MART 2013 - THY Technic

Transcription

MART 2013 - THY Technic
GÜNDEM
ACI KAYBIMIZ
Türk Hava Yolları şirketlerinden HABOM’a
bağlı teknisyenimiz
Merhaba Arkadaşlar,
THY Teknik A.Ş. olarak hareketli bir şubat ayını geride
bıraktık. İlk olarak, sektörde faaliyet gösteren bir başka
MRO şirketi olan MNG Teknik ile satın alma veya ortaklık
konusunda görüşmelere başladığımızı ayın ortalarında
borsaya bildirdik.
Piyasaların dikkatini çeken bu açıklamamızın tam metnini sizlerle de paylaşmak isterim: “Ortaklığımız Yönetim
sinde artan bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak MNG Teknik Uçak Bakım Hizmetleri A.Ş.
görüşmelere ve durum tespiti çalışmalarına başlanmasıimzalanmış olup, gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Şentürk Çavuş,
3 Mart 2013 Pazar günü sabah saatlerinde geçirdiği
talihsiz kaza sonucu hayatını kaybetmiştir.
Duyduğumuz derin üzüntüyü paylaşırken,
arkadaşımıza Allah’tan rahmet; kederli ailesine,
Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş. ve HABOM camiasına
başsağlığı diliyoruz.
Sektörün her alanında çalışma azmimizi, başarı odaklı
yaklaşımımızı ve bunlara bağlı olarak da gücümüzü ortaya koymaya çalıştığımızın en net göstergelerinden biri
olan bu süreçle ilgili gelişmeleri önümüzdeki dönemde
sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Şubat ayında, önem verdiğimiz bir başka çalışma için de
ilk adımı attık. Türk Hava Yolları ve TAI ile ortak olarak
kurmuş olduğumuz TCI Kabin İçi Sistemleri A.Ş. isimli şirketimiz, Boeing nezdinde, Türk Hava Yolları’nın 10 adet
B737-800 uçağının ‘galley’inin imali ile ilgili resmi ITCM’ini (İlk Teknik Koordinasyon Toplantısı-Initial Technical Coordination Meeting) gerçekleştirerek süreci başlattı. ‘Gal-
Şubat itibarıyla 36 aylık HABOM Projesi’nin son iki ayına
da girmiş olduk. “HABOM’da son durum” sayfasındaki fobaşladı; hatta bazıları kullanıma hazır hale geldi.
Özellikle hangarlarda ve atölyelerde çalışan arkadaşlarımıza, tehlikeye açık ve zamana karşı iş yapıldığından her
an kaza ile karşılaşabilecek bir
şekilde çalıştıklarını hatırlatmak istiyorum. Olası bir iş
kazasının öncelikle kendimizi, ailemizi, iş arkadaşlarımızı
ve işyerimizi etkileyeceğini asla unutmamalıyız. Politikamızda da belirttiğimiz “Hiçbir iş, insanın can güvenliğini
tehlikeye atacak kadar acil ve önemli değildir” düsturu ile
hareket ederek, öncelikle biz kendimizi korumalıyız.
365 gün, 24 saat ve üç vardiya çalışılan işyerimizde maalesef iş kazaları meydana geliyor. Bu nedenle İş Sağlığı,
ğı uyarıcı levhaları dikkate alarak, iş kazalarından korunma konusunda daha hassas bir yaklaşım içinde olmanızı
bekliyorum. Şu anda üçüncü sayısını elinizde tuttuğunuz
yeni Skytech’in artık sadece şirket içinde değil, İstanbul’daki belli başlı birçok üniversitenin kütüphanesine
ve Türk Hava Yolları’nın tüm iştirak şirketlerine de dağıtılacağını sizlerle paylaşmaktan büyük bir bir mutluluk
duyuyorum.
Sizlerle paylaştığım bu gelişmelerden de anlaşılacağı gibi
piyasadaki konumumuzdan iş güvenliğine, ortak çalışmalardan tanıtıma kadar her alanda kendimizi geliştirmeye
çalışıyor, bu bakış açımıza uygun adımlar atıyoruz. Baharla birlikte gelecek güzel havaların, bu hareketli yapımızı
daha olumlu noktalara taşımasını umuyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Esen kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
THY Teknik A.Ş. Ailesi
01
02 İÇİNDEKİLER
04
20
24
TEKNİK’TEN
HABERLER
RÖPORTAJ
Havacılık
Tarihinden
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
07
04
08
10
eğitim
havacılık
dünyasından
HABOM’da
son durum
26
20
24
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat
Emre Kara
Doğan Aydın
Heybet Dündar
Ulaş Konuk
GEZİ-YORUM
28
18
SAĞLIK
REHBERİ
26
28
14
14
16
18
31
AR-GE MERKEZİ
Emniyet Köşesi
BİREBİR
TEKNOLOJİ
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Apa Uniprint
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
31
04 TEKNİK’TEN HABERLER
Alman basın
mensupları THY
Teknik A.Ş.’de
THY Teknik A.Ş.
Almanya ve ABD’den
konukları ağırladı
T
ürk Hava Yolları’nın davetlisi olarak İstanbul’a gelen
ve bir dizi toplantı yapan Alman basın mensupları,
THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’i
makamında ziyaret etti. Focus, ARD TV, ZDF TV, Capital
Gruner Grubu; Handelsblatt ve Süddeutsche Zeitung
gazeteleri gibi Almanya’nın önde gelen basın gruplarından isimler, İsmail Demir ve Genel Müdür Yardımcısı
Altan Büyükyılmaz ile bir süre görüştü.
THY Teknik A.Ş.’den
Kızılay’a kan bağışı
T
HY Teknik A.Ş., şubat ayı içerisinde gerçekleştirilen
organizasyonlarda, dünyanın en önemli zincir acentelerinden Alman Carlson Wagonlit Travel (CWT) ve Reisevelt Teiser&Hüter’den üst düzey yönetcileri, Alman basın
mensuplarını; yine Almanya’dan ve ABD’den halkla ilişkiler
ajanslarından temsilcileri ağırladı. Uçuş İşletme Başkanlığı
ve Turkish Do&Co ziyaretleri sonrasında THY Teknik A.Ş.’ye
gelen misafirlere atölyeler ve hangarlar gezdirildi. Geziler
sırasında, THY Teknik A.Ş.’nin Türkiye’nin en önemli uçak
bakım merkezi olduğu, HABOM’un açılması ile birlikte dünyanın en önemli uçak bakım ve modifikasyon merkezlerinden biri olacağı vurgulandı.
T
HY Teknik A.Ş. çalışanları, 25-27 Şubat tarihleri arasında, Çapa Kızılay Kan Merkezi’nden gelen mobil
araçta kan bağışında bulundu. 100 üniteye yakın kan
bağışında bulunan THY Teknik A.Ş. çalışanları, toplumsal bir görevi yerine getirdikleri için mutlu olduklarını
dile getirdi.
THY Teknik A.Ş. çalışanlarının yoğun ilgisinden dolayı çok memnun olduklarını belirten Çapa Kızılay Kan
Merkezi’nden Dr. Mustafa Kantar ise bir gün herkesin
başkasının kanına ihtiyacı olabileceğini, bunun vicdani
rahatlığını hissedebilmek için sağlıklıyken kan bağışında bulunulması gerektiğini ifade etti.
Ukrayna Kırım TV’den ziyaret
U
krayna Kırım TV’den yetkililer ve Kırım TV’nin düzenlemiş olduğu yarışmada finale kalan yarışmacılar, Türk Hava Yolları tarafından organize edilen Türkiye
gezisine katıldı. Türkiye’nin tarihi ve turistlik yerlerini,
daha sonra da Türk Hava Yolları Uçuş İşletme Başkanlığı’nı ve Turkish Do&Co’yu ziyaret eden grup, THY Teknik
A.Ş. tesislerine gelerek hangarları ve atölyeleri gezdi. Ziyaretleri sırasında çok farklı bir atmosfer yaşadığını ifade
eden konuklar, kendilerine gösterilen misafirperverlikten
dolayı THY Teknik A.Ş. yetkililerine teşekkür etti.
Yiğit Bulut THY Teknik
A.Ş.’yi ziyaret etti
U
zun yıllar çeşitli gazetelerde ve televizyon kanallarında
köşe yazarlığı ve ekonomi yorumculuğu yapan, Haber
Türk Televizyonu Genel Yayın Yönetmenliği görevini yaparken, Star Medya Grubu ile anlaşarak TV 24 Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirilen Yiğit Bulut, THY Teknik A.Ş.’yi
ziyaret etti. Türk Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun da katıldığı ziyarette Bulut’a THY Teknik A.Ş. atölyeleri ve hangarları gezdirildi.
THY Teknik A.Ş.’nin kabiliyetleri hakkında basın mensuplarına bilgi veren Demir, şunları söyledi: “Yerli ve
yabancı havayolu şirketlerinin uçaklarına bakım hizmeti
veren THY Teknik A.Ş., Türkiye’de ve bölgesinde önemli
bir güce sahip. Ayrıca Boeing ve Airbus firmaları tarafından, uçakların bakımını zamanında yapması nedeniyle
başarı ödülü de almış bir firma. İstanbul’da geniş ve
dar gövdeli uçaklar için iki büyük, bir VIP ve bir hafif
uçak hangarına; Ankara’da ise bir dar gövdeli uçak hangarına sahip olan THY Teknik A.Ş., yetişmiş mühendis
ve teknisyen kadrosu ile ortaklarına ve havayolu firmalarına müşteri odaklı bir hizmet sunuyor.” Demir ve Büyükyılmaz’ın basın mensuplarının sorularını yanıtlamasının ardından tesisler gezildi ve konuklar uçak bakım
faaliyetlerini yakından görme olanağı buldu.
Türkiye’de en büyük bakım merkezi olan THY Teknik A.Ş.
tesislerinde yerli ve yabancı havayollarına bakım, onarım
ve modifikasyon hizmeti verildiğini, THY Teknik A.Ş.’nin
prestij projelerinden biri olan HABOM’un açılması ile THY
Teknik A.Ş.’nin bölgedeki en büyük bakım ve onarım merkezi olacağını öğrenen Bulut hayranlığını gizleyemedi.
Türk Hava Yolları’nın Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu
belirten Bulut, bu firmaya ait uçakların bakımının titizlikle
yapılmasından dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti.
05
HABOM
06 TEKNİK’TEN HABERLER
Ortak Ar-Ge çalışmaları
için Boeing ile
görüşmeler başladı
Boeing Türkiye Başkanı Bernard Dunn ve Boeing Araştırma
ve Teknoloji Bölümü yöneticileri, THY Teknik A.Ş. ile ortak
Ar-Ge projeleri gerçekleştirme görüşmeleri kapsamında 19
Şubat 2013 tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Temelleri ocak ayında Seattle’de THY Teknik A.Ş.’nin üst düzey
yöneticilerinin katıldığı bir toplantıda atılan ortak araştırma
ve geliştirme görüşmelerinin ikincisi bu ziyaret sırasında
gerçekleştirildi.
Boeing temsilcileri ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)
ile havacılık ve uzay teknolojisi alanında ortak araştırma ve
geliştirme programlarını başlatacak bir anlaşmaya da imza
attı. Boeing Türkiye Başkanı Bernard Dunn ve İTÜ Rektörü
Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın imzaladığı anlaşma için gerçekleştirilen törene, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç.
Dr. Temel Kotil ve THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr.
İsmail Demir de katıldı.
Yabancı halkla ilişkiler uzmanları
THY Teknik A.Ş.’de
İ
talya, İspanya ve Ukrayna’nın yanı sıra çeşitli Ortadoğu
ülkelerinde halkla ilişkiler ajanslarında görev yapan 10
yetkili, Türk Hava Yolları’nın organizasyonu ile gerçekleştirilen bir fam trip kapsamında İstanbul’a geldi. Bu ülkelerde Türk Hava Yolları’nın tanıtımına katkı sağlamak,
ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek amacı ile organize
edilen fam trip İstanbul gezisi ile başladı. İstanbul’un
tarihi yerlerini gezen ve geleneksel Türk yemeklerini tadan konuklar daha sonra THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti.
Ajans yetkililerine, THY Teknik A.Ş. atölyeleri ve hangarları gezdirilerek, şirketin bakım kabiliyetleri hakkında
bilgi verildi.
Dar Gövdeli
ası
Geniş Gövdeli Hangar Bin
Hangar Bina
sı
HABOM’da son durum
36 aylık sözleşme süresinin son iki ayına girilen HABOM
Projesi’nde, Sosyal Bina, Güvenlik-Giyinme-Eğitim
Binası, Vinç-Teleplatform ve Docking Sistemi’nin geçici
kabulü şubat ayı içinde tamamlandı.
Ş
ubat 2013 itibarıyla HABOM Projesi’nin 36 aylık
sözleşme süresinin 34 ayı tamamlandı. Sosyal
Bina ve Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası geçici kabule hazır; eğitim katları ise aktif olarak kullanılabilecek
hale geldi. Dar Gövdeli Hangar Anneksi’nde ince iş eksiklikleri hızla tamamlanıyor. Vinç-Teleplatform ve Docking
Sistemi’nin geçici kabulü de şubat ayı içinde tamamlandı. Tefrişat çalışmaları hızla devam ederken, tamamlanan
mahallerin mobilyaları da yerleştiriliyor. Geniş Gövdeli
Hangar’da çelik işleri tamamlanmak üzere; Atölye Binası,
Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda ise kaba işlerin yanı
sıra ince yapı imalatları da programdaki akışa uygun bir
şekilde devam ediyor. Tüm tesisin mekanik-elektrik altyapı işleri, enerji merkezinin tamamlanması yönündeki çalışmalar ve devreye alma çalışmaları da tüm hızıyla devam
ediyor.
2012’nin en iyi önerilerini seçin!
K
urum içinden gelen 1.000 öneri arasından sıyrılarak finale kalan 18 önerinin değerlendirileceği “2012 Yılının En İyi
Önerileri” 11-22 Mart tarihleri arasında dijital ortamda yapılacak personel oylaması ile seçilecek. Sonuçları nisan
ayında açıklanacak oylamaya http://oneri.thyteknik.com adresinden katılımlarınızı bekliyoruz. Oylamaya katılan kişiler
arasından kura ile belirlenecek 10 kişiye sürpriz hediyeler verilecek.
Kafe
Atölye Binası
Mutfak
07
08 EĞİTİM
EASA Part-145
THY Teknik A.Ş. ile Olympic Air’den
E
T
Türkçe destekli basıldı
ğitim Müdürlüğü çalışanlarımızın uzun süredir
üzerinde çalıştığı, MRO sektörünün en önemli
başvuru kaynağı EASA Part 145 kuralları Türkçe
dil desteği ile basıldı.
eğitim ortaklığı
HY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü verdiği eğitimler
listesine bir yenisini daha ekledi. Bu yeni eğitim
kapsamında, THY Teknik A.Ş.’nin Olympic Air Bakım Eğitim Merkezi ile yaptığı protokol çerçevesinde,
Olympic Air ve THY Teknik A.Ş. eğitmenleri, yeni nesil
Boeing uçaklarından B-777’lerin pratik eğitimlerini iki
firmanın adaylarına ortaklaşa veriyor.
Eğitim Müdürü Dr. İsmail Yıldırım, sektördeki Türkçe başvuru kaynağı eksikliği göz önünde bulundurularak teşvik
edilen bu çalışmanın önsözünde, yapılan bu çalışmayla
EASA Part-145 onaylı bakım kuruluşumuzda çalışan personelimize, EASA Part-145 ve Part-M kurallarında geçen
onaylı bakım kuruluşlarına ilişkin kuralların Türkçe dil
desteği ile birlikte sunulması ve bu vesile ile sınıf ders
ortamında oluşturulan bilincin zamanla içselleştirilmesi,
karşılaşılan durumlarda kişisel kütüphanelerde bir kaynağın bulunması, İngilizce olan orijinal metinlerin anlama ve kavranmasına Türkçe anadil desteği ile yardımcı
olmasının sağlanmasını amaç edindiğini belirtti. Yıldırım
ayrıca başta Bayram Boyacı olmak üzere, Ömer Işık, Abdurrahman Tuncer ve bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ederek okuyuculara yararlı olmasını diledi.
HABOM A.Ş. mühendisleri işbaşı eğitimi alacak
HABOM A.Ş.’de göreve yeni başlayan 16 mühendis THY Teknik A.Ş. tesislerinde işbaşı eğitimi alacak. Çalışanlar,
12 Mart’ta başlayacak ve iki hafta sürecek oryantasyon eğitimi süresince THY Teknik A.Ş. ünitelerini tanıma fırsatı
da bulacak.
Vardiya saatleriyle birlikte eğitim saatleri de değişti
THY Teknik A.Ş.’de uygulanan vardiya saatlerinde gerçekleştirilen değişiklik sebebiyle eğitim sürelerinde kayıp yaşanmaması ve verimliliğin korunması amacıyla eğitim saatleri de değiştirildi. Önceden 09.15’te başlayan eğitimler
artık 08.45’te başlayacak.
EASA Kategori A Lisansı için hazırlık kursu
Gold Air ile yapılan anlaşma çerçevesinde, 11-22 Mart tarihleri arasında, HABOM A.Ş. çalışanı 20 teknisyen için EASA
Kategori A Lisansı’na yönelik bir kurs düzenlenecek. Kursu bitiren ve sınavlarda başarılı olan kişiler, tecrübe sürelerini tamamladıktan sonra EASA Part-66 Kategori A Lisansı alma hakkına sahip olacak.
Pratik Eğitimler kaldığı yerden
devam ediyor
E
ğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen ve geçici
bir süre ara verilen ‘Pratik Eğitimler’e kaldığı yerden devam ediliyor.
Gerek Türk Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş. personelinin gerek ise diğer yerli ve yabancı MRO’larda çalışan
teknik bakım personelinin ihtiyaç duyduğu bu eğitimler
THY Teknik A.Ş.’nin Part-145 onaylı tesislerinde, gerçek
bakım ortamlarında ve uçak üzerinde (on-wing) gerçekleştiriliyor.
09
10 HAVACILIK DÜNYASINDAN
SR Technics artık
Asya-Pasifik’e
daha yakın olacak
Yeni Wingletler ile
yakıt tasarrufuna
yeni boyut
S
R Technics, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da
bir komponent bakım atölyesi açmaya hazırlanıyor.
2013 yılının son çeyreğinde açılması planlanan atölyenin,
SR Technics’in İsviçre, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki mevcut bakım ağını desteklemesi ve Asya Pasifik
Bölgesi’ndeki müşterilerine daha yakın olmasını sağlaması
bekleniyor.
Proje kapsamında ağır işçilik gerektiren birçok komponentin bakımı artık Malezya’da gerçekleştirilecek. Böylece
şirketin tecrübeli Zürih ekibinin kaynakları rahatlayacak ve
kâr marjı daha yüksek olan, yeni ve mevcut uçak tipleri ve
motorlarında teknoloji ve komponent kabiliyetleri geliştirmeye ve aynı zamanda tecrübe ve bilgi gerektiren yüksek
teknolojik bakımlara odaklanabilecek.
A
viation Partners Boeing (APB) firması, yeni Split
Scimitar Winglet Programı’na United Airlines’dan
aldığı sipariş ile başladı. Yeni patent aldığı tasarımını kullanan Winglet Programı, mevcut yeni nesil (New
Generation-NG) 737 uçaklarının Blended Winglet’lerini
retrofit ederek, alüminyum winglet ucu kapağını yeni
aerodinamik yapılı Scimitar Winglet ucu kapağı ile değiştirmek ve altına Scimitar uçlu alt kuyruk eklenerek
oluşturuldu. Aviation Partners tarafından 2012 yılında
uçuş testine sokulan tasarımın standart Blended Winglet’e göre uçağın üzerindeki sürtünmeyi önemli ölçüde
azalttığı gözlendi.
APB, FAA (Federal Aviation Administration/Federal Havacılık Kurulu) tarafından sertifikalandırılacak sekiz farklı
Boeing 737 NG konfigürasyonu belirlendi. Ancak ilk FAA
sertifikasyon programı, teslimat sırasında Blended Winglet için üretim hattından yapısal olarak hazır olan 737800 uçakları (hat numarası 778 ve sonrası) için alınacak.
FAA Supplemental Type Certificate (STC), 2013 yılının
ekim ayında alınması bekleniyor. 737-900ER Split Sci-
mitar Winglet’lerinin FAA sertifikasının ise Mart 2014’e
kadar alınması hedefleniyor.
United Havayolları, şu ana kadar Boeing ticari uçaklarında APB’nin Blended Wignlet sunduğu tüm uçaklarına alıcı olarak talip oldu. APB’nin tahminlerine göre, Scimitar
Winglet’ler takıldıktan sonra, APB winglet teknolojisinin
United’a yılda 250 milyon dolardan fazla yakıt tasarrufu
sağlaması bekleniyor. APB’nin hesaplarına göre yapısal
olarak hazır olan bir 737-800’e takılan Scimitar Winglet
Sistemi, uçak başına yılda yaklaşık olarak 170.344 litre
yakıt tasarrufu sağlayacak. Bu da karbondioksit emisyonunu yılda 746 ton azaltacak.
Söz konusu yakıt tasarrufu ayrıca bir 737-800 uçağının taşıyabileceği yük miktarını 1,25 ton artırmasını ya da 139
kilometre uzağa uçmasını da sağlıyor. APB’nin tahminlerine göre, Blended Winglet’ler bugüne kadar havayollarına
dünya çapında 13,25 milyar litre yakıt tasarrufu sağlamış.
Kaynak: MRO News Focus
Malezya’daki bu atölyede çalışacak teknisyenlerin yerel
pazardan temin edilmesi ve SR Technics’in Zürih’teki tesislerinde eğitim görmesi planlanıyor. Bu teknisyenlere,
şirketin kalite standartlarının yeni tesiste de sağlanması
amacıyla üç ay sürecek bir pratik eğitim verilecek. Ayrıca
İsviçre’den bir yönetici grubunun Malezya’daki bu projeyi
takip etmesi de planlanıyor.
Kaynak: MRO News Focus
Yedi havayolu şirketi
MRO’da işbirliğine
gidiyor
A
ir Algerie, EgyptAir, Emirates, Kuwait Airways, Middle
East Airlines (MEA), Qatar Airways ve Saudi Arabian
Airlines, bakım alanında işbirliğine giderek maliyetleri
düşürme ve hizmet seviyelerini yükseltme kararı aldı. Söz
konusu şirketlerin yetkilileri, her yıl Cezayir’de gerçekleştirilen Arab Air Carriers Organization (AACO) toplantısının
bu yılki buluşmasında ortak envanter yönetimi ve daha
sonraki aşamada bakım istasyonları arasında iş paylaşımı yapmak üzere mutabakat zabtı imzaladı. Gruba katılmak isteyen başka havayolu şirketleri de olduğu, ancak
bölgedeki politik değişiklikler nedeni ile isteklerin askıya
alındığı da konu ile ilgili duyumlar arasında.
Mevcut grup, önümüzdeki beş yıla yaymak istediği işbirliğini, ilk aşamada AOG yedek parçalarını ve bozulabilen
tüketim malzemeleri pool etmek, ikinci aşamada daha
geniş bir envanter grubunu kapsayacak yedeklerin ortak
alımı ve yönetimi stratejisi oluşturmak, son aşamada ise
bakım şirketleri ve işleri arasında işbirliğini sağlamak
şeklinde üç aşamada gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Böyle bir işbirliği sırasında, gruba katılan havayollarının,
teknik standartlar konusunda aralarında anlaşmazlık
çıkabileceği öngörülüyor. Bu işbirliğinin büyük havayollarından çok küçük havayollarının işine yarayacağı, ancak
yine de büyük havayollarının da bu işbirliğinden belli düzeyde faydalanacağı tahmin ediliyor.
Kaynak: Flightglobal
11
12 HAVACILIK DÜNYASINDAN
Ortadoğu’da
motor MRO pazarı büyüyor
B
ölgedeki havayollarının büyümesinin oluşturduğu pazar ile, Ortadoğu’daki bakım sağlayıcıları motor bakım
kabiliyetlerini büyük bir hızla artırıyor. Ancak bazı analistler
bu yeni tesislerin yeterli sayıda müşteri çekemeyeceğini düşünüyor. Kendi bakım ve mühendislik birimleri olan havayolları ve third party bakım yapan şirketler, sadece Avrupa
ve Asya’daki havayolu şirketlerinden bağımsız olmayı değil,
aynı zamanda global bakım pazarından da bir pay almayı
hedefliyor.
Motor bakım ve destek pazarının büyük kısmı OEM şirketleri tarafından kontrol edildiğinden, çoğu büyüme projesi motor üreticileri ile işbirliği vasıtası ile yapılıyor. Ancak Lufthansa Technik (LHT) ve Air France Industries KLM Engineering
& Maintenance (AFI KLM E&M) gibi bakım onarım şirketleri
de Ortadoğu pazarına girmeye çalışıyor.
Mubadala MRO ağı üyesi Abu Dabi Aircraft Technologies
(ADAT) de General Electric Genx ve Engine Alliance GP7200
motorları için yeni bir bakım merkezi kuruyor. 150 milyon
dolar değerindeki projeye Aralık 2010’da başlandı ve bu yıl
hayata geçmesi bekleniyor. Proje, GE ile ortak bir girişim
Eastern Airlines ile kurduğu ortak atölyede hizmet görüyor.
Ancak bakım talebinin olumlu yönde gelişmesi durumunda
önümüzdeki beş yıl içerisinde CFM56-5B motorlarının da
İstanbul’daki tesise yönlendirilebileceği ifade ediliyor.
TEC’nin 25.000 metrekarelik tesisi, yılda 300 motora bakım yapabilecek şekilde tasarlanmış olsa da, şu anda bu
kapasitesinin altında çalışıyor. P&W’nin motor merkezi direktörü Mike Mahonski, yıllık iş miktarını 150 motor seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Mahonski ayrıca
Türk Hava Yolları filosundaki uçak sayısındaki artışının getireceği iş yükünü, yakınlarında kurulmakta olan ve 2013
yılında faaliyete geçecek HABOM tarafından sağlanacak iş
yükü ile fazlasıyla karşılanacağı da belirtiyor.
olmasa da, merkezin özellikleri GE ile yapılmış bir hizmet
anlaşması kapsamında geliştiriliyor ve tesis GE’nin bakım
ağının bir parçası olacak. Tam kapasite ile çalıştığında yılda
yaklaşık 200 motor bakımı yapabilecek olan tesis, kademe
kademe tam kapasite çalışmaya başlayacak.
Emirates ise 2009 yılında açtığı motor test hücresinin yanına bakım atölyesi kuruyor. 120 milyon dolar değerindeki
tesisin 2014 yılında açılması planlanıyor. Emirates’in Boeing 777 ve Airbus A380 uçaklarının GE90 ve GP7200 motorlarına bakım hizmeti vermesi amaçlanan yeni tesis yılda
300 motor bakımı yapabilecek şekilde tasarlanmış.
Buradaki özellikler geliştirilerek maliyetlerden ve TAT sürelerinden ciddi bir tasarruf sağlanması; motorların bakım
için Avrupa’ya gönderilme gereksiniminin ortadan kalkması bekleniyor. Tesisin, müşteri motorlarına bakım yapılarak
ek gelir sağlama potansiyelinin artması da bekleniyor.
Ana amacı Emirates filosuna hizmet vermek olan tesis Emirates’e ait, ancak GE tesisin tasarım ve üretim süreçlerine
destek veriyor.
Trent motorları kullanan A330 ve A340’lara önümüzdeki
birkaç yıl içinde filosunda yer vermeyecek olan Emirates,
artık sadece Trent XWB motorları kullanan A350 siparişi
veriyor. Tesisin, Emirates’in Rolls-Royce ile ilişkisini nasıl
etkileyeceği de ayrı bir merak konusu.
THY Teknik A.Ş. de Pratt&Whitney (P&W) ile birlikte Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda bir motor bakım
atölyesi kurdu. Ortak girişim şirketi olarak kurulan Turkish
Engine Center (TEC) adındaki şirket, P&W’nin OEM bakım
ağının bir parçası olarak hizmet veriyor ve burada CFM56
ile V2500-A5 motorlarına bakım yapılıyor. Şu anda CFM56
motorlu A320 operatörleri Şanghay’daki P&W’nin China
Pazara girmenin bir diğer yolu ise AFI KLM E&M veya
LHT’nin yaptığı gibi bölgedeki kuruluşlar ile başka alanlarda ortak girişim şirketleri kurmak veya işbirliği projelerinde
yer almak. AFI KLM E&M birçok Kuzey Afrika ve Ortadoğu
operatörleri ile uçak bakımı ve komponent alanlarında proje geliştirdiğini ve bunun karşılığında Avrupa’daki motor
bakımı tesislerine iş çıkarabileceğini düşünüyor. LHT bu
tip işbirliklerini uzun zamandır yapmıyor. EgyptAir Maintenance&Engineering’e CFM56 motorunun temel bakım kabiliyetlerini edinmesine yardımcı olan LHT, bir yıl sonra da
Suudi NAS şirketine hat ve uçak bakım hizmetlerini geliştirmesine karşın, NAS ile motor bakımını ve komponent bakımını Almanya’daki tesislerinde yapma konusunda anlaştı.
Avrupa’nın Ortadoğu’ya olan yakınlığı LHT ve diğer büyük
Avrupa firmalarına çeşitli fırsatlar sunuyor.
13
14 AR-GE MERKEZİ
Ar-Ge Merkezi ve Aireg e.V. arasında
global Ar-Ge işbirliği
THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, alternatif enerji kaynaklarına
yönelik yatırım yapmak amacıyla, dünyada biokerosen
üzerine çalışan en önemli çalışma gruplarından biri olan
Aireg e.V. ile işbirliğine gitti.
Yazan: Dr. Güven PADO / THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü
E
nerji bugün teknolojideki gelişmenin en önemli temel değerlerinden biri konumunda ve gün geçtikçe insanlığın enerjiye olan ihtiyacı daha da artıyor.
Dünya genelince enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık yüzde 4-5
oranında artmasına karşın, bu ihtiyacı karşılayacak fosil
yakıt rezervi ise çok daha hızlı bir şekilde azalıyor. En iyimser tahminler bile en geç 2030-2050 yılları arasında petrol
rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceğini ve ihtiyacı karşılayamayacağını gösteriyor. Aynı durumun kömür ve doğal gaz
için de geçerli olduğunun altını çizmekte fayda var.
Günümüz teknolojisi bu büyük problem karşısında tüm
üretim ve tüketim sektörlerinde çok hızlı bir şekilde alternatif/yenilenebilir enerji kaynakları arayışı içine girmiş
durumda. Bu alana odaklanan sektörlerden biri olan havacılıkta da önemli çalışmalara, ortak Ar-Ge projelerine
imza atılıyor; alternatif enerji metotları geliştirme yönünde çalışmalar yapılıyor. Türk Hava Yolları’nın dünyadaki
yükselişine paralel olarak sektördeki teknolojik gelişme
ve çalışmaları yakından takip etmesi, bu büyümenin ne
kadar sağlam bir zemin üzerine kurulduğunu gösteriyor.
Bu bakış açısı sonucunda THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak, merkezi Berlin’de olan Aireg e.V. ile havacılık
sektöründe yenilenebilir enerji kaynakları konusunda işbirliğine gittik. Operatörler, uçak üreticileri, motor üreticileri, havaalanları ve araştırmacılar tarafından kurulmuş
bir girişim ortaklığı olan Aireg e.V. (Aviation Initiative for
Renewable Energy in Germany) dünyada biokerosen üzerine çalışan en önemli çalışma gruplarından biri olma
özelliğine sahip.
Aireg,
• Hammadde Temini Grubu
• Yakıt Üretim Teknolojileri Grubu
• Yakıt Kullanımı Grubu
• Kalite ve Sertifikasyon Grubu
• Sürdürülebilirlik Grubu
olmak üzere beş ana çalışma grubundan oluşuyor.
Uçak yakıtlarında yeni dönem
Hava trafiğinde küresel bazda yaşanan artış düşünüldüğünde karbondioksit (CO2) salınımını düşürmek ve çevreye verdiği zararları azaltmak için üreticiler, operatörler ve
araştırmacılar alternatif yakıtlara yöneliyor. Bu girişimin
amacı fosil yakıtların alternatifi olabilecek, havacılık sektörü için yenilenebilir yakıtların araştırılması, geliştirilmesi ve
bunlar hakkında kamu bilincinin oluşturulmasıdır.
Aireg, havacılık sektöründe CO2 salınımını düşürmek için
çeşitli hammaddelerden biokerosen üretimine ve yakıt olarak kullanılmasına odaklanmış bir girişim.
THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi de bu çalışma gruplarına katılarak, hem havacılık sektöründeki bu önemli çalışmalara
katkı sağlamayı hem de dünyadaki teknolojik gelişmeleri
yakından takip ederek global sektördeki yeni Ar-Ge işbirlikleri için fırsatlar oluşturmayı hedefliyor.
Biyoyakıt-kerosen konusundaki bu Ar-Ge çalışmaları ile
Türkiye’nin bu konuda tamamen dışarıya bağlı tüketici konumundan, üreten, geliştiren bir ülke konumuna geçmesi
amaçlanıyor. Böylece global pazardaki teknolojik gelişmelerin doğrudan içinde olan Türkiye havacılık sektörünün,
geleceğin yeni nesil uçak yakıtları konusunda dışa bağımlılığının azaltılması hedefleniyor.
15
16 Emniyet Köşesi
E-eğitim Platformu’ndaki
çevrimiçi (online) teknik
bir programın kullanımı
Giriş Ekranı
Programa Erişim
Takvimi
T
HY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü’ndeki e-dönüşüm sürecinin geçici
bir çözüm ürünü de Gizli Hasarların
Kontrolü (GHK) Programı’dır. Bunun, Turkish Technic E-Eğitim Platformu (TTE-EP)’ndaki enoctacool veya enoctapure formatlı
olan GHK programının ve diğer programların kullanımında klavuzluk yapabilecek bir
çalışma olduğu öngörülüyor. Çalışmada ilk
olarak, program tanımlamasının TTE-EP’deki farklılığı dolayısıyla tekrar yapılması yerinde bir karar olacaktır. Bu bağlamda program, çevrimiçi bir materyal ve bir sınavdan
oluşan bir yapıdır.
Sisteme erişim
Bitime Kalan Süre
Çevrimiçi GHK Programı’na TTE-EP’den,
http://akademi.thyteknik.com.tr/ adresinden erişilebiliyor. Kullanıcılar, TTE-EP’e işyerinden erişebildikleri gibi internet erişimi
olan herhangi bir yerden de ulaşabiliyor. Ayrıca kullanıcılar, sisteme giriş için Matris’te
kullandıkları kodları ‘kullanıcı adı’ hanesine
girmek suretiyle ve belirleyecekleri parola
ile sisteme erişebilirler. Fakat ilk kez sisteme erişecek kullanıcılar için parola ile kullanıcı adı aynıdır.
Giriş ekranı
Giriş ekranında Türkçe ve İngilizce dil seçimi yapılabiliyor. Ayrıca şekilde elips içine alınan ve üzerinde soru işareti bulunan ikona
tıklamak suretiyle, elektronik destek yardımı almak mümkün. Bununla birlikte, parola
Renk Değiştir Menüsü
Görünüm İkonu
Stil Değiştir Menüsü
Etkinlik puanı bilgileri
Yazdır Menüsü
Ekranın sol alt tarafında bulunan etkinlik
sayfası menüleri ‘sadeleştirme ikonu’na
tıklandığında kayboluyor.
Etkinlik sayfası menüleri ve işlevleri:
Programa erişim
GHK programına veya diğer programlara
erişim, kullanıcı adı ve parolanın giriş ekranındaki hanelere girilmesi suretiyle ana
sayfa üzerinden yapılabiliyor.
Not Al Menüsü
Etkinlik ana sayfasının bazı
olanakları
Etkinlik ana sayfasındaki bazı olanaklar şu
şekildedir:
Programa erişim takvimi
Programa erişim takvimine ilişkin bilgiler
program adının altında bulunmaktadır.
Bitime kalan süre
Kalan süre sütununda ise programın bitimine ne kadar süre kaldığı belirtiliyor. Bununla birlikte imlecin, kalan süre sütunundaki
değer üzerine getirilmesi halinde etkinliğin
bitimine kalan süre cümle olarak belirtiliyor
ve etkinliğin tam bitiş tarihi veriliyor.
Etkinlik puanı, “[Materyali Tamamlama
(Okuma) Oranı / 2] + [Sınav Notu / 2] =
Etkinlik Puanı” formülüne uygun olarak
hesaplanıyor. Hesaplanan etkinlik puanı da
hem ana sayfada hem de etkinlik ana sayfasında gösteriliyor.
Etkinlik sayfası menüleri
unutma vb. nedenlerden dolayı erişim sıkıntısı yaşanması halinde şekilde gösterilen
“Parolamı unuttum” bağlantısı kullanılarak
yeni parola oluşturma süreci başlatılabilir.
Programa erişim,
• Arama boşluğuna etkinlik adının yazılmasıyla otomatik olarak veya
• Listelenen etkinlik sayfaları üzerindeki
sayılara tıklamak suretiyle manuel olarak
yapılabiliyor.
Yenile İkonu
Renk Değiştir Menüsü: Bu bölümde renk
değişimi için on adet seçenek bulunuyor.
Stil Değiştir Menüsü: Bu menüde “cool” ve
“pure” olmak üzere iki adet seçim olanağı
mevcut.
Yazdır Menüsü: Bu menü ile “ekran görüntüsünü yazdır” ve “içerik ağacını yazdır”
şeklinde iki farklı çıktı elde edilebiliyor.
Not Al Menüsü: Bu menü, sayfalar için özelleştirilen notlar alınmasına olanak sağlıyor.
Not al hanesindeki ok şeklindeki ikonlara
tıklanması suretiyle de not alınan sayfaya
erişim sağlanabiliyor.
Etkinlik sayfası ikonları
Yıldız İkonu
Etkinlik sayfası ikonları, ekranın sağ alt kısmında ve sağ üst köşede bulunur.
Etkinlik sayfası ikonları ve işlevleri:
Görünüm İkonu: ‘Normal görünüm’ ve ‘sadeleştir’ seçeneklerinden oluşan ‘görünüm
seçenekleri’, görünüm ikonu ile aktif hale
getirilir.
Yenile İkonu: ‘Normal görünüm’ ve ‘sadeleştir’ gibi seçimlere bağlı olarak oluşan ekran-çerçeve uyumsuzluğunun giderilmesini
bu ikon sağlar.
Tam Ekran İkonu
Tam Ekran İkonu: Materyalin tam ekran
modunda kullanılmasını bu ikon sağlar. Ancak tam ekran modunda not alma özelliği
otomatik olarak devre dışı kalır.
Yıldız İkonu: İstenilen sayfalara işaret konulmasını ve erişimin hızlanmasını bu ikon
sağlıyor. Yıldız konulan sayfaya hızlı erişim
ise beyaz sayfa simgesinin bulunduğu satırdaki çerçeve içerisine tıklanması suretiyle
gerçekleştiriliyor.
Eğitim durumu ayrıntıları
Kullanıcının ilerleme durumunun bildirimi,
sayısal ve görsel olarak iki şekilde yapılıyor.
Sayısal bildirim yüzdesel ve kesirli olarak
verilirken, görsel bildirim pasta grafiği olarak sunuluyor.
Sınav
Materyalin yüzde 75’inden fazlasının okunması halinde sınava erişim mümkün oluyor.
Materyalin en az yüzde 75’ini tamamlayan
kullanıcılar sınava iki defa girme hakkı elde
ediyor. Sınav soruları, çoktan seçmeli olarak sunuluyor. Ayrıca sorular her bir ‘öğrenen’ için farklı sırada veriliyor. Benzer şekilde, soruların seçenekleri de her ‘öğrenen’
için rastlantısal olarak sıralanıyor.
Sınava giren kişi başarılı da olsa başarısız da
olsa materyale erişme şansına sahip oluyor.
Sınavın başarısızlıkla sonuçlanması halinde
‘öğrenen’, sınıf eğitimine yönlendiriliyor.
Sonuç
Enoctacool veya Enoctapure formatındaki
materyalin kullanımının, sistemsel, teknik
vb. nitelikteki sorunlar yaşanmaması ve/veya
güncelleme gibi değişiklikler yapılmaması halinde belirtilen açıklamalara uygun bir şekilde
gerçekleştirilebileceği öngörülüyor.
17
18 BİREBİR
THY Teknik A.Ş.’de yaptığınız işi bize anlatır mısınız?
Yıllık izinlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Resul Kocabaş: Uçak Revizyon Vardiya Şefliği, uçaklar bakıma geldikten sonra hangi uçakta kaç kişi çalışacağını
belirler ve ilgili kişileri tahsis eder. Tahsis edilen arkadaşlar
uçağı hangara alır. Uçak bakıma girdiği zaman uçakta yapılması gereken öncelikli işler neyse onları yaparız. Örneğin ilgili baş teknisyen arkadaş ‘gövde’ yazdıysa gövde ile
ilgili, ‘iniş takımı’ yazdıysa iniş takımıyla ilgili, motor yazdıysa motorla ilgili kartlara bilgi yazıyor; biz de kartta yazanları
uyguladıktan sonra mühürler ve baş teknisyen arkadaşa
teslim ederiz. Daha sonra da yeni bir bakım kartı alır ve
orada yazanları uygularız. Bakım işleri bittikten sonra uçağı
hangarın dışına alırız. Zaman zaman motor değişimi, iniş
takımı değişimi gibi büyük bakımlarda da görev alıyoruz.
THY Teknik A.Ş. ailesinin bir ferdi olarak işimi daima sevdim ve severek yapmaya devam ediyorum. Bu ailenin bize
verdiği gücü yurtiçinde ve yurtdışında daima yanımızda hissetmek bize gurur kaynağı oldu.
Resul Kocabaş: Yıllık izinlerimde dernekle yakından ilgilenmek amacıyla genellikle Yalvaç’a gidiyoruz. Beldemizden
yetişen, ama orada yaşamayan binlerce insanın yılın aynı
döneminde orada olması ile ilgili bir çalışma yürütüyorum.
Çeşitli etkinlikler düzenleyerek hem bu insanların bağlarının
kopmaması hem de ananelerimizin yaşaması için bir ortam
hazırlıyoruz. Ayrıca İstanbul’da da hemşerilerimizin düğünlerine ve toplantılarına katılarak özlediğimiz, uzun süreden
beri görmediğimiz insanları görme imkânı buluyoruz. Bu,
hemşehrilerimiz arasında değişmez bir kural gibidir. Bunlar
bana en güzel yerde yapacağım tatilden daha iyi geliyor. Yıllarca dernek başkanlığı yaptığım, her tür dernek faaliyetinde emeğim geçtiği için hemşerilerimiz beni düğün dernek
faaliyetleri olduğunda orada görmek istiyor. Ben de hafta içi
pek zaman ayıramadığım için hafta sonları düğünlere, yakınını kaybeden varsa taziye ziyaretine gidiyorum. Bu, benim
hiçbir şeyle değişmeyeceğim bir mutluluk. İstanbul’da Karagümrük’te de derneğimiz var. Orada zaman zaman çeşitli etkinlikler ya da iftar yemekleri vesilesiyle hemşerilerimizle bir
araya geliyoruz. Uçak Teknisyenleri Derneği’nin (UTED) her
yıl düzenlediği iftar yemeğine de mutlaka katılıyor, emekli
olmuş büyüklerimizle sohbet etme imkânı buluyorum. Bu
da bana büyük mutluluk veriyor.
Deneyimli bir isim olarak işe başladığınız
dönemle bugünü karşılaştırabilir misiniz?
Resul Kocabaş’ın iki tutkusu
Isparta ve Kara Kartal
M
Doğduğu topraklardan
hiç kopmayan, hatta
hemşerileri arasındaki
bağı güçlendirmek için
önemli çalışmalara
imza atan Uçak Bakım
Başkanlığı Revizyon
Atölyesi Uçak Teknisyeni
Resul Kocabaş, koyu bir
Beşiktaş taraftarı olması
ile de tanınan özel bir isim.
emleketi ile bağı bu kadar kuvvetli bir THY Teknik
A.Ş. çalışanı daha var mıdır bilmiyoruz, ama Resul
Kocabaş’ın bu anlamda farklı bir yeri olduğu kesin.
Şehri Isparta ile bağını bir yaşam tarzı haline getirmiş olan
Kocabaş’ın bir diğer sevdası da zaman zaman deplasmanlara gidecek kadar sevdiği Beşiktaş.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Resul Kocabaş: 1958 yılında göller ve güller diyarı Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nin Sücüllü Beldesi’nde dünyaya geldim. 1965’te ailemle birlikte İstanbul’a geldim. 1975 yılında Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun oldum ve
1985’e kadar aynı okulda atölye teknisyenliği ve öğretmen
yardımcılığı yaptım. 25 Mart 1985 tarihinde Türk Hava Yolları’nın açtığı imtihana girdim ve başarılı oldum. O yıldan bu
yana da Uçak Bakım Başkanlığı Uçak Revizyon Atölyesi’nde, Airbus A-319, 320, 321, 310, 330 ve 340 uçaklarında
C/S ve S/S uçak teknisyeni olarak çalışıyorum. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. İnönü Stadı’nda maçlara gittiğim gibi,
fırsat buldukça deplasmanlara da gidiyorum.
Resul Kocabaş: 1985 yılında işe ilk başladığımda sadece
Eski Hangar vardı. Şu an çalıştığımız Yeni Hangar 10 uçak
kapasitesine sahipti ve ilk gördüğümüzde bize çok büyük
gelmişti. Tabii o zamanlar Türk Hava Yolları filosunda da
30 civarında uçak vardı; filo şimdiki kadar büyük değildi.
80’lerin ikinci yarısında Airbus A310’lar filoya dahil oldu ve
bakım merkezi de şekil değiştirmeye başladı. Vereceğim şu
örnek THY Teknik A.Ş.’nin ne kadar yol kat ettiği hakkında
size fikir verecektir; eskiden 20-25 gün süren bir C bakımını bugün 5-6 gün gibi kısa bir sürede tamamlıyoruz.
Bize ailenizden bahseder misiniz?
Hafta sonlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Resul Kocabaş: Şirketimizi ziyarete gelen yabancı teknisyenleri hafta sonları fırsat buldukça gezdiriyor, onlara
hem İstanbul’u tanıtıyor hem de Türk misafirperverliğini
gösteriyorum. Ayrıca bu arada İngilizce pratik de yapmış
oluyorum. Bunun dışında, tutkunu olduğum Beşiktaş’ın
maçlarını takip ediyorum.
Resul Kocabaş: Eşim Hanife Hanım da Ispartalı. Kendisi ev
hanımı. Bir erkek ve kız ççocuğumuz var. Kızım Birsen 36
yaşında, Araç Bakım Merkezi’nde muhasebe işlerine bakıyor. Oğlum İbrahim, Fatih Üniversitesi İngilizce Bilgisayar
Mühendisliği Bölümü’nde 2. sınıfa devam ediyor.
Ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz?
Emekli olduğunuzda yapmayı planladığınız
şeyler var mı?
Resul Kocabaş: Üç-dört yıl daha çalıştıktan sonra emekli
olmayı düşünüyorum. İş dışında çeşitli dernek faaliyetleri
ile ilgileniyorum. 90’lı yıllarda Sücüllü Beldesi Yardımlaşma Güzelleştirme Derneği’ni kurdum. Yalvaç’a 7 kilometre
uzaklıkta bir belde olan Sücüllü’den çıkmış; İstanbul, Ankara, Bursa, Adapazarı, Eskişehir, Bilecik ve Konya’da yaşayan
25 bine yakın insan var. Bu insanların hepsinin adreslerini,
kan gruplarını, telefonlarını bulduk; bir kitapçık çıkardık ve
hemşerilerimize armağan ettik. Bunların yanı sıra Isparta
İşadamları Derneği, Isparta Gönül Birliği gibi derneklerin kurulmasında hemşerilerimize yardımcı oldum.
19
20 RÖPORTAJ
THY Teknik A.Ş. bayrağı
‘zirve’ yolunda
Dört yıldır trekking ve dağcılıkla yakından ilgilenen İç
Satınalma Şefi Saadettin Köse, 16-17 Şubat tarihlerinde
Erciyes Dağı’na gerçekleştirilen zirve tırmanışında THY
Teknik A.Ş. bayrağı açarak bir ilke imza attı.
D
okuz yıl özel sektörde çalıştıktan sonra 2004 yılında Tesis Bakım Müdürlüğü’nde Mühendis olarak işe başlayan Saadettin Köse, 2007 yılında İç
Satınalma Şefliği’ne geçiş yapmış. Aynı yıl İç Satınalma
Şefi olarak atanan Köse halen bu görevi yürütüyor.
Son dört yıldır masabaşında çalışmanın yarattığı hareketsizliği trekking ve dağcılıkla ilgilenerek üzerinden atan
Köse ile bu aktivitelerle olan bağını ve şubat ayında Erciyes Dağı’nda THY Teknik A.Ş. bayrağı açması üzerine
konuştuk.
Trekkinge ve dağcılığa ne zaman ve nasıl
başladınız?
Saadettin Köse: Trekking ve dağcılık her zaman ilgimi
çekiyordu, ancak zaman ayıramıyordum. Bu keyifli doğa
sporları ile ancak dört yıl önce ciddi bir şekilde ilgilenme
fırsatı buldum. İlk olarak bazı trekking grupları ile Belgrad
Ormanı’nda, Beykoz Ormanı’nda yürüyüşlere katıldım.
Ne sıklıkta yürüyüşe ya da tırmanışa
çıkıyorsunuz? Bu hobinizin ne tür faydalarını
görüyorsunuz?
Saadettin Köse: İlk üç yıl boyunca 2-3 haftada bir katıldığım bu aktiviteyi son bir yıldır her hafta sonu gerçekleştiriyorum. Bu artık benim için bir yaşam biçimi oldu.
Masabaşında çalışan biri olarak hafta içi yaşadığım durağanlığı hafta sonu katıldığım yürüyüşler ve tırmanışlarla
üzerimden atıyorum. Ayrıca önceden 7-8 saatlik uyku yetmezken artık 6 saat uyumak yetiyor; kalp ritmim 70-90
aralığından 55-60 aralığına indi. Bunlar sağlığım açısından son derece olumlu gelişmeler.
İlk tırmanışınızı ne zaman gerçekleştirdiniz?
Saadettin Köse: İlk tırmanışımı 2007 yılında gerçekleştirdim. Üç arkadaş, ekipman kullanmadan, son derece
amatör bir şekilde Kaçkarlar’a tırmandık. Tabii ki zirve
yapamadık ama keyifli bir deneyim oldu bizim için. Ayrıca
geçtiğimiz yaz zirve yaparak Ağrı Dağı’na tırmandık.
Şubat ayının ortalarında gerçekleştirdiğiniz
Erciyes tırmanışı, hem sizin ilk kış tırmanışınız
olması hem de THY Teknik A.Ş. açısından
farklı bir deneyimdi. Bu tırmanışın detaylarını
öğrenebilir miyiz?
Saadettin Köse: Sabah ilk uçuşla Kayseri’ye ulaştık.
Ankara’dan gelen ekip İstanbul’dan gelen grubu karşıladı. Toplam 20 kişi olduk. Aynı araçla yaklaşık bir saatlik yolculukla Erciyes’e ulaştık. Şansımıza 16-17 Şubat
tarihlerinde Erciyes’te festival varmış, onu da değerlendirmeden geçmedik. Ancak fazla da vakit kaybetmeden
2.800 metre rakımdaki ana kamp alanına erişmek için
yola koyulduk. İlk ulaşım aracımız telesiyej oldu. 1.800
metreden 2.800 metreye bu araçla çıktık. Araçların çalışmadığı yerden sonra yaklaşık 30 kilogram ağırlığındaki
yüklerimizi sırtımıza alarak yaklaşık 1 kilometre taşıdık.
Ana kamp alanına varır varmaz, hava kararmadan çadırlarımızı kurduk. Gece konaklama hazırlığından sonra, genel kış tırmanış eğitimi için bir alanda toplandık. Rehberimiz burada bize bir saatlik teknik bilgilendirme eğitimi
verdi.
Gece saat 12.00’de kalkacağımız için saat 17.00’de
kati yat verildi. Yatmadan, olası şiddetli rüzgâra karşı,
rüzgârın gelebileceği yöne kar duvarı örmeyi ihmal etmedik.
Uyandıktan sonra bir saatlik hazırlığın ardından yola koyulduk. GPS’lerden okunan sıcaklık -20 dereceyi gösteriyordu. Tipi olduğu için ne yıldızlar ne de ay görünüyordu. Saat
04.00’e kadar fırtına ve tipide sürekli yukarı tırmanarak
yürüdük. Bir süre sonra rehberimiz, ayak ve el parmaklarını artık hissetmediğini söyleyen beş arkadaşımıza ana
kampa dönmelerini söyledi. Yarım saat kadar sonra üç ar-
21
22 RÖPORTAJ
kadaşımızın mide bulantısı ve yoğun baş ağrısı olduğunu
öğrendik. Rehberimiz onlara da ana kampa dönmelerini
söyledi. Mide bulantısı ve baş ağrısının en büyük sebebi su
tüketiminin çok az olmasıdır. Zirve tırmanışlarında yaz-kış
fark etmez, her 100 metre için 200 mililitre su tüketilmesi
gerekir. Zirve yolunda 20 kişilik ekipten geriye 12 kişi kalmıştık.
Son derece zorlu bir tırmanış olmuş...
Saadettin Köse: Kesinlikle. Saat 05.30’da Şeytan Rotası’nın girişine varmıştık. Erciyes’in silüeti belli belirsiz görünür gibi oldu. Ancak inanamadım. Çünkü tırmanışımız
ortalama 30 derece açı ile başlamış, 45 derece ile devam etmiş, Şeytan Rotası’nın başlangıcında açı artmaya
başlamış ve 60 dereceye kadar yükselmişti. Bu nedenle
zirveyi görebilmek için kafamı göğe bakar gibi kaldırmam
gerekiyordu.
Yoğun tipinin devam etmesi ve bulunduğumuz bölgede
yapılan çığ testinden çığ riski olduğu sonucu çıkması nedeniyle 3.450 metre irtifadan kamp alanına geri dönme
kararı aldık ve üzülerek dönüş yoluna koyulduk.
Zirvede açmak için yanıma aldığın THY Teknik A.Ş. bayrağını ana kampa dönüş yolunda açarak, şirketimizin adını
Erciyes Dağı’na taşımış oldum. Bunu yapmaya Ağrı Dağı
tırmanışında dağcılık gruplarının bayrağını zirvede açan
arkadaşlarımı görünce karar verdim ve tırmanış öncesinde bayrağımızı yanıma alarak yola çıktım.
Dönüş de tırmanış kadar zor muydu?
Saadettin Köse: Oldukça zordu. Etraf hâlâ karanlıktı ve
tipi nedeniyle geldiğimiz yoldaki izler de kaybolmuştu. Bir
ara dağda kaybolduğumuzu anladık. Neyse ki bir saatlik
yol bulma çabası sonuç verdi. Gün ışırken ana kampa
vardık.
Kısa bir dinlenmenin ardından toparlanarak aracın yanına ulaşmak için yine o yüklerle yola koyulduk. Gece
01.00’den saat 11.00’e kadar kar, tipi, fırtına, yokuş
demeden yürüyerek verdiğimiz zirve mücadelemizi hayatta kalarak sona erdirdik.
Zirve yapamamış olmamız üzücüydü, ama en iyi dağcı hayatta kalan dağcıdır. Çalışanı motive etmesi bakımından
bu tür aktivitelerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu süreçte bana destek olan tüm arkadaşlarıma ve
yöneticilerime teşekkür ediyorum.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Yoğun tipinin devam etmesi
ve bulunduğumuz bölgede
yapılan çığ testinden çığ
riski olduğu sonucu çıkması
nedeniyle 3.450 metre
irtifadan kamp alanına
geri dönme kararı aldık
ve üzülerek dönüş yoluna
koyulduk. Zirvede açmak için
yanıma aldığın THY Teknik
A.Ş. bayrağını ana kampa
dönüş yolunda açarak,
şirketimizin adını Erciyes
Dağı’na taşımış oldum.
‘7’
24 Havacılık Tarihinden
Boeingler
Askeriye için üretilen
Boeinglere, her ne kadar B-17
Boeing Model 299 veya B-52
Boeing Model 454 gibi model
numaraları atanmış olsa da,
B-17, Flying Fortress
(Uçan Kale) veya B-52,
Stratofortress (Strato Kale)
isimleri ile anılırdı.
için neden
şanslı sayı?
Boeing firması ticari jet
modellerine neden 7-7
adını veriyor? Bunun
nedeni ne kanat açısı, ne
de 7’nin pozitif çağrışımı.
B
oeing şirketi tarihçilerine en sık sorulan sorulardan biri, “Boeing nasıl oldu da ticari jetlerinde 7-7 adını kullanmaya başladı?”. Tarihin
en tanınmış markalarından biri olan Boeing’in 7-7
adıyla ilgili pek çok mit var.
Ne matematik ne de batıl inanç
Matematik ve mühendislik açısından düşünenlere
göre, 707’nin seçilme sebebi, uçak kanatlarının ok
kanat şeklinde olması nedeniyle 707 sayısına benzemesiydi. Ancak bu doğru bir tahmin değildi. Çünkü ok
kanat açısı 45 derece değil, 35 dereceydi.
Pek çok kişi de batıl inançlar üzerinden hareket ederek, 7’nin pozitif bir çağrışımı olduğunu ve bu sayının
bu nedenle seçildiğini düşünüyor. Aslında hakikat
daha dünyevi. Ticari uçakları için sayıları kendi popüler isimleri gibi kullanmayı tercih eden Boeing, on
yıllardan beri diğer pek çok uçak üreticisi gibi model
tasarımlarına sıralı numaralar atadı: Model 40, Model 80, Model 247, Model 307 Stratoliner, Model
377 Stratocruiser vb.
Askeri uçaktan ticari uçağa geçiş
Boeing, II. Dünya Savaşı’nın bittiği yıllarda askeri bir
uçak şirketiydi. Zamanın Boeing Müdürü William Allen,
şirketin ticari uçak alanına geri dönmesi gerektiğine
karar vererek füze ve uzay mekikleri ile ilgili yeni alanları araştırmaya başladı. Mühendislik Departmanı, bu
çeşitlendirme stratejisini desteklemek için her bir model numarasını, her bir üretim alanı icin bloklara ayırdı;
300’ler ve 400’ler ucak modellerini temsil etmeye devam ederken, 500’ler türbin motorları, 600’ler roketleri
ve füzeleri; 700’ler de ticari jet uçakları için ayrılmıştı.
“707 akılda kalıcı ve kulağa hoş geliyor”
Bu yeni bakış açısı ile Boeing dünyanın ilk geniş ok
kanatlı jeti olan B-47’yi geliştirdi. B-47, bazı havayolu
sirketlerinin büyük ilgisini çekti. Bunlardan biri olan
PanAm, Boeing’e, ticari taşımacılık için fizibilitesini belirlemesini istedi. Boeing aynı dönemde KC-97 olarak
bilinen pervane-güçlü modeli 367 Stratotanker’i, havada yakıt ikmali yapabilen B-52 jet-gücüne dönüştürme
çalışmalarına da başladı.
Boeing Ürün Geliştirme Departmanı, pek çok 367 modeli
üzerinde çalıştı ve daha sonra ‘Dash 80’ olarak adlandırılacak olan Boeing 367-80 versiyonunda karar kıldı.
Boeing, Dash 80’in finansmanı ve geliştirilmesi için bilinçli bir risk alarak kendi maddi olanakları ile bu uçağın
prototipini üretti. Boeing bu uçağı hem Amerikan Hava
Kuvvetleri’nde tanker/taşıma aracı hem de ticari jet
olarak kullanmayı amaçladı. Bu nedenle iki ayrı model
Dash 80 üretilecekti. Her iki Dash 80 de jet taşıyıcı ola-
cağından, tanımlama için gereken model numaralama
sistemleri 700’lerden seçilecekti. Pazarlama Departmanı, ilk ticari jetleri için düşünülen ‘Model 700’ün kulağa hoş gelen bir isim olmadığına karar verdi. Departman çalışanları, modele, daha akılda kalıcı ve kulağa
hoş geldiğini düşündükleri ‘Model 707’ ismini koymaya karar verdi. Buradan yola çıkılarak Amerikan Hava
Kuvvetleri için üretilen tankere ‘717’ adı verildiyse de,
askeri bir uçak olduğu için uçağa askeri bir tanımlama
ekleyerek modeli KC-135 olarak değiştirdiler.
Bu değişikliğin ardından Boeing’in Pazarlama Departmanı, ‘7’ ile başlayan veya ‘7’ ile biten tüm modellerin
yalnızca ticari jetlere ayrılmasına karar verdi. Boeing,
1990’ların sonunda McDonnel Douglas’la birleştikten
sonra, MD-95’lerin model numarasi 717 olarak değiştirildi ve bu uçaklar da Boeing’in ticari jet ailesinin bir
parçası oldu.
Boeing ticari jetlerinde kullanılan sayı sistemindeki
anormallik, 717’nin dışında, sadece Boeing 720’lerde
vardı. Model 720, model 707’nin kısa menzilli, yüksek
performanslı versiyonuydu ve havayolları taşımacılığında ilk olarak 707-020 modeli olarak tanıtıldı. United
Airlines 707-020’ye büyük ilgi gösterdi. Ancak daha
önceden Douglas firmasının DC-8 modeli ile yoluna
devam etmeye karar vermişti. Boeing, United Airlines
ile istenmeyen bir halkla ilişkiler durumu yaşanmaması
ve 707 ismine geri dönmemek için 707-020’nin adını
‘720’ olarak değiştirdi. İlk 717’den sonra, Boeing’in
tüm ticari jetleri sırasıyla 7-7 formülü ile adlandırılarak
727, 737, 747 ve son olarak 7E7 oldu.
25
26 GEZİ-YORUM
İki teker üstü
Kaçkarlar
İniş Takımları ve Mekanik Atölyesi’nde teknisyen olarak
görev yapan İsmail Odabaşıoğlu, üç arkadaşıyla birlikte,
bisikletleri ve çadırlarıyla, Doğu Karadeniz’in inanılmaz
doğası içinde geçirdikleri altı günü bizlerle paylaştı.
3. gün: Tamamen doğal bir yayla; Davalı
Yaylası
Tan vakti yine bol proteinli bir kahvaltıdan sonra
yola koyuluyoruz. Çadırlarımız topluyor, bisikletlerimizi sırtlıyor ve Taşbaşı Yaylası’na tırmanmaya
başlıyoruz. Taşbaşı Yaylası’nda kalan tek aile ile
selamlaşıp yola devam ediyoruz. Davalı Yaylası’na
giden yol bir derenin üzerinden geçiyor. Çocuklar derede balık tutmanın zevkini yaşıyor, biz de buraları görmenin. Davalı Yaylası’na ulaşıyoruz. Evlerin taş yapılı,
etraf yemyeşilken ağacın olmadığı, şelalenin gürlediği,
nüfusun 100’ü geçmediği, sadece doğa, Kaçkar Dağları
ve oradan gelen kar suyunun eriyip geçtiği bir yer düşüxxxx
xxxxYaylaya
xxxx xxxx
xxxx katırlarla ya da yürüyerek çıkılabinün...
sadece
liyor. Bu nedenle insanlar burada olmaktan çok mutlu.
Yayla, Erzurum-Rize sınırında olduğu için uzun yıllar her
iki şehir de burayı sahiplenmiş ve bu nedenle davalaşmış. Sonunda kazanan Erzurum olmuş. Yaşanan bu süreç nedeniyle buranın adı Davalı Yaylası.
4. gün: 3.450 metrelik Kaçkar Geçidi’nde
tanıdık bir ses “İsmail” diyor
2
009 yılının temmuz ayında Bisiklet Federasyonu’nun yarışı Artvin’de yapılıyor, ben de, ”Nasıl
olsa Artvin’de gidiyoruz. Oradan da Rize’ye geçelim” diyerek arkadaşlarımı ikna etmeyi başarıyordum.
İki gün süren yarışların ardından, yarış bitince bizimle
gelmeye karar veren Oğuz Abi ile birlikte, dört arkadaş
bisikletlerimizle yola koyulduk. Harita yardımıyla Yusufeli’nden Bayburt güzergâhına doğru ilerliyoruz; yemyeşil
doğanın içinde, Çoruh’un bize doğru akan suyuna karşı.
Öğle yemeği için yanımıza aldığımız sucukları pişirmek
için hemen odun toplayıp güzel bir ziyafet çekiyor, sonra
yeniden yola koyuluyoruz.
Sırakonaklar Köyü ayrımına geldiğimizde hepimizin yüzünde gülücükler açıyor. Çünkü artık ana yoldan ayrılıyor ve tamamen doğanın içine bırakıyoruz kendimizi.
Hava kararmadan, ilk geceyi geçirebileceğimiz bir kamp
yeri ayarlıyor ve çadırlarımızı kuruyoruz.
2. gün: Ters yola sapıp yolu kaybediyoruz
Bol proteinli bir kahvaltıdan sonra rampa yukarı koyuluyoruz yola. Haritaya göre yolumuz az, ama öyle olmuyor. GPS de yok yanımızda. Kuzey-güney neresi onu da
bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey rampa tırmanacağız her
türlü. Köylüler en uç noktaya çıkıp tepeyi aşınca orada
bir katır yolu olduğunu söylüyor. Köyün bitiminde kimse
kalmıyor yol soracak.
Kendi kendimize “Bu yol katır yoluna hiç benzemiyor”
diyoruz. İki saat sonra bir tepeye çıkıp etrafı gözetleyelim derken yanlış yolda olduğumuzu fark ediyoruz. Bu
kötü haberden sonra doğru yolu yeniden köylülere sora
sora buluyoruz. Köyün içindeki caminin önündeki taşlık
yola bisikletlerimizi taşıyarak ulaşıyoruz. Uzun, dolambaçlı, başta orman içinden geçen bir yolla. Tam bitti
derken kayalık yola dönüyor... Akşam olmadan vadinin
içinde kamp yapacak bir yer buluyoruz.
Sabah çadırın kapısını açtığımızda gördüğümüz manzara bizi etkiliyor; bulutların üzerindeyiz. Geçidi tırmanırken o irtifadaki kar suyunu içmek bize canlılık veriyor.
Dağın öbür yamacına kadar bu şekilde devam edeceğiz,
çünkü bir insan bile zor geçiyor. Trekkingciler ve dağcılar
bu güzergâhı kullandığı için bölge kalabalık günlerinden
birini yaşıyor. Japonlar bu irtifada bisikletlerimizi görünce fotoğraf çekiyor. İkinci geçişimizde bisikletlerimizi dik
yamaçtan indirdikten sonra İpek Yolu diye anılan dar
yollardan geçerken arkadan bir ses “İsmail” diye sesleniyor. Yanlış duyduğumu düşünüp yola devam ederken,
o ses adımı ısrarla bağırınca dönüp bakıyorum. 2007
yılında Artvin’i keşif için geldiğimiz turun Trabzon kısmında tanıştığımız Çağrı. Bu yükseklikte onu görmek
bizi mutlu ediyor.
Sislerin ardından Yukarı Kavrun Yaylası görünüyor. Ancak yaylaya yaklaştıkça insan elinin değdiği her yer gibi
buranın da mahvolmaya başladığını görüyoruz. Davalı
Yaylası’nın aksine araçla da çıkılabilen, betonlaşmanın
başladığı ve elektriğin kullanıldığı Yukarı Kavrun’da eksiklerimizi gideriyor ve çadırlarımızı daha az insanın bulunduğu Aşağı Kavrun Yaylası’nda kuruyoruz.
5. gün: Çamlıhemşin’de balık yemek
Ayder Yaylası’na inerken, toprak yolda Galler Düzlüğü’nü de görüyoruz. Yolda gördüğümüz dağdan gelen
şelale gibi sular inanılmaz bir manzara sunuyor bize.
Fotoğraf çekmeyi tabii ki ihmal etmiyoruz. Ayder Yaylası’nın manzarasına karşı burada çay içmemek saygısızlık olur. Çayımızı içerken, Davalı Yaylası’ndan aldığımız
tereyağını da sürüyoruz ekmeklere. “Ayder’den bırakın
kendinizi Çamlıhemşin’de bulacaksınız.” Evet öyle de
oluyor. Çamlıhemşin girişindeki balıkçıda Fırtına Deresi’nin balığını yemek bize de nasip oluyor. Yanındaki
salatayı mı? Hiç anlatmayayım, uğrayın deneyin en iyisi.
Buradan Rize’nin Pazar ilçesine geçiyor, üniversiteden
arkadaşım Büşra ile görüşüyoruz. Büşra’ya Rize’de çadır kurabileceğimiz bir yer olup olmadığını sorunca arkadaşı Hakan’dan yardım alıyor. Hakan, balıkçı barınağında çadır kurmamız için muhtardan izin alıyor.
6. gün: Deniz sayesinde duş alıyoruz
Sağolsun muhtar amca bize kahvaltı hazırlamış... Beş
gündür her yerde su var, ama o irtifada -soğukta- duş
almak imkânsız. Karadeniz’de yüzerek biraz vakit geçirdikten ve duş aldıktan sonra yolcu yolunda gerek
diyerek muhtar amcayla helalleşip Rize’de Büşra ve Hakan’la buluşmak üzere yola koyuluyoruz. Oraya kadar
gidip de Karadeniz pidesi yemeden durur muyum!
Bizi ağırladıklarını için Büşra ve Hakan’a teşekkür
ediyor ve otobüsün yolunu tutuyoruz. Bu kadar güzel
dokuz günlük bir tatili nerede bulabilirim ki hayatım boyunca...
27
28 SAĞLIK REHBERİ
uyku bozuklukları hakkında
bilinmesi gerekenler
“Niçin uyumamız gerekir?”, “En sık görülen uyku
bozuklukları nelerdir?” ve “İyi bir uyku için nelere dikkat
etmek gerekir?” sorularının yanıtlarını ve son yıllarda
gittikçe yaygınlaşan Uyku Apnesi hakkında bilinmesi
gerekenleri bize Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr.
Çağlar Çuhadaroğlu anlattı.
Y
aşamımızın yaklaşık üçte biri uykuda geçer. Bu, doğal olanı ve gerekenidir. 21. yüzyılın hızlı temposu,
iletişim ve ulaşımın hızlanması, küreselleşme vs.
daha fazla uyanık kalma isteği ortaya çıkarmıştır. İş baskısı, metropol yaşamı, azalan hareketlilik, fast-food ağırlıklı
beslenme vb. de uyku sorunlarını artırmıştır.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu
Bu yazıda, “Niçin uyumamız gerekir?”, “En sık görülen
uyku bozuklukları nelerdir?” ve “İyi bir uyku için nelere
dikkat etmek gerekir?” sorularına yanıt bulacaksınız.
1. İnsomnialar (Uykusuzluk): Uykuya dalma ya da sürdürme zorluklarıdır. En sık rastlanan uyku sorunudur. Kalitesiz uyku ortamı (yatak, ses, ısı, ışık, horlayan eş vs.),
ilaçlar (uyarıcılar, uyku ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları vs.),
kötü alışkanlıklar (sigara, aşırı alkol, kahve vs.), kaygı,
psikolojik sorunlar, tıbbi sorunlar (kalp yetmezliği, prostat
sorunları vs.) ve başka uyku hastalıkları (horlama, apne
vs.) uykusuzluğa yol açabilir. Bunlar iyice değerlendirilmeli, nedeni anlaşılmalı ve uygun tedavi planlanmalıdır.
Niçin uyuruz?
Uyku Apnesi
İnsan ve birçok memeli sirkadiyen (ikili, gece-gündüz) ritime sahiptir. Buna gore güneş varken uyanık olma, yokken
de uyumaya programlıdır. Uyku sırasında beden ve zihin
kendini yeniler. Bunların olabilmesi için sadece süre olarak
değil, kalite olarakta iyi uyumak gerekir.
Uyku Apne Sendromu ya da yaygın adıyla Uyku Apnesi,
özellikle son yıllarda tüm dünyada giderek artan ve temel
bulgusu horlama olan bir rahatsızlık. Bazı insanlarda uyku
sırasında oldukça gürültülü soluk alıp verme söz konusudur. Bu, üst hava yollarının çevresindeki dokuların titreşimi nedeniyle olur. Normalde üst hava yolundan hava girip
çıkarken bir sorun yaşanmaz, ancak üst hava yolunda bir
daralma olursa ya da normal olmayan sarkık dokular varsa
(Örneğin küçük dil) hava girip çıkarken buraları zorlar ve titreştirir. Böylece horlama meydana gelir.
İyi uyuyamayan insanın yarası geç iyileşir, yorgunluğu
tam düzelmez, öğrendiğini iyi anlamaz ya da saklayamaz. Uyku vazgeçilmez olduğu için iyi uyuyamayan insan
uyanık olması gerektiği anda dalgın ve uykuludur. Trafik
ve iş kazalarının en önde gelen nedenlerinden biri uyku
bozukluğudur.
Uyku bozuklukları nelerdir?
2005 yılında yapılan sınıflandırmaya göre uyku bozuklukları altıya ayrılır:
Horlama yeni doğan bebekten, ileri yaştaki insana dek
herkeste görülebilir. Özellikle yorgun; alkol ve sigaranın
çok kullanıldığı günün gecesinde üst hava yolunda daralma artacağından, sağlıklı insanda da horlama olabilir.
2. Uykuda Solunum Bozuklukları: Bunlardan en bilineni
uyku apnesidir. Horlama, uykuda nefes durması, uykuyu
alamama ve gündüz uyku hali, bu rahatsızlığın önde gelen
bulgularıdır. Bir gece uyku laboratuvarında konuk edilen
hastalara polisomnografi (uyku takip testi) yapılarak tanı
konulur.
3. Solunum Bozukluğuna Bağlı Olmayan Hipersomniler
(Aşırı Uyuma): Uykuda solunum sorunu olanlarda, uyku
Ancak bu olgularda horlama haftada 1-2 günle kısıtlıdır. Yani yaşamında bir gece horlayan ya da bir gecede
5-10 dakika horlayan insan, horlayınca bir sağlık sorunu
olduğunu düşünüp korkuya kapılmamalıdır. Hekimlerin
ilgi alanına giren horlama, olguyu ve yakınlarını rahatsız
eden, haftanın yarısından fazlasında, gecenin önemli bir
kısmında olan horlamadır.
Şişman insanlarda, çenesi küçük ya da geride olanlarda,
geniz eti ve bademcikleri büyük olanlarda üst hava yolunun
genişliği az olduğundan, horlamaya daha sık rastlanır. Haftada 3-4 geceden fazla ve uykunun uzunca bir bölümünde
horlama oluyorsa, horlamalar nefes durmaları ile kesiliyorsa, horlayan hasta sabah uykusunu alamadan kalkıyorsa,
horlama bir sağlık sorunu olmuş demektir.
29
30 SAĞLIK REHBERİ
TEKNOLOJİ
İyi bir uyku için...
•Uykunuz geldiğinde yatağınıza gidin. Gelmedi ise
müzik dinlemek, dergi karıştırmak gibi sizi gevşetecek şeyler yapın. Sürükleyici kitaplar ve televizyon
programları uykunuzu kaçırabilir.
Taranis bu yıl
uçacak
•Yatakta 20 dakika içinde uykunuz gelmez ise zorlamayın. Yataktan kalkın ve imkânınız varsa başka bir
odaya gidip gevşemeye çalışın.
•Uyumanız için uygun bir ortam oluşturun. En uygunu
ışıksız, gürültüsüz ve hafif serin bir ortamdır. Ancak
bu kişiye göre değişir. Bazı insanlar loş ışık ve hafif
ses (müzik) tercih eder.
•Yatak ve yastık seçiminiz uyku kalitenizi etkileyecektir. Yaşadığınız iklime, ağırlığınıza ve varsa kas-eklem sorunlarınıza uygun yatak ve yastık kullanın.
Yatak ve yastıkların bir ömrü vardır, bu süreye uyun.
kalite bozukluğuna bağlı gündüz uyku hali vardır. Narkolepsi, Kleine-Levin Sendromu, mensturasyonla ilişkili aşırı
uykululuk. Narkolepside hasta uyanıkken olur olmadık yerde aniden uykuya girer, hatta bazıları ayaktayken düşebilir.
4. Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları: İnsan gece uyur,
gündüz ise uyanıktır. Ancak seyahat, vardiyalı çalışma,
günlük yaşamdaki dengesizlikler nedeniyle uyku ritmi bozulabilir ve bunun nedeni anlaşılamayabilir.
• Jet lag: Kıtalararası uçuşlara bağlı uyku bozukluğu.
Gidilecek yere göre önceden uykunun ayarlanması ya
da bazı destek tedavilerle sorun en aza indirilebilir. Jet
lag’ten kurtulmanın en iyi yolu, gerekirse ilaç desteği ile
uçaktaki durumunu gittiği yere göre ayarlamaktır. (Örneğin gittiğiniz yer gündüz olacaksa uçakta uyumak) Uçuş
personelinde bunu engellemenin yolu ise kıtalararası
uçuş aralarının açılması olacaktır.
• Vardiyalı çalışma: Düzensiz vardiyalar ve gece çalışma
uyku düzenini bozar. Sık vardiya değişimini engellemek
kısmi de olsa yarar sağlar. Hafta içinde değişen vardiyalar yerine aylık ya da bir haftadan fazla olduğunda aralarda izin olan vardiyalar seçilmelidir.
5. Parasomniler: Uykuya dalarken, uyanırken veya uyku
sırasında istenmeyen, anormal davranışların ortaya çıktığı
durumlardır. Uyurgezerlik, uyku terörü, karabasan vb.
6. Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları: Uykuya dalarken
veya uyku sırasında oluşan hareketlerdir. Huzursuz Bacak Sendromu en sık karşılaşılan örnektir. Hasta, uyku
saati yaklaştıkça bacaklarını nereye koyacağını bilemez,
bacaklarında uyuşma, karıncalanma olur.
•Saat 15.00-16.00’dan sonra şekerleme yapmayın.
Daha önce yaptıklarınız da 60 dakikayı geçmesin.
Unutmayın bu saatten sonraki her uyku gece uykunuzdan çalar.
3
0 yıldan uzun süre insansız hava araçları üzerine
çalışan Taranis, yeni insansız hava aracını görücüye çıkarmaya hazırlanıyor. UK’s Telegraph’ın haberine
göre bu yıl sonunda uçuş testleri başlayacak. The Telegraph’ın haberine göre ise Taranis’in form yapısı B-2 Spirit Stealth Bomber uçağını anımsatıyor. Ama son derece
gizli yüzey kaplaması onu radar tespitlerine karşı daha
kuvvetli kılıyor.
•Uyarıcı madde içeren siyah çay, kahve, kola, çikolata
gibi gıdalardan özellikle kaçının. Uyku saatinizden
3-4 saat önce bu ürünlerin tüketimini kesin.
Y
ıllar önce geliştirilen kanat uçak prototipi birçok savaş uçağına ilham verdi. Boeing tarafından geliştirilen X-48 hem kanat uçak hem de kıvrık kanat özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Sonraları yolcu uçaklarında
da düşünülen form, pek taraftar bulmaması sebebiyle
askıya alındı. İlk kez 1997 yılında uçurulan araç X-48A/
B/C adında üç modelden oluşuyor.
•Gün ortası veya öğleden sonra düzenli olarak egzersiz yapın. Uyumadan dört saat önce ağır egzersizi
kesin.
•Yatmadan önce ağır yemekten ve sıvı tüketiminden
kaçının. Ancak yatağa aç da girmeyin. Açsanız, 1-2
kraker ya da küçük bir kase yoğurt size yardımcı olacaktır.
•Hekim kontrolü olmadan uyku ilacı almayın.
•Yatağı sadece uyku için kullanın. Yemek yemek, televizyon izlemek, uzun telefon sohbetleri, kitap okumak gibi aktiviteleri yatakta yapmayın.
•Olabildiğince düzenli bir uyanma şeması oluşturun.
Hafta sonu dahil aynı saatte kalkmaya ve yatmaya
çalışın.
Altı Avrupa ülkesinin ortak üretimi olacak aracın yaklaşık
olarak 200 milyon dolara mal olması bekleniyor.
X-48C’nin yeni yüzü
•Uyku öncesi alkol ve sigara kullanmayın. (İdeal süre
uykudan 3-4 saat önce alkolü kesmektir)
•Yatağa gitmeden önce gün içi sorunlarınızı yatak
odası dışında bırakmaya çalışın. Bazı gevşeme ve
zihin rahatlatma egzersizleri size yardımcı olacaktır.
Rolls-Royce Adour 951 motoru kullanılan Taranis, maksimum hız olarak süpersonik hızlara çıkabiliyor. Ayrıca 37
feet (11,3 m) uzunluk ve 32 feet (9,8 m) kanat genişliğine sahip olan Taranis, 6.500 pound (2.950 kg) itmeye
de sahip.
Hidrojen yakıtlı
yeni Boeing
B
oeing Phantom-Eye -sıvılaştırılmış hidrojen yakıtı
ile güçlendirilen- aracı ikinci testini şubat ayı içinde
başarıyla tamamladı. Aracın diğer testleri tamamlaması
haziran ayını bulacak.
X-48C 20 feet (yaklaşık 6 metre) kanat genişliğine ve
500 pound (227 kg) ağırlığa sahip. Saatte 140 kilometre hıza ulaşabilen aracın çıkabileceği irtifa tavanı ise
10.000 feet. Halen üzerinde çalışmalar devam eden
X-48C’nin 20 farklı uçuş testinden geçmesi gerekiyor.
65.000 ft (8 km) irtifada, 62 knot seyir hızında, yaklaşık 66 dakika havada kalabilecek şekilde dizayn edilen
Phantom Eye’ın Proje Sorumlusu Drew Mallow, aracın
tamamlaması gereken yüksek irtifa uçuş testleri olduğunu açıkladı.
31
32 BULMACA
THY Teknik A.Ş.’de
İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)
1
B
ilindiği gibi ülkemizde, 2003 yılında yayınlanan
4857 sayılı İş Kanunu, 2008 yılında yayınlanan
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, son olarakta 2012 yılında yayınlanıp 2013
yılından itibaren tüm işyerlerinde kademeli olarak uygulamaya geçilen 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu ile bu
kanunlara bağlı olarak çıkartılan mevzuat ile çalışma hayatı
kontrol altına alınıyor. İşyerimizde Dünya Çalışma Örgütü’nün, iş sağlığı ve güvenliği alanında kabul ettiği beş temel
ilke göz önüne alınarak İSG uygulamalarında, proaktif olarak
riskleri önlemek için öncelikle yerinde yok etmek, yok edilemiyorsa şiddetini azaltmak, süresini azaltmak ya da maruz
kalanların sayısını azaltmak şeklinde çalışmalar yapılıyor.
2
8
10
İş güvenliğinin, çalışanların sağlığını korumanın yanı sıra
asıl amacı bu konuda bir kültür oluşturmak ve “sıfır kaza,
sıfır kayıp” hedefine ulaşmaktır. THY Teknik A.Ş.’de İSG’yi
yönetmenin ana düsturu, her kademedeki yönetici ile, çalışanın kendisi ve beraber çalıştığı kişilerin sağlık ve güvenliğinden sorumlu olmasıdır. 2006 yılından beri işyerimizde
İSG kültürünü yerleştirebilmek için hepimiz, yaptığımız işi,
işyerimizi ve çevremizi geliştirmek ve iyileştirmekle beraber, ömrümüzün ve aktif yaşam saatlerimizin uzunca bir
kısmını geçirdiğimiz işyerlerimizde, iş kazası ve meslek
hastalığı yaşanmaması için, işveren, çalışan ortak duyarlılığı ile çalışıyoruz.
4
6
GEÇEN SAYININ CEVABI: ADSORPSİYON
7
5
3
9
Geçen sayının talihlileri Musa Büyükkaba, Serdar Tan, Kürşat Cemre Kurşun, Soner Altıntaş ve İsmail Akın 100 TL
tutarında Teknosa hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 22 Mart 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle
100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME: 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
THY Teknik A.Ş. çalışanları, yakın ve acil olarak gördükleri tehlikeli noktaları ve bu konudaki her türlü geri bildirimi
Olay Raporlama ve Uygunsuzluk Bildirim Sistemi ve SMS
Sistemi üzerinden yapabiliyorlar.THY Teknik A.Ş.’de eğitimlere ve saha çalışmalarına 2006 yılından itibaren başlandı; riskler tespit edildi ve bunların minimize edilmesi ya
da yok edilmesi için aksiyon planları düzenlendi; sorumluluklar belirlenerek risk analizi çalışmaları tamamlandı.
Yeni ortaya çıkan ya da değişen riskler için çalışmalar ve
güncellemeler devamlı olarak yapılıyor. Bu çalışmaların asıl
hedefi, bir kaza olmadan önleyici tedbirler almak, çalışanların sağlığının ve iş güvenliğinin her şeyden önce geldiğini
ortaya koymaktır. İş Kanunu, İSG Kanunu ve ilgili yönetmelik gereği kurulan İş Sağlığı Güvenliği Kurulu, her ay yaptığı
periyodik toplantılarda THY Teknik A.Ş.’deki tüm faaliyetleri ve tehlikeleri değerlendirerek gerekli önlemleri alıyor.
Uygun kişisel koruyucu donanım kullanmak, risk analizi ve
kaza önleme çalışmalarında -en önde olmamakla beraber-
meslek hastalığı ve iş kazalarını önleyecek ya da şiddetini hafifletecektir. THY Teknik A.Ş.’nin İş Sağlığı Güvenliği
Sistemi’nin altyapısını oluşturan İSG eğitimleri, İş Sağlığı
Güvenliği Şefliği’nde görev yapan iş güvenliği uzmanları tarafından tüm personele yıllık olarak belirlenmiş program
çerçevesinde düzenli olarak veriliyor. Şirket bünyesinde
zorunlu ve tekrarlı kapsamına alınan bu eğitimlerin dışında
işe başlayan her personel için oryantasyon eğitimleri içinde, taşeronlar ve stajyerleri içine alacak şekilde yapılandırıldı. Bu eğitimin amacı, çalışanların işyerini tanımaları ve
işyerine adımını attığı ilk günden itibaren işyerinde mesleki
riskler ve oluşabilecek tehlikelerden korunma konularında
bilinçlendirilmesini sağlamaktır. Bu eğitimlerin yanında,
değişik çalışma alanları ve risk gruplarına uygun spesifik
eğitimler de veriliyor. İstatistiklere göre, dünyada meydana gelen iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir kazalardır
ve bu kazaların yüzde 50’si ise çok kolaylıkla önlenebilir
kazalardır. Kazaların önlenmesindeki en önemli adımların
başında, kazaların önlenebileceğine inanmak; eğitim, bilgi
ve tecrübe paylaşımında bulunmak gelir.
İSG: Ara verilmeden çalışılması gereken bir süreç
Bu ay yaşadığımız elim iş kazasını yaşayana kadar şirketimizdeki yıllık kaza sıklık ve kaza şiddet oranları, Türkiye’nin
ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalamalarının çok çok
altında iken, bu talihsiz kaza maalesef yaşandı. Bu kaza
bize İSG konusunda daha fazla eğitim verilmesi, daha sık
denetleme yapılması ve iş güvenliği kültürü tam olarak
oturana kadar hiç ara verilmeden çalışılması gerektiğini bir
kere daha gösterdi. Uçak bakımında iş kazalarını en aza
indirmenin doğrudan doğruya insan faktörü ile ilgili olduğu
bir gerçektir. THY Teknik A.Ş.’de uçak bakımında görev yapan çalışanların iş güvenliği, eğitimleri, kişisel kapasiteleri,
fiziksel ve zihinsel yeterlilikleri, periyodik sağlık kontrolleri,
işe uygun kişisel koruyucu donanım kullanımları sürekli
olarak kontrol ediliyor. Bunların yanı sıra, kullanılan tüm
makine, cihaz ve ekipmanların periyodik kontrolleri de yapılarak kazaların en aza indirilmesi için çaba harcanıyor.
Toplumumuzda ilk öğretim çağından itibaren iş güvenliği
ile ilgili bilgilendirmede bulunulmasına yeni yeni başlanıyor. Yeni yayınlanan İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun bir
maddesinde de halkı bilinçlendirmeye yönelik yayın yapılması zorunluluğu getirildi. Bu eğitimler sonucunda, gelecekte iş hayatına katılacak olan bugünün gençleri, işe başlarken güvenlik kültürü ile başlayacak.
33

Similar documents

3. Cilt - Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü

3. Cilt - Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü of view. The situation today is changed, and various missions work here on preclassical sites: among these I will remember the French excavation of Pursuk4, and the Turkish excavations of Acem Hüyü...

More information

Full Text - International journal of Science Culture and Sport

Full Text - International journal of Science Culture and Sport Doğu karadeniz Bölümü’nde çok sayıda yayla bulunmaktadır. Geçmişte hayvancılık amaçlı kullanılan bu yayla ve meralar, günümüzde büyük ölçüde dinlenme mekanları, ikinci konut olarak alternatif turiz...

More information

ACI ACTION in - FABSIT Foundation

ACI ACTION in - FABSIT Foundation rate the whole of the ACI family is very proud that this year’s SBS Turkish champion has chosen our school. When this young person was asked, “Why ACI?” the reply was that the school emphasises

More information

TÜRKİYE

TÜRKİYE OUR DISABLED ATHLETES AND BROTHER TEVFİK aralimpik sporlarda gerek bireysel gerekse takımlar düzeyinde sevindirici sonuçlar peş peşe geliyor. Sporcularımız yıl içinde bir çok branşta önemli sonuçla...

More information

the kerkenes eco-centre - Middle East Technical University

the kerkenes eco-centre - Middle East Technical University APPENDIX IV: MEDIA AND PRESS.................................................................. 34

More information