Bülten - TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları

Transcription

Bülten - TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
İÇİNDEKİLER
Sahibi
Prof.Dr. Ömer ÖZBAKIR
TED Kayseri Koleji Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı
Yazı İşleri Müdürü
Arif Sırrı ŞİRİN
TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları
Genel Müdür & Lise Müdürü
Hukuk Müşaviri
Av. Betül ÖZKAN
Yayın Kurulu
Raci ÜLKE
TED Kayseri Koleji Vakfı Özel
İlkokul-Ortaokul Müdürü
Salih TORBALI
Serdar MADEN
Ayşe BALTACI
Gökay ÇALIŞKAN
Tuğba ÖZCAN
Zeki ERKUŞ
Aybike ÖZER
TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI
Fevzi Çakmak Mah. Fevzi Çakmak Cad.
No:12 38020 Kocasinan/KAYSERİ
Tel: 0 352 230 60 60 (pbx)
www.tedkayseri.k12.tr
[email protected]
Sayı : 52
Tarih: 14 Haziran 2013
Kapak Tasarımı
Gökay ÇALIŞKAN (Bilgisayar Öğretmeni)
Grafik&Tasarım
M GRUP MATBAACILIK
Mustafa HAMURCU (Grafiker)
TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI YÖNETİM KURULU . .............................. 4
YÖNETİM KURULU BAŞKANI’NDAN............................................... 5
ATATÜRK’ÜN DEVLET ADAMLIĞI.................................................. 6
“BANDIRMA VAPURU” ŞİİR......................................................... 7
85. YIL ETKİNLİKLERİ............................................................... 8
KÜMBETLER........................................................................ 10
SİBER ZORBALIK................................................................... 12
PİRİ REİS............................................................................. 14
TİYATRO............................................................................. 16
OKUDUĞUNU ANLAMA BECERİSİ................................................ 18
OKUL AİLE BİRLİĞİ................................................................. 20
SAĞLIK............................................................................... 22
ÖDEVLER............................................................................ 24
HIZLI OKUMA....................................................................... 26
PENCEREMDE ÖYKÜ VAR......................................................... 28
MATEMATİK......................................................................... 34
YAZ OKULU......................................................................... 35
OKUL ÖNCESİ....................................................................... 36
OKUMA ŞENLİĞİ.................................................................... 39
YABANCI DİL........................................................................ 42
BADEP............................................................................... 47
ÜNİTE GEZİLERİMİZ................................................................ 48
ÖĞRENCİ ESERLERİMİZ............................................................ 50
TEKNOLOJİ VE TASARIM.......................................................... 52
MEZUNLAR DERNEĞİ.............................................................. 53
HABERLER.......................................................................... 54
PAYLAŞTIKLARIMIZ................................................................ 71
3
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI
YÖNETİM KURULU
(Soldan sağa)
Cenk KARAGÖZ (Sekreter Üye), Alper Tunga SOYLU (Üye), Naim TİRİTOĞLU (Üye), Ender BATUKAN (İkinci Başkan), Halit ÖKÇESİZ (Üye),
Ömer ÖZBAKIR (Başkan), Muharrem KAŞIKÇI (Sayman Üye), Ahmet Suat ALTMIŞYEDİOĞLU (Üye), Ahmet Murat KÖMÜRCÜ (Üye)
4
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Yönetim Kurulu Başkanı’ndan
Saygıdeğer TED Kayseri Koleji Mensupları,
Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörüsüyle yaşama geçirilen Türk Eğitim Derneği, kuruluşunun 85. yılında güçlenerek varlığını sürdürmenin haklı gururunu yaşarken TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları olarak biz de 47. yılımıza ulaşmanın mutluluğu içindeyiz.
Eğitim, insana doğru ve nitelikli bilgi kazandırma çabasıdır. Bu çaba sadece bireyi değil toplumu da derinden etkilediği için her eğitim kurumunun önceliği gerçek anlamda “doğru” ve “nitelik” olmalıdır. Geleceği
yaşatacak nesillerin; çağdaş, ilerici, eleştirel düşünme gücüne sahip; soran, sorgulayan bireyler olmaları o
toplumu doğrudan etkiler. Bazen bu değerler bile yeterli gelmeyebilir. Çünkü eğitilen her bireyin aynı zamanda sosyal yaşama tebessümle katılan, vatan, millet sevgisiyle hareket eden, hoşgörülü kişiliğiyle evrensel düşünebilen bir yapıya sahip, sanatsever olması da gerekir.
TED Kayseri Koleji ailesi olarak şuna inanıyoruz ki eğitimin kalitesini yücelten bu niteliklere ulaşabilmek için
artık “gerçekten kaçmak için hayal kurmak” yerine “gerçeğe ulaşmak için hayal kurmak” anlayışını benimsemek zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün düşüncelerindeki ve eylemlerindeki temel anlayış da budur.
TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları, en başından beri eğitimi bu anlayışla ele almış, değişen dünya ve farklılaşan algılamalara rağmen özünden hiç ayrılmamıştır.
85. Yıla ulaşan Türk Eğitim Derneği bünyesinde haklı bir gurura sahip olan okulumuz nitelikli ve kaliteli eğitim anlayışına her geçen gün yeni halkalar eklemektedir.
52. Sayıya ulaşan Bülten’imiz de bunun en güzel ve anlamlı göstergesidir.
Saygılarımla
Prof. Dr. Ömer ÖZBAKIR
TED Kayseri Koleji Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı
5
TARİH
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
‘GERÇEK DEVLET ADAMLIĞI BİR MİLLETİ OLDUĞU BİÇİMDEN
OLMASI GEREKEN BİÇİME DÖNÜŞTÜRME SANATIDIR’
Her karış toprağı şehit kanları ile sulanmış, asırlar boyunca şanlı
tarihimize ev sahipliği yapmış olan vatanımız her Türk için kutsaldır. Türlü zorluklar ve fedakarlıklar sonucu kazanılan Kurtuluş
Savaşı ile Atamız bize üzerinde özgürce yaşadığımız bir vatan bırakmıştır. Bu vatanın korunması tüm Türk Milleti’nin birinci vazifesidir. Bu nedenle iç ve dış, potansiyel düşmanlara karşı gereken önlemlerin, her türlü askeri ve güvenlik tedbirinin alınmış
olması vatanımızın geleceği için son derece önemlidir. Vatanın
korunmasında askeri tedbirler kadar önemli olan bir başka husus
da tüm Türk Milletinin sorumluluk üstlenmesidir. Bu da, vatanın birlik ve bütünlüğünün korunmasında verilecek fikri mücadeledir. Bu anlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün devlet adamlığını iyi
yorumlayıp, her birimiz vakti geldiğinde vatanımızın bütünlüğü
için birer nefer olmalıyız.
Atatürk, Millî Mücadele’de millî birliği temin eden eşsiz bir lider,
muharebe meydanlarında efsanevî bir kumandan, devlet kuran
büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kûdretli bir
inkılâpçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük
adamlardan biri olduğunun da şüphesi yoktur. Onun fikir ve hareketleri , her türlü dogmatik unsurlardan sıyrılmış akılcı bir dünya görüşüdür. Memleket gerçeklerinden kaynaklanan problemler
karşısında, aklın ve ilmin rehberliğini kabul eden bu gerçekçi görüş , gerek Türk Bağımsızlık Savaşı’nın gerekse onu izleyen Türk
çağdaşlaşma hareketinin esasını oluşturmaktadır.
Devlet adamı olmak, belli bir durumda imkân dahilindekinin en
iyisini yapmak ve ulaşılması imkânsız olan şeylerden ise aynı kararlılıkla vazgeçmek demektir. Bu husus göz önünde bulundurulduğunda Atatürk, gelmiş geçmiş zamanların ve ulusların en büyük
devlet adamlarından biridir.
Atatürk’ün bir siyasetçi olarak üstün başarısı, karşılaştığı en çetin ve zor problemler karşısında en doğru ve ülke için en isabetli
olan yolu görebilmesi, imkânları değerlendirebilmesidir. Milleti
kültürel değerleriyle donanmış, çağdaş niteliklere bürünmüş bir
biçimde görmeyi mutluluk sayan Atatürk; dış politikalardaki tutumu ile de “büyük devlet adamı” için gerekli olan donanımlara
sahip olduğunu göstermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları söz konusu olduğunda hiçbir
ödün onun için düşünülemez. O, bütün ülkeler için aynı düşüncededir. Bunun için hiçbir ülkenin, bir diğerinin çıkarlarına göz dikmemesi gerektiğine inanır. Şu sözler O’na aittir: “Türkiye Büyük
Millet Meclisi Hükûmeti’nin sabit, müspet ve maddî bir siyaseti vardır. O da, Türkiye’nin belirli millî sınırları içinde, hayatını ve istikbalini sağlamaktadır”.
6
Atatürk ilkelerinin ana öğesi, vatanın bölünmez bütünlüğüdür.
Vatanın bütünlüğü, devletin fiziki yapısını meydana getiren ulu-
sun birliğini, bütünlüğünü ve bölünmezliğini ifade eder. Atatürk
hiçbir zaman vatanı milletten ayrı düşünmemiştir. Milletin üzerinde yaşadığı vatan, bir bütündür, kutsaldır. Atatürk’ün vatanın
bağımsızlığı ve bölünmezliği ilkesi, Amasya Genelgesi’nde “ya
istiklal ya ölüm”, Erzurum Kongresi’nde, “milli sınırlar içinde
vatan bölünmez bir bütündür” şeklinde ifade edilmiştir. Sivas
Kongresi’nde de aynen kabul edilerek, Misak-ı Milli ile milletçe
uygulanan bir politika halini almıştır. Misak-ı Milli ve Kuva-yi Milliye ruhu ile Atatürk’ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, hem siyasi yapılanma hem de insan unsuru bakımından merkezi yönetim niteliğiyle oluşturulmuştur.Diğer bir deyişle, kendi
bünyesinde farklı kanunların geçerli olduğu, farklı yönetim bölgeleri yoktur. Federatif yapılar yoktur. TBMM’nin yetkisi tüm Türkiye topraklarını kapsar ve her Türk vatandaşı bu topraklar üzerinde eşit muamele görür. Söz konusu Türkiye Cumhuriyetinin
devlet yapısı, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün ve iç huzurunun teminatıdır.Devlet yapımızın temelinde ise, Atatürk’ün bizlere öğrettiği milliyetçilik anlayışı ve Misak-ı Milli ile çizilen vatan sınırları vardır.
Yüzlerce yıldır birlikte yaşayarak, uğrunda birlikte ölerek vatan haline getirdiğimiz aziz yurdumuz ise, milletimizin her bireyi için canından daha değerlidir. “Türk Milleti, kendinin ve
memleketinin yüksek menfaatlerinin aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, vatansız ve milliyetsiz beyinlerin saçmalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak bir millet değildir” diyen
Atatürk, Türk Milleti’nin vatanının bölünmez bütünlüğünü koruma hususundaki hassasiyet ve kararlılığını vurgulamıştır.
Ayrıca Atamız iç ve dış düşmanların her zaman olabileceğine,
bu art niyetli kişilerin vatanımızın bölünmez bütünlüğünü hedef
alabileceklerine dikkat çekmiş ve bizlerden bu tehlikelere karşı
hep uyanık olmamızı istemiştir. Türkiye, uluslararası siyaset alanında sahip olduğu jeo-politik durumu ve üstlendiği önemli rol
nedeniyle, tarih boyunca şiddetli düşmanlıklara, zalim ve hain
tertiplere, çeşitli saldırılara hedef olmuştur. Türk Milleti, tarih
boyunca hem bölgesel hem de evrensel tehditlerle karşı karşıya
kalmıştır. Ama milletimiz düşmanın dışarıdan gelen saldırılarına
karşı koymayı daima başarmıştır.
Tarih boyunca bağımsız yaşamış olan millet olarak, aklın ve bilimin gösterdiği yolda yürümek suretiyle gerçekçilikten ayrılmayarak, en güç engelleri bile bütünleşmiş bu ruhumuzla aşabiliriz.
Devlet meselelerinin bütün çalışmalarını yakından takip etmiş,
bu çalışmalara bizzat katılarak örnek bir devlet adamı portresi
çizmiş olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini korumak ve yaşatmak hepimizin sorumluluğudur.
Büyük Atatürk Ölünce; Sene 1938, On Kasım...
İstanbul Üniversitesi’nde saat 9’u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş... Bir Alman profesör var, hukuk fakültesinde, o da duymuş, şaşırmış. Derse girsin mi, girmesin mi bir türlü karar veremiyor. O
sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir. Kalkar, yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer:
“Efendim, mütereddidim. Acaba ne yapsam?”
“Sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın.”
İşte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak:
“Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki...” der.
Naciye SERBEST
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Ortaokulu
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
BANDIRMA VAPURU
Karabulutlar çöker üstüne,
Karardıkça kararır Karadeniz.
Karanlık sularda,
Kayar gider bir karaltı.
Kararan bahtımıza inat,
İçinde aydınlık saklı.
* * * Üç kıtada küstürdüğümüz güneş,
Yüzümüze gülümsedi Samsun’da.
Tuğ oldu önümüzde
Yürüdük ardı sıra;
Amasya’dan Erzurum’a,
Erzurum’dan Sivas’a.
Devlet kurmuş hanlardan
El alıp Ankara’da,
Hatırladık millet olduğumuzu.
Kafa tuttuk dünyaya.
O mübarek meclisin
Tahta sıralarından
Erkekçe yükseldi sesimiz.
“Hayır!” dedik,
Esarete, himayeye, mandaya.
***
Yirmi iki gece
Yirmi iki gündüz,
Ne düşman uyudu ne de biz. Kan sızdı yatağına Üstüne sindi barut kokusu.
Ağustos’tan Eylül’e
Akan zamana inat
Akmadı, bekledi su.
Seyretti baştan sona
Öldü denen milletin
Yeniden doğuşunu.
Sakarya,
Köpük köpük, zerre zerre
Boylu boyunca zafer muştusu.
Karadeniz’e doğru
Bir başka akar suyu…
***
Hızlı ve sessiz dönüyor zaman.
Sessiz yürüyor Mehmetler,
Telaşsız ve çabuk.
Keçe sarılı toynaklar,
Sessizce basıyor toprağa.
Alı, kırı, yağızı
Korkuyor kişnemekten.
Bir şeylerin farkında gibi atlar.
Düzleşiyor yokuşlar.
Yol veriyor anne toprak.
Öpüyor, okşuyor keçe sarılı tekerlekleri,
Ağlamadan dönsünler diye.
***
Ve ilk topun gürlediği an
Kopan kıyametin ardından
Bir el,
Ağustos sabahında Akdeniz’i gösterdi Kocatepe’den.
Gördüler hedefe varanlar;
Hiçbir yerinde dünyanın
Hiçbir zaman,
Daha güzel olmadı deniz
Eylül’ün dokuzunda
İzmir Körfezi’nde olduğundan…
* * * Binlerce yıl önceden
Binlerce yıl sonraya
Bu toprakta bebekler
Yeminli gelirler dünyaya,
Dik tutmak için yurda adak başlarını
Sonsuza kadar.
Kızlar;
Rahime Onbaşıdır Çukurova’da,
Kastamonu’da Şerife Bacı.
Erkekler; Mustafa doğarlar Hürremlere inat
Sonra Mehmet olurlar
Çanakkale’dekiler kadar.
***
Gafletten, dalaletten Cesaret alıp düşman,
İhanetle kol kola Kuşatırsa dört yandan; Ne zaman ne de yer fark eder,
İş başa düşerse eğer.
Her ahval ve şeraitte
Her Türk’ün
Yüreğindeki limandan
Bir Bandırma Vapuru,
“Vira bismillah!” der
Samsun’a doğru.
Fazıl Ahmet BAHADIR
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Lisesi
7
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLLARI 85.YIL ETKİNLİKLERİ
Atatürk’ ün önderliğinde kurulan TED Ailesinin 85. Yılında
TED Kayseri Koleji ailesi onurlu ve gururludur. Bu haklı gururumuzun tarihi geçmişini paylaşmaktan duyduğumuz mutlulukla çeşitli etkinlikler hazırladık.
Tam eğitim burslu öğrencilerimizle hazırladığımız TEDE
TORUN adlı oyunda TED tarihini izleyenlere anımsattık.
Hazırladığımız bayram ve anma törenlerinde, TED tarafından
hazırlanan 85.yıl CD’si izleyerek törenlere başladık.
Velilerimiz beğeniyle videoyu izlediler.
8
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Veli toplantılarını da bu videonun izlenmesi için fırsat olduğunu düşünerek toplantıları konferans salonumuzda başlattık. Önce videomuzu izledik, ardından sınıf toplantılarına geçtik.
Türkçe zümremiz TED konulu projeler hazırlattı ve projelerimizi mayıs ayında sergiledik.
Resim yarışması düzenledik.
85 yıllık tarihiyle TED
Şiir yarışması düzenledik.
Eğitim Güneşimiz TED ile Nice Yıllara
WEB sayfamız aracılığıyla yapılacak etkinlikleri ve yaşadığımız mutluluğu tüm sayfamızı takip edenlerle paylaştık.
OKUL ÖNCESİ öğrencilerimize TED VE 85. YIL adlı bir etkinlik düzenleyerek yarınlarımızı onlara emanet ettik.
Tüm TED Okullarının katıldığı Anıtkabir’de yapılan törende
coşkuyla yerimizi aldık.
DAHA NİCE YILLARA!
9
KAYSERİ
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
SELÇUKLU MİRASI KÜMBETLER
B
ünyesinde barındırdığı sanatı, estetiği, tarihi, mekanları ve diğer tüm unsurları ile insanın ve dolayısı ile toplumun bir aynasıdır şehir. İnsanların hayati
tüm ihtiyaçlarına cevap vermekle kalmayıp mevcudiyetinde taşıdığı özelliklerle insanların yaşamaktan zevk aldıkları yerdir şehir. Şehirlerin de insanların ki gibi bir
ruhu bir kimliği vardır. İşte bu ruh ve bu kimlik şehirleri özel kılar ve diğerlerinin bir kopyası olmaktan kurtarır. Yaklaşık 6000 yıllık geçmişi ile bir çok medeniyete ev
sahipliği yapmış ve uygarlıklar kavşağı üzerinde yer alan
Kayseri, tıpkı bir insan gibi alnına çizilmiş kaderini yaşamaktadır.
Halk arasında Döner Kümbet olarak bilinen Şah Cihan Hatun Kümbeti, Talas caddesi üzerinde ve Seyyid Burhanettin Mezarlığı’nın
karşısındadır. Albert Gabriel Kayseri Abideleri adlı eserinde türbeyi Niğde ve Ahlat’taki benzer kümbetler ile karşılaştırarak inşa tarihinin 1275 yılı civarında olabileceğini söylemektedir.
Kayseri, dünya’nın en eski yerleşim ve medeniyet merkezlerinden biridir. Anadolu’da tarih adeta Kayseri ile
başlar. Yapılan kazı çalışmalarına göre Kayseri’de yerleşimin tarihi en eski çağlara kadar uzanmaktadır. Kültepe
hendeğinden elde edilen belgeler, Kayseri tarihini M.Ö.
4000 yılına kadar gitmektedir.
Kayseride bulunan Selçuklulara ait eserlerin çokluğu ve
hala ayakta ve fonksiyonunu sürdürebiliyor olması; Kayseri’yi tam anlamı ile bir Selçuklu Şehri yapmaktadır.
Döner Kümbet
Selçukluların Kayseri’ye bıraktığı miraslar arasında kümbetlerin önemli bir yeri vardır. Kümbet, Selçuklular zamanında yapılan kendine özgü silindirik tabanlı ve üst
kısımları konik yapılı olan anıtmezarlardır. Genellikle
büyük devlet ve din adamları için yapılmıştır. Kümbet
mimari bir eserdir.
Kayseri bir kümbetler ve türbeler şehridir. Kümbetler
adeta şehrin simgesidir. Batı şehirlerinde heykeller neyi
ifade ediyorsa, Selçuklu şehirlerinde de kümbetler onu
ifade eder. Şu farkla ki heykeller insanın dünyada kalıcı olma isteğini, kümbetler ise bu dünyanın faniliği gerçeğini sürekli hatırlatır. Şehirdeki kümbetlerin sayısı ve
özellikleri bakımından Anadolu’da Kayseri’ye eş başka
bir şehir yok gibidir. Bunlar arasında yer alan; Döner
(Şah Cihan Hatun) Kümbet, Alaca Kümbet, Çifte (Melike
Adile) Kümbet, Mahperi (Hunat) Hatun Kümbeti, Ali Cafer Kümbeti, Hasbek Kadı (Mesut Gülzar) Kümbeti ve Hacip Çavlı Kümbeti başta olmak üzere Kayseri ve civarında
otuzdan fazla türbe ve kümbet bulunmaktadır. Pınarbaşı’nın Melikgazi köyündeki, Danişmendliler’in ikinci hükümdarı olan Melik Emir Gazi Kümbeti, tuğla işçiliği ile
yörenin en eski türbesi olma özelliğine sahiptir.
Çifte Kümbet (Melike Adile Kümbeti) :
Kayseri merkez, Melikgazi, Konaklar Mevkisinde, Sivas Caddesi
üzerindedir. Kümbet; yüksek kare bir oturtmalık üzerinde yükselen sekizgen gövdeli, içten kubbe dıştan piramidal bir külah ile örtülüdür. Kübik kaide üzerine yükselen sekiz kenarlı gövdenin, üst
kata girişini ihtiva eden batı cephesi bir taç kapı gibi düzenlenmiştir. Türbenin hem içinde hem de dışında süslemeye rastlanmaktadır.
Kümbet tümüyle kesme taştan yapılmıştır. Dolgu malzemesi olarak moloz taş kullanılan duvarlar düzgün bir kesme taş işçiliğine
sahiptir. Yapıda sadece kapı üzerindeki kitabelerde beyaz mermer
kullanılmıştır. Kapısı üzerindeki kitabesine göre 1247 yılında yapılmıştır.
Döner Kümbet (Şah Cihan Hatun Kümbeti) :
10
Kayseri’deki Selçuklu eserlerinin en güzel örneklerinden olan Döner Kümbet, kitabesine göre Prenses Şah Cihan Hatun adına yaptırılmıştır. Tepesi koni şeklinde olan Döner Kümbet için Taç Mahal’den sonra dünyanın en estetik mezarlarından biri dense yeridir.
Kümbetin on ikigen gövdesinin tüm yüzeyinin boşluk bırakılmadan,
adeta dantel gibi işlenmiş olmasından dolayı bu isim verilmiştir.
Çifte Kümbet, genel görünüş.
Çifte Kümbet, mumyalık girişi.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Kümbetin batı cephesinde dikdörtgen pencerelerin üst kısmında
yatık dikdörtgen şeklinde yer alan, kabartma olarak tek satır halinde yazılar vardır. 1184-1190 yılları arasında inşa edilmiş olduğu
tahmin edilmektedir.
Çifte Kümbet, taçkapı.
Çifte Kümbet, kitabe.
Hunat Hatun Kümbeti (Mahperi Kümbeti) :
Kayseri merkez, Melikgazi, Kağnıpazarı Mahallesindedir. Cami,
Medrese, Hamam ve türbeden oluşan külliye surun dışında, iç kalenin doğusunda, şehrin merkezinde bulunmaktadır.
Kümbet, Hunad Camisi’nin kuzeybatı köşesinde bir avlu içinde inşa
edilmiştir. Bir taç kapıya sahip olmayan kümbeti kuzey ve güney
cepheler dışında bütün duvarlarının üstünde açılan ikiz kemerli
pencereler aydınlatmaktadır. Kümbetin, yalnızca moloz taş dolgulu taş üzerine kesme taşın kaplama olarak kullanıldığı duvarlarında özenli bir taş işçiliği görülmektedir. Kitabeden 1260-1270 yılları
arasında, I.Alaeddin Keykubad’ın zevcesi, II.Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hatunun kümbeti kendi adına yaptırdığını
anlıyoruz.
Giriş Cephesi
Batı Cephesi
Taç Kapı
Hacip Çavlı Kümbeti :
Kayseri Merkez Sahabiye (Cürcürler) Mahallesindeki Anonim II
Türbesinin Kuzeydoğusundadır. Sade bir yapıdır. Dış duvarları üstte dolaşan kabartma yazı kuşağı ve güney cephedeki kitabe bordürü dışında süs unsuru bulunmamaktadır. Kümbetin duvarları
kesme taş kaplamalı, moloz taş dolguludur.
Kümbetin güney duvarında krem renkli taş üzerinde kitabesi yer
almaktadır.
Kabartma olarak bordürle çevrelenen kitabede iki satır halinde
“Haza Meşhedil Merhum, Hacip Çavlı bin Abdulmelik Gazi” okunabilmiştir. Yapının günümüze gelen duvar bölümleri, mihrabın
sadeliği, ikiz kemerli pencereleri değerlendirildiğinde Kayseri’nin
erken tarihli kümbetleri ile benzerlikleri görülmektedir. Bu benzerlikler dikkate alınarak yapı XII yüzyıl sonu veya XIII. Yüzyıl başına tarihlendirilmektedir.
kitabe
Genel Görünüş
Cephe Düzenlemesi
Bakiye İzleri
mukarnaslı kaide
Alaca Kümbet :
Alaca kümbet, Hunad manzumesinin güneyinde, Talas Caddesi üzerinde, Yoğunburç’un karşısındadır. Kümbetin kuzey cephesinin sol tarafında yer alan kapıya yedi basamakla inilmektedir. Döşemesi taş kaplama olan üst katta, son tamir sırasında konulmuş
taştan bir sanduka mevcuttur. İçte çok sade olan kümbetin bütün
süslemeleri kuzeydeki kapısında ve batı cephesinde (penceresi etrafında) yer almaktadır. Geometrik süslemenin hakim olduğu
kümbette bitkisel süsleme de görülmektedir. Yapıda tamamıyla
kesme taş kullanılmıştır. Duvarlarda kesme taş ve dolgu malzemesi olarak kullanılan moloz taşın yanı sıra pencerelerde ahşap
çerçeveler ve ahşap kapı kanadı sonradan yapıya eklenmiştir.
Genel Görünüş
Saçaktaki Yazı Kuşağı
Kaynakça :
Ömür Bakırer, XIII ve XIV . Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, Ankara, 1976.
Alev Çakmakoğlu, Fetihten Osmanlı Dönemine Kadar Kayseri’deki Türk Devri Mimarisi, Ankara, 1998.
Hakkı Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, 1996.
Halil Edhem, Kayseri Şehri, Sadeleştiren: K. Göde, 1000 Temel Eser, No:93, Ankara, 1982.
Albert Gabriel, Monuments Turcs D’Anatolie, I Paris, 1931. Albert Gabriel, Kayseri Türk Anıtları, Çeviren :
Ahmet Akif Tütenk, Ankara, 1954.
Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, Ankara, 1972.
Mahmut Akok “Kayseri’de Hunad Mimari Külliyesinin Rölövesi”, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı 16/1, 1967,
Ankara, 1968.
Doç. Dr. Yıldıray ÖZBEK, Yrd. Doç. Dr. Celil ARSLAN, “Kayseri Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri”, Kayseri,
2008.
Saadet Çiğdem YENİCİL
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Ortaokulu
11
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
SİBER ZORBALIKLA NASIL MÜCADELE EDİLİR?
Zorbalık denince önceleri aklımıza sözlü veya fiziksel
şiddet gelirdi. Şimdilerde ise sanal bir kılıfa büründü.
‘Siber zorbalık’ adını alan internet ortamındaki saldırı
ve tehditler, öyle bir boyuta ulaştı ki kullanıcıları paranoyak olmaya bile sürükleyebiliyor
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin en büyük ağı olan internet, insanların her geçen gün artan bilgiye ulaşma,
saklama ve paylaşma isteğini karşılayan bir mecra haline geldi. Ama bu imkânların sınırsız ve denetimsiz olması, avantajını dezavantaja dönüştürecek kapılar aralıyor.
Her ne kadar bu imkânları olumsuz yanlarının başında internet bağımlılığı gelse de son beş yılda bilişim ve psikoloji literatürüne yeni bir terim daha girdi: ‘Siber zorbalık’. Sanal ya da elektronik zorbalık olarak da bilinen bu
tehdit türü, birey üzerindeki etkileri sebebiyle bağımlılıktan çok daha zararlı sorunlara yol açıyor.
İnternet kullanıcılarının bilgisayar ya da cep telefonlarından gönderilen mesaj ve metinlerle korkutulup sindirilmesi olarak bilinen bu kavram, yeni olmamakla beraber hem ülkemizde hem de dünyanın birçok ülkesinde
giderek yaygınlaşıyor. Çünkü gelişen bilişim dünyasında
başkalarına zarar vermeyi amaç edinen kişiler, bu sayede çok fazla zaman harcamadan, kısa zamanda yüzlerce
insana ulaşabiliyor. Aynı anda pek çok kişi ile iletişime
geçilen sanal âlemde gönderilen metinler, ölüm tehdidi,
küfür, hakaret de barındırabiliyor. Ayrıca, başkalarının
e-postalarını okuma, kişisel şifre ve resimlerini kullanma, bunları alıp başkalarına gönderme, web-cam’lerden
mahrem resimler çekme ve bunları yayma, şifre kırarak
güvenlik bilgilerini ele geçirme eylemlerini kapsıyor. Siber zorbaların bu kötü fiillere başvurma sebepleri ise oldukça farklı.
‘Kimliği bilinmeyen daha güçlü olur’ psikolojisiyle insanlara daha kolay zarar verme, gizemli, güçlü ve popüler
olma isteği, özgüvensizlik ya da daha önceden siber şiddete maruz kalma diğer sebepler arasında yer alıyor. İş
sadece bununla sınırlı kalmıyor elbette. Yaşanan olayların sayısı arttıkça internet kullanıcılarını bir şüphe sarıyor. Öyle ki bu endişe, takip ediliyor hissiyle sürekli tetikte beklemeye yol açıyor, hatta paranoyaklığa ya da
hezeyan bozukluğuna kadar varıyor. Siber tehdide maruz
kalma korkusundan, insanlar internet kullanamaz hale
geliyor. Ayrıca bir kez tehditle karşılaşan, tekrar karşılaşmaktan korktuğu için siber zorbanın her dediğini de
yapabiliyor. Hal böyle olunca, bu sanal tehdit karşısında
birey, aile, hukukçu, eğitimci ve işin uzmanlarına büyük
görevler düşüyor.
12
Zorbalık Her An Her Yerde
Türkiye’deki durumun diğer dünya ülkelerinden çok da
farklı olduğu söylenemez. 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre ülkemizdeki ‘sanal zorba’ oranının yüzde
28, ‘sanal kurban’ oranının ise yüzde 30 olduğu belirtiliyor. Türkiye’de Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) yetkilileri de ‘[email protected] ‘ sitesine siber zorbalıkla ilgili birçok şikâyet geldiğine dikkat
çekiyor. Öyle ki, örnekler arasında kişisel tacizler, sanal
ilişki teklifleri, bir başkasının bilgisini kullanarak e-mail
yoluyla şantaj, tehdit, şifre kırma, sistemi ele geçirme
yer alıyor. Sanal tehlikelerin yol açtığı intihar olayları ülkemizde de görülüyor. Geçtiğimiz yıl üniversite öğrencisi genç bir kız kendi adına açılan ve hakkında yanlış
bilgiler aktarılan sahte Facebook hesabı yüzünden intihara teşebbüs etti ve bitkisel hayata girdi. Bu gibi olumsuz örnekleri maalesef çoğaltmak mümkün.
Siber zorbalıkla nasıl mücadele edilir?
Siber zorbalık günümüz koşulları içinde kaçınılmaz görünse de, hukukî olarak bu tehdide maruz kalmadan önce
ve sonrasında yapılabilecek şeyler yok değil. Bilişim ve
Teknoloji Hukuku Enstitüsü verdiği bilgilere göre, sosyal mühendislik ve hack taktikleri ile teknolojik araçları kullanan saldırganlara ülkemizde ve dünyada hukukî
olarak müdahale edilebiliyor. Anayasa’nın 20. maddesine
göre açıkça herkes, özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip ve kimsenin gizliliğine dokunulamaz. Ayrıca Medenî Kanun da kişilik haklarının korunmasını düzenliyor. Hal böyle olunca, kişilik ihlalinin
önlenmesine, sürmekte olan saldırıya son verilmesine,
sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitinin istenmesine izin veriliyor. Dolayısıyla eğer kanunlarda yer alan bir istisna ya da rıza
yoksa, yapılan her türlü kişisel veri kullanımı veya paylaşımı hukuka aykırı oluyor.
Siber zorbalığa maruz kalan birinin hukukî yollardan hakkını arama şekillerini şu şekilde özetleniyor: “İlk olarak
Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunup, yasal
sürece paralel öncelikler varsa ilgili sitesinin geliştirmiş
olduğu kötüye kullanımı bildirme sistemi işletilmeli. Kişilik haklarını ihlal eden içeriğin yabancı bir web sitesinde yer alması kullanıcıları caydırmamalı. İnternet ortamındaki içerik sebebiyle eğer bir ihlal varsa, öncelikle
bu içeriği paylaşan içerik sağlayıcısına, eğer buna ulaşılamıyorsa söz konusu içeriğin yer aldığı siteyi barındıran
yer sağlayıcısına başvurmalı.”
Gökay ÇALIŞKAN
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
TED Kayseri Koleji İlkokulu
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
13
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TARİH
PİRİ REİS
2011 YILINDA PARİS’TE DÜZENLENEN 36. UNESCO GENEL KONFERANSI’NDA 2013 YILI, PİRİ REİS’in
DÜNYA HARİTASININ 500. YILDÖNÜMÜ (1513) UNESCO TARAFINDAN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ
ARASINA ALINMIŞTIR.
Piri Reis 1499-1502 yıllarında Osmanlı Donanması’nın
Venedik Donanması’na karşı sağlamaya çalıştığı deniz
kontrolü mücadelesinde Osmanlı gemi komutanı idi. Akdeniz’de yaptığı seyirler sırasında gördüğü yerleri ve yaşadığı olayları, daha sonra Kitab-ı Bahriye adıyla dünya
denizciliğinin de ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak kaydetti.
Yüzyıllardır tarih sahnesinde var olan Türklerin, dünya medeniyetine katkısı tartışmasız çok büyüktür. Atalarımızın buluşları, icatları günümüz dünyasının temellerini oluşturarak , her alanda öncü olmamızı sağlamış
ve ismimizi övünçle dünyaya duyurmuştur. Şifahanelerden, rasathanelere, matematik ve tıptan, coğrafya bilimine kadar her karede bir Türk büyüğümüze rastlamamak mümkün değildir. Piri Reis’te ,çizdiği dünya haritası
ile alanına ışık tutmuş bu değerli alimlerimizden sadece birisidir.
Osmanlı denizcisi olan Pîrî Reis (d. 1465-70, Gelibolu ö. 1554), Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı
Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.Piri Reis eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadı olmasının yanı
sıra, Osmanlı deniz tarihinde izler bırakmış bir kaptandır.
Asıl adı Muhyiddin Pîrî Bey olan ve amcası Kemal Reis ile
Gırnata’da Endülüs halkını katliamdan kurtaran denizci
olarak da tanınan Pîrî Reis tarafından 1513 yılında yapılan Dünya Haritası, insanlık tarihinin hatırlanması gereken önemli kazanımlarından biridir. Afrika’nın batısı,
Atlas Okyanusu, Batı Akdeniz ve İber Yarımadası ile Güney Amerika’nın doğusu haritanın ele geçen kısımlarıdır.
Osmanlı Amirali Piri Reis’in 1528’de çizdiği ikinci dünya
haritası,Ceylan derisine 8 renkli olarak çizilmis haritanın parçası, 69 x 70 cm ebatlarındadır. Bu harita da birinci harita gibi portolan tarzında, dört büyük, iki de küçük pusula gülü çizilerek yapılmıştır. Piri Reis in Kanuni
Sultan Süleyman’a armağan ettiği haritanın bu parçası,
Piri Reis’in 1513’te çizdiği ilk dünya haritasıyla beraber
halen Topkapı Sarayı’nda bulunur.
14
1511’de amcasının ölümünden sonra, bir süre için açık
denizlere açılmadı ve Gelibolu’ya yerleşti. Burada, önce
1513 tarihli ilk dünya haritasını çizdi. Bu haritayı dünya
ölçeğinde önemli kılan, Kristof Kolomb’un hala bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olmasıdır.Daha sonra derlediği denizcilik notlarını bir Denizcilik Kitabı (Seyir Kılavuzu) olan Kitab-ı Bahriye’de bir
araya getirerek, 1526’da gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye’sini Kanuni’ye sundu. Kitabı Bahriye, Anadolu sahillerinin özelliklerini karış karış veren değerli bir coğrafya
kitabı olarak bugün dahi geçerlidir.Piri Reis’in 1526’ya
kadar olan yaşamı Kitab-ı Bahriye’den izlenebilir. Yine
1528’de de ikinci dünya haritasını çizerek adını tarihe
yazmıştır. Bugün elimizde olan Kuzey Amerika haritası bu
haritanın bir parçasıdır.
1554’te aramızdan ayrılan Piri Reis , evrensel boyutta
eserleri olan, iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin
ilk önemli yapıtlarından birisi sayılan Kitab-ı Bahriye ile
günümüzde de halen yaşamaktadır.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Piri Reis’in Haritası (İlk Dünya Haritası)
Piri Reis Haritası günümüze kalan, Amerika kıtasını gösteren en eski
haritalardan biridir. Osmanlı amirali Piri Reis tarafından 1513’de
çizilmiş olup, Avrupa ve Afrika’nın batı kıyılarını ve Güney Amerika’nın doğu kıyılarını gösterir. Aralarında Kristof Kolomb’a ait bir
haritanın da bulunduğu yirmi kaynağı bütünleştirerek hazırlanmış,
16. yüzyıl Avrupa ve Müslüman denizcilerinin coğrafya bilgilerini
içeren yanlışları ve doğruları ile bütünleştirmiş tarihî bir belgedir. Bu haritaların bir kısmının düşman sırrı olması ve kenar notlarının tutsak edilmiş İspanyol ve Portekizli denizcilerin ifadelerini de içermesine bakılırsa, bu aynı zamanda değerli bir denizcilik
istihbarat çalışmasıdır. Bunca malzemenin bir elde toplanabilmesi Osmanlı Bahriyesinin 16. yy’daki askeri gücünün bir göstergesi
olarak görülebilir.
Piri Reis’in Haritası (İkinci Dünya Haritası)
Osmanlı Amirali Piri Reis’in 1528’de çizdiği ikinci dünya haritasından günümüze kalan parça, büyük bir haritanın kuzeybatı köşesi
olup, Orta Amerika’nın yeni keşfedilmiş kıyılarını, Florida’yı, Kanada’nın kuzeydoğu köşesini, ve Grönland’ı gösterir. Piri Reis bu
haritasında keşfedilmeyen yerleri beyaz bırakarak, kenar notlarında bunları bilinmediği için çizmediğini belirtir. İlk haritasından
daha büyük ölçekli ve gelişkin olan ikincisi, teknik olarak döneminin en ileri örneğidir.
Naciye SERBEST
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Ortaokulu
15
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
SANAT
KAÇ BABA KAÇ
TED Kayseri Koleji Özel Lisesi Tiyatro Topluluğu olarak, bu yıl mayıs ayında, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği “8. Uluslararası, Liselerarası Tiyatro Festivali” ve okulumuz yıl sonu etkinlikleri kapsamında sahneye koyduğumuz oyun Kaç Baba Kaç,
orijinal adıyla “It Runs İn The Family”. Oyunumuzun yazarı Raymond George Alfred Cooney (30 Mayıs 1932), İngiliz oyun yazarı ve
aktördür. Cooney 1946 yılında oyunculuğa başlamıştır. Yazdığı ilk
oyun “One For The Pot” olup, yıllar içinde onlarca oyun yazmıştır
ve birkaçının film uyarlamasında rol almıştır. Başarılı komedi oyunlarından biri de bizden izlediğiniz Kaç Baba Kaç’tır.
Oyunumuza gelirsek…
Yıllardır beklediğiniz, hastanede başhekim olma şansı kapınızı çaldığı an, yıllar önce yaptığınız küçük bir kaçamak 18 yaşında bir genç kız olarak karşınıza çıkarsa; üstelik sarhoş ve ehliyetsiz araba kullandığı için peşinde bir polisle sizi aramaya gelirse;
bunu herkesten özellikle de karınızdan saklamaya çalışırsanız;
doktorları, hemşireleri ve hastaları işin içine sokmadan idare
edemeyip tam tersi onları da bu arapsaçına dönüşmüş durumun
ortasına atarsanız; meslektaşınız ve arkadaşınızdan yardım isteyip onu da içinden çıkılmayacak durumlarla baş başa bırakırsanız
başınıza neler gelebilir hiç düşündünüz mü?
16
David (M. Erşad ZOR) çıkarcı, sahtekar, çapkın, bencil, kendini beğenmiş ve başarılı bir nörologdur. Talihsizlik ise onun kaderinde
vardır. Karısı Rosemary (Buse NARİN) kocasına düşkün, biraz saf,
oldukça meraklı, yardımsever ve biraz tuhaf bir kadındır. Aynı zamanda agresif yapısıyla evin reisi konumundadır. Hastanemizin bir
başka doktoru olan Ted (Ufuk YILMAZ) ise oldukça saf, çocuk ruhlu, annesine düşkün, yakın arkadaşı David’e yeri gelse canını ve-
recek olan ve bu yüzden de başına büyük bir bela alan şanssız bir
adamdır. Bu belayı hastaneye getirense, yıllar önce burada çalışmakta olan genç, güzel, neşeli fakat aklı havada olan hemşiremiz ‘Küçük Jane’dir (Miray DOĞAN). Belanın kendisi ise dengesiz,
uçuk kaçık, şiddet yanlısı, erkek gibi bir genç kız olan Leslie’dir
(Begüm Sıla BURAK). Bir yandan işini yapmaya çalışan, şapşal, yerine göre agresif de olan komiser (Uğur AKPINAR) hastanenin altını üstüne getirmektedir. Hastanemizin başhemşiresi (Nergis AYDIN) belki de yaşının vermiş olduğu dengesizlikle kimi zaman
agresif kimi zaman fazlasıyla sevecen ve daima bölümünün temel taşıdır. O olmadan herkes bir
parça eksiktir. İşleri karıştıranların aksine
her şeyin olağan
geçmesini sağlamaya çalışanlar –
bunda pek başarılı olamasalar
da- da var elbette . Evet,
konferansın
sahibi
başhekim (Ömer
LİVDUMLU)
kastımız. Bir
de
dünyadan habersiz,
saf ve temiz
duygularıyla oğlunu ziyarete gelen
ve bir gelin, üstüne bir de torunla evine dönen
bir anne (Begüm
ÖZDEN) vardı olayların içinde.
Tüm bu olaylar bir
yana, farklı özellikleriyle kendilerini
bu olaylar sarmalının içinde bulanlar da var: Mike (Ahmet Buğra
KELEŞ), 30 yaşında, biraz para düşkünü ve şu sıralar tek derdi hazırladığı oyunun hastane genelinde büyük ilgi görmesi; Bill (Ahmet
Faik ÖDEMİŞ), 70 yaşında, gençleri utandıracak kadar güçlü bir zekaya sahip ve kelimenin tam anlamıyla bir kadın düşkünü, patavatsız bir bunak; son olarak da hemşire(İlayda ESKİCİ), henüz hayatının baharında, aklı bir karış havada.
Her şey için;
Bize her türlü imkanı sunan Okul Müdürümüz Sayın Arif Sırrı ŞİRİN’e, Müdür Yardımcılarımız Erol DEDE ve Serdar MADEN’e; Fotoğraflarıyla, orijinal fikirleriyle, hem sahne arkasında hem sahne önünde hep yanımızda olan sevgili arkadaşımız ve yönetmen
yardımcımız Bilge Sena ÖZTÜRK’e; tabii ki, Bu ekibi bir araya getiren ve sabırla, özveriyle bu projeyi yürüten saygıdeğer öğretmenimiz ve yönetmenimiz Fatih AKI’ya ve bir şekilde emeği geçen herkese teşekkürü borç biliriz.
BUSE NARİN (11-C) / BEGÜM ÖZDEN (11- C)
Fatih AKI
Edebiyat Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Lisesi
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
KANAVİÇE
TED Kayseri Koleji Özel İlköğretim Kurumları Tiyatro Kulübü’nün
hazırladığı “Kanaviçe” adlı oyun Sanat Gecesi kapsamında 30 Mayıs’ta TED Kayseri Koleji Konferans Salonunda seyircisiyle buluştu.
Turgut Özakman’ın yazdığı, okulumuz Yaratıcı Drama Öğretmeni
İlknur Aytekin Gümüşlü ve Türkçe Öğretmeni Emine Gönen’in yönetmenliğini yaptığı oyun izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı.
birisi kısa süren bir evlilikten sonra kocasını yitirmiş, ikisi hiç evlenmemiş yaşama sırtlarını dönmüş üç yaşlı kız kardeş ile konaktaki bu tutucu ve bağnaz çemberi kırmaya çalışan genç kızın öyküsü anlatılıyor. Kuşak çatışmasını konu alan oyunda, geçmişten bu
yana sürüp gelen katı törelerini devam ettiren üç yaşlı bayanla,
özgürce yaşamayı tercih eden bir genç kızın aralarındaki mücadele yansıtıldı.Büyük beğeni toplayan oyun ayakta alkışlandı.
Oyunda günlerini köhne bir konakta kanaviçe işleyerek geçiren,
Tiyatro benim için bir
tutku. Rol yapmayı çok
seviyorum. Bu ekipte yer
aldığım için çok mutluyum.
(Suat Ata Nalbantoğlu)
Tiyatro ekibini çok
seviyorum. Bu birliktelik içerisinde kendimi çok
mutlu hissediyorum. Bu seneki
oyun biraz zordu! Yorulduk…
Ama bir okadar da eğlendik.
Umarım SBS’de oyunumuz
gibi iyi geçer :)
(Ecem Selenay Kantarcı)
Daha önce
bir çok etkinliğe
katılmama rağmen
tiyatroda çok daha fazla
eğlendim. Bunun için sabırla
oyunu yöneten öğretmenlerime
ve tiyatro ekibine çok teşekkür
ederim. Bu seneki oyunumuz biraz yorucuydu ama buna değdi.
Umarım bizim eğlendiğimiz
kadar bizi izleyenler de
eğlenmiştir.
(Ayben Erbastı)
Tiyatro ekibinde
olmaktan gurur
duyuyorum. Bu ortamın
tadı başka hiçbir şeyde
bulunmuyor. Yaşadığım bu
süreçten dolayı inanılmaz
bir mutluluk duyuyorum.
(Polen Sarıca)
H. İlknur GÜMÜŞLÜ
Drama Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Ortaokulu
Benim Tiyatro
Kulübündeki 4. Yılım
ve bu ekipte bulunmaktan mutluluk duyuyorum.
Canlandırdığımız “Kanaviçe” rol
aldığım diğer oyunlardan çok farkı
ve zor bir oyun. Ama çalışırken
çok eğlendik… çok da yorulduk!
Bu yıl SBS’ye girecek olmamamıza
rağmen katıldık. Son derece
gurur verici bir gösteri oldu
bizim için. (Selen Özcan)
İçerisinde
bulunduğumuz
bu yıl (2013) hem
çok eğlenceli hem de çok
yorucu ve stresli geçti. Ancak
benim yaşantımda bu yılı diğerlerinden ayıran en önemli olay ise
çok sevdiğim arkadaşlarım ve çok
değerli öğretmenlerimizle giriştiğimiz
“Kanaviçe” adlı oyun oldu. Daha
farklı etkinlikler de de bulunmuştum ama benim için en değerlisi bu paylaşımın içerisinde
yer almak oldu. (Tarık
Kaplan)
17
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
OKUDUĞUNU ANLAMA BECERİSİ
NE KADAR ÖNEMLİ?
İnsanoğlu var olduğu günden bu yana varlığı, yaşamı, yaşadığı evrende olup biten olayları anlamaya, açıklamaya ve yorumlamaya
çalışmaktadır. Bilimsel araştırmaların temel hareket noktası olan
bu çaba bir çeşit okuma ve anlama etkinliği olarak bütün hızıyla
günden güne devam etmektedir. Okuduğunu anlama süreci, insanoğlunun bilgi kapasitesini artıran, düşünce ve inançlarına şekil
veren, ona kişilik kazandıran etkin bir süreçtir.
Okuduğunu anlama becerilerinin temellerinin atıldığı Türkçe dersi, okulda tüm öğretim etkinliklerinin temelini oluşturmaktadır.
Anadilini, yaşının gerektirdiği sınırlar içinde yeterince öğrenememiş bir öğrencinin diğer derslere ilgi duyabilmesi, başarılı olabilmesi olanaksızdır. Bu yüzden de çağın ihtiyaçlarına göre şekillenen
eğitim sisteminde okuduğunu anlama becerileri önemli bir yere
sahiptir. Okuduğunu anlama becerisi bireyin iletişim kurma, kendini ifade etme gibi günlük yaşam becerilerini, akademik başarısını, eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık gibi üst düzey
becerilerini büyük ölçüde etkilemektedir. Bloom (1995), 6-8.sınıf
öğrencileri ile yaptığı araştırmada okuduğunu anlama becerileri
ile matematik başarısı arasında yüksek bir ilişki olduğunu bulmuştur. Obalı (2009) 6.sınıf öğrencileri ile
Oluk ve Başöncül (2009) 8.sınıf öğrencileri ile birer çalışma yapmış, Fen ve
Teknoloji ders başarısı ile Okuduğunu Anlama becerileri arasında yüksek
bir ilişki olduğunu bulmuştur. Yapılan
araştırmalar sosyal bilgiler derslerinden istenilen düzeyde başarı elde edilebilmesi için; öğrencilerin okuduklarını anlamaları, eleştirel bir bakış
açısıyla değerlendirebilmeleri ve güncel hayatlarına uygulayabilmeleri gerektiğini göstermiştir.
18
Aşağıda öğrencilerimizin okuduğunu anlama becerilerini ölçmek
amacıyla okulumuzda kullandığımız çalışmalarda yer alan sorulardan örnekler ve bu soruların cevaplanma oranları verilmiştir.
Bloom, B. (1995). İnsan Nitelikleri ve Okulda Öğrenme. Çeviren: Durmuş Ali Özçelik. İstanbul: MEB Yayınları.
Cemaloğlu, N. (2001). İlkokuma ve Yazma Öğretimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtımı.
Demirel, Ö. (2003). Türkçe ve Sınıf Öğretmenleri İçin Türkçe Öğretimi. Ankara: PegemA Yayıncılık.
Epçaçan, C. (2009). Okuduğunu Anlama Stratejilerine Genel Bir Bakış, Uluslararası
Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2/6.
Obalı, B. (2009). Öğrencilerin Fen Ve Teknoloji Akademik Başarısıyla Türkçede Okuduğunu Anlama Ve Matematik Başarıları Arasındaki İlişki. Yayınlanmamış Yüksek
Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya.
Oluk, S. ve Başöncül, N. (2009). İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Üstbiliş Okuma
Stratejilerini Kullanma Düzeyleri İle Fen-Teknoloji Ve Türkçe Ders Başarıları Üzerine Etkisi, Kastamonu Eğitim Dergisi, 17.
Sever, S. (2004). Türkçe Öğretimi ve Tam Öğrenme. Ankara: Anı Yayıncılık.
Şeyda KELEŞOĞLU
Recep Saygın TUTKA
İlköğretim-Lise Ölçme Değerlendirme Uzmanları
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
19
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
LİSE OKUL AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU
Hiç Değilse Köprü Olabilmek İçin...
Yoksul Bir Çocuk
Yoksul bir çocuk görsem,
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse içimden...
Şükrü KALPAKÇI
Başkan
Sunay AKIN
Sizlere Sunay Akın’ın şiiriyle merhaba demek istedik...
MERHABA...
Bizler Okul Aile Birlikleri olarak yola çıkarken çocuklarımız ve velilerimizle, okulumuz ve öğretmenlerimiz arasında hiç değilse bir
KÖPRÜ olabilmeyi amaç edindik. Tabii bunu ne kadar yaptık, yapamadık bu ayrı. Ancak elimizden gelenleri yaptığımızdan emin
olmanızı istiyoruz...
Düriye KÜÇÜK
Başkan Yardımcısı
Çünkü biliyoruz ki ilk amacımız KÖPRÜ olabilmek... Bunun gelişen iletişim çağında ne kadar önemli olduğunu ve de zor olduğunu biliyoruz...
Bu bağlamda gücünü velilerden alan Okul Aile Birliğinden söz edebilmemiz için köprünün ayaklarını oluşturan; okul,öğrenci,öğretmen, veli, aile iletişiminin, dayanışma içinde sağlıklı olması
gerekir. Çünkü bizler, çocuklarımıza model oluşturmaktayız. Çocuklarımızın birbirleriyle ve çevreyle iletişimi, davranışları son
derece önemlidir. Sevgi ve saygıyla beraber doğru ve sağlıklı iletişim, sağlam arkadaşlık ve dostlukların temelini atacaktır.
Sizlere, katıldığımız 10’larca etkinliği ya da töreni; bize ulaşmış
olan ve onur duyduğumuz sayısız daveti Okul-Aile Birlikleri olarak
“ yapılmış iş” başlığıyla anlatmak istemedik. Onun yerine bu yıl
için hedef olarak koyduğumuz ana başlık olan İletişim- Uyum – Disiplin konularında yapabildiklerimizi dile getirmeye çalıştık. Hep
daha iyiyi, hep daha ileriyi hedeflediğimiz için yapabildiklerimizi
yeterli saymıyoruz. Ancak, şu kadarını paylaşmak isteriz ki bültendeki 2 sayfa özet olarak dahi yaptıklarımızı anlatmaya yetmeyecek görünüyor. Bu nedenle, bundan sonraki iletişimimizi elektronik ortamda da sürdüreceğimizi şimdiden bilmenizi isteriz.
Nermin TURGUT
Muhasip Üye
Suna ADAMCIL
Sekreter Üye
[email protected]
Tuncay ÖZER
Üye
20
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
İLKÖĞRETİM OKULLARI
OKUL AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU
Birbirinin devamı ve bir bütünün ayrılamaz 2 parçası olan Lise ve
İlköğretim Okulları’mızın Okul-Aile Birlikleri olarak hem K12 bütünlüğünü çerçevesinde birçok konuda ortak çalışmalar yaptık.
Ayrıca, kendi birimlerimize yönelik bağımsız – ancak birbirini tamamlayan- projeler ve çalışmalar da gerçekleştirdik.
Ortak çalışmalarımızın ilk ürünü, veli-okul iletişiminin ilk halkası
olan Okul Bilgi İşlem tabanında e-posta adresi tanımlanması oldu.
Bunu taçlandıran adım ise Mayıs ayında geldi. Yine yapıcı ve ısrarlı önerilerimiz kabul edilerek okulumuz sosyal medyada resmen
yer almaya başladı.
Bazı toplantılarımızı birleşik olarak yaptık. Sorunlarımızı ve görüşlerimizi paylaştık. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimizin katılımıyla bayramlarımızı, zaferlerimizi, özel günlerimizi
birlikte kutladık. Büyük Atatürk’ümüzü birlikte andık.. Her 2 birimimizdeki öğretmenlerimizle yakın iletişim kurduk. Yapılan tüm
etkinliklerde velilerimiz adına yer aldık. Öğretmen, idareci ve öğrencilerimizi kutladık. Acı günlerde, birlik ve beraberliğimizin doğal sonucu olarak hep yan yana olmayı başardık.
Cengiz BIÇAKCIOĞLU
Başkan
Melahat KINAŞ
Başkan Yardımcısı
Bülten’de ilk keza beraberce yer talep ettik ve şu an okuduğunuz
sayfalar bundan sonraki tüm sayılarda da sizlere ulaşacağımız pencerelerimiz haline geldi.
Lise Okul-Aile Birliği’miz sınıf temsilcisi velilerimizle sık sık toplantılar yaptı. Kermes düzenledi. Sosyal sorumluluk projeleri geliştirdi. İlköğretim Okulları Okul-Aile Birliği’miz gündeme gelen bir
çok konuda velilerimizle bire-bir görüştü, Gezilere, seminerlere
destek verdi. Okul orkestrasını, satrancı, minik sporcuları destekledi.
Birlikte, disiplin uygulamalarının daha da sağlıklı biçimde uygulanması isteğimizi Okul Yönetimlerimize ilettik. “ Akran zorbalığı
“, “ Doğru İnternet Kullanımı”, “ Kuşaklararası İletişim ve “ Obezite “ konularına dikkat çektik. Sunumlarda yer aldık. Kafeterya
ve kantinlerimizi sürekli denetledik. Küçük öğrencilerin yemek
soğukluğu ve sıra düzensizliği şikayetlerinin ısrarlı ve yapıcı önerilerimizle sıfıra yaklaşmasını sağladık..
Okulumuzun son günlerinde ise, 47 yıllık tarihimizde ilk kez, geleceğe dönük Yol Haritası oluşturmak üzere velilerimizin görüşlerini ifade etmeleri amacıyla bilimsel Workshop çalışmalarının başlamasını Okul-Aile Birliği’nin en önemli görevlerinden sayarak tam
destek verdik ve çalışmalarda etkin görevler üstlendik..
Yavuz ÖZTÜRK
Muhasip
Hakan ÇEŞME
Üye
Ve, 2013 Haziran ayına geldik..
Umuyoruz ki ilk’lerin bazılarında okulumuz için güzel bir iş yapmış
olduk. Tek dileğimiz, göstermelik değil kalıcı işler yapmak oldu.
Umarız, çorbada tuzumuz iş yarayacaktır.
Şaban ÖZHAMURKAR
Üye
Teşekkürler TED Kayseri Koleji Ailesi
21
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
SAĞLIK
DİYABETES MELLİTUS (ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR?
Diyabet insülin eksikliği veya insülinin dokularda işlev görememesine bağlı kan şekeri (glukoz) yüksekliği ile seyreden ve
kişinin karbonhidrat, protein
ve yağlardan yeterince yararlanamadığı kronik bir metabolizma hastalığıdır. Diyabet sık
görülen bir hastalıktır. Diyabeti olan kişi sayısı ülkeden ülkeye değişiklik gösterir ancak bu
sayının genellikle bir ülke nüProf. Dr. Kürşad ÜNLÜHIZARCI fusunun % 7–12’si olduğu görülmektedir. İyi tedavi edilmeyen
diyabet sonuçta şeker komasına, göz, böbrek, sinir, kalp ve damarları etkileyerek organ harabiyetine neden olabilir. Bunun sonucu da yaşam süresinde kısalma
ve yaşam kalitesinde bozulmadır.
Diyabetin anlaşılabilmesi için insülinin etkisini anlamak gerekir.
İnsülin pankreastan salgılanan ve vücudun temel enerji kaynağı
olan glukozun (şekerin) hücre içine girmesini sağlayan bir hormondur. Vücutta yeterli miktarda insülin olduğunda ve etkisini gösterebildiğinde glukozun hücre içine girişini sağlar. Böylece hem glukoz enerji kaynağı olarak kullanılabilir, hem de kan şekerinde ani
yükselmeler engellenmiş olur. İnsülinin herhangi bir nedenle etkisini gösteremediği veya eksikliği durumlarda ise diyabet ortaya çıkar.
Normal kan şekeri 100 mg/dl ‘nin altındadır. Şeker hastalığı tanısı için en az iki kez açlık kan şekeri ölçülmeli veya şeker yükleme
testi yapılmalıdır. Açlık kan şekerinin (en az iki kez) 126 mg/dl’nin
üzerinde olmasıyla diyabet tanısı konur. Günün herhangi bir anında kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması da şeker hastalığı yönünden uyarıcıdır ama şeker hastalığı tanısı koymak için mutlaka açlık şekeri ile doğrulanmalıdır. Açlık kan şekerinin 100-126
mg/dl arasında olması ise gizli şeker (hafif, başlangıç şeker hastalığı) açısından uyarıcıdır. Şeker hastalığı yönünden risk faktörü olan kişilerde (ailesinde şeker hastalığı olanlar, şişman kişiler,
kan basıncı yüksek olanlar, kan yağları yüksek olanlar ve iri bebek,
yani 4 kg’dan ağır bebek, doğuranlar) şeker hastalığı araştırılmalıdır ve şeker yükleme testi tanıya yardımcı olabilir. Burada söz edilen kan şekeri değerleri damardan alınan kanda ölçülen değerlerdir. Parmak ucundan glukometreyle (evde kullanılan şeker ölçme
aletleri) bakılan ölçümler diyabet tanısı için kullanılmazlar, ancak
şeker hastalığına eğilimi olanları tespitte yani toplumda şeker taramalarında ve tedavinin takibinde kullanılır.
22
Şeker hastalığı ile ilgili farklı sınıflamalar olmakla birlikte temel
olarak Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki tip diyabet bulunmaktadır.
Klinik özellikleri ve tedavisi bakımından bazı farklılıklar göstermektedirler. Tip 1 diyabette pankreasın insülin üreten hücrelerin-
de ciddi hasar sonucu insulin salgılama kapasitesi önemli derecede
azalmıştır. Kanda yeterli insülin olmadığından glukoz hücre içine
giremez ve kan şekeri yükselir. Diyabetin bu tipi daha çok genç
yaşlarda ortaya çıkar. Tip 1 diyabetin belirtileri ağız kuruluğu, çok
su içme, sık idrara çıkma, kilo kaybı olarak sayılabilir. Bu belirtiler
genellikle aniden başlar. Hastalığın ilk belirtisi bazen şeker yüksekliği koması olabilir. Tip 1 olarak isimlendirilen bu grup hastalar
mutlaka insülin kullanmalıdır. İnsülin bağımlılık yapıcı veya zararlı bir madde değildir, aksine vücutta eksik olan çok önemli bir hormonu dışarıdan takviye etmektir. İnsulin ağızdan alındığında midede parçalanacağı için faydası olmaz, bu nedenle küçük ve ince
bir iğne yardımı ile deri altına konur. Zamanında başlanan insülin
tedavisi (hastanın erkenden kabul edip vakit kaybetmemesi) şeker
hastalığının pek çok komplikasyonlarından (organ zararlarından)
korunması bakımından önemlidir.
Tip 2 diyabet ise tüm diyabetli hastaların %85-90’ını oluşturur. Bu
tip şeker hastalığında pankreas insülin üretir, ancak miktarı yeterli değildir, yeterli kalitede değildir ya da üretilen insulin dokularda yeterince etkinlik gösterememektedir. Dokularda insüline
karşı direnç söz konusudur. İnsülinin etkisini gösterememesi nedeniyle kan şekeri yükselir. Tip 2 diyabet genellikle 40 yaşın üzerinde ve kilosu fazla olan kimselerde görülür. Aile bireylerinde diyabetin görülmesi, düzenli egzersiz yapılmaması, hamilelik sırasında
meydana gelen bir diyabet şekli olan “gebelik şekerinin” görülmüş olması, dört kilonun üzerinde bir çocuk dünyaya getirilmesi, tip 2 diyabet için risk faktörleridir. Şeker hastalığının klasik belirtileri ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma, gece idrara
çıkma, halsizlik iken, bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı ve
tekrarlayan mantar enfeksiyonları da daha nadir görülen belirtilerdendir. Ne yazık ki tip 2 diyabet tanısı bazen komplikasyonlar
geliştikten sonra konmaktadır. Bunun birkaç nedeni vardır. İlk olarak, çoğu insan tip 2 diyabet için risk altında olup olmadığını bilmemektedir. İkinci olarak, tip 2 diyabet olan pek çok hasta belirti
vermeyebilir. Üçüncü olarak, diyabet belirtilerinin yanlış yorumlanması da sık görülen bir durumdur. Örneğin, sık idrara çıkma,
halsizlik, kilo kaybı ve hatta bulanık görme gibi rahatsızlıklar tedrici olarak ortaya çıkar ve kişiler taraından çok yorulma, yaşlanma
belirtileri olarak düşünülebilir; ancak bunlar tip 2 diyabet hastalığının ilerleyişinin klasik belirtileridir.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Diyabetin sıklığı ve komplikasyonları düşünüldüğünde mümkünse
diyabetin engellenmesi, engellenemediği durumlarda erken tanınması ve yaşam boyu uygun tedaviyle olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi son derece önemlidir. Başarılı bir diyabet tedavisi için
ideal kilomuzda olmalı (gerekirse diyetisyenden yardım almalı) ve
düzenli egzersiz yapmalıyız. Tip 1 diyabet denilen formda hastalar
mutlaka insulin kullanmalıdır. Tip 2 diyabet (en azından başlangıç
döneminde) şeker hapları ile de tedavi edilebilir, ancak bu hastalarda da şeker hapları ile hedeflenen kan şekeri değerlerine ulaşamıyorsak insuline geçmekte gecikmemeliyiz. Unutulmamalıdır ki
şeker hastalığı son ana kadar organ hasarını gizleyen sinsi bir hastalıktır, bu nedenle hastanın kendisini iyi hissetmesi yetmez, mutlaka kan şekeri de normal olmalıdır.
Kayseri’de Tip 2 diyabet oranı %7 civarındadır. % 9 oranında da gizli şeker hastalığı tespit edilmiştir. Bu rakamların pratik anlamı şudur: Kayseri’de her 100 yetişkin insandan 15 tanesi şeker hastası veya gizli şekere sahiptir. Gizli şeker, şeker hastalığı ile normal
arasındaki bir geçiş dönemidir, şeker yükleme testi ile ortaya konabilir ve bu kişiler gerçek şeker hastalığı için risk altındadırlar.
Gizli şekerden korunma veya gerçek şeker hastalığına dönmemesi için yapılacak en önemli şey kilo almamak veya şişman kişilerin kilo vermesidir. Gizli şeker hastalığı masum bir durum değildir,
günümüzde şeker hastalığına bağlı ölümlerin en önemli nedenini oluşturan kalp-damar hastalıkları gizli şeker döneminde başlamaktadır.
Prof. Dr. Kürşad ÜNLÜHIZARCI
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji Bilim Dalı
Elektronik posta: [email protected]
23
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
ÖDEVLER
GELİN ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİN DEN
ÖDEV YÜKÜNÜ H EP BİRLİKTE KALDIRALIM
Gereklilikten mi yoksa bir alışkanlığın devam ettirilmesi zorunluluğundan mı kaynaklandığı tam da anlaşılamayan
ödev konusu yıllardır eğitim sistemimizin tüm kademelerinde sorun olmaya devam etmektedir. Kazanımları iyi düşünülmeden verilen ödevler, verilip kontrol edilmeyen ödevler, dışarıda ısmarlama
yaptırılmak zorunda kalınan ödevler ve yayın evlerinin icadı meşhur tatil ödevleri ve tatil kitapları…
Kimi veliler ödevlerin azlığından, kimileri çokluğundan, kimileri
tatil ödevlerinden yakınırlar. Kimi veliler ve öğretmenler de tatil
ödevleri ve tatil kitapları konusunda karşılıklı memnuniyet içindedirler. Kim bilir test kitabının üzerine tatil kitabı yazılınca ödev
daha eğlenceli bir hal alıyordur belki. Ancak tatilde ödev olmaz,
ödev olursa tatil olmaz. Biz büyükler bile işimizin bir bölümünü
tatile taşıdığımızda tatilimizin keyfi kaçar. Kaldı ki çocuklar için
oyun ve dinlenme, yemek yeme ve bulundukları ortamda değer
görme kadar büyük bir ihtiyaçtır.
Biz tatilde çocuklarımız hiçbir şey yapmasın, bomboş otursun düşüncesini savunmuyoruz. Ancak günde kaç sayfa çözüleceği öğretmen ya da veli tarafından planlanan ve kapağında test kitabı
yerine tatil kitabı yazılı ödevler yerine; çocuğu severek yapacağı etkinliklere (spor yapmak, müzik dinlemek, resim yapmak v.b)
yönlendirmek ve okuma destekli bir tatil planı oluşturmak, çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı gelişimleri açısından çok daha yararlı olacaktır.
24
ÇOCUKLARIMIZI BUNALTMAYALIM
Hiçbir öğretmen bugün hangi dersi işlesem diye bir şey düşünmez.
Çünkü gün gün değil, saat saat bellidir hangi dersi işleyeceği; ama
hepimiz zaman zaman, hatta çoğu zaman bugün ne ödevi versem
diye düşünürüz. Demek ki bu bir gereklilikten değil bir geleneğin,
alışkanlığın devamından kaynaklanmaktadır. Kaldı ki çocuklar için
çok uzun soluklu çalışmak, her zaman çok öğrenmek anlamına gelmez, tam tersine bu çalışma çocuğun dersten bıkmasına, yazı düzeninin bozulmasına, okumaktan, çalışmaktan hatta okuldan soğumasına da neden olabilir. Okulda sekiz saat ders yapan, ders
anında dikkatli dinlemesi konusunda sürekli uyarılan sıkılmış,
yorulmuş ve biran önce okul ortamından özgür ev ortamına hızla koşmak isteyen minicik çocuklarımızı durdurup her birimiz ayrı
ayrı ödevlerimizle doldururuz çantalarını. Ağırlaşan yalnızca taşıyamayacakları kadar kitapla doldurduğumuz çantaları değil; asıl
onları yavaşlatan ağırlık, beyinlerine yüklediğimiz ödevlerin ağırlığıdır. Akşam evde anne babalar: ‘’Ödevini yaptın mı oğlum, ne
zaman yapacaksın kızım? Düzgün yapmazsan öğretmenin beğenmez.’’ uyarıları özgür ev ortamının tadını kaçıracaktır. Bir de ödevini düzgün yapmadığında öğretmeninin ve arkadaşlarının gözünde
değerinin azalacağı kaygısı… En ağırı da bu olsa gerek.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARIMIZA KOCAMAN, AĞIR ÇANTALARI
TAŞITMAYALIM
Sonuç olarak, minicik çocuklarımızın sırtından o koca çantaların
ağırlığını, beyinlerinden ise ödev kaygılarını kaldıralım. Akşam
eve giderken koşarak değil, uçarak gitsinler. Sabah okula gelirken
de kaygısız, neşeyle, sevinçle gelsinler. İşte o zaman çocuklarımız
daha sağlıklı ,daha mutlu, daha huzurlu ve daha üretken olacaklardır.
Çocukları tek tip haline getirmeyi değil, çocuğun farklı yeteneklerini desteklemeyi amaçlayan, takipçi değil ,öncü ve çığır açan,
eğitim alanının tüm karanlık köşelerine ışık tutan TED Okullarının
bu konuda da öncülük yapacağına inancım tamdır.
ÇOCUKLARIMIZ İÇİN MODEL OLUŞTURALIM
Yukarıda söylediklerimizden çocuklarımız hiçbir şey yapmasınlar,
sorumluluk almasınlar sonucu çıkarılmamalı. Birinci sınıfa başlayan bir çocuğun anne babasının, okula başlama tarihinden itibaren her gün televizyon ve bilgisayarlarını kapatarak ailece, ellerinde birer kitapla yarım saatlik bir okuma ortamı oluşturmaları
iyi bir örnek olacaktır.Ayrıca çocuk için de bu ortamda ,iyi seçilmiş birkaç kitap bulundurmaları ‘üç dört ay sonra sen de bize katılabileceksin’’ mesajının verilmesi ve ileriki zamanlarda da bu etkinliğin devam ettirilmesinin çocuğa katacağı kazanımlar, bütün
test kitaplarının katacağı kazanımlardan çok daha fazla olacaktır.
NİHAT ULUS
Sınıf Öğretmeni
TED Kayseri Koleji İlkokulu
25
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
Yararlarını konuşmakla bitiremeyeceğimiz bir etkinlik, bir nevi öğrenmenin en kapsamlı yöntemi ‘okuma’. Okuma yalnızca bir göz
eylemi sonucu gerçekleşen bir etkinlik değildir, beynin aktif çalışması ile gerçekleşen bir düşünme işlemidir. Kişi hızlı okuma tekniklerini öğrenir, bunların alışkanlık hâline getirirse gözleri daha
az yorulur, motivasyonu ve konsantrasyonu artar, metnin yazarı
ile aktif bir söyleşi içinde yazarın düşüncelerini açığa çıkarabilir,
böylece zamanını daha iyi değerlendirebilir. O zaman okuma ona
zevk veren etkinlikler içinde yer alabilir ve beyninde saklı olan
enerji potansiyelini daha iyi değerlendirebilir.
Eğitimciler, psikologlar son yıllarda “Nasıl Okumalı?” sorusuyla,
bundan daha önemli olan “Nasıl Öğrenmeli?” sorusuna yanıt arıyorlar. Bu nedenle “Etkili ve Hızlı Okuma” kapsamı içinde yer
alan çalışmaları “Etkili ve Hızlı Öğrenme” boyutunda düşünmeliyiz. Çünkü kişinin yaşadığı çağa uyumunu sağlayabilmesi için önce
uyum sağlama kapasitesini geliştirmesi gerekir. Ancak böylelikle
sürekli öğrenme süreci içinde yer alabilir. Okumada yeni teknikler
kazanma bu uyum sağlamanın önemli bölümüdür.
26
Hızlı okuma tekniklerinin geliştirilmesinde İkinci Dünya Şavaşı’nın önemi büyüktür. İkinci Dünya Savaşı sırasında Luftwafe (Alman Hava Kuvvetlerinin) uçakları Londra’yı gece-gündüz bombalıyorlardı. Londra civarında kulelerde gözcüler, yaklaşan uçakların
amblemlerini görüp, dost mu düşman mı anlamaya çalışırlardı.
Düşman işaretlerini görür görmez de alarm düğmesine basarlar,
halkın vaktinde sığınağa koşmasını sağlarlardı.Benzer şekilde, İngiliz pilotlarının da yaklaşan uçağın amblemini çok çabuk fark etmeleri hayati derecede önem taşımaktaydı. Ne var ki, çok kere
gözcüler ve pilotlar uçak amblemlerini seçmede geç kalıyorlar; ve
bombalar düşmeye başlıyordu. Bunu önlemek için İngilizler, Ohio
Üniversitesinden Dr. Renshaw’un buluşlarıyla, şimdi ‘takistoskop’
dediğimiz aleti geliştirdiler.İngiliz ve Alman uçaklarının oldukça
büyük resimlerini göstererek başlanan çalışmada, resimler gitgide küçültüldü; resmin belirip kaybolma süresi gitgide kısaltıldı.
Bu çalışma sonucu, katılanların algılama hızları şaşırtıcı seviyelerde yükseldi. Böylelikle bombardıman uçakları çok daha erkenden
teşhis ediliyor, haliyle pilotların reaksiyon hızları artıyor, gözcüler halka daha çabuk haber verebiliyordu.Amerika’da eğitimciler
bunu duyunca “aracı” kelime seçmeyi hızlandırmada denediler ve
böylelikle ‘Hızlı Okuma’ doğdu. Ellili yıllarda, Amerika’da bu ko-
nuda kurslar düzenlenmeye başladı. Belirli bir kabul süresinin ardından da okullar hızlı okumayı benimsedi. ABD’de 1960’lı yıllarda, Columbia Üniversitesi’nde ve okulların çoğunda hızlı okuma
kursları açıldı. 1970’lerde Türkiye’de bu konuda seminerler verilmeye başlandı ancak ülkemizde bu yöntem henüz yeni yaygınlaşmaya başlamıştır.
Hızlı okuma tekniğiyle:
Daha kolay ve akıcı biçimde öğreniriz.
Okuduğumuzu anlama hızımızı artırırız.
Zamandan tasarruf etmiş oluruz.
Genel bilgi birikiminizi artırmış oluruz.
Daha hızlı düşünür ve IQ seviyesini artırırız.
Okuma hızını engelleyen, anlamayı azaltan nedenler:
İçinden sesli okumak bir okuma türüdür. Her ne kadar bunda dudaklarımız kelimeleri tek tek telaffuz etmiyor ise de , ses tellerimiz kımıldıyor ve okuma hızımız 1 dakikada 500 kelimeyle sınırlıyoruz. Bunu önlemek için uzmanlar okurken çiklet çiğnemeyi
öneriyorlar (Gözle görme alışkanlığı edinene kadar). Okurken çiklet çiğneme temponuz hiç değişmezse bu yanlış alışkanlığı yenebilir ve gözle okumaya başlayabilirsiniz.
Her kelimeyi okumak da okumayı yavaşlatan nedenlerden biridir.
Başka dillerde de, Türkçede de cümle yapılarında anlam birkaç
kelimede toplanmıştır. Diğer kelimeler onları düzenli bir cümle
halinde birleştirmek için kullanılmıştır. Ve, gibi, ile için v.s. gibi
sık sık tekrarlanan ve okuduğumuzu anlamamamıza büyük katkısı olmayan bu kelimeleri her seferinde okumak, bize büyük zaman
kaybettirir. Başlangıçta hangi kelimelerin gereksiz olduğunu doğru tespit ederek, okumadan atlamakta büyük güçlük çekecek ama
zamanla bu konuda da yetenek geliştirerek 300 kelimelik bir yazının 100 kelimesini okuyarak anlayabilirsiniz.
Hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmek,okumamızı en faz-
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
la yavaşlatan en önemli psikolojik etken ve yaygın olan yanlış bir
kanıdır. Kağnı arabaları saatte 3-5 kilometreden hızlı gidemezdi.
Otomobil bu hızı 100- 200 kilometreye çıkardı. Eskiden insanlar bu
hızlara ulaşılabileceğini düşünmezlerdi. Biz de bugün, yarın kabulleneceğimiz gelişmelere inanmıyor ve direnç gösteriyoruz. Dakikada 6000 kelime okuyarak 13 yaşında üniversiteye giren Mariel
Aragon, dakikada 2500 kelime okuyarak ABD´yi yöneten John Kennedy, hızlı okuyarak da daha iyi anlanacağını göstermiştir.
Okurken geri dönmek, bize en fazla zaman kaybettiren alışkanlık.
Konsantrasyon eksikliğinden olur. Geri dönme imkanımız olduğu
sürece de konsantrasyonumuz azalır. Öncelikle kendinize geri dönmeyi yasaklamalısınız. Geri dönme şansınızın olmaması konsantrasyonunuzu arttırır. Başlangıçta bazı paragrafları anlayamadığınızı hissedeceksiniz. Endişelenmeyin ve geri dönmeyin.
niz kelimelerin anlamını öğrendikten sonra dikkatle okumanız anlamanızı kolaylaştırır.
Hızlı okumada önemli olan herhangi bir metni mikroskopla incelemek değil, genel hatlarıyla bilmektir. Bu teknik, pratik okumamıza
büyük yarar sağlamakta, bize zamandan kazandırmaktadır. Örneğin, 15 dakikada günlük gazeteyi okuyabilmek, üç saatte 500 sayfalık bir yapıtta bulunan bilgileri yakalamak gibi.
Hızlı okumada önemli hususlar:
1. Gözümüzle ve beyninizle okuyun (Dudaklarınız ve ses telleriniz kımıldamasın).
2. Gözünüzle kelime gurupları görmeye çalışın (birden fazla kelime).
3. Okurken yazıya konsantre olmaya çalışın (geri dönüş yapmayı
kendinize yasaklayın).
4. Her kelimeyi okumak yerine asıl anlamı veren kelimeler üzerinde durarak, gereksiz kelimeleri atmaya çalışın.
5. Kendinizi hızlı okumaya zorlayın.
6. Kendinize okurken belli bir süre vererek, okuduğunuzu o süre
içinde bitirmeye çalışın.
7. Fırsat buldukça değişik tipte yazılar okuyun.
(Kendinize mutlaka okumak için zaman ayırın)
8. Gereksiz ayrıntılar yerine ana fikir için okuyun.
Göz eğitimsizliği, gözün satırlar üzerinde düzenli hareket edememesidir. Okuma eğitimini yeterince alamayan bir göz, satırlar üzerinde gezinir, durur. Sıçramalar ve duraklamalar düzenli olmaz.
Kişi sık sık geri dönüşler yapar. Bu nedenle de satırdaki düşünceleri birbirlerine bağlayarak bütünleştirip anlamlandırmada zorlanır.
Bunun için gözü, sürat ve çabukluk kazandırıcı bazı yardımcılarla
eğitmek gerekir. Örneğin bir vasıtada giderken ilanları okuyarak ve
varsa videoda 2-3 kat hızlandırılmış alt yazılı filmleri seyrederek
küçük göz egzersizleri yapabilirsiniz. Başlangıçta yoğun konsantrasyon nedeni ile başınız ağrıyacak ama bir süre sonra alışacaksınız. Alt yazılı bir filmi normal hızında seyrettiğinizde size çok yavaş gelecek ve canınız sıkılacaktır.
Pasif okumak; okuyacağınız yazıya zihninizi yönlendirmeden ana
fikri, yazarın düşünce ve olaylara bakış biçimini, üslubunu anlamadan yapılan okumadır. Yazıyı ne amaçla okuduğunuzu bilmeden yapılan okumalar, okuma hızını düşürür. Dikkat yoğunlaşması olmadığı için de anlama olayı oluşmaz. O nedenle önce okunacak konuyu
niçin okuyacağınızı belirlemeniz gerekir.
Bilgi ve kültür düzeyi eksikliği; okuma hızınızı yavaşlatan en önemli nedenlerden biridir. Yeni edinilmek istenen bilgilerin iyi kavranabilmesi, daha önce o konu ile ilgili kavramların kazanılmış olmasına bağlıdır. Hiç temel bilgimizin olmadığı bir konuyu anlamak
çok zordur. Temel olmadan inşaat yapılmaz. Yani bilgi ve kültür
eksikliği, okunacak konunun anlaşılmasını zorlaştırdığı için, okuma hızı da düşer. Bunun için parçada geçen, anlamını bilmediği-
9. İnatla uygulama yapın.
Sonucun adım adım geldiğini göreceksiniz...
Unutmamak gerekir ki hızlı okuma için kitap okuma alışkanlığınızın çok gelişmiş olması gerekir.
Kaynakça:
Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan,Etkin Hızlı Okuma
Prof. Dr. Firdevs Güneş,Hızlı Okuma ve Anlamı Yapılandırma
Tuğrul Türkkan, Etkin Hızlı Okuma
Asuman Efeoğlu
Türkçe Öğretmeni
TED Kayseri Koleji Özel Ortaokulu
27
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
SANAT
“ÖZGÜR PENCERE EDEBİYAT VE SANAT DERNEĞİ” TARAFINDAN BU SENE 9.SU DÜZENLENEN
2013 ÇOCUK/GENÇ KALEM ÖYKÜ YARIŞMASINDA TED KAYSERİ KOLEJİ ÖZEL LİSESİ VE
ORTAOKULU ÖĞRENCİLERİ BÜYÜK BAŞARI KAZANDILAR.
ÖDÜL ALAN ESERLER
ralar
a
P
i
l
r
i
Sih
TAŞ 7-C
MİR
Cüneyt yine her zamanki
gibi okula geç kalmıştı. Sınıfa girdiğinde kumral saçları dağılmış arap saçına dönmüştü. Koşmaktan sırılsıklam
olmuş alnındaki terleri silerek, iri yeşil gözlerine en masum ifadesini
takındı ve öğretmenine döndü:
Betül DE
Şey, öğretmenim babaannem biraz rahatsızlandı da annem beni eczaneye gönderdi. O yüzden geç kaldım biraz, özür dilerim.
Öğretmeni Cüneyt’e şöyle bir baktı. Masumluğun arkasındaki haylazlığı görmüştü tabi ki.
Haydi, geç yerine, haydi. Bilirim ben seni dedi içinden.
En yakın arkadaşı Zeki’nin yanına geçerken gözleri ışıldıyordu Cüneyt’in. Çünkü öğretmeni kızmamıştı ona. Zeki gülerek baktı arkadaşına. En az onun kadar akıllıydı o da. Hiç yerinde durmaz, nerde ne
yazacağı hiç belli olmazdı. Siyah kıvırcık saçları, kalın kaşları vardı.
Pek küçük değildi gözleri ama kirpiklerinden görünmüyordu da.
Anlat bakalım! dedi.
Oğlum! dedi Cüneyt heyecanla. Çok bekledim ama gördüm, geçti yine. Bir gün ben de büyüyeceğim, ben kullanacağım onu. Makinist
olmak için hangi okula gitmeliyim acaba?
Ohooo… dedi Zeki. O kadar kolay olsa ben de uçak uçururdum. Ama
daha oyuncağını bile alamıyorum. Geçen durdum oyuncakçıda. 100
liraymış oğlum ya. Kumandası da var yanında.
28
Köşedeki oyuncakçı mı? Ben de bir tren gördüm. Simsiyah rayları
vardı. İstediğin gibi yol yapıyorsun acayip güzel. 100 liraymış o da.
60 liram var şimdi biriktirip, alacağım ama dedi Cüneyt.
Hadi ya! dedi Zeki. Benim 40 liram var. Sen daha önce alırsın benden.
Şişşt çocuklar! Konuşmayın artık aranızda. Dinleyin dersinizi. dedi
öğretmenleri.
Konuşmadılar ama öğretmenlerini de çok dinleyemediler. Birisi hayalden bulutları arasında uçağıyla süzülüyor, diğeri ise dağları aşıyordu. Ders bitti, eve gittiler. Akılları daha oyuncaklardaydı. İkisinin
de daha biriktirmesi gereken çok para vardı. Ama birleştirirlerse birinin istediği oyuncağı alabilirlerdi. Ama ikisi de arkadaşının parasını
isteyemezdi. En iyisi çaktırmadan parayı arkadaşına verip onu mutlu etmekti.
Ertesi gün ikinci teneffüs Zekinin çantasının başındaydı Cüneyt. Dikkatlice etrafı kontrol ettikten sonra ön gözüne koydu parayı çantanın. Bir sonraki teneffüste Zeki iş başındaydı.
Eve gittiklerinde ödev yapmak için kitaplarını çıkarırken buldular
paraları. Ertesi gün tekrar aynı macera. 3 gün sürdü böyle. En sonunda dayanamadı tabi ki ikisi de. Ayrı ayrı gittiler öğretmenlerine.
Öğretmenim! Çok sihirli paralarım var benim. İstediği oyuncağı alsın
diye Cüneyt’in çantasına koyuyorum ama her gün bir yolunu bulup
geri geliyorlar. demişti Zeki.
Çantasının en dibine koydum öğretmenim. Eve döndüğümde yine benim çantamdaydılar demişti Cüneyt. Onlar çantasında durmazsa hayalindeki uçağı alamaz ki Zeki.
Gülümsedi öğretmenleri:
Benim de vardı o sihirli paralardan. Hangi oyuncakçıya gitmeleri gerektiğini yaz. Okul çıkışında benim masamın altına koy gizlice. Ken-
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
dileri bulurlar yolu dedi. Her ikisine de.
Ertesi gün her ikisinin de sırasında masmavi paketlerde istedikleri oyuncaklar vardı. İkisi de kendinden önce arkadaşını düşünmüştü.
İyi ki ikisini de düşünen bir öğretmenleri vardı…
Sürpriz
r
i
B
l
Güze lin Topçu 6/A
Ay
Güneşli bir pazar sabahıydı. Deniz ,
kalkmış ; yatağında kitap okuyordu. Bu sırada pencerede bir tıkırtı duydu. Hemen pencerenin yanına gitti.
Perdesini açıp baktı ama hiçbir şey göremedi. Deniz buna çok şaşırdı. Yatağına gidip kitabını okumaya devam etti. Bir süre sonra yine
o tıkırtıyı duydu. Gidip baktı. Bir şey göremedi; ama biraz daha dikkatli bakınca bir kağıt parçası gördü. İçinde şöyle yazıyordu: ‘Bu kağıda ismini ve en çok istediğin şeyi yaz.’ Bunun hemen altında ise
‘Seni Çok Seven Biri’’ yazıyordu.
Deniz’in en çok istediği şey kendine ait bir köpeği olmasıydı. Bunu
hemen o kağıda yazdı ve penceresinin önüne koydu. Biraz sonra yine tıkırtılar geldi ama Deniz aldırmadı; çünkü kağıdı getirenin
onu geri aldığını biliyordu. Tıkırtılar kesilince pencereye gitti ve baktı. Tahmin ettiği gibi kağıt artık pencerenin önünden alınmıştı. Artık
canı kitap okumak istemiyordu. Çalışma masasına oturdu ve düşünmeye başladı. Kağıdı niçin ve kimin bıraktığını çok merak ediyordu.
Düşündü düşündü ama aklına hiçbir şey gelmedi. Sonunda bu olayı annesine ve babasına anlatmaya karar verdi. Yanlarına gitti ve
olanları tek tek anlattı. Annesi ve babası ‘Sadece beklemelisin’ dediler
ve birbirlerine bakıp gülümsediler. Deniz hiçbir şey anlamadı. Odasına geri döndü. O gün yaptıklarından hiç zevk almadı. Deniz, sadece
o kağıdı kimin bırakmış olabileceğini düşünüyordu.
Günü böylece geçip gitti. Ertesi gün okuldan döndüğünde ödev yaparken yine o tıkırtıyı duydu. Artık bu sesi tanıyordu. Bu kez pencerede kafesin içinde duran çok güzel bir kuş ve kafeste de bir kağıt
vardı. Deniz kafesi içeri alıp içindeki kağıdı aldı. Bu not ise şöyleydi: ‘Köpeklere bakmak çok zordur. Bu nedenle öncelikle sana bu kuşu
gönderdim. Eğer ona çok iyi bakabilirsen hayalin gerçekleşecek ve bir
köpeğin olacak. Ama bakamazsan bir köpeğin olamayacak.’ Deniz
çok şaşırdı. Bu kuşu hemen annesine not ile birlikte gösterdi ve kendisine gönderilen bu yavru kuşu besleyip besleyemeyeceğini sordu.
Annesi izin verince Deniz çok sevindi. Kuşu hemen odasına götürdü.
Ödevleri bitince kuşa yem aldı. Deniz zaten hayvanları çok severdi.
O günden sonra Deniz kuşa çok iyi baktı. Hatta muhabbet kuşu olduğu için ona birkaç kelime bile öğretti.
Aradan günler, aylar geçti. Deniz artık bu muhabbet kuşuna iyice alışmıştı. Her geçen gün kuşuna daha iyi bakıyordu çünkü bir köpeği olmasını gerçekten çok istiyordu. Bir gün o beklediği not geldi.
Bu nottaysa şöyle yazıyordu: ’O kuşa çok iyi bakacağını biliyordum.
Eğer o kuşa böyle bakmaya devam edersen çok yakında bir köpeğin
olacak. Sen gerçek bir hayvan seversin. Bu kuşa çok iyi baktığın için
teşekkür ederim.’ Deniz çok sevindi. Bunu hemen annesine ve babasına gösterdi. Annesi ve babası ona aferin dediler. Birkaç gün sonra
yine bir not geldi. Tam da o gün Deniz’in doğum günüydü. Bu notta ise şunlar yazılıydı: ‘Arka bahçeye gel.’ Deniz hemen arka bahçeye gitti. Orada hiç beklemediği bir şey ile karşılaştı. Bahçede çok şirin
bir köpek, annesi ve babası vardı. Bunları gören Deniz çok şaşırdı.
Annesine ve babasına neden burada olduklarını sordu. Bunun üzerine babası şöyle dedi: ‘Şimdiye kadar camına bırakılan kağıtlardaki notların hepsini biz yazdık ve koyduk. Sana bunları söylemedik
çünkü güzel bir sürpriz yapmak istedik. Aslında biz senin bir köpeğin olmasını çok istediğini biliyorduk. Sadece gerçekten bir hayvanın olursa onunla ilgilenebileceğinden emin değildik. Ama sen içindeki hayvan sevgisini davranışlarınla gösterdin ve bizi yanıltmadın.’
Deniz ise ‘Ben bu köpeği çok sevdim. Çok teşekkür ederim. Ona çok
iyi bakacağım. Sürpriziniz gerçekten çok güzeldi. Hayatımda aldığım en güzel doğum günü hediyesi. Sizi çok seviyorum. Ayrıca bana
güvendiğiniz için size çok teşekkür ederim.’ diyerek onlara sıkı sıkıya sarıldı.
Köpeğinin ismini de Tüylü koydu; çünkü bu köpeğin çok fazla tüyü vardı. Ona da tıpkı kuşa baktığı gibi çok iyi bir şekilde baktı.
Deniz, ailesi ve köpeği birlikte yıllarca mutlu mesut yaşadı.
TİPmİir
6/A
Onlar okulsuz köyün çocuklarıydı.Okuma öğrenme hevesi yüreklerinde
bir kor gibi yanıyordu.On beş evcikten oluşan Kurudere köyünde yaşıyorlardı.Haftanın beş günü çantalarında kitapları ve
azıkları ile sabahın seher vaktinde yollara düşerlerdi.Yeşilöz köyü ilköğretim okuluna gidebilmek için bir saat yürümek zorundaydılar.
Güzün okullar açılınca,havalar henüz soğumadığından bu yolculuk
onlara güç gelmiyordu.Kimi zaman eğlenceli bile oluyordu.Ancak kış
bastırınca işin rengi değişiyordu.Kar,yağmur ve fırtınada bu bir saatlik yolculuk çileye dönüşüyordu.Sis basınca beş metre önlerini göremiyorlar,yağmur yağınca sırılsıklam oluyorlardı.Sımsıkı giyinseler
bile elleri üşüyor,kulakları düşecekmiş gibi donuyor,kirpikleri buza
kesiyordu.Karlı yollarda donma tehlikesi bile geçirdikleri oluyordu.
Köyün yakınlarına zaman zaman kurtların inmesi,yüreklerine ayrı
bir korku salıyordu.
de
Egesu Ay
O gece yine ayaz vardı.Üstelik bıçak gibi bir rüzgar
esiyordu.Kurşuni bulut sürülerini hallaç pamuğu gibi atıyor,sürüklüyordu.Ali bu soğukta yarın okula nasıl gideceğini sorduğunda annesi,’’Üzülme oğlum,sabah ola,hayrola!’’diyerek onu rahatlatmaya çalıştı.
Sabah ezanıyla uyandı.Annesi erkenden ocağı yakmış , sacda peynirli börek pişiriyordu.Hem karnını doyuracak,hem
de azık olarak okula götürecekti Ali.Giyindikten sonra arkadaşlarıyla
yola düşecek,bir saat taban tepecekti.
Tam yedi kişiydiler.Sınıf arkadaşı Yusuf,Ali’lerin kapısındaydı.Kendilerinden büyük üst sınıflardaki Mehmet,Nuri,Necmi,Murat ve Cemal köyün çıkışına varmışlardı bile.Ne var ki hava karlı
ve rüzgarlıydı.Bu havada yola çıkmak tehlikeli olabilirdi.Ayaklarında lastik çizmeleri,sırtlarında gocukları olunca her soğuğa göğüs gerebileceklerini sanıyorlardı.İki köyün arasında iki alçak tepe,bir uzun
boğaz ve ince bir dere vardı.Onları aşınca Yeşilöz görünüyordu.
Yola çıkmalarından on beş dakika sonra rüzgar şiddetini artırdı.Kar savrulmaya,yerden yükselerek yüzlerine,gözlerine
çarpmaya başladı.Aralıksız esen rüzgar nefeslerini tıkıyor,boğulacak
gibi oluyorlardı.Önlerini göremiyorlardı.Yön duygusu yitmiş,ufuksuz
29
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
bir gökyüzü ve tipi sağanağı altında yol iz kaybolmuştu.Sağlarında
ve sollarında rüzgar taşıdığı karları kaya ve çalı gibi engellerin önüne yığmış,çöldeki kumullar benzeri birikintiler oluşturmuştu.
Sonsuz bir beyazlık ortasında ne yana gideceklerini şaşırmışlardı.Tipinin savurduğu karlar yüzünden göz gözü görmez olmuştu.
En büyükleri Cemal,’’Çocuklar geri dönelim,bu tipide donar kayboluruz!’’diye bağırdı.Fakat ne yöne dönerlerse köylerine ulaşacaklarını
kestiremiyorlardı.Tipiye tutsak bir haldeydiler.Köyden çıktıklarına bin
pişman olmuşlardı.Çaresizlik içinde Ali ile Yusuf ağlamaya başladılar.
Çocukların gecikmelerinden kuşkulanan Metin öğretmen,bu tipide
anne ve babaların çocuklarını yola çıkaracaklarına inanmak istemiyordu.Yine de içini bir kaygı ve üzüntü kaplıyordu.Ya tipiye yakalandılarsa diye düşünmeden edemiyordu.Fazla oyalanmadan paltosuna sarındı,gözleri açıkta kalacak şekilde başını kaşkolu ile sardı.Bir
elinde gemici feneri,öbür elinde çamaşır ipi ile yola düştü.Fener camlı olduğu halde rüzgarda titreşen alevi sönecek gibi oluyordu.Paltosunun eteğiyle korumaya çalışıyordu.İki kilometre kadar yürümeye
çalıştıktan sonra Metin öğretmen bir ağlama sesi duydu.Bu ses rüzgarın ıslığı ve uğultusu içinde kayboldu.
Bu arada büyük çocuklardan Murat,fenerin ışığını fark etti.Son gücünü kullanarak ışığın göründüğü yere doğru ilerlemeye başladı.Birden Metin öğretmeni görünce,’’Öğretmenim,öğretmenim’’diye seslendi.
Metin öğretmen,’’Arkadaşların neredeler?’’diye sordu.Murat’ın geldiği
yöne doğru hızlandı.Orada bir alıç ağacının altında titreşen çocukları gördü.’’Korkmayın çocuklar,ipten tutarak beni izleyin,sakın ipi bırakmayın!’’dedi.Çocuklar son bir güçle ipe asıldılar.Metin öğretmenin
peşinden karlara bata çıka bir süre yol alarak Yeşilöz Köyü’ne girdiler.
Artık kurtulmuşlardı.Okulun sobasında bir süre ısındıktan sonra,hiçbir şey olmamış gibi sıralarına oturdular.Öğretmenlerini beklemeye başladılar.Metin öğretmen sınıfa girince,’’Hepimize geçmiş olsun
çocuklar.Büyük bir tehlike atlattık.Bu olay bizlere ders olsun.Böylesi
kar fırtınalı havalarda yola çıkmayalım.’’dedi.
Yaşadıkları bu olay tam bir hayat dersiydi.
Hiçbir ders bu kadar öğretici olamazdı.
IK
D
N
A
O ASlp Kara 8/C
M.
Şehrin orta gelirli mahallelerinden
birinde yaşıyorduk. Babam memurdu. Evde;
annem, ben,
kardeşim ve babaannemle birlikte
yaşıyorduk.
Zengin sayılmazdık ama fakir de değildik, dedim ya, orta halli
bir mahalleydi bizimki. Ama her şeyimiz bize yeterdi.
30
Belki de bunun en büyük sebebi; bir arada olan mutlu hayatımız ve
babaannemin tasarrufa dayanan yaşamıydı. Babaannemin en sevdiği
söz: “ Sakla samanı, gelir zamanı. ”idi. Bunu her söyleyişinde kardeşimle gizlice gülerdik. “ Siz geçin dalganızı keratalar, göreceksiniz bu
dediklerimin haklılığını! ” deyince daha da gülerdik. Bazen o kadar
komik olurdu ki annemleri bile kahkahaya boğardı. Bu sözünde kesinlikle haklıydı ama biraz abartıyordu. Bazen de gerçekten yerlerden bulduğu samanları alacağından korkardım, Babaannemin.
Babaannem, eskiyen elbiselerin düğmelerini bir kavanozda biriktirirdi. Kumaşları da sandığında saklardı. Neler yoktu ki o sandıkta! Kardeşimle biz oyun oynarken, o sandık bize at olurdu, araba olurdu,
uçak olurdu ve daha hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan bir sürü
şey olabilirdi. Ama babaannem bizi sandıkla oynarken yakalayınca “
Ay bunlar gene sandığımla oynuyorlar, bu zibidiler sonunda çıldırtacaklar beni! Off yeter bee!” derdi ama her seferinde bizi yeniden affederdi, hem de yüzündeki kocaman gülümsemesiyle.
Bu sandıkta başka ne olduğunu hiç bilmezdik. Babaannem, anahtarını hep boynuna takardı. Bu yüzden de, o sandık bizim için mutlaka
açılması gereken ulaşılmaz bir sır olarak kalırdı.
Her şey böyle devam ederken, babaannem eşyaları biriktirirken bir
gün kardeşim hastalandı. Belli ki diğer hastalıklarına benzemiyordu.
Annemler, kardeşimi sürekli şehirdeki büyük hastaneye götürüyorlardı. Bana bir şey söylemiyorlardı ama davranışlarından ve kendi aralarındaki sessiz konuşmalarından kötü bir şeyler olduğunu anlıyordum.
Günler böyle geçerken bir gece annem, babam ve babaannemin konuşmalarına gizlice şahit olmuştum. Kardeşimin ameliyat olması gerekiyordu fakat ameliyat için çok para lazımdı. Zavallı annem ve
babam kara kara düşünüyorlardı. O kadar para bu kısa sürede nereden bulunacaktı. Babaannem biraz telaşlı, biraz da mutlu bir şekilde annemlere “gel” işareti yaptı. Hatta benim kapı arasından baktığımı nasıl anladıysa beni de çağırdı. Babaannemin gözünden hiçbir şey
kaçmazdı. Hep o merak ettiğimiz sandığın başına oturdu ve boynundaki anahtarı çıkardı. Belki de çocukluğumun en gizemli ve en merak edilen, el sürülmez bu sandığının sırrı birazdan ortaya çıkacaktı. Kalbim yerinden fırlayacak gibi hızlı atıyordu. Hepimiz sandığın
içinden ne çıkacağını merak ediyorduk. Derken babaannem o tonton ve yılların izini taşıyan öpülesi elleriyle sandığın kapağını aralayıp sandığı açınca çok şaşırdık. Sandıkta yıllarca biriktirmiş olduğu ıvır zıvırların arasında küçücük sedef oymalı bir kutu daha vardı.
Babaannem, bu küçük kutuyu dikkatle aldı ve yavaş yavaş açtı. Bir
de ne görelim? Yılların birikimi, orada, babaanne bankasında yatıyordu. Tam da kardeşimin ameliyatı için gereken para babaannemin
gizli sandığından çıkmıştı. Parayı görünce hepimiz sevinçten ağladık.
O sırada babaannemin yumuşak sesi duyuldu. Bana “Sakla samanı gelir zamanı diye boşuna dememişler evladım.”dedi. Bu sözler ve
yaşananlar babaannemin haklılığını ortaya çıkarıyordu. Hemen babaannemin boynuna sarıldım ve onun o güzel kokusunu dakikalarca içime çektim. Artık çok mutluyduk. Sabahı iple çekiyordum. Kalktığımızda ise annemler, beni de yanlarına alarak kardeşimi hastaneye
götürdüler.
Ameliyattan sonra kardeşim sağlığına kavuştu. Çok mutluyduk. Artık babaannemin bu tasarruf yöntemine gülmek yerine ona derin bir
saygı duyuyorduk.
Şimdi, o günler aklıma geldiğinde belki de iyi bir bankacı, iyi bir yatırımcı olmamın sebepleri altında “Babaanne bankası ”nın yattığını
düşünüyorum. Kardeşim ve ben ne zaman birikim yapacak olsak onu
hatırlıyor ve babaannemizin tasarruflu yaşamını örnek alıyoruz.
İyi ki vardın babaanne…
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Sİ
MEŞALE
T
E
Y
İ
6/E
MHUR
CU
Hakan Ye
şil
Onun izinde ilerlerim,
Çünkü yolum o benim.
Bize en güzel armağan,
Cumhuriyet’im TED’im.
avlusuna bırakıp yürümeye devam etti. Eczaneye koşup annesinin
ilaçlarından dörder tane aldı. Her zaman cüzdan bulamazdı. Eczaneyi daha önce ilaç almadığı bir yerden seçmişti. Tanınacak kadar
salak değildi. Ama eczacı ona dik dik bakmıştı. “Giysilerimden dolayı”
diye düşündü.
Hızlıca o fiyakalı çocukların daha önce girerken gördüğü mağazaya
koştu. Elindeki ilaç poşetini salarken ıslık çalıyor ve neşeyle zıplıyordu. Mağazanın büyükçe üzerinde anlamadığı harflerden oluşan uzun
bir yazısı olan yeşil bir tabelası vardı. Buradan bir şey alabileceğini hiç düşünmezdi. Kapıdan içeriye adımını atınca mağaza görevlisi
“Paran yoksa giremezsin evlat” diyerek onu dışarı iteklemeye başladı.
Hiç sönmez ateşi,
Güneş gibi, ay gibi,
Cumhuriyet’in meşalesi,
Türk Eğitim Derneği.
Kirf hemen çırpınıp onu saran ellerden kurtuldu. Elini cebine atıp
parayı çıkardı.
TED benim ikinci yuvam,
Herkese kucak açan,
Bir ufuk gibi doğan,
Ebediyen yansın bu ateş.
Para her şeyi değiştirmişti. Az önceki kaba adam özür dileyip yardım etmek istedi. Bu duygu hoşuna gitmişti. Adamında yardımıyla
asla alamayacağı kadar pahalı kıyafetleri ve hemen üstüne geçirdi.
Artık o sokak çocuğu tipi yoktu.
Atatürkçülüğün temeli,
İster hep yenilikleri,
Cumhuriyetin geleceği,
TED meşaleleri.
Yeni giysileri üstündeyken eskileri poşet de sallayarak yürüyordu. Şimdi ne yapacağını düşünürken orasını gördü. Kırmızı tabelalı
hamburgerci dedikleri yeri. Çocuklar hep oradan yemek yiyordu.
TED Afyon Kolejinin düzenlediği “Cumhuriyetin Doğduğu Topraklarda Olmak” adlı şiir yarışmasında Türkiye Birincisi.
AYAT
H
R
A
D
A
PARA MKert Aksoy 11/D
Soğuk bıçak gibi
vücudunu keserken Kirf, boya
çantasının önünde kıpırdamadan duruyordu. Başını öne eğmişti. Sadece önündeki boya çantası ve kaldırımda yürüyen
ayakları görüyordu. O ayaklardan bazıları bazen boya çantasının
üstüne çıkardı. İşse o zaman buz gibi ve kıpkırmızı elleri canlanırdı.
Kutunun başında titrerken mahalledeki oğlanların söylediklerini düşünmemeye çalışıyordu. Ona bir gün burada otururken donacağını
söylemişlerdi ve o donmaktan çok korkuyordu. Ancak yapacak başka bir işi de yoktu. Babasını tanımamıştı. Adam onlara sadece bir gecekondu bırakmıştı. Annesi ise onu büyüttükten sonra hastalanmıştı.
Artık annesine o bakmak zorundaydı. Bir gün babasının geleceğine
inanırdı. Onları bu durumdan kurtaracaktı. Ancak babası yabancı bir
ülkenden gelmeydi ve ülkesine dönmüştü bir daha asla gelmeyecekti.
Soğukta düşünceli kafasını sallarken göz ucuyla müşterilerini bekliyordu. Derken beklenmedik bir şey gördü. Bir cüzdan yerde duruyordu. İsyan eden eklemlerine rağmen ayaklanıp cüzdanı aldı. Cüzdana bakmadan hemen cebine tıktı ve boya çantasını alıp yürüdü.
Kuytu bir köşeye gelince çantayı bırakıp cüzdanı açtı. Cüzdanın içi
para doluydu. Onun bir ayda kazanamayacağı kadar para ve kredi kartı vardı.
Neşeyle cüzdanı tekrar cebine tıkıp boya çantasını aldı. Çantayı evin
“Param var.”
Gözüne içeri giren birini kestirdi ve onu taklit etmeye karar verdi.
Adamın peşinden içeri girip kasaya yöneldi. İzlediği adama bir yemeğin resmini işaret edip adını söyledi sonrada parayı verdi. Ama
Kirf okuma yazma bilmiyordu. Taklit buraya kadardı.
Kasadaki adama eliyle en pahalı yemeğin resmini gösterip parayı
uzattı. Adam yemeğin adını söyleyip onu isteyip istemediğini sordu.
İsim ona kedilerin miyavlaması kadar anlamlı geldi. Kirf sağır gibi
davrandı anlamsızca adama bakıp tekrar yemeği işaret edip parayı
uzattı. Adam onun duymadığına inanmış olacaktı ki parayı alıp siparişin hazır olacağını söyledi. Kirf yine sadece baktı.
Biraz sonra yemek gelince bu sefer adamı konuşmadan tepsiyi uzatıp başını salladı. O da başını teşekkür manasında salayı tepsiyi aldı
adam gülmemek için kendini zor tuttu. Diğerleri gibi bir masaya
oturup ilk defa yemek yiyormuşçasına yedi yemeğini. Ona garip bakanları hissediyordu. Ama umrunda değildi.
Yemeği bitmeden kalan para ile ne yapacağını düşünmeye başladı.
Fazla nakit kalmamıştı ama kart öylece duruyordu. Önündeki günleri de düşünerek markete gitmeyi ve yakacak ısmarlamayı kafasına
koydu. Yemeği biter bitmez kömürcüye kartla ödeme yaptı ve marketin yolunu tuttu. Markette annesinin eve alınması gereken şeyler
olarak söylediği şeylerden alabildiği kadar aldı. Kasiyere kartı uzattı.
Kasiyer kartla ilgili soru sorunca da apartmandan gönderilmiş kapıcı
çocuğu rolünü oynadı.
Torbalar dolusu yemek ve ilacı eve götürdü. Kapıyı sessizce açıp bıraktı annesi uyuyor olacaktı ki sesi duymadı. Kirf de sessizce evden
ayrıldı. Kalan nakit parasıyla da içki aldı. Mahalledeki çocuklarla her
zaman oturdukları yere geçip oturdu. Etraftan topladığı çalı çırpıyla
ufak bir ateş yakıp içkisi içmeye başladı.
Birkaç saat ancak geçmişti ki polis sireni duyuldu. Kirf içkiyi kenara bırakıp duvardan yola baktı. Polis arabası durmuş polisler onun
31
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
olduğu yere geliyordu. İki kişilerdi. Dönüp ateşi söndürmeye çalıştı.
Ateşi söndürüp saklanacaktı. Öyle de yaptı. Saklanıp izlemeye başladı. Polis küllere bakıp yeni söndüğünü anladı. Yüksek sesle:
rış olmuş, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Bir an o kadar acıdı ki
kendine, dünyanın en sevilmeyen ama en sevilmeye muhtaç kişi olduğunu sandı. Değildi.
“Kirf burada olduğunu biliyorum. Kaçamazsın. Her yere parmak izi
bıraktın ve kredi kartından, kameralardan seni tanıyoruz. Çık ortaya.”
Birden telefon çaldı. Derin bir nefes aldım, aynada kendimi seyredip
acımaktan vazgeçtim, gözlerimi sildim ve telefonu açtım. Geç kalmıştım, telefon kapanmış, ben yine derin matemimle baş başa kalmıştım.
Bir şeyler mırıldandım, kaba, sert ve duygusuzca; tıpkı onun gibi.
Kirf ’i burada bulamazlardı ama annesini bulurlardı. Cebindeki bıçağı
çıkarıp sessiz bir iki adımla polise yaklaştı. Adama atlayıp bıçağı sırtına soktu. Adam iniltiyle titreyerek arkasını döndü. Kirf bir daha ve bir
daha bıçağı sapladı. Arkasında bir patlama sesi duydu ve sırtı yanmaya başladı. Düşerken ona ateş eden polisi gördü. Kararan gözleriyle
adama baktı. Soğuk çok soğuktu. İşte şimdi gerçekten soğuktu.
Kafasının dizine çarpması ile uyandı. Hala boya kutusunun başında oturuyordu. Hemen başını kaldırıp cüzdanın olması gerektiği yere
baktı. Kaldırım boştu. Bir süre daha boş kaldırıma bakıp kendine gelmeye çalıştı. Gri pantolonlu bir adam geçerken yere Cüzdan düştü.
Kirf isyan eden eklemlerine rağmen ayaklandı. Cebindeki sümüklü
mendille yerdeki cüzdanı yakaladı. Yine mendille kredi kartını çıkardı. Elini hiçbir şeye değirdirmeden kredi kartını ikiye böldü. Kartın
parçalarını su giderine attı. Kart suyun içinde kaybolurken cüzdanı elini sürmeden cebine tıktı. Mendili de cebine koydu. Diğer cebinde
bıçağının yanındaki kendi parasını çıkardı. Gülümsüyordu.
“Önce eldiven almalıyım.”
Bugün,
her gün hiç aksatmadan yaptığım şeyi yaptım:
C
/
Uyandım. Gün9
r
ayna
engisu K
B
t
lük yaşantımdan
a
ih
z
Ne
bir parça sıyrılarak ona, oraya baktım. Her
gün kendimi alıkoymaya çalışırken oraya bakmamak için, bugün yapamadım. İstemsizce gözlerimi oraya diktim,
sıradan soğuk günlerin her zaman ki gibi mutsuz sabahlarından birinde. Neden böyle bir şey yaptım, neden ona baktım, bilmiyorum.
Mezarlıktan korkardım, ondan korkardım. Kaç gece pencerelerin o
koyu perdelerini örtmeden uyumaktan korkmuştum, onu görmekten
korkmuştum.
GÜNAY
DIN
Neden bugün?
Plağı taktım hemen. Aklıma geceleri, uyuduğumu sandığı zamanlar geldi. Önce her zaman kapalı duran kapımı yavaşça açar, kafasını içeri uzatırdı. Uyuduğumu düşünüp gıcırdamasını bir türlü engelleyemediği kapıyı yarı açık vaziyette bırakırdı. Her gece “Acaba bu
kez gelir de bir kerecik de olsun, öper mi beni? “ diye düşünürdüm.
Öpmezdi, hiç öpmedi. Çok sevdiği plağını takar, evimizin tek masası olan tahta, yuvarlak masaya oturur, dirseklerini masanın üzerine
koyduktan sonra plağını dinlemeye başlardı. Her gece ağlardı, burun
çekişlerini duyar ben de yatağımda ağlardım, hep ağlardım.
Bir anda babama daha önce hiç duymadığım kadar büyük bir sevgi
ve merhamet duydum.
Müzik acı acı çalmaya başladı. Onunla yaşadığım güzel bir şeyler
bulmaya çalıştım. Uzunca bir çırpınıştan sonra tam vazgeçecekken
birden kaç yaşında olduğumu hatırlayamayacak kadar küçük olduğum bir zaman canlandı yorgun zihnimde. Bütün gün benimle oyun
oynadığı, kısa ama mutlu bir an. İlk ve son kez güldüğü, benimle ilk
ve son kez eğlendiği, kısa ama mutlu bir an.
O gülmeyi unutmuştu, aslında annemin ölümünden sonra yaşamayı
da, konuşmayı da. Kaç sabah tek kelime etmeden çıkmıştı evden.
Her sabah boğazımda düğümlenirdi tek bir kelime, söyleyemezdim.
Ondan çekinirdim, buna neden olacak hiçbir şey yapmamasına karşın sessizliği ve yabancılığı ürkütürdü beni, konuşamazdım.
Her sabah hissettiğim o küçük kalp ağrısı, bugün çok daha şiddetliydi.
Hıçkırarak ağlıyordum artık. Bir anda ayağa kalktım, daha önce denemeye bile cesaret edemediğim şeyi yapacaktım; ona oraya gidecektim. Koşarak çıktım evden. Hava çok soğuktu.
Ne zaman ölmüştü, hatırlamıyorum. Ölüm haberini aldığımda ne
ufacık bir acı duymuştum, ne de bir parça üzüntü. Sadece gözlerini
hatırlamıştım, neler hissettiği anlaşılamayan kapkara o gözleri.
Mezarı da tıpkı kendisi gibiydi. Yavaşça ona yaklaştım. Gözlerim ağlamaktan şişmiş, burnum soğuktan kıpkırmızı olmuş, hafifçe gülümserken yıllar yılı söyleyemediğim şeyi söyledim:
Neden hiç üzülmemiştim? İnsan varoluş sebebini kaybedince üzülmez
mi? Bir an kızdım kendime, bu kadar katı oluşuma, onun gibi oluşuma kızdım. Sonra durdum. Belki de, belki de bana hiçbir zaman gerçek bir “baba “ gibi davranmadığı için üzülmemiştim. Evet, o üzülmemi gerektirecek ne yapmıştı ki?
“ GÜNAYDIN “
Dalmışım, kendimi bir zamanlar annemle onun odası olan bu sakin,
küçük ve bir o kadar da soğuk odanın buğulu penceresinden hala ona
bakarken buldum. Gözlerim yaşarmıştı, kalp ağrım giderek artıyordu.
32
Telefonu yerine koyarken yere düşürdüm. Düşen telefon, eski tahtalarla döşeli yere sürtünerek dolabın tozlu derinliklerine gitti. Telefonu almak için yere yattım, elimi dolabın altına uzattım. O da ne? Elime telefon dışında bir şey çarptı: Babamın tek plağı.
Aynanın karşısına geçtim. Onun gözlerini taşıyan solgun, hasta ve
tıpkı onun gibi yalnız kadına baktım. Saçları dağılmıştı, alnı kırış kı-
Kalp ağrım geçmişti.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
33
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
MATEMATİK
DÜŞÜNELİM CEVAPLAYALIM
Soru1-)Yedi arkadaşın her birinin cebindeki para diğerlerininkinden farklıdır. Her birinin cebindeki paranın,
kendinden daha az parası olanınkine oranı bir tam sayıdır. Arkadaşların toplam parası 2879 lira ise her bir arkadaşın parasını hesaplayınız.
Soru 7-) İki eşit karenin kesişmesiyle aşağıdakilerden
hangisi elde edilemez?
a)Kare
b)Beşgen
c)Düzgün altıgen
Soru 2-) Her harf 1’den 9’a kadar olan farklı bir sayıya
karşılık geldiğine göre aşağıdaki eşitliği sağlayan değerleri bulunuz.
d)Yedigen
e)Düzgün sekizgen
AB X C = DE
DE + FG = HI
Soru 8-)
8
Soru 3-) 6X6 bir kareye çarpılar koyulacaktır, öyle ki
dört tanesi çapraz ya da doğrusal olarak aynı hizada olmayacaktır. En fazla kaç çarpı koyulabilir?
Soru 4-) Bir pet shopta fiyatı 125 lira olan bir kedi vardır. Satılmayan kedinin ertesi hafta fiyatı 189 lira olur.
Daha sonraki her hafta kedinin fiyatı artmaya devam
eder; 513, 594, 918. Altıncı hafta kedinin fiyatı 1242 liraya ulaştığında kedi satılır. Kedi altıncı haftada da satılmasaydı yedinci hafta fiyatı ne olurdu?
Soru 5-) Elimizde 5, 10, 20 ve 50 gramlık altın sikkeler
vardır. Her birinin adedi birer asal sayı ve sikkelerin toplam ağırlığı 1000 gram ise elimizde en az kaç sikke olabilir?
/
2
x
1
+
8
=
9
+
9
3
x
7
Hangi iki kutu silinirse eşitlik doğru hale gelecektir?
Soru 9-) Rakamları çarpımının 12 katına eşit olan en küçük pozitif tamsayı nedir?
Soru 10-) Joe karısına “Bugün 3 kutu pul aldım. Birinci kutudakilere ortalama 66 sent, ikinci kutudakilere ortalama 168 sent, üçüncü kutudakilere ortalama 308 sent
ödedim. Her bir kutudaki pulların toplam maliyetinin
aynı olması çok ilginç.”dedi. Üç kutudaki pullar yaklaşık 100 tane ise, Joe’nun pul
masrafını hesaplayın.
CEVAPLAR:
1) 1 2 4 8 16 32 2816
2 ) (17 X 4 = 68,
Soru 6-) 1’den başlayarak her seferinde komşu tuşlara
(çaprazlar da olabilir) atlayarak 9 basamaklı bir telefon
numarası çeviriliyor.Tuşlar üzerinde gidilen yol çizilirse
bu yol kendisi ile çelişmiyor. Basamakların hepsi birbirinden farklıdır.
İlk üç basamaktan oluşan sayı ile ikinci üç basamaktan
oluşan sayının toplamıson üç basamaktan oluşan sayıyı
verdiğine göre telefon numarası kaçtır?
34
68 + 25 = 93)
3) 18
4) 1323
5) 42 (2 adet 5 2 adet 10 31 adet 20 ve 7 adet 50)
6) 154709863
7) düzgün altıgen
8) 6. Ve 12. Kutular
9) 1296
10) 11088
HAZIRLAYANLAR
11-C Öğrencisi Batu AKALIN
ve
Yasemin AYGÜN
Matematik Öğretmeni
TED Kayseri Kolej Özel Lisesi
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
YAZ OKULU
Okulların kapanmasıyla birlikte derslerden ve sınavlardan yorulan çocuklarımız için, 17 Haziran -05 Temmuz
2013 tarihleri arasında sportif, kültürel ve eğlenceli aktivitelerin yer aldığı yaz okulu programımız gerçekleştirilecektir. Yaz okulumuzun en büyük amacı, öğrencilerimizin uzun tatil dönemini, değişik aktivitelerle hem
eğlenceli hem de verimli geçirmesini sağlamak, spor-sanat eğitimi ile birlikte çocuklarımızı sosyal, kültürel ve
ahlaki yönden geliştirmek, onların özgüvenlerini artırmak ve çevre bilincine sahip sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine destek olmaktır.
Yaz Okulu çalışmalarımız 3 hafta süre ile hafta içi her
gün, 09.30 -16.00 saatleri arasında yapılacaktır. Öğrencilerimize (haftalık program dahilinde) Yabancı dil ağırlıkta olmak üzere (İngilizce), Basketbol, Voleybol, Futsal, Masa Tenisi, Badminton, Bilgisayar,Jimnastik, Sabah
Sporu, Yoga, Yüzme, Resim, Müzik, Drama, Sinema, Okuma Saati, Doğa Gezisi gibi etkinliklerimiz uygulanacak
olup, öğrencilerimize sabah kahvaltısı, öğle yemeği ara
öğün verilecektir.
Ayrıca isteyen öğrenciler tek bir branşta çalışmaya katılabilmektedir.
17 Haziran-12 Temmuz 2013 tarihleri arasında Basketbol,Voleybol veya Gitar branşlarından gruplar açılacak
olup, çocuklarımız ilgi duydukları branştan birini tercih edebileceklerdir. Spor malzemeleri kulübümüz tarafından öğrencilerimize hediye edilecektir. Yaz Okulu
sonunda her öğrencinin gelişim süreci izlenip,yönlendirilmesi gereken alan belirlenip bu doğrultuda belgelendirilecektir.
35
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
OKUL ÖNCESİ
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Hz
Eveet büyük an gösteri zamanı geldi. Hepimiz çok heyecanlıyız.
Drama sınıfımızda eğlenceli dakikalar geçirirken.
Torunumla birgün etkinliğimizde aile büyüklerimize hazırladığımız etkinliği sunmadan önce minik
öğrencilerimizin büyük heyecanı.
Doğum günlerimizi kutlarken.
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Ana - A
36
Yılsonu gösterimizdeki canlandırdığımız Çakmaktaş’ lar izleyicilerin çok ilgisini çekti ve anne
babalarımız tarafından çok beğenildi.
Sosyal sorumluluk projemiz kapsamında TBMM’ nin düzenlediği “Meşe Palamudu” kampanyasına
bizlerde katıldık. TBMM’ nin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine gönderdiği Meşe Palamutlarına
bizlerde okulumuz bahçesinden topladığımız meşe palamutları ile katıldık. Okul öncesi bölümü
olarak TBMM’ ye palamut katkısında bulunduk :=)
Büyük anne ve büyük babalarımızı okulumuzda misafir ettik onlara okulda bir günümüzü anlattık.
Çocukluk ya da çalışma yıllarına dönen büyüklerimiz bu mutlu günü bizlerin “anı defterleri’ ne
yazdıkları hatıra yazıları onların bu gün içerisinde ne kadar çok eğlendiklerinin birer kanıtıydı.
Sınıfımız için ayrılan bölüme okulumuz bahçıvanı ile birlikte diktiğimiz çiçeklerin büyümesini
izlemek bizlere çok büyük zevk veriyor. Her birimize ait bitkilerin ne renk çiçek açacak çiçeklerin
ne renk olacağını merakla bekliyoruz.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Ana B
Pinokyoların burnu uzamadııııı :)
‘ O beni prenses peri sanıyoooor’
Yılsonu gösterimizde iyi kalpli perilerin bebek prensese güzel dilekleri
Oyun odasında kalemizi inşa ettik!
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Ana C
Küçük Heidi ve Peter’ler sahnede.
Fen-matematik sınıfında legolarla oynamak bambaşka.
Arka bahçe sezonunu fotoğraflar çekinerek açtık.
Vahşi Batı’nın çılgın kovboy kızları :)
37
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Ana D
Okulumuzda öğrendiğimiz şarkıları söyledik.
Mutluluğun ve gücün temeli sağlıktır. Spor yapalım sağlıklı olalım.
Taşıtlar teması kapsamında Erkilet havaalanı gezimizde bize ev sahipliği yapan, Sayın TAMER
SİSLİER’E teşekkür ederiz.
Yılsonu gösterimizden, renk cümbüşü :)
TED KAYSERİ KOLEJİ OKUL ÖNCESİ
Ana E
38
Masallara Yolculuk gösterisinden minik Şirinler
Yeni Yıl Partimizde keyifli anlar yaşadık.
Drama sınıfındayız.
Sınıfımızdaki mutlu anlarımız :)
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
OKUMA ŞENLİĞİMİZ
•
Küçük hanımlar, küçük beyler,
Sizin hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şey bekliyoruz.
•
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
05.04.2013 Cuma günü okulumuz konferans salonumuzda 1. sınıf öğrencilerimizin okuryazar oluşlarını coşkuyla kutladık.
39
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Birbirinden güzel etkinliklerle öğrencilerimiz bizlere tadına doyulmaz dakikalar yaşatarak onlarla gurur duymakta ne kadar da haklı
olduğumuzu gösterdiler. Hep bir ağızdan okudukları,
Sınıfta en güzel yer
Seni yazdım Atatürk.
Okumayı öğrendim
Sevindin mi Atatürk
İlk yazıyı öğrendim
Senin köşen Atatürk.
Kalbimde en güzel yer
Senin yerin Atatürk.
Şiirinin ardından ezgilere yolculukla başlayıp programımıza danslarla, İngilizce ve Türkçe drama gösterileriyle devam ettik. Sınıf öğretmenlerimizin okuma belgelerini dağıtmasıyla okuma bayramımız başarıyla tamamlandı.
40
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Programımıza emek veren etkinlik komitesi öğretmenlerimizi kutluyor;
öğrencilerimize başarıyla devam edecekleri bir öğrenim hayatı diliyoruz.
41
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
YABANCI DİL
İNGİLİZCE
AVUSTURYA SERÜVENİMİZ!
Öğrencilerimiz Merve Özbakır (11-F) ve Nahit Mücellit (11-C) 2629 Nisan 2013 tarihleri arasında Avusturya’nın Linz şehrinde gerçekleştirilen EYP (Avrupa Gençlik Parlamentosu) Avusturya Gençlik Zirvesine katıldılar. Bu konferansa Türkiye’yi temsilen toplam
5 öğrenci gitmeye hak kazanmışlardı. Okulumuz öğretmenlerinden
Ayşe Adalı’nın rehberlik ettiği grupta TED Ankara Koleji öğrencisi Ali Berk İdil, Ankara ODTU Geliştirme Vakfı Özel Lise’si öğrencisi Damla Leblebicioğlu ve İstanbul Lise ‘si öğrencisi Barlas Türkyılmaz da vardı.
Bu dört günlük program öğrencilerimiz için çok önemli bir deneyim oldu. Avrupa konularını Avrupa Birliği Üyesi olan bir ülkede
o ülkenin insanları ile birlikte tartışma fırsatı bulmanın yanı sıra
Türk delegasyonu olarak ülkemizi ve kültürümüzü tanıtma imkânı da elde ettik.
İşte bu deneyimden öğrencilerin aklında kalanlar:
Damla Leblebicioğlu: Tüm Lise hayatım boyunca katıldığım konferanslar arasında en güzeli, en eğlencelisi ve hatta en ilginciydi.
Başka ülkelerden gelen 100 delegeyle dört gün geçirmek hiç unutamayacağım bir anım olacak.
Nahit Mücellit: Hayatımın en güzel konferansında yeri geldi delege, yeri geldi sporcu, yeri geldi polis oldum. EYP serüvenime
eklenmiş, herkesin tatması gereken tecrübelerden biri olan Linz
Gençlik Zirvesi’ne katılmış olmaktan dolayı çok mutluyum.
Ali Berk İdil: Avusturya Gençlik Zirvesi şu ana kadar katıldığım en
iyi ve en verimli konferanstı. Dünyayı ve gündemi meşgul eden birçok konu üzerinde duruldu ve onlar hakkında çeşitli karar tasarıları yazıldı.
Merve Özbakır: Avusturya Konferansı beklediğimden çok daha güzel geçti. Daha önce hiçbir konferansımda bu kadar çok arkadaş
edinmemiştim sanırım. Bu dört günlük program çok yorucu geçti
belki ama buna değdiğini kolaylıkla söyleyebilirim. Hatta geri dönmek bile istemedim.
Barlas Türkyılmaz: Hayatımda gittiğim ilk yurtdışı konferansı olan
Linz 2013 nasıl geçtiğini anlamadan çabucak geçiverdi. Konferans
süresinde birçok iyi insanla tanıştım ve bu insanlarla hayatımın sonuna kadar iletişimde olacağıma eminim.
İNGİLİZCE TİYATROMUZ…
3 yıldır faaliyetlerine aktif olarak devam etmekte olan İngilizce
Drama Kulübümüz, bu yıl da Shakespeare’in “Hırçın Kız” adlı eserinin oyununu Mayıs ayında izleyiciye sunmak üzere hazırlamıştır. Haftada 2 gün düzenli olarak çalışmalar yapan öğrencilerimiz,
oyuna hazırlanırken fazlaca özveride bulunmuş ve fazlaca keyif almışlardır.
İtalya’da geçen oyunumuzun türü komedidir. Oyun 1 ön oyun ve
beş sahneden oluşmaktadır. Oyun zengin bir baba, 2 kızı ve kızların talipleri arasında geçmektedir. Büyük kız oyunun ana karakteridir ve lakabı ‘Hırçın Kız’dır çünkü kız kardeşi kadar uysal bir
kişiliğe sahip değildir. Kardeşi Bianca’nın birçok talibi varken, Katherina ile kimse evlenmek istemez fakat baba Baptista, Katherina evlenmeden Bianca’nın evlenmesine izin vermez. Katherina
sonunda kendisi gibi sert bir karaktere sahip olan Petruchio ile
evlenir ve Bianca da kendisine çok aşık olan Lucentio ile evlenir. Oyun, karakterler arası rol değişimlerinden de dolayı oldukça renklidir.
42
Drama çalışmalarında öğrencilerimiz farklı bir dilde farklı bir role
bürünerek kendilerini ifade edebileceklerini görmüş, böylece yabancı dil konusunda özgüven kazanmışlardır. Drama grubumuzda
İngilizce seviyeleri farklı olan öğrencilerimiz bulunmaktadır.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
İNGİLİZCE
Erken
yaş (0-6), dil
öğreniminde
en önemli basamaklardan biridir. Dil öğrenimi her yaşta ve
her düzeyde uygulanabilmesine rağmen, dil bilimciler ve eğitimcilere göre erken yaşta atılan yabancı dil tohumları ileriki yaşlarda daha
güzel ve hızlı filizlenmektedir.
Globalleşen dünyamızda dil öğrenme yaşı her geçen gün inmektedir. Çocuğun bu
yaşlarda beyin aktivitesinde dil eğitimi için uygun bir fizyolojik zemin vardır. Yapılan araştırmalara göre yabancı dili erken yaşta öğrenenlere bir soru sorulduğunda sol beynin cevabı bulabilmek için büyük yaşlarda öğrenenlere göre daha hızlı
bir arama-tarama yaptığı saptanmıştır. Dil erken yaşta öğrenilmişse bu arama bulma çok daha hızlı ve çabuk olmaktadır. İkinci dil, çocuğun hızlı düşünmesinin, zengin fikir yürütmesinin ve başka kültürleri tanıyarak dünya vatandaşlığına adım atmasının
bir aracı olarak görülmelidir. Aynı zamanda iki dillilik beynin farklılıkları anlayabilmesine, bağlantılar kurabilmesine, takip etmesine, farklı kültürleri anlama hızının artmasına yardımcı olmakla birlikte genel anlamda öğrenmeye kolaylık sağlamakta ve öğrenmenin kalitesini yükseltmektedir. Özellikle oyun ile yabancı dil
öğretimi dinleme, taklit etme, kavram oluşumu, hızlı düşünme gibi dil gelişiminin ana unsurlarını oluşturan becerilerin gelişmesine katkı sağlar. Erken
yaşta doğru yapılandırılmış bir dil öğrenimine başlayan çocuğun zihinsel
gelişimi daha olumlu yönde ilerlemekle birlikte, toplumsal, bireysel ve
kültürel gelişiminde de olumlu katkılar görülmektedir. Bu nedenle
küçük yaştaki çocuklar, dil öğrenimine mümkün olduğunca erken yaşta teşvik edilmeli ve bunun için uygun ortam hazırlanmalıdır.
43
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
ALMANCA
LİSEDE ALMANCA EĞİTİMİ
Lise öğrenimi boyunca ikinci yabancı dil olarak haftada iki saat
Almanca dersi alan öğrencilerimiz İlk- ve Orta öğreniminde tamamladıkları A1 seviyesinden sonra bu yıl ilk kez A2 seviyesinde
öğrenim görmeye başladılar. Dersler öğrencileri aktif olarak konuşturmaya ve kelime haznelerini genişletmeye yönelik çalışma-
me imkânı sunan Almanca Drama Kulübümüz, bu yıl ikinci oyununu
sergilemek için hazırlanıyor. Haftada bir kes toplanıp çalışmalarını
sürdüren öğrencilerimiz telaffuzlarını geliştirirken eğlenceli vakit
geçiriyorlar. Ayrıca öğrencilerimi hazırladıkları oyunu okul dışında
da sergileyerek 2013 Mayıs ayında Alman Kültür Merkezi ve PASCH
topluluğunun düzenlediği ulusal Almanca Tiyatro yarışmasına katılacaklardır. Geçtiğimiz yıl “Çılgın Bremen Mızıkacıları” oyunu ile
bu yarışmaya katılan öğrencilerimizden Emirhan Buğra Albayrak
(12D) ve Abdullah Ünlü (12 A) en iyi oyuncu seçilerek İstanbul’da
iki hafta Tiyatro kapına katılma ödülü almışlardı.
ALMANCA – İNGİLİZCE DERGİ
Bu yıl ilk kez yapılan çalışmalardan biri olan Almanca – İngilizce
dergi kulübünde 9., 10., ve 11, sınıflardan bir araya gelen öğrencilerimiz eğitim, yaşam, spor ve magazin gibi konularla ilgili haberler hazırlarken Almanca ve İngilizceyi daha etkin bir halde yazıp konuşarak araştırma becerilerini de önemli ölçüde geliştirme
fırsatı bulmaktadırlar. Almanca – İngilizce dergi çalışması K12 bütünlüğü kapsamında hazırlandığı için Nisan ayında ilk- ve ortaöğrenim bölümünün hazırladığı çalışmalar ile birlikte yayımlanacaktır.
larla yürütülmektedir.
ALMANCA ETKİNLİKLER
9. sınıflardaki öğrencilerimiz kelime haznelerini geliştirmeye yönelik farklı görsel çalışmalar hazırlayıp sınıf ve koridorlarda sergiliyorlar.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıl dönümü ve anma haftası etkinlikleri kapsamında 9. Ve 10 sınıf öğrencilerimiz Atatürk’ün biyografisini, Atatürk’ün sözlerini, yabancı
devlet adamlarının Atatürk ile ilgili söylediklerini ve gençliğe hitabeyi Almanca olarak renkli çalışmalarla sergilediler.
ODYSSEE E-MAİL PROJESİ
Alman Kültür Merkezi’nin hazırladığı ve dünya çapında uygulanan
ODYSSEE E-MAİL PROJESİ’NE okulumuzun 10-C sınıfı öğrencileri geçtiğimiz yıl ilk kez katılmıştır. Proje kapsamında farklı ülkelerden Almanca öğrenen sınıflar birleşip bir grup oluşturarak bir
ay boyunca birbirlerine haftada bir e-mail gönderdiler .Birbirlerini hiç tanımayan ve diğer grup üyelerinin hangi ülkeden olduğunu bilmeyen öğrencilerimiz verilen ipuçlarıyla e-mailin gönderildiği ülkeyi tahmin etmeye çalıştılar ve aynı zamanda da o ülkenin
insanları ve kültürleri hakkında bilgi edinme imkanı buldular. Dünya’nın birçok ülkesinde uygulanan bu proje öğrencilerimiz tarafından ilgiyle gerçekleştirildi. Öğrencilerimiz e-maillerdeki verilen
bilgi ve ipuçlarından yararlanarak gruplarındaki Fransa, Endonezya, Macaristan, Rusya, İspanya ve İtalya’yı zorlanmadan buldular.
ALMANCA DRAMA KULÜBÜ
44
Almanya’yı daha etkili ve eğlenceli bir halde öğrenme ve geliştir-
ALEF 2012 EĞİTİM FORUM’UNA KATILDIK
Öğrencilerimiz Esra Demiryılmaz (11F), Yeşim Özyirmidokuz (11F),
Zeynep Şapçı (11F), Batın Deliorman (10 C) ve Etem Can Öker
(11E) 05-08 Ekim 2012 tarihleri arasında İstanbul Alman Lisesi’nin
bu yıl ilk kez düzenlediği “ALEF 2012 EĞİTİM FORUM’UNA” Almanca öğretmeni Pervin Doğan eşliğinde katıldı. Öğrencilerimiz dört
dün boyunca dünyayı ve Türkiye’yi ilgilendiren sosyal, güncel ve
ekonomik konularda bilgi ve fikir alışverişinde bulunarak okulumuzu başarı ile temsil etmişlerdir. Ayrıca 12 D sınıfından İrem Avşaroğulları adlı öğrencimiz organizasyona Komite başkanı olarak katılarak büyük başarı göstermiştir.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
ALMANCA
Yabancı dil bilmek her kapıyı açtığı gibi, sizin her zaman diğerlerinden bir adım önde olmanızı sağlar. Doğru bir anahtarla istediğiniz tüm kapıları usulca açabilirsiniz. Yanlış bir anahtar bizi ne
kadar zorlar oysa.
Dil bir iletişim aracıdır. Toplumda yaşayan bireyler birbirleriyle aynı dili konuşarak iletişim kurarlar. Bugün hızla gelişen ve değişen dünyamızda diğer ülkelerle de iletişim kurmak zorundayız.
Diğer ülkelerle her alanda bilgi alışverişi yapabilmek, ekonomik
ilişkilerimizi yürütebilmek ve kendi düşüncelerimizi ifade edebilmek için anadilimizden başka artık en az bir dil değil iki yabancı dili bilmek zorundayız.Dünyamız globalleşmeye devam ettikçe
bizler yabancı dil öğrenimine daha fazla önem vermekteyiz. Yabancı bir dili bilenimiz de bilmeyenimiz de onun bize getirdiği bir
çok yararı olduğunu düşünüyor. Peki bu yararlar nelerdir biliyor
muyuz acaba?
Yabancı dil bilen bir insan farklı kültürlerden ve toplumlardan insanlarla iletişim kurabilmekte ve çeşitli bilgi kaynaklarından
yararlanabilmektedir
Yabancı dil bilen insanlar arasında yapılan araştırmalar bireylerin, kendilerini ifade etme ve problem çözebilme yeteneklerinin oldukça gelişmiş olduğunu gösteriyor.
Ayrıca yabancı dil bilen çocuklar arasında yapılmış olan zeka ve yetenek testleri bu çocukların sahip olduğu yaratıcılık, sözel
ifade, pratik çözümler bulabilme gibi potansiyellerinin üst düzeyde olduğunu kanıtlıyor. 45
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
ELT
Her yıl bir TED okulunun ev sahipliğinde düzenlenen geleneksel ve
ulusal TED English Language Teaching (İngilizce Dil Eğitimi) konferansı, bu yıl okulumuz TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları’nda gerçekleştirildi. 25 TED okulunun İngilizce öğretmenleri ve Kayseri’de görev yapan İngilizce öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşen konferansta ‘‘FROM INSPIRATION TO IMPLEMENTATION’’ konu başlığında, 300
İngilizce öğretmeni kullandıkları metot ve teknikleri birbirleriyle
paylaşarak, İngilizce dil eğitimine katkıda bulundular.
Oxford University Press’in dünyaca ünlü yazarlarından Jamie KEDDİE’nin de konuşmacı olarak katıldığı konferansımıza, Oxford University Press, Cambrıdge University Press, Pearson Longman, Richmond, Express Publishing ve Ankara ELT’nin sponsorluğun da
Bilkent Koleji, Robert Koleji, Üsküdar Amerikan Koleji gibi Türkiye’de isim yapmış okullardan birbirinden değerli uzmanlar katıldı. Konferansta, Workshop Sessions (Atölye Çalışmaları) , Video
Presentations (Video Sunumları), Poster Presentations (Poster Sunumları) ile İngilizce öğretimindeki yenilikler tanıtılarak, yararlı
ve pratik ipuçları verildi .
Okulumuz İngilizce öğretmenlerinden Zuhal YILDIRIM Video Sunumu, Fatma BAYSAL, Tülin GÜRBÜZ ve Gökçe Özge TÜMKAN Poster
Sunumlarıyla okulumuzu temsil etmişlerdir. Bu çalışma sonrasında yapılan oylamayla birinciliği okulumuz İngilizce Öğretmeni Fatma BAYSAL’ın Poster Sunumuyla kazanması da bizler adına ayrı bir
gurur oldu.
TED Koleji Vakfı Okulları’nın geleneksel hale getirdiği bu ulusal
etkinlik, biz eğitimciler için çok önemli bir fırsat oldu. Alanımızdaki bilimsel araştırmalara dayalı gelişmeleri ve diğer ülkelerdeki uygulamaları bu konferansta ayrıntılarıyla inceleme imkânı bulduk. Ayrıca okulumuzda düzenlenen ELT konferansını, sadece TED
okullarıyla sınırlamayıp Kayseri’deki diğer okullarda görevli öğretmenlerin de bu eğitimden yararlanmalarını sağladık. Bu anlamda
ELT konferansını önemli bir sosyal sorumluluk projesi olarak kabul
ediyoruz. Başarıyla gerçekleştirdiğimize inandığımız 6.TED ELT Konferansı’na destek veren yayınevi ve kuruluşlara, emeği geçen yöneticilerimize, öğretmenlerimize ve katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz.
46
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
BADEP
Niçin Baba Destek Programı Kursu?
Baba olarak; çocuklarımıza, ailemize, içinde yaşamış olduğumuz
topluma karşı görev ve sorumluluklarımız vardır.
*Çocukla iyi bir ilişki içinde olmak, onun gelişimini desteklemek
için doğru yöntem ve becerileri kullanmak çok önemlidir. Gerçekten de bazen basit bir yöntem, sahip olduğumuz bir bilgi, çocukta
olumlu bir değişimi sağlayabilir.
Sağlıklı toplumlar, sağlıklı bireylerden oluşur sözünden hareketle;
sağlıklı bireyleri yetiştirirken,
*Doğru ve uygun yöntemi kullanmak çocuk yetiştirirken önemlidir.
İşte bu konularla ilgili paylaşımlarda bulunuyoruz.
çocuklarımızın:
*Baba Destek Programı kursu ;günlük yaşamda; gerek çocuklarımızla gerekse ailemizle ve çevremizle olan iletişimde zorlandığımız sorulara cevaplar bulabileceğimiz bir ortamı sağlamaktadır.
*Kişiliğinin gelişmesinde,
*Kendine güven duymasında,
*Sorumluluk almasında,
*Sosyalleşmesinde,
*Demokratik yaşamı özümsemesinde,
*Kısacası, bir insanda görmek istediğimiz olumlu davranışların kazanılmasında neler yapabiliriz sorularına cevaplar ararken;
Kursta:
*Tecrübelerimizi, anılarımızı, bilgi ve becerilerimizi paylaşıyoruz.
*Şimdi ise kursa katılan babalarımızdan Tolgay İLTER Bey’i ve ailesini dinleyelim…
Sevgi ve saygılarımla…
Mustafa ŞAHİN
Sınıf Öğretmeni
BADEP Eğitimcisi
TED Kayseri Koleji Özel İlkokulu
*Çocuklarımızla, eşlerimizle ve çevremizle olan ilişkilerimizde
kullanabileceğimiz yöntemler konuşulmakta.
“BABA DESTEK PROGRAMI” KURSUNA KATILAN BABAMIZ VE AİLESİ İLE SÖYLEŞİ
SORU: Baba Destek Programı kursu ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?
Annenin cevabı: BADEP’i eşimin anlattıklarından ve medyadan yola çıkarak tanıdım.
BADEP’i baba ile çocuk dolayısı ile baba ile ailenin diğer fertleri arasındaki iletişimi
güçlendirme programı diye tanımlayabilirim.
Babanın cevabı: Baba Destek Programı kursu, katılımımdan edindiğim bilgi ve gözlemler itibari ile toplumun temel taşı olan çocuklarımızın erken çocukluk döneminden
başlayarak eğitilmesi; eğitiminde ebeveynlere destek verilmesi bütün bunlarla ideal
anlamdaki toplum yapısının yaratılması; eğitimde
fırsat eşitliğinin sağlanmasını hedeflemektedir,
diyebilirim.
Baba Destek Programı, babalık rolünün çocuğun
yetişmesinde en az anneninki kadar önemli olduğunu,
babalık rolünün eksik taraflarını tamamladığını,
çocuğa verilen destekle dolaylı da olsa aile
yaşantısını ciddi anlamda olumlu etkilediğini
düşünüyorum.
SORU : Baba Destek Programı kursunun ,
yaşamınıza neler kattığını paylaşmak ister
misiniz?
( Davranış , düşünce , bakış açısı , yaklaşım ,
empati , sosyal , duygusal ve kişiler arası iletişim
yönünden değerlendirebilirsiniz. )
ANNE gözüyle BADEP : Eşim, genel olarak
çocuklarının gerek fiziksel gerekse duygusal
gelişimlerini sağlamak amacı ile çaba gösteren
bir insan. Ancak, programa katıldıktan sonra
program çerçevesinde edindiği bilgileri arkadaş
ve aile ortamında büyük bir şevkle anlattı. Programdan edindiği bilgileri her şeye yeniden
başlıyormuş gibi keyifli bir şekilde uygulamaya ve paylaşmaya çalıştı. Ama benim en çok
dikkatimi çeken ise bu bilgileri çevreye yansıtmak sureti ile programa katılımı desteklemesi
oldu.
Yine, çocuklarımızla ile ilgili kararların alınma süreci; çocuklarımız ile ilgili yetersiz
kaldığımız noktalarda birbirimize daha fazla destek olma; çocuklarımızla daha fazla
kaliteli zaman geçirme çabalarının arttığını gördüm. Özellikle, büyük kızımız İdil açısından
baktığımda onunda bu işten keyif aldığını görmek çok keyifli.
BABA gözüyle BADEP :Toplumun çok büyük kesiminde babaya lider olma ve para
getirme; hata yapmama, zayıflık emaresi göstermeme gibi roller verilmiştir. Bütün bunlar
yüzünden babanın çocuk üzerindeki duygusal etkisi ihmal edilmiştir. Babanın duygusal
etkisinin arka plana atılması nedeniyle gerek kendisi gerek ailesi gerekse yaşadığı toplumla barışık
olmayan ve uyumsuz bireyler yetiştiğine inanıyorum.
Gerek bu konularda gerekse çocuklarımıza yaklaşım
konularında babalarımıza BADEP kursu rehberlik
yapmaktadır.Ayrıca veli- öğretmen görüşmesinin ne
denli önemli olduğunu; bu görüşmenin kalitesinin
yüksek olması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini
öğrendim. Veli toplantılarına babaların ara sıra katılması ve çocuğun gelişim sürecini birebir takip etmeleri
gerektiğini düşünüyorum. Yine çocuğa bağırmanın
çocuğa hiçbir şey kazandırmadığını, daha da hırçınlaştırdığını; çocuğun ceza vermeden eğitilebileceğini,
çocukla yaşanan çatışmayı alternatif öneriler getirerek
ve yerinde kurallar koyarak çözmeyi öğrendim. Çocukların
çoğu olgu ve olaylara duygusal perspektiften baktıklarını;
onların perspektifi ile bakıldığında işlerin daha kolaylaştığını ve onlarla dost olunabileceğini öğrenmek ise
daha keyifli bir duygu.
BADEP eğitimleri sırasında birbirinden değerli
insanlarla tanışmak ve onlarla farklı iletişimde bulunma imkanım oldu. Bu sürede güldük, paylaştık ve
öneriler getirdik. Birbirimize top atarak, teşekkür
ederek isimlerin hafızada kazınması ise ayrıca bir
keyif.
ÇOCUK gözüyle BADEP : Babamla daha çok parka gidiyor, motosiklete biniyor
ve güzel vakit geçiriyoruz. Babam kardeşime baktığı zaman annemle sinemaya gidiyor,
geziyoruz. Sabahları kahvaltı sırasında televizyon izleme hakkı benim oldu.
Tolgay İLTER ve Ailesi
47
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
ÜNİTE GEZİLERİMİZ
1.SINIF ÖĞRENCİLERİMİZ MÜZE GEZİSİNDE
Birinci sınıf öğrencilerimiz, Kayseri Etnografya Müzesi’ne 29.05.2013 ÇARŞAMBA tema gezisi yaparak, ilimiz halkının geçmişteki yaşantısı hakkında bilgi edindiler. Müzenin, mutfak ve misafir ağırlama bölümü öğrencilerimizin oldukça ilgilerini çekti.
Bizlere rehberlik eden müze yetkililerine teşekkür ederiz.
2. SINIFLAR HAYVANLARI KORUMA GÜNÜNDE
Öğrencilerimiz Beştepeler Hayvanat Bahçesine gezi düzenlediler.
48
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
3. SINIFLAR KADİR HAS MÜZESİNDE
3.sınıflar olarak ‘’Dün, Bugün, Yarın’’ teması, ‘’Yaşadığımız Yerin Dünü, Bugünü’’ konusu ile ilgili olarak Kadir Has Kent Müzesi’ne
16.05.2013 tarihinde gezi düzenledik. Gezimizde Mimar Sinan’ın eserleri, Kayseri’nin geçmişi ve bugünü ile ilgili bilgi sahibi olduk.
Kayseri’nin tarihi eserleri ve kültürel değerlerini öğrencilerimize bilgisayar ortamında anlattık. Gezimizden olumlu izlenimler edinerek döndük.
Yetkililere ilgilerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
4. SINIFLAR YEREL YÖNETİM KONFERANSINDA
Sosyal Bilgiler dersinin “İnsanlar ve Yönetim” ünitesine bağlı YEREL YÖNETİMLER konusuyla ilgili olarak Sahabiye Mahalle Muhtarı Sayın Alim GERÇEL, okulumuza davet edilerek 4.sınıf öğrencilerimize yönelik bilgilendirme yaptı.
49
SANAT
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
İÇERİSİNDE BİNBİR EMEK BARINDIRAN
ÖĞRENCİ ESERLERİMİZ
50
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
51
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
EĞİTİM
NEDEN TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ?
Atatürk’ ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda; bilim ve teknolojiye hakim, teknolojiyi bilinçli
kullanan, yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürme yeteneği kazanmış bireyler yetiştirmek, dersimizin temel amacıdır.
Öğrencilerimiz; farklı sorunları yakalama, bunlara yaratıcı çözümler geliştirme, tasarım haline getirme, tasarımın üretim aşamalarını belirleme ve üretme becerisi kazanma gibi çalışma evrelerinde teknoloji ve tasarım dersinden faydalanmaktadırlar.
Sizler de teknolojiyi hayatınıza katarak, farklı tasarımlar üretmenin keyfini yakalayabilirsiniz. En önemlisi de öğrencilerimizin her
birinin birer mucit olduğunu kendilerine söylemek yerine, malzemeler ve yapılabilecek projeler yardımıyla sadece beyin fırtınası
yaratarak, keşifler yoluyla bilim ve teknoloji dünyasına adım atmalarını sağlayabiliriz.
7/A sınıfı öğrencilerimizden, Osman UÇAN ve Ahmet UÇAN kardeşlerin teknoloji ve tasarım dersinde yaptıkları bilgisayarda modelleme çalışmasına bu yazımızda yer vereceğiz.
Birimden Bütüne Yöntemi İle Bilgisayarda Modelleme
Düzen kuşağında birimden bütüne konusunu ve kurgu-yapım kuşağını da kullanarak, teknoloji sayesinde hayal gücümüzle bir ev ve kale yaptık. Bu yapıları
‘’Minecraft ’’ programında blokları kullanarak oluşturduk. Teknoloji ve Tasarım dersinin ufkumuzda açtığı yaratıcılık
sayesinde teknolojiye, bilime ve sanata
olan duyarlılığımız arttı. Öğretmenimiz
Ayşe Sertaç KUŞDOĞAN’ a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Osman UÇAN ve Ahmet UÇAN
7/A Sınıfı Öğrencileri
AYŞE SERTAÇ KUŞDOĞAN
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ ÖĞRETMENİ
52
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
MEZUNLAR DERNEĞİ
Sevgili TED’ liler,
Okulumuzun bir eğitim öğrenim yılını daha başarılarla bitirmiş olmasının haklı gururunu yaşayan biz mezunlar, okulumuzdan mezun
olarak, toplamda 3012 olan mezunumuzun arasına adını yazdıran,
Atatürk ilke ve inkılapları ve Cumhuriyetimizin temel kuruluş ilkeleri ışığında eğitimini tamamlamış, yeni mezun 86 arkadaşlarımıza
hoş geldiniz diyor, aldıkları bu kıymetli hazine ile ülkemizin geleceğini aydınlatacaklarını bilerek, onlara güveniyor ve başarılarının
devamını temenni ediyoruz.
TED’ li olmak bir ayrıcalıktır. Türkiye geneli ve yavru vatan Kıbrıs’
ta olmak üzere toplam 25 TED KOLEJİ ülkemizin aydınlık ve çağdaş
geleceği için vasıflı kadroları ile öğrenci yetiştirmektedir. Mezunlar arasında da birlik olunmasına inanan TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ;
TMF (TED MEZUNLARI FEDERASYONU) adı altında bütün TED okulları mezunlarını bir araya, tek çatı altında getirmek için ilk girişimi gerçekleştirmiştir. Ankara’ da ki bilgilendirme toplantılarından
sonra, kendi aramızda yaptığımız istişare toplantılarında TMF’ nin
içerisinde olmak gerekliliği düşüncesi ön plana çıkmıştır. Tüzüğümüzde federasyon oluşumu ile ilgili maddeler mevcut olup Ağustos
ayında derneğimizi temsil edecek arkadaşlarımızı seçmek ve federasyona dahil olma yetkisini alabilmek için genelkurul toplanacaktır. İlk 50 dernek üyemiz için 3, tekrar eden her 50 üyemiz için 1
delege ile toplam 20 delege ile Kasım veya Aralık aylarında Ankara’ da gerçekleşecek TMF GENEL KURULUNDA derneğimiz temsil
edilecektir. Genel Kurulumuz ile ilgili detaylar kesinleşince mesaj
ve internet yolu ile üyelerimize bildirilecektir.
Mezunumuz Sn. Ziya EREN’ in (87) başkanlığını yaptığı KAYSERİ ERCİYESSPOR Bank Asya 1. Ligden Şampiyon olarak TÜRKCELL Süper
Lige yükselmiştir. Okulumuzu ziyaretinde, bu önemli başarısından
dolayı, mezunlarımız adına başkanımızı tebrik ederek, Süper Ligde güçlü ve sürekliliği olan bir takım oluşturacağına inandığımızı,
kendisini desteklediğimizi ve bu başarının devamını dilediğimizi
ifade ettik.
Mezunumuz Sn. Mahmut HİÇYILMAZ (75) Kayseri Ticaret Odası Başkanı seçilmiştir. Kendisini makamında ziyaret eden yönetim kurulumuz, kendisine hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuş ve Kayseri Ticaret Odası faaliyetleri ve başkanımızın vizyonu ile ilgili bilgi
almıştır.
Geleneksel YAZ ŞENLİĞİMİZ KIRMIZI/LACİVERT 2013 bu yıl yine her
zaman olduğu gibi coşkuyla geçmiş, mezunlarımızın, vakıf yönetim kurulu üyelerimizin, okulumuz idareci ve öğretmenlerimizin,
velilerimizin ve öğrencilerimizin katılımıyla iki gün olarak gerçekleşmiş ve unutamayacağımız anılarımızın arasına bir sayfa daha
eklenmiştir.
Okulumuz yönetimi ile birlikte tekrar kurduğumuz TED KAYSERİ
KOLEJİ SPOR KULÜBÜ Basketbol Yetişkin Erkekler dalında faaliyet
göstermiştir. Okul takımlarımızda basketbol oynamış, yaşları 25 –
50 arasında değişen mezunlarımızdan oluşan takımımız ilimizde 11
takımla oynanan ligde final grubuna kalarak ilk yılında büyük başarı örneği olmuştur.
Dernek lokalimiz her zamanki faaliyetlere ev sahipliği yapmış, az
katılıma rağmen ayakta durabilmeyi bilmiştir. Lokalimiz ile ilgili
sıkıntılar yaşamaktayız. Mezunlarımızın lokal kullanımını arttırabilmek adına her türlü düşünce bizim için önemlidir. Ağustos ayında gerçekleştireceğimiz Genel Kurul’a mümkün olabilecek en fazla katılımı sağlayıp lokalimizle ilgili, nasıl daha verimli olabileceği
vb. konuları dillendirerek derneğimizi ve birlikteliğimizi daha güçlendirmek adına birtakım kararlar almalı ve uygulamalıyız.
1 Haziranda başlayan okul kayıtlarımız için mezun indirimi devam
etmektedir. Kayıt için gerekli formları okulumuz muhasebe bölümü içerisinde bize tahsis edilen odadan temin edebilir ve kayıtlarınızı kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.
Bu vesile ile yorucu ve faaliyetlerle dolu geçen eğitim yılının ardından, dinlenmeyi fazlasıyla hak eden öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, idarecilerimizi ve yöneticilerimizi tebrik ediyor ve yeni
eğitim öğrenim yılında daha fazlasına imza atacaklarını bilerek,
mezunlar adına teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Mehmet Rauf ERKİLETLİOĞLU
TED KAYSERİ KOLEJİ MEZUNLARI DERNEĞİ BAŞKANI
53
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
HABERLER
TED’DEN HABERLER
ANKARA “ÜNİVERSİTE ORYANTASYON” GEZİSİ…
DR. TÜLAY ÜSTÜNDAĞ OKULUMUZDA
Mesleki rehberlik çalışmaları çerçevesinde 9. sınıf öğrencilerimize Ankara gezisi düzenlendi. Öğrencilerimizin, birçok üniversite ve bölüm hakkında bilgi sahibi olmalarını ve
gelecekleri için sağlıklı karar vermelerini sağlamak amacı
ile 15 Mart 2013 Cuma günü TEDÜ(Türk Eğitim Derneği Üniversitesi) ve ODTÜ ziyaret edildi. Gezi programı çerçevesinde Yaşam Döngüsü olarak adlandırılan Body Worlds de gezildi
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sn. Dr. Tülay ÜSTÜNDAĞ 23 Mart 2013 Cumartesi günü saat 09.30 da okulumuz
konferans salonunda, SINIF YÖNETİMİNDE NİTELİK GELİŞTİRME konulu söyleşi ile öğretmenlerimize değişik bakış açıları kazandırdı.
Gezimiz, eğitim ve öğrenim yılına “Merhaba” diyen TED
Üniversitesi’nin bölümleri hakkında bilgi alarak başladı.
TEDÜ Rektörü Prof. Dr.Öktem VARDAR ,Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Petek AVŞAR, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol ÇAKMAK, Mühendislik ve Mimarlık
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Reşit TOLUN ve İngilizce
Dil Okulu Müdürü Yeşim ERASLAN üniversitenin eğitim çalışmaları, öğrenim ve bölümler hakkında tanıtıcı bilgiler
vererek öğrencilerimizin sorularını cevapladılar. Yapılan sunumun ardından öğrencilerimiz TEDÜ’yü ve bölümlerini gezdi. Okulumuzdan mezun olup ve bu yıl TEDÜ öğrencisi olan
öğrencilerimizle yenen öğle yemeğinden sonra TEDÜ ziyaretimiz sona erdi.
Meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok sunumun gerçekleştirildiği ODTÜ tanıtım fuarında öğrencilerimiz çeşitli
sunumları izleyerek bilgi edindiler. Üniversitenin tanıtım sunumuyla ODTÜ ziyaretimiz sona erdi.
Gezimizin son bölümünde Kent Park’ta bulunan “ Yaşam
Döngüsü olarak adlandırılan insan bedenini anlama Body
Worlds ziyaret edildi.Öğrencilerimizin ilgisini ve beğenisi
toplayan sergide insan vücudunun oluşum evreleri oldukça
ilgi çekiciydi.
Geleceklerine yön verecek olan öğrencilerimiz açısından oldukça verimli geçen gezimizde öğrencilerimiz üniversite havasını doyasıya yaşamış oldular.
54
•Sınıf yönetiminde 2 m
•Sınıf yönetiminin ilkeleri
•Sınıf yönetiminin nitelikleri
•Sınıf yönetiminde öneriler, konuları çok etkin uygulamalar
ve interaktif katılımlarla aktarıldı.
Saat 13.30’da ise ‘İletişimde Yaşamsal İpuçları’ konulu konferans velilerimize sunuldu. Konferansta:
Yapmasak iyi olurlar
Yapsak iyi olurlar
Yaşamdan örnekler başlıkları çok eğlenceli etkinliklerle hatırlatıldı.
“Ergenlere söz değil göz olmak lazım.” sözünü çok beğendiğini söyleyerek velilerimize de öğütleyen uzmanımızla olmaktan büyük mutluluk duyduk. Bu öğrenme günü için sayın
hocamıza ve bizlere bu ortamı oluşturan yönetim kurulumuza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
10. SINIFLAR ARASI MÜNAZARA FİNALİ OLDUKÇA
HEYECANLI GEÇTİ.
Okulumuz 10. Sınıflar arasında her yıl yapılan münazara finali bu yıl da heyecana sahne oldu. I. dönem başlayan elemeler sonunda 10-B ve 10-C sınıfları finale kalmıştı. Final
münazarası 2 Nisan 2013 Salı günü gerçekleşti. Öğrencilerin zevkle takip ettiği final münazarasında her iki ekibin de
oldukça iyi hazırlandığı görüldü. Heyecanla geçen tartışma
sonunda 10-B sınıfı münazara ekibi jüriden daha fazla oy
alarak birinci oldu.
KAYSERİ ODTÜ KOLEJİ OKULUMUZDAYDI
Kayseri ODTÜ Koleji 8. Sınıf öğrencileri 04.04.2013 Perşembe günü lise bölümünü tanımak amacıyla okulumuzu ziyaret ettiler.
Genel Müdürümüz Arif Sırrı ŞİRİN’in “ Hoş geldiniz” konuşmasıyla başlayan okul tanıtımımız, Türk Eğitim Derneği’nin
vizyonunun ve misyonunun anlatılmasıyla devam etti. Ardından okulumuzun faaliyetleri hakkında bilgiler verilerek
öğrencilerin soruları cevaplandırıldı.
Finale kalma başarısı gösteren 10-C sınıfı münazara ekibi finale renk kattı. Deniz ASLAN, Ömer Uğur AKPINAR, Ufuk
MÜLHİM ve Alp Kutad ZOR’dan oluşan 10-B sınıfı münazara
ekibi de birinciliği hak etti.
Tanıtım sunumunun ardından genç misafirlere tatlı ikram
edildi. Yemekhanedeki bu ikram anında oldukça hoş sohbetler yapıldı. Ziyaret, okul birimlerinin gezilmesi ile sona
erdi.
Münazaraya katılan tüm ekiplerimizi kutluyor, başarılarının
devamını diliyoruz.
Sadece ilimizde değil ülke çapında da köklü bir eğitim çınarı olan TED ailesi olarak yine aynı şekilde eğitimde isim yapmış Kayseri ODTÜ Kolejinin öğrencilerini aramızda görmekten büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isteriz.
YANGIN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ SEMİNERİ DÜZENLENDİ
TİYATRO TOPLULUĞUMUZ İZLEYİCİYLE BULUŞTU
Okulumuz güvenlik önlemleri kapsamında 16.04.2013 Salı
günü Kayseri Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından öğrencilerimize “Yangın Güvenlik Önlemleri”
adlı seminer verildi.
TED Kayseri Koleji Özel Lisesi Tiyatro Topluluğu, 8 Mayıs
2013 Çarşamba günü saat 13.30 ‘da okulumuz sahnesinde
ve 16 Mayıs 2013 Perşembe günü saat 20.00’de, Kayseri Şehir Tiyatrosunda, Kayseri Büyük Şehir Belediyesinin bu yıl
sekizincisini düzenlediği ve 13- 31 Mayıs tarihleri arasında
sürecek Uluslararası Tiyatro Festivalinde izleyiciyle buluştu. İngiliz yazar Ray Cooney’in yazdığı ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenimiz Fatih AKI’nın yönettiği “Kaç Baba Kaç”
adlı oyun izleyicilerden büyük alkış aldı. Festivalin ödül töreni ise haziran ayının ilk haftasında Kayseri Şehir Tiyatrosunda yapılacak.
Yapılan sunumda; yangın ve yanmanın oluşması, yangın riskleri oluşturan faktörler, yangın dolabı kullanımı ve zehirli
gaz tehlikesi oluşturan maddeler video gösterimiyle anlatıldı. Bunlara ek olarak ülkemizde ve dünyadan yangın haberleri gösterildi. Öğrencilerimiz açısından oldukça faydalı geçen sunum, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
55
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
85. YILIMIZDA İNSAN HİKAYELERİ,ŞİİR,MÜZİK VE ANLATI
ŞÖLENİ
TED’in 85. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında lise öğrencilerimizin hazırladığı İnsan Hikayeleri, Şiir, Müzik ve Anlatı
şöleni 19 Nisan 2013 Cuma günü yapıldı. Okul yöneticilerimizin, Okul Aile Birliğimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin katılımıyla gerçekleşen dinletide
beş şairin beş şiiri ve bu şiirleri yazma hikayeleri müzik eşliğinde dile getirildi.
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerimizden Gülgün KALPAKÇI
ve Murat SAYIN’ın hazırladığı programa, Erciyes Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Ahmet Nedim KİLCİ, “Vatan Sevgisi” üzerine yaptığı anlatıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenimiz Ahmet Fazıl
BAHADIR ise “Kahramanlar Takımı”şiiriyle renk kattı.
85. yılını kutlayan Türk Eğitim Derneği’nin kurucusu Ulu
Önder Atatürk “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözüyle sanata, edebiyata ne
kadar önem verdiğini anlatmıştır. Biz de Atamızın yaktığı bu
meşalenin bir parçası olarak öğrencilerimizin şiir sevgisi konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak ve Atamızı bir
kez daha anmak amacıyla bu etkinliği düzenledik. İzleyenlerden büyük alkış alan etkinlik, şiirlerin hikayelerinin öğrenilmesine ve herkesin duygulu anlar yaşamasına vesile oldu.
ÖYKÜ YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ
Sevgili Gençler,
Birincisini düzenlediğimiz öykü yarışmamızda, birbirinden
güzel öyküler arasında öykülerinizi değerlendirmeye almak,sıralamak, derecelerini belirlemek oldukça zor oldu.
Ama unutmayalım ki bu bir yarışma, her yarışmada olduğu
gibi birileri diğerlerinin önüne geçebilir, ama bir sonraki yarışmada her şey bambaşka olabilir. Kaleminizden asla vazgeçmeyin... İnanın ki yarın her şey bambaşka olabilir, olacaktır da... Yeter ki siz severek yazmayı sürdürün....
Bu yıl birincisini tamamladığımız öykü yarışmamızın ödül
alan-almayan tüm katılımcıları olan siz genç yazarlarımızı,
sizleri yüreklendiren danışman öğretmenlerimizi ve sizlere
her zaman destek olan, sizler için daima her şeyin en iyisini dileyen, yazın yolunuzda da yanınızda olan değerli velilerinizi candan kutlarız. Ayrıca, gönülden destekleri ile sizleri
bizlerle tanıştırdıkları için çok teşekkür ederiz.
Sevgili gençler,
Ve yazmak öyle bir sevgidir ki, içinde sizin yarattığınız, şekillendirdiğiniz ve rollere dağıttığınız gerçek duygulardan
örülmüş duvarları olan bir şatoda, en yüksek kulenin gökyüzüne değdiği bir yıldız salıncağıdır... İşte o salıncakla yıldızlar yeryüzüne iner, biz okurlar da gökyüzüne çıkarız... Sizin
hayal gücünüzle farklı dünyaları tanırız.
TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları olarak, sizleri ağırlamaktan, sizlerle tanışmaktan büyük keyif aldık. Sizleri tekrar
aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağımızı belirterek, tekrar görüşmek dileğiyle hepinizi sevgi ve saygılarımızla selamlıyoruz.
ÖYKÜ YARIŞMASI
TED Kayseri Koleji Vakfı Okulları tarafından TED okulları arasında düzenlenen 2013 Ortaokul/Lise öykü yarışmasının ödül töreni 10 Mayıs 2013 Cuma günü okulumuz sosyal
tesislerinde yapıldı. Birincisini düzenlediğimiz ve geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz öykü yarışması, dereceye giren öğrencilerimizin ve konuklarımızın katılımıyla güzelleşti.
56
Vakıf Yönetim Kurulu ve Jüri Üyelerinin hazır bulunduğu törende dereceye giren öğrencilerimize ödülleri takdim edildi. Tören, şehir turu ve Erciyes Dağı gezisi ile sona erdi.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
PTT 1. LİG ŞAMPİYONU KAYSERİ ERCİYES SPOR OKULUMUZDAYDI
EĞİTİM SİYASETİ FORUMUNA KATILDIK
PTT 1’inci Lig’ de şampiyon olarak Süper Lig’e çıkan Kayseri
Erciyesspor kulübü başkanı, teknik kadrosu ve takımın bazı
futbolcuları 10 Mayıs Cuma günü söyleşi yapmak üzere okulumuza konuk oldu.
27-28 Nisan 2013 tarihlerinde TED Ankara Koleji İncek Kampüsünde düzenlenen “Eğitim Siyaseti Nedir? adlı foruma
okulumuz adına İlköğretim Müdürü Raci ÜLKE, Müdür Başyardımcısı Salih TORBALI, Lise Müdür Yardımcısı Erol DEDE,
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Murat SAYIN, Tarih Öğretmeni Mustafa Lütfi ÇETİN, Matematik Öğretmeni Bülent
SÖNMEZER, Ölçme Değerlendirme Uzmanı Şeyda KELEŞOĞLU ve Fen Teknoloji Öğretmeni Aslıhan ORHAN katıldı.
Erciyesspor Kulüp Başkanı aynı zamanda okulumuz mezunu
olan Sayın Ziya EREN; 26 yıl önce mezun olduğu okulda yoğun ilgiyle karşılanmalarının kendisinde büyük bir gurur yaşattığını, kazanılan bu başarının büyük bir ekip işi olduğunu belirtti.
Başkan Ziya EREN’in plaketini Vakıf Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ömer ÖZBAKIR ,başarıda büyük paya sahip olan Teknik Direktör Osman ÖZKÖYLÜ’nün plaketini Vakıf Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Murat KÖMÜRCÜ, takım
adına plaketi Takım Kaptanı Emrah BOZKURT’a Genel Müdürümüz Arif Sırrı ŞİRİN takdim etti
Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İSEN, milletvekillleri, eski devlet bakanları, yabancı diplomat, bürokrat ve uzmanlar ile Taha AKYOL,
Sedat ERGİN, Murat YETKİN, Okan MÜDERRİSOĞLU, Balçiçek
İLTER gibi birçok gazetecinin katıldığı ve açılışını TED Genel
Başkanı Selçuk PEHLİVANOĞLU’nun yaptığı forum, değişik
sunumlarla, panellerle, yabancı ülkelerdeki eğitim siyaseti
konuşmalarıyla oldukça verimli geçti.
Söyleşi öğrencilerimizin futbolculara sordukları soruların
cevaplandırılmasıyla sona erdi.
İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİNE SEMİNER
23 Mart 2013 tarihinde okulumuz İngilizce öğretmeni ve öğretmen eğitimcisi Zuhal YILDIRIM tarafından ‘Reading&Graded Readers’ konularında okulumuz İngilizce öğretmenlerine sunum yapılmış ve öğrencilerimizin okuma becerisini
geliştirmek amacıyla pratik uygulamalar paylaşılmıştır.
57
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
MATEMATİK YARIŞMALARINDA TED KAYSERİ KOLEJİ ÖZEL
LİSESİNİN BÜYÜK BAŞARISI..
TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi Matematik Zümresi tarafından bilimsel bir aktivite çerçevesinde okullar arası etkileşimi artırmak, öğrencileri kaynaştırmak, öğrencilere
matematiğin farklı yönlerini keyifli bir yarışma ortamı içerisinde göstermek ve yeni bakış açıları kazandırmak amacıyla
bu yıl üçüncüsü düzenlenen Geleneksel Liseler Arası Matematik Yarışması, 04 Mayıs 2013 Cumartesi günü TED Ankara
Koleji Vakfı Özel Lisesi Lise Kısmı konferans salonunda yapıldı.
Yarışmada, her okulu 3 asil ve 1 yedek öğrenci olmak üzere
toplam 4 öğrenci temsil etti. Yarışmalara okulumuzu temsilen matematik öğretmenimiz Bülent SÖNMEZER’in rehberliğinde 10. Sınıf öğrencilerimizden Ahmet DEMİRKAYA,Kübra
Feyza HASPAYLAN ve 11. Sınıf öğrencilerimizden Ruveyda
SİLAY katıldı.
Adayların tüm gün, üç etapta yarıştığı 3. Liseler Arası Matematik Yarışması’nın değerlendirmesi, TED Ankara Koleji
Vakfı Özel Lisesi Matematik Zümresi Öğretmenleri tarafından yapıldı.
ÇANAKKALE’Yİ YENİDEN YAŞADIK
Okulumuz Atatürkçü Düşünce ve Tarih kulübünün düzenlediği Çanakkale Ruhu konulu söyleşi 04.03 2013 Pazartesi
günü ilköğretim ve lise öğrencileri için iki bölümde yapıldı.
Erciyes Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü
Öğretim Görevlisi Ahmet Nedim KİLCİ ‘nin Konuşmacı olarak
katıldığı program Din Kültürü Ahlak Bilgisi öğretmenimiz
Fazıl Ahmet BAHADIR’ın Mehmet Akif ERSOY’un “Çanakkale Şehitlerine” şiirini okuyarak yaptığı açışla başladı.
Milletimizin günümüzden 98 yıl önce, vatan savunması adına ÇANAKKALE’ de yazdığı kutlu destanı Erciyes Üniversitesi öğretim görevlilerinden Sayın Ahmet Nedim KİLCİ’nin
çoğu kendi çekimi olan görsellerle süslediği nefis sunumunu
adeta nefeslerimizi tutarak izledik. Duygulandık, gururlandık. O günleri yeniden yaşadık.
İlköğretim Müdürümüz sayın Raci ÜLKE nin, çiçek ve Genel
Müdürümüz Sayın Arif Sırrı ŞİRİN’in plaket takdimleriyle
bir güzelliği daha sonlandırdık.
Yarışmada bireysel olarak ve okul bazında birinci, ikinci ve
üçüncü olanlar madalya ve plaketle ödüllendirildiler.
Bireysel olarak;
1. Oğulcan Çakıcı (TED Aliağa Koleji)
2. Ahmet Demirkaya (TED Kayseri Koleji)
3. Furkan Yıldırım (TED Polatlı Koleji) olmuştur.
Takım Yarışmalarında ise ;
1. TED Kayseri Koleji
2. TED Polatlı Koleji
3. TED Aliağa Koleji olmuştur.
Kazandıkları bu başarı ile başarılarımızı taçlandıran öğretmenimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyor,başarılarının devamını diliyoruz.
18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA
GÜNÜ
Çanakkale Zaferi’nin 98. yıldönümü nedeniyle, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinliğimiz
18. 03. 2013 Pazartesi günü okulumuz konferans salonunda
izleyenlere sunuldu.
‘’ Önce Vatan ‘’ diyerek, bu toprakları kanlarıyla sulayarak
vatan yapan şehitlerimizin anıldığı etkinlikte,. Okul Öncesi öğrencilerimizden dinlediğimiz Çanakkale Geçilmez şiiri
ile izleyenlerin büyülendiği programımız TED Orkestrası ve
TED Korosunun birlikte seslendirdiği kahramanlık eserleriyle
devam edip; öğrencilerimizin “” TÜRK; ÜN GÜRLEYEN SESİ
ÇANNAKKALE”” adlı oratoryo gösterileriyle devam etti.
İzleyenlerin gözyaşlarıyla izlediği ve alkışlarla sık sık kesilerek başarıyla sunulan etkinliğimize gelen katılımcılara,
emeği geçen öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.
58
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
11.SINIFLARIN MESLEKİ TANITIM VE KÜLTÜR GEZİSİ İÇİN
İSTANBUL BOĞAZİÇİ,KOÇ,OKAN ÜNİVERSİTELERİ İLE BOLU
ABANT GEZİLDİ.
Gençlerimizin üniversite yaşamı ve meslek seçimi hakkında geniş çaplı bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve geleceğin
mesleklerini tanıtmak amacıyla 02-04 Mayıs 2013 tarihlerinde İstanbul’da bulunan BOĞAZİÇİ ,KOÇ ve OKAN Üniversitelerine ve Bolu Abant’a gezi düzenlendi.
TED GENÇ MEŞALE ÖYKÜ YARIŞMASINDA BİRİNCİYİZ..
Türk Eğitim Derneği Genel Merkezi’nin düzenlediği “ TED
Genç Meşale Öykü Yarışmasında” 11-B sınıfı öğrencimiz Ahmet Berat BAYER birinci olmuştur. Jüri üyeliğini yönetmen
Mustafa ALTIOKLAR ve tanınmış öykü yazarlarının yaptığı yarışmada öğrencimiz okulumuz adına büyük bir başarı kazanmıştır. Öğrencimize ödül olarak tablet bilgisayar verilecektir. Başarılarımızı bu güzel başarıyla taçlandıran öğrencimizi
kutlar,başarılarının devamını dileriz.
Gezimiz, 02 Mayıs Perşembe günü İBB Beykoz Sosyal Tesislerinde yapılan kahvaltı ile başladı.Ardından Boğaziçi Üniversitesinin fakülteleri ve bölümleri hakkında bilgi alındı.
Şair Tevfik FİKRET’in mezarının da bulunduğu Aşiyan’daki
evi gezildi.Daha sonra KOÇ Üniversitesi kampus alanına geçildi.Öğrencilerimizin üniversite öğrencilerinin arasında bu
atmosferi yaşamalarından dolayı aldıkları keyif ve heyecan
görülmeye değerdi.O günkü gezimiz, KOÇ Üniversitesinin
tanıtımından sonra İstinye Park alışveriş merkezinde akşam
yemeği ile son buldu.
03 Mayıs 2013 Cuma günü OKAN Üniversitesinin tanıtımını OKAN Üniversitesi öğretim görevlileri öğrencilerimize birebir yaptılar.Tanıtım sunumunun ardından fakülteyi ve bölümlerini gezen öğrencilerimiz ,üniversite öğrencileri ile
birlikte tanıtım derslerine girdiler.Üniversite yaşamı ,bölümler,sınavlar,dersler ve başarı durumları hakkında bilgi
edindiler.Üniversitedeki öğle yemeğinden sonra vapurla Boğaz turu yapıldı.Boğaz turunun ardından da WİA PORT Alışveriş Merkezi gezildi.
04 Mayıs 2013 Cumartesi günü Okan Üniversitesinde yapılan
kahvaltının ardından Bolu Abant ‘ta gidilerek doğal güzelliklerin fotoğrafı çekildi.
PROF. DR. ZİYA SELÇUK EĞİTİM SEMİNERİ VERDİ
Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ziya SELÇUK 25 Mayıs
2013 Cumartesi günü okulumuz konferans salonunda saat
10:00-12:30 arasında “Gündem Eğitim” başlıklı bir seminer
verdi.
Seminere Kocasinan İlçe Milli Eğitimi Müdürü Mehmet SİVRİTAŞ, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz ve diğer okullardan
gelen meslektaşlarımız katıldı.
Prof.Dr. Ziya SELÇUK , dünya ülkelerindeki eğitim sisteminden ülkemizdeki eğitim sistemine kadar birçok konuya değindi. Bazı ülkelerdeki öğretmen, sınıf, öğrenci
profillerinden örnekler vererek ülkemizdeki uygulamalarla karşılaştırdı. Eğitime ve öğretmene yapılan yatırımların
eğitimdeki yeri ve önemi tartışıldı. Sağlıklı ve verimli öğretmen-öğrenci ilişkileri nasıl olmalı konusunda örnekler verdi.
Semineri soru-cevap şeklinde tamamlayan Sayın Selçuk’a
plaket ve çiçek takdim edildi. Eğitime ve bizlere katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyor,başarılarının devamını diliyoruz.
59
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA ,GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
COŞKUYLA KUTLANDI
Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımı olan ve Ulu Önder Atatürk’ün
gençlere emanet ve hediye ettiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramı okul içi ve okul dışı etkinliklerle kutlandı.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce 15 Mayıs Çarşamba günü
düzenlenen“ Gençlik Yürüyüşü” ne katılarak bir öğretmenimiz ve öğrencimiz bayrağımızla okulumuzu temsil etti.
Gençlik haftası boyunca okul içi kutlamalar kapsamında
spor salonumuzda çeşitli spor aktiviteleri ve yarışmalar düzenlendi. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz arasında voleybol müsabakası yapıldı.Konferans salonumuzda ise tarih
bilgi yarışması finali düzenlendi.
19 Mayıs Pazar günü ise okulumuzu temsilen bir öğrencimiz,bayrağımız,öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz çelenk
sunma törenine katıldı.Ardından konferans salonumuzdaki törene geçildi. Öğretmenlerimiz,velilerimiz,yöneticilerimiz ve öğrencilerimizin hazır bulunduğu tören İstiklal Marşı
ve saygı duruşu ile başladı.Şarkıların, şiirlerin ve dansın süslediği programda günün anlam ve önemini belirten konuşma ve Genç Görüşler videosu izleyicilere duygulu anlar yaşattı. Atamızın “BEN 19 MAYIS’TA DOĞDUM” diyerek önemini
belirttiği kurtuluş mücadelesinin başlangıcını
NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ OKULUMUZDAYDI
Okulumuz, üniversite tanıtım çalışmaları kapsamında
10.04.2013 Çarşamba günü Nuh Naci Yazgan Üniversitesini konuk etti. Üniversite tanıtımı; kampüs, burs imkanları
,akademik bölümler ve öğrenci sosyal faaliyetlerini içeren
video gösterimiyle başladı. Ardından da akademik kadrolar
hakkında öğrencilerimize bilgiler verildi.
Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri Bölümünden Yrd. Doç. Dr.
Gönül SUNGUR, İktisat Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Dilek SÜREKCİ, İşletme bölümünden Prof. Dr. Erdal TAŞKIN, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden Yrd. Doç. Dr. Sertan YAMAÇLI, Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Dr. Dyt.
Meltem SOYLU, Mimarlık bölümünden Yrd. Doç. Dr. Yeşim
ALEMDAR, Siyasi Bilimler ve Kamu Yönetimi bölümünden
Prof. Dr. Ali KAYA ve İnşaat Mühendisliği bölümünden Yrd.
Dr. Ali BOZER bölüm ve meslek tanıtımı gerçekleştirdiler.
Seminer öğrencilerimizin sorularının cevaplandırılmasıyla
sona erdi.
TED Kayseri ailesi olarak coşkuyla kutlayıp, ATA’mızın bize
bıraktığı mirasın bekçileri olduğumuzu bir kez daha gösterdik.
ATAM, açtığın ışıklı yolda birer TED meşalesi olarak düşüncelerimizi özgürce ifade edip yolumuza devam edeceğiz.
Dünyada hiçbir lider çocuklarına ve gençlerine bayram hediye etmedi. ATA’mızı bize armağan ettiği bu güzel bayramlar için saygıyla ve minnetle anıyoruz.
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI VE BİLİŞİM SEMİNERİ DÜZENLENDİ
Okulumuz lise rehberlik faaliyetleri kapsamında 06.05.2013
Pazartesi günü Kayseri Emniyet Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından öğrencilerimize “Güvenli İnternet Kullanımı ve Bilişim” adlı seminer verildi.
Seminerde bilişim suçları, güvenli internet kullanımı, sosyal
medyadaki riskler, siber zorbalık, kişisel güvenlik ihlalleri,
internet bağımlılığı ve internetin hayatımıza etkileri kısa
filmlerle desteklenerek nlatıldı. Öğrencilerimize pek çok
farkındalık kazandıran sunum sonunda merak edilen sorular
cevaplandırıldı
60
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TANITIM GEZİSİNDEYDİK
TED EFSANESİ GERİ DÖNDÜ…
24-26 Mayıs 2013 tarihleri arasında Yeditepe Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu tanıtım günlerine okulumuzu
temsilen akademik ortalamalarına göre 11. sınıf öğrencilerimizden Rüveyda SİLAY, Merve ÖZBAKIR ve Buse EKMEKÇİOĞLU öğretmenlerimiz Yasemin AYGÜN ve Berna METE rehberliğinde katılım sağlandı.
Geçmişten günümüze sportif başarılarıyla güçlü bir tarihe sahip olan TED Kayseri Koleji, basketbol branşında
ekol okul olarak en ön sırada yer almıştır.
Yeditepe Üniversitesi kampüs turu ile başlayan tanıtım çalışmaları bölüm tanıtımları, akademik ve sosyal faaliyetlerin anlatılmasıyla devam etti. Şile Doğa Tatil Köyü’nde gün
boyunca süren etkinliklerin yanı sıra öğrencilerimiz akademisyenler ile tanışarak merak ettikleri bölümler hakkında
oldukça faydalı bilgiler aldı.
2012-2013 basketbol sezonunda büyükler basketbol ligine
birçok mezun öğrencisinden oluşturduğu takım ile katılan
okulumuz, TED ailesinde ve spor camiasında büyük bir ilgi
uyandırmıştır. TED’in basketbolda marka olma özelliğini bir
kez daha öne çıkaracak olan takımımız, alt yapı oyuncularımıza da büyük örnek teşkil etmişlerdir.
Çalışmalarını haftada iki antrenmanla sürdüren takımımız
şu ana kadar oynadığı altı maçın beşini kazanarak haziran
ayında oynanacak final maçlarına katılmayı garantilemiştir. Final turunda taraftarlarının desteği ile TED adını şampiyonluğa yazdırmayı hedefleyen takımımıza şimdiden başarılar diliyoruz. Ayrıca oyuncumuz olan eski mezunumuz
Mehmet ÇEŞMEBAŞI üzücü bir sakatlık geçirerek takımdan
bir süre ayrı kalmıştır. Kendisine acil şifalar diliyoruz.
2012-2013 TED Kayseri Koleji Büyük Erkekler Takımı Oyuncuları;
Murat KÖMÜRCÜ
Alper Tunga SOYLU
Muzaffer NECEF
Mehmet ERKİLETLİOĞLU
Oğuz DOĞANYİĞİT
Mehmet ŞAHİN
Raşit TEMTEK
Mehmet ÇEŞMEBAŞI
Umut AKSOY
Erkan RÜZGAR
İsmet TACETTİN
Saadettin TEMEL
Nihat KAHRAMAN
Sami SERCELER
Antrenör: Erol DEDE
TED’İN MİNİK KAYAKÇILARI ERCİYES’TE
2012-2013 öğretim yılında minik öğrencilere kayak sporunu
tanıtmak, sevdirmek ve bu spora onları teşvik etmek amacıyla düzenlenen Mini Kayak Turnuvaları 20 Mart 2013 Çarşamba günü Erciyes kayak merkezinde düzenlendi.
Şenlik havasında geçen turnuvaya okulumuzu temsilen on
beş minik kayakçımız katıldı. İlkokul 1. ve 4. sınıfları kapsayan turnuvada öğrencilerimizin yarışma heyecanı görülmeye değerdi. Turnuva sonrası öğrencilerimiz için sertifika
töreni yapıldı. Sertifikalarını alan minik kayakçılarımız,bembeyaz karlar üzerinde oldukça eğlendiler.
Önümüzdeki yıllarda il içinde ve il dışında yapılacak yarışmalarda okulumuzu temsil edecek bu minik kayakçılarımızı
kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
SERBEST KÜRSÜ
15 Mayıs 2013 tarihinde İngilizce dersi sınıf etkinlikleri kapsamında 9. sınıf öğrencilerimiz Türkiye gündemindeki son
haberleri tartıştıkları bir serbest kürsü etkinliği gerçekleştirdiler. Her sınıftan 3’er öğrencinin konuşmacı olarak
yeraldığı etkinlikte seyirciler de interaktif bir şekilde tartışmaya dahil oldular. Amacı öğrencilerin fikirlerini İngilizce olarak ifade etmelerine olanak sağlamak olan etkinlikte
A kuru öğrencilerimizden Ege Balcı ve Doğuş Temizsoy ve B
kuru öğrencimiz Ömer Buğra Akarsu en iyi konuşmacı seçildiler.
61
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED’İN FİLEDEKİ MİNİK SULTANLARI
İKİ ÖĞRENCİMİZ AVRUPA YOLUNDA
2012-2013 öğretim yılında alt yapıdan yetiştirdiğimiz minik öğrencilerimize voleybol sporunu tanıtmak, sevdirmek
ve bu spora onları teşvik etmek amacıyla düzenlenen Şenlik
Mini Voleybol Turnuvaları 16 Mayıs 2013 Perşembe günü Talas Spor Salonunda yapıldı.
Okulumuzun 12. sınıf öğrencilerinden İrem Avşaroğulları ve
10. sınıf öğrencilerinden Ahmet Buğra Keleş 29 Mart-1 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul Lisesi’nde İngilizce olarak gerçekleştirilen Avrupa Gençlik Parlamentosu’nda 150
öğrenci arasından üstün başarı göstererek jüri tarafından
seçildiler ve yurtdışında gerçekleştirilecek olan EYP (European Youth Parliament) konferanslarına katılmaya hak kazandılar. Ahmet Buğra Keleş 3-8 Kasım 2013 tarihleri arasında Hollanda’nın Lahey şehrinde düzenlenecek olan EYP
Hollanda 2. Uluslararası Forumu ve irem Avşaroğulları ise
3-8 Aralık 2013 tarihleri arasında Almanya’nın Essen şehrinde gerçekleştirilecek olan EYP Almanya Uluslararası Forumu’na katılacaklardır. Öğrencilerimizi kutluyoruz.
Turnuvada iki okul ile karşılaşan takımımız izleyenlerin beğenisini toplayarak finale yükseldi. Okulumuzu başarıyla
temsil eden filenin minik sultanlarını öğretmenimiz Tuğba
ÖZCAN’ı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
PASCH-TİYATRO FESTİVALİNE KATILDIK
Lise Almanca Drama Kulübü hazırlamış olduğu “Goethe 21.
Yüzyıl Masal Ormanında” adlı oyununu 30 Nisan 2013 tarihinde okulumuzda sergiledikten sonra Almanca öğretmeni
Pervin Doğan eşliğinde 4 Mayıs 2013 tarihinde Ankara Alman
Kültür Merkezi’nin düzenlediği PASCH-Tiyatro Festivaline
katılarak okulumuzu başarı ile temsil etmiştir. Öğrencilerimiz Gizem ÖZÇELİK ve Berfin İŞBİLİR başarılı performansları nedeni ile Eskişehir’de düzenlenen Tiyatro Kampına gitmeye hak kazanmışlardır. Çalışmalarından ve katkılarından
dolayı tüm öğrencilerimize teşekkür ediyor ve başarılarının
devamını diliyoruz.
62
AVRUPA GENÇLİK PARLAMENTOSUNDAYDIK!
6 Öğrencimiz İstanbul Lisesi’nde Gerçekleştirilen 13. Avrupa Gençlik Parlamentosu Türkiye Ulusal Seçim Konferansı’na katıldı!
29 Mart-1 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul Lisesi’nde
13. Avrupa Gençlik Parlamentosu Konferansı Türkiye Ulusal
Seçim Konferansı düzenlendi. Amacı Avrupa’yı ilgilendiren
konularda farkındalık yaratmak ve gençlerin başkalarının
düşüncelerini değil kendi düşüncelerini dile getirebilecekleri bir platform oluşturmak olan konferansa Öğrencilerimiz
İrem Avşaroğulları, Ahmet Buğra Keleş, Ahmet Batın Deliorman, Esra Demiryılmaz, Aslı Özhamurkar, Ahmet Faik Ödemiş ve İngilizce öğretmenimiz Ayşe Adalı katıldılar. Farklı
şehir ve okullardan 100’den fazla delegenin katıldığı organizasyonun ana dili Avrupa Gençlik Parlamentosu normlarına uyabilmek amacıyla İngilizceydi.
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
24.VERGİ HAFTASI ETKİNLİKLERİ
HENTBOL TAKIMIMIZIN BÜYÜK BAŞARISI
Ülkemizde her yıl şubat ayının son haftası kutlanan Vergi
Haftasının 24.sü okulumuzda da, 27.02.2013 Çarşamba günü
kutlandı.
Hentbol Yıldız Erkek Takımımız Kayseri şampiyonluğunun ardından, grup maçlarında da aynı başarıyı göstererek Türkiye
yarı final maçlarına gitmeye hak kazandı.
Vergi Haftası kapsamında, verginin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının arttırılması amacıyla okulumuzu ziyaret eden,
Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı Sayın M. Necati ÖDEMİŞ, öğrencilerimizin vergi konusunda merak ettiği
soruları cevapladı. Yarının büyüklerini vergi konusunda bilinçlendirdi.
Kırşehir’de düzenlenen grup maçlarında takımımız Afyon,
Aksaray ve Adana takımlarını yenerek başarısını gösterdi.
Hentbol Yıldız Erkek Takımımızı ve öğretmenimiz İ.Cem Yerebasar’ı kutluyoruz.
YEŞİLAY HAFTASI
OKULUMUZ MENDİL KAPMACA TURNUVASINDA TÜRKİYE
YARI FİNALLERİNDE
17-23 Nisan 2013 tarihlerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Mendil Kapmaca Turnuvasında Ortaokul Takımımız yaptığı karşılaşmaların hepsini kazanarak İl
1.si olmuşlardır.
İlkokul Takımımız ise İl 2.si olmuşlardır. Ortaokul Takımımız Türkiye Yarıfinallerinde İlimizi temsil edecektir.
Başarılarının devamını diliyoruz.
Her yıl 1-7 Mart tarihleri arası kutlanan Yeşilay Haftası bu yıl da “Yeşilay Kulübü” etkinlikleri doğrultusunda
07.03.2013 Perşembe günü okulumuz Konferans Salonunda
kutlanmıştır.
Eğitim Araştırma Hastane Okul Müdiresi ve Sigara Ağırlıklı Madde Bağımlılığı Bilinçlendirme ve Bilgilendirme Uzmanı Leyla ŞAHİN, okulumuza davet edilerek 3. ve 4. sınıf öğrencilerine “Sigaranın Zararları” konulu bir sunum yapmış,
sağlıklı yaşam konusunda öğrencilerimize çok gerekli bilgiler sunmuştur.
Konferansa gelen katılımcılara ve sayın konuğumuz Leyla
Şahin’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.
63
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
3.SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ VELİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
Ağız ve Diş Sağlığı Taraması
Okulumuz konferans salonunda 19.03.2013 tarihinde 3.sınıf
velilerimiz İngilizce öğretmenleri Zuhal YILDIRIM, Linda SARIALP VE Deniz HIZARCIGİL tarafından Pearson Bug Club, İngilizce blog uygulaması, ders içi uygulama videoları gösterilerek bilgilendirilmişlerdir. Toplantıya katılan velilerimize
teşekkür ederiz.
4.snıflar zümresi olarak “Sağlık ve Çevre” temasının konu
ve kazanımları doğrultusunda Erciyes Üniversitesi Diş Fakültesine bir gezi düzenlenerek öğrencilerimize “Ağız ve Diş
Sağlığı Taraması” yapıldı.
Yetkililere teşekkür ederiz.
DÜNYA SU GÜNÜ
SPOR BAŞARILARIMIZ SÜRÜYOR
Günümüzde kullanılabilir su kaynakları her geçen gün azalıyor. Gelecekte su kıtlığı yaşamamak için sorumluluk sahibi
çevreci nesiller olarak:
Öğrencimiz Ahmet Tarık KAPLAN’ 27- 28 Mart 2013 yüzme
şampiyonlarında aşağıdaki dereceleri alarak bizleri gururlandırdı.
“Su hayattır, kullanmak sanattır!” sloganıyla okulumuzda
dünya su gününü kutladık. KASKİ Gn. Md. Ve okulumuz Vakıf
Yönetim Kurulu 2. Başkanı Sn. Ender Batukanda okulumuzu
ziyaret ederek öğrencilerimizle birlikte sınıfları ziyaret etti.
Kaski tarafından hazırlanan kitapçıklar öğrencilerimize dağıtıldı.
200 m Kurbağalamada 2 dk 28 sn. ile Kayseri 1.liği
400 m Serbestte 5 dk 38 sn ile Kayseri 2.liği
200 m Serbestte 2 dk 7 sn ile Kayseri 2.liği
50 m Kurbağalamada 38 sn 16 sn ile Kayseri 2.liği
Öğrencimiz okulumuzu Marmaris’te yapılacak olan Türkiye
yüzme yarıfinal müsabakalarında temsil edecektir.
Kendisini kutluyor, başarılar diliyoruz.
64
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
VAKIFLAR HAFTASI ETKİNLİKLERİ
ANITKABİR’DEYDİK
Okulumuz Konferans Salonunda 10- 05- 2013 CUMA günü
Vakıflar Bölge Müdürü Sn. İbrahim GENÇ ‘in de katılımıyla
kutlama programı sunumu yapıldı.
Öğrencilerimizin vakıflar ile ilgili verdikleri, bilgilerin ardından okudukları şiirler ve halk oyunları ekibimizin sahne
almasıyla renklenen etkinliğimiz sayın müdürümüzün verdiği bilgiler ile tamamlandı.
Bizimle oldukları için kendilerine saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Biliyoruz ki;
• Vakıf; yorgunu dinlendiren misafirhane, yetimi barındıran yurt, yoksulu güldüren yuvadır.
• Vakıf; cahili öğreten okul, açı doyuran aşevi, hastayı tedavi eden hastanedir.
TED KAYSERİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİ İLE
MASALLARA YOLCULUK
03.05.2013 Cuma günü okulumuz etkinlik salonunda okul
öncesi öğrencilerimizle büyülü bir yolculuğa davetliydik.
Alaattin’in sihirli lambasından çıkan masallarımız renk
renk kostümlerle izleyenleri büyüledi. Pamuk Prenses ve
Yedi cüceler, Uyuyan güzel, Şirinler, Taş Devri, Keloğlan
Masalları. …öyle eğlenceli ve başarılı anlatılmıştı ki tadına doyulmaz anları alkışlarla izledik. Bana Bir Masal anlat
Baba şarkısı ile programa başlayan miniklerimizin başarıları hepimizi gururlandırdı. Öğrencilerimizin hazırladığı
resim sergisini de beğeniyle gezdik.
Gecenin finalinde her öğrenciye özel hazırlatılan kitaplarla gece ölümsüzleştirildi.
Öğrencilerimizi, velilerimizi ve onları emekleriyle geceye
hazırlayan öğretmenlerimizi kutluyoruz.
19 Mayıs Ankara- Anıtkabir gezimizi bu yıl da büyük bir coşkuyla, TED GENCİ olmanın onuruyla gerçekleştirdik.
17 Mayıs 2013 Cuma günü okulumuz bahçesinden heyecanla
otobüslerimize binerek gezimize başladık. Atamızın huzurunda saygı duruşunda bulunduk ve çelengimizi sunduk. Anı
defterine müdürümüz:
“Aziz Atam,
TED Kayseri Koleji öğretmen ve öğrencileri olarak huzurunda olmaktan gurur ve mutluluk duymaktayız. Bize bıraktığınız emanetler ve değerler için size minnettarız. İlkelerinizin ışığında emin adımlarla yürüyoruz; yürüyeceğiz.
Sizi unutmadık; unutturmayacağız. Ruhunuz şad olsun.”
Seslenişini bizler adına yazdı. Rehberler eşliğinde Anıtkabir’i gezdik. MTA müzesini ve Enerji Parkını da gezerek Ankara gezimizi tamamladık.
GELENEKSEL ÇANAKKALE GEZİMİZ
TED Kayseri Koleji Ortaokulu 7. sınıf öğrencileri ,yönetici ve öğretmenleriyle 09-13 Mayıs 2013 tarihlerinde Bursa
ve Çanakkale illerimize anlamlı bir gezi yaptılar.Gezide Bursa’nın tarihi,kültürel ve doğal güzellikleri yanında ,Çanakkale Destanı’nın yazıldığı Gelibolu yarımadasındaki savaş
alanları ve müzeler rehberler öncülüğünde gezilerek öğrencilerimizin tarih bilinçlerinin gelişmesine katkı sağlandı.
65
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TED SPOR BAŞARILARI SÜRÜYOR
Minik Erkekler Basketbol Takımımız Kayseri birincisi olarak
okulumuza bir başarı daha kazandırdı.
Takımımız düzenlenen basketbol turnuvasında 4 karşılama
yaparak şampiyonluğa ulaştı.
Maçlar ve sonuçları:
TED-TEKDEN K. : 36-10
TED- BAHÇEŞİR K.: 64-1
TED- ATLAS K.: 56-10
TED- YILMAZ AKARSU:34-6
Öğrencilerimizi, velilerimizi ve beden eğitimi öğretmenlerimiz A. Atilla BOZDAĞ’ı kutluyoruz.
ŞAMPİYON TED KAYSERİ KOLEJİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
TÖRENLERLE KUTLANDI
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi okulumuzda da törenlerle kutlandı.
TED ÇOCUK ŞENLİĞİ ETKİNLİKLERİMİZ Okul Öncesi öğrencilerimizin hazırladığı ATATÜRK ÇOCUKLARI adlı dans gösterisi
ile başladı. Öğrencilerimiz bizleri harika dans gösterileriyle
gökkuşağının renklerinde yolculuğa çıkardılar.
Ardından konferans salonuna geçilip TBMM açılışının anlatıldığı sunum izlenip, öğrencilerimiz Atatürk tarafından kendilerine armağan edilen çocuk bayramının ne kadar değerli
olduğunu şarkı ve şiirlerinde belirttiler, dans ettiler ve günün önemini anlatan konuşmalar yaptılar. TED ÇOCUK ŞENLİĞİ birbirinden renkli karelere ev sahipliği etti. Çocuklarımız İngilizce, Almanca ve Fransızca şarkıları - halk oyunları
ile hepimizi diyardan diyara gezdirdiler.
TÜM DÜNYA ÇOCUKLARININ ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN!
12.GELENEKSEL BİLİM ŞENLİĞİ
12.Geleneksel Bilim Şenliği etkinliğimiz, 16.05.2013 PERŞEMBE günü ilköğretim, lise öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin katılımı ile gerçekleşti.
Öğrencilerimiz, hazırladıkları birbirinden güzel projelerle
hayranlıkla izlendiler. Yıl boyu öğretmenleri rehberliğinde, çalışmalarını sürdüren öğrencilerimiz, veliler ve öğretmenlerinin takdirini kazanan sunumlar gerçekleştirdiler.
Eğlenceli oyunlarla FEN öğretiminin amaçlandığı harika
şenliğimiz beğeniyle gezildi. Etkinlikte emeği geçen öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve katılan misafirlerimize
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
66
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
“DEĞERLER KENTİ KAYSERİ ETKİNLİKLERİ” DÜZENLENDİ
Değerler Kenti Kayseri Projesi kapsamında hazırlanan etkinlikler 03 Haziran 2013 Pazartesi günü 13:30’da okulumuz konferans salonunda yapıldı.
Etkinliklere, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Lokman KOÇER, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet ŞAHİN, Kayseri
hakkında birçok kitabı ve ödülleri bulunan Recep ÇALKANER, Öğretmen Yazar Seyit Burhanettin AKBAŞ, Okul Aile
Birliği Üyelerimiz ve velilerimiz konuk olarak katıldı.
Etkinlikler, Sayın Seyit Burhanettin AKBAŞ’ın arşivinden
oluşturulan “Eski Kayseri Fotoğrafları” konulu serginin açılışıyla başladı. Ardından Kayseri konulu görseller, sokak
röportajları ve yöre şivesiyle hazırlanmış skeçler izlendi.
Bunların yanı sıra Kayseri hakkında araştırmalar yaparak
eserler yazan Sayın Recep ÇALKANER ve Sayın Burhanettin AKBAŞ’ın söyleşileri de projemize ayrı bir renk ve değer kattı.
Etkinliğimizin amacı; milli, manevi, evrensel, kültürel değerlerimizi ortaya koyarak, bu değerleri benimseyen, bu
değerlere saygı duyan, hoşgörülü ve paylaşmayı bilen,
üretken bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunmaktı.
Coğrafya Öğretmenimiz Çiğdem ÇELİKBİLEK’in gözetiminde öğrencilerimiz tarafından hazırlanan program, oldukça
ilgi çekti.
seri’de AFIAP unvanına sahip olan ilk ve tek kişi olmuştur.
Ayrıca Türkiye’de bu unvana sahip en genç fotoğraf sanatçılarından birisidir.
Daha önce 2 kişisel sergi açan ve sergilerinin tüm gelirini eğitime bağışlayan Çorbacıoğlu, şimdilerde “Dört Mevsim Erciyes” ve “Dört Mevsim Kapadokya” fotoğraflarından oluşan 2 sergi ve katalog hazırlık çalışmalarına devam
etmektedir.
‘’OYUNCAK YARIŞMASINA KATILDIK’’
Mersin İli, Silifke İlçesi Keben Ortaokul Müdürlüğünce ülkemiz genelinde açılan ‘’El Emeği Oyuncak Yarışması’’na
katıldık.
6.sınıf öğrencilerimizin katılmış olduğu bu yarışma için,
öğrencilerimiz Teknoloji ve Tasarım öğretmenimiz Ayşe
Sertaç KUŞDOĞAN danışmanlığında yapmış oldukları 8
adet oyuncağı Silifke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göndermişlerdir.
Engelli ve hasta çocuklara hediye edilecek, bu el yapımı
oyuncakların yapımında emeği geçen tüm öğrencilerimizi
bu anlamlı çalışmalarından dolayı kutluyoruz.
OKULUMUZ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ
NURİ ÇORBACIOĞLU ULUSLARARASI FOTOĞRAF
SANATÇISI UNVANI İLE ONURLANDIRILDI
Okulumuz öğretmenlerinden Nuri Çorbacıoğlu ulusal ve
uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılardan dolayı
FIAP ( Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu) tarafından Artist-FIAP (Uluslararası Fotoğraf Sanatçısı)unvanına
layık görülmüştür. Ulusal ve uluslar arası fotoğraf yarışmalarında 100’e yakın ödül ve sergilemesi bulunan öğretmenimizin ayrıca National Geographic, Gezgin Kültür, SkyLife (THY) ,Bilim Teknik,Tübitak,Meşale,Fotoğraf Dergisi
gibi dergilerde fotoğrafları yayınlanmış; aynı zamanda fotoğrafları bu dergilerin bazılarının o ayki sayılarında kapak
fotoğrafı olarak basılmıştır.
Yılda 30-40 kişiye verilen bu unvan ile Çorbacıoğlu Kay67
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
Brainstorming
Vokal:Özgül Bolat
Piano: Gülce Bıçakcıoğlu
Gitar: Ekin Berkay Gün
Bas Gitar: Oğuz Hakan Sözüer
Davul: Alper Tuğşat Küçük
9/10 Mart tarihlerin ‘’Vodafone Freezone Liseler Arası Müzik Yarışması’’ da 13/14 Mayıs tarihlerinde ‘’TED İstanbul
8.Müzik Şenliği’’ de okulumuzu başarı ile temsil etmiştir.
SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA KULÜBÜMÜZ
KERMES DÜZENLEDİ
Değerler Kenti Kayseri Projesi kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü Rehber öğretmenlerimiz Nilüfer ÖZTÜRK ve Oğuzhan TEPELİ’nin düzenlediği “Kermes”
03 Haziran 2013 Pazartesi günü okul bahçemizde düzenlendi.
Öğrencilerimizin özverili çalışmalarıyla hazırlanan Kermes’te birbirinden güzel Kayseri Mutfağını simgeleyen yemekler satışa sunuldu.Şenlik havasında geçen ve öğrencilerimizin yoğun ilgi ve katılımıyla geçen Kermes’te elde
edilen gelirle engellilere tekerlekli sandalye ve akülü araba alınacaktır.
BENZERLIX
KAYSERİ’Lİ ŞEFLER
Milli Eğitim Bakanlığı ve Tübitak işbirliği ile düzenlenen
“Bu Benim Eserim” Proje yarışmasına Benzerlix adlı Matematik Projesiyle katılan 7. Sınıf öğrencimiz Mustafa ÖZHAMURKAR ilk üç elemeyi geçip dördüncü elemede BÖLGE SERGİSİNE katılmaya hak kazanmıştır. Öğrencimize ve
Danışman Öğretmenimiz (Matematik Öğretmeni) Mürüvet
ALPARSLAN’a teşekkür ediyoruz.
Günümüzün yükselen değeri olan mutfak sanatını, geleceğin şeflerine öğretmek ve gastronomi sevgisini aşılamak
için tam donanımlı gezici bir Big Chefs mutfağına çevrilen “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” tırı, TED KAYSERİ Koleji’ndeydi.
Türk Eğitim Derneği ve Big Chefs’in el ele vererek geleceğe bir meşale daha yaktıkları projede, öğrenciler birbirinden lezzetli yemekler yaparak mutfak sanatıyla tanışma fırsatı buldular. Türk Eğitim Derneği’nin ağırlıklı olarak
burslu öğrencilerine tanıdığı bu fırsatta, mutfağın ustaları öğrencilere hem teoride hem pratikte mutfak sanatını
ana hatlarıyla tanıtarak gastronomi kültürüne dair bilgiler
verdiler. Bu eğitimler doğrultusunda aralarından seçilecek
olan en başarılı iki öğrenciye Big Chefs mutfağı tarafından
staj imkânı verilecektir
Bu faklı lezzetteki etkinlik için emek verenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz.
68
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
4. TED YABANCI DİLLER FESTİVALİ
31 Mayıs 2013 Cuma günü okulumuzda 4. TED Yabancı Diller Festivali düzenlendi. Öğrencilerimiz İngilizce, Almanca ve Türkçe
şarkı ve danslarla renk katmıştır.
‘O Ses Türkiye’ yarışmasından tanılan genç şarkıcı Erkam öğrencilerimizi sürpriz performansıyla coşturdu. Hobby Köşemizde 3.7. sınıf öğrencilerimiz hobbilerini ve özel koleksiyonlarını sergilediler, tabi ki İngilizce konuşarak.
Jüri tarafından en iyi üç sunucu yöneticilerimiz tarafından ödüllendirildi. Bunun dışında yiyecek ve içecek standlarımız farklı
ülkeleri temsil ederek öğrencilerimiz o ülkeye ilişkin kıyafetlerle satış yapmışlardır. Toplanan parayla tekerlikli sandalye alınacak..
Gelecek yıl 5. Yabancı Diller Festivalinde tekrar beraber eğlenmek dileğiyle.
69
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
TEŞEKKÜR BELGELERİ DAĞITIM TÖRENİ
2012- 2013 öğretim yılının sonuna yaklaştığımız şu günlerde, çalışmalarıyla başarıya ulaşan öğrencilerimize teşekkürlerimizi
sunmak; ödüllerini ve başarılarını TED ailesi ile paylaşmak için 06. 06. 2013 PERŞEMBE günü Teşekkür Belgeleri Dağıtım Töreni
etkinliği düzenledik. Yüzlerce başarıyı hep birlikte alkışladık. Sporda, sanatta öğrencilerimizin aldıkları ödüllerle gururlandık.
Başarıya ulaşmak için emek veren TED Ailesine teşekkürlerimizle…
70
TED Kayseri Koleji Haziran 2013 Bülten
PAYLAŞTIKLARIMIZ
NİŞAN
Gıda Mühendisimiz Eda BEHRET
İngilizce Öğretmenimiz Eda AVCI
Beden Öğretmenimiz Tuğba ÖZCAN
Nişanlandı.
Mutluluklar dileriz.
İngilizce Öğretmenimiz Didem VARİNLİ
İngilizce Öğretmenimiz Gökçe Özge TÜMKAN
İngilizce Öğretmenimiz Tuğçe SERBEZ
Evlendiler. Mutluluklar diliyoruz.
GEÇMİŞ OLSUN
Sınıf Öğretmenimiz Gülden YILMAZ’a
Yardımcı Personel Cengiz BALA’ya
Geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz.
Genel Müdürümüz Arif Sırrı ŞİRİN’in annesi,
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenimiz Mustafa BULUT’un kayınvelidesi Fatma ŞİRİN
Müdür Baş Yardımcısı Salih TORBALI’nın kayınvalidesi Hikmet ÖZÇAM
Teknolojik Tasarım Öğretmenimiz Ayşe Sertaç KUŞDOĞAN’ın annesi Nurten KUŞDOĞAN
Sınıf Öğretmenimiz Serpil COŞAR’ın ablası Servet TEZSOY
İngilizce Öğretmenimiz Ümit ERSAYDI’nın kayınpederi Fahrettin ERSAYDI ve anneannesi Fehime TEKOL
Okul Öncesi Asistan Öğretmenimiz Binnaz İPEKER’in dedesi Ali KARADEMİR
aramızdan ayrılarak sonsuzluğa ulaşmışlardır.
Kendilerine rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
71

Similar documents

indir - BİZİMKİLER, Anadolu Merkezli Dünya Tarihi

indir - BİZİMKİLER, Anadolu Merkezli Dünya Tarihi pek çok cinayet işleniyordu. Ölenlerin çoğunun Berkyaruk’a karşı çıkanlar olması ve Tapar’ın askerlerinin Berkyaruk ‘a Batıni diye bağırması neticesinde Berkyaruk Haşhaşilere karşı harekete geçti. ...

More information

evrensel hoşgörü - İzmir Amerikan Koleji

evrensel hoşgörü - İzmir Amerikan Koleji büyüterek, okulumuzu Türkiye’de bir numara yapacak projeler üretmeye çalışıyoruz. Bu projeler arasında önemli bir yer tutmakta olan ve okulumuzun uluslararası standartlara uygunluğunu kanıtlayan CI...

More information

AYVALIK

AYVALIK Renk renk takılar alıp çıkıyoruz, saatin nasıl geçtiğini fark etmiyoruz. Saat gece biri geçiyordu.Yine karnımız acıkmıştı Ayvalık tostunun cazibesine doyamayıp oturduğumuz kafede art arda herkes sö...

More information

ÝlkDr - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

ÝlkDr - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği bulunduğu göz önüne alınırsa estetikten önce temel diş sağlığı sorunlarının çözümlenmesine yönelik konuşmamız gerekli. Bizim, diş hekimliği akademisyenlerinin en hassas olduğu konu bu. Özellikle bü...

More information

ted ankara koleji vakfı okulları

ted ankara koleji vakfı okulları TED ANKARA KOLEJİ............................... 5

More information

şeker hastalığı

şeker hastalığı Avustralya’daki her dört kişiden biri şeker hastasıdır ya da yüksek şeker hastalığı riski taşımaktadır. Şeker hastalığı Aborijin ve Torres Boğazı Adalılar ile kültürel ve dilsel açıdan farklılık gö...

More information