Türk Mutfağı Meraklısına Yemek Kursları

Transcription

Türk Mutfağı Meraklısına Yemek Kursları
• Mutfak Spesiyaliteleri •
Türk Mutfağı Meraklısına
Yemek Kursları
Makale:
ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM
Houston, Teksas’lı kütüphaneci arkadaşım Monica’nın Türkiye’deki bir üniversitenin organize ettiği bir konferansa
katılacağını bana söylemesi ile başladı her şey.
© The House Atelier
58
Alaturka Journal
Konferans süresince İstanbul’da
kalacağı zaman zarfında kendisine bu
şehrin tarihi yerlerini göstereceğime
söz verdim. Endişeliydim, zira
Monica Sultanahmet, Topkapı Sarayı
gibi İstanbul’un ona göstermek
istediğim tarihi harikalarını görmek
için çoktan konferansı düzenleyen
üniversitenin organize ettiği gezi
turlarına kayıt olmuştu. Monica’yı,
onun hayran olacağı yerlere
götürmek istiyordum. Aslında,
Monica’nın bu ziyaret sonunda
gördüklerinden ve yaşadıklarından
ötürü şehrime, İstanbul’a aşık
olmasını arzu ediyordum.
Monica’nın gezi programını
gördükten sonra arkadaşlarıma
Monica’yı ve onun arkadaşlarını
götüreceğim yerler konusunda
önerilerini sordum.
O günlerde, ofis arkadaşım ile yemek
kursuna katılmayı planlıyorduk. İşte
verdiğimiz kahve molaları sırasında
her ikimizin de yemek yapmaktan
ne kadar keyif aldığını keşfetmiştik.
Ancak ben hazırladığım yemeklerin
ne kadar klasik ve sıkıcı olduğunu
ve dönüp dolaşıp aynı Osmanlı
mutfağı yemeklerini yediğimi fark
ettiğim için mutfak hayatımda bir
değişim gerektiği sonucuna çoktan
varmıştım. Bu durumu fark ettikten
sonra, boş zamanlarımda bir saatten
az bir süre zarfında pişirebileceğim
farklı ve lezzetli yemek tarifleri arar
oldum. Bu uğraşın sonucunda, yeni
yemeklerimi denemek bu yemekleri
test eden eşim dahil herkes için bir
macera olmaya başladı. Yaptığım
yemekler bazen gerçekten çok
lezzetli bazen ise sunumu çok şık
olsa bile çiğnemesi zor olabiliyordu.
Fırınımızın içini birkaç kere saatlerce
temizlemek zorunda kalınca,
“kitabına uygun yemek yapma”
kararı alarak içerisinde güzel yemek
fotoğrafları olan birkaç yemek kitabı
almak üzere kitapçıları gezmeye
başladım (Ben kitapçıda yemek
tarifleri okuyan o tiplerden değilim
sanırım!)
İşte kendisiyle mutfak maceralarımı
paylaştığımda ofis arkadaşım birlikte
bir yemek kursuna gitmemizi
önerdi. Beş-altı tane mezenin
nasıl yapıldığını iki saat gibi kısa
bir sürede öğrenebilecektik. Bu
fikre bayıldım. Sonrasında, yemek
yemekten benim kadar keyif
alan Monica’ya da sordum, o ve
arkadaşları bize katılmak ister mi
diye. Monica; “Bayıldım bu fikre,
katılırım elbette” dedi.
İş arkadaşım ile birlikte internetten
yemek kurslarını araştırdık ve en
sonunda bir Cuma günü saat 19:2021:30 saatlerinde verilen “Türk
mezeleri” kursuna gitmeye karar
verdik.
Yemek kursu normalde 5 kişilikmiş.
Ancak Monica, “yemek kursu”
fikrini duyan ve Türk mutfağını çok
merak ettikleri için katılmak isteyen
arkadaşlarına “HAYIR” diyemediği
için yemek yapacağımız masanın
etrafında birden 10 kişi olduk.
Bize o gün ders verecek olan aşçı
Gülhan Kara bizi güler yüzle çok
dostane şekilde karşıladı. Bizden
başka katılımcıların tamamı yabancı
olunca, onları kırmamak adına bir
seferlik de olsa 10 kişi ders yapmayı
da kabul etti.
Şefimiz her birimize birer tane
önlük verdi ve ellerimizi iki kere
yıkadıktan sonra her birimiz bir
ünitenin önünde yerimizi aldık. Her
bir ünitede bir ocak ve fırın, mutfak
gereçleri, mutfak tezgâhı ve kesme
tahtası bulunuyordu.
Yemek kursunda, 2 -3 saat içerisinde
közde yoğurt soslu patlıcan, paçanga
böreği, mercimek köftesi, karidesli
ve domatesli dip/sos, maydanozlu
- beyaz peynirli toplar, humus,
ve çerkez tavuğu yaptık. Şefimiz
yapacağımız mezelerin listesini
hazırlarken yiyeceklerin Amerikalı
arkadaşlarımın kendi ülkelerinde de
bulabileceği malzemeleri içermesine
özen göstermiş, bu nedenle ekibe
uygun harika bir meze listesi
hazırlamış. Yaptığımız yemekler
inanılmaz lezzetliydi. Üstelik
hazırlaması ve pişirmesi de oldukça
kolay. Kurs sırasında bir sürü
pratik bilgi de öğrendik. Örneğin;
patlıcanın kararmaması, beyaz
kalmasını nasıl sağlayacağımızı,
mercimek köftesini tanelemenin
kolay yollarını, büyük ve keskin
bıçakları kullanırken parmaklarımızı
nasıl koruyacağımızı anlattı şefimiz.
Aynı zamanda yemek yaparken
aynı zamanda bize Türkiye’deki
farklı yörelerin farklı yemek
alışkanlıklarından ve hangi meze ile
hangi şarabın içilebileceğinden söz
etti.
Şefimiz ve eşi yaptığımız yemekleri
yemek masasının etrafına kurulmuş
tadarken bize şarap ve bira ikram
etti. Hepimiz birbirimizin yaptığı
mezelerin tadına baktık. Aslında
dışardan bakıldığında, yemek kursu
için biraya gelmiş insan topluluğu
yerine birbirini uzun zamandan
beri görmemiş ve bir yerde yemek
masasının etrafında bir araya gelmiş
bir arkadaş grubu gibi duruyorduk.
Bize yaptığımız mezeleri eve
götürebilmemiz için plastik saklama
kapları verdiler ancak hepimiz
yaptıklarımızı orada ve birlikte
yemeği tercih ettiğimiz için eve
götürecek bir şey kalmadı pek.
Amerikalı arkadaşlarım harika
vakit geçirdiler ve evde kolaylıkla
yapabilecekleri tarifler öğrendiler.
Yemek kursundan birkaç hafta sonra
Monica’nın yemek kursu sırasında
tanıştığım arkadaşlarından birinden
bir e-mail mesajı aldım. Bana Türk
mezelerini hazırlarken çok büyük
keyif aldığını ve bu güzel akşamı tüm
arkadaşlarına anlattığını yazmış. O
ve yemek kursuna katılan diğerleri o
alaturka.info
59
kadar iyi vakti geçirmişler ki kendi
şirketlerinin her yıl başka bir ülkede
yapılan yıllık toplantılarında yemek
kursuna katılma işini bir gelenek
haline getirmeye karar vermişler.
Ocak ayında New Orleans’ta bir
toplantıları varmış ve gerçekten
orada da aynı ekip yine bir yemek
kursuna katılmışlar. Monica’nın
arkadaşı emailinde onlar için bir
gelenek başlattığımı belirtmiş.
Monica’nın yemek kursuna
katılan bir başka arkadaşı ise bana
gönderdiği e-mail mesajında
gittiğimiz yemek kursunun, harika
hatıralarla döndüğü İstanbul
gezisinin en unutulmaz anısı
olduğunu belirtmiş. Ayrıca İstanbul’a
konferans sebebiyle yaptığı seyahatin
hayatının gezisi olduğunu ve bu süre
zarfında yemek kursunu organize
ettiğim için bana ve kursa katılarak
zaman zaman çeviri yapmak suretiyle
onlara destek olan arkadaşlarıma da
çok teşekkür ettiğini yazmış.
Yazılanları okurken pek bir
memnundum, görev başarı ile
tamamlanmış, arkadaşlarım İstanbul
seyahatlerinden memnun kalmıştı.
Lütfen öğrendiğim mezeleri evde
yapıp yapmadığımı sormayın, henüz
mutfağa girmiş değilim.
Yemek Kursları Hakkında:
The House Atelier:
Birçoğumuzun yemeklerini çok
lezzetli bulduğu The House Cafe’nin
aynı zamanda bir de mutfak atölyesi
mevcut. Minimum katılımcı sayısı
6 ve maksimum katılımcı sayısı
ise 14. Gruplara özel workshoplar
da organize edilebiliyor. “Türk
mutfağından mezeler” kursunda
cevizli yoğurtlu semizotu, közlenmiş
patlıcan salatası, fava, börülce,
gözleme, tahinli humus ve yoğurt
çorbasının tarifleri veriliyor. Fiyat
kişi başı 90 TL.
Adres: The House Cafe İstiklal Cad.
No 163, İstanbul
60
Alaturka Journal
KÖZ PATLICAN SALATA
Hazırlama Süresi: 20 Dakika
4 Kişilik
Gerekli Malzemeler:
2 patlıcan
2-3 diş sarımsak
Yarım limonun suyu
3 çorba kaşığı zeytinyağı
Tuz
Yapılışı:
Patlıcanları közleyip kabuklarını
soyun. Kaşık yardımı ile içlerini
çıkarın. Patlıcan içlerini beyaz
doğrama tahtası üzerine alıp bıçakla
kıyın. Sarımsakları ezin. Bütün
malzemeyi bir kapta karşıtırın.
Üzerine limon suyu ve zeytinyağı
ilave edin ve karşıtırın. 15-20 dakika
kadar bekletip meze tabağında servis
yapın. Dilerseniz bu karışımı yoğurt
(süzme yoğurt) ile de karışıtırıp
servis yapabilirsiniz.
Istanbul Culinary Institute:
Türk mutfağından köfteler, hamur
işleri, et ve sebze yemeklerini
öğrenmek istiyorsanız ICI doğru
adres. Hem 2-3 saatlik spot kursları
hem de aylık düzenli kursları var.
Turistlerin en çok tercih ettiği yemek
kurslarından biri. Fiyat kişi başı 120
TL. İstanbul Culinary Institute’un
aynı zamanda öğlen ve akşam servis
veren bir de Enstitü Restoranı var.
Kurs programı her ay değişiyor.
Adres: Meşrutiyet Caddesi, No: 59
Tepebaşı, 34437, İstanbul
Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi:
Chef ’s İstanbul’un 2-3 saatlik veya
haftalık kursları mevcut. Kurs
programı her ay değişiyor. Türk
mezeleri ve Türk yemekleri başta
olmak üzere çeşitli spot kursları
mevcut. Taksim meydanına 5
dakikalık yürüme mesafesinde.
Fiyatları makul, kişi başı 100 TL.
Minimum katılımcı sayısı: 6 kişi.
Adres: İstiklal Cad. Mim Han No:55
Kat:6 Beyoğlu-Taksim/İstanbul
• Culinary •
A Turkish Cooking Experience
Artıcle:
ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM
It all started when Monica, a librarian friend of mine from Houston, Texas, told me that she would be attending a
librarian conference organized by a Turkish university.
©The House Atelier
alaturka.info
61
We decided to spend some time
together during her stay in Istanbul,
and I promised to show her some
historical but not touristic parts of
my city. I was worried because she
had already signed up for sightseeing
tours organized by the university
to Sultanahmet, Topkapi Palace
and other beautiful and unique
places that I was planning to show
her. I wanted to take her to places
that would amaze her. Actually, I
wanted her to fall in love with my
city, my Istanbul. After seeing her
sightseeing program I was a little bit
nervous and asked my colleagues if
they had any alternative ideas and
could suggest places where I could
take Monica and her other librarian
friends.
At the same time, my coworker at
the office and I were planning to
attend a cooking class. During our
coffee breaks we discovered that
we both enjoy cooking. However,
since I realized that my meals were
boring and we had been eating the
same few Ottoman-style dishes over
and over again, it was time for a
change. After that, I spent my free
time searching for and trying tasty
new recipes which I could cook
within less than one hour. Therefore,
eating my new style food became an
adventure for every taster, including
my husband. My dishes were
sometimes quite delicious and tasty
and other times were hard to chew
and swallow, although the plate or
the presentation of the food looks
appetizing. Luckily, after cleaning
the oven with my bare hands quite
a few times, I decided to go by the
book and purchase some cook books
that I had photos of appetizing
food and nice colours (I am not
someone who reads the recipes at a
bookstore).
When I told her all about my
experiences, my coworker suggested
62
Alaturka Journal
that we attend a cooking course
together and learn how to cook
five to six different starters within
two hours. I loved the idea. Then I
decided to ask Monica, who loves
eating as much as I do, whether she
and her friends were interested in
joining us. She said yes.
My coworker and I searched online
search and decided to attend
“Turkish mezes course” on Friday
evening between 19:30-21:30.
“Meze” means cold and warm
appetizers and plays an important
role in Turkish cuisine since Turkish
people socialize mostly at dinner
tables while drinking raki or wine
together with mezes.
The cooking class was normally only
for five people. However, Monica
could not say “no” to her friends’
friends who decided to participate
after hearing all about Turkish
cuisine so at the end there were 10
people around the table. A wellknown Turkish chef Gühan Kara,
welcomed all of us in a very friendly
manner, and since all our friends
were foreign she decided not to
disappoint them and agreed to teach
10 people at once.
Our chief gave us aprons, and
each of us took our place in front
of a station (each station has its
own oven, cooking equipment,
workbench and cutting board) after
washing our hands twice.
We made an eggplant dish (közde
patlıcan), a pastry with smoked
beef (paçanga böreği), red lentil
rissoles (mercimek köftesi), shrimp
deep with bread (karidesli sos),
white cheese balls with parsley
(maydonozlu - beyaz peynirli toplar),
hummus (humus), and Circassian
chicken (Çerkez tavuğu). Our chef
made an excellent list of food to
cook during the class taking into
consideration which ingredients
my American friends could find
at home. The food was delicious,
but at the same time surprisingly
easy to make. We learned many
tips during the class, for example:
how to prevent the eggplant losing
its colour, how to roll lentil rissoles
easily, how to use big cooking knifes
without cutting our fingers, etc.
While cooking our chef also told us
about cooking traditions of different
regions in Turkey and which wine is
good with which appetizer.
Our chef and her husband offered
us wine and beer while we ate all the
food that we cooked after our class
around the dinner table. Everyone
tasted what others made. It was
like a dinner with friends who had
not seen each other for a long time
rather than a test of what we cooked
together with a bunch of strangers.
Our chef tasted everyone’s food and
made comments. We were given
plastic bags to put our food for take
away if we wanted to, but we all
ate what we made. There were no
leftovers.
My American friends had a very
pleasant time learning excellent
recipes that they can easily try at
home. I translated the recipes into
English and sent them to Monica.
She sent them to her friends.
After a couple of weeks, I received
an e-mail from one of Monica’s
friends that I met during our
cooking class. She told me that she
really enjoyed making the Turkish
mezes and told wonderful stories
about our experience to her friends.
She and her friends decided that
the cooking class was so much fun
that they intend to try to have one
during each annual meeting of
their association. They were in New
Orleans in January, and they did, in
fact, attend a class. So, I have started
a very important tradition for them.
Another one sent an e-mail stating
that he really did find the Istanbul
cooking class to be a highlight of the
entire trip, and it was a trip full of
magical memories. The conference
was the trip of a lifetime for him,
and he thanked me for my efforts in
arranging the class and my friends
for being such good and faithful
colleagues and interpreters. I was
quite pleased, the mission was
completed. No, no please do not
ask whether I tried any of the mezes
that we learned at the cooking class
at home, my answer will not be
positive, not yet anyway.
About Cooking Courses:
The House Atelier:
There is kitchen workshop belongs
to The House Cafe that has
very delicious cuisine and most
visitors like very much. Minimum
participant number is 6 and
maximum participant number is
14. There can be private workshop
organised for groups. The course
“Starters from Turkish cuisine”
includes purslane with walnut and
yogurt, grilled aubergine salad,
mashed broad beans, black-eyed pea,
gözleme, humus with sesame oil and
yogurt soup recipes. The price is 90
TL per person.
Address: The House Cafe İstiklal
Cad. No 163, Istanbul
Grilled Aubergine Salad
Preparation Time: 20 minutes
Makes 4 servings
Ingredients:
2 aubergine
2-3 clove of garlic
half a lemon juice
3 tablespoon olive oil
salt
Directions:
Grill the aubergines directly on the
naked flame of a gas hob, or under
the grill, turning until the flesh of
the aubergines is soft.
Cut off the tops and peel off the
skin, scraping the flesh off the back
of the skin if necessary. Roughly
chop the aubergines and set aside on
the chopping board.
Crush the garlic, place aubergine and
salt into a bowl and mix well. Add
lemon juice and olive oil and mix
together.
To serve, wait 15-20 minutes and
place salad on plate. (To serve,
straining yogurt could be added.)
Istanbul Culinary Institute:
If you would like to learn meatball,
pastry, meat and vegetable dishes,
ICI is a correct address. There are
both 2-3 hours spot courses and
monthly regular courses. This is the
one of cooking workshops most
of the tourists prefer. The price is
120 TL per one. Istanbul Culinary
Institute has a Institute Restaurant
which serves at lunch and dinner.
Course program changes each
month. Address: Meşrutiyet Caddesi,
No: 59 Tepebaşı, 34437, Istanbul
© Istanbul Culinary Institute
Chef ’s İstanbul Kitchen Workshop:
Chef ’s Istanbul offer 2-3 hours
classes or weekly courses. Course
program changes each month. There
are spot classes such as Turkish
mezes or Turkish main courses. The
workshop is near Taksim square
just 5 minute walking distance. The
price for one is 100.- TL. Minimum
participant number is 6.
Address: İstiklal Cad. Mim Han
No:55 Kat:6 Beyoğlu-Taksim/
Istanbul
alaturka.info
63
• Kulinarisches •
Die Türkische Koch Erfahrung
Berıcht:
ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM
Alles begann mit dem Tag als Monika, eine Bibliothekarsfreundin aus Houston, Texas, mir erzählte, das sie an einer
Bibliothekarskonferenz, die von einer Türkischen Universität organisiert wurde, teilnimmt.
© Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi
64
Alaturka Journal
Wir entschieden kurzfristig während
ihres Aufenthalts in Istanbul einige
Zeit miteinander zu verbringen
und so versprach ich, ihr Einige
der historischen aber weniger
touristischen Plätze in meiner Stadt
zu zeigen. Ich war etwas enttäuscht,
als sie mir sagte, das sie bereits
eine Städtetour, organisiert von
der Universität, zum Sultanahmet,
zum Topkapi Palast und anderen
schönen und einzigartigen Plätzen
gebucht hatte, die eigentlich ich
ihr zeigen wollte. Ich hatte dabei
an Plätze gedacht, die ihr sicherlich
sehr gefallen hätten. Ich hatte im
Besonderen gedacht, das ich sie dazu
bringen könnte, sich in meine Stadt
Istanbul zu verlieben. Nachdem ich
nun ihr Besichtigungsprogramm
gelesen hatte, war ich ein wenig
nervös und fragte meine Kollegen,
ob sie einige alternative Ideen hätten,
wohin ich mit Monika und ihren
Freunden gehen könnte.
Im gleichen Zeitraum hatten mein
Kollege aus unserem Büro und
ich die Idee an einer Kochklasse
teilzunehmen. Während einer
Kaffeepause hatten wir seiner Zeit
entdeckt, das wir uns beide stark
für das Kochen interessierten. Wie
auch immer, seit ich entdeckt hatte,
das meine Gerichte meist etwas
langweilig waren und wir auch in der
Ottomanischen Küche auf immer
die gleichen Gerichte stießen, war
es an der Zeit, etwas zu verändern.
Nach dieser Erkenntnis nutzte ich
meine freie Zeit, um nach neuen
und schmackhaften Rezepten zu
suchen, die man innerhalb einer
Stunde auch kochen konnte. Aus
diesen Gründen wurde das Essen
meiner neuen Gerichte für jeden
Tester zu einem Abenteuer, das
auch meinen Ehemann einschloss.
Meine Gerichte waren manchmal
wirklich schmackhaft und lecker
und dann wieder kaum zu genießen,
obwohl das Anrichten auf den
Tellern wirklich appetitlich aussah.
Glücklicherweise und nachdem
ich einige Male einen komplett
verschmutzten Backofen eigenhändig
wieder gereinigt hatte, konnte ich
mich dazu durchringen und wollte
zukünftig den Anleitungen einiger
Bücher folgen, die ich gekauft
hatte und deren anregende Fotos
mich sehr ansprachen (Ich bin
nicht jemand, der die Rezepte im
Buchgeschäft liest).
Als ich meiner Kollegin von meinen
Erfahrungen berichtete, war es eine
schnelle Entscheidung für uns, an
einem Kochkurs teilzunehmen um
dabei zu lernen, innerhalb von zwei
Stunden schnell fünf oder sechs
Vorspeisen anzurichten. Ich war
ganz begeistert von der Idee. Dann
entschloss ich mich, auch Monika,
die gutes Essen genau so liebt wie
ich, von der Idee zu erzählen und sie
zu fragen, ob sie und ihre Freunde
nicht auch am Kurs teilnehmen
möchten. Sie waren begeistert.
Meine Kollegin und ich suchten
daraufhin im Internet nach
entsprechenden Angeboten und
entschieden uns für eine „Türkische
Meze“ Klasse, jeweils Freitagabend
von 19.30 – 21.30 Uhr. Meze sind
kalte oder warme Vorspeisen und
diese spielen eine entscheidende
Rolle in der Türkischen Küche, da
sie ermöglichen, lange und intensive
Gespräche während des Essens zu
führen, mit etwas Raki oder Wein
dazu.
Die Kochkurse sind normalerweise
nur für fünf Personen ausgelegt.
Wie auch immer, Monika konnte
verständlicherweise nicht „nein“
zu ihren Freunden sagen, die sich
schnell zur Teilnahme entschieden
hatten nachdem sie etwas über
die Türkische Küche gehört
hatten. So waren wir am Ende
zehn Teilnehmer. Gülhan Kara,
Eigentümerin eines Restaurants und
bekannte Chefköchin, begrüßte alle
Teilnehmer auf sehr freundliche
Art und Weise und da die meisten
von uns ausländische Gäste waren,
entschied sie sich niemanden
zu enttäuschen und alle zehn
Teilnehmer zu akzeptieren.
Unser Chef gab uns erste
Anweisungen und jeder von uns
erhielt eine eigene Kochstelle, mit
eigenem Herd, Kochausstattung,
Arbeitstisch und Schneidebrett, …
nachdem wir unsere Hände zweimal
gewaschen hatten.
Wir bereiteten ein Auberginen
Gericht (közde patlıcan), eine
Pastete mit geräuchertem Rindfleisch
(paçanga böreği), Rollklöpse aus
roten Linsen (mercimek köftesi),
Shrimpsoße mit Brot (karidesli sos),
weiße Käsebällchen mit Petersilie
(maydonozlu - beyaz peynirli
toplar), Hummus (humus) und
Circassian Huhn (Çerkez tavuğu) zu.
Gülhan hatte eine exzellente Liste
all der Vorspeisen vorbereitet, deren
Zutaten auch unsere amerikanischen
Freunde zu Hause in den Geschäften
wieder kaufen konnten. Das Essen
war einfach köstlich, und im
gleichen Zug so einfach herzustellen.
Wir erhielten eine Vielzahl von
Tipps während der Ausbildung
wie z. B.: wie verhindere ich den
Farbverlust der Auberginen, wie rolle
ich die Köfte ganz leicht, wie nutze
ich ein großes Kochmesser ohne
mich zu schneiden, usw. Während
der Vorbereitungen erläuterte sie uns
die Traditionen Türkischer Küche
in Bezug auf die Regionen der
Türkei und welcher Wein zu welcher
Vorspeise genutzt werden sollte.
Gülhan´s Ehemann servierte uns
Wein und Bier während wir all die
leckeren Gerichte nach Beendigung
der Klasse am runden Tisch aßen.
Jeder testete das Gericht jedes
Teilnehmers. Es war mehr wie ein
alaturka.info
65
Dinner unter Freunden, die sich
lange Zeit nicht gesehen hatten,
denn ein Test was der andere so
zubereitet hatte. Gülhan probierte
auch jedes einzelne Gericht und
gab dazu ihre Position in kurzen
Erläuterungen bekannt. Auch
wurden uns für die Reste der Speisen
Tüten gebracht um sie mit nach
Hause zu nehmen. Allerdings wurde
diese Möglichkeit kaum genutzt
denn schnell war alles verspeist.
Keine Reste.
Meine amerikanischen Freunde
hatten eine sehr gute Zeit mit der
Erkenntnis vieler neuer Rezepte,
die sie auch zu Hause probieren
konnten. Ich übersetzte alle
Rezepturen ins Englische und
schickte sie an Monika.
Nach einigen Wochen erhielt ich
eine Mail von Monika´s Freundin,
die ich im Kurs kennen gelernt
hatte. Sie erzählte mir, das sie es
mittlerweile liebt, die türkischen
Meze vorzubereiten und ihren
Freunden anzubieten. Sie hätten
sehr viel Spaß bei den Kochkursen
gehabt und mittlerweile beschlossen
zukünftig jedes Jahr in Istanbul
wieder an einem Kurs teilzunehmen.
Sie sind zwischenzeitig in New
Orleans gewesen und haben
auch dort an einem Kochkurs
teilgenommen. So war ich der Anlass
mit einer besonderen Tradition zu
beginnen. Ich erhielt eine weitere
Mail von einem Teilnehmer, der
den Kochkurs in Istanbul als eines
der Highlights der gesamten Tour
beschrieb. Die Konferenz in Istanbul
war für ihn das Ereignis seines
Lebens bisher und er dankte mir für
meinen Einsatz bei der Meldung
zum Kochkurs und die vielen
66
Alaturka Journal
mühevollen Übersetzungsarbeiten
während der Klasse und danach. Ich
war ganz gerührt von seiner Mail.
Nein, nein, bitte fragen Sie mich
jetzt nicht, ob ich zu Hause schon
einige der Gerichte nachgekocht
hätte, meine Antwort würde bislang
nicht positiv ausfallen, bislang fand
ich dazu nicht die Zeit.
Zu den Koch Kursen:
The House Atelier:
Hier wird ein Küchen Workshop
angeboten, der vom „The House
Café” veranstaltet wird. Eine delikate
Küche die von vielen Besuchern
geschätzt wird, ist die Besonderheit.
Die Mindestzahl der Teilnehmer
ist 6 Personen, die maximale
Teilnehmerzahl ist 14 Personen.
Für Gruppen können auch private
Kochkurse angeboten werden. Die
Kurse “Starters from Turkish cuisine“
beinhalten Portulak mit Walnuß und
Yoghurt, Auberginensalat, Gehackte
Saubohnen, Augenbohnen,
Gözleme, Humus mit Sesamöl und
Yoghurt Suppen Rezepte. Der Preis
beträgt 90,- TL pro Person.
Addresse: The House Cafe İstiklal
Cad. No 163, Istanbul
Istanbul Culinary Institute:
Wenn Sie mehr über Fleischklösse,
Nudeln, Fleisch und Gemüse
Gerichte erlernen möchten, ist das
ICI die richtige Adresse. Es werden
Spezialkurse für 2 – 3 Stunden
Gerichte angeboten oder monatliche
reguläre Kochkurse. Die Art der
Kurse werden meist von Touristen
bevorzugt. Der Preis beträgt 120,TL per Person. Istanbul Culinary
Institute verfügt über ein Restaurant,
das Mittag- und Abendessen
anbietet. Das Kursprogramm
wechselt im monatlichen Rhythmus.
Addresse: Meşrutiyet Caddesi, No:
59 Tepebaşı, 34437, Istanbul
Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi:
Chef´s Istanbul bietet 2 – 3
Stunden Kurse oder wöchentliche
Kurse. Das Kursprogramm
wechselt jeden Monat. Es gibt
Sonderkurse für türkische Meze
oder Hauptgerichte. Der Workshop
findet nur 5 Gehminuten vom
Taksim Platz entfernt statt. Der
Preis pro Person beträgt 100,TL. Mindestteilnehmerzahl ist 6
Personen.
Gegrillter Auberginen
Salat
Vorbereitungszeit: 20 Minuten
Ergibt 4 Portionen
Zutaten:
2 Auberginen
2 – 3 Knoblauchzehen
Saft einer halben Zitrone
3 Esslöffel Olivenöl
Salz
Zubereitung:
Die Auberginen werden direkt über
einer offenen Flamme am Gasherd
oder in einem Grill gebraten bis
ihr Fleisch weich geworden ist.
Schneiden Sie die Stielreste weg
und entfernen Sie die Schale,
kratzen Sie auch das Fleisch aus
den Seitenschalen falls notwendig.
Hacken Sie die Auberginen klein
und schieben Sie dann auf dem
Hackbrett beiseite. Dann hacken
Sie den Knoblauch, füllen die
Auberginen und das Salz in eine
Schüssel und vermischen es kräftig.
Fügen Sie den Zitronensaft und das
Olivenöl hinzu und mixen erneut.
Bitte lassen Sie alles 15 – 20
Minuten ruhen und servieren Sie das
Gericht auf einem Teller.
Nach Belieben fügen Sie einen guten
kremigen Yoghurt hinzu.