KARADENİZ`DE KALKAN BALIĞI (Psetta maxima

Transcription

KARADENİZ`DE KALKAN BALIĞI (Psetta maxima
T.C.
TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KARADENİZ’DE
KALKAN BALIĞI (Psetta maxima)
YETİŞTİRİCİLİĞİNİN
ARAŞTIRILMASI
(TAGEM/HAYSÜD/2000/12/01/011)
PROJE SONUÇ RAPORU
Nilgün AKSUNGUR
(Proje Lideri)
Muharrem AKSUNGUR
Dr. Bilal AKBULUT
Dr. Temel ŞAHİN
Cennet ÜSTÜNDAĞ
Yılmaz ÇİFTÇİ
İlyas KUTLU
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
TRABZON – 2003
II
I.. ÖNSÖZ
Karadeniz’de deniz kafeslerinde balık üretimi önem kazanan bir sektördür. Bu
sektörün ülke ekonomisine katkısı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Başlangıçta çok
sayıda girişimci Karadeniz’de kafeslerde gökkuşağı alabalığı üretimine başlamış, ancak yaz
başlangıcında su sıcaklığının 20ºC’yi geçmesi önemli sorunlar yaratmıştır. Sonuçta çoğu
girişimci faaliyetlerini durdurmuş, diğerleri ise alternatif yaklaşım ve türler aramaya
başlamıştır. Son dönemde, bu amaçla Enstitümüzün de öncülüğü ile levrek ve çipura gibi
türlerin ağ kafeslerde yetiştiriciliği başlatılmıştır. Özellikle yıl boyunca üretimi yapılabilecek
ilk alternatif tür olarak levrek balığının ekonomik ölçekte üretimine başlanmıştır. Fakat
yetiştiricilerin yeni türlere ilişkin talebi sürmektedir
Ülkemizde kalkan balığı yetiştiricilik çalışmaları 1997 yılında başlatılmış olup,
“Karadeniz’de Kültür Balıkçılığının Geliştirilmesi Projesi” adı altında Japon (JICA) ve Türk
(TÜGEM) hükümetleri arasındaki teknik işbirliği ile Enstitümüz bünyesinde devam etmektedir.
Bu proje ile yassı balık yavru üretim ve yetiştirme tekniklerinin araştırılması ile Türkiye’nin
Karadeniz kıyılarında yetiştiriciliğin yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Karadeniz’deki kalkan
stoklarının geliştirilmesi de amaçlanmaktadır.
Yürütmüş olduğumuz bu proje çalışması Türk ve Japon tarafının 1998 yılında yaptıkları
bir toplantı sonucunda kuluçka orijinli balıkların yetiştiricilik koşullarında pazar boyuna kadar
olan dönemde büyütülmesine ilişkin olarak planlanmıştır. Böylelikle kalkan balığı yetiştiriciliği
özel sektöre yaygınlaştırılmadan önce, büyüme performansı, yem değerlendirme ve bölgemize
uygun yetiştiricilik teknikleri gibi ihtiyaç duyulan konularda gerekli parametrelerin elde
edilmesi amaçlanmıştır.
Yürütmüş olduğu çalışmalardan dolayı proje lideri Nilgün AKSUNGUR’a, Proje ön
teklifi ve kesin teklifi aşamasında proje lideri olan ancak askerlik hizmeti nedeni ile proje
başlamadan ayrılan Dr.Bilal AKBULUT’a, proje çalışmalarında araştırmacı olarak görev
yapan; mühendisler Muharrem AKSUNGUR, Cennet ÜSTÜNDAĞ ve Yılmaz ÇİFTÇİ’ye;
kalkan balığının yaşam ortamını oluşturan denizde, aylık periyotlar halinde fiziksel ve kimyasal
analizler yapan kimyager İlyas KUTLU’ya, laborant Bayram ZENGİN’e; proje çalışmalarına
katkıda bulunan biyolog Şirin FİRİDİN ve mühendis Hülya ESENBUĞA’ya ve projenin çeşitli
aşamalarında yardımları olan enstitü personeline teşekkür ederim.
Hazırlanan bu sonuç raporunda yer alan bulguların, soyu tükenme noktasına gelmiş
olan kalkan balığının yeniden kültüre alınması neticesinde ülkemiz su ürünleri üretimi ve
yetiştiricilik faaliyetlerine katkısı olacaktır. Proje bulgularının değerlendirilmesi sonucunda
kalkan balığı hakkında bilinmeyen soruların bir çoğuna cevap verildiği düşüncesindeyim.
Bu konuda yapılacak yeni çalışmalara ışık tutması dileğiyle.
Dr.Temel ŞAHİN
Enstitü Müdürü
II.. İÇİNDEKİLER
I.. ÖNSÖZ....................................................................................................................
I.. İÇİNDEKİLER ..........................................................................................................
III.. KISALTMA TANIMLARI.........................................................................................
IV.. TABLO VE ŞEKİLLER LİSTESİ ............................................................................
V.. ÖZ ..........................................................................................................................
VI.. ABSTRAKT ...........................................................................................................
1.. GİRİŞ......................................................................................................................
1.1.. Araştırmanın Amacı ve Önemi ........................................................................
1.2.. Araştırma Hedefleri .........................................................................................
1.3.. Kalkan Balığının Genel Özellikleri ...................................................................
1.3.1.. Sistematikteki Yeri .....................................................................................
1.3.2.. Morfolojik ve Anatomik Özellikleri ..............................................................
1.3.3.. Dağılım ve Biyolojik Özellikleri...................................................................
1.3.4.. Üreme Özellikleri .......................................................................................
2. LİTERATÜR ÖZETİ .................................................................................................
2.1.. Genel Yetiştiricilik Metotları..............................................................................
2.1.1.. Yavru Üretimi ............................................................................................
2.1.2.. Ön Büyütme (On-growing) Dönemi...........................................................
2.1.3.. Büyütme (Grow-out) Dönemi ....................................................................
2.2.. Hasat ve Pazarlama ........................................................................................
3.. MATERYAL VE METOT .........................................................................................
3.1.. Balık Materyali.................................................................................................
3.2.. Yem Materyali .................................................................................................
3.3.. Kafes ve Tank Materyali ..................................................................................
3.4.. Araştırma Planı................................................................................................
3.5.. Çevresel Parametrelerin Belirlenmesi .............................................................
3.6.. Biyometrik Ölçümlerin Yapılması.....................................................................
3.7.. Yemleme Tekniği ve Yem Değerlendirmenin Belirlenmesi ..............................
3.8.. Büyümenin Belirlenmesi ..................................................................................
3.9.. Yaşama Oranının Belirlenmesi........................................................................
3.10.. Verilerin Değerlendirilmesi.............................................................................
4.. BULGULAR ve TARTIŞMA ....................................................................................
4.1.. Proje Çalışmalarında Elde Edilen Bulgular .....................................................
4.1.1.. Ön Çalışmalar............................................................................................
4.1.2.. Kafes Modeli Geliştirilmesi.........................................................................
4.1.3.. Çevresel Parametrelerin Takibi..................................................................
4.1.4.. Kafeslerde Stok Yoğunluğu Denemesi ......................................................
4.1.5.. Kafes Denemesi ........................................................................................
4.1.6.. Tank Denemesi..........................................................................................
I
II
III
IV
V
VI
1
1
3
3
3
3
4
6
7
8
8
9
9
11
13
13
13
13
13
15
16
16
16
17
17
18
18
18
20
21
22
24
28
III
4.1.7.. Tuzluluk Denemesi ....................................................................................
4.1.8.. Özel Sektöre Verilen Balıkların İzlenmesi..................................................
4.2.. Tartışma ..........................................................................................................
4.2.1.. Kalkan Balığının Büyüme Özellikleri ..........................................................
4.2.1.1.. Çevresel Faktörler ................................................................................
-Sıcaklık ..........................................................................................................
-Tuzluluk .........................................................................................................
-Işık .................................................................................................................
-Oksijen...........................................................................................................
-Amonyak........................................................................................................
4.2.1.2.. Beslenme Faktörleri..............................................................................
-Dengeli Beslenme Diyetleri............................................................................
-Pelet Yemler ..................................................................................................
-Optimal Beslenme Yöntemleri .......................................................................
-Yüksek Enerjili Diyet Kullanımı ......................................................................
4.2.1.3.. Biyotik Faktörler ....................................................................................
-Genetik Faktörler ...........................................................................................
-Büyümede Genetik Seleksiyon ......................................................................
-Cinsiyet Farklılığının Büyüme Üzerindeki Etkisinin Genetik İzahı ..................
31
4.3.. Sonuçlar ve Tavsiyeler.....................................................................................
5.. ÖZET ......................................................................................................................
6.. LİTERATÜR LİSTESİ.............................................................................................
7.. LİFLET ÖRNEĞİ....................................................................................................
8.. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ ...........................................................................
9.. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU ...........................................................................
43
31
33
35
35
35
36
36
37
37
38
38
39
40
40
41
41
41
41
44
46
50
53
56
III.. KISALTMA TANIMLARI
Yem değerlendirme oranı (FCR) : Bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem
miktarının sayısal ifadesidir.
Spesifik büyüme oranı (SBO) : Belirli bir yaştaki balığın son ağırlığının veya son
boyunun ilk ağırlığa veya boyuna oranının doğal logaritmasıdır.
Mutlak boy artışı (MBA) : Belirli bir zaman diliminde (ay, yıl) balıktaki boy
değişiminin mutlak ifadesidir.
Mutlak ağırlık artışı (MAA) : Belirli periyotlarda (ay, yıl, vb) tartılan balıklarda iki
tartı arasındaki ağırlık farkının mutlak ifadesidir.
Oransal boy artışı (OBA) : Balığın herhangi periyotta gösterdiği boy değişiminin
oransal (%) ifadesidir.
Oransal ağırlık artışı (OAA) : Balığın herhangi periyotta gösterdiği ağırlık
değişiminin oransal (%) ifadesidir.
Kondisyon faktörü (K) : Balıklarda beslenmenin göstergesi olan ve ağırlığın boy ile
ilişkisini belirten faktör.
Yaşama oranı (YO) : Belirli bir dönemde ölen balık sayısının toplam balık sayısına
oranı.
V
IV.. TABLO ve ŞEKİL LİSTELERİ
Tablolar Listesi
Tablo - 1. Karadeniz’de en çok avlanan ticari balıklar ve bunlara ilişkin perakende pazar satış
fiyatları (DİE, 2001).........................................................................................................
Tablo - 2. Dünyada kalkan balığı kültür üretimi (metrik ton)...........................................................
Tablo - 3 Araştırmada kullanılan yemin bileşimi ..............................................................................
Tablo - 4 Proje ön çalışmalarında su sıcaklığının aylık değişimi ......................................................
Tablo - 5 Proje ön çalışmalarında boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri ....................
Tablo - 6 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerin aylık
değişimi…………............................................................................................................
Tablo -7 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri..........................
Tablo –8 Stok yoğunluğu denemesinde boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri.......................
Tablo - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme
değişimi
Tablo - 10 Kafes denemesinde(4x4x1.5 m), boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri....
Tablo - 11 Kafes denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi .................
Tablo - 12 Tank denemesinde aylık boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değişimleri.........................
Tablo - 13 Tank denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi ...................
Tablo - 14 Tuzluluk denemesinde karışım sudaki bazı fiziksel ve kimyasal parametreler................
Tablo - 15 Özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarına ait boy, ağırlık ve kondisyon
faktörü değerleri...............................................................................................................
Tablo - 16 Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem içerikleri .........................................................
1
2
13
18
19
21
22
22
23
25
26
28
29
32
32
39
Şekiller Listesi
Şekil 1. Kalkan balığı (Karadeniz kalkanı), Psetta maxima............................................................
Şekil 2. Kalkanın Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri (Ivanov ve Beverton,
1985’den) .........................................................................................................................
Şekil 3- İlk 3 yıllık dönemde kalkan balıklarında mevcut ve potansiyel büyüme...........................
Şekil 4 – Proje uygulama alanları....................................................................................................
Şekil –5 Proje deneme planları ve çalışmalarının şematize edilmesi ..............................................
Şekil – 6 Proje ön çalışmalarında kullanılan dip kafesin görünümü ...............................................
Şekil - 7 Proje ön denemelerinde boy ve ağırlık artışları. ...............................................................
Şekil - 8 Araştırma süresince denenen kafes modelleri...................................................................
Şekil - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde aylık boy ve ağırlık artışı...............................
Şekil - 10 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesindeki balıkların yaşama oranları .........................
Şekil - 11 Kafes denemesinde sıcaklığa göre boy-ağırlık değişimi................................................
Şekil - 12 Kafes denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı .............................................................
Şekil - 13 Kafes denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı.............................................................
Şekil - 14 Kafes denemesinde spesifik büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı .......................
Şekil – 15 Kafes denemesinde aylık yaşama oranının su sıcaklığına göre değişimi.......................
Şekil – 16 Tank denemesinde boy ve ağırlık artışı..........................................................................
Şekil - 17 Tank denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı ..............................................................
Şekil - 18 Tank denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı..............................................................
Şekil - 19 Tank denemesinde spesifik büyüme ve yem değerlendirme oranları .............................
Şekil - 20 Tank denemesinde aylık ortalama yaşama oranı ve total yaşama oranı değişimleri ......
Şekil – 21 Denemeler sırasında ağırlık artışına uygulanan projeksiyon..........................................
Şekil – 22 Kalkan balıklarında cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisi...................................
4
5
11
14
15
18
19
20
23
24
25
26
27
27
27
29
30
30
31
31
36
42
VI
V.. ÖZ
Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de
Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz
balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna
(yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, bölge
şartlarında (deniz suyu sıcaklığı 8-26°C; S‰16–18) en uygun bakım ve besleme tekniği ile
yetiştiricilik imkanları belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce,
yetiştiricilikte karşılaşılması muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde
edilmiştir.
Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki
yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok
yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de
bu dönem içerisinde gerçekleştirilmiştir. 2002 yılı süresince tanklardaki deneme
sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, artan su sıcaklığına bağlı ölümler
görülmesi nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Tanklarda yapılan
büyüme denemesi Aralık 2002 tarihine kadar devam ettirilmiştir.
Kafes denemesinde balıklar 18 ayda ortalama 33.6±0.31 cm boy ve 547.6±14.18 g
ağırlığa; tanklarda ise 22 ay boyunca sürdürülen denemelerde balıklar ortalama 37.1±0.24 cm
boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Kafes denemelerinde yüzeydeki deniz suyu
sıcaklığının kalkan balığının letal (28-30°C) sınırının üzerine çıkması sonucu; toplu balık
ölümleri görülmesine rağmen, tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu
kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde
balıklarda ölüm görülmemiştir. Ayrıca kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü
dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir.
Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla
Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen
kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kalkan balığı, Psetta maxima, Doğu Karadeniz Bölgesi, Kafes, Tank,
Büyüme, Stok Yoğunluğu, Yaşama oranı.
VII
VI.. ABSTRAKT
This study is extension of “The Fish Culture Development Project in The Black Sea”
started in1997 and cooperated with JICA. In this study, the growth, survival and food
conversion rates of the juvenile turbot reared in the hatchery of institute were examined using
the sea cages and fibreglass tanks until marketable size (about 1 kg) in local conditions
(temperature 8-26°C, salinity 16-18psu) and the most suitable rearing technique was
researched. Thus, before rearing technique is transferred to private sector, problems that can be
encountered during rearing period and probable solutions were obtained.
The trials in the sea cages in September 2000 and in the fibreglass tanks in March 2001
were started and were observed more than 2 years (27 months). Moreover, in 2001, stocking
density in the sea cages was researched and measurement data of fish that given private sector
were collected. Although the trials in the tanks were followed until December 2002, the trials in
the sea cages were finished in June 2002 because of deaths caused water temperature.
The average total length and body weight of fish in the sea cage at the end of 18 months
were 33.6±0.31cm and 547.6±14.18 g respectively, while the average total length and body
weight of fish in the tanks at the end of 22 months were 37.1±0.24 cm and 836.5±17.33 g
respectively. In the sea cage trials, increasing temperature of water surface exceeded the lethal
level of turbot (28-30°C) and many fish died. But in the tanks trials, death was not observed in
the same season, because for tanks, seawater provided from 27 m depth was used. When water
temperature decreased under 10°C in winter, decrease in food intake of fish was observed.
Also, the growth of turbot given fish farmers to encourage rearing of this fish was
followed. The farmers are in Rize, Ordu, Çanakkale and Muğla (Milas).
Key Words: Turbot, Psetta maxima, East Black Sea Region, sea cages, tank, growth,
stocking density, survival rate.
1
1. GİRİŞ
1.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi
Kalkan balığı, Karadeniz’deki dip balıkları içerisinde, mezgit ve barbunya ile birlikte
en fazla avlanan, ekonomik bir türdür. Eti son derece lezzetli ve pazar değeri yüksek olan
kalkan balığının avcılık yolu ile üretimi diğer deniz balıklarına göre çok düşüktür.
Karadeniz’de en çok avlanan; hamsi, istavrit, palamut, kefal, mezgit ve barbunya gibi ticari
türlerinde yer aldığı toplam av miktarı içerisindeki oranı %0.61 olarak tespit edilmiştir (DİE,
2001). Buna karşın iç piyasadaki pazar değeri, diğer ticari türlere göre oldukça yüksektir.
1996 yılı verilerine göre, kalkan balığının ortalama perakende satış fiyatı 7 ila 8 ABD $
arasında değişim göstermiştir (Tablo 1) (DİE, 2001).
Tablo 1. Karadeniz’de en çok avlanan ticari balıklar ve bunlara ilişkin perakende pazar satış
fiyatları (DİE, 2001)
Türler
Hamsi
Kefal
Mezgit
Palamut
Kefal
Tirsi
Barbunya
Kalkan
Üretim (%)
Ortalama Pazar fiyatı
(kg/ABD $)
63.39
6.11
5.03
4.11
4.08
2.72
1.08
0.61
0.71
3.08
1.31
2.84
1.47
3.55
4.64
7.57
Kalkan birim fiyatına
karşılık gelen balık miktar
(kg)
10.66
2.46
5.78
2.67
5.15
2.13
1.63
1
Ülkemiz sularındaki en önemli av sahasını Karadeniz oluşturmaktadır. Türkiye
denizlerindeki toplam kalkan üretiminin %97.4’ü Karadeniz’den, üretimin geri kalan kısmı
ise Marmara (%2.4) ve Ege (%0.2)’den sağlamaktadır (DİE, 2001). Son yıllarda artan iç
talebe karşın üretimin yeterli düzeyde olmayışı, ekonomik önemini daha da arttırmıştır.
Özellikle kalkan balığı ihracatında sorunsuz ve iyi fiyat bulan bir pazar olması talebin
karşılanamamasına neden olmaktadır. DİE verilerine göre, 2000 yılında 1740 kg
taze/soğutulmuş ve dondurulmuş kalkan eti ihraç edilmiştir (DİE, 2001).
Ülkemizde satılan kalkan balığının büyük bir bölümü Kerç boğazı ve Tuna deltası
açıklarındaki geleneksel av sahalarından sağlanmaktaydı. Aynı dönemde kıyılarımızda,
genellikle sadece bahar aylarında kalkan balığı avlanmaktaydı. 1982 yılında Karadeniz’e
sınırı olan ülkeler arasında imzalanan “Karadeniz Ekonomik Saha Antlaşması”, gereği her
ülke balıkçılık alanını 200 deniz miline kadar, Karadeniz’in açık sularını kapsayacak şekilde
büyütmüş ve geleneksel kalkan balığı av sahalarımız Rusya, Ukrayna, Romanya ve
Bulgaristan’ın tasarrufu altına girmiştir (Acara, 1985). Sonraki dönemlerde kalkan avcılığının
kıyılarımıza sıkışması ve artan av gücünün de baskısı ile üretim giderek düşmüş ve son 25
yılda, Türkiye’nin Karadeniz’deki av miktarı 399 ton ile 5250 ton arasında değişerek, inişliçıkışlı bir seyir izlemiştir (Prodanov vd, 1997; DİE, 2001).
Kalkan balığı, ticari öneminden ve kültür ortamında yeterli büyüme performansı
göstermesinden dolayı, yetiştiriciliği yapılan deniz balıkları grubu içerisinde yer almıştır.
Büyüme ve yem dönüşüm oranının yüksek olması, yapay ortama kolay adaptasyon sağlaması
ve hastalıklara dayanıklı olması yetiştiriciliğine duyulan ilgiyi arttırmıştır. Batı Avrupa
ülkeleri (Atlantik kalkanı; Scophtalmus maximus) ve Ukrayna tarafından (Karadeniz kalkanı;
Azak kalkanı) son 20 yıldır kültür çalışmaları başarılı bir şekilde uygulanmaktadır (Zengin,
2000; Maslova, 2002 ).
2
Atlantik kalkanı için kontrollü döl alımı ve büyütme tekniği İskoçya’da geliştirilmiş,
ancak, deniz suyu sıcaklığının düşük olması nedeniyle pazar büyüklüğüne ulaşması oldukça
uzun zaman almıştır (minimum 2-3 yıl). Bu nedenle, üretim teknolojisi su sıcaklığının daha
uygun olduğu Fransa, İspanya ve Şili’ye transfer edilmiştir. İspanya’da deniz platformlarında,
ahşap tabanlı kafeslerde yetiştirilmektedir. Karadeniz kalkanının ise Ukrayna ve Rusya
tarafından üretim tekniği geliştirilerek pazar büyüklüğüne kadar ulaştırılmıştır. Ancak
Sovyetler Birliğinin dağılması ile çalışmalar sekteye uğramış ve kuzey’de geliştirilmiş olan
teknoloji Türkiye’ye transfer edilememiştir (Çelikkale vd. 1999).
Avrupa’da kalkan balığı çiftlikleri halen öncelikli endüstriler arasındadır ve üretim
sürekli olarak artmaktadır. 1987’de 270 ton, 10 yıl sonra 3327 ton olan üretim miktarı 2000
yılında 5390 tona ulaşmıştır. Bu üretimin %70’i İspanya, %18’i Fransa ve %9 ‘u Portekiz
çiftlikleri tarafından gerçekleştirilmiştir. İngiltere, İrlanda ve Norveç diğer üretim yapan
ülkelerdir. Avrupa’da üretimde olduğu gibi pazarlama konusunda da liderliği İspanya
yapmaktadır. Avrupa dışında 1992 yılında Avrupa’dan getirilen juvenillerle 17 tonluk üretim
gerçekleştirilen Şili bu konuda özellikle İngiltere’den aldığı teknik destek sayesinde üretimini
artırmıştır (Tablo 2). Şili kültür ortamında üretilen juveniller ile 1997 yılında 210 tona, 1999
yılında 450 tona çıkan üretiminin çoğunu Asya ve Amerika’ya ihraç etmiştir (Person-Le
Ruyet, 2002).
Tablo 2. Dünyada kalkan balığı kültür üretimi (metrik ton).
İspanya
Fransa
1995
800
800
1996
1.500
850
1997
2.225
950
1998
2.250
900
1999
2.083
1.000
2000
3.683
1.000
Portekiz
82
İngiltereİrlanda
NorveçDanimarka
Şili
0
55
20
5
110
180
5
145
250
<100
<100
210
378
<100
100
300
510
<100
200
450
150
Kaynak : Ofimer ve ICES, Şili için kabul edilen (Alvial ve Manriquez, 1999).
Türkiye’de kültür veya kuluçkahane şartlarında kalkan yavrusu elde edilemediğinden
“kültür” kalkan henüz piyasaya sürülememiştir. Piyasada satışa sunulan kalkan ise,
Türkiye’nin Karadeniz kıyısal sularından, esas olarak galsama ağları ile balığın üreme sezonu
olan nisan – mayıs aylarında yakalanan doğal kalkandır. Balığın sergilediği göç rejiminden
dolayı üreme sezonu dışında yeterli miktarda avlanması mümkün olmamaktadır (Zengin,
2000; Çiftçi vd., 2002).
Ülkemizde kalkan balığı yetiştiricilik çalışmaları 1997 yılında başlatılmış olup,
“Karadeniz’de Kültür Balıkçılığının Geliştirilmesi Projesi” adı altında Japon (JICA) ve
Türk (TÜGEM) hükümetleri arasındaki teknik işbirliği ile Trabzon Merkez Su Ürünleri
Araştırma Enstitüsü’nde devam etmektedir. Bu proje ile yassı balık yavru üretim ve yetiştirme
tekniklerinin araştırılması ile Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında yetiştiriciliğin
yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Karadeniz’deki kalkan stoklarının geliştirilmesi de
amaçlanmaktadır (Hara, 2002).
Kalkan, Türkiye’de yakın gelecekte büyük firmaları sektöre çekebilecek ekonomik
değeri yüksek bir türdür. Karadeniz’de kalkanın 4 ayda 4 g ağırlıktan 50 g’a ve 36 ay sonunda
pazar boyu olan 1.5 kg’a ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Ancak, Karadeniz’de, Atlantik
kalkanında karşılaşılan sorunlara ilave olarak, alabalık ve salmon yetiştiriciliğinde olduğu gibi
yüksek yaz sıcaklıkları söz konusudur (Çelikkale vd. 1999).
3
Yürütmüş olduğumuz bu proje çalışması; Türk ve Japon taraflarının 1998 yılında
yaptıkları bir toplantı sonucunda, kuluçka orijinli balıkların yetiştiricilik koşullarında pazar
boyuna kadar büyütülmesine ilişkin olarak planlanmıştır. Böylelikle kalkan balığı
yetiştiriciliği özel sektöre yaygınlaştırılmadan önce, büyüme performansı, yem değerlendirme
gibi ihtiyaç duyulan konularda gerekli parametrelerin elde edilmesi amaçlanmıştır.
1.2. Araştırma Hedefleri
-
Kalkan balığının pazar boyuna (yaklaşık 1 kg) kadar büyütülmesi.
-
En uygun yetiştiricilik tekniğinin (kafes, tank, derinden su alma, dip kafes
uygulamaları, kafes modeli vb) belirlenmesi.
-
Yetiştiricilik koşullarında karşılaşılacak muhtemel problemlerin (deniz suyu
sıcaklığına tolerans, hastalık vb) çözümü.
-
Büyütme parametrelerin (büyüme oranları, stok yoğunluğu, yem değerlendirme)
belirlenmesi.
1.3. Kalkan Balığının Genel Özellikleri.
1.3.1. Sistematikteki Yeri
Kalkan balığının sistematikteki yerine ilişkin Akşiray (1954), Slastenenko (1956),
Fisher vd. (1987), Mater vd (1989) tarafından yapılan taksonomik sınıflandırmalar yetersizdir
ve henüz tamamlanmamıştır. Bununla birlikte, Whitehead vd. (1986) ve Amaoka vd. (2001)
tarafından son dönemde yapılan sistematik çalışmalar mevcuttur.
Phylum (Alem)
: Vertabrata
Subphylum (Alt alem)
: Pisces (Balıklar)
Classis (Sınıf)
: Osteichthyes (Kemikli Balıklar)
Ordo (Takım)
: Pleuronectiformes (Yassı Balıklar)
Familya (Aile)
: Scophthalmidae (Kalkan Balıkları)
Genus (Cins)
: Psetta (Scophthalmus)
Species (Tür)
: Psetta maxima (maeotica) (Linnaeus, 1758)
Scophthalmus maximus (maeotica) (Pallas, 1811)
Türkçe isim
: Kalkan, Karadeniz kalkanı, çivili kalkan.
1.3.2. Morfolojik ve Anatomik Özellikleri
Karadeniz için karakteristik olan kalkan balığı türü, üstten yassı, dairesel bir şekle
sahiptir. Vücut lateralleri yassılaşmış olup, gözler metamorfoz sonucu vücudun pigment
içeren sol tarafında yer almıştır. Erginlerde vücut üzerinde iyi gelişmiş kemiksi dikenler
vardır. Vücut yüksekliği başın uzunluğundan daha fazla ve vücut uzunluğunun yarısından
fazladır (Yaklaşık %56.9). Yaş ilerledikçe vücut genişliği artar. Genç bireylerde vücut
yüksekliği daha az olup, başın uzunluğu vücut uzunluğunun % 29.9’u kadardır. Lateral çizgi
çok belirgin olup, gözlerin hizasından başlayarak pektoral yüzgecin bitimine kadar kavisli,
4
ondan sonra düz bir şekilde kuyruk yüzgeci başlangıcında sona erer. Ağız hafif dorsal
konumlu olup, çeneler birçok sıra oluşturan dişler ile örtülüdür. Dudaklarda ince ve sertleşmiş
halkalar bulunur. Burun delikleri gözlerin önünde yer alır (Şekil 1) (Slastenenko, 1956; Fisher
vd., 1987).
Şekil 1. Kalkan balığı (Karadeniz kalkanı), Psetta maxima
Deri kalın ve kaygandır. Vücudun alt tarafı beyaz, bazen de kahverengi-siyah lekeli
olabilir. Vücut rengi üst tarafta esmer-boz yada kırmızı boz olup, bazı formlarda hiçbir leke
bulunmaz. Bazılarında ise vücudun belirli yada çeşitli yerlerine dağılmış olarak irili ufaklı,
koyu kahverengi veya siyahımsı noktalar, halka şeklinde lekeler veya hareler bulunur
(Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987).
Yüzgeçler genellikle esmer-grimsi renkte olup, tamamen lekesiz veya belirli
yerlerinde koyu esmer-siyahımsı lekeler taşıyabilirler. Dorsal yüzgeç burun bitiminden,
kuyruk yüzgeci basenine kadar kesiksiz olarak uzar. Dorsal yüzgecin bitiminden itibaren
başlayan yelpaze şeklinde bir kuyruk yüzgeci mevcuttur. Anal yüzgeç, ağız bitiminden
başlayarak kuyruk yüzgeci basenine kadar devam eder. Tür için yüzgeç formülü; D60-71, A4552; P10-13, V6, C15-18’dir. Psetta maxima’nın ulaşabileceği maksimum uzunluk 85.0 cm olarak
ifade edilmektedir (Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987).
1.3.3. Dağılım ve Biyolojik Özellikler
Kalkan balığı, Atlantik’in Avrupa ve Kuzey-batı Afrika kıyıları boyunca ve özellikle
Kuzey Denizi’nde Scophthalmus maximus ve Scophthalmus rhombus olmak üzere iki alt tür
ile anılırken; Akdeniz sular sisteminin Karadeniz alt bölgesinde Psetta maxima meaotica,
Psetta maxima ponticus ve Scophthalmus rhombus adı altında üç alt tür ile temsil
edilmektedir (Akşiray, 1954; Slastenenko, 1956; Fisher vd., 1987). Ayrıca Slastenenko (1956)
tarafından, Azak denizinde, Azak kalkanı (Scophthalmus torosus, RATKE) adı altında
dördüncü bir türün varlığından söz edilmektedir.
Türkiye sularında bu balığın alt tür seviyesindeki taksonomik durumu henüz kesinlik
kazanmamıştır. Bilinenlerin çoğu eski ve literatür bilgisi düzeyinde olup, son yıllarda
yeterince sahaya yönelik çalışmalar yapılamamıştır. Akşiray (1954) ve Geldiay (1969)
tarafından belirtildiği üzere, Türkiye sularındaki kalkanların farklı coğrafik ırklara ait olup
olmadığı konusu belirsizdir. Karadeniz’de bulunan türlerin, alt tür mü yoksa ayrı bir tür mü
oldukları tartışılmaktadır. Popova (1954) ve Karpetkova (1964), kalkan balıklarının birbirine
yakın zonlarda karışık yerel populasyonlar oluşturduklarını ve bu olayın markalama
5
denemeleri ile ispatlandığını ifade etmektedirler. Buna karşın kalkanın yerel varyetelerinin
(ekotipinin) olabileceği görüşü bilim adamlarınca halen tartışılmaktadır.
Ergin kalkan tipik bir dip balığıdır. Kumsal ve çamurlu olan zeminleri daha çok tercih
etmektedir. Fakat taşlık zeminlerde de rastlanabilmektedir. Karadeniz’in midye
biyobentosunda ve buna bağlı üst tabakası ile bitişik fazeolin çamurunda daha çok yayılım
gösterir. Bu saha dar bir şerit halinde kıyı boyunca uzanmakta, Kerç Boğazı ve Odessa
Körfezi’nde ise genişlemektedir (Slastenenko, 1956).
Kalkan balıklarının yaşam dönemlerine göre davranış ve bulundukları ortam
değişmektedir. Yumurtadan çıkan larvalar yaz boyunca denizin açıklarında, 18-25°C’de su
sütununun üst tabakalarında bulunurlar. Bu devrenin ilk iki ayında pelajik olan larva,
zooplankton ile beslenir. Metamorfozdan sonra yazın ikinci yarısında bentik yaşama dönen
larva, sığ kıyı sularında, kumsal koylarda toplanarak küçük krustasealar ile beslenirler. Eylül,
ekim aylarında, suların soğuması ile birlikte yavru balıklar, kıyıdan uzaklaşarak 15-20 m
derinliğe inerler. Genel olarak henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış bir veya iki yaşındaki genç
bireyler ile, üç yaşındaki balıkların bir kısmı, 15-30 m derinliklerde yayılım gösterirler.
Başlıca kabuklular (krustasea), küçük balık ve balık yavruları (Gobius, Engraulis, Atherina
vb) ile beslenirler. Ergin ve eşeysel olgunluğa ulaşmış balıklar ise, mevsime ve fizyolojik
durumlarına bağlı olarak, Karadeniz’de bütün kıta sahanlığından, 120 m derinliğe (H2S
tabakasının başladığı, dip yaşamının sınırlarında) kadar dağılım gösterirler. Daha fazla yaşlı
olan gruplar derinlerde, genellikle termoklin tabakanın altında genellikle 80 m soğuk su
tabakalarında yaşamaktadır. Bu grupların başlıca besinlerini dip ve pelajik balık türleri,
kabuklu ve yumuşakçalar oluşturmaktadır. Beslenme faaliyeti, üreme döneminde
yavaşlamakta, üreme sonrasında ise yoğunlaşmaktadır (Slastenenko, 1956).
Kalkan balığı, bahar aylarında yumurtlamak üzere kıyı şeridine doğru, 20-50 m’lere
kadar hareket eder ve yaz boyunca burada küçük göçmen balıklar ile beslenir. Kış aylarında
ise, besin gruplarının yoğunluğuna bağlı olarak 50 ile 140 m derinliğe yönelen kalkan
balıkları, yaz aylarında 40-90 m gibi daha sığ suları tercih ederler (Karpetkova, 1980; Ivanov
ve Beverton 1985). Popova (1954), Gürcistan açıklarında, hamsinin kışladığı 15-25 m
derinliklerdeki sularda da kalkan balıklarının bulunduğunu kayıt etmiştir. Kalkanın
Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri Şekil 2’de gösterilmiştir.
Şekil 2. Kalkanın Karadeniz’deki bölgesel dağılımı ve göç hareketleri (Ivanov ve Beverton,
1985’den)
6
1.3.4. Üreme Özellikleri
Kalkan balıkları ilkbaharda kıyı şeridine, genellikle sahile yakın yerlere, 20-50 m
derinliklere doğru yumurtlama göçü yaparlar (Ivanov ve Beverton 1985). Bulgaristan
kıyılarında kalkan balıklarının bu davranışları markalama denemeleri ile kanıtlanmıştır
(Karpetkova, 1980). Yumurtlama su sıcaklığına bağlı olarak, 8-12°C’lerde, mart-haziran
ayları arasında gerçekleşir (Slastenenko, 1956; Fisher vd, 1987). Gordina (1990) tarafından
yapılan bir araştırmada, Kuzey Karadeniz’de (Sivastopol) yumurtlamanın en yoğun olduğu
dönem, su sıcaklığına bağlı olarak nisan-mayıs veya mayıs ayının sonundan haziran ayının
ortalarına kadar olan dönem olarak bildirilmiştir. Aynı bölgede, yumurta gelişimi için
optimum deniz suyu sıcaklığı, mayıs ayının ilk yarısında yüzeyde; 11.5-13.0°C’ler arası, dipte
ise 10°C olarak belirlenmiştir (Gordina ve Morochkovskiy, 1995).
Karadeniz’deki kalkan balıklarının ilk eşeysel olgunluk yaşı, çeşitli bilim adamlarınca
farklı olarak bildirilmektedir. Fisher vd (1987), dişi bireylerin eşeysel olgunluğa, 3 veya 4.
yılda, nadiren de 2 ve 5 yaşlarında ulaştıklarını ifade etmektedir. Bulgaristan kıyılarında
yapılan bir araştırmada, kalkan balıklarının 2 yaşında da eşeysel olgunluğa ulaşabildikleri,
ancak daha çok eşeysel olgunluğun 3 ve 5 yaşlarında meydana geldiği saptanmıştır (Ivanov ve
Beverton, 1985). Sovyetler Birliği kıyılarında yapılan araştırmalarda, eşeysel olgunluk yaşının
daha geç başladığı ifade edilmektedir. Populasyonun %5’nin, erkek bireylerde 3 ve 4
yaşlarında, %60-70’nin ise 5-6 yaşları arasında, dişi bireylerin çoğunluğunun ise 6 ile 8
yaşları arasında seksüel olgunluğa ulaştıkları vurgulanmaktadır (Popova, 1972). Karadeniz’in
Türkiye kıyılarında (Sinop) yapılan bir araştırmada ise, populasyonun genel olarak (%94.7)
eşeysel olgunluğa 3 yaşında ulaştığı tespit edilmiştir (Erdem, 1997).
Kalkan, pisi ve dil balıkları gibi bir üreme dönemi içerisinde seri olarak, çok defada
yumurtalarını bırakan bir türdür. Yumurtalığında üreme mevsimi boyunca değişik
büyüklüklerde yumurtalara rastlamak olasıdır (Talikina, 1972; Jones, 1974; Mc Evoy vd,
1992). Genel olarak yumurtalarını partiler halinde, yaklaşık 10 haftada bırakır. Yumurtlama
sıklığı su sıcaklığı ve gün ışığı süresi ile doğru orantılıdır. Bir sezondaki yumurtlama sıklığı
çeşitli araştırmacılar tarafından farklı olarak bildirilmesine karşın ortalama 10-12 batım olarak
saptanmıştır (Howell ve Scott, 1989; Mc Evoy, 1989). Atlantik kalkanının (Scophtalmus
maximus L.) ortalama yumurta sayısı, ergin bireyler için 3.5-4.2 milyon olarak
bildirilmektedir (Jones, 1974; Girin, 1989). Yakın tarihlerde Karadeniz kalkanının (Psetta
maeotica) yumurta verimliliği üzerine herhangi bir kayda rastlanmamıştır. En eski kayıt
Slastenenko (1956) tarafından verilmekte ve yıllık toplam yumurta miktarının 9 milyon
olduğu belirtilmektedir. Svetovidov (1964) ise balık ağırlığına bağlı olarak yumurta veriminin
çok yüksek olduğunu ve bir kalkanın üreme sezonu süresince 3 ile 13 milyon arasında
yumurta bırakabileceğini ifade etmektedir.
Kalkanın yumurtaları pelajik, yumurta kapsülleri düzgün ve küresel, previtellin
mesafesi dar, vitellüsleri homojen ve posterior konumlu tek bir yağ damlası içerir. İnkübasyon
süresi su sıcaklığına bağlı olarak değişmektedir. Larvanın yumurtadan çıkış süresi; 10°C’de 910 gün, 12°C’de 7 gün ve 14.5°C’de yaklaşık 5 gündür. Yumurtadan yeni çıkmış larva
genellikle 2.14-2.80 mm uzunluğundadır. Bu dönemde larvalar planktoniktir ve dalga
hareketleri ile kıyıya yakın, yaklaşık 10 m derinlikteki sulara taşınırlar. Larva boyu yaklaşık 6
mm’ye ulaştığında yüzgeç ışınları gelişmeye başlar. Pelajik evre yaklaşık 60 günde son bulur.
Bu safhanın sonunda metamorfoza uğrayan balık dibe göç eder ve gelişimini asimetrik olarak
burada sürdürür. Beslenme ortamları olarak değerlendirilen ve sıfır yaş grubundaki yavru
balıkların stoka katılmadan önce, yaz ve sonbahar ayları boyunca (yaklaşık altı ay) toplu
olarak bulundukları bu sahalar, kıyıya çok yakın bölgelerdir (Russell, 1976).
7
2. LİTERATÜR ÖZETİ
Kalkan, Psetta maxima, (Scophthalmus maximus) Norveç’ten Avrupa’nın Atlantik
kıyıları boyunca Akdeniz ve Karadeniz’e kadar yayılan, yüksek ekonomik değeri nedeniyle
bir çok ülkede yetiştiricilikte hedef bir tür olmuştur. Kalkan balığı üzerine yapılan çalışmalar
çoğunlukla yetiştiriciliğin en hassas dönemi olan larva evresinde yoğunlaşmıştır. Ancak
büyütme evresini içeren çalışmalar da mevcuttur.
Kalkan yetiştiriciliği konusunda en eski bilgi bu yüzyılın başında sağımla larva
edildiği bildirmesine ilişkindir. Fakat bu konudaki çalışmalar esas olarak İngiltere ve
Fransa’da 1970’li yıllarda yapılmıştır. İspanyada ise ilk yetiştiricilik denemeleri 1980’li
yılların başında gerçekleşmiştir. Birçok ülkede kuluçkahanede üretim teknikleri üzerine
çalışmalar yapılmaktadır. Bugün artık birkaç bin ton üretim yapılabilen özel sektör üretimi
söz konusudur (Arnaiz, 1994).
Kalkan balığının çevre istekleri fazla bilinmemesine rağmen, yetiştiriciliğinin büyütme
safhasında 2-30ºC arasında değişen su sıcaklığına ve ‰10-40 tuzluluklara toleranslı olup,
optimal su sıcaklığı 15–19ºC’dir. Karadaki yetiştiriciliğinde 1 m derinliğinde ve 70–130 m3
hacminde beton, PVC, tahta gibi malzemelerden yapılmış havuz veya tanklar kullanılırken,
denizde ise 1-2 m derinliğinde çeşitli ebatlarda ağ kafesler kullanılmaktadır (TÜGEM, 1993).
Atlantik kalkanının yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri
İspanya’da dahi doğal kalkan büyüklüğü olan 2-3 kg’a 3 yıldan daha uzun bir sürede
ulaşılabilmesidir. Kabul edilebilir büyüklük olan 1.5 kg ise 2 yıldan daha uzun bir süre
gerektirir. Bu nedenle porsiyonluk kalkan olarak adlandırılan 350-500 g ağırlığa 1-1.5 yılda
ulaşabilen yeni bir büyüklüğün promosyonu yapılmaktadır. Ancak kalkanın anatomik yapısı
(kemikler) nedeniyle bu büyüklük tüketiciden fazla rağbet görmemektedir. Diğer bir sorun ise
% 20’ye kadar ulaşan hatalı pigmentasyona (Koyu kahverengi ve beyaz) sahip balıklardır.
Bunun metamorfoz öncesindeki besin kalitesinden kaynaklandığı bilinmesine rağmen, henüz
pratik bir çözüm bulunmamıştır (Çelikkale vd. 1999).
Karadeniz kalkan balığının yavru üretimi ile ilgili çalışmalar Rusya ve Ukrayna’da
1990’da başlatılmış fakat bu günlerde sadece devlet destekli Rusya kuluçka ünitesi ve
Rusya’nın güneyinde Anapa’da bir özel tesis bu konuda çalışmaktadır. Burada yapılan
çalışmalarda yalnızca doğal stokların desteklenmesi hedeflenmektedir (Maslova, 2002).
Ancak Sovyetler Birliğinin dağılması ile çalışmalar sekteye uğramış ve kuzey’de
geliştirilmiş olan teknoloji Türkiye’ye transfer edilememiştir. Ancak, 1997 yılında TKB ile
Japon Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (JICA) arasındaki bir proje gereğince; Trabzon Su
Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde kontrollü döl alım ve büyütme çalışmaları
yürütülmektedir (Çelikkale vd. 1999).
Trabzon’da Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde sürdürülen çalışmalarda
kalkan balığının üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve anaç stoku oluşturulmasına yönelik
olarak sürdürülen çalışmalarda başarılı sonuçlar alınmıştır.
Psetta (Scophthalmus) maeotica, yüksek pazar özelliği olan bir türdür. Atlantik
kalkanından çoğunlukla dorsal yüzeyinde bulunan tüberküllerle (çivi) ayrılmaktadır.
Karadeniz kalkanı bentik ve karnivor bir balıktır. Doğal ortamda ilkbaharda (nisan-mayıs) 815°C su sıcaklıklarında ve 25-70 m derinliklerde üreme göstermektedir. Larvaların çıkış
döneminde optimum su sıcaklığı 16°C olmasına rağmen ağız açıldıktan sonra 20°C su
sıcaklığı ister. Kültür ortamında 70-90 gün içerisinde metamorfoz geçiren larvalar 4-6 g
ağırlığa kadar büyütüldükten sonra ön büyütme uygulayan balık çiftliklerine transfer edilirler.
Bir yıl içerisinde doğal ortamda 45 g ağırlığa erişen kalkan balıkları aynı dönemde çiftlik
koşullarında yaklaşık olarak 400-500 g ağırlığa kadar büyütülmektedir. Bir buçuk yıl
içerisinde ulaşılan büyüklük 35-40 cm’dir (Khanaichenko vd., 1994).
8
2.1. Genel Yetiştiricilik Metotları
Yetiştiricilik metotları ülkeden ülkeye ve çiftlikten çiftliğe çeşitlilik göstermektedir.
Bu nedenle genel eğilimlere bakmak gereklidir. Yavru üretimi diğer deniz balıklarında olduğu
gibi bu konuda uzmanlaşmış kuluçkahanelerde yapılmaktadır. Klasik yetiştiricilik şeklinde
olduğu gibi kalkan yetiştiriciliği de ön büyütme (on-growing) ve büyütme (grow-out) olmak
üzere iki ayrı safhaya ayrılır (Person-Le Ruyet, 2002).
2.1.1. Yavru Üretimi
Doğadan toplanan anaçlara eğer yumurtaları yeterince olgunlaşmamışsa hormon
enjeksiyonu yapılmaktadır. Yumurtalar olgunlaştıktan sonra kuru yöntemle (400 g yumurtaya
1 ml süt oranında) döllendirilmektedir. Eğer döllenme oranı %30’dan yüksek ise, yumurtalar
üretimde kullanılmak üzere 15°C su sıcaklığında 2000 yumurta/lt yoğunluğunda inkübatörlere
yerleştirilmektedir. Döllenmiş yumurtalar 1.2 mm çapında ve pelajiktir (suda yüzer
vaziyettedir). Inkübatörlere uygun oranda hava ve su girişi verilir. 4-5 gün sonra yumurtalar
açılır. Larva boyu 2.5-3.2 mm’dir (Hara vd., 1998; 2002).
Yumurtalar açılmadan bir gün önce veya açıldığı gün larva geliştirme tanklarına
nakledilebilmektedir. Larva stoklama yoğunluğu 25.000-30.000 larva/m³ olarak uygulanabilir.
Yumurtaların nakledildiği tanktaki su sıcaklığı başlangıçta, inkübatördeki su sıcaklığı ile
aynıdır. Nakilden sonraki günlerde su sıcaklığı günde 1°C artırılarak ortalama 18-21°C
civarına getirilmektedir (Üstündağ vd. 2002).
Kalkan balığı larva döneminde Rotifer ve Artemia ile beslenirken, yumurtadan
çıktıktan sonraki 16-25. günden itibaren canlı yemin yanında yüzer granül ve pelet yemlerle
(%45-50 protein ve %11-13 yağ içeren) kademeli olarak artan oranlarda beslenmektedir.
Yavrular, yemlemeden 40-45 gün sonra aktif olarak suni yem almaktadır. Bu dönemde yem
değerlendirme oranı balık büyüklüğüne bağlı olarak 1.4–3.0 arasında değişmektedir (Çiftci
vd. 2002).
Metamorfoz safhasında (30-70. günler arası; larval evreden yavru evresine geçiş) balık
asimetrik şekil alır ve göz göçü başlar. Buna bağlı olarak balık tankın dibine yerleşmeye
yönelir. 51. günde pektoral yüzgeçteki ışın sayısının ergin bireylerinki gibi tamamlandığı
gözlenir. Bu safhada balıkların çoğu horizontal (yatay) ve oblik (45°’lik açı ile dikey)
pozisyonda su yüzeyine yakın olarak yüzerler (Çiftçi vd, 2002).
Yaşama oranı larva döneminde düşük olmasına rağmen (20 mm’ye kadar olan
dönemde %4-14) büyütme safhasında (20 mm’den 100 mm’ye kadar olan dönemde %70-80)
oldukça yüksektir (Üstündağ vd. 2002).
Ukrayna’da yapılan ilk kültür denemelerinde Karadeniz kalkan balığı kültüründe esas
problem olarak istenen kalitede juvenil elde edilememesi görülmüştür. Özellikle larva gelişme
döneminde besin ihtiyaçları konusunda halen çalışılmaktadır. Doğal besin alışkanlıkları
konusunda bilgiler ise sınırlıdır. Doğal ortamdaki Karadeniz kalkan balığı larvalarının
Copepod nauplii ve Synchaeta ile beslendikleri görülür. Marikültürde kullanılan canlı
yemlerin özellikleri doğal ortamda balıkların beslendiği organizmalardan farklıdır
(Khanaichenko vd., 1994).
Yapay yeme adaptasyon ve yavru yetiştiriciliği safhası, larvalar 40-42 günlükken
başlamasına rağmen, yavrular boylama ve transfer streslerine karşı hala hassastır. Yavrular
ticari yetiştiricilik ünitelerine satılabilecek boy olan 100 mm büyüklüğe ulaşana kadar
kuluçkahanede büyütülür. Yapay yeme alıştırma yaklaşık olarak 40. günden 110. güne kadar
devam eder. Araştırma sonuçlarına göre 40-110 gün arasındaki bu adaptasyon aşamasında
yavruların yaşama oranı %75’in üstündedir. Yaşama oranının artırılması, kuluçkahanede
9
hedeflenen üretim miktarının gerçekleştirebilmesi için gerekli tank hacminin ve iş gücünün
azaltılması yönünde avantaj sağlar (Üstündağ vd., 2002; Çiftçi vd., 2002).
Kalkan yavruları 20 mm boya ulaştığında tankın tabanına yerleşmeye başladığında
tankın taban alanı hacminden daha önemli hale gelir. Bu nedenle, bu safhadan itibaren
stoklama yoğunluğu hesaplanırken tankın taban alanı dikkate alınır (Maslova, 2002).
Yavrular başlangıçta 0.7-1 mm çapındaki granül yemlerle beslenirler. Balık
büyüdükçe granül yemin büyüklüğü de aşamalı olarak artırılır ve pelet yemlere geçilir. Yemin
parçacık veya pelet büyüklüğü tüketilen yem miktarını etkiler. Çok küçük veya çok büyük
yem kullanımında tüketim azalır. 20-50 mm büyüklüğündeki balıklar günde 4-6 kez yemlenir.
Balık 50 mm boyun üzerine çıktığında öğün sayısı günde 3-4 kez olacak şekilde azaltılır.
Yavrular, görsel doygunluğa ulaşıncaya kadar yemlenir. Bu da yem alım aktivitesinin durması
ile anlaşılabilir. Karadeniz kalkan yavrularının günlük yem tüketimi, 20 mm büyüklükte iken
vücut ağırlığının %4-5’nden başlar ve 100 mm boya ulaşıncaya kadar aşamalı olarak %2-3
seviyesine düşürülür (Üstündağ vd., 2002).
2.1.2. Ön Büyütme (On-growing) Dönemi
Haçeri evresi sonunda 10 g ağırlığa ulaşan kalkan juvenilleri (4-5 aylık dönemde)
daha yüksek sıcaklıkta suya ihtiyaç duyması nedeniyle, kapalı tesislerde 4-5 ay kadar daha ön
büyütmeye tabi tutulurlar. Bu amaçla kalkan yavruları için, 10-20 m2 yüzey alana sahip, 2550 cm derinlikte beton veya fiberglastan yapılma genelde kare şeklinde olan sığ tanklar
kullanılır. Bu dönemde stok yoğunluğu düşük tutulur. Ön büyütme dönemi sonunda 10 kg/m2
olacak şekilde veya 150 balık/m2 hesabıyla stok yoğunluğu ayarlanır. En yüksek 30 kg/m2
olmalıdır. Ön büyütme devresinin sonunda balık 50-60 g ağırlığa ulaşır (Person-Le Ruyet,
2002).
Ön büyütme döneminde haçeri ortamına göre nispeten su kalitesi daha düşük olduğu
için daha yüksek hastalık riskleri bulunmaktadır. Bu dönemde kalkan balıklarına özgü
olmayan bakteriyel veya viral hastalıklara rastlanabilir (Toranzo vd., 1997). Hastalık
problemlerini önlemek için bazı çiftliklerde Vibriosis ve frunkulosis için aşılama
yapılmaktadır. Balıklar Trichodina ve Uronema gibi parazit zararlılarına karşı dirençsiz
oldukları için ayda bir kez düzenli olarak formalin banyosu uygulanmaktadır. Bazı
yetiştiriciler deniz suyunu ultraviyoleden geçirmekte ve hastalık riskine karşı balıkları sigorta
etmektedir (Person-Le Ruyet, 2002).
Ön büyütme evresinde kalkan balıklarının büyüme performansı su sıcaklığı ve
beslenme şartlarına bağlıdır. Bunun yanında juvenil kalitesi ve diğer çevre şartları da
büyümede etkilidir. Kalkanın büyüme potansiyeli birinci yıl yüksektir. Ortalama balık ağırlığı
9 ayda 200 g ve 12 ayda 350 g’a ulaşmaktadır. Fakat büyüme çevre şartlarına bağlı olarak bir
çiftlikten diğerine değişmektedir. Aynı dönemde benzer sıcaklık rejiminde 9 ayda 60-75 g
gibi daha düşük büyüklüklere ulaşan çiftlikler de bulunmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002).
Ön büyütme evresinde en büyük risk muhtemel balık ölümleridir. İyi su kalitesi
şartlarında %75-85 yaşama oranı görülür. Ticari ön büyütme döneminde kuru pelet yemlerin
ete dönüşüm oranı yüksektir. Bu dönemde balık ölümlerini de kapsamasına rağmen 0,8 yem
değerlendirme oranı olmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002).
2.1.3. Büyütme (Grow out) Dönemi
Kalkan balıkları büyüme döneminde belirli yetiştiricilik şartları istemektedir. Balıklar
kıyı veya kıyıya yakın yerlerde basit inşaat teknikleri ile yapılmış tesislerdeki tanklarda
(raceways-kanallı tanklar ve inshore tanklar) büyütülebilir. Nadiren üzerleri ayrı ayrı örtü ile
kaplı açık hava tankları kullanılabilmektedir. Yüzer deniz kafeslerinde büyütme ilk önceleri
10
Fransa ve İspanyada bulunan haliçlerde ve korunaklı koylarda deneme mahiyetinde
yapılmasına rağmen, bugün artık tamamen terkedilmiştir ve uygulanmamaktadır (Person-Le
Ruyet, 2002).
Avrupa’da kalkan balığı yetiştiriciliği yapan kara çiftlikleri başlangıçta açık sistem
(raceway) ile işletiliyordu fakat kapalı devre yetiştiricilik sistemleri son dönemde hızla
gelişim göstermektedir. Çiftliklerde yeterli jeotermal su ile düşük maliyette ısıtma işlemi
yapılmasının yanı sıra oksijen ilavesi olmaksızın ve ayrıca başka işleme tabi tutmadan
pompalarla elde edilen deniz suyu kullanılmaktadır. Pratikte ön büyütme sonrası büyütmeye
alınan balıklarda pazar boyuna gelen büyük balıklara daha iyi kalitede su verilmeye dikkat
edilir. Isıtma masrafını azaltmak için kalkan çiftlikleri kapalı devre sistemlerle ısıtılmış suyu
yeniden kullanmaktadır. Fakat dikkat edilecek konu günlük deniz suyu hacminin %5-10’u
kadar yeni deniz suyu sağlanmalıdır. Kalkan balığı için 90’lı yılların başında Fransa’da ilk
pilot kapalı sistem uygulamaları (yıllık üretimin 20 tonu ) test edilmiştir. Şu anda bazı ticari
işletmeler büyütme evresinde kapalı sistem kullanmakta, İrlanda ve İskoçya gibi ülkeler bu
konuda projeler geliştirmektedir (Blancheton, 2000).
Gün uzunluğu ve diğer çevresel parametrelerin kalkan balıklarında büyüme üzerine
etkisinin araştırıldığı denemelerde başlangıçta 20 kg/m2 stoklanan balıklar deneme sonunda
60 kg/m stok yoğunluğuna tolerans göstermiştir. Çevresel faktörler iştah değişimi üzerinde
%26 etki göstermiştir. Uzun gün uzunluğu (15 saat>) nispeten doğal ortamda daha yüksek su
sıcaklığı (18-19°C), düşük stok yoğunluğu ve yüksek oksijen seviyesi iştah ve büyüme
üzerinde olumlu etki göstermektedir (Mallekh vd., 1998).
Yetiştiricilik sistemlerinde genel olarak uygulanan stok yoğunluğu 300 g balık için
30-35 kg/m², 750 g ve yukarısı için 45 kg/ m² ve yüzeyi de kullanan büyük balıklar için 60-80
kg/m² dir. Kalkan balıkları biyolojik yapıları nedeniyle havuz tabanını kullandıkları için
birbiri üzerinde yatar konumda bulunurlar. Buna rağmen özellikle büyük balıklar aşırı
kalabalıklığa (4 kat) ve yüksek stok yoğunluğuna (100 kg/ m²) tolerans göstermektedir.
Kalkan balığında su kolonunun kullanılmasına yönelik olarak özel tank dizaynları
uygulanarak (1-2 katlı ağ donanımları) balığın kullandığı tank yüzey alanı arttırılabilir. Tank
tabanında belirli bir limitin üzerinde balık stoklandığında bazı balıklar doğal olarak tank
tabanından yukarı seviyelere hareket eder. Fransa’da entansif olarak yetiştiricilik yapan ve
çoğu açık su sistemleri kullanan çiftliklerde uygulanan stok yoğunluğu 30-35 kg/ m² dir.
Büyütme dönemi sırasında bütün yetiştiricilik sistemlerinde (kapalı, açık) stok yoğunluğu 4045 kg/ m² tutulur. Semirtme periyodu sonunda bir kilogram ve üzeri balık için stok yoğunluğu
60 kg/ m²’ye çıkartılabilir (Person-Le Ruyet, 2002).
Deneme çalışmalarının sonucu yetiştiricilik sırasında pratikte balık büyüklüklerinin
homojen olması tavsiye edilir. Balıklar genellikle makineler tarafından boylanır. Yetiştiricilik
döneminde en az iki kez boylama işlemi yapılır (Person-Le Ruyet, 2002).
Büyük Britanya’da ilk kez ticari olarak yetiştiricilik uygulamalarında değersiz balıklar
yem olarak kullanılmasına rağmen Fransa’da son birkaç yıldır kalkan balığı için geliştirilen
pelet ticari yemler kullanılmaktadır. Yetiştiricilik döneminde çeşitli yem ve besleme
uygulamaları yapılabilir. Kuzeybatı İspanya’da halen kalkan balıklarının semirtme döneminde
değersiz balıkların kullanımı pratik olarak uygulanmaktadır. Atık balıkların kullanımı su
kalitesini bozmasının yanında istenen büyümeyi sağlamaması ve et kalitesini olumsuz
etkilemesi nedeniyle ticari pelet kullanımı daha yaygındır (Person-Le Ruyet, 2002).
Kalkan balığı çiftliklerinde genelde balıklar haftanın yedi günü beslenmektedir. Küçük
balıklar günde 5 kez, büyük balıklar günde 1-2 kez elle yemlenir. Elle beslemede en önemli
avantaj balıkların yem alış ve açlık durumları izlenebilmektedir. Otomatik yemliklerde ise
beslenmenin ayarlanması mümkün olmamaktadır. Balıkların yem alışlarına göre stokların
sağlık durumu da izlenebilir. Hasta ve stresli balıklarda yem alımı daha az olmakta veya
11
olmamaktadır. Fakat bu durum geniş çaplı entansif yetiştiricilikte işçilik maliyetlerini
artırmaktadır (Devesa, 1994).
Büyük balıkların beslenmesi genç balıkların beslenmesinden daha zordur. Bazı
çiftliklerde beslemede yanlış uygulamalar yapılmaktadır. Kalkan sıklıkla yaz periyodunda
günde 2 kez ve kış periyodunda günde bir kez elle serbest olarak yemlenir. Kontrolü
kolaylaştırdığı için yüzer pelet yemler kullanılır. Özellikle stok yoğunluğu yüksek olan büyük
tanklarda yem alımının kontrolü oldukça zordur. Fazla verilen veya yenilmeyen peletler bir
saat sonra ortamdan geri alınır. Kalkan balıkları için büyütme döneminde yem değerlendirme
oranının 1.2 ile 1.3 olması beklenir (Person-Le Ruyet, 2002).
Gözlenen yüksek hastalık problemleri veya teknik problemler (su kesilmesi ve bazı
teknik kazalar) büyütme döneminde yaşama oranı üzerinde etkilidir. Büyüme oranı bölgeye
ve yerine bağlı olarak yüksek değişim göstermekle birlikte esas olarak sıcaklık rejimi ile
ilişkilidir. Kalkan balıkları genelde üç yılda 3 kg ağırlığa ulaşabilmektedir (Şekil 3). Büyük
Britanya’da büyük ve küçük ölçekli işletmelerde optimal su şartlarında bu hızlı büyüme
değerine ulaşılırken, benzer yetiştiricilik sonuçları kuru pelet yem kullanımı ile yıllık su
sıcaklığı değişiminin 14-19°C olduğu zaman jeotermal sularda ticari ölçekli işletmelerde
düzenli olarak elde edilmiştir. İspanya’da su sıcaklık değişiminin 14-18°C olduğu yerlerde 3
yıl ve daha az bir sürede 2-2.5 kg ağırlıkta kalkan balığı rutin bir şekilde üretilmiştir. Aynı
işletmelerde 1 kg ağırlığa 18 ayda ulaşılmıştır. Mevsimsel su sıcaklığı 9-19°C olduğu zaman 3
yılda yalnız 1.2-1.5 kg ortalama ağırlık elde edilmiştir. Sıcaklık rejiminin bu şekilde olduğu
işletmelerde 2 yılda ancak 750 g ağırlığa ulaşılabilmiştir. Bu değerler kalkan balığının
maksimum yetiştiricilik değerlerinin yarısı kadardır (Person-Le Ruyet, 2002).
4500
2001
4000
t
Po
1991
3000
Weight (g)
t ia
ow
th
Potansiyel büyüme
3500
Ağırlık (g)
en
r
lg
14-19°C
2500
t
ow
gr
l
ua 1)
h
0
Mevcut
U s (20 büyüme (2001)
2000
(1991)
1500
9-18°C
1000
500
0
150 g
30 g
6
12
18
24
30
36
Yaş
Age(ay)
(m onths)
Şekil 3- İlk 3 yıllık dönemde kalkan balıklarında mevcut ve potansiyel büyüme.
2.2. Hasat ve Pazarlama
Kalkan balıkları 500 gram ağırlıktan 4 kilograma kadar satılabilirler. Fakat büyük
balıklar daha yüksek fiyattan alıcı bulmaktadır. Çünkü büyük balıklara olan talep daha
yüksektir. Şu anda Avrupa pazarında doğal balıklarla çiftlik kalkan balıkları arasında büyük
rekabet bulunmamaktadır. Doğal balıklar nispeten daha büyük oldukları için daha yüksek
12
fiyattan satılmaktadır. Kültür balıklarının çoğunluğu ortalama 1 kg (0,8-1,5 kg) ağırlıkta
pazarlanmaktadır. 2001 yılında Avrupa pazarında kalkan balığının satış fiyatı 9 Euro
civarında olmuştur. İspanya’da en çok 3-4 kg ve daha büyük balıklara talep olmakta ve
yüksek fiyattan satılmaktadır. Bazı Fransız çiftlikleri üretimlerini (üretimlerinin %10-20)
market düzeyinde pazarlayabilmektedir. Son 10 yıldır üretilen kalkan balıklarına talep artma
eğilimindedir. Bu nedenle marketlerde daha önceden 600-750 g olan balık ağırlığı 500 g’a
kadar azalmıştır (Person-Le Ruyet, 2002).
Çiftlik kalkan balıkları genellikle bütün ve taze olarak satılmaktadır (Fransa üretiminin
%60-80). Büyük balıklar fileto halinde satılabildiği halde bu tip satış yapan marketler halen
çok azdır. Fakat gelecekte bu tip pazarlamanın daha da gelişme göstereceği beklenmektedir.
Asya ülkelerinde ve bazı Avrupa ülkelerinde canlı kalkan balığına talepteki artış bu tip
pazarlamaya da çiftliklerin ilgisini artırmaktadır. Özel ambalajlamanın yarattığı koşullar ile
kalkan balıkları susuz olarak 2 gün süreyle yaşatılabilmektedir. Susuz nakilde 18 saat sonra
%85’in üzerinde balık hayatta kalabilmektedir (Person-Le Ruyet, 2002).
Kalkan yetiştiriciliği özellikle İspanya ve Fransa’da son 5 yıldır kârlı (rantabl) bir
aktivitedir. Bunda kâr marjının yüksek olmasının (kg’da 1.3 Euro) etkisi büyüktür. Fakat
çipura ve levrek pazarında olduğu gibi artan üretim miktarları ile birlikte pazar fiyatlarında ve
kâr marjında bir düşme beklenmelidir.
Kalkan balığı çiftçiliğinin yaygınlaşması ve üretimin artışı bir çok yöntemle
geliştirilebilir.
- Kuluçka tekniğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile, juvenil fiyatlarının
düşmesi ve yavru maliyetinin azaltılması. (Avrupa’da son birkaç yıldır 5-10 gram ağırlıkta
yavrular 1 Euro’dan satılmaktadır.) Üretim maliyetinin halen %18’ini yavru alımı
oluşturmaktadır.
- Kalkan balığı için yem geliştirilmesi ve yem maliyetinin düşürülmesi. Toplam
maliyetin %17’si yem oluşturur.
- Yetiştiricilik metodunun en iyi şekilde uygulanması gerçekleştirilerek işçilik ve
diğer maliyetlerin azaltılması (Person-Le Ruyet, 2002).
13
3.. MATERYAL VE METOT
3.1. Balık Materyali
Araştırmada balık materyali olarak enstitümüz deniz balıkları kuluçkahanesinde
üretilen ve yaklaşık altı ay süre ile kuluçkahane koşullarında büyütülen kalkan yavruları
kullanılmıştır. Balıklar doğadan yakalanan anaçların sağımından elde edilmiştir. Normal
renklenmemiş ve deforme yavruların seçilmesi dışında herhangi bir seleksiyon yapılmaksızın
rasgele örneklenen yavrular denemelere alınmıştır.
3.2. Yem Materyali
Araştırmada 4, 6 ve 8 numaralı ekstrude pelet levrek yemleri kullanılmıştır.
Araştırmada kullanılan yemin bileşimi Tablo 3’de verilmiştir.
Tablo 3- Araştırmada kullanılan yemin bileşimi.
TEMEL BESİN MAD.
H. Protein
D. Protein
K. Madde
H. Selüloz
H. Kül
H. Yağ
Kalsiyum
Fosfor
Max %
Min %
Min %
Max %
Max %
Min %
Min %
Min %
47.00
38.00
89.00
3.00
13.00
13.00
1.35
1.10
İZ MİNERALLER
(mg/Kg)
Çinko
75
Manganez
25
Magnezyum
200
Selenyum
0.1
Demir
3
Bakır
5
İyot
3
Kobalt
2
VİTAMİNLER
A (IU/kg)
D3
«
E
«
C(mg/kg)
B1
«
B2
«
B6
«
B12
20.000
2.000
160
125
20
40
20
0.04
K3 (mg/kg)
Niacin «
Folic Acid
Pant. Acid
Ethoxyquin
20
300
10
80
300
KULLANILAN HAMMADDELER : Balık Unu, Et Kemik Unu, Soya Küspesi, Soya yağı, Buğday, Bonkalite, Mısır Gluteni, Kan unu,
Vitamin ve Mineraller, Balık Yağı.
3.3. Kafes ve Tank Materyali
Büyütme denemelerinde 4x4 m ebatlarında galvaniz borudan yapılmış yüzer kafesler
ve 24 mm göz açıklıklarında naylon iplikten yapılmış ağlar kullanılmıştır. Ağ derinliği 1.5 m
tutulmuştur. Balıkların güneş ışığından etkilenmemesi için kafeslerin üzeri branda ile
kapatılarak gölgelik yapılmıştır. Kafesteki ağın tabanının gergin olması ve su hareketlerinden
dolayı büzülmemesi için taban kenarına galvenizli çerçeve geçirilmiştir. Kafeste stok
yoğunluğu denemesinde 1x1x1 m ebatlarında ağlar kullanılmıştır.
Tank denemelerinde 2x2x1.2 m ebatlarında fiberglas tanklar kullanılmıştır. Oksijen
doygunluğunun sağlanması için sürekli havalandırma yapılmıştır. Bu amaçla hava motorları
ve her tanka iki havataşı olacak şekilde düzenek kurulmuştur. Tanklarda su derinliği 50-80 cm
tutulmuştur. Tanklarda su değişimi 22 lt/dakikaya ayarlanmıştır. Yaz döneminde su
sıcaklığının olumsuz etkisini azaltmak amacıyla pompalarla 27-45 m derinliklerden alınan
deniz suyu verilmiştir. Yemlemeden sonra balıkları strese sokmayacak şekilde tankların
tabanı günlük temizlenmiştir.
3.4. Araştırma Planı
Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de
Balık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz
balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna
(yaklaşık 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, Türkiye
14
şartlarında en uygun bakım ve besleme tekniğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylece özel
sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşması muhtemel problemler ve
çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir. Proje çalışmaları aşağıda maddeler halinde
verilmiştir.
a- Balığın biyolojik istekleri ve Karadeniz’in yapısına uygun kafes modelleri
b- Stok yoğunluğu denemesi
c- Büyütme denemeleri
-Kafeslerde büyütme
-Tanklarda büyütme
d- Tuzluluk denemesi
e- Özel işletmelere verilen balıkların takibi
Enstitümüz deneme üniteleri dışında Şekil 4’de görüldüğü gibi Ordu ve Rize illerinde
özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarının ölçüm ve takipleri de proje kapsamında
gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Muğla-Milas ve Çanakkale illerinde özel sektör işletmelere
deneme amaçlı verilen balıkların takibi yapılmaya çalışılmıştır.
Ordu
Trabzon
Rize
1
Şekil 4 – Proje uygulama alanları
1 : Tank denemesi
: Kafes denemesi yapılan yerler. (Ordu ve Rize’de özel sektör işletmelere verilen balıkların takibi yapılmıştır.)
Kesin proje teklifi faaliyet takviminde öngörülen çalışmalar zamanında
gerçekleştirilmiştir. Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler
başlatılmış ve iki yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca
kafeslerde stok yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip
ve ölçümleri de bu dönem içerisinde gerçekleşmiştir. 2002 yılı süresince tanklarda deneme
15
sürdürülmesine karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, su sıcaklığına bağlı ölümlerin
artması nedeniyle deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde
tanklarda yapılan büyüme denemesi sonuçlandırılmıştır. Proje çalışmaları planı Şekil 5’te
belirtilmiştir.
1999
2000
2001
2002
2003
Kafes modelleri
(4 ay)
Kafeslerde stok yoğunluğu denemesi
(8 ay)
Proje ön denemesi:
Brandalı kafeslerde altı
ay büyütülen balıklar, yaz
aylarında 20 m derinlikte
dip kafeslere yerleştirildi.
İki
ay
içerisinde
karşılaşılan zorluklar ve
pratik bir metot olmadığı
için deneme sonlandırıldı.
(30, 60, 90 ve 120 adet /m2 lik üçer tekerrür 12 deneme kafesi) (n: 900 adet)
Büyüme denemesi -1
Kafes
Tank
Kafes
(18 ay)
(4x4x1.5 m ebatta tabanı çelik çerçeveli kafes iki tekerrür) (n:900 adet)
Büyüme denemesi -2
Tank
(22 ay)
(2x2x1.2 m ebatlarında fiberglas tanklarda iki tekerrür) (n: 500 adet)
Kalkan Balığı Üretim Tesisi
10 cm büyüklük
Pazar Boyu
Ortalama 1 kg ağırlık
Şekil –5 Proje deneme planları ve çalışmalarının şematize edilmesi
3.5. Çevresel Parametrelerin Belirlenmesi
Kafes denemelerinin yapıldığı Yomra limanında yüzeyde ve tank denemelerinde
kullanılan (derinden alınan) deniz suyunun fiziksel ve kimyasal parametreleri düzenli olarak
takip edilmiştir. Bu parametrelerden sıcaklık civalı termometre ile günlük, oksijen
doygunluğu, pH ve tuzluluk aylık olarak gerçekleştirilmiştir (APHA, AWWA, WPCF, 1985).
Ayrıca, bu suların kimyasal parametrelerinin tespiti için, uygun koşullarda su numunesi
alınarak, enstitüye ait, kimya laboratuarında doymuş oksijen, toplam sertlik, serbest klor,
sülfat, fosfat, nitrat ve nitrit azotu, organik madde analizleri yapılmıştır.
Oksijen YSI B52 model oksijenmetre ile, iletkenlik YSI B50 model salinometre
kullanılarak örnekleme esnasında ölçülmüştür (Guilbault, 1973). Nitrat azotu, kadmiyum
indirgeme metoduyla (Mancy, 1987), nitrit azotu diazotisazyon metoduyla (Body, 1979),
HACH DR/2000 model spektrofotometre kullanılarak yapılmıştır. Fosfat tayinleri bu
16
maddenin çeşitli kimyasallarla oluşturdukları komplekslerin renk intensiteleri HACH
DR/2000 model spektrofotometre ile ölçülerek belirlenmiştir (APHA, AWWA, WPCF, 1985).
Kalsiyum ve magnezyum tayinleri kompleksometrik yöntem uygulanarak titrasyonla
saptanmıştır (Gündüz, 1983). Organik madde tayini ise titrasyon yöntemiyle yapılmıştır
(Gültekin vd., 1987).
3.6. Biyometrik Ölçümlerin Yapılması
Araştırmada balıkların biyometrik ölçümleri, stok yoğunluklarına göre tesadüfi alınan
belirli sayıda (stok yoğunluğunda 30-60-90’lık kafeslerde n:30; 120’lik kafeslerde n:40; tank
denemesinde her deneme için n:40 ve kafeste büyütme denemesinde n:60) balıktan oluşan
örneklerden yapılmıştır. Ölçümden 12 saat önce balıklara yem verilmemiş ve daha sonra tek
tek boy ve ağırlıkları alınmıştır. Boy ölçümleri, ±1mm hassasiyetli Von Bayer ölçü tahtası ile
total boy olarak ölçülmüş ve 0.1 gram hassasiyetli elektronik terazi ile de canlı ağırlıkları
alınmıştır. Tartılan balıklar alındıkları kafes veya havuza tekrar geri bırakılmıştır.
3.7. Yemleme Tekniği ve Yem Değerlendirmenin Belirlenmesi
Araştırmanın başlangıcında kafes denemesindeki balıklar el ile serbest yemlemeye
uygun olarak yemlenmiştir. Kafeslerde stok yoğunluğu ve tank denemesinde ise su sıcaklığına
göre değişmekle birlikte canlı ağırlığın yüzdesine göre (%1) belirli oranda yemleme
yapılmıştır. Araştırma süresince kalkan balığının biyolojik özelliği gereği bir kez, sıcaklığın
optimum olduğu dönemlerde sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez yemleme yapılmıştır.
Yem alma isteği kriteri olarak yemleme esnasında balıkların hareketleri göz önünde
bulundurulmuştur. Yem verildiğinde balıklarda yem almaya karşı hareket durunca yemlemeye
son verilmiştir. Hesaplanan günlük yem miktarı her kafes ve tank için tartılarak verilmiştir. İki
biyometrik ölçüm arasında verilen yem miktarı ayrı ayrı hesaplanmıştır. Yem değerlendirme
oranı (FCR)’nin belirlenmesinde aşağıdaki formül kullanılmıştır (Çelikkale, 1994).
FCR = F/W+m
FCR : Yem değerlendirme oranı,
F
: Verilen yem miktarı (Kg),
W : Ağırlık artışı (Kg),
m : Ölen balıkların ağırlığı (Kg)
(1)
3.8. Büyümenin Belirlenmesi
Balığın büyümesi, tüm vücudun yada bazı organların boy, ağırlık, hacim, kütle gibi
fiziksel boyutlarının zaman içerisinde değişmesidir. Balığın ölçülmesi veya tartılması ile
büyüme kolayca belirlenir. Ancak bu işlem yapıldığında büyümenin görüldüğü kadar basit
olmadığı anlaşılır. Balık büyümesini tanımlamak için sayısız matematik formülü
önerilmektedir (Tıraşın, 1993; Çelikkale, 1994).
Bu çalışmada, büyümenin belirlenmesinde spesifik büyüme oranı (SBO), mutlak boy
ve ağırlık artışı (MBA, MAA), oransal boy ve ağırlık artışı (OBA, OAA) ve kondisyon
faktörü (K) formülleri kullanılmıştır (Tıraşın, 1993).
Spesifik Büyüme Oranı = [( lnW2 - lnW1 ) / t ] x 100
W1 : İlk ağırlık ( g )
W2 : Son ağırlık ( g )
t
: Gün
(2)
Mutlak Boy Artışı = L2 - L1
(3)
17
Oransal Boy Artışı = [( L2 - L1 ) / L1 ] x 100
L1 : İlk boy (cm)
L2 : Son boy (cm)
(4)
Mutlak Ağırlık Artışı = W2 - W1
(5)
Oransal Ağırlık Artışı = [( W2 - W1 ) / W1 ] x 100
W1 : İlk ağırlık (g)
W2 : Son ağırlık (g)
(6)
Kondisyon Faktörü = (W / L3 ) x 100
W : Ağırlık (g)
L : Boy (cm)
(7)
3.9. Yaşama Oranının Belirlenmesi
Kafesler ve tanklar düzenli olarak kontrol edilerek, ölen balıklar tartılıp
kaydedilmiştir. Tüm araştırma süresince her deneme için yaşama oranı ayrı ayrı
hesaplanmıştır. Yaşama oranı (YO)'nın hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır
(Pickering vd.1987)
Yaşama Oranı = (N2 / N1) x 100
N1 : İlk birey sayısı
N2 : Son birey sayısı
(8)
3.10. Verilerin Değerlendirilmesi
Biyometrik ölçümler ve tutulan kayıtlardan alınan sayısal veriler Excel programında
değerlendirilerek, gerekli hesaplamalar yapılmış ve grafikler çizilmiştir. Ayrıca stok
yoğunluğu denemesinde oluşturulan gruplar ve tekerrürler arasında ANOVA testi, t-testi; tank
ve kafes denemelerinde büyümenin karşılaştırılmasına yönelik istatistik testler uygulanmıştır.
18
4.. BULGULAR VE TARTIŞMA
4.1. Proje Çalışmalarında Elde Edilen Bulgular
4.1.1. Ön Çalışmalar
Proje henüz teklif aşamasında iken, literatür çalışmalarına uygun olarak 1999 yılında
ön çalışma niteliğinde denemeler yapılmıştır. 1998 üretim sezonunda Yomra balıkçı
barınağındaki enstitümüze ait araştırma kafesi (4x4x4 m) kalkan balığının biyolojik
isteklerine uygun olarak dizayn edilmiş (çelik çerçeveli ve dibi branda ile kapatılmış) ve 25
Aralık 1998 tarihinde ortalama 15.1±0.18cm boy ve 56.8±2.25 g ağırlıkta 528 adet kalkan
yavrusu yerleştirilmiştir (Tablo 4, 5; Şekil 6). Ocak 1999 tarihinde daha büyük balıklarla
(N=1420 adet) aynı özellikte hazırlanan iki ayrı kafeste ortalama 20.7±0.20 (17.1-23.8) cm
boy ve 159.5±5.05 (90.4-265.1) g ağırlıkta deneme başlatılmıştır.
Şekil – 6 Proje ön çalışmalarında kullanılan dip kafesin görünümü
Tablo - 4 Proje ön çalışmalarında su sıcaklığının aylık değişimi.
Ay
Aralık
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Ort±sh
Min.
Mak.
12.5±0.10
10.9±0.05
9.4±0.06
9.7±0.07
11.7±0.16
16.4±0.19
12
9.5
8
8
9.5
13
13.5
12.5
10.5
11.5
15
20
19
Beş aylık süre sonunda pelet yemle beslenen balıklar ilk başlatılan denemede ortalama
20.9±0.34 cm boy ve 143.0±6.92 g ağırlığa erişmiştir. Bu deneme süresinde ortalama yem
değerlendirme oranı (FCR) 2.4 olarak gerçekleşmiştir.
Ocak ayında başlatılan denemede ise düşük su sıcaklığının etkisi ile kalkan
balıklarında çok fazla büyüme gerçekleşmemiş 120 günlük deneme sonunda ortalama
23.8±0.27 (18.5-28.5) cm boy ve 224.3±7.96 (110.3-363.6) g ağırlığa erişilmiştir (Tablo 5;
Şekil 7). Bu denemede stok yoğunluğu 10 kg/m2 ve yem değerlendirme oranı ortalama 2.8
olarak gerçekleşmiştir. Kalkan balıklarında yüksek su sıcaklığı toleransına ilişkin literatür
bilgiler bulunmasına rağmen su sıcaklığının yükseldiği (>20°C) haziran ayında balıkların bir
kısmı bulunduğu kafeslerde tutulmuş, bir kısmı ise doğal ortamdaki davranışına uygun olarak
20 m derinlikteki özel olarak dizayn edilmiş dip kafeslerine yerleştirilmiştir. Yaz aylarında su
sıcaklığının yükselmesi ile birlikte yüzer kafeslerde bırakılan balıklarda yem alımı durmuş ve
bakteriyel enfeksiyonunda etkisiyle ölümler görülmüştür. Temmuz ayı sonunda yüzer
kafeslerde kalan balıkların tamamı ölürken, dip kafeslere yerleştirilen kalkan balıklarında
bakım ve beslemenin zorluğu ve bu derinlikteki aşırı su hareketi gibi nedenlerden dolayı
ancak ağustos sonuna kadar yaşatılabilmiştir.
Tablo - 5 Proje ön çalışmalarında boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık değişimleri.
Kafes - 3
Kafes - 2
Kafes - 1
Gün
N
1
39
117
153
1
39
84
120
153
1
39
84
120
60
34
62
30
30
55
30
0
30
57
30
BOY (cm)
AĞIRLIK (g)
ORT. ±sh
MİN.
MAK.
ORT. ±sh
MİN
MAK
15.1±0.18
16.7±0.33
19.1±0.22
20.9±0.34
21.3±0.26
11.6
13.2
14.7
17.0
18.3
16.8
18.5
0.0
17.1
16.0
19.5
17.7
20.6
22.5
24.0
23.6
26.1
28.5
0.0
23.8
25.7
27.0
56.8±2.25
78.8±4.40
110.5±4.28
143.0±6.92
173.8±6.51
22.3
34.0
48.8
85.0
108.5
74.6
110.3
0.0
90.4
72.5
111.2
103.7
130.0
188.7
218.0
227.9
320.3
363.6
0.0
265.1
290.5
315.0
21.7±0.32
24.0±0.41
20.1±0.26
21.2±0.28
23.5±0.34
181.4±7.98
240.2±11.88
145.2±6.89
180.6±7.31
208.4±9.96
KONDİSYON
FAKT.
ORT. ±sh
1.59±0.015
1.82±0.176
1.54±0.018
1.54±0.027
1.77±0.026
1.72±0.021
1.73±0.083
1.75±0.026
1.83±0.020
1.57±0.025
250
25
200
150
15
100
1. deneme boy
2. deneme boy
10
1. deneme ağırlık
50
2. deneme ağırlık
5
0
1
39
117
Gün
Şekil - 7 Proje ön denemelerinde boy ve ağırlık artışları.
153
Ağırlık (g)
Boy (cm)
20
20
4.1.2. Kafes Modeli Geliştirilmesi
Enstitümüze ait deniz balıkları haçeri tesisinde 2000 yılı üretim döneminde elde edilen
kalkan balığı yavruları 29.09.2000 tarihinde araştırma kafeslerine yerleştirilerek denemeler
başlatılmıştır. Balıkların güneş ışığından etkilenmemesi için kafeslerin üzeri branda ile
kapatılarak gölgelik yapılmıştır. Literatür çalışmalarına göre dizayn edilen ve 1998 yılında
proje ön denemesinde kullanılan brandalı kafeslerin aşırı kirlenmeye neden olması ve dalga
hareketleri sonucunda branda ile kafes arasına balıkların girmesi gibi problemlerle
karşılaşılması üzerine yeni kafes modelleri denenmiştir. Kalkan balığının kafes zemininde
birbiri üzerine yatar konumda bulunması ve su kolonunu kullanmaması kafes yetiştiriciliğinde
problem oluşturmaktadır (Şekil 8-B).
A
Torbalı Ağ Tabanı
B
Branda
Ağ
Çelik Çerçeve
C
Paslanmaz Çelik Çerçeve
Gerdirilmiş Ağ
Şekil - 8 Araştırma süresince denenen kafes modelleri
Levrek, alabalık gibi türlerin yetiştiriciliğinde kullanılan kafeslerde hiçbir düzenleme
yapılmadan kalkan balığı yerleştirildiğinde ortaya birikme, birbiri üzerine yığılma sonucu
altta kalan balıkların solungaçlarının kapanması ve ölümlere neden olduğu tespit edilmiştir.
21
Kenar ağırlıkların arttırılması kafes zemininde yeterli gerginliği sağlayamamıştır (Şekil 8-A).
Üçüncü model olarak branda kullanılmaksızın kafes zemini çelik çerçeve takılarak
gerginleştirilmiş, böylece balıkların tüm kafes zemininde eşit yoğunlukta dağılmaları
sağlanmıştır (Şekil 8-C). Kalkan balığının kafes zemininde birbiri üzerine yatmaları ölü
balıkların fark edilmemesi ve kolay kontamine olmalarına neden olmaktadır.
4.1.3. Çevresel Parametrelerin Takibi
Araştırma süresince su sıcaklığı günlük, oksijen, pH ve tuzluluk aylık olarak
ölçülmüştür. Ayrıca nitrat, nitrit, sülfat, fosfat ve benzeri kimyasal parametrelerin mevsimsel
değişimi takip edilmiştir. Ölen balık ve yem kayıtları tutularak yem değerlendirme ve yaşama
oranlarına ilişkin veriler elde edilmiştir (Tablo 6, 7).
Tablo – 6 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerin aylık
değişimi
AY
Sıcaklık (ºC)
pH
O2
(mg/L)
KAFES
TANK
6.4
7.2
8.1
-
EKİM 2000
KASIM 2000
ARALIK 2000
KAFES
19.7±0.35
15.6±0.23
12.3±0.21
TANK
-
KAFES
8.02
7.75
7.82
TANK
-
OCAK 2001
9.3±0.11
-
7.8
-
9.3
ŞUBA T 2001
MART 2001
NİSAN 2001
MAYIS 2001
8.6±0.07
8.7±0.07
12.2±0.24
16.5±0.28
11.3±0.88
15.8±0.37
8.53
8.26
8.28
8.48
7.96±0.287
8.12±0.120
22.4±0.35
25.5±0.17
(20.3±0.07)*
27.0±0.07
(16.1±0.28)*
24.2±0.16
(16.8±0.14)*
20.3±0.30
(18.7±0.14)*
17.2±0.87
8.47
19.6±0.78
8.35
15.9±0.29
8.13
17.0±0.30
8.19
18.7±0.19
8.25
HAZİRAN 2001
TEMMUZ 2001
AĞUSTOS 2001
EYLÜL 2001
EKİM 2001
‰S
KAFES
18.0
17.9
17.8
TANK
-
-
17.4
-
9.1
10.2
10.1
9.9
7.27±0.658
6.25±0.636
17.7
17.3
17.6
17.9
18.2
17.9
8.12±0.172
8.30±0.05
(8.33±0.02)
8.03±0.035
(8.01±0.02)*
8.05±0.036
(8.02±0.03)*
8.18±0.040
(8.16±0.01)*
8.1
6.25±0.212
7.25±0.071
(7.3±0.23)*
7.65±0.212
7.8±0.28)*
6.65±0.636
(7.1±0.34)*
7.55±0.212
(7.7±0.24)*
17.8
18.0
18.0
18.3
18.1
18.7
18.0
17.8
18.2
18.1
6.7
7.0
6.4
7.6
KASIM 2001
16.0±0.23
12.9±0.10
7.98
8.04±0.024
7.5
8.45±0.354
17.8
17.9
ARALIK 2001
OCAK 2002
12.5±0.09
10.1±0.09
12.2±0.07
8.9±0.11
8.10
7.85
8.06±0.014
8.36±0.071
8.2
9.8
5.60±0.424
7.05±0.212
18.0
18.0
18.0
18.0
ŞUBAT 2002
9.0±0.07
8.8±0.05
7.84
8.04±0.007
9.8
8.60±0.566
18.1
18.6
MART 2002
9.2±0.07
8.7±0.06
8.09
8.11±0.007
10.1
8.75±0.212
16.8
18.4
NİSAN 2002
11.9±0.24
10.1±0.09
7.84
7.71±0.014
10.2
8.20±0.283
18.0
18.9
MAYIS 2002
16.5±0.28
13.3±0.33
8.09
8.03±0.092
5.6
7.65±0.354
18.3
18.2
HAZİRAN 2002
TEMMUZ 2002
AĞUSTOS 2002
22.7±0.31
-
19.9±0.09
20.9±0.32
22.6±0.31
8.29
-
7.98±0.064
8.25±0.021
8.03±0.035
6.9
-
8.35±0.212
6.06±1.096
7.65±0.212
17.0
-
18.0
18.1
18.7
EYLÜL 2002
-
19.8±0.18
-
8.05±0.036
-
6.65±0.636
-
17.8
EKİM 2002
-
19.1±0.24
-
8.18±0.040
-
7.55±0.212
-
18.1
KASIM 2002
-
15.5±0.20
-
8.04±0.024
-
8.45±0.354
-
17.9
ARALIK 2002
-
13.6±0.26
-
8.06±0.014
-
5.60±0.424
-
18.0
* - Aynı dönemde tanka taşınan grupta kullanılan deniz suyu özellikleri
Bu çalışma sırasında, maksimum deniz suyu sıcaklığı temmuz–ağustos aylarında,
minimum sıcaklık ise şubat-mart ayında ölçülmüştür. Su sıcaklığının yüksek olduğu aylarda
22
oksijen değerleri düşmüş, sıcaklığın düştüğü aylarda ise yükselmiştir. Ortalama aylık tuzluluk
değeri ‰16.8 – ‰18.9, pH ise 7.71 – 8.36 arasında değişim göstermiştir. Daha sonraki
bölümlerde ayrıntılı olarak verileceği gibi su sıcaklığı, kalkan balıklarında büyüme, yem alımı
ve özellikle yaz aylarında yaşama oranlarını direkt olarak etkileyen çevresel faktör olmuştur.
Tablo -7 Denemeler süresince deniz suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin değişimi.
TANK (Ort±sh)
Sıcaklık (ºC)
PH
O2 (mg/L)
‰S
O. MADDE (mg/L)
NO3-N (mg/L)
NO2-N (mg/L)
O-PO4 (mg/L)
14.63±3.849
8.07±0.157
7.27±0.997
18.21±0.312
7.86±2.889
0.92±0.130
0.01±0.003
0.90±0.771
KAFES (Ort±sh)
15.93±6.143
8.11±0.241
8.30±1.506
17.80±0.384
9.57±4.441
0.75±0.191
0.005±0.001
0.15±0.079
4.1.4. Kafeslerde Stok Yoğunluğu Denemesi
Kafes modeli geliştirildikten sonra 23.11.2000 tarihinde stok yoğunluğu denemesi
başlatılmıştır. Bu amaçla, krom çelikle takviye edilerek hazırlanan, l m² lik kafeslere 30, 60,
90 ve 120 lik gruplar halinde 3 tekerrürlü olarak balıklar (n=900) yerleştirilmiştir.
Tablo 8 ve Şekil 9’da yer alan grafikler incelenecek olursa başlangıçta yaklaşık olarak
13 cm boy ve 40 g ağırlıkta olan balıklar sekiz aylık deneme sonunda 120’lik grup hariç
ortalama 23 cm boy 180 g ağırlığa ulaştıkları görülmektedir. Denemeler sonucu 30, 60 ve 90
lık gruplar arasındaki boy, ağırlık ve kondisyon faktörü yönünden fark istatistiki olarak
önemsiz (P>0.05); 120’lik grupta ise boy ve ağırlık olarak fark önemli (P<0.05) kondisyon
faktörü yönünden ise diğer gruplarla önemsiz (P>0.05) olduğu tespit edilmiştir.
Tablo –8 Stok yoğunluğu denemesinde boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değerleri
Grup
30
60
90
120
Boy±sh
Ağırlık±sh
Kond. Fak.±sh
Boy±sh
Ağırlık±sh
Kond. Fak.±sh
Boy±sh
Ağırlık±sh
Kond. Fak.±sh
Boy±sh
Ağırlık±sh
Kond. Fak.±sh
Deneme Başlangıcı
Deneme Sonu
13.81±0.178
44.17±1.509
1.670±0.0298
13.33±0.137
40.48±1.254
1.695±0.021
13.35±0.180
41.13±1.634
1.710±0.0258
13.32±0.153
39.71±1.335
1.666±0.0232
23.12±0.267
179.96±6.577
1.440±0.0193
23.19±0.241
183.27±6.573
1.456±0.0234
22.76±0.256
182.29±7.034
1.522±0.0224
22.17±0.283
163.63±6.342
1.468±0.0162
Büyük kafeslerde gerçekleştirilen kafes modeli değişiklikleri denemesinde yaşama
oranı %40 gibi çok düşük düzeylerde olmasına rağmen stok yoğunluğu denemelerinde
%90’ların üzerinde olmuştur. Deneme süresince yaşama oranları sırasıyla 30’luk grupta
23
%98.47, 60’lık grupta %99.01, 90’lık grupta %98.09 ve 120’lik grupta %95.99
olmuştur(Şekil 10). Yaz aylarında su sıcaklığının yükselmesine paralel olarak haziran ayından
itibaren büyümede azalma, temmuz ayında ise 29-30°C’ye ulaşan su sıcaklığı nedeniyle
deneme sonunda balıkların tamamı ölmüştür. Stok yoğunluğu denemesindeki balıklarda yem
değerlendirme oranı ortalama 1.86 olarak hesaplanmıştır (Tablo 9).
200
24
180
22
160
140
Ağırlık (g)
Boy (cm)
20
18
16
120
100
80
60
14
40
12
30
60
90
20
120
30
60
90
120
0
10
K
O
Ş
M
N
M
H
K
T
O
Ş
M
N
M
H
T
Ay
Ay
Şekil - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde aylık boy ve ağırlık artışı
Tablo - 9 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem
değerlendirme değişimi
Grup 30
Grup 90
SBO
MAA
OAA
MBA
OBA
FCR
ARALIK
0.80
20.31
45.99
2.15
15.56
0.99
OCAK
0.51
11.88
18.42
0.89
5.59
2.16
ŞUBAT
0.49
12.14
15.90
0.85
5.03
2.64
MART
0.64
19.26
21.76
0.94
5.30
NİSAN
0.66
25.50
23.66
1.46
7.83
MAYIS
0.86
45.08
33.83
2.30
HAZİRAN
SBO
MAA
OAA
MBA
OBA
FCR
0.87
18.28
44.43
1.92
14.41
1.15
97.7
0.53
12.17
20.48
1.05
6.88
2.02
96.4
100
0.47
15.25
17.34
0.82
5.05
5.36
99.2
1.96
100
0.89
25.24
25.87
1.42
8.28
1.16
98.5
1.86
97.6
0.77
34.49
30.78
1.56
8.41
1.56
100
11.46
1.43
97.6
0.77
39.50
26.95
2.31
11.47
1.73
100
0.03
1.62
0.91
0.72
3.23
5.43
97.5
0.01
-3.77
-2.03
0.33
1.45
4.62
90.7
TEMMUZ
YO
97.4
100
Grup 60
Grup 120
SBO
MAA
OAA
MBA
OBA
FCR
ARALIK
0.78
20.34
50.24
2.12
15.89
1.04
OCAK
0.56
11.59
19.05
1.01
6.55
2.15
98.3
ŞUBAT
0.24
11.09
15.31
0.66
3.99
2.09
100
MART
1.22
26.43
31.65
1.34
7.84
1.52
100
NİSAN
0.84
30.85
28.07
1.65
8.95
1.64
MAYIS
0.70
41.94
29.80
2.42
12.05
1.56
HAZİRAN
-0.07
0.56
0.30
0.65
2.88
7.95
TEMMUZ
YO
YO
SBO
MAA
OAA
MBA
OBA
0.66
14.55
36.64
1.64
12.34
1.21
0.59
11.61
21.39
1.09
7.29
1.80
0.43
9.17
13.92
1.14
7.09
2.90
100
0.98
26.71
35.60
0.62
3.63
1.39
92.6
99.1
0.82
30.57
30.05
1.68
9.43
1.46
99.2
97.4
0.64
32.24
24.37
2.29
11.76
1.83
84.0
97.3
-0.02
-0.92
-0.56
0.39
1.78
2.46
94.3
100
FCR
YO
97.8
100
-spesifik büyüme oranı (SBO), mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA),
yaşama oranı (YO) ve yem değerlendirme (FCR)
24
105
Yaşama Oranı (%)
100
95
90
85
30
60
90
120
80
O
Ş
M
N
M
H
T
A
Ay
Şekil - 10 Kafeslerde stok yoğunluğu denemesindeki balıkların yaşama oranları
4.1.5. Kafes Denemesi
Stok yoğunluğu denemesi dışında balığın normal kafeslerde büyüme performansına
bakılması için 15 Şubat 2001 tarihinde kuluçkahaneden alınan kalkan yavruları (ortalama
18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlık) araştırma kafesine (4x4x1.5 m) ortalama stok
yoğunlukları 50 adet/m2 olacak şekilde yerleştirilmiştir.
Yaz aylarına kadar normal büyüme devam etmiştir. Haziran ayında deniz suyu
sıcaklığının yükselmesine paralel olarak paraziter ve bakteriyel enfeksiyonların görülmesi
üzerine bir grup balığa tedavi uygulanarak yaz sezonunu kafeslerde geçirmesi için deneme
devam ettirilmiş, diğer grup balıklar (ortalama 23.45±0.272 cm boy ve 207.19±7.186 g
ağırlık) ise sıcak yaz aylarını geçirmek üzere 27 m derinlikten pompalarla alınan deniz suyu
akıtılan tanklara yerleştirilmiştir. Tanklara alınan balıklar tedavileri sonrasında yaşamaya
devam ederken, kafeslerde tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine
çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür. Su sıcaklığının düşmesi ile birlikte tanklara taşınan
balıklar tekrar kasım ayında kafese nakledilmiştir (29.56±0.334 cm boy ve 443.89±18.277 g
ağırlık). Haziran 2002 tarihi itibarıyla balıklar ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy ve
547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Temmuz ve ağustos döneminde yüksek su sıcaklığının
etkisi ve kış aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı
gözlenmiştir (Tablo 10; Şekil 11).
Bu denemede, büyümenin belirlenmesi için aylık olarak yapılan ölçümlerle elde edilen
değerler kullanılarak hesaplanan spesifik büyüme oranı (SBO), su sıcaklığının büyüme için en
uygun olduğu dönem olan nisan-haziran aylarında (1.16), eylül-aralık başı (0.97)
dönemlerinde yüksek olduğu ve deneme süresince günlük büyümenin ortalama olarak 0.35 g
olarak gerçekleştiği bulunmuştur. Fakat kafes denemesinde 2002 yılı ilkbahar aylarında deniz
suyu sıcaklığının düşük seyretmesi ve kış sezonunun uzun sürmesi büyümeyi neredeyse
durma noktasına getirmiş, uzun süre yem almayan balıklarda bir miktar ağırlık azalması bile
gözlenmiştir. 2001 yılı temmuz ayında yaz sıcaklarının etkisinden korunmak için tanklara
transfer edilen bireylerde büyüme normal devam ederken, kafeslerde sıcaklık etkisine
bırakılan ve bir aylık periyotta ölen grupta yem alımı olmadığı için büyüme olmamıştır. Aylık
ortalama mutlak ağırlık artışı 28.02 g ve oransal ağırlık artışı %11.83 olarak, ayrıca mutlak
25
boy artışı 0.97 cm ve oransal boy artışı %3.98 olarak hesaplanmıştır (Tablo 11; Şekil 12, 13
ve 14)
Tablo - 10 Kafes denemesinde (4x4x1.5 m), boy, ağırlık ve kondisyon faktörü aylık
değişimleri.
N
ORT. ±sh
MİN
MAK
KONDİSYON
FAKT.
ORT. ±sh
99.38±2.673
60.7
146.5
1.64±0.0210
21.5
106.40±4.134
76.01
162.3
1.55±0.0224
22.6
122.73±4.470
74.23
196.6
1.61±0.0175
22.7
144.05±5.578
75.3
218.96
1.70±0.0238
BOY (cm)
ORT. ±sh
AĞIRLIK (g)
MİN. MAK.
ŞUBAT
61
18.15±0.151
16
MART
36
18.91±0.204
17.2
NİSAN
42
19.59±0.229
16.7
MAYIS
40
20.24±0.230
17.5
20.4
HAZİRAN
29
23.19±0.357
20
27.2
203.75±10.027
120.2
369.6
1.61±0.0318
TEMMUZ
34
23.45±0.272
20
27.3
207.19±7.186
117.76
294.31
1.60±0.0354
AĞUSTOS* 35
25.15±0.221
21.7
28.6
252.53±8.49
162.9
403.86
1.66±0.0302
EYLÜL*
45
26.85±0.223
23.5
29.9
337.98±10.006
208.14
513.41
1.73±0.0244
EKİM*
30
28.50±0.325
24.3
31.9
384.44±14.169
236.56
590.56
1.64±0.0214
KASIM*
33
29.56±0.334
25.3
32.8
443.89±18.278
259.98
651.68
1.69±0.0265
ARALIK
25
30.54±0.291
27.9
34.4
457.69±15.394
329.51
687.03
1.60±0.0279
OCAK
35
31.08±0.268
26.9
33.9
477.37±12.105
332.51
624.85
1.59±0.0310
ŞUBAT
35
31.65±0.322
28
35.8
512.28±16.040
355.82
756.25
1.602±0.0309
MART
36
31.63±0.346
26.7
35.9
510.58±17.948
326.14
767.23
1.593±0.0199
NİSAN
31
31.79±0.310
27.68 35.78
515.26±13.880
364.28
729.29
1.530±0.020
MAYIS
45
32.19±0.270
28.9
35.9
523.74±9.817
406.35
695.38
1.576±0.0213
HAZİRAN
45
33.64±0.307
29.3
39.8
547.62±14.175
387.66
785.53
1.429±0.0120
* - Deniz suyu sıcaklığı artışı nedeniyle tanklara getirilen balıkların ölçümleri
35
600
Su sıcaklığı
Boy
30
T ank sıcaklık
500
Ağırlık
Boy (cm)
400
20
300
15
200
10
100
5
KAFES
TANK
KAFES
0
0
Ş
M
N M
H
T
A
E
E
K
A
O
Ş
Aylar
Şekil - 11 Kafes denemesinde sıcaklığa göre boy-ağırlık değişimi
M
N M
H
Ağırlık (g)
25
26
Kafeste büyütme denemesi süresince yem değerlendirme oranı ortalama 2.59
olmuştur. Temmuz 2001’de kafeste bulunan balıkların bir kısmının tanklara taşınması ve
2002 yılı ilk bahar döneminde büyümenin durma noktasına gelmesi nedeniyle bu dönemlerde
sağlıklı bir yem değerlendirme hesaplanamamıştır (Tablo 11, Şekil 14).
Yaşama oranları (YO) değerleri Tablo 11’de ve Şekil 15’de verilmiştir. Deneme
süresinde meydana gelen parazit ve bakteriyel enfeksiyonların yanında, yaz aylarında
kafeslerde bırakılan balıkların ölmesi, toplam yaşama oranının %33 gibi düşük bir düzeyde
kalmasına neden olmuştur. Aylık ortalama yaşama oranına bakıldığında bu iki dönem dışında
ortalamanın %90’nın üzerinde olduğu görülecektir.
Tablo - 11 Kafes denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
TEMMUZ*
AĞUSTOS*
EYLÜL*
EKİM*
KASIM
ARALIK
OCAK
ŞUBAT
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
ORT.
MBA
0.76
0.67
0.65
2.95
0.25
1.70
1.70
1.65
1.06
0.98
0.54
0.57
-0.02**
0.16
0.40
OBA
4.19
3.56
3.33
14.59
1.09
7.26
6.74
6.16
3.73
3.30
1.77
1.84
-0.07**
0.50
1.26
1.45
0.97
4.50
3.98
MAA
7.03
16.32
21.32
59.70
3.44
45.34
85.45
46.47
59.45
13.80
19.69
34.91
-1.70
4.68
8.48
OAA
7.07
15.34
17.37
41.45
1.69
21.89
33.84
13.75
15.46
3.11
4.30
7.31
-0.33
0.92
1.65
SBO
0.22
0.48
0.52
1.16
0.05
0.64
0.97
0.42
0.48
0.10
0.14
0.25
-0.01
0.03
0.05
23.88
28.02
4.56
11.83
0.15
0.35
FCR
4.05
3.69
3.90
1.23
0.96
0.71
1.37
1.00
3.99
2.87
1.62
6.05
2.29
YO
99.9
99.4
98.5
95.2
85.3
57.4
99.7
98.3
93.5
95.8
100.0
99.7
99.1
93.6
89.1
100.0
TYO
99.9
99.2
97.7
93.1
79.4
45.5
45.4
44.7
41.8
40.0
40.0
39.9
39.5
37.0
33.0
33.0
2.59
94.04
-
3,5
MBO
Mutlak Boy Artışı (g)
3
MAA
2,5
2
1,5
1
0,5
0
M N M H T A E E K A O Ş M N M H
Aylar
Şekil - 12 Kafes denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
-10
Mutlak Ağırlık Artışı (g)
* - Deniz suyu sıcaklığı artışı nedeniyle tanklara getirilen balıkların hesaplamaları
**- Boyda gerileme örneklemeden kaynaklanmaktadır.
- mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA) spesifik büyüme oranı (SBO),
yaşama oranı (YO), toplam yaşama oranı (TYO) ve yem değerlendirme (FCR)
27
16
Oransal Boy Artışı (%)
14
12
40
OAA
35
Oransal Ağırlık Artışı (%)
45
OBA
30
10
25
8
20
6
15
10
4
5
2
0
0
-5
M N M H T
A
E
E K A O
Ş M N M H
Aylar
Şekil - 13 Kafes denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı
7
SBO
1,2
6
FCR
1
5
0,8
4
0,6
3
0,4
2
0,2
1
0
Yem Değerlendirme Değeri
Spesifik Büyüme Oranı (g)
1,4
0
M N M H T A E
E K A O
Ş M N M H
Aylar
Şekil - 14 Kafes denemesinde spesifik büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı
KAFES
TANK
120
KAFES
25
100
20
80
15
60
10
40
5
Kafeslerde
kalan balıklar
Su Sıcaklığı
Kafes Sıcaklık
Yaşama Oranı (g)
Su Sıcaklığı (oC)
30
20
Yaşama Oranı
0
0
Ş M N M H T A E E K A O Ş M N M H
Aylar
Şekil – 15 Kafes denemesinde aylık yaşama oranının su sıcaklığına göre değişimi
28
4.1.6. Tank Denemesi
Tanklarda büyütme denemesi amacıyla Nisan 2001 döneminde ortalama boy
20.0±0.23 cm ve ortalama ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları iki adet fiberglas
tanka (2x2x1.2) 250 şer adet olarak yerleştirilmiştir. Balıklar denememenin sürdüğü 20
(kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32 ay) aylık süre sonunda Aralık 2002 tarihinde,
37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır (Tablo 12; Şekil 16). Tank
denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu
sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm görülmemiştir. Fakat
özellikle yem alımı ve büyümenin düşük olduğu kış ayları süresince bağışıklık sisteminin
zayıflaması sonucu iki ayrı dönemde (Mayıs 2002 ve Eylül 2002) Aeromonas sp. enfeksiyonu
sonucu yoğun ölüm gözlenmiştir.
Tablo – 12 Tank denemesinde aylık boy, ağırlık ve kondisyon faktörü değişimleri
N
BOY (cm)
AĞIRLIK (g)
KONDİSYON FAKT.
ORT. ±sh
MİN.
MAK.
ORT. ±sh
MİN
MAK
ORT. ±sh
NİSAN
MAYIS
39
40
20.0±0.23
22.1±0.26
17.6
18.5
22.7
26.1
130.2±5.21
190.7±6.74
50.0
105.6
215.3
297.8
1.61±0.033
HAZİRAN
60
23.6±0.19
20.9
26.8
217.5±5.78
133.5
309.5
1.65±0.031
TEMMUZ
67
24.3±0.22
19.7
30
220.5±6.66
93.6
370.9
1.51±0.022
AĞUSTOS
67
25.5±0.22
21
31
255.6±6.65
127.6
406.9
1.53±0.019
EYLÜL
65
26.7±0.21
22.5
29.7
320.2±8.08
180.2
461.7
1.67±0.014
EKİM
51
28.0±0.32
22.8
32.1
365.3±12.91
185.5
537.2
1.63±0.027
KASIM
63
29.4±0.31
23
37
430.6±14.43
190.0
747.0
1.66±0.017
ARALIK
59
30.9±0.27
27.4
38.7
482.2±13.90
310.3
885.9
1.61±0.015
OCAK
66
31.5±0.30
27.3
39.1
485.9±14.30
311.2
829.0
1.53±0.018
ŞUBAT
60
31.3±0.28
27.4
36.2
487.0±12.75
346.8
736.7
1.57±0.014
MART
60
31.9±0.26
26.6
39.6
506.0±12.15
289.0
858.5
1.55±0.018
NİSAN
63
32.6±0.24
28.1
38.4
517.8±11.01
315.8
797.3
1.49±0.010
HAZİRAN*
63
33.2±0.27
29.6
39.8
528.9±13.48
342.6
817.7
1.43±0.014
TEMMUZ
60
33.4±0.26
29.7
38.7
539.7±13.32
349.4
827.0
1.44±0.025
AĞUSTOS
63
33.6±0.26
29.8
37.6
550.6±13.17
356.2
836.4
1.44±0.011
1.74±0.023
EYLÜL
62
34.2±0.24
29.1
37.38
610.0±16.43
318.7
853.7
1.50±0.018
EKİM
62
35.1±0.22
30.95
39.41
655.0±15.74
363.4
1017.8
1.50±0.013
KASIM
62
36.0±0.24
32.1
40.2
727.6±19.16
381.5
1090.6
1.54±0.017
ARALIK
65
37.1±0.24
33.5
42.4
836.5±17.33
564.8
1264.6
1.63±0.017
* - Hastalık nedeniyle mayıs ayı ölçümü yapılmamıştır.
Tank büyütme çalışmalarında kalkan balıkların için hesaplanan, büyüme oranları, yem
değerlendirme ve yaşama oranlarına ilişkin elde edilen bulgular Tablo 13 ile Şekil 17, 18 ve
19’da verilmiştir. Balıklar deneme başlangıcı olan nisan ayından, yaz sıcakları başlayıncaya
kadar geçen üç aylık dönemde oransal olarak hızlı, daha sonraki dönemde derinden su
alınmasına rağmen termoklin tabakada mevsimsel değişimlerinde etkisi ile su sıcaklığında
artışlar görülmesi ve bu dönemlerde yemlemenin azaltılmasının da etkisiyle nispeten düşük
bir büyüme gözlenmiştir. Kış aylarında ayrıca balıkların yerleştirildiği biyodeney ünitesinde
pompa arızası meydana geldiği için balıklar açık alanda branda gölgelikler oluşturulan
tanklara taşınmak zorunda kalınmıştır.
29
40
900
800
35
700
600
25
500
20
400
Ağırlık (g)
Boy (cm)
30
300
15
ort.boy
200
Su sıcaklığı
10
100
ort.ağ
5
0
N
M
H
T
A
E
E
K
A
O
Ş
M
N
H
T
A
E
E
K
A
Aylar
Şekil – 16 Tank denemesinde boy ve ağırlık artışı
Tablo - 13 Tank denemesinde büyüme, yaşama oranı ve yem değerlendirme değişimi
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
TEMMUZ
AĞUSTOS
EYLÜL
EKİM
KASIM
ARALIK
OCAK
ŞUBAT
MART
NİSAN
HAZİRAN
TEMMUZ
AĞUSTOS
EYLÜL
EKİM
KASIM
ARALIK
ORTALAMA
MBA
OBA
MAA
OAA
SBO
FCR
YO
TYO
2.13
10.65
60.51
46.48
1.23
0.91
-
-
1.44
6.52
26.82
14.07
0.44
1.41
99.8
99.8
0.77
3.28
3.03
1.39
0.04
6.92
98.4
98.2
1.15
4.72
35.01
15.88
0.48
1.59
96.3
94.6
98.9
93.6
98.3
92
89.1
82
96.1
78.8
92.4
72.8
98.4
71.6
97.8
70
99.4
69.6
84.5
58.8
96.6
56.8
98.6
56
98.9
55.4
99.6
55.2
99.3
54.8
99.6
54.6
99.6
54.4
96.92
-
1.19
4.68
64.59
25.27
0.75
1.03
1.37
5.13
45.14
14.10
0.43
1.35
1.36
4.83
65.32
17.88
0.55
-
1.55
5.29
51.62
11.99
0.37
-
0.56
1.80
3.65
0.76
0.03
1.13
-0.17*
-0.53*
1.16
0.24
0.01
4.82
0.53
1.69
18.93
3.89
0.13
1.51
0.70
2.20
11.85
2.34
0.04
3.80
0.61
1.89
11.06
2.14
0.07
4.74
0.21
0.63
10.85
2.05
0.07
5.00
0.21
0.63
10.85
2.01
0.06
5.07
0.59
1.75
59.47
10.80
0.34
1.23
0.87
2.55
45.00
7.38
0.23
1.63
0.92
2.62
72.59
11.08
0.53
1.52
1.12
3.10
108.88
14.96
0.45
-
-
-
-
-
1.03
-
0.90
3.34
37.18
10.77
0.11
2.63
- mutlak ağırlık artışı (MAA), oransal ağırlık artışı (OAA), mutlak boy artışı (MBA), oransal boy artışı (OBA) spesifik büyüme oranı (SBO),
yaşama oranı (YO). Toplam yaşama oranı (TYO) ve yem değerlendirme (FCR)
*Boydaki azalma örneklemeden kaynaklanmaktadır.
30
Gerek tank denemesi gerekse kafes denemelerinde kış aylarında su sıcaklığının
12°C’nin altına düştüğü dönemlerde büyümenin oldukça azaldığı, hatta durma noktasına
geldiği görülmüştür. Aralık ayından mart sonuna kadar olan dönemde yavaş bir büyüme
gerçekleşmiştir. Mart ayından itibaren çevresel parametrelerin balığın isteklerine uygun hale
gelmesine paralel olarak, büyüme oranının tekrar arttığı, ancak temmuz ayında artış hızının
azaldığı saptanmıştır. 2001 yılı eylül ve 2002 yılı mayıs ayının ikinci yarısında meydana gelen
bakteriyel enfeksiyon ve uygulanan tedavi yöntemleri de balıklara verilen yem miktarının
azaltılması büyüme oranında düşmeye neden olmuştur.
Tankta büyütme denemesi süresince yem değerlendirme oranı ortalama 2.63 olmuştur.
Ekim-Kasım 2001’de parazit ve bakteriyel enfeksiyonları nedeniyle balıkların yem alması
durmuştur. Bu dönemlerde sağlıklı bir yem değerlendirme hesaplanamamıştır (Şekil 19).
Yaşama oranları (YO) değerleri Tablo 13’de ve Şekil 20’de verilmiştir. Deneme
süresinde meydana gelen parazit ve bakteriyel enfeksiyonları nedeniyle balıkların ölmesi
toplam yaşama oranının %54.4 gibi düşük bir düzeyde kalmasına neden olmuştur. Aylık
ortalama yaşama oranına bakıldığında ortalamanın %96.92 olduğu görülecektir.
2,5
120
MBO
80
1,5
60
1,0
40
0,5
Mutlak Ağırlık Artışı (g)
Mutlak Boy Artışı (cm)
100
MAA
2,0
20
0,0
0
M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A
Aylar
Şekil - 17 Tank denemesinde mutlak boy ve ağırlık artışı
Oransal Boy Artışı (%)
10
OBA
45
OAA
40
35
8
30
25
6
20
4
15
10
2
5
0
0
M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A
Aylar
Şekil - 18 Tank denemesinde oransal boy ve ağırlık artışı
Oransal Ağırlık Artışı (%)
50
12
31
0,30
Spesifik Büyüme Oranı (g)
8
SBO
7
FCR
6
0,25
5
0,20
4
0,15
3
0,10
2
0,05
Yem Değerlendirme Değeri
0,35
1
0,00
0
M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A
Aylar
Şekil - 19 Tank denemesinde spesifik büyüme ve yem değerlendirme oranları
110
Hastalık
100
Yaşama Oranı (%)
80
20
70
15
60
50
30
10
Su Sıcaklığı (oC)
25
90
40
30
Aylık Y.O.
5
T otal Y.O.
Su Sıcaklığı
20
0
M H T A E E K A O Ş M N H T A E E K A
Aylar
Şekil - 20 Tank denemesinde aylık ortalama yaşama oranı ve total yaşama oranı değişimleri
Denemeler süresince stok yoğunluğu kalkan balıkları için literatürlerde yoğun
yetiştiricilik için verilen rakamlar göz önünde tutularak ayarlanmaya çalışılmıştır. Tank
denemesinde hasat döneminde 50 kg/m2 stok yoğunluğu olacak şekilde deneme başlangıcında
2 adet tanka 250’şer adet (8.14 kg/m2) balık yerleştirilmiş; ancak, deneme sonunda 28.4 kg/m2
stok yoğunluğuna erişilebilmiştir. Denemeler süresince balıklarda boylama-ayırma gibi
işlemler uygulanmamıştır.
4.1.7. Tuzluluk Denemesi
Yaz aylarında yüzey suyu sıcaklığının problem oluşturması nedeniyle, termoklin
tabakadan su alınmasının yanı sıra, ikinci bir alternatif olarak düşük sıcaklıkta kuyu suyu ile
deniz suyu karışımı kullanılması düşünülmüştür. Bu amaçla enstitümüzde daha önce açılmış
ve neredeyse sabit sıcaklıkta (16-17°C) olan kuyu suyu ile denizden alınan tuzlusu
karıştırılarak, yaz aylarında su sıcaklığının balığın letal sınırının altında tutulması denemesi
gerçekleştirilmiştir. Kalkan balığının ‰8-10 oranındaki düşük tuzluluklara toleransı bilindiği
için, tatlısu-tuzlusu karışımında tuzluluk oranı bu değerin üzerinde (‰10-14) tutulmaya
çalışılmıştır (Tablo 14).
32
Tablo 14 - Tuzluluk denemesinde karışım sudaki bazı fiziksel ve kimyasal parametreler
Sıcaklık (ºC)
PH
O2 (mg/L)
‰S
O. MADDE(mg/L)
NO3-N(mg/L)
NO2-N(mg/L)
O-PO4(mg/L)
H2S(mg/L)
Deneme Başlangıcı
(Temmuz)
19.8
8.47
8.33
11-14
5.68
0.9
0.005
2.16
0.11
Deneme Sonu
(Ekim)
18.2
7.73
8.5
12-13.2
3.6
0.9
0.029
0.35
0.08
Kuyudan elde edilen tatlısuda demir oranının yüksek çıkması, çözünmüş gazların (H2S
vb) bulunması ön denemedeki balıkların birkaç gün içerisinde rahatsızlık göstermesi üzerine,
ön dinlendirme tanklarında kuvvetli havalandırma oluşturularak, düzenek kurulmuştur.
Temmuz 2002’de yüzeydeki deniz suyu sıcaklığı 26°C’nin üzerine çıktığında deneme 20 adet
balıkla (21.7±0.25 cm boy ve 144.9±5.65 g ağırlık) başlatılmış, ilk dönemde adaptasyon ve
yem almama problemi görülmesine karşın ekim ayı sonuna kadar deneme sürdürülmüştür.
Deneme süresince sudaki kimyasal ve fiziksel özelliklerin takibi yapılmıştır. Tuzluluk
denemesi sonunda 16 balık hayatta kalmıştır.
4.1.8. Özel Sektöre Verilen Balıkların İzlenmesi
Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için yavru verilen
özel sektör işletmelerinde balıkların büyüme performansı izlenmeye çalışılmıştır. Doğu
Karadeniz Bölgesinde (Ordu-Perşembe ve Rize-Merkez) daha önce alabalık ve levrek gibi
türlerin yetiştiriciliğinde deneyimli işletmelere ve Çanakkale’de faaliyet gösteren kapalı devre
sisteme sahip bir işletmeye yetiştiriciliğin tanıtılması ve deneme amaçlı olarak bir miktar
kalkan yavrusu verilmiştir.
Tablo - 15 Özel sektör işletmelerine verilen kalkan balıklarına ait boy, ağırlık ve kondisyon
faktörü değerleri
N
Tank
Çanakkale
Rize
Kafes
Rize
Ordu
ORT. ±sh
MİN.
MAK.
ORT. ±sh
MİN.
MAK.
KONDİSYON
FAKT.
ORT. ±sh
BOY (cm)
AĞIRLIK (g)
Aralık
30
16.8±0.52
14.1
20.2
81.8±7.52
40.0
125.0
1.64±0.030
Haziran
30
22.9±0.34
19.7
27.1
174.7±8.03
105.2
310.3
1.43±0.026
Mart
30
19.2±0.25
15.8
21.0
123.5±5.27
67.0
162.9
1.72±0.028
Haziran
19
22.3±0.24
19.9
24.0
141.1±4.94
99.2
174.1
1.27±0.018
Aralık
40
15.2±0.20
12.7
18.2
56.3±2.16
29.6
90.9
1.57±0.018
Haziran
15
20.0±0.47
16.0
23.5
108.4±9.82
45.8
215.3
1.30±0.030
Ocak
32
15.2±0.20
12.8
17.4
41.1±1.89
19.2
68.0
1.15±0.023
Mayıs
46
17.8±0.34
12.2
23.6
91.0±5.36
25.1
196.3
1.53±0.019
Proje denemeleri ile aynı dönemde bu balıkların da ölçüm ve takipleri
gerçekleştirilmiştir. Ordu ili, Perşembe ilçesinde iki işletme, Rize merkezde ise bir işletme
33
çelik çerçeve ile gerdirilmiş kafesler kullanmıştır. Rize ve Çanakkale’de tanklara yerleştirilen
kalkan balıklarına tavsiyemiz doğrultunda su seviyesi ayarlanarak, gölgelik (Rize)
oluşturulmuştur. Bu işletmelerden elde edilen bulgular Tablo 15’te verilmiştir.
Çanakkale’deki işletmede paraziter ve bakteriyel enfeksiyon diğer işletmelerde ise su
sıcaklığının letal sınırı gelmesi nedeniyle balıkların tamamı ölmüştür.
4.2. TARTIŞMA
Kalkan balığı yetiştiriciliği araştırma sonunda elde edilen veriler Fransa ve İspanya
gibi Avrupa ülkelerinde daha önce yapılmış olan bazı çalışmalarla karşılaştırılmış, Doğu
Karadeniz’deki büyüme performansı, yem değerlendirmesi ve yaşama oranı irdelenerek
kalkan balığı yetiştiriciliği konusunda detaylı sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır.
Kafeslerde kalkan balığı yetiştiriciliği üzerine uygulanan araştırmalar gerçekten umut
vermekteydi. Fakat yapılan denemeler dalga etkisinin olmadığı korumalı alanlarda yapılmıştı.
Uygulamada ise mevcut tesisler ve yeni tasarımlar üzerine yapılan araştırmalar yetersiz
kalmıştır. Su altı kafeslerinin işletme maliyetlerinin yüksek oluşu ve kullanım zorlukları
deneme çalışmaları dışında kullanımını sınırlamıştır. Özel sektörde dip kafesleri ve kafeslerde
kalkan yetiştiriciliği yaygın kullanım bulmamıştır. Yapılan birkaç uygulamada ise yer
seçiminin iyi yapılamaması ve iyi yönetim gösterilmemesi başarıyı engellemiştir. Nehir
ağzında yerleştirilen kafeslerde dalgadan korunaklı alan olmasına rağmen, güçlü akıntılar ve
kafes tabanının sürekli hareket etmesi kalkan balıklarında strese ve aşınmalara neden olmuştur
(Arnaiz, 1994).
Kalkan balığının kafeste yetiştiriciliğinde diğer deniz balıklarında olduğu gibi offshore kafes kullanılması mümkün değildir. Bu nedenle yalnızca korunaklı bölgelerde birkaç
tesiste kafeste yetiştiricilik yapılırken, esas olarak karadaki tesislerde kalkan kültürü
yapılmaktadır (Arnaiz, 1994).
Yaptığımız çalışmada bölgemizde kafes şartlarında yetiştiriciliğin mümkün olup
olmadığının araştırılması amacıyla çeşitli tipte kafeslerle deneme gerçekleştirilmiştir.
Literatür bilgilerde görüldüğü gibi dip kafes uygulamaları ve branda benzeri malzemelerle
kafes tabanının kaplanması proje çalışmalarında denenmiştir. Kafes yetiştiriciliğinde yem
atıklarının birikmesi ve bakım zorlukları göz önünde bulundurularak yalnızca çelik çerçeve ile
gerdirilmiş ağ kafeslerin uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Proje kafes denemesinde esas
problemi yaz aylarında su sıcaklığının yüksek olması oluşturmuştur. İki ayrı dönemde yüzey
suyu sıcaklığına karşı yaz aylarında kafeste bırakılan balıkların tamamı ölmüştür. İlkbahar ve
sonbahar dönemlerinde kafeste bulunan balıklarda parazit enfeksiyonu dışında problemle
karşılaşılmamıştır. Ayrıca Karadeniz’de bulunan özel sektör işletmelerinde ağ kafeslere
yerleştirilen balıklar yaz döneminde su sıcaklığının etkisi ile ölmüştür.
Fransa’nın Galiçya bölgesinde karada kurulan tesislerde (çevre şartlarının kontrol
altında olmadığı) kalkan balıklarının büyüme periyodu 28 ay olmasına karşın, kapalı devre
sistemlerde su sıcaklığı (18°C), tuzluluk ve diğer çevre şartlarının optimum olduğu koşullarda
12-14 aylık sürede pazar boyuna kadar büyütülebilmektedir (Lygren, 1994). Başlangıçta 5-9 g
ağırlıkta olan kalkan yavruları yaklaşık 17 aylık sürede 1100-1900 g ağırlığa ulaşmıştır
(Iglesias, 1994). İspanya’da su sıcaklık değişiminin 14-18°C olduğu yerlerde 3 yıl ve daha az
bir sürede 2-2,5 kg ağırlıkta kalkan balığı rutin bir şekilde üretilmiştir. Aynı işletmelerde 1 kg
ağırlığa 18 ayda ulaşılmıştır. Mevsimsel su sıcaklığı 9-19°C olduğu zaman 3 yılda yalnız 1,21,5 kg ortalama ağırlık elde edilmiştir. Sıcaklık rejiminin bu şekilde olduğu işletmelerde 2
yılda ancak 750 g ağırlığa ulaşılabilmiştir (Person-Le Ruyet, 2002).
34
Proje çalışmamızın tanklarda yetiştiricilik denemesinde ortalama boy 19.98±0.224 cm
ve ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları. 20 (kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32
ay) aylık süre sonunda Aralık 2002 döneminde, 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa
ulaşmıştır.
Kalkan balıkları 5 ay sonra kafeslere transfer edilebilmekte ve çok hızlı gelişme
göstermektedir. Kafeslerde kıyısal alanda oluşturulan tesislere göre daha az maliyet
gerektirmekte ve daha kolay yer seçimi yapılabilmektedir. Galiçya bölgesinde yıl boyunca
çevresel istekler uygun olmasına rağmen özellikle dalga hareketleri ve balıkların strese
girmesi problem oluşturmaktadır (Lavens ve Remmerswaal, 1994)
Kalkan balıkları 300 grama ulaştıktan sonra kafeslere aktarılmaktadır. 250 ton
kapasiteye sahip bir özel sektör işletmesinde balıkların yapılan takiplerinde tank ve kafeslerde
eşit büyüme gösterdikleri görülmüştür. İşletme masrafları aynı olmasına rağmen kafeslerde
yatırım maliyeti daha ucuz olmaktadır. Kafeslerdeki kalkan balıklarının bakımları daha zor
olmakta ve daha fazla işçilik gerektirmektedir (Lavens ve Remmerswaal, 1994).
Proje denemelerinde 18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlıkta ağ kafeslere
yerleştirilen balıklar 8-28°C su sıcaklıklarında 18 ayda ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy
ve 547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Balıklar su sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde
(dört ay) tanklara yerleştirilmiştir. Aynı dönemde letal sınırı belirlemek amacıyla kafeslerde
tutulan balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen
ölmüştür. Literatürlerde kafeslerde boy ağırlık artışına ilişkin veriye rastlanılamamıştır.
Kapalı devre sistem kullanan tesislerde balık yoğunluğu 70-80 kg/m2’den 200
2
kg/m ’ye ulaşmıştır. Pilot tesislerde yapılan çalışmalarda ön büyütme dönemi sonrası (70-300
g) kalkan balıkları 18 ay sonunda 1.5-2 kg ağırlığa kadar ulaşmıştır (Lygren, 1994).
Juvenil kalkan balıkları denizden pompalarla su alınan sistemde düşük su seviyesinde
30-407 g arasında küçük, büyük ve sınıflandırılmamış olarak gruplandırılarak su derinliği 7
cm olan tanklara yerleştirilmiştir. 86 günlük denemede küçük, büyük ve sınıflandırılmamış
gruplardan sırasıyla 146.2, 236.1 ve 162.7 g ilk ortalama ağırlıklardan 299.1, 465.6 ve 343.1 g
ağırlığa ulaşmıştır. SBO sırasıyla %0.84, %0.79 ve %0.87/gün olmuştur. Biomass miktarı
üzerine sınıflandırmanın olumsuz etkisi olduğu belirlenmiştir (Strand vd., 1997). Proje
çalışmalarında denemeler süresince balıklarda boylama-ayırma gibi işlemler
uygulanmamıştır.
Kalkan balıkları biyolojik yapıları nedeniyle havuz tabanını kullandıkları için birbiri
üzerinde yatar konumda bulunurlar. Buna rağmen özellikle büyük balıklar aşırı kalabalıklığa
(4 kat) ve yüksek stok yoğunluğuna (100 kg/ m²) tolerans göstermektedir. Yetiştiricilik
sistemlerinde genel olarak uygulanan stok yoğunluğu 300 g balık için 30-35 kg/m², 750 g ve
yukarısı için 45 kg/ m² ve yüzeyi de kullanan büyük balıklar için 60-80 kg/m² dir (Person-Le
Ruyet, 2002).
Yetiştiricilik şartlarında deneme yapılması amaçlandığı için gerek tank, gerekse de
kafeste yapılan denemelerde Avrupa ülkelerinde çiftliklerde yaygın stoklama yoğunluğu (3550 kg/ m2) rakamları esas alınmıştır. Tank denemesinde hasat döneminde başlangıçta 2 adet
tanka 250’şer adet (8.14 kg/m2) balık yerleştirilmiş; ancak, deneme sonunda 28.4 kg/m2 stok
yoğunluğuna erişilebilmiştir. Kafeslerde yetiştiricilik çalışmasında kullanılmak üzere yapılan
stok yoğunluğu denemesinde 30, 60, 90 ve 120 adet/m2 olarak üçer tekerrürlü sekiz aylık
denemede 120’lik grupta yaşama oranı düşük olmuş, ayrıca boy ve ağırlık olarak büyüme
diğer gruplardan istatistiki olarak (P<0.05) önemli çıkmıştır.
35
4.2.1. Kalkan Balığının Büyüme Özellikleri
Balıklarda büyüme, alınan toplam enerjinin, metabolizma faaliyetleri dışında kalan
miktarının büyüme enerjisi olarak kullanılmasına bağlıdır. Metabolizma enerjisi, alınan
besinin miktar ve kalitesi yanında, balık tarafından sindirilme oranına bağlıdır. Büyüme
enerjisinde görülen, sindirim, salgı ve diğer metabolik işlemler yarattığı kayıplar ve enerji
maliyeti yetiştiricilik şartlarına adaptasyonu gösterir. Alınan yemin büyüme enerjisine
dönüşümünü çevresel faktörler (su sıcaklığı ve kalitesi), ve yemle ilgili faktörler (Yemin
içeriği, yemleme oranı, zamanı) etkilemektedir. Büyüme ayrıca balıktan kaynaklanan (genetik
yapısı, hormonal aktivite, büyüklük, vb) bazı faktörler yanında balığın sağlığı ile yakın
ilişkilidir. Çevre, beslenme ve biyotik faktörler büyümeyi ve bunun sonucunda yetiştiricilik
maliyetlerini etkiler (Person-Le Ruyet, 2002).
4.2.1.1. Çevresel faktörler
Kalkan balıklarında büyüme üzerinde başlıca ekolojik faktörlerin uzun vadeli etkileri
geniş kapsamlı çalışılmıştır (Person-Le Ruyet vd., 1997; 2000; Person-Le Ruyet ve Boeuf,
1998; Pichavant vd., 1998; 2000; 2001; Imsland vd., 2000a; 2000b; 2001). Ekolojik faktörler
sınırlayıcı ve belirleyicidir. Sıcaklık, tuzluluk ve ışık asıl belirleyici faktörlerdendir. Çünkü
bunlar büyüme oranında direkt olarak etken (reseptör) rol oynamaktadır. Sınırlayıcı
faktörlerin bazılarının düşük oranda olması (Oksijen oranı vb), bazılarınınsa yüksek oranda
olmaları (Ph-CO2) büyüme üzerine etki eder. Sınırlayıcı faktörler nitrit, nitrat, askıda katı
madde, meteorolojik faktörler, kimyasal kirleticileri ve ilaçları (tedavi amaçlı olmayan)da
içermektedir (Person-Le Ruyet, 2002).
Mevsimsel parametreler, sıcaklık ve gün uzunluğu dominant olmakla birlikte iştah
değişiminde tek başına etkili değildir. Yem isteklerinde yalnız %26 sı çevresel parametrelerle
açıklanır (Mallekh vd., 1998). Çevre şartlarında görülen bir değişmede balıklardaki ilk tepki
besin veriminde değişiklik olmaksızın, iştahta azalmadır. Ekolojik faktörlerin üst veya alt
limitlerine belirli bir sürenin üzerinde maruz bırakılma, büyüme kadar yaşama oranına da etki
eder (Person-Le Ruyet, 2002).
Sıcaklık : Orkinos ve diğer birkaç pelajik balık hariç, balıklar genel ortam sıcaklığına
göre vücut ısısını oluşturur. Metabolik enerji ve büyüme bu nedenle su sıcaklığı ile belirlenir.
Atlantik kalkanında 40-50 g büyüklükte bireyler için optimal su sıcaklığı 16-19°C’dir. 10 g
ağırlıkta bireylerde ise +2°C daha yükselerek 16-22°C olmaktadır. Kalkan balığının büyümesi
14°C’den aşağı ve 20°C’nin üzerinde hızla azalma gösterir (Person-Le Ruyet, 2002). Ön
büyütme (on-growing) döneminde en yüksek ve en düşük 5-25°C, büyütme (grow-out)
döneminde 8-22°C su sıcaklığı tolerans limitlerinden sonra beslenme durmaktadır. Spesifik
büyüme oranı ve yem değerlendirme oranı da benzer şekilde su sıcaklığı ile ilişkilidir. Yemin
sindirilmesi (vücudun yemi kullanması) üzerinde 20°C ve üst tolerans sınırlarının etkisi
fizyolojik olarak da gözlenmiştir (Person-Le Ruyet, 2002).
Mallekh vd., (1998) yaptığı çalışmada kalkan balıklarının büyümesi üzerine daha önce
yapılan araştırmalarla aynı doğrultuda 17-19°C su sıcaklığında balıklarının iştahlarının arttığı
belirlenmiştir. En iyi büyüme 100 g’lık balıklarda Waller (1992) tarafından 16-19°C su
sıcaklığında bulunmuş iken 3-20 g’lık balıklarda en iyi büyüme 18°C civarındadır (Scherrer,
1984). Bununla birlikte Burel vd.(1996) juvenillerin 14, 17 ve 20°C’de balıkların iştahlarının
çok az değiştiğini bildirmiştir. Bu çalışmalar net bir şekilde gösterir ki beslenme 15°C’nin
altında azalmaktadır (Ortalama su sıcaklığındaki değişimlerin iştah üzerinde büyük etkisi
vardır). Kalkan balıklarının yem istekleri üzerine diğer bir etken gün uzunluğudur. Balıklarda
fotoperyot 15 saatten uzun olduğu günlerde yem alımı en iyidir (Mallekh vd., 1998).
36
Yapmış olduğumuz çalışmada da özellikle tank denemesini ve kafeste yaz aylarında
tanklara transfer edilen balıkları (27 m derinliklerden su alınmıştır) göz önüne aldığımızda su
sıcaklığının büyüme üzerinde direk olarak etkisini görmek mümkündür. Buna göre su
sıcaklığının ortalama 14-22°C arasında seyrettiği dönemde (mart sonu-aralık başı) normal
büyüme performansı görülmesine rağmen; kış aylarında 7-8°C’lere kadar seyreden
sıcaklıklarda büyüme durma noktasına gelmektedir. Bu iki dönemde, ağırlık artışında
regresyon analizi ile uygulanan projeksiyonda yaz aylarında olan büyüme devam ettirilse 22
ve 28 aylık periyotlarda (iki yıl ayrı ayrı projeksiyon) pazar boyu olan 1 kg ağırlığa erişmenin
mümkün olduğu hesaplanmıştır (Şekil 21).
1200
40
kafes ağırlık
tank ağırlık
1000
35
kafes boy
30
tank boy
25
y = 48,889x - 258,46
20
600
Boy (cm)
Ağırlık (g)
800
15
400
y = 42,052x - 172,26
10
200
5
0
aralık
Kasım
Eylül
Ekim
Ağustos
Temmuz
nisan
haziran
mart
ocak
şubat
aralık
ekim
kasım
eylül
ağustos
haziran
temmuz
mayıs
mart
nisan
ocak
şubat
aralık
ekim
kasım
0
Şekil – 21 Denemeler sırasında ağırlık artışına uygulanan projeksiyon
Tuzluluk : Kalkan balıkları ‰10 gibi çok düşük tuzlu ortamlara adapte olabilirler.
Fakat ‰6 ve daha düşük tuzluluk ölümcüldür. Yüksek tuzluluğu tolarans sınırı ise
bilinmemektedir. 1-5 g’lık kalkanlarda ‰10 ile ‰35 tuzluluk değerleri arasında optimum su
sıcaklığın altında, büyüme ve beslenme aktivitelerinde küçük değişiklikler gözlenmektedir. 3
gramlık kalkan balıkları üzerinde yapılan bir denemede ‰19 tuzluluk, oranında büyüme oranı
‰35 tuzluluğa göre %8 daha yüksek bulunmuştur. Aynı yemleme oranında yapılan
çalışmalarda özellikle18-22°C su sıcaklıklarında ‰20 tuzlulukta juvenil yetiştiriciliği
uygundur (İmsland vd., 2001).
Doğu Karadeniz şartlarında yapılan analizlerde tuzluluk ‰17-18 çıkmıştır. Yaz
aylarında yüksek su sıcaklıklarının kalkan balıklarında ölüme neden olması, fakat düşük
tuzluluğa tolerans gösterebilmesi, yaz aylarında daha düşük sıcaklıklarda olan kaynak ve kuyu
suyu kullanılarak sıcaklık etkisinin azaltılmasını gündeme getirmiştir. Tatlısu ile deniz suyu
karışımı (tuzluluk ‰10<) kullanılan tanklara yerleştirilen kalkan balıkları (21.72±0.25 cm
boy ve 144.88±5.65 g ağırlık) yaz aylarında üç ay süreyle yaşatılması sağlanmıştır.
Işık: Işık yoğunluğu, fotoperyot ve renk spektrumu gibi ekolojik faktörlerin tamamı
balık büyümesi üzerine etkilidir. Deneysel çalışmalar kesinlikle göstermiştir ki yetiştiricilik
ortamında balıkların isteklerine en uygun ışık yoğunluğu sağlanmalıdır. Ortamın
ışıklandırmasına bağlı olarak yemleme zamanı beslenmede kritik önem taşımaktadır. Anormal
yüksek ışık yoğunluğunun kullanımı huzursuz davranışlar nedeniyle beslenmenin kesilmesine
37
yol açarken, tam karanlık ortamda çok düşük bir beslenme faaliyeti görülür (Person-Le Ruyet,
2002).
Işık yoğunluğunun beslenme üzerindeki etkisinin yanında, fotoperyodun beslenme ve
büyüme üzerine olan uzun dönem etkileri geniş kapsamlı olarak çalışılmaktadır. Kalkan
balıklarının iki ay süreyle sabit fotoperyot (8, 12 ve 16 saat aydınlatma) ve sürekli
aydınlatmaya (24 saat) tabi tutularak yapılan çalışmalar ile değişken fotoperyot uygulamaları
(12 saatten 16 saate artış ve 12 saatten 8 saate azalma) beslenme üzerinde çok fazla etkili
olmadığı görülmüştür. Işık etkisinde esas olan su yüzeyinde optimal olarak 200 lux olan
aydınlanmanın büyüme ve yemleme oranında olumsuzluk yaratmadığıdır. Büyütmede
entansif yetiştiricilik şartlarında gün ışığı periyodunun uzun tutulduğu aydınlatmalar
kullanılabilir (Person-Le Ruyet, 2002).
Işığın etkisi beslenme üzerine çalışılmamasına rağmen direk güneş ışığına maruz
kalan balıkların strese girdikleri ve yem almadıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle kafeslerde
ve açık alanda tanklarda yapılan denemelerde balıkları direk güneş ışığından korumak için
kafes ve tankların üzerleri branda ile kapatılarak gölgelik oluşturulmuştur (Person-Le Ruyet,
2002).
Oksijen : Sınırlayıcı faktörler arasında oksijen en önemlilerden birisidir. Ek
havalandırma olmaksızın yüksek stok yoğunluğu yapıldığı dönemlerde gerek deniz
kafeslerinde gerekse de karada kurulan sistemlerde oksijen tüketiminde bazı riskler görülür.
Kalkan balığının maksimum büyüme için gerekli minimum oksijen ihtiyacı 6 mg/l dir. Yem
alımı 3 mg/l oksijende durur ve letal konsantrasyon 0.75-1.3 mg/l O2 dir. Kalkan balıkları
birkaç kez şiddetli düşük oksijene (doymuş havanın %75-100’den %20’ye düşmesi) maruz
bırakıldıkları zaman yem alımı ve yemlenme hızı daha düşük olması nedeniyle büyüme
azalmaktadır (Person-Le Ruyet , 2002).
Sudaki doymuş oksijen seviyesi yüksek tutularak yetiştiricilik şartlarındaki büyütmede
ilerleme kaydedilebilir. Suda oksijen doygunluğunun sürekli olarak sağlanması ile birlikte
biyolojik riskler ortadan kalkar. Kalkan balıkları %147-223 doymuş oksijen içeren su
şartlarında yetiştirildiği zaman 30 günlük periyotta yem alımı, yem değerlendirme ve büyüme
üzerinde etkisi olmadığı görülmüştür. (Şekil 4) Oksijene tam doymuş sularda sürekli yüksek
oranlı beslenmeye tabi tutulan balıklarda vücutta yağ birikimi vardır ki, bu oldukça kötü bir
etkidir (Person-Le Ruyet , 2002).
Proje denemeleri süresince kalkan balıkları için oksijen oranı optimum seviyede
tutulmaya gayret gösterilmiştir. Bu amaçla tank denemesinde 24 saat süreyle kuvvetli
havalandırma yapacak şekilde düzenek oluşturulmuştur. Kafes denemesinde genelde oksijen
doygunluğu sağlanmasına rağmen yaz aylarında 6-7 mg/l’ye kadar düşmüş fakat deneme
süresince oksijen oranı ortalama 8.3±1.51 (5.60-10.2) mg/l olmuştur. Tank denemesinde ise
oksijen oranı ortalama 7.3±0.99 (5.6-8.8) mg/l olmuştur. Balıkların büyümesi üzerine oksijen
seviyesinin etkisi çalışılmamasına rağmen sıcaklığın yüksek olduğu dönemlerde oksijen
seviyesinin düşmesi büyümede olumsuz etki yarattığı düşünülebilir.
Amonyak : Doğal kirleticiler ve amonyak seviyesi balıkların büyümesi üzerinde
oldukça etkilidir. Amonyağın balık büyütmede müsaade edilen eşik konsantrasyonu, sürekli
maruz bırakma, oksijen seviyesi, pH ve birçok biyotik faktör (Balık büyüklüğü,
konsantrasyonu, sağlık durumu) tarafından etkilenmektedir. Bu faktörlerin ortak etkisi
amonyağın yol açabileceği olumsuz etkilenmeyi hafifletir. Optimal yetiştiricilik koşullarında
üç ay süreyle maruz kalınabilecek, kabul edilebilir amonyak değeri (büyütmedeki kontrol
grubundan % 10-20 daha düşük büyüme) 5-6 mg/l veya pH’nın 7.5 olduğu durumda 0,2 mg/l
amonyak seviyesindedir. Yüksek stok yoğunluğunda balık stoklanan çiftliklerde, amonyağın
38
eşik seviyede olması her an beklenmelidir. Güvenilir yetiştiricilik için 2-3 mg/l’den daha
düşük total amonyak seviyesi normaldir (Person-Le Ruyet, 2002).
96 saat süreyle maruz kalınacak 40 mg/l amonyak konsantrasyonu (LC50) letaldir.
Beslenme ise 20 mg/l konsantrasyonda tamamen durur. 30 gün süreyle 20 mg/l amonyak
seviyesi de öldürücü etki gösterir. Büyümenin amonyak konsantrasyonu ile direk ilişkili
olmaması ile birlikte belirli bir süre yem alımı ve yem değerlendirmenin etkilenmesi dolaylı
etki gösterir (Person-Le Ruyet, 2002).
Yapılan çalışmada stok yoğunluğu optimum tutulduğu için amonyağın olumsuz etkisi
gözlenmemiştir. Ayrıca günlük olarak tanktaki su boşaltılmış ve ortamda biriken kirleticilerin
uzaklaşması sağlanmıştır. Balıkların hastalandığı dönemde yapılan analizde amonyak miktarı
0.19 mg/l olarak ölçülmüştür.
4.2.1.2. Beslenme Faktörleri
Kalkan balıkları için bir süreden beri yem geliştirilmesi ve yemleme rejimine bağlı
olarak daha iyi büyümenin sağlanabileceği konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Kalkan
yetiştiriciliğinde beslenme yöntemlerinin verimliliği ve beslenme davranışına bakış önemlidir.
Yem içeriği ve kompozisyonu balığın et kalitesi üzerinde önemli bir belirleyicidir. Kalkan
balığı beslenmesi konusunda hasat anındaki et kalitesinin belirlenmesine yönelik spesifik
diyetler ve alternatif yemler araştırılmaktadır. Ayrıca yüksek sindirimli diyetler geliştirilerek
daha az atık üreten ve kapalı (re-circulation) devre sistemlerde kullanılması konusunda
araştırmalar yoğunlaşmıştır (Person-Le Ruyet, 2002).
Kalkan balıkları üzerine yürütülen çalışmalarda iştahın kontrol altına alınması için
beslenmenin metabolik ve fizyolojik etkisi konusunda çalışmalar yapılmıştır. Su sıcaklığının
beslenme üzerindeki etkisi ve daha iyi bilinmesi nedeniyle gökkuşağı alabalıklarıyla
karşılaştırmalı olarak yemlerin sindirilmesi ve midenin boşalması konuları çalışılmıştır.
Çevresel şartların ve yemleme sıklıklarının beslenme ve büyüme üzerine etkisi konusunda
yapılan çalışmalar artık özel sektör yoğun yetiştiricilik tesislerinde kullanılabilmektedir
(Mallekh vd., 1998).
Kalkan balığı kültüründe kullanılan yem özelliklerine göre yem değerlendirme
oranlarında (FCR) büyük değişimler gözlenir. Parçalanmış balıklar kullanılarak yapılan
beslemede yem değerlendirme 2.3-5.8 :1 olurken, yarı yaş yemler (pelet ve balık parçaları)
kullanıldığı durumda 1.7-2.5 :1 ve kalkan için geliştirilmiş kuru pelet yemler beslenmede
kullanıldığında 0.9-1.9:1 arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir (Devesa, 1994). Hara vd.,
(2002) yaptıkları çalışmada donmuş mezgit ile beslenen balıklarda FCR’yi 3.2-6.8 arasında
bulmuştur.
Yaptığımız çalışmada Yem Değerlendirme Oranı (FCR) kafes denemesinde ortalama
2.63 iken tank denemesinde ise 2.59 olmuştur. Kafeslerde stok yoğunluğu denemesinde ise
yem değerlendirme oranı ortalama 1.86 olarak hesaplanmıştır.
Dengeli Beslenme Diyetleri
Kullanılan yemin besin içeriği denge ve miktar yönünden kalkan balığının
gereksinimlerini kapsamalıdır. Kalkan balıkları diğer balıklarda olduğu gibi üreme döneminde
farklı beslenme isteği göstermesine rağmen ön büyütme ve büyütme evrelerinde balık
büyüklüğüne göre değişim gösterdiği bilinmektedir. Kalkan balıkları diyetinde %55’lik bir
protein içeriği tavsiye edilir. Yüksek kaliteli balık yeminde temel maddeyi oluşturan proteinin
balığın bütün amino asit isteklerini karşılaması beklenir. Daha yüksek protein seviyesi daha
iyi verim sağlar fakat bu çok daha pahalıdır. (10 g’lık kalkan balığı büyütmede en iyi sonucu
%60 protein içeren yemler vermiştir.) Protein seviyesinin %45-50 olduğu yemlerde deniz
39
balıkları yağı oranı yüksek tutulmaktadır. Oysa protein seviyesi %55 olan yemlerde yağ
oranının %12’den yüksek olmasından kaçınılmalıdır. Çünkü bu durum balıkta aşırı yağ
depolanmasına yol açar (Person-Le Ruyet, 2002).
Kalkan balıklarında diyetlere eklenecek %10-12 seviyesinde soya ve deniz balıkları
yağından gereksinim duyulan yağ asitleri sağlanabilir. Büyütme döneminde 18 MJ/kg enerji
seviyesi yeterlidir. Ekstrude pelet yemler için %10 oranında ham nişasta eklenebilir. Kalkan
balıkları özel mineral ve vitamin gereksinimlerine sahip değildirler. Kalkan balıkları için
geliştirilen yem kompozisyonları ve balıkların besin gereksinimleri Guillaume vd., (1999)
tarafından ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem rasyonları
Tablo 16’da verilmiştir.
Tablo - 16 Kalkan balığı için geliştirilmiş bazı yem içerikleri.
Rasyon Bileşenleri ve Yem
İçeriği (g/kg)
Çiftçi vd., 2002*
Nijhof, 1994
Larva
Yavru
Balık unu
Soya unu
Buğday unu
Düşük kalitede un (razmol)
Ursodeskoksikolic asit 5%
Balık yağı
Soya yağı
κ-karragenan
Vitamin premiks
Mineral premiks
Pelet bağlayıcı (patatesmısır nişastası)
kazen
Kemo-cezbediciler 1
L-lisin
Taurin
651
10
40
710
50
10
15
Total Protein (%)
Total yağ (%)
Brüt enerji (MJ /kg)
Guillaume
vd., 1999
550
300
100
145
150
10
-
50
50
20
40
40
40
40
40
25
25
20
10
80
100
50
20 (100)
50
10
3
3
10
0
0
55.8
13.7
-
55.2
12.3
-
64
18.6
23.69
48-52
120
18
*Enstitümüzde JICA ile yürütülen proje çalışmasında kalkan balıkları için geliştirilen deneme çalışması
Pelet Yemler
Kalkan balıkları her yaşta kuru pelet yeme adapte olabilir. Ön büyütme döneminde
diğer yemlerin (yaş, yarı yaş yemler) yerine kuru peletlere geçilebilir. Anaç amaçlı
büyütmede kuru peletlerle birlikte balık ve yarı yaş yemler kullanılabilir. Pelet yemler yarı
yaş yemlere ve balıklara göre daha az lezzetlidirler. Kuru peletler yaş veya yarı yaş yemler
kadar randımanlı değildirler. Ticari bir işletmede aynı oranda protein içeren kuru pelet yemler
ile yarı yaş yemler (%25 balık ve %75 ticari diyet) kıyaslamasında pelet yem kullanımında
büyüme %18 daha düşük olmuştur. Buradaki düşük ağırlık diyet değişiminde adaptasyon
döneminden kaynaklanmıştır. Daha sonraki dönemde büyüme eğrisinin paralel olduğu
görülmüştür. Ayrıca pelet kullanımında balık büyüklüklerinde daha yüksek değişkenlik (Yarı
yaş yem kullanımında balık büyüklüğü daha homojen) görülür (Nijhof, 1994).
Kalkan balıklarının kalamarlar kullanılarak yapılan beslenme denemelerinde yaş
kalamarın yüksek oranda tüketildiği fakat kuru kalamarların yalnızca %20’lik kısmının
yendikleri tespit edilmiştir. (yaş kalamar kullanımında mide doluluğu yüksek olurken, kuru
40
kalamarda mide doluluğu %20 düzeyinde) Midelerin boş zamanı kuru kalamar
kullanıldığında 3 kat daha uzundur (Grove vd., 2001).
Optimal Beslenme Yöntemleri
Uygulanan beslenme yönteminde yiyecek kaybı ve su kirliliğine yol açılması göz
önünde tutularak en uygun metot seçilmelidir. El ile yemleme halen kalkan beslemede en
basit ve kullanışlı olan yoldur. Deneme şartlarında yemleme yapıldığında elle yapılan
yemlemede balıkların doygunluğu hemen gözlenebilmektedir. Çünkü alınmayan pelet yemler
tank tabanında kalır ve yemleme hemen durdurulur. Yemleme süresi balığın iştahına bağlı
olarak (50-100 balık için 15 dakika) uzatılabilir (Burel vd., 1997).
Balık çiftlikteki çevresel faktörler göz önünde tutularak gerekli sıklıkta ve en iyi
besleme zamanına göre beslenir. Büyük balıklar günde 1 kez, juvenil bireyler günde 2 kez
balık tercihine göre spesifik zamanlarda beslenir (Person-Le Ruyet, 2002).
Üretim çiftliklerinde balığın elle beslenmesi zordur. Stok yoğunluğu yüksek ve su
bulanık olduğu zaman büyük tanklarda balığı görsel olarak inceleme imkansızdır. Kısıtlama
veya besin israfı yapmaksızın doğru günlük besin rasyonunun balığa verilmesi zor olur.
Büyük balık küçük balıktan ağırlık yüzde birimine göre kıyaslandığında (100 g balık için
günlük besin rasyonu; biomasın %1 ve 1 kg büyüklükte balık için %5’ten daha azdır.) daha az
yem yer (Person-Le Ruyet, 2002).
Yem alımının sınırlı kalmasını ortadan kaldırmak için çeşitli yemler (yüzen, yarı
yüzen) ve su sirkülasyon veya havalandırma sistemleri kullanılabilir. Klasik yemleyiciler
kullanıldığı zaman, balığın solungaçlarındaki değişikliğe göre yemlemenin durdurulması
komutu zorunlu olabilir (Lagardère ve Mallekh, 2000). Otomatik yemlikler deneme
koşullarında oldukça iyi sonuç vermesine rağmen akıntılı ortamlarda kullanılmaz. Çiftliklerde
ise daha çok son zamanlarda yaygınlaşmıştır (Burel vd., 1997).
Büyüme performansları üzerinde isteğe bağlı veya tesadüfi besin sınırlamasındaki
sonuçlar belirlenebilmektedir. Kalkan balıklarının, şiddetli bir besin sınırlamasından sonra,
aşırı beslendikleri zaman geçici olarak hyperphagic olurlar. Fakat gözlemler sonucu aç
bırakma sonrası dönemde gerçekleşen büyümenin, sürekli olarak yapılan beslemedeki
büyümeyi telafi edemediği anlaşılmıştır. Besin düzeyindeki farklılık, balıklar arasında
büyüme farklılığına (aynı tank içinde farklılaşma) neden olabilmektedir (Saether ve Jobling,
1999).
Yüksek Enerjili Diyet Kullanımı
Ön büyütme ve büyütme dönemlerinde kullanılan ticari yemler yüksek oranda (kuru
maddede %52-54) protein, düşük oranda (%12 en fazla) lipit içermelidir. Yüksek enerjili yani
%20 yağ içeren (%53 protein yanında) diyetler son dönemde semirtmede kullanılmaktadır.
Özellikle İspanyada 1.5 kg üzeri büyüklükteki balıklarda bu tip yemler tercih edilmektedir.
Ekstruder teknolojisi ile diyetteki yağların balığın kullanacağı şekilde düzenlenmesi
sağlanmıştır. Özellikle daha az su kirliliği yaratması avantajlı görülürken son dönemde kalkan
balığı için yapılan araştırmalar bu tip yemlerin balığın et kalitesi üzerinde olumsuz etki
yarattığı belirlenmiştir (Person-Le Ruyet, 2002).
Balığın et kalitesinin önemli bir belirleyicisi günlük olarak verilen yemin içeriğidir.
Fakat büyümenin olmadığı dönemlerde bu durum geçerli değildir. Vücut yağı içeriği günlük
yemle alınan yağın içeriği ile pozitif ilişkilidir. Kalkan balıklarında düşük yağ oranı içeren
diyetlerde daha yüksek yemleme oranı bulunmuştur (Saether ve Jobling, 2001). 200 g lık
kalkanlar %17 ve %25 yağ içeren yemlerle 2 ay süreyle beslenmişler, her iki yemde de %43
41
protein içeriği olmasına rağmen ağırlık artışında önemsiz değişiklik göstermişlerdir. 820 g lık
kalkanlar arasında %60 protein ve %20-25 yağ içeren diyetlerde %10 veya %15 yağ içeren
yemlere göre büyüme yanında tüm vücut kompozisyonunu kötü yönde etkilediği, ayrıca
balıklarda yüksek yağ tortusu ve deri altındaki dokularda yağ tabakası oluşturduğu tespit
edilmiştir (Regost vd., 2001).
4.2.1.3. Biyotik Faktörler
Genetik Faktörler
Kalkan balıklarında doğadan elde edilen veya çiftlik orijinli populasyonların büyütme
döneminde varyasyonları arasındaki ilişki üzerinde genetik yapının ve fizyolojilerinin etkisi
hakkındaki bilgi çok azdır. Genetik değişkenlik nükleotidlerde yer alan genetik işaretlerle
belirlenir. Bunlar balıklar arasında nötr bir yapı gösterirken bunun tersine bazı fonksiyonel
genetik markerler biyo kimyasal hızlandırıcı etki gösterebilmektedir (Iyengar vd., 2000).
Büyümede Genetik Seleksiyon
Balıklarda büyümeyi geliştirmek için uygulanacak seleksiyon metotlarında en klasik
yol mevcut ortama adaptasyon şartları, çevresel tercihleri yanında özel yetiştiricilik şartlarına
göre büyüme kapasitelerinin izlenmesidir. Kalkan balığında farklı coğrafi bölgelerde optimal
büyüme performansının görüldüğü sıcaklıkta farklılık olduğu görülür. 18 ve 22°C’de ve 7 g
lık kalkan yavrularının Norveç’teki populasyonlarda büyüme oranı İskoçya ve Fransa’ya göre
daha yüksektir. Norveç’te balıkların 23°C diğer iki ülkede ise 20-21°C’de optimal olarak
büyüme gösterdikleri tespit edilmiştir. Genç kalkan balıklarında büyüme için optimum
sıcaklık hemoglobinin 3 tipi ile fonksiyonel olarak bağlantılıdır. Bunlar oksijen bağlama
özelliklerindeki farklılıklar nedeniyle 19-23°C arasında sıralanırlar (Imsland vd., 2000a).
Büyük balıklar için de bu büyüme sonuçları ilk üreme (olgunlaşma) yaşına göre belirlenir
(Person-Le Ruyet, 2002).
Cinsiyet Farklılığının Büyüme Üzerindeki Etkisinin Genetik İzahı
Büyütme (grow-out) döneminde kalkan balıklarının büyüme performanslarının
bireysel değişim göstermesi, yalnızca yetiştiricilik şartlarıyla açıklanamaz. Bu dönemdeki
cinsiyet farklılığının kısmen etkilidir. Dişi balıklar erkeklere nazaran daha büyüktür. Büyüme
farklılığında cinsiyetin etkisi 500 g da ayırt edilebilir hale gelir. Balıklarda yaş ilerledikçe
cinsiyetten kaynaklanan farklılaşma artar. Daha yaşlı erkeklerin ağırlığı aynı yaştaki
dişilerden %10-20 daha azdır (1 kg dan daha az) (Şekil 22). Erkek balıklar dişilerden bir yıl
önce 2 yaşında olgunlaşırlar. Balık market boyuna ulaşmadan önce büyüme kayıplarına neden
olan cinsel olgunlaşmadan kaçınmak için steril stoklara veya tüm dişi üretimine büyük ilgi
bulunmaktadır (Person-Le Ruyet, 2002).
Yapmış olduğumuz proje çalışmasında tank denemesinde 2002 temmuz ayında,
hastalık sonucu ölen balıkların cinsiyet ayrımlarına göre büyümeleri karşılaştırılmıştır. Buna
göre dişi balıkların daha büyük oldukları (634.3±0.33 g) ve muhtemel ikinci yaşta cinsel
olgunluk sağlayan erkek (548.8±0.46 g) balıkların daha küçük kaldıkları ve aradaki farkın
istatistik olarak önemli (P< 0.05) olduğu belirlenmiştir.
42
4000
Dişiale
Fem
3500
Fem
+ m ale
Dişiale
+ Erkek
Ağırlık (g)
Weight (g)
3000
2500
MErkek
ale
2000
1500
1000
500
15
20
25
30
35
40
Tim e Aylar
(m onths)
Şekil – 22 Kalkan balıklarında cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisi
Genetik manipulasyonlar üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına ihtiyaç
bulunmaktadır. Çünkü kalkan genetiği üzerinde uygulanan araştırmalar üretim koşullarında
hemen tatbik alanı bulmaktadır. Triploidin tümevarımındaki temel diğer balık türlerinde
olduğu gibidir (Piferrer vd., 2000). Tümevarım (sonuç çıkarma) metotları içinde ilerleme
triploid kalkanlar arasında ilk yavaş büyüyenlerin ıslahına ihtiyaç duyulmaktadır. Triploid
balıkların yararları muhtemelen levreklerde olduğu gibi kalkanlar için de düşüktür (Felip vd.,
2001). Diğer yollar çevresel faktörlerin balıkların isteğine göre düzenlenmesinde (ısı,
fotoperyot) olduğu gibi balığın cinsel olgunluğunun geciktirilmesi veya geç cinsel
olgunlaşanların yetiştiricilik amaçlı seçilmesi en uygun yöntemdir.
Cinsiyet farklılığının büyüme üzerine etkisini belirlemek için tek tek markalanan
kalkan balıkları (n = 421) ile 4 farklı sıcaklık rejiminde büyüme denemeleri yapılmıştır.
Büyüme üzerine ergenliğin başlangıcı ve sonuç olarak olgunlaşmanın etkisi
değerlendirilmiştir. Deneme başlangıcında balık büyüklüklerinde (boy-ağırlık) hiçbir fark
bulunmamaktadır. Deneme sonunda dişi balıkların ağırlığı tüm sıcaklık rejimlerinde erkek
balıklardan daha büyük çıkmıştır. Olgunlaşan ve olgunlaşmamış balıklar arasındaki önemli
büyüme farkları (SBO) kuluçkahanede 9 ayda ortaya çıkmıştır. Olgunlaşan dişiler çok yüksek
büyüme oranına sahiptiler ve en büyük boya ulaşmışlardır (20 ayda 1.8 kg). Oysa erkek
balıkların ağırlıkları bir ilerleme kaydetmeyip 900-1,100 g civarında kalmıştır. Kalkan balığı
yetiştiriciliğinde optimal üretim ve daha fazla homojen büyüme için üretimde balıkların
tümünü dişi yapacak şekilde metotlar geliştirilmelidir (Imsland vd., 1997).
43
4.3. SONUÇLAR ve TAVSİYELER
Kalkan balığı yetiştiriciliğinde en önemli problemlerden biri pazar boyuna kadar
büyütmede geçen sürenin çok uzun olmasıdır. Kalkan balığı büyütmede uygulanacak optimal
sıcaklık rejimleri ve havalandırmayla sağlanan oksijen doygunluğu yanında iyi bir besleme
rejimi ile büyümede ilerleme sağlanılabilir. Ticari yemlerdeki içeriğin randımanlı hale
getirilmesi ile balığın et kalitesi üzerinde belirleyici etki sağlanır. Bununla birlikte hızlı
gelişen ve geç cinsi olgunluğa ulaşan balıkların selekte edilmesi kalkan balıklarının erken
pazar boyuna büyütülmesinde diğer bir yöntemdir. Yapılan literatür çalışmaları bu yönde
uygulamaların yapılmasını önermektedir. Yaptığımız proje çalışmasında doğadan elde edilen
anaçlardan deforme ve normal renklenmemiş balıkların ayıklanması dışında seleksiyon
yapılmamıştır.
Kalkan balığı Doğu Karadeniz şartlarında yaklaşık 28-30 ayda pazar boyuna kadar
büyütülmektedir. Fakat özellikle yaz döneminde yüksek su sıcaklığının letal sınırları geçtiği
ve kış aylarında ise düşük su sıcaklığının büyüme üzerine olumsuz etki yaptığı gözlenmiştir.
Yaz aylarındaki sıcaklık etkisi termoklin tabakanın altından su alınması ile (enstitümüzde
halen uygulanmaktadır) giderilmesi mümkünken, kış aylarında suyun ısıtılması
gerekmektedir. Avrupa ülkelerinde Kalkan balığı yetiştiriciliği için optimal koşullarda su
kalitesi sağlanan ve karada oluşturulan kapalı devre tesisler tercih edilmektedir. Kalkan
yetiştiriciliğinin uygulandığı bir çok ülkede (Fransa, İngiltere, Şili) geliştirilmiş kapalı devre
sistemleri çiftliklerin ısı şartlarına bağımlılığını azaltmıştır. Kapalı devre sistemler yüksek
yatırım ve enerji maliyetine sahip olmasına rağmen büyütme süresinin azalması yanında,
yüksek stok yoğunluğu kullanılabilmesi ve balık et kalitesine ile balık sağlığına olumsuz etki
yapmamaktadır.
Kalkan yetiştiriciliği yapılan ülkelerde çok sınırlı uygulanmasına rağmen yüzer ağ
kafeslerde yapılan çalışmalarımızda esas olarak su sıcaklığının olumsuz etki gösterdiği
gözlenmiştir. Bulgular kısmında belirtildiği gibi kalkan balığının isteklerine uygun olarak
kafeslerin özel dizaynı gerekmektedir. Ayrıca balıkları direkt gün ışığı etkisinden korumak
için üzerlerine gölgelik oluşturulmalıdır. Kalkan balıklarının kafeste büyütülmesi
alabalıklarda olduğu gibi ancak letal sınırların aşılmadığı sezonda yapılabilir. Normal çevre
şartlarında balıkların yıl boyunca kafeslerde tutulması mümkün görülmemektedir.
Avrupa ülkelerinde kalkan balığı yetiştiriciliğinde kuluçkahanede 10 g büyüklüğe
kadar büyütülen balıklar daha iyi kalitede suya ihtiyaç göstermesi nedeniyle kapalı tesislerde
ön büyütmeye tabi tutulmaktadır. Ülkemizde yapılacak olan uygulamalarda da kuluçkahane
çıkış döneminin su sıcaklığının düştüğü kış başlangıcına denk gelmesi göz önünde tutularak
ısıtma sistemi uygulanan tesislerde ön büyütmeye tabi tutulması tavsiye edilebilir. Böylelikle
3-4 ay süreyle düşük sıcaklığın büyüme üzerine olumsuz etki yapması engellenebilir. Bunun
sonucu olarak da pazar boyuna kadar büyütülmede geçen süre daha da kısalacaktır.
Gerek ön büyütme gerekse büyütme dönemlerinde ultraviyole filtre sistemleri
kullanılmıyorsa bakteriyel enfeksiyonların yanında parazit zararlılarına karşı önlemler
alınmalıdır. Yapmış olduğumuz çalışmada da çok sık rastlanılan Trichodina vb. parazitlere
karşı düzenli aralıklarla formaldehit uygulaması yapılmalıdır. Özellikle Fransa’da kalkan
balığı çiftliklerinde ayda bir kez düzenli olarak formaldehit banyosu uygulandığı
bildirilmiştir. Ayrıca hastalık problemleriyle karşılaşmamak için hijyen kurallarına dikkat
edilmelidir.
Kalkan balığı yetiştiricilik şartlarında henüz uygulamaları yapılmadığı için ekonomik
analizine ilişkin çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
44
5.. ÖZET
Bu çalışmada Enstitümüzde kurulan deniz balıkları kuluçkahanesinde üretilen kalkan
yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (≈ 1 kg) kadar büyüme, yaşama ve yem
değerlendirme oranları araştırılarak, bölge şartlarında (S‰16–18) en uygun bakım ve besleme
tekniği ile yetiştiricilik imkanları belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre
yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşması muhtemel problemler ve çözümlerine
ilişkin ön bulgular elde edilmiştir.
Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki
yılı (27 ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok
yoğunluğu denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri
de bu dönem içerisinde gerçekleşmiştir. 2002 yılı süresince tanklarda deneme sürdürülmesine
karşın, kafeslerdeki denemelerde iki sezon, su sıcaklığına karşı ölümler görülmesi nedeniyle
deneme Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde tanklarda yapılan
büyüme denemesi sonuçlandırılmıştır.
Kafes denemelerinin yapıldığı Yomra limanında yüzeyde ve tank denemelerinde
kullanılan (derinden alınan) deniz suyunun fiziksel ve kimyasal parametreleri düzenli olarak
takip edilmiştir. Boy ölçümleri, ±1mm hassasiyetli ölçü tahtası ile total boy olarak ölçülmüş
ve 0.1 gram hassasiyetli elektronik terazi ile de canlı ağırlıkları alınmıştır. Tartılan balıklar
alındıkları kafes veya havuza tekrar geri bırakılmıştır. Örneklemede her deneme için farklı
sayıda (yaklaşık %10) balık alınmıştır. Yemleme mevsime göre değişmekle birlikte, canlı
ağırlık üzerinden hesaplanan oranda (%1) verilmiştir.
Kuluçkahanede üretilen kalkan yavruları 10 cm büyüklüğe geldikten sonra (n=3000)
deniz kafeslerine yerleştirilmiştir. Bu amaçla kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun
kafes modelleri denenmiştir. Uygun kafes modeli belirlendikten sonra kafeslerde stok
yoğunluğu denemeleri başlatılmıştır. Sekiz ay boyunca sürdürülen deneme sonucunda 30, 60
ve 90’lık gruplar arasındaki boy, ağırlık ve kondisyon faktörü yönünden fark istatistiki olarak
önemsiz (P>0.05); 120’lik grupta ise boy ve ağırlık olarak daha küçük (P<0.05) olmuştur.
Kafeslerde büyüme performansına bakılması için 15 Şubat 2001 tarihinde
kuluçkahaneden alınan kalkan yavruları (18.2±0.15 cm boy ve 99.4±2.67 g ağırlık) Yomra
balıkçı barınağındaki araştırma kafesine (4x4x1.5 m) ortalama stok yoğunlukları 50 adet/m2
olacak şekilde yerleştirilmiştir. Yaz aylarına kadar normal büyüme devam etmiştir. Haziran
2001 tarihinde deniz suyu sıcaklığının yükselmesine paralel olarak paraziter ve bakteriyel
enfeksiyonların görülmesi üzerine balıklara tedavi uygulanmış bir grubu kafeslerde bırakılmış
bir kısmı ise 27 m derinlikten pompalarla deniz suyu akıtılan tanklara yerleştirilmiştir.
Tanklara alınan balıklar tedavileri sonrasında yaşamaya devam ederken, kafeslerde tutulan
balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen
ölmüştür. Haziran 2002 döneminde balıklar ortalama olarak 33.6±0.31 cm boy ve
547.6±14.18 g ağırlığa erişmiştir
Tanklarda yetiştiricilik denemesi amacıyla Nisan 2001 döneminde ortalama boy
19.9±0.22 cm ve ortalama ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları iki adet fiberglas
tanka (2x2x1.2) 250 şer adet olarak yerleştirilmiştir. Aralık 2002 tarihinde denemesi bitirilen
balıklar ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Paraleller arası fark
önemsiz (P>0.05) çıkmıştır. Tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu
kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu
dönemde balıklarda ölüm (ortalama yaşama oranı %98.04) görülmemiştir.
Temmuz ve ağustos döneminde su sıcaklığının artması ve kış aylarında su sıcaklığı
10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir. Yaz aylarında yüzey
suyu sıcaklığının 20°C’nin üzerine çıkması ile birlikte hem kafes hem de tank denemesinde
45
paraziter ve bakteriyel enfeksiyonlar görülmüştür. 24°C su sıcaklığında balıklarda yem alımı
durmuş ve letal (28-30°C) sınırın üzerine çıkmasıyla toplu balık ölümleri görülmüştür.
Ayrıca kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme
amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri
için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir.
46
6.. LİTERATÜR LİSTESİ
Acara, A. 1985. The Black Sea Turbot. State Planning Organization. Ankara-Turkiye.
Alvial, A. ve Manriquez, J., 1999. Diversification of Flatfish Culture in Chile. Aquaculture 176: 6573.
Akşıray, F. 1954. Türkiye Deniz Balıkları Tayin Anaktarı. İst. Ün. Fen Fak. Hidrobiyoloji Arş. Enst.
Sayı 1, Pulhan Matbaası İstanbul. s: 283.
Amaoka, K., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündag, C. ve Çiftçi, Y. 2001. Flatfishes (Order
Pleuronectiformes) Found in Black Sea and Its Adjacent Waters. Special publication No.1,
Central Fisheries Research Institute, Ministry of Agriculture and Rural Affairs, Trabzon,
Turkey. Pp:27.
APHA, AWWA, WPCF, 1985. Standart Methods For the Exemination of Water and Westwater, 16.
edition, New York.
Arnaiz, R. 1994. Diversesification in the Tubot Endustry. P. Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds)
Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication
No:22, Gent, Belgium.166-181.
Blancheton, J.P. 2000. Developments in Recirculation Systems for Mediterranean Fish Species.
Aquacult. Eng. 22, 17-61.
Body, C. E. 1979. Water Quality in Warmwater Fish Ponds. First Printing, Auburn University
Agricultural Experiment Station, USA.
Burel C., Person-Le Ruyet, J., Gaumet, F., Le Roux, A., Severe, A., Boeuf, G. 1996. Effects of
Temperature on Growth and Metabolisim in Juvenile Turbot, Journal of Fish Biology,
49,:678-692.
Burel, C., Robin, J. ve Boujard, T. 1997. Can Turbot, Psetta maxima, be Fed with Self-feeders? Aquat.
Living Res. 10,381-384.
Çelikkale, M. S. 1994. İç su Balıkları ve Yetiştiriciliği Cilt 1, İkinci Baskı, K.T.Ü. Sürmene Deniz
Bilimleri Fak. Yayınları, Fakülte Yayın No: 2, Trabzon s: 409.
Çelikkale, M. S. 1999a. Türkiye Su Ürünleri Sektörü: Potansiyeli, Mevcut Durumu, Sorunları ve
Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret Odası, yayın no: 1999-2, İstanbul .
Çiftçi, Y., Üstündağ, C., Erteken, A., Özongun, M., Ceylan, B., Haşimoğlu, A., Güneş, E., Yoseda, K.,
Sakamoto, F., Nezaki, N., Hara, S., 2002. Karadeniz’de Kalkan Balığı (Psetta maxima) Yavru
Üretim Tekniği. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enst. ve JICA. Trabzon. s. 82.
Devesa, S. 1994. Nutrition and Feeding of Cultured Turbot (Scophthalmus maximus L.). P. Lavens,
R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture
Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium. 81-192.
DİE, 2001. Devlet İstatistik Enstitüsü, Su Ürünleri İstatistikleri, Ankara.
Erdem, Y. 1997. Karadeniz’de Avlanan Kalkan (Scophthalmus meaoticus) Balıklarının Galsama
Ağları ile Seçiciliğinin Belirlenmesi, Doktora Tezi, Ondokuz Mayıs Ün. Fen Bilimleri Enst.
Samsun, s:64.
Felip, A., Piferrer, F., Zanuy, S. and Carillo, M. 2001. Comparative Growth Performance of Diploid
and Triploid European Sea Bass over the First Four Spawning Seasons. J. Fish Biol. 58, 76-88.
Fisher, W., Shneider, M., Bauchet, M.L. 1987. Mediterranee et Mer Noire Zone De Peche 37, Volume
II, Vertebres, Des Nations Unies Pour L’Alimentation et L’Agriculure FAO et CEE Rev.,
Rome, 1280-1289.
Geldiay, R. 1969. Important Fishes Found in Bay of İzmir and Their Possible Invasions, Ege Ün. Fen
Fak., Monografiler, Seri 11.
Girin, M. 1979. Méthodes de Production des Juvéniler Chez Trois Poissons Marins, Le bar, La Sole et
Le Turbot, Repports Scientifiques et Techniques, Publications 39, CNEXO, France, 202.
Gordina, A.D. 1990. Spawning of the Black Sea Turbot (Psetta maeotica) in the Black Sea in May and
June of 1987, Ekologiya Morya, Fasc. 35, 40-43.
Gordina, A.D., Morochkovskiy, V.A. 1995. Abundance and Distribution of Eggs of Black Sea Turbot
(Psetta maeotica) in the Vicinty of Sevastopol, Institute of Biology of the Southern Seas,
Ukrainian Academy of Sciences Sevastopol, Hydrobiologicals Journal 31, 3, 76-86.
47
Grove, D., Genna, R., Paralika, V., Boraston, J., Hornyold, M.G. and Siemens, R. 2001. Effects of
Dietary Water Content on Meal Size, Daily Food Intake, Digestion and Growth in Turbot,
(Scophthalmus maximus L.). Aquacult. Res. 32, 433-442.
Guilbault, G.G., 1973. Practical Fluorescense-Theory Methods and Techniques, 1st Ed. Marcel Dekker
Inc., New York, pp. 126.
Guillaume, J.C., Bergot, P., Kaushik, S. ve Métailler, R. (Eds) 1999. Alimentation des Poissons et des
Crustacés. Inra-Ifremer Editions, Paris, Pp:489.
Gültekin, N., Torul, O., Serin, S., 1987. Endüstriyel Kimya-I Laboratuarı, K.T.Ü. Basımevi, Trabzon.
Gündüz, T., 1983. Kantitatif Analiz Laboratuar Kitabı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yayın No :
119,. Ankara. s: 389.
Hara, S., Güneş, E. and Özongun, M. 1998. Spawning of the Black Sea turbot Psetta maeotica
(Pallas), with Special Reference to Egg Development. Oral Presentation with English
Abstract. The First International Symposium on Fisheries ve Ecology, 2-4 Sept. 1998,
Karadeniz Tech. Univ. Trabzon, Turkey.
Hara, S. 2002. Present Status of Fish Culture Development Project in the Black Sea under JICA
Program. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 1-3.
Hara, S., Özongun, M., Güneş, E. and Ceylan, B. 2002. Broodstock Rearing and Spawning of Black
Sea Turbot, Psetta maxima. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 9-12.
Howell, B.R., Scott, A.P. 1989. Ovulation Cycles and Post Ovulatory Deterioration of Eggs of the
Turbot (Scophthalmus maximus L), Rap.P.V. Cons. Int. Explor. Mer., 191, 21-26.
Iglesias, J. 1994. Research Activities on Turbot Industrial Procedures in Spain. P.Lavens, R.A.M.
Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society,
Special Publication No:22, Gent, Belgium.127-136.
Imsland, A.K., Folkvord, A., Grung, G.L. and Stefannon, S.O., 1997. Sexual Dimorphism in Growth
and Maturation of Turbot, Scophthalmus maximus (Rafinesque, 1810). Aquaculture Research,
28: 101-114.
Imsland, A.K., Foss, A., Gunnarsson, S., Berntssen, M.H.G., FitzGerald, R., Bonja, S.W., Ham, E.V.,
Naevdal, G. and Stefansson, S.O. 2000b. The Interaction of Temperature and Salinity on
Growth and Food Conversion in Juvenile Turbot (Scophthalmus maximus). Aquaculture 198,
353-367.
Imsland, A.K., Foss, A., Naevdal, G., Cross, T., Bonja, S.W., Ham, E.V. and Stefansson, S.O. 2001.
Counter Gradient Variation in Growth and Food Conversion Efficiency of Juvenile Turbot. J.
Fish Biol. 57,1213-1226.
Imsland, A.K., Foss, A., Stefansson, S.O. ve Naevdal, G. 2000a. Hemoglobin Genotypes of Turbot
(Scophthalmus maximus): Consequences for Growth and Variations in Optimal Temperature
for Growth. Fish Physiol. Biochem. 23, 75-81.
Ivanov, L., Beverton, R.J.H. 1985. The Fisheries Resources of the Mediterranean , Part 2, Black Sea
Etud. Rev., CGPM, 60, 135.
Iyengar, A., Piyapattanakorn, S., Stone, D.M., Heipel, D.A., Howell, B.R., Baynes, S.M. ve Maclean,
N. 2000. Identification of Microsatellite Repeats in Turbot (Scophthalmus maximus) and
Dover sole (Solea solea) Using a RAPD-based Technique: Characterization of Microsatellite
Markers in Dover sole. Mar. Biotechnol.2, 49-56.
Jones A., 1974. The Growth of Turbot Farming in Europe, Ferme Marine de Douhet – BP 4, 17840 La
Bree Les Bains-France
Karpetkova, M. 1964. On the Distribution and Migration of the Turbot along the Bulgarian Coast of
the Black Sea, Izv. Zool. Inst. Bulg. Akad. Nauk. 16, 61-85 (in Bulgarian).
Karpetkova, M. 1980. Distribution and Migration of the Turbot along the Bulgarian coast of the Black
Sea, Bulletin de L’Institut de Zoologie et Musee, Tome XVI (in Bulgarian).
Khanaichenko, A.N., Bitoka, Y.E. and Tkachenko, N.K. 1994. Experiences in rearing endemic Black
Sea turbot larvae. P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems and
Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.349-358.
Lagardère, J.P. ve Mallekh, R. 2000. Feeding Sounds of Turbot (Scophthalmus maximus) and Their
Potential Use in the Control of Food Supply in Aquaculture. I. Spectrum Analysis of the
Feeding Sounds. Aquaculture 189, 3-4, 251-258.
48
Lavens, P. ve Remmerswall, A.M. (Eds.) 1994. Turbot Culture: Problems and Prospects. European
Aquaculture Society, Special Publication 22, pp:358.
Lygren, E. 1994. Culture in Recirculation Systems. P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot
Culture: Problems and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22,
Gent, Belgium. 93-104.
Mallekh, R., Lagardere, J.P., Begout Anras, M.L. and Lafaye, J.Y., 1998. Variability in Appetite of
Turbot, Scophthalmus maximus under Intensive Rearing Conditions; the Role of
Environmental Factors. Aquaculture, 165, 123-138.
Mancy, K.H., 1987. Instrumental Analysis for Water Pollution Control, Ann Arbor. Science, Michigan
48, 101 pp. 331.
Maslova, O.N. 2002. Problems and Achievements in Seed Production of Black Sea Turbot in Russia.
Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 23-27.
Mater, S. Uçal, O., Kaya, M. 1989. Türkiye Deniz Balıkları Atlası, Ege Ün. Fen Fak. İzmir, No. 123,
94.
Mc Evoy, L.A. 1989. Reproduction of Turbot (Scophthalmus maximus L) in Captivity, Caudernos de
Area de Ciencias Marinas, Seminario de Etudes Galegos, 3, 9-28.
Mc Evoy, L.A. 1992. Multiple Spawning in Several Commercial Fish Species and Its Consequences
for Fisheries Management Cultivation and Experimentation, Journal of Fish Biology, 41, 125136.
Nijhof M., 1994. Research on Nutrition and Growth in the Culture of Post Larval Turbot
(Scophthalmus maximus L.), P.Lavens, R.A.M. Remmerswaal (Eds) Turbot Culture: Problems
and Prospects. European Aquaculture Society, Special Publication No:22, Gent, Belgium.137165 p.
Person-Le Ruyet, J. 2000. Capacités Adaptatives des Jjuvéniles de Turbot à la Température, la Salinité
et la Photopériode. G. Nonnotte, P. Sébert et N. Devauchelle, (coordonnateurs). Le Milieu
Aquatique: Interactions des Facteurs Environnementaux et Impact Sur les Organismes
Vivants. Anaximandre, Lesneven, France: 90-107.
Person-Le Ruyet, J., Baudin-Laurencin, F., Devauchelle, N., Métailler, R., Nicolas, J.L., Robin, J. and
Guillaume, J. 1991. Culture of Turbot (Scophthalmus maximus). J.P. McVey (Ed.). Handbook
of Mariculture and Finfish Aquaculture, Vol. 2., CRC Press Publication, Boston: 21-41.
Person-Le Ruyet, J., Bœuf, G. 1998. L’azote Ammoniacal, un Toxique Potentiel en élevage de
Poissons : le cas du Turbot. Bull. Français Pêche Piscicult. 350-351, 393-412.
Person-Le Ruyet, J., Delbard, C., Chartois, H.and Le Delliou, H. 1997. Toxicity of Ammonia to
Turbot Juveniles: I-Effects on Survival, Growth and Food Utilisation. Aquat. Living Res. 10,
307-314.
Person-Le Ruyet, J. 2002. Turbot (Scophthalmus maximus) Grow-out in Europe : Practices, Results
and Prospects. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 29-39.
Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Bayon, N., Sévère, A., Le Roux, A., Quéméner, L., Maxime,
V., Nonnotte, G. and Bœuf, G. 2000. Effects of Hypoxia on Growth and Metabolism of
Juvenile Turbot. Aquaculture 188, 103-114.
Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Bayon, N., Sévère, A., Le Roux, A. and Bœuf, G. 2001.
Comparative Effects of Long-Term Hypoxia on Growth, Feeding and Oxygen Consumption in
Juvenile Turbot and European Sea-bass. J. Fish Biol. 59, 875-883.
Pichavant, K., Person-Le Ruyet, J., Le Roux, A., Sevère, A. and Bœuf, G. 1998. Capacités
Adaptatives du Turbot (Psetta maxima) Juvénile à la Photopériode. Bull. Français Pêche
Piscicult. 350-351, 265-277.
Pickering, A.D., Griffiths, R. and Pottinger, T.G. 1987. A Comparison of the Effect of Overhead
Cover on the Growth, Survival and Hematology of Juvenile Atlantic Salmon, Salmo salar L.
and Rainbow Trout, Salmo Gairdneri Richardson, Aquaculture 66, 109-124.
Piferrer, F., Cal, R.M., Alvarez-Blazquez, B., Sanchez, L. and Martinez, P. 2000. Induction of
Triploidy in the Turbot (Scophthalmus maximus) I. Ploidy Determination and the Effects of
Cold Shocks. Aquaculture, 188, 79-90.
Popova, V. P. 1954. On the Distribution of the Turbot in the Black Sea, Tr. Vees. Nauchna, Issled,
Inst, Morsk. Rbyon. Khoz. Okeqn. Ogr., 28: 151- 9 (in Russian).
49
Popova, V. P. 1972. Reproductive Biology of the Black Sea Turbot (Scophthalmus maeticus), Based
on Marine Investigations, Voprosy Ikhtiolgii, 12, 6, 1057-1063.
Prodanov, K., Mikhailov, K., Daskalov, G., Maxim, C., Chashchin, A., Arkhipov, A., Shlyakhov, V.,
Özdamar, E. 1997. Environmental Management of Fish Resources in the Black Sea and Their
Rational Exploitation, Studies and Reviews, General Fisheries Council for the Mediterranean,
FAO, Rome, No. 68, 178.
Regost, C.J., Arzel, M., Cardinal, M., Robin, J., Laroche, M. and Kaushik, S.J. 2001. Dietary Lipid
Level, Hepatic Lipogenesis and Flesh Guality in Turbot (Psetta maxima). Aquaculture, 193,
291-309.
Rusell, F.S. 1976. The Eggs and Planctonic Stages of British Marine Fishes, Academic Press, New
York, USA, pp:245.
Saether, B.S. and Jobling, M. 1999. The Effects of Ration Level on Feed Intake and Growth, and
Compensatory Growth After Restricted Feeding, in Turbot Scophthalmus maximus L.
Aquacult. Res., 30, 647-653.
Saether, B.S. and Jobling, M. 2001. Fat Content in Turbot Feed: Influence on Feed Intake, Growth and
body Composition. Aquacult. Res. 32, 451-458.
Scherrer, P. 1984. Influence de la Temperature et de la Salinite sur la Croissance et la Consonmation
D’oxygene du Juvenile de Turbot Scophthalmus maximus L. (phase nurserie). These de 3 eme
Cycle, Universite de Bretagne Occidentale, pp:151.
Slastenenko, E. 1956, Karadeniz Havzası Balıkları, Rusça’dan çeviren; Altan, H.E., E.B.K. Umum
Müdürlüğü, İstanbul, s:711.
Strand, H.K. and Oiestad, V., 1997. Growth and the Effect of Grading of Turbot in a Shallow
Raceway System. Aquaculture Int., 5, 397-406.
Svetovidov, A.N. 1964. The Fishes of the Black Sea, Opred. Faune SSSR, 86, 550.
Talikina, M.G. 1972. Oogenesis and Sexual Cycle of the Black Sea Turbot (Scophthalmus maeoticus
maeoticus), Azov and Black Sea Research Institute for Sea Fisheries and Oceanography,
Kerch, 377-384.
Tıraşın, E. M. 1993. Balık Populasyonlarının Büyüme Parametrelerinin Araştırılması. İzmir-Türkiye,
Doğa- Tr. J. Of Zoology 17, 29-© TÜBİTAK.
Toranzo, A.E., Dopazo, C.P., Romalde, J.L., Santos, Y. ve Barja, J.L. 1997. Estado Actual de la
Patologia Bacteriana y Virica en la Piscicultura Espanola. AquaTIC, 1, 1-6.
TÜGEM, 1993. Türkiye’deki Kıyı alanlarında Su Ürünleri Yetiştiriciliğine Uygun Yerlerin Tespiti.
Macalister Elliot ve Ortakları Ltd. Cilt 2, pp:226
Ustündağ, C., Çiftçi, Y. and Sakamoto, F. 2002. Rearing of Larvae and Juveniles of Black Sea Turbot,
Psetta maxima, in Turkey. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 13-17.
Waller, U. 1992. Factors Influencing Routine Oxygen Consumption in Turbot Scophthalmus
maximus. J. Appl. Ichthyol. 8, 62-71.
Whitehead, P.J..P., Bauchet, M.L., Hureau, J.C., Nilsen, J., Tortonese, E. 1986. Fishes of the North
Eastern Atlantic and the Mediterranean, UNESCO Ed. Printed by Richard Clay Ltd. U.K. 510.
Yüksek, A. 1993. Marmara Denizi’nin Kuzey Bölgesinde Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve
Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu, Doktora Tezi, İstanbul Ün. Deniz Bilimleri İşletmeciliği
Enst., 115-118.
Zengin, M. 2000. Türkiye’nin Doğu Karadeniz Kıyılarındaki Kalkan Balığının Biyoekolojik
Özellikleri ve Populasyon Parametreleri (Doktora Tezi). K.T.Ü. Fen Bilimleri Ens. Balıkçılık
Tekn. Müh. Ana Bilim Dalı, Trabzon.
50
7.. LİFLET ÖRNEĞİ
Amaç :
Bu proje çalışmasında Enstitümüzde kurulan Deniz Balıkları Kuluçkahanesinde
üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg)
kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, Türkiye
şartlarında en uygun bakım ve besleme tekniği belirlenecektir.
Kalkan Balığı
Üretim Tesisi
(10 cm )
Proje Öncesi Çalışmalar:
1998 üretim sezonunda Yomra balıkçı
barınağındaki enstitümüze ait araştırma
kafesi (4x4x4 m) kalkan balığının biyolojik
isteklerine uygun olarak dizayn edilmiş (çelik
çerçeveli ve dibi branda ile kapatılmış)
kafeslere 25 Aralık 1998 tarihinde ortalama
15.1±0.18 cm boy ve 56.8±2.25 g ağırlıkta
528 adet kalkan yavrusu yerleştirilmiştir.
Deniz suyu sıcaklığının yükseldiği yaz
döneminde balıklar kıyıdan 200 m açığa ve
20 m derindeki dip kafesine taşınmıştır.
Ancak buradaki bakım ve beslemenin
zorluğu ve bu derinlikteki aşırı su hareketi
gibi nedenlerden dolayı balıklar daha fazla
yaşatılamamıştır.
Pazar Boyu
Ortalama 1 kg ağırlık
51
TANK ÇALIŞMALARI
Kalkan yavrularından bir kısmı Enstitümüze ait tesislerde pompayla denizden su
alınan, fiberglas tanklara yerleştirilmiştir. Balıklar 22 aylık bakım ve beslemenin sonunda
pazar boyuna kadar büyütülmüş ve bu sürede karşılaşılması muhtemel problemlere çözüm
yolları aranmıştır.
KAFES ÇALIŞMALARI
Kalkan balığının biyolojik isteklerine uygun kafes modelleri denenmiş; uygun kafes
modeli belirlendikten sonra kafeslerde stok yoğunluğu denemeleri yapılmıştır.
52
Proje çalışmamızın tanklarda yetiştiricilik denemesinde ortalama boy 19.98±0.224 cm ve
ağırlıkları 130.2±5.21 g olan kalkan yavruları. 22 (kuluçka dönemi ile birlikte yaklaşık 32 ay)
aylık süre sonunda Aralık 2002 döneminde, ortalama 37.1±0.24 cm boy ve 836.5±17.33 g
ağırlığa ulaşmıştır.
Proje denemelerinde 18.15±0.151 cm boy ve 99.38±2.673 g ağırlıkta ağ kafeslere
yerleştirilen balıklar 8-28°C su sıcaklıklarında 18 ayda ortalama olarak 33.64±0.307 cm boy ve
547.62±14.175 g ağırlığa erişmiştir. Balıklar su sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde (dört ay)
tanklara yerleştirilmiştir. Aynı dönemde letal sınırı belirlemek amacıyla kafeslerde tutulan
balıklar temmuz ayında su sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması nedeniyle tamamen ölmüştür.
ÖZEL İŞLETMELERİN ÇALIŞMALARI
2000 yılı üretim döneminde kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin
teşviki için deneme amacıyla Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık
üreticilerine büyütmeleri için verilen kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiş, çeşitli
faktörlerin etkisi ile bu konuda başarı sağlanamamıştır. JICA ile Enstitümüzün ortak yürüttüğü
proje çalışmasında 2002 üretim döneminde elde edilen balıklar yalnızca karada faaliyet gösteren
işletmelere dağıtılmış; özellikle İzmir (Pınar) ve Çanakkale (İda Gıda) verilen balıklarda problemle
karşılaşılmamıştır.
53
8.. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ
Nilgün AKSUNGUR
1968 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu
Kahramanmaraş ve Giresun’da lise öğrenimini Amasya’da tamamladı. 1990 yılında Fırat
Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesinden “Su Ürünleri Mühendisi” unvanıyla mezun oldu.
1991-1992 öğretim yılında Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne emrinde sözleşmeli
öğretmen olarak çalıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünde
1993-1996 yılları arasında memur olarak çalıştı. 1996 yılında TAGEM personel sınavını
kazanarak Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde göreve başladı.
Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de
Levrek Yetiştiriciliği”, “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç
Ağırlığının Tespiti” ve “Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811)’nın
Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması” projelerinde
araştırmacı olarak görev aldı. “Karadeniz’de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Araştırılması”
projesinin proje liderliğini yapmıştır. 1998-1999 yıllarında TAGEM tarafından düzenlenen
İngilizce eğitimine katılmıştır. Yetiştiricilik bölümünce yürütülen projelerde araştırmacı
olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde araştırmacı
mühendis olarak görev yapmaktadır
Muharrem AKSUNGUR
1967 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı. 1988
yılında Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Gıda Bilim ve Teknolojisi bölümünden mezun
oldu. 1988-1989 yılında Ankara İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğünde sözleşmeli mühendis
olarak çalıştı. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara
Emniyet Müdürlüğü emrinde 1993-1996 yılları arasında memur olarak çalıştı. 1996 yılında
TAGEM personel sınavını kazanarak, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsüne
tayin oldu.
Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de
Levrek Yetiştiriciliği”, “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç
Ağırlığının Tespiti”, “Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811)’nın
Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması” ve “Karadeniz
Bölgesinde Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal Analizi ve Verimliliğinin
Belirlenmesi” projelerinde araştırmacı olarak görev aldı. TAGEM ve Enstitü tarafından
düzenlenen çok sayıda eğitime katıldı, JICA ile ortaklaşa çıkartılan enstitünün dergilerinde
editör olarak görev yapmaktadır.
Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde araştırmacı
mühendis olarak görev yapmaktadır.
Dr. Bilal AKBULUT
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi, Balıkçılık
Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nde 1990 yılında lisans, 1993 yılında K.T.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında “Deniz Kafeslerinde
Yetiştirilen Alabalıklarda Büyüme, Yem Değerlendirme ve Stok Yoğunlukları” konusunda
yüksek lisansını ve aynı anabilim dalında 1999 yılında “Doğu Karadeniz Koşullarında
Gökkuşağı Alabalığının Fileto Ağırlığına Getirilmesinde Uygulanabilecek Yetiştirme
Sistemleri” konusunda doktorasını tamamlamıştır. 23 Mart-15 Temmuz 1998 tarihleri
54
arasında Hiroşima Üniversitesi’nde (Japonya) düzenlenen “Yarı Kapalı Denizlerde Biyolojik
Üretim ve Çevre Yönetimi” konulu eğitim programına katılmıştır.
Enstitümüz tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de
Levrek Yetiştiriciliği” ve “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç
Ağırlığının Tespiti” projelerinde proje lideri olarak görev aldı.
Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğünde yürütülen bir
çok projede araştırmacı ve proje lideri olarak çalışmakta ve Üretim ve İşletme Bölüm Başkanı
olarak görev yapmaktadır.
Dr.Temel ŞAHİN
1981’de Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak
mezun oldu. 1994 yılında K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği
Anabilim dalında “Deniz Kafeslerinde Gökkuşağı Alabalığı Yetiştiriciliğinde Optimal
Stoklama Yoğunluğu ve Günlük Yem Miktarının Tesbiti” konusunda doktorasını tamamladı.
Yurt içinde, Türkiye-İtalya teknik işbirliği ile gerçekleştirilen “Aquaculture Training
Course, March 1991-June 1991” ve “A Basic Level Training Course on Disease, Diagnosis
and Prevention for Aquatic Species, 17-30 November 1991”, yurt dışında “Management of
Agricultural Research , 17 Feb.–7 March 1997, Cranfield University” ve “Seed Production in
Japan, 20 January-20 April 1988” adlı eğitim programlarına katılmıştır.
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın
(JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğinin
Geliştirilmesi” projesi kapsamında kalkan balığı yetiştiriciliğinde iki yıl süreyle yavru
geliştirme bölümünde araştırmacı olarak çalışmıştır.
Enstitü tarafından yürütülen; “Karadeniz’de Çipura Yetiştiriciliği”, “Karadeniz’de
Levrek Yetiştiriciliği” ve “Deniz Kafeslerinde Yetiştirilen Alabalıklarda Ekonomik Başlangıç
Ağırlığının Tespiti” projelerinde araştırmacı olarak, “Deniz Kafeslerinde Gökkuşağı Alabalığı
Yetiştiriciliğinde Optimal Stoklama Yoğunluğunun Belirlenmesi” projesinde proje lideri
olarak görev almıştır.
Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde “Enstitü Müdürü” olarak
görev yapmaktadır
Cennet ÜSTÜNDAĞ
İlk, Orta ve Lise tahsilini Uşak’ta tamamladı. 1986 yılında Ege Üniversitesi, Su
Ürünleri Fakültesi’nden “Su Ürünleri Mühendisi” olarak mezun oldu. 1988 yılında
Trabzon’da Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nde çalışmaya başladı. Ocak 1997’de K.T.Ü.,
Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında “Deniz
Kafesleri ve Tatlısu Havuzlarında Stoklanan Gökkuşağı Alabalığı (O. mykiss) Anaçlarının
Yumurta Verim Özellikleri” konusunda Yüksek Lisansını tamamladı.
Halen Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Japonya Uluslararası İşbirliği
Ajansı’nın (JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık
Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında kalkan balığı yetiştiriciliğinde yavru
geliştirme bölümünde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Proje kapsamında, 7 ağustos-26 Ekim
2000 tarihleri arasında Japonya’da Kyoto üniversitesi, Kobe Women Kollege ve çeşitli
balıkçılık kuruluşlarında “İhtiyoloji, balık fizyolojisi ve yavru üretim teknikleri” konularında
eğitim programlarına katılmıştır.
55
Yılmaz ÇİFTCİ
Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi’nde 1987 yılında Lisans, 1997 yılında K.T.Ü.
Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim dalında ‘‘Doğu Karadeniz’de çipura (Sparus
aurata L., 1758) balığının yetiştiriciliği’’ konusunda Yüksek Lisans, 1999 yılında İskoçya
Stirling Üniversitesi, Su Ürünleri Enstitüsü’nde “Mikrosatellit Lokuslar Kullanarak Türk,
Yunan Ve Portekiz Sularından Avrupa Levrek Balıklarının (Dicentrarchus labrax L.)
Populasyon Genetiği” konusunda Yüksek Lisansını tamamlamış ve şu anda K.T.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim dalında doktorasını
yapmaktadır.
16 Ocak-27 Mart 2001 tarihleri arasında Tokyo Balıkçılık Üniversitesi’nde klonlama
teknikleri ve çeşitli balıkçılık merkezlerinde “Balık fizyolojisi ve yavru üretim teknikleri”
konusunda eğitim programına katılmıştır. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde
yürütülen bir çok projede araştırmacı olarak çalışmış ve halen Japon Uluslararası İşbirliği
Ajansı’nın (JICA) teknik işbirliği çerçevesinde yürütülen “Karadeniz’de Balık
Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Kalkan balığı yetiştiricilinde yavru
yetiştirme bölümünde eşdeğer uzman olarak çalışmaktadır.
İlyas KUTLU
1975 yılında Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini
Vakfıkebir’de tamamladı. 1997 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat
Fakültesi, Kimya Bölümünden “Kimyager” unvanı ile mezun oldu. 1999 yılında özel sektörde
çalıştı. 1999 yılında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün açmış olduğu
sınavı kazanarak burada sözleşmeli personel olarak göreve başladı. Balık hastalıkları
konusunda çok sayıda hizmet içi eğitim programına katılmıştır. Projede balık hastalığı ve su
analizlerinin takibi konusunda görev yapmıştır.
Halen aynı Enstitüde Su Ürünleri Sağlığı Bölümü balık hastalıkları laboratuarında
kimyager olarak çalışmaktadır.
56
9.. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU
1-Proje No : TAGEM/HAYSÜD/2000/12/01/011
2-Rapor Tarihi : Nisan 2003
3-Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: Eylül 1999-Nisan 2003
4-Proje Adı : Karadeniz’de Kalkan Balığı (Psetta maxima) Yetiştiriciliğinin Araştırılması
5-Projenin Yürütücüsü
:Nilgün AKSUNGUR
Yardımcı Araştırmacılar : Muharrem AKSUNGUR, Dr. Bilal AKBULUT, Dr. Temel ŞAHİN,
Cennet ÜSTÜNDAĞ, Yılmaz ÇİFTÇİ, İlyas KUTLU
6- Projenin Yürütüldüğü Kuruluş:
Trabzon Su Ürünler Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
7-Destekleyen Kuruluşların Adı ve Adresi: Bazı özel sektör işletmeleri
8-Öz (Abstract):
Bu çalışma, 1997 yılında başlatılan ve JICA ile ortaklaşa yürütülen “Karadeniz’de Balık
Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi” projesinin devamı niteliğindedir. Enstitümüzün deniz balıkları
kuluçkahanesinde üretilen kalkan yavruları, tank ve kafes ünitelerinde pazar boyuna (yaklaşık 1 kg)
kadar büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları araştırılarak, bölge şartlarında (deniz suyu
sıcaklığı 8-26°C; S‰16–18) en uygun bakım ve besleme tekniği ile yetiştiricilik imkanları
belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece özel sektöre yaygınlaşmadan önce, yetiştiricilikte karşılaşılması
muhtemel problemler ve çözümlerine ilişkin ön bulgular elde edilmiştir.
Eylül 2000’de kafeslerde, Mart 2001 tarihinde tanklarda denemeler başlatılmış ve iki yılı (27
ay) aşkın süre takipleri yapılmıştır. 2001 yılı içerisinde ayrıca kafeslerde stok yoğunluğu
denemesinin yanında, özel sektöre verilen kalkan balıklarının takip ve ölçümleri de bu dönem
içerisinde gerçekleştirilmiştir. 2002 yılı süresince tanklardaki deneme sürdürülmesine karşın,
kafeslerdeki denemelerde iki sezon, artan su sıcaklığına bağlı ölümler görülmesi nedeniyle deneme
Haziran 2002 tarihi itibarıyla bitirilmiştir. Tanklarda yapılan büyüme denemesi Aralık 2002 tarihine
kadar devam ettirilmiştir.
Kafes denemesinde balıklar 18 ayda ortalama 33.6±0.31 cm boy ve 547.6±14.18 g ağırlığa;
tanklarda ise 22 ay boyunca sürdürülen denemelerde balıklar ortalama 37.1±0.24 cm boy ve
836.5±17.33 g ağırlığa ulaşmıştır. Kafes denemelerinde yüzeydeki deniz suyu sıcaklığının kalkan
balığının letal (28-30°C) sınırının üzerine çıkması sonucu; toplu balık ölümleri görülmesine rağmen,
tank denemesinde 27 m derinlikten alınan deniz suyu kullanıldığı için yaz sezonunda yüzey suyu
sıcaklığı etkisi nispeten hafifletilmiş ve bu dönemde balıklarda ölüm görülmemiştir. Ayrıca kış
aylarında su sıcaklığı 10°C’nin altına düştüğü dönemlerde yem alımının azaldığı gözlenmiştir.
Kalkan balığının üreticilere tanıtılması ve yetiştiriciliğinin teşviki için deneme amacıyla
Rize, Ordu, Çanakkale ve Muğla (Milas) illerindeki balık üreticilerine büyütmeleri için verilen
kalkan yavrularının gelişmeleri takip edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kalkan balığı, Psetta maxima, Doğu Karadeniz, Kafes, Tank, Büyüme, Stok
Yoğunluğu, Yaşama oranı.
9-Proje İle İlgili Yayın/Tebliğlerle İlgili Bilgiler
Proje raporunda yer alan bulgular nisan 2003 tarihi itibarıyla herhangi bir yerde yayınlanmamıştır.
10-Bilim Dalı: Yetiştiricilik
Doçentlik B.Dalı Kodu:
Uzmanlık Alanı Kodu:
ISIC Kodu:
11-Dağıtım(*):
;
12-Raporun Gizlilik Durumu:
‰ Gizli
Sınırlı
‰
;
Sınırsız
Gizli Değil

Similar documents

Balıkların Önemli Paraziter Hastalıkları

Balıkların Önemli Paraziter Hastalıkları sonra vücuttan atılırlar. • Uygun bir konakçı bulana kadar da su ile taşınırlar. • Balık tarafından alınan spor, sindirim kanalında açılarak spiral flamentleri ile tutunur ve içerdiği sporaplazma s...

More information

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ balıklarda sorunlara neden olmasının yanısıra az da olsa insanlarda da önemli hastalıklara ve hatta ölümlere neden olması yönüyle önem taşımaktadır ( Stoskopf, 1984; Körting,1984 ). Ülkemizde balık...

More information