TDV DIA - İslam Ansiklopedisi
Transcription
TDV DIA - İslam Ansiklopedisi
iDRTS lemle yazı yazan. elbise diken. hesap ve yıldız ilmiyle meşgul olan ilk insanın idrls olduğu belirtilir (Fahreddin er-Razi. XXI, 233) . idrls bazan ilya (İlyas) ile aynı kişi sayıl Nitekim Abdullah b. Mes'Qd'dan · nakledildiğine göre. "İlyas da şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi" (esSaffat 37/1 23) mealindeki ayetin tefsirinde İbn Mes'Qd ile ibn Abbas. İlyas ile idrls'in aynı kişi olduğunu söylemişlerdir. Hatta ikrime bu ayetin İbn Mes'Qd mushafında, "İdrls de şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi" şeklinde yazılı olduğunu nakleder ( Tecrid Tercümesi, IX, 88) . mıştır. Nebl idrls'in uzun boylu. beyaz tenli, iri karın lı. iri kemikli. vücudu hafif kıllı, gür saçlı. ince sesli. yumuşak sözlü. kısa adımlı olduğuna dair rivayetler vardır (İbn Kuteybe, s. ı O; Köksal, s. 79). geniş göğüslü. Taberi'nin naklettiğine göre Allah ona peygamberlik verdiğinde Hz. Adem 622 yaşında idi. Adem ve Şit'ten sonra adeınoğlundan ilk peygamber odur. Allah ona otuz sahlfe vermiştir. Kabiloğulları'na peygamber olarak gönderilmiş. kavmine tebliğde bulunup hak yola davet etmiş. onlardan Allah 'a itaat etmelerini. şeyta na karşı çıkmalarını istemiş. fakat kavmi onu dinlememiştir. İbn İshak'ın naklettiği bir rivayette ise Yared oğlu UhnQh'un altmış beş yaşında Heddane ile (Eddane) evlendiği ve bu evlilikten Metuşelah adlı bir oğlunun olduğu belirtilir. Aynı rivayete göre Uhnuh semaya ref'edilmeden önce yerine oğlunu bırakmıştır (Taberl. Tarfl], I, 169-173) Hz. idrls'e ilahi bilgileri ihtiva eden otuz sahlfe indirilmiştir. O. Adem'in ve Şit'in sahlfelerini de kalbinin üzerinde taşırdı. Remil ilmi. hey'et. n ücum. hesap, tıp. nebatların sırları, garip sanatlar. yazı yazmak. dikiş dikmek. terazi kullanmak gibi meslek ve sanatları idrls icat etmiştir. Sahlfelerinde semavl sırlar, ruhanilere hükmetmenin yöntemleri. varlıkların özellikleri gibi konulara dair bilgiler vardı. Çok sayıda talebesi olan idrls. yeryüzünde ilk defa demiri keşfedip ondan aletler yapmış. ziraatı geliştirmiş. deri ve kumaşlar dan elbise dikmiştir (İbni.\'1-Eslr. ı. 54; Niş anc ı zade, ı. 124- ı 28) . Yıldızlar ve hesap il- . miyle ilk meşgul olan kişi olduğu için Yunanlı hakimler ona "Hermesü'l-haklm" (Hermesü'I-Heramise) demişlerdir ( İ bnü'I Eslr, 1, 54-55, 59-60; İbn Keslr, el-Bidaye, 1, 99-100). 480 idrls'in kimliği konusunda en çok ilgi çeken hususlardan biri de onun yarı efsanevl bir şahsiyet olan Hermes'le ilgisidir. islami kaynaklarda üç Hermes'ten söz edilmekte olup her biri değişik özelliklere sahiptir. Bunlar Hermes (Hermesü' I-Heramise), Babilli Hermes ve Mısırlı Hermes'tir. Birinci Hermes hakkındaki rivayetler idrls'e dair anlatılanlara benzemekte , bazılarınca bunun UhnQh ve idrls'le aynı kişi olduğu kabul edilmektedir. Bu Hermes. gökler hakkında bilgiye sahip olan ve insanlara tıp konusunda bilgiler veren ilk insandır. Onun harflerin ve yazının mucidi olduğuna. insanlara giyinmeyi öğ rettiğine de inanılır ; iik defa Allah'a ibadet etmek için evler bina etmiş. Nuh tufan ını haber vermiştir (Seyyid Hü seyin Nasr, s. 151-152; Kılıç, s. 49) idrls nebi motifi. gerek tasavvuf ve tekşiirinde gerekse divan ve halk edebiyatlarında geçmekte. Hz. idrls'in semaya urucu. "Biz onu yüce bir mekana yükselttik" ayetine (Meryem I 9/57) dayandırıl makta ve mi'raciyyelerin çoğunda onun urucuna temas edilmektedir. ke prophetes, Paris ı933, s. 2ı; C. C. Torrey, The Jewish Foundation of Islam, New York 1933, s. 70-72; A. Jeffery; Th e Foreign Vocabulary of the Qur'an, Cai ro ı938, s. 5ı-52; Abdullah Aydemir. Tefsirde israiliyyat, Ankara 1979, s. 278281; Metin Akar. Türk Edebiyatında Marı:zum Mi'rac-nameler, Anka ra ı987, s. 247 -248; Seyyid Hüseyin Nasr, islam'da Düşünce ve Hayat, İstanbul ı988, s. 151-ı53; Mahmut Erol Kılıç, islam Kaynakları Jşığında Hermes ve Hermetik Düşünce (yüksek lisans tezi , ı989). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 25-33, 36-50; Hasan eiLevasani. Teuarftıu 'i-enbiya', Beyrut ı404 / ı984, s. 2ı-26; M. Asım Köksal. Peygamberler Tarihi, Anka ra ı993, s. 79-84; Ahmet Lütfi Kazancı. Peygamberler Tarihi, İstanbul ı997, I, 79-90; P. Casanova. "Idrls et 'Ouzalr" . JA, CCV (ı 924). s. 356-360; A. J. Wensinck. "İdrls". iA , V/ 2, s. 933-934; G. Vajda. "ldrls", EJ2 (Fr.). III, 1056-ı057; Nahum M. Sarna - David FlusserHai'm Z'ew Hirschberg. "Enoch", EJd., VI, 793794; Yehoshua M. Grintz. "Enoch, Ethiopic Book of", a .e., VI, 795-797; Sh lama Pines. "Enoch, Slavonic Bo ok of'', a .e., VI, 797- 799; Gersham Scholem. "Metatron", a.e., XI, ı443ı446; S. D. Fraade. " Enoch", ER, V, 116-ıı8. !il İDRİS I ...r!.J~ıı ( İdrls b. Abdiilah b. ei-Hasen b. el-Hasen b. All b. Ebi Talib BİBLİYOGRAFYA : Mustafavı. et-Ta/:ıkik, "drs" md.; Tacü'l-'arCıs, "drs" md.; Kamus Tercümesi, "drs" md.; Müsned,lll , ı48, 260; IV, 207, 209 ; V, ı43 , ı44; Buhari. " Şalat" , ı. "Bed'ü'l - ba~". 6 , "Enbiya'". 4 , 5 , "Te vi:ıld". 37; Müslim. "Iman", 259, 263, 264; Tirmizi. "Tefslrü'I-Kur'an", ı9/3; Nesai. " Şa l at", ı; İbn Kuteybe, ei-Ma'arif (Savi), s. ı O; Taberi. Cami'u'i-beyan, Beyrut ı984, XVI, 96-97; a.mlf .. Tarrtı (Ebü'l-Fazl). ı , 169-ı73; Sa'lebi. 'Ara'isü '1-mecalis, Beyrut ı985 , s. 49-50; BirCı ni, el-Aşarü'l-balj: ıy e (n şr C. E. Sachau). Leipzig ı923 , s. 206; Nesefi. Medarikü't-terı:zil, istanbul ı984, lll , 30, 38, 265; Zemahşeri. el-Keşşaf [Beyrut). ll, 513; MevhCıb b. Ahmed el-Cevaliki. el-Mu'arreb [nşr F. Abdürrahim). Dımaşk ı41 0/ ı990, s. ı 02- ı 03; Fahreddin er-Razi. Me{atff:ıu '1-gayb, XXI, 233; ibnü 'I-Esir. el-Kamil, I, 5455 , 59-62; İbnü ' I-Kı fti , itıbarü'l-'ulema' [Lippert). s. ı-7; Beyzavi. Enuarü 't-tenzfl, istanbul ı303, ll, 40; RabgCızi . Kısasü'l-enbiya: The Stories of the Prophets [n ş r. ve tre. H. E. Boeschoten v.dğr.). Le iden ı995, I, 40-43; İbn Kesir, Tefsirü'l-~ur'an, V, 236; a.mlf., ~ışaşü'l-enbi ya' , I, ı oı-ı 03; a.mlf.. el-Bidaye, Beyrut ı98ı, ı , 99- ıO O; Firüzabadi, Beşa'ir[ nş r. M . Ali e nNeccar). Beyrut, ts. [el-Mekt ebet ü'l-ilmi yye ). VI , 5ı-52; Tec ri d Tercemesi, IX, 88-89; Muhammed b. Muhammed Altı parmak. Delall-i Nübüuuet-i Muhammedi [s.nşr Sabri Yılmaz), İ stanbu l ı985, I, 220; Ni'metullah ei-Cezairi. ~ışaşü'l-en· biya' [n ş r. Hasan Akil). Beyrut ı4ı7tı997, s. 8 ı89; Nişancızade, Mir'at-ı Kainat [s . nşr A. Faruk Meyan) , İstanbul 1987, 1, ı24-ı28; Ahmed Cevdet Paşa. Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hule{a, istan bul ı 386/1966, I, ı7 -ı8 ; E. Palis. "Henoch", DB, lll/] , s. 593-594; J. Horovitz. Koranische Untersuchungen, Berlin-Leipzig ı926, s. 88; D. Sidersky. Les origines des legendes musulmanes dans le Coran et dans fes uies des ÖMER fARUK HARMAN (ö. ı 77 /793) İdrisller hanedanının kurucusu L (789 -793). _j Doğumu. çocukluğu ve gençliği hakkın da bilgi yoktur. Alim bir kişi olan babası Abdullah b. Hasan. Emevller'in son zamanlarında ve Abbasller'in kuruluş döneminde Medine'deki Ehl-i beyt mensuplarının reisiydi. Ehl-i beyt mensuplarından Sahibü Fah diye meşhur olan Hüseyin b. Ali, Abbas! Halifesi Hadi- İlelhak zamanında Kufe'de halifeliğini ilan etti. Kufe'den Horasan'a, oradan da Medine'ye geçip etrafına birçok kimse topladı. Aralarında Abdullah b. Hasan'ın oğullarından idrls ve Yahya'nın da bulunduğu Ehl-i beyt'e mensup bazı kimseler de ona katıldı. Yaklaşık 300 kişi lik silahlı bir kuwetle. Mekke yakınlarında bulunan ve bugün Şüheda diye anılan Fah vadisine giden Hüseyin b. Ali. Abbas b. Muhammed kumandasındaki Abbas! ordusuyla yapılan savaşta (8 Zi lhicce 169 1 ll Haziran 786) öldürüldü; Yahya b. Abdullah Deylem'e kaçarken idrls b. Abdullah. hizmetkarı Raşid ve Mağribl i hacıla rın yardımıyla Kızıldeniz'i geçerek önce Nube'ye, oradan Ali b. Süleyman ei-Haşic ml'nin vali olarak bulunduğu Fustat'a geçti. Burada posta teşkilatının başında iDRTS I BİBLİYOGRAFYA : i.ldris'in mezarının bulunduğu zerhün şeh rinden bir görünüşFas bulunan Salih b. Mansur'un azatlısı Vazıh'ın yardımıyla Abbasller'in takibinden kurtuldu. Berka ve Kayrevan üzerinden Tilimsan·a. ardından Mağrib bölgesinin merkezi sayılan Tanca'ya ulaştı. İdrls b. Abdullah . kuruluşundan itibaren Ehl-i beyt'e kötü davranan Abbas! iktidarına karşı kin ve intikam. duygularıy la dolu idi. Abbasller'den Ebu Ca'fer eiMansGr'a biat edilmeden önce Medine'de ağabeyi Muhammed en-Nefsü'z-Zekiyye'ye biat edilmişti. Hilafeti Mansur'unkinden önce gerçekleştiğinden Ebu Hanife ve imam Malik, Muhammed en-Nefsü'z-Zekiyye'ye meyletmişler, onun halifeliğini Abbasller'e tercih etmişlerdi. Ayrıca İmam Malik, Abbas! Halifesi Mansur'un hal'ine fetva vererek Muhammed en-Nefsü'z-Zekiyye'ye biat etmiş. daha sonra da kardeşi İdrls b. Abdullah 'ın halife olmasını tavsiye etmişti. İdrls b. Abdullah. mevcut ve meşru halifeye başkal dırdıkları için Abbasller'e yapılan biatın geçerli olmadığına ve 145 (762) yılında Medine yakınında Abbasller'ce öldürülen ağabeyi Muhammed en-Nefsü'z-Zekiyye'nin hilafeti kendisine vasiyet ettiğine . dolayısıyla hilafetin kendi hakkı olduğu na inanıyordu. Nitekim bu hususu. kendisine biat edildiği sırada irad ettiği hutbede. "Bizde bulduğunuzu bizden başka sında bulamazsınız " sözleriyle dile getirmişti (Abdülhay el-Kettanl. ı. 85-86) Mağ rib'de davasını anlatmak ve insanları etrafına toplamak amacıyla Serberi kabilelerinin reisieriyle temasa geçen İdrls b. Abdullah. Hz. Peygamber'in soyundan geldiği için kısa zamanda ilgi merkezi olmaya başladı. Tanca'daki faaliyetlerine bir süre devam eden İdrls. büyük bir Serberi kabilesi olan Evrebe'nin reisi Ebu Leyla İshak b. Muhammed ile anlaşarak bu kabilenin yaşadığı Fas ile Miknas arasında dağlık ZerhGn bölgesi yakınında bulunan Vellla'ya gitti. Kabile mensupları İdrls'i çok iyi karşıladılar. Dini konularda geniş bilgi sahibi ve Hz. Peygamber'in soyundan faziletli bir insan olduğunu söy- leyerek Serberi kabilelerini İdrls'e biat etmeye çağırdılar. Bu olaydan altı ay sonra· bütün şehir halkı ona biat etti (4 Ramazan ı 7215 Şubat 789). Böylece idrisiler hanedanının temeli atılmış oldu. Kısa sürede Fas ile Miknas arasındaki Berberller'e de kendini benimseten İdrls biat aldığı yıl halkının çoğunu MecGsl. hı ristiyan ve yahudilerin oluşturduğu Tadla'yı ele geçirmeyi başardı. Başta Zenate. Miknase. Zevaga olmak üzere bütün Serberi kabileleri Abbasller'e olan biatların dan vazgeçip İdrls b. Abdullah'a biat ederek onun ci had faaliyetlerine katıldılar. Kuwetli bir ordu kurmaya muvaffak olan İdrls, Sela ve Tamesna'yı ele geçirdikten sonra doğuya yöneldi. Tilimsan ve civarın da yerleşen Mağrave kabilesinin reisi Muhammed b. Hazer ei-Mağravl kendisine sı ğın dı. İdrls. henüz biat alışının üzerinden iki yıl geçmeden Safer 174 (Temmuz 790) tarihinde Tilimsan'a girdi. İdaresi altına aldığı bölgelerin halkı zekatlarını ona ödemeye başladılar. Böylece ekonomik yönden de güçlenen İdrls. Fas şehrini kurduğu gibi bazı imar faaliyetlerine de başladı. İdrls b. Abdullah ölünceye kadar siyasi ve askeri faaliyetlerine devam etti; kıyı şeridi hariç Kuzey Fas'ı ve güneyde BGRakrak nehrine kadar olan bölgeyi kontrolü altına almayı başardı. HarGnürreşld , İdrls'in üzerine ordu göndermek yerine onu Şemmah lakabıyla bilinen Süleyman b. Cerlr adlı adarnma zehirietmeyi planladı. Doktor kılığında Mağrib'e giden Şem mah. idrls'in yakınında yer almayı başar dıktan sonra bir ağrısı dolayısıyla zehirli bir sakızı ilaç olarak çiğneterek ölümüne sebep oldu (ı Reblülahir ı 77/16 Temmuz 793) . İdrls. Vellla yakınlarındaki ZerhGn şehrine defnedildi. Mağribliler'in ziyaret ettiği kabrinde günümüzde de her yıl adına törenler düzenlenmektedir. İdrls b. Abdullah 'ın ölümünden sonra Serberiler onun hamile cariyesinin doğum yapması~ nı beklediler ve doğan çocuğa babasının adını vererek idrisiler hanedanını devam ettirdiler. İbn Hazm, Cemhere, s. 49 ; İbn EbQ Zer', eiEnfsü '1-mutrib, Rabat 1973, s. 15-25; İbn Haldün , ei-'İb er, IV, 2-8, 12-18; Muhammed b. Ali es-SenQsl. ed-Dürerü 's-seniyy e fi al]bari's-süliileti'I-İdrfsiyye, Beyrut 1980; Ahmed ei-Halebl. ed-Dürrü 'n·ne{fs ve'n-nQrü '1-enfs ff mena/i:tbi Mevla İdrfs b. İdrfs, Fas 1300; A. Ben Talha, Moulay -ldriss du Zerhoun, Ra bat 1965; Ali elCüznal. Cena zehreti'l·as fi bina'i medfneti Fas, Rabat 1967; İsmail ei-Arabl. Devletü'I-Edarise: MülCıkü Tilimsan ve Fas ve Kurtuba, Beyrut 1403/1983 , s. 51-70; İb ra him Harekat, ei-Magrib 'abre't-tarfl], Darülbeyza 1405/1984, 1,9798; Abdülhay ei-Kettanl, et-Teratfbü'l-idariyye (Özel).!, 85-86; Rene Basset. "İdris !" , İA, V/2, s. 935; D. Eustache, "Idris !"" . Ef2 (Fr.). lll, 1057; Muhammed Zenlber. " İdrlsü· ı-Evve l", Ma' lemetü'l-Magrib, Rabat 1410/1989, I, 261-263. li] r MUHAMMED REZÜK İDRİS I ,~..ı~ ıı c. Muhammed İdris b. Muhammed el-Mehdi b. Muhammed b. Ali es-Senusi (1890-1983) Seniisi şeyhi, Libya Devleti'nin ilk kralı (1950-1969) . Bağımsız L 12 Mart 1890'da dedesi Şeyh Muhammed b. Ali es-SenGsl'nin merkez zaviyesini kurduğu CağbGb'da doğdu. Babası Mehdi es-SenGsl 1902'de vefat ettiğinde henüz on iki yaşında olduğu için tarikatın şeyhlik makamına amcasının oğlu Ahmed Şerif es-SenGsl geçti. Ahmed es-SenGsl'nin ı. Dünya Savaşı sırasında İstantiura getirilmesinin (ı 9 ı 7) ardından Osman lı Devleti İdrls' i onun halefi olarak kabul etti. İdrls'in çocukluğu ve gençliği Libya tarihinin ve SenGsiler'in en buhranlı döneminde geçti. Eğitimini CağbGb 'daki zaviyede Sen Gs! şeyhlerinin yanında tamamlad ı. Dedesi ve b abasının kırkyıl kadar sür en iç Afrika'ya yönelik tebliğ faaliyetlerinin ardından Ahmed Şerif es-Sen Gs! de Fizan. Çad. Nüer ve Tevarik bölgelerinde Fransızlar'a karşı mücadele verdi. 1911'de başlayan Trablusgarp (Osmanlı-İtalyan) Savaşı İdrls'i olumsuz yönde etkiledi. Bu savaş sırasında Enver. Fethi ve Mustafa Kemal paşalarla Derne ve 1bbruk cephesinde iş birliği yaptı. fakat savaşa katıla bilecek tabiata sahip olmadığından bizzat cephede bulunmadı. SenGsiler'le iş birliğine büyük önem veren Osmanlı Devleti. 1912'de İdrls'e Harp Dairesi'nin gizli tahsisatından 2'000 Osmanlı altını ve bir adet kürkü hediye ola- 481
Similar documents
Meddah
Bilimler Enstitüsü) ve Halis Ören Keşşaf ve Nesefi Telsirlerinde Hz . Musa ile İlgili İsrailiyyat ( ı 988, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) adlarıyla yüksek lisans çalışması yapmışlardır.
More informationTDV DIA - İslam Ansiklopedisi
b. Hamed er-Rebr. el-Mübô.laga fi'ş-şi' ri'l-'Abbô.si (baskı yeri yok, 1415/1995).
More information·Türk-İslam-Osmanlı Şehirciliği Halil İnalcık`ın Çalışmalan *
tutarak şehri besleyen bölgeyi itaat alnna almak ve şehirle bağlannsırıı kesmektL Sürekli tecrit taktiği için büyük şehirlerin yakınırıda havale kuleleri inşa edilınekteydi. Şehrin su kaynakları da...
More information