Aleksandria Troas

Transcription

Aleksandria Troas
Excavation
W o r k s
o f
Ç AN A KKA LE
Kazı Rehberi
Aleksandria
Troas
1
ALEKSANDRİA TROAS ANTİK KENTİ
Kentin Tarihçesi: Antik çağda “Troas” olarak adlandırılan Biga Yarımadası’nın Tenedos (Bozcaada) Adası’na en yakın kısmına Aleksandria Troas
adı verilir. Strabon’a göre bu bölge önceleri Sigia
adı ile anılmaktaydı. M.Ö. 311 yılında III. Alexandros’un (Büyük İskender) komutanlarından Antigonos Monophtalmos tarafından bu bölgede Antigoneia adıyla kent kurulur. Antigonos’un ölümü
sonrası Lysimakhos döneminde M.Ö. 301-300 yıllarında antik kentin ismi Aleksandria Troas olarak
değiştirilir. Anadolu’da Hıristiyanlığın tanıtılma
çabaları sürecinde Aziz Paulus, M.S. 50-51 yıllarında Aleksandria Troas limanından Makedonya’ya doğru yola çıkar. M.S. 56-57 yıllarındaki
üçüncü misyonerlik yolculuğu esnasında Yunanistan’dan dönüşte Paulus’un antik kentin limanına
ulaştığı ve kentte yedi gün kalarak bu süreçte Hristiyanlığı halka tanıttığı anlaşılmaktadır. M.S. 124
yılında doğuya ilk seferini gerçekleştiren Roma
İmparatoru Hadrianus’un kendisine adanan yazıtlardan açıkça anlaşıldığı üzere onurlandırılmış ve
kentin koruyucusu olarak kabul edilmiştir. Bazı
kaynaklara göre Roma İmparatoru I.Konstantin’in
İmparatorluğun başkentini Aleksandria Troas’a
taşıma fikri kentin bu dönemde halen önemini
yitirmediğini göstermektedir. M.S. 9. Yüzyıl’da
büyük ölçüde terk edilmiş olan antik kent 16. ve
17. yüzyılda İstanbul’daki büyük yapıların inşası
için malzeme temininin sağlandığı bir taş ocağına
dönüşür.
2
THE ANCIENT CITY OF ALEXANDRIA
TROAS (ALEXANDRIA OF THE TROAD)
The history of the city: The closest section of the Biga
Peninsula which was called “Troas” in ancient times
to Tenedos (Bozcada) is called Alexandria Troas. According to Strabo, this site was first called Sigia. A city
named Antigonei was founded in this site in 311 BC by
Antigonos Monophtalmos, a Commander of Alexander
III(Alexander the Great). After the death of Antigonos,
the city was renamed as Alexandria Troas in 301-300
BC during the reign of Lysimachos. In the period of the
efforts of introducing Christianity in Anatolia, Saint
Paulus set off for a journey from The Harbour of Alexandria Troas towards Macedonia in 50-51 AD. It is
figured out that Paulus had arrived at the port of the
ancient city on his way back to Greece during his third
missionary journey in 56-57 AD and that he stayed in
the city for seven days introducing Christianity to local
people. It is clearly seen on the inscriptions dedicated to The Roman Emperor Hadrianus, who realized
his first military expedition to The East in 124 AD;
he was honoured and accepted as the protector of the
city. According to some sources, The Roman Emperor Constantine the First (Constantine the Great) was
considering to move the capital of the Roman Empire
to Alexandria Troas, which verifies that the city had
not yet lost its importance in that era. The ancient city
was massively abandoned in 9th century AD, and it
was converted to a quarry from which materials for
the construction of monumental buildings in Istanbul
in 16ͭth and 17ͭth centuries were supplied.
Kent Planlaması ve Yapıları: Aleksandria Troas
Dalyan Köyü’nün güneybatısında yer alan antik
limanın kıyı kesiminden başlayıp doğudaki Kestanbol Kaplıcası’nın bulunduğu alana kadar uzanmaktadır. Sur içinde antik kent yaklaşık olarak
4500 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuştur.
Kentteki önemli yapılar doğu kapısından başlayarak teraslar üzerine yerleştirilmiştir.
The planning of the city and structures: Alexandria Troas sprawls from the coast of the ancient
port in the southwest of Dalyan Village to the area
in the east where The Thermal Springs of Kestanbol are located. The ancient city, surrounded by
walls, is founded on an area of about 4500 hectares. The primary buildings are located on terraces starting at the eastern gate.
Surlar ve Kapılar: Kenti bir kuşak halinde saran surun araştırmalar sonucunda yaklaşık olarak
8 km’lik bir uzunluğa sahip olduğu anlaşılmıştır.
Helenistik dönemde inşa edilmiş olan sur sistemi
üzerinde 44 adet kule ile kente doğu, kuzey ve
güneyden olmak üzere giriş sağlayan 3 kapı tespit
edilmiştir. Şehrin ana giriş kapısı olan “Doğu
Kapısı” gerisindeki 20 m. çapında yuvarlak bir
avlu kısmı ile M.Ö. 300 yıllarına tarihlenen yuvarlak avlulu bir giriş kapısıdır.
The Walls and the Gates: It was proved by the
research that the walls surrounding the city like a
belt used to extend up to 8 kilometres. It was found
out that there were 44 towers on the system of
surrounding walls which were constructed in the
Hellenistic Era and also three gates were used for
entering the city from east, north and south. The
main entrance to the city is The East Gate with a
circular courtyard section behind the gate with a
diameter of 20 m and a circular courtyard dating
back to 300 BC.
Sur sistemi üzerinde
44 adet kule ile 3
kapı tespit
edilmiştir.
It was found out that
there were 44 towers
and also three gates.
3
Antik kentin en büyük yapılarından biri olan
Herodes Atticus Hamamı
The Baths of Herodes Atticus, one of the largest
structures in the ancient city
Dorik Tapınak: Günümüzde sadece temelleri
görünen tiyatronun hemen güneydoğusundaki
kalıntı M.Ö. 300 yılları civarına tarihlenen Dorik
Tapınağı’na aittir.
Doric Temple: The remains in the southeast of
the theatre, only the foundations of which can be
traced, belong to Doric Temple, which dates back
to 300 BC or around.
Tiyatro: Denize doğru bakacak şekilde kuzeybatı yönlü inşa edilen tiyatro yapısı, antik kentin
en yüksek terası üzerinde yer alır. 19. yüzyılın
başında yapının bazı basamaklarının görünür durumda olmasına karşın günümüzde üst bölümü
bütün caveası ile birlikte toprak ve bitki örtüsü
ile kaplıdır. İlk evresinde yarım daire planlı olduğu düşünülen yapı olasılıkla Roma Dönemi’nde
değişikliğe uğramıştır.
The Theatre: The theatre building was constructed in such a location towards northwest to face
the sea. It is on the highest terrace of the ancient
city. Although some of the marmor steps from the
19th century can be traced, the upper parts and
all of their caveas have been covered with soil
and vegetation. It is assumed that the Theater had
been planned as a half circular structure in its earlier stages but then it was probably remodelled in
The Roman Period.
4
Maldelik: Tiyatro terasının kuzeydoğu ucunda yer
alan yapı, kısmen toprağa gömülü olmakla birlikte
bazı odaları gayet iyi korunmuştur. Mimari özellikleri ile Roma dönemine tarihlenen yaklaşık 30
x 30 m. boyutlarındaki yapı, yöre halkı tarafından
“Maldelik” olarak adlandırılmıştır.
Herodes Atticus Hamamı: Antik kentin en büyük
yapılarından biri olan Herodes Atticus Hamamı,
yaşadığı depremlere rağmen büyük ölçüde
günümüze ulaşabilmiştir. Boyutlarının yaklaşık
olarak 123 x 84 m. olduğu anlaşılan hamam
yapısı, Anadolu’da bilinen en büyük hamamların
başında gelir. Teknik özellikleri, mermer kaplama
ve mermer işçiliği ile hamam yapısı yaklaşık olarak M.S. 135 yılında inşa edilmiştir.
Maldelik (Capitolium?): The Structure, located in
northeast edge of the theatre terrace, has partially remained under soil, but some of its chambers
have reached up to today in still good condition.
Due to its architectural specifications, this structure which has the dimensions of 30x30 m. is dated
to The Roman Period and was named as “Maldelik” by the local people.
The Baths of Herodes Atticus: The Baths of
Herodes Atticus, one of the largest structures in
the ancient city, have survived up to today in spite
of the earthquakes it passed through. With its estimated 123x84 m dimensions, it is at the top of
the largest baths in Anatolia. As for the technical
specifications, it was built around 135 AD with
marble covering and marble works.
5
Forum ve Podyumlu Tapınak
The Forum and The Sanctuary with a Dais
Nymphaion:Herodes Atticus hamam-gymnasium
kompleksinin yaklaşık olarak 40 m. kadar
güneyinde yer alan nymphaion, midye kabuklu
kalker bloklardan inşa edilmiştir. Nymphaion M.S
2. yüzyılın ortası civarında tamamlanmıştır.
Forum: Colonai Augusta Troadensis’in merkezinde yer alan forum henüz tümüyle kazılmamış
olup alanın kuzey ve batısında tonozlu bir alt
yapıyla desteklendiği görülmektedir. Podyumlu
tapınak, forum çeşmesi kalıntıları, decumanus,
podyumlu salon, polygonal yapı, odeion ile kryptoportikus, alanın içinde ve yakın çevresinde
bugün görülebilen yapı ve kalıntılardır.
Podyumlu Tapınak: Forum alanının orta
bölümünde yer alan tapınağın duvarlarının köşe
kısımlarında, kesme taş bloklar kullanılmıştır. Temelleri 8 m. derine giden yapı, 16.60 m. genişliğe
ve 23.65 m. uzunluğa sahiptir. Girişi doğudan olan
tapınak büyük ölçüde tahrip olmuştur. Yapı İmparator Augustus dönemine tarihlenir.
Forum Çeşmesi: Podyumlu tapınak ile Odeion
arasındaki alanda 6,60 m. çapındaki yapı olasılıkla
M.S. 2. yüzyılın ilk yarısına ait çeşme kalıntısıdır.
Odeion: Henüz kazısı yapılmamış olan Odeion
yarım daire temel planına sahiptir. Muhtemelen
Hellenistik Dönem’de bouleuterion olarak kullanılmış ve İmparator Augustus döneminde
genişletilmiştir.
6
Nymphaion: The Nymphaion at Alexandria
Troas, located on 40 m. south of The Complex of
The Baths and The Gymnasium had been built of
shell lime-stone blocks. It was completed in the
middle of the 2nd century AD.
The Forum: The Forum, located in the center
of Colonia Augusta Troadensis, has not been
fully uncovered but it was found out that this
area was supported by an infrastructure consisting of vaults in the north and west. The Podium Temple the remains of the forum’s fountain, decumanus, the podium hall, the polygonal
structure, Odeion and Crytoporticus are the structures that can still be traced in and around the
forum site.
The Podium Temple: Temple is located in the
center of the Forum site and ashlar blocks were
used in the construction of the corners of its walls.
The depth of the foundation of the structure is 8 m.
It has a width of 16.60 m and a length of 23.65 m.
The entrance is from the east section and most of
it has been largely ruined. The building is dated to
the reign of Emperor Augustus.
The Fountain of the Forum: It is located
in the area between The Podium Temple and
Odeion. It has a diameter of 6.60 m and it is probably the remain of a fountain dating back to the
first half of the 2nd century AD.
Odeion: Odeion, which has not been fully excavated, has a foundation plan shaped as a hemicycle. Probably it was used as a bouleuterion in
The Hellenistic era and it was extended during the
reign of The Emperor Augustus.
Podyumlu Salon: Forum alanı içerisinde Odeion
ile doğu-batı doğrultulu cadde arasında kalan yapı,
podyumlu yapı ya da salon olarak isimlendirilmiştir. Yaklaşık 11x18 m. boyutlarında dörtgen
plana sahip yapı 2 m. üzerindeki duvar yükseklikleriyle korunmuştur. Yapının batı cephesi foruma açılmaktadır. Muhtemelen M.S. 1. yüzyılın ilk
yarısında inşa edilmiştir.
Polygonal Yapı: Odeion ile podyumlu salon arasındaki alanda yer alan yapı oniki köşelidir. Oniki köşeli merkezi mekânın tabanında üzerinde
sütunların oturacağı plintheler özgün yerlerinde
durmaktadır. Merkezi mekânın gerisindeki odalar yamuk formludur. Mimari süsleme öğelerine
bakıldığında polygonal yapı M.S 2. yüzyılın ikinci
çeyreğine tarihlendirilmektedir.
Decumanus: Forum alanının kuzey sınırı önünde
uzanmakta olan doğu-batı doğrultulu caddedir.
Güney kenarına üzerinde podyumlu tapınağın bulunduğu alanı kuzeye doğru uzatan ve destekleyen
yedi taş örgülü tonoz yerleştirilmiştir. Günümüze
kadar ulaşan cadde döşemesi tekniğine bakılırsa
Roma dönemine aittir..
Kryptoportikus: Forumun batısında yer almaktadır. Bu yapının tonoz kısmı içeriye doğru büyük
kütleler halinde çökmüştür.
Stadion: Kentin henüz kazısı yapılmamış önemli yapılarından biri olan stadion, antik yerleşimin
batısında ve antik limanın güneydoğusunda yer
alır. U planlı stadionun genel uzunluğu takriben
225 m. olarak saptanmıştır.
The Podium Hall: It is a structure in The Forum
between Odeion and the street in the direction of
east-west and was called The Podium Structure or
The Podium Hall. It has a shape of a quadrangle
with the dimensions of 11x18 m and was protected
by the walls with a height of more than 2 metres.
The west side of the structure is opened to the forum. It was most probably built in the first half of
the 1st century AD.
The Polygonal Structure: The Structure which is
located between Odeion and The Podium Hall has
twelve corners. On the basement of the twelve cornered central site, the plinths on which the pillars
are to be erected lie on their original states. The
chambers in the rear of the central site are in the
form of a trapezoid. Considering the architectural
ornamentation elements, the polygonal structure
has been dated back to the second quarter of 2nd
century AD.
Decumanus: It is the street in the direction of
east-west lying in front of the northern borderline of the forum site. Seven stone packed vaults
were placed to the south side in order to support
and extend the area on which The Podium Temple
was located towards north. Considering the street
pavement techniques reaching up to our time, it
can be concluded that it was built in the Roman
Period.
Cryptoporticus: It is located in the west of the
forum. The vaulted section of this structure had
collapsed inwards in large bulks.
The Stadion: The Stadion which is one of the important structures of the city has not been fully excavated yet. It is located in the west of the ancient
settlement area and in the southeast of the ancient
harbour. It has a shape of U and its overall length
has been calculated around 225m.
7
Nekropoller: Aleksandria Troas antik kentinin 8
km’yi aşkın surlarının dışında nekropol alanları
uzanmaktadır. Doğu kapısının hemen dışından
başlayarak Kestanbol Kaplıcası’na kadar uzanmakta olan doğu nekropolündeki mezar binalarının bir bölümü M.Ö. 1. yüzyıla, belki de Agustus
dönemine uzanmaktadır.
The Necropoleis: Necropolis areas stretch outside
the 8-km-long walls of the ancient city of Alexandria Troas. Some of the burial vaults in the eastern
necropolis, which extend from the foot of the east
gate to the Thermal Springs of Kestanbol, seem to
have dated back to the 1st century BC, or even to
the period of Augustus.
Antik Liman: Liman, Troas bölgesinin iç bölgelerindeki yerleşimlerin dış pazara açılmasının
yanında özellikle marmor troadense ismiyle anılan
granitin ihraç edildiği bir nokta olarak da önemlidir. İç ve dış liman olmak üzere iki bölümden
oluşur. İç ve dış liman arasında kuzeybatıda bir
geçiş yer almaktadır.
Bu geçiş opus caementicium teknikli,
yaklaşık
8
m.
genişliğine sahip birbirlerine 36 m’lik bir
mesafeyle duran iki
dalgakıran arasından
sağlanmaktadır.
The Ancient Harbour: The harbour was important in order for the settlements in the inner sections of Troas region to open up to foreign markets. It was especially important as it served as an
export post for granite called marmor troadense
back then. It consists of two sections: the inner
harbour and the outer
harbour. In the north
east lies a passage between the inner and the
outer harbours. This
passage is achieved
through two breakwaters which stand
in a distance of 36 m
from each other. These
breakwaters were built
with the technique of
opus caementicium and
have a width of 8 m.
8