Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri
Transcription
Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri
Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri 16 Ocak 2012 Ankara HiltonSa ©2012 Deloitte Türkiye Ajanda 13:30-13:45 Kayıt ve Kahve 13:45-13:50 Açılış Konuşması Niyazi Çömez, Vergi Hizmetleri Sorumlu Ortağı, Deloitte 13:50-14:40 Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular Tufan Teksoy, Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte 14:40-15:10 Yeni TTK ve Vergi Mevzuatına Etkileri Niyazi Çömez, Vergi Hizmetleri Sorumlu Ortağı, Deloitte 15:10-15:30 Vergi Anlaşmaları ve Stopaj Uygulamaları G. Hülya Yılmaz, Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte 15:30-15:50 Kahve Arası 15:50-16:10 Örtülü Sermaye ve CFC Uygulamaları Bican Çiltepe, Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte 16:10-17:15 Vergide Güncel Gelişmeler ve Dikkat Edilecek Hususlar Sebahattin Erdoğan, Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte 17:15-17:30 Soru ve Cevap ©2012 Deloitte Türkiye ©2012 Deloitte Türkiye Niyazi Çömez Vergi Hizmetleri Sorumlu Ortağı, Deloitte Tufan Teksoy Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 16 Ocak 2012 © 2012 Deloitte Türkiye İÇERİK Dönem Sonu İşlemleri 1. Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular: Değerleme Hükümleri Amortismanlar Gelir Tahakkukları Gider Tahakkukları 2. Diğer Özellikli Hususlar İhracatta Götürü Gider Uygulaması Zararların İndirimi Ar-Ge Faaliyetleri Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular Kasa ve Banka Türk lirası cinsinden kasa ve banka mevcutları itibari Dönem sonu kasa bakiyesinin çok büyük meblağlarda değeri (üzerinde yazılı değerleri) ile değerlenir. olması halinde bu paranın kasada olamayacağı ve Kasada yer alan yabancı para mevcutları ile ortaklar tarafından kullanılmış olduğu gerekçesiyle bankalarda döviz tevdiat hesaplarında bulunan yabancı örtülü para mevcutları Maliye Bakanlığı’nın yıl sonunda tebliğ muhatap olunabilir. Bu nedenle dönem sonu kasa ile ilan ettiği kurlar ile çarpılmak suretiyle değerlenir. bakiyesinin işletmenin büyüklüğüne iş hacmine ve kasa Kasa sayım noksan veya fazlaları tespit edildiğinde önce bunun sebebi araştırılır. Sebep bulunursa gerekli kazanç işlemlerinin dağıtımı sayılarak yoğunluğuna uygun cezalı bir tarhiyata tutar olması gerektiğine dikkat edilmelidr. düzeltme kaydı yapılır. Kasa sayım noksanının nedeni Diğer yandan dönem içindeki yüksekliğin uzun süre tespit edilemezse fark kanunen kabul edilmeyen gider devam etmiş olması halinde de bu tutarın aynı anlayış olarak muhasebeleştirilir. Kasada fazlalık durumunda doğrultusunda bunun nedeni bulunamazsa fark gelir olarak dikkate gerekmektedir adatlandırılarak gelir yazılması alınır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular Kasa ve Banka Mal ve Hizmet bedeli olarak yapılan 8.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılacağı ve bu kurumlarca düzenlenecek belgelerle tevsik edileceği, bu zorunluluğa uymayan mükelleflere her bir işlem için mükerrer 355. madde de belirtilen özel usulsüzlük cezasının uygulanacağı unutulmamalıdır. Dönem sonunda bu zorunluluğa uyulmayan işlem yapılıp yapılmadığı kontrol edilerek hatalı kayıtlardan düzeltilmesi mümkün olanlar için gerekli düzeltme kayıtlarının yapılması yerinde olacaktır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular Vadeli Hesapların Değerlenmesi VUK md. 281’de vadeli mevduat hesapları için değerleme gününe kadar oluşan faiz tutarı işletmenin ilgili kapanan dönem geliri olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ticari işletmeler aktifine kayıtlı repo hesapları için de aynı şekilde işlem yapacaklardır. (67 seri no.lu KVK G.T.) Vadeli Mevduatların İşlemiş Faizlerine İsabet Eden Stopajların Mahsubu: Vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve ticari kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar tevkif suretiyle ödenmiş olan verginin, beyannameye ithal edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan yıllık vergiden mahsup edilebilecektir. Buna göre; vadesi değerleme gününden ( 31 Aralık 2011) sonra, ancak beyanname verme tarihinden önce (25 Nisan) dolan mevduat hesaplarında kıst olarak hesaplanıp gelir yazılan işlemiş faizlere isabet eden gelir vergisi stopajı mahsuba konu edilebilecektir. Vadesi beyanname verme süresinden sonra (Kurumlar Vergisinde izleyen yıl 25 Nisan) dolan mevduat hesaplarında ise stopajın tamamı faiz ödemesinin yapıldığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan vergilerden yapılacaktır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Değerleme Ölçüleri ve Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Ölçüleri Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi Değerlemenin Tanımı ve Değerleme Ölçüleri Değerlemenin Tanımı: Menkul kıymetler; faiz geliri veya kâr payı Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili sağlamak veya fiyat değişmelerinden yararlanarak iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir. (VUK M.258) kâr elde etmek amacı ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi, tahvil, hazine Değerleme Ölçüleri: bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu katılma Maliyet Bedeli belgesi, kâr-zarar ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı Borsa Rayici senedi gibi finansal araçlardır. Tasarruf Değeri İtibari Değer VUK’nun 279’uncu maddesi gereğince, bir kısım Vergi Değeri menkul kıymetler borsa rayici, bir kısım menkul Rayiç Bedel kıymetler alış bedeli ile bir kısmı ise kıst getiri Emsal Bedel hesaplanarak değerlenmektedir. Alış Bedeli Diğer Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi (Devamı) Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi (Devamı) Devlet Tahvilleri-Hazine Bonoları ve Euro Bondlar: Hisse Senetleri: Hisse senetleri alış bedeli ile değerlenir. (VUK md.279) Hisse senedinin alımı dolayısıyla yapılan giderler alış Devlet tahvili ve hazine bonoları 31.12.2011 tarihi itibariyle mevcut ise borsa rayici ile mevcut değil ise; bedeline dahil değildir. menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek Bu çerçevede hisse senedi alımı dolayısıyla ödenen faiz gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme ve kur farkları doğrudan gider yazılır. gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi (kıst yapılmak) suretiyle hesaplanacaktır. Yatırım Fonu Katılım Belgeleri: Fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti tarafından çıkarılan ve bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu uluslararası dolaşımda bulunan eurobondlar da kıst katılma belgeleri alış bedeliyle değerlenir. getiri esasına göre değerlenir. Yukarıdaki şartları sağlamayan yatırım fonlarına ait katılma belgeleri ise varsa borsa rayici yoksa kıst gelir esası veya ilgili fon yönetimince 31.12.2011 tarihi itibariyle açıklanmış değerleri ile değerlenmesi gerekir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi (Devamı) Repo Gelir Reeskontları: Repo işlemleri vadeli mevduatta olduğu gibi dönemsellik esasında vadesinde elde edilecek gelirin, ilgili döneme (2011 yılına) isabet eden kısmı dikkate alınarak değerlenir. Menkul Kıymetlerin Değerlenmesi (Devamı) Diğer Menkul Kıymetler: Kar zarar ortaklığı belgeleri alış bedeli ile, Özel sektör tahvilleri, Finansman bonoları Varlığa dayalı menkul kıymetler ise, kıst getiri yöntemine göre değerlenir Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Alacak ve Borçların Değerlenmesi © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi Alacakların (müşteriler hs.) bakiye mutabakatının yapılması gerekir. Bu yazılı olarak, mümkünse ıslak imzalı olarak gerçekleştirilmelidir. Borçların (satıcılar mutabakatlarının da gerçekleştirilmesi gerekir. hs.) aynı bakiye şekilde Ba ve Bs formlarının doldurulması sırasında zaman zaman yapıldığı görülmektedir. Alacaklarda oluşan mutabakatsızlıkların sebebi araştırılmalı. Araştırma sonucu tespit yapılırsa gereken düzeltme yapılır. Tespit yapılamıyor ise fark gelir veya gider olarak kayıtlara alınarak düzeltme tamamlanır. Gider yazılan tutar KV beynnamesinde KKEG olarak dikkate alınır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi Yabancı Para Cinsinden Senetli veya Senetsiz Alacak ve Borçlar: Yabancı para cinsinden senetli veya senetsiz alacaklar da mukayyet (kayıtlı) değerle değerlenir. Ancak alacak ve borç tutarları Maliye Bakanlığı’nın yıl sonunda tebliğ ile ilan ettiği döviz kurlarıyla çarpılmak suretiyle düzeltilir. Oluşan kur farkları gelir veya gider olarak sonuç hesaplarına yansıtılır. © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi (Devamı) ) Alacak ve Borçların Değerlenmesi (Devamı) Dövizli veya Dövize Endeksli Düzenlenmiş Faturaların Tahsili Sırasında Oluşan Kur Farklarının Faturalanması ve KDV’si: Dövizli veya dövize endeksli olarak düzenlenen faturalar dolayısıyla 31.12.2011 tarihi itibariyle oluşan kur farkları gelir veya gider yazılır. Reeskont uygulaması alacak ve borçların değerleme günündeki (31.12.2011 tarihindeki) değerini tespit etme işlemidir. Vergi Usul Kanunu’na uygun reeskont işlemi değerleme gününde senede bağlanmış olan borç ve alacaklar için yapılabilir. Söz konusu fatura bedelleri tahsil edildiğinde tahsilat tarihi itibariyle kesinleşen kur farkı tutarı için KDV’li fatura düzenlenmesi gerekir. Senetli Alacak ve Borçlar İçin Reeskont Uygulaması: Kur farkı tutarları; her bir fatura için yapılan tahsilata göre ayrı ayrı hesaplanarak faturalanması gerekir. (Dönem içi aylık işlemlerde aynı) Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Senetli alacaklarını reeskonta tabi tutan işletmeler borç senetlerini de aynı şekilde reeskonta tabi tutmak zorundadırlar. Reeskont işlemi iç iskonto yöntemine göre gerçekleştirilir. X =Axnxt / 360 + (n x t) n : faiz oranı ve t: vadeye kadar gün sayısı A = Senedin Nominal Değeri X = Reeskont Gider/Geliri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi (Devamı) Senetli Alacak ve Borçlar İçin Reeskont Uygulaması (devamı): Reeskont uygulamasında esas alınacak faiz oranı, senet üzerinde belli edilmiş orandır. Eğer senet üzerinde belirtilmiş oran mevcut değilse, T.C. Merkez bankasının resmi iskonto haddi esas alınır. Yabancı para cinsinden olan senede bağlı alacak ve borçlarda esas alınacak faiz oranı senette gösterilmemişse değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınacaktır. Reeskonta tabi tutulan senede bağlı borç-alacak daha önce işletmenin sonuç hesaplarına (gelir veya gider yada maliyet olarak) etki etmiş bir alacak veya borç olması gerekir. Vadesiz senetler için reeskont uygulaması yapılamaz. Aynı şekilde, vadesi belli olan ancak senede bağlanmayan alacak ve borçlar da reeskonta tabi tutulamaz. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi (Devamı) Senetli Alacak ve Borçlar) İçin Reeskont Uygulaması (devamı): 31.12.2011 tarihi itibariyle vadesi geçmiş senetler için reeskont ayrılamaz. Avans olarak alınan (özellikle kampanyalı satışlarda) alacak senetleri için reeskont ayrılamaz. Hatır senetleri ve Çekler için reeskont uygulanamaz. Teminata verilen senetler ile tahsile verilen senetler üzerinde mükellefin hakkı devam ettiğinden bu senetlerin reeskonta tabi tutulması mümkündür. Vadeli çekler için reeskont ayrılamaz. SPK uyarınca, SPK’ya tabi şirketler, vadeli çekleri reeskonta tabi tutmak zorundadır (Seri XI, No: 1 SPK Tebliği). Ancak bu işlemin mali kârı etkilemesi söz konusu değildir (Danıştay V.D.D.G.K.K.). © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Alacak ve Borçların Değerlenmesi (Devamı) Senetli Alacak ve Borçlar İçin Reeskont Uygulaması (devamı): Alacak senedinin KDV’ne isabet eden kısmı için de reeskont ayrılabilir. Önceki yılda gider yazılan alacak senetleri reeskontlarının cari yılda ters kayıtla kapatılarak gelir yazılması gerekir. Önceki yılda gelir yazılan borç senetleri reeskontlarının cari yılda ters kayıtla kapatılarak gider yazılması gerekir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri GENEL BİLGİ Bilanço esasında defter tutulması ve ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava ve icra safhasında bulunan alacaklar, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafindan ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar, şüpheli alacak sayılır. Şüpheli Ticari Alacaklar Şüpheli alacağın teminatsız kısmı için pasifte karşılık ayrılabilir. Teminatlı alacaklar şüpheli alacak uygulamasına konu olmazlar (Danıştay K.). Kamu idare ve müesseselerinden olan alacağın tahsil edilememesi ve bu yüzden bir zararın oluşması ihtimali olmadığından bu tür alacaklar için prensip olarak şüphelilikten bahsedilemez . Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri ÖZELLİK ARZ EDEN DURUMLAR Aciz vesikasına bağlanan alacaklar için de şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir. Ancak bu alacakların değersiz alacak olduğundan bahsedilmez. Şüpheli alacağın sonradan tahsil edilen miktarı tahsil edildiği dönemde gelir olarak dikkate alınır. Alacak şüpheli hale geldiği dönemde karşılık ayrılabilir. (Bu konuda tersi yönde yargı kararları da mevcuttur.) Şüpheli Ticari Alacaklar Şüpheli hale gelen verilen avanslar için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz. (Aksi görüşlerde mevcuttur) KDV alacakları için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir. Kampanyalı satışlarda dönemi gelmeyen erken (peşinat olarak) alınmış senetler için karşılık ayrılamaz. Bakanlık şüpheli alacak uygulaması için önce bu işlem dolayısıyla hasılat yazılması gerektiği iddiasındadır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri İcra takibi ciddi olmalıdır (Danıştay K.). © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri GENEL BİLGİ Bir mahkeme kararına veya kanaat verici bir belgeye göre tahsil edilmesine imkan kalmayan alacaklar işletme açısından değersiz alacak sayılır ve muhasebe kayıtlarındaki değeri ile zarara geçirilerek yok edilirler. Şüpheli alacak uygulamasının aksine bütün mükellefler değersiz alacak uygulamasından yararlanabilir. İşletme esasında defter tutan mükellefler değersiz alacakları doğrudan gider Değersiz Alacaklar kaydederler. Değersiz alacak olarak gider yazılan bir alacak ileride tahsil edilirse doğrudan gelir yazılması gerektiği unutulmamalıdır. Bir alacağın değersiz alacak sayılabilmesi için tüm hukuki yolların tüketilmiş olması gerekir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri GENEL BİLGİ Kanaat verici vesika, alacağın tahsilinin imkansızlığını gösteren ve herkes tarafından kabul edilebilecek nitelikte bir delil olmalıdır. Şu belgeler kanaat verici vesika olarak kabul edilebilir. konkordato anlaşmaları (anlaşma ile alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar), borçlunun yurtdışına kaçtığını ve haczi kabil malı olmadığını gösteren belgeler, borçlu hakkında verilmiş gaiplik kararı, Değersiz Alacaklar borçlunun ölümü ve mirasçıların mirası red kararı, alacaktan vazgeçildiğini gösteren sulh anlaşması (mahkeme tutanağı), borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını gösteren icra memurluğu yazısı, borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak ve diğerleri, Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri GENEL BİLGİ Konkordato veya sulh yoluyla tahsilinden vazgeçilen alacaklar borçlu işletme tarafından özel bir fon hesabına (vazgeçilen alacak karşılığı) alınır ve gelir olarak kaydedilmez. pasifinde zararla itfa edilmek üzere bekletilir. Bu süre içerisinde zararla itfa edilemeyen fon tutarı Vazgeçilen Alacaklar üçüncü yıl sonunda gelir yazılır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Bu fon borcun tahsilinden vazgeçildiği yıl sonundan başlayarak üç yıl süre ile borçlunun bilanço Alacaklı işletme vazgeçtiği alacağını gider yazamaz. Bu tutar KKEG’dir. © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri GENEL BİLGİ Ortaklardan olan alacakların adatlandırılarak faizlendirilmesi gerekir. Faiz oranı olarak işletmenin kullandığı krediler varsa bu krediler için katlandığı faiz maliyetleri esas alınır. Diğer durumlarda belirlenen reeskont faizi veya ortalama banka faizi dikkate alınabilir. Ortaklardan Alacaklar Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Ortaklardan olan alacaklara hesaplanacak faiz tutarlarının işletme tarafından ilgili ortağa faturalanması ve fatura üzerinde KDV hesaplanması gerekir. (Aksi yönde görüşlerde mevcuttur.) © 2012 Deloitte Türkiye Geçici Aktif ve Pasif Hesapların Değerlemesi © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Geçici Aktif ve Pasiflerin Değerlenmesi Peşin Ödenen Giderler: Kira, sigorta primi vb. gibi gelecek aylara yada yıllara ilişkin olarak şimdiden peşin olarak ödenen giderlerin dönemsellik ilkesi gereğince cari yıla ait olan kısmının tespit edilerek geri kalan kısmının giderler arasından çıkarılması (yada aktifleştirilmiş ödemenin cari yıla isabet eden kısmının giderlere atılması) gerekmektedir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri Verilen Avanslar: Türk lirası cinsinden verilen avanslar mukayyet (muhasebede kayıtlı) değerleriyle değerlenirler. Yabancı para cinsinden verilen avanslar Maliye Bakanlığı’nın yıl sonunda tebliğ ile ilan ettiği kurlar ile çarpılmak suretiyle değerlenir. (Avansların değerlenmesi konusunda farklı görüşlerde mevcuttur) Alınan Avanslar: Alınan avanslar mukayyet (muhasebede kayıtlı) değerleriyledeğerlenirler.Yaba ncı para cinsinden alınan avansların da yıl sonunda Maliye Bakanlığı’nın tebliğ ile ilan ettiği kurlarla değerlenmesi asıldır. Bir kısım görüşlere göre değerleme sonucu ortaya çıkan kur farkı giderleri dönem gideri olarak dikkate alınamaz. Sözkonusu kur farkları aktifleştirilerek avansla ilgili işin bitimine kadar aktifte bekletilir. İşin bittiği yılda biten işle ilgili kur farkı gideri olarak dikkate alınır. (Bu konuda tersi yönde yargı kararlarının da bulunduğunu uygulama sırasında göz ardı etmemek gerekir.) Kıdem Tazminatı Karşılığı: İşletmede mevcut çalışanların tamamının işten çıkarılması halinde işletmenin karşı karşıya kalacağı mali yükü belirtmek üzere hesaplanan ve gider yazılan kıdem tazminatı karşılıkları Vergi Usul Kanunu açısından kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir. Fiilen gerçekleşen işten çıkarılmalar dolayısıyla yapılan tazminat ödemeleri ise gider yazılabilir. © 2012 Deloitte Türkiye Stokların Değerlenmesi © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Mal Stoklarının Değerlenmesi: Satın alınan emtianın maliyet bedeli , emtianın stoklara fiili giriş tarihine kadar yapılan tüm masrafları kapsar. Bu masraflar: Satın alma bedeli, ithal edilen mallarda CIF bedeli, malın işyerine getirilmesine kadar ödenen nakliye, yükleme, boşaltma, hamaliye ve sigorta giderleri, Varsa ödenen alış komisyonları (İthal edilen mallara ilişkin gümrük vergisi, gümrük komisyonu ve diğer ithalat giderlerini kapsar.) Emtianın stoklara girişinden sonra ortaya çıkan malın muhafazası için yapılan depo kira gideri veya amortisman tutarı, ambar memurunun ücreti vb. giderleri kapsamaz. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Dönem içinde satın alınan emtia için (sipariş edilen mal partisi bazında) satıcı tarafından yapılan mal alış iskontoları, emtia maliyeti ile ilişkilendirilir. Dönem sonu emtia stoklarının maliyetinin tespitinde bu alış iskontoları emtianın maliyet bedelini düşüren bir unsur olarak dikkate alınır. Bir yıl içinde alınan toplam emtia kıymeti üzerinden yapılan iskontolar (ciro primleri gib) ise maliyetle ilişkilendirilmez. Doğrudan gelir yazılır. Ciro primine karşılık bedelsiz mal gönderilmesi halinde ciro primi gelir yazılır, bu tutar aynı zamanda bedelsiz alınan malın alış bedeli olarak kaydedilir. Söz konusu mallar işletme aktifinde bu bedelle gösterilir. Emtia Stokları İle İlgili Vade Farkları: Mal alımları ile ilgili alış sırasında hesaplanan vade farklarının mal maliyetine ilave edilmesi gerekir. Mal alındıktan sonra ödemenin gecikmesine bağlı olarak doğan vade farkları ise finansman gideri mahiyetinde olduğundan alınacak fatura ile doğrudan gider yazılabilir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Emtia Stokları İle İlgili Kredi Faizleri: İşletmeler yıl içinde kullandıkları kredi faizlerinden mal stoklarına pay vermek zorunda değillerdir (VUK G.T.238). Ancak dileyen mükellefler stokta bulunan emtiaya isabet eden kısmı maliyete alabilirler. (Diğer giderlere dikkat!!!) Bu durum daha çok ilgili yılda zarar eden şirketler açısından (söz konusu kredi faizleri nedeniyle) oluşan bir kısım zararın sonraki yıla aktarılarak daha uzun süre devredilme şansı yaratılması açısından avantaj yaratır. İthal edilen emtiaya ilişkin olarak ortaya çıkan kur farklarından emtianın işletme stoklarına girdiği ana kadar olan kısmın ise ilgili emtia maliyetine dahil edilmesi zorunludur. Emtia maliyetinin tespiti açısından bedelin ödenmesi önem taşımamaktadır. Emtia Stokları İle İlgili Kur Farkları: İthal edilen emtianın maliyet bedeli, ithal edilen malın döviz değeri ile fiili ithalinin yapıldığı tarihteki merkez bankası döviz alış kurunun çarpımı sonucu bulunur. İthalat bedelinin daha sonra ödenmesi dolayısıyla ortaya çıkacak kur farkları ise doğrudan gider yazılabilir veya maliyete eklenebilir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Çalışılmayan Kısım Amortismanları ve Giderleri: İmal edilen mamulun üretimi ile ilgisi bulunmayan giderlerin maliyet hesaplarından çekilerek çalışılmayan kısım giderlerine atılması gerekir. Bu tip giderlere örnek; Grev, lokavt, bakım vb. nedenlerle üretimin kısmen veya tamamen durduğu dönemlere ilişkin tüm giderler, Yıl içinde üretimde kısmen veya tamamen kullanılmayan sabit kıymetlerin amortismanları, Hesap döneminin sonunda aktifleştirilen ve işletime alınan sabit kıymetlerin amortisman ve diğer giderleri gösterilebilir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Yurtdışından Gelen İskontolar, Fiyat Farkları: Yurtdışından gelen yıl sonu iskontoları veya fiyat farkları (ciro primi benzeri) doğrudan gelir yazılır. Ayrıca bu tutarlar için KDV’li fatura düzenlenmesi gerektiği yolunda idarenin görüşü bulunmaktadır. (Bu konuda KDV hesaplanmayacağı yönünde mükteza da vardır) Yurtdışından işletme lehine gelen fiyat farkları bire bir ithal edilen mallarla ilişkilendirilebiliniyor ise doğrudan gelir yazılmak yerine ilgili malların maliyetinden düşülür. Bu durumda işletmenin bu fiyat farkları için fatura düzenlemesi ve KDV hesaplaması gerekmez. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Kaybolan, Çalınan Mallar: Kaybolan veya çalınan malların maliyet bedelleri, kaybolma veya çalınma olayının polis raporu veya benzeri belgelerle kanıtlanması halinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara alınır. Kaybolma veya çalınma olayının polis raporu veya benzeri belgelerle kanıtlanamaması durumunda sözkonusu mallar işletmeden çekilmiş kabul edilir ve fatura düzenlenerek emsal bedellerinin hasılat yazılması gerekir. (sıradan stok sayım noksanlığı durumu hariç) Kaybolan, çalınan malların sigortalı olması halinde maliyet bedeli ile alınacak sigorta tazminatı arasındaki olumsuz fark kanunen kabul edilmeyen gider yazılır. Olumlu fark gelirdir. Kaybolan çalınan malın KKEG yazılan maliyet kısmına ilişkin KDV indirim konusu yapılamaz, KKEG yazılır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Değeri Düşen Mallar: Yangın, deprem, su baskını gibi afetler yüzünden veya bozulmak, çürümek, paslanmak, modasının geçmesi ve teknolojik eskime gibi haller neticesinde kıymetini kısmen veya tamamen kaybeden mallar maliyet bedeli yerine emsal bedelle değerlenir. Bir emtianın değeri düşen mal olarak değerlenebilmesi için emtiada yukarıda tanımlanan türden ve ticari faaliyetin normal icapları çerçevesinde meydana gelmiş kıymet kaybından bahsedilebilmesi lazımdır. Emtiadaki değer düşüklüğü takdir komisyonunca hesap dönemi sonunda belirlenir. Bunun için takdir komisyonundan (emsal bedeli) kıymet takdiri talebinde bulunulması gerekir. Değeri düşen emtia yıl içerisinde (emsal bedeline-piyasa fiyatına uygun olarak) satılırsa takdir komisyonu kararına gerek yoktur. (mali idare yıl içinde satışa rağmen takdir komisyonu kararının olması gerektiğini iddia edebilir). Kıymeti düşen emtianın maliyet bedeli emtia hesabından çıkarılarak kıymeti düşen mallar hesabına alınır. Takdir edilen değer düşüklüğü kadar karşılık ayrılarak gider yazılır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Fire Oranlarının Tespiti ve Geçerli Oranlara Uygunluğu: İşletmenin gerek üretim ve gerekse ticari fire oranlarının (yada randıman oranlarının) tespitinin yapılması gerekir. Bu oranlar üretimde (imalat maliyet sisteminden kaydi-fiili miktar dengelerine göre) ve ticarette (kaydi-fiili miktar dengeleri kontrol edilmek suretiyle) tespit edilir. Fiili fire oranları şirketteki imalatın yapısına, benzer sektörlerdeki nispetlere, kapasite raporundaki prensiplere ve varsa Sanayi ve Ticaret odası kriterlerine uygun olmalı, (varsa) mevcut resmi fire oranlarını aşmamalıdır. Aksi halde uygulanan firelerin iktisadi ticari ve teknik icaplara uygun olduğunun izahı gerekebilir. Makul oranlardaki fireler dönem sonuç hesaplarında gider veya maliyet olarak dikkate alınabilir. Zaten bir çok üretim programı fireler dahil muhasebeşleştirme yapmakla birlikte farklar olabilmektedir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri İmalat Artıklarının Değerlemesi: Hurda, döküntü, üstüpü, deşe ve ıskarta gibi esas olarak kullanılmış ve bu kullanımdan sonra kendi amacına yönelik olarak kullanılamayan, cinsinin taşıdığı fonksiyonu kaybetmiş olduğu için aynı cinsten malların taşıdığı değeri taşımayan mallar imalat artıklarıdır. VUK’nun 278. maddesi uyarınca maliyet hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar, emsal bedeli ile değerlenmektedir. Ancak, imalat artıklarında maliyet hesaplanması genel olarak mümkün olmamaktadır. İmalat artıklarını da kendi içerisinde ikiye ayırmak gerekir. Bunlardan birincisi belirli bir ekonomik değere sahip olanlar, diğeri ise hiçbir ekonomik değeri olmayanlardır. Belli bir değeri olan imalat artıkları emsal bedelle değerlenir. Bu şekilde yapılacak olan emsal bedelin tespitinin ardından bulunan değer, ya mamul birim maliyetinin hesaplanmasında imalat maliyetinden düşülür, ya da bu dönem içinde satılmaları halinde elde edilen değerler satış hasılatı olarak gelir yazılır. Yine dönem sonu itibariyle mevcut imalat artıkları ise emsal bedelle değerlenerek envanterde gösterilmek zorundadır. Bununla beraber hiçbir ekonomik değeri olmayan ve atılan imalat artıkları değerleme konusu yapılmaz. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Dönemsonu stok sayımında fiili stokların kayıtlı stoklardan eksik veya fazla çıkması halinde bu noksanlık veya fazlalığın nedenlerinin araştırılması gerekir. Stok sayımında fark çıkmasının bir çok sebebi olabilir. (fiili sayım yanlış yapılmış olabilir, stok kayıtları yanlış tutulmuş olabilir, fire oranları dikkate alınmamış veya olduğundan farklı dikkate alınmış olabilir, çeşitli nedenlerle kayıplar kayıtlara geçmemiş olabilir, vb.) Farkın sebebi bulunduğunda sebebin niteliğine göre işlem yapılması gerekir. Sayım noksan ve fazlalarına ilişkin 197 - Sayım ve Tesellüm Noksanları ve 397-Sayım ve Tesellüm Fazlaları hesapları birbirinden mahsup edilemez. Söz konusu fazlalar 679 - Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar Hesabına gelir kaydedilir, noksanlar ise gider olarak dikkate alınamaz. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Sabit kıymetin alımı veya değerinin arttırılması nedeniyle yapılan ödemelerle, bunlara ilişkin tüm giderler sabit kıymetin maliyet bedelini oluşturur. Maliyet bedeli ile değerlenecek iktisadi kıymetler, iktisadi işletmeye dahil olan: Gayrimenkuller Ayrıca Gayrimenkullere ek olarak Gayrimenkullerin mütemmim cüzleri ve teferruatı, Tesisat ve Makinalar, Gemiler ve Diğer taşıtlar, Gayri maddi Haklar Özel maliyet bedelleri, Demirbaş eşya, Emtia, Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Sabit Kıymetlerin Değerlenmesi © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satınalma bedelinden başka, aşağıdaki giderler girer: Makina ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler. Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve ÖTV ile emlak alım vergisinin sabit kıymet maliyetine ilavesi veya genel giderlerde gösterilmesi serbesttir. (Binek oto KDV) Sabit Kıymetlerde Maliyet Bedelini Arttıran Giderler: Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün maliyet bedeline eklenir. Sabit kıymetin maliyetine eklenen maliyet arttırıcı giderler ilgili sabit kıymetin kalan amortisman süresi içerisinde veya yaratılan yeni değer üzerinden eşit taksitler halinde itfa edilir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Binek Otolarda KDV ve ÖTV’nin Durumu: Binek oto alımlarında ödenen KDV, hasılat KDV’den indirilemez. Binek oto alımında indirilemeyen bu KDV binek otonun maliyet bedeline dahil edilir veya gider yazılır. Binek oto alımlarında ödenen ÖTV binek otonun maliyet bedeline dahil edilir veya gider yazılır. Sabit Kıymetlerin Aktifleştirme ve Amortisman Başlangıç Zamanı: Sabit kıymetler, envantere alındıkları veya işletmede kullanılmaya başlandıkları yada kullanıma hazır hale geldikleri, yılda aktifleştirilirler. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Sabit Kıymetlerle İlgili Kredi Faizleri ve Kur Farkları: Sabit kıymetin aktifleştirildiği dönemin sonuna (31.12.2011 tarihine) kadar oluşan, sabit kıymetlerle ilgili, kredi faiz ve kur farklarının maliyet bedeline dahil edilmesi zorunludur. Sabit kıymetin aktife alınmasından sonraki dönemlerde doğan kur farkları ve faizlerin ise aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Yukarıda açıklanan hususlar kur farklarının maliyet azaltıcı etki yapması halinde de geçerlidir. Sonraki yıllarda aktifleştirme işlemi yapılması bu uygulamanın daha sonraki yıllarda da sürdürülmesini gerektirmez. (Danıştay da bu görüşte olmakla birlikte Maliye idaresi tersi görüştedir.) Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Envantere dahil olmayla ilgili olarak şu hususlar özellik arz eder: Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışlarda amortisman mülkiyet sahibince ayrılır, Kiralamalarda amortisman (mal sahibi) kiralayan tarafından ayrılır, Finansal kiralamada amortisman hakkı kiracıya aittir. Reklam panoları başkasının mülkü üzerinde de bulunsa işletme tarafından envantere alınır ve amortismana konu edilir. Plakası Faturanın Alındığı Yılı İzleyen Yılda Alınan Taşıtlarda Amortisman Uygulaması: Vergi Usul Kanunu’nun 320. maddesinde amortisman süresinin, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilecektir. Bu kapsamda kullanılabilmesi kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içerisinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak şartıyla; aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 1. Değerleme Hükümleri Yenileme Fonu: Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde satıştan elde edilen kar, ilgili kıymetin yenilenmesinin finansmanı için pasifte "yenileme fonu" adı altında geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Bu sürede kullanılmamış fon, kara ilave edilip vergilendirilir. (2009 YILI FONLARI GELİR YAZILMALIDIR) Yenileme fonu tesisi için kıymetin yenilenmesinin zaruri olması veya yöneticilerce bu yönde karar alınmış olması gereklidir. Satıştan doğan kar gelir hesaplarına alınmaksızın doğrudan yenileme fonu hesabına alınır. Dönem kar-zararı ile ilişkilendirilmez. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Amortismanlar © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz gayri menkuller ve gayri menkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler ,alet, edevat, mefruşat, demirbaş amortismana tabidir. İşletmeye ait olma: Fiilen işletmenin tasarrufunda bulunması İşletmede envantere kayıtlı olma Bir yıldan fazla kullanılması Yıpranma, aşınma veya kıymetten düşmeye maruz bulunması Kullanılmaya hazır halde olma. (Yapılmakta olan yatırım için amortisman ayrılmaz.) Belli değerin altındakiler (2011 Yılı için 700 TL-2012 Yılı için 770 TL) doğrudan gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük gösteren sabit kıymetler topluca dikkate alınır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Amortisman listeleri ile mizan bakiyelerinin kontrolü yapılmalı. (250-256;260-267;257-268 no’lu hesaplar) Faydalı Ömür Esası ( VUK.G.T.No : 333,339,365,389,399 ve 406) Amortisman oranlarının faydalı ömre göre uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilmelidir. Normal ve azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman ayrılır. Normal amortisman usulüne başlandıktan sonra azalan bakiyelere dönülemez. Azalan bakiyelerden normal amortisman usulüne dönülürse kalan net değer amortisman süresine bölünür. Azalan bakiyelerde amortisman oranı % 50'yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katıdır. Herhangi bir yıl amortisman ayrılmamasından veya belirlenen amortisman oranından daha düşük oranda amortisman ayrılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Geçmiş Dönem ilişkin eksik ayrılan amortisman gideri KKEG, fazla ayrılan amortisman gideri önceki dönem gelirlerine yazılarak düzeltilir. Binek otomobillerde kıst dönem amortisman söz konusudur. Binek otomobilin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. İlk yıl ayrılmayan amortisman son yılda (5.yılda) ayrılır. (Kıst amortisman tutarı 280 Hesapta izlenir.) Araç lastiğinde amortisman süresi 2 yıl olmakla birlikte Kurumun iştigal konusu taşımacılık vb. olması dolayısı ile lastiğin çabuk aşınması sebebi ile kullanım süresinin bir yıldan az olmasına göre gider yazılabilir. Yıl içinde A.T.İ.K. alınmışsa, bunların alımıyla ilgili olarak yılın sonuna kadar oluşan kredi faizi, kur farkı, vade farkı vs. giderler ilgili iktisadi kıymetin maliyetine eklenmelidir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Leasing (ana para üzerinden amortisman) Finansal kiralamada amortisman hakkı kiracıya aittir. Vergi Usul Kanunu’nun 319 Sıra No’lu Genel Tebliğinde, kiracı tarafından aktifleştirilen kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı, Vergi Usul Kanunu ve finansal kiralama ile ilgili genel tebliğlerde bu iktisadi kıymet için tespit edilmiş amortisman sürelerinde itfa edilecektir. Amortisman ayırma konusunda yapılan düzenlemeler ile 01.01.2004 tarihinde itibaren satın alınan ATİK’ler için Maliye Bakanlığı tarafından faydalı ömür süreleri dikkate alınarak tespit ve ilan edilen oranlar esas alınarak amortisman ayrılacaktır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Yabancı para ile yapılan finansal kiralama ödemelerinin değerlemesi sonucunda oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilip ettirilemeyeceği hakkında Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ve İstanbul Defterdarlığınca verilen; 03.05.2005 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.20./VUK-1/MÜK-290-11161 sayılı 05.07.2006 tarih B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK, 09.05.2005 tarih B.07.4.DEF.0. 34.20/VUK 1-280 11448 sayılı, 23.08.2006 tarih 6713 sayılı, B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK 1- MÜK-290 sayılı muktezalarda, “Finansal kiralama yoluyla edinilen kıymete ilişkin olarak KİRALAMA SÜRESİ İÇİNDE sözleşmeye istinaden yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkları ile kiracı tarafından ödenen faizlerin, finansal kiralama konusu kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerekmektedir.” denilmektedir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Özel Maliyetler bedelleri Özel Maliyet; bir iktisadi işletme tarafından faaliyetini yürütmek amacıyla kiralanan gayrimenkullerle ilgili olarak, kiracı tarafından yapılan ve kiralanan gayrimenkulün iktisadi değerini ve ekonomik ömrünü devamlı suretle artıran harcamaların toplamıdır. Kira süresi boyunca eşit tutarlarda itfa edilir. Kira süresi belli değilse itfa süresi beş yıl olarak alınır. Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 2. Amortismanlar Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri İle Peştemallıkların Amortismanı: Kuruluş ve örgütlenme giderleri (KÖG) ile peştemallıklar beş yılda eşit miktarlarda itfa edilir. Konuyla ilişkin olarak iktisadi ömür esasına göre belirlenen amortisman tabloları ile ilgili 365 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel Tebliğinin “55.1” ayırımında peştemallıklar için beş yıllık, 333 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel Tebliğinin “54” numaralı bölümüne göre ilk tesis ve taazzuv giderleri için beş yıllık iktisadi ömür belirlenmiştir. KÖG için amortisman ayırma işlemine kuruluşun işletme dönemine başladığı yılda başlanır. Yasal açıdan belirli bir tutarın üzerindeki peştemallıkların aktifleştirilmesi zorunlu iken kurumlar vergisi mükellefleri ilk tesis ve taazzuv giderlerini yapıldığı yılda gider yazmak veya aktifleştirmek hususunda seçimlik hakka sahiptirler. Kurumlar, ilk tesis ve taazzuv giderlerinin tamamını bir defada yapıldıkları yılda gider yazılabilecekleri gibi aktifleştirme suretiyle amortismana da tabi tutabilirler. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Gelir Tahakkukları © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 3. Gelir Tahakkukları Faiz Gelirleri İşletmenin verdiği borçlar dolayısıyla (sözleşme düzenlenmiş olsun olmasın, faiz hesaplama dönemi kapanış tarihine rastlasın veya rastlamasın) taraflarca belirlenen faiz oranına göre kapanışı yapılan döneme ilişkin faiz gelirlerinin tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir. Kredi Faizi, Elektrik, Su, Telefon vb. Gider Yansıtmaları İşletme tarafından ödenen kredi faizi, elektrik, su, telefon vb. hizmet bedellerinden, söz konusu hizmetlerden başka kişi veya firmaların yararlanması halinde onlara düşen gider paylarının yansıtılarak kayıtlarda gelir olarak tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.(İlgili firmalarında gider tahakkuku yapmaları gerektiği tabiidir.) Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 3. Gelir Tahakkukları Mal Satış Hasılatı Mal satış hasılatını tespit ederken işletmenin teslimini gerçekleştirdiği mallara ilişkin satış bedellerinin dikkate alınmış olması gerekmektedir. İşletmenin teslimini gerçekleştirmemiş olduğu fakat faturasını düzenlediği işlemlere ilişkin fatura üzerinde gösterilen satış bedellerini dönem satış hasılatı olarak dikkate alması gerekmez. Tersi durumda ise (Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen teslimden sonraki yedi gün içerisinde fatura düzenlenir hükmü gereğince) teslim yapılmış olmasına rağmen fatura düzenlenmemiş olsa bile bu satış işlemine ilişkin satış bedellerinin hasılat olarak dikkate alınması (tahakkuk ettirilmesi) gereklidir. Kira Gelirleri İşletmenin kiraya vermiş bulunduğu kıymetleri ile ilgili kapanışı yapılan döneme isabet eden kira gelirinin (ilgili kira sözleşmelerinden tespit edilerek) tahsil edilmemiş ve fatura düzenlenmemiş olsa bile tahakkuk ettirilmesi gerekir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Gider Tahakkukları © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 4. Gider Tahakkukları Kira Giderleri: İşletmenin kiralamış olduğu kıymetler dolayısıyla yapmış olduğu sözleşmelere göre borçlandığı fakat henüz ödemede bulunmadığı kiralar dolayısıyla kapatılan döneme ilişkin gider tahakkuklarının yapılması gerekir. Sözkonusu kira gider tahakkuklarının sözleşmelerde yer alan kiralama süreleri ve kira bedelleri gözönünde bulundurularak dönemsellik ilkesi çerçevesinde hesaplanması gerekmektedir. Faiz, Vade Farkı vb. Giderler: İşletmelerin kullanmış olduğu yabancı kaynaklar dolayısıyla doğan faiz, vade farkı gibi giderlerden kapatılan döneme isabet eden kısımların tahakkuk ettirilerek gider yazılması gerekmektedir. Sözkonusu giderlerin karşı işletmeler tarafından sözleşme gereği kapanış tarihi itibariyle hesaplanmaması ve bunlar için faturalama yapılmaması, dönemsonu itibariyle tahakkuk etmiş bu finansman giderlerinin gider yazılmasına engel değildir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 4. Gider Tahakkukları Elektrik, Su, Doğalgaz,Telefon vb. Giderleri: Genellikle dönem sonundan sonra gelen elektrik, su ,doğalgaz, telefon vb. gibi faturaları dolayısıyla kapatılan döneme isabet eden giderler için tahakkuk yapılması gerekir. Söz konusu tahakkuk hesaplamalarının isabetli olması için sayaçların dönem sonu itibariyle okunması, önceki dönemlere göre tahmin yapılması uygundur. Yapılan tahakkuklar kurumlar vergisi beyannamesi verilme tarihine kadar gerçekleşme durumuna göre gerekirse düzeltilmelidir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 4. Gider Tahakkukları Factoring Giderleri: Factoring, işletmenin alacaklarının factor olarak adlandırılan aracı kuruma satılması işlemidir. Normal bir alım satımda olduğu gibi işletmelerin alacaklarını factoring şirketine kesin olarak satmaları halinde alacak bedeli ile satış bedeli arasında oluşan olumsuz farkın (ki bu factoring ücreti olarak adlandırılır) gider yazılması tabiidir. Bu çerçevede factoring işlemleri dolayısıyla ödenen factoring ücretlerinin ödendiği dönemde gider yazılması gerektiği yönünde görüşler olmakla birlikte bu tutarların dönemsel bazda giderleştirilmesi yönünde görüşlerde mevcut olup, kanımızca doğru olanıdır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Dönem Sonu Envanter İşlemlerinde Özellikli Konular 4. Gider Tahakkukları Vadesi sonraki yıla sarkan kredi faizlerinin cari yılda geçen süreye isabet eden kısmı gider yazılabilir. Bu konu uzun süre inceleme elemanlarınca ihtilaf konusu yapılmış ve bu konuda yargı birbiriyle çelişen birden çok karar vermiştir. Son olarak konu Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca ele alınarak bu konuda Danıştay Üçüncü ve Dördüncü Daire kararları arasındaki aykırılığın, Danıştay Üçüncü Daire kararları doğrultusunda giderilerek, banka ve finans kurumlarından temin edilen ve vadesi kullanıldığı yılı izleyen yıla sarkan kredinin faiz tutarının cari yıla isabet eden kısmının kurum kazancının tespitinde karşılık ayırmak suretiyle gider yazılabileceği yönünde içtihadın birleştirilmesine karar verilmiştir. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı gerek vergi yargısını gerekse vergi idaresini bağlayan, uyulması zorunlu nitelikteki kararlardandır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 1. Götürü Gider Uygulaması İhracat Gelirlerine %0,5 Götürü Gider Uygulaması İhracatçılar, yurt dışında inşaat, onarma ve montaj faaliyetlerinde bulunan firmalar, yurtdışı satışlarından döviz olarak elde ettikleri hasılatın % 0,5’ ini aşmamak şartıyla, yurtdışında bu işlerle ilgili yapmış oldukları giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider yazabilirler. Ancak bu hakkın kullanımı için söz konusu gider tutarının işletme varlıklarından çıkmış olması, diğer bir anlatımla böyle bir harcamanın belgesiz dahi olsa dönem içinde yapılmış olması ve kayıtlara yansıtılması gerekmektedir. Eğer böyle bir harcama söz konusu değilse söz konusu işletmenin götürü gider hakkından yararlanması mümkün değildir.(bu konuda tersi yargı kararları da mevcuttur) Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 2. Zararların İndirimi Her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların malî bilançolarına göre meydana gelen zararlar beyanname üzerinde gösterilen kurum kazancından indirilir Zarar İndiriminde dikkat edilmesi gereken husus; indirilebilecek zararın mali zarar olmasıdır. Mali zararlar önceki yıllar kurumlar vergisi beyannamelerinde ortaya çıkan zararlar olup aynı dönemlerde beyanname ekinde verilen ticari bilançolarda gözüken ticari zararlardan farklıdır. İstisna kazançlara ait gider ve zararlar: Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararların, istisna dışı kurum kazançlarından indirimi mümkün değildir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 2. Zararların İndirimi Devir alınan kurum zararları, Devir halinde devralınan kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarlarını geçmeyen zararları, Tam bölünme halinde bölünen kurumun öz sermaye tutarını geçmeyen zararları, indirilebilir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE FAALİYETLERİ Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi, Yeni ve özgür tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri, Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya geliştirilmesi, Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart ve performansını yükseltici yeni tekniklerin/teknolojilerin araştırılması Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri AR-GE SAYILMAYAN FAALİYETLER Pazar araştırması ya da satış promosyonu Kalite kontrol Sosyal bilimlerdeki araştırmalar Petrol, doğalgaz, vb. sondaj faaliyetleri İcat edilmiş süreçlerin kullanımı Biçimsel değişiklikler (renk vb.) Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri toplama vb.) İlk kuruluş aşamasında kuruluş örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri ve Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik çalışmalar Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarıllıp dağıtılması ve reklam amaçlı tüketim testleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE FAALİYETİNİN SINIRI Ar-Ge projesinin son bulduğu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge İndiriminden yararlanamaz. Denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı dönem Ar-Ge projenin sonudur. Elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya gelmesi Ar-Ge projesinin son bulmasıdır. Ticari üretimin planlaması, seri üretime ilişkin harcamalar, tanıtım için dağıtılan numuneler Ar-Ge Faaliyeti kapsamı dışındadır. ANCAK... Nihai ürün oluşturma aşamasındaki testler için yapılan harcamalar ArGe Faaliyeti kapsamındadır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE HARCAMALARI İlk Madde ve Malzeme Giderleri Fiilen kullanılan kısmı Dışardan Hizmetler Sağlanan Fayda ve Ar-Ge faaliyeti ile ilgili olmalı Personel Giderleri Sadece Ar-Ge faaliyeti için çalışmalı, Vasıfsız personel kapsam dışı Vergi, Resim ve Harçlar Ar-Ge faaliyeti ile ilgili olan ve KVK’na göre gider olarak dikkate alınanlar. (Gümrük V. Vb.) Genel Giderler Elektrik, su, gaz, bakım onarım, sigorta, kira Genel işletme giderlerinden pay verilemez Amortisman ve Tükenme Payları Sadece Ar-Ge Faaliyetinde kullanılanlar Finansman Giderleri AYRICA... Yerli, yabancı ve uluslararası kurumlardan temin edilen krediler Ar-Ge harcamalarının bu Tebliğ kapsamında değerlendirilmesi için işletmelerin ayrı bir Ar-Ge departmanı kurmaları zorunludur. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE HARCAMALARININ KAYITLARDA İZLENMESİ Gayrimaddi hakka yönelik yapılan araştırma geliştirme harcamalarının tamamı aktifleştirilmek zorundadır. Ancak gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve VUK hükümleri çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamalar doğrudan gider yazılabilecektir. AR-GE İNDİRİMİNİN UYGULANMASI Ar-Ge İndirimi Beyanname üzerinde uygulanacaktır. (Geçici Vergi ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri) Kazancın yetersiz olması durumunda indirilemeyen Ar-Ge İndirimi sonraki hesap dönemlerine devredecektir. ÖNEMLİ HATIRLATMA Ar-Ge harcamaları, diğer faaliyetlere ilişkin harcamalardan ayrılarak, Ar-Ge İndiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirilmelidir. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE HARCAMALARI VE KVK İLE FARKLAR İlk Madde ve Malzeme Giderleri Fiilen kullanılan kısmı Dışardan Hizmetler Personel Giderleri Vasıfsız personel kapsam dışı Kısmi çalışan personel kapsam içinde (5520’de değil.) Genel Giderler Elektrik, su, gaz, bakım onarım, sigorta, Genel işletme giderlerinden pay verilemez Sadece Ar-GE Merkezi bünyesinde yapılanlar (5520’de yok.) Kira giderinden bahsedilmemiş. (5520’de var.) Sağlanan Fayda ve Ar-Ge faaliyeti ile ilgili olmalı Toplam harcamanın %20’sini geçemez. (5520’de yok.) Vergi, Resim ve Harçlar Ar-Ge faaliyeti ile ilgili olan ve KVK’na göre gider olarak dikkate alınanlar. (Gümrük V. Vb.) Amortisman ve Tükenme Payları Başka faaliyetlerde kullanılan iktisadi kıymetlerin Ar-Ge faaliyetinde kullanılan kısmı kapsam içinde (5520’de değil.) Bina amortisman gideri kapsam dışında (5520’de var.) Finansman Giderleri Kapsam dışında (5520’de var.) Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.İNDİRİM Ar-Ge indirim oranı: %100 (Kurumlar Vergisi Kanunu ile aynı) Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’a göre ayrıca, 500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı (Kurumlar Vergisi Kanununda yok) Bu kanun kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlananlar, 5520 Sayılı Kanundaki Ar-GE indiriminden ayrıca yararlanamazlar. AR-GE MERKEZİ Dar mükellef kurumların Türkiye'deki işyerleri dahil, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan sermaye şirketlerinin; organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş, münhasıran yurtiçinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam zaman eşdeğer ArGe personeli istihdam eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimleri Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ekinde aşağıdaki belgeleri bağlı bulunulan vergi dairesine verirler: Kanun kapsamında ilk defa Ar-Ge indiriminden yararlanacak olan Ar-Ge merkezlerinden "ArGe Merkezi Belgesi"; proje esaslı Ar-Ge indiriminden yararlanacak olanlardan ise teknik kuruluşlarca düzenlenmiş olan "Ar-Ge ve Yenilik Projesi Değerlendirme Raporu" veya "Rekabet Öncesi İşbirliği Projesi Değerlendirme ve Denetim Komisyonu Kararı" veyahut proje sözleşmesi istenir. Ancak, Ar-Ge Merkezi Belgesini veya Ar-Ge ve Yenilik Projesi Değerlendirme Raporunu daha önce vergi dairesine vermiş olup aynı kapsamda Ar-Ge indirimine devam eden işletmelerden, izleyen vergilendirme dönemlerinde bu belgelerin yeniden ibrazı istenmez. Ar-Ge ve yenilik projesi veya projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projesi veya projelerinin, teknogirişim sermayesinden yararlanan işletmeler için desteği veren merkezî yönetim kapsamındaki kamu idaresince onaylanmış bulunan proje sözleşmesi ve eki iş planının, Ar-Ge merkezleri ile teknoloji merkezi işletmelerinde yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinin hangi aşamada bulunduğu, bu projelerin veya iş planının uygulama durumuna ilişkin belgeler, Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Diğer Özellikli Hususlar 3.AR-GE İNDİRİMİNDENYARARLANMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Ar-Ge indirimine konu olan harcamaların ana gruplar itibarıyla yıllık tutarları ve ayrıntılı dökümünü gösteren liste, Ar-Ge merkezleri, teknoloji merkezi işletmeleri, Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projeleri ve teknogirişim sermaye desteğinden yararlanan işletmelerde çalışanların projeler itibarıyla sayıları ve nitelikleri, bu personelin projelerde görev aldığı süreler, ücretleri, kesilen ve istisna edilen vergi tutarlarını gösteren liste, Dışarıdan alınan danışmanlık, ekspertiz ve benzeri hizmetlere ilişkin olarak, hizmet sağlayan kişi/kurum adı, T.C. kimlik no/vergi kimlik numarası, alınan hizmetin mahiyeti, fatura tarihi ve numarası, tutarı, stopaj ve KDV tutarına ilişkin liste. NOTLAR... Ar-Ge merkezlerinde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde Ar-Ge indiriminin uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgeleri de içeren yeminli malî müşavir tasdik raporunun ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilmesi zorunlu olup, Ar-Ge merkezleri ve rekabet öncesi işbirliği projeleri için yukarıda sayılan belgelerin beyannameyle birlikte ayrıca verilmesi istenilmez. Ar-Ge indirimine ilişkin birinci fıkrada belirtilen belgelere tam tasdik raporu ekinde yer verilmiş olması durumunda, Ar-Ge indirimine ilişkin olarak ayrıca tasdik raporu düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Niyazi Çömez Vergi Hizmetleri Sorumlu Ortağı, Deloitte Kurumlarda Dönem Sonu İşlemleri © 2012 Deloitte Türkiye Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Mevzuatına Etkileri 16 Ocak 2012 76 YTTK’nın Öngördüğü Denetim Sistemi Bağımsız Denetim Genel olarak bağımsız denetim kuruluşları bağımsız denetim yapabilir. Küçük ve orta ölçekli sermaye şirketlerinde ise bağımsız denetim kuruluşlarının yanı sıra YMM ve SMMM bağımsız denetim yapabilir. Bağımsız denetçi, denetleme yaptığı şirkete, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya başka bir hizmet veremez. Yasaklı hizmetler yavru bir şirket aracılığıyla da verilemez. Anonim ortaklıklar, limited ortaklıklar ve şirketler toplulukları UFRS/TMS esaslarına göre bağımsız denetime tabidir. Bağımsız denetimin konusu, finansal tablolar ile yıllık faaliyet raporudur: envanter, muhasebe, iç denetim, varsa risklerin erken teşhisi komitesinin düzenlediği raporlar denetim kapsamındadır. (01/01/2013) Bağımsız denetçiyi genel kurul her faaliyet dönemi için yeniden seçer. Bağımsız denetleme kuruluşunun görevlendirdiği bağımsız denetçi aynı şirketi en fazla 7 yıl arka arkaya denetleyebilir, sonrasında 2 yıl ara vermek zorundadır. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK’nın Öngördüğü Denetim Sistemi Bağımsız Denetim Bağımsız denetçi faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar seçilmezse yönetim kurulu üyeleri ve pay sahipleri denetçi atanması için mahkemeye başvurabilir. (01/03/2013) Bağımsız denetçi ancak mahkeme tarafından görevden alınabilir. Görevden alma davası yönetim kurulu ile seçimden önceki üç ay boyunca pay sahipliği sıfatını elinde bulunduran, denetçinin seçimi aleyhine oy kullanmış azınlık tarafından açılabilir. Bağımsız denetçi raporunda dört farklı görüş belirtebilir: Olumlu Görüş – Sınırlı Olumlu Görüş – Olumsuz Görüş – Görüşten Kaçınma Olumsuz Görüş veya Kaçınma Yazısı düzenlenirse genel kurul mali konularda karar alamaz. Yönetim Kurulu genel kurulu toplantıya çağırarak istifa eder. Yeni Yönetim Kurulu Olumlu Görüş içeren raporun düzenlenmesini sağlayacak önlemleri alır. Bağımsız denetçi kusurlu davranışlarından dolayı şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı sorumludur. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK’nın Öngördüğü Denetim Sistemi İşlem Denetimi Aşağıda belirtilen işlemler işlem denetimine tabidir (01/07/2012): - Şirket kuruluşu, - Birleşme/bölünme/tür değiştirme - Sermaye azaltılması ve artırımı - Menkul kıymet çıkartılması - Komandit şirkette hesapların incelenmesi - Limited ortaklıklarda ek ödemelerin iadesi ve ayrılma akçesinin belirlenmesi İşlem denetimini de bağımsız denetimi gerçekleştirebilecek olanlar yapabilir. Aynı şirketin işlem denetimini bağımsız denetçi veya hesaplarını tutan kişi yapamaz. İşlem denetiminin amacı işlemin hukuki güvenliğini tesis etmek, şirketin malvarlığını ve ilgililerin haklarını korumaktır. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK’nın Öngördüğü Denetim Sistemi Özel Denetçi Her pay sahibi genel kuruldan özel denetçi atanmasını talep edebilir. Genel kurulun talebi kabul veya reddetmesinden bağımsız olarak özel denetçiyi mahkeme tayin eder. Özel denetçi raporunu yönetim kurulunun görüşünü de alarak mahkemeye sunar. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK ve Vergi Mevzuatı Kesişmeleri Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenen kısmi ve tam şirket bölünmesi kapsamlı olarak YTTK’da düzenlenmiştir. Borca batık ve tasfiye halindeki şirketlerin birleşmeleri mümkündür. YTTK’nın UFRS esaslı bağımsız denetim öngörmesi halen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğleri ve Tek Düzen Hesap Planına göre şekillenen muhasebe kayıtlarına göre oluşan finansal tablolarda değişikliği gerektirmektedir. Vergi Usul Kanununun (VUK) vergi matrahının belirlenmesine yönelik hükümlerinde UFRS paralelinde bir değişiklik öngörülmemektedir. Kurumlar vergisi beyannamelerinin tam tasdik denetimi, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine ve VUK’a uygunluk denetimini de kapsamaktadır. YTTK kapsamındaki bağımsız denetim ile tam tasdik denetiminin kesiştiği noktalarla ilgili düzenleme yapılması beklenebilir. VUK Taslağında değerleme hükümlerinin UFRS’ye yaklaştırılmasına yönelik bazı düzenlemeler öngörülse de tam bir paralellik sağlanmamıştır. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK ve Vergi Mevzuatı Kesişmeleri VUK Taslağında defter tutma ve muhasebe usulüyle ilgili hükümlerde YTTK uygulamalarına paralellik gözlenmektedir: örn: tutulacak defterler ismen sayılmıyor, muhafaza süresi 10 yıla çıkartılıyor. UFRS/TMS esaslı finansal tablolara dayanak oluşturacak hesap planında vergi matrahını oluşturmaya yönelik değişiklikler yapılıyor. Bu kapsamda en göze çarpan değişiklik nazım hesaplarda yer alan ‘90 Matrah Düzeltmeleri’ hesaplarıdır. Bu grupta, matrah düzeltmesinde dikkate alınacak olan vergi mevzuatıyla muhasebe standartları arasındaki farkların izlenmesinde kullanılacak hesaplar yer alacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye YTTK ve Vergi Mevzuatı Kesişmeleri Nazım hesaplarda gruplanan ve matrah düzeltmeleri olarak 9 BİLGİ HESAPLARI (NAZIM HESAPLAR) adlandırılan bu hesaplar: Hesap Planı Grup Kodu 8 Hesap Adı 90 Matrah Düzeltmeleri 900 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler 901 Matraha İlave Edilecek Gelirler 902 Matraha Eklenecek Diğer Tutarlar 903 Matraha Eklenecek Tutarlar Alacaklı Hesabı 904 Matrahtan İndirilecek Gelirler 905 Matrahtan İndirilecek Giderler 906 Geçmiş Yıllar Mali Zararları 907 ARGE İndirimi 908 Matrahtan İndirilecek Diğer Tutarlar 909 Matrahtan İndirilecek Tutarlar Alacaklı Hesabı 91 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri ©2012 Deloitte Türkiye 84 © 2012 Deloitte Türkiye G. Hülya Yılmaz Vergi Hizmetleri, Ortağı Deloitte Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ve Stopaj Uygulamaları 16 Ocak 2012 86 ©2012 Deloitte Türkiye Ele alınacak konular Yürürlükteki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA) Yürürlüğe girmesi beklenen ÇVÖA’larda son durum Ç.V.Ö.A.’larda Genel Çerçeve Almanya – Türkiye Ç.V.Ö.A. (Neler değişti?) Stopaj Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar İnceleme/Eleştiri Konuları ©2012 Deloitte Türkiye Yürürlükteki ÇVÖA’lar 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) Akit Devlet Avusturya Avusturya (Revize) Norveç Norveç (Revize) Güney Kore Ürdün Tunus Romanya Hollanda Pakistan İngiltere Finlandiya K.K.T.C. Fransa Almanya (Yeni) İsveç Belçika Danimarka İtalya Vergiler Açısından Uygulamaya Başlangıç 01.01.1974 01.01.2010 01.01.1977 01.01.2012 01.01.1987 01.01.1987 01.01.1988 01.01.1989 01.01.1989 01.01.1989 01.01.1989 01.01.1989 01.01.1989 01.01.1990 01.01.2011 01.01.1991 01.01.1992 01.01.1991 01.01.1994 (1) ©2012 Deloitte Türkiye Yürürlükteki ÇVÖA’lar - devamı Akit Devlet 18) 19) 20) 21) 22) 23) 24) 25) 26) 27) 28) 29) 30) 31) 32) 33) 34) 35) 36) 37) 38) 39) 40) 41) 42) Japonya B.A.E. Macaristan Kazakistan Makedonya Arnavutluk Cezayir Moğolistan Hindistan Malezya Mısır Çin Halk Cumhuriyeti Polonya Türkmenistan Azerbaycan Bulgaristan Özbekistan A.B.D. Beyaz Rusya Ukrayna İsrail Slovakya Kuveyt Rusya Endonezya Vergiler Açısından Uygulamaya Başlangıç 01.01.1995 01.01.1995 01.01.1993 01.01.1997 01.01.1997 01.01.1997 01.01.1997 01.01.1997 01.01.1994 01.01.1997 01.01.1997 01.01.1998 01.01.1998 01.01.1998 01.01.1998 01.01.1998 01.01.1997 01.01.1998 01.01.1999 01.01.1999 01.01.1999 01.01.2000 01.01.1997 01.01.2000 01.01.2001 ©2012 Deloitte Türkiye Yürürlükteki ÇVÖA’lar - devamı Akit Devlet 43) 44) 45) 46) 47) 48) 49) 50) 51) 52) 53) 54) 55) 56) 57) 58) 59) 60) 61) 62) 63) 64) 65) 66) Litvanya Hırvatistan Moldova Singapur Kırgızistan Tacikistan Çek Cumhuriyeti İspanya Bangladeş Letonya Slovenya Yunanistan Suriye Tayland Sudan Lüksemburg Estonya İran Fas Lübnan Güney Afrika Cumhuriyeti Portekiz Sırbistan-Karadağ Etiyopya Vergiler Açısından Uygulamaya Başlangıç 01.01.2001 01.01.2001 01.01.2001 01.01.2002 01.01.2002 01.01.2002 01.01.2004 01.01.2004 01.01.2004 01.01.2004 01.01.2004 01.01.2005 01.01.2005 01.01.2006 01.01.2006 01.01.2006 01.01.2006 01.01.2006 01.01.2007 01.01.2007 01.01.2007 01.01.2007 01.01.2008 01.01.2008 ©2012 Deloitte Türkiye Yürürlükteki ÇVÖA’lar - devamı Akit Devlet Vergiler Açısından Uygulamaya Başlangıç 67) Bahreyn 01.01.2008 68) Katar 01.01.2009 69) Bosna-Hersek 01.01.2009 70) Suudi Arabistan 01.01.2010 71) Gürcistan 01.01.2011 72) Umman 01.01.2011 73) Yemen 01.01.2011 74) İrlanda 01.01.2011 (1) Almanya ile ÇVÖA 19.09.2011’de imzalanmış ve 27 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6263 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunmuştur, ©2012 Deloitte Türkiye Yürürlüğe girmesi beklenen Ç.V.Ö.A.’larda son durum Akit Devlet Filipinler Almanya (Yeni) Yeni Zelanda İsviçre Malta Norveç (Revize) Kanada Brezilya Avustralya İmza Tarihi 18.03.2009 19.09.2011 22.04.2010 18.06.2010 14.07.2011 15.01.2010 14.07.2009 16.12.2010 28.04.2010 Yürürlük Tarihi Vergiler Açısından Uygulama Tarihi (1) -- (1) -28.07.2011 --(2) -16.05.2011 04.05.2011 --(2) -- 01.01.2011 01.01.2012 --(2) -01.01.2012 01.01.2012 --(2) -- (1) İlgili BKK’nın yayımlanması ile Türkiye’deki prosedür tamamlanmıştır. Akit Devletlerden her biri, kendi mevzuatında öngörülen işlemlerin tamamlandığını diğerine diplomatik kanallardan diğerine bildirecek, bu bildirimlerden sonuncusunun alındığı gün Anlaşma yürürlüğe girecektir. Anlaşmada yer alan düzenlemeye göre anlaşma hükümleri; a) Kaynakta kesilen vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra ödenen miktarlar için, Diğer vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılına ilişkin gelirler için, uygulanacaktır. (2) İlgili BKK’ları 12 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır (İsviçre: 2011/2580 sayılı BKK ; Brezilya: 2011/2624 sayılı BKK). Böylece İsviçre ve Brezilya ile olan Anlaşmalar için de Türkiye’deki prosedür tamamlanmıştır. ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A.’larda Genel Çerçeve OECD-Gelir ve Servet Vergilerinde Vergi Anlaşması Modeli-1992 BÖLÜM I ANLAŞMANIN KAPSAMI Md. 1 Kişilere İlişkin Kapsam (Persons Covered) Md. 2 Kavranan Vergiler (Taxes Covered) BÖLÜM II TANIMLAR Md. 3 Genel Tanımlar (General Definitions) Md. 4 Mukim (Resident) Md. 5 İşyeri (Permanent Establishment) ©2012 Deloitte Türkiye ÇVÖA’larda Genel Çerçeve OECD - Gelir ve Servet Vergilerinde Vergi Anlaşması Modelidevamı BÖLÜM III GELİRİN VERGİLENDİRİLMESİ Md. 6 Taşınmazlardan Elde Edilen Gelirler (Income from Immovable Property) Md. 7 Ticari Kazançlar (Business Profits) Md. 8 Gemicilik, İç Su Yolları Taşımacılığı ve Hava Taşımacılığı (Shipping, inland Waterways transport and air transport) Md. 9 Bağlı İşletmeler (Associated Enterprises) Md. 10 Temettüler (Dividends) Md. 11 Faizler (Interest) Md. 12 Gayrimaddi Hak Bedelleri (Royalties) Md. 13 Değer Artış Kazançları (Capital Gains) ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A’larda Genel Çerçeve OECD - Gelir ve Servet Vergilerinde Vergi Anlaşması Modelidevamı Md. 14 Md. 15 Md. 16 Md. 17 Md. 18 Md. 19 Md. 20 Md. 21 Serbest Meslek Kazançları (Independent Personal Services (*) Ücretler (Bağımlı Faaliyetler) (Income From Employment) Yönetici Ücretleri (Directors’ Fees) Sanatçı ve Sporcular (Artistes and Sportsmen) Emekli Maaşları (Pensions) Kamu Hizmetleri (Government Service) Öğrenciler ve Öğretmenler (Stundents and Teachers) Diğer Gelirler (Other Income) (*) Bu Madde 29.04.2000 tarihi itibariyle OECD’nin Model Anlaşma Metninden çıkarılmıştır. Serbest Meslek kazançları vergilemesi hükümlerine bundan böyle 7. Madde içinde yer verilecektir. ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A’larda Genel Çerçeve Mukim Devlet - Kaynak Devlet Mukim Devlet (“Country of Residence”): Geliri elde eden kişinin ikamet ettiği devlettir. Kaynak Devlet (“Source Country”): Gelirin elde edildiği devlettir. ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A.’larda Genel Çerçeve Çifte Vergilendirmeyi Önleme Yöntemleri Çifte vergilemenin önlenmesi açısından Anlaşma’da vergilendirme yetkisinin kullanım hakkının hangi devlete ve ne şekilde tanındığına bakmak gereklidir. Vergilendirme yetkisini kullanma hakkı ; a) sadece devletlerden birine tanınabilir, b) belli şartlar altında kullanılabileceği ifade edilebilir, c) iki devlet arasında paylaştırılmış olabilir. ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A’larda Genel Çerçeve Çifte Vergilendirmeyi Önleme Yöntemleri-devamı Vergi Anlaşmalarında vergilendirme yetkisinin kullanımı açısından yukarıdaki b) veya c) durumu mevcutsa, mukim devletin, diğer devletin (kaynak devlet) de aynı geliri vergilendirdiğini gözönüne alarak çifte vergilendirmeyi önleme amaçlı uygulayabileceği iki yöntem vardır : a) İstisna Yöntemi (Exemption Method) b) Mahsup Yöntemi (Credit Method) ©2012 Deloitte Türkiye İstisna Yöntemi Mukim olunan Devletin, yabancı kaynaklı geliri (doğduğu ülkede vergisi ödenmiş geliri) vergiden istisna etmesidir. Kaynak devletin vergilendirdiği gelir, mukim olunan devlette vergi matrahına dahil edilmemektedir. Sonuçta, kaynak devlet belirli bir gelir unsurunu münhasıran vergilendirmiş olmaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Mahsup Yöntemi Mukim olunan devletin, kaynak devlete ödenmiş olan vergiyi kendi vergisine mahsup etmesidir. İstisna yöntemi vergi matrahını etkilerken, mahsup yönteminde verginin tutarı etkilenmektedir. Mukim olunan devlet, kaynak devlette vergilendirilen gelir unsurunu matraha dahil ederek vergisini hesaplamakta, ancak kaynak devlette bu gelir için ödenen vergi, mukim devlette hesaplanan vergiden mahsup edilmektedir. Yerel Mevzuatta Mahsup Yöntemi İle İlgili Maddeler G.V.K. Md. 123 : Yabancı Memleketlerde Ödenen Vergilerin Mahsubu K.V.K. Md. 33 : Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu ©2012 Deloitte Türkiye Ç.V.Ö.A.’ larının Önemli Maddeleri Madde 5 : İşyeri Madde 7 : Ticari Kazançlar Madde 10 : Temettüler Madde 11 : Faiz Madde 12 : Gayrimaddi Hak Bedelleri (Royalti, Lisans v.b.) Madde 13 : Sermaye Değer Artış Kazançları Madde 14 : Serbest Meslek Faaliyetleri Madde 22/23 : Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Madde 23/24 : Ayrım Yapılmaması Madde 24/25 : Karşılıklı Anlaşma Usulü Madde 25/26 : Bilgi Değişimi ©2012 Deloitte Türkiye ÇVÖA’ların Önemli Maddeleri Temel Sorular: 1) Ödeme yapılan yabancı şirkete sağlanan gelirin türü (ticari, serbest meslek faaliyeti, gayrimaddi hak bedeli vb.) nedir? 2) Ödeme yapılan yabancı şirketin mıukim olduğu ülke ile yürürlükte olan bir ÇVÖA var mıdır? Şartları? 3) Mukimlik Belgesi alındı mı? Temettü Vergilemesinde (Madde 10) : • Temettü ödenecek ortağın mukim olduğu ülke ile ÇVÖA var mı? - Düşük oranlı stopaj uygulanabilmesi için aranan asgari pay sahipliği oranı sağlanıyor mu? • Asgari pay sahipliği oranı dışında başka şartlar da aranıyor mu? • Ç.V.Ö.A’nın protokolünde (varsa) temettü vergilemesine ilişkin özellikli hükümler var mı? Serbest Meslek Faaliyetlerinin (Yurt Dışından Alınan Hizmetlerin) Vergilemesinde (Madde 14): • Hizmeti veren yabancı şirketin mukim olduğu ülke ile ÇVÖA var mı? • Hizmet özel mesleki bilgi ve maharet (niteliklii emek)gerektiriyor, mu yoksa daha ziyade sermayeye dayalı, özel uzmanlık gerektirmeyen bir hizmet mi? • Hizmet Türkiye’de mi veriliyor ? Yoksa Türkiye’ye gelmeksizin yurt dışında mı veriliyor? • Hizmet Türkiye’de veriliyorsa kaç kişi Türkiye’ye geliyor ve ne kadar süre kalıyorlar? • Türkiye’de kalınan toplam süre bir takvim yılında veya kesintisiz 12 aylık dönemde 183 günü aşıyor mu? • Hizmet veren yabancı şirketin Türkiye’de aynı anda gerçekleştirdiği projeler var mı? • 183 gün nasıl hesaplanacak? Gayrimaddi Hak Bedelleri Vergilemesinde (Madde 12): • Ödeme “gayrimaddi hak bedelleri” kapsamına giriyor mu? • Serbest meslek kazancı – Gayrimaddi Hak Bedeli ayrımının sağlıklı yapılması (stopaj oranı ve uygulaması fark ettiği için önemli) • Diğer Akit devlet İdaresi’nin nasıl değerlendirdiğini biliyor muyuz? ©2012 Deloitte Türkiye Almanya – Türkiye ÇVÖA 1. 19 Eylül 2011 tarihinde Berlin’de imzalandı. 2. Anlaşma’nın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanun (6263 sayılı Kanun) 27 Aralık 2011 tarihli 28155 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 3. Anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanun yayımlanmakla birlikte ilgili BKK henüz yayımlanmamıştır. 4. Anlaşma, iki ülke Parlamentosu tarafından onaylandıktan sonra resmi olarak yürürlüğe girecektir. 5. 1.1.2011 tarihi itibariyle (geriye yönelik olarak) yürürlüğe girmesi bekleniyor. ©2012 Deloitte Türkiye Almanya – Türkiye ÇVÖA (Neler değişti?) İlgili Madde / Konu Önemli Değişiklikler 1-”İşyeri” tanımına ilave [Md. 5/(3)b)] Yürürlükten kalkan Anlaşmadaki “İşyeri” tanmına ilaveten getirilen yeni hüküm “bir teşebbüs tarafından, hizmetli veya diğer personel çalıştırılmak suretiyle ifa edilen ve hizmetin ifa edildiği akit devlette (aynı veya benzer proje için) herhangi bir 12 aylık dönemde toplam 6 ayı aşan süre veya süreler devam eden, danışmanlık hizmetleri de dahil, hizmetler.” 2- “İşyeri” sayılmayan hususlara ilave [Md. 5/(4)d)] İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca “bilgi toplama” amacıyla elde tutulması hali de işyeri teşkil etmeyen faaliyetlere ilave edilmiştir. Eski Anlaşmada “bilgi toplama” ibaresi yoktu. 3-Temettülerin vergilendirilmesi (Md. 10) 1) 2) Düşük oranlı stopajdan temettünün “gerçek lehdarı” faydalanacaktır (eski Anlaşmada “gerçek lehdar” yerine, “temettüyü elde eden” ifadesi vardı). Eski Anlaşmada temettü ödeyen şirketin sermayesinin en az %10’unu elinde bulunduran ortak için düşük oranlı stopaj %15 iken yeni Anlaşmada %5’e indirilmiş ancak semayedeki asgari pay şartı %25’e yükseltilmiştir. ©2012 Deloitte Türkiye Almanya – Türkiye ÇVÖA (Neler değişti?) İlgili Madde / Konu Önemli Değişiklikler 4-Faizlerin vergilendirilmesi (Md. 11) 1) Düşük oranlı stopaj %15’ten %10’a indirilmiştir. 2) “Gerçek lehdar” kavramı vurgulanmıştır. 3) Yeni Anlaşmadaki 11. Maddede, faizin gerçek lehdarının sadece diğer devletteki bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması değil, bu diğer devletteki sabit yer vasıtasıylaserbest meslek faaliyetinde bulunduğu haller de kapsama alınmıştır. 5- Gayrimaddi hak bedellerinin vergilendirilmesi (Md. 12) 1) Düşük oranlı stopaj oranında değişme yok –gene %10 2) Gayrimaddi hak bedeli sahibi olarak “Gerçek lehdar” ifadesi vurgulanmıştır. 3) Yeni Anlaşma ile Eski Anlaşma’da “gayrimaddi hak” tanımına giren tüm hakların satışı karşılığında ödenen tutarlar 3. paragrafta tanım kapsamı dışına çıkarılmıştır. Öte yandan bu tanımın içine eski Anlaşma’dan farklı olarak, bir kişinin ismi, resmi ya da benzeri şahsiyet haklarını kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen bedeller kapsama alınmıştır. 4) Gayrimaddi hak gerçek lehdarının sadece diğer devletteki bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması değil, bu diğer devletteki sabit yer vasıtasıylaserbest meslek faaliyetinde bulunduğu haller de kapsama alınmıştır. ©2012 Deloitte Türkiye Almanya – Türkiye ÇVÖA (Neler değişti?) İlgili Madde / Konu Önemli Değişiklikler 6-Serbest meslek kazançlarında vergileme (Md. 14) 1) Akit devlet mukimi gerçek kişisinin elede ettiği serbest meslek kaznacındaki stopajın hangi şartlar altında uygunlanmayacağı belirtilmiştir. 2) Yeni Anlaşmada, ödemenin diğer devlet mukimi olmayan bir kişi tarafından veya onun adına ödenmesi esası Madde kapsamından çıkarılmıştır. 7- Bilgi değişimi (Md. 25) Vergi kayıp ve kaçaklarını önlemek amacıyla kapsamı daha da genişletilmiştir. 8-Vergi tahsilatında yardımlaşma (Md. 26) 1) 2) Yeni Anlaşma ile getirilen yeni bir Maddedir, eskisinde yoktu. Akit devletler Anlaşma kapsamında olan vergi ve kişilerle sınırlı olmaksızın, alacaklarının tahsilatında birbirlerine yardım etmeyi öngörmektedirler. ©2012 Deloitte Türkiye Almanya – Türkiye ÇVÖA (Neler değişti?) İlgili Madde / Konu Önemli Değişiklikler 9- Kaynakta vergileme prosedürleri (Md. 27) 1) Yeni Anlaşma ile getirilmiş ve diğer ÇVÖA’larda rastlanmayan bir Maddedir. 2) Bu Madde ile, stopaj suretiyle vergilendirilen gelir unsurlarının (temettü, faiz, gayrimaddi hak bedelleri vb.) Anlaşmada daha düşük oranda vergilendiği durumda akit devlet taraflarının kendi iç mevzuatlarındaki yüksek orana göre stopaj yapma haklarının bulunduğu, Anlaşmadaki düşük oran ile fiilen uygulanan stopaj arasındaki farkın belli esaslara göre iade edileceği hükme bağlanmaktadır. İade başvuru süresi stopajın yapıldığı takvim yılını izleyen dördüncü yıl sonuna kadardır. 3) Bizdeki ÇVÖA Genel Tebliğlerinde zaten iade prosedürleri tanımlanmıştır. Ancak uygulamada önce yerel oranının uygulanıp ardından iade talep edilmesi yerine, ilgili şartlar sağlandığı sürece ve mukimlik belgesi de temin edilerek Anlaşmadaki düşük oranlı stopaj uygulaması peşinen yapılabilmektedir. Hatta bu uygulamanın yapılabileceğine dair muktezalar çıkmıştır. Ayrıca Vergi Yargısı da bu uygulamaları desteklemektedir. Yerel Mevzuatımızda Dayanak Hüküm : “Uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır.” [(KVK Md. 35/(3 ] (3) no’lu paragrafta belirtilen iade prosedürüne dair yerel mevzuat düzenlemesi zaten Türkiye tarafında 1 No’lu ÇVÖA Tebliği ile yapılmıştır. 4) (4) numaralı paragrafa göre tarafların karşılıklı anlaşma usulü ile uygulama esaslarını belirlemeleri öngörülmüştür. Bu konuda Vergi İdaresi’nin açıklama yapmasına ihtiyaç vardır. ©2012 Deloitte Türkiye Stopaj Uygulamalarında dikkat edilecek hususlar - genel Vergi incelemelerinde yeniden yapılanma (daha fazla kurallı) Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na bağlı dört ayrı alanda uzmanlaşma ve işbirliği (KHK 646 – 10 Temmuz 2011) 1) 2) 3) 4) Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı Organize Vergi Kaçakçılığı ile Mücadele Grup Başkanlığı Örtülü Sermaye, Transfer Fiyatlandırması ve Yurt Dışı Kazançlar Grup Başkanlığı Vergi Güvenlik Müesseselerinin Stopaj Etkileri 1) 2) 3) İlişkili kişilerle işlemler (örtülü sermaye / örtülü kazanç aktarımı) Vergi cennetlerine yapılan ödemeler ÇVÖA’larda stopaj uygulamalarında değişik yorumlar ©2012 Deloitte Türkiye Vergi Güvenlik Müesseseleri – Stopaj Etkileri Örtülü Sermaye - KVK Md. 12/(7) • Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz vb. ödemeler (garanti hizmet ücretleri gibi) veya hesaplanan tutarlar GV ve KV uygulamasında gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde , örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle “dağıtılmış kar payı” veya dar mükellefler için “ana merkeze aktarılan tutar” sayılır (dikkat: gelirin türü başlangıçta “faiz” iken “temettü” ye dönüşüyor) TF Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı – KVK Md. 13/(6) - Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, GV ve KV kanunlarının uygulamasında bu Maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle “dağıtılmış kar payı” veya dar mükellefler için “ana merkeze aktarılan tutar” sayılır. Vergi Cennetlerine Yapılan Ödemeler – KVK Md. 307(7) • Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı (zararlı vergi rekabeti yapıp yapmadığı) ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulu’nca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden / hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılır. ©2012 Deloitte Türkiye Dar mükellef kurumlara sağlanan Kurumlar Vergisi Stopajına tabi kazançlar Stopaja tabi belli başlı kazançlar Stopaj oranı (iç mevzuata göre) 1-Birden fazla takvim yılına yaygın inşaatonarım işleri için hakediş ödemeleri %3 2- Serbest meslek kazançları (petrol arama faaliyetleri) %5 3- Serbest meslek kazançları (diğer) %20 4-3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında sağlanan gayrimnekul sermaye iratları %1 5- Diğer gayrimenkul sermaye iratları %20 6- Menkul sermaye iratları 7-Temettüler Değişen oranlarda (BKK 2009/14593) %15 ©2012 Deloitte Türkiye Dar mükellef kurumlara sağlanan Kurumlar Vergisi Stopajına tabi kazançlar Stopaja tabi belli başlı kazançlar Stopaj oranı (iç mevzuata göre) 8- Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizler %0 9- Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca ugun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemi ile temin ettikleri kredileri için ödencecek faizler %1 10- Mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları (katılım bankaları tarafından ödenen kar payları hariç) %5 11) Diğer alacak faizi ödemeleri %10 ©2012 Deloitte Türkiye Dar mükellef kurumlara sağlanan Kurumlar Vergisi Stopajına tabi kazançlar Stopaja tabi belli başlı kazançlar Stopaj oranı (iç mevzuata göre) 12- Telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünvanı, marka vb. gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller %20 13- Yıllık ve özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktarılan tutarlar %15 14- Bakanlar Kurulu’nca ilan edilecek ülkelerde (zararlı vergi rekabeti yapan ülkeler/vergi cennetleri) yerleik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden/hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler %30 ©2012 Deloitte Türkiye KV Stopajına Tabi Olmayan Kazançlar KV Stopajına Tabi Olmayan Kazançlar Ticari Kazançlar Zirai Kazançlar Diğer Kazanç ve İratlar ©2012 Deloitte Türkiye KV Stopajına Tabi Olmayan Ticari Kazançlara İlişkin Örnekler Mal ithalatı dolayısıyla ödenen bedeller Yurt dışı pazarlama komisyonları Her nevi aracılık komisyonları Yolcu ve yük taşıma bedelleri Uçak bilet bedelleri Yurt dışındaki sigorta şirketlerine ödenen sigorta primleri Uydu kanalıyla bilgi ve yayın aktarımı için yapılan ödemeler Yabancı kitap, gazete, dergi alımı abonelik ücretleri Uydu kiraları Yurt dışındaki basın ve yayın kuruluşlarına yaptırılan reklam hizmetleri karşılığı ödemeler Belli bir tecrübe ve bilgi gerektirmekten ziyade sermayeye dayalı faaliyetlere ilişkin ödemeler ©2012 Deloitte Türkiye İnceleme / Eleştiri Konuları 183 gün Kuralı: Türkiye’de ifa edilen serbest meslek faaliyetlerinde 183 gün hesabı ile ilgili farklı yaklaşımlar. “İşyeri” teşkil etme açısından da önemli. Serbest Meslek Kazancı – Gayrimaddi Hak Ayrımı : Serbest meslek faaliyeti kapsamında hizmetlerin (hukuki danışmanlık, muhasebe, IT, insan kaynakları vb.) verilmesi için grup içi firmalar arasında imzalanan “Gider Paylaşım Sözleşmeleri” ‘nin Royalti sözleşmesi gibi değerlendirilip Türkiye’deki şirket tarafından yapılan ödemelerin de royalti stopajına tabi tutulması. Yönetim hizmet anlaşmaları kapsamında yapılan ödemeler de (Management Service Fees) benzeri muameleyi görüyor. Yönetim Hizmet Bedeli Ödemelerinde Fayda Testi : Yönetim hizmetlerinden hizmetlerden yararlanılmadığı iddiasıyla kaydedilen tutarların tamamiyle reddedilmesi (“emsallere uygunluk ilkesi” ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının ilgili hükümleri göz ardı edilerek) ©2012 Deloitte Türkiye İnceleme / Eleştiri Konuları-devamı Düşük Oranlı Stopaj Uygulama Usulü: Önce iç mevzuata göre stopaj uygulayıp iade mi istenecek, yoksa mukimlik belgesi ve diğer evraklarla doğrudan indirimli stopaj uygulanabilir mi? Ticari Kazanç – Gayrimaddi Hak Ayrımı : Geçmişte Reuters’a yapılan ödemelerle ilgili gündeme gelmişti. Hala bazı tereddüdler olabiliyor. Örneğin; internet sitesi yapımı ile ilgili ödemeler yoluyla sağlanan kazanç türü ne olabilir? Serbest meslek? Gayrimaddi hak bedeli? Ticari? Kur farkları, stopaja (ve dolayısıyla sorumlu sıfatıyla KDV’ye) tabi midir? Geçmişten beri hep tartışma konusu olmuştur ancak mükellef lehine mukteza ve Danıştay kararı vardır. Ekonomik konjonktürde kur dalgalanmasından oluşan bir fark, mükellefin kontrol edemeyeceği bir faktördür, “hizmet teslimi” sayılması adil değildir. ©2012 Deloitte Türkiye Yönetim Hizmetleri – İncelemelerde Eleştiri Hususları/İddialar Dikkat Edilecek Hususlar İddialar/Eleştiriler 1-Fayda Testi 1) Hizmete fiilen ihtiyaç duyulduğuna ilişkin gerekli ve yeterli bilgi, belge ve emarenin bulunmaması 2) Kurumun cirosunun toplam grup cirosuna oranına göre dağıtım yapılması halinde hizmetten faydalanma olmadığı halde dağıtım yapıldığı iddiası 2-Belgelendirme 1) Faturalarda, alındığı/verildiği öne sürülen hizmetin ayrıntısının nelerden oluştuğunun belirtilmemesi 2) Hizmetin fiilen alındığına dair gerekli ve yeterli bilgi, belge ve emarenin bulunmaması 3-Belirleme Esası / Dağıtım Anahtarı 1) 2) 3) 4- Tutarlılık Dolaylı dağıtımlar (kurumun cirosunun toplam grup şirketleri cirosu içindeki payına göre dağıtım gibi) Faturalanacak tutarın maksimum bir limite (hizmet alan tarafın cirosunun belli bir oranına) bağlanması Fiili cirolar yerine bütçelenmiş ciroların dikkate alınması 1) Önceki hesap dönemlerinde alınan yönetim hizmetlerinin cari dönemde alınmamaya ve/veya yerine royalti ödemesi yapılmaya başlanması 2) Kurum önceki hesap dönemlerinde ihtiyaç duyduğu ve fiilen aldığı hizmetlerden eğer cari dönemde vazgeçmişse geçmiş dönemlerde de bu hizmete ihtiyacı olmadığına dair hüküm vermek ©2012 Deloitte Türkiye Yönetim Hizmetleri “Gayrimaddi Hak Bedeli” olarak değerlendirilirse ne olur? Bu hizmetler tamimiyle akit devlette veriliyorsa serbest meslek kazancı olarak değerlendirildiğinde İlgili ÇVÖA çerçevesinde KV stopajı bertaraf edilebilecekken, onun yerine gayrimaddi hak olarak değerlendirildiğinde %10 stopaj uygulaması yapılması gerekmektedir. Diğer akit devlet (örneğin Almanya) söz konusu bedeli serbest meslek kazancı olarak değerlendiriyorsa bu bedel üzerinden ödenen %10 stopajın Almanya’da mahsup edilmesi mümkün olamamaktadır (eski Almanya Anlaşması zamanında bu problem yaşanmıştır). Bu durumda her akit devlet kazanç tipini farklı algılıyor. Gözden Kaçırılan Önemli Bir Ayrıntı: Bu durumda, işlem ilişkili kişiler arasında olduğu zaman transfer fiyatlandırması metodu ve emsal belirleme nasıl yapılacaktır? Gayrimaddi hak bedelleri için emsal tespiti metodolojisi ile hizmetler için emsal tespiti metodolojisi birbirinden farklıdır. Aslında, özünde “hizmet “olan bir bedel, “gayrimaddi hak bedeli” olarak addedilirse emsal tespiti ve dolayısıyla transfer fiyatı belirlemesi de hatalı olur. En başta yöntem ve emsal savunma dayanağı zayıflar. Bu nedenle de, Akit devletlerin “sağlanan kazanç türü” nde mutabık olmaları önem arz etmektedir. ©2012 Deloitte Türkiye Transfer fiyatlandırması yöntemi seçerken ve belgelendirme yaparken... hatırlatma # TF Yöntemi Seçerken ve Belgelendirme Yaparken İzlenen Süreç Evet Hayır 1 İşlev ve risk analizinde (sadece şirketin genel tanıtımından ziyade) grup şirketleri ile nasıl ortak katma değer yaratıldığı anlatıldı mı? 2 İlişkili işlemler toptan değil de işlem türüne göre sınıflandırılarak ayrı ekonomik analizlerle incelendi mi? 3 İncelenen her tip ilişkili işlem için ayrı ayrı “işlemin mahiyetine en uygun yöntem” seçimi yapıldı mı? 4 Seçilen transfer fiyatlandırması yönteminin diğer yöntemlere üstünlüğü tartışıldı mı? 7 Seçilmeyen transfer fiyatlandırması yöntemlerin niçin uygun olmadığı tartışıldı mı? Ek 2 Formu doldurulurken 4 ve 5 numarada belirtilen çalışmalar dikkate alındı mı? İncelenen her ilişkili işlem türü için ayrı emsal bulma çalışması yapıldı mı? 8 Bulunan emsallerin eleme /seçilme kriterleri açıklandı mı? 9 Emsallerin arama / seçilme stratejisinin objektif olduğu desteklendi mi? 5 6 10 11 12 Analizde ilişkili ve ilişkisiz işlemlerin mali sonuçları ayrıştırılarak incelendi mi? Her ilişkili işlem tipinin kanuni defter kayıtlarına dayalı olarak tesbit edilen mali sonucu soyut argümanlarla değil de rakamsal olarak savunuldu mu? Yapılan analizlere dayanak teşkil eden mali veriler rapora eklendi mi? Bazı muktezalar 17.1.2008 tarihli bir mukteza (183 gün hesabı): “...183 gün hesabında İngiltere’de mukim e teşebbüs Türkiye’de birden fazla teşebbüse serbest meslek faaliyeti sunuyorsa bu faaliyetlerin tümü ve serbest meslek faaliyetleri kapsamındaki hizmetler, Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla i cra edildiği takdirde, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.” 20.5.2011 tarihli bir mukteza (serbest meslek kazancı – gayrimaddi hak ayrımı): “..şirketinizin mülkiyetinde olan “www......com” isimli internet sitesinin hazırlanması amacıyla yaptığınız ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi ve ..%20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.” ©2012 Deloitte Türkiye Güler Hülya Yılmaz DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. Ortak (YMM) Vergi Hizmetleri Uluslararası Vergi /Transfer Fiyatlandırması +90 212 366 60 72 [email protected] TEŞEKKÜRLER © 2012 Deloitte Türkiye Kahve arası 123 ©2010 Deloitte Turkey Bican Çiltepe Vergi Hizmetleri, Ortağı Deloitte ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye ve CFC Uygulamaları 16 Ocak 2012 ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. Borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte bu oranı aşan kısmına ilişkin faiz, kur farkı ve benzeri giderler kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Kur farkı hariç olmak üzere, örtülü sermaye üzerinden yapılan faiz, komisyon ve benzeri diğer ödemeler ve hesaplanan tutarlar elde edenler (borcu verenler) açısından, şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı (dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar) olarak kabul edilecektir. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Örtülü sermaye uygulamasında kriterler; • Ortakla ilişkili kişi/kişiler, • Borç / Özsermaye oranı, • Özsermaye, • Borcun işletmede kullanılma şartı ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Ortak • Doğrudan ortaklardan kullanılan krediler diğer şartların yerine gelmesi halinde örtülü sermaye sayılır. • Ortaklık ilişkisi, bir kurumun hem kendisinin ortak olduğu kurumlarla (iştirakleriyle) olan ilişkisini, hem de kendisine ortak olan gerçek kişi ve kurumlar ile olan ilişkisini kapsamaktadır. • Bu ilişkide herhangi bir ortaklık payı sınırı bulunmamaktadır. • Bunun tek istisnası İMKB’de işlem gören hisselerin elde bulundurulması halidir. Bu hisselerin ait olduğu kurumlardan yapılan borçlanmalarda örtülü sermayenin oluşabilmesi için hisselerin sağladığı ortaklık payının > %10 olması gerekir. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Ortakla İlişkili Kişi • Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında ortağı olduğu veya • En az bu oranda oy veya kar payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya da • Doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kar payı hakkına sahip hisselerinin % 10’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu ifade etmektedir. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Borç/Özsermaye oranı ve Borçlar Borç / Özsermaye oranının 3/1’i aşması (borcun özsermayenin üç katını aşması) halinde örtülü sermaye riski ortaya çıkar. Borç/özsermaye orantısında borçlar; • Borç veren ana ortaklar ve • Ana ortakların ilişkili olduğu kişiler için topluca dikkate alınacaktır. • Ortak veya ortakla ilişkili kişi olmakla birlikte ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar %50 oranında dikkate alınacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Özsermaye Kavramı • Borç/Özsermaye orantısındaki özsermaye, kurumun VUK uyarınca tespit edilen hesap dönemi başındaki öz sermayesini ifade etmektedir. • Vergi Usul Kanununun 192 nci maddesi uyarınca öz sermaye, aktif (mevcutlar ile alacaklar) toplamı ile borçlar arasındaki farktır. • Kurumun dönem başı öz sermayesinin sıfır veya negatif değerler taşıması durumunda, söz konusu kurumun ortak ve ortaklarla ilişkili kişilerden yaptığı borçlanmaların tamamı örtülü sermaye olarak değerlendirilecektir. • Hesap dönemi başı kavramı; öz sermayenin tespitinde dikkate alınacak 1 Ocak tarihini veya özel hesap döneminde 12 aylık hesap döneminin başlangıç gününü ifade eder. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Borcun işletmede kullanılması • Örtülü sermayeden söz edilebilmesi için borcu alan kurumun bu borcu işletmede veya yatırım harcamalarında kullanması gerekmektedir. • Borcun aynı şartlarla diğer başka bir kuruma aktarılması halinde, işletmede kullanılan bir borçtan söz etmek mümkün olmayacak ve bu borçlanma nedeniyle örtülü sermaye oluşmayacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Örtülü Sermaye Sayılmayacak Borçlanmalar Ortakların veya ortakların ilişkili olduğu kişilerin sağladığı gayri nakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar, Kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka veya finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdıkları borçlanmalar, Bankaların bizzat kendileri tarafından yapılan borçlanmalar, Finansal kiralama şirketleri, finansman ve faktoring şirketleri ile ipotek finansmanı (mortgage) kuruluşlarının kendi faaliyetleri ile ilgili olarak ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan bankalardan yaptıkları borçlanmalar. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Örtülü sermaye uygulamasının özellikleri • Borcun dolaylı olarak (muvazalı şekilde araya ilişkisiz kişi veya kurum sokularak) temin edilmesi örtülü sermaye sayılmasına engel değildir • Vadeli mal ve hizmet alımlarında, vade farkı hesaplansa bile, doğan borçlar için vade piyasa koşulları ve ticari teamüllere uygun ise örtülü sermaye sözkonusu olmaz. Teamülleri aşan vadeli borçlar örtülü sermaye hesabında dikkate alınır. • Örtülü sermayeden kaynaklanan kur farkı gelirleri ve giderleri her iki tarafta da matrahla ilişkilendirilmez. • Dövizli borçlarda borcun alındığı tarihte geçerli olan döviz kuru esas alınacaktır. Borç sonraki döneme devrediyorsa bakiye için dönem başındaki döviz kuru esas alınır. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye (devam) Örtülü sermaye uygulamasının özellikleri (devam) • Ortaklardan veya ilişkili kişilerden olan borç ve alacaklar netleştirilemez. • Avanslar örtülü sermaye hesaplamasında borç olarak dikkate alınacaktır. (inşaat işlerindeki avanslar hariç) • Borç verenin tam mükellef kurum olması halinde kar dağıtımı iştirak kazançları istisnasından yararlanır, vergilenmez. Borç veren lehine veya aleyhine oluşan kur farkları KV matrahının tespitinde gelir veya gider olarak dikkate alınmaz. • Düzeltme işlemleri geçici vergi dönemlerinde de yapılacaktır. • Borç veren nezdinde düzeltme işlemi yapılabilmesi için borç kullanan nezdinde örtülü sermayeden kaynaklanan vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması gerekir. • Borç kullanan kurumun zamanaşımı içerisinde düzeltme talebinde bulunması halinde kesinleşme ve ödenme şartıyla karşı tarafça da süreye bakılmaksızın ©2012 Deloitte Türkiye düzeltme yapılabilecektir. Örtülü Sermaye (devam) Örtülü sermaye uygulamasının özellikleri (devam) • Borç verenin dar mükellef kurum, gerçek kişi, vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf herhangi bir kişi olması halinde; örtülü sermaye kapsamında ödenen faizler net ödenen kar payı sayılır ve brütleştirilerek stopaja tabi tutulması gerekir. • Örtülü sermayeye isabet eden kur farkı geliri (veya gideri) borç veren kurumun vergiye tabi kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır. • Tahakkuk eden ancak giderleştirilmemiş ve ödenmemiş faizler için kar payı stopajı yapılamaz. • Yurt dışına ödenen alacak faizleri üzerinden yapılan stopaj (Alacak faizi stopajı%10), alacağın sonradan örtülü sermayeye dönüşmesi halinde, düzeltme sonucu kar payı sayılan aynı tutarlar üzerinden yapılacak stopajdan (kar payı stopajı %15) mahsup edilebilecektir. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye Faizinde KDV Bir mukteza: Örtülü sermaye KDV’si düzeltilir. Örtülü Sermaye sayılan borçlanmalar üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz ve kur farklarının KDV’ ye tabi olup olmadığı, KDV’ye tabi tutulacak ise borç alan kurum tarafından KDV’nin indirim veya iade/mahsup yoluyla alınıp alınamayacağı konusunda bir mükteza mevcut (BMVD Başkanlığı tarafından verilmiş 09.06.2008 tarih ve 17363 nolu muktezası ). Müktezada; - Baştan beri örtülü sermaye sayılan borçlanmalar için alacaklı tarafından hesaplanan faizlerin (dağıtılan kar payı sayılması nedeniyle) katma değer vergisine tabi olmadığı, - Ancak yapılan borçlanmaların örtülü sermaye olduğu daha sonradan anlaşıldığı durumlar da ise daha önceden yapılmış olan katma değer vergisi hesaplamalarının (örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şartıyla) KDVK’nun 35. maddesine göre ilgili oldukları dönemler itibariyle düzeltilmesi gerektiği açıklanmıştır. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye Faizinde KDV (devam) Diğer bir mukteza: Örtülü sermaye KDV’si İndirilemez. Maliye idaresinin örtülü sermaye niteliğini almış faiz giderlerine (vade farklarına) ilişkin KDV’nin indirilemeyeceğine dair bir muktezası mevcut ( BMVD Başkanlığı’nın 16.01.2009 tarih ve 1617 nolu müktezası). Bu müktezada; Örtülü sermayeye isabet eden vade farkları üzerinden satıcı tarafta KDV hesaplanmasının gerekli olduğu ve ilgili dönem beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği, Ancak alıcı tarafında ise vade farklarının örtülü sermaye olarak kabul edilen kısmına ait KDV’nin ise (örtülü sermayenin KKEG olması nedeniyle) indirilmemesi, indirim KDV hesabından çıkarılması gerektiği açıklanmıştır. Bu mukteza daha önce açıkladığımız BMVD’nin muktezası ile çelişmektedir. Orada KDVK md.35’e göre düzeltme yapılabileceği belirtilirken bu muktezada KDV indirilemez deniyor. ©2012 Deloitte Türkiye Örtülü Sermaye Faizinde KDV (devam) Bir başka mukteza: Örtülü sermaye KDV’si İade alınabilir. Maliye idaresinin örtülü sermaye niteliğini almış faiz giderlerine ilişkin (sorumlu sıfatıyla ödenen) KDV’nin düzeltilerek iade alınabileceğine dair bir muktezası mevcut ( İVDB’nin 05.10.2009 tarih ve 10732 nolu müktezası) . Bu müktezada; Örtülü sermaye kapsamına giren borçlanmayla ilgili ödenen faizlerin, dağıtılan kar payı olarak sayılması nedeniyle KDV’ne tabi olmaması gerektiği, Ayrıca daha önce bu faiz ödemeleri dolayısıyla (sorumlu sıfatıyla) beyan edilerek ödenen KDV’nin iade alınabileneceği açıklanmıştır. Bu mukteza başta açıkladığımız BMVD’nin muktezası ile uyuşmakta ve oradaki düzeltmeyi destekler niteliktedir. ©2012 Deloitte Türkiye Kontrol Edilen Yabancı Kurum CFC (Controlled Financial Company) 16 Ocak 2012 ©2012 Deloitte Türkiye Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Uygulaması • Vergi güvenlik önlemlerinden biridir (KVK md.7). • Amacı Türkiye’deki tüm vergi mükelleflerinin yurtiçi kazançlarının yanında yurtdışı kazançlarının da tümünü vergileme kapsam alanı içine almak ve eşit şekilde vergilenmesini sağlamaktır. • CFC uygulaması yurtdışında iştirak edilen kurumların elde ettiği kazançların yurtdışında dağıtılmasa bile belirli şartlarla Türkiye’de vergiye tabi olmasını gerektirir. • CFC uygulaması 2006 yılından beri uygulanmakta olan bir vergi güvenlik aracıdır. ©2012 Deloitte Türkiye CFC Kriterleri Yurt dışı iştirak tarafından elde edilen kazancın temettü olarak dağıtılmasa bile Türkiye’deki tam mükellefin kazancına eklenerek vergilendirilebilmesi için aşağıda belirtilen 4 kriterin birlikte gerçekleşmesi gerekir. • Kontrol Unsuru (en az %50 oranında kontrol) • Pasif Nitelikli Gelir (hasılatın %25 ve fazlası faiz, kar payı, kira-lisans, M.K. satış geliri vb.) • Avantajlı Vergi Yükü (%10 dan az vergi yükü) • Asgari Gayrisafi Hasılat Tutarı (100.000 TL’dan fazla hasılat) ©2012 Deloitte Türkiye 1. Kontrol Unsuru • Yurt dışındaki bir kurumun kontrol edilen yabancı kurum sayılabilmesi için ön şart; bu kurumun sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az %50'sinin, doğrudan veya dolaylı olarak, ayrı ayrı ya da birlikte tam mükellef gerçek kişi ve kurumlara ait olması gerekmektedir. • Ön şartı sağlamayan kurum kontrol edilen yabancı kurum sayılmaz, diğer şartlar mevcut olsa dahi kazancı Türkiye’de vergiye ve beyana tabi olmaz. Yurt dışı iştirakin kontrol edilen yabancı kurum olup olmadığının tespitinde; kontrol oranı olarak ilgili hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte sahip olunan en yüksek oran dikkate alınacaktır. (vergilemede ise, hesap dönemi sonundaki sermaye oranına isabet eden kazanç Türkiye’de vergilenecektir.) Yurt dışı iştirake ilişkin iştirak hisselerinin tamamının, hesap döneminin kapanmasından önce herhangi bir tarihte muvazaa olmaksızın elden çıkartılmış olması halinde ilgili yurt dışı iştirak hakkında madde hükümleri uygulanmayacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye 1. Kontrol Unsuru (devam) (A) Tam Mükellef Kurum % 50 (Dolaylı) 100% T Ülkesi (C) Kurumu S Ülkesi 50% (B) Kurumu CFC ©2012 Deloitte Türkiye 1. Kontrol Unsuru (devam) ( S ) Ülkesi ( A ) Tam Mükellef Kurumu 60% ( B ) Kurumu 50% % 30 (Dolaylı) ( T ) Ülkesi ( D ) Tam Mükellef Gerçek Kişi 20% ( C ) Kurumu ©2012 Deloitte Türkiye 2. Pasif Nitelikli Gelir Elde Etme • Yurt dışı iştirakin ilgili yıldaki toplam gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının pasif nitelikli gelirlerden oluşması gerekmektedir. - Pasif nitelikli gelirler; yurt dışı iştirakin faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler dışındaki - faiz, - kâr payı, - kira, - lisans ücreti, - menkul kıymet satış geliri, ve benzeri gelirlerden oluşur. Dolayısıyla yurtdışı iştirakin ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti varsa ve hasılatının %75’ten fazlası bu faaliyetlerinden oluşuyorsa, kontrol edilen yabancı kurum statüsüne girmesi sözkonusu değildir.. ©2012 Deloitte Türkiye 2. Pasif Nitelikli Gelir Elde Etme (devam) Örneğin, yurt dışı iştirakin toplam 100 birim olan gayrisafi hasılatının bileşimi aşağıdaki gibi olsun; • • • • Ticari kazanç Kâr payı Faiz Menkul kıymet alım satım kazancı 60 birim 10 birim 20 birim 10 birim Bu durumda pasif nitelikli gelirlerin (Kâr payı + faiz + menkul kıymet alım satım kazancı) toplam gayrisafi hasılata oranı (40/100=) %40 olduğundan kontrol edilen yabancı kurum için belirtilen şart sağlanmış olacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye 3. Avantajlı (%10’un altında) Vergi Yükü • Yurt dışında kurulu iştirakin kurum kazancının %10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir. • Vergi yükü; kanuni veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilecektir. Ödenen Vergiler • Vergi Yükü = -----------------------------------------------------------------(Dağıtılabilir Kurum Kazancı + Ödenen Vergiler) • Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde, dönem karından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler dağıtılabilir karın bir unsuru olarak kabul edilecektir. İlgili ülke mevzuatına göre ayrılması zorunlu olan yedek akçelerde dağıtılabilir kar olarak vergilenecektir. ©2012 Deloitte Türkiye 4. Asgari Gayrisafi Hasılat Tutarı • Yurt dışındaki iştirakin “kontrol edilen yabancı kurum” olarak sayılması için ilgili yıldaki gayrisafi hasılat tutarının 100.000 TL karşılığı yabancı paranın üzerinde olması gerekmektedir. İlgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatı bu toplam hasılatın altında kalan iştirakler, diğer tüm koşullar bulunsa dahi kontrol edilen yabancı kurum olarak değerlendirilmeyecektir. • Yurt dışındaki iştirakin hasılatının TL karşılığının tespitinde, ilgili iştirakin hesap döneminin son gününde geçerli olan T.C. Merkez Bankasınca açıklanan döviz alış kuru esas alınacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye CFC Kazancının Beyanı Tam mükellef kurumların kurumlar vergisi matrahına dahil edilecek kontrol edilen yabancı kurum kazancı; • İlgili ülkedeki zarar mahsubu dahil giderler düşüldükten, istisnalar düşülmeden önceki vergi öncesi kurum kazançları olacaktır. • Kontrol edilen yabancı kurumun geçmiş yıl zararları nedeniyle dağıtılabilir kârının olmaması durumunda Türkiye’de vergilendirilecek bir kazançtan söz edilemeyecektir. • Kontrol oranının belirlenmesinde dönem içindeki en yüksek iştirak oranı dikkate alınırken, yurt dışı iştirakten elde edilen kazancın hesaplanmasında ilgili hesap döneminin kapandığı tarihte sahip olunan iştirak oranı dikkate alınacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye CFC Kazancının Beyanı (devam) • Kontrol edilen yabancı kurumun kârının sermayeye eklenmesi durumunda da söz konusu kazanç madde hükümleri çerçevesinde vergilendirilecektir. (sermayeye ekleme bir kaçınma yolu olarak kullanılamıyor) • Tam mükellef kurumlar ile birlikte tam mükellef gerçek kişilerin kontrol edilen yabancı kuruma ortak olmaları halinde, gerçek kişilerin elinde bulunan hisse senetleri de yurt dışında kurulu şirketin kontrol edilen yabancı kurum olup olmadığının tespitinde dikkate alınacaktır. tam mükellef kurum tarafından elde edilen kazançlar kurumlar vergisine tabi tutulacak, gerçek kişiler ise bu tür kazançlarını menkul sermaye iradı olarak beyan edeceklerdir. • Öte yandan, kontrol edilen yabancı kurumun zararlarının söz konusu kuruma iştirak eden tam mükellef kurumların kazançlarının tespitinde dikkate alınabilmesi mümkün bulunmamaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye CFC Tarafından Ödenen Vergilerin Türkiye’de Mahsubu • Kontrol edilen yabancı kurum statüsündeki iştirakin yurtdışında ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler, bu iştirakin Türkiye'de beyan edilerek vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilir. • Ancak hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecek yurtdışı vergiler, hiç bir surette bu kazançlara KV oranının (%20) uygulanması suretiyle bulunacak tutardan fazla olamayacaktır. • Kontrol edilen yabancı kurumun bulunduğu ülke dışındaki ülkelerde ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin, söz konusu kurumun Türkiye’de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır. • Yurt dışı iştirakin kontrol edilen yabancı kurum kazancı kapsamında Türkiye’de vergilendirilmiş kazancının, yurt dışındaki kurum tarafından sonradan dağıtılması (CFC’nin kar dağıtması) halinde elde edilen kâr paylarının daha önce Türkiye’de vergilendirilmiş kısmı ayrıca vergilendirilmeyecektir. ©2012 Deloitte Türkiye © 2012 Deloitte Türkiye Sebahattin Erdoğan Vergi Hizmetleri Ortağı, Deloitte Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar KONU BAŞLIKLARI 1. Yeniden Değerleme Oranında Artan Tutarlar 2. Yeni Gelir Vergisi Tarifesi 3. Asgari Ücret, Kıdem Tazminatı Asgari Geçim İndirimi Vb. 4. İflasın Ertelenmesi Ve Şüpheli Alacak Uygulaması 5. KVK Uyarınca G. Menkul Ve İştirak Satış Zararları 6. Leasing İşlemlerinde Finansman Giderlerinin Aktifleştirilmesi 7. Şirketler Arası Borç Para Verme İşlemleri Ve KDV-BSMV Uygulaması 8. Yurtdışı Program Bedelleri Ve Stopaj 9. Kısmi Bölünme İşleminde Eş Zamanlı Olarak Yapılan Sermaye Azaltımı Ve Artırımında Sermayeye Eklenmiş Enflasyon Düzeltme Farklarının Durumu 10. KVK 32/A Uygulamasına Yönelik Alınan Özelge 11. Elektronik Defter Uygulamasına Geçiş ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar KONU BAŞLIKLARI 12. Gümrük Kıymeti Ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge 13. Köprü Kredilerin Transfer Fiyatlandırması, Örtülü Sermaye Ve KDV Karşısındaki Durumu 14. Esas Faaliyet Konusu Gayrimenkul Ticareti Olmayan Firmalarda Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası 15. Teşvik Belgesi Kapsamındaki Makine Ve Teçhizat İle Bazı Makine Ve Cihazların Finansal Kiralama İşlemlerinde KDV Oranı Yüzde 1'e İndirildi 16. Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar 17. Vergi Levhasının Alınması Ve Bulundurulması ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 1. Yeniden Değerleme Oranında Artan Tutarlar (%10,26) GENEL BİLGİ Oranlar •Damga vergisi •Harçlar •Emlak vergisi •Motorlu taşıtlar vergisi •Veraset ve intikal vergisi •Özel iletişim vergisi •Değerli kağıt bedelleri •VUK da artan tutarlar ( fatura kesme sınırı, amortisman, cezalar.....) •GVK da artan tutarlar ( GMSİ istisnası, yemek bedeli.....) ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 2. Yeni Gelir Vergisi Tarifesi GENEL BİLGİ GELİR VERGİSİ TARİFESİ (2012) 10.000 TL’ye kadar 25.000 TL’nin 10.000 TL’si için 1.500 TL, fazlası 58.000 TL’nin 25.000 TL’si için 4.500 TL 58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL'si için 13.410 TL Oranlar %15 %20 %27 %35 GELİR VERGİSİ TARİFESİ (2012) (ÜCRETLİLER) 10.000 TL’ye kadar 25.000 TL’nin 10.000 TL’si için 1.500 TL, fazlası 88.000 TL'nin 25.000 TL’si için 4.500 TL, fazlası 88.000 TL’den fazlasının 88.000 TL’si için 21.510 TL, fazlası %15 %20 %27 %35 ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 3. Asgari Ücret, Kıdem Tazminatı, Asgari Geçim İndirimi Vb. GENEL BİLGİ ÜCRETLİNİN MEDENİ DURUMU Tutar Bekar Evli Eşi Çalışan Evli Eşi Çalışan Evli Eşi Çalışan Evli Eşi Çalışan Evli Eşi Çalışmayan Evli Eşi Çalışmayan Evli Eşi Ç Alışmayan Evli Eşi Çalışmayan Evli Eşi Çalışmayan 1 Çocuklu 2 Çocuklu 3 Çocuklu 1 Çocuklu 2 Çocuklu 3 Çocuklu 4 Çocuklu AYLIK TUTAR 66,49 66,49 76,46 86,43 93,08 79,79 89,76 99,73 106,38 113,03 (Asgari ücret; 2012 yılı için aylık brüt 886,50 TL olarak dikkate alınmıştır) ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 3. Asgari Ücret, Kıdem Tazminatı Asgari Geçim İndirimi Vb. GENEL BİLGİ PRİME ESAS KAZANÇ TABAN VE TAVAN MATRAHLARI Taban (01.01.2012-30.06.2012 Tarihleri arası) Tavan (01.01.2012-30.06.2012 Tarihleri arası) Taban (x) 6.5 Taban (01.07.2012-31.12.2012 Tarihleri arası) Tavan (01.07.2012-31.12.2012 Tarihleri arası) Taban (x) 6.5 Tutar 886,50 5.762,40 940,50 6.113,40 KIDEM TAZMİNATI TAVANI 01.01.2012-30.06.2012 Tarihleri Arası 2.731,85 ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 4. İflasın Ertelenmesi ve Şüpheli Alacak Uygulaması GENEL BİLGİ İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/32311986 20/01/2006*300 Mukteza Bu itibarla ihtiyari bir hak olarak tanınan şüpheli alacak karşılığı ayırma işleminin ilgili dönemde yapılmaması durumunda, diğer dönemlerde geçmişe yönelik olarak şüpheli alacak karşılığı ayrılmasına imkan bulunmamakta olup, iflas erteleme kararı sonucunda şüpheli alacak karşılığı ayrılması da mümkün bulunmamaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 4. İflasın Ertelenmesi ve Şüpheli Alacak Uygulaması GENEL BİLGİ Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Sayı Mukteza :B.07,1.GİB.4.99.16.01/01-MUK- 57 23.07.2009/25281 Bu nedenle, gerek alacaklı olduğunuz şirket hakkında “iflasın ertelenmesi” kararının verilmesi ile iflasa ilişkin şartların varlığının tamamen ortadan kalktığından söz edilemeyecek olması, gerekse iflası ertelenen borçlu şirketin takibi İcra ve iflas Kanunu hükmü uyarınca engellendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde iflası ertelenen şirketten tahsil edilemeyen ve Kanunen takibine de imkân olmayan alacaklarınız için mahkemece iflasın ertelenmesine ilişkin kararın verildiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayırmanız mümkün bulunmaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 5. KVK Uyarınca G. Menkul ve İştirak Satış Zararları GENEL BİLGİ • Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan bir hüküm kural olarak, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin ve istisna faaliyetlerinden doğan zararların, istisna dışı kurum kazancından indirilmesini yasaklamaktadır • Kurumlar Vergisi Kanunu, en az iki yıl elde tutulan taşınmaz ve iştirak Açıklama hissesi satışından doğan kazançları, belli koşullarla kurumlar vergisinden istisna tutmaktadır. • Bakanlıkça verilen bazı özelgelerde, taşınmaz ve iştirak satış kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğundan hareketle, satış zararının da diğer gelirlerden indirilemeyeceği belirtilmektedir. • Bu konuda farklı görüşler de bulunmaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 5. KVK Uyarınca G. Menkul ve İştirak Satış Zararları GENEL BİLGİ Başlık: Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın satılmasından doğan zararın KVK-5/1(e) maddesi kapsamında değerlendirilerek gider yazılıp yazılmayacağı hk. Mukteza Tarih 09/06/2011 Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-683 T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) Bu açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca istisna kapsamında bulunan taşınmazın satışı durumunda taşınmaz satışından kazanç doğmaması halinde, bu satışa ilişkin zararların (giderlerin) % 75'inin, kanunen kabul edilmeyen gider sayılarak Şirketinizin diğer faaliyetlerinden doğan kazançlarından indirilmesi mümkün olmayacaktır. Kalan % 25'inin ise kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi mümkün bulunmaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 6. Leasing İşlemlerinde Finansman Giderlerinin Aktifleştirilmesi GENEL BİLGİ T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü Sayı: B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/12279 05.07.2006 – 5049 Konu: Kiracının finansal kiralama sözleşmelerinde kur farkını ve faizleri gider yazıp yazamayacağı. Mukteza İlgi: 24/05/2006 tarihli dilekçeniz. İlgi dilekçenizde yabancı para cinsinden yapılan finansal kiralama sözleşmelerinde kiracının sözleşme tarihinden sonra oluşan anapara kur farklarının ve yabancı para ve YTL finansal kiralama işlemlerinde kiracı tarafından ödenen faizlerin tamamının gider yazılıp yazılamayacağı hakkında görüş talep edilmektedir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 6. Leasing İşlemlerinde Finansman Giderlerinin Aktifleştirilmesi GENEL BİLGİ Benzer bir konuda Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 02/05/2005 tarih ve B.07.0.GEL.0.29/2959-M-290-19/19585 sayılı yazıda; Mukteza ...................................Bu açıklamalara göre, finansal kiralama yoluyla edinilen kıymete ilişkin olarak kiralama süresi içinde sözleşmeye istinaden yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının, finansal kiralama konusu kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerekmektedir. denilmektedir. Bu durumda yabancı para cinsinden yapılan finansal kiralama sözleşmelerinde kiracının sözleşme tarihinden sonra oluşan anapara kur farkları ile kiracı tarafından ödenen faizlerin ilgili kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerekmektedir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 6. Leasing İşlemlerinde Finansman Giderlerinin Aktifleştirilmesi GENEL BİLGİ Başlık :Finansal kiralama işleminden sonra oluşan ana para kur farkları ile faizlerin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi, sonraki yıllar ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması hk. Mukteza Tarih 27/10/2011 Sayı B.07.4.DEF.0.40.10.00-008-19 T.C. KIRŞEHİR VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü Konu: Finansal Kiralama İster faiz ister kur farkı olsun ilk yıl için ortaya çıkan finansal yüklerin iktisadi kıymetin maliyetine alınmasının zorunlu olduğu ,sonraki yıllar içinse gider veya maliyet olarak dikkate alınması hususunda seçimlik hakkın bulunduğu belirtilmişdir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 7. Şirketler Arası Borç Para Verme İşlemleri ve KDV-BSMV Uygulaması GENEL BİLGİ • İkraz işleriyle uğraşan kişiler ile anılan muamele ve hizmetlerden herhangi birini "esas iştigal konusu" olarak yapanların 6802 sayılı Kanunun uygulanmasında banker sayılacağı ve BSMV ‘ne tabi olacağı malumdur. • 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan Açıklama banker tanımındaki "devamlı olarak yapanlar" ibaresi 6009 sayılı Kanunla "esas iştigal konusu olarak yapanlar" şeklinde değiştirilmiştir. • Dolayısıyla bu işlemleri "esas iştigal konusu" olarak yapanlar BSMV ye tabi olacak, bunlar dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olmadığından KDV ye tabi olacaktır. • Örneğin İnşaat alanında faaliyet gösteren (B) A.Ş. nin bir grup şirketi olan (C) A.Ş. ye ödünç para vermesi (B) A.Ş. nin esas iştigal konusu olarak değerlendirilemeyeceğinden BSMV ye tabi olmayacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 8. Yurt Dışı Program Bedelleri ve Stopaj GENEL BİLGİ Bu hüküm ve açıklamalara göre; •Şirketinizce yurtdışında mukim firmalardan piyasada hazır paket programlarını alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan işletmenizde kullanılması halinde yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. •“Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma Açıklama dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayrimaddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinden Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. •Yurt dışında mukim firmalara, şirketinizde kullanılmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde veya daha önce üretilmiş, piyasada bulunan bilgisayar programlarının üzerinde, şirketinize kaynak kodları açılmaksızın yazılımı hazırlayan firmalar tarafından şirketinize özel geliştirme, sistemlere uyarlama ve entegrasyon yapılması halinde yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı niteliği taşıyacağından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin birinci fıkrasının "b" bendi ve 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekecektir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 8. Yurt Dışı Program Bedelleri ve Stopaj ( Farklı Görüş) GENEL BİLGİ Başlık : Yurt dışından yazılım programı ithalinin KV ve KDV karşısındaki durumu hk. Tarih :21/07/2011 Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-1063 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-1063 Konu: Yurt dışından yazılım programı ithalinin KV ve KDV karşısındaki durumu Mukteza İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Romanya'da mukim firmadan satın alarak Türkiye'de dağıtımını yapacağınız anti virüs yazılımlarının, internet üzerinden ithali işleminin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi (KDV) karşısındaki durumu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. Buna göre, Romanya'da yerleşik bir şirketten satın alınan bilgisayar yazılımı karşılığında Türkiye mukimi şirket tarafından yapılan ödemelerin, 3 üncü fıkra kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu çerçevede yapılan gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden, %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 9. Kısmi Bölünme İşlemlerinde Yapılan Sermaye Azaltımı ve Sermayeye Eklenmiş Enflasyon Düzeltme Farklarının Durumu GENEL BİLGİ Başlık: İşyerinin kapatılması halinde sermaye düzeltmesi olumlu farkları hesabında yer alan tutarın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hk. Mukteza Tarih 17/06/2011 Sayı B.07.4.DEF.0.17.10.00-VUK-2010-4 T.C. ÇANAKKALE VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü Sayı: B.07.4.DEF.0.17.10.00-VUK-2010-4 Konu : Enflasyon Düzeltmesi 17/06/2011 Buna göre, enflasyon düzeltmesi neticesinde ortaya çıkan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesabı ancak, yine düzeltme neticesinde oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmek suretiyle veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilmek suretiyle kapatılabilir. Bunun dışında, anılan hesabın herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, söz konusu işlemlerin yapıldığı dönemin ©2012 Deloitte Türkiye kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır. Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 9. Kısmi Bölünme İşlemlerinde Yapılan Sermaye Azaltımı ve Sermayeye Eklenmiş Enflasyon Düzeltme Farklarının Durumu GENEL BİLGİ Bu itibarla işyerinizin kapatılması, bilançonuzda yer alan sermaye (olumlu) farkları hesabındaki tutar açısından çekiş olarak değerlendirilecek ve düzeltme işlemin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır. Mukteza KVK) 19. maddesine göre yapılan kısmi bölünme işlemleri sırasında bölünen kurumun, bölünme sonucunda sahip olduğu iştirak hisselerini ortaklarına vermesi durumunda bölünen kurumun sermaye azaltımı yapması gerekmektedir. (VUK) mükerrer 298. maddesinin 5. bendi; “Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur (5228 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle değiştirilen cümle) Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu ©2012 Deloitte Türkiye işlemler kâr dağıtımı sayılmaz” Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 9. Kısmi Bölünme İşlemlerinde Yapılan Sermaye Azaltımı ve Sermayeye Eklenmiş Enflasyon Düzeltme Farklarının Durumu GENEL BİLGİ Kısmi bölünme şayet bir çekiş olarak değerlendirilecek olursa azalan sermaye içerisinde yer alan enflasyon düzeltme farkları üzerinden öncelikle kurumlar vergisi ödenmesi, vergi sonrası kalan kısmında kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Açıklama Yukardaki Kanun maddesini amaçsal olarak yorumladığımızda burada öz sermayenin korunmasının amaçlandığını söylemek mümkündür. Kısmi bölünme nihayetinde ortakların şirketten bir çekişi değil, ortağın sahip olduğu bir bütünü parçalamasından başka bir husus değildir. Kısmi bölünmede ortakların menfaatleri ve servet değerleri bölünme öncesi ve sonrası için aynı olmalıdır. Dolayısıyla ortaklık payı anlamında servet değerlerinin korunduğu bir durumda yapılan işlemin işletmeden çekiş olarak değerlendirilmesi doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Ancak maddenin konuluş amacı bir kenara bırakılıp lafzi yorumu yapıldığında bu konu istenildiğinde suistimal edilmeye de açık bulunmaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 10. KVK 32/A (İndirimli KV) Uygulamasına Yönelik Alınan Özelge… GENEL BİLGİ Açıklama “Öte yandan, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın ayrı bir şekilde belirlenmesine imkan bulunmayan hallerde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlaması suretiyle belirlenecektir. Sabit kıymet ifadesinden ise Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesi uyarında amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerekmektedir. Oranlamada toplam sabit kıymet tutarı olarak üretimde kullanılsın kullanılmasın tüm amortismana tabi kıymetlerin birikmiş amortismanları düşülmeden önceki brüt tutarları dikkate alınacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 10. KVK 32/A (İndirimli KV) Uygulamasına Yönelik Alınan Özelge… GENEL BİLGİ Açıklama Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde yer alan “Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır.” İfadesi ile kastedilen ise sabit kıymetlerin gerekli şartların oluşması halinde yapılan enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan yeniden değerlenmiş değerinin dikkate alınması gerektiğidir. Dolayısıyla, gerekli şartların oluşması halinde yapılacak enflasyon düzeltmesi dışında başkaca bir değerleme yapılmayacaktır. ... yatırım katkı tutarına birden fazla yılda ulaşılması halinde ise, indirimli oran uygulanacak kazancın, tevsi yatırım tutarının her bir dönem sonu itibariyle kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirleneceği tabiidir.” ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 11. Elektronik Defter Uygulamasına Geçiş… GENEL BİLGİ 13.12.2011 Tarihli Resmi Gazetede, Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) başlığıyla Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ortaklaşa çalışmasının ürünü olan bir tebliğ yayınlandı. Defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin tebliğde belirtilen şartları taşımaları kaydıyla 01.01.2012 tarihinden itibaren elektronik defter tutmaya başlayabilecekleri tebliğde belirtilmiştir. Açıklama Uygulamadan Yararlanma Şartları: a) Gerçek kişi mükelleflerin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikaya sahip olmaları, b) Tüzel kişi mükelleflerin 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan belirlemeler çerçevesinde elektronik fatura uygulamasından yararlanma iznine sahip olması ve bu çerçevede Mali Mühür temin etmiş olması, c) Elektronik defter tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın uyumluluk onayı almış bir yazılım olması. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 11. Elektronik Defter Uygulamasına Geçiş… GENEL BİLGİ Açıklama Bu şartları taşıyanların Gelir İdaresi Başkanlığına veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunması ve başvuru dilekçesine aşağıdaki belgelerinde eklenmesi gerekmektedir. a) www.edefter.gov.tr internet adresinde yer alan “Elektronik Defter Uygulaması Başvuru Formu ve Taahhütnamesi”nin imzalı aslı, b) Tüzel kişiler için başvuru formunu imzalayan kişi veya kişilerin yetkili olduğunu gösteren şirket imza sirkülerinin noter tasdikli örneği (397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre e-fatura uygulamasından yararlanmaya başlayan ve imza sirkülerinde herhangi bir değişiklik bulunmayan mükellefler için bu şart aranmayacaktır.), c) Elektronik defterlerin oluşturulması sırasında, bu konuda uyumluluk onayı alınmış bir yazılımın kullanılması durumunda söz konusu yazılım hakkında yazılımın adı, sürüm numarası gibi mükellef kullanımına özgü bilgiler, ç) Uyumluluk onayı almamış bir yazılım kullanılmak istenmesi durumunda, Tebliğin “3.2 Yazılımların Uyumluluk Onayı” başlıklı bölümünde belirtilen belge ve bilgiler. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 11. Elektronik Defter Uygulamasına Geçiş… GENEL BİLGİ Tebliğde yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere elektronik defter uygulamasına geçiş iki aşamalı olup bunun ilk evresi elektronik fatura uygulamasından yararlanma iznine sahip bulunmaktan geçmekte. Açıklama Elektronik fatura uygulamasına geçmiş firma sayısı bu gün itibariyle 244 olup, uygulamadan yararlanmanın usul ve esasları 397 no.lu VUK Genel Tebliğinde ayrıntıları ile açıklanmış ve yine Gelir İdaresi Başkanlığı nın www.efatura.gov.tr web sitesinde bu konuda detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Diğer taraftan edefter uygulaması ile ilgili olarak yeni tebliğ de belirtilen www.edefter.gov.tr web sitesi aktif hale geçmiş olup bu sitede yapılacak açıklamalarında takibi gerekecektir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ A - Royalty ve lisans ücretleri Açıklama •4458 sayılı Gümrük Kanununun 27/1-c ve Gümrük Yönetmeliğinin 56 ncı maddeleri uyarınca ithal eşyasının gümrük kıymetine dahil edilmesi gereken, ancak ihracatçı ve ithalatçı arasındaki sözleşme gereği miktarı gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten sonra belli olacak royalty ve lisans ücretlerinin gümrük idaresine beyan edilmemesi durumunda; beyan edilmeyen royalty ve lisans ücretine ilişkin fark Gümrük Vergisi, ÖTV ve KDV'nin ilgili gümrük idaresince yükümlüsünden gümrük mevzuatı hükümleri uyarınca takip ve tahsili, • Gümrükte ödenmeyen royalty bedeline ilişkin KDV'nin 1 veya 2 nolu KDV Beyannamesi ile vergi dairesine ödenmesi durumunda, bu tutara ilişkin KDV ek tahakkuku yapılmaması, Royalty bedeliyle ilgisi olmayan ve 2 nolu KDV beyannamesiyle ödenen KDV'nin göz önünde bulundurulmaması, • ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ A – Royalty ve lisans ücretleri Açıklama •Royalty bedeline ilişkin KDV'nin hem gümrükte beyan edilmesi hem de 2 nolu KDV beyannamesi ile mükerrer olarak ödenmesi halinde, fazla ödenen vergi, 2 nolu KDV beyannamesi ile ödenen vergiden kaynaklandığından gümrük idaresince iade yapılmaması, (bu durumda vergi dairesince yapılacak işlem KDV mevzuatında düzenlenmektedir), • Royalty bedelinin gümrük kıymetine dahil edilmemesi durumunda, KDV'nin yanı sıra Gümrük Vergisi ve ÖTV açısından da vergi farkı ortaya çıkabileceğinden, vergilerin hesaplanmasında bu hususun da göz önünde bulundurulması, gerekmektedir ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ B. Gümrük kıymetine giren sair unsurlar Açıklama •Sonradan kontrol denetimleri neticesinde tespit edilen, Gümrük Yönetmeliğinin 53 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında beyan edilmesi mümkün olduğu halde bu şekilde beyan edilmeyen gümrük kıymeti unsurları ile ilgili KDV'nin 2 Nolu KDV beyannamesi ile vergi dairelerine yatırıldığının tespit edildiği durumlarda da KDV farkının yukarıda 2 nolu bentte açıklanan şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. C. Aynı unsura ilişkin olarak Vergi Dairesine ödenen KDV'nin tevsiki •2 ve 5 inci bentler çerçevesinde işlem yapılırken, 2 nolu KDV beyannamesi ile yatırılan tutar denetim elemanı tarafından tespit edilmiş ise bu tespite göre, gümrük idaresine sunulan belgelerden söz konusu tutarın 2 nolu KDV beyannamesi ile yatırıldığı tereddütsüz bir şekilde anlaşılabiliyorsa bu belgelere göre veya yeminli mali müşavir tarafından hazırlanmış, söz konusu hususları açıkça belirten bir rapor sunulmuş ise bu rapora göre işlem yapılır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ Royalty ve lisans ücretleri Açıklama MADDE 56 – (1) Kanunun 27 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, ithal eşyasının gümrük kıymeti satış bedeli yöntemine göre belirlenirken, royalty veya lisans ücreti ödemeleri fiilen ödenen veya ödenecek fiyata aşağıdaki koşullarla ilave edilir. a) Ödeme kıymeti belirlenecek eşya ile ilgili olmalıdır. b) Ödeme bu eşyanın satış koşulu olarak yapılmalıdır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ Gümrük Yönetmeliği) Kıymet tespitinde kullanılacak döviz kuru (Gümrük Yönetmeliği) MADDE 57 – (1) Eşyanın gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin Türk Lirası olarak beyanı zorunludur. Fatura veya diğer belgelerde yazılı yabancı paralar, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan Merkez Bankası döviz satış kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Açıklama (2) Fatura ve diğer belgelerde yazılı yabancı paraların konvertibl olmaması durumunda, Merkez Bankasının Alım Satıma Konu Olmayan Dövizlere İlişkin Bilgi Amaçlı Kurlar Listesi esas alınarak işlem yapılır. (Gümrük Kanunu) MADDE 30- Eşyanın gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin Türk Lirası olarak beyanı zorunludur. Fatura veya diğer belgelerde yazılı yabancı paralar, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan T.C. Merkez Bankası döviz satış kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. 18/6/2009 tarih ve 5911 sayılı Kanun ile “doğduğu” ibaresi “başladığı” olarak değiştirilmiştir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 12. Gümrük Kıymeti ve KDV Konusunda 2011/48 Sayılı Genelge… GENEL BİLGİ YENİ METİN Açıklama (5) (26/03/2011 tarih ve 27886 sayılı R.G.’ de yayımlanan yönetmelik ile değiştirilmiştir.) İthal eşyasının gümrük kıymetine veya katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları için, en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulur ve vergileri de aynı süre içinde ödenir. ESKİ METİN “(5) İthal eşyasının gümrük kıymetine veya katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları ile ilgili olarak, en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın ilk üç günü içinde beyanda bulunulması ve ©2012 Deloitte Türkiye vergilerinin ödenmesi gerekir.” Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 13. Köprü Kredilerin Transfer Fiyatlandırması, Örtülü Sermaye Ve KDV Karşısındaki Durumu GENEL BİLGİ Başlık: Bankadan kullanılan kredilerin tamamının veya bir kısmının aynı şartlarla grup şirketine kullandırılması durumunda KDV ve kurumlar vergisi uygulaması hk. Tarih 23/08/2011 Sayı B.07.1.GİB.0.06.49-010.01-16 T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Mukteza 1- Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Açısından Bu çerçevede, bankadan temin edilen kredinin grup şirketine aktarılması işlemi, ilişkili kişiye sunulan bir finansman hizmeti olup kredi ile ilgili her türlü masraf ve faizi doğrudan doğruya grup şirketinin üstlenmesi, şirketiniz tarafından herhangi bir masrafa katlanılmaması veya finansman hizmetinin şirketin faaliyet konuları arasında bulunmaması yapılan işlemin mahiyetini değiştirmemektedir. Söz konusu finansman hizmetinin ilişkisiz bir gerçek kişi veya kuruma verilmesi durumunda verilen hizmet karşılığı ilişkisiz kişiden bir bedel talep edileceğinden, bu hizmetin ilişkili kişiye verilmesi durumunda da ©2012 Deloitte Türkiye verilen hizmet karşılığı bir bedelin talep edileceği tabiidir. Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 13. Köprü Kredilerin Transfer Fiyatlandırması, Örtülü Sermaye Ve KDV Karşısındaki Durumu GENEL BİLGİ 2- Örtülü Sermaye Açısından Mukteza Buna göre, şirketinizin bankadan temin ettiği krediyi, kredi sözleşmesinin içerdiği vade, faiz oranı ve benzeri kullanma şartlarında herhangi bir değişiklik yapmadan grup firması ...... A.Ş.'ye kullandırması durumunda, söz konusu krediler örtülü sermaye tutarının tespitinde borç olarak dikkate alınmayacaktır. Diğer taraftan, bankadan temin edilerek aynı şartlarda grup şirketine kullandırılan kredi için transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre belirlenecek emsallere uygun bir bedelin alınması, kredinin aynı şartlarla kullandırılması şartının ihlali anlamına gelmeyecek, dolayısıyla, söz konusu borçlar örtülü sermaye sayılmayacaktır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 13. Köprü Kredilerin Transfer Fiyatlandırması, Örtülü Sermaye Ve KDV Karşısındaki Durumu GENEL BİLGİ 3-Katma Değer Vergisi Yönünden Buna göre, şirketinizin bankadan temin ettiği kredinin bir kısmını veya tamamını grup firmalarına birebir aktarması işlemi KDV'ye tabi olmayacak, ancak söz konusu işleme ilişkin olarak komisyon ve benzer adlar altında herhangi bir bedel alınması durumunda bu tutarlar üzerinden KDV hesaplanacaktır. Mukteza Öte yandan, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden, bu giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemlerinin örtülü sermaye olarak değerlendirilmemesi durumunda, buna ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılacağı tabiidir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 14. Esas Faaliyet Konusu Gayrimenkul Ticareti Olmayan Firmalarda Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası GENEL BİLGİ Başlık : Ana sözleşmesinde, iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti bulunmakla beraber bu işi fiilen yapmayan şirketin aktifinde bulunan taşınmazın satışı işleminin, KDV ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında yer alan istisna uygulaması yönünden değerlendirilmesi hk. Tarih 05/09/2011 Sayı B.07.1.GİB.4.38.15.01-KV-20-185-102 Mukteza T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) 1-Kurumlar Vergisi Yönünden: Bu açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz her ne kadar taşınmaz ticaretini fiilen yapmasa da, şirketin ana sözleşmesinde iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti bulunması dolayısıyla, bilançoda duran varlıklar arasında kayıtlı olan ve 13.09.2004 tarihinde tescil edilen taşınmazın satışından elde edilen kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnadan faydalanması mümkün bulunmamaktadır. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 14. Esas faaliyet konusu gayrimenkul ticareti olmayan firmalarda Taşınmaz satış kazancı istisnası GENEL BİLGİ 2-Katma Değer Vergisi Yönünden: Bununla beraber, ana sözleşmesindeki faaliyet konuları arasında taşınmaz mal alımsatımı bulunan mükelleflerin envanterine kayıtlı olan taşınmaz satışlarının (iki yıl aktiflerinde yer alsa dahi) Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Mukteza ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 15. Teşvik Belgesi Kapsamındaki Makine ve Teçhizat ile Bazı Makine ve Cihazların Finansal Kiralama İşlemlerinde KDV Oranı Yüzde 1'e İndirildi GENEL BİLGİ Anılan Karar ile; KDVK’nın 13/1-d maddesi uyarınca yatırım teşvik belgesi sahibi kişilere finansal kiralama kanunu çerçevesinde yapılacak makine ve teçhizat kiralamalarında, Açıklama İlgili tabloda(*) GTİP numaraları ile birlikte gösterilen ve amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na göre finansal kiralama şirketlerine tesliminde ve bu malların finansal kiralama şirketleri tarafından katma değer vergisi mükellefleri ile işlemleri katma değer vergisinden istisna edildiği için katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayan, ancak kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine kiralanması ve tesliminde KDV % 1 oranında hesaplanacaktır. Bu düzenleme 27.12.2011 tarihinden itibaren imzalanan finansal kiralama sözleşmeleri için geçerli olup, eski sözleşmeler doğrultusunda henüz ödenmemiş taksitler için bir oran indirimi getirmemektedir. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında olmayıp VUK’un mükerrer 290. Maddesi uyarınca finansal kiralama olarak değerlendirilen işlemler açısından ise bir oran indirimi söz konusu değildir. ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 15. Teşvik Belgesi Kapsamındaki Makine ve Teçhizat ile Bazı Makine ve Cihazların Finansal Kiralama İşlemlerinde KDV Oranı Yüzde 1'e İndirildi GENEL BİLGİ Açıklama 84.02 Buhar kazanları (aynı zamanda alçak basınçlı su buharı da üretebilen merkezi ısıtma için sıcak su kazanları hariç); kızgın su kazanları: 84.03 Merkezi ısıtma kazanları (84.02 pozisyonundakiler hariç): 84.04 Sanayi veya laboratuvarlara mahsus elektrikli olmayan fırınlar ve ocaklar (çöp yakma fırınları dahil): 8418.61.00.00.00 Isı pompalan (84.15 pozisyonunda yer alan klima cihazları hariç) 85.01 Elektrik motorları ve jeneratörler [elektrik enerjisi üretim (elektrojen) grupları hariç]: 85.02 Elektrik enerjisi üretim (elektrojen) grupları ve rotatif elektrik konvertörleri: (8502.31, 8502.39, 8502.40 hariç) 85.04 Elektrik transformatörleri, statik konvertörler (örneğin; redresörler) ve endüktörler: 85.14 Sanayi veya laboratuvarlarda kullanılan elektrik ocak ve fırınları(endüksiyon veya dielektrik kaybı yoluyla çalışanlar dahil); endüksiyon veya dielektrik kaybı yoluyla termik işlemlerde kullanılmaya mahsus diğer sanayi veya laboratuvar cihazları: ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 16. Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar GENEL BİLGİ 13.10.2011 tarih ve 28083 sayılı Resmi Gazete'de, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintileri 'ne ilişkin açıklamaların yer aldığı 2011/2304 sayılı Karar yayımlandı. Buna göre: Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatta Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi oranı %3’ten % 6’ya çıkartılmıştır. Açıklama ©2012 Deloitte Türkiye Vergide Güncel Gelişmeler Ve Dikkat Edilecek Hususlar 17. Vergi Levhasının Alınması ve Bulundurulması GENEL BİLGİ Gelir/kurumlar vergisi mükellefleri tarafından gelir/kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesinden sonra vergi levhası, Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemi tarafından söz konusu beyannamelerde yer alan bilgilere göre oluşturulacak ve mükellefin internet vergi dairesi hesabına aktarılacaktır. Açıklama Vergi levhaları sistem tarafından internet vergi dairesi hesaplarına aktarıldıktan sonra, mükellefler, internet vergi dairesinden bizzat kendileri veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan meslek mensupları aracılığıyla, gelir vergisi mükellefleri için (Kazancı basit usulde tespit edilenler dâhil)1 Nisandan itibaren, kurumlar vergisi mükellefleri için 1 Mayıstan itibaren, vergi levhalarını 31 Mayıs günü sonuna kadar yazdıracaklardır. ©2012 Deloitte Türkiye © 2012 Deloitte Türkiye ©2012 Deloitte Türkiye
Similar documents
2016 Yatırımcı Rehberi
• Her ne kadar petrol fiyatlarındaki zayıflık TL’yi destekleyici bir unsur olarak karşımıza çıksa da, jeopolitik riskler ve GOÜ’lerden fon çıkışları devam ettiği sürece TL’de belirgin ve kalıcı top...
More information