KARADENİZ`DE KALKAN BALIĞI (Psetta maxima
Transcription
KARADENİZ`DE KALKAN BALIĞI (Psetta maxima
T.C. TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KARADENİZ’DE KALKAN BALIĞI (Psetta maxima) YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI (TAGEM/HAYSÜD/2000/12/01/011) PROJE SONUÇ RAPORU Nilgün AKSUNGUR (Proje Lideri) Muharrem AKSUNGUR Dr. Bilal AKBULUT Dr. Temel ŞAHİN Cennet ÜSTÜNDAĞ Yılmaz ÇİFTÇİ İlyas KUTLU Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü TRABZON – 2003 II I.. ÖNSÖZ Karadeniz’de deniz kafeslerinde balık üretimi önem kazanan bir sektördür. Bu sektörün ülke ekonomisine katkısı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Başlangıçta çok sayıda girişimci Karadeniz’de kafeslerde gökkuşağı alabalığı üretimine başlamış, ancak yaz başlangıcında su sıcaklığının 20ºC’yi geçmesi önemli sorunlar yaratmıştır. Sonuçta çoğu girişimci faaliyetlerini durdurmuş, diğerleri ise alternatif yaklaşım ve türler aramaya başlamıştır. Son dönemde, bu amaçla Enstitümüzün de öncülüğü ile levrek ve çipura gibi türlerin ağ kafeslerde yetiştiriciliği başlatılmıştır. Özellikle yıl boyunca üretimi yapılabilecek ilk alternatif tür olarak levrek balığının ekonomik ölçekte üretimine başlanmıştır. Fakat yetiştiricilerin yeni türlere ilişkin talebi sürmektedir Ülkemizde kalkan balığı yetiştiricilik çalışmaları 1997 yılında başlatılmış olup, “Karadeniz’de Kültür Balıkçılığının Geliştirilmesi Projesi” adı altında Japon (JICA) ve Türk (TÜGEM) hükümetleri arasındaki teknik işbirliği ile Enstitümüz bünyesinde devam etmektedir. Bu proje ile yassı balık yavru üretim ve yetiştirme tekniklerinin araştırılması ile Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında yetiştiriciliğin yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Karadeniz’deki kalkan stoklarının geliştirilmesi de amaçlanmaktadır. Yürütmüş olduğumuz bu proje çalışması Türk ve Japon tarafının 1998 yılında yaptıkları bir toplantı sonucunda kuluçka orijinli balıkların yetiştiricilik koşullarında pazar boyuna kadar olan dönemde büyütülmesine ilişkin olarak planlanmıştır. Böylelikle kalkan balığı yetiştiriciliği özel sektöre yaygınlaştırılmadan önce, büyüme performansı, yem değerlendirme ve bölgemize uygun yetiştiricilik teknikleri gibi ihtiyaç duyulan konularda gerekli parametrelerin elde edilmesi amaçlanmıştır. Yürütmüş olduğu çalışmalardan dolayı proje lideri Nilgün AKSUNGUR’a, Proje ön teklifi ve kesin teklifi aşamasında proje lideri olan ancak askerlik hizmeti nedeni ile proje başlamadan ayrılan Dr.Bilal AKBULUT’a, proje çalışmalarında araştırmacı olarak görev yapan; mühendisler Muharrem AKSUNGUR, Cennet ÜSTÜNDAĞ ve Yılmaz ÇİFTÇİ’ye; kalkan balığının yaşam ortamını oluşturan denizde, aylık periyotlar halinde fiziksel ve kimyasal analizler yapan kimyager İlyas KUTLU’ya, laborant Bayram ZENGİN’e; proje çalışmalarına katkıda bulunan biyolog Şirin FİRİDİN ve mühendis Hülya ESENBUĞA’ya ve projenin çeşitli aşamalarında yardımları olan enstitü personeline teşekkür ederim. Hazırlanan bu sonuç raporunda yer alan bulguların, soyu tükenme noktasına gelmiş olan kalkan balığının yeniden kültüre alınması neticesinde ülkemiz su ürünleri üretimi ve yetiştiricilik faaliyetlerine katkısı olacaktır. Proje bulgularının değerlendirilmesi sonucunda kalkan balığı hakkında bilinmeyen soruların bir çoğuna cevap verildiği düşüncesindeyim. Bu konuda yapılacak yeni çalışmalara ışık tutması dileğiyle. Dr.Temel ŞAHİN Enstitü Müdürü II.. İÇİNDEKİLER I.. ÖNSÖZ.................................................................................................................... I.. İÇİNDEKİLER .......................................................................................................... III.. KISALTMA TANIMLARI......................................................................................... IV.. TABLO VE ŞEKİLLER LİSTESİ ............................................................................ V.. ÖZ .......................................................................................................................... VI.. ABSTRAKT ........................................................................................................... 1.. GİRİŞ...................................................................................................................... 1.1.. Araştırmanın Amacı ve Önemi ........................................................................ 1.2.. Araştırma Hedefleri ......................................................................................... 1.3.. Kalkan Balığının Genel Özellikleri ................................................................... 1.3.1.. Sistematikteki Yeri ..................................................................................... 1.3.2.. Morfolojik ve Anatomik Özellikleri .............................................................. 1.3.3.. Dağılım ve Biyolojik Özellikleri................................................................... 1.3.4.. Üreme Özellikleri ....................................................................................... 2. LİTERATÜR ÖZETİ ................................................................................................. 2.1.. Genel Yetiştiricilik Metotları.............................................................................. 2.1.1.. Yavru Üretimi ............................................................................................ 2.1.2.. Ön Büyütme (On-growing) Dönemi........................................................... 2.1.3.. Büyütme (Grow-out) Dönemi .................................................................... 2.2.. Hasat ve Pazarlama ........................................................................................ 3.. MATERYAL VE METOT ......................................................................................... 3.1.. Balık Materyali................................................................................................. 3.2.. Yem Materyali ................................................................................................. 3.3.. Kafes ve Tank Materyali .................................................................................. 3.4.. Araştırma Planı................................................................................................ 3.5.. Çevresel Parametrelerin Belirlenmesi ............................................................. 3.6.. Biyometrik Ölçümlerin Yapılması..................................................................... 3.7.. Yemleme Tekniği ve Yem Değerlendirmenin Belirlenmesi .............................. 3.8.. Büyümenin Belirlenmesi .................................................................................. 3.9.. Yaşama Oranının Belirlenmesi........................................................................ 3.10.. Verilerin Değerlendirilmesi............................................................................. 4.. BULGULAR ve TARTIŞMA .................................................................................... 4.1.. Proje Çalışmalarında Elde Edilen Bulgular ..................................................... 4.1.1.. Ön Çalışmalar............................................................................................ 4.1.2.. Kafes Modeli Geliştirilmesi......................................................................... 4.1.3.. Çevresel Parametrelerin Takibi.................................................................. 4.1.4.. Kafeslerde Stok Yoğunluğu Denemesi ...................................................... 4.1.5.. Kafes Denemesi ........................................................................................ 4.1.6.. Tank Denemesi.......................................................................................... I II III IV V VI 1 1 3 3 3 3 4 6 7 8 8 9 9 11 13 13 13 13 13 15 16 16 16 17 17 18 18 18 20 21 22 24 28 III 4.1.7.. Tuzluluk Denemesi .................................................................................... 4.1.8.. Özel Sektöre Verilen Balıkların İzlenmesi.................................................. 4.2.. Tartışma .......................................................................................................... 4.2.1.. Kalkan Balığının Büyüme Özellikleri .......................................................... 4.2.1.1.. Çevresel Faktörler ................................................................................ -Sıcaklık .......................................................................................................... -Tuzluluk ......................................................................................................... -Işık ................................................................................................................. -Oksijen........................................................................................................... -Amonyak........................................................................................................ 4.2.1.2.. Beslenme Faktörleri.............................................................................. -Dengeli Beslenme Diyetleri............................................................................ -Pelet Yemler .................................................................................................. -Optimal Beslenme Yöntemleri ....................................................................... -Yüksek Enerjili Diyet Kullanımı ...................................................................... 4.2.1.3.. Biyotik Faktörler .................................................................................... -Genetik Faktörler ........................................................................................... -Büyümede Genetik Seleksiyon ...................................................................... -Cinsiyet Farklılığının Büyüme Üzerindeki Etkisinin Genetik İzahı .................. 31 4.3.. Sonuçlar ve Tavsiyeler..................................................................................... 5.. ÖZET ...................................................................................................................... 6.. LİTERATÜR LİSTESİ............................................................................................. 7.. LİFLET ÖRNEĞİ.................................................................................................... 8.. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ ........................................................................... 9.. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU ........................................................................... 43 31 33 35 35 35 36 36 37 37 38 38 39 40 40 41 41 41 41 44 46 50 53 56 III.. KISALTMA TANIMLARI Yem değerlendirme oranı (FCR) : Bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarının sayısal ifadesidir. Spesifik büyüme oranı (SBO) : Belirli bir yaştaki balığın son ağırlığının veya son boyunun ilk ağırlığa veya boyuna oranının doğal logaritmasıdır. Mutlak boy artışı (MBA) : Belirli bir zaman diliminde (ay, yıl) balıktaki boy değişiminin mutlak ifadesidir. Mutlak ağırlık artışı (MAA) : Belirli periyotlarda (ay, yıl, vb) tartılan balıklarda iki tartı arasındaki ağırlık farkının mutlak ifadesidir. Oransal boy artışı (OBA) : Balığın herhangi periyotta gösterdiği boy değişiminin oransal (%) ifadesidir. Oransal ağırlık artışı (OAA) : Balığın herhangi periyotta gösterdiği ağırlık değişiminin oransal (%) ifadesidir. Kondisyon faktörü (K) : Balıklarda beslenmenin göstergesi olan ve ağırlığın boy ile ilişkisini belirten faktör. Yaşama oranı (YO) : Belirli bir dönemde ölen balık sayısının toplam balık sayısına oranı. V IV.. TABLO ve ŞEKİL LİSTELERİ Tablolar Listesi Tablo - 1. Karadeniz’de en çok avlanan ticari balıklar ve bunlara ilişkin perakende pazar satış fiyatları (DİE, 2001)......................................................................................................... Tablo - 2. Dünyada kalkan balığı kültür üretimi (metrik ton)........................................................... Tablo - 3 Araştırmada kullanılan yemin bileşimi .............................................................................. Tablo - 4 Proje ön çalışmalarında su sıcaklığının aylık değişimi ...................................................... Tablo - 5 Proje ön çalışmalarında boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri .................... Tablo - 6 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerin aylık değişimi…………............................................................................................................ Tablo -7 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri.......................... Tablo –8 Stok yoğunluğu denemesinde boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri....................... Tablo - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi Tablo - 10 Kafes denemesinde(4x4x1.5 m), boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri.... Tablo - 11 Kafes denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi ................. Tablo - 12 Tank denemesinde aylık boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değişimleri......................... Tablo - 13 Tank denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi ................... Tablo - 14 Tuzluluk denemesinde karışım sudaki bazı fiziksel ve kimyasal parametreler................ Tablo - 15 Özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarına ait boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri............................................................................................................... Tablo - 16 Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem içerikleri ......................................................... 1 2 13 18 19 21 22 22 23 25 26 28 29 32 32 39 Şekiller Listesi Şekil 1. Kalkan balığı (Karadeniz kalkanı), Psetta maxima............................................................ Şekil 2. Kalkanın Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri (Ivanov ve Beverton, 1985’den) ......................................................................................................................... Şekil 3- İlk 3 yıllık dönemde kalkan balıklarında mevcut ve potansiyel büyüme........................... Şekil 4 – Proje uygulama alanları.................................................................................................... Şekil –5 Proje deneme planları ve çalışmalarının şematize edilmesi .............................................. Şekil – 6 Proje ön çalışmalarında kullanılan dip kafesin görünümü ............................................... Şekil - 7 Proje ön denemelerinde boy ve ağırlık artışları. ............................................................... Şekil - 8 Araştırma süresince denenen kafes modelleri................................................................... Şekil - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde aylık boy ve ağırlık artışı............................... Şekil - 10 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesindeki balıkların yaşama oranları ......................... Şekil - 11 Kafes denemesinde sıcaklığa göre boy-ağırlık değişimi................................................ Şekil - 12 Kafes denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı ............................................................. Şekil - 13 Kafes denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı............................................................. Şekil - 14 Kafes denemesinde spesifik büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı ....................... Şekil – 15 Kafes denemesinde aylık yaşama oranının su sıcaklığına göre değişimi....................... Şekil – 16 Tank denemesinde boy ve ağırlık artışı.......................................................................... Şekil - 17 Tank denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı .............................................................. Şekil - 18 Tank denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı.............................................................. Şekil - 19 Tank denemesinde spesifik büyüme ve yem değerlendirme oranları ............................. Şekil - 20 Tank denemesinde aylık ortalama yaşama oranı ve total yaşama oranı değişimleri ...... Şekil – 21 Denemeler sırasında ağırlık artışına uygulanan projeksiyon.......................................... Şekil – 22 Kalkan balıklarında cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisi................................... 4 5 11 14 15 18 19 20 23 24 25 26 27 27 27 29 30 30 31 31 36 42 VI V.. ÖZ Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, bölge şartlarında (deniz suyu sıcaklığı 8-26°C; S‰16–18) en uygun bakım ve besleme tekniği ile yetiştiricilik imkanları belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşılması muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir. Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de bu dönem içerisinde gerçekleştirilmiştir. 2002 yılı süresince tanklardaki deneme sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, artan su sıcaklığına bağlı ölümler görülmesi nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Tanklarda yapılan büyüme denemesi Aralık 2002 tarihine kadar devam ettirilmiştir. Kafes denemesinde balıklar 18 ayda ortalama 33.6±0.31 cm boy ve 547.6±14.18 g ağırlığa; tanklarda ise 22 ay boyunca sürdürülen denemelerde balıklar ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Kafes denemelerinde yüzeydeki deniz suyu sıcaklığının kalkan balığının letal (28-30°C) sınırının üzerine çıkması sonucu; toplu balık ölümleri görülmesine rağmen, tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm görülmemiştir. Ayrıca kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir. Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kalkan balığı, Psetta maxima, Doğu Karadeniz Bölgesi, Kafes, Tank, Büyüme, Stok Yoğunluğu, Yaşama oranı. VII VI.. ABSTRAKT This study is extension of “The Fish Culture Development Project in The Black Sea” started in1997 and cooperated with JICA. In this study, the growth, survival and food conversion rates of the juvenile turbot reared in the hatchery of institute were examined using the sea cages and fibreglass tanks until marketable size (about 1 kg) in local conditions (temperature 8-26°C, salinity 16-18psu) and the most suitable rearing technique was researched. Thus, before rearing technique is transferred to private sector, problems that can be encountered during rearing period and probable solutions were obtained. The trials in the sea cages in September 2000 and in the fibreglass tanks in March 2001 were started and were observed more than 2 years (27 months). Moreover, in 2001, stocking density in the sea cages was researched and measurement data of fish that given private sector were collected. Although the trials in the tanks were followed until December 2002, the trials in the sea cages were finished in June 2002 because of deaths caused water temperature. The average total length and body weight of fish in the sea cage at the end of 18 months were 33.6±0.31cm and 547.6±14.18 g respectively, while the average total length and body weight of fish in the tanks at the end of 22 months were 37.1±0.24 cm and 836.5±17.33 g respectively. In the sea cage trials, increasing temperature of water surface exceeded the lethal level of turbot (28-30°C) and many fish died. But in the tanks trials, death was not observed in the same season, because for tanks, seawater provided from 27 m depth was used. When water temperature decreased under 10°C in winter, decrease in food intake of fish was observed. Also, the growth of turbot given fish farmers to encourage rearing of this fish was followed. The farmers are in Rize, Ordu, Çanakkale and Muğla (Milas). Key Words: Turbot, Psetta maxima, East Black Sea Region, sea cages, tank, growth, stocking density, survival rate. 1 1. GİRİŞ 1.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi Kalkan balığı, Karadeniz’deki dip balıkları içerisinde, mezgit ve barbunya ile birlikte en fazla avlanan, ekonomik bir türdür. Eti son derece lezzetli ve pazar değeri yüksek olan kalkan balığının avcılık yolu ile üretimi diğer deniz balıklarına göre çok düşüktür. Karadeniz’de en çok avlanan; hamsi, istavrit, palamut, kefal, mezgit ve barbunya gibi ticari türlerinde yer aldığı toplam av miktarı içerisindeki oranı %0.61 olarak tespit edilmiştir (DİE, 2001). Buna karşın iç piyasadaki pazar değeri, diğer ticari türlere göre oldukça yüksektir. 1996 yılı verilerine göre, kalkan balığının ortalama perakende satış fiyatı 7 ila 8 ABD $ arasında değişim göstermiştir (Tablo 1) (DİE, 2001). Tablo 1. Karadeniz’de en çok avlanan ticari balıklar ve bunlara ilişkin perakende pazar satış fiyatları (DİE, 2001) Türler Hamsi Kefal Mezgit Palamut Kefal Tirsi Barbunya Kalkan Üretim (%) Ortalama Pazar fiyatı (kg/ABD $) 63.39 6.11 5.03 4.11 4.08 2.72 1.08 0.61 0.71 3.08 1.31 2.84 1.47 3.55 4.64 7.57 Kalkan birim fiyatına karşılık gelen balık miktar (kg) 10.66 2.46 5.78 2.67 5.15 2.13 1.63 1 Ülkemiz sularındaki en önemli av sahasını Karadeniz oluşturmaktadır. Türkiye denizlerindeki toplam kalkan üretiminin %97.4’ü Karadeniz’den, üretimin geri kalan kısmı ise Marmara (%2.4) ve Ege (%0.2)’den sağlamaktadır (DİE, 2001). Son yıllarda artan iç talebe karşın üretimin yeterli düzeyde olmayışı, ekonomik önemini daha da arttırmıştır. Özellikle kalkan balığı ihracatında sorunsuz ve iyi fiyat bulan bir pazar olması talebin karşılanamamasına neden olmaktadır. DİE verilerine göre, 2000 yılında 1740 kg taze/soğutulmuş ve dondurulmuş kalkan eti ihraç edilmiştir (DİE, 2001). Ülkemizde satılan kalkan balığının büyük bir bölümü Kerç boğazı ve Tuna deltası açıklarındaki geleneksel av sahalarından sağlanmaktaydı. Aynı dönemde kıyılarımızda, genellikle sadece bahar aylarında kalkan balığı avlanmaktaydı. 1982 yılında Karadeniz’e sınırı olan ülkeler arasında imzalanan “Karadeniz Ekonomik Saha Antlaşması”, gereği her ülke balıkçılık alanını 200 deniz miline kadar, Karadeniz’in açık sularını kapsayacak şekilde büyütmüş ve geleneksel kalkan balığı av sahalarımız Rusya, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’ın tasarrufu altına girmiştir (Acara, 1985). Sonraki dönemlerde kalkan avcılığının kıyılarımıza sıkışması ve artan av gücünün de baskısı ile üretim giderek düşmüş ve son 25 yılda, Türkiye’nin Karadeniz’deki av miktarı 399 ton ile 5250 ton arasında değişerek, inişliçıkışlı bir seyir izlemiştir (Prodanov vd, 1997; DİE, 2001). Kalkan balığı, ticari öneminden ve kültür ortamında yeterli büyüme performansı göstermesinden dolayı, yetiştiriciliği yapılan deniz balıkları grubu içerisinde yer almıştır. Büyüme ve yem dönüşüm oranının yüksek olması, yapay ortama kolay adaptasyon sağlaması ve hastalıklara dayanıklı olması yetiştiriciliğine duyulan ilgiyi arttırmıştır. Batı Avrupa ülkeleri (Atlantik kalkanı; Scophtalmus maximus) ve Ukrayna tarafından (Karadeniz kalkanı; Azak kalkanı) son 20 yıldır kültür çalışmaları başarılı bir şekilde uygulanmaktadır (Zengin, 2000; Maslova, 2002 ). 2 Atlantik kalkanı için kontrollü döl alımı ve büyütme tekniği İskoçya’da geliştirilmiş, ancak, deniz suyu sıcaklığının düşük olması nedeniyle pazar büyüklüğüne ulaşması oldukça uzun zaman almıştır (minimum 2-3 yıl). Bu nedenle, üretim teknolojisi su sıcaklığının daha uygun olduğu Fransa, İspanya ve Şili’ye transfer edilmiştir. İspanya’da deniz platformlarında, ahşap tabanlı kafeslerde yetiştirilmektedir. Karadeniz kalkanının ise Ukrayna ve Rusya tarafından üretim tekniği geliştirilerek pazar büyüklüğüne kadar ulaştırılmıştır. Ancak Sovyetler Birliğinin dağılması ile çalışmalar sekteye uğramış ve kuzey’de geliştirilmiş olan teknoloji Türkiye’ye transfer edilememiştir (Çelikkale vd. 1999). Avrupa’da kalkan balığı çiftlikleri halen öncelikli endüstriler arasındadır ve üretim sürekli olarak artmaktadır. 1987’de 270 ton, 10 yıl sonra 3327 ton olan üretim miktarı 2000 yılında 5390 tona ulaşmıştır. Bu üretimin %70’i İspanya, %18’i Fransa ve %9 ‘u Portekiz çiftlikleri tarafından gerçekleştirilmiştir. İngiltere, İrlanda ve Norveç diğer üretim yapan ülkelerdir. Avrupa’da üretimde olduğu gibi pazarlama konusunda da liderliği İspanya yapmaktadır. Avrupa dışında 1992 yılında Avrupa’dan getirilen juvenillerle 17 tonluk üretim gerçekleştirilen Şili bu konuda özellikle İngiltere’den aldığı teknik destek sayesinde üretimini artırmıştır (Tablo 2). Şili kültür ortamında üretilen juveniller ile 1997 yılında 210 tona, 1999 yılında 450 tona çıkan üretiminin çoğunu Asya ve Amerika’ya ihraç etmiştir (Person-Le Ruyet, 2002). Tablo 2. Dünyada kalkan balığı kültür üretimi (metrik ton). İspanya Fransa 1995 800 800 1996 1.500 850 1997 2.225 950 1998 2.250 900 1999 2.083 1.000 2000 3.683 1.000 Portekiz 82 İngiltereİrlanda NorveçDanimarka Şili 0 55 20 5 110 180 5 145 250 <100 <100 210 378 <100 100 300 510 <100 200 450 150 Kaynak : Ofimer ve ICES, Şili için kabul edilen (Alvial ve Manriquez, 1999). Türkiye’de kültür veya kuluçkahane şartlarında kalkan yavrusu elde edilemediğinden “kültür” kalkan henüz piyasaya sürülememiştir. Piyasada satışa sunulan kalkan ise, Türkiye’nin Karadeniz kıyısal sularından, esas olarak galsama ağları ile balığın üreme sezonu olan nisan – mayıs aylarında yakalanan doğal kalkandır. Balığın sergilediği göç rejiminden dolayı üreme sezonu dışında yeterli miktarda avlanması mümkün olmamaktadır (Zengin, 2000; Çiftçi vd., 2002). Ülkemizde kalkan balığı yetiştiricilik çalışmaları 1997 yılında başlatılmış olup, “Karadeniz’de Kültür Balıkçılığının Geliştirilmesi Projesi” adı altında Japon (JICA) ve Türk (TÜGEM) hükümetleri arasındaki teknik işbirliği ile Trabzon Merkez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nde devam etmektedir. Bu proje ile yassı balık yavru üretim ve yetiştirme tekniklerinin araştırılması ile Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında yetiştiriciliğin yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Karadeniz’deki kalkan stoklarının geliştirilmesi de amaçlanmaktadır (Hara, 2002). Kalkan, Türkiye’de yakın gelecekte büyük firmaları sektöre çekebilecek ekonomik değeri yüksek bir türdür. Karadeniz’de kalkanın 4 ayda 4 g ağırlıktan 50 g’a ve 36 ay sonunda pazar boyu olan 1.5 kg’a ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Ancak, Karadeniz’de, Atlantik kalkanında karşılaşılan sorunlara ilave olarak, alabalık ve salmon yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksek yaz sıcaklıkları söz konusudur (Çelikkale vd. 1999). 3 Yürütmüş olduğumuz bu proje çalışması; Türk ve Japon taraflarının 1998 yılında yaptıkları bir toplantı sonucunda, kuluçka orijinli balıkların yetiştiricilik koşullarında pazar boyuna kadar büyütülmesine ilişkin olarak planlanmıştır. Böylelikle kalkan balığı yetiştiriciliği özel sektöre yaygınlaştırılmadan önce, büyüme performansı, yem değerlendirme gibi ihtiyaç duyulan konularda gerekli parametrelerin elde edilmesi amaçlanmıştır. 1.2. Araştırma Hedefleri - Kalkan balığının pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyütülmesi. - En uygun yetiştiricilik tekniğinin (kafes, tank, derinden su alma, dip kafes uygulamaları, kafes modeli vb) belirlenmesi. - Yetiştiricilik koşullarında karşılaşılacak muhtemel problemlerin (deniz suyu sıcaklığına tolerans, hastalık vb) çözümü. - Büyütme parametrelerin (büyüme oranları, stok yoğunluğu, yem değerlendirme) belirlenmesi. 1.3. Kalkan Balığının Genel Özellikleri. 1.3.1. Sistematikteki Yeri Kalkan balığının sistematikteki yerine ilişkin Akşiray (1954), Slastenenko (1956), Fisher vd. (1987), Mater vd (1989) tarafından yapılan taksonomik sınıflandırmalar yetersizdir ve henüz tamamlanmamıştır. Bununla birlikte, Whitehead vd. (1986) ve Amaoka vd. (2001) tarafından son dönemde yapılan sistematik çalışmalar mevcuttur. Phylum (Alem) : Vertabrata Subphylum (Alt alem) : Pisces (Balıklar) Classis (Sınıf) : Osteichthyes (Kemikli Balıklar) Ordo (Takım) : Pleuronectiformes (Yassı Balıklar) Familya (Aile) : Scophthalmidae (Kalkan Balıkları) Genus (Cins) : Psetta (Scophthalmus) Species (Tür) : Psetta maxima (maeotica) (Linnaeus, 1758) Scophthalmus maximus (maeotica) (Pallas, 1811) Türkçe isim : Kalkan, Karadeniz kalkanı, çivili kalkan. 1.3.2. Morfolojik ve Anatomik Özellikleri Karadeniz için karakteristik olan kalkan balığı türü, üstten yassı, dairesel bir şekle sahiptir. Vücut lateralleri yassılaşmış olup, gözler metamorfoz sonucu vücudun pigment içeren sol tarafında yer almıştır. Erginlerde vücut üzerinde iyi gelişmiş kemiksi dikenler vardır. Vücut yüksekliği başın uzunluğundan daha fazla ve vücut uzunluğunun yarısından fazladır (Yaklaşık %56.9). Yaş ilerledikçe vücut genişliği artar. Genç bireylerde vücut yüksekliği daha az olup, başın uzunluğu vücut uzunluğunun % 29.9’u kadardır. Lateral çizgi çok belirgin olup, gözlerin hizasından başlayarak pektoral yüzgecin bitimine kadar kavisli, 4 ondan sonra düz bir şekilde kuyruk yüzgeci başlangıcında sona erer. Ağız hafif dorsal konumlu olup, çeneler birçok sıra oluşturan dişler ile örtülüdür. Dudaklarda ince ve sertleşmiş halkalar bulunur. Burun delikleri gözlerin önünde yer alır (Şekil 1) (Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987). Şekil 1. Kalkan balığı (Karadeniz kalkanı), Psetta maxima Deri kalın ve kaygandır. Vücudun alt tarafı beyaz, bazen de kahverengi-siyah lekeli olabilir. Vücut rengi üst tarafta esmer-boz yada kırmızı boz olup, bazı formlarda hiçbir leke bulunmaz. Bazılarında ise vücudun belirli yada çeşitli yerlerine dağılmış olarak irili ufaklı, koyu kahverengi veya siyahımsı noktalar, halka şeklinde lekeler veya hareler bulunur (Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987). Yüzgeçler genellikle esmer-grimsi renkte olup, tamamen lekesiz veya belirli yerlerinde koyu esmer-siyahımsı lekeler taşıyabilirler. Dorsal yüzgeç burun bitiminden, kuyruk yüzgeci basenine kadar kesiksiz olarak uzar. Dorsal yüzgecin bitiminden itibaren başlayan yelpaze şeklinde bir kuyruk yüzgeci mevcuttur. Anal yüzgeç, ağız bitiminden başlayarak kuyruk yüzgeci basenine kadar devam eder. Tür için yüzgeç formülü; D60-71, A4552; P10-13, V6, C15-18’dir. Psetta maxima’nın ulaşabileceği maksimum uzunluk 85.0 cm olarak ifade edilmektedir (Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987). 1.3.3. Dağılım ve Biyolojik Özellikler Kalkan balığı, Atlantik’in Avrupa ve Kuzey-batı Afrika kıyıları boyunca ve özellikle Kuzey Denizi’nde Scophthalmus maximus ve Scophthalmus rhombus olmak üzere iki alt tür ile anılırken; Akdeniz sular sisteminin Karadeniz alt bölgesinde Psetta maxima meaotica, Psetta maxima ponticus ve Scophthalmus rhombus adı altında üç alt tür ile temsil edilmektedir (Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987). Ayrıca Slastenenko (1956) tarafından, Azak denizinde, Azak kalkanı (Scophthalmus torosus, RATKE) adı altında dördüncü bir türün varlığından söz edilmektedir. Türkiye sularında bu balığın alt tür seviyesindeki taksonomik durumu henüz kesinlik kazanmamıştır. Bilinenlerin çoğu eski ve literatür bilgisi düzeyinde olup, son yıllarda yeterince sahaya yönelik çalışmalar yapılamamıştır. Akşiray (1954) ve Geldiay (1969) tarafından belirtildiği üzere, Türkiye sularındaki kalkanların farklı coğrafik ırklara ait olup olmadığı konusu belirsizdir. Karadeniz’de bulunan türlerin, alt tür mü yoksa ayrı bir tür mü oldukları tartışılmaktadır. Popova (1954) ve Karpetkova (1964), kalkan balıklarının birbirine yakın zonlarda karışık yerel populasyonlar oluşturduklarını ve bu olayın markalama 5 denemeleri ile ispatlandığını ifade etmektedirler. Buna karşın kalkanın yerel varyetelerinin (ekotipinin) olabileceği görüşü bilim adamlarınca halen tartışılmaktadır. Ergin kalkan tipik bir dip balığıdır. Kumsal ve çamurlu olan zeminleri daha çok tercih etmektedir. Fakat taşlık zeminlerde de rastlanabilmektedir. Karadeniz’in midye biyobentosunda ve buna bağlı üst tabakası ile bitişik fazeolin çamurunda daha çok yayılım gösterir. Bu saha dar bir şerit halinde kıyı boyunca uzanmakta, Kerç Boğazı ve Odessa Körfezi’nde ise genişlemektedir (Slastenenko, 1956). Kalkan balıklarının yaşam dönemlerine göre davranış ve bulundukları ortam değişmektedir. Yumurtadan çıkan larvalar yaz boyunca denizin açıklarında, 18-25°C’de su sütununun üst tabakalarında bulunurlar. Bu devrenin ilk iki ayında pelajik olan larva, zooplankton ile beslenir. Metamorfozdan sonra yazın ikinci yarısında bentik yaşama dönen larva, sığ kıyı sularında, kumsal koylarda toplanarak küçük krustasealar ile beslenirler. Eylül, ekim aylarında, suların soğuması ile birlikte yavru balıklar, kıyıdan uzaklaşarak 15-20 m derinliğe inerler. Genel olarak henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış bir veya iki yaşındaki genç bireyler ile, üç yaşındaki balıkların bir kısmı, 15-30 m derinliklerde yayılım gösterirler. Başlıca kabuklular (krustasea), küçük balık ve balık yavruları (Gobius, Engraulis, Atherina vb) ile beslenirler. Ergin ve eşeysel olgunluğa ulaşmış balıklar ise, mevsime ve fizyolojik durumlarına bağlı olarak, Karadeniz’de bütün kıta sahanlığından, 120 m derinliğe (H2S tabakasının başladığı, dip yaşamının sınırlarında) kadar dağılım gösterirler. Daha fazla yaşlı olan gruplar derinlerde, genellikle termoklin tabakanın altında genellikle 80 m soğuk su tabakalarında yaşamaktadır. Bu grupların başlıca besinlerini dip ve pelajik balık türleri, kabuklu ve yumuşakçalar oluşturmaktadır. Beslenme faaliyeti, üreme döneminde yavaşlamakta, üreme sonrasında ise yoğunlaşmaktadır (Slastenenko, 1956). Kalkan balığı, bahar aylarında yumurtlamak üzere kıyı şeridine doğru, 20-50 m’lere kadar hareket eder ve yaz boyunca burada küçük göçmen balıklar ile beslenir. Kış aylarında ise, besin gruplarının yoğunluğuna bağlı olarak 50 ile 140 m derinliğe yönelen kalkan balıkları, yaz aylarında 40-90 m gibi daha sığ suları tercih ederler (Karpetkova, 1980; Ivanov ve Beverton 1985). Popova (1954), Gürcistan açıklarında, hamsinin kışladığı 15-25 m derinliklerdeki sularda da kalkan balıklarının bulunduğunu kayıt etmiştir. Kalkanın Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri Şekil 2’de gösterilmiştir. Şekil 2. Kalkanın Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri (Ivanov ve Beverton, 1985’den) 6 1.3.4. Üreme Özellikleri Kalkan balıkları ilkbaharda kıyı şeridine, genellikle sahile yakın yerlere, 20-50 m derinliklere doğru yumurtlama göçü yaparlar (Ivanov ve Beverton 1985). Bulgaristan kıyılarında kalkan balıklarının bu davranışları markalama denemeleri ile kanıtlanmıştır (Karpetkova, 1980). Yumurtlama su sıcaklığına bağlı olarak, 8-12°C’lerde, mart-haziran ayları arasında gerçekleşir (Slastenenko, 1956; Fisher vd, 1987). Gordina (1990) tarafından yapılan bir araştırmada, Kuzey Karadeniz’de (Sivastopol) yumurtlamanın en yoğun olduğu dönem, su sıcaklığına bağlı olarak nisan-mayıs veya mayıs ayının sonundan haziran ayının ortalarına kadar olan dönem olarak bildirilmiştir. Aynı bölgede, yumurta gelişimi için optimum deniz suyu sıcaklığı, mayıs ayının ilk yarısında yüzeyde; 11.5-13.0°C’ler arası, dipte ise 10°C olarak belirlenmiştir (Gordina ve Morochkovskiy, 1995). Karadeniz’deki kalkan balıklarının ilk eşeysel olgunluk yaşı, çeşitli bilim adamlarınca farklı olarak bildirilmektedir. Fisher vd (1987), dişi bireylerin eşeysel olgunluğa, 3 veya 4. yılda, nadiren de 2 ve 5 yaşlarında ulaştıklarını ifade etmektedir. Bulgaristan kıyılarında yapılan bir araştırmada, kalkan balıklarının 2 yaşında da eşeysel olgunluğa ulaşabildikleri, ancak daha çok eşeysel olgunluğun 3 ve 5 yaşlarında meydana geldiği saptanmıştır (Ivanov ve Beverton, 1985). Sovyetler Birliği kıyılarında yapılan araştırmalarda, eşeysel olgunluk yaşının daha geç başladığı ifade edilmektedir. Populasyonun %5’nin, erkek bireylerde 3 ve 4 yaşlarında, %60-70’nin ise 5-6 yaşları arasında, dişi bireylerin çoğunluğunun ise 6 ile 8 yaşları arasında seksüel olgunluğa ulaştıkları vurgulanmaktadır (Popova, 1972). Karadeniz’in Türkiye kıyılarında (Sinop) yapılan bir araştırmada ise, populasyonun genel olarak (%94.7) eşeysel olgunluğa 3 yaşında ulaştığı tespit edilmiştir (Erdem, 1997). Kalkan, pisi ve dil balıkları gibi bir üreme dönemi içerisinde seri olarak, çok defada yumurtalarını bırakan bir türdür. Yumurtalığında üreme mevsimi boyunca değişik büyüklüklerde yumurtalara rastlamak olasıdır (Talikina, 1972; Jones, 1974; Mc Evoy vd, 1992). Genel olarak yumurtalarını partiler halinde, yaklaşık 10 haftada bırakır. Yumurtlama sıklığı su sıcaklığı ve gün ışığı süresi ile doğru orantılıdır. Bir sezondaki yumurtlama sıklığı çeşitli araştırmacılar tarafından farklı olarak bildirilmesine karşın ortalama 10-12 batım olarak saptanmıştır (Howell ve Scott, 1989; Mc Evoy, 1989). Atlantik kalkanının (Scophtalmus maximus L.) ortalama yumurta sayısı, ergin bireyler için 3.5-4.2 milyon olarak bildirilmektedir (Jones, 1974; Girin, 1989). Yakın tarihlerde Karadeniz kalkanının (Psetta maeotica) yumurta verimliliği üzerine herhangi bir kayda rastlanmamıştır. En eski kayıt Slastenenko (1956) tarafından verilmekte ve yıllık toplam yumurta miktarının 9 milyon olduğu belirtilmektedir. Svetovidov (1964) ise balık ağırlığına bağlı olarak yumurta veriminin çok yüksek olduğunu ve bir kalkanın üreme sezonu süresince 3 ile 13 milyon arasında yumurta bırakabileceğini ifade etmektedir. Kalkanın yumurtaları pelajik, yumurta kapsülleri düzgün ve küresel, previtellin mesafesi dar, vitellüsleri homojen ve posterior konumlu tek bir yağ damlası içerir. İnkübasyon süresi su sıcaklığına bağlı olarak değişmektedir. Larvanın yumurtadan çıkış süresi; 10°C’de 910 gün, 12°C’de 7 gün ve 14.5°C’de yaklaşık 5 gündür. Yumurtadan yeni çıkmış larva genellikle 2.14-2.80 mm uzunluğundadır. Bu dönemde larvalar planktoniktir ve dalga hareketleri ile kıyıya yakın, yaklaşık 10 m derinlikteki sulara taşınırlar. Larva boyu yaklaşık 6 mm’ye ulaştığında yüzgeç ışınları gelişmeye başlar. Pelajik evre yaklaşık 60 günde son bulur. Bu safhanın sonunda metamorfoza uğrayan balık dibe göç eder ve gelişimini asimetrik olarak burada sürdürür. Beslenme ortamları olarak değerlendirilen ve sıfır yaş grubundaki yavru balıkların stoka katılmadan önce, yaz ve sonbahar ayları boyunca (yaklaşık altı ay) toplu olarak bulundukları bu sahalar, kıyıya çok yakın bölgelerdir (Russell, 1976). 7 2. LİTERATÜR ÖZETİ Kalkan, Psetta maxima, (Scophthalmus maximus) Norveç’ten Avrupa’nın Atlantik kıyıları boyunca Akdeniz ve Karadeniz’e kadar yayılan, yüksek ekonomik değeri nedeniyle bir çok ülkede yetiştiricilikte hedef bir tür olmuştur. Kalkan balığı üzerine yapılan çalışmalar çoğunlukla yetiştiriciliğin en hassas dönemi olan larva evresinde yoğunlaşmıştır. Ancak büyütme evresini içeren çalışmalar da mevcuttur. Kalkan yetiştiriciliği konusunda en eski bilgi bu yüzyılın başında sağımla larva edildiği bildirmesine ilişkindir. Fakat bu konudaki çalışmalar esas olarak İngiltere ve Fransa’da 1970’li yıllarda yapılmıştır. İspanyada ise ilk yetiştiricilik denemeleri 1980’li yılların başında gerçekleşmiştir. Birçok ülkede kuluçkahanede üretim teknikleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Bugün artık birkaç bin ton üretim yapılabilen özel sektör üretimi söz konusudur (Arnaiz, 1994). Kalkan balığının çevre istekleri fazla bilinmemesine rağmen, yetiştiriciliğinin büyütme safhasında 2-30ºC arasında değişen su sıcaklığına ve ‰10-40 tuzluluklara toleranslı olup, optimal su sıcaklığı 15–19ºC’dir. Karadaki yetiştiriciliğinde 1 m derinliğinde ve 70–130 m3 hacminde beton, PVC, tahta gibi malzemelerden yapılmış havuz veya tanklar kullanılırken, denizde ise 1-2 m derinliğinde çeşitli ebatlarda ağ kafesler kullanılmaktadır (TÜGEM, 1993). Atlantik kalkanının yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri İspanya’da dahi doğal kalkan büyüklüğü olan 2-3 kg’a 3 yıldan daha uzun bir sürede ulaşılabilmesidir. Kabul edilebilir büyüklük olan 1.5 kg ise 2 yıldan daha uzun bir süre gerektirir. Bu nedenle porsiyonluk kalkan olarak adlandırılan 350-500 g ağırlığa 1-1.5 yılda ulaşabilen yeni bir büyüklüğün promosyonu yapılmaktadır. Ancak kalkanın anatomik yapısı (kemikler) nedeniyle bu büyüklük tüketiciden fazla rağbet görmemektedir. Diğer bir sorun ise % 20’ye kadar ulaşan hatalı pigmentasyona (Koyu kahverengi ve beyaz) sahip balıklardır. Bunun metamorfoz öncesindeki besin kalitesinden kaynaklandığı bilinmesine rağmen, henüz pratik bir çözüm bulunmamıştır (Çelikkale vd. 1999). Karadeniz kalkan balığının yavru üretimi ile ilgili çalışmalar Rusya ve Ukrayna’da 1990’da başlatılmış fakat bu günlerde sadece devlet destekli Rusya kuluçka ünitesi ve Rusya’nın güneyinde Anapa’da bir özel tesis bu konuda çalışmaktadır. Burada yapılan çalışmalarda yalnızca doğal stokların desteklenmesi hedeflenmektedir (Maslova, 2002). Ancak Sovyetler Birliğinin dağılması ile çalışmalar sekteye uğramış ve kuzey’de geliştirilmiş olan teknoloji Türkiye’ye transfer edilememiştir. Ancak, 1997 yılında TKB ile Japon Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (JICA) arasındaki bir proje gereğince; Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde kontrollü döl alım ve büyütme çalışmaları yürütülmektedir (Çelikkale vd. 1999). Trabzon’da Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde sürdürülen çalışmalarda kalkan balığının üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve anaç stoku oluşturulmasına yönelik olarak sürdürülen çalışmalarda başarılı sonuçlar alınmıştır. Psetta (Scophthalmus) maeotica, yüksek pazar özelliği olan bir türdür. Atlantik kalkanından çoğunlukla dorsal yüzeyinde bulunan tüberküllerle (çivi) ayrılmaktadır. Karadeniz kalkanı bentik ve karnivor bir balıktır. Doğal ortamda ilkbaharda (nisan-mayıs) 815°C su sıcaklıklarında ve 25-70 m derinliklerde üreme göstermektedir. Larvaların çıkış döneminde optimum su sıcaklığı 16°C olmasına rağmen ağız açıldıktan sonra 20°C su sıcaklığı ister. Kültür ortamında 70-90 gün içerisinde metamorfoz geçiren larvalar 4-6 g ağırlığa kadar büyütüldükten sonra ön büyütme uygulayan balık çiftliklerine transfer edilirler. Bir yıl içerisinde doğal ortamda 45 g ağırlığa erişen kalkan balıkları aynı dönemde çiftlik koşullarında yaklaşık olarak 400-500 g ağırlığa kadar büyütülmektedir. Bir buçuk yıl içerisinde ulaşılan büyüklük 35-40 cm’dir (Khanaichenko vd., 1994). 8 2.1. Genel Yetiştiricilik Metotları Yetiştiricilik metotları ülkeden ülkeye ve çiftlikten çiftliğe çeşitlilik göstermektedir. Bu nedenle genel eğilimlere bakmak gereklidir. Yavru üretimi diğer deniz balıklarında olduğu gibi bu konuda uzmanlaşmış kuluçkahanelerde yapılmaktadır. Klasik yetiştiricilik şeklinde olduğu gibi kalkan yetiştiriciliği de ön büyütme (on-growing) ve büyütme (grow-out) olmak üzere iki ayrı safhaya ayrılır (Person-Le Ruyet, 2002). 2.1.1. Yavru Üretimi Doğadan toplanan anaçlara eğer yumurtaları yeterince olgunlaşmamışsa hormon enjeksiyonu yapılmaktadır. Yumurtalar olgunlaştıktan sonra kuru yöntemle (400 g yumurtaya 1 ml süt oranında) döllendirilmektedir. Eğer döllenme oranı %30’dan yüksek ise, yumurtalar üretimde kullanılmak üzere 15°C su sıcaklığında 2000 yumurta/lt yoğunluğunda inkübatörlere yerleştirilmektedir. Döllenmiş yumurtalar 1.2 mm çapında ve pelajiktir (suda yüzer vaziyettedir). Inkübatörlere uygun oranda hava ve su girişi verilir. 4-5 gün sonra yumurtalar açılır. Larva boyu 2.5-3.2 mm’dir (Hara vd., 1998; 2002). Yumurtalar açılmadan bir gün önce veya açıldığı gün larva geliştirme tanklarına nakledilebilmektedir. Larva stoklama yoğunluğu 25.000-30.000 larva/m³ olarak uygulanabilir. Yumurtaların nakledildiği tanktaki su sıcaklığı başlangıçta, inkübatördeki su sıcaklığı ile aynıdır. Nakilden sonraki günlerde su sıcaklığı günde 1°C artırılarak ortalama 18-21°C civarına getirilmektedir (Üstündağ vd. 2002). Kalkan balığı larva döneminde Rotifer ve Artemia ile beslenirken, yumurtadan çıktıktan sonraki 16-25. günden itibaren canlı yemin yanında yüzer granül ve pelet yemlerle (%45-50 protein ve %11-13 yağ içeren) kademeli olarak artan oranlarda beslenmektedir. Yavrular, yemlemeden 40-45 gün sonra aktif olarak suni yem almaktadır. Bu dönemde yem değerlendirme oranı balık büyüklüğüne bağlı olarak 1.4–3.0 arasında değişmektedir (Çiftci vd. 2002). Metamorfoz safhasında (30-70. günler arası; larval evreden yavru evresine geçiş) balık asimetrik şekil alır ve göz göçü başlar. Buna bağlı olarak balık tankın dibine yerleşmeye yönelir. 51. günde pektoral yüzgeçteki ışın sayısının ergin bireylerinki gibi tamamlandığı gözlenir. Bu safhada balıkların çoğu horizontal (yatay) ve oblik (45°’lik açı ile dikey) pozisyonda su yüzeyine yakın olarak yüzerler (Çiftçi vd, 2002). Yaşama oranı larva döneminde düşük olmasına rağmen (20 mm’ye kadar olan dönemde %4-14) büyütme safhasında (20 mm’den 100 mm’ye kadar olan dönemde %70-80) oldukça yüksektir (Üstündağ vd. 2002). Ukrayna’da yapılan ilk kültür denemelerinde Karadeniz kalkan balığı kültüründe esas problem olarak istenen kalitede juvenil elde edilememesi görülmüştür. Özellikle larva gelişme döneminde besin ihtiyaçları konusunda halen çalışılmaktadır. Doğal besin alışkanlıkları konusunda bilgiler ise sınırlıdır. Doğal ortamdaki Karadeniz kalkan balığı larvalarının Copepod nauplii ve Synchaeta ile beslendikleri görülür. Marikültürde kullanılan canlı yemlerin özellikleri doğal ortamda balıkların beslendiği organizmalardan farklıdır (Khanaichenko vd., 1994). Yapay yeme adaptasyon ve yavru yetiştiriciliği safhası, larvalar 40-42 günlükken başlamasına rağmen, yavrular boylama ve transfer streslerine karşı hala hassastır. Yavrular ticari yetiştiricilik ünitelerine satılabilecek boy olan 100 mm büyüklüğe ulaşana kadar kuluçkahanede büyütülür. Yapay yeme alıştırma yaklaşık olarak 40. günden 110. güne kadar devam eder. Araştırma sonuçlarına göre 40-110 gün arasındaki bu adaptasyon aşamasında yavruların yaşama oranı %75’in üstündedir. Yaşama oranının artırılması, kuluçkahanede 9 hedeflenen üretim miktarının gerçekleştirebilmesi için gerekli tank hacminin ve iş gücünün azaltılması yönünde avantaj sağlar (Üstündağ vd., 2002; Çiftçi vd., 2002). Kalkan yavruları 20 mm boya ulaştığında tankın tabanına yerleşmeye başladığında tankın taban alanı hacminden daha önemli hale gelir. Bu nedenle, bu safhadan itibaren stoklama yoğunluğu hesaplanırken tankın taban alanı dikkate alınır (Maslova, 2002). Yavrular başlangıçta 0.7-1 mm çapındaki granül yemlerle beslenirler. Balık büyüdükçe granül yemin büyüklüğü de aşamalı olarak artırılır ve pelet yemlere geçilir. Yemin parçacık veya pelet büyüklüğü tüketilen yem miktarını etkiler. Çok küçük veya çok büyük yem kullanımında tüketim azalır. 20-50 mm büyüklüğündeki balıklar günde 4-6 kez yemlenir. Balık 50 mm boyun üzerine çıktığında öğün sayısı günde 3-4 kez olacak şekilde azaltılır. Yavrular, görsel doygunluğa ulaşıncaya kadar yemlenir. Bu da yem alım aktivitesinin durması ile anlaşılabilir. Karadeniz kalkan yavrularının günlük yem tüketimi, 20 mm büyüklükte iken vücut ağırlığının %4-5’nden başlar ve 100 mm boya ulaşıncaya kadar aşamalı olarak %2-3 seviyesine düşürülür (Üstündağ vd., 2002). 2.1.2. Ön Büyütme (On-growing) Dönemi Haçeri evresi sonunda 10 g ağırlığa ulaşan kalkan juvenilleri (4-5 aylık dönemde) daha yüksek sıcaklıkta suya ihtiyaç duyması nedeniyle, kapalı tesislerde 4-5 ay kadar daha ön büyütmeye tabi tutulurlar. Bu amaçla kalkan yavruları için, 10-20 m2 yüzey alana sahip, 2550 cm derinlikte beton veya fiberglastan yapılma genelde kare şeklinde olan sığ tanklar kullanılır. Bu dönemde stok yoğunluğu düşük tutulur. Ön büyütme dönemi sonunda 10 kg/m2 olacak şekilde veya 150 balık/m2 hesabıyla stok yoğunluğu ayarlanır. En yüksek 30 kg/m2 olmalıdır. Ön büyütme devresinin sonunda balık 50-60 g ağırlığa ulaşır (Person-Le Ruyet, 2002). Ön büyütme döneminde haçeri ortamına göre nispeten su kalitesi daha düşük olduğu için daha yüksek hastalık riskleri bulunmaktadır. Bu dönemde kalkan balıklarına özgü olmayan bakteriyel veya viral hastalıklara rastlanabilir (Toranzo vd., 1997). Hastalık problemlerini önlemek için bazı çiftliklerde Vibriosis ve frunkulosis için aşılama yapılmaktadır. Balıklar Trichodina ve Uronema gibi parazit zararlılarına karşı dirençsiz oldukları için ayda bir kez düzenli olarak formalin banyosu uygulanmaktadır. Bazı yetiştiriciler deniz suyunu ultraviyoleden geçirmekte ve hastalık riskine karşı balıkları sigorta etmektedir (Person-Le Ruyet, 2002). Ön büyütme evresinde kalkan balıklarının büyüme performansı su sıcaklığı ve beslenme şartlarına bağlıdır. Bunun yanında juvenil kalitesi ve diğer çevre şartları da büyümede etkilidir. Kalkanın büyüme potansiyeli birinci yıl yüksektir. Ortalama balık ağırlığı 9 ayda 200 g ve 12 ayda 350 g’a ulaşmaktadır. Fakat büyüme çevre şartlarına bağlı olarak bir çiftlikten diğerine değişmektedir. Aynı dönemde benzer sıcaklık rejiminde 9 ayda 60-75 g gibi daha düşük büyüklüklere ulaşan çiftlikler de bulunmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002). Ön büyütme evresinde en büyük risk muhtemel balık ölümleridir. İyi su kalitesi şartlarında %75-85 yaşama oranı görülür. Ticari ön büyütme döneminde kuru pelet yemlerin ete dönüşüm oranı yüksektir. Bu dönemde balık ölümlerini de kapsamasına rağmen 0,8 yem değerlendirme oranı olmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002). 2.1.3. Büyütme (Grow out) Dönemi Kalkan balıkları büyüme döneminde belirli yetiştiricilik şartları istemektedir. Balıklar kıyı veya kıyıya yakın yerlerde basit inşaat teknikleri ile yapılmış tesislerdeki tanklarda (raceways-kanallı tanklar ve inshore tanklar) büyütülebilir. Nadiren üzerleri ayrı ayrı örtü ile kaplı açık hava tankları kullanılabilmektedir. Yüzer deniz kafeslerinde büyütme ilk önceleri 10 Fransa ve İspanyada bulunan haliçlerde ve korunaklı koylarda deneme mahiyetinde yapılmasına rağmen, bugün artık tamamen terkedilmiştir ve uygulanmamaktadır (Person-Le Ruyet, 2002). Avrupa’da kalkan balığı yetiştiriciliği yapan kara çiftlikleri başlangıçta açık sistem (raceway) ile işletiliyordu fakat kapalı devre yetiştiricilik sistemleri son dönemde hızla gelişim göstermektedir. Çiftliklerde yeterli jeotermal su ile düşük maliyette ısıtma işlemi yapılmasının yanı sıra oksijen ilavesi olmaksızın ve ayrıca başka işleme tabi tutmadan pompalarla elde edilen deniz suyu kullanılmaktadır. Pratikte ön büyütme sonrası büyütmeye alınan balıklarda pazar boyuna gelen büyük balıklara daha iyi kalitede su verilmeye dikkat edilir. Isıtma masrafını azaltmak için kalkan çiftlikleri kapalı devre sistemlerle ısıtılmış suyu yeniden kullanmaktadır. Fakat dikkat edilecek konu günlük deniz suyu hacminin %5-10’u kadar yeni deniz suyu sağlanmalıdır. Kalkan balığı için 90’lı yılların başında Fransa’da ilk pilot kapalı sistem uygulamaları (yıllık üretimin 20 tonu ) test edilmiştir. Şu anda bazı ticari işletmeler büyütme evresinde kapalı sistem kullanmakta, İrlanda ve İskoçya gibi ülkeler bu konuda projeler geliştirmektedir (Blancheton, 2000). Gün uzunluğu ve diğer çevresel parametrelerin kalkan balıklarında büyüme üzerine etkisinin araştırıldığı denemelerde başlangıçta 20 kg/m2 stoklanan balıklar deneme sonunda 60 kg/m stok yoğunluğuna tolerans göstermiştir. Çevresel faktörler iştah değişimi üzerinde %26 etki göstermiştir. Uzun gün uzunluğu (15 saat>) nispeten doğal ortamda daha yüksek su sıcaklığı (18-19°C), düşük stok yoğunluğu ve yüksek oksijen seviyesi iştah ve büyüme üzerinde olumlu etki göstermektedir (Mallekh vd., 1998). Yetiştiricilik sistemlerinde genel olarak uygulanan stok yoğunluğu 300 g balık için 30-35 kg/m², 750 g ve yukarısı için 45 kg/ m² ve yüzeyi de kullanan büyük balıklar için 60-80 kg/m² dir. Kalkan balıkları biyolojik yapıları nedeniyle havuz tabanını kullandıkları için birbiri üzerinde yatar konumda bulunurlar. Buna rağmen özellikle büyük balıklar aşırı kalabalıklığa (4 kat) ve yüksek stok yoğunluğuna (100 kg/ m²) tolerans göstermektedir. Kalkan balığında su kolonunun kullanılmasına yönelik olarak özel tank dizaynları uygulanarak (1-2 katlı ağ donanımları) balığın kullandığı tank yüzey alanı arttırılabilir. Tank tabanında belirli bir limitin üzerinde balık stoklandığında bazı balıklar doğal olarak tank tabanından yukarı seviyelere hareket eder. Fransa’da entansif olarak yetiştiricilik yapan ve çoğu açık su sistemleri kullanan çiftliklerde uygulanan stok yoğunluğu 30-35 kg/ m² dir. Büyütme dönemi sırasında bütün yetiştiricilik sistemlerinde (kapalı, açık) stok yoğunluğu 4045 kg/ m² tutulur. Semirtme periyodu sonunda bir kilogram ve üzeri balık için stok yoğunluğu 60 kg/ m²’ye çıkartılabilir (Person-Le Ruyet, 2002). Deneme çalışmalarının sonucu yetiştiricilik sırasında pratikte balık büyüklüklerinin homojen olması tavsiye edilir. Balıklar genellikle makineler tarafından boylanır. Yetiştiricilik döneminde en az iki kez boylama işlemi yapılır (Person-Le Ruyet, 2002). Büyük Britanya’da ilk kez ticari olarak yetiştiricilik uygulamalarında değersiz balıklar yem olarak kullanılmasına rağmen Fransa’da son birkaç yıldır kalkan balığı için geliştirilen pelet ticari yemler kullanılmaktadır. Yetiştiricilik döneminde çeşitli yem ve besleme uygulamaları yapılabilir. Kuzeybatı İspanya’da halen kalkan balıklarının semirtme döneminde değersiz balıkların kullanımı pratik olarak uygulanmaktadır. Atık balıkların kullanımı su kalitesini bozmasının yanında istenen büyümeyi sağlamaması ve et kalitesini olumsuz etkilemesi nedeniyle ticari pelet kullanımı daha yaygındır (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan balığı çiftliklerinde genelde balıklar haftanın yedi günü beslenmektedir. Küçük balıklar günde 5 kez, büyük balıklar günde 1-2 kez elle yemlenir. Elle beslemede en önemli avantaj balıkların yem alış ve açlık durumları izlenebilmektedir. Otomatik yemliklerde ise beslenmenin ayarlanması mümkün olmamaktadır. Balıkların yem alışlarına göre stokların sağlık durumu da izlenebilir. Hasta ve stresli balıklarda yem alımı daha az olmakta veya 11 olmamaktadır. Fakat bu durum geniş çaplı entansif yetiştiricilikte işçilik maliyetlerini artırmaktadır (Devesa, 1994). Büyük balıkların beslenmesi genç balıkların beslenmesinden daha zordur. Bazı çiftliklerde beslemede yanlış uygulamalar yapılmaktadır. Kalkan sıklıkla yaz periyodunda günde 2 kez ve kış periyodunda günde bir kez elle serbest olarak yemlenir. Kontrolü kolaylaştırdığı için yüzer pelet yemler kullanılır. Özellikle stok yoğunluğu yüksek olan büyük tanklarda yem alımının kontrolü oldukça zordur. Fazla verilen veya yenilmeyen peletler bir saat sonra ortamdan geri alınır. Kalkan balıkları için büyütme döneminde yem değerlendirme oranının 1.2 ile 1.3 olması beklenir (Person-Le Ruyet, 2002). Gözlenen yüksek hastalık problemleri veya teknik problemler (su kesilmesi ve bazı teknik kazalar) büyütme döneminde yaşama oranı üzerinde etkilidir. Büyüme oranı bölgeye ve yerine bağlı olarak yüksek değişim göstermekle birlikte esas olarak sıcaklık rejimi ile ilişkilidir. Kalkan balıkları genelde üç yılda 3 kg ağırlığa ulaşabilmektedir (Şekil 3). Büyük Britanya’da büyük ve küçük ölçekli işletmelerde optimal su şartlarında bu hızlı büyüme değerine ulaşılırken, benzer yetiştiricilik sonuçları kuru pelet yem kullanımı ile yıllık su sıcaklığı değişiminin 14-19°C olduğu zaman jeotermal sularda ticari ölçekli işletmelerde düzenli olarak elde edilmiştir. İspanya’da su sıcaklık değişiminin 14-18°C olduğu yerlerde 3 yıl ve daha az bir sürede 2-2.5 kg ağırlıkta kalkan balığı rutin bir şekilde üretilmiştir. Aynı işletmelerde 1 kg ağırlığa 18 ayda ulaşılmıştır. Mevsimsel su sıcaklığı 9-19°C olduğu zaman 3 yılda yalnız 1.2-1.5 kg ortalama ağırlık elde edilmiştir. Sıcaklık rejiminin bu şekilde olduğu işletmelerde 2 yılda ancak 750 g ağırlığa ulaşılabilmiştir. Bu değerler kalkan balığının maksimum yetiştiricilik değerlerinin yarısı kadardır (Person-Le Ruyet, 2002). 4500 2001 4000 t Po 1991 3000 Weight (g) t ia ow th Potansiyel büyüme 3500 Ağırlık (g) en r lg 14-19°C 2500 t ow gr l ua 1) h 0 Mevcut U s (20 büyüme (2001) 2000 (1991) 1500 9-18°C 1000 500 0 150 g 30 g 6 12 18 24 30 36 Yaş Age(ay) (m onths) Şekil 3- İlk 3 yıllık dönemde kalkan balıklarında mevcut ve potansiyel büyüme. 2.2. Hasat ve Pazarlama Kalkan balıkları 500 gram ağırlıktan 4 kilograma kadar satılabilirler. Fakat büyük balıklar daha yüksek fiyattan alıcı bulmaktadır. Çünkü büyük balıklara olan talep daha yüksektir. Şu anda Avrupa pazarında doğal balıklarla çiftlik kalkan balıkları arasında büyük rekabet bulunmamaktadır. Doğal balıklar nispeten daha büyük oldukları için daha yüksek 12 fiyattan satılmaktadır. Kültür balıklarının çoğunluğu ortalama 1 kg (0,8-1,5 kg) ağırlıkta pazarlanmaktadır. 2001 yılında Avrupa pazarında kalkan balığının satış fiyatı 9 Euro civarında olmuştur. İspanya’da en çok 3-4 kg ve daha büyük balıklara talep olmakta ve yüksek fiyattan satılmaktadır. Bazı Fransız çiftlikleri üretimlerini (üretimlerinin %10-20) market düzeyinde pazarlayabilmektedir. Son 10 yıldır üretilen kalkan balıklarına talep artma eğilimindedir. Bu nedenle marketlerde daha önceden 600-750 g olan balık ağırlığı 500 g’a kadar azalmıştır (Person-Le Ruyet, 2002). Çiftlik kalkan balıkları genellikle bütün ve taze olarak satılmaktadır (Fransa üretiminin %60-80). Büyük balıklar fileto halinde satılabildiği halde bu tip satış yapan marketler halen çok azdır. Fakat gelecekte bu tip pazarlamanın daha da gelişme göstereceği beklenmektedir. Asya ülkelerinde ve bazı Avrupa ülkelerinde canlı kalkan balığına talepteki artış bu tip pazarlamaya da çiftliklerin ilgisini artırmaktadır. Özel ambalajlamanın yarattığı koşullar ile kalkan balıkları susuz olarak 2 gün süreyle yaşatılabilmektedir. Susuz nakilde 18 saat sonra %85’in üzerinde balık hayatta kalabilmektedir (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan yetiştiriciliği özellikle İspanya ve Fransa’da son 5 yıldır kârlı (rantabl) bir aktivitedir. Bunda kâr marjının yüksek olmasının (kg’da 1.3 Euro) etkisi büyüktür. Fakat çipura ve levrek pazarında olduğu gibi artan üretim miktarları ile birlikte pazar fiyatlarında ve kâr marjında bir düşme beklenmelidir. Kalkan balığı çiftçiliğinin yaygınlaşması ve üretimin artışı bir çok yöntemle geliştirilebilir. - Kuluçka tekniğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile, juvenil fiyatlarının düşmesi ve yavru maliyetinin azaltılması. (Avrupa’da son birkaç yıldır 5-10 gram ağırlıkta yavrular 1 Euro’dan satılmaktadır.) Üretim maliyetinin halen %18’ini yavru alımı oluşturmaktadır. - Kalkan balığı için yem geliştirilmesi ve yem maliyetinin düşürülmesi. Toplam maliyetin %17’si yem oluşturur. - Yetiştiricilik metodunun en iyi şekilde uygulanması gerçekleştirilerek işçilik ve diğer maliyetlerin azaltılması (Person-Le Ruyet, 2002). 13 3.. MATERYAL VE METOT 3.1. Balık Materyali Araştırmada balık materyali olarak enstitümüz deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen ve yaklaşık altı ay süre ile kuluçkahane koşullarında büyütülen kalkan yavruları kullanılmıştır. Balıklar doğadan yakalanan anaçların sağımından elde edilmiştir. Normal renklenmemiş ve deforme yavruların seçilmesi dışında herhangi bir seleksiyon yapılmaksızın rasgele örneklenen yavrular denemelere alınmıştır. 3.2. Yem Materyali Araştırmada 4, 6 ve 8 numaralı ekstrude pelet levrek yemleri kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan yemin bileşimi Tablo 3’de verilmiştir. Tablo 3- Araştırmada kullanılan yemin bileşimi. TEMEL BESİN MAD. H. Protein D. Protein K. Madde H. Selüloz H. Kül H. Yağ Kalsiyum Fosfor Max % Min % Min % Max % Max % Min % Min % Min % 47.00 38.00 89.00 3.00 13.00 13.00 1.35 1.10 İZ MİNERALLER (mg/Kg) Çinko 75 Manganez 25 Magnezyum 200 Selenyum 0.1 Demir 3 Bakır 5 İyot 3 Kobalt 2 VİTAMİNLER A (IU/kg) D3 « E « C(mg/kg) B1 « B2 « B6 « B12 20.000 2.000 160 125 20 40 20 0.04 K3 (mg/kg) Niacin « Folic Acid Pant. Acid Ethoxyquin 20 300 10 80 300 KULLANILAN HAMMADDELER : Balık Unu, Et Kemik Unu, Soya Küspesi, Soya yağı, Buğday, Bonkalite, Mısır Gluteni, Kan unu, Vitamin ve Mineraller, Balık Yağı. 3.3. Kafes ve Tank Materyali Büyütme denemelerinde 4x4 m ebatlarında galvaniz borudan yapılmış yüzer kafesler ve 24 mm göz açıklıklarında naylon iplikten yapılmış ağlar kullanılmıştır. Ağ derinliği 1.5 m tutulmuştur. Balıkların güneş ışığından etkilenmemesi için kafeslerin üzeri branda ile kapatılarak gölgelik yapılmıştır. Kafesteki ağın tabanının gergin olması ve su hareketlerinden dolayı büzülmemesi için taban kenarına galvenizli çerçeve geçirilmiştir. Kafeste stok yoğunluğu denemesinde 1x1x1 m ebatlarında ağlar kullanılmıştır. Tank denemelerinde 2x2x1.2 m ebatlarında fiberglas tanklar kullanılmıştır. Oksijen doygunluğunun sağlanması için sürekli havalandırma yapılmıştır. Bu amaçla hava motorları ve her tanka iki havataşı olacak şekilde düzenek kurulmuştur. Tanklarda su derinliği 50-80 cm tutulmuştur. Tanklarda su değişimi 22 lt/dakikaya ayarlanmıştır. Yaz döneminde su sıcaklığının olumsuz etkisini azaltmak amacıyla pompalarla 27-45 m derinliklerden alınan deniz suyu verilmiştir. Yemlemeden sonra balıkları strese sokmayacak şekilde tankların tabanı günlük temizlenmiştir. 3.4. Araştırma Planı Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, Türkiye 14 şartlarında en uygun bakım ve besleme tekniğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşması muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir. Proje çalışmaları aşağıda maddeler halinde verilmiştir. a- Balığın biyolojik istekleri ve Karadeniz’in yapısına uygun kafes modelleri b- Stok yoğunluğu denemesi c- Büyütme denemeleri -Kafeslerde büyütme -Tanklarda büyütme d- Tuzluluk denemesi e- Özel işletmelere verilen balıkların takibi Enstitümüz deneme üniteleri dışında Şekil 4’de görüldüğü gibi Ordu ve Rize illerinde özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarının ölçüm ve takipleri de proje kapsamında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Muğla-Milas ve Çanakkale illerinde özel sektör işletmelere deneme amaçlı verilen balıkların takibi yapılmaya çalışılmıştır. Ordu Trabzon Rize 1 Şekil 4 – Proje uygulama alanları 1 : Tank denemesi : Kafes denemesi yapılan yerler. (Ordu ve Rize’de özel sektör işletmelere verilen balıkların takibi yapılmıştır.) Kesin proje teklifi faaliyet takviminde öngörülen çalışmalar zamanında gerçekleştirilmiştir. Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de bu dönem içerisinde gerçekleşmiştir. 2002 yılı süresince tanklarda deneme 15 sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, su sıcaklığına bağlı ölümlerin artması nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde tanklarda yapılan büyüme denemesi sonuçlandırılmıştır. Proje çalışmaları planı Şekil 5’te belirtilmiştir. 1999 2000 2001 2002 2003 Kafes modelleri (4 ay) Kafeslerde stok yoğunluğu denemesi (8 ay) Proje ön denemesi: Brandalı kafeslerde altı ay büyütülen balıklar, yaz aylarında 20 m derinlikte dip kafeslere yerleştirildi. İki ay içerisinde karşılaşılan zorluklar ve pratik bir metot olmadığı için deneme sonlandırıldı. (30, 60, 90 ve 120 adet /m2 lik üçer tekerrür 12 deneme kafesi) (n: 900 adet) Büyüme denemesi -1 Kafes Tank Kafes (18 ay) (4x4x1.5 m ebatta tabanı çelik çerçeveli kafes iki tekerrür) (n:900 adet) Büyüme denemesi -2 Tank (22 ay) (2x2x1.2 m ebatlarında fiberglas tanklarda iki tekerrür) (n: 500 adet) Kalkan Balığı Üretim Tesisi 10 cm büyüklük Pazar Boyu Ortalama 1 kg ağırlık Şekil –5 Proje deneme planları ve çalışmalarının şematize edilmesi 3.5. Çevresel Parametrelerin Belirlenmesi Kafes denemelerinin yapıldığı Yomra limanında yüzeyde ve tank denemelerinde kullanılan (derinden alınan) deniz suyunun fiziksel ve kimyasal parametreleri düzenli olarak takip edilmiştir. Bu parametrelerden sıcaklık civalı termometre ile günlük, oksijen doygunluğu, pH ve tuzluluk aylık olarak gerçekleştirilmiştir (APHA, AWWA, WPCF, 1985). Ayrıca, bu suların kimyasal parametrelerinin tespiti için, uygun koşullarda su numunesi alınarak, enstitüye ait, kimya laboratuarında doymuş oksijen, toplam sertlik, serbest klor, sülfat, fosfat, nitrat ve nitrit azotu, organik madde analizleri yapılmıştır. Oksijen YSI B52 model oksijenmetre ile, iletkenlik YSI B50 model salinometre kullanılarak örnekleme esnasında ölçülmüştür (Guilbault, 1973). Nitrat azotu, kadmiyum indirgeme metoduyla (Mancy, 1987), nitrit azotu diazotisazyon metoduyla (Body, 1979), HACH DR/2000 model spektrofotometre kullanılarak yapılmıştır. Fosfat tayinleri bu 16 maddenin çeşitli kimyasallarla oluşturdukları komplekslerin renk intensiteleri HACH DR/2000 model spektrofotometre ile ölçülerek belirlenmiştir (APHA, AWWA, WPCF, 1985). Kalsiyum ve magnezyum tayinleri kompleksometrik yöntem uygulanarak titrasyonla saptanmıştır (Gündüz, 1983). Organik madde tayini ise titrasyon yöntemiyle yapılmıştır (Gültekin vd., 1987). 3.6. Biyometrik Ölçümlerin Yapılması Araştırmada balıkların biyometrik ölçümleri, stok yoğunluklarına göre tesadüfi alınan belirli sayıda (stok yoğunluğunda 30-60-90’lık kafeslerde n:30; 120’lik kafeslerde n:40; tank denemesinde her deneme için n:40 ve kafeste büyütme denemesinde n:60) balıktan oluşan örneklerden yapılmıştır. Ölçümden 12 saat önce balıklara yem verilmemiş ve daha sonra tek tek boy ve ağırlıkları alınmıştır. Boy ölçümleri, ±1mm hassasiyetli Von Bayer ölçü tahtası ile total boy olarak ölçülmüş ve 0.1 gram hassasiyetli elektronik terazi ile de canlı ağırlıkları alınmıştır. Tartılan balıklar alındıkları kafes veya havuza tekrar geri bırakılmıştır. 3.7. Yemleme Tekniği ve Yem Değerlendirmenin Belirlenmesi Araştırmanın başlangıcında kafes denemesindeki balıklar el ile serbest yemlemeye uygun olarak yemlenmiştir. Kafeslerde stok yoğunluğu ve tank denemesinde ise su sıcaklığına göre değişmekle birlikte canlı ağırlığın yüzdesine göre (%1) belirli oranda yemleme yapılmıştır. Araştırma süresince kalkan balığının biyolojik özelliği gereği bir kez, sıcaklığın optimum olduğu dönemlerde sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez yemleme yapılmıştır. Yem alma isteği kriteri olarak yemleme esnasında balıkların hareketleri göz önünde bulundurulmuştur. Yem verildiğinde balıklarda yem almaya karşı hareket durunca yemlemeye son verilmiştir. Hesaplanan günlük yem miktarı her kafes ve tank için tartılarak verilmiştir. İki biyometrik ölçüm arasında verilen yem miktarı ayrı ayrı hesaplanmıştır. Yem değerlendirme oranı (FCR)’nin belirlenmesinde aşağıdaki formül kullanılmıştır (Çelikkale, 1994). FCR = F/W+m FCR : Yem değerlendirme oranı, F : Verilen yem miktarı (Kg), W : Ağırlık artışı (Kg), m : Ölen balıkların ağırlığı (Kg) (1) 3.8. Büyümenin Belirlenmesi Balığın büyümesi, tüm vücudun yada bazı organların boy, ağırlık, hacim, kütle gibi fiziksel boyutlarının zaman içerisinde değişmesidir. Balığın ölçülmesi veya tartılması ile büyüme kolayca belirlenir. Ancak bu işlem yapıldığında büyümenin görüldüğü kadar basit olmadığı anlaşılır. Balık büyümesini tanımlamak için sayısız matematik formülü önerilmektedir (Tıraşın, 1993; Çelikkale, 1994). Bu çalışmada, büyümenin belirlenmesinde spesifik büyüme oranı (SBO), mutlak boy ve ağırlık artışı (MBA, MAA), oransal boy ve ağırlık artışı (OBA, OAA) ve kondisyon faktörü (K) formülleri kullanılmıştır (Tıraşın, 1993). Spesifik Büyüme Oranı = [( lnW2 - lnW1 ) / t ] x 100 W1 : İlk ağırlık ( g ) W2 : Son ağırlık ( g ) t : Gün (2) Mutlak Boy Artışı = L2 - L1 (3) 17 Oransal Boy Artışı = [( L2 - L1 ) / L1 ] x 100 L1 : İlk boy (cm) L2 : Son boy (cm) (4) Mutlak Ağırlık Artışı = W2 - W1 (5) Oransal Ağırlık Artışı = [( W2 - W1 ) / W1 ] x 100 W1 : İlk ağırlık (g) W2 : Son ağırlık (g) (6) Kondisyon Faktörü = (W / L3 ) x 100 W : Ağırlık (g) L : Boy (cm) (7) 3.9. Yaşama Oranının Belirlenmesi Kafesler ve tanklar düzenli olarak kontrol edilerek, ölen balıklar tartılıp kaydedilmiştir. Tüm araştırma süresince her deneme için yaşama oranı ayrı ayrı hesaplanmıştır. Yaşama oranı (YO)'nın hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır (Pickering vd.1987) Yaşama Oranı = (N2 / N1) x 100 N1 : İlk birey sayısı N2 : Son birey sayısı (8) 3.10. Verilerin Değerlendirilmesi Biyometrik ölçümler ve tutulan kayıtlardan alınan sayısal veriler Excel programında değerlendirilerek, gerekli hesaplamalar yapılmış ve grafikler çizilmiştir. Ayrıca stok yoğunluğu denemesinde oluşturulan gruplar ve tekerrürler arasında ANOVA testi, t-testi; tank ve kafes denemelerinde büyümenin karşılaştırılmasına yönelik istatistik testler uygulanmıştır. 18 4.. BULGULAR VE TARTIŞMA 4.1. Proje Çalışmalarında Elde Edilen Bulgular 4.1.1. Ön Çalışmalar Proje henüz teklif aşamasında iken, literatür çalışmalarına uygun olarak 1999 yılında ön çalışma niteliğinde denemeler yapılmıştır. 1998 üretim sezonunda Yomra balıkçı barınağındaki enstitümüze ait araştırma kafesi (4x4x4 m) kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun olarak dizayn edilmiş (çelik çerçeveli ve dibi branda ile kapatılmış) ve 25 Aralık 1998 tarihinde ortalama 15.1±0.18cm boy ve 56.8±2.25 g ağırlıkta 528 adet kalkan yavrusu yerleştirilmiştir (Tablo 4, 5; Şekil 6). Ocak 1999 tarihinde daha büyük balıklarla (N=1420 adet) aynı özellikte hazırlanan iki ayrı kafeste ortalama 20.7±0.20 (17.1-23.8) cm boy ve 159.5±5.05 (90.4-265.1) g ağırlıkta deneme başlatılmıştır. Şekil – 6 Proje ön çalışmalarında kullanılan dip kafesin görünümü Tablo - 4 Proje ön çalışmalarında su sıcaklığının aylık değişimi. Ay Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Ort±sh Min. Mak. 12.5±0.10 10.9±0.05 9.4±0.06 9.7±0.07 11.7±0.16 16.4±0.19 12 9.5 8 8 9.5 13 13.5 12.5 10.5 11.5 15 20 19 Beş aylık süre sonunda pelet yemle beslenen balıklar ilk başlatılan denemede ortalama 20.9±0.34 cm boy ve 143.0±6.92 g ağırlığa erişmiştir. Bu deneme süresinde ortalama yem değerlendirme oranı (FCR) 2.4 olarak gerçekleşmiştir. Ocak ayında başlatılan denemede ise düşük su sıcaklığının etkisi ile kalkan balıklarında çok fazla büyüme gerçekleşmemiş 120 günlük deneme sonunda ortalama 23.8±0.27 (18.5-28.5) cm boy ve 224.3±7.96 (110.3-363.6) g ağırlığa erişilmiştir (Tablo 5; Şekil 7). Bu denemede stok yoğunluğu 10 kg/m2 ve yem değerlendirme oranı ortalama 2.8 olarak gerçekleşmiştir. Kalkan balıklarında yüksek su sıcaklığı toleransına ilişkin literatür bilgiler bulunmasına rağmen su sıcaklığının yükseldiği (>20°C) haziran ayında balıkların bir kısmı bulunduğu kafeslerde tutulmuş, bir kısmı ise doğal ortamdaki davranışına uygun olarak 20 m derinlikteki özel olarak dizayn edilmiş dip kafeslerine yerleştirilmiştir. Yaz aylarında su sıcaklığının yükselmesi ile birlikte yüzer kafeslerde bırakılan balıklarda yem alımı durmuş ve bakteriyel enfeksiyonunda etkisiyle ölümler görülmüştür. Temmuz ayı sonunda yüzer kafeslerde kalan balıkların tamamı ölürken, dip kafeslere yerleştirilen kalkan balıklarında bakım ve beslemenin zorluğu ve bu derinlikteki aşırı su hareketi gibi nedenlerden dolayı ancak ağustos sonuna kadar yaşatılabilmiştir. Tablo - 5 Proje ön çalışmalarında boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri. Kafes - 3 Kafes - 2 Kafes - 1 Gün N 1 39 117 153 1 39 84 120 153 1 39 84 120 60 34 62 30 30 55 30 0 30 57 30 BOY (cm) AĞIRLIK (g) ORT. ±sh MİN. MAK. ORT. ±sh MİN MAK 15.1±0.18 16.7±0.33 19.1±0.22 20.9±0.34 21.3±0.26 11.6 13.2 14.7 17.0 18.3 16.8 18.5 0.0 17.1 16.0 19.5 17.7 20.6 22.5 24.0 23.6 26.1 28.5 0.0 23.8 25.7 27.0 56.8±2.25 78.8±4.40 110.5±4.28 143.0±6.92 173.8±6.51 22.3 34.0 48.8 85.0 108.5 74.6 110.3 0.0 90.4 72.5 111.2 103.7 130.0 188.7 218.0 227.9 320.3 363.6 0.0 265.1 290.5 315.0 21.7±0.32 24.0±0.41 20.1±0.26 21.2±0.28 23.5±0.34 181.4±7.98 240.2±11.88 145.2±6.89 180.6±7.31 208.4±9.96 KONDİSYON FAKT. ORT. ±sh 1.59±0.015 1.82±0.176 1.54±0.018 1.54±0.027 1.77±0.026 1.72±0.021 1.73±0.083 1.75±0.026 1.83±0.020 1.57±0.025 250 25 200 150 15 100 1. deneme boy 2. deneme boy 10 1. deneme ağırlık 50 2. deneme ağırlık 5 0 1 39 117 Gün Şekil - 7 Proje ön denemelerinde boy ve ağırlık artışları. 153 Ağırlık (g) Boy (cm) 20 20 4.1.2. Kafes Modeli Geliştirilmesi Enstitümüze ait deniz balıkları haçeri tesisinde 2000 yılı üretim döneminde elde edilen kalkan balığı yavruları 29.09.2000 tarihinde araştırma kafeslerine yerleştirilerek denemeler başlatılmıştır. Balıkların güneş ışığından etkilenmemesi için kafeslerin üzeri branda ile kapatılarak gölgelik yapılmıştır. Literatür çalışmalarına göre dizayn edilen ve 1998 yılında proje ön denemesinde kullanılan brandalı kafeslerin aşırı kirlenmeye neden olması ve dalga hareketleri sonucunda branda ile kafes arasına balıkların girmesi gibi problemlerle karşılaşılması üzerine yeni kafes modelleri denenmiştir. Kalkan balığının kafes zemininde birbiri üzerine yatar konumda bulunması ve su kolonunu kullanmaması kafes yetiştiriciliğinde problem oluşturmaktadır (Şekil 8-B). A Torbalı Ağ Tabanı B Branda Ağ Çelik Çerçeve C Paslanmaz Çelik Çerçeve Gerdirilmiş Ağ Şekil - 8 Araştırma süresince denenen kafes modelleri Levrek, alabalık gibi türlerin yetiştiriciliğinde kullanılan kafeslerde hiçbir düzenleme yapılmadan kalkan balığı yerleştirildiğinde ortaya birikme, birbiri üzerine yığılma sonucu altta kalan balıkların solungaçlarının kapanması ve ölümlere neden olduğu tespit edilmiştir. 21 Kenar ağırlıkların arttırılması kafes zemininde yeterli gerginliği sağlayamamıştır (Şekil 8-A). Üçüncü model olarak branda kullanılmaksızın kafes zemini çelik çerçeve takılarak gerginleştirilmiş, böylece balıkların tüm kafes zemininde eşit yoğunlukta dağılmaları sağlanmıştır (Şekil 8-C). Kalkan balığının kafes zemininde birbiri üzerine yatmaları ölü balıkların fark edilmemesi ve kolay kontamine olmalarına neden olmaktadır. 4.1.3. Çevresel Parametrelerin Takibi Araştırma süresince su sıcaklığı günlük, oksijen, pH ve tuzluluk aylık olarak ölçülmüştür. Ayrıca nitrat, nitrit, sülfat, fosfat ve benzeri kimyasal parametrelerin mevsimsel değişimi takip edilmiştir. Ölen balık ve yem kayıtları tutularak yem değerlendirme ve yaşama oranlarına ilişkin veriler elde edilmiştir (Tablo 6, 7). Tablo – 6 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerin aylık değişimi AY Sıcaklık (ºC) pH O2 (mg/L) KAFES TANK 6.4 7.2 8.1 - EKİM 2000 KASIM 2000 ARALIK 2000 KAFES 19.7±0.35 15.6±0.23 12.3±0.21 TANK - KAFES 8.02 7.75 7.82 TANK - OCAK 2001 9.3±0.11 - 7.8 - 9.3 ŞUBA T 2001 MART 2001 NİSAN 2001 MAYIS 2001 8.6±0.07 8.7±0.07 12.2±0.24 16.5±0.28 11.3±0.88 15.8±0.37 8.53 8.26 8.28 8.48 7.96±0.287 8.12±0.120 22.4±0.35 25.5±0.17 (20.3±0.07)* 27.0±0.07 (16.1±0.28)* 24.2±0.16 (16.8±0.14)* 20.3±0.30 (18.7±0.14)* 17.2±0.87 8.47 19.6±0.78 8.35 15.9±0.29 8.13 17.0±0.30 8.19 18.7±0.19 8.25 HAZİRAN 2001 TEMMUZ 2001 AĞUSTOS 2001 EYLÜL 2001 EKİM 2001 ‰S KAFES 18.0 17.9 17.8 TANK - - 17.4 - 9.1 10.2 10.1 9.9 7.27±0.658 6.25±0.636 17.7 17.3 17.6 17.9 18.2 17.9 8.12±0.172 8.30±0.05 (8.33±0.02) 8.03±0.035 (8.01±0.02)* 8.05±0.036 (8.02±0.03)* 8.18±0.040 (8.16±0.01)* 8.1 6.25±0.212 7.25±0.071 (7.3±0.23)* 7.65±0.212 7.8±0.28)* 6.65±0.636 (7.1±0.34)* 7.55±0.212 (7.7±0.24)* 17.8 18.0 18.0 18.3 18.1 18.7 18.0 17.8 18.2 18.1 6.7 7.0 6.4 7.6 KASIM 2001 16.0±0.23 12.9±0.10 7.98 8.04±0.024 7.5 8.45±0.354 17.8 17.9 ARALIK 2001 OCAK 2002 12.5±0.09 10.1±0.09 12.2±0.07 8.9±0.11 8.10 7.85 8.06±0.014 8.36±0.071 8.2 9.8 5.60±0.424 7.05±0.212 18.0 18.0 18.0 18.0 ŞUBAT 2002 9.0±0.07 8.8±0.05 7.84 8.04±0.007 9.8 8.60±0.566 18.1 18.6 MART 2002 9.2±0.07 8.7±0.06 8.09 8.11±0.007 10.1 8.75±0.212 16.8 18.4 NİSAN 2002 11.9±0.24 10.1±0.09 7.84 7.71±0.014 10.2 8.20±0.283 18.0 18.9 MAYIS 2002 16.5±0.28 13.3±0.33 8.09 8.03±0.092 5.6 7.65±0.354 18.3 18.2 HAZİRAN 2002 TEMMUZ 2002 AĞUSTOS 2002 22.7±0.31 - 19.9±0.09 20.9±0.32 22.6±0.31 8.29 - 7.98±0.064 8.25±0.021 8.03±0.035 6.9 - 8.35±0.212 6.06±1.096 7.65±0.212 17.0 - 18.0 18.1 18.7 EYLÜL 2002 - 19.8±0.18 - 8.05±0.036 - 6.65±0.636 - 17.8 EKİM 2002 - 19.1±0.24 - 8.18±0.040 - 7.55±0.212 - 18.1 KASIM 2002 - 15.5±0.20 - 8.04±0.024 - 8.45±0.354 - 17.9 ARALIK 2002 - 13.6±0.26 - 8.06±0.014 - 5.60±0.424 - 18.0 * - Aynı dönemde tanka taşınan grupta kullanılan deniz suyu özellikleri Bu çalışma sırasında, maksimum deniz suyu sıcaklığı temmuz–ağustos aylarında, minimum sıcaklık ise şubat-mart ayında ölçülmüştür. Su sıcaklığının yüksek olduğu aylarda 22 oksijen değerleri düşmüş, sıcaklığın düştüğü aylarda ise yükselmiştir. Ortalama aylık tuzluluk değeri ‰16.8 – ‰18.9, pH ise 7.71 – 8.36 arasında değişim göstermiştir. Daha sonraki bölümlerde ayrıntılı olarak verileceği gibi su sıcaklığı, kalkan balıklarında büyüme, yem alımı ve özellikle yaz aylarında yaşama oranlarını direkt olarak etkileyen çevresel faktör olmuştur. Tablo -7 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin değişimi. TANK (Ort±sh) Sıcaklık (ºC) PH O2 (mg/L) ‰S O. MADDE (mg/L) NO3-N (mg/L) NO2-N (mg/L) O-PO4 (mg/L) 14.63±3.849 8.07±0.157 7.27±0.997 18.21±0.312 7.86±2.889 0.92±0.130 0.01±0.003 0.90±0.771 KAFES (Ort±sh) 15.93±6.143 8.11±0.241 8.30±1.506 17.80±0.384 9.57±4.441 0.75±0.191 0.005±0.001 0.15±0.079 4.1.4. Kafeslerde Stok Yoğunluğu Denemesi Kafes modeli geliştirildikten sonra 23.11.2000 tarihinde stok yoğunluğu denemesi başlatılmıştır. Bu amaçla, krom çelikle takviye edilerek hazırlanan, l m² lik kafeslere 30, 60, 90 ve 120 lik gruplar halinde 3 tekerrürlü olarak balıklar (n=900) yerleştirilmiştir. Tablo 8 ve Şekil 9’da yer alan grafikler incelenecek olursa başlangıçta yaklaşık olarak 13 cm boy ve 40 g ağırlıkta olan balıklar sekiz aylık deneme sonunda 120’lik grup hariç ortalama 23 cm boy 180 g ağırlığa ulaştıkları görülmektedir. Denemeler sonucu 30, 60 ve 90 lık gruplar arasındaki boy, ağırlık ve kondisyon faktörü yönünden fark istatistiki olarak önemsiz (P>0.05); 120’lik grupta ise boy ve ağırlık olarak fark önemli (P<0.05) kondisyon faktörü yönünden ise diğer gruplarla önemsiz (P>0.05) olduğu tespit edilmiştir. Tablo –8 Stok yoğunluğu denemesinde boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri Grup 30 60 90 120 Boy±sh Ağırlık±sh Kond. Fak.±sh Boy±sh Ağırlık±sh Kond. Fak.±sh Boy±sh Ağırlık±sh Kond. Fak.±sh Boy±sh Ağırlık±sh Kond. Fak.±sh Deneme Başlangıcı Deneme Sonu 13.81±0.178 44.17±1.509 1.670±0.0298 13.33±0.137 40.48±1.254 1.695±0.021 13.35±0.180 41.13±1.634 1.710±0.0258 13.32±0.153 39.71±1.335 1.666±0.0232 23.12±0.267 179.96±6.577 1.440±0.0193 23.19±0.241 183.27±6.573 1.456±0.0234 22.76±0.256 182.29±7.034 1.522±0.0224 22.17±0.283 163.63±6.342 1.468±0.0162 Büyük kafeslerde gerçekleştirilen kafes modeli değişiklikleri denemesinde yaşama oranı %40 gibi çok düşük düzeylerde olmasına rağmen stok yoğunluğu denemelerinde %90’ların üzerinde olmuştur. Deneme süresince yaşama oranları sırasıyla 30’luk grupta 23 %98.47, 60’lık grupta %99.01, 90’lık grupta %98.09 ve 120’lik grupta %95.99 olmuştur(Şekil 10). Yaz aylarında su sıcaklığının yükselmesine paralel olarak haziran ayından itibaren büyümede azalma, temmuz ayında ise 29-30°C’ye ulaşan su sıcaklığı nedeniyle deneme sonunda balıkların tamamı ölmüştür. Stok yoğunluğu denemesindeki balıklarda yem değerlendirme oranı ortalama 1.86 olarak hesaplanmıştır (Tablo 9). 200 24 180 22 160 140 Ağırlık (g) Boy (cm) 20 18 16 120 100 80 60 14 40 12 30 60 90 20 120 30 60 90 120 0 10 K O Ş M N M H K T O Ş M N M H T Ay Ay Şekil - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde aylık boy ve ağırlık artışı Tablo - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi Grup 30 Grup 90 SBO MAA OAA MBA OBA FCR ARALIK 0.80 20.31 45.99 2.15 15.56 0.99 OCAK 0.51 11.88 18.42 0.89 5.59 2.16 ŞUBAT 0.49 12.14 15.90 0.85 5.03 2.64 MART 0.64 19.26 21.76 0.94 5.30 NİSAN 0.66 25.50 23.66 1.46 7.83 MAYIS 0.86 45.08 33.83 2.30 HAZİRAN SBO MAA OAA MBA OBA FCR 0.87 18.28 44.43 1.92 14.41 1.15 97.7 0.53 12.17 20.48 1.05 6.88 2.02 96.4 100 0.47 15.25 17.34 0.82 5.05 5.36 99.2 1.96 100 0.89 25.24 25.87 1.42 8.28 1.16 98.5 1.86 97.6 0.77 34.49 30.78 1.56 8.41 1.56 100 11.46 1.43 97.6 0.77 39.50 26.95 2.31 11.47 1.73 100 0.03 1.62 0.91 0.72 3.23 5.43 97.5 0.01 -3.77 -2.03 0.33 1.45 4.62 90.7 TEMMUZ YO 97.4 100 Grup 60 Grup 120 SBO MAA OAA MBA OBA FCR ARALIK 0.78 20.34 50.24 2.12 15.89 1.04 OCAK 0.56 11.59 19.05 1.01 6.55 2.15 98.3 ŞUBAT 0.24 11.09 15.31 0.66 3.99 2.09 100 MART 1.22 26.43 31.65 1.34 7.84 1.52 100 NİSAN 0.84 30.85 28.07 1.65 8.95 1.64 MAYIS 0.70 41.94 29.80 2.42 12.05 1.56 HAZİRAN -0.07 0.56 0.30 0.65 2.88 7.95 TEMMUZ YO YO SBO MAA OAA MBA OBA 0.66 14.55 36.64 1.64 12.34 1.21 0.59 11.61 21.39 1.09 7.29 1.80 0.43 9.17 13.92 1.14 7.09 2.90 100 0.98 26.71 35.60 0.62 3.63 1.39 92.6 99.1 0.82 30.57 30.05 1.68 9.43 1.46 99.2 97.4 0.64 32.24 24.37 2.29 11.76 1.83 84.0 97.3 -0.02 -0.92 -0.56 0.39 1.78 2.46 94.3 100 FCR YO 97.8 100 -spesifik büyüme oranı (SBO), mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA), yaşama oranı (YO) ve yem değerlendirme (FCR) 24 105 Yaşama Oranı (%) 100 95 90 85 30 60 90 120 80 O Ş M N M H T A Ay Şekil - 10 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesindeki balıkların yaşama oranları 4.1.5. Kafes Denemesi Stok yoğunluğu denemesi dışında balığın normal kafeslerde büyüme performansına bakılması için 15 Şubat 2001 tarihinde kuluçkahaneden alınan kalkan yavruları (ortalama 18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlık) araştırma kafesine (4x4x1.5 m) ortalama stok yoğunlukları 50 adet/m2 olacak şekilde yerleştirilmiştir. Yaz aylarına kadar normal büyüme devam etmiştir. Haziran ayında deniz suyu sıcaklığının yükselmesine paralel olarak paraziter ve bakteriyel enfeksiyonların görülmesi üzerine bir grup balığa tedavi uygulanarak yaz sezonunu kafeslerde geçirmesi için deneme devam ettirilmiş, diğer grup balıklar (ortalama 23.45±0.272 cm boy ve 207.19±7.186 g ağırlık) ise sıcak yaz aylarını geçirmek üzere 27 m derinlikten pompalarla alınan deniz suyu akıtılan tanklara yerleştirilmiştir. Tanklara alınan balıklar tedavileri sonrasında yaşamaya devam ederken, kafeslerde tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür. Su sıcaklığının düşmesi ile birlikte tanklara taşınan balıklar tekrar kasım ayında kafese nakledilmiştir (29.56±0.334 cm boy ve 443.89±18.277 g ağırlık). Haziran 2002 tarihi itibarıyla balıklar ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy ve 547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Temmuz ve ağustos döneminde yüksek su sıcaklığının etkisi ve kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir (Tablo 10; Şekil 11). Bu denemede, büyümenin belirlenmesi için aylık olarak yapılan ölçümlerle elde edilen değerler kullanılarak hesaplanan spesifik büyüme oranı (SBO), su sıcaklığının büyüme için en uygun olduğu dönem olan nisan-haziran aylarında (1.16), eylül-aralık başı (0.97) dönemlerinde yüksek olduğu ve deneme süresince günlük büyümenin ortalama olarak 0.35 g olarak gerçekleştiği bulunmuştur. Fakat kafes denemesinde 2002 yılı ilkbahar aylarında deniz suyu sıcaklığının düşük seyretmesi ve kış sezonunun uzun sürmesi büyümeyi neredeyse durma noktasına getirmiş, uzun süre yem almayan balıklarda bir miktar ağırlık azalması bile gözlenmiştir. 2001 yılı temmuz ayında yaz sıcaklarının etkisinden korunmak için tanklara transfer edilen bireylerde büyüme normal devam ederken, kafeslerde sıcaklık etkisine bırakılan ve bir aylık periyotta ölen grupta yem alımı olmadığı için büyüme olmamıştır. Aylık ortalama mutlak ağırlık artışı 28.02 g ve oransal ağırlık artışı %11.83 olarak, ayrıca mutlak 25 boy artışı 0.97 cm ve oransal boy artışı %3.98 olarak hesaplanmıştır (Tablo 11; Şekil 12, 13 ve 14) Tablo - 10 Kafes denemesinde (4x4x1.5 m), boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri. N ORT. ±sh MİN MAK KONDİSYON FAKT. ORT. ±sh 99.38±2.673 60.7 146.5 1.64±0.0210 21.5 106.40±4.134 76.01 162.3 1.55±0.0224 22.6 122.73±4.470 74.23 196.6 1.61±0.0175 22.7 144.05±5.578 75.3 218.96 1.70±0.0238 BOY (cm) ORT. ±sh AĞIRLIK (g) MİN. MAK. ŞUBAT 61 18.15±0.151 16 MART 36 18.91±0.204 17.2 NİSAN 42 19.59±0.229 16.7 MAYIS 40 20.24±0.230 17.5 20.4 HAZİRAN 29 23.19±0.357 20 27.2 203.75±10.027 120.2 369.6 1.61±0.0318 TEMMUZ 34 23.45±0.272 20 27.3 207.19±7.186 117.76 294.31 1.60±0.0354 AĞUSTOS* 35 25.15±0.221 21.7 28.6 252.53±8.49 162.9 403.86 1.66±0.0302 EYLÜL* 45 26.85±0.223 23.5 29.9 337.98±10.006 208.14 513.41 1.73±0.0244 EKİM* 30 28.50±0.325 24.3 31.9 384.44±14.169 236.56 590.56 1.64±0.0214 KASIM* 33 29.56±0.334 25.3 32.8 443.89±18.278 259.98 651.68 1.69±0.0265 ARALIK 25 30.54±0.291 27.9 34.4 457.69±15.394 329.51 687.03 1.60±0.0279 OCAK 35 31.08±0.268 26.9 33.9 477.37±12.105 332.51 624.85 1.59±0.0310 ŞUBAT 35 31.65±0.322 28 35.8 512.28±16.040 355.82 756.25 1.602±0.0309 MART 36 31.63±0.346 26.7 35.9 510.58±17.948 326.14 767.23 1.593±0.0199 NİSAN 31 31.79±0.310 27.68 35.78 515.26±13.880 364.28 729.29 1.530±0.020 MAYIS 45 32.19±0.270 28.9 35.9 523.74±9.817 406.35 695.38 1.576±0.0213 HAZİRAN 45 33.64±0.307 29.3 39.8 547.62±14.175 387.66 785.53 1.429±0.0120 * - Deniz suyu sıcaklığı artışı nedeniyle tanklara getirilen balıkların ölçümleri 35 600 Su sıcaklığı Boy 30 T ank sıcaklık 500 Ağırlık Boy (cm) 400 20 300 15 200 10 100 5 KAFES TANK KAFES 0 0 Ş M N M H T A E E K A O Ş Aylar Şekil - 11 Kafes denemesinde sıcaklığa göre boy-ağırlık değişimi M N M H Ağırlık (g) 25 26 Kafeste büyütme denemesi süresince yem değerlendirme oranı ortalama 2.59 olmuştur. Temmuz 2001’de kafeste bulunan balıkların bir kısmının tanklara taşınması ve 2002 yılı ilk bahar döneminde büyümenin durma noktasına gelmesi nedeniyle bu dönemlerde sağlıklı bir yem değerlendirme hesaplanamamıştır (Tablo 11, Şekil 14). Yaşama oranları (YO) değerleri Tablo 11’de ve Şekil 15’de verilmiştir. Deneme süresinde meydana gelen parazit ve bakteriyel enfeksiyonların yanında, yaz aylarında kafeslerde bırakılan balıkların ölmesi, toplam yaşama oranının %33 gibi düşük bir düzeyde kalmasına neden olmuştur. Aylık ortalama yaşama oranına bakıldığında bu iki dönem dışında ortalamanın %90’nın üzerinde olduğu görülecektir. Tablo - 11 Kafes denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ* AĞUSTOS* EYLÜL* EKİM* KASIM ARALIK OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN ORT. MBA 0.76 0.67 0.65 2.95 0.25 1.70 1.70 1.65 1.06 0.98 0.54 0.57 -0.02** 0.16 0.40 OBA 4.19 3.56 3.33 14.59 1.09 7.26 6.74 6.16 3.73 3.30 1.77 1.84 -0.07** 0.50 1.26 1.45 0.97 4.50 3.98 MAA 7.03 16.32 21.32 59.70 3.44 45.34 85.45 46.47 59.45 13.80 19.69 34.91 -1.70 4.68 8.48 OAA 7.07 15.34 17.37 41.45 1.69 21.89 33.84 13.75 15.46 3.11 4.30 7.31 -0.33 0.92 1.65 SBO 0.22 0.48 0.52 1.16 0.05 0.64 0.97 0.42 0.48 0.10 0.14 0.25 -0.01 0.03 0.05 23.88 28.02 4.56 11.83 0.15 0.35 FCR 4.05 3.69 3.90 1.23 0.96 0.71 1.37 1.00 3.99 2.87 1.62 6.05 2.29 YO 99.9 99.4 98.5 95.2 85.3 57.4 99.7 98.3 93.5 95.8 100.0 99.7 99.1 93.6 89.1 100.0 TYO 99.9 99.2 97.7 93.1 79.4 45.5 45.4 44.7 41.8 40.0 40.0 39.9 39.5 37.0 33.0 33.0 2.59 94.04 - 3,5 MBO Mutlak Boy Artışı (g) 3 MAA 2,5 2 1,5 1 0,5 0 M N M H T A E E K A O Ş M N M H Aylar Şekil - 12 Kafes denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 -10 Mutlak Ağırlık Artışı (g) * - Deniz suyu sıcaklığı artışı nedeniyle tanklara getirilen balıkların hesaplamaları **- Boyda gerileme örneklemeden kaynaklanmaktadır. - mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA) spesifik büyüme oranı (SBO), yaşama oranı (YO), toplam yaşama oranı (TYO) ve yem değerlendirme (FCR) 27 16 Oransal Boy Artışı (%) 14 12 40 OAA 35 Oransal Ağırlık Artışı (%) 45 OBA 30 10 25 8 20 6 15 10 4 5 2 0 0 -5 M N M H T A E E K A O Ş M N M H Aylar Şekil - 13 Kafes denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı 7 SBO 1,2 6 FCR 1 5 0,8 4 0,6 3 0,4 2 0,2 1 0 Yem Değerlendirme Değeri Spesifik Büyüme Oranı (g) 1,4 0 M N M H T A E E K A O Ş M N M H Aylar Şekil - 14 Kafes denemesinde spesifik büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı KAFES TANK 120 KAFES 25 100 20 80 15 60 10 40 5 Kafeslerde kalan balıklar Su Sıcaklığı Kafes Sıcaklık Yaşama Oranı (g) Su Sıcaklığı (oC) 30 20 Yaşama Oranı 0 0 Ş M N M H T A E E K A O Ş M N M H Aylar Şekil – 15 Kafes denemesinde aylık yaşama oranının su sıcaklığına göre değişimi 28 4.1.6. Tank Denemesi Tanklarda büyütme denemesi amacıyla Nisan 2001 döneminde ortalama boy 20.0±0.23 cm ve ortalama ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları iki adet fiberglas tanka (2x2x1.2) 250 şer adet olarak yerleştirilmiştir. Balıklar denememenin sürdüğü 20 (kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32 ay) aylık süre sonunda Aralık 2002 tarihinde, 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır (Tablo 12; Şekil 16). Tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm görülmemiştir. Fakat özellikle yem alımı ve büyümenin düşük olduğu kış ayları süresince bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu iki ayrı dönemde (Mayıs 2002 ve Eylül 2002) Aeromonas sp. enfeksiyonu sonucu yoğun ölüm gözlenmiştir. Tablo – 12 Tank denemesinde aylık boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değişimleri N BOY (cm) AĞIRLIK (g) KONDİSYON FAKT. ORT. ±sh MİN. MAK. ORT. ±sh MİN MAK ORT. ±sh NİSAN MAYIS 39 40 20.0±0.23 22.1±0.26 17.6 18.5 22.7 26.1 130.2±5.21 190.7±6.74 50.0 105.6 215.3 297.8 1.61±0.033 HAZİRAN 60 23.6±0.19 20.9 26.8 217.5±5.78 133.5 309.5 1.65±0.031 TEMMUZ 67 24.3±0.22 19.7 30 220.5±6.66 93.6 370.9 1.51±0.022 AĞUSTOS 67 25.5±0.22 21 31 255.6±6.65 127.6 406.9 1.53±0.019 EYLÜL 65 26.7±0.21 22.5 29.7 320.2±8.08 180.2 461.7 1.67±0.014 EKİM 51 28.0±0.32 22.8 32.1 365.3±12.91 185.5 537.2 1.63±0.027 KASIM 63 29.4±0.31 23 37 430.6±14.43 190.0 747.0 1.66±0.017 ARALIK 59 30.9±0.27 27.4 38.7 482.2±13.90 310.3 885.9 1.61±0.015 OCAK 66 31.5±0.30 27.3 39.1 485.9±14.30 311.2 829.0 1.53±0.018 ŞUBAT 60 31.3±0.28 27.4 36.2 487.0±12.75 346.8 736.7 1.57±0.014 MART 60 31.9±0.26 26.6 39.6 506.0±12.15 289.0 858.5 1.55±0.018 NİSAN 63 32.6±0.24 28.1 38.4 517.8±11.01 315.8 797.3 1.49±0.010 HAZİRAN* 63 33.2±0.27 29.6 39.8 528.9±13.48 342.6 817.7 1.43±0.014 TEMMUZ 60 33.4±0.26 29.7 38.7 539.7±13.32 349.4 827.0 1.44±0.025 AĞUSTOS 63 33.6±0.26 29.8 37.6 550.6±13.17 356.2 836.4 1.44±0.011 1.74±0.023 EYLÜL 62 34.2±0.24 29.1 37.38 610.0±16.43 318.7 853.7 1.50±0.018 EKİM 62 35.1±0.22 30.95 39.41 655.0±15.74 363.4 1017.8 1.50±0.013 KASIM 62 36.0±0.24 32.1 40.2 727.6±19.16 381.5 1090.6 1.54±0.017 ARALIK 65 37.1±0.24 33.5 42.4 836.5±17.33 564.8 1264.6 1.63±0.017 * - Hastalık nedeniyle mayıs ayı ölçümü yapılmamıştır. Tank büyütme çalışmalarında kalkan balıkların için hesaplanan, büyüme oranları, yem değerlendirme ve yaşama oranlarına ilişkin elde edilen bulgular Tablo 13 ile Şekil 17, 18 ve 19’da verilmiştir. Balıklar deneme başlangıcı olan nisan ayından, yaz sıcakları başlayıncaya kadar geçen üç aylık dönemde oransal olarak hızlı, daha sonraki dönemde derinden su alınmasına rağmen termoklin tabakada mevsimsel değişimlerinde etkisi ile su sıcaklığında artışlar görülmesi ve bu dönemlerde yemlemenin azaltılmasının da etkisiyle nispeten düşük bir büyüme gözlenmiştir. Kış aylarında ayrıca balıkların yerleştirildiği biyodeney ünitesinde pompa arızası meydana geldiği için balıklar açık alanda branda gölgelikler oluşturulan tanklara taşınmak zorunda kalınmıştır. 29 40 900 800 35 700 600 25 500 20 400 Ağırlık (g) Boy (cm) 30 300 15 ort.boy 200 Su sıcaklığı 10 100 ort.ağ 5 0 N M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A Aylar Şekil – 16 Tank denemesinde boy ve ağırlık artışı Tablo - 13 Tank denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK OCAK ŞUBAT MART NİSAN HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK ORTALAMA MBA OBA MAA OAA SBO FCR YO TYO 2.13 10.65 60.51 46.48 1.23 0.91 - - 1.44 6.52 26.82 14.07 0.44 1.41 99.8 99.8 0.77 3.28 3.03 1.39 0.04 6.92 98.4 98.2 1.15 4.72 35.01 15.88 0.48 1.59 96.3 94.6 98.9 93.6 98.3 92 89.1 82 96.1 78.8 92.4 72.8 98.4 71.6 97.8 70 99.4 69.6 84.5 58.8 96.6 56.8 98.6 56 98.9 55.4 99.6 55.2 99.3 54.8 99.6 54.6 99.6 54.4 96.92 - 1.19 4.68 64.59 25.27 0.75 1.03 1.37 5.13 45.14 14.10 0.43 1.35 1.36 4.83 65.32 17.88 0.55 - 1.55 5.29 51.62 11.99 0.37 - 0.56 1.80 3.65 0.76 0.03 1.13 -0.17* -0.53* 1.16 0.24 0.01 4.82 0.53 1.69 18.93 3.89 0.13 1.51 0.70 2.20 11.85 2.34 0.04 3.80 0.61 1.89 11.06 2.14 0.07 4.74 0.21 0.63 10.85 2.05 0.07 5.00 0.21 0.63 10.85 2.01 0.06 5.07 0.59 1.75 59.47 10.80 0.34 1.23 0.87 2.55 45.00 7.38 0.23 1.63 0.92 2.62 72.59 11.08 0.53 1.52 1.12 3.10 108.88 14.96 0.45 - - - - - 1.03 - 0.90 3.34 37.18 10.77 0.11 2.63 - mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA) spesifik büyüme oranı (SBO), yaşama oranı (YO). Toplam yaşama oranı (TYO) ve yem değerlendirme (FCR) *Boydaki azalma örneklemeden kaynaklanmaktadır. 30 Gerek tank denemesi gerekse kafes denemelerinde kış aylarında su sıcaklığının 12°C’nin altına düştüğü dönemlerde büyümenin oldukça azaldığı, hatta durma noktasına geldiği görülmüştür. Aralık ayından mart sonuna kadar olan dönemde yavaş bir büyüme gerçekleşmiştir. Mart ayından itibaren çevresel parametrelerin balığın isteklerine uygun hale gelmesine paralel olarak, büyüme oranının tekrar arttığı, ancak temmuz ayında artış hızının azaldığı saptanmıştır. 2001 yılı eylül ve 2002 yılı mayıs ayının ikinci yarısında meydana gelen bakteriyel enfeksiyon ve uygulanan tedavi yöntemleri de balıklara verilen yem miktarının azaltılması büyüme oranında düşmeye neden olmuştur. Tankta büyütme denemesi süresince yem değerlendirme oranı ortalama 2.63 olmuştur. Ekim-Kasım 2001’de parazit ve bakteriyel enfeksiyonları nedeniyle balıkların yem alması durmuştur. Bu dönemlerde sağlıklı bir yem değerlendirme hesaplanamamıştır (Şekil 19). Yaşama oranları (YO) değerleri Tablo 13’de ve Şekil 20’de verilmiştir. Deneme süresinde meydana gelen parazit ve bakteriyel enfeksiyonları nedeniyle balıkların ölmesi toplam yaşama oranının %54.4 gibi düşük bir düzeyde kalmasına neden olmuştur. Aylık ortalama yaşama oranına bakıldığında ortalamanın %96.92 olduğu görülecektir. 2,5 120 MBO 80 1,5 60 1,0 40 0,5 Mutlak Ağırlık Artışı (g) Mutlak Boy Artışı (cm) 100 MAA 2,0 20 0,0 0 M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A Aylar Şekil - 17 Tank denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı Oransal Boy Artışı (%) 10 OBA 45 OAA 40 35 8 30 25 6 20 4 15 10 2 5 0 0 M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A Aylar Şekil - 18 Tank denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı Oransal Ağırlık Artışı (%) 50 12 31 0,30 Spesifik Büyüme Oranı (g) 8 SBO 7 FCR 6 0,25 5 0,20 4 0,15 3 0,10 2 0,05 Yem Değerlendirme Değeri 0,35 1 0,00 0 M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A Aylar Şekil - 19 Tank denemesinde spesifik büyüme ve yem değerlendirme oranları 110 Hastalık 100 Yaşama Oranı (%) 80 20 70 15 60 50 30 10 Su Sıcaklığı (oC) 25 90 40 30 Aylık Y.O. 5 T otal Y.O. Su Sıcaklığı 20 0 M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A Aylar Şekil - 20 Tank denemesinde aylık ortalama yaşama oranı ve total yaşama oranı değişimleri Denemeler süresince stok yoğunluğu kalkan balıkları için literatürlerde yoğun yetiştiricilik için verilen rakamlar göz önünde tutularak ayarlanmaya çalışılmıştır. Tank denemesinde hasat döneminde 50 kg/m2 stok yoğunluğu olacak şekilde deneme başlangıcında 2 adet tanka 250’şer adet (8.14 kg/m2) balık yerleştirilmiş; ancak, deneme sonunda 28.4 kg/m2 stok yoğunluğuna erişilebilmiştir. Denemeler süresince balıklarda boylama-ayırma gibi işlemler uygulanmamıştır. 4.1.7. Tuzluluk Denemesi Yaz aylarında yüzey suyu sıcaklığının problem oluşturması nedeniyle, termoklin tabakadan su alınmasının yanı sıra, ikinci bir alternatif olarak düşük sıcaklıkta kuyu suyu ile deniz suyu karışımı kullanılması düşünülmüştür. Bu amaçla enstitümüzde daha önce açılmış ve neredeyse sabit sıcaklıkta (16-17°C) olan kuyu suyu ile denizden alınan tuzlusu karıştırılarak, yaz aylarında su sıcaklığının balığın letal sınırının altında tutulması denemesi gerçekleştirilmiştir. Kalkan balığının ‰8-10 oranındaki düşük tuzluluklara toleransı bilindiği için, tatlısu-tuzlusu karışımında tuzluluk oranı bu değerin üzerinde (‰10-14) tutulmaya çalışılmıştır (Tablo 14). 32 Tablo 14 - Tuzluluk denemesinde karışım sudaki bazı fiziksel ve kimyasal parametreler Sıcaklık (ºC) PH O2 (mg/L) ‰S O. MADDE(mg/L) NO3-N(mg/L) NO2-N(mg/L) O-PO4(mg/L) H2S(mg/L) Deneme Başlangıcı (Temmuz) 19.8 8.47 8.33 11-14 5.68 0.9 0.005 2.16 0.11 Deneme Sonu (Ekim) 18.2 7.73 8.5 12-13.2 3.6 0.9 0.029 0.35 0.08 Kuyudan elde edilen tatlısuda demir oranının yüksek çıkması, çözünmüş gazların (H2S vb) bulunması ön denemedeki balıkların birkaç gün içerisinde rahatsızlık göstermesi üzerine, ön dinlendirme tanklarında kuvvetli havalandırma oluşturularak, düzenek kurulmuştur. Temmuz 2002’de yüzeydeki deniz suyu sıcaklığı 26°C’nin üzerine çıktığında deneme 20 adet balıkla (21.7±0.25 cm boy ve 144.9±5.65 g ağırlık) başlatılmış, ilk dönemde adaptasyon ve yem almama problemi görülmesine karşın ekim ayı sonuna kadar deneme sürdürülmüştür. Deneme süresince sudaki kimyasal ve fiziksel özelliklerin takibi yapılmıştır. Tuzluluk denemesi sonunda 16 balık hayatta kalmıştır. 4.1.8. Özel Sektöre Verilen Balıkların İzlenmesi Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için yavru verilen özel sektör işletmelerinde balıkların büyüme performansı izlenmeye çalışılmıştır. Doğu Karadeniz Bölgesinde (Ordu-Perşembe ve Rize-Merkez) daha önce alabalık ve levrek gibi türlerin yetiştiriciliğinde deneyimli işletmelere ve Çanakkale’de faaliyet gösteren kapalı devre sisteme sahip bir işletmeye yetiştiriciliğin tanıtılması ve deneme amaçlı olarak bir miktar kalkan yavrusu verilmiştir. Tablo - 15 Özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarına ait boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri N Tank Çanakkale Rize Kafes Rize Ordu ORT. ±sh MİN. MAK. ORT. ±sh MİN. MAK. KONDİSYON FAKT. ORT. ±sh BOY (cm) AĞIRLIK (g) Aralık 30 16.8±0.52 14.1 20.2 81.8±7.52 40.0 125.0 1.64±0.030 Haziran 30 22.9±0.34 19.7 27.1 174.7±8.03 105.2 310.3 1.43±0.026 Mart 30 19.2±0.25 15.8 21.0 123.5±5.27 67.0 162.9 1.72±0.028 Haziran 19 22.3±0.24 19.9 24.0 141.1±4.94 99.2 174.1 1.27±0.018 Aralık 40 15.2±0.20 12.7 18.2 56.3±2.16 29.6 90.9 1.57±0.018 Haziran 15 20.0±0.47 16.0 23.5 108.4±9.82 45.8 215.3 1.30±0.030 Ocak 32 15.2±0.20 12.8 17.4 41.1±1.89 19.2 68.0 1.15±0.023 Mayıs 46 17.8±0.34 12.2 23.6 91.0±5.36 25.1 196.3 1.53±0.019 Proje denemeleri ile aynı dönemde bu balıkların da ölçüm ve takipleri gerçekleştirilmiştir. Ordu ili, Perşembe ilçesinde iki işletme, Rize merkezde ise bir işletme 33 çelik çerçeve ile gerdirilmiş kafesler kullanmıştır. Rize ve Çanakkale’de tanklara yerleştirilen kalkan balıklarına tavsiyemiz doğrultunda su seviyesi ayarlanarak, gölgelik (Rize) oluşturulmuştur. Bu işletmelerden elde edilen bulgular Tablo 15’te verilmiştir. Çanakkale’deki işletmede paraziter ve bakteriyel enfeksiyon diğer işletmelerde ise su sıcaklığının letal sınırı gelmesi nedeniyle balıkların tamamı ölmüştür. 4.2. TARTIŞMA Kalkan balığı yetiştiriciliği araştırma sonunda elde edilen veriler Fransa ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde daha önce yapılmış olan bazı çalışmalarla karşılaştırılmış, Doğu Karadeniz’deki büyüme performansı, yem değerlendirmesi ve yaşama oranı irdelenerek kalkan balığı yetiştiriciliği konusunda detaylı sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Kafeslerde kalkan balığı yetiştiriciliği üzerine uygulanan araştırmalar gerçekten umut vermekteydi. Fakat yapılan denemeler dalga etkisinin olmadığı korumalı alanlarda yapılmıştı. Uygulamada ise mevcut tesisler ve yeni tasarımlar üzerine yapılan araştırmalar yetersiz kalmıştır. Su altı kafeslerinin işletme maliyetlerinin yüksek oluşu ve kullanım zorlukları deneme çalışmaları dışında kullanımını sınırlamıştır. Özel sektörde dip kafesleri ve kafeslerde kalkan yetiştiriciliği yaygın kullanım bulmamıştır. Yapılan birkaç uygulamada ise yer seçiminin iyi yapılamaması ve iyi yönetim gösterilmemesi başarıyı engellemiştir. Nehir ağzında yerleştirilen kafeslerde dalgadan korunaklı alan olmasına rağmen, güçlü akıntılar ve kafes tabanının sürekli hareket etmesi kalkan balıklarında strese ve aşınmalara neden olmuştur (Arnaiz, 1994). Kalkan balığının kafeste yetiştiriciliğinde diğer deniz balıklarında olduğu gibi offshore kafes kullanılması mümkün değildir. Bu nedenle yalnızca korunaklı bölgelerde birkaç tesiste kafeste yetiştiricilik yapılırken, esas olarak karadaki tesislerde kalkan kültürü yapılmaktadır (Arnaiz, 1994). Yaptığımız çalışmada bölgemizde kafes şartlarında yetiştiriciliğin mümkün olup olmadığının araştırılması amacıyla çeşitli tipte kafeslerle deneme gerçekleştirilmiştir. Literatür bilgilerde görüldüğü gibi dip kafes uygulamaları ve branda benzeri malzemelerle kafes tabanının kaplanması proje çalışmalarında denenmiştir. Kafes yetiştiriciliğinde yem atıklarının birikmesi ve bakım zorlukları göz önünde bulundurularak yalnızca çelik çerçeve ile gerdirilmiş ağ kafeslerin uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Proje kafes denemesinde esas problemi yaz aylarında su sıcaklığının yüksek olması oluşturmuştur. İki ayrı dönemde yüzey suyu sıcaklığına karşı yaz aylarında kafeste bırakılan balıkların tamamı ölmüştür. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde kafeste bulunan balıklarda parazit enfeksiyonu dışında problemle karşılaşılmamıştır. Ayrıca Karadeniz’de bulunan özel sektör işletmelerinde ağ kafeslere yerleştirilen balıklar yaz döneminde su sıcaklığının etkisi ile ölmüştür. Fransa’nın Galiçya bölgesinde karada kurulan tesislerde (çevre şartlarının kontrol altında olmadığı) kalkan balıklarının büyüme periyodu 28 ay olmasına karşın, kapalı devre sistemlerde su sıcaklığı (18°C), tuzluluk ve diğer çevre şartlarının optimum olduğu koşullarda 12-14 aylık sürede pazar boyuna kadar büyütülebilmektedir (Lygren, 1994). Başlangıçta 5-9 g ağırlıkta olan kalkan yavruları yaklaşık 17 aylık sürede 1100-1900 g ağırlığa ulaşmıştır (Iglesias, 1994). İspanya’da su sıcaklık değişiminin 14-18°C olduğu yerlerde 3 yıl ve daha az bir sürede 2-2,5 kg ağırlıkta kalkan balığı rutin bir şekilde üretilmiştir. Aynı işletmelerde 1 kg ağırlığa 18 ayda ulaşılmıştır. Mevsimsel su sıcaklığı 9-19°C olduğu zaman 3 yılda yalnız 1,21,5 kg ortalama ağırlık elde edilmiştir. Sıcaklık rejiminin bu şekilde olduğu işletmelerde 2 yılda ancak 750 g ağırlığa ulaşılabilmiştir (Person-Le Ruyet, 2002). 34 Proje çalışmamızın tanklarda yetiştiricilik denemesinde ortalama boy 19.98±0.224 cm ve ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları. 20 (kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32 ay) aylık süre sonunda Aralık 2002 döneminde, 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Kalkan balıkları 5 ay sonra kafeslere transfer edilebilmekte ve çok hızlı gelişme göstermektedir. Kafeslerde kıyısal alanda oluşturulan tesislere göre daha az maliyet gerektirmekte ve daha kolay yer seçimi yapılabilmektedir. Galiçya bölgesinde yıl boyunca çevresel istekler uygun olmasına rağmen özellikle dalga hareketleri ve balıkların strese girmesi problem oluşturmaktadır (Lavens ve Remmerswaal, 1994) Kalkan balıkları 300 grama ulaştıktan sonra kafeslere aktarılmaktadır. 250 ton kapasiteye sahip bir özel sektör işletmesinde balıkların yapılan takiplerinde tank ve kafeslerde eşit büyüme gösterdikleri görülmüştür. İşletme masrafları aynı olmasına rağmen kafeslerde yatırım maliyeti daha ucuz olmaktadır. Kafeslerdeki kalkan balıklarının bakımları daha zor olmakta ve daha fazla işçilik gerektirmektedir (Lavens ve Remmerswaal, 1994). Proje denemelerinde 18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlıkta ağ kafeslere yerleştirilen balıklar 8-28°C su sıcaklıklarında 18 ayda ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy ve 547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Balıklar su sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde (dört ay) tanklara yerleştirilmiştir. Aynı dönemde letal sınırı belirlemek amacıyla kafeslerde tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür. Literatürlerde kafeslerde boy ağırlık artışına ilişkin veriye rastlanılamamıştır. Kapalı devre sistem kullanan tesislerde balık yoğunluğu 70-80 kg/m2’den 200 2 kg/m ’ye ulaşmıştır. Pilot tesislerde yapılan çalışmalarda ön büyütme dönemi sonrası (70-300 g) kalkan balıkları 18 ay sonunda 1.5-2 kg ağırlığa kadar ulaşmıştır (Lygren, 1994). Juvenil kalkan balıkları denizden pompalarla su alınan sistemde düşük su seviyesinde 30-407 g arasında küçük, büyük ve sınıflandırılmamış olarak gruplandırılarak su derinliği 7 cm olan tanklara yerleştirilmiştir. 86 günlük denemede küçük, büyük ve sınıflandırılmamış gruplardan sırasıyla 146.2, 236.1 ve 162.7 g ilk ortalama ağırlıklardan 299.1, 465.6 ve 343.1 g ağırlığa ulaşmıştır. SBO sırasıyla %0.84, %0.79 ve %0.87/gün olmuştur. Biomass miktarı üzerine sınıflandırmanın olumsuz etkisi olduğu belirlenmiştir (Strand vd., 1997). Proje çalışmalarında denemeler süresince balıklarda boylama-ayırma gibi işlemler uygulanmamıştır. Kalkan balıkları biyolojik yapıları nedeniyle havuz tabanını kullandıkları için birbiri üzerinde yatar konumda bulunurlar. Buna rağmen özellikle büyük balıklar aşırı kalabalıklığa (4 kat) ve yüksek stok yoğunluğuna (100 kg/ m²) tolerans göstermektedir. Yetiştiricilik sistemlerinde genel olarak uygulanan stok yoğunluğu 300 g balık için 30-35 kg/m², 750 g ve yukarısı için 45 kg/ m² ve yüzeyi de kullanan büyük balıklar için 60-80 kg/m² dir (Person-Le Ruyet, 2002). Yetiştiricilik şartlarında deneme yapılması amaçlandığı için gerek tank, gerekse de kafeste yapılan denemelerde Avrupa ülkelerinde çiftliklerde yaygın stoklama yoğunluğu (3550 kg/ m2) rakamları esas alınmıştır. Tank denemesinde hasat döneminde başlangıçta 2 adet tanka 250’şer adet (8.14 kg/m2) balık yerleştirilmiş; ancak, deneme sonunda 28.4 kg/m2 stok yoğunluğuna erişilebilmiştir. Kafeslerde yetiştiricilik çalışmasında kullanılmak üzere yapılan stok yoğunluğu denemesinde 30, 60, 90 ve 120 adet/m2 olarak üçer tekerrürlü sekiz aylık denemede 120’lik grupta yaşama oranı düşük olmuş, ayrıca boy ve ağırlık olarak büyüme diğer gruplardan istatistiki olarak (P<0.05) önemli çıkmıştır. 35 4.2.1. Kalkan Balığının Büyüme Özellikleri Balıklarda büyüme, alınan toplam enerjinin, metabolizma faaliyetleri dışında kalan miktarının büyüme enerjisi olarak kullanılmasına bağlıdır. Metabolizma enerjisi, alınan besinin miktar ve kalitesi yanında, balık tarafından sindirilme oranına bağlıdır. Büyüme enerjisinde görülen, sindirim, salgı ve diğer metabolik işlemler yarattığı kayıplar ve enerji maliyeti yetiştiricilik şartlarına adaptasyonu gösterir. Alınan yemin büyüme enerjisine dönüşümünü çevresel faktörler (su sıcaklığı ve kalitesi), ve yemle ilgili faktörler (Yemin içeriği, yemleme oranı, zamanı) etkilemektedir. Büyüme ayrıca balıktan kaynaklanan (genetik yapısı, hormonal aktivite, büyüklük, vb) bazı faktörler yanında balığın sağlığı ile yakın ilişkilidir. Çevre, beslenme ve biyotik faktörler büyümeyi ve bunun sonucunda yetiştiricilik maliyetlerini etkiler (Person-Le Ruyet, 2002). 4.2.1.1. Çevresel faktörler Kalkan balıklarında büyüme üzerinde başlıca ekolojik faktörlerin uzun vadeli etkileri geniş kapsamlı çalışılmıştır (Person-Le Ruyet vd., 1997; 2000; Person-Le Ruyet ve Boeuf, 1998; Pichavant vd., 1998; 2000; 2001; Imsland vd., 2000a; 2000b; 2001). Ekolojik faktörler sınırlayıcı ve belirleyicidir. Sıcaklık, tuzluluk ve ışık asıl belirleyici faktörlerdendir. Çünkü bunlar büyüme oranında direkt olarak etken (reseptör) rol oynamaktadır. Sınırlayıcı faktörlerin bazılarının düşük oranda olması (Oksijen oranı vb), bazılarınınsa yüksek oranda olmaları (Ph-CO2) büyüme üzerine etki eder. Sınırlayıcı faktörler nitrit, nitrat, askıda katı madde, meteorolojik faktörler, kimyasal kirleticileri ve ilaçları (tedavi amaçlı olmayan)da içermektedir (Person-Le Ruyet, 2002). Mevsimsel parametreler, sıcaklık ve gün uzunluğu dominant olmakla birlikte iştah değişiminde tek başına etkili değildir. Yem isteklerinde yalnız %26 sı çevresel parametrelerle açıklanır (Mallekh vd., 1998). Çevre şartlarında görülen bir değişmede balıklardaki ilk tepki besin veriminde değişiklik olmaksızın, iştahta azalmadır. Ekolojik faktörlerin üst veya alt limitlerine belirli bir sürenin üzerinde maruz bırakılma, büyüme kadar yaşama oranına da etki eder (Person-Le Ruyet, 2002). Sıcaklık : Orkinos ve diğer birkaç pelajik balık hariç, balıklar genel ortam sıcaklığına göre vücut ısısını oluşturur. Metabolik enerji ve büyüme bu nedenle su sıcaklığı ile belirlenir. Atlantik kalkanında 40-50 g büyüklükte bireyler için optimal su sıcaklığı 16-19°C’dir. 10 g ağırlıkta bireylerde ise +2°C daha yükselerek 16-22°C olmaktadır. Kalkan balığının büyümesi 14°C’den aşağı ve 20°C’nin üzerinde hızla azalma gösterir (Person-Le Ruyet, 2002). Ön büyütme (on-growing) döneminde en yüksek ve en düşük 5-25°C, büyütme (grow-out) döneminde 8-22°C su sıcaklığı tolerans limitlerinden sonra beslenme durmaktadır. Spesifik büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı da benzer şekilde su sıcaklığı ile ilişkilidir. Yemin sindirilmesi (vücudun yemi kullanması) üzerinde 20°C ve üst tolerans sınırlarının etkisi fizyolojik olarak da gözlenmiştir (Person-Le Ruyet, 2002). Mallekh vd., (1998) yaptığı çalışmada kalkan balıklarının büyümesi üzerine daha önce yapılan araştırmalarla aynı doğrultuda 17-19°C su sıcaklığında balıklarının iştahlarının arttığı belirlenmiştir. En iyi büyüme 100 g’lık balıklarda Waller (1992) tarafından 16-19°C su sıcaklığında bulunmuş iken 3-20 g’lık balıklarda en iyi büyüme 18°C civarındadır (Scherrer, 1984). Bununla birlikte Burel vd.(1996) juvenillerin 14, 17 ve 20°C’de balıkların iştahlarının çok az değiştiğini bildirmiştir. Bu çalışmalar net bir şekilde gösterir ki beslenme 15°C’nin altında azalmaktadır (Ortalama su sıcaklığındaki değişimlerin iştah üzerinde büyük etkisi vardır). Kalkan balıklarının yem istekleri üzerine diğer bir etken gün uzunluğudur. Balıklarda fotoperyot 15 saatten uzun olduğu günlerde yem alımı en iyidir (Mallekh vd., 1998). 36 Yapmış olduğumuz çalışmada da özellikle tank denemesini ve kafeste yaz aylarında tanklara transfer edilen balıkları (27 m derinliklerden su alınmıştır) göz önüne aldığımızda su sıcaklığının büyüme üzerinde direk olarak etkisini görmek mümkündür. Buna göre su sıcaklığının ortalama 14-22°C arasında seyrettiği dönemde (mart sonu-aralık başı) normal büyüme performansı görülmesine rağmen; kış aylarında 7-8°C’lere kadar seyreden sıcaklıklarda büyüme durma noktasına gelmektedir. Bu iki dönemde, ağırlık artışında regresyon analizi ile uygulanan projeksiyonda yaz aylarında olan büyüme devam ettirilse 22 ve 28 aylık periyotlarda (iki yıl ayrı ayrı projeksiyon) pazar boyu olan 1 kg ağırlığa erişmenin mümkün olduğu hesaplanmıştır (Şekil 21). 1200 40 kafes ağırlık tank ağırlık 1000 35 kafes boy 30 tank boy 25 y = 48,889x - 258,46 20 600 Boy (cm) Ağırlık (g) 800 15 400 y = 42,052x - 172,26 10 200 5 0 aralık Kasım Eylül Ekim Ağustos Temmuz nisan haziran mart ocak şubat aralık ekim kasım eylül ağustos haziran temmuz mayıs mart nisan ocak şubat aralık ekim kasım 0 Şekil – 21 Denemeler sırasında ağırlık artışına uygulanan projeksiyon Tuzluluk : Kalkan balıkları ‰10 gibi çok düşük tuzlu ortamlara adapte olabilirler. Fakat ‰6 ve daha düşük tuzluluk ölümcüldür. Yüksek tuzluluğu tolarans sınırı ise bilinmemektedir. 1-5 g’lık kalkanlarda ‰10 ile ‰35 tuzluluk değerleri arasında optimum su sıcaklığın altında, büyüme ve beslenme aktivitelerinde küçük değişiklikler gözlenmektedir. 3 gramlık kalkan balıkları üzerinde yapılan bir denemede ‰19 tuzluluk, oranında büyüme oranı ‰35 tuzluluğa göre %8 daha yüksek bulunmuştur. Aynı yemleme oranında yapılan çalışmalarda özellikle18-22°C su sıcaklıklarında ‰20 tuzlulukta juvenil yetiştiriciliği uygundur (İmsland vd., 2001). Doğu Karadeniz şartlarında yapılan analizlerde tuzluluk ‰17-18 çıkmıştır. Yaz aylarında yüksek su sıcaklıklarının kalkan balıklarında ölüme neden olması, fakat düşük tuzluluğa tolerans gösterebilmesi, yaz aylarında daha düşük sıcaklıklarda olan kaynak ve kuyu suyu kullanılarak sıcaklık etkisinin azaltılmasını gündeme getirmiştir. Tatlısu ile deniz suyu karışımı (tuzluluk ‰10<) kullanılan tanklara yerleştirilen kalkan balıkları (21.72±0.25 cm boy ve 144.88±5.65 g ağırlık) yaz aylarında üç ay süreyle yaşatılması sağlanmıştır. Işık: Işık yoğunluğu, fotoperyot ve renk spektrumu gibi ekolojik faktörlerin tamamı balık büyümesi üzerine etkilidir. Deneysel çalışmalar kesinlikle göstermiştir ki yetiştiricilik ortamında balıkların isteklerine en uygun ışık yoğunluğu sağlanmalıdır. Ortamın ışıklandırmasına bağlı olarak yemleme zamanı beslenmede kritik önem taşımaktadır. Anormal yüksek ışık yoğunluğunun kullanımı huzursuz davranışlar nedeniyle beslenmenin kesilmesine 37 yol açarken, tam karanlık ortamda çok düşük bir beslenme faaliyeti görülür (Person-Le Ruyet, 2002). Işık yoğunluğunun beslenme üzerindeki etkisinin yanında, fotoperyodun beslenme ve büyüme üzerine olan uzun dönem etkileri geniş kapsamlı olarak çalışılmaktadır. Kalkan balıklarının iki ay süreyle sabit fotoperyot (8, 12 ve 16 saat aydınlatma) ve sürekli aydınlatmaya (24 saat) tabi tutularak yapılan çalışmalar ile değişken fotoperyot uygulamaları (12 saatten 16 saate artış ve 12 saatten 8 saate azalma) beslenme üzerinde çok fazla etkili olmadığı görülmüştür. Işık etkisinde esas olan su yüzeyinde optimal olarak 200 lux olan aydınlanmanın büyüme ve yemleme oranında olumsuzluk yaratmadığıdır. Büyütmede entansif yetiştiricilik şartlarında gün ışığı periyodunun uzun tutulduğu aydınlatmalar kullanılabilir (Person-Le Ruyet, 2002). Işığın etkisi beslenme üzerine çalışılmamasına rağmen direk güneş ışığına maruz kalan balıkların strese girdikleri ve yem almadıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle kafeslerde ve açık alanda tanklarda yapılan denemelerde balıkları direk güneş ışığından korumak için kafes ve tankların üzerleri branda ile kapatılarak gölgelik oluşturulmuştur (Person-Le Ruyet, 2002). Oksijen : Sınırlayıcı faktörler arasında oksijen en önemlilerden birisidir. Ek havalandırma olmaksızın yüksek stok yoğunluğu yapıldığı dönemlerde gerek deniz kafeslerinde gerekse de karada kurulan sistemlerde oksijen tüketiminde bazı riskler görülür. Kalkan balığının maksimum büyüme için gerekli minimum oksijen ihtiyacı 6 mg/l dir. Yem alımı 3 mg/l oksijende durur ve letal konsantrasyon 0.75-1.3 mg/l O2 dir. Kalkan balıkları birkaç kez şiddetli düşük oksijene (doymuş havanın %75-100’den %20’ye düşmesi) maruz bırakıldıkları zaman yem alımı ve yemlenme hızı daha düşük olması nedeniyle büyüme azalmaktadır (Person-Le Ruyet , 2002). Sudaki doymuş oksijen seviyesi yüksek tutularak yetiştiricilik şartlarındaki büyütmede ilerleme kaydedilebilir. Suda oksijen doygunluğunun sürekli olarak sağlanması ile birlikte biyolojik riskler ortadan kalkar. Kalkan balıkları %147-223 doymuş oksijen içeren su şartlarında yetiştirildiği zaman 30 günlük periyotta yem alımı, yem değerlendirme ve büyüme üzerinde etkisi olmadığı görülmüştür. (Şekil 4) Oksijene tam doymuş sularda sürekli yüksek oranlı beslenmeye tabi tutulan balıklarda vücutta yağ birikimi vardır ki, bu oldukça kötü bir etkidir (Person-Le Ruyet , 2002). Proje denemeleri süresince kalkan balıkları için oksijen oranı optimum seviyede tutulmaya gayret gösterilmiştir. Bu amaçla tank denemesinde 24 saat süreyle kuvvetli havalandırma yapacak şekilde düzenek oluşturulmuştur. Kafes denemesinde genelde oksijen doygunluğu sağlanmasına rağmen yaz aylarında 6-7 mg/l’ye kadar düşmüş fakat deneme süresince oksijen oranı ortalama 8.3±1.51 (5.60-10.2) mg/l olmuştur. Tank denemesinde ise oksijen oranı ortalama 7.3±0.99 (5.6-8.8) mg/l olmuştur. Balıkların büyümesi üzerine oksijen seviyesinin etkisi çalışılmamasına rağmen sıcaklığın yüksek olduğu dönemlerde oksijen seviyesinin düşmesi büyümede olumsuz etki yarattığı düşünülebilir. Amonyak : Doğal kirleticiler ve amonyak seviyesi balıkların büyümesi üzerinde oldukça etkilidir. Amonyağın balık büyütmede müsaade edilen eşik konsantrasyonu, sürekli maruz bırakma, oksijen seviyesi, pH ve birçok biyotik faktör (Balık büyüklüğü, konsantrasyonu, sağlık durumu) tarafından etkilenmektedir. Bu faktörlerin ortak etkisi amonyağın yol açabileceği olumsuz etkilenmeyi hafifletir. Optimal yetiştiricilik koşullarında üç ay süreyle maruz kalınabilecek, kabul edilebilir amonyak değeri (büyütmedeki kontrol grubundan % 10-20 daha düşük büyüme) 5-6 mg/l veya pH’nın 7.5 olduğu durumda 0,2 mg/l amonyak seviyesindedir. Yüksek stok yoğunluğunda balık stoklanan çiftliklerde, amonyağın 38 eşik seviyede olması her an beklenmelidir. Güvenilir yetiştiricilik için 2-3 mg/l’den daha düşük total amonyak seviyesi normaldir (Person-Le Ruyet, 2002). 96 saat süreyle maruz kalınacak 40 mg/l amonyak konsantrasyonu (LC50) letaldir. Beslenme ise 20 mg/l konsantrasyonda tamamen durur. 30 gün süreyle 20 mg/l amonyak seviyesi de öldürücü etki gösterir. Büyümenin amonyak konsantrasyonu ile direk ilişkili olmaması ile birlikte belirli bir süre yem alımı ve yem değerlendirmenin etkilenmesi dolaylı etki gösterir (Person-Le Ruyet, 2002). Yapılan çalışmada stok yoğunluğu optimum tutulduğu için amonyağın olumsuz etkisi gözlenmemiştir. Ayrıca günlük olarak tanktaki su boşaltılmış ve ortamda biriken kirleticilerin uzaklaşması sağlanmıştır. Balıkların hastalandığı dönemde yapılan analizde amonyak miktarı 0.19 mg/l olarak ölçülmüştür. 4.2.1.2. Beslenme Faktörleri Kalkan balıkları için bir süreden beri yem geliştirilmesi ve yemleme rejimine bağlı olarak daha iyi büyümenin sağlanabileceği konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Kalkan yetiştiriciliğinde beslenme yöntemlerinin verimliliği ve beslenme davranışına bakış önemlidir. Yem içeriği ve kompozisyonu balığın et kalitesi üzerinde önemli bir belirleyicidir. Kalkan balığı beslenmesi konusunda hasat anındaki et kalitesinin belirlenmesine yönelik spesifik diyetler ve alternatif yemler araştırılmaktadır. Ayrıca yüksek sindirimli diyetler geliştirilerek daha az atık üreten ve kapalı (re-circulation) devre sistemlerde kullanılması konusunda araştırmalar yoğunlaşmıştır (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan balıkları üzerine yürütülen çalışmalarda iştahın kontrol altına alınması için beslenmenin metabolik ve fizyolojik etkisi konusunda çalışmalar yapılmıştır. Su sıcaklığının beslenme üzerindeki etkisi ve daha iyi bilinmesi nedeniyle gökkuşağı alabalıklarıyla karşılaştırmalı olarak yemlerin sindirilmesi ve midenin boşalması konuları çalışılmıştır. Çevresel şartların ve yemleme sıklıklarının beslenme ve büyüme üzerine etkisi konusunda yapılan çalışmalar artık özel sektör yoğun yetiştiricilik tesislerinde kullanılabilmektedir (Mallekh vd., 1998). Kalkan balığı kültüründe kullanılan yem özelliklerine göre yem değerlendirme oranlarında (FCR) büyük değişimler gözlenir. Parçalanmış balıklar kullanılarak yapılan beslemede yem değerlendirme 2.3-5.8 :1 olurken, yarı yaş yemler (pelet ve balık parçaları) kullanıldığı durumda 1.7-2.5 :1 ve kalkan için geliştirilmiş kuru pelet yemler beslenmede kullanıldığında 0.9-1.9:1 arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir (Devesa, 1994). Hara vd., (2002) yaptıkları çalışmada donmuş mezgit ile beslenen balıklarda FCR’yi 3.2-6.8 arasında bulmuştur. Yaptığımız çalışmada Yem Değerlendirme Oranı (FCR) kafes denemesinde ortalama 2.63 iken tank denemesinde ise 2.59 olmuştur. Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde ise yem değerlendirme oranı ortalama 1.86 olarak hesaplanmıştır. Dengeli Beslenme Diyetleri Kullanılan yemin besin içeriği denge ve miktar yönünden kalkan balığının gereksinimlerini kapsamalıdır. Kalkan balıkları diğer balıklarda olduğu gibi üreme döneminde farklı beslenme isteği göstermesine rağmen ön büyütme ve büyütme evrelerinde balık büyüklüğüne göre değişim gösterdiği bilinmektedir. Kalkan balıkları diyetinde %55’lik bir protein içeriği tavsiye edilir. Yüksek kaliteli balık yeminde temel maddeyi oluşturan proteinin balığın bütün amino asit isteklerini karşılaması beklenir. Daha yüksek protein seviyesi daha iyi verim sağlar fakat bu çok daha pahalıdır. (10 g’lık kalkan balığı büyütmede en iyi sonucu %60 protein içeren yemler vermiştir.) Protein seviyesinin %45-50 olduğu yemlerde deniz 39 balıkları yağı oranı yüksek tutulmaktadır. Oysa protein seviyesi %55 olan yemlerde yağ oranının %12’den yüksek olmasından kaçınılmalıdır. Çünkü bu durum balıkta aşırı yağ depolanmasına yol açar (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan balıklarında diyetlere eklenecek %10-12 seviyesinde soya ve deniz balıkları yağından gereksinim duyulan yağ asitleri sağlanabilir. Büyütme döneminde 18 MJ/kg enerji seviyesi yeterlidir. Ekstrude pelet yemler için %10 oranında ham nişasta eklenebilir. Kalkan balıkları özel mineral ve vitamin gereksinimlerine sahip değildirler. Kalkan balıkları için geliştirilen yem kompozisyonları ve balıkların besin gereksinimleri Guillaume vd., (1999) tarafından ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem rasyonları Tablo 16’da verilmiştir. Tablo - 16 Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem içerikleri. Rasyon Bileşenleri ve Yem İçeriği (g/kg) Çiftçi vd., 2002* Nijhof, 1994 Larva Yavru Balık unu Soya unu Buğday unu Düşük kalitede un (razmol) Ursodeskoksikolic asit 5% Balık yağı Soya yağı κ-karragenan Vitamin premiks Mineral premiks Pelet bağlayıcı (patatesmısır nişastası) kazen Kemo-cezbediciler 1 L-lisin Taurin 651 10 40 710 50 10 15 Total Protein (%) Total yağ (%) Brüt enerji (MJ /kg) Guillaume vd., 1999 550 300 100 145 150 10 - 50 50 20 40 40 40 40 40 25 25 20 10 80 100 50 20 (100) 50 10 3 3 10 0 0 55.8 13.7 - 55.2 12.3 - 64 18.6 23.69 48-52 120 18 *Enstitümüzde JICA ile yürütülen proje çalışmasında kalkan balıkları için geliştirilen deneme çalışması Pelet Yemler Kalkan balıkları her yaşta kuru pelet yeme adapte olabilir. Ön büyütme döneminde diğer yemlerin (yaş, yarı yaş yemler) yerine kuru peletlere geçilebilir. Anaç amaçlı büyütmede kuru peletlerle birlikte balık ve yarı yaş yemler kullanılabilir. Pelet yemler yarı yaş yemlere ve balıklara göre daha az lezzetlidirler. Kuru peletler yaş veya yarı yaş yemler kadar randımanlı değildirler. Ticari bir işletmede aynı oranda protein içeren kuru pelet yemler ile yarı yaş yemler (%25 balık ve %75 ticari diyet) kıyaslamasında pelet yem kullanımında büyüme %18 daha düşük olmuştur. Buradaki düşük ağırlık diyet değişiminde adaptasyon döneminden kaynaklanmıştır. Daha sonraki dönemde büyüme eğrisinin paralel olduğu görülmüştür. Ayrıca pelet kullanımında balık büyüklüklerinde daha yüksek değişkenlik (Yarı yaş yem kullanımında balık büyüklüğü daha homojen) görülür (Nijhof, 1994). Kalkan balıklarının kalamarlar kullanılarak yapılan beslenme denemelerinde yaş kalamarın yüksek oranda tüketildiği fakat kuru kalamarların yalnızca %20’lik kısmının yendikleri tespit edilmiştir. (yaş kalamar kullanımında mide doluluğu yüksek olurken, kuru 40 kalamarda mide doluluğu %20 düzeyinde) Midelerin boş zamanı kuru kalamar kullanıldığında 3 kat daha uzundur (Grove vd., 2001). Optimal Beslenme Yöntemleri Uygulanan beslenme yönteminde yiyecek kaybı ve su kirliliğine yol açılması göz önünde tutularak en uygun metot seçilmelidir. El ile yemleme halen kalkan beslemede en basit ve kullanışlı olan yoldur. Deneme şartlarında yemleme yapıldığında elle yapılan yemlemede balıkların doygunluğu hemen gözlenebilmektedir. Çünkü alınmayan pelet yemler tank tabanında kalır ve yemleme hemen durdurulur. Yemleme süresi balığın iştahına bağlı olarak (50-100 balık için 15 dakika) uzatılabilir (Burel vd., 1997). Balık çiftlikteki çevresel faktörler göz önünde tutularak gerekli sıklıkta ve en iyi besleme zamanına göre beslenir. Büyük balıklar günde 1 kez, juvenil bireyler günde 2 kez balık tercihine göre spesifik zamanlarda beslenir (Person-Le Ruyet, 2002). Üretim çiftliklerinde balığın elle beslenmesi zordur. Stok yoğunluğu yüksek ve su bulanık olduğu zaman büyük tanklarda balığı görsel olarak inceleme imkansızdır. Kısıtlama veya besin israfı yapmaksızın doğru günlük besin rasyonunun balığa verilmesi zor olur. Büyük balık küçük balıktan ağırlık yüzde birimine göre kıyaslandığında (100 g balık için günlük besin rasyonu; biomasın %1 ve 1 kg büyüklükte balık için %5’ten daha azdır.) daha az yem yer (Person-Le Ruyet, 2002). Yem alımının sınırlı kalmasını ortadan kaldırmak için çeşitli yemler (yüzen, yarı yüzen) ve su sirkülasyon veya havalandırma sistemleri kullanılabilir. Klasik yemleyiciler kullanıldığı zaman, balığın solungaçlarındaki değişikliğe göre yemlemenin durdurulması komutu zorunlu olabilir (Lagardère ve Mallekh, 2000). Otomatik yemlikler deneme koşullarında oldukça iyi sonuç vermesine rağmen akıntılı ortamlarda kullanılmaz. Çiftliklerde ise daha çok son zamanlarda yaygınlaşmıştır (Burel vd., 1997). Büyüme performansları üzerinde isteğe bağlı veya tesadüfi besin sınırlamasındaki sonuçlar belirlenebilmektedir. Kalkan balıklarının, şiddetli bir besin sınırlamasından sonra, aşırı beslendikleri zaman geçici olarak hyperphagic olurlar. Fakat gözlemler sonucu aç bırakma sonrası dönemde gerçekleşen büyümenin, sürekli olarak yapılan beslemedeki büyümeyi telafi edemediği anlaşılmıştır. Besin düzeyindeki farklılık, balıklar arasında büyüme farklılığına (aynı tank içinde farklılaşma) neden olabilmektedir (Saether ve Jobling, 1999). Yüksek Enerjili Diyet Kullanımı Ön büyütme ve büyütme dönemlerinde kullanılan ticari yemler yüksek oranda (kuru maddede %52-54) protein, düşük oranda (%12 en fazla) lipit içermelidir. Yüksek enerjili yani %20 yağ içeren (%53 protein yanında) diyetler son dönemde semirtmede kullanılmaktadır. Özellikle İspanyada 1.5 kg üzeri büyüklükteki balıklarda bu tip yemler tercih edilmektedir. Ekstruder teknolojisi ile diyetteki yağların balığın kullanacağı şekilde düzenlenmesi sağlanmıştır. Özellikle daha az su kirliliği yaratması avantajlı görülürken son dönemde kalkan balığı için yapılan araştırmalar bu tip yemlerin balığın et kalitesi üzerinde olumsuz etki yarattığı belirlenmiştir (Person-Le Ruyet, 2002). Balığın et kalitesinin önemli bir belirleyicisi günlük olarak verilen yemin içeriğidir. Fakat büyümenin olmadığı dönemlerde bu durum geçerli değildir. Vücut yağı içeriği günlük yemle alınan yağın içeriği ile pozitif ilişkilidir. Kalkan balıklarında düşük yağ oranı içeren diyetlerde daha yüksek yemleme oranı bulunmuştur (Saether ve Jobling, 2001). 200 g lık kalkanlar %17 ve %25 yağ içeren yemlerle 2 ay süreyle beslenmişler, her iki yemde de %43 41 protein içeriği olmasına rağmen ağırlık artışında önemsiz değişiklik göstermişlerdir. 820 g lık kalkanlar arasında %60 protein ve %20-25 yağ içeren diyetlerde %10 veya %15 yağ içeren yemlere göre büyüme yanında tüm vücut kompozisyonunu kötü yönde etkilediği, ayrıca balıklarda yüksek yağ tortusu ve deri altındaki dokularda yağ tabakası oluşturduğu tespit edilmiştir (Regost vd., 2001). 4.2.1.3. Biyotik Faktörler Genetik Faktörler Kalkan balıklarında doğadan elde edilen veya çiftlik orijinli populasyonların büyütme döneminde varyasyonları arasındaki ilişki üzerinde genetik yapının ve fizyolojilerinin etkisi hakkındaki bilgi çok azdır. Genetik değişkenlik nükleotidlerde yer alan genetik işaretlerle belirlenir. Bunlar balıklar arasında nötr bir yapı gösterirken bunun tersine bazı fonksiyonel genetik markerler biyo kimyasal hızlandırıcı etki gösterebilmektedir (Iyengar vd., 2000). Büyümede Genetik Seleksiyon Balıklarda büyümeyi geliştirmek için uygulanacak seleksiyon metotlarında en klasik yol mevcut ortama adaptasyon şartları, çevresel tercihleri yanında özel yetiştiricilik şartlarına göre büyüme kapasitelerinin izlenmesidir. Kalkan balığında farklı coğrafi bölgelerde optimal büyüme performansının görüldüğü sıcaklıkta farklılık olduğu görülür. 18 ve 22°C’de ve 7 g lık kalkan yavrularının Norveç’teki populasyonlarda büyüme oranı İskoçya ve Fransa’ya göre daha yüksektir. Norveç’te balıkların 23°C diğer iki ülkede ise 20-21°C’de optimal olarak büyüme gösterdikleri tespit edilmiştir. Genç kalkan balıklarında büyüme için optimum sıcaklık hemoglobinin 3 tipi ile fonksiyonel olarak bağlantılıdır. Bunlar oksijen bağlama özelliklerindeki farklılıklar nedeniyle 19-23°C arasında sıralanırlar (Imsland vd., 2000a). Büyük balıklar için de bu büyüme sonuçları ilk üreme (olgunlaşma) yaşına göre belirlenir (Person-Le Ruyet, 2002). Cinsiyet Farklılığının Büyüme Üzerindeki Etkisinin Genetik İzahı Büyütme (grow-out) döneminde kalkan balıklarının büyüme performanslarının bireysel değişim göstermesi, yalnızca yetiştiricilik şartlarıyla açıklanamaz. Bu dönemdeki cinsiyet farklılığının kısmen etkilidir. Dişi balıklar erkeklere nazaran daha büyüktür. Büyüme farklılığında cinsiyetin etkisi 500 g da ayırt edilebilir hale gelir. Balıklarda yaş ilerledikçe cinsiyetten kaynaklanan farklılaşma artar. Daha yaşlı erkeklerin ağırlığı aynı yaştaki dişilerden %10-20 daha azdır (1 kg dan daha az) (Şekil 22). Erkek balıklar dişilerden bir yıl önce 2 yaşında olgunlaşırlar. Balık market boyuna ulaşmadan önce büyüme kayıplarına neden olan cinsel olgunlaşmadan kaçınmak için steril stoklara veya tüm dişi üretimine büyük ilgi bulunmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002). Yapmış olduğumuz proje çalışmasında tank denemesinde 2002 temmuz ayında, hastalık sonucu ölen balıkların cinsiyet ayrımlarına göre büyümeleri karşılaştırılmıştır. Buna göre dişi balıkların daha büyük oldukları (634.3±0.33 g) ve muhtemel ikinci yaşta cinsel olgunluk sağlayan erkek (548.8±0.46 g) balıkların daha küçük kaldıkları ve aradaki farkın istatistik olarak önemli (P< 0.05) olduğu belirlenmiştir. 42 4000 Dişiale Fem 3500 Fem + m ale Dişiale + Erkek Ağırlık (g) Weight (g) 3000 2500 MErkek ale 2000 1500 1000 500 15 20 25 30 35 40 Tim e Aylar (m onths) Şekil – 22 Kalkan balıklarında cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisi Genetik manipulasyonlar üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Çünkü kalkan genetiği üzerinde uygulanan araştırmalar üretim koşullarında hemen tatbik alanı bulmaktadır. Triploidin tümevarımındaki temel diğer balık türlerinde olduğu gibidir (Piferrer vd., 2000). Tümevarım (sonuç çıkarma) metotları içinde ilerleme triploid kalkanlar arasında ilk yavaş büyüyenlerin ıslahına ihtiyaç duyulmaktadır. Triploid balıkların yararları muhtemelen levreklerde olduğu gibi kalkanlar için de düşüktür (Felip vd., 2001). Diğer yollar çevresel faktörlerin balıkların isteğine göre düzenlenmesinde (ısı, fotoperyot) olduğu gibi balığın cinsel olgunluğunun geciktirilmesi veya geç cinsel olgunlaşanların yetiştiricilik amaçlı seçilmesi en uygun yöntemdir. Cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisini belirlemek için tek tek markalanan kalkan balıkları (n = 421) ile 4 farklı sıcaklık rejiminde büyüme denemeleri yapılmıştır. Büyüme üzerine ergenliğin başlangıcı ve sonuç olarak olgunlaşmanın etkisi değerlendirilmiştir. Deneme başlangıcında balık büyüklüklerinde (boy-ağırlık) hiçbir fark bulunmamaktadır. Deneme sonunda dişi balıkların ağırlığı tüm sıcaklık rejimlerinde erkek balıklardan daha büyük çıkmıştır. Olgunlaşan ve olgunlaşmamış balıklar arasındaki önemli büyüme farkları (SBO) kuluçkahanede 9 ayda ortaya çıkmıştır. Olgunlaşan dişiler çok yüksek büyüme oranına sahiptiler ve en büyük boya ulaşmışlardır (20 ayda 1.8 kg). Oysa erkek balıkların ağırlıkları bir ilerleme kaydetmeyip 900-1,100 g civarında kalmıştır. Kalkan balığı yetiştiriciliğinde optimal üretim ve daha fazla homojen büyüme için üretimde balıkların tümünü dişi yapacak şekilde metotlar geliştirilmelidir (Imsland vd., 1997). 43 4.3. SONUÇLAR ve TAVSİYELER Kalkan balığı yetiştiriciliğinde en önemli problemlerden biri pazar boyuna kadar büyütmede geçen sürenin çok uzun olmasıdır. Kalkan balığı büyütmede uygulanacak optimal sıcaklık rejimleri ve havalandırmayla sağlanan oksijen doygunluğu yanında iyi bir besleme rejimi ile büyümede ilerleme sağlanılabilir. Ticari yemlerdeki içeriğin randımanlı hale getirilmesi ile balığın et kalitesi üzerinde belirleyici etki sağlanır. Bununla birlikte hızlı gelişen ve geç cinsi olgunluğa ulaşan balıkların selekte edilmesi kalkan balıklarının erken pazar boyuna büyütülmesinde diğer bir yöntemdir. Yapılan literatür çalışmaları bu yönde uygulamaların yapılmasını önermektedir. Yaptığımız proje çalışmasında doğadan elde edilen anaçlardan deforme ve normal renklenmemiş balıkların ayıklanması dışında seleksiyon yapılmamıştır. Kalkan balığı Doğu Karadeniz şartlarında yaklaşık 28-30 ayda pazar boyuna kadar büyütülmektedir. Fakat özellikle yaz döneminde yüksek su sıcaklığının letal sınırları geçtiği ve kış aylarında ise düşük su sıcaklığının büyüme üzerine olumsuz etki yaptığı gözlenmiştir. Yaz aylarındaki sıcaklık etkisi termoklin tabakanın altından su alınması ile (enstitümüzde halen uygulanmaktadır) giderilmesi mümkünken, kış aylarında suyun ısıtılması gerekmektedir. Avrupa ülkelerinde Kalkan balığı yetiştiriciliği için optimal koşullarda su kalitesi sağlanan ve karada oluşturulan kapalı devre tesisler tercih edilmektedir. Kalkan yetiştiriciliğinin uygulandığı bir çok ülkede (Fransa, İngiltere, Şili) geliştirilmiş kapalı devre sistemleri çiftliklerin ısı şartlarına bağımlılığını azaltmıştır. Kapalı devre sistemler yüksek yatırım ve enerji maliyetine sahip olmasına rağmen büyütme süresinin azalması yanında, yüksek stok yoğunluğu kullanılabilmesi ve balık et kalitesine ile balık sağlığına olumsuz etki yapmamaktadır. Kalkan yetiştiriciliği yapılan ülkelerde çok sınırlı uygulanmasına rağmen yüzer ağ kafeslerde yapılan çalışmalarımızda esas olarak su sıcaklığının olumsuz etki gösterdiği gözlenmiştir. Bulgular kısmında belirtildiği gibi kalkan balığının isteklerine uygun olarak kafeslerin özel dizaynı gerekmektedir. Ayrıca balıkları direkt gün ışığı etkisinden korumak için üzerlerine gölgelik oluşturulmalıdır. Kalkan balıklarının kafeste büyütülmesi alabalıklarda olduğu gibi ancak letal sınırların aşılmadığı sezonda yapılabilir. Normal çevre şartlarında balıkların yıl boyunca kafeslerde tutulması mümkün görülmemektedir. Avrupa ülkelerinde kalkan balığı yetiştiriciliğinde kuluçkahanede 10 g büyüklüğe kadar büyütülen balıklar daha iyi kalitede suya ihtiyaç göstermesi nedeniyle kapalı tesislerde ön büyütmeye tabi tutulmaktadır. Ülkemizde yapılacak olan uygulamalarda da kuluçkahane çıkış döneminin su sıcaklığının düştüğü kış başlangıcına denk gelmesi göz önünde tutularak ısıtma sistemi uygulanan tesislerde ön büyütmeye tabi tutulması tavsiye edilebilir. Böylelikle 3-4 ay süreyle düşük sıcaklığın büyüme üzerine olumsuz etki yapması engellenebilir. Bunun sonucu olarak da pazar boyuna kadar büyütülmede geçen süre daha da kısalacaktır. Gerek ön büyütme gerekse büyütme dönemlerinde ultraviyole filtre sistemleri kullanılmıyorsa bakteriyel enfeksiyonların yanında parazit zararlılarına karşı önlemler alınmalıdır. Yapmış olduğumuz çalışmada da çok sık rastlanılan Trichodina vb. parazitlere karşı düzenli aralıklarla formaldehit uygulaması yapılmalıdır. Özellikle Fransa’da kalkan balığı çiftliklerinde ayda bir kez düzenli olarak formaldehit banyosu uygulandığı bildirilmiştir. Ayrıca hastalık problemleriyle karşılaşmamak için hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Kalkan balığı yetiştiricilik şartlarında henüz uygulamaları yapılmadığı için ekonomik analizine ilişkin çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. 44 5.. ÖZET Bu çalışmada Enstitümüzde kurulan deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (≈ 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, bölge şartlarında (S‰16–18) en uygun bakım ve besleme tekniği ile yetiştiricilik imkanları belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşması muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir. Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de bu dönem içerisinde gerçekleşmiştir. 2002 yılı süresince tanklarda deneme sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, su sıcaklığına karşı ölümler görülmesi nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde tanklarda yapılan büyüme denemesi sonuçlandırılmıştır. Kafes denemelerinin yapıldığı Yomra limanında yüzeyde ve tank denemelerinde kullanılan (derinden alınan) deniz suyunun fiziksel ve kimyasal parametreleri düzenli olarak takip edilmiştir. Boy ölçümleri, ±1mm hassasiyetli ölçü tahtası ile total boy olarak ölçülmüş ve 0.1 gram hassasiyetli elektronik terazi ile de canlı ağırlıkları alınmıştır. Tartılan balıklar alındıkları kafes veya havuza tekrar geri bırakılmıştır. Örneklemede her deneme için farklı sayıda (yaklaşık %10) balık alınmıştır. Yemleme mevsime göre değişmekle birlikte, canlı ağırlık üzerinden hesaplanan oranda (%1) verilmiştir. Kuluçkahanede üretilen kalkan yavruları 10 cm büyüklüğe geldikten sonra (n=3000) deniz kafeslerine yerleştirilmiştir. Bu amaçla kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun kafes modelleri denenmiştir. Uygun kafes modeli belirlendikten sonra kafeslerde stok yoğunluğu denemeleri başlatılmıştır. Sekiz ay boyunca sürdürülen deneme sonucunda 30, 60 ve 90’lık gruplar arasındaki boy, ağırlık ve kondisyon faktörü yönünden fark istatistiki olarak önemsiz (P>0.05); 120’lik grupta ise boy ve ağırlık olarak daha küçük (P<0.05) olmuştur. Kafeslerde büyüme performansına bakılması için 15 Şubat 2001 tarihinde kuluçkahaneden alınan kalkan yavruları (18.2±0.15 cm boy ve 99.4±2.67 g ağırlık) Yomra balıkçı barınağındaki araştırma kafesine (4x4x1.5 m) ortalama stok yoğunlukları 50 adet/m2 olacak şekilde yerleştirilmiştir. Yaz aylarına kadar normal büyüme devam etmiştir. Haziran 2001 tarihinde deniz suyu sıcaklığının yükselmesine paralel olarak paraziter ve bakteriyel enfeksiyonların görülmesi üzerine balıklara tedavi uygulanmış bir grubu kafeslerde bırakılmış bir kısmı ise 27 m derinlikten pompalarla deniz suyu akıtılan tanklara yerleştirilmiştir. Tanklara alınan balıklar tedavileri sonrasında yaşamaya devam ederken, kafeslerde tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür. Haziran 2002 döneminde balıklar ortalama olarak 33.6±0.31 cm boy ve 547.6±14.18 g ağırlığa erişmiştir Tanklarda yetiştiricilik denemesi amacıyla Nisan 2001 döneminde ortalama boy 19.9±0.22 cm ve ortalama ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları iki adet fiberglas tanka (2x2x1.2) 250 şer adet olarak yerleştirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde denemesi bitirilen balıklar ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Paraleller arası fark önemsiz (P>0.05) çıkmıştır. Tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm (ortalama yaşama oranı %98.04) görülmemiştir. Temmuz ve ağustos döneminde su sıcaklığının artması ve kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir. Yaz aylarında yüzey suyu sıcaklığının 20°C’nin üzerine çıkması ile birlikte hem kafes hem de tank denemesinde 45 paraziter ve bakteriyel enfeksiyonlar görülmüştür. 24°C su sıcaklığında balıklarda yem alımı durmuş ve letal (28-30°C) sınırın üzerine çıkmasıyla toplu balık ölümleri görülmüştür. Ayrıca kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir. 46 6.. LİTERATÜR LİSTESİ Acara, A. 1985. The Black Sea Turbot. State Planning Organization. Ankara-Turkiye. Alvial, A. ve Manriquez, J., 1999. Diversification of Flatfish Culture in Chile. Aquaculture 176: 6573. Akşıray, F. 1954. Türkiye Deniz Balıkları Tayin Anaktarı. İst. Ün. Fen Fak. Hidrobiyoloji Arş. Enst. Sayı 1, Pulhan Matbaası İstanbul. s: 283. Amaoka, K., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündag, C. ve Çiftçi, Y. 2001. Flatfishes (Order Pleuronectiformes) Found in Black Sea and Its Adjacent Waters. Special publication No.1, Central Fisheries Research Institute, Ministry of Agriculture and Rural Affairs, Trabzon, Turkey. Pp:27. APHA, AWWA, WPCF, 1985. Standart Methods For the Exemination of Water and Westwater, 16. edition, New York. Arnaiz, R. 1994. Diversesification in the Tubot Endustry. P. Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.166-181. Blancheton, J.P. 2000. Developments in Recirculation Systems for Mediterranean Fish Species. Aquacult. Eng. 22, 17-61. Body, C. E. 1979. Water Quality in Warmwater Fish Ponds. First Printing, Auburn University Agricultural Experiment Station, USA. Burel C., Person-Le Ruyet, J., Gaumet, F., Le Roux, A., Severe, A., Boeuf, G. 1996. Effects of Temperature on Growth and Metabolisim in Juvenile Turbot, Journal of Fish Biology, 49,:678-692. Burel, C., Robin, J. ve Boujard, T. 1997. Can Turbot, Psetta maxima, be Fed with Self-feeders? Aquat. Living Res. 10,381-384. Çelikkale, M. S. 1994. İç su Balıkları ve Yetiştiriciliği Cilt 1, İkinci Baskı, K.T.Ü. Sürmene Deniz Bilimleri Fak. Yayınları, Fakülte Yayın No: 2, Trabzon s: 409. Çelikkale, M. S. 1999a. Türkiye Su Ürünleri Sektörü: Potansiyeli, Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret Odası, yayın no: 1999-2, İstanbul . Çiftçi, Y., Üstündağ, C., Erteken, A., Özongun, M., Ceylan, B., Haşimoğlu, A., Güneş, E., Yoseda, K., Sakamoto, F., Nezaki, N., Hara, S., 2002. Karadeniz’de Kalkan Balığı (Psetta maxima) Yavru Üretim Tekniği. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enst. ve JICA. Trabzon. s. 82. Devesa, S. 1994. Nutrition and Feeding of Cultured Turbot (Scophthalmus maximus L.). P. Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium. 81-192. DİE, 2001. Devlet İstatistik Enstitüsü, Su Ürünleri İstatistikleri, Ankara. Erdem, Y. 1997. Karadeniz’de Avlanan Kalkan (Scophthalmus meaoticus) Balıklarının Galsama Ağları ile Seçiciliğinin Belirlenmesi, Doktora Tezi, Ondokuz Mayıs Ün. Fen Bilimleri Enst. Samsun, s:64. Felip, A., Piferrer, F., Zanuy, S. and Carillo, M. 2001. Comparative Growth Performance of Diploid and Triploid European Sea Bass over the First Four Spawning Seasons. J. Fish Biol. 58, 76-88. Fisher, W., Shneider, M., Bauchet, M.L. 1987. Mediterranee et Mer Noire Zone De Peche 37, Volume II, Vertebres, Des Nations Unies Pour L’Alimentation et L’Agriculure FAO et CEE Rev., Rome, 1280-1289. Geldiay, R. 1969. Important Fishes Found in Bay of İzmir and Their Possible Invasions, Ege Ün. Fen Fak., Monografiler, Seri 11. Girin, M. 1979. Méthodes de Production des Juvéniler Chez Trois Poissons Marins, Le bar, La Sole et Le Turbot, Repports Scientifiques et Techniques, Publications 39, CNEXO, France, 202. Gordina, A.D. 1990. Spawning of the Black Sea Turbot (Psetta maeotica) in the Black Sea in May and June of 1987, Ekologiya Morya, Fasc. 35, 40-43. Gordina, A.D., Morochkovskiy, V.A. 1995. Abundance and Distribution of Eggs of Black Sea Turbot (Psetta maeotica) in the Vicinty of Sevastopol, Institute of Biology of the Southern Seas, Ukrainian Academy of Sciences Sevastopol, Hydrobiologicals Journal 31, 3, 76-86. 47 Grove, D., Genna, R., Paralika, V., Boraston, J., Hornyold, M.G. and Siemens, R. 2001. Effects of Dietary Water Content on Meal Size, Daily Food Intake, Digestion and Growth in Turbot, (Scophthalmus maximus L.). Aquacult. Res. 32, 433-442. Guilbault, G.G., 1973. Practical Fluorescense-Theory Methods and Techniques, 1st Ed. Marcel Dekker Inc., New York, pp. 126. Guillaume, J.C., Bergot, P., Kaushik, S. ve Métailler, R. (Eds) 1999. Alimentation des Poissons et des Crustacés. Inra-Ifremer Editions, Paris, Pp:489. Gültekin, N., Torul, O., Serin, S., 1987. Endüstriyel Kimya-I Laboratuarı, K.T.Ü. Basımevi, Trabzon. Gündüz, T., 1983. Kantitatif Analiz Laboratuar Kitabı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yayın No : 119,. Ankara. s: 389. Hara, S., Güneş, E. and Özongun, M. 1998. Spawning of the Black Sea turbot Psetta maeotica (Pallas), with Special Reference to Egg Development. Oral Presentation with English Abstract. The First International Symposium on Fisheries ve Ecology, 2-4 Sept. 1998, Karadeniz Tech. Univ. Trabzon, Turkey. Hara, S. 2002. Present Status of Fish Culture Development Project in the Black Sea under JICA Program. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 1-3. Hara, S., Özongun, M., Güneş, E. and Ceylan, B. 2002. Broodstock Rearing and Spawning of Black Sea Turbot, Psetta maxima. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 9-12. Howell, B.R., Scott, A.P. 1989. Ovulation Cycles and Post Ovulatory Deterioration of Eggs of the Turbot (Scophthalmus maximus L), Rap.P.V. Cons. Int. Explor. Mer., 191, 21-26. Iglesias, J. 1994. Research Activities on Turbot Industrial Procedures in Spain. P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.127-136. Imsland, A.K., Folkvord, A., Grung, G.L. and Stefannon, S.O., 1997. Sexual Dimorphism in Growth and Maturation of Turbot, Scophthalmus maximus (Rafinesque, 1810). Aquaculture Research, 28: 101-114. Imsland, A.K., Foss, A., Gunnarsson, S., Berntssen, M.H.G., FitzGerald, R., Bonja, S.W., Ham, E.V., Naevdal, G. and Stefansson, S.O. 2000b. The Interaction of Temperature and Salinity on Growth and Food Conversion in Juvenile Turbot (Scophthalmus maximus). Aquaculture 198, 353-367. Imsland, A.K., Foss, A., Naevdal, G., Cross, T., Bonja, S.W., Ham, E.V. and Stefansson, S.O. 2001. Counter Gradient Variation in Growth and Food Conversion Efficiency of Juvenile Turbot. J. Fish Biol. 57,1213-1226. Imsland, A.K., Foss, A., Stefansson, S.O. ve Naevdal, G. 2000a. Hemoglobin Genotypes of Turbot (Scophthalmus maximus): Consequences for Growth and Variations in Optimal Temperature for Growth. Fish Physiol. Biochem. 23, 75-81. Ivanov, L., Beverton, R.J.H. 1985. The Fisheries Resources of the Mediterranean , Part 2, Black Sea Etud. Rev., CGPM, 60, 135. Iyengar, A., Piyapattanakorn, S., Stone, D.M., Heipel, D.A., Howell, B.R., Baynes, S.M. ve Maclean, N. 2000. Identification of Microsatellite Repeats in Turbot (Scophthalmus maximus) and Dover sole (Solea solea) Using a RAPD-based Technique: Characterization of Microsatellite Markers in Dover sole. Mar. Biotechnol.2, 49-56. Jones A., 1974. The Growth of Turbot Farming in Europe, Ferme Marine de Douhet – BP 4, 17840 La Bree Les Bains-France Karpetkova, M. 1964. On the Distribution and Migration of the Turbot along the Bulgarian Coast of the Black Sea, Izv. Zool. Inst. Bulg. Akad. Nauk. 16, 61-85 (in Bulgarian). Karpetkova, M. 1980. Distribution and Migration of the Turbot along the Bulgarian coast of the Black Sea, Bulletin de L’Institut de Zoologie et Musee, Tome XVI (in Bulgarian). Khanaichenko, A.N., Bitoka, Y.E. and Tkachenko, N.K. 1994. Experiences in rearing endemic Black Sea turbot larvae. P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.349-358. Lagardère, J.P. ve Mallekh, R. 2000. Feeding Sounds of Turbot (Scophthalmus maximus) and Their Potential Use in the Control of Food Supply in Aquaculture. I. Spectrum Analysis of the Feeding Sounds. Aquaculture 189, 3-4, 251-258. 48 Lavens, P. ve Remmerswall, A.M. (Eds.) 1994. Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication 22, pp:358. Lygren, E. 1994. Culture in Recirculation Systems. P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium. 93-104. Mallekh, R., Lagardere, J.P., Begout Anras, M.L. and Lafaye, J.Y., 1998. Variability in Appetite of Turbot, Scophthalmus maximus under Intensive Rearing Conditions; the Role of Environmental Factors. Aquaculture, 165, 123-138. Mancy, K.H., 1987. Instrumental Analysis for Water Pollution Control, Ann Arbor. Science, Michigan 48, 101 pp. 331. Maslova, O.N. 2002. Problems and Achievements in Seed Production of Black Sea Turbot in Russia. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 23-27. Mater, S. Uçal, O., Kaya, M. 1989. Türkiye Deniz Balıkları Atlası, Ege Ün. Fen Fak. İzmir, No. 123, 94. Mc Evoy, L.A. 1989. Reproduction of Turbot (Scophthalmus maximus L) in Captivity, Caudernos de Area de Ciencias Marinas, Seminario de Etudes Galegos, 3, 9-28. Mc Evoy, L.A. 1992. Multiple Spawning in Several Commercial Fish Species and Its Consequences for Fisheries Management Cultivation and Experimentation, Journal of Fish Biology, 41, 125136. Nijhof M., 1994. Research on Nutrition and Growth in the Culture of Post Larval Turbot (Scophthalmus maximus L.), P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.137165 p. Person-Le Ruyet, J. 2000. Capacités Adaptatives des Jjuvéniles de Turbot à la Température, la Salinité et la Photopériode. G. Nonnotte, P. Sébert et N. Devauchelle, (coordonnateurs). Le Milieu Aquatique: Interactions des Facteurs Environnementaux et Impact Sur les Organismes Vivants. Anaximandre, Lesneven, France: 90-107. Person-Le Ruyet, J., Baudin-Laurencin, F., Devauchelle, N., Métailler, R., Nicolas, J.L., Robin, J. and Guillaume, J. 1991. Culture of Turbot (Scophthalmus maximus). J.P. McVey (Ed.). Handbook of Mariculture and Finfish Aquaculture, Vol. 2., CRC Press Publication, Boston: 21-41. Person-Le Ruyet, J., Bœuf, G. 1998. L’azote Ammoniacal, un Toxique Potentiel en élevage de Poissons : le cas du Turbot. Bull. Français Pêche Piscicult. 350-351, 393-412. Person-Le Ruyet, J., Delbard, C., Chartois, H.and Le Delliou, H. 1997. Toxicity of Ammonia to Turbot Juveniles: I-Effects on Survival, Growth and Food Utilisation. Aquat. Living Res. 10, 307-314. Person-Le Ruyet, J. 2002. Turbot (Scophthalmus maximus) Grow-out in Europe : Practices, Results and Prospects. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 29-39. Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Bayon, N., Sévère, A., Le Roux, A., Quéméner, L., Maxime, V., Nonnotte, G. and Bœuf, G. 2000. Effects of Hypoxia on Growth and Metabolism of Juvenile Turbot. Aquaculture 188, 103-114. Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Bayon, N., Sévère, A., Le Roux, A. and Bœuf, G. 2001. Comparative Effects of Long-Term Hypoxia on Growth, Feeding and Oxygen Consumption in Juvenile Turbot and European Sea-bass. J. Fish Biol. 59, 875-883. Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Roux, A., Sevère, A. and Bœuf, G. 1998. Capacités Adaptatives du Turbot (Psetta maxima) Juvénile à la Photopériode. Bull. Français Pêche Piscicult. 350-351, 265-277. Pickering, A.D., Griffiths, R. and Pottinger, T.G. 1987. A Comparison of the Effect of Overhead Cover on the Growth, Survival and Hematology of Juvenile Atlantic Salmon, Salmo salar L. and Rainbow Trout, Salmo Gairdneri Richardson, Aquaculture 66, 109-124. Piferrer, F., Cal, R.M., Alvarez-Blazquez, B., Sanchez, L. and Martinez, P. 2000. Induction of Triploidy in the Turbot (Scophthalmus maximus) I. Ploidy Determination and the Effects of Cold Shocks. Aquaculture, 188, 79-90. Popova, V. P. 1954. On the Distribution of the Turbot in the Black Sea, Tr. Vees. Nauchna, Issled, Inst, Morsk. Rbyon. Khoz. Okeqn. Ogr., 28: 151- 9 (in Russian). 49 Popova, V. P. 1972. Reproductive Biology of the Black Sea Turbot (Scophthalmus maeticus), Based on Marine Investigations, Voprosy Ikhtiolgii, 12, 6, 1057-1063. Prodanov, K., Mikhailov, K., Daskalov, G., Maxim, C., Chashchin, A., Arkhipov, A., Shlyakhov, V., Özdamar, E. 1997. Environmental Management of Fish Resources in the Black Sea and Their Rational Exploitation, Studies and Reviews, General Fisheries Council for the Mediterranean, FAO, Rome, No. 68, 178. Regost, C.J., Arzel, M., Cardinal, M., Robin, J., Laroche, M. and Kaushik, S.J. 2001. Dietary Lipid Level, Hepatic Lipogenesis and Flesh Guality in Turbot (Psetta maxima). Aquaculture, 193, 291-309. Rusell, F.S. 1976. The Eggs and Planctonic Stages of British Marine Fishes, Academic Press, New York, USA, pp:245. Saether, B.S. and Jobling, M. 1999. The Effects of Ration Level on Feed Intake and Growth, and Compensatory Growth After Restricted Feeding, in Turbot Scophthalmus maximus L. Aquacult. Res., 30, 647-653. Saether, B.S. and Jobling, M. 2001. Fat Content in Turbot Feed: Influence on Feed Intake, Growth and body Composition. Aquacult. Res. 32, 451-458. Scherrer, P. 1984. Influence de la Temperature et de la Salinite sur la Croissance et la Consonmation D’oxygene du Juvenile de Turbot Scophthalmus maximus L. (phase nurserie). These de 3 eme Cycle, Universite de Bretagne Occidentale, pp:151. Slastenenko, E. 1956, Karadeniz Havzası Balıkları, Rusça’dan çeviren; Altan, H.E., E.B.K. Umum Müdürlüğü, İstanbul, s:711. Strand, H.K. and Oiestad, V., 1997. Growth and the Effect of Grading of Turbot in a Shallow Raceway System. Aquaculture Int., 5, 397-406. Svetovidov, A.N. 1964. The Fishes of the Black Sea, Opred. Faune SSSR, 86, 550. Talikina, M.G. 1972. Oogenesis and Sexual Cycle of the Black Sea Turbot (Scophthalmus maeoticus maeoticus), Azov and Black Sea Research Institute for Sea Fisheries and Oceanography, Kerch, 377-384. Tıraşın, E. M. 1993. Balık Populasyonlarının Büyüme Parametrelerinin Araştırılması. İzmir-Türkiye, Doğa- Tr. J. Of Zoology 17, 29-© TÜBİTAK. Toranzo, A.E., Dopazo, C.P., Romalde, J.L., Santos, Y. ve Barja, J.L. 1997. Estado Actual de la Patologia Bacteriana y Virica en la Piscicultura Espanola. AquaTIC, 1, 1-6. TÜGEM, 1993. Türkiye’deki Kıyı alanlarında Su Ürünleri Yetiştiriciliğine Uygun Yerlerin Tespiti. Macalister Elliot ve Ortakları Ltd. Cilt 2, pp:226 Ustündağ, C., Çiftçi, Y. and Sakamoto, F. 2002. Rearing of Larvae and Juveniles of Black Sea Turbot, Psetta maxima, in Turkey. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 13-17. Waller, U. 1992. Factors Influencing Routine Oxygen Consumption in Turbot Scophthalmus maximus. J. Appl. Ichthyol. 8, 62-71. Whitehead, P.J..P., Bauchet, M.L., Hureau, J.C., Nilsen, J., Tortonese, E. 1986. Fishes of the North Eastern Atlantic and the Mediterranean, UNESCO Ed. Printed by Richard Clay Ltd. U.K. 510. Yüksek, A. 1993. Marmara Denizi’nin Kuzey Bölgesinde Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu, Doktora Tezi, İstanbul Ün. Deniz Bilimleri İşletmeciliği Enst., 115-118. Zengin, M. 2000. Türkiye’nin Doğu Karadeniz Kıyılarındaki Kalkan Balığının Biyoekolojik Özellikleri ve Populasyon Parametreleri (Doktora Tezi). K.T.Ü. Fen Bilimleri Ens. Balıkçılık Tekn. Müh. Ana Bilim Dalı, Trabzon. 50 7.. LİFLET ÖRNEĞİ Amaç : Bu proje çalışmasında Enstitümüzde kurulan Deniz Balıkları Kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, Türkiye şartlarında en uygun bakım ve besleme tekniği belirlenecektir. Kalkan Balığı Üretim Tesisi (10 cm ) Proje Öncesi Çalışmalar: 1998 üretim sezonunda Yomra balıkçı barınağındaki enstitümüze ait araştırma kafesi (4x4x4 m) kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun olarak dizayn edilmiş (çelik çerçeveli ve dibi branda ile kapatılmış) kafeslere 25 Aralık 1998 tarihinde ortalama 15.1±0.18 cm boy ve 56.8±2.25 g ağırlıkta 528 adet kalkan yavrusu yerleştirilmiştir. Deniz suyu sıcaklığının yükseldiği yaz döneminde balıklar kıyıdan 200 m açığa ve 20 m derindeki dip kafesine taşınmıştır. Ancak buradaki bakım ve beslemenin zorluğu ve bu derinlikteki aşırı su hareketi gibi nedenlerden dolayı balıklar daha fazla yaşatılamamıştır. Pazar Boyu Ortalama 1 kg ağırlık 51 TANK ÇALIŞMALARI Kalkan yavrularından bir kısmı Enstitümüze ait tesislerde pompayla denizden su alınan, fiberglas tanklara yerleştirilmiştir. Balıklar 22 aylık bakım ve beslemenin sonunda pazar boyuna kadar büyütülmüş ve bu sürede karşılaşılması muhtemel problemlere çözüm yolları aranmıştır. KAFES ÇALIŞMALARI Kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun kafes modelleri denenmiş; uygun kafes modeli belirlendikten sonra kafeslerde stok yoğunluğu denemeleri yapılmıştır. 52 Proje çalışmamızın tanklarda yetiştiricilik denemesinde ortalama boy 19.98±0.224 cm ve ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları. 22 (kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32 ay) aylık süre sonunda Aralık 2002 döneminde, ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Proje denemelerinde 18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlıkta ağ kafeslere yerleştirilen balıklar 8-28°C su sıcaklıklarında 18 ayda ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy ve 547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Balıklar su sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde (dört ay) tanklara yerleştirilmiştir. Aynı dönemde letal sınırı belirlemek amacıyla kafeslerde tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür. ÖZEL İŞLETMELERİN ÇALIŞMALARI 2000 yılı üretim döneminde kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiş, çeşitli faktörlerin etkisi ile bu konuda başarı sağlanamamıştır. JICA ile Enstitümüzün ortak yürüttüğü proje çalışmasında 2002 üretim döneminde elde edilen balıklar yalnızca karada faaliyet gösteren işletmelere dağıtılmış; özellikle İzmir (Pınar) ve Çanakkale (İda Gıda) verilen balıklarda problemle karşılaşılmamıştır. 53 8.. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ Nilgün AKSUNGUR 1968 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Kahramanmaraş ve Giresun’da lise öğrenimini Amasya’da tamamladı. 1990 yılında Fırat Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesinden “Su Ürünleri Mühendisi” unvanıyla mezun oldu. 1991-1992 öğretim yılında Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne emrinde sözleşmeli öğretmen olarak çalıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünde 1993-1996 yılları arasında memur olarak çalıştı. 1996 yılında TAGEM personel sınavını kazanarak Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde göreve başladı. Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de Levrek Yetiştiriciliği”, “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç Ağırlığının Tespiti” ve “Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811)’nın Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması” projelerinde araştırmacı olarak görev aldı. “Karadeniz’de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Araştırılması” projesinin proje liderliğini yapmıştır. 1998-1999 yıllarında TAGEM tarafından düzenlenen İngilizce eğitimine katılmıştır. Yetiştiricilik bölümünce yürütülen projelerde araştırmacı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde araştırmacı mühendis olarak görev yapmaktadır Muharrem AKSUNGUR 1967 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Gıda Bilim ve Teknolojisi bölümünden mezun oldu. 1988-1989 yılında Ankara İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğünde sözleşmeli mühendis olarak çalıştı. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Emniyet Müdürlüğü emrinde 1993-1996 yılları arasında memur olarak çalıştı. 1996 yılında TAGEM personel sınavını kazanarak, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsüne tayin oldu. Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de Levrek Yetiştiriciliği”, “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç Ağırlığının Tespiti”, “Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811)’nın Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması” ve “Karadeniz Bölgesinde Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal Analizi ve Verimliliğinin Belirlenmesi” projelerinde araştırmacı olarak görev aldı. TAGEM ve Enstitü tarafından düzenlenen çok sayıda eğitime katıldı, JICA ile ortaklaşa çıkartılan enstitünün dergilerinde editör olarak görev yapmaktadır. Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde araştırmacı mühendis olarak görev yapmaktadır. Dr. Bilal AKBULUT Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nde 1990 yılında lisans, 1993 yılında K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Büyüme, Yem Değerlendirme ve Stok Yoğunlukları” konusunda yüksek lisansını ve aynı anabilim dalında 1999 yılında “Doğu Karadeniz Koşullarında Gökkuşağı Alabalığının Fileto Ağırlığına Getirilmesinde Uygulanabilecek Yetiştirme Sistemleri” konusunda doktorasını tamamlamıştır. 23 Mart-15 Temmuz 1998 tarihleri 54 arasında Hiroşima Üniversitesi’nde (Japonya) düzenlenen “Yarı Kapalı Denizlerde Biyolojik Üretim ve Çevre Yönetimi” konulu eğitim programına katılmıştır. Enstitümüz tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de Levrek Yetiştiriciliği” ve “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç Ağırlığının Tespiti” projelerinde proje lideri olarak görev aldı. Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde yürütülen bir çok projede araştırmacı ve proje lideri olarak çalışmakta ve Üretim ve İşletme Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktadır. Dr.Temel ŞAHİN 1981’de Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. 1994 yılında K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında “Deniz Kafeslerinde Gökkuşağı Alabalığı Yetiştiriciliğinde Optimal Stoklama Yoğunluğu ve Günlük Yem Miktarının Tesbiti” konusunda doktorasını tamamladı. Yurt içinde, Türkiye-İtalya teknik işbirliği ile gerçekleştirilen “Aquaculture Training Course, March 1991-June 1991” ve “A Basic Level Training Course on Disease, Diagnosis and Prevention for Aquatic Species, 17-30 November 1991”, yurt dışında “Management of Agricultural Research , 17 Feb.–7 March 1997, Cranfield University” ve “Seed Production in Japan, 20 January-20 April 1988” adlı eğitim programlarına katılmıştır. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında kalkan balığı yetiştiriciliğinde iki yıl süreyle yavru geliştirme bölümünde araştırmacı olarak çalışmıştır. Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de Levrek Yetiştiriciliği” ve “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç Ağırlığının Tespiti” projelerinde araştırmacı olarak, “Deniz Kafeslerinde Gökkuşağı Alabalığı Yetiştiriciliğinde Optimal Stoklama Yoğunluğunun Belirlenmesi” projesinde proje lideri olarak görev almıştır. Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde “Enstitü Müdürü” olarak görev yapmaktadır Cennet ÜSTÜNDAĞ İlk, Orta ve Lise tahsilini Uşak’ta tamamladı. 1986 yılında Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi’nden “Su Ürünleri Mühendisi” olarak mezun oldu. 1988 yılında Trabzon’da Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nde çalışmaya başladı. Ocak 1997’de K.T.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında “Deniz Kafesleri ve Tatlısu Havuzlarında Stoklanan Gökkuşağı Alabalığı (O. mykiss) Anaçlarının Yumurta Verim Özellikleri” konusunda Yüksek Lisansını tamamladı. Halen Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında kalkan balığı yetiştiriciliğinde yavru geliştirme bölümünde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Proje kapsamında, 7 ağustos-26 Ekim 2000 tarihleri arasında Japonya’da Kyoto üniversitesi, Kobe Women Kollege ve çeşitli balıkçılık kuruluşlarında “İhtiyoloji, balık fizyolojisi ve yavru üretim teknikleri” konularında eğitim programlarına katılmıştır. 55 Yılmaz ÇİFTCİ Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi’nde 1987 yılında Lisans, 1997 yılında K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim dalında ‘‘Doğu Karadeniz’de çipura (Sparus aurata L., 1758) balığının yetiştiriciliği’’ konusunda Yüksek Lisans, 1999 yılında İskoçya Stirling Üniversitesi, Su Ürünleri Enstitüsü’nde “Mikrosatellit Lokuslar Kullanarak Türk, Yunan Ve Portekiz Sularından Avrupa Levrek Balıklarının (Dicentrarchus labrax L.) Populasyon Genetiği” konusunda Yüksek Lisansını tamamlamış ve şu anda K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında doktorasını yapmaktadır. 16 Ocak-27 Mart 2001 tarihleri arasında Tokyo Balıkçılık Üniversitesi’nde klonlama teknikleri ve çeşitli balıkçılık merkezlerinde “Balık fizyolojisi ve yavru üretim teknikleri” konusunda eğitim programına katılmıştır. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir çok projede araştırmacı olarak çalışmış ve halen Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Kalkan balığı yetiştiricilinde yavru yetiştirme bölümünde eşdeğer uzman olarak çalışmaktadır. İlyas KUTLU 1975 yılında Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Vakfıkebir’de tamamladı. 1997 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümünden “Kimyager” unvanı ile mezun oldu. 1999 yılında özel sektörde çalıştı. 1999 yılında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün açmış olduğu sınavı kazanarak burada sözleşmeli personel olarak göreve başladı. Balık hastalıkları konusunda çok sayıda hizmet içi eğitim programına katılmıştır. Projede balık hastalığı ve su analizlerinin takibi konusunda görev yapmıştır. Halen aynı Enstitüde Su Ürünleri Sağlığı Bölümü balık hastalıkları laboratuarında kimyager olarak çalışmaktadır. 56 9.. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU 1-Proje No : TAGEM/HAYSÜD/2000/12/01/011 2-Rapor Tarihi : Nisan 2003 3-Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: Eylül 1999-Nisan 2003 4-Proje Adı : Karadeniz’de Kalkan Balığı (Psetta maxima) Yetiştiriciliğinin Araştırılması 5-Projenin Yürütücüsü :Nilgün AKSUNGUR Yardımcı Araştırmacılar : Muharrem AKSUNGUR, Dr. Bilal AKBULUT, Dr. Temel ŞAHİN, Cennet ÜSTÜNDAĞ, Yılmaz ÇİFTÇİ, İlyas KUTLU 6- Projenin Yürütüldüğü Kuruluş: Trabzon Su Ürünler Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü 7-Destekleyen Kuruluşların Adı ve Adresi: Bazı özel sektör işletmeleri 8-Öz (Abstract): Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, bölge şartlarında (deniz suyu sıcaklığı 8-26°C; S‰16–18) en uygun bakım ve besleme tekniği ile yetiştiricilik imkanları belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşılması muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir. Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de bu dönem içerisinde gerçekleştirilmiştir. 2002 yılı süresince tanklardaki deneme sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, artan su sıcaklığına bağlı ölümler görülmesi nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Tanklarda yapılan büyüme denemesi Aralık 2002 tarihine kadar devam ettirilmiştir. Kafes denemesinde balıklar 18 ayda ortalama 33.6±0.31 cm boy ve 547.6±14.18 g ağırlığa; tanklarda ise 22 ay boyunca sürdürülen denemelerde balıklar ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Kafes denemelerinde yüzeydeki deniz suyu sıcaklığının kalkan balığının letal (28-30°C) sınırının üzerine çıkması sonucu; toplu balık ölümleri görülmesine rağmen, tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm görülmemiştir. Ayrıca kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir. Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kalkan balığı, Psetta maxima, Doğu Karadeniz, Kafes, Tank, Büyüme, Stok Yoğunluğu, Yaşama oranı. 9-Proje İle İlgili Yayın/Tebliğlerle İlgili Bilgiler Proje raporunda yer alan bulgular nisan 2003 tarihi itibarıyla herhangi bir yerde yayınlanmamıştır. 10-Bilim Dalı: Yetiştiricilik Doçentlik B.Dalı Kodu: Uzmanlık Alanı Kodu: ISIC Kodu: 11-Dağıtım(*): ; 12-Raporun Gizlilik Durumu: Gizli Sınırlı ; Sınırsız Gizli Değil
Similar documents
Balıkların Önemli Paraziter Hastalıkları
sonra vücuttan atılırlar. • Uygun bir konakçı bulana kadar da su ile taşınırlar. • Balık tarafından alınan spor, sindirim kanalında açılarak spiral flamentleri ile tutunur ve içerdiği sporaplazma s...
More informationÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ
balıklarda sorunlara neden olmasının yanısıra az da olsa insanlarda da önemli hastalıklara ve hatta ölümlere neden olması yönüyle önem taşımaktadır ( Stoskopf, 1984; Körting,1984 ). Ülkemizde balık...
More information