Harita Bilgisi

Transcription

Harita Bilgisi
HARİTANIN TANIMI
Harita, yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün matematiksel
yöntemlerle istenilen ölçeğe göre küçültülerek, özel işaretlerle bir düzlem üzerine çizilmiş örneğidir.
Haritaya çizilecek bilgiler genel olarak deniz, göl, akarsu, dağ, tepe mağara vb. doğal
şekillerle; yol, baraj, sulama kanalı, çit, duvar, bina vb. yapay tesislerdir. Bunların dışında coğrafi
koordinat ağı genelde haritalarda gösterilmektedir. Doğal ve insan eliyle yapılmış ayrıntılar; özel
işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilir.
HARİTA PROJEKSİYONLARI
GENEL ESASLAR
Harita basit anlamda kapsadığı alandaki çeşitli bilgilerin belirli standartlarla bir plan
düzleminde
gösterilmesidir.
Yerin şekli genel olarak dönel elipsoid ( herhangi bir elipsin eksenlerinden biri etrafında
döndürülmesi ile oluşan şekil) ya da daha basit anlamda küre kabul edilmektedir. Dünya ister dönel
elipsoid, ister küre kabul edilsin, harita yapılırken bu eğri yüzey üzerindeki bilgilerin bir düzlem olan
harita üzerine geçirilmesi söz konusudur. Böyle eğri yüzeyler üzerindeki bilgiler matematiksel ve
geometrik kurallardan yararlanılarak harita düzlemlerine geçirilir. Bu işleme HARİTA
PROJEKSİYONU
denir.
Harita projeksiyonunda, yeryüzü bilgileri doğrudan doğruya düzleme geçirilmeyebilir. Düzlem
yerine, ana doğruları boyunca kesildiklerinde düzleme dönüşebilme özelliği gösteren koni ya da
silindir gibi başka geometrik yüzeyler de kullanılabilir. Harita projeksiyonunda kullanılan düzlem ya
da düzleme dönüşebilen diğer yardımcı yüzeylere PROJEKSİYON YÜZEYİ denir.
Büyük ölçekli haritaların yapımı için matematik kuralların oluşturduğu harita
projeksiyonlarından yararlanılır. Çok küçük ölçekli bazı coğrafi haritaları ya da atlas haritaları için
izdüşüm geometrisinin kurallarından yararlanılarak geliştirilmiş projeksiyon türleri vardır. Bu tip
projeksiyonlara
İZDÜŞÜM
adı
verilir.
Dünya üzerinde bulunan ve harita yapımına konu olan bilgiler arasında uzunluk, alan ve şekil
bakımından daima bir ilişki vardır. Bu bilgiler bir projeksiyon yüzeyine geçirildiğinde aralarında
bulunan ilişkiler orijinal yüzeydeki gibi kalmaz, bazı değişmeler olur. Projeksiyonda ortaya çıkan
değişme
ve
bozulmalara
DEFORMASYON
denir.
Değişik projeksiyon tiplerinde deformasyonların hesaplanabilme olanağı vardır. Harita
üretiminde ilk önce coğrafi koordinat ağını oluşturan meridyen ve paralellerin projeksiyon
yüzeyinde gösterilmesi söz konusudur. Daha sonra yeryüzüne ait bilgiler projeksiyon yüzeyine
aktarılır. Yeryüzüne ait bilgiler arasında uzunluk, alan ve şekil yönüyle olan ilişkilerden sadece bir
tanesinin projeksiyon yüzeyine aktarıldığında değişmemesi istenir ve matematik bağıntılar buna
göre kurulur. Deformasyon (bozulmalar); uzunlukta, alanda ve açıda olmak üzere üç grupta
toplanmaktadır.
Yeryüzünde belli yönlerdeki uzunluklar projeksiyon yüzeyinde de değişmeyip aynen kalıyorsa
bu projeksiyona Uzunluk Koruyan Projeksiyon denir. Aynı şekilde alan değişmiyorsa Alan Koruyan
Projeksiyon, şekiller benzer ise Konform ya da Açı Koruyan Projeksiyon denir.
Harita projeksiyonları bu üç özellikten sadece birini taşırlar. Üç özelliği de gösteren bir harita
projeksiyonu yoktur.
Düzlem Üzerine
Koni Üzerine
1
Silindir Üzerine
HARİTA PROJEKSİYONLARIN SINIFLANDIRILMASI
Harita projeksiyonlarında esas; yeryüzündeki ayrıntıları, yapılacak haritanın
kullanılma maksatlarına göre en uygun düşecek şekilde asgari hata ile bir düzlem üzerine
geçirmektir. Harita projeksiyonları aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.
1. TASARLANIŞINA GÖRE :
a. Gerçek izdüşümler,
b. Gerçek olmayan izdüşümler,
2. İZDÜŞÜM YÜZEYİ CİNSİNE GÖRE :
a. Düzlem üzerine izdüşümler,
b. Koni üzerine izdüşümler,
c. Silindir üzerine izdüşümler,
3. EKSEN DURUMUNA GÖRE :
a. Kutupsal (Normal -Azimutal) izdüşümler,
b. Ekvatoral (Transversal ) izdüşümler,
c. Eğik eksenli izdüşümler
4. SADIK KALDIĞI ÖZELLİĞE GÖRE :
a. Açısı doğru izdüşümler (Konform- Açı Koruyan)
b. Alanı doğru izdüşümler (Equivalent - Alan Koruyan)
c. Uzunluğu doğru izdüşümler ( Equidistans - Uzunluk Koruyan)
MERKATOR PROJEKSİYONU
Bu projeksiyon kuzey-güney istikametinde ve ekvatora teğet olmak üzere geçirilen bir silindir
üzerine yapılan açısı doğru bir izdüşüm sistemidir. Silindir, düzlem üzerinde açıldığı zaman
meridyenler birbirine paralel ve araları eşit; paralel daireleri ise ekvatordan kutuplara gidildikçe
aralıkları
açılan
birbirine
paralel
doğrular
halinde
görülür.
İzdüşümde meridyen ve paralel dairelerinin arasındaki açı dünya üzerindeki asıllarına eşit ve
90° dir, yani açılar korunmaktadır. Projeksiyon sisteminde paralel dairelerin aralıkları kutuplara
doğru açıldığı ve meridyenler birbirine paralel olarak izdüşürüldüğü için projeksiyonda kesin bir
ölçek yoktur. Ölçek meridyen ve paralel daireleri boyunca değişik olarak düzenlenir.
Paralellerin araları kutuplara gidildikçe sonsuza ulaşacağından bu projeksiyon sisteminde
kutuplar gösterilemez. Bu nedenle, bu projeksiyon sistemi 80° kuzey ve 80° güney paralelleri
arasında
kalan
bölgeler
için
kullanılır.
Projeksiyon; açı koruyan bir projeksiyon olduğundan Loksodromlar (Loksodrom : Yeryüzünde
iki noktayı birleştiren ve bu iki nokta arasındaki meridyenlerle aynı açıyı yapan eğridir) izdüşümde
doğru olarak görülürler. Uçak ve gemi rotaları doğru hatlarla kolayca çizildiğinden bu sistem deniz
ve hava haritaları için en uygun sistemdir.
2
GAUSS-KRUGER PROJEKSİYONU
Bu projeksiyon Konform Transversal Silindirik Projeksiyon adıyla da bilinir. Yani bu
projeksiyon, açı koruyan bir izdüşüm sistemi olup ekvatora paralel olarak silindir üzerine
yapılmaktadır. Silindir dilim orta meridyeni boyunca dünyaya teğet geçirilir ve silindir ekseni
dünyanın
dönme
eksenine
diktir.
Silindirin teğet olduğu dilim orta meridyeni boyunca uzunluk deformasyonu yoktur. Dilim orta
meridyeninden uzaklaştıkça gittikçe artan deformasyonlar oluşur. Bunu önlemek için teğet
meridyenden
çok
uzaklaşılmaması
gerekir.
Örneğin haritacılıkta en çok 3º uzağına kadar noktaların projeksiyonu yapılır. Haritası
yapılacak alan büyükse daha çok sayıda silindir kullanılarak bölgenin projeksiyonu yapılabilir.
ÜNİVERSAL TRANSVERSAL MERKATOR (UTM) İZDÜŞÜMÜ
UTM projeksiyonu Gauss-Kruger projeksiyonu esas alınarak geliştirilmiştir. Bu projeksiyon
sisteminin başlıca özelliği açıların ve dilim orta meridyeni uzunluğunun doğru oluşudur. Orta
meridyen
ve
ekvator
doğru
olarak
izdüşürülür.
UTM projeksiyonunda, 180° meridyeninden başlamak üzere dünya, 6° derecelik boylam
aralıklı 60 dilime ayrılmıştır. Dilimler 1'den başlamak ve doğuya doğru artan sırada 60'a kadar
numaralanmıştır. Her bir dilim bir projeksiyon sistemini belirtir. Silindir dilimin orta meridyeni
boyunca dünyaya teğet geçirilir. Böylece bir dilimin 3° sağı ve 3° solu aynı bir dilim içinde yer alır.
Türkiye toprakları dilim orta meridyeni 27°, 33°, 39° ve 45° olan dilimlerde bulunmaktadır ve bu
dilimlerin
numaraları
35,
36,
37
ve
38'dir.
Bu dilimler 1:25 000 ve daha küçük ölçekli haritaların yapımı için esas alınır. Daha büyük
ölçekli ( örneğin 1:5000) haritaların yapımı için ise dilim genişlikleri 3° alınır. Böylece Türkiye için
27°, 30°, 33°, 36°, 39°, 42° ve 45° dilim orta meridyenleri büyük ölçekli harita yapımında
kullanılmaktadır. UTM projeksiyonunda bir dilime 84° kuzey paraleliyle 80° güney paraleli arasında
kalan bölgelerin projeksiyonu yapılır. 84° kuzey paraleli ve kuzey kutbu ile 80° güney paraleli ve
güney kutbu arasında kalan kutup bölgelerinin haritaları ise Universal Polar Stereografik (UPS)
projeksiyon sistemine göre yapılır. UTM projeksiyon sisteminde silindirin teğet olduğu meridyen
3
üzerinde (dilim orta meridyeni) deformasyon yoktur. Dilim orta meridyeninden uzaklaştıkça
deformasyon büyümektedir. Dilim orta meridyeninden başlayarak dilim sonuna doğru giderek artan
deformasyon bu projeksiyon sisteminde uygun şekilde dağıtılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, dilim
orta meridyeninden sağa ve sola doğru dilim orta meridyeniyle dilim kenarları arasındaki
mesafelerin yaklaşık olarak ortasında deformasyon olmadığı kabul edilmiştir. Böylece dilimin bittiği
yerlerdeki maksimum deformasyonlar küçültülmüş ve deformasyon olamayan dilim orta meridyeni
üzerinde de yapay olarak deformasyon oluşturulmuştur. Bu durum haritaların kullanımını
etkileyecek
deformasyonları
azaltmak
ihtiyacından
doğmuştur.
UTM projeksiyonunda uzunlukların anormal büyümesini ( aşırı deformasyonları) önlemek
amacıyla x, y koordinat değerleri küçültme faktörü denen 0.9996 değeri ile çarpılarak kullanılır.
Dilim orta meridyeninin solundaki x değerini eksi değerden kurtarmak için küçültme faktörü ile
küçültülen x değerine 500000 metre değeri eklenir, y değerleri kuzey yarım kürede pozitif olduğu
için herhangi bir sabit değer eklenmez. Ancak güney yarım küre için küçültme faktörü ile küçültülen
y değerine 10000000 metre eklenir. Bu şekilde elde edilen koordinatlara SAĞA ve YUKARI
değerler
denir.
Türkiye'de üretim yetkisi Harita genel Komutanlığında 1:25 000, 1:50 000, 1:100 000 ve 1:250
000 ölçekli topoğrafik haritalar UTM projeksiyonu kullanılarak üretilir.
ÜNİVERSAL POLAR STEREOGRAFİK (UPS) İZDÜŞÜMÜ
Bu projeksiyonda kuzey bölgesi için çalışma yapılacaksa izdüşüm noktası güney kutbunda
olacak şekilde (güney bölgesi için izdüşüm noktası, kuzey kutbunda), kürenin bir kısmının bir
düzlem üzerine izdüşürülmesi gerekir. Genellikle izdüşüm düzlemi kutupta sadece bir değme
noktası
olacak
şekilde
yerleştirilir.
İzdüşümde meridyenler kutuplardan yayılan düz çizgiler, paraleller kutup noktası merkez olan
iç içe daireler şeklinde izdüşürülür. Bu izdüşümde merkeze göre dış çevrede büyük genişleme olur.
İzdüşümde açılar doğrudur.
4
LAMBERT KONFORM KONİK PROJEKSİYON
Bu projeksiyon, orta meridyenlerde ve özellikle enlem farkları az fakat boylam farkları fazla
olan ülkelerin ve kıtaların haritalarının yapımında yaygın olarak kullanılmaktadır. (Örneğin;
Hindistan,
Mısır,
A.B.D.
ve
Kanada).
Projeksiyon
iki
türlü
gerçekleştirilebilir.
1. Tek Standart Paralelli İzdüşüm : Koni, küreye, koninin tepe noktasının düşeyi kutuptan
geçecek şekilde yerleştirilerek işlem yapılır. Böylece koni küreye bir kutuptan bir paralel dairesinde
teğet olur ve bu paralele standart paralel denir. Bu projeksiyonda sadece koninin teğet olduğu
paralel dairesinin uzunluğu doğrudur.
Tek Standart Paralelli Projeksiyon
5
2. Çift Standart Paraleli İzdüşüm : Bu projeksiyonda koni küreyi iki paralel dairesinde
kesmektedir. Bu paralellere standart paraleller denmektedir.
Çift Standart Paralelli Projeksiyon
6
Projeksiyonda bu iki standart paralelin uzunluğu doğrudur. Kuzeydeki standart paralelden
kutba, diğer standart paralelden de ekvatora doğru gidildikçe uzunluk bozulması artarken, iki
standart paralel arasındaki paraleller üzerinde uzunluk deformasyonu ( bozulması) kısmen
küçüktür.
Lambert Konform Konik Projeksiyonda meridyenler tek noktadan yayılan düz çizgiler,
paraleller ise gerçek uzaklıkta çizilen iç içe daireler şeklindedir. Paralel ve meridyenler dik olarak
kesişirler ve paralel dairelerin merkezi meridyenlerin birleşim noktasıdır. 1:500 000 ve daha küçük
ölçekli haritalarımız bu projeksiyon yöntemiyle yapılmıştır.
Üniversal Transversal Merkador
YÖNLER
Günlük hayatta yönler kabaca sağ, sol, ileri, geri ve doğru gibi terimlerle belirtilir. Askerlikte
yönlerin belirtilmesinde, dünyanın her yerinde geçerli olan ortak bir terim ve kullanım beraberliğine
ihtiyaç vardır. Bu bakımdan 4 ana yön esas alınır ve kullanılır. Bunlar: Kuzey (K), Güney (G), Doğu
(D), ve Batı (B) dır.
7
BAŞLANGIÇ YÖNLERİ
Grid Kuzeyi: Harita üzerinde dikey grid çizgilerinin gösterdiği istikamettir. Grid Kuzeyi (GK)
harfi ile işaretlenir.
8
Manyetik Kuzey: Yeryüzünde herhangi bir noktadan manyetik kutba yönelen veya pusula
ibresinin serbest kaldığında herhangi bir manyetik etkiye tabi olmaksızın gösterdiği doğrultudur.
Manyetik kuzey genellikle yarım ok İle gösterilir.
Gerçek Kuzey: Buna coğrafi kuzey de denir. Yeryüzünde herhangi bir noktadan kuzey
kutbuna yönelen doğrultudur. Bütün boylam dairelerinin (meridyenlerin) yönü gerçek kuzey
doğrultusudur. Gerçek kuzey genel olarak bir yıldızla işaretlenir.
9
SAPMA AÇISI DİYAGRAMI
Haritayı, pusula ile yeterli doğrulukla yönüne koyabilmek ve sapma açılarını hesaplayabilmek
için büyük ölçekli haritalarda bulunan sapma diyagramlarından yararlanılır.
Bu diyagram ait olduğu haritanın sapma açısı değerlerini ve grid yaklaşma değerini gösterir.
Sapma açıları haritada yazan yıla ait değerlerdir. Bulunulan yıla göre sapma açılarına düzeltme
getirilir. Bu değerler bir derece dakikası, bir milyem veya bir grad dakikası doğruluğunda verilir.
Sapma Açısı Diyagramının Kullanılması :
1. Grid kuzeyi gerçek kuzeyin doğusunda ise (bulunulan yer kullanılan haritanın dilim orta
meridyeninin doğusunda ise:
1990 yılı değerleri verilmiştir. Bu diyagram 2000 yılında kullanılıyorsa:
2000 - 1990 = 10 yıl
Yıllık değişim miktarı 1'.2 artı
10 yıllık değişim miktarı 10 x 1'.2 = 12'
Sapma açı değerlerine 12' ilave edilir.
Doğal Sapma Açısı (b) : 3° 20' + 12' = 3° 32'
Grid - Manyetik Sapma Açısı (c) : 2° 02' + 12' = 2° 14'
10
2. Grid kuzeyi gerçek kuzeyin batısında ise (Bulunulan yer kullanılan haritanın dilim orta
meridyeninin batısında ise :
1990 yılı değerleri verilmiştir. Bu diyagram 2000 yılında kullanılıyorsa;
2000 - 1990 = 10 yıl
Yıllık değişim miktarı = -1'.6 eksi
10 yıllık değişim miktarı 10 x 1'.6 = 16'
Sapma açılarından 16' çıkartılır.
Grid-Manyetik Sapma Açısı (c) : 5° 15' -16' = 4° 59'
Doğal Sapma Açısı (b) : 3° 27'-16' = 3° 11'
HARİTADA KULLANILAN AÇI BİRİMLERİ
1. Derece: En çok kullanılan açı birimlerinden biri olup alt birimleri dakika ve saniyedir. Bir
daire çevresinin 360 eşit bölümünden her birini merkezden gören açıya bir derece denir. Bir
derecenin 60 eşit bölümünden her birine dakika, 1 dakikanın 60 eşit bölümünden her birine saniye
denir.
1° = 60', 1' = 60 "dir (1 ° = 60' = 3600") Derece, dakika ve saniye olarak yazılış şekli şöyledir.
43° 24' 56" (43 derece, 24 dakika, 56 saniye).
11
Bir daire 360°, bir dik açı 90° dir.
2. Grad: Bir daire çevresinin 400 eşit bölümünden her birini merkezden gören açıya bir grad
denir. Bir gradın 100 eşit bölümünden her birine grad dakikası, bir grad dakikasının 100 eşit
bölümünden her birine de grad saniyesi denir.
Grad (g), dakika (c), saniye (cc) işaretleri ile gösterilir. Bir daire 400 grad, bir dik açı 100
grad'dır.
3. Milyem: Bir daire çevresinin 6400 eşit bölümünden her birini merkezden gören açıya
milyem denir. 100 milyeme 1 tam denir. Bir daire 6400 milyem, bir dik açı 1600 milyemdir.
MİNKALE (AÇI ÖLÇER-İLETKİ)
1. Minkaleler muhtelif şekillerde tam daire, yarım daire, kare veya dikdörtgen olabilir. Bunların
hepsi de bir daireyi açı ölçü birimlerine böler ve şekli ne olursa olsun dış kenarında taksimatlar ile
iç tarafında bir merkez noktası vardır. Merkez noktası minkale dairesinin merkezi olup bütün
taksimat doğrulan bu noktadan geçer.
2. Harita üzerinde; bir noktadan diğerine grid istikamet açısını bulmak için;
a. Verilen bu iki noktayı birleştiren bir doğru çizilir. Çizgi minkale merkezinden, minkale
taksimatlarını kesecek kadar uzun olmalıdır.
b. Minkalenin merkezindeki delik, çizilen doğru ile kuzey-güney uzantısındaki grid
çizgilerinden birinin kesiştiği noktaya çakıştırılır.
12
c. Minkale merkezindeki delik kesişme noktasında kalmak kaydı ile minkalenin 0-3200
milyem hattı (minkale merkezindeki deliğin üzerinden geçen çizgi) kuzey-güney uzanımındaki grid
çizgisine çakıştırılır (üst üste getirilir).
d. İki noktayı birleştiren doğrunun minkaleyi kestiği yerden grid istikamet açısı okunur.
3. Haritada bilinen bir noktadan grid istikamet açısı verilen bir istikameti çizmek için:
a. Minkalenin merkez noktası, bilinen noktanın tam üzerine getirilerek 0-3200 milyem hattı
haritadaki en yakın kuzey-güney uzanımındaki grid çizgisine paralel hale getirilir.
b. Minkalenin bu durumu bozulmaksızın verilen grid istikamet açısının değeri, uygun
taksimattan bulunarak harita üzerine işaretlenir.
c. İlk nokta ile yeni işaretlenen nokta bir doğru ile birleştirilir.
d. Bu doğru grid istikamet açısı doğrultusudur.
ÖLÇEK
ÖLÇEĞİN ÖNEMİ
Harita yapımında, arazide ölçülen uzunlukların bir kağıda gerçek büyüklükte çizilmesi
mümkün değildir. Dolayısıyla; yeryüzünün tamamının veya bir kısmının kuşbakışı görünümü
küçültülerek çizilir. Bu küçültme, doğruluğu artırmak için belli oranda yapılır. Burada sözü edilen
oran, harita ölçeğidir. Gerek haritaların üretilmesinde, gerekse kullanılmasında ölçek önemli bir yer
13
teşkil
eder.
Haritadan
faydalanırken
öncelikle
ölçeğinin
bilinmesi
gerekir.
Harita ölçeği haritanın içeriğine etki eden önemli bir faktördür. Haritanın ölçeği ne kadar
büyük olursa, içeriği de o kadar zengin, doğru, tam ve doğaya yakın olur. Buradan anlaşılacağı
üzere ölçek; haritanın içeriğini, doğruluğunu ye aynı zamanda da kullanım, alanlarını belirleyen bir
ölçüttür.
Örneğin; küçük ölçekli haritalarda, büyük ölçekli haritalarda görülen tüm ayrıntılar
gösterilemez. Ancak haritanın ölçeği ve kullanım amacı doğrultusunda önemli olarak
değerlendirilen bazı ayrıntılar harita üzerinde yer alırlar. Bu durum, haritanın ölçeği küçüldükçe
yapılan genelleştirme işlemi sonucu ortaya çıkar. Genellikle harita ölçeği küçüldükçe haritanın
amacına göre önemli olan ayrıntılar kullanıcının dikkatini bu yönde yoğunlaştırmak amacıyla daha
büyük gösterilir. Bu nedenle daha az önemli olan ayrıntılar ya yerlerinden bir miktar kaydırılarak
gösterilir veya hiç gösterilmez. Bu kaydırmanın ölçüsü ve ayrıntıların seçimi (genelleştirme),
gittikçe küçülen ölçek oranında devamlı çoğalır.
ÖLÇEĞİN TANIMI
14
Ölçek; harita üzerinde seçilen iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzünde aynı iki nokta
arasındaki
yatay
uzunluğuna
oranıdır
(Aynı
ölçü
biriminde).
Arazi üzerinde ölçeceğimiz bir uzunluğu, arzu edilen bir orana göre küçülterek kağıt üzerine
çizebilmek için, ölçülen uzunluk ile çizilecek uzunluk arasında kurulacak orana ölçek denir.
SAYISAL HARİTA ÖLÇEĞİ
Harita ölçeği; çoğunlukla bir kesir ile ifade edildiğinden, sayısal harita ölçeği olarak
tanımlanır. Matematik olarak;
Harita Ölçeği = Harita Uzunluğu / Arazi Uzunluğu = HU / AU
şeklinde ifade edilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; arazi uzunluğunun daima yatay
uzunluk olarak alınması gereğidir. Örneğin arazide 1 km olarak ölçülen bir yatay uzunluk, harita
üzerinde 4 cm olduğuna göre harita ölçeğini belirlemek istersek,
Harita Ölçeği = 4 cm/ 1 Km = 4 cm / 100000 cm = 1 / 25000 olarak bulunur
Yukarıdaki işlemden de anlaşılacağı gibi ölçek belirlemede bir diğer önemli husus kesrin pay
ve paydasının aynı birimde olması gereğidir. Yine açıkça görüleceği gibi harita ölçeği birimsizdir ve
pay daima 1 sayısı ile gösterilir.
Ölçek formülünü;
M = 1/ m = HU / AU
ile ifade edersek bunun yazılı olarak anlamı haritadaki (1) birim uzunluk, arazideki (m) birim
uzunluk demek olup burada,
M = Harita Ölçeği
m = Ölçek Sayısı olarak adlandırılır.
Yukarıdaki sayısal örneğe göre haritadaki bir birim uzunluk arazideki 25000 birim uzunluk
demektir. Birim olarak 1 cm alınırsa harita üzerindeki 1 cm arazi üzerindeki 25000 cm' ye; birim
olarak 1 m alınırsa harita üzerindeki 1 m arazi üzerindeki 25000 m' ye karşı geliyor demektir.
Harita ölçeğinin büyük mü, yoksa küçük mü olduğu sayısal harita ölçeğini veren kesirden
anlaşılır. Genel kural olarak ölçek sayısı büyüdükçe haritanın ölçeği küçülür.
Örneğin; 1/ 10000 büyüktür 1/20000 den
harita ölçeği belli ise bu harita üzerinde ölçülen her uzunluğa karşı gelen yatay uzunluk
kolaylıkla belirlenebilir;
HU / AU = 1/ m AU = m x HU
Örneğin; 1/50000 ölçekli bir haritada HU=4 cm olduğuna göre AU nedir?
AU = m x HU = 50000 x 4 = 200000 cm = 2 Km bulunur.
Veya bunun tersi de geçerlidir. Örneğin arazide 1000 m olan yatay bir uzunluğun 1/25000
ölçekli haritadaki uzunluğu;
HU = AU / m = 1000 / 25000 = 0,04 = 4 cm.dir
Harita ölçeğinin alanlar için değil yalnızca uzunlukların oranına bağlı olarak tanımlandığına
dikkat edilmelidir. Örneğin 1/25000 ölçekli bir harita 1/50000 ölçeğine küçültülürse; uzunluklar 1/2
oranında küçülmesine rağmen alanlar 1/4 oranında küçülür. Bir başka deyişle 1/25000 ölçekli
15
haritada 1 km' ye karşı gelen 4 cm' lik uzunluk, 1/50000 ölçekli haritada 2 cm olmasına karşın,
1/25000 ölçekli harita 1/50000 ölçekli haritanın yalnızca 1/4'ünü kapsar.
ÇİZGİSEL ÖLÇEK (GRAFİK ÖLÇEK)
Harita üzerinde ölçülen uzunlukları, arazi uzunluğuna sayısal ölçek yardımıyla çevirmek için
hesaplama yapmak gerekir. Bu hesaplarla uğraşmamak için her haritada sayısal ölçek değerinin
yanında,
genellikle
haritaların
alt
kitabesinin
dışında
çizgisel
ölçek
bulunur.
Çizgisel ölçek, haritadaki uzunlukların gerçek arazi uzunlukları olarak ölçülebildiği, harita
üzerine basılmış bir cetveldir. Cetvelin bir (0) başlangıç noktası mevcuttur. Bu noktadan sağa
doğru; uzunluk ölçüsünde kullanılması olası uzunluk birimlerine göre (km, kara mili, deniz mili,
yarda) harita ölçeği dikkate alınarak bölümler işaretlenmiştir. Bu bölüme esas Ölçek denir. Sıfır
noktasından sola doğru ana ölçeğin ondaları gösterilmiştir. Bu bölüme de ek ölçek denir ve
uzunlukları
daha
doğru
(ondalarına
kadar
doğrudan)
ölçmeye
yarar.
Örnek: 1:25 000 ölçekli bîr haritada metre uzunluk ölçü biriminde bir çizgisel ölçek çizilmesi
için önce 12 cm uzunluğunda ve 1,5 mm aralıkta iki paralel çizgi çizilir. Bu,önce 4 cm'lik bölümlere
ayrılır, (m = 25000, HU = 4 cm AU=HU x m = 100000 cm = 1000 m).
Sol uçtan bir sonraki 4 cm'lik bölüme sıfır (0) ve sağa doğru devamla (1000 m) ve (2000 m)
rakamları yazılır. Sıfır başlangıç noktasının solunda kalan bölüm ise on eşit kısma ayrılır. Bu
kısımdaki her bölüm 4 mm olacağına göre, 100 m'ye karşılık gelmektedir. Burada sıfırın soluna
doğru 100'er artacak şekilde rakamlar yazılır veya yalnızca sıfır ile 1000 rakamı arasına 500
yazılır. Bunlar arasındaki küçük parçalar gerekirse sayılarak bulunur. Haritaların çoğunda
kullanılan çeşitli uzunluk birimlerinde, (metre, mil, yarda vb.) birden fazla çizgisel ölçek bulunur .
Başa Dön
ÇİZGİSEL ÖLÇEĞİN KULLANILMASI
Çizgisel
ölçek
genelde
iki
durumda
kullanılır.
1. Harita üzerinde ölçülen herhangi bir uzunluğun, arazide yatay uzunluk olarak doğal karşılığını
bulmak
için;
a.
Harita
üzerinde
iki
nokta
arasındaki
bir
doğrunun
uzunluğu
:
(1) Bir pergel ile aşağıdaki şekilde belirlenir. Pergelin sol ayağı harita üzerindeki çizgisel
16
ölçeğin sıfır noktasına gelecek şekilde tatbik edilir. Sağ ayağı esas ölçek üzerindeki tam
bölüntülerden biri üzerine gelirse, bu bölüntüde okunan rakam istenilen uzunluk olur. Şayet
çoğunlukla karşılaşılacağı gibi, sağ ayak tam bölüntü üzerine gelmezse; pergelin sağ ayağı; esas
ölçek üzerinde soldaki ilk tam bölüntüye gelecek şekilde sola doğru kaydırılır. Bu kaydırılan
uzunluğa karşılık olmak üzere, ek ölçek üzerinde pergelin sol ayağının İsabet ettiği bölüntü sıfırdan
sola doğru sayılarak ölçülür. Esas ölçek üzerindeki tam bölüntüye karşı gelen uzunluğa, ek ölçek
üzerinde
okunan
uzunluk
eklenmek
suretiyle
aranan
uzunluk
bulunur.
(2) Aynı işlem pergel yerine kenarı düzgün bir kağıt parçasıyla da yapılabilir. Bu amaçla
uzunluğu ölçülecek iki nokta arasına kağıt yerleştirilir ve noktalar kalemle kağıt üzerine çizgilerle
işaretlenir. Daha sonra bu çizgiler harita üzerindeki çizgisel ölçeğe yukarıda açıklandığı gibi tatbik
edilmek suretiyle arazi uzunluğu bulunur.
b. Harita üzerinde ölçülecek uzunluk düz olmayıp, yol, dere veya herhangi bir eğri ise, bu
takdirde;
(1) Bir pergel eğrinin dönemeç yerlerini atlamayacak kadar küçük bir aralıkta açılır ve eğriyi
kat etmek için pergel ile kaç kez tatbik yapılırsa sayılır. Bu sayı pergel açıklık değeri ile çarpılıp,
bulunan uzunluk çizgisel ölçeğe tatbik edilmek suretiyle arazi uzunluğu bulunur. Veya pergel
açıklık değeri başlangıçta çizgisel ölçeğe tatbik edilmek suretiyle arazi uzunluğu bulunarak pergelin
tatbik sayısı ile çarpılıp arazi uzunluğu elde edilir. Ancak bu işlemde kıvrımlar yaklaşık olarak
dikkate alındığından bu sırada yapılan yanlışlıklar tatbik sayısı ile çarpıldığından, bu tür ölçmeler
hatalıdır. Bu nedenle pergel açıklığını sabit tutmak yerine eğriye uygun tatbikler yapacak şekilde
değişken pergel açıklıklarını kullanmak daha doğru sonuçlar verir. Ancak burada çok dikkatli
olunmalı; ya her pergel açıklığını çizgisel ölçeğe uygulayarak sonuçta bunları toplamak, ya da
ölçülen her uzunluğu bir kağıt üzerine çizerek doğruya aktarıp toplayarak, toplam pergel
uzunluğunu
çizgisel
ölçeğe
tatbik
ederek
arazi
uzunluğunu
bulmak
gerekir.
(2) Aynı işlem yine kenarı düzgün bir kağıt ile de yapılabilir. Kağıt, ölçülecek eğrinin başlangıç
17
noktasına çakıştırılarak bu nokta kağıt üzerinde işaretlenir. Daha sonra eğri boyunca kağıdı
çevirerek doğruya yakın parçalar kağıt kenarına çakıştırılıp, çakışan kısımlar kağıt üzerinde birbirini
takiben toplanır. Böylece ölçülmesi gereken eğrinin boyu, düz olarak kağıda geçirilmiş olur. Daha
sonra kağıt üzerindeki bu uzunluk çizgisel ölçeğe yukarıdaki şekilde uygulanarak eğrinin arazi
uzunluğu bulunmuş olur
2.
Arazide
ölçülen
doğal
bir
yatay
uzunluğu
haritaya
geçirmek
için;
a. Arazide ölçülen yatay veya yataya indirgenmiş uzunluk, çizgisel ölçeğin esas ölçek
bölümündeki tam bölümlerden hangisine yakın ise pergelin sağ ayağı o bölüme tatbik edilir. Sol
ayak ise sıfırın solundaki ek ölçek üzerinde bulunan bölümlerden hangisine kadar gelmesi
gerekiyorsa oraya kadar açılır. Bu şekilde arazide ölçülen uzunluk, çizgisel ölçekten yararlanmak
suretiyle pergel ayaklarının açıklığı olarak bulunmuş olur. Elde edilen bu uzunluk pergel ayakları
yardımıyla
harita
üzerine
taşınabilir.
b. Aynı işlem pergel yerine düz kenarlı bir kağıt kullanılarak da yapılabilir.
EĞİM
EĞİMİN TANIMI
İki nokta arasındaki doğrunun ufuk düzlemi (yatay düzlem) ile meydana getirdiği açıya o
doğrunun
eğimi
denir.
Arazi üzerinde herhangi bir doğrultunun eğimi; doğrultunun iki ucunda bulunan noktalar
arasındaki kot farkının, (düşey uzunluğun), aynı noktalar arasındaki yatay uzunluğa bölünmesiyle
bulunur.
Bu ise şekildeki eğim açısının tanjantına eşittir. Herhangi bir harekâtın planlanması ve başarı
ile uygulanması, araziye ve eğim koşullarına uygun araç ve malzemenin seçilmesiyle mümkün
olacaktır. Başka bir ifade ile kendi imkân ve kabiliyetimiz ile düşman imkân ve kabiliyetinin
incelenmesinde ve değerlendirilmesinde arazinin ve eğim koşullarının kısıtlamalarının bilinmesi çok
önemlidir. Bu inceleme ve değerlendirme öncelikle harita üzerinde yapılacaktır.
Eğimle ilgili her türlü bilinmesi veya bulunması gereken bilgi için eş yükseklik eğrilerinden
yararlanılır.
Eğimler genellikle dik, orta ve yatık eğimler olarak sınıflandırılır. Eğimin yaya yürüyüş hızına,
motorlu ve canlı taşıma araç hızlarına ve tırmanma imkânlarına etkisi büyüktür.
18
EĞİM CİNSLERİ
DİK EĞİM
19
ORTA EĞİM
YATIK EĞİM
20
EĞİM HESABI
HARİTA ÜZERİNDE
HESAPLANMASI
İKİ
NOKTA
ARASINDAKİ
EĞİMİN
YÜZDE
CİNSİNDEN
1. Eğimi hesaplanacak iki nokta arasındaki yatay uzunluk harita üzerinden ölçülerek, harita
ölçeğine göre arazi uzunluğuna çevrilir.
Arazi Uzunluğu (AU) = Ölçek sayısı (m.) x Hrt. Uzunluğu (HU) = Yatay Uzunluk (YU),
2. Her iki noktanın yükseklikleri eş yükselti eğrileri yardımıyla bulunarak, İkisi arasındaki
yükseklik farkı hesaplanır.
Düşey Uzunluk (DU) = B Noktasının Kotu (HB) x A Noktasının Kotu (HA)
3. Yükseklik farkının (düşey uzunluğun), yatay uzunluğa oranı eğimi verecektir.
Sonuç bir kesir olarak elde edileceği için basit bir orantı ile yüzdeye çevrilebilir.
ÖRNEK: Harita üzerindeki A ve B noktaları arasındaki yatay uzunluk (Y U = A U = 3000 m.),
A noktasının yüksekliği 550 m. B noktasının yüksekliği de 700 m. olsun. Buna göre A ve B noktalan
arasındaki yükseklik farkı (DU = HB-HA) 150 m. olur. Bu durumda; A'dan B'ye eğim,
EĞİM = DU / YU = 150 / 3000 = 0,05 = 5/ 100 = % 5 olarak bulunur.
Eğimi açıklamak için kesir veya yüzde kullanıldığı zaman, her defasında meyilin artmakta
veya azalmakta olduğunu belirtmek üzere, eğimle beraber artı veya eksi işareti verilmelidir.
Yukarıdaki örnekte eğim A'dan B'ye % +5 ve, B'den A'ya % -5 olur.
21
HARİTA ÜZERİNDE İKİ NOKTA ARASINDAKİ EĞİMİN AÇI BİRİMİ CİNSİNDEN İFADESİ
Rakım farkının harita mesafesine oranı eğim olduğundan, bu oran yukarıdaki örneğe uygun
olarak azaldığında 0,05 veya % 5 olarak elde edilen oranın kaç derecenin karşılığı olduğunu
bulmak için;
1. Trigonometrik fonksiyonların tabii değerleri cetveli varsa, bunun tanjant sütunundan 0,05
sayısı aranır ve bu sayının hizasındaki 2° 52' değeri eğim açısı olarak bulunur.
2. Trigonometrik fonksiyonların logaritma cetveli varsa önce 0,05 sayısının logaritması,
sayıların logaritma cetvelinden 8.69897 olarak bulunur. Logaritmanın açılar bölümündeki tanjant
sütunundan 8.69897 sayısının hizasındaki açı değeri 2°52' bulunur.
3. Trigonometrik fonksiyonları olan bir cep hesap makinesi varsa; 0,05 sayısı yazılarak
ARCTAN alınmak suretiyle doğrudan açı 2° 52' olarak bulunur.
4. Yukarıda sayılanların hiç birisi yoksa, yüzde eğimi açı değerine çevirmek için, sonuç
derece biriminden isteniyorsa 57,3 sabit sayısı, milyem cinsinden isteniyorsa 1000 sabit sayısı,
grad cinsinden isteniyorsa 63,6 sabit sayısı ile çarpılarak sonuçlar bulunur. Bu yöntem 20 dereceye
kadar olan açılarda doğruya yakın sonuç verir.
ÖRNEK: (Derece için)
Eğimin derece olarak formülü
DU /YU = 360 /2n = DU / YU x 57,3
0,05 x 57,3 = 2° 865
ve derecenin küsuratını dakika cinsinden bulmak için
1°
0°. 865
60' ederse
x eder
X = 60 x 0.865 = 51'.9 = 52' bulunur.
Sonuçta eğim derece cinsinden 2° 52' olarak bulunur.
ÖRNEK: (Milyem için)
Eğimin milyem olarak formülü
DU / YU = 6400 / 2n x 1000
0.05 x 1000 = 50 milyem
ÖRNEK: (Grad için)
Eğimin grad olarak formülü
DU / YU = 400 / 2n = DU / YU x 63,6
0,05 x 63,6 = 3 grad 18 dakika elde edilir.
22
KESİT
Kesitin Tanımı
Kesit Ölçeği
Kesit Terimleri
Kullanıldığı Yerler
KESİTİN TANIMI
Haritadaki eş yükseklik eğrilerinin durumuna bakılarak arazinin genel yapısı hakkında bilgi
edinilebilir. Ancak, doğruluk istenen durumlarda, incelenecek istikametlere ait kesitler çıkarmak
gerekir. Belli bir istikamet boyunca araziyi en İyi tanımlamanın yolu kesit çıkarılmasıdır.
Kesit; harita üzerinde bir doğrultu boyunca, iki nokta arasında veya doğrusal olmayan bir hat
boyunca ölçekli yüzey çizgisidir. Bir diğer ifade ile arazi yüzeyindeki kesit hattı boyunca meydana
gelen dalgalanmanın (yükselme veya alçalma) sürekli bir çizgiyle ölçekli olarak gösterilmesidir.
Arazi kesitini ifade eden yüzey eğrisi; kesit doğrultusu veya kesit başlangıç ve bitim noktaları
ile dünyanın merkezini içinde bulunduran düşey düzlemin yeryüzü ile arakesitidir. Doğrultu ifade
etmeyen kesitlerde ise; izlenen kesit hattı ve dünyanın merkezini içinde bulunduran ondülasyonlu
yüzeyin yeryüzü ile arakesitidir. Arazi profillerinin elde edilmesine birçok mühendislik projelerinin
etütlerinde gereksinme duyulur. Örneğin: Yol yapım projelerinde, enerji taşıma hatlarının
projelendirilmesinde, sulama ve drenaj kanallarının projelendirilmesinde arazi profillerinin bilinmesi
zorunluluğu vardır.
KESİT ÖLÇEĞİ
Kesit işleminde iki farklı ölçek kavramı bulunur. Bunlardan birincisi yatay ölçek, diğeri ise
düşey ölçektir. Kesit boyunca yatay ölçeğin harita ölçeğiyle aynı olmasından dolayı sorun
23
yaşanmazken, yüksekliklerin de aynı ölçekte gösterilmeye çalışılması halinde yükseklik farkları
kesit çizgisine göze rahat görünecek şekilde yansıyamamaktadır.
Harita ölçeği küçüldükçe, kesit çizgisindeki yükseklik farklarını ifade eden dalgalanma giderek
daha da hissedilmez hale gelmektedir.
Belirtilen sakıncayı ortadan kaldırmak üzere harita ölçekleri küçüldükçe yüksekliklere ait
ölçek, harita ölçeğinden (yani yatay ölçekten) daha büyük tutulur. Bir diğer ifadeyle yüksekliklerin
gösteriminde abartma yapılır. Yatay ölçek küçüldükçe abartmanın oranı artırılır.
Yatay ölçeğin, yükseklikleri daha iyi ifade edebilmek için belirlenen abartma miktarıyla
çarpılması sonucunda bulunan ölçek düşey ölçektir. Düşey ölçek yatay ölçekten her zaman büyük
olup, miktarı yapılan abartmanın oranı kadardır. Gerçekte yüksekliklerin kesitte yatay ölçekten
farklı olarak abartılı gösteriminde bir kural yoktur. Kesit çıkaranın amacı düşey ölçeğin
belirlenmesinde esastır.
Abartma Oranları
KESİT TERİMLERİ VE TARİFLERİ
1. Topografik Zirve: Bir tepenin en yüksek yeridir.
2. Askeri Zirve: Herhangi bir tepe veya sırtın ön yamacının en yüksek kısmından o tepe veya
sırtın eteğine doğru gözetlemenin en çok yapılabileceği sabit bir hat veya noktaya denir. Askeri
zirve her zaman topoğrafik zirvenin aşağısındadır.
3. Kesit Ölçeği: Kesit çıkarılırken iki ayrı ölçek kullanılır. Bunlar Yatay Ölçek ve Düşey
Ölçektir.
4. Yatay Ölçek: Kesit üzerinde, kesit doğrultusu boyunca ölçülen mesafenin gerçek arazi
uzunluğuna oranıdır. Kesit çıkarırken haritadan değiştirilmeden ölçü alınıyorsa yatay ölçek harita
ölçeği ile aynıdır.
5. Düşey Ölçek: Kesit çizgisi haritadaki hem yatay mesafeleri hem de arazinin yükselme ve
alçalma seyrini ifade etmektedir. Ancak yüzeydeki yükseklik farklarının harita ölçeği küçüldükçe
Düşey ölçek matematiksel olarak abartma oranının yatay ölçekle çarpılması sonucu bulunur.
(Düşey Ölçek = Yatay Ölçek x Abartma Oranı).
6. Sütre: Arazide veya haritada belirlenen iki nokta arasında görüş ve silahların etkilerine
(atışlara) engel olabilecek doğal ve yapay yüksekliklerdir.
7. Karşılıklı Görüş: İki noktanın birbirini görme durumudur.
8. Görünmeyen Bölge: Sütrenin gözden gizlediği bütün bölgedir.
24
9. Görüş Hattı Yüksekliği: Görünmeyen bölgenin derinliği, görünmeyen bölgenin azami
yüksekliği veya görünmeyen bölgede belirli bir noktanın yüksekliğidir.
KESİT ALANININ KULLANILDIĞI YERLER
1. Görünebilen ve görünmeyen bölgelerin işaretlenmesinde
2. Yol ve demiryolu yapımı planlanmasında,
3. Petrol boru hattı (pipe line) inşaatının planlanmasında,
4. Toprak yarma ve doldurma işleri planlamasında,
3. Arazi parçasının gerçek durumlarının araştırmasında,
4. Arazi parçasının eğiminin ölçülmesinde (düşey ölçek=yatay ölçek),
5. İntikal mesafesinin ölçülmesinde,
6. Enerji taşıma hatlarının projelendirilmesinde,
25
7. Sulama ve drenaj kanallarının projelendirilmesinde.
Görünen Görünmeyen Bölgelerin Tespiti
HARİTADAN KESİT ÇIKARMAK
Bilinmesi Gerekenler
Takip Edilecek Sıra
KESİT ÇIKARMADA ÖNCELİKLE BİLİNMESİ GEREKENLER
Haritanın ölçeği, eş yükseklik eğrilerinin kaç metrede bir geçtiği, kesit çıkartılacak
doğrultunun belirlenmesi ve sınırlandırılması ile yüksekliklerin gösteriminde abartma yapılıp
yapılmayacağı, yani düşey ölçeğin tespit edilmiş olmasıdır.
Kesit çıkarırken kullanılacak kağıda çizilecek paralel çizgiler, haritadaki ardışık olarak
sıralanan eş yükseklik eğrilerini göstermektedir. Diğer bir ifadeyle bu paralel doğrular deniz
seviyesinden itibaren yükseklikleri ifade eden eş yükseklik eğrilerinin karşılığı olan, eş yükseklik
eğrileriyle aynı değeri taşıyan doğrulardır.
26
Paralel çizgilerin aralığının belirlenmesi, kesit çıkarmanın en önemli noktasıdır. Bu aralık, eş
yükseklik eğrileri arası yükseklik farklarının düşey ölçeğe göre karşılığıdır.
ÖRNEK :
Harita ölçeği : 1:25000
Yükseklik abartma oranı : 2,5 kat
Münhani aralığı : 10 m
Düşey Ölçek
Paralel Çizgi Aralığı(mm)
= Yatay Ölçek x Abartma
= 1: 25000 x 2,5
= 1: 10000
= Düşey Ölçek x 10 m x 1000
= 1: 10000 x 10 x 1000
= 1 mm
TAKİP EDİLECEK SIRA
27
28
29
KESİTİN KULLANIŞ ŞEKİLLERİ
Noktadan Noktaya
Hattan Bölgeye
Noktadan Hatta
Noktadan Bölgeye
Görüş Hattı Yüksekliği
NOKTADAN NOKTAYA
Karşılıklı iki noktanın birbirini görüp görmediğini anlamak İçin yapılan en basit bir kesit alma
işlemidir.
Harita üzerinde aralarındaki kesiti çıkarılmak istenen iki nokta bir doğruyla birleştirilir ve bu
doğru üzerinde istenilen kesit çıkarılır. Karşılıklı görüşe karar verilmesi istenilen hallerde bütün hat
boyu kesit çıkarmaya gerek yoktur. Yalnız kesit çizgisi boyunca tespit edilen yüksek noktalar çizim
üzerine geçirilir. Kesit üzerinde iki nokta arası bir doğru ile birleştirilir. Kesiti alınan yüksekliklerden
hiç biri bu doğruyu aşmaz ise arazideki İki nokta arasında görüşün olduğu anlaşılır
NOKTADAN HATTA
Bir mevzi veya cephe hatlarını kesen gidiş geliş yolu gibi bir arazi kısmının görünen ve
görünmeyen yerlerinin tespiti için alınan kesitlerdir. Bulunulan yer (gözetleme yeri veya herhangi
bir yer) harita üzerinde işaretlenir ve kesiti alınacak kısmın iki ucuna birer doğru çizilir.
Bu doğrular arasında meydana gelen açı içerisinde en yüksek noktalar seçilir ve her birinden
bulunulan yere kesit doğrulan çizilerek noktadan noktaya kesit alma işlemi uygulanır. Hedef
30
bölgesindeki yolun gözden saklı kısımları, görünmeyen bölgelerin hakiki hudutlarının gösterilmesi
bakımından belirtilmelidir.
NOKTADAN BÖLGEYE
Atış sahası içindeki ölü noktaların veya düşman ateşinden korunabilecek bölgelerin uzunluk
genişliğini
tayin
etmek
için
alınan
kesittir.
Bütün yüksek ve alçak noktaları gösteren muhtelif kesitler bölgenin topografik durumunu
yeterince ortaya çıkarır. Her taranmış bölgenin sağ ve sol hudutları harita üzerindeki ilgili kesit
doğrularına nakledilmiştir. Bu işlemler bitirilince görünmeyen bölgelerin genişlik ve uzunlukları
belirmiş olur. Kolayca okunabilmesi için bu kısımlar harita üzerinde de taranır. Daha geniş bir
bölgenin durumu tespit edilmek istendiğinde her iki yana daha çok kesit çıkarılır ve bölgeler ihtiyaç
duyulan yere kadar uzatılır.
ve
HATTAN BÖLGEYE
Bir hat boyunca sıralanmış gözetleme yerlerinden görünen ve görünmeyen bölgelerin tespiti
veya bir hat boyunca yerleştirilecek silahların bölgeyi en iyi şekilde ateş altına alabilme
durumlarının tespiti gerektiği hallerde hattan bölgeye kesit almak gerekir. Bunun için sırt boyunca
muhtelif noktalardan (noktadan bölgeye) kesitler alınır. Her biri için görünmeyen bölgeler işaretlenir
ve görünmeyen bölgeler harita üzerine bir tatbik krokisi ile konur. Böylece görünmeyen veya
silahların görerek atış yapamadığı ölü noktalar ve bölgeler meydana çıkarılır.
GÖRÜŞ HATTI YÜKSEKLİĞİNİN TAYİNİ
Bir sütrenin düşman ateşine ve gözetlemesine karşı dikine sütrelemeyi, sağlayabilen durumu
da, kesit alınarak kolayca tespit edilebilir. Düşman silahlarının veya gözetleme noktalarının yerleri
bilindiği takdirde düşman cephesini kesen bir vadi boyunca ilerleyen birliklerimizin düşman
tarafından ateş altına alınıp alınmayacağının veya görünüp görünmeyeceğinin tespiti için
uygulanır.
ÇABUK KESİT
Grafik Olarak
Hesap Yoluyla
ÇABUK KESİT
Bir noktadan (zirveden) bakıldığı zaman bir mevkiinin görünüp görünmeyeceğini hızlı bir
şekilde ortaya çıkarmak için yapılan kesit çalışmasına çabuk kesit denir.
Çabuk kesit çıkarmak için harita üzerinde :
1. Durulan nokta ile bakılan nokta arası birleştirilir.
2. Bu çizgi üzerinde görüşe engel olacak sütreler işaretlenir.
3. Durulan, bakılan ve sütre noktalarının rakımı bulunur.
4. Durulan yer ve sütreden dikler çıkarılır. Bu diklerin boyu aşağıdaki şekilde bulunur.
Durulan Noktadan Çıkılan Dikin Boyu =
31
Durulan Yerin Rakımı - Bakılan Yerin rakımı / 10 x 2
Sütreden Çıkılan Dikin Boyu =
Sütrenin Rakımı - Bakılan Yerin rakımı / 10 x 2
5. Her iki diki sınırlayan kısımlar birleştirilerek bakılan noktaya doğru uzatılır.
6. Bakılan nokta; Bu hattın altında ise görünmez, üstünde ise görünür, tam üzerinde ise teğet
görünür.
Not : Zamanınız yoksa harita üzerinde bulunulan yerin rakımı, hedefin rakımı ve aradaki
süterelerin rakımı harita üzerinden tespit edilir. Bir boş kağıt üzerine bulunulan yerden (örneğin 950
m, çıkılacak dik 9,5 cm) rakıma göre tespit edilen dik çıkılır. Sütre uzaklığı harita üzerinden
alınarak sütreden bir dik çıkılır. Aynı şekilde hedefin uzaklığı kağıda aktarılarak hedeften bir dik
çıkılır. Bulunulan yer ile hedeften çıkılan diklerin uçları bir çizgi ile birleştirilir. Sütreden çıkılan dik
bu çizginin altında kalıyorsa görüş var, kesiyorsa görüş yok demektir.
ÇABUK KESİTİN HESAP YOLUYLA BULUNMASI
Çabuk kesit yükseklik ve mesafe oranları hesap edilerek de bulunur. Bunun için yükseklikler
ile mesafelerin meydana getirdiği dik üçgenlerdeki benzerlikten istifade edilir.
Gözlenen yerin rakımı - Hedef rakımı = h
Sütre rakımı - Hedef rakımı = h'
Gözetleme yeri hedef mesafesi = l
32
Sütre ile hedef mesafesi = l'
olarak ifade edildiğinde şekildeki h' yüksekliği sütre hedef rakım farkını ifade etmekte olup,
üçgenlerdeki benzerlik nedeniyle gözetleme yeri ile hedefin teğet olarak karşılıklı görüşe sahip
olduğunu gösterir.
EB/DA = BC/AC = EC/DC orantısı dikkate alındığında
1. h'/h = l'/l olduğu zaman hedef teğet gözükür.
2. h'/h < l'/l olduğu zaman hedef iyi gözükür
3. h'/h > l'/l olduğu zaman hedef hiç gözükmez
KABA MEVKİ TAYİNİ İLE HEDEFE İNTİKAL
KABA MEVKİ TAYİNİ
Belli bir noktadan itibaren gidiş yolu istikametinin ve mesafenin tayin edilmesi suretiyle varılan
noktanın yerini tespit etme yöntemine kaba mevki tayini denir. Bir başka deyişle kutbi koordinatlarla
bir noktanın arazideki yerini bulmaya ait bir uygulamadır. Başlangıç olarak seçilen bir A
noktasından B noktasına gitmek için;
1. Harita üzerine başlangıç olarak seçilen A ve gidilecek olan B noktalarının yeri işaretlenir.
2. Bu iki nokta düz bir çizgi ile bileştirir.
3. Bu çizginin uzunluğu ölçülerek arazi (harita) mesafesi hesaplanır.
4. Harita üzerinde A'dan B'ye olan grid istikamet açısı ölçülür.
5. Ölçülen Grid İstikamet Açısı (GİA) Manyetik İstikamet Açısına (MİA) çevrilir.
6. Hesaplanan manyetik istikamet açısı pusulaya bağlanarak gidilecek istikamet belirlenir.
7. A noktasından itibaren belirlenen istikamete, hesaplanan uzaklık kadar ilerleyince B
noktasına gelinmiş olur. Haritadan ölçülerek hesaplanan arazi mesafesi yatay mesafedir. Arazinin
engebe ve meyil durumuna bağlı olarak İntikal mesafesinin daha uzun olacağı unutulmamalıdır.
33
KABA MEVKİ TAYİNİ
Harita üzerine başlangıç olarak seçilen A ve gidilecek olan B noktalarının
yeri işaretlenir.
Bu iki nokta düz bir çizgi ile birleştirir.
34
Bu çizginin uzunluğu ölçülerek arazi (harita) mesafesi hesaplanır.
Harita üzerinde A'dan B'ye olan grid istikamet açısı ölçülür.
35
Ölçülen Grid İstikamet Açısı (GİA) Manyetik İstikamet Açısına (MİA) çevrilir.
Hesaplanan manyetik istikamet açısı pusulaya bağlanarak gidilecek
istikamet belirlenir.
36
TRAVERS
Genel
Kullanıldığı Haller
İş Sırası
Dikkat edilecek Hususlar
KABA MEVKİ TAYİNİ İLE HEDEFE İNTİKAL (TRAVERS)
Hedefe belirli bir başlangıç noktasından itibaren düz bir hat boyunca en kısa yoldan gitmek
tercih sebebidir. Arazi engeli ve düşman tarafından görülme sakıncası, çoğunlukla hedefe düz bir
hat
şeklinde
gitmeyi
mümkün
kılmaz.
Bu sebepten başlangıç noktasından İtibaren hedefe birbirine bağlı kırık hatlardan oluşan bir
yol takip edilerek gidilir. Bu tür yol almak, kutbi koordinat kullanarak kaba mevki tayin etmek, daha
sonra bu noktayı başlangıç noktası gibi kullanıp hedefe doğru ikinci bir noktaya aynı usulle
ilerlemekten
ibarettir.
Hedefe varıncaya kadar istikametin değiştiği noktalara kontrol noktası denir. İstikameti
muhafaza ederek hedefe doğru gidebilmek için bu noktaların çok iyi tanınması ve seçilmesi
gerekir.
KABA MEVKİ TAYİNİ İLE HEDEFE İNTİKALİN KULANILDIĞI HALLER
1. Bölgenin haritası güncelliğini kaybetmişse,
2. Bölge haritasının ölçeği küçükse.
37
3. Arazi ayrıntısının çok az olduğu (çöl, geniş ova vb.) bölgelerde.
4. Sık ağaçlı bölgelerde ilerlemede,
5. Yürüyüş istikametinde geçişi engelleyecek arazi arızası (uçurum - vb.) mevcut olduğunda,
6. Gece yürüyüşlerinde.
KABA MEVKİ TAYİNİ İLE HEDEFE İNTİKALDE İŞ SIRASI
1. Başlangıç ve varış noktaları harita üzerine işaretlenir.
2. İstikamet üzerindeki kontrol noktalan harita üzerine işaretlenir.
3. Başlangıç noktasından hedefe kadar, kontrol noktalan dahil bütün noktalar birbirlerini takip
eden düz bir çizgi ile birleştirilir. Noktalar arasındaki mesafelerle, noktalardan birinden diğerine olan
istikamet açıları ölçülür.
4. İstikamet açılan ve mesafelerin değerleri bir cetvel halinde yazılır. Buna yürüyüş çizelgesi
denir.
5. Yürüyüş çizelgesinde her kontrol noktasının yanına kendinden sonraki noktaya olan
istikamet açısı MİA cinsinden yazılır.
6. Başlangıç noktasına gidilir ve ilk kontrol noktasına olan MİA pusulaya bağlanır.
7. Tespit edilen istikamette belirgin bir kılavuz nokta seçilir ve ona doğru harekete geçilir.
(Gündüz; kolaylıkla tanınan tek ağaçlar veya binalar, ufka izdüşümlenen cisimler vb. geceleyin
kutup yıldızından kılavuz olarak yararlanılabilir.)
8. Kılavuz noktasından göz irtibatını kaybetmeden kontrol noktasına kadar olan mesafe
aracın km saatinden kontrol edilir. Yaya intikalse mesafe adımlanarak bulunur.
9. Kontrol noktasına gelindiğine karar verildiğinde çok iyi arazi etüdü yapılarak haritada
işaretli noktaya varıldığından emin olunmalıdır. (Aksi takdirde zincirleme hatalar sonucu hedef
yerine, çok daha farklı bir yere gidilebilir.)
10. İlk kontrol noktasından ikincisine gitmek için (6), (7) ve (8)'deki işlemler tekrarlanır.
11.Varış noktasına gelindiğinde; ayrıntılı bir harita ve arazi etüdü yapılarak, bulunulan yerin
gidilmesi gereken yer olup olmadığı kontrol edilir. Mümkün olursa, travers istikamet üzerinde en az
bir bilinen noktaya bağlanmalıdır. Bu ise yol alırken seçilecek iyi bilinen bir nokta üzerinden
geçmekle sağlanır.
KABA MEVKİ TAYİNİ İLE HEDEFE İNTİKALDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1. Yaya Yürüyüşlerde :
a. Yaklaşık olarak bir adım uzunluğu 75 cm olarak kabul edilir. Ancak her şahsın kendi
adım uzunluğunu bilmesinde büyük yarar vardır. Bunun için ölçülmüş bir uzunluğun tekrar
adımlanması ve ortalama adım uzunluğunun hesaplanması gerekir. Arazide aşağıdaki koşullara
göre adım uzunluklarına bir düzeltme vererek dengeleme yapılmalıdır.
(1) Meyiller: Aşağı inişlerde adımlar uzar, yukarı çıkışta adımlar kısalır.
(2) Rüzgarlar: Cephe rüzgarı adım boyunu kısaltır, buna karşılık arkadan esen rüzgar
38
adım boyunu artırır.
(3) Zemin Cinsi: Kumlu, çakıllı, çamurlu ve benzeri zeminler adım boyunu kısaltır.
(4) Yağış: Kar, yağmur ve buz adım boyunu kısaltır.
(5) Giyecek: Giyeceklerin fazla ağır olması adım boyunu kısaltır, ayakkabı türü adım
atmayı dolayısıyla adım boyunu etkiler.
(6) Ruhi ve fiziki durum adım uzunluğunu etkiler. Yorgunluk adım boyunu kısaltır.
b. Pusula ile açı ölçümü esnasında, pusula; çelik başlık ve tüfek gibi metal cisimlerden
uzak tutulur.
2. Motorlu Yürüyüşlerde :
Motorlu olarak kaba mevki tayini ile kara yolculuğunda yapılacak işlemler ile yaya kara
yolculuğunda yapılan işlemler birbirinin aynıdır. Ancak önemli olan iki husus unutulmamalıdır.
a. Pusula ile istikamet .ölçümleri aracın, uzağında (yaklaşık 20 m) yapılmalı ve araç içinde
kesinlikle pusula kullanılmamalıdır.
b. Mesafe ölçümleri araçta mevcut mesafe göstergesi i!e yapılır. Bu sebepten yürüyüş
cetveli üzerine uzunluklar mesafe göstergesinin kullanıldığı birim cinsinden (Km, mil olarak) yazılır.
3. Harita Olmadığı Hallerde Kaba Mevki Tayini İle Hedefe İntikal :
Kaba mevki tayini ile hedefe intikal etme elde harita olmadığı hallerde de uygulanabilir.
Yapılacak işler elde harita olduğu zaman yapılacak işlerin benzeridir. Ancak elde harita olmadığı
için başlangıç noktasından hedefe kadar bütün noktaları gösteren kroki, harita yerine düz bir
kağıda çizilir. İlk noktadan başlamak üzere diğer noktalara olan istikamet açılan ve mesafeler
yazılır. Kroki üzerine kuzey istikameti işaretlenir.
39

Similar documents

bhl106 matematik - Berk Anadolu Lisesi

bhl106 matematik - Berk Anadolu Lisesi Teknolojik gelişmelerle birlikte daha önceki kuşakların karşılaşmadığı yeni problemlerle karşılaşılan günümüz dünyasında, matematiğe değer veren, matematiksel düşünme gücü gelişmiş, matematiği mode...

More information

TEKSTİL SEKTÖRÜ RAPORU Sektörel Raporlar Serisi V

TEKSTİL SEKTÖRÜ RAPORU Sektörel Raporlar Serisi V %15’lere varan bir düşüş gözlenmiştir. Ancak 2010 yılından sonra bir toparlanma gözlenmiş, 2011 yılında dünya tekstil ihracatı toplam ticarete paralel bir şekilde %17 artarak 294 milyar Dolar, hazı...

More information

Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporu

Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporu olarak, dünya birincil enerji tüketimi içinde en büyük paya sahiptir. Petrolü takip eden doğal gaz ve kömür ise büyük ölçüde elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Petrol, 2013 yılı sonu itibari ile...

More information