KOLEKSİYON - Collectorspace
Transcription
KOLEKSİYON 64 Collectorspace LARA FRESKO Özel koleksiyonları kamuya ve eleştiriye açmayı hedefleyen Collectorspace, Bilge Öğüt-Cümbüşyan ve Haro Cümbüşyan önderliğinde açıldı. Gümüşsuyu’ndaki 20 metrekarelik mekân yılda en az dört koleksiyon sergilemeyi planlıyor. B ienal kargaşasında açılan pek çok pop-up mekanın yanı sıra kalıcı olmaya niyetli ve İstanbul’un güncel sanat çevresinde kendine önemli bir işlev belirlemiş kurumlar da ortaya çıktı. Collectorspace bunlar arasında en ilginç olanlardan biri, zira daha önce hiçbir kurumun yapmadığı bir işe girişiyorlar: Özel koleksiyonları kamuya ve eleştiriye açmak. Taksim Gezi pastanesinin hemen yanındaki Cümbüş Apartmanı’nın giriş katındaki mekan sadece 20 metrekare. Programları dahilinde senede en az dört farklı koleksiyondan birer parça göstermeyi, koleksiyonerin koleksiyonunu gezdirdiği ve hakkında konuştuğu bir video-portre çekmeyi ve bir yayın yapmayı tasarlıyorlar. Özel ve kamusal arasında belli bir şeffaflık yaratmak isteyen; ana mekanı eskiden bir evin oturma odası olan kurumun logosu misyonunu çok güzel özetliyor. Noktalı bir çizgiden oluşan dörtgen Collectorspace yazısını yarısını içerecek, diğer yarısını da dışarıda bırakacak şekilde çevreliyor. Bilge Öğüt-Cümbüşyan ve Haro Cümbüşyan’ın büyük bir hevesle yaptıkları güncel sanat koleksiyonu, onları bu pratiği daha erişilebilir kılmak üzere bir girişime itmiş. Güncel sanatı daha iyi anlamak için koleksiyon yapmaya başlayan çift aynı zamanda genç sanatçıların yeni eserlerini de destekliyor. Mekanın proje yöneticisi, tezini Bard Üniversitesi Küratöryel Çalışmalar bölümünde, farklı Ortadoğu ülkelerindeki güncel sanat arasındaki ilişki üzerine yazan Özge Ersoy. Güncel sanat alanında yeni bir kurumsal yapılanmanın bir parçası olmaktan büyük heyecan duyan bu ikiliye yöneltilecek pek çok soru var. Fotoğraf: Onur Doğu kurumları ve yeni açılan özel müzeler ‘‘Bizi sadece elit tabakaya hitap eden bir kurum olmaktan kurtaran normalde bir evin dört duvarı arasında halkın gözünden uzak duran bir sanat eserini Taksim’in kalabalığının içine çekmemiz, gelen geçenin günlük koşuşturmasına bir damla sanat katmamız.’’ Lara Fresko: Öncelikle bu fikrin ilk ilham koleksiyonerleri öne çıkarmak istiyoruz. Tabii bulundurarak sergileyeceğimiz eseri seçmesini kaynağını merak ediyorum, koleksiyoncu bir de, koleksiyonda bir okunabilirlik, en istiyoruz. olarak sizin için başka özel koleksiyonları azından bütünü genel olarak tanımlayabilen bir görebilmenin nasıl bir önemi var? yaklaşım arıyoruz. Haro Cümbüşyan: Özel koleksiyon gezmek Son olarak, İstanbul sınırlarının dışına taşan hedefimiz, özel koleksiyonları eleştiriye açmak, en azından böyle bir olguyu tartışmaya hem çok keyifli ve hem aynı derecede eğitici L.F.: Collectorspace İstanbul’un güncel sanat sunmak. Özel koleksiyonların eleştiriye bir ayrıcalık. Müze kalitesinde ama müzelerde dünyasında nasıl bir boşluğu dolduracak, ya tabi olmaması sadece Türkiye’de değil göremediğiniz sanat eserleriyle dolu bir da kendine nasıl bir yer açacak? bütün sanat dünyasında var olan bir boşluk. evi oda oda dolaşıyorsunuz. Bu evin özel H.C.: Az önce bahsettiğim, son zamanlardaki Koleksiyoncuların neyi doğru neyi yanlış köşelerinde duran eserler hakkında konuşurken hızlı gelişmeye rağmen İstanbul’da yaşayan yaptıklarını, eksiklerinin neler olduğunu koleksiyoncuyu çok samimi bir yakınlıktan sanatseverlerin koleksiyon oluşturma objektif bir eleştirmenden duymadıkları tanıma fırsatı buluyorsunuz. Aynı zamanda konusundaki kaynakları New York, Londra sürece, yaptıkları işte ileri gidemeyecekleri da bu işi belli bir süredir yapmakta olan gibi merkezlere kıyasla hala oldukça kısıtlı. kanaatindeyim. Bu, ciddi emek ve para sarf birinden, koleksiyonculuğa yaklaşımını, bu Collectorspace’in rolü öncelikle referans edilen hemen hemen her iş için geçerli. konudaki deneyimlerini öğreniyorsunuz. Tabii noktası yaratmak olacak. Başkalarının “Benim param, benim zevkim” tavrında olan eserlerin seçimi ve sunumu konusunda eleştiri doğrularından ve yanlışlarından öğrenmek koleksiyoncuların da sorumluluklarının yapmak size kalıyor. Koleksiyoncu olmak için genelde çok daha hesaplıdır. Farklı bilincinde olmadıklarını düşünüyorum. bir çıraklık eğitiminden geçilmiyor, okula/ koleksiyoncuların bu işi ne amaçla, hangi üniversiteye de gidilmiyor. Bence en yararlı parametrelerle yaptığını dinlemek, evlerinde L.F.: Dünyada bunun benzeri bir kurum var tecrübelerden biri mümkün olduğu kadar çok sanat eserleriyle nasıl yaşadıklarını görmek, mı? sayıda koleksiyon gezmek ve bunlar üzerinden sanatçılar ve sanat kurumlarıyla kurdukları ne yapmak ve ne yapmamak istediğiniz ilişkileri öğrenmek İstanbullu sanatseverlerin koleksiyoncuların halka açtıkları kendi üzerinde düşünmek. kendi yaklaşımlarını değerlendirmeleri mekânlarında sergileniyor. Miami’de Rubell, açısından yararlı olur diye umuyorum. Margulies ve Cisneros, Berlin’de Boros, L.F.: Ele alacağınız koleksiyonları neye göre seçeceksiniz? Bunun yanında, mekânımızda çağdaş sanat H.C.: Özel koleksiyonlar genelde Londra’da Saatchi, Venedik’te Pinault koleksiyonu konusunda farklı kaynakları bir bunların yurtdışındaki örnekleri. Açıkçası, araya getirmeyi amaçlıyoruz. Collectorspace’i Collectorspace programı dahilinde mega Kurulu’nda hem çağdaş sanatı hem de ziyaret edenler, Artforum, Frieze, ArtReview koleksiyoncuların anlamlı referans noktaları koleksiyon kavramını iyi bilen üyelerimiz gibi sanat dergilerinin güncel sayılarına oluşturacaklarını düşünmüyoruz. Ayrıca, bu var; onların tavsiyeleriyle hareket ediyoruz. göz gezdirebiliyor, önemli bienallerin koleksiyonlardaki eserler zaten halka açık Amacımız yaptığımız sunumlarla zaman kataloglarını inceleyebiliyor, sanat fuarları ve oldukları için Collectorspace’in bu kapsamda içerisinde çağdaş sanat koleksiyonu müzayedeler hakkında bilgi edinebiliyorlar. bir rolü olabileceğini görmüyoruz. konusunda farklı yaklaşımları göz önüne Hatta bir sanatçının işleriyle ilgileniyorlarsa sermek ve Collectorspace’i takip eden Collectorspace’in Artprice aboneliğinden sergileri yaptığında ciddi eleştirilere sanatseverlere kendi sahip oldukları veya bir yararlanıp o sanatçının müzayedelerde maruz kalıyor. Düşündüğüm ilk örnekler; gün oluşturacakları koleksiyonları hakkında satılan tüm eserlerinin fiyat geçmişini ve 2009’da New York’taki New Museum’un kıyaslamalı olarak düşünme olanağı yaratmak. yakın gelecekte bir eserin müzayedede satışa müze destekçilerinden Dakis Joannou’nun Sınırsız imkanlara sahip koleksiyonerleri çıkarılıp çıkarılmayacağını öğrenebiliyorlar. koleksiyonunu ve 2010’da Los Angeles ve çok azımızın ulaşabileceği boyutlardaki Ayrıca sanat sigortası, depolama, taşıma, County Museum’un, müze destekçilerinden koleksiyonları getirme isteğimiz pek yok. muhafaza etme gibi koleksiyonerliğin Lynda ve Stewart Resnick’in koleksiyonunu Bizi, birçoğumuzun bilinçli seçimlerle altyapısı ile ilgili kaynakları da mekânımızda göstermesi, hatta 1999’da Brooklyn Museum’un oluşturabileceği ölçekteki koleksiyonlar bulundurmaya çalışıyoruz. Charles Saatchi’nin koleksiyonundan işler H.C.: Collectorspace’in Danışma ilgilendiriyor. Koleksiyonerin sanat dünyasıyla Şunu da ekleyeyim ki, şu anlattıklarımı Özge Ersoy: Müzeler, özel koleksiyon sergilemesi. Tartışmaları özetlemek gerekirse; olan ilişkisi de bizim için önemli. Piyasa yaparken bizi sadece elit tabakaya hitap eden bazı eleştirmenler kamusal alanda nadiren spekülasyonları ile sanat üzerinden para bir kurum olmaktan kurtaran normalde bir evin görülebilecek işlerin sergilenmesinin önemini kazanma amacında olan koleksiyoncuları dört duvarı arasında halkın gözünden uzak vurgularken, diğer bir grup, müzelerin bu Collectorspace’e davet edeceğimizi duran bir sanat eserini Taksim’in kalabalığının koleksiyonları meşrulaştırdığı, tasdiklediği ve düşünmüyorum. Sanatçıları ve sanat içine çekmemiz, gelen geçenin günlük bunların sanat piyasasında değer kazanması kurumlarını destekleyen, “art patron” dediğimiz koşuşturmasına bir damla sanat katmamız. için aracılık yaptığını, dolayısıyla çıkar için bu sanat dünyasına bir şeyler katabilmiş olan Zaten koleksiyonerin bunu göz önünde sergileri düzenlediğini savunuyor. Goshka Macuga, ‘Madame Blavatsky’ Biz bu tartışmaya aramızda başladık ve yaptığı özel performanslardaki gibi. Kendisi Blavatsky”, bu çabaya destek veren bir eser. anlatıları, bunlara biçilen değerleri öne bağımsız bir küratöryel proje kapsamında literatüre iki farklı şekilde geçmiş: 19. yüzyıl Eser seçimimizde, bir de sanatçı faktörü vardı. çıkarıyor. Enstalasyon, koleksiyonun hayatına koleksiyonlar üzerine izleyicilerle beraber Avrupası’nda, evrensel kardeşlik, karma gibi Macuga’nın İstanbul sanatseverleri tarafından ve hafızasına müdahale ediyor. düşünmeye karar verdik. Ayrıca, bildiğiniz kavramları konuşan, entelektüel ve güçlü bir daha iyi tanınmasını istedik. gibi, koleksiyon sergileri çoğu zaman ‘seçki’ kadın olarak ve doğaüstü güçleri olduğunu ya da ‘kesit’ şeklinde sunulur. Bu küratöryel iddia eden bir şarlatan olarak. Macuga da işte süreci de baş aşağı etmek, bir sanat işinden buradaki ikilemle ilgileniyor. Sanat objesi yola çıkmak, bu işin bizim fikirlerimizle nasıl ve propaganda arasındaki ilişkiler nedir? Amerikalı koleksiyoner David Howe’un etkileşime girdiğini anlatmak, işin, içinde Tarihi kişileri ve objeleri sergilediğimiz koleksiyonu üzerine bir sunum yapacağız. işlerinin sahibi olan koleksiyonerlerin bakış olduğu koleksiyonla ilişkisini sorgulamak ve zaman onlara nasıl değerler biçiyoruz? Bu defa, sergi alanımızda göstereceğimiz açısını tanıtmak ve bunu tartışmaya açmak nihayetinde koleksiyonlara dair sorularımızı bu Bunları sergilediğimizde ve koleksiyonlara iş, koleksiyondan bir eser yerine koleksiyon amacıyla yapılıyor. Şimdi gösterdiğimiz şekilde sormak istiyoruz. dahil ettiğimizde, yeni değer sistemleri nasıl üzerine bir eser olacak. Aslında ilişkiler biraz videoda, Valeria Napoleone, koleksiyonuna yaratılıyor? Bu sorular Collectorspace’in daha karışık: New York’lu sanatçı çift Jennifer nasıl başladığını ve koleksiyonunu sorduğu sorularla yakından ilişkili. ve Kevin McCoy, koleksiyonerin kurmuş nasıl geliştirdiğini anlatıyor. Video, aynı olduğu 601Artspace’te yine koleksiyonerin zamanda Napoleone’nin evinde işlerin nasıl H.C.: Bağımsız olarak özel koleksiyonları sergilemesi açısından Collectorspace’e en benzer kurum sanırım Paris’teki Maison H.C.: Valeria Napoleone, Collectorspace L.F.: Video-portrelerde ve yayınlarda yapmak L.F.: Gelecek programınız nasıl? H.C.: 17 Kasım-14 Ocak tarihleri arasında, istedikleriniz nedir? Bunlara girişirken aklınızdaki sorular nedir? Ö.E.: Video portreler, gösterilen sanat Rouge. Onların koleksiyonlar hakkında programına katılmak üzere davet edilmesi koleksiyonundan seçme eserlerle bir sergi sergilendiğini gösteriyor. Napoleone’nin sanat çıkardıkları yayın bizim için çok iyi bir örnek. için Danışma Kurulu'muz tarafından bana bir düzenliyorlar. Ama mekanda eserlerin aslını kurumlarıyla olan ilişkisi, sanatı desteklemek Bunun dışında geçen sene Viyana’daki The süre önce tavsiye edilmiş bir koleksiyonerdi. sergilemek yerine, web kameraları ile bu konusunda yaptığı çalışmaların arka planı, Collective, konuşmacılar davet ederek ve özel Koleksiyonunu ziyaret fırsatını bir sene işlerin koleksiyonda bulundukları ortamdan sanatçılarla kurduğu ilişkiler hakkında da koleksiyonlara, sanat fuarlarına, galerilere kadar önce, Tate müzesinin düzenlediği bir canlı videolarını aktarıyorlar. Eserlerin fikir veriyor. Yayın konusunda da her sunum/ ve sanatçı atölyelerine geziler düzenleyerek programda buldum. “Madame Blavatsky” ile ilk bazısı koleksiyonerin Manhattan’daki evinde, sergi için bir kitapçık çıkarmayı hedefliyoruz. genç sanatseverlere koleksiyonculuk eğitimi kez o akşam Napoleoneler’in evinin kapısından bazısı köy evinin bahçesinde, hatta bir tanesi Takriben senede 4-5 yayından bahsedebiliriz. veriyordu. Ben bu programa konuşmacı olarak içeri girer girmez karşılastım. Söylemem depoda… Videolar sadece eserleri değil İlk kitapçık, Napoleone Koleksiyonu’na katılmıştım; programı yürüten Jasper Sharp da gerekiyor ki evin geniş holünde trans halinde bulundukları ortamı da görüntülüyor. Bu da, yoğunlaşacak. Kitapçıkta yazması için davet Collectorspace’in Danışma Kurulu’nda. Buna yatışı çok etkileyiciydi. Bir sanat bienalinden bizim Collectorspace’te ziyaretçilerimize ettiğimiz yazarlar, bu koleksiyonu farklı benzer bir eğitim programı, şu anda İstanbul’da çok Fashion Week’in açılışında görmeyi tahmin sunmaya çalıştığımız bir özel koleksiyonu şekillerde ele almanın ve eleştirmenin yolları Sp0t tarafından gerçekleştiriliyor ve tabii ki edeceğim şıklıktaki evsahibemiz hakkındaki yerinde gezme tecrübesine çok yakın bir his hakkında tartışacak ve bunu 2011 sonbaharında onlarla da işbirliği yapmayı hedefliyoruz. düşüncem bu eserle yaşamayı seçmiş olması yaratıyor. Tabii, 601Artspace’teki enstalasyonun İstanbul özelinde göstermek bize ne ifade üzerinden oluştu. Koleksiyonundaki eserler kendisi bir sanat eseri, bir nevi performans. ediyor sorusunu yanıtlamaya çalışacak. L.F.: İlk gösterdiğiniz eser Valeria ve hakkındaki anlamlı yorumları, koleksiyonerliğe Biz bunu eşzamanlı olarak Collectorspace’e Gregorio Napoleone Koleksiyonu’ndan bilinçli yaklaşımı, genç sanatçıları ve getirerek video/yeni medya koleksiyoncularını L.F.: Collectorspace’in en önemli Goshka Macuga’nın “Madame Blavatsky” deneysel sanat projelerini desteklemesi bana yakından ilgilendiren dijital işlerin özelliklerinden biri kütüphanesi. Bunu ne isimli heykel yerleştirmesiydi. Neden bu Collectorspace’teki ilk sunumumuz icin kopyalanması sorusuna da değinmek istiyoruz. şekilde kullanıma açmayı düşünüyorsunuz? koleksiyonla başlamayı seçtiniz? mükemmel bir aday olduğu hissini verdi. Ö.E.: McCoylar’ın ilgilendikleri temel soru Ö.E.: “Madame Blavatsky” ve Goshka Ö.E.: Kütüphane, projemizin olmazsa Valeria’nın çok sevdiği ve değer verdiği bir eser şu: Bir görsel nasıl hayatımızın parçası haline olmaz bir parçası. Collectorspace’in amacı Macuga’nın diğer işleri, Collectorspace’i olan “Madame Blavatsky”yi Collectorspace’e geliyor? Sanatçıların yaptığı çoğu enstalasyon, koleksiyonerlik pratiklerine dair kaynak kurarken sorduğumuz birçok soruyu ödünç vermeyi kabul etmesi ve İstanbul’a minyatür modeller ve bunlarla ilişkili bir grup yaratmak olduğu için kütüphanenin kullanıma tetikledi doğrusu. “Madame Blavatsky”, 19. yollaması sanırım bunu doğruluyor. görselden oluşuyor. Bunlar, bazen kült filmlere açık ve erişilir olması bizim için oldukça ve televizyon programlarına, bazen günlük önemli. Bu yayınlar üzerinden tartışmalar da yüzyılda yaşamış, psişik güçleri olduğuna Mekanımız şehrin en yoğun merkezlerinden inanılan Rus asıllı aristokrat Helena Petrovna biriyle ne kadar iç içeyse de, aslında bir hayattaki sıradan anlara, bazen de kendi başlatmak istiyoruz. Örneğin Berlin’de basılan, Blavatsky’nin birebir ölçekteki tasvirinden apartman dairesinin salonundan çalınmış belleklerine ait. Görseli (yeniden) yaratarak sanat kuramı, sanat tarihi ve kültür politikaları oluşuyor. Blavatsky, modern okült felsefe olarak bir oda. “Madame Blavatsky”nin kendi anlam nasıl üretiliyor sorusu burada önemli. üzerine düşünen bir dergi olan Texte Zur tanımlanabilecek Teosofi’nin kurucusu ve bu zamanında doğaüstü güçlerini sergileyip Collectorspace’te sergileyeceğimiz projeleri Kunst’un Eylül 2011 sayısı koleksiyonerlere konudaki birçok kitabın yazarı. Macuga’nın izleyenleri büyülediği mekanlardan pek de, sanat işlerine ve bunların temsillerine nasıl ayrılmış. Buradaki metinlerden yaptığımız bir heykel/enstalasyonunda, Blavatsky, trans farklı değil herhalde... Aslında bir noktada, baktığımızı sorguluyor. Özel bir koleksiyondan seçkiyi Türkçe’ye tercüme etmek ve bunları halini hatırlatacak şekilde havada asılı duruyor. Collectorspace’le yapmaya çalıştığımız, yapılmış seçkinin video görüntüleri, işlerin konuşmalar aracılığıyla tartışmaya açmak Tıpkı 19. yüzyılda, takipçilerinin karşısında “özel”i “umuma açık” hale getirmek. “Madame sergilendikleri mekanla ilişkisini, yaratılan istiyoruz. n
Similar documents
Çevirmenin Sunuşu
Schrader’e, o sırada Arkeoloji Müdürü Halil Bey (Eldem) sahip çıkmış ve İstanbul’un tarihi eserlerini derleme görevini verdiği bir komisyonun başına getirmiştir. Bu çalışma ne yazık ki, I. Dünya Sa...
More informationTürk pazarında iş fırsatları!
ayın arkadaşlar, Slovenya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlü bir ittifaka, dostluğa ve güvene dayalı olmasından dolayı mutluluk duymaktayım. Yıllar içinde dostane ilişkilerimiz ve kapsamlı eko...
More information22 - Dergi Bursa
Temamız yol. Bu derginin yayın hayatına başladığı ilk güne gidiyor aklım. “Söyleyecek sözümüz var” diyerek yazmaya başladığımız Dergi Bursa sayfalarının sayısı, 3 binin üzerine çıktı. Bize çok kısa...
More informationSayı Issue: 11 Eylül-Ekim September
Son zamanlarda kentin ve kente dair her şeyin daha fazla farkına varır ve benimser olduk. Bu durum; daha fazla kabuğundan çıkmaya ve her çıktığında keşfedilecek bir şeylerin olduğuna dair bilinci ...
More information