda zeytinyağı ihracatına DFİF’ten 75 ABD $ ödeme yapılmasına karar verilmiş, 16 Ocak 1988 tarihinde ise bu miktar ekstra natürel zeytinyağı ihracatında (azami 5 kg’lık ambalajlarda) 200 ABD $’na çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra, 5 kg’lık ambalajlarda ekstra natürel, ince natürel, rafine ve karma (rafine edilmiş ve natürel zeytinyağı karışımı) zeytinyağı ihracatında Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’ndan 75 $/ton ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu ödeme miktarları, 1991 tarihine kadar aynı şekilde uygulanmış, ancak 11.02.1991 tarihli ve 91/2 sayılı Para ve Kredi Kurulu 50 kararıyla ekstra natürel, ince natürel, rafine ve karma olmak üzere en fazla 1 kg’lık ambalajlarda yapılacak zeytinyağı ihracatına yapılan ödemenin 200 $/ton olması uygun görülmüştür. 18.8.1993 – 31.12.1994 tarihleri arasında ise 5 kg’lık ve daha küçük ambalajlarla ihraç edilen zeytinyağı için 150 $/ton ödeme yapılmasına karar verilmiş, bu kararında uygulanmasının ardından zeytinyağına uygulanan DFİF ödemeleri tamamen kaldırılmıştır (Arpazlı, 2008). 4.6.2.3. Zeytinyağı İthalatına Uygulanan Kısıtlamalar Türkiye’de zeytinyağı ithalatı, 1985 yılına kadar izne bağlı şekilde gerçekleştirilirken, 24 Ocak 1980 ile uygulamaya konulan piyasaların serbestleştirilmesine yönelik politikalar çerçevesinde serbest bırakılmıştır. Bu tarihten sonra ise uygulanan politika araçları, gümrük vergileri, dâhilde işleme rejimi ile destekleme ve fiyat istikrar fonu kesintileri olmuştur. Bu bölümde uygulanan politika araçlarının içeriği ve zaman içerisindeki değişimleri incelenmiştir. Gümrük Vergisi Uygulaması: Dış ticaret politikasının en yaygın araçlarından birisi gümrük vergileridir. Bu vergiler ithal edilen malların ülke sınırlarından girişi sırasında devlet tarafından alınmaktadır. Gümrük vergilerinin uygulanmasında temel olarak iki amaç gözetilmektedir. Bunlardan birisi hazineye gelir sağlamak, diğeri ise yurt içi piyasaları dış rekabetten korumaktır (Seyidoğlu, 2003). Türkiye’de yerli üreticiyi korumak amacıyla zeytinyağı ithalatında uygulanan gümrük tarifesi oranları 2000 yılında %34.7 iken zaman içerisinde aşamalı olarak azalarak 2004 yılında %31.2’ye indirilmiştir. Bu tarihten itibaren gümrük vergisi oranında bir değişiklik yapılmamıştır ve halen aynı oranla uygulanmaktadır (STB, 2010). Dahilde İşleme Rejimi Uygulamaları: Türkiye’de zeytinyağı ithalatı bazı yıllarda oldukça sınırlı miktarlarda yapılmaktadır. Zeytinyağı tüketiminin düşük seviyelerde olması, kendine yeten bir ülke olmamız sonucunu doğurmaktadır. Üretimin yetersiz kaldığı bazı dönemlerde, kazanılmış dış pazarların kaybedilmemesi amacıyla, düşük miktarlarda ithalat gerçekleşebilmektedir. Ancak, bazı yıllarda DİR kapsamında yapılacak zeytinyağı ithalatı yasaklanabilmektedir. Türkiye’de ithalatın genellikle kayıtlara geçmeyecek kadar düşük düzeyde olmasına karşın, yurtiçindeki üreticinin maliyet dezavantajından dolayı mağduriyetini engellemek amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı yayınladığı bir genelge ile 25.12.2007’den itibaren geçerli olmak üzere zeytinyağının DİR kapsamında ithalatını yasaklamıştır (DTM, 2011). Son zamanlarda, zeytinyağının DİR kapsamında ithalatının serbest bırakılmasıyla ilgili tartışmalar sıkça gündeme gelmektedir. Bu uygulama ile dünya piyasa fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek mümkün olabilmektedir (EİB, 2011). Ancak DİR’in sağlamış olduğu avantajların yanı sıra eleştirilen noktaları da bulunmaktadır. DİR kapsamında ithalat, kamu gelirlerinin bir kısmından vazgeçiliyor olması, yerli hammadde ve ara malı üreten işletmelerin bu ürünlerine yönelik ülke içi talebin daralması nedeniyle zor durumda kalmaları şeklinde eleştirilmektedir (Sayılgan ve Şenol, 2010). Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Kesintisi: 1985 yılından itibaren zeytinyağı ithalatında DFİF için %3 kesinti yapılmaya başlanmıştır. 1988 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla ekstra natürel, ince natürel, lampant, natürel zeytinyağı ithalatında 120 $/ton, rafine ve karma zeytinyağı ithalatında 200 $/ton Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’na ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. 24 Mayıs 1989 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile zeytinyağı fon ödenerek ithal edilecek maddeler listesinden çıkarılmıştır. Aynı yılın son günlerinde ise yine bir Bakanlar Kurulu kararı ile dökme rafine zeytinyağı ithalatında 200 $/ton karşılığı fona ödeme yapılmasına karar verilmiştir (Akay, 1991’den aktaran Özden, 2006). Son olarak, 19 Mart 1997 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar ile zeytinyağı ithalatında fon kesintisi yapılması zorunluluğu tamamıyla kaldırılmıştır. 4.6.3. Sofralık Zeytin Sektörüne Verilen Destekler Türkiye’de zeytin üretiminden sofralık zeytine ayrılan kısmının düşük oranda olması ve sofralık zeytinin dış ticaret açısından zeytinyağına göre daha az öneme sahip olması sebebiyle sofralık zeytin 51 üretim ve dış ticaretine yönelik politikalar zeytinyağı kadar yoğun değildir. Öncelikle belirtmek gerekir ki sofralık zeytinde üretimi nitelik veya nicelik olarak artırmayı hedefleyen bir politika mevcut değildir. Şu anda üretime doğrudan verilen bir destek yoktur. Ancak, dış ticarete yönelik ihracat iadesi uygulaması mevcuttur. İhracat İadesi: Yabancı piyasalarda, sofralık zeytinde Türk malı imajını sağlamlaştırmak ve dökme sofralık zeytin ihracatı yerine küçük kutulu ve ambalajlı ihracatı yaygınlaştırmak amacıyla ihracat iadesi uygulanmaktadır. Sofralık zeytine ödenecek ihracat iadeleri miktarları, 15.04.2010 tarihli ve 27553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 2010/5 nolu Tebliği uyarınca belirlenmiştir. Bu kapsamda “tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi ile ihraç edilecek sofralık zeytine verilecek ihracat iadesi miktarı, net ağırlığı 2-5 kg (5 kg dahil) olan ambalajlarda 125 $/ton; 1-2 kg arasında (2 kg dahil) olan ambalajlarda 175 $/ton; 1 kg’a kadar (1 kg dahil) olan ambalajlarda 250 $/ton olarak belirlenmiştir. Bununla beraber, 18 kg’a (net ağırlık) kadar kutulu ambalajlarda “tescilli Türk Markaları” ve “Made in Turkey” ibaresi olmadan ihraç edilen sofralık zeytine de 75 $/ton ihracat iadesi ödemesi yapılmaktadır. 4.7. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Yetiştirilen İşletmelere İlişkin Bulgular 4.7.1. İşletme Büyüklükleri, Parsel Sayıları ve Parsel Büyüklükleri Araştırma kapsamında ele alınan işletmelerde, ortalama işlenen arazi genişliği 53.95 da, ortalama zeytin arazisi 26.57 da’dır (Tablo 4.16). İşletmelerde zeytin arazisinin işlenen arazi içerisindeki payı %49.25 olarak hesaplanmıştır. Ortalama işletme genişliği en yüksek Adana’da (235.86 da), en düşük Osmaniye’dedir (32.13 da). Ortalama zeytin arazisi Hatay’da 25.70 da, Mersin’de 27.81 da, Osmaniye’de 15.75 da ve Adana’da 51.57 da olarak belirlenmiştir. Toplam işletme arazisi içerisinde zeytin arazisinin payının ise en yüksek Hatay’da (%61.31), en düşük Adana’da (%21.87) olduğu görülmektedir. Tablo 4.16. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazisi ve Zeytin Arazisi Genişliği İller Hatay Mersin Osmaniye Adana Ortalama İşletme Arazisi (da) 41.92 49.93 32.13 235.86 53.95 Zeytin Arazisi (da) 25.70 27.81 15.75 51.57 26.57 Zeytin Arazisinin Payı (%) 61.31 55.69 49.01 21.87 49.25 İzmir İlinde yapılan bir çalışmada zeytin işletmelerinde ortalama işlenen arazi genişliği 40.90 da, ortalama zeytin arazisi genişliği 27.73 da ve işlenen arazi içerisinde zeytin arazisinin payı %67.80 olarak belirlenmiştir (Artukoğlu ve Miran, 2009). Doğu Akdeniz Bölgesi, İzmir’le karşılaştırıldığında, ortalama işletme genişliğinin daha büyük, ortalama zeytin arazisi genişliğinin benzer ve işlenen arazi içerisinde zeytin arazisinin payının daha düşük olduğu görülmektedir. İncelenen işletmelerde ortalama parsel sayısı ve parsel genişliği Tablo 4.17’de verilmiştir. Bölgede ortalama parsel sayısı 5.00 adet ve ortalama parsel genişliği 10.79 da olarak belirlenmiştir. Parsel sayısının en düşük olduğu il Osmaniye (3.13 adet) iken en yüksek olduğu il Adana’dır (6.29 adet). Ortalama parsel genişliği en düşük Hatay’da (8.68 da), en yüksek Adana’dadır (37.50 da). İşletmelerin, zeytin arazileri dikkate alındığında ise ortalama parsel sayısı 2.38 adettir. Bu sayının en yüksek Mersin’de (2.55 adet), en düşük Adana’da (1.57 adet) olduğu görülmüştür. Zeytin bahçelerinde ortalama parsel genişliği ise 11.16 da olup, en düşük Osmaniye’de (8.16 da) en yüksek Adana’da (32.85 da) bulunmuştur. Zeytin arazisi genişliği, parsel sayısı ve parsel genişliği Hatay, Osmaniye ve 52 Mersin’de benzerlik gösterirken, Adana tüm bu özellikler bakımından diğer illerden oldukça farklıdır. Hatay ve Mersin’de zeytin üretimi çok uzun süredir yürütülmekte olan tarımsal bir faaliyettir. Zeytin arazilerinin büyük kısmının miras hukuku gereği bölünerek aktarılmış olması nedeniyle parsel sayısı fazladır ve parseller küçüktür. Adana’da ise zeytincilik faaliyetine yeni başlanmıştır ve yeni bahçeler, tekniğine uygun olarak kurulan geniş kapama bahçeler şeklindedir. Bununla birlikte, zeytin, 4. sınıf ve üzerindeki toprak sınıflarında dikimi yapılması önerilen bir ağaç olmasına rağmen, yeni tesislerinin (özellikle Adana’da) 4. sınıf altı kıymetli arazilerde kurulduğu bilinmektedir. Bu ağacın taban araziye dikiminin yapılması, bu arazilerde toprak açısından daha seçici olan ve nispeten daha yüksek katma değer sağlayacak ürünlerin yetiştirilmesini engellemektedir. İncelenen işletmelerde işletme başına ortalama 628 adet ağaç, dekar başına 24 adet ağaç saptanmıştır. İşletme başına ortalama ağaç sayısının en yüksek Adana’da (2,139 adet), en düşük Osmaniye’de (343 adet) olduğu görülmektedir. Dekara ortalama ağaç sayısı Hatay (22 adet), Mersin (21 adet) ve Osmaniye’de (21 adet) benzerlik gösterirken, Adana’da (41 adet) ise bu illerin yaklaşık 2 katıdır (Tablo 4.18). Bu durum, Adana’daki yeni tesis edilen bahçelerde sık dikim yapılmasından kaynaklanmaktadır. Tablo 4.18. İncelenen İşletmelerde İşletme Başına ve Dekara Ortalama Zeytin Ağaç Sayısı İller Hatay Mersin Osmaniye Adana Ortalama İşletme Başına Ağaç Sayısı 564 587 343 2,129 628 Dekara Ağaç Sayısı 22 21 22 41 24 4.7.2. Arazi Mülkiyet Durumu İşletme arazisi; mülk araziye, kiracılık ve ortakçılık şekillerinde işlenen arazi miktarı eklenerek ve bu değerden işletme dışına kira, ortak ya da diğer şekillerde verilen arazilerin çıkarılmasıyla belirlenmektedir. İncelenen işletmelerde kira, ortak ve diğer şekillerde işletme dışına verilen araziye rastlanmadığı için işletme arazisi; mülk araziye kira ve ortakçılık ile işlenen arazi eklenerek hesaplanmıştır. İşletmelerde ortalama mülk arazi genişliği 48.14 da, kiraya tutulan arazi genişliği 3.30 da ve ortak işlenen arazi genişliği 2.51 da olarak belirlenmiştir (Tablo 4.19). Toplam işletme arazisi içerisinde mülk arazilerin oranı %89.23, kira arazilerin oranı %6.12 ve ortak arazilerin oranı %4.65’dir. Hatay’da toplam işletme arazisi içerisinde mülk arazinin payı diğer illere göre nispeten düşüktür. Zeytin bahçelerinde arazi mülkiyet durumu benzer bir yapı göstermektedir. Toplam zeytin arazisinin %91.63’ü mülk, %5.16’sı kira ve %3.21’i ortak araziden oluşmaktadır. Osmaniye’de kiraya tutulan araziye rastlanmazken, ortakçılıkla işlenen arazinin nispeten yüksek olduğu görülmektedir (Tablo 4.20). 53 Tablo 4.19. İncelenen İşletmelerde İşletme Arazilerinin Mülkiyet Durumu Mülk Kira Ortak İller da % da % da % Hatay 35.39 84.42 3.19 7.61 3.34 7.97 Mersin 45.90 91.93 2.05 4.11 1.98 3.97 Osmaniye 29.00 90.26 2.33 7.25 0.80 2.49 Adana 219.71 93.15 14.29 6.06 1.86 0.79 Ortalama 48.14 89.23 3.30 6.12 2.51 4.65 Toplam da 41.92 49.93 32.13 235.86 53.95 % 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 Tablo 4.20. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Mülkiyet Durumu Mülk Kira Ortak İller da % da % da % 23.89 92.98 1.48 5.78 0.33 1.25 Hatay 25.38 91.26 1.00 3.60 1.43 5.14 Mersin 14.49 92.00 0.00 0.00 1.26 8.00 Osmaniye 47.81 92.71 2.41 4.67 1.35 2.62 Adana 24.35 91.63 1.37 5.16 0.85 3.21 Ortalama Toplam da 25.70 27.81 15.75 51.57 26.57 % 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 4.7.3. Arazi Sulama Durumu İncelenen işletmelerde 53.95 olan işletme arazisinin %33.77’si (18.22 da) sulu, %66.23’ü (35.73 da) kuru olarak işlenmektedir. Sulanan arazilerin toplam arazi içerisinde payı ilden ile farklılık göstermektedir. Bu pay Hatay, Osmaniye ve Adana’da %20 civarında iken, Mersin’de %80 civarındadır. Mersin’de sulamanın yoğun olmasının sebebi olarak bahçe bitkileri yetiştiriciliğinin ön planda olması gösterilebilir (Tablo 4.21). Tablo 4.21. İncelenen İşletmelerde Arazi Sulama Durumu Sulu Kuru İller da % da Hatay 9.32 22.23 32.60 Mersin 39.97 80.05 9.96 Osmaniye 6.13 19.08 26.00 Adana 51.57 21.87 184.29 Ortalama 18.22 33.77 35.73 % 77.77 19.95 80.92 78.13 66.23 Toplam da 41.92 49.93 32.13 235.86 53.95 % 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 Şekil 4.38. İncelenen İşletmelerde Zeytin Arazilerinin Sulanma Durumu 100.00 18.67 27.20 80.00 47.50 60.00 95.83 40.00 Sulu 100.00 Kuru 81.33 72.80 52.50 20.00 4.17 0.00 Hatay Mersin Osmaniye 54 Adana Ortalama Zeytin arazilerinde sulama durumu ise farklı bir yapı göstermektedir. İncelenen işletmelerde zeytin arazilerinin yaklaşık yarısı (%47.50) sulanmaktadır (Şekil 4.38). Bu durum zeytin bahçelerinin Adana’da tamamının, Mersin’de tamamına yakınının (%95.83) sulanmasından kaynaklanmaktadır. Hatay (%27.20) ve Osmaniye’de (%18.67) sulama oranı daha düşük düzeydedir. 4.7.4. Arazi Kullanım Durumu İncelenen işletmelerin ürünler itibariyle arazi kullanım durumları Tablo 4.22 ve Tablo 4.23’de görülmektedir. İşletmelerde zeytini (26.57 da; %49.25) takiben yetiştirilen en önemli ürünler buğday (14.97 da; %27.75) başta olmak üzere kayısı (2.92 da; %5.41) ve arpadır (2.72 da; %5.04). Bu ürünleri ayçiçeği, fiğ, limon, bağ ve diğer ürünler izlemektedir. Yetiştirilen ürünler bakımından ilden ile bazı farklılıklar görülmektedir. Zeytin hariç tutulduğunda, Hatay’da ve Osmaniye’de buğday, Mersin’de kayısı, Adana’da buğday, arpa, ayçiçeği yetiştiriciliği yapılan başlıca ürünlerdir. 4.7.5. Üreticilerin Yaş, Deneyim ve Eğitim Durumu Araştırma kapsamında görüşülen üreticilerin ortalama yaşları 53.72 olup zeytin yetiştiriciliğinde deneyim süreleri 28.66 yıldır (Tablo 4.24). İşletmecilerin ortalama yaşı en yüksek Adana’da, en düşük Hatay’da bulunmuştur. Zeytin yetiştiriciliğinde deneyim süresi açısından ise ilden ile büyük farklılıklar göze çarpmaktadır. Bu süre zeytin üretim faaliyetini yıllardır sürdüren Hatay’ da 37.27 yıl iken, Adana’da 8.43 yıldır. Tablo 4.24. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Yaş ve Deneyimleri (yıl) İller Hatay Mersin Osmaniye Adana Ortalama Yaş 56.53 49.91 51.53 56.57 53.72 Deneyim Süresi 37.27 23.16 17.53 8.43 28.66 Araştırma kapsamında görüşme yapılan işletmecilerin eğitim durumlarına ilişkin bilgiler Tablo 4.25’de verilmiştir. Elde edilen verilere göre, işletmecilerin %65.38’i ilkokul mezunu, %11.54’ü okuryazar, %7.69’u ortaokul mezunu ve %7.69’u lise mezunudur. Üniversite eğitimine sahip olanların payı ise %3.85’dir. Ancak iller arasında karşılaştırma yapılacak olunursa Adana’da üniversite eğitimine sahip olanların oranı diğer illere göre oldukça yüksektir. Tablo 4.25. İncelenen İşletmelerde İşletmecilerin Eğitim Durumları (%) İller Hatay Mersin Osmaniye Adana Ortalama Okur-yazar olmayan 7.81 0.00 0.00 0.00 3.85 Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam 17.19 6.82 6.67 0.00 11.54 67.18 68.18 46.66 71.43 65.38 3.13 15.91 6.67 0.00 7.69 4.69 6.82 26.67 0.00 7.69 0.00 2.27 13.33 28.57 3.85 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 55 56 4.7.6. Zeytincilik Dışı Tarımsal ve Tarım Dışı Ekonomik Faaliyetler İncelenen işletmelerde, üreticilerin %55.40’ı sadece bitkisel üretim yaparken, geri kalanı bitkisel üretimin yanı sıra hayvansal üretim de yapmaktadır. Hayvansal ürünler üreten üreticilerin %65.50’si sadece öz tüketime yönelik, %31.10’u hem öz tüketim hem pazara yönelik ve %3.40’ı sadece pazara yönelik olarak faaliyet göstermektedir. Görüşme yapılan işletmecilerin %21.50’si tarım dışında gelire sahiptir. Bunların %37.00’si çeşitli kamu kuruluşlarından emekli durumda olup, diğerleri ise serbest meslek kapsamındaki işlerde çalışmaktadır. 4.7.7. İşletmelerde Zeytin Üretim Tekniği 4.7.7.1. Mevcut Çeşitler Çeşit seçimi yöreden yöreye değişmekte ve zeytinin değerlendirilme amacına göre yapılmaktadır. İncelenen işletmelerin sahip oldukları ağaç varlığının %47.18’i gemlik, %25.83’ü halhalı, %18.97’si ayvalık çeşitleridir (Tablo 4.26). Geriye kalan %8.02 ise karamani, saurani ve sarıulak çeşitlerinden oluşmaktadır. İller itibariyle bakıldığında Hatay’da zeytin ağacı varlığının %64.32’si yerel çeşitler olan halhalı, saurani ve karamani çeşitlerinden oluşmakta olup geriye kalan %35.68’i ise yörede yeni dikimlerle görülmeye başlayan gemlik çeşididir. Mersin’de hakim olarak ayvalık (%47.94) ve gemlik (%37.44), bunların yanı sıra halhalı (%9.24) ve sarıulak (%5.38) çeşitleri görülmektedir. Osmaniye’de ayvalık (%76.70) ve gemlik (%23.30) çeşitleri, Adana’da ise sadece gemlik (%100.00) çeşidi mevcuttur. Araştırma bölgesinde görülen zeytin çeşitlerinin bazı özellikleri aşağıda verilmiştir. Hatay ilinin kendine has çeşitleri halhalı, karamani ve sauranidir. Mersin’de ise ayvalık ve sarı ulak yaygın görülen ve yöreye özgü kabul edilen çeşitlerdir. Mersin ilinde bu çeşitlerin yanı sıra gemlik çeşidi de bulunmaktadır. Destekleme kapsamında dağıtılan zeytin fidanlarının gemlik çeşidi olması sebebiyle son yıllarda bu çeşit de zeytin bahçelerinde oldukça sık görülmeye başlanmıştır. Halhalı çeşidinin orijini Mardin’in Derik ilçesidir. Hatay, Mardin, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde coğrafi dağılım göstermekte ve bu alan içerisinde 2 milyon adet ağaç bulunmaktadır. Orta kuvvette bir ağaç olup orta büyüklükte bir taç oluşturur. Bu çeşide ait meyveler yuvarlağa yakın, enine ve boyuna simetrik olup orta büyüklüktedir. Yeşil meyve puslu açık-yeşil, olgun meyve koyu-vişne renkte olup orta sertliktedir. Kuvvetli periyodisite gösteren bu çeşidin yağ oranı %21.11 olup, literatürde sofralık olarak nitelendirilmektedir (Özkaya, 2003). Saurani çeşidinin orijini Hatay’ın Altınözü ilçesidir. Hatay ve civarında yaygın olarak görülmektedir. Orta derecede kuvvetli bir ağaç olup, orta büyüklükte geniş, yuvarlak bir taç oluşturur. Küçük ve silindirik, enine ve boyuna asimetrik ve en geniş yeri orta kısmıdır. Yeşil meyveler tipik zeytin yeşili renginde olup olgun meyveler parlak koyu siyahtır. Yağ oranı %29.18’dir ve yağlık olarak değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir (Bülbül, 2008). Karamani ise orijini Hatay olan ve yağlık olarak kabul edilen bir çeşittir. 57 58 Ayvalık çeşidinin orijini Edremit olarak bilinmektedir. Çanakkale, Ege Bölgesi Körfez Yöresi, İzmir, İçel, Antalya, Adana, Kahramanmaraş ve Mardin’e kadar uzanmaktadır. Ülkemiz toplam ağaç varlığının %19.00’unu, Ege Bölgesi ağaç varlığının %25.30’ unu oluşturur. Büyük ağaç oluşturur ancak dallanma az ve seyrek yoğunluktadır. Meyve şekline bakıldığında yuvarlağa yakın, silindirik ucu düz ve yuvarlak olup orta büyüklükte bir meyve yapısı vardır. Yağ oranı 24.72’dir ve hem yağlık hem sofralık olarak değerlendirilmesi tavsiye edilebilen bir çeşittir (Bülbül, 2008). Sarıulak çeşidinin orijini Tarsus’tur. Mersin’in Merkez, Erdemli, Gülnar, Adana’nın Seyhan, Kozan ve Yumurtalık ilçelerinde yaygın olarak görülmektedir. Bu bölgede 500,000 adet ağaç bulunmaktadır ve Akdeniz Bölgesi ağaç varlığının %6’sını oluşturmaktadır. Kuvvetli bir ağaç olup büyük, yayvan ve dağınık bir taç oluşumu vardır. Meyveleri uzun, orta irilikte enine ve boyuna simetriktir. Yağ oranı %18.84’dür ve sofralık olarak tavsiye edilen bir çeşittir (Özkaya, 2003). Gemlik çeşidine bakıldığında orijininin Balıkesir’in Gemlik ilçesi olduğu görülmektedir. Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın, İçel, Adana, Antalya ve Adıyaman illerini içine alan geniş bir coğrafyada yetiştirilmektedir. Marmara Bölgesi’ndeki ağaç varlığının %80’ini, toplam ağaç varlığının %11’ini oluşturur. Orta kuvvette bir ağaç olup orta büyüklükte, düzgün ve yuvarlak bir taç oluşturur. Meyveleri, yuvarlağa yakın, boyuna ve enine simetrik ve orta büyüklüktedir. Yağ oranı %29.98 olup, ürün değerlendirilmesi bakımından sofralık olarak nitelenen bir çeşittir (Bülbül, 2008) 4.7.7. 2. Fidan Temini İncelenen işletmelerde zeytin fidanlarının %44.60’ı İl Tarım Müdürlüğü’nden temin edilmiş, %40.08’i miras yoluyla edinilmiş ve %15.32’si özel fidancılardan alınmıştır (Tablo 4.27). Çeşitler itibariyle bakıldığında gemlik fidanlarının %93.69’unun İl Tarım Müdürlüğü’nden alındığı görülmektedir. Gemlik fidanının diğer temin edilme şekilleri özel fidancılar (%5.15) ve miras yoluyladır (%1.15). Yerel çeşitler olan saurani (%97.51), karamani (%96.93), halhalı (%95.97) ve sarı ulak (%81.25) büyük ölçüde miras yoluyla edinilmiş bahçelerde bulunmaktadır. Esasında Ege Bölgesi’nin yerel çeşidi olarak bilinen ayvalık ise özel fidancılardan (%59,93) alınmanın yanı sıra miras yoluyla (38,00) edinilmiş bahçelerde yer almaktadır. Tablo 4.27. İncelenen İşletmelerde Zeytin Fidanlarının Temin Yerlerine Göre Dağılımı Çeşitler Gemlik Halhalı Ayvalık Karamani Saurani Sarıulak Toplam İl Tarım Müdürlüğü Ağaç Oran (%) Sayıları 36,093 93.69 320 2.07 36,413 44.60 Miras Yoluyla Ağaç Oran (%) Sayıları 444 1.15 20,240 95.97 5,885 38.00 3,160 96.93 1,960 97.51 1,040 81.25 32,729 40.08 Özel Fidancılar Ağaç Oran (%) Sayıları 1,985 5.15 850 4.03 9,281 59.93 100 3.07 50 2.49 240 18.75 12,506 15.32 Toplam Ağaç Oran (%) Sayıları 38,522 100.00 21,090 100.00 15,486 100.00 3,260 100.00 2,010 100.00 1,280 100.00 81,648 100.00 4.7.7.3. Gübreleme Zeytin bahçelerinde gübreleme, verim ve kaliteyi artırıcı kültürel önlemler içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Etkin bir gübreleme ile ürünün miktar ve kalitesinde önemli artışlar sağlanarak her yıl düzenli ürün elde edilebilmektedir. Zeytin ağaçlarına verilecek gübre miktarı; ağacın yaşına, meyve miktarına, toprağın bitki besin madde içeriğine ve kullanılan gübrenin besin madde kapsamına göre değişiklik göstermektedir. Zeytin ağaçlarının meyve gözlerinin farklılaştığı Şubat-Mart, 59 çiçeklenmenin başladığı Mayıs, meyve bağlama zamanı olan Haziran ve çekirdeklerin sertleşme zamanı olan Temmuz-Ağustos aylarında besin maddelerine gereksinimi vardır. Zeytin ağaçları özellikle çiçeklenme ve ağacın meyve bağlama döneminde azota aşırı derecede ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaç ağacın büyüklüğüne ve toprağın yapısına göre değişir. Azotlu gübreler, sulama yapılan arazilerde çiçeklenmeden 3-4 hafta önce, meyve tutumunda (Mayıs) ve çekirdek sertleşme zamanı olmak üzere 3 parçada yapılmalıdır. Sulama imkanının olmadığı durumlarda ise Şubat sonunda uygulanır. Azotlu gübreler gövdeden 50-70 cm uzağa taç iz düşümüne serpilerek çapa gibi aletlerle toprağa karıştırılarak verilmelidir. Fosforlu ve potaslı gübreler Şubat ayı içerisinde verilmelidir. Bu gübreler, düz zeytinliklerde ağacın etrafına tam daire yapılarak gövdeden 70 cm uzağa taç iz düşümüne serpilerek yapılır. 7-10 yaşındaki ağaçlarda 300 gr/ağaç verilmesi uygun görülmektedir. 15-15-15 Kompoze gübre Ocak-Şubat aylarında ağaç tacı iz düşümündeki daire çevresine açılacak 15-20 cm derinlikteki çiziye verilerek üzeri toprakla örtülür. Kalsiyum Amonyum Nitrat (CAN) gübresi Nisan Mayıs aylarında ağaç tacı altında gövdeden 50 cm çapındaki alan dışına toprak yüzeyine serpilir, tırmık veya çapa ile işlenip, toprak altına karışması sağlanır (Bülbül, 2008). Zeytin ağaçlarının çeşitli gelişme dönemlerinde ihtiyaç duyduğu gübre miktarları Tablo 4.28’da ayrıntılı olarak verilmiştir. Tablo 4.28. Zeytin Tarımında Ağaç Başına Gübre Miktarları (gr/ağaç) Gelişme Dönemi 1 yaş 2 yaş 3 yaş 4 yaş 5-7 yaş 7-10 yaş N 45 85 155 210 355 480 30-40 kg/ağaç 40-60 kg/ağaç 60-80 kg/ağaç Kaynak: Bülbül, 2008. 580 680 780 P2O5 45 60 105 135 225 300 Verim Dönemi 375 450 525 K20 45 60 105 135 225 300 15.15.15 Kompoze 300 400 700 900 1,500 2,000 CAN 100 200 300 500 700 375 450 525 2,500 3,000 3,500 800 900 1,000 Araştırma kapsamında ele alınan işletmelerin %73.08’sinde her yıl düzenli olarak gübreleme yapılmaktadır (Tablo 4.29). İller itibariyle işletmelerin Hatay ve Osmaniye’de %81.25’i, Mersin’de %67.44’ü, Adana’da %14.29’u düzenli olarak gübreleme yapmaktadır. Adana’da düzenli gübre kullanımının düşük olmasının nedeni ağaçların henüz oldukça küçük yaşta olmasıdır. Tablo 4.29. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Gübre Kullanımı Gübreleme Durumu Evet Hayır Toplam Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) 52 81.25 29 67.44 13 81.25 1 14.29 95 73.08 12 18.75 14 32.56 3 18.75 6 85.71 35 26.92 64 100.00 43 100.00 16 100.00 7 100.00 130 100.00 Zeytin bahçelerinde kimyasal gübre uygulaması yapan üreticilerin ağaç başına ve dekara uyguladıkları gübre miktarı Tablo 30 ve Tablo 31’de verilmektedir. Hesaplamalar 10 yaş altı ve üzeri ağaçlar için ayrı Tabloler halinde ve sadece gübre uygulamasında bulunan işletmeler dikkate alınarak yapılmıştır. 60 Gübre miktarı, 10 yaşından küçük ağaçlarda ağaç başına ortalama 1.04 kg, dekara 22.38 kg’dır (Tablo 4.30). Gübre kullanım miktarı iller arasında farklılık göstermektedir. Ağaç başına ortalama gübre kullanımı Osmaniye’de 1.92 kg, Adana’da 1.40 kg, Mersin’de 0.97 kg iken Hatay’da 0.78 kg’dır. Hatay’da 20-20-0, Mersin’de 15-15-15 ve 20-20-0, Osmaniye’de 15-15-15 ve 18-46, Adana’da ise 1515-15 uygulaması ön plana çıkmaktadır. 10 yaşından büyük ağaçlarda ise kimyasal gübre kullanımı ortalama 2.93 kg/ağaç’dır. Farklı bir ifadeyle söylemek gerekirse dekara gübre kullanımı 62.02 kg’dır (Tablo 4.31). Hatay ilinde kimyasal gübre kullanımı nispeten yüksektir. İller itibariyle gübre kullanımı Hatay’da 3.26 kg/ağaç, Osmaniye’de 2.56 kg/ağaç ve Mersin’de 2.55 kg/ağaç olarak belirlenmiştir. Ele alınan tüm illerde en yoğun kullanılan gübreler 15-15-15 ve 20-20-20’dir. Gübre çeşitleri itibariyle bakıldığında sırasıyla ağaç başına 1.17 kg 15-15-15, 1.02 kg 20-20-20, 380 gr 33-21 ve 330 gr 18-46 kullanılmaktadır. Adana’da zeytin ağaçları henüz 10 yaşın altında olduğu için Tabloda yer verilmemiştir. İşletmelerde çiftlik gübresi kullanımı da mevcuttur. İşletmelerin %68.46’sı düzenli olarak çiftlik gübresi kullanmaktadır (Tablo 4.32). Çiftlik gübresi kullanımının en fazla olduğu iller Mersin (%93.02) ve Adana’dır (%85.71). Tablo 4.32. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak Çiftlik Gübresi Kullanımı Gübreleme Durumu Evet Hayır Toplam Hatay Adet 38 26 64 Oran (%) 59.38 40.63 100.00 Mersin Oran Adet (%) 40 93.02 3 6.98 43 100.00 Osmaniye Oran Adet (%) 5 31.25 11 68.75 16 100.00 61 Adana Adet 6 1 7 Oran (%) 85.71 14.29 100.00 Toplam Oran Adet (%) 89 68.46 41 31.54 130 100.00 İşletmelerde ortalama çiftlik gübresi kullanım miktarı ağaç başına 25.85 kg; dekara 562.71 kg’dır (Tablo 4.33). İller bazında değerlendirildiğinde çiftlik gübresi uygulamasının en yoğun Mersin’de (28.48 kg/ağaç) olduğu, bu ili Hatay (25.93 kg/da) ve Osmaniye’nin (%24.00 kg/da) takip ettiği görülmektedir. Çiftlik gübresi kullanımının en düşük olduğu il, ağaçların yaşlarının küçük olmasından dolayı yine Adana’dır. Tablo 4.33. İncelenen İşletmelerde Çiftlik Gübresi Kullanım Miktarları Ağaç başına (kg/ağaç) 25.93 28.48 24.00 9.33 25.85 İller Hatay Mersin Osmaniye Adana Ortalama Dekara (kg/da) 558.54 610.35 590.00 250.83 562.71 4.7.7.4. İlaçlama Görüşme yapılan işletmelerin %36.92’si her yıl düzenli olarak ilaçlama yapmaktadır (Tablo 4.34). İller bazında incelendiğinde Osmaniye (%87.50) ve Adana’da (%71.43) işletmelerin büyük çoğunluğunun düzenli ilaçlama yaptığı görülmektedir. Hatay ve Mersin’de bulunan işletmeler ise farklı bir durum sergilemektedir. Bu işletmelerin Mersin’de %39.53’ü, Hatay’da ise sadece %18.75’i ilaçlama yapmaktadır. Tablo 4.34. İncelenen İşletmelerde Düzenli Olarak İlaçlama Yapan İşletmelerin Dağılımı Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam İlaçlama Durumu Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Evet Hayır Toplam 12 52 64 18.75 81.25 100.00 17 26 43 39.53 60.47 100.00 14 2 16 87.50 12.50 100.00 5 2 7 71.43 28.57 100.00 48 82 130 36.92 63.08 100.00 İncelenen işletmelerde üreticilerin mücadele ettikleri zararlı etmenleri Tablo 4.35’de sunulmuştur. Bölgede toplam 48 işletme zararlılarla mücadele ettiğini ifade etmiştir. Genel olarak işletmelerin %56.25’inde zeytin kurdu önemli bir sorun olarak görülmektedir. Bu zararlıya en sık Hatay (%83.34) ve Osmaniye (%71.42) illerinde rastlanmaktadır. Zeytin kurdu, zeytinin spesifik ve çok önemli bir zararlısı olarak bilinmektedir. Zeytin bahçelerinde görülen önemli bir diğer zararlı ise zeytin pamuklubitidir. Bu zararlıyla özellikle Mersin’de bulunan bahçelerde karşılaşılmaktadır. Araştırma alanında görülen diğer zararlılar ise zeytin kırlangıç böceği (%10.42) ve zeytin sineğidir (%6.25). Ayrıca zeytinde zirai mücadele konusunda uzman kişilerle görüşmeler yapılmış ve bölgede zirai mücadele gerektiren başlıca zeytin zararlıları ve hastalıkları konusunda bilgi alınmıştır. Yukarıda belirtilen zararlılara ek olarak, bölgede zeytin fidantırtılı, zeytin güvesi, virgül kabuklu biti ve sarıağaç kurduna da rastlanmaktadır. Karşılaşılan başlıca hastalıklar ise Verticillium solgunluğu, zeytin halkalı leke hastalığı ve zeytin dal kanseridir. Üreticiler bu zararlılarla mücadelede genellikle ilaç bayilerinin ve İl Tarım Müdürlüklerinin tavsiye ettikleri kimyasal ilaçları kullanmayı tercih etmektedir. 62 Tablo 4.35. İncelenen İşletmelerde Mücadele Edilen Zararlıların Dağılımı Hatay Oran Adet (%) 10 83.34 Zararlı Etmenleri Zeytin Kurdu Zeytin Pamuklubiti Kırlangıç Böceği Zeytin Sineği Toplam Mersin Oran Adet (%) 6 33.33 Osmaniye Oran Adet (%) 10 71.42 Adana Oran Adet (%) 1 25.00 Toplam Oran Adet (%) 27 56.25 1 8.33 7 38.89 2 14.29 3 75.00 13 27.08 0 0.00 5 27.78 0 0.00 0 0.00 5 10.42 0 0.00 18 100.00 2 14 14.29 100.00 1 8.33 12 100.00 0 0.00 4 100.00 3 6.25 48 100.00 4.7.7.5. Sulama Birçok kültür bitkisinde olduğu gibi zeytinde de su, verim ve kaliteyi artıran önemli etkenlerden birisidir. Zeytin yıllık 650-700 mm yağış isteyen bir bitkidir. Daha az yağış alan veya yağışın düzensiz olduğu bölgelerde bitkinin su ihtiyacının sulama ile karşılanması gerekmektedir. Zeytin bitkisi suya en çok çiçeklenme-dane tutma dönemi (Haziran) ile çekirdeğin sertleşmeye başladığı dönemde (Ağustos-Eylül) gereksinim gösterir. Bu dönemde toprakta yeterli suyun bulunması hem dane tutumunu artırır hem de danenin irileşmesini sağlar. Bu nedenle Mayıs ve Ağustos ayları zeytin sulaması için uygundur. Zeytinin bol çiçek vermesine rağmen çok az dane tutması veya dane dökülmesinin en büyük nedeni topraktaki suyun yetersiz olmasıdır (Bülbül, 2008). Ülkemizde zeytin bahçelerinde sulama yöntemleri, yüzey sulama (karık), yağmurlama ve mikro sulama olarak adlandırılan damla sulamadır. Yüzey sulama sistemleri, çok su harcanan, her yıl karık, tava hazırlığı için yüksek işçilik maliyeti gerektiren yöntemlerdir. Diğerlerinde ise tesis masraflarının yüksekliği sorun olabilmektedir ancak işçilik maliyeti açısından avantaj sağlamaktadır (DPT, 2001). Görüşme yapılan işletmecilerin %49.23’ü her yıl düzenli olarak sulama yapmaktadır. İller itibariyle düzenli olarak sulama yapılan işletmelerin oranı Hatay’da %26.56, Mersin’de %86.05, Osmaniye’de 18.75 ve Adana’da %100’dür. Sulama yöntemlerinden en yaygın olanı %53.13 ile damla sulamadır (Tablo 4.36). Bunu, %37.50 ile çanak, %9.37 ile salma sulama takip etmektedir. Çanak sulama Adana (%85.71), Hatay (%70.59) ve Osmaniye’de (%66.67) ağırlıklı olarak tercih edilirken, Mersin’de damla sulama en fazla rastlanan sulama yöntemidir (%78.38). Tablo 4.36. İncelenen İşletmelerde Sulama Yöntemleri Sulama Yöntemleri Damla Çanak Salma Toplam Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam Oran Adet Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) (%) 3 17.65 29 78.38 1 33.33 1 14.29 34 53.13 12 70.59 4 10.81 2 66.67 6 85.71 24 37.50 2 11.76 4 10.81 0 0.00 0 0.00 6 9.37 17 100.00 37 100.00 3 100.00 7 100.00 64 100.00 Bir üretim periyodunda sulama sayısı ortalama 4.78’dir. Bu sayı, Mersin’de 5.66, Osmaniye’de 4.67, Hatay’da 3.41 ve Adana’da 3.29’dur. 63 4.7.7.6. Diğer Bakım İşlemleri Budama: Zeytinde kaliteli ürün elde edebilmek amacıyla periyodik olarak yapılan uygulamalardan biridir. Bu işlem muhtelif zaman ve yaşlarda değişik amaçlarla ağacın bazı sürgün ve dallarının kesilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım içinde, farklı yaş ve biçimlerde yapılacak budamalar çeşitli isimler almaktadır. Zeytin uzun ömürlü bir bitkidir ve hayat devreleri, “Gençlik Devresi” (4-10 yıl), Verimlilik Devresi” (11-50 yıl) ve Yaşlılık Devresi” (50< yıl) olmak üzere 3’e ayrılmaktadır. Zeytin ağacının budanması, hayat devrelerine uygun olarak; şekil budaması, verimlilik budaması ve mahsul budaması olmak üzere 3 grupta incelenebilir. Yeni dikilen zeytin fidanları ilk iki yıl budanmamalı ve 2. yılın sonunda hafif bir şekil budaması yapılmalıdır. İki yıl sonunda 40-90 cm yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan çıkan 3 ana dal bırakılır. Öteki dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru eğilerek bağlanır. Ayrıca dip sürgünleri ve diğer dallar çıkartılır (DAZB, 2010). Verime yatmış ağaçlarda, yıldan yıla düzenli verim alınabilmesi için her yıl yapılan hafif budama mahsul budaması olarak isimlendirilmektedir. Bu budamada belirli bir kural yoktur. Ağacın yaşı, ürün durumu ve gelişmesi gibi özellikler göz önüne alınarak yapılır. Kural olarak mahsul budaması ürün yılının basında (Mart-Nisan) yapılır. Yukarıya doğru büyüyen taç yan dallarının uçları alınmaktadır. Sürgün gelişmesi kuvvetli ise, bunların uçları alınır ya da bir bölümü dipten çıkarılır. Böylece seyreltme tamamlandığında o yıl ürünün kalitesi artar, ayrıca gelecek yıl ürün verecek sürgünler iyi gelişeceğinden ertesi yılda bir miktar ürün alınması sağlanır. Zamanla ürün verimi azalmış, taç kısmı dağılmış ve muhtelif sebeplerden zarar görmüş ağaçların yeniden şekillendirilmesine “gençleştirme budaması” adı verilmektedir. Gençleştirme budaması ağacın kök/gövde dengesini bozmadan, yaşlanmış ve odun kısmı çoğalmış dalların kesilerek yerlerine yenilerinin oluşturulmasıdır. Budama işi yörede budamacı olarak nitelendirilen kişiler tarafından yapılmaktadır. Ancak üreticilerin bu kişilerin tam olarak konu uzmanı olmaları ile ilgili endişeleri bulunmaktadır. Budama işlemini, üreticilerin %54.03’ü Şubat- Mart, %45.97’si Kasım-Aralık aylarında yapmaktadır. Toprak İşleme: Zeytin ağaçlarında dane verim ve kalitesini artıran kültürel işlemlerden birisi de toprak işlemedir. Hasat sonu kış yağmurlarının toprağa daha iyi işlemesi için sıra araları pullukla 2025 cm derinlikte işlenebilir. Ağır topraklar kumlu topraklara göre daha derin işlenmelidir. İlkbaharda ise kazayağı, diskaro, kombine tırmık gibi aletlerle yüzeysel sürüm yapılır. Bu dönemdeki toprak işlemenin çiçek tutumu başlangıcından birkaç hafta önce bitirilmiş olması gerekir. Yüzeysel toprak işleme, sulamadan sonra yüzeysel toprağın yapısını iyileştirmekte ve yabancı ot kontrolü sağlamaktadır. Araştırma alanında görüşülen işletmelerin %96.15’inde her yıl düzenli olarak toprak işleme yapmaktadır. Toprak işleme yapan üreticilerin %25.60’ı 1 kez, %46.40’ı 2 kez, %28.00’ı ise 3 kez sürüm yapmaktadır. İşletmelerde toprak işleme ilk olarak Mart, ikinci olarak Nisan, üçüncü olarak ise Mayıs aylarında yapılmaktadır. Bu işlem, işletmelerin %60.80’inde kazayağı veya diskarovla, %39.20’sinde çapa ile sadece ağaçların taç izdüşümlerini kapsayacak şekilde yapılmaktadır. 4.7.7.7. Hasat Zeytin ağaçlarında hasat olgunluğu ve hasat dönemi danenin değerlendirme şekline bağlı olarak farklılık göstermektedir. Genellikle salamura yeşil zeytine işlenecek danelerin (sarımsı-yeşil bir renge ulaştığında) hasadı Eylül-Ekim aylarında yapılmaktadır. Daneler siyah salamuralık ve yağlık olarak işlenecekse, hasada Kasım-Aralık aylarında başlanmalıdır. Ancak meyve etinde yumuşama olmamasına da dikkat edilmelidir (Kayahan ve Tekin, 2006). Zeytinlerin hasadında tercih edilecek yöntemler, zeytinliklerin taban yapısı, ağaçların şekil ve büyüklüğü ve arazinin düz ve meyilli olma durumu gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Zeytin hasadında yararlanılan başlıca yöntemler aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir (Saraçoğlu, 2008). a) Geleneksel Hasat Yöntemleri 64 - Ağacın kendi haline bırakılması - Ağaçtan elle toplama - Ağacın silkelenmesi ve sarsılması - Ağacın sırıklanması b) Mekanik Hasat Yöntemleri - Basit el aletleri - Elde-omuzda-sırtta taşınan zeytin hasat makineleri - Traktör ile kullanılan zeytin hasat makineleri Geleneksel Hasat Yöntemleri; Türkiye’de yoğun bir şekilde uygulanan bu hasat yönteminde, meyvelerin ağaçtan alınması elle toplayarak, silkeleyerek veya sırıklarla vurarak yapılmaktadır. Bunun yanı sıra bazı yörelerde, dallardaki meyveler sırıklarla çırpılarak, toprak yüzeyine veya yere serilmiş yaygılar üzerine düşürülmektedir. Ağaçtaki meyveler düşürüldükten sonra zeytinler yaygı ya da sıkıştırılmış zemin üzerinden elle toplanarak, kasalar ya da çuvallar ile işletmelere taşınmaktadır. Zeytinleri ağaç üzerinden sıyırma, genellikle danelerin sağlam yapıda, dalların bol meyve yüklü ve aşağıya doğru sarkık olması halinde, iyi kalitede yağ elde edilmesine olanak vermektedir. Ancak sıyırma sırasında, bir sonraki yılda meyveye yatacak olan filizlerin kırılmaması ya da zedelenmemesi ve dane oluşumunu etkileyecek yaprakların dökülmemesine de özen gösterilmelidir. Bu tür uygulamalarda görülen hatalar zeytinde periyodisiteye bağlı verim düşüklüğünün bir sonraki yıl daha şiddetli bir şekilde yaşanmasına sebep olacaktır. Zeytinlerin ağaç üzerinden elle toplanması, elde dilecek yağın yüksek kalitede olmasını sağlarsa da yoğun bir işgücünü gerektirdiğinden, ürün maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır (Kayahan ve Tekin, 2006). Makineli Hasat Yöntemleri: Zaman içerisinde, ağaç üzerinden elle yapılan hasada alternatif olarak çıkmıştır. Zeytin hasat mekanizasyonu çalışmalarında ilk zamanlarda basit el aletleri kullanılmıştır. Bunlar ağaçtan elle toplama sırasında kullanılan yardımcı aletlerdir. İşgücü masraflarının azaltılması açısından avantaj sağlayamamışlardır. Elde-omuzda-sırtta taşınan hasat makineleri, zeytin yetiştiriciliğinin düz plantasyonlar dışında eğimli arazilerde yapılması durumunda traktörün giremediği yerlerde kullanılan makinelerdir. Traktör ile kullanılan hasat makineleri ise genellikle düz bahçelerde ve yeni plantasyonlarda kullanılmaktadır. Bu makinelerle (elde-omuzda-sırtta taşınan ve traktöre ile kullanılan hasat makinelerinde), ağaç gövdesine veya ana dallarına tutturulmuş sarsıcılar kullanılarak olgunlaşmış zeytin danelerinin en az zedelenmeyle dökülmesi sağlanmaktadır. Bu makinelerin çalışmasında ortak prensip, zeytin ağacının ya da dalların titreştirilerek, olgunlaşmış danelerin en az seviyede zedelenerek ağaçtan dökülmesini sağlamaktır. Makineli hasatta, ağaçlar irilik ve şekil bakımından, sarsıcılar tarafından uygulanan titreşimi doğru ve yeterli düzeyde dallara ulaşmasını sağlamaya uygun olmalıdır. Araştırma alanında üreticilerin %43.09’u zeytin hasadını elle toplayarak gerçekleştirmektedir (Tablo 4.37). Bunu sırıkla çırparak (%26.83) ve el ile sıyırma (%21.14) yöntemleri takip etmektedir. Bu yöntemlerin yanı sıra az sayıda üretici tarakla sıyırarak ve makineyle hasat yapmaktadır. Hatay’da hasat yoğun olarak sırıkla çırparak (%48.44) yapılırken, Mersin’de el ile toplama (%53.49) ve Osmaniye’de tarakla sıyırma (%56.25) yöntemleri daha fazla tercih edilmektedir. Adana’daki ağaçlar 10 yaşın altında olduğu için henüz hasat yapılmamaktadır. Bu nedenle değerlendirmeye alınmamıştır. Tablo 4.37. İncelenen İşletmelerde Hasat Yöntemleri Hasat Yöntemleri El ile toplama Sırıkla çırpma El ile sıyırma Tarakla sıyırma Makine ile hasat Toplam Hatay Mersin Osmaniye Toplam Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) Adet Oran (%) 23 35.94 23 53.49 7 43.75 53 43.09 31 48.44 2 4.65 0 0.00 33 26.83 8 12.50 18 41.86 0 0.00 26 21.14 1 1.56 0 0.00 9 56.25 10 8.13 1 1.56 0 0.00 0 0.00 1 0.81 64 100.00 43 100.00 16 100 123 100.00 65 Hasat yönteminin seçiminde etkili olan başlıca unsur, ürünün pazarda değerlendirilme şeklidir. Hatay’da üreticiler, zeytinin daha çok yağa işlenerek değerlendirildiğini, bundan dolayı ürünün zedelenmesinin önemli olmadığını ve bu yüzden sırıkla çırpmada bir sakınca görmediklerini belirtmişlerdir. Mersin’de ise ürün daha çok sofralık olarak değerlendirildiğinden dane görüntüsü önem kazanmakta ve üreticiler, ürün hasadını el ile toplayarak ya da sıyırarak yapmaktadır. Osmaniye’ye bakıldığında üreticiler, ağaçların henüz genç olması sebebiyle verim açısından ağaç bakımlarının önemli olduğunu ve yanlış hasadın genç omcalara zarar vereceği konusunda endişeli olduklarını ifade etmişlerdir. 4.7. 8. Üreticilerin Mevcut Desteklerden Yararlanma Durumları ve Destekler Hakkındaki Görüşleri Tarımsal üretimin doğa koşullarına olan bağımlılığı, tarım sektöründe çalışanların gelirlerinde, fiyat mekanizmasında ve bununla ilişkisi bulunan diğer alanlarda istikrarsızlıklara neden olarak, gerek mikro anlamda çiftçilerin, gerekse makro anlamda ekonominin genelinde çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda, tarım sektörünün toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılaması ve diğer sektörlere hammadde temininde bulunması, sektörü bir derece daha ön plana çıkararak tarım sektörünün korunması konusunda gereklilikleri ortaya çıkarmaktadır (Acar ve Bulut, 2009). Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı sektörü gerek istihdam açısından gerek yarattığı katma değer açısından önem arz etmesi ve bu önemin gün geçtikçe artması sebebiyle çeşitli destekleme politikası araçlarıyla desteklenmektedir. Bu politika araçları 4.6 numaralı bölümde incelenmiştir. Çalışmanın bu bölümünde, üreticilerin, özel olarak zeytincilik sektörünün geliştirilmesine yönelik verilen destekleme araçları (düşük ücretli fidan desteği, bahçe tesisi desteği ve zeytinyağı primi desteği) konusunda bilgi düzeyi, yararlanma durumları ve desteklemelerden faydalanırken karşılaştıkları sorunlarla ilgili elde edilen veriler sunulmuştur. Araştırma bölgesinde üreticilerin %80.77’sinin düşük ücretli fidan desteği, %52.31’inin zeytinyağı primi ve %50.00’sinin bahçe tesisi desteğinden haberdar oldukları saptanmıştır (Tablo 4.38). Üreticilerin %19.23’ü ise zeytin ve zeytinyağı sektörüne verilen destekleme araçları konusunda herhangi bir bilgiye sahip değildir. Tablo 4.38. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Destekler Hakkında Bilgi Sahibi Olma Durumu Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam* Oran Oran Oran Oran Oran Desteklemeler Adet (%) Adet %) Adet (%) Adet (%) Adet (%) (n/64) (n/43) (n/16) (n/7) (n/130) Düşük ücretli fidan desteği 49 76.56 36 83.72 13 81.25 7 100.00 105 80.77 Zeytinyağı primi 41 64.06 9 20.93 11 68.75 7 100.00 68 52.31 Bahçe tesisi 25 39.06 23 53.49 10 62.50 7 100.00 65 50.00 *Birden fazla seçenek işaretlenmiştir. Bölgedeki üreticilerin %71.54’ü düşük ücretli fidan desteği, %15.38’i kapama bahçe tesisi desteği ve %13.85’i zeytinyağı primlerinden faydalanırken, %28.46’sı ise herhangi bir destekten faydalanmamaktadır (Tablo 4.39). Kapama bahçe tesisi desteğinden 10 dekardan büyük tapulu arazisi olan üreticiler faydalanabilmektedir. Oysa, bölgedeki zeytin bahçeleri genellikle küçük ölçeklidir veya arazilerin tapu sorunu söz konusudur. Özellikle Mersin’in Mut ilçesinde ve Hatay’da zeytincilik atadan gelen bir tarımsal faaliyet olduğu için bahçeler miras yoluyla bölünerek aktarılmış ve bu her iki sorunu da 66 beraberinde getirmiştir. Nitekim bahçe desteğinden yararlanma karşılaştırıldığında Hatay’da daha düşük olduğu görülmektedir. oranının diğer illerle Tablo 4.39. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin ve Zeytinyağıyla İlgili Desteklerden Faydalanma Durumu Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam* Oran Oran Oran Oran Oran Desteklemeler Adet (%) Adet (%) Adet (%) Adet (%) Adet (%) (n/64) (n/43) (n/16) (n/7) (n/130) Düşük ücretli fidan 43 67.19 33 76.74 10 62.50 7 100.00 93 71.54 Bahçe tesisi 1 1.56 12 27.91 1 6.25 6 85.71 20 15.38 Zeytinyağı primi 15 23.44 3 6.97 0 0.00 0 0.00 18 13.85 *Birden fazla seçenek işaretlenmiştir. Zeytinyağı priminden faydalanmak isteyen üreticiler, en az 1,000 kg satış yapmak ve bu satış işlemini, üretim sezonu içerisinde (hasat tarihi ile son başvuru tarihi arasındaki süreyi içeren) bir alım satım belgesi (müstahsil makbuzu veya fatura) ile belgelendirmek zorundadır. Üreticiler, bu konuda bürokratik işlemleri yerine getirmede sıkıntı yaşadıklarını sıkça dile getirmişlerdir. İşletmelerin küçük ölçekli olması, sıkımın zeytin olgunlaştıkça yapılması, fiyat avantajı nedeniyle satışların tüccara yapılması ve tüccarların bu satışları faturalandıramaması nedenleriyle üreticiler bu primden faydalanma konusunda zorluklar yaşamaktadır. 4.7.9. Üreticilerin Kooperatifleşme Durumları ve Kooperatifleşme İle İlgili Düşünceleri Tarım sektörü çok sayıda küçük ölçekli işletmenin faaliyette bulunduğu bir sektördür. Bu üreticilerin, tek başlarına üretim ve pazarlama hizmetlerini yerine getirmeleri oldukça büyük bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşımında pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla üreticilerin bir arada ve toplu olarak hareket etmelerine olanak sağlayan organizasyonlardan biri de pazarlama kooperatifleridir. Pazarlama kooperatifleri ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşmasında bir takım hizmetlerin karşılanmasına yardımcı olmaktadır. Bu hizmetler; ürünlerin toplanması, derecelere ayrılması, standardizasyonu, ambalajlanması, depolanması, işlenmesi, taşınması, mali işlerin halledilmesi, toptancı düzeyinde dağıtılması ya da satılmasıdır. Pazarlama kooperatifleri pazarlama karının ürün üreticisine yöneltilmesi, pazarlama masraflarının azaltılması ve pazarlama hizmetlerinin düzenlenmesi bakımından oldukça büyük faydalar sağlamaktadır (Güneş, 1996). Çalışma kapsamında üreticilerin kooperatiflere üyelik durumları ve bu konuda beklentileri incelenmiştir. Üreticilerin sadece %10.76’sı Tarım Kredi Kooperatifi üyesi olup, başka bir kooperatife üyelikleri bulunmamaktadır. Araştırma bölgesinde zeytincilik sektörüyle ilgili sadece Mersin’in Mut ilçesinde 2 adet kooperatifin kurulduğu ancak bir takım aksaklıklar nedeniyle düzensiz olarak ve önemsiz ölçekte faaliyette bulundukları tespit edilmiştir. Zeytinyağı üretim ve pazarlaması ile ilgili bir kooperatife duyulan ihtiyacın düzeyini belirmek amacıyla “Zeytin ve zeytinyağı üretim ve pazarlaması ile ilgili bir pazarlama kooperatifi sizin için faydalı olabilir mi?” sorusu yöneltilmiştir ve bu soruya olumlu yanıt verenlere ihtiyaç duyulan hizmetlerin neler olduğu sorulmuştur. Üreticilerin %91.54’ü böyle bir kooperatifin faydalı olacağını düşünürken, %5.38’i herhangi bir faydasının olmayacağı görüşündedir. Geriye kalan üreticiler ise fikirleri olmadığını belirtmiştir. Bir kooperatif kurulmasının faydalı olacağını düşünen üreticiler, böyle bir kooperatifin kurulması halinde alıcı bulmada kolaylık (%57.69), ürünlerini daha iyi fiyata satma olanağı (%43.08) ve girdi 67 temini (%21.54) konularında fayda sağlamasını beklediklerini ifade etmişlerdir (Tablo 4.40). Kooperatiften beklenen diğer hizmetler ise markalaşmada öncülük ve kolaylık, salamura işleme tesisi, güvenilir alıcı bulma imkânı ve fiyat garantisidir. İller itibariyle bakıldığında da tüm illerde üreticilerin kooperatiflerden en önemli beklentileri alıcı bulmada kolaylık, daha iyi fiyat olanağı ve girdi temininde kolaylıktır. Bir pazarlama kooperatifinin faydalı olmayacağını ifade eden üreticiler ise, bu konuda güven eksikliği olmasını sebep olarak göstermişlerdir. Sonuç olarak üreticiler büyük oranda bölgede bir pazarlama kooperatifinin faydalı olacağını düşünmektedir. Üreticiler, özellikle satış olanaklarının artması ve piyasada fiyat konusunda tüccara alternatif bir fiyat bulma beklentisi içerisindedir. Bu durum hali hazırda zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin pazarlanmasında bir takım sorunların yaşandığını, gelecek yıllarda üreticilerde artan üretim miktarı ile beraber bu sorunların da artacağı endişesinin olduğunu göstermektedir. 4.7.10. Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikimi Konusunda Düşünceleri Ülkemizde, zeytinyağı üretim miktarını artırabilmek amacıyla zeytin üretiminde artış hedeflenmiştir. Bir tarımsal ürünün üretim miktarında artış, üretim alanlarında genişleme ya da verimde iyileşme sağlanarak gerçekleştirilebilir. 2004 yılından itibaren zeytin ve zeytinyağı sektörünün geliştirmesi amacıyla uygulanan destekleme politikalarının dikim alanlarında genişlemeye yol açtığı görülmektedir. Bu bölümde, üreticilerin zeytin alanlarında meydana gelen değişiklikler, gelecekte beklenen gelişmeler ve bunların sebepleri ortaya koyulmuştur. Görüşülen üreticilerin %67.69’u son 5 yılda dikim alanlarında artış gerçekleştiğini, geriye kalanı ise herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etmiştir. Zeytin dikim alanlarında artış meydana gelen üreticilerin yarıya yakını bu değişikliğin en önemli sebebini son yıllarda uygulanan destekleme politikaları olarak açıklamıştır. Dikim alanlarında artış meydana gelmesini sağlayan diğer faktörler ise zeytinin toprak için ideal bir bitki olduğunun ve diğer bitkilerle karşılaştırıldığında daha yüksek gelir sağlandığının düşünülmesidir (Tablo 4.41). Tablo 4.41. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Dikim Alanlarını Genişletme Nedenleri Nedenler Adet Oran (%) Desteklemelerden dolayı 37 42.05 Toprak için ideal bir bitki olması 27 30.68 Gelirinin iyi olması 21 23.86 Diğer* 3 3.41 Toplam 88 100.00 *Satışının kolay ve masrafının az olması. Üreticilere gelecekte zeytin dikim alanlarında nasıl bir değişiklik yapmayı düşündükleri sorulduğunda, %61.54’ü genişletmeyi, %28.46’sı azaltmayı düşündüğünü, %10.00’u ise herhangi bir değişiklik planlamadığını ifade etmişlerdir. Gelecekte dikim alanlarında genişleme düşünen üreticiler bunun nedenlerini; zeytinin gelirinin iyi, toprak için ideal bitki, satışının kolay ve masrafının az olması şeklinde sıralamışlardır (Tablo 4.42). 68 Tablo 4.42. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Gelecekte Zeytin Dikim Alanlarında Genişleme Düşünmesinin Nedenleri Nedenler Adet Oran (%) Gelirinin iyi olması 26 32.50 Toprak için ideal bir bitki olması 22 27.50 Satışının kolay olması 15 18.75 Masrafının az olması 12 15.00 Desteklemelerden dolayı 5 6.25 Toplam 80 100.00 Zeytin dikim alanlarını daraltmayı düşünen üreticilerin sebepleri ise maddi imkânlarının yetersiz kalması (%81.08), beklenen üretim artışından dolayı fiyatın düşme olasılığı (%10.81) ve gelecek kuşaklar içerisinde bakım işlemlerini gerçekleştirebilecek kişilerin bulunmamasıdır (%8.11). Değişiklik yapmayı düşünmeyen üreticiler ise bunun sebeplerini şu anda sahip oldukları ağaç varlığının kendileri için yeterli olması (%60.65), maddi imkânlarının yetersiz olması (%20.43) ve gelecekte üretim miktarında meydana gelecek artıştan dolayı yaşanabilecek pazarlama problemlerinden endişe etmeleri (%18.92) olarak ifade etmişlerdir. 4.7.11. Üreticilerin Zeytin Üretiminde Karşılaştıkları Sorunlar Araştırma alanında zeytinciliğin geliştirilmesi mevcut sorunların ve ihtiyaçların tam olarak ortaya koyulması ile mümkündür. Zeytincilik sektöründe kaliteli ve standart ürün üretiminin sağlanması, üretimde karşılaşılan sorunların belirlenip, bu sorunlara çözüm getirilmesi ile mümkündür. Bu amaçla, bu bölümde, zeytin üretiminde karşılaşılan sorunlar irdelenmiştir. Üreticilere “Zeytin yetiştiriciliğinde en çok sorun yaşadığınız konu nedir?” sorusu sorulmuş ve yanıtları değerlendirilmiştir. Görüşme yapılan üreticiler en önemli sorunlarını sulama (%33.85), hasat (%33.85) ve gübreleme (%13.85) olarak ifade etmişlerdir (Tablo 4.43). Bunun yanı sıra üreticiler ilaçlama ve fidan temini konularında da sorunla karşılaşmaktadır. İller itibariyle değerlendirildiğinde bu sorunların önem sırası değişmektedir. Hatay’da ve Osmaniye’de en önemli sorun hasat iken, Mersin’de sulama, Adana’da gübrelemedir. Tablo 4.43. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Yetiştiriciliğinde Karşılaştıkları Sorunlar Hatay Mersin Osmaniye Adana Toplam Oran Oran Oran Oran Oran Sorunlar Adet (%) Adet (%) Adet (%) Adet (%) Adet (%) (n/64) (n/43) (n/16) (n/7) (n/130) Sulama 15 23.44 27 62.79 2 12.50 0 0.00 44 33.85 Hasat 17 26.56 11 25.58 14 87.50 2 28.57 44 33.85 Gübreleme 10 15.63 4 9.30 0 0.00 4 57.14 18 13.85 Fidan temini 12 18.75 0 0.00 0 0.00 1 14.29 13 10.00 İlaçlama 10 15.63 1 2.33 0 0.00 0 0.00 11 8.46 Toplam 64 100.00 43 100.00 16 100.00 7 100.00 130 100.00 Sulama konusunda üreticilerin en sık yaşadıkları problemler sulama suyunun yetersizliği ve sulama maliyetinin fazlalığı olduğunu ifade etmiştir. Sulama suyunun yetersizliği Hatay, Osmaniye ve Adana’da; sulama maliyetinin yüksekliği Mersin’de ise ön plana çıkmaktadır. Üreticiler ayrıca, damla sulama sisteminin öneminin farkında olduklarını ancak arazilerin eğimli olmasının sorun yarattığını ve arazinin uygun olması durumunda ise damla sulama tesis maliyetini karşılama konusunda yetersiz olduklarını ifade etmişlerdir. 69 Hasatla ilgili olarak, üreticilerin karşılaştıkları en önemli sorun hasat işçiliği ücretinin pahalı olmasıdır. Hasat ücreti olarak özellikle Hatay ve Mersin illerinde ayni ödeme yapılması oldukça yaygın bir uygulamadır. Elle toplayarak hasatta işçilik masrafı yaklaşık 1/4 kadar olabilmektedir. Bu yüksek bedele katlanmak istemeyen kimi üreticiler elle toplamanın yerine sırıkla toplamayı tercih etmektedir. Hasat sırasında karşılaşılan diğer sorunlar ise, istenilen zamanda ve miktarda işçi bulunamaması ile hasat makinesinin yaygınlaşmamış olmasıdır. Gübreleme sırasında, üreticilerin karşılaştıkları en önemli problemler gübre fiyatlarının yüksekliği ve gübreleme konusunda bilgi yetersizliğidir. Gübre fiyatlarının yüksek oluşu tüm illerde karşılan en önemli sorundur ancak Mersin’ de üreticiler ayrıca gübre konusunda bilgi yetersizliğinin de sorun yarattığını dile getirmişlerdir. Ayrıca, üreticilerin arasında toprak analizi yaptıranların oranı (%11.54) oldukça düşüktür. Üreticiler bu durumun sebebini, analiz ücretlerinin yüksek olması ve Tarım İl Müdürlüğü’nden geç yanıt alınması olarak belirtmişlerdir. Analiz yaptıran üreticiler ise laboratuarların uzak olması, analiz sonuçlarının gecikmesi ve ücretlerin yüksekliği ile ilgili sıkıntı yaşamaktadır. Fidan temininde karşılaşılan en önemli sorunlar ise sırasıyla çeşitlerin ismine doğru çıkmaması, hastalıklardan ari fidan temininde sorun yaşanması, kaliteli fidan temininin zorluğu ve fidan fiyatlarının yüksek olmasıdır. Bu konuda, özellikle Mersin’de sorun yaşanmakta olup karşılaşılan en büyük sorun hastalıklardan ari fidan teminidir. Hatay ve Adana’da az sayıda üretici sorunla karşılaşırken, Osmaniye’de sorun yaşadığını bildiren olmamıştır. İlaçlama sırasında herhangi bir sorunla karşılaşıp karşılaşmadıkları sorulduğunda üreticilerin yarıya yakını çeşitli problemler yaşadıklarını ifade etmişlerdir. İşletmecilerin karşılaştıkları en önemli sorunlar, ilaç fiyatlarının yüksek oluşu, kimyasal mücadele konusunda bilgi yetersizliği ve alet-makine temininde zorluklarla karşılaşılmasıdır. İller itibariyle bakıldığında Hatay’da ve Osmaniye’de ilaç fiyatlarının yüksekliği en önemli problem olarak belirlenirken, Mersin’de ve Adana’da kimyasal mücadele konusunda bilgi yetersizliği öne çıkmaktadır. Diğer bakım işlemleriyle ilgili olarak üreticilerin yoğun olarak karşılaştıkları sorunlar işçilik ücretlerinin fazla olması, alet-ekipman yetersizliği ve mazotun pahalı olmasıdır. İller bazında değerlendirildiğinde en önemli sorunlar Hatay’da alet-ekipman yetersizliği ve mazotun pahalı olması, Mersin’de işçilik ücretlerinin fazla olması, Osmaniye’de alet-ekipman yetersizliği ve Adana’da ise bakım işlemleri konusunda bilgi yetersizliğidir. 4.8. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin, Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu 4.8.1. Zeytin Pazarlama Organizasyonu 4.8.1.1. Zeytinin Değerlendirilmesi İncelenen işletmelerde işletme başına ortalama 7,152 kg dane zeytin elde edilmektedir. Bu rakam, Hatay’da 6,972 kg, Mersin 7,662 kg ve Osmaniye’de 6,502 kg’dır. Elde edilen zeytinin büyük bir bölümü (%69.05) zeytinyağına işlenirken, %23.96’sı dane zeytin olarak satılmakta, %5.58’i hasat işçiliği ücreti olarak işçilere verilmekte, %1.41’i ise öz tüketimde kullanılmaktadır (Tablo 4.44). Adana’da ise ağaçlardan henüz tam olarak verim alınmadığından, pazarlama organizasyonun değerlendirilmesinde bu ile yer verilmemiştir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde dane zeytinin değerlendirilme şekli Türkiye geneliyle büyük benzerlik göstermektedir. Türkiye genelinde (20082009 yılları ortalaması) dane zeytinin %64.71’i zeytinyağına işlenerek, %35.29’u sofralık zeytin olarak değerlendirilmektedir (TUİK, 2011). Zeytin üretiminin değerlendirilmesinde iller arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Üretilen zeytin, Hatay’da ve Osmaniye’de sırasıyla %89.31’i ve %94.74’ü zeytinyağına işlenmektedir. Mersin’de ise yağa işlenme oranı %29.25 olup, üretimin %63.08’i dane zeytin halinde pazara sunulmaktadır. İşçilere hasat işçiliği ücreti olarak verilen dane zeytin miktarı %1.47 ile %6.86 arasında değişmektedir. Bu miktarın Hatay’da ve Mersin’de nispeten yüksek olmasının sebebi, bu illerde zeytin hasadında işgücü ücretlerinin pahalı olması ve işçilerin hasat edilen ürünün %20-25’ini talep etmeleridir. Öz tüketime ayrılan miktar ise %0.95 ile %1.44 arasında değişmekte olup, ilden ile büyük farklılıklar yoktur. 70 Tablo 4.44. İncelenen İşletmelerde Zeytin Değerlendirme Durumu (%) Değerlendirme Durumu Hatay Mersin Osmaniye Yağa işlenen 89.31 29.25 94.74 Satılan 2.39 63.08 2.84 İşçilere verilen 6.86 6.15 1.47 Öz tüketim 1.44 1.52 0.95 Toplam 100.00 100.00 100.00 * Adana’da ağaçlar henüz meyve veren yaşta olmadığından Tabloda yer verilmemiştir. Ortalama* 69.05 23.96 5.58 1.41 100.00 Zeytinyağına ait pazarlama kanalları ve uygulanan pazarlama hizmetleri Bölüm 4.8.2’de, sofralık zeytin işletmelerinde işlenen zeytine ait pazarlama kanalları ve uygulanan pazarlama hizmetleri Bölüm 4.8.3’de ayrıntılı olarak verilmiştir. 4.8.1.2. Üreticilerin Zeytin Pazarlamasında Karşılaştıkları Sorunlar Üreticiler zeytin pazarlamasında bir takım problemler yaşamaktadır. Zeytin pazarlamasıyla ilgili 34 üretici sorunla karşılaştığını bildirmiştir. Bu üreticiler, zeytin fiyatlarının düşüklüğü, alıcıların azlığı, ürünü hemen satma zorunluluğu ve tüccarlar karşısında pazarlık güçlerinin az olması nedeniyle sorun yaşadıklarını ifade etmişlerdir. 4.8.2. Zeytinyağı Pazarlama Organizasyonu 4.8.2.1. Pazarlama Kanalları Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin üreticileri hasat ettikleri zeytinleri, bölgede faaliyet gösteren fabrika ve preselerde zeytinyağına işleyerek, elde ettikleri yağın bir kısmını (%7-8) sıkım ücreti (hak yağ) olarak bu işleme tesislerine bırakmaktadır (Şekil 4.39). Kalan yağ ise çeşitli şekillerde değerlendirilmek üzere işletmeye getirilmektedir. Bu şekilde değerlendirilecek zeytinyağı miktarı işletme başına 1,150 kg’dır. Bu miktar Hatay (1,548 kg) ve Osmaniye’de (1,296 kg) benzerlik gösterirken Mersin’de (505 kg) nispeten düşüktür. Mersin’deki rakamın düşük olması, üreticilerin ürünlerini genellikle sofralık zeytin olarak değerlendirmeyi tercih etmelerinden kaynaklanmaktadır. Zeytin işletmelerindeki yağın %88.24’ü pazara sunulurken, öz tüketime ayrılan ve hediye olarak verilen zeytinyağının oranı sırasıyla %10.45 ve %1.31’dir (Tablo 4.45). Pazarlama oranı, Hatay (%90.39) ve Osmaniye’de (%92.62) Mersin’e göre (%74.24) daha yüksektir. Bunun sebebi, Mersin’de diğer illere göre işletme başına daha az miktarda yağ üretilmesinden dolayı öz tüketime ayrılan oranın yüksek olmasıdır. Ege Bölgesi’nde önemli zeytinyağı üreticisi illerde yapılan bir çalışmada pazarlama oranı %96.30 olarak hesaplanmıştır (Olgun, 1988). Aydın ilinde yapılan başka bir çalışmada ise bu oran %78.00 olarak bulunmuştur (Konak ve ark., 1998). Buna göre, araştırma alanında incelenen illerde belirlenen zeytinyağı pazarlama oranlarının Türkiye’de önemli zeytinyağı üretim bölgesi olan Ege Bölgesi ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Tablo 4.45. İncelenen İşletmelerde Zeytinyağı Değerlendirme Durumu (%) Değerlendirme Durumu Pazara sunulan Ailede tüketilen Hediye verilen Toplam Hatay 90.39 8.13 1.48 100.00 Mersin 74.24 24.06 1.70 100.00 Osmaniye 92.62 7.28 0.10 100.00 Araştırma bölgesinde zeytinyağı pazarlama kanalları Şekil 4.39’da gösterilmiştir. 71 Ortalama 88.24 10.45 1.31 100.00 72 Üreticilerin zeytinyağı satışlarında önem sırasıyla tüccarlar, doğrudan tüketiciler ve fabrikalar olmak üzere başlıca üç pazar alternatifleri bulunmaktadır. Bunların yanı sıra oldukça az miktarda ürün preselere satılmaktadır. Üreticilerin satış yerlerinin önem dereceleri ilden ile farklılık göstermektedir. Hatay’da ve Mersin’de tüccarlara, Osmaniye’de ise doğrudan tüketicilere yapılan satışların ağırlıkta olduğu görülmektedir. Bu durumun sebebi, Osmaniye’de üretim miktarının az olmasından dolayı aracılara ihtiyaç duyulmamasıdır (Tablo 4.46). Tablo 4.46. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytinyağı Satış Yerleri (%) Satış Yerleri Tüccar Tüketici Fabrikalar Preseler Toplam Hatay 50.08 14.25 30.07 5.60 100.00 Mersin 61.76 19.62 18.62 0.00 100.00 Osmaniye 20.96 79.04 0.00 0.00 100.00 Ortalama 47.24 24.93 23.83 4.00 100.00 Tüccarlar, üreticiden zeytinyağını toplayarak, herhangi bir işleme tabi tutmadan, aynı şekilde işleme tesislerine satmaktadır. Preseler de ise, hak yağ karşılığı toplanan ve az miktarda da satın alınan zeytinyağı, çoğunlukla tüketicilere satılmakta, geriye kalan az miktardaki ürün ise tüccarlara veya fabrikalara pazarlanmaktadır. Fabrikalar, hak yağ olarak elde ettikleri ve satın aldıkları yağın haricinde bir de kendi bahçelerinden elde ettikleri zeytinleri işleyerek yağ temin etmektedir. Fabrikalarda farklı şekillerde elde edilen zeytinyağı belirli pazarlama hizmetlerine tabi tutulduktan sonra (dereceleme, standardizasyon, paketleme, ambalajlama vs.) ağırlıklı olarak doğrudan tüketicilere, bunun yanı sıra perakendecilere ve toptancılara satılmaktadır. Toptancılar, satın aldıkları ürünü perakendeciler vasıtasıyla tüketicilere ulaştırmaktadır. Bunların haricinde, fabrikaların önemli sayılabilecek bir oranda zeytinyağını dış pazarda değerlendirdikleri görülmektedir. 4.8.2.2. Aracılar Tüccarlar:Bölgede yerel tüccarlar ve yöre dışından gelen tüccarlar olmak üzere iki farklı tüccar tipi söz konusudur. Yerel tüccarlar satın aldıkları zeytinyağını yine yörede faaliyet gösteren fabrikalara satmaktadır. Diğer tüccarlar ise satın aldıkları ürünü genellikle yöre dışındaki fabrikalara satarak faaliyet göstermektedir. Yapılan görüşmeler sonucunda tüccarların zeytinyağı satışlarının %45’inin bölge dışına olduğu belirlenmiştir. Preseler:Zeytinyağı pazarlama kanalı içinde yer alan aracılardan birisi de preselerdir. Günlük 25 ile 50 ton/gün zeytinyağı işleme kapasitesine sahip küçük ölçekli olarak nitelendirilebilecek bu işletmelerin faaliyet gösterdikleri alan genellikle birkaç köyü kapsar. Üreticilerin, preselere getirdikleri zeytinden elde edilen zeytinyağının belli bir yüzdesi bu işletmeler tarafından işleme ücreti (hak yağ) olarak alınmaktadır. Preselerin, bunun yanı sıra küçük miktarlarda da olsa üreticilerden zeytinyağı satın alımı söz konusudur. Bu işletmelerde satışlar büyük oranda doğrudan tüketicilere yapılmakta, geriye kalan az miktarda ürün ise zeytinyağı fabrikalarına ya da tüccarlara pazarlanmaktadır. Fabrikalar:Araştırma bölgesinde tüccarlardan sonra en önemli yere sahip aracı tipi fabrikalardır. Görüşülen fabrikaların kapasiteleri genellikle 50-120 ton/gün arasında değişmektedir. Zeytin bitkisinin gösterdiği periyodisiteden dolayı kapasite kullanım oranları yıldan yıla değişim göstermektedir. Bu fabrikalarda kapasite kullanım oranı 2007 yılında %46.97 iken 2008 yılında %59.39 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde kapasite kullanım oranının ortalama %41.80 civarında olduğu göz önüne alındığında, bölgedeki fabrikalarda kapasite kullanımının Türkiye ortalaması ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. 73 Fabrikalar pazarlayacakları zeytinyağını genellikle kendi yörelerinde bulunan üreticilerden –sıkma ücreti karşılığı olarak ve doğrudan satın alma yoluyla- (%47.17), preselerden (%24.00), tüccarlardan (%14.50) ve bunların dışında kendi bahçelerinden (%14.33) temin ettikleri zeytinleri işleyerek elde etmektedir. Fabrikalarda sıkma bedeli, değişik şekillerde ücretlendirilmektedir. Bunlardan en önemlisi hak yağ şeklinde olup bunun yanı sıra işlenen zeytin veya elde edilen zeytinyağı miktarı da ücretlendirilebilmektedir. Fabrikaların tamamına yakını zeytinyağı alımlarında kalite unsuru olarak asit derecesini (%84.85) dikkate almaktadır. Zeytinyağı satın alırken dikkate alınan diğer özellikler ise duyusal özelliklerdir (%15.15). İşletmelerde elde edilen zeytinyağı büyük oranda natürel birinci (%32.33) olarak satılmaktadır. Geriye kalan zeytinyağı ise önem sırasına göre natürel ikinci (%27.73), riviera (%23.33) ve natürel sızma (%16.61) şeklinde pazara sunulmaktadır. Fabrikaların satışlarını yurtiçi ve yurtdışı satışlar olarak ayırmak mümkündür. Yurtiçi satışlarda en önemli yeri doğrudan tüketiciye (%39.50) satışlar almakta olup bunu perakendecilere (%15.58) ve toptancılara (%13.27) yapılan satışlar takip etmektedir. Perakendeciler ise kendilerine çeşitli şekillerde gelen ürünü tüketicilere sunmaktadır. Geriye kalan %31.65 oranında zeytinyağı ise ihraç edilmektedir. Ürün pazarlamasında aracı tiplerinin önem dereceleri ilden ile farklılık göstermektedir. Elde edilen ürünün Osmaniye’de tamamı, Mersin ve Hatay’da üçte biri doğrudan tüketicilere satılmaktadır (Tablo 4.47). Zeytinyağı dışsatımı yapan işletmelerin tamamı Hatay’da bulunmaktadır. Görüşme yapılan işletmelerde zeytinyağının yarıya yakını (%42.22) dış pazarda değerlendirilmekte ve genellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, İran, Irak gibi Ortadoğu ülkeleri tercih edilmektedir. Ayrıca, bu işletmelerden Amerika Birleşik Devletleri ve AB üyesi ülkelerden Romanya, Litvanya ve İtalya’ya da düşük miktarlarda da olsa ihracat mevcuttur. Tablo 4.47. Fabrikalarda Zeytinyağının Satış Yerleri (%) Satış Yerleri Tüketici İhracatçı Perakendeci Toptancı Toplam Hatay 31.11 42.22 7.50 19.17 100.00 Mersin 33.40 0.00 54.00 12.60 100.00 Osmaniye 100.00 0.00 0.00 0.00 100.00 Ortalama 39.50 31.65 15.58 13.27 100.00 Araştırma alanında bulunan bazı fabrikalar yan tesisleri sayesinde aynı zamanda dolum faaliyetini de yerine getirmektedir. Bu işletmeler genellikle büyük veya ihracatçı fabrikalara ait olup sadece zeytinyağının paketlenmesi işlemini gerçekleştirmektedir. Hatay’da 9 adet, Mersin’de 2 adet olmak üzere bölgede toplam 11 adet dolum tesisi bulunmaktadır. Bu işletmelerin kapasiteleri 140 ton/yıl ile 5,200 ton/yıl arasında değişmekle beraber ortalama 2,500 tondur. Toptancılar:Bu aracı tipi, fabrikalardan aldıkları ürünleri herhangi bir işleme tabi tutmadan perakendecilere ulaştırarak faaliyet göstermektedir. Bu kişiler fabrikalar ile toptancılar arasında faaliyet göstermektedir. Perakendeciler:Nihai tüketiciye satışlar süpermarketler, bakkallar vb. perakendeci satıcılar vasıtasıyla olmaktadır. Bunun yanı sıra fabrikalar kendilerine ait olan satış birimleri aracılığıyla da doğrudan satış gerçekleştirmektedir. 4.8.2.3. Fiyat Oluşumu Görüşülen üreticilere, tüccarlara, fabrika ve prese sahiplerine zeytinyağı satış fiyatlarını etkileyen etmenler sorulmuştur. 74 Üretici satışlarında fiyatı belirleyen faktörler sırasıyla ürün kalitesi (%87.06), ödeme zamanı (%11.76) ve ürün miktarıdır (%1.18). Tüccar, prese ve küçük ölçekli fabrika satışlarında fiyat oluşumunda en etkili faktörün bölgede faaliyet gösteren büyük kapasiteli ve önemli miktarda alım yapan fabrikalar olduğu belirlenmiştir. Fiyat oluşumunda önemli rol oynayan büyük fabrikalar sezon başında (1-15 Eylül) rekolte tahmini yaparak her asit düzeyi için fiyat belirlemekte, sezon boyunca arzdaki değişikliklere göre küçük farklılıklarla bu fiyatlar esas alınmaktadır. Fiyat oluşumunda etkili diğer faktörler ise önem sırasıyla rekolte, arz-talep dengesi, Ege Bölgesi’nde belirlenen fiyatlar, Hatay Ticaret Borsası’nda oluşan fiyatlar ve ihracat miktarı olarak sıralanmıştır. 4.8.2.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi 4.8.2.4.(1). Pazarlama Hizmetleri Toplama:Üreticiler, hasat ettikleri zeytinleri fabrikaya taşıyarak sıkma işlemini gerçekleştirmekte ve elde ettikleri zeytinyağının bir kısmını (%27.83) sıkım işlemi yapılan fabrikalara veya preseye bırakıp (sıkım ücreti ve satış) kalanını işletmelerine getirmektedir. Bu şekilde elde edilen zeytinyağının %24.93’ü işletme avlusunda doğrudan tüketicilere satılmakta ve kalan %47.24’ü tüccarlar tarafından yine üretici işletmelerinden alınarak toplama hizmeti yerine getirilmektedir. Toplama hizmetinin etkin olarak yerine getirilmesi başlıca 4 faktöre bağlıdır (Emeksiz, 1994). Birincisi, tarım işletmelerinin pazarla olan yol bağlantısının durumudur. Araştırma kapsamına giren işletmelerin ulaşım durumu iyi olup, etkinliği azaltıcı bir durumla karşılaşılmamıştır. İkincisi, pazara olan uzaklıktır. Bölgede zeytinyağı fabrikalarda toplanmakta olup, toplama işlemi tüccarlar, komisyoncular ve üreticiler tarafından gerçekleştirilmektedir. İşletmelerin fabrikalara oldukça yakın olduğu ve pazar uzaklığının verimliliği azaltıcı bir faktör olmadığı söylenebilir. Üçüncüsü işletme başına arz miktarıdır. İşletmelerde pazara arz edilen ortalama zeytinyağı miktarı 1,150 kg’dır. Zeytinyağının çabuk bozulabilir bir ürün olmadığı göz önüne alındığında pazarlama miktarının etkinliği azaltıcı bir unsur olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Dördüncüsü, nakliyede kullanılan araçların cinsi ve bulunabilirliği olup bu bakımdan herhangi bir problem söz konusu değildir. Özetlenecek olursa toplama hizmeti sırasında etkinliği azaltacak bir durum söz konusu değildir. İşleme (Pazara Hazırlama):Zeytinyağı işleme teknolojisinin prensibi; zeytinin mezokarp hücrelerinde oluşan yağı açığa çıkarmak ve bu yağı zeytinin diğer bileşenlerinden ayırmaktır. Zeytin meyvesinin yaklaşık %40-55’i zeytin özsuyu, %18-31’i yağ, %14-22’si çekirdekten oluşmaktadır. Zeytin daneleri, yağ randımanı ve kalitesi açısından optimum olgunluğa geldiğinde hasat edilerek sıkma tesislerine getirilmektedir. Burada zeytinlerin oksidatif ve mikrobiyel bozulmaya yol açmayacak şekilde kısa sürede işlenmesi gerekmektedir. Zeytinyağı üretiminde klasik ve modern sistemler kullanılmaktadır. Klasik sistemi mengeneler, kuru sistem (süper presler) ve sulu sistem (torbalı, hidrolik presler) olarak gruplandırmak mümkündür (Kayahan ve Tekin, 2006). Modern (Kontinü Santrifüjlüme) sistemler ise 2 fazlı ve 3 fazlı kontinü, perkolasyon, kombine perkolasyon ve santrifüjleme (sinoleo) sistemi olarak gruplandırılabilir. Son yıllarda zeytinyağı sektöründe klasik sistemlerin terk edilerek modern sistemlere geçilmiş olması, bu sistemlerin içerisinde de 2 ve 3 fazlı kontinü sistemin ülke genelinde ve araştırma bölgesinde yaygınlaşmış olması sebebiyle bu bölümde sadece kontinü sistemlerin çalışma esasları üzerinde durulmuştur. Modern sistemlerin çalışma prensibi temel hatlarıyla Şekil 4.40’da gösterilmiştir. Bu sistemde işlenmeye gelen zeytinlerin taş, toprak ve yabancı maddelerden arındırılması ve mutlaka yıkanması gerekmektedir. Yabancı maddelerden arındırılan zeytinler, hücrelerinde bulunan yağ damlacıklarının açığa çıkarılması için kırma ve ezme işlemine tabi tutulmaktadır. Bu işlem katı/sıvı fazların ayrılması için hamurun hazırlanmasında önemli bir aşamadır. Yoğurma işlemi tamamlanan zeytin hamurunun bünyesinde bulunan yağ fazının ayrılması için dekantör kullanılmaktadır. Kontinü sistemlerde kullanılan dekantörler iki veya üç çıkışlı olabilmektedir. Bu sistemlerden yağ, karasu ve pirina (zeytin meyvesinin fiziksel işlemler uygulanarak yağının ve suyunun büyük kısmı alınmış küspesi) çıkan 75 sistemler “üç fazlı” olarak adlandırılırken, sadece yağ ve yüksek nem içeriğine sahip pirina çıkan sistemler “iki fazlı” olarak adlandırılmaktadır. Katı/sıvı faz ayrımından sonra, elde edilen yağ, bünyesinde bir miktar karasu içerdiğinden sıvı/sıvı faz ayrımı için separatörlerden geçirilerek, kimyasal ve duyusal özelliklerine göre depolanmaktadır. Elde edilen yağ, natürel zeytinyağı özellikleri taşıyorsa natürel olarak depolamak, kimyasal ve duyusal bakımdan uygun özellikler taşımıyor ise rafinasyon işlemine tabii tutmak gerekmektedir (TBMM, 2008). Şekil 4.40. İki ve Üç Fazlı Kontinü Sistem Akışı İki Faz Üç Faz Zeytin Kabulü Zeytin Kabulü Yaprak Ayırma Yaprak Ayırma Yıkama Yıkama Kırma Kırma Yoğurma Yoğurma Dekantasyon Karasu+Pirina Dekantasyon Zeytinyağı Zeytinyağı Seperatör Seperatör Zeytinyağı Zeytinyağı Karasu Kaynak: TBMM, 2008. 76 Pirina Karasu Zeytinyağı, Türk Gıda Kodeksi tarafından 2010 yılında yürürlüğe konulan ve Resmi Gazete’de yayınlanan “Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği”nde belirlenen kriterlere göre 4 sınıfa ayrılmaktadır (RG, 2010). Natürel zeytinyağı: Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, dekantasyon, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen yağları ifade etmektedir. Natürel zeytinyağları; natürel sızma, natürel birinci ve ham zeytinyağı/rafinajlık olarak ayrılmaktadır. Natürel sızma zeytinyağı; Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0.8 gramdan fazla olmayan yağlardır. Natürel birinci zeytinyağı; Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 2.0 gramdan fazla olmayan yağlardır. Ham zeytinyağı/Rafinajlık: Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 2.0 gramdan fazla olan veya duyusal ve karakteristik özellikleri bakımından doğrudan tüketime uygun olmayan, rafinasyon veya teknik amaçlı kullanıma uygun yağlar olarak tanımlanmaktadır. Rafine zeytinyağı: Ham zeytinyağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metotlarla rafine edilmeleri sonucu elde edilen ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 0.3 gramdan fazla olmayan yağdır. Riviera zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğrudan tüketime uygun natürel zeytinyağları karışımından oluşan ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda l.0 gramdan fazla olmayan yağdır. Çeşnili zeytinyağı: Zeytinyağlarına değişik baharat, bitki, meyve ve sebzelerin ilave edilmesi ile elde edilen ve diğer özellikleri açısından kendi kategorisindeki ürünlerin özelliklerini taşıyan yağdır. Zeytinyağının pazarlanmasında anahtar unsurlardan birisi yüksek kalitede ürün elde etmektir. Zeytinyağı kalitesi üzerinde hammadde olarak kullanılan zeytinin özelliklerinin oldukça önemli bir yeri vardır. Türk Gıda Kodeksi’nde kullanılacak hammadde ile ilgili olarak uyulması gereken uygulamaların bazıları şu şekilde belirlenmiştir. Ürünün imal edilmesinde kullanılacak hammaddeler; yabancı maddeler, parazitler, mikroorganizmalar veya bunların toksinleri açısından kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. Hammadde, yardımcı madde ve katkı maddeleri bozulmanın ve zararın en aza indirilebileceği koşullarda muhafaza edilmelidir. Zeytinin bileşiminde bulunan enzimlerin (özellikle lipaz enzimi) ve suyun etkisiyle hidrolitik, oksidatif, ve mikrobiyal bozulmalar nedeniyle meyve bünyesinde bulunan yağ, hızla bozulmaya başlamaktadır (TBMM, 2008). Bölgede zeytinyağının hammaddesi olan dane zeytinin hasadından işlenmesine kadar bir takım aksaklıklar mevcuttur. Zeytin doğası gereği farklı zamanlarda olgunlaşan bir üründür. Özellikle, Hatay’da ve Mersin’de bulunan bahçelerin küçük parseller halinde genellikle eğimli arazilerde bulunması makineli hasat yapılmasını güçleştirmektedir. Bu bahçelerde zeytin olgunlaştıkça, küçük miktarlarda ve genellikle sırıklarla çırpılarak hasat edilmekte, çuvallarla işletme avlusuna taşınarak yaklaşık 1 hafta bu şekilde bekletilmektedir. Elde edilen yığınlar ancak belirli miktarlara ulaştığında fabrikalara taşınmaktadır. Bu durum danede bozulmalara yol açarak asitliğin artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, bazı üreticiler topladıkları zeytinin içerisine dip zeytin olarak adlandırılan yerden toplanan kötü kalitede zeytini de karıştırdıklarını ifade etmişlerdir. Fabrikaya gelen zeytinler ise yine uygun olmayan koşullarda (fabrika avlusunda ısı ve ışığa maruz kalarak) yaklaşık 3-4 gün daha bekletilmekte, sonrasında zeytinyağına işlenmektedir. Özellikle ürünün var yıllarında üretimin artması nedeniyle fabrikalara getirilen zeytinin bekleme süresi uzamaktadır. Nitekim, fabrikalarda görüşülen kişiler ürünün var yıllarında özellikle de Kasım ayının 15’inden Aralık ayının 15’ine kadar sık sık bekletme zorunluluğunun doğduğunu belirtmişlerdir. Bu faktörler bir arada düşünüldüğünde zeytinde kalite bozulmaları ortaya çıkmakta, buna bağlı olarak da zeytinyağın kalitesinde düşmeler gerçekleşmektedir. Araştırma bölgesinde dane zeytinin zeytinyağına işlenmesi modern tekniklerle yapılmaktadır. Zeytinyağı fabrikalarının ve preselerinin tamamında kontinü sistem olarak adlandırılan zeytinyağı 77 işleme sistemleri mevcuttur. Ancak işleme sırasında yapılan bir takım yanlış uygulamaların kaliteyi olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Kaliteli zeytinyağı elde etmek için işleme sırasında dikkat edilmesi gereken önemli faktörlerden birisinin zeytin hamurunun yoğurulma sıcaklığı olduğu sıkça ifade edilmekte ve yoğurma işlemi için en uygun sıcaklığın 28-35 ºC olduğu belirtilmektedir (Giovacchino ve ark, 2002). Ancak yapılan görüşmelerde, sıcaklığın 45 ºC’ye kadar yükseldiği saptanmıştır. Sıcaklık artışının yağ randımanı üzerindeki olumlu etkisi sebebiyle fabrika sahipleri daha yüksek sıcaklıkta su kullanmayı tercih etmektedir. Bölgede, kaliteli hammadde temininde yaşanan sorunlar, işleme tesislerinden genellikle modern sistemler kullanılmasına rağmen özellikle küçük ölçekli fabrika ve preselerdeki teknik elemanların bilgi yetersizliği sonucu yapılan birtakım hatalı uygulamalar nedeniyle zeytinyağı işleme hizmetinin etkin bir şekilde yerine getirilemediği söylenebilir. Dağıtım: Elde edilen ürünlerin toplanıp, tüketime hazır hale getirildikten sonra tüketicilerin satın alacağı yerlere sevk edilmesidir. Ürünlerin dağıtımı, toptan ve perakende satış birimlerine ve tüketicilere dağıtımı içermektedir. Bu hizmet, ürünlerin sunulacağı potansiyel pazarların bulunmasını, bu pazarların ne kadar ürünü mas edebileceğini hesaplamayı ve ürünlerin hangi fiyatla satılabileceğini incelemeyi içine almaktadır (İnan, 2006). Zeytinyağının üreticilerden alınıp bölge içinde ve bölge dışında bulunan fabrikalara dağıtımı tüccarlar tarafından yapılmaktadır. Bu hizmet, fabrikalardan satışlarda ise fabrikalar veya toptancılar vasıtasıyla yerine getirilmektedir. Dağıtımda pazarlama etkinliğini azaltıcı bir unsurla karşılaşılmamıştır. Paketleme ve Ambalajlama: Zeytinyağının ambalajlanmasında kullanılan materyal zeytinyağı kalitesini etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Ambalajlama sonrası ambalaj materyaline ve çevre koşullarına bağlı yağda istenmeyen bir takım kimyasal değişiklikler ve duyusal özelliklerde azalmalar meydana gelmektedir. Zeytinyağları için genellikle kullanılan ambalaj materyalleri, değişen kapasitelerdeki teneke kutular, cam ve plastik şişelerdir (Keçeli, 2008). Zeytinyağının ambalajlanması konusundaki kriterler Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü’nde yer almaktadır. Söz konusu yönetmelikte ambalajlamada kullanılacak materyalin, ürünü sıcaklık değişimleri, nem, hava, ışık gibi olumsuz dış etkenlerden koruması gerektiği belirtilmiştir. Bu materyaller ürünün bileşiminde istenmeyen değişikliklere ve organoleptik (duyusal) özelliklerinde bozulmalara neden olmamalıdır. Başka bir ifadeyle, ambalaj malzemesi gıda maddesiyle etkileşim göstermeyen nitelikte olmalıdır. Araştırma bölgesinde, üreticilerden ve preselerden doğrudan tüketiciye yapılan satışlarda genellikle plastik kaplar (mavi bidon) ve pet şişeler kullanılmaktadır. Söz konusu kaplar, ürünün havayla temasını, ısıya ve ışığa maruz kalmasını engellememekte, bu durum kalitede bozulmalara neden olmaktadır. Dolayısıyla üreticilerden ve preselerden doğrudan tüketicilere satışlarda, ambalajlama ve paketleme hizmeti etkin bir şekilde yerine getirilmemektedir. Preselerden fabrikalara yapılan satışlarda nispeten de olsa ürünün sağlıklı bir şekilde korunmasını sağlayacak nitelikte kaplar kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada işletmelerde kısmen bir etkinlik söz konusudur. Fabrikalarda ise paketleme sırasında çeşitli büyüklükte cam, teneke ve plastik ambalaj malzemeleri kullanılmaktadır. Hem yurt içi hem yurt dışı satışlarda piyasada ağırlıklı olarak kullanılan ambalaj malzemeleri teneke kutular ve plastik şişelerdir. Zeytinyağı fabrikalar tarafından cam şişelerde satışa sunulmak istenmekte ancak maliyeti önemli ölçüde artırdığı için sıkça tercih edilememektedir. Araştırma alanındaki bazı fabrikalar kendi ambalajlama tesislerine sahiptir. Fabrikalar açısından paketleme konusunda kaliteyi ve dolayısıyla pazarlama organizasyonunu olumsuz etkileyebilecek faktörlere pek rastlanmamıştır. Dış ticaret açısından ambalajlama, daha büyük önem taşımakta olup dışsatımda uyulması gereken usul ve esaslar Türk Standartları Enstitüsü, “TS 341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı ve TS 342 Yemeklik Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış Ticarette Zorunlu Uygulamaya Konulmasına İlişkin Tebliği” ile belirlenmiştir. Bu tebliğe göre; teneke kutu ambalajlar yeni, paslanmamış ve besin maddesi kapları yapımı için uygun özellikte tenekeden yapılmış olmalıdır. Büyük teneke ambalajlar pres teneke kapsülle, daha küçük tenekeler, teneke kapsülle veya plastikle, bu tenekelerin alt ve üst kapakları ise özel kapatma aletleri ile lehimsiz olarak kapatılmalıdır. Teneke 78 kutuların dolum hacimleri 250 ml’den 18,000 ml’ye kadar değişebilmektedir (250 ml, 500 ml, 1,000 ml, 2,000 ml, 3,000 ml, 4,000 ml, 5,000 ml, 10,000 ml, 18,000 ml). Şişeler ise cam ve plastik olabilir. Şişeler doldurulmadan önce dikkatle temizlenmeli ve ağızları hava sızdırmayacak ve kapak bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılmış olmalıdır. Vidalı metal kapakların kullanılması durumunda yağ ile temas eden iç yüzeyi mantar veya alüminyum folyo ile kaplanmış olmalıdır. Plastik veya cam şişelerin dolum hacimleri ise 100 ml ile 500 ml arasındadır (100 ml, 250 ml, 500 ml, 750 ml, 1,000 ml, 1,500 ml, 2,000 ml, 3,000 ml, 4,000 ml, 5,000 ml) (TSE, 2004). Araştırma alanında görüşülen fabrikalarda, 2008 yılında ihraç edilen zeytinyağının %43.24’ü kutulu şekildedir. Ancak, ambalajın niteliği ve büyüklüğü ihracat yapılan ülkelerin tüketici taleplerine göre değişmektedir. AB üyesi ülkelere ve ABD’ye yapılan ihracatta genellikle 500 ml veya 1,000 ml büyüklüğünde cam ve plastik şişeler tercih edilirken, Orta Doğu ve Arap ülkelerine yapılan satışlarda ise büyük oranda 250 ml’den başlamak üzere çeşitli büyüklükte teneke kutular kullanılmaktadır. Dışsatımda paketleme-ambalajlama hizmetlerinde etkinliğin azalmasına yol açacak herhangi bir uygulamaya rastlanmamıştır. Taşıma: Taşıma hizmeti iki aşamada yerine getirilmektedir. Biri hammadde olarak kullanılacak zeytinin bahçeden işletme avlusuna taşınması, diğeri elde edilen zeytinyağının üretici işletmelerinden ve işleme tesislerinden tüketim merkezlerine taşınmasıdır. Hammadde olarak kullanılacak zeytinler, hasattan sonra bahçeden işletme avlusuna küçük partiler halinde taşınmaktadır. Taşıma aracı olarak genellikle traktör kullanılmakta olup, bunun yanı sıra arabayla ve hayvanla taşıma da mevcuttur. Bu durum zeytinlerin zedelenmesine sebep olarak kimyasal bozulmaları artırmakta ve zeytinyağının kalitesinde düşmelere sebep olabilmektedir. Böylece bölgede zeytinyağının hammaddesi olarak kullanılacak dane zeytinin taşınması sırasında bir takım sorunların mevcut olduğu söylenebilir. Zeytinyağında taşıma hizmeti üreticiden, preselerden ve fabrikalardan satışlarda farklı şekillerde yapılmaktadır. Üreticiden satışlarda, üreticilerin büyük bir kısmı (%72.17) zeytinyağını kendi işletmesinde teslim etmekte ve taşıma işlemi tamamıyla alıcı tarafından gerçekleştirilmektedir. Ürünü üreticiden alan tüccarlar, taşıma işlemini kendilerine ait kamyonet gibi araçlarla yapmaktadır. Taşıma mesafesi, yerel tüccarlar için oldukça kısa iken, bölge dışından gelen tüccarlar için daha uzundur ve değişkenlik göstermektedir. Preselerden fabrikalara taşıma genellikle, preseler tarafından varille yapılmakta olup taşıma mesafesiyle ilgili herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Fabrikalardan satışlarda ise taşıma işlemi büyük oranda fabrikalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Fabrikalardan satışlar, taşımaya elverişli büyük ve modern araçlarla yapılmaktadır. Fabrikaların yanı sıra, az miktarda ürün de toptancılar vasıtasıyla perakendecilere ulaştırılmakta olup bu aşamada da herhangi bir sorunla karşılaşılmamaktadır. Sonuç olarak, araştırma alanında zeytinyağı pazarlama organizasyonunun taşıma açısından etkin olduğu söylenebilir. Depolama: Zeytinyağının elde edilmesinden tüketiciye sunulmasına kadar geçen sürede uygun şartlarda muhafaza edilmemesi durumunda (yağın içindeki tortu maddesi, kabın cinsi, çevre şartları vd.) kalitesinde bozulmalar meydana gelebilir. Bu bozulmalar asitliğin artması, sabunlaşma olayı, ekşime, oksidasyonlar, peroksit sayısının artması ve duyusal kalitenin bozulması şeklinde olabilmektedir. Bozulmaları engellemek için dikkat edilecek başlıca unsurlar, sıcaklığın 10 ºC üzerinde olmaması, yağın ışıkla ve havayla temas etmemesidir. Muhafaza için en uygun yöntem ise paslanmaz çelik tanklarda azot gazı altında saklanmasıdır (Kayahan ve Tekin, 2006; Keçeli, 2008). Bölgede depolama hizmeti üreticiler, preseler ve fabrikalar tarafından yapılmaktadır. Üreticiler ellerinde bulunan zeytinyağlarını genellikle plastik kaplarda (mavi bidonlarda) işletmenin kullanılmayan karanlık bir odasında muhafaza etmektedir. Preselerde de toplanan ürünler büyük ölçüde plastik kaplarda bekletilmektedir. Fabrikalarda ise depolamada krom tank (%57.58), plastik gıda tankı (%21.21), çelik tank (%12.12) ve beton kuyular (%9.09) kullanmaktadır. Zeytinyağı bir süre bekletildikten sonra posası çökmekte ve bu posanın zeytinyağına teması kalitede düşmelere sebep olmaktadır. Depolama sırasında dikkat edilecek unsurlardan birisi de yağın posadan mümkün olduğunca arındırılmış olmasıdır (Göğüş ve ark, 2009). Üreticilerin ve preselerin genellikle bu konuda herhangi bir uygulaması bulunmamaktadır. Ancak fabrikalarda görüşülen kişilerin bu konuda daha bilinçli oldukları görülmüştür. Zeytinyağı depolanmasında kullanılan tankların alt 79 kısımlarının huni şeklinde yapılmış olması, posanın burada birikmesine ve belirli aralıkla temizlenmesine olanak sağlamaktadır. Bu posanın, ayda 1 defa temizlenmesi yeterli görülmektedir. Zeytinyağını tanklarda depolayan fabrikaların yarısından fazlası (%58.82) temizleme işlemini ayda 1, geriye kalanı ise ayda 2-3 defa yapmaktadır. Özetle, depolama hizmetinin etkinliği üreticiler ve preseler açısından yetersizdir. Ancak fabrikalarda, depolama hizmetinin etkinliğini azaltıcı bir unsura rastlanmamıştır. Dereceleme ve Standardizasyon: Tarımsal ürünler genellikle hasat edilip toplandıktan sonra derecelere ayrılarak sınıflandırılır. Dereceleme, ağırlık, hacim, renk, tat, koku gibi derece açısından aynı kalitede olan ürünlerin seçilerek gruplar haline getirilmesidir (İnan, 2006). Pazarda talep edilen ürünün tüketiciler tarafından kolay bir şekilde bulunmasının sağlanması ve pazarlama masraflarının azalmasına yardımcı olması bakımlarından önemli bir pazarlama hizmetidir. Elde edilen yağların belirli kalite özelliklerine göre sınıflara ayrılması yağın kimyasal ve duyusal özelliklerinin korunması yönünden önemlidir. Değişik kaliteye sahip ve farklı özellikler gösteren yağların sınıflandırılması ve bu sınıfların birbirlerine karıştırılmadan depolanmaları gerekmektedir. Aksi takdirde düşük kalitedeki yağların yüksek kaliteli yağlarla karıştırılması, yüksek kaliteli yağlarda kalite kayıplarına neden olmaktadır (Kayahan ve Tekin, 2006). Bölgede dereceleme işlemi genellikle büyük fabrikalar tarafından zeytinyağında bulunan asit oranına göre yapılmaktadır. Bu fabrikalarda asitlik tayini ustabaşı olarak nitelendirilen kişiler tarafından, eter alkol vb. çözeltilerden faydalanılarak yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, çeşide veya organoleptik özelliklere göre de sınıflandırma da mevcuttur. Görüşülen fabrikalarda laboratuara rastlanmamıştır. Türkiye’de zeytinyağında standardizasyon hizmeti, biri iç piyasada diğeri dış piyasada uygulanmak üzere 2 ayrı mevzuata göre yapılmaktadır. Yurtiçi satışlarda geçerli olan Yemeklik Zeytinyağı Standardı ilk olarak 1967 yılında zorunlu uygulamaya koyulmuş olup 25.04.1998, 03.08.2007 ve 07.08.2010 tarihlerinde yapılan değişikliklerle son halini alarak “Yemeklik Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği” şeklinde uygulanmaya devam edilmektedir. İhracatta ise “TS 341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı” ve “TS 342 Yemeklik Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış Ticarette Zorunlu Uygulamaya Konulmasına İlişkin Tebliğ” zorunlu olarak uygulanmaktadır. Araştırma bölgesinde üreticilerin ve preselerin zeytinyağı satışlarında herhangi bir dereceleme ve standardizasyon söz konusu değildir. Fabrikaların standardizasyon hizmetini yerine getirmelerinde ise herhangi bir aksaklık görülmemiştir. 4.8.2.4.(2). Pazarın Saydamlığı Pazarın saydamlığı, pazara katılan herkes tarafından pazar koşullarının erişilebilir olmasıdır. Herhangi bir ürünün pazarında saydamlığın olması, aşağıdaki bilgilere ulaşılabilmesiyle mümkündür. Söz konusu ürünün ve ikame maddelerin değişik bölgeler itibariyle arz ve talep miktarları, Depolanabilir ürünler için arz ve talebin gelecekteki gelişimi (Plate ve Böckenhoff, 1984’den aktaran Emeksiz, 1994). Pazar bilgilerinin tam olarak bulunduğu hallerde pazarla ilgili sorunlar daha net ve sağlıklı şekilde çözümlenebilir. Pazar bilgileri orijinal olarak arz açısından üreticilerden, pazarlama ile ilgili olarak pazarlama kanallarında yer alan firmalardan ve tüketicilerden sağlanır. Piyasanın geleceği ile ilgili bilgiler uzun dönemde yapılacak plan ve programlar, çiftçiler, pazarlama firmaları ve kooperatifler için son derece önemlidir. Ancak bu şekilde, pazarlama kuruluşlarının tüketici tercihlerine göre ürünü işlemeye ve pazarlamaya yön vermeleri mümkün olabilir (İnan, 1998). Saydam bir pazar için temel koşul, Türk Gıda Kodeksi tarafından belirlenen dereceleme ve standardizasyon ile ilgili kurallara uyulmasıdır (Emeksiz, 1994). Zeytinyağı pazarlama organizasyonu, bu yönden, Bölüm 4.8.2.4.(1)’de değerlendirilmiştir. İkinci önemli koşul, pazar haberlerinin etkin bir şekilde toplanması ve yayılmasıdır. Bölgede zeytinyağı pazarlamasında, pazar haberlerinin toplanması ve yayılmasının ne şekilde gerçekleştiğini belirlemek amacıyla pazar katılımcılarına (üretici, tüccar, prese ve fabrikalar) çeşitli sorular sorulmuş ve alınan yanıtlar değerlendirilmiştir. Alınan yanıtlar 80 büyük fabrikalar hariç diğerlerinin pazarla ilgili sadece fiyatlar hakkında kısıtlı bilgiye sahip olduğu şeklindedir. Üreticilerin fiyat hakkında bilgi edindikleri başlıca kaynaklar tüccarlar, diğer üreticiler ve yörelerindeki yağ fabrikalarıdır. Tüccarların bilgi kaynakları ise önem sırasıyla diğer tüccarlar, yöredeki ve yöre dışındaki yağ fabrikalarıdır (özellikle Ege Bölgesi ve Gaziantep). Preseler ve küçük ölçekli fabrikalar yöredeki büyük fabrikalardan bilgi edinirken büyük fabrikalar pazar bilgilerine erişmede daha geniş imkanlara sahiptir. Nitekim, bölge düzeyinde veya ulusal düzeyde, günlük, haftalık ve aylık olarak zeytinyağında üretim, arz, talep, stoklama ve fiyat hareketleri ile ilgili mevcut ve geleceğe ilişkin bilgileri içeren bir haber bülteni (basılı veya elektronik ortamda) bulunmamaktadır. Sonuç olarak, pazarlama organizasyonunun pazar saydamlığı bakımından yetersiz olduğu söylenebilir. 4.8.2.4.(3). Rekabet Pazarlama organizasyonunun rekabet açısından değerlendirilmesi, üreticilerin pazar karşısındaki durumlarının (pazar pozisyonu ve pazar gücü) ve toptancı aşamasındaki rekabet yoğunluğunun incelenmesi ile olanaklıdır (Emeksiz, 1994). Üreticilerin pazarda güçlü olması kullanabilecekleri pazarlama kanallarının çokluğuna bağlıdır. Araştırma alanında zeytinyağı üreticileri için genel itibariyle 4 pazarlama kanalı mevcuttur. Yapılan görüşmeler sırasında üreticiler, fiyatın belirlenmesinde tüccar karşısında rekabet güçlerinin zayıflığının önemli bir sorun olduğunu ifade etmişlerdir. Üreticilerin rekabet güçlerinin zayıf olmasının sebepleri, Hatay’da üretim miktarının fazlalığı, Mersin’de ve Osmaniye’de alıcı sayısının az olmasıdır. Tüccar aşamasında rekabetin yoğunluğu tüccarların pazara giriş serbestilerinin olması durumu ve tüccarların davranış biçimleri ile belirlenmektedir. Tüccarların pazara girişlerinde herhangi bir engel yoktur. Tüccarların rekabetle ilgili davranışlarını belirlemek amacıyla başvurdukları temel uygulamalar zamanında ödeme, peşin ödeme ve üretici işletmesinde alım yapmaktır. Satışla ilgili başvurdukları aktiviteler ise ihtiyaç duyulan ürünün zamanında temin edilmesi ve kaliteli ürün vermektir. Bu sorulara verilen yanıtlar, çeşitlilik göstermemekte ve temel rekabet unsurlarını içermemektedir. Bunun yanı sıra tüccarlara aralarındaki rekabetin şiddeti hakkında düşünceleri sorulmuş, 4 kişi herhangi bir şekilde rekabet yaşamadıklarını, 3 kişi kısmen ve 2 kişi şiddetli rekabet yaşadıklarını ifade etmiştir. Bu bulgular sonucunda, tüccarlar arasında düşük düzeyde rekabet olduğu söylenebilir. Fabrika aşamasında ise rekabetin yoğunluğu ve şekli biraz daha farklıdır. Piyasada fabrikaların fiyatlar konusunda belirleyici rol oynadığı ve fabrikalar arasında fiyatta rekabetin olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Ancak, oldukça az sayıda fabrika satın alacakları ürün miktarını artırabilmek amacıyla hizmette rekabet edebilmektedir. 4.8.2.4.(4). Pazarlama Marjı Bu bölümde, fiyat verileri elverdiği ölçüde bölgede en önemli pazarlama kanalı olan üretici-tüccarzeytinyağı işleme tesisi-perakendeci-tüketici kanalı izlenerek zeytinyağı pazarlama marjı hakkında fikir edinilmeye çalışılmıştır. Zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatını hesaplarken üretici anketlerinden tüccara yapılan satışlarda ürün teslim fiyatları dikkate alınmıştır. Tüccarlarla ve fabrikalarla yapılan görüşmeler sonucunda ise bu aracıların satış fiyatları belirlenmiştir. Perakende fiyatları ise Hatay’da 15, Mersin’de 7 perakendeciye ait verilerden derlenmiştir. Bu şekilde elde edilen fiyatlar kullanılarak, Hatay ve Mersin illeri için pazarlama marjları hesaplanmıştır. Osmaniye’de pazarlamada herhangi bir aracı faaliyeti söz konusu olmadığı için (üreticilerin satışları doğrudan tüketicilere yapılmaktadır) pazarlama marjı hesaplamalarında bu il dikkate alınmamıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytinyağı satış fiyatları üretici aşamasında 4.50 TL iken tüketiciye ulaşıncaya kadar %68.88 artarak 7.60 TL’ye ulaşmaktadır (Tablo 4.48). Perakende fiyatları içerisinde üretici fiyatlarının payı %59.21’dir. Diğer bir ifadeyle perakende fiyatı içerisinde marjların payı %40.79’dur. Aracılar düzeyinde en yüksek marj zeytinyağı fabrikalarında (1.51 TL/kg; %23.77) ortaya çıkmıştır. Fabrikalarda toplanan zeytinyağları çeşitli işlemlere tabi tutularak (dereceleme, standardizasyon, depolama, paketleme ve ambalajlama) satışa 81 82 sunulduğundan bu aşamada marjlar nispeten yüksek olmaktadır. Tüccarların satış fiyatı 4.84 TL/kg olup, mutlak marj 0.34 TL/kg, nispi marj %7.02 olarak hesaplanmıştır. Zeytinyağı fiyatları ve pazarlama marjları iller arasında farklılık göstermektedir. Üretici fiyatı Hatay’da 4.10 TL/kg iken Mersin’de 6.22 TL/kg olarak belirlenmiştir. Mersin’de fiyatın daha yüksek olmasının sebebi pazara arz edilen miktarın diğer illere göre az olmasından kaynaklanmaktadır. Tüketicinin ödediği fiyat ise Hatay’da 7.50 TL/kg iken Mersin’de 8.95 TL/kg’dır. Olgun (1988) tarafından, Türkiye’nin önemli üretici illeri olan Muğla, Aydın, İzmir ve Balıkesir’de yapılan bir çalışmada tüketici fiyatlarının üretici fiyatlarından %41.80 fazla olduğu, perakende fiyatının ise %37.67’sinin marjlardan oluştuğu bulunmuştur. 4.8.2.5. Zeytinyağı Üretim ve Pazarlama Sorunları Zeytinyağı üretimi ve pazarlaması ile ilgili sorunları belirlemek amacıyla işleme tesislerine üretim ve pazarlama sırasında karşılaştıkları sorunlar sorulmuş, alınan yanıtlar, hammadde temini, işleme ve pazarlamadan kaynaklanan sorunlar ile diğer sorunlar olmak üzere sınıflandırılarak sunulmuştur. Hammadde temini ile ilgili karşılaşılan başlıca problemler önem sırasıyla hasat şekli, yöresel çeşitlerin azalması, dip zeytinlerin işlemeye getirilmesi, zeytinlerin çuvallar içinde taşınıyor olması ve hasattan işlemeye kadar bekleme süresinin uzunluğudur (Tablo 4.49). Bunların yanı sıra üreticilerin bilgi yetersizliği, parsellerin küçüklüğü, bakım işlemlerindeki yetersizlikler ve yanlışlıklar, zeytinlerin içerisinde yabancı maddelerin (dal, yaprak, toprak vb.) bulunması kaliteli zeytinyağı elde edilmesini olumsuz etkileyen diğer unsurlardır. Tablo 4.49. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Hammadde Sorunları Sorunlar Hasat şekli Yöresel çeşitlerin azalması Dip zeytinin işlemeye getirilmesi Zeytinlerin uzun süre bekletilmesi Üretici işletmesinde zeytinlerin bekletilmesi Üreticilerin bilgi yetersizliği Parsellerin küçük olması Bakım işlemlerinin yeterince yapılmaması Zeytinlerin içerisinde yabancı maddelerin bulunması Adet 17 14 13 12 11 10 10 9 8 Oran (%) (n/33) 51.52 42.42 39.39 36.36 33.33 30.30 30.30 27.27 24.24 Zeytinyağının işlenmesi ile ilgili en önemli sorunlar kalifiye eleman kıtlığı ile taklit ve tağşişdir (Tablo 4.50). Bölgedeki işleme tesislerinin büyük bölümünde, nitelikli ve deneyimli makine operatörü bulunmasında zorluk yaşanmaktadır. Bazı durumlarda, bu operatörler Ege Bölgesi’nden getirilmektedir. İşletmelerde sorun olarak sıkça dile getirilen taklit ve tağşiş, tüm sektör paydaşlarınca en çok tartışılan ve önlenmesi için çaba sarf edilen konulardan birisidir. Taklit ve tağşişin tanımları, 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun”da yapılmıştır. Taklit, gıda maddesini ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerini şekil, bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri haiz gibi göstermek; tağşiş ise gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin, mevzuata veya izin verilen özelliklere aykırı olarak üretilmesi olarak tanımlanmıştır (RG, 2004). Bu sorunu ortaya çıkaran başlıca uygulamalar, natürel zeytinyağına, rafine zeytinyağı ilave edilerek natürel zeytinyağı adı altında satışa sunulması veya zeytinyağına diğer bitkisel yağların karıştırılmasıdır. İl Tarım Müdürlükleri tarafından yapılan analizlerde (teknik imkansızlıklardan dolayı) ilave yağların tamamına ait kontrol yapılamamakta, sadece bazı yağlar (genellikle fındık yağı) tespit edilebilmektedir. Bu nedenle, mevcut kontroller taklit ve tağşişe tam olarak çözüm 83 sağlayamamaktadır. Tüketici açısından bakıldığında ise tağşişli ürünlerle ilgili haberlerden dolayı, tüketicilerin güven kaybına uğraması sektörü olumsuz yönde etkilemektir. Zeytinyağının işlenmesi sırasında karşılaşılan diğer sorunlar ise maliyetin (özellikle elektrik masrafının) yüksekliği, ürün kalite özelliklerinin belirleneceği laboratuarların azlığı ve tahlil ücretlerin yüksekliği, bölgede rafinasyon tesisi olmaması, ambalaj malzemelerinin pahalı olması ve dolum tesislerinin azlığıdır. Tablo 4.50. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde İşleme Sorunları Sorunlar Kalifiye elemanın azlığı Taklit ve tağşiş Maliyetin yüksekliği Laboratuarların azlığı ve tahlil ücretlerin yüksekliği Bölgede rafinasyon tesisi olmaması Ambalaj malzemelerinin pahalı olması Dolum tesislerinin azlığı Adet 12 11 10 8 3 3 3 Oran (%) (n/33) 36.36 33.33 30.30 24.24 9.09 9.09 9.09 Pazarlamadan kaynaklanan en belirgin sorun pazar bulmada zorluk yaşanmasıdır (Tablo 4.51). Görüşülen kişiler, zeytinyağına pazar bulmada sıkıntı yaşadıklarını, yeni fidan dikimleri ile artacak olan üretim miktarını sunabilecekleri yeni pazarların arayışında olduklarını ve bu pazarlara yönelmek istediklerini sıkça dile getirmişlerdir. Bunların yanı sıra zeytinyağı fiyatlarının düşük olması, organik zeytinyağına sertifika almada zorluk ve maliyetin yüksekliğinden dolayı diğer ülkelerle rekabet edememe karşılan diğer sorunlardır. Tablo 4.51. Zeytinyağı İşleme Tesislerinde Pazarlama Sorunları Sorunlar Pazar bulmada zorluk yaşanması Zeytinyağı fiyatlarının düşük olması Organik zeytinyağına sertifika almada zorluk Maliyet açısından diğer ülkelerle rekabet edememe Adet 12 10 7 5 Oran (%) (n/33) 36.36 30.30 21.21 15.15 Tüm bu sorunların yanı sıra, zeytinyağı işletmelerini etkileyen diğer sorunlar ise sermayenin yetersiz oluşu ve kredi alımlarında bürokratik işlemlerin fazlalığıdır. 4.8.3. Sofralık Zeytin Pazarlama Organizasyonu Sofralık zeytin, zeytin ağacı (Olea europaea L. spp. Sativa) meyvelerinin tekniğine uygun olarak acılığı giderilip, laktik asit fermantasyonuna tâbi tutularak (veya tutulmayarak) gerektiğinde laktik asit ve/veya diğer katkı maddeleri ilâve edilen, pastörizasyon veya sterilizasyon işlemine tâbi tutularak veya tutulmadan elde edilen meyve bütünlüğü bozulmamış ürün olarak tanımlanmaktadır (RG, 2008). Doğu Akdeniz Bölgesi’nde, özellikle bazı yörelerde, zeytinciliğin geleneksel bir üretim dalı olarak kabul edilmesi sebebiyle sofralık zeytin üretimi, öz kaynakların değerlendirilmesi, istihdam yaratılması ve alternatif bir gelir kaynağı olarak üretici gelirlerinin artırılması ve stabil hale getirilmesi açısından önemli bir yere sahiptir. Bu açılardan, bölgede önümüzdeki yıllarda artacağı düşünülen zeytin üretimine paralel olarak artacak olan sofralık zeytin üretiminin gerek yurt içi gerek yurt dışı pazarda tüketiciye etkin bir şekilde ulaştırılması gerekmektedir. Bu da, sofralık zeytinin uygun 84 yöntemlerle işlenmesini, standartlara uygun ve tüketici talepleri doğrultusunda pazara sunulmasını gerekli kılmaktadır. Çalışmanın bu bölümünde Doğu Akdeniz Bölgesi’nde sofralık zeytin pazarlama kanalları ve pazarlama aracıları ortaya koyularak pazarlama hizmetlerinin yerine getirilişi incelenmiş, sofralık zeytin işleme tesislerinin üretim ve pazarlamada karşılaştıkları sorunlar ortaya koyulmuştur. 4.8.3.1. Pazarlama Kanalları Araştırma alanında, sofralık zeytin pazarlamasında üreticilerin başlıca 3 pazar partneri bulunmaktadır. Üretici satışlarının %65.23’ü sofralık zeytin işleme tesislerine, %20.22’si tüccarlara, %12.47’si toplayıcılara yapılmaktadır (Tablo 4.52). Geriye kalan az miktarda ürün ise doğrudan tüketicilere (%2.08) satılarak değerlendirilmektedir. İller itibariyle incelendiğinde, üreticilerin en önemli satış yerleri Hatay’da toplayıcılar, Mersin’de sofralık zeytin işleme tesisleridir. Osmaniye’de ise sadece doğrudan tüketicilere satış yapılmaktadır. Tablo 4.52. İncelenen İşletmelerde Üreticilerin Zeytin Satış Yerleri (%) Satış Yerleri Hatay Mersin Sofralık Zeytin İşletmesi 14.08 68.78 Tüccar 32.02 21.64 Toplayıcı Tüccar 41.52 9.58 Tüketici 312.38 0.00 Toplam 100.00 100.00 Osmaniye 0.00 0.00 0.00 100.00 100.00 Ortalama 65.23 20.22 12.47 2.08 100.00 Toplayıcı tüccarlar ve tüccarlar temin ettikleri zeytini büyük ölçüde sofralık zeytin işleme tesislerine satmaktadır (Şekil 4.41). Bu işletmelerde işlenen zeytinin bir bölümü ihraç edilmekte geriye kalanı ise doğrudan ya da toptancı ve perakendeciler vasıtasıyla yurtiçi tüketicilere ulaştırılmaktadır. Pazarlama kanallarında yer alan aracıların faaliyet şekilleri izleyen bölümde ayrıntılı olarak verilmiştir. 4.8.3.2. Aracılar Toplayıcı Tüccarlar: Yerel tüccarlar olarak da adlandırılabilen küçük ölçekli bu aracılar, genellikle küçük miktarlarda üretim yapan üreticilerin ürününü köylerden toplayarak elde ettikleri ürünü ağırlıklı olarak sofralık zeytin işleme tesisine satarlar. Geriye kalan az miktarda ürünün satışı ise tüccarlara yapılır. Sabit işyerleri yoktur. Tüccarlar: Büyük ölçekli ürün alım satımı yaparlar. Sabit işyerleri vardır ve genellikle zeytini (toplayıcı tüccardan farklı olarak) buralarda teslim alırlar. Ürün alımlarını büyük ölçüde üreticilerden ve az miktarda toplayıcı tüccarlardan yaparlar. Satışlar ise genellikle yörede bulunan salamura işleme tesislerine (%90.00) ve az miktarda doğrudan tüketicilere (%10.00) yapılır. Tüccarlar, alım-satım faaliyeti sırasında dereceleme hizmetini yerine getirirler. Bunların yanı sıra seyrek olarak yöre dışından (genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi’nden) gelen tüccarlara da satış yapılmaktadır. Bu satışlar düzensiz ve oldukça düşük miktarlarda olduğundan pazarlama kanalları şeması içerisinde yer verilmemiştir. Bölgede zeytin ticaretinin en yoğun yapıldığı yerler arasında olan Mersin’in Mut ve Tarsus ilçelerindeki tüccarların büyük çoğunluğu, genellikle sadece zeytin ticaretinin yapıldığı, hasat sezonu boyunda her gün açık bulunan ve “zeytin pazarı” olarak adlandırılan pazarlarda faaliyet göstermektedir. Belediye tarafından kendilerine tahsis edilmiş bir alanda bir arada bulunan bu tüccarlar, hem perakende hem toptan olarak zeytin ticareti yapabilmektedir. Bu pazarlarda zeytin daha çok işlenmeden satılmakta, 3-4 gün içerisinde satışı yapılamayan az miktarda ürün kırılarak salamura zeytin haline getirilmektedir. Salamuraya uygun olmayan ve bekleme sonucu bozulmaya başlayan daneler ise zeytinyağı fabrikasına gönderilerek yağa işlenmektedir. Hatay, Osmaniye ve Adana’da bu 85 86 şekilde faaliyet gösteren bir pazar bulunmamakta olup bu illerde -küçük miktarlarda da olsa- doğrudan tüketiciye satışlar, üretici işletmesinde ya da semt pazarlarında yapılmaktadır. Sofralık Zeytin İşletmeleri: Bu işletmeler, ihtiyaçları olan ürünü tüccarlardan (%55.56), üreticilerden (%41.11) ve küçük bir kısmını ise kendi üretimlerinden (%3.33) elde etmektedir (Tablo 4.53). İşlenerek tüketime hazır hale getirilen bu zeytinler iç pazarda, toptancılara (%56.67), perakendecilere (%13.33) ve doğrudan tüketicilere (%4.44) satılmakta, geriye kalan ürün ise (%25.56) ihraç edilmektedir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nden sofralık zeytin ihracatı genellikle Ortadoğu ülkelerine (özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri) ve az miktarda Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılmaktadır. Sofralık zeytin işletmelerinin satış yerlerinin önem derecesi ilden ile değişiklik göstermektedir. Satış yerleri içerisinde en önemli payı, Mersin’de toptancılar, Hatay’da ise ihracat almaktadır. Ayrıca, bölgedeki sofralık zeytin işletmeleri büyüklükleri, kapasite kullanım oranları ve işletmelerde kullanılan teknolojileri bakımından farklılık göstermektedir. Mersin’deki işletmeler, Hatay’dakilere göre, daha büyük ölçekli olup, genellikle daha modern teknolojiler kullanmaktadır. Tablo 4.53. Sofralık Zeytin İşletmelerinde Zeytin Satış Yerleri (%) Satış Yerleri Toptancı İhracat Tüketici Perakendeci Toplam Mersin 75.00 5.00 5.00 15.00 100.00 Hatay 20.00 66.67 3.33 10.00 100.00 Toplam 56.67 25.56 4.44 13.33 100.00 Toptancılar: İşleme tesisleri ile perakendeciler arasında önemli bir aracı konumundadır. Sofralık zeytin işleme tesislerinin işlediği ve ambalajladığı ürünün önemli miktarını alırlar. Ürüne herhangi bir işlem yapmazlar, sadece dağıtım ve taşıma hizmetlerini yerine getirirler. Perakendeciler: Nihai tüketiciye satışlar süpermarketler, bakkallar vb. satıcılar vasıtasıyla olabilmektedir. Bununla beraber, sofralık zeytin işletmelerinin genellikle kendilerine ait olan satış birimleri mevcuttur ve tüketiciye bu satış birimleri sayesinde ulaşılabilmektedir. 4.8.3.3. Fiyat Oluşumu Görüşülen üreticilere, toplayıcılara, tüccarlara ve salamura işleme tesislerine satış fiyatlarını etkileyen etmenler sorulmuştur. Üreticiler, toplayıcılar ve tüccarlar fiyatların belirlenmesinde büyük ölçekli sofralık zeytin işleme tesislerinin sahiplerinin etkili olduğunu belirterek, fiyatların dönem başında tespit edildiğini, dönem boyunca da arz-talebe göre bu fiyatın etrafında geliştiğini ifade etmişlerdir. İşleme tesislerinde görüşülen kişiler ise fiyat oluşumunda etkili faktörleri başta Ege Bölgesi’nde oluşan fiyatlar (%55.56), yörede faaliyet gösteren büyük kapasiteli sofralık zeytin işleme tesisleri (%33.33) ve arz-talep dengesi (%11.11) olarak sıralamışlardır. Bunun yanı sıra, üreticiler satış sırasında, fiyatı belirleyen faktörleri sırasıyla ürün kalitesi (%87.80), ödeme zamanı (%9.76) ve ürün miktarı (%2.44) olarak ifade etmişlerdir. 4.8.3.4. Pazarlama Organizasyonunun Etkinliğinin Değerlendirilmesi 4.8.3.4.(1). Pazarlama Hizmetleri Toplama: Bölgede toplama hizmeti toplayıcı tüccarlar ve tüccarlar tarafından yerine getirilmektedir. Toplama hizmetinin etkin olarak yerine getirilmesinin başlıca 4 faktöre bağlı olduğu daha önce belirtilmiştir. Bunlardan birincisi olan tarım işletmelerinin pazarla yol bağlantısının iyi olduğu ve etkinliği azaltıcı bir faktör bulunmadığı görülmüştür. İkinci faktör, pazara uzaklıkla ilgilidir. Bölgede 87 zeytin işletmelerinin, işleme tesislerine genellikle yakın olduğu ve pazar uzaklığının etkinliği azaltıcı bir faktör olmadığı söylenebilir. Üçüncü faktör, işletme başına arz miktarıdır. Bu rakam 1,713 kg olup bu miktarın etkinliği ciddi anlamda olumsuz etkilemediği söylenebilir. Dördüncüsü, nakliyede kullanılan araçların cinsi ve bulunabilirliğidir. Bu bakımdan da üreticiler ya da aracılar tarafından dile getirilen bir sorun mevcut değildir. Özetle, bölgede toplama hizmetinin, etkin olarak yerine getirildiği söylenebilir. İşleme (Pazara Hazırlama): Zeytinin aromatik maddelerinden biri olan ve acılık şeklinde kendini gösteren Oleuropein, zeytinin hasattan sonra olduğu gibi tüketilmesini engeller. Zeytine yenebilme özelliği kazandırılması için çeşitli işlemlere (laktik asit fermantasyonu ya da kostik ile hidrolize edilme) tabi tutulması gerekmektedir. Bu acılığın, laktik asit fermantasyonu veya kostik ile hidrolize edilmesi sonucunda değişikliğe uğradığı ve yerine aromatik maddeler oluştuğu görülür (Aktan ve Kalkan, 1999). Her çeşit zeytin sofralık olarak işlenebilir ancak genellikle et oranı fazla, çekirdeği küçük, etinden kolay ayrılabilir, kabuğu ince ve esnek, şeker oranı yüksek ve yağ oranı düşük çeşitlerin sofralık olarak işlenmesi tercih edilmektedir (TBMM, 2008). Sofralık zeytin gerek siyah, gerek yeşil, gerekse de rengi dönük olsun işlenmesinde farklı yöntemler uygulanır. Bu yöntemler temel olarak, salamura ve kostikle tatlandırma olarak sınıflandırılır. Salamura yönteminde zeytinler, elekler vasıtasıyla ön elemeye tabi tutularak iriliklerine göre farklı havuzlara sevk edilir ve üzerine %8-9 oranında tuz içeren salamura uygulanır. Fermantasyon başlamasından sonra her 2-3 günde bir salamuraya %1-2 tuz eklenerek tuz konsantrasyonu gereken düzeyde tutulabilir. Bu yöntemde tatlanma süresi yüksek tuz konsantrasyonuyla fermantasyona başlanıldığında 6-8 ay; daha düşük mesela %6-8 tuz konsantrasyonu ile fermantasyona başlandığında 3 ay sürmektedir. Türk Gıda Kodeksi tarafından 2008/24b sayılı Sofralık Zeytin Tebliği’nde salamura zeytin yapımında kullanılması gereken tuz oranı fermente siyah zeytinde en az %7, doğal fermente siyah zeytinde en az %4 ve yeşil zeytin ve rengi dönük siyah zeytinde en az %5 olarak belirlenmiştir (RG, 2008). Çeşitli kaynaklarda ise zeytinlerin salamura yöntemiyle tatlandırılmasında uygulanacak salamuranın tuz konsantrasyonu en fazla %8-9 olarak ifade edilmektedir (Tetik, 2006). Bu zeytinler salamurasız açıkta veya naylon torbalarda karton kolilerde satışa sunulacaksa, tuz oranı %9-10 seviyelerine getirilmelidir. Zeytinler tenekeler ve ya cam kavanozlar içinde salamura halinde pastörize edilerek pazara sunuluyor ise o zaman zeytinlerin tuz oranı en çok %7 olmalıdır. Kostik (NaOH) ile tatlandırılmak istendiğinde ise kalibre edilmiş zeytinlerin %1.5-2.0’lik kostik (NaOH) içeren su içinde kostik danenin 2/3’üne veya en fazla 3/4’üne işleyene kadar bekletildikten sonra hemen yıkanarak salamuraya alınması esasına dayanır. Yeşil zeytinler tanklara alınarak üzerlerine %1.5-2.0 oranlı kostik çözeltisi doldurulur. Danelerin büyüklüğü ve ortamın sıcaklığı dikkate alınarak kostiğin daneye işleme oranı 8-12 saat sonrasından itibaren izlenir. Kostik danenin etli kısmının 2/3’üne kadar işlemiş ise zeytinler çeşme suyu ile yıkanarak kostik tamamen giderilir ve yıkanan zeytinler fermantasyon için salamuraya alınır. Salamuranın tuz konsantrasyonu çeşide göre değişmekle beraber %6-8 olarak ayarlanır. Fermantasyon, optimum koşullarda 21-30 gün sürer ve fermantasyon sonucunda zeytin ambalajlanarak piyasaya arz edilir. Sofralık zeytinlerin işlenmesi sırasında yapılan uygulamalar, işletmelerin hijyenik koşulları, ambalajlamada kullanılan materyallerin niteliği ve ambalajlama yöntemi, işleme sırasında asitlik, pH, tuz konsantrasyonu ve maya - küf büyümesi kontrolü son ürün kalitesi üzerinde oldukça etkilidir. Sofralık zeytinlerin ambalajlanmasında genellikle laklı tenekeler ve vakumlu plastik kaplar kullanılmaktadır. İyi laklanmamış tenekeler ürünün raf ömrünün azalmasına ve kalitesiz malzemeden üretilmiş olan plastik ambalajlar ürün tadının değişmesine sebep olmaktadır. Ambalajlama sonrasında ise zeytinler rutubetsiz ortamda saklanmalıdır. Ayrıca, sofralık zeytin işletmelerinde çalışan personelinde gerekli niteliklere ve bilgi birikimine sahip olması işleme sırasında hataların azaltılması ve kalite kayıplarının önlenmesi bakımından oldukça önem kazanmaktadır (Harp ve Keçeli, 2008; Tetik, 2006). Araştırma Bölgesi’nde dane zeytin büyük oranda sofralık zeytin işleme tesislerinde işlenmektedir. Bunun yanı sıra üretici işletmelerinde sınırlı miktarda da olsa salamura zeytin yapımının mevcut 88 olduğu bilinmektedir. Ancak bu işletmelere ait sağlıklı bilgi bulunmadığından çalışma kapsamı dışında bırakılmıştır. Görüşme yapılan salamura zeytin işletmelerinde, zeytinin %70.00’i yeşil, %30.00’u siyah olarak işlenmektedir. Yeşil zeytinlerin %85.00’i salamura, %15.00’i kostikle işlem görerek tatlandırılmaktan sonra %50.00’si kırma, %45.00’i çizikli ve %5.00’i dolgulu zeytin olarak pazara sunulmaktadır. Siyah zeytinlerin ise %70.00’i salamurayla, %30.00’u kostikle tatlandırılmaktadır. Bölgede tatlandırma işleminde yoğun şekilde salamura tekniği kullanılmakta olup, görüşülen kişiler kimyasal kullanılmadığından dolayı bu yöntemin daha çok tercih edildiğini ancak acılığın giderilmesi için uzun süre gerektirdiğinden işletme sermayesi açısından sakıncalar yarattığını ifade etmişlerdir. İşleme sırasında, salamura suyunun tuz konsantrasyonu genellikle %10-12 oranında olup, bazı işletmelerde bu oran %20’ye kadar yükselebilmektedir. Bu durum özellikle ihracat yapan firmalar dikkate alındığında istenmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi AB üyesi ülkelere ihracat düşünüldüğünde yüksek tuz oranlı ürünlerin tüketicilerin damak zevkine hitap etmemesi, ürünlerimizin yurt dışı pazarlarda değerlendirilmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Görüşme yapılan işletmelerin 2 tanesi beton kuyularda, 3 tanesi çelik tanklarda, 4 tanesi ise polietilen tanklarda tatlandırma işlemini gerçekleştirmektedir. İşletmelerde zeytinlerin işlenmesi sırasında hijyen açısından uygun olmayan pek çok uygulamanın mevcut olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin, işletmelerde salamura tanklarının üstlerini kapatmak amacıyla naylon örtülerin kullanıldığı ve bu örtülerin üzerine ağırlık olarak (tuğla, briket v. b.) hijyen açısından uygun olmayan malzemelerin koyulduğu gözlemlenmiştir. Hatta bazı işletmelerde salamura kaplarının açık havada yağmur suyuyla ve güneş ışığıyla temas halinde bırakılması da söz konusudur. Salamura suyunun üzerinde oluşan maya-küf tabakasının kontrolü genellikle çalışanlar tarafından düzensiz olarak tekniğine uygun olmayan şekilde yapılmaktadır. İşletme sahipleri de, bu tür yanlış uygulamaların farkında olduklarını ancak gerekli niteliklere sahip personelin bulunması ve çalıştırılması konularında sıkıntılarla karşılaştıklarını sıkça dile getirmişlerdir. Yapılan görüşmeler ve gözlemler sonucunda bölgede sofralık zeytinlerin işlenmesinde işleme tekniği, hijyen gereklilikleri, kalifiye personel gereksinimi vb. birçok konuda eksiklikler olduğu ve pazarlama organizasyonunun bu açıdan büyük oranda etkin olmadığı rahat bir şekilde söylenebilir. Dağıtım: Sofralık zeytinin bölge içi ve bölge dışına dağıtımı toptancılar tarafından yapılmaktadır. Ürünün tüketicilere ulaştırılmasında ise sofralık zeytin işletmeleri ve çeşitli tipteki perakendeciler rol oynamaktadır. Bu aşamalarda etkinliği azaltıcı bir faktöre rastlanmamıştır. Paketleme ve Ambalajlama: Sofralık zeytinin ambalajlanması, etiketlenmesi ve işaretlenmesi, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü ile Türk Gıda Kodeksi – Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği’nde yer alan kurallara uygun olarak yapılmalıdır (bu kriterler daha önce zeytinyağı pazarlama hizmetleri-paketleme-ambalajlama başlığı altında verilmiştir). Anılan yönetmeliklere ek olarak Türk Gıda Kodeksi tarafından 2008 yılında yürürlüğe konulan “Sofralık Zeytin Tebliği”nde de bazı kriterler bulunmaktadır (RG, 2008). Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama – Etiketleme ve İşaretleme Bölümü’nde, gıda maddelerini ambalajlamada kullanılacak ambalaj materyalinin ürünü sıcaklık değişimleri, nem, hava, ışık gibi olumsuz dış etkenlerden koruması gerektiği ifade edilmiştir. Bu materyaller ürün bileşiminde istenmeyen değişikliklere ve organoleptik özelliklerinde bozulmalara neden olmamalı ve gıda maddesiyle etkileşim göstermemelidir (RG, 2008). İhracat esnasında uyulması gereken usul ve esaslar ise Türk Standartları Enstitüsü, “Sofralık Zeytin” standardında belirlenmiştir. Bu tebliğe göre; zeytinler kuru veya ambalaj salamura suyunda zeytinin kalitesini bozmayacak şekil ve şartlardaki cam kavanoz, teneke kutu, plastik torba ve benzeri ambalajlarda piyasaya arz edilmelidir. Bu tebliğde ayrıca, ambalaj olarak kullanılan kapların yeni ve temiz olması gerektiği, zeytine yabancı tat ve koku vermemesi ve içindeki zeytini iyi bir şekilde koruyabilen özellikte olması gerektiği belirtilmiştir. Sofralık zeytinde ambalaj malzemesi olarak metal teneke, cam kaplar ve plastik materyalden yapılmış ambalajlar kullanılabilmektedir. 89 Sofralık zeytin işletmelerinde tüketime hazır hale gelmiş zeytinlerin satışlarında kullanılan ambalajın niteliği zeytinlerin tipine göre değişmektedir. Bölgede genellikle yeşil zeytinler cam ve pet kavanozlarda, siyah zeytinler teneke kutularda, cam ve pet kavanozlarda satışa sunulmaktadır. Bu ambalaj materyallerinin nitelik bakımından kullanıma uygun olduğu görülmektedir. Pazarlama organizasyonunun ambalajlama ve paketleme hizmetlerinin yerine getirilmesinde etkin olduğunu söylenebilir. Taşıma: Taşıma işlemi iki aşamada gerçekleşmektedir. Birincisi üretim yerinden sofralık zeytin işleme tesisine taşıma olup, üreticilerin %18.96’sı kendi işletmesinde, %81.04’ü işletme dışında ürünlerini teslim etmektedir. Bu aşamada büyük ölçüde plastik kasalar kullanılmakta ve genellikle kamyon ve kamyonet gibi araçlarla taşıma gerçekleşmektedir. İkincisi sofralık zeytin işleme tesislerinden tüketicilere taşıma olup, taşımaya elverişli kaplar ve araçlar kullanılmaktadır. Taşıma mesafesinin genellikle kısa oluşu ve taşıma kaplarının ve araçlarının niteliği dikkate alındığında taşıma hizmetinin etkin olduğu söylenebilir. Depolama: Bu hizmetin, “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği”nin Gıdaların Taşınması ve Depolanması Bölümü’ndeki kurallara uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Bu yönetmelikte gıdaların depolanması ile ilgili olarak çeşitli maddelerde, gıdaların her türlü dış etkenden zarar görmeyecek, bozulmayacak şekilde korunması gerektiği vurgulanmıştır. Depolarla ilgili olarak gerekli koşullar; zemin pürüzsüz, duvarlar düzgün, kolay temizlenebilir nitelikte, sıvası dökülmemiş, ürünlere olumsuz etkide bulunmayacak özellikte olması gerektiği ve depo üstü tavanın ve çatıların akmayı, sızmayı önlemesi, sıcaklık değişmelerinden etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olması gerektiği şeklinde sıralanmıştır. Fermantasyonunu tamamlamış zeytinler pazara hemen arz edilmeyip bir süre depolanmaları gerekebilir. Ambalajlanmış ürünlerin bekletileceği depoların ürünlerin ısı ve ışıktan korunmasını sağlayacak şekilde fabrikaların kuzey cephesinde, güneş görmeyen, az pencereli bir şekilde olması uygun görülmektedir (Aktan ve Kalkan, 1999). Fermantasyonunu tamamlayan ürünler, sofralık zeytin işleme tesislerinin karanlık bir odasında bekletilmektedir. Tesislerde depo olarak kullanılan bu odaların sıcaklık ve hijyen açısından gereken koşullara tam olarak sahip olduğu söylenemez. Dereceleme ve Standardizasyon: TSE Sofralık Zeytin Standardında sofralık zeytin; zeytin sınıfları (zeytin kalite sınıflarına göre), zeytin tipleri (renklerine göre) ve zeytin türleri (sanayideki işleme şekillerine göre) olarak 3 farklı şekilde sınıflandırılmaktadır (TSE, 2003). Zeytinde dereceleme işlemi dane iriliği ve rengi dikkate alınarak yapılmaktadır. Araştırma alanında dereceleme işlemi genellikle tüccarların işyerlerinde zeytinlerin değişik genişlikteki eleklerden geçirilmesi ile yapılmaktadır. İriliklere göre sınıflandırma yapıldığında, farklı iriliklerde sofralık zeytin grupları ve çok küçük danelerden oluşan ve elek altı olarak tabir edilen yağlık zeytin sınıfı oluşmaktadır. Renklere göre sınıflandırmanın yapılması ise insan becerisine dayanmaktadır. Standardizasyonda herhangi bir problem yoktur. Özetlenecek olursa bölgede sofralık zeytin pazarlama organizasyonunun dereceleme ve standardizasyon bakımından etkin olduğu söylenebilir. 4.8.3.4.(2). Pazarın Saydamlığı Pazar saydamlığıyla ilgili açıklamalar zeytinyağının “Pazarlama Organizasyonun Etkinliğinin Değerlendirilmesi” başlığı altında Bölüm 4.8.2.4. (2)’de verilmiştir. Bölgede, sofralık zeytin pazarlamasında dereceleme ve standardizasyonla ilgili kurallara büyük ölçüde uyulması bakımından pazar saydamlığıyla ilgili bir sorun yoktur. Pazarın saydamlığını, pazar haberlerinin toplanması ve yayılmasıyla ilgili olarak değerlendirmek amacıyla üreticilere, toplayıcı tüccarlara, tüccarlara ve sofralık zeytin işletmelerine, pazarla ilgili bilgi sahibi oldukları konular ve bilgi kaynakları sorulmuştur. Bölgede, üreticiler ve aracılar genellikle fiyat hakkında bilgi sahibi olup, arz ve talep miktarlarıyla ilgili oldukça kısıtlı ölçüde bilgiye ulaşabilmektedir. Üreticilerin fiyat hakkında bilgi edindikleri başlıca kaynaklar; tüccarlar, semt pazarındaki satıcılar ve diğer üreticilerdir. Toplayıcı tüccarlar ve tüccarlar ise bilgi kaynaklarını; yöredeki ve Ege Bölgesi’ndeki büyük ölçekli sofralık 90 zeytin işleme tesisleri ve diğer tüccarlar olarak sıralamışlardır. Sofralık zeytin işleme tesislerinin başlıca bilgi kaynakları ise yöredeki büyük ölçekli işletmelerdir. Bu işlemeler fiyatın yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışı arz ve talep miktarları vb. konularda da bilgi sahibi olduklarını ifade etmişlerdir. Sonuç olarak, pazarlama organizasyonu pazar saydamlığı hususunda, üreticiler ve aracılar açısından yetersiz iken, sofralık zeytin işleme tesisleri açısından yeterli olduğu söylenebilir. 4.8.3.4.(3). Rekabet Bölgede, üreticiler için 4 pazarlama kanalı mevcut olup, bunlar sırasıyla sofralık zeytin işleme tesisleri, toplayıcı tüccarlar, tüccarlar ve doğrudan tüketicilerdir. Pazarda, alıcıların gerek çeşitlilik gerek nitelik bakımından yetersiz olmasından dolayı fiyatın belirlenmesinde üreticilerin pazarlık gücünün oldukça düşük ve dolayısıyla pazar pozisyonun zayıf olduğu söylenebilir. Toplayıcı tüccar ve tüccarların pazara girişlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu aracıların, pazarda rekabet avantajı kazanabilmek amacıyla yaptıkları temel uygulamalar, ürün alımında zamanında ödeme ve peşin ödeme; ürün satımında ise kaliteli ürün teminidir. Bu kişilerin, rekabet avantajı kazanabilmek için yaptıkları uygulamaların çeşitlilik göstermediği ve temel rekabet unsurlarını içermediği görülmektedir. Bununla beraber, tüccarlara pazardaki rekabetin şiddeti ile ilgili düşünceleri sorulduğunda, bu soruya tüccarların %55.56’sı kısmen, %33.33’ü şiddetli rekabet olduğu ve %11.11’i ise hiçbir şekilde rekabet yaşanmadığı şeklinde cevap vermişlerdir. Sofralık zeytin işletmeleri ise sadece bazı yok yıllarında rekabetin yaşandığını, diğer yıllarda ise rekabet düzeyinin oldukça düşük olduğunu ifade etmiştir. 4.8.3.4.(4). Pazarlama Marjı Marjlar, siyah ve yeşil zeytin olmak üzere 2 farklı zeytin tipi için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Marjların hesaplanmasında pazarlama kanalı olarak üretici-tüccar-sofralık zeytin işleme tesisi-perakendecitüketici kanalı dikkate alınmıştır. Bölgede sofralık zeytin üretim ve ticareti yoğun olarak Mersin’de yapıldığından, hesaplamalarda sadece Mersin’de oluşan fiyatlar esas alınmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda, üreticilerin sofralık yeşil zeytin satış fiyatı ortalama 1.65 TL/kg olarak belirlenmiştir (Tablo 4.54). Sofralık zeytin işleme tesisine gelen ürünler işlendikten ve paketlendikten sonra 2.95 TL/kg’a satılmaktadır. Perakendecilerin satış fiyatı ise 3.60 TL/kg’dır. Zeytinin üreticinin bahçesinden çıkıp, tüketicinin sofrasına gelene kadar tüm aşamalarda 1.95 TL/kg mutlak marj ortaya çıktığı görülmektedir. Marj artışı her bir aracı düzeyinde farklı şekillerde oluşmaktadır. Marj, en yüksek işleme ve paketlemenin de yapıldığı sofralık zeytin işleme tesislerinde; en düşük tüccar düzeyinde gerçekleşmektedir. Perakende fiyatı içinde üretici fiyatının payı %45.21 iken pazarlama marjlarının payı %54.79’dur. Tablo 4.54. Sofralık Yeşil Zeytin Pazarlama Marjı (2008) Aracılar Üretici Tüccar Sofralık Zeytin İşleme Tesisi Perakendeci Toplam pazarlama marjı Perakende fiyatı içinde üretici Fiyatlarının payı (%) Satış Fiyatı (TL/kg) 1.65 2.10 2.95 3.60 - Mutlak Marj (TL/kg) 0.45 0.85 0.65 1.95 Nispi Marj (%) 21.42 28.81 18.05 - 45.21 Sofralık siyah zeytinde ise, üreticiden 1.75 TL/kg fiyatla satılan siyah zeytin, tüccardan 2.20 TL/kg, sofralık zeytin işleme tesislerinden 3.10 TL/kg, perakendeciden ise 3.90 TL/kg’a satılmaktadır (Tablo 91 4.55). Bunun sonucunda 2.05 TL/kg toplam marj ortaya çıkmaktadır. Perakende fiyatı içinde üretici fiyatının payı 47.44 iken pazarlama marjlarının payı ise %55.13’dür. Tablo 4.55. Sofralık Siyah Zeytin Pazarlama Marjı (2008) Aracılar Üretici Tüccar Sofralık Zeytin İşleme Tesisi Perakendeci Toplam pazarlama marjı Perakende fiyatı içinde üretici Fiyatlarının payı (%) Satış Fiyatı (TL/kg) 1.85 2.20 3.10 3.90 - Mutlak Marj (TL/kg) 0.35 0.90 0.80 2.05 Nispi Marj (%) 15.90 29.03 20.51 - 47.44 4.8.3.5. Sofralık Zeytin Üretim ve Pazarlama Sorunları Sofralık zeytin işleme tesislerinde görüşme yapılan kişilere, üretim ve pazarlama sırasında karşılaştıkları sorunlar sorulmuş, alınan yanıtlar hammadde temini ile işleme ve pazarlamadan kaynaklanan sorunlar olarak 2 grup halinde sunulmuştur. Sofralık zeytin üretiminde hammaddeyle ilgili en önemli sorunlar kaliteli ürün temini (%33.33), yerel çeşitlerin azalması (%22.22) ve yok yıllarında yeterli miktarda zeytin temin etmede zorluk (%22.22) yaşanmasıdır (Tablo 56). Görüşülen işletmelerde, işleme ve pazarlamadan kaynaklanan en önemli sorun kalifiye personel bulmada zorluk yaşanması ve bazı durumlarda bu kişilerin Ege Bölgesi’nden getirilmesidir. Karşılaşılan diğer sorunlar ise ihracatta diğer ülkelere maliyet dezavantajının olması, işletmeler arası rekabetten dolayı sofralık zeytin satış fiyatlarının düşüklüğü, işçi masraflarının yüksekliği ve ambalaj maliyetinin pahalılığı olarak sıralanmaktadır. Bunların yanı sıra, markalaşmada zorluk yaşanması ve sofralık zeytin üretimine ilişkin destek olmaması da dile getirilen sorunlar arasındadır. Tablo 4.56. Sofralık Zeytin İşletmelerinde İşleme ve Pazarlama Sorunları Sorunlar Adet Kalifiye personel bulmada zorluk 6 Uluslararası pazarda diğer ülkelerle rekabet edilememesi 6 İşletmeler arasında satış fiyatı konusunda rekabet 3 İşçi masraflarının yüksekliği 3 Ambalaj maliyetinin pahalılığı 2 Markalaşma 2 Sofralık zeytin için destek olmaması 2 Oran (%) (n/9) 66.67 66.67 33.33 33.33 22.22 22.22 22.22 4.9. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi ile Değerlendirilmesi Çalışmanın bu bölümünde, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytincilik sektörü, SWOT analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede, bölgeye özel unsurların yanı sıra, diğer üretici bölgeler içinde geçerli olabilecek unsurlara yer verilmiştir. Analiz kapsamında, zeytin, zeytinyağı ve sofralık zeytin ürünleri bir arada incelenerek sektör bir bütün olarak ele alınmıştır. (Tablo 4.57). 92 Tablo 4.57. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytincilik Sektörünün SWOT Analizi Güçlü yönler 1. Dikim alanı ve verimde hızlı artış 2. Modern zeytinyağı fabrikası ve dolum tesislerinin bulunması 3. Zeytinyağı fabrikası sayısındaki artış 4. Potansiyel pazarlara yakınlık 1. 2. 3. 4. Zayıf yönler 1. Bakım işlemlerindeki yetersizlikler 2. İşleme tesislerindeki teknik elamanların eğitim eksikliği 3. Zeytinyağı rafinasyon tesislerinin eksikliği 4. Özel laboratuar sayısının azlığı ve analiz ücretlerinin yüksekliği 5. Coğrafi işaretlemeyle ilgili girişimlerin yetersizliği 6. Üretici organizasyonlarının eksikliği 7. Sofralık zeytinlerin yurtdışı pazar talebine uygun olmaması 8. Markalaşma ve imaj 9. Sofralık zeytin işletmelerindeki yetersizlikler 10. Zeytinyağı depolama olanaklarının yetersizliği Fırsatlar Tehditler Dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı 1. Diğer üretici ülkelere tanınan imtiyazlar tüketimin artış eğiliminde olması 2. Uygulanan teşviklerin diğer önemli zeytinyağı Tüketicilerin Genetiği Değiştirilmiş üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında düşük seviyede Organizmalı (GDO) ürünlerle ilgili olması endişeleri 3. Gen kaynaklarındaki çeşitliliğin azalması endişesi AB standartlarına uyum çalışmaları 4. Artan pazar istekleri Yurtiçi üreticileri koruma çabaları 5. Kayıt dışı işletmeler Güçlü Yönler 1. Dikim alanı ve verimde hızlı artış: Dikim alanı özellikle 2000’li yıllardan sonra önemli derecede artış göstermiştir. Bölgede yeni kurulan kapama bahçeler büyük ölçüde sertifikalı fidanlarla, modern üretim tekniğine uygun olarak tesis edilmektedir. Bu bahçelerde bakım işlemleri daha bilinçli şekilde yapılmakta ve verimde artış olduğu gözlenmektedir. Dikim alanlarında ve verimde meydana gelen hızlı artış neticesinde yakın zamanda önemli üretim artışları meydana gelecektir. 2. Modern zeytinyağı fabrikası ve dolum tesislerinin bulunması: Bölgede özellikle Hatay ve Mersin’de uzun süredir faaliyet gösteren ve büyük kapasiteye sahip modern işleme ve dolum tesisleri bulunmaktadır. Bu tesisler, birçok pazarlama hizmetinin (özellikle depolama, ambalajlama, dereceleme ve standardizasyon) yerine getirilmesine olanak sağlamaktadır 3. Zeytinyağı fabrikası sayısındaki artış: Son yıllarda, özellikle Adana ve Osmaniye’de çok sayıda yeni zeytinyağı fabrikası faaliyete girmiştir. Modern işleme teknolojisi kullanmakta olan bu işletmeler, bölgede önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak üretimin işlenmesinde ve pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli rol oynayacaktır. 4. Potansiyel pazarlara yakınlık: Potansiyel pazarlar niteliği taşıyan Ortadoğu ülkeleri ile Rusya gibi ülkelere yakınlık bölgeye avantaj sağlamaktadır. Zayıf Yönler 1. Bakım işlemlerindeki yetersizlikler: İşletmelerin genellikle küçük ve çok parçalı olmasının yanı sıra, zeytin üreticilerinin yaptıkları birtakım hatalı veya eksik bakım uygulamaları üretim ve pazarlamada önemli verim ve kalite kayıplarına yol açmaktadır. 2. İşleme tesislerindeki teknik elamanların eğitim eksikliği: Zeytinyağı fabrikalarında ve sofralık zeytin işleme tesislerinde eğitimli teknik elemanların azlığı ve mevcut elemanların eğitim yetersizliği nihai ürünün kalitesini ve pazarlama hizmetlerinin ekinliğini olumsuz yönde etkileyecek bazı hatalı uygulamaların yapılmasına yol açmaktadır. 93 3. Zeytinyağı rafinasyon tesislerinin eksikliği: Doğrudan tüketime uygun olmayan zeytinyağının rafinasyona tabi tutulması gerekmektedir. Araştırma alanında, sadece bir adet rafinasyon tesisi bulunmakta olup, bu tesis fiilen faaliyet göstermemektedir. Rafinasyona tabi tutulacak yağlar genellikle bölge dışına gönderilmektedir. Bu durum sanayiciler açısından maliyet dezavantajı yaratmaktadır. 4. Özel laboratuar sayısının azlığı ve analiz ücretlerinin yüksekliği: Zeytinyağında kimyasal analizler İl Tarım Müdürlükleri’nin bünyesinde veya özel laboratuarlarda yapılmaktadır. Bölgede, İl Tarım Müdürlükleri bünyesinde, yeter büyüklükte ve ihtiyaca cevap verecek nitelikte az sayıda laboratuar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, bölgede az sayıdaki özel laboratuarlarda yapılan analizlerin maliyeti İl Tarım Müdürlükleri’nde yapılan analizlere göre yüksektir. Bu durum ürünleri denetlemede yetersizliklere veya pazara hazırlamada gecikmelere yol açmaktadır. 5. Coğrafi işaretlemeyle ilgili girişimlerin yetersizliği: Ülkemizde zeytin ve zeytinyağı konusunda şimdiye kadar alınmış 4 adet coğrafi işaret tescili bulunmaktadır. Buna ek olarak, 2011 yılı itibariyle sektörde (Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde olmak üzere) değerlendirme aşamasında olan toplam 7 adet coğrafi işaret tescil belgesi başvurusu mevcuttur. Ancak Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin veya zeytinyağında coğrafi işaretlemeyle ilgili herhangi bir girişim söz konusu değildir. Bu durum bölge ürününün, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında markalaşmasında ve bölge imajının oluşmasında bir eksikliktir. 6. Üretici organizasyonlarının eksikliği: Üreticilerin örgütlenmemiş olması özellikle işletmelerin küçük olduğu yörelerde ürünlerin işlenmesinde ve pazarlanmasında önemli aksaklıkların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bölgede, üreticilere başta ürünlerinin işlenmesi olmak üzere çeşitli pazarlama hizmetlerini sunacak, markalaşma ve pazar bulma konularında yardım sağlayacak, üreticilerin de karar alma ve uygulama sürecine katılabilecekleri organizasyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. 7. Sofralık zeytinlerin yurtdışı pazar talebine uygun olmaması: Bölgede, Türkiye genelinde olduğu gibi yüksek tuz konsantrasyonu içeren işleme tekniği yaygındır. Bu durum, başta AB üyesi ülkelerden olmak üzere yurtdışı talebi olumsuz yönde etkilemektedir. 8. Markalaşma ve imaj: Bölge ürününe yönelik imaj oluşturma ve markalaşma çalışmaları yetersizdir. 9. Sofralık zeytin işletmelerindeki yetersizlikler: Sofralık zeytin işletmelerinde kurulu kapasite eksikliğinin yanı sıra mevcut işletmelerde altyapı eksikliği, teknik personelin eğitimsizliği ve özellikle ürünün işlenmesi aşamasındaki standart dışı uygulamalar önemli kalite kayıplarına yol açmaktadır. 10. Zeytinyağı depolama olanaklarının yetersizliği: Üreticilerin ve preselerin, zeytinyağının standartlara uygun şekilde depolanmasıyla ilgili yapmış oldukları birtakım yanlış uygulamalar kalitede düşmelere yol açmaktadır. 11. Kayıt dışı işletmeler: Bölgede ve ülke genelinde, kayıt altında olmayan çok sayıda zeytinyağı ve sofralık zeytin işletmesi bulunması sektörde haksız rekabete yol açmaktadır. Fırsatlar 1. Dünyada ve Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin artış eğiliminde olması: Bölgeden zeytinyağı ihracatının büyük oranda yapıldığı Ortadoğu ülkelerinin ve bunların yanı sıra ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi ülkelerin zeytinyağı tüketimlerinde önemli artış gözlenmekte ve bu artışın gelecekte de devam edeceği düşünülmektedir. Bu durum, zeytinyağının yurtdışı pazarlarda değerlendirilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, Türkiye’de kişi başına tüketim miktarı artış eğilimdedir. Bu durum yurtdışı pazarlara bağımlılığı azaltarak üretimin yurtiçinde pazarlanması açısından oldukça önemli bir gelişmedir. 2. Tüketicilerin GDO’lu ürünlerle ilgili endişeleri: Dünyada GDO’lu ürünlerin başında mısır, soya ve pamuk bitkileri gelmektedir. Türkiye’nin bitkisel yağ tüketiminin büyük bölümü bu bitkilerden 94 elde edilen yağlarla karşılanmaktadır. Tüketicilerin GDO’lu ürün tüketiminden endişe duydukları şu günlerde diğer bitkisel yağlarla ikame ilişkisi bulunan zeytinyağında yapılacak reklam ve kampanyalar, zeytinyağı tüketiminin artmasına olanak sağlayacaktır. 3. AB standartlarına uyum çalışmaları: AB, üretimin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde yapılması ve pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmesinde standartlara uyulması konusunda oldukça hassastır. Türkiye’de zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimi ve pazarlanmasıyla ilgili standartlar AB normları dikkate alınarak hazırlanmakta ve sıkça düzenlemeler yapılmaktadır. 4. Yurtiçi üreticileri koruma çabaları: Zeytinyağı ve sofralık zeytinde uygulanan gümrük vergisi ve zeytinyağının DİR kapsamında ithalatının kısıtlanması sektörde faaliyet gösteren işletmeler açısından oldukça önemlidir. Tehditler 1. Diğer üretici ülkelere tanınan imtiyazlar: Suriye, Tunus ve Fas gibi ülkelerde de zeytincilik sektörüne destekler verilmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu ülkeler uluslararası zeytinyağı pazarlarında daha güçlü rakipler olarak karşımıza çıkabilecektir. Başta AB üyesi ülkeler olmak üzere birçok ülkenin bu üretici ülkelere imtiyazlar tanıması Türkiye ve bölge açısından olumsuzluk yaratabilecektir. 2. Uygulanan teşviklerin diğer önemli zeytinyağı üreticisi ülkelerle karşılaştırıldığında düşük seviyede olması: AB üyesi ülkelerde (özellikle İspanya, İtalya, Yunanistan) üreticilere önemli düzeylerde destekler vermektedir. Türkiye’deki destek miktarları AB üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında düşük düzeyde olup rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. 3. Genetik çeşitliliğin azalması endişesi: Son yıllarda, bahçe tesisinde genellikle gemlik çeşidi fidanların tercih ediliyor olması; sektörde genetik çeşitliliğin ve yerel çeşitlerin oransal öneminin azalmasına neden olmaktadır. 4. Artan pazar istekleri: Gelişmiş ülke pazarlarında kimyasal ve duyusal özelliklerle ilgili yeni kurallar belirlenmektedir. Bu kuralların yeterince hızlı izlenememesi Türkiye için pazar kayıplarına yol açabilecektir. 95 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Türkiye, dünya zeytin üretimi ile zeytinyağı ve sofralık zeytin üretim ve dış ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle, son yıllarda sektöre verilen destekler, zeytinyağı sanayinde modernleşme, uluslararası standartlara uyum ve dış pazarda daha büyük pay alma çabaları bu üretim ve kalitede artış sağlamıştır. Kişi başı zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketiminin -son yıllarda artmış olmasına rağmendiğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyede olması gelecekte arz fazlasına neden olacak ve yeni ihracat olanakları yaratılması gerekecektir. Ancak ihracatta bir takım sorunlarla (kalite, maliyet, markalaşma vb.) karşılaşılmakta ve arzulanan gelişme sağlanamamaktadır. Türkiye’de zeytin dikim alanları yoğun olarak Ege, Marmara ve Akdeniz Bölge’lerinde bulunmaktadır. Ancak son yıllarda Akdeniz Bölgesi’nde dikim alanlarında önemli derecede artış gerçekleşmesi sonucu, gelecekte bölgenin üretiminin önemli ölçüde artması beklenmektedir. Akdeniz Bölgesi’nde zeytin yetiştiriciliği büyük oranda Doğu Akdeniz Bölgesi’nde (Hatay, Mersin, Osmaniye, Adana ve Kahramanmaraş) yapılmaktadır. Bu bölgede, bazı yörelerin zeytin yetiştiriciliğine henüz başladığı da göz önüne alındığında, zeytin ve buna bağlı olarak zeytinyağı ve sofralık zeytinde kaliteli ürün üretilmesi ve bu ürünlerin etkin bir şekilde pazarlanması oldukça önemli hale gelmektedir. Bu nedenle, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde, zeytinyağı ve sofralık zeytinin üretiminden pazarlanmasına kadar her aşamada karşılaşılan sorunların tespiti oldukça önemlidir. Önümüzdeki yıllarda, zeytinyağı ve sofralık zeytin arzında meydana gelecek artışın gerek yurtiçinde gerek yurtdışında etkin bir şekilde pazarlanması, mevcut sorunların çözümü ve sektörde geleceğe yönelik iyileştirmeler yapılması ile mümkün olabilir. Bölgede zeytin üretiminin yapıldığı başlıca iller olan Hatay, Mersin, Osmaniye ve Adana’da zeytincilik sektörünün geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülen öneriler zeytin üretimi ile zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlanmasına yönelik olarak iki ana başlık altında sunulmuştur. Zeytin üretiminde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri; 1. Üreticilerin bilgi düzeylerinin düşüklüğü, bakım işlemlerinin çoğunu olumsuz yönde etkileyerek, ürün ve kalite kayıplarına sebep olmaktadır. Bölgede, bakım işlemlerinde karşılaşılan sorunlar ilden ile ve hatta ilçeden ilçeye farklılık göstermektedir. Bakım işlemleriyle ilgili geliştirilmesi gereken hususlar alt bölgeler itibariyle belirlenmeli, sorunların giderilmesi için gerekli çalışmalar, önceliklileri de dikkate alınarak belirli plan ve programlar çerçevesinde yapılmalıdır. 2. Bölgeye hali hazırda adapte olmuş çok sayıda zeytin çeşidi (saurani, halhalı, sarıulak vd.) bulunmaktadır. Ancak, yeni tesis edilen bahçelerde genellikle gemlik çeşidinin tercih edilmesi, çok çeşitliliğin kaybolmasına veya ortaya çıkabilecek bir hastalık ve zararlı salgını durumunda sektörün olumsuz etkilenmesine yol açabilecektir. Ayrıca, çeşit seçiminde bölgesel adaptasyonun önemi ve coğrafi bölge ile özdeşleşmiş ticari öneme sahip çeşitlerin desteklenmesi gerekmektedir. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde zeytin gen kaynakları koruma altına alınarak devamlılığı sağlanmalı, mevcut çeşitlerin genetik özellikleri belirlenmeli ve fidan üretiminde yerel çeşitler ihmal edilmemelidir. 3. Zeytin hasadı ürün kalitesini ve verimini etkileyen en önemli unsurlardan birisidir. Bölgede, özellikle de Hatay’da ürün hasadı büyük oranda sırıkla çırparak yapılmaktadır. Hasat edilen zeytinin çuvallarla taşınması ve bekletilmesi zeytin kalitesini dolayısıyla da nihai ürünün kalitesini olumsuz etkilemektedir. Hasat sırasında, ağaçların zarar görmesini engelleyecek modern hasat tekniklerinin –en azından taraklar gibi basit el aletlerinin- kullanımı yaygınlaştırılmalı, kasalarla taşıma teşvik edilmelidir. Bu noktada, işleme tesislerinin randevu usulüyle çalışması ve bu tesislerin üreticilere hasat makinesi veya kasa temininde yardımcı olması nihai ürünün kalitesini arttırmada etkili olacaktır. 4. Mevcut koşullarda bazı üreticiler kimyasal girdi kullanmamaktadır. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda gerekli sertifikasyon işlemlerinin yapılması halinde bölgenin organik zeytin üretim potansiyelinin bulunduğu söylenebilir. Üreticilere, bu ürünlerin organik olarak sertifikalandırılmasını sağlamakla ilgili teknik destek sağlandığı takdirde elde edilen ürünler pazarda organik olarak değerlendirilebilecektir. 96 Zeytinyağı ve sofralık zeytinin pazarlanmasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri; 1. Bölgede, zeytinyağı veya sofralık zeytinin işlenmesi ve pazarlanmasında etkin olarak faaliyet gösteren üretici örgütü veya kooperatifleri bulunmamaktadır. Böyle organizasyonların bulunmaması, pazarlama hizmetlerinin etkinliğini azaltmakta ve üreticilerin alıcılar karşısında pazar pozisyonunu zayıflatmaktadır. Bölgede kurulacak, pazarlama kooperatifleri veya benzeri organizasyonlarla, işleme ve pazarlamadan kaynaklanan sorunlar azaltılabilecek ve pazarlama hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yerine getirilmesi sağlanabilecektir. Bunun yanı sıra sektörün çeşitli nitelikte ve ölçekte çok sayıda işletmeden meydana gelmesinin ortaya çıkardığı olumsuzlukları çözebilmek için dikey ve yatay entegrasyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgede entegrasyonun sağlanması, üretim ve pazarlamadan kaynaklanan sorunların azalmasına katkıda bulunacaktır. 2. Markalaşmaya ve bölge imajının oluşturulmasına önem verilmelidir. Bölgedeki işletmelerin dağınık ve küçük ölçekli yapısı göz önüne alındığında, girişimciler ortak bir ticari marka oluşturulması ve yönetilmesi konularında bilinçlendirilmeli, özendirilmeli ve desteklenmelidir. Bölgede bu şekilde ortak bir markanın oluşturulması hem ürün kalitesinin artırılmasına hem de pazarlama hizmetlerinin daha etkin şekilde yerine getirilmesine katkı sağlayacaktır. 3. İşleme tesislerinin çoğunda, gerekli altyapının kurulmuş olmasına ve modern teknolojiler kullanılmasına rağmen eğitimli ara eleman eksikliği veya mevcut elemanların eğitim yetersizliği nedeniyle yapılan yanlış uygulamalar önemli kalite kayıplarına neden olabilmektedir. Bu tesislerde teknik personel, kaliteli ürün üretiminin önemi ve işlemede dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili eğitilmelidir. 4. Bölgede rafinasyon hizmetini yerine getirecek bir tesis yoktur. Yemeklik özelliğe sahip olmayan lampant zeytinyağı rafinasyona tabi tutulmak üzere bölge dışına -genellikle Ege Bölgesinegönderilmektedir. Bir rafinasyon tesisinin kurulması zeytinyağı fabrikaları için büyük avantaj sağlayacağı gibi bölgede istihdam yaratılmasına da katkıda bulunacaktır. 5. Bölgede -çoğunluğu Mersin’de olmak üzere- az sayıda sofralık zeytin işleme tesisi mevcuttur. Zeytin üretiminde meydana gelecek artış göz önüne alındığında önümüzdeki yıllarda bu tesislere önemli derecede ihtiyaç duyulacaktır. Bu noktada, yeni tesislerin iller itibariyle üretim potansiyeli dikkate alınarak ihtiyaç doğrultusunda kurulması gerekmektedir. 6. Bölgede, kayıt dışı çalışan çok sayıda sofralık zeytin işleyen işletme mevcut olup, bu işletmelerde zeytin standartlara uygun olmayan şekilde işlenmekte ve pazara sunulmaktadır. Yapılan yanlış uygulamalar, insan sağlığı açısından risk taşıdığı gibi haksız rekabete de yol açmaktadır. Bu sakıncaların giderilmesi için denetimler titizlikle yapılmalı ve caydırıcı cezai müeyyideler uygulanmalıdır. 7. Ürünler itibariyle hedef pazarlar belirlenmeli ve pazarlama stratejileri bu hedef pazarlar dikkate alınarak geliştirilmelidir. Hedef pazar olarak öncelikle bölgede tüketimin az olduğu pazarlar seçilmeli, sonrasında tüketimin düşük olduğu diğer yurtiçi pazarlar değerlendirilmelidir. Ulusal pazarlardan elde edilen tecrübe sonucunda da uluslararası pazarlara ürün sunulmalı, mevcut (Ortadoğu ülkeleri ve AB üyesi bazı ülkeler) ve gelecekte tüketim artışı beklenen (ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Almanya, İngiltere vd.) yurtdışı pazarlarda kapsamlı pazar araştırmaları yapılmalıdır. 8. Coğrafi işaretleme, bölge ürününün ulusal ve uluslararası pazarda değerini artıracak ve bölge ürünü imajının oluşmasına katkıda bulunacaktır. Ancak, şu anda bölgeye özgü zeytin çeşitleri ve bu çeşitlerden elde edilen zeytinyağı veya sofralık zeytin için coğrafi işaret tescili bulunmamaktadır. Yerel çeşitlerde coğrafi işaret tescil çalışmalarına ağırlık verilmelidir. 9. Bölgede özel gıda analizi laboratuarının eksikliği hissedilmektedir. Gıda analizi yapan akreditasyonu sağlanmış, özel laboratuarların sayısı artırılmalıdır. Aynı zamanda, son yıllarda Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından zeytinyağı fabrikalarına, analiz yapılması için gerekli cihazların teminiyle ilgili teşvikler verilmektedir. Zeytinyağı işleme tesislerinin bu teşvikten faydalanmaları yaygınlaştırılmalıdır. 97 10. Tağşiş, zeytinyağında tüketici güvenini sarsan ve tüketim miktarının artışını engelleyen unsurlardan birisidir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personeli, bu konuyla ilgili denetimlerini sürdürmekte ve laboratuarlarında analizler yaparak, cezai müeyyideler uygulamaktadır. Taklit ve tağşişin engellenmesi amacıyla bakanlığa bağlı laboratuarlar alet, ekipman ve kalifiye eleman hususlarında iyileştirilmelidir. Aynı zamanda, denetimler artırılmalı, titizlikle yerine getirilmeli ve uygulanacak cezai yaptırımların haksız rekabeti önleyecek nitelikte olmasına özen gösterilmelidir. 11. Bölgede faaliyet gösteren zeytinyağı işleme tesislerinin kapasite kullanım oranı var-yok yılları ortalaması dikkate alındığında %50 civarındadır. Bu işletmelerin ortaya çıkacak zeytin arzındaki artışın işlenmesi sırasında yakın gelecekte yeterli olacağı söylenebilir. Uzun vadede yeni kurulacak tesislerin konumu ve kapasitesi belirlenirken alt bölgelerin ihtiyaçları doğrultusunda ve ayrıntılı fizibilite çalışmalarının sonucunda tesis edilmeleri gerekmektedir. Yeni tesislerin kurulması sırasında, bu noktalara dikkat edilerek teşvikler verilmelidir. 12. Bölgede, -Mustafa Kemal Üniversitesi Zeytin Araştırma Merkezi haricinde- sadece zeytincilik sektörüyle ilgili araştırmaların yapıldığı araştırma enstitüsü veya üretim istasyonu niteliğinde bir araştırma kurumu bulunmamakta olup, elde edilen zeytin ve zeytinyağlarının özellikleriyle ilgili az sayıda bilimsel çalışma mevcuttur. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini, sektörü bir bütün olarak ele alacak şekilde inceleyen araştırma birimleri kurulmalı ve bunlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Bu kurumlar tarafından elde edilen araştırma sonuçları sektörün diğer aktörleriyle paylaşılmalıdır. 13. İşleme sanayine ilişkin sağlıklı verilere ulaşmada ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Bu durum uzun vadeli projeksiyonların yapılmasında ve politikaların geliştirilmesinde aksaklıklara yol açmaktadır. Sektörde faaliyet gösteren işletmeler kayıt altına alınmalı ve bu işletmelere ilişkin ayrıntılı envanter (işletme sayıları, kapasiteleri, kapasite kullanım oranları vs.) çalışması yapılarak, bir veritabanında toplanmalıdır. 14. Pazar saydamlığı açısından yetersizlikler mevcuttur. Piyasada arz ve talep edilen ürün miktarı açısından bilginin toplanması ve yayılmasında sorunlar önemli şekilde hissedilmektedir. Yurtiçi ve yurtdışı pazar bilgilerini toplayıp, tüm sektör paydaşlarına yayacak etkin bir haberleşme ve bilgi ağı oluşturulmalıdır. 15. Son yıllarda, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmaya yönelik birçok destek uygulanmasına karşılık sofralık zeytin üretimine ilişkin herhangi bir destek söz konusu değildir. Sofralık zeytin üreticileri de desteklenerek artan üretimin sofralık olarak değerlendirilmesi teşvik edilmelidir. Araştırma sırasında karşılaşılan kısıtlar ise şöyledir; Bölgede alan çalışması sırasında anket yapılacak üretici sayısının belirlenmesi amacıyla yapılan örneklemede İl Tarım Müdürlüğü Kayıtları ve Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilere ilişkin bilgiler esas alınmıştır. ÇKS’ne kayıtlı üreticilere ait zeytin dikim alanı, bölgenin zeytin dikim alanının %40’ı civarındadır. Bölgede zeytin üreticilerinin tamamına ilişkin bilgilerin edinilebileceği bir kaynak henüz mevcut değildir. Örnek büyüklüğünün belirlenmesi sırasında böyle bir verinin olmaması çalışmanın önemli kısıtlarından birini oluşturmaktadır. Zeytincilik sektörüne ilişkin yeterli düzeyde resmi kaydın olmaması sıkıntı yaratmaktadır. Sektörde aktif olarak faaliyet gösteren zeytinyağı fabrikalarının ve sofralık zeytin işletmelerinin sayıları, üretim kapasiteleri ve kapasite kullanım oranları, zeytinyağı ve sofralık zeytin fiyatları, vb. konularda resmi kayıtların daha sağlıklı ve düzenli bir şekilde toplanması ve kamuoyuyla paylaşılması önemli bir ihtiyaçtır. Çalışmada, bölgede zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde faaliyet gösteren işleme tesislerinin sayılarına ve kapasitelerine ilişkin bilgi edinilirken İl Tarım Müdürlüğü ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği kayıtlarından yararlanılmıştır. Ancak az sayıda işleme tesisinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne kayıtlı olması ve alan uygulaması sırasında bu listelerin yetersiz olduğuna karar verilmesi üzerine İl Tarım Müdürlüğü kayıtları esas alınarak işleme tesislerine ulaşılmıştır. Bu noktada ise İl Tarım Müdürlüğü kayıtlarında işleme tesislerinin niteliklerinin (kapasitelerinin, çalışma prensiplerinin, vb. özelliklerinin) tam olarak kayıt altına alınmamış olması örnek sayısının 98 belirlenmesinde sıkıntı yaşanmasına sebep olmuştur. Bu durum, özellikle, bölge için projeksiyonların ve uzun vadeli planların yapılmasını güçleştiren önemli bir unsurdur. Türkiye genelinde ve bölgede yapılacak başka çalışmalar zeytincilik sektörünün daha hızlı, planlı ve ihtiyaç doğrultusunda gelişmesini sağlayabilir. Yapılan literatür incelemesi sonucunda Doğu Akdeniz Bölgesi’nin tamamını kapsayan ve iller arasındaki farklılıkları ortaya koyan bir maliyet çalışmasına rastlanmamıştır. Maliyet çalışmaları, işletme faaliyetlerinin ekonomik sonucunu saptama, üretim girdilerinin üretime katılma düzeylerini belirleme ve satış fiyatını saptama açısından oldukça önemlidir. Bu sebeple bölgenin tamamını kapsayan bir çalışmanın yapılması, bölge üreticileri, sanayicileri ve politika uygulayıcıları açısından bir ihtiyaçtır. Ayrıca, bölgede bazı yörelerin zeytin yetiştiriciliğiyle henüz tanıştığı unutulmamalıdır. Bu konuda üreticilerin bilgi düzeylerinin ve ihtiyaçlarının konu uzmanları tarafından yetiştiriciliğin her aşamasında özel olarak belirlendiği çalışmalar zeytin dolayısıyla zeytinyağı ve sofralık zeytin kalitesinin artırılması açısından oldukça önemlidir. Türkiye’de son yıllarda zeytin dikim alanlarında önemli artış yaşanmıştır. Bu alanlardan verim alınmaya başlanmasıyla, zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde de önemli artışlar yaşanmaktadır. Zeytin üretiminin belirli bölgelerde yapılıyor olması ve son gelişmelerle Doğu Akdeniz Bölgesi’nde dikim alanlarının diğer bölgelere göre daha hızlı artış kaydetmesi sonucu gelecekte bu bölge önemli bir üretim potansiyeline sahip olacaktır. Ancak, zeytin üretiminde, zeytinyağı ve sofralık zeytinin işlenmesinde ve pazarlama hizmetlerinin etkin şekilde yerine getirilmesinde bir takım sorunlar mevcuttur. Elde edilen ürünün hem bölgesel hem de ulusal ve uluslararası düzeyde pazarlanması ancak mevcut sorunlara çözüm getirilmesi ve ileriye dönük pazarlama stratejilerinin oluşturulmasıyla mümkündür. Böylece sektörün bir bütün olarak gelişmesi ile bölgesel ve ulusal düzeyde katma değer artışı sağlanabilecektir. 99 KAYNAKLAR ABBOTT, J. CV., 1966. Marketing Problems and Improvement Programs, FAO Marketing Guide No. 1. Rome. Aktaran: EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210. ACAR, M., BULUT, E., 2009. Türkiye’de ve Dünyada Tarımsal Destekleme Politikalarında Son Gelişmeler. Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 17: 1-19. AKAY, Z., 1991. Türkiye’de ve Avrupa Topluluğu’nda Zeytinyağı İçin Uygulanan Destekleme Politikalarının Çeşitli Yönlerden Karşılaştırılması. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir. Aktaran: ÖZDEN, F., 2006. Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti, Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 144s. AKAY. Z., 1993. Türkiye’de ve Avrupa Topluluğu’nda Zeytinyağı için Uygulanan Destekleme Politikalarının Çeşitli Yönlerden Karşılaştırılması, İzmir: Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Yayınları, 58, Bornova. Aktaran: ARPAZLI, T., 2008. Türkiye’de Uygulanan Zeytinyağı Politikaları. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Manisa. 95 s. AKBAY, C., BİLGİÇ, A., ve MİRAN, B., 2008. Türkiye’de Önemli Gıda Ürünlerinin Talep Esneklikleri. Tarım Ekonomisi Dergisi, 14(2): s. 55-65. AKTAN, N., KALKAN, H., 1999. Sofralık Zeytin Teknolojisi. Ege Üniversitesi Basımevi. İzmir. 122s. AKTAN, C. C., 2007. Stratejik Yönetim ve SWOT Analizi. http://www.canaktan.org/yonetim/stratejik-yonetim/swot.htm. (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2007) ANAÇ, H., 2005. Balıkesir İli Edremit İlçesi Yağlık Zeytin Üreten İşletmelerin Ekonomik Analizi. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara. 87s. ANANIA, G., D’ANDREA, M. R. P., 2007. The Global Market for Olive Oil: Actors, Trends, Policies, Prospects and Research Needs. The103rd EAAE Seminar on “Adding Value to the Agro-Food Supply Chain in the Future EuroMediterranean Space”. 23-25 April. Barcelona Spain. 43 p. ARPAZLI, T., 2008. Türkiye’de Uygulanan Zeytinyağı Politikaları. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Manisa. 95 s. ARTUKOĞLU, M., 2001. Türkiye’de Son Yıllarda Zeytinyağında İzlenen Destekleme Politikalarının Üreticilere Yansıması Üzerine Bir Araştırma: İzmir İli Örneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yayını, No: 212, Ankara. Aktaran: ÖZDEN, F., 2006. Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti, Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 144s. ARTUKOĞLU, M.M., MİRAN, B., 2009. Determining The Farmer Demand For Olive Oil Premium Support: The Case of Izmir, Turkey. Agric. Econ., 55(1): pp.51–57. BAKIRLIOĞLU, F., 2006. Avrupa Birliği’ndeki Önemli Zeytinyağı İhracatçıları ve Türkiye. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 152s. BAKKER, J., 2010. “Marketing of Organic Products” Kursu Ders Notları. Zaragoza, İspanya. BAYANER, A., KOÇ, A., TANRIVERMİŞ, H., GÜNDOĞMUŞ, E., ÖREN N. ve ÖZKAN B., 2001. Doğrudan Gelir Desteği Pilot Uygulamasının İzleme ve Değerlendirilmesi. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü Yayınları, Yayın No: 57. Ankara. 32s. 100 BELLETTI, G., MARESCOTTI, A., 1997. The Reorganisation of Trade Channels of a Typical Product: The Tuscan Extra Virgin Olive Oil. 52nd EAAE Seminer-Parma. 19-21 Haziran. s. 271-286. BORRIS, H., 2006. Commodity Profile: Olives. Agricultural Marketing Research Center. (http://aic.ucdavis.edu/profiles/Olives_2006.pdf) (Erişim Tarihi: 10 Şubat 2011. BÜLBÜL, E., 2008. Her Yönüyle Zeytincilik. İnkılâp Yayınevi. İstanbul. 240s. BÜYÜKÖZTÜRK, Ş., 2010. Sosyal Bilimler için Veri Analizi El Kitabı. Pegem Akademi Yayıncılık. Ankara. 201s. ÇELİK, N., MURAT, G., 2008. Sayısallaştırılmış SWOT Analiziyle Bartın İlinin Ekonomik Yapısının Değerlendirilmesi. 2. Ulusal İktisat Kongresi. 20-22 Şubat. İzmir. s. 199-212. ÇİÇEK, A., ERKAN, O., 1996. Tarım Ekonomisinde Araştırma ve Örnekleme Yöntemleri, Gaziosmanpasa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:12, Tokat. 118s. DAZB, 2010. Zeytinde Budama Tekniği. (http://www.dazb.org.tr/upload/zeytin_budama_teknigi.pdf). (Erişim Tarihi: 10 Şubat 2010). DELLAL. İ., ÖZAT, H. E. ve ÖZÜDOĞRU, T., 2007. Tarımda Mazot Kullanımı Ve Mazot Destekleri. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Yayın No:163. Ankara. 19s. DİZDAROĞLU, T., AKSU, B. ve DÖNMEZ, S., 2003. Ege ve Güney Marmara Bölgelerinde Yağlık Zeytin ve Sofralık Zeytin Yetiştiriciliğinin Ekonomik Analizi. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü. Ankara. DPT, 2001. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı. Meyvecilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara. s. 686-751. DPT, 2007. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı. Gıda Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara. 94 s. DTM, 2011. www.dtm.org. (Erişim Tarihi: 10 Mayıs 2011) EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210. EMEKSİZ, F., 1999. Orta Toroslarda Kiraz Üretim ve İhracatını Geliştirme Olanakları, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 14(4): s. 37-46. EİB, 2011. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2010/2011 Sezonu Çalışma Raporu. Ege İhracatçı Birlikleri. 43s. ERGİN, G., 2006. Ulusal Tarım Politikamız ve Zeytin-Zeytinyağı Politikamız Nasıl Olmalı? Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s. 11-18. FAFCHAMPS, M., GABRE-M. E. and MINTEN, B., 2004. Increasing Returns and Market Efficiency in Agricultural Trade. Journal of Development Economics. Vol. 78(2): 406-442. FAO, 2011. Food and Agriculture Organization of the United Nations. (www.fao.org) GENÇ, Ö. 2004. Zeytinyağı Sektör Araştırması. Türkiye Kalkınma Bankası A.S. Yayınları. Ankara. 50s. GENÇLER. F. F., 2009. AB ve Türkiye’de Sürdürülebilir Tarım Uygulamalarının İncelenmesi ve Türkiye’de Sürdürülebilir Tarıma Yönelik Politikaların Geliştirilmesi Üzerine Bir Araştırma: Zeytin Örneği. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi. İzmir. 249s. GIOVACCHINO, L. D., SESTILI, S., DI VINCENZO, D. 2002. Influence of Olive Processing on Virgin Olive Oil Quality. European Journal of Lipid Science and Technology. V:104: s. 587601. 101 GÖKÇE, O., 2003. Türkiye’de Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sektörünün Üretim Öncesi Sorunları Üzerine Bir İnceleme. Türkiye I. Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sempozyumu Bildirileri. Çiğliİzmir. s. 18-23. GÖĞÜŞ, F., ÖZKAYA, M. T. ve ÖTLEŞ, S., 2009. Zeytinyağı. Eflatun Yayınevi. 270s. GÜNDEN, C., TÜRKEKUL, B., MİRAN, B. and ABAY, C., 2010. The Turkish Olive Oil Sector’s Priorities Related To The Factors Affecting Domestic And İnternational Competition. African Journal of Agricultural Research. 5(10): s.955-961. GÜNEŞ, T., 1996. Tarımsal Pazarlama. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, Yayın No:1467, Ankara. 339s. GÜNEŞ. T., ARIKAN, R., 1988. Tarım Ekonomisi İstatistiği. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları: 1049. Ders Kitabı: 305. Ankara. 293s. HARP, F., KEÇELİ, T., 2008 Sofralık Zeytinde Kaliteyi Etkileyen Faktörler. I. Ulusal Zeytin Öğrenci Kongresi. 17-18 Mayıs. Balıkesir. s. 82-84. IŞIKLI, E., 1981. Tarımsal Pazarlama II Ders Notları. Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Ders Notları. Bornova. IŞIKLI, E., ANGIN, N., KONAK, K., OLGUN, A., GÜRER, O. ve SANER, G., 1988. Küçük Menderes Havzasındaki Önemli Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Sistemi, Tarımsal Sanayinin Durumu ve Pazarlama Sorunları. Ege Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fonu, 005 No’lu Proje Raporu. Aktaran: OLGUN, A., 1988. Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının Türkiye’de Ve Özellikle Ege Bölgesinde Zeytin Ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi. 267s. IŞIN, Ş., KOÇAK, E., 2003. İzmir İlinde Farklı Üretim Teknikleri Uygulayan Zeytin Sıkma Tesislerinin Ekonomik Analizi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 40(1): s. 127-134 IOOC, 2011a. International Olive Oil Counsil (www.internationaloliveoil.org). IOOC, 2011b. “Country Reports (Tunusia, Morocco, Syria)”. (www.ıooc.org). (Erişim Tarihi: 10 Şubat 2010). ISO, 2006. Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi. Gıda Sektörü. İstanbul. (http://www.iso.org.tr/tr/documents/yayinlar/gida%20sektoru.pdf). (Erişim Tarihi. 22.04.2011). İNAN, İ. H., 1998. Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği, Güncellenmiş 4. Baskı, Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Tekirdağ. 275s. İNAN, İ. H., 2006. Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği, Güncellenmiş 7. Baskı, Avcı Ofset, İstanbul. KARRAY, B., 2008. Olive Oil world Market Dynamics and Policy Reforms: Implications for Tunisia. http://eumed-agpol.iamm.fr/html/publications/partners/karray%20olive.pdf. 15.11.2010. KAVALLARI, A., MAAS, S. and SCHMITZ, P. M., 2009. Evolution of Olive Oil Import Demand Structures in Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK. 113th Seminar, September 3-6, Chania, Crete, Greece. (Evolution of Olive Oil Import Demand Structures in Nonproducing Countries: The Cases of Germany and the UK). KAYAHAN, M., TEKİN A., 2006. Zeytinyağı Üretim Teknolojisi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası. Kitaplar Serisi :15 Ankara. 198s. KEÇELİ, T., 2008. Zeytinyağının Depolanması ve Ambalajlanmasının Yağ Kalitesine Etkileri. Türkiye 10. Gıda Kongresi. 21-23 Mayıs, Erzurum. 625-628. KENDİRLİOĞLU, Ö., 2008. Taris Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi ve Üretici Memnuniyetinin Belirlenmesi: Aydın İli Örneği. 102 Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Aydın. 57s. KIYMAZ, T., 2008. Dünya Tarım Piyasalarında Serbestleşmenin Türk Tarımına Fiyat ve Gelir Yönünden Yansıması. http://ekutup.dpt.gov.tr/tarim/kiymazt/politika.pdf . 187s. (Erişim Tarihi: 18 Mayıs 2011). KOÇ, A.A., TUNALIOGLU, R. and KARAHOCAGİL, P., 2004. Olive and Olive Oil Sector in Turkey: Market Structure and the Role of Agricultural Cooperatives, 5th International Symposium on Olive Growing, 27 Eylül - 2 Ekim. Izmir. KONAK, K., ARMAĞAN, M. ve TAN, M., 1998. Aydın İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Üretim ve Pazarlaması. Ege Bölgesi 1. Tarım Kongresi. Aydın. s.608-615. KÖSEOGLU, O., ÜNAL, M. K., 2006. Zeytinyağı Üretim Sistemlerinin Zeytinyagı Kalitesi Üzerine Etkileri. Zeytinyağı ve Prina Yağı Sempozyumu ve Sergisi Bildirileri, İzmir. s. 425,426. Aktaran: BAKIRLIOĞLU, F., 2006. Avrupa Birliği’ndeki Önemli Zeytinyağı İhracatçıları ve Türkiye. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 152s. KORUKLUOĞLU, M., 2006. Hasattan Tüketime Sofralık Zeytin teknolojisi ve Sorunları. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. 435-438. LAZARIDIS, P., 2004. Olive Oil Consumption in Greece: A Microeconometric Analysis. Journal of Family and Economic Issues. 25(3): s. 411-430. MALEVOLTİ, I., 1999. Final Report on Olive and Olive Oil Sub-Sector. FAO/Government of Italy Cooperative Programme Food and Agriculture Organization of the United Nations Italian Cooperation Ministry of Agriculture and Agrarian Reform Project GCP/SYR/006/ITA. 72 s. MATSATSINIS, N.F., GRIGOROUDIS, E. and SAMARAS, A.P., 2007. Comparing distributors’ judgements to buyers’ preferences A consumer value analysis in the Greek olive oil market. International Journal of Retail & Distribution Management. 35(5): s. 342-362. MIGDALAS, A., BAOURAKIS, G., KALOGERAS, N. and MERIEM, H.B., 2004. Sector Modeling For The Prediction And Evaluation Of Cretan Olive Oil. European Journal of Operational Research, 152: s. 454–464. MILI, S., 2004. Prospects for Olive Oil Marketing in Non-Traditional Markets. Sustainable Development and Globalisation of Agri-Food Markets. AIEA2 International Conference. Laval University, Quebec, Canada. August 23-24. (http://eumedagpol.iamm.fr/html/publications/partners/olive_oil_paper.pdf) MILI, S., 2006. Market Dynamics And Policy Reforms İn The EU Olive Oil İndustry: An Exploratory Assessment. 98th Seminar of European Association of Agricultural Economists. June 29-July 2. Crete/Greece. 15 s. OKTAY, E., BOZTOK, Ş., KARATURHAN, B., BOYACI, M., KARACAN, A. R., OLGUN, A., ARTUKOĞLU, M., AKTAN, N., YÜCEL, U. ve SAVRAN, F., 1994. Aydın Vakıf Zeytinlikleri İşletmesinin Daha Rasyonel ve Rantabl Hale Getirilmesi. Ege Üniversitesi tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi. Bornova-İzmir. 176 s. OLGUN, A., 1988. Uygulanmakta Olan Destekleme Politikasının Türkiye’de Ve Özellikle Ege Bölgesinde Zeytin Ve Zeytinyağı Ekonomisindeki Çeşitli Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi. 267s. OLGUN, A., ARTUKOĞLU, M. M. ve ADANACIOĞLU, H., 2008. Konvansiyonel Zeytin Üreticilerinin Organik Üretimine Geçme Konusundaki Eğilimleri Üzerine Bir Araştırma. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 45(2):95-101. 103 ÖZDEN, F., 2006. Türkiye’nin Zeytinyağı Dış Ticareti, Uygulanan Politikalar, Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. 144s. ÖZGÜRSOY, S., AKDEMİR, Ş., 2007. Hatay İlinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Ekonomik Analizi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi. 16(7): s. 84-95. ÖZKAYA, M. T., 2003. Türkiye’de Zeytin Fidancılığının Durumu ve Sorunları. Türkiye I. Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sempozyumu Bildirileri. Çiğli-İzmir. 25-31. ÖZKAYA, M. T., EKEN, Ş., ULAŞ, M., TAN, M., DANACI, A., İNAN. N. ve TİBET, Ü., 2010. Türkiye Zeytinciliğinin Sorunları ve Çözüm Önerileri. Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, 11-15 Ocak. Ankara. PLATE, R., BÖCKEMHOFF, E., 1984. Grundlagen der Agrarmarktpolitik, München. Aktaran: EMEKSİZ, F., 1994. Adana İlinde Yerfıstığı Pazarlama Organizasyonu ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 9(1): s. 195-210. RG, Çeşitli Yıl ve Sayılar. RESMİ GAZETE. http://rega.basbakanlik.gov.tr SARAÇOĞLU, 2008. Ege Bölgesi Bazı Yağlık Zeytin Çeşitlerinin Mekanik Hasat Kriterlerinin Belirlenmesi, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Makinaları Anabilim Dalı, İzmir. SAYILGAN, G., ŞENOL, C., 2010. Dahilde İşleme Rejimi ve Türk İşletmelerinin İhracatı Üzerindeki Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, 35: s. 37-53. SEYİDOĞLU, H., 2003. Uluslar arası İktisat, Geliştirilmiş 15. Baskı. Güzem Can Yayınları. Yayın No: 20. İstanbul. 820s. SISKOS Y., MATSATSINIS, N.F. and BAOURAKIS, G., 2001. Multicriteria Analysis İn Agricultural Marketing: The Case Of French Olive Oil Market. European Journal of Operational Research, 130: 315-331. STB, 2010. 2010 Yılı Zeytin ve Zeytinyağı Raporu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü. http://tgm.sanayi.gov.tr/Files/Documents/internette-yayinlananzeyt-23082010102100.doc. (Erişim Tarihi: 15 Mayıs 2011). TAŞKIR, T. B., ŞİMŞEK, H., 2008. Ayvalık ve Yöresinde Yasam Biçimi Olan Zeytin Üreticiliğinin Kurumsallaşma Süreçleri Getirisi Olarak Zeytinciliğin Markalaşması ve Örnek Uygulamaları. 3. Aile İsletmeleri Kongresi. İstanbul. 18 – 19 Nisan. s. 203-212. TATLI, A., 2009. Zeytin Bahçelerinde Zirai Mücadele. Adana. 276s. TBMM, 2008. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu. Ankara. 312s. TETİK, D., 2006. Sofralık Zeytin Kalitesine Etki Eden Faktörler. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s. 43-46. TİRYAKİ, G. Y., AKBAY, C., 2005. Türkiye’de Ailelerin Sosyo-ekonomik Gruplar İtibariyle Zeytinyağı Tüketimi. Zeytinyağı ve Pirina Yağı Sempozyum ve Sergisi. 10-12 Kasım. İzmir. s. 381-390. TKB, 2009. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kayıtları. TSE, 2003. Türk Standardları Enstitüsü. TSE 774 Sofralık Zeytin. Ankara TSE, 2004. Türk Standartları Enstitüsü. TS 341 Yemeklik Zeytinyağı Standardı ve TS 342 Yemeklik Zeytinyağı Muayene ve Deney Yöntemleri Standardının Dış Ticarette Zorunlu Uygulamaya Konulmasına İlişkin Tebliği. Ankara. 104 TUNALIOĞLU, R., GÖKÇE, O., 2002. Ege Bölgesinde Optimal Zeytin Yayılış Alanlarının Tespitine Yönelik Bir Araştırma. Tarım Ekonomisi Araştırma Enstitüsü. Ankara. 59s. TUNALIOĞLU, R., 2006. Dünya Zeytinyağı Tüketimindeki Gelişmelerin Türkiye Açısından Değerlendirilmesi. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu ve Sergisi. 15-17 Eylül. İzmir. s. 517-528. TUNALIOĞLU, R., ÖZDOĞAN Y.G., 2008. New Approaches And Changes In Olive Oil Marketing in Turkey,VI. International Symposium on Olive Growing.12 Ekim. Colegio/Portekiz. TUNALIOĞLU, 2004. Zeytinyağı Ve Sofralık Zeytin Durum Ve Tahmin: 2003/2004. Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Yayın No: 118. Ankara. 76 s. TUNALIOĞLU, R., 2009. Türkiye’de Zeytincilik ve Pazarlama Politikaları: 2000-2010. Tarım 2015 Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu. 29 Mayıs. İzmir. s.143-154. TÜİK, 2011a. Türkiye İstatistik Kurumu. www.tuik.gov.tr. TÜİK, 2011b. Tarım İstatistikleri Özeti. (2000-2009). (http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0020549.pdf). TÜİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu. www.tuik.gov.tr. TÜGEM, 2011. Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Kayıtları. Ankara. TÜRKEKUL, B., GÜNDEN, C., ABAY, C. ve MİRAN, B., 2007. A Market Share Analysis of Virgin Olive Oil Producer Countries with Special Respect to Competitiveness. European Association of Agricultural Economists, 103rd Seminar, April 23-25, Barcelona, Spain. URUC, H., 2010. Türkiye’de Zeytin Ve Zeytinyağı’nın Ekonometrik Analizi. Namık Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Tekirdağ. Yüksek Lisans Tezi. 40s. YERCAN, M., 1996. İzmir Yöresinde Seçilmiş Bazı Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde Kaynak Kullanımı ve Kooperatif İşletmelerde Etkinliğin Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Doktora Tezi. 105 EKLER 106 EK 1. Ek Tabloler Ek Tablo 1. Ülkelere Göre Zeytin Dikim Alanları (1,000 ha) Yıllar İspanya 1990 2,064 1991 2,074 1992 2,051 1993 2,092 1994 2,094 1995 2,119 1996 2,126 1997 2,208 1998 2,194 1999 2,200 2000 2,300 2001 2,400 2002 2,431 2003 2,440 2004 2,465 2005 2,465 2006 2,484 2007 2,470 2008 2,450 2009 2,500 Kaynak: FAO, 2011. Tunus 1,392 1,395 1,400 1,455 1,363 1,460 1,624 1,200 1,332 1,500 1,387 1,378 1,378 1,652 1,664 2,100 2,400 1,900 2,300 1,500 İtalya Yunanistan Türkiye 1,134 691 537 1,115 705 543 1,125 713 542 1,119 719 545 1,119 726 548 1,107 709 543 1,104 717 555 1,124 729 572 1,115 739 572 1,128 772 580 1,162 781 594 1,165 767 599 1,170 765 611 1,163 765 614 1,166 794 633 1,169 785 644 1,168 797 652 1,161 796 695 1,181 807 708 1,190 815 728 107 Fas 365 360 395 412 430 415 419 427 520 520 540 550 477 481 590 600 523 531 548 665 Suriye 391 406 415 389 402 422 438 445 460 470 478 489 502 517 531 545 565 600 617 636 Diğer 836 841 839 857 875 882 991 1,001 1,017 1,132 1,108 1,070 1,098 1,164 1,311 1,349 1,418 1,422 1,457 1,433 Dünya 7,410 7,439 7,480 7,588 7,557 7,657 7,974 7,706 7,949 8,302 8,350 8,418 8,432 8,796 9,154 9,657 10,007 9,575 10,068 9,467 Ek Tablo 2. Türkiye’de Zeytin Dikim Alanı, Verim ve Üretim Miktarı Dikim Alanı Verim Üretim İndeks İndeks İndeks (1,000 ha) (kg/da) (1,000 ton) (1990=100) (1990=100) (1990=100) 1990 537 100 205 100 1,100 100 1991 543 101 118 58 640 58 1992 542 101 138 67 750 68 1993 545 101 101 49 550 50 1994 548 102 255 124 1,400 127 1995 543 101 95 46 515 47 1996 555 103 325 159 1,800 164 1997 572 107 89 43 510 46 1998 572 107 289 141 1,650 150 1999 580 108 103 50 600 55 2000 594 111 303 148 1,800 164 2001 599 112 100 49 600 55 2002 611 114 295 144 1,800 164 2003 614 114 138 67 850 77 2004 633 118 253 123 1,600 145 2005 644 120 186 91 1,200 109 2006 652 121 271 132 1,767 161 2007 695 129 155 76 1,076 98 2008 708 132 207 101 1,464 133 2009 728 136 177 86 1,291 117 Kaynak: FAO, 2011. Yıllar 108 Ek Tablo 3. Türkiye’de Meyve Veren, Vermeyen ve Toplam Zeytin Ağacı Sayısı Meyve Veren Meyve Vermeyen Toplam Pay (%) Pay (%) (1,000 adet) Pay (%) (1,000 adet) (1,000 adet) 1990 79,460 93 6,250 7 85,710 100 1991 81,520 93 6,185 7 87,705 100 1992 81,260 93 5,828 7 87,088 100 1993 81,703 94 5,460 6 87,163 100 1994 82,192 93 5,955 7 88,147 100 1995 81,437 93 6,144 7 87,581 100 1996 83,200 93 6,540 7 89,740 100 1997 85,780 90 9,950 10 95,730 100 1998 85,850 92 7,600 8 93,450 100 1999 87,130 91 8,370 9 95,500 100 2000 89,200 91 8,570 9 97,770 100 2001 90,000 91 9,000 9 99,000 100 2002 91,700 90 9,900 10 101,600 100 2003 92,250 90 10,500 10 102,750 100 2004 94,950 89 12,150 11 107,100 100 2005 96,625 85 16,555 15 113,180 100 2006 97,773 76 31,492 24 129,265 100 2007 104,219 72 40,110 28 144,329 100 2008 106,139 70 45,491 30 151,630 100 2009 109,127 71 44,596 29 153,723 100 Kaynak: TÜİK, 2011a. Yıllar 109 Ek Tablo 4. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin Dikim Alanlarının Gelişimi (ha) Yıllar Hatay Mersin Osmaniye* Adana Kahramanmaraş 1995 25,152 4,908 2,594 3,419 1996 25,400 5,368 2,784 3,446 1997 26,129 4,415 943 1,987 3,431 1998 27,690 6,480 1,028 2,233 3,429 1999 27,619 6,466 1,160 2,342 3,429 2000 29,149 6,571 1,253 3,011 3,559 2001 31,036 6,666 1,409 3,541 3,556 2002 35,905 7,162 2,487 4,076 3,607 2003 37,381 7,288 2,963 4,826 3,887 2004 42,243 8,586 3,052 5,389 4,448 2005 44,807 9,796 3,533 6,159 4,881 2006 45,601 23,296 6,399 8,886 5,204 2007 46,317 30,150 6,956 9,206 5,729 2008 46,982 36,726 8,436 10,230 5,829 2009 48,187 37,227 9,070 10,612 5,980 * Osmaniye, 1997 yılında il olduğundan dolayı veriler bu tarihten itibaren verilmiştir. Kaynak: TÜİK, 2012. 110 Toplam 36,073 36,998 36,905 40,860 41,016 43,543 46,208 53,237 56,345 63,718 69,176 89,386 98,358 108,203 111,076 Ek Tablo 5. İllere İtibariyle Zeytin Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayılarının Dağılımı (%) Hatay Meyve Meyve Yıllar Veren Vermeyen 1990 96 4 1991 96 4 1992 96 4 1993 97 3 1994 92 8 1995 94 6 1996 94 6 1997 93 7 1998 91 9 1999 85 15 2000 80 20 2001 79 21 2002 78 22 2003 78 22 2004 75 25 2005 73 27 2006 62 38 2007 59 41 2008 59 41 2009 62 38 Kaynak: TÜİK, 2012. Mersin Meyve Meyve Veren Vermeyen 88 12 88 12 89 11 89 11 88 12 89 11 85 15 86 14 80 20 75 25 76 24 76 24 76 24 77 23 76 24 56 44 35 65 38 62 33 67 35 65 Osmaniye Meyve Meyve Veren Vermeyen 69 31 63 37 56 44 56 44 55 45 43 57 35 65 40 60 35 65 31 69 33 67 46 54 53 47 111 Adana Meyve Meyve Veren Vermeyen 92 8 92 8 91 9 90 10 90 10 89 11 88 12 94 6 84 16 79 21 95 5 59 41 57 43 47 53 43 57 40 60 31 69 37 63 34 66 42 58 Kahramanmaraş Meyve Meyve Veren Vermeyen 68 32 68 32 68 32 68 32 69 31 70 30 69 31 69 31 69 31 68 32 68 32 67 33 68 32 64 36 59 41 56 44 53 47 52 48 52 48 52 48 Toplam Meyve Meyve Veren Vermeyen 92 8 92 8 92 8 92 8 89 11 90 10 90 10 89 11 85 15 80 20 78 22 76 24 74 26 72 28 70 30 63 37 47 53 48 52 46 54 49 50 Ek Tablo 6. Türkiye’de Yağlık ve Sofralık Zeytin Fiyatlarının Gelişimi (TL/kg) Cari Fiyatlar (1) Reel Fiyatlar (2) Yıllar Yağlık Sofralık Yağlık Sofralık Zeytin Zeytin Zeytin Zeytin 1994 0.02 0.03 1.82 2.92 1995 0.03 0.05 1.68 3.19 1996 0.06 0.10 2.04 3.59 1997 0.08 0.18 1.59 3.48 1998 0.13 0.27 1.48 3.11 1999 0.19 0.39 1.42 2.88 2000 0.32 0.71 1.58 3.45 2001 0.61 0.93 1.83 2.81 2002 0.99 1.40 2.00 2.82 2003 1.45 1.45 2.32 2.32 2004 1.42 1.82 2.05 2.63 2005 2.10 2.51 2.80 3.34 2006 2.04 2.46 2.47 2.98 2007 2.24 2.60 2.56 2.97 2008 2.25 2.69 2.28 2.72 2009 2.20 2.61 2.20 2.61 (1) Yıl ortalaması değeri alınmıştır. (2) Cari fiyatların 1994=100 bazlı ÜFE ile 2009 yılı fiyatlarına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Kaynak: TÜİK, 2011a Ek Tablo 7. Türkiye ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nin Zeytin Üretim Tahmini için Yapılan Trend Analizi Sonucu Elde Edilen Eşitlik Eşitlik R2 F p Y=779.667 + 36.63x1 Türkiye 0.79 65.63 0.00 (15.12) (8.10) Y=38,115.51 + 12,093.96x1 Doğu Akdeniz Bölgesi 0.93 244.81 0.00 (4.32) (15.65) Not: Parantez içinde verilen değerler (t) istatistikleridir. Ek Tablo 8. Ülkelere Göre Zeytinyağı Üretimi (1,000 ton) İspanya İtalya Yunanistan Tunus Suriye 1990-1991 616 419 278 213 63 1992-1993 587 478 282 178 76 1994-1995 438 534 375 80 83 1996-1997 1,012 495 383 182 98 1998-1999 731 569 447 213 98 2000-2001 1,193 583 394 83 129 2002-2003 1,137 660 361 176 138 2004-2005 908 758 430 175 138 2006-2007 1,174 500 349 165 127 2008-2009 1,216 485 313 155 140 Kaynak: IOOC, 2011a. 112 Türkiye 70 52 100 120 120 120 110 129 119 139 Fas Diğer 43 128 39 126 40 115 90 150 53 158 48 146 73 180 63 192 80 226 113 261 Dünya 1,830 1,818 1,765 2,530 2,389 2,696 2,835 2,793 2,740 2,822 Ek Tablo 9. Ülkelere Göre Zeytinyağı Tüketimi (1,000 ton) Yıllar İtalya İspanya ABD Yunanistan Suriye Fransa Türkiye 1990 540 394 88 204 62 28 55 1991 630 419 79 203 66 35 50 1992 641 421 104 197 67 44 50 1993 692 421 116 196 69 44 54 1994 675 420 116 210 78 42 55 1995 653 352 101 230 78 49 63 1996 675 470 131 240 85 59 75 1997 698 550 143 240 95 76 86 1998 705 529 151 245 88 79 85 1999 714 503 170 265 90 82 60 2000 729 581 195 270 110 92 73 2001 735 631 189 270 86 95 55 2002 770 591 184 270 128 97 50 2003 785 614 217 270 150 94 46 2004 840 616 216 283 135 97 60 2005 848 478 223 265 79 100 50 2006 730 539 248 270 110 102 80 2007 705 546 246 264 80 102 85 2008 710 534 256 229 110 114 108 2009 676 539 258 229 121 115 110 Kaynak: IOOC, 2011a. 113 Fas Diğer Dünya 37 259 1667 49 326 1857 40 340 1904 46 347 1985 43 356 1995 25 302 1853 50 457 2242 55 439 2382 55 476 2413 55 504 2443 45 496 2591 60 486 2607 60 528 2678 70 637 2883 38 639 2924 55 593 2691 65 655 2799 65 662 2755 70 701 2832 90 764 2902 Ek Tablo 10. Ülkelere Göre Kişi Başı Zeytinyağı Tüketimi (kg/kişi)* Yıllar Yunanistan İspanya İtalya Portekiz Suriye Tunus Fas Avustralya Fransa Türkiye Kanada ABD Japan 1990 20.08 10.15 9.47 2.71 4.87 6.63 1.49 0.79 0.49 0.98 0.36 0.35 0.03 1991 19.81 10.75 11.04 4.51 5.04 7.16 1.94 0.72 0.61 0.88 0.36 0.31 0.03 1992 19.03 10.79 11.23 5.00 4.97 7.04 1.56 0.91 0.76 0.86 0.46 0.40 0.04 1993 18.72 10.75 12.11 5.90 4.98 6.46 1.74 0.93 0.76 0.91 0.42 0.44 0.05 1994 19.85 10.69 11.80 5.79 5.48 5.22 1.62 1.06 0.72 0.91 0.52 0.43 0.07 1995 21.55 8.94 11.41 5.82 5.34 3.86 0.93 0.91 0.84 1.03 0.48 0.37 0.13 1996 22.33 11.91 11.81 6.16 5.68 7.73 1.83 1.17 1.01 1.2 0.64 0.48 0.21 1997 22.20 13.90 12.22 6.86 6.20 5.68 1.98 0.94 1.29 1.35 0.59 0.51 0.27 1998 22.55 13.30 12.36 6.52 5.60 5.29 1.96 1.28 1.34 1.32 0.61 0.54 0.23 1999 24.30 12.58 12.52 6.54 5.59 6.41 1.93 1.35 1.38 0.92 0.76 0.60 0.21 2000 24.68 14.42 12.76 5.92 6.66 6.14 1.56 1.62 1.56 1.09 0.80 0.68 0.24 2001 24.60 15.51 12.83 5.98 5.07 2.94 2.06 1.42 1.60 0.82 0.77 0.65 0.25 2002 24.55 14.33 13.37 6.27 7.34 3.12 2.03 1.60 1.62 0.73 0.80 0.63 0.24 2003 24.50 14.66 13.55 6.43 8.36 5.77 2.35 1.73 1.56 0.66 0.82 0.73 0.25 2004 25.63 14.49 14.41 7.10 7.29 4.49 1.26 1.61 1.60 0.85 1.00 0.72 0.25 2005 23.95 11.10 14.46 6.79 4.13 3.85 1.80 1.69 1.63 0.7 0.93 0.74 0.24 2006 24.31 12.36 12.38 7.25 5.56 4.51 2.11 2.30 1.66 1.11 1.00 0.81 0.24 2007 23.76 12.40 11.89 7.12 3.90 4.97 2.08 1.68 1.65 1.16 0.88 0.80 0.23 2008 20.56 11.99 11.91 8.20 5.18 2.07 2.21 1.76 1.83 1.46 0.90 0.82 0.24 2009 20.16 12.25 11.27 8.17 5.48 3.89 2.81 2.07 1.82 1.47 1.10 0.82 0.32 *Toplam tüketim miktarlarının, ülke nüfuslarına bölünmesi ile hesaplanmıştır. Ülke nüfusları FAO verilerinden elde edilmiştir. Kaynak: IOOC, 2011a. 114 Dünya 0.32 0.35 0.35 0.36 0.35 0.32 0.39 0.41 0.41 0.4 0.42 0.42 0.43 0.45 0.45 0.41 0.42 0.41 0.42 0.42 Ek Tablo 11. Ülkelere Göre Zeytinyağı İhracatı (1,000 ton) Yıllar İtalya İspanya Tunus Portekiz Türkiye Suriye 1990-1991 78 64 129 6 10 0 1992-1993 98 53 144 9 7 0 1994-1995 98 51 65 12 37 8 1996-1997 127 71 116 17 38 5 1998-1999 154 76 144 15 51 3 2000-2001 178 100 59 17 60 8 2002-2003 179 111 125 15 60 29 2004-2005 187 105 107 17 83 36 2006-2007 183 129 153 26 30 30 2008-2009 186 175 120 33 27 17 Kaynak: IOOC, 2011a. Fas Ek Tablo 12. Ülkelere Göre Zeytinyağı İthalatı (1,000 ton) Yıllar ABD İtalya Brezilya Japonya Kanada Avustralya 1990-1991 89 93 12 4 10 13 1992-1993 110 79 16 6 13 17 1994-1995 113 77 21 13 15 18 1996-1997 142 98 27 30 18 20 1998-1999 165 119 24 28 21 24 2000-2001 197 76 24 30 25 28 2002-2003 209 127 22 31 26 31 2004-2005 227 140 26 31 31 29 2006-2007 248 133 37 30 31 34 2008-2009 257 68 46 35 34 32 Kaynak: IOOC, 2011a. 115 3 0 8 21 8 0 12 26 3 12 Diğer Dünya 30 320 27 338 34 313 28 423 24 475 26 448 39 570 58 619 58 612 61 631 Diğer 107 110 106 95 134 97 132 153 157 154 Dünya 328 351 363 430 515 477 578 637 670 626 Ek Tablo 13. Türkiye’de Zeytinyağı, Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı Fiyatları ve Pariteler Reel Fiyatlar (2) Cari Fiyatlar (1) Pariteler Zeytinyağı Zeytinyağı Yıllar Ayçiçeği Mısırözü Ayçiçeği Mısırözü Zeytinyağı Zeytinyağı /Ayçiçeği /Mısırözü Yağı Yağı Yağı Yağı Yağı (3) Yağı (4) 1994 0.07 0.05 0.06 10.63 7.12 8.41 1.40 1.17 1995 0.17 0.08 0.10 12.77 6.04 7.28 2.13 1.70 1996 0.44 0.12 0.14 18.46 5.26 6.08 3.67 3.14 1997 0.55 0.25 0.28 12.56 5.80 6.25 2.20 1.96 1998 0.75 0.52 0.55 9.22 6.39 6.76 1.44 1.36 1999 1.18 0.71 0.80 8.81 5.31 5.94 1.66 1.48 2000 2.30 0.96 1.06 11.09 4.64 5.13 2.40 2.17 2001 3.23 1.64 1.74 10.08 5.13 5.44 1.97 1.86 2002 5.74 2.73 2.92 12.35 5.88 6.29 2.10 1.97 2003 6.42 3.03 3.38 11.02 5.21 5.81 2.12 1.90 2004 7.12 2.91 3.48 11.07 4.52 5.41 2.45 2.05 2005 8.08 2.91 3.48 11.39 4.11 4.91 2.78 2.32 2006 10.42 3.05 3.66 13.30 3.89 4.67 3.42 2.85 2007 9.85 3.46 4.08 11.56 4.06 4.78 2.85 2.41 2008 10.60 5.40 6.11 11.26 5.73 6.49 1.96 1.73 2009 10.81 4.69 5.55 10.81 4.69 5.55 2.30 1.95 (1) Yıl ortalaması değeri alınmıştır. (2) Cari fiyatların 1994=100 bazlı TÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. (3) Zeytinyağı /Ayçiçeği Yağı Paritesi= Zeytinyağı Reel Fiyatı /Ayçiçeği Yağı Reel Fiyatı formülü ile hesaplanmıştır. (4) Zeytinyağı /Mısırözü Yağı Paritesi Zeytinyağı Reel Fiyatı /Mısırözü Yağı Reel Fiyatı formülü ile hesaplanmıştır. Kaynak: TÜİK, 2011a. Ek Tablo 14. Türkiye’nin Zeytinyağı İhracatı Yaptığı Başlıca Ülkeler Ülkeler ABD İtalya Suudi Arabistan Japonya İspanya Birleşik Arap Emirlikleri Kanada Avustralya Irak İsrail Diğer Toplam Kaynak: EİB, 2011 Miktar (ton) 6,047 4,112 2,469 2,208 1,013 952 979 761 583 394 6,042 25,561 % 23.66 16.09 9.66 8.64 3.96 3.72 3.83 2.98 2.28 1.54 23.64 100.00 116 Tablo 15. Türkiye’nin Ambalaj Şekillerine Göre Zeytinyağı İhracatı Dökme Varilli Kutulu Toplam Miktar Değer Miktar Değer Miktar Değer Yıllar Miktar Değer (1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton (1,000 (1,000 $/ton kg) $) kg) $) kg) $) kg) $) 2001 12,392 21,765 2002 52,227 109,895 2003 26,294 69,594 2004 61,271 195,399 2005 26,295 108,708 2006 17,300 55,152 2007 1,789 6,858 2008 8,242 22,554 2009 6,211 17,071 Kaynak: EİB, 2011. 1.76 2.10 2.65 3.19 4.13 3.18 3.83 2.74 2.75 6,007 9,672 5,588 9,360 9,949 9,600 2,748 3,971 2,252 10,317 20,003 15,520 30,648 43,655 31,378 11,083 12,340 7,210 1.72 2.07 2.78 3.27 4.39 3.26 4.03 3.11 3.20 117 6,767 12,357 14,152 21,597 11,324 15,469 11,293 15,452 14,995 13,693 27,429 40,534 70,558 50,580 58,916 53,770 57,238 57,532 2.02 2.22 2.86 3.27 4.47 3.77 4.76 3.70 3.84 25,166 74,256 46,034 92,228 47,568 42,369 15,830 27,665 23,458 45,775 157,327 125,648 296,605 202,943 145,446 71,711 92,132 81,813 1.82 2.12 2.73 3.22 4.27 3.43 4.53 3.33 3.49 Ek Tablo 16. Türkiye’de Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı Sezon Yıllar Miktar (ton) Değer (1,000 $) Fiyat ($/kg) Sızma 6,215 11,468 1.85 Naturel Birinci 3,545 5,944 1.68 Naturel İkinci 12 23 1.97 2001 Rafine 9,933 18,046 1.82 Riviera 5,461 10,293 1.88 Toplam 25,167 45,774 1.82 Sızma 7,713 18,355 2.38 Naturel Birinci 6,262 13,338 2.13 Naturel İkinci 432 924 2.14 2002 Rafine 28,253 56,108 1.99 Riviera 31,596 68,602 2.17 Toplam 74,256 157,327 2.12 Sızma 8,645 25,304 2.93 Naturel Birinci 4,175 10,846 2.60 Naturel İkinci 168 380 2.27 2003 Rafine 17,921 46,324 2.58 Riviera 15,125 42,794 2.83 Toplam 46,034 125,648 2.73 Sızma 22,598 77,577 3.43 Naturel Birinci 15,250 46,002 3.02 Naturel İkinci 3,105 10,918 3.52 2004 Rafine 23,790 73,819 3.10 Riviera 27,485 88,290 3.21 Toplam 92,228 296,605 3.22 Sızma 10,271 45,244 4.40 Naturel Birinci 4,632 18,994 4.10 Naturel İkinci 1,341 5,910 4.41 2005 Rafine 14,508 60,753 4.19 Riviera 16,812 72,448 4.31 Toplam 47,565 203,349 4.27 Sızma 18,441 65,185 3.53 Naturel Birinci 4,078 12,915 3.17 Naturel İkinci 194 654 3.37 2006 Rafine 8,434 28,254 3.35 Riviera 11,221 38,439 3.43 Toplam 42,368 145,446 3.43 118 Ek Tablo 16. Türkiye’de Kalite Sınıflarına Göre Zeytinyağı İhracatı (devam) Yıllar Sızma Naturel Birinci Naturel İkinci 2007 Rafine Riviera Toplam Sızma Naturel Birinci Naturel İkinci 2008 Rafine Riviera Toplam Sızma Naturel Birinci Naturel İkinci 2009 Rafine Riviera Toplam Kaynak: EİB, 2011. Sezon Miktar (ton) 6,718 1,466 567 3,113 3,969 15,833 8,232 2,180 695 6,544 10,012 27,664 7,279 2,431 382 6,622 6,744 23,458 Değer (1,000 $) 32,167 6,327 2,458 12,829 17,952 71,733 32,381 7,406 2,269 19,935 30,142 92,132 30,810 8,216 1,394 21,238 20,154 81,812 Fiyat ($/kg) 4.79 4.32 4.34 4.12 4.52 4.53 3.93 3.40 3.26 3.05 3.01 3.33 4.23 3.38 3.65 3.21 2.99 3.49 Ek Tablo 17. TARİŞ Zeytinyağı Alım Fiyatları (TL/kg) (1) Yıllar Cari Fiyat Reel Fiyat (2) 2000 1.11 5.41 2001 2.50 7.54 2002 2.80 5.63 2003 3.20 5.12 2004 3.35 4.83 2005 5.00 6.66 2006 3.85 4.67 2007 4.15 4.74 2008 3.70 3.75 2009 4.03 4.03 (1) Alım fiyatlarında 5 asit zeytinyağı fiyatları baz alınmıştır. (2) Cari fiyatların 1994=100 bazlı ÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Kaynak: EİB, 2011. 119 Ek Tablo 18. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin Üretimi (1,000 ton) İspanya Mısır Türkiye Arjantin Suriye Cezayir Yunanistan Diğer Dünya Yıllar 1990-1991 249 25 130 34 68 16 75 362 959 1992-1993 214 47 100 40 75 13 60 397 946 1994-1995 219 55 150 40 75 13 65 352 969 1996-1997 277 38 155 45 75 12 73 419 1,094 1998-1999 395 63 164 55 89 33 93 384 1,276 2000-2001 496 103 155 34 111 41 100 368 1,408 2002-2003 514 218 145 60 145 61 105 440 1,688 2004-2005 479 197 260 73 160 77 120 441 1,807 2006-2007 527 434 220 88 150 86 102 513 2,120 2008-2009 489 425 345 158 128 117 106 458 2,226 Kaynak: IOOC, 2011a. Ek Tablo 19. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin İhracatı (1,000 ton) Yıllar İspanya Arjantin Mısır Türkiye Fas Yunanistan Suriye Diğer Dünya 1990-1991 88 20 0 10 49 18 0 23 208 1992-1993 85 25 3 14 48 14 0 19 208 1994-1995 76 24 7 26 66 22 4 22 247 1996-1997 99 32 7 27 60 27 2 36 290 1998-1999 129 36 9 25 73 35 3 28 338 2000-2001 169 27 19 44 62 33 12 27 393 2002-2003 179 40 63 43 61 29 12 34 461 2004-2005 186 56 11 56 61 44 29 49 492 2006-2007 196 80 105 38 62 35 26 60 602 2008-2009 195 92 80 65 63 51 24 69 639 Kaynak: IOOC, 2011a. Ek Tablo 20. Ülkelere Göre Sofralık Zeytin İthalatı (1,000 ton) Yıllar ABD 1990-1991 72 1992-1993 73 1994-1995 71 1996-1997 83 1998-1999 94 2000-2001 112 2002-2003 116 2004-2005 122 2006-2007 144 2008-2009 156 Kaynak: IOOC, 2011a. Rusya 3 3 3 3 4 4 4 45 75 79 Brezilya Kanada 34 36 46 48 49 48 49 56 67 74 13 13 15 18 19 21 24 24 26 27 120 Suudi Arabistan 0 0 0 14 15 17 20 20 27 27 Fransa 29 21 25 26 25 25 30 31 28 27 Diğer 63 65 90 102 115 102 202 190 185 197 Dünya 214 211 250 294 321 329 445 488 552 587 Ek Tablo 21. Türkiye’de Kişi Başına Sofralık Zeytin Tüketimi Tüketim Miktarı Yıllar (kg/kişi) 1990 1.96 1991 1.72 1992 1.55 1993 1.51 1994 2.24 1995 2.11 1996 2.12 1997 2.01 1998 2.31 1999 1.99 2000 1.88 2001 1.48 2002 1.67 2003 1.38 2004 2.49 2005 3.11 2006 2.50 2007 2.60 2008 3.25 2009 3.48 Kaynak: IOOC, 2011a Ek Tablo 22. Türkiye’de Sofralık Zeytin Fiyatlarının Gelişimi (TL/kg) Yıl Cari Fiyat Reel Fiyat* 2005 7.90 11.14 2006 7.77 9.92 2007 7.95 9.33 2008 8.66 9.20 2009 9.33 9.33 * Cari fiyatların 2003=100 bazlı TÜFE ile 2009 yılına dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Kaynak. TÜİK, 2012 Ek Tablo 23. Türkiye’nin Kişi Başına Sofralık Zeytin Tahmini İçin Yapılan Trend Analizi Sonucu Elde Edilen Eşitlik Eşitlik R2 F p Y=1.481 + 0.065x1 0.42 13.12 0.00 (6.84) (3.62) Not: Parantez içinde verilen değerler (t) istatistikleridir. 121 EK 2. Anketler DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI ÜRETİCİ ANKET FORMU A. ANKET BİLGİLERİ İl: Tarih: İlçe: Anketör: Köy: B. İŞLETME İLE İLGİLİ BİLGİLER 1. Arazi Durumu Yetiştirilen Ürün Alanı (da) Parsel Sayısı Tasarruf Şekli (*) Sulama Durumu (S, K) (*) Mülk-1, Kira-2, Ortak-3 Ortak ise Ortakçılık Koşulları:................................................... 2. Hayvancılık ile uğraşıyor musunuz? a) Evet b) Hayır C. İŞLETMECİ İLE İLGİLİ BİLGİLER 1. İşletmecinin yaşı 2. İşletmecinin eğitim durumu 3. Aile genişliği 4. Kaç yıldır zeytin üretimi yapıyor 5. Tarımla ilgili eğitimi var mı? 6. Tarım dışı iş yapıyor mu? : : : : : ( ) Hayır 122 ( ) Evet ise nedir:.......... Arazi’nin özelliği (düz, meyilli) D. ZEYTİN ÜRETİM TEKNİĞİ VE GİRDİ KULLANIMI İLE İLGİLİ BİLGİLER Fidan Temini (Zeytin Varlığı) 1. Kapalı Bahçede Zeytin Varlığı; Ağaçların Yaşı Fidan Çeşidi* Temin Yeri** Parsel Sayısı Alan Üretim 2007 2008 1 da arazide bulunan ağaç sayısı * Ayvalık, nizip, gemlik, sarı ulak, domat, memecik, yamalak sarısı, uslu ** Kendisi bahçesi, özel fidanlık, il veya ilçe müdürlüğü, diğer zeytin üreticileri… 2. Dağınık Zeytin Varlığı; Ağaç Sayısı Ağaçların Yaşı Fidan Çeşidi* Üretim 2007 2008 3. Fide temininde karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) Kaliteli fidan temininde sorun yaşanması b) Fidan fiyatlarının yüksek oluşu c) Çeşitlerin ismine doğru olmaması d) Yüksek verimli fidelerin temininde sorun yaşanması e) Hastalıklardan arı fidan temininde sorun yaşanması f) Diğer…………………………………………………………………………………………………… Gübreleme 4. Her yıl düzenli olarak gübreleme yapıyor musunuz? a) Evet b) Hayır Evet ise; Gübreleme ile ilgili bilgiler; Uygulama Gübre Miktar Zamanı Çeşidi (kg/ağaç) (Ay) Kullanılan Ekipman 123 5. Her yıl düzenli olarak çiftlik gübresi kullanıyor musunuz? a) Evet b) Hayır Evet ise; Çiftlik gübresi kullanımı ile ilgili bilgiler; Uygulama Zamanı (Ay) Miktar (kg/ağaç) 6. Gübrelemede Karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) Gübrenin zamanında temin edilememesi b) Gübre fiyatlarının yüksek oluşu c) Gübreleme konusunda bilgi yetersizliği (zaman, çeşit vs .......) d) Alet- makina sorunu e) Diğer...................................................................................................................................................... İlaçlama 7. Her yıl düzenli olarak ilaçlama yapıyor musunuz? a) Evet b) Hayır Evet ise; İlaçlama ile ilgili bilgiler; Amacı* Uygulama Sayısı Uygulama Zamanı (Ay) Kullanılan Ekipman 8. İlaçlamada karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) İlaçların zamanında temin edilememesi b) İlaç fiyatlarının yüksek oluşu c) Mücadele konusunda yetersiz bilgi d) Alet-makina sorunu e) Diğer...................................................................................................................................................... 124 Sulama 9. Her yıl düzenli olarak sulama yapıyor musunuz? b) Hayır a) Evet Evet ise; Sulama ile ilgili bilgiler; Sulama Sayısı Uygulama Zamanı (Ay) Temin Şekli** Sulama Şekli* * Salma, çanak, yağmurlama, damla sulama…… ** Devlet sulama kanalı, artezyen, nehir-dere, vs. 10. Sulamada karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) Sulama suyunun zamanında temin edilememesi b) Su maliyetinin fazla oluşu c) Alet-ekipman yetersizliği e) Diğer.......................................................... d) Suyun yetersizliği Bakım İşlemleri 11. Her yıl düzenli olarak bakım işlemi (çapa, ot yolma) yapıyor musunuz? a) Evet b) Hayır Evet ise; Bakım işlemi ile ilgili bilgiler; Yapılan Ne ile Uygulama İşlem Zamanı (Ay) yapıldığı *Budama, çapa, ot yolma, ........vb. 12. Bakım işlemleri sırasında karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) Bakım işlemlerinin zamanında yapılamaması b) İşçilik ücretlerinin fazla oluşu c) Alet-ekipman yetersizliği d) Bakım işlemleri konusunda bilgi yetersizliği e) Diğer.......................................................... 13. Ürün hasadını nasıl yapıyorsunuz? a) El ile toplama b) El ile sıyırma c) Sarsma d) Sırıkla çırpma e) Makine ile hasat 125 14. Hasat sırasında karşılaştığınız sorunlar nelerdir? a) Zamanında hasat yapılamaması b) Hasat ücretinin pahalı oluşu c) Hasat/toplama makinesinin olmaması d) Hasat kaybı e) Diğer............................................................................................. 15.Sizce zeytin üretimi sırasında karşılaşılan en önemli sorun nedir? …………………………………………………………………………………………………...………. ……………………………………………………………………………………… 16. Zeytin üretimi konusunda bilgi edindiğiniz kaynaklar nelerdir? a) Tarım İl Müdürlüğü, (Neden................................................................) b) İlaç bayileri, (Neden............................................................................) c) Araştırma kuruluşları, (Neden..............................................................) d) Diğer (...................................................................................................) E. PAZARLAMA YAPISI 17. Ürün satışlarınız nasıl gerçekleşmektedir? a) Kabala Kendim hasat ediyorum Alıcı tarafından gerçekleşiyor b) Kilo ile 18. Ürün Hasadı Hasat Edilen Miktar (kg) Satış Fiyatı (TL/kg) 19. Zeytin Üretimin Değerlendirilmesi Evde Tüketilen Zeytin İşçilere Verilen Zeytin Satılan Zeytin Yağa Çekilen Zeytin Elde Edilen Zeytinyağı Ailede Tüketilen Zeytinyağı Satılan Zeytinyağı Hediye verilen Zeytinyağı 20. Zeytinin Pazarlanması Kime satıldığı (1) Satış Zamanı Satış Yeri (2) Satış Şekli (3) Taşıma Materyali (4) (1) Kime satıldığı (Toplayıcı, tüccar, fabrika…..) dışında (4) Çuval, kasa, vs. (3) Peşin, Vadeli 126 (2) İşletmede, işletme 21. Zeytinyağının Pazarlanması Kime satıldığı (1) Satış Zamanı Satış Yeri (2) Satış Şekli (3) Taşıma Materyali (4) (1) Kime satıldığı (Toplayıcı, tüccar, fabrika…..) (2) İşletmede, işletme dışında (3) Peşin, Vadeli ( ) Çuval, kasa, vs. 4 22. Pazarlama sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar nelerdir? a) Zeytin fiyatlarının düşük oluşu b) Depolama imkânının olmaması c) Taşıma masraflarının yüksek oluşu d) Aracıların fazlalığı e) Borç nedeniyle hasat sonu ürünü hemen satma zorunluluğu f) Diğer......................................................... F. PAZARLAMA HİZMETLERİ Dereceleme-Standardizasyon 23.Ürüne satıştan önce sınıflandırma (dereceleme) yapıyor musunuz? a) Evet Hangi kriterlere göre yapılıyor?........................................................................ Haç sınıf ayrılıyor?............................................................................................. b) Hayır 24. Satıştan önce zeytin içerisindeki yabancı maddeleri (ot, yaprak, dal) ayırıyor musunuz? a) Evet b) Hayır 25. Satıştan önce zeytine herhangi bir işlem uyguluyor musunuz? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... Taşıma 26. Nakliye/taşımada kullanılan aracın, (Ürünü işletme dışında satan üreticilere sorulacak) 1) Traktör a) Cinsi 2) Kamyon 3) Diğer (...........................) 1) Kendinin b) Kime ait 2) Değil (...............................) c) Pazarın uzaklığı .................................km. 127 Zeytinde Depolama (Bekletme) 27. Depolama yapıyor musunuz? a) Evet b) Hayır 28. Her yıl düzenli olarak depolama yapar mısınız? a) Evet b) Hayır Hayır ise, hangi yıllarda?............................................................ 2008 yılında depolama ile ilgili bilgiler; 29. Depolama süresi ne kadardır? ……….................................................................................................. 30. Depolanan miktar?.................................................................ton 31. Depolama işleminde nelere dikkat ediyorsunuz? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 32. Depolamadan sonra satışlar a) Kime.................................... b) Nereye................................. c) Satış zamanı......................... d) Satış fiyatı............................ Zeytinyağında Depolama 33. Depolama yapıyor musunuz? a) Evet b) Hayır 34. Her yıl düzenli olarak depolama yapar mısınız? a) Evet b) Hayır Hayır ise, hangi yıllarda?............................................................ 2008 yılında depolama ile ilgili bilgiler; 35. Depolama süresi ne kadardır?.................................................................................................. 36. Depolanan miktar?.................................................................ton 37. Depolama işleminde nelere dikkat ediyorsunuz? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 128 38. Depolamadan sonra satışlar e) Kime.................................... f) Nereye................................. g) Satış zamanı......................... h) Satış fiyatı............................ Zeytin Fiyatı 39. Ürünü satarken üreticiler arasında fiyat bakımından rekabet yaşanıyor mu? b) Hayır a) Evet 40. Satış döneminde pazar fiyatını hangi kaynaktan öğreniyorsunuz? a) Düzenli olarak pazara (ilçeye) giderek b) Arkadaş ve tanıdıklardan c) Tüccardan(Alıcıdan) d) Diğer.................................. 41. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir? Önem Sırası Faktörler a) Ödeme zamanı b) Ürün miktarı c) Ürün kalitesi d) İşletmenin yeri (konumu) f) Diğer…………………………... 42. Satışta ürün kalitesi nasıl belirleniyor? Herhangi bir araç kullanılıyor mu? ..................................................................................................................................................... 43. Satış döneminde size kaç alıcı gelir(veya siz kaç alıcıya gidersiniz) ..................................................................................................................................................... 44. Alıcının önerdiği fiyatı yetersiz bulmanız durumunda ne yapıyorsunuz? ..................................................................................................................................................... Zeytinyağı Fiyatı 45. Ürünü satarken üreticiler arasında fiyat bakımından rekabet yaşanıyor mu? a) Evet b) Hayır 46. Satış döneminde pazar fiyatını hangi kaynaktan öğreniyorsunuz? a) Düzenli olarak pazara (ilçeye) giderek b) Arkadaş ve tanıdıklardan c) Tüccardan(Alıcıdan) d) Diğer.................................. 129 47. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir? Önem Sırası Faktörler a) Ödeme zamanı b) Ürün miktarı c) Ürün kalitesi d) İşletmenin yeri (konumu) f) Diğer…………………………... 48. Satış döneminde size kaç alıcı gelir (veya siz kaç alıcıya gidersiniz) .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... 49. Tüccardan (alıcıdan) avans (kredi) alıyor musunuz? a) Evet b) Hayır Evet ise a) Neden?.............................................................. b) Hangi sıklıkta? (1) Her yıl (2) Sıkça (3) Çok seyrek c) Koşulları?............................................................................................... Zeytin Alanlarında Değişiklikler 50. Son 5 yılda zeytin dikim alanlarınızda nasıl bir değişiklik oldu? a) Artış gerçekleşti, Neden? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... b) Azalış gerçekleşti, Neden? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... c) Değişmedi 51. Gelecekte üretim alanlarınızda değişiklik yapma olanağınız olsa, zeytin alanlarında nasıl bir değişiklik yaparsınız a) Genişletirim, Neden?................................................................................................................. .................................................................................................................................................................... b) Azaltırım, Neden? .................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... c) Değişiklik yapmam.................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... 130 G. ÜRETİCİLERİN POLİTİKALAR VE KOOPERATİFLERLE İLGİLİ DÜŞÜNCE VE TUTUMLARI Kooperatiflerle İlgili Düşünceleri 52. Herhangi bir kooperatife üye misiniz? a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... b) Hayır 53. Bu hizmetleri yeterli buluyor musunuz? a) Evet b) Hayır .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... 54. Zeytin yağı üretim ve pazarlaması ile ilgili herhangi bir kooperatife üye misiniz? a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... b) Hayır Bir pazarlama kooperatifi yok ise; 55. Bir pazarlama kooperatifi pazarlama konusunda sizin için faydalı olabilir mi? a) Evet ise, böyle bir kooperatifin kurulması halinde faydalanmak istediğiniz hizmetler nelerdir?............................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... b) Hayır ise, neden?............................................................................................................................. .................................................................................................................................................................... 56. Bir pazarlama kooperatifi kurulması konusunda engeller nelerdir? .................................................................................................................................................................... ................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... Zeytincilik Politikaları ile ilgili Düşünceleri 57. Zeytin üretimine yönelik herhangi bir teşvik veya destek destek var mı? a) Evet Evet ise ne tür teşvik veya destekler var 1……………………………………………………………………. 2……………………………………………………………………. 3……………………………………………………………………. b) Hayır 58. Siz, zeytin üretimine yönelik hangi teşvik ve desteklerden faydalandınız? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 131 59. Zeytin üretimine teşvik ve desteklere yönelik yaşadığınız sorunlar nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 60. Bu sorunların çözümüne yönelik önerileriniz ve tavsiyeleriniz nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 61. Doğu Akdeniz Zeytinciler Birliğine üye misiniz? a) Evet, hangi hizmetlerden faydalanıyorsunuz? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... b) Hayır 132 DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI ARACI (ZEYTİN) ANKET FORMU İl: Tarih: İlçe: Anketör: Köy: 1. Kendiniz tarımsal üretimde bulunuyor musunuz? a) Evet Bitkisel Üretim Hayvansal Üretim b) Hayır 2. Kendiniz zeytin üretiminde bulunuyor musunuz? b) Hayır a) Evet 3. Zeytini hangi şekilde temin ediyorsunuz? Satın Alınan Kişilerin Payı a) Üreticiden b) Toplayıcı (yerel) tüccardan c) Komisyoncudan d) Diğer : : : : % % % % Ürün teslim Yerlerin Payı % % % % 4. Zeytinde satışlarınız kimlere oluyor? Alıcı* Faaliyet gösterdiği yer** Ürün teslim şekli (kasalı, çuvallı) Teslim Yeri (işl. İçi, işl dışı) Toplam satılan miktar içindeki payı *Diğer tüccarlar, yağ fabrikası, salamura zeytin işletmesi **Bölge içi, bölge dışı, il, ilçe 5. Zeytin alım-satımlarınızda; Alıma başlama tarihi:...………………………… Alım bitiş tarihi:………...……………………… Alımın en yoğun olduğu dönem:………………. Satışa başlama tarihi…………………… Satış bitiş tarihi………………………… Satışın en yoğun olduğu dönem:………. 6. Satın aldığınız zeytine temizleme, yıkama veya paketleme gibi herhangi bir işlem yapıyor musunuz? a) Evet, Hangi işlemleri uyguluyorsunuz?................................................................................................ …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… b) Hayır 133 7. Satın aldığınız zeytini satıncaya kadar; Ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz? …………………………………………………….. Ne oranda kayıplar oluyor? %.................................................................................................... Kayıp nedenleri?.......................................................................................................................... 8. Zeytin alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir? Önem Sırası Faktörler a) Ödeme zamanı b) Ürün miktarı c) Ürün kalitesi d) İşletmenin yeri (konumu) f) Diğer…………………………... 9. Satın alacağınız zeytinin kalitesini nasıl belirliyorsunuz (Önem sırasını yazınız)? Önem Sırası Faktörler f) Ürünün rengi g) Temizlik h) Danelerin iriliği ı) Yağ oranı i) Danelerin zedelenmemiş olması 10. Zeytin alım-satımında diğer tüccarların rekabeti söz konusu oluyor mu? a) Hiç olmuyor b) Kısmen oluyor c) Şiddetli rekabet var 11. Daha fazla müşteri gelmesini sağlamak için ne tür uygulamalarda bulunuyorsunuz (önem sırasına göre yazınız)? Ürün alımında………………………………………………………………………………… ………… …………………………………………………………………………………………………………… Ürün satımında…………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 12. Zeytin pazarlaması ile ilgili sorunlarınız nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… 13. Bu sorunların çözümü için neler yapılabilir? ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 14. Alım satım işlerinizi gerçekleştirdiğiniz bir büronuz var mı? a) Evet b) Hayır 15. Yıllık ortalama zeytin ticaretiniz ne kadardır?............................................................ton/yıl 16. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satın alıyorsunuz?.................................................TL/kg 17. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz?........................................................TL/kg 134 DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI ARACI (ZEYTİNYAĞI) ANKET FORMU İl: Tarih: İlçe: Anketör: Köy: 1. Kendiniz tarımsal üretimde bulunuyor musunuz? a) Evet Bitkisel Üretim Hayvansal Üretim b) Hayır 2. Kendiniz zeytin üretiminde bulunuyor musunuz? b) Hayır a) Evet 3. Zeytinyağını hangi şekilde temin ediyorsunuz? Satın Alınan Kişilerin Payı a) Üreticiden b) Toplayıcı (yerel) tüccardan c) Komisyoncudan d) Diğer : : : : % % % % Ürün teslim Yerlerin Payı % % % % 4. Zeytinyağında satışlarınız kimlere oluyor? Alıcı* Faaliyet gösterdiği yer** Ürün teslim şekli (kasalı, çuvallı) Teslim Yeri (işl. İçi, işl dışı) Toplam satılan miktar içindeki payı *Diğer tüccarlar, yağ fabrikası, salamura zeytin işletmesi **Bölge içi, bölge dışı, il, ilçe 5. Zeytinyağı alım-satımlarınızda; Alıma başlama tarihi:...………………………… Alım bitiş tarihi:………...……………………… Alımın en yoğun olduğu dönem:………………. Satışa başlama tarihi…………………… Satış bitiş tarihi………………………… Satışın en yoğun olduğu dönem:………. 6. Satın aldığınız zeytine temizleme, yıkama veya paketleme gibi herhangi bir işlem yapıyor musunuz? a) Evet, Hangi işlemleri uyguluyorsunuz?................................................................................. …………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… b) Hayır 7. Satın aldığınız zeytinyağını satıncaya kadar; Ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz? …………………………………………………….. Ne oranda kayıplar oluyor? %.................................................................................................... Kayıp nedenleri?.......................................................................................................................... 135 8. Zeytinyağını alırken fiyatı belirleyen faktörler nelerdir? Önem Sırası Faktörler a) Ödeme zamanı b) Ürün miktarı c) Ürün kalitesi d) İşletmenin yeri (konumu) f) Diğer…………………………... 9. Satın alacağınız zeytinyağının kalitesini nasıl belirliyorsunuz (Önem sırasını yazınız)? Önem Sırası Faktörler f) Ürünün rengi g) Temizlik h) Danelerin iriliği ı) Yağ oranı i) Danelerin zedelenmemiş olması 10. Zeytinyağı alım-satımında diğer tüccarların rekabeti söz konusu oluyor mu? a) Hiç olmuyor b) Kısmen oluyor c) Şiddetli rekabet var 11. Daha fazla müşteri gelmesini sağlamak için ne tür uygulamalarda bulunuyorsunuz (önem sırasına göre yazınız)? Ürün alımında………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… Ürün satımında………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… 12. Zeytinyağı pazarlaması ile ilgili sorunlarınız nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………… 13. Bu sorunların çözümü için neler yapılabilir? …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………… 14. Alım satım işlerinizi gerçekleştirdiğiniz bir büronuz var mı? a) Evet b) Hayır 15. Yıllık ortalama zeytinyağı ticaretiniz ne kadardır?.....................................................ton/yıl 16. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satın alıyorsunuz?................................................. TL/kg 17. Zeytini ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz?........................................................ TL/kg 136 DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI ZEYTİNYAĞI FABRİKASI ANKET FORMU A. Anket Bilgileri İl: Tarih: İlçe: Anketör: B. İşletme İle İlgili Bilgiler 1. İşletmenin kuruluş tarihi:…………………………………………………………………...... 2. İşlemenin statüsü:…………………………………………………………………………... a) Kooperatif b) Limited şirket c) Anonim şirket d) Şahıs veya aile şirketi e)Diğer…………………….. 3. İşletmenin Kapasitesi……………………….ton/yıl Kapasite Kullanım Oranı (%)…………………………..(2007 yılı için) Kapasite Kullanım Oranı (%)…………………………..(2008 yılı için) C. İşletmelerde Pazarlama Faaliyeti İle İlgili Bilgiler 1. Zeytinyağını kimden temin ediyorsunuz? Satın Alınan Zeytinyağı Kişilerin Payı a) Kendi zeytin bahçemden % a) Kendi zeytin bahçemden a) Üreticiden % a) Üreticiden b) Toplayıcı (yerel) tüccardan % b) Toplayıcı (yerel) üccardan d) Büyük tüccardan alıyorum % d) Büyük tüccardan alıyorum c) Komisyoncudan alıyorum % c) Komisyoncudan alıyorum d) Diğer % d) Diğer Toplam üretimde, hammadde olarak zeytin temininizin payı ne kadardır? Zeytin Satın Alınan Kişilerin Payı % % % % % % 2. Zeytini öncelikli olarak hangi ilçelerden veya yörelerden almayı tercih ediyorsunuz? İlçe ya da yöre Nedeni 3. Hammadde alım fiyatınız ne kadardır? Zeytin 2008 Fiyat (TL/kg) Zeytinyağı 2008 137 Fiyat (TL/kg) 4. Zeytinyağı alımınızda alış fiyatınızı belirleyen faktörler nelerdir (ödeme zamanı, ürün miktarı, ürün kalitesi...)? Önem sırasına göre sıralayınız. 1……………………………………………………………………………………………… 2……………………………………………………………………………………………… 3.……………………………………………………………………………………………… 4.……………………………………………………………………………………………… 5. Kaliteli ve yeterli hammadde temininde yaşadığınız sorunlar oluyor mu? a) Evet, Neden?……………………………………………………………………………………………. b) Hayır 6. Zeytinyağı alımınızda dikkat ettiğiniz kalite unsurları nelerdir (renk, zeytin çeşidi, koku, asitlik derecesi….)? Önem sırasına göre sıralayınız. 1……………………………………………………………………………………………… 2……………………………………………………………………………………………… 3.……………………………………………………………………………………………… 4.……………………………………………………………………………………………… 7. İşletmenize gelen zeytinde bekletme yapıyor musunuz? a) Evet, ortalama ne kadar süre bekletiyorsunuz? …………………………………………………………... b) Hayır 8. Hangi tür zeytinyağı üretiyorsunuz? a) Natürel (Sızma) Zeytinyağı, (≤0.8) %................... b) Natürel Birinci (≤2.0), %................ c) Natürel İkinci (≤3.3), %................ d) Rafine Zeytinyağı (≤0.3), %................ 9. Zeytinyağını hangi şekilde satıyorsunuz? a) Natürel (Sızma) Zeytinyağı, (≤0.8) %................... b) Natürel Birinci (≤2.0), %................ c) Natürel İkinci (≤3.3), %................ d) Rafine Zeytinyağı (≤0.3), %................ e) Riviera (≤0.1), %................ 10. Zeytinyağını hangi şekilde elde ediyorsunuz? a) Torbalı Hidrolik Presler b) İki fazlı kontinü Santrifüjleme sistemi c) Üç fazlı kontinü santrifüjleme sistemi d) Perkolasyon Sistemi e) Kombine (Sinolea) sistemi 11. Zeytinyağını hangi sıcaklıkta elde ediyorsunuz? …………………………………………… 138 12. Elde ettiğiniz zeytinyağını nasıl değerlendiriyorsunuz? Değerlendirme Şekli Aile Tüketimi Tüketici Toptancı Perakendeci İhracatçı Toplam Miktar Ambalaj Şekli (teneke kutulu, cam şişe, plastik şişe, varille…) % % % % % 13. Zeytinyağı satışlarınız içinde bölge dışına yaptığınız satışların oranı ne kadardır? %...…………………………………………………………………………………………… 14. Zeytinyağında ortalama ne kadar süre depolama yapıyorsunuz?................................................................... 15. Depolama süresini neler belirliyor?................................................................................................................ …………………………………………………………………………………………………21. Zeytinyağını hangi şekilde depoluyorsunuz? (çelik tanklar, bidonlar…….) ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 16. Ürettiğiniz zeytinyağını satıncaya kadar kalitede bozulmalar yaşıyor musunuz? a) Evet, Neden?………………………………………………………………………………………… b) Hayır 17. Zeytin üretiminde en önemli sorunlar (çiftçi açısından) ve bu sorunların çözümü için önerileriniz nelerdir? Öneriler Sorunlar 18. Zeytinyağı üretimi sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar ve bu sorunların çözümü için önerileriniz nelerdir? Öneriler Sorunlar 19. Zeytinyağı pazarlaması sırasında karşılaştığınız en önemli sorunlar ve bu sorunların çözümü için önerileriniz nelerdir? Öneriler Sorunlar 139 20. Zeytinyağında uygulanmakta olan politikalarla ilgili düşünceleriniz nelerdir? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... ........................................................................................................ 21. Zeytinyağını ortalama ne kadar fiyata satıyorsunuz? Zeytinyağı Çeşitleri Natürel (Sızma) Zeytinyağı Natürel Birinci Natürel İkinci Rafine Zeytinyağı Riviera Fiyat (TL) D. İşletmelerde Swot Analizi 1. Zeytinyağı üretiminde bölgenin güçlü gördüğünüz noktaları hangileridir? ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 2. Zeytinyağı üretiminde bölgenin zayıf gördüğünüz noktaları hangileridir? ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 3. Zeytinyağı üretiminde bölgede fırsat olarak gördüğünüz noktaları hangileridir? ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 4. Zeytinyağı üretiminde bölgede tehdit olarak gördüğünüz noktaları hangileridir? ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………… 140 DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ’NDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE BÖLGEDE ZEYTİNCİLİĞİ GELİŞTİRME OLANAKLARI SOFRALIK ZEYTİN İŞLETMESİ ANKET FORMU A. Anket Bilgileri İl: Tarih: İlçe: Anketör: B. İşletme İle İlgili Bilgiler 1. İşletmenin kuruluş tarihi:…………………………………………………………… 2. İşlemenin statüsü:…………………………………………………………………... a) Kooperatif b) Limited şirket c) Anonim şirket d) Şahıs veya aile şirketi e)Diğer…………………….. 3. İşletmenin Kapasitesi……………………….ton/yıl-gün İşlenen miktar………………………..…………ton/yıl-gün Kapasite Kullanım Oranı (%)………………………….. C. İşletmelerde Üretim ve Pazarlama Faaliyeti İle İlgili Bilgiler 1. Zeytini hangi şekilde temin ediyorsunuz? Satın Alınan Kişilerin Payı a) Kendi zeytin bahçemden elde ediyorum a) Üreticiden alıyorum b) Toplayıcı (yerel) tüccardan alıyorum d) Büyük tüccardan alıyorum c) Komisyoncudan alıyorum d) Diğer : : : : : : % % % % % % 2. Zeytini öncelikli olarak hangi ilçelerden veya yörelerden almayı tercih ediyorsunuz? İlçe ya da yöre Nedeni 3. Kaliteli ve yeterli miktarda zeytin bulabiliyor musunuz? a) Evet b) Hayır, ……………………………………………………………………………… 141 4. Zeytin alımınızda alış fiyatınızı belirleyen faktörler nelerdir (ürün kalitesi, ödeme zamanı, ürün miktarı, ödeme koşulları...)? Önem sırasına göre sıralayınız. 1…………………………………………………………………………………………… 2…………………………………………………………………………………………… 3.………………………………………………………………………………………… 4.………………………………………………………………………………………… 5. Satın alacağınız zeytinde dikkat ettiğiniz kalite unsurları nelerdir (ürünün rengi, temizlik, danelerin iriliği, danelerin zedelenmemiş olması)? Önem sırasına göre sıralayınız. 1…………………………………………………………………………………………… 2…………………………………………………………………………………………… 3.………………………………………………………………………………………… 4.………………………………………………………………………………………… 6. Zeytinlerde ayıklama işlemini nasıl yapıyorsunuz? Elle………………………………………………………………………………………..……………… ………………………………………………………....................... Makine ile…………………………………………………………………………………... ......................................................................................................................................... 7. Zeytinlerde boylama işlemini nasıl yapıyorsunuz? Elle……………………………………………………………………………………..…..…………… …………………………………………………………....................... Makine ile…………………………………………………………………................... ......................................................................................................................................... 8. Zeytinlerin tatlandırılmasında hangi tatlandırma tekniğini kullanıyorsunuz (salamura, sele, kalamata; kırma-çizikli)? ......................................................................................................................................... ......................................................................................................................................... ......................................................................................................................................... 9. Salamura yapım aşamasında hazırladığınız suda tuz oranı nedir? %...................... 10. 2008 yılı zeytin alım fiyatınız ortalama ne kadardır?…………..…………TL/kg 11. Elde ettiğiniz zeytini nasıl değerlendiriyorsunuz? Değerlendirme Şekli Aile Tüketimi Tüketici Toptancı Perakendeci İhracatçı Toplam Miktar Ambalaj Şekli (Kutulu, Cam kavanoz, plastik kutu, bidon…) % % % % % 142 12. Zeytin satışlarınız içinde bölge dışına yaptığınız satışların oranı ne kadardır? %...…………………………………………………………………………………………… 13. Salamura zeytin satış fiyatınız ortalama ne kadardır? 2008 yılı için….…………………………….. TL/kg 14. Zeytin üretimiyle ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir? Öneriler Sorunlar 15. Zeytinin işlenmesiyle ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir? Öneriler Sorunlar 16. Pazarlama ile ilgili olarak yaşadığınız sorunlar nelerdir? Öneriler Sorunlar 17. Zeytin üretimi ve pazarlaması konusunda uygulanmakta olan politikalarla ilgili düşünceleriniz nelerdir? .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... .................................................................................................................................................................... ............................................................................................................................................................ D. İşletmelerde SWOT Analizi 1. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgenin güçlü gördüğünüz noktaları hangileridir …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… 2. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgenin zayıf gördüğünüz noktaları hangileridir? …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… 143 3. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgede fırsat olarak gördüğünüz noktalar hangileridir? …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… 4. Salamura zeytin üretimi ile ilgili olarak bölgede tehdit olarak gördüğünüz noktalar hangileridir? …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… 144 Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi, Pazarlaması ve Bölgede Zeytinciliği Geliştirme Olanakları TEPGE YAYIN NO: 206 ISBN: 978-605-4672-05-9 TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE http://www.tepge.gov.tr Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kampüsü 1 Nolu Giriş (Eski APK Binası) Eskişehir Yolu 9. Km Lodumlu / ANKARA Telefon: 0. 312. 287 58 33 Faks: 0. 312. 287 54 58
Similar documents
kırmızıetdurumtahmin14
Tablo 1.Dünya Büyükbaş Arz ve Kullanım………………………………………………………… Tablo 2.Dünya Dana Eti Arz ve Kullanımı…………………………………………………………. Tablo 3.Türkiye Kırmızı Et Arz ve Kullanımı……………………………………………………… Tablo 4....
More information