ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ

Transcription

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Burcu BÖLÜKBAŞI
ETLİK PİLİÇ KARMA YEMLERİNDE NİŞASTA KAYNAĞININ YEM
TERCİHİ VE BESİ PERFORMANSINA ETKİSİ
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2006
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ETLİK PİLİÇ KARMA YEMLERİNDE NİŞASTA KAYNAĞININ YEM
TERCİHİ VE BESİ PERFORMANSINA ETKİSİ
Burcu BÖLÜKBAŞI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ZOOTEKNİ ANA BİLİM DALI
Bu tez ......./......./ 2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle
Kabul Edilmiştir.
İmza ..............................
İmza ……………………..
İmza ………………
Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU Prof.Dr.
Prof.Dr.
DANIŞMAN
ÜYE
ÜYE
Bu Tez Zootekni Anabilim Dalında Hazırlanmıştır
Kod No:
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ
Enstitü Müdürü
İmza ve Mühür
Bu çalışma Ç.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir.
Proje No:ZF2004YL54
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ETLİK PİLİÇ KARMA YEMLERİNDE NİŞASTA KAYNAĞININ YEM
TERCİHİ VE BESİ PERFORMANSINA ETKİSİ
Burcu BÖLÜKBAŞI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
Danışman: Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU
Yıl: 2006, Sayfa 61
Jüri: Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU
Prof. Dr. Murat Görgülü
Doç. Dr. Mehmet Çelik
Mevcut çalışmada; etlik civcivlerin beslenmesinde karma yemde farklı nişasta kaynakları
arasında varsa hayvanın tercihini belirlemek, bu belirlenirken yem seçimi tekniğinden yararlanma ve
klasik tek yemle besleme ile mukayeseli olarak etlik piliçlerin performansı ve sindirim sistemi üzerine
etkilerini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. 80 adet bir günlük yaştaki erkek etlik civcivler her biri
16 hayvandan oluşan benzer canlı ağırlık ortalamasına sahip (38.1g), beş gruba ayrılmıştır.
Denemenin 1-10. günler civcivler standart başlatma yemi (%25 Hpr, 3202 Kcal/kg ME), 11. günden
sonra deneme yemleriyle beslenmişlerdir. 1. kontrol grubunda (KB) 50:50 öğütülmüş buğday: buğday
içeren buğday konsantresi (ME 3365 kcal/kg, Hpr %37) ve tona 750 gr buğday enzimi katılarak
hazırlanmış yem karışımı kullanılmıştır. 2. kontrol grubuna (KM ) 50:50 oranında mısır: mısır içeren
mısır konsantresi (ME 3172 kcal/kg, Hpr %40) hazırlanan yem karışımı verilmiştir. Seçmeli yemleme
uygulanan 3. gruba buğday ve buğday konsantresi, 4. gruba mısır ve mısır konsantresi iki ayrı
yemlikte serbest olarak sunulurken, 5. gruba ise buğday ve mısır ile buğday konsantresi ve mısır
konsantresi 4 ayrı yemlikte serbest olarak verilmiştir.
Mevcut çalışmada elde edilen bulgular, etlik piliçlerin yaşları ilerledikçe tahıl tüketimini
arttırdığı, bu artışın buğdayda mısıra nazaran daha yüksek olduğu görülmüştür. Buğdaya dayalı
kontrol grubunda diğer gruplara göre, canlı ağırlık kazancı, yem, enerji ve proteinden yararlanma
oranı istatistiksel olarak daha yüksek; ancak, toplam yem tüketimi, enerji alımı ve protein tüketimi
serbest seçmeli yemlenen 5. grupta istatistiksel olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (P<0.05).
Deneme sonunda yapılan tespitlerde, gruplar arasında sıcak ve soğuk karkas randımanları,
sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları, toplam sindirim sistemi, duedenum, körbağırsak, bezel mide, taşlık
ağırlıkları ve yemek borusu+kursak ağırlık ve uzunlukları bakımından istatistiksel olarak önemli
farklılıklar bulunmamıştır ( P>0.05). Serbest seçmeli yemlenen 3. grup (B/BK) diğer gruplara göre,
karaciğer ağırlığı, jejenum ağırlığı ve uzunluğu, ileum ağırlığı ve duodenum uzunluğu bakımından
istatistiki olarak (P<0.05) daha yüksek iken, serbest seçmeli yemlenen 4. grup (M/MK) kalınbağırsak
ağırlığı bakımından 1, 2, 3, ve 5, gruplardan istatistiksel olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır
(P<0.05). Toplam sindirim sistemi uzunluğu ve taşlık uzunluğu her iki tahıl ve her iki konsantresini
bir arada alan seçmeli muamele grubunda istatistiki olarak daha yüksek bulunmuştur.
Sonuç olarak, tahıl kaynağı ve yemleme yöntemlerinin etlik piliçlerin yem seçimi üzerine
etkili olduğu, rasyonda enzim destekli buğday kullanımının mısıra oranla daha yüksek performans
sağladığı saptanmıştır.
Anahtar kelimeler: Etlik piliç, Tercihli yemleme, Farklı nişasta kaynakları, Performans, karkas
ABSTRACT
MSc THESIS
THE EFFECT OF DIETARY SOURCES ON CHOİCE- FEEDING AND
GROWTH PERFORMANCE OF BROILER CHICKS
Burcu BÖLÜKBAŞI
DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE
INSTITUE OF NATUREL ANDAPPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor: Prof. Dr. Hasan R. KUTLU
Year: 2006, Pages 61
Jury: Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU
Prof. Dr. Murat Görgülü
Assoc. Prof. Dr. Mehmet ÇELİK
The present study was carried out to determine whether dietary starch source could affect
choice feeding and growth performance and also digestive system of broiler chicks. A day old 80
broiler chicks were divided into 5 treatment groups with similar live weight (38.1 g), containing 16
birds each. During the first ten days, broilers were given Standard starter diets (25% CP, 3202 kcal/kg
ME). Treatment diets were prepared using wheat or corn, besides protein concentrates for wheat or
corn. Feeds of single-fed control groups (groups 1 and 2) for wheat and corn were prepared by mixing
50% wheat or corn and 50% protein concentrates for wheat or corn. Choice fed groups, between
cereals and protein concentrates were trained between cereals and protein concentrates from day 11 to
14 to accustom between physiological effects and physical properties of the foods given alternately
every other day. Then they were given a free choice between wheat and protein concentrate for wheat
(group 3), corn and protein concentrate for corn (group 4), corn, wheat, protein concentrates for corn
and wheat (group 5) from day 15 to 42.
The results showed that birds increased cereal consumption according to the age, and the
increase was found to be higher with wheat than corn. The single fed-wheat group attained higher
(P<0.05) body weigh gain and converted energy and protein into weight more efficiently than others.
On the other hand, the groups receiving free choice between wheat, corn and protein concentrates for
wheat and corn consumed higher (P<0.05) amount of feed, energy and protein than others.
The results showed that feeding method and feed source had no effects on carcass yield,
carcass weight, total digestive system, ousefagus, crop, proventriculus, gizzard, duedenum, ceacum,
weight and length. However, the groups receiving free choice between wheat and protein concentrate
for wheat obtained heavier (P<0.05) liver, heavier and longer (P<0.05) jejenum and ileum than
others, while the group choice-fed between corn and protein concentrate for corn had heavier (P<0.05)
large intestine.
It could be concluded that cereals source with different starch digestibility rate could affect
broiler performance and choice-feeding, feeding wheat could provide higher growth performance than
corn.
Keywords: broilers, choice-feeding, starch source, performance, carcass
II
TEŞEKKÜR
Tez
konumun
belirlenmesi,
yürütülmesi
ve
yazımı
aşamalarındaki
yardımlarından dolayı danışman hocam Sayın Prof. Dr. Hasan R. KUTLU’ ya, katkı
ve yardımlarından dolayı Sayın Prof. Dr. Murat GÖRGÜLÜ’ ye, Sayın Yrd. Doç.
Dr. Ladine ÇELİK’e, Sayın Dr. Sabri YUTSEVEN’e, Sayın Ar. Gör. Mustafa
BOĞA’ya, denemelerde kullanılan yemleri hazırlayan ve yemlerin analizlerinin
yapılmasında yakın ilgilerinden ve yardımlarından dolayı Tavaş Yem Sanayi ve Tic.
A.Ş. Üretim Müdürü Vet. Hek. Dr. Serhan SERİN’e, Tez aşamamın her anında
yanımda olan ve yardımlarını esirgemeyen Su Ürünleri Mühendisi Erhan
GÜNGÖR’e, Değerli arkadaşım Ahmet SÖKMEN’e, Ziraat Mühendisi Murat
AKILLI’ya,
Zootekni
BEYAZITOĞLU’ya,
lisans
Tuğba
öğrencilerinden
YILMAZ’a,
Emine
Fulya
KÜREÇ’e,
SAĞLAMTUNÇ’a,
Şerife
Oğuz
GÖKTAŞ’a ve tez aşamasında gösterdikleri özveriden dolayı aileme sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
III
İÇİNDEKİLER
SAYFA
ÖZ ............................................................................................................................ I
ABSTRACT ............................................................................................................ II
TEŞEKKÜR ...........................................................................................................III
İÇİNDEKİLER...................................................................................................... IV
ÇİZELGELER DİZİNİ .......................................................................................... VI
ŞEKİLER DİZİNİ................................................................................................. VII
RESİMLER DİZİNİ ............................................................................................ VIII
1.GİRİŞ ....................................................................................................................1
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR......................................................................................7
3. MATERYAL VE METOD .................................................................................15
3.1. Materyal...................................................................................................15
3.1.1. Hayvan Materyali ..................................................................................15
3.1.2. Yem Materyali.......................................................................................15
3.1.3. Deneme Odası .......................................................................................18
3.1.4. Yemlikler ve Suluklar ............................................................................19
3.2. Metod.......................................................................................................20
3.2.1. Grupların Oluşturulması.........................................................................20
3.2.2. Deneme Planı ........................................................................................20
3.2.3. Seçmeli Yemleme için Alıştırma Dönemi...............................................21
3.2.4. Deneme Yemlerinin Besin Madde Analizi..............................................21
3.2.5. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi ...................................................22
3.2.6. Yem, Protein ve Enerji Tüketimlerinin Belirlenmesi...............................22
3.2.7. Yem, Protein ve Enerjiden Yaralanma Oranının Hesaplanması...............23
3.2.8. Piliçlerin Kesilmesi, Karın Yağlarının Alınması ....................................23
3.2.9. Sindirim Sistemi Organlarının Uzunluklarının ve Ağırlıklarının ............24
Belirlenmesi ....................................................................................................24
3.2.10. İstatistiki Analizler...............................................................................24
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA...................................................26
4.1. Yem Tüketimi ..........................................................................................26
IV
4.2. Enerji Tüketimi ........................................................................................29
4.3. Protein Tüketimi.......................................................................................30
4.4. Canlı Ağırlık Kazancı...............................................................................32
4.5. Yemden Yararlanma Oranı.......................................................................34
4.6. Enerjiden Yararlanma Oranı .....................................................................35
4.7. Proteinden Yararlanma Oranı ...................................................................36
4.8. Sindirim Sistemi.......................................................................................38
4.8.1. Sindirim Sistemi Ağırlığı .......................................................................38
4.8.2. Sindirim Sistemi Uzunluğu ....................................................................39
4.8.3. Sindirim Sistemi Ağırlık/Uzunluk Oranı ................................................41
4.9. Karkas Ağırlığı ve Randımanı ..................................................................42
4.10. Karın Yağı Ağırlığı ................................................................................43
5. SONUÇ VE ÖNERİLER ....................................................................................45
6. KAYNAKLAR ...................................................................................................47
ÖZGEÇMİŞ............................................................................................................53
V
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1. Denemeye Ait Muamele Grupları……………………………..
SAYFA
16
Çizelge 2. Denemede Kullanılan Karma Yemlerin Hammadde
Bileşimleri ve Besin madde içerikleri…………………………
17
Çizelge 3.Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Denemedeki Dönemlere Göre Yem Tüketimi (g/piliç)
Üzerine Etkisi………………………………………………...
26
Çizelge 4. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Dönemlere Göre Kümülatif Yem Tüketimi (YT, g/piliç)
Üzerine Etkisi………………………………………………
28
Çizelge 5. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Enerji Tüketimi (ET, Kcal/piliç) Üzerine Etkisi………………
29
Çizelge 6. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Protein Tüketimi (PT, g/piliç) Üzerine Etkisi…………………
31
Çizelge 7. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Canlı Ağırlık Kazancı (CAK, g/piliç) Üzerine Etkisi…………
32
Çizelge 8. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Yemden Yaralanma Oranı(gYT/gCAK) Üzerine Etkisi……
34
Çizelge 9. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Enerjiden Yararlanma Oranı (Kcal ET/gCAK)Üzerine Etkisi ..
35
Çizelge 10.Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Protein Yararlanma Oranı (g PT/gCAK)Üzerine Etkisi………
37
Çizelge 11.Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Sindirim Sistemi bölümlerinin Ağırlığı (g), Uzunluğu (cm),
Ağırlık/Uzunluk Oranı, Karaciğer ve Kalp Ağırlıkları (g)
Üzerine Etkisi…………………………………………………
41
Çizelge 12.Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Karkas Ağırlığı (g) ve Karkas Randımanı (%) Üzerine Etkisi.
42
Çizelge 13.Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Karın Yağı Ağırlığı (g) ve Oranı (%) Üzerine Etkisi………..
42
VI
ŞEKİLER DİZİNİ
SAYFA
Şekil 1. Kanatlı Hayvanların Sindirim Sistemi Yapısı ve İncelenen
Bölümler .....................................................................................
25
VII
RESİMLER DİZİNİ
SAYFA
Resim 1. Denemenin Yürütüldüğü 1 Nolu Etlik Civciv Deneme
Odasından Genel Görünüm……………………………………………
18
Resim 2. Denemede Kullanılan Yemlik ve Suluklar…………………..
19
VIII
1. GİRİŞ
Burcu BÖLÜKBAŞI
1.GİRİŞ
Son yıllarda yıllarda Avrupa ülkelerinde hayvan refahı konusu giderek önem
kazanmış, kanatlı hayvanların barındırılma ve beslenme aracılığıyla refahlarının
artırılması, hayvanların stresten uzak bir şekilde yetiştirilmesi ve daha ekonomik,
yarayışlılığı yüksek ve sağlıklı yemlemenin gerçekleştirilmesine dönük yeni
yöntemler üzerinde çalışılmaktadır. Bu uygulamalardan biri de etlik piliçlerde
yemden yararlanmanın artırılması, vücut gelişiminin desteklenmesi amacıyla karma
yemde kullanılması gereken en uygun nişasta kaynağının saptanması ve hayvanın
sindirim sisteminde varolan konforun artırılmasıdır (Pos ve ark., 2004).
Tahıl taneleri çiftlik hayvanlarında entansif üretim için kullanılan temel yem
kaynaklarından olup hayvan yemleri için en önemli enerji kaynağıdır. Bunlar,
buğday, mısır, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve sorgumdur. Tanelerdeki ana besin
maddesi ise birçok tahıl tanesinin %60-70’ini oluşturan nişasta olup kimyasal yapı
olarak amiloz ve amilopektinden oluşmaktadır.
Amiloz; α-1-4 glikozidik bağların oluşturduğu düz bir zincire sahiptir. Suda
çözünebilir ve birçok bitkideki nişastanın %15-30’unu oluşturur.
Amilopektin: α-1-4 glikozidik bağların oluşturduğu düz glikoz zinciri α-1-6
glikozidik bağ ile dallanma göstermiştir. Sıcak suda çözünmez, amilozdan daha
büyük bir molekül büyüklüğü vardır. Nişastanın % 70-85’ini oluşturur. Nişasta,
pankreas tarafından salgılanan α-amilaz tarafından maltoza parçalanmakta maltoz ise
α-glikozidaz enzimince glikoza parçalanmaktadır (Kutlu ve ark., 2004).
Nişasta içeriği ve yapısı bakımından tahıl tanelerinde büyük farklılıklar
vardır. Bitkisel dünyadaki doğal nişasta fiziksel olarak granül formundadır. Kimi
tahıl kaynakları küçük granüllü nişasta içerirken, kimi tahıl kaynakları büyük
granüllü nişasta içermektedir. Granül büyüklüğünün artması yıkıma direnci
artırmaktadır.
Nişastanın daha etkin kullanılabilmesi için bazı teknolojik
uygulamalarla fiziksel özellikleri değiştirilebilmektedir. Bu işlemler; kuru metot ve
yaş metottur (Kutlu ve ark., 2004). Etlik piliçlerin sindirim sisteminde
nişasta
sindiriminin kinetiği, nişasta granüllerinin yapısı (Oates, 1997) ve granülü çevreleyen
bitkisel yapı (Classen, 1996) tarafından etkilendiği bilinmektedir.
1
1. GİRİŞ
Burcu BÖLÜKBAŞI
Hayvan beslemede tahıl kaynakları bileşiminde yer alan nişastanın sindirim
hızı daha çok ruminantlar açısından ele alınmış, rumende uygun fizyolojik ortamın
sağlanması için tahıl kaynağı kullanımında nişastanın sindirim hızının da dikkate
alınması gerektiği bildirilmiştir (Robinson ve Kennelly, 1989). Ruminantlarda
rumende açığa çıkan nitrojenden mikroorganizmalar aracılığı ile yeterli düzeyde
mikrobiyal protein sentezi için ortamda mutlaka sindirim hızı yüksek karbonhidrat
kaynaklarının bulunması gerektiği, aksi takdirde mikrobiyel protein sentezinin
beklenen etkinlikte sağlanamayacağı, öte yandan bu sentezin sürekliliği için belirli
düzeyde yavaş fermente olabilir karbonhidrat kaynakların da mutlaka sağlanması
gerektiği bilinmektedir.
Sindirim fizyolojisi farklı olsa da tek mideli olarak kabul edilen kanatlı
hayvanlarda da benzer sistemin varlığı söylenebilir. Yemle alınan protein kaynakları
ile sağlanan amino asitlerin vücut protein sentezinde etkin ve uzun süreli
kullanılabilmesi için protein yanında hızlı ve yavaş sindirilen karbonhidrat
kaynaklarının birlikte sağlanması daha etkin bir protein sentezi sağlayabilir. Düşük
sindirim hızına sahip karbonhidrat kaynaklarına ağırlık verilmesi, sindirim sonucu
açığa çıkan amino asitlerin enerji yetersizliği nedeniyle doğrudan protein sentezinde
kullanımını kısıtlayabilecek, protein sentezinde kullanılmayan amino asitlerin enerji
amaçlı yıkımına neden olabilecektir. Öte yandan, nişasta sindirilebilirliği yüksek
tahıl kaynağı olan buğday, içerdiği nişasta yapısında olmayan polisakkaritler
nedeniyle kanatlı hayvanlarda bazı sindirim sorunlarına neden olmaktadır. Bu
olumsuzluğun önlenmesi amacıyla buğday içeren rasyonlara enzim katkısı pratik bir
uygulamadır.
Bilindiği gibi yemlerin sindirilebilirlik düzeyleri, bağırsak ortamında
hayvanın kullanımına sunulan besin maddelerinin miktarları hakkında bilgi
vermekte; ancak emilim alanı ya da oranı hakkında kesin bir bilgi vermemektedir
(Pos ve ark., 2004). Yem aracılığıyla hayvana sağlanan besin maddelerinin
bağırsaklarda emilim düzeyi ve metabolik olarak kullanılabilirliği, genellikle
performans
ölçümleriyle
belirlenmekte
ve
bir
yem
maddesinin biyolojik
değerliliğinin ortaya koyulmasına yardımcı olmaktadır. Pek çok besin maddesi için
geçerli olduğu gibi nişasta için de sindirilebilirlik oranı ve sindirim hızı, bu enerji
2
1. GİRİŞ
Burcu BÖLÜKBAŞI
kaynağının besleme değerini belirleyen iki önemli faktördür. Weurding ve ark.
(2003), rasyonda hızlı sindirilebilir nişasta kullanımına oranla yavaş sindirilebilir
nişasta kullanımının etlik piliçlerin performansını artırdığını bildirmiştir. Bu
bulgulara benzer olarak, Pos ve ark. (2004), etlik civcivler üzerinde yürüttükleri 2
çalışmada, karma yemde sindirilebilirlik hızları farklı nişasta kullanımının büyüme
performansı üzerine etkisi ile nişasta sindirilebilirliği ve amino asit düzeyi arasındaki
olası interaksiyonu araştırmışlar, sindirim hızı düşük rasyonla beslenen gruplarda
performansın arttığı, yine amino asit takviyesi ile de performansın arttığı
saptanmıştır.
Öte yandan, etlik civcivlerin karma yemlerde enerji kaynağı olarak
gereksinim duyulan nişasta, sindirim hızına yani kaynağına ve miktarına göre
büyüme dönemlerinde değişim içinde de olabilir. Özellikle kuluçka sonrası, ilk 72
saatte ve sindirim sisteminin henüz tam gelişmediği ilk bir haftalık dönemde sindirim
hızı yüksek nişasta kaynaklarına ağırlık verilmesi ile hayvanın hayati fonksiyonları
ve gelişimi için gereken glukoz kolayca temin edilebilir. Bu konuda çalışmalar yapan
Longo ve ark. (2003, 2004), Ünsal ve Kutlu (2004), erken dönem besleme
uygulaması olarak yemde sindirilebilirliği hızlı ve yüksek karbonhidrat kaynaklarına
ağırlık verilmesi ile büyüme performansının arttığını, yine bu dönemde hızlı
sindirilen nişastanın yavaş sindirilebilen nişastaya oranla metabolik enerji içeriğinin
daha yüksek olduğunu saptamışlardır.
Görüldüğü gibi, yemde temel enerji kaynağı nişastanın sindirim hızı ile
büyüme performansı arasında yakın bir ilişki vardır. Ülkemizde kanatlı yemlerinde
enerji kaynağı olarak buğday ve mısır kullanılmakta; ancak bunların kullanımları
toplam besin madde içerikleri yanında piyasa koşulları dikkate alınarak
yapılmaktadır. Bu alandaki son bilgiler değerlendirildiğinde, etlik civciv karma
yemlerinde mısır veya buğday kullanımında, nişasta içeriklerinin fiziksel
özelliklerinin de belirleyici olması besi performansının artırılması açısından önem
taşıyabilir. Çünkü mısır nişastası, granül yapısının büyüklüğü nedeniyle daha uzun
sürede sindirilirken, buğday nişastası, küçük granül yapısı nedeniyle çok daha hızlı
bir şekilde sindirilebilmektedir (Kutlu ve ark., 2004).
3
1. GİRİŞ
Bilindiği
Burcu BÖLÜKBAŞI
gibi
çiftlik
hayvanlarının
temel
enerji
kaynağı
olan
karbonhidratların yetersizliği durumunda, ortamdaki protein ve amino asitler enerji
kaynağı olarak kullanılmaktadır (Kutlu ve ark., 2004). İnce bağırsak düzeyinde
nişasta sindiriminin hızı, bağırsak ortamına sağlanan enerjinin sürekliliğini ve yine
bu ortamda enerji amaçlı amino asitlerin kullanımını etkileyebilecektir (Pos ve ark.,
2004). Yine, nişastanın sindirim hızı, bağırsaklardan emilen glukoz miktarını, buna
metabolik cevap olarak verilen insülin varlığını (Björck ve ark., 2000), enerji ve
protein alım senkronizasyonunu da etkileyebilecektir.
Bu bilgiler dikkate alındığında, etlik piliç karma yemlerinde belli düzeyde
nişasta varlığı yanında, bu nişastanın sindirim hızının da performans üzerine önemli
düzeyde etkiye sahip olduğu, ayrıca nişasta sindirim hızı ile hayvanın protein
gereksinmesi arasında da bir ilişkinin varlığı görülmektedir. Besin madde alımının
senkronize edilmesi, karma yemlerde bulunması gereken yavaş ve hızlı sindirilebilen
nişasta varlığı ile protein düzeyi arasındaki ilişkinin saptanması, mevcut performans
değerlerinin daha yukarılara çekilmesi, daha dengeli ve efektif bir yemlemenin
gerçekleştirilmesi, etlik piliçlerde rasyonel beslemenin geliştirilmesi açısından büyük
önem taşıyacaktır.
Çiftlik hayvanlarında besin madde alımının senkronizasyonuna yönelik
çalışmalarda, yemleme sistemi olarak tercihli yemleme tekniği, her geçen gün daha
popüler hale gelmektedir. Farklı besin madde içeriğine sahip farklı yem
kaynaklarının serbest seçenek olarak hayvanlara sunulması esasına dayanan tercihli
yemleme (Forbes and Rogers, 1994), hayvan beslemeye sağlayabileceği avantajlar
nedeniyle son yıllarda pek çok araştırmaya konu olmuş, kanatlı (Kutlu ve Forbes,
1993; Shariatmadari ve Forbes, 1993; Forbes ve Covasa, 1995; Karakozak, 2000) ve
ruminant hayvanların (Kyriazakis ve Oldham, 1993; Cooper ve ark., 1994; Görgülü
ve ark., 1996; Fedele ve ark., 2002; Görgülü ve ark., 2003; Yurtseven ve Görgülü,
2004) besin madde gereksinmelerinin ve bu gereksinmelerin karşılanmasında
kullanılacak en uygun yem formülasyonlarının saptanmasında hızlı ve etkili bir
yöntem olarak büyük önem kazanmıştır.
Yine bu çalışmalar yem seçimi tekniklerinin uygulanmasıyla yem
hammaddelerinin besin değerinin belirlenmesinde kullanılan pahalı laboratuvar
4
1. GİRİŞ
Burcu BÖLÜKBAŞI
tekniklerinin uygulama dışı bırakabileceğini, aynı zamanda bu tip yemleme
uygulamasıyla
hayvanın
genetik
kapasitesinin
maksimum
şekilde
değerlendirilebilmesine imkan sağlayabileceğini de göstermiştir. Yem seçimine
dayalı besleme ile protein, vitamin ve iz elementler gibi pahalı kaynakların
hayvanlara tek yemleme sistemiyle gereksinimin üzerinde verilmesi önlenebileceği
gibi hayvan için daha cazip, faydalı ve ucuz bir yem kombinasyonu hazırlama imkanı
da elde edilmektedir. Tercihli yemleme çalışmaları, değişen çevre ve hayvana ait
fizyolojik koşullara göre besin madde gereksinmesindeki olası değişimlerin
saptanmasında da etkili bir besleme yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Tek yem ile
yapılan klasik yemlemede hayvan besin madde tüketimini ayarlama şansına sahip
olmadığı için, besin madde gereksiniminde ortaya çıkan değişim cevaplanamamakta
ve bu durum çoğu zaman performans kayıplarına veya maliyet artışlarına neden
olmaktadır. Tüm bu avantajları ile tercihli yemleme, değişen çevre ve fizyolojik
koşullara göre hayvanın besin madde gereksinmesinin karşılanmasına, rasyonel ve
ekonomik besleme yapılmasına imkan tanımaktadır (Kutlu ve Forbes, 1993). Bugüne
kadar bu alanda yürütülen çalışmalar; hayvan beslemede tercihli yemleme
uygulamalarıyla çevre-besleme-fizyolojik durum interaksiyonlarından doğacak
olumsuzlukların önüne geçilebileceğini de göstermiştir (Kutlu ve Forbes, 1993;
Cooper ve ark., 1994; Yurtseven ve Görgülü, 2004).
Kanatlılar değişen çevre ve fizyolojik koşullar altında gereksinim duydukları
besin maddelerini, nitel ve nicel özelliklerini dikkate alarak, kendilerine yem
maddeleri arasında serbest tercih sunulduğu takdirde karşılayabildikleri dikkate
alınırsa, etlik piliç karma yemlerinde sindirim hızlarına göre kullanılması gereken
nişasta miktarı ile protein düzeyinin tercihli yemleme ile saptanabilmesi mümkündür.
Ancak mevcut literatürde etlik civciv karma yemlerinde enerji kaynağı olarak
kullanılan nişasta kaynaklarının sindirim hızlarındaki farklılıktan, besleme yönünden
nasıl yararlanılabileceği konusunda bir çalışma olmadığı gibi, nişasta kaynakları
arasındaki tercihin, sindirim sistemi konforu ve fizyolojisi açısından hayvanın
kendisine bırakılması üzerine de henüz bir çalışma yürütülmemiştir. Mevcut çalışma
ile etlik civcivlerin beslenmesinde karma yemde sindirim hızları farklı nişasta
kaynakları olarak buğday ve mısır arasında varsa hayvanın tercihi belirlenmesi, bu
5
1. GİRİŞ
Burcu BÖLÜKBAŞI
amaçla protein (mısır için veya buğday için) kaynağı ile tahıl (mısır veya buğday)
kaynağının serbest seçenek olarak sunulduğu yem seçimi tekniğinden yaralanma
olanakları ile
seçmeli yemleme ve klasik tek yemle besleme yöntemlerinin
mukayeseli olarak etlik piliçlerin performansı ve sindirim sistemi üzerine etkileri
araştırılmıştır. Nişasta seçimi üzerine olumsuz etkiye sahip olabilecek olan
buğdaydaki nişasta tabiatında olmayan polisakkaritleri (NSP) elimine etmek
amacıyla da buğday, adı geçen polisakkaritler üzerine etkili Eksojen enzim desteği
ile kullanılmıştır.
6
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Konuya ilişkin mevcut literatürde kanatlı hayvanlarda nişasta kaynağına
dayalı yem tercihi veya seçmeli yemleme üzerine bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu
bölümde verilen literatür özetleri daha çok seçmeli yemlemeye dayalı besleme, farklı
tahıl (buğday, mısır) ve protein kaynaklarına dayalı yemlemenin sindirim sistemi ve
performansına etkilerinin araştırıldığı çalışmalardan oluşmaktadır.
Cumming (1987), düşük protein-yüksek enerji içerikli buğday ile protein
konsantresi arasında seçmeli yemlenen etlik piliçlerden tek bir standart yemle elde
edilen düzeyde verim almış ve tüm tane ve protein konsantresi arasındaki seçmeli
yemlemenin hayvan refahı açısından daha az stresli bir besleme yöntemi olduğunu
bildirmiştir.
Rogel ve ark. (1987), yapmış oldukları çalışmada, 8 haftalık etlik piliçleri
kg’a 820 gr buğday içeren rasyonla beslemişler ve buğdayın AME (Apparent
Metabolizable energy) içeriğiyle nişasta sindirilebilirliği arasında yüksek bir bağ
olduğunu gözlemlemişlerdir. Düşük-AME içeren
buğdaylardan
izole edilmiş
nişastanın, kanatlı pankreatik amilazı tarafından in vitro olarak yüksek-AME içeren
buğday nişastası kadar hızlı bir şekilde hidrolize edildiğini bildirilmişlerdir. İzole
edilmiş nişasta içeren yarı arıtılmış rasyonların tamamen sindirildiği görülmüştür.
Araştırıcılar, 3 haftalık
etlik piliçlerin
peletlenmemiş buğday içeren rasyonla
beslendiğinde, nişasta sindirilebilirliğinin düşük ve yüksek düzeyde değişkenlik
gösterdiğini ancak yaşın artışı ile birlikte iyileşme gösterdiğini saptamışlardır.
Robinson ve Kennelly (1989), nişasta kaynağının bir kısmının rumende bir
kısmının incebağırsakta sindirilmesinin nişastadan faydalanmayı ve dolayısı ile
enerji kullanımını iyileştirerek, süt verimini geliştirebileceğini iddia etmişlerdir.
Bunun ise nişastası daha yavaş yıkım hızına sahip yem kaynaklarının rasyonda
kullanımı ile mümkün olabileceğini belirmişlerdir.
Trudeau ve ark. (1989), buzağıların rasyonlardaki çeşitli tahıl tanelerine karşı
nasıl bir tercih geliştirdiklerini araştırmak amacıyla yürüttükleri yem seçim
çalışmasında, ilk denemede arpa, mısır, buğday ve yulaftan oluşan yem maddeleri
ayrı bölmelerde hayvanlara sunulmuş, ikinci denemede ise bu tahıl kaynaklarının baz
7
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
alındığı buzağı başlatma rasyonları oluşturulmuş ve bu rasyonlar arasında seçim
yaptırılmıştır. İlk denemede buzağıların, yalnız verilen tahıl kaynakları arasında;
arpa>buğday>mısır>yulaf seklinde bir tercih yaptıkları gözlenirken, diğer denemede
ise
arpa>yulaf veya mısır>yulaf seklinde bir tercih sergilendiği bildirilmiştir.
Araştırıcılar, sütten kesim çağındaki buzağıların bu seçimlerinde büyümek için
ihtiyaç duydukları besin maddelerini optimize etmek amacıyla yem tükettiklerini ve
arpanın büyümekte olan buzağılarda diğer tahıl kaynaklarına tercih edildiğini ve
başlatma
rasyonlarında
baz
alınarak
kullanılmasının
faydalı
olabileceğini
saptamışlardır.
Best (1993), etlik piliçlerde yapılan seçmeli yemleme çalışmasında, protein
konsantresi ile birlikte toplam 100 birim oluşturacak şekilde başlangıçta 2 birim tane
buğday, 14 günlük yaşta 20 birim tane buğday, 23-28 günlük yaşta 32 birim, 29
günlük yaştan kesilinceye kadar 35 birim tüm tane buğday karışımıyla yemlemenin
karkas kalitesini ve canlı ağırlık kazancını değiştirmediğini bildirmiştir.
Barrie-Guillot ve ark. (1997), tüm mısırın tüm buğdaya oranla daha yüksek
enerji içerdiğini; ancak tüm mısırın toz veya pelet formundaki mısıra oranla %3
düzeyinde daha az enerji sağladığını bildirmişlerdir.
Şenköylü ve ark. (1997), yumurta tavukları üzerinde tüm buğday ile protein
konsantresinin (%30.3 Hpr, 12.5 MJ ME/kg) %62+%38 oranlarında karıştırılması ile
oluşturulan karmalarla beslemenin, aynı orandaki öğütülmüş buğday + protein
konsantreli karmaya göre hayvanların yumurta verimleri üzerine hiçbir olumsuz
etkiye sahip olmadığını saptamışlardır.
Huntingon (1997), ruminatlar üzerinde yapmış olduğu çalışmasında,
nişastanın önemli bir kısmının ruminal fermantasyona maruz kaldığını, ruminal
fermantasyondan kaçan nişastanın ise incebağırsağa gelerek enzimler yardımıyla
glukoza dönüştürülerek emildiğini vurgulamıştır. Araştırıcı, nişastanın ruminatlarda
ana glükoneojenik madde olan propiyonik asitin üretilmesini sağladığını ve
laktasyondaki ruminatlarda glukozun sentezi için gerekli olan karbon kaynağının
%67’sinin bu asitten karşıladığını bildirmiştir.
Kyriazakis ve Oldham (1997), besin madde senkronizasyonunun koyunlarda
yem seçimi üzerine etkilerini ortaya koymak için farklı senkronizasyon tiplerinde
8
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
oluşturdukları rasyonlarla çalışmışlardır. Rasyonlar hızlı ve yavaş yıkım oranına
sahip fermente edilebilir enerji kaynakları ile hızlı ve yavaş yıkım oranına sahip
protein
kaynaklarından oluşturulmuştur. Her bir rasyon aynı düzeyde ME ve
metabolik protein oranına sahip olacak şekilde hazırlanmıştır. Hayvanlara bu
rasyonlar arasında seçim hakkı verildiği zaman, düşük rumende yıkılabilir protein
alan grupların daha düşük miktarda hızlı fermente edilebilir enerji kaynağı
tükettikleri tespit edilmiştir. Bu araştırıcılara göre, ruminatların metabolik
dengesizlikleri düzenlemek için yem seçmekte oldukları vurgulanmıştır.
Choct ve ark. (1999), düşük metabolizabl enerjili buğday rasyonlarıyla
beslenen etlik piliçlerde kör bağırsak ve ileum da uçucu yağ asit üretimi ve ince
bağırsak boyunca nişasta sindirilebilirliği ve sindirim vizikositisinde xylanase’nin
etkisinin araştırıldığı çalışmada, araştırıcılar xylanase’nin, duodenum, jejenum ve
ileum da sindirim vizikositesini azaltırken,
ileum ve jejenum da nişasta
sindirilebilirliği ve buğdayın AME’sini arttırdığını gözlemlemişlerdir. Enzim ilavesi
ileum da fermantasyonu azaltırken kör bağırsakta arttırmıştır. Çözülebilen nişastasız
polisakkaritlerin antibesinsel etkisinin bağırsak boyunca sindirim vizikositesi artışı
ile yakından ilgili olduğunu, kanatlı rasyonlarında uygun enzim kullanımının yüksek
çözülebilirliğe sahip nişastasız polisakkaritler’in tahıllarla muamele edilmesi ile
etkili olduğunu saptamışlardır.
Langhout ve ark. (1999), etlik piliçler üzerinde yaptıkları çalışmada, suda
çözülebilen pektin içeren rasyonla (Low-methylated Citrus Pectin (LMC), Highmethylated Citrus Pectin (HMC), mısır ve soya unu) beslenen etlik piliçlerin ileal
mikrobial aktivitesini ve incebağırsak duvarının morfolojisini değiştirdiğini ve bu
değişmelerin
büyüklüğü
pektinlerin
metilasyon
derecesine
bağlı
olduğunu
bildirmişlerdir.
Philippeau ve ark. (1999), nişasta yıkım düzeyi farklı tahıl türlerinin (buğday,
mısır) ve mısır genotiplerinin
(dent, flint) sindirim düzeyi ve sindirim bölgesi
üzerine bir çalışma yapmışlardır. Farklı tahıllardan hazırlanan rasyonların nişasta
içeriği aynı düzeyde tutulmuştur. Rumende nişasta sindirimi gruplar arasında
farklılık göstermiştir. Buğday bazlı rasyonları alan hayvanlarda toplam nişasta
sindirimi daha fazla gerçekleşmiştir. Mısır genotipleri arsında önemli bir fark
9
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
bulunmamıştır. Deneme sonuncunda nişastanın sindirim sistemindeki sindirilme
bölgesi ve hızının farklı tür ve genotipteki tahıllarda farklı oranlarda oluştuğu tespit
edilmiştir. Bu nedenle araştırıcılar, yavaş yıkılan ve kabaca öğütülen mısır
nişastasının rumende yıkımının azaltılarak bağırsakta sindiriminin arttırabileceğini
vurgulamışlardır.
Sulistiyanto ve ark. (1999), kuluçkadan çıkıştan itibaren 1, 3 ve 10 günlük
yaştaki etlik piliçlerde yem hammaddelerindeki enerjinin TME (gerçek metabolik
enerji), TMEn (gerçek metabolik enerjinin düzeltilmiş azotu) ‘nin metabolize
olabilirliğini belirlemişlerdir. Dekstrin ve nişastanın TME, TMEn ve metabolize
olabilirliği 1. günde düşük iken yaşın artışıyla birlikte (10 günlük yaş) artmaktadır.
Tahıl kaynaklarının TMEn ve metabolize edilebilirliğinin 1. gündeki değeri 3 ve 10
günlerdeki değerden daha düşük bulunmuştur. Sonuç olarak, karbonhidrat ve protein
kaynaklarının enerji kullanımının kuluçkadan çıkıştan itibaren 10. güne kadar olan
dönemde yaşa bağlı olarak arttığı saptanmıştır.
Schmidely ve ark. (1999), laktasyondaki keçilerde rasyondaki karbonhidrat
kaynağının süt verimi, süt kompozisyonu, N dengesi ve plazma bileşenlerine etkisini
incelemek üzere bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Çalışmada deneme grupları enerji
ve protein dengesi bakımından senkronize olan ve olmayan kesif yemlerin %40
oranında kullanıldığı gruplar halinde düzenlenmişlerdir. Bu amaçla iki farklı rasyon
oluşturulmuştur. İlk grupta hızlı yıkılabilen nişasta kaynağı ile (arpa, buğday) hızlı
yıkılan N kaynağı (bakla ve yem bezelyesi) diğer grupta sindirilebilirliği yüksek
selülöz kaynağı ile (şeker pancarı posası) yıkılabilirliği az protein kaynağı (mısır
gluten unu) kullanılmıştır. Deneme sonu itibariyle ilk grupta (arpa, buğday) süt
verimi daha yüksek, fakat süt yağı düşük bulunmuş ve bu değişikliğin, karbonhidrat
kaynaklarının ruminal fermantasyonu etkilemesinden kaynaklandığı bildirilmiştir.
Deneme sonunda enerji ve protein yıkılabilirliği hızlı olan yem materyallerinin
kullanıldığı gruplarda idrar ve kan da üre N’u , metabolize edilebilir N daha yüksek
bulunmuştur. Sütte N miktarı muamelelerden etkilenmemiştir. Hızlı yıkılabilir enerji
ve protein kaynaklarının plazmada üre konsantrasyonunu artırmasının, rumende azot
kullanımının verimsiz olması ile ilgili olduğu sonucuna varılmıştır.
10
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
Ouhida ve ark. (2000), mısır-arpa-buğday rasyonuna dayalı beslemede etlik
piliçlerin besin sindirimi ve performansı üzerine Sepiolite (Exal) 20 g/kg veya enzim
preparatlarının (glucanase ve arabinoxylanze) etkisinin incelendiği iki çalışmadan
birincisinde, enzimlerin günlük canlı ağırlık kazancını (% 14) ve yemden yararlanma
oranını (% 8) geliştirdiğini;
ayrıca Sepiolite enzim eklenmemiş rasyonda canlı
ağırlık kazancını (% 6) artırırken, enzim eklenmiş rasyonlarda azaltma eğilimi
gösterdiğini bildirmişlerdir. Performanstaki değişiklikler rasyondaki sindirilebilirliği
ve nitrojen balansı değişikliğiyle birleştirilmiştir. İkinci deneme de ise enzim ilavesi,
bağırsak içerisinde sindirimin süresini ve ileum ve jejenum içindeki akışkanlığı
azaltmıştır. Sepiolite’nin dahil edilmesi bağırsak içerisinde sindirimin süresini
değiştirdiği ve jejenum sindiriminin akışkanlığını önemli derecede azalttığı
gözlenmiştir. Enzim eklenmesiyle bekleme süresi artmıştır. Enzimler ve sepiolite
farklı
mekanizmalar
olmasına
rağmen
organik
madde
sindirilebilirliğinin
geliştirilmesiyle, jejenum viskozitesini azaltılması ile rasyonda çözülebilir nişastasız
polisakkaritlerin negatif etkisini önlediği saptanmıştır.
Oldham ve ark. ( 2001), rumende yıkılabilirlikleri farklı olan karbonhidrat ve
protein kaynaklarının hayvanların yem tercihlerini etkileyebileceğini, bunda
rumendeki mikroorganizmalar için besin madde senkronizasyonunun önemli bir rol
oynadığını savunmuşlardır.
Preston ve ark. (2001), ad libitum olarak yemlenen etlik piliçlerin (7-35
günlük), rasyonlarının don yağı, donyağı / soya karışımı (2:1), buğday ( 700, 350, 0
g/kg) ve enzim ilavesi içerdiği, etlik piliçlerin performansı, yağ sindirilebilirliği,
ileal içeriklerinin viskozitesi ve rasyon metabolik enerji içeriği üzerine (AME)
etkisinin ölçümlendiği çalışmada, yağ kaynaklarının etlik piliçlerin performansı
üzerine etkisi olmadığı; ancak yağ sindirilebilirliği üzerine önemli etkisi olduğu ve
sindirebilirliğin en yüksek soya da en düşük ise don yağında bulunduğunu
bildirmişlerdir. Araştırıcılar rasyondaki AME içeriğinin de yağ
kaynaklarının
sindirilebilirliğindeki farklılıklarından etkilendiğini gözlemlemişlerdir. Rasyonda
700 g/kg buğday kullanımının kuru madde alımını, canlı ağırlık kazancını, yemden
yararlanma oranını azalttığını, ileal içeriğinin viskozitesinin buğday içeriğinin
artmasıyla yükseldiğini saptamışlardır. Kullanılan enzimin kuru madde, canlı ağırlık
11
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
kazancı üzerine bir etkisi olmadığını, yemden yaralanma oranını %2 oranında
geliştirebileceğini bildirmişlerdir. Rasyon AME içeriğinin, 700 g/kg buğday +don
yağ enzim ilavesiyle arttığını, İleal içerik viskozitesinin azaldığını ve yağ
sindirilebilirliğinin de enzim ilavesiyle arttığını bildirmişlerdir.
Weurding ve ark. (2001), nişasta sindirilebilirliği üzerine yaptıkları bir
çalışmada 12 farklı yem hammaddesinde kesim tekniğini kullanılarak, nişastanın
sindirim oranı, alanı ve derecesini belirlemek için nişasta kalıntılarında, dışkı ve
incebağırsağın üç segmentinde ölçümleme yapmışlar, nişasta sindirilebilirliğinin
%33’den (patates nişastası) %99’a (tapyoka) kadar farklılık gösterdiğini, nişasta
sindirim oranındaki bu farklılığın temelinin nişastanın granül yapısına bağlı olarak
hızlı veya yavaş sindirilebilir olmasına göre değiştiğini bildirmişlerdir.
Hetland ve ark. (2002), tüm buğday, arpa ve yulafla beslenen etlik piliçlerin,
taşlık içeriğinin pH değeri ve taşlık ağırlığı üzerine etkisiz olduğunu, nişasta
sindirilebilirliği üzerine ise öğütülmüş buğday ya da arpanın yerine tüm buğday ya
da arpanın kullanılması artırdığını bildirmişlerdir. Araştırmada yem tüketimi ve
ağırlık artışı öğütülmüş tahıl yerine tüm tahıl kullanıldığı zaman önemli miktarda
azalma
gösterirken,
yemden
yaralanma
oranı
üzerine
herhangi
bir
etki
göstermediğini saptamışlardır. Araştırıcılar ölçülen miktarlarda kullanılan tüm tahıl
kaynaklarının (arpa, buğday, yulaf) duodenum partikül büyüklüğünü azalttığını
bildirmişlerdir.
Lazaro ve ark. (2003), yumurtacı tavukların yumurta üretimi ve besin
sindirilebilirliği üzerine yaptıkları çalışmada, yumurtacı tavukları (fungal βglukanaz/xylanaz enziminin 4 farklı dozu, 3 farklı SFC (Soluble Fibre Cereals;
buğday, arpa, çavdar) içeren 12 ayrı rasyonla beslemişler, rasyonda mısır yerine
SFC kullanımının yumurta üretimi ve yemden yararlanmayı etkilemediğini; ancak
SFC rasyonuyla beslenen yumurtacı tavuklarda mısıra dayalı rasyonla beslenen
yumurtacı tavuklara nazaran daha
yüksek oranda kirli yumurta gözlendiğini
bildirmişlerdir. Çalışmada yumurtacı tavukları enzim katkılı rasyonla beslemenin,
enzim katkısı yapılmamış rasyonla beslemeye göre daha fazla yumurta üretimi, daha
iyi yemden yararlanma sağladığı, enzim ilavesinin kirli yumurta oranını ve bağırsak
12
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
vizkositesini azalttığını, bu azalmanın buğday ve çavdar rasyonlarına oranla arpaya
dayalı rasyonlarda daha belirgin olduğunu saptamışlardır.
Gabriel ve ark. (2003), 7. günden 29 gün yaşa kadar etlik piliçlere peletlenmiş
karma yem ile seçmeli olarak sunulan tüm buğday+ protein konsantresi verilmiş,
araştırıcılar peletlenmiş karma yem ile beslenen etlik piliçlerin proventrikulus
dokudaki
pepsin aktivitesi
tüm buğdayla beslenen etlik piliçlerde göre düşük
bulunurken, taşlık ağırlığı (düşük pH içeriğine sahip) ise tüm buğday rasyonu ile
beslenenlerde daha yüksek bulunmuştur. Araştırmada bağırsak içerisinde DNA
konsantrasyonunda, protein/DNA, RNA/DNA, RNA/protein oranlarında yada alkalin
fosfataz aktivitesinde her bir doku ağırlığında fark bulunmamıştır. Duodenum
ağırlığı (yüksek pH içeriğine sahip) tüm buğdayla beslenen etlik piliçlerde düşük
olarak saptanmıştır. Aynı zamanda duodenum içindeki alkali fosforik asit ve lösin
aminopeptidazın aktivitesi ve ileum içindeki maltoz tüm buğdayla beslenen etlik
piliçlerde düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar doğrultusunda tüm tahılla besleme
sindirim sisteminin proventrikulus kısmının fiziksel ve kimyasal fonksiyonunu
yükseltirken, bağırsağın sindirim kapasitesini düşürmüştür. Taşlıktaki fonksiyonel
yoğunluk bakteriyel populasyonların kontrolünde pozitif bir rol oynarken, taşlıktaki
düşük yoğunluktaki enzim aktivitesinin bağırsak hastalıklarına neden olan mukozal
bozulma olaylarına yol açtığı bildirmiştir.
Hetland ve ark. (2004) kanatlı beslenmesinde nişasta tabiatında olmayan
polisakkaritlerin (NSP) ve ligninin kullanım olanaklarını inceledikleri çalışmada;
rasyonda orta düzeyde NSP bulunduğu durumlarda, besinlerin sindirim sisteminden
geçiş oranının daha hızlı ve nişastanın sindirilebilirliğinin daha yüksek olduğunu
ortaya koymuşlardır. Bağırsakta besinlerin sindirimini ve içeriğin sindirim
sisteminden geçiş oranını düzenlemekten sorumlu taşlığın, sindirim içeriğini
biriktirme yeteneği NSP’nin etkisiyle durdurulmaktadır. Ayrıca rasyon yüksek
düzeyde NSP içerdiğinde yumurtacı tavuklarda kanibalizm azalmakta; ancak fazla
öğütülmüş besinler taşlık üzerindeki uyarıcı etkiyi azalttığı için, NSP’lerin bu etkileri
partikül büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir.
Pos ve ark. (2004), yavaş sindirilebilen nişastanın etlik piliçlerin
performansına etkisi ile nişasta sindirim oranı ve amino asit seviyesi arasındaki
13
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Burcu BÖLÜKBAŞI
interaksiyonu üzerine iki deneme yapmışlardır. İlk deneme sonunda, nişastanın
sindirilebilirliğini hızlandırmak amacıyla uygulanan ısıl işlemin (peletleme,
ekspansiyon) yemden yararlanmayı kötüleştirdiği, rasyona amino asit ilavesinin ise
yemden yaralanmayı iyileştirdiğini saptamışlardır. İkinci denemede etlik civcivler
lizinin beş farklı seviyesi ile formüle edilmiş yavaş sindirilebilir nişasta kaynağı
(bezelye ve mısıra dayalı) ve hızlı sindirilebilir nişasta kaynağı (tapyoka ve mısıra
dayalı) içeren iki farklı rasyonla beslenmiş, yüksek miktarda yavaş sindirilebilen
nişasta kaynağı içeren rasyonun, hızlı sindirilebilir nişasta kaynağı içeren rasyona
göre yemden yaralanma oranı daha iyi bulunmuştur. Ekstra amino asit eklenmesi
hızlı sindirilebilir nişasta içeren rasyonla beslenen etlik civcivlerde yemden
yararlanma oranını iyileştirmiş, her iki denemenin sonuncunda yavaş sindirilebilen
nişastanın, hızlı sindirilebilir nişastaya göre etlik civcivlerin performansı üzerinde
pozitif
bir etkiye sahip olduğunu ve sindirilebilir amino asit içeriği ile nişasta
sindirilebilirlik oranı arasında önemli bir interaksiyon olduğunu bildirmişlerdir.
14
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Hayvan Materyali
Araştırmada
hayvan
materyali
olarak
Ross
PM3
erkek
civcivler
kullanılmıştır. Civcivler, Akyem Yem Sanayi Tarım ve Ticaret A.Ş.’den kuluçka
çıkışını takiben aynı gün alınmış, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümündeki tam
kontrollü Etlik Civciv Deneme Odasına getirilmiş ve 6 hafta süre ile deneme
yemleriyle beslenmişlerdir. Civcivler deneme ünitesine getirilmesini takiben aynı gün
tartılarak benzer canlı ağırlık ortalamasına sahip (38.1 g) ve her biri 16 hayvandan
oluşan beş yemleme grubuna ayrılmış, deneme planına uygun olarak grup ve kafes
numaraları yazılan bireysel kafeslere tesadüfe bağlı yerleştirilmişlerdir.
3.1.2. Yem Materyali
Civcivler 1-10. günler arasında standart etlik civciv başlatma yemi ile
beslenmişler, 11. günden itibaren deneme yemleri ile beslemeye alınmışlardır.
Deneme yemlerinin hazırlanmasında kullanılan yem hammaddeleri (buğday hariç)
öğütülmüş formda Tavaş Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş.'den sağlanmıştır. Buğday, Ç.Ü.
Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nden öğütülmüş olarak temin edilmiştir.
Denemede, buğday içeren kontrol (KB) yemi ile tek yemleme (grup1), mısır
içeren kontrol (KM) yemi ile tek yemleme (grup 2), buğday (B) ve buğday için
protein konsantresi (BK) arasında seçmeli yemleme (grup 3), mısır (M) ve mısır için
protein konsantresi (MK) arasında seçmeli yemleme (grup 4), buğday-buğday için
protein konsantresi, mısır ve mısır için protein konsantresi arasında seçmeli yemleme
(grup 5) olmak üzere beş muamele grubu oluşturulmuştur. (Çizelge 1).
15
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
Çizelge 1. Denemeye ait muamele grupları
Grup
Muameleler (Yemleme)
1
Buğdaya dayalı standart yem (tek yemleme)
KB
2
Mısıra dayalı standart yem (tek yemleme)
KM
3
Buğday-Buğday için protein konsantresi arasında seçmeli yemleme
B/BK
4
Mısır- Mısır için protein konsantresi arasında seçmeli yemleme
M/MK
5
Buğday-Buğday için protein konsantresi, Mısır ve Mısır içeren protein
B/BK|M/K
konsantresi arasında seçmeli yemleme
Tek yem ile klasik yemleme programının uygulandığı buğday ve mısır
kontrol grupları, 1-10. günler arasında standart başlatma yemi %24 Hpr, ME: 3202
kcal/kg, denemenin 11. gününden itibaren deneme sonuna kadar buğday kontrol
grubunun (grup 1) yemlenmesinde 50:50 oranında karışım olarak hazırlanan
öğütülmüş buğday: buğday için protein konsantresi (ME: 3365 kcal/kg, Hpr: %38.1
karışımı, mısır kontrol grubu (grup 2) yemlenmesinde 50:50 oranında karışım olarak
hazırlanan öğütülmüş mısır: mısır için protein konsantresi (ME: 3172 kcal/kg, Hpr
%39.9) karışımı ile beslenmişlerdir. Seçmeli yemleme uygulanan 3. ve 4. gruplarda,
deneme süresince tahıl kaynağı (buğday veya mısır) ile tahıl için hazırlanan protein
konsantresi iki ayrı yemlikte serbest seçenek olarak sunulmuştur. 5. grupta ise tahıl
kaynağın her ikisi ile bu tahıl kaynakları için hazırlanan protein konsantreleri her bir
hayvan için dört ayrı yemlikte serbest seçenek olarak sunulmuştur.
Buğdayın
nişasta
tabiatında
olmayan
polisakkarit
içeriğinden
kaynaklanabilecek olumsuz etkileri elimine etmek amacıyla, buğdayın kullanıldığı 1,
3 ve 5. deneme gruplarında buğdaya 750 mg/kg düzeyinde ticari enzim preparatı
ilavesi yapılmıştır. “Wheatzym” adı ile ticari olarak satılan bu preparat endo-1,4beta-xylanase 17.000B*U/g, endo-1,3 (4)-beta-glucanase 11000BU/g, aktivitelerine
sahip olup Ekol gıda Tarım Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş.
(İstanbul)’den sağlanmıştır.
16
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
Çizelge 2. Denemede Kullanılan Yemlerin Hammadde Bileşimleri ve Besin Madde
İçerikleri.
Verildiği Dönem (Yaş) 1-10 gün
Hammaddeler
Başlatma
(kg/ ton)
Yemi
11-42. gün
Buğday ve Buğday İçin
Mısır ve Mısır İçin
Protein Konsantresine dayalı
Protein Konsantresine
Seçmeli Grup
dayalı Seçmeli Grup
%50
Buğday+
%50
Buğ.Konst.
(BK)
Buğday
Mısır
Soya Küspesi (%46 Hpr)
Soya Küspesi (%48 Hpr)
Tam Yağlı Soya
Bitkisel (Pamuk) Yağ
Bonkalite
Mısır Guluten Unu
Balık Unu (%66 Hpr)
Tavuk Unu
Et-Kemik Unu (%32 Hpr)
DCP
Mermer Tozu
Lizin HCL
Sıvı Metionin
Trionin
Vitamin karışımı
İz Mineral Karışımı
Organik Asit Karışımı
Soda
Antikoksidiyal
Tuz
Enzim (Wheatzym)
Toplam
Kuru Madde
Ham Protein
Ham Selüloz
Ham Kül
Ham Yağ
Metionin*
Lizin*
Met+Sis.*
ME (kcal/kg)*
494.0
125.8
200.0
3.39
%100
Buğ.Konst.
500
133.8
267.7
65.6
131.3
88.8
177.6
65.5
64.2
128.4
17.6
60.0
120.0
45.0
45.0
90.0
23.9
30.3
60.6
5.12
2.16
3.32
3.2
6.49
2.10
1.09
2.18
0.3
0.60
2.0
2.0
4.0
1.50
1.5
3.0
2.0
1.07
1.59
3.19
3.5
2.0
4.0
1.65
0.29
0.58
0.75
1000
1000
1000
Besin Madde Analiz Sonuçları (%)
90.60
91.0
91.60
24.80
24.40
38.10
2.60
2.20
2.30
5.40
4.70
8.60
8.20
8.60
17.50
0.63
0.55
0.90
1.54
1.43
2.50
1.04
0.95
1.43
3202
3160
3365
*: Hesaplanmış Değerler
17
%50
Mısır+
%50
Mıs.Konst.
(MK)
500
79.54
164.4
29.1
27.7
57.9
50.0
45.0
35.5
2.4
1.42
2.0
1.5
1.63
1.0
0.53
1000
89.40
23.70
2.80
5.20
8.01
0.50
1.43
0.95
3160
%100
Mıs.Konst.
159.08
328.9
58.3
55.5
115.9
100.0
90.0
71.08
4.8
2.84
4.0
3.0
3.26
2.0
1.07
1000
88.90
39.90
4.50
8.60
12.40
0.90
2.63
1.54
3172
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3.1.3. Deneme Odası
Deneme odası, 495 cm genişliğinde 510 cm uzunluğunda ve 300 cm
yüksekliğindedir. Bu alana her biri 3 katlı ve her katında 3 adet, herbiri 38x40x38 cm
ebatlarında, toplam 9 bireysel kafes bulunan alüminyumdan mamül 9 adet kafes bloğuna
sahiptir (Resim 1).
Deneme odası iç sıcaklığı termostat kontrollü üç adet radyatör ile sağlanmıştır.
Ayrıca deneme süresince deneme odası sıcaklığı termometre ile sürekli kontrol
edilmiştir. Deneme odasının sıcaklığı ilk hafta 33-30°C. ikinci hafta 30-27°C,
üçüncü hafta 27-26°C, dördüncü hafta 26-24°C, beşinci ve altıncı hafta 25°C’de
sabit tutulacak şekilde ayarlanmıştır.
Göreceli nem ise, deneme süresince %60-65 düzeyinde tutulmaya
çalışılmıştır. Deneme boyunca 24 saat sürekli ışıklandırma programı uygulanmış ve
havalandırma, deneme odası duvarından dış ortama açılan bir çift aspiratörle
sağlanmıştır.
Resim 1. Denemenin Yürütüldüğü 1. Nolu Etlik Civciv Deneme Odasından Genel
Görünüş
18
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3.1.4. Yemlikler ve Suluklar
Deneme süresince bireysel kafes gözü içerisine yerleştirilen alüminyumdan
yapılmış farklı çap ve yüksekliğe sahip silindirik yemlik ve suluklar kullanılmıştır.
Civcivlerin yaş dönemlerine göre değiştirilen bu yemlik ve suluklardan küçük boy (7
cm yüksekliğinde 7 cm çapında) olanları 0-3 haftalarda, orta boy (10 cm
yüksekliğinde 7 cm çapında) olanları 3-6 haftalarda kullanılmıştır (Resim2).
Resim 2. Denemede Kullanılan Yemlik ve suluklar
19
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3.2. Metod
3.2.1. Grupların Oluşturulması
İlk aşama için grupların oluşturulması: Deneme odasında bulunan 9 blok
kafesin her biri bir köşeden başlanarak her bir bloğun yukarıdan aşağıya 3 katında yer
alan 3 bireysel kafes gözüne bir deneme grubunun 3 hayvanı gelecek şekilde
numaralandırılmış ve ilgili bireysel kafes gözüne belirlenen numara yapıştırılmıştır.
Bireysel kafeslerdeki grup harfi ve tekerrür numaralarının aynıları ayrı kartlara
yazılarak yemliklerin üzerine de yapıştırılmış, ilgili kafesin ilgili yemlikleri
belirlenmiştir. Daha sonra grup harfine göre ayrılan yemliklere kendi grup yeminden
konularak yemlik üzerindeki kartta yazılı olan kafes numarasına göre ilgili bireysel
kafeslere yerleştirilmiştir. Civcivler gelmeden önce suluklara su doldurularak bireysel
kafeslere konulmuş ve oda sıcaklığı 33°C’ye ayarlanmıştır. Deneme odasının
hazırlanmasından sonra eşey ayrımı yapılmış olarak alınan 80 adet erkek etlik civciv,
deneme odasına getirilmiş ve ± 0.1 g duyarlılıktaki terazide tartılarak her bir hayvana
bir numara verilmiş ve bu numara civcivin ayağına takıldıktan sonra ayak numarası ve
canlı ağırlığı kaydedilmiştir. Daha sonra civcivlerin ayak numaralan ve canlı ağılıkları
bilgisayara girilerek her biri 16 hayvandan oluşan benzer canlı ağırlık (38.1 g)
ortalamasına sahip 5 grup oluşturulmuş, bu 5 grubun hangi yemleme grupları alacağı
tesadüfen belirlenmiştir. Ayak numarası yardımıyla hayvanların hangi gruba
yerleştirileceği belirlenmiş ve buna göre hayvanlar ait oldukları gruplara ait kafeslere
de tamamen tesadüfi olarak yerleştirilmişlerdir.
3.2.2. Deneme Planı
Araştırmada sindirim hızları farklı nişasta içeren farklı tahıl kaynakları ve
yemleme tekniklerinin yem tüketimi, canlı ağırlık kazancı, yemden yararlanma oranı,
karkas ağırlığı, karın yağı ağırlığı, sindirim sistemi (yemek borusu+kursak+bezel
mide+taşlık+ince bağırsak+kör bağırsak+kalın bağırsak) ağırlığı ve uzunluğu
20
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
araştırılmıştır. Deneme, tesadüf parselleri deneme planına göre 5 grupta ve her grupta
16 civciv olmak üzere 80 civciv ile yürütülmüştür.
Denemenin planına ait matematik model aşağıda verilmiştir.
yij= µ + ai + eij
µ= populasyonun ortalaması
aij= yemleme tekniğinin etkisi
eij= hata
3.2.3. Seçmeli Yemleme için Alıştırma Dönemi
Civcivler 1-10. günler arasında standart etlik civciv başlatma yemi ile
beslenmişler, Yem seçimine tabi tutulacak gruplara yemin fizyolojik etkisi ve fiziksel
özelliği arasında ilişki kurabilmelerine yardımcı olmak amacıyla 11-14. günler
arasında alıştırma yemlemesi uygulanmıştır. Bu dönemde seçmeli yemleme
uygulanan muamele gruplarına her sabah saat 08.00’den itibaren ayrı yemliklerde 12
saat süreyle tahıl kaynağı (buğday veya mısır) sunulmuş, süre sonunda tahıl kaynağı
alınarak yerine yine 12 saat süreyle protein kaynağı (buğday veya mısır için
hazırlanmış protein konsantresi) sunulmuştur. Bu işlem 4 gün tekrarlanmış, tahıl
kaynağı ve protein kaynağı 3. ve 4. gruplarda ayrı ayrı 4 kez, 5. grupta ise ayrı ayrı 2
kez sunulmuş, yem tüketimleri her bir yem için belirlenen süre sonunda ayrı ayrı
kaydedilmiş, 4 günlük yem tüketimlerinin hesaplanması amacıyla da günlük bulunan
değerler toplanmıştır.
3.2.4. Deneme Yemlerinin Besin Madde Analizi
Denemede kullanılan rasyonların kuru madde, ham kül, ham yağ ve ham
selüloz analizleri Weende analiz sistemine göre yapılmıştır. Deneme
yemlerinin
Metabolik enerji (ME, kcal/kg) içerikleri Avrupa Topluluğu, Larbier and
Leclercq, 1994 tarafından tanımlanan aşağıda yazılı eşitlik yardımıyla
hesaplanmıştır.
ME (Kcal/kg)= (35.2 % Hpr)+( 78.5 % Hyağ)+ (41% Nişasta)+(35.5 % Şeker)
21
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3.2.5. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi
Deneme
başlangıcında
civcivler
tartılmış
ve
bütün
gruplardaki
ortalamalar birbirine yakın olacak şekilde gruplandırılmış ve bireysel kafeslere
yerleştirilmiştir. Denemenin başladığı gün esas alınarak her hafta aynı günde
civcivler bireysel olarak tartılarak canlı ağırlıkları belirlenmiştir. Canlı ağırlık
kazancı o hayvanın tartım haftasındaki canlı ağırlığından deneme başı canlı ağırlığı
çıkarılarak hesaplanmıştır.
3.2.6. Yem, Protein ve Enerji Tüketimlerinin Belirlenmesi
Araştırmanın her aşamasında bireysel yem tüketimi günlük olarak
belirlenmiştir. Araştırmaların başından itibaren sonuna kadar daraları farklı olan
numaralı yemlikler aynı ağırlıkta olacak şekilde (dara+yem) yemle doldurulmuş ve
her günün başında ait oldukları kafeslere yerleştirilmiştir. Her günün sonunda aynı
gruptan başlamak üzere yemlikler toplanmış, toplama işlemi gerçekleştirilirken
altlıklara dökülen yemler de fırça yardımıyla toplanarak ait olduğu yemliklere
konulmuştur. Yemlikler bu şekilde toplandıktan sonra tartılarak kaydedilmiştir.
Sonra o yemliğe önceden belirlenmiş olan dara+ yem ağırlığına göre grup yeminden
konularak tekrar ait olduğu kafese takılmıştır. Bu şekilde tüm grupların yemi aynı
anda almaları sağlanmıştır. Her yemliğin dara+ yem ağırlığından tartım sonucu
bulunan değer çıkarılarak her bir hayvanın günlük yem tüketimleri bulunmuştur.
Günlük belirlenen değerler toplanarak haftalık yem tüketimi, haftalık yem
tüketimlerinin toplanmasıyla da kümülatif yem tüketimleri belirlenmiştir.
Deneme suresince hayvanlara ait bireysel protein tüketimleri, deneme
hayvanlarına ait bireysel yem tüketimlerinin o yeme ve/veya buğdaya/mısıra ve
protein konsantresine ait ham protein içeriği (%) ile çarpılması sonucu elde
edilmiştir. Deneme suresince hayvanlara ait bireysel enerji tüketimleri, deneme
hayvanlarına ait bireysel yem tüketimlerinin o yeme ve/veya buğdaya/ mısıra ve
22
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
protein konsantresine ait metabolik enerji içeriği (kcal/kg) ile çarpılması sonucu elde
edilmiştir.
3.2.7. Yem, Protein ve Enerjiden Yaralanma Oranının Hesaplanması
Yemden yararlanma oranı tüketilen yem miktarının canlı ağırlık kazacına
bölünmesiyle elde edilmiştir.
Yem tüketimi (g)
Yemden Yararlanma oranı =
------------------------Canlı Ağılık Kazancı (g)
Proteinden yararlanma oranı tüketilen ham protein miktarının canlı ağırlık
kazacına bölünmesiyle elde edilmiştir.
Protein tüketimi (g)
Proteinden Yararlanma Oranı= ----------------------------Canlı Ağırlık Kazancı (g)
Enerjiden yaralanma oranı tüketilen metabolik enerji miktarının canlı ağırlık
kazacına bölünmesiyle elde edilmiştir
Enerjiden Yararlanma Oranı=
Enerji Tüketimi (kcal)
-----------------------------Canlı Ağırlık Kazancı (g)
3.2.8. Piliçlerin Kesilmesi, Karın Yağlarının Alınması
Deneme sonunda (42.gün) yem tüketimi belirlendikten sonra hayvanlar tek
tek tartılmış ve ayak numaralan takılarak Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve
Uygulama Çiftliği Kesimhanesine nakledilmiş ve kesilmiştir.
23
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
3.2.9. Sindirim Sistemi Organlarının Uzunluklarının ve Ağırlıklarının
Belirlenmesi
Sindirim sistemi bölümlerinin uzunluklarının ve ağırlıklarını belirlemek
amacıyla her gruptan o grubu temsilen seçilen grup ortalamasına en yakın canlı
ağırlığa sahip 5 hayvan kullanılmıştır. Piliçler kesildikten sonra sindirim sistemleri
(Şekil 1) zarar görmeden çıkarılmış, kursak, mide, taşlık ve bağırsak içerikleri
içi tamamen boşaltıldıktan sonra bu bölümlerin toplam uzunlukları ve ayrı ayrı
uzunlukları ölçülmüştür. Daha sonra bu bölümlerin ayrı ayrı ve toplam ağırlıkları
belirlenmiştir.
3.2.10. İstatistiki Analizler
Araştırmanın her aşamasında elde edilen verilerin istatistiki analizleri SAS
paket programı kullanılarak GLM modeline göre varyans analizine tabi tutulmuş
(SAS, 1996), muamele gruplarına ait ortalamaların karşılaştırılmasında DUNCAN
çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır.
24
3. MATERYAL VE METOD
Burcu BÖLÜKBAŞI
Şekil 1. Kanatlı hayvanların Sindirim Sisteminin Yapısı ve İncelenen Bölümler
(Larbier ve Leclercq, 1992)
25
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
4.1. Yem Tüketimi
Buğdaya dayalı kontrol grubu (KB), mısıra dayalı kontrol grubu (KM),
seçmeli buğday ve buğday için protein konsantresi (B/BK), seçmeli mısır ve mısır
için protein konsantresi (M/MK), seçmeli buğday, buğday için protein konsantresi,
mısır ve mısır konsantresi (B/BK|M/MK) ile beslenen etlik piliçlerin yem tüketimine
ait sonuçlar Çizelge3.’de verilmiştir. Çizelge 4.’de ise kümülatif yem tüketim
sonuçları verilmiştir.
Çizelge 3. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Denemedeki
Dönemlere Göre Yem Tüketimi (g/piliç) Üzerine Etkisi.
GRUPLAR
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
OASH
P=
89+110=199b
80+114=194b
25+9+62+108=204b
4.10
0.001
(%45:55)
(%41:59)
(%12:6:30:52)
396+297=693ab
270+376=646ab
116+52+258+297=722a
12.87
0.12
(%:53:47)
(%42:58)
(%16:7:35:41)
15.26
0.16
20.75
0.32
23.08
0.0001
ALIŞTIRMA DÖNEMİ
11-14
238a*
237a
YEM SEÇİMİ DÖNEMİ
15-21
15-28
15-35
15-42
644ab
897a
1052a
1141a
628 b
884a
1024a
842 b
574+397=971a
453+531=985a
165+94+318+372=949a
(%:59:41)
(%46:54)
(%17:10:34:39)
695+445=1140a
548+569=1116a
218+148+349+410=1124a
(%:61:39)
(%49:51)
(%19:13:31:37)
759+442=1201a
662+472=1134a
270+276+456+242 1245a
(%:63:37)
(%:58:42)
(%:22:22:37:19)
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası standart hata
11-12-13 ve 14. günde 4 gün süre ile uygulanan alıştırma döneminde yem
tüketimi bakımından gruplar arasında farklılıklar görülmüş, 2 veya 4 ‘den seçmeli
yem tüketimine alıştırılan gruplar istatistiki olarak daha düşük yem tüketmişlerdir
(P<0.05). 15. günden itibaren yem seçiminin başladığı denemede yem tüketimleri
üzerine uygulanan yemleme muamelesinin ilk 3 haftada önemli düzeyde etkisi
26
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
görülmemiş (P>0.05), tüm muamele grupları benzer düzeyde yem tüketmişlerdir;
ancak, denemenin ilerleyen dönemlerinde toplam yem tüketimi üzerine farklı
yemleme uygulamalarının önemli düzeyde etkili olduğu saptanmış (P<0.05),
grupların yem tüketim düzeyleri istatistiki olarak farklı bulunmuştur.
Çizelge 3 incelendiğinde 15-42. günlerde yem tüketimi açısından B/BK|M/MK
seçmeli alan muamele grubunda yem tüketimi kontrol gruplarına ve diğer seçmeli
gruplara oranla daha yüksek olmuş, hayvan tahıl kaynakları arasında % 37 mısır,
%22 buğday tüketirken, %22 buğday kon., %19 mısır kon. alımı yapmış yani %59
tahıl, %41 protein konsantresi tüketimi görülmüştür. Bu değerlere bakıldığında
hayvan buğdaya oranla daha çok mısırı tercih ederken, kontrol gruplarında ve
muamele yemlerinin ayrı ayrı seçmeli sunulduğu gruplarda buğday alan grupların
mısır alan gruplara nazaran yem tüketimi istatistiki olarak daha yüksek olmuştur
(P<0.05).
Yem tüketimi açısından denemede elde edilen bulgular, konuyla ilgili yapılan
bazı çalışmalar destekler niteliktedir. Demir ve ark (2000), etlik piliçler üzerinde
yürüttükleri bir çalışmada üç grup etlik civciv %25 bütün veya öğütülmüş buğday ve
mısır–soya küspesi esaslı (kontrol) rasyonlarla 12. günden 42. güne kadar
beslenmiştir. Kalan bir grup civciv 1. günden 12. güne kadar %25 öğütülmüş buğday
ve sonra %25 bütün buğday içeren rasyonla beslenmiştir. Buğdaylı rasyonlara bir
ticari enzim preparatı eklenmiştir. Denemenin sonuncunda muamele yemlerinin yem
tüketimi üzerine etkisi istatistiki olarak önemli çıkmasa da mısıra dayalı kontrol
grubunun öğütülmüş buğday grubuna oranla yem tüketimi sayısal olarak daha düşük
bulunmuştur.
Şahin (2003), etlik piliçlerde yapmış olduğu çalışmada kontrol, seçmeli
buğday, seçmeli mısır ve seçmeli sorgum olmak üzere 4 muamele grubu
oluşturulmuştur. Deneme sonu itibariyle seçmeli buğday tüketimi yapan grup toplam
yem alımını etkilemeksizin diğerlerine oranla istatistiki olarak önemli olmasa da
daha yüksek yem tüketimi sergilemiştir (P>0.05). Tahıl tüketim oranlarına
bakıldığında en yüksek tahıl tüketimi seçmeli buğday grubunda bulunurken, en
düşük tahıl tüketimi mısır grubunda ait saptanmıştır.
27
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
Öte yandan , Weurding ve ark. (2003), yüksek miktarlarda yavaş sindirilebilir
nişasta içeriğine sahip rasyonlarla beslenen etlik piliçlerin düşük miktarlarda yavaş
sindirilebilir nişasta içeriğine sahip rasyonlarla beslenen gruplardan yem tüketiminin
daha fazla olduğu bildirilmiştir. Bu bulgularla mevcut çalışmada elde edilen
bulgular; mısırın (yavaş sindirilebilir nişasta) buğdaya (hızlı sindirilebilir nişasta)
nazaran her iki tahıl ve konsantreleri seçmeli olarak alan grupta
37:22 mısırın
buğdaya oranla daha yüksek tüketilmesiyle uyuşurken, hem M/Mk hem de B/Bk
yemlerini seçmeli alan gruplar arasında buğdaylı grubun daha fazla yem
tüketmesiyle uyuşmamaktadır. Yine benzer bir çalışmayı Weurding ve ark. (2001),
etlik piliçlerin yem tüketiminin yavaş sindirebilir nişastanın (fasülye –mısır) hızlı
sindirilebilir nişastaya (tapyoka –mısır) göre daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir.
Çizelge 4. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Dönemlerine
Göre Kümülatif Yem Tüketimi (g/piliç) Üzerine Etkisi.
GRUPLAR
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
OASH
P=
0-10
230 a*
235 a
239 a
224 a
229 a
4.22
0.81
0-14
467 ab
472 a
438 ab
418 b
433 ab
7.44
0.11
0-21
1112 a
1100 a
1131 a
1063 a
1155 a
18.91
0.61
0-28
2009 a
1984 a
2102 a
2071 a
2105 a
31.12
0.65
0-35
3062 a
3008 a
3243 a
3183 a
3229 a
47.89
0.43
0-42
4203 ab
3861 b
4444 a
4316 a
4502 a
67.06
0.03
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Deneme sonu itibariyle mısıra dayalı tek yemle beslenen kontrol grubu diğer
gruplardan istatistiki olarak daha düşük yem tüketmiştir. Özetle, seçmeli yemleme
uygulanan tüm gruplar yem tüketimi açısından kontrol gruplarına oranla istatistiki
olarak daha yüksek yem tüketmiştir. Muhtemelen bu etki buğday yemlere katılan
wheatzym enziminin bir etkisi de olabilir. Mevcut çalışmada hayvana tercih imkanı
sunulduğunda seçmeli yem alan grupların daha fazla yem tükettikleri görülmüştür.
Yapılan bir çalışmada hayvana tercih etme olanağı verildiğinde hayvanı kendi
rasyonunu başarıyla hazırladığı görülmüştür (Cumming 1987).
28
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
4.2. Enerji Tüketimi
Deneme gruplarının enerji tüketimlerine ait bulgular Çizelge 5. ‘de
verilmiştir.
Çizelge 5. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Enerji
Tüketimi (kcal/piliç) Üzerine Etkisi.
GRUPLAR
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
OASH
P=
0-10
701 a*
718 a
729 a
682 a
699 a
12.87
0.81
0-14
1452 ab
1466 a
1363 ab
1296 b
1341 ab
23.09
0.10
0-21
3486 a
3451 a
3551 a
3337 a
3609 a
59.02
0.67
0-28
6321 a
6242 a
6562 a
6521 a
6595 a
96.88
0.72
0-35
9647 a
9476 a
10115 a
10033 a
10133 a
148.77
0.52
0-42
13252 ab
12171 b
13844 a
13612 a
14147 a
208.79
0.04
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Denemede uygulanan yemleme yöntemlerinin denemenin ilk 35 gününde
grupların enerji alımlarını istatistiki olarak etkilemediği (P>0.05) saptanmış ve
muamele grupları benzer düzeyde enerji alımı sağlamışlardır. Ancak denemenin son
haftasında enerji tüketimi açısından muamele etkisi önemli bulunmuştur (P<0.05).
Deneme sonu itibariyle istatistiki olarak en yüksek enerji alımı her iki tahıl ve
konsantrenin bir arada 4’lü seçmeli olarak sunulduğu muamele grubunda
görülmüştür. Daha sonra bunu sırasıyla B/BK ve M/MK seçmeli alan muamele
grupları takip etmiştir. Deneme sonu itibariyle ise en düşük enerji alımı tahıl kaynağı
olarak mısırın kullanıldığı kontrol grubunda gözlenmiştir (P<0.05).
Hem seçmeli hem de kontrol grupların enerji alımında görülen farklılığın
temel nedeni olarak toplam yem tüketimi ve bunun içindeki buğday oranın
yüksekliği gösterilebilir. Nişasta olmayan polisakkaritler ile metabolik enerji düzeyi
arasında negatif bir ilişki bulunduğu, özelikle kanatlılarda enerji kullanımını
azaltarak diğer besin maddelerinin de sindirimini olumsuz yönde etkilediği
bilinmektedir. Enzim ilavesi ile metabolik enerji düzeyinde, arpa ve yulafta %8,
29
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
çavdar ve tritikalede %5, Buğday da %6, buğday kepeği ve yulaf kepeğinde %8,
soya küspesinde %4 artış sağlandığı bildirilmektedir (Cowan ve ark., 1996). Buğday
danesi metabolik enerji düzeyi 3.120 kcal/kg ile mısır danesinden (3.350 kcal /kg)
oldukça düşük olup, bunun nedenin buğday tanesindeki nişasta olmayan
polisakkaritlerinin çeşitliliğinden kaynaklandığı bildirilmektedir. Buğday danesinin
metabolik enerji düzeyini ve tavuk bağırsaklarındaki kompleks polisakkaritleri
parçalayabilecek enzimlerin kullanım etkinliğini arttırmak amacıyla 27-34 günlük
yaştaki broylerlerde yapılan çalışmada, enzim ilavesinin buğdayın enerji kullanımını,
canlı ağırlık artışını ve yemden yaralanma oranını arttırdığını bildirmişlerdir (Blair
ve ark., 1997).
Yapılan bir çalışmada buğday içeren ve 12.11 Mj/kg metabolik enerjiye sahip
rasyonlara, ksilanaz enzimi katılması ile metabolik enerjinin 13.58 Mj/kg KM’ye
yükseldiği bildirilmiştir ( Wu ve ark., 2004).
Şahin (2003), yapmış olduğu çalışmada, tüm buğday alan seçmeli grubun
tüm mısır alan seçmeli gruba oranla rakamsal olarak daha fazla enerji alımı yaptığını
bildirmiştir.
Buğday alan grubun enerji alımındaki fazlalık muhtemelen buğdaya atfedilen
enerji değerinin yüksekliğinden kaynaklanmış olabilir. Kanatlı hayvanların enerjiye
doyana kadar yedikleri öngörüsü dikkate alınırsa, deneme yemlerinin hazırlığında
buğday için tanımlanan enerji değerinin olduğundan daha yüksek alındığı
düşünülmektedir. Ayrıca; buğdaylı rasyonlarda yağ oranı mısırlı rasyonlara nazaran
fazla olduğu için glikojenik teoriye göre, hayvan daha geç doyum noktasına ulaştığı
için yem tüketimi artmış, buna paralel olarak enerji alımı da artmıştır.
4.3. Protein Tüketimi
Deneme gruplarının Protein tüketimlerine ait bulgular Çizelge 6. da
verilmiştir.
Çizelge 6 incelendiğinde, yemleme yöntemlerinin protein alımı üzerine
istastistiki olarak önemli bir etkiye sahip olmadığı ve muamele grupları benzer
düzeyde protein alımı sağladığı saptanmıştır. Öte yandan deneme sonu itibariyle,
30
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
Duncan testine göre mısıra dayalı tek yemle beslenen kontrol grubu diğer gruplardan
istatistiki olarak daha düşük protein tüketimi sergilemiştir (P<0.05).
Çizelge 6. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Dönemlere
Göre Protein Tüketimi (g/piliç) Üzerine Etkisi.
GÜN
GRUPLAR
OASH
P=
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
0-10
55 a*
56 a
57 a
54 a
55 a
1 .01
0.81
0-14
112 a
113 a
109 a
105 a
109 a
1.88
0.73
0-21
267 a
262 a
266 a
275 a
208 a
4.6
0.71
0-28
482 a
471 a
482 a
526 a
507 a
8.28
0.24
0-35
734 a
714 a
730 a
796 a
778 a
12.93
0.24
0-42
1009 ab
916 b
985 ab
1034 ab
1051 a
17.26
0.14
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Mevcut çalışmada elde edilen bulgulara göre en fazla protein tüketimi her iki
tahıl ve her iki konsantreyi bir arada alan 4’lü seçmeli grupta bulunmuştur. Bu bulgu
ışığında etlik piliçlerin protein tüketimi açısından seçim sunulduğu takdirde
gereksinmelerini karşılama yönünde cevap verdiklerini göstermektedir. Nitekim
Mastika ve Cumming (1981), etlik piliçlere düşük ve yüksek protein içeren iki farklı
rasyonu seçime dayalı olarak verdikleri çalışmada etlik piliçlerin bu rasyonlardan
belli oranlarda tüketerek protein alımlarını ayarlayabildikleri ve sadece yüksek
proteinli rasyonla beslenen piliçlere oranla daha iyi yemden yararlanabildiklerini ve
canlı ağırlık artışlarının daha yüksek olduklarını bildirmişlerdir. Shariatmadari ve
Forbes (1993), yumurtacı ve etçi civcivlerin farklı düzeyde protein içeren yemler
arasında
seçim
esasıyla
beslemeleri
durumunda
protein
alımlarını
dengeleyebileceklerini bildirmişlerdir. Mevcut çalışmada besin madde alımının
dengelenmesi konusunda elde edilen bulgular, konuyla ilgili etlik piliçler (Kutlu ve
Forbes, 1993; Sharitmadari ve Forbes, 1993; Forbes ve Cosava, 1995; Şahin, 2003)
üzerinde yürütülen ve seçmeli yemlemeye dayalı araştırma sonuçlarını destekler
nitelikte bulunmuştur.
31
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
Mevcut çalışmada elde edilen değerlerde kontrol grupları arasında en fazla
protein alımı buğdaya dayalı kontrol grubunda olmuştur. Tek yemle beslenen bu
gruplarda protein alımı yem alımına paralel olarak artmıştır. Demir ve ark. (2000),
etlik piliçler üzerinde yapmış oldukları çalışmada mısır ve soyaya dayalı rasyonla
beslenen kontrol grubunun, %25 öğütülmüş buğday içeren rasyonla beslenen gruba
oranla protein alımı daha az olmuştur. Mevcut çalışmada elde edilen bulgular göre,
seçmeli B/BK ile beslenen muamele grubun seçmeli M/MK ile beslenen muamele
grubuna göre rakamsal olarak daha az protein tüketimi yaptığı görülmektedir. Öte
yandan Şahin (2003), etlik civcivlerin farklı tüm tahıl kaynakları kullanarak yem
seçimine dayalı olarak yaptığı çalışmasında mısır seçen grubun buğday grubuna
oranla daha fazla protein alımı yaptığını bildirmiştir.
4.4. Canlı Ağırlık Kazancı
Mevcut çalışmada deneme gruplarına ait canlın ağırlık kazancına ilişkin
bulgular Çizelge 7. de verilmiştir.
Çizelge 7.
GÜN
Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Dönemlere Göre Canlı Ağırlık Kazancı Üzerine Etkisi (g/piliç).
GRUPLAR
OASH
P=
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
0-7
102 a*
111 a
110 a
101 a
102 a
2.43
0.48
0-14
366 a
351 a
334 ab
296 b
307 b
6.33
0.01
0-21
793 a
709 abc
797 ab
655 c
687 bc
13.56
0.01
0-28
1340 a
1183 b
1327 a
1141 b
1180 b
22.02
0.01
0-35
1920 a
1697 bc
1878 ab
1654 c
1700 bc
30.43
0.02
0-42
2511 a
2002 b
2392 a
2111 b
2244 ab
41.14
0.01
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/ Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Çizelge 7’de deneme gruplarına baktığımızda 0-14. günden itibaren yemleme
yöntemlerinin canlı ağırlık kazancın üzerine istatistiksel olarak önemli düzeyde
32
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
etkilediği görülmüştür (P<0.05). En yüksek canlı ağırlık kazancı buğdaylı kontrol
grubunda gözlenirken, en düşük canlı ağırlık kazancı ise mısırlı kontrol grubunda
görülmüştür. Seçmeli gruplarda B/BK alan muamele grubu diğer seçmeli gruplara
oranla (M/MK ve B/BK|M/MK) daha fazla canlı ağırlık kazancı gösterirken, buğdaya
dayalı kontrol grubu seçmeli B/BK gruba nazaran %4 daha yüksek canlı ağırlık
kazancı sağlarken, seçmeli M/MK alan grup mısıra dayalı kontrol grubuna oranla %5
daha yüksek canlı ağırlık kazanmıştır.
Mevcut çalışmada elde edilen bulgular, değişik araştırıcılar tarafından
bildirilen bulguları destekler niteliktedir. Aksoy ve ark. (1995), etlik piliçlerle
yaptıkları çalışmada, 3-6 haftalık dönemde mısır alan grupta canlı ağırlık 1882 g,
günlük kazanç 55.4 g, buğday+enzim alan grupta canlı ağırlık 1941, günlük kazanç
57.5g ve arpa+enzim alan grupta canlı ağırlık 1959, 58.4g/gün bulunmuştur. Şahin
(2003) etlik piliçlerle yaptığı yem seçimi çalışmasında, tüm mısır ile beslenen
muamele grubunun canlı ağırlığını 2321.5 g, tüm buğday alan grubun canlı ağırlığını
2282.5 g ve kontrol grubunun canlı ağırlığını ise 2162.3 g olarak bildirmiştir.
Okuyan (2003), broylerlerin performansı üzerine tercihli yemlemenin etkisini
araştırdığı çalışmasında; I. gruptakilere mısır -soya esaslı kontrol karma yemi,
II.gruptakilere buğdaya dayalı karma yem, III. gruptakilere buğdaya dayalı kontrol
karma yemden öğütülmüş buğday çıkarılarak 2.dönem %10, 3.dönem %20, 4.dönem
%30 dane buğdayın karma yeme karıştırılmasıyla oluşturulan karma yem,
IV.gruptakilere 3. grupla aynı prensip de fakat dane buğday oranının 2.dönem %15,
3.dönem %25, 4.dönem %35 olduğu yem karmaları, V. gruptakilere buğdaya dayalı
karma yemden buğdayın çıkarılması ile oluşmuş karma yem A ve öğütülmüş buğday,
VI.gruptakilere dengeleyici karma yem A ve dane buğday, VII.gruptakilere buğdaya
dayalı karmalardan tahılların hepsinin (mısır ve buğday) çıkarılmasıyla oluşturulan
karma yem B ve öğütülmüş buğday, VIII.gruptakilere karma yem B ve dane buğday
arasında seçme imkan sunulmuştur. Deneme sonunda 3-6 haftalık yaş dönemi
incelendiğinde canlı ağırlık artışı üzerine istatistiksel farklılık bulunmamış; ancak
sayısal olarak dane buğdayla seçmeli yemlenen grupların (VI. ve VIII. gruplar) ve
buğdaya dayalı tam karmanın verildiği grubun (II.grup) canlı ağırlık ortalamalarının
nispeten daha yüksek, öğütülmüş buğdayla seçmeli yemlenen grupların (V. ve
33
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
VII.gruplar) canlı ağırlık ortalamalarının ise daha düşük olduğu bildirilmiştir. Polat
ve ark. (1997), etlik piliç karma yemlerine %30 oranında katılan buğdayın tamamen
tüm, öğütülmüş veya yarı yarıya tüm-öğütülmüş olarak kullanılmasının hayvanların
verimine
ilişkin
performans
kriterlerini
büyük
oranda
değiştirmediğini
bildirmişlerdir.
Mevcut çalışmada tahılların tamamı öğütülmüş formda verilmiş, fiziksel
özellik açısından bir örnek hale getirilmişse de kimyasal içerikteki farklılıklar
nedeniyle buğday alan gruplarda yem tüketiminin yüksek oluşu ve buna bağlı olarak
enerji ve protein alımının da yüksek oluşu nedeniyle tahıl olarak mısır alan gruplara
oranla daha yüksek canlı ağırlık kazancı sağlanmıştır.
4.5. Yemden Yararlanma Oranı
Deneme gruplarının birim canlı ağırlık için tükettikleri yem miktarlarını
gösterir. Yemden yararlanma oranlarına ilişkin bulgular Çizelge 8.de verilmiştir.
Çizelge 8. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Dönemlere
Göre Yemden Yaralanma Oranı (gYT/gCAK) Üzerine Etkisi.
GRUPLAR
OASH
P=
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
0-7
1.28 a*
1.11 a
1.09 a
1.18 a
1.25 a
0.029
0.19
0-14
1.3 b
1.35 ab
1.33 ab
1.43 a
1.41 a
0.014
0.03
0-21
1.43 b
1.56 ab
1.49 b
1.67 a
1.66 a
0.022
0.01
0-28
1.53 b
1.69 ab
1.59 b
1.85 a
1.78 a
0.024
0.001
0-35
1.62 d
1.79 bc
1.73 cd
1.95 a
1.9 ab
0.021
0.001
0-42
1.72 c
1.95 ab
1.86 bc
2.06 a
2.01 ab
0.023
0.001
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Çizelge 8.’i incelediğimizde 0-14. günden deneme sonuna kadar birim canlı
ağırlık kazancı için en düşük yem tüketimi buğdaylı kontrol grubunda görülürken,
bunu sırasıyla seçmeli yemlenen B/BK , M/MK ve B/BK|M/MK grupları takip etmiş,
34
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
en yüksek yemden yararlanma oranı ise mısır ve mısır için protein konsantresi
arasında seçmeli yemlenen grupta saptanmıştır (P<0.05). Mevcut çalışmada buğday
tüketen gruplarda elde edilen daha iyi yemden yararlanma oranları, bu grupların canlı
ağırlık kazancının oldukça yüksek olmasının doğal sonucu olduğu gibi, bu gruplarda
buğdaya enzim takviyesinin de bir yansıması olarak algılanmalıdır.
Mevcut çalışmada elde edilen bulgular bazı araştırıcıların bulgularıyla uyum
içerisindedir. Aksoy ve ark. (1995) etlik piliçler üzerinde yürüttükleri 2 denemeden
1. denemede buğday, enzim+buğdayla, arpa ve enzim+arpa ile beslemişler, enzimsiz
buğday ile beslenen grupların yemden yararlanma oranı 1.98 iken enzim katkılı
buğdayla beslenen grupta ise 1.96, arpa da 1.90 ve enzim+arpa da ise yemden
yararlanma oranı 1.84 bulunmuş, 2. denemede etlik piliçlere mısıra dayalı kontrol
grubu, enzim+arpa, enzim+buğday, enzim+arpa ve buğday karışımı sunulmuş ve
yemden yararlanma oranları sırasıyla 2.00, 1.70, 1.74, 1.70 bulunmuştur. Demir ve
ark. (2000), bütün ve öğütülmüş buğdayla besleme araştırmaları sürecince elde
ettikleri verilere göre 12-42 günler arasında yemden yararlanma oranları mısıra
dayalı kontrol grubunda 1.71, rasyonda %25 öğütülmüş buğday içeren grubun 1.67,
%25 tüm buğday alan grubun 1.70 ve % 25 tüm ve öğütülmüş buğdayla beslenen
muamele grubunda 1.74 olarak belirlenmiştir.
4.6. Enerjiden Yararlanma Oranı
Deneme gruplarının enerji dönüşüm oranlarına ait bulgular Çizelge 9.’da
sunulmuştur.
Çizelge 9. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Dönemlere
Göre Enerjiden Yararlanma Oranı Üzerine Etkisi (kcal ET/gCAK).
GRUPLAR
OASH
P=
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
0-7
7.09 a*
6.53a
6.64a
6.89a
7.67a
0.19
0.36
0-14
4.45a
4.22a
4.12a
4.43a
4.49a
0.03
0.77
0-21
4.47b
4.91ab
4.64b
5.21a
5.27a
0.07
0.004
0-28
4.81c
5.33ab
4.96bc
5.81a
5.62a
0.07
0.0004
0-35
5.09d
5.62bc
5.39dc
6.14a
6.00ab
0.06
0.0001
35
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
0-42
5.41c
6.16ab
5.79bc
6.49a
Burcu BÖLÜKBAŞI
6.35a
0.07
0.0001
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
Çizelge 9’da görüleceği gibi grupların birim canlık ağırlık kazancı
için
tükettikleri kcal enerji miktarı denemenin 1. ve 2. haftalarında tüm muameledeki
yemlemeden etkilenmemiş ve gruplarda benzer bulunmuştur (P>0.05). Denemenin
3., 4., 5., ve 6. haftalarında ise seçmeli yemleme uygulaması enerji dönüşüm oranını
önemli düzeyde (P<0.05) etkilemiş ve gruplar istatistiksel olarak farklı enerji
dönüşüm oranı sergilemişlerdir.
Deneme sonu itibariyle en iyi enerji dönüşüm oranı buğdaylı kontrol
grubunda bulunmuş ve istatistiki olarak tüm seçmeli yemleme uygulanan muamele
gruplarından farklı bulunmuştur. Seçmeli yemleme sistemi uygulanan gruplar
arasında ise en iyi enerji dönüşüm oranı Buğday-Buğday için protein konsantresi
(B/BK) arasında seçmeli yemleme grubunda bulunmuş, bu grubu Buğday-Buğday
için buğday konsantresi Mısır ve Mısır için protein konsantresi arasında
(B/BK|M/MK) 4’lü seçmeli yemleme grubu takip etmiş, en kötü enerji dönüşüm
oranı ise Mısır-Mısır için protein konsantresi (M/MK) arasında seçmeli yemlenen
grupta saptanmıştır.
Seçmeli yemleme ile enerji dönüşüm oranı üzerine elde edilen sonuçlar
kontrol yemi ile beslenen grubun enerjiden daha etkin olarak yararlanabildiğini
göstermektedir. Mevcut çalışmada enerji dönüşüm oranı üzerine elde edilen sonuçlar
enerji tüketimi yem tüketimi, yemden yaralanma oranı ile ilişkili bulunmuştur.
Grubun yemden yaralanma oranı ile enerjiden yaralanma oranı arasında büyük
benzerlik vardır. Yemden yararlanma açısından en iyi değere sahip olan Buğdaylı
gruplar, enerjiden yaralanma açsından da en üstün performansı sergilemişlerdir .
4.7. Proteinden Yararlanma Oranı
Deneme gruplarının protein dönüşüm oranlarına ait bulgular Çizelge 10’da
sunulmuştur. Çizelge 10’da görüleceği gibi grupların 1 gr canlı ağırlık kazancı için
36
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
gereksinim duyulan protein tüketimi 1. ve 2. haftalar hariç diğer bütün haftalarda
istatistiksel olarak tahıl ve konsantre uygulamasından etkilenmiştir (P<0.05).
Deneme sonu itibariyle birim canlı ağırlık kazancı için gereksinim duyulan
protein ihtiyacı kontrol grupları karşılaştırıldığında buğdaya dayalı kontrol grubunun
mısıra dayalı kontrol grubuna oranla daha iyi protein çevirim etkinliği sağladığı
gözlenmiştir. Seçmeli yem alan gruplar arsında proteinden yararlanma oranı en
iyiden en kötüye doğru sırasıyla B/BK, B/BK|M/MK grubunda saptanmış, en kötü
protein dönüşüm oranı M/MK alan seçmeli alan grupta bulunmuştur. Mevcut
çalışmada elde edilen bulgular Duncan testine göre karşılaştırıldığında proteinden
yararlanma oranı tek yem ve seçmeli yemleme uygulanan gruplarda tahıl kaynağı
olarak buğday kullanılan grupların proteinden yararlanma oranı iyiyken, buğday
yerine mısır kullanıldığında proteinden yararlanma oranının kötüleştiği saptanmıştır.
Bu durum buğday ve mısır proteinlerinin biyolojik değeri ile alakalı olabileceği gibi
buğdaya yapılan enzim takviyesinin de buğdayın sindirilebilirliği ve emilen besin
madde miktarının arttırılmasından da kaynaklanmış olabilir. Tabi bu sonuç aynı
zamanda yemden yaralanma oranı ile de doğrudan alakalı olmakla birlikte buğday
tüketen gruplarda proteinden yaralanma oranı daha iyi bulunmuştur.
Çizelge 10. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Dönemlere
Göre Protein Yararlanma Oranı Üzerine Etkisi (PT/g CAK).
GRUPLAR
OASH
P=
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
0-7
0.56a*
0.52a
052a
0.54a
0.60a
0.014
0.36
0-14
0.34a
0.32a
0.33a
0.36a
0.37a
0.007
0.41
0-21
0.34b
0.37b
0.35b
0.42a
0.41a
0.004
0.0001
0-28
0.37c
0.40bc
0.36c
0.46a
0.43ab
0.005
0.0001
0-35
0.39b
0.42b
0.39b
0.48a
0.46a
0.005
0.0001
0-42
0.41b
0.46a
0.41b
0.49a
0.47a
0.007
0.001
KB: Kontrol Buğday , Km: Kontrol Mısır , B/BK: Buğday/Buğday Konsantresi ,M/MK: Mısır/Mısır Konsantresi, B/BK|M/MK:
Buğday/Buğday Konsantresi.|Mısır/Mısır Konsantresi
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
OASH: Ortalamalar arası farkın standart hata
37
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
4.8. Sindirim Sistemi
4.8.1. Sindirim Sistemi Ağırlığı
Deneme sonunda kesilen piliçlerin sindirim sistemi ağırlıkları incelendiğinde;
jejenum, ileum, kalınbağırsak ve karaciğer ağırlığının muamelelerden etkilendiği
saptanırken (P<0.05), yemek borusu+kursak ağırlığı, bezel mide, taşlık, duedonum,
körbağırsak , kalp ağırlıkları istatistiki olarak etkilenmemiştir (P>0.05).
Jejenum ağırlığı ise mısıra dayalı kontrol grubunda bulunmuştur (Çizelge
11). İleum ağırlığı en yüksek buğday ve buğday konsantresi alan seçmeli yemleme
grubunda bulunurken en düşük mısıra dayalı kontrol grubunda gözlenmiştir. Mevcut
çalışmada, tahıl kaynağı olarak mısır kullanılan grupların (KM , seçmeli M/MK)
buğday kullanılan gruplara nazaran yemden yararlanma oranlarının kötü olması
jejenum ve ileum ağırlıklarının düşüklüğü ile alakalı olabilir. Bu organların ağırlığı
ile fonksiyon etkinliği arasında bir bağın varlığı mutlaka sorgulanmalıdır. Kanatlı
organizmasına ait pek çok dokunun ağırlığı, bu dokunun aktivitesinin etkinliği ile
alakalı bulunmaktadır (Kutlu, 1993). Örneğin, kanatlı tiroid bezi ağırlığı ile salgı
fonksiyonu arasında %99’luk pozitif korelasyon bulunmaktadır (Kutlu, 1993). Söz
konusu organ sindirim sistemine ait sindirim ve emilim olaylarının gerçekleştiği bir
bölge olarak düşünülecek olursa, bu organ ağırlığı ile aktivitesinin pozitif korelasyon
içinde olmalıdır. Mısır tüketen gruplarda yemden, enerjiden ve proteinden
yararlanma oranlarının düşük olması ile jejenum ve ileum gibi karbonhidrat ve
proteinlerin en temel sindirim ve emilim bölgesi ağırlıklarının düşük olması söz
konusu korelasyonun bir göstergesi olarak algılanmalıdır.
Kalınbağırsak ağırlığı bakımından en yüksek değer seçmeli yemleme
uygulanan
mısır ve mısır konsantresini bir arada alan
muamele grubunda
gözlenirken, en düşük Kalınbağırsak ağırlığı mısıra dayalı kontrol grubunda
saptanmıştır. Taşlık ağırlığı rakamsal olarak mısıra dayalı kontrol grubunda yüksek
bulunurken, en düşük taşlık ağırlığı ise seçmeli buğday ve buğday konsantresi alan
grupta saptanmıştır (Çizelge 11). Okuyan (2003), etlik piliçler üzerinde yapmış
38
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
olduğu çalışmasında buğday dane yemi ile seçmeli yemlenen 6. ve 8. grupların tam
karma ile yemlenen 1. (mısıra dayalı kontrol) ve 2. (buğdaya dayalı karma)
gruplarından ve öğütülmüş buğdayla seçmeli yemlenen 7. gruptan istatistiksel olarak
önemli düzeyde daha yüksek taşlık ağırlığına sahip olduğu saptanmıştır. 1. (mısıra
dayalı kontrol) grubunun öğütülmüş buğdayla seçmeli yemlenen 7. gruptan taşlık
ağırlığı bakımından karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Bu
çalışmanın bulguları mevcut çalışmanın bulgularıyla uyum içerisindedir.
Karaciğer ağırlığı bakımından en yüksek değer buğday ve buğday konsantresi
alan seçmeli yemleme uygulanan
muamele grubunda bulunurken, en düşük
karaciğer ağırlığı ise mısıra dayalı kontrol yemiyle beslenen grupta saptanmıştır
(Çizelge 11). Tüm bu sonuçlar besin madde alımı, sindirim ve emilim ile sindirim
sistemi ve yardımcı organlarının ağırlıklarının ilişki içinde olduğunu göstermektedir.
4.8.2. Sindirim Sistemi Uzunluğu
Deneme sonunda kesilen piliçlerin toplam sindirim sistemi uzunluğu ve
sindirim sisteminin bölümlerinden taşlık, jejenum ve duodenuma ait uzunluklar
uygulanan yemleme muamelelerinden istatistiksel olarak etkilenmiştir (P>0.05).
Denemede ölçümü yapılan toplam sindirim sistemi ve bölümlerinin uzunluk
oranları incelendiğinde; sindirim sistemine ait toplam uzunluk oranı denemede
uygulanan yemleme metotlarından istatistiki olarak etkilenmiştir ( P<0,05). Toplam
sindirim sistemine ait uzunluk en yüksek her iki tahıl ve her iki konsantrenin bir
arada seçmeli olarak alan muamele grubunda bulunurken, en düşük toplam sindirim
sistemi uzunluğu ise mısıra dayalı kontrol grubunda bulunmuştur. Nitekim kanatlı
hayvanların enerjiye doyana kadar yem tükettikleri dikkate alınırsa mısıra dayalı
kontrol grubunun yem tüketimine paralel olarak sindirim sistemine ait toplam
uzunluk oranı en düşük bu grupta saptanmıştır.
Taşlık uzunluğu en yüksek buğdaya dayalı kontrol grubunda saptanırken, en
düşük taşlık uzunluğu mısıra dayalı kontrol grubunda bulunmuş ve istatistiki olarak
gruplar arasında farklılıklar saptanmıştır (P<0,05). Seçmeli yemleme uygulanan
gruplar arasında en yüksek değeri her iki tahıl ve her iki konsantrenin bir arada
39
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
sunulan muamele grubu gösterirken, en düşük taşlık uzunluğu ise mısır ve mısır
konsantresini bir arada alan muamele grubunda bulunmuştur (Çizelge 11).
Deneme
sonu
itibariyle
jejenum
uzunluğu,
uygulanan
yemleme
muamelelerinden önemli düzeyde etkilenmiştir (P>0.01). Jejenum uzunluğu
en
yüksek her iki tahıl ve her iki konsantrenin bir arada seçmeli olarak alan muamele
grubunda bulunurken, bunu buğday ve buğday için protein konsantresini bir arada
seçmeli olarak alan grup izlemiş ve en düşük jejenum uzunluğu ise mısıra dayalı
kontrol grubunda bulunmuştur. Demir ve ark (2000), rasyonda %25 öğütülmüş
buğday kullanımının mısıra dayalı kontrol grubuna ve diğer gruplara oranla ince
bağırsak uzunluğu rakamsal olarak yüksek olduğu bildirilmiştir.
Duodenum uzunluğu uygulanan yemleme muamelelerinden istatistiki olarak
önemli düzeyde etkilenmiş (P<0,05), en yüksek Duodenum uzunluğu, buğday ve
buğday için buğday konsantresini bir arada alan seçmeli muamele grubunda
bulunurken, en düşük duodenum uzunluğu ise mısıra dayalı kontrol grubunda
saptanmıştır.
Gruplar arasında istatistiki farklılık bulunmamakla birlikte, Yemek
borusu+kursak uzunluğu en yüksek buğdaya dayalı kontrol grubunda bulunurken,
bunu mısır ve mısır konsantresinin bir arada verildiği seçmeli yemleme grubu
izlemiş, en düşük yemek borusu +kursak uzunluğu ise mısıra dayalı kontrol
grubunda saptanmıştır (Çizelge 11).
Bezel mide uzunluğu en yüksek, buğdaya dayalı kontrol grubunda
görülürken, bunu mısır ve mısır konsantresi bir arada verilen muamele grubu
izlemiş, en düşük bezel mide
uzunluğu ise mısıra dayalı kontrol grubunda
bulunmuştur (Çizelge 11).
Ileum ve körbağırsak uzunlukları en yüksek buğday ve buğday konsantresi
alan seçmeli yemleme grubunda bulunurken, en düşük mısıra dayalı kontrol
grubunda saptanmıştır. Rakamsal olarak kalınbağırsak uzunluğu en yüksekten en
aza doğru sırasıyla; buğdaya dayalı kontrol grubu, mısır ve mısır konsantresinin
uygulandığı seçmeli yemleme grubu, her iki tahıl ve her iki konsantrenin bir arada
seçmeli olarak alan muamele grubu, mısıra dayalı kontrol grubu ve buğday ve
40
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
buğday
konsantresinin
Burcu BÖLÜKBAŞI
seçmeli olarak sunulduğu gruplar olarak saptanmıştır
(Çizelge 11).
4.8.3. Sindirim Sistemi Ağırlık/Uzunluk Oranı
Denemede ölçümü yapılan toplam sindirim sistemi ve bölümlerinin
ağırlık/uzunluk
oranları
incelendiğinde;
sindirim
sistemine
ait
toplam
ağırlık/uzunluk oranını denemede uygulanan yemleme metotlarından etkilenmediği
saptanmıştır (P>0.05). Rakamsal olarak sindirim sistemine ait en yüksek
ağırlık/uzunluk oranı mısıra dayalı kontrol grubunda bulunmuş, en düşük
ağırlık/uzunluk oranı ise mısır ve mısır konsantresi alan seçmeli yemleme
uygulanan muamele grubunda saptanmıştır (Çizelge 11).
41
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Çizelge 11.
Burcu BÖLÜKBAŞI
Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin
Dönemlere Göre Sindirim Sistemi bölümlerinin Ağırlığı,
Uzunluğu, Ağırlık/Uzunluk Oranı, Karaciğer ve Kalp
Ağırlıkları Üzerine Etkisi
PARAMETRE
Yemek
Borusu+
Kursak
Ölçütler
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
KB
8.30a*
11.58a
0.77
KM
8.80a
10.90a
0.83
Bezel Mide
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
7.16a
3.72a
1.92
7.40a
3.40a
2.18
Taşlık
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
42.84a
6.10a
6.98
Duodenum
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
Jejenum
GRUPLAR
B/BK
8.20a
10.60a
0.79
M/MK
9.38a
9.20a
1.03
B/BK|M/MK
7.58a
10.20a
0.75
OASH
0.27
0.39
0.036
P=
0,34
0,44
0,13
6.74a
3.46a
1.94
8.26a
3.62a
2.31
7.66a
3.58a
2.15
0.24
0.05
0.068
0,41
0,37
0,36
45.10a
5.46b
8.20
40.66a
5.84ab
6.92
41.48a
5.52b
7.46
42.12a
5.90ab
7.18
1.95
0.07
0.28
0,10
0,05
0,61
19.24a
14.00ab
1.38
16.98a
12.40b
1.39
19.86a
15.00a
1.33
18.82a
14.20ab
1.32
17.70a
13.40ab
1.34
0.50
0.25
0.04
0,42
0,05
0,98
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
26.10a
63b
0.41
22.60ab
60.80a
0.37
20.60b
54.60c
0.38
18.36b
58.40a
0.32
27.72a
62.80b
0.44
25.50a
67.60a
0.38
23.98ab
61.40b
0.39
20.34b
66.80a
0.30
28.04a
71.20a
0.40
24.90a
64.00a
0.39
0.53
0.97
0.008
0.63
1.31
0.010
0,02
0,001
0,42
0,01
0,17
0,09
Körbağırsak
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
4.86a
17.60ab
0.28
3.50a
15.40b
0.23
4.62a
18.70a
0.24
4.08a
16.10b
0.26
4.42a
16.80ab
0.26
0.20
0.36
0.008
0,27
0,07
0,68
Kalınbağırsak
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
2.88b
8.50a
0.41
2.60b
7.50a
0.35
3.20ab
7.40a
0.43
3.70a
7.90a
0.47
3.10ab
7.60a
0.41
0.09
0.33
0.012
0,03
0,83
0,09
Top.Sin.Sis.
Oranı (g/cm)
Ağırlık(g)
Uzunluk(cm)
A/U (g/cm)
128.85a
185.30ab
0.71a
123.34a
168.06b
0.74a
136.5a
191.4a
0.71a
130.04a
184.74ab
0.70a
135.52a
192.68a
0.71a
3.08
2.57
0.02
0,66
0,05
0,97
Karaciğer
Ağırlık(g)
45.44ab
34.80c
50.84a
40.02bc
45.36ab
0.89
0,002
Kalp
Ağırlık(g)
14.78a
13.58a
14.46a
12.62a
15.26a
0.37
0,22
İleum
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
4.9. Karkas Ağırlığı ve Randımanı
Deneme sonunda kesilen piliçlerde, Çizelge 12 ‘den de görüleceği gibi
karkas randımanı, sıcak karkas, soğuk karkas, abdominal yağ miktarı (g/piliç)
üzerine farklı yemleme uygulamasının önemli bir etkisi (P>0.05) görülmemiş
ve
bu
ölçütler
bakımından
gruplar
42
benzer
bulunmuştur
(P>0.05).
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
Rakamsal olarak en yüksek sıcak ve soğuk karkas ağırlığı buğdaya dayalı
kontrol grubunda beslenen grupta, en düşük sıcak ve soğuk karkas ağırlığı ise mısıra
dayalı kontrol grubunda bulunmuştur. Sıcak ve soğuk karkas randımanı açısından
gruplar arasında önemli bir farklılık saptanmıştır (Çizelge 12).
Çizelge 12.
Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Karkas
Ağırlığı ve Randımanı.
GRUPLAR
OASH
P=
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
Sıcak
karkas
(g/piliç)
Soğuk
karkas
(gr/piliç)
Sıcak
Karkas
Randımanı
(%)
Soğuk
Karkas
Randımanı
(%)
1875.91a*
1490.11b
1788.82ab
1594.11ab
1716.30ab
46.87
0.09
1854.00a
1462.11b
1756.45ab
1563.22ab
1691.10ab
46.61
0.08
74.84a
76.33a
75.05a
75.32a
75.62a
0.29
0.54
73.96a
74.82a
73.69a
73.77a
74.53a
0.30
0.72
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
4.10. Karın Yağı Ağırlığı
Deneme sonu itibariyle farklı yemleme uygulaması, Karkasın Abdominal
Yağ oranını (Soğuk Karkas ağırlığının %’si) önemli düzeyde etkilemiştir (P<0.05).
Çizelge 13. Tahıl Kaynağı ve Yemleme Yöntemlerinin Etlik Piliçlerin Karın Yağı
Ağırlığı Üzerine Etkisi.
GRUPLAR
OASH
P=
GÜN
KB
KM
B/BK
M/MK
B/BK|M/MK
Abdominal
Yağ
Miktarı
(g/piliç)
Karkas
Abdominal
Yağ Oranı
(%)
26.85ab*
24.69b
38.73ab
35.13ab
39.16ab
2.02
0.08
1.40b
1.74ab
2.20a
2.26a
2.26a
0.11
0.05
43
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Burcu BÖLÜKBAŞI
*: Aynı satırda aynı harfle gösterilen grup ortalamaları arasında istatistiki farklılık yoktur.
Karkas abdominal yağa ait değerler karkasın %’si olarak incelendiğinde, en
yüksek karkas abdominal yağ oranı, mısır ve mısır konsantresinin bir arada verildiği
seçmeli yemleme grubu ile her iki tahıl ve her iki konsantrenin seçmeli olarak
verildiği muamele grubunda bulunmuş, en düşük karkas abdominal yağ oranı ise
buğdaya dayalı kontrol grubunda saptanmıştır (Çizelge 13). Karın yağ oranının
yüksek olması bu grubun aldığı besin maddelerini büyüme yönünden ziyade yağ
olarak depolama eğiliminde olduğunun da bir göstergesi olarak alınabilir. Zaten bu
grup, yemden, enerjiden ve proteinden yaralanma oranı açısından daha kötü değerler
sergilemiş, daha düşük canlı ağırlık kazanmıştır. Canlı ağırlık kazancının yağ olarak
sağlanmasının besin madde maliyeti olarak daha yüksek olduğu genel olarak kabul
edilen bir gerçektir (Kutlu ve ark., 2004). Öte yandan, karın yağ oranı açısından
seçmeli yemleme uygulanan gruplar kontrol gruplarına oranla rakamsal olarak çok
daha yüksek değerler göstermiştir. Karkas abdominal yağa ait değerler karkasın %’si
olarak Duncan çoklu karşılaştırma testine göre incelendiğinde ise buğdaya dayalı
beslenen kontrol grubunun diğer seçmeli muamele gruplarına ve mısıra dayalı
kontrol grubuna göre oldukça düşük değer gösterdiği saptamıştır. Bu bulgular,
hayvanların enerji alımlarının artması ve gereksinim üzerinde alınan enerjinin de
karın içinde yağ olarak depolandığını göstermektedir.
44
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Burcu BÖLÜKBAŞI
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Mevcut çalışma ile etlik civcivlerin beslenmesinde karma yemde nişasta
kaynağı olarak buğday ve mısır arasında varsa hayvanın tercihi belirlenecek, bu
belirlenirken yem seçim tekniğinden yaralanma olanakları ile
bu besleme
yönteminin klasik tek yemle besleme ile mukayeseli olarak etlik piliçlerin
performansı ve sindirim sistemi üzerine etkileri araştırmak üzerine yürütülmüştür.
Çalışma sonunda elde edilen bulgular bugüne kadar yürütülen konuyla ilgili
çalışmalarda elde edilen bulgularla benzerlik veya farklılıkları göz önüne alınarak
tartışılmış yeni bulgular temel bilgiler ışığında açıklanmaya çalışılmıştır.
Mevcut çalışmada elde edilen bulgular, tahıl kaynağı ve yemleme
yöntemlerinin etlik piliçlerin yem seçimi üzerine etkili olduğunu göstermiştir. Etlik
piliçlerin yaşları ilerledikçe tahıl tüketiminin arttığı, bu artışın buğdayda mısıra
nazaran daha yüksek olduğu ve buna bağlı olarak da enerji alımının da aynı oranda
arttığı gözlemlenmiştir. Yaş ilerledikçe artan buğday tüketimi canlı ağırlık kazancı
üzerinde de olumlu etkiye sahip olmuş en yüksek canlı ağırlık kazancı buğdaylı
kontrol grubunda ortaya çıkmıştır. Ancak protein tüketimi açısından baktığımızda
mısır ve mısır için protein konsantresini seçmeli olarak alan muamele grubu, buğday
ve buğday için protein konsantresini seçmeli olarak alan muamele grubuna göre daha
yüksek protein alımı yapmış ancak; bu grubun yemden yaralanma oranlarının daha
düşük olduğu saptanmıştır. Öte yandan, hayvana tahıl kaynağı ve o tahıl kaynağını
hayvanın besin madde gereksinmesini karşılaması açısından tamamlayacak bir
protein kaynağı arasında serbest seçime dayalı bir yemleme uygulandığında,
standartlarda belirtilen yem karışımı ve besin madde içeriğinden daha farklı tercih
gösterdiği, standartlara göre beklenenden daha düşük canlı ağırlık sağladığı, hatta
yağlanma eğilimine girdiği görülmektedir. Etlik piliçlerde gözlenen bu sonuç, daha
önce yumurtacı tavuklarda elde edilen Kutlu ve Atlı, (1995)’in bulguları
desteklemektedir.
Denemede elde edilen bulgular istatistiki olarak önemli olmasa
da, rasyonda tahıl kaynağı olarak kullanılan buğday ile beslenen etlik piliçlerin sıcak
karkas, soğuk karkas ağırlıkları, abdominal yağ miktarları mısır ile beslenen
muamele gruplarına göre performans değerleri daha yüksek olmuştur. Denemede
45
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Burcu BÖLÜKBAŞI
elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, buğday alımındaki artışa paralel olarak
fazla enerji alımı oluştuğu ve bunun da karkasta yağ depolanmasını teşvik ettiği
gözlenmiştir. Yine bu bulgular ışığında toplam sindirim sisteminin ağırlık ve uzunluk
olarak da mısır alan gruplarda düşük olması mısır alan muamele gruplarının yemden
yararlanmalarının ve yem tüketimlerinin buğday alan gruplara nazaran daha kötü
olmasından kaynaklanmakta ve buğdaya enzim takviyesinin buğdayın enerji içeriğini
arttırması (Demir, 2001), mısırın enerji değerinin bunun gerisinde kalmasından,
kullanılan enzimin yemin enerji ve protein sindirilebilirliğini artırıcı etkisi den
kaynaklanabileceği muhtemeldir.
Denemede elde edilen bulgular dikkate alındığında, etlik piliçlerin kendileri
için uygun yem kaynakları arasında başarılı bir seçim yapabildikleri; ancak
kendilerinden beklenen performans değerlerine ulaşmada tek yem ile beslenen
gruplara oranla geride kaldıklarını, yani kendilerini zorlamadıkları aksine yağ
depolama yönünde bir eğilim sergiledikleri saptanmıştır. Yine denemede elde edilen
bulgular, rasyonda tahıl kaynağı olarak buğday (enzim destekli) kullanımının mısıra
oranla daha yüksek performans eldesi sağladığını da ortaya koymuştur. Bu sonuç,
etlik piliçlerde mısır gibi nişasta sindirilebilirliği güç ve uzun zaman alan tahıl
kaynağı yerine NSP hedefli enzim katkısı ile beraber nişasta sindirilebilirliği kolay
ve çabuk olan buğday kullanımının daha yüksek performans değerlere ulaşmada
katkı sağlayacağı, etlik piliçlerin her iki tahıl kaynağı arasında daha çok mısırı tercih
ettikleri görülse de hayvan besleme açısından bu iki kaynağında rasyonda birlikte
kullanımının uygun olacağı söylenebilir. Ancak enzim kullanımına atfedilen
iyileşmelerin kontrol edilmesi, mısır için de özel enzim ile tercihin değişip
değişmeyeceğinin belirlenmesinde fayda olacaktır.
46
6. KAYNAKLAR
AKSOY, T., POLAT, C., AKYÜREK, H., ŞENKÖYLÜ, N. (1995). Effect of
enzyme addition to wheat and barley based diet on performance of young
broilers. 10th European Symposium on Poultry Nutrition Proceedings 15-19
Oct. 1995, Antalya-Turkey. p.361-363.
BARRIE-GUILLOT, B., METAYER, J.P., BOUVAREL, L. CASTAING, J., Picard,
M. And Zwick J.L. (1997). WPSA Proceedings. (August 24-28, 1997 Faaborg,
Denmark):237-239.
BEST, P. (1993). Broilers Get The Option of Whole Wheat, Feed International, April
pp:24-28
BJÖRCK, I., LILJEBERG, H. and ÖSTMAN, E. (2000). Low glycaemic-ındex
foods. British Journal of Nutrition 83, Suppl. 1, s149-s155.
BLAIR, R., PAULSON, S. (1997). Wheat as a replacement for corn in poultry diets.
The University of British Columbia Faculty of Agricultural Science
Department of Animal Sci. 2357 Main Mall. 1997.
CHOCT, M., HUGHES, R.J., BEDFORD, M.R. (1999). Effect of xylanase on
ınvidual bird variation, starch digestion throughout the intestine, and ıleal and
caecal volatile fatty acid production in chickens fed wheat. British Poultry
Science Volume 40, 1999, Page: 419-422.
CLASSEN, H.L. (1996). Cereal grain starch and exogenus enzymes in poultry diets.
Animal Feed Science and Technology, 62: 21-27.
COOPER, S.D.B., KYRIAZAKIS, I., OLDHAM, J.D. (1994). The effect of late
pregnancy on the diet selections made by ewes. Livestock Production Science
40, 263-275.
COWAN, W.D., KORSBAK, A., HASTRUP, T., RASMUSSEN, P.B. (1996).
Influence of added microbial enzymes on energy and protein availability of
selected feed ıngredients. Animal Feed Science and Technology. 1996. 60:
311-319.
CUMMING, R.B. (1987). Proceedings of the 4th AAAP Animal Science Congress.
(Hamilton, New Zealand):216.
47
DEMİR, E., ŞEKEROĞLU, A., KAYAALP, T. (2000). Broiler rasyonlarında bütün
ve öğütülmüş buğday. Tuyem 5. Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi.
Türkiye Yem Sanayiciler Birliği. 1-2 Mayıs 2000.
DEMİR, E. (2001). Enzim eklenmiş, düşük enerji ve protein içeren mısır yada
buğday esaslı yemlerin etlik civciv performansına etkileri. Türk J Vet Anim.
Sci. 25 (2001) 227-232.
ENTING, H., POS, J., VELDMAN, A. (2005). Starch digestion rate affects broiler
performance. Australian Poultry Science Symposium, held in Sidney, Australia
(7-9 February 2005).
FEDELE, V., CLAPS, S., RUBINO, R., CALANDRELLI, M., PILLA, A.M. (2002).
Effect of free-choice and traditional feeding system on goat feeding behaviour
and ıntake. Livestock Production Science 74, 2002, 19-31.
FORBES, J. and ROGERS, J.P. (1994). Food Selection. Nutrition Abstract and
Reviews ( Series A), Vol. 64 No: 12.
FORBES, J.M. and COVASA, M. (1995). Application of diet selection by poultry
with particular reference to whole cereals. World’s Poultry Science Journal,
Vol. 51: 149-165. July, 1995.
GABRIEL, I., MALLET, S., LECONTE, M. (2003). Differences in digestive tract
characteristics of broiler chickens fed on complete diet or on whole wheat
added to pelleted protein concentrate. British Poultry Science Volume 44,
Number 2/ May, 2003, Page:283-290.
GÖRGÜLÜ, M., KUTLU, H.R., DEMİR, E., ÖZTÜRKCAN, O., FORBES, J.M.
(1996). Nutritional consequences among ıngredients of free-choice feeding
awassi lambs. Small Ruminant Research. 20, 23-29.
GÖRGÜLÜ, M., GÜNEY, O., TORUN, O., ÖZUYANIK, O. and KUTLU, H.R.
(2003). An alternative feeding system for dairy goats: effects of free-choice
feeding on milk yield and milk composition of lactating suckling damascus
goats. Journal of Animal and Feed Sciences, 12, 2003, 33-44.
HETLAND, H., SUIHUS, B., OLAISEN, V. (2002). Effect of feeding whole cereals
on performance, starch digestibilty and duedenal particle size distribution in
48
broiler chickens. British Poultry Science Volume 43, Number 3/ July, 2002,
Page:416-423.
HETLAND, H., CHOCT, M., SUIHUS, B. (2004). Role of ınsoluble non-starch
polysaccharides in poultry nutrition. British Poultry Science Volume 60,
Number 4/ December, 2004, Page:415-422.
HUNTINGON, G.B. (1997). Starch utilization by ruminants: From Basic to The
Bunk. J. Animal Science 75:857-867.
KARAKOZAK, E. (2000). Etlik piliçlerde tüm dane yemlemeye dayalı besleme
yöntemleri üzerine bir araştırma. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi Zootekni Anabilim Dalı. ADANA-2000.
KUTLU, H.R. and FORBES, J.M. (1993). Self-selection of ascorbic acid in coloured
foods by heat-stressed broiler chicks. Physiology & Behavior, Vol. 53, pp. 103110.
KUTLU, H.R. (1993). Alleviation of heat stres by dietary methods in broiler
chicks. Doktora Tezi Leeds Univ, U.K. 1993.
KUTLU, H.R., ATLI, A. (1997). Yüksek sıcaklık altında yetiştirilen yumurtacı
tavuklarda yem seçimine dayalı beslemenin etkileri. Çukurova Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi Zootekni Anabilim Dalı. ADANA1997.
KUTLU, H.R., GÖRGÜLÜ, M., ve BAYKAL, L. (2004). Genel hayvan besleme
ders notu. Çukurova üniversitesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme
Anabilim Dalı Adana-2004.
KYRIAZAKIS, I. and OLDHAM, J.D. (1993). Diet selection in sheep: the ability of
growing lambs to selections a diet that meets their crude protein (nitrogen x
6.25 ) requirements. British Journal of Nutrition 69, 617-629.
KYRIAZAKIS, I. and OLDHAM, J.D. (1997). Food intake and diet selection ın
sheep: the effect of manipulating the rates of carbonhydrates and protein of the
foods offered as a choice . British Journal of Nutrition 77: 243-254.
LANGHOUT, D.J., SCHUTTE, J.B., VAN LEEUWEN, P., TAMMINGA, S.
(1999). Effect of dieatry high- and low- methylated citrus pectin on the activity
of ıleal microflora and morphology of the small ıntestinal wall of broiler
49
chicks. British Poultry Science Volume 40, Number 3/ July, 1999, Page:340347.
LARBIER, M. and LECLERCQ, B. (1992). Nutrition and feeding of poultry,
Institut National de la Recherche Agronomique, INRA, pp:16.
LAZARO, R., GARCIA, M., ARANIBAR, M.J., MATEOS, G.G. (2003). Effect of
enzyme addition to wheat-, barley – and rye – based
diets on nutrient
digestibility and performance of laying hens. British Poultry Science Volume
44, Number 2/ May, 2003, Page:256-265.
LONGO, F.A., MENTEN, J.F.M., SORBARA, J.O.B., PETROSO, A.A.,
FIGUEIREDO, A.N. (2003). Metabolizable energy of carbonhydrates for
newly hatched broiler chicks. Poultry Science 92
nd
Annual Meeting
Abstracts. July 6-9, 2003. Monona Terrace, Madison, Wl.
LONGO, F.A., MENTEN, J.F.M., PETROSO, A.A., RACANICCI, A.C.,
SORBARA, J.O.B., GAITTO, J.B. (2004). The manipulation of the diet of
newly hatched chicks and its effect on carcas characteristics of broilers. XXII
World’s Poultry Congress. Book of Abstracts Page. 651. June. 8-13, 2004.
İstanbul, Turkey.
MASTICA, M. and CUMMING, R.B. (1981). Choice feeding of broiler chickens at
high temperatures In: Recent Advances In Animal Nutrition in Australia, pp:
228-237. Proceeding of a Symposium at the of New England.
OATES, C.G. (1997). Towards an understanding of starch granüle structure and
hydrolysis. Trends in Food Science Technology 8: 375- 382.
OKUYAN, R.M. (2003). Broylerlerin performansı üzerine seçmeli yemlemenin
etkisi. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri, Ankara-2003.
OLDHAM, J.D., KYRIAZAKIS, I., TOLKAMP, B.J. AND EMMANS, G.C. (2001).
http://www.sac.ac.uk/into/external/about/publicions/resrept/animalrep/diet.htm.
OUHIDA, I., PEREZ, J.F., GASA, J., PUCHAL, F. (2000). Enzymes (AY-glucanase
and arabinoxylanase) and /or sepiolite supplementation ande the nutritive value
of maize-barley- wheat based diets for broiler chickens. British Poultry Science
Volume 41, Number 5/ December, 2000, Page:617-624.
50
PHILIPPEAU, C., MARTIN, C AND MICHALET-DOREAU, B. (1999). Influence
of grain source on ruminal characteristic and rate, site and extent of digestion in
beef steers. Journal Animal Science 77:1587-1596.
PRESTON, C.M., MCCRACKEN, K.J., BEDFORD, M.R. (2001). Effect of wheat
content, fat source and enzyme supplementation on diet metabolisability and
broiler perfonmance. British Poultry Science Volume 42, Number 5/ Dec,
2001, Page:625-632.
POLAT, C., ŞENKÖYLÜ, N., AKYÜREK, H., SAMLI, H.E., UĞUR, G.,
AKYÜZLÜ, Y. (1997). Effects of whole grain feeding on broiler performance
carcass yield and economical efficiency. World’s Poultry Science Association
Proceedings, August 24-28, 1997 Faaborg, Denmark, pp: 252-254.
POS, J., ENTING, H., WEURDING, E. And VELDMAN, B. (2004). Influence of
starch digestion rate on protein utilisation in broiler chickens. Schothorst Feed
Research B.V., P.O. Box 533, 8200 AM Lelystad, The Netherlans. Agrifirm,
P.O. Box 1033, 7940 KA Meppel, The Netharlans.
ROBINSON, PH. AND KENNELLY, J.J. (1989). Influence of ammoniation of
high-moisture barley on digestibility, kinetics of rumen ıngesta turnover, and
milk production in dairy cows. Canada Journal Animal Science 69:195-203.
ROGEL, A.M., ANNISON, E.F., BRYDEN, W.L., BALNAVE, D. (1987). The
digestion of wheat starch in broiler chickens. Australian Journal of Agricultural
Research, 1987,38 639-649.
SAS, (1996). Applied Statistics and The SAS Programming Language. Third
Edition.
SCHMIDELY, P., LLORET-PUJOL, M., BAS, P., ROUZEAU, A. AND
SAUVANT, D. (1999). Influence of feed ıntake and source of dietary
carbonhydrate on milk yield and composition, nitogen balance, and plasma
constituens of lactating goats. J. Dairy. Science 82:747-755.
SHARIATMADARI, F. and FORBES, J.M. (1993). Growth and food ıntake
responses to diet of different protein contents and a choice between diet
containing to concentrations of protein in broiler and layer strains of chicken.
British Poultry Science, 34: 959-970.
51
SULISYANTO, B., AKIBA, Y., SATO, K. (1999). Energy utilisation of
carbohydrate, fat and protein sources in newly hatched broiler chicks. British
Poultry Science Volume 40,1 Number 5/ December, 1999, Page:653-659.
ŞAHİN, A. (2003). Cereals in choice feeding of finishing broiler chickens. J. Appl.
Anim. Res. 24 (2003): 213-217.
ŞENKÖYLÜ, N., POLAT, C., AKYÜREK, H., SAMLI, H.E., UĞUR, G.,
AKYÜZLÜ, Y. (1997). Effects whole grain feeding on broiler performance
carcass yield and economical efficiency. World’s Poultry Science Association
Proceedings, August 24-28, 1997 Faaborg, Denmark, pp:252-254.
TRUDEAU, V., PHARZAYN, E., BELTRANENA, E and AHERNE, F.X. (1989).
Preference among different grains expressed by joung holstein calves. Canada
Journal Animal. Science. 69: 1099-1103.
ÜNSAL, İ. and KUTLU, H.R. (2004). Effect of early feeding on performance of
broiler chicks: 1. Carbohydrate Source. XXII. World’s Poultry Congress.
Abstract’s Book, pp: 577, 8-13 June, 2004. İstanbul-Turkey.
YURTSEVEN, S. and GÖRGÜLÜ, M. (2004). Effects of grain sources and feeding
methods, free-choice vs total mixed ration, on milk yield and composition of
german fawn x hair crossbred goats in mid lactation. Journal of Animal and
Feed Science , 13, 2004, 417-428.
WEURDING, R.E., VELDMAN, A., VEEN, W.AG., VAN DER AAR, P.J.,
VERSTEGEN, M.W.A. (2001). Starch digestion rate in the small ıntestine of
broiler chickens differs among feedstuffs. Journal of Nutrition. 2001; 131:
2329-2335.
WEURDING, R.E., ENTING, H.E., and VERSTEGEN, M.W.A. (2003). The effect
of site of starch digestion on performance of broiler chickens. Animal Feed
Science and Technology 110: 175-184.
WU, Y.B., RAVINDRAN, V., HENDRIKS, W.H. (2004). Influence of exogenous
enzyme supplementation on energy utilisation and nutrient digestibility of
cereals for broilers. Journal of the Science of Food and Agriculture. 2004. 84:
1817-1822.
52
ÖZGEÇMİŞ
1978 yılında Hatay’ın İskenderun ilçesinde doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise
eğitimini İskenderun Demir Çelik’ de tamamladı. 1995 yılında Çukurova
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’ nde lisans öğrenimime başladı ve
2000 yılında mezun oldu. 2002 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı’ ında yüksek lisans
eğitimine başladı.
53