Balıkların Önemli Paraziter Hastalıkları
Transcription
Balıkların Önemli Paraziter Hastalıkları
BALIKLARIN ÖNEMLİ PARAZİTER HASTALIKLARI Dr. Ayşen BEYAZIT 2008 Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Parazitoloji Bölümü Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Parazitizm • Bir canlının diğer canlı üzerinde veya içinde zarar verecek şekilde yaşamını sürdürmesidir. • Balıkların değişik doku ve organlarında çok sayıda protozoon, helmint ve artropod türü yaşamakta, bazıları patolojik bozukluklara, hatta ölümlere neden olmaktadır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Balıklardaki parazit türlerinin; • %18'i protozoa, • %15'i monogenea, • %17'si digenea, • %10'u cestod, • %7'si nematod, • %4'ü acantocephala, • %27'si crustacea ve • %1’i de hirudinea’lardandır. Balıklarda Protozoer Paraziter Hastalıklar • Balıklarda hastalık yapan protozoonların bir kısmı deri, solungaç ve yüzgeçlerde ektoparazit olarak, diğer bir kısmı ise iç organlar ve kanda endoparazit olarak bulunur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ektoparaziter Balık Protozoonları İchtiopthiriosis (White spot = Beyaz benek hastalığı) • Etken Ichthyophthirius multifiliis, tatlısu balığı yetiştiriciliğinde tehlikeli ektoparazitlerden biridir. • I. multifiliis ile enfekte balıklarda mortalite dikkate değer oranlara ulaşır. • Öldürücü olmayan enfeksiyonlar yetiştiriciliği yapılan akvaryum balıklarında olduğu gibi sazan, gökkuşağı alabalığı, tilapya, yılan balığı ve kanal yayınlarında verimi düşürmektedir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Irmak, göl ve su rezervlerindeki doğal balık popülasyonlarında etkili ve hızlı bir şekilde yayılarak patlamalar yaptıkları rapor edilmiştir. • Deniz balıklarında görülen tür ise Cryptocaryon irritans olarak bilinir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Ichthyophthirius multifiliis’in yaşam siklusunda 3 dönem vardır. • Bunlar: • 1- Theoront (Genç parazit evresi) • 2- Trophont (Deri evresi) • 3- Tomont (Taban evresi) Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Gezici dönem theoront (tomite=genç parazit evresi) olarak adlandırılır. • Konakçıyı enfekte ettiği dönem theoront dönemidir. • Balığın deri ve solungaçlarında beslenme ve büyüme evresi ise trophont (deri evresi) olarak adlandırılır. • Trophontlar epidermisin altına yerleşirler ve bu dönemde makronükleus belirginleşerek at nalı şeklini alır. • Büyüme periyodundan sonra trophontlar (22 º C’de 7 gün), konakçı dokusunu terk ederler, kistler tabana düşer ve parazitin etrafı şeffaf çift-tabakalı jelatinimsi bir kılıfla örtülür. • Buna tomont ( taban evresi) denir. • Tomontlar, çevre sıcaklığına bağlı olarak 202000 yuvarlak, hareketli küçük tomit üretirler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Oluşan ağır enfeksiyonlarda 22ºC’de 3 gün içinde balıklarda huzursuzluk, su yüzeyinde durma ve akvaryumdan sıçrama hareketleri sık sık görülür. • Enfeksiyondan 4-7 gün sonra epiteliumda kalınlaşma ve mukus salgısında artış görülür, derinin yüzeysel dolaşımı tıkanarak, beyaz benekler (büyük trophontlar) vücut yüzeyinde görülmeye başlar. • Enfeksiyonun 12-14. günlerinde balık yavaş hareket etmeye ve yüzgeçler yıpranmaya başlar, mukus salgısı daha da artarak deride aşınma gözlenir, solungaçlar solgunlaşır, gözler çöker ve balık zorlukla hareket eder, pullar dökülebilir ve 20-26 gün içerisinde balıklarda ölüm görülür. • Solungaçlarda epitelial hiperplasi, deri ve solungaçlarda mukus artışı görülür. • Hafif enfeksiyonlarda solunum gerçekleşir, ağır enfeksiyonlarda ise solungaçlarda nekrotik kitleler meydana gelir. • Deri ve solungaç lezyonları osmoregülasyonu ciddi bir şekilde etkileyerek ölümlere neden olur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Etkenler tutundukları noktadan epitel ve kan hücrelerinin içeriğini alarak elektrolit kaybına neden olurlar ve balık direncini kaybeder. • Balığın ölüm nedeni elektrolit kaybıdır. • Ayrıca hareket ederek irritasyonlar oluştururlar. • Parazitler çok olduğu zaman solungaçlarda da görülür ve aşırı mukus salgılanması nedeniyle solunum zorlaşır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Trichodinasis: • Tatlı su ve deniz balıklarında çok sık karşılaşılan bir ciliata türüdür. • Parazitin çan veya silindir şeklinde bir vücudu olup vücudunda iç ve dış kütiküler halkalara sahiptir. • Vücudun alt kısmında bulunan bu halkalardan içtekinin yardımıyla parazit balığın üzerine tutunur, dıştakinin üzerinde yer alan siller yardımıyla da balık üzerinde hareket ederler. Siller tüm vücudu çevreler ve hızlı hareket ederler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Epitel dokuya zarar verirler, bazende solungaç dokusunda hiperplazi oluştururlar. • Genellikle balıkların solungaç, deri ve yüzgeçlerinde bulunurlar ve epitel hücreleriyle beslenirler. • Bazen kurbağa larvaları parazitleri taşırlar ve balıklara bulaştırırlar. • Enfekte balıklarda semptom oluşturmazlar, kronik bir prognoz görülür. • Hasta balıklar iştahsızdır. • Mortalite düşüktür. Chilodonellosis • Chilodonella en tehlikeli ektoparazitlerdendir. • Oval bir yapıya sahiptir. • Büyüklüğü ortalama 60x45 µm olup etrafı sillerle örtülmüştür. • Protoplazması içinde çok sayıda vakuol bulunur. • Makronükleus yumurta şeklinde ve mikronükleus ise yuvarlak ve değişken şekillidir. • Parazitin en karakteristik yapısı vücut üzerindeki çizgilerdir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Chilodonella tuzluluğu yüksek olmayan ortamlarda bulunur. Balıkların solungaç ve derilerine yerleşir. Parçalanmış üst deri hücreleri ve solungaç epiteli hücreleri ile beslenir. Bu parazit geniş bir sıcaklık aralığında görülebilir. 5-10ºC’de en önemli patojen etkenlerden olup ılık ısıda sıklıkla subklinik enfeksiyonlara yol açar. C. cyprini, etken irritasyon, epitelyal hiperplazi ve aşırı mukus üretimine sebep olur. Hasta balıkların derisinin bulanık, beyazmavimsi bir renk aldığı görülür. Bilhassa ense bölgesinden başlayarak sırt yüzgecinin altına kadar olan bölgede deri bant şeklinde bu parazitle kaplanır. Bazı ağır enfeksiyonlarda çiçek hastalığı zannedilebilir. Solungaçlar şiddetli hasara uğrar ve ağır enfeksiyonlarda, solunum bozukluğuna bağlı ölümler gözlenir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Deri, hastalığın kuvvetli seyrettiği olaylarda parçalar halinde kalkabilir. • Hasta balıklar ürkek halde havuz veya akvaryumun tabanında bulunurlar, uyuşuk ve yavaş olarak yüzerler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • En çok ölüm fingerlink balıklarda görülür. • Alabalıklar, sazanlar ve bazı tropik balık türleri duyarlı olup solungaç epitelinde hiperplazi oluşur; solungaçlarda solunum aralığı daralır, ödem ve hemorajiler görülür, solunum bozukluğuna bağlı ölümler gözlenir. • Balık ozmotik dengeyi kaybeder ve boğulur. Ağır vakalarda balık ölür. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Glosatella - Apiosoma • Apiosoma (Glossatella ), havuz yetiştiriciliğinde yaygın olarak görülen bir ciliatadır. Vazo şekli ile oral siller karakteristiktir. Parazitin ayak vazifesi gören bir sapıda mevcut olup bununla balığın derisi üzerine tutunur. Deri, solungaç ve yüzgeçlerde bulunur. Apiosoma çok sayıda olursa hastalıklara yol açar, solungaçlar şişerek solunum güçleşir. Parazitik solungaç hastalığını yapar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Epistylis • Apiosoma’lara benzer. • Apiosoma’dan farkı; kasılma özelliği olmayan uzun saplara sahip olmasıdır. • Epistylis konakçının deri veya yüzgeçlerine tutunan bir ciliatadır. • Epistylis farklı bir öneme sahiptir, çünkü proteolitik bir enzim salgıladığına inanılmaktadır, bu enzim, tutunma alanında yara oluşturarak bakteriyel enfeksiyona ortam oluşturur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ichthyobodiasis • Tatlı su ve deniz balıkları arasında yaygın • • • • • olarak görülen, balıkların en küçük ektoparazitlerindendir. Hastalık etkeni kamçılılardan Ichthyobodo necator =Costia necatrix olarak da bilinir. Yüksek mortaliteye sahip olan etken, 2-29°C’ de yaşamını sürdürür. Genç bireylerde ve yavrularda tehlikelidir. Bazen yumurtaları bile etkilediği görülmektedir. Balıkların deri ve solungaçlarında bulunurlar. • Balıklarda sadece hücresel atıklar ve ölü epitel hücreleriyle beslenirler. • Balıkta direnç düştüğünde hızla çoğalarak canlı hücrelere saldırırlar ve balığı günden güne ölüme götürürler. • Sudan balığa ve balıktan balığa bulaşırlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • • Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Semptomlar • Hastalığın dış belirtileri, sazan ve alabalık gibi büyük balıklarda göze çarpar. • Balıkların vücutları üzerinde, artan mukus üretimine bağlı olarak, grimsi-boz bir zarla örtülü yumuşak tül şeklinde pas tabakası oluşur. • Şiddetli düzeyde etkilenmiş olan bölgeler hemorajiye bağlı olarak kırmızımsı renktedir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Ağır enfeksiyonlarda, solungaçlar parlak kırmızı renklerini kaybederek donuk kahverengimsi bir hal alırlar. • Yüzgeç harabiyetiyle sonuçlanan olaylar da nadir değildir. • Balıklarda sallantılı yüzme hareketleri , ürkeklik ve yüzgeçlerde yapışma dikkati çeker. • Stres içindeki balık istahsızlaşır, yüzüşü hantallaşarak bazen taşlara çarpar. • Ölüm halindeki balık, su yüzeyine çıkar, hareketleri ağırlaşır ve sonunda ölür. • Balıklar havuza giren suyun etrafında toplanırlar, kıyılarda dururlar ve reaksiyonları azalır. • Hasta bireyler havuzun veya akaryumun köşelerine, dip kısımlarına çekilirler. • Diğer taraftan salmonid yavrularındaki ilk belirtiler, iştah kaybı ve genel durgunluktur. • 3-4 aylıktan daha genç balıklar, genellikle patolojik değişiklikler görülmeksizin ölüme sürüklenirler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Amyloodiniosis, Oodiniosis • Hastalığın deniz ve tatlısu balıklarındaki etkenleri farklıdır. • Sıcak deniz balıkları yetiştiriciliğinde sıklıkla karşılaşılır. • Ambliodiniosis etkeni Amyloodinium ocellatum türü bir dinoflegellattır. • Ttrofozoitleri balıklara saldırırlar ve epitel dokuda beslenerek günler sonra trofozoitler balığı terk ederler. Tomont haline gelen parazit hızla çoğalarak , hareketli, hastalık oluşturan dinosporları oluşturur. Figure 3. Dinospore Figure 1. Trophont Figure 2. Tomont Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Oodiniosis etkeni Oodinium ocellatum sahip olduğu protoplazmik uzantı balıkların deri ve solungaçları üzerinde bir ağacın kökü gibi tutunarak , epitelial hücreleri etkiler ve dokularda parçalanmalara neden olur. • Mercan balığı hastalığı olarak bilinir. Oodinium Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Endoparaziter Balık Protozoonları Myxozoalar • Myxozoalar konakçıda intra ve ekstrasellüler olarak bulunabilirler. • Bunlardan ekstrasellüler (coelozic) olanlar boşluklu organların lümenlerine yerleşirken, • İntrasellüler (histiozoic) olanları dokulara yerleşir ve kistik lezyonlar şeklinde bir patojenite gösterirler. • Myxozoalar homojen yapıda ve dayanıklı sporlara sahiptir. • Myxozoalardan daha çok tek konaklı, daha az olarak taiki konaklıdırlar. • Hem tatlı su hem de deniz balıklarında enfeksiyon oluştururlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Sporlar, doğal yolla veya lezyonlar açıldıktan sonra vücuttan atılırlar. • Uygun bir konakçı bulana kadar da su ile taşınırlar. • Balık tarafından alınan spor, sindirim kanalında açılarak spiral flamentleri ile tutunur ve içerdiği sporaplazma serbest kalır. • Myxozoa türlerinin herbiri bir veya daha çok balık cinsinde belli organ veya dokulara yerleşerek enfeksiyon oluştururlar. • Tatlı su balıklarında en çok solungaç ve safra kesesinde, deniz balıklarında ise safra ve idrar keselerine yerleşip hasara neden olurlar. • Balıklarda pek çok Myxozoa türü bulunmaktadır. • En önemlileri ; Ceratomyxa, Sphaerospora, • Myxidium • Shaerospora: • Balıkların böbrek ve iç organlarında bulunan bu parazit, özellikle genç balıklar için tehlikelidir. • Oluşturduğu hastalık, epidemik seyrederek çok sayıda balığın ölümüne neden olur. • Hasta balıkların karınları şişerek gerginleşir. • Ağızları yukarı doğru döner. • Karın cidarlarının yırtılması sonucu ölüm oluşur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Ceratomyxa spores wetmount , Ceratomyxa allantoldea , Ceratomyxa hopkinsi The life cycle of the disease organism Ceratomyxa shasta involves both salmonids and its intermediate host, the polychaete worm Manayunkia speciosa. Figure from Stocking and Bartholomew (2004) [200 Kb] Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Fig. 6.13. Myxosporidia commonly found on the gills of cultivated fish. • 1–3. Sphaerospora amurensis 4–5. Myxosoma varius 6–7. Myxobolus musculi 8–9. Myxobolus dipar • Etkenler böbreklere yerleştiklerinde ise, kistlerden ötürü böbrek dokusu anormal düzeyde büyüyerek glomerulus ve tubuller kaybolur. • Myxidium: • Balıkların hücre içi protozoonlarıdır. • Balıkların deri, böbrek ve safra keselerine yerleşirler. • Çıplak gözle deri üzerinde ve solungaçlarda çıkıntılar halinde görülebilirler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Myxididae sporları Henneguyiasis Deniz ve tatlısu balıkları arasında özellikle ekonomik türler arasında görülen bir hastalıktır. Hastalık etkeni Henneguya türleridir. Hastalıkta özellikle kas dokuda oluşan beyaz nodüller dikkat çekicidir. Karaciğer, bağırsak, kalp, kaslar, böbrek, dalak gibi organ ve dokularda lezyonlar gelişir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ceratomyxosis • Tipik bir salmonid hastalığıdır. • Genç bireylerde mortalite %100’lere ulaşabilir. • Hastalık etkeni olan Ceratomyxa shasta obligatif bir parazittir. • Deride koyulaşma, ascites, gözde ekzoftalmi ve böbrekte püstüller görülür. • Parazit birçok dokuda diffüz granuloma oluşturur. • Bu nedenle karın şişkindir, kaslarda şiş apseler oluşturur. • Tanı için mikroskobik çalışma ile sporların trofozoidlerin görülmesi gerekmektedir. • Hastalığın sağaltımı yoktur. • Korunma önlemleri alınmalıdır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ceratomyxa shasta Myxosomatosis (Whirling Disease=Dönme Hastalığı) • Hemen hemen tüm salmonidler duyarlıdır. • Kronik bir prognoz gösteren hastalık, aynı zamanda dönme hastalığı olarak ta bilinir. • Balık yetiştiriciliğinde dönme hastalığı , alabalık yavruları için çok tehlikelidir. • Hastalığa doğal sulardaki salmon balıklarında ve dere alalarında da rastlanır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Balığın kafatasına ve vertebrasına yerleşen etken balıkta yüzme bozukluğuna , tipik olarak kendi etrafında dönme hareketine neden olur. • Hastalık etkeni Myxosoma cerebralis’in tanısında sporların büyük önemi vardır. • Sporlar içerisinde sporplasm vardır ve 2 ya da 3 parçalı görünürler. • Trofozoitler kıkırdak dokuya yerleşirler. Tubifex tubifex Ara konak Tubifex tubifex adı verilen kurtçuklardır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Enfeksiyon havuz tabanında bulunan sporlarla oluşmaktadır. • Hastalığın ilk belirtileri 15C°’deki su sıcaklığında 50 gün sonra görülmektedir. • Hastalığı geçirmiş alabalıklar tehlikeli spor taşıyıcıları olurlar. • Hasta alabalıklar öldüğünde havuzların tabanına yeni sporlar bulaşır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Eğer trofozoitler vertebrada bulunurlarsa 26. omur civarında pigmentasyon kontrol eden sempatik sinirde yarattığı harabiyet nedeni ile özellikle yavru bireylerde kuyruk tarafında vücudu 1/3 lük kısmı siyah görülür. • Hastalığın klinik bulguları balık vücudunda bulunan sporların yoğunluğuna ve balığın yaşına bağlı olarak değişir. • Genç bireylerde kafatası ve bazı kemik oluşumları ilk evrelerde kıkırdak doku özelliğinde olduğu için hastalıktan en çok genç bireyler etkilenir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Semptomlar : • Hasta alabalıkların dönerek yüzdüğü ve balığın arka tarafının siyah renkli olduğu görülür. • Hastalığı geçirmiş bazı alabalıklarda solungaç kapağında bozukluklar görülür. • Çenede anormallik, omurgada eğrilikler ve gözlerin arkası ile kafatasında çukurluklara rastlanır. Hexamitosis • Birçok tatlı su ve akvaryum balığının bağırsak, plorik sekum ve safra kesesi gibi sindirimle ilgili organlarında bulunan fırsatçı bir endoparazittir. • Etkeni Hexamita kamçılı bir protozoondur. • Tek konaklı biyolojisi vardır. • Özellikle salmonidlerde etkilidir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Konakçı bağırsaklarında trophozoitleri çoğalır. • Bunlardan kistler oluşur. • Kistler bağırsaktan suya atıldıktan sonra uzun süre canlılığını korur. • Özellikle havuz dibindeki enfeksiyon materyali, balıklar için tehlike oluşturur ve balıklar kistleri veya trophozoitleri yutarak enfekte olurlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Hastalık alabalıklarda viral hemorajik septisemi sonucunda veya yanlış beslemede, akvaryum balıklarında da balık tüberkülozu sonucunda ortaya çıkar. • Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Semptomlar • Hastalığın belirgin bir klinik semptomu yoktur. • Hasta alabalık yavruları havuzun kıyılarında tabanda durur. • Çarpan yüzme hareketleri, korkma ve sinirlilik belirtileri gösterirler. • Bazı olaylarda zayıflama tespit edilir. Otopside, son bağırsakta ve safra kesesinde çok sayıda Hexamita’ya rastlanır. • Son bağırsak, normale göre daha açık renkte görülür. • Balığın sindirim kanallarında bulunabilir, balık zayıf düştüğü anda atak yaparak patojenitelerini arttırırlar. • Hexamita salmonis, Hexamita intestinalis, Hexamita turutae olmak üzere 3 türü vardır. • Hexamita türleri bağırsaklarda kist oluşturabilirler, kistler şeffaf bir membranla sarılıdır. • H. salmonis safra kesesinde yangılara, bu da epitelin kalınlaşmasına yol açar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Hasta bireyler iştahsızdırlar, anemi, solungaçlarda hiperplazi gibi genel semptomlar gösterirler. • Renk koyulaşması ve gözlerde ekzoftalmus görülebilir. • Karaciğer solgun, böbrekler şişkin, bağırsaklarda gıda ve gaita yoktur. • Ancak bol mukus vardır. Etken hazırlanan preparasyonlarda çabuk ölür, bu yüzden dikkatli olunmalıdır. Cocidiosis • Hem deniz hem de tatlı su balıklarında görülebilir. • Hastalıkta eksternal bir semptoma rastlanmayabilir. • Bağırsaklarda , gonatlarda, karaciğer, dalakta ve yüzme kesesinde inflamasyon ve lezyonlar gelişebilir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Sazanlarda düğümlü coccidiosisin etkeni E. subepitheliasis ve enteritik coccidiosisin ise E. carpelli’dir. • Hastalık hafif seyrettiği için genelde önemli bir sağlık sorunu yaratmaz. • Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Bağırsaktan sporlar atılmadığından hastalığın yayılma oranı çok azdır. • E. carpelli, genelde sazan larvalarında ve 1 yazlık sazanlarda görülür. • Enfeksiyon, yazın ve sonbaharda taban çamurundan parazitin alınmasıyla meydana gelir. • E. subepiteliasis, bağırsağın bağdokusunda epitel ve kas arasında şizogoni ve sporogoni vasıtasıyla intrasellüler çoğalır. Semptomlar • Hastalık Mart ve Nisan aylarında bazen önce veya sonra bağırsak yangısı olarak ortaya çıkar. • Hasta balıklarda gözler içeriye doğru çöküktür, balıklar zayıflar ve bazen başları yukarı doğru bir pozisyondadır. • Karına baskı yapılınca anüsten sarımsı bir sıvı ve gaita çıkar. • Büyük balıklar hastalığı taşıyıcı rol oynarlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Deri, açık gri renkte ve bulanık görülür. • Solungaç flamentlerinde hemoraji ve yangı şekillenir. • Balıklarda solunum güçlüğü belirir. • Solungaç epitellerinde beyaz, yuvarlak, küçük kabarcıklar oluşur ve bunlar düğümcükler şeklinde görülürler. KAN PARAZİTLERİ Trypanosoma spp: • Bunlar yetiştiricilikte çok yaygın değildirler. • Ancak nadir de olsa ortaya çıktıklarında öldürücüdürler. • Solungaç dokuda bulunur, anemiye neden olurlar. Trypanoplasma spp: • Birçok tatlı su balığında etkili olabilirler. • Balıkların kan dokusunda bulunurlar, damarlara zarar verirler. • Anemi, solgun solungaç, dalak büyümesi ve bazen de gözde ekzoftalmusa neden olurlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Cryptobiosis • Deniz ve tatlı su balıkları arasında 10 türüne rastlanılan Cryptobia cinsinin patojenitesi düşüktür. • Hastalık daha çok kışlatma esnasındaki kadife balıklarında balık sülüklerinin bulunması ile ortaya çıkar. • Parazite sazanda, altın balıkta, kızıl kanatta, havuz balığında ve mini inci balığında da rastlanır. • Balıklarda solungaç dokuya yerleşirler, kan dokuda da rastlamak olasıdır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Semptomlar : • • • • Balıklarda ilk semptom anemidir. Kimi zaman gözlerde ekzoftalmus görülür. Dalak büyür, böbrekte şişmeler göze çarpar. Parazitli balıklarda solungaçlarda solgunluk, gözler içeriye çökmüş ve zayıflama görülür. • Balıkların başı ekseriya tabana doğru eğik vaziyettedir. • Cryptobia balıklarda uyku hastalığına neden olur. • Tanısı için mikroskobik incelemeler gereklidir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. BALIKLARDA PARAZİTİK METAZOALAR Trematoda • Trematodlar doğada geniş bir yayılım gösterirler, iki supklası vardır. a) Monogenealar: • Hem tatlı su hem de deniz balıklarının solungaç ve derilerinde ektoparazit olarak yaşarlar. • Yaklaşık 1500 türünün balıklara zarar verdiği düşünülmektedir. • Hermafrodit canlılardır. • Posteriorunda bulunan haptör veya opishaptör adı verilen yapı ile konakçısına tutunurlar. • Anteriorda ise prohaptör bulunur. • Prohaptörde kanca ve çengel yoktur. • Ancak yapışma organı bulunur ki bu da penetrasyonda rol oynar. • Monogean trematodların bir kısmı ovipardır. • Döllenmiş yumurtayı ya direk suya ya da aynı konağa bırakır. • Vivipar olan monogeanlar ise uterusta gelişimi tamamlarlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Balıklara zarar veren dört familyası vardır. Bunlar: 1- Dactylogyroidea: Tatlı su balıklarında sıklıkla rastlanır. Ovipardırlar. Solungaç dokuya yerleşirler. En yaygın cinsi Dactylogyrus’tur. En yaygın türü de Dactylogyrus vastator’dur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. 2- Gyrodactyloidea: Hem deniz hem de tatlı su balıklarında yaygın olarak bulunurlar. Vivipardırlar, deri ve solungaçlarda bulunurlar. En yaygın cinsi Gyrodactylus’tur, En yaygın türleri G. elagans ve G. salaris’tir. 3- Capsaloidea: Deniz balıklarında ciddi sorunlar yaratabilirler. Bazı tropikal türler başta olmak üzere birçok deniz balığında özellikle gözlere zarar verirler. En yaygın türlerinden birisi Neobenedenia melleni’dir. Yetiştiricilikte sorun yaratan diğer bir tür de Entobdella solea’dır. Yine ayrıca Benedenia monticelli özellikle Mugilitlerin bir parazitidir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • 4- Polyopisthocotyla: • Hem tatlı su hem de deniz balıklarında sorun yaratabilirler. Kan dokusu ile beslenirler. • Bazı akvaryum balıklarında özellikle kelebek ve melek balıklarında sorunlar yaratmaktadır. ventral Monogenea – Microcotylidae • Etiyoloji : • Microcotylidae familyası 39 genus, 150 tür içermektedir. Bu türlerin başlıcaları; Microcotyle pomatomi, M. helotes, M. arripis, M. labracis, M. mugilis, M. crysophirii’dir. • M. crysophirii, çipuraların solungaçlarında yaşamaktadır. Parazitin boyu ortalama 3-5 mm, ovaryum hizasında genişliği ise 0,5-0,7 mm’dir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Epizootiyoloji : • ABD, Asya, İspanya, Fransa ve İsrail’de rabbitfish, çipura ve levreklerde parazitlerden kaynaklanan invazyonlar bildirilmiştir. • Familyadaki parazitlerin sayısı kış aylarında artmaktadır • Klinik Bulgular : • Çipuralarda anoreksi, letarji, su yüzeyinde yüzme ve zaman zaman sıçramalar görülür. • Epitel doku, kan ve mukusla beslenen parazit, solungaçların anemik görünmesine neden olmaktadır. • Parazit solungaçlarda mukus salgısında artışa, solungaç lamellerinin birleşmesine, doku nekrozuna ve hemorajiye neden olmaktadır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Histolojik kesitlerde çeşitli derecelerde hiperplazi, bazı solungaç lamellerinin füzyonu ve enfestasyonun şiddetine bağlı olarak nekroz görülmektedir. • Ölmek üzere olan çipura balıkları oldukça zayıflar ve solunum güçlüğü çeker. • Patojenite : • Furnestinia ve Microcotyle türü parazitler az sayıda da olsalar çipuraların sağlığını olumsuz yönde etkilerler. • Yetiştiriciliği yapılan çipuralarda M. crysophirii nedeniyle anemi ve aşırı mukus salgılandığını bildirmiştir. • Microcotyle türleriyle enfeste balıklarda ölüm nedeni anemidir. • Balık başına 100-780 adet parazit % 75’lere varan mortaliteye neden olmaktadır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. b) Digenea: • Yaşam döngülerini tamamlamak için birden fazla konağa gereksinim duyarlar. • Yetişkinleri balıkların safra kesesi, bağırsak gibi organlarında bulunurlar. • Hemen hemen bütün balık digenean trematodları hermafroditlerdir. • Tipik olarak anterior kısımlarında emeçleri bulunmaktadır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • • • • • • Yaşam siklusları ; Yetişkin digenealar son konakta ( balık, kuş veya memeli ) yumurtaları bırakır. Bu yumurtalardan mirasidiumlar çıkar. Eğer mirasidiumlar bir ara konak bulurlarsa ona penetre olurlar ve sümüklülerde ( konak ) serkerler oluşur ve bırakılırlar. Serkerler ya bir balığa yada bir invertebrataya saldırırlar. Bunlarda da metaserker oluşur. Parazitin en çok görüldüğü safhadır. Metaserkerler bir kist oluştururlar. • Eğer böyle bir balık yada invertebrata balık veya su kuşu , memeli gibi bir canlı tarafından yenirse son konağa ulaşmış olur. • Böylelikle yaşam döngüsü tamamlanır. • Konağa en çok zararı serker halinde iken verirler. • Hemoraji, nekrozis ve inflamasyon en tipik patolojik bulgularıdır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. 1- Diplostomum spachaceum : • Parazitin metaserkerleri balıkların göz dokusuna yerleşirler. • Su kuşları ilk konaktır, özellikle martılar bu yönden önem taşırlar. • Hem doğal hem de yetiştiricilik ortamlarında bulunurlar. • Yumurtalar kuşların gaitası ile suya bırakılır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Yumurtalardan mirasidiumlar çıkar ve salyangoza ( genellikle Lymnea türlerine ) saldırırlar. • 5-10 hafta sonra serkerler tekrar suya geçerler ve balıklara penetre olurlar. • Balıklarda serkerler metaserker haline dönüşürler. • Bazı serkerler deri ve solungaçtan kan dokuya , kan dokuyla da göze yerleşirler ve gözde ekzoftalmus, hemoraji ve katarakt oluştururlar. 2-Posthodiplostomum minimum: • Daha çok sıcak iklim balıklarında görülür. • Serkerleri 15°C’de yeteri kadar aktif değildir. • Pul cebinden balığa girer ve kan yoluyla vücuda dağılır. • Bu trematodlar balığın vücudunda siyah nokta oluşturdukları için siyah nokta hastalığı diye anılırlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. 3-Cryptocotyle lingua : • Balıkların deri, solungaç ve yüzgeç gibi organlarında bulunur. • Bazen göz, kalp gibi organlarda da rastlanır. • Su kuşları diğer digenealarda olduğu gibi ara konaktır. • Hastalıktan korunma ve kontrol için yetiştiricilik ortamlarında salyangoz ve benzeri omurgasızların yok edilmesi gerekir. • Aynı zamanda yetiştiricilik ortamlarında su kuşlarının bulunmamasına dikkat edilmelidir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • ACANTHOCEPHALA • Yuvarlak kurtlardır. • Anteriorda yer alan proboscis bölgesi tamamen kancalarla donatılmıştır. • Bu nedenle dikenli baş paraziti diye de anılırlar. • Genellikle bağırsaklarda yaşarlar, hemorajilere ve mukozada nekrozlara neden olurlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. CESTODA • • • • Şerit şeklinde olan endoparazitlerdir. Balıklar ya son yada ara konaktır. Genellikle hermofrodittirler. Larval cestoda’lar doğal ortamlarda yaygın olarak balıklara zarar verirler. • Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, tatlı sularımızda yaşayan Cyprinid’lerde yaygın olarak görülmektedir. • Yaşam döngüleri karmaşıktır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ligula intestinalis • Son konakları genellikle su kuşlarıdır. • En çok tatlı su balıklarını etkilerler. • Ancak acı su ve deniz balıklarında da rastlanmıştır. • Hasta balıklarda büyüme durur, iştahsız, anemi ve renk koyulaşması ile yüzme bozukluğu, şiş karın en önemli semptomlarındandır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Eubothrium spp. • Hem tatlı sularda hem de denizlerde yaşayan balıklarda etkilidirler. • Bağırsaklarda tıkanmalara yol açarlar. • Beyaz renkli ve segmentlidirler. • Hemolitik anemiye neden olurlar. Diphyllobothrium spp. • Genellikle salmonidlerde etkilidirler. • Pleroserkoidleri balıkların kaslarında, kalplerinde ve sindirim sistemlerinde bulunabilirler. • D.lartum, D.dentriticum, D.ditremum türleri yaygındır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Tedavi ve kontrol • Tedavi için Praziquantel kullanılır. • Balığın 24 saat dondurması, tam pişirilmesi veya salamura yapılması larvaları öldürür. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Bothriocephalus • 15-23 cm boyunda cestodlardır. • En ciddi ergin cestod problemi, Bothriocephalus gowkongensis olarak bilinir. • Özellikle ot sazanlarında bulunur ve bu balıklarda sorun yaratır. Tedavide Praziquantel kullanılabilir. • Plerocercoidler için etkili bir tedavi yoktur. • Ara konakçı kopepod olduğundan ara konakçılarla mücadele etmek daha mantıklı bir çözüm yoludur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. NEMATODLAR • Hem deniz, hem de tatlı su ortamlarında etkili olan yuvarlak kurtlardır. • Vücutları segmentsizdir. • Ayrı eşeylidirler, sindirim ve boşaltım sistemleri nispeten iyi gelişmiştir. • Ara konakçı olarak omurgasız canlılara gereksinim duymaları belki de yetiştiricilik ortamlarında fazla yaygın olmamalarına neden olmaktadır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Philonema spp. • Tipik olarak Anadrom salmonidlerde etkilidir. • Ara konakçı olan Copepod’un yenmesiyle parazitle enfeste olan balık bireyinin visceral boşluğunda olgunlaşırlar. • Enfeste balık iştahsızdır. • Ülkemiz denizlerinde de görüldüğü bildirilmiştir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Anguillicola spp. • Yılan balığı yetiştiriciliğinde %20’lik bir mortalite ile kayıplara neden olur. • Copepod’ların arakonakçı olması yine yetiştiricilikte yaygınlığı kısıtlar. • Balıkların yüzme keselerinde bulunurlar. • Yüzme kesesi ilk zamanlarda köpüklü bir yapı gösterir. • Daha sonra ise kahverengi-kırmızı bir hal alır. • Yüzme kesesinin cidarı incelir ve mat görünür. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Anisakiosis • Anisakidae ailesindeki çeşitli cinslerin ara larval formlarının insanlarda oluşturduğu bir hastalıktır. Bu nematodlar deniz memelilerini enfekte eder. • Anisakidae ailesinde; • Anisakis simplex (herring worm) • -Pseudoterranova (Phocanema) decipiens (cod or seal worm) • -Contracaecum spp. • -Hysterothylasium spp. gibi soy ve türler önem taşır. • İnsanlara da bulaşır. • Larvalar insanlarda mide veya bağırsak duvarında yerleşerek apselere neden olur. • En etkili tedavi yöntemi endoskopi ile midede yerleşmiş parazitlerin uzaklaştırılmasıdır. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. ARTHROPODA • Hayvanlar aleminde en fazla türe sahip canlı türüdür. • Balıklarda parazit olanlar Crustacea’lardandır. • Bunlar arasında; Copepoda : • Hem tatlı su, hem de deniz ortamlarında yetiştiriliği yapılan balıklar ve doğal popülasyonları etkilerler. • Ağır enfestasyonlarda ölümlere neden olabilirler. • Deri ve solungaç dokudaki hemoraji ve lezyonlara neden olurlar. Solungaçlarda Copepod’lar Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Ergasilidae • Hem doğal ortamlarda hem de yetiştiricilikte önemli parazitlerdir. • Solungaca yerleşirler ve ağır enfestasyonlarda ölümlere neden olurlar. • Solungaç arterlerine girerler ve atrofiye neden olurlar. • Solunum alanını daraltırlar ve solunum sıkıntısına neden olurlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Lernanthropus spp. (Copepoda – Lernanthropidae) • Lernanthropus genusuna ait 115 tür bilinmektedir. • Vücutları cephalotorax, gövde ve abdomenden oluşur. • Lernanthropidae familyası parazitlerinin en karakteristik özellikleri 3. ayaklarıdır. • Erkek bireyler dişilerden çok küçüktür. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Etiyoloji : • Lernantrophidae familyasında en çok rastlanılan türler; Lernanthropus cynoscicola, L. • trachuri, L. atrox, L.. sarbae, L. mugilii, L. kroyeri’dir. • Lernanthropus kroyeri, levreklerin solungaçlarında yaşayan bir parazittir. • Patojenite : • Konakçının gıdasına ortaktır ve konakçısına tutunurken epitel dokuda dejenerasyonlara neden olur. • Epitel doku ve bazen bağ dokuda nekroz, mukus salgısında artışa neden olur. • 3. ayaklarıyla solungaç flamentlerine tutunurken kapillar damarlarda daralmaya, çatlak ve yarılmalara neden olur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Larnea • Çapalı kurtlar diye anılırlar. • Özellikle Cyprinidler ve Salmonidlerin yetiştiricilik ortamlarında en yaygın parazitlerden birisidir. • Balıkların solungaç ve deri dokularına saldırırlar. • Solungaç epitelinde nekroz oluştururlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Caligidae • Deniz biti olarakta bilinir. • Ülkemiz sularında da yaygındırlar. • Çok düşük tuzlulukta bile yaşarlar ama yumurta üretimleri düşer. • Balıkların baş bölgesi veya etrafında deri dokuda erozyona neden olup nekroze alanlar oluştururlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Pennellidae • Deniz balıklarında çıplak gözle görülebilen ve yaygın olan ektoparazitlerdir. • Balıkların deri ve solungaçlarına yerleşirler. • Deride bağ dokunun hiperplastik fibrosuna neden olurlar. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Lernaeopodidae • Hem deniz, hem de tatlı su balıklarında etkilidirler. • Balıkların solungaç dokularına yerleşirler. • Hiperplasi ve hipertrofiye neden olurlar. • Bazı türleri solungaçlarda büyük tümörler oluştururlar. Branchiura • Salmonidlerde ve Cyprinid’lerde ciddi sağlık sorunları yaratırlar. • Sazanlara bahar viremi virüsünü taşıyabilirler. • Akvaryum balıklarında da görülebilirler. • Yetişkinleri çıplak gözle görülebilir. • Obligatif parazitlerdir. • Deri dokuda erozyon ve ülserasyon oluştururlar. • Bağ dokuda hemoraji görülür, pigmentasyonda artış olabilir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Isopoda • Isopoda'lar vücutları dorso-ventral olarak yassılaşmış, şekilce en farklı ve tür bakımından en zengin yüksek organizmalı crustacealardır. Hemen tüm çevrelerde yaşayabilirler. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Çoğu crustacea'larda olduğu üzere isopodların vücudu baş (cephalon), göğüs (thorax) ve karın (pleon) olmak üzere 3 belirgin bölgeye ayrılır. • Bazı Isopod türleri hermafrodittir. • Larvalar 6 çift ayaklı olup, olgun paraziti terk eder etmez hızla yüzmeye başlar ve çeşitli balık türlerine tutunarak 2-3 gün beslenir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Ergin parazitler çiftler halinde, özellikle balıkların yanak boşluğunda, nadiren kuyruk yüzgecinde yada balığın başında gözlerin gerisinde yada lateral hattın üzerinde operculumun arkasında bulunurlar. • Larval safhalar (pulli II larvalar) yanak ve operculum boşluklarında mevcut olup, doku yangısını kışkırtan gerçek patojenlerdir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • • • • Anilocra physodes, Ceratothoa oesroides ve daha az olmak üzere Nerocila orbignyi ve Emetha audouini özellikle Batı Ege olmak üzere Ege Denizi'nde ağ kafeslerde yetiştirilen levreklerde önemli bir parazitik sorundur. • Hasta balıklar denizden çıkarıldıklarında yanak ve solungaç boşluklarında yada operculuma yakın deride muhtelif isopod larvaları görülebilir. • Yaralanmış dokular Aeromonas, Flexibacter ve Vibrio gibi sekonder bakteriyel patojenlerle sıklıkla istila olurlar ve bu durum mortaliteye neden olur. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • • • Olgun isopodlar yıl boyunca çipura ve levreklerin daha çok ağız boşluğu ve solungaçlarında görülür. Sıcaklık artışı ile birlikte paraziter invazyonda da artış görülür. Bu durumda olgun isopod konakçıya 450550 larva bırakır. • Korunma amacı ile ağ, kafesin su içinde bulunan parçalarının kirlenmesine ve yosunlanmasına izin vermemek gerekir. • Yavru balıklar ayrı bir yere konarak bu yer ergin balıkların bulunduğu yerden uzakta, suyun akıntısı yavru balıkların bulunduğu taraftan ergin balıkların bulunduğu tarafa doğru olacak şekilde yerleştirilmelidir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Kafes platformları aralarında en az 50-100 metre mesafe olacak şekilde yerleştirilmelidir. • Yavru balıkların ışığa olan afinitelerinden istifade etmek için, geceleri kafeslerde belli bölgelerde ışık yakarak ışığın etrafına toplanan yavru parazitleri tül ağlı kepçelerle toplamakta bir başka mücadele yöntemidir. • İlaç tedavisi olarak şu anda ülkemizde bilinen bir tedavisi yoktur. • Anilocra physodes Türkiye'de antiparaziter olarak kullanılan bütün ilaç ve kimyasallara karşı dirençlidir. • Ancak söz konusu paraziter ilaçlar yüksek dozlarda uygulandığında bu paraziti öldürebilmektedir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Balık ParazitlerininTedavisi • Formalin kullanımı: • 30 dakika boyunca tercihen ayrı bir karantina akvaryumunda 10 litre suya 2-4 ml Formalin kullanılır. • Balık stres emareleri gösterirse tedaviyi durdurulur. Alternatif olarak Formalin 1520 ppm dozda uzun tedavide kullanılabilir. • Su 3 gün sonra değiştirilmelidir. • Formaldehyde (37%) • 0.4 ml/L her 3 günde bir yaklaşık 1 saat (yumuşak suda) • 0.5 ml/L her 3 günde bir yaklaşık 1 saat (sert suda) 2 ml/L her 3 günde bir yaklaşık 1 saat (deniz suyunda) • protozoa, monogenea, digenea, crustaceanlarda uygulanabilir. Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Metronidazole 4 mg/L 3 – 4 gün ( her tedavide su değiştirilmelidir.) (Hexamita) • Mebendazole 1 mg/L 24 saat bir kez • 100 mg/L 2 saat bir kez (Pseudodactylogyrus) • Levamisol 2 mg/L 24 saat bir kez 50 mg/L 2 saat bir kez (nematodlar) • Praziquantel HCL , • 10 mg/L 3 saat • 2 mg/L 24 saat (trematodlar, cestodlar, Dactylogyrus, Diplozoon, Proteocephalus) Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. • Dimilin 0.01 mg/L 48 saat. 6 gün arayla 3 tedavi (crustaceanlarda) • Dylox 0.25 mg/L 1 saat süreyle 5 gün • 0.5 mg/L 1 saat süreyle 5 gün • 2.0 mg/L 1 saat süreyle 1 kez (trematodlar, crustaceanlarda) Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.
Similar documents
Metabolik Kemik Hastalıkları - Türkiye Endokrinoloji Ve Metabolizma
kemiğe ve kemikten kana günde 250-500 mg gibi oldukça fazla Ca geçişleri olur. Bu olay osteoblast ve osteoklast hücrelerinin birbirleriyle olan fizyolojik veya patolojik bağımlılığından etkilenir. ...
More informationÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ
adet alabalık bireyinde Chilodonella cyprini türü tespit edilmiştir. Japonya’da 1988 yılının ilkbaharında Hokkaido’nun doğusunda yer alan Nemuro yavru balık çiftliğindeki Oncorhynchus gorbuscha ve ...
More informationindir - Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü
Keywords: Aydın, BRV, neutralization test, seroprevalence.
More information