Türk Mutfağı Meraklısına Yemek Kursları
Transcription
Türk Mutfağı Meraklısına Yemek Kursları
• Mutfak Spesiyaliteleri • Türk Mutfağı Meraklısına Yemek Kursları Makale: ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM Houston, Teksas’lı kütüphaneci arkadaşım Monica’nın Türkiye’deki bir üniversitenin organize ettiği bir konferansa katılacağını bana söylemesi ile başladı her şey. © The House Atelier 58 Alaturka Journal Konferans süresince İstanbul’da kalacağı zaman zarfında kendisine bu şehrin tarihi yerlerini göstereceğime söz verdim. Endişeliydim, zira Monica Sultanahmet, Topkapı Sarayı gibi İstanbul’un ona göstermek istediğim tarihi harikalarını görmek için çoktan konferansı düzenleyen üniversitenin organize ettiği gezi turlarına kayıt olmuştu. Monica’yı, onun hayran olacağı yerlere götürmek istiyordum. Aslında, Monica’nın bu ziyaret sonunda gördüklerinden ve yaşadıklarından ötürü şehrime, İstanbul’a aşık olmasını arzu ediyordum. Monica’nın gezi programını gördükten sonra arkadaşlarıma Monica’yı ve onun arkadaşlarını götüreceğim yerler konusunda önerilerini sordum. O günlerde, ofis arkadaşım ile yemek kursuna katılmayı planlıyorduk. İşte verdiğimiz kahve molaları sırasında her ikimizin de yemek yapmaktan ne kadar keyif aldığını keşfetmiştik. Ancak ben hazırladığım yemeklerin ne kadar klasik ve sıkıcı olduğunu ve dönüp dolaşıp aynı Osmanlı mutfağı yemeklerini yediğimi fark ettiğim için mutfak hayatımda bir değişim gerektiği sonucuna çoktan varmıştım. Bu durumu fark ettikten sonra, boş zamanlarımda bir saatten az bir süre zarfında pişirebileceğim farklı ve lezzetli yemek tarifleri arar oldum. Bu uğraşın sonucunda, yeni yemeklerimi denemek bu yemekleri test eden eşim dahil herkes için bir macera olmaya başladı. Yaptığım yemekler bazen gerçekten çok lezzetli bazen ise sunumu çok şık olsa bile çiğnemesi zor olabiliyordu. Fırınımızın içini birkaç kere saatlerce temizlemek zorunda kalınca, “kitabına uygun yemek yapma” kararı alarak içerisinde güzel yemek fotoğrafları olan birkaç yemek kitabı almak üzere kitapçıları gezmeye başladım (Ben kitapçıda yemek tarifleri okuyan o tiplerden değilim sanırım!) İşte kendisiyle mutfak maceralarımı paylaştığımda ofis arkadaşım birlikte bir yemek kursuna gitmemizi önerdi. Beş-altı tane mezenin nasıl yapıldığını iki saat gibi kısa bir sürede öğrenebilecektik. Bu fikre bayıldım. Sonrasında, yemek yemekten benim kadar keyif alan Monica’ya da sordum, o ve arkadaşları bize katılmak ister mi diye. Monica; “Bayıldım bu fikre, katılırım elbette” dedi. İş arkadaşım ile birlikte internetten yemek kurslarını araştırdık ve en sonunda bir Cuma günü saat 19:2021:30 saatlerinde verilen “Türk mezeleri” kursuna gitmeye karar verdik. Yemek kursu normalde 5 kişilikmiş. Ancak Monica, “yemek kursu” fikrini duyan ve Türk mutfağını çok merak ettikleri için katılmak isteyen arkadaşlarına “HAYIR” diyemediği için yemek yapacağımız masanın etrafında birden 10 kişi olduk. Bize o gün ders verecek olan aşçı Gülhan Kara bizi güler yüzle çok dostane şekilde karşıladı. Bizden başka katılımcıların tamamı yabancı olunca, onları kırmamak adına bir seferlik de olsa 10 kişi ders yapmayı da kabul etti. Şefimiz her birimize birer tane önlük verdi ve ellerimizi iki kere yıkadıktan sonra her birimiz bir ünitenin önünde yerimizi aldık. Her bir ünitede bir ocak ve fırın, mutfak gereçleri, mutfak tezgâhı ve kesme tahtası bulunuyordu. Yemek kursunda, 2 -3 saat içerisinde közde yoğurt soslu patlıcan, paçanga böreği, mercimek köftesi, karidesli ve domatesli dip/sos, maydanozlu - beyaz peynirli toplar, humus, ve çerkez tavuğu yaptık. Şefimiz yapacağımız mezelerin listesini hazırlarken yiyeceklerin Amerikalı arkadaşlarımın kendi ülkelerinde de bulabileceği malzemeleri içermesine özen göstermiş, bu nedenle ekibe uygun harika bir meze listesi hazırlamış. Yaptığımız yemekler inanılmaz lezzetliydi. Üstelik hazırlaması ve pişirmesi de oldukça kolay. Kurs sırasında bir sürü pratik bilgi de öğrendik. Örneğin; patlıcanın kararmaması, beyaz kalmasını nasıl sağlayacağımızı, mercimek köftesini tanelemenin kolay yollarını, büyük ve keskin bıçakları kullanırken parmaklarımızı nasıl koruyacağımızı anlattı şefimiz. Aynı zamanda yemek yaparken aynı zamanda bize Türkiye’deki farklı yörelerin farklı yemek alışkanlıklarından ve hangi meze ile hangi şarabın içilebileceğinden söz etti. Şefimiz ve eşi yaptığımız yemekleri yemek masasının etrafına kurulmuş tadarken bize şarap ve bira ikram etti. Hepimiz birbirimizin yaptığı mezelerin tadına baktık. Aslında dışardan bakıldığında, yemek kursu için biraya gelmiş insan topluluğu yerine birbirini uzun zamandan beri görmemiş ve bir yerde yemek masasının etrafında bir araya gelmiş bir arkadaş grubu gibi duruyorduk. Bize yaptığımız mezeleri eve götürebilmemiz için plastik saklama kapları verdiler ancak hepimiz yaptıklarımızı orada ve birlikte yemeği tercih ettiğimiz için eve götürecek bir şey kalmadı pek. Amerikalı arkadaşlarım harika vakit geçirdiler ve evde kolaylıkla yapabilecekleri tarifler öğrendiler. Yemek kursundan birkaç hafta sonra Monica’nın yemek kursu sırasında tanıştığım arkadaşlarından birinden bir e-mail mesajı aldım. Bana Türk mezelerini hazırlarken çok büyük keyif aldığını ve bu güzel akşamı tüm arkadaşlarına anlattığını yazmış. O ve yemek kursuna katılan diğerleri o alaturka.info 59 kadar iyi vakti geçirmişler ki kendi şirketlerinin her yıl başka bir ülkede yapılan yıllık toplantılarında yemek kursuna katılma işini bir gelenek haline getirmeye karar vermişler. Ocak ayında New Orleans’ta bir toplantıları varmış ve gerçekten orada da aynı ekip yine bir yemek kursuna katılmışlar. Monica’nın arkadaşı emailinde onlar için bir gelenek başlattığımı belirtmiş. Monica’nın yemek kursuna katılan bir başka arkadaşı ise bana gönderdiği e-mail mesajında gittiğimiz yemek kursunun, harika hatıralarla döndüğü İstanbul gezisinin en unutulmaz anısı olduğunu belirtmiş. Ayrıca İstanbul’a konferans sebebiyle yaptığı seyahatin hayatının gezisi olduğunu ve bu süre zarfında yemek kursunu organize ettiğim için bana ve kursa katılarak zaman zaman çeviri yapmak suretiyle onlara destek olan arkadaşlarıma da çok teşekkür ettiğini yazmış. Yazılanları okurken pek bir memnundum, görev başarı ile tamamlanmış, arkadaşlarım İstanbul seyahatlerinden memnun kalmıştı. Lütfen öğrendiğim mezeleri evde yapıp yapmadığımı sormayın, henüz mutfağa girmiş değilim. Yemek Kursları Hakkında: The House Atelier: Birçoğumuzun yemeklerini çok lezzetli bulduğu The House Cafe’nin aynı zamanda bir de mutfak atölyesi mevcut. Minimum katılımcı sayısı 6 ve maksimum katılımcı sayısı ise 14. Gruplara özel workshoplar da organize edilebiliyor. “Türk mutfağından mezeler” kursunda cevizli yoğurtlu semizotu, közlenmiş patlıcan salatası, fava, börülce, gözleme, tahinli humus ve yoğurt çorbasının tarifleri veriliyor. Fiyat kişi başı 90 TL. Adres: The House Cafe İstiklal Cad. No 163, İstanbul 60 Alaturka Journal KÖZ PATLICAN SALATA Hazırlama Süresi: 20 Dakika 4 Kişilik Gerekli Malzemeler: 2 patlıcan 2-3 diş sarımsak Yarım limonun suyu 3 çorba kaşığı zeytinyağı Tuz Yapılışı: Patlıcanları közleyip kabuklarını soyun. Kaşık yardımı ile içlerini çıkarın. Patlıcan içlerini beyaz doğrama tahtası üzerine alıp bıçakla kıyın. Sarımsakları ezin. Bütün malzemeyi bir kapta karşıtırın. Üzerine limon suyu ve zeytinyağı ilave edin ve karşıtırın. 15-20 dakika kadar bekletip meze tabağında servis yapın. Dilerseniz bu karışımı yoğurt (süzme yoğurt) ile de karışıtırıp servis yapabilirsiniz. Istanbul Culinary Institute: Türk mutfağından köfteler, hamur işleri, et ve sebze yemeklerini öğrenmek istiyorsanız ICI doğru adres. Hem 2-3 saatlik spot kursları hem de aylık düzenli kursları var. Turistlerin en çok tercih ettiği yemek kurslarından biri. Fiyat kişi başı 120 TL. İstanbul Culinary Institute’un aynı zamanda öğlen ve akşam servis veren bir de Enstitü Restoranı var. Kurs programı her ay değişiyor. Adres: Meşrutiyet Caddesi, No: 59 Tepebaşı, 34437, İstanbul Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi: Chef ’s İstanbul’un 2-3 saatlik veya haftalık kursları mevcut. Kurs programı her ay değişiyor. Türk mezeleri ve Türk yemekleri başta olmak üzere çeşitli spot kursları mevcut. Taksim meydanına 5 dakikalık yürüme mesafesinde. Fiyatları makul, kişi başı 100 TL. Minimum katılımcı sayısı: 6 kişi. Adres: İstiklal Cad. Mim Han No:55 Kat:6 Beyoğlu-Taksim/İstanbul • Culinary • A Turkish Cooking Experience Artıcle: ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM It all started when Monica, a librarian friend of mine from Houston, Texas, told me that she would be attending a librarian conference organized by a Turkish university. ©The House Atelier alaturka.info 61 We decided to spend some time together during her stay in Istanbul, and I promised to show her some historical but not touristic parts of my city. I was worried because she had already signed up for sightseeing tours organized by the university to Sultanahmet, Topkapi Palace and other beautiful and unique places that I was planning to show her. I wanted to take her to places that would amaze her. Actually, I wanted her to fall in love with my city, my Istanbul. After seeing her sightseeing program I was a little bit nervous and asked my colleagues if they had any alternative ideas and could suggest places where I could take Monica and her other librarian friends. At the same time, my coworker at the office and I were planning to attend a cooking class. During our coffee breaks we discovered that we both enjoy cooking. However, since I realized that my meals were boring and we had been eating the same few Ottoman-style dishes over and over again, it was time for a change. After that, I spent my free time searching for and trying tasty new recipes which I could cook within less than one hour. Therefore, eating my new style food became an adventure for every taster, including my husband. My dishes were sometimes quite delicious and tasty and other times were hard to chew and swallow, although the plate or the presentation of the food looks appetizing. Luckily, after cleaning the oven with my bare hands quite a few times, I decided to go by the book and purchase some cook books that I had photos of appetizing food and nice colours (I am not someone who reads the recipes at a bookstore). When I told her all about my experiences, my coworker suggested 62 Alaturka Journal that we attend a cooking course together and learn how to cook five to six different starters within two hours. I loved the idea. Then I decided to ask Monica, who loves eating as much as I do, whether she and her friends were interested in joining us. She said yes. My coworker and I searched online search and decided to attend “Turkish mezes course” on Friday evening between 19:30-21:30. “Meze” means cold and warm appetizers and plays an important role in Turkish cuisine since Turkish people socialize mostly at dinner tables while drinking raki or wine together with mezes. The cooking class was normally only for five people. However, Monica could not say “no” to her friends’ friends who decided to participate after hearing all about Turkish cuisine so at the end there were 10 people around the table. A wellknown Turkish chef Gühan Kara, welcomed all of us in a very friendly manner, and since all our friends were foreign she decided not to disappoint them and agreed to teach 10 people at once. Our chief gave us aprons, and each of us took our place in front of a station (each station has its own oven, cooking equipment, workbench and cutting board) after washing our hands twice. We made an eggplant dish (közde patlıcan), a pastry with smoked beef (paçanga böreği), red lentil rissoles (mercimek köftesi), shrimp deep with bread (karidesli sos), white cheese balls with parsley (maydonozlu - beyaz peynirli toplar), hummus (humus), and Circassian chicken (Çerkez tavuğu). Our chef made an excellent list of food to cook during the class taking into consideration which ingredients my American friends could find at home. The food was delicious, but at the same time surprisingly easy to make. We learned many tips during the class, for example: how to prevent the eggplant losing its colour, how to roll lentil rissoles easily, how to use big cooking knifes without cutting our fingers, etc. While cooking our chef also told us about cooking traditions of different regions in Turkey and which wine is good with which appetizer. Our chef and her husband offered us wine and beer while we ate all the food that we cooked after our class around the dinner table. Everyone tasted what others made. It was like a dinner with friends who had not seen each other for a long time rather than a test of what we cooked together with a bunch of strangers. Our chef tasted everyone’s food and made comments. We were given plastic bags to put our food for take away if we wanted to, but we all ate what we made. There were no leftovers. My American friends had a very pleasant time learning excellent recipes that they can easily try at home. I translated the recipes into English and sent them to Monica. She sent them to her friends. After a couple of weeks, I received an e-mail from one of Monica’s friends that I met during our cooking class. She told me that she really enjoyed making the Turkish mezes and told wonderful stories about our experience to her friends. She and her friends decided that the cooking class was so much fun that they intend to try to have one during each annual meeting of their association. They were in New Orleans in January, and they did, in fact, attend a class. So, I have started a very important tradition for them. Another one sent an e-mail stating that he really did find the Istanbul cooking class to be a highlight of the entire trip, and it was a trip full of magical memories. The conference was the trip of a lifetime for him, and he thanked me for my efforts in arranging the class and my friends for being such good and faithful colleagues and interpreters. I was quite pleased, the mission was completed. No, no please do not ask whether I tried any of the mezes that we learned at the cooking class at home, my answer will not be positive, not yet anyway. About Cooking Courses: The House Atelier: There is kitchen workshop belongs to The House Cafe that has very delicious cuisine and most visitors like very much. Minimum participant number is 6 and maximum participant number is 14. There can be private workshop organised for groups. The course “Starters from Turkish cuisine” includes purslane with walnut and yogurt, grilled aubergine salad, mashed broad beans, black-eyed pea, gözleme, humus with sesame oil and yogurt soup recipes. The price is 90 TL per person. Address: The House Cafe İstiklal Cad. No 163, Istanbul Grilled Aubergine Salad Preparation Time: 20 minutes Makes 4 servings Ingredients: 2 aubergine 2-3 clove of garlic half a lemon juice 3 tablespoon olive oil salt Directions: Grill the aubergines directly on the naked flame of a gas hob, or under the grill, turning until the flesh of the aubergines is soft. Cut off the tops and peel off the skin, scraping the flesh off the back of the skin if necessary. Roughly chop the aubergines and set aside on the chopping board. Crush the garlic, place aubergine and salt into a bowl and mix well. Add lemon juice and olive oil and mix together. To serve, wait 15-20 minutes and place salad on plate. (To serve, straining yogurt could be added.) Istanbul Culinary Institute: If you would like to learn meatball, pastry, meat and vegetable dishes, ICI is a correct address. There are both 2-3 hours spot courses and monthly regular courses. This is the one of cooking workshops most of the tourists prefer. The price is 120 TL per one. Istanbul Culinary Institute has a Institute Restaurant which serves at lunch and dinner. Course program changes each month. Address: Meşrutiyet Caddesi, No: 59 Tepebaşı, 34437, Istanbul © Istanbul Culinary Institute Chef ’s İstanbul Kitchen Workshop: Chef ’s Istanbul offer 2-3 hours classes or weekly courses. Course program changes each month. There are spot classes such as Turkish mezes or Turkish main courses. The workshop is near Taksim square just 5 minute walking distance. The price for one is 100.- TL. Minimum participant number is 6. Address: İstiklal Cad. Mim Han No:55 Kat:6 Beyoğlu-Taksim/ Istanbul alaturka.info 63 • Kulinarisches • Die Türkische Koch Erfahrung Berıcht: ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM Alles begann mit dem Tag als Monika, eine Bibliothekarsfreundin aus Houston, Texas, mir erzählte, das sie an einer Bibliothekarskonferenz, die von einer Türkischen Universität organisiert wurde, teilnimmt. © Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi 64 Alaturka Journal Wir entschieden kurzfristig während ihres Aufenthalts in Istanbul einige Zeit miteinander zu verbringen und so versprach ich, ihr Einige der historischen aber weniger touristischen Plätze in meiner Stadt zu zeigen. Ich war etwas enttäuscht, als sie mir sagte, das sie bereits eine Städtetour, organisiert von der Universität, zum Sultanahmet, zum Topkapi Palast und anderen schönen und einzigartigen Plätzen gebucht hatte, die eigentlich ich ihr zeigen wollte. Ich hatte dabei an Plätze gedacht, die ihr sicherlich sehr gefallen hätten. Ich hatte im Besonderen gedacht, das ich sie dazu bringen könnte, sich in meine Stadt Istanbul zu verlieben. Nachdem ich nun ihr Besichtigungsprogramm gelesen hatte, war ich ein wenig nervös und fragte meine Kollegen, ob sie einige alternative Ideen hätten, wohin ich mit Monika und ihren Freunden gehen könnte. Im gleichen Zeitraum hatten mein Kollege aus unserem Büro und ich die Idee an einer Kochklasse teilzunehmen. Während einer Kaffeepause hatten wir seiner Zeit entdeckt, das wir uns beide stark für das Kochen interessierten. Wie auch immer, seit ich entdeckt hatte, das meine Gerichte meist etwas langweilig waren und wir auch in der Ottomanischen Küche auf immer die gleichen Gerichte stießen, war es an der Zeit, etwas zu verändern. Nach dieser Erkenntnis nutzte ich meine freie Zeit, um nach neuen und schmackhaften Rezepten zu suchen, die man innerhalb einer Stunde auch kochen konnte. Aus diesen Gründen wurde das Essen meiner neuen Gerichte für jeden Tester zu einem Abenteuer, das auch meinen Ehemann einschloss. Meine Gerichte waren manchmal wirklich schmackhaft und lecker und dann wieder kaum zu genießen, obwohl das Anrichten auf den Tellern wirklich appetitlich aussah. Glücklicherweise und nachdem ich einige Male einen komplett verschmutzten Backofen eigenhändig wieder gereinigt hatte, konnte ich mich dazu durchringen und wollte zukünftig den Anleitungen einiger Bücher folgen, die ich gekauft hatte und deren anregende Fotos mich sehr ansprachen (Ich bin nicht jemand, der die Rezepte im Buchgeschäft liest). Als ich meiner Kollegin von meinen Erfahrungen berichtete, war es eine schnelle Entscheidung für uns, an einem Kochkurs teilzunehmen um dabei zu lernen, innerhalb von zwei Stunden schnell fünf oder sechs Vorspeisen anzurichten. Ich war ganz begeistert von der Idee. Dann entschloss ich mich, auch Monika, die gutes Essen genau so liebt wie ich, von der Idee zu erzählen und sie zu fragen, ob sie und ihre Freunde nicht auch am Kurs teilnehmen möchten. Sie waren begeistert. Meine Kollegin und ich suchten daraufhin im Internet nach entsprechenden Angeboten und entschieden uns für eine „Türkische Meze“ Klasse, jeweils Freitagabend von 19.30 – 21.30 Uhr. Meze sind kalte oder warme Vorspeisen und diese spielen eine entscheidende Rolle in der Türkischen Küche, da sie ermöglichen, lange und intensive Gespräche während des Essens zu führen, mit etwas Raki oder Wein dazu. Die Kochkurse sind normalerweise nur für fünf Personen ausgelegt. Wie auch immer, Monika konnte verständlicherweise nicht „nein“ zu ihren Freunden sagen, die sich schnell zur Teilnahme entschieden hatten nachdem sie etwas über die Türkische Küche gehört hatten. So waren wir am Ende zehn Teilnehmer. Gülhan Kara, Eigentümerin eines Restaurants und bekannte Chefköchin, begrüßte alle Teilnehmer auf sehr freundliche Art und Weise und da die meisten von uns ausländische Gäste waren, entschied sie sich niemanden zu enttäuschen und alle zehn Teilnehmer zu akzeptieren. Unser Chef gab uns erste Anweisungen und jeder von uns erhielt eine eigene Kochstelle, mit eigenem Herd, Kochausstattung, Arbeitstisch und Schneidebrett, … nachdem wir unsere Hände zweimal gewaschen hatten. Wir bereiteten ein Auberginen Gericht (közde patlıcan), eine Pastete mit geräuchertem Rindfleisch (paçanga böreği), Rollklöpse aus roten Linsen (mercimek köftesi), Shrimpsoße mit Brot (karidesli sos), weiße Käsebällchen mit Petersilie (maydonozlu - beyaz peynirli toplar), Hummus (humus) und Circassian Huhn (Çerkez tavuğu) zu. Gülhan hatte eine exzellente Liste all der Vorspeisen vorbereitet, deren Zutaten auch unsere amerikanischen Freunde zu Hause in den Geschäften wieder kaufen konnten. Das Essen war einfach köstlich, und im gleichen Zug so einfach herzustellen. Wir erhielten eine Vielzahl von Tipps während der Ausbildung wie z. B.: wie verhindere ich den Farbverlust der Auberginen, wie rolle ich die Köfte ganz leicht, wie nutze ich ein großes Kochmesser ohne mich zu schneiden, usw. Während der Vorbereitungen erläuterte sie uns die Traditionen Türkischer Küche in Bezug auf die Regionen der Türkei und welcher Wein zu welcher Vorspeise genutzt werden sollte. Gülhan´s Ehemann servierte uns Wein und Bier während wir all die leckeren Gerichte nach Beendigung der Klasse am runden Tisch aßen. Jeder testete das Gericht jedes Teilnehmers. Es war mehr wie ein alaturka.info 65 Dinner unter Freunden, die sich lange Zeit nicht gesehen hatten, denn ein Test was der andere so zubereitet hatte. Gülhan probierte auch jedes einzelne Gericht und gab dazu ihre Position in kurzen Erläuterungen bekannt. Auch wurden uns für die Reste der Speisen Tüten gebracht um sie mit nach Hause zu nehmen. Allerdings wurde diese Möglichkeit kaum genutzt denn schnell war alles verspeist. Keine Reste. Meine amerikanischen Freunde hatten eine sehr gute Zeit mit der Erkenntnis vieler neuer Rezepte, die sie auch zu Hause probieren konnten. Ich übersetzte alle Rezepturen ins Englische und schickte sie an Monika. Nach einigen Wochen erhielt ich eine Mail von Monika´s Freundin, die ich im Kurs kennen gelernt hatte. Sie erzählte mir, das sie es mittlerweile liebt, die türkischen Meze vorzubereiten und ihren Freunden anzubieten. Sie hätten sehr viel Spaß bei den Kochkursen gehabt und mittlerweile beschlossen zukünftig jedes Jahr in Istanbul wieder an einem Kurs teilzunehmen. Sie sind zwischenzeitig in New Orleans gewesen und haben auch dort an einem Kochkurs teilgenommen. So war ich der Anlass mit einer besonderen Tradition zu beginnen. Ich erhielt eine weitere Mail von einem Teilnehmer, der den Kochkurs in Istanbul als eines der Highlights der gesamten Tour beschrieb. Die Konferenz in Istanbul war für ihn das Ereignis seines Lebens bisher und er dankte mir für meinen Einsatz bei der Meldung zum Kochkurs und die vielen 66 Alaturka Journal mühevollen Übersetzungsarbeiten während der Klasse und danach. Ich war ganz gerührt von seiner Mail. Nein, nein, bitte fragen Sie mich jetzt nicht, ob ich zu Hause schon einige der Gerichte nachgekocht hätte, meine Antwort würde bislang nicht positiv ausfallen, bislang fand ich dazu nicht die Zeit. Zu den Koch Kursen: The House Atelier: Hier wird ein Küchen Workshop angeboten, der vom „The House Café” veranstaltet wird. Eine delikate Küche die von vielen Besuchern geschätzt wird, ist die Besonderheit. Die Mindestzahl der Teilnehmer ist 6 Personen, die maximale Teilnehmerzahl ist 14 Personen. Für Gruppen können auch private Kochkurse angeboten werden. Die Kurse “Starters from Turkish cuisine“ beinhalten Portulak mit Walnuß und Yoghurt, Auberginensalat, Gehackte Saubohnen, Augenbohnen, Gözleme, Humus mit Sesamöl und Yoghurt Suppen Rezepte. Der Preis beträgt 90,- TL pro Person. Addresse: The House Cafe İstiklal Cad. No 163, Istanbul Istanbul Culinary Institute: Wenn Sie mehr über Fleischklösse, Nudeln, Fleisch und Gemüse Gerichte erlernen möchten, ist das ICI die richtige Adresse. Es werden Spezialkurse für 2 – 3 Stunden Gerichte angeboten oder monatliche reguläre Kochkurse. Die Art der Kurse werden meist von Touristen bevorzugt. Der Preis beträgt 120,TL per Person. Istanbul Culinary Institute verfügt über ein Restaurant, das Mittag- und Abendessen anbietet. Das Kursprogramm wechselt im monatlichen Rhythmus. Addresse: Meşrutiyet Caddesi, No: 59 Tepebaşı, 34437, Istanbul Chef ’s İstanbul Mutfak Atölyesi: Chef´s Istanbul bietet 2 – 3 Stunden Kurse oder wöchentliche Kurse. Das Kursprogramm wechselt jeden Monat. Es gibt Sonderkurse für türkische Meze oder Hauptgerichte. Der Workshop findet nur 5 Gehminuten vom Taksim Platz entfernt statt. Der Preis pro Person beträgt 100,TL. Mindestteilnehmerzahl ist 6 Personen. Gegrillter Auberginen Salat Vorbereitungszeit: 20 Minuten Ergibt 4 Portionen Zutaten: 2 Auberginen 2 – 3 Knoblauchzehen Saft einer halben Zitrone 3 Esslöffel Olivenöl Salz Zubereitung: Die Auberginen werden direkt über einer offenen Flamme am Gasherd oder in einem Grill gebraten bis ihr Fleisch weich geworden ist. Schneiden Sie die Stielreste weg und entfernen Sie die Schale, kratzen Sie auch das Fleisch aus den Seitenschalen falls notwendig. Hacken Sie die Auberginen klein und schieben Sie dann auf dem Hackbrett beiseite. Dann hacken Sie den Knoblauch, füllen die Auberginen und das Salz in eine Schüssel und vermischen es kräftig. Fügen Sie den Zitronensaft und das Olivenöl hinzu und mixen erneut. Bitte lassen Sie alles 15 – 20 Minuten ruhen und servieren Sie das Gericht auf einem Teller. Nach Belieben fügen Sie einen guten kremigen Yoghurt hinzu.